|ANASAYFA| |I. BÖLÜM| |II. BÖLÜM| |III.BÖLÜM| |IV. BÖLÜM|
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
VERGİNİN TARHI, MAHSUP, BEYAN VE BEYANNAME
I- VERGİNİN TARHI
Tarh, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesince hesaplanarak miktar itibariyle belirlenmesidir. Kurumlar vergisi, kurumun tüzel kişiliği adına tarh olunur. Dar mükellefiyette, vergi mükellefi yabancı kurum olmakla birlikte tarhiyat, bunların Türkiye’deki müdür veya temsilcileri, müdür ve temsilci mevcut değilse kazanç ve iradı dar mükellef kurumlara sağlayanlar adına yapılır.
A- KURUMLAR VERGİSİ
Kurumlar vergisi; beyannamenin vergi dairesine verildiği gün, beyanname posta ile gönderilmişse, beyannamenin vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi izleyen üç gün içinde tarh edilir (KVK md. 16, 28). Kurumlar vergisi tarhiyatı açısından tam mükellef ve dar mükellef kurum ayırımı yoktur. Ancak aşağıda açıklandığı üzere bazı dar mükellef kurum kazançları sadece KVK’nın 30. maddesi uyarınca kurumlar vergisi stopajı usulü ile vergilendirilir.
Kurumlar vergisi oranı % 20’dir. Tarh edilecek kurumlar vergisinden aşağıda belirtilecek mahsupların düşülmesiyle ödenecek kurumlar vergisi tutarına ulaşılacaktır.
B- STOPAJ VERGİLEMESİ
1- Kurumlar Vergisi Stopajı
Kurum kazançlarının bir kısmı GVK’nın 94. maddesinin 6. bendinde gelir vergisi stopajına tabi tutulmak suretiyle vergilendirilmektydi. Bu kazançlar; menkul kıymet portföy işletmeciliği kazançları, kurumlar tarafından dağıtılan kâr payları, GVK’nın 75/4. maddesinde düzenlenen menkul sermaye iratlarıdır. Bu kazançların kaynakta kesinti yoluyla vergilendirilmesi 5520 sayılı KVK ile 15. maddede düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin amacı kurumlar vergisi mükelleflerine ilişkin olarak yapılacak stopajların KVK’da düzenlenmiş olmasıdır.
a- KVK 15/3. Madde Uyarınca Yapılacak Kesintiler
Yatırım fon ve ortaklıkları portföy kazançları önceki bölümlerde açıklandığı üzere KVK’nın 5/d maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisnadır. Bunlardan emeklilik yatırım fonları (5. bent) hariç diğer portföy kazançları üzerinden KVK’nın 15/3. maddesi uyarınca dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın %15 oranında kesinti yapılacaktır. Bu kurumların portföy kazançları için aynı maddenin 2. bendi ve GVK’nın 94/6-b maddesi uyarınca kâr dağıtımına bağlı ayrıca kesinti yapılmayacaktır.
5520 sayılı KVK’nın 34/8. maddesi uyarınca; Kanunun 5/d maddesinde belirtilen yatırım fon ve ortaklıkları, aynı bentte yer alan kazançların elde edilmesi sırasında, Kanunun 15. maddesi uyarınca kendilerinden kesilen vergiler, vergi kesintisi yapanlarca ilgili vergi dairesine ödenmiş olmak şartıyla, Kanunun 15/3. maddesi uyarınca kurum bünyesinde yapacakları vergi kesintisinden mahsup edebilirler. Mahsup edilemeyen kesinti tutarı mükellefin başvurusu halinde red ve iade edilir.
b- GVK Md. 94/6-b ve KVK Md. 15/2 ile 30/6 Uyarınca Yapılacak Kesintiler
2006/10731 sayılı BKK ile değişen GVK’nın karpayına ilişkin vergi kesintisini düzenleyen 94/6-b maddesinin “i ve ii” alt bendi hükümleri aşağıdaki gibidir.
“ i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından, (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.)%15,
ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere ve gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) %15, ”
GVK’nın 94. maddesi uyarınca yapılacak kesintilere ilişkin hususlar 81 Seri No.lu KVK Genel Tebliği ile açıklanmıştır.
Diğer taraftan tam mükellef kurumlarda vergi kesintisini düzenleyen KVK’nın 15/2. maddesi hükmü şöyledir. “Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (karın sermayeye aklanmasi kar dağıtımı sayılmaz) GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerindeki kar payları üzerinden, bu maddenin üçüncü fıkrası(portföy kazançlarına ilişkin stopaj) uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 oranında vergi kesintisi yapılır”
Dar mükellef kurumlarda vergi kesintisini düzenleyen KVK’nın 30/6. maddesi hükmü ise şöyledir. “Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır.”
ba- Tam Mükellef Kurumlar Tarafından Yapılacak Gelir Vergisi Stopajı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 4842 sayılı Kanunla değişik 94/6-b maddesinin (i) ve (ii) alt bentleri ve KVK’nın 15/2. maddesi uyarınca, tam mükellef kurumlar tarafından;
- Tam mükellef gerçek kişilere,
- Gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara,
- Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan tam ve dar mükelleflere,
- Dar mükellef gerçek kişi ve kurumlara dağıtılan, GVK’nın 75/1-2-3. maddesinde düzenlenen kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Dağıtılan kazancın diğer bir tam mükellef kurumdan kâr payı olarak alınması bu durumu değiştirmeyecektir.
Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef kurumlara, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Tam mükellef kurumlarca kârın dağıtılmayıp şirket sermayesine eklenmesine karar verilmesi halinde, anılan maddelerde yer alan parantez içi hüküm uyarınca, kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmadığından, sermayeye ilave edilen bu tutar üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Diğer taraftan 4842 sayılı kanun değişikliği öncesinde GVK’nın 94. maddesi uyarınca stopaja tabi tutulan kazançların dağıtılması halinde, kâr dağıtımına bağlı tekrar vergi kesintisi yapılmayacaktır.
bb- Dar Mükellef Kurumlarca Yapılacak Vergi Kesintisi
4842 sayılı Kanunla değişik GVK’nın 75/4. maddesinde, KVK uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır.
KVK uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, anılan menkul sermaye iradını ana merkezlerine aktarmaları sırasında aktardıkları bu tutarlar üzerinden KVK’nın 30/6. maddesi uyarınca kurumlar vergisi kesintisi yapmaları gerekmektedir. Aktarılmayan kazanç kısmı için tevkifat yapılmayacaktır.
