Tarih : 03.03.2011
Konu : Belediyelerden
olan Kurumumuz alacakları
Başkanlık
Makamının 29.12.2010 tarihli ve 747 sayılı OLUR’ları
ile Kurumumuz tarafından çıkarılan ve halen uygulanan genelgelerin, yürürlükte
bulunan güncel mevzuata göre yeniden gözden geçirilmesi, güncelleştirilmesi ve
konu bazında tekleştirilmesi talimatları çerçevesinde Sosyal Sigortalar Genel
Müdürlüğü görev alanına giren belediyelerden olan alacakların takip ve
tahsilinde yürütülecek işlemlere esas olması bakımından, iş ve işlemlerin
merkez ve taşra teşkilatında yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar ile süreçler
yeniden belirlenmiştir.
I- HACİZ VE
SORUMLULUK
A- Belediye
mallarının haczi
1- Genel açıklamalar
6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilen borçlarından
dolayı belediyelerin genel bütçe gelirlerinden almakta oldukları her türlü
payları ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları ve kamuya tahsisli
olsun olmasın her türlü taşınır, taşınmaz mallarının haczi mümkün bulunmakta
iken,
5393 sayılı Belediye
Kanununun Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları başlıklı 15. maddesinin son
fıkrasında; “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri,
şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye
tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.”
Yine, 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun Büyükşehir Belediyesinin Yetkileri ve İmtiyazları
başlıklı 10. maddesinde de; “Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyeleri;
görevli oldukları konularda bu Kanunla birlikte Belediye Kanunu ve diğer
mevzuat hükümleri ile ilgisine göre belediyelere tanınan yetki, imtiyaz ve
muafiyetlere sahiptir.”
hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, söz konusu
kanuni düzenlemeler uyarınca, büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin, 5393
sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinde sayılan mal, hak, alacak ve
gelirlerinin haczi imkansız hale gelmiş bulunmaktadır.
2-
Belediyenin haczi mümkün olmayan mal ve gelirleri
2.1- Proje
karşılığı gelirlerin haczedilemezliği
5393
sayılı Kanunun 15. maddesinin son fıkrasının ilk cümlesinde, “Belediyenin proje
karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri …
haczedilemez” ifadesi yer aldığından, bu hükme göre belediyelerin kamu hizmeti
yürütümüne ilişkin olarak, İller Bankası, (26.01.2011 tarihinde kabul edilip,
08.02.2011 tarih ve 27840 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6107 sayılı Kanunla
özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket statüsünde
“İller Bankası Anonim Şirketi” unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası
kurulmuş ve bankanın kısaltılmış unvanı “İLBANK” olarak düzenlenmiştir.) il
özel idaresi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ya da uluslararası kuruluşlardan
köprü inşaatı, metro yapımı, arıtma tesisi yapımı gibi
bir proje karşılığı olarak gerek yurt içi, gerekse yurtdışından borçlanma
yoluyla temin ettiği gelirlerin (hibe olanlar hariç) haczi yoluna gidilmemesi
gerekmektedir.
Şayet, belediyelerin yukarıda sayılan nitelikte bir geliri
veya parası haczedilmiş ve belediye tarafından da buna itiraz edilmiş ise, bu
durumda belediyeden bu itirazlarının ilgili kuruluşlardan alacakları belgelerle
teyit edilmesi istenecek, gerekiyorsa ünitelerimizce doğrudan ilgili
kuruluşlarla yazışma yapılmak suretiyle itirazın yerinde olup olmadığı hususu
araştırılacak ve yapılacak araştırma sonucunda, haczedilen gelirin veya
paranın, proje karşılığı borçlanma yoluyla elde edildiğinin anlaşılması halinde
yapılan haciz kaldırılacaktır.
2.2-
Şartlı bağışların haczedilemezliği
5393
sayılı Kanunun 15. maddesinin son fıkrasında, şartlı bağışların da
haczedilemeyeceği öngörülmüştür.
Şartlı bağışların haczedilmezliği hususu, Borçlar Kanununun
“bağışlamaya” ilişkin 234. ve müteakip maddeleri ışığında incelendiğinde;
belediyelere yapılan şartlı bağışın, kamu hizmetinde kullanılmak üzere, belli
bir amaç için bağışlanan, belli bir iş veya uygulama için belediyelere kamu
veya özel tüzel ve gerçek şahıslarınca verilen her türlü menkul, gayrimenkul
mallar ile paralar olduğu ya da belli bir şartla belediyeye belli bir
yükümlülük yükleyerek hibe edilen benzeri şeyleri kapsadığı, bu kabil belli bir
amacın gerçekleşmesi veya belli bir amaç için kullanıma sunulan şeylerin
haczinin mümkün olamayacağı, böyle şartlı bağışlarda devredilmezlik,
satılamazlık, bölünemezlik şartının esas alınması, herhangi bir haciz olayında
belediyece şartlı bağış olduğunun iddia edilmesi durumunda, belediyenin bir
kamu kuruluşu olduğu nazara alındığında her türlü muamelesinin belli usul, esas
ve kayıtlar muvacehesinde yürütüldüğü dikkate alınarak, haczedilen şey menkul
mal ise bunun şartlı bağışlandığına dair bir belgenin (resmi veya özel) ve bu
bağışın belediye kayıtlarına alındığına dair resmi bir evrakın ibraz edilmesi,
taşınmaz mal ise bu taşınmazın şartlı bağış yapıldığına dair tapuya tescil ve
şerh edilmiş olması, aynı şekilde sicile kaydı gereken diğer menkuller için
aynı hususun tahkik ve belediye tarafından teyit edilmesi gerekmektedir.
