İÇİNDEKİLER
A- KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI İŞLEMLERİ
1. İŞ KAZASI
VE MESLEK HASTALIĞI
1.1. İş Kazası
2. MESLEK HASTALIĞI
2.1. Kapsam ve Tanımı
2. 2. Meslek Hastalığının Tespiti
2.3. Meslek
Hastalığının Bildirimi Ve Bildirim Süresi
2.4. Meslek
Hastalığının Geç Bildirilmesi Veya Bildirilmemesi
3. İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞININ SORUŞTURULMASI
3.2. İş
Kazalarında Kusur Oranlarının Tespiti
4. İŞ KAZASI
VE MESLEK HASTALIĞI HALLERİNDE SAĞLANAN HAKLAR VE YARARLANMA ŞARTLARI
4.1. Sağlanan haklar
4.2. Yararlanma şartları
5. HASTALIK SİGORTASI
5.1. Hastalık
halinin tanımı ve kapsamı
5.2. Sağlanan
haklar ve yararlanma şartları
6. ANALIK
SİGORTASI
6.1. Analık
halinin tanımı
6.2. Kapsam,
sağlanan haklar ve yararlanma şartları
7. KISA VADELİ SİGORTA KOLLARINDA ORTAK KONULAR
7.1. Geçici iş
göremezlik uygulamaları
7.2.
Sigortalılığın sona ermesi
7.3. Kısa vadeli
sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler
7.4. İş kazası
ve meslek hastalığı ile hastalık sigortasında işveren ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu
7.5. Süresinde
bildirilmeyen sigortalılarda işverenin sorumluluğu
7.6.
Sigortalıdan kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması ve iş
göremezliğinin artmasında sigortalının sorumluluğu
8. TARIM İŞÇİLERİ, SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE
TABİ OLARAK ÇALIŞANLAR, İŞ KAYBI TAZMİNATI ALANLAR, İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALANLAR
İLE TOPLULUK SİGORTASINA TABİ OLANLAR İÇİN KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI
UYGULAMASI
8.1. 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununa tabi sigortalılar
8.2. Sosyal
güvenlik destek primine tabi olarak çalışanlar hakkında düzenlenen sağlık
raporları ile ilgili uygulamalar
8.3. İş kaybı
tazminatı alanlar
8.4. İşsizlik
ödeneği alanlar
8.5. Topluluk
sigortasına tabi olanlar
9. HEKİM YETKİLERİ
B- GENEL SAĞLIK SİGORTASI HAK SAHİPLİĞİ İŞLEMLERİ
1. GENEL SAĞLIK SİGORTASI HAK SAHİPLİĞİ KAPSAMI
1.1. Genel
sağlık sigortası hak sahipliğinden yararlanacaklar
1.2. Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren genel sağlık sigortası hak sahipleri
(01.07.2008)
1.3. 01.10.2008
tarihinden itibaren kapsama alınan genel sağlık sigortalıları
1.4. 15.01.2010
tarihinden itibaren kapsama alınan genel sağlık sigortalıları
1.5. 15.10.2010 tarihinden itibaren kapsama alınan
genel sağlık sigortalıları
1.6. 25.02.2011 tarihinden itibaren kapsama alınan
genel sağlık sigortalıları
2. GENEL SAĞLIK SİGORTALISI SAYILMAYANLAR
3. GENEL SAĞLIK SİGORTALISININ BAKMAKLA YÜKÜMLÜ
OLDUĞU KİŞİ SAYILMAYANLAR
4. GENEL SAĞLIK SİGORTASI HAK SAHİPLİĞİNİN
OLUŞTURULMASI
4.1.
Sigortalılar için ödenmesi gereken prim gün sayıları ve prim borçları
4.2. Hak sahipliği oluşturulması için müracaat
4.3. Birden
fazla hak sahipliklerini üzerinde bulunduranlar
4.4. Yurt dışı
borçlanması yaparak aylık alanlar ile isteğe bağlı sigortalılar
4.5. Mahkeme
kararlarına göre sağlık yardımları
4.6. Türk
vatandaşlığından çıkanlar
4.7. Bakmakla
yükümlü olunan kişiler ile ilgili genel hükümler
4.9.
İşverenlerce düzenlenen sigortalı hesap fişlerinin internet ortamında
gönderilmesi
4.10. Genel
sağlık sigortası hak sahipliğinin sona ermesi
4.11. Sıfır gün
ve kazanç bildirilen sigortalıların sağlık yardımları
4.12. Gelir veya
aylık bağlanacakların tahsis başvuru tarihi ile bağlanma tarihine kadar geçen
sürede sağlık aktivasyon işlemleri
5. YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGELER
Tarih : 13.06.2011
Konu : Kısa
vadeli sigorta kolları uygulamaları
Başkanlık
Makamının 29.12.2010 tarihli ve 747 sayılı OLUR’ları
ile Kurumumuz tarafından çıkarılan ve halen uygulanan genelgelerin, yürürlükte
bulunan güncel mevzuata göre yeniden gözden geçirilmesi, güncellenmesi, konu
bazında tekleştirilmesi ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle gerçekleştirilen
Komisyon çalışmaları kapsamında kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık
sigortası çerçevesinde çıkarılan genelgelere dair çalışma tamamlanmış olup,
bundan böyle kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası iş ve
işlemlerine ilişkin süreçler yeniden belirlenmiştir. 13.02.2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunla kısa vadeli sigorta kollarında dair yapılan
düzenlemeler de Genelgeye işlenmiştir. Kısa
vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortasının uygulanması yönünden
yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.
İş kazası, 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (Kanun) ile 12.05.2010
tarihli ve 27579 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinde (Yönetmelik) tanımlanmıştır.
İş kazası, 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesinin
birinci fıkrasında sayılan hal ve durumları sonucunda meydana gelen ve
sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay olarak
tanımlanmıştır.
Bir
olayın iş kazası sayılabilmesi için, kazayı geçiren kişinin sigortalı olması,
sigortalının işyerinde ve ya işyerinden sayılan yerlerde bulunması, olayın
işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmesi, kaza ile
sonuç arasında uygun bir illiyet bağının bulunması, kaza sonucu bedence veya
ruhça özre uğraması ve bu unsurların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Ancak iş kazası
işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etmekte ise de, yapılan işle
ilgisi olmayan bazı hal ve durumlarda meydana gelen olayları da kapsamaktadır.
İş kazası
sigortası hükümleri Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi
ile 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde
sayılan sigortalılar ile Kanuna eklenen Ek 5. maddenin dördüncü fıkrasında
belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalıştırılan sigortalılar için geçerlidir. İş kazasına tabi sigortalılar
dışındaki diğer sigortalılar ile sigortalı sayılmayanlara iş kazası hükümleri
uygulanması söz konusu değildir.
Kamu idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı
hükümleri uygulanmaz.
İş kazası
sayılma hal ve durumları için Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bendine tabi sigortalılar için çalışma ilişkileri göz önünde
bulundurularak, Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrası ile Yönetmeliğin 37. maddesinde
belirtilen işlemler aşağıda açıklandığı şekilde yürütülecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendi ile 5. maddesinin (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan
sigortalılar ve Ek 5. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılan sigortalıların iş
yerinde bulunduğu sırada meydana gelen olaylar iş kazası sayılacaktır.
İşyeri, Kanunun 11. maddesinde,
sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini
yaptıkları yerler olarak tanımlanmış olup, işyerinde üretilen mal veya verilen
hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında
örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku,
yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi
diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılmıştır.
Sigortalının
işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen olayların yapılan işle ilgili olup
olmadığına bakılmaksızın iş kazası sayılması gerekmektedir. Bu
bakımdan sigortalıların avluda yürürken düşmesi, dinlenme saatinde top oynarken
ayağının burkulması, bahçede meyve ağacından meyve toplarken düşmesi, tarlada
çalışır iken traktör ile kaza geçirmesi, yemek yerken elini kesmesi, dinlenme
odasında dinlenirken sobadan zehirlenmesi, işyerinde intihar etmesi, işyeri
sınırları içinde bulunan havuzda boğularak ölmesi, ücretli izinli bulunduğu
sırada çalıştığı işyerindeki arkadaşlarını ziyaret için geldiğinde kaza
geçirmesi, araçlarla çalışanların bu araçlarda geçirecekleri kazalar iş kazası
olarak kabul edilecektir.
Birden fazla
işyerinde sigortalılık niteliği devam eden Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar bakımından her bir
işyerinde meydana gelen olaylar bu kapsamda değerlendirilecektir. Sigortalının
işyeri Kuruma yapılan bildirimlerden tespit edilebileceği gibi, yapılacak
araştırmalarla sigortalılık niteliğine ilişkin elde edilebilecek belgelerden de
tespit edilebilir. Kolektif ve limited şirketlerin
ortaklığı ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin komandite
ortaklığını aynı anda üzerinde bulunduran sigortalı üç şirkete ait
işyerlerinden herhangi birinde denetim yaparken düşmesi sonucu yaralanması iş
kazası sayılacaktır.
Ancak, Kanunun
11. maddesindeki “sigortalının işini yaptığı yer” ifadesinden, sigortalının
fiilen çalıştığı, yani esas işini gördüğü yerin anlaşılması gerekmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre de işin niteliği
bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle diğer eklentilerin de işyerinden sayılması
gerektiğinden maden işletmeleri, kara yolları, demir yolları gibi işletmelerde
çalışanların esas işini gördüğü yerden tamamen ayrı bir bölgede ve işin
yürütümü ile ilgili olmaksızın bulunduğu sırada meydana gelen bir kazanın,
olayın sadece işyeri sınırları içinde meydana gelmesinden dolayı iş kazası
sayılmasına imkân bulunmamaktadır.
Diğer taraftan,
dışarıdan bir etki veya herhangi bir olayla ilgili olmaksızın işyerinde
geçirdiği bir kalp krizi veya başka bir hastalık nedeniyle vefat eden sigortalının
ölümünün iş kazası olarak kabulüne imkân bulunmamaktadır.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve Ek 5. maddesinin dördüncü
fıkrasında belirtilen sigortalılar ile 5. maddesinin (a), (b), (c), (e) ve (g)
bentlerinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından yürütülmekte olan iş
nedeniyle işyerinde veya işyeri dışında; Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde sayılan sigortalıların ise yürütmekte olduğu iş
nedeniyle işyerinde veya işyeri dışında meydana gelen kazalar iş kazası olarak
sayılacaktır.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılanlar bakımından “işveren
tarafından yürütülmekte olan iş” ifadesiyle, sigortalının işyerinde veya işyeri dışında meydana gelen kazanın işverenin
görevlendirmesi veya işin niteliği gereği yapıldığı sırada karşılaşabileceği
kaza riskine karşı teminat altına alınmaktadır. Buna
göre, torna atölyesinde çalışan sigortalının elini torna makinesine kaptırması,
tarlada çalışan sigortalının ilaçlama yaparken zehirlenmesi, tarlada çalışan
sigortalının traktörü devirerek yaralanması ya da işverene ait traktör ile
tarlaya giderken yolda traktör ile kaza geçirmesi, beyaz eşya tamir bakım
servis işyerinde çalışan sigortalının buzdolabı tamiri için gittiği binada
dengesini kaybederek düşmesi sonucunda yaralanması gibi olaylar işlerin
yürütümü sırasında ve çalışma konusunda meydana geldiğinden iş kazası sayılması
gerekmektedir.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan sigortalıların işyeri dışında
yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen kazaların iş kazası sayılacaktır.
Kasaphane işyeri işleten sigortalının getirilen etleri almak için işyeri dışına
çıktığında bir aracın kendisine çarpması, marangoz atölyesi işleten
sigortalının işyeri dışında mutfak dolabı monte ederken ayağına parçalardan
birinin düşmesi sonucu yaralanması ya da tarlasına giderken yolda traktörü ile
kaza geçirmesi gibi kazalar iş kazası olarak kabul edilecektir
Sigortalının
işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini
yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazaların iş kazası sayılması
gerekmektedir. Burada göz önünde bulundurulması gereken husus, meydana gelen
kazanın işverenin sigortalıya vermiş olduğu görevle ilgili olup olmadığı,
görevin yapılması için geçen süre içinde meydana gelip gelmediğinin tespitine
bağlı bulunmaktadır.
İşveren
tarafından, işyerinde çalışan bir sigortalının işverenin evindeki bir malzemeyi
almak üzere görevlendirilmesi halinde işverenin evine sigortalının gidip
gelmesi sırasında uğradığı, muhasebe bürosunda çalışan sigortalının işvereni
tarafından mükellefin hesaplarını kontrol etmek için görevlendirilmesi halinde
sigortalının bu iş için gidip gelmesi sırasında ve mükellefin bulunduğu yerde
çalışması sırasında meydana gelen olayların iş kazası sayılması gerekmektedir.
Ancak, görevli
olarak gönderilen sigortalının görev konusu ile ilgili olmayan ve görevinin
dışında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaz. Bu nedenle görevli gönderilen
sigortalının işi dışında eğlenmek için gittiği sinema veya gece kulübünde
herhangi bir nedenden dolayı uğradığı kazanın iş kazası olarak kabul edilmesi
mümkün değildir.
Emziren kadın
sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda geçirdiği kazalar da
iş kazası sayılmaktadır. Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi ile 5. maddesinin (a) ve (g) bentlerinde sayılan
sigortalıların, 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesine istinaden bir yaşına
kadar, çocuklarını emzirmeleri için bu Kanunda belirtilen sürelerde
sigortalının işveren tarafından ayrılan emzirme odasında veya çocuğun bulunduğu
yer ile bu yere gidiş geliş sırasında ve emzirme sürelerinde geçirdiği kazalar
iş kazası sayılacaktır. Kadın sigortalının çocuğunu emzirmek için
belirlenen zamanda işyerindeki emzirme odasında merdivenden düşmesi sonucu
meydana gelen kaza, çocuğun bulunduğu yere gidiş-gelişi esnasında geçirdiği
trafik kazaları iş kazası sayılmalıdır.
Sigortalıların
işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş-gelişi sırasında
meydana gelen kazalar iş kazası sayılacaktır. Burada önemli olan işverence sağlanan bir taşıtın
bulunması ve sigortalıların işin yapıldığı yere getirilip götürülmeleri
keyfiyetidir. İşverenin kiraladığı bir minibüs veya işyerine ait servis aracı
ile sigortalıların sabah evlerinden işyerine, işin bitiminde de işyerlerinden
evlerine getirilip götürülmeleri sırasında meydana gelen trafik kazası, tam
olarak durmamış araçtan sigortalının inerken düşerek yaralanması veya araç
içinde herhangi bir nedenle meydana gelen olay iş kazası sayılması
gerekmektedir. Ancak, sigortalının işe gitmek için bindiği servis aracından
indikten sonra yolun karşı tarafında bulunan işyerine geçmek için yolu geçerken
uğradığı trafik kazası, sigortalının getirilip götürülme hali sona ermesi
nedeniyle iş kazası sayılamayacaktır.
İş kazasının
bildirimi ve süresi Kanunun 13. maddesinin ikinci fıkrası ile Ek 5. maddesinin
beşinci fıkrasında ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 38. maddesinde
düzenlenmiştir.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalılar ile 5. maddesinin
(a), (b), (c) ve (e) bendinde sayılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri
halinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk
kuvvetlerine derhal, Kuruma kazadan sonraki üç işgünü içinde; 5. maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının
iş kazası geçirmesi halinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile
sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine
derhal, Kuruma kazadan sonraki üç işgünü içinde; Ek 5. maddesinin dördüncü
fıkrasında belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalıştırılan sigortalıların ise kendilerince veya işverenlerince kolluk
kuvvetlerine derhal, Kuruma kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirilmesi gerekmektedir.
Sigortalıların,
işverenin kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası geçirmeleri halinde ise, iş
kazası ile ilgili bilgi almasına engel olacak durumlarda iş kazasının
öğrenildiği tarihten itibaren bildirim süresi üç işgünüdür.
Örnek: Samsun’da Kurulu bulunan kamyon servis
işi yapan kalfanın araç bakımı yaparken 24.11.2008 tarihinde gözünden
yaralanması olayının 27.11.2008 tarihi de dâhil Kuruma bildirilmesi
gerekmektedir. Ancak kalfanın işyerinden Nevşehir’de yolda kalan aracın tamiri
için görevlendirilmesi üzerine yolda 24.11.2008 tarihinde geçirdiği trafik
kazasını işverenin 01.12.2008 tarihinde bilgi sahibi olması durumunda 03.12.2008
(dahil) tarihine kadar Kuruma bildirim yapılması gerekecektir.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. maddesinde sayılan ve kara, deniz, hava
ulaştırma araçlarında çalışan veya işleriyle ilgili bu araçlarda bulunan
sigortalıların bu sırada meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı ile
ilgili bildirim, aracın Türkiye’ye döndüğü günü takip eden ilk işgününden
itibaren işlemeye başlayacaktır. Dönüş tarihinin tespitinde deniz ulaştırma
araçlarının ilk Türk limanına girdiği, hava ulaştırma araçlarının ilk Türk
havaalanına indiği, kara ulaştırma araçlarının ise sınır kapılarından
Türkiye’ye girdiği tarihin esas alınması gerekmektedir. Ancak, herhangi bir
nedenle aracın Türkiye’ye gelememesi halinde sigortalının gümrükten geçiş
tarihi esas alınacaktır.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılan sigortalıların iş kazası
geçirmeleri halinde, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren bir aylık süreyi
geçmemek ve geçirilen kazadan dolayı ortaya çıkan rahatsızlığın hekim raporu
ile belgelenmesi şartıyla, bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra kendisi
tarafından üç işgünü içinde bildirilmesi gerekmektedir.
Örnek: İş kazası nedeniyle sağlık
tesislerince 07.12.2008 tarihinde tedavi altına alınan sigortalının 01.01.2009
tarihinde taburcu olması halinde, bildirim yapmasını engelleyecek durumun
ortadan kalkması nedeniyle 04.01.2009 tarihine kadar uğradığı iş kazasını
Kuruma bildirmesi gerekecektir. Tedavisi kazadan sonraki bir aylık süreyi aşan
sigortalıların ise en son 07.01.2009 tarihine kadar bildirim yapmaları
gerekecek, bildirimini bir aylık süreyi aştıktan sonra yapan bu sigortalılardan
durumu belgeleyen hekim raporu istenecektir.
Bildirim
süreleri işgünü olarak belirlendiğinden cumartesi, pazar ile ulusal bayram ve
genel tatil günleri hesaba katılmayacak, bu günlere rastlayan günleri takip
eden günden itibaren üç günün hesabına devam edilecektir.
Mücbir sebebe
bağlı olarak süresinde bildirim yapamayan işverenler, mücbir sebebi
belgelemeleri şartıyla, mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten sonraki üç
işgünü içinde Kuruma iş kazasını bildirecektir.
Bildirim Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için işverenlerince, (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar için kendilerince Yönetmelik Ek-7’de yer alan “İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” ile yapılacaktır. Bildirge e-Sigorta
ile Kuruma bildirilebileceği gibi, doğrudan ya da posta yoluyla da ilgili
üniteye gönderilebilir. Adi posta ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına
intikal tarihi, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta ile yapılan bildirimlerde
postaya veriliş tarihi esas alınır. Bildirimin “İş Kazası ve Meslek Hastalığı
Bildirgesi” yerine bildirgede bulunan bilgileri içeren ve onaylarını taşıyan
yazılarla yapılması halinde kabul edilecektir. Bildirim yapılan yazıda
sigortalının, sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde yaptığı
iş, işyerinde çalışmaya başladığı tarih, iş kazasının vuku bulduğu yer, tarih
ve saat, oluş şekli, tanıkların ad ve soyadları, işyerinin adresi, işverenin
adı, soyadı, unvanı ve ikametgâh adres bilgileri, şirket merkezi bilgileri,
imzalarının da bulunması gerekmektedir.
Bildirimler
işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik
merkezlerine yapılması gerekmektedir. Ancak Kurumun başka bir müdürlüğüne
yapılan bildirimler bağlı bulunduğu müdürlüğe yapılmış gibi kabul edilecektir.
Sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezleri kendilerine yapılan
bildirimleri kayıtlarına geçirdikten sonra, işyerinin bağlı olduğu sosyal
güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine, kendilerine bildirim
yapılan tarihi belirterek göndereceklerdir.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların iş kazası geçirmeleri
halinde yukarıda açıklanan sürelerde işverence bildirim yapılmaması durumunda,
bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneğinin Kurumca işverenden tahsil edilmesi için gerekli işlemler
yapılacaktır. Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı olanların iş kazası geçirmeleri ve süresinde bildirilmemesi hâlinde,
bildirim tarihine kadar geçen süre için geçici iş göremezlik ödeneği
kendilerine ödenmeyecek, bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş
göremezlik ödeneği ödenecektir.
Meslek hastalığı
sigortası hükümleri, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendinde, 5. maddesinin (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan
sigortalılar ile Ek 5. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılan sigortalılar için
geçerlidir.
Kanunun 14. maddesinin
birinci fıkrasında meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin
niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden
uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri
olarak tanımlanmıştır.
Madde metninin
tetkikinden de anlaşılacağı üzere, meslek hastalığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple meydana gelen veya işin yürütüm şartları yüzünden
uğranılan hastalık, bedensel veya ruhsal özür halleridir.
Bir
hastalık veya özür halinin meslek hastalığı sayılabilmesi için sigortalı olunması, hastalık veya özrün
yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması, sigortalının hastalanması veya
bedence veya ruhça bir özre uğraması, hastalığın Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alması ve
belirtilen süre içinde meydana çıkması, hastalığın hekim raporu ile tespit
edilmesi unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
İş kazasının
mesleki nitelikte bulunmayan olayları da kapsamasına karşılık, meslek hastalığı
tamamen yürütülen işle ilgili olayları kapsamaktadır. İş kazası ani bir hareket
sonucu gerçekleşirken, meslek hastalığı zamanla oluşmaktadır.
Kömür
madenlerinde çalışan sigortalıların tutuldukları “Pnömokonyoz”
ve “Antrekozis” , mermer ocakları veya kot taşlama
işyerlerinde çalışanların tutuldukları “Silikoz”, tütün işletmelerinde çalışan
sigortalıların yakalandıkları “Tabakoz” gibi
hastalıklar, işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen tipik
meslek hastalıklarından olduğu gibi, sıtma ile mücadele işlerinde çalışan
sigortalıların bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada
yakalandıkları “Sıtma” hastalığı veya hayvanlarla ilgili işte çalışanların
yakalandıkları “Şarbon” hastalığı da, işin yürütüm şartları yüzünden meydana
gelen meslek hastalıklarından sayılmaktadır.
Sigortalının
çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu;
a) Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak
düzenlenen sağlık kurulu raporu ve bu raporun dayanağı ve diğer tıbbi
belgelerin,
b) Kurum
tarafından gerekli görülmesi hallerinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna
bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
belgelerin,
Kurum Sağlık
Kurulunca incelenmesiyle tespit edilecektir.
Meslek hastalığı
sigortalının işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalının çalıştığı
işten kaynaklanmış ise, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana
çıkması arasında bu hastalık için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı
Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen süreden daha uzun bir sürenin
geçmemiş olması şartı aranacaktır. Bu durumdaki sigortalının hastalıklarına ait
hekim raporu ve diğer tıbbi belgelerle doğrudan Kuruma müracaat etmesi
gerekmektedir. Ancak herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar
bulguları ile belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki
inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki
yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin
başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek
hastalığı sayılacaktır.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların tespit edilen meslek
hastalığı bakımından tespit tarihinde yürüttüğü faaliyete ilişkin olup olmadığı
araştırılacak, tespit tarihindeki faaliyetten önceki başka faaliyet konusundan
kaynaklanması halinde bu faaliyete ilişkin bilgiler toplanacaktır. Daha önceki
faaliyetine ilişkin meslek hastalığına tutulan sigortalılar için de yükümlülük
sürelerinin geçip geçmediği araştırılmalıdır.
Meslek
hastalıkları listesindeki yükümlülük süresinin aşılması, belirtilmiş
hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp
sayılamayacağı konularında sigortalı ile Kurum ve sağlık tesisleri arasında
çıkabilecek uyuşmazlıklar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara
bağlanacaktır.
Meslek
hastalığının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin verilme süresi Kanunun 14. maddesinde
düzenlenmiştir.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. maddesinin (a), (b), (c) ve
(e) bendinde sayılan sigortalıların meslek hastalığına yakalanmaları halinde,
işverenleri tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak, Ek 5. maddesinin
dördüncü fıkrasında belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalıştırılan sigortalıların ise, kendilerince veya
işverenlerince bu durumun öğrenildiği günden başlayarak Kuruma en geç üç iş
günü içinde; Kanunun 5. maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının meslek
hastalığına yakalanması halinde işvereni tarafından bu durumun öğrenildiği
günden başlayarak üç iş günü içinde, aynı süre içinde sigortalı tarafından
sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine bildirilecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar ise kendileri tarafından, meslek hastalığına
tutulduğunun öğrendiği günden başlayarak üç iş günü içinde sosyal güvenlik il
müdürlüğüne / sosyal güvenlik merkezlerine bildirim yapacaklardır.