Ana merkeze gönderilen kazanç kısmının cari yıla ilişkin olması şart değildir. Ancak, dar mükellef kurumların önceki yıllarda GVK’nın 94. maddesi kapsamında stopaja konu edilmiş kazançları, bu dönemde ana merkezlerine aktarmaları durumunda bu kazanç kısmı üzerinden anılan hükme bağlı olarak tekrar stopaj yapılması gerekmeyecektir.
bc- Stopaj Oranı
2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Karar ile kâr dağıtımına ilişkin tevkifat oranı %15 olarak belirlenmiştir.
c- Dağıtılan Geçmiş Dönem Kârları ve 4842 Sayılı Kanun Öncesi Hükümlere Göre Uygulanan Yatırım İndiriminde Vergi Kesintisi
Vergi kesintisi açısından kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayrımına son verilerek istisna olsun olmasın kesinti, kârın dağıtılması aşamasına bırakılmıştır. İstisna kazançlar üzerinden prensip olarak tevkifat yapılmayacak, ancak GVK’ya eklenen geçici 61. madde uyarınca 4842 sayılı Kanun öncesi hükümlere göre hesaplanan ve indirim konusu yapılan yatırım indirimi üzerinden %19,8 oranında stopaj gelir vergisi hesaplanacaktır.
Kar dağıtımı üzerinden kesinti yapılması uygulamasıne geçiş döneminde yapılacak vergileme GVK’nın geçici 62. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükmü uyarınca kurumlar tarafından aşağıda sayılan kazançların dağıtımı halinde kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacaktır.
i- 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kazançlar.
ii- (i) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde (01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında) elde edilen kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar.
iii- GVK geçici 61. madde kapsamında tevkifata tabi tutulan kazançlar.
2003 ve müteakip yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen (kurumlar vergisinden istisna edilmiş olsun veya olmasın) kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu kazançlar üzerinden GVK’nın 94/6-b ve KVK 15/2. maddeleri uyarınca kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 01.01.1999-31.12.2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin istisnaya konu olmayan kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde de dağıtılan bu kâr payları üzerinden, kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılması gerekmektedir.
2- Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi
5520 sayılı KVK’nın 30. maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlardan yapılacak vergi kesintisi düzenlenmiştir. Madde uyarına kesinti, kazanç ve iratların nakden veya hesaben ödenmesi veya tahakkuk ettirilmesi aşamasında avanslar da dahil olmak üzere gayri safi tutar üzerinden %15 oranında yapılacaktır.
Bu madde uyarınca vergilenecek kazançlara ilişkin kesinti, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından yapılacaktır.
Maddenin 8. bendi uyarınca Bakanlar Kurulu, kesinti oranlarını, gelir unsurları veya faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir. Ancak, bu Kanunla tanınan yetkiler çerçevesinde BK tarafından yeni kararlar alınıncaya kadar, 193 sayılı GVK ile mülga 5422 sayılı KVK kapsamında vergi oranlarına ve diğer hususlara ilişkin olarak yayınlanan BKK’da yer alan düzenlemeler, bu Kanunda belirlenen yasal sınırları aşmamak üzere geçerliliğini koruyacaktır.(Geçici Md. 1/4)
Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır. Ödemelerden yapılan vergi kesintisi, kesinti yapanların kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.
a- Türkiye'de Bulunan İşyeri veya Daimi Temsilci Vasıtasıyla Elde Edilen Kazanç ve İratların Durumu
Kanununun 30/1. maddesi uyarınca dar mükellefiyete tabi kurumların,
- GVK’da belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
- Serbest meslek kazançları,
- Gayrimenkul sermaye iratları,
- GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.
Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellef kurumların işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Kanunun 15. maddesine göre, tam mükellef kurumların, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili hakedişlerinden, her nevi tahvil ve Hazine Bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerinden, mevduat faizlerinden, katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından, repo kazançlarından ve kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmaktadır.
Bu durumda, tam mükellef kurumların vergi kesintisine tabi tutulan kazanç ve iratlarının, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyette bulunan dar mükellef kurumlar tarafından da elde edilmesi halinde, söz konusu kazanç ve iratlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesine göre vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak, dar mükellefiyete tabi kurumların, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle yaptıkları ticari ve zirai faaliyet kapsamında, bu işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları (dar mükellef kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri hariç) ve menkul sermaye iratları (kâr payları ile Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasında vergi kesintisine tabi tutulan menkul sermaye iratları hariç) üzerinden anılan Kanunun 30. maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Diğer yandan, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmadan elde ettikleri, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili hakedişlerinden, serbest meslek kazançlarından, gayrimenkul sermaye iratlarından ve kâr payları hariç menkul sermaye iratlarından vergi kesintisi yapılacaktır.
Vergi kesintisi yapma sorumluluğu bulunanların, dar mükellefin Türkiye'de işyerlerinin veya daimi temsilcilerinin bulunup bulunmadığını bilmemesi durumunda anılan madde uyarınca vergi kesintisi yapılacağı tabiidir. -Diğer taraftan, telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında yapılan ödemeler üzerinden bu kazanç ve iratların ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın sorumlularca kurumlar vergisi kesintisi yapılacaktır.
b- Vergi Kesintisine Tabi Kazanç ve İratlar
ba- Taahhüt İşleri ile Uğraşan Dar Mükellef Kurumlara Yapılan Hakediş Ödemeleri
Kanununun 30/1. madddesinin (a) bendinde, GVK’da belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren %3 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
bb- Serbest Meslek Kazançları
Kanununun 30/1. madddesinin (b) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren;
- Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5,
- Diğer serbest meslek kazançlarından %20 oranında vergi kesinti yapılacaktır.
bc- Gayrimenkul Sermaye İratları
Kanununun 30/1. madddesinin (c) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri gayrimenkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren;
Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1,
Diğer gayrimenkul sermaye iratlarından %20 oranında kesinti yapılacaktır.
bd- Menkul Sermaye İratları
Kanununun 30/1. madddesinin (ç) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri kâr payları hariç diğer menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.
Bu kapsamda değerlendirilecek iratlar, GVK’nın 75. maddesinin 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 14, 15. bentlerinde düzenlenen iratlardır.
