SOSYAL GÜVENLİK KURUMU

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

 

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Kanun ile Yürürlükten Kaldırılan Kanunlar ve İlgili Yönetmeliklere İstinaden Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (a), (b) ve İlk Defa 2008/Ekim Ay Başından İtibaren (c) bendi Kapsamında Sigortalı Olanların Emeklilik İşlemleri ile 3201 Sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna Göre Borçlanılan Süreler Dikkate Alınarak Bağlanan Aylıklara İlişkin Emeklilik İşlemleri

 

 

GENELGE

2018/38

 

 

 

 

06 KASIM 2018

 

 

 

İÇİNDEKİLER

 

BİRİNCİ KISIM

AYLIĞA HAK KAZANMA KOŞULLARINI ETKİLEYEN

TEMEL EMEKLİLİK KAVRAMLARI

1. Sigortalılık Süresi........................................................................................................... 1

1.1. Sigortalılık Süresinin Başlangıcını Etkileyen Faktörler................................................ 2

1.1.1. İşe Giriş Tarihi ile Primlerin Ödenmeye Başladığı Tarihin Farklı Olması................ 2

1.1.2. Kurumca Devir Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamındaki

Sandıklar............................................................................................................................ 2

1.1.3. 18 Yaşın Altında Geçen Hizmetler.......................................................................... 2

1.1.4. Birden Fazla Sigortalılık Haline Tabi Olma.............................................................. 4

1.1.5. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Sosyal Güvenlik Kanununa

Tabi Hizmeti Olanlar.......................................................................................................... 4

1.1.6. Borçlanmalar........................................................................................................... 4

1.2. Sigortalılık Süresine Eklenen Süreler......................................................................... 4

2. Prim Ödeme Gün Sayısı............................................................................................... 5

2.1. Prim Ödeme Gün Sayısı Koşulları ve Prim Ödeme Gün Sayılarını Oluşturan

Hizmetler........................................................................................................................... 5

2.2. Prim Ödeme Gün Sayısına Eklenen Süreler............................................................. 5

2.2.1. Maden İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Geçen Çalışmalar.......................................... 5

2.2.2. 5434 Sayılı Kanunun Mülga 32. Maddesine Göre FHSZ........................................ 5

2.2.3. Fiili Hizmet Süresi Zammına (FHSZ) Tabi Çalışmalar............................................ 6

2.2.4. Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan

Kadın Sigortalılar................................................................................................................ 6

3. Yaş................................................................................................................................. 7

3.1. Sigortalı Emeklilik İşlemlerinde Yaş Kavramı ve Uygulaması................................... 7

3.2. Yaş Hadlerinden İndirim Yapılması............................................................................ 8

3.2.1. 506 Sayılı Kanunun Mülga Ek 5. Maddesi Kapsamındaki İtibari Hizmet

Süreleri.............................................................................................................................. 8

3.2.2. FHSZ Kapsamındaki Hizmetler............................................................................... 9

3.2.3. Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu

Bulunan Kadın Sigortalılar................................................................................................. 9

4. 4/1-(a) Kapsamında Aylık Bağlanacak Sigortalılardan 506/Ek 5, 5434/32 ve

Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Aylığa Hak Kazanma Koşullarında

Değerlendirilmesi............................................................................................................. 10

4.1. 506/Ek 5 ve Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Değerlendirilmesi.............. 11

4.2. Kanunun Geçici 48. Maddesine Göre Prim Farkını Ödeyenlerin Fiili Hizmet

Süresi Zammından Yararlanmasına İlişkin Usul ve Esaslar........................................... 16

4.3. 5434 sayılı Kanunun mülga 32. ve Kanunun 40. Maddesi Kapsamındaki

Hizmetlerin Değerlendirilmesi.......................................................................................... 16

İKİNCİ KISIM

KISA VE UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SİGORTASI

1. Sürekli İş Göremezlik Geliri......................................................................................... 18

1.1. Sürekli İş Göremezlik Gelirinin Hesaplanması......................................................... 19

1.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığında Hizmetlerin Birleştirilmesi................................... 24

1.3. Birden Fazla İş Kazasına Uğrama Durumu.............................................................. 26

1.4. Gelir Alt Sınırı............................................................................................................ 27

1.5. Gelirlerde Yapılan Artırım ve İndirimler.................................................................... 27

1.6. Sürekli İş Göremezlik Derecesi İtirazlarıyla İlgili Mahkeme Kararları Hakkında

Yapılacak İşlemler........................................................................................................... 29

1.7. Gelirin Başlangıcı...................................................................................................... 30

1.8. Gelirin Sermayeye Çevrilmesi................................................................................. 30

1.9. Maddi Tazminatların Gelirlerden Kesilmesi.............................................................. 31

1.10. Diğer Hususlar........................................................................................................ 31

2. Ölüm Geliri.................................................................................................................. 33

2.1. Ölüm Gelirinin Hesaplanması................................................................................... 34

2.2. Ölüm Geliri İşlemlerinde Ölüm Nedeninin Belirlenmesi Usul ve Esasları ile

Ölüm Geliri Bağlanacak Sigortalı Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler................. 35

2.3. 2008/Ekim Öncesi Ölen ve SİD Oranı % 50’nin Altında Olup Ölüm Nedeni

İş Kazası ve Meslek Hastalığına Bağlı Olmayan Sigortalıların Hak Sahiplerine

Yapılacak İşlemler........................................................................................................... 36

3. Sürekli İş Göremezlik Geliri/Ölüm Geliri Dosyalarının Tasnifi.................................... 37

İKİNCİ BÖLÜM

MALULLÜK SİGORTASI

1.Malullük Sigortasından Sağlanan Yardımlar................................................................ 37

2. Malul Sayılma.............................................................................................................. 37

3. Malullük Aylığına Hak Kazanma Koşulları................................................................... 40

4. Malullük Aylığının Başlangıcı....................................................................................... 41

5. Malullük Aylığı Başvurusu Ve İstenecek Belgeler....................................................... 42

6. Malullük Aylığının Kesilmesi, Yeniden Başlaması Ve Durum Değişiklikleri................ 43

7. Malullük Aylığı Almakta İken Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği

Daha Sonra Tespit Edilenler............................................................................................ 45

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YAŞLILIK SİGORTASI

1. Yaşlılık Sigortasından Sağlanan Yardımlar.................................................................. 47

2. Yararlanma Koşulları................................................................................................... 47

2.1. Genel Koşullar.......................................................................................................... 47

2.1.1. 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı

Olanlar............................................................................................................................. 47

2.1.2. 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Hariç) ila 30.4.2008 (Dahil)

Tarihleri Arasında Sigortalı Olanlar.................................................................................. 51

2.1.3. 30.4.2008 (Hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar..................................................... 51

2.2. Özel Koşullar............................................................................................................ 53

2.2.1. Kanuna Göre Özel Şartlarla Aylığa Hak Kazanma Koşulları................................ 53

2.2.2. 2008/Ekim Ay Başından Önce Sigortalı Olan 4/1-(a) Sigortalılarının Özel

Şartlara Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları................................................................. 59

3.Yaşlılık Aylığı Başvurusu............................................................................................... 61

4. Yaşlılık Aylığının Başlangıcı.......................................................................................... 63

5. Prim Borcu Olan Sigortalıların Aylık Başlangıcı.......................................................... 64

6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması................................................... 69

6.1. İlk Defa Kanuna Tabi Sigortalı Olanlar..................................................................... 69

6.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar.............................................. 69

6.3. Aylık Kesildikten Sonra Yeniden Çalışmaya Başlayanların Hizmetlerinin

Değerlendirilmesi............................................................................................................. 71

6.4. 5335 Sayılı Kanun Kapsamında Çalışmaya Başlayanların Aylık Kesildikten

Sonraki Hizmetlerinin Değerlendirilmesi......................................................................... 71

6.4.1. Aylığın Kesilme Tarihinin Belirlenmesi ve Yeniden Bağlanmasında Aranacak

Şartlar.............................................................................................................................. 72

6.4.2. Aylık Bağlanacak Statü ve Aylık Hesabı............................................................... 73

6.5. Aylığa Hak Kazanma Koşullarının Oluşmadığının Aylık Bağlandıktan Sonra

Tespit Edilmesi ve Aylığın Tekrar Başlaması.................................................................. 74

6.6. Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler......... 76

6.7. Aylık Bağlandıktan Sonra Prim Ödeme Gün Sayısı Eksik Olduğu Tespit

Edilenler........................................................................................................................... 77

6.8. İş Akitleri Feshedilen veya Görevlerine Son Verilen Sigortalılardan Mahkeme

Kararıyla Görevlerine İade Olunanların Aylıklarının Kesilmesi ve Yeniden

Başlatılması...................................................................................................................... 82

7. 4/1-(a) Sigortalıları İçin Kıdem Tazminatı.................................................................... 83

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ÖLÜM SİGORTASI

1. Ölüm Sigortasından Sağlanan Yardımlar.................................................................... 84

2.Yararlanma Şartları...................................................................................................... 84

2.1. Sigortalıya İlişkin Koşullar......................................................................................... 84

2.2. Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar................................................................................ 86

2.2.1. Eşe Aylık Bağlama Şartları.................................................................................... 87

2.2.2. Çocuklara Aylık Bağlama Şartları......................................................................... 87

2.2.3. Ana ve Baba.......................................................................................................... 93

2.2.4. Ana ve Babaların Gelir Tespit İşlemleri................................................................. 95

2.3. 5.12.2017 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğe

Göre Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar.............................................................................. 95

3. Kanunun Geçici Maddelerine Göre Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları.............. 98

3.1. Kanunun Geçici 59. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma

Koşulları........................................................................................................................... 98

3.2. Kanunun Geçici 66. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma

Koşulları......................................................................................................................... 100

3.2.1. Ölüm Geliri/Aylığı Bağlama İşlemlerinde Sigortalılara ve Hak Sahiplerine

İlişkin Koşullar ve Uygulama Esasları........................................................................... 101

3.2.2. Ölüm Geliri/Aylığı Hesaplanması, Hisseler ve Gelir/Aylık Başlangıcı................. 102

4. Ölüm Aylığı Başvurusu.............................................................................................. 103

5. Ölüm Aylığının Başlangıcı.......................................................................................... 103

6. Hak Sahiplerine Paylaştırılması................................................................................. 107

6.1. Eşe Bağlanacak Aylığın Oranı................................................................................ 107

6.2. Çocuklara Bağlanan Aylıkların Oranı..................................................................... 107