Örneğin;
(A) gerçek kişisi mülkiyeti kendisine ait olan bir arsayı, kadın ve çocuk
koruma evi yapılması şartıyla (Y) Belediyesine bağışlamış ve bu şart tapuya
tescil ve şerh edilmiş ise, söz konusu arsanın haczedilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
2.3-
Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malların haczedilemezliği
5393
sayılı Kanunun 15. maddesinin son fıkrasında; “… kamu
hizmetlerinde fiilen kullanılan mallarının haczedilmeyeceği” öngörülmüş
bulunduğundan, bu ifadeden kamu hizmetinde fiilen kullanılan taşınır ve
taşınmaz malların anlaşılması gerekmektedir.
Buna
göre; kamu hizmetinde kullanılan, diğer bir ifadeyle kullanıldığı hizmetin
gereği olarak kendiliğinden anlaşılan veya anlaşılabilen taşınmazlar ile bu
taşınmazlar içerisindeki menkullerin veya yine hizmetin gereği olarak kamu hizmetinde
kullanılan menkullerin haczi mümkün bulunmamaktadır.
Örneğin;
kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan, belediyeye ait park, bahçe, yol,
belediyece yaptırılmış sağlık ocağı, okul gibi gayrimenkuller ile toplu
taşımada kullanılan otobüs, ambulans, itfaiye araçları vb. menkuller, bu
kapsamda değerlendirilecek mallardandır.
Bununla beraber, 5393 sayılı Kanunun Belediye Meclisinin
Görev ve Yetkilerinin düzenlendiği 18. maddesinin (e) bendinde, “taşınmaz mal
alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya
tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin
kaldırılmasına, üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi yirmibeş
yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek”
şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Bu
düzenlemeye istinaden, bazı belediye meclislerince belediyeye ait tüm mal
varlığının kamuya tahsisi yolunda kararlar alınarak Kurum hacizlerinin
kaldırılması talep edilebileceği gibi, bu konularda davalar açılması yoluna
gidilmesi de muhtemel bulunmaktadır.
Belediyelerce
yargı nezdinde, Kurum aleyhine açılan davalarda mahkemelerce haczin kamuya
tahsis kararı tarihinden öncesine ait olup olmadığına göre kararlar verilmiş ve
kamuya tahsis kararları haciz tarihinden sonra ise belediyelerin haciz kaldırma
talepleri reddedilmiştir.
Yine,
Kurum alacağının tahsilini önlemek için herhangi bir kamu hizmeti belirtilmeden
tüm belediye gelir ve mal varlığının kamu hizmetine tahsis edilmesi, mevzuata
uygun görülmeyerek belediyece alınan kamuya tahsis kararlarının iptali
yönündeki idare mahkemesi kararları Danıştay tarafından da onanmış
bulunmaktadır.
Dolayısıyla,
belediyelerce Kurum hacizlerinin uygulanmasına engel olmak amacıyla kamuya
tahsis kararları alınarak bunların Kurumumuza ibraz edilmesi halinde, bu tahsis
kararlarının iptali için Kurumumuzca idare mahkemeleri nezdinde dava açılması
gerektiğinden, bu kararlardan haberdar olunduğu tarihten itibaren kanuni süresi
(60 gün) içinde dava açılması gerekmektedir.
2.4-
Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirinin
haczedilemezliği
5393
sayılı Kanunun 15. maddesinin son fıkrasında; “… belediye
tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirinin haczedilmeyeceği”
öngörülmüş bulunduğundan, anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
söz konusu gelirler haczedilemeyecektir.
Diğer
taraftan, belediyelerin bankalarda vergi, resim ve harç geliri olarak ayrım
yapmadan tek hesap numarasında toplanan paraları haczedilebilecektir. Ancak bu hesapta haczi mümkün olmayan vergi, resim ve harç
gelirleri mevcutsa, bu husustaki iddianın belediyelerce ileri sürülmesi,
yeterli ve inandırıcı nitelikteki belgelerle ispat edilmesi veya doğruluğunun
alınacak mahkeme kararı ile sabit olması ya da ünitelerimizin ilgili kuruluşlarla;
örneğin bankalarla yapacakları yazışma sonucunda iddianın doğruluğunun
anlaşılması halinde, haczi mümkün olmayan vergi, resim ve harç gelirleri kadar
olan kısım üzerindeki hacizler kaldırılacak, bunlar haricindeki gelirler
üzerindeki haciz işlemi ise devam edecektir.
(2014/31 sayılı Genelge ile
10.12.2014 tarihinde eklenen alt bölüm) 2.5- Anlaşma Sonucu Belediye Mülkiyetine Geçen Gayrimenkuller
6552 sayılı Kanunun
122. maddesiyle, 5393 sayılı Kanunun 73. maddesinin yedinci fıkrasının birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere "Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen
gayrimenkuller haczedilemez." cümlesi eklenmiştir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi uygulaması
alanındaki kanuni düzenlemeler; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu, 5393 sayılı
Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, 644 sayılı Çevre ve
Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde
Kararnamede yer almıştır.
5393 sayılı Belediye
Kanununun 73. maddesi kapsamındaki uygulamalara ilişkin dönüşüm alanı ilanı ile
ilgili iş ve işlemler de Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmektedir.
