SOSYAL GÜVENLİK
KURUMU
Emeklilik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu, Kanun ile Yürürlükten Kaldırılan Kanunlar ve İlgili
Yönetmeliklere İstinaden Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (a), (b) ve
İlk Defa 2008/Ekim Ay Başından İtibaren (c) bendi Kapsamında Sigortalı
Olanların Emeklilik İşlemleri ile 3201 Sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna Göre Borçlanılan Süreler Dikkate Alınarak
Bağlanan Aylıklara İlişkin Emeklilik İşlemleri
GENELGE
2018/38
06 KASIM 2018
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ KISIM
AYLIĞA HAK KAZANMA
KOŞULLARINI ETKİLEYEN
TEMEL EMEKLİLİK
KAVRAMLARI
1. Sigortalılık
Süresi........................................................................................................... 1
1.1. Sigortalılık
Süresinin Başlangıcını Etkileyen Faktörler................................................ 2
1.1.1. İşe Giriş
Tarihi ile Primlerin Ödenmeye Başladığı Tarihin Farklı Olması................ 2
1.1.2. Kurumca Devir
Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamındaki
Sandıklar............................................................................................................................ 2
1.1.3. 18 Yaşın
Altında Geçen Hizmetler.......................................................................... 2
1.1.4. Birden Fazla
Sigortalılık Haline Tabi Olma.............................................................. 4
1.1.5. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Sosyal Güvenlik Kanununa
Tabi Hizmeti Olanlar.......................................................................................................... 4
1.1.6. Borçlanmalar........................................................................................................... 4
1.2. Sigortalılık
Süresine Eklenen Süreler......................................................................... 4
2. Prim Ödeme Gün
Sayısı............................................................................................... 5
2.1. Prim Ödeme Gün
Sayısı Koşulları ve Prim Ödeme Gün Sayılarını Oluşturan
Hizmetler........................................................................................................................... 5
2.2. Prim Ödeme Gün
Sayısına Eklenen Süreler............................................................. 5
2.2.1. Maden
İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Geçen Çalışmalar.......................................... 5
2.2.2. 5434 Sayılı
Kanunun Mülga 32. Maddesine Göre FHSZ........................................ 5
2.2.3. Fiili Hizmet
Süresi Zammına (FHSZ) Tabi Çalışmalar............................................ 6
2.2.4. Başka Birinin
Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan
Kadın Sigortalılar................................................................................................................ 6
3. Yaş................................................................................................................................. 7
3.1. Sigortalı
Emeklilik İşlemlerinde Yaş Kavramı ve Uygulaması................................... 7
3.2. Yaş Hadlerinden
İndirim Yapılması............................................................................ 8
3.2.1. 506 Sayılı
Kanunun Mülga Ek 5. Maddesi Kapsamındaki İtibari Hizmet
Süreleri.............................................................................................................................. 8
3.2.2. FHSZ
Kapsamındaki Hizmetler............................................................................... 9
3.2.3. Başka Birinin
Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu
Bulunan Kadın Sigortalılar................................................................................................. 9
4. 4/1-(a) Kapsamında
Aylık Bağlanacak Sigortalılardan 506/Ek 5, 5434/32 ve
Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Aylığa Hak
Kazanma Koşullarında
Değerlendirilmesi............................................................................................................. 10
4.1. 506/Ek 5 ve
Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Değerlendirilmesi.............. 11
4.2. Kanunun Geçici
48. Maddesine Göre Prim Farkını Ödeyenlerin Fiili Hizmet
Süresi Zammından Yararlanmasına İlişkin Usul ve
Esaslar........................................... 16
4.3. 5434 sayılı
Kanunun mülga 32. ve Kanunun 40. Maddesi Kapsamındaki
Hizmetlerin Değerlendirilmesi.......................................................................................... 16
İKİNCİ KISIM
KISA VE UZUN VADELİ
SİGORTA KOLLARINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR
BİRİNCİ BÖLÜM
İŞ KAZASI VE MESLEK
HASTALIĞI SİGORTASI
1. Sürekli İş
Göremezlik Geliri......................................................................................... 18
1.1. Sürekli İş
Göremezlik Gelirinin Hesaplanması......................................................... 19
1.2. İş Kazası ve
Meslek Hastalığında Hizmetlerin Birleştirilmesi................................... 24
1.3. Birden Fazla İş
Kazasına Uğrama Durumu.............................................................. 26
1.4. Gelir Alt Sınırı............................................................................................................ 27
1.5. Gelirlerde
Yapılan Artırım ve İndirimler.................................................................... 27
1.6. Sürekli İş
Göremezlik Derecesi İtirazlarıyla İlgili Mahkeme Kararları Hakkında
Yapılacak İşlemler........................................................................................................... 29
1.7. Gelirin
Başlangıcı...................................................................................................... 30
1.8. Gelirin
Sermayeye Çevrilmesi................................................................................. 30
1.9. Maddi
Tazminatların Gelirlerden Kesilmesi.............................................................. 31
1.10. Diğer Hususlar........................................................................................................ 31
2. Ölüm Geliri.................................................................................................................. 33
2.1. Ölüm Gelirinin
Hesaplanması................................................................................... 34
2.2. Ölüm Geliri
İşlemlerinde Ölüm Nedeninin Belirlenmesi Usul ve Esasları ile
Ölüm Geliri Bağlanacak Sigortalı Dosyasında
Bulunması Gereken Belgeler................. 35
2.3. 2008/Ekim Öncesi
Ölen ve SİD Oranı % 50’nin Altında Olup Ölüm Nedeni
İş Kazası ve Meslek Hastalığına Bağlı Olmayan
Sigortalıların Hak Sahiplerine
Yapılacak İşlemler........................................................................................................... 36
3. Sürekli İş
Göremezlik Geliri/Ölüm Geliri Dosyalarının Tasnifi.................................... 37
İKİNCİ BÖLÜM
MALULLÜK SİGORTASI
1.Malullük
Sigortasından Sağlanan Yardımlar................................................................ 37
2. Malul Sayılma.............................................................................................................. 37
3. Malullük Aylığına
Hak Kazanma Koşulları................................................................... 40
4. Malullük Aylığının
Başlangıcı....................................................................................... 41
5. Malullük Aylığı
Başvurusu Ve İstenecek Belgeler....................................................... 42
6. Malullük Aylığının
Kesilmesi, Yeniden Başlaması Ve Durum Değişiklikleri................ 43
7. Malullük Aylığı
Almakta İken Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği
Daha Sonra Tespit Edilenler............................................................................................ 45
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YAŞLILIK SİGORTASI
1. Yaşlılık
Sigortasından Sağlanan Yardımlar.................................................................. 47
2. Yararlanma
Koşulları................................................................................................... 47
2.1. Genel Koşullar.......................................................................................................... 47
2.1.1. 4/1-(a) ve
4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı
Olanlar............................................................................................................................. 47
2.1.2. 4/1-(a) ve
4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Hariç) ila 30.4.2008 (Dahil)
Tarihleri Arasında
Sigortalı Olanlar.................................................................................. 51
2.1.3. 30.4.2008
(Hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar..................................................... 51
2.2. Özel Koşullar............................................................................................................ 53
2.2.1. Kanuna Göre
Özel Şartlarla Aylığa Hak Kazanma Koşulları................................ 53
2.2.2. 2008/Ekim Ay
Başından Önce Sigortalı Olan 4/1-(a) Sigortalılarının Özel
Şartlara Göre Aylığa
Hak Kazanma Koşulları................................................................. 59
3.Yaşlılık Aylığı
Başvurusu............................................................................................... 61
4. Yaşlılık Aylığının
Başlangıcı.......................................................................................... 63
5. Prim Borcu Olan
Sigortalıların Aylık Başlangıcı.......................................................... 64
6. Yaşlılık Aylığının
Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması................................................... 69
6.1. İlk Defa Kanuna
Tabi Sigortalı Olanlar..................................................................... 69
6.2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar.............................................. 69
6.3. Aylık
Kesildikten Sonra Yeniden Çalışmaya Başlayanların Hizmetlerinin
Değerlendirilmesi............................................................................................................. 71
6.4. 5335 Sayılı
Kanun Kapsamında Çalışmaya Başlayanların Aylık Kesildikten
Sonraki Hizmetlerinin
Değerlendirilmesi......................................................................... 71
6.4.1. Aylığın
Kesilme Tarihinin Belirlenmesi ve Yeniden Bağlanmasında Aranacak
Şartlar.............................................................................................................................. 72
6.4.2. Aylık
Bağlanacak Statü ve Aylık Hesabı............................................................... 73
6.5. Aylığa Hak
Kazanma Koşullarının Oluşmadığının Aylık Bağlandıktan Sonra
Tespit Edilmesi ve Aylığın Tekrar Başlaması.................................................................. 74
6.6. Çalışma
Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler......... 76
6.7. Aylık
Bağlandıktan Sonra Prim Ödeme Gün Sayısı Eksik Olduğu Tespit
Edilenler........................................................................................................................... 77
6.8. İş Akitleri
Feshedilen veya Görevlerine Son Verilen Sigortalılardan Mahkeme
Kararıyla Görevlerine
İade Olunanların Aylıklarının Kesilmesi ve Yeniden
Başlatılması...................................................................................................................... 82
7. 4/1-(a)
Sigortalıları İçin Kıdem Tazminatı.................................................................... 83
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ÖLÜM SİGORTASI
1. Ölüm Sigortasından
Sağlanan Yardımlar.................................................................... 84
2.Yararlanma Şartları...................................................................................................... 84
2.1. Sigortalıya
İlişkin Koşullar......................................................................................... 84
2.2. Hak Sahiplerine
İlişkin Koşullar................................................................................ 86
2.2.1. Eşe Aylık
Bağlama Şartları.................................................................................... 87
2.2.2. Çocuklara
Aylık Bağlama Şartları......................................................................... 87
2.2.3. Ana ve Baba.......................................................................................................... 93
2.2.4. Ana ve Babaların
Gelir Tespit İşlemleri................................................................. 95
2.3. 5.12.2017
tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğe
Göre Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar.............................................................................. 95
3. Kanunun Geçici
Maddelerine Göre Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları.............. 98
3.1. Kanunun Geçici
59. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma
Koşulları........................................................................................................................... 98
3.2. Kanunun Geçici
66. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma
Koşulları......................................................................................................................... 100
3.2.1. Ölüm
Geliri/Aylığı Bağlama İşlemlerinde Sigortalılara ve Hak Sahiplerine
İlişkin Koşullar ve
Uygulama Esasları........................................................................... 101
3.2.2. Ölüm
Geliri/Aylığı Hesaplanması, Hisseler ve Gelir/Aylık Başlangıcı................. 102
4. Ölüm Aylığı
Başvurusu.............................................................................................. 103
5. Ölüm Aylığının
Başlangıcı.......................................................................................... 103
6. Hak Sahiplerine
Paylaştırılması................................................................................. 107
6.1. Eşe Bağlanacak
Aylığın Oranı................................................................................ 107
6.2. Çocuklara
Bağlanan Aylıkların Oranı..................................................................... 107
6.3. Ana ve Babaya
Bağlanan Aylıkların Oranı............................................................. 107
7. Evlenme Ödeneği
Verilmesi...................................................................................... 107
8. Cenaze Ödeneği
Verilmesi........................................................................................ 108
9. Ölüm Aylığının
Kesilmesi, Yeniden Başlaması, Durum Değişiklikleri....................... 109
9.1. Ölüm Aylığının
Kesilmesi ve Yeniden Başlaması................................................... 109
9.1.1. Dul Eşin
Aylıkları.................................................................................................. 109
9.1.2. Erkek
Çocukların Aylıkları................................................................................... 109
9.1.3. Kız Çocukların
Aylıkları........................................................................................ 110
9.1.4. Malul
Çocukların Aylıkları.................................................................................... 110
9.1.5. Ana ve Babanın
Aylıkları..................................................................................... 111
9.2. Diğer Durum
Değişiklikleri ve Ölüm Gelir/Aylıklarının Yaştan Dolayı
Durdurulması Uygulaması............................................................................................. 111
9.2.1. Boşandığı
Eşiyle Fiilen Birlikte Yaşayan Eş ve Çocukların Durum
Değişiklikleri................................................................................................................... 111
9.2.2. 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2. Maddesi
Gereğince
Uygulanan Fark
Aylıkları............................................................................................... 112
10. Sigortalıya
İlişkin Koşullarda Değişikliğin Olduğunun Ölüm Aylığı Bağlandıktan
Sonra Tespit Edilmesi.................................................................................................... 114
11. Ölüm Aylığı
Almakta İken Çalışma ve Öğrenci Niteliği Taşımaması Nedeniyle
Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit
Edilenler.............................................. 115
BEŞİNCİ BÖLÜM
UZUN VADELİ SİGORTA
KOLLARINA İLİŞKİN
ORTAK UYGULAMALAR
1. Kanunun Geçici 63.
Maddesi Uygulaması................................................................ 117
1.1. Kanunun Geçici
63. Maddesi Gereği 4/1-(b) Kapsamında Hizmeti Durdurulan
Sigortalıların 4/1-(a)
ve 4/1-(b) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri.................. 117
1.1.1. Malullük veya
Yaşlılık Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi
Sonuçlandırılmamış
Olanlar.......................................................................................... 118
1.1.2. Ölüm Aylığı
Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi
Sonuçlandırılmamış Olanlar.......................................................................................... 121
1.2. Geçici 63. Madde
Kapsamındaki Hizmetleri Dava Konusu Edenlerin
Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri........................................................................................ 125
1.3. Gelir Bağlama
İşlemlerinde Geçici 63. Madde Uygulaması.................................. 125
1.4. 4/1-(a), 4/1-(b)
ve 4/1-(c) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlandıktan Sonra
Gelir/Aylık
Bağlanmadan Önceki Sürelere İlişkin 4/1-(b) Hizmeti Tespit
Edilenlerle İlgili Geçici 63. Madde Uygulaması............................................................. 126
1.4.1. Malullük ve
Yaşlılık Aylığı Durdurulan veya İptal Edilenler.................................. 126
1.4.2. Ölüm Aylığı
Durdurulan, Kesilen veya İptal Edilenler.......................................... 127
2. 6191 Sayılı Kanuna
Göre Yapılacak İşlemler............................................................ 129
3. Kanunun Geçici 37.
Maddesi Gereği Malullük Ve Ölüm Aylığına Hak Kazanma
Koşulları......................................................................................................................... 130
4. Uçucu Personele
Verilen İtibari Hizmet Sürelerinin Aylık Bağlama İşlemlerinde
Değerlendirilmesi........................................................................................................... 131
5. 5434 Sayılı Kanuna
Göre Zamanaşımına Uğramış Sürelerin Aylık Bağlama
İşlemlerinde
Değerlendirilmesi...................................................................................... 131
6. Kanunun Geçici 36.
Maddesine Göre Borçlanılan Hizmetlerin Aylık Bağlama
İşlemlerinde
Değerlendirilmesi...................................................................................... 132
7. Sosyal Güvenlik
Destek Primi İle İlgili Hükümler...................................................... 132
8. Aylık Bağlandıktan
Sonra Yurt Dışında Çalışanlar.................................................... 134
9. Muhtar
Sigortalılara Aylık Bağlanması...................................................................... 134
10. Gelir/Aylık
Bağlama İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar.................................. 135
ALTINCI BÖLÜM
YURTDIŞI
BORÇLANMASINDA TAHSİS İŞLEMLERİ
1. Sigortalılık
Başlangıcının Tespiti................................................................................. 136
1.1. Sosyal Güvenlik
Sözleşmelerinde Özel Hüküm Bulunan Ülkeler İçin
Sigortalılık Başlangıcı..................................................................................................... 137
1.2. Sosyal Güvenlik
Sözleşmesinde Özel Hüküm Bulunmayan Ülkeler ile Sosyal
Güvenlik Sözleşmesi
İmzalanmamış Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı...................... 139
1.3. Ev Kadınlığı
Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı....................... 140
2. Aylık Bağlama
Şartları............................................................................................... 141
2.1. Yurda Kesin
Dönüş Yapmak.................................................................................. 141
2.2.Borcun Tamamını
Ödemek..................................................................................... 142
2.3. Sosyal Güvenlik
Kanunlarına Göre Aylığa Hak Kazanmak................................... 142
2.4. Kuruma Yazılı
Başvuruda Bulunmak..................................................................... 142
3. Aylıkların
Başlangıcı................................................................................................... 143
4. Yurt Dışı
Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması....................................................... 144
5. Aylıkların
Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması............................................................ 146
5.1. 3201 Sayılı
Kanuna Göre....................................................................................... 146
5.2. İlgili Sosyal
Güvenlik Kanununa Göre.................................................................... 147
5.3. Sosyal Güvenlik
Destek Primi Uygulaması........................................................... 147
6. Diğer ve Ortak
Hususlar............................................................................................ 148
6.1. Kısmi Aylıkların
Tam Aylığa Dönüştürülmesi......................................................... 148
6.2. Hak Sahiplerinin
Aylık Bağlama İşlemleri.............................................................. 150
6.3. Farklı
Sigortalılık Statüsünde Borçlandırılan Yurt Dışı Süreleri............................... 151
6.4 Borçlandırılan
Yurt Dışı Sürelerinin Farklı Statüde Değerlendirilerek
Aylık Bağlanması........................................................................................................... 151
6.5. Zorunlu Göç
Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Geçenlerin Tahsis İşlemleri............. 151
6.6. Yoklama
İşlemleri................................................................................................... 151
6.7. Kazanılmış
Haklar................................................................................................... 152
ÜÇÜNCÜ KISIM
AYLIK HESAPLAMA SİSTEMİ
1. Kanunla Getirilen
Yeni Sistem................................................................................... 153
1.1. Aylık Hesabına
Esas Parametreler........................................................................ 154
1.1.1. Prime Esas
Kazançlar......................................................................................... 154
1.1.2. Prim Ödeme Gün
Sayısı..................................................................................... 156
1.1.3. Aylık Bağlama
Oranı........................................................................................... 156
1.2. Aylık Hesabı............................................................................................................ 157
2. 2008/Ekim (Hariç)
Öncesi Sigortalı Olup, 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Tahsis
Talebinde Bulunan
Sigortalılar ( Karma Sistem)........................................................... 157
2.1. 4/1-(a)
Sigortalıları İçin............................................................................................ 158
2.1.1. 2008/Ekim
(Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı........................................... 158
2.1.2. 2008/Ekim
(Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı
(5510 SK M. 29-GM
2/b)............................................................................................... 160
2.1.3. Kısmi
Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)............................................... 160
2.2. 4/1-(b)
Sigortalıları İçin............................................................................................ 161
2.2.1. Yaşlılık
Aylıkları.................................................................................................... 161
2.2.2. Malullük ve
Ölüm Aylıkları................................................................................... 163
2.3. 2008/Ekim ay
başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar....... 164
2.4. 2926 Sayılı
Kanuna Tabi Sigortalılar....................................................................... 164
2.5. 2925 Sayılı
Kanuna Tabi Sigortalılar....................................................................... 166
2.6. Günlük
Kazançların ve Kısmi Aylıkların Hesaplanmasında Fiili Hizmet Zammı
Sürelerinin
Değerlendirilmesi......................................................................................... 167
2.7. 2000-2008/Eylül
(Dahil) Tarihleri Arası Askerlik Borçlanmalarının 2008/Ekim
Ayından İtibaren
Tahsis Talebinde Bulunan Sigortalıların Aylık Hesabında
Değerlendirilmesi........................................................................................................... 167
2.8. Hizmet
Borçlanmalarının Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi.............. 169
2.9. Malullük Aylığı
Almakta İken Yeniden Çalışmaya Başlayanların Aylık Hesabı...... 170
DÖRDÜNCÜ KISIM
ORTAK HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM
İNTİBAK İŞLEMLERİ
1. 2000 Öncesi
4/1-(a) Emeklilerinin İntibak İşlemleri................................................... 171
1.1. Kapsam.................................................................................................................. 172
1.2. 1999/Aralık
Aylığının Hesaplanması....................................................................... 172
1.3. 1999/Aralık
Aylığının 2013/Ocak Ayına Taşınması................................................ 173
1.4. Mevcut Aylıkla
Mukayese...................................................................................... 173
1.5. İntibak
Aylığının Hesaplanmasında Diğer Usul ve Esaslar..................................... 174
2. 1.4.2002 ile
30.6.2002 Süresinde Aylık Bağlanan 4/1-(b) Emeklilerinin İntibak
İşlemleri......................................................................................................................... 174
İKİNCİ BÖLÜM
ALT SINIR AYLIKLARI
1. Malullük, Yaşlılık
ve Ölüm Aylıklarında Alt Sınır Aylığı.............................................. 176
2. 2008/Ekim Sonrası
Alt Sınır Aylığına Esas Aylık Bağlama Oranının Tespiti............. 177
3. Hak Sahiplerine
Bağlanacak Ölüm Aylığı Alt Sınırları............................................... 177
4. İş Kazası veya
Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanacak Gelirlerde Alt Sınırlar............ 179
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GELİR VE AYLIKLARIN
BİRLEŞMESİ
1. 2008/Ekim Ay
Başından İtibaren Kanuna Göre Bağlanan Gelir ve Aylıklar............. 179
1.1. Aylıkların
Birleşmesi............................................................................................... 180
1.2. Gelirlerin
Birleşmesi................................................................................................ 182
1.3. Gelir ve
Aylıkların Birleşmesi.................................................................................. 184
1.4. En Yüksek
Ödemeye İmkan Veren İki Dosyanın Tespiti...................................... 185
2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Bir Veya Birden Fazla Dosyadan Gelir ve
Aylık Alanlar................................................................................................................... 189
2.1. Kanunun Geçici
7. Maddesi Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar....................... 189
2.2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar......... 190
2.2.1. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta
İken, Kanuna Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir veya
Aylığa Hak Kazananlar................. 190
2.2.2. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta
İken, 506, 1479, 2925 ve 2926 Sayılı Kanunlara Göre
Yeni Bir Dosyadan Gelir
ve Aylığa Hak Kazanılması............................................................................................ 192
2.2.3. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir/Aylık Almakta İken,
Kanuna Göre Birden
Fazla Dosyadan Gelir/Aylığa Hak Kazananlar............................ 194
2.3. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Birden Fazla Dosyadan Gelir veya Aylık
Alanlar............................................................................................................................ 196
2.4. 2926 Sayılı
Kanuna Göre Bağlanmış Aylıklar........................................................ 201
2.5. 2925 Sayılı
Kanuna Göre Hak Kazanılan Gelir ve Aylıklar.................................... 203
2.6. 506 Sayılı
Kanunun Geçici 20. Madde Sandıkları.................................................. 204
3. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmelik Değişikliği Gereğince Birden Fazla
Gelir/Aylığa Hak
Kazananlar......................................................................................... 207
4. Belediye
Başkanlarına Ödenen Makam İle Görev/Temsil Tazminat Tutarları......... 215
5. Kapsamdan
Çıkarılacak Dosyaların Belirlenmesi Ve Yapılacak İşlemler................. 216
6. 506 Sayılı Kanunun
Mülga 96. Maddesinin Beşinci Fıkrasının Uygulanması
(A/S Kodları).................................................................................................................. 216
7. Birden Fazla
Dosyadan Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazananlardan Tercih
Hakkı Verilenler............................................................................................................. 221
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ZAMANAŞIMI VE HAK
DÜŞÜRÜCÜ SÜRE UYGULAMASI
1. Gelir ve Aylık
Bağlama İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması................................ 226
2. Zamanında
Alınmayan Gelir ve Aylık Ödemelerinde Zamanaşımı Uygulaması...... 231
3. İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Sigortasında Zamanaşımı Uygulaması...................... 232
4. İlk Defa 2008/Ekim
Ay Başından İtibaren 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalıların
Vazife Malullüğü ve
Ölüm Halinde Zamanaşımı Uygulaması....................................... 235
5. Gaiplikte
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre Uygulaması..................................... 236
6. Verese
İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması.......................................................... 237
7. Hak Düşürücü Süre
Uygulaması.............................................................................. 238
BEŞİNCİ BÖLÜM
MAHKEME KARARLARININ
UYGULANMASI
ALTINCI BÖLÜM
TOPTAN ÖDEME
İŞLEMLERİ
1. Yaşlılık ve Ölüm
Toptan Ödemesi............................................................................. 242
1.1. Yaşlılık Toptan
Ödemesi......................................................................................... 242
1.2. Ölüm Toptan
Ödemesi........................................................................................... 244
2. Toptan Ödeme
İşlemlerinde Kullanılacak Güncelleme Katsayıları........................... 244
YEDİNCİ BÖLÜM
SEVK VE KONTROL
MUAYENE İŞLEMLERİ, MASRAFLARIN KARŞILANMASI,
KURUM SAĞLIK
KURULLARI VE İTİRAZ İŞLEMLERİ
1. Sevk İşlemlerinin
Yapılacağı Durumlar..................................................................... 245
2. Malullük
Sevklerinde Aranacak Şartlar ve Masrafların Karşılanması....................... 247
3. Sevk İşlemini
Yapacak Üniteler ve Sağlık Kurulu Raporu Düzenlemeye Yetkili
Sağlık Hizmet
Sunucuları.............................................................................................. 249
4. Malullük Tespitine
Yetkili Kurum Sağlık Kurulları ve Malullük Tespitine
İlişkin Belgeler................................................................................................................ 250
5. Kontrol Muayene
İşlemleri......................................................................................... 252
5.1. Kontrol
Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin Tespiti................................ 253
5.1.1. Sağlık Kurulu
Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Önceki 3 Ay
İçinde Olması................................................................................................................. 254
5.1.2. Sağlık Kurulu
Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Ay
İçinde Olması................................................................................................................. 254
5.1.3. Sağlık Kurulu
Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Aylık
Süre Dışında Olması...................................................................................................... 255
5.2.Kurum Sağlık
Kurulunca Kontrol Muayenesi Değerlendirmeleri ve Kararları......... 255
5.3. Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Kontrol Muayeneleri.......... 255
6. Malul Sayılmakla
Birlikte Malullük Aylığı Şartlarını Yerine Getiremeyen
Sigortalıların Sağlık
Kurulu Raporları ve Kontrol Muayene İşlemleri............................. 256
7. Kurum Sağlık
Kurullarınca Yapılacak Değerlendirmeler........................................... 256
8. Maluliyet
Tespitlerinde Esas Alınacak İlk İşe Giriş Tarihi Tespiti.............................. 259
8.1. Malullük
Sigortasından Sevk İşlemi Yapılan Sigortalıların Hizmet
Borçlanmaları................................................................................................................ 259
8.2. Yurt Dışı
Çalışmalarının Borçlanılması Durumunda Maluliyet Tespitinde
Esas Alınacak İlk İşe
Giriş Tarihi................................................................................... 259
9. Kurum Sağlık
Kurulu Kararlarına İtiraz...................................................................... 260
10. Engelliği Nedeniyle
Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olanların
Sevk ve Kontrol
Muayene İşlemleri.............................................................................. 261
SEKİZİNCİ BÖLÜM
SOSYAL YARDIM ZAMMI
VE TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER
1. Sosyal Yardım
Zammı............................................................................................... 265
2. Telafi Edici
Ödemeler................................................................................................ 266
3. 506 Sayılı Kanunun
Mülga Ek 24. Madde Uygulaması............................................. 266
DOKUZUNCU BÖLÜM
AVANS ÖDENMESİ, EK
ÖDEMELER VE BAYRAM İKRAMİYESİ
1. Avans Ödenmesi....................................................................................................... 266
2. Ek Ödemeler............................................................................................................. 267
3. 4/1-(c) Kapsamında
Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan
100 TL’lik Ek Ödeme..................................................................................................... 267
4. 4/1-(c) Kapsamında
Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan
İlave Aylık...................................................................................................................... 268
5. Kanunun Ek 3.
Maddesi Kapsamında Ek Sigorta Primi Ödeyenlerin
Emeklilik İşlemleri.......................................................................................................... 268
5.1. İlave Aylık ve
İlave Toptan Ödemeye Hak Kazanılması, Hesaplanması,
Artırılması....................................................................................................................... 268
5.2. İlave Aylıkların
ve İlave Toptan Ödemenin Hak Sahiplerine Ödenmesi
Şartları........................................................................................................................... 269
5.3. İlave Aylıkların
Başlangıcı, Kesilmesi, Yeniden Bağlanması Şartları...................... 269
5.4. Diğer Konular.......................................................................................................... 270
6. Kanunun Ek 18.
Maddesi Kapsamında Ödenen Bayram İkramiyesi....................... 270
ONUNCU BÖLÜM
GELİR VE AYLIKLARIN
PEŞİN SERMAYE DEĞERLERİ VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU
1.Kurumun Rücu Hakkı................................................................................................. 270
2. Peşin Sermaye
Değeri Tabloları............................................................................... 272
3. Rücu Davalarına
Esas Peşin Sermaye Değerlerinin Hesaplanması........................ 273
4. Uzun Vadeli
Sigorta Kolları Bakımından Üçüncü Kişilerin Sorumluluğuna
İlişkin Uygulama............................................................................................................ 280
ONBİRİNCİ BÖLÜM
BELEDİYE BAŞKANLARI
1. Tazminat
Ödenebilmesi İçin Aranan Şartlar............................................................. 282
1.1. Yaşlılık Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar................................................. 282
1.2. Malullük Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar.............................................. 282
1.3. Ölüm Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olan Hak Sahipleri İçin......................... 282
1.4. 506 sayılı
Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Sandıklardan Aylık Alanlar.......... 283
2. Seçimle İş Başına
Gelme Koşulu ve İstisnaları......................................................... 283
3. Tazminat
Başvuruları ve İstenecek Belgeler............................................................. 283
4. Tazminatların
Başlangıcı............................................................................................ 284
5. Görev veya Temsil
Tazminatı Ödenmeyecek Durumlar.......................................... 284
6. İlk Defa 2008/Ekim
Ay Başından Sonra Belediye Başkanlığına Seçilenlerin
Durumu.......................................................................................................................... 284
7. Diğer Hususlar........................................................................................................... 285
ONİKİNCİ BÖLÜM
VAZİFE MALULLÜĞÜ
1.Vazife ve Harp
Malullüğü Aylığı................................................................................. 285
1.1. Kapsamı.................................................................................................................. 285
1.2.Vazife
Malullüğünün Kuruma Bildirim Süresi.......................................................... 286
2. Vazife ve Harp
Malullüğü Aylığının Hesabı............................................................... 287
3. Vazife ve Harp
Malullüğü Kapsamında Hak Sahiplerine Ölüm Aylığı
Bağlanması.................................................................................................................... 289
4. Vazife
Malullerinin Tekrar Çalışmaya Başlamaları................................................... 290
5. Vazife
Malullerinin Aylıklarının Yükseltilmesi............................................................. 291
6. Ek Ödeme (Tütün
İkramiyesi)................................................................................... 292
7. Eğitim ve Öğretim
Yardımı........................................................................................ 294
8. Ek Ödeme ile
Eğitim ve Öğretim Yardımına İlişkin Ortak Hüküm........................... 295
9. Faizsiz Konut
Kredisi Hak Sahipliği Belgesi.............................................................. 295
10. Kanunun 4/1-(a)
Ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar Hakkında 2330 Sayılı
Kanun Uygulaması........................................................................................................ 296
10.1. Sigortalıların
2330 Sayılı Kanun Kapsamına Girip Girmediğinin Tespiti............... 296
10.2. 2330 Sayılı
Kanun Hükümlerine Göre Bağlanacak Aylıklarda Alt Sınır
Aylığı Uygulaması.......................................................................................................... 297
10.3. 2330 Sayılı
Kanun Hükümlerine Göre Aylık Bağlandıktan Sonra
Geçen Çalışma Sürelerinin Değerlendirilmesi.............................................................. 298
10.4. Maluliyete Esas
Engellilik Halinin Yaşlılık Aylığı Açısından Özel Hükümlerin
Uygulanmasına Hak
Kazandırmayacağı....................................................................... 299
10.5. Aylıkların Kesilmemesi......................................................................................... 300
10.6. 2330 Sayılı
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
Hükümleri Uygulanmak Suretiyle Aylık Bağlanacak
Sigortalı ve Hak Sahipleri
Yönünden Zamanaşımı Uygulaması............................................................................. 300
10.7. 2330 Sayılı
Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (d) Bendi Kapsamında
Bağlanan Vazife
Malullüğü/Ölüm Aylıkları.................................................................... 301
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM
667, 670,675, 684 VE
690 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER İLE
İLGİLİ EMEKLİLİK
MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
1. 667 Sayılı KHK’da Öngörülen
Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması ve
Diğer Haklar.................................................................................................................. 303
1.1. 667 Sayılı KHK
Kapsamında Gelir/Aylık Bağlayacak Yetkili Birimler.................... 304
1.2. Gelir/Aylık
Bağlanacak Sigortalılık Statüsünün Tespiti........................................... 304
1.3. Bağlanacak
Gelir/Aylıklara Esas Hizmetlerin Değerlendirilmesi............................ 305
1.4. Vazife Malullüğü
Aylıklarına İlişkin Usul ve Esaslar............................................... 305
1.5. Vazife Malullüğü
Sevk ve Tespit İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar..................... 306
1.6. Kanunun 4/1-(c)
bendi Kapsamında Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanacak
Sigortalıların
Emeklilik İkramiyeleri............................................................................... 307
1.7. Nakdi Tazminat
ve Ek Tazminat Ödemesi............................................................ 308
2. 15 Temmuz
Gazilerine İlişkin İşlemler ve Sağlanan Haklar..................................... 308
3. 684 Sayılı KHK
Kapsamında Bağlanacak Aylıklarda Uygulanacak Usul
ve Esaslar...................................................................................................................... 311
4. Kanunun Ek 15.
Maddesine Tabi Çalışanların Emeklilik İşlemleri............................ 313
ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM
YERSİZ ÖDEMELER
1. Yersiz Ödemelerin
Kapsamı...................................................................................... 318
2. Yersiz Ödemelerin
Tespiti ve Değerlendirilmesi....................................................... 318
2.1. İlgililerin
Kasıtlı veya Kusurlu Davranışlarından Doğan Yersiz Ödemeler.............. 319
2.1.1. Kapsam............................................................................................................... 319
2.1.2. Yersiz Ödeme
Sürelerinin Tespiti........................................................................ 321
2.1.3. Yersiz
Ödemelerde Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması.... 324
2.2. Kurumun Hatalı
İşlemlerinden Doğan Yersiz Ödemeler........................................ 325
2.3. 4/1-(c)
Kapsamında Yaşlılık Aylığı Alanlardan Yargı Kararları Gereğince
Emeklilik İşlemi
İptal Edilenler....................................................................................... 326
3. Yersiz Ödemelere
İlişkin Düzenlenecek Belgeler, Faiz Uygulaması ve Tebliği........ 327
3.1. Yersiz Ödemelere
İlişkin Düzenlenecek Belgeler.................................................. 327
3.1.1. Değerlendirme
Onayı.......................................................................................... 327
3.1.2. Borç Tablosu....................................................................................................... 327
3.1.3. Alacak Takip
Tablosu.......................................................................................... 327
3.1.4. Borçlular
Tablosu................................................................................................. 327
3.2. Faiz Uygulaması..................................................................................................... 328
3.3. Borcun Tebliği......................................................................................................... 328
4. Yersiz Ödemelerin
Tahsili.......................................................................................... 328
4.1. Alacaklardan
Mahsubu........................................................................................... 329
4.2. Gelir ve
Aylıklardan Kesilmesi................................................................................ 329
4.3. Gelir ve
Aylıkların Hesaplardan Yersiz Çekilmesi.................................................. 330
5. Yersiz Yapılan
Gelir/Aylık Ödemelerinin Tespiti İle Tahsiline İlişkin İşlemler............ 330
5.1. Aylığın İptali............................................................................................................. 330
5.2. Aylık Miktarının
Yanlış Hesaplanması.................................................................... 331
5.3. Aylığın Belirli
Bir Sürede Sehven Ödenmesi.......................................................... 332
5.4. Aylık
Başlangıcında Yapılan Hatalar....................................................................... 334
5.4.1. Tahsis Talep Tarihinin
Değişmesi........................................................................ 334
5.4.2. Sadece Aylık
Başlangıç Tarihinin Değişmesi...................................................... 335
5.5. Aylığın Yanlış
Statüde Bağlanması......................................................................... 335
5.6. Ölüm
Dosyalarında Hak Sahipleri Arasında Muvafakat ve Yersiz Ödemeler....... 339
6. Diğer Hususlar........................................................................................................... 342
7. Mosip Sisteminden Yapılan İşlemler......................................................................... 342
ONBEŞİNCİ BÖLÜM
EMEKLİLİK TALEBİNDEN
SARFINAZAR EDİLMESİ,
GELİR VE AYLIKLARIN
ÖDENMESİ,
DÜZELTİLMESİ VE
ARTIRILMASI
1. Tahsis Talebinden
Sarfınazar Edilmesi..................................................................... 343
2. Gelir ve Aylık
Ödemeleri........................................................................................... 344
2.1. Konutta Ödeme
Yapılması..................................................................................... 344
2.2. Gelir ve Aylık Ödemeleri
ile Hareket Görmeyen Hesaplar.................................... 345
2.3. Ödeme Günlerinde
Değişiklik Olması.................................................................... 345
2.4. Peşin Ödenen
Gelir/Aylıkların Geri Alınmaması.................................................... 346
3. Verese İşlemleri......................................................................................................... 346
4. 1479 ve 2926
Sayılı Kanunlara Göre Aylık Almakta Olanların Aylıklarından
Yapılan Sağlık
Kesintileri............................................................................................... 347
5. Gelir ve
Aylıklardan Yapılan İcra Kesintileri.............................................................. 347
6. Gelir ve Aylık
Artışları................................................................................................ 348
7. Gelir/Aylık ve Alt
Sınır Gelir/Aylık Hesabına Esas Kazanç Miktarları....................... 348
ONALTINCI BÖLÜM
TARIM SİGORTASI
1. 2925 Sayılı Kanun
Uygulamaları............................................................................... 349
1.1. Aylık Bağlanacak
Statü.......................................................................................... 349
1.2. İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Sigortası.................................................................. 350
1.3. Ölüm Geliri............................................................................................................. 351
1.4. Malullük
Sigortası................................................................................................... 351
1.5. Yaşlılık
Sigortası...................................................................................................... 351
1.5.1. 8.9.1999
(Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar............................................ 351
1.5.2. 1.10.1999
(dahil) ila 30.4.2008 (dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı
Olanlar........................................................................................................................... 352
1.5.3. 30.4.2008
(hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar................................................... 353
1.5.4. Yaşlılık
Aylığının Kesilmesi................................................................................... 353
1.6. Ölüm Sigortası........................................................................................................ 353
1.7. Toptan Ödeme....................................................................................................... 354
1.8. Evlenme ve
Cenaze Ödenekleri............................................................................ 354
2. Kanunun Ek 5.
Maddesine Tabi Sigortalılar (Tarım veya Orman İşlerinde
Hizmet Akdiyle
Süreksiz Olarak Çalışanlar)................................................................. 354
ONYEDİNCİ BÖLÜM
KANUNUN EK
MADDELERİNE GÖRE SİGORTALI SAYILANLARIN EMEKLİLİK İŞLEMLERİ
1. Kanunun Ek 6.
Maddesine Tabi Bazı Kısmi Süreli Çalışanların Emeklilik
İşlemleri......................................................................................................................... 355
2. Kanunun Ek 9.
Maddesine Tabi Ev Hizmetlerinde Çalışanların Emeklilik
İşlemleri......................................................................................................................... 355
ONSEKİZİNCİ BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
1. Sosyal Güvenlik
Merkezlerinin Emeklilik İşlemlerine Başlatılması........................... 355
2. Yürürlükten
Kaldırılan Düzenlemeler......................................................................... 356
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK
KURUMU BAŞKANLIĞI
Emeklilik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü
Tarih : 06.11.2018
Sayı :
98547999-010.06-E.14860380
Konu : Emeklilik İşlemleri
GENELGE
2018 / 38
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu,
Kanun ile yürürlükten kaldırılan kanunlar ve ilgili yönetmeliklere istinaden
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve ilk defa 2008/Ekim ay
başından itibaren (c) bendi kapsamında sigortalı olanların emeklilik işlemleri
ile 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna
göre borçlanılan süreler dikkate alınarak bağlanan aylıklara ilişkin uygulama
usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.
Kanunun emeklilik mevzuatına ilişkin maddeleri genel
olarak 2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin dokuzuncu fıkrasında
30.4.2008 (hariç) tarihinden sonra 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, 2925
sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunlarına göre ilk defa
sigortalı veya iştirakçi olanlar hakkında bu Kanunun 28. maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup yaşlılık sigortasından
genel hükümlere göre aylık bağlama şartlarını düzenleyen 28. maddenin ikinci ve
üçüncü fıkralarında yer alan hükümler ilk defa 1.5.2008 tarihi itibariyle 506,
1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre sigortalı olanlar için
uygulanacaktır.
Kanunun 4. maddesinde; Kanuna göre
sigortalı sayılanlar belirtilmiş olup, sigortalılık, hizmet kayıtları ve buna
ilişkin Genelgede yer almayan hususlar ile ilgili olarak 22.2.2013 tarihli ve
2013/11 sayılı “Sigortalılık İşlemleri” konulu Genelge hükümleri doğrultusunda
işlem yapılacaktır.
BİRİNCİ
KISIM
AYLIĞA
HAK KAZANMA KOŞULLARINI ETKİLEYEN
TEMEL
EMEKLİLİK KAVRAMLARI
Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına prim ödeyenlerin, sigorta kollarından yapılması gereken
yardımlara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde, sigortalılık süresi, prim ödeme
gün sayısı ve yaş faktörlerine bakılmaktadır.
1. Sigortalılık
Süresi
Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık
bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm
tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır. Bu sürenin tamamen
çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu
sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık
haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi
bulunmamaktadır.
Tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(c) kapsamında
sigortalı olanların sigortalılık süresi, sigortalılığın başlangıç tarihi ile
yetkili makamdan emekliye sevk onayı alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği
ayın son günü arasında geçen süre, sigortalılıkları herhangi bir nedenle sona
eren 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için ise, sigortalılığın başlangıç
tarihi ile aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen
süredir. Bu kapsamdaki sigortalıların sigortalılık süresinin bitiş tarihi
belirlenirken, ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev
aylıklarının kesildiği tarih, 5434 sayılı Kanunun 40. maddesinde belirtilen yaş
hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde bu süre ve hadlerin
doldurulduğu tarihleri takip eden ay başı, diğer hallerde ise görevden
ayrıldıkları tarih esas alınacaktır.
Vazife malullüğü aylığı almakta iken, çalışmaya
başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri uygulananlar
için malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme
yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime
esas kazancın hesaplanmasında, vazife malullüğü aylığı bağlandığı tarihten
önceki süreler dikkate alınmayacaktır.
Kanunun 38. maddesine göre, malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık
süresinin başlangıcı; uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümleri saklı
kalmak kaydıyla, sigortalının, mülga 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434
sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki
sandıklara veya Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi
olarak ilk defa kapsama girdiği tarih kabul edilecektir.
1.1. Sigortalılık
Süresinin Başlangıcını Etkileyen Faktörler
1.1.1. İşe Giriş
Tarihi ile Primlerin Ödenmeye Başladığı Tarihin Farklı Olması
4/1-(a) sigortalıları için söz konusu
olup, işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, ilk
defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi prim ödenmeye başlanan tarih
sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınacaktır.
1.1.2. Kurumca Devir
Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamındaki Sandıklar
Kurumca devralınan sandıklara tabi
olarak ilk defa prim veya kesenek ödenmeye başlanılan tarih sigortalılık
süresinin başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır.
1.1.3. 18 Yaşın
Altında Geçen Hizmetler
Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının
uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi
olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı
kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primleri, sadece prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil
edilecektir.
4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan,
bir meslek veya sanat okulunu bitirerek, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu
hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde
çalışanlar için 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağından, bu kapsamda
18 yaşın altında kazai rüşt kararı tarihinden
itibaren başlayan sigortalılık başlangıç tarihleri, aynı zamanda sigortalılık
süresinin başlangıç tarihi olarak esas alınacaktır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a)
ve 4/1-(b) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli
olan 18 yaş uygulaması, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.
Kanunun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasında, 506
sayılı Kanuna göre 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38. maddesinin ikinci
fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten
başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre,
4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;
- 1.4.1981 tarihinden önce ise yaşa
bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,
- 1.4.1981(dahil)
tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,
olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen
çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.
Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesine
göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın,
ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi
koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi
koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18
yaş uygulamasına bakılacaktır.
Örnek 1: 10.1.1969 doğum tarihli kadın
sigortalı 17 yaşında iken 20.3.1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya
başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin (B) bendine
göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20.3.1986
tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir.
Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık
süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını
doldurduğu 10.1.1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate
alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir.
Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10.1.2007 tarihinde dolacaktır.
Örnek 2:
İlk işe giriş
tarihi : 1.1.2009
Doğum tarihi : 10.7.1994
Tahsis talep
tarihi : 12.9.2021
Prim gün sayısı : 2000 gün
Çalışma gücü kayıp
oranı : % 70
Aylığa hak kazanma
koşulları : 10 yıl sigortalılık süresi,
1800 prim gün sayısı
Tahsis talep
tarihi : 12
9 2021
18 yaşın dolduğu
tarih : - 10 7 2012
2 2
9
Sigortalının 9 yıl sigortalılık süresi bulunması
nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanmayacaktır.
Ancak, bu sigortalının 2008/Ekim tarihinden itibaren ilk defa
4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında sigortalı olup, bir meslek veya sanat okulunu
bitirerek 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak
suretiyle, öğrenimiyle ilgili görevlerde çalışması halinde;
Tahsis talep tarihi
: 12
9 2021
İlk işe giriş
tarihi : - 1
1 2009
11 8
12
Sigortalının 10 yıldan fazla sigortalılık süresi
bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanacaktır.
Örnek 3:
Doğum tarihi : 3.10.1993
İlk işe giriş
tarihi : 1.6.2010
Ölüm tarihi : 19.7.2016
Prim gün sayısı : 1000 gün
Aylığa hak kazanma
koşulları : 5 yıl sigortalık süresi, 900
prim gün sayısı
Ölüm tarihi : 19
7 2016
18 yaşın dolduğu
tarih : - 3
10 2011
16 9
4
Buna göre, en son 4/1-(a) kapsamında
iken vefat eden sigortalının hak sahiplerine, 5 yıllık sigortalılık süresi
şartı oluşmadığından ölüm aylığı bağlanamayacaktır.
1.1.4. Birden Fazla
Sigortalılık Haline Tabi Olma
Sigortalıların, birden fazla
sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık
başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak
dikkate alınacaktır.
1.1.5. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Sosyal Güvenlik Kanununa Tabi Hizmeti
Olanlar
Farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetlerin mülga
2829 sayılı Kanun hükümlerine göre birleştirilmesi halinde, birleştirilen
hizmetlerin başlangıç tarihi (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi
çalışmalar) 4/1-(a) kapsamında aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde
sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.
Birden fazla sigortalılık haline tabi
çalışması olup 2008/Ekim tarihinden sonra ilk defa 4/1-(b) kapsamında sigortalı
olanların aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(c)
kapsamında geçen hizmetler; 4/1-(c) kapsamında aylığa hak kazanma koşullarının
tespitinde ise 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetler dikkate alınacak
ve sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.
1.1.6. Borçlanmalar
Kanunda hizmet borçlanması 41. ve geçici 7. maddelerde,
borçlanmanın usul ve esasları ise Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 66.
maddesinde açıklanmıştır.
41. maddeye göre yapılacak borçlanmalarda, borçlandırılan
sürenin Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki
süreye ait olması halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün
sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle tespit edilecektir.
1.2. Sigortalılık
Süresine Eklenen Süreler
Kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin
herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun yürürlük tarihinden önce
mülga kanunlara göre hak kazanılan;
- 506 sayılı Kanunun
mülga ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,
- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı
Kanunun mülga 32. maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları,
sigortalılık süresine
ilave edilecektir.
2008/Ekim ay başına kadar 506 ve 5434 sayılı kanunlara
tabi itibari hizmet süreleri ve fiili hizmet süresi zammı tabi oldukları kanun
hükümlerine göre değerlendirilecektir. Ancak, 506 sayılı Kanunun ek 5.
maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40.
maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma
sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim
ödeme şartı aranmayacaktır.
5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesine göre verilen
fiili hizmet süresi zamları aynı zamanda prim ödeme gün sayısına ilave
edilecek, ancak yaş hadlerinden indirim yapılmayacaktır.
506 sayılı Kanunun ek 5. maddesine tabi
itibari hizmet süreleri sigortalılık süresine ilave edilecek, 3600 gün şartı
aranmaksızın yaş hadlerinden indirim yapılacak, ancak prim ödeme gün sayısına
eklenmeyecektir.
2. Prim Ödeme Gün
Sayısı
2.1. Prim Ödeme Gün
Sayısı Koşulları ve Prim Ödeme Gün Sayılarını Oluşturan Hizmetler
Kanun, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarına hak kazanmada
belli bir prim ödeme gün sayısını koşul olarak aramaktadır. Prim ödeme gün
sayısı; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak geçen sürelere ait
gün sayısını ifade etmektedir.
Sigortalıların prim ödeme gün sayılarını; zorunlu, isteğe
bağlı sigorta, ihya edilen, birleştirilen, yurt içi ve yurt dışı borçlanma
süreleri ile devir sandıklarına tabi geçen hizmetlere ait gün sayıları ile
maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçen hizmetlerin 1/4’ü, fiili hizmet
süresi zammı (FHSZ) ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır
engelli çocuğu bulunan kadın sigortalıların çalışmalarının 1/4’ü
oluşturmaktadır.
2.2. Prim Ödeme Gün
Sayısına Eklenen Süreler
2.2.1..Maden
İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Geçen Çalışmalar
Kanunun geçici 9. maddesinin altıncı
fıkrası gereğince; Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanunun mülga
hükümlerine göre sigortalı sayılanlardan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların,
Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en
az 1800 gün olması halinde, bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün
sayılarına ilave edilecektir.
2.2.2. 5434 Sayılı
Kanunun Mülga 32. Maddesine Göre FHSZ
5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili
hizmet süresi zamları 2829 sayılı Kanuna göre birleştirme kapsamında hizmetler
olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreler için söz konusu madde
kapsamında verilen FHSZ 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanacak sigortalıların
prim ödeme gün sayılarına eklenecektir.
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan 22.6.2013 tarihi
itibariyle tahsis talebinde bulunan ancak henüz aylık bağlama işlemi
sonuçlandırılmamış olanlar ile bu tarihten sonra tahsis talebinde bulunanların
1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının
tespitinde, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen
Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanuna göre birleştirme kapsamında olan ve
1.10.1999 veya 1.6.2002 tarihlerinden önceki sürelere ait 5434/32. maddesi
kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı, kademeli geçiş sürecinde sigortalıların
hizmet süresine ilave edilmek suretiyle aylığa hak kazanma koşullarının
tespitinde dikkate alınacaktır.
Örnek 1: 1.1.1985-31.12.1986 tarihleri arasında
4/1-(c) kapsamında 720 gün hizmeti ve yine bu sürelere ait 6 ay (180 gün) FHSZ
bulunan sigortalı, 15.1.1988 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında
sigortalıdır. Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci
fıkrasına göre 1.6.2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının
hizmet süresi 16 yıl 10 ay 16 gün olup, emekliliğe kalan süre 8 yıl 1 ay 14
gündür. Emeklilik koşulları 49 yaş ve 9000 gün olarak belirlenecek ve tahsis
talep tarihinde bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır.
Örnek 2: 8.1.1955 doğumlu kadın sigortalının,
1.5.1987-30.6.1990 arasında 1139 gün 4/1-(b) kapsamında, 15.1.1991-14.11.1997
tarihleri arasında 2460 gün 4/1-(c) kapsamında hizmeti ve yine bu sürelere ait
1 yıl 8 ay 15 gün (615 gün) FHSZ bulunmakta olup, 1.10.2008 tarihinden itibaren
yine 4/1-(b) kapsamında sigortalıdır. Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici
10. maddesinin üçüncü fıkrasına göre 1.10.1999 tarihi itibariyle yapılan
değerlendirmede, sigortalının hizmet süresi 11 yıl 8 ay 14 gün olup, emekliliğe
kalan süre 3 yıl 3 ay 16 gündür. Sigortalının yaşı; 44 yaş 8 ay 23 gün, yaştan
dolayı emekliliğe kalan süre 5 yıl 3 ay 7 gündür. En geç gerçekleşen yaşa göre
emeklilik yaşı 52 yaş ve 5400 gün olarak belirlenecek ve tahsis talep tarihinde
bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır.
Örnek 3: Sigortalının 15.1.1990-14.1.1995
süresinde 4/1- (c) kapsamında 1800 gün hizmeti ve bu süreye ilişkin 450 gün
FHSZ bulunmaktadır. Sigortalının 1.1.1995 tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında
sigortalılığı devam etmektedir. Aylığa hak kazanma koşulları tespit edilirken;
4/1-(c) kapsamında toplam hizmet süresi (1800 + 450 = 2250 =) 6 yıl 3 ay olarak
dikkate alınacaktır. Sigortalının 1.6.2002 tarihi itibariyle hizmet süresine
bakıldığında, 13 yıl 8 aylık hizmet süresinin bulunduğu dolayısıyla 25 tam
yılın doldurulmasına kalan sürenin 11 yıl 3 ay 30 gün olduğu görülmektedir.
Buna göre emeklilik yaşı 51 yaş ve 9000 gün olarak tespit edilecektir.
Örnek 4: Radyoiyonizan maddelerle çalışan sigortalının
5434/32. maddesine göre FHSZ 7 yıl, Kanunun 40. maddesine göre FHSZ 1 yıl ise, FHSZ’den yararlanacağı azami süre 7 yıl olacaktır.
Sigortalının 5434 sayılı Kanuna tabi geçen 7 yıllık FHSZ,
Kanunda öngörülen “beş yıllık” süreyi geçtiği için, 2008/Ekim ayı
sonrası hizmet yılına eklenmeyecek ve kazanılmış hakkın korunması amacıyla da
beş yılı aşan 7 yıllık FHSZ’den da indirime
gidilmeyecektir.
Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmeliğe göre FHSZ’nin toplam hizmet yılına
ilave edilmesinde, Kanun’da öngörülen beş ya da sekiz yıllık sürelerin aşılıp
aşılmadığına bakılacak, 2008/Ekim ayından önce beş ya da sekiz yıllık süreler
aşılmış ise hizmet yılına ilave yapılmasında 2008/Ekim ayından sonra geçen FHSZ
süreleri dikkate alınmayacaktır.
2008/Ekim ayından önceki dönemde beş ya
da sekiz yıllık süreler aşılmamış ise, bu defa 2008/Ekim ayından sonraki FHSZ
süreleri beş ya da sekiz yılı aşmayacak şekilde toplam hizmet yılına ilave
edilecektir.
2.2.3..Fiili Hizmet
Süresi Zammına (FHSZ) Tabi Çalışmalar
Malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları uygulamasında, hesaplanan FHSZ, sigortalının;
Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasının (1) ila (9),
(11), (12), (15), (16), (17), (18) ve (19). bentlerine göre beş yılı,
Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasının (13) ve (14).
bentlerine göre sekiz yılı,
geçmemek üzere prim ödeme gün sayısına eklenecektir.
Maddenin (10) numaralı bendinde prim ödeme gün sayısına yapılacak ilavede süre
sınırlaması bulunmamaktadır.
FHSZ, Kanunun 40. ve geçici 7. maddesinde
hüküm altına alınarak, buna ilişkin uygulama usul ve esasları Fiili Hizmet
Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve 22.2.2013
tarihli ve 2013/11 sayılı Genelge ile talimatlandırılmış
olup, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında, FHSZ anılan Kanun
ve ikincil mevzuat hükümleri doğrultusunda prim gün sayılarına ilave
edilecektir.
2.2.4. Başka Birinin
Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan Kadın Sigortalılar
Kanunun 28. maddesinin sekizinci fıkrası ile yaşlılık
aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme
gün sayıları toplamına eklenecektir.
Söz konusu ilavenin yapılabilmesi, kadın sigortalının bu
durumunu Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş
sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi ve bu raporun Kurum sağlık
kurullarınca değerlendirilmesi sonucu çocuğun başka birinin sürekli bakımına
muhtaç derecede ağır engelli olduğunun tespit edilmesi koşuluna bağlı
bulunmaktadır. Kadın sigortalılara bu hak Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
süreler için verileceğinden, ilave edilecek sürenin tespitinde Kurum sağlık
kurulu kararında belirtilen tarih dikkate alınacaktır. Ağır engelli çocuğun
ölümü veya bakıma muhtaçlığının kalkması halinde, Kurum sağlık kurulu karar
tarihinden ölüm tarihine veya bakıma muhtaçlığın kalktığına karar verilen
sağlık kurulu rapor tarihine kadar geçen hizmetlerin dörtte biri prim ödeme gün
sayısına eklenecektir.
Örnek 1: Kadın sigortalı ilk defa 1.1.1995
tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış ve 1.12.2015 tarihinde yaşlılık
sigortasından tahsis talebinde bulunmuştur. Kurum sağlık kurulunun 28.12.2009
tarihli kararında sigortalının ağır engelli çocuğunun 1.4.2009 tarihi
itibariyle bakıma muhtaç olduğuna karar verilmiş ve sigortalının 1.4.2009
tarihinden itibaren 1500 prim gün sayısının olduğu tespit edilmiştir.
Sigortalının prim ödeme gün sayısı 6500 gün olup, aylık bağlama işlemlerinde
dikkate alınacak toplam prim ödeme gün sayısı:
Toplam Prim Ödeme Gün
Sayısına İlave Edilecek Gün: 1500/4= 375
Toplam Prim Ödeme Gün
Sayısı: 6500+375 = 6875
Örnek 2: 1.11.2002 tarihinden
itibaren 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesi kapsamında çalışmaya başlayan ve
1.10.2008 tarihinden sonra da Kanunun 40. maddesine göre FHSZ’ye
tabi olarak çalışmasını devam ettiren kadın sigortalının ağır engelli çocuğunun
2008/Ekim ay başından itibaren başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda
olduğu Kurum sağlık kurulunca tespit edilmesi üzerine sigortalının hizmetine
FHSZ ile Kanunun 28. maddesine göre ilave edilecek ek süresi ayrı ayrı
hesaplanıp eklenecek, ancak 28. madde gereğince ilave edilecek ek sürenin
hesabında FHSZ dikkate alınmayacaktır.
3. Yaş
3.1. Sigortalı
Emeklilik İşlemlerinde Yaş Kavramı ve Uygulaması
Yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmasına ilişkin
haklardan yararlanmak için Kanunda yer alan şartlardan biri de yaş olup,
Kanunun 57. maddesinde, sonradan yapılacak yaş düzeltmelerinde, sigorta kolları
için yaşın hesabında aşağıda belirtilen doğum tarihlerinin esas alınacağı
öngörülmüştür. Buna göre;
- İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine
bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının
hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
- Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş
ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların, mülga 5417, 6900, 506,
1479 ve 2926 sayılı kanunlar ile 2925 ve 5434 sayılı kanunlara, 506 sayılı
Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklara veya Kanuna göre ilk defa
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi oldukları tarihte, nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
- Ölüm sigortasında hak sahibi
çocukların yaş hesabında, sigortalının Kanuna veya mülga kanunlar kapsamında
ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının çalışmaya başlamasından
sonra doğan çocukların ise nüfus kütüğüne ilk yazılan doğum tarihleri,
esas alınacaktır.
Sigortalıların, iş kazası geçirdiği, meslek hastalığının
tespit edildiği veya ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu
tarihten sonra kesinleşen mahkeme kararlarındaki yaş tashihleri aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınmayacaktır.
Sigortalıların aylık bağlama işlemlerinde yaş şartının
yerine gelip gelmediği tahsis talep tarihlerinden doğum tarihleri çıkarılmak
suretiyle tespit edilecektir.
Örnek 1:
Tahsis Talep
tarihi : 19.3.2009
Doğum tarihi : 25.6.1951
19
3 2009
- 25 6
1951
24
8 57 (57 yıl 8 ay 24 gün)
Yaş
Öte yandan, ayın 28/29/30/31 çektiğine bakılmaksızın ayın
sonu itibariyle talepte bulunan sigortalılar o ay içinde müracaat etmiş kabul
edilerek aylıklar talebi takip eden ay başından başlatılacaktır. Özellikle 29
şubat doğumlu olup, özel sektörde çalışan sigortalılarda şubat ayının 28
çektiği yıllarda 28 şubatta müracaat edilmesi halinde aylıklar diğer aylığa hak
kazanma koşullarının da gerçekleşmiş olması halinde 1 mart tarihinden itibaren
başlatılacaktır.
Emeklilik işlemlerinde aranan yaş şartının yerine gelip
gelmediğinin tespitinde sigortalılık süresi hesabında olduğu gibi gün, ay ve
yıl olarak aranan yaş şartının yerine gelmiş olması gerekmekte olup, talep
tarihi itibariyle belirlenen yaş şartını yerine getirmeyen sigortalılara genel
olarak (yaş şartını talep tarihinden itibaren 1 ay içinde yerine getiren
sigortalılar hariç) aylık bağlanmasına imkan bulunmamakta olup, talepleri
reddedilecektir.
Örnek 2:
Tahsis Talep
tarihi : 9.10.2029
Doğum tarihi : 10.11.1975
İşe giriş tarihi : 28.8.1997
Mükteza maddesi : 506 Geçici 81/B-o
Aylığa
hak kazanma şartları : 20 yıl, 54 yaş,
5975 gün
9
10 2029
- 10 11
1975
29
10 53 yaş
Sigortalı, tahsis talep tarihi itibariyle 54 yaş şartını
yerine getiremediğinden tarafına aylık bağlanamayacaktır.
3.2. Yaş Hadlerinden
İndirim Yapılması
- 506 sayılı Kanunun
mülga ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,
- Kanunun 40. maddesi
kapsamındaki fiili hizmet süresi zamları,
- Kanunun 28. maddesi kapsamında kadın
sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli
çocuğu bulunanların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme
gün sayılarının dörtte biri,
sigortalıların emeklilik
için öngörülen yaş hadlerinden indirilecektir.
3.2.1. 506 Sayılı Kanunun Mülga Ek 5. Maddesi
Kapsamındaki İtibari Hizmet Süreleri
Kanunun geçici 7. maddesinde, 506 sayılı Kanunun mülga ek
5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp, Kanunun 40.
maddesinde sayılmayan işlerde, Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma
sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde, 3600 prim gün
koşulunun aranmayacağı öngörülmüş olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar
bu kapsamda geçen itibari hizmet süreleri beş yıldan çok olmamak üzere yaşlılık
aylığı bağlanması için öngörülen yaş hadlerinden indirilecektir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce
4/1-(a) kapsamında itibari hizmet süresi bulunup, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında çalışan ve tahsis talebinde bulunan
sigortalılara Kanunun geçici 2. maddesine göre aylık bağlanırken, aylığa hak
kazanma koşullarının 4/1-(b) veya 4/1-(c) sigortalılık haline göre belirlenmesi
durumunda, itibari hizmet süreleri dikkate alınmayacak, ancak, sigortalıya
4/1-(a) kapsamında aylık bağlanması durumunda, itibari hizmet süreleri
emeklilik için aranan yaş hadlerinden indirilecektir.
3.2.2. FHSZ
Kapsamındaki Hizmetler
Kanunun 40. maddesinde öngörülen FHSZ’nin
üç yılı geçmemek üzere, 40. maddenin ikinci fıkrasının (18) numaralı sırasında
bulunan yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlar için tamamı,
diğerleri için yarısı Kanunda yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen
emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
Yine, aynı maddenin ikinci fıkrasının (10) numaralı
bendinde yer alan yer altı işlerinde çalışanların FHSZ’nin
tamamı yaş hadlerinden indirilecek olup, yaş haddi indiriminde üst sınır
uygulanmayacaktır.
Ancak, yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm
ve maluliyet halleri ile 40. maddenin ikinci fıkrasının (18) numaralı sırasında
bulunanlar hariç, (10) numaralı bendinde yer alan yer altı işlerinde çalışan
sigortalıların en az 1800 gün, diğer bentlerde yer alan sigortalıların ise en
az 3600 gün Kanunda belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şartı
aranacaktır.
Örnek 1: Sigortalının kurşun ve arsenik
işyerinde 1400 gün, radyoaktif ve radyoiyonizan
işyerinde 1300 gün, Kanalizasyon işyerinde ise 1600 gün çalışmasının olması
halinde;
Kurşun arsenik işleri FHSZ: 1400 x 60/360 = 233,3 =) 234
gün (söz konusu işyerinde her 360 gün için eklenecek FHSZ 60 gündür)
Radyoaktif ve radyoiyonizan
işleri FHSZ: 1300 x 90/360 = 325 gün (söz konusu işyerinde her 360 gün için
eklenecek FHSZ 90 gündür)
Kanalizasyon işleri FHSZ: 1600 x 180/360 = 800 gün (söz
konusu işyerinde her 360 gün için eklenecek FHSZ 180 gündür)
Toplam FHSZ: 234 +
325 + 800 =1359 gün
İşyeri : Kurşun arsenik Radyoaktif ve radyoiyonizan Kanalizasyon
Hizmet
Süresi :
1400 1300 1600
FHSZ : 234 325 800
Yaş haddinden indirim yapılmasında aranan 3600 prim gün
sayısının tespitinde FHSZ kapsamında tüm işyerlerinde geçen hizmet süreleri
(1400 + 1300 + 1600 = 4300) toplamı dikkate alınacak ancak, yapılacak yaş
indirimine esas FHSZ hesaplanırken, yer altı işyerlerindeki süreler ile
diğerleri ayrı olarak değerlendirilecektir. Örnekte kanalizasyon işyerinde en az
1800 gün çalışma koşulu oluşmadığından, bu işyerinde geçen 1600 gün karşılığı
800 gün (2 yıl 2 ay 20 gün) FHSZ yaş hadlerinden indirim işleminde dikkate
alınmayacaktır. Buna göre;
FHSZ : 234+325= 559
Yaş indirimine esas
FHSZ: 559/2 = 279 ( 9 ay, 9 gün)
3.2.3. Başka Birinin
Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan Kadın Sigortalılar
Yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın
sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu
bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün
sayılarının dörtte biri, emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
Örnek: Kadın sigortalının doğum tarihi
8.1.1966 olup, emeklilikte aranacak yaş haddi 46’dır. Sigortalı 20.8.2011
tarihinde tahsis talebinde bulunmuş ve ağır engelli çocuğundan dolayı bu
kapsamda 1000 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda;
Sigortalının tahsis
talep tarihi itibariyle yaşı:
20 8
2011
-8 1
1966
12 7
45 yaş
Yaştan yapılacak indirim
süresi: 1000/4 = 250= 8 ay 10 gündür.
Bu durumda,
sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle yerine getirmesi gereken yaş şartı:
30
11 45
-10 8
20
3 45 yaş şartını tahsis talep
tarihinde yerine getirdiğinden aylık bağlanacaktır.
4. 4/1-(a) Kapsamında
Aylık Bağlanacak Sigortalılardan 506/Ek 5, 5434/32 ve Kanunun 40. Maddesine
Tabi Hizmetlerin Aylığa Hak Kazanma Koşullarında Değerlendirilmesi
Kanunla, 506 sayılı Kanunun itibari hizmet süresine
ilişkin ek 5. maddesi ile 5434 sayılı Kanunun FHSZ’ye
ilişkin 32. maddesi yürürlükten kaldırılmış, Kanunun 40. maddesi ile FHSZ
olarak yeniden düzenlenmiştir.
Kanunun 40. maddesine ilişkin fiili hizmet süresi zammı
kapsamında öngörülen iş ve işyerlerinde çalışan sigortalıların emeklilik yaş
haddi indiriminden yararlanabilmeleri için ölüm ve maluliyet halleri ile (18)
numaralı sırada bulunanlar hariç anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan
tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 prim ödeme
gün sayısı diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün çalışmış
olmaları gerektiği hükmüne bağlanmıştır.
Kanunun geçici 7.
maddesinin;
- Birinci fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihine kadar
506, 1479, 2925, mülga 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici
20. maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet
süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve
ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun
hükümlerine göre değerlendirileceği,
- İkinci fıkrasında ise, Kanunun yürürlük tarihinden önce
5434 sayılı Kanunun 32. maddesine göre fiili hizmet süresine müstahak
görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri sürelerin Kanunun 40.
maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınacağı, 506
sayılı Kanunun ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer
alıp Kanunun 40. maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce
geçen çalışma sürelerinin birinci fıkra kapsamında değerlendirilmesinde 3600
gün prim ödeme şartı aranmayacağı
öngörülmüştür.
506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesinde sayılan itibari
hizmet süresi kapsamında yer alıp, Kanunun 40. maddesinde de sayılan işlerde
Kanunun yürürlük tarihinden önce ve sonra geçen toplam itibari/fiili hizmet
sürelerinin;
- 3600 günün altında olması halinde
sadece 2008/Ekim ay başından önce itibari hizmet süreleri emeklilik yaş
hadlerinden indirilecek, 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi
zamlarının yarısı, 3600 gün koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle yaş
hadlerinden indirilmeyecektir.
- En az 3600 gün olması halinde de 2008/Ekim ay
başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari
hizmet süreleri sigortalılık süresine eklenecek ve 5 yılı geçmemek üzere
emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir. Kanunla yaştan yapılacak indirim
süresinin hesabı toplam prim ödeme gün sayısına eklenen sürenin yarısı şeklinde
belirlendiğinden 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi kapsamında
geçen süreler ise beş yılı geçmemek üzere toplam prim ödeme gün sayına ilave
edilecek ve yaştan yapılacak indirim süresi de ilave edilen sürenin yarısı olan
2,5 yılı geçemeyecektir.
Yaş hadlerinden yapılacak indirim süresi; prim ödeme gün
sayısına sekiz yıl ilave edilenler için üç yılı, beş yıl ilave edilenler için
de 2,5 yılı geçemeyecektir.
Toplam itibari/fiili hizmet süresi 3600 günün altında
olan sigortalılara ilişkin mevcut uygulamada Sigorta Primleri Genel
Müdürlüğünün 11.11.2015 tarihli ve 5694873 sayılı Genel Yazısı gereğince
değişikliğe gidilmiştir. Sigortalıların 2008/Ekim ay başından önce Kanunun 40.
maddesinde belirtilen işler ve işyerlerinde 5434/32. maddesine göre FHSZ ile
506/ek 5. maddesi kapsamında itibari hizmet süresi kapsamı dışında prim
ödenerek geçen çalışmalarla 2008/Ekim ay başından sonra FHSZ’ye
tabi prim ödenerek geçen çalışmalar toplamının 1800 veya 3600 gün olması
halinde sigortalıların 2008/Ekim ay başından sonra FHSZ’ye
tabi geçen çalışmaları için emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılacaktır.
Söz konusu değişiklik, sigortalıların aylığa hak kazanma
koşullarında ve aylık hesabına esas parametrelerde de değişikliğe neden
olduğundan, bu kapsamda 11.11.2015 tarihinden itibaren Kanunun 40. maddesi
kapsamında çalıştığı işyerinden ayrılarak tahsis talebinde bulunan sigortalılar
için yukarıda açıklanan usul ve esaslara göre işlem yapılacak olup, 2008/Ekim
ay başı ile 11.11.2015 tarihleri arasında tahsis talebinde bulunup aylık talebi
reddedilen ve aylığa hak kazanma koşullarını daha sonra yerine getirerek yeni
talebine istinaden aylık bağlanan sigortalıların ilk talep dilekçelerine göre
aylığa hak kazanması durumunda ikinci karar işlemi yapılacaktır.
Ancak, 27.7.2016 ve 29783 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve
Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile aynı
Yönetmeliğin geçici 1. maddesinin beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere
eklenen altıncı fıkrada yer alan hüküm gereğince, 2008/Ekim ay başından önce
5434/32. maddesi kapsamında FHSZ ve 506/ek 5. maddesinin itibari hizmet süresi
kapsamında sayılan işlerden olmadığı halde, Kanunun 40. maddesinde sayılan
işler ve iş yerlerine girecek nitelikte çalışması olanların 2008/Ekim ayı
öncesi bu kapsamda geçen çalışmaları emeklilik yaş haddi indiriminden
yararlanmak için aranan gün sayısı hesabında dikkate alınmayacak olup, söz
konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uygulama bu yönde
değiştirilmiştir.
4.1. 506/Ek 5 ve
Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Değerlendirilmesi
11.8.1977 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanuna 2098
sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin birinci fıkrasında belirtilen tablonun I
ve II numaralı bentleri kapsamında çalışanların bir kısmı 2008/Ekim ayından
önce itibari hizmet süresi zammı kapsamında iken 2008/Ekim ay başından sonra
basın ve gazetecilik iş yerlerinde çalışanlar kapsamdan çıkarılmıştır.
Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloya
6385 sayılı Kanunla eklenen (16) ve (17). sıralarda yer alan basın ve gazetecilik
mesleğinde fiilen çalışanlar ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber
hizmetinde fiilen çalışanlardan Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı
sahibi olmak suretiyle çalışan sigortalılar 2013/ Şubat ay başından itibaren FHSZ’den yararlandırılacaklardır.
Kanunun geçici 48. maddesi uyarınca, 2008/Ekim ay başı
ile 19.1.2013 tarihini takip eden ay başına kadar geçen sürede Basın Kartı
Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle basın ve gazetecilik
mesleğinde ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen
çalışanlardan talepte bulunanların, söz konusu sürede geçen çalışmaları için
hesaplanacak FHSZ prim tutarını ödemeleri halinde, bu süreleri FHSZ kapsamında
değerlendirilecektir.
1.10.2008 tarihi itibariyle 3600 günün altındaki 506
sayılı Kanunun mülga ek 5. madde kapsamında geçen itibari hizmet süreleri
aylığa hak kazanma koşullarının tespit edildiği 8.9.1999 ve 23.5.2002
tarihlerde dahil olmak üzere sigortalılık süresine ilave edilecek ve yaş
hadlerinden indirilecektir.
Örnek 1: Kanunun 40. maddesi kapsamındaki özel
sektör basın işyerinde 1.10.2008-31.12.2016 tarihleri arasında toplam 2950 gün
hizmeti bulunan sigortalının prim ödeme gün sayısına ilavede, bu işyerinde
herhangi bir süre çalışma şartı aranmadığından güne yapılacak ilave; 2950 x 90
/ 360 = 737,5 = 738 gündür. Sigortalının emeklilik yaş haddinden indirim
yapılması için en az 3600 gün FHSZ’ye tabi çalışması
gerekmektedir. Sigortalı 2950 gün çalıştığından emeklilik yaş haddinden indirim
yapılmayacaktır.
Örnek 2: Sigortalının Kanunun 40. maddesi
kapsamında basın işyerindeki hizmet süresi 4500 gündür. Sigortalının emeklilik
işleminde dikkate alınacak FHSZ; 4500 x 90 /360 = 1125 gün = 3 yıl 1 ay 15
gündür. Sigortalının prim ödeme gün sayısına ilave edilecek süre 1125 gün olup,
emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre ise prim ödeme gün sayısına ilave
edilen süresinin yarısı olacaktır. Buna göre yaştan yapılacak indirim, 1125/2=
562,5 = 563 = 1 yıl 6 ay 23 gündür.
2008/Ekim ay başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga ek 5.
maddesine tabi geçen itibari hizmet süreleri tabi olduğu kanun hükümlerine göre
değerlendirilecek ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin ikinci fıkrası gereğince,
506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi
kapsamında yer alıp Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloda
sayılmayan işlerde 2008/Ekim ay başından önce geçen çalışma sürelerinin
değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.
Örnek 3: 2008/Ekim ayından önce gazetecilik
basım işyerinde 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında 1600 gün
çalışması bulunan sigortalının, bu kapsamda çalışmaları tahsis talebinde
bulunduğu 31.12.2013 tarihine kadar devam etmiştir. Sigortalının 8.9.1999 ve
23.5.2002 tarihlerine kadar olan itibari hizmet sürelerinin dörtte biri, bu
tarihler itibariyle bulunan sigortalılık süresine ilave edilerek emeklilik
şartları tespit edilecek, 1600 günlük çalışma karşılığı bulunan (1600 x 0,25 =
400 gün) 1 yıl 1 ay 10 günlük süre de tahsis talep tarihindeki sigortalılık
süresine ilave edilecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
4/1-(a) sigortalılarının 506 sayılı Kanunun geçici 81.
maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve
23.5.2002 tarihlerinde 3600 günün altında olan itibari hizmet süreleri
sigortalılık süresinin tespitinde dikkate alınacağı gibi, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar itibari hizmet süresi kapsamında geçen hizmetleri 3600 gün
koşulu aranmaksızın sigortalılık süresine ilave edilecek, emeklilik yaş
hadlerinden indirim yapılacaktır.
Örnek 4: Sigortalının;
Cinsiyeti : Erkek
Doğum tarihi : 8.1.1965
İşe giriş tarihi : 1.1.1992
İşten ayrılış
tarihi : 29.11.2015
Tahsis talep
tarihi : 30.11.2015
İtibari hizmet süresi
kapsamında çalışmalar (basın)
8.9.1999 tarihi itibariyle
1800 gün
23.5.2002 tarihi
itibariyle 2775 gün
1.10.2008 tarihi
itibariyle 3590 gün
Toplam gün: 8510 gün
Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları: Sigortalının aylığa
hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde basın
işyerinde 3600 gün çalışması bulunmamaktadır.
8.9.1999
tarihi
itibariyle 1800 gün ---- 1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay
23.5.2002
tarihi
itibariyle 2775 gün ---- 2775 x 0,25 = 693 = 1 yıl 11 ay 3 gün
8
9 1999 23
5 2002
-
1 1
1992 -
1 1 1992
7
8 7 22
4 10
+ 3
1 + 3
11 1
7 11
8 25 3
12
Talep tarihinde
aranacak emeklilik şartları: 25 yıl + 52 yaş + 5525 gün
Aylığa hak kazanma koşullarının tespit edildiği 8.9.1999 ve
23.5.2002 tarihlerinde 3600 gün koşuluna bakılmaksızın mevcut itibari hizmet
süreleri dikkate alınarak aylığa hak kazanma koşulları tespit edilecektir.
Tahsis talep tarihine göre yapılan değerlendirmede ise, sigortalının Kanunun
yürürlük tarihine kadar itibari hizmet kapsamında geçen hizmetlerinin 1/4 ü
dikkate alınacaktır. Buna göre;
Tahsis talep
tarihindeki durum:
30 11
2015 30 11
2015
-
1 1
1992 - 8
1 1965
29 10
23 22 10
50
Tahsis talep tarihinde emeklilik için aranan koşullardan
yaş ve sigortalılık süresi koşulları yerine gelmemiştir. Ancak sigortalının
Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 3590 gün basın iş kolu işyerinde çalışması
dolayısıyla itibari hizmet süresi bulunmaktadır. (3590 x 0.25 = 897=) 2 yıl 5
ay 27 gün itibari hizmet süresi sigortalının sigortalılık süresine eklenecek ve
emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
29 10
23 30 11
51
+
27 5
2 -27
5 2
26 4
26 3 6 49
olması gereken yaş.
Sigortalı tahsis talep tarihinde 50 yaşını doldurduğundan
emekli olmaya hak kazanacaktır.
2008/Ekim ay başından önce itibari hizmete tabi bu
tarihten sonra FHSZ kapsamında çalışması bulunan sigortalıların toplam
itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün altında olması halinde, 2008/Ekim
ay başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari
hizmet süreleri, sigortalılık süresine eklenecek ve yaş hadlerinden
indirilecektir. Bunların 2008/Ekim ay başından sonra geçen fiili hizmet
süreleri sadece prim gün sayılarına ilave edilecek ancak, emeklilik yaş
hadlerinden indirim yapılmayacaktır.
Örnek 5: Sigortalının;
Cinsiyeti : Erkek sigortalı
İşin niteliği : Basın kartına sahip gazeteci
Doğum tarihi : 1.3.1972
Sigortalılık
başlangıcı : 1.3.1989
Tahsis talep
tarihi : 30.5.2018
Sigortalı basın kartına sahip olup basın müşavirliğinde
çalışmaktadır. Sigortalı 2008/Ekim ila 1.2.2013 süresi hizmetlerine ilişkin
prim farkını ödememiştir. 1.2.2013 tarihinden itibaren zorunlu olarak FHSZ’ye tabi çalışmaktadır. Hizmet süreleri aşağıda
gösterilmiştir.
8.9.1999 tarihi
itibariyle : 600 gün
23.5.2002 tarihi
itibariyle : 800 gün
1.10.2008 tarihi
itibariyle : 1800 gün
1.10.2008 öncesi
itibari hizmet süresine tabi hizmetler
8.9.1999 tarihi
itibariyle : 600 x 0,25 =150 = 5
ay
23.5.2002 tarihi
itibariyle : 800 x 0,25 = 200 = 6
ay 20 gün
1.10.2008 tarihi itibariyle :1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay = Sigortalılık süresine
eklenecek ve emeklilik yaş haddinden indirilecek süre
1.2.2013 sonrası FHSZ
tabi çalışma : 1500
gün
1500 x 90/360 = 375
gün = 1 yıl 15 gün = Prim
ödeme gün sayısına eklenecek süre
Toplam prim ödeme gün
sayısı : 5100
Sigortalının gerek 2008/Ekim öncesi itibari hizmet
süreleri gerekse 2008/Ekim sonrası fiili hizmet süresi zamlarının toplamı 3600
günün altındadır. Bu durumda, itibari hizmet süreleri 3600 gün koşulu aranmadan
aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde dikkate alınacaktır.
Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları : Sigortalının aylığa
hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde mevcut
itibari hizmet süreleri, bu tarih itibariyle tespit edilecek sigortalılık
sürelerine ilave edilecektir.
8
9 1999 23
5 2002
-
1 3
1989 -
1 3 1989
7
6 10 22
2 13
+ 5
+ 20
6
7
11 10 12
9 13
Sigortalının;
Belirlenen emeklilik
şartları : 25
yıl + 51 yaş + 5450 gün
2008/Ekim öncesi itibari hizmet süresi
kapsamındaki çalışmaları nedeniyle sigortalılık süresine ilave edilecek süre: 1 yıl 3 ay
18
yaşın doldurulduğu tarih : 1 3 1972
18
1 3 1990
30 5
2018
-
1 3
1990
29 2 28
+ 3
1
29 5 29
yıllık sigortalılık süresi (emeklilik için aranan sigortalılık süresi
koşulu oluşmuştur.)
Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen
çalışmaları nedeniyle prim ödeme gün sayısına ilave edilecek süre: 1 yıl 15 gün=) 375gün
5100 + 375 = 5475 gün
(emeklilik için aranan gün koşulu oluşmuştur.)
Yaştan yapılacak
indirimler
Kanunun 40. maddesine göre yaştan indirim yapılabilmesi
için sigortalının bu işlerde en az 3600 gün çalışması gerekmektedir. 3600 günün
değerlendirilmesinde, sigortalının bu işlerde 2008/Ekim ay başından önce 506
sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçirdiği süreler de dikkate
alınacaktır. Sigortalının toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün
altında olması nedeniyle sadece 2008/Ekim ay başından önce itibari hizmet
süreleri emeklilik yaş hadlerinden indirilecek, 2008/Ekim ay başından sonra
fiili hizmet süresi zamlarının yarısı, 3600 gün koşulunun yerine gelmemesi
nedeniyle yaş hadlerinden indirilmeyecektir.
506/Ek 5. madde kapsamındaki itibari hizmet
süresi =) 1 yıl 3 ay
Toplam olarak yaştan
yapılacak indirim
30 5
2018 30 11 50
-
1 3
1972 - 3
1
29 2
46 (Yaşı) 30 8
49 (Emekli olması için gereken yaş)
Sigortalı aylık bağlanması
için aranan yaş koşulunu yerine getirmemiştir.
Sigortalıların 2008/Ekim ay başından önce ve sonra geçen
toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin en az 3600 gün olması halinde,
2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında
geçen itibari hizmet süreleri sigortalılık süresine eklenecek ve 5 yılı
geçmemek üzere emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir. 2008/Ekim ay başından
sonra fiili hizmet süresi kapsamında geçen süreler ise beş yılı geçmemek üzere
toplam prim ödeme gün sayına ilave edilecek ve yaştan yapılacak indirim süresi
de ilave edilen sürenin yarısı olan 2,5 yılı geçemeyecektir
Örnek 6: Örnek 5’teki sigortalının Kanunun
geçici 48. maddesinden yararlanarak 1.10.2008–1.2.2013 süresinin prim farkını
ödeyerek 1100 gün daha hizmet kazandığı varsayılırsa;
8.9.1999 tarihi
itibariyle : 600 gün
23.5.2002 tarihi
itibariyle : 800 gün
1.10.2008 tarihi
itibariyle : 1800 gün
1.10.2008 öncesi
itibari hizmet süresine tabi hizmetler
8.9.1999 tarihi
itibariyle : 600 x 0,25 =150 = 5 ay
23.5.2002 tarihi
itibariyle : 800 x 0,25 = 200 = 6 ay 20 gün
1.10.2008 tarihi
itibariyle : 1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay = Sigortalılık
süresine
eklenecek ve
emeklilik yaş haddinden indirilecek süre
1.2.2013 sonrası FHSZ tabi çalışma : 1500 + 1100 = 2600
gün 2600 x 90/360 = 650 gün =) 1 yıl 9 ay 20 gün = Prim ödeme gün
sayısına eklenecek ve yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre
Toplam prim ödeme gün
sayısı: 5100
Sigortalının 2008/Ekim öncesi itibari hizmet süreleri ile
2008/Ekim sonrası fiili hizmet süresi zamlarının toplamı 3600 günün üstündedir.
Sigortalının aylığa
hak kazanma koşulları:
Sigortalı aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün
sayısı ve sigortalılık süresi koşullarını yerine getirmiş olup, yaş şartını
yerine getirip getirmediği belirlenirken; sigortalının toplam itibari/fiili
hizmet sürelerinin 3600 günün üstünde olması nedeniyle 2008/Ekim öncesi itibari
hizmet süreleri ile 2008/Ekim sonrası prim ödeme gün sayısına eklenen sürenin
yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
56/Ek 5. madde kapsamındaki itibari
hizmet süresi = 1 yıl 3 ay
5510/40. madde kapsamındaki FHSZ 1 yıl 9 ay 20 gün =
650/2 = 325 gün = 10 ay 25 gün
Toplam olarak yaştan
yapılacak indirim
3
1 itibari hizmet süresi
+
25 10
FHSZ
25 1 2
30 5
2018 30 11
50
-
1 3
1972 - 25 1
2
29 2
46 (Yaşı) 5 10
48 (Emekli olması için gereken yaş)
Sigortalı aylık bağlanması
için aranan yaş koşulunu yerine getirmemiştir.
4.2. Kanunun Geçici
48. Maddesine Göre Prim Farkını Ödeyenlerin Fiili Hizmet Süresi Zammından
Yararlanmasına İlişkin Usul ve Esaslar
Kanunun geçici 48. maddesi uygulamasından; 2008/Ekim ay
başı ile 19.1.2013 tarihini takip eden ay başına kadar geçen süre içinde, Basın
Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle basın ve
gazetecilik mesleğinde ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda haber hizmetinde
fiilen çalışanlardan 19.1.2013 tarihinden önce tahsis talebinde bulunanlar ile
ölen sigortalıların hak sahipleri de yararlanabilecektir.
Emekli veya hak sahiplerince Kanunun geçici 48. maddesi
gereğince 2008/Ekim ila 2013/Şubat süresine ait prim farklarının ödenmesi
halinde, söz konusu hizmetler tahsis talep veya ölüm tarihinden önceki sürelere
mal edilerek aylıklar, aylık başlangıç tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak
ve FHSZ’nin verilmesinden kaynaklanan aylık farkları,
aylık başlangıç tarihi itibariyle emekli veya hak sahiplerine ödenecektir.
Sigortalı veya hak sahiplerince kısmi ödeme yapılması
halinde, yapılan ödemeyle orantılı olarak hesaplanan hizmetler dikkate alınarak
aylıklar yeniden hesaplanacaktır.
Hizmet birleştirilmesi yapılmak suretiyle 2008/Ekim ay başından
sonra Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında aylık bağlananlar da aynı esaslar
çerçevesinde FHSZ’den yararlanabilecektir.
Örnek: Basın kartına sahip olan ve haber
ajansında muhabir olarak 20.4.2007-31.12.2011 tarihleri arasında çalışan ve
31.12.2011 tarihli tahsis talebine istinaden tarafına yaşlılık aylığı bağlanmış
olan sigortalının, 20.4.2007-30.9.2008 süresi 506 sayılı Kanunun mülga ek 5.
maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri aylık bağlama işlemlerinde
değerlendirilmiştir. Sigortalı 30.3.2013 tarihinde Kanunun geçici 48.
maddesinden yararlanmak için müracaat etmiş ve 2008/Ekim ila 31.12.2011 süresi
prim farklarını 25.7.2013 tarihinde ödemiştir. Sigortalının söz konusu döneme
ilişkin fiili hizmet süresi zamları dikkate alınmak suretiyle aylığı tahsis
talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve oluşan aylık farkları aylık
başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir.
4.3. 5434 sayılı
Kanunun mülga 32. ve Kanunun 40. Maddesi Kapsamındaki Hizmetlerin
Değerlendirilmesi
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışmaya
başlayan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların 5434 sayılı Kanunun mülga 32.
maddesine tabi fiili hizmet süresi zamlarının bulunması halinde sigortalıların
öncelikle 8.9.1999 ve/veya 23.5.2002 tarihindeki sigortalılık süreleri tespit
edilecek ve bu tarihlere kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamında
geçen fiili hizmet süresi zamları anılan tarihler itibariyle tespit edilen
sigortalılık süresine ilave edilecek ve sigortalının hangi tarih itibariyle
aylığa hak kazandığı tespit edilecektir. Tahsis talep tarihi itibariyle
sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde
sigortalıların 2008/Ekim ay başına kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi
kapsamında geçen fiili hizmet süresi zamları dikkate alınacaktır.
2008/Ekim ay başından önce 5434 sayılı Kanunun mülga 32.
maddesine tabi fiili hizmet süresi zamları bulunan sigortalıların aynı zamanda
2008/Ekim ay başından sonra Kanunun 40. maddesi kapsamında FHSZ’ne
tabi hizmetlerinin bulunması halinde, 2008/Ekim ay başı öncesi 5434 sayılı
Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zamları sigortalılık
süresine eklenecek, toplam prim ödeme gün sayısında dikkate alınacak, 2008/Ekim
ay başı öncesi 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki çalışmalar ile
2008/Ekim sonrası Kanunun 40. maddesi kapsamında geçen çalışmalar toplamı 3600
gün olması halinde sadece 2008/Ekim sonrası 40. madde kapsamındaki FHSZ için
yaş hadlerinden 3 yılı geçmeyecek şekilde indirim yapılacaktır.
Örnek 1: Sigortalının;
Cinsiyeti : Erkek
Doğum tarihi :
1.7.1970
İşe giriş tarihi :
1.1.1990
İşten ayrılış tarihi
: 30.11.2015
Tahsis talep tarihi :
30.11.2015
5434/32. maddesi
kapsamında FHSZ kapsamında geçen çalışmalar
8.9.1999 tarihi
itibariyle 3487 gün-3487/4 = 871 = 2 yıl 5 ay 1 gün
23.5.2002 tarihi
itibariyle 4462 gün-4462/4= 1115 = 3 yıl 1 ay 5 gün
1.10.2008 tarihi
itibariyle 4912 gün-4912/4= 1228 = 3 yıl 4 ay 28 gün
Toplam gün: 6800 gün
Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları: Sigortalının aylığa hak
kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde 5434/32.
maddesi kapsamında FHSZ’ye tabi çalışmaları
bulunmakta olup, söz konusu çalışmalar sigortalının anılan tarihler itibariyle
tespit edilen sigortalılık süresine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşulları
tespit edilecektir.
8 9
1999 23 5
2002
- 1 1
1990 -
1 1 1990
7 8
9 22 4
12
+
1 5 2
+ 5 1 3
8
1 12 27
5 15
Talep tarihinde aranacak emeklilik şartları, 506 sayılı Kanunun
geçici 81. maddesinin (B/g) bendi gereğince, 25 yıl +50 yaş + 5375 gündür.
Tahsis talep
tarihindeki durum: 30 11
2015 30 11
2015
- 1 1
1990 - 1 7
1970
29 10 25
29 4 45 Yaş
+ 28 4 3
27
3 29
Sigortalı tahsis talep tarihinde 25 yıl 10 ay 29 gün
sigortalılık süresine sahip olup, bu süreye sigortalının 2008/Ekim ay başına
kadar 5434/32. maddesi kapsamında geçen hizmetleri de ilave edilecektir. Bu
durumda, sigortalı 29 yıllık sigortalılık süresine sahip olmakla birlikte 50
yaş şartını yerine getirememiş ve anılan Kanun kapsamında geçen FHSZ’ye tabi hizmetler için yaş hadlerinden indirim
yapılmadığından tahsis talep tarihi itibariyle emekli olmaya hak
kazanamayacaktır.
4/1-(a) sigortalılarının hem 5434/32. maddesine hem de
Kanunun 40. maddesine tabi FHSZ kapsamında hizmetlerinin bulunması halinde
Kanunun 40. maddesi gereği yaş hadlerinden indirimde aranan 3600 gün hesabında
her iki Kanuna tabi fiili hizmet süresi zamları değerlendirilerek yaş haddinden
indirim yapılmasında 2008/Ekim sonrası FHSZ kapsamındaki süreler esas
alınacaktır.
Örnek 2: Sigortalının;
Cinsiyeti : Erkek
Doğum tarihi :
5.1.1970
Sigortalılık
başlangıcı : 1.1.1990
Tahsis talep tarihi :
10.2.2014
Toplam gün sayısı :
4830
5434/Mülga
31. Md. Fiili Hizmet: 15.1.1990 – 14.1.1995 =) 1800 gün
5434/Mülga
32. mad. FHSZ : 1 yıl 3 ay =) 450 gün
02.01.1995-31.12.2009
Süresi : Normal çalışma
Demir çelik
fabrikasında çalıştığı süre: 01.01.2010-10.02.2014=) 4 yıl 1 ay 10 gün =)
1480/4=370
gün = 1yıl 10 gün
8
9 1999 23
5 2002
-
1 1
1990 - 1
1 1990
7
8 9 22
4 12
+ 3
1 5434/mülga 32
22 7
13
5434/mülga
32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı ile aylığa hak kazanma
koşulu kademeli geçişe göre 25 yıl + 51 yaş + 5450 gündür.
Sigortalılık
süresine ilave edilecek süre: 1 yıl 3 ay
10 2
2014 (Tahsis Talep Tarihi)
-
1 1 1990
(İşe Giriş Tarihi)
9 gün 1
ay 24 yıl
+ 3 1
9
gün 4 ay 25 yıl
(Sigortalılık Süresi)
Prim Gün Sayısına
İlave Edilecek Süre:
5434/mülga 32.
maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı: 450 gün (1 yıl 3 ay) Demir
çelik fabrikasında çalıştığı süre: 370 gün = (1yıl 10 gün)
450 + 370 =820 gün
820 +4830 =5650 gün
Yaştan Yapılacak İndirim: 5434/mülga 32.
maddesi kapsamındaki çalışmalar ile Kanunun 40. maddesi kapsamındaki çalışmalar
toplamı 3600 günden az olduğundan yaştan indirim yapılmayacaktır.
10 2
2014
-
5 1 1970
5
gün 1 ay 44 yaş
Sigortalı
her ne kadar Kanunda öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısı şartını
yerine getirmiş ise de, yaş şartını yerine getirmediğinden aylık
bağlanmayacaktır.
İKİNCİ KISIM
KISA
VE UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR
BİRİNCİ
BÖLÜM
İŞ
KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SİGORTASI
İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan
yardımlar içerisinde emeklilik mevzuatını içeren yardımlar, sigortalıya sürekli
iş göremezlik geliri, hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması, evlenme ve cenaze
ödeneği verilmesidir.
1. Sürekli İş
Göremezlik Geliri
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma, gelirin
hesaplanması, başlangıcı ve birden fazla iş kazası ve meslek hastalığı hali
Kanunun 19. maddesinde düzenlenmiştir.
Sürekli iş göremezlik geliri, iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından
verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az
% 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacaktır.
İş kazası veya meslek hastalığı neticesinde Kurum sağlık
kurulunca meslekte kazanma gücünün en az % 10 oranında azaldığı tespit edilen
sigortalıların kısa vadeli sigortalar servisleri tarafından denetim amacıyla
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı ile ilgili grup başkanlıklarına gönderilen
dosyaları, soruşturma sonucu beklenmeden emeklilik servislerine iletilerek
sürekli iş göremezlik gelirleri bağlanacak, daha sonra düzenlenen denetim
raporlarında olayda sigortalı, işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğunun tespit
edilmesi halinde, Kanunun 21., 22. ve 23. maddeleri doğrultusunda gerekli
işlemler yapılacaktır.
İş kazasının Kısa Vadeli Sigortalar Servisi veya İş
Kazası Tespit Komisyonu tarafından tespit edilerek Kurum sağlık kurulunca
meslekte kazanma gücü kayıp oranının en az % 10 oranında azaldığına karar
verilmesi üzerine, sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı ile ilgili
kusur oranlarının tespitine ilişkin olarak müfettiş tarafından yapılan
soruşturma sonucu, meydana gelen olayın/kazanın iş kazası olmadığının
anlaşılması halinde müfettiş raporu esas alınarak gelir başlangıç tarihi
itibariyle kesilecek ve Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.
Sürekli iş göremezlik geliri
bağlanabilmesi için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması, iş yerini kapatması
veya devretmesi şartı aranmayacak olup, sigortalıların örneği Kurumca
hazırlanacak tahsis talep dilekçesini doğrudan Kuruma vermesi veya posta
yoluyla ya da e-devlet üzerinden göndermesi gerekmektedir.
Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanlara,
sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından
dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olan
sigortalıların gelir hesabına esas kazançları belirlenirken diğer sigortalılık
hallerine tabi gün ve kazançlarının da dikkate alındığı durumda, 4/1-(a)
kapsamında sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalıların 4/1-(b)
kapsamında da hizmetlerinin ve bu hizmetlere ilişkin prim ve prime ilişkin
borçlarının bulunması ve 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerin günlük kazancın
tespitinde;
- Dikkate alınması halinde, bu hizmetlere ilişkin prim
borçları ödenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılmayacak, ancak 97.
madde hükümleri dikkate alınmak kaydıyla prim borçlarının ödenme tarihi gelir
başlangıç tarihini değiştirmeyecektir.
- Dikkate alınmaması halinde ise, prim borçlarının
ödenmesi beklenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
1.1. Sürekli İş
Göremezlik Gelirinin Hesaplanması
Sürekli iş göremezlik
geliri sigortalının;
- Tam iş göremezliği
halinde; Günlük kazanç x 30 x % 70 veya kısaca GK x 21,
- Kısmi iş
göremezliği halinde ise Günlük kazanç x 30 x % 70 x SİD (sürekli iş
göremezlik derecesi) veya kısaca GK x 21 x SİD,
formüllerine göre
hesaplanacaktır.
Sigortalının başkasının bakımına
muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak dikkate
alınacak ve Gelir = GK x 30 x SİD formülüne göre hesaplanacaktır.
Bu şekilde hesaplanan gelir, günlük kazanç
hesabına giren son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirdir. Sigortalının son
takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirinin gelir başlangıç tarihine kadar
Kanunun 55. maddesine göre arttırılmasında, son takvim ayı ve gelir başlangıç
tarihi dikkate alındığından, gelir hesabına esas olan son takvim ayının ait
olduğu dönemde gelir/aylıklara yapılmış olan artışlar uygulanmayacaktır.
Hem son takvim ayının hem de gelir başlangıç tarihinin
ilk altı aylık dönemde olması halinde ilk altı aylık döneme ait artış verilmeyecek,
son takvim ayının ilk altı aylık dönemden önce, gelir başlangıç tarihinin ilk
altı aylık dönemde olması halinde ise ilk altı aylık döneme ilişkin artış
uygulanacaktır.
Son takvim ayı ile gelir başlangıç tarihinin ikinci altı
aylık dönemde olması halinde ise ilk ve ikinci altı aylık döneme ait artış
verilmeyecek, son takvim ayının ikinci altı aylık dönemden önce, gelir
başlangıç tarihinin ikinci altı aylık dönemde olması halinde sadece ikinci altı
aylık döneme ilişkin artış uygulanacaktır.
Örnek 1: Sigortalının son takvim ayı
2018/Aralık ayı, gelir başlangıç tarihinin ise 1.6.2019 olması halinde, son
takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire 2019/Ocak dönemine ilişkin aylık artışı
uygulanacaktır. Bu sigortalının son takvim ayının 2019/Ocak olması halinde ise
son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire 2019/Ocak dönemine ilişkin artış
uygulanmayacaktır.
Örnek 2: Sigortalının son takvim ayı
2018/Haziran ayı, gelir başlangıç tarihinin ise 1.8.2018 olması halinde, son
takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire, 2018/Ocak artışı uygulanmayacak olup,
sadece 2018/Temmuz dönemine ilişkin aylık artışı uygulanacaktır. Bu
sigortalının son takvim ayının 2018/Temmuz olması halinde ise, son takvim ayı
itibariyle hesaplanan gelire 2018/Ocak ve 2017/Temmuz dönemine ilişkin aylık
artışları uygulanmayacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığı hallerinde bağlanacak
gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç;
- İş kazasının olduğu tarihten, meslek hastalığı halinde
ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki
aydaki son üç ay içinde Kanunun 80. maddesine göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle,
- Oniki aylık dönemde
çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası
veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa bağlanacak gelirlerin
hesabına esas günlük kazanç, çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin
başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç
toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle,
- Çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde
ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas
tutularak,
hesaplanacak olup, günlük kazancın belirlenmesi aşağıda belirtilen
hususlara göre yapılacaktır.
1.1.1. İş kazası ile meslek hastalığı
sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, hesaplanacak
günlük kazancın otuz katı olacaktır.
Örnek 1: Sigortalının kaza
tarihi 22.5.2010 olup, son takvim ayı 2010/Nisan ayıdır.
Yıl/Ay |
Gün Sayısı |
Ücret
(TL) |
2010/Nisan |
30 |
860,00 |
2010/Mart |
30 |
860,00 |
2010/Şubat |
30 |
860,00 |
Toplam |
90 |
2580,00 |
Günlük Kazanç: 2580 /
90 = 28.67 TL’dir. Son takvim ayı 2008/Ekim ve sonrası olduğundan sürekli iş
göremezlik geliri Kanun hükümlerine göre bağlanacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığı
sigortasından hak kazanılan gelirlerin hesabında dikkate alınacak Kanun son
takvim ayına göre belirlenecek olup, son takvim ayı 2008/Ekim (dahil) sonrası
olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların gelirleri, Kanun
hükümlerine göre hesaplanacaktır.
- 4/1-(a)
sigortalıları açısından; günlük kazanç hesabına giren son takvim ayı 2008/Ekim (hariç)
öncesi olanların gelirleri, 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.
- 4/1-(b)
sigortalıları açısından; günlük kazanç hesabına giren son takvim ayının Kanunun
yürürlük tarihinden önceki bir tarih olması halinde, basamakların karşılığı
gelirler dikkate alınarak son takvim ayı itibariyle Kanun hükümlerine göre
hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479
sayılı Kanuna göre aylıkların artırılmasında uygulanan artış oranlarına,
Kanunun yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine kadar ise Kanunun 55.
maddesi hükümlerine göre artırılacaktır.
Örnek 2: 4/1-(b) kapsamında sigortalı iken
5.10.2008 tarihinde iş kazası geçiren ve sürekli iş göremezlik derecesinin % 25
olduğuna ve bakıma muhtaç olmadığına karar verilen sigortalının geçici iş
göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarih 20.2.2009 olup, gelir başlangıç tarihi
anılan tarihi takip eden ay başı olan 1.3.2009’dur.
Anılan sigortalının son takvim ayı 2008/Ocak ayı olup,
sürekli iş göremezlik geliri Kanun hükümlerine göre hesaplanacak ve ortalama
aylık kazancın tespitine esas sürelerde sigortalının tabi olduğu basamak
değerlerinin karşılığı prime esas kazançlar dikkate alınacaktır (2008 yılı
birinci altı aylık dönemde 12. basamağın prime esas kazanç değeri aylık 714,97
TL’ dir). Son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelir,
Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479 sayılı Kanunun mülga hükümlerine, Kanunun
yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine kadar ise Kanun hükümlerine göre
artırılacaktır.
Buna göre;
Ortalama günlük kazanç
: 714,97/
30 = 23,83
Ortalama aylık
kazanç : GK x 30
: 23,83 x 30 = 714,97
Gelir : 714,97 x % 70 x % 25
= 125,12 TL.
Bulunan gelir son takvim ayı olan 2008/Ocak dönemi geliri
olup, gelir başlangıç tarihine aylık artışları (2008/Temmuz ödeme döneminde %
7,2 ve 2009/Ocak ödeme döneminde ise % 3,84) ile taşınacaktır.
Gelir başlangıç tarihine taşınan
değer: 125,12
x 1,02 x 1.072 x 1.0384 = 142,06 TL’dir.
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılarına Kanunun yürürlük
tarihinden önce meydana gelen iş kazaları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce
anlaşılan meslek hastalıkları yönünden Kanun hükümleri uygulanmayacak ve
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmayacaktır.
1.1.2. Kanunun 4/1-(a) bendi
gereği sigortalı sayılanların gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate
alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının
ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50
oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacaktır.
- İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince
yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve
gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar
dikkate alınmayacaktır.
- Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak
çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış
ise, günlük kazancı son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıda
açıklanan usul ve esaslara göre hesaplanacaktır.
Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim
ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde
olması durumunda günlük kazanç hesabı;
Dönem |
Gün |
80/1-a1(
ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
2017/09 |
30 |
2000 |
1500 |
2017/08 |
20 |
2000 |
- |
2017/07 |
30 |
2000 |
1000 |
(2000+2000+2000)/(30+20+30)=75
TL
75*1,5 = 112,50 TL
(Arızi kazanç eklendikten sonra bulunan günlük kazanç için üst sınır)
(2000 + 2000 + 2000 +
1500 + 1000)/(30+20+30)= 106,25 TL
Arızi kazançlar eklenerek hesaplanan günlük kazanç
(106,25 TL), arızi kazançlar eklenmeksizin hesaplanan günlük kazancın %50
fazlasından (112,5 TL) az olduğundan, bu döneme ait arızi kazançların tamamı
günlük kazanç hesabında dikkate alınacaktır.
1.1.3. Kanunun 80. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendinde; ücretlerin hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle
prime tabi tutulacağı, diğer ödemelerin ise öncelikle ödendiği ayın kazancına
dahil edileceği ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın
aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmının, ödemenin yapıldığı ayı
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan
sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edileceği öngörülmüştür.
Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim
ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde
olması durumunda günlük kazanç hesabı;
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
2017/09 |
30 |
12.000 |
- |
2017/08 |
30 |
12.000 |
- |
2017/07 |
30 |
12.000 |
3.000 |
2017/7 döneminde ücret ve arızi kazançların toplamı
15.000 TL’dir. Ancak, bu döneme ait PEK üst sınırı 13.331,25 TL olduğundan bu
dönemde PEK 13.331,25 TL olarak alınacak, arızi kazançtan prime dahil edilmeyen
1.668,75 TL’lik tutar sonraki aya devredecektir.
2017/8 döneminde, 2017/7 döneminden devreden 1.668,75 TL
arızi kazançla birlikte PEK tutarı 13.668,75 TL’dir. Ancak, bu dönemde de PEK
üst sınırı 13.331,25 TL olduğundan PEK yine 13.331,25 TL olarak alınacak ve
arızi kazançtan prime dahil edilemeyen 337,50 TL’lik tutar sonraki aya
devredecektir.
13.668,75 – 13.331.25
= 337,5 (2017/9 dönemine devredilecek tutar.)
1.1.4. Kazanç dönemi içerisinde gün karşılığı
bulunmayan ücretler kazanç hesabında dikkate alınmayacak, gün karşılığı
bulunmayan arızi ödemeler ise, sonraki iki ayın arızi kazançlarına PEK üst
sınırını aşmayacak şekilde dahil edilecektir. Arızi kazançların dahil edildiği
ay, üçer aylık kazanç döneminin dışına çıkıyorsa dikkate alınmayacaktır.
Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim
ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde
olması durumunda;
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
2017/09 |
30 |
1800 |
- |
2017/08 |
30 |
1800 |
- |
2017/07 |
- |
- |
1000 |
2017/7 döneminde gün bildirilmeden 1000 TL arızi kazanç
bildirilmiştir. 1000 TL lik bu kazanç 2017/8
döneminin kazançlarına dahil edilecektir.
(1800+1000+1800)/(30+30)=76,67
TL kişinin günlük kazancı olarak hesaplanacaktır.
1.1.5. Sigortalının sürekli iş göremezlik
geliri hesabına esas kazanç döneminde aynı statüde birden fazla işyerinde çalışıyor
olması durumunda; her ay için ayrı ayrı ve toplamda prime esas kazanç üst
sınırı dikkate alınarak her bir işyerinden bildirilen kazançlar toplamı
üzerinden hesaplama yapılarak günlük kazanç tespit edilecektir. Ayrıca, ilgili
her ayda esas alınacak prim ödeme gün sayısı toplamı 30 günü, gelir hesabına
esas kazanç döneminde ise 90 günü aşamayacaktır.
Örnek 1: 2017/Ekim ayında iş
kazası geçiren sigortalıya ilişkin günlük kazanç hesabı:
|
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
1. İşyeri |
2017/09 |
20 |
2.000 |
- |
2017/08 |
30 |
3.000 |
- |
|
2017/07 |
30 |
3.000 |
- |
|
Toplam |
80 |
8.000 |
|
|
2. İşyeri |
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2 (Arızi
Kazanç) |
2017/09 |
30 |
4.000 |
- |
|
2017/08 |
30 |
4.000 |
- |
|
2017/07 |
30 |
4.000 |
- |
|
Toplam |
90 |
12.000 |
|
Her bir ay için prim ödeme gün sayısı 30 günden ve
toplamda da 90 günden fazla olamayacağından;
Günlük kazanç;
[(2.000+4.000)+(3.000+4.000)+(3.000+4.000)]/ (30+30+30)
=
(6.000+7.000+7.000)/90 = 222,22 TL olarak hesaplanacaktır.
Diğer taraftan, ikinci işyerinde sadece 2017/Haziran,
2017/Mayıs ve 2017/Nisan aylarında çalışılmış olması durumunda, sürekli iş
göremezlik geliri hesabına esas kazanç dönemi 2017/Eylül, 2017/Ağustos ve
2017/Temmuz olduğundan ve ikinci işyerinde aynı döneme gelen aylarda kazanç
bulunmadığından, sadece birinci işyerindeki kazançları üzerinden günlük kazanç
hesaplanacaktır.
Günlük kazanç; [(2.000+3.000+3.000)] / [(20+30+30)] =
8.000/80 =100 TL olarak hesaplanacaktır.
Örnek 2: Sigortalının 2016/Nisan ayında
sigortalı olarak çalışmaya başladığı birinci işyerinde işe başladığı ay
içerisinde iş kazası geçirmesi halinde günlük kazanç hesabı;
|
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
1. İşyeri |
2016/03 |
- |
- |
- |
2016/02 |
- |
- |
- |
|
2016/01 |
- |
- |
- |
|
Toplam |
|
|
|
|
2. İşyeri |
Dönem |
Gün |
80/1-a1( ücret) |
80/1-a2
(Arızi Kazanç) |
2016/03 |
30 |
6.000 |
- |
|
2016/02 |
30 |
6.000 |
- |
|
2016/01 |
30 |
6.000 |
- |
|
Toplam |
90 |
18.000 |
|
Birinci işyerinde işe başladığı ayda iş kazası geçiren
sigortalının bu işyerinde iş kazası tarihinden önceki oniki
ay içerisinde kazancı bulunmamaktadır. Ancak, sigortalının iş kazası geçirdiği
tarihten önceki oniki ayda ikinci işyerindeki kazancı
bulunduğundan ve Kanunun 17. maddesinde; günlük kazanç hesabı yapılırken iş
kazası geçirilen iş yerine göre tespit yapılacağına dair herhangi bir sınırlama
bulunmadığından, sigortalının ikinci işyerindeki kazançları da günlük kazanç
hesabında dikkate alınacaktır.
Günlük kazanç; [(6.000)+(6.000)+(6.000)] / (30+30+30)=
18.000 / 90= 200 TL olarak hesaplanacaktır.
Örnek 3: 2014/Temmuz ayında iş kazası geçiren
sigortalıya ilişkin günlük kazanç hesabı:
|
1. İşyeri |
2. İşyeri |
3. İşyeri |
4. İşyeri |
5. İşyeri |
|||||
|
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
2014/6 |
11 |
392,7 |
|
|
|
|
|
|
|
|
2014/5 |
|
|
30 |
1071 |
6 |
214,2 |
|
|
|
|
2014/4 |
|
|
23 |
821,1 |
30 |
1071 |
5 |
178,5 |
10 |
357 |
Her bir ay için prim ödeme gün sayısı 30 günden ve
toplamda da 90 günden fazla olamayacağından;
Günlük kazanç ;
[(392,7)+(1071+214,2)+(821,1+1071+178,5+357)] / (11+30 + 30)
=
4.105,5 / 71 = 57,8 TL olarak
hesaplanacaktır.
1.2. İş Kazası ve
Meslek Hastalığında Hizmetlerin Birleştirilmesi
2829 sayılı Kanun, Kanunun yürürlüğe
girdiği 2008/Ekim ayı itibariyle yürürlükten kaldırılmış olup, bu durumda,
Kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı
olaylarında, gelirin hesabına esas 3 aylık dönemi 2008/Ekim sonrası olan
sigortalıların söz konusu 3 aylık dönem içerisinde birden fazla sigortalılık
haline tabi olması halinde, hizmetleri gelirin hesaplanmasında
birleştirilecektir.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılardan
sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olup, gelir hesabına esas
kazançları 2008/Ekim sonrasına ait olanların gelir hesabında kazançları
belirlenirken diğer sigortalılık haline tabi gün ve kazançları da dikkate
alınacaktır. Bu uygulama hem sürekli iş göremezlik geliri ve hem de ölüm geliri
hesabında geçerli olacaktır.
Örnek 1:
En son sigortalılık
hali : 4/1-(a)
Kaza tarihi : 17.8.2011
Son takvim ayı : 2011/Temmuz
Günlük kazanç
hesabına giren prime esas kazançlar
Sigortalılık hali |
Ay |
Gün |
Prime
esas kazanç |
4/1-(a) |
2011/Temmuz |
10 |
350,20 |
- |
2011/Haziran |
- |
- |
4/1-(b) |
2011/Mayıs |
5 |
175,10 |
|
Toplam |
15 |
525,30 |
4/1-(a) kapsamında bir işyerinde çalışırken 17.8.2011 tarihinde
iş kazası geçiren sigortalının kaza tarihinden önceki bir yıllık sürede üçer
aylık dönemler halindeki çalışmalarına bakılarak kazançları tespit edilecektir.
Anılan sigortalının, Temmuz ayında 4/1-(a) kapsamında, 2011/Mayıs ayında da
4/1-(b) kapsamında sigortalı olması nedeniyle, gelir hesabına esas günlük
kazancı tespit edilirken hem 4/1-(a) hem de 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı
hizmetlerine ait kazançları ve gün sayıları dikkate alınacaktır. Buna göre,
sigortalının günlük kazancı = 525,30 / 15 = 35,02 TL olarak belirlenecektir.
Kanunun 53. maddesinin beşinci fıkrasına göre;
sigortalının 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan
sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı
anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer
alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi
halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılmaktadır.
Sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte
bulunmak ve Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı
ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan
sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler.
Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan
haklar yönünden, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa
vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta
kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında
sigortalılık statüsünde değerlendirilecektir.
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamına tabi
sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı
esas alınıp 4/1-(b) kapsamında prim ödeyeceğini beyan edenlerden gelirin
hesaplanmasına esas son takvim ayı 2011/Mart ayı ve daha sonraki aylar olanların
iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, öncelikle
sigortalının hangi statüdeki faaliyetinden dolayı iş kazası geçirdiği veya
meslek hastalığına tutulduğu tespit edilecektir. Bu tespitten sonra meslekte
kazanma gücü kaybının % 10 ve üzerinde olduğuna Kurum sağlık kurulunca karar
verilmesi halinde sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanırken,
sigortalı hangi sigortalılık statüsündeki faaliyetinden dolayı iş kazası
geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise yalnızca o statü için bildirilen
veya ödenen kazançları dikkate alınacaktır. Yani, 4/1-(b) kapsamına girecek
faaliyetinden dolayı iş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise
yalnızca 4/1-(b) statüsündeki kazançları, 4/1-(a) kapsamındaki faaliyetinden
dolayı iş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise yalnızca 4/1-(a)
statüsündeki kazançları dikkate alınarak gelir hesaplanacaktır.
Örnek 2: Hizmet akdi ile
4/1-(a) kapsamında sigortalı iken, 1.4.2011 tarihinde şirket ortağı olan A
kişisi 4/1-(b) kapsamındaki faaliyetinden dolayı da prim ödemek için talepte
bulunmuştur. 1.5.2011 tarihinden itibaren işveren tarafından 4/1-(a) kapsamında
aylık 1.000 TL kazanç bildirilirken aynı zamanda kendisi tarafından da 4/1-(b)
kapsamında 3.000 TL kazanç beyanı üzerinden primleri ödenmeye başlanmıştır.
Sigortalı A, 15.8.2011 günü şirketi ile ilgili pazarlama işine giderken kaza
geçirmiş, olayın iş kazası olduğu ve 4/1-(b) kapsamındaki faaliyeti sırasında
meydana geldiği tespit edilmiştir. Olay sonucu sigortalı A’nın meslekte kazanma
gücü kayıp oranı % 10 olarak tespit edilmiş olup, sigortalının gelir hesabına
giren 2011/Temmuz, Haziran ve Mayıs ayları için sadece 4/1-(b) kapsamında beyan
edilen kazançları dikkate alınarak gelir hesaplanacak, 4/1-(a) kapsamında
işveren tarafından bildirilen kazançları hesaplamada dikkate alınmayacaktır.
Sigortalının gelir hesabına esas prim gün sayıları ve kazançları aşağıda
gösterilmiştir.
Dönemler |
Sigortalılık Hali |
|||
4/1-(a) |
4/1-(b) |
|||
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
|
2011/Temmuz |
30 |
1.000 |
0 |
3.000 |
2011/Haziran |
30 |
1.000 |
0 |
3.000 |
2011/Mayıs
|
30 |
1.000 |
0 |
3.000 |
TOPLAM |
90 |
3.000 |
0 |
9.000 |
Bu durumda, sigortalının gelirine esas günlük
kazancı: 9.000/90 = 100 TL olarak hesaplanacaktır.
Aynı olay 4/1-(a) kapsamındaki işyerinde meydana gelmiş
olsaydı, bu durumda da sadece işverence bildirilen kazançlar dikkate alınacak,
4/1-(b) kapsamında beyan edilen kazançlar dikkate alınmayacak idi.
Örnek 3: 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam
ederken aynı zamanda hizmet akdi ile 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başlayan sigortalı, 4/1-(b) kapsamında prim ödemeye devam edeceğini
beyan etmiş olup, 4/1-(a) kapsamında sigortalılığından dolayı 3.6.2011
tarihinde iş kazası geçirmiş, olayın iş kazası olduğu ve sigortalının meslekte
kazanma gücü kaybının % 30 olduğu tespit edilmiştir. Sigortalının gelir
hesabına esas 2011/Mayıs, Nisan ve Mart aylarında 4/1-(a) kapsamında prime esas
kazanç alt sınırı üzerinden, 4/1-(b) kapsamındaki primleri ise prime esas
kazanç alt sınırının iki katı üzerinden ödenmiştir. Bu durumda, sigortalıya
4/1-(a) kapsamında gelir bağlarken sadece 4/1-(a) kapsamındaki prime esas
kazançları dikkate alınacak, 4/1-(b) kapsamındaki kazançları dikkate
alınmayacaktır. Sigortalının gelir hesabına esas prim gün sayıları ve
kazançları aşağıda gösterilmiştir.
Dönemler |
|
Sigortalılık Hali |
|
||
4/1-(a) |
|
4/1-(b) |
|||
Gün |
Kazanç |
Gün |
|
Kazanç |
|
2011/Mayıs |
10 |
265,50 |
0 |
|
531 |
2011/Nisan |
30 |
796,50 |
0 |
|
1.593 |
2011/Mart |
20 |
531,00 |
0 |
|
1.062 |
TOPLAM |
60 |
1.593 |
0 |
|
3.186 |
Bu durumda, sigortalının gelirine esas
günlük kazancı: 1.593/60 = 26,55 TL olarak hesaplanacaktır.
1.3. Birden Fazla İş
Kazasına Uğrama Durumu
Kanunun 19. maddesinin onuncu fıkrasında, sigortalının
yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması
halinde, meydana gelen engellilik hallerinin bütünü göz önüne alınarak
kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı
sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanacağı, ancak sigortalının son iş
kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak
gelirinin, hesaplanan ilk gelirinden az olması halinde sigortalının sürekli iş
göremezlik gelirinin ilk kazanç üzerinden ödeneceği öngörülmüştür.
Birden fazla iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına
tutulan sigortalıların dosyası her olay için tespit edilen meslekte kazanma
gücü kaybı oranı ile ilgili birleştirme kararı alınmak üzere Kurum sağlık
kuruluna gönderilerek, anılan Kurul kararına göre belirlenen birleştirilmiş SİD
üzerinden gelir hesaplanacaktır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iş kazasına
uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra başka bir iş kazasına uğraması veya meslek hastalığına tutulması
halinde gelir hesabı birleştirilmiş SİD üzerinden yukarıda açıklandığı şekilde
yapılacaktır.
506 sayılı Kanunun 96. maddesinin beşinci fıkrası
gereğince (A/S kodları); sigortalı veya hak sahiplerine 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre bağlanan gelir veya aylıklardan, ilk hak edilen gelir veya
aylık dışında sonradan bağlanacak gelir ve aylıklar için alt sınır aylığına
ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, aynı anda birden fazla gelir veya aylığın
hak edilmesi halinde ise yüksek olanın ilk hak edilen gelir veya aylık olarak
esas alınacağı öngörülmüştür.
4/1-(a) sigortalıları için Kanunun yürürlük tarihi olan
2008/Ekim ay başından itibaren iş kazası ve meslek hastalığı sigortasında,
sürekli iş göremezlik geliri veya ölüm gelirinin hesaplanmasında, günlük
kazancın hesabına giren son takvim ayı bu tarihten sonra olanlara Kanun
hükümlerine göre gelir bağlanacağından, 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin
beşinci fıkrası (A/S) uygulanmamaktadır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalının ikinci
bir iş kazası geçirmesi halinde gelirler arasında (mukayese indirimler ve
artırımlar uygulanmadan yapılacağından) mukayese yapılarak en fazla ödemeye
imkan veren gelir üzerinden ödeme yapılması gerekmekte olup, birleştirilmiş SİD
üzerinden hesaplanan gelirin son takvim ayının 2008/Ekim ay başı sonrası olması
halinde sürekli iş göremezlik geliri Kanuna göre hesaplanarak 506 sayılı
Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S) uygulanmayacaktır.
Ayrıca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
bir/birden fazla iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan
sigortalıların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da iş kazasına uğraması
veya meslek hastalığına tutulması ve her bir olayla ilgili farklı kusur
oranları belirlenmesi durumunda en yüksek kusur oranı üzerinden işlem
yapılacaktır.
Örnek: 5.1.2005 tarihinde
geçirmiş olduğu iş kazası sonucu 11,30 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden
159,63 TL gelir almakta olan sigortalıya 1.2.2012 tarihinde geçirmiş olduğu iş
kazası nedeniyle % 46,07 birleştirilmiş SİD oranı üzerinden Kanun hükümlerine
göre 718,77 TL gelir hesaplanarak, ilk geliri ile mukayese edilmiş ve % 46,07
SİD üzerinden bağlanan gelirin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Buna göre,
birleştirilmiş SİD üzerinden hesaplanan gelirin son takvim ayının 2008/Ekim ay
başı sonrası olması nedeniyle Kanuna göre sürekli iş göremezlik geliri
hesaplandığından 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S)
uygulanmayacaktır.
1.4. Gelir Alt Sınırı
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak
gelirlerde alt sınır kontrolü Kanunda sadece başka birinin sürekli bakımına
muhtaç durumdaki sigortalılar için öngörülmüştür. Başka birinin sürekli bakımına
muhtaç olan sigortalılara bağlanacak gelirler, prime esas kazanç alt sınırının
aylık tutarının % 85’inden az olmayacaktır.
Alt Sınır Geliri = Asgari Aylık Kazanç
x 85/100 formülüyle hesaplanır. Yıllar itibariyle gelir hesabına esas alt
sınırları gösterir tabloya Genelge ekinde (Ek-1) yer verilmiştir.
1.5. Gelirlerde
Yapılan Artırım ve İndirimler
Sigortalının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olması
sonucunda bağlanan gelirler artırılacak ve gelir bağlama oranı % 100 olarak
dikkate alınacaktır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılardan
son takvim ayı 2008/Ekim sonrası olanlara Kanunun 19. maddesi hükümlerine göre
gelir bağlanmakta olup, sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi
süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması durumunda bağlanacak gelirden,
kusurun niteliği ve oranına göre 22. maddede belirtilen hükümler doğrultusunda
indirim yapılacaktır. Buna göre;
- Hekim tavsiyelerine uymaması,
- Kazanın meydana gelmesinde ağır kusuru veya kasdi hareketinin bulunması,
- Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen
tedaviyi kabul etmemesi, hallerinde sigortalının gelirinden indirim
yapılacaktır.
Sigortalının hekim tavsiyelerine uymaması halinde
bağlanan geliri, kusur derecesine göre en fazla 1/4’üne, ağır kusuru halinde
ise yine kusur derecesine göre 1/3’üne kadar eksiltilecektir.
Örnek 1: Sigortalının Kanunun 22. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine göre ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğradığı
ve % 55 oranında ağır kusurlu olduğu varsayılmıştır. Bu durumda, gelirin en
fazla 1/3’inden kusur oranında indirim yapılacak olup, gelirden yapılacak
indirim oranı;
Gelir başlangıç
tarihindeki gelir: 344,98 TL
Gelirden yapılacak indirim miktarı: 344,98/3= 114,99 TL =
114,99 x % 55 = 63,24 TL veya kısaca % 55/3 = % 18,33 x 344,98 = 63,24 TL
İndirim sonrası
gelir: 344,98 – 63,24 = 281,74 TL olacaktır.
Sigortalının kasdi hareketinin
bulunması veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul
etmemesi halinde ise gelirinin yarısı bağlanacaktır.
Sürekli iş göremezlik gelirleri ile ölüm gelirlerine 2330
sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri gereğince %
25 artırım uygulanmayacaktır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin
birinci fıkrasının (b) alt bendinde, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve
kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının
görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde kusur derecesinin yer
almaması halinde, Kurumca gelirlerin % 5 oranında eksiltileceği öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenen
trafik kaza raporlarında kazaya karışanların kusur oranları belirtilmemekte,
yayalar ve sürücüler için “asli kusurlu” veya “tali kusurlu” ifadeleri
kullanılmaktadır. Trafik iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma düşen
sigortalılara bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinden sigortalıların
kusurları oranında indirim yapıldığından, söz konusu kusur oranları;
- Olayın mahkemeye intikal etmiş olması durumunda,
mahkeme tarafından,
- Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurlarınca düzenlenen raporlarda,
- Varsa sigorta eksperlerinin raporlarında,
belirlenen oranda, olayın mahkemeye intikal etmemiş ve
kusur oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği durumlarda ise, “Asli kusur”
için 6/8, “Tali kusur” için 2/8 oranında dikkate alınacaktır. 6/8 kusur oranı %
75’e, 2/8 kusur oranı ise % 25’e tekabül etmektedir.
Örnek 2: Sigortalı trafik iş kazası geçirmiş
olup, kazaya ilişkin raporda asli kusurlu olarak belirlenmiş ve gelirinden
Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre kusur derecesi esas
alınarak üçte birine kadar indirim yapılması öngörülmüştür. Bu durumda asli
kusurlu olması nedeniyle kusur oranı % 75 (6/8) kabul edilip bağlanan
gelirinden % 75 kusur oranının üçte biri oranında % 75/3 = % 25 indirim
yapılacaktır.
Ayrıca, Kanuna göre bağlanan sürekli iş göremezlik
gelirlerinde sigortalıların birden fazla iş kazası geçirmesi veya meslek
hastalığına tutulması halinde, meydana gelen iş kazası veya meslek
hastalıklarında Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamında kusurların bulunması halinde, aynı kusurlar için yüksek
olan kusur oranı uygulanarak indirim yapılacaktır.
Örnek 3: Sigortalıya, 5.3.2010 tarihinde
geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı % 11,10 sürekli iş göremezlik derecesi
üzerinden 1.7.2010 tarihinden geçerli olmak üzere sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış, kusur oranı % 40 olarak bildirildiğinden Kanunun 22. maddesi
uyarınca gelirde % 13,33 indirim uygulanmıştır. Sigortalının 18.2.2011
tarihinde ikinci bir iş kazasına uğraması sonucunda sürekli iş göremezlik
derecesi % 41,20 ve kusur oranı ise % 20 iken, Kurum sağlık kurulu tarafından
birleştirme kararı alınarak birleştirilmiş sürekli iş göremezlik derecesi %
47,72 olarak belirlenmiştir. Bu durumda sigortalının birleştirilmiş sürekli iş
göremezlik derecesi üzerinden hesaplanan sürekli iş göremezlik gelirinden
yüksek olan kusur oranı (% 40) dikkate alınarak Kanunun 22. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre indirim yapılacaktır.
1.6. Sürekli İş
Göremezlik Derecesi İtirazlarıyla İlgili Mahkeme Kararları Hakkında Yapılacak
İşlemler
Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sürekli iş
göremezlik derecesine gerek sigortalı gerekse işverenler tarafından itiraz
amaçlı davalar açılmakta, dava sonucu verilen kararlara istinaden
sigortalıların sürekli iş göremezlik derecelerinde artma, azalma yönünde
değişiklikler olabilmektedir. Bu durumda söz konusu mahkeme kararları, Kurum
sağlık kuruluna gönderilmeksizin doğrudan sigortalı dosyasının bulunduğu
birimce aşağıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak uygulanacaktır.
Kurumumuzun taraf olmadığı maddi ve manevi tazminat
davalarında tespit edilen sürekli iş göremezlik dereceleri ile kusur
oranlarının Kurumumuzu bağlayıcılığı bulunmadığından, bu tür kararlarla ilgili
herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Kurumumuzun taraf olduğu davalar sonucu verilen ve
kesinleşen kararlarla tespit edilen sürekli iş göremezlik dereceleri dikkate
alınarak gelirleri yeniden hesaplanacaktır.
Anayasamızın 141/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her
türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 3.12.2003 tarihli ve
E.2003/4-776, K.2003/720 sayılı kararında belirtilen; “… Hükmün açık ve net
olması gereği hüküm sonucu ile sınırlı olmayıp, iddiaların tek tek ele
alındığı, cevaplandırıldığı, hukuka ve yasaya aykırı bulunma ya da bulunmama
nedenlerinin açıklandığı, yasal dayanakların gösterildiği, anlamaya ve denetime
elverişli gerekçenin varlığını da gerektirir. Zira taraflar ancak gerekçe
sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını
anlayabilecekleri gibi Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi
halinde mümkün olacaktır. İşte bu nedenledir ki, kararın gerekçesinde hangi
maddi vakıanın hangi hukuki sebeple davacıyı haklı gösterdiğinin açıklanması
halinde ancak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesine uygun bir
kararın varlığından söz edilebilecektir …” şeklindeki açıklamadan da
anlaşılacağı üzere, mahkeme kararları gerekçe ve hüküm kısımları ile bir
bütündür.
Buna göre, Kurumumuzun taraf olduğu maddi veya manevi
tazminat davalarına ilişkin mahkeme kararlarının hüküm kısmında yer almasa da
gerekçe bölümünde belirtilen sürekli iş göremezlik derecesi Kurumumuzu
bağlayıcı olup, sigortalının gelirlerinin ödenmesine esas sürekli iş göremezlik
derecesi, mahkeme kararının gerekçe bölümünde yer alan yeni sürekli iş
göremezlik derecesine göre değiştirilecektir.
Mahkeme kararlarında, iş kazasının olduğu veya meslek
hastalığına tutulma tarihinin belirtilip, yeni sürekli iş göremezlik
derecesinin hangi tarihten itibaren uygulanacağının açıkça belirtilmediği
durumlarda, mahkeme kararının kesinleşme tarihi dikkate alınacaktır.
Mahkeme kararlarında kontrol muayenesi ve bakıma
muhtaçlık yönünde bir hüküm bulunmaması halinde, mahkeme kararı gereği yerine
getirildikten sonra ilgili Kurum sağlık kuruluna sigortalının kontrol
muayenesine tabi tutulup tutulmayacağı ile bakıma muhtaç olup olmadığının
tespiti amacıyla gönderilecektir.
Sürekli iş göremezlik derecesi tespit davalarının uzun
bir sürece yayılması ve dava konusu SİD oranının dava sonuçlanmadan kontrol
muayenesi sonucu değişmesi durumunda, yeni SİD oranı üzerinden işlem
yapıldıktan sonra değişikliğe yönelik SİD kararı derhal mahkemeye
bildirilecektir. Mahkemenin sonuçlanması ile mahkemece belirlenen SİD oranının
hangi tarih itibariyle uygulanacağı hususunda kararda açık bir hüküm
bulunmaması halinde işlemler mahkeme kararının kesinleşme tarihine göre
sonuçlandırılacaktır.
Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığının söz
konusu olduğu durumlarda, iş kazası veya meslek hastalığından herhangi biri
hakkında verilen mahkeme kararında, sigortalının sürekli
iş göremezlik derecesinin değişmesi durumunda, mahkeme kararı, uygulanmadan
önce birleştirme kararı alınmak üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. İş
kazasının mahkeme kararı ile tespit edildiği ve meslekte kazanma gücünün
mahkeme kararının gerekçe veya hüküm bölümünde yer almadığı durumlarda,
hazırlanacak iş kazası dosyası mahkeme kararıyla birlikte Kurum sağlık kuruluna
gönderilecek ve anılan Kurulda yapılacak değerlendirme sonrası düzenlenecek
meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitine ilişkin Kurul kararına göre gelir
başlangıç tarihi belirlenecektir.
1.7. Gelirin
Başlangıcı
Kanuna göre bağlanacak
sürekli iş göremezlik geliri;
- Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
- Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş
göremezlik durumuna girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporun tarihini,
takip eden ay
başından başlatılacaktır.
506 yılı Kanuna göre
bağlanan sürekli iş göremezlik gelirleri ise,
- Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
- Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik
durumuna girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporun tarihini,
takip eden günden itibaren
başlatılacaktır.
Dolayısıyla, gelirin başlangıç tarihinde “ay başı”
kavramı ilk defa Kanun ile getirilen bir düzenleme olup, Kanuna göre bağlanan
sürekli iş göremezlik gelirlerinde gelir başlangıç tarihi Kanuna göre
belirlenecektir.
Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı olup, sürekli iş
göremezliği tespit edilenlerin kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunlu olmakla birlikte, gelirin başlangıç tarihinde kendi
sigortalılığından dolayı genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin
borcu bulunan 4/1-(b) sigortalılarının gelir başlangıç tarihlerinde herhangi
bir değişiklik olmayacak ancak, borçları tahsil edilmeden gelir bağlama işlemi
sonuçlandırılmayacaktır.
4/1-(a) kapsamında sürekli iş
göremezlik geliri bağlanacak sigortalıların 4/1-(b) kapsamında da hizmetlerinin
ve bu hizmetlere ilişkin prim ve prime ilişkin borçlarının bulunması halinde
4/1-(b) kapsamındaki hizmetler günlük kazancın tespitinde dikkate alınmış ise,
bu hizmetlere ilişkin prim borçları ödenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılmayacak
olmakla birlikte prim borçlarının ödenme tarihi gelir başlangıç tarihini
değiştirmeyecek, ancak kazanç hesabında dikkate alınmamış ise, prim borçlarının
ödenmesi beklenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
1.8. Gelirin
Sermayeye Çevrilmesi
506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 22. maddesinde, iş
kazası sonucu tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 25’ ten az
olması ve bunun üç yıl içinde değişmesinin Kurumca mümkün görülmemesi ve
sigortalının isteği üzerine bu gelirlerin sermayeye çevrilerek ödenmesi
öngörülmektedir.
Buna karşın, Kanunda gelirin sermayeye çevrilerek
ödenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olup, sürekli iş göremezlik
geliri başlangıç tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalılar bu
haktan yararlanamayacaktır.
Bu nedenle, gelirlerini 506 sayılı Kanunun 22. maddesine
göre sermaye olarak alan sigortalıların;
- Daha sonra mevcut hastalık veya arızalarında artma
olduğunu beyan ederek kontrol muayenesine tabi tutulması ve sürekli iş
göremezlik derecesinin değişmesi ,
- Sermaye ödemesi aldıktan sonra birden fazla iş kazasına
uğraması ya da meslek hastalığına tutulması (meydana gelen arızaların bütünü
göz önüne alınarak),
hallerinde 506 sayılı Kanunun 21. veya
Kanunun 19. maddesindeki hükümler doğrultusunda gelir bağlanacak ve sermayenin
aylık tutarı belirlenerek bağlanan gelirlerden mahsup edilecektir.
1.9. Maddi
Tazminatların Gelirlerden Kesilmesi
Anayasa Mahkemesi’nin, 21.3.2007 tarihli ve 26469 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 tarihli ve
2003/10 Esas, 2006/106 sayılı Kararıyla 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin
birinci fıkrasının “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden
isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere …” bölümünün iptaline
karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin mezkür
kararından önce Kurumun 506 sayılı Kanuna dayalı rücu hakkının hukuksal temeli halefiyet iken, iptal sonrasında oluşan yeni hukuki duruma
göre, Kurumumuzun rücu hakkı, yasadan doğan, kendine özgü ve sigortalı ya da
hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüştür. Bu hukuki
durum değişikliği sonrasında gelir artışlarının bundan böyle dava konusu
yapılamayacağı, tazmin sorumlularının da sigortalıya veya hak sahiplerine
yapmış oldukları her türlü ödemenin Kurumun rücu alacağından düşülmesine imkan
bulunmadığı açıktır.
506 sayılı Kanunun 26. maddesinin Anayasa Mahkemesince
iptal edilen ibaresinin Kanunun 21. maddesine peşin değerle sınırlı olmak üzere
tekrar konulduğu görülmektedir. Bu durumda;
- 506 sayılı Kanun hükümlerine göre Kurumumuzca peşin
sermaye değerli gelir bağlanan sigortalıların işverenden aldıkları maddi
tazminat tutarları Kurumca bağlanan gelirlerinden mahsup edilmeyecek,
- Kanun hükümlerine göre bağlanan gelirler için
sigortalıların işverenden peşin sermaye değeri ile sınırlı olmak üzere
aldıkları maddi tazminat tutarları Kurumca bağlanan gelirlerinden mahsup
edilecektir.
1.10. Diğer Hususlar
1.10.1. Meslek hastalığı
sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edilmiş sigortalıların Kurumca
yapılan denetim ve kontroller ile kontrol muayeneleri sonucu Kurum sağlık
kurulunca veya söz konusu tespitlere ilgililerin itirazı nedeniyle Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca yapılan değerlendirmelerde, “meslek hastalığı
yoktur veya meslek hastalığı bulunmamaktadır” kararı verildiğinde, bağlanan
gelir, başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96. maddesi
kapsamında yersiz ödemeler tahsil edilecek, kontrol muayene tarihi veya itiraz
nedeniyle Kurum sağlık kurulunca yapılan değerlendirme sonucu temin edilen yeni
tarihli sağlık kurulu rapor tarihi itibariyle azalma ve iyileşme şeklinde karar
verilmesi halinde ise kontrol muayene tarihi itibariyle gelirler kesilecektir.
1.10.2. 2008/Ekim ay başından
önce meslek hastalığı nedeniyle tespit talebinde bulunan ve haklarında karar
verilemeyen 4/1-(a) sigortalılarının meslek hastalığı ve oran tespit işlemleri
mülga mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığı meslek hastalıkları hastanelerince,
2008/Ekim ay başından sonra meslek hastalığı nedeniyle
tespit talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları hakkındaki işlemler
Kurumca düzenlenen meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespitine ilişkin
yönetmeliğe göre Kurum sağlık kurulunca,
Meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
almakta olan sigortalıların 2008/Ekim ay başından sonraki herhangi bir nedenle
yapılacak kontrol muayenelerine ilişkin değerlendirmeler Kurum sağlık
kurulunca,
yapılacaktır.
1.10.3. Kontrol muayenesi
veya sigortalı/işverenin yeniden muayene talebi vb. nedenlerle düzenlenen
sağlık kurulu raporlarını içerir dosyanın Kurum sağlık kurulunda
değerlendirilmesi sonucu düzenlenen kararda, meslekte kazanma gücü kaybı
oranında;
- Tarih belirtilerek artma/azalma/düzeltme
yapılmış ise, sürekli iş göremezlik geliri değişiklik işlemleri bu tarihe göre,
- Tarih belirtilmeden sadece düzeltme
yapılmış ise, sürekli iş göremezlik geliri değişiklik işlemleri ilk gelir
bağlandığı tarih itibariyle,
yapılacaktır.
1.10.4. Birden fazla iş
kazası veya meslek hastalığı olması durumunda her vaka için tespit edilen
meslekte kazanma gücü kaybı oranının birleştirme işleminde Kurum sağlık
kurulunca tarih belirtilmediğinden sigortalıların gelirlerinin birleştirilmiş
SİD üzerinden birleştirmeye esas iş kazası veya meslek hastalığı esas alınarak
hesaplanması,
Emeklilik servislerince, Kurum sağlık kurulu
kararlarındaki artma/azalma/düzeltme ibarelerinin ve bu ibarelere ilişkin
tarihlerin mutlaka kontrol edilmesi ve hata tespit edilmesi halinde Kurum
sağlık kuruluna iade edilmesi,
Kontrol muayenesi nedeniyle Kurum sağlık kurullarına veya
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna sigortalılara ait tüm tahsis dosyasının
gönderilmesi hususuna dikkat edilmesi,
gerekmektedir.
1.10.5. Kurum veya
sigortalı/işveren tarafından açılan davalara ilişkin; Kurumca yetkilendirilmiş
sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarında yer alan,
“maluliyeti bulunmamaktadır-meslek hastalığı bulunmamaktadır vb.” ibarelerine
istinaden veya sigortalının talebi bulunmadığından, iş kazası/meslek
hastalığına ilişkin işlem yapılamayacağı yönünde mahkemelere bilgi
verilmeyecektir.
Meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitleri Kurum sağlık
kurulunca yapıldığından, iş mahkemelerinden gönderilen müzekkerelere sağlık
kurulu raporunda bulunan söz konusu ibarelere göre cevap verilmeyecek olup,
öncelikle iş kazası/meslek hastalığı tespit işlemleri başlatılarak ilgili
mahkemeye bu yönde bilgi verilecek ve oluşturulacak iş kazası/meslek hastalığı
dosyası Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
1.10.6. İş mahkemelerinden,
Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarının
istenmesi durumunda, anılan kurul kararları, bu kararlara esas tüm sağlık
kurulu raporları ve dayanağı grafi vb. tıbbi belgeler
ile iş kazası/meslek hastalıklarına ilişkin tahkikat, denetim raporu veya
komisyon kararı sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince
eksiksiz olarak gönderilecektir.
Kurum sağlık kurullarınca veya Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunca verilen kararlara karşı açılan davalarda ilgili mahkemelerce
dosya istendiğinde, dosya aslı yerine onaylı ve dizin pusulasına bağlanmış
dosya örneği, ancak özellikle dosya aslının istenmesi durumunda dizin
pusulasına bağlanmış dosya aslı gönderilecektir.
1.10.7. İş kazası, meslek hastalığı, malullük
veya çalışma gücü kaybı tespitine ilişkin, yargı süreci devam ederken
düzenlenen bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu kararı vb. belgelere istinaden
değerlendirme veya düzeltme yönündeki talepler Kurum sağlık kurullarına
gönderilmeyecektir.
1.10.8. Meslek hastalıklarında ilgili Kurum
sağlık kurulunca düzenlenen kararlarda meslek hastalığının tespitinde esas
alınan rapor tarihinin belirtilmemesi halinde ilgili Kurum sağlık kurulundan
rapor tarihinin yazılması istenilecektir.
1.10.9. Kurul kararlarında
sadece “maluliyeti gerekmez” ibaresi olması durumunda oranın % 0 olarak tespit
edildiği kabul edilerek gelir dosyası oluşturulacaktır.
1.10.10. 4/1-(a) sigortalıları
için iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı
oranı tespit edilmek üzere hazırlanan dosyalar, Kurum sağlık kurullarına
gönderilmeden, sigortalılar hakkında başka bir vaka nedeniyle daha önce
meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edilip edilmediği (8 nolu tahsis dosyasının bulunup bulunmadığı)
araştırılacaktır.
Haklarında daha önce meslekte kazanma gücü kaybı oranı
tespit edildiği anlaşılan sigortalının hazırlanan dosyası ilk tespite ilişkin
tahsis dosyası ile birlikte Kurum sağlık kurullarına gönderilecektir.
4/1-(a) sigortalıları için tahsis dosyasının bulunduğu
sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi ile yeni iş kazası/meslek
hastalığı dosyasını hazırlayan ünitenin farklı olması halinde hazırlanacak
dosya, tahsis dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezine iletilecek, bu müdürlük/merkezce son olaya ilişkin meslekte kazanma
gücü kaybı oranı tespiti ile birlikte birleştirme işlemi yapılmak üzere her iki
dosya, tahsis dosyasının bulunduğu il müdürlüğünün bağlı olduğu Kurum sağlık
kuruluna gönderilecektir.
1.10.11. Meslekte kazanma
gücü kaybı oranı % 60 ve üzerinde tespit edilen sigortalıya malullük aylığı
bağlama şartlarını yerine getirerek talepte bulunması halinde malullük aylığı
bağlanacak, SİD kararında kontrol muayene tarihi var ise malullük aylığı için
de aynı tarih işlenecek, ancak kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme iş
kazası dosyası üzerinden yaptırılarak değerlendirme sonucuna göre gelir ve
aylıklarda gerekli işlemler yapılacaktır.
1.10.12. Herhangi bir nedenle
kontrol muayenesine tabi tutulan sigortalının, meslekte kazanma gücü kayıp
oranının % 60 ve üzerinde tespit edilmesi halinde ilgili Kurum sağlık kurulu
kararında belirtilen tarihten itibaren malullük aylığı bağlama şartlarını
yerine getirmesi ve talepte bulunması halinde malullük aylığı bağlanacaktır.
1.10.13. Birden fazla dosyadan
gelir veya aylığa hak kazanan ve tahsis dosyaları ünitelerde muhafaza edilen 4/1-(a)
sigortalıları için; yaşlılık dosyası olup, daha sonra iş kazası veya meslek
hastalığı sigortasından gelir bağlanan sigortalıların belgelerinin dosya
açılmaksızın yaşlılık dosyasına konulduğu veya tersi durumlarda bu defa
yaşlılık evrakının iş kazası ve meslek hastalığı geliri dosyasına konulduğu
anlaşılmış olup, ünitelerde kalması gereken yaşlılık ve iş kazası meslek
hastalığı dosyaları tek dosya üzerinde birleştirilmeyip, mutlaka ayrı ayrı
oluşturulacaktır.
2. Ölüm Geliri
Hak sahiplerine iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm
geliri bağlanması Kanunun 20. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun
mülga hükümlerine göre hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, sigortalının
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölmesi veya sürekli iş göremezlik geliri
almakta iken ölen sigortalının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının en az
% 50 olması şartları aranırken, Kanun ile meslekte kazanma gücündeki kayıp
oranı % 50’nin altında iken ölen ve ölüm nedeni geçirdiği iş kazası veya
tutulduğu meslek hastalığına bağlı olmayan sigortalıların hak sahiplerine de
ölüm geliri bağlanması imkanı getirilmiştir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce Kurumdan sürekli iş
göremezlik geliri almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen
sigortalının Kanunun 34. maddesinde belirtilen şartlara sahip eşi, çocukları
ile ana ve babasına ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm geliri
bağlanacaktır. Yine Kanunun 37. madde hükümlerine göre bu sigorta kolundan hak
sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilecektir.
Hak sahiplerinin ölüm gelirine hak kazanması, hisseleri,
ölüm gelirinin kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin işlemler Genelgenin
“Ölüm Sigortası” bölümünde açıklandığı şekilde yapılacaktır.
2.1. Ölüm Gelirinin
Hesaplanması
Ölüm gelirleri, ölüm tarihi 2008/Ekim
ay başından (özel sektör için 1.10.2008 (dahil), kamu için 15.10.2008 (dahil))
sonra olan sigortalılardan, ölüm gelirinin hesabına esas son takvim ayı;
- 2008/Ekim ve öncesi
olan;
4/1-(a) sigortalıları
için, 506 sayılı Kanun hükümleri,
4/1-(b) sigortalıları için gelirin hesaplanmasında Kanun
hükümleri, son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirin gelir başlangıç
tarihine taşınmasında ise, Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479 sayılı Kanuna
göre bağlanan aylıklara uygulanan artış oranı,
- 2008/Ekim (dahil)
sonrası olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için Kanun hükümleri,
uygulanmak suretiyle
hesaplanacaktır.