6.3. Ana ve Babaya Bağlanan Aylıkların Oranı............................................................. 107

7. Evlenme Ödeneği Verilmesi...................................................................................... 107

8. Cenaze Ödeneği Verilmesi........................................................................................ 108

9. Ölüm Aylığının Kesilmesi, Yeniden Başlaması, Durum Değişiklikleri....................... 109

9.1. Ölüm Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Başlaması................................................... 109

9.1.1. Dul Eşin Aylıkları.................................................................................................. 109

9.1.2. Erkek Çocukların Aylıkları................................................................................... 109

9.1.3. Kız Çocukların Aylıkları........................................................................................ 110

9.1.4. Malul Çocukların Aylıkları.................................................................................... 110

9.1.5. Ana ve Babanın Aylıkları..................................................................................... 111

9.2. Diğer Durum Değişiklikleri ve Ölüm Gelir/Aylıklarının Yaştan Dolayı

Durdurulması Uygulaması............................................................................................. 111

9.2.1. Boşandığı Eşiyle Fiilen Birlikte Yaşayan Eş ve Çocukların Durum

Değişiklikleri................................................................................................................... 111

9.2.2. 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk

Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2. Maddesi Gereğince

Uygulanan Fark Aylıkları............................................................................................... 112

10. Sigortalıya İlişkin Koşullarda Değişikliğin Olduğunun Ölüm Aylığı Bağlandıktan

Sonra Tespit Edilmesi.................................................................................................... 114

11. Ölüm Aylığı Almakta İken Çalışma ve Öğrenci Niteliği Taşımaması Nedeniyle

Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler.............................................. 115

BEŞİNCİ BÖLÜM

UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINA İLİŞKİN

ORTAK UYGULAMALAR

1. Kanunun Geçici 63. Maddesi Uygulaması................................................................ 117

1.1. Kanunun Geçici 63. Maddesi Gereği 4/1-(b) Kapsamında Hizmeti Durdurulan

Sigortalıların 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri.................. 117

1.1.1. Malullük veya Yaşlılık Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi

Sonuçlandırılmamış Olanlar.......................................................................................... 118

1.1.2. Ölüm Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi

Sonuçlandırılmamış Olanlar.......................................................................................... 121

1.2. Geçici 63. Madde Kapsamındaki Hizmetleri Dava Konusu Edenlerin

Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri........................................................................................ 125

1.3. Gelir Bağlama İşlemlerinde Geçici 63. Madde Uygulaması.................................. 125

1.4. 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlandıktan Sonra

Gelir/Aylık Bağlanmadan Önceki Sürelere İlişkin 4/1-(b) Hizmeti Tespit

Edilenlerle İlgili Geçici 63. Madde Uygulaması............................................................. 126

1.4.1. Malullük ve Yaşlılık Aylığı Durdurulan veya İptal Edilenler.................................. 126

1.4.2. Ölüm Aylığı Durdurulan, Kesilen veya İptal Edilenler.......................................... 127

2. 6191 Sayılı Kanuna Göre Yapılacak İşlemler............................................................ 129

3. Kanunun Geçici 37. Maddesi Gereği Malullük Ve Ölüm Aylığına Hak Kazanma

Koşulları......................................................................................................................... 130

4. Uçucu Personele Verilen İtibari Hizmet Sürelerinin Aylık Bağlama İşlemlerinde

Değerlendirilmesi........................................................................................................... 131

5. 5434 Sayılı Kanuna Göre Zamanaşımına Uğramış Sürelerin Aylık Bağlama

İşlemlerinde Değerlendirilmesi...................................................................................... 131

6. Kanunun Geçici 36. Maddesine Göre Borçlanılan Hizmetlerin Aylık Bağlama

İşlemlerinde Değerlendirilmesi...................................................................................... 132

7. Sosyal Güvenlik Destek Primi İle İlgili Hükümler...................................................... 132

8. Aylık Bağlandıktan Sonra Yurt Dışında Çalışanlar.................................................... 134

9. Muhtar Sigortalılara Aylık Bağlanması...................................................................... 134

10. Gelir/Aylık Bağlama İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar.................................. 135

ALTINCI BÖLÜM

YURTDIŞI BORÇLANMASINDA TAHSİS İŞLEMLERİ

1. Sigortalılık Başlangıcının Tespiti................................................................................. 136

1.1. Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinde Özel Hüküm Bulunan Ülkeler İçin

Sigortalılık Başlangıcı..................................................................................................... 137

1.2. Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde Özel Hüküm Bulunmayan Ülkeler ile Sosyal

Güvenlik Sözleşmesi İmzalanmamış Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı...................... 139

1.3. Ev Kadınlığı Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı....................... 140

2. Aylık Bağlama Şartları............................................................................................... 141

2.1. Yurda Kesin Dönüş Yapmak.................................................................................. 141

2.2.Borcun Tamamını Ödemek..................................................................................... 142

2.3. Sosyal Güvenlik Kanunlarına Göre Aylığa Hak Kazanmak................................... 142

2.4. Kuruma Yazılı Başvuruda Bulunmak..................................................................... 142

3. Aylıkların Başlangıcı................................................................................................... 143

4. Yurt Dışı Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması....................................................... 144

5. Aylıkların Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması............................................................ 146

5.1. 3201 Sayılı Kanuna Göre....................................................................................... 146

5.2. İlgili Sosyal Güvenlik Kanununa Göre.................................................................... 147

5.3. Sosyal Güvenlik Destek Primi Uygulaması........................................................... 147

6. Diğer ve Ortak Hususlar............................................................................................ 148

6.1. Kısmi Aylıkların Tam Aylığa Dönüştürülmesi......................................................... 148

6.2. Hak Sahiplerinin Aylık Bağlama İşlemleri.............................................................. 150

6.3. Farklı Sigortalılık Statüsünde Borçlandırılan Yurt Dışı Süreleri............................... 151

6.4 Borçlandırılan Yurt Dışı Sürelerinin Farklı Statüde Değerlendirilerek

Aylık Bağlanması........................................................................................................... 151

6.5. Zorunlu Göç Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Geçenlerin Tahsis İşlemleri............. 151

6.6. Yoklama İşlemleri................................................................................................... 151

6.7. Kazanılmış Haklar................................................................................................... 152

ÜÇÜNCÜ KISIM

AYLIK HESAPLAMA SİSTEMİ

1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem................................................................................... 153

1.1. Aylık Hesabına Esas Parametreler........................................................................ 154

1.1.1. Prime Esas Kazançlar......................................................................................... 154

1.1.2. Prim Ödeme Gün Sayısı..................................................................................... 156

1.1.3. Aylık Bağlama Oranı........................................................................................... 156

1.2. Aylık Hesabı............................................................................................................ 157

2. 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Sigortalı Olup, 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Tahsis

Talebinde Bulunan Sigortalılar ( Karma Sistem)........................................................... 157

2.1. 4/1-(a) Sigortalıları İçin............................................................................................ 158

2.1.1. 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı........................................... 158

2.1.2. 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı

(5510 SK M. 29-GM 2/b)............................................................................................... 160

2.1.3. Kısmi Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)............................................... 160

2.2. 4/1-(b) Sigortalıları İçin............................................................................................ 161

2.2.1. Yaşlılık Aylıkları.................................................................................................... 161

2.2.2. Malullük ve Ölüm Aylıkları................................................................................... 163

2.3. 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar....... 164

2.4. 2926 Sayılı Kanuna Tabi Sigortalılar....................................................................... 164

2.5. 2925 Sayılı Kanuna Tabi Sigortalılar....................................................................... 166

2.6. Günlük Kazançların ve Kısmi Aylıkların Hesaplanmasında Fiili Hizmet Zammı

Sürelerinin Değerlendirilmesi......................................................................................... 167

2.7. 2000-2008/Eylül (Dahil) Tarihleri Arası Askerlik Borçlanmalarının 2008/Ekim

Ayından İtibaren Tahsis Talebinde Bulunan Sigortalıların Aylık Hesabında

Değerlendirilmesi........................................................................................................... 167

2.8. Hizmet Borçlanmalarının Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi.............. 169

2.9. Malullük Aylığı Almakta İken Yeniden Çalışmaya Başlayanların Aylık Hesabı...... 170

DÖRDÜNCÜ KISIM

ORTAK HÜKÜMLER

BİRİNCİ BÖLÜM

İNTİBAK İŞLEMLERİ

1. 2000 Öncesi 4/1-(a) Emeklilerinin İntibak İşlemleri................................................... 171

1.1. Kapsam.................................................................................................................. 172

1.2. 1999/Aralık Aylığının Hesaplanması....................................................................... 172

1.3. 1999/Aralık Aylığının 2013/Ocak Ayına Taşınması................................................ 173

1.4. Mevcut Aylıkla Mukayese...................................................................................... 173

1.5. İntibak Aylığının Hesaplanmasında Diğer Usul ve Esaslar..................................... 174

2. 1.4.2002 ile 30.6.2002 Süresinde Aylık Bağlanan 4/1-(b) Emeklilerinin İntibak

İşlemleri......................................................................................................................... 174

İKİNCİ BÖLÜM

ALT SINIR AYLIKLARI

1. Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Aylıklarında Alt Sınır Aylığı.............................................. 176

2. 2008/Ekim Sonrası Alt Sınır Aylığına Esas Aylık Bağlama Oranının Tespiti............. 177

3. Hak Sahiplerine Bağlanacak Ölüm Aylığı Alt Sınırları............................................... 177

4. İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanacak Gelirlerde Alt Sınırlar............ 179

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

GELİR VE AYLIKLARIN BİRLEŞMESİ

1. 2008/Ekim Ay Başından İtibaren Kanuna Göre Bağlanan Gelir ve Aylıklar............. 179

1.1. Aylıkların Birleşmesi............................................................................................... 180

1.2. Gelirlerin Birleşmesi................................................................................................ 182

1.3. Gelir ve Aylıkların Birleşmesi.................................................................................. 184

1.4. En Yüksek Ödemeye İmkan Veren İki Dosyanın Tespiti...................................... 185

2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Veya Birden Fazla Dosyadan Gelir ve

Aylık Alanlar................................................................................................................... 189

2.1. Kanunun Geçici 7. Maddesi Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar....................... 189

2.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar......... 190

2.2.1. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta

İken, Kanuna Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir veya Aylığa Hak Kazananlar................. 190

2.2.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta

İken, 506, 1479, 2925 ve 2926 Sayılı Kanunlara Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir

ve Aylığa Hak Kazanılması............................................................................................ 192

2.2.3. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir/Aylık Almakta İken,

Kanuna Göre Birden Fazla Dosyadan Gelir/Aylığa Hak Kazananlar............................ 194