Buna göre, belediyelerin
kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24.2.1984
tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak
Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde
kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanındaki hakları ile anlaşma sonucu belediye
mülkiyetine geçen gayrimenkullerin haczi yoluna gidilmemesi gerekmektedir.
Ancak,
ilgili tapu sicil müdürlüklerinden gelen tapu takyidat
belgelerinde mahcuz gayrimenkulün anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçtiğine
ilişkin bir beyan bulunmadığından, belediyelerin yukarıda sayılan nitelikte bir
hakkı veya gayrimenkulü haczedilmiş ve belediye tarafından da buna itiraz
edilmiş ise, bu itirazlarının 5393 sayılı Kanunun 73. maddesi kapsamında
bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili tapu sicil müdürlüğünden son takyidat durumunun sorulması, belediyece söz konusu
gayrimenkullerin anlaşma yoluyla elde edildiğinin yeterli ve inandırıcı
belgelerle (Bakanlar Kurulu kararı, Belediye Encümeni, Belediye Meclisi kararı,
mülk sahipleri ile noter huzurunda yapılan sözleşme vb.) ispat edilmesi veya
mahkeme kararı ile sabit olması, gerekmesi halinde de Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı (Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü) nezdinde
yapılacak gerekli araştırma sonucunda, haczedilen hakkın veya gayrimenkulün
5393 sayılı Kanunun 73. maddesine göre kentsel dönüşüm ve gelişim alanının
anlaşma yoluyla elde edildiğinin tespit edilmesi halinde haczimiz
kaldırılacaktır.
B-
Kurum Alacakları ile İlgili Sorumluluk
1-
Belediye başkanı ve diğer ilgililerin sorumluluğu
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 88. maddesinin onaltıncı fıkrasında;
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102. ve 106.
maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun
uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
mercilere verilen yetkileri kullanacağı,
Aynı
maddenin yirminci fıkrasında da; Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları
haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu
idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği
haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil
olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin
Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumlu olacağı,
hükmü yer almaktadır.
Buna
göre; kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu
görevlileri ile mesul muhasip ve saymanların Kurumun prim ve diğer
alacaklarının ödenmesinden müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunmaktadır.
Diğer
taraftan; 5393 sayılı Belediye Kanununun 37. maddesinin birinci fıkrasında;
belediye başkanının, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin
temsilcisi olduğu,
Aynı
Kanunun “Harcama yetkilisi” başlıklı 63. maddesinde de; belediye bütçesiyle
ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama
yetkilisi olduğu,
5018
sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Harcama yetkisi ve yetkilisi”
başlıklı 31. maddesinde de; bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama
biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu,
Ancak,
teşkilât yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin
belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri
sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisinin, üst yönetici veya üst
yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından; mahalli idarelerde İçişleri
Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
yürütülebileceği,
Kanunların
verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri
kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan
sorumluluğun kurul, komite veya komisyona ait olduğu,
Genel
yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde; idareler, merkez ve merkez dışı
birimlerin ve görev unvanları itibarıyle harcama
yetkililerinin belirlenmesine, harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde
birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usûl ve esasların Maliye
Bakanlığınca belirleneceği, harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi
devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağı,
Harcama
yetkililerinin bütçede öngörülen ödenekleri kadar, ödenek gönderme belgesiyle
kendisine ödenek verilen harcama yetkililerinin ise tahsis edilen ödenek
tutarında harcama yapabileceği,
hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler muvacehesinde; 5018 sayılı Kanunun 31. maddesinde
birimin en üst düzey yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu, harcama yetkisinin
devredilmesinin devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, 5510
sayılı Kanunun 88. maddesine göre de üst düzey yönetici ve yetkililer (harcama)
ile kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu
görevlileri, mesul muhasip ve saymanların Kurumun prim ve diğer alacaklarının
ödenmesinden müşterek ve müteselsil sorumluluğu düzenlenmek suretiyle Kurum
alacaklarının bir an önce tahsili öngörülmüştür.
Bu
durumda, belediye tüzel kişiliğinin yanı sıra borcun tahakkuk ettiği dönemde
görevde bulunan belediye başkanı ile birlikte 5018 sayılı Kanuna göre harcama
yetkilisi kılınan ve yetki devri yapılmış olanlar ile tahakkuk ve tediye ile
görevli diğer üst düzey yöneticilerin de müştereken ve müteselsilen
sorumluluğu bulunmaktadır.
II-
BORÇLARIN GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN TAHSİLİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER
A-
Belediye Borçları Uzlaşması
1-
Genel açıklamalar
Bilindiği gibi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile
5272 sayılı Belediye Kanununun 27.04.2005 tarihli ve 25798 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 5335 sayılı Kanunla değişik geçici 3 ve geçici 7. maddeleri
uyarınca; büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlar ile
sermayesinin yüzde ellisinden fazlası belediyelere ait şirketlerin 31.12.2004
tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarından olan kamu ve özel hukuka tabi
alacakları ile bunların kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarının Bakanlar
Kurulunca alınacak karara göre söz konusu Kanun maddelerine istinaden
oluşturulan Uzlaşma Komisyonunca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde
uzlaşma sağlanmak suretiyle yeniden yapılandırılacağı düzenlenmiştir.
Anılan
maddelerde sözü edilen büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı
kuruluşlar ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası büyükşehir
belediyelerine/belediyelere ait
şirketlerin kamu kurum ve
kuruluşlarından olan kamu ve özel hukuka tabi alacakları ile bunların diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçları hakkında yapılacak takas, mahsup ve
kesinti işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslara ilişkin Bakanlar Kurulu
Kararı ve eki Kararname 14.06.2005 tarihli ve 25845 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanmıştır.