Kanunun geçici 1/2 maddesinde GVK’nın geçici 67. maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. GVK’nın geçici 67. maddesinde ise aynı Kanunun 75. maddesinin 5, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları (her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler, mevduat faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları, repo gelirleri) üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan, her nevi alacak faizlerinden, 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 01.01.2007 tarihinden itibaren;
- Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden ( katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kar payları dahil) %0,
- Diğerlerinden %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 10 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
be- Gayrimaddi Hakların Satış, Devir ve Temliki
Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesinin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın dar mükellef kurumların telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi haklarının satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedellerin, nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren %20 oranında vergi kesintisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
bf- Dar Mükellef Kurumlara veya Kurumlar Vergisinden Muaf Dar Mükelleflere Dağıtılan Kâr Payları
Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup, bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 2006/10731 sayılı BKK ile belirlenen %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyet gösteren dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden bu kesinti yapılmayacaktır. Kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayacaktır.
bg- Yurt Dışı İştirak Kazançları Üzerinden Dar Mükellef Kurumlara Dağıtılan Kâr Payları
KVK 30/4. maddesi uyarınca, Kanunun 5/c maddesiyle kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan, anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından vergi kesintisi yapılacak olup, söz konusu kesinti oranı bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca uygulanacak olan oranın (%15) yarısını aşmayacaktır. Bu durumda bu bent uyarınca yapılacak kesinti oranı %7,5 olacaktır.
bh- Sergi ve Panayır Kazançları
Kanununun 30/5. maddesinde, Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden, kurum bünyesinde 2006/11447 sayılı BKK gereğince 01/01/2007 tarihinden itibaren %0 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
bi- Bakanlar Kurulunca Belirlenecek Ülkelerde Yerleşik Olan veya Faaliyette Bulunan Kurumlara Yapılacak Ödemeler
Kanununun 30/7. maddesi uyarınca, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde[1] yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın vergi kesintisi kapsamındadır. Dolayısıyla, anılan ülkelerde yerleşik olan veya buralarda faaliyette bulunan kurumlara ödenen kredi anaparası, tasfiye bakiyesi gibi değerler de vergi kesintisi kapsamına girmektedir.
Bu ülkelere yapılacak kâr payı ödemeleri, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasına göre değil, yedinci fıkrasına göre vergi kesintisine konu edilecektir. Yedinci fıkraya göre vergi kesintisine tabi tutulan ödemeler, ayrıca vergi kesintisine konu edilmeyecektir.
Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine, kapsam dışında olan bir ülke üzerinden ödeme yapılması halinde de vergi kesintisi uygulanacaktır.
Ödemeye esas teşkil eden bir belgenin Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerde düzenlenmesi, vergi kesintisi için yeterlidir. Vergi kesintisi kapsamında olup mükellef açısından gider niteliğinde olan ödemeler, kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir. Ancak, vergi kesintisinin ödemeyi yapan tarafından yüklenilmesi halinde, bu vergi tutarı kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerdeki finans kuruluşlarından[2] temin edilen borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmayacaktır.
c- Anılan Kazançların Verilecek Beyannameye İthali
KVK’nın 24. maddesinde dar mükellef kurumların yıllık beyanname vermesine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, 26. maddesinde ise dar mükellef kurumların özel beyanname verecekleri gelirlere ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
KVK’nın 30/9.maddesi uyarınca, bu maddeye göre vergi kesintisi yoluyla alınan kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26. maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi ihtiyaridir. Ancak, GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 5, 7 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi zorunludur.
II- MAHSUPLAR
Kurumların beyan ettikleri kurumlar vergisi matrahı üzerinden ilgili vergi dairesi tarafından % 20 oranında kurumlar vergisi tarh edilir. Tarh edilen bu vergiden; beyannamede gösterilen kazançlardan gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına göre tevkifan kesilmiş olan vergiler (yatırım fonlarının katılma belgeleri ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları üzerinden fon veya ortaklık bünyesinde hesaplanan vergiler dahil) düşülerek ödenecek kurumlar vergisi tutarına ulaşılır (KVK md. 32, 33, 34).
Yurt dışında ödenen vergiler, KVK’ya göre hesaplanan kurumlar vergisinden öncelikle mahsup edilecek, artan tutarın bulunması halinde yurt içinde kesinti suretiyle ödenen vergiler ve geçici vergi mahsup edilecektir. Ayrıca, söz konusu sınırlamalar asıl olmak kaydıyla zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye'de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle Türkiye'deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkan bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir.
Örneğin, Tam mükellef (Z) A.Ş., 2006 yılında (D) ülkesinde bulunan şubesinden Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında istisna olarak değerlendirilmeyen 150.000.- YTL değerinde kurum kazancı elde etmiş ve bu kazanç üzerinden %30 oranında 45.000.- YTL kurumlar vergisi ödemiştir. Kurumun yurt içindeki faaliyetlerinden elde ettiği kazanç ise 750.000.- YTL olup 60.000.- YTL kesinti suretiyle ödenen vergi, 110.000.- YTL de ödenen geçici vergi bulunmaktadır. (Yurt dışından elde edilen kâr payları ve ödenen vergiler aynı kurla değerlenmiştir.)
Kurum kazancı ............................................................... 900.000,- YTL
Hesaplanan kurumlar vergisi....................................... 180.000,- YTL
Mahsuplar (-) .................................................................. 200.000,- YTL
-
Yurt dışında ödenen verginin mahsup edilebilecek kısmı. 30.000.- YTL
(150.000 x %20 = 30.000)
- Kesinti suretiyle yurt içinde ödenen vergi 60.000.- YTL
- Geçici vergi 110.000.- YTL
Ödenecek kurumlar vergisi.......................................... 0,-YTL
İadesi gereken geçici vergi ....................................... 20.000,- YTL
Yurt dışında ödenen verginin 15.000,-YTL'lik kısmının mahsup sınırını aştığı için hiçbir şekilde mahsup edilemeyecektir.
A- YURT DIŞINDA ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU
Yurt dışında elde edilen kazançlardan Türkiye'de vergilendirilecek olanlara ilişkin daha önce mahallinde ödenen vergiler, Türkiye'de bu kazançlar nedeniyle hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Ancak, Türkiye'deki vergi matrahına dahil edilen yurt dışı kazanç tutarının bu vergileri de içerecek şekilde brütleştirilmiş olması gerekmektedir. Yurt dışında yabancı para cisinden ödenen vergilerin türk lirasına çevrilmesinde, ilgili bulunduğu kazançların genel sonuç hesaplarına intikalinde esas alınan kur uygulanacaktır. (KVK md. 33)
Mahsup işlemi söz konusu verginin beyannameye dahil edildiği geçici vergi dönemi itibariyle başlayacaktır. Bu vergilerin geçici vergiden mahsubunda da genel şartlar aranacaktır. Bu verginin geçici vergiden mahsup edilmesi yıllık vergiden mahsup edilmesine engel değildir. Çünkü hesaplanan kurumlar vergisinden ancak ödenen geçici vergi mahsup edilebilmektedir. (KVK m. 33/5)
KVK’nın 7. maddesinin uygulandığı hallerde, kontrol edilen yabancı kurumun ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler, söz konusu kurumun Türkiye'de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. (KVK m. 33/2)
Yurt dışından elde edilen kazançların Türkiyede kurumlar vergisinden istisna edilmiş olması halinde, bu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen vergilerin yurt içinde hesaplanan vergiden mahsup edilmesi mümkün değildir.