2.3. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Dosyadan Gelir veya Aylık

Alanlar............................................................................................................................ 196

2.4. 2926 Sayılı Kanuna Göre Bağlanmış Aylıklar........................................................ 201

2.5. 2925 Sayılı Kanuna Göre Hak Kazanılan Gelir ve Aylıklar.................................... 203

2.6. 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Madde Sandıkları.................................................. 204

3. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmelik Değişikliği Gereğince Birden Fazla

Gelir/Aylığa Hak Kazananlar......................................................................................... 207

4. Belediye Başkanlarına Ödenen Makam İle Görev/Temsil Tazminat Tutarları......... 215

5. Kapsamdan Çıkarılacak Dosyaların Belirlenmesi Ve Yapılacak İşlemler................. 216

6. 506 Sayılı Kanunun Mülga 96. Maddesinin Beşinci Fıkrasının Uygulanması

(A/S Kodları).................................................................................................................. 216

7. Birden Fazla Dosyadan Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazananlardan Tercih

Hakkı Verilenler............................................................................................................. 221

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE UYGULAMASI

1. Gelir ve Aylık Bağlama İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması................................ 226

2. Zamanında Alınmayan Gelir ve Aylık Ödemelerinde Zamanaşımı Uygulaması...... 231

3. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortasında Zamanaşımı Uygulaması...................... 232

4. İlk Defa 2008/Ekim Ay Başından İtibaren 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalıların

Vazife Malullüğü ve Ölüm Halinde Zamanaşımı Uygulaması....................................... 235

5. Gaiplikte Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre Uygulaması..................................... 236

6. Verese İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması.......................................................... 237

7. Hak Düşürücü Süre Uygulaması.............................................................................. 238

BEŞİNCİ BÖLÜM

MAHKEME KARARLARININ UYGULANMASI

ALTINCI BÖLÜM

TOPTAN ÖDEME İŞLEMLERİ

1. Yaşlılık ve Ölüm Toptan Ödemesi............................................................................. 242

1.1. Yaşlılık Toptan Ödemesi......................................................................................... 242

1.2. Ölüm Toptan Ödemesi........................................................................................... 244

2. Toptan Ödeme İşlemlerinde Kullanılacak Güncelleme Katsayıları........................... 244

YEDİNCİ BÖLÜM

SEVK VE KONTROL MUAYENE İŞLEMLERİ, MASRAFLARIN KARŞILANMASI,

KURUM SAĞLIK KURULLARI VE İTİRAZ İŞLEMLERİ

1. Sevk İşlemlerinin Yapılacağı Durumlar..................................................................... 245

2. Malullük Sevklerinde Aranacak Şartlar ve Masrafların Karşılanması....................... 247

3. Sevk İşlemini Yapacak Üniteler ve Sağlık Kurulu Raporu Düzenlemeye Yetkili

Sağlık Hizmet Sunucuları.............................................................................................. 249

4. Malullük Tespitine Yetkili Kurum Sağlık Kurulları ve Malullük Tespitine

İlişkin Belgeler................................................................................................................ 250

5. Kontrol Muayene İşlemleri......................................................................................... 252

5.1. Kontrol Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin Tespiti................................ 253

5.1.1. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Önceki 3 Ay

İçinde Olması................................................................................................................. 254

5.1.2. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Ay

İçinde Olması................................................................................................................. 254

5.1.3. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Aylık

Süre Dışında Olması...................................................................................................... 255

5.2.Kurum Sağlık Kurulunca Kontrol Muayenesi Değerlendirmeleri ve Kararları......... 255

5.3. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Kontrol Muayeneleri.......... 255

6. Malul Sayılmakla Birlikte Malullük Aylığı Şartlarını Yerine Getiremeyen

Sigortalıların Sağlık Kurulu Raporları ve Kontrol Muayene İşlemleri............................. 256

7. Kurum Sağlık Kurullarınca Yapılacak Değerlendirmeler........................................... 256

8. Maluliyet Tespitlerinde Esas Alınacak İlk İşe Giriş Tarihi Tespiti.............................. 259

8.1. Malullük Sigortasından Sevk İşlemi Yapılan Sigortalıların Hizmet

Borçlanmaları................................................................................................................ 259

8.2. Yurt Dışı Çalışmalarının Borçlanılması Durumunda Maluliyet Tespitinde

Esas Alınacak İlk İşe Giriş Tarihi................................................................................... 259

9. Kurum Sağlık Kurulu Kararlarına İtiraz...................................................................... 260

10. Engelliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olanların

Sevk ve Kontrol Muayene İşlemleri.............................................................................. 261

SEKİZİNCİ BÖLÜM

SOSYAL YARDIM ZAMMI VE TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER

1. Sosyal Yardım Zammı............................................................................................... 265

2. Telafi Edici Ödemeler................................................................................................ 266

3. 506 Sayılı Kanunun Mülga Ek 24. Madde Uygulaması............................................. 266

DOKUZUNCU BÖLÜM

AVANS ÖDENMESİ, EK ÖDEMELER VE BAYRAM İKRAMİYESİ

1. Avans Ödenmesi....................................................................................................... 266

2. Ek Ödemeler............................................................................................................. 267

3. 4/1-(c) Kapsamında Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan

100 TL’lik Ek Ödeme..................................................................................................... 267

4. 4/1-(c) Kapsamında Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan

İlave Aylık...................................................................................................................... 268

5. Kanunun Ek 3. Maddesi Kapsamında Ek Sigorta Primi Ödeyenlerin

Emeklilik İşlemleri.......................................................................................................... 268

5.1. İlave Aylık ve İlave Toptan Ödemeye Hak Kazanılması, Hesaplanması,

Artırılması....................................................................................................................... 268

5.2. İlave Aylıkların ve İlave Toptan Ödemenin Hak Sahiplerine Ödenmesi

Şartları........................................................................................................................... 269

5.3. İlave Aylıkların Başlangıcı, Kesilmesi, Yeniden Bağlanması Şartları...................... 269

5.4. Diğer Konular.......................................................................................................... 270

6. Kanunun Ek 18. Maddesi Kapsamında Ödenen Bayram İkramiyesi....................... 270

ONUNCU BÖLÜM

GELİR VE AYLIKLARIN PEŞİN SERMAYE DEĞERLERİ VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU

1.Kurumun Rücu Hakkı................................................................................................. 270

2. Peşin Sermaye Değeri Tabloları............................................................................... 272

3. Rücu Davalarına Esas Peşin Sermaye Değerlerinin Hesaplanması........................ 273

4. Uzun Vadeli Sigorta Kolları Bakımından Üçüncü Kişilerin Sorumluluğuna

İlişkin Uygulama............................................................................................................ 280

ONBİRİNCİ BÖLÜM

BELEDİYE BAŞKANLARI

1. Tazminat Ödenebilmesi İçin Aranan Şartlar............................................................. 282

1.1. Yaşlılık Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar................................................. 282

1.2. Malullük Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar.............................................. 282

1.3. Ölüm Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olan Hak Sahipleri İçin......................... 282

1.4. 506 sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Sandıklardan Aylık Alanlar.......... 283

2. Seçimle İş Başına Gelme Koşulu ve İstisnaları......................................................... 283

3. Tazminat Başvuruları ve İstenecek Belgeler............................................................. 283

4. Tazminatların Başlangıcı............................................................................................ 284

5. Görev veya Temsil Tazminatı Ödenmeyecek Durumlar.......................................... 284

6. İlk Defa 2008/Ekim Ay Başından Sonra Belediye Başkanlığına Seçilenlerin

Durumu.......................................................................................................................... 284

7. Diğer Hususlar........................................................................................................... 285

ONİKİNCİ BÖLÜM

VAZİFE MALULLÜĞÜ

1.Vazife ve Harp Malullüğü Aylığı................................................................................. 285

1.1. Kapsamı.................................................................................................................. 285

1.2.Vazife Malullüğünün Kuruma Bildirim Süresi.......................................................... 286

2. Vazife ve Harp Malullüğü Aylığının Hesabı............................................................... 287

3. Vazife ve Harp Malullüğü Kapsamında Hak Sahiplerine Ölüm Aylığı

Bağlanması.................................................................................................................... 289

4. Vazife Malullerinin Tekrar Çalışmaya Başlamaları................................................... 290

5. Vazife Malullerinin Aylıklarının Yükseltilmesi............................................................. 291

6. Ek Ödeme (Tütün İkramiyesi)................................................................................... 292

7. Eğitim ve Öğretim Yardımı........................................................................................ 294

8. Ek Ödeme ile Eğitim ve Öğretim Yardımına İlişkin Ortak Hüküm........................... 295

9. Faizsiz Konut Kredisi Hak Sahipliği Belgesi.............................................................. 295

10. Kanunun 4/1-(a) Ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar Hakkında 2330 Sayılı

Kanun Uygulaması........................................................................................................ 296

10.1. Sigortalıların 2330 Sayılı Kanun Kapsamına Girip Girmediğinin Tespiti............... 296

10.2. 2330 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Bağlanacak Aylıklarda Alt Sınır

Aylığı Uygulaması.......................................................................................................... 297

10.3. 2330 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Aylık Bağlandıktan Sonra

Geçen Çalışma Sürelerinin Değerlendirilmesi.............................................................. 298

10.4. Maluliyete Esas Engellilik Halinin Yaşlılık Aylığı Açısından Özel Hükümlerin

Uygulanmasına Hak Kazandırmayacağı....................................................................... 299

10.5. Aylıkların Kesilmemesi......................................................................................... 300

10.6. 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun

Hükümleri Uygulanmak Suretiyle Aylık Bağlanacak Sigortalı ve Hak Sahipleri

Yönünden Zamanaşımı Uygulaması............................................................................. 300

10.7. 2330 Sayılı Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (d) Bendi Kapsamında

Bağlanan Vazife Malullüğü/Ölüm Aylıkları.................................................................... 301

ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

667, 670,675, 684 VE 690 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER İLE

İLGİLİ EMEKLİLİK MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1. 667 Sayılı KHK’da Öngörülen Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması ve

Diğer Haklar.................................................................................................................. 303

1.1. 667 Sayılı KHK Kapsamında Gelir/Aylık Bağlayacak Yetkili Birimler.................... 304

1.2. Gelir/Aylık Bağlanacak Sigortalılık Statüsünün Tespiti........................................... 304

1.3. Bağlanacak Gelir/Aylıklara Esas Hizmetlerin Değerlendirilmesi............................ 305

1.4. Vazife Malullüğü Aylıklarına İlişkin Usul ve Esaslar............................................... 305

1.5. Vazife Malullüğü Sevk ve Tespit İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar..................... 306

1.6. Kanunun 4/1-(c) bendi Kapsamında Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanacak

Sigortalıların Emeklilik İkramiyeleri............................................................................... 307