Örnek: Silikoz meslek hastalığına tutulduğunu
hekim raporundan 10.11.2008 tarihinde öğrenen sigortalı işverenine 17.11.2008
tarihinde bildirmiştir. İşverenin 19.11.2008 (dahil) tarihine kadar meslek
hastalığını Kuruma bildirmesi gerekecektir.
Bildirim Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için işverenlerince, (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar için kendilerince Yönetmelik eki Ek-7’de yer alan “İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” ile yapılacaktır.
İş kazası
bölümünde “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu”nun Kuruma verilme
usulü, iş günü ve mücbir sebepler için açıklanan hususlar meslek hastalığı için
de geçerli olacaktır.
Meslek
hastalığının yazıyla bildirilmesinde işveren veya sigortalıların imzalarının
bulunması, sigortalının sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde
yaptığı iş ve mahiyeti, işyerinin adresi, işverenin adı, soyadı, unvanı, şirket
merkezi ve ikametgâh adres bilgilerinin bulunması gerekmektedir.
Kanunun 14. maddesinin
dördüncü fıkrasında meslek hastalığı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen
veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren
işverene veya Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıya, Kurumca meslek hastalığı için yapılmış bulunan masraflar ile
ödenmiş ise geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilecektir.
Kuruma yapılan
meslek hastalığı bildirimlerinde, meslek hastalığının süresinde bildirilip
bildirilmediği tespit edilmelidir. Süresinde bildirilmeyen meslek
hastalıklarında Kuruma bildirildiği tarihten önce yapılan masraflar ile ödenen
geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden veya sigortalıdan istenecek, Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya ödenmemiş
ise verilmeyecektir. Ancak, Kurumun haberdar olduğu tarihten itibaren yapılmış
masraflar ile geçici iş göremezlik ödenekleri Kurumca karşılanacaktır.
3.1. Kuruma bildirilen bir olayın iş kazası
sayılıp sayılmayacağı hususunda bir karara varılabilmesi için, Kurumca
gerektiği takdirde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından veya
İş
kazası soruşturmaları, “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” ile
bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı, bu sigorta kollarından
yararlanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, işveren sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı, olayın meydana gelmesinde
sigortalının kastı, ağır kusuru, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi ile üçüncü şahısların
kusurlu halleri sonucu meydana gelip gelmediği konularında karar verilebilmesi
için yapılır.
Kurum, işverence
düzenlenen İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi ve eki belgeler ile kamu
kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlemiş olduğu belge ve
tutanaklardan, sigorta olayı için gerekli bilginin temin edilmesi koşuluyla,
başka bir soruşturma ve denetime gidilmeden ünitelerimizce olayın iş kazası
sayılıp sayılamayacağına karar verebilir.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. maddesinin (a), (b), (c), (e)
ve (g) bentleri kapsamındaki sigortalıların meydana gelen iş kazası ile ilgili
olarak sigortalının mensubu olduğu özel işyerlerince düzenlenen İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Bildirim Formunun, işverence düzenlenecek iş kazası tespit
tutanağının, olayın intikal ettiği kolluk kuvvetlerince düzenlenecek tutanağın
ve şahit ifadelerinin, kamu kurum ve kuruluşlarında meydana gelen iş kazası
dolayısıyla düzenlenen resmi belge, bilgi ve konuyla ilgili düzenlenen
tutanakların incelenmesinden, olayın iş kazası olduğunun anlaşılması halinde,
Ayrıca, Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan sigortalıların
geçirdikleri iş kazası için, kolluk kuvvetlerince düzenlenmesi gereken
tutanağın dışındaki yukarıda belirtilen diğer belgeler ile olay nedeniyle
başvurduğu sağlık tesisince düzenlenecek raporun bulunması halinde,
Ünitece başkaca
bir araştırma yapılmadan karar verilebilir.
Ünitece, yukarda
sözü edilen belgelerdeki eksiklik nedeniyle karara varılamayan olaylar için,
belgeyi düzenleyenler ile yazışılarak eksikliklerin tamamlanmasına müteakip
karar verilebilir. Bu işlemlerden sonra yukarda açıklanan
esaslar doğrultusunda Kuruma ibraz edilen belge ve bilgilerin incelenmesi
sonucu karar verilemeyen, şüpheli görülen ve tereddüt edilen (yukarda
belirtilen hal ve durumların dışında, belge ve bilgilerin yetersizliği, belge
üzerinde tahrifat, ifadeler arasındaki çelişki, ihbar, şikâyet vb. nedenlerle
ünitece tespiti yapılamayan iş kazası vakaları dışında), uzun süreli tedavi
gerektiren, maluliyet veya ölümle neticelenen, Kuruma büyük mali yük getiren iş
kazaları hakkında Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca soruşturma
yapılabilir.
Olay ile ilgili
olarak Bakanlık iş müfettişleri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklarda
gerekli bilgilerin yer alması veya yargı kararının bulunması durumlarında,
ünitelerimizce ikinci bir incelemeye gerek duyulmaz. Ancak Bakanlık iş
müfettişleri tarafından düzenlenerek ünitelerimize gönderilen rapor ve
tutanakların yetersiz olması halinde yetersiz olan belge ve bilgiler konusunda
soruşturma Kurumun denetim ve kontrol ile yetkili denetim memurlarına
yaptırılabilir.
Ölümle sonuçlanan iş kazaları ile maluliyetle sonuçlanan iş kazaları soruşturulmak
üzere Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlıklarına intikal ettirilecek; bunlar
dışındaki hallerde ise incelenme
ve soruşturma, sosyal güvenlik
il müdürlüklerimiz ile sosyal güvenlik merkezlerimizde görevli sosyal güvenlik
denetmenleri/kontrol memurları tarafından yapılacaktır.
Kuruma
bildirilen iş kazası olayına ilişkin düzenlenen belge ve bilgilerin gerçeğe
uymadığının ve olayın incelenmesi sonucu iş kazası olmadığının anlaşılması
halinde, bu olay için yersiz olarak yapılmış ödemeler, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan Kanunun 96. maddesine
göre tahsil edilecektir.
İşyerlerinde
meydana gelen iş kazası vakalarında Bakanlık iş müfettişlerince düzenlenerek
Çalışma Bölge Müdürlüklerine intikal ettirilen raporlarda, Kurum müfettişlerince
düzenlenen raporlardan farklı kusur oranlarına yer verilen durumlarda; Kanunun
21. maddesi uygulanmasında hangi kusur oranının esas alınacağı konusunda
aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.
İş kazası
vakalarında sigortalıların ve Kurumumuzun işlemlerinin kısa sürede
sonuçlandırılabilmesi için Kanunun 21. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 37. maddesinde yer alan hususlara uyulması önem taşımaktadır.
Bu
itibarla, Kurumun kontrol ve denetim ile görevli memurlarınca düzenlenen raporlarda
iş kazası tespiti yapılmış olsa dahi, işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
ile sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinden indirimin ne oranda
yapılacağı, kusur oranlarına ilişkin bir tespitin yapılamaması veya Kurumumuz
kontrol ve denetim elemanlarınca düzenlenen raporlar ile Bakanlık iş
müfettişlerince düzenlenen raporlar arasında sorumluluk ve kusur oranlarıyla
ilgili farklılık bulunması durumunda;
Kurum
müfettişlerince düzenlenen raporlarda, Kanunun 21 ve 22. maddeleri ile sorumlulukla
ilgili benzer maddelerinin “herhangi bir tespit yapılamaması” nedeniyle
uygulanmasına gerek bulunmadığının belirtilmesi halinde, aynı olayla ilgili
olarak iş müfettişlerince yapılan tahkikat sonucunda düzenlenen raporlarda bu
hususlar yer almışsa, bu raporlarda anılan maddelerin uygulanmasına yönelik
önerilerinin uygulanması,(*)
Kurum
müfettişlerince iş kazaları ile ilgili olarak yapılan tahkikatlar sonucunda
işveren, sigortalı veya üçüncü kişinin fiillerinin “tespitlere dayanılmak
suretiyle” Kanunun 21 ve 22. maddeleri kapsamında bulunmadığının net olarak
belirtilmesi, ancak aynı konuda iş müfettişlerince düzenlenen raporda ise
işveren, sigortalı ve üçüncü kişinin fiilinin anılan Kanunun aynı maddeleri
kapsamında olduğunun değerlendirilmesi halinde konunun Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığına intikal ettirilmesi,
Kurumumuzca
iş kazaları ile ilgili olarak yapılan soruşturmalarda düzenlenen raporlarda
işveren, sigortalı veya üçüncü kişinin fiillerinin Kanunun 21 ve 22. maddeleri
kapsamında bulunduğunun belirtilmesi, ancak aynı konuda iş müfettişlerince
düzenlenen raporda işveren, sigortalı ve üçüncü kişinin fiilinin anılan Kanunun
aynı maddeler kapsamında olduğunun değerlendirilmesi ile birlikte kusur
derecelerinin de belirtilmesi durumunda, iş müfettişi raporunda önerilen kusur
derecelerine göre işlem yapılması,
Kurum
müfettişleri tarafından düzenlenen raporlarda, Kanunun 21 ve 22. maddelerinin
uygulanmasına yönelik öneriler bulunmasına rağmen, kusur derecesi ile ilgili
bir değerlendirmeye yer verilmemişse kusur oranının tespiti için konunun ilgili
çalışma bölge müdürlüklerine intikal ettirilmesi,
gerekmektedir.
Kanunun 16. maddesinin
birinci fıkrasında iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde sigortalılara
sağlanan haklar;
a- Sigortalıya
geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneğinin
verilmesi,
b- Sigortalıya
sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,
c- İş kazası ve
meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
ç- Gelir
bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,
d- İş kazası ve
meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi,
olarak
sıralanmıştır.
Yukarıda
sayılanlardan sadece geçici iş göremezlik ödenekleri kısa vadeli sigorta
kolları kapsamında, diğerleri ise uzun vadeli sigorta kolları kapsamında
yürütülecektir.
Sigortalıların
iş kazasına bağlı olarak geçici iş göremezlik ödeneklerinden yararlanabilmeleri
için Kuruma yapılan bildirimin iş kazası olarak kabul edilmesi, meslek
hastalığı sigortasından geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanabilmek için
ise meslek hastalığının Kurum sağlık kurulunca tespit edilmesi gerekmektedir.
Geçici iş göremezlik
ödeneğinin süresi Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulundan alınacak
istirahat raporuna bağlıdır. Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine istinaden sigortalılara iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle iş
göremedikleri sürece prim ödeme gün sayısı şartı aranmaksızın ilk günden
itibaren her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
sayılanlara iş kazası ile meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik
ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş
olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu
tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenecektir.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz
olarak çalışanlar, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları
bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır.
Kanunun
Ek 5. maddesinin dördüncü fıkrasına göre tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalıştırılan sigortalıların, iş kazası ve meslek
hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri için iş
kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve
sigortalılıklarının sona ermemiş olması, iş kazası veya meslek hastalığından
dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi için prim ve prime ilişkin her
türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.
Bu kapsamdaki
sigortalıya, tescil edildiği tarihten sonraki on gün içinde (onuncu gün dâhil)
iş kazası geçirmesi halinde geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyecektir.
Kanunun 15. maddesinde
hastalık hali, sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş
göremezliğine neden olan rahatsızlıklar olarak tanımlanmaktadır.
Kanunun 18. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine istinaden, Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi ile 5. maddesinin (b) bendi kapsamında sayılan aday çırak,
çırak ve işletmelerde eğitim gören öğrenciler ile (g) bendi kapsamında
sigortalı sayılan sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir. Bu
sigortalılar dışındakilere hastalığa bağlı geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecektir.
Bu sigorta
kolunda hastalık haline bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezliğin üçüncü
gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği
verilmektedir.
Geçici iş
göremezlik ödeneği ödenebilmesi için;
a- İstirahatın
başladığı tarihte sigortalılık niteliğinin sona ermemesi,
b- İş
göremezliğin başladığı tarihten önceki 1 yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli
sigorta primi bildirilmiş olması,
c- Kurumca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış
olması,
gerekmektedir.
Kanunun
15. maddesinin ikinci fıkrasında, analık hali, sigortalı kadının veya sigortalı
erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık
alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin
gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık,
çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık
hali ile ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 16. maddesinin
ikinci fıkrası ile Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendinde
belirtilen muhtarlar ile (b) bendinin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile 5. maddesinin (a) ve (g) bendi kapsamındaki
sigortalı kadına, analık hallerine bağlı olarak günlük geçici iş göremezlik
ödeneği verilecektir. Geçici iş göremezlik ödeneği hekimin vereceği istirahata
bağlı olarak doğumdan önceki ve sonraki 8 haftalık sürede, çoğul gebelik
halinde doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 haftalık süre ilave edilerek
çalışmadığı her gün için ödenecektir. Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı
ile doğuma 3 hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat
süresine çalışılan süre eklenecektir. Bu sürelerin eklenebilmesi için doğumdan
önceki 3 haftaya kadar çalışmasının uygun olduğuna dair sağlık raporu
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularınca düzenlenecektir.
Geçici iş
göremezlik ödeneği ödenebilmesi için;
a- İstirahatın
başladığı tarihte sigortalılık niteliğinin sona ermemesi,
b- Doğumdan
önceki 1 yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması,
c- Bu süre
içinde işyerinde çalışmamış olması,
ç- (2012/28
sayılı Genelgenin (C) bölümü ile 03.08.2012 tarihinde Genelge metninden
çıkarılmıştır.)(*)
gerekmektedir.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2)
ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadına analık sigortasından
geçici iş göremezlik ödeneği ödenirken genel sağlık sigortası dahil prim ve
prime ilişkin her türlü borçlarının ödendiğinin kontrolleri yapılacaktır.
Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan
“sigortalı
kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması
halinde,” ibaresi “sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce
kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma
üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde,” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna
göre, doğum öncesi 8 (7x8=56 gün) veya çoğul gebelik halinde 10 (7x10=70 gün)
haftalık istirahata ayrılan veya 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair
rapor alan ancak daha önce erken doğum yapan kadın sigortalıya doğum yapacağı
tarihten önce (erken doğum nedeniyle) kullanamadığı günler doğum sonuna ilave
edilerek geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek: Doğumuna 8 veya çoğul gebelikte 10
hafta kaldığı ya da 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan
kadın sigortalının erken doğum nedeniyle kullanamadığı doğum öncesine ait
günleri doğum sonuna ilave edilerek geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
09.03.2011
tarihinde doğum öncesi gebelik istirahatına ayrılan ve doğumuna 3 hafta
kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan ancak 19.03.2011 tarihinde
erken doğum yapan kadın sigortalının doğum öncesi işyerinde çalıştığı 09.03.2011-18.03.2011
tarihleri arasına ait 10 günlük süre ile erken doğum nedeniyle kullanamadığı 19.03.2011–04.05.2011
tarihleri arası 46 günlük (10+46 gün) gebelik istirahatı doğum sonrasına ait 56
günlük doğum sonu istirahatına ilave edilerek (56+10+46=112) geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmesi gerekmektedir.
Ayrıca,
doğumuna 8 hafta veya çoğul gebelikte 10 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya
kadar çalışabileceğine dair rapor almaksızın doğum öncesi 8 hafta veya çoğul
gebelik halinde 10 hafta kaldığı için istirahata ayrılan ve daha önce erken
doğum yapan kadın sigortalıya doğum yapacağı tarihten önce erken doğum yapması
nedeniyle kullanamadığı günler doğum sonuna ilave edilerek geçici iş göremezlik
ödenekleri ödenecektir.
Örnek: 10.03.2011 tarihinde doğum
öncesi 8 hafta veya çoğul gebelik halinde 10 hafta kaldığı için istirahata
ayrılan ve 20.03.2011 tarihinde erken doğum yapan kadın sigortalının erken
doğum nedeniyle kullanamadığı 46 günün veya çoğul gebelik hali nedeniyle 60
günün doğum sonuna ilave edilerek geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödenmesi gerekmektedir.
Ancak
10.03.2011-20.03.2011 tarihleri arasında hekimden onay almaksızın analık
döneminde işyerinde çalıştığı için söz konusu dönemde sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Doğuma üç hafta
kalıncaya kadar işyerinde çalışabileceğine dair raporu almadan işyerinde
çalışmaya devam eden, ancak doğum yaptıktan sonra erken doğum yaptığı anlaşılan
kadın sigortalıya erken doğum nedeniyle kullanamadığı günlere ait geçici iş
göremezlik ödeneği doğum sonrası çalışmadığı günlere ilave edilerek geçici iş
göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek: Doğum öncesi gebelik iznine
ayrılmadan işyerinde çalışmaya devam eden kadın sigortalının 01.03.2011
tarihinde doğum yapması halinde, doğum raporuna doğumun 30 gün erken olduğu,
normal doğum tarihinin 31.03.2011 olduğunun belirtmesi durumunda, sigortalının
01.03.2011-30.3.2011 tarihleri arasında erken doğum nedeniyle kullanamadığı 30
günün doğum sonu 56 günlük istirahatına ilave edilerek geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenmesi gerekmektedir.
25.02.2011
tarihinden itibaren, 56 gün veya çoğul gebelik halinde 70 günlük gebelik iznine
ayrılan ancak, erken doğum yapan kadın sigortalıların doğum öncesi ve sonrası
sürelerinin toplam 112 günü veya çoğul gebelik halinde toplam 126 günü geçmemek
şartıyla erken doğum nedeniyle kullanamadıkları sürelerin doğum sonrasına ilave
edilmesi gerekmektedir.
4-Örnek: 25.02.2011
tarihinde 56 günlük doğum öncesi istirahatına ayrılan ve doğum öncesi 33 günlük
istirahatını kullanarak 30.03.2011 tarihinde erken doğum yapan kadın sigortalıya
kullanamadığı (25.02.2011-22.04.2011 tarihleri arası) 23 günlük istirahatının
56 günlük doğum sonu istirahatına ilave edilerek geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmesi gerekmektedir.
Doğum öncesi
istirahata ayrılan, ancak doğumu 56 veya 70 günden sonra olan sigortalılara 8
hafta (56 gün) veya 10 haftadan (70 gün) fazla gebelik geçici iş göremezlik
ödeneği ödenemeyeceğinden, aşan süre hastalık sigortası kapsamında
değerlendirilecektir.
Örnek: 01.03.2011 tarihinde doğum öncesi
istirahatına ayrılan sigortalı 03.05.2011 tarihinde doğum yaparsa, 01.03.2011-07.0.2011
tarihleri arasındaki süre hastalık sigortası, 08.03.2011-02.05.2011 tarihleri
arasındaki süre ise analık sigortası kolundan değerlendirilecektir.
Sigortalı
kadının hekim raporuna istinaden çalıştığının ve doğum öncesi izninin başlama
tarihinin tespiti için düzenlenecek raporda “Gebelik normal/çoğul gebeliktir.
Doğuma… hafta kalmıştır. Sağlık durumu, doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışmasına uygundur.” ifadelerine yer verilecek ve mutlaka rapora düzenlenme
tarihi ile poliklinik protokol numarası yazılacaktır. Bu duruma göre, raporun
düzenlenme tarihi, doğum öncesi izninin (8 veya 10 haftanın) başlama tarihi
olarak kabul edilecektir.
Örnek: Doğumuna 8 veya çoğul gebelikte
10 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan
kadın sigortalıya doğumuna 3 hafta kaldığına dair alacağı rapora istinaden
işyerinde çalıştığı 35 gün doğum sonuna ilave edilerek doğum sonu iş göremezlik
ödeneği 91 gün olarak, çoğul gebelikte ise (ikiz vb.) 49 gün doğum sonuna ilave
edilerek doğum sonrası 105 gün üzerinden geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecektir.
Doğumuna 8 hafta
kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan sigortalı
kadın, üç haftadan önce doğum yaparsa işyerinde çalışmadığı süre kadar gebelik
geçici iş göremezlik ödeneği ödenip rapor tarihi ile iş göremezlik ödeneğinin
başladığı tarih arasındaki süre doğum sonrası istirahat süresine ilave edilir.
Örnek: 01.03.2011 tarihinde yapılan
muayenesi sonucunda doğumuna 8 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar
çalışabileceğine dair rapor alan ve 05.04.2011 tarihinden itibaren işyerinde
çalışmayan sigortalı kadın 11.04.2011 tarihinde doğum yaparsa, sigortalıya 05.04.2011-10.04.2011
tarihleri arası için gebelik geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek, hekim
raporuna istinaden işyerinde çalıştığı 01.03.2011 ile 05.04.2011 (dahil)
tarihleri arasındaki süre (35 gün) ile erken doğum nedeni ile kullanılamayan
(15 gün) doğum sonu istirahat süresine ilave edilecektir.
Doğumuna 8 hafta
kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan sigortalı
kadın üç haftadan daha uzun bir süre sonra doğum yaparsa işyerinde çalışmadığı
gün kadar gebelik geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Sigortalı kadına 56,
çoğul gebelikte 70 günden fazla gebelik geçici iş göremezlik ödeneği
ödenemeyeceğinden, 56 veya 70 günden, ödenen gebelik geçici iş göremezlik
süresi düşülerek kalan süre doğum sonrası istirahat süresine ilave edilir.
Örnek: 01.03.2011 tarihinde yapılan
muayenesi sonucunda doğumuna 8 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar
çalışabileceğine dair rapor alan 05.04.2011 tarihinden itibaren işyerinde
çalışmayan sigortalı kadın 01.05.2011 tarihinde doğum yaparsa, kendisine 05.04.2011-
31.04.2011 tarihleri arası için 26 gün gebelik geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecek ve 56-26=30 gün çoğul gebelikte 70-26=44 gün doğum sonu istirahat
süresine ilave edilecektir.
Geçici
iş göremezlik ödeneği alabilmek için gerekli prim ödeme gün sayısı bulunmayan
ve doğum öncesi istirahatına ayrıldığı tarih ile doğum yaptığı tarih arasında
işyerinde çalışmadığı sürelerde, işverence (toplu iş sözleşmesi, işyeri
yönetmeliği hükümleri vb. nedenlerle) ücretleri verilerek sigorta primleri de
Kuruma ödenen kadın sigortalılar bakımından, Kurumca geçici iş göremezlik
ödeneği verilecek süre aynı zamanda sigorta primi bildirilmiş süre ile
çakışamayacağından bu devredeki sigorta primi bildirilmiş günlerin, yaptığı
doğum nedeniyle, geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi için gereken 90 gün
hesabında dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Örnek: 22.03.2011
tarihinde doğum öncesi istirahatına ayrılarak 17.05.2011 tarihinde doğum yapan
ve doğum yaptığı tarihten önceki bir yıl içinde (17.05.2010-16.05.2011
tarihleri arasında ) kendisi için 89 gün analık sigortası primi ödenmiş olan
sigortalı kadının, doğum istirahatine ayrıldığı 22.03.2011 tarihi ile doğum
yaptığı 17.05.2011 tarihi arasında işyerinde çalışmadığı süre için, toplu iş
sözleşmesi gereğince işverence ücretleri, dolayısı ile sigorta primleri
ödenmesi halinde, sigortalı kadına analık geçici iş göremezlik ödeneği
verilmesi mümkün değildir.
Doğumdan
önce gebelik istirahatının başladığı tarihte sigortalılık niteliği devam
etmekte olan kadının 90 günlük kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartını yerine getirdiğinin tespiti halinde, gebelik istirahat süresi içinde
herhangi bir sebeple hizmet akdi sona ermiş olsa dahi kendisine doğum öncesi ve
doğum sonrası geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi gerekmektedir.
Analık
sigortasından sağlanan diğer bir hak emzirme ödeneğidir. Sigortalı
kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı
erkeğe, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık
alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her
çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim
Kurulunca belirlenip Bakanlık Makamınca onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği
verilecektir.
Sigortalı
erkeğin sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe
emzirme yardımı ödenebilmesi için, doğum tarihinde doğum yapan kadınla Medeni
Kanuna göre evlenmiş olması şartı aranacaktır.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle
sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için, Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az
120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az
120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası
primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme
ödeneğine hak kazanan sigortalılardan Kanunun 9. maddesine göre sigortalılığı
sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün
içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya karısı analık sigortası
haklarından yararlanacak sigortalı erkeğe, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla
emzirme ödeneği verilebilecektir.