Yine, Hazine Müsteşarlığınca 30.06.2005 tarihli ve 25861
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2005/1 sayılı “Büyükşehir Belediyeleri,
Belediyeler ve Bunlara Bağlı Kuruluşlar ile Sermayesinin Yüzde Ellisinden
Fazlası Büyükşehir Belediyelerine/Belediyelere Ait Şirketlerin Kamu Kurum ve
Kuruluşlarından Olan Kamu ve Özel Hukuka Tabi Alacakları ile Bunların Diğer
Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Olan Borçları Hakkında Takas, Mahsup ve Kesinti
İşlemleri Genel Tebliği” ile söz konusu Kanunların geçici 3 ve geçici 7.
maddeleri uyarınca yürütülecek işlemlerin usul ve esasları açıklanmıştır.
Buna
göre, büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile
sermayesinin yüzde ellisinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere
ait şirketlerin Kurumumuza olan 2005 yılı ve öncesine ait borçlarının uzlaşma
işlemleri tamamlanmış olup tahsilata ilişkin işlemleri devam etmektedir.
2-
Mahsup
Uzlaşma
kapsamına giren borçlar dolayısıyla, Maliye Bakanlığı veya İller Bankası
kanalıyla Kurum hesaplarına intikal eden paralar, ilgili büyükşehir
belediyesinin/belediyenin ve bunlara bağlı kuruluş ile sermayesinin yüzde
ellisinden fazlası büyükşehir belediyesine/belediyeye ait şirketin borçlarının
tamamını karşılamıyor ise, söz konusu paralar sırasıyla;
-
Tasarrufa teşvik kesintisi ve katkı payı,
-
Konut edindirme yardımı,
-
İcra masrafları,
-
Hukuk servislerince takip edilen borçlar,
-
Sosyal yardım zammı,
-
Kira borçları,
-
Donmuş prim gecikme zammı,
-
Donmuş eğitime katkı payı gecikme zammı,
-
Sigorta primi,
-
İşsizlik sigortası primi,
-
İdari para cezası,
-
Eğitime katkı payı,
-
Özel işlem vergisi,
-
Damga vergisi,
borçlarına aktarılacaktır.
Yapılacak
olan aktarım sırasında, yukarıda belirtilen sıralamaya göre, bir borç türü
kapatılmadan diğer borç türüne geçilemeyeceği gibi, her bir borç türü bazında
bir dönem borcu kapatılmadan diğer bir dönem borcuna da mahsup
yapılamayacaktır.
Bir
borç türüne yapılacak olan aktarım sırasında, bir işyeri dosyasının ilgili borç
türüne ilişkin borçları kapatılmadan diğer işyeri dosyasına geçilmeyecektir.
Kurum
hesaplarına intikal eden paraların borç türü ve dönem bazında aktarımı
yapılırken, paranın ilgili dönem borcunun tamamını (borç aslı ve gecikme
zammını) karşılamaması halinde söz konusu paralar, öncelikle ilgili dönemin
borç aslına, ilgili döneme ilişkin borç aslının tamamının kapanmasının
ardından, kalan para, ilgili döneme ilişkin gecikme zammına mahsup edilecektir.
Uzlaşma kapsamına giren borçlara ilişkin Maliye Bakanlığı
veya İller Bankası kanalıyla Kurum hesaplarına intikal etmiş olan paraların
ilgili büyükşehir belediyesinin/ belediyenin ve bunlara bağlı kuruluş ile
sermayesinin yüzde ellisinden fazlası büyükşehir belediyesine/belediyeye ait
şirketin borçlarının tamamını karşılaması halinde, aktarım işlemleri, yukarıda
belirtilen borç türü sıralamasına bakılmaksızın işyeri dosya bazında
yapılabilecektir.
B-
Genel Bütçe Gelirlerinden Kesinti Yapılması
1-
Genel açıklamalar
02.07.2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve
Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 05.02.2010
tarihli ve 27484 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5951 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 12. maddesi ile değiştirilen 7. maddesinde;
“(1)
Bu Kanunda, il özel idareleri ve belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri
tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda bu idarelere verilmesi
öngörülen paylar vergi hükmündedir.
(2)
İl özel idareleri ve belediyeler ile bu idarelere bağlı kuruluşların ve bunlara
ait tüzel kişilerin, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen Devlete olan
borçları, 28.03.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan Hazine alacağı niteliğindeki
borçları, İller Bankasına olan borçları ile sosyal güvenlik kuruluşlarına olan
borçlarına ve 10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun
geçici 3., 03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye
Kanununun geçici 5. maddeleri kapsamında uzlaşma sağlanmış borçları ile bu
maddeler kapsamındaki kuruluşlara olan ve 31.12.2006 tarihi itibarıyla tahakkuk
etmiş ve uzlaşma sağlanmamış olan borçlarına karşılık, bu idareler adına her ay
genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden ayrılacak tutardan,
alacaklı idarelerin talebi üzerine, ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya İller
Bankası tarafından kesinti yapılarak alacaklı idarelere ödenir.
(3)
(Mülga:28.01.2010-5951/12 md.)
(4) Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamındaki borçlardan 01.03.2010
tarihinden önce doğmuş olanlar ile bu tarihten önce Hazinece verilen
garantilerden veya ikrazen kullandırılan kredilerden
kaynaklanan 4749 sayılı Kanun kapsamındaki Hazine alacakları için yapılacak
kesintilerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden, il özel
idareleri ve belediyeler adına aylık olarak ayrılacak tutara oranı, yüzde 40’ı
aşamaz.