1.7. Nakdi Tazminat ve Ek Tazminat Ödemesi............................................................ 308

2. 15 Temmuz Gazilerine İlişkin İşlemler ve Sağlanan Haklar..................................... 308

3. 684 Sayılı KHK Kapsamında Bağlanacak Aylıklarda Uygulanacak Usul

ve Esaslar...................................................................................................................... 311

4. Kanunun Ek 15. Maddesine Tabi Çalışanların Emeklilik İşlemleri............................ 313

ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

YERSİZ ÖDEMELER

1. Yersiz Ödemelerin Kapsamı...................................................................................... 318

2. Yersiz Ödemelerin Tespiti ve Değerlendirilmesi....................................................... 318

2.1. İlgililerin Kasıtlı veya Kusurlu Davranışlarından Doğan Yersiz Ödemeler.............. 319

2.1.1. Kapsam............................................................................................................... 319

2.1.2. Yersiz Ödeme Sürelerinin Tespiti........................................................................ 321

2.1.3. Yersiz Ödemelerde Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması.... 324

2.2. Kurumun Hatalı İşlemlerinden Doğan Yersiz Ödemeler........................................ 325

2.3. 4/1-(c) Kapsamında Yaşlılık Aylığı Alanlardan Yargı Kararları Gereğince

Emeklilik İşlemi İptal Edilenler....................................................................................... 326

3. Yersiz Ödemelere İlişkin Düzenlenecek Belgeler, Faiz Uygulaması ve Tebliği........ 327

3.1. Yersiz Ödemelere İlişkin Düzenlenecek Belgeler.................................................. 327

3.1.1. Değerlendirme Onayı.......................................................................................... 327

3.1.2. Borç Tablosu....................................................................................................... 327

3.1.3. Alacak Takip Tablosu.......................................................................................... 327

3.1.4. Borçlular Tablosu................................................................................................. 327

3.2. Faiz Uygulaması..................................................................................................... 328

3.3. Borcun Tebliği......................................................................................................... 328

4. Yersiz Ödemelerin Tahsili.......................................................................................... 328

4.1. Alacaklardan Mahsubu........................................................................................... 329

4.2. Gelir ve Aylıklardan Kesilmesi................................................................................ 329

4.3. Gelir ve Aylıkların Hesaplardan Yersiz Çekilmesi.................................................. 330

5. Yersiz Yapılan Gelir/Aylık Ödemelerinin Tespiti İle Tahsiline İlişkin İşlemler............ 330

5.1. Aylığın İptali............................................................................................................. 330

5.2. Aylık Miktarının Yanlış Hesaplanması.................................................................... 331

5.3. Aylığın Belirli Bir Sürede Sehven Ödenmesi.......................................................... 332

5.4. Aylık Başlangıcında Yapılan Hatalar....................................................................... 334

5.4.1. Tahsis Talep Tarihinin Değişmesi........................................................................ 334

5.4.2. Sadece Aylık Başlangıç Tarihinin Değişmesi...................................................... 335

5.5. Aylığın Yanlış Statüde Bağlanması......................................................................... 335

5.6. Ölüm Dosyalarında Hak Sahipleri Arasında Muvafakat ve Yersiz Ödemeler....... 339

6. Diğer Hususlar........................................................................................................... 342

7. Mosip Sisteminden Yapılan İşlemler......................................................................... 342

ONBEŞİNCİ BÖLÜM

EMEKLİLİK TALEBİNDEN SARFINAZAR EDİLMESİ,

GELİR VE AYLIKLARIN ÖDENMESİ,

DÜZELTİLMESİ VE ARTIRILMASI

1. Tahsis Talebinden Sarfınazar Edilmesi..................................................................... 343

2. Gelir ve Aylık Ödemeleri........................................................................................... 344

2.1. Konutta Ödeme Yapılması..................................................................................... 344

2.2. Gelir ve Aylık Ödemeleri ile Hareket Görmeyen Hesaplar.................................... 345

2.3. Ödeme Günlerinde Değişiklik Olması.................................................................... 345

2.4. Peşin Ödenen Gelir/Aylıkların Geri Alınmaması.................................................... 346

3. Verese İşlemleri......................................................................................................... 346

4. 1479 ve 2926 Sayılı Kanunlara Göre Aylık Almakta Olanların Aylıklarından

Yapılan Sağlık Kesintileri............................................................................................... 347

5. Gelir ve Aylıklardan Yapılan İcra Kesintileri.............................................................. 347

6. Gelir ve Aylık Artışları................................................................................................ 348

7. Gelir/Aylık ve Alt Sınır Gelir/Aylık Hesabına Esas Kazanç Miktarları....................... 348

ONALTINCI BÖLÜM

TARIM SİGORTASI

1. 2925 Sayılı Kanun Uygulamaları............................................................................... 349

1.1. Aylık Bağlanacak Statü.......................................................................................... 349

1.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası.................................................................. 350

1.3. Ölüm Geliri............................................................................................................. 351

1.4. Malullük Sigortası................................................................................................... 351

1.5. Yaşlılık Sigortası...................................................................................................... 351

1.5.1. 8.9.1999 (Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar............................................ 351

1.5.2. 1.10.1999 (dahil) ila 30.4.2008 (dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı

Olanlar........................................................................................................................... 352

1.5.3. 30.4.2008 (hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar................................................... 353

1.5.4. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi................................................................................... 353

1.6. Ölüm Sigortası........................................................................................................ 353

1.7. Toptan Ödeme....................................................................................................... 354

1.8. Evlenme ve Cenaze Ödenekleri............................................................................ 354

2. Kanunun Ek 5. Maddesine Tabi Sigortalılar (Tarım veya Orman İşlerinde

Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak Çalışanlar)................................................................. 354

ONYEDİNCİ BÖLÜM

KANUNUN EK MADDELERİNE GÖRE SİGORTALI SAYILANLARIN EMEKLİLİK İŞLEMLERİ

1. Kanunun Ek 6. Maddesine Tabi Bazı Kısmi Süreli Çalışanların Emeklilik

İşlemleri......................................................................................................................... 355

2. Kanunun Ek 9. Maddesine Tabi Ev Hizmetlerinde Çalışanların Emeklilik

İşlemleri......................................................................................................................... 355

ONSEKİZİNCİ BÖLÜM

DİĞER HUSUSLAR

1. Sosyal Güvenlik Merkezlerinin Emeklilik İşlemlerine Başlatılması........................... 355

2. Yürürlükten Kaldırılan Düzenlemeler......................................................................... 356

 

 

 

 

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

 

Tarih  : 06.11.2018

Sayı   : 98547999-010.06-E.14860380

Konu  : Emeklilik İşlemleri

GENELGE

2018 / 38

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Kanun ile yürürlükten kaldırılan kanunlar ve ilgili yönetmeliklere istinaden Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve ilk defa 2008/Ekim ay başından itibaren (c) bendi kapsamında sigortalı olanların emeklilik işlemleri ile 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna göre borçlanılan süreler dikkate alınarak bağlanan aylıklara ilişkin uygulama usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

Kanunun emeklilik mevzuatına ilişkin maddeleri genel olarak 2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin dokuzuncu fıkrasında 30.4.2008 (hariç) tarihinden sonra 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunlarına göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar hakkında bu Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup yaşlılık sigortasından genel hükümlere göre aylık bağlama şartlarını düzenleyen 28. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan hükümler ilk defa 1.5.2008 tarihi itibariyle 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre sigortalı olanlar için uygulanacaktır.

Kanunun 4. maddesinde; Kanuna göre sigortalı sayılanlar belirtilmiş olup, sigortalılık, hizmet kayıtları ve buna ilişkin Genelgede yer almayan hususlar ile ilgili olarak 22.2.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı “Sigortalılık İşlemleri” konulu Genelge hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır.

BİRİNCİ KISIM

AYLIĞA HAK KAZANMA KOŞULLARINI ETKİLEYEN

TEMEL EMEKLİLİK KAVRAMLARI

Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödeyenlerin, sigorta kollarından yapılması gereken yardımlara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş faktörlerine bakılmaktadır.

1. Sigortalılık Süresi

Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır. Bu sürenin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır.

Tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların sigortalılık süresi, sigortalılığın başlangıç tarihi ile yetkili makamdan emekliye sevk onayı alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği ayın son günü arasında geçen süre, sigortalılıkları herhangi bir nedenle sona eren 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için ise, sigortalılığın başlangıç tarihi ile aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süredir. Bu kapsamdaki sigortalıların sigortalılık süresinin bitiş tarihi belirlenirken, ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarih, 5434 sayılı Kanunun 40. maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden ay başı, diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarih esas alınacaktır.

Vazife malullüğü aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri uygulananlar için malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malullüğü aylığı bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmayacaktır.

Kanunun 38. maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sigortalının, mülga 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara veya Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih kabul edilecektir.

1.1. Sigortalılık Süresinin Başlangıcını Etkileyen Faktörler

1.1.1. İşe Giriş Tarihi ile Primlerin Ödenmeye Başladığı Tarihin Farklı Olması

4/1-(a) sigortalıları için söz konusu olup, işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi prim ödenmeye başlanan tarih sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınacaktır.

1.1.2. Kurumca Devir Alınan 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamındaki Sandıklar

Kurumca devralınan sandıklara tabi olarak ilk defa prim veya kesenek ödenmeye başlanılan tarih sigortalılık süresinin başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır.

1.1.3. 18 Yaşın Altında Geçen Hizmetler

Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, sadece prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar için 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağından, bu kapsamda 18 yaşın altında kazai rüşt kararı tarihinden itibaren başlayan sigortalılık başlangıç tarihleri, aynı zamanda sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak esas alınacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olan 18 yaş uygulaması, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.

Kanunun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38. maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;

- 1.4.1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,

- 1.4.1981(dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,

olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.

Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır.

Örnek 1: 10.1.1969 doğum tarihli kadın sigortalı 17 yaşında iken 20.3.1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20.3.1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10.1.1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir. Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10.1.2007 tarihinde dolacaktır.