Genel olarak yurtdışı kazançların Türkiye’de beyan edildiği dönemde vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsup edilememsi halinde, bu vergiler izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar mahsup konusu yapılabilecektir.
1- Mahsup Edilebilecek Vergilerin Sınırı
Türkiye'de tarh olunacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecek yurt dışında ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergiler, en fazla yurt dışında elde edilen ve Türkiyede beyannameye dahil edilen kazançlara %20 kurumlar vergisi oranının uygulanması suretiyle bulunacak tutar kadar olacaktır. (KVK m. 33/4)
Örneğin, (A) Kurumu, yurt dışında elde ettiği brüt 100.000.-YTL kazancı 2006 yılı beyanına dahil etmiştir. Bu kazanç üzerinden yabancı ülkede 25.000,-YTL kurumlar vergisi benzeri vergi ödenmiştir. Bu durumda, (A) Kurumu Türkiye'de bu kazanca ilişkin olarak (100.000 x %20=) 20.000-YTL'yi vergi kısmının hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edebilecektir. Yurtdışında ödenen verginin bu tutarı aşan kısmı mahsup kousu yapılamayacaktır.
2- Yurt Dışı İştiraklerden Elde Edilen Kâr Payları Üzerinden Ödenen Vergilerin Mahsubu
Tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesi veya oy hakkının en az %25'ine sahip olduğu yurt dışı iştiraklerinden elde ettikleri kâr payları üzerinden Türkiye'de ödenecek kurumlar vergisinden, iştiraklerin bulunduğu ülkelerdeki kâr payı dağıtımına kaynak oluşturan kazançlar üzerinden ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin kâr payı tutarına isabet eden kısmı mahsup edilebilecektir. Kazanca ilave edilen kâr payı brüt tutarı ile dikkate alınacaktır. (KVK m. 33/3)
Örneğin, (A) Kurumunun sermayesine %30 oranında iştirak ettiği yurt dışındaki (B) Kurumundan elde ettiği iştirak kazancına ilişkin bilgiler şöyledir.
-İştirak oranı %30
-Yabancı ülkedeki kurumlar vergisi oranı %10
-Yabancı ülkede dağıtılan kâr paylarına uygulanan vergi kesintisi oranı %20
-(C) Kurumunun toplam kurum kazancı 1.000,- YTL
-(C) Kurumunun yabancı ülkede ödediği kurumlar vergisi (%10)100,- YTL
-(A) Kurumunun elde ettiği iştirak kazancı (brüt) 300,-YTL
-Yabancı ülkede ödenen kurumlar vergisinden (A) Kurumunun
elde ettiği iştirak kazancına isabet eden tutar (300.000 x %10) 30,-YTL
-(C) Kurumunun dağıtılabilir kazancı 900- YTL
-(A) Kurumunun elde ettiği vergi sonrası kâr payı 270,-YTL
-(A) Kurumunun elde ettiği kâr payından dağıtım aşamasında yurt dışında kesilen vergi (270.000 x %20) 54,- YTL
-(A) Kurumunun elde ettiği net kâr payı tutarı 216,- YTL
Bu durumda (A) Kurumu, Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilmemiş olan (B) Kurumundan elde ettiği brüt 300,- YTL’yi kurum kazancına ekleyecek, bu kazanç üzerinden yurt dışında ödenen (54 + 30 =) 84,- YTL verginin, bu kazanç üzerinden Türkiye'de geçerli kurumlar vergisi oranına göre hesaplanan (300 x %20=) 60,-YTL'ye kadar olan kısmını mahsup edebilecektir.
3- Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Tevsiki
Kurumlar vergisinden indirim konusu yapılacak vergilerin yabancı ülkelerde ödendiğini gösterir belgelerin, yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa mahallinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik olunması gerekmektedir. Aksi halde indirim hakkı kullanılamayacaktır. Ancak, yabancı ülkede ödenen veya ödenecek olan vergi, %20 kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o memlekette câri olduğu bilinen oran üzerinden hesaplanarak, cari dönemde hesaplanan kurumlar vergisisnin bu tutar kadarlık kısmı ertelenebilecektir. Hesaplanan kurumlar vergisinin bu suretle ertelenen kısmı söz konusu belgelerin tarh tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edilmesiyle terkin edilir. (KVK m. 33/6-7)
Mücbir sebepler olmaksızın belgelerin anılan süre zarfında ibraz edilmemesi veya bu belgelerin ibrazından sonra ertelenen vergi tutarından daha düşük bir mahsup hakkı olduğunun anlaşılması halinde, ertelenen vergilerin tevsik edilemeyen kısmı 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak şartıyla düzeltilecektir. (KVK m. 33/8)
B- YURT İÇİNDE ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU
KVK’nın 34/1. maddesi uyarınca, beyannamede gösterilen kazançlardan, Knunun 15 ve 30. maddelerine göre kaynağında kesilmiş olan vergiler beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir. Ayrıca, beyannameye dahil edilen kazançlardan GVK’nın geçici 67. maddesi kapsamında kesilen vergiler de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Ancak, anılan geçici maddenin (2) ve (3) nolu fıkraları kapsamında yapılan kesintilerde, kesinti suretiyle ödenen verginin, işlemden doğan kazancın tabi olduğu vergi kesintisiyle çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşan kısmı, yıllık kurumlar vergisinden mahsup edilemeyecektir.
Sigorta ve reasürans şirketlerinde, hayat sigorta branşında teminat sağlayan şirketlerin, hayat matematik karşılıklarının yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden yapılan vergi kesintileri de aynı şekilde söz konusu sigorta şirketinin beyannamesi üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.
Diğer taraftan dar mükellefiyete tabi kurumların vergi kesintisi yoluyla alınan ve kurumlar vergisi beyannamesine dahil edilmesi ihtiyari kılınan kazançları için beyanname verilmesi halinde, bu kazançlar üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden, daha önce kesinti yoluyla ödenen vergiler genel hükümler çerçevesinde mahsup edilebilecektir.