Kanuna göre ölüm gelirinin
hesaplanması; sigortalının ölüm nedeninin iş kazası veya meslek hastalığına
bağlı olup olmaması ile sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen
sigortalıların sürekli iş göremezlik derecelerine göre farklılık
göstermektedir. Buna göre;
- İş kazası ve meslek
hastalığı sonucu ölen,
- Meslekte kazanma gücünü % 50
(dahil)’den daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
almakta iken (ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına
bakılmaksızın) ölen,
- Meslekte kazanma gücünü % 50’den
daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken
ölen ve ölüm nedeni geçirdiği iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olan,
sigortalının, GK x 30 x % 70 veya
kısaca GK x 21 formüllerine göre hesaplanacak geliri,
Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha
az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken iş
kazası ve meslek hastalığına bağlı olmayan nedenlerle ölen sigortalının,
almakta olduğu geliri,
Kanunun 34. maddesi
hükümlerine göre hak sahiplerine paylaştırılacaktır.
Meslekte kazanma gücü kaybı % 50’nin altında iken ölen
sigortalıların ölüm nedeni ile ilgili araştırmanın zaman alacak olması
nedeniyle, hak sahiplerinin mağduriyetlerine meydan verilmemesi için öncelikle
sigortalının geliri hak sahiplerine hisseleri oranında ölüm geliri olarak
paylaştırılacak, araştırma sonucuna göre düzeltme işlemi yapılacaktır. Meslekte
kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş
göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm nedeni iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olmayan sigortalının hak sahiplerine paylaştırılacak
gelirinde; sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi ile gelirinden yapılan
artırım ve indirimler dikkate alınacaktır. Sigortalının gelirinin yarımdan
ödenmesi halinde, ölümünden sonra hak sahiplerinin tek dosyadan gelir almaları
halinde yarım olan geliri tam olarak hesaplanacaktır.
Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda
kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm
nedeni iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan 4/1-(a) sigortalısının
birden fazla dosyadan gelir/aylık alması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri
yarım (Y) ve (S) kodlu olarak ödenirken, hak sahipleri yönünden dosya sayısının
bire inmesi halinde, ölen sigortalının iş göremezlik geliri tama yükseltilecek,
ayrıca (S) kodu kaldırılıp alt sınır aylığı uygulanmak suretiyle yeniden
hesaplanacaktır. Hesaplanan bu gelir hak sahiplerine hisselerine göre
paylaştırılacaktır.
4/1-(b) sigortalısının birden fazla dosyadan gelir/aylık
alması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri yarım (Y kodlu) olarak ödenirken,
hak sahipleri yönünden dosya sayısının bire inmesi halinde, gelir tama
yükseltilecek ve hak sahiplerine tam gelir üzerinden paylaştırılacaktır.
2.2. Ölüm Geliri
İşlemlerinde Ölüm Nedeninin Belirlenmesi Usul ve Esasları ile Ölüm Geliri Bağlanacak
Sigortalı Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler
Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda
kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken iş kazası ve
meslek hastalığına bağlı olmayan nedenlerle ölen sigortalıların hak sahiplerinin,
gelir bağlama işlemleri yapılırken, hak sahiplerinden; ölen sigortalının ölüm
belgesi ve varsa ölüm nedenini bildiren ve ilgili makamlarca düzenlenen onaylı
ölüm tutanağı, defin ruhsatı, otopsi raporu ile sigortalının ölüm tarihine
yakın takip edildiği ya da tedavi gördüğü hastanelerden alınacak hasta dosyası,
P.A akciğer grafisi ve diğer tıbbi belgeler ile
hastalığın seyrine dair epikrizlerin temin edilerek, sigortalının iş kazası
veya meslek hastalığı tahsis dosyasının;
- Ünitelerinde olması halinde, söz konusu belgelerin iş
kazası veya meslek hastalığı dosyası ile birlikte,
- Bir başka ünitede olması halinde, söz konusu belgelerin
ölüm geliri bağlayacak üniteye intikal ettirilerek, ölüm geliri bağlayacak
ünite tarafından iş kazası veya meslek hastalığı dosyası ile birlikte,
ölüm nedeninin geçirdiği iş kazasına veya tutulduğu
meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespiti için Kurum sağlık kuruluna
gönderilecektir.
Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen
sigortalıların; ölüm sebebini bildiren ölüm belgesi, ilgili makamlarca
düzenlenen onaylı ölüm tutanağı, defin ruhsatı, gömme izin kağıdı, ölü muayene
zabıt varakası, otopsi raporu veya doktor raporu gibi belgelerin temininin
imkansız olduğu hallerde sigortalının ölümünden önce sürekli iş göremezliğine
esas iş kazası veya meslek hastalığı dışında başka bir kaza geçirip geçirmediği
ya da başka bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığının mahallinde tahkiki Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığıyla yaptırılacaktır. Ancak
sigortalının kesin ölüm sebebine ilişkin karar, bu belgeler ile sigortalının
dosyasının tetkiki sonucunda Kurum sağlık kurulunca verilecektir.
Geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı
sonucu tedavi görmekte iken vefat eden sigortalının sürekli iş göremezlik
derecesinin tespiti ile ölüm nedeninin geçirdiği iş kazasına veya tutulduğu
meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespitine ilişkin belgeler tedavi
gördüğü hastaneden istenecek ve ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olup olmadığına ilişkin karar, bu belgeler ile sigortalının dosyasının tetkiki
sonucunda Kurum sağlık kurulunca verilecektir.
Sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmiş ve/veya
sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalıların ölümünün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olup olmadığının tespiti için ölüm ve sürekli iş göremezlik
geliri dosyaları birleştirilerek, meslek hastalığına ilişkin ölüm sebebinin
tespitinin yapılabilmesi için ise ilgili hastanelerden hasta/sigortalı dosyası
temin edilerek Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
Ölüm nedeni ile ilgili Kurum sağlık kurulunca “ölüm
nedenin geçirdiği iş kazasına/tutulduğu meslek hastalığına bağlı olup
olmadığına karar verilemeyeceği” kararı verildiğinde ölüm nedeninin iş kazası
veya meslek hastalığına bağlı olduğu tespit edilemediğinden, hak sahiplerine
ölüm geliri bağlanmayacaktır.
2.3. 2008/Ekim Öncesi
Ölen ve SİD Oranı % 50’nin Altında Olup Ölüm Nedeni İş Kazası ve Meslek
Hastalığına Bağlı Olmayan Sigortalıların Hak Sahiplerine Yapılacak İşlemler
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine 5.12.2017
tarihinde eklenen geçici 36. maddesi uyarınca, iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken Kanunun yürürlük tarihinden önce
ölen sigortalıların, ölümünün geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek
hastalığına bağlı olmaması nedeniyle gelir bağlanmamış hak sahiplerine ölüm
geliri bağlanması imkanı getirilmiştir.
Buna göre;
- 5.12.2017 tarihinden sonra söz
konusu haktan yararlanmak için talepte bulunacak sigortalıların hak sahipleri
sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat
edecektir.
- Hak sahiplerine bağlanacak gelir
hesabında; sigortalıya ölüm tarihinde ödenen sürekli iş göremezlik geliri, ölüm
tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine yapılan artışlar ve alt
sınır kontrolleri dikkate alınarak 2008/Ekim ay başına taşınacak, hak
sahiplerine Kanunun yürürlük tarihi itibariyle paylaştırılacak, paylaştırılan
tutarlar bu tarihten sonra Kanuna göre alt sınır uygulanmadan ve seyyanen
zamlara ilişkin kurallar esas alınarak ölüm geliri başlangıç tarihine
taşınacaktır.
- Yönetmelik 5.12.2017 tarihinde
yürürlüğe girdiğinden Kanunun 34. maddesine istinaden hak sahipliği koşulları
ile Kanunun 97. maddesine istinaden zamanaşımı hükümleri 5.12.2017 tarihi
itibariyle değerlendirilecektir.
- Yönetmeliğin yürürlük tarihinden
önce (5.12.2017) ölüm geliri talebinde bulunan ancak, iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken Kanunun yürürlük
tarihinden önce ölen ve ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması
nedeniyle talepleri reddedilen hak sahiplerinden konuyu yargıya intikal
ettirenlerin, söz konusu davalarından feragat etmeleri ve Yönetmeliğin yürürlük
tarihinden sonra yeniden talepte bulunmaları halinde ölüm gelirleri
bağlanacaktır.
- Yönetmeliğin yürürlük tarihinden
önce (5.12.2017) ölüm geliri talebinde bulunan ancak, talepleri reddedilmemiş
hak sahiplerinden yeniden talep alınmaksızın ölüm gelirleri 5.12.2017 tarihini
takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Örnek: 1.5.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası
sonucu meslekte kazanma gücünü % 20 oranında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken 1.1.2008 tarihinde vefat eden sigortalının hak
sahiplerine ölüm tarihinde uygulanan 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince
ölümünün geçirdiği iş kazasına bağlı olmaması nedeniyle gelir bağlanmamıştır.
Ancak, hak sahibi eş ve çocuğun Yönetmeliğin yürürlük tarihinden sonra 1.2.2018
tarihinde yeniden talepte bulunması ve Kanunun 34. maddesine göre hak sahibi
niteliği taşıması halinde, Yönetmeliğin yürürlük tarihini (5.12.2017) takip
eden ay başı olan 1.1.2018 tarihinden itibaren hak sahiplerine ölüm geliri
bağlanacaktır. Hak sahiplerine bağlanacak gelir, sigortalıya 1.5.2006 tarihinde
ödenen sürekli iş göremezlik gelirinin, ölüm tarihinden itibaren sürekli iş
göremezlik gelirine yapılan artışlar ve alt sınır kontrolleri dikkate alınarak
1.10.2008 tarihine taşınması, bu tarih itibariyle hak sahiplerine
paylaştırılması ve paylaştırılan tutarların bu tarihten sonra Kanuna göre alt
sınır uygulanmadan ve seyyanen zamlara ilişkin kurallar esas alınarak 1.1.2018
tarihine taşınması suretiyle hesaplanacaktır.
3. Sürekli İş
Göremezlik Geliri/Ölüm Geliri Dosyalarının Tasnifi
4/1-(a) sigortalıları için sürekli iş göremezlik geliri
dosyası ile ölüm geliri dosyalarında; 4/1-(b) sigortalıları için ise sigortalı
dosyasında bulunması gereken belgeler ile bunların tasnif sırası aşağıda
belirtilmiştir.
- Sürekli İş
Göremezlik Geliri/Sigortalı Dosyalarının Tasnifi ve Dosyalarda Bulunması
Gereken Belgeler;
Sağlık kurulu raporları ve grafiler,
nüfus kayıt örneği, genelge ekinde (EK-2) yer alan Gelir/Aylık/Ödenek Talep
Belgesi, iş göremezlik belgesi, iş kazasına ilişkin Kurumun denetim ve kontrol
ile yetkilendirilen memurları tarafından düzenlenen tahkikat raporu, tutanak ve
ekleri, iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formu, dilekçeler ve yazışmalar
(tarih sırasına göre), peşin sermaye değeri tabloları, Kurum sağlık kurulunun
kararı.
- Ölüm Geliri
Dosyalarının Tasnifi ve Dosyalarda Bulunması Gereken Belgeler;
Nüfus kayıt örneği, sağlık kurulu raporu
ve Kurum sağlık kurulunun kararı (malul çocuklar için), gerekli görülmesi
halinde öğrenci belgesi, Genelge ekinde (Ek-2) yer alan Gelir/Aylık/Ödenek
Talep Belgesi, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından düzenlenen tahkikat raporu, tutanak ve ekleri, sigortalının
geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu mu, yoksa başka bir
nedenle mi öldüğünü belirtir ölüm tutanağı, defin ruhsatı, gömme izin kağıdı,
ölü muayene zabıt varakası, otopsi veya doktor raporundan biri, iş kazası ve
meslek hastalığı bildirim formu, dilekçeler, yazışmalar ve peşin sermaye değeri
tabloları.
İKİNCİ
BÖLÜM
MALULLÜK
SİGORTASI
1. Malullük
Sigortasından Sağlanan Yardımlar
Malullük sigortasına ilişkin hükümler
Kanunun 25 ila 27. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu sigorta kolundan
sağlanan tek yardım, malullük aylığı bağlanmasıdır.
2. Malul Sayılma
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, Kanunun
4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını,
(c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya
vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum
sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılacaktır.
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan malul
olduklarına karar verilenler, yazılı talepte bulunmaları halinde, haklarında bu
madde hükümleri uygulanmaksızın malullüklerinin mani olmadığı başka vazife veya
sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş
sayılacaklardır. Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, Kanun
hükümlerinin uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka
vazife ve sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük
süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin
yeni vazifelerine de mani olduğuna dair usulüne uygun yeniden rapor almadıkça
bu haklarını kullanamayacaklardır.
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan,
vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları
kanunlarında tayin edilen sürelerden (genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda yer alan
süreler) fazla devam etmesi halinde, yine hastalıklarının mahiyetlerine ve
doğuş sebeplerine göre malûl veya Kanunun 47. maddesi hükümlerine göre vazife
malûlü sayılacaktır.
Tedavisinin imkansız olduğu sağlık kurulu raporuyla
belirlenen hastalıklara uğrayanlar, sıhhi izin müddetlerinin bitmesi
beklenilmeksizin Kurum sağlık kurulunca “malul” veya “vazife malulü”
sayılırlar.
Sıhhi izin süresini dolduranların başka sınıf ve
vazifelere nakledilerek göreve devam etme imkanları bulunmamaktadır.
657 sayılı Kanunun 105. maddesi uyarınca memura, aylık ve
özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine;
- Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir
tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz,
- Diğer hastalık hallerinde ise oniki
aya kadar izin
verilecek olup, gerektiğinde bu süreler bir katına kadar uzatılabilecektir.
Memurların hastalıkları sebebiyle yataklı tedavi
kurumlarında yatarak gördükleri tedavi süreleri hastalık izinlerine ait
sürelerin hesabında dikkate alınacaktır.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya
saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar
izinli sayılacaktır.
926 yılı Kanunun 128.
maddesi uyarınca ise subay ve astsubaylar;
- Barışta ve savaşta hizmet yapamayacak şekilde
hastalanan subaylar ve astsubaylar, hastalıkları geçici veya geçici olup sekel
bırakan hastalıklardan ise, ay ve gün hesabı ile her bir hastalığı için toplam
olarak ve fiilen iki yılı geçmemek üzere, nekahet tedavisi, istirahat ve hava
değişimi işlemine tabi tutulacaktır.
- Kanser, her türlü kötü huylu tümör, verem, kronik
böbrek yetmezliği ile akıl ve ruh hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye
ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, toplam olarak ve fiilen üç yılı
geçmemek şartı ile tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi
tutulabilecektir.
- Barışta ve savaşta görev esnasında
veya görev dışında, görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya
bir meslek hastalığına yakalanan subay ve astsubaylar yukarıda belirtilen
sürelere bağlı olmaksızın iyileşinceye kadar izinli sayılacaktır.
Hastalıkları sebebiyle hastanelerde geçen teşhis ve tedavi
süreleri hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınmayacaktır.
Sıhhi izin süresinin hesabında; ilk hastalık izninin
alındığı tarihten itibaren bir yıldan fazla ara vermeden aynı hastalık
nedeniyle alınan rapor süreleri toplanacaktır. Ayrı ayrı hastalıklar sebebiyle
alınan rapor süreleri birleştirilmeyerek ayrı değerlendirilecek ve aynı
hastalık sebebiyle son istirahat raporunun bitiminden 1 yıl geçtikten sonra
alınan raporlar da toplama dahil edilmeyecektir.
Kadın sigortalılara verilen doğum öncesi ve sonrası
izinler, sıhhi izin süresi kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Örnek 1: 1.11.2012 tarihinde 6 ay rapor alan
bir sigortalı, 2 ay çalışıp 4 ay rapor almış, 3 gün çalışıp 6 ay rapor almış, 5
ay çalışıp 6 ay rapor almış, 18 gün çalışıp 3 ay rapor almış ise, raporların
aynı hastalıktan dolayı alınmış olması ve uzun süreli tedaviyi gerektiren
hastalık olmaması koşuluyla sıhhi izin süresini doldurmuş olacaktır.
(6+4+6+6+3=25 ay)
Aynı hastalık için 1.11.2012 tarihinden itibaren fasılalı
veya fasılasız 8 ay rapor alan sigortalı, raporunun bittiği 1.7.2013 tarihinden
itibaren 13 ay çalıştıktan sonra aynı hastalık sebebiyle 9 ay rapor almış,
göreve başlayarak 2 ay çalışmış ve 7 ay rapor almış ise; aradan l yıldan fazla
zaman geçtiği için raporlar birleştirilmeyerek, sadece 16 aylık rapor
değerlendirilecek ve 8 ay daha rapor hakkı bulunduğundan malulen emeklilik
yönüyle herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Ayrıca, personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık
sebebiyle malul sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında kendi özel
kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Kanunun hastalık iznine ilişkin
hükümleri uygulanacaktır. Sigortalının personel kanunlarındaki yazılı
sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski
ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılacaktır.
Ancak, yedek subay veya er olarak ya da talim, manevra,
seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin silah altına
alındıkları dönemde malul olup, bu malullükleri asıl görevlerini veya işlerini
yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya engellilik halleri sebebiyle
malullük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 49. maddesinin
beşinci fıkrasında 5.12.2017 tarihinde yapılan değişiklik gereğince, Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına
tabi sigortalı olanların malullük aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, son sigortalılık
haline göre sonuçlandırılacak olmakla birlikte Kanunun 4/1-(c) bendi
kapsamındaki sigortalılardan, Kanunun 25. maddesi uyarınca vazifelerini
yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünün kaybedilmesi veya hastalıkları
kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi nedeniyle Kurum sağlık
kurulunca malul sayılmalarına rağmen, söz konusu maluliyet kararları esas
alınarak görevleriyle ilişiği kesilenlerden aylık bağlanmasına ilişkin
sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme gün sayısı şartını sağlamamaları
nedeniyle 4/1-(c) statüsündeki görevlerinden ayrıldığı tarih itibariyle aylık
bağlanamayan sigortalılara, belirtilen koşulları sonradan sağlamaları ve
talepleri halinde yeniden sevk işlemi yapılmaksızın son sigortalılık statüleri
esas alınarak malullük aylığı bağlanacaktır.
Ancak, bu sigortalılardan Kurum sağlık kurulunca kontrol
muayenesine tabi tutulanlardan, malullük aylığı talep tarihinden önce kontrol
muayenesi bulunanlara kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk maluliyetinin
devam ettiği anlaşılmak kaydıyla son sigortalılık statüleri esas alınarak
malullük aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: İlk defa Kanunun 4/1-(c) bendi
kapsamında 1.1.2009 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve
hastalığının ilgili kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi
nedeniyle Kurum sağlık kurulunca malul sayılan, ancak Kanunun 26. maddesinde
öngörülen prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirmemesi nedeniyle bu
statüdeki görevinden ayrıldığı tarih itibariyle 4/1-(c) bendi kapsamında aylık
bağlanamayan sigortalının, daha sonra 4/1-(b) bendi kapsamında prim ödeme gün
sayısı ve sigortalılık süresi şartını yerine getirerek malullük aylığı
talebinde bulunması halinde, yeniden sevk işlemi yapılmaksızın 4/1-(b) bendi
kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır.
Örnek 3: 18 yaşını doldurduktan sonra 1.9.2010
tarihinde okula başlayıp 31.8.2012 tarihinde astsubay nasp
edilen sigortalının çalışmakta iken sağlık kurulu raporuna göre 11.4.2019
tarihinde malulen emekliye sevk edilmesi halinde; toplam prim ödeme gün sayısı
(FHSZ dahil) 10 yıl 3 ay 11 gün olmasına rağmen, sigortalılık süresinin 10
yıldan az (1.9.2010-14.4.2019 tarihleri arasında 8 yıl 7 ay 14 gün) olması
nedeniyle malullük aylığı bağlanamayacaktır. Bu sigortalının 1.11.2019
tarihinde 4/1-(a) statüsünde çalışmaya başlayıp 1.9.2020 tarihinde sigortalılık
süresini doldurarak malullük aylığı talebinde bulunması durumunda yeniden sevk
işlemi yapılmaksızın 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır.
Kurum sağlık kurulunca malul sayılan 4/1-(c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan, maluliyetleri nedeniyle görevleriyle ilişikleri kesilmeyip,
malullüklerinin mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle
tayinleri yapılmak suretiyle göreve devam etmeyi tercih ederek, 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya devam etmekte iken görevleri malulen
emekliye sevk edilmeleri dışında, herhangi bir nedenle sona eren sigortalılar
bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Bu durumda olanlardan, alacakları yeni
sağlık kurulu raporunun Kurum sağlık kurulunca incelenerek çalışma güçlerinin
en az % 60’ını kaybettiği tespit edilenlere ise gerekli prim ödeme gün sayısı
ve sigortalılık süresi şartını yerine getirmiş olmaları halinde malullük aylığı
bağlanabilecektir.
Örnek 4: Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında
1.2.2009 tarihinde ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve Kurum sağlık
kurulunca malul sayılmasına rağmen, sınıf değiştirerek görevine devam etmekte
iken kurumunca 1.9.2017 tarihinde görevine son verilmesi nedeniyle 4/1-(c)
kapsamındaki sigortalılığı sona eren (göreviyle ilişiği kesilen) sigortalı bu
kapsamda değerlendirilmeyecektir. Yani, söz konusu sigortalının 4/1-(a) veya
4/1-(b) kapsamında sigortalı olmak suretiyle veyahut herhangi bir sigortalılık
statüsünde görev yapmaksızın daha sonra 10 yıllık sigortalılık süresini
tamamlayarak, malullük aylığı talebinde bulunması halinde daha önceki malullük
kararına istinaden tarafına aylık bağlanamayacaktır.
3. Malullük Aylığına
Hak Kazanma Koşulları
Kanunun 26. maddesi gereğince, sigortalıya malullük
aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
- Kanunun 25. maddesine göre malul sayılması,
- En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak
1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan
sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
- Maluliyeti nedeniyle sigortalı
olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten
sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
- 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların
ise, görev yaptıkları Kurum tarafından Kanunun 48. maddesi uyarınca malulen
emekliliğe sevk onayı alınmış ve görevleriyle ilişiklerinin kesilmiş olması,
gerekmektedir.
Ayrıca, 4/1-(b) kapsamında sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı
nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Kanuna göre sigortalılara malullük aylığı bağlanabilmesi
için öncelikle sigortalının maluliyet durumunun tespit edilmesi gerekmekte
olup, malullük durumunun tespiti için sevk işlemi yapılacak sigortalının, sevk
talebinde bulunduğu tarihte sigortalılığını sonlandırması şartı aranmayacaktır.
Sigortalılık devam ederken de sigortalı sevk talebinde bulunabilecektir.
İşten ayrılma, işyerini kapatma veya devretme koşulu
tahsis talep aşamasında aranacak olup, sigortalının tahsis talebinde bulunmadan
önce mutlaka sigortalılığını sonlandırması gerekmektedir.
4/1-(b) kapsamındaki köy ve mahalle muhtarları ile tarım
sigortalılarından malullük aylığı talebinde bulunanlara malullük aylığı
bağlanılabilmesi için, köy ve mahalle muhtarlarının muhtarlık görevinden
ayrılması, tarım sigortalılarının ise ziraat odası kayıtlarının kapatılması
veya muafiyet belgesi almış olmaları gerekmektedir.
Kanunun geçici 10. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce, malullük durumlarının tespiti için talepte
bulunan ve Kanunun yürürlük tarihinden sonra malul olduklarına karar verilen
4/1-(a) kapsamındaki sigortalılara mülga 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki
şartları taşımaları halinde anılan kanunlara göre aylık bağlanacağı
öngörülmüştür.
4/1-(a) sigortalılarından 2008/Ekim ay başından önce
malullük durumlarının tespiti için sevk talebinde bulunanlardan, 2008/Ekim ay
başından sonra malul olduğuna karar verilenlere toplam olarak 1800 gün veya 5
yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama
olarak 180 gün prim ödemeleri halinde malullük sigortasından aylık
bağlanacaktır.
4/1-(b) sigortalıları açısından 1.10.2008 tarihinden önce
yapılan sevk işlemleri aynı zamanda malullük aylığı talebini de kapsadığından,
bunlar için 1479 ve 2926 sayılı kanunların mülga hükümlerine göre işlem
yapılması gerekmektedir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 veya 2926 sayılı
kanunlara göre sigortalılıkları devam ederken veya sigortalılıkları sona ermiş
olanlardan maluliyet yönünden sevk talebinde bulunanlardan, gerek Kanunun
yürürlük tarihinden önce gerekse Kanunun yürürlük tarihinden sonra malul
oldukları tespit edilenler hakkında 1479 ve 2926 sayılı Kanunun mülga hükümleri
doğrultusunda işlem yapılacaktır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahsis talebinde
bulunan sigortalıların hangi kanun hükümlerine göre malul sayılacağı ile
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilgili yönetmeliklerde meydana gelen
değişikler nedeniyle hangi yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılacağı
hususunda karar verilebilmesi için mutlaka sigortalıların sevk talep
tarihlerini gösterir belgelerin Kurum sağlık kuruluna gönderilmesi
gerekmektedir.
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında sigortalı olanlardan sevk
talebinde bulunduktan sonra malullük tespiti sürecinde sigortalının statüsünün
değişmesi durumunda, aylık tahsis talep tarihindeki son statüye göre bağlanacak
olup, malullük durumunun tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılar açısından fark bulunmadığından Kurum sağlık kurulundan yeni
statüye göre bir değerlendirme istenmeyecektir.
Sigortalının, tahsis talebinden sonra
yeniden uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalılığın bulunması ve malul
sayılması halinde talep geçersiz sayılacak, sigortalılığın sona ermesi
durumunda yeniden talep alınarak aylık başlatılacaktır.
4. Malullük Aylığının
Başlangıcı
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki
sigortalıların sigortalılıklarını sonlandırmadan maluliyet durumlarının tespiti
için sevk talebinde bulunup, malul sayıldıktan sonra işten ayrılarak tahsis
talebinde bulunmaları veya sonlandırdıktan sonra sevk ve tahsis talebinde
bulunanlar ile 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve
daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların,
sağlık kurulu rapor tarihi veya malullük aylığı bağlanması talep tarihleri önce
veya sonra olacağından aylık başlangıç tarihleri değişmektedir.
Sigortalının malullük
aylığı;
- Malul sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
- Malul sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
4/1-(c) bendi kapsamında çalışmakta olanların ise,
maluliyetleri sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları tarihi takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş
göremezlik ödeneği almakta ise, malullük aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin
verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki ay başından başlatılacaktır.
Bağlanacak malullük aylığı sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik
ödeneğinden fazla ise aradaki fark, malullük aylığı bağlanması talebi veya
rapor tarihine göre belirlenecek malullük aylığı başlangıç tarihinden itibaren
verilecektir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 8. maddesi ile
ek 9. maddesinin birinci cümlesi uyarınca malullük aylıkları hakkında yapılacak
işlemler “Yaşlılık Sigortası” bölümünün “5. Prim Borcu Olan Sigortalıların
Aylık Başlangıcı” alt başlığı altında açıklandığı şekilde yapılacaktır.
Kurumumuzdan malullük aylığı talebinde bulunmakla
birlikte, malul sayılmaması nedeniyle aylık talebi reddedilen, ancak mahkeme
kararı ile malul sayılmalarına ve tahsis talep tarihi itibariyle malullük
aylıklarının bağlanmasına karar verilen sigortalılardan, tahsis talep tarihi
itibariyle veya tahsis talep tarihinden sonra çalışmalarının devam ettiğinin
ve/veya işten ayrılma/işyerini kapatma/devretme koşulunun yerine gelmediğinin
tespit edilmesi durumunda malullük aylığı tahsis talep tarihini/mahkeme
kararında belirtilen tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Ancak aylık başlangıç tarihi ile mahkeme karar tarihi arasındaki çalıştığı
dönemler için herhangi bir ödeme yapılmayarak çalışmaların sona erdiği tarihi
takip eden ödeme döneminden itibaren yazılı talep şartı aranmaksızın ve yeniden
kontrol muayenesine tabi tutulmaksızın aylık bağlanacak, yeni aylığın hesabı
27. madde hükümlerine göre yapılacaktır. Mahkeme kararı gereği yerine
getirildikten sonra sigortalı dosyası, sigortalının kontrol muayenesine tabi
tutulup tutulmayacağı ile bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti amacıyla
ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
Kurumumuzdan malullük aylığı talebinde
bulunmakla birlikte malul sayılmaması nedeniyle tarafına malullük aylığı
bağlanamayıp mahkeme kararı ile malullük aylığı bağlanmasına karar verilen
sigortalılardan malullük aylığı başlangıç tarihinden itibaren çalışması devam
edip daha sonra yaşlılık aylığı talebinde bulunanlara mahkeme kararına
istinaden malullük aylığı bağlanacak ve malullük aylığı bağlandığı tarihten tüm
sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylığın kesileceği tarihe kadar
birikmiş aylıkları hesaplanacaktır. Ancak, yaşlılık aylığına hak kazandığı
tarih itibariyle ilgili kanunlarda öngörülen hükümler gereği malullük aylığı
ile yaşlılık aylığı mukayese edilerek yüksek olan aylık ödenecek, aylıklar
eşitse yalnızca yaşlılık aylığı ödenecektir.
5. Malullük Aylığı
Başvurusu ve İstenecek Belgeler
Malullük aylığı
bağlanabilmesi için;
- 4/1-(a)
sigortalılarının çalıştığı işten ayrıldıktan,
- 4/1-(b)
sigortalılarının iş yerini kapattıktan veya devrettikten,
sonra kendisinin veya varsa vekilinin Gelir/Aylık/Ödenek
Talep Belgesi (Ek-2) ile Kurumun ilgili ünitesine başvurması şarttır.
4/1-(a) sigortalılarından ilgili döneme ait aylık prim ve
hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış
bildirgesinin verilmesi beklenecek ve işveren tarafından bu belge Kuruma
e-sigorta yoluyla gönderildikten sonra aylık bağlama işlemi
sonuçlandırılacaktır.
- 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak
çalışmakta olanların, kendileri veya işvereni niteliğindeki kamu kurumlarının,
sigortalılıkları sona ermiş ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi
olarak çalışmamış olanların kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile birlikte, Emeklilik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına başvurması
gerekmektedir.
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar ile
sigortalılıkları sona ermiş ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi
olarak çalışmamış 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar tarafından adi posta yolu veya
kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi
olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli
taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen
taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi
olarak kabul edilecektir.
Aylığa hak kazandığı tarihin ayın son gününün resmi tatil
gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle taleplerini Kuruma
veremeyen sigortalıların, bu resmi tatil gününü takip eden ilk iş günü mesai
bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta
servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen talepleri, önceki ayın son
günü verilmiş gibi kabul edilecektir.
6. Malullük Aylığının Kesilmesi,
Yeniden Başlaması ve Durum Değişiklikleri
Malullük aylığı, sigortalıların çalışmaya başlamaları
veya kontrol muayenesi sonucu malul olmadığının Kurum sağlık kurulunca tespit
edilmesi durumunda kesilmektedir.
Bu çerçevede, Kanunun malullük aylığının kesilmesine
ilişkin 27. maddesine göre; malullük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilecektir. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malullük aylığı bağlanması için
yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere; kontrol
muayenesine tabi tutulmak ve ilk defa malul hale geldiği sigortalılık statüsü
ve görevi dikkate alınarak aynı usul ve esaslara göre maluliyet halinin tekrar
incelenmesi ve devam ettiğine dair karar verilmesi kaydıyla, Kanunun 4/1-(c)
bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğer statülerde ise
istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malullük aylığı
hesaplanarak bağlanacaktır.
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki
sigortalıların, malullük aylığı kesildikten sonra geçen çalışmalarının hangi
statüde olduğuna bakılmaksızın malullük aylığı bağlanan ilk statü kapsamında
yeniden hesap yapılarak malullük aylığı bağlanacak olup, yeniden bağlanacak
aylıkların hesabında; Kanunun 27. maddesinin dördüncü fıkrası hükmü dikkate
alınacaktır.
Örnek: 8.2.2009 tarihinde 4/1-(c) kapsamında
polis olarak göreve başlayan sigortalının, Kurum sağlık kurulunca Emniyet
Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği (ETSŞY) dikkate alınarak 21.4.2019
tarihinde malul olduğuna ve kontrol muayenesine tabi olmadığına karar
verilmesini takiben, 18.6.2019 tarihinde malulen emekliye sevk edilmiş ve
15.7.2019 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalının,
2.5.2021 tarihinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak 4/1-(a) statüsünde
çalışmaya başlayıp 24.3.2025 tarihinde işten ayrılması ve Kurum kayıtlarına
13.5.2025 tarihinde intikal eden 2.4.2025 tarihli dilekçesi ile malullük aylığı
bağlanması talebinde bulunması üzerine, ilk aylığına esas maluliyetinin (ETSŞY)
dikkate alınarak devam edip etmediği kontrol edilecek, malullük durumunun devam
etmesi halinde 27. maddeye göre malullük aylığı bağlanacaktır.
Kanunun “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin
bazı geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası;
“17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı, 2.9.1971 tarihli ve
1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983
tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir
ve diğer ödenekler ile 8.2.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1. maddesine
göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve
aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya
yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri
uygulanır.”
hükmünü amirdir.
Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14.
maddesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı
olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar
ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışmaya devam edenler hakkında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç
olmak üzere sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği
öngörülmüştür.
Buna göre;
- 2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı
olanların, aylıklarının kesilmesi veya haklarında sosyal güvenlik destek primi
uygulanması Kanunun 27. ve geçici 14. maddeleri,
- 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa sigortalı
olanların aylıklarının kesilmesi ise 27. madde,
hükümlerine göre
yapılacaktır.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa sigortalı
olanlardan malullük aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışması mümkün olmayıp, aylıkları kesilecek ve prime esas kazançları
üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait
prim alınacaktır.
Ancak, malullük aylığı almakta iken köy ve mahalle
muhtarı seçilenlerin aylıkları muhtarlık ödeneği ve harçlardan alacakları prim
nedeniyle kesilmeyecektir.
2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı olup 506
sayılı Kanunun 54. maddesi veya Kanunun geçici 10. ya da 26. maddesi gereği
malullük aylığı bağlanan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların 2008/Ekim ay
başından itibaren;
- 4/1-(a) kapsamında
sigortalı olması halinde aylığı kesilecektir.
- 4/1-(b) kapsamında sigortalı olması halinde, geçici 14.
madde gereği aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmekte iken 6663
sayılı Kanun ile Kanunda yapılan değişiklik ile söz konusu sigortalılar için
sosyal güvenlik destek primi uygulamasına 29.2.2016 tarihi itibariyle son
verildiğinden, bu tarihten sonra aylıklar kesilmeyeceği gibi aylıklardan sosyal
güvenlik destek primi de kesilmeyecektir. Ancak, sigortalıların 1.3.2016
tarihinden itibaren yazılı istekte bulunmaları halinde yazılı istekte bulundukları
tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren aylıkları kesilecektir.
- 4/1-(c) kapsamında sigortalı olması halinde, aylık 506
sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanmış ise kesilmeyecek, Kanunun 26. maddesi
hükümlerine göre bağlanmış ise kesilecektir.
Kurumumuzca Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük
aylığı bağlanan sigortalıların, yurtdışında çalışması halinde malullük
aylıkları kesilmeyecektir. Ancak, 2008/Ekim ayı sonrasında sevk talebinde
bulunarak Kanuna göre malullük aylığı bağlanan kişilerden aylık bağlandıktan
sonra sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke olup olmadığına bakılmaksızın
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren
kesilecektir.
2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı olup
Kanunun 26. maddesi gereği malullük aylığı bağlanan 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalıların;
- 4/1-(a) kapsamında
sigortalı olması halinde aylığı kesilmeyecek, prime esas kazançlarından geçici
14. madde gereği sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.
- 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında sigortalı olması halinde
aylığı kesilecektir. Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olup, Kanunun
26. maddesine göre tarafına malullük aylığı bağlanmış olan; 4/1-(a), 4/1-(b) ve
4/1-(c) sigortalıları; 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında çalışırsa bunlar
hakkında Kanunda sosyal güvenlik destek primi uygulaması olmadığından aylıkları
27. madde gereği kesilecektir.
Malullük aylığı almakta iken kontrol muayenesi nedeniyle
gelir/aylıkları kesilen sigortalılardan;
- Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten itibaren 3 ay içinde kontrol muayenesini yaptıran ancak
malullük durumları tespit edilemeden vefat eden sigortalıların hak sahiplerine
pasif ölüm aylığı bağlanacak ve ölüm tarihine kadar ödenmeyen aylıklar
varislere verese şeklinde ödenecektir.
- Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten
itibaren 3 ay içinde kontrol muayenesini yaptırmayan ve malullük durumları
tespit edilemeden vefat eden sigortalıların hak sahiplerine ölüm tarihi
itibariyle aktif ölüm aylığı bağlanacak ancak ölüm tarihine kadar olan aylıklar
ödenmeyecektir.
Malullük aylığı almakta iken çalışmaya başlaması
nedeniyle ilgili Kanun hükümlerine göre aylığı kesilmesi gereken sigortalıların
aylıkları 506 sayılı Kanuna göre çalışmaya başladıkları tarihte, Kanuna göre
ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren
kesilecektir.
506 sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanmış
olan sigortalılardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra çalışmaya
başlaması nedeniyle aylıkları kesilenler, işten ayrılarak yeniden malullük
aylığı talebinde bulunmaları halinde kontrol muayenesine tabi tutularak kontrol
muayenesi sonucu temin edilen sağlık kurulu raporları Kanun gereği ilk maluliyetlerinin
tespit edildiği (ilk aylık bağlandığı tarihte geçerli olan) mevzuata göre
değerlendirilecektir. Ancak, ilk maluliyetlerinin tespit edildiği mevzuata göre
malul sayılmayanların söz konusu taleplerine istinaden malullük durumları bir
kez de talep tarihindeki mevzuata göre değerlendirilecek, malullük hali devam
eden sigortalının aylık alma hakkı sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı
yönünden kazanılmış hak niteliğinde olduğundan, malullük aylığı bağlanması için
gerekli olan şartların sonradan değişmiş olması aylığın kesilmesini
gerektirmeyecektir.
Ayrıca, 1479 veya 2926 sayılı Kanuna göre malullük aylığı
almakta olanların kontrol muayenesi nedeniyle malullük durumlarının tespiti de
yukarıdaki şekilde yapılacaktır.
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında malullük aylığı almakta
iken kontrol muayenesine tabi tutulmaları sonucu malul sayılmamaları sebebiyle
aylıkları kesilenlerin, daha sonra malul sayılmaları halinde malullük aylığına
hak kazanma koşulları yeni taleplerine göre belirlenecek ve aylık hesapları
yeni talebe göre yapılacaktır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin
ikinci cümlesi ile geçici 35. maddesi uyarınca malullük aylıklarına ilişkin
yapılacak işlemler Genelgenin “Yaşlılık Sigortası” başlıklı Üçüncü Bölümünün
“6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığı altında
açıklandığı şekilde yapılacaktır.
7. Malullük Aylığı
Almakta İken Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit
Edilenler
7.1. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek
10. maddesi uyarınca, malullük aylığı almakta iken, aylıkları Kanuna göre veya
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi
gerektiği daha sonra tespit edilenler hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde
sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır. Ancak, sigortalıların çalıştığı
sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığının tespit edilmesi
halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem
yapılacaktır.
7.1.1. Bu sigortalılardan işten ayrılmış
olanların malullük aylıkları, sigortalılığın sona erdiği tarih yazılı istek
tarihi kabul edilerek, kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas
malullük halinin devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, bu tarihi takip eden ödeme
dönemi itibariyle Kanunun 27. maddesine göre yeniden hesaplanarak
bağlanacaktır.
Malullük aylığı almakta iken yeniden sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları nedeniyle malullük aylığı kesilenlerin kontrol muayenesi
sonucu temin edilen sağlık kurulu raporları Kurum sağlık kurulunca Kanun gereği
ilk maluliyetlerinin tespit edildiği tarihteki mevzuata göre
değerlendirilecektir. Ancak, ilk maluliyetlerinin tespit edildiği mevzuata göre
malul sayılmayanların durumları, bir kez de işten ayrıldıkları tarihteki
mevzuata göre değerlendirilecektir.
Kurum sağlık kurulunca malullük halinin devam etmediği
anlaşılanlara çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından
itibaren ödenen aylıklar için Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.
Örnek 1: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında malullük aylığı bağlandıktan sonra 1.3.2017-30.4.2017 ve
15.7.2017-31.8.2017 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalıştığı tespit edilen
sigortalı, 20.12.2017 tarihinde kesilen malullük aylığının yeniden bağlanması
için talepte bulunmuştur. Buna göre, sigortalı kontrol muayenesine tabi
tutulacak olup, Kurum sağlık kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin devam
ettiğinin anlaşılması halinde, sigortalının çalıştığı dönemlerle ilgili olarak
Kanunun 27. maddesi gereğince aylık hesabı yapılacak ve aylık sigortalılığın
sona erdiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren başlatılacaktır. Fazla
ve yersiz ödemelerle ilgili olarak çalışılan sürelere ilişkin yasal süresinde
bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının Kurum sağlık
kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin devam etmediğinin anlaşılması
halinde, sigortalının çalışmaya başladığı 1.3.2017 tarihi takip eden ödeme
dönemi başından itibaren yersiz ödenen aylıkların tamamı için çalışılan
sürelere ilişkin yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde
Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır.
7.1.2. Aylık almakta iken aylığının çalışmaya
başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği tespit edilen sigortalılardan çalışması
devam edenlerin çalışma sürelerinin;
- Kesintisiz olması durumunda, ödenmekte olan aylıklar
çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilerek yersiz
ödenen aylıkların tamamı için,
- Kesintili olması durumunda, aylığı kesilerek kontrol
muayenesine tabi tutulacak ve ilk aylığına esas malullük halinin devam etmesi
halinde yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece çalışılan süreler esas
alınarak, malullük halinin devam etmediği anlaşılanlara ise çalışmaya başladığı
tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yersiz ödenen aylıkların tamamı
için,
Kanunun 96. maddesine
göre işlem yapılacaktır.
Bu durumda olan sigortalıların aylıklarına en son işten
ayrılarak talepte bulunması halinde her bir işten ayrılış tarihi dikkate
alınarak Kanunun 27. maddesi gereğince işlem yapılacaktır.
Örnek 1: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında malullük aylığı bağlandıktan sonra 1.3.2017-30.4.2017 tarihleri
arasında ve 15.7.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığı
20.12.2017 tarihinde tespit edilen sigortalının aylığı kesilerek kontrol muayenesine
tabi tutulacak olup, Kurum sağlık kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin
devam ettiğinin anlaşılması halinde fazla ve yersiz ödemelerle ilgili olarak
çalışılan sürelere ilişkin yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit
edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince sigortalının sadece
çalıştığı sürelerle ilgili olarak borç kaydı yapılacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1.12.2016
tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığının 20.12.2017 tarihinde tespit
edilmesi halinde, aylığı kesilerek kontrol muayenesine gönderilmeksizin
çalıştığı sürelere ilişkin ödenen aylıkların tamamı Kanunun 96. maddesinin (b)
bendine göre borç çıkarılacaktır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
YAŞLILIK
SİGORTASI
1. Yaşlılık
Sigortasından Sağlanan Yardımlar
Yaşlılık sigortasından sağlanan
yardımlar, yaşlılık aylığı bağlanması ve yaşlılık toptan ödemesi yapılmasıdır.
2. Yararlanma
Koşulları
Kanunun 28. maddesinde yaşlılık sigortasından aylığa hak
kazanma koşulları düzenlenmiştir. İlgili maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
yaşlılık aylığına hak kazanma genel koşulları belirlenirken, dört ila sekizinci
fıkralarında sigortalıların işyerlerindeki çalışma koşulları ile maluliyet ve
çalışma gücü kayıp oranları gibi özel durumları göz önünde bulundurularak, daha
kolay koşullarla emekliliğe hak kazanabilmelerine olanak sağlayan özel
koşullara da yer verilmiştir.
Gerek genel koşullara, gerekse özel koşullara göre
aylık bağlanabilmesi, 4/1-(a) ve 4/1-(c) sigortalıları için çalıştığı işinden
ayrılma ve yazılı istekte bulunma koşullarının, 4/1-(b) sigortalıları için ise
yalnızca yazılı istekte bulunma koşulunun gerçekleşmesine bağlı bulunmaktadır.
2.1. Genel Koşullar
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında yaşlılık sigortasından
aylığa hak kazanmanın genel koşulları;
- 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı olanlar,
- 8.9.1999 (hariç) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri
arasında sigortalı olanlar,,
- 30.4.2008 (hariç) sonrasında sigortalı olanlar, olmak
üzere 3 bölümde incelenecektir.
2.1.1. 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999
(Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar
8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olanların yaşlılık
aylığına hak kazanma koşulları Kanunla;
- 4/1-(a) sigortalıları için; 506 sayılı Kanunun geçici
81.,
- 4/1-(b) sigortalıları için; 1479 sayılı Kanunun geçici
10.,
maddeleri yürürlükte bırakılmak suretiyle mülga
kanunlardaki hükümler doğrultusunda tespit edilmesi sağlanmıştır.
Buna göre, 8.9.1999
(dahil) tarihinden önce sigortalı olan;
- 4/1-(a) sigortalılarının aylığa hak kazanma koşulları 506
sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin A, B ve C bentlerindeki,
- 4/1-(b) sigortalılarının ise 1479 sayılı Kanunun geçici
10. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarındaki,
koşullara göre
belirlenecektir.
2.1.1.1. 4/1-(a)
Kapsamındaki Sigortalılar
2.1.1.1.1. 506 Sayılı
Kanunun Geçici 81/A Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları
8.9.1999 tarihi itibariyle 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı
Kanunla değiştirilmeden önceki 60. maddesinin (A) bendindeki seçeneklere göre
yaşlılık aylığına hak kazananlar ile bu tarih itibariyle kadın sigortalılardan
18, erkek sigortalılardan 23 yıllık sigortalılık sürelerini dolduranlardan;
- Kadın ise 50, erkek
ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5000 gün veya,
- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması, 15
yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 3600 gün yahut,
- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla
beraber, kadın ise 20, erkek ise 25 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az
5000 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olma
şartlarını yerine getirenler, yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.
2.1.1.1.2. 506 Sayılı
Kanunun Geçici 81. maddesinin birinci fıkrasının (B) Bendine Göre Aylığa Hak
Kazanma Koşulları
4759 sayılı Kanunla değişik 506 sayılı Kanunun geçici 81.
maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi ile sigortalıların 23.5.2002
tarihindeki sigortalılık sürelerine göre, aşağıdaki tabloda belirtilen en az
sigortalılık süresi, yaş ve prim ödeme gün sayısı koşulunu yerine getirmeleri
halinde yaşlılık aylığına hak kazanabilecekleri öngörülmüştür.
4759
Sayılı Kanunda Yaşlılık Aylığı İçin Öngörülen
Kademeli
Geçiş Süreci
|
|
Tahsis Talep
Tarihindeki En Az |
||||
23.5.2002
Tarihindeki Sigortalılık Süresi/Sigortalılık Süresinin Başlangıcı |
Sigortalılık
süresi |
Yaşı |
Gün Sayısı |
|||
Kadın |
Erkek |
Kadın |
Erkek |
Kadın |
Erkek |
|
18
yıl–20 yıl 8 ay 15 gün 9.9.1981-23.5.1984 |
23 yıl–25 yıl 8 ay
15 gün 9.9.1976-23.5.1979 |
20 |
25 |
40 |
44 |
5000 |
17
yıl – 18 yıl 24.5.1984-23.5.1985 |
21 yıl
6 ay-23 yıl 24.5.1979-23.11.1980 |
20 |
25 |
41 |
45 |
5000 |
16
yıl – 17 yıl 24.5.1985-23.5.1986 |
20 yıl
– 21 yıl 6 ay 24.11.1980-23.5.1982 |
20 |
25 |
42 |
46 |
5075 |
15
yıl – 16 yıl 24.5.1986-23.5.1987 |
18 yıl
6 ay-20 yıl 24.5.1982-23.11.1983 |
20 |
25 |
43 |
47 |
5150 |
14
yıl – 15 yıl 24.5.1987-23.5.1988 |
17
yıl-18 yıl 6 ay 24.11.1983-23.5.1985 |
20 |
25 |
44 |
48 |
5225 |
13
yıl – 14 yıl 24.5.1988-23.5.1989 |
15 yıl
6 ay-17 yıl 24.5.1985-23.11.1986 |
20 |
25 |
45 |
49 |
5300 |
12
yıl – 13 yıl 24.5.1989-23.5.1990 |
14
yıl-15 yıl 6 ay 24.11.1986-23.5.1988 |
20 |
25 |
46 |
50 |
5375 |
11
yıl – 12 yıl 24.5.1990-23.5.1991 |
12 yıl
6 ay-14 yıl 24.5.1988-23.11.1989 |
20 |
25 |
47 |
51 |
5450 |
10
yıl – 11 yıl 24.5.1991-23.5.1992 |
11 yıl-12
yıl 6 ay 24.11.1989-23.5.1991 |
20 |
25 |
48 |
52 |
5525 |
9
yıl – 10 yıl 24.5.1992-23.5.1993 |
9
yıl 6 ay-11 yıl 24.5.1991-23.11.1992 |
20 |
25 |
49 |
53 |
5600 |
8
yıl – 9 yıl 24.5.1993-23.5.1994 |
8
yıl-9 yıl 6 ay 24.11.1992-23.5.1994 |
20 |
25 |
50 |
54 |
5675 |
7
yıl – 8 yıl 24.5.1994-23.5.1995 |
6 yıl
6 ay-8 yıl 24.5.1994-23.11.1995 |
20 |
25 |
51 |
55 |
5750 |
6
yıl – 7 yıl 24.5.1995-23.5.1996 |
5
yıl-6 yıl 6 ay 24.11.1995-23.5.1997 |
20 |
25 |
52 |
56 |
5825 |
5
yıl – 6 yıl 24.5.1996-23.5.1997 |
3 yıl
6 ay-5 yıl 24.5.1997-23.11.1998 |
20 |
25 |
53 |
57 |
5900 |
4
yıl – 5 yıl 24.5.1997-23.5.1998 |
2
yıl 8 ay 15 gün-3 yıl 6 ay 24.11.1998-8.9.1999 |
20 |
25 |
54 |
58 |
5975 |
3
yıl – 4 yıl 24.5.1998-23.5.1999 |
|
20 |
|
55 |
|
5975 |
2
yıl 8 ay 15 gün-3 yıl 24.5.1999-8.9.1999 |
|
20 |
|
56 |
|
5975 |
2.1.1.1.3. 506 Sayılı Kanunun Geçici 81/C
Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları
4759 sayılı Kanunla 23.5.2002 tarihinden geçerli olmak üzere
506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinde yapılan değişiklikle anılan maddenin
birinci fıkrasının (C) bendinin (a) alt bendinde yer alan 15 yıl + 50/55 yaş +
3600 gün koşuluna göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları sigortalılık
sürelerinin tespiti bakımından 23.5.2002 tarihi esas alınarak belirlenecek
olup, bu tarihten sonra emekli olacaklar için 15 yıl, 3600 gün ve 50/55 yaş
şartlarını yerine getirecekleri tarihe göre kademeli geçiş süreci
öngörülmüştür.
23.5.2002 tarihinde öngörülen şartları yerine
getiremeyenler, bu şartları aşağıda belirtilen tarih aralıklarından hangi tarih
aralığında yerine getiriyorsa o yaşlarda aylığa hak kazanacaklardır.
- 24.5.2002 ile 23.5.2005 tarihleri arasında yerine
getirenler kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,
- 24.5.2005 ile 23.5.2008 tarihleri arasında yerine
getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,
- 24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine
getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,
- 24.5.2011 tarihinden sonra yerine
getiren kadınlar 58, 24.5.2011 ile 23.5.2014 tarihleri arasında yerine getiren
erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları,
- 24.5.2014
tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını doldurmuş olmaları,
halinde yaşlılık aylığına
hak kazanacaklardır.
2.1.1.2. 4/1-(b)
Kapsamındaki Sigortalılar
2.1.1.2.1. 1479
Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinin Birinci Fıkrasına Göre Aylığa Hak
Kazananlar
1.10.1999 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına hak
kazananlar ile hak kazanmalarına iki tam yıl veya daha az kalanlar, 1479 sayılı
Kanunun 35. maddesinin 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükümlerine
göre;
- Talepte bulunduğu tarihte prim ve prime ilişkin
borcunun bulunmaması,
- Kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl prim ödemesi,
- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşında olması ve 15 tam yıl
prim ödemesi, şartıyla aylığa hak kazanacaklardır.
2.1.1.2.2. 1479
Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinin İkinci Fıkrasına Göre Aylığa Hak
Kazananlar
1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 4759 sayılı Kanunla yeniden
düzenlenmiş ve bu defa sigortalıların 23.5.2002 tarihini takip eden ay başı
olan 1.6.2002 tarihi itibariyle, kadın ise 20, erkek ise 25 tam yılını
dolduranlar veya doldurmalarına kalan süreye göre kademeli geçiş süreci
öngörülmüştür.
1479
SK. Geçici 10/İkinci Fıkrasına Göre
Aylığa
Hak Kazanma Kademeli Geçiş Süreci
Kadın |
Emeklilik
Yaşı |
Erkek |
Emeklilik
Yaşı |
2 tam yıl veya daha
az |
40 |
2 tam yıl veya daha
az |
44 |
3 tam yıl veya daha
az |
41 |
3 yıl 6 ay veya
daha az |
45 |
3 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha
az |
42 |
3 yıl 6 aydan
fazla, 5 tam yıl veya daha az |
46 |
4 tam yıldan fazla, 5 tam yıl veya daha
az |
43 |
5 yıldan fazla, 6
yıl 6 aydan veya daha az |
47 |
5 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha
az |
44 |
6 yıl 6 aydan
fazla, 8 tam yıl veya daha az |
48 |
6 tam yıldan fazla, 7 tam yıl veya daha
az |
45 |
8 tam yıldan fazla,
9 yıl 6 ay veya daha az |
49 |
7 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha
az |
46 |
9 yıl 6 aydan
fazla, 11 tam yıl veya daha az |
50 |
8 tam yıldan fazla, 9 tam yıl veya daha
az |
47 |
11 tam yıldan
fazla, 12 yıl 6 ay veya daha az |
51 |
9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya
daha az |
48 |
12 yıl 6 aydan fazla,
14 tam yıl veya daha az |
52 |
10 tam yıldan
fazla, 11 tam yıl veya
daha az |
49 |
14 tam yıldan
fazla, 15 yıl 6 ay veya daha az |
53 |
11 tam yıldan
fazla, 12 tam yıl veya
daha az |
50 |
15 yıl 6 aydan
fazla, 17 tam yıl veya daha az |
54 |
12 tam yıldan
fazla, 13 tam yıl veya
daha az |
51 |
17 tam yıldan
fazla, 18 yıl 6 ay veya daha az |
55 |
13 tam yıldan
fazla, 14 tam yıl veya
daha az |
52 |
18 yıl 6 aydan
fazla, 20 tam yıl veya daha az |
56 |
14 tam yıldan
fazla, 15 tam yıl veya
daha az |
53 |
20 tam yıldan
fazla, 21 yıl 6 ay veya daha az |
57 |
15 tam yıldan
fazla, 16 tam yıl veya
daha az |
54 |
21 yıl 6 aydan
fazla, 22 tam yıl |
58 |
16 tam yıldan fazla
veya 17 tam yıl |
55 |
|
|
2.1.1.2.3. 1479 Sayılı
Kanunun Geçici 10. Maddesinin Üçüncü Fıkrasına Göre Aylığa Hak Kazananlar
1.10.1999 tarihinde
kadın ise 50, erkek ise 55 yaş ve en az 15 tam yıl için 2 yıldan daha fazla
süre var ise kademeli geçiş süreci uygulanacaktır.
1479
SK. Geçici 10/Üçüncü Fıkrasına Göre
Aylığa
Hak Kazanma Koşulları-Kademeli Geçiş Süreci
Kanun
Çıktığı Tarihte Emekliliğine
Kalan Süre (1.10.1999
Tarihi İtibariyle) |
Yaş |
Prim Ödeme Süresi |
|
Kadın |
Erkek |
||
2-4 Yıl arasında
olanlar |
51 |
56 |
15 Yıl |
4-6 Yıl arasında
olanlar |
52 |
56 |
15 Yıl |
6-8 Yıl arasında
olanlar |
53 |
57 |
15 Yıl |
8-10 Yıl arasında
olanlar |
54 |
57 |
15 Yıl |
10 Yıldan fazla
olanlar |
56 |
58 |
15 Yıl |
Kısmi aylıklarda; sigortalının 1.10.1999
tarihinde hem hizmeti hem de yaşı değerlendirilecektir.
2.1.2. 4/1-(a) ve
4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Hariç) ila 30.4.2008 (Dahil) Tarihleri Arasında
Sigortalı Olanlar
2.1.2.1. 4/1-(a)
Kapsamındaki Sigortalılar
4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (A)
fıkrasındaki yaşlılık aylığına hak kazanma seçenekleri üçten ikiye indirilerek,
8.9.1999 (hariç) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;
- Kadın ise 58, erkek
ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,
- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmuş olması, 25 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 4500 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak
seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi öngörülmüştür.
Kanunun geçici 9.
maddesinin birinci fıkrasında aynı hüküm korunmuştur.
2.1.2.2. 4/1-(b)
Kapsamındaki Sigortalılar
Kanunun geçici 9. maddesinin ikinci fıkrasında 4/1-(b)
kapsamında sigortalı olup, 8.9.1999 tarihinden 30.4.2008 tarihine kadar ilk
defa sigortalı sayılanlar;
- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam
yıl sigorta primi ödemiş olması veya,
- Kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az
15 tam yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi,
şartıyla yaşlılık
aylığından yararlanacaklardır.
2.1.3. 30.4.2008
(Hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar
Kanunla genel hükümler yönünden ilk defa Kanuna göre
sigortalı sayılanlara yaşlılık sigortasından aylık bağlama şartları 28. maddede
düzenlenmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında; ilk defa Kanuna göre
sigortalı sayılanlara aşağıda belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde
yaşlılık aylığı bağlanacağı öngörülmüş olmakla birlikte, Kanunun geçici 7.
maddesinin son fıkrasında 30.4.2008 (hariç) tarihinden sonra 506, 1479, 5434,
2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar
hakkında Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümlerinin
uygulanacağı öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle, 28. maddenin ikinci ve üçüncü
fıkraları ilk defa 1.5.2008 tarihi itibariyle 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926
sayılı kanunlara göre sigortalı olanlar için uygulanacaktır.
Buna göre, ilk defa
1.5.2008 tarihi itibariyle sigortalı olanlardan;
- 4/1-(a) sigortalılarına, kadın ise 58, erkek ise 60
yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün,
- 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarına, kadın ise 58, erkek
ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 9000 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Kadın sigortalılar için 58, erkek
sigortalılar için 60 olarak öngörülen yaş hadleri, 4/1-(a) sigortalıları için
7200, 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için 9000 prim gün sayısı koşullarının
28. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kademeli süreçte,
1.1.2036 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde, gün koşulunun yerine
getirildiği tarih aralığındaki yaş hadleri esas alınarak aylığa hak kazanma
koşulları belirlenecektir.
Yine, 28. maddenin üçüncü fıkrasında;
ikinci fıkrada belirlenen yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere, üç yıl eklenmek
ve adlarına en az 5400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığı bağlanabilecektir.
5510/28.
Maddenin İki ve Üçüncü Fıkralarına Göre
Aylığa
Hak Kazanma Koşulları
Madde
No |
4/1-(a)
Sigortalıları İçin 7200,
4/1-(b) ve 4/1-(c) Sigortalıları
İçin 9000 Prim Gün
Sayısı Koşulunun Oluştuğu
Tarih |
Tahsis
Talep Tarihindeki En Az |
|||
Yaş |
Sigortalılık
Niteliğine Göre Prim Gün Sayısı |
||||
Kadın |
Erkek |
4/1-(a) |
4/1-(b)
ve 4/1-(c) |
||
28/iki-(a) |
01.05.2008
- 31.12.2035 |
58 |
60 |
7200 |
9000 |
28/
üç |
01.05.2008
- 31.12.2035 |
61 |
63 |
5400 |
5400 |
28/iki-(b)
ve üç |
01.01.2036
31.12.2037 |
59 |
61 |
7200 |
9000 |
62 |
64 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2038
- 31.12.2039 |
60 |
62 |
7200 |
9000 |
|
63 |
65 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2040
- 31.12.2041 |
61 |
63 |
7200 |
9000 |
|
64 |
65 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2042
- 31.12.2043 |
62 |
64 |
7200 |
9000 |
|
65 |
65 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2044
– 31.12.2045 |
63 |
65 |
7200 |
9000 |
|
65 |
65 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2046
– 31.12.2047 |
64 |
65 |
7200 |
9000 |
|
65 |
65 |
5400 |
5400 |
||
01.01.2048 |
65 |
65 |
7200 |
9000 |
|
65 |
65 |
5400 |
5400 |
4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar
hakkında söz konusu 5400 prim ödeme gün koşulu için Kanunun geçici 6.
maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendinde kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.
4/1-(a)
Sigortalıları İçin 5510/Geçici 6. Madde-
Yedinci
Fıkra (b) Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları
Madde
No |
Sigortalılık
Süresinin Başlangıcı |
Tahsis
Talep Tarihindeki En Az Gün Sayısı |
Geçici
6/Yedi-(b) |
01.05.2008
- 31.12.2008 |
4600 |
01.01.2009
- 31.12.2009 |
4700 |
|
01.01.2010
- 31.12.2010 |
4800 |
|
01.01.2011
- 31.12.2011 |
4900 |
|
01.01.2012
- 31.12.2012 |
5000 |
|
01.01.2013
- 31.12.2013 |
5100 |
|
01.01.2014
- 31.12.2014 |
5200 |
|
01.01.2015
- 31.12.2015 |
5300 |
|
01.01.2016
- |
5400 |
Tabloda belirtilen tarih aralıklarında
sigortalılığı başlayanların, hangi yaş şartına tabi olacağı, sigortalılık
başlangıç tarihine göre tabi olunan gün sayısı şartının doldurulacağı tarihte
geçerli olan yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere üç yıl eklenmek suretiyle
tespit edilecektir.
2.2. Özel Koşullar
2.2.1. Kanuna Göre
Özel Şartlarla Aylığa Hak Kazanma Koşulları
İlk defa 2008/Ekim ay başından sonra
sigortalı olanlardan; sigortalı olarak işe başlamadan önce malul olan, çalışma
gücü kaybı oranı % 60’ın altında bulunan, erken yaşlanan ve maden işyerlerinin
yeraltı işlerinde çalışan sigortalılar korunarak, bu sigortalılara daha kolay
şartlarla emekli olabilme olanağı sağlanmıştır.
Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları
dışındaki diğer fıkralarda yer alan; ilk defa sigortalı olduğu tarihten önce
malul olan, çalışma gücü kaybı oranı % 40 ila % 59 arasında olanlar ile erken
yaşlanan sigortalıların aylığa hak kazanma koşulları;
- 4/1-(a) sigortalıları için, ilk defa sigortalı olduğu
tarihten önce malul olan, çalışma gücü kaybı % 40 ila % 59 arasında olanlar
için Kanunun 28. maddesindeki hükümler geçici 6. madde gereğince Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar hakkında,
- 4/1-(b) sigortalılarından 1.10.2008 tarihinden sonra tahsis
talebinde bulunanlara bu tarihten sonra,
- 4/1-(c) sigortalıları için ise ilk defa 2008/Ekim ay
başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı sayılanlar hakkında,
uygulanacaktır.
28. maddede yer alan maden işyerlerinin yer altı
işlerinde geçen çalışmalar için aylığa hak kazanma koşulları, 2008/Ekim ay
başından sonra ilk defa bu işyerlerinde çalışmaya başlayan sigortalılar için
uygulanacaktır.
4/1-(a) sigortalıları için erken yaşlanma ile ilgili
olarak Kanunun geçici maddelerinde düzenleme yapılmadığından, Kanunun yürürlük
tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) sigortalılarına Kanunun 28.
maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen şartlarla aylık bağlanacaktır.
2.2.1.1. İşe
Başlamadan Önce Malul Olanlar
Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce çalışma gücünün % 60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede
meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen
sigortalı, bu hastalık veya engeli sebebiyle malullük aylığından
yararlanamayacaktır.
Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25. maddesinin ikinci
fıkrasına göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli
bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılara, yaşları
ne olursa olsun en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Ancak, 4/1-(a) sigortalıları için Kanunun geçici 6.
maddesinin yedinci fıkrasının (c) bendinde 3960 gün sayısı kademelendirilirken,
4/1-(b) sigortalıları yönünden ilk defa getirilen bu düzenleme, 2008/Ekim ay
başından sonra tahsis talebinde bulunan sigortalılar için hemen uygulanacaktır.
Bu hüküm, 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan ilk defa 2008/Ekim ay başından
sonra ve bu kapsamda sigortalı sayılanlar için uygulanacaktır.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce Kanunun 25. maddesinin ikinci fıkrasına göre malul sayılmayı gerektirecek
derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından
yararlanamayan sigortalılara Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre
yaşlılık aylığı bağlanmasında Kurum sağlık kurulundan yeni bir tespit istenmeyecektir.
5510/28.
Madde Dördüncü Fıkra ve Geçici 6. Madde Yedinci Fıkra (c) bendine
Göre
İlk Defa Çalışmaya Başladığı Tarih İtibariyle Malul Sayılanlar
(4/1-(a)
Sigortalıları İçin)
Madde |
Sigortalılık
Süresinin Başlangıcı |
Sigortalılık Süresi |
Gün Sayısı |
GM.10/Bir |
2008/Ekim(hariç)
öncesi |
15 |
3600 |
GM.6/Yedi-(c) |
2008/Ekim (dahil) -
31.12.2008 |
15 |
3700 |
01.01.2009 -
31.12.2009 |
15 |
3800 |
|
01.01.2010 -
31.12.2010 |
15 |
3900 |
|
28/Dört |
01.01.2011’den
sonra |
15 |
3960 |
2.2.1.2. Çalışma
Gücündeki Kayıp Oranı % 40-% 59 Arasında Olanlar
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce veya sonra çalışma gücü kayıp oranının % 40-% 59 arasında olduğu tespit
edilenlere, Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasında yine belirli bir
sigortalılık süresi ve prim gün sayısı koşullarını yerine getirmeleri halinde
yaşlılık sigortasından aylık bağlanması öngörülmüştür.
Buna göre; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının
sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi
belgelerin Kurum sağlık kurulunca incelenmesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a) % 50 ila % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar,
en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ila % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar,
en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olmak şartıyla herhangi bir yaş şartı aranmaksızın yaşlılık aylığına hak
kazanacaktır.
Kurum sağlık kurulunca, sağlık kurulu raporlarına
istinaden çalışma gücü kayıp oranının % 59 ve daha üzerinde belirlendiği
durumlarda da aylığa hak kazanma koşulları ve oranı Kanunun 28. maddesinin
beşinci fıkrasının (a) bendi hükümlerine göre tespit edilecektir.
4/1-(a) sigortalıları için ilk defa 2008/Ekim ay başında
sigortalı olanlardan Kanunun geçici 6. maddesinin yedinci fıkrasının (d)
bendinde 4320 gün, (e) bendinde de 4680 gün için kademelendirme öngörülmüştür.
5510/28.
Madde Beşinci Fıkra ve Geçici Altıncı Madde Yedinci Fıkra (d) ve (e)
Bentlerine
Göre Çalışma Gücü Kaybı Oranı % 40-% 59 Arasında Olanlar
(4/1-(a)
Sigortalıları İçin)
Sigortalılık
Süresinin Başlangıcı |
Çalışma
gücü kayıp oranı |
|||
%
50- % 59 |
%
40- % 49 |
|||
Sigortalılık
Süresi |
Gün Sayısı |
Sigortalılık
Süresi |
Gün
Sayısı |
|
--.10.2008 -
31.12.2008 |
16 |
3700 |
18 |
4100 |
01.01.2009 -
31.12.2009 |
16 |
3800 |
18 |
4200 |
01.01.2010 -
31.12.2010 |
16 |
3900 |
18 |
4300 |
01.01.2011 - 31.12.2011 |
16 |
4000 |
18 |
4400 |
01.01.2012 -
31.12.2012 |
16 |
4100 |
18 |
4500 |
01.01.2013 -
31.12.2013 |
16 |
4200 |
18 |
4600 |
01.01.2014 -
31.12.2014 |
16 |
4300 |
18 |
4680 |
01.01.2015’den
sonra |
16 |
4320 |
18 |
4680 |
Ancak, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup,
engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda
olduğunun gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce gerekse Kanunun yürürlük
tarihinden sonra tespit ettiren 4/1-(a) sigortalılarının engellilik
derecelerine göre aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunda olduğu
şekliyle korunmuştur.
2.2.1.3. Maden
İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Çalışanlar
Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli
olarak çalışmaya başlayanlar için yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma
koşulları sigortalılık başlangıç tarihlerine veya maden işyerlerinin yer altı
işlerinde çalışmaya başladıkları tarihe göre belirlenmekte olup, Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı
işlerinde sürekli veya münavebeli olarak Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim
ay başından sonra ilk defa çalışmaya başlayanların aylığa hak kazanma
koşulları Kanunun 28. maddesinin altıncı fıkrasına göre belirlenecektir.
6552 sayılı Kanunla, söz konusu altıncı fıkrada yer alan
yaş koşulu 55’ten 50’ye indirilmiştir.
Buna göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca
tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli
olarak 2008/Ekim ay başından sonra çalışmaya başlayan sigortalılara yaşlılık
aylığı bağlanmasında; 50 yaş, 20 yıllık sigortalılık süresi ve en az 7200 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartları
aranacak ve bunlar hakkında Kanunun FHSZ’ye ilişkin
hükümleri uygulanacaktır. Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçen
çalışmaların her 360 günü için 180 gün prim ödeme gün sayılarına eklenecek ve
bu işlerde en az 1800 gün çalışmış olmak şartıyla prim ödeme gün sayısına
eklenen süreler emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.
2.2.1.4. Erken
Yaşlanan Sigortalılar
Kanunun 28. maddesinin yedinci fıkrasında; 55 yaşını
dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalıların, yaş dışındaki
diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanacakları
öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle;
- Erken yaşlanmış olduğu tespit edilen,
- 55 yaşını dolduran,
- En az 5400 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olan sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık bağlanacaktır.
Söz konusu hükümler, Kanunun yürürlük tarihinden sonra
tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları ile ilk defa Kanunun
yürürlük tarihinden sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar hakkında
uygulanacaktır.
Sigortalıların; Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten önce malul olduğu, çalışma gücündeki kayıp
oranlarının % 40-% 59 arasında olduğu ve erken yaşlanma halleri, Kurum sağlık
kurulu tarafından tespit edilecektir.
2.2.1.5. 4/1-(c)
Kapsamındaki Sigortalılar Bakımından Özel Koşullar
Kanunun 4/1- (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı
kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanması bakımından özel koşullar Kanunun
44. maddesinde belirlenmiştir.
Buna göre;
a) 5434 sayılı Kanunun 40. maddesi gereğince yaş
haddinden emekliye ayrılanlara en az 5400 gün prim ödeme gün sayısı olması
halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle
emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı en az
9000 gün olması halinde,
yaşlılık aylığı
bağlanacaktır.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan
yaşlılık aylıkları, 28. maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim
ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden
tahsil edilecektir.
Ayrıca, 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan subay,
astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk noktasından
hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine
veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re’sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik
sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re’sen emekliye sevk edilenlere ise, 28. maddenin ikinci ve
üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları
halinde yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
5434 sayılı Kanunun 40. maddesiyle belirlenen ve aşağıda
yer alan tabloda belirtilen 4/1-(c) sigortalıların dışında kalan sigortalılar
için genel yaş haddi (65) olarak belirlenmiştir.
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına ait sağlık kurum
ve kuruluşlarında görev yapan tabip ve uzman tabipler ile 5258 sayılı Aile
Hekimliği Kanunu hükümlerine göre istihdam edilen aile hekimleri, her yıl
Bakanlıkça uygun görülmek şartıyla 72 yaşına kadar çalışabilecekleri
düzenlenmiş olup, benzeri özel hükümler kapsamına giren sigortalılar açısından
yine ilgili hükümler çerçevesinde yaş haddi uygulaması yapılacaktır.
5434
Sayılı Kanunun 40. Maddesine Göre Bazı
Kamu Görevlilerinin Yaş Hadleri |
|||
Sıra No |
Görev-Unvan-Rütbe |
Yaş
Haddi |
|
1 |
Üniversite öğretim
üyeleri Yeni Kurulan
Üniversite Öğretim Üyeleri (*) |
67 75 |
|
Subay ve askeri
memur ve gedikliler: (**) |
|
||
2 |
Asteğmen, teğmen ve
üsteğmenler |
41 |
|
3 |
Yüzbaşı, kıdemli
yüzbaşı ve önyüzbaşılar |
46 |
|
4 |
Binbaşılar |
52 |
|
5 |
Yarbaylar |
55 |
|
6 |
Albaylar |
60 |
|
7 |
Tuğ ve Tümgeneral
ve amiraller |
62 |
|
8 |
Kor ve Orgeneraller
ve amiraller |
65 |
|
9 |
Mareşal ve büyük
amiraller |
68 |
|
10 |
6,7 ve 8. sınıf
askeri memurlarla memur yardımcıları ve askeri hastabakıcı hemşireler |
55 |
|
11 |
Daha yukarı
sınıftaki askeri memurlar |
60 |
|
12 |
Gedikli subaylar |
52 |
|
13 |
Gedikli çavuşlar
(Astsubay çavuşlar) |
43 |
|
14 |
Gedikli üstçavuşlar
(Astsubay üstçavuşlar) |
46 |
|
15 |
Gedikli başçavuşlar
(Astsubay başçavuşlar) |
49 |
|
16 |
Başgedikliler
(Astsubay kıdemli başçavuşlar) |
55 |
|
Emniyet mensupları: |
|
||
17 |
Her derecedeki emniyet
müdürleri ve emniyet ve polis müfettişleri |
60 |
|
18 |
Emniyet müfettiş
yardımcıları ve emniyet amirleri |
58 |
|
19 |
Başkomiser, komiser ve
komiser yardımcıları |
56 |
|
20 |
Polis memurları |
55 |
|
21 |
Çarşı ve Mahalle
Bekçileri |
60 |
|
Gümrük koruma
mensupları:(***) |
|
||
22 |
Gümrük koruma
memurları |
55 |
|
23 |
Gümrük koruma kısım
amirleri |
60 |
|
PTT mensupları |
|
||
24 |
Posta, Telgraf ve
telefon hat başbakıcı ve Başdağıtıcıları
ile hat bakıcıları ve dağıtıcıları |
55 |
|
Milli İstihbarat
Teşkilatı kadrolarındaki kadro karşılığı sözleşmeli çalıştırılanlar dahil
memurlardan: (***) |
|
||
25 |
Müsteşar
Yardımcısı, Başkan, Hukuk Müşaviri, Öğretim Kurulu Başkanı, Başkan
Yardımcısı, Hukuk Müşavir
Başyardımcısı, Müşavir Başmüfettiş, Öğretim Kurulu Üyesi, Başmüşavir |
60 |
|
26 |
Daire Başkanı,
Hukuk Müşavir 1. sınıf Yardımcısı, Başmüfettiş, Öğretim Üyesi, Müşavir |
58 |
|
27 |
1. sınıf İstihbarat
Uzmanı, 1. sınıf Uzman, Hukuk Müşaviri 1. sınıf Yardımcısı, Müfettiş, Öğretim
Üyesi, Müşavir, Savunma Sekreteri, Daire Başkan Yardımcısı, Öğretim Üyesi
Yardımcısı |
56 |
|
28 |
2. sınıf İstihbarat
Uzmanı, 2. sınıf Uzman, Hukuk Müşaviri 2. Sınıf Yardımcısı, Müfettiş
Yardımcısı, Öğretim Üyesi Yardımcısı |
54 |
|
29 |
Diğer kadrodakiler |
52 |
|
Din Görevlileri |
|
||
30 |
Diyanet İşleri
Başkanı ve Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri |
67 |
|
(*) Yeni Kurulan Üniversitelerdeki Öğretim Üyelerinin
yaş hadleri 31.12.2020 tarihine kadar 75 olarak uygulanacaktır. Ayrıca, yaş haddini
dolduracakları tarihten önce başvuran öğretim üyeleri 75 yaşını geçmemek
üzere birer yıllık sürelerle sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. (**) Anayasa’nın 140. maddesinde, “Hakimler ve savcılar
altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler;”
hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte, askeri hakim sınıfındaki subayların
emeklilik yaş haddi ise görev yerleri ve sıfatları ne olursa olsun diğer
subaylar gibidir. (***) Gümrük koruma mensupları ve Milli İstihbarat
Teşkilatı kadrolarındaki kadro karşılığı sözleşmeli çalıştırılanlar dahil
memurlarından vazifelerinde kalmaları faydalı görülenlerin yaş hadleri,
ilgili bakanlarca, atamaya yetkili amir tarafından birer yıllık müddetlerle
(5) yıl uzatılabilmektedir. |
|||
Kanunun 43. maddesi gereğince Cumhurbaşkanlığı, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanlardan,
herhangi bir sebeple bu görevleri sona erenlere, hizmet ve yaş şartı
aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
2.2.1.5.1. Aylık
Miktarının Tespiti
2.2.1.5.1.1.
Cumhurbaşkanlığı Yaşlılık Aylığı
Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle
ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren,
istek tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı oranında
aylık bağlanacaktır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı görevinden herhangi bir nedenle
ayrılanların kendi sigortalılıkları nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmaları
halinde, ilgili mevzuatına göre hesaplanan yaşlılık aylığı kıyaslanarak,
aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanacaktır.
2.2.1.5.1.2. Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan Yaşlılık Aylığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken
bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılmaları ve istekleri üzerine, müracaat
tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak
yaşlılık aylığının % 75’i oranında, yaşlılık aylığı bağlanacaktır. Ayrıca,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinden herhangi bir
nedenle ayrılanların kendi sigortalılıkları nedeniyle yaşlılık aylığına hak
kazanmaları halinde, ilgili mevzuatına göre hesaplanan yaşlılık aylığı
kıyaslanarak, aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak, şayet kendi
sigortalılığı nedeniyle aylığa hak kazanılamıyorsa Cumhurbaşkanlığı aylık
ödeneğine göre bağlanan aylığın tamamı bağlanacaktır.
2.2.1.5.1.3.
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği
Görevinde Bulunanların Yaşlılık Aylığı
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık veya Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir
sebeple sona erenlere, tabi oldukları sigortalılık statüleri ve aylık
bağlanmasına esas alınan hükümler uyarınca malullük, emeklilik veya yaşlılık
aylığı bağlanmasına hak kazanmaları ve en az 2 yıl süreyle bu görevlerde
bulunmuş olmaları halinde, kendi sigortalılıkları kapsamında hesaplanacak aylık
tutarından az olmamak kaydıyla, Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin %
40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 45’i
oranında malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı olarak bağlanacaktır.
Bu şekilde ödeme alınabilmesi için, en az 2 yıl süreyle
bu görevlerde bulunmuş olma şartına ek olarak, en az 2 yıl süreyle en yüksek
Devlet memuru emsal alınarak sigorta primi ödemiş olması da gerekmektedir.
Yine Kanunun geçici
38. maddesi gereğince;
- 26.1.2012 tarihi itibariyle Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliği görevi devam edenler ile daha önce yasama organı üyeliği görevi
sona ermiş olanlardan veya dışarıdan bakanlığa atanmış olanlardan
milletvekilliği esas alınarak emekli aylığı ödenenlerden ise, bu görevlerde 2
yıl bulunmaya ilişkin süre şartı,
- 19.1.2013 tarihi itibariyle Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi devam edenlerden, Kanunun 4/1-(a) veya
4/1-(b) bentleri kapsamında aylık almakta iken aylıklarını kestirip 4/1-(c)
bendi kapsamında sigortalılık talebinde bulunanlardan ise, 2 yıl süreyle bu
görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum
karşılığı ödenmesine ilişkin şartları
aranmayacaktır.
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık veya TBMM üyeliği
görevleri sırasında veya bu görevlerinin sona ermesinden sonra ölenlerin dul ve
yetimlerine/hak sahiplerine, bağlanacak olan aylıklarda, 2 yıllık görev yapma
ile kesenek ve karşılık veya sigorta primi ödeme süresi şartı aranmayacaktır.
2.2.1.5.2. Aylıkların
Artırılması ve Hazineden Tahsil
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliği görevinde bulunanlara, Kanunun 43. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödenekteki değişime bağlı olarak yeniden hesaplanarak
ödenen aylıklar hakkında, Kanunun 55. maddesinin ikinci fıkrası hükümleri ile
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 28.
maddesi uyarınca toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve taban
aylık katsayılarındaki artışlar uygulanmayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
ve Başbakanlık görevinden herhangi bir nedenle ayrılanların, varsa kendi
sigortalılıkları nedeniyle bağlanan yaşlılık aylığının, Cumhurbaşkanlığı aylık
ödeneğine göre bağlanan aylıktan düşük olması halinde aradaki fark, şayet kendi
sigortalılığı nedeniyle aylığa hak kazanılamıyorsa Cumhurbaşkanlığı aylık
ödeneğine göre bağlanan aylığın tamamı Hazineden tahsil edilecektir.
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlar ile bunlardan
ölenlerin hak sahiplerine, ilgili mevzuatına göre bağlanacak aylık,
Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 45’i oranında bağlanan aylıktan
düşük olması halinde aradaki fark, Hazineden tahsil edilecektir.
2.2.2. 2008/Ekim Ay Başından Önce Sigortalı
Olan 4/1-(a) Sigortalılarının Özel Şartlara Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları
Kanunla 1479 ve mülga 2926 sayılı kanunlarda
sigortalıların aylığa hak kazanma koşullarına ilişkin özel hükümler yer
almadığından, bu bölümde 506 sayılı Kanundaki özel hükümlere yer verilmiştir.
506 yılı Kanunun
mülga 60. maddesinin;
- B bendi, maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışanların,
- C bendi, sigortalı olarak işe başlamadan önce malul
olanlar ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış
olanların,
- D bendi ise, erken yaşlanan sigortalılar ile yine
çalışmalarının en az 1800 gününü maden işlerinin yer altı işlerinde geçiren
sigortalıların,
yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma özel şartlarını
düzenlemekte idi.
Kanun ile yukarıda belirtilen sigortalılar için geçici
maddelerde düzenlemeler yapılmıştır.
2.2.2.1. Maden
İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Çalışanlar
Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrasında; Kanunun
yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı
Kanuna göre sigortalı sayılanların, Kanunun yürürlük tarihinden önce maden
işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak çalışmaya
başlayanlardan;
- En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yazılı
talepleri halinde 28. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
- En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde
en az 4000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen
sigortalılara da 28. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı
bağlanacaktır.
- 50 yaşını dolduran ve malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tabi çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen
maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da sigortalı
olarak işe girişi 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce olanlara 5000 gün veya 15
yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 gün, sigortalı olarak işe giriş tarihi
8.9.1999 dan sonra olanlara ise 7000 gün veya 25 yıllık sigortalılık süresi ve
en az 4500 prim gün sayısı koşullarının yerine gelmesi halinde, yaşlılık aylığı
bağlanacaktır.
Sigortalıların söz konusu işlerde Kanunun yürürlük
tarihinden önce veya sonra geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması koşuluyla
çalışmalarının 1/4’ü, 506 sayılı Kanun uygulamasında olduğu gibi sadece prim
ödeme gün sayılarına ilave edilecektir.
5510/Geçici
9/Beşinci fıkrasına göre maden işyerlerinin yer altı işlerinde
çalışan
sigortalıların yaşlılık aylığından yararlanma şartları
Kanun
maddesi |
Sigortalılık süresinin başlangıç tarihi |
Çalışmanın niteliği |
Sigortalılık süresi |
Gün sayısı |
Tahsis
talep tarihinde en
az |
||
Yaş |
Sigortalılık süresi |
Gün sayısı |
|||||
5510 S.K. Geçici
9/Beş |
8.9.1999 Öncesi |
Sürekli veya
münavebeli |
|
1800 |
50 |
-- |
5000 |
|
1800 |
50 |
15 |
3600 |
|||
9.9.1999-30.9.2008 |
Sürekli veya münavebeli |
|
1800 |
50 |
-- |
7000 |
|
|
1800 |
50 |
25 |
4500 |
|||
2008/Ekim Sonrası |
Sürekli |
20 |
5000 |
|
20 |
5000 |
|
Münavebeli |
25 |
4000 |
|
25 |
4000 |
||
Not: Bu şartlar Kanunun
yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, yine Kanunun yürürlük tarihinden
önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması olanlar için
aranacaktır. |
2.2.2.2. İlk Defa
Sigortalı Oldukları Tarihte Malul Olan Sigortalılar
Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrasında
düzenlenmiş olup, 4/1-(a) kapsamında olup, Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk
defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre malul sayılmayı
gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük
aylığından yararlanamayan sigortalılar yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak şartı ile yaşlılık aylığından yararlanacaktır.
2.2.2.3. Engelliliği
Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananlar
Kanunun geçici 10. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları ile
engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olduğu
tespit edilen 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak sigortalıların, 506 sayılı
Kanunda öngörülen aylığa hak kazanma koşulları korunmuştur. Buna göre;
- 6.8.2003 tarihinden
önce sigortalı olup bu
tarihte en az 12 yıl ve daha fazla sigortalılık süresi olanlara 15 yıl
sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı,
- 6.8.2003 tarihinden
sonra ilk defa sigortalı olanlardan;
Birinci derecede engelliliği (% 80 - %
100 arasında) olanlara en az 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 prim
ödeme gün sayısı,
İkinci derecede engelliliği (% 60 - %
79 arasında) olanlara en az 18 yıl sigortalılık süresi ve en az 4000 prim ödeme
gün sayısı,
Üçüncü derecede engelliliği (% 40 - %
59 arasında) olanlara en az 20 yıl sigortalılık süresi ve en az 4400 prim ödeme
gün sayısı,
şartlarıyla yaşlılık
aylığı bağlanacaktır.
6.8.2003 tarihinden önce sigortalı
olup bu tarihte 12 yıldan daha az sigortalılık süresi bulunanlar ise, 506 sayılı Kanunun
geçici 87. maddesindeki kademeli geçiş sürecindeki şartları yerine getirmeleri
halinde yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.
Engelliliği
Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olan
Sigortalıların
Emekliliğe Hak Kazanma Şartları
6.8.2003 Tarihindeki Sigortalılık Süresi/Başlangıcı |
I.
Derece Engelli |
II.
Derece Engelli |
III.
Derece Engelli |
|||
Sigortalılık
Süresi |
Gün
Sayısı |
Sigortalılık
Süresi |
Gün
Sayısı |
Sigortalılık
Süresi |
Gün
Sayısı |
|
12
yıldan Fazla 6.8.1991’den önce |
15 yıl |
3600 |
15 yıl |
3600 |
15 yıl |
3600 |
9 yıl –
12 yıl 7.8.1991-6.8.1994 |
15 yıl |
3600 |
15 yıl 8 ay |
3680 |
16 yıl |
3760 |
6 yıl
– 9 yıl 7.8.1994-6.8.1997 |
15 yıl |
3600 |
16 yıl 4 ay |
3760 |
17 yıl |
3920 |
3 yıl
– 6 yıl 7.8.1997-6.8.2000 |
15 yıl |
3600 |
17 yıl |
3840 |
18 yıl |
4080 |
0 yıl
– 3 yıl 7.8.2000-6.8.2003 |
15 yıl |
3600 |
17 yıl 8 ay |
3920 |
19 yıl |
4240 |
6.8.2003
tarihinden sonra |
15 yıl |
3600 |
18 yıl |
4000 |
20 yıl |
4400 |
Kanunun geçici 10.
maddesinin ikinci fıkrası kapsamında olanların sevk ve kontrol muayene işlemleri
506 sayılı Kanun uygulamasında olduğu şekilde yapılmaya devam edilecektir.
3.Yaşlılık Aylığı
Başvurusu
Sigortalılara
yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için;
- 4/1-(a) sigortalılarının çalıştığı
işten ayrıldıktan sonra,
- 4/1-(b) sigortalıları için 6663
sayılı Kanun ile Kanunun 30. ve geçici 14. maddesinde yapılan değişiklikler
sonucu, 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında 1.3.2016 tarihinden önce tahsis
talebinde bulunan sigortalılardan 4/1-(b) kapsamında sigortalılığa esas
faaliyeti bulunanlara aylık bağlanabilmesi için sigortalılığa esas faaliyetinin
sona erdirdiğini beyan etmesi gerekmekte iken, anılan tarihten itibaren tahsis
talebinde bulunan sigortalılar için “sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceği”ni beyan etme şartı aranmaksızın,
kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile Kurumun ilgili ünitesine başvurması
veya www.turkiye.gov.tr internet adresi üzerinden talepte bulunulması
gerekmektedir.
4/1-(c) bendi kapsamında çalışmakta olanların görev
yapmakta oldukları kuruma, sigortalılıkları sona ermiş olanların kendisinin
veya varsa vekilinin veyahut vasisinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2)
ile veya www.turkiye.gov.tr internet adresi üzerinden talepte bulunulması
gerekmektedir.
4/1-(a) sigortalılarından ilgili döneme ait aylık prim ve
hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış
bildirgesinin verilmesi beklenecek ve işveren tarafından bu belge Kuruma
e-sigorta yoluyla gönderildikten sonra aylık bağlama işlemi
sonuçlandırılacaktır.
Engelliliği nedeniyle vergi
indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olanların Hazine ve Maliye
Bakanlığının ilgili biriminden alacakları vergi indirim belgesini
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesine (Ek-2) eklemeleri gerekmektedir.
Sigortalıların malullük aylığı bağlanması talebinde
bulunduğu tarihte yaşlılık sigortasından da aylığa hak kazanma koşullarını
yerine getirmesi halinde (belli bir yaşa ulaşma, belli bir süre prim ödeme,
belli bir süre sigortalı olma, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılma ve
Kurumdan yazılı istekte bulunma gibi), Kanunun 54. maddesi hükümleri saklı
kalmak kaydıyla sigortalılardan yeni bir talep alınmaksızın malullük aylığı
bağlanmasına ilişkin talepleri aynı zamanda yaşlılık aylığı bağlanmasına
yönelik talep gibi değerlendirilecektir.
Sigortalılarca adi posta yolu veya kargo ile veya Kuruma
doğrudan yapılan yazılı başvurularda, aylık bağlanması talep tarihi olarak
dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü,
acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen taleplerinde
ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul
edilecektir.
Sigortalıların aylığa hak kazandığı tarihin ayın son günü
resmi tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle, taleplerini
Kuruma veremeyen sigortalıların bu resmi tatil gününü takip eden ilk iş günü
mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta
servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen talepleri, önceki ayın son
günü verilmiş gibi kabul edilecektir.
Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak kaydıyla,
aylık bağlanması talep tarihinden sonra işinden ayrılan sigortalıların
talepleri de geçerli sayılacaktır.
Kanunun 5. maddesinin
(g) bendi kapsamındaki sigortalılardan;
- Gerek yaşlılık gerekse malullük
sigortasından tahsis talebinde bulunanlar için işten ayrılma koşulu
aranmayacaktır.
- Uzun vadeli sigorta kollarına isteğe bağlı olarak prim
öderken tahsis talebinde bulunanların isteğe bağlı sigortalılıkları talep
tarihi itibariyle sonlandırılacaktır.
Kurumumuzdan yaşlılık aylığı veya
malullük aylığı almakta iken Kanunun 5. maddesinin (g) bendi kapsamında
çalışmaya başlayanlara aylıkları kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları ile
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır.
Aylık bağlamaya yetkili sosyal
güvenlik il/merkez müdürlüğü ayrımı gözetmeksizin sigortalı veya hak
sahiplerinin gelir/aylık bağlanması talep dilekçesi Kurum kayıtlarına alınacak,
akabinde öncelikle sigortalılık statüsü ve en son çalışmasının bulunduğu sosyal
güvenlik il/merkez müdürlüğü tespit edilecek ve aylık bağlamaya yetkili
statünün farklı olduğunun ya da son çalışmanın farklı bir sosyal güvenlik
il/merkez müdürlüğüne ait olduğunun anlaşılması halinde, kendisinde geçen
hizmet sürelerinin ve kazançlarının da eklenerek tahsis talebine ilişkin
belgeler geciktirilmeksizin ilgili sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne veya
geçici 20. madde sandıklarına intikal ettirilecek ve ilk başvurunun yapıldığı
tarih gelir/aylık bağlanması talep tarihi olarak dikkate alınarak gelir/aylık
bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
4/1-(c) kapsamında görev yapmakta iken tahsis talebi
üzerine emekliye sevk edilerek ilişiği kesilen sigortalıların, 4/1-(a) ve
4/1-(b) kapsamında aylığa hak kazandığının anlaşılması halinde, yeni bir talep
aranmaksızın görevinden ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden ay başından
geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.
Ayrıca aylığı
bağlayacak ünitenin tespitinde;
- Son statü ile aylık bağlanacak statünün aynı olması
halinde, son çalışmanın geçtiği ünite,
- Son statü ile aylık bağlanacak statünün farklı olması
halinde ise aylık bağlanacak statüde son çalışmanın geçtiği ünite,
esas alınacaktır.
Örnek: 2008/Ekim ayından
önce sigortalılığı başlayan ve son çalışması 4/1-(b) kapsamında Ankara’da geçen
sigortalıya son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla 4/1-(a)
kapsamında hizmeti bulunması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak
olup, 4/1-(a) kapsamındaki hizmetlerinin de İskenderun’da geçmesi durumunda,
sigortalının yaşlılık aylığını İskenderun Sosyal Güvenlik Merkezi
bağlayacaktır.
4. Yaşlılık Aylığının
Başlangıcı
Sigortalıların aylıkları, genel kural olarak yazılı istek
tarihinden sonraki ay başından başlatılacaktır (Özel sektör için ayın 1’i, kamu
sektörü için 15’i). 4/1-(c) sigortalılarının aylıkları ise,
- Sigortalı olarak görev yapmakta
iken, emekliye sevk onayı alınarak görevleriyle ilişikleri kesilenlerden,
ücret/maaş ödemelerini her ayın 15 inde alanlara ilişiklerinin kesildiği tarihi
takip eden ayın 15 inden, ücret/maaş ödemelerini her ayın 1 inde alanlara
ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden ayın 1 inden,
- Herhangi bir nedenle görevinden ayrılmış
olanların tahsis talebinin Kurum kayıtlarına girdiği tarihi takip eden ayın 1
inden,
itibaren
bağlanacaktır.
Kanunun geçici 4. maddesinin beşinci
fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin (iştirakçiliği 2008/Ekim ayı öncesi
başlayan 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar) ihya işlemlerinde 5434 ve mülga
2829 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınacağı öngörülmüştür. Diğer bir
ifadeyle, 2829 sayılı Kanunun 5. maddesi doğrultusunda ihya edilen 4/1-(c)
hizmetlerinin geçerliliği hususunda mevcut uygulamaya devam edilecektir.
Buna göre; 4/1-(c) kapsamında kesenek veya toptan
ödemelerini aldıktan sonra diğer kurumlardan birinde sigortalı olarak aldıkları
toptan ödemelere ilişkin tutarları,
- İstekleri üzerine aylık bağlanacak olanların, istek
tarihinden en az altı ay önce,
- Malullük, ölüm, 60 yaşın doldurulması, re’sen veya yaş haddi ile emekliye sevk edilme hallerinden
dolayı görevleri ile ilgileri kesilenlerin görevlerinden ayrıldıkları tarihten
itibaren altı ay içinde,
kendileri veya hak
sahipleri ihya edebileceklerdir.
4/1-(c) kapsamındaki hizmetlerini bu şekilde ihya ederek
6 aylık bekleme süresi içerisinde 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında tahsis
talebinde bulunan sigortalılara, aylığa hak kazanma koşullarının tahsis talep
tarihinde yerine gelmiş olması şartıyla, 6 aylık bekleme süresini takip eden ay
başından itibaren aylık bağlanacaktır.
Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanuna göre malul olanlar,
beşinci fıkrasına göre çalışma gücünü % 40 ila % 59 arasında kaybedenler ve
yedinci fıkrasına göre erken yaşlananların, bu durumlarını gösterir sağlık
raporu almadan doğrudan yaşlılık aylığı talebinde bulunmaları halinde rapor
tarihi, aylık talep tarihlerinden sonraki bir tarih olacağından, rapor tarihini
izleyen ay başından geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Hizmet akdinin feshinden sonra yaşlılık aylığının
ödenmesine başlanması gereken tarihte hastalık sigortasından geçici iş
göremezlik ödeneği almakta olanların yaşlılık aylıkları, geçici iş göremezlik
ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından
başlatılacaktır. Ancak, hesaplanan yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik
ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, tahsis talebine göre belirlenen aylık başlangıç
tarihinden itibaren hesaplanacak fark, sigortalıya ayrıca ödenecektir.
İşten ayrılış tarihi, talep tarihi ile aynı ay içerisinde
olması koşulu ile işyerinden ayrılmadan aylık talebinde bulunan sigortalılara,
tahsis talebini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.
Aylık bağlanması talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı
için belirlenen yaş ve sigortalılık süresi şartlarından birini yerine
getirememiş olan, ancak yerine getirilemeyen şartı talep tarihinden itibaren 1
ay içerisinde yerine getiren sigortalının talebi, bu şartın yerine getirildiği
tarih itibariyle geçerli sayılacaktır.
Yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan ve talep
tarihi itibari ile yaşlılık aylığı için diğer şartları taşımakla birlikte
gerekli prim ödeme gün sayısını sağlamaması nedeniyle talepleri
reddedilenlerden, gerekli olan prim ödeme gün sayısını sonradan tespit edilen
hizmet süreleriyle tamamlayanlara ilk tahsis talep tarihi itibariyle aylık
bağlanacaktır.
Kanunda “ay” kavramının tanımı yapılmış
olup, son defa kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta iken işinden ayrılarak
tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların yaşlılık aylıkları
yukarıda sayılan durumlarda belirtilen tarihleri (rapor, tahsis talep, geçici
iş göremezlik süresinin sona erdiği tarih ile hizmet borçlanması, hizmet ihyası
ve/veya isteğe bağlı sigorta prim tutarının ödendiği tarih) izleyen ayın 15
inden itibaren bağlanacaktır.
5. Prim Borcu Olan
Sigortalıların Aylık Başlangıcı
Kanunun yürürlük tarihinden sonra yaşlılık aylığı bağlanabilmesi
için sigortalıların yazılı istekte bulunduğu tarih itibariyle genel sağlık
sigortası primleri dahil, kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin
her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.
Prim borcu olan sigortalıların aylık başlangıç
tarihlerine ilişkin açıklamalara aşağıda yer almaktadır.
5.1. Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki
sigortalılardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi
dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan, talep tarihinden
öncesine ait muaccel hale gelmeyen prim borcu dışında talepte bulundukları
tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen, muhasebe
kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin
miktar ve bu miktarın altında olanların aylıkları talep tarihini takip eden ay
başından başlayacak ve borçları ilk aylıklarından kesilerek tahsil edilecektir.
Bu miktar, 2008 ila 2016 yılları için 15 TL ve altı, 2017 yılında 16 TL ve
altı, 2018 yılında ise 17 TL ve altı olarak belirlenmiştir. Söz konusu miktar,
sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak aylık ve gelirler için geçerlidir.
Örnek: 4/1-(b) kapsamında 15.12.2017
tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının anılan tarih
itibariyle gecikme cezası ve zammı dahil 16 TL prim ve prime ilişkin borcu
bulunmaktadır. Sigortalının aylığı, talep tarihini takip eden ay başı olan
1.1.2018 tarihi itibariyle başlatılacak ve 16 TL prim borcu bağlanan ilk
aylıktan kesilerek tahsil edilecektir.
5.2. Hizmet borçlanmaları
veya aylık bağlanması talep tarihinden önce tasfiye edilen hizmetlerin ihyası
ile aylığa hak kazanılması ve primlerin aylık başlangıç tarihinden sonra
ödenmesi halinde, bu ödemenin son defa yapıldığı tarihi izleyen ay başından
itibaren aylık başlatılacaktır.
5.3. 4/1-(a) ve 4/1-(b)
bentleri kapsamında sigortalılığı bulunan, ancak Kanunun 53. maddesi uyarınca
4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı devam ederken işinden ayrılarak, aynı
ay içerisinde tahsis talebinde bulunan sigortalının, tahsis talep tarihine
kadar geçen sürede 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı başlatılmayacak, işten
ayrıldıkları tarihten farklı bir ayda tahsis talebinde bulunması halinde ise
4/1-(a) kapsamında işten ayrıldıkları tarihten bir gün sonra 4/1-(b) kapsamında
zorunlu sigortalılığı başlatılacaktır.
Ancak, tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetlerinden dolayı prim borcu bulunanların aylıkları prim
borçlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Örnek 1: Sigortalı şirket ortağı iken başka bir
özel şirkette hizmet akdiyle çalışırken 18.8.2017 tarihinde işten ayrılarak
25.8.2017 tarihinde 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.
Bu sigortalıya, 18.8.2017 tarihine kadar geçen hizmetleri karşılığı prim ödeme
gün sayıları dikkate alınarak aylık bağlanacaktır. Ancak sigortalının tahsis
talep tarihinde prim borcu bulunması ve söz konusu borcu tahsis talep
tarihinden sonra ödemesi durumunda aylık, prim borcunu ödediği tarihi takip
eden ay başından başlatılacaktır.
Örnek 2: Şirket ortaklığı devam ederken, aynı
zamanda 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunan sigortalı, çalıştığı işyerinden
12.9.2017 tarihinde ayrılmış ve 17.10.2017 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının işten ayrıldığı tarih ile tahsis
talebinde bulunduğu tarihin farklı aylarda olması nedeniyle, sigortalının
4/1-(b) zorunlu sigortalılığı 13.9.2017 tarihi itibariyle başlatılacak ve
tahsis talep tarihine kadar devam ettirilecektir. Sigortalının tahsis talep
tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine ilişkin prim borcunu
ödemesi halinde talep tarihi itibariyle söz konusu hizmetler de dahil edilerek
aylık bağlanacak statü tespit edilecek ve aylık talep tarihini takip eden ay
başından başlatılacaktır. Ancak söz konusu sigortalının 4/1-(b) kapsamında
geçen faaliyetinin tahsis talep tarihinden sonra da devam etmesi ve devam eden
hizmetlere ilişkin prim borçları da dahil olmak üzere prim borçlarının tamamını
tahsis talep tarihinden sonra ödemesi halinde borcun ödendiği tarihe kadar
geçen hizmetler de dikkate alınmak kaydıyla aylık bağlanacak statü tespit
edilecek ve aylık borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından
başlatılacaktır.
5.4. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin ek 8. maddesi uyarınca, 5.12.2017 tarihinden sonra
malullük veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunup, Kanunun 4/1-(b)
bendi kapsamında hizmet olarak değerlendirilen süreler dahil olmak üzere, prim
ödeme yükümlüsü kendisi olup aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu
tarih itibariyle prim borcu olanların malullük ve yaşlılık aylığı talebi,
borcun ödendiği tarih itibariyle geçerli sayılacak ve bağlanacak aylıklar
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
2008/Ekim öncesi isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim
borcu olanlar, 2925 sayılı Kanun ile Kanunun 4/1-(b) bendi, ek 5. ve ek 6.
maddeleri ile ek 9. maddesinin ikinci fıkrasına göre prim öderken malullük veya
yaşlılık aylığı talebinde bulunanların talep tarihinden öncesine ait muaccel
hale gelmeyen prim borcu dışında primi ödenmemiş sürelerinin olması halinde,
malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasında yeniden yazılı istekte bulunma
şartı aranmaksızın, primlerin gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
tahsil edildiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.
5.12.2017 tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı
talebinde bulunmakla birlikte henüz talebi reddedilmemiş sigortalıların da
Yönetmelik değişikliği gereğince talepleri reddedilmeyecek olup, borcun
ödendiği tarih itibariyle talepleri geçerli sayılacak ve bağlanacak aylıklar
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Kanunun ek 5. maddesi kapsamında prim ödeyen ve sadece bu
kapsamda prim borcu bulunan sigortalıların, tahsis talep tarihinden önce veya
sonra ek 5 prim borcunu ödemek istemeyerek talepte bulunmaları halinde,
sigortalılıkları primi ödenmiş son günden itibaren sona ereceğinden aylıkları
talep tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
İçinde bulunulan ay ile bir önceki aya ait prim borçları
talep tarihi itibariyle muaccel hale gelmeyen sigortalıların aylıkları, prim
borçlarının yasal süresi içinde ödenmesi halinde tahsis talep tarihini takip
eden ay başından, ödenmemesi halinde ise borcun ödendiği tarihi takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel
sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.
Örnek 1: 1.1.2018 tarihinde 4/1-(b) kapsamında
yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının aylığa hak kazanma koşulları
yerine gelmiş olmakla birlikte tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu
bulunması halinde söz konusu tahsis talebi reddedilmeyerek, sigortalının prim
borcunu ödediği 3.2.2018 tarihi itibariyle tahsis talebi geçerli sayılacak, bu
tarih itibariyle hesaplanacak aylık 3.2.2018 tarihini takip eden ay başı
itibariyle başlatılacaktır.
Örnek 2: Sigortalının 1.4.2001-9.1.2018
süresinde 5300 gün 4/1-(a), 1.1.1995-20.11.1999 süresinde 560 gün 4/1-(b)
kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Sigortalı 9.1.2018 tarihinde yaşlılık
sigortasından tahsis talebinde bulunmuş olup, talep tarihinde 560 günlük
4/1-(b) kapsamındaki hizmetine ilişkin borcu bulunmaktadır. Prim borcunun
bulunması nedeniyle aylık bağlanamayacağı bildirilen sigortalının 18.2.2018
tarihinde prim borcunu ödemesi halinde, tahsis talebi borçlarını ödediği tarih
itibariyle geçerli sayılacak, yaşlılık aylığı prim borcunun ödendiği tarihi
takip eden ay başından (1.3.2018) itibaren başlatılacaktır.
4/1-(b) hizmetleri dikkate alınmak suretiyle 4/1-(a) veya
4/1-(c) kapsamında tarafına aylık bağlanacak sigortalıların aylık bağlanması
talep tarihinde sadece 4/1-(a) ve 4/1-(c) hizmetleriyle aylığa hak kazanmış
olmaları aylığın talep tarihini takip eden ay başından itibaren bağlanması için
yeterli koşul olmayıp, talep tarihinde prim borçlarının bulunması bunların
aylık başlangıç tarihini değiştirecektir.
Örnek 3: Örnek 2’deki sigortalının talep
tarihinde 5300 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmakta olup, sadece bu
hizmetlerle aylığa hak kazanmakla birlikte, 4/1-(b) hizmetlerine ilişkin prim
borcunun bulunması ve borcunu talepten sonraki bir tarihte ödemesi nedeniyle
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başı olan 1.3.2018 tarihinden itibaren
aylık başlayacaktır.
4/1-(b) kapsamında sigortalılığa esas faaliyeti devam
eden sigortalıların talep tarihinde prim borcunun bulunması halinde,
sigortalının faaliyetinin devam etmesi nedeniyle ilk talep tarihinden sonraki
geçen hizmet sürelerine ait her türlü prim ve prime ilişkin borçları da dahil
borçlarını ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık
başlatılacaktır. Ayrıca, 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların tahsis
talebinde bulunduğu tarihte 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetin devam etmesi
ve prim borçlarının bulunması durumunda, prim borçlarını ödedikleri tarihe
kadar 4/1-(b) kapsamında zorunlu sigortalılıkları devam ettirilecek ve söz
konusu hizmet süreleri dikkate alınarak borcunu ödediği tarihte tahsis
talebinde bulunmuş gibi kabul edilerek bu tarih itibariyle durumu (gerek aylığa
hak kazanma gerekse Kanunun geçici 2. maddesinin son fıkrası gereğince aylığın
bağlanacağı sigortalılık hali) yeniden değerlendirilecektir.
Örnek 4: 1.1.2018 tarihinde 4/1-(b) kapsamında
yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının aylığa hak kazanma
koşulları yerine gelmiş olmakla birlikte
tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu bulunmakta ve ticari faaliyeti devam
etmektedir. Bu sigortalının prim borcunu 3.2.2018 tarihinde ödemesi halinde borcun
ödendiği tarihin tahsis talep tarihinden sonraki bir tarih olması nedeniyle, bu
tarihe kadar geçen 4/1-(b) hizmetlerinin karşılığı prim borcunun da ödenmesi
kaydıyla 3.2.2018 tarihine kadar geçen hizmetler de aylık hesabında dikkate
alınacak, borcun ödendiği tarih itibariyle statü tespiti yapılarak hesaplanacak
aylık 3.2.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
6663 sayılı Kanunla yapılan düzenleme öncesinde, ticari
faaliyetine devam ederken 4/1-(b) kapsamında borcunu ödeyerek tahsis talebinde
bulunan sigortalılara talep tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık
bağlanacak ancak, bunlardan tahsis talep tarihi ile aylık başlangıç tarihi
arası ve sonrasında sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylık başlangıç
tarihine kadar geçen süre için sosyal güvenlik destek primi tahakkuku aylık
başlangıç tarihinde tespit edilen aylığın miktarına göre belirlenecektir.
Aylıkların geç bağlanması nedeniyle yasal sürede tahsil edilemeyen sosyal
güvenlik destek prim borçları için gecikme cezası ve gecikme zammı tahakkuk
ettirilmeyecektir.
Örnek 5: Sigortalı 1.1.1992-31.12.2007
süresinde 4/1-(a) kapsamında çalışmış olup, 1.1.2008 tarihinden itibaren de
4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 23.4.2009 tarihinde prim borcunu
ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden
ay başı olan 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı
hakkında tahsis talebinde bulunduğu 23.4.2009 tarihi ile aylık başlangıç tarihi
1.5.2009 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanacak olup, 8
günlük sosyal güvenlik destek primi sigortalının 2009 yılı Mayıs aylığı miktarı
esas alınmak suretiyle % 13 oranında kesinti yapılacaktır.
Örnek 6: Sigortalı 15.12.1989-14.1.2012
süresinde 4/1-(c) kapsamında çalışmış olup, 15.1.2012 tarihinden itibaren de
4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 16.12.2014 tarihinde prim
borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini
takip eden ay başı olan 1.1.2015 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Söz
konusu sigortalının tahsis talebinde bulunduğu tarihte 4/1-(b) kapsamında prim
borcunun bulunması durumunda, aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve sigortalıya,
prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işleminin yapılamadığı, prim borcunu
ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacağı yönünde bilgi
verilecektir. Söz konusu sigortalının borcunu 11.2.2015 tarihinde ödemesi
halinde, 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri 11.2.2015 tarihine kadar dikkate
alınacak ve yeni bir talep alınmaksızın borcunu ödediği tarihi takip eden ay
başından (1.3.2015) itibaren aylık başlatılacaktır.
Kanunun 6663 sayılı Kanun ile değişik 30. maddesinin
üçüncü fıkrası gereğince, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan
yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, Kanunun 4/1-(b) bendi hariç, Kanuna göre
veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık
aylıklarının, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle
kesileceği,
6663 sayılı Kanun ile Kanunun “Sigortalı sayılmayanlar”
başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (n) bendinde ise; Kanunun kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında, 30. maddenin üçüncü
fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere, yaşlılık aylığı
almaktayken bu aylıkları kesilmeksizin 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında çalışanların 4. ve 5. maddelere göre sigortalı sayılmayacakları,
hükme bağlandığından, 1.3.2016 tarihinden itibaren tahsis
talep tarihinde 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetin devam etmesi halinde,
sigortalılar tahsis talep tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında sigortalı
sayılmayacak ve aylık başlangıç tarihinden sonra da sosyal güvenlik destek
primi uygulanmayacaktır.
Örnek 7: Sigortalı 1.1.1999-31.12.2015
süresinde 4/1-(a) kapsamında çalışmış olup, 1.1.2016 tarihinden itibaren de
4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 25.4.2016 tarihinde prim borcunu
ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden
ay başı olan 1.5.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı
hakkında tahsis talebinde bulunduğu 25.4.2016 tarihi ile aylık başlangıç tarihi
olan 1.5.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacağı
gibi belirtilen tarih aralığındaki çalışmaları zorunlu çalışma olarak da
değerlendirilmeyecek, aylık başlangıç tarihinden sonra da sosyal güvenlik
destek primi uygulanmayacaktır.
Örnek 8: Sigortalı 1.1.1992-30.10.2011
süresinde 4/1-(a) ve 1.1.2011-14.8.2014 süresinde 4/1-(c) kapsamında çalışmış
olup, 1.1.2016 tarihinden itibaren de 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam
ederken 16.3.2016 tarihinde prim borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde
bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden ay başı olan 1.4.2016 tarihinden
itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı hakkında tahsis talebinde bulunduğu
16.3.2016 tarihi ile aylık başlangıç tarihi olan 1.4.2016 tarihleri arasında
sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacağı gibi belirtilen tarih aralığındaki
çalışmaları zorunlu çalışma olarak da değerlendirilmeyecek, aylık başlangıç
tarihinden sonra da sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacaktır.
Sigortalının tahsis talebinde bulunduğu 16.3.2016
tarihinde 4/1-(b) kapsamında prim borcunun bulunduğu ve bu borcunu 12.5.2016
tarihinden ödediği varsayılırsa, tahsis talep tarihi ile prim borcunu ödediği
tarihler arası 4/1-(b) kapsamında hizmet olarak alınacak ve 1.6.2016 tarihinden
itibaren aylık bağlanacaktır.
5.5. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9.
maddesinin birinci cümlesi uyarınca, tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu
olmamakla birlikte, aylık bağlama işlemleri sırasında tahsis talep tarihinden
önceki sürelere ait brüt asgari ücretin iki katı tutarına kadar prim borcu
olduğu tespit edilenlerin aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin
aylıkları bağlanacak ve prim borçları bağlanacak aylıklardan 1/3 oranında
kesilerek tahsil edilecektir.
5.12.2017 tarihinden sonra malullük ve yaşlılık aylığı
talebinde bulunan sigortalılar için Yönetmelik değişikliği hükümleri
uygulanacaktır.
Sigortalıların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu (cari ay prim
borcu ile gecikme cezası ve gecikme zammı dahil) brüt asgari ücretin iki katı
tutarına dahil olacaktır.
Tahsis talep tarihinden önceki sürelere ait brüt asgari
ücretin iki katı tutarından daha fazla prim borcu olanların aylıkları ise
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından başlatılacaktır.
4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel
sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.
Örnek: 16.1.2018 tarihinde tahsis talebinde
bulunan ve talep tarihi itibariyle prim borcu olmayan ancak, aylık bağlama işlemleri
sırasında (1.2.2018) tahsis talep tarihinden önce vergi kaydının devam ettiği
anlaşılan sigortalının 30 günlük 4/1-(b) hizmeti ve bu hizmete ilişkin prim
borcu bulunduğu tespit edilmiş olup, söz konusu prim borcunun gecikme cezası ve
gecikme zammı dahil brüt asgari ücretin (2018 yılı için 2.029,50 x 2 = 4.059,00
TL) iki katını geçmemesi nedeniyle, sigortalının aylığı talep tarihini takip
eden ay başından itibaren başlatılarak prim borçları ödenecek aylıklarından
kesilerek tahsil edilecektir.
6. Yaşlılık Aylığının
Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması
Yaşlılık aylığının kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa bu Kanuna tabi
sigortalılar ile Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre
sigortalı olanlar için farklılık bulunmaktadır.
6.1. İlk Defa Kanuna
Tabi Sigortalı Olanlar
Kanunun 6663 sayılı Kanun ile değişik 30. maddesi
gereğince Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a),
4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra;
- Kanunun 6. maddesinin birinci
fıkrasının (n) bendi kapsamında bulunanlar hariç, Kanuna göre veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihi,
- 5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen kamu idarelerinde herhangi bir kadro, pozisyon ve
görevde çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihi,
- Çalışma gücünün % 40 ila % 59
arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı alanların yapılan kontrol
muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp oranının % 40’ın altına düştüğünün
anlaşılması halinde kontrol muayene tarihini,
takip eden ödeme
dönemi itibariyle yaşlılık aylığı kesilecektir.
Ancak, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya
başlayanlardan aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık
aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilecektir.
Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden
yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye
ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı
tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yaşlılık aylığı hesaplanarak
bağlanacaktır.
Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre
hesaplanacak yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara
yapılacak artışlar uygulanarak yeni aylığın başlangıç tarihi itibarıyla bulunan
tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından
oluşacaktır. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, talep tarihindeki
emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası
çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29. maddeye göre hesaplanan
aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadar
olacaktır.
Kanunda, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk
defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sadece
4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulaması
öngörülmüş olmakla birlikte, 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30. maddesinde
yapılan değişiklik ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa
sigortalı olanlar yönünden sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son
verilmiştir.
2008/Ekim ay başından sonra ilk defa
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık
aylığı bağlananlardan Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilecektir.
6.2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar
Kanunun geçici 1. maddesine göre Kanunun yürürlük
tarihinden önce mülga kanunlara göre bağlanan gelir ve aylıkların durum değişikliği
nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanacaktır.
506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan
yaşlılık aylıklarının kesilmesi işlemleri Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik
geçici 14. madde hükümlerindeki istisnalar hariç olmak üzere yine mülga
kanunlardaki hükümlere göre yapılacaktır.
5335 sayılı Kanunun
30. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla;
- 4/1-(a) sigortalısı, 4/1-(a) kapsamında sosyal güvenlik
destek primine tabi çalışma hariç, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak
çalışırsa aylığı kesilecektir.
- 4/1-(a) sigortalısı, 4/1-(b) kapsamında çalışırsa
aylıkları kesilmeyecek ve 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi
uygulanacaktır. Ancak, 1.3.2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için
yazılı istekte bulunmaları halinde talepte bulundukları tarihi takip eden ödeme
dönemi başından itibaren yaşlılık aylığı kesilecektir.
- 4/1-(b) sigortalısı, 4/1-(a) kapsamında çalışırsa
sosyal güvenlik destek primine tabi olacak ve aylığı kesilmeyecektir.
- 4/1-(b) sigortalısı, 4/1-(b) kapsamında çalışmaları ve
talepte bulunmaları halinde 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek
primine tabi olup, aylıkları kesilmeyecektir. Ancak 1.3.2016 tarihinden
itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunmaları halinde talepte
bulundukları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yaşlılık aylığı
kesilecektir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 veya mülga 2926 sayılı
kanunlara tabi sigortalılardan Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası gereği
çalışma gücünün % 40 ila % 59 arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı
bağlananların, yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp
oranının % 40’ın altına düştüğünün anlaşılması halinde, kontrol muayene
tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle yaşlılık aylığı kesilecektir.
Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. maddesi
gereğince, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar,
vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışmaya devam edenler; 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak
üzere hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam
edilecektir.
Buna göre;
- 2008/Ekim ay başı ila 1.3.2016 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için
yazılı istekte bulunan sigortalıların yaşlılık aylıklarından ve malullük
aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1.3.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik
destek primi kesilecektir. 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. madde
uygulamasında, Kanunun “Sigortalı sayılanlar” başlıklı maddesinin birinci
fıkrasına anılan Kanunla eklenen (n) bendi gereğince 1.3.2016 tarihinden
itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek
ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi
aylıkları da kesilmeyecektir.
- 2008/Ekim ay başı ila 1.3.2016 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için
yazılı istekte bulunmakla birlikte 1.3.2016 tarihinden itibaren yaşlılık
aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından
1.3.2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek
primi kesilecek, 1.3.2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için
yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları
kesilecektir.
6.3. Aylık Kesildikten
Sonra Yeniden Çalışmaya Başlayanların Hizmetlerinin Değerlendirilmesi
Kanunun geçici 2. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun
4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile geçici 2. madde
hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması
nedeniyle aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması
için yazılı istekte bulunanların yeni aylıklarının, Kanunun 30. maddesinin
üçüncü fıkrasına göre hesaplanacağı öngörülmüştür.
Kanunun 6663 sayılı
Kanunla değişik 30. maddesinin üçüncü fıkrasının;
- (a) bendinde, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra; 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere
bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylıklarının, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden
ödeme dönemi başında kesileceği, bunlardan Kanuna tabi çalıştıkları süre
zarfında 80. maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81. madde
gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait
prim alınacağı, yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık
aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya
sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip
eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak
bağlanacağı, yeni aylığın, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara
yapılacak artışlar uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi
itibarıyla bulunan tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın
toplamından oluşacağı, emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylığın, talep
tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik
sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29. maddeye göre
hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü
kadar olacağı,
- (b) bendinde ise, 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmesi
için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının talep tarihini takip
eden ay başından itibaren kesileceği, bu sigortalılar hakkında bu fıkranın (a)
bendi hükümlerinin uygulanacağı,
öngörülmüştür.
Bu çerçevede; 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ilk
defa 2008/Ekim öncesi veya sonrası sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın,
4/1-(c) sigortalıları için ise 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olanların yaşlılık aylığı almakta iken aylıkları kesilmek
suretiyle diğer statüler kapsamında çalışmaları halinde, çalışmaları ilk aylık
bağlanan statüde değerlendirilerek 30. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi
hükümleri gereğince yeniden hesaplanacaktır.
Ancak, bu uygulama 4/1-(a) ve ilk defa 4/1-(c) kapsamında
sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı almakta iken Kanunun 4/1-(b) bendi
kapsamında çalışmaya başlayanlar yönünden ilk defa 1.3.2016 tarihinden itibaren
bu kapsamda yaşlılık aylığını kestirerek çalışanlar için söz konusu
olabilecektir.
6.4. 5335 Sayılı Kanun
Kapsamında Çalışmaya Başlayanların Aylık Kesildikten Sonraki Hizmetlerinin
Değerlendirilmesi
5335 sayılı Kanunun
30. maddesinin;
- İkinci fıkrası; “Herhangi bir sosyal
güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları
kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner
sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel
idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları,
bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum,
kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı
ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası
kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde
çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.”
- Üçüncü fıkrası, “Diğer kanunların
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları
ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin atanmaya, çalıştırılmaya veya
görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun ek 11. maddesine göre 1.1.2005 tarihinden önce alınmış
Bakanlar Kurulu kararları uygulanmaz.”
hükümlerine amir olup, yine anılan maddenin dördüncü
fıkrasında; bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinin;
- Cumhurbaşkanlığına seçilenler,
- Dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar,
- Yasama Organı üyeliğine seçilenler,
- Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar,
- Sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen
görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında
görevlendirilenler,
- Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve
türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi
verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler
hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),
- Vakıf üniversitelerinde görev alanlar,
- Özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin
çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından
atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince
yapılan seçimler sonucunda görev verilenler,
- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 60. maddesinin (a)
fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak
atanmış olanlar,
- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun
ek 36. maddesi kapsamında istihdam edilen ihtiyat pilotlar ile Milli Savunma
Bakanlığı ve bağlı birimlerinde personel ve askeri öğrenci temin faaliyetine
yönelik hizmetlerin yürütülmesi için görevlendirilen emekli subay ve
astsubaylar,
- 442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesine göre
görevlendirilen güvenlik korucuları,
hakkında
uygulanmayacağı öngörülmüştür.
5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkraları aylıkların kesilmesi ile ilgili olup, aylığın kesilmesi konusunda
ikinci ve üçüncü fıkralardaki hükümlere göre işlem yapılacaktır.
İşyerlerinin 5335 sayılı Kanun
kapsamında olup olmadıkları hususunda tespit işlemi kamu kurum ve
kuruluşlarının kendisine ait olup, tespit işlemiyle ilgili olarak sosyal
güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince tereddüt yaşanması
halinde Genel Müdürlükle yazışma yapılarak işlemler sonuçlandırılacaktır.
6.4.1. Aylığın Kesilme Tarihinin Belirlenmesi
ve Yeniden Bağlanmasında Aranacak Şartlar
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında yaşlılık
aylığı bağlandıktan sonra 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme
dönemi başında kesilecektir.
Ancak, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı
almakta olanlardan; 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında çalışmaya başlayanların
aylıkları, 2008/Ekim ay başından önce bağlanan yaşlılık aylıkları için
çalışmaya başladığı gün, 2008/Ekim ay başından sonra bağlanan yaşlılık
aylıkları ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle
kesilecektir.
6385 sayılı Kanunla 5335 sayılı Kanunun 30. maddesine,
“İkinci fıkraya göre emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilenlerin
sigortalılıklarının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek ilgili
sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkları yeniden bağlanır.” fıkrası
eklenmiştir.
Buna göre, Kurumumuzdan yaşlılık veya
emekli aylığı alanlardan 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında çalışmaya
başlaması nedeniyle aylığı kesilen sigortalıların söz konusu çalışmalarının
sona ermesi durumunda, yazılı müracaat şartı aranmaksızın sigortalılıklarının
sona erdiği tarih yazılı istek tarihi olarak kabul edilerek, aylıkları bu
tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden bağlanacaktır.
6.4.2. Aylık
Bağlanacak Statü ve Aylık Hesabı
6.4.2.1. 2008/Ekim ay başından
sonra ilk defa sigortalı olanların 5335 sayılı Kanun kapsamında aylıkları
kesildikten sonra Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında geçen hizmetler
Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrası gereği kısmi aylığın hesabında dikkate
alınacaktır.
6.4.2.2. 2008/Ekim ay
başından önce Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında yaşlılık aylığı
almakta olanlar ile bu tarihten önce sigortalı olup, Kanunun geçici 2.
maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanarak, 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi
kapsamında aylıkları kesilenlerden Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(c) bendine tabi
sigortalı olanların sigortalılıklarının sona erdiği tarih, yazılı istek tarihi
olarak kabul edilecektir. Söz konusu sigortalıların aylık kesildikten sonra
Kanunun 4/1-(a) veya 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) bendi
kapsamında geçen hizmetleri, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrası gereği kısmi
aylığın hesabında değerlendirilecektir. Diğer bir ifadeyle, aylık bağlanan
statü ile aylık bağlandıktan sonra çalışılan statünün farklılığı halinde de,
farklı statüde geçen hizmetler, kesilen aylığın statüsü değiştirilmeksizin
kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.
Örnek 1: Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık
aylığı almakta iken 15.10.2017 tarihinde kamuya ait işyerinde 4/1-(c)
kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 14.11.2019 tarihinde görevinden
ayrılmıştır. Bu durumda sigortalının tahsis talep tarihi 14.11.2019 olarak
kabul edilecek ve 4/1-(c) kapsamında geçen hizmetleri Kanunun 30. maddesi
gereğince kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.
Örnek 2: 1.7.2007 tarihinden itibaren 1479
sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1.8.2008 tarihi itibariyle
kamuya ait işyerinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 24.4.2018
tarihinde işten ayrılmıştır. Sigortalının tahsis talep tarihi 24.4.2018 olarak
kabul edilecek ve 4/1-(a) kapsamında geçen hizmetleri Kanunun 30. maddesi
gereğince kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.
6.4.2.3. Aynı anda hem kamu
kuruluşunda 4/1-(a) kapsamında, hem de özel sektörde çalışan 4/1-(a)
emeklisinin kamu işyerinden ayrılması durumunda ayrılış tarihi itibariyle özel
sektördeki primlerinin tercihi doğrultusunda sosyal güvenlik destek primine
dönüştürülmesi ve aylığının işten ayrılışını takip eden ödeme dönemi itibariyle
hesaplanması gerekmektedir.
Örnek: Kamu kurumunda 4/1-(a) statüsünde
çalışan 4/1-(a) emeklisi aynı zamanda özel sektörde tüm sigorta kollarına tabi
çalışmaktadır. Tahsis numarasının son rakamı “0”dır. Sigortalı 5.9.2012
tarihinde kamu işyerinden ayrılmıştır. Bu durumda;
- Sigortalının özel sektör işyerindeki
çalışma tercihi sosyal güvenlik destek primi ödemek yönünde ise, kamu
işyerinden ayrıldığı tarih aylık bağlama talep tarihi olarak kabul edilip,
aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi olan 26.9.2012 tarihi itibariyle
hesaplanacak ve sigortalı tahsis talep tarihinden sonraki gün olan 6.9.2012
tarihi itibariyle sosyal güvenlik destek primine tabi olacaktır.
- Sigortalının özel sektör işyerindeki
çalışma tercihi tüm sigorta kollarına prim ödemek yönünde ise, kamu işyerinden
ayrıldığı tarih her ne kadar tahsis talep tarihi olarak kabul edilse bile,
6.9.2012 tarihi itibariyle tüm sigorta kollarına tabi çalıştığından, aylığın
başlayacağı 26.9.2012 tarihi itibariyle işten ayrılma koşulu gerçekleşmemiştir.
Bu durumda sigortalıya aylık bağlanmayacaktır.
6.4.2.4. Kamu işyerinde
4/1-(a) bendine tabi çalışmaya başlayan 4/1-(a) emeklisinin işten ayrılıp,
aylığının başlatılacağı tarihten önce yine özel sektör işyerinde tüm sigorta
kollarına tabi çalışması halinde aylıkları başlatılmayacak ve özel sektör
işyerinden ayrılıp tahsis talebinde bulunması halinde, talep tarihini takip
eden ödeme döneminden itibaren hesaplanarak aylıkları ödenecektir.
Örnek: 4/1-(a) kapsamında 1.2.2007 tarihinde
tarafına yaşlılık aylığı bağlanan ve tahsis numarasının son rakamı “7” olan
sigortalı 1.5.2007 tarihinde kamu kurumunda 4/1-(a) kapsamında çalışmaya
başlamış ve 1.9.2007 tarihinde de işten ayrılmıştır. Ancak sigortalı, aylığının
başlatılacağı 18.9.2007’den (işten ayrılış tarihini takip eden ödeme dönemi)
önce 3.9.2007 tarihinde bu defa özel sektör işyerinde tüm sigorta kollarına
tabi yeniden çalışmaya başlamıştır. Bu durumda, aylıklarının başlayacağı
tarihte tüm sigorta kollarına tabi çalışmalarının devam etmesi nedeniyle işten
ayrılma koşulu gerçekleşmemiş olduğundan aylık bağlanmayacaktır.
6.4.2.5. 4/1-(a) emeklisinin
farklı tarihlerde birden fazla kamu kurum veya kuruluşunda 4/1-(a) kapsamında
çalışması halinde, işe giriş tarihlerine göre sadece çalıştıkları sürelerde
borç kaydı yapılacak, işten ayrıldıkları tarihleri takip eden ödeme dönemleri
itibariyle aylık tutarları yeniden hesaplanacaktır.
Örnek: Sigortalı 20.5.2006 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuş ve tarafına 1.6.2006 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık
aylığı bağlanmıştır. Tahsis numarasının son rakamı “3” tür. Sigortalının
birinci kamu kurumunda 12.8.2008-14.7.2009, ikinci kamu işyerinde
15.1.2011-30.8.2011, üçüncü kamu işyerinde ise 12.5.2012-30.12.2012 süresinde
çalıştığı bugün itibariyle tespit edilmiştir. Bu durumda sigortalıya;
- Birinci işyerinden dolayı, 12.8.2008-19.7.2009, ikinci
işyerinden dolayı, 15.1.2011-19.9.2011, üçüncü işyerinden dolayı ise
12.5.2012-19.1.2013 sürelerinde yersiz ödenen tutarlar için borç çıkartılacak,
- Birinci işyerinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme
dönemi ile ikinci işyerinde çalışmaya başladığı tarihler arasında, ikinci
işyerinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi ile üçüncü işyerinde
çalışmaya başladığı tarihler arasında ve üçüncü işyerinden ayrıldıktan sonraki
ödeme döneminden (20.1.2013) itibaren aylıkları ödenecektir.
6.5. Aylığa Hak
Kazanma Koşullarının Oluşmadığının Aylık Bağlandıktan Sonra Tespit Edilmesi ve
Aylığın Tekrar Başlaması
6.5.1. Kurumumuza tahsis talebinde bulunan
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarının talep tarihi itibariyle Kanunda
öngörülen aylık bağlama koşullarını yerine getirip getirmediklerine bakılarak
aylık bağlama işlemleri gerçekleştirilmekte, bu koşulların oluşmadığının daha
sonra tespit edilmesi halinde ise, sigortalıya ödenen aylıklar başlangıç tarihi
itibariyle iptal edilerek yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna
gidilmektedir.
Bu sigortalıların yeniden aylık bağlanması talebinde
bulunmaları halinde, aylığa hak kazanma koşullarının oluşması koşuluyla, aylık
bağlanması talep tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar
bağlanmaktadır.
4/1-(c) sigortalısı olarak görev yapmakta iken emekliye
sevk edilmesi üzerine, görevleriyle ilişikleri kesilerek emekli aylığı
bağlananların, aylık bağlandıktan sonra aylık bağlama koşullarının (yaş ve
hizmet) oluşmadığının anlaşılması halinde ise, emeklilik işlemleri iptal
edilerek yersiz ödenen emekli aylıkları borç çıkarılarak, göreve iade edilecektir.
Aylığa hak kazanma koşulları yerine gelmediği halde
sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan ve Kurum
hatası (hizmetlerin karışması, hizmet çakışmalarının daha sonra fark edilerek
hizmet iptallerinin yapılması, yaş, prim gün sayısı veya sigortalılık süresinin
yanlış tespit edilmesi vb.) nedeniyle yanlış aylık bağlandığının sonradan
tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna
gidilecek olmakla birlikte,
- Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının
tespit edilmesinden önce, aylığa hak kazanma koşullarının oluştuğunun
anlaşılması durumunda, bu koşulların yerine geldiği tarihi takip eden ay
başından itibaren yeniden talep şartı aranmaksızın aylıkları bağlanacaktır.
- Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının
tespit edilmesinden sonra aylığa hak kazanma koşullarının oluşması durumunda,
yeniden tahsis talebinde bulunması halinde aylık bağlanacaktır.
Hizmet birleştirmesi yapılarak aylık bağlanan, ancak
Kurumun hatalı işlemleri sonucu yanlış statüde aylık bağlandığı tespit edilen
sigortalıların, farklı statüde geçen hizmet sürelerinin tahsis talep tarihinden
önce olması şartıyla, mevcut tahsis talebi diğer statüler için de geçerli
sayılacağından, yanlış statüde bağlanan aylığın iptal edilerek, aylığa hak
kazandığı statüdeki hak kazanma şartlarının yerine gelmesi halinde, yeni bir
tahsis talep dilekçesi alınmaksızın, sigortalıya aylığa hak kazanma
koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden ay başı itibariyle yaşlılık
aylığı bağlanacaktır.
Ayrıca, fazla ve yersiz ödenmelerle ilgili olarak da
Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü
Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline
ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem
yapılacaktır.
6.5.2. Aylık
Bağlandıktan Sonra Prim Borcu Olduğu Tespit Edilenler
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin
ikinci cümlesi uyarınca, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar
için tahsis talep tarihinden, ölen sigortalılar için ise ölüm tarihinden önceki
sürelere ilişkin miktarına bakılmaksızın prim borcu olduğu aylık bağlandıktan
sonra tespit edilenlerden; söz konusu süreleri aylık bağlama işleminde dikkate
alınmamış olanlar için tahsis talep tarihi ya da ölüm tarihi itibariyle yeniden
aylık hesaplanacak, dikkate alınmış olanlar için ise aylıkların ödenmesine
devam edilecektir. Bu durumda olanların aylıkları durdurulmaksızın ve aylık
başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin prim borçları ödenmekte olan aylıklardan
1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.
Tahsis talep tarihinden önce sigortalılığı sona
erenlerden, aylık bağlamaya esas hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunduğunun
aylık bağlandıktan sonra anlaşılması halinde, sigortalıların aylıkları durdurulmaksızın
ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeksizin, eksik prim tutarları ödenmekte
olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.
Aylık bağlama işlemleri sırasında gerek sigortalılar
tarafından beyan edilmemesi gerek Kurum tarafından yeterli kontrollerin
yapılmaması gerekse herhangi bir nedenle hizmetin tahsis talep tarihinde Kurum
kayıtlarına işlenmemesi nedenleriyle tespit edilemeyen tahsis talep tarihinden
önceki sürelere ait hizmetler ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu olan
sigortalıların aylıkları ise, aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olan
söz konusu hizmet süreleri de dikkate alınarak tahsis talep tarihi ya da ölüm
tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi
değiştirilmeyecek olup, aylıklar durdurulmaksızın eksik prim tutarları
ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.
Ayrıca, yeniden yapılacak aylık hesabına göre aylığın
değişmesi durumunda Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü
Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline
ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem
yapılacaktır.
Örnek 1: 1.8.2016-30.6.2017 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında hizmetleri bulunan sigortalı, söz konusu hizmetlere ilişkin
prim borcunu tahsis talep tarihinden önce ödemiş ve 20.12.2017 tarihinde tahsis
talebinde bulunmuştur. Ancak, 2018 yılı Ocak ayında söz konusu hizmetlere
ilişkin primlerin eksik tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sigortalının
aylığı durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylığından kesilmek
suretiyle tahsil edilecektir.
Örnek 2: Sigortalının tahsis talebinde
bulunduğu 31.10.2009 tarihinden önce 1.1.1998-25.8.2003 süresinde 2925 sayılı
Kanun kapsamında hizmeti ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunduğu aylık
bağlama işleminden sonra 20.12.2017 tarihinde tespit edilmiştir. Bu durumda,
aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olan söz konusu hizmet süreleri
dikkate alınarak sigortalının aylığı tahsis talep tarihi itibariyle yeniden
hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecek olup, aylığı
durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylığından kesilmek
suretiyle tahsil edilecektir.
Örnek 3: 1.11.2011 tarihi itibariyle 4/1-(b)
kapsamında sigortalılığı başlayan ve ticari faaliyetine devam edeceğini beyan
ederek 12.3.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunan sigortalının, tahsis talep
tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin hizmetleri ve bu
hizmetlere ilişkin prim borcunun bulunduğu, aylık bağlama işlemleri
tamamlandıktan sonra (22.12.2017) anlaşılması halinde, prim borcu ödenmekte
olan aylığından kesilmek suretiyle tahsil edilecek olup, söz konusu hizmet
süreleri dikkate alınarak tahsis talep tarihi itibariyle aylık yeniden
hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecektir.
6.5.3. Sigortalıların tahsis
talebinde bulundukları tarihte işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin
sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların
tahsili yoluna gidilecektir. Ancak, söz konusu sigortalıların işten
ayrıldıkları tarihe kadar geçen hizmetleri dikkate alınarak aylıkları yeniden
hesaplanacak ve işten ayrılma koşulunun yerine geldiği tarihi takip eden ay
başından itibaren talep şartı aranmaksızın aylıkları yeniden başlatılacaktır.
6.6. Çalışma
Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi
uyarınca, yaşlılık aylığı almakta iken, aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha
sonra tespit edilenler hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece
çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre işlem yapılacaktır. Ancak, sigortalıların çalıştığı sürelerle
ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde,
Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem
yapılacaktır.
Söz konusu sigortalılardan işten ayrılmış olanlardan yeni
bir talep alınmaksızın yaşlılık aylıkları, sigortalılığın sona erdiği tarih
yazılı istek tarihi kabul edilerek, bu tarihi takip eden ödeme dönemi
itibariyle Kanunun 30. maddesine göre yeniden hesaplanarak bağlanacaktır.
Örnek: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 1.4.2017-30.6.2017 tarihleri
arasında 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunduğu 20.12.2017 tarihinde tespit
edilen sigortalının, sigortalılığının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi
kabul edilerek, Kanunun 30. maddesi gereğince aylık hesabı yapılacak ve aylığı
bu tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren başlatılacaktır. Fazla ve yersiz
ödemelerle ilgili olarak, sigortalının çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal
süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sadece çalıştığı sürelere ödenen
aylıklara ilişkin borç kaydı yapılacaktır.
6.7. Aylık
Bağlandıktan Sonra Prim Ödeme Gün Sayısı Eksik Olduğu Tespit Edilenler
Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin geçici 35. maddesinde;
5.12.2017 tarihinden önce Kanuna veya ilgili sosyal
güvenlik kanunlarına göre aylık bağlanmış olanlardan, tahsis talep veya ölüm
tarihi itibariyle ilgili kanunlarında öngörülen aylık bağlama koşullarından
prim ödeme gün sayısı şartının sigortalıların kasıtlı veya kusurlu
davranışlarından kaynaklanmayan nedenlerle yerine gelmediği daha sonra
anlaşılan eksik hizmet sürelerinin;
a) Kanuna veya 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılacak
süresi olanlar için borçlanma talep tarihinde Kanunun 82. maddesine göre tespit
edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden eksik hizmet süresi
kadar borçlandırılmak,
b) (a) bendi kapsamında borçlanılacak süresi olmayanlar
ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlayamayanlardan;
tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği tarih arasında Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunanların eksik
hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilmek,
c) (a) ve (b) bendi kapsamında süresi olmayanlardan;
isteğe bağlı sigortalılık, 2925 sayılı Kanun, Kanunun ek 5. maddesi ile ek 9.
maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki sigortalılıkları tahsis talep tarihi
itibariyle aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erenlere, eksik hizmet süresinin
tamamlanacağı tarihe kadar belirtilen kapsamdaki sigortalılıkları devam
ettirilmek,
suretiyle
tamamlattırılacağı öngörülmüştür.
Eksik hizmet süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma
koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde aylıklar tespit tarihini takip
eden ödeme dönemi itibariyle durdurulacak ve bu şekilde aylığı durdurulanlardan
bu madde kapsamında olup olmadıklarının değerlendirilebilmesini teminen talep alınacaktır.
Aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı
koşulunun yerine gelmediği tespit edilen sigortalı hakkında öncelikle, eksik
hizmet sürelerinin bu madde kapsamında tamamlatılması durumu
değerlendirilecektir. Bu madde kapsamında tamamlatılacak süre olmaması
durumunda ise sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecek
ancak, aylığa hak kazanma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden ay
başından itibaren tespit tarihinden önce aylığa hak kazanma koşullarının
oluştuğunun anlaşılması kaydıyla tahsis talep şartı aranmaksızın aylıkları
bağlanacaktır.
Ölüm aylıklarında, aktif ölüm için ilgili kanunlarında
aranan prim ödeme gün sayısı şartının yerine gelmediği durumlarda bu madde
kapsamında hizmet süresi tamamlatılacak olup, yaşlılık veya malullük aylığı
almakta iken ölen sigortalıların hak sahipleri, ölüm aylığı bağlanması için
gereken gün sayısının yerine getirilmiş olması şartıyla eksik hizmet süresini
tamamlamaya zorlanmayacaktır.
Hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında sonradan
tespit edilen eksik hizmet süresinin tamamlanması, ölüm tarihinden sonrasına
ilişkin hizmet oluşturulamayacağından sadece borçlanma suretiyle yapılacaktır.
Ancak, borçlanma yapılarak hizmet süresinin tamamlatılmasında Kanunun 32.
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükümler dikkate alınacaktır.
Örnek: 21.11.2015 tarihinde ölen sigortalının
7 yıl sigortalılık süresi ve 980 gün prim ödeme gün sayısı bulunması nedeniyle
hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanmıştır. Ancak, ölen
sigortalının 980 günlük hizmeti içerisinde 180 günlük hizmetin başka bir
sigortalıya ait olduğu tespit edilmiş ve prim ödeme gün sayısı 800’e düşmesi
nedeniyle 900 gün prim ödeme şartı kaybedilmiştir. Bu durumda hak sahiplerinin
540 günlük askerlik süresini borçlanabilecekleri, ölüm aylığı bağlanmasında
borçlanılan süreler 900 gün hesabında dikkate alınmadığından, borçlanılan süre
ile 1800 gün prim ödeme şartı yerine gelmemesi nedeniyle hak sahiplerine
bağlanan aylıklar kesilecektir.
Hizmet süresi eksikliğinin sigortalıların kasıtlı veya
kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda bu madde hükümleri
uygulanmayacaktır.
6.7.1. Kanuna veya 3201
sayılı Kanuna göre borçlanılacak süresi olanlar, borçlanma talep tarihinde
Kanunun 82. maddesine göre tespit edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı
üzerinden tespit edilen eksik hizmet süresi kadar borçlandırma yapılmak
suretiyle eksik hizmet süreleri tamamlatılacaktır. Bu sigortalılar için yeni
bir aylık hesabı yapılmayacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecektir.
Borçlanılacak süreler sadece prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.
Borçlanma suretiyle eksik prim ödeme gün sayısının
tamamlatılmasında, yeniden bir aylık hesabı yapılmayacağından, sigortalılar ilk
aylık bağlanan toplam prim ödeme gün sayısını tamamlayacak süre kadar
borçlandırılacaktır.
Örnek: 14.9.2010 tarihli tahsis talebine
istinaden 1.10.2010 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün
sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının, 1.6.2017 tarihinde isim
benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı tespit
edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 200 günlük hizmetinin silinmesi
gerektiği anlaşılmıştır. Askerlik yaptığı süreyi borçlanabileceği anlaşılan
sigortalının eksik hizmet süresi, askerlik borçlanması talep dilekçesi alınarak
prime esas kazanç alt sınırı üzerinden 200 gün askerlik borçlanması
yaptırılarak tamamlatılacak, yeni bir aylık hesabı yapılmaksızın ve aylık
başlangıç tarihi değiştirilmeksizin aylıkları ödenmeye devam edecektir.
6.7.2. Borçlanılacak süresi
olmayanlar ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini
tamamlayamayanlardan; tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği
tarih arasında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı
bulunanlara eksik hizmetin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilecektir.
Bu kapsamda hizmet
verilecek sürelerin tespitinde;
- Sigortalının aylık bağlandıktan
sonra gerek ödenmekte olan aylıklarından kesinti yapılmak, gerekse 1479 sayılı
Kanunun ek 20. maddesi kapsamında tahsil edilmek suretiyle sosyal güvenlik
destek primine tabi olunan süreler ile Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sosyal
güvenlik destek primine tabi çalışılan süreler,
- Kanunun 6. maddesinin birinci
fıkrasının (n) bendi gereğince sigortalı sayılmayanlardan, Kanunun 4/1-(b)
bendi kapsamında faaliyeti devam edenlerin söz konusu süreleri,
esas alınacaktır.
Eksik hizmet süresi tamamlanırken hizmetlerin geçtiği
döneme göre değerlendirme yapılarak, söz konusu hizmetlerle birlikte eksik hizmet
süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle statü değişikliği yapılmaksızın
yeniden aylık hesabı yapılacak olup, aylık hesabında söz konusu hizmetlere
ilişkin prim ödeme gün sayıları ve kazançları değerlendirilecektir.
Bu kapsamda, borçlanma ve hizmet verme veya sadece hizmet
verme yoluyla eksik prim ödeme gün sayısını tamamlayan sigortalıların, bu
sürelerinin öncelikle borçlanma yaptırılması ve kalan gün sayısının hizmet
verme yoluyla tamamlatılması gerekmektedir. Eksik hizmet süresinin
tamamlatılmasında, ilk aylık bağlanan toplam prim ödeme gün sayısı yerine,
aylığa hak kazanma koşulları için aranan prim ödeme gün sayısının yerine
getirilmiş olması yeterli kabul edilecektir.
Borçlanma ve hizmet verme yoluyla eksik prim ödeme gün
sayısını tamamlayan sigortalılara yeniden yapılacak aylık hesabında, borçlanma
süreleri sadece prim ödeme gün sayısı, hizmet verilen süreler ise gün ve kazanç
olarak değerlendirilecektir.
Örnek 1: 14.9.2015 tarihli tahsis talebine
istinaden 1.10.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün
sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının hizmetlerine, isim
benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı 1.9.2017
tarihinde tespit edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 300 günlük hizmetinin
silinmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sigortalının askerlik hizmetini aylık
bağlanmadan önce borçlandığı ve borçlanılacak başka bir hizmetinin bulunmadığı,
ancak 1.5.2016-1.6.2017 tarihleri arasında vergi mükellefiyet süreleri bulunan
ancak, Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince sigortalı
sayılmayan sürelerinin olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, aylık
bağlanabilmesi için gerekli olan 200 günlük eksik hizmet süresinin
tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilecek ve eksik hizmet süresinin
tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanacak olup, yapılacak
hesaplamada devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak
değerlendirilecektir.
Örnek 2: 14.9.2016 tarihli tahsis talebine
istinaden 1.10.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün
sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının hizmetlerine, isim
benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı 1.9.2017
tarihinde tespit edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 500 günlük hizmetinin
silinmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sigortalının askerlik hizmetinin 300
gününü aylık bağlanmadan önce borçlandığı ve 240 günlük borçlanılacak süresinin
bulunduğu ve 1.5.2016-1.6.2017 tarihleri arasında vergi mükellefiyet süreleri
bulunan ancak, Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince
sigortalı sayılmayan sürelerinin olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, aylık
bağlanabilmesi için gerekli olan 9000 prim ödeme gün sayısının tamamlanması
için sigortalı öncelikle 240 günlük askerlik hizmetini borçlanacak, 160 günlük
eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar 4/1-(b) kapsamında hizmet
verilecek ve eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden
aylık hesaplanacak olup, yapılacak hesaplamada borçlanma süreleri sadece gün
sayısı, devam eden sigortalılık süreleri ise gün ve kazanç olarak
değerlendirilecektir.