Örnek 2:

İlk işe giriş tarihi  : 1.1.2009

Doğum tarihi  : 10.7.1994

Tahsis talep tarihi  : 12.9.2021

Prim gün sayısı  : 2000 gün

Çalışma gücü kayıp oranı  : % 70

Aylığa hak kazanma koşulları  : 10 yıl sigortalılık süresi, 1800 prim gün sayısı

Tahsis talep tarihi        :  12   9   2021

18 yaşın dolduğu tarih : - 10   7   2012

                                         2    2       9

Sigortalının 9 yıl sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanmayacaktır.

Ancak, bu sigortalının 2008/Ekim tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında sigortalı olup, bir meslek veya sanat okulunu bitirerek 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimiyle ilgili görevlerde çalışması halinde;

Tahsis talep tarihi :  12   9   2021

İlk işe giriş tarihi   : -  1   1   2009

                                11   8     12

Sigortalının 10 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 3:

Doğum tarihi  : 3.10.1993

İlk işe giriş tarihi  : 1.6.2010

Ölüm tarihi  : 19.7.2016

Prim gün sayısı  : 1000 gün

Aylığa hak kazanma koşulları  : 5 yıl sigortalık süresi, 900 prim gün sayısı

Ölüm tarihi                    :   19    7    2016

18 yaşın dolduğu tarih  : -  3   10    2011

                                         16     9       4

Buna göre, en son 4/1-(a) kapsamında iken vefat eden sigortalının hak sahiplerine, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı oluşmadığından ölüm aylığı bağlanamayacaktır.

1.1.4. Birden Fazla Sigortalılık Haline Tabi Olma

Sigortalıların, birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır.

1.1.5. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Sosyal Güvenlik Kanununa Tabi Hizmeti Olanlar

Farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetlerin mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre birleştirilmesi halinde, birleştirilen hizmetlerin başlangıç tarihi (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi çalışmalar) 4/1-(a) kapsamında aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.

Birden fazla sigortalılık haline tabi çalışması olup 2008/Ekim tarihinden sonra ilk defa 4/1-(b) kapsamında sigortalı olanların aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında geçen hizmetler; 4/1-(c) kapsamında aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde ise 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetler dikkate alınacak ve sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.

1.1.6. Borçlanmalar

Kanunda hizmet borçlanması 41. ve geçici 7. maddelerde, borçlanmanın usul ve esasları ise Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 66. maddesinde açıklanmıştır.

41. maddeye göre yapılacak borçlanmalarda, borçlandırılan sürenin Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreye ait olması halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle tespit edilecektir.

1.2. Sigortalılık Süresine Eklenen Süreler

Kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre hak kazanılan;

- 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,

- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları,

sigortalılık süresine ilave edilecektir.

2008/Ekim ay başına kadar 506 ve 5434 sayılı kanunlara tabi itibari hizmet süreleri ve fiili hizmet süresi zammı tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilecektir. Ancak, 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40. maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.

5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları aynı zamanda prim ödeme gün sayısına ilave edilecek, ancak yaş hadlerinden indirim yapılmayacaktır.

506 sayılı Kanunun ek 5. maddesine tabi itibari hizmet süreleri sigortalılık süresine ilave edilecek, 3600 gün şartı aranmaksızın yaş hadlerinden indirim yapılacak, ancak prim ödeme gün sayısına eklenmeyecektir.

2. Prim Ödeme Gün Sayısı

2.1. Prim Ödeme Gün Sayısı Koşulları ve Prim Ödeme Gün Sayılarını Oluşturan Hizmetler

Kanun, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarına hak kazanmada belli bir prim ödeme gün sayısını koşul olarak aramaktadır. Prim ödeme gün sayısı; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak geçen sürelere ait gün sayısını ifade etmektedir.

Sigortalıların prim ödeme gün sayılarını; zorunlu, isteğe bağlı sigorta, ihya edilen, birleştirilen, yurt içi ve yurt dışı borçlanma süreleri ile devir sandıklarına tabi geçen hizmetlere ait gün sayıları ile maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçen hizmetlerin 1/4’ü, fiili hizmet süresi zammı (FHSZ) ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalıların çalışmalarının 1/4’ü oluşturmaktadır.

2.2. Prim Ödeme Gün Sayısına Eklenen Süreler

2.2.1..Maden İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Geçen Çalışmalar

Kanunun geçici 9. maddesinin altıncı fıkrası gereğince; Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanunun mülga hükümlerine göre sigortalı sayılanlardan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması halinde, bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edilecektir.

2.2.2. 5434 Sayılı Kanunun Mülga 32. Maddesine Göre FHSZ

5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zamları 2829 sayılı Kanuna göre birleştirme kapsamında hizmetler olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreler için söz konusu madde kapsamında verilen FHSZ 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanacak sigortalıların prim ödeme gün sayılarına eklenecektir.

4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan 22.6.2013 tarihi itibariyle tahsis talebinde bulunan ancak henüz aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmamış olanlar ile bu tarihten sonra tahsis talebinde bulunanların 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanuna göre birleştirme kapsamında olan ve 1.10.1999 veya 1.6.2002 tarihlerinden önceki sürelere ait 5434/32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı, kademeli geçiş sürecinde sigortalıların hizmet süresine ilave edilmek suretiyle aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde dikkate alınacaktır.

Örnek 1: 1.1.1985-31.12.1986 tarihleri arasında 4/1-(c) kapsamında 720 gün hizmeti ve yine bu sürelere ait 6 ay (180 gün) FHSZ bulunan sigortalı, 15.1.1988 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında sigortalıdır. Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrasına göre 1.6.2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının hizmet süresi 16 yıl 10 ay 16 gün olup, emekliliğe kalan süre 8 yıl 1 ay 14 gündür. Emeklilik koşulları 49 yaş ve 9000 gün olarak belirlenecek ve tahsis talep tarihinde bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır.

Örnek 2: 8.1.1955 doğumlu kadın sigortalının, 1.5.1987-30.6.1990 arasında 1139 gün 4/1-(b) kapsamında, 15.1.1991-14.11.1997 tarihleri arasında 2460 gün 4/1-(c) kapsamında hizmeti ve yine bu sürelere ait 1 yıl 8 ay 15 gün (615 gün) FHSZ bulunmakta olup, 1.10.2008 tarihinden itibaren yine 4/1-(b) kapsamında sigortalıdır. Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin üçüncü fıkrasına göre 1.10.1999 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede, sigortalının hizmet süresi 11 yıl 8 ay 14 gün olup, emekliliğe kalan süre 3 yıl 3 ay 16 gündür. Sigortalının yaşı; 44 yaş 8 ay 23 gün, yaştan dolayı emekliliğe kalan süre 5 yıl 3 ay 7 gündür. En geç gerçekleşen yaşa göre emeklilik yaşı 52 yaş ve 5400 gün olarak belirlenecek ve tahsis talep tarihinde bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır.

Örnek 3: Sigortalının 15.1.1990-14.1.1995 süresinde 4/1- (c) kapsamında 1800 gün hizmeti ve bu süreye ilişkin 450 gün FHSZ bulunmaktadır. Sigortalının 1.1.1995 tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam etmektedir. Aylığa hak kazanma koşulları tespit edilirken; 4/1-(c) kapsamında toplam hizmet süresi (1800 + 450 = 2250 =) 6 yıl 3 ay olarak dikkate alınacaktır. Sigortalının 1.6.2002 tarihi itibariyle hizmet süresine bakıldığında, 13 yıl 8 aylık hizmet süresinin bulunduğu dolayısıyla 25 tam yılın doldurulmasına kalan sürenin 11 yıl 3 ay 30 gün olduğu görülmektedir. Buna göre emeklilik yaşı 51 yaş ve 9000 gün olarak tespit edilecektir.

Örnek 4: Radyoiyonizan maddelerle çalışan sigortalının 5434/32. maddesine göre FHSZ 7 yıl, Kanunun 40. maddesine göre FHSZ 1 yıl ise, FHSZ’den yararlanacağı azami süre 7 yıl olacaktır.

Sigortalının 5434 sayılı Kanuna tabi geçen 7 yıllık FHSZ, Kanunda öngörülen “beş yıllık” süreyi geçtiği için, 2008/Ekim ayı sonrası hizmet yılına eklenmeyecek ve kazanılmış hakkın korunması amacıyla da beş yılı aşan 7 yıllık FHSZ’den da indirime gidilmeyecektir.

Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre FHSZ’nin toplam hizmet yılına ilave edilmesinde, Kanun’da öngörülen beş ya da sekiz yıllık sürelerin aşılıp aşılmadığına bakılacak, 2008/Ekim ayından önce beş ya da sekiz yıllık süreler aşılmış ise hizmet yılına ilave yapılmasında 2008/Ekim ayından sonra geçen FHSZ süreleri dikkate alınmayacaktır.

2008/Ekim ayından önceki dönemde beş ya da sekiz yıllık süreler aşılmamış ise, bu defa 2008/Ekim ayından sonraki FHSZ süreleri beş ya da sekiz yılı aşmayacak şekilde toplam hizmet yılına ilave edilecektir.

2.2.3..Fiili Hizmet Süresi Zammına (FHSZ) Tabi Çalışmalar

Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında, hesaplanan FHSZ, sigortalının;

Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasının (1) ila (9), (11), (12), (15), (16), (17), (18) ve (19). bentlerine göre beş yılı,

Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasının (13) ve (14). bentlerine göre sekiz yılı,

geçmemek üzere prim ödeme gün sayısına eklenecektir. Maddenin (10) numaralı bendinde prim ödeme gün sayısına yapılacak ilavede süre sınırlaması bulunmamaktadır.

FHSZ, Kanunun 40. ve geçici 7. maddesinde hüküm altına alınarak, buna ilişkin uygulama usul ve esasları Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve 22.2.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelge ile talimatlandırılmış olup, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında, FHSZ anılan Kanun ve ikincil mevzuat hükümleri doğrultusunda prim gün sayılarına ilave edilecektir.

2.2.4. Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan Kadın Sigortalılar

Kanunun 28. maddesinin sekizinci fıkrası ile yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecektir.

Söz konusu ilavenin yapılabilmesi, kadın sigortalının bu durumunu Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi ve bu raporun Kurum sağlık kurullarınca değerlendirilmesi sonucu çocuğun başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğunun tespit edilmesi koşuluna bağlı bulunmaktadır. Kadın sigortalılara bu hak Kanunun yürürlük tarihinden sonraki süreler için verileceğinden, ilave edilecek sürenin tespitinde Kurum sağlık kurulu kararında belirtilen tarih dikkate alınacaktır. Ağır engelli çocuğun ölümü veya bakıma muhtaçlığının kalkması halinde, Kurum sağlık kurulu karar tarihinden ölüm tarihine veya bakıma muhtaçlığın kalktığına karar verilen sağlık kurulu rapor tarihine kadar geçen hizmetlerin dörtte biri prim ödeme gün sayısına eklenecektir.