(5)
Yapılacak kesintilerin oranlarını; alacakların nev’ine, alacaklı kuruluşlara,
belirlenecek kriterler çerçevesinde borçlu kuruluşları
borç ödeme kapasitelerine göre gruplandırmak suretiyle ayrı ayrı veya topluca
tespit etmeye, kesinti ve mahsup işlemlerine ilişkin diğer usul ve esasları
belirlemeye, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
hükümleri yer almaktadır.
Yine,
5951 sayılı Kanunun 13. maddesiyle; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun
geçici 5. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 6. maddesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
5779 sayılı Kanunun 7. maddesine istinaden; “Büyükşehir
Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bunların Bağlı Kuruluşlarının
Borçlarına Karşılık Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilat Toplamı Üzerinden
Ayrılacak Paylardan Yapılacak Kesintilere İlişkin Esaslar” ile ilgili 15.03.2010
tarihli ve 2010/238 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve eki liste, 19.03.2010
tarihli ve 27526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Buna göre, anılan Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararı hükümlerine
istinaden il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler ve bunlara
bağlı kuruluşların tahakkuk etmiş ve ödenmemiş borçlarının, bu idareler adına
her ay genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak
paylarından Kurumumuzun talebi üzerine, ilgisine göre Maliye Bakanlığı
Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankası tarafından kesinti yapılmak
suretiyle tahsiline ilişkin yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.
2-
Kapsama giren kuruluşlar
Bakanlar
Kurulunca belirlenen Esasların 1. maddesinde kapsama dahil
olan kurum ve kuruluşlar belirtilmiş olup, Kurumumuza borcu olan il özel
idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar
bu kapsama girmektedir.
Bağlı
kuruluş ibaresinden; büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri, ilçe
belediyeleri ve belde belediyelerine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel
kişiliğini haiz kuruluşlar anlaşılacaktır.
Bu
durumda; il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri, ilçe
belediyeleri ve belde belediyelerine ait şirketlerin borçlarının bu kapsamda
tahsiline imkan bulunmamaktadır.
3-
Kapsama giren borçlar
Bakanlar
Kurulunca belirlenen Esasların 4. maddesinin birinci fıkrası; “Bu Esaslar
kapsamında, il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşların borçları
aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
(a)
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3. ve 5393 sayılı Belediye
Kanununun geçici 5. maddeleri kapsamında uzlaşma sağlanmış borçlar.
(b)
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3. ve 5393 sayılı Belediye
Kanununun geçici 5. maddeleri uyarınca, alacakları uzlaşma kapsamındaki özel
hukuka tabi kuruluşlara olan ve 31.12.2006 tarihi itibarıyla uzlaşma
sağlanmamış borçlar.
(c)
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre
takip edilen Devlete olan borçlar, İller Bankasına olan borçlar, Sosyal
Güvenlik Kurumuna olan borçlar ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan Hazine alacağı
niteliğindeki borçlar.”
hükmünü amirdir.
5779
sayılı Kanunda ve söz konusu Bakanlar Kurulu Kararında, borç türü bazında bir
ayrıma gidilmediğinden il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ile
belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşların Kurumumuza olan ve yasal ödeme süresi
geçmiş her türlü borçları bu kapsama girmektedir.
Bu
bağlamda; sigorta primi, idari para cezası, işsizlik sigortası primi, eğitime
katkı payı, özel işlem vergisi, damga vergisi, sosyal yardım zammı, icra takip
masrafları ve diğer Kurum alacakları ile bu alacaklara ilişkin gecikme cezası,
gecikme zammı, faiz ve fer’ileri bu kapsamda
değerlendirilecektir.
4-
Borçların bildirileceği kurum ve kuruluş
Büyükşehir
belediyeleri ve bağlı kuruluşlarından olan alacaklar Maliye Bakanlığı Muhasebat
Genel Müdürlüğüne, il özel idareleri ve belediyeler ile bu belediyelerin bağlı
kuruluşlarından olan alacaklar ise İller Bankasına bildirilecektir.
5-
Borç tablolarının hazırlanması
5779
sayılı Kanuna göre il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler
ve bunlara bağlı kuruluşların borçlarından dolayı kesinti yaptırılması için
borçlu kuruluşların talebi olup olmadığına bakılmaksızın sosyal güvenlik il
müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezlerince ekte yer alan borç tablosu (EK: 1)
düzenlenecektir.
Bununla birlikte, söz konusu tabloların hazırlanmasına
dayanak olması ve kesinti sonucu gelecek paraların işyeri ve borç türü bazında
ayrımı ile mahsubunun yapılabilmesi amacıyla (EK: 2) de yer alan tablo, borçlu
kuruluşların her bir işyeri için borç türü bazında ayrı ayrı düzenlenecek ve ilgili
personel tarafından müştereken imzalanarak sosyal güvenlik il
müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezlerince muhafaza edilecektir.
6-
6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirilen veya özel
kanunlarına göre yapılandırılan alacaklar
6183
sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirmiş veya özel
kanunlarına göre yapılandırılmış ya da daha sonra tecil ve taksitlendirilecek
olan alacaklar, taksitlendirme veya yapılandırma şartlarına uygun ödeme
yapıldığı sürece ilgisine göre Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ya da
İller Bankasına bildirilmeyecektir.