VUK’un 11 inci maddesi kapsamında, 164 seri no.lu GVK Genel Tebliğinde belirlenen esaslarla kurumların, sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden müteselsil sorumlulukları gereği kestikleri vergilerin, kazancı elde eden kurumların beyannameleri üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkündür.
1- Fonlar ve Yatırım Ortaklıkları Bünyesinde Kesilen Verginin Bu Kurumlardan Kâr Payı Alanlarca Mahsubu
KVK’nın 15/3. maddesine göre, fonların ve yatırım ortaklıklarının Kanunun 5/d maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen kazançları üzerinden fon bünyesinde kesilen vergiler, söz konusu fon ve ortaklıkların katılma belgeleri ile hisse senetlerinden kâr payı alan kurumlar tarafından, aldıkları kâr payının içerdiği vergi kesintisi miktarı ile sınırlı olmak üzere hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
Beyannameye dahil edilecek kar payı, ele geçen net kâr payının geçerli kesinti oranı kullanılarak brütleştirilmesi suretiyle hesaplanacaktır. Kâr payının elde edildiği tarih ile vergi kesintisinin yapıldığı tarih arasında dönem farkı bulunmasının önemi bulunmaktadır. Mahsup edilecek vergi, kâr payının elde edildiği dönem için geçerli olan vergi oranı ile hesaplanacaktır.
2- Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı Üzerinden Kesilen Vergilerin Mahsubu
Kontrol edilen yabancı kurumlara yapılan ödemeler üzerinden KVK’nın 30/7. maddesi uyarınca kesilen vergiler, bu şirketin Türkiye'deki beyannameye dahil edilen kurum kazancı üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Ancak, mahsup edilecek verginin, kontrol edilen yabancı kurumun bu ödemelerden kaynaklanan kazancına isabet eden kurumlar vergisini aşmaması gerekmektedir.
3- Kesilen Vergilerin Geçici Vergiden Mahsubu
Geçici vergilendirme dönemi içinde elde edilen gelir üzerinden kesinti yoluyla ödenmiş vergiler varsa bu vergilerin, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarlarından da mahsubu mümkün bulunmaktadır. Bununla birlikte, ilgili hesap dönemine ilişkin ödenen geçici vergi ile kesinti yoluyla ödenen vergiler, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir. (KVK md. 34/4)
4- Mahsup Fazlasına İlişkin Yapılacak İşlem
KVK’nın 34. maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde mahsup edilecek vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olması halinde, bu durum vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirilecektir. Fazla olan bu tutar, mükellefin söz konusu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurması şartıyla kendisine iade edilecek olup; bu süre içinde başvurmayanların bu farktan doğan alacakları düşer. (KVK md. 34/5)
Maliye Bakanlığı, iadeyi mahsuben veya nakden yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata bağlamaya ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkilidir. Bu yetki; kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri elde edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre ayrı ayrı kullanılabilmektedir. (KVK md. 34/6) Bu konuda 252 Seri nolu GVK Genel Tebliğinde açıklamalar yapılmıştır.
Kesinti yoluyla ödenen vergilerin mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması şartıyla, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla yapılacaktır. İkmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih esas alınarak yapılır. Aranan belgelerin tamamlanması aşamasında yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmayacaktır. (KVK md. 34/7)
5- Fonların ve Yatırım Ortaklıklarının Gelirleri Üzerinden Ödenen Vergilerin Mahsubu
KVK’nın 5/1-d maddesinde sayılan fonların ve yatırım ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu fon ve ortaklıkların, anılan kazançlarının elde edilmesi sırasında, KVK’nın 15 ve GVK’nın geçici 67. maddesi uyarınca kesilen vergiler, KVK’nın 15/3. maddesine göre kurum bünyesinde yapılacak vergi kesintisinden mahsup edilebilecektir. Ancak, söz konusu mahsubunun yapılabilmesi için kesilen vergilerin vergi kesintisi yapanlarca ilgili vergi dairesine ödenmiş olması gerekmektedir.
Beyanname üzerinden vergi mahsubunun yapılmasından sonra, mahsup edilemeyen bir vergi tutarı kalması halinde, söz konusu vergi kesintisi mükellefin başvurusu üzerine genel esaslar çerçevesinde red ve iade edilecektir.
III- BEYAN
Kurumlar vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi veya kuruluştur. Kurumlar vergisinde hesap dönemi vergilendirme dönemidir (KVK md. 14, 16).
Kurumlar vergisi beyannamesi, ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını kapsar. Mükelleflerin şubeleri, ajanlıkları, alım ve satım büro ve mağazaları, imalathaneleri veya kendilerine bağlı sair işyerleri için, bunların müstakil muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olsa dahi, ayrı beyanname verilmez. Kooperatifler, gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tabi tutulan taşınmaz kira gelirlerinden ibaret bulunması halinde, bu kira gelirleri için kurumlar vergisi beyannamesi vermeyeceklerdir.
Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından dönem kazancı ile ilgili verilecek beyannameler şunlardır:
- Safi kazancın bildirilmesine özgü kurumlar vergisi beyannamesi,
- Kurumlar vergisi tevkifatının vergi dairesine bildirilmesine özgü muhtasar beyanname (KVK md. 30, 31),
- Dar mükellefiyete tabi kurumların, KVK’nın 26. maddesinde yazılı kazanç ve iratlarının vergi dairesine bildirilmesine özgü özel beyanname,
- GVK’nın 94/6. maddesi ve KVK’nın 15/5. maddesi uyarınca yapılacak vergi kesintisine ilişkin muhtasar beyannamedir.
IV- BEYANNAMENİN VERİLME VE VERGİNİN ÖDENME ZAMANI
A- KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ
Kurumlar vergisi beyannamesi, hesap döneminin (normal veya özel hesap dönemi) kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir (KVK md. 15/3). Dar mükelleflerin yıllık kurumlar vergisi beyannamesi, Türkiyede işyeri veya daimi temsilcisinin bulunduğu yerin, Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisinin bulunmaması halinde, yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesine verilir.(KVK md. 25/4)
Dar mükellefiyette, vergi muhatabının Türkiye’yi terk etmesi halinde, beyanname memleketi terk tarihinden önceki son onbeş gün içinde verilir. Verginin muhatabı, yabancı kurumun Türkiye’deki müdür veya temsilcileri, bunlar yoksa kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlardır.(KVK md. 25/5, 28/1)
Kurumlar vergisi, beyannamenin verileceği ayın sonuna kadar ödenir. (KVK md. 21/1, 29/1))
Tasfiye, devir ve birleşme halinde; tasfiye olan veya birleşen kurum adına tasfiye ve birleşme kârı üzerinden salınan vergiler beyanname verme süresi içinde ödenir. Tasfiye beyannamesi Kanunun 14. maddesinde belirlenen sürelerde, tasfiyenin tamamlanması halinde tasfiyenin kapandığı tarihten itibaren 30 gün içinde verilir.(KVK md. 17/2) Kurumlar vergisi de beyanname verme süresi içinde ödenir. Tasfiye ve devir olan kurumun (vergisiz devirler hariç) tahakkuk etmiş ancak henüz ödeme vadesi gelmemiş vergileri de aynı süre içinde ödenir (KVK md. 21/1-2).