Örnek 1: Kadın sigortalı ilk defa 1.1.1995 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış ve 1.12.2015 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunmuştur. Kurum sağlık kurulunun 28.12.2009 tarihli kararında sigortalının ağır engelli çocuğunun 1.4.2009 tarihi itibariyle bakıma muhtaç olduğuna karar verilmiş ve sigortalının 1.4.2009 tarihinden itibaren 1500 prim gün sayısının olduğu tespit edilmiştir. Sigortalının prim ödeme gün sayısı 6500 gün olup, aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacak toplam prim ödeme gün sayısı:

Toplam Prim Ödeme Gün Sayısına İlave Edilecek Gün: 1500/4= 375

Toplam Prim Ödeme Gün Sayısı: 6500+375 = 6875

Örnek 2: 1.11.2002 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesi kapsamında çalışmaya başlayan ve 1.10.2008 tarihinden sonra da Kanunun 40. maddesine göre FHSZ’ye tabi olarak çalışmasını devam ettiren kadın sigortalının ağır engelli çocuğunun 2008/Ekim ay başından itibaren başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu Kurum sağlık kurulunca tespit edilmesi üzerine sigortalının hizmetine FHSZ ile Kanunun 28. maddesine göre ilave edilecek ek süresi ayrı ayrı hesaplanıp eklenecek, ancak 28. madde gereğince ilave edilecek ek sürenin hesabında FHSZ dikkate alınmayacaktır.

3. Yaş

3.1. Sigortalı Emeklilik İşlemlerinde Yaş Kavramı ve Uygulaması

Yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmasına ilişkin haklardan yararlanmak için Kanunda yer alan şartlardan biri de yaş olup, Kanunun 57. maddesinde, sonradan yapılacak yaş düzeltmelerinde, sigorta kolları için yaşın hesabında aşağıda belirtilen doğum tarihlerinin esas alınacağı öngörülmüştür. Buna göre;

- İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,

- Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların, mülga 5417, 6900, 506, 1479 ve 2926 sayılı kanunlar ile 2925 ve 5434 sayılı kanunlara, 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklara veya Kanuna göre ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi oldukları tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,

- Ölüm sigortasında hak sahibi çocukların yaş hesabında, sigortalının Kanuna veya mülga kanunlar kapsamında ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının çalışmaya başlamasından sonra doğan çocukların ise nüfus kütüğüne ilk yazılan doğum tarihleri,

esas alınacaktır.

Sigortalıların, iş kazası geçirdiği, meslek hastalığının tespit edildiği veya ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu tarihten sonra kesinleşen mahkeme kararlarındaki yaş tashihleri aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınmayacaktır.

Sigortalıların aylık bağlama işlemlerinde yaş şartının yerine gelip gelmediği tahsis talep tarihlerinden doğum tarihleri çıkarılmak suretiyle tespit edilecektir.

Örnek 1:

Tahsis Talep tarihi  : 19.3.2009

Doğum tarihi  : 25.6.1951

 19     3     2009

- 25     6     1951

  24     8       57 (57 yıl 8 ay 24 gün) Yaş

Öte yandan, ayın 28/29/30/31 çektiğine bakılmaksızın ayın sonu itibariyle talepte bulunan sigortalılar o ay içinde müracaat etmiş kabul edilerek aylıklar talebi takip eden ay başından başlatılacaktır. Özellikle 29 şubat doğumlu olup, özel sektörde çalışan sigortalılarda şubat ayının 28 çektiği yıllarda 28 şubatta müracaat edilmesi halinde aylıklar diğer aylığa hak kazanma koşullarının da gerçekleşmiş olması halinde 1 mart tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Emeklilik işlemlerinde aranan yaş şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalılık süresi hesabında olduğu gibi gün, ay ve yıl olarak aranan yaş şartının yerine gelmiş olması gerekmekte olup, talep tarihi itibariyle belirlenen yaş şartını yerine getirmeyen sigortalılara genel olarak (yaş şartını talep tarihinden itibaren 1 ay içinde yerine getiren sigortalılar hariç) aylık bağlanmasına imkan bulunmamakta olup, talepleri reddedilecektir.

Örnek 2:

Tahsis Talep tarihi  : 9.10.2029

Doğum tarihi  : 10.11.1975

İşe giriş tarihi  : 28.8.1997

Mükteza maddesi  : 506 Geçici 81/B-o

Aylığa hak kazanma şartları  : 20 yıl, 54 yaş, 5975 gün

  9     10    2029

- 10     11    1975

 29     10      53 yaş

Sigortalı, tahsis talep tarihi itibariyle 54 yaş şartını yerine getiremediğinden tarafına aylık bağlanamayacaktır.

3.2. Yaş Hadlerinden İndirim Yapılması

- 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,

- Kanunun 40. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zamları,

- Kanunun 28. maddesi kapsamında kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri,

sigortalıların emeklilik için öngörülen yaş hadlerinden indirilecektir.

3.2.1. 506 Sayılı Kanunun Mülga Ek 5. Maddesi Kapsamındaki İtibari Hizmet Süreleri

Kanunun geçici 7. maddesinde, 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp, Kanunun 40. maddesinde sayılmayan işlerde, Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde, 3600 prim gün koşulunun aranmayacağı öngörülmüş olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu kapsamda geçen itibari hizmet süreleri beş yıldan çok olmamak üzere yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen yaş hadlerinden indirilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce 4/1-(a) kapsamında itibari hizmet süresi bulunup, Kanunun yürürlük tarihinden sonra 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında çalışan ve tahsis talebinde bulunan sigortalılara Kanunun geçici 2. maddesine göre aylık bağlanırken, aylığa hak kazanma koşullarının 4/1-(b) veya 4/1-(c) sigortalılık haline göre belirlenmesi durumunda, itibari hizmet süreleri dikkate alınmayacak, ancak, sigortalıya 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanması durumunda, itibari hizmet süreleri emeklilik için aranan yaş hadlerinden indirilecektir.

3.2.2. FHSZ Kapsamındaki Hizmetler

Kanunun 40. maddesinde öngörülen FHSZ’nin üç yılı geçmemek üzere, 40. maddenin ikinci fıkrasının (18) numaralı sırasında bulunan yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlar için tamamı, diğerleri için yarısı Kanunda yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

Yine, aynı maddenin ikinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan yer altı işlerinde çalışanların FHSZ’nin tamamı yaş hadlerinden indirilecek olup, yaş haddi indiriminde üst sınır uygulanmayacaktır.

Ancak, yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve maluliyet halleri ile 40. maddenin ikinci fıkrasının (18) numaralı sırasında bulunanlar hariç, (10) numaralı bendinde yer alan yer altı işlerinde çalışan sigortalıların en az 1800 gün, diğer bentlerde yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün Kanunda belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şartı aranacaktır.

Örnek 1: Sigortalının kurşun ve arsenik işyerinde 1400 gün, radyoaktif ve radyoiyonizan işyerinde 1300 gün, Kanalizasyon işyerinde ise 1600 gün çalışmasının olması halinde;

Kurşun arsenik işleri FHSZ: 1400 x 60/360 = 233,3 =) 234 gün (söz konusu işyerinde her 360 gün için eklenecek FHSZ 60 gündür)

Radyoaktif ve radyoiyonizan işleri FHSZ: 1300 x 90/360 = 325 gün (söz konusu işyerinde her 360 gün için eklenecek FHSZ 90 gündür)

Kanalizasyon işleri FHSZ: 1600 x 180/360 = 800 gün (söz konusu işyerinde her 360 gün için eklenecek FHSZ 180 gündür)

Toplam FHSZ: 234 + 325 + 800 =1359 gün

İşyeri              :  Kurşun arsenik     Radyoaktif ve radyoiyonizan      Kanalizasyon

Hizmet Süresi :          1400                    1300                       1600

FHSZ              :          234                      325                        800

Yaş haddinden indirim yapılmasında aranan 3600 prim gün sayısının tespitinde FHSZ kapsamında tüm işyerlerinde geçen hizmet süreleri (1400 + 1300 + 1600 = 4300) toplamı dikkate alınacak ancak, yapılacak yaş indirimine esas FHSZ hesaplanırken, yer altı işyerlerindeki süreler ile diğerleri ayrı olarak değerlendirilecektir. Örnekte kanalizasyon işyerinde en az 1800 gün çalışma koşulu oluşmadığından, bu işyerinde geçen 1600 gün karşılığı 800 gün (2 yıl 2 ay 20 gün) FHSZ yaş hadlerinden indirim işleminde dikkate alınmayacaktır. Buna göre;

FHSZ : 234+325= 559

Yaş indirimine esas FHSZ: 559/2 = 279 ( 9 ay, 9 gün)

3.2.3. Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Ağır Engelli Çocuğu Bulunan Kadın Sigortalılar

Yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

Örnek: Kadın sigortalının doğum tarihi 8.1.1966 olup, emeklilikte aranacak yaş haddi 46’dır. Sigortalı 20.8.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş ve ağır engelli çocuğundan dolayı bu kapsamda 1000 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda;

Sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle yaşı:

20    8    2011

-8    1    1966

12    7      45 yaş

Yaştan yapılacak indirim süresi: 1000/4 = 250= 8 ay 10 gündür.

Bu durumda, sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle yerine getirmesi gereken yaş şartı:

 30   11   45

-10    8     

 20    3    45 yaş şartını tahsis talep tarihinde yerine getirdiğinden aylık bağlanacaktır.

4. 4/1-(a) Kapsamında Aylık Bağlanacak Sigortalılardan 506/Ek 5, 5434/32 ve Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Aylığa Hak Kazanma Koşullarında Değerlendirilmesi

Kanunla, 506 sayılı Kanunun itibari hizmet süresine ilişkin ek 5. maddesi ile 5434 sayılı Kanunun FHSZ’ye ilişkin 32. maddesi yürürlükten kaldırılmış, Kanunun 40. maddesi ile FHSZ olarak yeniden düzenlenmiştir.

Kanunun 40. maddesine ilişkin fiili hizmet süresi zammı kapsamında öngörülen iş ve işyerlerinde çalışan sigortalıların emeklilik yaş haddi indiriminden yararlanabilmeleri için ölüm ve maluliyet halleri ile (18) numaralı sırada bulunanlar hariç anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 prim ödeme gün sayısı diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün çalışmış olmaları gerektiği hükmüne bağlanmıştır.