Kurumumuz alacaklarının ilgili kuruluşlardan kesinti yapılmak
üzere bildirilmesinden sonra tecil ve taksitlendirme talebinde bulunup talebi
Kurumca uygun görülen borçluların, kararın alındığı tarihe kadar ilgili
kuruluşlar nezdinde tahakkuk eden kesintileri haricinde ayrıca kesinti
yapılmaması hususu da ilgisine göre Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü
ya da İller Bankasına en kısa sürede bildirilecektir.
Ancak,
borçlularca yazılı olarak aylık taksit tutarlarının ilgisine göre Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ya da İller Bankasındaki paylarından
kesilmesi talebinde bulunulması halinde, aylık taksit tutarları Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ya da İller Bankasından sosyal güvenlik il
müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince talep edilecektir. Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ya da İller Bankasından yapılan
kesintilerin, 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre yapılan veya özel
kanunlarına göre yapılandırılan alacakların aylık taksit tutarlarının tamamını
karşılamaması durumunda aylık taksit farklarının borçlularca ödenmesi
gerekmektedir.
Borçlularca
taksitlendirilen borçların aylık taksit tutarlarının talepleri üzerine ilgili
kurum ve kuruluşlardan yapılacak kesintilerinin; eksik yapılması, süresinde
Kuruma aktarılmaması ya da hiç ödenmemesi halinde aradaki taksit farkının
vadesinde kendilerince ödeneceğini ve bu konuda ihtilaf yaratmayacaklarını
talep yazısında taahhüt etmeleri istenecektir.
Diğer taraftan, tecil ve taksitlendirme işlemi yapılıp
süresinde ödenen, ancak borçlular tarafından tecil ve taksitlendirme veya özel
kanunlarına göre yapılan yapılandırma işleminin bozularak Bakanlar Kurulu
Kararı kapsamında kesinti yapılması talebinde bulunulması ve bu konuda daha
sonra ihtilaf yaratmayacaklarının yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde, tecil
ve taksitlendirme/yapılandırma işlemi bozularak gerekli mahsup işlemi
yapıldıktan sonra bakiye borç, Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında kesinti
yapılması için ilgisine göre Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya
İller Bankasından talep edilecektir.
7-
Kapsama giren borçların ilgili kurum ve kuruluşa bildirilmesi
Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen Esasların 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun geçici 3. ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5.
maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamına giren borçlu kuruluşlarca Belediye Uzlaşma
Komisyonuna müracaatta bulunulması ve yapılan değerlendirme sonucunda uzlaşma
sağlanması suretiyle Uzlaşma Komisyonu Kararları Resmi Gazetede yayımlanarak
kesinleşen borçlar, Belediye Uzlaşma Komisyonu tarafından ilgisine göre Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankasına kesinti işlemleri
yapılmak üzere bildirildiğinden uzlaşma kapsamındaki bu borçlar yeniden
bildirilmeyecektir.
Yine,
söz konusu Esasların 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre, bu
kapsamdaki il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler ve
bunlara bağlı kuruluşların (1/3/2010 tarihine kadar tahakkuk eden borçlar
“2009/Aralık – 15.12.2009-14.01.2010” dönemi dahil)
borçları, ilgisine göre en geç 07.04.2010 tarihine kadar Maliye Bakanlığı
Muhasebat Genel Müdürlüğüne veya İller Bankasına bildirilecektir.
Daha
sonraki dönemlerde ödenmeyen 01.03.2010 sonrası tahakkuk edecek borçların ise
geciktirilmeksizin iki ayda bir en geç ilgili ayın 25’ine kadar gerekli
kesintilerin yapılarak Kuruma aktarılması için ilgisine göre Maliye Bakanlığı
Muhasebat Genel Müdürlüğüne veya İller Bankasına (EK: 1) tablo ile
bildirilmesine devam edilecektir.
8-
İl özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler ve bunlara bağlı
kuruluşlardan olan borçların tahsilini teminen
yürütülen icra takip işlemleri
5779 sayılı Kanun uyarınca, il özel idareleri, büyükşehir
belediyeleri ile belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşların borçları nedeniyle
vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylarından kesinti
yaptırılması için ilgisine göre Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya
İller Bankasından talepte bulunulacak olmakla birlikte, söz konusu kuruluşların
Kurumumuza olan borçlarından dolayı daha önce 6183 sayılı Kanun hükümlerine
göre ilgili mevzuatlarında haczedilebilir nitelikteki gelirleri ve malları için
başlanılmış olan icra takip işlemlerinin durdurulmasına veya uygulanan
hacizlerin kaldırılmasına ve bundan sonra icra takip işlemlerinin
yapılmayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almadığından, 6183 sayılı
Kanun hükümlerine göre icra takip işlemlerine devam edilecektir.
Ancak,
mükerrer kesinti yapılmaması bakımından, 5779 sayılı Kanun kapsamında kesinti
talebinde bulunulmuş borçlardan dolayı Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel
Müdürlüğü veya İller Bankası paylarına ayrıca haciz bildirisi gönderilmeyecektir.
Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankası tarafından 5779 sayılı
Kanun gereği kesinti yapıldıktan sonra geriye kalan belediye paylarından, haciz
yoluyla da olsa hiçbir şekilde kesinti yapılmasına imkan
bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya
İller Bankası tarafından belediyelere ait banka hesaplarına aktarılan kesinti
sonrası payların, söz konusu banka hesabında haczimizin bulunması nedeniyle
Kurum hesaplarına aktarılması veya bloke konulması halinde, bu hususun banka
kayıtları veya diğer belgelerle doğrulanmasının ardından, alınan paralar iade
edilecek veya bu paralar üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.