Örnek: İşyerinden 01.08.2007 tarihinde
ayrılması nedeniyle 10.08.2007 tarihinde sigortalılık niteliğini yitiren
sigortalı erkeğin karısının sigortalılık niteliğinin yitirildiği tarihten
itibaren 300 gün içinde, yani 10.08.2007-05.06.2008 tarihleri arasında 09.01.2008
tarihinde doğum yapması ve doğum tarihinden önceki 15 ay içinde yani 09.10.2006-08.01.2008
tarihleri arasında en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi ödendiğinin
tespit edilmesi halinde emzirme ödeneğinin ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
İstirahat
raporlarında uygulanacak usul ve esaslar Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 39. maddesi ile Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin
17. maddesinde belirlenmiştir.
İstirahat
raporlarının Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından
düzenlenmesi şarttır. Sağlık hizmet sunucularına Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi sigortalıların kimlik belgeleri ile müracaat
etmeleri zorunludur.
Ayaktan
tedavilerde hizmet akdiyle bir veya daha fazla işveren tarafından çalıştırılan
sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat
verilebilir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise
toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilir. Yirmi günü
aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilir. Sağlık kurulunun ilk
vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak
üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi hâlinde malullük hâlinin
önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile
tespit edilirse bu süre uzatılır.
Kurumla
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi 10
günü geçmeyen raporlar Kurumla sözleşmeli resmi sağlık hizmeti sunucusu hekimi
tarafından, 10 günü aşan raporlar ise Kurumla sözleşmeli resmi sağlık hizmeti
sunucusu sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılara bir takvim yılı içinde tek
hekim tarafından ayaktan tedavilerde verilecek istirahat sürelerinin toplamı 40
(kırk) günü geçemez. Bu süreyi geçen istirahat raporları sağlık kurulunca
verilir.
Sözleşmeli
sağlık kurum ve kuruluşları hekimlerince yapılan muayeneleri sonucu istirahatlı
bırakılmalarına gerek görülmeyen veya ayakta 20 günü aşmayan müddetle
tedavileri sağlanıp da iş görebilecek duruma gelen hizmet akdiyle bir veya daha
fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar için müdavi hekimlerce,
işyerlerine ibraz etmeleri ve iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi bakımından
Kurumumuz internet sayfasında Form ve Dilekçeler bölümünde yer alan Çalışabilir
Belgesi (EK- 2) düzenlenecektir. Anılan belgede sağlık hizmet sunucusuna
ait protokol tarihi ve numarası kaydedilecektir.
Söz konusu
istirahatın 10 güne kadar olan kısmı ile ikinci 10 güne kadar olan kısmı
Kurumumuz internet sayfasında Form ve Dilekçeler bölümünde yer alan “İş
Göremezlik Belgesi” (EK- 1) açıklama bölümünde belirtilen esaslara göre
düzenlenir ve onaylanır.
İstirahat
raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol muayenesinin
yapılıp yapılmayacağı hususu belirtilir. Sağlık hizmet
sunucularınca sigortalıya kontrollü olarak 10 güne kadar istirahat verilmiş ise
istirahat raporları üç nüsha düzenlenecek ve bir nüshası sosyal güvenlik il
müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek, kalan iki nüshasından biri
işverenine, diğeri kontrol sırasında getirmesi için sigortalıya verilecektir.
Kontrolsüz on güne kadar istirahat verilmiş ise,
doldurulmadan birinci nüshası imha edilecek, kalan iki nüshasının birinci
nüshası sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek,
ikinci nüshası sigortalıya verilecektir.
Sigortalılar kendilerine verilen iş göremezlik
belgelerinin nüshasını, işyerinde çalışmadığına dair bildirim girişinin
elektronik ortamda ünitelerimize gönderilmesi için işverenlerine ibraz
edeceklerdir.
Sağlık kurulu raporları da iki nüsha düzenlenecektir.
Asıl nüshası sağlık tesislerince ünitelerimize gönderilerek, ikinci nüshası
işyerlerine ibraz edilmesi için sigortalılara verilecektir.
Sağlık tesislerince, ünitelerimize gönderilmek
üzere aldıkları iş göremezlik belgeleri ve sağlık kurulu raporlarını listeli
olarak üst yazı ekinde en geç üç iş günü içinde, işyeri
sicil numarasının il-ilçe kodu ile işyerinin adresi göz önünde bulundurularak,
işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik
merkezine göndereceklerdir.
Kurumla
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, geçici iş göremezlik belgeleri ile
geçici iş göremezliğe ilişkin sağlık kurulu raporlarının birer nüshası
düzenlendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde sigortalının işyerinin kurulu
bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine,
sözleşmeli ülke sigortalısının belgeleri ise sağlık yardımı belgesini
düzenleyen sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine
gönderilir.
Ülkemizin taraf
olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke sigorta
kurumu mevzuatına göre düzenlenen ve sözleşmenin uygulanmasına ilişkin
formlarla/belgelerle Kuruma bildirilen istirahat raporları aynen kabul edilir.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup, işverenleri tarafından
yurtdışında görevlendirilen sigortalılar ile Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan ve yürütmekte oldukları iş veya çalışma
konuları nedeniyle yurtdışında bulunan sigortalılara ve Kanunun 5. maddesinin
(g) bendi kapsamındaki sigortalılara ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunmayan ülkelerdeki tedavileri sonucu verilen istirahat raporlarının ilgili
ülke mevzuatına uygun olduğunun ülkemiz dış temsilciliklerince onanması
hâlinde, Kurumca yetkilendirilen hekim ve sağlık kurullarının ayrıca onayı
aranmaz. Ancak
sigortalıların belirtilen bu hâller dışında yurtdışında bulundukları sırada
gördükleri tedavi sonucunda aldıkları raporları Kurumca yetkilendirilen hekim
ve sağlık kurullarınca ayrıca onaylanacaktır.
Ülkemiz ile
sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülke sosyal güvenlik kurumları
sigortalılarının muayene ve tedavileri sonucu düzenlenecek istirahat
raporlarında Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenmiş usul ve
esaslar uygulanır. Bu raporların, akit ülke sosyal güvenlik kurumlarına intikal
ettirilebilmesi için Kuruma verilmesi zorunludur.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamında sigortalı sayılanlara
sadece iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde, yatarak tedavi
süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat
raporu aldıkları sürede geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğinden, bu durumun
düzenlenecek raporda belirtilmesi gerekmektedir. Ancak doğum
öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin
ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi sigortalıların bu
Genelgenin “7.1.5-Geçici iş göremezlik ödeneği ve emzirme yardımı ödemelerinin PTT
Bank aracılığı ile ödenmesi başlıklı kısmında” belirtilen usul
ve esaslar doğrultusunda geçici iş göremezlik ödenekleri PTT Bank üzerinden
gerçekleştirilecektir.
Toplu iş
sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idaresinin işverenlerince söz konusu
sigorta kollarından dolayı istirahatlı bırakılan sigortalıların geçici iş
göremezlik ödeneklerinin yukarıda belirlenen usul ve esaslara göre Kurum adına
sigortalılara ödenmesi ve daha sonra Kurum ile mahsuplaşılmak
suretiyle tahsil edilmesi mümkündür.
İşveren
tarafından sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi halinde,
işverenin; geçici iş göremezlik ödeneğinin sigortalıya ödendiğini gösterir
imzalı ödeme belgesini Kuruma ibrazından sonra, Kurum tarafından hesaplanarak
bulunacak geçici iş göremezlik ödeneği toplamı, işverenin Kuruma olan borcuna,
borcun olmaması halinde ilk prim borcuna mahsup edilecektir. İşyerinin kapanmış
olması halinde ise iade edilecektir.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar sadece istirahat
raporları ile birlikte PTT bank hesap numaralarını Kuruma bildirirler.
Bunlardan Kurumca istirahatlı olduğu sürelerde çalışmadığına dair beyan dışında
bilgiler istenmez.
Sigortalıların beyan ettiği belgelerdeki bilgilerin ve beyanların
gerçeğe aykırı olması, haklarında inandırıcı ihbar veya şikayette bulunulması
hallerinde Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca durumun incelenmesi
istenecektir
Sigortalının
geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat raporu süresi içinde,
sigortalılık halinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, istirahat
süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam edilir.
Kanunun 53. maddesi çerçevesinde, Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi
olacak şekilde Kanun kapsamına giren bir sigortalı (a) bendine tabi sigortalı
sayılacağından, bu durumda olan bir kişinin yazılı talepte bulunması durumunda
Kanunun 4. maddesinin (b) bendine tabi olarak prim ödeyebilecekleri dikkate
alındığında, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yönünden Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara sağlanan haklardan
faydalanacaklardır. Ancak, Kanunun 18. maddesi hükmü gereği 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara hastalık sigortasından sadece
tedavi yardımı yapılmakta, iş göremezlik ödeneği ödenmemektedir. Ayrıca yine 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi
sigortalılara analıkları halinde işten kaldıkları günler için ödenen geçici iş
göremezlik ödenekleri, Kanunun değişik 53. maddesinin birinci fıkrasına göre (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık
statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi durumunda, (a) bendi
kapsamında sigortalılık statüsü geçerli olduğundan analık geçici iş göremezlik
ödeneklerinin de bu statüden ödenmesi gerekmektedir.
İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya
bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın ne şekilde
hesaplanacağı hususu Kanunun 17. maddesinde düzenlenmiştir.
Geçici
iş göremezlik ödeneklerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının
veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş
göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde 80. maddeye
göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim
ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır. On iki aylık dönemde
çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş
kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç; çalışmaya
başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde
ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle;
çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte
çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulacaktır.
4. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların ödenek veya gelire
esas günlük kazançlarının hesabında:
a- Prim,
ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire
esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına
bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak
bulunan tutardan çok olamaz.
b- İdare veya
yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam,
tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan
üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek
hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı
tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son
işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için aylık
prime esas kazanç, Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından
beyan edilecek günlük kazancın otuz katı olduğundan, geçici iş göremezlik
ödeneğinde esas alınacak tutarların hesabı buna göre yapılacaktır.
Sigortalılara hesaplanacak günlük kazancının yatarak
tedavilerde yarısı, ayaktan tedavilerde ise 2/3’ ü üzerinden hesap edilerek
geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Geçici iş göremezlik ödenek hesabına
esas tutulan devrede prim ve ikramiye gibi ödemelerin bulunması halinde, Kanunun 17. maddesinin
üçüncü fıkrasının (a) bendine göre prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi
ödemeler dikkate alınmış ise, ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç
ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük
kazanca % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacağından
geçici iş göremezlik ödeneği şu şekilde hesaplanacaktır.
Örnek: Şubat-Mart 2008 aylarında hastalığı
nedeniyle istirahatlı bırakıldığı için işyerinde çalışamamış olan ve 10/04/2007 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle
istirahatlı bırakılan sigortalıya aşağıda belirtilen prim ödeme gün sayıları ile
kazançlarına göre, verilecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas tutulacak
günlük kazancı hesaplanacaktır.
Aylar Gün Kazanç / Prim / İkramiye
(TL)
2008 yılı Ocak 4 240 -
2008 yılı Şubat - - 1600
2008 yılı Mart - - -
Sigortalının
2008 Şubat ve Mart aylarında çalışması olmadığından, günlük kazancın hesabına
esas alınacak devre olan 2008 Ocak, Şubat ve Mart ayları içinde hak ettiği
ücretler toplamı 240 TL ve ücret aldığı gün sayısı 4 olduğuna göre, günlük
kazancı, 240/4= 60 TL’ dir.
Prim, ikramiye ve
bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alındığı takdirde, ödenek ve gelire esas
tutulacak günlük kazancın 60 TL’nin % 50’si olan 30 TL’si ilave edilerek
bulunan 90 TL’yi aşmaması gerekmektedir.
Ancak,
sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas tutulacak günlük
kazanç kapsamında hak ettiği ücret olan 240 TL’ye Kanunun 80. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler
kapsamına giren ödemelerden 2008 Şubat ayında verilen ve sigorta primi hesabına
esas olması gereken prim tutarı 1600 TL’nin ilave edilmesi gerekeceğinden, bu
suretle bulunan 240+1600=1840 TL’nin ücret aldığı gün sayısına bölünmek
suretiyle hesap edilen günlük kazanç 1840/ 4= 460 TL’dir.
Bu kazanç 90
TL’nin üstünde olduğundan ilgilinin ödeneği 90 TL günlük kazanç üzerinden
hesaplanacaktır.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici işgöremezlik ödeneği ile emzirme yardımı ödemelerinin PTT
şubelerinden ödenmesine ilişkin “Protokol” Kurumumuz ile PTT Genel Müdürlüğü
arasında 09.01.2008 tarihinde imzalanmış ve 18.01.2008 tarihinden itibaren bu
ödemelerin sigortalılarımızca T.C. Kimlik Numaraları üzerinden herhangi bir PTT
Bank şubesinden alınmasına yönelik çalışmalar tamamlanmıştır. Protokol kapsamında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların geçici iş göremezlik ödenekleri PTT Bank
şubeleri tarafından ödenmektedir.
Sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen iş göremezlik
belgesi veya sağlık kurulu raporlarının nüshalarını sigortalıların
işverenlerine ibraz etmeleri üzerine işverenlerince, istirahatın başlangıç ve
bitim tarihi göz önünde bulundurularak, “sigortalının istirahatlı olduğu sürede
çalışmadığına ilişkin belgeyi” düzenleyerek e-bildirge sistemi üzerinden Kuruma
bildireceklerdir.
Sağlık tesislerince yazı ekinde gönderilen iş
göremezlik belgeleri veya sağlık kurulu raporlarının ünitelerimiz ilgili
servislerine gelmesi akabinde ilgili sigortalıların işverenlerince e-bildirge
üzerinden çalışmadıklarına dair bildirimin yapılıp yapılmadığı kontrol edilerek
gecikmeye mahal verilmeksizin programa giriş işlemleri yapılacaktır. İş
göremezlik belgeleri veya sağlık kurulu raporları geldiği ve istirahatları sona
erdiği halde işverenlerince çalışmadığına ilişkin bildirim gönderilmediği
anlaşılan sigortalıların işverenlerine tebligat yapılarak anılan belgenin e-bildirge
ortamında gönderilmesi sağlanacaktır.
Emzirme ödeneklerine ilişkin müstahaklığın tespitine
yönelik işlemler, bu güne kadar ki uygulamada olduğu gibi, ünitelerimiz kısa
vadeli sigorta servislerince gerçekleştirilecektir. Servis personeli
müstahaklığını tespit ettiği sigortalılara, emzirme ödeneklerini PTT Bank
şubeleri ödeme sistemi üzerinden yapılmasını sağlayacaklardır.
Ünitelerimizce
günlük oluşturulan geçici iş göremezlik ödeneği ile emzirme yardımı ödemelerine
ilişkin program bazındaki listeler, yine bu amaçla hazırlanan program
aracılığıyla elektronik ortamda her iş günü saat 17.00’a kadar gerçekleştirme yetkililerince düzenlenecek
ödeme emri belgesi ile T.C. Kimlik Numarası bazında açılacak yardımcı
hesaplarla ünite emanet kayıtlarına alınırken Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü
(HSGM) Sosyal
Sigorta Yazılımları Daire Başkanlığına iletilecek,
anılan Daire Başkanlığınca da ödemelerin yapılmasını teminen
PTT Genel Müdürlüğüne veri transferi sağlanacaktır.
Sigortalılarımızın başvuracakları PTT Bank
şubelerince, sigortalıların kendilerine veya veli, vasi, kayyum veya
vekillerine kimlik tespiti (T.C. Kimlik Numaralı nüfus cüzdanı, sürücü belgesi,
evlenme cüzdanı veya pasaport gibi soğuk damgalı belgeler) yapıldıktan sonra
T.C. Kimlik Numarası sorgulanarak, geçici iş göremezlik ödenekleri ile emzirme
yardımlarının ödemeleri yapılacaktır.
Sigortalılarımızca talep edilmeyen tutarların, PTT
Bank tarafından elektronik ortamda HSGM Sosyal Sigorta Yazılımları Daire Başkanlığına geri gönderilmesi halinde ise söz konusu meblağlar
ünitelerimizce emanet hesaplarına tekrar alınmak üzere Strateji Geliştirme
Başkanlığı Bütçe ve Muhasebe Daire Başkanlığınca ilgili ünitelerine dekont edilecektir.
Kanununun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneğinin
ödenmesine ait programlarda değişiklik yapılması ve Sosyal Güvenlik Kurumu
Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler ile Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için hazırlanan iş
göremezlik programının işletime açılması nedeniyle uygulama aşağıdaki şekilde
yürütülecektir.
Kanunun
18. maddesine göre iş göremezlik ödeneklerinin ödenmesi sırasında işverenlerce
vizite kağıdı ile Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık tesislerince 29.09.2008
tarihli ve 27012 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik
Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ekinde yer alan İş Göremezlik Belgesi (EK- 11/A)
ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar İçin Çalışabilir Kağıdının (EK- 11/B) düzenlenmesi
gerekmekte idi.
2008 Yılı Sosyal
Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğini yürürlükten kaldıran 25.03.2010
tarihli ve 27352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal
Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde, istirahat raporlarının
düzenlenmesine ilişkin bölüm ve bu konu ile ilgili ekler bu Tebliğden
çıkarılmıştır. Ancak, iş bu Genelge ekinde de yer alan “İş Göremezlik
Belgesi” ile “Hizmet Akdiyle Çalışanlar İçin Çalışabilir Kâğıdı”nın
kullanımına devam edilecektir. Söz konusu belgeler Kurumumuz portalında (http://www.sgk.gov.tr) Form ve
Dilekçeler/SSK (Devredilen) bölümünde de yayınlanmış olup, bahse konu
belgeler buradan da temin edilebilecektir.
Ayrıca,
Kurumumuzca sağlık hizmet sunucularına sevk işleminde vizite kâğıdı
uygulamasına son verildiğinden, sigortalıların bağlı oldukları sosyal güvenlik
il müdürlüklerinin/sosyal güvenlik merkezlerinin tespiti için sağlık hizmeti
sunucuları hekimlerince iş göremezlik belgesinin düzenlenmesi sırasında,
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğünün/sosyal
güvenlik merkezinin adı sorularak iş göremezlik belgesinin I. bölümünün 1
numaralı hanesine mutlaka bu müdürlüğün/merkezin ismini yazmaları, Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıdan yeterli bilgileri temin
edilemeyenlerin sağlık tesislerince Kurumumuz “www.sgk.gov.tr” internet
adresinde “Çalışan/Hizmet Hesabı/SSK” ekranına T.C. Kimlik Numarası girilerek
il/şube bölümünden ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünün ait olduğu üniteye
gönderilmesi gerekmektedir.
Bakanlıkça
yetkilendirilen işyeri hekimleri ile tüm sağlık tesislerinin iş göremezlik
belgesindeki sosyal güvenlik il müdürlüğü adı bölümünün doldurulması, yukarıda
belirtilen belgelerin kullanımı ve formların arka yüzlerindeki açıklamalar
doğrultusunda düzenlenmesi konusunda bilgilendirilmeleri ve işyerleri itibari
ile üniteniz görev alanlarının söz konusu sağlık tesislerine bildirilmesi
sağlanacaktır.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında hizmet akdi ile bir veya birden fazla
işveren tarafından çalıştırılan sigortalılara iş göremezlik ödeneklerinin
ödenebilmesi için işverenlerince istirahat süresince işyerinde çalışılmadığına
dair bildirimin yapılması gerekmektedir.
Sağlık
Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, www.sgk.gov.tr
adresinde işveren menüsü altında yer alan “Vizite Kâğıdı ve Çalışmazlık
Belgesi”nde değişiklik yapılarak, programın adı “Çalışılmadığına Dair Bildirim
Girişi” olarak değiştirilmiş ve yapılan düzenleme ile bu bölümde yer alan
vizite kâğıdı uygulamaya kapatılmış, sigortalının ücret dışındaki kazanç
bilgilerinin yer aldığı bölüme “Çalışılmadığına Dair Bildirim” içerisinde yer
verilmiştir.
İstirahatli Olan
Sigortalıların İşyerinde Çalışmadıklarına Dair Bildirimin İşverenlerce Sosyal
Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğe göre;
Bildirimin,
www.sgk.gov.tr internet adresinde işveren menüsü “Çalışılmadığına Dair Bildirim
Girişi”, “Kullanıcı Şifre Ekranı”, “Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri”,
“Giriş” bölümünde yer alan bilgiler kaydedilmek suretiyle sigortalılarca hak
edilen istirahat süresini takip eden 5 işgünü içinde elektronik ortamda
Kuruma gönderilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Hak
edilen istirahat süresi, “on günden kısa süreli istirahatlarda istirahatın
bittiği günü, on gün ve daha uzun süreli istirahatlarda onar günlük sürelerin
bittiği ve son on günlük süreden arta kalan istirahat süresinin bittiği günü”
olarak tanımlanmakta olup, işverenlerce sigortalıların istirahat raporlarını
işverenlerine ibraz etmelerini takip eden 5 işgünü içerisinde yukarıdaki
şekilde bildirimin işverenlerince yapılması gerekmektedir.
Bildirimin
gönderilmemesi veya süresi dışında gönderilmesi halinde Kanunun 102. maddesinin
birinci fıkrasının (i) bendi hükmünce “Ancak 4. maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100.
maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin belirlenen süre
ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin
onda biri, hiç yapılmaması halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin
yarısı tutarında idari para cezası uygulanır” hükmüne göre işlem yapılması
gerekmektedir.
İşverenlerin
idari para cezasıyla karşılaşmalarının önlenmesini teminen,
işverenlerin konu ile ilgili olarak sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal
güvenlik merkezlerince bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
Sosyal
güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince, ay içerisinde
istirahat raporlarının üniteye intikal etmesine rağmen sigortalının istirahatlı
olduğu dönemde işyerinde “Çalışılmadığına Dair Bildirim”lerin üniteye
elektronik ortamda gönderilip gönderilmediğinin takibi de yapılacak, istirahat
raporlarının sigortalılarca işverenlerine ibraz edilmemiş olabileceği de
dikkate alınarak, istirahat raporları üniteye intikal ettiği halde bildirim
yapılmamış olan işyerlerine işverenlerin bildirim süreleri de göz önünde
bulundurulmak suretiyle tebliğ yazıları gönderilerek yazının tebellüğ
tarihinden itibaren 5 işgünü içerisinde bildirimlerin yapılması istenecektir. Bu süre
içerisinde bildirim yapılmaması halinde ise yukarıda belirtilen idari para
cezası uygulanacaktır.
Diğer taraftan, sigortalıların istirahat
raporlarını işverenlerine ibraz ettikleri halde çalışılmadığına dair bildirimin
yapılmadığı yönündeki başvurularında istirahat rapor tarihleri ve bildirimin
süresinde intikal edip etmediğine bakılarak tebliğ yazıları gönderilecek
yazının tebellüğ tarihinden itibaren 5 işgünü içerisinde bildirimlerin
yapılması istenecektir.
Ancak,
işyerlerinde Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılacak
denetim ve kontrollerde söz konusu bildirimin geç yapıldığının tespiti halinde
ise idari para cezaları yukarıda belirtilen tebligat yapılmadan uygulanacaktır.
Sigortalılara
rahatsızlıkları sebebiyle sağlık tesislerince 10 günün üstünde istirahat
verilmesi halinde hak ettikleri geçici iş göremezlik ödeneklerini 10’ar günlük
dilimler halinde almak istedikleri konusunda işverenlerine talepte
bulunmadıkları takdirde, işverenler tarafından çalışılmadığına dair bildirim
girişlerinin rapor bitiş tarihi itibariyle 5 işgünü içinde elektronik ortamda
yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde yukarıda sözü edilen Tebliğin 6. maddesine
göre ve yukarda tarif edildiği şekilde idari para cezası uygulanacaktır.
Tebliğin
yayım tarihinden önce iş göremezlik ödeneği için başvuruda bulunmuş olan Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ait
çalışmazlık belgesini göndermemiş olan işverenler için ise, ünitelerimizce
çalışılmadığına dair bildirim yapılmadığı için iş göremezlik ödeneklerini
alamamış olanların belirlenerek, işverenlerinden yazının tebliğ tarihinden
itibaren 5 işgünü içerisinde bildirimlerin yapılması istenecektir. Bu sürede
bildirimlerin yapılmaması halinde ise idari para cezası uygulanacaktır.
Diğer taraftan,
iş göremezlik ödeneklerinin sigortalılara ödenmesinde sigortalıların Kurumumuza
gelmeden doğrudan PTT Bank şubelerinden ödeneklerini alabilmeleri için sağlık
hizmet sunucularının istirahat raporlarını süresinde ilgili ünitelerimize
göndermeleri konusundaki uyarılar tekrarlanacak ve takibi de ünitelerimizce
sağlanacaktır.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi çalışan sigortalıların hizmet
bildirimleri e-bildirge sisteminden takip eden ayın 23’üne kadar Kuruma
gönderilebilmesi nedeniyle, bu kapsamda ilk defa işe giren sigortalılardan iş
kazası ve meslek hastalığı sigortalarından istirahat raporu alanlar ile tekrar
işe başlayan sigortalılardan işe başladıkları tarihten geriye doğru bir yıl
içinde 90 gün sigortalılıkları olanların, iş kazaları ve meslek hastalıkları
ile hastalık ve analık sigortalarından istirahatlı oldukları sürelerde
işyerlerinde çalışmadıklarına dair bildirimin, işverenler tarafından e-bildirge
sisteminde mevcut olan Sigortalı Hesap Fişi ile cari ayın hizmetleri Kuruma
gönderildikten sonra, elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi gerekmektedir. Bu süre içinde
bildirimde bulunmayan işverenlere Tebliğde belirtilen idari para cezası
uygulanacaktır.