Örnek 3: 1.2.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında
5400 gün prim ödeme gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan ve 400 günlük
hizmeti 4/1-(a) kapsamındaki hizmetleriyle çakışması nedeniyle 1.1.2018
tarihinde iptal edilen sigortalının, 1.4.2016-31.12.2016 tarihleri arasında
şirket ortaklığının devam ettiği tespit edilmiştir. Ancak, sigortalının Kanunun
6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi kapsamındaki 270 günlük süreyle
aylık bağlama şartlarını yerine getiremediğinden ve borçlanmaya esas süresi de
bulunmadığından aylığının yeniden bağlanmasına imkan bulunmamaktadır.
6.7.3. “6.7.1.” ve “6.7.2.” maddeleri
kapsamında süresi olmayanlar ile bu kapsamlardaki süreleriyle eksik hizmet
süresini tamamlayamayanlardan; isteğe bağlı sigortalılık, 2925 sayılı Kanun,
Kanunun ek 5. ve ek 9. maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki sigortalılıkları
tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erenlerin eksik
hizmet süreleri, eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar belirtilen
kapsamdaki sigortalılıkları devam ettirilmek suretiyle tamamlatılacaktır.
Yukarıda belirtilen hükümler kapsamında
sigortalılıklarını aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı
koşulunu yerine getirmeleri nedeniyle istekle sona erdirdikten sonra yazılı
istekte bulunup aylık bağlananlardan, eksik hizmet süresi olduğu tespit
edilenler hakkında da istekle sona erdirilen sigortalılıkları tahsis talep
tarihinden sonra eksik hizmet süresi kadar devam ettirilecektir.
Bu madde kapsamında olan sigortalıların durumları
öncelikle "6.7.1" maddesi kapsamında incelenecek, bu madde kapsamında
borçlanılacak sürenin olmaması ya da bu süreyle eksik hizmet süresinin
tamamlanamaması halinde eksik kalan süre için "6.7.2" maddesi
kapsamında hizmeti olup olmadığı değerlendirilecek, bu kapsamda hizmeti olmakla
birlikte eksik hizmet süresinin tamamlanamaması durumunda ise bu defa
"6.7.2" kapsamında verilen hizmet süresinin sona erdiği tarihten
başlamak üzere tahsis talep tarihi itibariyle sona erdirilen sigortalılık
statüsü devam ettirilmek suretiyle eksik hizmet süresi tamamlatılacaktır.
Söz konusu hizmetlerle birlikte eksik hizmet süresinin
tamamlanacağı tarih itibariyle statü değişikliği yapılmaksızın yeniden aylık
hesabı yapılacak olup, aylık hesabında söz konusu hizmetlere ilişkin prim ödeme
gün sayıları ve kazançları dikkate alınacak, borçlanma süreleri ise sadece prim
ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.
Örnek: 1.1.2010 tarihinde Kanunun ek 5.
maddesi kapsamında sigortalı iken tarafına malullük aylığı bağlanan, 1.6.2017
tarihinde hizmet çakışması nedeniyle iptal edilen 200 gün 4/1-(a) kapsamındaki
hizmeti nedeniyle aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının gerçekleşmediği
anlaşılan sigortalının, tahsis talep tarihi itibariyle sonlandırılan ek 5
kapsamındaki sigortalılığı devam ettirilerek eksik hizmet süreleri
tamamlatılacak, devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak dikkate
alınarak eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle statü
değişikliği yapılmaksızın yeniden aylık hesaplanacaktır.
6.7.4. Eksik hizmet süresinin Yönetmeliğin
geçici 35. maddesinin birinci fıkrasının;
- (b) bendi kapsamında tamamlatılması durumunda tahakkuk edecek
borç tutarı talep tarihinde yürürlükte olan prime esas günlük kazanç alt
sınırının % 34,5’i,
- (c) bendi kapsamında tamamlatılması durumunda tahakkuk
edecek borç tutarı, talep tarihindeki prime esas günlük kazanç alt sınırı ve
devam ettirilen sigortalılık statüsü için aranan prim oranı,
esas alınarak belirlenecektir.
“6.7.2.” ve “6.7.3.” maddeleri kapsamında verilen
sürelerin aylık hesabında değerlendirilmesinde, hizmetin verildiği ilgili
dönemdeki gün sayısı 30 gün, prime esas aylık kazanç ise ilgili dönemde
yürürlükte olan prime esas kazancın alt sınırı olarak kabul edilecektir. Ancak,
gerek borç tutarının belirlenmesinde gerekse ilgili döneme gün ve kazanç
verilmesinde 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı devam ettirilenlerin
gün sayısı 15 gün olarak dikkate alınacaktır. Kanunun geçici 16 maddesi ile
geçici 29. maddesi kapsamında olanlara ise verilen hizmet süreleri karşılığı
tahakkuk ettirilecek borç tutarı, anılan maddelerde hizmetin verildiği dönem
için belirlenmiş olan gün sayısı üzerinden hesaplanacak, ilgili dönemin gün
sayısı 30 gün olarak, prime esas kazanç ise borç tahakkuku yapılan gün sayısı
üzerinden belirlenecektir.
Eksik hizmet sürelerine ilişkin gerek hizmet verilmek
gerekse aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erdirilen sigortalılıkları devam
ettirilmek suretiyle tahakkuk ettirilecek olan prim asılları ile borçlanma
tutarları, öncelikle birikmiş aylıktan mahsup edilecek ve kalan tutar Kanunun
96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklardan kesilmek
suretiyle tahsil edilecektir.
Yönetmeliğin geçici 35. maddesi kapsamında eksik hizmet
süreleri tamamlanan sigortalılara yapılan yersiz ödemeler, son aylık ödenen
tarihten eksik hizmet süresi kadar geriye gidilerek tespit edilecek sürede
yapılmış olan ödemeler dikkate alınarak belirlenecek ve Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil
edilecektir.
Örnek 1: 1.1.2012 tarihinde Kanunun ek 5.
maddesi kapsamında sigortalı iken tarafına yaşlılık aylığı bağlanan, hizmet
çakışması nedeniyle iptal edilen 200 gün 4/1-(a) kapsamındaki hizmeti nedeniyle
aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının gerçekleşmediği
1.6.2017 tarihinde anlaşılan ve en son 2017/Haziran dönemi aylığı ödenen
sigortalının, tahsis talep tarihi itibariyle sonlandırılan ek 5 kapsamındaki
sigortalılığı devam ettirilerek eksik hizmet süreleri tamamlatılacak, devam
eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak dikkate alınarak eksik hizmet
süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanacaktır. Bu
durumda, son aylık ödenen 17.6.2017 ödeme döneminden geriye doğru 200 gün (6 ay
20 gün) gidilerek tespit edilecek 27.11.2016 tarihini takip eden ödeme
döneminden (17.12.2016) sonraki fazla ve yersiz ödemeler Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil
edilecektir.
Ancak, 5.12.2017 tarihinden önce aylıkları kesilerek
Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre yersiz ödenen tutarların tamamı tahsil
edilmiş olanlar ile tahsil süreci devam edenlerin ödemiş oldukları tutarlar bu
madde kapsamında hesaplanan yersiz ödeme tutarından fazla ise iade ve mahsup
edilmeyecektir.
5.12.2017 tarihinden önce aylıkları kesilerek yersiz
ödeme çıkarılmış olan sigortalıların eksik hizmet sürelerinin “6.7.1.” madde
kapsamında sadece borçlanma suretiyle tamamlanması durumunda yeniden aylık
hesabı yapılmayacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecek olmakla
birlikte, bunların aylıkları 5.12.2017 tarihini takip eden ödeme döneminden
itibaren ödenecektir.
Eksik hizmet süresinin “6.7.2.” ve “6.7.3.” maddeler
kapsamında 5.12.2017 tarihinden önce tamamlanması durumunda eksik hizmet
süresinin tamamlandığı tarih itibariyle aylıklar yeniden hesaplanacak olup,
hesaplanan aylık 5.12.2017 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren
ödenecektir.
Örnek 2: 5448 prim ödeme gün sayısı üzerinden
1.10.2005 tarihinden itibaren aylık almakta iken 20.5.2017 tarihinde hizmet
çakışması nedeniyle prim ödeme gün sayısının 300 gün eksildiği tespit edilen
sigortalıya Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
18.000,00 TL fazla ve yersiz ödeme yapılmıştır.
Sigortalının 300 gün askerlik borçlanması yaparak eksik
prim ödeme gün sayısını tamamlaması halinde, en son aylık ödenen tarihten
borçlanılan süre kadar (10 ay) geri gidilerek 10.000 TL fazla ve yersiz ödeme
bulunmaktadır. Buna göre sigortalının;
- 18.000 TL tutarındaki yersiz ödeme tutarının tamamının
ödenmiş olması durumunda, yeniden borç kaydı oluşturulmayacak ve fazla tahsil
edilen tutarlar iade edilmeyecektir.
- 10.000 - 18.000 TL arasında ödeme yapılmış olması
durumunda, fazla tahsil edilen tutarlar iade edilmeyecek, 10.000 TL üzerinde
yapılan ödeme ile 18.000 TL arasındaki borç tutarı terkin edilecektir.
- 10.000 TL’nin altında ödeme yapılmış olması durumunda
ise, 10.000 TL’den eksik kalan tutar aylıklardan kesilerek tahsil edilecek ve
bu tutarın üzerinde kalan borç terkin edilecektir.
6.8. İş Akitleri
Feshedilen veya Görevlerine Son Verilen Sigortalılardan Mahkeme Kararıyla
Görevlerine İade Olunanların Aylıklarının Kesilmesi ve Yeniden Başlatılması
4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesine göre, iş akdi
feshedildikten sonra geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin
geçerli olmadığının mahkeme kararıyla tespit edilmesi halinde, sigortalının,
kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar
ödenen ücret ve diğer haklardan tüm sigorta kollarına ait primler
kesilmektedir. Bunlardan özel sektörde çalışmakta iken mahkeme kararı
alınana kadar geçen sürede Kurumumuzdan aylık talebinde bulunan ve taraflarına
yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla,
Devredilen SSK Tahsisler Daire Başkanlığının 7.9.2005 tarihli ve 12-149 Ek
sayılı Genelgesi ile tahsis talebinde bulunup tercihlerini aylıkların devamı
yönünde kullananların, aylık bağlanması talep tarihinden geçerli olmak üzere
sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmaları uygun görülmüş, yine aynı
Genelgede bu durumda olanlardan kamu işyerlerinde çalışanlar için 5335 sayılı
Kanun gereği aylıklarının başlangıç tarihi itibariyle kesilmesi gerektiği talimatlandırılmıştır.
Ancak, kamu sektöründe çalışırken yukarıda
açıklandığı şekilde iş akitleri feshedilen ve Kurumumuzca taraflarına yaşlılık aylığı
bağlanıp daha sonra mahkeme kararıyla görevlerine iade olmaları nedeniyle
taraflarına dört aya kadar hizmet kazandırılanlardan 5335 sayılı Kanun gereği
aylıkları başlangıç tarihi itibariyle kesilenler hakkında, söz konusu
sigortalıların iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten sonra fiili
çalışmalarının bulunmaması ve iş akdinin feshedildiği tarihten sonra işten
ayrılma şartının gerçekleşmiş olduğu göz önüne alındığında mağduriyetlerinin
önlenmesi amacıyla; 1.1.2005 tarihinden sonraki süreler için aylık
bağlananlardan yeniden çalışmaya başlamayanların;
- Aylık başlangıç tarihleri mahkeme
kararıyla hizmet kazandırılan 4 aylık süreye tekabül edenlerin bu sürede ödenen
aylıklarının kesilmesi,
- Sigortalılara hizmet kazandırılan 4 aylık
süreyi takip eden ay başından itibaren talep alınmaksızın aylık bağlanması,
- Sigortalıların yapılan yersiz
ödemelerde herhangi bir kasıt ve kusurunun olmaması nedeniyle yersiz ödenen
aylıkların 1/4 oranında aylıklardan kesilmesi,
gerekmektedir.
Örnek: Sigortalı bir kamu kurumu olan Devlet
Su İşleri Genel Müdürlüğünde çalışmakta iken 4857 sayılı İş Kanununun 21.
maddesine göre 28.12.2004 tarihinde iş akdi sona erdirilmiştir. Sigortalı işe
iade edilmesi talepli dava açmış aynı zamanda 14.1.2005 tarihli talep dilekçesi
ile Kurumumuzdan yaşlılık aylığı talebinde bulunmuş ve tarafına 15.1.2005
tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Mahkeme tarafından sigortalı hakkında görevine iade ve
mahkeme kararının kesinleştiği ve çalıştırılmadığı 4 aylık süreye ilişkin ücret
ödenmesine karar verilmiş ve söz konusu karar gereğince işveren tarafından iş
akdinin sona erdirildiği tarihten itibaren 4 aylık süreye ilişkin Kuruma tüm
sigorta kollarına tabi prim yatırılmıştır. Diğer bir ifadeyle, sigortalı için
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü işyerince 28.4.2005 tarihine kadar Kuruma tüm
sigorta kolları üzerinden prim ödenmiştir.
Bu durumda, sigortalıya 29.12.2004-28.4.2005 süresinde
kamu işyerinden hizmet kazandırıldığından ve sigortalının yaşlılık aylığı
başlangıcı bu süreye denk gelen 15.1.2005 tarihinden itibaren başlatıldığından,
aylık 5335 sayılı Kanun gereğince başlangıç tarihi itibariyle kesilecek,
sigortalıdan yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmadan aylıkları hizmet
süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başı olan 15.5.2005 tarihinden
itibaren yeniden başlatılacak ve sigortalıya 15.1.2005-28.4.2005 süresinde
yersiz ödenen aylıklar bağlanan yeni aylığından 1/4 oranında kesilecektir.
Görev yapmakta oldukları Kurumca re’sen
emekliye sevk edilen veya emekli aylığı almakta iken mahkeme kararları ile
görevlerine iade edilen 4/1-(c) sigortalılarının ise, emeklilik işlemleri iptal
edilerek, mahkeme kararlarında hüküm bulunması ve emekliye sevk edildikleri
tarih ile mahkeme kararlarıyla göreve başlatıldıkları tarihler arası görev
aylıklarının ödenmesi halinde, söz konusu tarihler arası emekli aylıkları borç
çıkarılarak görev aylıklarından tahsil edilecektir.
4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan,
görev yapmakta oldukları kurumca gerek haklarında gerçekleştirilen re’sen emeklilik işlemlerinin iptali talebiyle, gerekse
özellikle istekleri üzerine başlatılan ancak bu isteklerinden sonradan
vazgeçmelerine rağmen gerçekleştirilen emeklilik işlemlerinin iptali talebiyle
açılan davalar sonucunda, yargı kararları ile emeklilik işlemleri iptal
edilerek, mahkeme kararlarında hüküm bulunması ve emekliye sevk edildikleri
tarih ile mahkeme kararlarıyla göreve başlatıldıkları tarihler arası görev
aylıklarının ödenmesi halinde, söz konusu tarihler arası emekli aylıkları borç
çıkarılarak görev aylıklarından tahsil edilecektir.
7. 4/1-(a)
Sigortalıları İçin Kıdem Tazminatı
4447 sayılı Kanunun 45. maddesiyle 1475 sayılı İş
Kanununun 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (5) numaralı bentle 506
sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt
bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları (sigortalılık süresi
ile prim ödeme gün sayısı) veya aynı Kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık
aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün
sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları halinde,
sigortalılara kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüş ve uygulamanın usul ve
esasları 10.9.1999 tarihli ve 12-99 Ek sayılı Genelge ve 10.7.2008 tarihli
toplu yazı ile talimatlandırılmıştır.
Kurumca verilen kıdem tazminatına esas yazı; 8.9.1999
(dahil) tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma
koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim
ödeme gün sayısı koşullarını, 8.9.1999 (hariç) tarihinden sonra çalışmaya
başlayanlar için ise 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan sigortalılık
süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını en erken yerine getirdikleri
tarihe göre verilmekte olup, kıdem tazminatı yazısına ilişkin taleplerde
Genelge eki (Ek-3) yazı kullanılacaktır.
Kıdem tazminatına
esas yazının verilmesi için;
- Sigortalıların Kanunda öngörülen yaş dışındaki diğer
koşulları (prim gün sayısı ve sigortalılık süresi) yerine getirip getirmediği
kontrol edilecektir. 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olup bu tarihten sonra
işten ayrılanlara asgari 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 prim gün
sayısı ile aylık bağlandığından, bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacak,
gerek sigortalılık süresi, gerekse gün koşulunun tespitinde hizmet
birleştirmeleri ile bu süreleri etkileyen faktörler (itibari hizmet süreleri,
fiili hizmet süresi zamları gibi) dikkate alınacaktır. Ancak, 2829 sayılı
Kanunun 8. maddesine göre değerlendirme yapılmaksızın son statünün 4/1-(a)
olması bu belgenin verilmesi için yeterli olacaktır.
Kıdem tazminatına esas yazının verilebilmesi için
sigortalının müracaat tarihinde işten ayrılma koşulu aranmayacaktır.
Yaşlılık aylığı bağlama işlemleri sigortalıların en son
sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik
merkezlerince gerçekleştirilmekle birlikte sigortalılara kıdem tazminatı
verilmesine esas yaşlılık aylığı bağlama koşullarını içeren yazılar da sigortalı
hizmet kayıtlarında tereddüt yaratacak bir durumun bulunmaması şartıyla,
müracaatın sigortalıların en son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın
müracaat ettikleri emeklilik işlemlerini yapmaya yetkili
sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince verilebilecek,
kıdem tazminatına esas yazının bir örneği de sigortalı dosyasında muhafaza
edilmek üzere, sigortalının en son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine gönderilecektir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
ÖLÜM
SİGORTASI
1. Ölüm Sigortasından
Sağlanan Yardımlar
Ölüm sigortasından;
- Ölüm aylığı,
- Ölüm toptan
ödemesi,
- Evlenme ödeneği,
- Cenaze ödeneği,
yardımları
yapılmaktadır.
2. Yararlanma
Şartları
Kanuna göre, ölüm aylığından
yararlanmada sigortalıya ilişkin koşullar 32. maddede, hak sahiplerine ilişkin
koşullar ise 34. maddede düzenlenmiştir.
Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası; “17.7.1964
tarihli ve 506 sayılı, 2.9.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve
2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre
bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8.2.2006 tarihli
ve 5454 sayılı Kanunun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine
devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü amirdir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin
geçici 4. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ölen sigortalının hak
sahiplerine gelir ve aylık bağlanması ile bu gelir ve aylıkların durum
değişikliği hallerinde artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden
bağlanmasında Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılar için mülga
kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılar için ise
Kanun hükümleri uygulanmakta iken 5.12.2017 tarihinde anılan fıkrada yapılan
değişiklik gereğince, Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların
Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında olmayan hak sahiplerine gelir veya aylık
bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın
hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin
koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki
Kanun hükümleri uygulanacaktır.
2.1. Sigortalıya
İlişkin Koşullar
2008/Ekim ay başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında,
sigortalıya ilişkin koşulların tespitinde ölüm tarihindeki Kanun hükümleri
uygulanacaktır.
2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olanlar için Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Kanunun 32. maddesinin
ikinci fıkrasına göre ölüm aylığı;
- En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü
borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
- Kanunun 47. maddesinde belirtilen
sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı
almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına
hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
- Bağlanmış bulunan malullük, vazife
malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları
sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine yazılı
istekte bulunmaları halinde bağlanacaktır.
Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a)
sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan
beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak
sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate
alınmayacaktır. Ancak, 2008/Ekim ay başından önce ölen sigortalıların 900 gün
hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.
Örnek 1: 4.9.2009 tarihinde ölen sigortalının
500 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından
yapılan askerlik borçlanması bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının
borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun yerine gelmemiş
olması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.
Örnek 2: 4/1-(a) kapsamındaki sigortalı
22.10.2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1.1.2006-30.8.2008
süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün
koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine
gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.
Örnek 3: 25.2.2008 tarihinde ölen ve 4/1-(a)
kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının
yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini
7.4.2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık
süresi şartının da bulunması halinde, 1.5.2009 tarihinden itibaren hak sahibine
ölüm aylığı bağlanacaktır.
Kanunun 32. maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için
aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için
geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının
gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu
koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi
aranmayacaktır.
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi
olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.
Kanunun geçici 2. maddesi gereğince, 2008/Ekim ay
başından önce sigortalı olup, bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan,
farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da Kanunun 4. maddesinde belirtilen
sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlar hakkında mülga 2829
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılmaya devam edilecek olup, mülga 2829
sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince sosyal güvenlik kurumlarına tabi çalışmış
olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla aylık
bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilecektir. Ancak, birleşik hizmet
süreleri üzerinden son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak
kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre
ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, müstakil hizmetlere göre aylığa hak
kazanacağı sigortalılık hali esas alınacak ve müstakil hizmetlere göre aylık
bağlama şartlarının oluşması halinde, diğer sigortalılık statüsünde geçen
hizmetler aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacaktır. Ayrıca, Kanunun 41.
maddesine göre borçlanma talebe bağlı olduğundan hak sahipleri borçlanmaya
zorlanmayacaktır.
Örnek 4: 2008/Ekim ayı öncesinde sigortalı olan
ve 1.10.2010 tarihinde vefat eden sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200
gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b)’dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-(b)’ye
göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmekte
olup, 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre
aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler birleştirilmeyerek 5 yıllık
sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-(a) kapsamında 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetler de dikkate alınarak aylık bağlanacaktır.
Örnek 5: Örnek 4’teki sigortalının 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetinin 500 gün olduğu varsayıldığında, hak sahiplerine 390 gün
askerlik borçlanması yaptırılarak 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık
bağlanacak olmasına rağmen, askerlik borçlanması talebe bağlı olduğundan hak
sahipleri askerlik borçlanmasına zorlanmayacaktır.
İlk defa Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı
olanların vefatları halinde de yukarıdaki şekilde işlem yapılacaktır.
Kanunun geçici 9. maddesinin son fıkrasında, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan
sigortalıların, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen
çalışmalarının en az 1800 gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte birinin
toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edileceği, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin yer altı veya yer altı münavebeli
işlerinde çalışmaya başlayanlar hakkında, Kanunun fiili hizmet zammı süresine
ait hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
2008/Ekim tarihinden sonra ilk defa maden işyerlerinin
yer altı işlerinde çalışan sigortalılarla ilgili olarak da Kanunun 40.
maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı alt bendi kapsamında sayılan maden
işlerinin yer altı işlerinde geçen prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde
ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün, fiili hizmet
süresi zammı olarak eklenmektedir.
Ölüm aylığı bağlanması koşullarından en az 5 yıldan beri
sigortalı bulunup, toplam 900 prim ödeme gün sayısı şartının yerine gelmesinde,
sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri ve fiili
hizmet süresi zammı gün ilavesi dikkate alınacak ve en son tabi olduğu
sigortalılık haline göre aylık bağlama işlemi gerçekleştirilecektir.
Örnek 6: 5.11.2017 tarihinde
vefat eden sigortalının hak sahibi eşinin 17.1.2018 tarihinde ölüm aylığı
bağlanması için talepte bulunması üzerine, sigortalının dosyasının
incelenmesinde borçlanma hariç 884 prim ödeme gün sayısının bulunduğu ve
çalışmasının 546 gününün 1.10.2008 sonrası fiili hizmete tabi yeraltı çalışması
olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu işyerlerinde geçen çalışma sürelerinin her
360 günü için 180 gün ilave edilmek suretiyle, 546 prim ödeme gün sayısı için
273 gün fiili hizmet süresi zammı hesaplanarak 1157 (884+273) prim ödeme gün
sayısı ile hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacaktır.
2.2. Hak Sahiplerine
İlişkin Koşullar
Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı
bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri
ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü
halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak
kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 56.
maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden;
- Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya
da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs
ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma
getirdiği,
- Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya
da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç
işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli
ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan
çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir
veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür.
Kanunun 56. maddesinde, kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü
veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale
veya malûl duruma getirdiği hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere
aylık bağlanamayacağı düzenlendiğinden kişinin, kendisinden aylık bağlanacak
kişiyi kasten öldürmesi yeterli sayılacak ve aylık bağlanmaması için herhangi
bir mahkumiyet şartı aranmayacaktır.
Kanunun 34. maddesine
göre, sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar
aşağıda belirtilmiştir.
2.2.1. Eşe Aylık
Bağlama Şartları
Kanunun 3. maddesinde ölen sigortalının eşi hak sahibi
olarak belirtilmiş, 32. maddesinde ölüm sigortasından aylık bağlanmasında
aranacak koşullar düzenlenmiş olup, sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi
için, ölüm tarihinde sigortalı ile 4721 sayılı Kanuna uygun olarak evlilik
birliğinin bulunması gerekmektedir. Söz konusu evlilik birliğinin sona ermesi
ise boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ifade etmektedir.
Boşanma davası devam
ederken vefat eden sigortalının eşinin hak sahipliği hususunda;
- Ölen sigortalının mirasçıları
tarafından 4721 sayılı Kanunun 181. maddesine göre boşanma davasına devam
edilmemişse, evlilik boşanma ile değil ölüm ile sonuçlandığından sağ kalan eşe
Kanun hükümlerine göre aylık bağlanacaktır.
- Ölen sigortalının mirasçılarından
birinin 4721 sayılı Kanunun 181. maddesine göre davaya devam etmesi ve mahkeme
kararı ile hayattaki eşin kusurlu olduğunun tespit edilmesi halinde aylık
bağlanmayacaktır.
- Hayattaki eşin hak sahipliği
sıfatının söz konusu karar kesinleşene kadar devam ettiği hususu göz önüne
alındığında, sigortalının ölüm tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar
geçen süre için eşe aylık bağlanacak ve kesinleşme tarihini takip eden ödeme
dönemi başından itibaren aylık kesilecektir.
- Kanunun 96.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacak dosyalarda
hatalı işlemin tespit tarihi olarak sigortalının mirasçılarının Kuruma
yaptıkları son başvuru tarihi dikkate alınacaktır.
2.2.2. Çocuklara
Aylık Bağlama Şartları
Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan
çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi
düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi
sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak
koşul;
- Hizmet akdi ile çalışmamakla
birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis,
atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,
- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda
belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler,
- Meslek liselerinde okumakta iken
veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler,
- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından
desteklenen projelerde görevli bursiyerler,
- 2547 sayılı Kanunun 46. maddesine
tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan ve aylık prime esas kazanç tutarı 82.
maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından
fazla olmayan öğrenciler,
- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek
edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,
hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış olmasıdır.
7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Kanunun 34.
maddesinin birinci fıkrasına 27.3.2018 tarihinden geçerli olmak üzere, “Ancak,
hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20
yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları,
bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.” cümlesi eklenmiştir.
Maddenin yürürlük tarihi olan 27.3.2018 tarihinden
itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a)
kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi
halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar
aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi
çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve
öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.
27.3.2018 tarihinden önce gelir/aylık bağlanması
talebinde bulunup, henüz işlemleri tamamlanmayan ve yapılan değişikliğe göre
hak sahibi olduğu tespit edilen çocukların gelir/aylıkları da Kanunun yürürlük
tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. 27.3.2018 tarihinden
önce Kanunda öngörülen yaş ve öğrenim koşullarını taşımalarına rağmen 4/1-(a)
kapsamında çalışmaları nedeniyle talepleri reddedilenlerin yeniden talepte
bulunmaları halinde aylık başlangıç tarihleri zaman aşımı hükümleri de dikkate
alınarak Kanunun yürürlük tarihine göre belirlenecektir.
Hak sahibi çocukların yabancı ülke mevzuatına, Kanunun
4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerine tabi çalışmaları ya da kendi sigortalılıkları
nedeniyle gelir ve aylık almaları halinde ise mevcut uygulamaya devam edilerek
aylık bağlanmayacak, bağlanan aylıkları ise kesilecektir. Ancak, aynı anda
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi
olacak şekilde çalışan ve Kanunun 53. maddesi uyarınca 4/1-(a) bendi kapsamında
sigortalı sayılan ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları da devam eden
hak sahibi çocukların aylıkları kesilecektir.
Kanunun 50. maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı
olunan süreler zorunlu çalışma kapsamında değerlendirilmediğinden diğer
şartların taşınması halinde aylıkların kesilmesini gerektirmeyecektir.
Örnek 1: Yaşlılık aylığı almakta iken 5.1.2017
tarihinde ölen sigortalıdan dolayı 1.7.2001 doğum tarihli erkek çocuğuna
1.2.2017 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. 4.4.2018 tarihinde
4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan hak sahibi çocuğun aylığı öğrenim
görmemesi halinde 18 yaşını doldurduğu 1.7.2019 tarihine kadar ödenmeye devam
edecektir. Söz konusu erkek çocuğun 4/1-(a) kapsamında çalışmaya devam etmesi
ve lise öğrenimi görmesi halinde 20, yükseköğrenime devam etmesi halinde ise 25
yaşına kadar aylıkları ödenecektir.
Örnek 2: 20.6.2018 tarihinde ölen sigortalıdan
dolayı ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan 1.1.1994 doğumlu bekar kız
çocuğunun 10.12.2016 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığı ve aynı
zamanda yükseköğrenim gördüğü anlaşılmıştır. Söz konusu kız çocuğuna 1.7.2018
tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacak ve hizmet akdine tabi çalışmalarının
devam etmesi halinde yükseköğreniminin de devam etmesi koşuluyla 25 yaşını
dolduracağı 1.1.2019 tarihine kadar aylıkları ödenmeye devam edilecektir.
Örnek 3: Örnek 2’teki kız
çocuğunun;
- Hizmet akdine tabi çalıştığı
işyerinden 15.7.2018 tarihinde ayrılması halinde öğrenciliğinin devam edip
etmediğine bakılmaksızın ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.
- 15.7.2018 tarihinde mezun olması
ancak 4/1-(a) kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi halinde ise aylıkları
mezun olduğu tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.
- 8.9.2018 tarihinde evlenerek evlenme
ödeneği talebinde bulunması halinde almakta olduğu aylığının iki yıllık tutarı
evlenme ödeneği olarak ödenecektir.
Örnek 4: 21.11.2008 tarihinde ölen sigortalıdan
dolayı 5.10.1996 doğum tarihli erkek çocuğuna 1.12.2008 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanmış ve lise öğrenimine devam etmesi nedeniyle 20 yaşına kadar
aylıkları ödenerek yaşını doldurduğu tarihi takip eden ödeme dönemi başından
itibaren aylıkları kesilmiştir. Hak sahibi çocuk 1.2.2018 tarihinde 4/1-(a)
kapsamında çalışmaya başlamış ve 5.9.2018 tarihinde yükseköğrenime başlaması
nedeniyle 22.10.2018 tarihinde aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. Söz
konusu çocuğa müracaat tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2018 tarihinden
itibaren aylık bağlanacak olup, öğrenciliği devam ettiği sürece 25 yaşını
doldurduğu tarihe kadar bağlanan aylığı ödenmeye devam edilecektir.
7103 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 74. madde ile
maddenin yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanan hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi
halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayanların
4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılmalarının, ödenmekte olan gelir ve
aylıklarının kesilmesini gerektirmeyeceği öngörüldüğünden gerek Kanun gerekse
506, 2925, 1479 ve mülga 2926 sayılı kanun hükümlerine göre ölüm aylığı alan
hak sahibi çocukların 27.3.2018 tarihinden sonra hizmet akdine tabi çalışmaları
halinde Kanunda belirtilen öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece yine
Kanunda belirlenen yaş koşulları oluşana kadar aylıklarının ödenmesine devam
edilecektir.
Ayrıca söz konusu maddede, 27.3.2018 tarihinden önce
çalışmaları nedeniyle ilgili kanunlarına göre gelir veya aylıkları kesilen ve
bu Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen şartları
taşıyanlardan, gelir veya aylık bağlanması için yazılı istekte bulunanların
gelir ve aylıklarının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay
başından itibaren başlatılacağı ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik
herhangi bir ödeme yapılmayacağı öngörülerek maddenin yürürlük tarihinden önce
hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle aylığı kesilmiş olan çocukların da 34.
maddede yapılan değişiklikten yararlandırılmaları sağlanmıştır.
27.3.2018 tarihinden önce 4/1-(a) kapsamındaki
çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilen hak sahibi çocukların, yeniden talepte
bulundukları tarihte Kanunda öngörülen yaş ve/veya öğrenim koşullarını
kaybettiklerinin tespit edilmesi halinde, zaman aşımı hükümleri de dikkate
alınarak aylıkları 27.3.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren
başlatılacak ve Kanunda öngörülen yaş ve/veya öğrenim koşullarının ortadan
kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başı itibariyle kesilerek, söz konusu
süre için hesaplanan aylıklar hak sahiplerine ödenecektir.
27.3.2018 tarihinden önce 4/1-(a) kapsamında sigortalı
olarak çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı kesilen ve bu çalışmaları devam
eden kız çocuklarından, öğrenim görmeleri nedeniyle yeniden aylık bağlanması
talebinde bulunan, ancak 27.3.2018 tarihi ile talep tarihi arasında evlenmiş
olduğu tespit edilenlere 27.3.2018 tarihini takip eden ay başı ile evlenme
tarihini takip eden ödeme dönemi süresince hesaplanan aylıkları ödenecek, söz
konusu kız çocuklarına evlenme ödeneği ödenmesini talep etmeleri halinde ise
Kanunun 37. maddesi gereği evlenme ödeneği ödenecektir.
Yapılan değişikliğin yürürlük tarihi 27.3.2018 olduğundan
bu tarihten önceki sürelere ilişkin 4/1-(a) kapsamında çalışmaları nedeniyle
hatalı gelir/aylık ödendiği tespit edilerek borç çıkartılan yersiz ödeme
miktarlarının tahsili işlemlerine devam edilecektir.
27.3.2018 tarihinden önceki ve sonraki sürelere ilişkin
4/1-(a) kapsamında çalışmaları tespit edilen hak sahibi çocukların, söz konusu
sigortalılık süresince Kanunda belirtilen yaş ve öğrenim şartlarını
taşıdıklarının anlaşılması halinde, Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sürelerde yapılan ödemeler yersiz ödeme olarak değerlendirilecek, Kanunda
yapılan değişiklik nedeniyle ödenmesi gereken 27.3.2018 tarihinden sonraki
sürelere ilişkin ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Örnek 5: Örnek 4’teki 1.12.2008 tarihinden
itibaren ölüm aylığı alan 5.10.1996 doğum tarihli erkek çocuğun, 12.9.2016
tarihinden itibaren yükseköğrenime başlamış ve aylıklarının 1.2.2018 tarihinde
4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmiş olması halinde,
öğreniminin devam etmesi koşulu ile 22.10.2018 tarihli talebine istinaden
aylıkları 27.3.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacak,
Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreye ilişkin herhangi bir ödeme
yapılmayacaktır.
Örnek 6: 8.2.2007 tarihinde ölen babasından
dolayı 1.3.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan
15.5.1995 doğum tarihli bekar kız çocuğu 3.7.2018 tarihinde 4/1-(a) kapsamında
çalışmaya başlamıştır. Yapılan incelemede hak sahibi çocuğun 1.9.2016
tarihinden itibaren yükseköğrenime devam ettiği anlaşıldığından öğrenimi devam
ettiği sürece 25 yaşına kadar aylıkları 4/1-(a) kapsamındaki çalışması
nedeniyle kesilmeyecektir.
Örnek 7: 25.4.2008 tarihinde ölen annesi
nedeniyle 1.5.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık
almakta iken 12.1.2018 tarihinden 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlaması
nedeniyle aylıkları kesilen 11.12.1999 doğumlu erkek çocuğunun halen lise
öğrenimine devam etmesi nedeniyle 1.9.2018 tarihinde aylıklarının yeniden
başlatılmasını talep etmesi halinde söz konusu aylıklar 27.3.2018 tarihini
takip eden ay başından başlatılacak olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki
süreye ilişkin herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Hak sahibi erkek çocuğun
1.9.2018 tarihli talebine göre yapılan incelemede, 1.7.2018 tarihinde liseden
mezun olduğunun tespit edilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylıkları 1.4.2018
tarihinde başlatılacak, 1.7.2018 tarihini takip eden ödeme dönemi başı
itibariyle kesilecek ve sadece söz konusu süreye ilişkin aylıkları ödenecektir.
Örnek 8: 2008 yılı Ekim ayı başı öncesinde 5434
sayılı Kanun kapsamında 7 yıl 2 ay hizmeti bulunmakta iken 11.6.2007 tarihinde
vefat eden babasından dolayı 1.11.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun
geçici 4. maddesi kapsamında aylık bağlanan 3.10.1996 doğumlu erkek çocuğun,
4.8.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başladığı 26.9.2018
tarihinde tespit edilmiştir. Bu erkek çocuğun, yükseköğrenim yapması halinde
Kanunun yürürlük tarihi olan 27.3.2018 tarihinden önceki sürelerde
(1.9.2017-1.4.2018 tarihleri arası) yapılan ödemeler, yersiz ödeme olarak
değerlendirilecek ve borç çıkartılacak, 1.4.2018 tarihinden sonraki aylıkları
ise ayrıca bir talep aranmaksızın, 25 yaşını geçmemek üzere yükseköğrenime
devam ettiği sürece ödenmeye devam edilecektir.
Örnek 9: Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında,
annesinin 2008 yılı Ekim ayı başı öncesinde 5434 sayılı Kanun kapsamındaki 5
yıl 1 aylık hizmeti esas alınarak 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanan
3.7.1994 doğumlu kız çocuğun, 4.4.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında
çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı 1.5.2017 tarihinden itibaren kesilmiştir.
Bu kız çocuğunun, 27.2.2019 tarihindeki talebi kapsamında yükseköğrenime devam
etmesi nedeniyle aylığı 1.4.2018 tarihinden itibaren bağlanacak, ancak
18.11.2018 tarihinde evlenmiş olması nedeniyle de 1.12.2018 tarihinden itibaren
aylığı bu defa evlenme dolayısıyla kesilecektir. Söz konusu kız çocuğuna talebi
halinde ayrıca evlenme ödeneği ödenecektir.
Çocuklara ilişkin diğer koşullar, kız, erkek ve malul
çocuklara göre farklılıklar göstermektedir.
2.2.2.1. Erkek
Çocuklar
Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci
değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25
yaşını doldurmamış olması şarttır.
Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce
bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek
çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir.
Ayrıca, lisans üstü eğitim ve doktora eğitimi de yüksek
öğrenim kapsamında değerlendirilmekte olup, lisans üstü eğitimine veya doktora
eğitimine devam eden erkek çocukların aylıkları 25 yaşını dolduruncaya kadar
kesilmeyecektir.
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanuna tabi olarak çırak,
kalfa ve ustaların eğitimi ile okullarda ve işletmelerde yapılacak mesleki
eğitime devam eden 18 yaşından büyük öğrencilere gerek mülga kanun gerekse
Kanun hükümlerine göre ölüm geliri/aylığı bağlanmasına imkan bulunmamaktadır.
Zihinsel yetersizliği olmakla birlikte zorunlu temel
eğitim kapsamında kayıt ve devam zorunluluğu olan ve Özel Eğitim Hizmetleri
Yönetmeliğinin 45 ve 46. maddelerinde belirtilen özel eğitim mesleki eğitim
merkezleri ile özel eğitim iş uygulama merkezlerine devam edenlere 20 yaşını
dolduruncaya kadar, Kanunun 34. maddesinde belirtilen diğer koşulların yerine
gelmesi şartıyla ölüm gelir/aylığı bağlanacaktır.
Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Lisesi
Yönetmeliğinde; uzaktan eğitim yöntemiyle eğitim öğretim hizmeti veren açık
öğretim liselerinin orta öğretim kurumu olmaları nedeniyle öğrenim süresi ve
yaşında bir sınırlama bulunmadığı, öğrenim süresinin sekiz dönem olduğu,
öğrencilik süresi on iki dönemi aşanların öğrenim görme hakkını kullanmaya
devam edebilecekleri ancak öğrencilik haklarından yararlanamayacakları
belirtilmektedir.
Yönetmeliğin
“Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “…
Aktif Öğrenci: Yeni
kayıt olan veya kaydını süresinde yenileyen öğrenciyi,
Kaydı Dondurulmuş
Öğrenci: Kaydını bir kez yenilemeyen öğrenciyi,
Kaydı Silinmiş Öğrenci: Üst üste en az iki kez kaydını
yenilemeyen ya da Açık Öğretim Lisesi’nden tasdikname ile ayrılmış öğrenciyi,
…” şeklinde tanımlanmıştır.
Açık öğretim liselerine devam eden öğrencilerle ilgili
gerek bilgisayar gerekse kağıt ortamında temin edilen öğrenci belgelerinde
“öğrencilik durumu” alanında yukarıda belirtilen ifadelerin yer alması
durumunda yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.
Aktif öğrenci: Azami eğitim süresi
içinde olmak kaydıyla Kurumumuzca Kanunun 34. maddesinde belirtilen diğer
koşulların yerine gelmesi şartıyla bunlara ölüm gelir/aylığı bağlanacaktır.
Kaydı dondurulmuş öğrenci: Öğrenci belgesinde
öğrencilik durumu “Kaydı Dondurulmuş Öğrenci” şeklinde olanlar için, azami
eğitim süresi içinde olmak kaydıyla bir dönem kaydını dondurup ikinci dönem
kaydını yeniden yaptıranların kaydını dondurduğu dönem için de ölüm
gelir/aylığı ödenecektir.
Örnek 1:
2014/Eylül ...
Aktif
2015/Şubat ...
Donuk
2015/Temmuz ...
Aktif durumda olan öğrenciye
donuk durumda olduğu sürelerde (Şubat ila Temmuz arası dönemde) ölüm/gelir
aylığı ödenecektir.
Kaydı silinmiş öğrenci: Kaydı “silik” hale
gelenlerin, silik duruma düştüğü tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren ölüm/gelir
aylığı kesilecek veya ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.
Örnek 2:
2014/Eylül ...
Aktif
2015/Şubat ...
Donuk
2015/Temmuz ...
Silik
Silik duruma geçtiği tarihi takip eden
ödeme döneminden itibaren ölüm gelir/aylığı kesilecek veya ölüm gelir/aylığı
bağlanmayacaktır. Kaydının “donuk” olduğu sürede öğrencilik hakkı
verildiğinden, Şubat ila Temmuz arası dönemde ölüm/gelir aylığı ödenecektir.
2547 sayılı Kanunda “lisans üstü” kavramının, yüksek
lisans ve doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner
hekimlikte uzmanlık ve sanatta yeterlik eğitimini kapsadığı belirtilmekte olup,
Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, Pedagojik Formasyon Sertifika Programı
mezuniyet belgesinin lisans üstü ihtisas sertifikası ile eşdeğer olmadığına
karar verildiğinden, bu programlara devam eden öğrencilere ölüm gelir/aylık
ödemesi de yapılmayacaktır.
Yine, 2547 sayılı Kanunun 6569 sayılı Kanunla değişik 44.
maddesinin (c) bendinde belirtilen azami süreler aşağıda gösterilmiştir.
|
Hazırlık |
Önlisans |
Lisans |
||
Öğrenim Süresi |
1
yıl |
2
yıl |
4
yıl |
5
yıl |
6
yıl |
Azami Süre |
2
yıl |
4
yıl |
7
yıl |
8
yıl |
9
yıl |
2547 sayılı Kanunun 26.11.2014 tarihinden geçerli olmak üzere
yürürlüğe giren geçici 67. maddesi ile de bu tarihte yükseköğretim kurumlarında
kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki
öğrenim süreleri dikkate alınmayacağı öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle,
26.11.2014 tarihi itibariyle öğrencilik kaydı bulunan yükseköğretim kurumu
öğrencileri için azami süreler yeniden başlatılmıştır. Kurumumuzca öğrenci
çocuklara ölüm gelir/aylığı ödenmesinde azami öğrenim süreleri esas
alındığından, azami sürelerde öğrencilik haklarının devam edip etmediği
hususunda gerekli değerlendirmeler yapılırken söz konusu geçici 67. madde ile
uzatılan yeni azami süreler dikkate alınacaktır.
Örnek 3: 12.4.2012 tarihinde vefat eden
sigortalıdan dolayı 1.5.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan ve doğum
tarihi 29.10.1990 olan erkek çocuk, 7.9.2010 tarihinde öğrenim süresi iki yıl
olan önlisans programına kayıt yaptırmış olup, halen
1. sınıfta kayıtlı öğrencidir. Erkek çocuk, kayıt olduğu dönemden başlamak
üzere azami öğrenim süresi olan dört yıl içinde (7.9.2014 tarihinde) ilgili
programı tamamlamak zorunda iken 2547 sayılı Kanunun geçici 67. maddesi
gereğince 26.11.2014 tarihinden itibaren azami sürelerinin hesaplanmasında daha
önceki öğrenim süreleri dikkate alınmayacağından, bu öğrencinin öğrenci hakkı
devam ettiği sürece 25 yaşını dolduracağı tarihe kadar tarafına ölüm aylığı
ödenecektir.
Azami öğrencilik süresi içerisinde olmak kaydıyla
öğrencilik haklarının aşağıda belirtildiği şekilde devam ettiği kabul edilerek
Kurumumuzca öğrenci çocuklara ölüm gelir/aylığı bağlanması işlemleri
yürütülecektir.
- Aktif öğrenci: Azami eğitim süreleri
içerisinde her dönem kaydını yenileyerek öğrenimine devam eden öğrenciye ölüm
gelir/aylığı ödenecektir.
- İzinli/kayıt donduran
öğrenci: Dondurulan
sürelerin azami öğrenim sürelerine ilave edildiği gözönüne
alındığında, kaydını yeniledikten sonra herhangi bir nedenle kaydını donduran
öğrencilerin öğrencilik hakları devam edeceğinden, dondurulan dönem sonuna
kadar ölüm gelir/aylığı ödenecektir. Kaydını yenilemeden donduran öğrencilere
ise ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.
- Cezalı
öğrenci: Yüksek
öğrenime devam eden öğrencilerin okuldan uzaklaştırma veya Kurumdan çıkarılma
cezalarına ilişkin düzenleme; Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin
Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde;
“d) Yükseköğretim Kurumundan Bir Haftadan Bir Aya Kadar
Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar
uzaklaştırıldığının ve bu süre içerisinde derslere ve sınavlara katılamayacağının
yazı ile bildirilmesini,
e) Yükseköğretim Kurumundan Bir Yarıyıl İçin
Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl
uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının
yazı ile bildirilmesini,
f) Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma: Öğrenciye, bir daha
çıkarıldığı yükseköğretim kurumuna alınmamak üzere öğrencilikten çıkarıldığının
yazı ile bildirilmesini,
g) Yükseköğretim Kurumundan İki Yarıyıl İçin
Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl
uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının
yazı ile bildirilmesini, ifade eder. ”
şeklinde
tanımlanmıştır.
Öğrencinin en az bir dönemi geçen ceza alması durumunda,
bu dönemde öğrencilik hakları devam etmeyeceğinden, Kurumumuzca ölüm
gelir/aylığı bağlanmayacak ancak, bu cezaların bir dönemi geçmemesi halinde,
öğrencilere ölüm gelir/aylığı ödenecektir.
- Pasif/öğrenim
kaydını yenilemeyen öğrenci: Pasif öğrenci kaydını yenilemeyen öğrenci olduğundan
bunlara ölüm gelir/aylığı ödenmeyecektir.
2.2.2.2. Kız Çocuklar
Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması,
evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması halinde aylık
bağlanacaktır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara
kadar öğrenci olma koşulu aranmayacaktır.
2.2.2.3. Malul
Çocuklar
Ölüm aylığı, Kurum sağlık kurulu kararı
ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve
erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve
bekar olma şartları aranmayacaktır.
2.2.3. Ana ve Baba
Sigortalıların hak sahibi ana ve babalarına aylık
bağlanması için Kanunun 34. maddesine göre,
- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın
üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar
hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,
- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olması,
şartları
aranmaktadır.
Artan hisse olmaması nedeniyle aylık bağlanamayan ana ve
babanın 65 yaşını doldurması halinde, Kanunda aranan diğer koşulların da yerine
gelmiş olması şartıyla bu yaşı doldurdukları tarihi takip eden ay başından
itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
Kanunun 3. maddesinin
birinci fıkrasının 16. ve 17. bentleri;
“16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde
sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli
ödemeyi,
17) Aylık: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile
vazife malullüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,” ifade eder hükmünü amirdir.
Söz konusu hüküm ile uzun vadeli sigorta kollarından
adına prim ödemesi yapılan ya da kendi adına prim ödemesi yapan sigortalıların
Kanunda belirlenen şartları taşımaları halinde hak kazandığı ödeme aylık olarak
tanımlanmıştır. İlgili kanunlarda adına aylık denilse bile kanunda tanımlı uzun
vadeli sigorta kollarından yapılan ödeme dışında kalan ödemeleri bu anlamda
aylık olarak kabul etmek mümkün değildir.
Bu itibarla,
- 1005 sayılı İstiklal Madalyası
Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,
- 3292 sayılı Vatani Hizmet
Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,
- 442 sayılı Köy Kanunu,
- 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve
Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun,
- 5774 sayılı Başarılı Sporculara
Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun,
- 5269 sayılı Sivas Kongresince
Seçilen Temsil Heyeti Üyeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci
Döneminde Bulunan Üyelere Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında
Kanun,
- 5233 sayılı Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun,
- 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç,
Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,
kapsamında bağlanan aylıklar, Kanunun 3. maddesinin
birinci fıkrasının 16 ve 17 numaralı bentleri kapsamında aylık ya da gelir
olarak değerlendirilmeyecektir.
Kanunun 34. maddesi uygulamasında yukarıda bahsedilen
aylıklar dikkate alınmayacak, ancak anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması
şartının tespitinde dikkate alınacaktır.
Kanunun 34. maddesine göre sigortalıların hak sahibi ana
ve babalarına ölüm gelir/aylığı bağlanması için aranan diğer koşullar yanında,
mutlaka Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından
gelir tespiti yaptırılacaktır.
Sigortalının ölümü üzerine aylık bağlama talebinde
bulunan ana ve baba için Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurları tarafından yapılacak gelir tespitinde, tahsis talep tarihi esas
alınarak ana ve babanın bu tarih itibariyle koşulları sağlayıp sağlamadığı
değerlendirilecek ve bağlanacak aylıklar anne ve babanın her türlü kazanç ve
irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az
olması halinde, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren
başlatılacaktır.
Örnek: 3.8.2015 tarihinde vefat eden sigortalıdan
dolayı 15.7.2018 tarihinde aylık bağlanması talebinde bulunan anne hakkında
yapılacak olan gelir tespitinde 15.7.2018 tarihi esas alınacaktır. Bu tarih
esas alınarak yapılan gelir tespitinde, annenin her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğu
9.12.2018 tarihli denetim raporuyla tespit edilmesi üzerine anneye bağlanacak
aylık, yazılı istekte bulunduğu 15.7.2018 tarihini takip eden ay başından
itibaren başlatılacaktır.
Ayrıca, Kanunun 47. maddesi gereğince vazife malulü kabul
edilen 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların anne ve babasına Kanunun 34.
maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın Genelgenin Ortak Hükümler Başlıklı
Dördüncü Kısmının “Vazife Malullüğü” başlıklı Onüçüncü
Bölümündeki usul ve esaslara göre aylık bağlanacaktır.
Evlat edinen ana ve babaya vefat eden evlatlıktan dolayı
ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.
2.2.4. Ana ve
Babaların Gelir Tespit İşlemleri
Sigortalıların hak sahibi ana ve
babalarının her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari
ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti, Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından yapılacaktır.
Ölen sigortalıların hak sahibi ana ve babasının ölüm
gelir/aylığına hak kazanma koşullarını yerine getirip getirmediğinin
tespitinde; dosya memuru tarafından aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır:
- Hak sahibi ana ve babaların 65 yaşın üstünde olup
olmadığı kontrol edilecek, 65 yaşın altında olanlar için artan hisse yok ise
tahsis talebi reddedilecek, ana/baba 65 yaşın üstünde ise dosya işleme alınarak
diğer şartlar kontrol edilecektir.
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar
hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmış olması halinde talepleri
reddedilecektir.
Bu tespitler ana ve baba için ayrı ayrı yapılacaktır. Ana
ve babanın bu kapsamda gelir/aylık almaması durumunda, bir sonraki tespit
işlemi olan her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari
ücretin net tutarından daha az olduğu hususu değerlendirilecektir.
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurlarınca ana/babanın her türlü kazanç ve iratlarının tespitinde Kanunun 34.
maddesinde belirtildiği şekilde harcamalar dikkate alınmaksızın, her türlü
kazanç ve irat toplamının asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı
belirlenecektir. Asgari ücretin net tutarının tespitinde asgari geçim indirimi,
asgari ücret tutarına dâhil edilmeyecektir.
Gelir tespiti, hanedeki kişi başına düşen kazanca göre
yapılacaktır. Kazanç ve iratların tespitinde ana ve babanın gerek aynı çocuktan
gerekse diğer çocuklarından aldığı gelir veya aylık miktarları dâhil
edilecektir.
2.3. 5.12.2017 tarihli
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğe Göre Hak
Sahiplerine İlişkin Koşullar
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4.
maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereğince, Kanunun yürürlük
tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık
bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın
hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin
koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki
Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim ay başından önce olup
ilk defa 2008/Ekim ay başından sonraki süreler için ölüm gelir/aylığı
bağlanacak olan hak sahiplerine ilişkin şartların tespitinde Kanunun 34.
maddesi esas alınacak ve aylığın kesilmesi ile yeniden başlatılmasında da
Kanunun 35. madde hükümleri uygulanacaktır. Ancak, ölüm gelir/aylıklarının
hesaplanması ve hak sahiplerine paylaştırılmasında ölüm tarihindeki mevzuat
esas alınacaktır.
Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce 506, 2925, 1479 ve
2926 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan gelir/aylıkların artırılması, azaltılması,
kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci
fıkrası gereğince ilgili Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Söz konusu kanunlara göre bağlanan ancak daha sonra iptal
edilen aylıklar geçici 1. madde kapsamında kabul edilmeyecektir.
Örnek 1: 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı
Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan ve 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunan hak
sahibi malul çocuğun kontrol muayenesi nedeniyle aylığı 1.10.2017 tarihinde
kesilmiştir. 1.6.2018 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunması üzerine
sevk işlemleri gerçekleştirilerek yeniden malul olduğunun tespit edilmesi
durumunda Kanunun geçici 1. maddesi gereği 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
hak sahipliği koşulları değerlendirileceğinden, malul çocuğun çalışmasının
bulunup bulunmadığına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı
Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan, önlisans öğrencisi
iken 4/1-(a) kapsamında çalışan hak sahibi erkek çocuğun, önlisansı
bitirmesi nedeniyle aylığı mezuniyet tarihini takip eden ödeme dönemi
itibariyle (17.2.2018) kesilmiştir. 1.9.2018 tarihinde yeniden üniversiteye
kayıt yaptırarak ölüm aylığı talebinde bulunan erkek çocuğun hak sahipliği
koşulları Kanunun geçici 1. maddesi gereği 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
değerlendirileceğinden, hak sahibi çocuğun çalışmasının bulunup bulunmadığına
bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanacaktır.
Buna göre;
2.3.1. Hem Kanunun yürürlük
tarihinden önceki mevzuata hem de Kanunun 34. maddesine göre ölüm gelir/aylığına
hak kazanma koşullarını yerine getiren hak sahiplerinin ölüm gelir/aylıkları,
Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce de hak sahipliği niteliği söz konusu
olduğundan, zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak ölüm tarihini/hak sahibi
olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren
başlatılacaktır.
Bu hak sahiplerinin, tahsis talep tarihi itibariyle 34.
maddedeki koşulları taşımaması ancak hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi
takip eden ay başı ile tahsis talebinde bulunulan tarih aralığında 34. maddeye
göre hak sahibi olma koşulunun gerçekleştiği dönemlerin olması halinde bu
sürelere ilişkin aylıklar ödenecek, tahsis talep tarihinden sonraki aylıklar
ödenmeyecektir.
Örnek: 1.10.2006 tarihinde vefat eden 506
sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğunun 1.1.2016
tarihinde boşanması ve 1.1.2018 tarihinde babasından dolayı ölüm aylığı
talebinde bulunması durumunda, kız çocuklarının ölüm aylığına ilişkin hak
kazanma koşullarında 506 ve 5510 sayılı Kanunda farklılık bulunmadığından, hak
sahibi kız çocuğunun hak sahipliği koşulunun oluştuğu tarihe göre değerlendirme
yapılacak ve zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak boşanma ilamının
kesinleştiği tarihe göre ölüm aylığı başlatılacaktır.
2.3.2. 2008/Ekim ay başından
önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıdan dolayı artan hisse
olmadığı için ölüm aylığı bağlanamayan ana veya babanın 5.12.2017 tarihinden
sonra talepte bulunması halinde, hak sahipliği koşulları Yönetmeliğin yürürlük
tarihi itibariyle oluştuğundan Kanunun 34. maddesi hükümlerine göre
değerlendirilecek ve koşulların oluşması halinde, 5.12.2017 tarihini takip eden
ay başından itibaren ölüm geliri/aylığı bağlanacaktır. Hak sahiplerinin aylıklarına
ilişkin zamanaşımı kurallarının tespitinde ise 5.12.2017 tarihi esas
alınacaktır.
Örnek 1: 2008/Ekim ay başından önce vefat eden
4/1-(a) kapsamındaki sigortalının aylık almakta olan eşi, bir erkek ve bir kız
çocuğu bulunmakta olup, sigortalı aylığının tamamının ödenmesi ve artan hisse
bulunmaması nedeniyle 506 sayılı Kanuna göre aylık bağlanamayan anne/babanın,
1.2.2018 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunması ve talep tarihi
itibariyle 65 yaşını doldurduklarının tespit edilmesi durumunda artan hisseye
bakılmaksızın diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak
üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması ve her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması
koşullarının yerine gelmesi şartıyla, anne/babaya ölüm aylığı 5.12.2017
tarihini takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren başlatılacaktır. Bu durumda
hisselendirme 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
yapılacağından anne ve babanın her birinin hissesi % 25 olarak alınacak ve
diğer hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki anne/babanın talep tarihi
itibariyle 65 yaşını doldurmamış olması halinde, artan hisseye bakılacağından,
ölüm aylığı bağlanamayacaktır. Ancak, hak sahiplerinden kız çocuğun çalışmaya
başlaması ve aylığının kesilmesi sonucu artan hisse oluşması durumunda, diğer
çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya
aylık bağlanmamış olması ve her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu
gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması halinde anne/babaya
5.12.2017 tarihini takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı
bağlanacaktır. Bu durumda aylık hesabı ve hisselendirme
506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağından anne ve babanın her birinin
hissesi % 25 olarak alınacak ve diğer hak sahiplerinin hisselerinden orantılı
olarak indirim yapılacaktır.
2.3.3. Sigortalının ölüm
tarihi 2008/Ekim ay başından önce olup, 5.12.2017 tarihinden sonra malul olup
olmadıklarının tespiti talebinde bulunan hak sahibi çocukların dosyaları, talep
tarihinde geçerli olan mevzuata göre Kurum sağlık kurulunca incelenerek çalışma
gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediklerine karar verilecektir.
Örnek: 26.5.2004 tarihinde vefat eden 4/1-(a)
kapsamındaki sigortalının “çalışarak hayatını kazanamayacak derecede malul
sayılamayacağı” kararı verilen çocuğunun 5.12.2017 tarihinden sonra talepte
bulunması halinde, Kurum sağlık kurulunca talep tarihinde yürürlükte olan
mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda “çalışma gücünün en az %60
ını kaybettiğine veya kaybetmediğine ” karar
verilecektir.
2.3.4. 2926 sayılı Kanun
kapsamında herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık veya gelir aldığı
için ölüm aylığı iptal edilen hak sahibi kız çocuklarının 34. maddeye göre
aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmesi halinde aylıkları 5.12.2017
tarihini, hak sahibi niteliğinin bu tarihten sonra kazanılması halinde ise hak
sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren
aylık bağlanacaktır. Ancak, bu kapsamda Kanunun 34. maddesine göre bağlanacak
aylıklara, Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.
Örnek: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926
sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010
tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm
aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak
sahibi kız çocuğunun, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı
talebinde bulunması halinde, Kanunun 54. maddesi ve Yönetmeliğin geçici 31.
maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük
tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç
olduğundan, Kanunun 34. madde hükümleri gereğince 5.12.2017 tarihini takip eden
ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
2.3.5. 2008/Ekim ay başından
önce ölen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıdan dolayı ölüm aylığı talebinde
bulunan ve evli olması nedeniyle 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince talebi
reddedilen malul kız çocuğuna, 5.12.2017 tarihinden sonra talepte bulunması
durumunda, hak sahipliği koşullarını Yönetmeliğin yürürlük tarihi (5.12.2017)
itibariyle yerine getirdiğinden Kanunun 34. maddesi gereğince ölüm aylığı
bağlanacaktır. Bu hak sahiplerinin aylıklarına ilişkin zamanaşımı kurallarının
tespitinde ise 5.12.2017 tarihi esas alınacaktır.
2.3.6. 5.12.2017 tarihinden
önce talepte bulunup zamanaşımı hükümlerinin uygulanması sonucu 5 yıllık sürede
gelir tespiti işlemi devam edenlerle ilgili 22.9.2016 tarih ve 5040387 sayılı
Genel Yazı gereğince işlemler sonuçlandırılacaktır.
3. Kanunun Geçici
Maddelerine Göre Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları
3.1. Kanunun Geçici
59. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma Koşulları
6552 sayılı Kanun ile
Kanuna eklenen geçici 59. madde ile;
13.5.2014 tarihi ile 28.10.2014 (dahil) tarihleri
arasında maden ocaklarının yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucu
ölen sigortalıların hak sahiplerine aşağıdaki haklar verilmiştir:
- Ölen sigortalıların Kuruma olan her türlü borçları
terkin edilecektir.
- Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasında; Kanunun 32.
maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen en az 1800 gün malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1- (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan
beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olma şartları aranmayacaktır.
- Kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı Hazine ve
Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenecektir.
- Hak sahibi 65 yaşın altındaki ana ve babaya ölüm geliri
ve aylığı bağlanmasında sadece artan hisse şartı aranacak (Ana ve babanın 65
yaşın üstünde olması halinde artan hisseye de bakılmayacak) olup, Kanunun 34.
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen “her türlü kazanç ve
irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az
olması” ve “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak
üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” şartları aranmayacaktır.
- Ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve
çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713
sayılı Kanunun ek 1. maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca
uygulanacaktır.
Örnek 1: Soma maden kazasında vefat eden
sigortalının 200 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Hak sahibi eşi
ölüm gelir ve aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda sigortalının hak sahibi
eşine hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı Kanunun 54. madde hükmü (yüksek olanı
tamdan, az olanı yarımdan) dikkate alınarak bağlanacaktır. Ölüm aylığı
bağlanması için aranan 900 prim gün sayısı koşulundan 200 günü yerine
geldiğinden, ölüm aylığı bağlama işlemi mevcut hizmet süresi üzerinden
yapılacak, eksik olan 700 günün prim karşılığı Hazine ve Maliye Bakanlığından
ayrıca istenecektir.
Örnek 2: Ermenek maden kazasında ölen
sigortalının 700 gün 4/1-(b), 800 gün de 4/1-(a) kapsamında hizmeti
bulunmaktadır. Sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen 700 günlük hizmeti
karşılığında Kuruma prim borcu bulunmaktadır. Bu durumda sigortalının Kuruma
olan prim borcu terkin edilecek ve 700 günlük hizmet 800 günlük hizmetle
birleştirilerek 1500 gün üzerinden ölen sigortalının hak sahiplerine 4/1-(a)
kapsamında ölüm aylığı bağlanacaktır. Sigortalının hak sahiplerine 5 yıllık
sigortalılık süresi ve 900 gün koşulundan aylık bağlandığından Hazine ve Maliye
Bakanlığından istenecek eksik prim karşılığı bulunmamaktadır.
Örnek 3: Soma maden kazasında ölen sigortalı
bekar olup, 400 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Sigortalının hak
sahibi konumunda olan ana ve babası 65 yaşın altındadır. Baba kendi
sigortalılığından dolayı 1.3.2009 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında 1200 TL
yaşlılık aylığı almaktadır. Annenin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Bu
durumda; ana ve babaya artan hisse koşulunun yerine gelmesi ve diğer koşulların
aranmaması nedeniyle hem ölüm geliri hem de ölüm aylığına hak kazanmıştır. Ölüm
aylığı bağlanmasında ölen sigortalıya ilişkin koşulların aranmaması nedeniyle
mevcut 400 gün hizmet karşılığında ölüm aylığı bağlama işlemleri
sonuçlandırılacak ve eksik prim süreleri Hazine ve Maliye Bakanlığından
istenecektir. Anneye ölüm gelir ve aylığı bağlanarak yüksek olanı tamdan diğeri
yarımdan ödenecektir. Babaya ise kendi yaşlılık aylığının yanı sıra hak
kazandığı ölüm aylığı ve ölüm geliri miktarları Kanunun 54. maddesine göre
mukayese edilerek, en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden ödemeler
gerçekleştirilecektir.
Örnek 4: Sigortalı Ermenek ilçesinde meydana
gelen maden kazasında vefat etmiş olup geride hak sahibi olarak bir eş iki
çocuk ve 65 yaşından küçük anne bulunmaktadır. Sigortalının eşi ve çocuklarına
ölüm geliri ve aylığı bağlanarak yüksek olanı tamdan, az olanı yarımdan
ödenecektir. Anneye, 65 yaşından küçük olduğundan ve eş ile çocuklardan dolayı
artan hisse bulunmadığından ölüm geliri ve aylığı bağlanmayacaktır. Annenin
yaşının 65’in üstünde olması halinde ölüm geliri ve aylığı da bağlanabilecektir.
Kanunun geçici 59. maddesi kapsamında ölen birden fazla
çocuğundan dolayı ölüm geliri/aylığına hak kazanan veya aynı zamanda kendi
sigortalılıklarından dolayı gelir ve aylığı bulunan hak sahiplerine, hak
kazanılan gelir ve aylıkların ödenmesinde Kanunun 54 ve geçici 7. maddesinin
beşinci fıkrası hükmü uygulanacaktır.
Örnek 5:Ermenek ilçesinde
meydana gelen maden kazasında eşi vefat eden hak sahibi kadın eş aynı zamanda
kendi sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığı almaktadır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.6.2014 |
1.6.2014 |
Aylık miktarı |
850
TL (Tam) |
872
TL (Tam) |
393,59
TL (Kapsamdan çıkar) |
Değerlendirme: Bu durumda, kadın
eşin gerek kendi sigortalılığından gerekse eşinden hak kazandığı bütün gelir
ve aylıklar mukayese yapılarak en yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan
ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan çıkarılır. Mukayeseler: Yaşlılık
aylığı 850
Tam Ölüm aylığı
(eşinden) 872 Tam 850+872=1722 TL
ödenir. Yaşlılık
aylığı 850 Tam Ölüm geliri
(eşinden) 393,59 Yarım 196,80 850 + 196,80
=1046,80 TL Ölüm aylığı
(eşinden) 872 Tam Ölüm geliri (eşinden) 393,59 Yarım 196,80 872+196,80= 1068,80
TL Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye imkan veren
dosyaların; eşin kendi yaşlılık aylığı ile eşinden hak kazandığı ölüm aylığı
olduğu görüldüğünden bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve eşinden hak kazandığı
ölüm geliri yeni bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 6: Soma’da maden
kazasında iki oğlu vefat eden hak sahibi baba, ölen çocuklarından hem ölüm
gelirine hem de ölüm aylığına hak kazanmıştır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (1.
çocuk) |
Ölüm
geliri (1.
çocuk) |
Ölüm
aylığı (2.
çocuk) |
Ölüm
geliri (2.
çocuk) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2014 |
1.6.2014 |
1.6.2014 |
1.6.2014 |
Aylık miktarı |
401,26
TL (Kapsamdan
çıkar) |
510
TL (Tam) |
401,26
TL (Kapsamdan
çıkar) |
470
TL (Yarım)
235 TL |
Değerlendirme: Mukayeselerde 54.
maddedeki sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve
en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan
çıkarılır. Mukayeseler: Ölüm aylığı (1.
çocuk) 401,26 Yarım 200,63 Ölüm aylığı (2.
çocuk) 401,26 Tam 200,63+401,26 =
601,89 TL Ölüm geliri (1.
çocuk) 510 Tam Ölüm geliri (2.
çocuk)) 470 Yarım 235 510 + 235 = 745 TL
ödenir. Ölüm geliri (1.
çocuk) 510 Tam Ölüm aylığı (1.
çocuk) 401,26 Yarım 200,63 510 + 200,63 =
710,63 TL Ölüm geliri (2.
çocuk) 470 Tam Ölüm aylığı (2.
çocuk) 401,26 Yarım 200,63 470 + 200,63 =
670,63 TL Ölüm geliri (1.
çocuk) 510 Tam Ölüm aylığı (2.
Çocuk ) 401,26 Yarım 200,63 510 + 200,63 =
710,63 TL Ölüm geliri (2.
çocuk) 470 Tam Ölüm aylığı (1.
çocuk) 401,26 Yarım 200,63 470 + 200,63 =
670,63 TL Bu durumda, hak
sahibi babaya birinci ve ikinci çocuğundan bağlanan ölüm geliri ödenir.
Çocuklarından hak kazandığı ölüm aylıkları ikinci bir durum değişikliğine
kadar kapsamdan çıkar. |
3.2. Kanunun Geçici 66. Maddesi Gereği Ölüm
Gelir/Aylığına Hak Kazanma Koşulları
6645 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 66. madde ile
10.6.2003 tarihi ile 13.5.2014 tarihleri arasında kömür ve linyit madenlerinin
yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının hak
sahiplerine aşağıdaki haklar verilmiştir.
- Ölüm tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre ölüm
aylığı bağlanmasında sigortalıya ilişkin koşullar aranmayacaktır.
- Genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı
nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçları terkin edileceğinden, 2829
sayılı Kanun gereği birleşik hizmetler üzerinden gelir/aylık bağlanmasını
gerektiren durumlarda sigortalıların 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri (genel
sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime
ilişkin her türlü borcu bulunsa dahi) birleştirilecek ve söz konusu borçlar
ölüm geliri ve aylığının başlangıcını etkilemeyecektir. Ancak, bu şekilde
bağlanan aylıklara ilişkin primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye
Bakanlığınca Kuruma ödenektir.
- Hak sahiplerince ölüm geliri/aylığı talebinde
bulunulması halinde, gelir ve aylıkların hesaplanması ve hak sahiplerine
paylaştırılması işlemleri sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte olan Kanun
hükümlerine göre tespit edilecektir.
Bu çerçevede, hak sahiplerine gelir/aylık bağlama
işlemlerinde sigortalıya ilişkin koşullar aranmayacak olmakla birlikte,
sigortalının ana ve babasına gelir/aylık bağlama işlemlerinde de Kanunda
öngörüldüğü şekilde artan hisse şartı dışında başka şart aranmayacaktır.
Kanunun geçici 66. maddesi 23.4.2015 tarihi itibarıyla
yürürlüğe girdiğinden, bu madde kapsamında yazılı istekte bulunan hak
sahiplerinin gelir ve aylıkları, 23.4.2015 tarihini takip eden ay başından
(özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015) başlatılacak ve
bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme
yapılmayacaktır.
Ayrıca, 7103 sayılı Kanun ile Kanunun geçici 66.
maddesinin beşinci fıkrasında yapılan düzenleme ile 10.6.2003 tarihi ile
13.5.2014 tarihleri arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde
meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi,
eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişiye kamuda
sürekli işçi kadrosunda istihdam hakkı getirilmiştir.
3.2.1. Ölüm
Geliri/Aylığı Bağlama İşlemlerinde Sigortalılara ve Hak Sahiplerine İlişkin
Koşullar ve Uygulama Esasları
Hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmasında sigortalılar
için tek koşul; sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu ölmesi olup, herhangi
bir yaş, gün veya sigortalılık süresi aranmayacak, hak sahiplerine ölüm geliri
ve/veya ölüm aylığı bağlanmasında aşağıda belirtildiği şekilde işlem
yapılacaktır.
3.2.1.1. Ölen
Sigortalılara İlişkin Koşullar
10.6.2003 - 13.5.2014 tarih aralığında hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanmasında sigortalıya ilişkin aranan;
- 10.6.2003 ile 18.10.2006 tarihleri
arasında ölenler için; 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,
sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün, (506/geçici 93.
madde saklı kalmak kaydıyla)
- 18.10.2006 ile 2008/Ekim arasında
ölenler için; 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900
gün,
- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi
arasında ölenler için; en az 1800 gün veya 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar
için her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam 900 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması koşulları aranmayacaktır.
Hak kazanma koşulları içerisinde gerek gün gerekse
sigortalılık süresi koşullarının gerçekleşmesinde hizmet birleştirmeleri
dikkate alınmakta olup, sigortalılara ilişkin koşullarda ölüm tarihine göre
primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığından istenilecektir.
3.2.1.2. Hak
Sahiplerine İlişkin Koşullar
Eş ve çocuklarının hak sahipliği koşullarının tespitinde,
Kanunun 34. maddesi hükümleri uygulanacaktır.
Ana ve babanın hak sahipliğinin tespitinde sadece artan
hisse olup olmadığına bakılacaktır. Artan hissenin belirlenmesinde, 2008/Ekim
ayından önce ölen sigortalı için ölüm tarihi, 2008/Ekim ayından sonra ölen
sigortalı için ise (65 yaşın üstünde olanlar hariç) talep tarihi esas
alınacaktır.
3.2.2. Ölüm
Geliri/Aylığı Hesaplanması, Hisseler ve Gelir/Aylık Başlangıcı
3.2.2.1. Ölüm
Geliri/Aylığının Hesaplanması
Hak sahiplerine bağlanacak ölüm
geliri/aylığının hesabında ölüm tarihinde geçerli mevzuat esas alınacak ve ölüm
geliri/aylığı hak sahiplerinin hisseleri oranında paylaştırılacaktır. Buna
göre;
Ölüm gelirinin hesaplanmasında, son
takvim ayı;
- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında
olanların, ölüm gelirinin hesabına esas günlük kazancı 506 sayılı Kanunun 88.
maddesine göre tespit edilecek ve 23. maddesine göre ölüm geliri
hesaplanacaktır.
- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi arasında olanların ise,
ölüm gelirinin hesabına esas günlük kazancı Kanunun 17. maddesine göre tespit
edilecek ve 20. maddesine göre ölüm geliri hesaplanacaktır.
Ölüm aylığının hesaplanmasında, ölüm
tarihi;
- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında
olanların ölüm aylıkları; gösterge sistemi + 4447 sayılı Kanunla getirilen
sistem olmak üzere ikili sisteme veya sadece 4447 sayılı Kanunla getirilen
tekli sisteme göre sigortalıların mevcut hizmet süreleri esas alınarak
hesaplanacaktır.
- Sigortalının hizmet sürelerine göre aylıklar gösterge/4447
sayılı sistem/Kanunla getirilen sisteme göre tekli, ikili veya üçlü sisteme
göre hesaplanacaktır.
Ölen sigortalıların mevcut hizmet sürelerine ilişkin prim
borçlarının bulunması halinde, prim borçları terkin edileceğinden, terkin
edilen süreler de aylık hesabında değerlendirilecektir.
3.2.2.2. Ölüm Gelir
ve Aylığının Hak Sahiplerine Paylaştırılması
Kanunun geçici 66. maddesine göre, sigortalının ölüm
tarihinde geçerli mevzuata göre hesaplanan ölüm geliri/aylığı yine ölüm
tarihinde ilgili kanunlarda belirtilen oranlarda hak sahiplerine
paylaştırılacaktır.
Buna göre ölüm
tarihi;
- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında
olanların hisselendirmeleri, 506 sayılı Kanunun 23,
24, 68 ve 69.,
- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi arasında olanların hisselendirmeleri ise, Kanunun 34.,
maddelerindeki
hükümler doğrultusunda yapılacaktır.
3.2.2.3. Ölüm Geliri
ve Aylığının Başlangıcı
Kanunun geçici 66. maddesi 23.4.2015 tarihi itibarıyla
yürürlüğe girmiş olup, anılan maddenin dördüncü fıkrası, “Bu madde kapsamında
yazılı istekte bulunan hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından başlatılır ve bağlanan gelir ve
aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.” hükmünü amirdir.
Bu nedenle, 23.4.2015 tarihinden itibaren bu kapsamda
ölüm geliri/aylığı talebinde bulunan sigortalıların gelir/aylıkları özel sektör
için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015 tarihinden itibaren başlatılacak ve
bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme
yapılmayacaktır.
Yine, geçici 66. madde hükümlerine göre bağlanacak ölüm
geliri/aylığı işlemlerinde, Kanunun 97. maddesi gereği zamanaşımı uygulaması
Kanunun yürürlük tarihi olan 23.4.2015 tarihi esas alınmak suretiyle
yapılacaktır.
4. Ölüm Aylığı Başvurusu
Ölen sigortalıdan dolayı hak
sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca
hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile Kuruma başvurması
şarttır.
Hak sahiplerince, adi posta yolu veya kargo ile veya
Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi olarak
dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü,
acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen gelir/ayık
bağlanması taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal
tarihi olarak kabul edilecektir.
Dilekçeye; malul
çocuklar için sağlık kurulu raporu eklenecektir.
Lise ve dengi öğrenime devam eden hak sahibi erkek
çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunda kayıtlı öğrenci
bilgilerine istinaden hak sahibi çocuklardan ayrıca öğrenci belgesi
istenmeksizin işlemler sonuçlandırılacaktır.
Ayrıca, Kurumumuzdan ölüm gelir/aylığı almakta olan ve 18
yaşını dolduran hak sahibi kız ve erkek çocuklarından herhangi bir yazılı talep
veya öğrenci belgesi alınmadan kanunlarda öngörülen ölüm gelir/aylığına hak
kazanma şartlarının devam edip etmediği hususunda sistemsel olarak yapılacak
kontrollerle gelir/aylık alma şartları devam edenlerin gelir/aylıkları ödenmeye
devam edilecek, etmeyenlerin ise gelir/aylıkları kesilecektir.
Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı ile
Yükseköğretim Kurulu kayıtlarından öğrencilik bilgilerinin temin edilememesi
halinde, hak sahibinden öğrenci belgesi talep edilecektir.
5. Ölüm Aylığının
Başlangıcı
5.1. Kanunun 35.
maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak
aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm
tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip
eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin
ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise
34.maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip
eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak
kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği
tarihe göre belirlenecektir.
Örnek: Sigortalı C, 10.10.2009 tarihinde
vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2.3.2015
tarihinde boşanmış ve 16.6.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak
sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden ay başı yani 1.4.2015 tarihi
itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.
5.2. Sigortalının öldüğü
tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak
sahibi durumuna girilmesi halinde, ölüm aylıkları, hak sahibi olma niteliğinin
kazanıldığı tarihi takip eden ay başından değil, hak sahiplerinin müracaat
tarihlerini takip eden ay başından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri
için de uygulanacaktır.
Örnek: Sigortalı B, 11.12.2008 tarihinde
vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden ay başı
olan 1.1.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız
çocuğunun 14.2.2014 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu
tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20.5.2014
tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12.6.2014 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden ay başı yani 1.7.2014 tarihi
itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.
5.3. Kurumdan malullük
veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da,
sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.
5.4. Kanuna göre toptan
ödeme yapılarak tasfiye edilmiş sürelerin hak sahiplerinin yazılı isteği
üzerine Kanunun 31. maddesinin ikinci fıkrasına göre ihya edilmesi halinde,
ihya edilen süreye ilişkin tutar dâhil her türlü borçların ödendiği tarihi
takip eden aybaşı itibarıyla aylık bağlanmasında dikkate alınacak ve aylık bu
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
5.5. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 60., 62. ve 67. maddelerinde 5.12.2017 tarihinde
yapılan değişiklikler gereğince, 4/1-(b) bendi kapsamında veya bu kapsamda
geçen hizmetlerle birlikte 4/1-(a) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki
sigortalıların hak sahiplerine aylık bağlanacağı durumlarda, 4/1-(b) bendi
kapsamında geçen hizmetlere ait prim ve prime ilişkin her türlü borçların
ödenmesi zorunlu olmakla birlikte, hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmesini takiben, sigortalının
ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından
itibaren başlatılacaktır.
4/1-(b) bendi kapsamı dışında prim ödeme yükümlüsü
kendisi olan 2008/Ekim öncesi isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim borcu
olanlar, 2925 sayılı Kanun ile Kanunun ek 5. ve ek 6. maddeleri ile ek 9.
maddesinin ikinci fıkrasına göre prim öderken vefat eden ve ölüm tarihinden
öncesine ait prim ve prime ilişkin her türlü borcu bulunan sigortalıların hak
sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları da prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmesini takiben, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma
niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı
tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Söz konusu değişiklik ile 5.12.2017 tarihinden sonra
vefat eden sigortalıların prim borçlarını ödemesini takiben ölüm tarihini/hak
sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm
aylığı başlatılacaktır. Ancak, ölüm tarihi 5.12.2017 tarihinden önce olup, prim
borcunu 5.12.2017 tarihinden sonra ödeyen hak sahiplerinin aylıkları ise
5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.
Örnek 1: 12.3.2017 tarihinde vefat eden 4/1-(b)
sigortalısının ölüm tarihinde 4300 prim ödeme gün sayısı ve bu sürelere ilişkin
prim borcu bulunmakta olup, hak sahipleri tarafından prim borçlarının 20.1.2018
tarihinde ödenmesi halinde Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 5.12.2017 tarihini
takip eden ay başı olan 1.1.2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı
başlatılacaktır. Ancak, söz konusu prim borçlarının 1.10.2017 tarihinde ödenmiş
olması halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı, prim borçlarının
ödendiği tarihi takip eden 1.11.2017 tarihinden itibaren başlatılacaktır.
Örnek 2: 10.3.2018 tarihinde vefat eden 4/1-(a)
sigortalısının ölüm tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki 1200 prim ödeme gün sayısı
ve bu sürelere ilişkin prim borcu bulunmakta olup, hak sahipleri tarafından
prim borçlarının 20.6.2018 tarihinde ödenmesi halinde ölüm aylığı sigortalının
ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2018 tarihi itibariyle
başlatılacaktır.
5.6. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, ölüm tarihi
itibariyle prim borcu olmamakla birlikte, ölüm tarihinden önceki sürelere ait
brüt asgari ücretin iki katı tutarına kadar prim borcu olduğu aylık bağlama
işlemleri sırasında tespit edilenlerin aylık başlangıç tarihlerinde değişiklik
yapılmaksızın aylıkları bağlanacak, prim borçları ödenecek aylıklarından 1/3
oranında kesilerek tahsil edilecektir.
5.12.2017 tarihinden sonra vefat eden ve ölüm tarihi
itibariyle prim borcu olmamakla birlikte aylık bağlama işlemleri sırasında prim
borcu olduğu tespit edilen sigortalılar hakkında Yönetmelik değişikliği
hükümleri uygulanacaktır.
Sigortalının ölüm tarihi itibariyle, bu tarihten önceki
sürelere ait asgari ücretin iki katı tutarından daha fazla prim borcu olması
halinde ise, 5.12.2017 tarihinden sonra vefat eden sigortalıların prim borçlarını
ödemesini takiben ölüm tarihini/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi
takip eden ay başından itibaren, ölüm tarihi 5.12.2017 tarihinden önce olup,
prim borcunu 5.12.2017 tarihinden sonra ödeyen hak sahiplerinin aylıkları ise
5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.
Sigortalıların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu (cari ay prim
borcu ile gecikme cezası ve gecikme zammı dahil) brüt asgari ücretin iki katı
tutarına dahil edilecektir.
4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel
sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.
Örnek: 16.12.2017 tarihinde ölen 4/1-(b) sigortalısının
ölüm tarihi itibariyle prim borcu olmadığı, ancak aylık bağlama işlemleri
sırasında (26.12.2017) ölüm tarihinden önceki sürelere ait daha önce hizmet
olarak değerlendirilmemiş 4 aylık vergi kaydına istinaden hizmet ve bu hizmete
ilişkin prim borcu bulunduğu tespit edilmiş olup, söz konusu prim borcunun
gecikme cezası ve gecikme zammı dahil brüt asgari ücretin (2017 yılı için
1.777,50 x 2 = 3.555 TL) iki katını geçmemesi nedeniyle, hak sahiplerine ölüm
tarihini takip eden ay başı itibariyle aylık bağlanarak, prim borçları ödenecek
aylıklarından kesilerek tahsil edilecektir.
5.7. 4/1-(b) kapsamında
ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-(a) kapsamında yaşlılık
sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması
nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını
ödemeden vefat etmesi halinde, bunların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları
ölüm nedeniyle sona ereceğinden, son sigortalılık hali olan 4/1-(b) statüsünden
hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödenmesini
takiben sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm
tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip
eden ay başından itibaren ölen sigortalının faaliyetinin devam etmesi nedeniyle
ölüm tarihine kadar olan hizmetleri dikkate alınarak ölüm aylığı bağlanacaktır.
5.8. Kanunun geçici 63.
maddesi kapsamına giren 4/1-(b) prim borçlarına ilişkin usul ve esaslar
genelgenin İkinci Kısmının Altıncı Bölümünün “1. Kanunun Geçici 63. Maddesinin
Uygulanması” başlığı altında açıklandığı gibi uygulanacaktır.
5.9. Kanunun 35.
maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, aylığı kesilen çocuklardan, sonradan
Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek
malul olduğu anlaşılanlara, Kanunun 34. maddesinde belirtilen koşulları da
yerine getirmeleri halinde, malullük durumlarının tespitine esas teşkil eden
rapor tarihini takip eden ay başından itibaren Kanunun 97. maddesinde yer alan
zamanaşımı hükümleri saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanacaktır.
Örnek 1: Babasının sağlığında bakmakla yükümlü
olduğu Kurum sağlık kurulunca tespit edilen malul çocuk, 25.4.2013 tarihinde
ölen babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Çocuğun yeniden sevk işlemi
ile Kurum sağlık kurulunca değerlendirme işlemi yapılmayarak mevcut sağlık
kurulu raporu esas alınacak ve sadece kontrol muayene tarihi olup olmadığı SPAS
kayıtlarından kontrol edilecektir. (“Süreli Kayıt Sorgulama” menüsünden) Ölüm
aylığı babasının ölüm tarihini takip eden ay başından (1.5.2013) başlatılacak,
kontrol muayene tarihinin bulunması halinde bu tarih sisteme işlenecektir.
Örnek 2: Annesi 2.7.2014 tarihinde vefat eden
çocuğun, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş
sağlık kurulu raporu mevcuttur. Çocuk ölüm aylığı bağlanması talebinde
bulunmuştur. Bu durumda, mevcut sağlık kurulu raporunun düzenlenme tarihine
bakılmayacak, çocuğun hastaneye yeniden sevk işlemi yapılmaksızın mevcut sağlık
kurulu raporu Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. Sigortalının ölüm tarihi
de belirtilmek suretiyle çocuğun hangi tarih itibariyle malul olduğunun tespiti
istenecektir. Ölüm tarihinde malul olduğunun bildirilmesi halinde çocuğa ölüm
tarihini takip eden ay başından (1.8.2014) aylık bağlanacaktır.
Örnek 3: Örnek 2’deki çocuğun annesinin ölüm
tarihi olan 2.7.2014 tarihinden daha önce alınmış herhangi bir sağlık kurulu
raporunun olmaması durumunda öncelikle çocuğun ilgili sağlık hizmet sunucusuna
sevk işlemi yapılıp, alınacak sağlık kurulu raporu değerlendirilmek üzere Kurum
sağlık kuruluna gönderilecek ve ölüm tarihi itibariyle malul olup olmadığı
hususu sorulacaktır. Gelen değerlendirmeye göre ölüm tarihinde malul sayılması
halinde ölüm aylığı ölüm tarihini takip eden ay başından, rapor tarihi
itibariyle malul sayılması halinde ise rapor tarihini takip eden ay başından
itibaren aylığı başlatılacaktır.
5.10. Hak sahiplerinin ilk defa gelir/aylık
talebinde bulundukları tarihten önce gelir/aylıklarının kesilmesini gerektiren
durumların (işe giriş-işten çıkış, evlenme/boşanma ve öğrenim vb.) mevcut
olması halinde; gelir/aylık bağlanmasına ilişkin talepleri, aynı zamanda ölüm
gelir/aylığının yeniden bağlanmasına yönelik talep gibi değerlendirilecek ve
zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak, gelir/aylığa hak kazandıkları tarih
ile müracaat tarihleri arasında hak sahibi niteliğini kaybettikleri dönemlere
ilişkin gelir/aylıklar ödenmeyecek diğer süreler için ödeme yapılacaktır.
Örnek 1:
Statü/Sektör: 4/1-(a)
- Özel
Ölüm tarihi:
6.10.2009
Aylık talep tarihi:
11.9.2014
Hak sahibi: Kız çocuk
Tahsis numarasının
son rakamı: 7
Çalıştığı süreler:
26.9.2010-1.3.2011 ve 2.7.2013-14.7.2013
Sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi niteliği taşıyan
hak sahibi kız çocuğa sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başı olan
1.11.2009 itibari ile ölüm geliri/aylığı bağlanacak, 1.11.2009-17.9.2014 süresi
için birikmiş gelir/aylıklarından çalıştığı sürelere ait 18.10.2010-1.4.2011 ve
18.7.2013-1.8.2013 süreleri için hak etmediği gelir/aylık tutarları düşülecek ve
kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.
Örnek 2:
Statü: 4/1-(b)
Ölüm tarihi: 7.9.2010
Boşanma tarihi:
9.10.2012
Aylık talep tarihi:
4.10.2014
Hak sahibi: Kız çocuk
Tahsis numarasının
son rakamı: 6
Çalıştığı süreler:
1.1.2013-31.3.2013
Hak sahibine boşandığı 9.10.2012 tarihini takip eden ay
başı olan 1.11.2012 itibari ile ölüm gelir/aylığı bağlanacak,
1.11.2012-26.10.2014 süresi için birikmiş gelir/aylıklarından çalıştığı
sürelere ait 27.1.2013-1.4.2013 süresi için hak etmediği gelir/aylık tutarları düşülecek
ve kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.
Örnek 3:
Statü/Sektörü:
4/1-(a) -Kamu
Ölüm tarihi: 6.8.2012
Aylık talep tarihi:
5.8.2015
Hak sahibi: Erkek
çocuk
Tahsis numarasının
son rakamı: 2
Orta öğrenimini
bitirdiği tarih: 24.6.2013
Yüksek öğrenime
başlama tarihi: 9.9.2014
Hak sahibine sigortalının ölüm tarihini
takip eden ay başı olan 15.8.2012 itibari ile ölüm aylığı bağlanacak,
15.8.2012-24.8.2015 süresi için birikmiş gelir/aylıklarından öğrenimin dışında
bulunduğu sürelere ait 25.6.2013-15.9.2014 süresi için hak etmediği gelir/aylık
tutarları düşülecek ve kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.
6. Hak Sahiplerine
Paylaştırılması
Ölüm aylığından yararlanan eş, çocuk,
ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve
çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların
aylıkları hisseleriyle orantılı olarak indirilecektir.
6.1. Eşe Bağlanacak
Aylığın Oranı
Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık
bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır.
6.2. Çocuklara
Bağlanan Aylıkların Oranı
Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına
(erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için %
25’tir.
Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve
babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında
evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı
bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka
aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı % 50 dir.
Sigortalı tarafından evlat edinilmiş,
tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da
yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır.
6.3. Ana ve Babaya
Bağlanan Aylıkların Oranı
Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve
çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı hesaplanan ölüm aylığından;
Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve
babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin
hissesi ölüm aylığının % 25’ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi %
25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde
hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25
olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5’e
düşecektir.
Sigortalının ana ve babasına ölüm
aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi
ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında
artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması
halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise
aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.
7. Evlenme Ödeneği
Verilmesi
Kanunun 37. maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve
aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları
halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) iki yıllık
tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız
çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde,
bunlara da Kanunun 37. maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir.
Örnek:
Hak sahipleri : Eş ve
3 öz çocuk
Hisseler : 2/5- 1/5 –
1/5 – 1/5
Kız çocuğun evlenme
tarihi : 2.6.2009
Tahsis numarasını son
rakamı : 5
2009/ Haziran ayında
ödenen aylık miktarları :
Eş : 280,38 TL
Çocuklar : 140,19 TL
Kurumuzdan aylık almakta iken 2.6.2009 tarihinde evlenen
kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak
ödenecektir.
Evlenme ödeneği: 140,19 x 24 =
3.364,56 TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya
mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir.
Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve
aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren
durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki yıl sonra da
kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve
aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden
itibaren yeniden belirlenecektir.
Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının
kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması
halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda
kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık
sürenin dolduğu tarihi takip eden ay başı olacaktır.
Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği
verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı
tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.
Sigortalıların hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus
kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi
zorunludur.
Kız çocuklarından, evlenmesi nedeniyle ölüm aylığının
kesilme tarihinde evlenme ödeneğini talep edip etmediğini bildiren bir dilekçe
alınmadan evlenme nedeniyle aylığının kesildiği ödeme döneminden itibaren iki
yıl içinde ikinci karar işlemi yapılmayacak olup, daha önceden iradesini
evlenme ödeneğini talep etmediği yönünde kullananların sonradan talepte
bulunmaları halinde ise söz konusu talepleri reddedilecektir.
Kız çocuklarının hem ölüm geliri hem de
ölüm aylığı alması durumunda evlenme ödeneği her iki dosyadan da hesaplanarak
ödenecektir.
8. Cenaze Ödeneği
Verilmesi
Kanunun cenaze ödeneği
verilmesine ilişkin 37. maddesi gereğince cenaze ödeneği;
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,
- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife
malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken,
- Kendisi için en az 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası
primi bildirilmiş iken, ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze
ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.
4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken
ölenlerin öncelikle görev yapmış oldukları Kurumlarıyla yazışma yapılmak
suretiyle, hak sahiplerine ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze
gideri, cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödeme yapılıp
yapılmadığı araştırılacak olup, ödeme yapılmaması halinde cenaze ödeneği
ödenecek, ödeme yapılmış ise, Kurum tarafından cenaze ödeneği ödenmeyecektir.
Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa
çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir.
Cenaze ödeneğinin eş dışında çocuklarına, ana babasına veya kardeşlerine
ödenmesinde, bunlardan herhangi birinin müracaatı yeterli kabul edilerek cenaze
ödeneği çocuklarına, çocuklarının olmaması halinde ana/babasına, bunlar da olmaması
halinde kardeşlerine eşit olarak paylaştırılarak ödenecektir. Ödeneğin sayılan
kişilere ödenememesi halinde cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel
kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği
tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya
tüzel kişilere ödenecektir.
Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince Gelir/Aylık/Ödenek
Talep Belgesi ile Kuruma başvurulması şartı aranacak olup, ayrıca dilekçe
istenmeyecektir. Hak sahiplerine aylık bağlama koşullarının oluşmaması veya
cenazenin eş, çocuk, ana/baba veya kardeşler dışında gerçek veya tüzel kişiler
tarafından kaldırılması halinde dilekçe ile yapılan müracaatlar kabul
edilecektir. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, Gelir/Aylık/Ödenek
Talep Belgesi ile birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili
makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin (defin ruhsatı, ölüm
tutanağı…vs.) Kuruma verilmesi gerekmektedir.
Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından
onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Cenaze ödeneği miktarları yıllar
itibariyle Genelge Eki (Ek-4) tabloda gösterilmiştir.
Hak sahiplerine ölüme bağlı toptan
ödeme yapılmış olması, cenaze ödeneği ödenmesine engel teşkil etmeyecektir.
Ancak, yaşlılık toptan ödemesi yapılmış olan sigortalının ölümü halinde hak
sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeyecektir.
9. Ölüm Aylığının
Kesilmesi, Yeniden Başlaması, Durum Değişiklikleri
Kanununa göre hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve
babalara bağlanan ölüm aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci
fıkrası gereğince Kanunun yürürlük tarihinden önceki mevzuat hükümlerine göre
hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babalara bağlanan ölüm aylıklarının durum
değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır.
9.1. Ölüm Aylığının
Kesilmesi ve Yeniden Başlaması
9.1.1. Dul Eşin Aylıkları
Sigortalının dul eşi evlendiğinde,
bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden ödeme dönemi başından
itibaren kesilecektir.
Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya
boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi
üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle,
ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih
ettiği aylığı bağlanacaktır.
Ayrıca, eşinden boşandığı halde,
boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan
aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96. maddesine
göre geri alınacaktır.
9.1.2. Erkek
Çocukların Aylıkları
Erkek çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine
7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;
- Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,
- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlandığı,
- 18 yaşını, orta öğrenim görmesi
halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları,
tarihi izleyen ödeme dönemi başından
kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden
önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla
ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme
dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı
kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları
içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek
çocukların evlenmeleri halinde yukarıda belirtilen aylık kesilme koşulları
oluşmadığı takdirde aylıkları kesilmeyecektir.
9.1.3. Kız Çocukların
Aylıkları
Kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine
7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;
- Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,
- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlandığı,
- Evlendikleri,
tarihi izleyen ödeme
dönemi başından itibaren kesilecektir.
Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan
kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan
gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından
itibaren yeniden aylık bağlanacaktır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra,
evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl
içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar
aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm
aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır.
Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık
bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır.
Ayrıca, eşinden
boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız
çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar
Kanunun 96. maddesine göre geri alınacaktır.
9.1.4. Malul
Çocukların Aylıkları
Malul çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine
7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;
- Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,
- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlandığı,
- Kanunun 94. maddesine göre yapılan
kontrol muayenesi sonucu Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az %
60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların kontrol muayene tarihini,
izleyen ödeme dönemi
başından itibaren kesilecektir.
Kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemine kadar
kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan malul
çocuğun gelir/aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme döneminden
kesilecektir.
Ancak kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten başlayarak;
- 3 ay içinde yaptıran ve malullük halinin devam ettiği
tespit edilen malul çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği tarihten,
- 3 ay geçtikten sonra yaptıran ve malullük halinin devam
ettiği tespit edilen malul çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık,
rapor tarihinden sonraki ay başından,
başlanarak yeniden
bağlanacaktır.
Sigortalının ölüm
tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra aylıkları kesilen
çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi
sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük
durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden ay başından
itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylıkları
kesilmeyecektir.
9.1.5. Ana ve Babanın
Aylıkları
Ana ve babaya
bağlanan ölüm aylıkları;
- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın
üstündeki ana ve babalar hariç),
- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği veya
ana/baba tarafından gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla
olduğunun bildirildiği,
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar
hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlandığı,
tarihi takip eden
ödeme döneminden kesilecektir.
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurlarınca, ana veya babanın her türlü kazanç ve iratlarının asgari ücretin
net tutarının üstünde olduğunun tespit edilmesi halinde, denetmen raporunda
belirtilen tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle ölüm aylığı kesilecektir.
9.2. Diğer Durum
Değişiklikleri ve Ölüm Gelir/Aylıklarının Yaştan Dolayı Durdurulması Uygulaması
Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak
sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış
bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde
değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği
tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre
düzeltilecektir.
18 yaşını dolduran hak
sahibi kız ve erkek çocuklarından herhangi bir yazılı talep veya öğrenci
belgesi alınmadan kanunlarda öngörülen ölüm gelir/aylığına hak kazanma
şartlarının devam edip etmediği hususunda sistemsel olarak yapılacak
kontrollerle gelir/aylık alma şartları devam edenlerin gelir/aylıkları ödenmeye
devam edilecek, etmeyenlerin ise kesilecektir. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı
ile Yükseköğretim Kurulu kayıtlarından öğrencilik bilgilerinin temin
edilememesi halinde, hak sahibinden öğrenci belgesi talep edilecektir.
9.2.1. Boşandığı Eşiyle Fiilen Birlikte
Yaşayan Eş ve Çocukların Durum Değişiklikleri
Kanunun 56. maddesinin son fıkrası gereğince eşinden
boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve
çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş
olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul
ve esasları aşağıda açıklanmıştır.
Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde
bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin
gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli
görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır.
Boşandığı tarihten
sonra eski eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız
çocuklarına kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarına inceleme
yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında
kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmayacaktır. Boşanmaları
nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği
talebinde bulunan kız çocuklarından Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2)
alınacaktır.
Kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarının
tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56. madde gereği kesilmiş bulunan ve
gelir/aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit
edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, kendisinin üçüncü bir kişiyle
evlenerek boşanması, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin
başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının
aylıkları; mülga kanunlara göre bağlanmışsa kendilerinin boşandıkları tarihi
veya boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden ay
başından, Kanuna göre bağlanmışsa talep tarihlerini takip eden ay başından
başlatılacaktır.
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit
edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte
yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge
sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik
merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda
ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan
incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi
halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır.
Kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarınca
düzenlenen raporlarda belirli bir süre içinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte
yaşadığı tespit edilen eş ve kız çocuklarına söz konusu sürelerde ödenmiş olan
tutarlar, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre tahsil
edilecektir. Bu durumda fiilen birlikte yaşamanın sona erdiği tarihi takip eden
ay başından itibaren aylık başlatılabilecektir.
Yurtdışında ikamet
eden hak sahibinin boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hakkında
araştırma yapılmayacaktır.
9.2.2. 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında
Kanunun 2. Maddesi Gereğince Uygulanan Fark Aylıkları
2022 sayılı Kanunun sosyal güvenlik kuruluşlarınca
ödenecek fark aylıklarına ilişkin ek 1. maddesi 6495 sayılı Kanunun 73. maddesi
ile 2.8.2013 tarihinden geçerli olmak üzere mülga edilmiş olup, uygulama usul
ve esasları 2022 sayılı Kanunun 2. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
Anılan Kanunun 2. maddesinin son fıkrasında; birinci
fıkra hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde engelli olduğunu
belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya
gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir
toplamı tutarları, bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan
daha az olanlara; aradaki farkın ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından
(birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca
tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödeneceği ve bu
şekilde ödenen tutarların Hazineden tahsil edileceği öngörülmüştür.
65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Yönetmeliğin;
- 2. maddesinin (d) bendinde, bu yönetmeliğin sosyal
güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan
engelli olanların aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarlarının toplam engel
oranlarına göre Yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük
olanları kapsadığı,
- 21. maddesinin ikinci fıkrasında, aylık farkı almaya
hak kazanacak şekilde engelli olduğunu belgeleyen ve sosyal güvenlik
kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan aldıkları
aylık ya da gelir toplamı tutarları engellilik derecelerine göre Yönetmelik
kapsamında ödenebilecek olan aylık tutarından düşük olanlara Yönetmelikte
belirlenen diğer şartlar aranmaksızın aradaki farkın ilgili sosyal güvenlik
kurumu tarafından ödeneceği, birden fazla sosyal güvenlik kurumundan ya da
birden fazla dosya üzerinden aylık veya gelir alanlar için aradaki farkın
yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından ya da tercih
edecekleri tek bir dosya üzerinden ödeneceği, bu kapsamda aylık farkı başlangıç
tarihinin sosyal güvenlik kurumuna başvurularının kayda geçtiği tarihi izleyen
ay başı olacağı,
öngörülmüştür.
Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak
sahibi çocuklardan, 2022 sayılı Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere
fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır.
Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre
gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği
şekilde işlem yapılacaktır.
9.2.2.1. Sosyal güvenlik
kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında
olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde engelli olduğunu
belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsamda yer almaktadır.
Kurumdan ölüm aylığı
alan çocuklardan;
- 18 yaşından büyük olanların 2022
sayılı Kanunun 2. maddesinin son fıkrasından yararlanabilmesi için % 70 ve
üzerinde (başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde
engelli) veya % 40 ile % 69 arasında (engelli) olmaları,
- 18 yaşından küçük olanların ise en
az % 40 oranında engelli olmaları
gerekmektedir.
9.2.2.2. Kurumdan gelir ve
aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece engellilik dereceleri göz önüne
alınarak 2022 sayılı Kanunun 2. maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup,
2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca
fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır.
Kurumdan gelir ve aylık alan çocukların almakta oldukları
aylık ya da gelir toplamı tutarları, 2022 sayılı Kanunun 2. maddesine göre
ödenebilecek olan aylık tutarından düşük olması halinde aradaki fark kadar
aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır.
Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları
Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir.
9.2.2.3. 2022 sayılı Kanunun
2. maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas engellilik dereceleri;
bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum
sağlık kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan 2022 sayılı Kanuna
göre fark aylığı alan yetim çocukların engellilik derecelerinin Kurum sağlık
kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu
nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların
işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, yetim çocuklara fark
aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu
raporlarında belirtilen engellilik dereceleri esas alınacak olup, engelli
çocukların sağlık kurulu raporları Kurum sağlık kuruluna gönderilmeksizin rapor
asıllarına veya onaylı suretlerine (noter ve resmi makamlarca onaylı suretleri)
göre işlemleri sonuçlandırılacaktır.
Taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı
bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için talepte
bulunan hak sahiplerinin işlemleri dosyasının bulunduğu yerde
sonuçlandırılacaktır.
9.2.2.4. Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta
olan hak sahipleri için hesaplanan fark aylıklar, talep tarihini takip eden ay
başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı
kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan;
- 18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları
nedeniyle ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük
tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep
dilekçesini,
- Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da
dahil engelli olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8.5.2008 tarihinden
itibaren talep tarihini,
takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalılardan dolayı taraflarına Kanunun 34. maddesi uyarınca ölüm
aylığı bağlananların, daha sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için
talep belgeleri ile sağlık kurulu raporların Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığına müracaat etmeleri halinde, bağlanan aylıklar talep tarihlerini
takip eden ay başından itibaren aynı usul ve esaslar dahilinde yükseltilmek
suretiyle ödenecektir.
9.3.2.5. 2022 sayılı Kanunun
2. maddesi gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden engelli çocukların, bu
aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8.5.2008 tarihine kadar yersiz
ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri
terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli
maliye teşkilatına bildirilecektir.
Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı
Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır.
2022 sayılı Kanuna
göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır.
Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre
yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun 2.
maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri yıllar itibariyle Genelge eki
(Ek-5) tabloda gösterilmiştir.
10. Sigortalıya
İlişkin Koşullarda Değişikliğin Olduğunun Ölüm Aylığı Bağlandıktan Sonra Tespit
Edilmesi
10.1. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9.
maddesinin ikinci cümlesi uyarınca ölüm tarihinden önce 4/1-(b) hizmetlerine
ilişkin prim borcunun tamamen ödenmeden hizmet bildirildiğinin sonradan
anlaşılması veya hizmetleri mevcut olduğu halde, ölüm aylığı bağlama işlemleri
sırasında, hak sahipleri tarafından beyan edilmemesi, Kurum tarafından yeterli
kontrollerin yapılmaması veya söz konusu hizmetlerin Kurum kayıtlarına
işlenmemesi nedenleriyle tespit edilemeyen 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler ve bu
hizmetlere ilişkin prim borcu olması halinde, hak sahiplerinin aylıkları
durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin prim borçları
ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.
Örnek 1: 10.9.2010 tarihinde ölen 4/1-(a)
kapsamındaki sigortalının hak sahiplerine 1.10.2010 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanmış, ancak sigortalının ölüm tarihinden önceki 1.1.1998-25.8.2003
süresine ilişkin 2925 sayılı Kanun kapsamında hizmeti ve bu hizmetlere ilişkin
prim borcu bulunduğu 20.12.2017 tarihinde tespit edilmiştir. Bu durumda, hak
sahiplerinin aylıkları durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan
aylıklardan kesilmek suretiyle tahsil edilecektir. Aylık bağlama işleminde dikkate
alınmamış olan söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak ölüm tarihi
itibariyle aylık yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi
değiştirilmeyecektir.
Örnek 2: 29.12.2017 tarihinde vefat eden
sigortalının hak sahiplerine 1.1.2018 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında
ölüm aylığı bağlanmıştır. 1.5.2004-30.12.2005 tarihleri arasında 4/1-(b)
kapsamında hizmetleri bulunan sigortalı söz konusu hizmetlere ilişkin prim
borcunu sağlığında ödemiştir. Ancak, 2018 yılı Nisan ayında söz konusu
hizmetlere ilişkin primlerin eksik tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda,
hak sahiplerinin aylıkları durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihleri
değiştirilmeksizin prim borçları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında
kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.
10.2. Hak sahiplerine
4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra, vefat eden sigortalının ölüm
tarihinden önce 4/1-(b) bendi kapsamında hizmetinin tespit edilmesi durumunda,
hak sahiplerine bağlanacak aylığın statüsü değişeceğinden, 4/1-(a) kapsamında bağlanan
ölüm aylıkları başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve son statünün
4/1-(b) olması nedeniyle bu statüden ölüm aylığı bağlama işlemleri yapılmak
üzere belgeleri ilgili üniteye intikal ettirilecektir.
Bu durumda, fazla ve yersiz ödemelere ilişkin olarak
Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü
Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline
ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem
yapılacaktır.
10.3. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi gereğince ölüm aylıklarına ilişkin
yapılacak işlemler Genelgenin “Yaşlılık Sigortası” başlıklı Üçüncü Bölümünün
“6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığının “6.7. Aylık
bağlandıktan sonra prim ödeme gün sayısı eksik olduğu tespit edilenler” alt
başlığında açıklandığı şekilde yapılacaktır.
11. Ölüm Aylığı
Almakta İken Çalışma ve Öğrenci Niteliği Taşımaması Nedeniyle Aylığın Kesilmesi
Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi
uyarınca, ölüm aylığı almakta iken, Kanunun 34. maddesine 7103 sayılı Kanunla
eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra
tespit edilen hak sahipleri hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece
çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi, hak sahiplerinin çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde
bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde ise Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem yapılacaktır.
Tespit tarihi itibariyle işten ayrılmış olan hak
sahiplerinin ölüm gelir/aylıkları, yeni bir talep dilekçesi alınmaksızın, işten
ayrıldıkları tarihi takip eden ay başından itibaren ödenmeye devam edilecektir.
Aylık almakta iken aylığının çalışmaya başlaması
nedeniyle kesilmesi gerektiği tespit edilen hak sahiplerinin çalışmasının devam
etmesi halinde ise, işten ayrılarak talepte bulunması halinde aylıkları talep
tarihini takip eden ay başından başlatılacak, ancak yersiz ödeme süresi
belirlenirken sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre
işlem yapılacaktır.
Yönetmelik hükmü ölüm aylığı almakta iken, aylıkları
öğrenci olmamaları nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilen hak
sahipleri hakkında da uygulanacak olup, yersiz ödenen aylıkların tespitinde
sadece öğrenci olunmayan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem
yapılacaktır.
Örnek 1: 1.11.2011 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 11.4.2017-22.8.2017 tarihleri
arasında 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunduğu ve sistem tarafından
gelir/aylıklarının durdurulmadığı 20.12.2017 tarihinde tespit edilen hak
sahibinin, sigortalılığının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul
edilerek, aylığı işten çıkış tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye
devam edilecektir. Hak sahibinin çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal
süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sadece çalıştığı sürelere ödenen
aylıklara ilişkin borç kaydı yapılacaktır.
Örnek 2: 3.7.2009 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 1.2.2015-3.3.2017 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında sigortalılığı tespit edilen hak sahibinin aylıklarının
Şubat/2015 ödeme dönemi itibari ile durdurulması ve hak sahibinin 1.1.2018
tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunarak aylıklarının ödenmeye başlanmasını
talep etmesi üzerine, ölüm aylığı talep tarihini takip eden ay başından
başlatılacak, ancak yersiz ödeme süresi belirlenirken sadece sigortalı olunan
süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.
Örnek 3: 1.8.2010 tarihi itibariyle 4/1-(a)
kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 17.12.2017 tarihinde evlenen ve
evlenme ödeneği talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğunun 1.2.2014-3.3.2015
tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalışmalarının bulunduğunun 20.12.2017
tarihinde tespit edilmesi halinde, hak sahibi kız çocuğunun aylığı yeni bir
talep dilekçesi alınmaksızın, işten ayrıldığı tarihi takip eden ay başından
itibaren (1.4.2015) ödenmeye devam edilecek ve yersiz ödeme süresi
belirlenirken sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre
işlem yapılacaktır. Ayrıca, evlenme ödeneği talep tarihinde aylık alma hakkı
olduğundan, tarafına evlenme ödeneği ödenecektir.
Örnek 4: 1.12.2008 tarihinde 5510 sayılı
Kanunun 32. ve 34. maddeleri esas alınarak 4/1-(c) maddesi kapsamında ölüm
aylığı bağlanan, ancak 6.12.2017 tarihinde 11.9.2011-3.10.2014 ve
25.5.2015-11.3.2016 tarihleri arasında 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı
olarak çalıştığı tespit edilen hak sahibi çocuğun, her iki çalışmasına ilişkin
bildirimin süresi içinde yapılması halinde; Kanunun 96. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre tespit tarihinden beş yıl geriye gidilerek sadece
1.1.2013-31.10.2014 ve 1.6.2015-31.3.2016 tarihleri arası ödenen ölüm aylığı
borç çıkartılacak, her iki çalışmaya ilişkin bildirimin süresi içinde
yapılmaması halinde ise; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine
göre tespit tarihinden en fazla on yıl geriye gidilerek 1.10.2011-31.10.2014
ile 1.6.2015-31.3.2016 tarihleri arası ödenen ölüm aylıklarına faiz tahakkuk
ettirilerek borç çıkartılacak ve 1.4.2016 tarihinden itibaren aylıkları
ödenmeye devam edilecektir.
Örnek 5: 1.12.2011 tarihinde Kanunun 32. ve 34.
maddeleri esas alınarak 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanan, ancak 12.1.2018
tarihinde 16.1.2012- 18.10.2012 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalı
olarak çalıştığı, 1.2.2016 tarihinden itibaren de yeniden aynı kapsamında
sigortalılığının devam ettiği tespit edilen hak sahibi çocuğun, her iki
çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılması halinde; Kanunun 96.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre ilk çalışmasına herhangi bir
işlem yapılmadan 1.2.2016 tarihinden itibaren aylıkları sürekli olarak
kesilerek faiz tahakkuk ettirilmeden borç çıkartılacak, ancak hak sahibi
çocuğun ilk çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılmaması halinde
ise; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre tespit
tarihinden en fazla on yıl geriye gidilerek 1.2.2012-31.10.2012 tarihler arası
ödenen ölüm aylıkları faizi ile birlikte, ikinci çalışmasına ilişkin olarak
1.2.2016 tarihinden itibaren de sürekli olarak kesilerek faiz tahakkuk
ettirilmeden borç çıkartılacaktır. Hak sahibi çocuğun sigortalılığının sona
ermesinden sonra yeniden aylık talebinde bulunması halinde aylık bağlama
yönünden durumu yasal mevzuat kapsamında tekrar incelenecektir.
Örnek 6: 17.11.2009 tarihinde
Kanunun 32. ve 34. maddeleri esas alınarak 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı
bağlanan, ancak 21.10.2017 tarihinde 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başladığı tespit edilerek aylıkları 6.12.2017 tarihinde kesilen,
bilahare sigortalılığı 3.1.2018 tarihinde son bulan hak sahibi çocuğun,
çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılması halinde; 1.11.2017
tarihinden itibaren aylıkları sürekli olarak kesilerek Kanunun 96. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine istinaden faiz tahakkuk ettirilmeden borç
çıkartılacak, ilgili yazılı olarak müracaat etmediği takdirde her ne kadar
sigortalılığı son bulmuş ise de, Kurumumuza müracaatta bulunmadığı için ölüm
aylığı ödenmeye devam edilmeyecektir. Ancak hak sahibi çocuğun çalışmasına
ilişkin bildirimin süresi içinde yapılmaması ve 4.3.2018 tarihinde yeniden
aylık talebinde bulunduğunun anlaşılması halinde; 1.11.2017 tarihinden itibaren
aylıkları kesilerek Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine
istinaden faiz tahakkuk ettirilerek borç çıkartılacak ve hak sahibi çocuğun
müracaat tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2018 tarihinden itibaren
aylıkları tekrar bağlanarak ödenmeye devam edilecektir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
UZUN
VADELİ SİGORTA KOLLARINA İLİŞKİN
ORTAK
UYGULAMALAR
1. Kanunun Geçici 63.
Maddesi Uygulaması
6645 sayılı Kanunun
56. maddesi ile Kanuna geçici 63. madde eklenmesi sonucunda emeklilik
mevzuatında meydana gelen değişiklikler ile sürekli iş göremezlik geliri
bağlama işlemlerinde tereddüt edilen hususlar ve uygulama değişiklikleri
aşağıda açıklanmıştır.
1.1. Kanunun Geçici
63. Maddesi Gereği 4/1-(b) Kapsamında Hizmeti Durdurulan Sigortalıların 4/1-(a)
ve 4/1-(b) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri
6645 sayılı Kanun ile
Kanuna eklenen geçici 63. madde;
“Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri
yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha
fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim
borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından
itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları
hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların
ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum
alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya
devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden ay başı
itibarıyla yeniden başlatılır.
Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri
tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı,
talep tarihinde 80. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas
kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç
tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri
takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen
borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan
tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz
olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği
tarihten itibaren geçerli sayılır.
Birinci fıkraya göre sigortalılıkları durdurulanlar ile
bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında 1.1.2012 tarihinden bu
maddenin yürürlük tarihine kadar durdurulan süreler için genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanmaz.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için
de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”
hükmünü amirdir.
6645 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 63. maddenin
uygulanmasının usul ve esasları 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki
sigortalılar için aylık türüne göre aşağıda açıklanmıştır.
1.1.1. Malullük veya
Yaşlılık Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi Sonuçlandırılmamış
Olanlar
1.1.1.1. 4/1-(a) ve
4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalılar
Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015
tarihinden önce Kurumumuzdan 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında malullük veya
yaşlılık aylığı talebinde bulunup tahsis talep tarihi itibarıyla;
- 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamındaki mevcut hizmetleriyle
aylığa hak kazanmakla birlikte 4/1-(b) kapsamında hizmeti ve buna ilişkin prim
borcu bulunan veya,
- 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetleriyle aylığa hak
kazanmış olmakla birlikte söz konusu sürelere ait prim borcu bulunanlardan,
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarına ilişkin prim
borcu nedeniyle henüz aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmamış olup geçici 63.
maddeden yararlanmak isteyen sigortalıların 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri
arasında Kuruma başvuruda bulunması halinde, aylıkları yeni bir tahsis talep
dilekçesi alınmaksızın geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini takip eden
ay başından itibaren başlatılacaktır.
Bunlardan, Kanunun geçici 63. maddesi kapsamında 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılığın durdurulması işlemi 1.8.2015 tarihi itibarıyla
Kurumca resen yapılmış olanların bu tarihten sonra müracaatları halinde ise,
aylıkları 1.8.2015 tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.
23.4.2015 tarihinden önce malullük veya yaşlılık aylığı
talebinde bulunup, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine
ilişkin prim borçları nedeniyle aylık bağlama işlemi
gerçekleştirilemeyenlerden, geçici 63. madde gereği 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılıklarını; 30.4.2015 tarihi itibarıyla durdurup 1.5.2015 tarihi
itibarıyla devam ettirmeyen 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların
malullük ve yaşlılık aylıkları, yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın;
- 23.4.2015-31.7.2015 süresinde geçici
63. maddeden yararlanma müracaatında bulunanların müracaat tarihlerini,
- 1.8.2015 tarihinden
itibaren müracaatta bulunanların ise, 1.8.2015 tarihini,
takip eden ay
başından başlatılacaktır.
23.4.2015-31.7.2015 süresinde ilk defa malullük veya yaşlılık
aylığı talebinde bulunmakla birlikte tahsis talep tarihi ile 31.7.2015 tarihi
arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş olanların aylıkları
tahsis talep tarihini takip eden ay başından, anılan tarih aralığında tahsis
talebi olmakla birlikte geçici 63. maddeden yararlanma müracaatında bulunmaması
nedeniyle 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı 1.8.2015 tarihinde Kurumca resen
durdurulanların aylıkları ise yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın
1.8.2015 tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.
Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında kamu sektörüne ait
işyerinden ayrılarak 14.4.2015 tarihinde yaşlılık sigortası yönünden tahsis
talebinde bulunan sigortalının 4/1-(a) kapsamında geçen hizmetleri ile aylığa
hak kazandığı tespit edilmiş olmakla beraber, 1.8.1998-31.12.1999 süresinde
4/1-(b) kapsamında geçen 510 gün hizmetine karşılık prim borcu olduğu
anlaşıldığından aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Ancak, sigortalı,
28.4.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanmak için talepte bulunmuş olup,
yaşlılık aylığı yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın geçici 63.
maddeden yararlanma talep tarihini takip eden ay başından (15.5.2015)
başlatılacaktır.
Örnek 2: En son özel sektörde çalışmakta iken
15.1.2015 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunan 4/1-(a) sigortalısının
4/1-(b) kapsamında 1200 gün hizmeti bulunmakla birlikte talep tarihinde söz
konusu hizmetlere ilişkin prim borcu olduğu anlaşıldığından aylık bağlama
işlemi gerçekleştirilememiş ve sigortalının 23.4.2015- 31.7.2015 tarihleri
arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmaması nedeniyle 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılığı 1.8.2015 tarihi itibarıyla resen durdurulmuştur. Bu
durumda, sigortalının aylığı Kuruma müracaatı halinde, yeni bir tahsis talep
dilekçesi alınmaksızın, 1.8.2015 tarihini takip eden ay başından (1.9.2015)
başlatılacaktır.
Örnek 3: 30.6.2015 tarihinde 4/1-(a) kapsamında
özel sektöre ait işyerinden ayrılarak aynı tarihten itibaren yaşlılık sigortası
yönünden tahsis talebinde bulunan sigortalının, 1.6.1996-31.12.1999 süresinde
4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine karşılık prim borcunun bulunması
nedeniyle aylık bağlama işlemleri gerçekleştirilememiştir. Ancak, anılan
sigortalı 5.7.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş
olup, yaşlılık aylığı yeni bir tahsis talebi alınmaksızın talep tarihini takip
eden ay başından (1.7.2015) başlatılacaktır.
23.4.2015 tarihinden önce malullük veya yaşlılık aylığı
talebinde bulunup, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine
ilişkin prim borçları nedeniyle aylık bağlama işlemi
gerçekleştirilemeyenlerden, geçici 63. maddeden yararlanıp 30.4.2015 tarihi
itibarıyla 4/1-(b) kapsamında sigortalılıkları durdurulmakla birlikte, anılan kapsamda
faaliyetine devam edenlerin sigortalılıkları 1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden
başlatılacağından, bunlardan;
- 23.4.2015-30.4.2015 tarihleri
arasında geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat edenlerin aylıkları,
1.5.2015 tarihi itibarıyla başlatılacak, bu tarih itibarıyla sigortalılıkları
devam ettiğinden, haklarında 1.5.2015-29.2.2016 tarihleri arasında sosyal
güvenlik destek primi uygulanacaktır.
- 1.5.2015-31.7.2015 tarihleri
arasında geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat edenlerin aylıkları
ise, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacağından,
1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden başlatılan 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılığı geçici 63. maddeye ilişkin müracaat tarihine kadar zorunlu hizmet
olarak aylığın yeniden hesaplanmasında dikkate alınacak (2829 sayılı Kanun
uygulaması dahil), geçici 63. maddeye ilişkin müracaat tarihinden 29.2.2016
tarihine kadar 4/-(b) kapsamındaki hizmetlerle ilgili olarak sosyal güvenlik
destek primi uygulanacaktır.
- 1.8.2015 tarihinden itibaren haklarında resen
geçici 63. madde uygulaması yapılanların müracaatları halinde ise, aylıkları
1.9.2015 tarihinden itibaren başlatılacak, ancak 1.5.2015-31.7.2015 süresi
4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri 1.8.2015 tarihi itibarıyla aylıklarının yeniden
hesaplanmasında (2829 sayılı Kanun uygulaması dahil) dikkate alınacaktır.
Bunlar hakkında, 1.8.2015-29.2.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek
primi uygulanacaktır.
Ancak, ilk defa 2008/Ekim ayı sonrası sigortalı olup,
tarafına Kanun hükümlerine göre malullük aylığı bağlanacak olan sigortalıların
tekrar 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının bulunması halinde Kanunun 27.
maddesi gereğince aylıkları kesilecek, sosyal güvenlik destek primi
uygulanmayacaktır.
1.1.1.2. 4/1-(b)
Kapsamındaki Sigortalılar
Kurumumuzdan 23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında
malullük/yaşlılık aylığı talebinde bulunup tahsis talep tarihi itibarıyla
4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle
talepleri reddedilenlerden, geçici 63. madde uygulamasından yararlanan
sigortalılardan yeni bir tahsis talep dilekçesi alınacak ve aylıkları
taleplerini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015
tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında malullük/yaşlılık aylığı talebinde bulunup,
tahsis talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarına ilişkin
prim borcu bulunması nedeniyle talepleri reddedilen sigortalılardan, geçici 63.
maddede öngörülen (23.4.2015 ile 31.7.2015 tarihleri arasında) üç aylık sürede
sigortalılığını durdurmak için Kurumumuza müracaat edenler veya bu sürelerin
sonunda Kurumumuzca sigortalılıkları resen durdurulanlardan, Kanunun yürürlük
tarihinden sonra yeni bir tahsis talep dilekçesinin alınması gerekmekte olup,
sigortalılara yeni tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylık
bağlanacaktır.
Örnek 1: Sigortalı, 15.10.2014 tarihinde
sigortalılığını sonlandırarak emeklilik için hizmet ve yaş koşullarını yerine getirdiği
5.1.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.
Ancak yapılan kontrollerde sigortalının talep tarihi itibarıyla sigortalılığına
ilişkin prim borcu bulunduğu tespit edilmiş ve buna istinaden talebi
reddedilmiştir. Sigortalı 20.5.2015 tarihinde hem geçici 63. maddeden
yararlanma hem de aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. Bu durumda
sigortalıya tahsis talebini takip eden ay başından (1.6.2015) itibaren aylık
bağlanacaktır.
Örnek 2: 4/1-(b) kapsamındaki faaliyetine son
veren sigortalı, 22.2.2015 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur.
Ancak Kurum kayıtlarının tetkikinde sigortalının 1990-1993 yılları arasında
4/1-(b) kapsamında daha önce bildirilmeyen 840 gün hizmeti ve buna ait prim
borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, sigortalının 22.2.2015
tarihindeki tahsis talebi reddedilmiştir. 1.8.2015 tarihi itibariyle 1990-1993
yılları arasında sigortalılığı resen durdurulan sigortalı, 5.9.2015 tarihinde
yeniden tahsis talebinde bulunmuştur. Bu tarih itibarıyla prim ve prime ilişkin
herhangi bir borcu bulunmadığından, talep tarihini takip eden 1.10.2015 tarihi
itibarıyla malullük aylığı bağlanacaktır.
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı devam edenlerin
1.5.2015 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmaları halinde, yeni tahsis
talep tarihine kadar 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetleri aylık bağlama
işlemlerinde değerlendirilecektir. 2829 sayılı Kanun gereği, aylık bağlanacak
statünün 4/1-(b) olması halinde, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamında
1.5.2015 tarihinden sonraki hizmetlerine ait prim ve prime ilişkin borcu
bulunmayanların aylıkları talep tarihlerini takip eden ay başından
başlatılacaktır. Bunlar hakkında tahsis talep tarihinden 29.2.2016 tarihine
kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır. Tahsis talep tarihinde prim
borcu bulunanların ise talepleri reddedilecek, borcun ödenmesini müteakip
yeniden alınacak tahsis talep dilekçesine göre aylık bağlama işlemleri
sonuçlandırılacaktır.
Örnek 3: 4/1-(b) kapsamındaki faaliyeti
1.5.2015 tarihinden sonra da devam eden sigortalı, 12.3.2015 tarihinde 4/1-(b)
kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Ancak sigortalının 4/1-(b)
kapsamında prim borcu bulunması nedeniyle aylık talebi reddedilmiştir. 1.8.2015
tarihinde geçici 63. madde gereği Kurumca sigortalılığı resen durdurulan
sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle
sigortalılığı 1.5.2015 tarihinde yeniden başlatılmıştır. 15.11.2015 tarihinde
yeniden aylık talebinde bulunan sigortalıya 1.5.2015 tarihinden sonraki sigortalılık
sürelerine ilişkin prim ve prime ilişkin herhangi bir borcu bulunmaması
şartıyla talep tarihini takip eden ay başından (1.12.2015) aylık bağlanacaktır.
Ancak tahsis talebinde bulunduğu, 15.11.2015 tarihinde 1.5.2015 tarihi
itibarıyla başlayan sigortalılık süresine ilişkin prim borcunun bulunması
halinde talebi reddedilecek ve prim borcunu ödedikten sonra yeniden talepte
bulunması halinde aylığı yeni talebini takip eden ay başından itibaren
bağlanacaktır.
Örnek 4: Sigortalılığı 1.6.2009 tarihinde
başlayan 4/1-(b) sigortalısı, Kurum sağlık kurulunca başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede malul sayılmış ve 15.6.2015 tarihinde malullük aylığı
talebinde bulunmuştur. Ancak, yapılan kontrollerde sigortalının 15.6.2015
tarihi itibarıyla prim borcu bulunduğu tespit edilmiş ve buna istinaden tahsis
talebi reddedilmiştir. Sigortalı, geçici 63. maddeden yararlanmak için
müracaatta bulunarak primi ödenmemiş sürelere ilişkin hizmetleri durdurmuş ve
20.7.2015 tarihinde yeniden malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Sigortalının
tescil tarihi olan 1.6.2009 ile 30.4.2015 süresi hizmetlerinin geçici 63. madde
kapsamında durdurulup 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle
sigortalılık başlangıcı 1.5.2015 tarihi olarak kabul edilecektir. Bu durumda da,
1.5.2015 tarihi ile 20.7.2015 tarihi arasında malullük aylığı bağlanmasına
ilişkin koşullar oluşmadığından talebi reddedilecektir. Sigortalının geçici 63.
madde kapsamında durdurduğu hizmetlerini yine aynı madde kapsamında daha sonra
ihya etmesi halinde, sigortalılık başlangıç tarihi 1.6.2009 olarak kabul edilip
malullük aylığı bağlama koşulları oluşacağından, yeni bir tahsis talep
alınmaksızın ihya borcunu ödediği tarihi takip eden ay başı itibarıyla malullük
aylığı bağlanacaktır.
Örnek 5: Örnek 4’deki sigortalının,
bu defa 1.6.2009 ile 30.4.2014 dönemine ait hizmet sürelerine ait prim borcunu
ödemekle birlikte, 1.5.2014 tarihinden sonraki hizmet sürelerine ait prim
borcunu ödememesi nedeniyle ödenmeyen süreler geçici 63. madde kapsamında
durdurulmuştur. 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle
sigortalılığı her ne kadar 1.5.2015 tarihinde yeniden başlatılmış ise de
sigortalılık başlangıcı 1.6.2009 tarihi olarak kabul edilecektir. Bu nedenle,
1.6.2009 ile 30.4.2014 ve 1.5.2015 tarihi ile talep tarihi olan 20.7.2015
tarihi arasında (5 yıl 1 ay 18 gün) hizmeti bulunduğundan talep tarihini takip
eden ay başı olan 1.8.2015 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanacaktır.
1.1.2. Ölüm Aylığı Talebinde Bulunup Henüz
Aylık Bağlama İşlemi Sonuçlandırılmamış Olanlar
Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015
tarihinden önce 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında iken ölen
sigortalılardan dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan, ancak sigortalının
4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle aylık
talebi sonuçlandırılmayan/reddedilen hak sahiplerinin Kanunun geçici 63.
maddesinden yararlanmak istemeleri halinde, Kanunun zamanaşımı uygulamasına
ilişkin 97. madde hükümleri de dikkate alınmak suretiyle aylık bağlama
işlemleri sonuçlandırılacaktır.
Geçici 63. madde hükümlerinden yararlanmak suretiyle ölen
sigortalıların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılık sürelerini durduran ve
23.4.2015 tarihinden sonra yeniden 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı
bağlanması talebinde bulunan hak sahiplerinin geçici 63. maddenin yürürlüğe
girdiği tarihte (23.4.2015) ölüm aylığına hak kazandıkları kabul edilecek ve
aylıkları (Kanunun 97. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla) 23.4.2015
tarihini takip eden ay başından (özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için
15.5.2015) itibaren başlatılacaktır.
Zamanaşımı
uygulamasında, kamu ve özel sektöre göre bu tarihler esas alınacaktır.
4/1-(a) Kapsamındaki
Sigortalılar
Örnek 1: 6.12.2001-24.3.2003 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında sigortalı olmakla birlikte sadece 4/1-(b) kapsamındaki 60
gün hizmetine ilişkin prim borcunu ödeyen ve 1.4.2007-31.12.2013 tarihleri
arasında özel sektörde 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken
6.11.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi 24.11.2014 tarihinde Kurumumuza
4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için müracaat etmiş, ancak
sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunması
nedeniyle, aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi eşin geçici
63. maddeden yararlanmak için müracaat etmesi üzerine, sigortalının daha önce
ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılığı durdurulmuş ve hak sahibi eş 6.6.2015 tarihinde
yeniden ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının eşine
Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak
suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği
tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı
süresi geçmediğinden 23.4.2015 tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm
aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının hak sahibi
eşinin 6.6.2015 tarihi yerine 31.12.2020 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu
varsayıldığında;
31
12 2020
-
01 05
2015
30
7 5
Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip eden ay başı ile
tahsis talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden talep
tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.
31 12
2020
- 5
31 12 2015
Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.1.2016 tarihi itibarıyla
ödenecektir.
Örnek 3: Özel sektörde çalışmakta iken
30.7.2003 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi erkek çocuğu 25.7.2011
tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi, sigortalının 4/1-(a) ve
4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu 4/1-(a)
kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için
öngörülen en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 prim gün sayısı şartını
yerine getirmekle birlikte, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına
ilişkin prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi
gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi çocuğun 15.7.2015 tarihinde geçici 63.
maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, sigortalının 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetleri durdurulmuştur. Bu durumda, 4/1-(a) kapsamında ölüm
aylığı bağlanması için öngörülen, en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900
prim gün sayısı şartı yerine getirilmemiş olmakla birlikte, 2008/Ekim öncesi
ölümlerde söz konusu şartların yerine getirilmesinde borçlanma süreleri dahil
olduğundan, hak sahibi çocuk, sigortalının askerlik sürelerini borçlanarak
borçlanma miktarını 15.8.2015 tarihinde ödemiştir. Bu nedenle, hak sahibinin
aylığı, geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini (15.7.2015) takip eden ay
başından değil, borçlanma bedelinin ödendiği tarih olan 15.8.2015 tarihini
takip eden (1.9.2015) ay başından başlatılacaktır.
Örnek 4: 3.7.2000 tarihinde 4/1-(a) kapsamında
çalışmaya başlayan ve anılan kapsamda 720 prim günü bulunan sigortalı, 5.6.2006
tarihi itibarıyla da 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlamış ve 9.9.2008
tarihinde vefat etmiştir. Hak sahibi eşin, 6.7.2015 tarihinde geçici 63.
maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, 4/1-(b) kapsamında geçen
sigortalılığı sigortalılık tescil tarihi olan 5.6.2006 tarihi itibarıyla
durdurmuştur. Bu durumda, hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak
olup, 4/1-(a) kapsamında sadece 720 prim günü bulunan sigortalının ölüm
tarihinin 2008/Ekim ay başından önce olması nedeniyle hak sahipleri,
sigortalının askerlikte geçen 180 gününü borçlanıp, borçlanma tutarını 8.7.2015
tarihinde ödediklerinden, ölüm aylığı borcun ödendiği tarihi takip eden ay başı
olan 1.8.2015 itibari ile bağlanacaktır.
4/1-(b) Kapsamındaki
Sigortalılar
Örnek 1: 10.7.2007 tarihinde vefat eden
sigortalının 4/1-(b) kapsamında 1.9.1998-23.1.2007 tarihleri arasında
sigortalılığı bulunmakla birlikte ölüm tarihi itibarıyla prim borcu bulunması
nedeniyle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamamıştır. Sigortalının primi
ödenmemiş sigortalılık süreleri geçici 63. madde kapsamında Kurumca resen
durdurulmuştur. Hak sahipleri 7.10.2015 tarihinde tekrar ölüm aylığı talebinde
bulunmuşlardır. Geçici 63. madde kapsamında durdurulan süreler dışında
sigortalının 6 yıl hizmet süresi bulunduğundan, hak sahiplerine Kanunun 97.
maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi de dikkate alınmak suretiyle, yeni
tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan
23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi
geçmediğinden geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başı olan
1.5.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının hak sahibi
eşinin 7.10.2015 tarihi yerine 11.1.2021 tarihinde ölüm aylığı talebinde
bulunduğu varsayıldığında;
11
01 2021
-
01 05
2015
10
08 05
Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip eden ay başı ile
talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden talep tarihinden
geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.
11 01
2021
- 5
11 01 2016 Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı
olan 1.2.2016 tarihi itibarıyla başlatılacaktır.
Örnek 3: 1.1.1995-1.1.2009 tarihleri arasında 9
yıl hizmeti bulunan 4/1-(b) sigortalısı 10.10.2014 tarihinde vefat etmiştir.
Sigortalının 5 yıllık hizmetine ilişkin prim borcunun ödenmiş olmasına rağmen 4
yıllık hizmetine ilişkin prim borcu olması nedeniyle hak sahiplerine aylık
bağlanamamıştır. Hak sahipleri, 20.6.2015 tarihinde Kurumumuza müracaat ederek
Kanunun geçici 63. maddesinden yararlanma ve ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Bu durumda, sigortalının hak sahiplerinin ölüm aylıkları, Kanunun 97.
maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, yeni
tahsis talep tarihi ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini
takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden 23.4.2015
tarihini takip eden 1.5.2015 tarihinden itibaren başlatılacaktır.
Örnek 4: 1.10.2014 tarihinde vefat eden 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalının 1.1.2000-1.1.2010 tarihleri arasında 10 yıl hizmeti
bulunmakta ise de bu süreye ilişkin 7 yıl prim borcunun bulunması nedeniyle hak
sahiplerine aylık bağlanamamıştır. Hak sahipleri, 15.6.2015 tarihinde
Kurumumuza müracaat ederek geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş
olup, anılan tarihte sigortalının 2 yıla karşılık gelen prim borcunu
ödemişlerdir. Buna göre, geçici 63. madde gereği 4/1-(b) kapsamındaki 5 yıllık
sigortalılığı durdurulan sigortalının hak sahipleri 10.11.2015 tarihinde de
ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli, 5 yıl şartı 15.6.2015 tarihinde 2
yıllık prim borcunu da ödenmesiyle yerine getirilmiş olduğundan Kanunun 97.
maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, ölüm
aylığı borcun ödendiği ayı takip eden 1.7.2015 tarihi itibarıyla
başlatılacaktır.
4/1-(c) Kapsamındaki
Sigortalılar
Örnek 1: 26.12.2003-24.3.2005 tarihleri
arasında 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmakla birlikte sadece 4/1-(b)
kapsamındaki 90 gün hizmetine ilişkin prim borcunu ödeyen ve
1.11.2008-22.12.2014 tarihleri arasında 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak
çalışmakta iken 22.12.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi 26.12.2014
tarihinde Kurumumuza 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için müracaat
etmiş, ancak sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim
borcu bulunması nedeniyle, aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak
sahibi eşin geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat etmesi üzerine,
sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu
itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı durdurulmuş ve hak sahibi eş
14.6.2015 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda,
sigortalının eşine Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da
dikkate alınmak suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin
yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5
yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı
olan 1.5.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki
sigortalının hak sahibi eşinin 14.6.2015 tarihi yerine 16.7.2021 tarihinde
tahsis talebinde bulunduğu varsayıldığında;
16
07 2021
- 01 05
2015
15
2 6 Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip
eden ay başı ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre
geçtiğinden talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar
ödenecektir.
16 7
2021
- 5
16 7
2016 Ölüm aylığı bu tarihi takip
eden ay başı olan 1.8.2016 tarihi itibarıyla ödenecektir.
Örnek 3: Son defa 4/1-(c) kapsamında
çalışmakta iken sigortalılığı sona eren ve 23.9.2013 tarihinde vefat eden
sigortalının hak sahibi erkek çocuğu 25.7.2014 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuştur. Hak sahibi, sigortalının 4/1-(c) ve 4/1-(b) kapsamında geçen
hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların hak
sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için öngörülen en az 1800 prim gün sayısı
şartını yerine getirmekle birlikte, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılığına ilişkin prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi
gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi çocuğun 15.7.2015 tarihinde geçici 63.
maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, sigortalının 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetleri durdurulmuştur. Bu durumda, 4/1-(c) kapsamında ölüm
aylığı bağlanması için öngörülen, en az 1800 prim gün sayısı şartı yerine
getirilmemiş olmakla birlikte, hak sahibi çocuk, sigortalının askerlik
sürelerini borçlanarak borçlanma miktarını 15.8.2015 tarihinde ödemiştir. Bu
nedenle, hak sahibinin aylığı, geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini
(15.7.2015) takip eden ay başından değil, borçlanma bedelinin ödendiği tarih
olan 15.8.2015 tarihini takip eden (1.9.2015) ay başından başlatılacaktır.
1.2. Geçici 63. Madde
Kapsamındaki Hizmetleri Dava Konusu Edenlerin Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri
23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılıklarından dolayı malullük ve yaşlılık aylığına hak kazanmakla
birlikte 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunması
nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan ve konuyu yargıya intikal
ettirmekle birlikte, geçici 63. maddenin yürürlük tarihinden sonra söz konusu
davalarından feragat edenlerden 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici
63. maddeden yararlanmak için Kurumumuza müracaat eden veya sigortalılıkları
Kurumumuzca resen durdurulan sigortalılarla ilgili olarak yukarıdaki (1.1.1)
numaralı bölümde,
Geçici 63. maddenin yürürlük tarihinden önce (23.4.2015)
ölüm aylığı talebinde bulunan ve 4/1-(b) kapsamında prim borcu olduğu için
aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmayan/tahsis talebi reddedilenlerden konuyu
yargıya intikal ettiren ve geçici 63. madde çerçevesinde 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılıkları durdurulan sigortalıların hak sahiplerinin, söz konusu
davalarından feragat etmeleri ve Kanunun yürürlük tarihi olan 23.4.2015
tarihinden sonra yeniden talepte bulunmaları halinde, yukarıdaki (1.1.2)
numaralı bölümde,
belirtildiği şekilde
işlem yapılacaktır.
1.3. Gelir Bağlama
İşlemlerinde Geçici 63. Madde Uygulaması 4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalılar
Son 3 aylık dönem
içerisinde 4/1-(a) kapsamındaki hizmetlerinin yanı sıra 4/1-(b) kapsamında
hizmetleri bulunan sigortalılardan günlük kazancın tespitine esas sürede
4/1-(b) kapsamında sigortalılığı bulunup, geçici 63. madde kapsamında bu sigortalılıklarını
durduranların gelir bağlama işlemlerinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri
dikkate alınmayacak ve gelirin başlangıcında herhangi bir değişiklik
olmayacaktır.
Örnek: 1.2.2010-31.12.2014 tarihleri arasında
4/1-(b) kapsamında çalışması bulunan, 1.1.2015 tarihinden itibaren 4/1-(a)
kapsamında özel sektörde çalışmaya başladığı işyerinde 17.3.2015 tarihinde iş
kazası geçirerek 30.3.2015 tarihinde çalışır kararı verilen ve Kurum sağlık
kurulunca % 45 sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilen sigortalıya, günlük
kazanç hesabına giren 2014/Aralık ayına ait 4/1-(b) kapsamında prim borcu
bulunması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanamamıştır.
Statü |
Yıl/Ay |
Gün
Sayısı |
Ücret |
4/1-(a) |
2015/Şubat |
30 |
1.201,50 |
4/1-(a) |
2015/Ocak |
30 |
1.201,50 |
4/1-(b) |
2014/Aralık |
30 |
1.134,00 |
|
Toplam |
90 |
3.537,00 |
Bu defa, Kanunun geçici 63. maddesine istinaden 20.6.2015
tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının durdurulması talebinde bulunan sigortalının,
gelir bağlama işlemlerinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri dikkate
alınmayacağından gelirleri çalışır tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2015
tarihinden itibaren başlatılacaktır.
4/1-(b) Kapsamındaki
Sigortalılar
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için talepte
bulunup 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılık sürelerine ait prim ve prime ilişkin
borcu bulunan sigortalılardan geçici 63. maddeden yararlanmak suretiyle
sigortalılıkları durdurulan sigortalıların da gelir başlangıç tarihlerinde herhangi
bir değişiklik olmayacaktır.
Dolayısıyla sigortalının iş kazası geçirdiği tarihin
geçici 63. madde kapsamında yer alması halinde durdurulan sürelerin tamamı ihya
edilmediği sürece sürekli iş göremezlik geliri bağlanmayacaktır.
Sigortalının geçici 63. madde kapsamındaki durdurulan
sürelerinin tamamı iş kazası geçirilen tarihten sonraki dönemlere ait ise, söz
konusu sürelere ilişkin borçların ihya edilmesi zorunlu olmayıp, sürekli iş
göremezlik geliri bağlanacaktır.
1.4. 4/1-(a), 4/1-(b)
ve 4/1-(c) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlandıktan Sonra Gelir/Aylık Bağlanmadan
Önceki Sürelere İlişkin 4/1-(b) Hizmeti Tespit Edilenlerle İlgili Geçici 63.
Madde Uygulaması
4/1-(a), 4/1-(b)ve
4/1-(c) kapsamında malullük, yaşlılık ya da ölüm aylığı bağlanmış olan
sigortalı ve hak sahiplerinden aylık bağlanmadan önceki sürelere ait 4/1-(b)
kapsamında hizmetlerinin bulunduğunun daha sonra tespit edilmesi nedeniyle
aylıkları durdurulan, kesilen veya iptal edilenlerden ile aylıkları henüz
durdurulmamış/kesilmemiş ya da iptal edilmemiş olanlar hakkında Kanunun geçici
63. maddesinden yararlanmak için müracaat edenler hakkında yapılacak işlemler
aşağıda açıklanmıştır.
1.4.1. Malullük ve
Yaşlılık Aylığı Durdurulan veya İptal Edilenler
4/1-(a) ve 4/1-(c)
Kapsamındaki Sigortalılar
Aylık bağlanmadan önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamında
hizmetlerinin bulunduğunun daha sonra tespit edilmesi nedeniyle aylıkları;
- Durdurulan sigortalılardan 23.4.2015-31.7.2015
tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunanların mevcut
aylıkları, buna ilişkin müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren
başlatılacaktır. Sigortalılara ilk aylık bağlandığı tarihten aylıkların
durdurulduğu tarihe kadar yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecektir.
- İptal edilen sigortalılardan 23.4.2015-31.7.2015
tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunanların buna
ilişkin müracaat tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilip aylıkları, bu
tarih itibarıyla yeniden hesaplanacak ve sigortalılara yapılan fazla ve yersiz
ödemeler tahsil edilecektir.
Söz konusu sigortalıların 1.8.2015 ve sonrasında müracaat
etmeleri halinde aylıkları, 1.8.2015 tarihini takip eden ay başı itibarıyla
ödenmeye başlanacak, aylıkları daha önce iptal edilenler için 1.8.2015 tarihi
tahsis talep tarihi olarak kabul edilerek aylıkları bu tarih itibarıyla yeniden
hesaplanacaktır. Sigortalılara yapılan fazla ve yersiz ödemeler tahsil
edilecektir.
Yaşlılık aylığı durdurulan veya iptal edilenlerden
23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde
bulunup 1.5.2015 tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam
edenlerin müracaat tarihine kadar 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerinin zorunlu
hizmet olarak dikkate alınması gerektiğinden, müracaat tarihi talep tarihi kabul
edilip aylıkları bu tarih itibarıyla yeniden hesaplanacak ve bu tarihten
29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır. Aylıklar
müracaat tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.
Örnek 1: 27.8.2011 tarihinde yaşlılık aylığı
talebinde bulunup tarafına 1.9.2011 tarihi itibarıyla aylık bağlanan
sigortalının aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınmayan 1.12.2008-3.2.2010
süresi 4/1-(b) kapsamında hizmetleri 2012 yılında tespit edilmiş ve bir aylık
süre verilerek söz konusu sürelere ilişkin prim borcunu ödemesi istenmiştir.
Sigortalı bir aylık sürede prim borcunu ödemediği için 2012/Mayıs dönemi
itibarıyla aylığı durdurulmuştur. Sigortalı, 3.6.2015 tarihinde geçici 63.
maddeden yararlanmak için talepte bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının
durdurulan aylığı, müracaat tarihini takip eden ay başından (1.7.2015) itibaren
ödenmeye başlanacak ve sigortalıya 1.9.2011-17.5.2012 süresinde ödenen fazla ve
yersiz ödemelerin tahsili yoluna gidilecektir.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 3.6.2015
tarihi yerine 6.8.2015 tarihinde müracaatta bulunması halinde 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetleri 1.8.2015 tarihi itibarıyla Kurumca resen
durdurulduğundan aylığı 1.9.2015 tarihi itibarıyla ödenmeye devam edilecektir.