Ancak, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından il özel
idareleri, büyükşehir belediyeleri ile belediyeler ve bağlı kuruluşların
tahakkuk etmiş ve ödenmemiş borçlarının tahsilini teminen
yürütülecek olan icra takip işlemleri ile ilgili anılan bu Genelge ile
yürürlükten kaldırılan 2010/46 sayılı Genelgenin 8. maddesinin iptali için,
Kurumumuz aleyhine T.C. Danıştay Sekizinci Dairesinde 2010/5103 Esas No ile
açılan davada verilen 12.10.2010 tarihli yürütmeyi durdurma kararında;
“… dava konusu Genelge maddesi ile 5779 sayılı Yasa ile
öngörülen gelirlere yönelik olarak 6183 sayılı Yasa kapsamında başlatılan
hacizlerin devam edeceği yönünde yapılan düzenlemenin 5779 sayılı Yasada
düzenlenen kurallara ve bu Yasanın amacına aykırı olduğu açıktır.
Öte
yandan, il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşların 5779 sayılı
Yasadan kaynaklanmayan başka gelirleri de mevcut olduğundan, bu gelirlere
yönelik olarak 6183 sayılı Yasaya göre takip edilen alacaklar açısından 5779
sayılı Yasadaki kuralların işletilemeyeceği tereddütsüzdür. Kaldı ki; dava
konusu Genelge maddesi 5779 sayılı Yasadan kaynaklı gelirlere yönelik
belirlemeyi içerdiğinden, davalı idarenin bu Yasa kapsamında olmayan gelirlere
yönelik yürüttüğü takibatın bu Yasa kapsamında değerlendirme olanağı
bulunmamaktadır.
Açıklanan
nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 27/2. maddesindeki koşullar oluşmuş olduğundan
yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne 12.10.2010 gününde oy çokluğu ile
karar verildi.”
şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Bu doğrultuda; 5779 sayılı Kanun kapsamında borçları ilgisine
göre İller Bankası veya Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğüne kesinti
yapılması için gönderilen il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşların
Kurumumuza olan borçları için bundan böyle İller Bankasına veya Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğüne 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre haciz
bildirisi gönderilmemesi, daha önce haciz bildirisi gönderilmiş ise bunların da
söz konusu yürütmeyi durdurma kararı uyarınca iptal edilmesi gerekmektedir.
Ancak,
belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşların borçları, daha önce belirtildiği
şekilde, iki ayda bir kesinti yapılmak üzere ilgisine göre İller Bankasına veya
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderilmeye devam edilecektir.
Kurumumuzun haczi bulunan banka hesaplarına intikal eden haczedilebilir diğer
paralar üzerindeki haciz işlemlerine devam edilmesi gerekmektedir.
9-
5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan kaynaklanan alacaklar hakkında yapılacak işlemler
5510
sayılı Kanunun geçici 4. maddesinin onikinci
fıkrasında; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434
sayılı Kanundan kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemleri 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre Kurumca
sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve tahsil işlemleri
başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından sonuçlandırılır.”
hükmü yer almaktadır.
Bu bakımdan, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan kaynaklanan 01.10.2008
tarihinden önceki dönemlere ait Kurum alacaklarının takip ve tahsil işlemleri
Maliye Bakanlığınca yürütüldüğünden, bu tarihten sonraki dönemlerden
kaynaklanan Kurum alacakları merkez birimince, ilgisine göre Maliye Bakanlığı
Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankasına bildirilecektir.
10-
Diğer hususlar
5779 sayılı Kanun kapsamında il özel idareleri, büyükşehir
belediyeleri ile belediyeler ve bunların bağlı kuruluşlarından olan Kurum
alacaklarının Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankası
nezdindeki alacaklarından kesinti yapılarak tahsilini teminen
hazırlanan (EK: 1) tabloların üst yazı ekinde en geç 07.04.2010 tarihine kadar,
bu tarihten sonra ödenmeyen borçlar için ise haciz bildirisi gönderilmemesi,
bunun yerine iki ayda bir en geç ilgili ayın 25’ine kadar ilgisine göre Maliye
Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğüne veya İller Bankasına, sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezleri tarafından söz konusu borç tablolarının
hazırlanması ve bildirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca,
borçluların yapılacak kesinti işlemlerinden bilgi sahibi olması ve ileride
çıkabilecek ihtilafların önlenmesi için Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel
Müdürlüğü veya İller Bankasına bildirilen borçları gösterir tabloların bir
örneği de üst yazı ekinde borçlulara gönderilecektir.
Bildirilen
borçların tahsil tarihine kadar gecikme cezası ve gecikme zammı işlemeye devam
edeceği ve diğer şekillerde tahsilat da yapılabileceğinden, borçlulardan her yıl sonu itibariyle 5779 sayılı Kanun kapsamındaki kesinti
yapılacak alacak tutarlarının yeniden tespit edilerek düzenlenen tablolar,
ilgisine göre Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü veya İller Bankasına
bundan sonraki kesintilere esas olmak üzere gönderilecektir.