B- ÖZEL BEYANNAME
Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen yabancı kurumlarca elde edilen, GVK’da yazılı diğer kazanç ve iratlar ile ulaştırma işi kazancı özel beyanname ile beyan edilir. Söz konusu beyanname, kurumun kendisi veya Türkiye’de adına hareket eden kişi tarafından, kazançların iktisap tarihinden itibaren 15 gün içinde, KVK’nın 27. maddesinde belirtilen ilgili vergi dairelerine verilir. Beyan edilen kazançların vergisi aynı süre içinde ilgili vergi dairesine ödenir (KVK md. 29/1-c).
C- MUHTASAR BEYANNAME
Dar mükellef kurumlara KVK’nın 30. maddesinde belirtilen kazanç ve iratları sağlayan gerçek veya tüzel kişiler, bu kurumlara nakden veya hesaben ödedikleri veya tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratları ile bu kazançlar üzerinden kesilen kurumlar vergisini, muhtasar kurumlar vergisi beyannamesi ile söz konusu ödeme veya tahakkukun yapıldığı ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar, kurumlar vergisi açısından bağlı bulundukları vergi dairesine bildirmek zorundadır. Bu vergiler beyannamenin verildiği ayın 26. günü akşamına kadar ödenir. (KVK md. 29/1-b, 31, GVK md. 98)
Hükümetin müsaadesiyle açılan sergi ve panayırlarda dar mükelleflerin yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar (Türkiye’de başkaca bir işyeri veya daimi temsilcileri bulunmamak şartıyla) üzerinden yapılacak kurumlar vergisi tevkifatı oranı halen % 0’dır. Bu nedenle bu kazançlar için beyanname verilmeyebilecektir (KVK, 31 seri nolu Genel Tebliği).
Tam mükellef kurumlarda KVK’nın 15. maddesi uyarınca yapılacak vergi kesintileri, kesintiyi yapmak zorunda olanlarca, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer itibariyle bağlı bulundukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilir. Muhtasar beyanname, vergilendirme dönemini izleyen ayın 20. günü akşamına kadar verilir ve 26. günü akşamına kadar ödenir.(KVK md. 15/5, 21/4)
D- “E- BEYANNAME”
Vuk’un 5228 sayılı Kanununla değişik mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan düzenleme ile Maliye Bakanlığı, vergi beyannameleri ve bildirimlerinin internet ve diğer elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında doğrudan mükellefler tarafından gönderilmesine izin verebileceği veya zorunluluk getirebileceği gibi, bunların yetki verilmiş gerçek ve tüzel kişiler aracılığıyla gönderilmesine izin vermeye veya zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır.
Anılan yetkiye istinaden yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile;
- 3568 sayılı Kanunu uyarınca çıkarılan tebliğlere göre, aktif büyüklükleri ve net satış hasılatları belli bir tutarın üzerinde olması nedeniyle beyannamelerini meslek mensubuna imzalatmak zorunluluğunda bulunmayan mükelleflerin, tam otomasyona geçmiş vergi dairelerine verilecek beyannamelerini elektronik ortamda kendileri veya yetki verdikleri meslek mensupları aracılığı ile gönderebilecekleri,
- Aktif büyüklükleri veya net satış hasılatları nedeniyle, beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorunluluğu bulunan mükelleflerin de tam otomasyona geçmiş vergi dairelerine verilecek beyannamelerini yetki verecekleri meslek mensupları vasıtasıyla gönderebilecekleri yönünde düzenleme yapılmıştır.
Konuya ilişkin olarak 340, 346, 351, 357, 367 seri nolu VUK Genel Tebliğleri ile e-Beyanname 1, 2, 3 nolu sirkülerlerde yapılan açıklamalara bakılmalıdır.
V- UYGULAMA ÖRNEKLERİ
ÖRNEK - 1:
İnşaat İmalat ve Gayrimenkul Ticareti faaliyetinde bulunan (Z) A.Ş’nin 2006 takvim yılı faaliyetinden elde ettiği kâr 500.000 YTL tutarındadır. Kurumun 2005 takvim yılı faaliyeti 110.000 YTL zararla kapanmış olup söz konusu zararın 40.000 YTL’si yurt dışı inşaat ve onarım kazancı istisnasından kaynaklanmaktadır.
Kurumun önceki yıldan devreden indirilememiş yatırım indirimi harcamasının endekslenmiş tutarı 90.000 YTL’dir. Kurum yatırım indirimi hakkından 4842 sayılı Kanun öncesi hükümlere göre yararlanmaktadır.
Kurum cari dönemde ayrıca 40.000 YTL emisyon primi geliri, 60.000 YTL yurt dışı inşaat ve onarım işleri kazancı elde etmiştir. Kurum cari yılda kâr payı dağıtmama kararı almıştır.
ÇÖZÜM
Kurum tarafından cari dönem kazancına ilişkin olarak hesaplanacak kurumlar vergisi ve vergi kesintisi tutarları aşağıdaki gibidir.
Kurumun cari yıl kurum kazancı toplamı 600.000 YTL olup şu kazanç unsurlarından oluşmaktadır:
-.... Faaliyet Kârı.................................................................................. 500.000 YTL
-.... Emisyon Primi Geliri...................................................................... 40.000 YTL
-.... Yurt Dışı İnşaat ve Onarım İşleri Kazancı................................... 60.000 YTL
Kurumlar Vergisinin Hesabı |
YTL |
YTL |
Kurum Ticari Kazancı |
|
600.000 |
-Geçmiş Yıl Zararı |
|
70.000 |
İndirime Esas Tutar |
|
530.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
230.000 |
-Yatırım İndirimi |
90.000 |
|
-Emisyon Primi Geliri |
40.000 |
|
-Yurt Dışı İnşaat ve Onarım İşleri Kazancı |
100.000 |
|
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
300.000 |
Hesaplanacak Kurumlar Vergisi (%20) |
|
60.000 |
Stopaj Gelir Vergisi Tutarının Hesabı
Kurum cari dönem kârını dağıtmadığı için kâr payı dağıtımına bağlı vergi kesintisi hesaplanmayacaktır.