Malullük aylığı bağlandıktan sonra, 4/1-(b) kapsamında
prim ve prime ilişkin borcu bulunması nedeniyle malullük aylığı durdurulan
sigortalılar ile statü değişikliği nedeniyle malullük aylığı iptal edilenlerin,
23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde
bulunması halinde malullük aylıkları geçici 63. maddeden yararlanma talep
tarihini takip eden ay başı itibarıyla, 1.8.2015 tarihi itibarıyla Kurumca
resen durdurulması halinde ise 1.8.2015 tarihini takip eden ay başı itibarıyla
yeniden başlatılacaktır.
4/1-(b) Kapsamındaki
Sigortalılar
4/1-(b) kapsamında aylık bağlandıktan sonra, aylık
bağlanmadan önceki sürelere ilişkin 4/1-(b) kapsamında yeniden hizmet tespit
edilmesi halinde, bu hizmet süreleri için geçici 63. madde hükümleri
uygulanmayarak, sigortalıların değişen sigortalılık sürelerine ilişkin prim
borçlarının sigortalının veya tüzel kişinin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı
beyanından kaynaklanmaması şartıyla Kanunun 88. maddesinin yirmi ikinci fıkrası
uyarınca tahsil edilecektir.
Yatırılan primler tahsis
talep tarihi itibarıyla Kurum kodu kapsamında değerlendirilerek bağlanan
gelir/aylıkların ödenmesine devam edilecektir.
1.4.2. Ölüm Aylığı
Durdurulan, Kesilen veya İptal Edilenler
Ölen Sigortalıların
4/1-(b) Kapsamındaki Hizmetleri
4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı
bağlanan sigortalının ölüm tarihinden önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamında
hizmetlerinin bulunduğunun tespiti neticesinde, ölüm tarihi itibarıyla aylık
bağlanacak statünün değişmesi veya prim gün sayısı şartının oluşmadığının,
4/1-(b) kapsamında iken ölen sigortalının
ölüm tarihinden önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin
prim borcunun bulunduğunun,
sonradan tespiti neticesinde 23.4.2015 tarihinden önce
ölüm aylığı iptal edilen hak sahiplerinin aylıkları; bu tarihten sonra müracaat
etmeleri halinde, geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başından
(Kanunun 97. madde hükmü saklı kalmak kaydıyla) (özel sektör için 1.5.2015,
kamu sektörü için 15.5.2015) itibaren başlatılacaktır.
Örnek 1: Özel sektörde1/8/2005 tarihinde
4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayıp bu kapsamda 1270 prim günü bulunan ve
21.1.2015 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşine ölüm tarihini
takip eden ay başı olan 1.2.2015 tarihi itibarıyla ölüm aylığı bağlanmış, ancak
sigortalının aylık bağlanmadan önce 2829 sayılı Kanun gereği hizmet birleştirme
işlemlerinde dikkate alınması gereken 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının
tespiti üzerine aylığı 2015/Nisan döneminde kesilmiş, tarafına fazla ve yersiz
ödenen miktarlar için borç kaydı yapılmıştır. Hak sahibi eşin, 1.6.2015
tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılığı durdurularak aylıkları geçici 63. maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi (23.4.2015) takip eden ay başı itibarıyla (1.5.2015) yeniden
başlatılacak, fazla ve yersiz ödemelerin takibine devam edilecektir.
Örnek 2: 1.7.1990-21.8.2012 tarihleri arasında
özel sektörde 4/1-(a) kapsamında 7600 prim gün sayısı bulunan sigortalının
21.3.2013 tarihinde vefat etmesi üzerine hak sahibi kız çocuğuna 4/1-(a)
kapsamında 1.4.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Anılan
sigortalının daha sonra 1.8.2011 tarihinde başlayıp ölüm tarihine kadar devam
eden 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı bulunduğunun tespit edilmesi sonucu aylık
bağlanacak statünün değişmesi nedeniyle ölüm aylığı başlangıç tarihi itibarıyla
iptal edilmiş, fazla ve yersiz ödemeler borç kaydedilmiş, tahsis talebi ve
ilgili belgeler 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanması için ilgili üniteye
gönderilmiş, ancak 4/1-(b) kapsamında aylık bağlama işlemi henüz
gerçekleştirilmemiştir. Sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı
Kurumumuzca 1.8.2015 tarihi itibarıyla resen durdurulmuş olup, hak sahibinin
müracaatı halinde aylığı, geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay
başı olan 1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden başlatılacak, fazla ve yersiz
ödemelerin tahsiline devam edilecektir.
Hak Sahiplerinin
4/1-(b) Kapsamındaki Hizmetleri
Kurumumuzdan 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında
ölüm gelir/aylığı almakta iken 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının tespit
edilmesi nedeniyle ölüm gelir/aylığı kesilen hak sahiplerinin durumlarının
geçici 63. madde kapsamında değerlendirilmesinde;
- Sigortalının ölüm tarihinin 2008/Ekim öncesi olması
halinde, geçici 63. madde hükümlerinden yararlanmak suretiyle 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılık sürelerini durduran ve 23.4.2015 tarihinden sonra
yeniden 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında ölüm gelir/aylığı bağlanması
talebinde bulunan hak sahiplerinin gelir/ aylıkları (Kanunun 97. madde hükmü
saklı kalmak kaydıyla) işten ayrıldıkları tarihi takip eden ay başından
itibaren başlatılacak, 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğu dönemlere ilişkin
gelir/aylık ödemesi yapılmayacaktır.
- Sigortalının ölüm tarihinin 2008/Ekim sonrası olması
halinde, 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının tespit edilmesi nedeniyle ölüm
gelir/aylığı kesilen hak sahiplerinin, 23.4.2015 tarihinden sonra geçici 63.
madde hükümlerinden yararlanarak 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarını
durdurmaları ve aylık talebinde bulunmaları halinde, aylıkları talep tarihini
takip eden ay başından bağlanacaktır.
Ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan 4/1-(a), 4/1-(b) veya
4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan dolayı ölüm gelir/aylığı alan eşlerden
4/1-(b) kapsamında sigortalı olmaları nedeniyle gelir/aylıktaki hisseleri %
50’ye indirilenlerin, 23.4.2015 tarihinden sonra geçici 63. maddeden
yararlanmak için müracaatları halinde, hisse düzeltmeleri sigortalılıklarının
sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi itibarıyla yapılacaktır.
Örnek 1: 6.9.2009 tarihinde vefat eden
sigortalıdan dolayı 1.10.2009 tarihi itibarıyla 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı
almakta olan kız çocuğunun 25.10.2013 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında
sigortalı olduğunun 1.2.2014 tarihinde tespit edilmesi üzerine, ölüm aylığı
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığını takip eden ödeme döneminden kesilmiş,
fazla ve yersiz ödenen miktarlar borç kaydedilmiştir. Ancak, hak sahibi kız
çocuğunun 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı, 26.5.2015 tarihinde geçici 63. maddeden
yararlanma ve tahsis talebine istinaden 30.4.2015 tarihi itibarıyla
durdurulmuştur. Bu durumda, kız çocuğunun aylığı, 26.5.2015 tarihini takip eden
ay başı itibarıyla başlatılacak, fazla ve yersiz ödemelerin tahsiline devam
edilecektir.
Örnek 2: 26.5.2002 tarihinde vefat eden 4/1-(a)
kapsamındaki sigortalıdan dolayı 1.6.2002 tarihinden itibaren ölüm aylığı
almakta olan hak sahibi kız çocuğunun 1.6.2011-30.8.2014 süresinde 4/1-(b)
kapsamında sigortalı olduğunun tespiti üzerine ölüm aylığı 2014/Kasım döneminde
kesilmiştir. Hak sahibi çocuğun, 1.6.2011-30.8.2014 süresi 4/1-(b) kapsamında
geçen hizmetlerine ilişkin prim borcunu ödememesi nedeniyle geçici 63. madde
gereği sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulmuştur. Hak
sahibi çocuk, 3.9.2015 tarihinde yeniden aylık talebinde bulunmuş olup,
sigortalının 1.10.2008 tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle hak sahibi
çocuğa, işten ayrıldığı 30.8.2014 tarihini takip eden ay başından (1.9.2014)
itibaren (zamanaşımı uygulaması da dikkate alınarak) ölüm aylığı yeniden
bağlanacak, ancak, fazla ve yersiz ödemeler tahsil edilecektir.
Örnek 3: 22.6.2011 tarihinde 4/1-(a) kapsamında
iken ölen sigortalının hak sahibi eşine, 8.8.2011 tarihinde tahsis talebinde
bulunması nedeniyle 1.7.2011 tarihi itibarıyla % 75 hisse üzerinden ölüm aylığı
bağlanmıştır. Ancak, hak sahibi eşin 5.2.2013-30.10.2014 süresinde 4/1-(b)
kapsamında sigortalı olması nedeniyle aylıktaki hissesi % 75’ten% 50’ye
indirilmiştir. Hak sahibi eşin, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı geçici 63.
madde kapsamında Kurumca resen durdurulmuş olup, hak sahibi eş için
sigortalılığının durdurulduğu dönemler için hisse yükseltme işlemi
yapılmayacaktır. 4/1-(b) kapsamında sigortalılığın sonlandığı 30.10.2014
tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren aylıktaki hissesi % 75’e
yükseltilecektir.
Örnek 4: En son 4/1-(b) kapsamında sigortalı
iken 17.9.2003 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi çocuğu 17.10.2003
tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuş ve tarafına ölüm tarihini takip eden
1.10.2003 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır. Hak sahibi çocuğun 12.3.2010
tarihinde 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının başlaması nedeniyle ölüm aylığı
Mart/2010 ödeme dönemi itibarıyla aylığı kesilmiştir. Hak sahibi çocuğun,
12.3.2010-18.7.2013 süresi 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine ilişkin prim
borcunu ödememesi nedeniyle geçici 63. madde gereği sigortalılığı tescil tarihi
itibarıyla Kurumca resen durdurulmuştur. Hak sahibi çocuk 22.8.2015 tarihinde
yeniden aylık talebinde bulunmuş olup, sigortalının 1.10.2008 tarihinden önce
vefat etmesi nedeniyle hak sahibi çocuğa işten ayrıldığı 18.7.2013 tarihini
takip eden ay başından (1.8.2013) itibaren (zamanaşımı uygulaması da dikkate
alınarak) aylık bağlanacaktır.
Örnek 5: 1.10.2008 tarihinden
sonra ölen sigortalıdan dolayı 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı almakta olan hak
sahibi kız çocuğunun 12.3.2014 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında sigortalı
olduğunun tespit edilmesi üzerine, ölüm aylığı 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılığını takip eden ödeme döneminden itibaren (27.3.2014) kesilmiştir.
Ancak, hak sahibi kız çocuğunun prim ödemesi bulunmadığından 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılığı geçici 63. madde gereği tescil tarihi itibarıyla
Kurumca resen durdurulmuş, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının devam etmesi
nedeniyle 1.5.2015 tarihi itibarıyla de sigortalılığı yeniden başlatılmıştır.
Hak sahibinin bu sigortalılığını sonlandırması ve yeniden talepte bulunması
halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren tarafına ölüm aylığı
bağlanacaktır.
2. 6191 Sayılı Kanuna
Göre Yapılacak İşlemler
6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununun
“Değiştirilen Hükümler” başlıklı 10. maddesi ile 926 sayılı Kanuna eklenen
geçici 32. madde gereği, 12.3.1971 tarihinden 6191 sayılı Kanunun yayımı tarihi
olan 22.3.2011 tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya
Yüksek Askeri Şura Kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği
kesilenlerin kendileri veya vefatları halinde hak sahiplerinin talebi halinde
Kanunda öngörülen sosyal güvenlik haklarından yararlandırılacaklardır.
Bu durumda, 6191 sayılı Kanun kapsamına giren ve tahsis
dosyası ünitelerde bulunan sigortalılarla ilgili olarak Kamu Görevlileri
Emeklilik Daire Başkanlığından intikal eden ve aylığın kesilerek hizmetlerin bildirilmesine
ilişkin yazılara istinaden, aylıklar 5434 sayılı Kanun kapsamında bağlanacak
aylığın başlangıç tarihi itibariyle kesilecek ve bu tarih itibariyle yersiz
ödenen miktarlar Kurum hatası kapsamında MOSİP sistemine borç kaydedilecektir.
Sigortalılara yapılan yersiz ödemelerin 5434 sayılı Kanun kapsamında bağlanan
aylıktan kesilmesine ilişkin talepler ilgili Başkanlığa intikal ettirilecektir.
506 veya 1479 sayılı Kanunlar kapsamında geçen hizmetler,
5434 sayılı Kanuna tabi hizmete dönüştürülmek suretiyle aylık bağlandığından,
bu hizmetlere karşılık kendisi veya hak sahipleri hakkında herhangi bir tahsis
işlemi yapılmayacaktır.
3. Kanunun Geçici 37.
Maddesi Gereği Malullük ve Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları
6270 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 37. maddede,
“19.5.2011, 23.10.2011 ve 9.11.2011 tarihlerinde meydana gelen depremler
sonucunda malul kalan sigortalılar ile ölen sigortalılar için, malullük ya da
ölüme sebep olan deprem tarihinden önceki döneme ilişkin olarak en az 30 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi veya bir aylık kesenek ile
karşılık ödenmiş ve bu süreye ilişkin sigortalı tescil işleminin Kanunda
belirtilen sigortalı bildirim sürelerinden kaynaklanan haller saklı kalmak
kaydıyla deprem tarihlerinden önce yapılmış olması şartıyla, Kanunda öngörülen
prim ödeme süresi, hizmet, prim ve prime ilişkin borcu olmama ve sigortalılık
sürelerine ilişkin diğer şartlar aranmaksızın bu Kanun hükümlerine göre Kurumca
kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlanır. Bu şekilde bağlanan aylıklarla
ilgili Kanunda öngörülen prim veya kesenek ile karşılıkların eksik olan kısmı
Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma ödenir. Bu konudaki usul ve esaslar Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığınca
müştereken tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.
19.5.2011 tarihinde Kütahya/Simav ile 23.10.2011 ve
9.11.2011 tarihlerinde Van’da meydana gelen depremlerde malul kalan
sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine Kanunda öngörülen;
- Malullük sigortası için on yıldan
beri sigortalı olma ve en az 1800 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi
ödenmiş olması,
- Ölüm sigortası için 1800 gün veya
4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için 5 yıldan beri sigortalı olup en az 900
gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmiş olması,
- 4/1-(b) sigortalıları için gerek
malullük gerekse ölüm sigortasında prim ve prime ilişkin borçlarının
bulunmaması,
şartları
aranmaksızın, aylık bağlanma imkanı getirilmiştir.
Söz konusu
düzenlemede sigortalılar açısından;
- Sigortalıların malullük durumunun ve
ölümünün anılan tarihlerde meydana gelen depremler sonucu olduğunun Valilik
veya Kaymakamlıktan belgelenmesi,
- En az 30 gün
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş olması,
- 30 gün şartının sigortalının sağlığında
yaptığı hizmet borçlanmaları hariç, hak sahipleri tarafından hizmet
borçlanmalarıyla tamamlanmasına imkan sağlanmaksızın yerine getirilmesi,
- Aranan 30 günlük süreye ilişkin
sigortalı tescil işleminin Kanunda belirtilen sigortalı bildirim sürelerinden
kaynaklanan haller saklı kalmak kaydıyla deprem tarihlerinden önce yapılmış
olması,
şartları aranacaktır.
Hak sahiplerinin ölüm aylığına hak kazanma koşulları
yönünden Kanunda herhangi bir değişiklik öngörülmediğinden, Kanunun 34.
maddesindeki şartlar aranacaktır. Depremde ölen sigortalılar için cenaze
ödenekleri de yine Kanunun 37. maddesindeki hükümler doğrultusunda
yapılacaktır. Aktif sigortalı iken ölenlerde cenaze ödeneği için 360 gün koşulu
aranacaktır.
Deprem nedeniyle engelli hale gelmesi nedeniyle çalışamaz
durumda olduğunu beyan edip malullük aylığı talebinde bulunan sigortalıların
ilgili tarihlerdeki deprem nedeniyle engelli hale geldiğini gösteren belgeler
ile malullük durumunun tespiti için Kurum tarafından Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularına sevki yapılacaktır.
Sağlık hizmeti sunucuları ise sigortalıların malullük
durumunun tespiti ile ilgili olarak düzenledikleri raporun karar hanesine
kararları ile birlikte malullüğün ilgili tarihlerde meydana gelen deprem
nedeniyle olduğunu yazacaktır.
Sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne
uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu,
çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybettiği Kurum sağlık kurulunca tespit
edilen sigortalı malul sayılacaktır.
4. Uçucu Personele
Verilen İtibari Hizmet Sürelerinin Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi
3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş Hizmetleri Tazminat
Kanununun 15. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarında 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre sözleşmeli pilot ve uçuş ekibi personelinin uçucu olarak
geçirdikleri fiili hizmet sürelerinin her yılı için 90 gün itibari hizmet
süresi eklenmesi öngörülmüş ve uygulamanın 5434 sayılı Kanunun 35. maddesi
doğrultusunda yürütülmesi hüküm altına alınmıştır. 5434 sayılı Kanunun 35.
maddesi Kanunla yürürlükten kaldırılmış, Kanunun 49. maddesinin ikinci
fıkrasında, kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç,
kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde geçirdikleri fiili hizmet
sürelerinin her yılı için üç ay itibari hizmet süresi ekleneceği öngörülmüştür.
Mülga 2829 sayılı Kanun uyarınca
birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 4/l-(c) veya 4/l-(b) kapsamında aylık
bağlanması halinde, 506 sayılı Kanun (4/l-(a) kapsamında) hükümlerine tabi olarak
çalışan ve bu çalışmalarından dolayı 3160 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca
itibari hizmet süresinden yararlandırılan sözleşmeli personelin hak
kazandıkları itibari hizmet sürelerinin, 4/l-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık
bağlanması halinde ise 5434 sayılı Kanunun mülga 37. maddesine göre hak
kazanılan itibari hizmet süreleri:
- Bağlanacak aylıkların
hesabında/aylık bağlama oranının tespitinde dikkate alınacak,
- Ancak, bu süreler aylık bağlanması
için gerekli hizmet süresi /prim gün sayısı ve yaş haddinin hesaplanması ile
emekli ikramiyesinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Örnek 1: Sigortalının aylığa hak kazanma
koşulları; 25 yıllık sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 gündür. Sigortalı,
1992-2002 yılları arasında pilot olarak çalışmış olup, bu kapsamda geçen
çalışmalara ait itibari hizmet süresi 900 gündür. Sigortalı tahsis talebinde
bulunduğu tarihte 4500 günü vardır. Sigortalının 900 günlük itibari hizmet
süresi aylığa hak kazanmak için aranan 5300 günün hesaplanmasında dikkate
alınmayacağından, sigortalının yaşlılık aylığı talebi reddedilecektir.
Örnek 2: Örnek 1’ deki sigortalının tahsis
talebinde bulunduğu tarihte 5300 günü ve 900 gün de itibari hizmet süresinin
bulunması halinde, sigortalıya aylık bağlanacak ancak, aylığın hesabına esas
aylık bağlama oranının tespitinde toplam prim ödeme gün sayısı 5300 + 900 =
6200 olarak dikkate alınacaktır.
5. 5434 Sayılı Kanuna
Göre Zamanaşımına Uğramış Sürelerin Aylık Bağlama İşlemlerinde
Değerlendirilmesi
5434 sayılı Kanunun mülga 117. maddesi uyarınca
kesenekleri zamanaşımına uğrayarak hizmetleri tasfiye olanların bu hizmetleri,
Kanunun geçici 4. maddesi uyarınca münhasıran 2008/Ekim ay başından sonra aylık
talebinde bulunanların hizmet sürelerinin tespitinde değerlendirilmesi
gerektiğinden, söz konusu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlara ilişkin
hizmet bildirim yazılarında bu hizmet süreleri mutlaka belirtilecektir.
Örnek 1: Sigortalının 5434 sayılı Kanuna göre
zamanaşımına uğramış 15.2.1998-14.4.2003 süresine ilişkin 1860 gün hizmeti
bulunmakta olup, sigortalıya bu hizmetler dikkate alınmaksızın 1.5.2007
tarihinde 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Söz konusu süreye
ilişkin hizmetler Kanunun yürürlük tarihi itibariyle geçerli sayılmış olmakla
birlikte sigortalıya Kanunun yürürlük tarihinden önce aylık bağlandığından bu
hizmetler değerlendirilmeyecektir. Ancak sigortalının tekrar tüm sigorta
kollarına tabi çalışması ve aylığı kesildikten sonra tekrar tahsis talebinde
bulunması halinde, aylıklarının hesabında bu hizmetler dikkate alınacaktır.
Örnek 2: 5434 sayılı Kanuna göre zamanaşımına
uğramış 15.2.1998-14.4.2003 süresine ilişkin 1860 gün hizmeti bulunan Örnek
1’deki sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında 30.8.2008
tarihinde tahsis talebinde bulunmuş, ancak prim gün sayısı koşulu yerine
gelmediği için talebi reddedilmiştir. Bu durumda sigortalının 1.10.2008
tarihinden sonra yeniden talepte bulunması halinde daha önce zamanaşımına
uğramış 1860 günlük hizmeti de dikkate alınarak tarafına aylık bağlanacaktır.
6. Kanunun Geçici 36.
Maddesine Göre Borçlanılan Hizmetlerin Aylık Bağlama İşlemlerinde
Değerlendirilmesi
Kanuna 6111 sayılı Kanunla eklenen geçici 36. madde ile
1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca gözaltına alınanlar veya
tutuklananlardan beraatlarına karar verilenlere geriye dönük borçlanma hakkı
verilmiştir.
Geçici 36. madde
kapsamında yapılan borçlanmalarda;
- 5434 sayılı Kanuna göre çalışmakta
iken sıkıyönetim mahkemelerinin görev alınan giren suçlar nedeniyle yakalanan veya
tutuklananlar hariç olmak üzere, gerek boşta iken gerekse 4/1-(a) veya 4/1-(b)
kapsamında iken tutuklanan veya gözaltına alınanların bu süreleri borçlanmaları
halinde, borçlanılan süreler 4/1-(a) kapsamında hizmet olarak
değerlendirilecektir.
- Borçlanılan süreler ilk işe giriş
tarihinden önceki süreler olsa bile sigortalılık başlangıcını geriye
götürmeyecek ancak, prim ödeme gün sayısı ve kazanç olarak dikkate alınacaktır.
- Borçlanılan sürelerin primi
sigortalı veya hak sahiplerince ödenmiş ise borçlanmalar borcun ödendiği tarih
itibariyle, Hazine tarafından ödenecek ise borçlanma başvuru tarihi itibariyle
geçerli olacağından aylık bağlama işlemlerinde bu hususa dikkat edilecektir.
Örnek: Sigortalı, 2.9.2018
tarihinde Kanunun geçici 36. maddesi kapsamında borçlanma talebinde bulunmuş ve
gözaltına alınması veya tutuklanmasından dolayı dava açıp tazminat almamıştır.
Bu sigortalının 20.10.2018 tarihinde tahsis talebinde bulunması halinde,
borçlanma bedeli Hazine tarafından ödeneceğinden, Hazinenin ödeme yapması
beklenmeksizin, borçlanma yaptığı süreler borçlanma başvuru tarihi olan
2.9.2018 tarihi itibariyle geçerli sayılacak ve aylığı tahsis talep tarihini
takip eden ay başından yani 1.11.2018 tarihinden itibaren başlatılacaktır.
7. Sosyal Güvenlik
Destek Primi İle İlgili Hükümler
- Kanunun yürürlük tarihinden sonra yaşlılık ve malullük
aylıklarından süresinde kesilmeyen sosyal güvenlik destek primi borçları için
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacaktır.
- Gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce gerekse yürürlük
tarihinden sonra sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler
Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim gün sayısına ilave
edilmeyecek ve toptan ödeme yapılmayacaktır.
- Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olanlardan
4/1-(b) kapsamında çalışması nedeniyle 1.3.2016 tarihine kadar aylıklarından
sosyal güvenlik destek primi kesilen sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta
kolları primi alınmadığından sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek
hastalığına tutulması halinde, bu sigorta kollarından sağlanan yardımlar
yapılmayacaktır.
- Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup,
4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar aylık bağlandıktan
sonra 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamaları halinde, 5335 sayılı Kanun
hükümleri hariç olmak üzere, aylıklarını kestirerek tüm sigorta kollarına tabi
çalışmayı tercih edebilecekleri gibi, aylıklarını kestirmeksizin sosyal
güvenlik destek primine tabi olmayı da tercih edebileceklerdir.
Örnek: 1.8.2012 tarihinden geçerli olmak
üzere 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 2.8.2012
tarihinden itibaren özel sektöre ait (A) işyerinde sosyal güvenlik destek
primine tabi çalışmaya başlaması halinde aylıkları kesilmeksizin ödenmeye devam
edilecek, ancak aynı işyerinde çalışmaya devam ederken 2.10.2014 tarihi
itibarıyla Kurumumuza verilen sigortalı işe giriş bildirgesi ile tüm sigorta
kollarına tabi çalışmayı seçmesi halinde de yaşlılık aylığı 2.10.2014 tarihini
takip eden ödeme döneminden itibaren kesilecek ve sigortalıdan ayrıca sigortalı
tercih bildiriminde bulunması istenmeyecektir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 58. maddesinin
beşinci fıkrasında yer alan sigortalı tercih bildirimine ilişkin uygulama
kaldırılmıştır.
Sigortalı hakkında uygulanacak olan sigorta koluna
ilişkin tercih sigortalı işe giriş bildirgesi ile yapılacaktır. Tüm sigorta
kolu tercih edilmesi durumunda sigortalı işe giriş bildirgesinde belirtilen işe
giriş tarihi esas alınarak aylıklar kesilecek, sosyal güvenlik destek priminin
tercih edilmesi durumunda aylıklar ödenmeye devam edecektir.
Tüm sigorta kollarına tabi çalışmaya devam eden
sigortalının, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmayı tercih etmesi
durumunda, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uygulamasında işe
giriş bildirgesi verilmesi yazılı talep olarak değerlendirilecek ve aylıklar
işe giriş bildirgesinde belirtilen işe giriş tarihi esas alınarak yeniden
hesaplanmak suretiyle başlatılacaktır.
Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam eden
sigortalının, tüm sigorta kolları tercihi seçilerek sigortalı işe giriş
bildirgesi verilmesi halinde ödenmekte olan yaşlılık aylığı, işe giriş
bildirgesinde belirtilen işe giriş tarihi esas alınarak kesilecektir.
Tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylıkları
kesilenlerin, aylık kesilmesine esas olan tüm sigorta kollarına tabi
çalışmalarının sosyal güvenlik destek primine dönüştürülmesine ilişkin
taleplerine göre işlem yapılmasında, çalışma dönemi esas alınarak sigortalı
aylığının gönderilmediği ayı takip eden ayın sonuna kadar yapılan müracaat esas
alınacak, bu tarihten sonraki dönüştürülme talepleri dikkate alınmayacaktır.
Söz konusu düzenleme, 2008 Ekim ayından önce veya sonra bağlanan yaşlılık
aylıkları için uygulanacaktır.
Örnek: 1.3.2014 tarihinden itibaren yaşlılık
aylığı almakta iken 14.3.2018 tarihinde tüm sigorta kollarına tabi bildirimi
yapılan ve tahsis numarasının son rakamı (9) olan sigortalının aylığı 17.3.2018
kesilmiş, 2018/Nisan dönemine ait aylığı gönderilmemiştir. Bu sigortalının
aylığının kesilmesine esas olan çalışmasının SGDP’ye
dönüştürülmesine yönelik 31.5.2018 (dahil) tarihine kadar talepte bulunması
halinde, talebi doğrultusunda işlem yapılacak, söz konusu talebin bu tarihten
sonra yapılmış olması durumunda ise talebi dikkate alınmayacaktır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, 4/1-(b)
veya 4/1-(c) kapsamında yaşlılık aylığı bağlananların 4/1-(a) kapsamında
çalışmaları halinde, 5335 sayılı Kanun hükümleri hariç olmak üzere, aylıkları kesilmeksizin
haklarında sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.
Sigortalı olarak çalışmaya başlama nedeniyle aylıklara
yapılacak işlemler Genelge eki (Ek-23) tabloda yer almaktadır.
2008/Ekim ile
2016/Mart ayı arasında aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi
yapılacak emekliler için üst sınırlarını gösterir tablo Genelge eki (Ek-21)
tabloda yer almaktadır.
8. Aylık Bağlandıktan
Sonra Yurt Dışında Çalışanlar
Aylık talebinde bulunulduğu tarihte veya bu tarihten önce
ülkemizin sosyal güvenlik sözleşmesi imzaladığı ülkelerde çalışmaları olanlar
hariç olmak üzere Kanunun yürürlük tarihinden önce Türkiye’de çalışmaya
başlayan ve yurt içi hizmet borçlanmaları dahil olmak üzere sadece bu
çalışmalarına istinaden Kurumumuzca gerek malullük, gerekse yaşlılık aylığı
bağlanan kişilerin, yurt dışında çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının
kesilip kesilmeyeceği hususunda aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem
yapılacaktır.
- Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sosyal güvenlik kanunlarının mülga hükümlerine göre aylık bağlandıktan sonra
ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışılmaya başlanması
halinde, bağlanan aylıkların kesileceğine ilişkin anılan kanunlarda açık hüküm
bulunmadığından Kanunun yürürlük tarihinden önceki sosyal güvenlik kanunlarının
mülga hükümlerine göre malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmış bir ülkede çalışılmaya başlamaları halinde
aylıkları kesilmeyecektir.
- Kanunun yürürlük tarihinden önce
sigortalı olup, sadece 2008/Ekim ayından önceki yurt içi çalışmalarına göre bu
tarihten sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların ülkemizle sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde çalışmaya başlamaları halinde
aylıkları ödenmeye devam edilecektir.
- Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sosyal güvenlik kanunlarının mülga hükümlerine ya da sadece 2008/Ekim ayından
önceki yurt içi çalışmalarına göre bu tarihten sonra malullük veya yaşlılık
aylığı bağlananların ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış
ülkelerde çalışmaya başlamaları halinde eskiden olduğu gibi aylıkları
kesilmeyecektir.
- Kanunda, Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden malullük veya yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra yabancı ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların
aylıklarının kesileceğine dair açık hüküm bulunmaktadır. Yabancı ülke ile
sosyal güvenlik sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın, bu Kanun hükümlerine
göre ilk defa sigortalı olduktan sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların
yabancı ülkelerde çalışmaları durumunda aylıkları, çalışmaya başladıkları
tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.
- Kanunun geçici 2. maddesine göre,
malullük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanıp imzalanmadığına bakılmaksızın yabancı ülke mevzuatına tabi çalışmaya
başlayanların aylıkları çalışma tarihini takip eden ödeme dönemi başından
itibaren kesilecektir.
9. Muhtar
Sigortalılara Aylık Bağlanması
5510 sayılı Kanunun 87. maddesine 17.4.2017 tarihli ve
690 sayılı KHK’nın 47. maddesi ile eklenen (h) bendinde muhtarlardan 4.
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı olanların prim
ödeme yükümlüsünün il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon
başkanlıkları olduğu hüküm altına alınmıştır.
Gerek mülga 2829 sayılı Kanunun 8. gerekse 5510 sayılı
Kanunun 53. maddesi gereğince aylık bağlanacak statünün 4/1-(a), 4/1-(b) ve
4/1-(c) bentleri kapsamında olması durumunda, 1.5.2017 tarihinden itibaren
muhtar sigortalıların prim ödeme yükümlüsü il özel idareleri veya yatırım
izleme ve koordinasyon başkanlıkları olduğundan, bu tarihten sonra aylık
bağlanması için yazılı istekte bulunan veya ölen muhtarların, 1.5.2017
tarihinden sonraki dönemlere ilişkin primlerinin anılan kurumlar tarafından
Kurumumuza ödenmesi zorunlu olduğundan, söz konusu primlerin tahsis talep veya
ölüm tarihinde ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın ve bu sürelere ilişkin
primlerin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılması beklenilmeksizin Kanunda belirtilen
diğer koşulların yerine getirilmesi halinde muhtarlara veya hak sahiplerine
yazılı talep veya ölüm tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık
bağlanması gerekmektedir.
Ayrıca, hizmet birleştirme işlemlerinde; muhtar
sigortalıların 1.5.2017 tarihinden sonraki hizmetlerine ilişkin primlerinin
ilgili kurumlar tarafından Kurumumuza aktarılmış olup olmadığına bakılmaksızın,
bu hizmet sürelerinin de bildirilmesi gerekmektedir.
Örnek 1: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında
muhtar olarak görev yapmakta iken mülga 2829 sayılı Kanuna göre aylık
bağlanacak statüsü Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi olan ve
2.8.2017 tarihinde Kurumumuza yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan
sigortalının 1.6.2017-2.8.2017 süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca
Kurumumuza aktarılmadığı tespit edilmiş olup, sigortalının primlerinin tahsis
talep tarihi itibariyle Kurumumuza aktarılmamış olması aylık başlangıç tarihini
değiştirmeyeceğinden, yaşlılık aylığı tahsis talep tarihini takip eden ay
başından (1.9.2017) itibaren başlatılacaktır.
Örnek 2: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında
muhtar olarak görev yapmakta iken Kurum sağlık kurulunca malul sayılan muhtar
23.7.2017 tarihinde sigortalığını sonlandırıp aynı tarihte Kurumumuza malullük
aylığı bağlanması talebinde bulunmuştur. Sigortalının 1.5.2017-23.7.2017
süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılmadığı tespit
edilmiş olup, sigortalının primlerinin tahsis talep tarihi itibariyle
Kurumumuza aktarılmamış olması aylık başlangıç tarihini değiştirmeyeceğinden,
malullük aylığı tahsis talep tarihini takip eden ay başından (1.8.2017)
itibaren başlatılacaktır.
Örnek 3: Kanunun 4/1-(b) bendi
kapsamında muhtar olarak görev yapmakta iken 20.9.2017 tarihinde vefat eden
sigortalının hak sahipleri ölüm aylığı talebinde bulunmuş olup, sigortalının
1.5.2017-20.9.2017 süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca Kurumumuza
aktarılmadığı tespit edilmiştir. Muhtar sigortalının primlerinin aktarılmamış
olması hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının başlangıç tarihini
değiştirmeyeceğinden, hak sahiplerinin ölüm aylığı, ölüm tarihini takip eden ay
başından olan 1.10.2017’den itibaren başlatılacaktır.
10. Gelir/Aylık
Bağlama İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki
sigortalıların aylık bağlama işlemleri sırasında;
- Mükerrer veya eksik ödemeye neden
olunmaması için gerek sigortalıların, gerekse hak sahiplerinin gelir/aylık
başlangıç tarihlerinin doğru olarak tespit edilmesi,
- Kontrol muayenesi öngörülen
sigortalı veya hak sahiplerinin kontrol muayene tarihlerinin sisteme girişinin
yapılması,
- 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki hak
sahibi eşlere ölüm aylığı veya geliri bağlanırken, eşin çalışması veya kendi
sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmış olması halinde eşlerin
çalışma ile kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alma durumlarının
tespitinin tüm statüler için yapılması ve sisteme girişinin hatasız yapılması,
- Hak sahibi erkek
çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt
yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme
kaydedilmesi,
- Hak sahibi kız çocuklarının
gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamına tabi
çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması,
- Ana ve babanın diğer hak
sahipleriyle birlikte ölüm gelir/aylığı talebinde bulunması durumunda, eş ve
çocukların gelir/aylık bağlama işlemlerinin ana/babanın gelir tespiti sonucu
beklenmeden sonuçlandırılması,
- 18 yaş altı çocukların gelir/aylık
bağlama işlemlerinin yapılması, bunlardan üvey çocuk olanların ise veli veya
vasinin talebinin alınarak ödeme yapılması ve Mernis
kayıtlarından hak sahipliği durumlarının titizlikle kontrol edilmesi,
- Ölen sigortalıdan dolayı ölüm
geliri/aylığı talebinde bulunan eşin, hak sahibi olup olmadığının (öldüğü veya
yeniden evlenip evlenmediği) tespitinde öncelikle ölen sigortalının Mernis kaydından hak sahibi eşin yakınlık derecesinin
kontrol edilmesi, daha sonra hak sahibi eşin T.C. kimlik numarasından Mernis kaydında ikinci bir kontrol işlemi yapılarak durum
değişiklik bilgilerinin incelenmesi,
- Hak sahiplerinin
sigortalının ölüm tarihi ve gelir/aylık başlangıç tarihi itibariyle
gelir/aylığa hak kazanma koşullarının devam edip etmediği hususları titizlikle
incelenerek buna ilişkin bilgi ve belgelerin emeklilik dosyasında muhafaza
edilmesi,
hususlarına dikkat
edilerek gelir/aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
ALTINCI
BÖLÜM
YURTDIŞI
BORÇLANMASINDA TAHSİS İŞLEMLERİ
3201 sayılı Yurtdışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna göre borçlandırılan yurt dışı
sürelerine ilişkin başlangıcın tespiti, bu sürelerin dikkate alınarak aylık
bağlanmasındaki şartlar ile bağlanan aylıkların kesilmesi ve yeniden
bağlanmasına ilişkin iş ve işlemler aşağıda açıklanmıştır.
1. Sigortalılık
Başlangıcının Tespiti
3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasına göre
Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti olanların sigortalılık
başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıcı,
borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilmektedir. Sosyal
güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının
başlangıç tarihi ise aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre borçlarını tamamen
ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek
belirlenmektedir.
Ancak, 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin yedinci
fıkrasına göre 2008 Ekim ayı başından sonra Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların bu
tarihten önceki süreleri borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıcı geriye
götürülmeyecektir.
3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasında
sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sürelerini borçlananların, bu
ülkelerde ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak
dikkate alınmayacağı hükmü yer almaktadır. Ancak, 6552 sayılı Kanun ile bu
fıkraya “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına
girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği
tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki
sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya
başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi
eklenmiştir.
İlk işe giriş tarihinin tespitinde, sosyal güvenlik
sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkeler, sosyal güvenlik sözleşmelerinde
özel hüküm bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş
ülkeler ve ülke ayırımı yapılmaksızın ev kadınlığı süreleri açısından üç ayrı
uygulama ortaya çıkmış olup yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar aşağıda
açıklanmıştır.
1.1. Sosyal Güvenlik
Sözleşmelerinde Özel Hüküm Bulunan Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı
6552 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinde
yapılan değişikliğe göre uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk
sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk
sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan
ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa
çalışmaya başladıkları tarih Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul
edilecektir.
Ülkemizin Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan,
Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan,
Hollanda, İsviçre, İtalya, Kanada, Kebek, KKTC,
Lüksemburg, Makedonya, Slovakya ve Kore Cumhuriyeti ile imzaladığı sosyal
güvenlik sözleşmelerinde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım
hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe
başlama tarihi de dikkate alınır” hükmü veya bu anlamda benzer hükümler
bulunmaktadır.
Bu düzenleme gereğince sosyal güvenlik sözleşmesinde özel
hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların bu ülkelerdeki
ilk işe başlama tarihi, Türkiye’de hiç çalışma yoksa ya da Türkiye’deki
sigortalılığın başlangıç tarihinden önce ise Türkiye’de ilk işe giriş tarihi
olarak kabul edilecektir.
Kanun ile Kanundan önceki sosyal güvenlik kanunlarında
sigortalılık süresi şartını öngören uzun vade sigorta kollarından sağlanan
hakların tespitinde sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan akit
ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarih, Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak
esas alınacaktır.
Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 28.
maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile 32. maddesinin ikinci fıkrasının
(a) bendi hükümleri ile 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre aylık bağlanabilmesi
için sigortalılık süresi şartı bulunduğundan sosyal güvenlik sözleşmesinde özel
hüküm bulunan akit ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarihin, Türkiye’de ilk işe
giriş tarihi olarak esas alınması sadece bu kapsamdakiler için uygulanacaktır.
1479, 5434 ve mülga 2926 sayılı kanunlarda sigortalılık
süresi şartı öngörülmediğinden bu kanunlar kapsamında olanlar hakkında bu
düzenleme uygulanmayacaktır. Ancak 1479 ve mülga 2926 sayılı kanunlara tabi
sigortalılığı bulunanlardan 2008/Ekim ayı başından sonra malullük aylığı
talebinde bulunanlar için Kanunun malullük aylığı bağlama şartları geçerli
olduğundan bu kapsamda aylık bağlanacakların özel hüküm bulunan sözleşmeli
ülkelerdeki ilk işe başlama tarihi Ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak
alınacaktır.
Örnek 1: Türkiye’de Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında 1.6.2014 tarihinde, Almanya’da ise 1.1.1983 tarihinde çalışmaya
başlayan sigortalı Almanya’da 1.1.1983-31.12.1997 süresinde geçen 5400 gün
çalışmasını borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını
12.9.2016 tarihinde ödemiş ve aynı tarihte aylık talebinde bulunmuştur. Bu
durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.1983 olarak dikkate
alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre
yapılacaktır.
Örnek 2: Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre
1.4.2008 tarihinde, Belçika’da ise 1.1.1980 tarihinde çalışmaya başlayan
sigortalı, Belçika’da 1.1.1984-31.12.1997 süresinde geçen 5040 gün çalışmasını
borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 5.4.2017
tarihinde ödemiş ve 17.7.2017 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur. Bu durumda
ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.1980 olarak alınacak ve aylığa
hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.
Örnek 3: 7.5.2004 tarihinde vefat eden ve
Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre 1.1.2004-31.1.2004 tarihleri arasında 30 gün
sigortalı çalışması bulunan ve 1.1.2000 tarihinde izinle Türk vatandaşlığını
kaybeden sigortalının Türk vatandaşı olan hak sahibi 11.9.2015 tarihinde
müteveffanın Fransa’da 7.5.1985-6.10.1987 tarihleri arasında Türk vatandaşı
olarak geçen çalışma sürelerini (870 gün) borçlanma talebinde bulunmuş ve
borcunu ödemiştir. Bu durumda Türkiye’deki ilk işe giriş tarihi 7.5.1985 olarak
alınacak, yazılı talebini takip eden ay başından itibaren ölüm aylıkları
bağlanacaktır.
Örnek 4: Türkiye’de Kanunun 4/1-(b) bendi
kapsamında 1.8.2013 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Hırvatistan’da
1.1.2000 tarihinde çalışmaya başlamış ve bu ülkede geçen 1.5.2000-1.5.2005
tarihleri arasındaki hizmetlerini borçlanarak borcunu ödedikten sonra 20.9.2014
tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda ilgilinin
Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.2000 olarak dikkate alınacak ve aylığa hak
kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.
3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 8. madde ile sosyal
güvenlik sözleşmesinde açık hüküm bulunan ülkelerdeki ilk işe giriş
tarihlerinin Türkiye’de ilk defa işe girdikleri tarih olarak alınması ile
ilgili olarak 11.9.2014 tarihinden önce Kurum aleyhine açılmış ve henüz
sonuçlanmamış davalardan feragat edenlere dava konusu talep dilekçelerine
istinaden yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılması imkanı verilmiştir.
11.9.2014 (hariç) tarihinden önce Kurum aleyhine dava
açan ve henüz davası neticelenmemiş olanların, davalarından feragat ettiklerini
gösterir mahkeme kararının aslı veya bu kararın onaylı örneği ekli dilekçe
(Ek-39) ile Kuruma başvurmaları halinde, borçlanılan sürelerin geçtiği
sözleşmeli ülkedeki ilk işe giriş tarihi esas alınmak suretiyle dava konusu
aylık talebi dikkate alınarak diğer aylık bağlama şartlarının da yerine gelmesi
durumunda aylıkları bağlanacaktır.
Örnek 5: Türkiye’de 8.1.2014-28.1.2014
tarihlerinde Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı çalışmaya başlayan
1.1.1965 doğumlu erkek sigortalı, Avusturya’da geçen 1.1.1985-31.12.2013
çalışma süresinden 1.1.1989-31.12.2013 tarihleri arasında geçen süresini
borçlanmış ve borcunu 4.4.2014 tarihinde ödeyerek aynı gün yaşlılık aylığı
talebinde bulunmuştur. Bu talebin Kurumca aylık bağlama şartları yerine
gelmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine sigortalı 10.7.2014 tarihinde
mahkemeye başvurmuştur. İlgilinin 6552 sayılı Kanuna istinaden 11.9.2014
tarihinden sonra Kurum aleyhine açmış olduğu davadan vazgeçerek aylık bağlanması
talebinde bulunması halinde, ilk aylık talebi olan 4.4.2014 tarihi ile
Avusturya’daki ilk işe giriş tarihi olan 1.1.1985 tarihleri esas alınarak
aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti yapılacaktır. 11.9.2014 tarihinden
önce sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkede ilk defa çalışmaya başlanılan
tarihin, Ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaması nedeniyle
aylık talepleri reddedilenlerden, açtıkları dava sonucunda kesinleşen mahkeme
kararında sadece ilk işe giriş tarihinin tespitine ilişkin hüküm bulunanların
sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları
tarih esas alınarak diğer şartların yerine gelmesi koşuluyla reddedilen
taleplerine göre aylıkları bağlanacaktır.
1.2. Sosyal Güvenlik
Sözleşmesinde Özel Hüküm Bulunmayan Ülkeler ile Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
İmzalanmamış Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı
Danimarka, İngiltere, İsveç, Libya, Norveç, Romanya,
Sırbistan ve Karadağ ile imzalanan sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk
sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk
sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm
bulunmamaktadır. Bu ülkeler ve Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında
hizmet birleştirmesi yapılan İspanya ve Portekiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi
akdedilmemiş ülkelerde geçen sürelerini borçlananların ilk işe giriş tarihi,
3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince
belirlenecektir.
Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti
bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen
ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle
tespit edilecektir.
Örnek 1: Türkiye’de sigortalılığı bulunmayan
vatandaşımız İngiltere’de 1.1.1984-31.12.1999 süresinde geçen 5760 gün
sigortalılık süresini borçlanmıştır. Adı geçen, tahakkuk ettirilen borç
miktarını 15.9.2014 tarihinde ödemiş ve aynı tarihte aylık talebinde
bulunmuştur. Ülkemiz ile İngiltere arasında yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
sözleşmesinde, Türk sigortasına girişinden önce İngiltere sigortasına girişin,
Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceğine ilişkin bir hüküm yer
almadığından adı geçenin ilk işe giriş tarihi, borcunu ödediği tarihten 5760
gün geriye götürülerek 15.9.1998 olarak belirlenecektir.
Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki
süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı
kadar geriye götürülecektir.
Örnek 2: Türkiye’de 506 sayılı Kanun kapsamında
10.2.1995-30.6.1995 tarihleri arasında sigortalı olan ve Amerika’da
1.1.1979-1.1.1994 tarihleri arasında geçen 15 yıllık sigortalılık süresini
borçlanarak, borcunu 14.4.2017 tarihinde ödeyen ve bu süreleri Kanunun 4/1-(a)
bendi kapsamında değerlendirilen kadın sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanma
şartlarını yerine getirip getirmediğinin tespitinde, sigortalılık süresinin
başlangıç tarihi, 10.2.1995 tarihinden 15 yıl geriye götürülerek 10.2.1980
olarak belirlenecektir.
Türkiye’de sigortalılığı bulunmayanlardan birden fazla
yurt dışı hizmet borçlanması yapanların, borçlanılan toplam gün sayısı esas
alınarak, sigortalılık süresinin başlangıcı en son borcun ödendiği tarihten
geriye götürülerek tespit edilecektir.
Örnek 3: Türkiye’de herhangi bir sosyal
güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Irak’ta geçen
2.10.1986-21.2.2004 tarihleri arasındaki 6260 gün hizmetini borçlanmış ve
borcunu 30.4.2004 tarihinde ödemiştir. Aynı sigortalı bu kez Cezayir’de
1.2.1980-31.1.1982 tarihleri arasında geçen 720 gün hizmetini borçlanarak
3.5.2010 tarihinde ödemiştir. Borcun en son ödendiği tarih olan 3.5.2010
tarihinden, toplam borçlanılan 6980 gün kadar geriye gidilerek ilgilinin
Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 13.12.1990 olarak dikkate alınacaktır.
Yurt dışı sürelerini borçlanarak borcunu ödedikten sonra
Türkiye’de sigortalılığı başlayanların sigortalılık süresinin başlangıcı borcun
ödendiği tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit
edilecektir.
Örnek 4: Türkiye’de herhangi bir sosyal
güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Hindistan’da geçen
14.2.1995-28.12.2000 tarihleri arasındaki 2115 gün hizmetini Kanunun 4/1-(b)
bendi kapsamında borçlanarak borcunu 30.11.2002 tarihinde ödemiştir. Bu kişi
daha sonra Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında 25.11.2006 tarihinden itibaren
çalışmaya başlamıştır. Bu durumda sigortalının Türkiye’deki ilk işe giriş
tarihi, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında çalışmaya başladığı tarih dikkate
alınmadan borcun ödendiği 30.11.2002 tarihinden borçlanılan 2115 gün geriye
gidilerek bulunan 15.1.1997 olarak alınacaktır.
İlk defa borçlanma yaparak borcunu ödeyip Türkiye’de
sigortalılığı başladıktan sonra bu tarihten önceki yurt dışı sürelerini ikinci
bir borçlanma yaparak ödeyenlerin sigortalılık süresinin başlangıcı,
Türkiye’deki başlangıç tarihinden borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye
götürülerek tespit edilecektir.
Örnek 5: Türkiye’de herhangi bir sosyal
güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Rusya’da geçen
4.2.1996-18.12.2001 tarihleri arasındaki 2115 gün hizmetini Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında borçlanarak borcunu 30.4.2002 tarihinde ödemiştir. Kanunun 4/1-(a)
bendi kapsamında 30.6.2009 tarihinden itibaren çalışmaya başlayan sigortalı
Kazakistan’da geçen 7.10.2003-11.11.2005 tarihleri arasındaki 755 gün hizmetini
de 1.9.2010 tarihli talebine istinaden borçlanarak borcunu 4.11.2010 tarihinde
ödemiştir. Bu durumda ilgilinin sigortalılık başlangıcı, Türkiye’de çalışmaya
başladığı 30.6.2009 tarihinden toplam 2870 gün geriye götürülerek 10.7.2001
olarak alınacaktır.
İlk defa borçlanma yaparak borcunu ödeyip Türkiye’de
sigortalılığı başladıktan sonra bu tarihten sonraki yurt dışı sürelerini ikinci
bir borçlanma yaparak ödeyenlerin sigortalılık süresinin başlangıcı, Türkiye’de
ilk işe giriş tarihinden ilk borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek
tespit edilecektir.
Örnek 6: Türkiye’de herhangi
bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Suudi
Arabistan’da geçen 10.1.1992-22.7.1997 tarihleri arasındaki 1993 gün hizmetini
borçlanmış ve borcunu 25.9.1997 tarihinde ödemiştir. Daha sonra Kanunun 4/1-(a)
bendi kapsamında 21.6.2004 tarihinden itibaren çalışmaya başlamıştır.
Türkiye’deki çalışmasından sonra Irak’ta 2.10.2008-20.2.2011 tarihleri arasında
çalıştığı 859 gün hizmetini 25.8.2013 tarihinde borçlanarak borcunu 19.11.2013
tarihinde ödemiştir. Bu durumda ilgilinin sigortalılık başlangıç tarihi,
Türkiye’de ilk işe giriş tarihinden, bu tarihten önce sadece Suudi Arabistan’da
geçen 1993 gün geriye götürülerek, 8.12.1998 olarak alınacaktır.
1.3. Ev Kadınlığı
Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı
Ev kadınlığı süreleri akit ülke mevzuatına göre
sigortalılık süresi olarak kabul edilmediğinden bu süreleri borçlananların
sözleşmeli ülkelerdeki ikamet başlangıç tarihleri Türkiye’de ilk işe giriş
tarihi olarak kabul edilmeyecektir. Ev kadınlığı sürelerini borçlananların
sigortalılık başlangıcı 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkraları gereğince tespit edilecektir.
Örnek 1: Türkiye’de 1.8.2007 tarihinde
çalışmaya başlayan kadın sigortalı Azerbaycan’da 1.2.1987-31.1.2006 tarihleri
arasında geçen ev kadınlığı süresini borçlanmış ve borcunu ödedikten sonra
18.9.2014 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur. Bu durumda, ilgilinin
Türkiye’de ilk işe giriş tarihi Türkiye’de çalışmaya başladığı tarihten
borçlandığı ev kadınlığında geçen 6840 gün geriye gidilerek 1.8.1988 olarak
alınacaktır.
Örnek 2: Türkiye’de sigortalılığı bulunmayan
vatandaşımız İzlanda’da 1.1.1994-31.12.2008 süresinde geçen 5400 gün ev
kadınlığı süresini borçlanmıştır. Adı geçen, tahakkuk ettirilen borç miktarını
15.9.2014 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ilk işe giriş tarihi, borcun ödendiği
tarihten 5400 gün geriye gidilerek 15.9.1999 olarak belirlenecektir.
3201 sayılı Kanunun 5. maddesine göre uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına
girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin
özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, tespit
edilen işe giriş tarihinden önceki yurt dışında geçen ev kadınlığı sürelerini
de borçlanmaları halinde ilk işe giriş tarihi aşağıdaki şekilde tespit
edilecektir:
a) Borç ödeme tarihi ile ilk işe giriş tarihi arasındaki
sigortalılık sürelerinden bir kısmı borçlanılmışsa işe giriş tarihi, borç ödeme
tarihinden toplam borçlanılan süre kadar geriye götürüldüğünde sözleşmeye göre
belirlenen ilk işe giriş tarihinden önceki süreye gelmesi halinde bu tarih
olarak alınacaktır.
Örnek: Avusturya’daki 1.1.1996-31.12.2016
tarihleri arasındaki sigortalılık süresinden 6910 gün ile 1.2.1991-30.6.1995
tarihleri arasındaki 1590 gün ev kadınlığı süresini borçlanma talebinde bulunan
ve borcunu 1.1.2017 tarihinde ödeyen sigortalının ilk işe giriş tarihi borcu
ödediği tarihten toplam borçlanılan gün kadar geriye gidilerek 21.5.1993 olarak
belirlenecektir.
b) Borç ödeme tarihi ile ilk işe giriş tarihi arasındaki
sigortalılık sürelerinden bir kısmı borçlanılmışsa işe giriş tarihi, borç ödeme
tarihinden toplam borçlanılan süre kadar geriye götürüldüğünde sözleşmeye göre
belirlenen ilk işe giriş tarihinden sonraki bir sürenin bulunması halinde
sözleşmeye göre belirlenen tarih esas alınacaktır.
Örnek: Azerbaycan’daki
1.11.1996-30.11.2016 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinden 3600 gün ile
1.1.1991-31.12.1994 tarihleri arasındaki 1440 gün ev kadınlığı süresini
borçlanma talebinde bulunan ve borcunu 1.5.2017 tarihinde ödeyen sigortalının
ilk işe giriş tarihi, borcu ödediği tarihten toplam borçlanılan gün kadar
geriye gidilerek 1.5.2003 olarak belirlenecektir. Bu tarih, sözleşmeye göre
belirlenen ilk işe giriş tarihinden önceki bir tarih olmadığından Azerbaycan’da
çalışmaya başladığı 1.11.1996 tarihi ilk işe giriş olarak alınacaktır.
2. Aylık Bağlama
Şartları
3201 sayılı Kanunun 6. ve 3201 sayılı Kanuna İlişkin
Yönetmeliğin 13. maddesinde borçlandırılan sürelere istinaden hangi şartlarla
aylık bağlanacağı belirlenmiştir.
Aylık bağlanabilmesi için; yurda kesin dönülmüş, tahakkuk
ettirilen borcun tamamının ödenmiş, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak
kazanılmış ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulmuş olması şarttır.
3201 sayılı Kanuna
göre borçlanılan yurt dışı sürelerine istinaden bağlanan aylıkların kesilmesi
ile Kanuna göre bağlanan aylıkların kesilmesinde farklı şartlar aranmaktadır.
Bu nedenle borçlanılan sürelere istinaden aylık bağlanırken borçlandırılmamış
sözleşmeli ülke hizmetleri aylık hesabında dikkate alınmayacaktır.
2.1. Yurda Kesin
Dönüş Yapmak
3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin “Tanımlar”
başlıklı 4. maddesine göre “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde
bulunanların yurt dışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir
sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade
etmektedir.
Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden,
çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı
veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar
altında yapılan ödenekler anlaşılmalıdır.
Sosyal yardım ödeneği ibaresi ise aynı Yönetmeliğin 4.
maddesinde tanımlanmış olup, bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini
sağlayacak hiçbir geliri olmayan veya mevcut geliriyle geçimlerini sağlamakta
güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin
sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve
süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını
taşımaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde borçlanma yoluyla aylık
bağlanmasında aranan kesin dönüş şartı aşağıdaki usul ve esaslar dahilinde
uygulanacaktır.
1) 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma yaptıktan sonra
kesin dönüş yaptığını beyan ederek aylık talebinde bulunanlara, beyanları esas
alınarak aylık bağlanacaktır.
2) 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı
sürelerini borçlanan sigortalılara aylık bağlanmasında, öncelikle yurt
dışındaki çalışmalarının ve varsa ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal
yardım ödeneklerinin sona ermesi şartı aranacaktır. Kesin dönüş ifadesi hiçbir
şekilde mutlak anlamda yurt dışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten
sonra tekrar yurt dışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilmeyecektir.
3) Aylığın başlangıç tarihi itibariyle
yurt dışında 3201 sayılı Kanuna göre borçlanmaya esas çalışmalarını sürdürdüğü
veya ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya devam
ettiği tespit edilen sigortalılara aylık bağlanmayacaktır.
4) Aylığa hak
kazanılmasına engel teşkil eden sosyal sigorta ve sosyal yardım ödeneklerinin
ortak özelliği ikamete dayalı olmasıdır. Bu nedenle ilgilinin ikametini
Türkiye’ye naklettikten sonra da ödenmeye devam eden ödenekler aylığın
bağlanmasına engel olmadığı gibi kesilmesine de sebep olmayacaktır.
5) 3201 sayılı Kanuna
İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinin yedinci fıkrasında “Bu yönetmeliğin
uygulamasında, evli ya da birlikte yaşayan çiftler için ödenen sosyal yardımlar
her iki eş için de ödeniyor gibi kabul edilir” hükmü ile sosyal yardım kavramı
genişletildiğinden yurt dışında borçlanma kapsamında süreleri bulunanların eşlerinin
sosyal yardım niteliğinde ödenek alması durumunda da yurda kesin dönüş şartı
gerçekleşmeyeceğinden bu durumda olanlara malullük ve yaşlılık aylığı
bağlanmayacaktır.
2.2. Borcun Tamamını
Ödemek
3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde “Borcun
tamamının ödenmesi”, aylık talep tarihinden önce en az aylığa hak kazanmaya
yetecek süre karşılığı ödenen miktar olarak tanımlanmış, 10. maddesinin altıncı
fıkrasında ise üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde,
ödenen miktara isabet eden sürenin geçerli sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yönetmeliğin her iki
hükmü birlikte değerlendirildiğinde borcun tamamının ödenmesinden aylığa hak
kazanmaya yetecek kadar prim gün sayısının ödenmesi anlaşılacaktır. Aylık
bağlamaya yetecek prim gün sayısı kadar ödeme yapmayanlara aylık
bağlanmayacaktır.
2.3. Sosyal Güvenlik
Kanunlarına Göre Aylığa Hak Kazanmak
Borçlandırılan yurt
dışı süreleri Ülkemizde yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre
aylığa hak kazanılmasında değerlendirilmektedir. Bu durumda yurt dışı
sürelerini borçlananların aylığa hak kazanma şartlarının tespitinde; bu
Genelgenin ilgili bölümlerinde yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem
yapılacaktır.
2.4. Kuruma Yazılı
Başvuruda Bulunmak
3201 sayılı Kanuna İlişkin
Yönetmeliğin 13. maddesine göre, yurt dışında geçen sürelerini borçlandıktan
sonra aylık talebinde bulunanlardan başvuru sırasında “Gelir/Aylık/Ödenek Talep
Belgesi”, “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve
Taahhüt Belgesi” (Ek-38) ile yurt dışında ikamet ederken aylık talebinde
bulunanların yurda kesin dönüş şartını yerine getirip getirmediklerinin tespiti
için gerektiği hallerde hizmet belgesi alınacaktır.
Bu çerçevede aylık talebinde bulunanlardan hizmet belgesi
alınmasına ilişkin işlemler aşağıdaki usullere göre tespit edilecektir.
1) Borçlandıkları yurt dışı süreleri ile yurt dışında
iken aylık talebinde bulunacak olanların güncel tarihte düzenlenmiş hizmet
belgesini ibraz etmeleri istenecektir. Hizmet belgesi, aylık talep tarihinden
önceki üç ay içerisinde düzenlenmişse güncel tarihli belge olarak kabul
edilecektir. Aylık talebinde bulunanların güncel tarihli hizmet belgesini aylık
talep tarihinden sonra ibraz etmeleri halinde yeni talep alınmaksızın ilk aylık
talebine göre işlemleri sonuçlandırılacaktır. Aylık talep tarihinde dosyada
güncel tarihli hizmet belgesi bulunması halinde başvuru sahiplerinden yeni bir
belge istenilmeyecektir. Bu Genelgenin yayımından önce aylık talebinde
bulunulmuş ancak henüz sonuçlanmamış başvurularda da aylık talep tarihinden
önceki üç ay içerisinde düzenlenmiş hizmet belgeleri güncel tarihli belge
olarak kabul edilecektir.
2) “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara
Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi”nde Türkiye’de ikamet
ettiklerini beyan edenlerin borçlandıkları yurt dışı süreleri ile aylık
talebinde bulunmaları halinde Mernis kayıtlarında
ikamet adreslerinin Türkiye olduğunun tespit edilmesi şartıyla borçlanma için
ibraz ettikleri yurt dışı sürelerini gösterir hizmet belgesi yeterli görülecek,
bunlardan yeni bir belge talep edilmeyecektir.
“Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” dışında aylık talebine
dair yazılı bir dilekçe ile yapılan başvurular da kabul edilecektir. Ancak, bu
durumda başvuru sahiplerinden “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile verilmemiş
ise 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt
Belgesi gönderilecek, varsa diğer eksik bilgi ve belgelerin tamamlanması yoluna
gidilecektir. Bu durumda, ilk yazılı başvuruya ait dilekçenin tarihi, aylık
talep tarihi olarak kabul edilecektir.
“Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile “3201 Sayılı
Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi”
örnekleri ünitelerce ilgililere verilebileceği gibi, başvuru sahiplerince
Kurumun web sayfasından ya da e-Devlet üzerinden de temin edilebilecektir.
Borçlandıkları yurt dışı süreleri ile aylık talebinde
bulunacak olanların başvuracakları birimler aşağıda belirtilmiştir.
1) İsviçre’deki çalışma sürelerini borçlananlar hariç,
4/1-(a) kapsamında olanlar ile 4/1-(b) kapsamında faaliyeti sona eren ya da
Türkiye’de çalışması olmayanların tahsis işlemleri en son borçlanma işlemini
yapan sosyal güvenlik il müdürlükleri /sosyal güvenlik merkezlerince
sonuçlandırılacaktır.
2) 4/1-(b) kapsamında faaliyeti devam edenler ile yurt
dışı borçlanması yaptıktan sonra faaliyetini borçlanma yapılan ilden başka ilde
sürdürenlerin tahsis işlemleri, faaliyetin devam ettiği ildeki sosyal güvenlik
il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince sonuçlandırılacaktır.
3) 5434 sayılı Kanun ve 4/1-(c)
kapsamında borçlanılan sürelere istinaden yapılacak tahsis işlemleri EHGM Kamu
Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca sonuçlandırılacaktır.
Tahsis işlemini
sonuçlandıracak il dışındaki başka bir ildeki sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal
güvenlik merkezine yapılan aylık başvuruları reddedilmeyecek ve talep belgeleri
alınarak en kısa sürede tahsis işlemini yapacak Kurumun ilgili birimine
gönderilecektir.
3. Aylıkların
Başlangıcı
Kanuna göre yurt dışında geçen süreleri borçlananlara
bağlanacak malullük ve yaşlılık aylıklarının başlangıcına ilişkin olarak, bu
Genelgenin malullük ile yaşlılık aylığının başlangıcına ilişkin hükümleri
uygulanacaktır.
Yurt dışında çalıştıkları işten ayrıldıkları, ikamete
dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona erdiği ay
içinde malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalıların diğer
şartları taşımaları halinde aylık talep tarihini takip eden ay başından
itibaren aylıkları bağlanacaktır.
4. Yurt Dışı
Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması
Borçlanılan yurt dışı
sürelerine istinaden 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında bağlanacak malullük,
yaşlılık ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında bu Genelgenin ilgili hükümleri
uygulanacaktır.
İlk defa 2008/Ekim ayı başından itibaren 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olanlara ilişkin olarak Kanunun geçici 7. maddesinin
yedinci fıkrasının; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4. maddenin
birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık
başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46. maddeleri, 5434
sayılı Kanunun ek 31. maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları
halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında
bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” hükmü uyarınca 2008
yılı Ekim ayı başından sonra Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre ilk defa sigortalı olan ve diğer sigortalılık statüleri dahil,
3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet borçlanması yapan sigortalıların aylık
talepleri Kanunun 53. maddesine göre tespit edilecek sigortalılık statüsü ile
bu statünün öngördüğü şartlara göre sonuçlandırılacaktır.
3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin ikinci
fıkrasının; “5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa aynı
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
yurt dışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların aylıklarının hesabında 5510
sayılı Kanunun geçici 2. maddesi hükümleri uygulanır.” hükmüne göre aylıkların
hesabı Kanunun geçici 2. maddesine göre yapılacaktır.
Örnek 1: 30.3.2014 tarihinde yapılan seçimler
sonucunda belediye başkanı seçilip 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında
ilk defa sigortalı olan 8.12.1956 doğumlu erkek sigortalı İsveç’te
20.7.1985-20.11.2007 tarihleri arasında geçen 8040 gün (22 yıl 4 ay) hizmet
süresini borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk eden borç miktarını 3.8.2015
tarihinde ödemiş ve 9.12.2016 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.
Bu durumda sigortanın yurt dışında geçen ve borçlanılan
20.7.1985-20.11.2007 tarihleri arasındaki 8040 günlük (22 yıl 4 ay) hizmet
süresi 4/1-(b) kapsamında değerlendirilecek, 30.3.2014-9.12.2016 tarihleri
arasındaki 969 gün (2 yıl 8 ay 9 gün) 4/1-(c) kapsamındaki hizmet süresi ile
toplam 9009 prim ödeme gün sayısı olacaktır.
Kanunun geçici 7. maddesinin yedinci fıkrası ile Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı
olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerini borçlanmaları
halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında
bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği hükmü uyarınca,
Kanunun 53. maddesinin son fıkrasına göre son defa tabi olduğu 4/1-(c)
sigortalılık hali esas alınarak aylık talebi Kanunun 28. maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkrası hükümlerine göre değerlendirilip 60 yaşını doldurduğundan ve
9000 günden fazla prim ödeme gün sayısı olduğundan geçici 2. maddeye göre
hesaplanacak aylık bağlanacaktır.
Örnek 2: Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c)
bendi kapsamında 8.2.2011 tarihinde çalışmaya başlayan 3.9.1966 doğumlu erkek
sigortalı Danimarka’da 21.7.1985-5.8.1992 tarihleri arasında geçen 2535 gün (7
yıl 15 gün) ve 1.6.1994-15.10.2010 tarihleri arasında geçen 5895 gün (16 yıl 4
ay 15 gün) hizmet süresini borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk eden borç
miktarını 3.5.2013 tarihinde ödemiş ve 5.9.2016 tarihinde aylık talebinde
bulunmuştur.
Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden
21.7.1985-5.8.1992 ve 1.6.1994-30.9.2008 tarihleri arasındaki 7695 gün (21 yıl
4 ay 15 gün) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında 1.10.2008-15.10.2010 tarihleri
arasındaki 735 gün (2 yıl 15 gün) 4/1-(c) kapsamında geçmiş hizmet süresi
olarak değerlendirilecektir.
Kanunun 53. maddesinin son fıkrasına göre tüm
sigortalılık süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği 4/1-(b)
sigortalılık statüsü esas alınarak tahsis talebi incelenecek olup, sigortalılık
başlangıç tarihi, Türkiye’de ilk işe giriş tarihinden, bu tarihten önceki
borçlanılan yurt dışı süreleri kadar (8430 gün) geriye götürülerek tespit
edilerek 8.9.1987 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda 1479 sayılı Kanunun
geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre 1.6.2002 tarihi
itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının hizmet süresi 14 yıl 8 ay 23
gün olup, 50 yaş ve 9000 prim ödeme gün sayısı koşulunu gerçekleştirdiğinden
5510 sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre hesaplanacak aylık bağlanacaktır.
Örnek 3: Türkiye’de ilk defa 29.3.2009
tarihinde 4/1-(c) kapsamında, Avusturya’da ise 1.2.1986 tarihinde çalışmaya
başlayan sigortalı Avusturya’da 1.10.2000-30.9.2006 tarihleri arasında geçen
2160 gün (6 yıl) çalışmasını borçlanarak ödemiştir. Kurumumuz Sağlık Kurulunca
çalışma gücü kaybı oranı % 40 olarak tespit edilen sigortalı 20.5.2016
tarihinde tarafına engelliliği nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanmasını talep
etmiştir.
5510 sayılı Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasında
sigortalılık süresi şartı öngörüldüğünden ve Avusturya ile imzalanan sosyal
güvenlik sözleşmesinde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım
hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe
başlama tarihi de dikkate alınır.” şeklinde özel düzenleme bulunduğundan,
Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.2.1986 olarak dikkate alınacak ve 18 yıllık
sigortalılık süresi ile 4740 gün prim ödeme gün sayısı bulunduğundan tarafına,
Kanunun 53. maddesi esas alınarak en fazla (2573 gün) hizmetinin bulunduğu
4/1-(c) kapsamında ve geçici 2 madde uygulanmak suretiyle aylık bağlanacaktır.
Örnek 4: Türkiye’de 506 sayılı Kanuna tabi
1.7.1985-10.8.1985 tarihleri arasında 40 gün (1 ay 10 gün) çalışması bulunan 7.10.1964
doğumlu erkek sigortalı 20.7.2011 tarihinde 4/1-(c) kapsamında çalışmaya
başladıktan sonra ABD’de 1.11.1988-30.6.1990 ve 1.10.1992-30.9.2010 tarihleri
arasındaki 7080 gün (19 yıl 8 ay ) hizmet süresini borçlanmış olup, adına
tahakkuk ettirilen borcu ödeyerek 11.10.2016 tarihinde yaşlılık aylığı
talebinde bulunmuştur. Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden
1.11.1988-30.6.1990 ve 1.10.1992-30.9.2008 tarihleri arasındaki 6360 gün (17
yıl 8 ay) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında 1.10.2008-30.9.2010 tarihleri
arasındaki 720 gün (2 yıl) 4/1-(c) kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak
değerlendirilecektir.
Sigortalının, Kanunun yürürlüğünden önce ülkemizde
çalışması bulunduğundan geçici maddelere tabi olup, 2829 sayılı Kanunun
sekizinci maddesine göre son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla
hizmetinin geçtiği 4/1-(c) kapsamında 23.5.2002 tarihi itibariyle yapılan
değerlendirmede 11 yıl 5 ay 3 gün hizmet süresine göre 52 yaş ve 9000 prim gün
sayısı koşulunu gerçekleştirdiğinden geçici 2. maddeye göre hesaplanan aylık
bağlanacaktır.
Örnek 5: Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c)
bendi kapsamında 8.7.2010 tarihinde çalışmaya başlayan 16.9.1964 doğumlu erkek
sigortalı Norveç’te 13.1.1989-27.4.2007 tarihleri arasında geçen 6585 gün (18
yıl 3 ay 15 gün) hizmet süresini borçlanarak ödemiş ve kamu görevlisi olarak
1290 gün ( 3 yıl 7 ay ) çalıştıktan sonra 7.2.2014 tarihinde görevinden
ayrılmıştır.
Sigortalı, memuriyet görevinden ayrıldıktan sonra
11.3.2014-10.9.2017 tarihleri arasında 1260 gün ( 3 yıl 6 ay ) 4/1-(a)
kapsamında çalışıp 17.9.2014 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.
Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden
13.1.1989-27.4.2007 tarihleri arasındaki 6585 gün (18 yıl 3 ay 15 gün) hizmet
süresi 4/1-(b) kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak değerlendirilecektir.
5. Aylıkların
Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması
3201 sayılı Kanunun 6.
maddesinin (B) fıkrasında ve 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 15.
maddesinde, borçlanılan sürelere istinaden bağlanan malullük ve yaşlılık
aylıklarının kesilmesi ile yeniden bağlanmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir.
Ayrıca, Kanunun sosyal güvenlik destek primine tabi
tutulmak suretiyle aylıkların kesilmeksizin ödenmesine ilişkin hükümleri saklı
kalmak kaydıyla yurt içinde sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları
kesilecektir.
Yurt dışı borçlanması
yaparak aylık bağlananların 3201 sayılı Kanun ve ilgili sosyal güvenlik
kanunlarına göre aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin iş ve
işlemler aşağıda açıklanmıştır.
5.1. 3201 Sayılı
Kanuna Göre
3201 sayılı Kanunun 6. maddesinin (B) fıkrasına istinaden
borçlanılan yurt dışı sürelerine göre bağlanan aylıklar, yurt dışında yabancı
ülke mevzuatına tabi çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal
yardım ödeneği almaya başlanılan tarihten itibaren kesilecektir.
3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmelikte yer alan “kesin
dönüş” ve 3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesine göre borçlandıkları yurt dışı
hizmetlerine göre aylık bağlanmış olanların kazanılmış haklarının saklı
tutulmasına ilişkin birinci fıkrası hükmü dikkate alınarak, aylıkların
kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda
açıklanmıştır.
1) 2147 sayılı Kanuna göre borçlanarak
aylık bağlanan veya bundan sonra bağlanacakların aylıkları yeniden yurt dışında
çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya
başlamaları durumunda kesilmeyecektir. Bu kişiler hakkında yurt içinde sosyal
güvenlik kanunlarına tabi çalışmaları halinde sosyal güvenlik destek primi
hükümleri dahil olmak üzere ilgili sosyal güvenlik kanununun öngördüğü hükümler
uygulanacaktır.
2) Yurt dışı sigortalılık sürelerini
borçlandıktan sonra aylık talebinde bulunanlardan aylığın başlangıç tarihi
itibariyle kesin dönüş şartının gerçekleşmediği aylık bağlanmadan önce tespit
edilenlerin talepleri reddedilecektir. Bunlara, kesin dönüş şartının
gerçekleştiği tarihten sonra yapacakları yeni tahsis taleplerine göre aylık
bağlanacaktır.
3) Yurt dışı sigortalılık sürelerini
borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan aylığın başlangıç tarihi itibariyle
kesin dönüş şartının gerçekleşmediği aylık almakta iken tespit edilenlerin
aylıkları, başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecektir. Ancak, kesin dönüş
şartının gerçekleştiği tarih, tahsis talep tarihi olarak kabul edilerek bu
tarihi takip eden ay başından geçerli olmak üzere ilgililere yeniden aylık
bağlanacaktır.
4) Aylık almakta iken yeniden yurt
dışında çalışmaya başladıklarının çalışırken tespiti halinde, aylıklar,
çalışmanın başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından geçerli olmak
üzere kesilecek, çalışmanın sona ermesi kaydıyla yapılacak olan yeni tahsis
talebine göre, varsa aylıklarda meydana gelen artışlar da uygulanmak suretiyle
çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından geçerli olmak
üzere yeniden ödenmeye başlanacaktır.
5) Yurt dışında çalışıldığının
çalışmanın sona erdiği tarihten sonra tespiti halinde, aylıklar ödenmeye devam
edilecek, ancak çalışma süresince ödenen miktarlar yersiz ödeme olarak geri
alınacaktır.
6) Aylığın kesildiği süre içinde yurt
dışında geçen sigortalılık sürelerinin borçlanılması halinde, bu süreler ve
gereği halinde bu sürelere ait prime esas kazançlar, ilgili mevzuat
çerçevesinde yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilecektir.
7) Yurt dışında
çalışma ile ilgili yukarıda açıklanan esaslar;
a) Aylık başlangıç tarihi itibariyle
ya da aylık almakta iken yurt dışında ikamete dayalı sosyal sigorta ya da
sosyal yardım ödeneği alanlar,
b) Yurt dışındaki kısa süreli çalışma,
28.6.2012 tarihi itibariyle çalışma kapsamında değerlendirildiğinden, bu
tarihten sonra borçlanılan yurt dışı süreleri dikkate alınarak aylık bağlanması
taleplerinde, aylık başlangıç tarihi itibariyle ya da aylık almakta iken kısa
süreli çalışması olanlar
hakkında da
uygulanacaktır.
8) Yurt dışında ikamet ettikleri
sürede yurt dışı hizmet borçlanmalarının da dikkate alınarak aylık bağlanması
talebinde bulunan sigortalıların bazıları adına, ikamet ettikleri ülke mevzuatında
aranılan yaş şartının oluşacağı tarihe kadar, fiilen bir iş yerinde
çalışmadıkları halde bulundukları ülkelerde adlarına prim yatırılmaktadır.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzaladığımız
ülke mevzuatlarına göre malullük aylığı bağlandıktan sonra ilgili ülke
mevzuatında yer alan yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının yerine geleceği
tarihe kadar ikamete dayalı prim ödenebilmektedir. Bu şekilde prim ödenen
sürelerde yapılan aylık talepleri geçerli sayılacak, aylık bağlandıktan sonra
ikamete dayalı prim ödendiğinin tespiti durumunda aylıklar kesilmeyecektir.
İlgililerin talebi halinde, “yurda kesin dönüş” tanımının yapıldığı 6.7.2007
tarihinden sonra bu düzenlemenin aksine reddedilen tahsis talepleri geçerli
sayılacak, kesilen aylıklar da yeniden bağlanacaktır. Ancak aylık talebinde
bulunulan veya aylık alınan sürelerde ikamet süresi haricinde sigortalılık
süresinin mevcut olması halinde aylık talepleri reddedilecek ve bağlanan
aylıklar kesilecektir.
9) 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılan
sürelere göre aylık talebinde bulunan ya da aylık almakta olanlar için İsviçre
sigorta kurumlarınca 4 kodlu hizmetin bildirilmesi halinde ilgililere aylık
bağlanmayacak ya da bağlanan aylıklar kesilecektir.
10) 3201 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
22.5.1985 tarihinden sonra yurt dışı sürelerini borçlanarak aylık bağlanan veya
bağlanacak olanların aylıkları, 6.7.2007 tarihinden sonra yurt dışında ikamete
dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaları halinde, bu
ödenekleri almaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir.
11) Kanunun 5. maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendi kapsamında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş
ülkelerde çalışanların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olma zorunluluğu
bulunmadığından, bunlardan borçlandıkları yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak
aylık bağlananların sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş
üstlenen Türk işverenlerin yanında çalışmaları halinde aylıkları
kesilmeyecektir.
5.2. İlgili Sosyal
Güvenlik Kanununa Göre
Yurt dışı borçlanma
sürelerine göre malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken yurt içinde
sigortalı bir işte çalışmaya başlayanlar hakkında bu Genelgenin öngördüğü aylık
kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
5.3. Sosyal Güvenlik
Destek Primi Uygulaması
5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanunun 6. maddesinin (B)
fıkrasının ilk paragrafında 1.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan
düzenlemeye göre, yurt dışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak
suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların
aylıkları kesilmekteydi.
16.6.2010 tarihli ve 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 15.
maddesi ile Kanunun yukarıda belirtilen paragrafı değiştirilerek, yurt dışında
geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan
Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Kanunun sosyal
güvenlik destek primine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı esası getirilmiştir.
5997 sayılı Kanunda, 1.10.2008 ila 19.6.2010 tarihleri
arasında gerek aylık başlangıç tarihi itibariyle sigortalı işinden ayrılmadığı
ya da faaliyetini sona erdirmediği gerekçesiyle aylıkları iptal edilenler,
gerekse aylık başlangıç tarihinden sonra yeniden sigortalı bir işte çalışmaya
ya da faaliyete başlaması nedeniyle aylıkları kesilenler hakkında belirtilen
süre içinde sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
Ancak, bunların 19.6.2010 tarihinden sonra yeniden tahsis talebinde bulunmaları
halinde, ilgili kanunlarda yazılı şartlarla yeniden aylık bağlanacak ve sosyal
güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Yurt dışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak
suretiyle aylık bağlananlardan 19.6.2010 tarihinden geçerli olmak üzere
Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanlar hakkında bu Genelgenin sosyal
güvenlik destek primine ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Sosyal güvenlik destek
pirimi uygulaması Kurumdan aylık almakta iken Kanuna göre çalışanlar açısından
uygulandığından yurt dışı borçlanma sürelerine göre malullük veya yaşlılık
aylığı alanların yurt dışında çalışmaya başlayanlar hakkında sosyal güvenlik
destek primi hükümleri uygulanmayacaktır.
6. Diğer ve Ortak
Hususlar
6.1. Kısmi Aylıkların
Tam Aylığa Dönüştürülmesi
Sosyal güvenlik
sözleşmelerine istinaden bağlanan kısmi aylıklar 3201 sayılı Kanunun 9.
maddesine göre, talep halinde tahakkuk ettirilen borcun tamamen ödenmesi, yurt
dışındaki çalışmanın sona ermesi, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da
sosyal yardım ödeneğinin alınmaması şartıyla, borcun ödendiği tarihi takip eden
ay başından itibaren tam aylığa çevrilecektir. Ancak kesin dönüş tarihi borcun
ödendiği tarihten sonra ise kısmi aylık kesin dönüş tarihini takip eden ay
başından itibaren tam aylığa yükseltilecektir.
Kısmi aylıkların tam aylığa dönüştürülmesi sırasında;
sözleşme aylığı talep tarihindeki yaş ve sigortalılık süresi ile borçlanma
karşılığı kazanılan gün sayısı ile varsa Türkiye’deki prim ödeme gün sayıları
ve kazançlar esas alınacaktır.
Tam aylık bağlanması için gerekli şartların tespitinde,
sözleşme aylığı talebinde bulunulan tarihteki ilgili sosyal güvenlik
kanunlarının öngördüğü prim ödeme gün sayısı veya hizmet yılı şartı
aranacaktır. Kısmi aylık bağlanırken geçerli olan sigortalılık süresi ve yaş
şartı, tam aylık bağlanabilmesi için de geçerli olacağından bu şartlar için
ayrı bir tespit yapılmayacaktır.
Kısmi aylık talebinde bulundukları tarihte birden çok
aylık bağlama şartını yerine getiren sigortalıların aylıklarının tam aylığa yükseltilmesinde
aylığa yetecek borçlanma gün sayısı, yazılı talepte bulunmaları halinde en
düşük prim ödeme gün sayısı şartına göre belirlenecektir.
Örnek: Kanunun 4/1-(a) kapsamında sigortalı
olup, kısmi aylık bağlandığı tarihte 55 yaş, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün
prim ödeme şartı ile 55 yaş 5000 gün prim ödeme şartını yerine getirenlerin,
yazılı talepte bulunmaları halinde akit ülkedeki sigortalılık süreleri 3201
sayılı Kanuna göre borçlandırılarak Türkiye’deki gün sayıları 3600 güne
tamamlanacaktır.
Tam aylığın hesabında borçlanılan gün sayıları ile
Türkiye’deki gün sayıları esas alınarak tespit edilen aylık bağlama oranları
dikkate alınacaktır.
3201 sayılı Kanunun 25.4.2003 tarihinden önceki
hükümlerine göre yurt dışındaki sigortalılık sürelerini Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında borçlandıktan sonra anılan fıkranın (b) veya (c) bendi kapsamındaki
sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuat ya da 506 sayılı Kanunun geçici 20.
maddesine tabi sandıklar mevzuatına göre sözleşme aylığı bağlananların,
borçlanılan sürelerle Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında tam aylık bağlanabiliyor
ise 4/1-(a) kapsamında tam aylık bağlanacak sözleşme aylıkları, tam aylığın
başlangıç tarihinden itibaren kesilecektir.
Kısmi aylık bağlandıktan sonra başka bir sigortalılık
statüsünde çalışanlardan yurt dışı borçlanması yaparak aylıklarını tam aylığa
yükseltmek isteyenlerin bu talebe ilişkin işlemleri, kısmi aylık bağlanan
sigortalılık statüsüne göre neticelendirilecektir.
Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki Türkiye-Almanya Sosyal
Güvenlik Sözleşmesine göre bağlanan kısmi aylıklar ile Kanunun 4/1-(b)
kapsamında tüm sözleşmeli ülke hizmetleri esas alınarak bağlanan kısmi
aylıkların tam aylığa yükseltilmesine ait işlemler, sosyal güvenlik il
müdürlükleri/ sosyal güvenlik merkezlerinde yürütülecektir.
Sözleşmeli ülke sigorta kurumunca kısmi aylık bağlanmış
olmakla birlikte Kurumumuzca kısmi aylık bağlanmasına ilişkin işlemleri devam
ederken Kanuna göre yurt dışında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan
sigortalıların kısmi aylık bağlanmasına ilişkin işlemlerinin sonuçlandırılması
beklenmeden borçlanma ve buna bağlı olarak aylık bağlama işlemleri aşağıda
yapılan açıklamalar doğrultusunda sonuçlandırılacaktır.
1) 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı
hizmet borçlanması talebinde bulunanların, sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmış ülkelerden aylık alıp almadığına bakılmaksızın ve ilgili ülkelerden
aylık talep formülerleri istenilmeden borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır.
3201 sayılı Kanuna göre bildirilen borçlanma tutarını
ödeyenlerin aylık bağlama işlemleri devam ederken veya aylık bağlandıktan sonra
ilgili ülkelerden Kurumumuza intikal eden aylık taleplerine işlem yapılmayacak
ve ilgili ülkeye, "adı geçene, tarihinden itibaren aylık
bağlanmıştır." şeklinde karar bildirilecektir.
2) Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre
Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında bağlanan aylıkların 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılarak tam aylığa çıkarılmasında;
a) Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre
kısmi yaşlılık ve malullük aylığı bağlanan sigortalıların, 3201 sayılı Kanuna
göre yurt dışı borçlanması yaptıklarında almakta oldukları bu aylıkları
borçlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından itibaren tam aylığa
çevrilecektir.
Borçlanma yaparak kısmi aylıklarını tam aylığa yükseltmek
isteyenlere sözleşme aylığının bağlandığı tarihteki aylığa hak kazanma
koşullarına göre tam aylığa yetecek gün kadar borç tahakkuku bildirilecektir.
Tam aylığın hesaplanmasında; sözleşme aylığı talep tarihi, borçlanılan
hizmetler dahil edilerek bulunacak toplam gün sayısına göre tespit edilecek
ABO, yeni prime esas kazançlar ve sözleşme aylığı talep tarihindeki yaş esas
alınacaktır.
b) Sosyal güvenlik sözleşmeleri
kapsamında, kısmi yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalıların Türkiye'deki
prim ödeme gün sayısı 900 ya da 1800 günden fazla olsa dahi, sigortalının
almakta olduğu aylık tam aylığa yükseltilmeden, hisseleri oranında hak
sahiplerine pay edilecektir.
c) Sosyal güvenlik sözleşmeleri
kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak
sahiplerine bağlanan kısmi dul yetim aylıklarının 3201 sayılı Kanun kapsamında
borçlanma ile tam aylığa yükseltilmesi talebine karşılık borçlandırılacak gün
sayısı sigortalıya bağlanan yaşlılık veya malullük aylığı bağlama şartları
dikkate alınarak tespit edilecektir. Tam aylık borcun ödediği tarihi takip eden
ay başından itibaren bağlanacak olup, aylığın hesaplanmasında, sözleşme aylığı
talep tarihi, borçlanılan hizmetler dahil toplam gün sayısına göre tespit
edilecek ABO, yeni prime esas kazançlar ve sigortalının sözleşme aylığı talep
tarihindeki yaşı esas alınacaktır.
d) Sözleşmeye göre yaşlılık veya
malullük aylığı almakta iken, Kanuna göre çalışmaya başlanması nedeniyle
aylıkları kesilenlerden aylığın kesilmiş olduğu dönemde 3201 sayılı Kanuna göre
borçlanma yaparak kısmi aylıklarını tam aylığa yükseltmek isteyenlere sözleşme
aylığının bağlandığı tarihteki aylığa hak kazanma koşullarına göre tam aylığa
yetecek gün kadar borç tahakkuku bildirilecektir. Borçlanma gün sayısının
hesaplanmasında aylık bağlandıktan sonraki çalışma süreleri dikkate
alınmayacaktır.
Borçlanma tutarı ödendikten ve işten ayrılma koşulu
yerine getirildikten sonra aylık talebinde bulunanlara önce borçlandığı süreler
ve sözleşme aylığına esas Türkiye günlerinin toplamına göre belirlenecek ABO,
bu sürelere ait kazançlar ve ilk aylığın bağlandığı tarihteki yaş esas alınarak
sözleşme aylığının bağlandığı tarihten itibaren tam aylık hesaplanacaktır.
Sözleşme aylığı sonrası çalışmaya ait aylık ise, Kanunun
30. maddesi hükümleri çerçevesinde, toplam prim ödeme gün sayısı ve emeklilik
sonrası çalışmaya ait prime esas kazançlar üzerinden Kanunun 29. maddesine göre
hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü
esas alınarak belirlenecektir.
e) Bu maddenin
dokuzuncu paragrafının 2 numaralı alt maddesi hükümleri 2017 Ağustos döneminden
itibaren tam aylığa yükseltilecek dosyalar için uygulanacak olup, bu dönemden
önce sisteme girilmiş olan dosyalar için herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Ancak 2017 Ağustos dönemine kadar tam aylığa yükseltme işlemleri gerçekleşmemiş
dosyaların tam aylığa yükseltilmesi, talep tarihine veya borç tebliği yapılıp
yapılmadığına bakılmaksızın bu maddede belirtilen açıklamalara göre
gerçekleştirilecektir.
6.2. Hak Sahiplerinin
Aylık Bağlama İşlemleri
Hak sahiplerine borçlandıkları yurt dışı sürelerine
istinaden aylık bağlanabilmesi için; tahakkuk ettirilen borcun tamamının
ödenmiş olması, Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal
güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış olması ve Kuruma yazılı
başvuruda bulunulması şartları aranacaktır.
3201 sayılı Kanunda, hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi
için yurda “kesin dönüş” zorunluluğunun gerektiğine dair herhangi bir hüküm
bulunmamaktadır. Bu nedenle, Hak sahiplerine borçlandıkları sürelere istinaden
aylık bağlanmasında kesin dönüş şartı aranmaksızın Türkiye’de haklarında
uygulanacak olan aylık talep tarihindeki sosyal güvenlik sigorta mevzuatının
öngördüğü şartlar aranacaktır. Bu durumda, hak sahiplerinin sadece Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde öngörülen “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi”
ile Kuruma başvurmaları yeterli olacaktır. Bunlardan ayrıca “3201 sayılı Kanuna
Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi”
istenmeyecektir.
Ölen sigortalının yurt dışında geçen sürelerini 3201
sayılı Kanuna göre borçlanan hak sahiplerinin aylıkları, borcun tamamını
ödedikten sonra yapacakları yazılı tahsis taleplerini takip eden ay başından
itibaren başlatılacaktır.
Yurt dışı hizmetlerini borçlanarak aylık bağlanan hak
sahiplerinin, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkların durum değişikliği
nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında Bu
Genelgenin ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Borçlanılan yurt dışı süreleri ile aylık bağlanan hak
sahipleri hakkında da bu bölümün “6.6 Yoklama İşlemleri” alt başlığı altındaki
hükümler uygulanmayacaktır.
Sigortalının borçlandığı hizmetleri ile hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanamaması durumunda yazılı talepte bulunulması halinde
varislere, ödenen borçlanma miktarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası
olarak iade edilecektir. Söz konusu iade işlemleri aşağı sayılan
belgelerin tamamının ibrazı halinde gerçekleştirilebilecektir.
- Yetkili mahkemelerden alınmış veraset ilamı ya da
noterliklerce düzenlenmiş mirasçılık belgesinin aslı ya da onaylı sureti.
- Vefat eden sigortalının veya hak sahiplerinin 8.6.1959
tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu gereğince vergiden muaf
olduğuna, vergisinin ödenmiş bulunduğuna dair ilgili vergi dairesinden temin
edilecek onaylı belge.
- Varislerden biri tarafından verilmiş imzalı dilekçe.
6.3. Farklı
Sigortalılık Statüsünde Borçlandırılan Yurt Dışı Süreleri
Borçlanma işleminin farklı
sigortalılık statüsünde sonuçlandırıldığının aylık bağlandıktan sonra tespiti
halinde borçlanma işlemi geçerli sayılacak ve borçlanılan sürelerin olması
gereken sigortalılık statüsüne aktarılması sağlanacaktır. Ancak, yeni bir
tahsis talebi alınmadan Kanunun 53. maddesi ve geçici 2. maddesi dikkate
alınarak tespit edilen sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuata ve ilk tahsis
talep tarihine göre aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu yeniden
değerlendirilerek bu Genelgenin ilgili bölümlerindeki açıklamalara göre işlem
yapılacaktır.
Bu şekilde statüler arasında aktarma yapılması sırasında
borçlanma programlarındaki borç tahakkuku hesaplama yöntemlerinden kaynaklanan
eksik ödemenin tespit edilmesi durumunda, ilk borçlanma programında ödenmiş
olan gün sayısı yeni borçlanma programında da geçerli sayılacak, ortaya çıkan
eksik ödeme miktarı ilgilinin aylığından mahsup edilecektir.
6.4. Borçlandırılan
Yurt Dışı Sürelerinin Farklı Statüde Değerlendirilerek Aylık Bağlanması
3201 sayılı Kanuna göre Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında
1.10.2008 tarihinden önceki borçlandırılan yurt dışı sürelerinin Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birleştirilerek 4/1-(a) statüsünden
aylık bağlanması halinde, borçlandırılan yurt dışı süreleri bu kapsamdaki
sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuata göre değerlendirilecektir.
Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında borçlandırılan yurt dışı sürelerinin 4/1-(b) kapsamında geçen
hizmetlerle birleştirilerek 4/1-(b) statüsünden aylık bağlanması halinde,
borçlandırılan yurt dışı süreleri bu kapsamdaki sigortalılık statüsünün
öngördüğü mevzuata göre değerlendirilecek ve gereği halinde basamak intibakı
yapılacaktır.
6.5. Zorunlu Göç
Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Geçenlerin Tahsis İşlemleri
3201 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi ile sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden 1.1.1989 tarihinden 8.5.2008 tarihine kadar
zorunlu göçe tabi tutulduktan sonra Türk vatandaşlığına geçenlerin geldikleri
ülkedeki hizmetlerinin borçlanma yoluyla değerlendirilmesi imkânı getirilmiştir.
Bu madde hükümleri
uygulanmak suretiyle borçlandırılan hizmetler, yalnızca yaşlılık (emekli)
aylığı bağlanmasında değerlendirileceğinden, malullük ve ölüm aylığı
bağlanmasında, bu şekilde borçlanılan hizmetler dikkate alınmayacaktır. Ancak,
borçlanma hakkından yararlanarak yaşlılık (emekli) aylığı bağlanan sigortalının
ölümü halinde, hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacaktır.
6.6. Yoklama
İşlemleri
3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı sürelerini borçlanarak
aylık bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti
amacıyla yürütülecek yoklama işlemleri, 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin
14. maddesinde düzenlenmiş, bu işlemlere ait kurallar aşağıda açıklanmıştır.
1) Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük ve
yaşlılık aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği
hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilecektir.
2) 3201 sayılı Kanuna göre malullük ve yaşlılık aylığı
bağlanıp altı aydan daha uzun süre yurt dışında bulunmuş olanlar, yurt dışında
çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal
yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, “3201 Sayılı Kanuna Göre
Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi” (Ek-37) ile birlikte altı aylık sürenin
dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kurumun söz konusu aylığı bağlayan ilgili
ünitesine ulaştıracaklardır.
3) Yurt dışında bulunulan altı aylık sürede çalışmayan ve
ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almayanlardan
durumlarını 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile
Kuruma bildirenlerden ayrıca bir belge istenmeyecektir.
4) 3201 sayılı Kanuna göre malullük ve yaşlılık aylığı
bağlananların altı aydan daha uzun süre yurt dışında bulunup bulunmadıkları,
her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit edilecektir.
5) Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri,
takip eden yıldan itibaren başlatılacaktır.
6) Yoklama işlemleri sonucunda altı
aydan daha uzun süre yurt dışında bulundukları halde, yurt dışında çalışıp
çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım
ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık
Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile birlikte 3 ay içinde Kuruma vermediği
tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin
intikaline kadar durdurulacaktır.
7) Aylıkları durdurulanların Kuruma
ibraz edecekleri belgelerden ya da Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda,
yurt dışında;
a) Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal
sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları,
durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenecektir.
b) Çalıştıkları, ikamete dayalı bir
sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin
aylıkları, bu bölümün “4.1 Aylıkların Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığı
altındaki açıklamalara göre kesilecek, yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler
Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre geri alınacaktır.
8) Yurt dışı
hizmetlerini borçlanarak malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların sosyal
güvenlik kanunlarına göre aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin
tespitinde, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan yoklama işlemleri
ile ilgili hükümleri de uygulanacaktır.
6.7. Kazanılmış
Haklar
3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin birinci
fıkrasına göre, 8.5.2008 tarihinden önce borçlandıkları yurt dışı hizmetleri
dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.
8.5.2008 tarihinden önce 3201 sayılı Kanuna göre yurt
dışı borçlanma başvurusunda bulunup tebliğ edilen borçlarının bu tarihten önce
veya sonra ödenip ödenmediğine bakılmaksızın 8.5.2008 tarihinden sonra yapılan
tahsis başvurularında, aylıkların bağlanması, kesilmesi ve yeniden bağlanması
işlemlerinde bu bölümde yer alan esaslar uygulanacaktır.
3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 2. maddesi ile
borçlanılan sürelere istinaden aylık talebinde bulunulan tarihte ve aylık alma
süresinde Türk vatandaşı olma şartı kaldırıldığından, yurt dışı sürelerini
borçlananların gerek aylık talebinde bulundukları tarihte,
gerekse
aylık aldıkları sürede Türk vatandaşlığını kaybettiklerinin tespit edilmesi
halinde aylıkları bağlanacak, aylık bağlanmış ise ödenmesine devam edilecektir.
Ancak, 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre iştirakçi olanlardan yurt dışında geçen sürelerini
borçlananlar hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga 92. maddesi hükümleri ayrıca
uygulanır. Bunlardan, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülke vatandaşlığına
geçenlerin; aylıkları bağlanacak, aylık bağlanmış ise ödenmesine devam
edilecektir.
Bununla birlikte, Türk
vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı 6.11.2008 tarihinden önce aylıkları
bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını kaybetmesi
nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 6.11.2008 tarihinden sonra
yaptıkları veya yapacakları tahsis başvuruları üzerine aylıkları, taleplerini
takip eden ay başından itibaren bağlanacaktır. Türk vatandaşı olmadıkları için
ölüm aylığı talepleri reddedilen hak sahiplerine de müracaatları halinde aylık
bağlanacaktır.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
AYLIK
HESAPLAMA SİSTEMİ
Aylık bağlama sisteminde yapılan değişiklikler, kanun
değişikliklerinin yapıldığı tarihten önce sigortalı olanların aylıklarının
hesaplanmasında da uygulanmakta olup, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalıların aylıklarının hangi sisteme göre hesaplanacağı; malullük ve
yaşlılık sigortasında tahsis talep, ölüm sigortasında ise ölüm tarihine göre
tespit edilmektedir.
2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olanların aylıkları ise Kanunla getirilen yeni sisteme
göre hesaplanacaktır.
Buna göre;
- Özel sektörde
çalışanlar için 31.12.1999, kamu sektöründe çalışanlar için ise 14.1.2000
(dahil) ve öncesinde tahsis talebinde bulunan veya ölen sigortalıların
aylıkları 506 sayılı Kanunda öngörülen gösterge sistemine göre,
- 2000 öncesi
hizmetleri bulunup 2000 ile 2008/Ekim (özel sektör için 30.9.2008, kamu sektörü
için 14.10.2008) öncesi tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları gösterge
ve 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem olmak üzere ikili karma sisteme,
- Sigortalılık başlangıç tarihi 2000
yılından sonra olup 2000 ile 2008/Ekim (özel sektör için 30.9.2008, kamu
sektörü için 14.10.2008) öncesi tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin
aylıkları sadece 4447 sayılı Kanunla getirilen sisteme,
- Sigortalılığı 2008/Ekim (dahil) ve
bundan sonraki bir tarihte başlayanların aylıkları Kanunla getirilen yeni
sisteme,
- 2000 sonrası
hizmetleri bulunup 2008/Ekim (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için
15.10.2008) sonrası tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları 4447
ve Kanunla getirilen ikili karma sisteme,
- 2000 öncesi
hizmetleri bulunup 2008/Ekim (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008)
sonrası tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları gösterge, 4447 ve
Kanunla getirilen üçlü karma sisteme,
göre hesaplanacaktır.
1. Kanunla Getirilen
Yeni Sistem
Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa Kanuna göre sigortalı olup, Kanunun 4/1-(a),
4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışan veya prim
ödeyen sigortalıların;
- Yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin
talepleri, sigortalılık süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği,
- Hizmet sürelerinin eşit olması ile
malullük ve ölüm halleri, yaş haddinden re’sen emekli
olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı
oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise talepler en
son tabi oldukları,
sigortalılık hali
esas alınarak sonuçlandırılacaktır.
Kanun ile getirilen sisteme göre, her yılın Aralık ayına
göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranının (TÜFE) % 100’ü ile sabit
fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının (GH) % 30’unun toplamına
(1) tam sayısının ilave edilmesi sonucunda bulunan güncelleme katsayısına göre
güncellenen tüm sigortalılık süresindeki yıllık prime esas kazançlar
toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesiyle elde edilen ortalama
günlük kazancın 30 katı, aylıkların hesabına esas ortalama aylık kazancı
oluşturmaktadır.
Yeni sistem, 2008/Ekim
(dahil) ve bundan sonra sigortalı olanların aylıklarının tespiti ile bu
tarihten önce sigortalı olup, 2008/Ekim (dahil) başından sonra tahsis talebinde
bulunan sigortalıların 2008/Ekim (dahil) sonraki çalışmalarına ilişkin yeni
kısmi aylıklarının hesabına esas ortalama aylık kazançlarının belirlenmesinde
uygulanacaktır.
1.1. Aylık Hesabına
Esas Parametreler
1.1.1. Prime Esas
Kazançlar
Sigortalının yıllık
prime esas kazançları, aşağıdaki işlem aşamalarına göre belirlenecektir.
Kanuna tabi prime esas kazançlar, Kanunun 82. maddesi
uyarınca prim ödeme gün sayısına göre tespit olunan prime esas kazanç alt
sınırının altında, üst sınırının da üstünde olmayacaktır.
Sigortalılık süresindeki primi ödenmiş her takvim yılına
ait kazanç, özel ve kamu sektörü için geçerli olan yıl kavramına göre
belirlenecektir. Bu nedenle, sigortalının sektör değişikliği tarihine ait takvim
yılının başlangıcı, değişiklik tarihinden önceki; sonu bu tarihten sonraki
sektöre ait takvim yılı kavramına göre tespit edilecektir.
Kanun uyarınca yapılan hizmet borçlanmalarında seçilen
prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgari kazanca
oranlanır. Bu oran, borçlanmaya esas ilgili ayın prime esas asgari kazancı ile
çarpılır. Bulunan tutar, borçlanmaya esas süredeki ilgili ayın prime esas
kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın
prime esas azami kazancını geçmeyecektir.
Kanuna göre birden fazla sigortalılık haline tabi
hizmetlere ilişkin prime esas kazançlar, 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılık
statüsüne tabi süreler hariç yürürlükteki prime esas kazanç üst sınırını
geçmeyecek şekilde ilgili takvim yılı kazancı olarak alınacaktır.
6111 sayılı Kanunla Kanunun 53. maddesinde yapılan
değişiklik nedeniyle, sigortalılık hallerinin çakışmasından dolayı Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlardan, yazılı talepte
bulunmak ve Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı
ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan 4/1-(b)
statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyenlerin bu şekilde ödenen
primleri, uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilecektir.
Söz konusu değişiklik 1.3.2011 tarihinde yürürlüğe
girdiğinden, anılan tarihten itibaren bu kapsamda ödenen primlere göre, gerek
4/1-(a), gerek 4/1-(b) gerekse 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanırken Kanunun 82.
maddesinde belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak
şartıyla 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsündeki kazançların tamamı dikkate alınacak
olup, prim gün sayıları yönünden ise 30 günü geçmeyecek şekilde 4/1-(a) ve
4/1-(b) statüsündeki prim gün sayıları dikkate alınacaktır. Bu uygulama,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları için geçerli olacaktır.
Örnek 1: Sigortalı A, 4/1-(a) kapsamında ayda
20 gün kısmi süreli çalışmakta olup, aynı zamanda şirket ortağıdır. Sigortalı
1.3.2011 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı esas olmakla
birlikte Kanunun 53. maddesine göre 4/1-(b) kapsamında da prim ödemeye devam
etmiştir. Bu durumda, sigortalının 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsünde geçen prim
ödeme gün sayıları ayda 30 günü geçmeyecek şekilde aylık bağlama işleminde
birlikte dikkate alınacaktır. Prime esas kazançlar yönünden ise 4/1-(a) ve
4/1-(b) statüsünde geçen toplam prim ödeme gün sayısı karşılığı azami kazanç
tutarını geçmeyecek şekilde hem 4/1-(a) hem de 4/1-(b) kapsamında ödediği prime
esas kazançlar dikkate alınacaktır.
Örnek 2: 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı devam
eden sigortalı, 4/1-(b) kapsamında bir işyeri açarak, 1.3.2011 tarihinden
itibaren Kanunun 53. maddesi gereğince 4/1-(b) kapsamında prim ödemeye devam
edeceğini beyan ederek 4/1-(b) kapsamında da prim ödemiştir. Tarafına 4/1-(a)
kapsamında yaşlılık aylığı bağlanacak olan sigortalı 30.6.2011 tarihinde işten
ayrılarak aynı tarih itibariyle tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalının
aylık hesabına esas 2011 yılı gün sayısı ve kazançları dikkate alınırken
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki prime esas kazançları birleştirilecek, ancak
kazançlar prim gün sayısı karşılığı prime esas kazanç üst sınırını geçmeyecek
şekilde dikkate alınacaktır. 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsünde geçen prim ödeme gün
sayıları ise ayda 30 günü geçmeyecek şekilde aylık bağlama işleminde birlikte
dikkate alınacaktır. Sigortalının aylık hesabına esas 2011 yılı prim gün
sayıları ve kazançları aşağıda gösterilmiştir.
Dönemler |
Sigortalılık
Hali |
Aylık
Esas Hesabına |
||||
4/1-(a) |
4/1-(b) |
|||||
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
Gün |
Kazanç |
|
2011/Mart |
10 |
1.660 |
20 |
265,50 |
30 |
1.725,80 |
2011/Nisan |
30 |
796,50 |
0 |
796,50 |
30 |
1.593 |
2011/Mayıs |
20 |
531 |
10 |
796,50 |
30 |
1.327,50 |
2011/Haziran |
30 |
796,50 |
0 |
796,50 |
30 |
1.593 |
TOPLAM |
90 |
3.784 |
|
2.655 |
90 |
6.239,30 |
Bu durumda, sigortalının aylık hesabına esas günlük kazançları
belirlenirken, 2011/Mart ayı için 4/1-(a) kapsamındaki 10 gün prim gün
sayısının karşılığı olan 1.660 TL değil, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki prime
esas kazançları birleştirilerek prime esas kazanç üst sınırını geçmeyecek
şekilde dikkate alınacak olup, bu miktar 1.725,80 TL dir.
Aynı dönem için 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında prim ve
prime esas kazanç olması durumunda 4/1-(a) kapsamında 30 günden az prim gün
sayısını 30 güne tamamlayan 4/1-(b) kapsamındaki hizmet süreleri, yaşlılık
aylığı bağlanacak statünün tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(b) prim ödeme gün sayısı
ayrı ayrı değerlendirilecek, malullük ve ölüm aylığı uygulamasında ise son
statüye göre değerlendirme yapılarak 4/1-(b) kapsamında malullük ve ölüm aylığı
bakımından değerlendirilecektir.
Tahsis talep veya ölüm yılı ile bundan bir önceki yıl
hariç olmak üzere, her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu
takvim yılından sonra tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen her takvim
yılında, her yılın güncelleme katsayısı ile artırılarak güncellenecektir.
Tahsis talep veya ölüm yılı ile bundan bir önceki takvim
yılı kazancı da dahil edilerek, güncellenen kazançların toplamı alınacaktır.
Kazançlar toplamı,
sigortalılık süresindeki (karma aylık hesaplama yönteminde 2008/Ekim (dahil) sonrasındaki)
toplam prim ödeme gün sayısına bölünerek, ortalama günlük kazanç (OGK)
bulunacaktır (OGK = Güncellenen Kazançlar Toplamı / Toplam Prim Ödeme Gün
Sayısı).
1.1.2. Prim Ödeme Gün
Sayısı
OGK hesabına ilişkin formülde
yer alan toplam prim ödeme gün sayısına;
Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrasında
belirtilen maden işyerlerinin yeraltı ve yeraltı münavebeli işlerindeki prim
ödeme gün sayılarının dörtte biri,
Kanunun 40 ve 49. maddelerine göre verilen itibari hizmet
süresi ile FHSZ gün sayıları,
Kamu kurum ve kuruluşlarında Kanun hükümlerine tabi
çalışan sözleşmeli pilot ve uçuş ekibi personeline 3160 sayılı Kanun gereğince
verilen itibari hizmet müddeti,
gibi kazançsız gün
sayıları dahil edilmeyecektir.
Ortalama günlük
kazancın 30 katı alınarak, aylığın hesabına esas sigortalının ortalama aylık
kazancı (OAK) bulunacaktır. (OAK = OGK x 30)
1.1.3. Aylık Bağlama
Oranı
1.1.3.1. Yaşlılık
Aylıkları İçin
Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için
% 2 olarak uygulanacaktır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı
olarak dikkate alınacaktır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün
sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının
hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve
Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan
hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınacaktır. Ancak, bu
hesaplama şekli 30.4.2008 (dahil) öncesi sigortalı olanlar için uygulanacak,
1.5.2008 (dahil) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlar hakkında
uygulanmayacaktır.
Örnek: Sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte 2100 günü olup, tahsis talep tarihinde toplam 5800 prim gün sayısı
bulunmaktadır. Bu sigortalının ABO 3’ü;
3600-2100 = 1500
1500/360 = 4,17 x % 3
= % 12,51
5800-1500 = 4300/360
= 11,94 x % 2 =23,88
ABO 3 = 12,51+ 23,88
= % 36,39’dur.
Özel hükümlere göre aylık
bağlananlardan;
Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrası gereğince
maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışan sigortalılara bağlanan aylıkların
aylık bağlama oranı, 8100 gün üzerinden hesaplanan orandan (% 45) az
olmayacaktır.
Kanunun geçici 10. maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarına göre sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce
malul olan sigortalılar ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanan
sigortalılara bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden
hesaplanan orandan (% 30) az olmayacaktır.
Aylık bağlama oranı %
90’ı geçemez.
28. maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa
hak kazanan sigortalılardan;
4/1-(a) sigortalıları için hesaplanacak aylık bağlama
oranı, prim gün sayısı 7200 den az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının
7200 prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi
suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x 7200 / % 60
= ABO ya esas prim gün sayısı) % 40’ı geçmemek üzere,
4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için hesaplanacak aylık
bağlama oranı, prim gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp
oranının 9000 prim gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a
bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x
9000 / % 60 = ABO ya esas prim gün sayısı) % 50’yi geçmemek üzere,
tespit edilecektir. Prim ödeme gün sayısı 4/1-(a)
sigortalıları için 7200, 4/1-(b) sigortalıları için 9000 günden fazla olanlar
için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı
belirlenecektir.
Ancak, Kurum sağlık kurulunca Kanunun 28. maddesinin
beşinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tespit edilen çalışma gücü kayıp oranı
% 59’un üzerinde bile olsa aylık bağlama oranına esas gün sayısı belirlenirken,
çalışma gücü kayıp oranı % 59 (Gün sayısı X % 59/ % 60) olarak dikkate
alınacaktır.
1.1.3.2. Malullük ve
Ölüm Aylıkları İçin
Aylık bağlama oranı, 7200 günden az prim ödeme gün sayısı
olan 4/1-(a) sigortalıları için % 40 olup, 7200 günden fazla her tam yıl için
bu oran % 2 puan artırılacaktır.
Aylık bağlama oranı, 9000 günden az prim ödeme gün sayısı
olan 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için % 50 olup, 9000 günden fazla her tam
yıl için bu oran % 2 oranında artırılacaktır.
Aylık bağlama oranının
hesabında, 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınacaktır.
Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama
oranı 10 puan artırılacaktır. Ancak, aylık bağlama oranı % 90’ı geçemez.
1.2. Aylık Hesabı
Ortalama aylık kazanç ile aylık bağlama oranının
çarpılmasıyla sigortalının tahsis talep veya ölüm yılına ait Ocak aylığı
bulunacaktır.
Aylık = Ortalama aylık kazanç x aylık bağlama
oranı formülü ile hesaplanacaktır.
Hesaplanan yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı; sigortalının
çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak,
talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık
kazancının % 35’inden, sigortalının talep veya ölüm tarihinde bakmakla yükümlü
olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından hesaplanan alt sınır aylığından az
olmayacaktır.
Malullük ve ölüm aylıklarında diğer bir alt sınır
kontrolü olarak, hesaplanan ölüm veya malullük aylığı tahsis talep veya ölüm
yılından önceki yılın son ödeme ayında 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki
sigortalılar için dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az
olmayacaktır. Az olması durumunda, sigortalının aylığı bu miktara
yükseltilecektir.
Hesaplanan aylık, tahsis talep veya ölüm yılına ait Ocak aylığı
olup, aylığın başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme
dönemi için aylıklara uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık
döneminde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık
başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanacaktır.
2. 2008/Ekim (Hariç)
Öncesi Sigortalı Olup, 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Tahsis talebinde Bulunan
Sigortalılar (Karma Sistem)
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya
iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde
bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kanunlarına ya da bu Kanunda belirtilen
sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas
alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleridir. Yaşlılık
aylıklarında son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetin
geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit
olması, malullük ve ölüm halleri, yaş haddinden re’sen
emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı
oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son
sigortalılık hali esas alınacaktır.
2.1. 4/1-(a)
Sigortalıları İçin
Karma sisteme göre
aylıklar;
1) 2008/Ekim (hariç)
öncesi kısmi aylığın (A) hesabı
- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın (A1) hesabı
- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın (A2) hesabı
2) 2008/Ekim (dahil)
sonrası kısmi aylığın (B) hesabı
3) Kısmi aylıkların
birleştirilmesi
olmak üzere üç aşamalı
olarak belirlenecektir.
2.1.1. 2008/Ekim
(Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı
2008/Ekim (hariç)
öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000 yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait
aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim (hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı
olmak üzere iki aşamalı olarak belirlenecektir.
2.1.1.1. 2000 Yılı
Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı (506 SK GM 82/1-a)
Bilindiği üzere, katsayı esasına dayalı gösterge sistemi
2000 yılı itibariyle kaldırıldığından, sigortalıların 2000 yılından önceki kısmi
aylıklarına esas göstergelerinin tespitinde kamu ve özel sektör için düzenlenen
gösterge ve üst gösterge tespit tabloları kullanılmakta idi. Göstergenin
tespitinde sigortalının 2000 yılından önce primi ödenmiş son 10 yılın prime
esas kazancının ortalaması esas alınarak önce üst gösterge tespit tablosundan
gösterge tespiti yapılmakta, ortalama yıllık kazanca yakın göstergenin
bulunamaması halinde, bu defa 5 yıllık prime esas kazançların ortalaması
alınarak gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılmakta, ortalama
yıllık kazancın tespitine esas son 10 veya 5 yıllık prime esas kazançların
bulunmaması halinde mevcut yıl sayısı esas alınarak aynı şekilde gösterge
tespiti yapılmakta idi.
Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasında 506 sayılı
Kanunun geçici 82. maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde
hesaplanacak kısmi aylıklara esas göstergenin, sigortalıların ortalama yıllık
kazanç hesabına giren takvim yılı sayısına göre hazırlanacak olan gösterge ve
üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirleneceği öngörüldüğünden,
göstergenin tespitine esas 1 ila 10 yıla ilişkin prime esas kazançlar için özel
ve kamu sektörüne ait gösterge tespit tabloları hazırlanmış olup, gösterge
tabloları Genelge ekinde (Ek-6) yer almıştır.
A1 aylığı: Gösterge x Katsayı x
Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanacaktır.
2.1.1.1.1. Aylığın
Hesabına Esas Parametreler
2.1.1.1.1.1. Gösterge
Sigortalının 2000 yılından önce çalıştığı sektör (kamu/özel)
için geçerli olan ve ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı
esas alınmak suretiyle hazırlanan gösterge ve üst gösterge tespit tablolarında
ortalama yıllık kazanca eşit sayının, tabloda eşit sayı yoksa en yakın sayının
karşılığı olarak alınacaktır.
2.1.1.1.1.2. Aylık
Bağlama Oranı (ABO)
Yaşlılık aylıkları için: Gösterge Tablosu’ndan hak kazanılan yaşlılık aylıklarının oranı %
60’tır. Üst Gösterge Tablosu’nun her kademesi için
ayrı bir oran belirlenmiş olup, 10’uncu derecenin 1. kademesinin karşılığı oran
% 59.9, 1. derecenin 10. kademesinin karşılığı oran ise % 50’dir. Ara
göstergelerin oranları ise en düşük göstergenin karşılığı olan % 59.9 oranı,
izleyen her gösterge için binde bir azaltılarak belirlenmiştir.
Belirlenen oranlar;
Sigortalı kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra
doldurulan her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödenen her 240 günlük prim
için (1) er puan arttırılacak, 5000 günden eksik her 240 günlük prim için (1)
er puan eksiltilecektir.
Özel koşullara göre Gösterge Tablosundan bağlanan aylığın
oranı % 60’ın altında olmayacaktır. Özel koşullara göre aylığa hak kazananlar
için indirim uygulanmayacaktır.
ABO hiçbir şekilde %
85’i geçmeyecektir.
Malullük aylıkları için: Gösterge Tablosu’ndan hak kazanılan malullük aylıklarının oranı %
70’tir. Ancak, sigortalı bir başkasının bakımına muhtaç durumda ise, bu oran %
80’e çıkartılır. Üst Gösterge Tablosundan bağlanan aylıkların oranı üst
göstergenin karşılığı olan derece ve kademeye isabet eden orandır (% 50 ile %
59.9 arasında). Sigortalı bakıma muhtaç olsa bile, bu şekilde tespit olunan
oran değiştirilmez.
Ölüm aylıkları için: Gösterge Tablosundan
bağlanan ölüm aylığının oranı % 60’tır. Üst Gösterge Tablosu’ndan
bağlanan aylıkların oranı ise her derecenin her kademesi için ayrı ayrı
belirlenmiş olup, % 50 ile % 59,9 arasında değişmektedir. Bu oranlar,
sigortalılık süresindeki prim ödeme gün sayısı ve ölüm tarihindeki yaşı dikkate
alınarak, sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her
tam yaş için ve 5000 günden fazla her 240 gün için (1) er puan artırılacaktır.
5000 günden eksik her 240 gün için indirim uygulanmaz. Gösterge Tablosundan
bağlanan ölüm aylığının oranı % 70, Üst Gösterge Tablosundan bağlanan aylığın
oranı ise % 50’den az olamaz. Her iki gösterge tablosundan bağlanan aylıkların
oranı, hiçbir şekilde % 85’i geçemez.
2.1.1.1.1.3. Katsayı
Katsayı, en son 1.7.1999 tarihinde belirlenen ve
31.12.1999 tarihinde geçerli olan 12.000 rakamıdır.
2.1.1.1.2. Aylığın
Hesabı
Tam aylık: (Gösterge x 12000 x ABO) formülü
uygulanarak hesaplanacaktır. Ancak aylık, üst gösterge tablosundan
hesaplanmışsa (10175 x 12000 x ABO) formülüne göre hesaplanan tutardan,
gösterge tablosundan hesaplanmışsa (9475 x 12000 x % 70) 79.590.000 liradan az
olmayacaktır.
Kısmi aylık: 1999/Aralık ayına ait
kısmi aylık; tam aylık x (2000 yılından önceki gün sayısı/toplam prim ödeme gün
sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.
1999/Aralık ayı itibariyle bulunan (A1) kısmi aylığı, önce
1999/Aralık ayı TÜFE artış oranı olan % 5,9 kadar arttırılarak 2000/Ocak ödeme
dönemine, daha sonra 2000 yılı dahil olmak üzere 2008 yılına kadar geçen her
takvim yılı için TÜFE artış oranı ve GH kadar ayrı ayrı artırılarak 2008/Ocak
ayına taşınacaktır. Kısmi aylığın güncellenmesinde kullanılacak TÜFE ve GH
oranları ile kazançların güncellenmesinde kullanılacak ortak çarpanlar aşağıda
gösterilmiştir.
Yıl |
TÜFE |
GH |
Çarpan
(TÜFE x GH) (2000-2008 Kazançları İçin) |
Ara.99 |
1,059 |
1,00 |
|
2000 |
1,39 |
1,072 |
5,35616155290963 |
2001 |
1,685 |
1,00 |
3,17873089193450 |
2002 |
1,297 |
1,078 |
2,27350035112747 |
2003 |
1,184 |
1,058 |
1,81492070639998 |
2004 |
1,0932 |
1,089 |
1,52450956224251 |
2005 |
1,0772 |
1,0740 |
1,31773938558075 |
2006 |
1,0965 |
1,061 |
1,13267550000000 |
2007 |
1,0839 |
1,045 |
1,00000000000000 |
Eski kısmi aylığın (EKA) 2008/Ocak ayına taşınmasında
ortak çarpan olarak 8,45199464995839, eski tam aylığın (ETA) 2008/Ocak ayına taşınmasında
ise 5,33084633754782 ortak çarpanı kullanılacaktır.
2.1.1.2.
2000-2008/Ekim (Hariç) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı (506 SK GM 82/1-b)
2.1.1.2.1. Aylığın
Hesabına Esas Parametreler
2.1.1.2.1.1. Ortalama
Yıllık Kazanç (OYK)
2000 (dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen her takvim
yılına (2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006) ait prime esas kazanç,
kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar geçen her takvim
yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE’deki artış oranı daha sonra GH
kadar arttırılarak güncellenecektir. 2007 ve 2008/Ocak-Eylül (dahil) kazançlar,
kendinden sonra geçen yıl olmaması ve güncel olması nedeniyle güncellenmeden
olduğu gibi alınacaktır. Güncellenen kazançlar toplamının, 2000 yılı (dahil)
ile 2008/Eylül (dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısına bölümünün 360 katı
ortalama yıllık kazancı vermektedir.
2.1.1.2.1.2. Aylık
Bağlama Oranı (ABO)
Yaşlılık aylıkları için: Toplam prim ödeme gün
sayısının ilk 3600 günün her 360 günü için % 3,5, sonraki 5400 günün her 360
günü için % 2, daha sonraki her 360 gün için % 1,5 oranlarının toplamından
oluşmaktadır. Özel koşullara göre hak kazanılan yaşlılık aylıklarında bu oran %
60’ın altında olamaz.
Malullük aylıkları için: % 60 olarak esas alınacak,
ancak başka birinin sürekli bakımına muhtaç sigortalılar için % 70 oranı
uygulanacaktır.
Ölüm aylıkları için: % 60 olarak esas
alınacaktır. Ancak, bu oran sigortalının ölüm tarihindeki toplam prim ödeme gün
sayısı üzerinden;
8100 ile 9000 gün
arasında prim ödenen her 360 gün için % 2,
9000 günden sonra
ödenen her 360 gün için de % 1,5,
artırılarak
belirlenecektir.
2.1.1.2.2. Aylığın
Hesabı
Tam aylık:(OYK x ABO) / 12 formülü uygulanarak
hesaplanacaktır. Hesaplanan bu aylık, tahsis talep veya ölüm yılının prime esas
günlük kazanç alt sınırının aylık tutarının % 35’inden az olamaz.
Kısmi aylık: 2008/Ocak ayına ait
kısmi aylık; tam aylık x (2000-2008/Eylül (dahil) arasındaki prim ödeme gün
sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.
Sigortalının
2008/Eylül (dahil) önceki prim ödeme gün sayısına ait kısmi aylık (A), (A1) ve
(A2) kısmi aylıklarının toplamından oluşmaktadır.
2.1.2. 2008/Ekim
(Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 SK M. 29-GM 2/b)
Kısmi aylığa esas aylık : (OAK x ABO) formülüne
göre “1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem” başlığı altında belirtilen esaslara
göre hesaplanacaktır.
Kısmi aylık (tahsis talep veya
ölüm yılı Ocak ayına ait) :
Tam aylık x (2008/Ekim
(dahil) sonraki prim ödeme gün sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı)
2.1.3. Kısmi
Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)
A1 + A2 = (A) kısmi
aylığı;
(A1) kısmi aylığının hesabına esas tam aylığın, 2000
(dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen takvim yılları için her yılın TÜFE
artış oranlarına göre artırılarak bulunan miktarıyla,
1999/Aralık döneminde en düşük göstergenin katsayı ile
çarpımının % 70’ i oranındaki (9475 x 12000 x % 70 = 79.590.000 TL) asgari
aylığın 2008 Ocak ayına kadar aylık artışları uygulanmak suretiyle taşınmış
miktarının,
2008/Eylül (dahil) önceki prim ödeme gün sayısı ile
çarpımının toplam prim ödeme gün sayısı ile bölünerek elde edilen miktarlarının
altında olmayacaktır.
Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin
aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 506 sayılı Kanunun
geçici 82. maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı,
toplam prim ödeme gün sayısı içinde Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim
ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınacaktır.
Yukarıdaki şekilde belirlenen (A) kısmi aylığı, 2008 yılı
dahil olmak üzere tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her
yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep veya ölüm
yılının Ocak ayına taşınacaktır.
Sigortalının Aylığı (C); (A) ve (B) kısmi aylıklar
toplamından oluşmaktadır. Aylık (C) = (A) Kısmi Aylığı + (B) Kısmi Aylığı
Malullük ve ölüm aylıklarında diğer bir alt sınır
kontrolü olarak, hesaplanan ölüm veya malullük aylığı tahsis talep veya ölüm yılından
önceki yılın son ödeme ayında 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için dosya
bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olmayacaktır. Az olması
durumunda, sigortalının aylığı bu miktara yükseltilecektir.
A + B = C aylığının
başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme döneminde
uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık döneminde ise Ocak ve
Temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılmak suretiyle
aylık başlangıç tarihindeki aylığı bulunacaktır.
2.2. 4/1-(b)
Sigortalıları İçin
4/1-(b) sigortalıları
için Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelere ilişkin aylığın
hesaplanmasında 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık hesaplama sistemi
aşağıdaki belirtildiği şekilde yapılacaktır.
2.2.1. Yaşlılık Aylıkları
1) 2008/Ekim (hariç)
öncesi kısmi aylığın (A) hesabı
- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın (A1) hesabı
- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın (A2) hesabı
2) 2008/Ekim (dahil)
sonrası kısmi aylığın (B) hesabı
3) Kısmi aylıkların
birleştirilmesi
olmak üzere üç
aşamalı olarak belirlenecektir.
2.2.1.1. 2008/ Ekim
(Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı
2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000
yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim
(hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak
belirlenecektir.
2.2.1.1.1. 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın
(A1) Hesabı (1479 SK Md. 36)
Aylık: Basamak Karşılığı Gösterge
Tablosundaki Değer x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanacaktır.
2.2.1.1.1.1. Aylık
Hesabına Esas Parametreler
2.2.1.1.1.1.1.
Basamak Karşılığı Gösterge Tablosundaki Değer
Sigortalının 31.12.1999 tarihindeki basamak karşılığının
2003 yılı ikinci dönem gösterge tablosundan bulunan değeridir.
2.2.1.1.1.1.2. Aylık
Bağlama Oranı (ABO)
Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en
son prim ödediği gelir basamağından en az bir tam yıl prim ödemiş olması
halinde, bulunduğu gelir basamağının, bir yıl ödememiş olması halinde ise bir
alt basamağın %70’i oranında aylık hesaplanacaktır. Bu oran;
25 yıldan fazla prim
ödenen her tam yıl için 1 puan artırılacaktır. Kadın ise 50, erkek ise 55
yaşından sonraki hizmetleri için fazla olan her tam yaş için 1 puan
artırılacaktır.
Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmakla beraber en
az 15 tam yıl sigorta primi ödemiş olanlara hesaplanacak aylıklarda primi
ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için 1 puan indirim yapılacaktır.
4/1-(b) sigortalıları için Kanunun 28. maddesinin dört ve
beşinci fıkralarına (ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olanlar ile
çalışma gücü kaybı oranı % 60’ın altında olanlar) göre aylık bağlanırken, 2000
yılı öncesine ilişkin kısmi aylık hesaplanırken aylık bağlama oranı, 9000
günden eksik her 360 gün için % 70 oranından 1 puan indirilmek suretiyle tespit
edilecektir.
2.2.1.1.1.2. Aylığın
Hesabı
Kısmi aylık: Basamak karşılığı
gösterge tablosundaki değer x aylık bağlama oranı x 2000 yılı öncesi gün
sayısı/ toplam prim gün sayısı formülüne göre hesaplanacaktır.
2.2.1.1.2. 2000-2008/Eylül (Dahil) Arası Kısmi
Aylığın (A2) Hesabı (1479 SK M. 36 ve Geçici 11. Md.)
Aylık: Ağırlıklı ortalama x
aylık bağlama oranı formülüne göre hesaplanacaktır.
2.2.1.1.2.1. Aylık
Hesabına Esas Parametreler
2.2.1.1.2.1.1.
Ağırlıklı Ortalama
Sigortalının 1.1.2000 ile 1.10.2008 tarihleri arasında
prim ödediği gelir basamaklarının basamaklardaki bekleme süresi dikkate
alınarak 2003 yılı ikinci dönem gelir tablosu karşılığının prim ödenen ay
sayısına oranıdır.
2.2.1.1.2.1.2. Aylık
Bağlama Oranı
Sigortalının
toplam sigortalılık süresinin;
-
İlk 10 tam yılının her bir yılı için % 3,5,
-
Takip eden 15 tam yılın her bir yılı için % 2,
-
25 yıldan fazla her bir tam yıl için % 1,5
oranlarının
toplamından oluşmaktadır.
4/1-(b) sigortalıları için Kanunun 28. maddesinin
dördüncü ve beşinci fıkralarına (ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul
olanlar ile çalışma gücü kaybı oranı % 60’ın altında olanlar) göre aylık
bağlanırken, sigortalının toplam prim ödeme gün sayısına göre yukarıda
belirtilen kurallar çerçevesinde aylık bağlama oranı belirlenecektir.
2.2.1.1.2.2. Aylığın
Hesabı
Kısmi aylık: Ağırlıklı ortalama x
aylık bağlama oranı x 1.1.2000-30.9.2008 arası gün sayısı/ Toplam prim gün
sayısı formülüne göre hesaplanacaktır.
A1 ve A2 kısmi aylıkları toplanacak, 2003 yılı
Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu (1.7.2003) esas alınarak,
bulunan bu tutar, 2003 yılı Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sosyal
destek ödemesi tutarından 2003/Temmuz ayına kadar kümülatif TÜFE oranı kadar
düşülerek, 2003/Temmuz itibariyle kalan sosyal destek ödemesi miktarının (100
TL ödenenler için 85.95 TL ve 75 TL ödenenler için ise 64.46 TL’nin 2008/Ekim
öncesi gün sayısı ile çarpımının toplam gün sayısına oranı) 2008/Ekim öncesi
gün sayısına isabet eden miktarı 2004 yılı Ocak ödeme döneminden
2007/Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan artışlar uygulanmak suretiyle
2008/Ocak dönemine taşınacaktır.
2.2.2. Malullük ve
Ölüm Aylıkları
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılara, Kanunun
geçici 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre bağlanacak malullük ve
ölüm aylıklarının hesaplanmasında, 1.1.2000 tarihinden önce ve sonra
sigortalılık süresinin bulunması halinde, sadece 1.1.2000 tarihinden sonraki
süreler dikkate alınacaktır. Bu sigortalılara bağlanacak malullük ve ölüm aylıkları
Kanunun geçici 2. maddesi hükümleri dikkate alınarak Kanunun 27 ve 33.
maddeleri hükümlerine göre hesaplanacak, bu şekilde hesaplanan aylıklar,
Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelerin, toplam hizmet süresine
oranlanması şeklinde kısmileştirilecektir.
Karma sisteme göre
malullük ve ölüm aylıkları;
1)
2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı,
2)
2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın (B) hesabı,
3)
Kısmi aylıkların birleştirilmesi,
olmak üzere üç
aşamalı olarak belirlenecektir.
2.2.2.1. 2008/Ekim
(Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı (1479 SK. Geçici 11. Md.)
Aylık: Ağırlıklı ortalama x
aylık bağlama oranı formülüne göre hesaplanacaktır.
2.2.2.1.1. Aylık
Hesabına Esas Parametreler
2.2.2.1.1.1.
Ağırlıklı Ortalama (AO)
Sigortalının 1.1.2000 tarihi ile aylık talep veya ölüm
tarihi arasında prim ödediği gelir basamaklarının, basamaklardaki bekleme
süresi de dikkate alınarak 2003 yılı ikinci dönem gelir tablosu karşılığının
prim ödenen ay toplamına oranıdır.
2.2.2.1.1.2. Aylık Bağlama
Oranı (ABO)
Malullük aylıkları için: % 65 alınacaktır. Ancak
başka birinin sürekli bakımına muhtaç sigortalılar için % 75 oranı
uygulanacaktır.
Ölüm aylıkları için: Ölüm aylığı bağlama
oranı % 65’dir. 25 yıldan fazla her tam yıl için 1.5 puan artırılacaktır.
Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malul sayılarak aylık
bağlanmasına hak kazanmış ise bu durum dikkate alınmayacaktır.
2.2.2.1.2. Aylığın
Hesabı
1.1.2000-1.10.2008
arası hizmetlere göre hesaplanan kısmi aylık:
A aylığı = Ağırlıklı ortalama x aylık bağlama oranı x
1.10.2008 tarihine kadar geçen hizmet süresi/ toplam hizmet süresi formülüne
göre hesaplanacaktır.
2003 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu
(1.7.2003) esas alınarak, bulunan bu tutar, 2003 yılı Ocak ayından itibaren
ödenmesi gereken sosyal destek ödemesi tutarından 2003/Temmuz ayına kadar
kümülatif TÜFE oranı kadar düşülerek, Temmuz/2003 itibariyle kalan sosyal
destek ödemesi miktarının (100 TL ödenenler için 85.95 TL ve 75 TL ödenenler
için ise 64.46 TL’nin 2008/Ekim öncesi gün sayısı ile çarpımının toplam
gün sayısına oranı) 2008/Ekim öncesi gün sayısına isabet eden miktarı 2004
yılı Ocak ödeme döneminden 2007/Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan
artışlar uygulanmak suretiyle 2008/Ocak dönemine taşınacaktır.
2.2.2.2. 2008/Ekim
(Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 SK M. 29 - GM 2/b)
Kısmi aylığa esas aylık: (OAK x ABO) formülüne
göre “1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem” başlığı altında belirtilen esaslara
göre hesaplanacaktır.
Kısmi aylık (tahsis talep tarihinden önceki
yılın aralık ayına ait) :Tam aylık x (2008/Ekim (dahil) sonraki prim ödeme gün
sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.
2.2.2.3. Kısmi
Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)
Yaşlılık aylıkları için hesaplanan A1 + A2 = (A) kısmi
aylığı, malullük ve ölüm aylıkları için belirlenen A kısmi aylığı 2008 yılı
dahil olmak üzere tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her
yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep veya ölüm
yılının Ocak ayına taşınacaktır.
Sigortalının aylığı (C), (A) ve (B) kısmi aylıklar
toplamından oluşmaktadır. Aylık (C) = (A) Kısmi aylığı + (B) kısmi aylığı
Malullük ve ölüm aylıklarında hesaplanan ölüm veya
malullük aylığı tahsis talep veya ölüm yılından önceki yılın son ödeme ayında
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık
aylığından az olmayacaktır. Az olması durumunda, sigortalının aylığı bu miktara
yükseltilecektir.
A + B = C aylığının başlangıç
tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme döneminde uygulanan artış
oranı kadar, yılın ikinci altı aylık döneminde ise Ocak ve Temmuz ödeme
dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılmak suretiyle aylık
başlangıç tarihindeki aylığı bulunacaktır.
2.3. 2008/Ekim ay
başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı
olup, 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı
olanlardan aylık talebinde bulunanlar, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da
bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara
aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, 2008/Ekim ay başı öncesinde geçen fiili
hizmet süreleri dikkate alınarak bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine
göre tespit olunacaktır. Tespit edilecek statü;
4/1-(a) ise;
1) 2008/Ekim (hariç)
öncesi kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A) hesabı
- 2000 yılı öncesi
kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A1) hesabı
- 2000-2008/Eylül
(dahil) arası kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A2) hesabı
2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi
aylığın 4/1-(c) sigortalısının (B) aylığı hesap edilerek tespit edilen kısmi
aylıkların birleştirilmesi sonucu karma sisteme göre belirlenecektir.
4/1-(b) ise;
1) 2008/Ekim (hariç)
öncesi kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A) hesabı
- 2000 yılı öncesi
kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A1) hesabı
- 2000-2008/Eylül
(dahil) arası kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A2) hesabı
2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi
aylığın 4/1-(c) sigortalısının (B) aylığı hesap edilerek tespit edilen kısmi
aylıkların birleştirilmesi sonucu karma sisteme göre belirlenecektir.
Bu Kanuna tabi
hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklarda geçen
hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu
Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
2.4. 2926 Sayılı
Kanuna Tabi Sigortalılar
2926 sayılı Kanunun “Malullük Aylığının Hesaplanması” başlıklı
14., “Yaşlılık Aylığının Hesaplanması” başlıklı 18. ve “Ölüm Aylığının
Hesaplanması” başlıklı 24. maddeleri hariç diğer maddeleri 4956 sayılı Kanunla
2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılarak, bunlar hakkında 1479
sayılı Kanun hükümleri uygulanmaya başlanmıştır.
Bu Kanunla da 2926
sayılı Kanunun tamamı yürürlükten kaldırılmıştır.
Kanunun 4/1-(b) sigortalıları için öngörülen hükümleri,
2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılar içinde uygulanacak olup, bu sigortalıların
Kanunun geçici 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak
malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları 2926 sayılı Kanun hükümleri dikkate
alınmak suretiyle belirlenecektir.
2926 sayılı Kanunun;
- 14. maddesinde “Malullük aylığı bağlanmasına hak
kazanan sigortalıya 33. maddede belirtilen basamaklardan son defa prim ödediği
basamağa ait göstergenin katsayı ile çarpımının % 70’i oranında malullük aylığı
bağlanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise bu oran %
80’e çıkarılır.”,
- 18. maddesinde “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanan sigortalıya bulunduğu basamakta en az bir tam yıl prim ödemiş olması
şartıyla, 33. maddede belirtilen basamaklardan son defa prim ödediği basamak
göstergesinin katsayı ile çarpımının % 70’i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Şu kadar ki;
a) Sigortalının bulunduğu basamakta en az bir tam yıl
prim ödememiş olması halinde yaşlılık aylığı bir önceki basamak üzerinden
hesaplanır.
b) Yaşlılık aylığı; sigortalının kadın ise 58, erkek ise
60 yaşından sonra sigortalılığa devam da fazla olan her tam yaş için ve 25
yıldan fazla prim ödediği her tam yıl için % 70 oranı birer arttırılarak
hesaplanır.
Yaşlılık aylığı her
halde % 90 oranını geçemez.”,
- 24. maddesinde “Sigortalının ölümü
halinde hak sahiplerine bağlanacak aylığın tespit edilmesinde;
a) Sigortalının almakta olduğu malullük veya yaşlılık
aylığı,
b) Sigortalının, bağlanmasına hak kazanmış olduğu
malullük veya yaşlılık aylığı veya kısmi yaşlılık aylığı,
c) Malullük aylığı bağlandıktan sonra kontrol muayenesi
sebebiyle aylığı kesilen sigortalı için kesilmiş bulunan malullük aylığı,
d) Yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 20. maddenin
birinci fıkrasına göre kesilen aylığı,
e) Sigortalının 3 tam yıl prim ödemekle beraber 15 tam
yıl sigorta primi ödemeden ölümü halinde, 15 tam yıl sigorta primi ödemiş
olanlar gibi 18. madde hükmüne göre hesaplanacak kısmi aylığı,
esas tutulur.
Sigortalı, başka birinin sürekli bakıma muhtaç durumda
malul sayılarak aylık bağlanmış veya aylık bağlanmasına hak kazanmış ise (a),
(b) ve (c) bentlerinde esas tutulan aylıklarda bu nedenle yapılan artış oranı
dikkate alınmaz.
Ölüm aylığı, her halde ölüm aylığının hesaplanmasına esas
basamak göstergesi ile katsayının çarpımının % 90’ını aşamaz.”
hükümleri yer
almaktadır.
4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 2926
sayılı Kanuna tabi sigortalı olup, 1.10.2008 tarihinden sonra malullük,
yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalılar ile ölüm aylığı talebinde
bulunan hak sahiplerinin aylıklarının Kanunun geçici 2. maddesi gereğince,
- Aylık talep tarihi itibariyle
bulundukları basamaklar tespit edilerek 2926 sayılı Kanunun 14, 18 ve 24.
maddelerine,
- 1.10.2008 tarihinden sonraki kazançları dikkate alınmak
suretiyle Kanunun geçici 2. maddesine,
göre hesaplanacak
aylıklar toplanmak suretiyle belirlenecektir.
2.5. 2925 Sayılı
Kanuna Tabi Sigortalılar
Kanunun yürürlük
tarihi olan 2008/Ekim ve sonrası için 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili
yapılmayacağından, sadece Kanunla getirilen sisteme göre tarım sigortalılarına
aylık bağlanması söz konusu olmayıp, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak
aylıklar Kanunun 39. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle Kanunun geçici 2.
maddesine göre hesaplanacaktır.
2008/Ekim (Hariç) öncesi sigortalı olup, 2008/Ekim
(dahil) sonrası tahsis talebinde bulunan sigortalılar için karma sisteme göre
aylıklar;
1) 2008/Ekim (Hariç)
Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı
a) 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı
b) 2000-2008/Eylül (Dahil) Arası Kısmi Aylığın (A2)
Hesabı
2) 2008/Ekim (Dahil)
Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı
3) Kısmi Aylıkların
Birleştirilmesi (A +B= C)
Olmak üzere üç
aşamalı olarak belirlenir.
1) 2008/ Ekim (Hariç)
Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı
2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000 yılı
öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim
(hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak
belirlenir.
a) 2000 Yılı Öncesi
Kısmi Aylığın (A1) Hesabı (506 SK GM 82/1-a)
A1 aylığı: Gösterge x katsayı x
Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.
Gösterge; öncelikle, 2000 yılından önceki primi
ödenmiş son 5 takvim yılına, 5 takvim yılından az prim ödenmişse prim ödenen
takvim yıllarına ait prime esas kazançlar dikkate alınarak, sigortalının
göstergesinin tespitine esas ortalama yıllık kazancı bulunur. Aylığın hesabına
esas gösterge, özel sektör için yıl sayısı dikkate alınarak düzenlenen gösterge
tespit tablolarından ortalama yıllık kazanca eşit sayının, tabloda eşit sayı
yoksa en yakın sayının karşılığı olarak alınır. Üst göstergeden aylık
bağlanmaz.
Yaşlılık Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Katsayı esasına
dayalı gösterge sisteminde ABO % 60’tır. Bu oran, 5000 günden fazla ödenen her
240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (1)’er artırılır.
Tarım sigortasına göre bağlanan yaşlılık aylıklarının oranı 5000 günden eksik
ödenen her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için
eksiltilmediği gibi, yaştan dolayı da herhangi bir artırım uygulanmaz. Bu
şekilde, belirlenen yaşlılık aylığının oranı hiçbir şekilde % 85’i geçemez.
Malullük Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Malullük aylığı
bağlama oranı % 60’dır. Ancak sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç
durumda ise, bu oran % 80’e çıkarılır.
Ölüm Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Ölüm aylıklarının ABO’su % 60’dır. Bu oran, sigortalının 5000 günden fazla
ödediği her 240 gün için % 1 artırılır. Bu şekilde belirlenen aylığın oranı %
85’i geçemez. Oranın artırımında sigortalının yaşı dikkate alınmaz. 5000 günden
eksik gün sayısı için indirim uygulanmaz.
Katsayı, en son 1.7.1999
tarihinde geçerli olan 12.000 rakamıdır.
Tam Aylık : (Gösterge x 12000 x
ABO) formülü uygulanarak hesaplanır. Bu aylığa alt sınır aylığı uygulanmaz.
Kısmi Aylık hesabı, 506 sayılı
Kanun uygulamasıyla aynıdır.
b) 2000-2008/Ekim
(Hariç) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı (506 SK GM 82/1-b)
Aylık bağlama oranları ile aylık hesabı 506 sayılı Kanun
uygulamasıyla aynıdır. Ancak, sadece Ocak/2008 ayına ait kısmi aylık; Tam Aylık
x (2000-2008/Eylül (dahil) Arasındaki Prim Ödeme Gün Sayısı/ Toplam Prim Ödeme
Gün Sayısı) formülüne göre hesaplanmakta olup, yaşlılık aylığında alt sınır
aylığı uygulanmaz.
2) 2008/Ekim (Dahil)
Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 Sk M 29 - Gm 2/b)
Aylık bağlama
oranları ile aylık hesabı506 sayılı Kanun uygulamasıyla aynıdır.
3) Kısmı Aylıkların
Birleştirilmesi (5510 Sk Gm
2/c)
Kısmi ayıkların
birleştirilmesi Kanunun geçici 2. maddesine göre yapılmaktadır.
2.6. Günlük
Kazançların ve Kısmi Aylıkların Hesaplanmasında Fiili Hizmet Zammı Sürelerinin
Değerlendirilmesi
2008/Ekim sonrası malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının
hesaplanmasında Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülü
kullanılmaktadır. Ortalama aylık kazancın hesaplanmasına esas günlük kazanç;
sigortalının 2008/Ekim sonrası güncellenmiş prime esas kazanç toplamının yine
2008/Ekim sonrası toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi (Günlük Kazanç=
Güncellenmiş Prime Esas Kazançlar Toplamı /2008/Ekim sonrası Gün Sayısı)
suretiyle tespit edilmektedir. Ortalama günlük kazancın (OGK) hesabına ilişkin
formülde yer alan toplam prim ödeme gün sayısına Kanunun 40. maddesi kapsamında
verilen fiili hizmet süresi zamları dahil edilmeyecektir.
Fiili hizmet süresi zamları toplam prim ödeme gün sayılarına
ilave edildiğinden, sigortalıların 2000 yılı öncesi, 2000-2008/Eylül ve
2008/Ekim sonrası hizmetleri için hesaplanan aylık bağlama oranlarını
etkilemektedir. Ayrıca, kısmi aylıkların hesaplanmasında; 2000 yılı öncesi ve
2000-2008/Eylül dönemi toplam prim ödeme gün sayılarına, 2008/Ekim sonrası
kısmi aylığın hesaplanmasında ise hem 2008/Ekim sonrası gün sayısına hem de
toplam prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.
Örnek: Sigortalının 1.1.1985-31.12.2012
süresinde 9200 prim ödeme gün sayısı bulunmakta olup, 2000 öncesi gün sayısı
4850, 2000-2008/Eylül arası gün sayısı 3150, 2008/Ekim sonrası gün sayısı ise
1200 gündür. 1200 günün tamamı fiili hizmet süresine tabi olup, bu döneme
ilişkin FHSZ 1200 x 90 /360 = 300 gündür. Sigortalının 2008/Ekim sonrası
güncellenmiş kazançlar toplamı 95.000 TL’dir. Buna göre;
Sigortalının toplam
prim ödeme gün sayısı: 9200 + 300 (FHSZ) = 9500
2000 öncesi gösterge
rakamı: 15175
2000 öncesi aylık
bağlama oranı: % 50 + 18 = % 68
2000 öncesi döneme
ilişkin kısmi aylık: Eski Tam Aylık x 4850/9500
2000-2008/Eylül
dönemi aylık bağlama oranı: % 66,5
2000-2008/Eylül
dönemi kısmi aylık: Yeni Tam Aylık x 3150/9500
2008/Ekim Sonrası
Günlük Kazanç: 95.000 / 1200 =79,17
Aylık Kazanç: 79,17 x
30 = 2.375,10
Aylık Bağlama Oranı:
9200 + 300 = 9500/360 = 26,38 x % 2 = % 52,78
Aylık: 2375,10 x %
52,78 = 1253,58
2008/Ekim Sonrası Kısmi Aylık = 1.253,58 x 1500
(1200+300)/9500 = 197,93 TL şeklinde hesaplanacaktır.
2.7. 2000-2008/Eylül
(Dahil) Tarihleri Arası Askerlik Borçlanmalarının 2008/Ekim Ayından İtibaren
Tahsis Talebinde Bulunan Sigortalıların Aylık Hesabında Değerlendirilmesi
4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların fiilen yaptıkları
askerlik hizmetlerine ilişkin borçlanılan sürelerin aylık bağlama işlemlerinde
ne şekilde değerlendirileceği hususları 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 60.
maddesinin birinci fıkrasının (F) bendinde, Kanunun ise 41. maddesi ile geçici
7. maddelerinde ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 66. maddesinde
düzenlenmiştir.