Kanunun geçici 7. maddesinin;

- Birinci fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, mülga 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirileceği,

- İkinci fıkrasında ise, Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun 32. maddesine göre fiili hizmet süresine müstahak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri sürelerin Kanunun 40. maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınacağı, 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40. maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin birinci fıkra kapsamında değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacağı

öngörülmüştür.

506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp, Kanunun 40. maddesinde de sayılan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce ve sonra geçen toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin;

- 3600 günün altında olması halinde sadece 2008/Ekim ay başından önce itibari hizmet süreleri emeklilik yaş hadlerinden indirilecek, 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi zamlarının yarısı, 3600 gün koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle yaş hadlerinden indirilmeyecektir.

- En az 3600 gün olması halinde de 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari hizmet süreleri sigortalılık süresine eklenecek ve 5 yılı geçmemek üzere emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir. Kanunla yaştan yapılacak indirim süresinin hesabı toplam prim ödeme gün sayısına eklenen sürenin yarısı şeklinde belirlendiğinden 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi kapsamında geçen süreler ise beş yılı geçmemek üzere toplam prim ödeme gün sayına ilave edilecek ve yaştan yapılacak indirim süresi de ilave edilen sürenin yarısı olan 2,5 yılı geçemeyecektir.

Yaş hadlerinden yapılacak indirim süresi; prim ödeme gün sayısına sekiz yıl ilave edilenler için üç yılı, beş yıl ilave edilenler için de 2,5 yılı geçemeyecektir.

Toplam itibari/fiili hizmet süresi 3600 günün altında olan sigortalılara ilişkin mevcut uygulamada Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünün 11.11.2015 tarihli ve 5694873 sayılı Genel Yazısı gereğince değişikliğe gidilmiştir. Sigortalıların 2008/Ekim ay başından önce Kanunun 40. maddesinde belirtilen işler ve işyerlerinde 5434/32. maddesine göre FHSZ ile 506/ek 5. maddesi kapsamında itibari hizmet süresi kapsamı dışında prim ödenerek geçen çalışmalarla 2008/Ekim ay başından sonra FHSZ’ye tabi prim ödenerek geçen çalışmalar toplamının 1800 veya 3600 gün olması halinde sigortalıların 2008/Ekim ay başından sonra FHSZ’ye tabi geçen çalışmaları için emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılacaktır.

Söz konusu değişiklik, sigortalıların aylığa hak kazanma koşullarında ve aylık hesabına esas parametrelerde de değişikliğe neden olduğundan, bu kapsamda 11.11.2015 tarihinden itibaren Kanunun 40. maddesi kapsamında çalıştığı işyerinden ayrılarak tahsis talebinde bulunan sigortalılar için yukarıda açıklanan usul ve esaslara göre işlem yapılacak olup, 2008/Ekim ay başı ile 11.11.2015 tarihleri arasında tahsis talebinde bulunup aylık talebi reddedilen ve aylığa hak kazanma koşullarını daha sonra yerine getirerek yeni talebine istinaden aylık bağlanan sigortalıların ilk talep dilekçelerine göre aylığa hak kazanması durumunda ikinci karar işlemi yapılacaktır.

Ancak, 27.7.2016 ve 29783 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile aynı Yönetmeliğin geçici 1. maddesinin beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen altıncı fıkrada yer alan hüküm gereğince, 2008/Ekim ay başından önce 5434/32. maddesi kapsamında FHSZ ve 506/ek 5. maddesinin itibari hizmet süresi kapsamında sayılan işlerden olmadığı halde, Kanunun 40. maddesinde sayılan işler ve iş yerlerine girecek nitelikte çalışması olanların 2008/Ekim ayı öncesi bu kapsamda geçen çalışmaları emeklilik yaş haddi indiriminden yararlanmak için aranan gün sayısı hesabında dikkate alınmayacak olup, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uygulama bu yönde değiştirilmiştir.

4.1. 506/Ek 5 ve Kanunun 40. Maddesine Tabi Hizmetlerin Değerlendirilmesi

11.8.1977 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanuna 2098 sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin birinci fıkrasında belirtilen tablonun I ve II numaralı bentleri kapsamında çalışanların bir kısmı 2008/Ekim ayından önce itibari hizmet süresi zammı kapsamında iken 2008/Ekim ay başından sonra basın ve gazetecilik iş yerlerinde çalışanlar kapsamdan çıkarılmıştır.

Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloya 6385 sayılı Kanunla eklenen (16) ve (17). sıralarda yer alan basın ve gazetecilik mesleğinde fiilen çalışanlar ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlardan Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle çalışan sigortalılar 2013/ Şubat ay başından itibaren FHSZ’den yararlandırılacaklardır.

Kanunun geçici 48. maddesi uyarınca, 2008/Ekim ay başı ile 19.1.2013 tarihini takip eden ay başına kadar geçen sürede Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle basın ve gazetecilik mesleğinde ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlardan talepte bulunanların, söz konusu sürede geçen çalışmaları için hesaplanacak FHSZ prim tutarını ödemeleri halinde, bu süreleri FHSZ kapsamında değerlendirilecektir.

1.10.2008 tarihi itibariyle 3600 günün altındaki 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. madde kapsamında geçen itibari hizmet süreleri aylığa hak kazanma koşullarının tespit edildiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerde dahil olmak üzere sigortalılık süresine ilave edilecek ve yaş hadlerinden indirilecektir.

Örnek 1: Kanunun 40. maddesi kapsamındaki özel sektör basın işyerinde 1.10.2008-31.12.2016 tarihleri arasında toplam 2950 gün hizmeti bulunan sigortalının prim ödeme gün sayısına ilavede, bu işyerinde herhangi bir süre çalışma şartı aranmadığından güne yapılacak ilave; 2950 x 90 / 360 = 737,5 = 738 gündür. Sigortalının emeklilik yaş haddinden indirim yapılması için en az 3600 gün FHSZ’ye tabi çalışması gerekmektedir. Sigortalı 2950 gün çalıştığından emeklilik yaş haddinden indirim yapılmayacaktır.

Örnek 2: Sigortalının Kanunun 40. maddesi kapsamında basın işyerindeki hizmet süresi 4500 gündür. Sigortalının emeklilik işleminde dikkate alınacak FHSZ; 4500 x 90 /360 = 1125 gün = 3 yıl 1 ay 15 gündür. Sigortalının prim ödeme gün sayısına ilave edilecek süre 1125 gün olup, emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre ise prim ödeme gün sayısına ilave edilen süresinin yarısı olacaktır. Buna göre yaştan yapılacak indirim, 1125/2= 562,5 = 563 = 1 yıl 6 ay 23 gündür.

2008/Ekim ay başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesine tabi geçen itibari hizmet süreleri tabi olduğu kanun hükümlerine göre değerlendirilecek ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloda sayılmayan işlerde 2008/Ekim ay başından önce geçen çalışma sürelerinin değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.

Örnek 3: 2008/Ekim ayından önce gazetecilik basım işyerinde 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında 1600 gün çalışması bulunan sigortalının, bu kapsamda çalışmaları tahsis talebinde bulunduğu 31.12.2013 tarihine kadar devam etmiştir. Sigortalının 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerine kadar olan itibari hizmet sürelerinin dörtte biri, bu tarihler itibariyle bulunan sigortalılık süresine ilave edilerek emeklilik şartları tespit edilecek, 1600 günlük çalışma karşılığı bulunan (1600 x 0,25 = 400 gün) 1 yıl 1 ay 10 günlük süre de tahsis talep tarihindeki sigortalılık süresine ilave edilecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

4/1-(a) sigortalılarının 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde 3600 günün altında olan itibari hizmet süreleri sigortalılık süresinin tespitinde dikkate alınacağı gibi, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar itibari hizmet süresi kapsamında geçen hizmetleri 3600 gün koşulu aranmaksızın sigortalılık süresine ilave edilecek, emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılacaktır.

Örnek 4: Sigortalının;

Cinsiyeti  : Erkek

Doğum tarihi  : 8.1.1965

İşe giriş tarihi  : 1.1.1992

İşten ayrılış tarihi  : 29.11.2015

Tahsis talep tarihi  : 30.11.2015

İtibari hizmet süresi kapsamında çalışmalar (basın)

8.9.1999 tarihi itibariyle 1800 gün

23.5.2002 tarihi itibariyle 2775 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle 3590 gün

Toplam gün: 8510 gün

Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları: Sigortalının aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde basın işyerinde 3600 gün çalışması bulunmamaktadır.

8.9.1999 tarihi itibariyle 1800 gün ---- 1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay

23.5.2002 tarihi itibariyle 2775 gün ---- 2775 x 0,25 = 693 = 1 yıl 11 ay 3 gün

 8   9   1999      23   5    2002

- 1   1   1992    -  1   1    1992

 7   8      7      22    4      10

+    3      1     + 3   11        1

7  11      8      25    3      12

Talep tarihinde aranacak emeklilik şartları: 25 yıl + 52 yaş + 5525 gün

Aylığa hak kazanma koşullarının tespit edildiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde 3600 gün koşuluna bakılmaksızın mevcut itibari hizmet süreleri dikkate alınarak aylığa hak kazanma koşulları tespit edilecektir. Tahsis talep tarihine göre yapılan değerlendirmede ise, sigortalının Kanunun yürürlük tarihine kadar itibari hizmet kapsamında geçen hizmetlerinin 1/4 ü dikkate alınacaktır. Buna göre;

Tahsis talep tarihindeki durum:

30   11    2015      30  11  2015

- 1    1    1992      - 8   1  1965

29  10       23      22  10    50

Tahsis talep tarihinde emeklilik için aranan koşullardan yaş ve sigortalılık süresi koşulları yerine gelmemiştir. Ancak sigortalının Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 3590 gün basın iş kolu işyerinde çalışması dolayısıyla itibari hizmet süresi bulunmaktadır. (3590 x 0.25 = 897=) 2 yıl 5 ay 27 gün itibari hizmet süresi sigortalının sigortalılık süresine eklenecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

29   10   23       30   11   51

+ 27    5    2       -27   5     2

26    4   26        3    6    49 olması gereken yaş.

Sigortalı tahsis talep tarihinde 50 yaşını doldurduğundan emekli olmaya hak kazanacaktır.

2008/Ekim ay başından önce itibari hizmete tabi bu tarihten sonra FHSZ kapsamında çalışması bulunan sigortalıların toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün altında olması halinde, 2008/Ekim ay başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari hizmet süreleri, sigortalılık süresine eklenecek ve yaş hadlerinden indirilecektir. Bunların 2008/Ekim ay başından sonra geçen fiili hizmet süreleri sadece prim gün sayılarına ilave edilecek ancak, emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılmayacaktır.