E-bildirge kapsamı dışındaki (işyerleri devredilen,
nakledilen, kapatılan, e-bildirge şifresi iptal edilen vb.) işverenler
tarafından sigortalıların çalışmadıklarına ilişkin belgelerin manüel
düzenlenmesine ve ünitelere gönderilmesine ilişkin uygulamaya devam
edilecektir. Bu işyerlerinde çalışan sigortalıların iş göremezlik ödenekleri de
PTT Bank şubelerinden ödenecektir.
Kanunun
yürürlüğe girmesi ile kısa vadeli sigorta kollarından ödenek almaya hak kazanan
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara
iş kazası ve meslek hastalıklarına, aynı bentte belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalılara analık
hallerine bağlı olarak günlük geçici iş göremezlik ödeneği verileceği
öngörülmüştür.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara manüel
ortamda yapılan ödemelerin bilgi işlem ortamında yapılabilmesi için hazırlanan
bilgisayar programı işletime açılmış ve programın test aşamasında yetki verilen
personel,
Programın
kullanımına yönelik hazırlanan Kullanım Kılavuzu ile uygulama sırasında
karşılaşılacak sorunlara teknik ve mevzuat yönünden destek vermek amacıyla
ilgili personelin iletişim bilgilerinin gösterildiği “Yardım” menüsü, programın
içerisinde “Genel İşlemler” bölümünde yer almaktadır.
Kanunun yürürlük
tarihinden Mosip2 sisteminin uygulamaya açıldığı tarihe kadar, 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara manüel olarak yapılan
iş göremezlik ve emzirme ödemeleri yeni açılan programa kaydedilmeyecektir.
Bunlar haricinde ödeme yapılmadan bekleyen ödeneklerin en kısa sürede bu
program vasıtasıyla ödenmesi gerekmektedir.
Kanunun 9. maddesinin
ikinci fıkrası gereğince, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında
sigortalılık niteliğinin ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden 10’uncu
günden başlanarak yitirilmiş sayılacaktır. Ancak, sigortalının ilgili kanunlar
gereği ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt
yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini takip eden onuncu günden
başlanarak sigortalılık niteliğini yitirmiş sayılacaktır.
4857 sayılı İş
Kanununun 53–62. maddeleri ile
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinde yapılan düzenlemelere dayanan yıllık ücretli
izin süreleri hesaplamalarda dikkate alınacaktır. Kanuni zorunluluk dışında gerek toplu iş sözleşmeleri gerekse
yönetmelik ve sigortalı işveren arasındaki sözleşme gibi düzenleyici
tasarruflarla kabul edilen daha uzun süreli ücretsiz izin sürelerinin kabulü
mümkün bulunmamaktadır.
Sigortalılık
niteliğinin yitirildiği tarihe kadar hastalık ve analık sigortası bakımından
geçici iş göremezlik ödeneği sigortalıya çalışıyormuş gibi kabul ederek verilecektir.
Bu süre içinde başlayan geçici iş göremezlik ödenekleri, sigortalılık
niteliğinin bittiği tarihten sonra da devam ederse yine istirahat raporlarına
bağlı olarak ödenmeye devam edilecektir. Geçici iş göremezlik ödemesine ilişkin
işlemler işten ayrıldığı işverenince gerçekleştirilir.
Örnek: Çalıştığı işyerinden en son primi 17.12.2008
tarihinde ödenen ve 18.12.2008 tarihinden itibaren işten ayrılan sigortalının
sigortalılık niteliği 27.12.2008 tarihinde yitirilmiş olacaktır.
Kanunun 24. maddesine
göre geçici iş göremezlik ve emzirme ödenekleri bakımından aşağıda yazılı
hallerin, prim ödeme gün sayısına esas tutulacak bir yıllık ve 15 aylık
sürelerin hesabında nazara alınmaması ve bu süreler kadar geriye gidilmek
suretiyle prim ödeme gün sayılarının belirlenmesi gerekecektir.
Kısa vadeli
sigorta kolları bakımından;
a- Herhangi bir
sebeple silâh altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet
süresi, (Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 ve 3
numaralı alt bentleri hariç)
b- Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c- İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik
ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
ç- Sigortalının
greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
Kanunun 18. maddesinde
belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya
hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında
da dikkate alınmayacaktır.
İş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu Kanunun 21. maddesi ile Yönetmeliğin 45. maddesinde belirlenmiştir.
İş
kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse,
Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden
isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene
ödettirilecektir.
İş kazası veya
meslek hastalığı işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse, işvereni Kuruma
karşı sorumlu hâle getirecektir. Kasıt, iş kazası veya meslek hastalığına
işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir.
Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak yapılması kasıt için yeterli olup,
sonuçlarının istenip istenmemesi kastı ortadan kaldırmaz. İşverenin eylemi
hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç
doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu
kaldırmayacaktır.
İş kazası veya
meslek hastalığı işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile
ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa işvereni Kuruma
karşı sorumlu hâle getirecektir. Mevzuat, yasal olarak yürürlüğe konulmuş ve
yürürlüğünü muhafaza eden, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği
alanında yasa koyucu ile yasa koyucunun yürütme veya idareye verdiği yetki
sonucu bu organlarca kabul edilen genel ve objektif kural veya hükümlerin tümüdür.
İşverenin
sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınacaktır.
Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik
kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen iş kazası veya meslek
hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir
önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemeyecektir.
İş kazası,
meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana
gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken
ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları
çalıştıranlara rücu edilecektir.
Buna
göre, sigortalıların geçirdikleri iş kazasının veya yakalandıkları meslek
hastalığının ya da hastalık halinin üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana
geldiğinin Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, sigortalılarımıza veya hak
sahiplerine ödenmiş ya da ileride ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği tutarının
tamamının, üçüncü kişilerin kusurlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca
üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara ödettirilmesi
gerekmektedir.
İş
kazası, meslek hastalığı ve hastalık, kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu
idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği
olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı
haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere,
sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için
kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu meydana gelen ölümlerde, Kanun uyarınca hak sahiplerine
bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek
hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası
sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilmeyecektir.
İş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık araştırmalarında yukarıda açıklanan işveren ve
üçüncü kişilerin sorumluluklarının bulunup bulunmadığı tespit edilerek, gerekli
ödetme ve rücu işlemleri yapılacaktır.
Kanunun 21. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Çalışma
mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir
rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli
olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit
edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen
hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği
işverene ödettirilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan fıkra
metnindeki "Çalışma mevzuatı" terimi ile 4857 sayılı İş Kanununa ve
çalışma hayatını düzenlemek amacıyla çıkartılan yönetmeliklere atıfta
bulunulmaktadır.
Bu durumda;
I- a) Ağır ve
Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde belirtilen bir işe girerken 4857 sayılı İş
Kanununun 86. maddesi hükmüne göre, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı
oldukları hakkında işe giriş sağlık raporu alınması,
b) Yaşı 18 den
küçük olanların herhangi bir işe girerken 4857 sayılı İş Kanununun 87. maddesi
hükmü uyarınca vücut yapılarının dayanıklı olduğuna dair işe giriş sağlık
raporu almaları,
II- Maden ve Taşocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Tozla Mücadeleyle
İlgili Yönetmeliğin 26. maddesine göre, ocaklarda çalıştırılacak
işçilerin işe alınmadan önce İş Kanununun 86. ve 87. maddeleri ile Ağır ve
Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 5. maddesi hükümleri gereğince tıbbi muayeneye
tabi tutulmaları,
III-
Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 5. maddesinde, ağır ve tehlikeli işlerde
çalıştırılacak işçiler (kadınlar dâhil) ile 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını
bitirmemiş genç işçilerin işe girişlerinde, işin niteliğine ve şartlarına göre
bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı olduklarının fizik muayene ve
gerektiğinde laboratuar bulgularına dayanılarak hazırlanan hekim raporu ile
belirlenmesi,
IV- İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma
ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 8. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan
fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri
hekiminin veya Kurum ile anlaşmalı sağlık hizmet sunucuları hekimlerinin,
bunların bulunmadığı yerlerde herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen
işçilere fazla çalışma yaptırılmaması,
V- Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve
Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre, emzikli
işçilerin Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde kadınların çalıştırılabilecekleri
belirtilmiş olan işlerde çalıştırılabilmeleri için, doğumdan sonraki 8 haftanın
bitiminde ve işe başlamalarından önce çalışmalarına engel durumları olmadığının
raporla belirlenmesi,
VI- Kadın
İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmeliğin
7. maddesi hükmü uyarınca, kadın işçilerin gece postalarında
çalıştırılabilmeleri için, işe başlamalarından önce çalışmalarına engel
durumları olmadığına dair raporlarının sağlanması,
VII- İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 57. maddesinin yedinci fıkrası hükmüne göre,
yeniden işe girecek işçilerden, bulaşıcı bir hastalığı bulunmadığına dair
sağlık raporu ile çiçek aşısı kağıdının temin edilmesi,
gerekmektedir.
Kanunun
21. maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması ile daha önce 506 sayılı Kanunun
“Bünyece elverişli olmakları işlerde çalıştırılanlar” başlıklı mülga 41. maddesinin
açıklanan hususların tatbiki sırasında söz konusu 41. madde hükmüne istinaden,
Kurumumuzca işverenler aleyhine açılan davalarla ilgili olarak Kurumumuza
intikal eden muhtelif mahkeme kararları ile Yargıtay ilamları incelendiğinde,
"Sigortalının bünyece elverişli bulunmadığı işte çalıştırılmış
olmasının" söz konusu maddenin uygulanmasında ön koşul olarak kabul
edildiği tespit edilmiştir.
Bu nedenle, mahkeme
kararları ile Yargıtay ilamları ve Kanun hükmü birlikte değerlendirildiğinde,
aşağıda kayıtlı üç ayrı durumda ve her bir durum için belirtilen şartların
birlikte tahakkuku halinde uygulanması uygun görülmektedir.
Buna göre;
I- a) Sigortalının çalışma mevzuatına
göre alınması gerekli işe giriş sağlık raporuna dayanılmaksızın işe alınması,
b) Bünyece elverişli bulunmadığı işte
çalışması,
c) Hastalığının bu işe girmeden önce var
olduğunun saptanması,
II- a) Sigortalının
işe giriş raporuna aykırı olarak,
b) Bünyece elverişli bulunmadığı bir işte
çalıştırılması,
c) Hastalığının bu işe girişinden önce var
olduğunun saptanması,
III- a) Çalışma
mevzuatına göre alınması gerekli işe giriş sağlık raporuna dayanılmaksızın işe
alınan veya eldeki rapora aykırı olarak çalıştırılan sigortalının,
b) Bünyece elverişli bulunmadığı işte
çalıştırılması ve bunun sonucunda hastalığın meydana geldiğinin saptanması.
Yukarıda
belirtilen üç durumda ve her bir durum içindeki tüm şartların birlikte
gerçekleşmesi halinde, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri bu
fıkra hükmü gereğince ilgili işverenlerden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu
raporların İş Kanununun ve anılan Tüzük ile Yönetmeliklerde sözü edilen
maddelerine göre alınması gereken işe giriş sağlık raporu niteliğinde bulunup
bulunmadığı hususunun ilgili Bölge Çalışma Müdürlüklerinden sorularak tespiti
gerekmektedir.
Kanunun
21. maddesinin dördüncü fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık,
üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak
sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep
olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
Buna
göre, sigortalıların geçirdikleri iş kazasının veya yakalandıkları meslek
hastalığının yâda hastalık halinin üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana
geldiğinin Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, sigortalılarımıza veya hak
sahiplerine ödenmiş yâda ileride ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinin
tutarının tamamı, üçüncü kişilerin kusurlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak
üzere, Kurumca üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara
ödettirilmesi gerekmektedir.
Örneğin:
- Şehirlerarası veya şehir içinde çalışan
ve içinde bulunduğu otobüsün devrilmesi sonucu yaralanan sigortalımız için
Kurumumuzca iş kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen geçici iş
göremezlik ödeneğinin kazanın oluşunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre
kusurlu veya dolayısıyla suçlu olduğu tespit edilen aracın sahibi şoförden
tahsil edilmesi gerekmektedir.
- Sigortalının
herhangi bir nedenle komşusu ile ettiği kavgada bıçakla yaralanması sebebiyle
istirahatlı kaldığı günler için Kurumumuzca hastalık sigortası kolundan
kendisine ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, suç sayılan bu hareketi
neticesinde sigortalının yaralanmasına sebep olan üçüncü kişiye ödettirilmesi
icap etmektedir.
Ancak,
anılan fıkra hükmünde üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle iş kazası, meslek
hastalığı ve hastalık meydana gelmişse sigortalıya veya hak sahiplerine iş
kazası, meslek hastalığı ile hastalık sigortası kolundan Kurumumuzca ödenen
geçici iş göremezlik ödeneğinin ödettirilmesi öngörüldüğüne göre, bu hükmün
uygulanabilmesi için öncelikle olayın meydana gelişinde üçüncü kişinin kusuru
nedeniyle meydana geldiğinin gerekli belgelerle kesin olarak tespit edilmesi
gerekmektedir.
-
Öte yandan, sigortalımızın eşi tarafından kullanılmakta olan aracın trafik
kazası yapması nedeniyle, meydana gelen kazada yaralanan sigortalımıza
istirahatlı bırakıldığı günler için ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin;
trafik kazasına neden olan sürücü durumundaki sigortalı eşinin Kanunun yukarıda
kayıtlı dördüncü fıkrası hükmüne istinaden üçüncü kişi sayılması gerekmekte ise
de, bu konu ile ilgili yerleşmiş yargı
kararlarında; kusurlu hareketi sonucu eşinin trafik kazası sonucu
yaralanmasına neden olan sigortalı eşinin Kanunun 21. maddesinin dördüncü
fıkrası hükmünde öngörülen üçüncü kişi konumunda olmadığı, aksi halin Kanunun
ruhuna ve amacına aykırı olacağı ifade
edildiğinden, esasen sigortalımızın eşinin bilerek ve isteyerek trafik
kazası yapması ve sigortalımızı yaralaması da düşünülemeyeceğinden, Kurumumuzca
sigortalının eşinin üçüncü kişi kabul edilerek rücu edilmemesi gerekmektedir.
Anılan
fıkraya göre, kusuru nedeniyle sigortalımızın iş kazası geçirmesine, meslek
hastalığına yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan bir kimseye karşı
Kurumca rücu hakkının kullanılması için, öncelikle haksız fiile maruz kalan
şahsın Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi ile 5. maddesinin
(b) ve (g) bentleri kapsamında veya Ek- 5. maddesine göre sigortalı olması
gerektiğinden, söz konusu fıkra hükmü, Kurumumuzdan sürekli iş göremezlik
geliri, malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile bunların
geçindirmekle yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babalarını, hak sahibi olarak
Kurumdan gelir veya aylık alan eş, çocuk, ana ve babalar ile sigortalıların
geçindirmekle yükümlü oldukları ana ve babalarını kapsamamaktadır.
Ayrıca,
sigortalının, kusuru nedeniyle iş kazası geçirmesine, meslek hastalığına
yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan üçüncü şahıslar hakkında
Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik veya mahkemece açılan Kamu
davasının düşürülmesine veya beratına karar verilmesi halinde, bu kararların
suçu ortadan kaldırmadığı dikkate alınarak, iş kazası, meslek hastalığı ve
hastalık sigortasından Kanunun 18. maddesi gereğince ödenen geçici iş
göremezlik ödeneğinin üçüncü kişiye tazmin ettirilmesi konusunda hukuki yola
başvurulması gerekmektedir.
Sigortalıların
yaralanmalarına sebebiyet veren üçüncü şahıslardan yapılan masrafların tahsil
edilmesinde af, kamu davası açılmaması veya açılmakla birlikte cezanın
ertelenmesi ya da karar verilmesi 21. maddenin dördüncü fıkrasının
uygulanmasını engellememektedir.
Sigortalının
geçirdiği trafik kazası dolayısıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa
göre düzenlenen Trafik Kaza Raporlarında; olaya karışanların kusur oranı
belirtilmeksizin 2918 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edildiğinin belirtildiği,
dolayısıyla olayın intikal ettiği adli mercilerce belirlenmiş kusur oranı
mevcut ise bu kusur oranının, ancak herhangi bir şekilde adli mercilere intikal
etmeyen trafik kazalarında, trafik kazası sonrasında düzenlenen belgelerin
intikal ettiği sigorta şirketleri (eksperleri) tarafından belirlenen kusur
oranlarının tespit edilerek buna göre işlem yapılması,
Ayrıca, anılan
madde hükmüne göre üçüncü kişilerden tahsili cihetine gidilen sigorta giderlerinin
geri alınması sırasında, Kanunun 96. maddesi hükmü gereğince kanuni faiz
uygulanması gerekmektedir.
Öte
yandan, sigortalılarımıza trafik kazası geçirmeleri nedeniyle Kurumumuzca iş
kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin
kusur oranına tekabül eden kısmı, Kanunun 21. maddesinin dördüncü fıkrası ve
2918 sayılı Kanun gereğince kastı veya suç sayılır hareketi ile olaya sebebiyet
veren kişiler ile bunların mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden
(poliçe limiti dâhilinde) tahsil
edilmesi gerekmektedir.
Kurumumuzca
bugüne kadarki uygulamada olduğu gibi trafik kazası sonucu sigortalılar ile
geçindirmekle yükümlü oldukları kişilere yapılan masrafların, olaya sebebiyet
veren kişiler ile bunların kullandıkları aracın zorunlu mali mesuliyet
sigortasını yapan sigorta şirketinden (poliçedeki limit dâhilinde) kusur
oranına isabet eden miktarın talep edilmesi,
Ancak,
- Kazayı yapan
motorlu aracın saptanamaması,
- Zorunlu mali
sorumluluk sigortası yaptırmaksızın trafiğe çıkarılan motorlu araçların
kişilere verdiği zararlar,
- Zeyil name
düzenlemeyip eksik teminatlı kalan motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,
- 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununun 107. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğunun
olmadığı hallerde çalınmış veya gasp edilmiş motorlu aracın kişilere verdiği
zararlar,
- Yükümlü
sigorta şirketinin iflası,
hallerinde
yapılan masrafların, Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12. maddesi
uyarınca zaman aşımı süresi içinde, trafik kaza tespit tutanağı ile diğer
belgelerle “Türk Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliği (Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı) Büyükdere
Caddesi Büyükdere Plaza No:195 Kat:1-2 34394 Levent İSTANBUL” adresinde
faaliyet gösteren Türk Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Karayolu Trafik
Garanti Sigortası Hesabına başvurularak talep edilmesi gerekmektedir.
Kanunun 23. maddesinde kanuni süresinde bildirilmeyen sigortalıların kısa
vadeli sigorta kolları bakımından işverenin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların; sigortalı olarak çalıştırmaya
başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma
bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı
çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir
ve ödenekleri Kurumca ödenir. Belirtilen
hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü
masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değeri tutarı, 21. maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk
halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirilir. İşvereni bu anlamda sorumlu
tutabilmek için sigortalı işe giriş bildirgesinin kanuni süresinde
Kuruma verilmemiş olması, sigorta olayının, sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği tarihten
önce meydana gelmiş bulunması şarttır.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılarda ise, sigortalı olduğu halde, Kanunun 8. maddesinin üçüncü
fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde
bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, analık halleri
sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenmeyecektir.
Sigortalıların
sorumluluğu Kanunun 22. maddesi ile Yönetmeliğin 44. maddesinde hüküm altına
alınmıştır.
Sigortalının iş
kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin
uzaması veya iş göremezliğinin artması hâllerinde geçici iş göremezlik ödeneği
veya sürekli iş göremezlik geliri;
a-
Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir mazereti olanlar hariç olmak
üzere, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle
tedavisini yapan hekim tarafından bildirilen tedbirlere ve yapılan tavsiyelere
uymaması nedeniyle, normal tedavi süresi uzamış, sürekli iş göremezlik derecesi
artmış veya malul kalmış yahut maluliyet oranı artmış ise, bu hususların hekim
raporu ile tespit ve belgelendirilmesi hâlinde sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, uzayan tedavi süresi veya
artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca
eksiltilerek ödenecektir.
Örnek: Geçirdiği iş
kazası sonucu ayağı kırılan sigortalının öncelikle sağlık tesislerine
başvurarak tedavisini yaptırması gerektiği halde buna uymayarak kırılan ayağını
gayri sıhhi şartlarla tedavi yolunu seçmesi ve bunun sonucunda kırılan ayağı üç
ayda iyileşeceği yerde beş ayda iyileştiğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık
tesislerince tespit edilmesi halinde sigortalının uzayan iki aylık tedavi
süresi için ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinin dörtte birine kadar
eksiltilerek ödenmesi gerekmektedir.
b- Ceza
sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek
hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının, mahkeme kararı, denetim,
soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve
kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde
belirlenen kusur derecesinin üçte biri oranında Kurumca eksiltilerek ödenir.
Ancak kusur derecesinin bilgi ve belgelerde yer almaması hâlinde yüzde beş
oranında Kurumca eksiltilecektir. Sigortalının, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı
bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere
aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı
bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması,
ağır kusuruna esas tutulacaktır.
Sigortalıların
geçirdikleri iş kazası veya meslek hastalığı yada hastalıkları nedeniyle
haklarında düzenlenen ve sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik
merkezleri kısa vadeli sigorta servisine intikal eden veya bu servislerce iş
kazası veya meslek hastalığı yada hastalık olayına ilişkin temini gereken
mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim
raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlemiş olduğu
tutanaklar veya belgelerde, sadece ağır
kusurlu olduğu ve kusur oranı anılan belgelerde kayıtlı olan
sigortalılarımızın bu belgelerde
belirtilen kusur derecesi esas alınarak, sigortalıların iş kazası ile
meslek hastalığı, hastalık sigortası kollarından istirahatlı oldukları günlere
ait hak ettikleri ve Kurumumuzca kendilerine ödenmesi için PTT Bank şubelerine
havale edilmek üzere tespit edilmiş olan
geçici iş göremezlik ödeneği miktarından üçte biri oranında eksiltilmesi,
Ancak, ağır kusurlu olduğuna ilişkin kusur derecesi yukarıda belirtilen
bilgi ve belgelerde yer almamasına rağmen iş kazası, meslek hastalığı veya
hastalık olayı dolayısıyla sigortalı hakkında düzenlenen belgelerden ağır
kusurlu olduğu anlaşılan sigortalıların geçici iş göremezlik ödeneği
miktarından yüzde beş oranında
eksiltilmesi,
Ayrıca,
sigortalının geçirdiği trafik kazası nedeniyle düzenlenen Trafik Kaza
Raporlarında; olaya karışanların kusur oranı belirtilmeksizin, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu hükümlerinin ihlal edildiğinin belirtildiği
dolayısıyla olayın intikal ettiği adli mercilerce belirlenmiş kusur oranı
mevcut ise, bu kusur oranının, ancak herhangi bir şekilde adli mercilere
intikal etmeyen, trafik kazası sonrası düzenledikleri belgelerin intikal ettiği
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulu olan
Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletmesi’nden veya sigorta şirketleri
(eksperleri) tarafından belirlenen kusur oranlarının tespit edilerek buna göre
işlem yapılması,
gerekmektedir.
Örnek 1:
Sigortalılarının geçirdiği iş kazası nedeniyle hakkında düzenlenen mahkeme
kararında, kazanın oluşunda % 30 ağır kusurlu olduğu belirtilmiş ise;
sigortalımızın bu kaza nedeniyle Kurumumuzca kendisine ödenmesi için tespit
edilen geçici iş göremezlik ödeneğinin, ağır kusur oranı olarak tespit edilen %
30 ağır kusur oranının üçte birine isabet eden %10 eksiltilerek ödenmesi
gerekmektedir.
Örnek 2: Sürücü durumundaki sigortalının
geçirdiği trafik kazası ile ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı var ise,
sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinden kararda belirtilen ağır kusur oranının 1/3’ ü oranında
(%100 kusurlu ise; %33,3’ü, %75 ise; %25’i, %25 ise; %8,6’sı gibi ...) indirim
yapılacaktır.
c-
Mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim
raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar
veya belgelerde kasti bir hareketi yüzünden iş kazasına uğradığı saptanan,
meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen
teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, geçici iş göremezlik ödeneği
yarısı tutarında ödenecektir. Teklif edilen tedaviyi kabul ettiği
tarihten itibaren ise yeniden kesinti yapılmadan geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecektir.