Sigortalıların askerlik hizmetlerini borçlanmaları
halinde söz konusu hizmetlerin aylık bağlama işlemlerinde değerlendirilmesi,
askerlik hizmetinin fiilen yapıldığı süre ile askerlik hizmetini borçlanma
talep tarihine göre değişmektedir.
Askerlik hizmetlerini
borçlanan sigortalıların fiilen askerlik yaptıkları süre;
- 2000 öncesi ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim ayı
öncesi ise borçlanılan süreler sadece prim ödeme gün sayısı (2000 öncesi gün
sayısına),
- 2000 öncesi ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim ayı
sonrası ise borçlanılan süreler ilgili yıllara gün ve kazanç olarak mal edilip,
hem gün hem de kazanç (2000 öncesi sürelere),
- 2000-2008/Ekim arası ve borçlanma talep tarihi
2008/Ekim öncesi ise, hem gün hem de kazanç olarak dikkate alınmakta, yaşlılık
ve malullük sigortasında borçlanma başvuru tarihine ait yıla, ölüm sigortasında
ise hak sahiplerinin borçlandıkları süreler ölüm tarihindeki takvim yılına gün
ve kazanç (2000-2008/Ekim arası),
- 2000-2008/Ekim arası ve borçlanma talep tarihi
2008/Ekim sonrası ise borçlanılan süreler ilgili yıllara gün ve kazanç olarak
mal edilip, hem gün hem de kazanç (2000-2008/Ekim arası),
olarak aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınacaktır.
İlk defa 2000 yılından sonra sigortalı olmakla birlikte,
2000 öncesi askerlik sürelerini 2000-2008/Ekim tarihleri arasında borçlanarak
2008/Ekim ay başından (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için
15.10.2008) itibaren tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki
sigortalıların aylıkları 4447 sayılı Kanun ve Kanunla getirilen ikili karma
sisteme göre hesaplanacaktır.
Bu çerçevede, söz konusu sigortalıların aylıklarının
hesaplanmasında, 2000 öncesi hizmet sürelerinin bulunmaması nedeniyle herhangi
bir şekilde gösterge tespiti yapılmayacak ve buna bağlı olarak bu dönem için
aylık hesaplanmayacaktır.
Sigortalıların 2000-2008/Eylül(dahil) arası tam
aylıkları, (OYK x ABO)/12 formülü uygulanarak hesaplanacak olup, ortalama
yıllık kazancın hesaplanmasına esas günlük kazanç, sigortalının
2000-2008/Eylül(dahil) arası güncellenmiş kazançlar toplamının 2000-2008/Ekim
arası prim gün sayısına bölünmek suretiyle (Günlük Kazanç= Güncellenmiş Prime
Esas Kazançlar Toplamı/2000-2008/Ekim Arası Gün Sayısı) tespit edilecektir.
Burada 2000 öncesi askerlik süresine ait prim gün sayısı dikkate alınmayacak,
ancak aylık hesabına ilişkin aylık bağlama oranı toplam gün sayısı üzerinden
yapılacaktır.
Anılan döneme ilişkin kısmi aylık, 2000-2008/Eylül(Dahil)
Süresi İçin Hesaplanan Tam Aylık x 2000-2008/Eylül (Dahil) Arasındaki Prim
Ödeme Gün Sayısı / Toplam Prim Ödeme Gün Sayısı formülüne göre hesaplanacak
olup, burada 2000-2008/Eylül (Dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısına
sigortalının 2000 öncesine ait prim gün sayısı da dahil edilecektir.
Örnek: 2015/Mart ayında yaşlılık sigortasından
tahsis talebinde bulunan bir sigortalının 1.1.2000-31.12.2014 süresinde 5699
prim ödeme gün sayısı bulunmakta olup, sigortalı 2007 yılında, 2000 yılından
önce geçen 720 gün askerlik süresini borçlanmıştır. Bu durumda sigortalının;
Dönem |
2000 öncesi |
2000-2008 arası |
2008/Ekim sonrası |
Toplam |
Gün sayısı |
720 (askerlik
borçlanması) |
3035 |
1944 |
5699 |
Aylık Hesabı |
Bu dönem için bir
aylık hesabı yapılmayacaktır. |
-Güncel. Kazanç.Top. 260.298,30 -Günlük Kazanç: 260.298,30
/ 3035 = 85,77 -OYK: 85,77 x 360 =
30.875,58 -ABO: % 45’tir. -Yeni Tam Aylık: (30.875,58 x % 45)
/ 12 = 1.157,83 -Alt Sınır
Kontrolü: 20,28
x 30 x % 35 = 212,94 -Yeni Kısmi Aylık: 1.157,83 x
3755/5699 = 762,88 Yeni Kısmi Aylığın
2015/Ocak Değeri: 1.398,66 |
-Güncel. Kazanç.Top. 386.843,23 -Günlük Kazanç: 386.843,23
/ 1944 = 198,99 -OAK: 198,99 x 30 =
5.969,80 -ABO: 5699/360 =15,83 x %
2 = % 31,66 -Son Tam Aylık: 5.969,80 x % 31,66
= 1.890,11 -Alt Sınır Kontrolü
Güncel. Kazanç. Top:
69.060,71 Günlük Kazanç: 69.060,71 / 1944 =
35,53 OAK: 35,53 x 30 =
1.065,75 Aylık:1.065,75 x % 40,00
= 426,30 -Son Kısmi Aylık: 1.890,11 x
1944/5699 = 644,74 |
Aylıların
birleştirilmesi YKA+SKA 1.398,66+ 644,74 =
2.043,40 2015/Ocak Aylığı 2.043,40 x % 2,3 = 2.091,01 |
2.8. Hizmet
Borçlanmalarının Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi
2008/Ekim ay başından
önce geçen ve bu tarihten sonra Kanunun 41. maddesine göre borçlanılan
sürelerle bu sürelere ait kazançlar Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümlerine göre değerlendirilecektir.
Kanunun 41. maddesine göre yapılacak borçlanmalarda
seçilen prime esas kazanç, borçlanma tutarının ödendiği tarihteki prime esas
asgari kazanç ile oranlanarak, bulunan oran ilgili ayın prime esas asgari
kazancı ile çarpılarak hesaplanan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı olarak
kabul edilecektir. Ancak, hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın
prime esas azami kazancını geçmeyecektir.
1479 sayılı Kanunun mülga 51. maddesinde diğer sosyal
güvenlik kanunlarına tabi çalıştıktan sonra bu Kanunun kapsamına girenlerin
çalıştıkları bu sürelerinin dikkate alınarak basamaklarının yeniden
belirleneceği öngörülmekte iken borçlanılan sürelerin basamak intibakında
dikkate alınacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığından, Kanunun 4/1-(b)
bendine tabi olan sigortalıların, 1.10.2008 tarihinden önce geçen borçlanılacak
sürelerinden 1.10.2008 tarihinden sonra kendileri veya hak sahiplerinin Kanunun
41. maddesi gereğince borçlanmaları halinde borçlanılan süreler aylıkların
hesabında gün sayısına eklenecek, ancak kazanç hesabında dikkate
alınmayacaktır.
Kanun gereğince yapılacak borçlanmalarda hizmet,
borçlanma tutarının ödendiği tarihte geçerli olacaktır.
İlk defa 2008/Ekim ayı başından sonra Kanunun 4/1-(c)
bendine tabi sigortalılardan, 1.10.2008 tarihinden önce geçen ve borçlanılan
sürelerinin prime esas kazancın tespitinde ne şekilde değerlendirileceğine
ilişkin olarak Kanunda bir hüküm bulunmadığından kendileri veya hak
sahiplerinin Kanunun 41. maddesi gereğince borçlanmaları halinde borçlanılan
süreler kazanç hesabında dikkate alınmayarak yalnızca aylıkların hesabında gün
sayısına eklenecek ve buna bağlı olarak ABO hesabında değerlendirilecektir.
2.9. Malullük Aylığı
Almakta İken Yeniden Çalışmaya Başlayanların Aylık Hesabı
Malullük aylığı almakta iken çalışmaya başlaması
nedeniyle aylığı kesilen sigortalıların işten ayrılarak yeniden malullük aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunması ve kontrol muayenesi sonucu ilk
aylığına esas maluliyetin devam ettiği anlaşılmak kaydıyla yeniden hesaplanacak
malullük aylığı, ilk bağlanan malullük aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
- 9000 günün üzerinde olanların
aylıkları 30. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak
hesaplanacak,
- 9000 günden az olanların aylıkları
ise, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar
uygulanmak suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının
emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait
kısmi aylığın toplamından oluşacak, emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi
aylık, emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik
sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 27. maddenin birinci
fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına
orantılı bölümü kadar olacak, yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra
aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında
olamayacaktır.
Madde metninde öngörülen 9000 prim gün sayısı, Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak
uygulanacaktır.
Kanunun malullük
aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlayanların aylık kesildikten sonra
geçen çalışmalarının aylık hesabında yeniden değerlendirilmesi ile ilgili 27.
madde hükmünde, sigortalının aylık bağlamaya esas prim gün sayısı, Kanunun
4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındakiler yönünden 9000 gün, 4/1-(a) bendi
kapsamındakiler yönünden 7200 günden fazla olanlar için yaşlılık aylığı almakta
iken yeniden çalışmaya başlayanların aylık hesabına benzer bir düzenleme
yapılmıştır. Ancak, Kanunun 27. maddesi gereğince malullük aylığı almakta iken
yeniden çalışmaya başlayanlardan ilk bağlanan malullük aylığına esas prim gün
sayısı 4/1-(b) kapsamındakiler için 9000, 4/1-(a) kapsamındakiler için 7200
günden az ise aylık hesabında ilk bağlanan gün sayısına göre başka bir kısmileştirme daha yapılacaktır.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
ORTAK
HÜKÜMLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
İNTİBAK
İŞLEMLERİ
6283 sayılı Kanun ile
Kanuna geçici 39 ve geçici 40. madde eklenmiştir. Söz konusu maddeler ile 2000
öncesi 4/1-(a) emeklileri ile 1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasında aylık
bağlanan 4/1-(b) emeklilerinin aylıklarının yine maddelerde öngörülen hükümler
doğrultusunda yeniden hesaplanması öngörülmüş ve maddelerin yürürlük tarihi
2013/Ocak ödeme dönemi olarak belirlenmiştir.
Kanuna eklenen geçici 39 ve geçici 40. maddelerin
uygulama usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.
1. 2000 Öncesi 4/1-(a)
Emeklilerinin İntibak İşlemleri
6283 sayılı Kanunla Kanuna eklenen geçici 39. madde “(1)
Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup,
506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan
malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya
yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm
aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.
(2) Aylıkların hesaplanmasında, 506
sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında
yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit
edilmiş olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur
aylık katsayısı esas alınır.
(3) Sigortalının aylık
bağlama oranı aşağıdaki şekilde belirlenir:
a) Malullük aylığında; gösterge
tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, sigortalının başkasının bakımına
muhtaç olması halinde % 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan
için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre %
59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır.
Yaştan ve günden artırım ve eksiltme yapılmaz.
b) Yaşlılık aylığında; gösterge
tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve
gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık
bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı,
sigortalının tahsis talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından
sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır, 5000 günden
noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden işyerlerinin yer altı
işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce malul olması, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanması veya
erken yaşlanması nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden dolayı
eksiltme yapılmaz.
c) Ölüm aylığında; gösterge
tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve
gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık
bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı
sigortalının ölüm tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra
doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır. Günden
dolayı eksiltme yapılmaz. Malullük aylığı almakta iken ölen sigortalılar
hakkında bakıma muhtaçlık durumu dikkate alınmaksızın (a) bendi, yaşlılık aylığı
almakta iken ölen sigortalılar hakkında ise (b) bendi hükümleri uygulanır.
ç) Malullük, yaşlılık
ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı % 85’ten fazla olamaz.
(4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi
itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı,
memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı suretiyle belirlenir.
(5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme
dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı
Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise,
(7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu
şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden
başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan
aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.
(6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı
veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık
tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine devam edilir.
(7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye
yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.
(8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından
sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile geçici 20. maddeye
göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde
hükümleri uygulanmaz.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri
gidermeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.”, hükmüne amirdir.
Söz konusu hüküm
gereğince 2000 öncesi 4/1-(a) emeklilerinin aylıkları maddede öngörüldüğü
şekilde yeniden hesaplanmış ve mevcut aylıklarıyla mukayese edilmek suretiyle
yüksek olan aylık 2013/Ocak ödeme dönemi itibariyle sigortalı ve hak
sahiplerine ödenmiştir.
1.1. Kapsam
Kanunun geçici 39. maddesi kapsamında yeniden
hesaplanacak aylıklar 2000 öncesinde 506 sayılı Kanun hükümleri gereği gösterge
sistemine göre bağlanmış olan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarıdır. 2925
sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar ile 506 sayılı Kanuna göre
bağlanan gelirler intibak kapsamında değildir. Buna göre,
Malullük veya
yaşlılık aylığı son tahsis talep tarihi;
- Özel sektörden emekli olanlar için 31.12.1999 (dâhil),
- Kamu sektöründen emekli olanlar için ise 14.1.2000
(dâhil),
ve öncesinde
olanların aylıkları intibak kapsamında yeniden hesaplanmıştır.
Ölen sigortalılardan;
Emeklilik statüsünü
kazanmadan ölen (aktif ölüm) sigortalılardan ölüm tarihi;
- Özel sektörden çalışanlar için 31.12.1999 (dâhil),
- Kamu sektöründen çalışanlar için ise 14.1.2000 (dâhil),
ve öncesinde olanların,
Malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen (pasif
ölüm) sigortalıların malullük veya yaşlılık aylığı son talep tarihi;
- Özel sektörden emekli olanlar için 31.12.1999 (dâhil),
- Kamu sektöründen emekli olanlar için ise 14.1.2000
(dâhil),
ve öncesinde olanlardan, bu tarihten önce veya sonra
ölenlerin aylıkları intibak kapsamında yeniden hesaplanmıştır.
Ayrıca, Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel
Müdürlüğü İşçileri Emekli Sandığı ile Askeri Fabrikalar Tekaüt ve Muavenet
Sandığı da dahil olmak üzere Kurumumuzca devralınan geçici 20. madde
sandıklarının 2000 öncesi emeklilerinin aylıklarına da intibak işlemi
yapılmıştır.
Sözleşme aylıklarını
2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa
yükseltenler ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre devir alınacak
sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri
uygulanmayacaktır.
1.2. 1999/Aralık
Aylığının Hesaplanması
İntibak kapsamındaki tüm aylıklar 1999/Aralık ayında;
Aylık = Gösterge x Katsayı x Aylık Bağlama Oranı formülü kullanılmak üzere
yeniden hesaplanmıştır.
İntibak aylığının hesaplanmasında esas alınacak gösterge,
506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık
ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için
tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamıdır.
Katsayı, 1999/Aralık ayında yürürlükte bulunan memur maaş
katsayısı olan 12000’dir.
Aylık bağlama oranı, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları
için yine maddede belirtilen hükümler doğrultusunda sigortalıların yaş, gün ve
aylığa hak kazandıkları yasa maddeleri dikkate alınarak yeniden hesaplanmıştır.
Hesaplanan aylığa 506
sayılı Kanunun 96. maddesinin 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki
birinci fıkra hükmü uygulanmamıştır.
1.3. 1999/Aralık
Aylığının 2013/Ocak Ayına Taşınması
1999/Aralık ayı
itibariyle hesaplanan aylık, % 5,9 oranıyla 2000 yılı Ocak ayına daha sonra ise
(7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına, 2008/Ocak ayı
ödeme döneminden başlamak üzere de 4/1-(a) emekli aylıklarına uygulanan artış
oranları ile 2013/Ocak ödeme dönemine taşınmıştır.
1.4. Mevcut Aylıkla
Mukayese
Yeniden hesaplanan aylıklar; 2013 yılı Ocak ayı ödeme
döneminde sigortalı ve hak sahiplerine ödenmekte olan mevcut aylıklarla
mukayese edilmiş ve yüksek olan aylıklar ödenmiştir. Ölüm dosyalarında ölen
sigortalının hesaplanan intibak aylığı hak sahiplerine 506 sayılı Kanunun 96.
madde hükmü (alt sınır aylığı ) uygulanmadan paylaştırılmış ve bu şekilde
bulunan aylıklar hak sahiplerinin mevcut aylıkları ile mukayese edilerek yüksek
olan aylıklar ödenmiştir.
Hesaplanan intibak aylıkları için maddenin yürürlük
tarihinin 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemi olarak belirlenmesi nedeniyle geriye
yönelik herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Örnek:
MEVCUT |
İNTİBAK
AYLIĞI HESABI |
|||||
I |
II |
III |
IV |
|||
Tahsis Talep Yılı: 30.06.1972 Cinsiyeti ve Yaşı: Kadın -51 Gün Sayısı: 9647 Göstergesi: 9910 2013/Ocak Aylığı 921,64 TL |
İntibak
ABO hesabı: |
1999
Aralık aylığı |
2008/Ocak
ayına taşınması |
Aylığın
2013/Ocak ayına taşınması |
||
Günden artırım: 9647-5000=
4647/240=19 Yaştan artırım: 51-50 = 1 %
60+19+1=80 |
9910 x 12000 x % 80 = 95,14 |
95,14 x 1,059 x 7,13326594120697
=718,68 |
2008/1 |
1,0200 |
733,05 |
|
2008/7 |
1,0720 |
790,52 ve 4,69 SYZ |
||||
2009/1 |
1,0384 |
820,88 |
||||
2009/7 |
1,0183 |
835,90 |
||||
2010/1 |
60 TL |
895,90 |
||||
2010/7 |
1,0359 |
928,06 |
||||
2011/1 |
60 TL |
988,06 |
||||
2011/7 |
1,0400 |
1.027,58 |
||||
2012/1 |
1,0679 |
1.097,35 |
||||
2012/7 |
1,0195 |
1.118,75 |
||||
2013/1 |
1,0414 |
1.165,07 |
Yukarıdaki örnekte 1982 öncesi tarafına
yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının intibak aylığının ne şekilde hesaplandığı
gösterilmiştir. 2013/Ocak ayı itibariyle hesaplanan intibak aylığı 1.165,07 TL,
yine aynı dönemde mevcut aylık miktarı olan 921,64 TL ile mukayese edilmiş ve intibak aylığının yüksek olduğu görülmüştür.
Söz konusu emeklinin esas alınan intibak aylığına % 4 ek ödeme oranı
uygulanarak bulunan tutar olan 46,60 TL de ilave edilerek toplam aylık 1.211,67
TL olarak ödenmiştir.
1.5. İntibak
Aylığının Hesaplanmasında Diğer Usul ve Esaslar
Kanunun geçici 39. maddesine göre intibak aylıklarının
hesaplanmasında; 2008/Ocak ayına kadar güncelleme katsayısı ile güncellenen
aylıklar bu tarihten itibaren aylık artışları ile 2013/Ocak ayına taşınırken,
mevcut uygulamaya paralel olması açısından 2008/Ekim ayında 4,69 TL sosyal
yardım zammı aylık miktarlarına ilave edilmiştir. Bu nedenle, 2013/Ocak ayında
gerek sigortalının, gerekse hak sahiplerinin intibak aylığı belirlenirken,
sigortalı veya hak sahiplerinin mevcut aylıklarında sosyal yardım zammı alıp
almadığı hususu dikkate alınmamıştır.
Ölüm aylıklarında, ölen sigortalının 2013/Ocak ayında
hesaplanan intibak aylığı, bu tarihte aylık almakta olan hak sahiplerine
hisseleri oranında paylaştırılarak mevcut aylıklarla mukayese edilmiş ve yüksek
olan aylık ödenmiştir.
2330 sayılı Kanununa göre nakdi tazminat ödenen (% 25
artırımlı) aylıklarda, hesaplanan intibak aylığı da % 25 artırımlı
hesaplanmıştır.
Kısmi borçlanma yapan süper emeklilerin intibak aylıkları
hesaplanırken borçlandıkları göstergeleri ve bu göstergelerin taban aylık
bağlama oranları esas alınmış olup, intibak aylığına esas aylık bağlama
oranları, bu oranlara ilave veya eksiltme yapılmak suretiyle tespit edilmiştir.
2. 1.4.2002 ile 30.6.2002
Süresinde Aylık Bağlanan 4/1-(b) Emeklilerinin İntibak İşlemleri
Kanunun geçici 40. maddesi ile 4/1-(b) emeklilerinin
intibak işlemleri düzenlenmekte olup, söz konusu madde;
“(1) 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 17. maddesine göre
1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir
basamakları esas alınarak hesaplanmış olan aylıklar bu madde hükümlerine göre
yeniden hesaplanır.
(2) Geçici 27. madde uyarınca 1.4.2002 ile 30.6.2002
tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak
1479 sayılı Kanunun mülga geçici 11. maddesine göre 2002 yılı Nisan ayı ödeme
dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, aynı ödeme döneminde % 8,9 oranında
artırıldıktan sonra 2002 yılı Mayıs ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı
Ocak ayı ödeme dönemine kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanmış olan
aylıklara söz konusu dönemlerde uygulanan artış oranları ile artırılır ve
aylıklar 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren yeni belirlenen tutar
üzerinden ödenmeye devam olunur.
(3) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye
yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.”
Hükmünü amirdir. Söz konusu düzenleme gereğince, 1.4.2002
ile 30.6.2002 tarihleri arasındaki gelir basamakları esas alınmak üzere aylık
bağlanan Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları yeniden
hesaplanmış ve 2013/Ocak ödeme döneminde aylık artışı da uygulanmak suretiyle
ödenmiştir.
Bağ-Kur emeklileri için
getirilen düzenleme 1.3.2002 ila 31.5.2002 tarihleri arasında tahsis talebinde
bulunan sigortalılar hakkında uygulanmıştır.
Örnek: Sigortalı 28.3.2002 tarihinde tahsis
talebinde bulunmuş olup, 31.12.1999 tarihinde bulunduğu basamak 3, talep
tarihindeki basamağı ise 5’tir. Toplam prim ödeme gün sayısı 5401’dir.
- Sigortalının 1999/Aralık tarihinde bulunduğu 3.
basamağın gelir tablosundaki karşılığı değeri 168.686.251’dir. Buna göre
hesaplanan;
2000 öncesi tam
aylığı: 168.686.251 x % 76 = 128.201.551 TL’dir.
2000 öncesi kısmi
aylığı: 128.201.551 x 4593/5401 = 109.022.352 TL’dir.
- Sigortalının 2000
sonrası döneme ilişkin aylık hesabında ise, 1.4.2002 tarihli gelir tablosu
dikkate alınarak, 1.1.2000 ila tahsis talep tarihi arasında sigortalının fiilen
bulunduğu basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden hesaplanan
ağırlıklı ortalama dikkate alınacaktır. Sigortalının ağırlıklı ortalaması
181.477.626 TL olup, 4447 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık bağlama oranı %
45’tir.
Buna göre;
2000 sonrası tam
aylık: 181.477.626 x % 45 = 81.664.932
2000 sonrası kısmi
aylık: 81.664.932 x 88/5401 = 12.217.231
- İki
Kısmi Aylığın Toplamı: 109.022.352 + 12.217.231 = 121.239.583 TL
-
Hesaplanan aylığın önce 2003 yılına taşınması:
1.4.2002 aylığı
121.239.583 x 1,089 intibak zammı = 132.029.906
1.5.2002 aylığı
132.029.906 x 1,021 = 134.802.534
1.6.2002 aylığı
134.802.534 x 1,006 = 135.611.349
1.7.2002 aylığı
135.611.349 x 1,006 = 136.425.017
1.8.2002 aylığı
136.425.017 x 1,014 = 138.334.967
1.9.2002 aylığı
138.334.967 x 1,022 = 141.378.336
1.10.2002 aylığı
141.378.336 x 1,035 = 146.326.578
1.11.2002 aylığı
146.326.578 x 1,033 = 151.155.355
1.12.2002 aylığı
151.155.355 x 1,029 = 155.538.860
- 1.1.2003 tarihinden 31.12.2003
tarihine kadar sigortalının en son bulunduğu basamak dikkate alınarak ödenmesi
gereken 1 ve 12. basamaklar arası 100.00-TL, 13 ve 24. basamaklar arası 75.00
TL ilave edildiğinde; 155.538.860 + 100.000.000 = 255.538.860 TL,
31.12.2003 tarihindeki maaşı 255.538.860 TL’dir.
- 2004/OCAK-2013/OCAK
arası aylık artışlarıyla aylığın taşınması:
DÖNEM |
AYLIK ARTIŞ ORANI |
AYLIK MİKTARI |
2004/OCAK |
1,10 |
281.092.746 |
2004/TEMMUZ |
1,10 |
309.202.021 |
2005/OCAK |
1,08 |
333,94 |
2005/TEMMUZ |
1,08 |
360,66 |
2006/OCAK |
1,03 |
371,48 |
2006/TEMMUZ |
1,03 FARK 1,0133 |
387,71 |
2007/OCAK |
1,05 |
407,10 |
2007/TEMMUZ |
1,0387 |
422,85 |
2008/OCAK |
1,02 |
431,31 |
2008/TEMMUZ |
1,072 |
462,36 |
2008/EKİM |
SYZ 5,85 |
468,21 |
2009/OCAK |
1,0384 |
486,19 |
2009/TEMMUZ |
1,0183 |
495,09 |
2010/OCAK |
60 TL |
555,09 |
2010/TEMMUZ |
1,0359 |
575,01 |
2011/OCAK |
60 TL |
635,01 |
2011/TEMMUZ |
1,04 |
660,41 |
2012/OCAK |
1,0679 |
705,25 |
2012/TEMMUZ |
1,0195 |
719,00 |
2013/OCAK |
1,0414 |
748,77 |
Yukarıdaki örnekte
2002 yılının Nisan ayında tarafına yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının intibak
aylığının ne şekilde hesaplandığı gösterilmiştir. 2013/Ocak ayı itibariyle
hesaplanan intibak aylığı 748,77 TL, yine aynı dönemde mevcut aylık miktarı
olan 719,09 TL ile mukayese edilmiş ve intibak aylığının yüksek olduğu
görülmüştür. Söz konusu emeklinin esas alınan intibak aylığına % 4 ek ödeme
oranı uygulanarak bulunan tutar olan 29,95 TL de ilave edilerek toplam aylık
778,72TL olarak ödenmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
ALT
SINIR AYLIKLARI
Malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortasında sigortalıya ve ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanacak
aylıklarda alt sınır aylığı uygulaması Kanunun 55. maddesinin üçüncü fıkrasında
düzenlenmiştir.
1. Malullük, Yaşlılık
ve Ölüm Aylıklarında Alt Sınır Aylığı
Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen
sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas alınacak alt sınır
aylığı; sigortalının mevcut çalışma sürelerindeki her yıl için bildirilen prim
ödeme gün sayısı esas alınarak, bu prim gün sayısı karşılığında Kanunun 82.
maddesine göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt sınırları (asgari
prime esas kazançlar) üzerinden, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle
Kanunun 29. maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın
% 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa %
40’ından az olmayacaktır.
Sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eş veya çocuğu olup
olmadığının tespiti, sigortalıya bağlanacak aylık için tahsis talep; hak
sahiplerine bağlanacak aylıklar için ise sigortalının ölüm tarihindeki durumu
esas alınarak yapılacaktır.
Malullük ve ölüm aylıklarında ikinci bir alt
sınır kontrolü ise; Kanunun
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için ayrı ayrı olmak üzere;
- Malullük sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan
aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl
içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarı,
- Sigortalıların ölümü halinde, ölüm sigortasından dosya
bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın
Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak
tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında
söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık
aylığından az olmayacaktır.
Kanunun 55. maddesinin dördüncü fıkrasındaki malullük
aylığı alt sınırı ile 33. maddesinin ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı
2925 ve Kanunla mülga 2926 sayılı kanunlara göre bağlanacak malullük ve ölüm
aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak
uygulanacaktır.
Malullük ve ölüm aylıklarında esas alınacak bir önceki
yılın son ödeme ayında ödenen en düşük yaşlılık aylıklarını gösterir tabloya
Genelge ekinde (Ek-7) yer verilmiştir.
2. 2008/Ekim Sonrası
Alt Sınır Aylığına Esas Aylık Bağlama Oranının Tespiti
Kanunun 55. maddesinin
üçüncü fıkrası; “Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen
sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma
sürelerindeki her yıl için 82. maddeye göre tespit edilen prime esas günlük
kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibarıyla 29. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık
kazancın % 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa
% 40’ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise
bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80’inden, hak sahibi iki kişi
ise % 90’ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince
bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz.” hükmünü amirdir.
Söz konusu fıkra gereği, 2008/Ekim sonrası hizmetlere
ilişkin aylıkların hesaplanmasında alt sınır aylığına esas aylık bağlama oranı
tespit edilirken, malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalıların
tahsis talep tarihinde, ölen sigortalıların ise ölüm tarihinde genel sağlık
sigortası yönünden bakmakla yükümlü bulunduğu eş veya çocuğunun olup olmadığına
bakılacaktır. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından sigortalı ve hak sahiplerine
aylık bağlama işlemlerinde belirtilen tarihler itibarıyla sigortalının bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden ana/baba hariç en az birisinin bakmakla yükümlü
olunan kişi olduğunun tespit edilmesi halinde, alt sınır aylığına esas aylık
bağlama oranı % 40 olarak dikkate alınacaktır. Sigortalının bakmakla yükümlü
bulunduğu kişiler arasında sadece ana ve babasının olması veya sadece ana ve
babalara ölüm aylığı bağlanması durumunda alt sınır aylığına esas aylık bağlama
oranı % 35 olarak dikkate alınacaktır.
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından sigortalı ve hak
sahiplerine aylık bağlanması gereken durumlarda, Kurum intranet sayfasında yer
alan (SPAS) menüsüne girilerek “Bakmakla Yükümlü Girişi” seçeneğinden sigortalı
ve hak sahibi bazında T.C. kimlik numarası ve sorgu yapılmak istenen tarih
(sigortalının ölüm tarihi) girilmek suretiyle, sigortalının bakmakla yükümlü
bulunduğu eş ve çocuk sorgulaması sonuçlandırılacaktır.
Hesaplanacak alt sınır malullük, yaşlılık ve ölüm
aylığına esas aylık bağlama oranının tespitinde dikkate alınan “bakmakla
yükümlü olduğu eş veya çocuk” olup olmadığı hususu, “tahsis talep tarihinde”
ve “ölüm tarihinde” yapılan bir tespit olup, bu durumun sonradan
değişmesi, alt sınır aylığının yeniden hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Örnek: Sigortalının ölüm
tarihinde hak sahibi olarak bakmakla yükümlü olduğu eşin yanı sıra ana veya
babanın olması veya yine ölüm tarihinde bakmakla yükümlü olunan eşin daha sonra
kendi çalışmalarından dolayı aylık almaya başlaması hallerinde; sigortalının ölüm
tarihindeki durumu esas alınacağından, alt sınır aylığı hesabında dikkate
alınan % 40 aylık bağlama oranı değiştirilmeyecektir.
3. Hak Sahiplerine
Bağlanacak Ölüm Aylığı Alt Sınırları
3.1. Sigortalılarının
Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen süreleri için hesaplanan ve ölen
sigortaların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; hak sahibi bir kişi ise
Kanunun 55 inci maddesine göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80’inden, hak
sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz.
3.2. 4/1-(a) sigortalıları
için Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin
(a) bendinde belirtilen aylığın hesabında;
- 2000 yılından önce hizmetlerin
bulunması halinde, hak sahiplerine bağlanacak aylıklar 506 sayılı Kanunun 4447
sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki,
- Sadece 2000 yılından sonra
hizmetlerin bulunması halinde ise hak sahiplerine bağlanacak aylıklar 506
sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilen, 96. maddesinin birinci
fıkrasındaki alt sınır aylığının, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla
taşınmış miktarının; hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi
ise % 90’ından az olmayacaktır.
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılar için
Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde
belirtilen aylığın hesabında; 1479 sayılı Kanunun mülga 45. maddesinde
belirtilen birinci basamağın % 45’i tutarındaki aylığın, aylık başlangıç
tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise %
80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz.
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların
hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında bir veya iki hak sahibi için
ödenecek alt sınır aylıklarının sigortalının aylığından fazla olması halinde,
sigortalının aylığı, tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerine hisseleri
oranında ödenecektir.
4/1-(a) sigortalıları
için;
Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan ölüm
gelir/aylıkları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük ve yaşlılık
aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak
sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarına ilişkin alt sınırlar Genelge eki (Ek-8)
tabloda gösterilmiştir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra çalışırken ölen
sigortalının hak sahipleri ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük ve
yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak sahiplerine üçlü sisteme
göre (506 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi + 4447 sayılı Kanuna göre
aylık bağlama sistemi + Kanuna göre aylık bağlama sistemi) bağlanacak
aylıkların alt sınırları Genelge eki (Ek-9) tabloda gösterilmiştir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının
sadece 2000 yılından sonra hizmetlerinin bulunması (4447 sayılı Kanuna göre
aylık bağlama sistemi + Kanuna göre aylık bağlama sistemi) halinde hak sahiplerine
bağlanacak ölüm aylığı alt sınırları Genelge eki (Ek-9) tabloda gösterilmiştir.
3.3. 4/1-(b) sigortalıları
için Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin
(a) bendinde belirtilen aylığın hesabında; ölüm tarihinde yürürlükte bulunan
gelir/gösterge tablosu esas alınarak hak sahibi hissesi oranında hesaplanacak
aylıklarının yine ölüm tarihinde, yaşlılık ve malullük aylığından ölüm aylığına
devirlerde ise yaşlılık veya malullük aylığı başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan
1479 sayılı Kanunun mülga 45. maddesinde belirtilen birinci basamağın % 45’i
tutarındaki aylığın, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış
miktarının hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise %
90’ından, iki hak sahibinden fazla olması durumunda % 100 ünden az
olmayacaktır.
Bir veya iki hak sahibi için ödenecek alt sınır
aylıklarının sigortalının aylığından fazla olması halinde, sigortalının aylığı,
tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerine hisseleri oranında ödenecektir.
3.4. Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte birden fazla dosyadan gelir veya aylık almakta olanlardan; alt
sınır aylığı aldıkları dosyadan sosyal yardım zammı ödenmeyenler ile tek
dosyadan alt sınır aylığı alıp sosyal yardım zammı ödenenler için sosyal yardım
zammının alt sınır aylığına eklenmesi ile eklenmemesi durumunda iki tane alt
sınır aylığı oluşmaktadır. Bu durumda, alt sınır aylığı sosyal yardım zammı
ilavesi yapılmamış miktar üzerinden devam ettirilecektir.
3.5. 506 sayılı Kanunun
mülga 96. maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir
olan sandıklardan 991 sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanmış emekli,
adi malullük veya vazife malullüğü aylıkları ile 991 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan
aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net
asgari ücretin % 70’inden aşağı olmayacaktır.
4. İş Kazası veya
Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanacak Gelirlerde Alt Sınırlar
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak
gelirlerde alt sınır kontrolü sadece başka birinin sürekli bakımına muhtaç
durumdaki sigortalılar için öngörülmüştür. Başkasının bakımına muhtaç olan
sigortalılara bağlanacak gelirler, prime esas kazanç alt sınırının aylık
tutarının % 85’inden az olmayacaktır.
Son takvim ayı yılın
birinci altı aylık döneminde ise, ilk altı ay için geçerli prime esas günlük
kazanç, son takvim ayı yılın ikinci altı aylık döneminde ise ikinci altı ay
için geçerli prime esas günlük kazanç alt sınır hesabında kullanılacaktır. Başkasının
bakımına muhtaç sigortalılar için gelir hesabına esas alt sınır gelirleri
Genelge eki (Ek-1) tabloda gösterilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
GELİR
VE AYLIKLARIN BİRLEŞMESİ
Kanunun;
- 54. maddesinde, Kanuna göre bağlanacak gelir ve
aylıkların birleşmesi halinde gelir ve aylıkların ne şekilde bağlanacağı,
- Geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması
halinde, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına
hak kazanılması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarının
nasıl belirleneceği,
hüküm altına alınmış olup, gerek Kanunun yürürlük tarihi
olan 2008/Ekim ay başından itibaren Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıklar, gerekse
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı
kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklar kapsamında
ödenmekte olan gelir ve aylıkların bulunması ve Kanuna göre gelir veya aylığa
hak kazanılması halinde yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.
Ancak, Kanunun 54 ve
geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasına göre yapılacak işlemlerde; Kanunun
geçici 18. maddesinde belirtilen haller ve 5434 sayılı Kanuna göre emekli, adi
malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı alanlar ile bu aylıkları almaya
hak kazanacak olanlar ve bu aylıklar ile uluslararası sosyal güvenlik hükümleri
saklı kalmak kaydıyla yabancı ülke sigorta kurumlarınca bağlanan aylık ve
gelirler değerlendirme dışı tutulacaktır.
1. 2008/Ekim Ay
Başından İtibaren Kanuna Göre Bağlanan Gelir ve Aylıklar
Kanunun 54. maddesinde, birden fazla dosyadan gelir/aylık
veya gelir ve aylığa hak kazanılması durumunda, gelir ve aylıkların tek veya
iki dosyadan, tam veya yarım olarak ne şekilde ödeneceği belirlenmiş olup, bir
kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve
aylıklardan en fazla ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık
bağlanacağı, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık haklarının durum
değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe
kadar düşeceği öngörülmüştür.
Kanuna göre; gelir-gelir, aylık-aylık ile
gelir-aylıkların birleşmesi halinde, bu gelir ve aylıkların ne şekilde
ödeneceği aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir.
1.1. Aylıkların
Birleşmesi
Aylık-Aylık
ve Gelir-Aylıkların Birleşmesi
Aylık
Sahibi |
Aynı
Sigorta Kolu (Aylık) |
Farklı
Sigorta Kolu (Gelir/Aylık) |
Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanılması, |
Yüksek olan aylık, eşit ise yaşlılık aylığı bağlanır. |
Malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife
malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık
ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden
yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve
meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malullük, vazife malullüğü veya
yaşlılık aylığının yarısı bağlanır. |
Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte,
ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanılması, |
Her iki aylık tamdan bağlanır. |
|
Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan
çocuklar, |
Yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı, |
|
Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve
babaya |
En fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek
olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı, |
|
Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm
aylığına hak kazananlara, |
Tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak
aylığı, |
|
Hem vazife malullüğüne hem de malullük aylığına hak
kazananlara |
Bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca
vazife malullüğü aylığı, |
|
Hem vazife malullüğü hem de yaşlılık aylığına hak
kazananlara, |
Bu aylıkların her ikisi, |
|
Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki
eşinden de aylığa hak kazananlara |
Tercih ettiği aylık |
Uzun vadeli sigorta
kollarından (malullük, vazife malullüğü,
yaşlılık ve ölüm) hak kazanılan aylıkların birleşmesi halinde;
1.1.1. Hem malullük hem de
yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı,
aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Malullük
aylığı |
Yaşlılık
aylığı |
Aylık başlangıç tarihi |
1.5.2009 |
1.5.2009 |
Aylık miktarı |
750
TL |
650
TL |
Değerlendirme: Sigortalıya yüksek
olan malullük aylığı bağlanır. |
1.1.2. Malullük, vazife
malullüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak
kazanan sigortalıya her iki aylığı bağlanacaktır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık aylığı |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.12.2009 |
15.4.2011 |
Aylık miktarı |
500 TL (Tam) |
650
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalıya iki
aylık birden bağlanır ve ikisi de tamdan ödenir. |
1.1.3. Ana ve babasından
ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan
aylığın yarısı bağlanacaktır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2010 |
15.9.2012 |
Aylık miktarı |
550
TL (Tam) |
520
TL (Yarım) 260 TL |
Değerlendirme: İki aylık birden bağlanır. Anneden bağlanacak
aylık daha yüksek olduğundan bu aylık tamdan, babadan bağlanacak aylık
yarımdan ödenir. |
1.1.4 Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan
ana ve babaya en fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın
tamamı, düşük olan aylığın yarısı bağlanacaktır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Anne
- ölüm aylığı (I. çocuktan) |
Anne-
ölüm aylığı (II. çocuktan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.4.2013 |
1.9.2018 |
Aylık miktarı |
600
TL (Yarım) 300 TL |
670
TL (Tam) |
Değerlendirme: Kanunun 34.
maddesindeki “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak
üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha fazla
çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup,
anneye her iki çocuğundan ölüm aylığı bağlanır. Ancak ikinci çocuktan
bağlanan aylık daha yüksek olduğu için, I. çocuktan bağlanan aylık yarımdan,
II. çocuktan bağlanan aylık tamdan ödenir. |
1.1.5. Hem eşinden, hem de ana
ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da
ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı ödenecektir.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.9.2016 |
Aylık miktarı |
620
TL |
540
TL |
Değerlendirme: Hem eşinden hem de
babasından ölüm aylığına hak kazanan hak sahibine tercih ettiği aylık
bağlanır. Diğeri kapsamdan çıkarılır. |
1.1.6. Kanuna göre vazife malullüğü aylığı
almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malullüğüne hem de
malullük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse
yalnızca vazife malullüğü aylığı, bunlardan hem vazife malullüğü hem de
yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi de ödenecektir.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Vazife malullüğü
aylığı |
Malullük
aylığı |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.10.2012 |
1.5.2017 |
Aylık miktarı |
970 TL |
700
TL |
Değerlendirme: Bu durumda,
sigortalıya tek aylık bağlanacağından, vazife malullüğü aylığı daha yüksek
olduğundan sadece bu aylık bağlanır.
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Vazife
malullüğü aylığı |
Yaşlılık
aylığı |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2013 |
1.8.2016 |
Aylık miktarı |
700
TL |
690
TL |
Değerlendirme: Sigortalıya her iki
aylığı birden bağlanarak ödenir. |
1.1.7. Evliliğin ölüm
nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara
tercih ettiği aylık bağlanacaktır.
Örnek:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (I. eşinden) |
Ölüm
aylığı (II. eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2010 |
15.10.2018 |
Aylık miktarı |
660
TL |
520
TL |
Değerlendirme: İki eşinden aylığa
hak kazanan eşe, tercih ettiği aylık ödenir. Diğeri kapsamdan çıkarılır. |
1.2. Gelirlerin
Birleşmesi
Gelir-Gelir
ve Gelir-Aylıkların Birleşmesi
Gelir
sahibi |
Aynı
sigorta kolu (gelir) |
Farklı
sigorta kolu (gelir/aylık) |
Sürekli iş
göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe, |
Her iki geliri
tamdan bağlanır. |
Malullük, yaşlılık,
ölüm sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı
sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya
hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın
yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan
gelirin tümü, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığının yarısı
bağlanır. |
Ana ve babadan ayrı
ayrı gelire hak kazananlara, |
Yüksek olan gelirin
tamamı, az olanın yarısı, |
|
Birden fazla
çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya, |
En fazla ödemeye imkan
veren ilk iki dosyadan yüksek olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı, |
|
Hem eşinden, hem de
ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara, |
Tercihine göre
eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri, |
|
Evliliğin ölüm
nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara |
Tercih ettiği
geliri, |
Kısa vadeli sigorta kollarından (iş kazası ve meslek
hastalığı sigortasından bağlanacak sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri)
bağlanacak gelirlerin birleşmesi halinde;
1.2.1. Sürekli iş göremezlik geliriyle
birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki gelir de
bağlanacaktır.
Gelir bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.3.2009 |
15.11.2011 |
Gelir miktarı |
430
TL (Tam) |
710
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalıya her iki
gelir birden bağlanır ve iki dosyadan da tam gelir ödenir. |
1.2.2. Ana ve babadan ayrı ayrı
gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı
bağlanacaktır.
Gelir bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Ölüm
geliri (anneden) |
Ölüm
geliri (babadan) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.7.2015 |
Gelir miktarı |
800
TL (Tam) |
700
TL (Yarım) 350 TL |
Değerlendirme: Çocuğa ana ve
babadan her iki ölüm geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek olan gelir
tamdan, az olan gelir yarımdan ödenir. Örnekte, anneden bağlanan gelir yüksek
olduğundan tamdan, babadan bağlanan gelir az olduğundan yarımdan ödenir. |
1.2.3. Birden fazla çocuğundan gelire hak
kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek
olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı ödenecektir.
Örnek 1:
Gelir bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Baba
- Ölüm geliri (I. çocuktan) |
Baba-
Ölüm geliri (II. çocuktan) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.4.2009 |
1.12.2014 |
Gelir miktarı |
750
TL (Tam) |
650
TL (Yarım) 325 TL |
Değerlendirme: Kanunun 34. maddesindeki
“diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir
ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha fazla çocuğunun ölüm
tarihi 2008/Ekim sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup, babaya
her iki çocuğundan ölüm geliri bağlanır. Ancak I. çocuktan bağlanan gelir
daha yüksek olduğu için, bu gelir tamdan, II. çocuktan bağlanan gelir
yarımdan ödenir. |
Örnek 2:
Gelir bağlanan
Kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Anne-Ölüm
geliri (I. çocuktan) |
Anne-Ölüm
geliri (II. çocuktan) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.4.2009 |
1.12.2014 |
Gelir miktarı |
750
TL (Tam) |
650
TL (Yarım) 325 TL |
Değerlendirme: Kanunun 34.
maddesindeki “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak
üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha fazla çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim
sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup, iki çocuğunun ölüm tarihi
2008/Ekim sonrası olması nedeniyle |
Kanuna göre iki çocuğundan da ölüm gelirine hak kazanan
anneye; 1. çocuktan bağlanan gelir daha yüksek olduğu için bu gelir tamdan, 2.
çocuktan bağlanan gelir ise yarımdan ödenecektir.
1.2.4. Hem eşinden, hem de
ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya
da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri ödenecektir.
Gelir bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Ölüm
geliri (anneden) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.9.2016 |
Gelir miktarı |
600
TL |
540
TL |
Değerlendirme: Hem eşinden hem de
annesinden ölüm gelirine hak kazanan hak sahibine tercih ettiği gelir ödenir.
Diğeri kapsamdan çıkarılır. |
1.2.5. Evliliğin ölüm nedeniyle
sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği
gelir bağlanacaktır.
Gelir bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Gelir türü |
Ölüm
geliri (I. eşinden) |
Ölüm
geliri (II. eşinden) |
Gelir başlangıç
tarihi |
1.8.2013 |
15.3.2020 |
Gelir miktarı |
800
TL |
1000
TL |
Değerlendirme: İki eşinden gelire
hak kazanan eşe, tercih ettiği gelir ödenir. Diğeri kapsamdan çıkarılır. |
1.3. Gelir ve
Aylıkların Birleşmesi
Malullük, yaşlılık, ölüm
sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından
hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu
aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde
ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malullük, vazife
malullüğü, yaşlılık veya ölüm aylığının yarısı bağlanacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Malullük
aylığı |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2010 |
1.9.2014 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
600
TL (Yarım) 300 TL |
Değerlendirme: Sigortalıya hem
malullük aylığı hem de eşinden dolayı ölüm geliri bağlanır. Ancak yüksek olan
malullük aylığı tamdan, az olan ölüm geliri yarımdan ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2010 |
1.9.2012 |
Aylık miktarı |
700
TL (Tam) |
550
TL (Yarım) 225 TL |
Değerlendirme: Sigortalıya hem yaşlılık
aylığı hem de sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek
olan yaşlılık aylığı tamdan, az olan iş göremezlik geliri yarımdan ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.9.2016 |
Aylık miktarı |
620
TL (Tam) |
540
TL (Yarım) 270 TL |
Değerlendirme: Eşinden ölüm
aylığına, babasından da ölüm gelirine hak kazanan hak sahibine, eşinden dolayı
ölüm aylığı, babasından dolayı ölüm geliri bağlanır, ancak yüksek olan eş
aylığı tamdan, az olan ölüm geliri ise yarımdan ödenir. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
Aylığı (anneden) |
Ölüm
Geliri (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2012 |
1.7.2015 |
Aylık miktarı |
700
TL (Tam) |
650
TL (Yarım) 325 TL |
Değerlendirme: Çocuğa anneden ölüm
aylığı, babadan ölüm geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek olan ölüm aylığı
tamdan, az olan ölüm geliri yarımdan ödenir. |
1.4. En Yüksek
Ödemeye İmkan Veren İki Dosyanın Tespiti
Yukarıda belirtilen
sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir
veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkan
veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanacak, diğer dosya veya
dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan
gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşecektir.
En yüksek ödemeye imkan veren iki dosyanın tespitinde;
sadece en düşük miktarlı dosyanın sistemden çıkarılması şeklinde değil, tam
yarım ödenmesi durumları da dikkate alınarak sigortalı veya hak sahibine en
yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılacaktır.
İkiden fazla dosyadan gelir veya aylığa hak
kazananlardan, en yüksek ödemeye imkan verecek iki dosyanın tespitine esas
olmak üzere aylık ve gelirlerle ilgili yapılacak mukayesede; sigortalı veya hak
sahibinin gelir ve aylığından yapılan kesintiler hariç olmak üzere ödemeye esas
bir aylık tutarı dikkate alınacağından, (Ölüm dosyalarında dosya bazında ödenen
gelir ve aylık miktarı değil, hak sahibine hissesi oranında düşen gelir ve
aylık miktarı dikkate alınacaktır.) kesinlikle gelir ya da aylık tutarının
belirlenmesine ilişkin ortalama aylık kazanç ve ABO gibi unsurlardan hareket
edilerek mukayese yapılmayacaktır. Sigortalı veya hak sahibi bazında ödenen
gelir ve aylık tutarları alt sınır aylıkları da dikkate alınmak suretiyle
mukayeselerde esas alınacaktır. Kanunun alt sınır aylığının uygulanmasına
ilişkin 55. maddesinin uygulandığı ve ödemelerin alt sınır aylığı üzerinden
yapıldığı durumlarda, mukayeselerde alt sınır aylığı esas alınacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2010 |
1.9.2012 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
700
TL (Yarım) 350 TL |
Değerlendirme: Sigortalıya hem yaşlılık
aylığı hem de sürekli iş göremezlik geliri ödenmektedir. Yaşlılık aylığı
yüksek olduğu için tamdan, sürekli iş göremezlik geliri az olduğu için
yarımdan ödenir. |
Sigortalı bu şekilde
gelir ve aylık almaya devam ederken 1.4.2015 tarihinde eşinden de ölüm gelirine
hak kazanmıştır.
Aylık
bağlanan kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Aylık
başlangıç tarihi |
1.5.2010 |
1.9.2012 |
1.4.2015 |
Aylık miktarı |
800
TL (Kapsamdan
çıkar) |
700
TL (Tam) |
670
TL (Tam) |
Değerlendirme: Bu durumda,
sigortalının hak kazandığı bütün gelir ve aylıklar mukayese yapılarak en
yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan
çıkarılır. Mukayeseler: Yaşlılık
Aylığı 800 Tam İş Göremezlik
Geliri 700 Yarım 350 800+350=1150 TL İş Göremezlik
Geliri 700 Tam Ölüm Geliri 670 Tam 700 + 670 =1370
TL ödenir. Yaşlılık
Aylığı 800 Tam Ölüm Geliri 670 Yarım 335 800+335= 1135 TL Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye
imkan veren dosyaların; sürekli iş göremezlik geliri ile ölüm geliri olduğu
görüldüğünden, bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve yaşlılık aylığı yeni bir
durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2014 |
1.8.2016 |
Aylık miktarı |
600
TL (Yarım) |
800
TL (Tam) |
Değerlendirme: Çocuğa anne ve
babadan ölüm aylığı bağlanmış olup, babadan bağlanan ölüm aylığı daha yüksek
olduğu için tamdan, anneden bağlanan ölüm aylığı daha az olduğu için yarımdan
ödenir. |
Çocuk anneden dolayı
1.3.2014 tarihi itibariyle ölüm gelirine de hak kazanmıştır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
geliri (anneden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2014 |
1.8.2016 |
1.3.2014 |
Aylık miktarı |
600 TL
(Kapsamdan çıkar) |
800 TL (Tam) |
700
TL (Yarım) |
Değerlendirme: Bu durumda, çocuğun
hak kazandığı bütün gelir ve aylıklar mukayese yapılarak en yüksek ödemeye
imkan veren iki dosyadan ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan çıkarılır. Mukayeseler: Ölüm Aylığı
(anneden) 600 Yarım 300 Ölüm Aylığı
(babadan) 800 Tam 800+300=1100 TL Ölüm
Aylığı (anneden) 600 Yarım 300 Ölüm
Geliri (anneden) 700 Tam 700
+ 300 =1000 TL Ölüm
Aylığı (babadan) 800 Tam Ölüm
Geliri (anneden) 700
Yarım 350 800+350=
1150 TL ödenir. Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye
imkan veren dosyaların; babadan ölüm aylığı, anneden de ölüm geliri olduğu
görüldüğünden, bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve anneden ölüm aylığı yeni
bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır. |
Çocuk bu defa
1.8.2016 tarihi itibariyle babadan da ölüm gelirine hak kazanmıştır.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
geliri (anneden) |
Ölüm
geliri (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2014 |
1.8.2016 |
1.3.2014 |
1.8.2016 |
Aylık miktarı |
600
TL (Kapsamdan
çıkar) |
800
TL |
700
TL (Kapsamdan
çıkar) |
1000
TL |
Değerlendirme: Mukayeselerde 54. maddedeki
sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve en yüksek
ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan
çıkarılır. Mukayeseler: Ölüm Aylığı
(anneden) 600 Yarım
300 Ölüm Aylığı
(babadan) 800 Tam 300+800 = 1100 TL Ölüm Geliri
(anneden) 700 Yarım
350 Ölüm Geliri
(babadan) 1000 Tam 350 + 1000 = 1350 TL Ölüm Geliri
(anneden) 700 Tam Ölüm Aylığı
(anneden) 600 Yarım
300 700 + 300 = 1000 TL Ölüm Geliri
(babadan) 1000 Tam Ölüm
Aylığı(babadan) 800 Yarım
400 1000 + 400 = 1400 TL
ödenir. Ölüm Geliri
(anneden) 700 Yarım
350 Ölüm aylığı
(babadan) 800 Tam 350 + 800 = 1150 TL Ölüm Geliri
(babadan) 1000 Tam Ölüm aylığı
(anneden) 600 Yarım 300 1000 + 300 = 1300
TL Bu durumda, babadan
dolayı ölüm geliri ve ölüm aylığı ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Yaşlılık
aylığı |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2011 |
1.5.2011 |
1.4.2015 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) |
700
TL (Kapsamdan
çıkar) |
1000
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı eşinden
dolayı ölüm geliri ve aylığı almakta iken kendi çalışmalarından dolayı yaşlılık
aylığına hak kazanmıştır. Mukayeseler: Ölüm Aylığı 600
Yarım 300 Ölüm Geliri 700
Tam 300 + 700 = 1000 TL Ölüm Aylığı 600
Tam Yaşlılık
Aylığı 1000 Tam 600 + 1000 = 1600
TL ödenir. Ölüm Geliri 700
Yarım 350 Yaşlılık
Aylığı 1000 Tam 350 + 1000 = 1350
TL |
Sigortalı bu defa
15.6.2015 tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır.
Aylık
bağlanan kanun |
5510 |
5510 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (eşinden) |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Aylık
başlangıç tarihi |
1.5.2011 |
1.5.2011 |
1.4.2015 |
15.6.2015 |
Aylık miktarı |
600
TL (Kapsamdan
çıkar) |
700
TL (Tam) |
1000
TL (Kapsamdan
çıkar) |
1200
TL |
Değerlendirme: Mukayeselerde daha
önce kapsamdan çıkarılan dosyalar da dahil olmak üzere 54. maddedeki
sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve en yüksek
ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan
çıkarılır. Mukayeseler: Ölüm Aylığı 600 Tam Yaşlılık
Aylığı 1000 Tam 600 + 1000 = 1600
TL Ölüm Geliri 700 Tam İş Göremezlik
Geliri 1200 Tam 700 + 1200 = 1900
TL ödenir. Ölüm Aylığı 600 Yarım
300 Ölüm Geliri 700 Tam 300 + 700 = 1000 TL Yaşlılık
Aylığı 1000 Yarım
500 İş Göremezlik
Geliri 1200 Tam 500 + 1200 = 1700
TL Ölüm Aylığı 600 Yarım
300 İş Göremezlik
Geliri 1200 Tam 300 + 1200 = 1500
TL Yaşlılık
Aylığı 1000 Tam Ölüm Geliri 700 Yarım
350 1000 + 350 = 1350
TL Bu durumda, daha
önce kapsamdan çıkarılan ölüm geliri ile yeni hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri en yüksek ödemeye imkan veren
dosyalar olduğu için ödenir, diğer iki dosya kapsamdan
çıkarılır. |
2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Bir veya Birden Fazla Dosyadan Gelir Ve Aylık Alanlar
2.1. Kanunun Geçici
7. Maddesi Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda, bu gelir ve aylıklar
ödenmeye devam edilecektir. Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında;
sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir
dosyadan gelir ve aylığa hak kazanması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki
gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük
miktarlı dosyanın kapsamdan çıkarılacağı hüküm altına alınmıştır.
Kanunun geçici 7. maddesiyle ilgili
uygulama aşağıda belirtildiği şekilde yapılacaktır.
2.1.1. İştirakçiliği Kanunun
yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki
sigortalılar hariç, 4/1-(a), 4/1-(b) ve ilk defa 4/1-(c) bentleri kapsamında
sayılan sigortalı veya hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra
Kanuna veya 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir/aylığa hak
kazanmaları halinde geçici 7. Madde uygulanacaktır.
2.1.2.
Yukarıdaki
2.1.1. maddeye konu dosyalarda mukayese işlemi yapılırken,
Kanuna göre yeni bir dosyadan gelir
veya aylığa hak kazanılması halinde, 54. maddeye göre mukayese işlemi sadece
statüleri (sigortalılık halleri) aynı olan sigortalılar için (Kanunun 4/1-(b)
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar hariç) yapılacak,
statülerin farklı olması halinde karşılaştırma yapılmayacaktır.
506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı
kanunlara göre yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde,
mukayese işlemi; hak kazanılan veya ödenen gelir ve aylıkların aynı kanuna göre
olması durumunda ilgili kanun hükümlerine göre yapılacak, farklı kanunlar
olması durumunda ise karşılaştırma yapılmayacaktır.
2.1.3. Mukayese işlemi
yapılıp kapsamdan çıkarılacak gelir veya aylığa karar verildikten sonra;
- Ödenecek gelir veya aylık sayısı Kanunun
yürürlük tarihinden önceki dosya sayısından,
- Ödenecek gelir ve aylıkların
miktarı, Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen gelir ve aylıkların
miktarından,
az olmayacaktır.
2.1.4. Sigortalı ve hak
sahiplerinin Kanunun geçici 7. maddesine göre yapılan değerlendirmede kapsamdan
çıkarılan dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları, durum değişikliği
veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.
Bu işlem, her durum değişikliğinde veya yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak
kazanılması halinde tekrarlanacaktır.
2.2. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar
2.2.1. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta İken, Kanuna Göre
Yeni Bir Dosyadan Gelir veya Aylığa Hak Kazananlar
İştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olmak üzere, Kanunun
yürürlük tarihinden önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak
kazanan sigortalı ve hak sahiplerine;
- Eski ve yeni sigortalılık halinin aynı olması durumunda
(Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar hariç)
Kanunun 54. maddesi,
- Farklı olması
halinde ise, önceki mevzuat hükümleri uygulanacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2007 |
1.9.2009 |
Aylık miktarı |
750
TL (Tam) |
650
TL (Yarım) 325 TL |
Değerlendirme: Sigortalının
Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı sürekli iş göremezlik
gelirinde statüsü 4/1-(a) dır. Bu durumda; 506 sayılı Kanuna göre aldığı yaşlılık
aylığında da statüsü 4/1-(a) olduğundan, 54. madde hükümlerine göre
değerlendirme yapılır ve yüksek olan yaşlılık aylığı tamdan, az olan sürekli
iş göremezlik geliri yarımdan ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
Aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2005 |
1.9.2010 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalının
Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı sürekli iş göremezlik gelirinde statüsü 4/1-(a) dır. 1479 sayılı Kanuna göre aldığı yaşlılık aylığının
statüsünün 4/1-(b) olması nedeniyle statüler farklı olduğundan 54. madde
hükümlerine göre değerlendirme yapılmaz, her iki dosyadan gelir ve aylık
tamdan ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
5434 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2005 |
1.9.2020 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
580
TL (Tam) |
Değerlendirme: Ölen sigortalıların
statüleri farklı olduğundan 5434-4/1-(c), 5510-4/1-(a) 54. madde hükümlerine
göre değerlendirme yapılmaz ve iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Yaşlılık
aylığı-4/1-(b)/ (4 numaralı alt bendi) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2004 |
1.6.2010 |
Aylık miktarı |
450
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: Hak sahibi olarak
eşinden 1479 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(b) statüsünün
(4) numaralı alt bendine (tarım işlerinde çalışanlar) göre yaşlılık aylığına
hak kazanmıştır. Statülerin aynı olmasına rağmen Kanuna göre hak kazandığı
aylık 4/1-(b) sigortalıları için (4) numaralı alt bende göre hak kazanılan
bir aylık olduğundan 54. madde hükümleri uygulanmaz ve iki dosyadan da aylık
tamdan ödenir. |
Örnek 5:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Sürekli
iş göremezlik geliri |
Malullük
aylığı-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2003 |
1.10.2009 |
Aylık miktarı |
900
TL (Tam) |
800
TL (Yarım) 400
TL |
Değerlendirme: Sigortalının
Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı malullük aylığının statüsü
4/1-(a) dır. Bu durumda; 506 sayılı Kanuna göre aldığı
sürekli iş göremezlik gelirinin de statüsü 4/1-(a) olduğundan, 54. madde
hükümlerine göre değerlendirme yapılır ve yüksek olan sürekli iş göremezlik
geliri tamdan, az olan malullük aylığı yarımdan ödenir. |
Örnek 6:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm aylığı
(anneden)-4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2005 |
1.9.2009 |
Aylık miktarı |
580
TL (Tam) |
800 TL (Tam) |
Değerlendirme: Ölen sigortalıların
statüleri farklı olduğundan (506-4/1-(a), 5510-4/1-(b)) 54. madde hükümlerine
göre değerlendirme yapılmaz ve her iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 7:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm aylığı(babadan
)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2005 |
1.9.2009 |
Aylık miktarı |
580
TL (Tam) |
800 TL (Tam) |
Değerlendirme: Ölen sigortalıların
statüleri aynı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılarak tercih
ettiği aylık ödenerek diğeri kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 8:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı(babadan) 4/1-(b)/(3 numaralı alt bendi) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.7.2005 |
1.3.2010 |
Aylık miktarı |
450
TL (Yarım) 225 TL |
600
TL (Tam) |
Değerlendirme: Ölen sigortalıların
statüleri aynı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılarak
yüksek olanı tamdan, az olanı yarımdan ödenir. |
Örnek 9:
Gelir/aylık
bağlanan Kanun |
506 |
5510 |
Gelir/aylık türü |
Baba-Ölüm
geliri (I. çocuktan) |
Baba-Ölüm
aylığı (II. çocuktan) |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.6.2006 |
1.7.2014 |
Gelir/aylık miktarı |
750
TL |
650
TL |
Değerlendirme: I. çocuğundan ölüm geliri
alan babanın geliri, II. çocuğundan dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanması
durumunda, 506 sayılı Kanunun mülga ek 46., Kanunun geçici 1. maddesi
gereğince 2. çocuktan ölüm aylığına hak kazandığı tarihi takip eden ödeme
döneminden kesilecektir. |
2.2.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden
Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta İken, 506, 1479, 2925 ve 2926 Sayılı
Kanunlara Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir ve Aylığa Hak Kazanılması
Bu durumda, gelir ve
aylıkların;
- Aynı kanuna göre hak
kazanılması halinde, ilgili kanun hükümleri,
- Farklı kanunlara
göre hak kazanılması halinde ise, iki dosyadan gelir ve aylık ödenmesi,
gerekmektedir.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
1479 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm aylığı (babadan) Ölüm tarihi: 2.7.2007 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.8.2003 |
1.2.2010 |
Aylık miktarı |
750
TL (Tam) |
450
TL (Tam) |
Değerlendirme: 506 ve 1479 sayılı
kanunlara göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenir. Bu aylıklar
hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
506 |
Aylık türü |
Ölüm aylığı
(eşinden)-(A) |
Ölüm
aylığı (babadan)-(A) Ölüm tarihi: 4.5.2002 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.1999 |
1.2.2010 |
Aylık miktarı |
630TL
(Tam) |
540
TL (Tam) (Kapsamdan
çıkar) |
Değerlendirme: İki dosyadan
bağlanan aylık aynı Kanuna göre ödendiğinden, 506 sayılı Kanuna göre değerlendirme
yapılır ve yüksek olan aylık ödenir, diğeri kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
506 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri Son takvim ayı: 2008/06 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2002 |
1.11.2008 |
Aylık miktarı |
400
TL (Tam) |
600
TL (Tam) |
Değerlendirme: 506 ve 2926 sayılı
kanunlara göre hak kazanılan gelir ve aylık tam olarak ödenir. Bu dosyalar
hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
506 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı-(A) |
Ölüm
geliri(eşinden)-(S) Ölüm tarihi: 5.10.2005 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2005 |
1.3.2011 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
600
TL (Yarım) 300 TL |
Değerlendirme: İki dosyadan bağlanan
gelir ve aylık aynı Kanuna göre ödendiğinden, 506 sayılı Kanuna göre
değerlendirme yapılır ve yüksek olan aylık tamdan, az olan gelir yarımdan
ödenir. |
Örnek 5:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5434 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2000 |
1.6.2009 |
Aylık miktarı |
750
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: 506 ve 5434 sayılı
kanunlara göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenir. Bu aylıklar hakkında
Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz. |
Örnek 6:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
1479 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
aylığı (anneden) Ölüm tarihi: 4.5.2003 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2002 |
1.10.2008 |
Aylık miktarı |
630
TL (Tam) |
540
TL (Tam) |
Değerlendirme: Hak sahibi çocuk
babadan dolayı ölüm aylığı almakta iken, 4.5.2003 tarihinde ölen annesinden
dolayı 30.3.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan zamanaşımı uygulanarak
tarafına 1.10.2008 tarihi itibariyle aylık bağlanır. Anne ve baba aylığı 1479 sayılı Kanuna göre hak
kazanılan aylıklar olduğundan değerlendirme bu Kanun hükümlerine göre
yapılacaktır. Hak sahibi çocuk aylıklara hak kazandığı tarihlerde 18 yaşından
küçük olduğundan 18 yaşını dolduruncaya kadar her iki dosyadan da aylıklar
tamdan ödenir. 18 yaşını doldurduğu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle
yüksek olan ölüm aylığı (babadan dolayı) ödenir, az olan ölüm aylığı (anneden
dolayı) ise kesilir. Not: Çocuğun malul olması durumunda iki aylık 18 yaşını
doldurduğu tarihten sonra da ödenmeye devam edilir. |
2.2.3. Kanunun
Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir/Aylık Almakta İken, Kanuna Göre
Birden Fazla Dosyadan Gelir/Aylığa Hak Kazananlar
Sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden
önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanuna göre birden fazla
dosyadan gelir veya aylığa hak kazanmaları halinde, yukarıdaki 2.2.1. maddede
açıklanan kurallar bu dosyalar için de geçerli olacaktır. Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen gelir veya aylığın statüsü ile Kanuna göre hak kazanılan
gelir veya aylıkların statülerinin aynı olması halinde 54. madde hükümleri
uygulanacak, farklı olması halinde ise karşılaştırma yapılmayacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Yaşlılık
aylığı 4/1-(a) |
Sürekli
iş göremezlik geliri 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.9.2004 |
1.2.2009 |
1.4.2011 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) |
1200
TL (Tam) |
900
TL (Yarım) (Kapsamdan
çıkar) |
Değerlendirme: Sigortalı, 506
sayılı Kanuna göre eşinden ölüm aylığı, Kanuna göre de 4/1-(a) statüsünden
yaşlılık aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş
göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Tüm dosyaların karşılaştırması statü
farklılığı da bulunmaması nedeniyle 54. madde hükümlerine göre yapılır. Bu durumda; 506 Ölüm Aylığı
(eş) 600 Tam 5510 Yaşlılık
Aylığı 4/1-(a) 1200 Tam 600 + 1200 = 1800
TL ödenir. 506 Ölüm Aylığı
(eş) 600 Yarım 300 5510 İş Göremezlik
Geliri 4/1-(a) 900 Tam 300 + 900 =1200 TL 5510 Yaşlılık
Aylığı 1200 Tam 5510 İş Göremezlik
Geliri 900 Yarım 450 1200 + 450 = 1650
TL En düşük miktarlı dosya Kanuna göre hak kazanılan
sürekli iş göremezlik geliri olduğu için kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(a) |
Ölüm
geliri (eşinden)-4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2001 |
1.8.2009 |
1.10.2011 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) |
800
TL (Tam) |
700
TL (Tam) (Kapsamdan çıkar) |
Değerlendirme: Hak sahibi 1479 sayılı
Kanuna göre anneden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden babadan ölüm
aylığı almakta iken bu defa yine Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden eşinden ölüm
gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda; 1479 Ölüm Aylığı
(anne) 600 Yarım 300 5510 Ölüm Geliri
4/1-(b) (eş) 700 Tam 300 + 700 = 1000 TL 1479 Ölüm Aylığı
(anne) 600 Tam 5510 Ölüm Aylığı
4/1-(a) (baba) 800 Tam 600 + 800 = 1400
TL ödenir. 5510 Ölüm Aylığı
(baba) 800 Tam 5510 Ölüm Geliri
(eş) 700 Yarım 350 800 + 350 = 1150 TL En düşük miktarlı
dosya Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden eşten dolayı hak kazanılan ölüm geliri
olduğundan kapsamdan çıkarılır. |
Yukarıdaki örnekte
Kanunun yürürlük tarihinden önceki hak kazanılan aylığın 506 sayılı Kanuna göre
olduğu varsayıldığında ise,
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(a) |
Ölüm
geliri (eşinden)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2001 |
1.8.2009 |
1.10.2011 |
Aylık miktarı |
600
TL (Kapsamdan
çıkar) |
800
TL (Tam) |
700
TL (Yarım) 350
TL |
Değerlendirme: Hak sahibi 506
sayılı Kanuna göre anneden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden babadan
ölüm aylığı almakta iken, bu defa yine Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden
eşinden ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda; 506 Ölüm Aylığı
(anne) 600 Yarım 300 5510 Ölüm Aylığı
4/1-(a) (baba) 800 Tam 300 + 800 = 1100 TL 506 Ölüm Aylığı
(anne) 600 Yarım 300 5510 Ölüm Geliri
4/1-(a) (eş) 700 Tam 300 + 700 = 1000 TL 5510 Ölüm Aylığı
(baba) 800 Tam 5510 Ölüm Geliri
(eş) 700 Yarım 350 800 + 350 = 1150
TL ödenir. En düşük miktarlı dosya 506 sayılı Kanuna göre anneden
dolayı ölüm aylığı olduğundan kapsamdan çıkarılır. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
5434 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan)-4/1-(a) |
Ölüm
geliri (anneden)-4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2001 |
1.8.2009 |
1.10.2011 |
Aylık miktarı |
1500
TL (Değerlendirme
dışıdır) |
950
TL (Tam) |
700
TL (Yarım) 350
TL |
Değerlendirme: Kadın sigortalı 5434
sayılı Kanuna göre hak sahibi olarak eşinden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a)
statüsünden babadan ölüm aylığı almakta iken, bu defa Kanuna göre 4/1-(b)
statüsünden anneden ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda; 5434 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ödenen ölüm
aylığı değerlendirme dışında tutulacağından, hak sahibinin Kanuna göre hak
kazandığı ölüm aylığı ve ölüm geliri 54. madde hükümleri doğrultusunda
karşılaştırılır. Buna göre; 5434 Ölüm Aylığı
(eş) 1500 Tam Değerlendirme dışıdır 5510 Ölüm Aylığı
(baba) 950 Tam 5510 Ölüm Geliri
(anne) 700 Yarım 350 1500 + 950 + 350= 2800
TL ödenir. |
2.3. Kanunun Yürürlük
Tarihinden Önce Birden Fazla Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar
Kanunun yürürlük tarihinden önce birden fazla dosyadan
gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir
dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde, yeni bağlanacak dosyadaki
gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük
miktarlı dosya kapsamdan çıkarılacaktır. Mukayese işlemi sadece statüleri
(sigortalılık halleri) aynı olan sigortalılar için yapılacak, statülerin farklı
olması halinde karşılaştırma yapılmayacaktır.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra 506, 1479, 2925 ve 2926
sayılı kanunlara göre yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması
halinde; mukayese işlemi hak kazanılan veya ödenen gelir ve aylıkların aynı
kanuna göre olması durumunda ilgili kanun hükümlerine göre yapılacak, farklı
kanunlar olması durumunda ise karşılaştırma yapılmayacaktır.
Yapılan mukayeseler sonucunda, kapsamdan çıkarılacak
dosyaya karar verildiğinde, tercih durumları hariç olmak üzere sigortalı ve hak
sahiplerine ödenecek gelir ve aylıklara ilişkin dosya sayısı ile gelir ve aylık
miktarı, Kanunun yürürlük tarihinden önceki dosya sayısı ile gelir ve aylık
miktarının altında olmayacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (babadan) 4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2004 |
1.9.2006 |
1.4.2015 |
Aylık miktarı |
1000
TL (Tam) |
500
TL (Yarım) 250
TL (Kapsamdan çıkar) |
800
TL(Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna göre
4/1-(b) statüsünden babasından dolayı ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda 54. madde hükümleri, 1479 sayılı Kanuna göre
eşinden dolayı ölüm aylığı, Kanuna göre babadan hak kazandığı ölüm geliri
için uygulanır ve 506 sayılı Kanuna göre anneden aldığı ölüm aylığı
karşılaştırma dışında tutulur. Bu durumda; 1479 Ölüm Aylığı
(eş) 500 Yarım 250 Kapsamdan çıkar 5510 Ölüm Geliri
(baba) 800 Tam 506 Ölüm Aylığı
(anne) 1000 Tam 1000 + 800= 1800
TL ödenir. 1479 sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığının
miktarı en az olduğu için kapsamdan çıkarılır ve ödenmesi gereken iki dosya
tekrar karşılaştırılmaz. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte
sigortalıya iki dosya üzerinden 1500 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya
üzerinden toplam 1800 TL ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
Aylığı (babadan) |
Ölüm
Aylığı (eşinden) |
Ölüm
Aylığı (anneden)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2005 |
1.6.2007 |
1.8.2012 |
Aylık miktarı |
700
TL (Tam) |
500
TL (Tam) |
600
TL(Yarım) 300 TL (Kapsamdan
çıkar) |
Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna
göre 4/1-(a) statüsünden annesinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu
durumda 54. madde 506 sayılı Kanuna göre babadan dolayı ödenen ölüm aylığı
ile Kanuna göre anneden hak kazandığı ölüm aylığı için uygulanır ve 1479
sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışında tutulur. Bu durumda; 506 Ölüm Aylığı
(babadan) 700 Tam 5510 Ölüm Aylığı
(anne) 600 Yarım
300 Kapsamdan çıkar 1479 Ölüm Aylığı
(eş) 500 Tam 700 + 500= 1200
TL ödenir. Kanuna göre anneden
aldığı ölüm gelirinin miktarı en az olduğu için kapsamdan çıkarılır ve
ödenmesi gereken iki dosya tekrar karşılaştırılmaz. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve
aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte
sigortalıya iki dosya üzerinden 1200 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya
üzerinden 1200 TL ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı-(Eş) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
geliri (anneden)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2003 |
1.10.2006 |
1.8.2012 |
Aylık miktarı |
700
TL (Tam) |
300
TL (Tam) |
600
TL(Yarım) 300 TL (Kapsamdan
çıkar) |
Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna
göre 4/1-(a) statüsünden annesinden dolayı ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu
durumda 54. madde, 506 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ödenen ölüm aylığı
ile Kanuna göre anneden hak kazandığı ölüm geliri için uygulanır. 1479 sayılı
Kanuna göre babadan aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışında tutulur. Bu durumda; 506
Ölüm Aylığı (eş)
700 Tam 5510
Ölüm Geliri (anne) 600 Yarım
300 1479 Ölüm Aylığı
(babadan) 300 Tam Kapsamdan çıkar 700 + 300= 1000
TL ödenir. Kanuna göre anneden hak kazanılan ölüm geliri ile 1479
sayılı Kanuna göre ödenen babadan dolayı ölüm aylığının miktarı eşit
olduğundan, ölüm aylığı kapsamdan çıkarılır, ölüm geliri ise ödenir. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte
sigortalıya iki dosya üzerinden 1000 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya
üzerinden 1000 TL ödenir. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden)-(A) |
Yaşlılık
aylığı-(S) |
Sürekli
iş göremezlik geliri -4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2002 |
1.7.2006 |
1.3.2013 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) (Kapsamdan
çıkar) |
1200
TL (Yarım) 600
TL |
1500
TL(Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı 506
sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı ile yaşlılık aylığı almakta iken,
Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Kanuna göre hak
kazandığı sürekli iş göremezlik gelirinin statüsü de 4/1-(a) kapsamında
olduğundan, Kanuna ve 506 sayılı Kanuna göre hak kazanılan gelir ve aylıklar
54. madde hükmüne göre değerlendirilir. Bu durumda; 506 Ölüm Aylığı
(eşinden) 600 Tam 506 Yaşlılık
Aylığı 1200 Tam 600 + 1200 = 1800
TL 506 Ölüm Aylığı
(eşinden)
600 Yarım 300 5510 Sürekli İş
Göremezlik Geliri 4/1-(a) 1500
Tam 300 + 1500 = 1800
TL 506 Yaşlılık
Aylığı
1200 Yarım 600 5510 Sürekli İş
Göremezlik Geliri 4/1-(a) 1500 Tam 600 + 1500 = 2100
TL ödenir. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte
sigortalıya iki dosya üzerinden 1800 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya
üzerinden 2100 TL ödenir. |
Örnek 5:
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
506 |
506 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Sürekli
iş göremezlik geliri-(A) |
Ölüm
aylığı (eşinin ölüm tarihi 21.5.2000)-(S) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2001 |
1.4.2008 |
1.4.2013 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
900
TL (Tam) |
700
TL (Yarım) 350 TL (Kapsamdan çıkar) |
Değerlendirme: Sigortalı 1479
sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı, 506 sayılı Kanuna göre sürekli iş
göremezlik geliri almakta iken, 21.5.2000 tarihinde 506 sayılı Kanuna göre
sigortalı iken ölen eşinden dolayı aylık almakta iken evlenmesi nedeniyle
aylığı kesilmiştir. Ancak, bu hak sahibi boşanarak 1.4.2013 tarihinden
itibaren yeniden eski eşinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Hak
kazanılan bu aylık sigortalının ölüm tarihine göre yapılan değerlendirmede
506 sayılı Kanuna göre bağlanacak bir aylık olduğundan, bu dosyalardan hak
kazanılan sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm aylığı 506 sayılı Kanuna göre
değerlendirilerek, 1479 sayılı Kanuna göre alınan yaşlılık aylığı karşılaştırma
dışı bırakılır. Bu durumda; 506 İş Göremezlik
Geliri 900 Tam 506 Ölüm
Aylığı 700 Yarım 350 Kapsamdan çıkar 1479 Yaşlılık
Aylığı 800 Tam 900 + 800 = 1700
TL ödenir. 506 sayılı Kanuna göre eşinden hak kazandığı ölüm
aylığının miktarı düşük olduğundan sistemden çıkar ve ödenmesi gereken iki
dosya tekrar karşılaştırılmaz. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte
sigortalıya iki dosya üzerinden 1700 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya
üzerinden 1700 TL ödenir. |
Örnek 6:
Aylık bağlanan
kanun |
5434 |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anne) |
Ölüm
aylığı (eş) |
Ölüm
aylığı (baba) 4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2001 |
1.6.2007 |
1.8.2012 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) (Değerlendirme
dışıdır) |
1000
TL (Tam) |
900
TL(Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı, Kanunun yürürlük
tarihinden önce 5434 sayılı Kanuna göre anneden ölüm aylığı, 506 sayılı
Kanuna göre de eşten ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden
babasından ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda; 5434 sayılı Kanuna göre alınan aylık değerlendirme
dışı olduğundan, bu sigortalının Kanunun yürürlük tarihinden önce iki dosyası
yerine bir dosyası varmış gibi değerlendirilerek Kanuna göre hak kazanılan
dosyanın statüsüne bakılacaktır. Statüler farklı olduğundan (506-4/1-(a),
5510-4/1-(b) ) iki aylık da tamdan ödenmeye devam edilir. |
Örnek 7:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
1479 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
geliri (anneden) 4/1-(a) |
Ölüm
aylığı (anneden) 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2004 |
1.8.2006 |
1.3.2014 |
1.3.2014 |
Aylık miktarı |
600
TL |
400
TL |
800
TL |
700
TL |
Değerlendirme: 1479 sayılı Kanuna
göre babadan aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışı tutulur. 506 sayılı Kanuna
göre eşten alınan ölüm aylığı ile Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden anneden hak
kazanılan gelir ve aylıklar 54. madde hükmüne göre değerlendirilir. Buna
göre; Eşten dolayı
aylığın tercih edilmesi halinde; 506 Ölüm Aylığı
(eş) 600 (Tercih edildi) 5510 Ölüm Geliri
(anne) 800 5510 Ölüm Aylığı
(anne) 700 Kapsamdan çıkar 506 Ölüm aylığı
(eş) 600 Yarım
300 Kapsamdan çıkar 5510 Ölüm Geliri
(anne) 800 Tam 1479 Ölüm Aylığı
(baba) 400 Tam 800+400 = 1200
TL ödenir. Kanuna göre anne
ölüm aylığının tercih edilmesi halinde; 506 Ölüm Aylığı
(eş) 600 Kapsamdan çıkar 5510 Ölüm Geliri
(anne) 800 5510 Ölüm Aylığı
(anne) 700 (Tercih edildi) 5510 Ölüm Aylığı
(anne) 700 Yarım
350 Kapsamdan çıkar 5510
Ölüm Geliri (anne) 800 Tam 1479 Ölüm Aylığı
(baba) 400 Tam 800+400 = 1200
TL ödenir. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen dosya sayısı ve miktarlarından az olmaması gerekir.
Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1000 TL ödenirken, yeni durumda iki
dosya üzerinden 1200 TL ödenir. |
Örnek 8:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5434 |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
Aylığı |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Sürekli
iş göremezlik geliri 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.10.2005 |
1.8.2004 |
1.1.2005 |
1.11.2014 |
Aylık miktarı |
1000
TL (Tam) |
700
TL (Değerlendirme
dışıdır) |
450 TL (Tam) (Kapsamdan çıkar) |
900
TL |
Değerlendirme: Kadın sigortalı
Kanunun yürürlük tarihinden önce üç dosyadan aylık almakta iken, Kanuna göre
4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Aylık aldığı dosyalardan biri olan 5434 sayılı Kanuna göre
babadan ölüm aylığı değerlendirme dışındadır. 1479 sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığı da
karşılaştırma kapsamında değildir. Bu durumda, Kanuna göre hak kazanılan
sürekli iş göremezlik geliri 4/1-(a) kapsamında olduğundan, 506 sayılı Kanuna
göre alınan yaşlılık aylığı ile karşılaştırılacaktır. Bu durumda
sigortalıya; 5434 Ölüm Aylığı
(baba) 700 ödenecek Değerlendirme
dışıdır 1479
Ölüm Aylığı (eşinden) 450
Tam Kapsamdan çıkar 506
Yaşlılık Aylığı 1000 Tam 5510 İş Göremezlik
Geliri 4/1-(a) 900 Yarım 450 700 + 1000 + 450= 2150
TL ödenir. En düşük miktarlı dosya 1479 sayılı Kanuna göre eşinden
dolayı ölüm aylığı ile Kanuna göre hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri
olduğundan, gelir kapsamda bırakılarak aylık kapsamdan çıkarılır. Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir
ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödenen dosya sayısı ve miktarlarından az olmaması gerekir.
Örnekte sigortalıya üç dosya üzerinden 2150 TL ödenirken, yeni durumda da üç
dosya üzerinden 2150 TL ödenir. |
2.4. 2926 Sayılı
Kanuna Göre Bağlanmış Aylıklar
Kanunun 106. maddesinin 4. fıkrası ile
2926 sayılı Kanunun tüm maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve bu kapsamda
bulunan sigortalılar Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bu
Kanuna göre sigortalı sayılmışlardır.
Bu durumda, Kanunun yürürlük
tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanlardan, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine
göre sigortalılıkları devam edenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra tahsis
talebinde bulunmaları halinde, mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi dikkate
alınarak Kanuna göre aylık bağlanırken; aylığa hak kazanma koşulları 1479
sayılı Kanuna göre belirlenecek, aylıkların hesabında ise Kanunun yürürlük
tarihine kadar olan hizmetlere ilişkin aylıklar 2926, Kanunun yürürlük
tarihinden sonraki hizmetlere ilişkin aylıklar ise Kanun hükümlerine göre
hesaplanacaktır.
2926 sayılı Kanuna göre bağlanmış aylıkların Kanunun
4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç Kanun ile 506, 2925, 1479 ve 5434
sayılı kanunlara göre bağlanan veya bağlanacak diğer gelir ve aylıklarla
karşılaştırması yapılmayacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Malullük
aylığı |
Sürekli
İş Göremezlik Geliri (4/1-(a)) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.12.2004 |
1.11.2012 |
Aylık miktarı |
350
TL (Tam) |
500
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük
tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre malullük aylığı almakta iken, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş
göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, statüler farklı olduğundan
Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz ve her iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
aylığı (eş) 4/1-(b)/(4)
numaralı alt bendi |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2005 |
1.4.2015 |
Aylık miktarı |
360
TL (Tam) |
410
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı 2926
sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı olan
eşinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, statüler aynı
olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılır ve her iki aylık
da tamdan ödenir. |
Örnek
3:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eş) |
Yaşlılık
aylığı 4/1-(b)/(2)
numaralı alt bendi |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2000 |
1.9.2012 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı almakta
iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine Kanunun 4/1-(b) bendinin (2)
numaralı alt bendine göre yaşlılık aylığına hak kazanmıştır. Sigortalı
4/1-(b) statüsünün (2) numaralı alt bendine göre aylığa hak kazandığından
karşılaştırma yapılmaz ve her iki aylık ödenir. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eş) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(b)/
(4) numaralı alt bendi |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.4.2002 |
1.9.2013 |
Aylık miktarı |
700
TL (Tam) |
500
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı
almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4)
numaralı alt bendine göre babadan ölüm aylığına hak kazanmıştır. Statüler
aynı olduğundan 54. madde hükümleri uygulanır ve sigortalıya tercih ettiği
aylık ödenir. |
Örnek 5:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
aylığı (eşinden)- 4/1-(b)/(4) numaralı alt bendi |
Sürekli
iş göremezlik geliri 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2006 |
1.8.2010 |
1.5.2011 |
Aylık miktarı |
400
TL (Tam) |
550
TL (Tam) (Kapsamdan
çıkar) |
650
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı 2926
sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı ve Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı
alt bendine göre eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken yine Kanuna göre
4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Bu
durumda, Kanuna göre hak kazanılan gelir ve aylıklar kendi arasında 54. Madde
hükümlerine göre karşılaştırılır. Bu durumda; 5510 Ölüm Aylığı
(eş) 550 Yarım
275 Kapsamdan çıkar 5510 İş Göremezlik
Geliri 650 Tam 2926 Yaşlılık
Aylığı 400 Tam 650 + 400 = 1050
TL Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında sürekli iş göremezlik
geliri ile 2926 sayılı Kanuna göre hak kazanılan yaşlılık aylığı
karşılaştırılmaz ve her iki dosyadan aylık tamdan ödenir. |
Örnek 6:
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
506 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eş) |
Ölüm
aylığı (baba) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2008 |
1.9.2010 |
Aylık miktarı |
600
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: Hak sahibi eşinden
2926 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı almakta iken, 1.6.2005 yılında vefat eden
babasından dolayı 1.9.2010 tarihinde ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, ölüm aylıkları farklı kanunlara göre hak
kazanıldığından her iki dosyadan aylık tamdan ödenir. |
2.5. 2925 Sayılı
Kanuna Göre Hak Kazanılan Gelir ve Aylıklar
Kanunla 2925 sayılı
Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddeleri de yürürlükten
kaldırılmıştır. 2925 sayılı Kanunun sigortalı sayılmaya ilişkin maddeleri
yürürlükten kaldırıldığından, Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden
itibaren 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili yapılmamakta ancak, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte sigortalılığı devam edenler Kanuna göre 4/1-(a)
kapsamında sigortalı sayılarak bu sigortalılar ile bunların hak sahipleri ve
bakmakla yükümlü olduğu kimselerin her türlü hak ve yükümlülükleri, Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanuna göre
devam etmektedir.
2925 sayılı Kanunun “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan
hallerde uygulanacak maddeler” başlıklı 39. maddesinde Kanunun 54. maddesine
atıfta bulunulmuş olup, Kanunun yürürlük tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna
göre bağlanacak gelir ve aylıklarda Kanunun 54. madde hükümleri uygulanacaktır.
Bunun dışında, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanan veya
bağlanacak gelir ve aylıkların, Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıklarla
karşılaştırması farklı kanunlar olması nedeniyle yapılmayacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
2925 |
2925 |
Aylık türü |
Malullük
aylığı |
Ölüm
aylığı (eş) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.12.2002 |
1.10.2011 |
Aylık miktarı |
450
TL (Tam) |
620
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna göre malullük aylığı almakta
iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine 2925 sayılı Kanuna göre eşinden
ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde
hükümlerine göre yapılacağından her iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
2925 |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
geliri (eş)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2007 |
1.10.2015 |
Aylık miktarı |
560
TL (Tam) |
620
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta
iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine Kanuna göre eşinden 4/1-(a)
statüsünden ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, karşılaştırma
yapılmayacağından iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
2925 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (Eş) |
Ölüm
aylığı (Baba)-4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2013 |
1.5.2016 |
Aylık miktarı |
920
TL (Tam) |
620
TL (Tam) |
Değerlendirme: Kanunun yürürlük
tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken vefat
eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan hak sahibi, yine Kanuna göre babasından 4/1-(a)
statüsünden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, 2925 sayılı Kanunun
ölüm sigortasından aylık bağlama şartlarını düzenleyen 26. maddesi yürürlükte
olduğundan iki aylığın farklı kanunlara göre değerlendirilmesi ve
karşılaştırma yapılmaması nedeniyle her iki aylık da tamdan ödenir. |
2.6. 506 Sayılı
Kanunun Geçici 20. Madde Sandıkları
Kanunun geçici 20.
maddesinde belirtilen 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki
bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları,
borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş
sandıklar, Kurumumuza devredildikten sonra devir tarihi itibariyle Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılmakta olup, bunların devir tarihine
kadar bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Geçici 20. maddenin onbirinci
fıkrasında söz konusu sandıkların kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık
sigortası hariç diğer hükümleri bakımından vakıf senetlerinde Kanuna aykırı
hükümler bulunması halinde, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle Kanun
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra sandıkların vakıf
senetlerine göre bağlayacakları gelir ve aylıklar için Kanunun 54. madde
hükümleri uygulanacaktır. Bunun dışında sandıkların vakıf senetlerine göre
bağlanan veya bağlanacak gelir ve aylıkların, Kanun ve 506, 2925, 1479, 2926 ve
5434 sayılı kanunlara göre bağlanan diğer gelir ve aylıklarla karşılaştırması
yapılmayacak ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen
“yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması” ibaresinden geçici
20. madde sandıklarına tabi hak kazanılan gelir ve aylıklar da anlaşılacaktır.
Örnek 1:
Aylık bağlanan
kanun |
T.Vakıflar Bankası Em. Sand.Vak. |
T.Vakıflar Bankası Em. Sand.Vak. |
Aylık türü |
Malullük
aylığı |
Ölüm
aylığı (eş) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.8.2005 |
1.4.2010 |
Aylık miktarı |
900
TL (Tam) |
700
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce T.Vakıflar Bankası Sandığı
vakıf senedine göre malullük aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yine aynı Sandık vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığına hak
kazanmıştır. Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde hükümlerine
göre yapılacağından her iki aylık da tamdan ödenir. |
Örnek 2:
Aylık bağlanan
kanun |
T.Garanti Bankası Sandığı
Vakfı |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
geliri (eş) 4/1-(a) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.1.2000 |
1.12.2009 |
Aylık miktarı |
1200
TL (Tam) |
650
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce T.Garanti Bankası Sandığı
vakıf senedine göre yaşlılık aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra Kanuna göre eşinden ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz
konusu olmadığından her iki gelir ve aylık tamdan ödenir. |
Örnek 3:
Aylık bağlanan
kanun |
T.
İş Bankası Sandığı Vakfı |
T.
İş Bankası Sandığı Vakfı |
Aylık türü |
Ölüm aylığı
(babadan) |
Ölüm
aylığı (eş) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.5.2005 |
1.9.2010 |
Aylık miktarı |
700 TL |
800
TL |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce T.İş Bankası Sandığı vakıf
senedine göre babadan ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yine aynı Sandık vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığına hak
kazanmıştır. Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde hükümlerine
göre yapılacağından hak sahibinin tercihi doğrultusunda tek dosyadan aylık
ödenir. |
Örnek 4:
Aylık bağlanan
kanun |
Akbank
T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Yaşlılık
aylığı-4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2003 |
1.12.2009 |
Aylık miktarı |
800
TL (Tam) |
900
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce Akbank T.A.Ş. Sandığı vakıf senedine göre eşinden
ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre
yaşlılık aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz
konusu olmadığından her iki aylık tamdan ödenir. |
Örnek 5:
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
Akbank
T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2003 |
1.7.2010 |
Aylık miktarı |
750
TL (Tam) |
950
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanuna göre annesinden ölüm aylığı
almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre Akbank T.A.Ş.
Sandığı vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığı hak kazanmıştır. Bu durumda,
54. madde hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki aylık
tamdan ödenir. |
Örnek 6:
Aylık bağlanan
kanun |
Akbank
T.A.Ş. Bankası
Sandığı Vakfı |
T.
İş Bankası Sandığı Vakfı |
5510 |
Aylık türü |
Yaşlılık
aylığı |
Ölüm
aylığı (Eşinden) |
Ölüm
geliri (ikinci eş) 4/1-(b) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.7.2006 |
1.3.2010 |
1.3.2010 |
Aylık miktarı |
1000
TL (Tam) |
750 TL (Tam) |
600
TL (Tam) (Kapsamdan
çıkar) |
Değerlendirme: Sigortalı Akbank
T.A.Ş. Sandığından yaşlılık aylığı ve T. İş Bankası Sandığından eşinden dolayı
ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre de ikinci eşten ölüm gelirine hak
kazanmıştır. Bu durumda, hak kazanılan gelir ve aylıkların
karşılaştırılması mümkün olmadığından Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci
fıkrası gereği en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılarak en yüksek
ödemeye imkan veren diğer dosyalar üzerinden ödeme yapılır. Örnekte en düşük miktarlı dosya Kanuna göre ikinci
eşten hak kazanılan ölüm geliri olduğundan kapsamdan çıkarılır ve sigortalıya
yaşlılık aylığı ile eşinden dolayı ölüm aylığı ödenir. |
Örnek 7:
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
Akbank
T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2013 |
1.7.2010 |
Aylık miktarı |
750
TL (Tam) |
950
TL (Tam) |
Değerlendirme: Sigortalı Kanunun
yürürlük tarihinden sonra 5510 sayılı Kanuna göre babasından ölüm aylığı
almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Akbank T.A.Ş. Sandığı vakıf
senedine göre eşinden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, 54. madde
hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki aylık tamdan ödenir. |
3. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmelik Değişikliği Gereğince Birden Fazla Gelir/Aylığa Hak
Kazananlar
Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında olmayıp, 5.12.2017
tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlük
tarihinden sonra 34. maddeye göre bağlanacak gelir/aylıklar Kanunun 54. madde
kapsamında değerlendirilecektir.
Diğer taraftan, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin
geçici 31. maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince iştirakçiliği Kanunun
yürürlük tarihinden önce başlayan, Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki
sigortalılar hariç olmak üzere, hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden
önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanması halinde; eski ve yeni
sigortalılık halinin aynı olması durumunda Kanunun 54. maddesi, farklı olması
durumunda ise Kanunun yürürlük tarihinden önceki kanunların mülga hükümleri uygulanacaktır.
Buna göre, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay
başından önce aylık bağlanmış olan hak sahibinin, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra başka bir dosyadan aylık bağlanmasına hak kazanması durumunda; statülerin
aynı olması halinde Kanunun 54. maddesi gereği tercih hakkı kullandırılacak,
farklı olması halinde ise her iki aylık da tamdan ödenecektir.
3.1. Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat eden
eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı farklı ya da aynı statü
kapsamında 5.12.2017 tarihinden sonra ölüm aylığı bağlanması talebinde
bulunanlara Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği
aylık ödenecektir.
Örnek 1: 10.2.2012 tarihinde vefat eden Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamındaki eşinden dolayı 1.3.2012 tarihinden itibaren ölüm
aylığı almakta olan hak sahibi, 12.12.2006 tarihinde vefat eden 1479 sayılı
Kanun kapsamındaki babasından dolayı 20.12.2017 tarihinde ölüm aylığı talebinde
bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
1479 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) 4/1-(a) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
10.2.2012 |
12.12.2006 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2012 |
1.1.2013 |
Aylık miktarı |
620 TL |
540 TL |
Değerlendirme: Bu durumda,
babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa
hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek
ve 54. maddeye göre tercih ettiği aylık ödenecektir. Ayrıca, hak sahibi kız çocuğunun babasının ölüm
tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması durumunda da 54. maddeye
göre tercih ettiği aylık ödenecektir. |
Ancak, hak sahibinin talebinin 5.12.2017 tarihinden önce
olması halinde ölüm tarihi mevzuatına göre değerlendirme yapılacaktır.
Örnek 2: 12.10.2013 tarihinde vefat eden
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki eşinden dolayı 1.11.2013 tarihinden itibaren
ölüm aylığı bağlanan hak sahibi, 10.2.2002 tarihinde vefat eden 506 sayılı
Kanun kapsamındaki babasından dolayı 1.3.2017 tarihinde ölüm aylığı talebinde
bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
506 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) 4/1-(b) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
12.10.2013 |
10.2.2002 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.11.2013 |
1.11.2013 |
Aylık miktarı |
720
TL |
540
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 506 ve Kanunun
4/1-(b) bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan
tamdan ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri
uygulanmayacaktır. |
3.2. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden
eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra;
- Farklı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması
talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31.
maddesi uyarınca Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılmayarak her iki
aylık da tamdan,
- Aynı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde
bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca
Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık,
ödenecektir.
Örnek 3: 1.1.2004 tarihinde 506 sayılı Kanun
kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.2.2004
tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 10.2.2012 tarihinde
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken vefat eden babasından dolayı
1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm aylığı
(eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(b) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.1.2004 |
10.2.2012 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2004 |
1.3.2013 |
Aylık miktarı |
620 TL |
540
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 506 ve Kanunun
4/1-(b) bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan
tamdan ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri
uygulanmayacaktır. Ayrıca, hak sabi kız çocuğunun babasının ölüm tarihinin
Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda da 54. maddeye göre
değerlendirme yapılmayacak ve her iki aylık tam olarak ödenecektir. Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuğun babasının
Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken vefat etmesi halinde,
statüler aynı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak
tercih ettiği aylık ödenecektir. |
Örnek 4: 1.1.2006 tarihinde 1479 sayılı Kanun
kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.2.2006
tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 10.2.2017 tarihinde
Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı
1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (anneden) 4/1-(a) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.1.2006 |
10.2.2017 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2006 |
1.3.2017 |
Aylık miktarı |
720
TL |
640
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 1479 ve Kanunun 4/1-(a)
bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan tamdan
ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri
uygulanmayacaktır. Ayrıca, hak sahibi kız çocuğunun annesinin ölüm
tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda da 54. maddeye
göre değerlendirme yapılmayacak ve her iki aylık tam olarak ödenecektir. Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuğun annesinin
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken vefat etmesi halinde,
statüler aynı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak
tercih ettiği aylık ödenecektir. |
3.3. 2926 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir
sosyal güvenlik kuruluşundan aylık veya gelir aldığı için ölüm aylığı iptal
edilen hak sahibi kız çocuklarının 34. maddeye göre aylığa hak kazanma
koşullarını yerine getirmesi halinde aylıkları 5.12.2017 tarihini, hak sahibi
niteliğinin bu tarihten sonra kazanılması halinde ise hak sahibi olma
niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren bağlanacak,
ancak bu kapsamda bağlanacak aylıklara, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin
geçici 31. maddesi kapsamına giren durumlar hariç, Kanunun 54. maddesi
hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.
Örnek 5: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926
sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010
tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 4/1-(a) kapsamındaki eşinden de 1.2.2010
tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde
iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından
dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
2926 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eş) 4/1-(a) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.1.2010 |
1.1.1990 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2010 |
1.1.2018 |
Aylık miktarı |
740
TL |
620
TL |
Değerlendirme: Bu durumda,
babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa
hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek
ve 54. maddeye göre tercih ettiği aylık ödenecektir. |
Örnek 6: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926
sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010
tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 12.1.2007 tarihinde vefat eden 506 sayılı Kanun
kapsamındaki eşinden de 1.2.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı tespit
edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu,
20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı talebinde
bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
506 |
2926 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eş) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
12.1.2007 |
1.1.1990 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2007 |
1.1.2018 |
Aylık miktarı |
740
TL |
620
TL |
Değerlendirme: Bu durumda,
babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa
hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre
değerlendirilecek, ancak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31.
maddesi uyarınca, Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan aylık
aldığından ve statüler farklı olduğundan 54. maddeye göre değerlendirme
yapılmayacaktır. |
Örnek 7: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926
sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010
tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 20.2.2009 tarihinde vefat eden 5434 sayılı
Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016
tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu, 20.2.2018 tarihinde yeniden
babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5434 |
2926 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
20.2.2009 |
1.1.1990 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2009 |
1.1.2018 |
Aylık miktarı |
820
TL |
540
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun
54. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi
uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük
tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar
hariç olduğundan, hak sahibi kız çocuğuna Kanunun 34. madde hükümleri
gereğince Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesindeki
değişiklik 5.12.2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden bu tarihi takip
eden ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Ayrıca, eşin
ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden önce olması halinde de aynı durum geçerli
olacaktır. |
3.4. 5434 sayılı Kanuna göre eşinden veya
babasından ölüm aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra
vefat eden eşinden veya babasından dolayı 4/1-(a) yahut 4/1-(b) kapsamında ölüm
aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine, Kanunun 54. maddesi ve Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma
işleminde; iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun
4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç tutulduğundan bu kapsamda
bağlanan aylık, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında babasından dolayı ölüm aylığı
bağlanmasına engel teşkil etmeyecektir.
Örnek 8: 20.2.2009 tarihinde vefat eden 5434
sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm aylığı almakta olan hak sahibi,
Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1.6.2017
tarihinde vefat eden babasından dolayı 20.2.2018 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5434 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(a) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
20.2.2009 |
1.6.2017 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2009 |
1.7.2017 |
Aylık miktarı |
820
TL |
540
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun
54. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi
uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük
tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar
hariç olduğundan, hak sahibi kız çocuğuna Kanunun 34. madde hükümleri
gereğince ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı
bağlanacaktır. |
3.5. Kanunun geçici 1. maddesi kapsamındaki
gelir/aylıkların artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden
bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri
uygulanacaktır.
Örnek 9: 1.2.2005 tarihinde 1479 sayılı Kanuna
göre babasından dolayı ölüm aylığı bağlanan, evlenmesi nedeniyle aylığı kesilen
ve 1.8.2014 tarihinde eşinin vefat etmesi üzerine eşinden dolayı 4/1-(a)
kapsamında ölüm aylığı bağlanan hak sahibi, babasından dolayı yeniden 1.3.2018
tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
1479 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) 4/1-(a) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.8.2014 |
1.2.2005 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.9.2014 |
1.9.2014 |
Aylık miktarı |
1200
TL |
640
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, geçici
1. maddesi hükmü gereğince babasından dolayı bağlanan ve evlenmesi nedeniyle kesilen
aylığın, eşin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden
bağlanması gerekmekte olup, Kanunun 4/1-(a) bendine ve 1479 sayılı kanunlara
göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenecektir. Bu aylıklar hakkında
Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır. |
3.6. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden
eşinden dolayı 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm
tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden
dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt
bendi kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca aynı statü kapsamında
değerlendirilerek Kanunun 54. maddesine göre tercih ettiği aylığı ödenecektir.
Örnek 10: 1.2.2005 tarihinde 2926 sayılı Kanuna
tabi yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.3.2005 tarihinden
itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 1.8.2017 tarihinde Kanunun
4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalı iken vefat eden
babasından dolayı da 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(b) (4 numaralı alt bent) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.2.2005 |
1.8.2017 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2005 |
1.9.2017 |
Aylık miktarı |
1100
TL |
640
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca Kanunun 4/1-(b)
bendinin (4) numaralı alt bendi ile 2926 sayılı kanunlara göre hak kazanılan
aylıklar aynı statü kapsamında değerlendirileceğinden Kanunun 54. maddesine
göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylığı ödenecektir. |
3.7. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden
eşinden dolayı 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm
tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden
dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra 1479 sayılı Kanun veya Kanunun 4/1-(b) bendi
(1, 2 ve 3 numaralı alt bentler) kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde
bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca
her iki aylık farklı statü kapsamında değerlendirilecek ve Kanunun 54. maddesi
hükümleri uygulanmayarak iki aylık da tamdan ödenecektir.
Örnek 11: 1.2.2005 tarihinde 2926 sayılı Kanuna
tabi sigortalı iken vefat eden eşinden dolayı 1.3.2005 tarihinden itibaren ölüm
aylığı almakta olan hak sahibi, 1.8.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(b) bendinin (3)
numaralı alt bendine tabi sigortalı iken vefat eden babasından dolayı da
1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
2926 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(b)
(3 numaralı alt bent) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.2.2005 |
1.8.2017 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2005 |
1.9.2017 |
Aylık miktarı |
1100
TL |
640
TL |
Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun
4/1-(b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 2926 sayılı kanunlara göre hak kazanılan
aylıklar aynı statü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden her iki aylık da
tam olarak ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri
uygulanmayacak ve hak sahibine babasının ölüm tarihini takip eden ay başından
itibaren bağlanacaktır. |
3.8. Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra
2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı
ölüm aylığı alan hak sahibinin, Kanuna göre babasından/annesinden dolayı
4/1-(a) kapsamında ölüm aylığına hak kazanması durumunda, 2925 sayılı Kanunun
ölüm sigortasından aylık bağlama şartlarını düzenleyen 26. maddesi yürürlükte
olduğundan her iki aylık farklı statü kapsamında değerlendirilecek ve Kanunun
54. maddesi hükümleri uygulanmayarak iki aylık da tamdan ödenecektir.
Örnek 12: 1.5.2013 tarihinde vefat eden 2925
sayılı Kanun kapsamındaki eşinden dolayı 1.6.2013 tarihinden itibaren ölüm
aylığı almakta olan hak sahibi, 1.4.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(a) bendine tabi
sigortalı iken vefat eden babasından dolayı 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
2925 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (Eş) |
Ölüm
aylığı (babadan) 4/1-(a) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
1.5.2013 |
1.4.2017 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.6.2013 |
1.5.2017 |
Aylık miktarı |
620
TL (Tam) |
720
TL (Tam) |
Değerlendirme: Kanunun yürürlük
tarihinden sonra 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken vefat eden
eşinden dolayı ölüm aylığı alan hak sahibinin, Kanuna göre babasından 4/1-(a)
statüsünden ölüm aylığına hak kazanması durumunda, her iki aylık farklı
kanunlara göre değerlendirilecek olup, Kanunun 54. maddesi hükümleri
uygulanmayacak ve iki aylık da tamdan ödenecektir. |
3.9. Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat eden annesinden/babasından
dolayı Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında ölüm aylığı almakta iken
ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan
babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra Kanunun 4/1-(a) veya
4/1-(b) bendi kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahibi
çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre
değerlendirilecek ve 54. madde hükümlerinin uygulanmasında, ana ve babasından
ayrı ayrı aylığa hak kazanan kız çocuğuna yüksek olan aylığın tamamı, az olan
aylığın yarısı ödenecektir.
Diğer taraftan, Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat
eden annesinden/babasından dolayı 506, 1479, 2925 veya 2926 sayılı Kanun
kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra
farklı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahibi
çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre
değerlendirilecek, ancak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31.
maddesi gereğince statüler farklı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre
değerlendirme yapılmayarak her iki aylık da tamdan ödenecektir.
Örnek 13: 10.2.2009 tarihinde 4/1-(b) kapsamında
sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı 1.5.2009 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunan kız çocuğuna 1.3.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı
bağlanmıştır. Daha sonra, hak sahibi kız çocuğu 1.1.2006 tarihinde 506 sayılı
Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden ancak aylık bağlanması için gerekli prim
ödeme gün sayısı bulunmayan babasının askerlik hizmetini 1.1.2018 tarihinde
borçlanarak ödemiş ve babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
5510 |
506 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) 4/1-(b) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
10.2.2009 |
1.1.2006 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2009 |
1.2.2018 |
Aylık miktarı |
420
TL (Yarım) 210 TL |
640
TL (Tam) |
Değerlendirme: Bu durumda, Kanununa
göre annesinden dolayı ölüm aylığı alan ve 5.12.2017 tarihinden sonra
babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa
hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek
ve 54. madde hükümlerinin uygulanmasında, ana ve babasından ayrı ayrı aylığa
hak kazanan kız çocuğuna yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı
ödenecektir. |
Örnek 14: 10.2.2006 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında
sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı 1.5.2006 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunan kız çocuğuna 1.3.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı
bağlanmıştır. Daha sonra, hak sahibi kız çocuğu 1.1.2006 tarihinde 506 sayılı
Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden ancak aylık bağlanması için gerekli prim
ödeme gün sayısı bulunmayan babasının askerlik hizmetini 1.1.2018 tarihinde
borçlanarak ödemiş ve babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
kanun |
1479 |
506 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Sigortalının Ölüm
Tarihi |
10.2.2006 |
1.1.2006 |
Aylık başlangıç
tarihi |
1.3.2006 |
1.2.2018 |
Aylık miktarı |
420
TL (Tam) |
640
TL (Tam) |
Değerlendirme: Bu durumda, 1479 sayılı
Kanun hükümlerine göre annesinden dolayı ölüm aylığı alan ve Kanunun 4/1-(a)
bendi kapsamında babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak
sahibine, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi
gereğince aylıklardan birinin 2008/Ekim öncesi, diğerinin ise 2008/Ekim
sonrası bağlanmış olması ve statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54.
Maddesine göre değerlendirme yapılmayarak her iki aylık tamdan ödenecektir. |
3.10. Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı
Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden çocuğundan dolayı hem ölüm aylığına hem
de ölüm gelirine hak kazanan ana ve babaya, o tarihteki mevzuat hükümleri
gereğince tek dosya üzerinden ödeme yapılmakta, ölüm geliri sigortalının ölüm
tarihi itibariyle, ölüm aylığı ise ölüm tarihini takip eden ay başı itibarıyla
bağlandığından, dolayısıyla ölüm gelirinin başlangıcı her halükarda ölüm
aylığından önce olduğundan, ana ve babaya sadece ölüm geliri bağlanmakta ölüm
aylığı bağlanmamaktaydı.
Diğer taraftan, Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat
eden çocuğundan dolayı hem ölüm aylığına hem de ölüm gelirine hak kazanan ana
ve babaya, Kanunun 34. maddesi gereğince diğer çocuklarından dolayı bağlanan
veya bağlanacak gelir/aylıkların engel teşkil etmemesi ve gelir/aylık başlangıç
tarihlerinin de aynı olması (gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması)
nedenleriyle, Kanunun 54. maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem
aylık bağlanacaktır.
Ancak ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi olup, aynı çocuğundan
tarafına ölüm geliri bağlanmış olması nedeniyle ölüm aylığı bağlanamayan ana ve
babanın bu sefer Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesinin
ikinci fıkrasında yapılan 5.12.2017 tarihli değişiklikten sonra talepte
bulunması halinde, Kanunun 34. maddesinde düzenlenen hak sahipliği koşullarının
Yönetmeliğin yürürlük tarihi itibariyle oluştuğu kabul edilerek taraflarına bu
tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanması ve bu
gelir/aylıklara Kanunun 54. maddesi uygulanması gerekecektir.
Örnek 15: 25.10.2005 tarihinde
506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken vefat eden çocuğundan dolayı
10.11.2005 tarihinde hem ölüm aylığı hem de ölüm geliri talebinde bulunan
babaya 26.10.2005 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanmış olup, ölüm aylığı
talebi reddedilmiştir. Babanın 15.1.2018 tarihinde tekrar aynı çocuğundan ölüm
aylığı talebinde bulunması halinde tarafına 1.1.2018 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanacak ve Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanarak işlem
yapılacaktır.
4. Belediye
Başkanlarına Ödenen Makam ile Görev/Temsil Tazminat Tutarları
Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci
fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik
veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile daha sonra emekli olacaklardan 5434
sayılı Kanunun mülga 39. maddesindeki şartları yerine getirenlere, yine 5434
sayılı Kanunun mülga ek 68. maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak,
emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatı tutarının almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık
aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödeneceği öngörülmüştür.
Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci
fıkrası kapsamında tarafına belediye başkanlığı tazminatı ödenenlerden birden
fazla dosyadan gelir ve aylığa hak kazananlara, 54. maddeye göre yapılacak
mukayese işleminde belediye başkanlığı makam tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatı tutarları dikkate alınmayacaktır. Ayrıca, yapılan
değerlendirmede bu tazminatların ödendiği dosyadaki aylığın yarıma indirilmesi
gereken durumda sadece aylık yarıya indirilecek, belediye başkanlığından dolayı
ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir.
Örnek 1: Yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim
tarihinden önce belde belediye başkanı olarak görev yapan sigortalının 8.6.2013
tarihinde vefat etmesi üzerine eşi (hissesi 2/5) ve üç çocuğuna (her birinin
hissesi 1/5) 15.6.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi
eş, özel sektörde çalışmakta iken 29.3.2015 tarihinde geçirdiği iş kazası
sonucu vefat eden babasından dolayı da ölüm gelirine hak kazanması nedeniyle
tahsis talebinde bulunmuştur.
Gelir/aylık
bağlanan Kanun |
5510 |
5510 |
Gelir/aylık türü |
Ölüm
aylığı (eşinden) |
Ölüm
geliri (babadan) |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
15.6.2013 |
1.4.2015 |
Gelir/aylık miktarı
(2016/Ocak) |
444,94
TL (Yarım) 222,47
TL |
841,05
TL (Tam) |
Makam/görev
tazminat miktarı (2016/Ocak) |
53,29
TL / 266,45 TL |
---- |
Değerlendirme: Eşinden ölüm
aylığına, babasından da ölüm gelirine hak kazanan hak sahibi için yüksek olan
gelir/aylık belirlenirken, mukayese işleminde belediye başkanlığı makam ve
görev tazminat tutarları dikkate alınmayacaktır. Buna göre, eşinden aldığı
ölüm aylığı, babadan bağlanacak ölüm gelirinden daha az olduğundan, yüksek
olan ölüm geliri tamdan, az olan ölüm aylığı ise yarımdan ödenecektir. Ancak
yarıma indirme işlemi sadece aylık için uygulanacak olup, belediye başkanlığından
dolayı ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir. |
Örnek 2: Yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim
tarihinden önce ilçe belediye başkanlığı olarak görev yapan kadın sigortalının 19.11.2012
tarihinde vefat etmesi üzerine kızına 15.12.2012 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanmıştır. Kız çocuğu; özel sektörde çalışmakta iken 3.4.2015
tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanması nedeniyle
tahsis talebinde bulunmuştur.
Aylık bağlanan
Kanun |
5510 |
5510 |
Aylık türü |
Ölüm
aylığı (anneden) |
Ölüm
aylığı (babadan) |
Aylık başlangıç
tarihi |
15.12.2012 |
1.5.2015 |
Aylık miktarı
(2016/Ocak) |
910
TL (Yarım) 455 TL |
960,5
TL (Tam) |
Makam/görev tazminat
miktarı (2016/Ocak) |
133,23
TL/ 399,68 TL |
---- |
Değerlendirme: Anne ve babadan
ölüm aylığına hak kazanan kız çocuğuna, anneden bağlanacak ölüm aylığı,
babadan hak kazandığı ölüm aylığından daha az olduğundan, anneden bağlanan
aylık yarımdan, babadan bağlanan aylık tamdan ödenecektir. Ancak yarıma
indirme işlemi sadece aylık için uygulanacak olup, belediye başkanlığından
dolayı ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir. |
5. Kapsamdan Çıkarılacak
Dosyaların Belirlenmesi ve Yapılacak İşlemler
Sigortalı ve hak
sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir veya
aylığa hak kazanması halinde, bunların Kanunun yürürlük tarihinden önce hangi
kanunlara göre ne tür aylıklar aldığının ve gelir/aylık miktarının tespiti,
sigortalı ve hak sahiplerinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesindeki
beyanlarının yanı sıra bilgisayar ortamında da yapılacak, ancak tüm
araştırmalara rağmen gerekli tespitlerin yapılamaması durumunda yazışma yoluna
gidilecektir.
Kanunun geçici 7. maddesine göre kapsamdan çıkarılacak
dosyanın tespit edilmesi halinde, bağlanan bu dosyaya ait gelir veya aylık,
4/1-(a) sigortalıları açısından ödemeler kütüğüne “F” durum kodu ile
kaydedilecektir. 4/1-(b) ye ilişkin işlemler ise, Emektar Projesi ile ilgili
olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak yapılacaktır.
Ödemeler kütüğünde “F” kodu verilen gelir ve aylıklar,
yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanılması veya durum değişikliğinde,
yeniden mukayese işlemine dahil edileceğinden, işlem yapılacak tarihte bu
dosyaya ilişkin gelir veya aylık miktarı, aylık artışları dikkate alınmak
suretiyle güncellenecektir.
Sigortalı veya hak sahiplerinin tercihlerinin bilinmesine
ihtiyaç duyulması halinde ise, Genelge eki (Ek- 10) da yer alan yazı ile
sigortalı ve hak sahiplerinin tercihleri sorulacak ve bu yazıda hak kazanılan
gelir veya aylık miktarları konusunda sigortalı bilgilendirilecektir.
6. 506 Sayılı Kanunun
Mülga 96. Maddesinin Beşinci Fıkrasının Uygulanması (A/S Kodları)
506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 96. maddesine 4958
sayılı Kanunla eklenen ve 6.2.2004 tarihi itibariyle yürürlüğe giren beşinci
fıkrasında; sigortalı veya hak sahiplerine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
bağlanan gelir veya aylıklardan, ilk hak edilen gelir veya aylık dışında
sonradan bağlanacak gelir ve aylıklar için alt sınır aylığına ilişkin
hükümlerin uygulanmayacağı, aynı anda birden fazla gelir veya aylığın hak
edilmesi halinde ise yüksek olanın ilk hak edilen gelir veya aylık olarak esas
alınacağı öngörülmüştür.
Söz konusu kanun hükmü 506 sayılı Kanuna göre bağlanan
aylıkları kapsadığından, 4/1-(a) sigortalıları için Kanunun yürürlük tarihi
olan 2008/Ekim ay başından itibaren;
- Yaşlılık ve malullük sigortasında tahsis talebinde bulunanlara,
- Ölüm sigortasında bu tarihten sonra ölenlere,
- İş kazası ve meslek hastalıkları sigortasında, sürekli
iş göremezlik geliri veya ölüm gelirinin hesaplanmasında, günlük kazancın
hesabına giren son takvim ayı bu tarihten sonra olanlara,
Kanun hükümlerine göre gelir veya aylık bağlanacağından,
506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S)
uygulanmayacaktır.
Ancak, ölüm gelir/aylıklarında 506 sayılı Kanunun mülga
96. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, gelir/aylık bağlama işleminin
Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra gerçekleştirilmiş olduğuna
bakılmaksızın, ölüm gelir/aylığının 506 sayılı Kanuna (sigortalıların ölüm
tarihlerinin 2008/Ekim öncesi olması) göre bağlanması ve ölüm gelir/aylık
başlangıçlarının 6.2.2004 tarihinden sonra olması gerekmektedir.
2008/Ekim ay başından önce ölen, ancak gelir/aylık
başlangıç tarihi 6.2.2004 tarihinden sonra olanlardan, 2008/Ekim ay başından
sonra talepte bulunulup zamanaşımı uygulanması nedeniyle ölüm geliri ve aylığı
aynı tarihte başlatılması gereken hak sahipleri için, madde hükmü gereği
gelir/aylık miktarı yüksek olan dosyaya alt sınır uygulanacak, az olana
uygulanmayacaktır.
Bu durumda, yüksek olan gelir/aylığın belirlenmesinde,
ölüm gelir/aylığının tamamının hak sahiplerine dağıtıldığı durumlarda ölen
sigortalının ölüm gelir/aylık miktarına, alt sınır uygulamasının yapılması
gerektiği durumlarda ise (hak sahibi sayısının bir veya iki olması) alt sınır
uygulaması çerçevesinde, hak sahiplerine ödenecek alt sınır geliri/aylığı miktarına
göre karar verilecektir.
Örnek 1:
Sigortalı/sigortalı |
İKMH
geliri dosyası- 5510 SK |
Yaşlılık
aylığı dosyası 5510 SK |
İş kazası/ tahsis
talep tarihi |
30.4.2012 |
30.8.2018 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.5.2012 |
1.9.2018 |
Gelir/aylık miktarı |
750,00 TL |
650,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanmayacak |
Uygulanmayacak |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 2:
Sigortalı/sigortalı |
İKMH
geliri dosyası- 506 SK |
Yaşlılık
aylığı dosyası 5510 SK-4/1-(a) |
İş kazası/ tahsis
talep tarihi |
30.4.2005 |
30.8.2010 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
30.4.2005 |
1.9.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
800,00 TL |
1.650,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanmayacak |
Uygulanmayacak |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 3:
Sigortalı/sigortalı |
Yaşlılık
aylığı dosyası - 506 SK |
İKMH
geliri dosyası- 506 SK |
İş kazası/ tahsis
talep tarihi |
30.8.1999 |
30.9.2008 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.9.1999 |
30.9.2008 |
Gelir/aylık miktarı |
605,00
TL |
800,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 4:
Sigortalı/sigortalı |
İKMH
geliri dosyası- 506 SK |
Yaşlılık
aylığı dosyası- 506 SK |
İş kazası/tahsis
talep tarihi |
11.5.2007 |
30.9.2008 |
Gelir/aylık başlangıç
tarihi |
11.5.2007 |
1.10.2008 |
Gelir/aylık miktarı |
470,00
TL |
750,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak
(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 5:
Sigortalı/sigortalı |
Yaşlılık
aylığı dosyası- 506 SK-4/1-(a) |
İKMH
geliri dosyası- 5510 SK |
İş kazası/tahsis
talep tarihi |
30.9.2008 |
5.6.2009 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.10.2008 |
1.7.2009 |
Gelir/aylık miktarı |
850,00 TL |
490,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanmayacak |
Uygulanmayacak |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 6:
Hak
sahibi/sigortalı |
Yaşlılık
aylığı dosyası- 506 SK |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK |
Sig. ölüm tar/tah talep tar. |
25.8.1999 |
1.5.2008 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.9.1999 |
1.6.2008 |
Gelir/aylık miktarı |
750,00 TL |
400,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 7:
Hak
sahibi/sigortalı |
Yaşlılık
aylığı dosyası - 506 SK |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK |
Sig. ölüm tar/tah talep tar |
20.9.1999 |
5.10.2000 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.10.1999 |
1.5.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
850,00 TL |
430,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 8:
Hak sahibi/ hak
sahibi |
Ölüm
aylığı dosyası- 5510 SK-Baba |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK–Ana- 4/1-(a) |
Sigortalının ölüm
tarihi |
25.1.2009 |
25.10.2000 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.2.2009 |
1.11.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
750,00
TL |
500,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanmayacak |
Uygulanmayacak |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 9:
Hak sahibi/ hak
sahibi |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK- Baba |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK – Ana |
Sigortalının ölüm
tarihi |
3.1.2005 |
15.10.2000 |
Gelir/aylık başlangıç
tarihi |
1.2.2009 |
1.10.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
750,00
TL |
500,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Örnek 10:
Hak sahibi/ hak
sahibi |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK- Eş |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK - Eş |
Sigortalının ölüm
tarihi |
3.1.2006 |
3.1.2006 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
3.1.2006 |
1.2.2006 |
Gelir/aylık miktarı |
400,00 TL |
600,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 11:
Hak sahibi/ hak
sahibi |
Ölüm
geliri dosyası- 5510 SK -Baba |
Ölüm
aylığı dosyası- 5510 SK-Baba |
Sigortalının ölüm
tarihi |
5.10.2010 |
5.10.2010 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.11.2010 |
1.11.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
400,00 TL |
750,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanmayacak |
Uygulanmayacak |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 12:
Hak sahibi/ hak
sahibi/sigortalı |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK- eş |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK - eş |
Yaşlılık
aylığı dosyası- 506 SK |
Sigortalının ölüm
/tahsis talep tarihi |
15.4.2005 |
15.4.2005 |
25.4.2008 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
15.4.2005 |
1.5.2005 |
1.5.2008 |
Gelir/aylık miktarı |
455,00 TL |
650,00 TL |
900,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak
(S) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Tam(T) |
Örnek 13:
Hak sahibi/ hak
sahibi/sigortalı |
Yaşlılık
aylığı dosyası- 506 SK |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK- Eş |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK - Eş |
Sigortalının ölüm
/tahsis talep tarihi |
1.1.2000 |
18.3.2004 |
18.3.2004 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.2.2000 |
18.3.2004 |
1.4.2004 |
Gelir/aylık miktarı |
950,00 TL |
450,00
TL |
700,00
TL |
A/S uygulaması |
Uygulanacak(A) |
Uygulanacak(S) |
Uygulanacak
(S) |
Aylık durumu |
Tam(T) |
Yarım(Y) |
Tam(T) |
Örnek 14: Özel sektörde çalışmakta iken
16.2.2002 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu ölen sigortalının eşi ve kızına
ölüm geliri/aylığı ödenmekte iken; 5.8.1995 tarihinde boşanan ve çalışmayan diğer
bir kızı da 30.3.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının
başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.3.2002’dir. Bu durumda, ölüm
aylığına hak kazanılan tarih 2008/Ekim öncesi, tahsis talep tarihi ise
2008/Ekim sonrasıdır. Değerlendirme öncelikle 2008/Ekim ayı itibariyle
yapılacak olup, ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında beş
yıldan fazla süre geçtiğinden 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm aylıkları
ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi ile
2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.
Tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıldan
daha fazla süre geçtiğinden bu defa talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye
ilişkin aylıklar ödeneceğinden, ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan
1.4.2010 tarihi itibariyle başlatılacaktır. Aynı değerlendirme ölüm geliri
dosyası için de yapıldığında 506 sayılı Kanunun 99. maddesi gereğince gelir
başlangıç tarihi de 1.4.2010 olacaktır.
Hak sahibi/hak
sahibi |
Ölüm
geliri dosyası- 506 SK-Baba |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK-Baba |
Sigortalının ölüm
tarihi |
16.2.2002 |
16.2.2002 |
Gelir/aylık
başlangıç tarihi |
1.4.2010 |
1.4.2010 |
Gelir/aylık miktarı |
300
TL 150 TL (Yarım) |
400
TL (Tam) |
A/S uygulaması |
Uygulanacak
(S) |
Uygulanacak
(A) |
Gelir/aylık durumu |
Yarım
(Y) |
Tam
(T) |
Değerlendirme: İki dosyadan da
aylığın tamamı hak sahiplerine ödenmekte olup, sonradan talepte bulunan kız çocuğuna
zamanaşımı uygulaması yapıldığından ölüm gelir ve aylığının başlangıç tarihi
aynı olmuştur. Ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi olduğundan 506 sayılı Kanun
kurallarına göre aylık bağlanacak olup, gelir/aylıkların başlangıç tarihi
6.2.2004 tarihinden sonra olduğundan, 506 sayılı Kanunun 96. maddesinin
beşinci fıkrası uygulanacaktır. Gelir/aylık başlangıç tarihleri eşit
olduğundan A/S uygulamasına karar verilirken yüksek olan aylığa alt sınır
uygulanacak diğerine ise uygulanmayacaktır. |
Örnek 15: 15.5.2002 tarihinde vefat eden
annesinden ölüm aylığı ve ölüm gelirine hak kazanan tek hak sahibi kız çocuğu
4.3.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Zamanaşımı uygulaması yapılmış
olup her iki dosyadan gelir ve aylık 1.10.2008 tarihinden itibaren ödenecektir.
Hak sahibi/hak
sahibi |
Ölüm
aylığı dosyası- 506 SK-Anne |
Ölüm
Gelir dosyası- 506 SK-Anne |
Sigortalının ölüm
tarihi |
15.5.2002 |
15.5.2002 |
Hak sahibinin talep
tarihi |
4.3.2011 |
4.3.2011 |
Gelir/Aylık
başlangıç tarihi |
1.10.2008 |
1.10.2008 |
Gelir/Aylık miktarı
(2015/Ocak) |
864,98
TL (Tam) |
344,26
TL 172,13 TL (Yarım) |
A/S uygulaması |
Uygulanacak
(A) |
Uygulanacak
(S) |
Değerlendirme: Zamanaşımı
uygulaması nedeniyle ölüm aylığı/geliri başlangıç tarihleri aynı olduğundan, 506
sayılı Kanunun 96. maddesinin beşinci fıkrası gereğince alt sınır aylığı
uygulaması yapılırken, yüksek olan alt sınır aylığı (tek hak sahibi)
uygulaması yapılan dosyalarda sigortalı aylığından değil, alt sınır
aylığından hareket edilecektir. Diğer bir ifadeyle sigortalı aylığı yerine
alt sınır aylıkları yönünden en yüksek ödemeye imkan veren dosyaya alt sınır
uygulanacak diğerine uygulanmayacaktır. |
7. Birden Fazla
Dosyadan Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazananlardan Tercih Hakkı Verilenler
Hak sahiplerine hak kazandıkları ölüm gelir/aylıklarından
tercih ettikleri gelir ve aylığın ödenmesi hususu ilk defa Kanunun 54. maddesi
ile getirilen bir düzenleme olup, hak kazanılan ölüm gelir/aylıklarından tercih
hakkı verilenlerde, Kanunda tercihlere sayı yönünden bir sınırlama
getirilmediğinden, hak sahipleri almaya hak kazandıkları ölüm gelir veya
aylıklarını tercihleri doğrultusunda birden fazla değiştirebileceklerdir.
Tercih hakkı verilen ölüm gelir ve aylıklarında hak
sahiplerinin mutlaka tercihleri alınacaktır. Eşten ölüm gelir/aylığı alırken,
ilk defa ana/babadan ölüm gelir/aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine eş ve
ana/baba dosyalarındaki aylık miktarları hakkında bilgilendirme yapılmak
suretiyle yeniden tercihleri istenecek ve tercih edilen dosyanın ilk defa
gelir/aylık ödenecek dosya olması halinde, gelir/aylık başlangıç tarihinin
belirlenmesi genel koşullara göre yapılacaktır. Diğer bir ifadeyle, ölüm
gelir/aylığının başlangıç tarihi hak sahibi olma koşullarının yerine geldiği
tarihi takip eden ay başı olacaktır.
Tercihlerine göre ölüm gelir/aylığı ödenmekte iken
tercihlerini değiştirenlerin yeni dosyadan ödemeleri, tercihlerine ilişkin
talep tarihini takip eden ay başından; eski dosyadan gelir/aylığın kesilmesi
işlemi ise, tercihlerine ilişkin talep tarihini takip eden ödeme döneminden
itibaren yapılacaktır. Gerek ilk gerekse sonraki tercihlerde dosyalardaki diğer
hak sahiplerinin durum değişiklik tarihleri dikkate alınmayacaktır.
Örnek 1: 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık
aylığı almakta iken 25.9.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi (A) ve kızı
(B)’ye 1.10.2014 tarihi itibariyle ölüm bağlanmış olup, hak sahibi eş (A),
çalışmakta iken 8.4.2015 tarihinde vefat eden 4/1-(b) kapsamındaki annesinden
dolayı da ölüm aylığına hak kazanmış ve 26.5.2015 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuştur. Hak sahibi eşin talebine istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı
almakta olduğu aylık miktarı ile annesinden bağlanacak aylık miktarı
belirtilmek suretiyle hak sahibinin tercihte bulunması istenecektir.
Hak sahibinin
tercihini;
-Annesinden bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması
halinde, annesinin ölüm tarihi olan 8.4.2015 tarihini takip eden ay başından
(1.5.2015) itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık bağlanması gereken
1.5.2015 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de eşinden aldığı ölüm
aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.5.2015 tarihini takip eden
ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, anne dosyasından hesaplanan
birikmiş aylıklarından mahsup edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak
sahiplerinin hisse düzeltmeleri yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir.
-Eşinden dolayı almakta olduğu aylıktan yana kullanması
halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam
edilecektir.
Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahibi (A)’nın annesinden dolayı tercih ettiği ölüm aylığı dosyasına
kız kardeşi (C) 18.9.2016 tarihinde boşanarak 22.9.2016 tarihinde aylık
talebinde bulunmuştur. Hak sahibi (C)’ye 1.10.2016 tarihi itibariyle ölüm
aylığı bağlanacak ve iki çocuğa % 50’şer hisse üzerinden aylığın tamamı
ödenecektir. Bunun üzerine hak sahibi (A) tercihini eş aylığı yönünde
değiştirmiş ve 30.11.2016 tarihli dilekçesi ile aylık bağlanması talebinde
bulunmuştur. Bu durumda hak sahibi (A)’ya tercih talebinde bulunduğu tarihi
takip eden ay başı olan 1.12.2016 tarihi itibariyle eş dosyasından ölüm aylığı
ödenmeye başlanacak, anne dosyasındaki aylığı ise tercihe ilişkin talep
tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir. Yapılan tercih
doğrultusunda hem eş hem de anne dosyasında bulunan diğer hak sahiplerinin
hisseleri de bu tarihlere göre yeniden belirlenecektir.
Yukarıda örneklerde de görüldüğü üzere, ilk defa aylık
bağlanacak dosyanın tercih edilmesi halinde ölüm aylıkları genel kurallara göre
belirlenirken, daha önce tercih yapılmış ve bu şekilde ölüm gelir/aylıkları
ödenirken, yeniden tercihte bulunanların ölüm gelir/aylıkları tercih talep
tarihlerine göre belirlenecektir.
Örnek 3: Kanuna göre 4/1-(b) kapsamında
25.9.2015 tarihinde vefat eden sigortalının eşi (A) ve kızı (B)’ye 1.10.2015
tarihi itibariyle ölüm bağlanmış olup, hak sahibi eş (A) 8.4.2016 tarihinde
vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanmış
ve 26.5.2016 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi eşin talebine
istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarı ile
babasından bağlanacak aylık miktarı belirtilmek suretiyle hak sahibinin
tercihte bulunması istenecektir.
Hak sahibinin
tercihini;
-Babasından bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması
halinde, babasının ölüm tarihi olan 8.4.2016 tarihini takip eden ay başından
(1.5.2016) tarihinden itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık
bağlanması gereken 1.5.2016 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de
eşinden aldığı ölüm aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.5.2016
tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, baba
dosyasından 1.5.2016 tarihi itibariyle hesaplanan birikmiş aylıklarından mahsup
edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak sahiplerinin hisse düzeltmeleri
yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir. Yapılan işlemlerin tamamından
çıkacak borç ve alacak işlemleri Emektar Programından tarafından yapılacak
ikinci karar işlemine göre belirlenecek ve MOSİP sisteminde alacak tutarından
borç tutarı mahsup edildikten sonra kalan meblağ hak sahiplerine ödenecektir.
-Eşinden dolayı almakta olduğu aylıktan yana kullanması
halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam
edilecektir.
Örnek 4: Örnek 3’teki hak sahibi eş tercihini
eşinden aldığı aylık yönünden kullanıp aylık almaya devam ederken bu defa
4/1-(b) kapsamındaki annesi de 22.3.2017 tarihinde ölmüştür. Bu durumda hak
sahibinin eşi, annesi ve babasının ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olup, ölen eşi
ve annesi 4/1-(b) kapsamında, babası ile 4/1-(a) kapsamındadır. Ölüm tarihleri
2008/Ekim sonrası olduğu için statüler farklı olsa bile Kanunun 54. madde
hükümleri uygulanacak ve en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden
ödemeler gerçekleştirilecektir. Daha önce tercih hakkı kullandığı, eş ve baba
dosyası dışında, annesinden dolayı ilk defa ölüm aylığı bağlanacağından bu
dosyadan hak kazandığı aylığın başlangıcı, annesinin öldüğü tarihi takip eden
ay başı, baba ve eş dosyasında ise tercih talebinde bulunduğu için tercihini
takip eden ay başı olacaktır. 3 dosyadan ancak iki dosya üzerinden ödeme
yapılacağından, hak sahibine tercihi sorulurken aşağıdaki karşılaştırmalara
göre belirlenen aylık tutarlarının bildirilmesi gerekir.
Hak kazanılan aylık
türleri ve miktarları:
4/1-(b) Eş ölüm
aylığı 1400 TL
4/1-(a) Baba ölüm
aylığı 1200 TL
4/1-(b) Anne ölüm
aylığı 800 TL
Tercihini anne ve
baba aylığı yönünde kullanırsa;
Baba ölüm aylığı 1200
tam + Anne ölüm aylığı 800 (yarım 400) = 1600 TL
Tercihini eş aylığı
yönünde kullanırsa; Eş ölüm aylığı 1400 TL
Hak sahibi eş tercihini eş aylığı yerine ana ve babadan
aldığı aylık yönünde kullanırsa eş aylığı tercihini takip eden ödeme döneminden
kesilecektir. Baba aylığı tercihini takip eden ay başından, anne aylığı ise
annenin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ödenecektir.
Örnek 5: 2926 sayılı Kanun kapsamında aylık
almakta iken 1.1.2008 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi eşi (D)’ye ölüm
tarihini takip eden ay başı olan 1.2.2008 itibariyle ölüm aylığı bağlanmıştır.
Diğer taraftan, hak sahibinin babası Kanunun 4/1-(b), (2) numaralı alt bendi
kapsamında iken 29.3.2009 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda, Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi gereğince hak sahibine 2008/Ekim
öncesinde bir aylık almakta iken, 2008/Ekim sonrasında başka bir dosyadan
aylığa hak kazanması ve statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54.
maddesine göre değerlendirme yapılmayacağından her iki aylık tamdan ödenecek ve
tercih istenmeyecektir.
Örnek 6: 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı
almakta iken 25.4.2009 tarihinde vefat eden eşten dolayı hak sahibi eş ve
çocuğuna 1.5.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Diğer taraftan,
hak sahibi eş, 24.2.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında iken geçirdiği iş kazası
sonucu ölen babasından dolayı da ölüm gelirine hak kazanmış ve talepte
bulunmuştur. Bu durumda hak sahibi hem eşinden ölüm aylığına hem de babasından
ölüm gelirine hak kazandığı için tercih istenmeksizin yüksek olan aylık tamdan,
diğeri yarımdan ödenir.
Örnek 7: 2926 sayılı Kanun kapsamında iken
2.3.2007 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı hak sahibi eşe 1.4.2007
tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi eşin annesi ise
4/1-(b) (4) numaralı alt bent kapsamında sigortalı iken 12.8.2015 tarihinde
ölmüştür. Eşinden aylık alan hak sahibi bu defa annesinden de ölüm aylığı
talebinde bulunmuştur. Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin
geçici 31. maddesi gereğince hak sahibine 2008/Ekim öncesinde bir aylık almakta
iken, 2008/Ekim sonrasında başka bir dosyadan aylığa hak kazanması ve
statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme
yapılacak ve hak sahibi eşin talebine istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı
almakta olduğu aylık miktarı ile annesinden bağlanacak aylık miktarı
belirtilmek suretiyle hak sahibinin tercihte bulunması istenecektir.
Hak sahibinin
tercihini;
-Annesinden bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması
halinde, annesinin ölüm tarihi olan 12.8.2015 tarihini takip eden ay başından
(1.9.2015) itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık bağlanması gereken
1.9.2015 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de eşinden aldığı ölüm
aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.9.2015 tarihini takip eden
ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, anne dosyasından hesaplanan
birikmiş aylıklarından mahsup edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak
sahiplerinin hisse düzeltmeleri yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir.
-Eşinden dolayı almakta
olduğu aylıktan yana kullanması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın
mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
ZAMANAŞIMI
VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE UYGULAMASI
Hak düşürücü süre ile zamanaşımı
uygulaması, Kanunun 97., Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 118.
maddesinde düzenlenmiş olup, hak düşürücü süre, yasa ile belirlenen süre içinde
kullanılmayan bir hakkın bir daha kullanılmayacak duruma gelmesini, zamanaşımı
ise yasanın belirlediği koşullarda bir sürenin geçmesi ile bir hakkın
kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süreyi
ifade etmektedir.
Kanunla hak düşürücü süre ve
zamanaşımı uygulamasında mülga kanun uygulamalarına göre değişiklikler
yapılmış, bazı hükümler yürürlükten kaldırılmış ve yeni düzenlemeler
getirilmiştir. 506 sayılı Kanunda zamanaşımı ve hak düşürücü süre mülga 99,
Kanunda ise 97. maddede düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 99.
maddesinde; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek
hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı
doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına
uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini
takip eden ay başından itibaren başlayacağı, iş kazalarıyla meslek hastalıkları
sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından
doğan hakların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde
istenmezse düşeceği, geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme
ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek,
gelir veya aylıklarının ödenmeyeceği,”
Kanunun 97. maddesinde ise; “Bu
Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife
malullük ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın
kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına
uğrayacağı, kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel
hükümlere göre ispat edenler hakkında, bu hükümlerin uygulanmayacağı, kısa
vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer hakların,
hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği”,
hüküm altına
alınmıştır.
Kanun ve Kanunla mülga 506, 2925, 1479
ve 2926 sayılı Kanunlar gereği zamanaşımı ve hak düşürücü süre uygulaması
aşağıda açıklanan usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.
1. Gelir ve Aylık Bağlama İşlemlerinde
Zamanaşımı Uygulaması
1.1. Kanunda aksine hüküm bulunmayan
hallerde, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken
gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde
istenmeyen kısmı zamanaşımına uğramaktadır. Zamanaşımına uğrayan sürenin
tespitinde; sigortalı ve hak sahiplerinin talep tarihlerinden geriye doğru
gidilerek 5 yıla kadarki bölümü ödenecek ancak, 5 yılı aşan süreye ilişkin
gelir ve aylıklar zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.
Örnek 1: Kamu sektöründe
çalışmakta olan sigortalı 30.1.2011 tarihinde ölmüş, hak sahibi 16.3.2016
tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini
takip eden ay başı olan 15.2.2011’dir.
16
3 2016
-15 2
2011
1
1 5
Ölüm aylığına hak kazanma
tarihi ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan fazla süre geçtiğinden,
tahsis talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar
ödenecektir.
16
3 2016
- 5
16 3
2011
Ölüm aylıkları bu tarihi takip eden ay başı olan
15.4.2011 (kamu işyeri) tarihinden itibaren ödenecektir.
1.2. Kuruma müracaat
etmemenin haklı bir sebebe dayandığını ispat edenler (ağır hastalık hali,
kısıtlılık vb) hakkında, yukarıdaki 1.1. madde hükmü
uygulanmayacak ve hak edilen gelir ve aylıklar ödenecektir.
1.3. 506 sayılı Kanunun
mülga 99. maddesinde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm
sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hakkı doğuran olay tarihinden
itibaren beş yıl içinde ödenmezse zamanaşımına uğrayarak, yazılı istek
tarihini,
1479 sayılı Kanunun mülga 43. maddesi gereği ise, hakkı
doğuran olay tarihinden 5 yıl geçtikten sonra talepte bulunanların ölüm
aylıkları, talep tarihini,
takip eden ay başından itibaren ödenmekte iken, Kanun gereği
iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve
aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen
kısmı zamanaşımına uğramaktadır.
Örnek: Özel sektörde çalışmakta olan
sigortalının ölüm tarihi 31.8.2000 olup, hak sahibi 13.8.2007 tarihinde tahsis
talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay
başı olan 1.9.2000’dir.
13
8 2007
-
1 9
2000
12 11
6
Ölüm aylığına hak kazanma tarihi ile tahsis talep tarihi
arasında beş yıldan fazla süre geçtiğinden aylıklar zamanaşımına uğramıştır. Bu
durumda tahsis talebi takip eden ay başı olan 1.9.2007 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanacaktır.
1.4. Mülga kanun
hükümlerinde; iş kazası ve meslek hastalığı ile ölüm hallerinde gelir ve
aylık hakkının doğduğu tarihten itibaren 5 yıllık sürede istenmeyen gelir ve
aylıklar zamanaşımına uğramakta, gelir ve aylıklar sigortalı ve hak
sahiplerinin gelir/aylık talep tarihini takip eden ay başından itibaren
bağlandığından, Kanunun yürürlük tarihinden önce hak kazanılan gelir ve
aylıkların durumu öncelikle mülga kanunlara göre değerlendirilecek ve beş
yıllık sürenin dolup dolmadığına Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
bakılacaktır.
Örnek 1: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalının
ölüm tarihi 11.6.2003 olup, hak sahibi 20.10.2008 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay başı olan
1.7.2003’tür.
1
10 2008
-1 7
2003
0
3 5
Zamanaşımı süresi dolduğundan 1.10.2008 tarihine kadar
geçen sürelere ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.
Örnekte, aylığa hak kazanılan tarih Kanunun yürürlük
tarihinden önce olduğundan, öncelikle zamanaşımı için hak sahibinin talep
tarihine değil, Kanunun yürürlük tarihi olan 1.10.2008 tarihine göre 5 yıllık
sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır. Örnekte 5 yıllık sürenin dolmuş olması
nedeniyle 1.10.2008 tarihine kadar olan ölüm aylıklarının ödemesi
yapılmayacaktır.
Örnek 2: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalı
30.12.2001 tarihinde ölmüş, hak sahibi kız çocuğu 25.8.2009 tarihinde ölüm
aylığı talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip
eden ay başı olan 1.1.2002 olup, öncelikle Kanunun yürürlük tarihi olan
1.10.2008 tarihi itibariyle durum değerlendirilecektir.
1
10 2008
-
1 1
2002
0
9 6
Görüldüğü üzere 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan
1.10.2008 tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.
Örnek 3: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalı
30.7.2003 tarihinde ölmüş, hak sahibi kız çocuğu 25.7.2011 tarihinde tahsis
talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay
başı olan 1.8.2003’tür. Bu durumda ölüm aylığına hak kazanılan tarih 2008/Ekim
öncesi, tahsis talep tarihi ise 2008/Ekim sonrasıdır. Öncelikle değerlendirme
2008/Ekim ayı itibariyle yapılacaktır.
1
10 2008
- 1 8
2003
0
2 5
Ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında
beş yıldan fazla süre geçtiği görüldüğünden, 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm
aylıkları ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi
ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.
25 7
2011
- 1 10
2008
24 9
2
Talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık süre
geçmediğinden 2008/Ekim sonrası (1.10.2008) ölüm aylıkları hak sahibine
ödenecektir.
1.5. Gelir ve aylığa hak kazanılan tarih ile
Kanunun yürürlük tarihi arasında 5 yıldan fazla sürenin geçmiş olması halinde
yapılacak ikinci işlem, Kanunun yürürlük tarihi ile hak sahiplerinin talebi
arasında 5 yıllık sürenin geçip geçmediğinin tespit edilmesidir. Bu tespit
Kanunun 97. maddesi hükmüne göre yapılacak olup, sigortalı ve hak sahiplerinin
talep tarihlerinden geriye doğru gidilerek 5 yıla kadar olan bölümü ödenecek,
ancak, 5 yılı aşan süre zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.
Örnek 1: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan
Örnek 1’deki hak sahiplerinin tahsis talebi 20.10.2008 olup, ikinci
değerlendirme bu tarih ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında 5 yıllık
sürenin geçip geçmediğine ilişkindir.
20
10 2008
-
1 10 2008
19 0 0
Hak sahiplerine
1.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı ödenecektir.
Örnek 2: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan
Örnek 2’deki hak sahibinin talebi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olduğundan,
bu defa hak sahibinin talep tarihi esas alınmak suretiyle Kanunun 97. maddesine
göre değerlendirme yapılacak ve talep tarihi ile Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih arasında 5 yıl geçip geçmediğine bakılacaktır.
25 8
2009
-
1 10
2008
24 10
0
Hak sahibine ödenecek aylık süresi tespit edilecek ve
1.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı ödenecektir.
Örnek 3: Yukarıdaki 1.4 bölümünde
yer alan Örnek 1’deki hak sahiplerinin 20.10.2008 tarihi yerine 30/11/2014
tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğunu varsayarsak;
30 11
2014
-
1 10
2008
29 1
6
5 yıllık süre dolduğundan, Kanunun 97. maddesi gereği
talep tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.