Yatırım İndirimi Stopajı
Kurum yatırım indirimi hakkından 4842 sayılı Kanun öncesi hükümlere göre yararlanmaya karar verdiğinden, cari dönemde indirdiği yatırım indirimi tutarı üzerinden GVK’nın geçici 61. maddesi uyarınca %19,8 oranında gelir vergisi stopajı hesaplayacaktır.
Stopaj Gelir Vergisinin Hesabı |
YTL |
Stopaj Gelir Vergisi Matrahı (Yatırım İndirimi) |
85.000 |
Gelir Vergisi Stopajı (%19,8) |
16.830 |
Toplam Vergi Yükü (Top. Vergi/Top. Kur. Kaz.=) |
YTL |
Kurumlar Vergisi |
60.000 |
Gelir Vergisi Tevkifatı |
16.830 |
TOPLAM (% 12,8) |
76.830 |
ÖRNEK - 2:
4325 sayılı kanun kapsamında ilave 40 işçi çalıştıran ve Tekstil imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (D) A.Ş’nin 2006 yılı ticari kazancı 700.000 YTL’dir. Kurumun cari dönem giderlerinden 60.000 YTL’lik kısmı KKEG mahiyetindedir. Kurum kazancına dahil edilmiş olan bazı kazanç ve iratlara ilişkin olarak yararlanacağı istisnalar aşağıdaki gibidir.
-.... İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası (%75).......................... 230.000 YTL
-.... Emisyon Primi................................................................................. 70.000 YTL
Kurum cari yıl kazancının 100.000 YTL’lik kısmını Nisan 2007 tarihinde ortaklara dağıtma kararı almıştır. Kurum ortaklarının tamamı tam mükellef gerçek kişidir.
ÇÖZÜM
Kurum tarafından dönem kazancına ilişkin olarak hesaplanacak vergiler aşağıdaki gibidir. Kurumun 4325 sayılı Kanun uyarınca kurumlar vergisi indirim hakkı 40 işçi için %54,5’tir.
Kurumlar Vergisinin Hesabı |
YTL |
YTL |
-Kurum Ticari Kazancı |
|
700.000 |
-KKEG |
|
60.000 |
Toplam |
|
760.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
300.000 |
-İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası |
230.000 |
|
-Emisyon Primi |
70.000 |
|
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
460.000 |
Hesaplanması Gereken Kurumlar Verg. (%20) |
|
92.000 |
4325 sayılı Kanun Uyarınca İndirim (%54,5) |
|
50.140 |
Hesaplanacak Kurumlar Vergisi |
|
41.860 |
Stopaj Gelir Vergisi Tutarının Hesabı
Kurum cari yıl kazancının 200.000 YTL’lik kısmını Nisan 2007 tarihinde ortaklara dağıtma kararı almıştır. Kurum dağıtacağı bu kazanç kısmı üzerinden GVK’nın 94/6-b/i maddesi uyarınca %15 oranında stopaj gelir vergisi hesaplayacaktır.
Stopaj Gelir Vergisinin Hesabı |
YTL |
Stopaj Gelir Vergisi Matrahı |
200.000 |
Gelir Vergisi Stopajı (%15) |
30.000 |
Kurumun cari dönem toplam vergi yükü aşağıdaki gibidir.
Toplam Vergi Yükü (Top. Vergi/Top. Kur. Kaz.=) |
YTL |
Kurumlar Vergisi (%30) |
41.860 |
Gelir Vergisi Stopajı |
30.000 |
TOPLAM (% 10,26) |
71.860 |
ÖRNEK - 3:
Kurumlar vergisi mükellefi (C) kredi kooperatifinin 2006 dönemi faiz geliri 250.000 YTL, diğer gelirleri 25.000 YTL’dir. Kooperatifin, elde ettiği diğer kazançlar sabit kıymet satışından doğmuş olup başka gelir unsuru yoktur.
Kooperatifin kullandırdığı kredilerin %90’ını ortakları kullanmıştır. Kooperatifin indirim konusu yapılacak 35.000 YTL tutarında geçmiş yıl zararı mevcuttur.
ÇÖZÜM
Bu verilere göre kooperatifin kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
Kooperatifin yararlanabileceği risturn istisnası tutarı:
250.000 x 0,90= 225.000 YTL’dir.
Kurumun toplam kazancı 250.000+25.000=275.000 YTL’dir.
Kurumlar Vergisi |
YTL |
YTL |
-Kurum Ticari Kazancı |
|
275.000 |
-KKEG |
|
0 |
Kazanç ve İlaveler Toplamı |
|
275.000 |
Mahsup Edilecek Geçmiş Yıl Zararı |
|
35.000 |
İndirime Esas Tutar |
|
240.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
225.000 |
-Risturnlar |
225.000 |
|
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
15.000 |
Kurumlar Vergisi (%20) |
|
3.000 |
Kooperatifin vergi yükü cari döneme ilişkin kurumlar vergisinden oluşmakta olup (3.000/275.000=) % 1,09 oranındadır.
ÖRNEK 4
Hitit Vergi Dairesi mükellefi (Y) Otomotiv İthalat A.Ş’nin 2006 takvim yılı ticari bilanço kârı 9.200.000 YTL olup, bunun 900.000 YTL’lik kısmı ortağı bulunduğu (B) A.Ş’nin dağıttığı kâr payından, 700.000 YTL tutarındaki kısmı KVK 5/1-e. madde kapsamında yapılan (Z) A.Ş. iştirak hisselerinin satışından, 350.000 YTL’lik kısmı emisyon priminden ve 2.100.000 YTL tutarındaki kısmı da (A) serbest bölgesinde yer alan şubelerinin kârından oluşmaktadır.
Kurumun cari dönemde 300.000 YTL tutarında KKEG mevcuttur.
Kurum, Mayıs 2005 tarihinde başladığı yatırım faaliyetine ilişkin olarak cari yılda 4.000.000 YTL yatırım harcaması yapmıştır. Kurum cari yıl kazancını sermayesine ekleme kararı almıştır.
ÇÖZÜM
Bu veriler ışığında şirketin kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
Cari yıl kazancından yatırımın başlandığı dönem mevzuat hükümlerine göre yararlanılabilecek yatırım indirimi tutarı; 4.000.000 x 0,40 = 1.600.000,-YTL, iştirak hissesi satış kazancı istisnası ise; 700.000 x 0,75 = 525.000,-YTL’dir.