ç) Tedavi
gördüğü hekimden tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge
almaksızın çalıştığı, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları,
ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği
düzenlediği tutanaklar veya belgelerle belirlenen sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez. Ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren ilgili mevzuat hükümlerine göre geri alınacaktır. Sigortalılara ait
raporda, istirahat süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca çalışabilir
belgesi aranmaz. Geçici iş göremezlik ödeneği ödenirken sigortalının
istirahatlı olduğu devrede çalışmadığının işveren veya Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlar tarafından beyan ve
belgelenmesi gerekecektir.
Örnek: Akciğer TBC teşhisli hastalığı nedeni
ile iki ay istirahatli kılınan sigortalı çalışır kararı almadan bir ay sonra
işyerinde çalışmaya başlarsa çalıştığı günler için geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmemesi ödenmiş olanlar var ise kendisinden geri alınması gerekmektedir.
2925 sayılı
Kanunun 39. maddesine göre bu Kanunda
aksine hüküm bulunmayan hallerde 5510 sayılı Kanunun ilgili maddeleri
hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır.
İş kazaları ile
meslek hastalıkları halinde sağlanan yardımlar;
a- Sağlık
yardımı yapılması,
b- Sürekli iş
göremezlik hallerinde gelir verilmesi,
c- Protez araç
ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,
ç- Cenaze
masrafı karşılığı verilmesi,
d- Sigortalının
ölümünde hak sahiplerine gelir bağlanmasıdır.
Bu yardımlardan
yararlanılabilmesi için iş kazasının olduğu tarihten en az üç ay önce
sigortalının tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş olması
şarttır. Sağlanan yardımlar arasında geçici iş göremezlik ödeneği
bulunmamaktadır. Bu nedenle bu sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği
verilmeyecektir.
İş kazası
sayılma hal ve durumları bakımından bu sigortalılar 5510 sayılı Kanuna tabi
olacaklardır. Yapılacak araştırmalarda bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
İş kazası en geç
kazadan sonraki üç gün içinde işverene veya Kuruma bildirilir. Bildirim yapılan
yazıda sigortalının, sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde
yaptığı iş, iş kazasının vuku bulduğu yer, tarih ve saat, oluş şekli,
tanıkların ad ve soyadları, işyerinin adresi, işverenin adı, soyadı ve
ikametgah adres bilgileri ve imzalarının da bulunması gerekmektedir. Meslek
hastalığında işverence veya sigortalılarca imzalarının bulunduğu yazıyla
sigortalının, sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde yaptığı iş
ve mahiyeti, işyerinin adresi, işverenin adı, soyadı ve ikametgâh adres
bilgilerini bildirmeleri gerekmektedir.
İş kazası veya
meslek hastalığı dolayısıyla hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması
yüzünden malul kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan
sigortalının sürekli iş göremezlik gelirinin kendisine yüklenebilecek kusurun
raporda belirtilen oranındaki kısmı düşürülecektir. Şu kadarki, bu düşürme
%50'yi geçemeyecektir.
Kurumun yazılı
bildirisine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, tedavi
için Kuruma başvuracağı tarihe kadar sağlık yardımı yapılmayacağı gibi, sürekli
iş göremezlik geliri de verilmeyecektir.
Kanunun
“Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı geçici 14. maddesinde,
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar,
vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma
bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin
uygulanmasına devam edileceği, bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
Sosyal güvenlik destek primine tabi
olarak çalışanlara verilecek istirahat raporları: Bir işyerinde
sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan ve Kurumumuzdan yaşlılık
aylığı almakta olanların, hastalıkları sebebiyle başvuracakları Kurumumuzun
anlaşmalı olduğu sağlık hizmet sunucusu hekimlerince istirahatlı
bırakılmalarına lüzum görüldüğünde, Kurumumuzca kendilerine hastalık ve analık
sigortası kollarından iş göremezlik ödeneği ödenmesi mümkün bulunmadığından,
haklarında istirahat ve geçici iş göremezlik belgesi düzenlenmesi, ayrıca
istirahatlarının bitiminde işyerlerine ibraz etmeleri için "Çalışabilir
Kâğıdı" tanzim edilmesi söz konusu olmadığından, işyerlerinde
çalışmadıkları günlerin ispatı olmak üzere, işverenlerine ibraz etmeleri için,
talepleri halinde, ilgililerin hastalıklarının teşhisiyle birlikte, istirahatlı
bırakıldıkları süreleri belirtir, müdavi hekimce imzalanmış ve isim kaşesi
basılmış bir raporun düzenlenmesi uygun görülmektedir.
Kanunun geçici
13. maddesinin birinci fıkrasında, 4046 sayılı Kanunun 21. maddesi kapsamında
iş kaybı tazminatı alanlar Kanunun 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmakla birlikte, kısa
vadeli sigorta kollarına tabi olmadıkları belirtilmektedir. Buna göre, iş kaybı
tazminatı alanların bir işverene tabi ve fiili olarak çalışmaları söz konusu
olmadığından, iş kaybı tazminatı alanlara kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin
hükümler uygulanmayacaktır.
4447 sayılı
Kanun hükümlerine göre Türkiye İş Kurumundan işsizlik ödeneği almakta olanlar Kanunun 4. maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmakla birlikte,
kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmamaları nedeniyle işsizlik ödeneği
alanlara kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
506
sayılı Kanunun 86. maddesine göre topluluk sigortasına tabi olanlardan avukat
ve noterler 01.10.2008 tarihinden itibaren Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayıldıklarından, kısa vadeli sigorta
kolları bakımından avukat ve noterler 01.10.2008 tarihinden itibaren Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükümlerine göre işlemleri
gerçekleştirilecektir.
İşyeri
hekimlerinin yetkilendirme iş ve işlemleri hakkında
Buna göre, 20.05.2009
tarihli ve 2009/71 sayılı, 04.11.2010 tarihli ve 2010/122 sayılı Kurumumuz
Genelgeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 27.11.2010 tarihinden itibaren işyeri
hekimlerinin yetkilendirme iş ve işlemleri anılan Yönetmelik hükümleri
gereğince
Kanunun 60. maddesine
göre Türkiye’de ikamet eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kimselerin genel sağlık sigortası hak ve hizmetlerinden yararlanabilmeleri için
Kurum kayıtlarında genel sağlık sigortası hak sahipliği oluşturulur. Genel
sağlık sigortası hak sahipliği, genel sağlık sigortalılarının ve bakmakla
yükümlü oldukları kişilerin bilgilerinin Kurum kayıtlarında, genel sağlık
sigortası hak ve hizmetlerinden yararlanabileceklerine ilişkin aktivasyon
işlemlerinin gerçekleştirilmesi ile sağlanır.
1. GENEL SAĞLIK
SİGORTASI HAK SAHİPLİĞİ KAPSAMI
1.1. Genel
sağlık sigortası hak sahipliğinden yararlanacaklar
Kanunun
108. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilenler ile Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (3) ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ve
(f) bendinde sayılanlar 01.07.2008 tarihinde, Kanunun 108. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi gereğince Kanunun 60. maddesinin diğer bentlerinde
sayılanlar ise 01.10.2008 tarihinde,
2008
yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununa tabi çalışmış olmaları sebebiyle Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında
sayılanlar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri 15.01.2010
tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde
görev yapan askeri ve sivil personel ile bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık hizmetleri ise 15.10.2010 tarihinde,
genel sağlık
sigortası kapsamına alınmıştır.
Kanunun geçici 12. maddesinin sekizinci
fıkrasına göre, ilgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu
Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılarak genel sağlık sigortası hak sahibi olarak
kabul edilmiştir.
Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin alt bentleri ile (f) bendinde düzenlenen ve
aşağıda sayılan;
a- 24.02.1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref
aylığı alan kişiler,
b- 28.05.1986
tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında
Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
c- 03.11.1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
d- Harp
malûllüğü aylığı alan kişiler ile 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanunu kapsamında aylık alan kişiler,
e- 11.10.1983
tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış
Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
f- 5510 sayılı
Kanun ve bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre
gelir ve aylık alan kişiler ile,
Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında
kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı
sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olan;
Eşi,
18 yaşından
büyük, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi
halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları,
Yaşına
bakılmaksızın malul olduğu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen evli
olmayan çocukları,
Her türlü kazanç
ve irattan elde ettiği gelirler toplamı yürürlükte bulunan asgari ücretin net
tutarından daha az olan ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve
babası,
01.07.2008
tarihinden itibaren genel sağlık sigortası kapsamına alınmışlardır.
a- Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentlerine tabi olanlar,
b- İsteğe bağlı
sigortalı olan kişiler,
c- Mütekabiliyet
esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke
vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan
kişiler,
ç- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sayılan ve başka bir ülkede sağlık
sigortasından yararlanma imkanı bulunmayan vatandaşlar,
d- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında sayılan ve Kanundan önce yürürlükte
bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir ve aylık alan kişilerden;
Kanunun yürürlük tarihinden önce diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre isteğe
bağlı prim ödeyerek gelir ve aylık alanlardan sağlık yardımı almayan kişiler,
e- Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce sağlık hizmeti almayan mülga 30.05.1978 tarihli
ve 2147 sayılı ve 08.05.1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunlara göre borçlanarak
aylık alanlardan Türkiye’de ikamet eden ve sağlık yardımı alamayan kişiler,
f- Kamu
idaresine ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda
kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, Kanunun 82. maddesine göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden
ilgili kamu idaresince ödenen kişiler,
g- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi ile 25.08.1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun
gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma
ödeneğinden yararlandırılan kişiler ile;
Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında
kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı
sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olan;
Eşi,
18 yaşından
büyük, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını,
Yüksek öğrenim
görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları ile yaşına
bakılmaksızın malul olduğu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen evli
olmayan çocukları,
Her türlü kazanç
ve irattan elde ettiği gelirler toplamı yürürlükte bulunan asgari ücretin net
tutarından daha az olan ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve
babası,
ğ- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin iki numaralı alt bendinde belirtilen
vatansızlar ve sığınmacılar,
h- Kanunun 61. maddesinin
ikinci fıkrası kapsamındaki 18 yaşını doldurmamış çocuklar,
ı- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin yedi numaralı alt bendinde belirtilen 2828
sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre
korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler.
2008 yılı Ekim
ayı başından önce 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi
çalışmış olmaları sebebiyle Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında sayılanlar ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler.
Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görev yapan askeri ve sivil personel ile bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişiler.
a- 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda
belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler
ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja
tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46. maddesine
tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç
tutarı, Kanunun 82. maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt
sınırının otuz katından fazla olmayan öğrencilerden bakmakla yükümlü olunan
kişi durumunda olmayanlar,
b- Türkiye İş
Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme
eğitimine katılan kursiyerlerden, yeşil kart sahibi olmayanlar ve bakmakla
yükümlü olunan kişi durumunda bulunmayanlar ile bunların bakmakla yükümlü
olduğu kişiler,
c- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi ile 52. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde
belirtilen koşullar aranmaksızın ve yüksek öğrenim süreleri ile sınırlı kalmak
şartıyla, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa göre üniversitelerde yüksek öğrenim
gören yabancı uyruklu öğrenciler,
ç- 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre
staj yapanlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar,
d- 5510 sayılı
Kanunun Ek 5. maddesine göre, tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalışanlar ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler,
e-
5510 sayılı Kanunun Ek 6. maddesine göre, ticari taksi, dolmuş ve benzeri
nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile 4. maddenin ikinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca
belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma
saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişiler ve
bunların bakmakla yükümlü olduğu kimseler.
Örnek 1: 2010 yılı Eylül ayında çıraklık okuluna
başlayan 01.05.1991 doğumlu çırak 20 yaşına kadar sigortalı olan babası
üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından
yararlandırılacaktır. 01.05.2011 tarihinde 20 yaşını doldurması nedeniyle
babası üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi sayılamayacağından, genel sağlık
sigortalısı olduğu tarihten itibaren geçiş süreci olan otuz gün içinde sağlık
hizmetlerinden yararlanabilmesi için son bir yılda 30 gün genel sağlık
sigortası prim gün sayısı aranmayacaktır.
Örnek 2: Anılan Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra anne veya babasının genel sağlık sigortalısı
olmaması nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamayan 19 yaşından büyük staj
yapan meslek lisesi öğrencisi, sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihten
önceki son bir yıl içinde 30 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının
bulunması şartıyla stajyer öğrenci olarak kendi sigortalılığı üzerinden sağlık
hizmetlerinden yararlandırılacaktır.
Kanunun
61. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği anne veya babasının genel sağlık
sigortalısı olmaması nedeniyle 18 yaş altı genel sağlık sigortalılığı mevcut
olan ve staj yapan meslek lisesi öğrencisi, sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün genel sağlık sigortası prim gün
sayısı aranmaksızın, stajyer öğrenci olarak kendi sigortalılığı üzerinden
sağlık hizmetlerinden yararlandırılır.
Örnek 3: Anılan Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra prim borcu bulunması nedeniyle anne veya babasının
genel sağlık sigortalılığından dolayı bakmakla yükümlü olunan kişi olarak
sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunmayan 18 yaşından büyük çırak, aynı
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra kendi sigortalılığı nedeniyle genel
sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren geçiş sürecinde 30 gün genel sağlık
sigortası prim gün sayısı aranmaksızın sağlık hizmetlerinden
yararlandırılacaktır.
Örnek 4: Anılan Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği ana veya babasından dolayı
sağlık hizmetlerinden yararlandırılan ve evlenmesi nedeniyle bakmakla yükümlü
olunan kişi kapsamından çıkan stajyer öğrenci durumundaki kız çocukları varsa
eşlerinden dolayı, yoksa kendi sigortalılığı üzerinden son bir yıl içinde 30
gün genel sağlık sigortası prim gün sayısı aranmaksızın sağlık hizmetlerinden
yararlandırılacaktır.
Örnek 5: Daha önce
bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda iken, anne ve babasının genel sağlık
sigortası kapsamından çıkması nedeniyle anılan Kanun gereği kendisi üzerinden
genel sağlık sigortalısı olanlar, stajyerlik döneminde anne veya babasının
yeniden genel sağlık sigortalısı olmaları halinde genel sağlık sigortalılıkları
sona erdirilerek tekrar bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık
hizmetlerinden yararlandırılabileceklerdir.
Ancak bunlardan
İş-Kur kursiyeri olup bakmakla yükümlü olduğu çocukları bulunanlar, anne veya
babası tekrar genel sağlık sigortalısı olması halinde anne veya babaları
üzerine geri döndürülmeksizin kendi sigortalılıkları üzerinden genel sağlık
sigortalılıkları devam edecektir.
Anılan
Kanunun yürürlük tarihinden sonra 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi ile 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1),
(2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında
kalan genel sağlık sigortalıları ile Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi kapsamındaki sigortalılardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda
olmayan genel sağlık sigortalısının;
Eşi,
18 yaşını, lise
ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday
çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20
yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan
çocukları
Yaşına
bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan çocukları,
Geçimi sigortalı
tarafından sağlanan, her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirler toplamı
yürürlükte bulunan asgari ücretin net tutarından daha az olan ve diğer
çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babası,
bakmakla yükümlü
olunan kişi sayılacaktır.
Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (3) ve (9) numaralı alt bentleri
kapsamında olanlar 01/01/2012 tarihinden itibaren
genel sağlık sigortası kapsamına alınacaktır.
Genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olunan kişi olarak;
a- Kanunun 6. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi gereğince, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri kapsamında sigortalılıkları devam
edenler hariç askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile
yedek subay okulu öğrencileri,
b-
(e) bendi gereğince, yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından
ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için en fazla üç ay süreyle
gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler
ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan yurt dışında
ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,
c-
(l) bendi gereğince, kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen
ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığına da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri tarafından
bulunduğu ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
ç- Ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular,
d- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki mütekabiliyet esası da dikkate alınmak
şartıyla oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan ve Kanunun 4. maddesi kapsamında
sigortalı sayılmayan kişilerden, Türkiye’de bir yıldan kısa süreyle yerleşik
olanlar,
e- Sosyal
güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında olup 2147 ve 3201 sayılı kanunlara göre
borçlanarak aylık bağlanan kişilerden Türkiye’de ikamet etmeyenler,
genel sağlık
sigortası kapsamında hak sahibi olamazlar. Ancak;
f- Harp okulları
ile fakülte ve yüksek okullarda Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya
kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek
okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan
adaylardan sınıf tekrarı yapanlar,
g- Polis
Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrencilerden sınıf tekrarı yapanlar için,
genel sağlık
sigortalısı sayılmamakla beraber, bakmakla yükümlü olunan kişi olarak genel
sağlık sigortası hizmetlerinden yararlandırılabilecektir.
5797
sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendinin (3) numaralı alt bendinde sayılan 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler, (9) numaralı alt bendinde sayılan 442
sayılı Köy Kanununun 74. maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen
kişiler, aynı Kanunun ek 16. maddesine göre aylık alan kişiler ve aynı Kanunun
geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara tabi sigortalılar ile bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında Kurumca devralındığı tarihe kadar
Kanunun genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmayacaktır.
a- Okulları
tarafından sürekli sağlık yardımı yapılanlar,
b- Askerlik
hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu
öğrencileri,
c- Ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular,
d- Genel sağlık
sigortalısının yabancı uyruklu yakınlarından oturma izni almamış olanlar,
e- Kendi
çalışmaları nedeniyle gelir ve aylık alanlar hariç Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi gereğince hak sahibi olarak gelir ve aylık
alanların eş, çocuk, anne ve babası,
f- Bakmakla
yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından yararlananların eş, çocuk,
anne ve babası,
genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
4. GENEL SAĞLIK
SİGORTASI HAK SAHİPLİĞİNİN OLUŞTURULMASI
4.1.
Sigortalılar için ödenmesi gereken prim gün sayıları ve prim borçları
4.1.1. 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan
kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı
halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, Kanunun 63. maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75. maddede
sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak üzere sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;
a- 60. maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç diğer bentleri
gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün
genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,
b- 60. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2)
numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan şartla birlikte,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek
tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime
ilişkin her türlü borcunun bulunmaması
gerekmektedir.
Örnek: Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılan bir kişi, 2008 Ekim ve
Kasım ayına ait primini ödemediği anlaşılmakla birlikte daha öncesine ait borcu
bulunmamaktadır. Sigortalı 12.02.2009 tarihinde sağlık hizmeti sunucusuna
başvurması halinde Aralık ayına ait primini de ödemediği anlaşılırsa 60 günden
fazla prim borcu bulunduğundan muayene ve tedavi giderleri Kurumca
karşılanmayacaktır. Ancak Ekim veya Kasım aylarından birisine ait primini
ödemesi halinde genel sağlık sigortası hizmeti ve haklarından
yararlanabilecektir.
c- 60. maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında mütekabiliyet esası
da dikkate alınmak şartıyla oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler ile Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki isteğe bağlı sigortalıların sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
bulunmaması şarttır.
ç- Kanunun
değişik 60. maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yabancı uyruklu
öğrenciler, bir öğretim dönemine ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin
tamamının kendilerince, öğrenim gördükleri üniversitenin öğrenim dönemi
başından itibaren bir ay içinde ödenmesi halinde primlerini ödedikleri tarihten
30 gün sonra genel sağlık sigortasına ilişkin prim borcunun bulunmaması şartıyla
sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar.
Söz konusu
sigortalıların her yıl Ocak ayında asgari ücret artışı nedeniyle yatırılması
gereken prim farklarının yatırılıp yatırılmadığı sistemce kontrol edilecek,
Ocak ayı sonuna kadar yatırmayanların sağlık provizyonu durdurulacak, 30 Ocak
tarihine kadar sigorta primlerinin yatırılması halinde primlerinin yatırıldığı
tarih itibariyle tekrar sağlık provizyonları açılarak sağlık hizmetlerinden
yararlanmaları sağlanacaktır.
Örnek: Yabancı uyruklu öğrenci kapsamında
olup 2011 yılında 2547 sayılı Kanuna tabi bir yüksek öğrenim kurumunda okuyan
bir öğrenci, Kanunun yürürlüğe girdiği 01.03.2011 tarihinde öğrenim döneminin
geriye kalan Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait genel sağlık sigortası
primlerini bir ay içinde 31 Mart 2011 tarihine kadar ödemesi halinde bu
tarihten sonra sağlık hizmetlerinden yararlanırlar.
5510 sayılı Kanuna 01.03.2011 tarihinden
itibaren eklenen ek 6. madde ile hizmet akdine tabi çalıştıkları bir veya
birden fazla işveren yanında taksi, dolmuş ve diğer toplu taşıma araçlarında ay
içinde 10 günden az kısmi süreli çalışmaları bulunanlardan 30 gün süre ile prim
ödeyeceklerin sigortalılık statüleri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalılık olarak sayılır ve kendileri ile bakmakla yükümlü
oldukları kimseler sağlık hizmetlerinden bu kapsamda yararlanırlar,
Kanuna
eklenen ek 6. madde ile 01.03.2011 tarihinden itibaren 4. maddenin ikinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilenlerden Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda
kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından
çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik,
resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel
sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar çalıştıkları kişi
yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı
10 günden az olan kişilerin sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri
tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle sağlanacağı hüküm altına
alınmış olup bunlar 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılır ve kendileri ile bakmakla yükümlü oldukları kimseler sağlık
hizmetlerinden bu kapsamda yararlanırlar.
Bu
kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık
sigortası hizmetlerinden yararlanabilmesi için Kanunun 67. maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen haller ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtildiği gibi
sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün
genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının bulunması ve sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve
taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç olmak üzere 60
günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şartıyla sağlık hizmetlerinden yararlandırılır.
d- Tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bu
kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık
sigortası hizmetlerinden yararlanabilmesi için Kanunun 67. maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen haller ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtildiği gibi
sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün
genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının bulunması ve sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve
taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç olmak üzere 60
günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şartıyla sağlık hizmetlerinden
yararlandırılacaktır.
e- 5434 sayılı Kanunun mülga 12. maddesinin
(II) işaretli fıkrasının son paragrafı, ek
76. maddesi, geçici 192. maddesi veya geçici 218. maddesine tabi olarak
iştirakçiliği devam ettirilenlerden, genel sağlık sigortası primini doğrudan
kendileri ödemekle yükümlü olanlar prim borcu olmaması şartıyla bakmakla
yükümlü olunan kişilerle birlikte sağlık hizmetlerinden yararlandırılır.
f- 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun
Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 15. maddesine göre, 2925 sayılı Kanun uyarınca alınacak prim ve yapılacak yardımların hesabında
esas tutulacak gün sayısı, primi ödenmiş her ay için 15 gündür.
Aynı Yönetmeliğin 13. maddesine göre, 2925 sayılı Kanunda belirtilen
yardımlardan yararlanabilmek için gerekli olan primlerin ödenmemesi halinde
sağlık hizmetlerinden yararlandırılmazlar.
Buna göre, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ve bakmakla yükümlü
oldukları kimseler 30 gün prim ödeme gün sayısı bulunması ve sağlık hizmet
sunucusuna başvurduğu tarihte prime ait borçlarının bulunmaması durumunda
sağlık hizmetlerinden yararlandırılır.
4.1.2. Yersiz ödemelerin tespiti açısından, Kanunun geçici
1. maddesinin beşinci fıkrası gereğince 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı
Kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi, fiili hizmet süresi ve pirim
ödeme gün sayısı genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan
sigortalılık süresi ve pirim ödeme gün sayılarında dikkate alınacaktır.
Örnek: 01.06.2008
tarihinde işe başlayıp, 15.06.2008 tarihinde işten ayrılan ve 506 sayılı Kanuna
göre sigortalının daha önce 14 günlük çalışması dikkate alınarak; 11.12.2008
tarihinde Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tekrar işe giren genel sağlık
sigortalısının 30.12.2008 tarihinde 20 gün çalışması ile birlikte 30 günlük
prim ödeme süresini dolduracağından, 31.12.2008 tarihinde hizmetleri
bildirilmiş olması şartıyla genel sağlık sigortası hak sahipliği
oluşturulacaktır.
Ancak, genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların genel
sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık
hizmetlerinden yararlanabilmesi için sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde, toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim
ödeme gün sayısının olması şartı aranmaz.
Örnek 1: Kanuna göre genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlüsü iken sigortalı olarak çalışmaya başlayan kimselerin, ilk 30
günlük sürede 30 gün genel sağlık sigortası primi aranmaksızın sağlık
yardımlarından yararlandırılmaları gerekmektedir.
Örnek 2: 01.01.2010 tarihinde bakmakla yükümlü
olunan kişi kapsamından çıkan kimse, 30.01.2010 tarihine kadar herhangi bir
günde genel sağlık sigortalısı olması halinde bakmakla yükümlü kapsamından
çıktığı tarihten itibaren ilk 30 günlük sürede 30 gün genel sağlık sigortası
primi aranmaksızın sağlık yardımlarından yararlandırılmaları gerekmektedir.