30 11
2014
- 5
30 11
2009
Bu tarihi takip eden
ay başından itibaren ölüm aylıkları ödenecektir.
Örnek 4: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan Örnek
3’deki hak sahibinin 25.7.2011 tarihi yerine 30/11/2014 tarihinde tahsis
talebinde bulunduğunu varsayarsak;
1
10 2008
- 1 8
2003
0
2 5
Ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında
beş yıldan fazla süre geçtiği görüldüğünden, 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm
aylıkları ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi
ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.
30 11
2014
-
1 10 2008
29 1
6
Tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıldan
daha fazla süre geçtiğinden bu defa talep tarihinden geriye doğru beş yıllık
süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.
30 11
2014
- 5
30 11
2009
Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.12.2009
tarihi itibariyle ödenecektir.
1.6. Gelir ve aylık başlangıç tarihi Kanunun
yürürlük tarihinden önce olan ve gerek Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
gerekse sigortalı ve hak sahiplerinin talepte bulunduğu tarihte 5 yıllık
sürenin geçmediği durumlarda Kanunun 97. madde hükmü uygulanacaktır.
Örnek
1: Sigortalının
ölüm tarihi 17.9.2005 olup, hak sahibi 27.11.2009 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay
başı olan 1.10.2005 dir. Bu durumda, öncelikle
Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine
bakılacaktır.
1
10 2008
- 1
10 2005
0
00 3
Görüldüğü üzere,
Kanunun yürürlük tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, hak
sahibinin talebi Kanuna göre değerlendirilecektir.
27
11 2009
-
1 10 2005
26
1 4
Zamanaşımı süresi uygulanmayacak ve hak sahiplerine sigortalının
ölüm tarihini takip eden ay başından yani 1.10.2005 tarihinden itibaren ölüm
aylıkları ödenecektir.
Örnek 2: Sigortalının ölüm tarihi 15.8.2004
olup, hak sahibi 22.11.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm
aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2004 tür.
1
10 2008
-
1 9 2004
0 1 4
Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talep tarihine göre Kanuna göre
durum değerlendirilecektir.
22
11 2008
-
1 9 2004
21
7 4
Zamanaşımı süresi
uygulanmayacaktır.
1.7. Gelir ve aylık başlangıç tarihi Kanunun
yürürlük tarihinden önce olan ve Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin
dolmadığı ancak, hak sahiplerinin tahsis talebinde bulunduğu tarihte 5 yıllık
sürenin dolduğu durumlarda, Kanunun 97. madde hükmü uygulanacaktır.
Örnek 1: Sigortalının ölüm tarihi 20.10.2003 olup,
hak sahibi 15.5.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Ölüm
aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2003 tür. Bu
durumda öncelikle Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip
geçmediğine bakılacaktır.
1 10 2008
-
1 11
2003
0
11 4
Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talebi Kanuna göre
değerlendirilecektir.
15
5 2009
-
1 11
2003
14 6
5
Hak sahibinin talebi ile ölüm aylığı
başlangıç tarihi arasında 5 yıldan fazla sürenin geçmiş olması nedeniyle,
Kanunun 97. maddesi hükmüne göre değerlendirme yapılarak talep tarihinden
geriye doğru 5 yıllık süreye ilişkin ölüm aylıkları ödenecektir.
15 5
2009
- 5
15 5
2004
Ölüm aylıkları bu
tarihi takip eden ay başından itibaren ödenecektir.
Örnek 2: Sigortalının ölüm tarihi 30.9.2007
olup, hak sahibi 15.12.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm
aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.10.2007 dir.
1
10 2008
-1 10
2007
0
0 1
Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talep tarihine göre Kanuna göre
durum değerlendirilecektir.
15
12 2013
-
1 10
2007
14
2 6 Zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
15
12 2013
- 5
15
12 2008 tarihinden sonraki aylıklar ödenecektir.
1.8. 5561 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen
geçici 93. madde ile 18.10.2006 tarihinden önce ölen ve 1800 gün veya 5 yıllık
sigortalılık süresi ile ortalama 180 gün prim ödeme koşulunu yerine getirmediği
için aylık bağlanmayan sigortalıların hak sahiplerine 5 yıllık sigortalılık
süresi ve en az 900 gün prim ödeme gün koşullarının yerine gelmesi ve talepleri
halinde, 17-26.11.2006 tarihlerinden itibaren başlatılmak üzere ölüm aylığı
bağlanmasına imkan sağlanmıştır.
506 sayılı Kanunun geçici 93. maddesine göre ölüm aylığına
hak kazanan sigortalıların ölüm aylığı başlangıcı 2006/Kasım ödeme dönemi
olacağından bu sigortalılar için zamanaşımı süresi 2006/Kasım ödeme dönemine
göre tespit edilecektir.
Örnek: 900 günü ve 5 yıllık sigortalılık
süresi olan bir sigortalı özel sektörde çalışırken 15.5.1989 tarihinde vefat
etmiş olup, hak sahibi 506 sayılı Kanunun geçici 93. maddesine istinaden
21.9.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur.
Bu durumda, örnekteki hak sahibinin ölüm aylığı tahsis
numarasının son rakamına göre 2006/Kasım ödeme dönemi itibariyle bağlanacaktır.
Anılan hak sahibinin tahsis numarasının son rakamının 9 olduğu varsayıldığında,
aylığı 17.11.2006 tarihi itibariyle başlatılacak olup, ölüm tarihi ile talep
tarihi arasında 5 yılın geçmiş olmasına karşın buna ilişkin bir değerlendirme
yapılmayarak zamanaşımı kontrolü 17.11.2006 tarihine göre yapılacaktır.
Aynı hak sahibinin
30.12.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunması halinde 2006/Kasım ayı ile
aylık talep tarihini takip eden ay başı arasında 5 yılın geçip geçmediğine
bakılacak ve 5 yıl geçtiği için sadece talep tarihinden geriye doğru beş yıllık
süreye ilişkin aylıklar ödenecektir
2. Zamanında
Alınmayan Gelir ve Aylık Ödemelerinde Zamanaşımı Uygulaması
506 sayılı Kanunun mülga 99., 1479 sayılı Kanunun mülga
78. maddeleri gereğince herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığını beş yıl
içinde almayanların, söz konusu gelir ve aylıkları ödenmez iken, Kanunun
“Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans” başlıklı 97. maddesinde; bağlanan gelir
ve aylıklardan herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığın alınmaması
durumunda zamanaşımı uygulaması öngörülmemiştir.
Bu nedenle, 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları açısından
Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıklardan herhangi bir
döneme ilişkin gelir ve aylığın beş yıl içinde alınmaması durumunda, alınmayan
gelir ve aylığın ödeme tarihi ile Kanunun yürürlük tarihi arasında beş
yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacak;
- 5 yıllık sürenin dolması halinde,
2008/Ekim öncesinde 5 yıllık süre ile 2008/Ekim sonrası,
- 5 yıllık sürenin
dolmaması halinde ise 2008/Ekim öncesi ve sonrası,
gelir ve aylıklar
ödenecektir.
Örnek 1: En son 2005/Şubat ayına ait ölüm
aylığını alan hak sahibi, 21.1.2012 tarihinde müracaat ederek almadığı
aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Hak sahibinin tahsis numarasının
son rakamı 9’dur. Bu durumda, öncelikle hak sahibinin almadığı 2005/Mart aylığı
ödeme tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin dolup dolmadığına
bakılacaktır.
1
10 2008
-17 3
2005
14
6 3
2008/Ekim ayı ile en son alınmayan aylığın ödeme tarihi
arasında beş yıldan fazla süre geçmediğinden, hak sahibine 2005/Mart ve sonrası
tüm aylıkları ödenecektir.
Örnek 2: 4/1-(a) sigortalısı en son 2004/Temmuz
ayına ait yaşlılık aylığını almış ve 21.1.2010 tarihinde müracaat ederek
almadığı aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Sigortalının emeklilik
numarasının son rakamı 9’dur. Bu durumda, sigortalının almadığı 2004/Ağustos
aylığı ödeme tarihi ile Kanunun yürürlük tarihi arasında 5 yıllık sürenin dolup
dolmadığına bakılacaktır.
1 10 2008
-17
8 2004
14
1 4
Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5
yıllık süre dolmadığından, sigortalıya 2004/Ağustos ve sonrası tüm aylıkları
ödenecektir.
Örnek 3: 4/1-(b) sigortalısı en son 2002/Kasım
ayına ait yaşlılık aylığını almış ve 10.8.2010 tarihinde müracaat ederek
almadığı aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Sigortalının emeklilik
numarasının son rakamı 3’tür. Bu durumda, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5
yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır.
1 10 2008
-
26 12 2002
5
9 5
Görüldüğü üzere,
Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık süre dolduğundan,
1
10 2008
- 5
1
10 2003
Sigortalıya 1.10.2003
tarihinden sonraki aylıkları ödenecektir.
3. İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Sigortasında Zamanaşımı Uygulaması
İş kazaları ve meslek
hastalıkları sigortası yönünden zamanaşımı uygulamasında, 506 sayılı Kanunun
mülga 99. maddesinde “hakkı doğuran olay tarihi”, Kanunun 97. maddesinde de
“hakkın kazanıldığı tarihten itibaren” 5 yıllık süre için belirleme yapılmış
olup, her iki kanuna göre yapılacak zamanaşımı tespitlerinde sürekli iş
göremezlik gelirinin başlangıç tarihi esas alınacaktır. Sigortalıya sürekli
iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için sigortalının geçirdiği kazanın iş
kazası olduğunun Kurumumuzca tespit edilmiş olması yeterli olmayıp, iş kazası
nedeniyle sigortalının meslekte kazanma gücünü en az % 10 oranında kaybetmiş
olduğunun Kurum sağlık kurulunca belirlenmesi ve sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri bağlanması için yazılı talepte bulunması gerekmektedir. Gelir
bağlanmasında sigortalıların mutlaka tahsis talebi alınacak ve zamanaşımı
tespitinde gelir başlangıç tarihi ile talep tarihi esas alınacaktır.
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını
ispat edenler hakkında, zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmayarak hak edilen
gelirler ödenecektir.
Sürekli iş göremezlik
geliri;
- 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelirlerde, geçici iş
göremezlik halinin sona erdiği tarihten sonra diğer bir ifadeyle, sigortalının
çalışır veya çalışamaz kararına ait sağlık kurulu raporunda belirtilen ilk
istirahatin bitim tarihini izleyen günden,
- Kanunun 19. maddesine göre ise geçici iş göremezlik
ödeneğinin sona erdiği tarihi veya sigortalı geçici iş göremezlik hali tespit
edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girmişse buna ait sağlık kurulu
raporu tarihini takip eden ay başından,
itibaren
başlamaktadır.
Sigortalıların geçirdikleri kazanın Kurumca iş kazası
sayılmayıp, olayın mahkeme kararı ile iş kazası sayılması veya sürekli iş
göremezlik derecelerinin mahkeme kararlarıyla belirlenmesi hallerinde; sürekli
iş göremezlik gelirlerinin başlangıcı ile zamanaşımı uygulamaları örneklerle
açıklanmış olup, işlemler aşağıda belirtildiği şekilde sonuçlandırılacaktır.
Örnek 1: Sigortalı 2.5.2000 tarihinde kaza
geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede; olayın iş kazası
olmadığına karar verilmiş, bu arada sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu
raporunda 15.6.2001 tarihinde çalışabilir kararı verilmiştir. Ancak, olay iş
kazası sayılmadığı için sigortalı gelir bağlanması talebinde bulunmamış ve
10.7.2003 tarihinde dava açmıştır. Açılan dava 10.5.2008 tarihinde sonuçlanmış
ve mahkeme kararında olayın iş kazası olduğuna karar verilmiş ancak, gelirin
başlangıç tarihi ile ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmamıştır.
Sigortalının 15.6.2001 tarihli raporunun Kurum sağlık kurulunca incelenmesi
sonucu 2009 yılında % 19 oranında sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmiş
ve sigortalı 31.3.2010 tarihinde gelir bağlanması talebinde bulunmuştur.
506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 19. maddesi hükmüne göre,
sürekli iş göremezlik hali sağlık kurulu raporuyla tespit olunmakta ve
sigortalı rapor tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine hak
kazanmaktadır.
Kanunun 97. maddesinin ikinci fıkrasında, zamanaşımının
istisnası olarak “Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel
hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz”
denilmektedir.
Bu durumda yukarıdaki örnekte sigortalının gelir
bağlanması talebinde bulunmama sebebi olayın Kurumca iş kazası sayılmaması olduğundan,
sigortalıya zamanaşımı hükümleri uygulanmadan sağlık kurulu rapor tarihini
takip eden günden itibaren gelir bağlanacaktır.
Örnek 2: Sigortalı 1.10.2002 tarihinde kaza
geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede, olayın iş kazası
olduğuna karar verilmiştir. Sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu
raporunda 2.12.2002 tarihinde çalışabilir kararı verilmiştir. Sigortalı
20.3.2008 tarihinde tarafına gelir bağlanması talebinde bulunmuş ve sağlık
kurulu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunca sürekli iş göremezlik derecesi
% 20 olarak tespit edilmiştir.
506 sayılı Kanunun “Zamanaşımı ve Hakkın Düşmesi”
başlıklı mülga 99. maddesi; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş
kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve
aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse
zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek
tarihini takip eden ay başından itibaren başlar …” hükmüne amirdir.
Örnek olayda kaza Kurum tarafından iş kazası olarak
tespit edilmiş ancak, sigortalı gelir başlangıç tarihi olan 3.12.2002
tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmamıştır. Dolayısıyla sigortalı, olay iş
kazası sayıldığı halde rapor tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmayıp
aradan 5 yıl geçtikten sonra 20.3.2008 tarihinde talepte bulunduğundan, geliri
talebini takip eden ay başından (1.4.2008) bağlanacaktır.
Örnek 3: Sigortalı 1.2.2003 tarihinde kaza
geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede, olayın iş kazası
olduğuna karar verilmiştir. 1.5.2003 tarihinde tarafına gelir bağlanmasını
talep eden sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunda 21.4.2003
tarihinde çalışabilir kararı verilmiş ve söz konusu sağlık kurulu raporuna
istinaden Kurum sağlık kurulunun 31.7.2003 tarihli kararı ile sürekli iş
göremezlik geliri % 8 olarak tespit edilmiştir. Sigortalı belirlenen sürekli iş
göremezlik derecesine itiraz amaçlı olarak 10.10.2003 tarihinde dava açmış ve
mahkemece sürekli iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit edilmiş, gelirin
bağlanacağı tarihle ilgili olarak bir hüküm verilmemiş ve dava 25.12.2004
tarihi itibariyle kesinleşmiştir.
Bu durumda, olay Kurum tarafından iş kazası sayılmakla
birlikte, sürekli iş göremezlik derecesinin Kurum sağlık kurulunca % 10 un
altında belirlenmesi nedeniyle sigortalıya gelir bağlanamamıştır. Bilahare
mahkeme kararı ile sürekli iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit
edildiğinden sigortalının geliri, mahkeme kararının kesinleştiği tarihi takip
eden ay başı yani 1.1.2005 tarihi itibariyle bağlanacaktır.
Örnek 4: Sigortalı 13.4.2006 tarihinde kaza
geçirmiş, olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiş, Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede kaza, iş kazası
sayılmamıştır. Sigortalı, 18.3.2007 tarihinde dava açmış ve 10.11.2008
tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla olayın iş kazası olduğu tespit edilmiş
olup, sigortalı 1.6.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu halde sağlık
kurulu raporu bulunmamaktadır.
Sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanabilmesi için
kazanın, iş kazası sayılması yanında meslekte kazanma gücünün en az % 10
azalmış bulunduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu bulunması gerekmektedir.
Örnekte sigortalının geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğu mahkeme kararı
ile tespit edilmiş ise de bu kaza neticesinde sürekli iş göremezlik derecesini
belirleyen herhangi bir sağlık kurulu raporu bulunmamaktadır.
Bu durumda, geçirdiği kaza iş kazası sayılan sigortalının
gelir başlangıç tarihine esas sağlık kurulu raporunu alması için Kurum
tarafından Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevki yapılacak,
alınan sağlık kurulu raporuna göre Kurum sağlık kurulunca sürekli iş göremezlik
derecesi tespit edilecek, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin % 10
ve üzerinde olduğunun anlaşılması halinde, 506 sayılı Kanunun mülga 19. maddesi
hükmü gereği, sigortalıya rapor tarihini takip eden ay başından itibaren gelir
bağlanacaktır.
Örnek 5: Sigortalının 24.6.1992 tarihinde
geçirdiği kaza, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından iş
kazası sayılmış ve sigortalı 24.6.1992-7.11.1992 süresinde geçici iş görmezlik
ödeneği almış, 8.11.1992 tarihinde çalışır kararına istinaden aynı işyerinde
çalışmaya devam etmiş ve bu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunca sürekli
iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit edilmiştir. Sigortalının 1.8.2002
tarihli müracaatına istinaden geçirdiği iş kazası sonucu rahatsızlığının
nüksettiği gerekçesi ile yeniden maluliyet tespiti yapılmış ve sürekli iş
görmezlik derecesi % 20 olarak tespit edilmiştir. Sigortalı,
1.10.2002-21.10.2003 süresinde 383 gün geçici iş göremezlik ödeneği almış ve
1.12.2004 tarihinde gelir bağlanması talebinde bulunmuştur.
Örnekte olay Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurları tarafından iş kazası sayılmış ve sigortalının sağlık kurulu raporuna
istinaden Kurumca % 15 oranında sürekli iş göremezlik derecesi tespit
edilmiştir. Sigortalı 1.12.2004 tarihine kadar gelir bağlanması talebinde
bulunmadığından zamanaşımı uygulanarak talep tarihini takip eden ay başı olan
1.1.2005 tarihinden itibaren gelir bağlanacaktır.
4. İlk Defa 2008/Ekim
Ay Başından İtibaren 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalıların Vazife Malullüğü ve
Ölüm Halinde Zamanaşımı Uygulaması
Vazife malullüğü ve ölüm halinde bağlanması gereken
aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen
kısmı zamanaşımına uğrayacaktır. Bu durumda, sigortalı ve hak sahiplerinin
başvuru tarihinden geriye doğru gidilerek beş yıllık bölümü ödenecek, beş yılı
aşan süreye ilişkin aylıklar ise zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.
Bu kapsamda, zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak
emekli iken ölüm halinde ölüm tarihini takip eden ay başı (takip eden ayın
1’i), iştirakçi iken ölüm halinde ise aylıklarını her ayın 15’inde alanlar için
ölüm tarihini takip eden ayın 15’i, aylıklarını her ayın 1’inde alanlar için
ölüm tarihini takip eden ayın 1’i esas alınacaktır.
Örnek 1: İlk defa Kanunun 4/1-(c) bendi
kapsamında göreve başlayan ve son olarak 15.11.2014 tarihinde görev aylığı
alarak 27.11.2014 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahipleri, Kurum
kayıtlarına 27.12.2016 tarihinde geçen dilekçeleri ile aylık talebinde
bulunmuşlardır.
Ölüm
Tarihi :
27.11.2014
Başvuru
Tarihi : 27.12.2016
Aylığa Hak Kazanma
Tarihi : 15.12.2014
27
12 2016
-
15 12 2014
12
0 2
Zamanaşımı süresi dolmadığından, 15.12.2014 tarihinden
itibaren hak sahiplerine tüm aylıklar ödenecektir.
Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahiplerinin başvuru
tarihinin 11.3.2021 olması durumunda;
Ölüm
Tarihi :
27.11.2014
Başvuru
Tarihi : 11.3.2021
Aylığa Hak Kazanma
Tarihi : 15.12.2014
11
03 2021
-15 12
2014
26
2 6
Zamanaşımı süresi dolduğundan başvuru tarihinden geriye
doğru beş yıllık süreye ilişkin ölüm aylıkları ödenecektir.
11 03
2021
- 5
11 03
2016
Ölüm aylıkları bu tarihi takip eden ay başından (1.4.2016
tarihinden) itibaren ödenecektir.
Örnek 3: İlk defa Kanunun 4/1- (c) bendi kapsamında
çalışan sigortalı, vazife malullüğüne bağlı nedenlerden dolayı 3.10.2014
tarihinde vefat etmesine rağmen görev yaptığı kurumu tarafından Kurumumuza
bildirimde bulunulmamıştır. Ölüm aylığı bağlanan sigortalının hak sahipleri,
Kurum kayıtlarına 18.11.2020 tarihinde geçen dilekçe ile vazife malullüğü
bildiriminde bulunarak, vazife malullüğü aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
Ölüm
Tarihi :
3.10.2014
Başvuru
Tarihi : 18.11.2020
Aylığa Hak Kazanma
Tarihi : 15.10.2014
18
11 2020
-15 10
2014
3
1 6
Kurumunca zamanında bildirimde
bulunulmayan söz konusu vazife malullüğü nedeniyle zamanaşımı süresi esas
alınarak hak sahiplerine başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye
ilişkin vazife malullüğü kapsamında hesaplanan ölüm aylıkları ödenecektir.
18 11
2020
- 5
18 11
2015
Vazife malullüğü
aylıkları bu tarihi takip eden ay başı olan 1.12.2015 tarihinden bağlanacaktır.
5. Gaiplikte
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre Uygulaması
Gaiplik olayının söz konusu olduğu
durumlarda hak sahiplerinin gaiplik kararı alınmadan aylık bağlanması talebinde
bulunamayacakları göz önüne alındığında, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklarla
yapılacak toptan ödemeler ve genel sağlık sigortasına ait alacaklarla ilgili
zamanaşımı ve hak düşürücü süre, sigortalının mahkemece gaipliğine hükmolunan
ölüm tarihi yerine, gaipliğe ilişkin kararın kesinleştiği tarihte
başlayacaktır.
Gaipliğe ilişkin mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde müracaat edilmesi halinde;
- Mahkeme kararının gerekçe veya hüküm
bölümünde sigortalının gaip olduğu tarih belirtilmiş ise gelir/aylıklar,
mahkeme kararında belirtilen tarihi,
- Mahkeme kararının gerekçe veya hüküm
bölümünde sigortalının gaip olduğu tarihi belirtilmemiş ise, mahkeme kararının
kesinleştiği tarihi,
takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
Gaipliğe ilişkin mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde müracaat edilmemesi halinde;
müracaat tarihinden geriye doğru beş yıllık gelir/aylık ödenecektir.
Bu çerçevede yapılacak toptan ödemeler
için beş yıllık hak düşürücü süre uygulaması yapılacaktır.
Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında
sigortalılığı devam ederken 1.3.2003 tarihi itibariyle kendisinden haber
alınamadığı ilgili mahkeme kararında belirtilen sigortalının eşi tarafından
21.4.2008 tarihinde gaiplik davası açılmıştır. Mahkeme kararında sigortalının
1.3.2003 tarihi itibariyle gaipliğine karar verilmiş olup, karar 1.6.2009
tarihinde kesinleşmiştir. Hak sahibi eş 31.12.2009 tarihinde ölüm aylığı
talebinde bulunmuştur. Bu durumda zamanaşımı uygulamasında mahkeme kararının
kesinleşme tarihi esas alınacak olup, hak sahibinin tahsis talebi ile mahkeme
kararının kesinleşme tarihi arasında 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine
bakılacaktır.
31 12
2009
-
1 6 2009
30 6
0
Gaiplik hükmü ölüm tarihini ifade ettiğinden sigortalının
gaipliğine hükmolunan 1.3.2003 tarihi aynı zamanda sigortalının ölüm tarihi
olduğundan ve mahkeme kararının kesinleştiği tarih ile hak sahibinin talep
tarihi arasında 5 yıl geçmediğinden ölüm aylığı 1.4.2003 tarihi itibariyle
bağlanacaktır.
Örnek 2: İlk defa 4/1-(c) kapsamında
sigortalılığı devam ederken 22.6.2013 tarihi itibarıyla kendisinden haber
alınamadığı ilgili mahkeme kararında belirtilen sigortalının eşi tarafından
28.9.2018 tarihinde gaiplik davası açılmıştır. Mahkeme kararında sigortalının
22.6.2013 tarihi itibarıyla gaipliğine karar verilmiş olup, karar 14.11.2020
tarihinde kesinleşmiştir. Hak sahibi eş Kurum kayıtlarına 19.5.2027 tarihinde
giren dilekçesi ile ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Bu durumda mahkeme
kararının kesinleştiği tarih ile başvuru tarihi arasında beş yıllık sürenin
geçip geçmediğine bakılacaktır.
Gaiplik Davası Açma
Tarihi : 28.9.2018
Karar
Kesinleşme Tarihi : 14.11.2020
Gaipliğe Karar
Verilen Tarih : 22.6.2013
Başvuru
Tarihi : 19.5.2027
19 05
2027
-14 11
2020
5
6 6
Zamanaşımı süresi dolduğundan hak sahiplerine aylıkların
başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık kısmı ödenecektir.
19 05
2027
- 5
19 05
2022 Ölüm aylıkları 1.6.2022
tarihinden itibaren ödenecektir.
Söz konusu sigortalının ölüm aylığı koşullarının yerine
gelmemesi halinde hak sahiplerinin toptan ödeme talepleri de 5 yıllık hak
düşürücü süre geçtiği için reddedilecektir.
Bu sigortalının hak
sahiplerinin 1.4.2023 tarihinde müracaat ettiğinin varsayılması halinde,
mahkeme kararında sigortalının 22.6.2013 tarihi itibariyle gaipliğine
hükmolunması nedeniyle ölüm aylığı 22.6.2013 tarihini takip eden ay başından
başlatılacaktır.
6. Verese
İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması
Sigortalı veya hak sahiplerinden herhangi bir döneme
ilişkin gelir ve aylığını zamanında almayanların mirasçılarınca bu miktarların
talep edilmesi durumunda, mirasçıların talebinin zamanaşımı yönüyle
değerlendirilmesinde genel zaman aşımı hükümleri uygulanacaktır.
6098 sayılı Borçlar Kanununun 82. maddesinde yer alan
“Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkı
olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her halde zenginleşmenin
gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar.”
hükmü gereğince işlem yapılacaktır.
Ancak, mirasçılara ödenecek miktar, 506 sayılı Kanunun
mülga 99 ve Kanunun 97. maddesinde yer alan zamanaşımına ilişkin hükümler
dikkate alınarak sigortalı ve hak sahiplerine ödenecek miktara göre
belirlenecektir.
Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı
almakta iken 1.10.2015 tarihinde vefat eden sigortalının,
2015/Ocak-2015/Ağustos ödeme dönemleri arasında hak edilen aylıkları bankadan
çekilmediğinden Kurum hesaplarına iade edilmiş ve sigortalının hak sahibi de
bulunmamaktadır. 7.4.2018 tarihinde aylık almayan çocukları mirasçı sıfatıyla
Kurumumuza müracaat ederek vefat eden babalarının sağlığında hak ettiği halde
alamadığı aylıklarının miras intikali yoluyla taraflarına ödenmesini talep
etmişlerdir. Bu durumda, anılan mirasçılara yapılacak ödemede 6098 sayılı
Kanunun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanacak olup, ölüm tarihi ile
mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan söz
konusu aylık miktarları ödenmeyecektir. Ancak, mirasçıların 1.1.2017 tarihinde
talepte bulunmaları halinde ise, anılan mirasçılara yapılacak ödemede ölüm
tarihi ile mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi
dolmadığından ve Kanunun 97. maddesinde zamanında alınmayan aylıklara ilişkin
zamanaşımı öngörülmediğinden zamanında alınmayan aylıklar mirasçılarına
ödenecektir.
Örnek 2: 20.1.1972 tarihinde vefat eden
sigortalıdan dolayı ölüm aylığı bağlanan eşin, 2002/Kasım-2009/Mart ödeme dönemleri
arasında aylıklarını almadığı ve 5.4.2009 tarihinde vefatı üzerine aylık
almayan çocukları mirasçı sıfatıyla 7.4.2015 tarihinde Kurumumuza müracaat
ederek vefat eden hak sahibi annelerinin sağlığında hak ettiği halde alamadığı
aylıklarının miras intikali yoluyla taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir.
Bu durumda, anılan mirasçılara yapılacak ödemede 6098 sayılı Kanunun
zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanacak olup, ölüm tarihi ile mirasçıların
talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan söz konusu aylık
miktarları ödenmeyecektir. Mirasçıların 1.1.2010 tarihinde talepte bulunmaları
halinde ise, anılan mirasçılara yapılacak ödemede ölüm tarihi ile mirasçıların
talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, söz konusu
aylık miktarlarının ödenmesinde ilk alınmayan gelir ve aylığın ödeme tarihi ile
2008/Ekim ay başı arasında beş yıllık süre geçtiğinden, 2008/Ekim öncesinde 5
yıllık süre ile 2008/Ekim sonrası alınmayan aylıklar mirasçılarına ödenecektir.
Örnek 3 : 4/1-(a) kapsamında
yaşlılık aylığı alan ve en son aylığını Şubat/2009 ödeme döneminde çeken
sigortalının, 9.7.2015 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla 15.6.2009
tarihinden itibaren gaipliğine karar verilmiş olup, mirasçıları tarafından
5.4.2017 tarihinde verilen dilekçe ile sigortalının sağlığında hak ettiği halde
alamadığı aylıkları talep edilmiştir. Bu durumda, sigortalının
Şubat/2009-Mayıs/2009 dönemine ait aylıkları mahkeme kararının kesinleştiği
tarihten itibaren 2 yıllık süre geçmeden talepte bulunan mirasçılara
ödenecektir.
7. Hak Düşürücü Süre
Uygulaması
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından
kazanılan diğer haklar (geçici iş göremezlik ödeneği, evlenme ve cenaze
ödenekleri ile ölüm toptan ödemeleri), hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl
içinde istenmezse düşmektedir. Burada hak düşürücü süre işlediğinden, söz
konusu haklar beş yıl içinde istenilmezse, bir daha ödenmeyecektir.
Örnek 1: 8.9.2009 tarihinde vefat eden
sigortalının hak sahipleri 17.12.2013 tarihinde cenaze ödeneği talebinde
bulunmuştur. Bu durumda;
8 9 2009
- 5
8 9 2014
Hak düşürücü süre bu tarih itibariyle yerine geldiğinden,
hak sahiplerine 17.12.2013 tarihli taleplerine istinaden cenaze ödeneği
ödenecektir.
Örnek 2: Yaşlılık aylığı almakta iken
29.12.2010 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı ölüm aylığı almakta olan
kız çocuğunun evlenme tarihi 22.7.2011, evlenme ödeneği talep tarihi 9.11.2015
olduğu varsayıldığında; hak sahibinin evlenme tarihi ile evlenme ödeneği talep
tarihi arasında beş yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.
9 11
2015
- 22
7 2011
17 3
4
Hak düşürücü beş yıllık süre geçmediğinden kız çocuğuna
evlenme ödeneği ödenecektir.
Örnek 3: Babasından dolayı 1.1.2015 tarihinden
itibaren ölüm aylığı almakta iken 25.9.2019 tarihinde evlenmesi nedeniyle
aylığı 1.10.2019 tarihinden itibaren kesilen kız çocuğu, Kurum kayıtlarına
22.11.2025 tarihinde geçen dilekçesi ile evlenme ödeneği talebinde bulunmuştur.
Buna göre;
Evlenme
Tarihi : 25.9.2019
Başvuru
Tarihi : 22.11.2025
Ödeneğe
Hak Kazanma Tarihi : 25.9.2019
22
11 2025
-25 9
2019
27
1 6
Hak düşürücü süre
dolduğundan, evlenme ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek 4: 2008/Ekim ay başından itibaren ilk
defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olan babasından dolayı 1.1.2015 tarihinden
itibaren ölüm aylığı almakta iken 25.9.2019 tarihinde evlenmesi nedeniyle
aylığı 1.10.2019 tarihinden itibaren kesilen kız çocuğu, Kurum kayıtlarına
22.11.2025 tarihinde geçen dilekçesi ile evlenme ödeneği talebinde bulunmuştur.
Evlenme Tarihi : 25.9.2019
Başvuru Tarihi : 22.11.2025
Ödeneğe Hak Kazanma Tarihi : 25.9.2019
22
11 2025
-
25 09
2019
27
1 6
Hak düşürücü süre
dolduğundan, evlenme ödeneği ödenmeyecektir.
7.1. Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı
Kanunun mülga 99. maddesinde sadece İKMH sigortasından sağlanan diğer haklar
olan evlenme ve cenaze yardımında hak düşürücü süre uygulaması bulunmakta olup,
hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse anılan haklar
düşmektedir.
1.10.2008 tarihinden
önce ölen sigortalılar için İKMH sigortasından;
- Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, evlenme
tarihi ile evlenme yardımı,
- Cenaze yardımında ise, ölüm tarihi ile cenaze yardımı,
talebi arasında 5 yılın geçip geçmediğine bakılacaktır.
Geçmesi durumunda evlenme ve cenaze yardımı yapılmayacaktır.
Örnek 1: 4/1-(a) sigortalısı 12.3.2003
tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 2.11.2010 tarihinde cenaze yardımı
talebinde bulunmuştur. Bu durumda;
12
3 2003
+ 5
12
3 2008
Talep tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü süre
geçtiğinden cenaze yardımı ödenmeyecektir.
Örnek 2: Kız çocuğu babasından dolayı ölüm
geliri almakta iken 25.11.2001 tarihinde evlenmiş ve 29.10.2007 tarihinde
evlenme yardımı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, evlenme yardımı talep tarihi
ile evlenme tarihi arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılarak hak
düşürücü süre kontrol edilecektir.
25 11 2001
+ 5
25 11 2006
Hak sahibi belirlenen bu tarihten sonra evlenme yardımı
talebinde (29.10.2007) bulunduğundan ve hak düşürücü süre geçtiğinden evlenme
yardımı ödenmeyecektir.
Örnek 3: Kız çocuğu babasından dolayı ölüm
geliri almakta iken 25.12.2005 tarihinde evlenmiş ve 30.11.2009 tarihinde
evlenme yardımı talebinde bulunmuştur.
25
12 2005
+ 5
25
12 2010
Talepte bulunduğu 30.11.2009 tarihinde 5 yıllık hak
düşürücü süre geçmediğinden evlenme yardımı ödenecektir.
Örnek 4: Kamu sektöründe çalışırken 18.9.1998
tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun
evlenme tarihi 21.2.2004, evlenme yardımı talep tarihi 30.3.2014 olduğu
varsayıldığında; öncelikle 2008/Ekim ayı ile evlenme yardımı talep tarihi
arasında beş yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.
30
3 2014
-15 10
2008
15 5
5
Beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından
kız çocuğuna evlenme ödeneği ödenmeyecektir.
7.2. 1479 sayılı Kanunun
mülga 78. maddesinde, cenaze yardımı ile ölüm toptan ödemelerinin hakkı doğuran
olay tarihinden başlanarak 10 yıl içinde istenmezse düşeceği öngörüldüğünden,
1.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalılar için 10 yıllık, bu tarihten sonra
ölen sigortalılar ile 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamındaki sigortalılar için 5 yıllık hak düşürücü süre uygulanacaktır.
Örnek 1: 4/1-(b) sigortalısı
23.8.2002 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 26.10.2010 tarihinde cenaze
ödeneği talebinde bulunmuştur. Bu durumda;
26
10 2010
-
23 8
2002
3
2 8
10 yıllık hak
düşürücü süre geçmediğinden cenaze ödeneği ödenecektir.
Yukarıdaki
sigortalının 10.5.1998 tarihinde ölmüş olması durumunda bu defa;
26
10 2010
-
10 5 1998
16
5 12
10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden
cenaze ödeneği ödemeyecektir.
Örnek 2: 4/1-(b) sigortalısı
28.6.2001 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 30.1.2011 tarihinde ölüm
toptan ödeme talebinde bulunmuşlardır.
30
1 2011
-
28 6
2001
2
7 9
10 yıllık hak
düşürücü süre geçmediğinden ölüm toptan ödemesi yapılacaktır.
Yukarıdaki
sigortalının ölüm tarihinin 1.1.2000 olması halinde;
30
1 2011
-
1 1
2000
29 0
11
10 yıllık hak düşürücü süre
geçtiğinden ölüm toptan ödemesi yapılmayacaktır.
7.3. İlk defa Kanunun
4/1-(c) bendi kapsamında bulunmaları nedeniyle 5434 sayılı Kanunun ek 82.
maddesi hükümlerine göre hak kazanılan emekli ikramiyesinin zamanaşımı
uygulamasında, emekli ikramiyesine hak kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl
içerisinde talep edilmeyen emekli ikramiyesi zamanaşımına uğrayacaktır.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
MAHKEME
KARARLARININ UYGULANMASI
Anayasanın 138. maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve
yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar
ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine
getirilmesini geciktiremez.” hükmüne yer verildiğinden, idareye mahkeme
kararlarını uygulayıp uygulamama konusunda hiçbir takdir hakkı verilmemiştir.
6100 sayılı Kanunun;
“Hükmün Tashihi” başlıklı 304. maddesinde; hükümdeki yazı
ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece resen veya
taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği,
“Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde; hükmün
yeterince açık bulunmaması veya icrasında tereddüt uyandırması yahut birbirine
aykırı fıkralar içermesi durumunda, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her
birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini
isteyebileceği,
düzenlenmiştir.
Bu sebeple, hukuk birimleri tarafından yargı mercilerine
yukarıda sayılan başvuruların yapılabilmesi ve başvuru esnasında doğru
savunmanın gerçekleştirilebilmesi için, gerek ilk derece mahkemesi kararı,
gerekse Yargıtay kararındaki mevzuat ya da hesap hatasını açıkça ve
gerekçeleriyle belirtir, konuya ilişkin tüm bilgi ve belgeleri içeren yazının
ilgili kararla birlikte hukuk birimlerine iletilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, mahkeme kararlarında meydana
gelen bu tür yanlışlıkların önüne geçilebilmesi açısından, emeklilik
birimlerince dava dilekçelerinin, özellikle de dava esnasında tebliğ edilen
bilirkişi raporlarının temin edilmesinin sağlanması, dava dilekçeleriyle
bilirkişi raporlarının dikkatle incelenerek mevzuat ya da hesap hatalarının
tespit edilmesi halinde ise bu yanlışlıklar, ayrıntılı ve açık bir şekilde
hazırlanan yazı ile hukuk birimlerine intikal ettirilecektir.
Hukuk Müşavirliğinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/30 sayılı
Genelgesine göre, kesinleşmeden uygulanması mümkün olan mahkeme kararları
(gelir/aylığın yanlış ya da eksik hesaplanmış olduğuna ilişkin davalar,
boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilenler, hak sahipliğinin
tespiti davaları, yersiz ödeme ve her türlü alacak davaları, maluliyet tespitine
ilişkin davalar ile sürekli iş göremezlik tespitine ilişkin davalar vb.) ile
kesinleşmeden uygulanması mümkün olmayan mahkeme kararlarının ayrı ayrı
değerlendirilmesi gerektiğinden;
- İlgili mevzuat gereği kesinleşmeden uygulanması mümkün
olmayan hizmet tespiti, kişiler ve aile hukukuna ilişkin mahkeme kararlarının
(gaiplik kararları, sigortalı/hak sahiplerinin fiil ehliyetlerinin
kısıtlanması, kişiye yasal danışman, vasi, kayyum atanmasına ilişkin kararlar,
nüfus kütüklerinin değiştirilmesi ile düzeltilmesine ilişkin davalar, evlilik
birliğine ilişkin boşanma davaları, çocuğun soy bağının düzeltilmesine ilişkin
kararlar vb.) uygulanmasına yönelik başvurularda, Kurum aleyhine hükmedilen
alacaklar, kararın kesinleşmesine müteakip yapılacak başvuru tarihinden
itibaren 30 günlük süre içinde ödenecektir.
- Bununla birlikte, başvuru konusu karar kesinleşmeden
uygulanması mümkün olan kararlardan ise; kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin
başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapılacaktır.
Söz konusu ödeme işlemleri yapılmadan önce sosyal
güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine intikal eden mahkeme kararının
kesinleşmeden infazı mümkün olan kararlardan olup olmadığının tespiti
yapılacak, kesinleşmeden infazı mümkün olan/olmayan kararlardan olup olmadığı
hususunda tereddüt oluşması halinde, hukuk servislerinden görüş alınarak işlem
yapılacaktır. Bu tespit yapıldıktan sonra mahkeme kararında belirtilen
alacakların 30 gün içinde ödemesinin yapılması gerektiğinden, kararda Kurum
aleyhine faize hükmedilmiş ise asıl alacak mahkeme kararında hüküm altına
alınan faizi ile birlikte ödenecek, kararda Kurum aleyhine faize hükmedilmemiş
ise sadece asıl alacağın ödenmesi için gerekli işlemler yapılacaktır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte
yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının
kesilmesi ve ödenen tutarların Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre geri
alınması ile ilgili davalarda, (aylık kesme işleminin iptali gibi Kurum
işleminin iptaline dair verilmiş olmakla birlikte, hüküm bölümünde eda hükmü
içermeyen, bir başka deyişle hüküm bölümünde Kurum aleyhine asıl alacak,
vekâlet ücreti, yargılama gideri gibi Kurumumuz tarafından ödenmesi gereken bir
alacağa hükmedilmemiş olan; ancak uygulanması sonucu geçmişe dönük toplu
ödemelere sebep olan kararlar; hizmet tespiti, kişiler hukuku ve aile hukukuna
ilişkin davalar sonucunda verilmiş kararlardan olmadığından) bu kararların
uygulanması için kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin başvuru tarihinden
itibaren 30 gün içinde ödeme yapılacaktır.
Mahkemelerce, Kanunun 4/1- (a) bendi kapsamındaki
sigortalı ve hak sahiplerine geriye dönük aylık ve faiz ödenmesine hükmedilmiş
olunması durumunda;
- Mahkeme kararında hem anapara hem de faiz miktarı
bildirilmiş ise, her iki ödeme işlemi, emeklilik servislerince
gerçekleştirilecektir.
- Mahkeme kararında sadece anapara tutarı bildirilmiş,
faiz miktarı bildirilmemiş ise Kurumca faiz tutarının hesaplanarak sigortalı
veya hak sahiplerine ödenmesinin talep edildiği durumlarda, emeklilik
servislerince, MOSİP “Diğer İşlemler”, “MOSİP Bilgi Edinme”, “Faiz Hesaplama
Modülü” menülerinden faiz hesabı yapılacak, hesaplanan faiz tutarı anapara ile
beraber sigortalı veya hak sahiplerine ödenmek üzere aylık bağlama sistemine
girilecektir.
- Mahkeme kararında hükmedilen alacak miktarı için
alacaklı/vekili tarafından icra takibi başlatılmış ve söz konusu alacak ve
faizi ilgili icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri ile talep ediliyor ise,
emeklilik servislerince, aylık bağlama sisteminden girilen faiz ve anapara
miktarlarının ilgili icra müdürlüğü hesabına aktarılması işleminin
gerçekleştirilmesi için, söz konusu tutar MOSİP’e
aktarılmadan önce muhasebe servisine yazı yazılarak icra dosya numarası, icra
müdürlüğünün adı ve aktarılacak tutarlar bildirilecek ve muhasebe servisi
tarafından söz konusu anapara ve faizin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesi
için MOSİP’e giriş işlemi yapılacaktır.
Kesinleşmesi
beklenilmeksizin uygulanacak konularla ilgili Kurumun taraf olduğu mahkeme
kararları gereğince, Kurum aleyhine hükmedilen alacak miktarı, müracaat
tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenecek, ancak Mahkeme kararlarında yer
alan miktarların kararın kesinleşmesinden önce ödenmesi halinde, söz konusu
kararların ilgili mercilerce bozulmasını müteakip ödenen miktarlar, ödeme
tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ilgililerden tahsil
edilecektir.
ALTINCI
BÖLÜM
TOPTAN
ÖDEME İŞLEMLERİ
Kanunun 31., 36. ve
geçici 5. maddelerinde yaşlılık ve ölüm toptan ödemesi ile bu toptan ödemelere
ilişkin ihya işlemleri düzenlenmiştir.
1. Yaşlılık ve Ölüm
Toptan Ödemesi
1.1. Yaşlılık Toptan
Ödemesi
Kanunun 31. maddesine
göre yaşlılık toptan ödemesi, Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve bu Kanuna göre ilk defa
4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olanlardan,
- Çalıştığı işten
ayrılan, işyerini kapatan veya devreden,
- Kanunun 28. maddesinin ikinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen yaş şartını (kadınlar için 58, erkekler için
60 yaş) doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanamayan,
sigortalılara
yapılacaktır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 59. maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan “Dilekçeye; Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve
hizmet belgesi, henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış
bildirgesi, sigortalılığına esas faaliyetine son vereceğini beyan eden Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için de
sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.” hükmü 5.12.2017 tarihli Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile
kaldırılmıştır.
5.12.2017 tarihinden sonra yaşlılık toptan ödemesi
talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının 4/1-(a) sigortalılarının
çalıştığı işten ayrıldıktan, 4/1-(b) sigortalılarının işyerini kapattıktan veya
devrettikten sonra kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin ilgili üniteye
veya 4/1-(c) sigortalılarının kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin
Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına örneği Kurumca hazırlanan
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile başvurması yeterli olacaktır.
Yaşlılık toptan ödemesinin tutarı;
Sigortalı;
- 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında ise kendi adına
bildirilen,
- 4/1-(b)
kapsamında ise kendisinin ödediği,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin (%
20) her yıla ait tutarının;
- Toptan ödemeye esas hizmet sürelerinin Kanunun yürürlük
tarihinden önce (2008/Ekim (hariç)) olması halinde, Kanunun geçici 5. maddesi
gereğince, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek
tarihine kadar geçen yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile
güncellenerek bulunan tutarı,
- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
(2008/Ekim (dahil)) sonraki süreler için primin ait olduğu yıldan itibaren
yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek tespit edilen tutarı,
toptan ödeme şeklinde
verilecektir.
Kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek ayrıca, sigortalının hizmet
borçlanmaları da yaşlılık toptan ödemesine dahil edilmeyecektir.
Yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunup tarafına
yaşlılık toptan ödemesi yapılan sigortalılardan, toptan ödeme tarihinden önce
geçen hizmetlerinin toptan ödeme yapıldıktan sonra tespit edilmesi halinde, söz
konusu hizmetler dahil edilerek toptan ödeme işlemi düzeltilecektir.
Ayrıca, toptan ödeme yapıldıktan sonra yeniden çalışmaya
başlayan sigortalıların toptan ödeme tarihinden sonra geçen çalışmaları talepte
bulunmaları halinde toptan ödeme şeklinde verilecektir.
Yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması
talebinde bulunan ve talep tarihi itibari ile yaşlılık aylığı için diğer
şartları taşımakla birlikte gerekli prim ödeme gün sayısını sonradan tespit
edilen hizmet süreleriyle tamamlayanlardan, toptan ödeme talebinden önce tahsis
talebinde bulunanlara ilk tahsis talep tarihi, diğerlerine ise toptan ödeme
talep tarihi esas alınarak aylık bağlanacak, bunlardan toptan ödeme yapılmış olanlara
ödenen tutarlar bağlanacak aylıklardan mahsup edilecektir.
Örnek: 1.1.1987 tarihinde sigortalılığı
başlayan ve toptan ödeme yapılması için aranan yaş şartını yerine getiren
sigortalının, yaşlılık aylığı talebinde bulunmaksızın doğrudan 1.1.2018 tarihli
toptan ödeme talebine istinaden 3300 günlük hizmeti toptan ödeme olarak
ödenmiştir. Ancak, dosyada yapılan incelemede sigortalının başka bir sicilde
geçen 300 günlük hizmeti ile birlikte aylık bağlanması
için aranan 3600 gün koşulunu yerine getirdiği tespit edilmiştir. Bu durumda,
sigortalıya toptan ödeme talep tarihi olan 1.1.2018 tarihini takip eden ay
başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanacak ve toptan ödeme tutarı bağlanacak
aylıktan mahsup edilecektir.
1.2. Ölüm Toptan
Ödemesi
Kanunun 36. maddesi gereğince, 4/1-(a) ve 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalılar ile Kanuna göre ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı
olanlardan, ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması
durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31. maddenin birinci fıkrasına
göre hesaplanan ölüm toptan ödeme tutarı, Kanunun 34. madde hükümleri dikkate
alınarak sigortalının hak sahipliği şartlarını taşıyan eşine, çocuklarına, ana
ve babasına yine Kanunda belirtilen hisseler oranında verilecektir.
Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, eş, çocuk, ana ve
babaya ölüm aylığı bağlanmasında aranan şartların mutlaka yerine getirilmiş
olması gerekmekte olup, bu şartları taşımayan hiçbir hak sahibine toptan ödeme
yapılmayacaktır.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı
sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemeyecek, bu sınırın aşılmaması
için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim
yapılacaktır.
Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak sahiplerinin
örneği Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile ilgili üniteye
başvurmaları şarttır. Anılan belgeye malul çocuklar için sağlık kurulu raporu
eklenecektir.
Lise ve dengi öğrenime devam eden hak sahibi erkek
çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunda kayıtlı öğrenci
bilgilerine istinaden işlemleri ayrıca öğrenci belgesi istenmeksizin
sonuçlandırılacaktır.
Kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek, ancak sigortalının sağlığında yapmış
olduğu hizmet borçlanmaları hak sahiplerine ödenecek ölüm toptan ödemesine
dahil edilecektir.
Ancak, hak sahiplerine toptan ödeme yapıldıktan sonra
ölen sigortalının sonradan tespit edilen hizmetlerle birlikte ölüm aylığı
bağlanması için aranan gün sayısı ve/veya sigortalılık süresi şartının yerine
getirildiğinin tespit edilmesi durumunda, hak sahiplerine yapılan toptan ödeme
tutarı ihya edilecek, bağlanacak aylığın başlangıcında, ölüm tarihi/hak sahibi
olma niteliğinin kazanıldığı tarih esas alınacaktır.
Örnek: 14.4.2007 tarihinde
sigortalılığı başlayan ve 780 prim ödeme gün sayısı olan sigortalı, Kanunun
4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken 18.12.2016 tarihinde vefat etmiştir.
Ölüm aylığı bağlanması için aranan 900 gün şartı oluşmaması nedeniyle hak
sahiplerine 1.2.2017 tarihli taleplerine istinaden toptan ödeme yapılmıştır.
Ancak, dosyada yapılan incelemede sigortalının başka bir sicilde geçen 140 gün
hizmeti ile birlikte aylık bağlanması için aranan 900 gün koşulunu yerine
getirdiği tespit edilmiştir. Bu durumda, hak sahiplerine yapılan toptan ödeme
tutarı ihya edilecek ve bağlanacak ölüm aylığı, ölüm tarihini/hak sahibi olma
niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.
2. Toptan Ödeme
İşlemlerinde Kullanılacak Güncelleme Katsayıları
Kanunun geçici 5. maddesine göre, 2008 ve 2009 yıllarında
yapılacak ölüm veya yaşlılık toptan ödeme işlemlerinde, Kanunun yürürlüğe
girdiği 2008 yılı ile toptan ödemenin yapılacağı 2008 ve 2009 yılları arasında
herhangi bir takvim yılının bulunmaması nedeniyle güncelleme katsayısı
kullanılmayacaktır. Güncelleme katsayısı ilk defa 2010 yılında toptan ödeme
talebinde bulunan sigortalılar için kullanılacaktır.
Örnek 1: Sigortalı 1995-1998 süresine ait
hizmetleriyle ilgili olarak 20.4.2009 tarihinde yaşlılık toptan ödeme talebinde
bulunmuştur. Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihi itibariyle söz konusu
yıllara ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm prim tutarları 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre 1240 TL olarak tespit edilmiştir. Söz konusu miktar, Kanunun
yürürlüğe girdiği 2008 yılı ile toptan ödeme için talepte bulunulan 2009 yılı
arasında bir takvim yılı geçmediğinden herhangi bir güncelleme yapılmadan
ödenecektir.
Örnek 2: Sigortalı 1990-2007 yılları arası
hizmetleri ile ilgili olarak 1.5.2011 tarihinde yaşlılık toptan ödeme talebinde
bulunmuştur. Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihi itibariyle söz konusu
yıllara ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm prim tutarları 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre 2000 TL olarak tespit edilmiştir. Söz konusu miktar, Kanunun
yürürlüğe girdiği 2008 yılı ile toptan ödeme için talepte bulunulan 2011 yılı
arasında geçen takvim yıllarının (2009 ve 2010) güncelleme katsayısı ile
çarpılacak ve tespit edilen miktar sigortalıya toptan ödeme şeklinde
verilecektir. Güncelleme katsayısı 2009 yılı için 1,0653, 2010 yılı için 1,0907
olarak dikkate alınacaktır.
Her yılın Nisan ayına
kadar yapılan toptan ödemeye ilişkin miktarların hesaplanmasında, yazılı istek
tarihinden bir önceki yıla ait güncelleme katsayısı; sabit fiyatlarla gayri
safi yurtiçi hasıla gelişme hızı (GH) açıklanıncaya kadar en son temel yıllı
tüketici fiyatları endeksindeki (TÜFE) artış oranının bir önceki yılın Aralık
ayına göre değişim miktarı olarak alındığından, bu şekilde hesaplanan toptan
ödeme miktarları, açıklanan gelişme hızına göre http://sgknet.sgk.intra
adresinde yer alan toptan ödeme ve ihya programı tarafından Nisan ayından sonra
yeniden hesaplanarak, eksik hesaplanan toptan ödeme miktarı ilgililerin toptan
ödeme aldıkları banka şubesine gönderilmektedir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
SEVK
VE KONTROL MUAYENE İŞLEMLERİ, MASRAFLARIN KARŞILANMASI,
KURUM
SAĞLIK KURULLARI VE İTİRAZ İŞLEMLERİ
1. Sevk İşlemlerinin
Yapılacağı Durumlar
Malullük ve yaşlılık
sigortasına ilişkin çalışma gücü kaybı, meslek hastalığı/iş kazası sonucu
meslekte kazanma gücü kaybı oranı ile erken yaşlanma tespit talebinde bulunan
sigortalıların, talep tarihinden önceki 6 ay içerisinde Kurumca
yetkilendirilmiş hastanelerce düzenlenmiş durum bildirir sağlık kurulu rapor
asılları, asıllarının olmaması durumunda düzenleyen hastane yetkilisince
başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış
fotokopileri veya noter tasdikli suretleri ile müracaat etmeleri halinde bu
raporları,
Maluliyet tespiti talebinde bulunan sigortalı çocukları
ile başka birisinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engellilik tespiti
yapılacak çocukların Kurumca yetkilendirilmiş hastanelerce düzenlenmiş sağlık
kurulu raporlarının mevcut olması durumunda (süre sınırlaması olmaksızın) bu
raporların asılları, asıllarının olmaması durumunda düzenleyen hastane
yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde
onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli suretleri,
içerir şekilde hazırlanacak dosyalar değerlendirilmek üzere
Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. Yapılacak değerlendirme sonucu gerekli
görülmesi halinde, Kurulca yeniden muayene istenilebilecektir.
Bahse konu raporların
mevcut olmaması durumunda Kanunun;
- 19. maddesi gereğince, iş kazası ve meslek hastalığı
sonucu oluşan hastalık ve engelliliği nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybına,
- 25. maddesi gereğince, 4. maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile 4/1-(c) bendi
kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olan sigortalıların çalışma gücü
kaybına,
- 28. maddesinin beşinci fıkrası
gereği, çalışma gücü kaybına, yedinci fıkrası gereği erken yaşlandığına,
sekizinci fıkrası gereği, emeklilik veya yaşlılık aylığı talebinde bulunan
kadın sigortalının çocuğunun başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede
ağır engelli olduğuna,
- 20. ve 34. maddeleri gereği, malul
olmaları nedeniyle ölüm aylığı ve geliri alan çocukların çalışma gücü kaybına,
ilişkin tespitlerin yapılması amacıyla sigortalılar ile
hak sahiplerinin Genelge ekinde yer alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi
(Ek-11) ile Kuruma müracaat etmeleri halinde sevk işlemleri yapılacaktır.
4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden
ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış
olanlarca yapılan başvurularda sevk işlemi;
- İl Müdürlüklerine
başvuru yapılması halinde söz konusu İl Müdürlüklerince,
- Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığına başvuru yapılması halinde ise adı geçen Daire Başkanlığınca,
gerçekleştirilecektir.
Kanunun 25. maddesi gereğince sevk talebinde
bulunanlardan müracaat tarihinde çalışmadığını beyan edenlerin malul
sayılmaları durumunda aylık yönünden hak kayıplarını önlemek için bu
sigortalılara Genelge ekinde yer alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi
(Ek-11) yerine, Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) verilecek ve bu belgeye
istinaden sevkleri yapılacaktır. Ancak, sevk talebinde bulundukları tarihte
çalışmaları devam eden 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarına Genelge ekinde yer
alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (Ek-11) verilecektir.
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kamu
görevlileri ile bunların hak sahipleri hakkında herhangi bir nedenle doğrudan
kendilerinin veya kurumlarının müracaatları üzerine düzenlenmiş sağlık kurulu
raporlarının değerlendirmeye alınmasında, sigortalıların yetkili hastanelere
Kurumca sevk edilmiş olma şartı aranmayacaktır. Yine, personel kanunlarına tabi
olanların hastalıklarının kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam edip
etmediğinin tespitine ilişkin olarak, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti
sunucuları tarafından düzenlenmiş raporların incelenmesinde de sevk şartı
aranmaksızın kamu görevlilerinin maluliyet tespit işlemi Kurum sağlık kurulunca
yapılacaktır.
Kanunun geçici 18. maddesinde sayılanlardan primsiz
aylıklar kapsamında bulunanlar ile bunların dul ve yetimlerinin, maluliyet
tespit işlemlerinde esas alınmak üzere ve yukarıdaki esaslar dahilinde doğrudan
kendilerinin veya er, erbaş ve yedek subay okulu öğrencilerinin Milli Savunma
Bakanlığı veya askerlik şubelerince sevkleri üzerine Kurumca yetkilendirilmiş
sağlık hizmeti sunucularınca, diğerlerinin ise valiliklerce Kurumca
yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu
raporlarının değerlendirmeye alınmasında, yetkili hastanelere Kurumca sevk
edilmiş olma şartı aranmayacaktır.
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan
ülkelerde çalışan müşterek sigortalıların maluliyet değerlendirmelerinde sevk
işlemi yapılmaksızın, akit ülkenin resmi sigorta kurumunun belirlediği sağlık
hizmeti sunucusu tarafından düzenlenen raporlar maluliyet değerlendirmelerinde
esas alınacaktır.
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile
bunların hak sahibi çocuklarının maluliyetlerinin (çalışma
gücü kaybı, vazifelerini
yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü
kaybı), vazife maluliyetinin, vazife malullük derecelerinin, maluliyetin
sürekli veya geçici olduğuna ilişkin tüm işlemlerin tespitine, iş kazası veya
meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranlarının tespitine,
Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlara ilişkin Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kuruluna yapılan itirazlara ilişkin talepler hariç olmak üzere yukarıda
belirtilen diğer talepler SGK intranet portalı
altındaki (Uygulamalar-Hizmet Sunumu Maluliyet) https://intra3.sgk.intra/emaluliyet2/login.jsp
linki üzerinde yer alan e-maluliyet sistemine kaydedilerek Kurum sağlık
kurullarına gönderilecektir.
2. Malullük Sevklerinde
Aranacak Şartlar ve Masrafların Karşılanması
2.1. Kanunun 25. maddesine göre sigortalıların
veya işverenlerin malullük durumunun tespiti için Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularına sevk istemesi halinde, en az 1800 gün malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla sigortalıların sevkleri
yapılmakla birlikte, bunlardan prim borcu olanların maluliyet tespitine ilişkin
masrafları kendilerince karşılanmaktaydı.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 50. maddesinin
ikinci fıkrasına 5.12.2017 eklenen cümle ile; Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve
4/1-(c) bentleri kapsamındaki sigortalılardan, prim ve prime ilişkin her türlü
borcu bulunanlardan, primi ödenmiş gün sayısı en az 1800 olanların sevk
işlemleri yapılacak ve buna ilişkin masraflar Kurumca karşılanacaktır.
Sigortalıların mevcut raporlarının olması durumunda en az
1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması
şartıyla dosyaları ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
1800 prim gün sayısı şartını yerine getirmeyen
sigortalıların;
-1800 prim gün koşulunun hizmet borçlanması ile
tamamlanması halinde, borçlanma talepleri alınacak ancak, borçlanma
bedellerinin,
- Primi ödenmiş gün sayısı 1800 den az olanların prim
borçlarının,
ödenmesi beklenmeden sevk işlemleri yapılacak olup, sevk
işlemlerine ilişkin her türlü masrafları kendilerince ödenecektir.
Ancak, bu sigortalıların malul sayılmaları ve aylık
bağlama işlemi yapılmadan önce borçlanma tutarları ile prim borçlarını
ödemeleri koşuluyla, yaptıkları masraf tutarları sigortalının talep etmesi ve
belgelemesi halinde, Kurumun belirlediği miktarla sınırlı olmak üzere
taraflarına ödenecektir.
3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin son fıkrasına eklenen
cümle ile sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkelerdeki
sigortalılık sürelerini borçlananların bu ülkedeki başlangıç tarihleri
ülkemizde de başlangıç alınmaya başlanılmasına rağmen aynı maddenin üçüncü
fıkrasına istinaden işe giriş tarihleri özel hüküm bulunmayan ülkeler ile
sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler için borç ödeme tarihinden
geriye gidilerek tespit edilmeye devam edilmektedir. Sözleşmelerde özel hüküm
bulunan ülkelerde borç ödemeden, diğerlerinde ise borç ödeme yapıldıktan sonra
maluliyet sevklerinin gerçekleştirilmesi uygulamada hatalı işlemlere sebep
olacağından ayırım gözetmeden yurtdışı borçlanmalarında malullük aylığı
bağlanmasına yeterli gün sayısına karşılık gelen borçlanma tutarı ödenmeden
sevk işlemi yapılmayacaktır. Borçlanma tutarı ödendikten sonra yapılacak sevk
işleminde masraflar Kurumca karşılanacaktır.
Sözleşmelerde özel hüküm bulunan ülkelerde borç ödemeden,
diğerlerinde ise borç ödeme yapıldıktan sonra maluliyet sevklerinin
gerçekleştirilmesi uygulamada hatalı işlemlere sebep olacağından ayırım gözetmeden
yurtdışı borçlanmalarında borç ödenmeden sevk işleminin yapılmaması
gerekmektedir.
2.2. Kurumun ilgili sağlık
kurulunca sigortalıların Kanunun 25. maddesine göre malul olup olmadığına karar
verilirken, sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olup olmadığı
da tespit edilmektedir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük sigortasından
tahsis talebinde bulunan 4/1-(b) sigortalılarından ilk defa sigortalı olduğu
tarihte bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilenlere, Kanunun 28. maddesinin
dördüncü fıkrası gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için en
az 15 yıldan beri sigortalı olunması ve 3960 prim ödeme gün sayısının bulunması
gerekmekte olup, söz konusu sigortalılardan ilk defa sigortalı olduğu tarihte
malul olması nedeniyle malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların malullük
durumuna ilişkin kararların sosyal güvenlik merkezlerine intikali halinde,
Kurum sağlık kurulundan yeni bir değerlendirme istenmeksizin sigortalının 15
yıl sigortalılık süresi ve 3960 prim gün sayısının kontrolü yapılmak ve
sigortalı bilgilendirilmek kaydıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
2.3. Sigortalıların
maluliyet durumlarının tespiti sigortalıların son sigortalılık haline göre
ilgili Kurum sağlık kurulunca yapılmaktadır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 4/1-(a) kapsamında
sigortalı olanların ilk defa çalışmaya başladıkları tarihteki maluliyet
durumlarının tespitinin Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası gereğince
506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesi hükmüne göre yapılması gerekmektedir.
En son 4/1-(b) kapsamında iken maluliyet durumu
değerlendirilen ve ilk defa çalışmaya başladığı tarihte Kanuna göre malul
olduğu tespit edildiği için malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların, mülga
2829 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanacak sigortalılık
halinin 4/1-(a) olması durumunda, Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası
gereğince ilk defa sigortalı olduğu tarihteki malullük durumlarının tespitinin
506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre yapılması için ilgili Kurum sağlık
kuruluna gerekli belgeler gönderilecektir.
Örnek: Sigortalı en son 4/1-(b) kapsamında
iken malullük sigortası yönünden tahsis talebinde bulunmuş ve ilgili Kurum
sağlık kurulu tarafından Kanunun 25. maddesine göre yapılan incelemede, ilk
defa çalışmaya başladığı tarihte malul olması nedeniyle malullük yönünden
talebi reddedilmiştir. Bu defa, yaşlılık sigortası yönünden durumunun
incelenmesini talep eden sigortalının mülga 2829 sayılı Kanuna göre yapılan
değerlendirmede aylık bağlanacak sigortalılık hali 4/1-(a) olarak
belirlenmiştir. Her ne kadar sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte
Kanuna göre malul olduğu tespit edilmiş ise de Kanunun yürürlük tarihinden önce
sigortalı olması nedeniyle Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası uyarınca,
sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olup olmadığının
tespitinin 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre yapılması gerektiğinden,
belgeleri tekrar ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
2.4. Kanunun geçici 10.
maddesinin ikinci fıkrasına göre, 4/1-(a) kapsamında olup Kanunun yürürlük
tarihinden önce sigortalı olanlardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya
sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış
durumda olan sigortalılar hakkında Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası
uygulanmayacaktır.
2.5. 4/1-(b)
sigortalılarının Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasına göre (çalışma gücü
kaybı % 40-% 59 arasında olanlar) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularına sevk işlemi yapılırken en az 16 yıl sigortalılık süresi ve 4320
prim gün sayısının olması şartı aranacak, yine bu gün sayısının hizmet
borçlanması yapılması suretiyle tamamlanması veya primi ödenmiş gün sayısının
4320 günden az olması halinde sevk işlemi yapılacak, ancak sevke ilişkin tüm
masraflar sigortalılar tarafından karşılanacaktır.
Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında çalışma
gücü kaybını tespit ettirmek isteyen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar,
doğrudan anılan fıkra kapsamında sevk talebinde bulunabilecek olup, bu sigortalıların
talepleri olmadan doğrudan Kanunun 25. maddesine göre durumunun
değerlendirilmesi istenmeyecektir.
2.6. Sigortalılığı sona
erenler ile kontrol muayenesi için gelir veya aylığı kesilen sigortalı ve hak
sahiplerinin sevk işleminin yapıldığı tarihte genel sağlık sigortası kapsamında
olmaması veya genel sağlık sigortalısı olmakla birlikte prim borcunun bulunması
nedeniyle provizyonlarının kapalı olması bunların sevk işlemlerinin yapılmasına
engel teşkil etmeyecektir.
2.7. Çalışma gücü veya
meslekte kazanma gücü kaybı oranlarının tespitinde tedaviye yönelik hiçbir
masraf Kurumca karşılanmayacak, maluliyet durumlarının tespitinde yukarıdaki
2.1. ve 2.5. maddelerde belirtilen istisnalar dışında masraflar Kurumca
karşılanacaktır.
2.8. 2.1. ve 2.5. maddeler
dışında kalan sevk işlemlerinde (sürekli iş göremezlik, erken yaşlanma halleri,
ölen sigortalıların hak sahibi malul çocukları ve kontrol muayeneleri gibi)
herhangi bir prim gün sayısı kontrolü yapılmayacağı gibi sevk işlemlerine
ilişkin tüm masraflar da Kurumca karşılanacaktır.
2.9. Sevk yazılarında
masrafların Kurum veya sigortalılar tarafından karşılanıp karşılanmayacağı
hususu mutlaka belirtilecektir.
2.10. Gerek mülga 2829
sayılı Kanunun 8. maddesinde gerekse Kanunun 53. maddesinde malullük sigortası
uygulamasında son sigortalılık halinin dikkate alınacağı öngörüldüğünden,
sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince birden fazla
sigortalılık haline tabi çalışması bulunan sigortalılar için; gerek malullük
sigortasından sevk işlemleri yapılırken, gerekse sevk işlemi sonucu Kurum
sağlık kurulunca gerekli değerlendirmelerin yapılabilmesi için dosya
oluşturulurken, sigortalıların tüm statülerde geçen hizmet bilgileri dosyada
olacak şekilde gönderilecek, her bir statüde geçen çalışmalar için ayrı ayrı
sevk yapılmayacaktır.
2.11. 4/1-(a) ve 4/1-(b)
sigortalılarından geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği Kurum sağlık kurullarınca
tespit edilenlere malullük aylığı bağlanması için yeni bir sağlık kurulu raporu
istenmeyecektir. Ancak, bunlardan malullük aylığının başlayacağı tarihten önce
kontrol muayenesi sonucu iş göremezlik derecesi % 60’ın altına düşenlere
malullük aylığı bağlanmayacaktır.
3. Sevk İşlemini Yapacak
Üniteler ve Sağlık Kurulu Raporu (SKR) Düzenlemeye Yetkili Sağlık Hizmet
Sunucuları
3.1. İş kazası geçiren
veya meslek hastalığına tutulan sigortalı ile iş kazası ve meslek hastalığı
sonucu ölen sigortalının çocuklarının maluliyet taleplerinin alınması ve
hastaneye sevk işlemleri kısa vadeli sigortalar servislerince, bunun dışında
sigortalıların çalışma gücü kayıp oranlarının, erken yaşlanma halinin, kadın
sigortalıların ağır engelli çocuklarının başkasının sürekli bakımına muhtaç
olması halinin ve ölen sigortalıların hak sahibi çocuklarının maluliyet halinin
tespiti ile ilgili taleplerin alınması ve sevk işlemleri ile Kurumumuzdan gelir
ve aylık almakta olan sigortalı ve hak sahibi malul çocukların kontrol
muayenesi için hastanelere sevk işlemleri emeklilik servislerince
yürütülecektir.
3.2. Sevk işlemleri,
sigortalıların en son bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal
güvenlik merkezlerince 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ortak hazırlanan
ve Genelge ekinde yer alan (Ek-12) ve (Ek-13) sevk yazıları kullanılarak
aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacaktır.
3.2.1. Sigortalılar veya hak
sahibi çocukları, ikamet ettikleri illerde bulunan Sağlık Bakanlığı tarafından
sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkilendirilmiş devlet hastaneleri ile
eğitim ve araştırma hastaneleri, Devlet üniversite hastaneleri, belgelenmesi
kaydıyla Kurumca yetkilendirilmiş hastaneler dışında kalan yataklı sağlık
hizmeti sunucularının yoğun bakımında tedavisi devam eden ve başka bir
hastaneye nakli hayati risk taşıyanlar yatmakta olduğu hastanelere sevk
edilecektir.
3.2.2. Kanunun 4/1-(a) ve
4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar, meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücü kaybı oranları tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarının
düzenlenmesi için, Sağlık Bakanlığı meslek hastalıkları hastaneleri ile eğitim
ve araştırma hastaneleri ve Devlet üniversite hastanelerine sevk edilecektir.
Meslek hastalığı tespiti yapılan ancak, kontrol muayenesi
ya da hastalıklarında artma sebebi ile müracaat eden sigortalı, daha önce
meslek hastalığı tespitinin yapıldığı ve arşivinde hasta dosyasının bulunduğu
ilgili meslek hastalıkları hastanesine sevk edilecektir.
3.2.3. İş kazası geçiren
sigortalıların meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit talebinde bulunmaları
üzerine, 3.2.1. madde belirtilen hastanelere sevk edilecektir.
3.3. Sevk yapılan sağlık hizmeti sunucularında,
sigortalının hastalığı ile ilgili branş hekimlerinin bulunmadığı veya gerekli
görülen tetkiklerin/testlerin yapılamadığı durumlarda, sağlık hizmeti sunucusu
tarafından durum bir yazı ile sevki yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal
güvenlik merkezine bildirilerek sevk ile ilgili bilgi ve belgeler iade edilecek
ve sigortalı gerekli işlemlerin yapılabileceği en yakın yetkili sağlık hizmeti
sunucusuna sevk edilecektir.
3.4. Sigortalıların sağlık kurulu raporlarının
Kurumun ilgili sağlık kurulunca değerlendirilmesi sonucunda, aynı ya da farklı
sağlık hizmeti sunucusu tarafından yeniden muayenesi ile düzenlenecek sağlık
kurulu raporu istenmesi durumunda, kurul kararında belirtilen hastaneye sevk
işlemi, ilk sevki yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi
tarafından yapılacaktır.
4. Malullük Tespitine
Yetkili Kurum Sağlık Kurulları ve Malullük Tespitine İlişkin Belgeler
4.1. Kurum sağlık
kurullarının bulunduğu ve bu kurullara bağlı illeri gösterir tablo Genelge
ekinde (Ek-14) gösterilmiştir.
Ayrıca, Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlar
hakkında ihbar, şikâyet veya Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yapılan
soruşturma olması halinde, bu dosyalar Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire
Başkanlığında bulunan Kurum Sağlık Kurulunca değerlendirilecektir.
Söz konusu ihbar ve şikâyetlerde, kontrol muayenesine
gönderilerek yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesine gerek olmaksızın,
mevcut kurul kararı ve karara esas sağlık kurulu raporu ile dayanağı bilgi ve
belgeleri içerir dosya, Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına
gönderilecektir.
Almanya ile müşterek sigortalılarımızın sosyal güvenlik
sözleşmesi kapsamında maluliyet değerlendirmeleri, dosyalarının bulunduğu
sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerinin bağlı olduğu
Kurum sağlık kurullarında yapılacaktır.
Almanya dışındaki ülkelerin dosyaları Ankara Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi bünyesinde yer
alan Kurum Sağlık Kurulunca yapılacaktır. Tercümesi tamamlanan rapor, tercümesi
ve gerekli diğer belgelerle birlikte bağlı bulundukları Kurum Sağlık Kuruluna
gönderilecektir.
4.2. Kurum Sağlık
Kuruluna Gönderilen Dosya İçerikleri
Malullük değerlendirmesine ilişkin belgeleri ilgili
sağlık kuruluna gönderilecek olan sigortalının birden fazla sigorta sicil
numarasının bulunması halinde, öncelikle iptal-ipka işlemi yapılacak, diğer
sosyal güvenlik kanunlarına veya Kanuna tabi birden fazla sigortalılık haline
tabi hizmetler varsa, hizmet toplama işlemi de başlatılacaktır.
Sağlık kurulu raporları ile gerekli belgeler Kurum sağlık
kurullarına Genelge ekinde yer alan (Ek-15) yazı ile gönderilecektir. Sağlık
kurulu raporlarının Kurum sağlık kurullarına gönderilmesi sırasında, maluliyet
tespitine ilişkin belgelerde eksiklik bulunması nedeniyle oluşan yersiz
yazışmaların önlenmesi bakımından evrakın tam olarak gönderilmesine dikkat
edilecektir.
4.2.1. Maluliyet
Tespitine İlişkin Dosyada Bulunması Gereken Belgeler
4.2.1.1. Sigortalıların
Kanunun 25. maddesine göre tespit yapılmak üzere Kurum sağlık kurullarına
gönderilen dosyalarında bulunması gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:
a) Maluliyet tespit talebine ilişkin dilekçe
veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için bu tespitin yapılmasını talep eden
kurum yazısı,
b) Maluliyet değerlendirmesinde esas
alınacak ilk işe giriş tarihini gösterir onaylı belge,
c) İlk işe giriş sağlık raporu
(bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair sigortalı beyanı bulunacak
veya dosyanın gönderilişine ait üst yazıya not düşülecektir),
ç) Sigortalıların askerlik terhis
belgesinin elektronik ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş
ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli
olmadıklarına ilişkin rapor,
d) Maluliyete sebep olduğu ileri
sürülen hastalık ile ilgili daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin
edilmiş rapor, tıbbi belge ve epikrizler,
e) Sevk sonucu usulüne uygun olarak
düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı veya mevcut raporların asıllarının,
olmaması durumunda ise düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve
ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter
tasdikli suretleri ile dayanağı tıbbi belgelerin aslı veya onaylı suretleri,
f) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir
karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler.
Yukarıda sayılan belgeleri içerir dosya, (Ek-17)’de yer
alan “Maluliyet Dosyasına Ait Kontrol Listesi’ne göre, yetkili personel
tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili Kurum sağlık kuruluna
gönderilecektir.
4.2.1.2. Kurum sağlık
kurullarına gönderilen, sigortalıların çocuklarının dosyalarında bulunması
gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:
a) Maluliyet tespit talebine ilişkin
dilekçe,
b) Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
c) Sevk sonucu veya mevcut usulüne
uygun olarak düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı veya asıllarının,
olmaması durumunda düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak
imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli
suretleri ile dayanağı tıbbi belgelerin aslı veya onaylı suretleri,
ç) Maluliyete sebep olduğu ileri sürülen hastalık ile
ilgili varsa daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin edilmiş rapor,
tıbbi belge ve epikrizler.
Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar ve
sigortalıların hak sahipleri ile geçici 18. maddesinde sayılanlardan primsiz
aylıklar kapsamında bulunanlar ve bunların hak sahiplerinin maluliyet tespit
işlemlerine esas olmak üzere ayrıca bir maluliyet dosyası
oluşturulmayacak
olup, bu kapsamdaki sigortalı ve hak sahiplerinin işlemlerinin yürütüldüğü
emeklilik dosyaları aynı zamanda ilgililerin maluliyet dosyası olarak esas
alınacaktır.
4.2.2. İş Kazası
Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler
a) Talep dilekçesi,
b) İş kazası geçirilen iş yerinde işe giriş sağlık raporu,
(bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair sigortalı beyanı bulunacak
veya dosyanın gönderilişine ait üst yazıya not düşülecektir),
c) Sigortalıların askerlik terhis
belgesinin elektronik ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş
ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli
olmadıklarına ilişkin rapor,
ç) Olayın iş kazası
olduğuna ilişkin ünite/komisyon kararı veya tahkikat raporu,
d) Sigortalının iş kazasından sonra
başvurduğu hastanelerde görmüş olduğu tedavi, ameliyat bilgilerini içerir
epikrizleri (çıkış özeti) ve varsa ameliyat notları,
e) Sigortalının tedavisi
tamamlandıktan sonra son durumunu ve çalışıp çalışamayacağı tarihi gösterir
sağlık kurulu raporu,
f) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir
karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler,
Yukarıda sayılan belgeleri içeren dosya muhteviyatı,
(Ek-16)’de yer alan “İş Kazası Dosyasına Ait Kontrol Listesi”ne
göre yetkili personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili
Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
4.2.3. Meslek
Hastalığı Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler
a) Talep dilekçesi,
b) Sigortalının meslek hastası olduğunu iddia ettiği iş
yerindeki işe giriş sağlık raporu, bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına
dair yazılı beyan,
c) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının
sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi
belgeler,
ç) Periyodik muayene ve dayanağı tıbbi belgeler,
d) Meslek hastalığının tedavisi için başvurduğu
hastanelerden alınan epikrizler,
e) Sigortalıların askerlik terhis belgesinin elektronik
ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş ise bununla ilgili
ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli olmadıklarına ilişkin
rapor,
f) Varsa iş sağlığı ve güvenliği uzmanları veya iş
müfettişleri ve kurumun denetimle görevli memurları tarafından düzenlenen raporlar,
çalışılan ortamda kullanılan toz kimyasal madde ve ergonomik faktörler, ürün
güvenlik formları,
g) Meslek hastalığı yapıcı iş
yerlerinde çalışma sürelerini ve çalışma niteliklerini gösterir form, (Ek-19)
h) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise,
bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler,
Yukarıda sayılan
belgeleri içeren dosya muhteviyatı, (Ek-18)’de yer alan “Meslek Hastalığı
Dosyasına Ait Kontrol Listesi”ne göre yetkili
personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili Kurum sağlık
kuruluna gönderilecektir.
5. Kontrol Muayene
İşlemleri
Kontrol muayeneleri;
- Kurum sağlık
kurullarınca ihtiyaç duyulması,
- Kurum sağlık kurullarınca verilen
kararlardan sonra sigortalı ve/veya hak sahiplerinin durumlarında değişiklik
olduğu veya eksik muayene nedeniyle başvurmaları,
- Sigortalılar dışında bu kararlara
yapılan ihbar ve şikayetler,
- Kurumca yürütülen denetim ve
soruşturma,
hallerinde, yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca
usulüne uygun düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporu ve daha önce Kurum
tarafından verilmiş kararlara ilişkin tüm belgeleri içerir dosya veya tahsis
dosyası Kurum sağlık kurulunda değerlendirilecektir.
Malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri alan
sigortalılar, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına
muhtaç olduğunu ileri sürerek aylıklarında/gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri
gibi; Kurum da bu sigortalılar ile hak sahibi malul çocukların kontrol
muayenesine tabi tutulmasını talep edebilecektir.
Sigortalının isteği veya Kurumca yaptırılan kontrol
muayenesinde yeniden tespit edilecek malullük durumuna göre, sigortalı ve hak
sahiplerine bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri, yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini takip
eden ödeme dönemi başından başlanarak artırılacak, azaltılacak veya
kesilecektir.
Çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malul çocuklara
bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar ise, kontrol muayenesi sonunda malullük
durumunun ortadan kalkması halinde, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi
başından itibaren kesilecektir.
Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki
ödeme dönemi başına kadar kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol
muayenesini yaptırmayan sigortalının malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik
geliri ile çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malul çocukların bağlanmış
olan gelir veya aylığı, kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki
ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten başlayarak;
- Üç ay içinde yaptıran ve malullük durumunun veya
sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalı veya ölüm
geliri/ölüm aylığı bağlanmış olan malul çocuğun kesilen aylığı veya geliri
kesildiği tarihten,
- Üç ay geçtikten sonra yaptıran ve malullük durumunun
veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilenlerin malullük
aylığı veya sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, malul
çocukların ise almakta oldukları ölüm gelir veya aylığı, rapor tarihinden
sonraki ay başından,
başlanarak yeniden
bağlanacaktır.
5.1. Kontrol
Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin Tespiti
Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin78. maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklik
gereğince Kurumun yazılı çağrısı üzerine, kontrol muayene tarihinden önceki en
az 45 gün içinde sevk için başvuruda bulunmak kaydıyla gelir ve aylıkların
kontrol muayene tarihine göre durdurulmasının dört aya kadar Kurumca
erteleneceğine ilişkin uygulamaya son verilmiş, sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince kontrol muayenesine tabi tutulması
gereken sigortalılara; kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce yazı ile
sevk talebinde bulunarak kontrol muayene işlemlerini yaptırmaları gerektiğinin
bildirilmesi öngörülmüştür.
5.12.2017 tarihinden itibaren, kontrol muayenesine tabi
tutulması gereken sigortalılara; kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce
yazı ile kontrol muayene işlemlerini yaptırmaları gerektiği bildirilecek olup,
3 aylık sürenin hesabında Kurumun sigortalıya göndermiş olduğu bildirim
yazısında yer alan ve Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulu kararında belirtilen kontrol muayene tarihi esas alınacaktır.
Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulu kararlarında belirtilen kontrol muayene tarihinde sadece yıl ve ay
belirtildiği durumlarda belirtilen ayın ilk günü kontrol muayene tarihi olarak
sisteme işlenecek ve 3 aylık sürenin hesabında bu tarih esas alınarak bildirim
yapılacaktır.
Sigortalıya veya hak
sahiplerine kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce yapılacak bildirim
yazısı ile birlikte e-maluliyet programından alınacak sevk yazısı da
gönderilecektir.
5.1.1. Sağlık Kurulu
Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Önceki 3 Ay İçinde Olması
Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu
kararına esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde
belirtilen kontrol muayene tarihinden önceki 3 aylık süre içinde olması
durumunda, Kurum sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik halinin;
- Devam ettiğine karar verilenler
hakkında, gelir/aylıklar kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi
itibariyle herhangi bir kesilme olmaksızın ödenmeye devam edilecek, kesilmiş
olan gelir/aylıklar ise kesildiği tarih itibariyle ödenmeye başlanacaktır.
- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında
ise, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme döneminde gelir/aylıklar
kesilmiş olacağından, kişinin kazanılmış hakkı da korunarak kontrol muayene
tarihini takip eden ödeme dönemine kadar olan gelir/aylıklar ödenecektir.
Örnek: Kontrol muayene tarihi
1.4.2018 olan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının (tahsis numarasının son rakamı
9) malullük aylığı, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan
17.4.2018 tarihinde kesilecek, 17.4.2018 tarihine kadar ilgili hastanece rapor
düzenlenmesi ve sigortalının Kurum sağlık kurulunca malul sayılması halinde,
aylıkları kesilmeksizin ödenmeye devam edecektir. Sigortalının Kurum sağlık
kurulunca malul sayılmaması halinde ise aylıkları 17.4.2018 tarihinde kesilmiş
olacağından, malul sayılmamasına ilişkin rapor tarihinin kontrol muayene
tarihinden önce olması durumunda aylıkları 17.4.2018 tarihine kadar
ödenecektir.
5.1.2. Sağlık Kurulu
Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Ay İçinde Olması
Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu kararına
esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde belirtilen
kontrol muayene tarihinden sonraki 3 aylık süre içinde olması durumunda, Kurum
sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik halinin;
- Devam ettiğine karar verilenler hakkında, kontrol
muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiş olan
gelir/aylıklar, bu tarih itibariyle yeniden ödenmeye başlanacaktır.
- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında ise,
kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle gelir/aylığı
kesilmiş olduğundan, bu sigortalılar hakkında herhangi bir işlem
yapılmayacaktır.
Örnek: Kontrol muayene tarihi 1.4.2018 olan
4/1-(a) kapsamındaki sigortalının malullük aylığı (tahsis numarasının son
rakamı 9) kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan 17.4.2018
tarihinde kesilecek, Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurullunca,
Kurumca yapılan bildirimde belirtilen kontrol muayene tarihinden sonraki 3
aylık süre içinde rapor düzenlenmesi halinde, sigortalının Kurum sağlık
kurulunca;
- Malul sayılması halinde, 17.4.2018 tarihinde kesilmiş
olan aylıkları, kesildiği tarih itibariyle yeniden ödenmeye başlanacak, rapor
tarihine kadar ödenmeyen aylıklar birikmiş olarak sigortalıya ödenecektir.
- Malul sayılmaması halinde ise bu sigortalının aylığı
kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesildiğinden, bu
sigortalı hakkında herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
5.1.3. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol
Muayene Tarihinden Sonraki 3 Aylık Süre Dışında Olması
Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu
kararına esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde
belirtilen kontrol muayene tarihinden sonraki 3 aylık süre geçtikten sonra
olması durumunda, Kurum sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik
halinin;
- Devam ettiğine karar verilenler hakkında, Kurum sağlık
kurulu kararına esas olan yeni rapor tarihini takip eden ay başı itibariyle
gelir/aylıkları başlatılacak, aylığın kesildiği tarih ile yeni rapor tarihi
arasındaki süreye ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.
- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında ise,
kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle gelir/aylığı
kesilmiş olduğundan, bu sigortalılar hakkında herhangi bir işlem
yapılmayacaktır.
Örnek: Kontrol muayene tarihi 1.4.2018 olan
4/1-(a) kapsamındaki sigortalının malullük aylığı (tahsis numarasının son
rakamı 9) kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan 17.4.2018
tarihinde kesilecek, Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurulunca, 1.8.2018
tarihinde rapor düzenlenmesi ve sigortalının Kurum sağlık kurulunca;
- Malul sayılması durumunda aylıkları
malul sayılmasına esas olan yeni rapor tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2018
tarihi itibariyle başlatılacak, aylığın kesildiği tarih ile yeni rapor tarihi
arasındaki süreye ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.
- Malul sayılmaması durumunda ise bu
sigortalının aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle
kesildiğinden, yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
5.2. Kurum Sağlık
Kurulunca Kontrol Muayenesi Değerlendirmeleri ve Kararları
Kurum sağlık kurulları tarafından yapılan değerlendirme
sonucu gerekli görüldüğü hallerde, Kanunun 94. maddesi gereğince kontrol
muayenesine karar verilebilir. Kontrol muayenesi değerlendirmeleri ilk tespitte
esas alınan mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır.
Kurum sağlık kurulu kararlarına, kontrol muayenesine esas
sağlık kurulu raporlarından önceki raporlar yazılmayacaktır.
Kontrol muayenesi
sonrası maluliyetin kaldırıldığı durumlarda, değerlendirilen rapor birden fazla
ise karara esas sağlık kurulu raporunun tarih ve sayısı kararda
belirtilecektir.
5.3. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Kontrol Muayeneleri
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca Kurum dosyası
üzerinden yapılan değerlendirme sonrası kontrol muayenesi gerektiğine karar
verilmesi halinde, kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme ilgili Kurum
sağlık kurulunca yapılacaktır.
Ancak, yargı süreci devam eden dava dosyalarının SSYSK’da değerlendirilmesi sonucu kontrol muayenesi
gerektiği kararı verilmesi halinde, kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme
anılan Kurulca yapılacaktır.
6. Malul Sayılmakla
Birlikte Malullük Aylığı Şartlarını Yerine Getiremeyen Sigortalıların Sağlık
Kurulu Raporları ve Kontrol Muayene İşlemleri
Kanuna göre sigortalılara malullük sigortasından aylık
bağlanabilmesi için bunların Kanunun 25. maddesine göre malul sayılmalarının
yanında 26. maddesindeki diğer koşulları da yerine getirmeleri gerekmektedir.
Kurum sağlık kurullarınca malul sayılmış ancak, aylık
bağlama işlemleri sırasında sigortalılık süresi veya prim ödeme gün sayısı
koşullarının yerine gelmediği anlaşılan sigortalılardan;
- Rapor tarihi ile tahsis talep tarihi arasındaki sürede
kontrol muayenesi öngörülmemiş olanların, bu süre içinde çalışmalarının tespit
edilmesi durumunda, kontrol muayenesine gönderilmeyecektir.
- Rapor tarihi ile tahsis talep tarihi arasındaki sürede
kontrol muayenesi öngörülmüş olanların tahsis talebinde bulunması halinde
kontrol muayenesine gönderilecek ve yeniden alınan sağlık kurulu raporuna göre
işlem yapılacaktır.
Örnek: Kurum sağlık kurulunun 1.1.2018
tarihli raporuna istinaden 1.1.2019 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulmak
kaydıyla malul sayılan sigortalının, 10.1.2018-11.6.2018 tarihleri arasında
4/1-(a) kapsamında çalışarak işten ayrıldıktan sonra 13.6.2018 tarihinde malullük
aylığı bağlanması talebinde bulunması halinde, sigortalı rapor tarihinden
sonraki çalışmaları nedeniyle kontrol muayenesine tabi tutulmayarak malullük
aylığı 1.7.2018 tarihinden itibaren başlatılacak olup, Kurum sağlık kurulu
kararında belirtilen 1.1.2019 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulacaktır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda Kurum sağlık
kurulunca meslekte kazanma gücü kayıp oranının en az % 60 olduğu tespit
edildikten sonra çalışarak malullük aylığı bağlama şartlarını yerine getiren
sigortalılar hakkında da yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.
Ancak, malul
sayıldıktan sonra çalışmaları devam eden sigortalılara tahsis talep tarihi
itibariyle son statüsü üzerinden aylık bağlanacaktır.
7. Kurum Sağlık
Kurullarınca Yapılacak Değerlendirmeler
7.1. Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucuları sağlık kurullarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarına istinaden,
sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra vücutlarında oluşan
arızaları veya tedavi edilemeyen hastalıkları nedeniyle, çalışma gücünün en az
% 60’ını, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği
veya hastalıkları nedeniyle kullanılan sıhhi izin sürelerinin kanunlarında
tayin edilen sürelerden fazla olup olmadığı ve vazife malullüğü dereceleri
Kurum sağlık kurulunca tespit edilmektedir.
Söz konusu tespit
yapılırken;
a) Sigortalıların ve hak sahibi
çocukların çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediklerinin
tespitinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği eki Arıza/Hastalık Listesi,
b) Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde
çalışan askerî ve sivil personel ile askerlik görevi yükümlüleri için,
31.10.2016 tarihli ve 2016/9431 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan
Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği,
c) İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğü bünyesinde çalışan personel için, 4.8.2003 tarihli ve 25189 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık
Şartları Yönetmeliği,
ç) 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun
kapsamında çalışan ve 657 sayılı Kanuna tabi koruma güvenlik görevlileri için
belirlenen ve 7.10.2004 tarihli ve 25606 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin
Yönetmelikte belirtilen sağlık şartları,
d) Vazife malullüğü halinde ise,
13.7.1953 tarihli ve 4/1053 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan
Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname,
e) İş kazası veya meslek hastalığı
sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitinde Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
esas alınacaktır.
7.2. Kanunun 28.
maddesinin beşinci fıkrasına göre talepte bulunan sigortalıların çalışma gücü
kayıp oranı ile aynı maddenin sekizinci fıkrasına göre kadın sigortalıların
çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup
olmadığı, talep tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve
Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine
göre tespit edilecektir.
7.3. Sosyal güvenlik
merkezlerince e-maluliyet yazılımından hazırlanan gönderme yazılarında, hangi
maddelere göre değerlendirme yapılması isteniyorsa ilgili Kurum sağlık
kurulunca o maddelere göre değerlendirme yapılacaktır.
7.4. Kanunun yürürlük
tarihinden sonra maluliyet tespiti talebinde bulunan 4/1-(a), 4/1-(b) ve ilk
defa 2008/Ekim sonrasında 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların maluliyet
durumlarının değerlendirilmesinde, sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak ilk
defa sigortalı oldukları tarih esas alınarak Kurum sağlık kuruluna
bildirilecektir.
7.5. Kanunun 28.
maddesinin sekizinci fıkrasına göre kadın sigortalılar, çocuklarının başka
birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup olmadıklarının
tespiti için Kuruma müracaatlarını, sigortalılıkları devam ederken
yapabilecekleri gibi emeklilik aşamasında da yapabileceklerdir.
Kurum sağlık kurullarınca yapılan ağır engellilik
tespitlerinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından
düzenlenmiş sağlık kurulu rapor bulguları esas alınmakta olup, kurul
kararlarında rapor tarihine göre ağır engelli oldukları belirtilmektedir.
Sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince, kadın
sigortalıların başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli
çocuklarına ilişkin sağlık kurulu raporları değerlendirilmek üzere Kurumun
ilgili sağlık kuruluna gönderilirken söz konusu çocukların hangi tarih
itibariyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli
olduğunun tespit edilebilmesi için tarih belirtilecektir. Bu tarih, çocuğun
doğum tarihi de dikkate alınmak kaydıyla kadın sigortalının sigortalılık
başlangıcının Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda 2008/Ekim,
sigortalılık başlangıç tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması
halinde ise, sigortalılık başlangıç tarihi olacaktır. Kurumun ilgili sağlık
kurulunca da bu konuya özen gösterilerek çocuğun hangi tarih itibariyle başka
birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğu, tarih belirtilmek
suretiyle tespit edilecektir.
7.6. Vefat eden
sigortalıların hak sahibi çocuklarının maluliyet durumlarının tespiti talep
tarihinde yürürlükte bulunan tıbbi mevzuata göre yapılacaktır.
Sigortalının sağlığında bakmakla yükümlü olduğu malul
çocuğuna ilişkin Kurum sağlık kurulu kararında kontrol muayenesi gerekmediği
tespit edilmiş ise sigortalının ölümü ve malul çocuğun ölüm gelir/aylığı
talebinde bulunması halinde, rapor tarihine bakılmaksızın mevcut kurul kararı
aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacak ve malul çocuklardan yeni bir rapor
istenmeyecektir.
Malul çocukların Kurumca belirlenen kontrol muayene tarihi
bulunup bulunmadığının tespiti, SPAS, “Süreli Kayıt Sorgulama” menüsünden
yapılacaktır. Kontrol muayene tarihinin bulunması halinde bu tarih sisteme
işlenecek ve o tarihte kontrol muayenesine gönderilecektir.
Malul çocukların anne/babadan dolayı ölüm gelir/aylığı
bağlanmasına esas alınan maluliyetine ilişkin Kurum sağlık kurulu kararında
kontrol muayenesi gerekmediği tespit edilmiş ise, daha sonra anne/babadan
dolayı ikinci bir dosyadan ölüm gelir/aylığına hak kazanması durumunda da söz
konusu kurul kararı dikkate alınacak ve yeni bir değerlendirme istenmeyecektir.
Ancak, kontrol muayenesi gerektiği tespit edilmiş ise bu tarih sisteme
işlenecektir.
Örnek 1: 21.5.2004 tarihinde vefat eden erkek
sigortalının hak sahibi çocuğuna, 11.8.2008 tarihli sağlık kurulu raporuna
istinaden Kurum sağlık kurulunca malul kararı verilmiş ve rapor tarihini takip
eden ay başı olan 1.9.2008 tarihinden itibaren hak sahibine ölüm aylığı
bağlanmıştır. Kurum sağlık kurulunca hak sahibi çocuk için kontrol muayene
tarihi belirlenmemiştir. Hak sahibi çocuğun, babasından dolayı ölüm aylığı
almakta iken annesinin de 24.11.2011 tarihinde vefat etmesi halinde, babasından
dolayı ölüm aylığı bağlanmasına esas Kurum sağlık kurulu kararı, annesinden
bağlanacak ölüm aylığında da esas alınacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahibi çocuğa Kurum
sağlık kurulunca kontrol muayene tarihi belirlenmiş olması halinde ise, bu
tarih sisteme işlenecek ve çocuk belirtilen tarihte kontrol muayenesine
gönderilecektir.
7.7 Kurum sağlık kurulunca karar verilebilmesi
için ek bilgi ve yeni muayene istenmesi durumunda, bu belgeler tamamlandıktan
sonra iade edilen dosya ile birleştirilerek, ilgili Kurum sağlık kuruluna
gönderilecektir.
7.8. Daha önce malul
sayılmayanlardan, hastalıklarında artma veya yeni bir hastalığın ilave olduğu
veya eksik muayene gerekçeleri ile malullük durumunun veya vazife malullerinden
maluliyet derecelerinin yeniden tespitini yazılı olarak isteyenlerin, Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevkleri yapılacaktır.
7.9. Kurum Sağlık Kurulu Kararlarının
Bildirimi
7.9.1. Kurum sağlık
kurullarınca veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca tespit edilen
maluliyet kararlarının sigortalı ve hak sahiplerine bildirilmesinde, karar
metinlerinde yer alan ifadeler aynen yer alacaktır. Ancak;
- “Çalışma gücünün en az % 60’ını
kaybetmediğinden malul sayılamayacağı” kararı verilenler için “Mevcut
durumunuza göre malul sayılamayacağınıza karar verilmiştir”,
- “Maluliyete esas hastalıkların ilk
işe giriş tarihinde de mevcut olduğu” kararı verilenler için ise, “Malul
sayılmanızla birlikte, malul sayılmanıza esas olan hastalık veya
engelliliğinizin sigortalı olarak ilk işe girdiğiniz tarihten önce mevcut
olması sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacağınıza karar verilmiştir”,
ifadeleri
kullanılacaktır.
7.9.2. Kurum sağlık kurulu
kararlarının bildirim yazılarında,
- “Yukarıdaki karara yazılı itirazınız
halinde durumunuz bir kez de Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda
değerlendirilecektir” ifadesi yer alacaktır.
7.9.3. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu ve Kurum sağlık kurulunca nihai karar verilebilmesi için ara
karar yapılması durumunda, ilgiliye yapılan bildirimde ara kararın en kısa
sürede temin edilmesi gerektiği yönünde not düşülecektir.
8. Maluliyet Tespitlerinde Esas Alınacak İlk
İşe Giriş Tarihi Tespiti
8.1. Malullük
Sigortasından Sevk İşlemi Yapılan Sigortalıların Hizmet Borçlanmaları
1800 günü olmadığı halde borçlanma talebinde bulunarak
sevk işlemi yapılan sigortalıların hizmet borçlanmaları için tebligatları
bekletilmeyecek ve borç tebliğleri yapılacaktır. Hizmet borçlanma talebiyle
birlikte tahsis talebinde de bulunan sigortalıların borçlanma bedelini tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödememeleri halinde borçlanma işlemi iptal
olacağından, verilmiş olan tahsis talebi de geçersiz sayılacaktır.
Kurum sağlık kurullarınca sigortalının Kanunun 25.
maddesine göre malullük durumu incelenirken, ilk defa çalışmaya başladığı
tarihte malul olduğunun tespitinde, Kanunun 41. maddesine göre yapılan
borçlanmalar dikkate alınarak tespit edilen sigortalılık başlangıç tarihi
yerine, sigortalı adına ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilen tarih esas alınacak ve üniteler tarafından Kurum sağlık kurullarına
sigortalılık başlangıç tarihi olarak bu tarih bildirilecektir.
Örnek: Sigortalı ilk defa 20.5.1995 tarihinde
4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamış ve 1.1.1990-1.7.1991 süresinde yaptığı
540 gün askerlik hizmetini borçlanarak 20.4.2010 tarihinde malullük aylığı
talebinde bulunmuştur. İlgili Kurum sağlık kuruluna belgeler gönderilirken
sigortalının sigortalılık başlangıç tarihi, borçlanmalarla geriye götürülen
tarih (20.11.1993) yerine, ilk defa çalışmaya başladığı tarih olan 20.5.1995
olarak bildirilecektir.
8.2. Yurt Dışı
Çalışmalarının Borçlanılması Durumunda Maluliyet Tespitinde Esas Alınacak İlk
İşe Giriş Tarihi
6552 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin
beşinci fıkrasına eklenen “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk
sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk
sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan
ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa
çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” hükmüne
istinaden;
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan
ülkelerden, sözleşmede özel hüküm bulunan Almanya, Arnavutluk, Avusturya,
Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan,
Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, İtalya, Kanada, Kebek,
K.K.T.C., Lüksemburg, Makedonya, Slovakya ve Kore Cumhuriyeti’nde geçen
sigortalılık sürelerini borçlananların, Türkiye’de hiç çalışması yoksa ya da
sigortalının akit ülkede çalışmaya başladığı tarih Türkiye’deki sigortalılığın
başlangıç tarihinden önce ise; maluliyet tespit işlemlerinde, bu ülkelerdeki
ilk işe başlama tarihi Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul
edilecektir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm
bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde geçen
çalışma sürelerini borçlananların ise ilk işe giriş tarihinin, 3201 sayılı
Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince; sigortalının
Türkiye’de çalışması yoksa borcun ödendiği en son tarihten, Türkiye’de çalışması
varsa ve Türkiye’de çalışmaya başladığı tarihten önceki süreleri borçlanmak
istemesi halinde ise Türkiye’de ilk defa çalışmaya başlanıldığı tarihten,
borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilerek belirlenmesine devam edilecektir.
Kurum sağlık kurullarınca sigortalının Kanunun 25.
maddesine göre malullük durumu incelenirken, ilk defa çalışmaya başladığı
tarihte malul olduğunun tespitinde esas alınacak ilk işe giriş tarihi ile söz
konusu tarih yurt dışı borçlanmalarına istinaden belirleniyorsa gerek uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkelerde gerekse özel hüküm
bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler için
tespit edilecek ilk işe başlama tarihi üniteler tarafından Kurum sağlık
kurullarına bildirilecektir.
Ancak, 6552 sayılı
Kanunun yürürlüğe girdiği 11.9.2014 tarihinden önce malullük talebinde bulunan
ancak sözleşmeli ülkelerdeki ilk işe giriş tarihleri ülkemizde ilk işe giriş
olarak kabul edilmediği için aylık talepleri reddedilenlerden 29.12.2014
tarihine kadar tekrar çalışma olmadan yeniden malullük aylığı talebinde
bulunanların mevcut raporlarına göre aylık talepleri sonuçlandırılacaktır. İlk
talep tarihinden sonra çalışması olanlardan yeniden aylık talebinde
bulunanların talepleri ise yeni alacakları sağlık kurulu raporuna istinaden
sonuçlandırılacaktır.
9. Kurum Sağlık
Kurulu Kararlarına İtiraz
9.1. Kanunun 58. maddesi
gereği, çalışma gücü kaybı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik derecesi ve vazife malullük derecesi, erken yaşlanma ile ağır
engellilik tespitine ilişkin Kurumca verilen kararlara Genelge ekinde yer alan
(Ek-20) dilekçe ile yapılan itirazlar, gerekli değerlendirme yapılmak üzere en
kısa sürede Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilecektir.
9.2. Kurum sağlık
kurullarınca, karar verilebilmesi için ek bilgi/belge veya yeniden muayene
istenmesine dair kararlar maluliyet tespiti içermediğinden, bu karara yapılan
itirazlar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca, tüm dosyanın aslı
üzerinden değerlendirme yapıldığından itiraza ilişkin dilekçe ile birlikte tüm
dosya/tahsis dosya aslı anılan Kurula iletilmek üzere Maluliyet ve Sağlık
Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen dosya
içerisinde, Kurum sağlık kurulunca verilmiş tüm kararlar ve kararlara esas
sağlık kurulu raporları ile dayanağı tıbbi belgeler ile üst yazı bulunacaktır.
Kurum sağlık kurulu kararı bulunmayan sevkle düzenlenmiş
sağlık kurulu raporları, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen
dosyalarda bulunmayacaktır.
9.3. Kurum sağlık kurulu
kararına itiraz edenler, her türlü masrafları kendilerine ait olmak üzere,
Kurulda kendi belirledikleri bir uzman hekimin dinlenmesini talep edebilir. Bu
durumda ilgilinin talebi yazılı olarak alınacak ve dosyaya eklenerek üst yazıda
belirtilecektir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nda dosyanın
görüşüleceği tarih ve saat belirlenerek Kurul sekretaryası tarafından 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgiliye bildirilecek, dinlenmesi talep
edilen uzman hekimin belirlenen tarih ve saatte hazır bulunmaması durumunda,
Kurulca değerlendirme yapılacak ve karara bağlanacaktır.
9.4. Kurul, gerek görmesi
halinde değerlendirdiği dosya sahibini muayene için davet edebilecek, buna
ilişkin karar dosyanın gönderildiği birime iletilecektir.
Kurulda muayene
kararı ilgiliye bildirilecek ve bildirim yazısında;
a) Kurulun huzurda muayene tarihi ve kararı,
b) Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun toplantı
adresi,
c) Kurulda muayeneyi kabul etmemesi (Bu durumu 7201
sayılı Kanun hükümlerine göre ilgiliye tebliğini izleyen 15 gün içerisinde
yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerektiği) veya belirtilen tarihte anılan
Kurulda bulunmaması halinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda mevcut dosya
üzerinden değerlendirme yapılacağı,
hususları
belirtilecektir.
Kurulda muayenesine karar verilmekle birlikte, tıbbi
olarak gelemeyecek durumda olanlar hakkında, karar veren Kurum sağlık kurulunun
bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğünce görevlendirilen bir hekim
tarafından yerinde muayene edilerek durum tespit tutanağı düzenlenecek, imza
altına alınacak ve Kurula gönderilecektir.
9.5. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunda yapılan değerlendirme sonucu alınan kararlarda;
a) Değişiklik olmaması halinde sadece kararın bir örneği,
b) Değişiklik olması halinde karar ile karara esas sağlık
kurulu raporunun birer örneği, ilgili birimce kararı veren Kurum sağlık
kuruluna iletilecektir. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu
kararları hakkında ilgililere tebliğ edilecek yazılarda, anılan Kurul kararının
tarih ve sayısı ile karar metni yer alacaktır.
9.6. Kurum Sağlık
Kurullarına İtiraz ve Yeniden Değerlendirme
Kurum sağlık kurulu ve/veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulunca verilen karar tarihinden sonra düzenlenmiş usulüne uygun sağlık
kurulu raporu olmaması halinde, mevzuatımızda aynı raporun tekrar
değerlendirileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilgililerin mevcut
Kurul kararının yeniden değerlendirilme talebine istinaden Kurum sağlık kurulu
ve/veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca yeniden değerlendirme
yapılmayacaktır.
Bu nedenle, daire başkanlıkları/sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince, yeniden değerlendirme talebinde
bulunan ilgililere, haklarındaki Kurum sağlık kurulu kararına sadece Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmek üzere itirazda bulunabilecekleri
bildirilecektir.
9.8. Dava Dosyalarına
İlişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararı
Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlarla ilgili
olarak tarafların, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakkını
kullanmadan açtıkları davalarda (maddi ve manevi tazminat, itiraz veya rücu… vb) yargılama sürecinde, dava dosyası üzerinden düzenlenen
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre işlem yapılmayacaktır.
Ancak, yargı süreci devam etmekte iken, Kurumumuza
yapılan itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca Kurum dosyasına
ilişkin alınacak karara göre sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik
merkezlerince işlem yapılacaktır.
Ayrıca, mahkemeler
tarafından istenen bilgi ve belgeler sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal
güvenlik merkezlerince eksiksiz olarak gönderilecektir.
9.9. Farklı
Sigortalılıklardan veya Farklı Sigortalılardan Kaynaklanan Maluliyet Talebi
Kanunun 25. maddesine göre yapılan değerlendirme
sonucunda, ilk defa işe girdiği tarihte malul olduğunun anlaşılması nedeniyle,
malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların anne/babasından dolayı hak sahibi
olarak yetim aylığı bağlanması talebinde bulunmaları halinde buna göre
oluşturulacak dosya ile birlikte kendi sigortalılıklarından dolayı alınan
kararlar, buna esas sağlık kurulu raporları ve diğer belgeleri içerir dosya
Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.
10. Engelliği
Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olanların Sevk ve
Kontrol Muayene İşlemleri
Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden
yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalıların 506 sayılı Kanunda
öngörülen aylığa hak kazanma koşulları, Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci
fıkrasında aynen korunmuştur. Bu sigortalıların ilk sevk işlemleri ile sağlık
kurulu raporlarının değerlendirilmesi işlemleri Hazine ve Maliye Bakanlığının
ilgili birimleri tarafından yapılacaktır.
4958 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 506 sayılı Kanunun
60. maddesinin (C) bendinin (a) ve (b) alt bentleri değiştirilerek engelliliği
nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak
kazanarak yaşlılık aylığı alanların Kurumca kontrol muayenesine tabi
tutulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Vergi indirimi hakkını elde etmesi nedeniyle Kurumumuzca
bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlananların vergi indiriminden yararlanmaya esas
sağlık kurulu raporlarında yer alan klinik muayene bulguları, engellilik
bulguları ve teşhislerinin gerçeği yansıtmadığı yönünde herhangi bir ihbar veya
şikayet alınması, sigortalıların engellilik oranlarıyla ilgili olarak bir
tereddüde düşülmesi ya da yapılan teftişler sonucunda kontrol muayenesine tabi
tutulmasının talep edilmesi halinde sigortalılar engellilik indiriminden
yararlanılmasına ilişkin rapor vermeye yetkili sağlık kurumlarına sevk
edilerek, düzenlenen sağlık kurulu raporları Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez
Sağlık Kuruluna gönderilecek ve sonucuna göre işlem yapılacaktır.
Bu çerçevede, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden
yararlanmaya hak kazanmış olmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlananların
kontrol muayene işlemleri aşağıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda
yapılacaktır.
10.1. Bu kapsamda yaşlılık
aylığı bağlananlardan;
- Merkez Sağlık Kurulu
tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi
konulanlar,
- Hastanelerden aldıkları sağlık
kurulu raporlarında yer alan klinik muayene bulguları, engellilik bulguları ve
teşhislerinin gerçeği yansıtmadığı yönünde Kurumumuza yapılan ihbar veya
şikâyetler sonucunda engellilik oranlarıyla ilgili tereddüte
düşülenler,
- Kurumumuz denetim elemanlarınca
yapılan inceleme ve soruşturmalar sonucunda düzenlenen raporlarda kontrol
muayenesine tabi tutulması istenenler,
kontrol muayenesine
gönderilecektir.
10.2. Merkez Sağlık Kurulu
tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi
konulanlar, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık
Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlemeye yetkili
hastanelere sevk edilecek, temin edilen raporlar değerlendirilmek üzere Merkez
Sağlık Kuruluna gönderilecektir.
Bu sigortalıların aylıklarının kesilmesi veya yeniden
başlatılmasında, “5.1. Kontrol Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin
Tespiti” başlığı altında yer alan hususlar esas alınacaktır.
10.3. Usulüne uygun
yapılmış ihbar, şikayet veya denetim sonucu kontrol muayenesine tabi tutulması
öngörülenlere, kontrol muayenesine tabi tutulacağına ilişkin bilgilendirme
yazısı ile birlikte sevk yazısı da gönderilecektir. Bilgilendirme yazısının
tarihi esas alınarak 3 ay sonrasına kontrol muayene tarihi oluşturulacaktır.
Kontrol muayenesi nedeniyle sevk edildikleri
hastanelerden temin edilen sağlık kurulu raporlarında engellilik oranı; % 40’ın
altında belirlenenler ile % 40’ın üstünde belirlenmiş olmakla birlikte,
engellilik derecesi tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanma koşuluna
esas engellilik derecesinin altına düşenlerin raporları Merkez Sağlık Kuruluna
gönderilecek, anılan Kurulca belirlenecek dereceye göre aylık bağlama işlemleri
sonuçlandırılacaktır.
Kontrol muayenesi nedeniyle gönderildikleri hastanelerden
temin edilen sağlık kurulu raporlarında engellilik oranı % 40’ın üstünde
belirlenenlerden tahsis talep tarihi esas alınarak yeni engellilik derecesine
göre aylığa hak kazanma koşullarını sağlayanların söz konusu raporları Merkez
Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir.
Bu şekilde kontrol muayene tarihi oluşturulanlardan,
aylık bağlanmasına esas engellilik halinin devam ettiğine karar verilenlerin
rapor tarihinin;
- Kontrol muayene tarihinden itibaren
3 ay içinde olması durumunda aylıkları kesildiği tarih,
- Kontrol muayene tarihinden itibaren
3 ay geçtikten sonra olması durumunda ise aylıkları yeni rapor tarihini takip
eden ay başı,
itibariyle
başlatılacaktır.
Kontrol muayenesi sonucunda aylık bağlanmasına esas
engellilik halinin devam etmediğine karar verilenlerin aylıkları ise kontrol
muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.
Ancak, engelliliğe esas rapor tarihinin, bilgilendirme
yazısı tarihi ile ihbar veya şikayete istinaden oluşturulan kontrol muayene
tarihi arasında olması durumunda sigortalının engellilik halinin;
- Devam ettiğine karar verilmesi
halinde oluşturulan kontrol muayene tarihi kaldırılarak aylıkların ödenmesine
devam edilecek,
- Devam etmediğine karar verilmesi
halinde ise ödenmekte olan aylıklar yeni rapor tarihini takip eden ödeme dönemi
itibariyle kesilecektir.
Örnek 1: % 47 engellilik oranı üzerinden
1.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı, yapılan ihbar
nedeniyle 9.3.2018 tarihli bilgilendirme yazısıyla hastaneye sevk edilmiştir.
9.6.2018 tarihi itibariyle kontrol muayenesi oluşturulan sigortalının aylığı
17.6.2018 tarihinde kesilmiştir. 15.8.2018 tarihli rapor ile engellilik oranı %
45 olarak tespit edilen sigortalının engellilik oranı değişmiş olmakla
birlikte, aylığa hak kazanma koşulunun değişmemesi ve rapor tarihinin kontrol
muayene tarihini takip eden üç ay içinde olması nedeniyle yaşlılık aylığı
kesildiği tarih itibariyle yeniden başlatılacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının rapor
tarihinin 26.11.2018 olduğu varsayıldığında, bu defa sigortalının aylığı rapor
tarihini takip eden ay başı olan 1.12.2018 tarihinden itibaren başlatılacaktır.
Örnek 3: Örnek 1’deki sigortalının rapor
tarihinin 24.5.2018 (bilgilendirme yazısı tarihi ile ihbar veya şikayete
istinaden oluşturulan kontrol muayene tarihi arasında) olduğu varsayıldığında,
sigortalının oluşturulan kontrol muayene tarihi kaldırılarak aylıkların
ödenmesine devam edilecektir. Söz konusu sigortalının, 24.5.2018 tarihli
raporla engellilik oranının % 39 olarak tespit edildiği varsayıldığında, bu
defa söz konusu rapor değerlendirilmek üzere Merkez Sağlık Kuruluna
gönderilecektir. Anılan Kurulca da engellilik oranının % 39 olduğuna karar
verilmesi halinde, sigortalının aylığı 24.5.2018 tarihini takip eden ödeme
dönemi itibariyle kesilecektir.
Örnek 4: 3.8.1994 tarihinde ilk kez sigortalı olarak
çalışmaya başlayan ve 3600 prim ödeme gün sayısı ve % 85 engellilik oranı ile
19.10.2014 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.2014 tarihinden itibaren
yaşlılık aylığı almakta olan sigortalı, yapılan şikayet nedeniyle 8.2.2019
tarihli bilgilendirme yazısıyla hastaneye sevk edilmiştir. 8.5.2019 tarihi
itibariyle kontrol muayenesi oluşturulan sigortalının aylığı 18.5.2019 tarihi
itibariyle kesilmiştir. 10.7.2019 tarihli rapor ile engellilik oranı % 55
olarak tespit edilen sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle prim ödeme gün
sayısı koşulunu sağlamadığı ve aylığa hak kazanma koşullarını kaybettiği tespit
edilmiştir. Sigortalının raporu karar verilmek üzere Merkez Sağlık Kuruluna
gönderilecek ve anılan Kurulun kararına göre aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
Örnek 5: Örnek 4’deki sigortalının prim ödeme
gün sayısının 3800 olması halinde, engellilik derecesi değişmesine rağmen yeni
engellilik derecesine göre de aylığa hak kazandığından, sigortalının raporu
Merkez Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir. Sigortalının kontrol muayene
tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilen aylığı, 10.7.2019 tarihini
takip eden ay başı itibariyle başlatılacaktır.
10.4. Merkez Sağlık
Kurulunca karara bağlanan sağlık kurulu raporları onaylandıktan sonra asılları
ve ekleri ilgili kurumlara iade edilmekte, raporun onay bölümünde çalışma gücü
kayıp oranları rakam ve yazı ile belirtilerek ilgili mevzuata göre kontrol
muayene kaydı varsa ne zaman kontrol edileceği bilgisine de kaşe basılarak yer
verilmekte olup, kontrol muayenesi kaşesi konulmayan raporlar ise süresiz vergi
indiriminden faydalanma hakkı sağlamaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığının söz
konusu raporlara ilişkin değerlendirme yazısında da çalışma gücü kayıp oranı ve
Merkez Sağlık Kurulunca kontrol muayenesi öngörülenlerin kontrol muayene
tarihine yer verilmektedir. Aylık bağlama ve kontrol muayene işlemlerinde,
sağlık kurulu raporlarında yer alan bunun dışındaki çalışma gücü kayıp oranına
ve kontrol muayene tarihine itibar edilmeyecektir.
10.5. Sigortalıların vergi
indiriminden yararlanmaya esas engellilik derecelerinin tespitinde esas
alınacak sağlık kurulu raporlarının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve
Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine
uygun olması önem arz etmekte olup, vergi indiriminden yararlanmaya hak
kazanmış olması nedeniyle Kurumumuzca yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların;
Kurumumuz sevki olmadan kendiliklerinden temin edecekleri sağlık kurulu
raporları ile yetkili olmayan sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu
raporlarına ve anılan Yönetmelik eki forma uygun olmayan sağlık kurulu
raporlarına göre işlem yapılmayacak ve sigortalıların sevk işlemlerinde bu
hususa dikkat edilecektir.
Bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan
sigortalıların aylık bağlamaya esas engellilik raporlarının aslı veya aslı
gibidir onaylı örneği ile buna ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık
Kurulu Kararının aslı emeklilik dosyasına konulacaktır.
10.6. Kanunun geçici 10.
maddesi hükümlerine göre aylık bağlanması talebinde bulunan sigortalıların,
Kanunda öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarının yanı
sıra "engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış
durumda olduklarının" da tespit edilmiş olması gerekmekte olup, söz konusu
tespit Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu Kararı ile
belirlenmektedir.
Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak
kazanmış sigortalılar için öngörülen yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin
maddelere göre yaşlılık aylığı talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki
sigortalıların; aylık bağlanması için engellilik indiriminden yararlanmaya hak
kazanmış olduklarını gösteren belgeleri Kuruma ibraz etmeleri yeterli olup, söz
konusu belgelerin düzenlenme tarihinde sigortalı olunup olunmadığının veya bu
hakkın elde edilmiş olmasına rağmen vergi indirimden yararlanılmamış ya da
belli bir süre yararlanılmış olmasının yahut ilgililerin gelir vergisinden
istisna olmalarının, belgelerin geçerliliği yönünden bir önemi bulunmamaktadır.
Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak
kazanmış durumda olduğu Merkez Sağlık Kurulu Kararı ile tespit edilen
sigortalılara, bu hakkı kaybetmedikleri sürece 506 sayılı Kanunun 60.
maddesinin (C/b) bendinde veya geçici 87. maddesinde öngörülen koşulları da
yerine getirerek yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylığı
bağlanacaktır.
11.Vazife Malullüğü Aylığı Alıp, Engelliliği
Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananlar ile Çalışma Gücü Kaybı % 60’ın
Altında Olanlar
2330 sayılı Kanunun 4. maddesi çerçevesinde vazife
malullüğü aylığı bağlanmasına esas alınmış hastalık ya da engellilik halleri ve
bu hastalık ya da engellilik hallerindeki ilerlemeler, sonradan geçen
çalışmalar sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının belirlenmesinde
dikkate alınmayacaktır.
Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak
kazanan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılara yaş koşulu aranmaksızın ve
engellilik dereceleri dikkate alınmak suretiyle Kanunun geçici 10. maddesinin
ikinci fıkrası ile 506 sayılı Kanunun geçici 87. maddeleri doğrultusunda, Kurum
sağlık kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranı % 60’ın altında olduğu tespit
edilen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara ise Kanunun 28. maddesinin beşinci
fıkrası kapsamında, aynı şekilde 4/1-(c) sigortalılara ise Kanunun geçici 4.
maddesinin altıncı fıkrası ile 28. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında
yaşlılık aylığı bağlanmaktadır.
Vazife malullüğü aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya
devam eden ve Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası, geçici 4. maddesinin
altıncı fıkrası ile geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası ve 506 sayılı Kanunun
geçici 87. maddeleri kapsamında Kurumumuzdan yaşlılık aylığı talebinde bulunan
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak, söz
konusu sigortalıların engellilik veya çalışma gücü kayıplarına vazife
malullüğüne esas hastalık ve arızalarının etkisinin olup olmadığı hususunda
tespit yapılması gerekmektedir.
Sigortalıların hem vazife malullüğüne hem de yaşlılık
aylığı bağlanmasına esas engellilik ve çalışma gücü kayıplarının tespitine esas
sağlık kurulu raporları birlikte değerlendirileceğinden, 4/1-(a) kapsamındaki
sigortalıların dosyalarında bulunan engelliliğine esas sağlık kurulu raporu ve
dayanağı tıbbi belgeler ile Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu
kararı ve diğer belgeler, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için ise çalışma
gücü kaybına esas sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler Maluliyet ve
Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.
Anılan Daire
Başkanlığı bünyesindeki Kurum Sağlık Kurulunca Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığından sigortalıların vazife malullüğüne esas görevi nedeniyle
yaralanması sonrası düzenlenen ilk müdahale raporu, daha sonra hastalığı ile
ilgili düzenlenmiş sağlık kurulu raporları/raporlar epikriz ve tıbbi belgelerle
birlikte maluliyetine esas teşkil eden sağlık kurulu raporunun aslının veya
yetkililerce onaylı ve ıslak imzalı nüshası istenerek değerlendirme
yapılacaktır. Yapılan değerlendirme Kurum Sağlık Kurulunca ilgili üniteye bildirilerek
aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.
SEKİZİNCİ
BÖLÜM
SOSYAL
YARDIM ZAMMI VE TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER
1. Sosyal Yardım
Zammı
Kanunun geçici 1.
maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 506 ve
1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici
ödeme tutarlarının, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas
alınarak, ilgililerin gelir ve aylıklarına ilave edilerek ödeneceği, sosyal
yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir
ve aylıklardaki hisselerinin esas alınacağı öngörülmüş ve sosyal yardım zamları
gelir/aylıklara 2008/Ekim ödeme döneminde ilave edilmiştir.
Ancak, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından
sonra bağlanan gelir ve aylıklardan;
- Yaşlılık ve malullük aylıklarında, aylık başlangıç
tarihi özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008, ölüm
aylıklarında ölüm tarihi özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için
15.10.2008 tarihinden sonra olanlar,
- İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından bağlanan
sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm gelirleri için gelir başlangıç tarihi
2008/Ekim ve sonrası olanlar,
için gelir/aylık hesaplamalarında sosyal yardım zammı
dikkate alınmayacaktır.
Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar için sosyal yardım
zammı ödenmeyecek olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki kanunlara göre gelir
veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların
hak sahiplerine ölüm gelir veya aylığı bağlanırken;
2008/Ekim ayı itibariyle sigortalı aylıklarına sosyal
yardım zammı ilave edildiğinden, bu tarih itibariyle ölen 4/1-(a)
sigortalılarının hak sahiplerine pasif ölüm ilk karar programlarından aylık
bağlanması için giriş işlemi yapılırken, “Hak sahibi SYZ E/H” bölümüne, karşılıklı
dosyası bulunmayan hak sahipleri için mutlaka “E” kodunun girilmesi
gerekmektedir. “E” kodunun girilmesi ile program tarafından hak sahiplerine
paylaştırılacak sigortalı aylığı SYZ ilaveli olarak hesaplanacaktır.
Ölen 4/1-(a) sigortalılarından dolayı ölüm aylığı
bağlanan ve karşılıklı dosyası bulunan hak sahipleri için ise, karşılıklı
dosyadan gelire girilen tarih esas alınmak koşuluyla, karşılıklı dosyanın gelir
başlangıç tarihi;
- Kanunun yürürlük tarihinden önce ise “Hak sahibi SYZ
E/H” alanına “H” girilecek ancak, sigortalının eş dışında hak sahibi çocukları
için bu alan “E” olacaktır.
- Kanunun yürürlük tarihinden sonra ise, tüm hak
sahipleri için bu alana “E” kodu girilecektir.
2. Telafi Edici
Ödemeler
3395 sayılı Kanuna
gereği sigortalı ve hak sahiplerine ödenen telafi edici ödemeler 2008/Ekim
ödeme döneminde aylıklara ilave edilmiştir. Telafi edici ödemeler ölüm
dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri oranında aylıklara eklenmiş olup,
sosyal yardım zammından farklı olarak tamamının dağıtılması söz konusu
değildir.
3. 506 Sayılı Kanunun
Mülga Ek 24. Madde Uygulaması
Kanunun geçici 6. maddesinin ikinci fıkrasında 506 sayılı
Kanunun mülga ek 24. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen
sosyal yardım zamlarının, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan
tahsil edilmek üzere Kuruma ödeneceği öngörülmüştür.
Kamu sektöründen; gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce
emekli olanlar gerekse Kanunun yürürlük tarihinden sonra emekli olacaklar için
506 sayılı Kanunun mülga ek 24. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan
sosyal yardım zammı tahsilatı yapılmayacak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
Kuruma ödenmemiş olan sosyal yardım zammı tutarları, Hazine tarafından ilgili
kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere Kuruma ödenecektir.
Kurumumuzca, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra kamu sektöründen emekli olanlar için geriye yönelik
olarak yapılan aylık bağlama işlemlerinde, Kanunun yürürlük tarihine kadarki
sürede sigortalılara ödenecek sosyal yardım zammı tutarları için ilgili kurum
ve kuruluşlar adına tahakkuk yapılmaya devam edilecektir.
DOKUZUNCU
BÖLÜM
AVANS
ÖDENMESİ, EK ÖDEMELER VE BAYRAM İKRAMİYESİ
1. Avans Ödenmesi
Kuruma tahsis
talebinde bulunan sigortalı ve hak sahiplerine 90 gün içinde gelir ve aylık
bağlanamaması durumunda, Kurumca gelir ve aylık bağlanmasına hak kazandığı
anlaşılan sigortalı ve hak sahiplerine yazılı talepte bulunmaları halinde,
ilerideki alacaklarından mahsup edilmek üzere avans ödenebilecektir. Avans
miktarı her üç ay için, bağlanacak aylıklarda net asgari ücretin üç katını,
gelirlerde ise net asgari ücretin iki katını geçmemek üzere Kurumca
belirlenecektir.
Avansın bağlanacak
gelir ve aylık birikmiş tutarından fazla olan bölümü, müteakip gelir ve
aylıklarından 1/4 oranında kesilerek mahsup edilecektir.
2. Ek Ödemeler
5454 sayılı Kanun ile emekli ve hak sahiplerinin gelir ve
aylık miktarlarına göre her ay belli bir oranda ek ödeme yapılması öngörülmüş
olup, ek ödeme miktarları her yıl Devlet memuru aylık katsayısında meydana
gelen artış oranlarında artırılmaktadır.
2.1. Ek ödeme tutarları,
ölüm gelir ve aylıklarında sigortalının gelir veya aylığı üzerinden değil, her
bir hak sahibine ödenen gelir ve aylığın miktarına göre hesaplanacaktır. Bu durumda
aynı dosyadaki hak sahiplerinin ek ödeme tutarları farklı tutarda
olabilecektir.
2.2. Ek ödeme oranları;
- Değişik adlar altında kesinti
yapılan sigortalı ve hak sahiplerinin kesintisiz aylık miktarına,
- 506 sayılı Kanunun mülga 92 ve
Kanunun 54. maddelerine göre tam/yarım, 506 sayılı Kanunun 96. maddesine göre
alt sınır aylığı uygulanan veya uygulanmayan (A/S) dosyalar için ödenen gelir
ve aylık miktarına,
- Sürekli iş göremezlik gelirlerinde,
gerekli indirim ve artırımlar yapıldıktan sonra hesaplanan gelirin miktarına,
- 2330 sayılı Kanun gereği nakdi
tazminat ödenen dosyalarda ödenen aylık miktarına,
göre belirlenecektir.
2.3. Yapılacak ek ödeme
miktarları;
- Peşin sermaye değerlerinin
hesaplanmasında,
- Toptan ödemelerde,
- Ölüm sigortasında evlenme ödeneğinin
hesaplanmasında,
- Müşterek hizmetler üzerinden
bağlanan aylıklarda, sosyal güvenlik kuruluşları arasında yapılan
hesaplaşmalarda,
dikkate
alınmayacaktır.
2.4. 4/1-(a) sigortalıları
ve hak sahiplerine yersiz ödenen ek ödeme tutarlarının Hazine ve Maliye
Bakanlığına iadesi Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yapılacaktır.
Kanuna ve 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlara
göre aylık ve gelir olarak her ay ödenecek tutarlara göre yıllar itibariyle,
5454 sayılı Kanuna göre yapılacak ek ödeme miktarlarına Genelge eki (Ek-24)
tabloda yer verilmiştir.
3. 4/1-(c) Kapsamında
Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan 100 TL’lik Ek Ödeme
5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesinin altıncı fıkrası
uyarınca, bu maddede belirtilen hizmet sınıfı veya kadro unvanlarında 2008/Ekim
ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar ile hak
sahiplerine, sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışanlar dahil
herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmamaları halinde ek
ödeme yapılacaktır. Yapılacak ek ödeme, sigortalıların her ay emekli
aylıklarına 100 TL, hak sahiplerinin aylıklarına ise, bu tutar hisseleri
oranında ilave edilecektir.
5510 sayılı Kanunun geçici 14. maddesi hükmü saklı kalmak
kaydıyla, aynı Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektiren
bir çalışması bulunmakla birlikte, almakta oldukları malullük veya
emekli/yaşlılık aylıklarının kesilmesi talebinde bulunmayanlar, 4/1-(b) bendi
kapsamında sigortalı sayılmadıklarından ve bu şekilde aylıkları kesilmeksizin
çalışmaya devam edenlerin aylıklarından sosyal güvenlik destek primi de
kesilmediğinden, bu kişiler de 5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesi kapsamında
100 TL ek ödemeden yararlandırılacaktır.
4. 4/1-(c) Kapsamında
Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan İlave Aylık
Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerinde döner sermaye
gelirlerinden ek ödeme alan ve aynı zamanda bu Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında
sigortalı bulunanlardan; tabip ve diş tabipleri ile tıpta uzmanlık mevzuatına
göre uzman olanlar, sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri
ödemek kaydıyla, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde
ilave olarak sigorta primine tabi tutulanların, malullük, yaşlılık, vazife
malullüğü veya emeklilik aylığı ya da sürekli tam iş göremezlik geliri
bağlanmasına hak kazanmaları halinde, ilave olarak ödedikleri her yıla ait
sigorta prim matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz konusu aylık
veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar için her yıl gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, ilave prim
ödedikleri gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak ortalama günlük kazancın
otuz katının, ilave prim ödedikleri gün sayısının her 360 günü için % 2’si
oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenecektir.
Sigortalının ölmesi halinde ise, bu çerçevede
hesaplanacak ilave aylık geçici 18. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sigortalıların
hak sahipleri için Kanunun 34. ve 54. madde hükümlerine göre ödenir.
Bu şekilde ilave aylık alan kız çocuğunun Kanunun 37.
maddesi uyarınca evlenme ödeneğine hak kazanması durumda, aynı madde hükümleri
çerçevesinde ilave evlenme ödeneği ödenecektir.
5. Kanunun Ek 3.
Maddesi Kapsamında Ek Sigorta Primi Ödeyenlerin Emeklilik İşlemleri
209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner
Sermaye Hakkında Kanunun 5. maddesi (altıncı fıkra kapsamında ek ödeme alanlar
ile diğer kurumlardan vekaleten atama veya görevlendirme suretiyle Sağlık
Bakanlığında görevlendirilenler hariç) gereğince döner sermaye gelirlerinden ek
ödeme alan ve aynı zamanda Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı bulunanlardan;
tabip ve diş tabipleri ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara
sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla Kanunun
ek 3. maddesine göre kendilerine ödenen tutar üzerinden malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primleri
alınanlardan, ilave aylık ve ilave toptan ödeme şeklinde emekli/yaşlılık,
malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim/ölüm aylıkları ile toptan ödeme
işlemlerinden bağımsız olarak, ilave aylık ve ilave toptan ödeme şeklinde yeni
bir ödeme şekli getirilmiştir.
5.1. İlave Aylık ve
İlave Toptan Ödemeye Hak Kazanılması, Hesaplanması, Artırılması
İlave aylık ve ilave toptan ödeme tutarının
hesaplanmasında Kanun hükümleri esas alınacaktır. İlave prim ödeyen
sigortalılar, aylık veya toptan ödeme talep tarihi itibariyle esas alınacak
sigortalılık statüsünün tabi olduğu hükümlere göre emeklilik/yaşlılık,
malullük, vazife malullüğü aylığı veya toptan ödemeye hak kazanmaları halinde
ilave aylık veya ilave toptan ödemeden yararlandırılacaklardır.
Kanunun ek 3. maddesi uyarınca ilave prim ödemesinde
bulunanlardan malullük, yaşlılık, vazife malullüğü veya sürekli tam iş
göremezlik geliri bağlanmasına hak kazananlara; ilave olarak ödedikleri her
yıla ait sigorta prim matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz
konusu aylık veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar için her yıl
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar
toplamının, ilave prim ödedikleri gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak
ortalama günlük kazancın otuz katının, ilave prim ödedikleri gün sayısının her
360 günü için % 2’si oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenecektir.
İlave aylıklar, Kanunun 55. maddesi uyarınca her yılın
Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık
döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı esas alınarak
artırılacaktır.
Toptan ödeme yapılacaklara; ilave olarak ödedikleri
sigorta primlerinin her yıla ait tutarı, primlerin ait olduğu yıldan itibaren
yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek bulunacak tutar ilave toptan ödeme olarak
ödenecektir.
5.2. İlave Aylıkların
ve İlave Toptan Ödemenin Hak Sahiplerine Ödenmesi Şartları
Adına ilave sigorta primi ödenen 4/1-(c) kapsamındaki
sigortalının ölmesi halinde hesaplanacak ilave aylık, ölüm tarihindeki
sigortalılık statüsü (4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında) esas alınarak
hak sahiplerine Kanunun 34 ve 54. madde hükümlerine göre ilave dul ve
yetim/ölüm aylığı ödenecektir.
İlave aylık alan kız çocuğunun evlenme ödeneğine hak
kazanması durumunda, Kanunun 37. maddesi hükümleri çerçevesinde ilave evlenme
ödeneği ödenecektir. İlave evlenme ödeneğinin hesaplanması bakımından,
sigortalının Kanunun yürürlüğünden önce göreve başlamış olup olmadığına
bakılmaksızın ilave aylığının iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere
ilave evlenme ödeneği olarak ödenecektir.
Sigortalının vefatı
nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamaması halinde sigortalıların ilave
olarak ödedikleri sigorta primlerinin her yıla ait tutarı, primlerin ait olduğu
yıldan itibaren ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunacak tutarda ilave ölüm toptan
ödemesi hak sahiplerine 34. madde hükümlerine göre ödenecektir.
5.3. İlave Aylıkların
Başlangıcı, Kesilmesi, Yeniden Bağlanması Şartları
İlave aylıkların başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında Kanun hükümleri esas alınacaktır.
Kanunun 30. maddenin üçüncü fıkrası kapsamında
aylıklarının kesilmesi sebebiyle ilave aylıkları da kesilmiş olanlardan yeniden
ilave sigorta primi ödemiş ve yeniden aylık bağlanmasına hak kazanmış olanların
yeni ilave aylığı, eski aylığın kesildiği tarihten yeniden ilave aylık
bağlanacak tarihe kadar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli
olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre TÜİK tarafından açıklanan en son
temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı esas alınarak
aylıklara yapılan artışlar uygulanarak bulunacak tutara, yeniden ilave sigorta
primi ödediği süreler için hesaplanacak ilave aylığın eklenmesi suretiyle tespit
olunacaktır.
5.4. Diğer Konular
Sigortalıların
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası için bu madde hükümlerine göre sigorta
primi ödenen süreler, prim ödeme gün sayısı, sigortalılık süresi ve prime esas
kazanç hesabına dahil edilemeyecektir.
Ödenen ilave prim
tutarları ve bildirilen kazanç tutarları emekli ikramiyesi, iş sonu tazminatı
ve kıdem tazminatı da dahil olmak üzere maddede belirtilmeyen herhangi bir
hakkın elde edilmesinde veya hesabında dikkate alınmayacaktır. Bu kapsamda
ödenen ilave sigorta primlerinin daha sonra iadesi talep edilemeyecektir.
Kanunun ihya hükümleri ilave aylıklar hakkında uygulanmayacaktır.
6. Kanunun Ek 18.
Maddesi Kapsamında Ödenen Bayram İkramiyesi
Kanununun ek 18. maddesi kapsamında Kurumca Kanun ve
ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara, ödemenin yapılacağı
tarihte gelir ve aylık alma şartıyla, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında
1.000’er TL tutarında bayram ikramiyesi ödenecektir. Bu ödemenin yapılmasında;
a) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından
sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan
sürekli iş göremezlik derecesi oranı,
b) Hak sahibi niteliğine göre ilgili kanunlarında
belirtilen hisse oranı,
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerden, ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olmayanların hak sahiplerine, sigortalıya gelir bağlanmasına esas olan sürekli
iş göremezlik derecesi üzerinden hak sahiplerinin hisseleri oranı,
ç) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik
sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi
olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranı,
esas alınacaktır.
Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara en fazla
ödemeye imkân veren bir dosya üzerinden ödeme yapılacaktır.
Bu madde kapsamında yapılan ödemelerden kesinti
yapılamayacak ve bu ödemeler haczedilemeyecektir.
Yersiz yapıldığı
anlaşılan ödemeler, ilgilinin varsa almakta olduğu gelir veya aylıklarından %25
oranında kesilmek suretiyle, yoksa genel hükümlere göre geri alınacaktır.
ONUNCU
BÖLÜM
GELİR
VE AYLIKLARIN PEŞİN SERMAYE DEĞERLERİ VE ÜÇÜNCÜ
KİŞİLERİN
SORUMLULUĞU
1. Kurumun Rücu Hakkı
Kurumun sahip olduğu
rücu hakkı, Kanunun muhtelif hükümlerinde düzenlenmiş olup, 21. maddede iş
kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü
kişilerin sorumluluğu, 23. maddede süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan
doğan sorumluluk, 39. maddede uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü
kişinin sorumluluğu düzenlenmiştir.
İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi
sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun
gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak
sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere,
Kurumca işverene ödettirilecektir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir
kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, bu defa sigortalıya ve hak
sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep
olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu
edilecektir.
Meslek hastalığı olaylarında ise, işveren ve üçüncü
şahısların sorumluluk halleri aranmaksızın, sigortalılara bağlanan gelirlerin
ilk peşin sermaye değerleri hesaplanıp, rücuan
tazminat davası açılacaktır. Zira, meslek hastalığı işyerinin çalışma
koşullarından ileri geldiği için işveren, olaydan doğrudan sorumlu
bulunmaktadır. Ölen sigortalının ölüm nedeninin meslek hastalığına bağlı olması
durumunda da hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri için rücu davası açılacaktır.
Ayrıca, Kanunun 47. maddesinde vazife malullüğüne sebep
olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması
hali dışında; ilgililerin bildirimi ve kamu idarelerinin bildirim sorumluluğu
düzenlenmiştir.
Vazife malullüğü süresi içerisinde bildirilmeyen
sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak sahiplerince sonradan
yapılacak bildirim üzerine, vazife malullüklerinin belgelenmesi ve müstahak
olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak suretiyle
vazife malullüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu durumda
sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık farklarının, vazife
malullüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam tutarı Kurumca ilgili kamu
idaresine ödettirilecektir.
Kanunun 47. maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca “harp
malulü” olanlara verilecek harp malullüğü zammı tutarının peşin sermaye değeri,
sigortalının bağlı bulunduğu Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığına
rücu edilecek olup söz konusu toplam rücu tutarı, ilgili bakanlıklarca da en
geç bir ay içinde Kurumun göstereceği hesaplara yatırılacaktır. Süresinde
yatırılmayan tutarlar için 89. madde hükümleri uygulanacaktır.
Örnek 1: 24.8.2009 tarihinden itibaren ilk defa
4/1-(c) kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde piyade uzman çavuş
olarak göreve başlayan sigortalının, 15.6.2014 tarihinde operasyon esnasında
içinde bulunduğu helikopterin güç kaybı sebebiyle düşmesi sonucu yaralandığı ve
Sağlık Kurulunca da 6. derece malul olduğuna karar verilmesi üzerine, Vazife
Malullüğü Tespit Kurulunca ilgili hakkında “Kanunun 47. maddesinin sekizinci
fıkrası uyarınca harp malullüğü, ayrıca 3713 sayılı Kanun hükümlerinin
uygulanmasına” karar verilmiştir.
Öncelikle, 6. derece harp malullüğü ve 3713 sayılı
Kanunun 21. maddesi uyarınca emsal aylıklarıyla mukayese edilerek hangi aylığın
daha yüksek olduğu tespit edilecektir.
3713 sayılı Kanun uyarınca bağlanacak emsal aylığın
yüksek olması halinde emsal aylık bağlanarak hazineden tahsil edileceğinden,
rücu işlemi yapılmayacaktır.
Harp malullüğü aylığının yüksek olması halinde ise, harp
malullüğü aylığı bağlanarak, harp malullüğü zammı tutarının peşin sermaye
değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri
Bakanlığına rücu edilecektir.
Buna göre, 5.2.1987 doğumlu olan sigortalıya 15.6.2014
tarihinden itibaren aylık bağlanacağından,
15 06
2014
- 05 02
1987
10
04 27 yaş
Harp Malullüğü Zammı
: (Gösterge X Katsayı)
HMZ, gelir başlangıç
tarihindeki miktarı (400x0.076998) :
30,80 - TL
Yaşın emsal peşin
sermaye tablosu değeri
: 1.897,35-TL
Harp malullüğü
zammının ilk peşin sermaye değeri
: (30,80 x12 x 1.897,37)/100
= 7.012,61 TL
Sigortalının bağlığı bulunduğu Millî Savunma Bakanlığına
7.012,61 TL harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri rücu edilecektir.
Örnek 2: 10.2.1991 doğumlu sigortalı, Jandarma
Genel Komutanlığı emrinde 24.8.2010 tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında jandarma astsubay çavuş olarak göreve başlamıştır. Görevli olarak
bulunduğu Afganistan’da 10.5.2016 tarihinde yaralanması üzerine, Kurum Sağlık
Kurulunca 4. derece malul olduğuna, Vazife Malullüğü Tespit Kurulunca da ilgili
hakkında “Kanunun 47. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca harp malullüğü
hükümlerinin uygulanmasına” karar verilmiştir.
Buna göre, 5.4.1991 doğumlu olan sigortalıya 15.5.2016
tarihinden itibaren aylık bağlanacağından,
15
05 2016
-10 02
1991
05
03 25 yaş
Harp Malullüğü Zammı
: (Gösterge X Katsayı)
HMZ,
gelir başlangıç tarihindeki miktarı (600x0.096058) : 57,63 – TL
Yaşın
emsal peşin sermaye tablosu değeri : 1.909,56-TL
Harp
malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri : (57,63 x12 x 1.909,56)/100
=
13.205,75 TL
Sigortalının bağlı bulunduğu İçişleri
Bakanlığı’na 13.205,75 TL harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri rücu
edilecektir.
2. Peşin Sermaye
Değeri Tabloları
Peşin sermaye değeri, gelecekte ödenecek
gelirlerin/aylıkların, ölüm ihtimali ve belirli bir faiz faktörüne göre
hesaplanan bugünkü değerini ifade etmekte olup, Kurumca, Kanunun 21, 23 ve 39.
maddelerinde belirtilen giderlerin, yaş, kesilme veya yeniden bağlanma ya da
hak sahipliği nedeniyle sonradan gelir veya aylık bağlanma ihtimalleri ve yüzde
beş iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanacak
tutarı tespit etmek amacıyla peşin sermaye değeri tabloları hazırlanmıştır.
Kurumca hazırlanan peşin sermaye değeri tabloları;
- Kanunun 21. maddesi hükmüne göre, iş kazası ve meslek
hastalığı halinde sigortalıya veya hak sahiplerine ileride yapılması gereken
ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri,
- Kanunun 23. maddesi hükmüne göre, iş kazası ve meslek
hastalığı halinde sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri,
- Kanunun 39. maddesi hükmüne göre, malullük ve vazife
malullüğü halinde sigortalıya, ölüm halinde ise hak sahiplerine bağlanacak
aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı,
hesaplanırken
kullanılacaktır.
İlk peşin sermaye değeri, gelir veya aylığın başlangıç
tarihinde yürürlükte olan peşin sermaye değeri tablolarına göre
belirlenecektir. Diğer bir ifadeyle, gelirlerin hesabında hangi kanun
hükümlerinin dikkate alınacağı son takvim ayının Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra olmasına göre değişmekte iken, ilk peşin sermaye değerlerinin
hesaplanmasında hangi peşin değer tablolarının kullanılacağı, gelirin başlangıç
tarihine göre belirlenecektir.
Gelir/aylık başlangıç
tarihi;
- 2008/Ekim ay başından önce ise, 506 sayılı Kanuna göre
hesaplanan peşin değerler için kullanılan peşin sermaye değeri tabloları
(Ek-26)’da yer alan Fransız P.M.F Tabloları,
- 2008/Ekim ay başı ile 25.9.2012 tarihi arasında ise,
Kanuna göre hesaplanan peşin değerler için kullanılan peşin sermaye değeri
tabloları (Ek-27)’de yer alan CSO 1980 tabloları,
- 25.9.2012 tarihinden sonra ise, Türkiye için hayat ve
hayat annüite tablolarına göre yeniden güncellenen
peşin sermaye değeri tabloları (Ek-28)’de yer alan TRH 2010 tabloları,
kullanılacaktır.
3. Rücu Davalarına
Esas Peşin Sermaye Değerlerinin Hesaplanması
506 sayılı Kanunun Kanun
ile mülga “İşverenin Sorumluluğu” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında
yer alan “… sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenlerden
isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere …” ibaresi Anayasa
Mahkemesinin 23.11.2006 tarihli ve 2003/10 Esas, 2006/106 sayılı Kararı ile
iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararı ile oluşan yeni durum ile yine
2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe giren Kanunun 21. maddesinin ilk
fıkrasında yer alan; “İş kazası ve meslek hastalığı işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana
gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin
işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene
ödettirilecektir.” hükmü göz önüne alındığında, Kurumumuzca rücu davalarına
esas peşin sermaye değerlerinin hesaplanması aşağıda belirtilen usul ve esaslar
doğrultusunda yapılacaktır.
Peşin sermaye değeri, sigortalı veya hak sahibinin yıllık
gelirinin gelir başlangıç tarihindeki yaşı karşısında gösterilen peşin sermaye
değeri tablosundaki değerle çarpımı sonucu bulunan rakamın 100’e bölünmesi
(Aylık Gelir Tutarı x 12 x peşin sermaye değeri tablosundaki değer) / 100)
suretiyle hesaplanmaktadır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 47. maddesi
gereği peşin sermaye değerlerinin hesabında, sigortalıların veya hak
sahiplerinin gelire giriş tarihindeki yaşları esas alınacak, yaş hesabında altı
aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmayacak fakat altı ay ve daha fazla yıl
kesirleri tam yıl olarak sayılacaktır.
Örnek 1: Gelir başlangıç tarihi 21.8.2009 kadın
sigortalının doğum tarihi 21.2.1969’dur.
21
08 2009
-21 02
1969
00
06 40 yaş
Bu durumda sigortalı için peşin sermaye değeri
hesaplanırken 41 yaş karşılığı CSO 1980 tablosunda bulunan 1700,43 değeri
dikkate alınacaktır.