Kurumlar Vergisinin Hesabı |
YTL |
YTL |
Kurum Ticari Kazancı |
|
9.200.000 |
KKEG |
|
300.000 |
Kazanç ve İlaveler Toplamı |
|
9.500.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
5.475.000 |
İştirak Kazancı |
900.000 |
|
İştirak Hissesi Satış Kazancı |
525.000 |
|
Emisyon Primi |
350.000 |
|
Serbest Bölge Kazancı |
2.100.000 |
|
Yatırım İndirimi |
1.600.000 |
|
Kurum Kazancı (Matrah) |
|
4.025.000 |
Kurumlar Vergisi (%20) |
|
805.000 |
Kurum cari dönemde kâr payı dağıtmadığı için, kar dağıtımına bağlı gelir vergisi stopajı hesaplamayacaktır. Dolayısıyla cari dönemde ödenecek kurumlar vergisi, kurumun toplam vergi yükünü oluşturacaktır. Bu durumda cari dönem vergi yükü oranı (805.000/9.200.000=) %8,75 olacaktır.
ÖRNEK 5
Dış Ticaret Vergi Dairesi mükellefi (D) A.Ş.’nin 2006 yılı kazancı 320.000 YTL’dir. Kurumun cari dönem giderleri içinde Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na yapılan 50.000 YTL tutarında bağış ve 160.000 YTL tutarında AR-GE harcaması mevcuttur.
Kurum cari dönem kârından kâr dağıtımı yapmayacaktır.
ÇÖZÜM
Bu veriler ışığında Kurumun kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
AR-GE İndirimi: 160.000 x 0,40= 64.000 YTL
Kurumlar Vergisinin Hesaplanması |
YTL |
YTL |
Kurum Ticari Kazancı |
|
320.000 |
KKEG (Bağışlar) |
|
50.000 |
Kazanç ve İlaveler Toplamı |
|
370.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
114.000 |
Bağış ve Yardımlar |
50.000 |
|
AR-GE İndirimi |
64.000 |
|
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
256.000 |
Kurumlar Vergisi (%20) |
|
51.200 |
Kurum kar dağıtımı yapmadığından vergi yükü, ödenecek kurumlar vergisinden oluşmakta olup (51.200 / 320.000) % 16 oranındadır.
ÖRNEK 6
ODTÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyet gösteren (C) Limited Şirketinin 2006 yılında bu bölgedeki istisna kapsamındaki faaliyeti dolayısıyla 15.000.- YTL gider yapmış ancak henüz bir hasılat elde edememiştir. Bu kurumun aynı yılda bölge dışındaki faaliyetleri nedeniyle 25.000.- YTL hasılatı ve bu hasılatın elde edilmesine yönelik 5.000.- YTL gideri bulunmaktadır. Kurum cari dönemde kar dağıtımı yapmama kararı almıştır.
ÇÖZÜM
Kurumun cari dönem kazanç unsurları ve ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Teknoloji geliştirme bölgesi dışındaki hasılatı 25.000,- YTL
Bu kazanca ilişkin yapılan gider toplamı (5.000),- YTL
Teknoloji geliştirme bölgesi dışındaki kazancı 20.000,- YTL
Teknoloji geliştirme bölgesi hasılatı 0,- YTL
Teknoloji geliştirme bölgesinde oluşan zarar (15.000),- YTL
Kurumlar Vergisinin Hesaplanması |
YTL |
YTL |
Kurum Ticari Kazancı |
|
5.000 |
KKEG (Tekn. Gel. Bölg. Zararı) |
|
15.000 |
Kazanç ve İlaveler Toplamı |
|
20.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
0 |
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
20.000 |
Kurumlar Vergisi (%20) |
|
4.000 |
Teknoloji geliştirme bölgesi kazancı kurumlar vergisinden istisna olduğu için bu bölge faaliyetinden oluşan zararlar diğer kurum kazancından indirilemeyecektir. Diğer taraftan kurum cari dönemde kar payı dağıtmadığından kar payı dağıtımına bağlı kesinti de yapılmayacaktır. Kurumun cari dönem vergi yükü (4.000/5.000=) %75 olacaktır.
ÖRNEK 7
Maltepe Vergi Dairesi mükellefi (M) Turizm Ticaret A.Ş’nin 2006 takvim yılı ticari bilanço kârı 4.100.000 YTL olup, bunun 650.000 YTL’lik kısmı rüçhan hakkı satış gelirinden, 2.100.000,-YTL’lik kısmı yurtdışı şube gelirinden oluşmaktadır. Yurtdışı şube geliri ilgili ülkede % 17 oranında kazanç vergisine tabi tutulmuş olup, yıl sonu itibariyle Türkiye’ye transfer edilmiştir. Kurumun cari dönemde 200.000 YTL tutarında KKEG mevcuttur.
Kurum cari dönem kazancını dağıtmama kararı almıştır.
ÇÖZÜM
Kurumun cari dönem de yararlanacağı istisnalar aşağıdaki gibidir.
-Rüçhan hakkı satış kazancı istisnası (650.000 x %75=) 487.500,-YTL
-Yurt dışı şube geliri istisnası 2.100.000,-YTL
Bu veriler ışığında Kurumun 2006 yılı kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
Kurumlar Vergisinin Hesaplanması |
YTL |
YTL |
Kurum Ticari Kazancı |
|
4.100.000 |
KKEG |
|
200.000 |
Kazanç ve İlaveler Toplamı |
|
4.300.000 |
İndirim ve İstisnalar |
|
2.587.500 |
-Rüçhan hakkı satış kazancı istisnası |
487.500 |
|
-Yurt dışı şube geliri istisnası |
2.100.000 |
|
Safi Kurum Kazancı (Matrah) |
|
1.712.500 |
Kurumlar Vergisi (%20) |
|
342.500 |
Kurum cari dönemde kâr payı dağıtmadığı için, kar dağıtımına bağlı gelir vergisi stopajı hesaplamayacaktır. Dolayısıyla cari dönemde ödenecek kurumlar vergisi, kurumun toplam vergi yükünü oluşturacaktır. Bu durumda cari dönem vergi yükü oranı (342.500/4.100.000=) %8,35 olacaktır.
([1]) Bakanlar Kurulunca bu kapsamda henüz bir ülke belirlemesi yapılmamıştır.
([2]) Söz edilen finans kuruluşu, münhasıran finansman hizmeti veren, mukimi bulunduğu ülkenin mevzuatına göre finansal kaynak sağlamaya yetkili olan kuruluşları ifade eder. Sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kuruluşlar bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.