4.1.3. Genel sağlık sigortalısının sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihten önceki bir yılın hesabında;
a- Herhangi bir
sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b- Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c- İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik
ödeneği
alan
sigortalının iş göremediği süre,
ç- Sigortalının
greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
dikkate
alınmayacaktır.
Örnek: 01.03.2008 tarihinde Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılık bildirimi yapılan ve 01.04.2008 tarihinde işten ayrılmış
olup 30 gün prim gün sayısı bulunan sigortalı, 10.04.2008 tarihinde askere
gitmiş ve 10.07.2009 tarihinde terhis olmuştur. 15.07.2009 tarihinde
yeniden Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışmaya başlayan ve hastalığı sebebiyle 28.07.2009 tarihinde sağlık hizmeti
sunucusuna başvuran bu sigortalı hastalandığı tarihten önceki 10.04.2008–10.07.2009
devresinde askerde bulunduğu süre bir yılın hesabında dikkate alınmaksızın
işten ayrıldığı tarih olan 01.04.2008 tarihinden önceki çalışma gün sayıları
ile askerlik dönüşü çalıştığı günlere ilişkin prim ödeme gün sayısının dikkate
alınması gerekmektedir.
4.1.4. Devir tarihinden sonra Kanunun geçici 4. maddesi
kapsamında yeniden göreve başlayanlar, sigortalı işe giriş bildirgesinin
verilmiş olması kaydıyla ilk tam emekli keseneği bildirilmesi gereken aylığın
başlangıç tarihinden itibaren Kanun hükümlerine göre genel sağlık sigortasından
yararlandırılırlar.
4.1.5. 5434 sayılı Kanun kapsamında
emekli aylığı almakta iken devir tarihinden sonra 5510 sayılı Kanunun geçici 4.
maddesi kapsamında bir göreve girmeleri nedeniyle 5434 sayılı Kanuna göre
emekli keseneği ve kurum karşılığı alınanlar göreve girdikleri tarih itibariyle
sağlık hizmetlerinden yararlandırılır.
4.1.6. 5434 sayılı Kanunun mülga 12.
maddesinin (II) işaretli fıkrasının son paragrafı, ek 76. maddesi, geçici 192. maddesi veya geçici 218. maddesine
tabi olarak iştirakçiliği devam ettirilenlerden, genel sağlık sigortası primini
doğrudan kendileri ödemekle yükümlü olanlar prim borcu olmaması şartıyla
bakmakla yükümlü olunan kişilerle birlikte sağlık hizmetlerinden
yararlandırılır.
Hak sahipliği
işlemleri, genel sağlık sigortalısının müracaatına gerek kalmaksızın Kurumca
hazırlanmakta olan bilgisayar programı ile elektronik ortamda otomatik olarak
yapılacaktır. Söz konusu program bitirilinceye kadar sigortalı ve hak sahiplerinin
aktivasyon işlemleri aşağıda belirtildiği şekilde yürütülecektir.
18 yaş altı
çocuklar ile Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi
sigortalıların emekli aylıklarının bağlanmasından sonra sağlık aktivasyonları
sigortalılık durumları göz önünde bulundurulmak suretiyle müracaata bağlı
olmadan Kurumca oluşturulmaktadır. Bunların dışındaki sigortalı ve hak
sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilk defa sağlık
aktivasyonu başlatılacaklar ve durum değişikliği nedeniyle yapılması gereken
sağlık aktivasyon işlemleri doğrudan veya gerekli belgelerle sosyal güvenlik il
müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine yapılan müracaatlar üzerine
sigortalılık durumları araştırıldıktan sonra gerçekleştirilecektir.
Gelir veya aylık
alanların aktivasyon ve hak sahipliği oluşturulma işlemleri
ikametgahının/dosyasının bulunduğu yerler dışındaki sosyal güvenlik il
müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince de yapılacaktır.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve 2008 yılı Ekim ayı başından sonra
ilk defa işe başlayan (c) bendi kapsamında çalışan sigortalının kendisi ile
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hak sahipliği oluşturma işlemleri iş
yerlerinin bulunduğu yerler ile iş yerinin bulunduğu yerler dışında sağlık
aktivasyon veya sağlık hak sahipliği oluşturulma işlemleri için müracaat
ettikleri sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince de
yapılacaktır.
Kanunun geçici 4.
maddesi kapsamında sayılanlar ile
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan askeri ve sivil personel ile bunların
bakmakla yükümlü olduğu kimselerin aktivasyon işlemleri, tesciline ve sağlık
aktivasyonlarına ait bilgiler esas alınarak çalıştıkları kurumlarınca www.sgk.gov.tr. web sayfasında “e-sgk” bölümünde bulunan “Hak Sahipliği”ne girilerek “(4/c)
GSS Tescil ve Sağlık Aktivasyon Programı” aracılığıyla yapılacaktır.
Kanunun Ek 5. maddesine göre tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar ve Ek 6. maddesine göre ticari taksi,
dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile 4. maddenin
ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca
belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma
saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişiler ve
bunların bakmakla yükümlü olduğu kimselerin sağlık aktivasyon veya sağlık hak
sahipliği oluşturulma işlemleri gerekli belgelerle
müracaat ettikleri sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezleri
tarafından Kanunun 4/1-a maddesine tabi sigortalıların aktivasyon işlemleri ile
ilgili ekranlardan yapılacaktır.
Genel sağlık
sigortalılarının e-Devlet kapısı üzerinden sağlık yardımı talep ve taahhüt
formunu veya sağlık yardımı talep ve taahhüt formunda yer alan bilgileri
taşıyan dilekçesini elektronik ortamda Kuruma gönderebilmeleri halinde sağlık
yardımlarından yararlandırılır.
Kanunun geçici
12. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, ilgili kanunları gereği tedavi
yardımları karşılanan kişiler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir
işleme gerek kalmaksızın Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılarak genel sağlık
sigortası hak sahipliği Kurumumuzca oluşturulmuştur.
Kanunun yürürlük
tarihinden sonra (01.07.2008–01.10.2008) ilk defa genel sağlık sigortası
kapsamına alınanların hak sahiplikleri, genel sağlık sigortalılıklarının
tescilini müteakip müracaata bağlı olmaksızın Kurumca oluşturulacaktır. Tescil
edilmelerine rağmen hak sahipliği oluşturulamamış genel sağlık sigortalılarının
müracaatları üzerine işyerinin bağlı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sosyal
güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince sağlık hak
sahiplikleri oluşturulacaktır.
a- Kamu kurum ve
kuruluşlarında devir tarihinden önce çalışmakta olanların;
- Genel ve özel
bütçeli kamu idarelerinde Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü say2000i
sistemi kapsamında maaş tahakkukları yapılarak emekli keseneği ve kurum
karşılıkları gönderilen sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin,
- Sosyal
Güvenlik Kurumunun “SGK Reçete Kontrol Sistemi”ni kullanan kurumlarda çalışan
sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin,
- Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görev yapan askeri ve sivil personel ile bunların bakmakla
yükümlü oldukları kişilerin,
genel sağlık
sigortası tescili ve sağlık aktivasyonları bu sistemlerde kayıtlı olan bilgiler
kullanılarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından oluşturulan “(4/c) GSS Tescil ve
Sağlık Aktivasyon Programı”na elektronik ortamda toplu olarak aktarılmak
suretiyle yapılmıştır.
Ancak,
bu sistemlerde kayıtlı bulunmayan ya da kayıtlı olmakla birlikte tescil için
yeterli bilgileri yer almayan sigortalılar ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin tescil ve sağlık aktivasyon işlemleri, Kurumca verilmiş olan 3 nolu kullanıcı adı ve şifresi ile www.sgk.gov.tr web
sayfasında “e-sgk” bölümünden “Hak Sahipliği”ne
girilerek “(4/c) GSS Tescil ve Sağlık Aktivasyon Programı” aracılığıyla
çalışmakta oldukları kurumlarınca yapılacaktır.
b-
Kurumumuz sigortalı tescil kayıtlarından anne ve babalarının tescil bilgileri
kontrol edilmek suretiyle sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi durumunda
olmayan ve Kanunun 60. maddesinin yedinci fıkrasına tabi olan 2547 sayılı
Kanuna göre yükseköğrenim kurumlarında öğrenim gören yabancı uyruklu
öğrencilerin aktivasyon işlemleri öğrenim gördükleri okullarda yetki verilen
personel tarafından, aynı maddenin sekizinci fıkrasına tabi stajyer avukatların
ise Türkiye Barolar Birliği tarafından tescil bilgilerinin girilerek sistemce
gerçekleştirilecektir.
c- Kanunun 5. maddesinin
(b) bendi kapsamında bulunan aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim
gören öğrencilerin hizmetleri 42 numaralı belge ile,
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi
tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 46. maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıştırılan ve bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda
olmayan öğrencilerin hizmetleri 43 numaralı belge ile bildirilmesi halinde
sağlık aktivasyonları HSGM Sosyal Sigorta Yazılımları Daire Başkanlığınca açılacaktır.
ç-
Kanunun 5. maddesinin (e) bendi kapsamında Türkiye İş Kurumu tarafından
düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan, yeşil
kartlı olmayan ve bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda bulunmayan
kursiyerlerin aktivasyon işlemleri söz konusu sigortalılara ait bilgilerin 44
numaralı belge ile İş-Kur tarafından Kurumumuza bildirilmesinden sonra
HSGM/Sosyal Sigorta Yazılımları Daire Başkanlığınca toplu olarak, anılan
sigortalıların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ise sosyal güvenlik il
müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince yapılacaktır.
Yukarıda
sayılan Kanunun 60. maddesinin yedinci ve sekizinci fıkrasında yer alan genel
sağlık sigortalıları ile Kanunun 5. maddesinin (b) bendinde sayılan
sigortalılar ve (e) bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarının bakmakla
yükümlü olunan kişi olup olmadıklarının tespitinde güçlükler yaşanması ve
çeşitli nedenlerle söz konusu sigortalıların tescil ve aktivasyonlarının
sistemce oluşturulamaması durumunda anılan kurumlar tarafından sosyal güvenlik
il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezlerimizden yardım talep edilmesi
halinde gereken yardımlar ve aktivasyon ile ilgili iş ve işlemler yerine
getirilecektir.
Genel sağlık
sigortalıların hak sahiplikleri oluşturulduktan sonra bakmakla yükümlü olduğu
kimselerin hak sahipliği, gerekli belgeleri ibraz etmeleri şartıyla
müracaatları üzerine işyerinin bağlı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sosyal
güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince sağlık hak
sahiplikleri oluşturulacaktır.
Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişilerde birden fazla genel sağlık sigortalılık halinin birleşmesi
durumunda, yazılı olarak talep edilmesi şartıyla tercihe göre işlem yapılır.
1005 sayılı
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişilerin hak
sahiplikleri Kurumca oluşturulmuştur. Şeref aylığı alanların eşlerinin hak
sahiplikleri gerekli belgelerle birlikte müracaata bağlı olarak
oluşturulmaktadır. Bu Kanunla sağlık yardımı yapılmayan şeref aylığı alanların
bakmakla yükümlü olduğu çocuk, ana ve babaları hak sahibi olabileceklerdir.
1005
sayılı Kanun gereğince şeref aylığı alanlar ve bakmakla yükümlü olanlardan
Kurumda hak sahipliği oluşturanlardan aynı zamanda kendi çalışmaları nedeniyle
genel sağlık sigortalısı veya isteğe bağlı sigortalı, kendi sigortalılığı
nedeniyle gelir veya aylık bağlanmış olanlar, bu durumları nedeniyle
kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişinin hak sahiplikleri Kurumca müracaata
bağlı olmaksızın oluşturulur. Ancak ilgili kanunlardan genel sağlık
sigortası hak sahipliği oluşturulan eşlerden sağlık yardımlarını 1005 sayılı
Kanun gereğince almak isteyenler, tercihlerini bu yönde kullandıklarına yönelik
Kuruma yapacakları taleple diğer genel sağlık sigortası hak sahipliklerinden
feragat edebilirler.
4.4.1. 2147 sayılı
Kanun ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak aylık alanlar ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler 01.07.2008 tarihinden itibaren Kanunun 60. maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortası kapsamına alınmış ve
bunların hak sahipliği oluşturulmuştur.
Örnek: Yurt dışı borçlanması yaparak 01.11.2008
tarihinde yaşlılık aylığı almaya başlayan bir kişi, Türkiye’de ikamet etmek
şartıyla 01.11.2008 tarihinden itibaren genel sağlık sigortalısı sayılacaktır.
4.4.2. 01.10.2008 tarihinden önce ilgili Kanunları
gereğince isteğe bağlı sigortalı olanların genel sağlık sigortası hak
sahiplikleri 30 günlük genel sağlık sigortası primi ödemelerini takiben, prim
borçları olmaması kaydıyla Kurumca müracaata bağlı olmaksızın oluşturulmuştur.
01.10.2008 tarihinden sonra Kanun uyarınca isteğe bağlı sigortalı olanların
aktivasyonları da aynı şekilde 30 gün genel sağlık sigortası primi ödemelerine
müteakip müracaata bağlı olmaksızın Kurumca oluşturulmaktadır.
Bunların
sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı
nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;
Eşi,
18 yaşını, lise
ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25
yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları,
Yaşına
bakılmaksızın malul olduğu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen evli
olmayan çocukları,
Her türlü kazanç
ve irattan elde ettiği gelirler toplamı yürürlükte bulunan asgari ücretin net
tutarından daha az olan ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve
babasının
sağlık hak
sahipliği oluşturulacaktır.
Ayrıca, isteğe
bağlı sigortalıların 30 günlük genel sağlık sigortası primi ödemelerinden
itibaren kendi hak sahiplikleri oluşturulacağından, bakmakla yükümlü olunan
kişi olarak bir başkasından almakta oldukları sağlık hak sahipliği sona
erecektir.
Mahkeme kararına
göre yapılacak işlemlerde, karara ait belgenin ünitelerimizin ilgili
servislerine iletilmesi halinde, kararda süre belirtilmiş ise belirtilen süre
kadar; davanın kesin sonucuna değinilmemiş ya da herhangi bir süre
belirtilmemiş ise
Türkiye’de
ikamet edenlerden, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi uyarınca
Türk vatandaşlığından çıkarılanlar, Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilecek ancak, bu
kişilerden bir yıllık ikamet etme şartı aranmayacaktır.
4.7. Bakmakla
yükümlü olunan kişiler ile ilgili genel hükümler
Bakmakla
yükümlü olunan kişi olabilmek için; Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi ile 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7)
numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel
sağlık sigortalılarının sigortalı sayılmaması veya isteğe bağlı sigortalı olmaması,
kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması
gerekmektedir.
Ancak kamu idarelerinde Kanunun 4. maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan daimi olarak altı aydan
fazla süreyle yurt dışında görevlendirilenlerin yurtdışında
birlikte yaşadıkları eşlerinin aylıksız izinli olması veya aylıksız izin
süresini borçlanması, gelir veya aylık alması, çocuklar için yetim aylığı
bağlanmış olması bakmakla yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan zorunlu
sigortalılar sigortalılıklarının sona erdiği tarihten sonraki 11. günden, diğer
bentlerde sayılan genel sağlık sigortalıları ise genel sağlık sigortalılığının
sona erdiği tarihten itibaren bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık
yardımlarından yararlanır.
Ana ya da
babasının her ikisinin de genel sağlık sigortalısı olması halinde, bakmakla
yükümlü oldukları çocukları için yazılı müracaatları halinde birisinin
üzerinden sağlık hak sahipliği oluşturulur.
Ana ve babası
boşanmış çocukların genel sağlık sigortası kapsamındaki hakları mahkeme kararı
ile velayet hakkı verilmiş olan genel sağlık sigortalısı ana ya da baba
üzerinden sağlanır. Velayet hakkı verilmeyen kişinin üzerinden de sağlık hizmeti
verilmesi ana ya da babasının Kuruma vereceği yazılı müracaat ile
gerçekleştirilir.
Bakmakla yükümlü
olunan çocukların genel sağlık sigortası hak sahipliği yaş hesabında
Kanunun 57. maddesindeki hükümler nazara alınır. Kanunun 60. maddesi gereğince
genel sağlık sigortası kapsamına girenler için tescil tarihinden sonra
yapılacak yaş tashihleri genel sağlık sigortası uygulamalarında dikkate
alınmaz.
Örnek: 15.10.1990
tarihinde doğan çocuk, eğitim durumuna göre 16.10.2008 tarihinde 19 yaşından,
lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday
çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 16.10.2010
tarihinde 21 yaşından, yüksek öğrenim görmesi halinde 16.10.2015 tarihinde 26
yaşından gün aldıktan sonra hak sahipliklerinden çıkarılacaktır.
Genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olup, aynı zamanda yabancı
ülke vatandaşı olan kimselere de Türkiye’de ikamet etmesi ve vatandaşı olduğu
ülkeden sosyal güvencesi olmaması şartıyla sağlık hizmetlerinden
yararlandırılacaktır.
Kanunun 37. maddesi
gereğince evlenme ödeneği alan kız çocuklarının aylığının kesildiği tarihten
itibaren iki yıl içerisinde yeniden gelir/aylık almaya hak kazanması halinde
Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılarak hak sahiplikleri oluşturulacaktır.
Bakmakla yükümlü olunan kişilerin genel sağlık sigortası hak sahipliği
başvurularında beyan ettiği belgelerdeki bilgilerin ve beyanların gerçeğe
aykırı olması, haklarında inandırıcı ihbar veya şikayette bulunulması
hallerinde durumun Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
incelenmesi istenecektir.
- İlgili Kanunları gereği mazereti nedeniyle
ücretsiz izinli sayılan ve 15.01.2010 tarihinden sonra devralınan 4/1-c
kapsamındaki sigortalılar ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler bu süre
içerisinde genel sağlık sigortasından yararlanacaktır.
- 15.01.2010
tarihinden sonra devralınan 4/1-c kapsamındaki sigortalıların muvazzaf askerlik
süresince ilgili kanunları gereğince ücretsiz izinli sayıldıklarından bu sürede
kendileri hariç bakmakla yükümlü olduğu kişiler genel sağlık sigortası
yardımlarından faydalanabilecektir.
- Kanunun
yürürlük tarihinden sonra 4/1-c kapsamında ilk defa sigortalı olanlardan ilgili
Kanunları gereği mazereti nedeniyle ücretsiz izinli sayılanların bakmakla
yükümlü olduğu kişiler bir yılı geçmemek üzere genel sağlık sigortası
yardımlarından faydalanabilecek ancak muvazzaf askerlik nedeniyle izinli
sayılan sigortalıların bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bu süre
aranmayacaktır.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan;
60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcu bulunan ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. maddesine göre tecil ve
taksitlendirme talebi bulunmayan sigortalıların 18 yaş altı çocukları hariç
olmak üzere bakmakla yükümlü olduğu kişilerin talepte bulunmaları halinde, bu
kişiler Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılacak ve sağlık hizmetlerinden yararlandırılacaktır.
- Eşlerin
çalışması halinde çalışmaya başladığı statüden genel sağlık sigortalısı olması
gerekmektedir. Eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması
halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sağlık hak sahiplikleri
oluşturulur.
- Çalışan
sigortalının eşinin ölümü ile ölüm aylığı bağlanması halinde kendi
çalışmalarından dolayı genel sağlık sigortalısı olması gerekmektedir.
- Eşin sigortalıdan
boşanması halinde boşanmanın nüfus kayıtlarına geçtiği tarih itibariyle;
eşinden yada babasından aylık alan eşlerin evlenmesi halinde evlendiği tarih
itibariyle genel sağlık sigortalılığı sona erecektir.
- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında hak sahiplikleri, evli
olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı,
hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine
bağlı olarak oluşturulacaktır.
- 2925 sayılı
Kanuna tabi sigortalılar ile gelir/aylık alanların bakmakla yükümlü olduğu
eşlerine sağlık hak sahipliği oluşturulacaktır.
Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız
çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
Ancak, durumlarında değişiklik olduğunda (evlenme, boşanma, işe girme, işten
çıkma) sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre
yeniden belirlenir. Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması
halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi
sayılacaklardır.
Örnek: Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte anne/babası üzerinden sağlık yardımlarından
yararlanma hakkı bulunan kız çocuğu (A) 01.01.2009 tarihinde evlenmesinden
dolayı durum değişikliği nedeniyle anne/babası üzerinden sağlık yardımlarından
yararlanamaz iken 01.04.2010 tarihinde eşinden boşanması ve durum
değişikliğinin ortadan kalkması ile Kanunun geçici 12. maddesinde yapılan değişikliğe
göre anne/babası üzerinden yeniden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık
hizmetlerinden yararlandırılabilecektir.
Kanunun yürürlük
tarihinden önce bakmakla yükümlü kız çocuğu kapsamında olmayıp Kanunun yürürlük
tarihinden sonra durum değişikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu kişiler
tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaklardır.
Örnek: 01 Haziran 2007 tarihinde 506 sayılı
Kanun kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayan sigortalının bakmakla
yükümlü olduğu 25 yaşından büyük bekar/dul kız çocuğu, 01 Haziran 2008
tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Söz konusu kız çocuğu, 1
Mayıs 2011 tarihinde işinden ayrılması halinde sigortalı olan anne ya da babası
üzerinden yeniden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak değerlendirilecektir.
Kanunun yürürlük
tarihinden önce ilgili kanunları gereği sigortalılığı sona eren bir kişi, söz
konusu Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanunun 60. maddesi kapsamında yeniden
genel sağlık sigortalısı olması halinde Kanunun yürürlük tarihinden önce
bakmakla yükümlü olduğu kız çocukları yaşlarına bakılmaksızın bu Kanuna göre de
bakmakla yükümlü olunan kişi olarak değerlendirilecektir.
Örnek: 01 Haziran 2008 tarihinde 506 sayılı
Kanun kapsamında sigortalı olarak işe giren (A), 3 Mart 2009 tarihinde işten
ayrılmıştır. Aynı sigortalının 2010 Ağustos ayından itibaren yeniden sigortalı
olarak işe girmesi halinde, bu şahsın 25 yaşından büyük kız çocuğu 01.03.2011
tarihinden sonra bakmakla yükümlü olunan kişi olarak değerlendirilecektir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk
defa genel sağlık sigortalısı olanların sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı
sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olan, 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Mesleki
Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde
mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25
yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın malul olduğu
Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen evli olmayan kız çocuklarının
sağlık hak sahiplikleri oluşturulacaktır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlara göre bakmakla yükümlü
olunan kız çocuğu olmasına rağmen sağlık hak sahiplikleri oluşturulmayan
kişiler, sağlık
yardımı talep ve taahhüt formu veya talep formundaki bilgileri ve taahhütleri
taşıyan dilekçesi ile Kuruma müracaat
etmesi halinde sağlık hak sahiplikleri oluşturulacaktır.
Örnek: 30.04.2008 tarihinde boşanmasına rağmen
sağlık yardımı için Kuruma müracaat etmeyen kız çocuğunun 01.10.2008 tarihinden
sonra müracaat etmesi halinde, müracaat tarihi itibariyle durumunda değişiklik
olmaması veya durum değişikliğinin sona ermesi şartıyla genel sağlık sigortası
hak sahipliği oluşturulacaktır.
Genel
sağlık sigortalısının sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan,
kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan, 18 yaşını,
lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday
çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20
yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan erkek
çocukları genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak
sağlık yardımlarından yararlandırılır.
Kanunun geçici 4.
maddesi kapsamında devir tarihinden önce sigortalı tarafından bakmakla
yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmeti karşılanan erkek çocukları,
sigortalının emekli olması veya kamu iş yerinden ayrılarak 60. madde kapsamında
genel sağlık sigortalısı olması durumunda erkek çocuğu sağlık hizmetlerinden
Kanun hükümlerine göre yararlandırılacaktır.
Örnek: 4/1-c kapsamında olan sigortalı (A) 2010 yılı Şubat ayında çalıştığı
kamu kurumundan emekli olmuştur. Söz konusu sigortalının 23 yaşındaki erkek
çocuğu yüksek öğrenim görmesi veya malul olması halinde sağlık yardımlarından
yararlandırılır. Aksi durumda yararlanamaz.
Örnek: 4/1-c kapsamında olan sigortalı (B) 2010 yılı Şubat ayında çalıştığı
kurumdan istifa ederek ayrılmıştır. Aynı kişinin 2010 yılı Ağustos ayında 4/1-a
kapsamında işe girmesi halinde 23 yaşındaki erkek çocuğu yüksek öğrenim görmesi
veya malul olması halinde sağlık yardımlarından yararlandırılır. Aksi durumda
yararlanamaz.
Kanunun
yürürlük tarihinden sonra ilk defa genel sağlık sigortalısı olanların sigortalı
sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle
gelir veya aylık bağlanmamış olan, yaşına
bakılmaksızın malul olduğu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen evli
olmayan çocuklarının sağlık hak sahiplikleri oluşturulacaktır.