Gelir başlangıç tarihi 2008/Ekim ay başından önce olan
sigortalı ve hak sahiplerinin gelirinin peşin sermaye değerinin hesabında hem
gelirler hem de sosyal yardım zamları için peşin sermaye değeri ayrı ayrı
hesaplanarak bildirilecektir. Sosyal yardım zammının peşin sermaye değeri de
sigortalının veya hak sahibinin bir aylık sosyal yardım zammı tutarı esas
alınarak yukarıdaki formüle göre hesaplanacaktır.
Örnek 2: Kadın sigortalı iş kazası sonucu
ölmüştür. Hak sahibi durumunda 25 yaşında eş bulunmaktadır. İş kazasında 506
sayılı Kanunun 26. maddesi gereği işverenin sorumluluğu tespit edilmiş olup,
hak sahibine 1.12.2007 tarihi itibariyle gelir bağlanmıştır. Gelir başlangıç
tarihindeki gelir miktarı
ile sosyal yardım
zammı için peşin
değer hesabı yapılacaktır. Peşin
sermaye değeri için 2008/Ekim ay başından önce düzenlenmiş olan ve Genelge eki
(Ek-27/a-(1)) numaralı tabloda yer alan Fransız P.M.F yaş karşılığı değerine
bakılacaktır.
Gelirin, gelir
başlangıç tarihindeki miktarı: 346,13
Sosyal Yardım Zammı: 4,69 TL
Eşin yaş karşılığı
peşin sermaye tablosu değeri: 1.684,32
Gelirin ilk peşin
sermaye değeri : ( 346,13 x 12 x 1.684,32) / 100 = 69.959,24 TL dir.
SYZ’nin ilk peşin sermaye
değeri: ( 4,69 x 12 x 1.684,32) / 100 = 947,94 TL dir.
Örnek 3: Örnek 2’deki sigortalının hak
sahibinin gelir başlangıç tarihinin 1.7.2009 olduğu varsayılırsa ve iş
kazasında Kanunun 21. maddesine göre işverenin sorumluluğu tespit edilmiş ise
peşin sermaye değerinin hesabı aşağıdaki şekilde yapılacak ancak gelir başlangıç
tarihinde sosyal yardım zammı ödemesi olmadığından, SYZ için peşin değer hesabı
yapılmayacaktır. Peşin değerin hesabında kullanılacak peşin sermaye tablosu
değeri için 2008/Ekim ay başından itibaren yeniden düzenlenen Genelge eki
(Ek-27)’de (1) numaralı tabloda yer alan CSO 1980 yaş karşılığı değerine
bakılacaktır.
Gelirin, gelir
başlangıç tarihindeki miktarı :
346,13
Eşin yaş karşılığı
peşin sermaye tablosu değeri : 1.793,10
Gelirin ilk peşin
sermaye değeri : ( 346,13 x12 x 1.793,10) / 100 = 74.477,48 TL dir.
3.1. Gerek 506 sayılı Kanunun 26. maddesinde
yapılan değişiklik, gerekse Kanunun 21. maddesindeki hüküm gereğince,
gelirlerin Kanunda belirtilen aylık artış oranlarıyla artırılması sonucu
meydana gelen artışlar için ek peşin değerler hesaplanmayacaktır. Ancak,
gelirin aylık artışları dışında artması veya azalması durumunda ve aşağıda
belirtilen diğer durumlarda peşin değer hesabı yeniden yapılacaktır.
Sürekli iş göremezlik derecesinin (SİD) artması veya
azalması sonucunda gelir miktarı değişeceğinden, bu durumda gelirin arttığı ya
da azaldığı tarih itibariyle yeniden peşin değer hesabı yapılacak ve bu tarihe
kadar yapılan fiili ödemeler de peşin değer hesabında belirtilerek hukuk
birimlerine bildirilecektir.
Örnek 1:
Gelir başlangıç tarihi : 3.2.2007
Gelir başlangıç tarihindeki yaşı : 34
Sürekli iş göremezlik derecesi : % 24
3.2.2007 deki geliri : 80 TL.
34 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1.572,77
Peşin Değer = 80 x 12 x 1572,77 / 100 = 15.098,59 TL
olarak hesaplanmıştır.
SYZ’nin ilk peşin sermaye
değeri: ( 4,69 x 12 x 1.572,77) / 100 = TL dir.
2 yıl sonra kontrol muayenesi olması ve SİD oranının %
40’a yükselmesi üzerine;
1.6.2009 tarihinden itibaren geliri : 400 TL hesaplanmıştır.
36 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1541,96
Yeni SİD değerine göre gelir miktarı değiştiğinden peşin
değer de değişmiştir.
Peşin değer = 400 x 12 x 1541,96 / 100 = 74.014,08 TL
3.2.2007-1.6.2009 süresi fiili ödeme = 2.000 TL dir.
Bu durumda sigortalı için 74.014,08 TL peşin sermaye
değeri, 2000 TL fiili ödeme bildirilecektir.
Örnek 2:
Gelir başlangıç tarihi : 3.2.2007
Gelir başlangıç tarihindeki yaşı : 34
Sürekli iş göremezlik derecesi : % 40
3.2.2007 de ki geliri : 450 TL.
34 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1572,77
Peşin Değer = 450 x 12 x 1572,77 / 100 = 84.929,58 TL
olarak hesaplanmıştır.
SYZ’nin ilk peşin sermaye
değeri: ( 4,69 x 12 x 1.572,77) / 100 = 13.022,00 TL dir.
2 yıl sonra kontrol muayenesi olması ve SİD oranının %
24’e düşmesi üzerine;
SİD % 25 in altında olduğu için asgari gelir kontrolü
yapılmayacaktır.
1.8.2009 tarihinden itibaren gelir :100 TL olarak hesaplanmıştır.
36 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1541,96
Yeni SİD değerine göre gelir miktarı değiştiğinden peşin
değer de değişmiştir.
Peşin değer = 100 x 12 x 1541,96 / 100 = 18.503,52 TL
3.2.2007-1.8.2009 süresi fiili ödeme = 9.500 TL’dir.
18.503,52 peşin sermaye değeri, 9.500 TL fiili ödeme
olarak bildirilecektir.
3.2. 506 sayılı Kanuna
göre bağlanan gelirlerde SİD’i % 25 ve üzerinde
olanlara 506 sayılı Kanunun 96. maddesinde öngörülen alt sınır aylığından daha
az aylık bağlanmamakta olup, sigortalıların kontrol muayeneleri sonucunda SİD’i artsa bile aylık miktarlarında 96. madde
uygulamasından dolayı herhangi bir değişiklik meydana gelmemektedir. Gelir
miktarının değişmediği bu tür durumlarda yeniden peşin sermaye değeri
hesaplanmayacaktır.
3.3. Sigortalıların
sürekli iş göremezlik derecelerinde gelir başlangıç tarihi itibariyle düzeltme
yapılması halinde peşin değer hesabı gelir başlangıç tarihi itibariyle yeni
sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanan gelir üzerinden, faiz hesabı
ise ikinci onay tarihinden itibaren yapılacaktır.
3.4. Sigortalı veya hak
sahiplerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek
hastalıkları sigortasından aylık ve gelir almaya hak kazanmaları halinde gerek 506
sayılı Kanunun mülga 92, gerekse Kanunun 54. maddelerinde yer alan aylık ve
gelirlerin birleşmesi kuralları uygulandığında ikinci dosyadan gelire girilen
tarih itibariyle yarıya inen veya tama çıkan gelirler için peşin sermaye değeri
hesaplanacak ve ilk gelir başlangıç tarihi ile ikinci dosyadan bağlanan gelir
başlangıç tarihine kadar yapılan fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.
Örnek: Sigortalı 1.6.2006 tarihinden itibaren
sürekli iş göremezlik geliri almakta iken bu defa 1.8.2008 tarihinde yaşlılık sigortasından
aylığa hak kazanmış ve yaşlılık aylığı daha yüksek olduğundan bu aylık tamdan
ödenmiş, sürekli iş göremezlik geliri ise 1.8.2008 tarihi itibariyle yarımdan
ödenmeye başlanmıştır. Bu durumda 1.8.2008 tarihi itibariyle yarımdan ödenen
sürekli iş göremezlik geliri için bu tarihten itibaren yeniden peşin değer
hesabı yapılacak ve sigortalıya gelir dosyasından 1.6.2006-1.8.2008 tarihine
kadar yapılan fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.
3.5. Birden fazla iş
kazasına uğrayan sigortalılar için birden fazla işverenin kusurlu olması
halinde, her bir iş kazası için işverenlere açılacak rücu davaları için peşin
sermaye değeri hesabı yapılacaktır. Sigortalının birden fazla iş kazası sonucu
birleştirilen SİD oranının % 25 ve üzerinde olması nedeniyle yeni hesaplanan
gelir miktarı değişmese bile iş kazalarının olmasında işverenlerin kusurunun
bulunması halinde her bir işverenin kusuruna göre orantı kurularak peşin
sermaye değeri hesaplanacaktır.
Örnek: Sigortalının ilk iş kazasında
belirlenen SİD oranı % 26, ikinci iş kazasının SİD oranı % 16 olup
birleştirilmiş sürekli iş göremezlik derecesi % 40’tır. Bu durumda önceden
bağlanan gelirdeki SİD oranı ile birleştirme oranı % 25’in üzerinde olduğu
zaman hesaplanan gelir miktarı değişmemektedir. % 26 ve % 40’da ödenen miktar
aynı ==) 600 TL
İlk işlem iş
kazalarının SİD oranlarına tesirinin hesaplanmasıdır.
Sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi toplamı % 26
+ % 16 = % 42 olması gerekirken Kurum
sağlık kurulunun birleştirme kararına göre % 40 verilmişse,
% 42 % 40
% 16
da x
16 x 40
x =
----------------------- = % 15,23 e göre ikinci iş kazasının tesir oranı bulunacaktır.
42
Tespit
edilen tesir oranına tekabül eden gelir miktarı hesaplanacaktır.
% 40 da 600 TL
%
15,23 de x
15,23
x 600
x = -------------------------- = 228,45 TL
40
Hesaplanan bu miktar
üzerinden yeniden peşin sermaye değeri hesabı yapılacaktır. Birinci iş
kazasının tesir oranı ise % 40 - % 15,23 = % 24,77 olarak hesaplanacaktır. Burada
birinci işverenden herhangi bir tahsilat yapılmamışsa ona da rücu
edilebilecektir.
3.6. Geçirdiği birinci iş
kazasında işveren kusuru olduğu halde, Kurumca tespit edilen sürekli iş
göremezlik derecesinin % 10’un altında olması nedeniyle gelir bağlanamayan ve
bu nedenle işverene rücu davası açılamayan sigortalının, ikinci bir iş kazası
geçirmesi ve birleştirilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 10 un üzerinde
olmasından dolayı sigortalıya gelir bağlanması durumunda, ilk iş kazasında
kusuru bulunan işverene rücu işlemi yapılacaktır.
Bu durumda da peşin sermaye değeri, yukarıdaki “3.5”.
maddede örneklendirildiği üzere, hesaplanacak ve kusurlu birinci işverene de
zamanaşımı süresi dikkate alınmak suretiyle rücu davası açılmak üzere durum
hukuk servislerine intikal ettirilecektir.
Örnek: Sigortalının, geçirdiği birinci iş
kazasında işveren kusuru olduğu halde, ilgili Kurum sağlık kurulunca belirlenen
SİD oranı % 8 olup, SİD oranının % 10’un altında olması nedeniyle gelir
bağlanamamış ve bu nedenle işverene rücu davası açılamamıştır. Anılan
sigortalı, ikinci bir iş kazası geçirmiş olup, SİD i % 14 olarak
belirlenmiştir. Kurum sağlık kurulunca birleştirilen sürekli iş göremezlik
derecesinin % 21 olmasından dolayı gelir bağlanması durumunda, ilk iş kazasında
kusuru bulunan işverene rücu işlemi yapılacaktır. % 21 SİD üzerinden hesaplanan
gelir tutarı 250 TL’dir.
İlk işlem iş
kazalarının SİD oranlarına tesirinin hesaplanmasıdır.
% 8 + % 14 = 22
% 22 olması
gerekirken % 21 verilmişse
%
8 de x
-----------------------------------------
8 x 21
x =
------------------ = % 7,64 e göre birinci iş kazasının tesir oranı bulunacaktır.
22
Tespit edilen tesir
oranına tekabül eden gelir miktarı hesaplanacaktır.
% 21 e 250 TL
% 7,64 e x
-------------------------------------------
7,64 x 250
x =
--------------------- = 90,95 TL
21
Birinci iş kazasının
tesir oranına ait 90,95 TL gelir üzerinden hesaplanan peşin sermaye değeri iş
kazasında kusuru bulunan ilk işveren için rücu işlemi yapılacaktır.
3.7. Sürekli iş göremezlik
geliri almakta iken vefat eden ve % 50 nin altında
olup, ölüm nedeni geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan
sigortalıların hak sahiplerine bağlanan gelirler için rücu davası
açılmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, ölüm nedeni iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı değil ise rücu davası açılmayacak, bağlı ise rücu davası
açılacaktır.
3.8. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen
sigortalıların hak sahiplerine ölüm geliri bağlama işlemleri, iş kazası veya
meslek hastalığına bağlı tespitlerin zaman alması nedeniyle uzayabilmekte ve
ölüm gelir başlangıç tarihinden, hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına
ilişkin kararların alındığı (onay tarihi) tarihe kadar yeni hak sahipleri
gelire girdiği gibi bu sürede hak sahipliği koşulları da kaybedilebilmektedir.
3.8.1. Gelir bağlama işlemleri devam ederken
onay tarihinden önce, yeni bir hak sahibinin gelire girmesi ve hak sahiplerinin
gelir başlangıç tarihleri ile aylık miktarlarında farklılık olması
durumlarında; gelir bağlama kararı onay tarihine göre hak sahiplerinin gelir
durumları belirlenecek olup, onay tarihinden önce tüm hak sahiplerinin en son
hisse ve gelir durumu göz önüne alınarak yapılan fiili ödemeler tespit
edilecek, ardından yeni hak sahibinin gelire giriş tarihi itibariyle ilk peşin
sermaye değeri hesaplanacak ve bunların ilk gelire giriş tarihi ile en son hak
sahibinin gelire girdiği tarih arasında hesaplanan fiili ödemeler ayrıca
bildirilecektir.
Örnek 1: Sigortalının öldüğü tarihte bir eş ve
iki çocuk bulunup, hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihleri 1.1.2010’dur.
Ölüm geliri kararının onay tarihi ise 15.8.2010 tarihidir.
Hak
sahibi Hisse Gelir
Eş 2/4 400
Çocuk 1/4 200
Çocuk 1/4 200
Gelir bağlama işlemi tamamlanmadan bir çocuk daha gelire
girmiştir. Çocuğun gelir başlangıç tarihi 1.5.2010’dur. Yeni bir hak sahibinin
gelire girmesi nedeniyle 1.5.2010 tarihi itibariyle hak sahiplerinin hisse ve
gelir miktarı;
Hak
sahibi Hisse Gelir
Eş 2/5 320
Çocuk 1/5 160
Çocuk 1/5 160
Çocuk 1/5 160
şeklinde değişmiştir.
Bu durumda, son hak sahibinin gelire girdiği tarih
itibariyle son gelirler üzerinden tüm hak sahiplerinin peşin sermaye değeri
yeniden hesaplanacak ve önceden gelirde olan hak sahiplerine ödenen son hak
sahibinin gelire girdiği tarihe kadarki fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.
1.5.2010 tarihi itibariyle yeni gelir miktarı üzerinden
peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.
Eş için; 320 x 12 x Peşin
Sermaye Tablosu Değeri/100
Her bir çocuk için ayrı ayrı olmak üzere 3 çocuk için;
160 x 12 x Peşin Sermaye Tablosu Değeri /100
Eş ve 3 çocuk için en son gelire giren hak sahibi çocuğun
gelire girdiği 1.5.2010 tarihinden geçerli ilk peşin sermaye değeri
bildirilecek, daha önce gelirde olan eş ve 2 çocuk için 1.1.2010-1.5.2010
süresi 4 aylık fiili ödeme bildirilecektir.
Fiili ödemeler:
Eş : 400 x 4 = 1600
Çocuk : 200 x 4 = 800
Çocuk : 200 x 4 = 800
Son hak sahibi 1.5.2010 tarihinde gelire giren çocuk için
ise bu tarih itibariyle sadece peşin değer hesabı yapılacaktır.
3.8.2 Gelir bağlama işlemleri devam ederken onay
tarihinden önce hak sahibinin gelirden çıkması ile gelir miktarlarında
farklılık olması halinde; gelir bağlama kararının onay tarihine göre hak
sahiplerinin gelir durumları belirlenecek olup, onay tarihinden önce tüm hak
sahiplerinin en son hisse ve gelir durumu göz önüne alınarak hak sahibinin
gelirden çıkış tarihi itibariyle hesaplanan ilk peşin sermaye değeri ve
bunların ilk gelire giriş tarihi ile en son hak sahibinin gelirden çıktığı
tarih arasında fiili ödemeler hesaplanarak ayrı ayrı bildirilecektir.
Hak sahibinin gelirden çıkması ile sigortalıdan dolayı
gelir alan herhangi bir hak sahibinin kalmaması halinde ise yalnızca gelirden
çıkan hak sahibine yapılan ödemeler fiili ödeme olarak bildirilecek, peşin
sermaye hesabı yapılmayacaktır.
Örnek 1: Ölüm geliri dosyasında bir eş ve 3
çocuk gelir almakta olup hisseleri ve gelir tutarları aşağıda belirtilmiştir.
Gelir başlangıç tarihleri 1.11.2008’dir. Kararın onay tarihi ise 15.6.2009’dur.
Hak
sahibi Hisse Gelir
Eş 2/5 360
Çocuk 1/5 180
Çocuk 1/5 180
Çocuk 1/5 180
Daha önce gelirde olan bir çocuğun 1.1.2009 tarihinde
gelirden çıktığı varsayılırsa bu defa gelirden çıkma tarihi itibariyle tüm hak sahipleri
için peşin değer hesabı yapılacaktır.
Hak
sahibi Hisse Gelir
Eş 2/4 450
Çocuk 1/4 225
Çocuk 1/4 225
Ayrıca daha önce gelirde olan eş ve 3 çocuk için ilk
gelire girme tarihi ile gelirden çıkan hak sahibinin gelirden çıkma tarihi olan
1.1.2009 tarihleri arasındaki fiili ödeme hesaplanacak, fiili ödemeler ve
1.1.2009 tarihi itibariyle hesaplanan peşin sermaye değerleri
bildirilecektir. Bu durumda gelirden
çıkan hak sahibi için peşin değer hesabı yapılmayacaktır.
Örnek 2: Hak sahibi çocuk 15.11.2008 tarihinde
gelire girmiş olup, kararın onay tarihi 13.7.2009’dur. Hak sahibi kararın onay
tarihinden önce mezuniyeti nedeniyle 15.6.2009 tarihinde gelirden çıkmıştır ve
dosyada gelir alan başka hak sahibi durumunda kimse kalmamıştır.
Bu durumda gelirden çıkan hak sahibi için sadece
15.11.2008-15.6.2009 süresi için fiili ödeme bildirilecek peşin sermaye değeri
hesabı yapılmayacaktır.
3.8.3 Gelir bağlama işlemleri devam ederken onay
tarihinden önce, yeni bir hak sahibinin gelirden çıkması ile başka bir hak sahibinin
gelire girmesi, başka bir ifade ile birikmiş dönemi içinde birden fazla durum
değişikliğinin olması halinde; son durum değişikliğinin olduğu tarihte gelirde
olan hak sahipleri için ilk peşin sermaye değeri ve gelir başlangıç tarihinden
durum değişikliğinin olduğu tarihe kadar ödenen miktarlar fiili ödeme olarak
bildirilecektir.
Örnek: İş kazası sonucunda vefat eden
sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.4.2009 olup, birikmiş
ödeme dönemi 1.4.2009-20.1.2016, gelir bağlama kararının onay tarihi ise
21.12.2015’dir.
Birikmiş ödeme dönemi içinde hak sahibi kız çocuğu
boşanmasıyla 1.10.2009 tarihinde gelire girmiş, diğer çocuk ise 21.11.2012
tarihinde mezuniyeti ile gelirden çıkmıştır.
Hak
sahibi Hisse Gelir Başlangıç tarihi
Eş 2/4 1.4.2009
1.Çocuk 1/4 1.10.2009
2.Çocuk 1/4 1.4.2009
Hak sahibi ikinci
çocuk 21.11.2012 tarihinde mezuniyeti ile gelirden çıkmıştır.
İlk peşin sermaye değeri en son durum değişikliğinin
olduğu 21.11.2012 tarihinden bildirilecek, eşe 1.4.2009-21.11.2012 süresi için
fiili ödeme, birinci çocuk için 1.10.2009-21.11.2012 süresi için fiili ödeme,
ikinci çocuk için 1.4.2009-21.11.2012 süresi için fiili ödeme bildirilecek ve
ilk peşin sermaye değeri hesabı yapılmayacaktır. Bununla birlikte, gelir almaya
devam eden hak sahipleri için son durum değişikliğinin olduğu tarihten itibaren
peşin değer hesaplanarak bildirilecektir.
3.9. İKMH sonucunda hak sahiplerine ölüm geliri
bağlanan ve gelirin % 100’ünün ödendiği durumlarda onay tarihinden sonra daha
önce gelirde olmayan yeni bir hak sahibinin gelire girmesi halinde son hak
sahibinin gelire girdiği tarih itibariyle dosyadaki tüm hak sahipleri için
yeniden peşin sermaye değeri hesabı yapılacak ve bu tarihe kadarki fiili
ödemeler peşin sermaye değerine ilave edilecektir.
Gelir dosyasında daha önce gelirde olan hak sahiplerinin
gelirden çıkması veya tekrar gelire girmeleri durumunda hak sahipleri için
peşin sermaye değeri tablolarındaki değerler çocukların gelire girme ve çıkma
ihtimalleri göz önüne alınarak hesaplandığından peşin sermaye değerleri yeniden
hesaplanmayacaktır.
Örnek 1: İş kazası sonucunda vefat eden
sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.2.2011, birikmiş ödeme
dönemi 1.2.2011-20.8.2015, gelir başlangıç tarihi ise kararın onay tarih olan
15.7.2015’dir. Hak sahibi bir eş ve 2 çocuğun hisse ve gelir tutarları aşağıda
belirtilmiştir:
Hak sahibi Hisse
Aylık
Eş 2/4 450
1. Çocuk 1/4 225
2. Çocuk 1/4 225
Daha önce gelirde olmayan yeni bir çocuğun 1.5.2016
tarihinde gelire girdiği ve kararın onay tarihinin 21.4.2016 olduğu
varsayılırsa;
Hak sahibi
Hisse Aylık
Eş 2/5 360
1. Çocuk 1/5 180
2. Çocuk 1/5 180
3. Çocuk 1/5 180
Bu defa 1.5.2016 tarihi itibariyle tüm hak sahipleri için
peşin sermeye değeri hesabı yapılacaktır. Ayrıca daha önce gelirde olan eş ve 2
çocuk için ilk gelire girme tarihleri ile 1.5.2016 tarihleri arasında
hesaplanan fiili ödemeler yeni hesaplanan peşin değerlere ilave edilecektir.
Örnek 2: İş kazası sonucunda vefat eden
sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.5.2009 birikmiş ödeme
dönemi ise 1.5.2009-17.7.2011’dir. Hak sahibi bir eş ve 2 çocuğun hisse ve
gelir tutarları aşağıda belirtilmiştir:
Hak sahibi Hisse
Eş 2/4
1.Çocuk 1/4
2.Çocuk 1/4
Birinci çocuğun gelirden çıktığı tarih 25.8.2012’dir. Bu
durumda eş ve ikinci çocuk için gelire girdikleri 1.5.2009 tarihinden geçerli
ilk peşin sermaye değeri bildirilecek, gelirden çıkan birinci çocuk için ise
hem 1.5.2009-25.8.2012 süresi için fiili ödeme hem de 1.5.2009 tarihinden
geçerli ilk peşin sermaye değeri bildirilecektir.
İKMH sonucunda hak sahiplerine ölüm geliri bağlanan ve
gelirin % 100’ünün ödenmediği durumlarda da yukarıda belirtilen esaslar dikkate
alınarak ilk peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.
3.10. 65 yaşından büyük
sigortalılar için rücu davası açılmak üzere peşin sermaye değeri
hesaplanmamaktaydı. Ancak söz konusu yaş sınırı kaldırılmış olup, 65 yaşın
üzerindeki sigortalılar için de rücu davası açılmak üzere peşin sermaye değeri
hesaplanacaktır.
3.11. Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 118. maddesine göre, rücu davalarının açılabilmesi
için onay tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi olduğu göz önüne
alındığında, iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığının tespit edildiği
tarihte gelir bağlanan kimsenin olmaması, ancak sonradan gelire giren sigortalı
ya da hak sahiplerinin olması durumunda Kurumun zarara uğramasının önüne
geçilebilmesi için peşin sermaye değer hesaplanarak durum hukuk servislerine
intikal ettirilecektir.
Örnek 1: İş kazası sonucu ölen sigortalının
gelire hak kazanılan tarihte gelir almakta olan hak sahibinin olmaması, ancak
sonradan hak sahiplerinin durumlarında meydana gelen değişikliklerden dolayı
bir hak sahibinin gelire girmesi halinde, peşin değer hesabı yapılarak dosyada
denetim raporu varsa bununla birlikte hukuk servislerine rücu dava açılabilmesi
için bildirilecektir.
Örnek 2: İş kazası geçiren sigortalıya iş
kazası olduğu tarihte % 8 oranında SİD belirlenmiş bu oranın % 10’un altında
olması nedeniyle gelir bağlanamamıştır. Ancak daha sonra sigortalının itirazı
ile dosyası Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmiş ve sigortalının sürekli iş
göremezlik derecesinin % 15 olarak tespit edilmesi üzerine sigortalıya sürekli
iş göremezlik geliri bağlanmıştır. Bu durumda sigortalı için peşin değer
hesaplanmamış ise de yeni SİD oranına istinaden bağlanan gelire ait peşin değer
hesabı yapılarak dosyada denetim raporu varsa bununla birlikte hukuk
servilerine rücu davası açılabilmesi için bildirilecektir.
4. Uzun Vadeli Sigorta
Kolları Bakımından Üçüncü Kişilerin Sorumluluğuna İlişkin Uygulama
Kanunun 39. maddesinin birinci fıkrasında, üçüncü bir
kişinin kastı nedeniyle malul veya vazife malulü olan sigortalıya veya ölümü
halinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki
ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü
kişilere rücu edileceği öngörülmüştür.
Malullük, vazife veya harp malullüğü veya ölüm hali, kamu
görevlileri veya er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen
diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana
gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı
bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler
veya bağlanan aylıklar için Kurumca, kamu idarelerine veya ilgililere rücu edilmeyecektir.
Kanunun 39. maddesinin uygulanmasında, sigortalıya veya
ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak aylığın ilk peşin sermaye değerinin
yarısının hesabında, gelirlerin peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin
usul ve esaslar doğrultusunda işlem yapılacaktır.
Kanunun 39. maddesinde, rücu işlemleri üçüncü kişilerin
kasıtlı fiilleriyle sınırlandırılmış olup, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin
12.7.2011 tarihli ve E.2011/3941, K.2011/11062 sayılı kararında, taksirli
trafik kazası suçlarında madde hükmünün uygulanma olanağı olmadığına karar
verildiğinden, taksirli veya tedbirsizlik ve dikkatsizlikten ileri gelen bir
fiilin oluşması halinde, madde kapsamında rücuya tabi
olay olarak değerlendirilmeyecek ve buna ilişkin ayrıca bir araştırma
yapılmayacaktır.
Ancak, özellikle trafik kazaları sonucunda malul hale
gelen veya vefat eden sigortalılara veya hak sahiplerine aylık bağlanması
halinde, meydana gelen trafik kazasında üçüncü kişinin kastının olduğu yönünde
bildirimde bulunulması halinde, madde kapsamında gerekli işlemler yapılacaktır.
Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesinde
“10- Ölüm Veya Malul Kalmasında Üçüncü Kişilerin Kastı Var Mı ?” bölümünün
sigortalı veya hak sahipleri tarafından işaretlenmesi veya Kurumca böyle bir
araştırmaya gerek görülmesi hallerinde, öncelikle aylık bağlama işlemi
gerçekleştirilecek, daha sonra Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurlarınca inceleme yapılarak düzenlenecek rapora göre rücu işlemi yapılacak
ve sigortalı ve hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmayacaktır. Olaya
ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunması veya Kurumun üçüncü kişinin
kastından haberdar olması hallerinde de üçüncü kişilere rücu işleminin
yapılabilmesi için zamanaşımı dikkate alınarak olay hukuk servisine intikal
ettirilecektir.
Sigortalının malul, vazife veya harp malulü kalmasında
veya ölmesinde üçüncü bir kişinin kastının bulunması ve durumun sigortalı ve
hak sahiplerince Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesiyle beyan edilmesi
gerekmektedir. İlgililerce durumun beyan edilmemesi halinde, konunun yargıya
intikali ile Kurumumuzdan bilgi talep edilebileceği göz önüne alındığında, her
malullük veya ölüm aylığı talebinde, olayın 39. madde kapsamında olup olmadığı
hususunda tespit istenmeyecek, ancak dosyada bulunan ölüm tutanağında ve defin
ruhsatında sigortalının ölümünün ateşli silah ile yaralanma ya da kesici-delici
alet vb. yaralanma sonucu ölüm olduğunun belirtildiği durumlarda Kurum
zararının oluşmaması açısından denetim istenecektir.
Kanunun “Tanımlar “ başlıklı 3. maddesinde sigortalı
“Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi
gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi” şeklinde tanımlanmış olup,
buradaki sigortalı tanımından aktif sigortalılar anlaşılmaktadır.
Kurumdan yaşlılık, malullük, vazife veya harp malullüğü
aylığı almakta iken üçüncü bir kişinin kastı sonucu ölen sigortalının hak
sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için peşin sermaye değeri hesabı
yapılmayacak, sadece aktif sigortalı iken üçüncü bir kişinin kastı sonucu malul
kalan veya ölen sigortalılar için peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.
Sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerine hem ölüm
geliri hem de ölüm aylığı bağlandığı durumlarda, olayda üçüncü bir kişinin
kastı tespit edilmişse her iki dosyadan da peşin sermaye değeri hesabı
yapılacaktır. Bir kişi için aynı anda Kanunun hem 21. hem 23. hem de 39.
maddesi uygulanabilecektir.
İşverenin sigortalıyı kasten öldürmüş olması durumunda,
olayın iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelmemesi halinde işveren
Kanunun 39. maddesi gereğince üçüncü şahıs olarak kabul edilerek aleyhine rücu
davası açılabilecektir.
Kanunun yürürlüğe
girdiği 1.10.2008 tarihinden sonra üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle 2925
sayılı Kanuna tabi malul olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine,
Kanun uyarınca bağlanan aylıklar 39. madde kapsamında değerlendirilecektir.
ONBİRİNCİ
BÖLÜM
BELEDİYE
BAŞKANLARI
Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci
fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik
veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile daha sonra emekli olacaklardan 5434
sayılı Kanunun mülga 39. maddesindeki şartları yerine getirenlere, yine 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68. maddesinde
belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta
olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı
tutarının almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek
suretiyle ödeneceği öngörülmüş olup, söz konusu tazminatların ödenmesi için
aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.
1. Tazminat
Ödenebilmesi İçin Aranan Şartlar
1.1. Yaşlılık Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar
- 2008/Ekim tarihinden
önce belediye başkanı olarak görev yapmış olmaları veya halen bu görevi yapıyor
olmaları, bu görevlerine seçimle gelmeleri ve bu görevlerini en az iki yıl
sürdürmeleri,
- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaş ve
9000 gün veya kadın ve erkek için 61 yaş ve 5400 gün şartlarını yerine
getirmeleri,
gerekmektedir.
1.2. Malullük Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar
2008/Ekim tarihinden
önce belediye başkanı seçilmiş olup bu görevlerini en az iki yıl sürdürmeleri
gerekmektedir.
1.3. Ölüm Aylığı
Bağlanan veya Bağlanacak Olan Hak Sahipleri İçin
Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci
fıkrası gereğince, hak sahiplerine belediye başkanlığı tazminatlarının
verilebilmesi için,
- Vefat eden kişinin Kanunun yürürlük tarihinden önce
seçimler sonucunda belediye başkanı olarak görev yapmış ve bu görevinde en az iki
yıl süre ile bulunmuş olması (belediye başkanlığı görevini yaparken vefat
halinde iki yıl süre aranmaksızın),
- Hak sahiplerinin Kanunun 32. maddesinde yazılı olan
aylık bağlanması şartlarını taşıması, Belediye başkanı iken vefat edenler için,
makam tazminatı veya yüksek hakimlik tazminatına müstahak görevlerde iki yıl
bulunma şartı aranmaksızın ölüm halinin makam tazminatına müstahak bir görevi
sürdürmekte iken gerçekleşmiş olması,
şartları
aranmaktadır.
Ayrıca, söz konusu ödemelerin gerçekleştirilmesinde,
Kanunun 34, geçici 1, geçici 2 ve geçici 4. madde hükümlerine göre işlem
yapılması öngörülmüştür.
Anılan fıkrada hak sahiplerine yönelik olarak,
ilgililerin hayatta iken makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev
tazminatına hak kazanabilmeleri için aranan 5434 sayılı Kanunun mülga 39.
maddesindeki şartların (kadın ise 58, erkek ise 60 yaş ve her ikisi için de 25
hizmet yılı veya 61 yaş ve 15 hizmet yılının bulunması şartı) ölüm halinde hak
sahiplerine ödenmesi durumunda aranacağına ilişkin herhangi bir hüküm
bulunmamaktadır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler sonucunda
yapmış oldukları belediye başkanlığı görevinde en az iki yıl süre ile bulunmuş
olan, ancak yaşlılık aylığı almakta iken makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil
veya görev tazminatı ödenmesi için aranan hizmet ve yaş şartını taşımayanların
vefatları halinde, hak sahiplerine yukarıda belirtilen şartlar dahilinde hizmet
ve yaş şartı aranmadan makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev
tazminatı ödenecektir.
Örnek 1: 1993 yılından itibaren Kurumumuzdan
yaşlılık aylığı alan sigortalı 2008/Ekim öncesinde belde belediye başkanlığı
yaptığı gerekçesiyle belediye başkanlığı tazminatı ödenmesi için talepte
bulunmuş ancak 6100 prim gün sayısı bulunduğu halde tazminat ödenmesinde aranan
61 yaş koşulunu yerine getirmemesi nedeniyle talebi reddedilmiştir. Sigortalı
56 yaşında iken 10.3.2015 tarihinde vefat etmiş ve hak sahipleri belediye
başkanlığı tazminatı için yeniden talepte bulunmuşlardır. Bu durumda sigortalının
hak sahiplerine ölümünü takip eden ay başı olan 1.4.2015 tarihi itibariyle
tazminat ödemesi yapılacaktır.
Örnek 2: 7200 prim gün sayısı üzerinden
yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim tarihinden önce ilçe belediye başkanı olarak
görev yapmış olan 15.5.1962 doğumlu erkek sigortalı 1.2.2015 tarihinde makam
tazminatı ve buna bağlı görev tazminatı için başvuruda bulunmuş, ancak 60
yaşını doldurmadığı için bu talebi reddedilmiştir. Adı geçen 18.7.2015
tarihinde vefat etmiş olup, hak sahiplerinin talebi üzerine, ölüm tarihini
takip eden ay başı olan 1.8.2015 tarihinden itibaren hak sahiplerine makam ve
görev tazminatı ödenecektir.
1.4. 506 sayılı
Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Sandıklardan Aylık Alanlar
506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesinde sayılan sandıklarca
emeklilik veya yaşlılık aylığı ödenmekte olanlardan, belediye başkanı olarak
görev yapmış bulunanlara, Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci
fıkrası ve 5434 sayılı Kanunun mülga 68. maddesinde belirtilen şartları
taşımaları halinde, emsali belediye başkanının almakta olduğu tutarda makam
tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı, emeklilik veya
yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödenecektir.
506 sayılı Kanunun
geçici 20. madde sandıklarına tabi sigortalı ve hak sahipleri, Kanunun geçici
4. maddesinin onbirinci fıkrasında öngörülen şartları
yerine getirmeleri halinde anılan maddede öngörülen haklardan yararlanacak ve
bunlara fiilen görev yaptıkları dönemde geçerli olan belediye yapılanma çeşidi
esas alınarak makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı
ödenecektir.
2. Seçimle İş Başına
Gelme Koşulu ve İstisnaları
Kanunun geçici 4. maddesinin on birinci fıkrası gereğince
belediye başkanlarına ilgili tazminatların ödenmesi için bunların seçimle
işbaşına gelmiş olmaları gerekmektedir.
Ülkemizde 17.11.1963 tarihinde yapılan genel mahalli
idareler seçimleriyle birlikte ilk defa belediye başkanları doğrudan halk
tarafından seçilmeye başlanmıştır. Bu tarihten önce belediye başkanları,
seçilmiş belediye meclis üyeleri tarafından, kendi üyeleri arasından seçilmekte
idiler. Dolayısıyla, söz konusu tarihten önce belediye başkanlığı yapmış
olanlardan belediye meclis üyeleri tarafından seçilmeyenlerin atanmış olarak
kabul edilmesi gerekmektedir.
5393 sayılı Belediye
Kanunu gereğince, belediye başkanlarının ölüm, hastalık, istifa ve benzeri
sebeplerle görevden ayrılmaları halinde, yerine seçilecek belediye başkanının
belediye meclisi üyeleri arasından ve gizli oyla seçileceği ve görev süresinin
yerine seçildiği belediye başkanının görev süresi ile sınırlı olduğu yönündeki
düzenleme dikkate alındığında, bu usulle seçilen belediye başkanları seçimle
göreve gelmiş belediye başkanı olarak değerlendirilecektir.
3. Tazminat
Başvuruları ve İstenecek Belgeler
Tazminatlardan yararlanmak isteyen emekli ve hak
sahiplerinin müracaatları, emeklilik dosyalarının bulunduğu Genel Müdürlük veya
sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezleri tarafından
sonuçlandırılacaktır.
Emekli ve hak sahiplerinin talep dilekçelerinin ekinde
belediye başkanlığı yaptıklarını gösterir belge ibraz etmeleri gerekmekte olup,
belediye başkanlarının söz konusu belgede;
- Belediye başkanlığı yaptıkları süreler,
- Belediye başkanlığına seçimle geldikleri,
- Belediye başkanlığı türü (Büyükşehir, il, ilçe, belde…),
hususları
belirtilecektir. Ayrıca, söz konusu belgelerin kaymakamlık veya valilikler
tarafından da onaylanması gerekmektedir.
4. Tazminatların
Başlangıcı
Sigortalı veya hak
sahiplerinden, Kanunun geçici 4. maddesinde aranan şartları;
- 2008/Ekim ay başı itibariyle (özel
sektörden emekli olanlar için 1.10.2008, kamu sektöründen emekli olanlar için
15.10.2008 tarihinden itibaren) yerine getirenler, 2008/Ekim ay başı
itibariyle,
- Kanunun yürürlük tarihinden sonra
yerine getirenler, hak kazandıkları tarih itibariyle, makam tazminatı ve buna
bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı almaya hak
kazanacak ve söz konusu miktarlar bağlanan veya bağlanacak olan aylıklara
ilave edilecektir.
5. Görev veya Temsil
Tazminatı Ödenmeyecek Durumlar
Sigortalı ve hak sahiplerine, makam tazminatı dışında
görev veya temsil tazminatları, yönetim ve denetim kurulu üyelikleri dahil
olmak üzere kamu kesiminde her ne suretle olursa olsun aylık veya ücret alıp
almadıklarına bakılmaksızın görev almaları ve bu durumları devam ettiği sürece
ödenmeyecektir.
Örnek: 2008/Ekim ayından önce belediye başkanı
seçilmiş olması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı ile makam/görev
veya temsil tazminatı almakta iken, 2009 yılında yönetim kurulu üyeliğine
seçilen ancak 4/1-(c) kapsamında sigortalı olmak istemeyenlerin aylıkları
ödenmeye devam edilecek olup, bu durumda olan 4/1-(a) sigortalılarına görev
veya temsil tazminatı ödenmeyecektir.
Ancak, eğitim veya bilimsel araştırma kurum ve
birimlerinde emekli aylıkları kesilmeksizin çalıştırılanlar, her derece ve
türdeki eğitim kurumları veya eğitim birimlerinde ders ücreti karşılığında ders
görevi verilenler ile profesör unvanına sahip olanlardan 2992 sayılı Kanunun
34. maddesine göre görevlendirilenlere, temsil veya görev tazminatları
ödenecektir.
Sigortalı veya hak sahiplerinin temsil veya görev
tazminatı ödemesi yapılmadan önce yukarıda belirtilen yerlerde görev yapıp
yapmadıklarına dair beyanda bulunmaları gerektiğinden, temsil ve görev
tazminatlarının ödenebilmesi için hazırlanan ve Genelge ekinde (Ek-22) yer alan
taahhütnameler de Kurumumuza verilecektir. Bu taahhütnamelerin en geç bir ay
içerisinde verilmediği takdirde tazminat ödemeleri kesilecektir. Daha sonraki
bir tarihte kamu kesiminde görev alınması halinde, bu durumda bir aylık süre
içerisinde Kurumumuza bildirilecektir.
6. İlk defa 2008/Ekim
Ay Başından Sonra Belediye Başkanlığına Seçilenlerin Durumu
6.1. Söz konusu tazminatların ödenmesi için sigortalıların
mutlaka Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ayından önce belediye
başkanlığına seçilmiş olmaları gerekmekte olup, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra ilk defa belediye başkanlığına seçilenler için söz konusu tazminatların
ödenmesine imkan bulunmamaktadır.
506, 1479, 2925, 2926
sayılı Kanunlara göre aylık almakta iken;
6.1.1. 5434 sayılı Kanuna tabi birleştirilmiş
hizmetleri ile aylık bağlananlar hariç, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk
defa belediye başkanlığı görevine gelenler, istekleri halinde emekli aylıkları
kesilmek suretiyle, dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten itibaren
4/1-(c) kapsamında sigortalı olabileceklerdir. Yaşlılık aylığı almakta iken
belediye başkanlığına seçilip aylıklarını kestirerek Kanunun 4/1-(c) kapsamında
sigortalı olanlar Kanunun geçici 4. maddesi gereğince makam, temsil ve görev
tazminatından yararlanamayacaktır.
6.1.2. Belediye başkanlığı Kanunun yürürlük
tarihinden önce başlayıp, halen belediye başkanlığı yapmaya devam eden
emeklilerin 4/1-(c) kapsamında sigortalı olmak istemeleri halinde, emekli
aylıkları kesilmek suretiyle, dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten
itibaren 4/1-(c) kapsamında sigortalı olabileceklerdir.
Söz konusu
sigortalıların 4/1-(c) sigortalısı olmak istememeleri durumunda, 5335 sayılı
Kanuna göre istisna kapsamında bulunduklarından emekli aylıkları ödenmeye devam
edilecek ancak, bunlara belediye başkanlığı görevi devam ettiği sürece Kanunun
geçici 4. maddesi kapsamında belediye başkanlığı makam tazminatı ödenecek, görev
veya temsil tazminatı ödenmeyecektir.
7. Diğer hususlar
7.1. Kanunun geçici 4.
maddesinin onbirinci fıkrası gereği belediye
başkanlığı yapmış olanlara ödenecek tazminat tutarlarının belirlenmesinde, fiilen
görev yaptıkları dönemde geçerli olan belediye yapılanma çeşidi esas alınarak
makam tazminatı, temsil tazminatı veya görev tazminatı ödenecektir.
7.2. Söz konusu miktarlar
ölüm aylıklarında hak sahiplerinin hisseleri oranında belirlenecektir. Tamamının
dağıtılması gerekmemektedir.
7.3. Evlenme ödeneğine,
makam ve temsil veya görev tazminatları dahil edilmeyecektir.
7.4. Söz konusu
uygulamadan yararlanan emekli, dul ve yetimlerin aylıklarına ilave edilen makam
tazminatı ve buna bağlı olarak ödenecek temsil veya görev tazminatı, aylık
artışlarında dikkate alınmayacak, tazminat tutarları, 657 sayılı Kanunun 154.
Maddesinde belirtilen memur maaş katsayısına göre artırılacaktır.
Yıllar itibariyle, belediye başkanlarına ödenecek
tazminat tutarları Genelge eki tabloda (Ek-25) gösterilmiştir.
Kanunun geçici 4.
maddesi gereğince ödenecek olan tazminat tutarları, ödenmesini müteakip
Hazineden tahsil edilecektir.
ONİKİNCİ
BÖLÜM
VAZİFE
MALULLÜĞÜ
1.Vazife ve Harp
Malullüğü Aylığı
1.1. Kapsamı
Kanunun 47. maddesine göre,
4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların malul sayılmalarına veya ölümlerine neden
olan olayın;
- Vazifelerini yaptıkları sırada,
- Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri
herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden,
- Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş
yaparken,
- İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten
dönüşü sırasında,
- İşyerinde meydana gelen kazadan
doğmuş olması halinde sigortalı hakkında vazife malullüğü
hükümleri, bu vazife malullüğünün;
- Harpte fiilen ateş altında,
- Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri
sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
- Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman
silâhlarının etkisiyle,
- Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır
hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
- Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile
uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli
olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine
emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa
olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında
bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,
- Anayasanın 92. maddesi veya Türkiye’nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden
hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya
yurda dönüş sırasında,
- İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa eden kamu kurum
ve kuruluşlarınca yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında, uçuşun
havadaki ve yerdeki veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiriyle,
doğmuş olması halinde ise, harp malullüğü hükümleri
uygulanacaktır. Ancak, vazife veya harp malullüğüne sebep olan olayın;
- Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,
- Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,
-Yasak fiilleri yapmaktan,
-İntihara teşebbüsten,
- Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına
menfaat sağlama veya zarar verme amacından,
doğması halinde, sigortalılar hakkında vazife malullüğü
hükümleri uygulanamayacaktır.
1.2. Vazife
Malullüğünün Kuruma Bildirim Süresi
Kuruma bildirim
süresi;
- Vazife malullüğüne
sebep olan olayın meydana geldiği tarihten,
- Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri
dolayısıyla haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının
tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
- Esirlik ve gaiplik
hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlayacaktır.
Vazife malullüğü, kolluk kuvvetlerine ya da yetkili
mercilere derhal Kuruma da en geç onbeş iş günü
içerisinde bildirilecektir. Aynı süre içerisinde sigortalılar ya da hak
sahiplerince de Kuruma bildirim yapılabilir. Ancak, olaydan kamu idarelerinin
yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin
bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Vazife malullüğünün süresi içerisinde bildirilmesi
halinde;
- Malul olanlara, maluliyeti nedeniyle görevine son
verildiği tarihi,
- Ölenlerin hak sahiplerine ise ölüm tarihini,
takip eden ay
başından geçerli olmak üzere vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Vazife malullüğünün süresi içerisinde bildirilmemesi
halinde ise; vazife malullüğünün belgelenmesi ve ilgililerin de aylık bağlama
koşullarına sahip olması şartıyla kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak
aylık bağlanacak ya da düzeltme işlemi yapılacaktır.
Örnek 1: 1.6.2010 tarihinde 4/1-(c) kapsamında
göreve başlayan sigortalının 10.7.2021 tarihli sağlık kurulu raporuna
istinaden, hakkında maluliyet hükümleri uygulanarak emekliye sevk edilmesi
üzerine tarafına 15.7.2021 tarihinden malullük aylığı bağlanmıştır.
Sigortalının Kurum kayıtlarına geçen 10.8.2024 tarihli dilekçesi ile
maluliyetinin vazife malullüğü kapsamında olduğunu belirterek ilgili hükümlerin
uygulanmasını talep etmesi üzerine, durumu incelenmiş ve maluliyetine esas
olayın vazife malullüğü kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda
ilgilinin aylıkları 15.7.2021 tarihinden geçerli olmak üzere tadil edilecek,
vazife malullüğünün bildirildiği tarihe kadar geçen sürede oluşan aylık
farkları sigortalıyı istihdam eden kamu kuruluşundan tahsil edilecektir.
Örnek 2: Yukarıdaki örnekte
ilgilinin müracaatının 11.9.2027 tarihinde yapıldığı varsayıldığında, Kanunun
97. maddesinin birinci fıkrası kapsamında 5 yıl içinde talep edilmeyen kısımlar
zamanaşımına uğrayacağından 11.9.2027 tarihinden geriye 5 yıl gidilerek tespit
edilen 11.9.2022 tarihini takip eden 1.10.2022 tarihinde geçerli olmak üzere,
ilgilinin aylıkları tadil edilerek oluşan aylık farkları ilgili kamu idaresinden
tahsil edilecektir.
2. Vazife ve Harp
Malullüğü Aylığının Hesabı
Vazife ve harp malullüğünün kabulü halinde, Kanunun
4/1-(c) kapsamındaki sigortalılara en son prime esas kazançları esas alınarak
aylık bağlanacaktır. Aylık bağlama işlemlerinde prim ödeme gün sayısı toplamı
10800 günden az olanlara 10800 gün, prim ödeme gün sayısı toplamı 10800 günden
fazla olanlar içinde kendi prim ödeme gün sayıları esas alınarak aylık
hesaplanacaktır. Hesaplanan aylığa maluliyet dereceleri itibariyle aşağıda
gösterilen oranlarda ayrıca zam yapılacaktır.
Malullük Derecesi Zam nispeti
1 %
30
2 %
23
3 %
15
4 % 7
5 % 3
6 % 2
Ayrıca, harp malulü olduğuna karar verilen uzman erbaş ve
sözleşmeli erbaş ve erlere bulundukları kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman
jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı kademesinin;
astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı
kademesinin, yarbaylara albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli albay ile
general ve amirallere bir üst rütbenin, Kanunun 4/1-(c) kapsamında bulunan
diğer sigortalılara ise bulundukları derecenin bir üst derecesine veya
kademesine karşılık gelen prime esas kazancı üzerinden hesaplanacak vazife
malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Bulundukları derecenin bir üst derecesi olmayanlar için o
derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi
olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime esas kazancı esas
alınacaktır.
6495 sayılı Kanun ile Ağustos 2013 ödeme döneminden
geçerli olarak 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinde yapılan değişiklik esas
alınarak; harp malullüğü aylığı, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında vazife
malullüğü aylığı gibi hesaplandıktan sonra % 25 oranında artırılmasını
müteakip, bu tutara maluliyet derecelerine aşağıdaki yazılı göstergelerin,
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda "Harp
malullüğü zammı" ayrıca eklenecektir.
Malullük Derecesi Göstergeler
1 1100
2 950
3 800
4 600
5 500
6 400
Yine harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla
sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık
gösterdiği sıralarda bu malullüğe uğradıkları usulüne göre sıralı üstlerince
saptanan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silahlı Kuvvetlerince
görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve
Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malullüğü zamları % 25 fazlasıyla
bağlanacaktır.
4/1-(c) sigortalılarından, uluslararası barışı koruma ve
destekleme operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu
görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği
sürece harp malullüğü zammı ayrıca verilecektir.
4/1-(c) sigortalılarının; 2330 sayılı Kanun kapsamında
olan ve barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığın men, takip ve tahkikle,
trafik ve yol güvenliğini veya tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini
sağlamakla görevli oldukları veya Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel
Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan
patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız
hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirildikleri sırada, bu görevlerinden
dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal
veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya
malul hâle gelmeleri halinde bağlanacak vazife malullüğü aylıkları, yine 2330
sayılı Kanunun 4. maddesi esas alınarak % 25 oranında arttırılacaktır.
Ayrıca, ilgili mevzuatına göre 2330 sayılı Kanun hükümleri
uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü
aylığı bağlananlar hakkında söz konusu artırım uygulanacaktır.
Bahsi geçen 4. madde kapsamında, gerek harp malullerine,
gerekse 2330 sayılı Kanun kapsamındaki vazife malullerine % 25 fazlası ile
bağlanan aylıklardaki bu fazlalık faturası karşılığında Hazineden tahsil
edilecektir.
Kanunun 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan
yurtiçinde veya yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış
olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak
veya terör olaylarını önlemek amacıyla her türlü patlayıcı maddeye bağlı olarak
meydana gelen olaylar sonucunda ya da her ne şekilde olursa olsun terör
olaylarının önlenmesi, takibi veya etkisiz hale getirilmesi amacıyla ifa edilen
görevler sırasında veya bu görevlere gidiş dönüşler esnasında meydana gelen
kazalar sonucunda yaralanan, engelli hale gelen, hastalanan veya hayatını
kaybedenler hakkında 3713 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Bu şekilde 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinde sayılan söz
konusu olaylar nedeniyle malul hale gelenlerin kendilerine, ölenlerin ise hak
sahiplerine yukarıdaki fıkra esas alınarak 2330 sayılı Kanun kapsamında % 25
oranında artırılarak aylık bağlanacaktır. Ancak bu kapsamdakilere 3713 sayılı
Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca görevde bulunan
emsalinin alacağı aylıktan daha düşük aylık bağlanamayacağı hükme bağlandığı
için, kurumlarınca bildirilen emsal aylık ile Kurumumuzca hesap edilen aylıklar
karşılaştırılarak yüksek olan aylık ödenecektir. Emekli aylığı almakta iken
terör nedeniyle öldürülmeleri halinde ise, dul ve yetimlerine bağlanacak
aylığın toplam tutarı, bu Kanuna göre kendisine bağlanabilecek vazife malullüğü
aylığından az olmayacaktır.
Kanunun 47. maddesi uyarınca, ilk defa 2008 yılı Ekim ayı
başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar ile bunların hak
sahiplerine bağlanacak vazife (2330 sayılı Kanun kapsamındaki vazife malullüğü
dahil) veya harp malullüğü aylıkları, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye
veya bu iştirakçiden dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak
ödenecek olan harp ve vazife malullüğü aylığından daha düşük olmayacaktır.
Dolayısıyla, bu kapsamdaki kişilere 5510 ve 5434 sayılı Kanunlara göre iki
aylık hesaplanacak, ancak yüksek olan aylık, bu aylığa esas ilgili Kanunun
aylık bağlama oranlarına göre vazife veya harp malullüğü aylığı (ölüm aylığı)
olarak bağlanacaktır. Bu şekilde mukayese yapılırken 5434 sayılı Kanuna göre
hesap edilen aylıklara aylığın bir unsuru olarak kabul edilmeyen ve aylıklarla
birlikte ayrıca ödenen, makam veya yüksek hakimlik ile temsil/görev
tazminatları ilave edilmeyecektir.
5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi uyarınca harp ve
vazife malullerinden Kurumumuz Sağlık Kurulunca başkasının yardım ve desteği
olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olduğuna
karar verilenlere, asgari ücretin net tutarının iki katı, aylıklarıyla birlikte
ayrıca ödenecektir. 6353 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.8.2012
tarihinden önceki döneme ilişkin olarak aylık yükseltmelerinde asgari ücretin
net tutarı esas alınacaktır. Bu ödeme, malul hayatta olduğu sürece kendisine
ödenecek olup, malulün ölümü halinde hak sahiplerine intikal ettirilmeyecektir.
3. Vazife ve Harp
Malullüğü Kapsamında Hak Sahiplerine Ölüm Aylığı Bağlanması
Bu Genelgenin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına
ilişkin hükümleri eş ve çocuklar açısından geçerli olmakla beraber istisnai
haller aşağıda sıralanmıştır.
Anne ve babalara aylık bağlanmasında 5434 sayılı Kanunun
72. maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri esas alınarak işlem yapılacaktır.
Kanunun 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan vazife veya harp malullüğü ile
2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını
gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış veya bağlanmasına
hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve babalarına, artan hisse olup
olmadığına bakılmaksızın ve Kanunun 56. maddesi ile 5434 sayılı Kanunun mülga
92. maddesinde sayılan haller hariç olmak kaydıyla herhangi bir şart
aranmaksızın aylık bağlanacaktır.
Anne ve babaya bu şekilde bağlanacak aylık, diğer hak
sahiplerine bağlanacak aylığın oranını etkilemeyecek yani anne ve babanın
aylığa girmesi eş ve çocukların aylık miktarlarında herhangi bir değişiklik
yaratmayacaktır. Bu kapsamda, anne ve babanın aylık talebinde bulunduğu
dosyalarda işlem yapılırken eş ve çocukların hissesi belirlendikten sonra
dosyaya yeni bir yetim daha dahil oluyormuş gibi anne ve babanın hissesi ayrıca
belirlenecektir.
Örnek: Vazife malullüğü kapsamında vefat eden
bir sigortalının aylık bağlanmasına müstahak eşi, 3 çocuğu, anne ve babası
bulunmaktadır. Bu kişilerin aylık oranları aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. Eş
ve çocuklara anne ve baba yokmuş gibi, anne ve babaya ise dosyada tüm kişiler
varmış gibi hisse tespiti yapılacaktır.
Hak Sahibi |
Oran |
Vazife Malulü |
Vazife
Malullüğü Hali Dışındaki Sebeplerle Aylık Bağlanması Hali* |
Eş |
%50 |
2/5 |
4/12 |
Çocuk |
%25 |
1/5 |
2/12 |
Çocuk |
%25 |
1/5 |
2/12 |
Çocuk |
%25 |
1/5 |
2/12 |
Anne |
%12,5 |
1/12 |
1/12 |
Baba |
%12,5 |
1/12 |
1/12 |
*Anne ve babanın 65
yaşın üstünde ve 34. maddede öngörülen şartları taşıdığı varsayılmıştır.
3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde malul olanların kendisine, ölenlerin ise hak sahiplerine bağlanacak
aylığın görevdeki emsalinin aldığı aylıktan daha düşük olamayacağı hükme
bağlandığından dosyada aylığa müstahak tek kişi olsa bile aylık oranına
bakılmaksızın emsal aylığın tamamı hak sahibine bağlanacaktır. Yine bu
kapsamdaki dosyalarda anne ve babanın varlığı halinde anne ve babaya bağlanacak
aylıklar diğer hak sahiplerinin aylık miktarlarında herhangi bir azalmaya neden
olmayacaktır.
Ayrıca, 6749 sayılı Kanunla kanunlaşan 667 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi uyarınca, 15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen
darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler
sebebiyle hayatını kaybeden 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların hak
sahiplerine, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi
uyarınca 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre % 25 oranında artırım uygulanmak
suretiyle bağlanacak vazife malullüğü aylıklarının toplam tutarı da, malulün ya
da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olamayacaktır.
4/1-(a) ve 4/1-(b)
sigortalılık statüsünde 2330 sayılı Kanuna göre hak sahiplerine aylık
bağlanırken Kanunun 34. maddesi ve maddenin uygulanmasına ilişkin bu genelgenin
ilgili hükümleri dikkate alınarak işlem yapılacaktır.
4. Vazife Malullerinin
Tekrar Çalışmaya Başlamaları
1.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere Kanunun 5. ve
geçici 14. maddeleri ile 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olan
malullerin hangi sigortalılık statüsüne tabi göreve girerlerse girsinler
aylıkları kesilmeyecektir. 2008 yılı Ekim ayı başından önce 3713 sayılı Kanun
kapsamında aylık bağlanmış olup, 4/1-(c) statüsünde görevde bulunanlara anılan
tarihten sonra yapacakları aylık müracaatlarına ilişkin olarak görevleriyle
ilişikleri kesilmeksizin alınacak emekliye sevk onayına istinaden müracaat
tarihlerini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.
2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalı olanlardan 3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malullüğüne
karar verilenlere Kanunun 47. maddesi uyarınca sınıf ya da görev değiştirerek
4/1-(c) sigortalılık statüsünde çalışmaya devam ediyor olmaları halinde,
görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin ve müracaat etme koşuluna bağlı
kalmaksızın sınıf değişikliği yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren
vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 47.
maddenin beşinci fıkrasında 6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler
uyarınca 1.8.2013 tarihinden sonra 3713 sayılı Kanun kapsamındaki vazife
malulleri gibi harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında veya 2330 sayılı
Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife
malulü olduğuna karar verilenlerden sınıf değiştirmek suretiyle görevlerine
devam edenlere de, görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin ve müracaat etme
koşuluna bağlı kalmaksızın sınıf değişikliği yapıldığı tarihi takip eden ay
başından itibaren vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Kanunun 5. maddesi ve geçici 14. maddesinde 6495 sayılı
Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca haklarında vazife malullüğü hükümleri
uygulanan harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında veya 2330 sayılı Kanun
hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife
malulü olduğuna karar verilenlerden aylık bağlananların 4/1-(a), 4/1-(b) ve
4/1-(c) statüsünde yeniden çalışmaya başlamaları halinde aylıkları
kesilmeksizin ödenmeye devam edilecektir.
Ancak, harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında
veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren
kanunlara göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, 1.8.2013 tarihinden
önce 4/1-(c) statüsünde göreve girenlerin aylıkları kesilecektir. 6495 sayılı
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapacakları müracaatlarına istinaden
görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin alınacak emekliye sevk onayına istinaden
müracaat tarihlerini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık
bağlanacaktır.
1.8.2013 tarihinden sonra yeniden çalışmaya başlayanların
vazife malulü aylıkları kesilmeyecektir. Harp malulleri, 2330 sayılı Kanun ve
2330 sayılı Kanun uygulanarak aylık bağlananların, aylık bağlandıktan sonra
geçen hizmetleri ile tekrar aylığa hak kazanmaları halinde ikinci bir yaşlılık
aylığı da ayrıca bağlanacaktır. Kanunda öngörülen yaş hadlerinin dolumu ya da
ölüm halinde ilgilinin hizmetleri ikinci bir aylık bağlanması için yeterli
değil ise bu durumda sigortalıya ya da hak sahiplerine toptan ödeme
yapılacaktır.
Ayrıca, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinde 6495 sayılı
Kanun ile yapılan değişiklik nedeniyle yukarıda sayılanların maluliyete esas
rahatsızlıkları ve bu rahatsızlıklarda meydana gelen ilerlemeler nedeniyle
haklarında yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen özel hükümler
uygulanmayacaktır.
Kanunun 47. maddesi kapsamında vazife malullüğü kabul
edilerek aylık bağlananların 4/1-(a) ve 4/1-(c) statüsünde göreve girmeleri
halinde bağlanan aylıkları kesilecektir. Sonradan geçen çalışmaları ile
ilgililer ikinci bir aylık bağlanmasına hak kazanıyorsa vazife malullüğü aylığı
ile beraber yaşlılık aylığı da ayrıca bağlanacaktır. Bu durumdaki kişilerin
vazife malullüğüne esas engellilik halleri veya bunlardaki ilerlemeler yaşlılık
aylığı bağlanmasındaki özel koşullardan istifade etmelerine engel
oluşturmayacaktır.
5. Vazife Malullerinin
Aylıklarının Yükseltilmesi
Kanunun 47. maddesi
uyarınca, ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı
olanlar ile bunların hak sahiplerine bağlanacak vazife ve harp malullüğü
aylıklarının, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye veya bu iştirakçiden
dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak ödenecek olan harp ve
vazife malullüğü aylığından daha düşük olmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu
nedenle, yüksek olan 5434 sayılı Kanun kapsamındaki vazife veya harp malullüğü
aylığının ödenmesi halinde, söz konusu aylıklar 5434 sayılı Kanunun ek 77.
maddesi esas alınarak yine yükseltmeye tabi tutulacaktır.
5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi uyarınca, Kanunun 47.
maddesine ve 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak
aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malullüğü aylığı
bağlananların aylıkları, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye veya bu
iştirakçiden dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak ödenecek
olan harp ve vazife malullüğü aylıkları hakkında uygulanan aşağıdaki esaslar
dahilinde yükseltilecektir.
a) Subay, astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaşlar, sözleşmeli subaylar, sözleşmeli astsubaylar, sözleşmeli erbaş
ve erler ile Emniyet Teşkilâtı personeli ve Millî İstihbarat Teşkilâtı
personeli dahil sivil iştirakçilerin hak sahipleri ile malul olanlarla,
maluliyeti nedeniyle vazife malullüğü aylığı almakta iken ölenlerin hak
sahiplerine bağlanan aylıklar, vazife malullerinin emsalleri esas alınarak, her
yıl bir kademe ilerlemesine, her üç yılda da bir derece yükselmesi işlemine
tabi tutulacaktır.
b) Bu şekilde yükseltilen aylıklarda,
azami rütbe tavanı subaylarda (öğrenim durumuna bakılmaksızın astsubaydan subay
olanlar dahil) kıdemli albaydır. Kıdemli albaylar ile general ve amirallere bir
üst rütbenin aylığı bağlanacaktır. Astsubaylar ve uzman jandarmalarda yükselinebilecek azami derece ve kademe, 926 sayılı Kanunda
kendilerine ilişkin aylık gösterge tablosunda belirlenmiş olan en yüksek derece
ve kademedir. Uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erlerin aylık yönünden
yükseltilmeleri ise 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunun 16. maddesinde belirtilen
esaslara göre yapılacaktır.
c) Sivil iştirakçilere uygulanacak
azami derece ve kademe, öğrenim durumları ve hizmet sınıfları itibarıyla 657
sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri derece ve kademe olacaktır.
d) Emniyet hizmetleri sınıfında
bulunan personelin azami rütbe tavanı; Polis Akademisi ve dört yıllık yüksek
okul mezunu rütbeli personel için il emniyet müdürü, diğer personel için
öğrenim durumuna bakılmaksızın üçüncü sınıf emniyet müdürü rütbesi olacaktır.
e) Milli istihbarat hizmetleri
sınıfında bulunan personel için azami kadro unvanları; yükselebilecekleri en
son yönetim veya uzmanlık kadrosunu geçmemek kaydıyla, yönetim kademelerinde
olanlar için Başkan kadrosu, diğer personeller için 1. sınıf uzman kadroları
esas alınacaktır.
5434 sayılı Kanunun ek
77. maddesi uyarınca yapılan intibak yükseltilmesi işlemi kendisinden aylık
bağlananların ve malullerin rütbe, kıdem ve unvanlarında herhangi bir
değişikliği yol açmayacaktır. İntibak yükseltilmesi işlemi her yıl 1 Eylül
tarihinde yapılacaktır.
6. Ek Ödeme (Tütün
İkramiyesi)
Kanunun 47. maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı
Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp
veya vazife malullüğü aylığı üzerinden aylık bağlananlara 5434 sayılı Kanunun
ek 79. maddesi uyarınca ayrıca ek ödeme ödenecektir.
Ek ödeme, malullere maluliyet derecesi esas alınarak 5434
sayılı Kanunun ek 79. maddesinde belirlenen gösterge rakamlarının, ödemenin
yapılması gereken yılın ilk dönemindeki1 Ocak tarihinde yürürlükte bulunan
memur maaş katsayısı çarpımı sonucu bulunan tutar üzerinde, yılın ilk üç ayı
içerisinde ödenecektir. Ek ödeme ödenmesi işlemleri Kurumca resen
yapıldığından, herhangi bir talep şartı aranmayacaktır. Vazife ve harp
malullüğü kapsamında vefat edenlerin maluliyet dereceleri birinci derece olarak
kabul edilecektir.
Kurumdan bu kapsamda malullük aylığı almakta iken ölenlerin
hak sahiplerine son defa almış oldukları ek ödemenin 5 yıllık tutarı ödenerek
ek ödeme kapsamından çıkarılmasına ilişkin uygulama, 6495 sayılı Kanun ile 5434
sayılı Kanunun ek 79. maddesinde yapılan değişiklikle yürürlükten
kaldırıldığından, bu tarihten sonra maluliyeti nedeniyle aylık almakta iken
vefat edenlerin maluliyet dereceleri esas alınarak hak sahiplerine ek ödeme
ödenmeye devam edilecektir.
6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.8.2013
tarihinden (Ağustos 2013 ödeme döneminden) önce 5 yıllık ek ödeme ödenerek
kapsamdan çıkarılanlardan ek ödeme ödenmesine esas 5 yıllık süreyi dolduranlara
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, 5 yıllık süreyi Kanunun yürürlük
tarihinden sonra dolduranlara ise bu tarihlerin dolumundan
itibaren ek ödeme ödenmesine devam edilecektir.
Örnek 1: Dosya sahibinin 12.5.2012 tarihinde
vefat ettiği, 1.6.2012 tarihi itibariyle hak sahiplerine aylık bağlanarak 5
yıllık ek ödeme ödendiği varsayıldığında;
12.5.2012 + 5 =
12.5.2017
31.12.2017 - 1.6.2017
= 7 ay
İlgililere 2017 yılı için 7 aylık ek ödeme tahakkuku
yapılarak 2018 yılı içerisinde, sonraki her yıl için ise dul ve yetimlere
toplam 12 aylık ek ödeme ödenecektir.
Örnek 2: Dosya sahibinin 31.7.2006 tarihinde
vefat ettiği, 1.8.2006 tarihi itibariyle de hak sahiplerine aylık bağlanarak 5
yıllık ek ödeme ödendiği varsayıldığında;
31.7.2006 + 5 = 31.7.2011 tarihinde 5 yıllık süre dolmuş
olması nedeniyle Kanundaki değişiklik Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli
olmak üzere 1.1.2014 tarihi olarak belirlenmiş olması nedeniyle; 2011 yılı,
2012 yılı ve 2013 yılının ilk 7 ayı için hak sahiplerine ek ödeme
ödenmeyecektir. Bu durumdaki dul ve yetimlere 2013 yılı için 5 aylık ek ödeme
tahakkuk ettirilerek 1.1.2014 tarihinden sonra ödenecektir. Bu tarihten sonra
geçen her yıl için ise dul ve yetimlere toplam 12 aylık ek ödeme ödenecektir.
Ek ödemenin hak sahiplerine paylaştırılmasında (anne ve
babanın ikisinin bir arada bulunduğu durumlar hariç) aylık oranları dikkate
alınmayacaktır. Ek ödeme dosyadaki kişi sayısı dikkate alınarak herkese eşit
olarak paylaştırılacaktır.
Anne ve babanın her ikisi de aynı anda aylığa müstahak
ise, anne ve baba toplam bir hisse olarak dikkate alınacaktır.
Örnek 3: Görevi sırasında vefat etmesi
nedeniyle vazife malullüğü kabul edilen sigortalının aylığa müstahak eşi,
lisede öğrenim gören 19 yaşında erkek çocuğu, bekar iki kızı ile anne ve babası
bulunmaktadır. Bu duruma göre hak sahiplerinin aylık ve ek ödeme oranları ile
ek ödeme miktarları aşağıda gösterilmiştir.
Hak sahibi |
Aylık Oranı |
Ek Ödeme Oranı |
Ek Ödeme Tutarı* |
Eş |
%50
--------- 2/5 |
1/5 |
868,4 |
Erkek Çocuk |
%25
--------- 1/5 |
1/5 |
868,4 |
Kız Çocuk |
%25
--------- 1/5 |
1/5 |
868,4 |
Kız Çocuk |
%25
--------- 1/5 |
1/5 |
868,4 |
Anne |
%12,5
------- 1/12 |
1/10 |
434,2 |
Baba |
%12,5
------- 1/12 |
1/10 |
434,2 |
*1.1.2018 memur maaş katsayısına göre 1. derece maluliyet
esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Örnek 4: 2330 sayılı Kanun kapsamında ölüm
aylığı bağlanmış bir eş, bir öz ve bir üvey çocuk bulunmaktadır. Bu dosyadan
ödenecek ek ödeme (tütün ikramiyesi) hak sahiplerinin ölüm aylığı hisselerine
bakılmaksızın eşit şekilde paylaştırılacaktır.
Hak Sahibi |
Aylık Oranı |
Ek
Ödeme Oranı |
Eş |
%50
--------- 2/5 |
1/3 |
Üvey çocuk |
%50
--------- 2/5 |
1/3 |
Öz çocuk |
%25
--------- 1/5 |
1/3 |
Yukarıdaki dosyaya
bir de aylığa müstahak babanın dahil olduğunu varsayarsak;
Hak Sahibi |
Aylık Oranı |
Ek
Ödeme Oranı |
Eş |
%50
--------- 2/6 |
1/4 |
Üvey çocuk |
%50
--------- 2/6 |
1/4 |
Öz çocuk |
%25
--------- 1/6 |
1/4 |
Baba |
%25
--------- 1/6 |
1/4 |
Aynı dosyaya babadan
sonra annenin de dahil olduğunu varsayarsak oranlar;
Hak Sahibi |
Aylık Oranı |
Ek
Ödeme Oranı |
Eş |
%50
--------- 4/12 |
1/4 |
Üvey çocuk |
%50
--------- 4/12 |
1/4 |
Öz çocuk |
%25
--------- 2/12 |
1/4 |
Baba |
%12,5
------- 1/12 |
1/8 |
Anne |
%12,5
------- 1/12 |
1/8 |
Örnek 5: Dosyadan aylık alan
bir eş bir de çocuk bulunmaktadır.
Hak Sahibi |
Aylık
Oranı |
Ek
Ödeme Oranı |
Eş |
%50 --------- 2/4 |
1/2 |
Çocuk |
%25 --------- 1/4 |
1/2 |
7. Eğitim ve Öğretim
Yardımı
Kanunun 47. maddesi,
2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık
bağlanmasını gerektiren kanunlar kapsamında vefat edenlerin aylık bağlanmış
olan çocukları ile aynı kapsamda malul olanların öğrenim görmekte olan
çocuklarına her ay için; ilköğretimleri sırasında (1.250), ortaöğretimleri
sırasında (1.875) ve yükseköğretimleri sırasında (2.500) gösterge rakamının
(eylül ayında geçerli olan) memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
tutarda eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.
Eğitim ve öğretim
yardımı;
Öğrenim Durumuna Göre Belirlenmiş Gösterge x Memur Maaş
Katsayısı x 12 formülüne göre hesaplanacaktır.
İlköğrenimde olanlar için 18, ortaöğrenimde olanlar için
20, yükseköğrenimde olanlar için 25 yaşına kadar öğrencilik vasfının devam
etmesi şartıyla eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.
Malulün öğrenim görmekte olan çocuklarından aylık
bağlanma vasfını yitirmiş olanlara bu kapsamda eğitim ve öğretim yardımı
yapılmayacaktır. Ancak, eğitim ve öğretim yardımı ödendikten sonra öğrencilik
vasfının yitirilmesi halinde yapılan ödemeler yersiz ödemeler kapsamında borç
çıkartılmayacaktır.
Örnek: Harp malullüğü kapsamında aylık alan
malulün, yükseköğrenimi sırasında 4/1-(c) kapsamında görev yapmaya başlayan 22
yaşındaki erkek çocuğu için yapılan eğitim öğretim yardımı talebi
reddedilecektir.
Eğitim ve öğretim
yardımı yılda bir defa ve 12 aylık olarak yapılır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2.
maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında faaliyet gösteren özel
eğitim okullarında eğitim alanlar da eğitim ve öğretim yardımından
yararlanacaktır.
5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesinin altıncı fıkrasının
ikinci cümlesi; “Bu yardımlar, yılda bir kez olmak üzere, bulunulan yılın Eylül
ayında geçerli olan memur aylık katsayısına göre hesaplanarak 1 Eylül-31 Aralık
tarihleri arasında ve öğrenim durumunu gösterir belge ile birlikte yapılacak
talep tarihindeki öğrenim seviyesi esas alınmak suretiyle toptan ödenir.”
hükmünü amir iken, 690 sayılı KHK’nın 30. maddesi ile değiştirilerek “Ödemeler,
her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere, ilgili eğitim-öğretim yılının
Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı ve aynı eğitim-öğretim
yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak 1 Eylül-31 Aralık tarihleri
arasında toptan yapılır. Öğrenim durumu ve seviyeleri tespit edilemeyenlere ise
ilgili eğitim-öğretim yılı içinde talepleri üzerine eğitim ve öğretim
yardımları ödenir.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Aynı fıkranın sonuna
“Birinci fıkra kapsamında aylık almakta olanlar da aynı usul ve esaslar
çerçevesinde bu yardımdan yararlandırılır.” cümlesi eklenmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler
çerçevesinde;
1- Eğitim ve öğretim yardımı ödemelerinde, öğrenim
durumunu gösterir belge ile birlikte Kuruma yapılan talep şartı
kaldırıldığından, ödemeler her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere,
ilgili eğitim-öğretim yılının Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı
ve aynı eğitim-öğretim yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak (Öğrenim
seviyeleri web servisi aracılığı ile tespit edilecektir.) 1 Eylül-31 Aralık
tarihleri arasında hak sahiplerine toptan ödenecektir.
2- Öğrenim durumu ve seviyesi tespit edilemeyen hak
sahiplerine ait eğitim ve öğretim yardımı ödemeleri, ilgili eğitim-öğretim yılı
içerisinde talepleri üzerine aynı öğretim yılı için ödenecektir.
3- Kanunun ek 79. maddesinin birinci fıkrası kapsamında
aylık almakta olanlara da yönetmelikte belirlenen yaş ve öğrenim seviyelerine
göre eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.
4- 2016-2017 eğitim-öğretim yılına mahsus olmak üzere,
31.12.2016 tarihinden sonra Kuruma yapılan başvurular ilgili eğitim-öğretim
yılı içerisinde yapılmış olduğundan, talepleri işleme konularak ödemeleri
yapılacaktır. Daha önceki eğitim-öğretim yıllarına ilişkin başvurular dikkate
alınmayacaktır.
8. Ek Ödeme ile
Eğitim ve Öğretim Yardımına İlişkin Ortak Hüküm
Kanunun 47. maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı
Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp
veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam
eden kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden,
Kanunun 4. maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları sebebiyle ödenmekte olan
aylıkları kesilen vazife malulleri ile 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında 2330
sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar da ek ödeme ve eğitim öğretim
yardımından yararlandırılacaktır.
9. Faizsiz Konut
Kredisi Hak Sahipliği Belgesi
Kurumumuz tarafından,
5434 sayılı Kanunun 56. maddesi ile mülga 45. ve 64. maddelerine, Kanunun 47.
maddesine ve 2330 sayılı Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri
uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife
malulü olmaları sebebiyle kendilerine aylık bağlananlara bir konut ile sınırlı
olmak kaydıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilmektedir. Aynı
kanunlar kapsamına giren sebeplerle hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri ile
harp veya vazife malullüğü aylığı almaktayken faizsiz kredi hakkından
yararlanmaksızın hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri için ise; bir konut
ile sınırlı olmak üzere, öncelikle dul eşine, eşi hayatta değilse veya
evlenmişse kredi kullanacak çocuklardan en az birisinin yetim aylığı almakta
olması kaydıyla aylık bağlanma koşullarına bakılmaksızın talepte bulunan
çocuklarına müştereken, bu kişiler bulunmadığı takdirde de öncelikle anaya
olmak üzere ana veya babasına konut sahibi yapmak amacıyla Toplu Konut
İdaresince faizsiz olarak kredi verilmektedir.
Birinci fıkrada belirtilen haller kapsamında harp veya
vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden
kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden, Kanunun
4. maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları
kesilenler de yararlanmaktadır.
Bu kredinin tavan tutarı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı
tarafından belirlenmektedir. Kredi için yapılacak başvurulara, kredilerin
kullandırılmasına, geri ödeme süre ve yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar,
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan, “Toplu Konut İdaresi
Tarafından Şehit Ailelerine, Harp ve Vazife Malulleri İle Dul ve Yetimlerine
Açılacak Faizsiz Konut Kredisi Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmiştir.
Bunun dışında, Yönetmelik kapsamına girenlere, Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen konut satış kampanyalarında
kullanılmak üzere, Kurumumuz tarafından “Kampanya-Hak Sahipliği Belgesi” (Ek-40)
de ayrıca düzenlenecektir.
10. Kanunun 4/1-(a) ve
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar hakkında 2330 Sayılı Kanun Uygulaması
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar hakkında; 2330 sayılı Kanunun 4. maddesi ile bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin “Bağlanacak
aylıklar” başlıklı 9. maddesinde; anılan Kanun kapsamındaki görevleri sebebiyle
engelli hale gelenlere görev malullüğü aylığı bağlanacağı veya almakta
oldukları aylıkların görev malullüğü aylığına dönüştürüleceği ile aynı Kanun
kapsamında görevde bulunduğu sırada ölenlere bağlanması gereken görev malullüğü
aylığı veya emekli iken ölenlerin aldıkları aylıkların görev malullüğü aylığına
dönüştürülmek suretiyle hak sahiplerine intikal ettirileceği, bu hallerde
bağlanan görev malullüğü aylığının % 25 artırımlı ödeneceği öngörülmüştür.
6495 sayılı Kanunla
2330 sayılı Kanunda yapılan değişikliklere istinaden Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b)
bentlerine tabi sigortalılara 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle
ödenen aylıklarla ilgili yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.
10.1. Sigortalıların
2330 Sayılı Kanun Kapsamına Girip Girmediğinin Tespiti
2330 sayılı Kanunun
“Kapsam” başlıklı 2. maddesinde ifade edilen;
“…
e) Güven ve asayişin korunmasında
hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca
yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri;
f) İç güvenlik ve asayişin
korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik
kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş ve faydalı oldukları yetkililerce
tevsik edilmiş şahısları;
g) Devlet güçlerini sindirme amacına
yönelik olarak yapılan saldırılara maruz kalan kamu görevlilerini;
…
ı) Yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler
veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve
kardeşlerini;
kapsar.” hükmü gereğince,
sigortalıların engelli hale gelme veya ölüm olayının;
1) Güven ve asayişin korunmasında
hizmetlerinden yararlanılmasının zorunlu olması ve yetkililerce kendilerine bu
amaca yönelik görev verilmiş olması,
2) İç güvenlik ve asayişin
korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik
kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş olmaları ve faydalı olduklarının
yetkililerce tevsik edilmiş olması,
3) Görevleri sona erenlerin 1 ve 2.
maddelerde sayılan hizmetleri yapmaları nedeniyle maruz kaldıkları yaralanma ve
hastalık sonucu meydana gelmesi,
4) İlgililerin durumlarının 2330
sayılı Kanun kapsamında olduğuna dair Nakdi Tazminat Komisyonlarınca karar
alınması,
5) Kurum mevzuatına
göre aylık bağlama koşullarının yerine gelmesi,
gerekmektedir.
3713 sayılı kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j)
bendi uyarınca 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara, 2330 sayılı
Kanunun 4. maddesine göre aylık bağlanabilmesi için, engelli hale gelinmesine
veya vefatlarına neden olan olayın, terör eyleminin ortaya çıkarılması,
etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve
faydalı oldukları sırada meydana geldiğinin, ilgili valinin teklifi üzerine
Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanmış olması ve Kurum mevzuatına
göre aylık bağlama koşullarının yerine gelmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki olaylar
sebebiyle engelli hale gelen veya vefat edenler hakkında aşağıdaki
açıklamalar
çerçevesinde 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanacaktır.
Ancak, 5233 sayılı Kanun kapsamında Zarar Tespit
Komisyonlarınca alınmış kararlara göre işlem yapılmayacaktır.
10.2. 2330 Sayılı
Kanun Hükümlerine Göre Bağlanacak Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması
6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle değişik 2330 sayılı
Kanunun 4. maddesine göre, 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını
gerektiren kanunlara göre aylık bağlanan malullere, aylık bağlama tarihi
itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarınca kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte
olan gelir ve/veya aylıkların toplamının 657 sayılı Kanunun 36. maddesi
gereğince öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30
yıl fiili hizmet süresi esas alınarak, mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının % 25 artırımlı
tutarından az olamayacak ve bu şekilde belirlenen aylıklar ilgili sigortalılık
halindeki aylık artışları dikkate alınarak artırılacaktır.
2013/Ağustos döneminden itibaren; 4/1-(a) veya 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerine 2330 sayılı Kanunun 4/1-(a) ve
4/1-(b) bentleri kapsamında aylık bağlama işlemleri yapılırken aylıklar,
öncelikle Kanun hükümlerine göre hesaplanacak ve % 25 oranında artırılacaktır.
Bulunan aylık, sigortalının olay tarihindeki öğrenim durumuna göre belirlenecek
giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının % 25
artırımlı tutarı ile mukayese edilecektir. Mukayese işlemi yapılırken 4/1-(a)
veya 4/1-(b) sigortalısının sadece hesaplanan aylığı değil, kendi sigortalılığı
nedeniyle ödenmekte olan diğer gelir ve/veya aylıklarının toplamı da dikkate
alınacaktır. Mukayese işlemi aylık başlangıç tarihinde bir defa yapılacak olup,
kendi statüsünden hesaplanan gelir/aylık toplamı yüksek ise ödemeler bu aylık
üzerinden yapılacak ve aylık artışları da bağlanan statüye göre verilecektir.
5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylığın yüksek olması halinde 2330 sayılı
Kanuna göre ödenmesi gereken fark aylık, Kanuna göre hesaplanan aylığa ilave
edilecek ve bu şekilde belirlenen aylık, ilgili sigortalılık halindeki aylık
artışlarına göre yükseltilecektir.
4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarına ilişkin olarak alt
sınır uygulamasında görevde ölümler 1. derece kabul edilecek, maluller için ise
1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılacaktır. Sağlık Kurulunca
tespit edilen bu dereceler esas alınarak alt sınır uygulaması yapılacaktır.
6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik 2013/Ağustos ödeme döneminden itibaren
yürürlüğe girdiğinden, daha önceki dönemlere ilişkin alt sınır uygulaması
yapılmayacaktır.
Alt sınır aylıkları uygulanırken Kamu Görevlileri
Emeklilik Daire Başkanlığınca her katsayı artış döneminde öğrenim durumlarına
ve maluliyet derecelerine göre tespit edilmiş aylık listeleri esas alınacaktır.
Öğrenim durumu tespit edilemeyen ya da öğrenim görmemiş kişilerin ilkokul
mezunu olduğu varsayılarak işlem yapılacaktır.
Örnek 1: 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıya 2330
sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır. Sigortalının mevcut
hizmet süreleri üzerinden Kanuna göre hesaplanan aylık miktarı 830 TL olup, %
25 artırımlı (207,50 TL) tutarı toplam 1.037,50 TL’dir. Sigortalının
Kurumumuzdan kendi sigortalılığından dolayı aldığı başka aylık bulunmamaktadır.
Sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte öğrenim durumu ilkokul
olmakla birlikte, olay tarihinde öğrenim durumu lise olduğundan, lise öğrenim
durumuna göre giriş derece kademesi ve 30 yıllık hizmet üzerinden % 25
artırılmış olarak hesaplanan aylık 1650 TL’dir. Bu durumda 4/1-(a)
sigortalısının 1.037, 50 TL aylık miktarı, 612,50 TL 2330 sayılı Kanuna göre
fark aylığı olmak üzere toplam 1650 TL olacak ve sonraki aylık artışları,
toplam aylığa 4/1-(a) sigortalılarının aylıklarına uygulanan oranlar üzerinden
yapılacaktır.
Örnek 2: 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı 2330
sayılı Kanun kapsamında sayılan olaydan dolayı vefat etmiş olup, hak sahibi eşe
ölüm aylığı bağlanacaktır. Ölen sigortalı için Kanuna göre hesaplanan ölüm
aylığı 650 TL olup, % 25 artırımlı (162,50 TL) tutarı toplam 812,50 TL’dir. Hak
sahibi eş aynı zamanda 4/1-(a) kapsamında 910 TL yaşlılık aylığı almaktadır.
Ölen sigortalının olay tarihinde öğrenim durumu ilkokul olup, 5434 sayılı
Kanuna göre hesaplanan aylık tutarı % 25 artırımlı 1440 TL olarak tespit
edilmiştir. Bu durumda, mukayese işlemi yapılırken sadece ölen sigortalıdan
dolayı hak kazanılan gelir ve aylıklar dikkate alınacağından, hak sahibinin
almakta olduğu yaşlılık aylığı mukayese dışında tutulacaktır. Buna göre,
hesaplanan 812,50 TL ölüm aylığı 5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylıktan
daha az olduğundan, sigortalının aylığı 812,50 TL aylık miktarı, 627,50 TL 2330
sayılı Kanuna göre fark aylığı olmak üzere toplam 1440 TL olacak ve hak
sahibinin hissesi bu miktar üzerinden hesaplanacaktır. Hak sahibi aylığına
uygulanacak sonraki aylık artışları, 4/1-(b) sigortalılarının aylıklarına
uygulanan oranlar üzerinden yapılacaktır.
10.3. 2330 Sayılı
Kanun Hükümlerine Göre Aylık Bağlandıktan Sonra Geçen Çalışma Sürelerinin
Değerlendirilmesi
6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle değişik 2330 sayılı
Kanunun 4. maddesi gereğince, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun
hükümleri uygulanarak 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanan malullerin,
malul sayılmaları sebebiyle aylık bağlanma tarihinden önceki her türlü
sigortalılık ve prim ödeme süreleri, iştirakçilik ve fiili hizmet süreleri ile
bunların itibari ve FHSZ olarak değerlendirilen süreleri, malullük aylığı
bağlanmasından sonra geçecek çalışma veya sigortalılık süreleriyle hiçbir
sebeple birleştirilmeyecektir.
Bu şekilde aylık bağlanmasından önce geçen söz konusu
süreler; malullük aylığı bağlanmasından sonra geçen sigortalılık ve çalışma
sürelerinin tabi olacağı sigortalılık hali ile mülga 2829 sayılı Kanun
uygulaması yönünden dikkate alınmayacağı gibi, sonradan geçen sigortalılık veya
çalışma süreleri yaşlılık/emeklilik, malullük ya da ölüm/dul veya yetim aylığı
bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında ilgili mevzuatına göre ayrı bir
çalışma veya sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.
4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının 2330 sayılı Kanun
hükümleri uygulanmak suretiyle gerek 5510 gerek Kanunla mülga 506, 1479, 2925
ve 2926 sayılı kanunlara gerekse 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan
aylıkların, bağlanma tarihinden önce geçen hizmetleri, aylık bağlandıktan sonra
geçen hizmet süreleriyle birleştirilmeyecektir.
Bu durum, sigortalılar açısından aynı veya farklı
statülerde birden fazla malullük ve yaşlılık aylığı ile hak sahipleri açısından
birden fazla ölüm aylığı bağlanmasını gerektirebilecektir.
Örnek 1: 1.1.1990-31.3.1998 süresinde 4/1-(b)
kapsamında çalışmaları bulunan sigortalıya 2330 sayılı Kanun kapsamında
1.4.1998 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 1.12.1999
tarihi itibariyle yeniden 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmuş ve 31.7.2013
tarihine kadar hakkında sosyal güvenlik destek primi1/8/2013 tarihinden
itibaren de tüm sigorta kolları uygulanmıştır. Sigortalı çalışmalarını
31.12.2028 yılına kadar sürdürerek aynı tarihte yaşlılık sigortasından tahsis
talebinde bulunmuştur. Bu durumda sigortalıya yaşlılık sigortasından aylık
bağlanırken, 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlandığı 1.4.1998 tarihinden
önceki hizmet süreleri değerlendirmeye alınmaksızın, 1.8.2013-31.12.2028 süresi
hizmetleri dikkate alınacaktır. Bu durumda, sigortalıya aynı statüden hem
malullük hem de yaşlılık aylığı bağlanmış olacaktır. Hem malullük aylığı hem de
yaşlılık aylığına hak kazananlar için Kanunun 54. maddesinde yüksek olan
aylığın, eşit olması halinde ise yaşlılık aylığının ödeneceği öngörülmekte ise
de söz konusu sigortalı için bu hüküm uygulanmayacak ve iki aylık da tamdan
ödenecektir.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1.12.1999
tarihinden sonraki hizmetlerinin 4/1-(a) kapsamında geçtiği varsayılırsa, bu
defa yine yaşlılık aylığı hesabında 1.1.1990 - 31.3.1998 süresinde 4/1-(b) ve 1.12.1999-31.7.2013
süresinde 4/1-(a) kapsamında geçen SGDP’ye tabi
süreler hariç olmak üzere 1.8.2013 - 31.12.2028 süresi 4/1-(a) kapsamındaki
hizmetler dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanacak ve yine Kanunun 54.
maddesi uygulanmayacaktır.
Örnek 3: 4/1-(a) sigortalısına 2330 sayılı
Kanun kapsamında 1.11.2012 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmış olup,
sigortalı tekrar 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamıştır. Sigortalı 31.3.2018
tarihinde çalışırken vefat etmiştir. Bu durumda, hak sahiplerine aynı statüden
hem malullük aylığından dolayı pasif ölüm aylığı, hem de çalışırken vefat
ettiği için aktif ölüm aylığı bağlanacaktır.
10.4. Maluliyete Esas
Engellilik Halinin Yaşlılık Aylığı Açısından Özel Hükümlerin Uygulanmasına Hak
Kazandırmayacağı
6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle 2330 sayılı Kanunun 4.
maddesine eklenen son fıkrada, 2330 sayılı Kanuna göre aylık bağlandığı
tarihten sonra çalışmaya başlayanlardan, aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları
Kanunun yürürlük tarihinden sonra olanlar için Kanunun geçici 4. maddesi
hükümlerinin uygulanmayacağı bunlar için tamamen Kanun hükümlerinin
uygulanacağı, ayrıca 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlananların, aylık
bağlanmasına esas alınmış olan hastalık veya engellilik halleri ile bu hastalık
ya da engellilik hallerindeki ilerlemelerin, sonradan geçen çalışmalar
sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanılan koşulların belirlenmesinde dikkate
alınmayacağı öngörülmüştür.
6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce özel
hükümlere göre yaşlılık ya da emeklilik aylığı bağlanması için öngörülen özel
koşulları taşımalarına rağmen 6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra
talepte bulunanlara ilişkin olarak yapılan düzenlemede geçici bir maddeye yer
verilmediğinden talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükümlere göre işlem
yapılacaktır.
6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra hiçbir
şekilde maluliyete esas engellilik halleri ve bu hallerdeki ilerlemeler özel
hükümlerin uygulanmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 2330 sayılı Kanuna
göre maluliyeti nedeniyle aylık almakta iken herhangi bir sigortalılık haline
göre çalışmaya devam eden sigortalının bu aylığa esas engellilik hali dışında
kalan başka bir hastalık ya da kaza nedeniyle Kanunda öngörülen özel hükümlere
göre aylık bağlanmasına hak kazanması durumunda, hakkında yaşlılık aylığı
bağlanması için öngörülmüş özel hükümler uygulanabilecektir.
Örnek: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı
Kanun kapsamında Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası gereğince çalışma
gücünü % 45 oranında kaybetmesi nedeniyle 1.8.2009 tarihi itibariyle yaşlılık
aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 1.5.2014 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında
çalışmaya başlamış ve 31.12.2024 tarihinde bu defa malullük sigortası yönünden
tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalının yaşlılık aylığına esas % 45 oranında
çalışma gücü kaybında dikkate alınan hastalık ve arızaları, malullük halinin
tespitinde dikkate alınmayacaktır.
10.5. Aylıkların
Kesilmemesi
Kanunun 5. maddesinde,
harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya
5434 sayılı Kanunun 56. maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren
kanunlara göre aylık bağlanmış olanların, Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının
kesilmeyeceği öngörülmüştür. 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık
bağlanan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının aylık bağlandıktan sonra yeniden;
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaları halinde, haklarında iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bunların uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma
bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli
sigorta kolları da uygulanacaktır. Bu sigortalılardan ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmayacaktır.
Kanunun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi; “2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya
2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara
göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ve mülga 64. maddelerine göre vazife malullüğü
aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya
devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal
güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5. maddesinin (c) bendi
hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı
Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya
5434 sayılı Kanunun 56. maddesine göre vazife malullüğü aylığı almakta iken;
1.8.2013 tarihi itibariyle çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanunun
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlayanlar hakkında Kanunun 5. maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanacak ve
aylıkları kesilmeyecektir.
Örnek 1: 4/1-(a) sigortalısına 2330 sayılı
Kanun kapsamında 1.8.2014 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmıştır.
Sigortalı 1.1.2015 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamıştır.
Bu durumda aylıkları ödenmeye devam edecek ve hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri, sigortalının uzun vadeli sigorta kollarına tabi
olmayı da istemesi halinde hakkında bu sigorta kolu da uygulanacaktır.
Örnek 2: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı
Kanun kapsamında 1.7.2015 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Sigortalı aylık bağlandıktan sonra 1.10.2015 tarihi itibariyle tekrar 4/1-(b)
kapsamında çalışmaya başlamıştır. Sigortalının aylıkları kesilmeksizin hakkında
iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri, talebi halinde uzun vadeli
sigorta kolları da uygulanacaktır.
Örnek 3: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı
Kanun kapsamında 1.1.2012 tarihinde malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalı
aylık bağlandıktan sonra 1.5.2013 tarihinde 4/1-(a) kapsamında sosyal güvenlik
destek primine tabi çalışmaya başlamıştır. Bu durumda Kanunun geçici 14.
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, sigortalı hakkında
1.5.2012-31.7.2013 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi, 1.8.2013
tarihinden itibaren de aylıkları kesilmeksizin hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri, talebi halinde uzun vadeli sigorta kolları da
uygulanacaktır.
10.6 2330 Sayılı Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Hükümleri Uygulanmak Suretiyle
Aylık Bağlanacak Sigortalı ve Hak Sahipleri Yönünden Zamanaşımı Uygulaması
2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık
bağlanmasını gerektiren kanunlar kapsamında gelir/aylığa hak kazanan sigortalı
ve hak sahiplerine bağlanacak veya ödenecek aylıklarda, 2330 sayılı Kanun
kapsamında yapılacak ödemelerde sigortalı ve hak sahiplerinin kendilerine 2330
sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin talep tarihleri dikkate alınmak
suretiyle ilgili kanunlardaki zamanaşımı hükümleri uygulanacaktır.
Örnek: 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmasını
gerektiren bir olay sonucu 1.1.1999 tarihinde vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki
sigortalının eşine 1.2.1999 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış olup, hak
sahibi 2.2.2000 tarihli ve 2000/1 sayılı Nakdi Tazminat Komisyonu Kararına
istinaden 27.4.2015 tarihli dilekçe ile 2330 sayılı Kanun kapsamında
aylıklarının artırılmasını talep etmiştir. Hak sahibine 27.4.2015 tarihli talep
dilekçesi dikkate alınarak zamanaşımı kuralları işletilecek olup, ölüm aylığı
1.5.2010 tarihinden itibaren 2330 sayılı Kanun kapsamında % 25 arttırılarak
olarak ödenecektir.
10.7. 2330 Sayılı
Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (d) Bendi Kapsamında Bağlanan Vazife
Malullüğü/Ölüm Aylıkları
2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde;
herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların engelli hale gelmeleri
halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Kanunun 36. maddesi hükümlerine
göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi
bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve
yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görev malullüğü aylığının % 25
artırılarak bağlanacağı öngörülmüştür.
Bu hüküm doğrultusunda bağlanacak aylığın statüsü mülga
2829 sayılı Kanunun 8. maddesi ile Kanunun 53. maddesi hükümleri uyarınca
belirlenmekte ve malullük veya ölüm aylığı, tespit edilen statüde aranan aylık
bağlama koşullarının yerine gelmesi halinde bağlanmaktadır.
4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan 5434 sayılı Kanuna
veya ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra çalışmaya başlaması nedeniyle Kanuna
tabi olanların, vazife malullüğü kapsamına giren olaylar sonucunda malul
olmaları veya vefat etmeleri halinde kendilerine veya hak sahiplerine vazife
malullüğü aylığı bağlanması için herhangi bir hizmet süresi (prim ödeme gün
sayısı) ile sigortalılık süresi şartı aranmamakta iken, 4/1-(a) ve 4/1-(b)
kapsamındaki sigortalıların malullük veya ölüm aylığına hak kazanabilmeleri
için ilgili mevzuatları gereği belirli prim ödeme gün sayısı ve/veya
sigortalılık süresine sahip olmaları gerekmektedir.
Vazife malullüğü
kapsamına giren olaylar sonucunda malul kalan veya ölenlerden;
- Herhangi bir sigortalılık statüsüne
tabi olmayanlara, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendi kapsamında, malullük aylığı için 5434 sayılı Kanun ile öngörülen malullük
kriterinin sağlanması şartıyla ve herhangi bir sigortalılık süresi ve/veya prim
ödeme gün sayısı aranmaksızın kendilerine, ölenlerin ise hak sahiplerine görev
malullüğü aylığı bağlanacaktır.
- 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılardan kendileri veya hak sahiplerine malullük ve ölüm aylığı
bağlanması için ilgili mevzuatlarında belirlenen aylık bağlama koşullarının
yerine gelmemesi nedeniyle kendi statülerinde aylık bağlanamayanlara, 2330
sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında herhangi
bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanlar kapsamında aylık bağlanacaktır.
2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendi kapsamında aylık bağlanacak 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı
veya hak sahiplerinin;
- 2330 sayılı Kanun kapsamına giren bir nedenle yaralanıp
yaralanmadıkları veya öldüklerine ilişkin olay kapsamı ile malullük durumları,
- 4/1-(a) veya 4/1-(b) statüleri kapsamında malullük/ölüm
aylığına hak kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı,
tespit edilecektir. Bu işlemler sonucunda 4/1-(a) veya
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan tabi oldukları sigortalılık statüsünde
aranan malullük/ölüm aylığı bağlama koşullarını yerine getirmeyenlerin
dosyaları, belge asıllarıyla birlikte 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi kapsamında değerlendirilerek primsiz aylıklar kapsamında
5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre vazife malullüğü/ölüm aylığı
bağlanmak üzere Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir.
Güvenlik koruculuğu görevleri sırasında maluliyet
incelemesi talebinde bulunan ve söz konusu talepleri uyarınca malul sayılmaları
nedeniyle 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlanacak güvenlik korucularının
görevlerinin sonlandırıldığı tarih, tahsis talep tarihi olarak
değerlendirilerek, gerek aylığa hak kazanma koşulları gerekse aylık başlangıç
tarihi bu tarihe göre belirlenecektir.
Örnek 1: En son 4/1-(a) kapsamında sigortalı
olan güvenlik korucusu (A), güvenlik koruculuğu görevi nedeniyle 28.10.2016
tarihinde yürütülen operasyon sırasında yaralanmıştır. Sigortalı (A) 30.6.2017
tarihli dilekçesi ile tarafına aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. En son
4/1-(a) kapsamındaki sigortalının yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamına
girip girmediği ve malul olup olmadığı incelenecektir. Yapılan inceleme
sonucunda; sigortalının icra edilen bir operasyon sırasında yaralanması
nedeniyle hakkında 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca
Kurum Sağlık Kurulunca maluliyetine karar verilerek maluliyet derecesi tespit
edilmiştir. Sigortalının malul sayılması nedeniyle güvenlik koruculuğu
görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017 tarihi itibariyle 12 yıllık sigortalılık
süresi ve toplam 1627 prim gün sayısının olduğu belirlenmiş ancak 4/1-(a)
statüsünde aylık bağlanması için aranan 10 yıllık sigortalılık süresi koşulu
yerine geldiği halde, 1800 prim gün koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle bu
statüde aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve sigortalının oluşturulan dosyası Kamu
Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir. Sigortalı (A)
hakkında başka bir inceleme yapılmaksızın 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendine göre 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre
primsiz aylıklar kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’de belirtilen sigortalı (A)
hakkında yapılan incelemelerde; sigortalının malul sayılması nedeniyle güvenlik
koruculuğu görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017 tarihi itibariyle 4/1-(b)
kapsamında 3.10.2010 tarihinde başlayan sigortalılığı nedeniyle 6 yıl 10 ay 4
gün sigortalılık süresi ve toplam 1875 prim gün sayısının olduğu belirlenmiş
ancak malullük aylığı bağlanacak 4/1-(a) statüsünde, aylık bağlanması için
aranan 1800 prim gün sayısı koşulu yerine geldiği halde 10 yıllık sigortalılık
süresi koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle bu statüde aylık bağlama işlemi
yapılmayacak ve sigortalının oluşturulan dosyası Kamu Görevlileri Emeklilik
Daire Başkanlığına gönderilecektir. Sigortalı (A) hakkında başka bir inceleme
yapılmaksızın 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine
göre 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre primsiz aylıklar kapsamında
vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.
Örnek 3: 4/1-(a) kapsamında Sigortalı olan (B),
14.3.2016 tarihinden itibaren sigortalı olarak görev yapmakta iken 23.5.2017
tarihinde ölmüştür. Sigortalı (B)’nin ölümünün 3713
sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında (Terör
eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin
sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlar bu faaliyetlerinden dolayı hayatını
kaybettiği ilgili valinin teklifi üzerine Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından
karara bağlanan) olduğundan bahisle hak sahipleri 20.7.2017 tarihinde talepte
bulunmuşlardır. Ölüm tarihi itibariyle toplam 425 gün hizmeti bulunan sigortalı
(B)’nin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamadığından
(5 yıllık sigortalılık süresi + 900 gün) sigortalının dosyası, aylık
bağlanamama gerekçeleri açıklanmak suretiyle Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığına gönderilecektir. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca
Sigortalı (B) hakkında başka bir inceleme yapılmaksızın hak sahiplerine 2330
sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre 5434 sayılı
Kanunun ilgili hükümlerine göre primsiz aylıklar kapsamında ölüm aylığı
bağlanacaktır.
Örnek 4: En son 4/1-(a)
kapsamında sigortalı olan güvenlik korucusu (C), güvenlik koruculuğu görevi
nedeniyle ve emniyet güçleriyle birlikte 28.10.2014 tarihinde yürütülen bir
operasyonda uyuşturucu kaçakçılığı yapan kişilerle yaşanan çatışma sonucunda
yaralanmıştır. Sigortalı (C) 6.6.2017 tarihli dilekçesi ile tarafına aylık
bağlanması talebinde bulunmuştur. En son 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının
yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamına girip girmediği ve malul olup
olmadığı yönüyle incelenecektir. Yapılan inceleme sonucunda, sigortalının icra
edilen bir operasyon sırasında yaralanması nedeniyle hakkında 2330 sayılı Kanun
hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının
başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olduğu ve maluliyet
derecesinin “1” olduğuna karar verildiği tespit edilmiştir. Sigortalının malul
sayılması nedeniyle güvenlik koruculuğu görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017
tarihi itibariyle 9 yıllık sigortalılık süresi ve toplam 2605 prim gün
sayısının olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda sigortalı (C)’nin
aylık bağlama şartlarını (başkasının sürekli bakımına muhtaç olması nedeniyle
sigortalılık süresi aranmaksızın sadece 1800 gün) yerine getirmesi nedeniyle
4/1- (a) kapsamında aylık bağlama işlemi sonuçlandırılacaktır. Sigortalı
başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olması nedeniyle aylığıyla
birlikte 5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi kapsamında net asgari ücretin iki
katı tutarında ek ödemeden de yararlandırılacaktır.
ONÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
667, 670,675, 684 ve 690 SAYILI KANUN
HÜKMÜNDE KARARNAMELER İLE
İLGİLİ
EMEKLİLİK MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
1. 667 sayılı KHK’da Öngörülen
Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması ve Diğer Haklar
15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve
terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını
kaybeden veya malul olan sivillere gelir/aylık bağlanmasına ilişkin 667 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi;
“15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve
terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını
kaybeden veya malul olan sivillere 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21.
maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında bağlanacak aylıklarının
hesabında aynı fıkranın (h) bendi hükümleri esas alınır ve kendileri ile hak
sahipleri, söz konusu (h) bendi kapsamında bulunanlara ilgili mevzuatında
sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Ancak, dul ve
yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, malulün ya da ölenin kendisine
bağlanacak aylıktan az olamaz. Ayrıca, bunlar hakkında 3.11.1980 tarihli ve
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun nakdi tazminat
hükümleri uygulanır. Bunların aylık başlangıç tarihine kadar olan genel sağlık
sigortası primi dahil kendi sigortalılığı sebebiyle tahakkuk eden prim ve prime
ilişkin her türlü borçları Sosyal Güvenlik Kurumunca terkin edilir.
Birinci fıkra kapsamına giren ve 8.6.1949 tarihli ve 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emeklilik
ikramiyesine müstahak olanların emeklilik ikramiyeleri, en yüksek Devlet memuru
aylığının (ek gösterge dahil) 115 katından az olmamak üzere, 3713 sayılı
Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri esas alınarak
ödenir. Birinci fıkra kapsamına girmekle birlikte emeklilik ikramiyesine
müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve
başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malul olanların kendileri
ile ölenlerin kanuni mirasçılarına en yüksek Devlet memuru aylığının (ek
gösterge dahil) 170 katı, diğer malullere ise en yüksek Devlet memuru aylığının
(ek gösterge dahil) 115 katı tutarında ek tazminat, nakdi tazminata ilişkin
esas ve usuller çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından ödenir.
Birinci fıkra kapsamına giren eylemler sebebiyle hayatını
kaybeden, malul olan veya yaralanan kamu görevlileri ve siviller ile bunların
hak sahipleri veya kanuni mirasçılarına, bu madde veya ilgili mevzuatı uyarınca
ödenen gelir, aylık, emekli ikramiyesi, nakdi tazminat ve ek tazminatlar
haczedilemez.”
hükmünü amirdir.
Kanunun 4/1-(a),
4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olanlar ile herhangi bir
statüde sigortalılığı olmayanların kendilerine ve hak sahiplerine sağlanan
haklar ve yardımlara ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.
1.1. 667 Sayılı KHK
Kapsamında Gelir/Aylık Bağlayacak Yetkili Birimler
667 sayılı KHK kapsamında gelir ve aylık bağlama
işlemleri Genel Müdürlükçe sonuçlandırılacak olup, Genel Müdürlükçe talep
edilen sigortalı dosyaları ile ilgili olarak;
- Sigortalının ölüm tarihinin nüfus kayıtlarına
işlenmesinin sağlanması,
- Sigortalı hizmetlerinin gelir/aylık bağlamaya hazır
hale getirilmesi (iptal-ipka, borçlanmaların işlenmesi, terk işlemlerinin
yapılması, hizmet bildirme ve birleştirme vb.),
- Tahsis talep beyan ve taahhüt belgesinin alınması,
yönündeki işlemlerin il müdürleri tarafından takip edilmesi
ve tamamlanmasına müteakip Genel Müdürlüğe gönderilmesi sağlanmaktadır.
Benzer durumda olup, doğrudan sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat edenler, bu kapsamda olup
olmadıklarının tespiti amacıyla ilgili valiliklere yönlendirilecek, bu yönde
bir karar ibraz edemeyenlerin dosyaları Genel Müdürlüğe gönderilmeyecektir.
Malullük tespiti için sosyal güvenlik il
müdürlüklerine/merkezlerine müracaat eden sigortalıların öncelikle 1800 gününün
olup olmadığı kontrol edilecek ve maluliyet tespitine ilişkin sağlık kurulu
raporları ve buna ilişkin tıbbi bilgi ve belgeler, sigortalı dosyası ile
birlikte 1800 günü bulunan sigortalıların en son sigortalılık statüsüne göre
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında sigortalı olanlar için Bağımsız ve Hizmet Akdiyle
Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığına; 1800 günden az prim ödeme gün sayısı
bulunanlar için prim gün sayısı borçlanmalarla tamamlanıyor olsa bile ve
4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar için ise 1800 günlük prim ödeme gün sayısı
dikkate alınmaksızın tamamı Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına
gönderilecektir.
Son statüsü 4/1-(c)
olanlar ile 2330 sayılı Kanunun 4/1-(d) bendi kapsamında aylık bağlama
işlemleri Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca, son statüsü 4/1-(a)
veya 4/1-(b) olanların gelir/aylık bağlama işlemleri Bağımsız ve Hizmet Akdiyle
Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığınca sonuçlandırılacaktır.
1.2. Gelir/Aylık
Bağlanacak Sigortalılık Statüsünün Tespiti
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında
sigortalı olup, ilgili mevzuatına göre gelir/aylık bağlanması koşulları
oluşanlara, sigortalılık statüsüne göre tabi olduğu mevzuat hükümleri
uygulanarak 2330 sayılı Kanun uyarınca gelir/aylık bağlanacaktır.
Herhangi bir sigortalılık statüsüne göre gelir/aylık
bağlama koşullarının oluşmaması halinde 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi hükümleri uygulanarak aylık bağlanacaktır.
1.3. Bağlanacak
Gelir/Aylıklara Esas Hizmetlerin Değerlendirilmesi
Gelir/aylık
bağlanabilmesi için, sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve
prime ilişkin borcunun olmaması şartı aranmayacaktır.
Bağlanacak gelir/aylıklarda, sigortalıların farklı
sigortalılık statülerinde geçen hizmetleri, genel sağlık sigortası primi dahil,
prim ve prime ilişkin borcu olup olmadığına bakılmaksızın hizmet bildirme ve
birleştirme işlemlerinde, aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde ve aylığın
hesabında (gün ve kazanç olarak) dikkate alınacaktır.
Örnek: Kanunun 4/1-(a) bendi
kapsamında sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde vefat eden sigortalının 4/1-(a)
bendi kapsamında 930 prim gün sayısı, 4/1-(b) bendi kapsamında ise 1600 prim
günü bulunmakla birlikte 600 günlük süreye ilişkin prim ve prime ilişkin borcu
vardır. Bu durumda sigortalının prim borcu bulunan süreler de dikkate alınarak
hizmet bildirimi yapılacak ve her iki statüdeki hizmeti birleştirilerek toplam
2530 prim gün sayısı üzerinden hesaplanan aylıklar, ölüm tarihini takip eden ay
başından itibaren başlatılacaktır.
1.4. Vazife Malullüğü
Aylıklarına İlişkin Usul ve Esaslar
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki
sigortalılar ile ilk defa 2008 yılı Ekim ayından sonra 4/1-(c) bendi kapsamında
sigortalı olanların eş, çocuk, ana ve babalarına Kanunun 34. maddesi; 2008 yılı
Ekim ayından önce 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlar ile herhangi bir
sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların eş, çocuk, anne ve babalarına ise
mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunun hükümleri esas alınarak gelir
ve/veya aylık bağlanacaktır.
Hak sahibi eş ve çocuğa bağlanacak aylığın toplam tutarı
malulün ya da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olmayacaktır.
Ayrıca, ana ve babalara, ilgili kanunlarda öngörülen
şartlar aranmaksızın gelir/aylık bağlanacak ve ana/babaya bağlanacak aylıklar
dosyadaki diğer hak sahiplerinin gelir/aylıklarında herhangi bir azalmaya neden
olmayacaktır.
Örnek: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında
sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde vefat eden sigortalının eşi ve iki öz çocuğu
ile annesi aylığa hak kazanmıştır. Bu durumda;
Eş : % 50
Çocuk : % 25
Çocuk : % 25
Ana : % 25
olarak belirlenecek ancak, hak sahiplerinin toplam hisse tutarı % 100’ü
aştığından hak sahiplerine,
Eş : 2/5
Çocuk : 1/5
Çocuk : 1/5
Ana : 1/5
oranlar üzerinden bulunan aylıklar %25 arttırılacak, bulunan tutar ile 2330 sayılı
kanuna göre tespit edilecek taban aylık tutarı mukayese edilerek, ödenmesine
karar verilen aylık miktarının paylaştırılmasında eşe 2/4, çocuklara 1/4,
anneye ise 1/5 karşılığı bulunan tutar üzerinden ödeme yapılacaktır.
Sigortalılık statüsüne göre hesaplanan gelir/aylık
miktarı, tabi olunan sosyal güvenlik mevzuatı esas alınarak ilgisine göre
Kanunun 34. maddesindeki veya 5434 sayılı Kanunun mülga 68. maddesindeki
hisseler üzerinden hak sahiplerine dağıtılacak ancak, dosyada ana/baba ile
birlikte eş ve/veya çocukların bulunması halinde; ana/babanın hissesi tüm hak
sahipleri üzerinden, eş ve/veya çocukların hissesi ise ana/baba dikkate
alınmaksızın söz konusu maddelerde göre tespit edilecektir.
Sigortalılık statüsüne göre hesaplanan gelir/aylıklar
2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle % 25 oranında arttırılacaktır.
% 25 artırımlı sigortalı aylığı; eş ve/veya çocuklara
aylığın tamamı ödenecek şekilde, ana/babaya ise ilgili mevzuatına göre
belirlenen hissesi üzerinden dağıtılacak, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki
sigortalılara veya hak sahiplerine 667 sayılı KHK taban aylığının
dağıtılmasında da yine aynı usuller esas alınacaktır. Bu şekilde hesaplanan
aylıklardan yüksek olan aylık ilgililere ödenecektir.
Hazineden tahsil edilecek tutarın tespitinde; ana/babaya
ödenen aylığın tamamı, eş ve/veya çocuklara ise ödemeye esas tutar ile
hisseleri karşılığı hesaplanan tutar arasındaki fark miktarı dikkate
alınacaktır.
İlgili mevzuatına göre hak sahibi eş ve kız çocuklarına
evlenme ödeneği/evlenme ikramiyesi hesaplanmasında 667 sayılı KHK hükümleri
doğrultusunda hesaplanarak ödenmekte olan gelir/aylık miktarı esas alınacaktır.
667 sayılı KHK kapsamında birden fazla gelir ve/veya
aylığa hak kazanılması durumunda, Kanunun 54. maddesi hükümleri ikinci fıkra hariç
olmak üzere aynı sigortalıdan hak kazanılan gelir ve/veya aylıklar için
uygulanacaktır. 667 sayılı KHK kapsamında gelir/aylık bağlanacak olanların,
gerek kendi çalışmalarından gerekse başka hak sahipliği durumundan gelir/aylık
alıyor olması veya daha sonraki bir tarihte gelir/aylığa hak kazanmaları
halinde Kanunun 54. maddesi, geçici 7. maddenin beşinci fıkrası ile 5434 sayılı
Kanunun mülga 94. maddesi hükümleri sadece 667 sayılı KHK kapsamı dışında
bağlanmış/bağlanacak gelir/aylıklar için uygulanacaktır.
Hak sahiplerinin durum değişiklikleri sonucunda dosyadaki
diğer hak sahiplerinin ikinci karar işlemleri de bu usul ve esaslar
çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.
4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara veya hak
sahiplerine 667 sayılı KHK kapsamında bağlanacak gelir/aylık miktarları;
gelir/aylık başlangıç tarihi 31.12.2016 tarihine kadar olanlara aşağıda yer
alan ve 0,093259 memur maaş katsayısına göre hesaplanan tablodaki miktarla, bu
tarihten sonra olanlara ise gelir/aylık başlangıç tarihindeki miktarla mukayese
edilecektir. Ölüm gelir/aylıklarında ölüm tarihindeki tutarlar dikkate
alınacaktır.
Öğrenim
Durumu |
Memuriyet
Derecesi |
Maluliyet
Derecesi |
||||||||
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
|||||
4 yıllık yüksekokula kadar |
10/1 |
3.203,36 |
3.003,16 |
2.802,95 |
2.602,74 |
2.402,53 |
2.302.42 |
|||
4 yıllık yüksekokul ve üzeri |
8/1 |
3.213,81 |
3.012,95 |
2.812,09 |
2.611,22 |
2.410,36 |
2.309,93 |
|||
Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca ilgililere
aylık bağlanırken, 3713 sayılı kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (h)
bendinde öğrenim durumlarına göre erbaş ve erler için öngörülen özel başlangıç
derece ve kademeleri esas alınarak, sivil vazife malulleri için belirlenmiş
hesaplama yöntemine göre aylıklar hesaplanacaktır.
667 sayılı KHK
kapsamında bağlanan gelir/aylıkların arttırılmasında, ilgili sigortalılık
halindeki aylık artışları esas alınacaktır.
1.5. Vazife Malullüğü
Sevk ve Tespit İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar
15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve
terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle tedavisi
tamamlandıktan sonra malul olduğu yönünde talepte bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b)
bendi kapsamındaki sigortalılardan işten ayrılma koşulu aranmaksızın aylık
bağlanması için yazılı istekleri alınacak ve bunların sevk işlemi gün sayısına
ve sigortalılık süresine bakılmaksızın müracaat ettikleri ünite tarafından
sonuçlandırılacaktır.
Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki
sigortalıların başvuruda bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal
güvenlik merkezlerince tedavileri Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti
sunucularında yapılmış olanlar söz konusu hastanelerden (tedavi görülen hastane
ile sevk için müracaat edilen ünitenin farklı illerde olması durumunda,
sigortalının bulunduğu ildeki yetkili hastane), tedavisi Kurumca
yetkilendirilmemiş hastanelerde yapılanlar ise bu hastanelerden alacakları son
durumunu belirtir ayrıntılı sağlık kurulu raporuna göre işlemler
sonuçlandırılacaktır.
Yönetim Kurulumuzun 22.9.2016 tarihli ve 2016/326 sayılı
Kararı ile 15.7.2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile
bu eylemin devamı niteliğindeki eylemlerle sınırlı olmak üzere, Kurumumuzca
yetkilendirilmiş hastaneler dışında düzenlenmiş olsa dahi mevcut sağlık kurulu
raporlarının maluliyet tespit işlemlerinde dikkate alınmak suretiyle
değerlendirilmesine karar verilmesi nedeniyle, maluliyet tespiti işlemleri bu
doğrultuda yürütülecektir.
Sigortalıların maluliyet durumlarının tespiti amacıyla
Kurum sağlık kurulunca ara karar verilerek ek bilgi ve belge istenenlerle
ilgili olarak ara karar gereğinin yerine getirebilmesini teminen
ara kararlar sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine
gönderilmiş ve/veya gönderilecektir. Bu kapsamda, sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince sigortalılara her türlü iletişim
yöntemi kullanılmak suretiyle söz konusu bildirimler geciktirilmeksizin
yapılacak ve temin edilen sağlık kurulu raporları aynı şekilde bekletilmeksizin
Genel Müdürlüğümüzün ilgili Başkanlığına gönderilecektir.
Herhangi bir kapsamda sigortalılığı bulunmayanların aylık
bağlanmasına ilişkin talep, bilgi ve belgeleri ile Kanunun 4/1-(c) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kamu görevlilerinin son durumlarını belirtir
Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu
raporları, çalıştıkları Kurum aracılığı ile Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığına gönderilecektir.
Maluliyet değerlendirmesi, Maluliyet ve Sağlık Kurulları
Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan Kurum Sağlık Kurulunca yapılacaktır.
Maluliyet değerlendirmesinde, Kanunun 25. maddesi gereğince malul olup
olmadığı, malul ise bakıma muhtaç olup olmadığı ile 13.7.1953 tarihli ve 4/1053
sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Vazife Malullüklerinin
Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamnameye göre maluliyet derecesinin tespiti
istenecektir.
1.6. Kanunun 4/1-(c)
bendi Kapsamında Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanacak Sigortalıların Emeklilik
İkramiyeleri
667 sayılı KHK’nin 7. maddesinin birinci fıkrası
kapsamına giren sivillerden 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalılığı bulunan ve
5434 sayılı Kanun kapsamında emeklilik ikramiyesine müstahak olanların
emeklilik ikramiyeleri, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil)
115 katından az olmamak üzere, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi hükümleri esas alınarak ödenecektir.
Yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve
başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malul olanlar ile
ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek Devlet memuru aylığı üzerinden,
diğerlerine mevcut aylıkları üzerinden otuz yıl hizmet yapmış gibi emekli
ikramiyesi ödenecektir.
Kendilerine bu şekilde
emekli ikramiyesi ödenen 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan malul
olanlara veya hayatını kaybeden hak sahiplerine ayrıca ek tazminat
ödenmeyecektir.
1.7. Nakdi Tazminat
ve Ek Tazminat Ödemesi
Hayatını kaybedenlerin mirasçılarına, malul hale gelen ya
da yaralananlara, 2330 sayılı Kanun uygulanmak suretiyle ilgili kurumlarca
nakdi tazminat ödenecektir.
Bunlardan emekli
ikramiyesine müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri
yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak şekilde malul
olanların kendileri ile ölenlerin kanuni mirasçılarına en yüksek Devlet memuru
aylığının (ek gösterge dahil) 170 katı tutarında, diğer malullere ise en yüksek
Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katı tutarında ek tazminat,
nakdi tazminata ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından
ödenecektir.
2. 15 Temmuz
Gazilerine İlişkin İşlemler ve Sağlanan Haklar
15.7.2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından
gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı
niteliğindeki eylemler sebebiyle yaralananlara ilişkin haklar 667, 670 ve 675
sayılı KHK’lar ile düzenlenmiştir.
En son Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında
sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde gerçekleşen eylemler sebebiyle malul
olduğuna karar verilen yaralılardan; işten ayrılış veya işyerini kapatma ya da
devretme ve/veya tahsis talep şartını yerine getirmeyenler ile bu şartları
yerine getirenlerden aylık başlangıç tarihinden önce çalışması bulunanlar için
bu şartlar aranmaksızın maluliyete esas rapor tarihini takip eden ay başından
itibaren aylık bağlanacaktır. Anılan sigortalılardan maluliyete esas sağlık
kurulu rapor tarihine ve/veya aylık başlangıç tarihine kadar çalışması devam
edenlerin tahsis talep tarihlerinin aylık başlangıç tarihinden bir gün öncesi
olduğu kabul edilerek bu tarihe kadar geçen hizmetler aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınmakta ve aylıklar maluliyete esas sağlık kurulu rapor
tarihini takip eden ay başından başlatılmaktadır. Aylık başlangıç tarihini
içine alan ya da bu tarihten sonra geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi
gereken durumda olan sigortalılara, aylık başlangıç tarihinden sonraki
dönemlere dair geçici iş göremezlik ödemesi yapılmayacaktır.
15 Temmuz gazilerinden gerek malul olmadıklarına karar
verilenler, gerekse maluliyet tespiti süreci devam edenlerin dosyaları için “Oracle” sisteminde “DG” (Demokrasi Gazileri) kodu, yine bu
olaylar kapsamında şehit olanların hak sahipleri ile malul sayılarak tarafına
primsiz ödemeler kapsamında bağlanan aylıklar için “DŞ” (Demokrasi
Şehidi/Malulü) kodu açılarak, bunların ilgili KHK’lar ile tanınan haklardan
yararlanmaları sağlanmaktadır.
“DG” kodu aylık bağlanmasına müstahak olmayan gaziler
için kullanıldığından, bunlara vazife malullüğü aylığı bağlanmayacak olup,
ünitelere müracaat eden bu kapsamdaki gazilerimize aksi yönde bilgi
verilmemesine özen gösterilecektir.
Oracle sisteminde “DG” ve
“DŞ” koduyla tutulan kayıtlara ilişkin hak sahipliği belgelerinin sosyal
güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince mutlaka Oracle sisteminden alınarak verilmesi, 4/1-(c) ve primsiz
statüsünde bulunanlar için manuel belge düzenlenmemesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, talep edilen hak sahipliği belgeleri;
- Sosyal güvenlik il müdürlüklerince verilmesi halinde il
müdürü veya il müdür yardımcısı,
- Sosyal güvenlik merkezlerince verilmesi halinde
doğrudan merkez müdürü,
- Genel Müdürlükçe verilmesi halinde ise en az şube
müdürü, düzeyinde imzalanacaktır.
Ayrıca, DG dosyası açılan gazilerin ek ödeme, eğitim
öğretim yardımı gibi tüm işlemleri Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığınca yürütülecektir.
Aylık bağlanan veya aylık bağlama şartları oluşmayan
gazilere İçişleri Bakanlığınca nakdi tazminat ödeneceğinden, anılan
sigortalılar Genel Müdürlüğümüzce İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğüne bildirilmektedir.
DG dosyası bulunan gazilerden daha sonra 667 veya 684
sayılı KHK’lar kapsamında 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylığa hak kazanması
durumunda aylık bağlandıktan sonra Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığına bildirilecek ve DG dosyaları iptal edilecektir.
Ayrıca, 667 sayılı KHK kapsamında vazife malullüğü aylığı
bağlandıktan sonra itiraz veya Kurum Sağlık Kurulunca öngörülen kontrol
muayenesi sonucuna göre 667 sayılı KHK’dan 684 sayılı KHK’ya derecesi,
dolayısıyla aylık miktarı değişen gazilerimizin dosyaları aylığın ödeneceği
statüye göre ilgili Başkanlığa gönderilecektir. Gazilerin asıl dosyaları ödeme
yapan Başkanlıkta muhafaza edilecek, ödeme yapacak Başkanlığın değişmesi
halinde asıl dosya ilgili Başkanlığa gönderilecektir.
2.1. Aylık
Bağlananlara Sağlanan Haklar
15 Temmuz şehit ve gazilerine aylık, emeklilik ikramiyesi
ve nakdi tazminat dışında sağlanan diğer haklar aşağıda açıklanmıştır:
Ek Tazminat: Emekli ikramiyesine
müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve
başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak şekilde malul olanların
kendilerine en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 170 katı
tutarında, diğer malullere ise en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge
dahil) 115 katı tutarında ek tazminat, nakdi tazminata ilişkin usul ve esaslar
çerçevesinde maluliyet dereceleri esas alınarak,
- Başkasının yardım ve desteğine muhtaç olan malullere
150.613,00 TL,
- Diğer malullere ise 101.885,00 TL,
Olmak üzere İçişleri
Bakanlığı koordinesinde ilgili valiliklerce ödenmektedir.
Ödemelerin Haczedilememesi: Aylık bağlananlar ile
bunların hak sahipleri veya kanuni mirasçılarına ödenen gelir, aylık emekli
ikramiyesi, nakdi tazminat ve ek tazminatlar haczedilemeyecek, bir başka
deyişle bunlardan kesinti yapılmayacaktır.
Bakım Ücreti: Başkasının yardım ve
desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul
olduğu tespit edilenlere, otuz günlük asgari ücretin (asgari geçim indirimi
hariç) net tutarının iki katı (2016 yılı için 2.354,92 TL) her ay aylıklarıyla
birlikte ayrıca ödenmektedir.
Bu haktan sadece başkasının yardım ve desteği olmadan
yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan gazilerimiz
yararlanacak olup, vefatları halinde hak sahiplerine bu ödemeler intikal
ettirilmeyecektir.
Sağlık Yardımı: Aylık bağlanan
gaziler ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler Kurumca sağlanacak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanacaktır. Bu kapsamda, ilaç, ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri ile
yardımcı üreme yöntemi ve tedavilerinde katılım payı ve ilave ücret
alınmayacak, gazilerimizin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü
ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri
herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumumuzca karşılanacaktır.
Eğitim ve Öğretim Yardımı: Gaziler ile
gazilerimizin kız/erkek çocuk ayrımı olmaksızın ilköğretimde 18, ortaöğretimde
20, yükseköğretimde ise 25 yaşını doldurmamış çocukları ile 5580 sayılı Özel
Öğretim Kurumları Kanununun 2. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi
kapsamında faaliyet gösteren özel eğitim okullarında eğitim alan çocuklarına da
belirtilen eğitim durumu ve yaş koşullarına göre yılda bir defa eğitim ve
öğretim yardımı ödenecektir.
Söz konusu yardımın ödenebilmesi için öğrenim durumunu
gösterir belge ile birlikte Kuruma yapılan talep şartı kaldırıldığından,
ödemeler her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere, ilgili eğitim-öğretim
yılının Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı ve aynı eğitim-öğretim
yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak (Öğrenim seviyeleri web servisi
aracılığı ile tespit edilecektir.) 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında hak
sahiplerine toptan ödenecektir.
Ek Ödeme: Gazilerimize aylık bağlanmasına esas
olan tarihten geçerli olmak üzere maluliyet dereceleri ve göstergeleri esas
alınarak, her yılın ilk üç ayı içerisinde ve yılda bir defaya mahsus olmak
üzere ek ödeme yapılacaktır. Bu haktan yararlanmak için Kuruma müracaat şartı
bulunmamaktadır.
İstihdam Hakkı: Gazilerimizin kendileri
veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya
kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamuda istihdam edilecektir.
Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığına (Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine) müracaat
edilmesi gerekmektedir.
Faizsiz Konut Kredisi: Malul gazilerimiz bir
konut ile sınırlı olmak üzere faizsiz konut kredisi hakkından
faydalanacaklardır.
Bu haktan yararlanabilmek için Kurumumuzdan alınacak hak
sahipliği belgesi ile Ziraat Bankası Şubelerine başvurulması gerekmektedir
(Faizsiz konut kredisinin 2018 yılı için tutarı 114 bin TL’dir).
Ücretsiz Seyahat Hakkı: Kendileri, eşleri,
evli olmayan ve 25 yaşını doldurmamış çocukları, anne ve babaları yurtiçinde
Devlet Demiryollarında, Denizyolları Şehir Hatlarında ve belediye toplu taşıma
araçları ile belediye tarafından kurulan şirketler veya özel firmalar
aracılığıyla yaptırılan toplu taşıma işinde kullanılan araçlarda ücretsiz
seyahat hakkından yararlanabilecektir. Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir.
Elektrik ve Su İndirimi: Gazilerimiz, tahakkuk
ettirilecek su ücreti % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri
tarafından belirlenecek tarife üzerinden ve indirim oranı % 40’ı geçmemek üzere
belirlenen elektrik tarifeleri üzerinden indirimli su ve elektrik kullanım
hakkından yararlanabileceklerdir. Bu haklardan yararlanmak için ilgili
kurumlara müracaat edilmesi gerekmektedir.
2.2. Aylık Bağlama
Şartları Oluşmayanlara Sağlanan Haklar
Yaralanmakla birlikte Kurum sağlık kurulunca malul
olmadıklarına karar verilen gazilerimiz; sağlık yardımı, eğitim öğretim
yardımı, faizsiz konut kredisi, ücretsiz seyahat hakkı ile elektrik ve su
indiriminden malul sayılanlar ile aynı şekilde yararlanabilecek olup, aşağıdaki
haklardan da belirtildiği şekilde yararlanacaktır.
Nakdi Tazminat: 2330 sayılı Kanun ile
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, yaralanma derecelerine göre
belirlenecek tazminatın beş katı tutarında nakdi tazminat ödenecektir.
Yaralanma derecelerine göre nakdi tazminat tutarları 13.289,40 TL - 88.596,00
TL arasındadır.
Nakdi tazminat ödemeleri İçişleri Bakanlığı koordinesinde
ilgili valiliklerce gerçekleştirilmektedir.
Sağlık Müstahaklığı:
Bunlara
sigortalı olup olmadığına, prim borcu olup olmadığına veya aylık alıp
almadığına bakılmaksızın Kanunun 60/c-8 kapsamında sağlık yardımlarından
yararlanmaları için DG rumuzu ile sistemde kayıt oluşturulmuştur.
Ek Ödeme: Yaralılarımıza her yıl bir defaya mahsus
olmak üzere ve altıncı derecedeki vazife malulleri için öngörülen tutarda
ayrıca ek ödeme yapılacaktır.
Bu haktan yararlanmak için Kurumumuza müracaat edilmesine
gerek bulunmamaktadır.
İstihdam Hakkı: Bu kapsamdaki
yaralılarımızın kendileri veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu
yoksa kendisi veya anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir
kişi kamuda istihdam edilecektir. Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca; bunlara gazilik unvanı verilmiş olup; bunlardan
sağlık kurulu raporlarının ve buna ilişkin tıbbi bilgi ve belgelerinin Kurum
sağlık kurulunca incelenmesi sonucu malul olmadığına karar verilen
sigortalılara aylık bağlanmayacak ve ek tazminat/ikramiye ödenmeyecektir.
3. 684 sayılı KHK
Kapsamında Bağlanacak Aylıklarda Uygulanacak Usul Ve Esaslar
684 sayılı KHK’nın 1. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 21.
maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bendi kapsamında terör
eylemi nedeniyle yaralanmalarına rağmen malul sayılmamaları nedeniyle aylık
bağlanamayanlardan 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileriyle Dereceleri
Hakkında Nizamnameye göre derece tespiti yapılanlara aylık bağlanması
amaçlanmıştır. 21. maddenin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bendi
kapsamında yaralanmasına rağmen 1053 sayılı sayılı Nizamnameye göre derece
tespiti yapılamayanlar ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yaralananlara bu düzenleme
kapsamında aylık bağlanamayacaktır. Bu KHK sadece aylık bağlanmasına ilişkin
hükümleri düzenlemekte olup ilgililerin 3713 sayılı Kanun veya ilgili
mevzuatındaki diğer haklardan faydalandırılmalarına imkan tanımamaktadır.
684 sayılı KHK kapsamında 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin
Nevileriyle Dereceleri Hakkında Nizamnameye göre derece tespiti yapılanlara, bu
dereceleri esas alınarak aşağıda yazılı gösterge rakamlarının memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda, nakdi tazminat karar tarihini
takip eden ay başından başlamak üzere aylık bağlanacaktır.
Dereceler Göstergeler
1 22.382
2 20.821
3 19.259
4 17.698
5 16.136
6 14.616
Uygulamanın aşağıda
belirtilen esaslara göre yapılması gerekmektedir.
3.1. Başvuru Şekli ve
İstenilecek Belgeler
3.1.1. 684 sayılı KHK
kapsamında aylık bağlanması için ilgililer Nakdi Tazminat Komisyon Kararı ve
sağlık kurulu raporunu talep dilekçelerine ekleyerek sosyal güvenlik il
müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine veya Genel Müdürlüğe başvuruda
bulunacaktır.
3.1.2. Yapılacak başvuru
sonucunda, başvuru eki belgelerden yaralanmaya esas olayın 3713 sayılı Kanunun
21. maddesi kapsamında olup olmadığının ya da bulguların yaralanmaya bağlı olup
olmadığının tespit edilememesi halinde ilk müdahale raporu, ayrıntılı kaza,
idari tahkikat raporu, olay tutanağı ya da mahkeme kararı vb. belgeler Genel
Müdürlükçe ilgili kurumlardan ayrıca istenilecektir.
3.1.3. İlgililerin nakdi tazminat komisyon
kararının veya Genel Müdürlükçe yapılacak değerlendirmeye esas belgelerin eksik
olması durumunda istenilecek kurum ve kuruluşlar:
- Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı personeli için görev yapılan komutanlıklar,
- Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev
yapan muvazzaf personel için ilgili kuvvet komutanlıkları,
- Emniyet teşkilatı personeli için
Emniyet Genel Müdürlüğü,
- Erbaş ve erler için bağlı bulundukları
askerlik şubesi başkanlıkları,
- Sigortalılık statülerine
bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarınca istihdam edilen personel için ilgili
kamu kurum ve kuruluşları,
- Muhtarlar, kamu kurumları dışında
istihdam edilen sigortalılar, herhangi bir sigortalılık statüsüne tabi
çalışması bulunmayanlar ve güvenlik korucuları için İçişleri Bakanlığı İller
İdaresi Genel Müdürlüğüdür.
684 sayılı KHK gereği Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire
Başkanlığı bünyesinde yer alan Kurum Sağlık Kurulunca malullük ve engellilikte
görevin sebep ve tesiri bulunup bulunmadığı ile 1053 sayılı Nizamnameye göre
derece tespiti yapılacaktır. 1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti
yapılanların aylık bağlama işlemleri Genel Müdürlük ilgili daire başkanlığı
tarafından yapılacaktır.
3.2. Aylık Bağlayacak
Statü ve Birimin Tespiti
1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılanların
aylığa hak kazandıkları tarihe kadar geçen hizmet süreleri dikkate alınarak,
sigortalılık başlangıç tarihlerine göre mülga 2829 sayılı Kanun hükmü uyarınca
son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan
sigortalılık statüsü ya da Kanunun 53. maddesi uyarınca en fazla hizmetin
geçtiği sigortalılık statüsü esas alınacak olup, hizmet sürelerinin eşitliği
halinde son sigortalılık statüsü esas alınarak anılan KHK hükümleri
uygulanacaktır.
Bu uygulamada, 3713 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi
kapsamında bulunanlar için 31.1.2017 tarihi esas alınacaktır.
3.3. Aylık Bağlama
İşlemlerinin Usul ve Esasları
3.3.1. Herhangi bir
sigortalılık statüsüne tabi hizmeti bulunanlara mevcut hizmeti üzerinden % 25
artırımlı olarak hesaplanacak aylık ile KHK kapsamında bağlanacak aylıklar
kıyaslanarak yüksek olan aylık ödenecektir. KHK’da yer alan gösterge sistemine
göre ödenen aylıklar memur maaş katsayısına göre, sigortalılık statüsüne göre
ödenen aylıklar ise kendi statüsündeki artış oranları esas alınarak
yükseltilecektir. Bu kapsamda aylık bağlanması işlemlerinde hiçbir şekilde 2330
sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
3.3.2. Herhangi bir sigortalılık
statüsünde aylık almakta iken, bu kapsamda aylığa hak kazananların KHK
kapsamındaki aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenmekte olan veya ödenebilecek
aylıkları % 25 artırılarak kıyaslama yapılarak ödenecektir. Kesilmiş olan
aylıklar, Kanunun 30. ve 27. maddesi hükümleri uygulanarak KHK kapsamındaki
aylık başlangıç tarihine taşınacaktır. Sigortalılık statüsüne göre ödenen bu
aylıklar sigortalılık statüsündeki artış oranları esas alınarak
yükseltilecektir.
3.3.3. Kıyaslama yapılacak
aylıkların hesaplamasında makam, yüksek hâkimlik, temsil, görev, kadrosuzluk
tazminatları ve 5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesi uyarınca ödenen ilave ödeme
tutarları dikkate alınmaksızın % 25 artırım yapılacaktır. % 25 artırıma dahil
edilmeyen bu unsurlar artırımlı aylığa ilave edildikten sonra karşılaştırma
yapılacaktır.
3.3.4. Bu kapsamda aylık
bağlanan kişilerin aynı olaya bağlı olarak sonradan malul hale gelmesi halinde,
KHK kapsamındaki aylık başlangıç tarihindeki durumu esas alınarak 3713 sayılı
Kanunun 21. maddesi kapsamında hesaplanacak vazife malullüğü aylığı, Kurumumuz
sağlık kurulu karar tarihini takip eden ay başından ödenecektir. Vazife
malullüğü aylığının başlangıç tarihi itibariyle de KHK kapsamında bağlanan
aylıklar kesilecektir.
3.3.5. 3713 sayılı Kanun
kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlananlardan, kontrol ya da devre
muayenesi sonucu maluliyeti sona erdiği değerlendirilenlerin KHK kapsamında
bulunup bulunmadığı da değerlendirilecek ve aynı kararda bu iki hususa yer
verilecektir. Bunlardan malul olmadıklarına karar verilenlerden KHK kapsamında
derece tespiti yapılanlara, vazife malullüğü aylığının başlangıç tarihindeki
(geçici 17. madde kapsamında bulunanlar için 31.1.2017 tarihindeki) durumu esas
alınarak KHK kapsamında hesaplanacak tutarın, aylık artışları ile artırılması
sonucunda bulunacak tutar üzerinden vazife malullüğü aylığının kesildiği
tarihten itibaren KHK kapsamındaki aylığı ödenecektir.
3.3.6. Kanunun 4/1-(c) bendi
ya da geçici 4. maddesi kapsamında sigortalı bulunanlardan, KHK kapsamında
aylık bağlananlara ilgisine göre Nakdi Tazminat Komisyon Kararı ya da KHK’nın
yürürlük tarihi itibariyle hesaplanan ikramiyeye esas hizmet süreleri için
emeklilik ikramiyesi ödenecektir.
3.3.7. KHK kapsamında aylık
bağlanması talebinde bulunanların işlemleri, görevden ve işten ayrılma ya da
işyeri kapatma şartı aranmaksızın sonuçlandırılacaktır.
3.3.8. Bu kapsamda aylık
bağlanmış olanların sonradan çalışmaya başlamaları ya da görevlerinden
ayrılmalarına gerek kalmaksızın aylık bağlanmış olanların çalışmaya devam
etmeleri halinde bu aylıkları kesilmeksizin, haklarında Kanunun 5. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre işlem yapılacaktır.
3.3.9. Bu kapsamda aylık
bağlanarak çalışmaya devam edenlerin ya da sonradan tekrar çalışmaya
başlayanların aylık bağlanması ya da toptan ödeme talebinde bulunmaları
halinde, KHK kapsamında aylığa hak kazandıkları tarihten sonra geçen hizmetleri
esas alınarak işlemleri yapılacaktır. KHK kapsamında aylığa hak kazandıkları
tarih öncesinde geçen hizmetleri hiçbir şekilde sonradan geçen hizmetlerle
birleştirilmeyecektir.
3.3.10. Kanunun geçici 4.
maddesi kapsamında haklarında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananlardan, bu
KHK kapsamında aylık bağlanmış olanların çalışmaya devam etmeleri ya da
sonradan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında çalışmaya başlamaları halinde sonraki
çalışmaları hakkında Kanunun geçici 4. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.
3.3.11. 684 sayılı KHK
kapsamında aylık almakta iken vefat edenlerin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlama
işlemlerinde, sigortalılık başlangıç tarihine bakılmaksızın Kanunun 34. maddesi
esas alınacaktır.
3.3.12.
Bu
kapsamda aylık bağlanması talebinde bulunan hak sahibi anne ve babalar için
Kanunun 34. maddesinde öngörülen şartlar aranmayacak ancak bağlanan aylıkların
hak sahiplerine paylaştırılmasında anılan madde hükümleri uygulanacaktır.
3.3.13. Bu kapsamda bağlanan
aylıklar ile diğer aylık ve gelirlerin birleşmesi halinde, Kanunun 54 ve geçici
7. maddeleri uygulanacaktır.
4. Kanunun Ek 15.
Maddesine Tabi Çalışanların Emeklilik İşlemleri
Kanunun ek 15. maddesi ile 442 sayılı Kanunun 74.
maddesinin ikinci fıkrasına göre güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılarak haklarında uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanacağı öngörüldüğünden bu sigortalılar malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortasından sağlanan haklardan yararlanacaktır.
4.1. Güvenlik korucularına Kanunun 26. maddesinde
öngörülen şartlarla aylık bağlanacak olmakla birlikte anılan sigortalıların
malul sayılma kriterleri diğer (4/1-(a)) kapsamındaki sigortalılardan
farklılaştırılmış olup, güvenlik korucularının veya valiliğin talebi üzerine
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi
sonucu, çalışma gücünün en az % 60’ını veya güvenlik koruculuğu görevine
başladıkları tarihte olmaması koşuluyla vazifelerini yapamayacak şekilde
meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen
güvenlik korucuları malul sayılacaktır.
Dolayısıyla, ek 15. madde kapsamında güvenlik korucusu
görevini yürütmekte olup, 1800 prim gün sayısını şartını yerine getiren
sigortalıların malullük tespiti ek 15. madde gereğince yukarıda açıklanan usul
ve esaslar çerçevesinde Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığında yer
alan sağlık kurulunca yapılacaktır.
Güvenlik koruculuğu görevini yürüten sigortalıların ek
15. madde kapsamında malullük durumlarının tespit edilebilmesine yönelik sevk
işleminin yapılmasında aranan 1800 gün prim ödeme gün sayısı şartının yerine
getirilip getirilmediğinin belirlenmesinde hem ek 15. madde kapsamında geçen
hem de diğer statülerde geçen hizmetlerin toplamı esas alınacaktır.
Güvenlik koruculuğu görevi herhangi bir sebeple sona
erdikten sonra malullük durumlarının tespiti için müracaatta bulunanlar
hakkında “vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği”
kriteri esas alınamayacağından, bu durumda olanların söz konusu taleplerine
ilişkin dosyalar Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına
gönderilmeyerek işlemler cari usullere göre sonuçlandırılacaktır.
Malullük sigortası
yönünden diğer hususlarda Kanun hükümleri uygulanacaktır.
4.2. Kanunun ek 15. maddesinin yürürlüğe girdiği
29.4.2017 tarihi itibariyle güvenlik korucusu olarak görev yapmakta olanlar ile
daha sonra bu kapsamda göreve başlayanlardan 55 yaşını doldurup en az 15 yıl
(5400 gün) bu görevde bulunmuş olanlara bu görevlerinden ayrılarak talepte
bulunmaları halinde ek 15. madde gereğince yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Buna göre, yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları
belirlenirken güvenlik korucusu olarak;
- Fiilen 15 yıl görev yapmak,
- Görev yapmakta iken 55 yaşını doldurmak,
şartları aranacaktır.
Söz konusu şartları yerine getiren güvenlik korucularının
yaşlılık aylıkları, valilik onayıyla görevleri ile ilişikleri kesildikten sonra
talepte bulunmaları halinde talep tarihini takip eden ay başından itibaren
başlatılacaktır. Ancak, bu kapsamda aylık bağlanacak olanların tahsis talep
tarihi itibariyle kendi sigortalılıklarından dolayı prim ve prime ilişkin
borçları olması durumunda aylık başlangıç tarihi cari usullere göre
belirlenecektir.
Kanunun ek 15. maddesi gereğince yaşlılık aylığı
bağlanacak olanların, aylık bağlamaya esas mükteza
maddesi “5510/Ek 15” olacaktır.
29.4.2017 tarihinden önce görevi sona erenler ile bu
tarih itibarıyla 5510 sayılı Kanun kapsamında emekli, yaşlılık veya malullük
aylığı ya da 442 sayılı Kanunun mülga ek 16. maddesi veya 2330 sayılı Kanun
kapsamında aylık bağlanmış olanlar hakkında Kanunun ek 15. maddesi hükümleri
uygulanmayacaktır.
Ek 15. maddenin dördüncü fıkrasında yer alan 15 yıl
güvenlik koruculuğu görevinde bulunma şartı 5400 prim ödeme gün sayısını ifade
etmekte olduğundan ek 15. maddeye göre yaşlılık aylığı bağlanacak güvenlik
korucuları için 15 yıl sigortalılık süresi aranmayacaktır.
5400 prim ödeme gün sayısı şartının güvenlik koruculuğu
görevinden farklı bir görevde/işyerinde 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c)
statüsünde yerine getirilmiş olması halinde ek 15. maddenin dördüncü fıkrası
gereği aylık bağlanmayacak, bunların aylığa hak kazanma koşulları Kanunun
ilgili hükümleri gereğince belirlenecektir.