11-
Yürürlükten Kaldırılan Genelgeler
01.07.2005 tarihli ve 16/346 Ek sayılı, 05.04.2010 tarihli ve
2010/46 sayılı, 06.01.2011 tarihli ve 2011/2 sayılı genelgeler ile 15.03.2005
tarihli ve 181951 sayılı ve 19.01.2011 tarihli ve 1085288 sayılı genel
talimatlar, bu Genelgenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükten
kaldırılmıştır. Söz konusu genelgeler ile genel talimatlar yürürlük
dönemlerindeki iş ve işlemlerde kullanılabilecektir.
Bilgi
edinilmesi ve gereğini rica ederim.
EKLER:
Ek : 1- Kesintiye ilişkin toplam
borcu gösteren tablo (bir sayfa)
Ek : 2- Kesintiye ilişkin İşyeri
bazında muaccel borçları gösteren tablo (bir sayfa)
SOSYAL GÜVENLİK
KURUMU BAŞKANLIĞI |
||||||
………Sosyal Güvenlik
İl Müdürlüğü |
||||||
…………..Sosyal Güvenlik
Merkezi |
||||||
|
|
|
|
|
|
|
İL ÖZEL İDARESİ,
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ İLE BELEDİYELER VE BUNLARA BAĞLI KURULUŞLARIN |
||||||
5779 SAYILI KANUN
KAPSAMINDA KESİNTİYE TABİ TUTULAN TOPLAM BORÇLARINI GÖSTERİR TABLO |
||||||
|
|
|
|
|
|
|
İl |
|
|||||
Borçlu
Kuruluşun Ünvanı |
|
|||||
Bağlı
Kuruluş (Varsa) |
|
|||||
Bağlı
Bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü /
Sosyal Güvenlik Merkezi |
|
|||||
İşyeri
Sicil Numaraları |
|
|||||
SIRA NO |
BORCUN TÜRÜ |
BORCUN DÖNEMLERİ |
BORÇ ASLI |
GECİKME CEZASI VE
ZAMMI / FER'İLERİ |
TOPLAM BORÇ |
|
(A) |
(B) |
(A + B) |
||||
1 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
2 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
3 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
4 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
5 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
6 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
7 |
|
|
|
|
0,00 TL |
|
GENEL TOPLAM |
0,00 TL |
0,00 TL |
0,00 TL |
|||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Memur |
Şef |
Müdür Yardımcısı /
Yetkili |
Ünite Amiri |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu
tablo aşağıdaki açıklamalara göre doldurulacaktır. |
||||||
Açıklamalar: |
|
|
|
|
||
Borçlu
kuruluşun ünvanı kısmına, il özel idaresi,
büyükşehir ve belediyenin adı yazılacaktır. |
||||||
Bağlı
kuruluş kısmına, borcu varsa bağlı kuruluşun ünvanı
yazılacaktır. |
||||||
İşyeri
sicil numarası kısmına borçlu olan tüm işyeri sicil numaraları birlikte
yazılacaktır. |
||||||
Borcun
türü sütununa, işverenin tüm işyerleri
için ayrı ayrı düzenlenen (EK- 2) deki borç türleri yazılacaktır. |
||||||
Borcun
dönemi sütununa en eski ve en yeni dönem yazılacaktır. |
||||||
Borç
aslı sütununa, (EK- 2)’deki listelerde yer alan ilgili borç türünün toplam
borç aslı yazılacaktır. |
||||||
Gecikme
cezası ve zammı / fer'ileri sütununa, ../…/…. tarihine kadar
hesaplanan gecikme cezası, gecikme zammı varsa diğer fer'ileri
toplamı yazılacaktır. |
||||||
Yukarıdaki
açıklamalara göre hazırlanan bu tablo, kesinti işlemini yapacak olan
idarelere yazılı ve CD ortamında gönderilecektir. |
||||||
…………..Sosyal Güvenlik
Merkezi |
|||||||
İL ÖZEL İDARESİ,
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ İLE BELEDİYELER VE BUNLARA BAĞLI KURULUŞLARIN 5779
SAYILI KANUN KAPSAMINDA KESİNTİYE TABİ TUTULAN BORÇLARINA ESAS OLMAK ÜZERE
İŞYERİ BAZINDA MUACCEL BORÇLARINI GÖSTERİR TABLO |
|||||||
|
|
|
|
|
|
||
Borçlu
Kuruluşun Ünvanı |
|
||||||
Bağlı
Kuruluş (Varsa) |
|
||||||
İşyeri
Sicil Numarası |
|
||||||
SIRA NO |
BORCUN TÜRÜ |
BORCUN DÖNEMLERİ |
BORÇ ASLI |
GECİKME CEZASI VE
ZAMMI / FER'İLERİ |
TOPLAM BORÇ |
||
(A) |
(B) |
(A + B) |
|||||
1 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
2 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
3 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
4 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
5 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
6 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
7 |
|
|
|
|
0,00 TL |
||
GENEL TOPLAM |
0,00 TL |
0,00 TL |
0,00 TL |
||||
|
|
|
|
|
|
||
|
|
|
|
|
|
||
|
|
|
Memur |
Şef |
Müdür Yardımcısı /
Yetkili |
||
|
|
|
|
|
|||
Açıklamalar
:
|
|
|
|
|
|||
Bu
tablo Ünite işlemlerinde kullanılmak ve tüm borçların toplanarak kesinti
yapacak kuruluşlara gönderilmesine esas olmak üzere işyeri bazında hazırlanacaktır. |
|||||||
(EK-1)
de yer alan toplam tablonun doldurulması için kullanılacaktır. |
|||||||
..../…/…. tarihine kadar
gecikme cezası, gecikme zammı varsa diğer fer'ileri
hesaplanacaktır. |
|||||||