Kanunun geçici 4.
maddesi kapsamında devir tarihinden önce sigortalı tarafından bakmakla
yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmeti karşılanan malul çocuklar,
durumlarında değişiklik oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam
ederler. Bunların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında zorunlu olarak
sigortalı sayılmaları, isteğe bağlı sigortalı olmaları, 2022 sayılı Kanuna göre
bağlanmış aylıklar dahil gelir ve/veya aylık almaları veya evlenmeleri durum
değişikliği olarak değerlendirilir.
Bu durum
değişikliği hallerinin sona ermesi veya sonradan malullük durumunda değişiklik
olması halinde ise sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen raporlarının
Kurum Sağlık Kurulunca onaylanması şartıyla, genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu malul çocuğu olarak sağlık hizmetlerinden
faydalandırılır.
Genel
sağlık sigortalısının her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirler
toplamının aile içindeki kişi başına düşen miktarı, yürürlükte bulunan asgari
ücretten asgari geçim indirimi düşüldükten sonraki net tutarından daha az olan
ana ve babası adına, sağlık yardımı talep ve taahhüt formunu eksiksiz olarak
doldurması veya aynı bilgileri taşıyan bir dilekçe vermesi halinde, sağlık hak
sahipliği oluşturulacaktır.
2925
sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile gelir/aylık alanların eş, çocukları ve 01.03.2011
tarihinden itibaren malul olmayan ve 55 yaşın üstündeki erkek eşleri ile anne
ve babaları da 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı
alt bendine göre sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kimselerden sayılır ve
genel sağlık sigortası hizmetlerinden yararlandırılır.
5434 sayılı
Kanunun geçici 139. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, aynı
Kanunun 72. maddesine göre yetim aylığı alan babanın hayatta bulunması
nedeniyle, yetim aylığı bağlanamayan öz anaya, yararlanma nedeni olarak 77
yazılarak, ESCICS karne tablolarından aktivasyon işlemi yapılarak sağlık
hizmetlerinden yararlandırılır.
Sigortalı
üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlandırılan anne ve babalar hakkında sağlık
yardımı talep ve taahhüt formundaki bilgilerin doğru olup olmadığı hususunda
ihbar, şikayet veya gerekli görülen diğer hallerde Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılacak inceleme sonuçlarına göre genel sağlık
sigortasından yararlanıp yararlanmayacakları tekrar tespit edilir.
4.8. Bakmakla
yükümlü olunan hak sahiplerinin başvurularında istenecek bilgi ve belgeler
Genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü oldukları kişilerce aşağıdaki bilgi ve
belgelerin temin edilmesi üzerine genel sağlık sigortası hak sahipliği
oluşturulur.
- Ek-2’deki
Sağlık Yardımı Talep ve Taahhüt Formu veya Talep Formundaki bilgileri ve
taahhütleri taşıyan dilekçesi,
- Vukuatlı nüfus
kayıt örneği (Kimlik Paylaşım Sisteminden temin edilememesi halinde).
- İkamet
tezkeresi ve geçici vatandaşlık numarası
- Vatandaşı
olduğu ülkede sosyal güvencesi olmadığına dair beyan ve taahhüt belgesi,
-
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi uyarınca Türk
vatandaşlığından çıkarılanlardan ikamet etme şartı aranmayacaktır.
- Milli Eğitim
Bakanlığı veya Yükseköğretim Kurumu kayıtlarından öğrencilik bilgileri tespit
edilecektir.
- Yabancı ülkelerde öğrenim gören öğrencilerden,
öğrenim belgesi (onaylı Türkçe tercümeli ) veya bulunduğu ülkenin Türk
Konsolosluğundan alacağı belge ile Yükseköğretim Kurumu veya Milli Eğitim
Bakanlığından denklik belgesi,
- Malul
çocuklarda, Kurum Sağlık Kurulu tarafından verilecek maluliyet kararına esas,
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
düzenlenen sağlık kurulu raporu,
istenecektir.
Genel sağlık
sigortalılığı, sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak şartıyla
Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki kişilerin yerleşim yerinin
Türkiye dışına taşındığı tarihten veya genel sağlık sigortalısının vefat
etmesiyle ölüm tarihinden itibaren sona erecektir.
1- Kanunun 60. maddesinin
birinci fıkrasının;
a)
(b) bendinde sayılan isteğe bağlı sigortalılar ile Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendine göre isteğe bağlı sigortalılığı devam edenlerin
(5434 sayılı Kanunun mülga 12. maddesinin (II) işaretli
fıkrasının son paragrafı ile mülga geçici 218. maddesi gereğince isteğe bağlı
iştirakçi sayılanlar, aynı Kanunun mülga ek 76. ve mülga geçici 192. maddeleri
gereğince ilgilendirilenler ile devir tarihinden sonra aynı kapsamda sigortalı
olanlar)
sigortalılığın sona erdiği tarihten itibaren,
b) (c) bendinin
(2) numaralı alt bendine tabi olanların sığınmacı veya vatansız statüsünü
kaybettikleri tarihten itibaren,
c) (c) bendinin (4),
(5), (6), (8) ve (10) numaralı alt bentlerinde sayılanların aylık alma
haklarını kaybettikleri tarihten itibaren,
ç) (d) bendinde
sayılanların oturma izinlerinin sona erdiği veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında sigortalı olduğu tarihten itibaren,
d) (e) bendinde
sayılanların işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinin kesildiği tarihten
itibaren,
e) (f) bendinde
belirtilen gelir ve aylık alanların gelir ve aylık alma haklarını kaybettikleri
tarihten itibaren,
f) (g) bendinde sayılanların aynı fıkranın diğer bentleri
veya bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girdikleri tarihten itibaren,
2- Kanunun 60. maddesinin
yedinci fıkrası kapsamında, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa göre
üniversitelerde yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin öğrenim
döneminin sona erdiği tarihten,
3- Kanunun 60. maddesinin
sekizinci fıkrasına göre 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı
yapmakta olanların staj süresinin sona erdiği tarihten veya bakmakla yükümlü
olunan kapsamına girdikleri tarihten,
4- Kanunun 5. maddesinin
(b) bendine tabi aday çırak, çıraklar ile staj yapan öğrencilerden ve (e)
bendinde sayılan kursiyerlerin kurs ve staj dönemlerinin bittiği tarihten veya
bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girdiği tarihten itibaren,
tabi oldukları
bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erecektir.
5-
2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanların ve
bakmakla yükümlü oldukları kimselerin genel sağlık sigortalılıkları,
primlerinin ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar ödemeyenler
için o yılın 1 Ocak gününden itibaren, sigortalılıklarına devam etmek
istemediklerini Kuruma yazılı olarak bildirenlerin bu bildirimin Kurum
kayıtlarına intikal ettiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren,
6- Kanunun ek 5. maddesine tabi olan tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanların ve bakmakla yükümlü oldukları
kimselerin genel sağlık sigortalılığı, sigortalılıklarını sona erdirme
talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların
primi ödenmiş son günden itibaren,
7- Kanunun ek 6. maddesi kapsamında
ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı ile 4.
maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm
Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya
birden fazla kişi tarafından çalıştırılanların ve bakmakla yükümlü oldukları
kimselerin genel sağlık sigortalılıkları, toplu taşıma aracı sahibinin yanında
on günden fazla çalıştığı veya bu kapsamdaki çalışmasının sona erdiği tarihten
itibaren,
sona
erecektir.
2925
sayılı Kanuna tabi tarım sigortalıları, Kanunun Ek 5. maddesinde belirtilen
tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar
ile Kanunun Ek 6. maddesine göre ticari taksi veya toplu taşıma aracı sahibinin
yanında çalışan şoförler ve Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine
göre çalışan sanatçılar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kimseler genel
sağlık sigortalılığı bakımından, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi şartlarına tabi olup aynı zamanda Kanunun 60. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak
değerlendirilir.
60. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel
sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini
yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu
sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren
90 gün süreyle daha bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden
yararlandırılırlar.
Şayet
zorunlu sigortalıların, sigortalılıklarının sona erdiği tarihten geriye doğru
bir yıl içinde 90 gün prim ödeme gün sayısı yoksa sigortalılıklarının sona
erdiği 10. günden sonra genel sağlık sigortası yardımları sona erdirilir.
Genel sağlık sigortalıları ile bakmakla
yükümlü oldukları kişilerin genel sağlık sigorta hak sahiplikleri Kurumca
müracaata bağlı olmaksızın sona erdirilecektir. Genel sağlık sigortası hak
sahipliği sona ermesine rağmen, sigortalı işten ayrılış bildirgesinin
verilmemesi veya sonradan verilmesi, aylık prim ve hizmet belgesinde işten
ayrılış tarihinin bildirilmemesi hallerinde Kurumun yaptığı yersiz ödemeler
ilgililerden tahsil edilecektir.
Kamu
idarelerine ait işyerlerinde çalıştırılan ve iş sözleşmelerinin askıda kaldığı
sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primleri ilgili kamu idaresince ödenen
sigortalılar hariç olmak üzere, ücretsiz izne ayrılarak hizmet akdi askıya
alınan ve ay içinde sıfır gün ve kazanç bildirilen sigortalılar ile bunların
bakmakla yükümlü oldukları kimselerin sağlık yardımlarından yararlandırılması
konusunda aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.
Kanunun 86. maddesinde
ise ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan
edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgelerin
işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine ekleneceği öngörülmüştür.
Otuz günden az
çalışılan sürelere ilişkin eksik gün nedenleri, Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin
Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul
ve Esaslar Hakkında Tebliğin “g.1 Eksik gün nedenlerinin bildirilmesi” başlıklı
bölümünde açıklanmıştır.
Diğer
taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 56. maddesinde, yıllık ücretli
izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara
istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde
yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren tarafından toplam dört güne
kadar ücretsiz izin verileceği, 74. maddesinde ise isteği halinde doğum yapan
kadın işçiye onaltı veya onsekiz
haftalık sürenin tamamlanmasından sonra altı aya kadar ücretsiz izin verileceği
öngörülmüş ve Kanunda bu sürelerin haricinde ücretsiz izin düzenlenmesine yer
verilmemiştir.
Ancak 5510
sayılı Kanunda ücretsiz izinlerle ilgili olarak yapılan değişikliklere göre;
4. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı İş
Kanununun 56. ve 74. maddeleri ile diğer iş kanunlarında ücretsiz izin sayılan
süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve
işverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortalılıkları
devam edecektir.
Bu nedenle, 4857
sayılı İş Kanununda ve diğer iş kanunlarında sayılan haller ve bir aylık
ücretsiz izin haricindeki ücretsiz izin süreleri geçerli sayılmadığından 5510
sayılı Kanun uyarınca sigortalılık niteliği yitirilmiş sayılacaktır.
Bu
itibarla, aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı eksik gün nedeni hanesine,
“19- doğum izni” ve “20-yol izni” kodu kaydedilmesi halinde İş Kanununda
sayılan ücretsiz izin hallerini ihtiva eden ve bu durumu belgelenen ücretsiz
izin sürelerinde, “
Ayrıca Kanunun
67. maddesinin beşinci fıkrasına göre, 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara, iş akdi sona ermemiş olmasına rağmen
işvereni tarafından bir ay ücretsiz izinli sayıldığı sürelerde ilgililerin genel
sağlık sigortası yardımlarından yararlandırılmaları mümkün olup, bu sürede kısa
vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlandırılmalarına imkân
bulunmamaktadır.
23.12.2009
tarihli ve 2009/155 sayılı Genelgemiz yayım tarihi itibariyle yürürlükten
kaldırılmış olup yerine bu Genelge hükümlerine göre işlem yapılacaktır.
4.12.1. Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların emekli aylıklarının
bağlanmasını müteakip, kendilerinin ve aktif sigortalı iken bakmakla yükümlü
oldukları kişilerden aktivasyonu bulunanların, her ayın sonunda HSGM/Sosyal
Sigorta Yazılımları Daire Başkanlığı tarafından otomatik olarak sağlık
aktivasyonları açılacaktır.
Kurumumuzdan
gelire/aylığa hak kazanan ve talepte bulunan ancak işlemlerinin gecikmesi
nedeniyle geliri/aylığı bağlanamayan Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendine tabi sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ile pasif
sigortalıların ödemeler sisteminin kapalı olduğu dönemde sağlık yardımlarından
yararlanmalarında bir kesinti yaşanmaması bakımından; sigortalı ve hak
sahiplerinin aylıkları bağlanana kadar geçen sürede sosyal güvenlik il
müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince “g-cics”,
“SOD00” Ana Menüden “7- Tabloları Güncelleme”, “M-Sağlık Karnesi Provizyon
Ekranı”ndan sigortalı ve hak sahibi bilgileri girilerek sağlık aktivasyonu
işlemi gerçekleştirilecektir.
Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılardan, emeklilik
şartlarını yerine getiren, müracaatta bulunan ve aylık bağlanma talepleri kabul
edilenlerin, anılan dönemde sağlık hak sahipliği açısından mağdur olmamaları
için tahsis servisleri tarafından sigortalılık terk tarihi olarak (07) kodu
yazılması ve sigortalılarımız ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetlerinden faydalandırılması sağlanacaktır.
4.12.2. Kanunun 37. maddesine
göre evlenme ödeneği alan kız çocuklarının aylığının kesildiği tarihten
itibaren iki yıllık süre içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu iki
yıllık sürenin sonuna kadar aylığı bağlanmamış olanlardan;
a- Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılanlar için, “g-cics”,
“SOD00” Ana Menüden “7- Tabloları Güncelleme”, “M-Sağlık Karnesi Provizyon
Ekranı”ndan,
b- Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar için, aylık alanlar
tablolarından,
c- Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sayılanlar için, yararlanma nedeni
olarak 75 yazılarak, ESCICS karne tablolarından,
hak sahibi
bilgilerinin girilmesi suretiyle sağlık yardımlarından yararlandırılacaktır.
4.12.3. Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine tabi sigortalılardan yaşlılık ve vazife malullüğü aylığı bağlanması
için başvuranların, aylıkları bağlanana kadar geçen sürede kendileri ve
bakmakla yükümlü oldukları kimselerin aktivasyonları kapatılmadığından
sigortalılık statüsünden sağlık yardımlarından yararlandırılmasına devam
edilmektedir. Aylıkları bağlanan sigortalıların aktivasyon işlemleri aylığı
bağlayan birimlerce, bakmakla yükümlü oldukları kimselerin aktivasyonları ise
sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince açılacaktır.
Kamu Görevlileri
Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca, sosyal güvenlik il
müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince emekli aylığı bağlanan ve bu
statü üzerinden aktivasyonları açılan sigortalıların çalıştıkları kamu kurum ve
kuruluşlarına emekli aylıklarının bağlandığına dair yazıların gönderilmesi
üzerine, bu kurumlarca sigortalıların ve bakmakla yükümlü oldukları kimselerin
sigortalılıkları üzerinden açık bulanan aktivasyonları kapatılacaktır.
Sosyal güvenlik
il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezleri bünyesinde bulunan sağlık aktivasyon
servisleri de anılan sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları kimselerin
aktivasyon ile ilgili iş ve işlemlerini yaparken, anılan kimselerin
sigortalılıkları üzerinden sehven kapatılmayan, yersiz olarak açık duran
aktivasyonlarını tespit etmeleri halinde, söz konusu aktivasyonlar
kapatılacaktır.
Genelge ekinde
yer alan (Ek-1)’deki listede belirtilen genelgeler ve devredilen Kurumlar
tarafından yayımlanan kısa vadeli sigorta kolları uygulamalarına ilişkin
genelgeler bu Genelgenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükten
kaldırılmıştır. Söz konusu genelgeler yürürlük dönemlerindeki iş ve işlemlerde
kullanılabilecektir.
Bilgi
edinilmesini ve gereğini rica ederim.
EKLER:
Ek:1- Yürürlükten kaldırılan genelgeler
Ek:2- İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu
Ek:3- Sağlık Yardımı Talep ve Taahhüt Formu
EK-1
YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILAN GENELGELER |
SSK |
||||
SIRA NO |
GENELGENİN |
GENELGENİN KONUSU |
||
TARİHİ |
SAYISI |
|||
1 |
14.05.1986 |
446350 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
2 |
02.07.1986 |
573537 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
3 |
29.08.1986 |
723128 |
Sigortalıların
Bağ-Kur sigortasına tabi eşleri ile ana ve babaları |
|
4 |
03.10.1986 |
829265 |
İş kazası ve
acil hastalık vakalarında tedavinin derhal sağlanacağı |
|
5 |
12.01.1987 |
29211 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
6 |
31.03.1987 |
245590 |
Fuzuli sigorta
giderlerinin tahsilinde kanuni faiz uygulanması |
|
7 |
08.07.1987 |
494878 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
8 |
09.07.1987 |
497585 |
506 sayılı
Kanunun 39. maddesinin uygulanması |
|
9 |
30.11.1987 |
858297 |
S.S.İ.Y
hükümlerinin K.V.S.K yönünde uygulamaları |
|
10 |
24.12.1987 |
932572 |
Sigorta ödeme
bürolarının kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları |
|
11 |
25.01.1988 |
64863 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
12 |
01.02.1988 |
79853 |
S.S.İ.Y.nin 56.
maddesinin değiştirilmesi |
|
13 |
23.03.1988 |
234789 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
14 |
13.07.1988 |
508985 |
S.S.İ.Y nin 48, 50/B ve 51. maddeleri |
|
15 |
13.07.1988 |
508986 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
16 |
09.01.1989 |
26681 |
C-2010-6 örnek
vaziyet kartları |
|
17 |
13.01.1989 |
40906 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
18 |
10.03.1989 |
201154 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
19 |
10.03.1989 |
201153 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
20 |
25.07.1989 |
544903 |
İş kazaları
ile m.h.has. ve analık
top. sig. genel şartlarında yapılan değişiklikler |
|
21 |
09.08.1989 |
583918 |
S.S.İ.Y nin 48, 50/B ve 51. maddeleri |
|
22 |
14.08.1989 |
592935 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
23 |
16.01.1990 |
41883 |
Sigortalılara
verilecek istirahat ve yapılacak ödemelerle ilgili esaslar |
|
24 |
16.01.1990 |
41882 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
25 |
27.02.1990 |
157320 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
26 |
27.02.1990 |
157321 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
27 |
28.02.1990 |
162349 |
Sigortalıların
Bağ-Kur sigortasına tabi eşleri |
|
28 |
29.03.1990 |
245629 |
İşyerlerinin
bulunduğu yerden başka yere giden sigortalılara verilecek sağlık belgesi |
|
29 |
20.08.1990 |
595378 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
30 |
28.09.1990 |
699217 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
31 |
22.01.1991 |
52617 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
32 |
29.04.1991 |
323241 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
33 |
29.04.1991 |
323242 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
34 |
24.07.1991 |
558230 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
35 |
27.11.1991 |
892976 |
Avukatlar ve
noterler için iş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık ve analık
topluluk sigortalıları sözleşmeleri |
|
36 |
04.02.1992 |
93496 |
Tedavi
süresinin iptali |
|
37 |
04.02.1992 |
93497 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
38 |
23.06.1992 |
465643 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
39 |
15.07.1992 |
536164 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
40 |
18.09.1992 |
695603 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
41 |
30.12.1992 |
988367 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
42 |
19.01.1993 |
46415 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
43 |
10.06.1993 |
421570 |
İdari para
cezaları |
|
44 |
23.07.1993 |
536533 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
45 |
29.12.1993 |
961595 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
46 |
07.01.1994 |
21182 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
47 |
16.02.1994 |
126620 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
48 |
06.07.1994 |
509515 |
Katma değer
vergisi |
|
49 |
13.12.1994 |
935902 |
Hekim yetkisi |
|
50 |
21.12.1994 |
957742 |
Sağlık
karneleri |
|
51 |
30.12.1994 |
983572 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
52 |
17.01.1995 |
36975 |
S.S.İ.Y.nin 56. maddesine
bir fıkra eklenmesi |
|
53 |
17.01.1995 |
36976 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
54 |
02.03.1995 |
167210 |
Sağlık
karneleri |
|
55 |
21.03.1995 |
217395 |
Sağlık
karneleri |
|
56 |
27.03.1995 |
231797 |
Hastanelerce
sigorta vakalarının sigorta müdürlüklerine bildirilmesi |
|
57 |
31.03.1995 |
250292 |
Elektronik kol
protezleri |
|
58 |
07.06.1995 |
421470 |
İşitme ve
konuşma cihazları |
|
59 |
03.07.1995 |
482198 |
Sağlık
karneleri |
|
60 |
01.08.1995 |
563683 |
Türkiye
Öğretmenler Bankası T.A.Ş. Emekli Sağlık Ve Sosyal Yardım Sandığı Vakfı
mensuplarının sağlık yardımları |
|
61 |
16.08.1995 |
605721 |
Özelleştirme
yasasından yararlanacakların sağ. Yardımları |
|
62 |
13.10.1995 |
738501 |
S.S.İ.Y. 57
maddesindeki uygulama değişikliği |
|
63 |
10.11.1995 |
801762 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
64 |
16.11.1995 |
813200 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
65 |
05.12.1995 |
845002 |
M.