Güvenlik korucularına Kanunun ek 15. maddesinin dördüncü
fıkrasında yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca terör suçlarından hüküm
giymemiş olmak şartı aranacak olup, hüküm giymeden önce aylık bağlanmış olması
halinde de bağlanan aylık kesilecek ve Kanunun 96. maddesi kapsamında fazla ve
yersiz ödenen miktarlar borç kaydedilecektir. Söz konusu tespitler
valiliklerden temin edilecek adli sicil ve adli sicil arşiv kaydına istinaden
Kurumumuzca yapılacaktır. Diğer taraftan, bu kapsamda haklarında dava süreci devam
ettiği tespit edilenlerin aylıkları bağlanmayarak mahkeme kararının sonucuna
göre işlem yapılacaktır.
4.3. Güvenlik
korucularının, Kanunda öngörülen hak sahipleri aynı Kanunun ölüm sigortasından
sağlanan hak ve yardımlarından 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar ile aynı
şartlarla yararlanacaktır. Dolayısıyla, güvenlik korucularının eşleri dışında
çocuklarına, ana ve babasına 442 sayılı Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı
bağlanmamakta iken Kanunun ek 15. maddesi kapsamındaki güvenlik korucularının
eşinin yanı sıra çocukları ile ana ve babasına da Kanunda öngörülen koşulların
gerçekleşmesi halinde ölüm sigortasından aylık bağlanmasına imkan sağlanmıştır.
Ek 15. madde kapsamındaki güvenlik korucularının hak
sahipleri hakkında Kanunun ölüm sigortasına ilişkin maddeleri gereğince işlem
yapılacaktır.
Buna göre, güvenlik koruculuğu görevinde iken ya da bu
görevi sona erdikten sonra herhangi bir statüde çalışması olmayan veya görevi
sona erdikten sonra Kanunun diğer statülerine tabi iken ölen sigortalıların hak
sahiplerine hangi kapsamda aylık bağlanacağının tespitinde tabi olunan son
statü esas alınacaktır.
4.4. Kanunun ek 15.
maddesinin son fıkrasında, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu
Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı öngörüldüğünden, gerek Kanunun ek 15.
maddesine gerekse Kanunun diğer hükümlerine göre aylığa hak kazanan güvenlik
korucularının aylık hesabı Kanunun ilgili maddeleri gereğince yapılacaktır.
4.5. Güvenlik
korucularının birden fazla gelir ve/veya aylığa hak kazanması durumunda Kanunun
54. ve geçici 7. madde hükümleri uygulanacaktır.
4.6. 690 sayılı KHK ile
5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin dördüncü fıkrasına 29.4.2017 tarihinden
itibaren eklenen (k) bendi ile 442 sayılı Kanunun 74. Maddesine göre
görevlendirilen güvenlik korucularının yaşlılık ve emekli aylıkları kesilmeden
ayrıca güvenlik koruculuğu yapmaya devam edilmesine imkân sağlanmıştır.
Bu durumda, 5335 sayılı Kanununun 30. maddesinin dördüncü
fıkrasına 29.4.2017 tarihinden itibaren eklenen (k) bendi hükmü uyarınca,
Kurumumuzca gerek Kanunun ek 15. maddesi kapsamında gerekse Kanunun 4/1-(a),
4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında yaşlılık veya emekli aylığı almakta olanlardan
442 sayılı Kanunun 74. maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularına
5335 sayılı Kanunun 30. maddesindeki istisnalar arasında yer verildiğinden,
bunların yaşlılık veya emekli aylıkları kesilmeyecek, bunlar hakkında Kanunun
30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmayacak,
çalıştıkları süre zarfında 80. maddeye göre belirlenen prime esas kazançları
üzerinden 81. madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası primi alınmayacaktır.
4.7. Güvenlik
korucularının Kanunun ek 15. maddesi kapsamında aylık bağlama işlemleri anılan sigortalıların
son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik
merkezlerince gerçekleştirilecek olup, buna ilişkin program revizyonları
tamamlanıncaya kadar aylık bağlama işlemleri kontrolsüz giriş programları
aracılığıyla sonuçlandırılacaktır.
4.8. 690 sayılı KHK ile
442 sayılı Kanunun ek 16. maddesi ile görevleri ile ilişikleri devam etmekte
iken 55 yaşını dolduran ya da vefat eden güvenlik korucularından 15 yıl ve
üzerinde hizmeti bulunanlara aylık bağlanması, ek 17. maddesi ile aylık
bağlanması koşulları oluşmayanlara tazminat ödenmesi ya da görevle bağlantısı
devam ederken herhangi bir nedenle vefat eden korucuların hak sahiplerine ölüm
yardımı ödenmesine ilişkin hükümler 29.4.2017 tarihi itibariyle yürürlükten
kaldırılmıştır.
Ancak, 442 sayılı Kanununa 690 sayılı KHK ile eklenen
geçici 4. madde ile 29.4.2017 tarihinden önce güvenlik koruculuğu görevi sona
ermiş olanlardan mülga ek 16. veya mülga ek 17. madde hükümleri kapsamında
aylık bağlanmasına, tazminat veya ölüm yardımı ödenmesine hak kazananlar
hakkında mülga madde hükümlerinin uygulanmasına devam edeceği, mülga ek 16.
madde kapsamında aylık bağlanmasına hak kazanan güvenlik korucularının vefatı
halinde, Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine, müracaat tarihini takip eden
ay başından itibaren aylık bağlanacağı ve geçmişe dönük herhangi bir ödeme
yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, her ne kadar 442 sayılı Kanunun ek 16. ve ek
17. maddeleri yürürlükten kaldırılmış ise de geçici 4. madde hükmü uyarınca,
maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 29.4.2017 tarihi itibariyle güvenlik
koruculuğu görevi sona ermiş olanlardan (fiilen görevinden ayrılmış, görevine
son verilmiş ya da vefat etmiş) güvenlik korucularının kendilerine veya hak
sahiplerine, mülga ek 16. madde ile belirlenmiş esaslar dahilinde aylık
bağlanması ve mülga ek 17. maddedeki esaslar dahilinde tazminat ödenmesi ya da
ölüm yardımı ödenmesi işlemleri yapılmaya devam edilecektir.
Haklarında 442 sayılı Kanunun geçici 1., 2. ve 3.
maddeleri uyarınca mülga ek 16. madde hükümlerine göre aylık bağlanan güvenlik
korucuları ve hak sahipleri hakkında da geçici 4. madde hükümleri
uygulanacaktır.
690 sayılı KHK’nın yürürlük tarihi olan 29.4.2017
tarihinde fiilen görevde bulunan ya da sonradan göreve başlatılan güvenlik
korucuları hakkında mülga madde hükümlerin uygulanmasına imkan bulunmamaktadır.
Öte yandan, 442 sayılı Kanuna eklenen geçici 4. madde
uyarınca, düzenleme öncesinde güvenlik korucusunun, görev süresi içinde 15 tam
hizmet yılı bulunmakta iken ya da bu kapsamda Kurumdan aylık almakta iken vefat
etmesi halinde sadece dul eşe % 75 oranında aylık intikali öngörülmüş ise de,
bu defa geçici 4. madde ile maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra müracaat
şartına bağlı olarak Kanuna göre hak sahibi sayılan ve eş dışındaki çocuk, anne
ve babaya da müracaat tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık
bağlanması hakkı tanınmıştır.
Bu kapsamda, aylık talebinde bulunan hak sahipleri
Kanunun 34. maddesinde öngörülen koşulları taşımaları ve 442 sayılı Kanunun
mülga ek 16. maddesinde öngörülen terör suçlarından hüküm giymemiş olmaları
koşuluyla aylığa hak kazanacaktır. KHK’nın yürürlük tarihinden öncesine ilişkin
olarak herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
Diğer taraftan; 690 sayılı KHK’nın yürürlük tarihinden önce
görevinden ayrılan ve 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde
bulunan güvenlik korucularının işlemleri geçmişte yapıldığı şekilde
sonuçlandırılacaktır.
4.9. 442 sayılı Kanunun ek
16. maddesi 29.4.2017 tarihinde yürürlükten kalkmış olup bu tarihten önce ölüm
aylığı bağlanan eşlere ödenecek aylık miktarı Kanunun 34. maddesi esas alınarak
yeniden belirlenecektir. Bu kapsamda aylıkları % 50 oranında azaltılarak ödenen
dul eşlerin dosyaları tespit edilerek oran yükseltme işlemleri re’sen yapılacaktır.
Evlenmesi nedeniyle aylıkları kesilen eşlerden sonradan
boşanan, evliliğin fesih ya da butlanına karar verilerek aylık talebinde
bulunanlardan, geçici 4. maddenin yürürlük tarihinden sonra müracaat edenlere
müracaat tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık
bağlanacaktır.
Kanunun 34. maddesi esas alınarak vefat eden güvenlik
korucularından dolayı aylık bağlanacak hak sahiplerinin aylık oranlarına
ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir.
Örnek 1: Eş kendi
çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığı alıyor ise hissesi % 50,
Örnek 2: Eş İş-Kur tarafından düzenlenen meslek
edindirme kurslarına katılıyor ve hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile
genel sağlık sigortası prim ödeniyor ise ölüm aylığı hissesi % 75,
Örnek 3: Eş çalışmıyor ya da kendi
sigortalığından dolayı gelir/aylık almıyor ise aylık oranı % 75,
Örnek 4: Hak sahibi durumunda eş ve 1 çocuğun
bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;
Eşin (% 50) : 2/4
Çocuğun (% 25) : 1/4
Örnek 5: Hak sahibi durumunda anasız ve babasız
2 çocuğun bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;
1.Çocuğun (% 50) :
2/4
2.Çocuğun (% 50) :
2/4
Örnek 6: Hak sahibi durumunda eş, anne ve
babasız kalan 1 çocuk ve 2 çocuğun bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;
Eş (%50)
: 2/6
Anne ve babasız kalan
çocuk (%50) : 2/6
Çocuk (%25) :
1/6
Çocuk (%25) :
1/6
Örnek 7- Hak sahibi olarak
kendi sigortalılığı nedeniyle aylık/gelir almayan ya da zorunlu sigortalılığı
gerektirecek çalışması bulunmayan eş ile güvenlik korucusunun ana ve babasının
bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;
Eşin (%75) : 6/8
Annenin (%12,5) : 1/8
Babanın (%12,5) : 1/8
Olacaktır.
ONDÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
YERSİZ
ÖDEMELER
Kurumca işverenlere, sigortalılara,
isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak
sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen Kanun kapsamındaki
her türlü ödemelerin geri alınması Kanunun 96. maddesinde düzenlenmiş olup,
27.9.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkındaki Yönetmelik ise 2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Sigortalı ve hak sahiplerine yapılan fazla veya yersiz
ödemelerin tespit tarihinin Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim döneminden
önce olması halinde mülga kanun hükümleri, bu tarihten sonra olması halinde ise
Kanunun 96. madde hükümleri uygulanacaktır.
Kanunun 4/1-(a),
4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki sigortalılara fazla veya yersiz olarak
yapılan ödemelerle ilgili olarak Kanun ve anılan Yönetmelik hükümlerinin
uygulanmasında aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.
1. Yersiz Ödemelerin
Kapsamı
Kanunun 96. maddesi uyarınca;
- Geçici iş göremezlik, emzirme, evlenme ve cenaze
ödenekleri
- Yaşlılık ve ölüm toptan ödemeleri,
- Sürekli iş göremezlik ve ölüm gelirleri,
- Malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu aylıklarla birlikte
ödenen ek aylık ve ödemeler,
- Uzun ve kısa vadeli sigorta kollarından karşılanan yol,
gündelik ve refakatçi giderleri,
- Verese ödemeleri,
- 5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesine göre ödenen ek
ödeme (tütün ikramiyesi, eğitim-öğretim yardımı),
- Faiz ödemeleri,
- Emekli ikramiyeleri,
- Toptan ikramiye ödemesi,
ve bunların dışında Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler
yersiz ödemelerin kapsamını oluşturmaktadır.
Sigortalı ve hak sahiplerine fazla veya yersiz olarak
yapıldığı tespit edilen ödemeler ilgililerin kasıtlı veya kusurlu
davranışlarından doğabileceği gibi Kurumun hatalı işlemleri sonucu da ortaya
çıkabilmektedir. Bu durum, yersiz ödemeye esas alınacak süre ve faiz
uygulamasını etkilemektedir.
Yersiz ödemelere ilişkin faiz ve temerrüt faizi uygulamasında,
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri
uygulanacaktır.
Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen
ödemeler, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı
işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan
ödemelere ilişkin tutar, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren
hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte borç kaydedilecektir.
Yersiz ödeme, Kurumun
hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye
doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ
edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz,
yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu
süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte tahsil
edilecektir.
2. Yersiz Ödemelerin
Tespiti ve Değerlendirilmesi
Fazla veya yersiz ödemeler; kontrol, denetim, inceleme, Sayıştayca kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda
tespit edilir.
Sigortalılara veya hak sahiplerine yersiz ödenen gelir ve
aylıkların Kanunun 96. maddesine istinaden tahsili için yersiz ödemenin tespit
edildiği tarih borç miktarının belirlenmesi açısından önem arz etmektedir.
Genel olarak tespit tarihi, gelir veya aylığın baştan
beri iptal edilmesi, belli bir tarihten sonra kesilmesi veya belli bir aralık
için borç çıkarılması işlemlerine esas herhangi bir belgenin (soruşturma veya
inceleme raporları, değişik mercilerden gelen yazılar ….vb)
Kurum evrak kaydına girdiği tarih esas alınmak suretiyle bu tarihten geriye
doğru yersiz ödemenin sigortalı, hak sahibi veya Kurum
hatasından kaynaklanması durumuna göre 5 veya 10 yıllık sürede ödenen miktarlar
borç kaydedilecektir.
2.1. İlgililerin
Kasıtlı veya Kusurlu Davranışlarından Doğan Yersiz Ödemeler 2.1.1. Kapsam
İlgililere ödenek,
toptan ödeme, gider veya masrafların yapılması ile gelir veya aylıkların
bağlanması, ödenmesi ve yoklama yapılması sırasında;
- Kuruma verilen veya ibraz edilen belgelerle gerçeğe aykırı
bildirimde bulunulması,
- Örneği Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi
taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi,
- Kanunda öngörülen şartlar yerine gelmediği halde, sahte
bilgi ve belgelerle yardımlardan yararlandırılması ile gelir veya aylık
bağlatılması,
- Sahte hizmet kazandırılmak suretiyle, yardımlardan
yararlandırılması ile gelir veya aylık bağlatılması,
- Boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra
boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması,
- Gelir ve aylıklarının kesilmesi gerektiği halde durumun
gizlenmesi ve/veya bildirilmemesi,
- Sigortalılar ile gelir veya aylık alanlara yapılan
ödemelerden, hak sahipliği sona ermesine rağmen herhangi bir kişi tarafından
tahsilat yapılması,
sebeplerinden kaynaklanan yersiz ödemeler, ilgililerin
kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğan yersiz ödemeleri oluşturmaktadır.
23.6.2017 tarihli ve 30105 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanan “Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Fazla veya
Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.
maddesinin birinci fıkrasının sonuna “Ancak, sigortalılıklarının (b) bendinde
belirtilen süre içerisinde bildirim yükümlüleri tarafından Kuruma bildirilmesi
halinde ya da Kurum tarafından yeni bir gelir veya aylık bağlanması durumunda
ilgililer (b) ve (e) bentleri kapsamında kasıtlı veya kusurlu sayılmaz.”
cümlesi eklenmiştir.
Yönetmelik değişikliği öncesinde durum değişikliğine
ilişkin (sigortalının emekli olduktan sonra yeniden çalışmaya başlaması veya
sigortalıya yeni gelir veya aylık bağlanması durumu) bildirimin yersiz ödeme
yapılan sigortalı veya hak sahibi tarafından Kuruma yapılması zorunluluğu
aranmakta ve durum değişikliğinin gizlenmemesine veya bildirim yükümlüleri
tarafından bildirilmesine rağmen ilgililer tarafından taahhüt edilen 1 aylık
süre içerisinde Kuruma bildirilmemesi nedeniyle, borç çıkartma işlemlerinde
Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmakta, durumun
tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla on yıllık süre içinde yapılan
fazla veya yersiz ödemeler kanunî faizi ile birlikte tahsil edilmekteydi.
Ancak, yapılan Yönetmelik değişikliği ile Kanunun 7.
maddesinde tanımlanan sigortalılık başlangıç tarihlerinden itibaren 1 aylık
süre içerisinde Kurumumuza durum değişikliğini bildirmemiş olduğu tespit
edilenlerden; Kanunun 8. maddesinde sayılan bildirim yükümlüleri (işverenler,
kamu idareleri, kanunla kurulu meslek kuruluşları, vergi daireleri, esnaf ve
sanatkâr sicil müdürlükleri…) tarafından söz konusu 1 aylık süre içerisinde
durum değişikliği Kurumumuza bildirilmiş olanların kasıtlı ve kusurlu
sayılmayacağı kabul edilmiştir. Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının
sonuna eklenen hüküm ile bildirim yükümlüleri tarafından 1 aylık süre
içerisinde bildirim yapılması ya da Kurum tarafından yeni gelir veya aylık
bağlanması halleri kasıtlı ve kusurlu davranış kapsamında yer almayacağı için,
yersiz ödemelerin tahsilinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi gereği durumun tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla 5 yıllık
süre içinde yapılan fazla veya yersiz ödemeler dikkate alınacaktır.
23.6.2017 tarihli Yönetmelik değişikliği sonrası yersiz
ödemelerin tahakkuk ve tahsili işlemlerinde;
1) Gelir veya aylık almakta iken çalışmaya başlayan
sigortalıların, öncelikle durum değişikliğini Kurumumuza bildirip
bildirmediğine ilişkin kontrol yapılacak, bildirimin yapılmadığının tespit
edilmesi halinde bu defa bildirim yükümlüleri tarafından resmi yazı veya
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarının tescillerine ilişkin programlar
vasıtasıyla belirtilen 1 aylık süre içerisinde bildirim yapılıp yapılmadığının
tespiti yoluna gidilecektir.
Söz konusu sigortalıların sigortalılık başlangıç tarihi
ile Kurumumuza bildirim yapılan tarih arasında 1 aydan az süre bulunması
halinde Kuruma yapılması gereken bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği
kabul edilecek ve borçları Kurumumuzun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya
yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (b) bendi
kapsamında işlem yapılacaktır.
Örnek 1: Kurumdan 4/1-(c) kapsamında aylık
almakta iken 18.9.1998 tarihinden itibaren kamu kesiminde görev yaptığının
27.3.2015 tarihinde tespit edilmesi üzerine sigortalının Kuruma yapması gereken
bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile ilgili hakkında Kanunun
96. maddesinin (a) bendi gereğince tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilerek
1.4.2005-31.3.2015 tarihleri aralığında yersiz ödenen 138.929,03 TL aylık
tutarı ve 55.457,03 TL faizi olmak üzere toplam 194.386,06 TL borç
kaydedilmekte iken, Yönetmelik değişikliği sonrasında ilgiliye ait kayıtların
incelenmesinde; ilgili kamu idaresince sigortalının bildiriminin 25.9.1998
tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince
tespit tarihinden 5 yıl geriye gidilerek 1.4.2010-31.3.2015 tarihleri arasında
yersiz ödenen aylıkları 83.731,69 TL esas alınarak borç tahakkuk ve tahsil
işlemleri yapılacaktır.
Örnek 2: Kurumdan 1.1.2009 tarihinden itibaren
4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 12.4.2016 tarihinde 15.10.2010
tarihinden itibaren kamu işyerinde 5335 sayılı Kanunun 30. maddesine göre
4/1-(a) kapsamında çalışmaya başladığı tespit edilen ve tahsis numarasının son
rakamı “8” olan sigortalıya Kanunun 96. maddesinin (a) bendi gereği tespit
tarihinden 10 yıl geriye gidilerek 22.10.2010-21.4.2016 tarihleri arasında
ödenen tutar faizli olarak borç kaydedilmekte iken, yapılan Yönetmelik
değişikliği ile kamu işyerinin sigortalının işe başlatıldığı tarih olan
15.10.2010 tarihinden itibaren 1 ay içerisinde sigortalının bildirimini yapmış
olması koşuluyla Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereği tespit tarihinden 5
yıl geriye gidilerek 22.4.2011-21.4.2016 tarihleri arasında yapılan ödemelerin
faizsiz olarak tahsili yoluna gidilecek ve bu çerçevede borç tahakkuk işlemleri
düzeltilecektir.
Örnek 3: Kurumdan 4/1-(b) kapsamında ölüm
sigortasından hak sahibi kız çocuğu olarak 1.11.2008 tarihinden itibaren aylık
almakta iken 5.4.2017 tarihinde 15.12.2008 tarihinden itibaren 4/1-(c)
kapsamında çalışmaya başladığı tespit edilen ve tahsis numarasının son rakamı
“9” olan sigortalının çalışmaya başladığı işyerince işe girdiği tarihten
itibaren 1 aylık süre içerisinde bildiriminin yapıldığının tespit edilmesi
halinde Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince 5.4.2012-5.4.2017 süresi
için işlem yapılarak 25.4.2012-24.4.2017 süresi yersiz ödenen aylık
miktarlarının faizsiz olarak tahsili yoluna gidilecek, söz konusu bildirimin 1
aylık süre içerisinde yapılmadığının tespit edilmesi halinde ise Kanunun 96.
maddesinin (a) bendi gereğince 25.12.2008-24.4.2017 tarihinde ödenen miktarlar
faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
2) Gelir veya aylık almakta iken yeni
bir gelir veya aylığa giren kişilerin durumları Kanunun 54. maddesine göre
yeniden değerlendirilmektedir. Yeni bir gelir veya aylık bağlanması nedeniyle
önceki gelir veya aylığı kesilmesi gereken kişilerden bu gelir veya aylığı
kesilmeksizin ödenmeye devam edilenlere yapılan ödemelere ilişkin borçlar
Kurumumuzun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya yersiz ödemeler kapsamında
değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (b) bendi kapsamında işlem
yapılacaktır.
Örnek 4: Kurumdan Kanuna göre yaşlılık aylığı ve
Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında eşinden ölüm aylığı almakta iken yine Kanuna
göre 1.5.2010 tarihinden itibaren de 4 1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik
gelirine hak kazanan sigortalı için Kanunun 54. maddesine göre gelir ve
aylıklar karşılaştırılıp eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı kesilmesi gerekirken
ödenmeye devam edilmiş ve bu durum 1.8.2017 tarihinde Kurum tarafından tespit
edilmiştir. Buna göre, sigortalıya Kanunun 96. maddesinin (b) bendi kapsamında
işlem yapılarak tespit tarihinden itibaren 5 yıl geriye gidilerek ödenen
aylıklar borç çıkartılacak ve faiz uygulanmayacaktır.
3) Gelir veya aylık almakta iken yeniden sigortalı
olmasına rağmen Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen sürede adına herhangi bir bildirim yapılmadığı tespit edilen
kişilerin, durum değişikliğine ilişkin Kuruma yapması gereken bildirim
yükümlülüğünü yerine getirmediği kabul edilecek ve borçları ilgililerin kasıtlı
ve kusurlu davranışı olarak değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (a) bendi kapsamında
işlem yapılacaktır.
4) Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) ve
(e) bentleri kapsamında fazla ve yersiz ödeme yapıldığı değerlendirilen
dosyalardaki tahsil süreci devam eden borçlar, söz konusu Yönetmelik
değişikliği ile 5. maddenin birinci fıkrasına eklenen hükümler dikkate alınarak
yeniden hesaplanacak ve bu tarihe kadar tahsil edilmiş tutarlar ve bu tutarlara
ilişkin faiz miktarları hesaplamada dikkate alınacaktır.
Tahsil edilmiş tutarın yeniden yapılan hesaplama sonucu
belirlenen tutardan fazla olması halinde aradaki fark iade edilmeyecek, bu
maddenin yürürlük tarihinden önce tamamı tahsil edilmiş borçlar ise bu maddeye
göre yeniden hesaplanmayacak ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmeyecektir.
Örnek 5: Örnek 1’deki sigortalının borcunun
tahsil sürecinin devam etmesi halinde, Yönetmeliğin yayım tarihi olan 23.6.2017
tarihine kadar 40.000,00 TL anapara, 10.510,00 TL faiz olmak üzere toplam
50.510,00 TL tahsil edilmiştir. Buna göre, sigortalının ödemesi gereken
83.731,69 TL yersiz ödeme tutarından tahsil edilen 50.510,00 TL tutarın
çıkarılması sonucu kalan 33.221,69 TL’nin tahsilatına devam edilecek ve
ilgilinin borç tahakkuku düzeltilecektir.
Örnek 6: Örnek 1’deki
sigortalının, yeniden hesaplanan ve tahsil süreci devam eden 83.731,69 TL
toplam borca karşılık Yönetmeliğin yayım tarihi olan 23.6.2017 tarihine kadar
87.325,00 TL tahsil edilmiştir. Bu durumda tahsil edilen tutar yeniden
hesaplanan tutardan fazla olduğu için bakiye borç terkin edilerek borç
kapatılacaktır. Fazla tahsil edilen tutar ilgiliye iade edilmeyecektir.
2.1.2. Yersiz Ödeme
Sürelerinin Tespiti
Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen
ödemeler, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı
işlemin tespit tarihinden geriye doğru on yıllık sürede yapılan ödemeler
tutarı, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren hesaplanacak kanuni
faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Yersiz ödemenin tespit tarihinden sonra
yapılan fazla ödemeler de borca dahil edilecektir.
İlgililerin Kurumdan alacağı varsa yersiz ödemeler
alacaklarından mahsup edilecek, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri
alınacaktır.
Örnek 1: Sigortalının
İlk işe giriş tarihi : 17.5.1980
Ayrılış tarihi : 30.4.2008
Tahsis talep tarihi : 3.5.2008
Aylık başlangıç
tarihi : 1.6.2008
Yersiz ödeme tespit
tarihi : 6.12.2021
Aylığın kesilme
tarihi : 2022/Ocak
Tahsis no. son rakamı :
9
1.6.2008 tarihinden itibaren Kurumdan yaşlılık aylığı
alan sigortalının 1.1.2002-30.4.2008 süresindeki hizmetlerinin sahte hizmet
olduğu tespit edilmiş ve söz konusu süreye ilişkin hizmetlerin iptal edilmesi
nedeniyle sigortalıya bağlanan aylığın başlangıç tarihi itibariyle iptali söz
konusu olmuştur.
Sigortalıya yersiz yapılan ödemeler, sigortalının kasıtlı
veya kusurlu davranışından doğduğundan, hatalı işlemin tespit tarihinden
(6.12.2021) geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler tutarı,
kanuni faizi ile birlikte geri alınacaktır.
Yersiz ödeme süresi:
6 12
2021
- 10
6 12
2011
Bu durumda, sigortalıya 6.12.2011-6.12.2021 süresinde
yersiz ödenen aylık ile tespit tarihinden sonra bankaya gönderilen 2021/Aralık
ayına ait aylık olmak üzere fazla veya yersiz ödemenin Kanunun 96. madde
hükümlerine göre tahsili yoluna gidilecektir.
Örnek 2: 1993 yılından itibaren babasından
dolayı 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun 1.1.1990
tarihinden itibaren Emekli Sandığına tabi çalıştığı yönünde Kurum evrak kaydına
4.4.2005 tarihinde giren Emekli Sandığı yazısına istinaden kız çocuğunun
aylığının 2005/Mayıs ödeme dönemi itibariyle durdurulduğu ve bankadan iadesinin
istendiği ancak yersiz ödenen aylıklarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı
2015 yılında dosyanın yeniden incelenmesi sırasında anlaşılmıştır. Bu durumda yersiz
ödeme tespit tarihi Emekli Sandığı yazısının Kurum evrak kaydına girdiği
4.4.2005 tarihi olup, yersiz ödeme usul ve esasları 2008/Ekim öncesi
uygulamalara göre belirlenecektir. Kız çocuğunun aylığı başlangıç tarihi
itibariyle iptal edilerek yapılan yersiz ödemeler sigortalı hatasından
kaynaklanan yersiz ödemeler şeklinde değerlendirilerek faiz uygulaması
yapılacaktır.
Örnek 3: Kurum sosyal güvenlik denetmeni
tarafından düzenlenen ve Kurumumuz evrak kaydına 19.1.2010 tarihinde giren
inceleme raporundan, 30.11.2006 tarihinde ölen annesinden dolayı 4/1-(b)
kapsamında ölüm aylığı alan kız çocuğuna 1.12.2008 tarihi itibariyle Akbank
Emekli Sandığı Vakfı tarafından yaşlılık aylığı bağlandığı tespit edilmiş olup,
hak sahibinin bu durumunu Kuruma bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yersiz
ödeme tespit tarihi raporun evrak kaydına girdiği 19.1.2010 olduğundan Kanunun
96. maddesi hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır. Yersiz ödeme sigortalı
hatasından kaynaklandığından tespit tarihinden geriye doğru on yıllık sürede
yapılan ödemelerin borç kaydı yapılacak ve ona göre yasal faiz uygulanacaktır.
Örnek 4: Sigortalının
Ölüm tarihi : 1.10.2005
Hak sahibinin
Ölüm aylığı talep
tarihi : 3.8.2009
Aylık başlangıç
tarihi : 1.11.2005
Yersiz ödeme tespit
tarihi : 15.11.2013
Aylığın kesilme
tarihi : 2013/Aralık
Tahsis no. son rakamı :
7
Hak sahibi kız çocuğu 3.8.2009 tarihinde 5 yıllık
zamanaşımı süresi içinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan, aylığı ölüm
tarihini takip eden ay başından (1.11.2005) itibaren başlatılarak
1.11.2005-20.8.2009 dönemi birikmiş aylıkları 2009/Ağustos dönemi aylıkları ile
birlikte gönderilmiştir.
Ancak, hak sahibi kız çocuğunun 16.1.2006 tarihinden
31.10.2013 tarihine kadar çalıştığı ve aynı gün ölüm aylığı talebinde
bulunduğu, 15.11.2013 tarihinde tespit edilmiştir.
Hak sahibinin çalışmaya başladığını Kuruma zamanında
bildirmemesi nedeniyle değerlendirme, ilgililerin kastı ve kusurundan
kaynaklanan yersiz ödeme şeklinde yapılacak ve hak sahibinin çalışmaya
başladığı tarihi takip eden ödeme döneminden (16.1.2006 tarihini takip eden
ödeme dönemi 18.1.2006), yersiz ödemenin tespit tarihine kadar hak sahibine
yapılan ödemelerin tahsili yoluna gidilecektir.
Yersiz ödeme süresi tespit edilirken tespit tarihinden
geriye doğru on yıl gidilmesi gerekmekle birlikte;
15 11
2013
- 10
15 11 2003 hak sahibi bu tarihte gelirde olmadığı
gibi yersiz ödemeye esas işe giriş tarihi 16.1.2006’dır. Dolayısıyla aylığın
ödenmemesi gereken tarih, işe girişini takip eden ödeme dönemi olduğundan
borcun başlangıcının bu tarih olarak alınması, bitiş tarihinin ise tespit
tarihi ile bu tarihten sonra yersiz ödenen aylıklara göre belirlenmesi
gerekmekle birlikte hak sahibi işten ayrıldıktan sonra aynı gün 31.10.2013
tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan tarafına 1.11.2013 tarihi
itibariyle ölüm aylığı bağlanacak olup, bu durumda borç süresi
18.1.2006-1.11.2013 tarihleri arasını kapsayacaktır.
Hak sahibine yapılan yersiz ödemelere aylıklardan
kesintinin başlayacağı tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle
aylıklarından % 25 oranında kesinti yapılacaktır.
Örnek 5: Sigortalıya ilk defa 20.6.1998 tarihli
tahsis talebine istinaden 1.7.1998 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmış olup,
1.7.1998-20.3.1999 süresi birikmiş aylıkları 21.3.1999 tarihinde ödenmiştir.
Sigortalıya sahte hizmetlerle aylık bağlandığı 17.2.2009 tarihinde anlaşılmış
ve hizmetlerin iptali nedeniyle sigortalının aylığı başlangıç tarihi itibariyle
iptal edilmiştir.
Sigortalının kastı ve kusurlu davranışı nedeniyle fazla
veya yersiz ödenen tutarların hesaplanmasında, yersiz ödemenin anlaşıldığı
17.2.2009 tarihinden geriye doğru on yıllık sürede yapılan ödemeler borç
çıkarılacaktır.
17 2
2009
- 10
17 2
1999
Aylıkların Dönemi Ödenme Tarihi
1.7.1998 - 20.3.1999
………… 21.3.1999
1999/Nisan………….
21.4.1999
1999/Mayıs…………
21.5.1999
“ “
“ “
“ “
“ “
2009/Ocak…………… 21.1.2009
(17.2.2009 tarihinden önce yapılan son ödeme)
Sigortalıya 17.2.1999 tarihinden sonra yapılan tüm aylık
tutarları borç çıkarılacak olup, ilk ödeme döneminin bu tarihten sonraki bir
dönem olması ve birden fazla aylığı kapsamasının bu açıdan bir önemi
bulunmamaktadır. Burada on yıllık sürenin başlangıç tarihinden sonraki tüm
ödemeler yersiz ödeme tutarının hesaplanmasında dikkate alınacaktır.
Örnek 6: 4/1-(c) kapsamında aylık almakta iken
vefat eden emeklinin eşi ve iki çocuğuna 1.11.2005 tarihinden itibaren aylık
bağlanmıştır. Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğünce Kimlik Paylaşım Sistemi
kullanılarak nüfus olay bilgilerindeki değişiklikleri nedeniyle aylığı
durdurulan ve borç işlemi yapılacak olan evlenen kişilere ait 12.9.2017 tarihli
listenin incelemesinde kız yetimin yabancı uyruklu kişiyle 5.3.2007 tarihinde
evlendiği ancak nüfusa tescil işleminin 17.8.2017 tarihinde yapıldığı
anlaşılmıştır.
Aylık başlangıç
tarihi : 1.11.2005
Evlenme Tarihi : 5.3.2007
Tespit tarihi : 12.9.2017
Aylık kesme tarihi : 1.4.2007
Evlenen kız yetimin aylığı ödeme dönemi başı olan 1.4.2007
tarihinden itibaren kesilecek, ancak borcu tespit tarihinden 10 yıl geriye
gidilerek
Tespit tarihi : 12
09 2017
- 10
12
09 2007
12.9.2007 tarihini takip eden dönem başı olan 1.10.2007-30.9.2017
tarihleri arası aylıkları için borç çıkartılacaktır. Aynı dosyadan aylık alan
diğer hak sahiplerinin aylık farkları borca mahsup edilecek, borç bakiyesi
kalması halinde bakiye borca yasal faiz uygulanacaktır.
2.1.3. Yersiz Ödemelerde Cumhuriyet
Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması
Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen
durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi durumu hariç olmak
üzere, Kurumun yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet veren ve bu suretle
adına borç tahakkuk ettirilen ve/veya borç tahakkuk ettirilmesine neden olan
kişiler hakkında, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.
Emeklilik dosyası Genel Müdürlükte veya yetki devri
kapsamında ünitelerde bulunan sigortalı ve hak sahipleri için suç duyurusunda
bulunulması gereken hallerde emeklilik servislerince ünite hukuk servislerine
suç duyurusunda bulunulması talebi iletilecek ve hukuk servisleri tarafından
suç duyurusunda bulunulacaktır.
Ancak, Kurumumuzdan gelir veya aylık almakta iken ölen
sigortalı veya hak sahiplerinin ölüm tarihinden sonra hak etmedikleri 1 aylık
döneme ilişkin gelir ve aylıkların hak sahipleri tarafından bankalardan tahsil
edilmesi durumunda, yersiz alınan gelir ve aylık miktarları için cari usulde
işlem yapılmakla birlikte bunlar hakkında suç duyurusunda bulunulmayacaktır.
Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının 4.5.2013 tarihi
itibariyle değiştirilmesi üzerine, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu
davranışlarından doğan yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilen boşandığı
eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve kız çocukları ile ilgili
olarak Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması uygulamasına son verilmiştir.
4.5.2013 tarihinde yapılan Yönetmelik değişikliğinden
önce hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle ceza mahkemesinde
yargılanan hak sahipleri hakkında verilen kararlarda;
- “Eşinden boşandığı halde, boşandığı
eşiyle fiilen birlikte yaşamadığı” hususu açıkça ifade ediliyorsa hak
sahiplerinin gelir/aylıkları, konuya ilişkin iş mahkemelerinin kararı olup
olmadığına bakılmaksızın,
- “Eşinden boşandığı halde, boşandığı
eşiyle fiilen birlikte yaşamadığı” hususuna yönelik herhangi bir tespit yapılmamış
ise hak sahiplerinin gelir/aylıkları, açılmış ya da açılacak iş mahkemesi
kararında bu hususun belirtilmiş olması halinde,
kesildiği tarih itibarıyla ödenmeye devam edilecek ve
yersiz ödemelerin takibinden vazgeçilecektir.
Örnek: Özel sektörde çalışmakta
iken 11.8.1989 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi kızına 20.10.2000
tarihinde boşanması nedeniyle 1.11.2000 tarihinden itibaren ölüm aylığı
bağlanmış olup, tahsis numarasının son rakamı 4’tür. Kurumumuza 3.5.2012
tarihinde intikal eden ihbar dilekçesinde, hak sahibinin eşinden boşanarak
babasından dolayı aylık aldığı ve boşandığı eşi ile beraber yaşamaya devam
ettiği belirtildiğinden, Kurumca 1.8.2012 tarihinde yapılan inceleme sonucu,
ilgilinin boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı sonuç ve kanısına varıldığından,
aylığı 24.10.2008 tarihinden itibaren kesilmiş ve bu tarihten sonra yersiz
olarak ödenen borcun tahsili yoluna gidilmiş, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç
duyurusunda bulunulmuştur. Hakkında suç duyurusunda bulunması nedeniyle ceza
mahkemesinde yargılanan ve “boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığı” hususunda
kesin hüküm tesis edilen hak sahibinin aylığı, kesildiği tarih itibarıyla
ödenmeye devam edilecek ve yersiz ödemelerin takibinden vazgeçilecektir.
2.2. Kurumun Hatalı
İşlemlerinden Doğan Yersiz Ödemeler
İlgililerin kasıtlı
veya kusurlu davranışları dışında kalan;
a) Kurumun çalışma sistemi,
b) Uygulama değişiklikleri,
c) Kurum çalışanlarının kasıtlı veya kusurlu
davranışları, ihmali, dikkatsizliği ve bilgisizliği,
gibi sebeplerden kaynaklanan yersiz ödemeler, Kurumun
hatalı işlemlerini oluşturmaktadır.
Fazla veya yersiz yapıldığı tespit edilen ödemelerde
ilgililerin veya üçüncü kişilerin kastı veya kusurunun bulunmaması halinde, bu
ödemeler Kurumun hatalı işlemlerinden doğan yersiz ödemeler kapsamında
değerlendirilecektir.
Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen
ödemeler, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı,
ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak
ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak
ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile
birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilecek,
alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacaktır. Yersiz ödemenin tespit
tarihinden sonra yapılan fazla ödemeler de borca dahil edilecektir.
Örnek 1:
İlk işe giriş tarihi :
17.5.1992
Ayrılış tarihi :
30.4.2022
Tahsis talep tarihi :
30.4.2022
Aylık başlangıç tarihi : 1.5.2022
Yersiz ödeme tespit tarihi :
28.1.2028
Aylığın kesilme tarihi :
2028/Şubat
Sigortalıya 30.4.2022 tarihli tahsis talebine istinaden
1.5.2022 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Ancak sigortalının
aylık bağlama işlemleri yapılırken, başka bir sigortalının hizmetlerinin sehven
dikkate alındığı 28.1.2028 tarihinde anlaşılmış olup, sigortalının aylığı
2028/Şubat döneminde kesilmiştir. Söz konusu hizmetlerin iptal edilmesi nedeniyle
sigortalı aylık alma koşullarını kaybetmiştir.
Yersiz ödeme Kurumun hatalı işleminden kaynaklandığından
sigortalıya hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede
yapılan ödemeler toplamı borç kaydedilmiştir.
28 1
2028
- 5
28
1 2023
Sigortalıya 2023/Şubat ödeme döneminden 28.1.2028
tarihine kadar ödenen 90.000 TL borç çıkarılmıştır. Aylık iptal edildiği için
borç tutarı ilgiliye tebliğ edilecek, sigortalının borcunu tebliğ tarihinden
itibaren yirmi dört ay içerisinde ödemesi halinde yapılan yersiz ödemeye kanuni
faiz uygulanmayacaktır. Yirmi dört aylık süre dolduktan sonra sigortalının
borcunu ödemesi halinde ise bu yirmi dört aylık sürenin sonundan ödemenin
yapıldığı tarihe kadar kanuni faiz uygulaması yapılacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının ayrıştırılan
hizmetlere göre yaş koşulunu sonradan yerine getirerek yeniden aylığa hak
kazanması halinde, tespit edilen 28.1.2023 -28.1.2028 süresi 90.000 TL yersiz
ödeme tutarı, bağlanan aylıktan % 25 oranında kesilmeye başlanacak diğer
taraftan sigortalıya borcunu yirmi dört ay içinde ödememesi halinde borca
kanuni faiz uygulanacağı hususunda bilgi verilecektir. Sigortalının borcunu
yirmi dört ay içinde ödememesi halinde aylıklardan yirmi dört ay süresince
kesilen tutarlar borcundan mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört
aylık sürenin sonu itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.
Örnek 3: Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında
1.11.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş, 2.5.2013
tarihinde evlendiğini Kurumumuz kayıtlarına 1.6.2013 tarihinde geçen dilekçesi
ile bildirmiştir. Ancak, ilgilinin dilekçesine sehven işlem yapılmadan
aylıkları ödenmeye devam edilmiştir. İlgilinin dilekçesine işlem yapılmadığı
8.9.2019 tarihinde tespit edilmiştir.
Aylık başlangıç
tarihi : 1.11.2011
Evlenme tarihi : 2.5.2013
Dilekçe kayıt tarihi : 1.6.2013
Tespit tarihi : 8.9.2019
Aylık kesme tarihi : 1.6.2013
Eşin aylığı, evlenmeyi takip eden ödeme dönemi başı olan
1.6.2013 tarihinden itibaren kesilecektir.
Ancak, borcu kurum
hatası nedeniyle tespit tarihinden 5 yıl geriye gidilerek
Tespit tarihi : 08
09 2019
- 5
08 09
2014
İlgiliye yersiz ödenen 1.10.2014-30.9.2019 dönemini
kapsayan 5 yıllık tutar borç çıkartılarak, dosyadan başka aylık alan olmadığından
genel hükümlere tahsil edilecektir.
2.3. 4/1-(c)
Kapsamında Yaşlılık Aylığı Alanlardan Yargı Kararları Gereğince Emeklilik
İşlemi İptal Edilenler
Kurumları tarafından re’sen
emekliye sevk edilenlerden idari yargıya başvurarak emeklilik işlemini iptal
ettirenlerin tekrar görevlerine başlatılmaları sırasında, kendilerine ödenen
emekli ikramiyesi ile emekli aylıkları ile ilgili olarak;
a) Re’sen
emekliye sevk edilenlerden emeklilik işlemi idari yargı kararı ile iptal
edilenlerin emekli sıfatı ortadan kalktığından kendisine Kurumumuzca yapılan
ikramiye ödemesinin hukuki dayanağı da ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle
ilgililerin göreve başlatılmaları sırasında söz konusu ikramiye kurumlarca
kendilerinden geri istenilecektir.
b) Emeklilik işlemlerinin idari yargı
kararıyla iptali nedeniyle tekrar göreve başlatılanlara, emekliye sevk
tarihinden tekrar göreve alındıkları tarihe kadar olan dönemde, Kurumumuz
tarafından ödenen emekli aylıkları borç çıkarılacaktır.
c) Söz konusu
kişilerin her ne suretle olursa olsun tekrar emekliye sevkleri halinde,
kurumlarca, re’sen emekli işlemi sırasında ödenen
emekli ikramiyesinin tahsili hususunda yapılan işlemlerin sonucu yazı ile
Kurumumuza bildirilecektir.
3. Yersiz Ödemelere İlişkin
Düzenlenecek Belgeler, Faiz Uygulaması ve Tebliği
3.1. Yersiz Ödemelere
İlişkin Düzenlenecek Belgeler
Sigortalı ve hak
sahiplerine fazla veya yersiz yapılan ödemeler tespit edildikten sonra aşağıda
belirtilen belgeler düzenlenecektir.
3.1.1. Değerlendirme
Onayı
Fazla veya yersiz ödeme tespit edildikten sonra, yersiz
ödemenin ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışları veya Kurumun hatalı
işlemlerinden kaynaklandığının değerlendirmesi daire başkanlıklarında daire
başkanınca belirlenen şube müdürleri, il müdürlüklerinde ise il müdürünce
belirlenecek il müdür yardımcısı, şube müdürü veya merkez müdürü tarafından
yapılacaktır.
Değerlendirme
işleminde kullanılmak üzere hazırlanan değerlendirme onayına Genelge ekinde
(Ek-30) yer verilmiştir.
3.1.2. Borç Tablosu
Kanun kapsamında yapılan ve Kurumca tespit edilecek her
türlü fazla veya yersiz ödeme için Genelge ekinde yer alan (Ek-31) borç tablosu
düzenlenecektir. Diğer bir ifadeyle, Kurumca fazla veya yersiz ödenen
miktarları ödeme tarihleri itibariyle gösterir tablo düzenlenecektir.
4/1-(a) sigortalılarından emeklilik dosyası Genel
Müdürlükte bulunanlara yapılan fazla veya yersiz ödemeler için oluşturulan borç
tablosunda faiz miktarları gösterilmeyecek, faiz miktarı ilgili ünite
tarafından tahsilat işlemleri sırasında hesaplanacaktır.
4/1-(c) kapsamında
aylık alanların borçları faizli olarak hesaplanarak MOSİP sistemine
kaydedilmekte olup bu tarihten sonra çıkarılacak faizler ise Muhasebe Daire
Başkanlığı tarafından hesaplanmaktadır.
3.1.3. Alacak Takip
Tablosu
Tahakkuk ettirilen
fazla veya yersiz ödeme tutarının tahsilatının takip edildiği ve Genelge ekinde
(Ek-32) yer alan bu tablo tahsilat işlemini yapan birimce düzenlenecektir.
Yargı kararları ve Sayıştay ilamlarıyla tespit edilen fazla veya yersiz ödemelerden
kaynaklanan Kurum alacakları için sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezlerince alacak takip dosyası oluşturulacaktır.
3.1.4. Borçlular
Tablosu
Değerlendirme sonucu, Kurumun hatalı işlemlerinden veya
ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğan fazla veya yersiz
ödemelerin çok sayıda kişiyi ilgilendirmesi (müteselsilen
sorumluluk hali dahil) durumunda, Genelge ekinde (Ek-33) yer alan borçlular
tablosu düzenlenecektir.
3.2. Faiz Uygulaması
Yersiz ödemelere ilişkin
faiz ve temerrüt faizi uygulamasında, 4.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı “Kanuni
Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun” hükümleri uygulanacaktır. Söz konusu
Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerde geçerli olan faiz oranları ile
Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçerli olan faiz oranlarını gösterir tabloya
Genelge ekinde (Ek-34) yer verilmiştir.
Faiz uygulaması;
İlgilinin kasıtlı veya kusurlu davranışı
sebebiyle yapılan
fazla veya yersiz ödemelerin her biri için, ödemenin yapıldığı tarihten hatalı
işlemin tespit edildiği tarihe kadar kanuni faiz hesaplanması şeklinde olacak
ve faiz tutarları, yukarıdaki 3.1.2 maddesinde belirtilen istisna durum hariç
olmak üzere borç tablosu üzerinde gösterilecektir. Bu şekilde tahakkuk
ettirilecek borçlarda daha sonra hesaplanacak faizler için faiz
başlangıç tarihi borcun tespit edildiği tarih olacaktır.
Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanan fazla veya yersiz
ödemeler için borcun tahakkuk ettirilmesi sırasında herhangi bir faiz
hesaplanmayacaktır. Bu şekilde tahakkuk ettirilen borçlar için faiz başlangıç
tarihi, borcun ilgiliye tebliğ edildiği tarihi takip eden yirmi dördüncü ayın
bittiği tarih olarak dikkate alınacaktır.
Sigortalı veya hak sahiplerinin borcunu yirmi dört ay
içinde ödememesi halinde, aylıklardan yirmi dört ay süresince kesilen tutarlar
borcundan mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört aylık sürenin sonu
itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.
Sigortalı veya hak
sahiplerinin borcun bir miktarını yirmi dört ay içinde ödemeleri halinde, ödenen
miktar borç aslından mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört aylık
sürenin sonu itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.
3.3. Borcun Tebliği
Fazla veya yersiz ödemeden kaynaklanan alacaklar,
merkezde ilgili birimce, taşrada ise sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal
güvenlik merkezlerince düzenlenen ve Genelge ekinde (Ek-35) yer alan borç
bildirim belgesi ile 7201 sayılı Kanuna göre ilgililere tebliğ edilecektir. Söz
konusu belge yersiz ödeme programı içerisinde üretilecek olup, program yazılımı
tamamlanana kadar borç bildirim belgesi ile yapılacak tebligatlar
iadeli-taahhütlü posta yolu ile gönderilecektir.
Yargılama sonucunda hükme bağlanan ve taraflara tebliğ
edilen fazla veya yersiz ödemelerden kaynaklanan alacaklara ilişkin kararın
kesinleşmesi beklenmeksizin, takip işlemlerine başlanacak olup, yargılama
sonucunda verilen tazmine ilişkin kararlar, temsile yetkili hukuk birimlerine
intikal ettirilerek takibi sağlanacaktır.
İtiraz merkezde ilgili
birimce, taşrada ise sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik
merkezlerince başvuru tarihinden itibaren on iş günü içinde değerlendirme
onayını veren birimin amiri tarafından karara bağlanacaktır. İtiraz ve itirazı
değerlendirme süresi ödeme süresini değiştirmeyecektir.
4. Yersiz Ödemelerin
Tahsili
Kurumca sigortalı ve hak sahiplerine fazla veya yersiz
olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, ilgililerin Kurumdan alacaklarından
mahsup edilmek, gelir ve aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle; Kurumdan
herhangi bir alacağının bulunmaması, gelir veya aylık almaması hallerinde ise
genel hükümlere göre tahsil edilecektir.
4.1. Alacaklardan
Mahsubu
Kanunun 96.
maddesinde, alacakların yersiz ödemelere mahsubunun, en eski borçtan başlanarak
borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı öngörülmüştür.
Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan
diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacaktır.
Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesinde fazla veya yersiz ödemelerin
öncelikle ve her durumda kişinin varsa Kurumdan birikmiş aylık, gelir ve diğer
her türlü alacaklarının tamamından mahsup suretiyle tahsil edileceği, yapılan
kesintilerin öncelikle borç aslına mahsup edilip kalan borç için yersiz ödemede
sigortalı veya Kurum hatasına ilişkin tespite göre faiz başlangıç tarihinden
itibaren kanuni faiz hesaplanacağı, bu hükmün ilgiliye hayatta iken yapılan
yersiz ödemelerin hak sahiplerinin alacaklarından mahsubunda ve hak
sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine
yapılan yersiz ödemelerin mahsubunda da uygulanacağı öngörülmüştür. Hak
sahipleri yapılan kesintilere itiraz etmedikçe muvafakatı
var kabul edilecektir.
Sonradan veya yeniden gelir veya aylık bağlanmasına hak
kazananların birikmiş alacaklarından, ölenler dahil olmak üzere aynı dosyadan
aylık veya gelir alan diğer hak sahiplerine Kurumca çıkarılan borç tutarı
mahsup edilerek, varsa kalan tutar kendilerine ödenecektir.
Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında 18.2.2012 tarihinde
ölen sigortalıdan dolayı dosyadan eş ile bir öz bir de üvey çocuk ölüm aylığı
almaktadır. Dosyanın tahsis numarası son rakamı 7’dir. Öz kız çocuğunun
1.1.2013 tarihinde evlendiği ancak bu durumun Kurumca 2014/Kasım ayında tespit
edildiği anlaşılmıştır. Kız çocuğu evlenme ödeneği talebinde bulunmamıştır. Bu
durumda hak sahibi kız çocuğuna 17.1.2013-16.11.2014 süresi yersiz ödenen
tutarlar sigortalı hatası kapsamında borç çıkarılacaktır. Borcun diğer hak
sahiplerine yapılacak ödemelerden mahsubunda;
Mevcut Olması
Gereken
Eş 2/5 Eş 3/5
Öz
çocuk 1/5 ------
Üvey çocuk 2/5 Üvey Çocuk 2/5
Üvey çocuğun aylık hissesi değişmediğinden, eşe ödenmesi
gereken tutarlar, eşin muvafakatı olduğu var
sayılarak öz çocuk için çıkarılan borcun aslı mahsup edilecektir.
Örnek 2: Yukarıdaki örnekte dosyadan aylık
alanların 3 öz çocuk bir üvey çocuk olduğu var sayılır ise;
Mevcut Olması
Gereken
Öz çocuk 1/5 Öz
çocuk 1/4
Öz çocuk 1/5 Öz
çocuk 1/4
Öz
çocuk 1/5 ------
Üvey çocuk 2/5 Üvey Çocuk 2/4
Öz-üvey çocuk ayrımı
gözetmeksizin hak sahiplerinin muvafakat verdiği varsayılarak hak sahiplerine
ödenmesi gereken fark tutarlar yersiz ödeme tutarından mahsup edilecektir.
4.2. Gelir ve
Aylıklardan Kesilmesi
Fazla veya yersiz ödeme tutarı; ilgilinin Kurumdan
tahakkuk etmiş herhangi bir alacağı yoksa veya alacaklarından mahsup edildikten
sonra kalan borcu varsa ve Kurumdan gelir ve aylık almaya devam ediyorsa,
kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanuni faizi ile birlikte
hesaplanan borç, gelir ve aylıklardan % 25 oranında kesilmek suretiyle tahsil
edilecektir.
Gelir ve aylık almakta iken ölen sigortalıya yapılan
yersiz ödemelerin, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklardan mahsubu veya
kesilmesi işlemleri de aynı şekilde yürütülecektir.
Gelir ve aylıklardan
yapılacak kesintilerde, kesinti yapmak suretiyle geri alma süresinin beş yılı
aşacağının anlaşılması durumunda, Kurumun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya
yersiz ödemeler hariç olmak üzere, ayrıca icrai
takibata da geçilecektir.
4.3. Gelir ve
Aylıkların Hesaplardan Yersiz Çekilmesi
Kurumdan gelir veya
aylık almakta iken ölen sigortalılar adına hesaplarına gönderilen ve Kanunun
yürürlük tarihinden sonra yersiz tahsil edildiği tespit edilen miktarlar,
hak sahiplerine yapılacak ödemelerden mahsup edilecek, bu şekilde tahsil
edilememesi halinde ise, ödeme tarihi itibariyle kanuni faizi ile birlikte
hesaplanacak borç, hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklardan % 25
oranında kesilerek geri alınacaktır. Ancak tahsil eden kişinin, hak sahipleri
dışında başka bir kişi olduğunun tespit edilmesi durumunda, ölen adına
oluşturulan yersiz ödemeler genel hükümlere göre bu kişilerden tahsil edilmek
üzere ilgili sosyal güvenlik merkezine gönderilecektir.
5. Yersiz yapılan
gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline ilişkin işlemler
Emeklilik uygulamaları yönünden yapılan yersiz aylık
ödemeleri;
- Aylığın iptali,
- Aylık miktarının yanlış hesaplanması,
- Aylığın belirli bir sürede sehven ödenmesi,
- Aylık başlangıcında yapılan hatalar,
- Aylığın yanlış statüde bağlanması,
- Ölüm dosyalarında hak sahipleri arasında muvafakat ve
yersiz ödemeler, şeklindedir.
5.1. Aylığın İptali
Sigortalıların kasıtlı
veya kusurlu davranışlarından veya Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanan
nedenlerle bağlanmaması gereken bir aylığın bağlandığının tespit edilmesi
sonucu, aylığın başlangıç tarihi itibariyle iptal edilmesinin, sigortalıların
kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda; bağlanan aylık
başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10
yıllık sürede ödenen aylıklar tespit edilerek tahsili yoluna gidilecektir.
Örnek 1: En son özel sektörde çalışırken
Kurumumuza 1.4.2009 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan
ve tarafına toplam 5135 prim ödeme gün sayısı üzerinden 1.5.2009 tarihi
itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 1.4.2017
tarihinde dosyasının tetkikinde; aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan 900
günlük hizmetin sahte olduğu tespit edilmiştir. 900 günlük hizmetin iptali
sonucu sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle aylık bağlama koşulları
oluşmadığından aylık iptal edilecektir.
Bu durumda, sigortalıya yapılan yersiz ödemeler
sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından kaynaklandığından, Kanunun 96.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince yersiz ödeme tespit tarihinden
geriye doğru 10 yıllık sürede yapılan ödemeler tespit edilerek;
1.4.2017 Yersiz ödeme tespit tarihi
- 10
1.4.2007 Borç başlangıç tarihi
Sigortalıya 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlandığından,
bu tarih itibariyle yapılan yersiz ödemelerin borç kaydedilerek yasal faizi ile
tahsil edilecektir.
Aylık iptalinin Kurumun hatalı işlemlerinden
kaynaklanması ve eksik hizmet sürelerinin Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi kapsamında tamamlanamaması durumunda;
bağlanan aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yersiz ödeme tespit
tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede ödenen aylıklar tespit edilerek tahsili
yoluna gidilecektir.
Örnek 2: En son kamu sektöründe çalışırken
Kurumumuza 14.8.2010 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan
ve tarafına toplam 5100 prim ödeme gün sayısı üzerinden 15.8.2010 tarihi
itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 15.5.2017
tarihinde dosyasının tetkikinde; aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan 450
gün hizmet süresinin başka bir sigortalıya ait olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu
hizmet süresinin toplam prim ödeme gün sayısından düşülmesi halinde
sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle aranan prim ödeme gün sayısı koşulu
oluşmadığından aylık alma hakkı düşmüştür.
Bu durumda, sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin Kurumun
hatalı işlemlerinden kaynaklanması ve eksik hizmet sürelerinin Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi kapsamında tamamlanamaması
nedeniyle, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince yersiz
ödeme tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede yapılan ödemelerin tespit edilerek;
15.5.2017 -yersiz ödeme tespit tarihi
- 5
15.5.2012 -Borç başlangıç tarihi
15.5.2012 tarihinden itibaren yapılan yersiz ödemeler
borç kaydedilerek sigortalıya borcu tebliğ edilecektir. Sigortalının borcunu tebliğ
tarihinden itibaren yirmi dört ay içerisinde ödemesi halinde yapılan yersiz
ödeme tutarı faiz uygulanmaksızın tahsil edilecek, borcun yirmi dört aylık süre
dolduktan sonra ödenmesi halinde ise yirmi dört aylık sürenin sonundan ödemenin
yapıldığı tarihe kadar kanuni faizi uygulanacaktır.
5.2. Aylık Miktarının
Yanlış Hesaplanması
Bağlanan aylığın miktarının yanlış hesaplandığının
(sigortalının bazı hizmetlerinin sonradan tespit edilmesi, başka sigortalılara
ait hizmetlerin karışması, aylığın hesaplanmasına esas gün ve kazanç
bilgilerinin veya diğer bilgilerin aylık bağlama programlarına yanlış
girilmesi..vb) sonradan tespit edilmesi halinde,
öncelikle talep tarihi itibariyle aylık yeniden hesaplanarak düzeltilecektir.
Hesaplanan yeni aylık eski aylıktan;
- Yüksekse, aylık başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan
fark aylıklar ödenecektir.
- Düşükse, yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum
hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilecektir. Yersiz ödemenin
sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda;
yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken
aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç
kaydı yapılacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması
durumunda ise tespit tarihinden geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi
gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar
için borç kaydı yapılacaktır.
Örnek 1: İlk işe giriş tarihi 1.1.1977 olan ve
en son özel sektörde çalışmakta iken 30.6.2007 tarihinde işten ayrılarak aynı
tarihte tahsis talebinde bulunan ve tarafına 1.7.2007 tarihinden itibaren
yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının aylık bağlama işlemi sonuçlandıktan sonra
1980-1982 yılları arasında 4/1-(a) kapsamında 645 gün hizmet süresi tespit
edilmiştir. Söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak sigortalının aylığı
talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanmış ve aylık miktarı yükselmiştir.
Sigortalıya aylık başlangıç tarihi olan 1.7.2007 tarihi itibariyle 1.7.2007-17.7.2017
süresi fark aylıklarının (ödenmesi gereken aylıklar-ödenen aylıklar) ödenmesi
gerekmektedir.
Örnek 2: Sigortalılık başlangıç tarihi
1.10.1973 olan ve 4/1-(b) kapsamında 30.3.2005 tarihinde yaşlılık sigortasından
tahsis talebinde bulunan sigortalıya 1.4.2005 tarihi itibariyle aylık
bağlanmıştır. Tahsis numarasının son rakamı “9”dur. Kurum denetim elemanı
tarafından 22.6.2017 tarihinde yapılan denetimde sigortalının 4/1-(a)
kapsamında 1996-1998 tarihleri arasında (A) işyerinde geçen hizmetlerinin sahte
olduğu tespit edilerek söz konusu hizmetler iptal edilmiştir. Sigortalı iptal
edilen hizmetlere rağmen tahsis talebinde bulunduğu 30.3.2005 tarihi itibariyle
aylığa hak kazanma koşullarını kaybetmediğinden aylıkları ödenmeye devam
edilmekle birlikte, iptal edilen hizmetler aylık hesaplama işleminde dikkate
alınmadan tahsis talep tarihi itibariyle aylığı yeniden hesaplanacaktır. Aylık
miktarının düşmesi halinde sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin tespitinde;
sahte hizmetlerin oluşması sigortalıların kasıtlı ve kusurlu davranışlarından
meydana geldiğinden, yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık
sürede yersiz ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.
22.6.2017 -yersiz ödeme tespit tarihi
- 10
22.6.2007 -Borç başlangıç tarihi
Sigortalı için
yeniden hesaplanan aylık eski aylıktan;
-Yüksek ise, aylık
başlangıç tarihi itibariyle fark aylık ödenecektir.
-Düşük ise,
sigortalıya 22.6.2007 tarihinden itibaren yersiz ödenen fark aylıklar yasal
faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
5.3. Aylığın Belirli
Bir Sürede Sehven Ödenmesi
Aylıkların kesilmesi veya yeniden ödenmeye başlanması
gerekiyorsa bu işlemler yapılmakla birlikte, yapılan yersiz ödemelerin
sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması halinde,
yersiz ödenen aylıkların, yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 10 yıllık
sürede bulunması halinde bu sürede ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacak,
10 yıllık süreden önceki sürelere denk gelmesi halinde ise herhangi bir borç
çıkarılmayacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması
durumunda ise yersiz ödenen aylıkların, bu defa yersiz ödemenin tespit
tarihinden önceki 5 yıllık sürede olup olmamasına göre belirtildiği şekilde
işlem yapılacaktır.
Örnek 1: İlk işe giriş tarihi 13.9.1986 olan ve
en son özel sektörde çalışmakta iken 13.5.2011 tarihinde işten ayrılarak
28.5.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunan ve tarafına 1.6.2011 tarihinden
itibaren yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının dosyasının 28.6.2017 tarihinde
incelenmesinde; tahsis talep tarihi itibariyle 25 yıllık sigortalılık süresi
koşulunun oluşmadığı, bu şartın 13.9.2011 tarihinde yerine geldiği
anlaşılmıştır.
Bu durumda, yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden
kaynaklanması nedeniyle sigortalının 25 yıllık sigortalılık süresini doldurduğu
13.9.2011 tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilecek ve aylık bu tarih
itibariyle yeniden hesaplanarak bu tarihi takip eden ay başı olan 1.10.2011
tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır. Sigortalıya yersiz yapılan ödemeler;
yersiz ödeme tespit tarihinden 5 yıl (Kurumun hatalı işlemlerinden
kaynaklanması nedeniyle) geriye gidilmek suretiyle;
28.6.2017
- 5
28.6.2012 belirlenecektir. Sigortalıya 1.10.2011 tarihinden
itibaren yeniden aylık hesaplandığından, hesaplanan aylık, mevcut aylıktan
düşük ise 28.6.2012 tarihinden itibaren sadece fark aylıklar borç
çıkarılacaktır. Aylık mevcut aylıktan yüksek ise herhangi bir borç kaydı
çıkarılmadan sadece fark aylıklar sigortalıya ödenecektir.
Örnek 2: Örnek 1 deki sigortalıya yersiz aylık
bağlanma sebebinin Kurumun hatalı işlemleri yerine sigortalının kasıtlı veya
kusurlu hareketinden kaynaklanmış olması durumunda yaşlılık aylığı başlangıç
tarihi itibariyle iptal edilecek ve yersiz ödeme tespit tarihi olan 28.6.2017
tarihinden geriye doğru 10 yıl gidilmek suretiyle;
28.6.2017
- 10
28.6.2007
belirlenecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu
davranışından kaynaklanması durumunda yeni talep şartı arandığından, sigortalı
talepte bulunmadığı sürece aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve iptal edilen
aylık 1.6.2011 tarihi itibariyle bağlandığından, aylık başlangıç tarihi
itibariyle ödenen tüm aylıklar adına borç çıkartılacak ve yasal faiziyle tahsil
edilecektir.
Örnek 3: 4.9.2010 tarihinde 4/1-(b) kapsamında
iken ölen sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihi itibariyle ölüm
aylığı bağlanmıştır. 26.10.2017 tarihinde Kurum hizmet kayıtlarında yapılan
incelemede, kız çocuğunun 8.12.2010-15.1.2011 tarihleri arasında 4/1-(a)
kapsamında çalıştığı halde durum değişikliğini Kuruma bildirmediği, işe giriş
bildirgesinin de işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1
aylık süre dışında verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, kız çocuğunun işe girdiği tarihi takip eden
ödeme dönemi (tahsis numarasının son rakamı 7) olan 25.12.2010 tarihi
itibariyle aylığının kesilmesi gerekmektedir. Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin ek 10. maddesi gereğince yeni bir talep dilekçesi alınmaksızın,
hak sahibi kızın işten ayrıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren
ödenmeye devam edilecektir ancak çalışılan sürelerle ilgili olarak yasal
süresinde bildirim yapılmadığı tespit edildiğinden yersiz ödenen aylıklar,
sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi gereğince yersiz ödeme tespit tarihinden 10 yıl geriye
gidilmek suretiyle tespit yapılacaktır.
Örnek 4 : 1.12.2001 tarihinde 4/1-(a) kapsamında
çalışırken ölen sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.1.2002 tarihi itibariyle
ölüm aylığı bağlanmış ve Kurum hizmet kayıtlarında 7.1.2017 tarihinde yapılan
incelemede hak sahibi kız çocuğunun 1.3.2005- 30.7.2005 tarihleri arasında 4 ay
4/1-(a) kapsamında çalıştığı ve bu sürelerde de kız çocuğuna ölüm aylığı ödendiği
anlaşılmıştır. Kız çocuğu çalışmaya başladığını bildirmediği gibi işe giriş
bildirgesinin de işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1
aylık süre dışında verildiği anlaşılmıştır. Hak sahibi kız çocuğuna yapılan
yersiz ödemeler sigortalı hatası kapsamında değerlendirildiğinden, yersiz ödeme
tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle tespit yapılacaktır.
7.1.2017
- 10
7.1.2007
belirlenmekle birlikte, kız çocuğunun işten ayrıldığı tarih itibariyle
hak sahipliği koşulunun yeniden oluşması nedeniyle 1.8.2005 tarihi itibariyle
ölüm aylıklarının ödenmesine devam edilecek ancak kız çocuğuna yersiz ödeme
yapılan 1.3.2005- 30.7.2005 süresi, 10 yıl geriye gidilmek suretiyle tespit
edilen 7.1.2017 tarihinden önceki sürede bulunduğundan hak sahibine yersiz
ödeme borcu çıkartılmayacaktır.
5.4. Aylık
Başlangıcında Yapılan Hatalar
Sigortalıların aylık
başlangıç tarihleri genel olarak tahsis talep tarihlerine göre belirlenmekle
birlikte, aylık başlangıç tarihini değiştiren unsurlar da bulunmaktadır.
Sigortalıların tahsis talep tarihlerinin değişmesi veya tahsis talep tarihi
değişmemekle birlikte aylık başlangıç tarihlerinin değişmesi nedeniyle yersiz
ödemeler oluşmaktadır.
5.4.1.Tahsis Talep
Tarihinin Değişmesi
Sigortalıların tahsis talep tarihleri; farklı nedenli
yargı kararları doğrultusunda değişebileceği gibi işten ayrılma koşulunun
gerçekleşmediğinin sonradan tespit edilmesi, aylık başlangıç tarihlerinin aylık
bağlama programlarına yanlış girilmesi …vb. nedenlerle değişebilmektedir.
Tahsis talep tarihinin değişmesi aylığın yeni talep tarihi itibariyle yeniden
hesaplanmasını gerektirmektedir. Yeniden hesaplanan aylık tutarının mevcut
aylık tutarından fazla olması durumunda yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum
hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın fark aylıkları
ödenecektir.
Ancak, hesaplanan yeni aylığın, mevcut aylık tutarından
az olması durumunda; öncelikle yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından
kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların
kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda; yersiz ödeme
tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile
ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.
Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise tespit
tarihinden geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile
ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı
yapılacaktır.
Örnek: : 4/1-(b) kapsamında çalışmakta iken
2.8.2015 tarihinde Kurumumuza 4/1-(b) kapsamında yaşlılık sigortasından aylık
bağlanması talebinde bulunan sigortalıya 1.8.1989-1.8.1990 tarihleri arası 506
sayılı Kanuna tabi aralıklı olarak geçen 350 gün çalışması birleştirilerek 9351
prim ödeme gün sayısı ve 51 yaş üzerinden 1.9.2015 tarihinden itibaren aylık
bağlanmıştır. 1.4.2017 tarihinde sigortalının dosyasının incelenmesinde aylık
bağlama işlemlerinde dikkate alınan ve 4/1-(a) kapsamında geçen 350 gün
hizmetin 150 gününün aynı isimli başka bir sigortalının hizmetleri ile
karıştığı anlaşılmış olup, söz konusu hizmetlerin iptal edilmesi sonucu
sigortalının mevcut hizmet süresine göre emeklilik yaş haddinin 51 yerine 52
olduğu anlaşılmış dolayısıyla tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanma
koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Bu durum Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklandığından
sigortalıya 52 yaşını doldurduğu tarih olan 3.7.2016 tarihini takip eden ay
başı olan 1.8.2016 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı yeniden hesaplanarak
bağlanacaktır. Sigortalıya yapılan yersiz ödemeler Kurumun hatalı işlemlerinden
kaynaklandığından tespit tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilecektir. Yersiz
ödeme tarihi;
1 4
2017
- 5
1 4 2012
şeklinde belirlenmekle birlikte sigortalıya 1.9.2015 tarihi itibariyle
aylık bağlandığından bu tarihten sonra ödenen yersiz ödemeler dikkate
alınacaktır. Sigortalıya 1.8.2016 tarihi itibariyle bağlanan aylık eski
aylıktan;
- Yüksek ise, borç süresi 1.9.2015-1.8.2016
süresi ödenen aylıklar olup, sigortalıya 1.8.2016 tarihinden itibaren yeniden
aylık bağlanacağından bu tarihten işlem yapılan tarihe kadar ki süre için fark
aylık ödenecektir.
- Düşük ise, 1.9.2015-1.8.2016
süresinde ödenen aylıkların tümü ile 1.8.2016 tarihinden işlem yapılan tarihe
kadar geçen süredeki fark aylıklar borç çıkarılacaktır.
5.4.2.Sadece Aylık
Başlangıç Tarihinin Değişmesi
Sigortalıların hizmet
borçlanma ve ihya talep tarihleri, tahsis talep tarihinden önce olmak kaydıyla,
borçlanma ve ihya bedellerinin yasal süresinde tahsis talep tarihinden sonra
ödenmesi veya tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlere
ilişkin prim borçlarının bulunması ve bu borçların talep tarihinden sonraki bir
tarihte ödenmesi halinde sigortalılardan yeni bir talep belgesi alınmaksızın
aylıklar bu borçların ödendiği tarihi takip eden ay başından başlatılmaktadır.
Bu durumda, sigortalıların tahsis talep tarihleri değişmediğinden aylık yeniden
hesaplanmamakta, ancak aylık başlangıç tarihinin değişmesi nedeniyle değişen
dönem için yersiz ödeme oluşmaktadır. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı
veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması halinde, yersiz ödenen aylıkların,
yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 10 yıllık sürede bulunması halinde bu
sürede ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacak, 10 yıllık süreden önceki
sürelere denk gelmesi halinde ise herhangi bir borç çıkarılmayacaktır. Yersiz
ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise yersiz ödenen
aylıkların, yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 5 yıllık sürede olup
olmamasına göre; 5 yıllık sürede bulunması halinde bu sürede ödenen aylıklar
için borç kaydı yapılacak, 5 yıllık süreden önceki sürelere denk gelmesi
halinde ise herhangi bir borç çıkarılmayacaktır.
Örnek: Sigortalı 540 gün fiili askerlik
hizmetini borçlanmak için Kurumumuza 13.7.2015 tarihinde talepte bulunmuş olup,
borçlanma bedelini ödemeden yine aynı ay içinde 22.7.2015 tarihinde yaşlılık
sigortasından aylık talebinde bulunmuştur. Sigortalı borçlanma bedelini ise
12.8.2015 tarihinde ödemiştir. Sigortalıya aylık talebini takip eden ay başı
olan 1.8.2015 itibariyle aylık bağlanmıştır. Sigortalının aylık miktarına
itirazına ilişkin dilekçesine istinaden dosyasının 11.5.2017 tarihinde
incelenmesinde; 540 günlük askerlik borçlanması ile yaşlılık aylığı bağlanması
için gereken gün koşulunu yerine getirdiği dolayısıyla tahsis talep tarihi
yerine, borçlanma tutarını ödediği tarih olan 12.8.2015’i takip eden ay başı
olan 1.9.2015 tarihi itibariyle aylık bağlanması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, sigortalı
için yeni bir aylık hesabı yapılmaksızın sadece aylık başlangıç tarihi 1.9.2015
şeklinde değiştirilecek olup, sigortalıya 1.8.2015-1.9.2015 süresinde yersiz
ödenen aylık için Kurum hatası kapsamında borç kaydı yapılacaktır.
5.5. Aylığın Yanlış
Statüde Bağlanması
Hizmet birleştirmesi yapılarak aylık bağlanan ve daha
sonra yanlış statüde aylık bağlandığı tespit edilen sigortalının farklı statüde
geçen hizmet sürelerinin tahsis talep tarihinden önce olması şartıyla, mevcut
tahsis talebi diğer statüler için de geçerli sayılacak ve yeni bir tahsis talep
belgesi alınmaksızın, mevcut tahsis talep tarihi dikkate alınarak aylık
bağlanması gereken statüde aylık yeniden hesaplanacaktır. Hesaplanan aylık miktarı
yanlış statüde ödenen aylık tutarı ile karşılaştırılacak olup, hesaplanan yeni
aylık diğer statüden bağlanan aylıktan;
- Yüksekse, aylık başlangıç tarihi
itibariyle iki aylık arasındaki fark aylıkları ödenecektir.
- Düşükse, borç kaydı işlemlerinde
yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı
tespit edilecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu
davranışlarından kaynaklanması durumunda yersiz ödeme tespit tarihinden geriye
doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki
yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır. Yersiz ödemenin
Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise tespit tarihinden
geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen
aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.
Yanlış statüden aylık bağlandığı tespit edilen
sigortalıların dosyalarının farklı ünitelerde bulunması halinde, gerek yeni
aylığın hesaplanmasında gerekse borç kaydı işlemlerinin yapılmasında ünitelerin
birbiriyle irtibat kurması gerekmektedir. Ünitelerin birbirini bilgilendirmesi
öncelikle aylık miktarları yönünden yapılacak doğru statüden bağlanacak aylığın
miktarına göre üniteler borç kaydı ve birikmiş ödeme işlemlerini karşılıklı
olarak gerçekleştirecekleri gibi yanlış statüde bağlanan aylığa ilişkin dosya,
doğru statüden aylık bağlama işlemlerinin yapılacağı üniteye gönderilecektir.
Örnek 1: Sigortalıya 23.10.1999 tarihli tahsis
talebine istinaden 1.11.1999 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna göre
yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 6.12.2015 tarihinde dosyada gerçekleştirilmek
istenen ikinci karar işlemi sırasında sigortalı hatasından kaynaklanmayan
nedenlerle aylığın bağlanması gereken statünün hatalı tespit edildiği ve
aylığın 2926 sayılı Kanuna göre bağlanması gerektiği anlaşılmış olup, her iki
dosyanın işlemi aynı ünite tarafından yapılacaktır.
Bu durumda; öncelikle 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan ve
1.11.1999 tarihi ile Aralık/2015 ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödenen
aylık miktarlarının toplamı ile 2926 sayılı Kanuna göre aynı dönem için
ödenmesi gereken aylık miktarları toplamı mukayese edilecek, 2926 sayılı Kanuna
göre ödenmesi gereken toplam aylık tutarı, 1479 sayılı Kanuna göre ödenmiş olan
toplam aylık tutarından;
Fazla ise, 1479 sayılı Kanuna göre bağlanmış olan aylık,
başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecek, ödenen aylıkların tamamı için
faizsiz olarak borç oluşturulacaktır. Sigortalının 23.10.1999 tarihli tahsis
talebine istinaden 1.11.1999 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanuna göre
yaşlılık aylığı bağlanacak ve 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık için aylık
başlangıç tarihinden itibaren hesaplanan birikmiş aylık tutarları 1479 sayılı
Kanuna göre ödenen ve borç kaydı yaratılan aylıklardan mahsup edilerek, fark
aylıklar sigortalıya ödenecektir.
Düşük ise, Kurum hatası kapsamında tespit tarihinden
geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı tespit edilecektir.
6 12
2015
- 5
6 12 2010
tarihinden sonra 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyadan ödenen
aylıklar için borç kaydı işlemi yapılacaktır. 2926 sayılı Kanuna göre aylık
bağlanan dosyada ise sistemde aylıklar 1.11.1999 tarihi itibariyle
hesaplatıldığı halde 6.12.2010 tarihi itibariyle birikmiş aylıklar hesap
edilerek ödenecektir. Borç kaydı ile birikmiş aylık ödeme işlemi aynı dönem
içinde yapılacağından, 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyadan 6.12.2010
tarihi itibariyle ödenen aylıklar için yapılan borç kaydından, 2926 sayılı
Kanuna göre bağlanan dosyadan 6.12.2010 tarihinden sonra ödenecek birikmiş
aylıklar sistem tarafından mahsup edilerek, kalan borç tutarı kurum hatası
kapsamında bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.
Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1479 sayılı
Kanuna göre bağlanan dosyanın bulunduğu ünite (A ünitesi) ile doğru statü olan
2926 sayılı Kanuna göre aylığını bağlayacak ünitenin (B ünitesi) farklı olması
halinde;
1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosyanın
bulunduğu A ünitesi, öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç
tarihi itibariyle iptal edecektir. 2926 sayılı Kanuna göre aylığı bağlayacak B
ünitesine aylığın iptal edildiğini ve iptal edilen aylık miktarını
bildirecektir. B ünitesi 2926 sayılı Kanuna göre aylığı 1.11.1999 tarihi itibariyle
sistemde bağlayacak ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile A ünitesi
tarafından 1479 sayılı Kanun kapsamında iptal edilen aylık miktarını
karşılaştıracaktır. 2926 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık tutarının 1479
sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan;
- Yüksek olduğunun anlaşılması halinde A ünitesine 1479
sayılı Kanun kapsamında aylık başlangıç tarihinden iptal tarihine kadar ödenen
tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı yaratılması gerektiğini bildirecektir. A
ünitesi, borç kaydını sistemde yarattıktan sonra aynı dönem içinde 2926 sayılı
Kanuna göre bağlanan aylık, aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir. 2926
sayılı Kanun kapsamında gönderilen birikmiş aylıklardan, 1479 sayılı Kanun
kapsamında borç kaydı yapılan tutar mahsup edilecek ve fark aylıkların
sigortalıya ödenmesi sağlanacaktır. Bu işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde
yapılması gerekmektedir.
- Düşük olduğunun anlaşılması durumunda, B ünitesi
tarafından A ünitesine bu durum bildirilecektir. Yanlış statüden aylık
bağlanması Kurum işlemlerinden kaynaklanan hata olarak değerlendirildiğinden, A
ünitesince yersiz ödeme tespit tarihi olan 6.12.2015 tarihinden geriye doğru 5
yıl gidilmek suretiyle belirlenen 6.12.2010 tarihi itibariyle 1479 sayılı
Kanuna göre ödenen aylıklar için sistemde borç kaydı oluşturulacaktır. B
ünitesi ise, 2926 sayılı Kanuna göre sistemde aylıkları 1.11.1999 tarihi
itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların başlangıcını yersiz
ödeme tespit tarihi olan 6.12.2015 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek
suretiyle belirlenen 6.12.2010 tarihi itibariyle ödeyecektir. A ünitesi
tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile B ünitesi tarafından
5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi işlemleri aynı dönem içinde
yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup edilecek ve kalan borç tutarı
Kurum hatası kapsamında 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan kesilmeye
devam edilecektir.
Örnek 3: Sigortalıya 16.2.1989 tarihli talebine
istinaden 1.3.1989 tarihinden itibaren 4/1-(b) statüsünde yaşlılık aylığı
bağlanmıştır. 25.6.2017 tarihinde hizmet ve basamak intibakı çalışmaları
sırasında, sigortalının son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla
hizmetinin 4/1-(a) statüsünde geçtiği; dolayısıyla yaşlılık aylığının
statüsünün hatalı tespit edildiği ve aylığın 4/1-(a) statüsünde bağlanması
gerektiği anlaşılmış olup, her iki dosyanın işlemi aynı ünite tarafından
yapılacaktır.
Bu durumda; öncelikle 4/1-(b) statüsünde bağlanan ve
1.3.1989 tarihi ile 25.6.2017 tarihine kadar yersiz olarak ödenen aylık
miktarlarının toplamı ile 4/1-(a) statüsünde aynı dönem için ödenmesi gereken
aylık miktarları toplamı mukayese edilecek, 4/1-(a) statüsünde ödenmesi gereken
toplam aylık tutarı, 4/1-(b) statüsünden ödenmiş olan toplam aylık tutarından;
Fazla ise, 4/1-(b) statüsünden bağlanmış olan aylık,
başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecek, ödenen aylıkların tamamı için
faizsiz olarak borç oluşturulacaktır. Sigortalının 16.2.1989 tarihli talebine
istinaden 1.3.1989 tarihinden itibaren 4/1-(a) statüsünden yaşlılık aylığı
bağlanacak ve 4/1-(a) statüsünden bağlanan aylık için aylık başlangıç
tarihinden itibaren hesaplanan birikmiş aylık tutarları 4/1-(b) statüsünden
ödenen ve borç kaydı yaratılan aylıklardan mahsup edilerek, fark aylıklar
sigortalıya ödenecektir.
Düşük ise, Kurum hatası kapsamında tespit tarihinden
geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı tespit edilecektir.
25 6 2017
- 5
25 6 2012 tarihinden sonra 4/1-(b) statüsünden ödenen
aylıklar için borç kaydı işlemi yapılacaktır. 4/1-(a) statüsünden aylık
bağlanan dosyada ise, sistemde aylıklar 1.3.1989 tarihi itibariyle
hesaplatıldığı halde, birikmiş aylıklar 25.6.2012 tarihi itibariyle hesap
edilerek ödenecektir. Borç kaydı ile birikmiş aylık ödeme işlemi aynı dönem
içinde yapılacağından, 4/1-(b) statüsünden 25.6.2012 tarihi itibariyle ödenen
aylıklar için yapılan borç kaydından, 4/1-(a) statüsünden bağlanan dosyadan
25.6.2012 tarihinden sonra ödenecek birikmiş aylıklar sistem tarafından mahsup
edilerek, kalan borç tutarı kurum hatası kapsamında bağlanan aylıktan kesilmeye
devam edilecektir.
Örnek 4: Örnek 3’teki sigortalının 4/1-(b)
statüsünden bağlanan dosyasının bulunduğu ünite (C) ile doğru statü olan
4/1-(a) statüsünden aylığını bağlayacak ünitenin (D) farklı üniteler olması
halinde;
4/1-(b) statüsünden bağlanan aylığa ilişkin dosyanın
bulunduğu C ünitesi, öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç
tarihi itibariyle iptal edecektir. 4/1-(a) statüsünden aylığı bağlayacak D
ünitesine, aylığın iptal edildiğini ve iptal edilen aylık miktarlarını
bildirecektir. D ünitesi, 4/1-(a) statüsünden aylığı sistemde 1.3.1989 tarihi
itibariyle bağlayacak ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile C ünitesi
tarafından 4/1-(b) statüsünden iptal edilen aylık miktarını karşılaştıracaktır.
4/1-(a) statüsünden hesaplanan aylık tutarının 4/1-(b) statüsünden bağlanan
aylıktan;
- Yüksek olduğunun anlaşılması
halinde, C ünitesine 4/1-(b) kapsamında aylık başlangıç tarihinden iptal
tarihine kadar ödenen tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı yaratılması
gerektiğini bildirecektir. C ünitesi, sistemde borç kaydını yarattıktan sonra
aynı dönem içinde 4/1-(a) statüsünden aylık başlangıç tarihi itibariyle
aylıkların ödenmesi sağlanacak, bu durumda sistemde 4/1-(a) statüsünden
gönderilen birikmiş aylıklardan, 4/1-(b) statüsünden borç kaydı yapılan tutar
mahsup edilecek ve fark aylıkların sigortalıya ödenmesi sağlanacaktır. Bu
işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde yapılması gerekmektedir.
- Düşük olduğunun anlaşılması
durumunda ise, D ünitesi tarafından C ünitesine bu durum bildirilecektir.
Yanlış statüden aylık bağlanması Kurum işlemlerinden kaynaklanan hata olarak
değerlendirildiğinden, C ünitesince yersiz ödeme tespit tarihi olan 25.6.2017
tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 25.6.2012 tarihi
itibariyle 4/1-(b) statüsünden ödenen aylıklar için sistemde borç kaydı
oluşturulacaktır.
D ünitesi ise, 4/1-(a) statüsünden sistemde aylıkları
1.3.1989 tarihi itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların
başlangıcını yersiz ödeme tespit tarihi olan 25.6.2017 tarihinden geriye doğru
5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 25.6.2012 tarihi itibariyle ödeyecektir. C
ünitesi tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile D ünitesi
tarafından 5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi işlemleri aynı dönem
içinde yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup edilecek ve kalan borç
tutarı Kurum hatası kapsamında 4/1-(a) statüsünden bağlanan aylıktan kesilmeye
devam edilecektir.
Örnek 5: Sigortalıya 12.10.1986 tarihli tahsis
talebine istinaden 1.11.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna göre
yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 6.10.2016 tarihinde dosyada gerçekleştirilmek
istenen ikinci karar işlemi sırasında sigortalı hatasından kaynaklanmayan
nedenlerle aylığın bağlanması gereken statünün hatalı tespit edildiği ve
aylığın 5434 sayılı Kanuna göre bağlanması gerektiği anlaşılmıştır. 1479 sayılı
Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosya Konak Sosyal Güvenlik Merkezinde, 5434
sayılı Kanuna göre bağlanması gereken aylık Emeklilik Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığında bulunmaktadır.
1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosyanın
bulunduğu Konak SGM öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç
tarihi itibariyle iptal edecektir. 5434 sayılı Kanuna göre aylığı bağlayacak
Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına aylığın iptal edildiğini ve iptal
edilen aylık miktarını bildirecektir. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı
5434 sayılı Kanuna göre aylığı 1.11.1986 tarihi itibariyle sistemde bağlayacak
ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile Konak SGM tarafından 1479 sayılı
Kanun kapsamında iptal edilen aylık miktarını karşılaştıracaktır. 5434 sayılı
Kanuna göre hesaplanan aylık tutarının 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan
aylıktan;
- Yüksek olduğunun anlaşılması halinde Konak SGM’ye 1479 sayılı Kanun kapsamında aylık başlangıç
tarihinden iptal tarihine kadar ödenen tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı
yaratılması gerektiğini bildirecektir. Konak SGM, borç kaydını sistemde
yarattıktan sonra aynı dönem içinde 5434 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık,
aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir. 5434 sayılı Kanun kapsamında
gönderilen birikmiş aylıklardan, 1479 sayılı Kanun kapsamında borç kaydı
yapılan tutar mahsup edilecek ve fark aylıkların sigortalıya ödenmesi
sağlanacaktır. Bu işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde yapılması
gerekmektedir.
- Düşük olduğunun anlaşılması durumunda, Kamu Görevlileri
Emeklilik Daire Başkanlığı tarafından Konak SGM’ye bu
durum bildirilecektir. Yanlış statüden aylık bağlanması Kurum işlemlerinden
kaynaklanan hata olarak değerlendirildiğinden, Konak SGM tarafından yersiz
ödeme tespit tarihi olan 6.10.2016 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle
belirlenen 6.10.2011 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar
için sistemde borç kaydı oluşturulacaktır. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire
Başkanlığı ise, 5434 sayılı Kanuna göre sistemde aylıkları 1.11.1986 tarihi
itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların başlangıcını yersiz
ödeme tespit tarihi olan 6.10.2016 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek
suretiyle belirlenen 6.10.2011 tarihi itibariyle ödeyecektir. Konak SGM
tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile Kamu Görevlileri
Emeklilik Daire Başkanlığınca 5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi
işlemleri aynı dönem içinde yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup
edilecek ve kalan borç tutarı Kurum hatası kapsamında 5434 sayılı Kanuna göre
bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.
Örnek 6: 23.8.2006 tarihinde vefat eden 4/1-(a)
sigortalısının hak sahibi eşine ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2006
tarihinden itibaren ölüm sigortasından aylık bağlanmıştır. Çalıştığı işten
ayrılarak babasından ölüm aylığı almak için müracaat eden kız çocuğu hakkında
15.5.2017 tarihinde yapılan inceleme sırasında, vefat eden sigortalının 4/1-(a)
hizmetlerinin bir kısmının denetim sonucu sahte olduğunun tespit edildiği ve
2829 sayılı Kanuna göre son statünün 4/1-(b) olması nedeniyle aylığın bu
kapsamda bağlanması gerektiği anlaşılmıştır. İki statüye ilişkin dosyalar
farklı ünitelerde bulunmaktadır.
Bu durumda iki ünite
tarafından işlemler örnek 2 ve 3’te belirtildiği şekilde yapılmakla birlikte,
yersiz ödeme nedeni sahte hizmetlerin iptali olduğundan, sigortalıların kasıtlı
veya kusurlu hareketi nedeniyle yersiz ödeme tespit tarihi olan 15.5.2017
tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle hak sahiplerine gerek borç
çıkarılacak gerekse birikmiş ödenecek süre 15.5.2007 olarak belirlenecektir.
5.6. Ölüm
Dosyalarında Hak Sahipleri Arasında Muvafakat ve Yersiz Ödemeler
Kanunun 96. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince,
ölüm aylıklarında hak sahiplerinin hak etmedikleri dönemlere ilişkin yersiz
ödemelerin tespitinde; bir hak sahibine yersiz ödeme çıkarılan bir dönem için
başka bir hak sahibine fark aylığı ödenmesi gerekiyorsa, muvafakat alınmak
kaydıyla (muvafakat alınmadan işlemler sonuçlandırılacak ancak, itiraz olması
halinde mahsup işlemi yapılmayacaktır.) işlemler sonuçlandırılacaktır.
Hak sahiplerine yapılan yersiz ödeme miktarının
tespitinde, yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden veya sigortalıların
kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmasına göre tespit tarihinden
geriye doğru 5 veya 10 yıllık sürelerde yapılan ödemeler dikkate alınacaktır.
Yersiz ödemelerin bu sürelerden önceki dönemleri kapsaması halinde borç
çıkarılmayacaktır. Ancak, fark aylıkların ödenmesinde süre sınırlaması
bulunmamaktadır.
Örnek 1:
Ölüm tarihi : 10.10.2016
Kamu/ Özel : Kamu
Tahsis talep tarihi : 14.10.2016
Aylık başlangıç
tarihi :15.10.2016
Tahsis numarası son
rakamı : 0
Dosyanın güncel hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1000 |
2/4 |
- |
3310 |
Çocuğu |
500 |
¼ |
3 – 26.6.2017 |
Yaşlılık aylığı almakta iken
10.10.2016 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşine ve erkek çocuğuna
15.10.2016 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi erkek çocuk
yükseköğrenim öğrencisi olup muhtemel mezuniyet tarihi Haziran/2017 dönemidir.
Öte yandan hak sahibi erkek çocuk 10.7.2017 tarihli dilekçesi ile mezun
olduğunu ve aylığının annesine aktarılmasını talep etmiştir. Fakat yapılan
inceleme sonucu hak sahibi erkek çocuğun 10.2.2017 tarihinde mezun olduğu
anlaşılmıştır. Bu itibarla hak sahibi erkek çocuğun aylığı 26.2.2017 tarihi
itibariyle kesilecektir.
Dosyanın yeni hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1500 |
3/4 |
- |
3310 |
Çocuğu |
- |
- |
Z* - 26.2.2017 |
26.2.2017- 25.6.2017
süresi erkek çocuğa ödenen yersiz ödeme:
500*(4 ay)= 2000 TL
26.2.2017- 25.6.2017 süresi
eşin hak ettiği birikmiş:
(1300-1000)* (4 ay)=
1200 TL
Sistemde hak sahibi eşin hak ettiği 1200 TL için
birikmiş, hak sahibi erkek çocuğa yersiz ödenen 2000 TL için borç kaydı
yaratılacak ancak borç aslından alacak mahsup edilecek ve kalan 800 TL için
Kanunun 96. maddesinin (a) bendi kapsamında sistemde borç kaydı
oluşturulacaktır.
Örnek 2:
Ölüm tarihi : 5.7.2015
Kamu/ Özel : Özel
Tahsis talep tarihi : 10.7.2015
Aylık başlangıç
tarihi :1.8.2015
Tahsis numarası son
rakamı : 5
Dosyanın güncel hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1200 |
2/4 |
- |
3410 |
Çocuğu |
800 |
1/4 |
7 |
5.7.2015 tarihinde vefat eden
sigortalının hak sahibi eşine ve kız çocuğuna 1.8.2015 tarihinden itibaren ölüm
aylığı bağlanmıştır. Kurumumuz denetmenlerince yapılan inceleme sonucu hak
sahibi kız çocuğun boşandığı eşiyle yaşadığı tespit edilmiş olup hak sahibi kız
çocuğun aylıkları aylık başlangıç tarihi olan 1.8.2015 tarihi itibariyle
kesilmiştir.
Dosyanın yeni hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1500 |
3/4 |
- |
3410 |
Çocuğu |
- |
- |
G* 1.8.2015 |
Hak sahibi kız çocuğun aylıkları Haziran/2017
çalışma dönemi için kesilmiş olup, hak sahibi eş muvafakat vermemiştir. Bu
durumda hak sahibi kız çocuğa 1.8.2015-18.6.2017 süresi ödenen tutarlar Kanunun
96. maddesinin (a) bendi kapsamında tahsil edilecek, hak sahibi eşe 1.8.2015-
18.6.2017 süresi için birikmiş hesaplanacaktır.
Örnek 3:
Ölüm tarihi : 5.5.1995
Kamu/ Özel : Özel
Tahsis talep tarihi : 10.5.1995
Aylık başlangıç
tarihi :1.6.1995
Tahsis numarası son
rakamı : 4
Dosyanın güncel hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1200 |
2/4 |
- |
3410 |
Çocuğu |
600 |
1/4 |
7 |
3420 |
Çocuğu |
600 |
1/4 |
7 |
5.5.1995 tarihinde vefat eden sigortalının hak
sahiplerine 1.6.1995 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Kurumumuzca yapılan
intibak çalışması sonucu hak sahiplerine bağlanan aylıkların hatalı olduğu
tespit edilmiştir.
Ocak/2013 ödeme dönemi için tespit edilen yeni aylıklar
için hak sahiplerine yersiz ödenen tutarlar borç çıkarılacak olup hak
sahiplerinin hatalarından kaynaklanmayan yersiz ödeme olduğundan hak
sahiplerine borcun tespit edildiği dönem olan Ocak/2013 döneminden itibaren
geriye dönük 5 yıllık borç hesaplanacaktır. Bu itibarla 24.1.2008- 23.1.2013
süresi için hak sahiplerine yersiz ödenen tutarlar Kanunun 96. maddesinin (b)
bendine göre tahsil edilecektir.
Dosyanın yeni hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1000 |
2/4 |
- |
3410 |
Çocuğu |
500 |
1/4 |
7 |
3420 |
Çocuğu |
500 |
1/4 |
7 |
Örnek 4:
Ölüm tarihi : 31.1.2005
Kamu/Özel : Özel
Tahsis talep tarihi : 3.2.2005
Aylık başlangıç
tarihi :1.2.2005
Tahsis numarası son
rakamı : 1
Dosyanın güncel hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
900 |
3/5 |
- |
3410 |
Çocuğu |
600 |
2/5 |
7 |
31.1.2005 tarihinde vefat eden sigortalının hak
sahiplerine 1.2.2005 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi
eşin 1.6.2017 tarihli dilekçesinde üvey kızının çalıştığını aylığının kendisine
aktarılması istemiştir. Kurum kayıtlarının incelenmesinde hak sahibi kız
çocuğunun 18.1.2006 tarihinden itibaren çalıştığı tespit edilmiştir.
Dosyanın yeni hali:
Tahsis Kodu |
Yakınlığı |
Aylık Miktarı |
Aylık Hissesi |
Durumu |
3210 |
Eşi |
1125 |
3/4 |
- |
3410 |
Çocuğu |
- |
- |
Ç* 21.1.2006 |
Bu durumda, hak sahibi kız çocuğun aylığı işe giriş
tarihini takip eden ödeme dönemi olan 21.1.2006 tarihinden itibaren
kesilmiştir. Hak sahibi kız çocuğunun 4/1-(a) kapsamında çalıştığı
halde durum değişikliğini Kuruma bildirmediği, işe giriş bildirgesinin de
işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1 aylık süre
dışında verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, kız çocuğuna borcun tespit
tarihinden geriye dönük 10 yıllık sürede ödenen aylıklar borç çıkarılmış, hak
sahibi eşe ise kız çocuğunun aylıktan çıktığı tarihten çalışma dönemine kadar
birikmiş hesaplanmıştır. Hak sahibi eşin muvafakat vermemesine istinaden hak
sahibi eşe 21.1.2006- 20.6.2017 süresi için birikmiş ödenecek, hak sahibi kıza
ise 21.6.2007- 20.6.2017 süresi yersiz ödeme için borç çıkarılacaktır.
6. Diğer Hususlar
6.1. Kanunun geçici 4.
maddesinin on birinci fıkrası gereğince, belediye başkanlığı yapmış olanlardan Kurumdan
malullük ve yaşlılık aylığı alan sigortalılar ile bunların ölümü halinde hak
sahiplerine Kanunda belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla makam ve
temsil veya görev tazminatları aylıklarıyla birlikte ödenmekte ve bu
tazminatların karşılığı Hazineden alınmaktadır.
Söz konusu sigortalı ve hak sahiplerine yersiz ödendiği
tespit edilen aylık ile makam ve temsil veya görev tazminatları borç kaydı
yapılmak üzere ilgili üniteye bildirilirken, tazminat tutarları mutlaka ayrı
olarak bildirilecek ve yersiz ödenen aylık ve tazminatların tahsili durumunda,
tazminatların Hazineye iadesi sağlanacaktır.
6.2. 4/1-(a) ve 4/1-(c)
kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerinden emeklilik dosyası Emeklilik
Hizmetleri Genel Müdürlüğünde bulunan ve adına fazla veya yersiz ödeme
yapıldığı tespit edilen sigortalı veya hak sahibinin gelir/aylık alma hakkının
ortadan kalkması halinde; sigortalı veya hak sahibinin Kurumdan herhangi bir
alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilecek ve yersiz ödendiği tespit edilen
tutarlar ilgili adına borç kaydedilerek, yersiz ödemenin tahsili hususunda
sigortalı ve hak sahibinin ikamet ettiği yerdeki sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine yazı yazılarak borcun takip ve tahsili
istenilecektir.
6.3. Fazla veya yersiz
ödemelerden kaynaklanan alacakların icraen tahsili
işlemlerine yönelik alacak dosyaları zamanaşımı dikkate alınarak, gerek Genel
Müdürlük tarafından ünitelere devredilen alacaklar gerekse ünite tarafından
tespit edilen alacaklar için borçlunun ikametgahının bulunduğu ildeki hukuk
servislerine intikal ettirilecektir.
6.4. Gerek Genel Müdürlük
tarafından bildirilen gerekse üniteler tarafından yapılan yersiz ödemeler için
ünitelerde Kısa Vadeli Sigortalar Servisine bilgi verilmesi gerekmekte olup,
her birim mevzuatı dahilinde yapılan yersiz ödemelerden sorumlu olduğundan,
Kısa Vadeli Sigortalar Servisince, yersiz gelir ve aylık ödenen sürelerde,
sigortalı ve hak sahiplerine genel sağlık sigortası kapsamında yersiz ödenen
sağlık ödemeleri tespit edilecek ve yersiz yapılan sağlık ödemeleri için MOSİP
sistemine borç kayıt işlemi yapılarak borcun takibine geçilecektir.
7. MOSİP Sisteminden
Yapılan İşlemler
7.1. Kurumumuzdan
gelir/aylık alan sigortalı veya hak sahiplerinin herhangi bir nedenle bankalarca
iadesi yapılan gelir/aylık iade işlemleri MOSİP sisteminden yapılacaktır.
Bankalardan gelen iade tutarının sigortalı veya hak sahiplerinin hak etmediği
ve ödenmemesi gereken bir tutar olduğunun tespit edilmesi halinde ilgili tutar
sisteme mutlaka gelir kaydedilecektir.
7.2. Yukarıda belirtilen
durumda ödemelerin T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla T.C. Kimlik Numarası
bilgisi ile yapılacağı hususunda sigortalı ve hak sahipleri
bilgilendirilecektir.
Ancak, bu ödemeler T.C. Ziraat Bankası aracılığı ile
yapılmakla birlikte, “Muhasebe Kesin Hesap Raporlama Modülü” “Online Hesap
Tanımlama ve Ödeme Sorgulama” menülerinden hesap tanımlaması yapılarak
gelir/aylıklar emekli ve hak sahibinin kendi hesabına da gönderilebilecektir.
7.3. Herhangi bir nedenle
gelir/aylığı durdurulan dosyadan dolayı banka tarafından iade edilen tutarlar,
MOSİP sisteminde “Hareketsiz İşlemler” menüsünde görüntülenmekte ve bu
aylıklara bloke konulmaktadır. Sigortalı veya hak sahiplerinin talebi üzerine
hak edip etmediğine bakılarak aylık üzerindeki blokenin kaldırılması halinde
iade edilen tutarlardan hak edilenlerin ödemesi yapılacaktır.
7.4. Birden fazla dosyadan
gelir/aylık alan sigortalı ve hak sahiplerinin, bu dosyalardan birinden yapılan
ödemelerin herhangi bir nedenden dolayı kesilmesi ya da durdurulması halinde,
MOSİP sisteminde “Hareketsiz İşlemler” menüsünde her iki dosya numarasından
iade edilen tutarlar görünmekte ve tüm dosyalara bloke konulmaktadır.
Blokenin kaldırılması durumunda, tüm dosyaların
aylıkları açılmaktadır. Ancak dosyalardan birinin aylığının gönderilmek
istenmesi halinde,
- Aylığındaki bloke kaldırılmayacak
dosya için emeklilik servisleri tarafından iade edilen tutarın gelir
kaydedilerek, aylığın gönderilmemesi,
- Aylığı ödenecek dosya için ise (iade
edilen tutarın veya sadece aylığın ödenmesi gereken durumlar) yine Emeklilik
Servisleri tarafından blokenin kaldırılması,
- Aylığı ödenecek dosya için iade
edilen tutarlar içinde ödenmemesi gereken miktarlar var ise ödenmemesi gereken
tutarın gelir kaydedilmesi, ödenecek miktarla aylığın blokesinin kaldırılması,
gerekmektedir.
7.5. Yersiz ödenen gelir
ve aylıklara ilişkin MOSİP sisteminde girilen borç kayıtlarının günlük olarak
sosyal güvenlik il müdürlükleri /merkezleri muhasebe birimlerince onaylanması
gerekmektedir.
ONBEŞİNCİ
BÖLÜM
EMEKLİLİK TALEBİNDEN SARFINAZAR
EDİLMESİ,
GELİR
VE AYLIKLARIN ÖDENMESİ,
DÜZELTİLMESİ
VE ARTIRILMASI
1. Tahsis talebinden
Sarfınazar Edilmesi
Sigortalı veya hak
sahiplerinin tahsis talebinde bulunduktan sonra gelir/aylık bağlama işlemi
gerçekleşmeden (4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için Emektar 4A Programında,
4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için Emektar 4B programında ikinci onay işlem
tarihinden ve sigortalılığı herhangi bir nedenle sona eren 4/1-(c)
kapsamındakiler için Karar İnceleme Uzmanınca verilecek onay tarihinden sonra)
bu taleplerinden vazgeçtiklerini Kurumumuza yazılı olarak bildirmeleri halinde,
gelir/aylık bağlama koşullarından biri olan “tahsis talebinde bulunma” şartı
gerçekleşmemiş olacağından, gelir/aylık bağlama işleminin yapılmaması
gerekmektedir.
4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken,
kurumları tarafından emekliye sevk onayı alınarak görevleri ile ilişikleri
kesilen ve emeklilik belgeleri Kurumumuza gönderilenlerden, bilahare emeklilik
işlemleri sonuçlanmadan önce, kurumunca alınan emeklilik onayının iptalini
talep edenler hakkında yapılacak işlemlere esas olmak üzere Kurum Yönetim
Kurulunun 31.12.2009 tarih ve 2009/409 sayılı Kararına göre, kurumlarıyla
ilişikleri kesilen ve emeklilik belgeleri Kurumumuza gönderilmiş olanların,
bilahare kendi iradelerini kullanarak aylık veya gelir bağlanması taleplerinden
vazgeçtikleri yönünde Kurumumuza yapılmış olan yazılı talepleri kabul
edilmeyerek, emeklilik işlemleri sonuçlandırılacaktır.
Toptan ödeme, evlenme
ödeneği, cenaze ödeneği gibi talebe bağlı ödemelerde yukarıdaki şekilde işlem
yapılacaktır.
2. Gelir ve Aylık
Ödemeleri
2.1. Konutta Ödeme
Yapılması
Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b)
ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki emekli, dul ve yetimlerin gelir/aylıklarının
konutta ödenmesi uygulama usul ve esasları PTT Genel Müdürlüğü ile Kurumumuz
arasında imzalanan 1.3.2014 tarihli “Prim Tahsilatı ve Gelir/Aylık Ödemeleri
Protokolü” ile belirlenmiştir.
Protokol gereğince; sigortalı ve hak sahiplerinin Kuruma
gerek Genelge eki (Ek-2) Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi’nde “6-Ödemelerin
Yapılacağı Banka veya PTT Şubesi” bölümüne aylıklarını almak istediği PTT
şubesinin yanı sıra “Konutta” ibaresi yazılmak suretiyle, gerekse bu belge
dışında Genelge eki (Ek-36) de belirtilen dilekçe ile müracaatta bulunmaları
halinde hiçbir şarta bağlı olmaksızın;
- 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ilk
gelir/aylıklar dışındaki gelir/aylıklar
- 4/1-(c) sigortalıları için ilk aylıklar dışındaki
aylıklar,
PTT işyerleri aracılığıyla konutlarında ödenecektir.
Ayrıca, internet ortamında www.turkiye.gov.tr
adresinde yer alan “Adres ve Banka/PTT Değişikliği” menüsü de kullanılarak
4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında gelir/aylıkların konutta ödenmesi talep
edilebilecektir.
Ölüm aylıklarını konutunda almak isteyen hak sahiplerinin
öncelikle banka bilgisini PTT olarak değiştirmeleri gerekmektedir. Ancak ilk
aylık bağlandığında böyle bir tercihin yapılması halinde ilk aylıklar
Kurumumuzca ilk gelir/aylıkların ödendiği bankaya gönderilmesi gerektiğinden
öncelikle bu banka bilgisi sisteme girilecek daha sonra aylıklarını
konutlarında almak isteyenler için programa giriş yapılması gerekecektir.
PTT, gelir/aylıkları Kurum tarafından manyetik ortamda
verilen bilgiler doğrultusunda hiçbir şarta bağlı olmaksızın, sigortalı ve hak
sahiplerine ödeme günlerinde olmak üzere, bildirecekleri ikametgahında, geçerli
bir kimlik belgesi ibraz edilmek ve imza karşılığı olmak şartıyla teslim
edecektir. Konutta ödeme ile ilgili herhangi bir ücret alınmayacaktır.
Ancak, alıcının adresinde bulunamaması durumunda ödenecek
gelir/aylıklar dağıtıcılar tarafından yine sigortalı ve hak sahiplerinin
gelir/aylıklarının gönderildiği PTT işyerine teslim edilecektir.
Gelir/aylık alanın, ödemenin ihbar olarak bırakıldığı PTT
işyerine telefon ederek ödemesinin konutuna getirilmesini istemesi durumunda,
gelir/aylık emeklinin konutuna ikinci defa ücretsiz olarak götürülecektir.
İkinci defa da konutta yapılamayan ödemeler 12 (oniki)
ay süreyle bekletilecek, 12 (oniki) ayı takip eden 6.
iş günü, MOSİP OBT sisteminden kişi bazlı olarak Kuruma iade edilecektir.
2.2. Gelir ve Aylık
Ödemeleri ile Hareket Görmeyen Hesaplar
Bankalar/PTT
gelir/aylık ödemelerini, Kurumca gönderilen gelir/aylık ödemelerine ilişkin
bilgilere istinaden, gelir/aylık alanlar ve hak sahiplerinin T.C. Kimlik
Numarasını (sosyal güvenlik numarasını) sorgulayarak gerçekleştirecektir.
Bankalar/PTT ile imzalanan protokoller gereği özel kimlik
belgesi istenmesi uygulamasına son verildiğinden, gelir/aylık bağlanan
sigortalı ve hak sahiplerine özel kimlik belgesi düzenlenmeyecektir.
Ancak, Kurumca bildirilen ödeme tarihinden itibaren
gelir/aylık alanlar ile hak sahiplerinin kendisine veya temsil yetkisi bulunan
veli, vasi, kayyım veya vekiline, Banka şubelerince/PTT işyerlerince ödeme
yapılırken, usulüne uygun olarak kimlik tespiti (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi,
pasaport gibi soğuk damgalı belgeler) yapılması zorunludur. Gişeden ödeme
yapılan kişinin kimliğini tespit için gereken özenin gösterilmemesi nedeniyle
yanlış kişilere ödeme yapılması halinde doğacak zarardan Bankalar/PTT sorumlu
olacaktır.
Kanunun, 6552 sayılı Kanunun 53. maddesi ile değişik 97. maddesinin
dördüncü fıkrasında; Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk
ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız on iki ay sonuna kadar tahsil
etmeyenlerin gelir ve aylıklarının, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam
edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulacağı öngörülmüş ve bu hükme
Kurumumuz sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarını ödeyen
Bankalar/PTT Genel Müdürlüğü arasında imzalanan gelir/aylık ödeme
protokollerinde de yer verilmiştir.
Kurum tarafından gelir/aylık alan sigortalı veya hak
sahipleri adına gönderilen gelir/aylık ödemelerinin 12 (on iki) ay süre ile
hareket görmemiş olması halinde, her ay sonu Bankalar/PTT tarafından şahıs
bazında geriye yönelik kontrol edilerek gelir/aylık ödemesi yapılan kişiler
adına Kurumun gönderdiği tüm tutarlar, iadesi yapılan gelir/aylık ödemeleri
için ödenen faiz/komisyon miktarları ile birlikte Kurumun “Gelir/Aylık
Ödemeleri ve İadeleri Hesabı”na aktarılacaktır. Söz
konusu gelir/aylıklar Kurum tarafından geçici olarak durdurulduğundan,
şahısların Banka şubeleri/PTT işyerlerine veya e-devlet üzerinden yapacakları
müracaatları MOSİP sistemine talep olarak düşmekte olup, ilgili birimlerce bu
talebe veya Kuruma yapacakları müracaata istinaden gerekli işlemler
yapılacaktır.
Kurumumuz hesaplarına iade edilen gelir ve aylıklar
Bankalar/PTT tarafından kişi bazında manyetik ortamda bildirildiği gibi, yazılı
olarak da bildirilmekte olup, emeklilik dosyaları EHGM’de
olan sigortalıların Bankalar/PTT tarafından 12 ay hareket görmemesi nedeniyle
iade edilen aylıklarının ödenmesine ilişkin işlemler EHGM’ce,
yetki devri kapsamında emeklilik dosyaları ünitelerde bulunan sigortalıların
işlemleri ise ilgili sosyal güvenlik merkezince yapılacaktır.
Sigortalı veya hak
sahiplerine her ayın 8 ila 14’ü arasında Ziraat Bankası aracılığı ödenen
hareketsiz iadeler, bloke aylıklar ile verese ödemeleri, Kurumumuz ile PTT
arasında imzalanan “Hak Sahiplerine Merkezi Ödeme Sistemi İle Yapılacak
Ödemeler Protokolü” gereğince 20.7.2017 tarihinden itibaren PTT iş yerlerinden
mesai saatleri içerisinde T.C. kimlik numarası ile ödeme gününden itibaren 2
(iki) aylık süre içinde ödenecektir. Kurum tarafından gönderilen ve ödeme
gününden itibaren 2 ay süre ile sigortalı veya hak sahipleri tarafından
alınmayan ödemeler ise Kuruma iade edilecektir.
2.3. Ödeme Günlerinde
Değişiklik Olması
Kurumumuzca 4/1-(a) kapsamındaki gelir ve aylıklar her
ayın 17 ila 26 sında, 4/1-(b) kapsamındaki gelir ve
aylıklar 25 ila 28 inde, 4/1-(c) kapsamındaki aylıklar ise ayın 1 inde
ödenmektedir. Aylıklarını TC Ziraat Bankası aracılığı ile alan 4/1-(c)
kapsamındaki sigortalıların ödemeleri ise ayın 1 ila 5 inde yapılmaktadır.
Gerek Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69. maddesi
gerekse Bankalar/PTT ile Kurumumuz arasında imzalanan gelir ve aylık ödeme
protokolleri gereğince 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında ödenen gelir ve
aylıklarda, ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar
gününe rastlayan grubun ödemesi ise pazartesi günkü grup ile birleştirilerek
yapılmaktadır. 4/1-(c) kapsamında aylık alanlar için cumartesi veya pazar
ayrımı yoktur. Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü
dışında resmi tatil gününe rastlaması halinde, ödemelerin hangi tarihlerde
yapılacağı Kurum tarafından ayrıca belirlenmektedir.
Kurumca ödenecek gelir
ve aylıkların ödeme günlerinde herhangi bir değişiklik olması halinde, bu durum
Kurumca önceden duyurulacak ve Bankalara/PTT’ye bildirilecektir.
2.4. Peşin Ödenen
Gelir/Aylıkların Geri Alınmaması
Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve
aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak
ödenmektedir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69. maddesinde peşin
ödenen gelir ve aylıkların hangi durumlarda geri alınmayacağı belirtilmiştir.
Söz konusu maddenin dördüncü fıkrasında, ödeme günü öne
alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm halinde sigortalı ve hak sahiplerine
durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda belirtilen ödeme döneminde
peşin ödenen gelir ve aylıkların geri alınmayacağı öngörülmüştür.
Örnek 1: 4/1-(a) emeklisi A’nın emeklilik
numarasının son rakamı “9” olup, aylıklarını her ayın 17’sinde almaktadır.
Emekli A, 2009/Mart dönemi aylığını 17.3.2009 tarihinde almış ve 23.3.2009
tarihinde vefat etmiştir. Hak sahiplerine ölüm tarihini takip eden ay başından
yani 1.4.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Emekli A’ya
17.3.2009 tarihinde ödenen aylık 2009/Mart aylığı olup, süre olarak
17.3.2009-16.4.2009 süresini kapsamaktadır. Bu durumda 1.4.2009-16.4.2009
süresinde yapılan ödeme hak sahiplerinden geri alınmayacaktır.
Örnek 2: Örnek 1’deki
sigortalının aylığını almadan 15.3.2009 tarihinde vefat etmesi halinde, hak
sahiplerinin ölüm aylığı yine ölüm tarihini takip eden ay başından yani
1.4.2009 dan başlatılacak ancak, en son hak edilen aylık 17.2.2009-16.3.2009
süresine ait 2009/Şubat dönemi aylığı olup, 2009/Mart dönemine ait
(17.3.2009-16.4.2009) aylıktan ölüm aylığının başlangıç tarihine kadar geçen
süreye ilişkin 17.3.2009-1.4.2009 süresi içinde herhangi bir ödeme
yapılmayacaktır.
3. Verese İşlemleri
Gelir/aylık almakta olan sigortalıların veya hak
sahiplerinin ölümü halinde hak edip de alamadıkları tutarların Kurum
hesaplarına iadesini müteakip söz konusu miktarların varislere ödenebilmesi
için;
- Yetkili mahkemelerden alınmış veraset ilamı ya da
noterliklerce düzenlenmiş mirasçılık belgesinin aslı ya da onaylı sureti,
- Vefat eden sigortalının veya hak sahiplerinin 7338
sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu gereğince vergiden muaf olduğuna,
vergisinin ödenmiş bulunduğuna dair ilgili vergi dairesinden temin edilecek
onaylı belge,
- Varislerden biri
tarafından verilmiş imzalı dilekçe,
ile başvurulması
gerekmektedir.
Gelir/aylık almakta iken ölen sigortalılar adına bankaya
gönderilen miktarlardan iadesi gelen miktarın tamamının veya bir kısmının
verese olarak ödenmesi gerektiği durumlarda, verese işlemlerinin yapılabilmesi
için harcama birimlerince;
- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık
tahsis dosyası Genel Müdürlükte iken ölen ve ölüm dosyası Genel Müdürlükte
bulunan sigortalılar için Genel Müdürlükçe hak edilen verese miktarı
belirtilerek verese belgeleriyle birlikte Gider Muhasebe Daire Başkanlığına,
- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık
tahsis dosyası sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerinde iken
ölen ve ölüm dosyası Genel Müdürlükte bulunan sigortalılar için ise ilgili
müdürlükçe veya merkezce hak edilen verese miktarı belirtilerek verese
belgeleriyle birlikte bağlı bulundukları muhasebe birimlerine,
gönderilecektir.
4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerinin
verese işlemleri ise Genel Müdürlükle birlikte yetkilendirilmiş sosyal güvenlik
il müdürlüklerince de yapılacaktır.
4. 1479 ve 2926 Sayılı
Kanunlara Göre Aylık Almakta Olanların Aylıklarından Yapılan Sağlık Kesintileri
6111 sayılı Kanunla değişik Kanunun geçici 19. maddesine
göre; 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla 4/1-(b)
kapsamında çalışmaları nedeniyle geçici 2. maddeye göre aylık bağlanacaklara
aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri dikkate alınmak kaydıyla on yıl süreyle
hastalık sigortası veya sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi
ödememiş olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık
sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’ u
oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi
kesilecektir.
10 yıldan az hastalık, sağlık ve genel sağlık sigortası
primi ödenmiş birden fazla dosyadan aylık alınması halinde, yalnızca aylık
miktarı yüksek olan dosyadan sağlık kesintisi yapılacaktır.
Hak sahibi olarak ölüm aylığı alanlardan aynı zamanda
kendi sigortalılığı nedeniyle de gelir/aylık alanlar ile Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamı
dışındaki statülerden bağlanan gelir/aylıklar nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanlardan ayrıca sağlık primi kesintisi yapılmayacaktır.
Hem gelir hem aylık
alanlardan aldığı gelir nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlardan sağlık
kesintisi yapılmayacaktır. 25.2.2011 tarihinden önce yapılan kesintiler iade
edilmeyecektir.
5. Gelir ve
Aylıklardan Yapılan İcra Kesintileri
Kanunun 93. maddesi, “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve
hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan
alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye
göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında
haczedilemez.” hükmüne amirdir.
5838 sayılı Kanun ile Kanunun 93. maddesinin birinci
fıkrasına “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin
haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı
bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibaresi eklenmiş olup,
söz konusu düzenlemeyle Kurum alacakları ve nafaka borçları dışında borçlunun muvafakatı olmadan açılan haciz taleplerinin Kuruma intikal
ettirilmeden icra müdürleri tarafından reddedilmesi amaçlanmıştır.
5838 sayılı Kanunla Kanunun 93.
maddesine eklenen ibare gereğince; anılan Kanunun yürürlük tarihi olan
28.2.2009 (dahil) tarihi itibariyle Kurumumuzdan gelir/aylık alan sigortalı ve
hak sahiplerinin gelir ve aylıklarına nafaka borçları dışında ilgililerin muvafakatı bulunmadan haciz uygulanmaması gerektiğinden,
icra ve iflas müdürlüğünden gönderilen icra müzekkereleri incelenerek;
- 28.2.2009 tarihinden önce açılan
veya halen sırada bekleyen haciz talepleri için mevcut uygulama sürdürülerek
ilgili icra müdürlüğünden kesintinin durdurulduğuna dair yazı gelmediği sürece
gelir/aylıklardan yapılan kesintiye devam edilmesi,
- Sigortalı ve hak sahiplerine, 5838
sayılı Kanunun 32. maddesinin 28.2.2009 tarihinden önceki borçları için de
uygulanmasına yönelik talepleriyle ilgili olarak icra müdürlüklerinin bağlı
bulunduğu icra tetkik merciine başvurmaları gerektiği hususunda bilgi
verilmesi,
- 28.2.2009 (dahil)
tarihinden sonra icra müdürlüklerince açılacak haciz talepleri 5838 sayılı
Kanunun 32. maddesine göre borçlunun muvafakatı
alınmadan Kurumumuza gönderilmiş ise, sigortalılara ilgili icra müdürlüklerine
itiraz edebilecekleri yönünde bilgi verilmesi,
gerekmektedir.
6. Gelir ve Aylık
Artışları
Kanunun 55. maddesinin
ikinci fıkrası; “Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve
Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme
göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı (TÜFE) kadar artırılarak
belirlenir.”
Kanunun geçici 1. maddesinin dördüncü fıkrası; “Kanunun
4/1-(a) ve 4/1-(b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak
sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55. maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılır.”
hükmüne amirdir.
Bu hükümlere göre, gerek 506, 2925, 1479 ve 2926 sayılı
kanunlar gereği, gerekse Kanun gereği bağlanmış ve bağlanacak aylıklar
2008/Ekim ay başından itibaren 55. maddeye göre artırılacaktır. Ancak bazı
dönemlerde 55. maddede belirtilen kuralın dışında da artış yapılmıştır.
2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c)
kapsamında sigortalılar için 6289 sayılı Kanunla değişik 4688 sayılı Kanunun
28. maddesi uyarınca 1.1.2012 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık, malullük
veya ölüm aylıklarında yapılacak artışlar hakkında Kanunun 55. maddesinin
ikinci fıkrası uygulanmayacaktır. Bu kapsamda bağlanan yaşlılık, malullük veya
ölüm aylıklarında yapılacak toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve
taban aylık katsayılarındaki artış dikkate alınarak artırılır.
Gerek mülga Kanun hükümlerine göre bağlanan
gelir/aylıkların gerekse Kanuna göre bağlanacak gelir/aylık artış oranları
(Ek-42)’deki tabloda yer almaktadır.
7. Gelir/aylık ve alt
sınır gelir/aylık hesabına esas kazanç miktarları
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı ile belirlenen
asgari ücret esas alınarak Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek
ödeneklerin hesabına esas tutulan prime esas günlük kazancın alt ve üst
sınırları belirlenmektedir.
Gelir/aylık hesabı ile
alt sınır gelir/aylıklarına esas prime esas günlük ve yıllık kazançlar Sigorta
Primleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan ikincil mevzuattan takip
edilecektir.
ONALTINCI
BÖLÜM
TARIM
SİGORTASI
1. 2925 Sayılı Kanun
Uygulamaları
2008/Ekim ay başı
itibariyle yürürlüğe giren Kanunun 106. maddesinin 6. fıkrası ile 2925 sayılı
Kanunun; 1-5,13-17, 33. maddeleri ile yaşlılık sigortasından toptan
ödeme yapılmasına ilişkin 24. maddeleri yürürlükten kaldırılmış, 6111
sayılı Kanun gereğince de 35. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca, 2925 sayılı
Kanunun;
Yaşlılık aylığına ilişkin 21. maddesi "MADDE 21-
Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 29. maddesinde belirtilen esaslara göre aylık
bağlanır.",
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 506 sayılı
Kanunun hangi maddelerinin uygulanacağına ilişkin 39. maddesi "a) Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26,
27, 28, 31, 33, 34, 35, 36, 54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68,
69, 70, 71, 72, 73,76, 77,78, 88, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve 101., geçici 2. ve
geçici 5. maddeleri ile 41. maddenin (b) bendi,”.
şeklinde
değiştirilmiştir.
Kanunun yürürlüğe
girdiği 2008/Ekim ay başından itibaren 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili
yapılmayacak, ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalığı devam
edenler Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılarak bu sigortalılar ile
bunların hak sahiplerinin her türlü hak ve yükümlülükleri, Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanuna göre devam edecektir.
Bunların diğer sigortalılık statülerine tabi çalışmalarından dolayı
sigortalılıklarının sona ermesi durumu hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanun
kapsamından çıkmaları halinde, bir daha bu Kanun kapsamına alınmaları mümkün
olmayacaktır.
1.1. Aylık Bağlanacak
Statü
1.3.2011 tarihinden itibaren 1.5.2008 ila 30.9.2008
tarihleri arasında ilk defa 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak tescil
edilip sigortalılığı devam edenler, hakkında ek 5. madde hükümleri uygulanacak
ve aylık bağlama şartları Kanunun 28. maddesine göre tespit edilecektir.
2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı 1.5.2008 tarihinden
önce başlayıp 1.3.2011 tarihinden sonra da devam edenler hakkında 2925 sayılı
Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden bu kapsamdaki
sigortalılığı sona ermeyenlerin ek 5. madde kapsamında sigortalılıkları
başlatılmayacak ve bunlar 15 gün üzerinden prim ödemeye devam edecek olup,
aylık bağlama şartları da 2925 sayılı Kanuna göre belirlenecektir.
1.5.2008 öncesi herhangi bir sosyal güvenlik kanununa
tabi hizmeti bulunmayıp, ilk defa 1.5.2008-30.9.2008 tarihleri arasında 2925
sayılı Kanuna tabi sigortalı olup sigortalılıkları Kanunun ek 5. maddesinin
yürürlük tarihi olan 1.3.2011 tarihi itibariyle devam edenler;
- 1.5.2008-28.2.2011
tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi,
- 1.3.2011 tarihinden itibaren Kanunun
ek 5. maddesi kapsamında 4/1-(a) statüsünde,
sigortalı sayılacaktır. 2829 sayılı Kanun hükümlerine
göre değerlendirme yapılırken bu statüler dikkate alınacaktır.
1.5.2008 öncesinde mülga kanunlara tabi sigortalılık
süresi bulunup, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla Kanunun
ek 5. maddesi kapsamında hizmeti bulunanlara 4/1-(a) kapsamında aylık
bağlanacağından, aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunun geçici 81.
maddesi hükümlerine göre belirlenecektir.
Çalışmaların bir kısmının 2925 sayılı Kanun kapsamında
bir kısmının ise ek 5. madde kapsamında geçmiş olması halinde bunlar farklı
statüler olduğu için 2829 sayılı Kanun gereğince hizmetler ayrı ayrı
değerlendirilerek aylık bağlanacak statü ve şartlar buna göre belirlenecektir.
Örnek 1: İlk defa 1.6.2000 tarihinde 2925
sayılı Kanun kapsamında tarım sigortalısı iken 1.8.2007 tarihinde 2925 sayılı
Kanun kapsamında geçen sigortalılığını sona erdiren kadın sigortalı, 1.5.2011
tarihi itibariyle de Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı olmuştur.
Anılan sigortalı 30.9.2032 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalılık
başlangıç tarihi 1.10.2008 tarihinden önce olduğundan 2829 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık bağlanacak statü belirlenecek olup sigortalılık
başlangıcının 1.6.2000 olması nedeniyle aylığa hak kazanma koşulları Kanunun
geçici 9. maddesinin birinci fıkrasında 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak
sigortalılar için öngörülen hükümlere göre tespit edilecektir. Buna göre,
tahsis talep tarihi itibariyle 58 yaş, 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim
gün sayısı şartını yerine getiren sigortalıya 4/1-(a) kapsamında yaşlılık
aylığı bağlanacaktır.
Örnek 2: Sigortalı ilk defa 1.1.1989 tarihinde
506 sayılı Kanuna tabi olarak işe girmiş ve 1994 yılına kadar çalışmıştır. Daha
sonra, 1999-2004 tarihleri arasında Bağ-Kur
kapsamında, 1.1.2008 tarihinde yeniden 4/1-(a) kapsamında, 1.3.2011-30.8.2011
tarihleri arasında da Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı olmuş ve aynı
tarih itibariyle tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya aylık bağlanacak
statü tespit edilirken son yedi yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla
4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunduğundan, 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi
hükümlerine göre aylık bağlanacaktır.
Örnek 3: Sigortalı 1.1.1985-20.5.2000 tarihine
kadar 2925 sayılı Kanun kapsamında, 1.1.2002-31.8.2008 tarihleri arasında 2926
sayılı Kanun kapsamında, 1.5.2011-30.11.2014 tarihleri arasında Kanunun ek 5.
maddesi kapsamında sigortalı olmuş ve 30.11.2014 tarihinde tahsis talebinde
bulunmuştur. Bu durumda, sigortalıya 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak olup,
aylığa hak kazanma koşulları; sigortalının sigortalılık başlangıç tarihinin
2008/Ekim ay başından önce olması nedeniyle 506 sayılı Kanunun geçici 81. madde
hükümlerine göre tespit edilecektir.
Örnek 4: Sigortalı ilk defa 1.6.2008 tarihinde
2925 sayılı Kanun kapsamında tarım sigortalısı olmuş, 1.3.2011 tarihi
itibariyle Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalılığı devam etmiş ve
sigortalı 30.9.2032 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalılık
başlangıç tarihi 1.10.2008 tarihinden önce olduğundan 2829 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık bağlanacak statü belirlenecek ancak, ilk sigortalılık
başlangıcı 1.5.2008 tarihinden sonra olduğundan aylığa hak kazanma koşulları
Kanunun 28. maddesi hükümlerine göre tespit edilecektir.
2925 sayılı Kanuna
göre sigortalı ve hak sahiplerinin sigortalı emeklilik mevzuatı yönünden hak ve
yükümlülükleri aşağıda açıklanmıştır.
1.2. İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Sigortası
2925 sayılı Kanunun 7. maddesine göre iş kazaları ile
meslek hastalıkları halinde sağlanan yardımlar şunlardır:
- Sağlık yardımı yapılması,
- Sürekli iş göremezlik hallerinde gelir verilmesi,
- Protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması,
onarılması ve yenilenmesi,
- Cenaze masrafı karşılığı verilmesi,
-Sigortalının ölümünde hak sahiplerine gelir bağlanması.
2925 sayılı Kanunda iş kazası ve meslek hastalığına
ilişkin maddeler yürürlükte bırakıldığından bu sigorta kolundan yararlanmak
için, sigortalının olay tarihinden üç ay önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığın sona
ermemiş bulunması şarttır.
2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak sürekli iş göremezlik
gelirlerinde Kanuna göre hesaplanan gelir paralelinde uygulama yapılacak ancak,
Kanundan farklı olarak sürekli iş göremezlik gelirlerinden yapılacak
indirimlerde hekim tavsiyelerine uymazlıkta en fazla % 50 indirim yapılacak;
Kurumca teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya gelir
bağlanmayacaktır.
Bunun dışında
gelirlerde alt sınır uygulaması, gelirin başlangıcı, kesilmesi ve zamanaşımı
uygulamaları Kanun uygulamaları doğrultusundadır.
1.3. Ölüm Geliri
Ölüm gelirine hak kazanma, başvuru, ölüm gelirinin
hesaplanması, başlangıcı ve hak sahiplerine paylaştırılması, kesilmesi, yeniden
başlaması ve durum değişiklikleri Kanuna göre bağlanan ölüm gelirleri için
geçerli olan usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.
2925 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince iş kazası ve
meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine cenaze ödeneği
verilecek, ölüm geliri alırken evlenen kız çocuklarına evlenme ödeneği
verilmeyecektir.
Kanunla ana ve babaya
iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm nedeniyle ölüm geliri bağlanması
imkanı getirilmiş olup Kanunda öngörülen şartları yerine getiren ana babaya
ölüm geliri bağlanacaktır.
1.4. Malullük
Sigortası
Kanunun 26. maddesinde sayılan malullük aylığına hak
kazanma koşulları, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak aylıklar için de geçerli
olup, sigortalının;
- Kanunun 25. maddesine göre malul sayılması,
- En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800
gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar
için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olması,
- Kurumdan yazılı istekte bulunması,
şarttır.
2925 sayılı Kanuna
göre malullük aylığı alan sigortalının;
- 4/1-(a) kapsamında çalışması halinde, aylığı
kesilecektir.
- 4/1-(b) kapsamında çalışması halinde, malullük aylığı
ödenmeye devam edilecek ve 29.2.2016 tarihine kadar aylıklarından sosyal
güvenlik destek primi kesilecek, ancak 1.3.2016 tarihinden itibaren sigortalı
sayılmayacaklar ve aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmeyecektir.
- 4/1-(c) kapsamında çalışması halinde aylığı
kesilmeyecektir.
1.5. Yaşlılık
Sigortası
2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık sigortasından aylığa hak
kazanma koşulları
- 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı olanlar,
- 1.10.1999 (dahil) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri
arasında sigortalı olanlar,
- 30.4.2008 (hariç) sonrasında sigortalı olanlar, için
aşağıdaki şeklinde belirlenecektir.
1.5.1. 8.9.1999
(Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar
4447 sayılı Kanunla 2925 sayılı Kanuna eklenen geçici 2.
maddenin;
- (A) bendine göre 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8.9.1999
tarihinde 13 yıl ve daha fazla sigortalılığı bulunanlar; en az 15 yıllık
sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün koşulunu yerine getirdikleri zaman
yaşlılık aylığından yararlanabilecektir.
- 4759 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 23.5.2002 tarihinde
(A) bendi kapsamında olanlar hariç, sigortalılık süresi 13 yıl (dahil) ve daha
az olanlar için aşağıdaki tabloda belirtilen kademeli geçiş süreci
öngörülmüştür.
2925 SK/Geçici 2-B’ye
Göre Yaşlılık Aylığına Hak Kazananlar
23.5.2002
tarihindeki sigortalılık süresi/sigortalılık süresinin başlangıcı |
Tahsis
talep tarihindeki en az |
|||
Yaşı |
Sigortalılık
süresi |
Gün
sayısı |
||
Kadın |
Erkek |
|||
13
yıl (dahil)-15 yıl 8 ay 15 gün 9.9.1986-23.5.1989 |
40 |
44 |
15 |
3600 |
12
yıl 3 ay (dahil)-13 yıl 24.5.1989-23.2.1990 |
41 |
45 |
15 |
3600 |
11
yıl 6 ay (dahil)-12 yıl 3 ay 24.2.1990-23.11.1990 |
42 |
46 |
15 |
3600 |
10
yıl 9 ay (dahil)-11 yıl 6 ay 24.11.1990-23.8.1991 |
43 |
47 |
15 |
3600 |
10
yıl (dahil)-10 yıl 9 ay 24.8.1991-23.5.1992 |
44 |
48 |
15 |
3600 |
9
yıl 3 ay (dahil)-10 yıl 24.5.1992-23.2.1993 |
45 |
49 |
15 |
3600 |
8
yıl 6 ay (dahil)-9 yıl 3 ay 24.2.1993-23.11.1993 |
46 |
50 |
15 |
3600 |
7
yıl 9 ay (dahil)-8 yıl 6 ay 24.11.1993-23.8.1994 |
47 |
51 |
15 |
3600 |
7
yıl (dahil)-7 yıl 9 ay 24.8.1994-23.5.1995 |
48 |
52 |
15 |
3600 |
6
yıl 3 ay (dahil)-7 yıl 24.5.1995-23.2.1996 |
49 |
53 |
15 |
3600 |
5
yıl 6 ay (dahil)-6 yıl 3 ay 24.2.1996-23.11.1996 |
50 |
54 |
15 |
3600 |
4
yıl 9 ay (dahil)-5 yıl 6 ay 24.11.1996-23.8.1997 |
51 |
55 |
15 |
3600 |
4
yıl (dahil)-4 yıl 9 ay 24.8.1997-23.5.1998 |
52 |
56 |
15 |
3600 |
3
yıl 3 ay (dahil)-4 yıl 24.5.1998-23.2.1999 |
53 |
57 |
15 |
3600 |
2
yıl 8 ay 15 gün (dahil)-3 yıl 3 ay 24.2.1999-8.9.1999 |
54 |
58 |
15 |
3600 |
1.5.2. 1.10.1999
(dahil) ila 30.4.2008 (dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı Olanlar
İlk defa 1.10.1999
(dahil) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri arasında sigortalı olanların yaşlılık
aylığına hak kazanması için;
- Kadın ise 58
yaşını, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması,
- 15 yıldan beri
sigortalı olması
- En az 3600 gün prim
ödemiş olması
- Kurumdan yazılı
istekte bulunması,
şartlarını yerine
getirmesi gerekmektedir.
1.5.3. 30.4.2008
(hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar
İlk defa 1.5.2008
tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna tabi olanlara kadın ise 58, erkek ise 60
yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası
primi bildirilmiş olması şartı ile yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Kadın sigortalılar için 58, erkek sigortalılar için 60
olarak öngörülen yaş hadlerinin, 7200 prim gün sayısı koşulunun 1.1.2036
tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde, gün koşulunun yerine getirildiği
tarih aralığındaki yaş hadleri esas alınarak aylığa hak kazanma koşulları
belirlenecektir.
Yine Kanunun 28.
maddesinin üçüncü fıkrasında; ikinci fıkrada belirlenen yaş hadlerine 65 yaşı
geçmemek üzere, üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla da yaşlılık aylığı
bağlanabilecektir.
1.5.4. Yaşlılık
Aylığının Kesilmesi
2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı alan sigortalının;
- 4/1-(a) kapsamında çalışması halinde, tercihine
bakılmaksızın aylığı kesilmeyerek prime esas kazançları üzerinden % 30 ve kısa
vade sigorta primi olmak üzere sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.
- 4/1-(b) kapsamında çalışması halinde, yaşlılık aylığı
ödenmeye devam edilecek ve 29.2.2016 tarihine kadar aylıklarından sosyal
güvenlik destek primi kesilecektir. 1.3.2016 tarihinden itibaren 4/1-(b)
kapsamındaki çalışmaları nedeniyle sigortalı sayılmayacak olup, aylıklarından
sosyal güvenlik destek primi kesintisi de yapılmayacaktır. Ancak, bunlardan
aylıklarının kesilmesi yönünde yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları
yazılı taleplerini takip eden ay başından itibaren kesilecektir.
- 5335 sayılı Kanunun
30. maddesi kapsamında çalışması halinde aylığı kesilecektir.
1.6. Ölüm Sigortası
Kanunla 2925 sayılı Kanunda ölüm aylığına hak kazanma
koşullarından sigortalıya ilişkin şartlarda herhangi bir değişiklik
yapılmamıştır.
18.10.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren
5561 sayılı Kanun ile 2925 sayılı Kanunun 26. maddesinin (a) bendi yeniden
düzenlenerek; ölüm aylığı bağlanmasında 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az
900 gün prim ödemiş olma şartı getirilmiş, 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 93.
madde ile de 18.10.2006 tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine
müracaatları halinde, söz konusu şartlarla aylık bağlanmasına imkan
sağlanmıştır.
Buna göre,
- 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde
en az 900 gün prim ödemiş olan,
- Malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya yazılı
olarak istekte bulunup malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazandıktan sonra ölen,
- Bağlanmış bulunan malullük veya yaşlılık aylıkları
kesilmiş olan sigortalılardan ölen,
sigortalının hak sahiplerine yazılı istekleri üzerine
aylık bağlanacaktır.
2925 sayılı Kanunun yürürlükte bırakılan 25. maddesine
göre ölüm sigortasından sağlanan yardımlar içerisinde ana ve babaya aylık
bağlanması ve toptan ödeme yapılması bulunmamaktadır. Bunun dışında, hak
sahiplerine ilişkin koşullar, ölüm aylığının başlangıcı, kesilmesi,
hesaplanması ve yeniden bağlanmasına ilişkin tüm uygulamalar Kanunla getirilen
düzenlemelere paralel yürütülecektir.
2925 sayılı Kanun
kapsamında sigortalı iken gerek 2008/Ekim ayından önce gerekse 2008/Ekim
ayından sonra vefat eden sigortalıların hak sahiplerinden Kurumumuzdan ölüm
aylığı veya geliri almak amacıyla eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle
fiilen birlikte yaşadığı tespit edilenlerin gelir ve aylıklarının kesilmesi ve
yersiz ödenen miktarların tahsili ile ilgili olarak Kanunun 56. maddesinin son
fıkrası uygulanacak, yersiz ödemeler Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre
tahsil edilecektir.
1.7. Toptan Ödeme
2925 sayılı Kanunun
yaşlılık toptan ödemesine ilişkin 24. maddesi yürürlükten kaldırıldığından ve
uygulama Kanuna göre düzenlendiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008/Ekim ayı
itibariyle yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunanların primlerinin 2/3’ü
yerine tamamı yaşlılık toptan ödemesi olarak ödenecektir.
1.8. Evlenme ve
Cenaze Ödenekleri
2925 sayılı Kanun gereğince hak sahibi kız çocuklarına
evlenme ödeneği ödenmeyecektir.
Cenaze masrafı karşılığı yalnızca iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu ölüm halinde ödenecektir.
2. Kanunun Ek 5.
Maddesine Tabi Sigortalılar (Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz
Olarak Çalışanlar)
Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların iş kazası ve
meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri
için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve
sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek
hastalığından dolayı sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartı aranacaktır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 4. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacak ve bu kapsamındaki
sigortalılar ile ilgili olarak Kanunun ek 5. maddesinde aksine hüküm
bulunmaması kaydıyla Kanunun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Kamu idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar 4/1-(a) kapsamında sigortalı olduğundan
bunlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.
ONYEDİNCİ BÖLÜM
KANUNUN
EK MADDELERİNE GÖRE SİGORTALI SAYILANLARIN
EMEKLİLİK
İŞLEMLERİ
1. Kanunun Ek 6.
Maddesine Tabi Bazı Kısmi Süreli Çalışanların Emeklilik İşlemleri
6111 sayılı Kanun ile Kanuna ek 6. madde eklenmiş olup,
bu madde gereğince 4/1-(a) kapsamında sayılan sigortalılar hakkında; malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde
işsizlik sigortası hükümlerinin uygulanması öngörülmüş olup kısa vadeli sigorta
kollarına tabi olmadıklarından söz konusu sigortalı ve hak sahiplerinin kısa
vadeli sigorta kollarından sağlanan sürekli iş göremezlik geliri/ölüm geliri,
cenaze ödeneği ve evlenme ödeneği yardımlarından yararlanmasına imkan
bulunmamaktadır.
1.3.2011 tarihinden itibaren Kanunun ek 6. maddesi
kapsamındaki sigortalıların emeklilik uygulamaları yukarıda belirtilen
istisnalar haricinde Genelgenin 16. bölümünün “3. Kanunun Ek 5. Maddesine Tabi
Sigortalılar” başlığı altında açıklanan usul ve esaslar doğrultusunda
yapılacaktır.
2. Kanunun Ek 9. Maddesine
Tabi Ev Hizmetlerinde Çalışanların Emeklilik İşlemleri
Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigorta
kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu
tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona
ermemiş olması ile iş kazası veya meslek hastalığından dolayı sürekli iş
göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık
bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması
şartı aranacaktır.
Bu kapsamdaki sigortalıları çalıştıranlar bu Kanun
uygulamasında işveren sayılmadığından bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve
meslek hastalığı olaylarında Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrası hükümleri
uygulanmayacaktır. İş kazası ve meslek hastalığının, işverenin kastı veya
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi
sonucu meydana gelmiş olması halinde Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasında
öngörülen işverenin sorumluluğu aranmayarak rücu işlemi yapılmayacaktır.
Ek 9. madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak
maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki
sigortalılara ilişkin ilgili hükümleri uygulanacaktır.
ONSEKİZİNCİ
BÖLÜM
DİĞER
HUSUSLAR
1. Sosyal Güvenlik
Merkezlerinin Emeklilik İşlemlerine Başlatılması
Sosyal güvenlik
merkezleri dahilindeki işyerlerinde çalışan sigortalılar ile bunların hak
sahiplerinin gelir/aylık bağlama ve ödeme işlemlerinin yürütülmesi ve anılan
merkezlerin emeklilik işlemlerine başlatılabilmesi için öncelikle işveren ve
sigortalı tescil işlemlerinin yapılması gerektiğinden, bu işlemlerin yapılmaya
başlanmasından sonra emeklilik işlemlerine başlayacak sosyal güvenlik
merkezlerinin yazılı olarak Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bildirilmesi
ve tahsis numarası aralığı alınması gerekmektedir.
Emeklilik işlemi yapan
sosyal güvenlik merkezlerinin listesine, http://intra2.sgk.intra adresinde
yer alan “Uygulamalar/Tahsis Yapan Sosyal Güvenlik İl/ Merkez Müdürlükleri”
bağlantısından ulaşılabilecektir.
2. Yürürlükten
Kaldırılan Düzenlemeler
Kanun ve Kanuna ilişkin Yönetmeliğin uygulanması ile
ilgili olarak daha önce yayımlanan ve Genelge ekinde (Ek-43) belirtilen
genelgeler ve genel yazılar, bu Genelgenin yayımı tarihinden geçerli olmak
üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu genelgeler ve genel yazılar
yürürlük dönemlerindeki iş ve işlemlerde kullanılabilecektir.
Bilgi edinilmesini ve
gereğini rica ederim.
EKLER DİZİNİ:
Ek:1-
Sürekli İş Göremezlik Geliri Hesabına Esas Alt Sınırlar Tablosu (1 sayfa)
Ek:2-
Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (2 sayfa)
Ek:3-
Kıdem Tazminatına Esas Yazı (1 sayfa)
Ek:4-
Cenaze Ödeneği Miktarları Tablosu (1 sayfa)
Ek:5- Özürlülük
Derecelerine İlişkin Fark Aylıkları Gösterir Tablo (1 sayfa)
Ek:6-
Gösterge Tabloları (40 sayfa)
Ek:10- Hem Eşinden
Hem Anne/Babasından Gelir/Aylığa Hak Kazananlar İçin Tercih Yazısı (1 sayfa)
Ek:11- Sağlık
Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (1 sayfa)
Ek:12- Sigortalılar
İçin Sağlık Kurulu Raporu Düzenlenmesine Esas Yazı (1 sayfa)
Ek:13- Hak Sahipleri
İçin Sağlık Kurulu Raporu Düzenlenmesine Esas Yazı (1 sayfa)
Ek:14- Kurum Sağlık
Kurulları Listesi (1 sayfa)
Ek:15-Kurum Sağlık
Kurullarınca Yapılacak Tespite Esas Yazı (1 sayfa)
Ek:16-İş Kazası
Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)
Ek:17- Maluliyet
Tespit Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)
Ek:18- Meslek Hastalığı
Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)
Ek:19- Meslek
Hastalığı Yapıcı İşyerlerinde Çalışma Sürelerini Gösterir Form (1 sayfa)
Ek:20- Kurum Sağlık
Kurulu Kararına İtiraz Dilekçesi (1 sayfa)
Ek:22- Yaşlılık,
Malullük Veya Ölüm Aylığı Alanlar İçin Temsil/Makam Beyanı (1 sayfa)
Ek:24-Yıllar
İtibariyle Ek Ödeme Matrahlarını Gösterir Tablo (1 sayfa)
Ek:26- Peşin Sermaye
Değeri Tabloları-2008/Ekim Öncesi (2 sayfa)
Ek:27- Peşin Sermaye
Değeri Tabloları-2008/Ekim-2012/Ekim Dönemi (6 sayfa)
Ek:28- Peşin Sermaye
Değeri Tabloları 2012/Ekim ve Sonrası (6 sayfa)
Ek:29- 1479 Sayılı
Kanuna Göre 2008 Yılı İkinci Altı Aylık Dönem Gelir Tablosu (1 sayfa)
Ek:30- Değerlendirme
Onayı (1 sayfa)
Ek:32- Alacak Takip
Tablosu (1 sayfa)
Ek:33- Borçlular
Tablosu (1 sayfa)
Ek:34- Yersiz Ödeme
İşlemlerinde Kullanılacak Faiz Oranlarını Gösterir Tablo (1 sayfa)
Ek:35- Borç Bildirim
Belgesi (Bir sayfa)
Ek:36- Konutta
Gelir/Aylık Ödeme Talep Formu (1 sayfa)
Ek:37-3201 Sayılı
Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi (2 sayfa)
Ek:38-3201 Sayılı
Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan Ve Taahhüt Belgesi (2
sayfa)
Ek:41-Değişiklik
Talep Formu (1 sayfa)
Ek:42-Gelir/Aylık
Artış Oranları (1 sayfa)
Ek:43- Yürürlükten
Kaldırılan Düzenlemeler (2 sayfa)