hastalıkları hastanelerince iş göremezlik kararı verilen sig. |
|
66 |
26.02.1996 |
136124 |
Hastalık
sigortasından sağlanacak ağız protezleri |
|
67 |
13.03.1996 |
191642 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
68 |
25.03.1996 |
230643 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
69 |
11.07.1996 |
498409 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
70 |
11.07.1996 |
498408 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
71 |
17.07.1996 |
517559 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
72 |
06.11.1996 |
770002 |
Yeni sağlık
karneleri |
|
73 |
05.12.1996 |
856449 |
Özelleştirme
yasasından yararlanacakların sağlık yardımları |
|
74 |
25.12.1996 |
909186 |
Ana-babalara
verilecek sağlık karneleri |
|
75 |
27.12.1996 |
919187 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
76 |
27.12.1996 |
919186 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
77 |
31.01.1997 |
80093 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
78 |
16.04.1997 |
292533 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
79 |
20.06.1997 |
474402 |
Hekim yetkisi |
|
80 |
24.06.1997 |
479768 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
81 |
09.07.1997 |
531205 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
82 |
09.07.1997 |
531243 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
83 |
22.07.1997 |
568180 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
84 |
22.07.1997 |
568179 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
85 |
27.08.1997 |
658909 |
Yeni tip
sağlık karnesi uygulamasının yaygınlaştırılması |
|
86 |
15.10.1997 |
786015 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
87 |
29.12.1997 |
997558 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
88 |
29.12.1997 |
997559 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
89 |
08.01.1998 |
16067 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
90 |
14.01.1998 |
28930 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
91 |
12.05.1998 |
344788 |
Hastanelerce
sigorta vakalarının sigorta müdürlüklerine bildirilmesi |
|
92 |
09.06.1998 |
433494 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
93 |
24.06.1998 |
482316 |
Kurum
alacaklarının taksitlendirilmesi |
|
94 |
21.07.1998 |
555877 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
95 |
21.07.1998 |
556029 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
96 |
24.07.1998 |
569764 |
506 sayılı
Kanunun 110.maddesi |
|
97 |
04.08.1998 |
593452 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
98 |
04.08.1998 |
593451 |
Yeni tip
sağlık karnesi uygulaması |
|
99 |
04.01.1999 |
295 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
100 |
04.01.1999 |
294 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
101 |
06.01.1999 |
11864 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
102 |
29.01.1999 |
50637 |
2926 sayılı
Kanuna tabi eş, ana ve babalara sağlık yardımı yapılması |
|
103 |
29.01.1999 |
50638 |
506 sayılı
Kanunun 35. maddesi |
|
104 |
24.02.1999 |
125971 |
Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesine dördüncü fıkra eklenmesi |
|
105 |
12.03.1999 |
178104 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
106 |
12.04.1999 |
248025 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
107 |
05.05.1999 |
312484 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
108 |
14.05.1999 |
339919 |
Hastalık
sigortasından sağlanacak ağız protezleri |
|
109 |
25.06.1999 |
463969 |
Sağlık
tesislerinin görev bölgeleri |
|
110 |
12.07.1999 |
502979 |
Zaruri masraf
karşılıklarının artırılması |
|
111 |
12.07.1999 |
502980 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
112 |
12.07.1999 |
502981 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
113 |
29.07.1999 |
548274 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
114 |
16.09.1999 |
663246 |
Kuruma
bildirilmeyen sigortalılar için yapılan işlemler |
|
115 |
22.09.1999 |
678764 |
Depremzede
sigortalıların sorunları |
|
116 |
30.09.1999 |
698913 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
117 |
08.12.1999 |
911969 |
4447 sayılı
Kanunla getirilen yeniliklerle ilgili olarak kısa vadeli sigorta kolları
yönünden yapılacak işlemler |
|
118 |
03.01.2000 |
1649 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
119 |
03.01.2000 |
1648 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
120 |
29.02.2000 |
149260 |
25.08.1999
tarihli ve 4447 sayılı Kanun ile sosyal sigortalar kanununda değişiklik
yapılması hakkında kanun hükmünde kararname |
|
121 |
11.04.2000 |
251172 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
122 |
05.06.2000 |
412760 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
123 |
14.06.2000 |
438557 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
124 |
16.06.2000 |
442688 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
125 |
16.06.2000 |
442687 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
126 |
17.07.2000 |
513577 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
127 |
17.07.2000 |
513578 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
128 |
04.08.2000 |
561602 |
Geçici işgöremezlik ödenekleri |
|
129 |
27.10.2000 |
761012 |
616 sayılı
Kanun hükmünde kararname ile kısa vadeli sigorta kollarında yapılan
değişiklikler |
|
130 |
02.01.2001 |
225 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
131 |
02.01.2001 |
226 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
132 |
09.01.2001 |
17670 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
133 |
09.01.2001 |
17759 |
Zaruri masraf
karşılıklarının ödenmesi |
|
134 |
23.03.2001 |
248939 |
Yeni tip
sağlık karnesi ile reçete düzenlenmesi |
|
135 |
16.04.2001 |
329147 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
136 |
04.05.2001 |
376370 |
Geçici işgöremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
137 |
08.05.2001 |
385565 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
138 |
08.05.2001 |
385564 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
139 |
09.05.2001 |
385829 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
140 |
12.06.2001 |
471853 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
141 |
12.06.2006 |
471854 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
142 |
19.07.2001 |
556759 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
143 |
19.07.2007 |
556758 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
144 |
28.08.2001 |
635487 |
Hastalık
sigortasından sağlanacak ağız protezleri |
|
145 |
11.09.2001 |
665925 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
146 |
14.09.2001 |
674156 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının attırılması |
|
147 |
12.10.2001 |
739987 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
148 |
08.11.2001 |
803431 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
149 |
08.11.2001 |
803432 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
150 |
12.12.2001 |
885996 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
151 |
12.12.2001 |
885995 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
152 |
07.01.2002 |
18174 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
153 |
07.01.2002 |
18175 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
154 |
23.01.2002 |
61368 |
Vaziyet kartı
işlemleri |
|
155 |
03.05.2002 |
299183 |
İşsizlik
sigortasından yararlanacakların hastalık ve analık yardımları |
|
156 |
14.05.2002 |
329914 |
Tarım İşçileri
Sosyal 2925 sayılı Sigortalar Kanununun 16. ve 17. maddeleri |
|
157 |
16.05.2002 |
336064 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
158 |
03.06.2002 |
376835 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
159 |
12.07.2002 |
498578 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
160 |
15.07.2002 |
502805 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
161 |
12.08.2002 |
559638 |
Eski tip
sağlık karnelerinin uygulamadan kaldırılması, yeni tip sağlık karneleri |
|
162 |
25.10.2002 |
743827 |
Eski tip
sağlık karnelerinin uygulamadan kaldırılması, yeni tip sağlık karneleri |
|
163 |
20.12.2002 |
899351 |
Mernis projesi |
|
164 |
10.01.2003 |
26748 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
165 |
10.01.2003 |
26749 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
166 |
25.02.2003 |
123369 |
Hastalık
sigortasından geçici iş göremezlik süresinin iptali |
|
167 |
28.03.2003 |
233460 |
Özürlü
çocuklarının gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
168 |
27.05.2003 |
385238 |
Maktu gebelik,
doğum ve emzirme yardımlarının artırılması |
|
169 |
07.07.2003 |
491833 |
Türk Ticaret
Bankası, Türkiye Kredi Bankası A.Ş. Türkiye Tütüncüler Bankası A.Ş. emeklilik
sandığı vakıf mensuplarının sağlık yardımları |
|
170 |
08.07.2003 |
494900 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
171 |
08.08.2003 |
570505 |
4958 sayılı
Kanunla getirilen yeniliklerle ilgili olarak kısa vadeli sigorta kolları
yönünden yapılacak işlemler |
|
172 |
25.12.2003 |
919491 |
Hekim yetkisi |
|
173 |
02.01.2004 |
380 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
174 |
02.01.2004 |
381 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
175 |
30.01.2004 |
70307 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
176 |
18.02.2004 |
111088 |
Geçici iş göremezlik
belgeleri |
|
177 |
22.04.2004 |
319929 |
506 sayılı
Kanunun 37. Maddesi |
|
178 |
24.05.2004 |
412450 |
Sağlık karnesi |
|
179 |
25.05.2004 |
412539 |
Sahte
reçeteler ile ilaç alımları yapılması ve sosyal sigorta işlemleri yönetmeliği |
|
180 |
09.07.2004 |
549070 |
Geçici iş göremezlik
ödeneğine esas günlük kazanç |
|
181 |
09.07.2004 |
549069 |
İşsizlik
ödeneği alan geçici 20. maddeye tabi sandık personeli |
|
182 |
15.07.2004 |
559865 |
İş göremezlik
belgeleri |
|
183 |
14.09.2004 |
702733 |
Yeni tip
sağlık karnesi |
|
184 |
26.10.2004 |
808058 |
Sağlık karnesi |
|
185 |
10.12.2004 |
918735 |
Sağlık karnesi |
|
186 |
10.12.2004 |
923120 |
Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 54, 55, 56 ve 57. maddelerinde yapılan değişiklik |
|
187 |
12.12.2004 |
957413 |
Sosyal
Sigortalar Kanununda değişiklik yapılması hakkında kanun |
|
188 |
23.12.2004 |
957412 |
Yeni Türk
Lirası işlemleri |
|
189 |
05.01.2005 |
6747 |
Poliklinik
muayene ücretleri |
|
190 |
05.01.2005 |
6748 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
191 |
05.01.2005 |
6749 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
192 |
21.02.2002 |
119428 |
Kurumumuz
sağlık tesislerinin, kısa vadeli sigortalar servisinde yürütülen işlemlerin
devri |
|
193 |
02.03.2005 |
143062 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitimine ilişkin yardımlar |
|
194 |
28.03.2005 |
214276 |
Sağlık
karnelerinin yenilenmesi |
|
195 |
18.05.2005 |
396111 |
Sağlık
tesislerince yürütülecek kısa vadeli sigorta işlemleri |
|
196 |
01.06.2005 |
428920 |
Zaruri masraf
karşılıklarının arttırılması |
|
197 |
08.08.2005 |
638621 |
Poliklinik
muayene ücreti |
|
198 |
25.08.2005 |
678435 |
Sağlık karnesi |
|
199 |
02.02.2006 |
6634 |
Hekimlerin
işyeri sigortalılarını kurumumuz adına reçete yazma ve iki güne kadar
istirahat verilmesi |
|
200 |
02.02.2006 |
6633 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
201 |
03.01.2006 |
21650 |
Poliklinik
muayene ücreti |
|
202 |
03.01.2006 |
21651 |
Zaruri masraf
karşılıkları |
|
203 |
15.02.2006 |
105091 |
S.S.İ.Y. 57. maddesi |
|
204 |
05.05.2006 |
357035 |
Özürlü
çocukların gelişim ve eğitim yardımı |
|
205 |
15.07.2004 |
559865 |
İş göremezlik
belgeleri |
|
|
||||
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI |
||||
SIRA NO |
GENELGENİN |
GENELGENİN KONUSU |
||
TARİHİ |
SAYISI |
|||
1 |
12.07.2007 |
513531 |
KPS ve vukuatlı nüfus kayıt örneğine ilişkin düzenlemeler |
|
2 |
16.01.2008 |
40257 |
Geçici iş göremezlik ödeneği ve emzirme yardımı ödemeleri |
|
3 |
27.05.2008 |
2008/46 |
Sağlık karnesi uygulaması |
|
4 |
23.12.2008 |
867555 |
5510 sayılı Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin uygulamaları |
|
5 |
05.01.2009 |
1164391 |
Geçici iş
göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç |
|
6 |
17.11.2009 |
956 |
İş kazalarında kusur oranlarının tespiti |
|
7 |
23.12.2009 |
1051 |
Sıfır gün ve kazanç bildirilen sigortalıların sağlık yardımları |
|
8 |
16.02.2010 |
129 |
Organ nakillerinde donör sigortalıların geçici
iş göremezlik ödenekleri |
|
9 |
25.10.2010 |
337 |
İş göremezlik programları ve çalışılmadığına dair bildirim girişi |
|
10 |
04.11.2010 |
647 |
Hekim yetkileri |
|
BAĞ-KUR |
|||
SIRA NO |
GENELGENİN |
GENELGENİN KONUSU |
|
TARİHİ |
SAYISI |
||
1 |
20.05.1992 |
S-707-10534 |
Kötü niyetli
kişilerin istismarlarını engellemek için sağlık karnesi uygulamasında yapılan
düzenlemeler |
2 |
19.11.1992 |
S-1250-18452 |
Sağlık
karnelerinin basılması ve dağıtımına ilişkin hususlar |
3 |
19.11.1992 |
S-1250-18451 |
Eski tip
sağlık karnelerinin yenileriyle değiştirilmesine ilişkin işlemler |
4 |
04.01.1993 |
S.1-1 |
Yeni tip
sağlık karnelerinin bağış karşılığı verilmesinde yaşanan sorunların çözümüne
ilişkin düzenlemeler |
5 |
28.04.1993 |
S.432-8634 |
Prim borcu
olmamasına karşın sağlık karnesi olmadığından sağlık hizmetlerinden
yararlanmada sorun yaşayanlara ilişkin düzenleme |
6 |
18.06.1993 |
S.542-10788 |
Sigortalıların
ve bunların hak sahiplerinin sağlık karnelerinin vize işlemleri |
7 |
20.01.1994 |
S-49-826-11268 |
Bağış
karşılığı verilen yeni tip sağlık karnelerinin bağış tutarının yeniden
belirlenmesi |
8 |
23.09.1994 |
S-10852-143837 |
Yeni tip
sağlık karnelerinin bağış karşılığı verilmesinde yaşanan sorunların çözümüne
ilişkin düzenlemeler |
9 |
02.12.1994 |
S-1005-13625 |
Bağış
karşılığı verilen yeni tip sağlık karnelerinin bağış tutarının yeniden
belirlenmesi |
10 |
02.12.1994 |
S-1004-13585 |
Sağlık
yardımından faydalananlardan yatarak tedavi görenlerin yatak tahsisine ait
sınıfın belirlenmesine ilişkin düzenlemeler |
11 |
04.04.1995 |
S-276-2927 |
Sağlık
karnelerinin verilmesi ve vize işlemlerine ilişkin düzenlemeler |
12 |
03.05.1999 |
SVK.1.5-1121 |
Kadın
sigortalıların kocalarının ve çocuklarının sağlık sigortasından yararlanma
şartlarına ilişkin düzenlemeler |
13 |
20.05.1999 |
S-204900 |
Sağlık karnesi
vize işlemlerinde yapılan düzenlemeler |
14 |
20.07.2000 |
S-1120-86831 |
2022 sayılı
Kanuna tabi sigortalıların sağlık yardımlarından yararlanamayacağına ilişkin
hususlar |
15 |
31.01.2001 |
2001/5 |
Sağlık
işlemleri |
EMEKLİ SANDIĞI |
|||
NO |
GENELGENİN |
GENELGENİN KONUSU |
|
TARİHİ |
SAYISI |
||
1 |
23.07.1986 |
71 |
Muhtaçlık
belgesi ve yaş hadlerine göre sağlık hizmetlerinin verilmesi |
2 |
27.08.1986 |
76 |
T.C. vatandaşı
olmayanların sağlık hizmetlerinden yararlandırılması |
3 |
02.06.1987 |
84 |
Çıraklık
eğitimi alanların durumu |
4 |
14.07.1987 |
86 |
Sandıktan
aylık almakta iken sözleşmeli görevlere girenlerin sağlık durumları |
5 |
28.12.1987 |
97 |
Boşanmış kız
çocuklarından istenen belgelerde aranan şartlar |
6 |
07.07.1989 |
109 |
Farklı
kurumlardan aylık ve gelir alanların sağlık hizmetlerinden yararlandırılması |
7 |
10.01.1990 |
116 |
Sağlık
hizmetlerinden yararlanma hususunda sandık aidatlarının ödenmesi |
8 |
15.02.1990 |
117 |
2926 sayılı
Kanuna tabi sigortalıların 3235 sayılı Kanununun getirdiği sağlık
hizmetlerinden yararlanamaması |
9 |
18.12.19990 |
130 |
TSK mensuplarının
sağlık hizmetlerinden yararlanması hususunda yapılan düzenlemeler |
10 |
26.07.1991 |
134 |
Bazı
kimselerin sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları |
11 |
26.07.1991 |
135 |
Sigortalıların
ve hak sahiplerinin sağlık hizmetlerinden yararlanmaları |
12 |
02.12.1991 |
137 |
Sağlık karnesi
işlemlerinde uyulması gereken esaslar |
13 |
06.01.1992 |
139 |
469 sayılı
kanun hükmünde kararnameyle TSK mensuplarının sağlık hizmetlerinden
yararlanması hususunda yapılan değişiklikler |
14 |
09.01.1992 |
140 |
3715 sayılı
Kanun ile 5434 sayılı Kanuna eklenen hükme ilişkin sağlık hizmetinin düzenlenmesi |
15 |
06.02.1992 |
142 |
Sandık
emeklilerinin bakmakla yükümlülerine sağlık yardımı yapılmasına esas olmak
üzere kimlik araştırma belgelerinde yapılan işlemler |
16 |
27.02.1992 |
143 |
Aylık aldığı
bölge dışındaki bir bölgeden sağlık karnesi veya tedavi ödemesi talep
edenlere yapılacak işlemler. |
17 |
30.03.1992 |
144 |
Dosyaları veya
evrakları bulunmayan kişilerin adlarına yeni dosya açılarak sağlık
hizmetlerinden yararlandırılması |
18 |
_ |
_ |
Sağlık
karnelerinin verilmesi ve geri alınan sağlık karnelerinin imha edilmesine
ilişkin işlemler |
19 |
12.08.1992 |
150 |
Bazı askeri
öğrencilerle aile bireylerinin tedavi hizmetlerinden yararlanma olanağı elde
etmiş olmaları |
20 |
12.10.1992 |
152 |
Sandık
emeklilerinin bakmakla yükümlülerine sağlık karnesi verilmesinde istenecek
belgelere ilişkin düzenlemeler. |
21 |
24.12.1992 |
155 |
1005 sayılı
Kanuna tabi olanlar ve eşleri ile dul eşlerinin sağlık hizmetlerinden
yararlanması hususunda getirilen düzenlemeler. |
22 |
|
180 |
Sandıktan
emekli, malullük aylığı alanların bakmakla yükümlü olduğu kimselerden veya
dul ve yetim aylığı alanlardan Sosyal Sigortalar Kurumuna isteğe bağlı olarak
sigorta primi ödeyenlerin SSK'dan yaşlılık veya malullük aylığı bağlanıncaya
kadar sandık sağlık yardımlarından yararlanmasına dair genelge |
23 |
19.10.1993 |
182 |
Emekli Sandığından
emekli kadınların çocuklarına sandık tarafından karne verilmesi |
24 |
18.11.1993 |
185 |
Sandık
iştirakçilerinin tedavi için başka yere gönderilmeleri halinde verilecek
gündelikler |
25 |
03.12.1993 |
188 |
Sandıktan
emekli, malullük aylığı alanların SSK'da isteğe bağlı sigortalı olan bakmakla
yükümlüsü olduklarına karne verilmesi |
26 |
17.02.1994 |
191 |
Sandık emekli
adi malullük ve vazife malullüğü alan kimselerin bakmakla yükümlü oldukları
yabancı uyruklu eşlerinin sağlık yardımlarından yararlanması |
27 |
09.03.1994 |
193 |
Başkent
Üniversitesi Tıp Fakültesinin devlet memurları ve emeklileri ve bunların
bakmakla yükümlü bulundukları aile fertlerinin müracaatlarını kabul etmesi |
28 |
05.08.1994 |
210 |
Sandık
emeklilerinin sağlık bilgilerini bilgisayar ortamına aktarılması için sandık
çapında kütük oluşturulması |
29 |
26.09.1994 |
213 |
Merkezde ve
bölgelerde sağlık yardımı yapılanlara ait bilgilerin bilgisayar ortamına
aktarılması |
30 |
19.04.1995 |
236 |
Sandık
emeklilerinin eşleri için yersiz sağlık karnesi talebinde bulunmalarının önüne
geçilmesi hakkında iç genelge |
31 |
22.03.1999 |
305 |
Sandık sağlık
yardımlarından yararlanan kişilere ait hasta sevk işlemlerine yeni
düzenlemeler getirilmesi |
32 |
27.07.1999 |
312 |
01.07.1999
tarihli ve m-310 sayılı iç genelgeye açıklık getirilmesine dair iç genelge |
33 |
29.07.1999 |
313 |
Terörle
mücadelede malul duruma düşüp emekliye ayrılanlara askeri hastanelerce temin
edilen motorlu, akülü, elektrikli sandalye, havalı yatak ve sondalara ait
bedellerin genel müdürlükçe ilgili askeri hastanenin döner sermayesine ödenmesine
dair iç genelge |
34 |
08.09.1999 |
315 |
Tarımda kendi
adına ve hesabına çalışanlar, yaşlılık ve malullük aylığı alanlar, bunların
eş ve bakmakla yükümlü olduklarının 4386 sayılı Kanunla Bağ-Kur sağlık
sigortası kapsamına alınması |
35 |
18.01.2000 |
319 |
Bazı
yörelerdeki sağlık kurumlarınca başka bir resmi sağlık kurumuna ambulans ile
sevk edilen hak sahiplerine ambulansa konan yakıt giderinin sağlık yolluğu
olarak ödenmesi |
36 |
21.08.2000 |
329 |
3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanuna göre aylık bağlananların sağlık yardımları |
37 |
01.12.2000 |
333 |
Sandık sağlık
yardımlarından faydalanmakta olan kimselerin sağlık kurumlarında yapılan acil
tedavilerine ait giderler |
38 |
14.06.2000 |
İ 52 |
Sayfaları
dolan, zayi edilen, hatalı düzenlenen sağlık karnelerine ilişkin yapılacak
işlemler. |
39 |
13.02.2001 |
334 |
Kadın
emeklilerden eşleri SSK veya Bağ-Kur sigortalısı olan veya bu kurumlardan
aylık alanların istekleri halinde çocuklarına sağlık karnesi verilmesi |
40 |
19.06.2001 |
341 |
Kadın
emeklilerden eşleri SSK veya Bağ-Kur sigortalısı olan veya bu kurumlardan
aylık alanların istekleri halinde çocuklarına sağlık karnesi verilmesi |
41 |
16.07.2001 |
343 |
Sandık
emeklilerinin diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından yetim aylığı alan
çocuklarına sandıkça sağlık yardımı yapılması |
42 |
25.12.2001 |
350 |
Sandıktan
aylık alan bayan emeklilerin eşlerinin sağlık yardımlarından yararlanması
için gerekli şartlar ve belgeler |
43 |
26.07.2002 |
359 |
Sağlık
karnelerinin yersiz kullanımıyla ilgili olarak ilgisine göre SSK’ya da
bağ-kur'a borç çıkarılması |
44 |
22.01.2004 |
54
SAYILI KARAR |
Sağlık
karnelerine öğrenci belgesine istinaden konulan vize uygulamasına son
verilmesi |
EK-2
AÇIKLAMALAR a) İşverenler işyerinde meydana
gelen iş kazasını Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5.
madde kapsamındaki sigortalıları o yer kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da
en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde; (b) bendi kapsamında sigortalının
kendisi tarafından 1 ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya
engel olmadığı günden sonraki üç işgünü içinde, ayrıca işveren sigortalının
meslek hastalığına tutulduğunu öğrendiği veya bu durum kendisine bildirildiği
günden başlayarak üç işgünü içinde, (b) bendi kapsamındaki sigortalı ise bu
durumu öğrendiği günden başlayarak üç işgünü içinde Kuruma bildirmesi
zorunludur. b) Ayrıca, işverenlerce işyerinde meydana gelen iş
kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını 4857 sayılı İş Kanununun 77.
maddesi hükmü gereğince en geç iki işgünü içinde yazı ile ilgili Bölge
Çalışma Müdürlüğüne bildirmek zorundadır. Bu bildirimi zamanında yapmayan
işverenlere aynı Kanunun 105. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanır. c) 1, 2 ve 21. bölümler hem kaza hem de meslek hastalığı
bildirimi durumunda, 3 ile 19. bölümler sadece kaza bildiriminde, 20. bölüm
ise sadece meslek hastalığı bildiriminde doldurulacaktır. d) 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, kazanın
saati ve esas işi (mesleği) bölümleri seçildiğinde konu ile ilgili tablolar
ekrana gelecektir. Ekrana gelen bu tablolardan seçim işlemi yapılacaktır. Bu
alanlara konu ile ilgili tanımlayıcı kelime yazıldığında da arama motoru
devreye girecektir. Arama motoru ilgili bölümlerdeki tanımlayıcı başlıkları
ekrana getirecektir. Ekrana gelen bu başlıklardan en uygun tanımlama
seçilmelidir. |
EK-3
SAĞLIK YARDIMI TALEP VE TAAHHÜT FORMU |
A- GENEL SAĞLIK SİGORTALISININ |
|||
1 |
T.C.
Kimlik No |
|
İkametgâh
Adres: |
2 |
Sosyal Güvenlik Sicil No |
|
|
3 |
Aylık Alıyorsa Tahsis No: |
|
|
4 |
Adı
ve Soyadı |
|
Posta Kodu |
5 |
Baba
Adı |
|
Ev
tel: Cep No: |
6 |
Uyruğu
(Yabancı Ülke Adı) |
|
É-posta |
B- BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU EŞ VE
ÇOCUKLARIN |
|||||||
1 |
Adı Soyadı |
TC Kimlik No |
Doğum Tarihi |
Sigortalıya Yakınlığı |
Öğrenim Durumu |
Çalışıp Çalışmadığı |
Gelir veya Aylık Alıp Almadığı |
2 |
|
|
|
|
|
|
|
3 |
|
|
|
|
|
|
|
4 |
|
|
|
|
|
|
|
5 |
|
|
|
|
|
|
|
6 |
|
|
|
|
|
|
|
C- BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ANNE VE
BABANIN |
||||||
1 |
Adı Soyadı |
TC Kimlik No |
Sigortalıya Yakınlığı |
Gelir veya Aylık Alıp Almadığı |
Başka Çocuklarından Sağlık Yardımı Alıp Almadığı |
Her türlü Kazançtan ve İrattan Elde Ettiği Gelir Var İse
Miktarı |
2 |
|
|
|
|
|
|
3 |
|
|
|
|
|
|
4 |
|
|
|
|
|
|
5 |
|
|
|
|
|
|
6 |
|
|
|
|
|
|
D- BEYAN VE TAAHHÜTLER
Kabul, beyan ve taahhüt ederim. Tarih: …./…./…… Sigortalının Adı-Soyadı İmzası |
AÇIKLAMALAR 1) Bu Form, 5510
sayılı Kanunun 60. maddesine göre Türkiye’de ikamet eden genel sağlık
sigortalılarının bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hak sahipliklerinin
oluşturulması amacıyla kullanılır. 2) Bu
Forma; a) Yabancı
uyruklu bakmakla yükümlü olunan kişiler için Emniyet Müdürlüğünden temin
edilen yabancılar kimlik numarası ve ikamet teskeresi, b) Öğrenim
görenler için öğrenci belgesi, c) Yabancı
ülkelerde öğrenim görenler için onaylı ve Türkçe tercümeli öğrenci belgesi
veya bulunduğu ülkenin Türk Konsolosluğundan alacağı belge ile Yükseköğretim
Kurumu veya Milli Eğitim Bakanlığından alınan denklik belgesi, d) Malul
çocuklar için Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarınca düzenlenen ve Kurum Sağlık Kurulunca onaylanan sağlık kurulu
raporu, eklenir. 3) Genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi Türk vatandaşı ise “D-
BEYAN VE TAAHHÜTLER” bölümündeki ikinci kutucuk, yabancı uyruklu ise aynı
bölümdeki her iki kutucuk da işaretlenecektir. 4) Kurum
bu Formdaki bildirimler ile eki belgelerin doğruluğunu her zaman
araştırılabilir. Bildirimlerin gerçeğe aykırı olduğundan şüphe edilmesi,
ihbar veya şikâyette bulunulması halinde durum sosyal güvenlik kontrol
memurlarınca incelenir. 5) Gerçeğe
aykırı bildirimde bulunanlara ve durum değişikliklerini derhal Kuruma
bildirmeyenlere yersiz olarak yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte geri
alınır. Ayrıca, bunlar hakkında Türk Ceza Kanununun 204. maddesinin birinci
fıkrasına göre kovuşturma yapılmak üzere ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç
duyurusunda bulunulur. |