Örnek 5: Sigortalının;

Cinsiyeti  : Erkek sigortalı

İşin niteliği  : Basın kartına sahip gazeteci

Doğum tarihi  : 1.3.1972

Sigortalılık başlangıcı  : 1.3.1989

Tahsis talep tarihi  : 30.5.2018

Sigortalı basın kartına sahip olup basın müşavirliğinde çalışmaktadır. Sigortalı 2008/Ekim ila 1.2.2013 süresi hizmetlerine ilişkin prim farkını ödememiştir. 1.2.2013 tarihinden itibaren zorunlu olarak FHSZ’ye tabi çalışmaktadır. Hizmet süreleri aşağıda gösterilmiştir.

8.9.1999 tarihi itibariyle  : 600 gün

23.5.2002 tarihi itibariyle  : 800 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle  : 1800 gün

1.10.2008 öncesi itibari hizmet süresine tabi hizmetler

8.9.1999 tarihi itibariyle  : 600 x 0,25 =150 = 5 ay

23.5.2002 tarihi itibariyle  : 800 x 0,25 = 200 = 6 ay 20 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle  :1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay = Sigortalılık süresine eklenecek ve emeklilik yaş haddinden indirilecek süre

1.2.2013 sonrası FHSZ tabi çalışma : 1500 gün

1500 x 90/360 = 375 gün = 1 yıl 15 gün = Prim ödeme gün sayısına eklenecek süre

Toplam prim ödeme gün sayısı : 5100

Sigortalının gerek 2008/Ekim öncesi itibari hizmet süreleri gerekse 2008/Ekim sonrası fiili hizmet süresi zamlarının toplamı 3600 günün altındadır. Bu durumda, itibari hizmet süreleri 3600 gün koşulu aranmadan aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde dikkate alınacaktır.

Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları : Sigortalının aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde mevcut itibari hizmet süreleri, bu tarih itibariyle tespit edilecek sigortalılık sürelerine ilave edilecektir.

 8   9    1999      23    5    2002

- 1   3    1989    -  1    3    1989

 7   6      10      22    2       13

+    5            + 20    6        

 7  11      10     12    9       13

Sigortalının;

Belirlenen emeklilik şartları : 25 yıl + 51 yaş + 5450 gün

2008/Ekim öncesi itibari hizmet süresi kapsamındaki çalışmaları nedeniyle sigortalılık süresine ilave edilecek süre: 1 yıl 3 ay

18 yaşın doldurulduğu tarih : 1    3    1972

                                                             18

                                                1    3    1990

30   5    2018

- 1   3    1990

29   2      28

+    3       1

29   5      29  yıllık sigortalılık süresi (emeklilik için aranan sigortalılık süresi koşulu oluşmuştur.)

Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen çalışmaları nedeniyle prim ödeme gün sayısına ilave edilecek süre: 1 yıl 15 gün=) 375gün

5100 + 375 = 5475 gün (emeklilik için aranan gün koşulu oluşmuştur.)

Yaştan yapılacak indirimler

Kanunun 40. maddesine göre yaştan indirim yapılabilmesi için sigortalının bu işlerde en az 3600 gün çalışması gerekmektedir. 3600 günün değerlendirilmesinde, sigortalının bu işlerde 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçirdiği süreler de dikkate alınacaktır. Sigortalının toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün altında olması nedeniyle sadece 2008/Ekim ay başından önce itibari hizmet süreleri emeklilik yaş hadlerinden indirilecek, 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi zamlarının yarısı, 3600 gün koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle yaş hadlerinden indirilmeyecektir.

506/Ek 5. madde kapsamındaki itibari hizmet süresi =) 1 yıl 3 ay

Toplam olarak yaştan yapılacak indirim

30   5    2018        30  11   50

- 1   3    1972        -     3     1

29   2      46 (Yaşı)  30   8    49 (Emekli olması için gereken yaş)

Sigortalı aylık bağlanması için aranan yaş koşulunu yerine getirmemiştir.

Sigortalıların 2008/Ekim ay başından önce ve sonra geçen toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin en az 3600 gün olması halinde, 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari hizmet süreleri sigortalılık süresine eklenecek ve 5 yılı geçmemek üzere emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir. 2008/Ekim ay başından sonra fiili hizmet süresi kapsamında geçen süreler ise beş yılı geçmemek üzere toplam prim ödeme gün sayına ilave edilecek ve yaştan yapılacak indirim süresi de ilave edilen sürenin yarısı olan 2,5 yılı geçemeyecektir

Örnek 6: Örnek 5’teki sigortalının Kanunun geçici 48. maddesinden yararlanarak 1.10.2008–1.2.2013 süresinin prim farkını ödeyerek 1100 gün daha hizmet kazandığı varsayılırsa;

8.9.1999 tarihi itibariyle : 600 gün

23.5.2002 tarihi itibariyle : 800 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle : 1800 gün

1.10.2008 öncesi itibari hizmet süresine tabi hizmetler

8.9.1999 tarihi itibariyle : 600 x 0,25 =150 = 5 ay

23.5.2002 tarihi itibariyle : 800 x 0,25 = 200 = 6 ay 20 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle : 1800 x 0,25 = 450 = 1 yıl 3 ay = Sigortalılık süresine

eklenecek ve emeklilik yaş haddinden indirilecek süre

1.2.2013 sonrası FHSZ tabi çalışma : 1500 + 1100 = 2600 gün 2600 x 90/360 = 650 gün =) 1 yıl 9 ay 20 gün = Prim ödeme gün sayısına eklenecek ve yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre

Toplam prim ödeme gün sayısı: 5100

Sigortalının 2008/Ekim öncesi itibari hizmet süreleri ile 2008/Ekim sonrası fiili hizmet süresi zamlarının toplamı 3600 günün üstündedir.

Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları:

Sigortalı aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşullarını yerine getirmiş olup, yaş şartını yerine getirip getirmediği belirlenirken; sigortalının toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün üstünde olması nedeniyle 2008/Ekim öncesi itibari hizmet süreleri ile 2008/Ekim sonrası prim ödeme gün sayısına eklenen sürenin yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

56/Ek 5. madde kapsamındaki itibari hizmet süresi = 1 yıl 3 ay

5510/40. madde kapsamındaki FHSZ 1 yıl 9 ay 20 gün = 650/2 = 325 gün = 10 ay 25 gün

Toplam olarak yaştan yapılacak indirim

           3   1 itibari hizmet süresi

+ 25  10     FHSZ

25    1   2

 

30   5   2018        30   11   50

- 1   3   1972       - 25    1    2

29  2     46 (Yaşı)   5    10   48 (Emekli olması için gereken yaş)

Sigortalı aylık bağlanması için aranan yaş koşulunu yerine getirmemiştir.

4.2. Kanunun Geçici 48. Maddesine Göre Prim Farkını Ödeyenlerin Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlanmasına İlişkin Usul ve Esaslar

Kanunun geçici 48. maddesi uygulamasından; 2008/Ekim ay başı ile 19.1.2013 tarihini takip eden ay başına kadar geçen süre içinde, Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle basın ve gazetecilik mesleğinde ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlardan 19.1.2013 tarihinden önce tahsis talebinde bulunanlar ile ölen sigortalıların hak sahipleri de yararlanabilecektir.

Emekli veya hak sahiplerince Kanunun geçici 48. maddesi gereğince 2008/Ekim ila 2013/Şubat süresine ait prim farklarının ödenmesi halinde, söz konusu hizmetler tahsis talep veya ölüm tarihinden önceki sürelere mal edilerek aylıklar, aylık başlangıç tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve FHSZ’nin verilmesinden kaynaklanan aylık farkları, aylık başlangıç tarihi itibariyle emekli veya hak sahiplerine ödenecektir.

Sigortalı veya hak sahiplerince kısmi ödeme yapılması halinde, yapılan ödemeyle orantılı olarak hesaplanan hizmetler dikkate alınarak aylıklar yeniden hesaplanacaktır.

Hizmet birleştirilmesi yapılmak suretiyle 2008/Ekim ay başından sonra Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında aylık bağlananlar da aynı esaslar çerçevesinde FHSZ’den yararlanabilecektir.

Örnek: Basın kartına sahip olan ve haber ajansında muhabir olarak 20.4.2007-31.12.2011 tarihleri arasında çalışan ve 31.12.2011 tarihli tahsis talebine istinaden tarafına yaşlılık aylığı bağlanmış olan sigortalının, 20.4.2007-30.9.2008 süresi 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri aylık bağlama işlemlerinde değerlendirilmiştir. Sigortalı 30.3.2013 tarihinde Kanunun geçici 48. maddesinden yararlanmak için müracaat etmiş ve 2008/Ekim ila 31.12.2011 süresi prim farklarını 25.7.2013 tarihinde ödemiştir. Sigortalının söz konusu döneme ilişkin fiili hizmet süresi zamları dikkate alınmak suretiyle aylığı tahsis talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve oluşan aylık farkları aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir.

4.3. 5434 sayılı Kanunun mülga 32. ve Kanunun 40. Maddesi Kapsamındaki Hizmetlerin Değerlendirilmesi

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışmaya başlayan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesine tabi fiili hizmet süresi zamlarının bulunması halinde sigortalıların öncelikle 8.9.1999 ve/veya 23.5.2002 tarihindeki sigortalılık süreleri tespit edilecek ve bu tarihlere kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamında geçen fiili hizmet süresi zamları anılan tarihler itibariyle tespit edilen sigortalılık süresine ilave edilecek ve sigortalının hangi tarih itibariyle aylığa hak kazandığı tespit edilecektir. Tahsis talep tarihi itibariyle sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalıların 2008/Ekim ay başına kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamında geçen fiili hizmet süresi zamları dikkate alınacaktır.

2008/Ekim ay başından önce 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesine tabi fiili hizmet süresi zamları bulunan sigortalıların aynı zamanda 2008/Ekim ay başından sonra Kanunun 40. maddesi kapsamında FHSZ’ne tabi hizmetlerinin bulunması halinde, 2008/Ekim ay başı öncesi 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zamları sigortalılık süresine eklenecek, toplam prim ödeme gün sayısında dikkate alınacak, 2008/Ekim ay başı öncesi 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesi kapsamındaki çalışmalar ile 2008/Ekim sonrası Kanunun 40. maddesi kapsamında geçen çalışmalar toplamı 3600 gün olması halinde sadece 2008/Ekim sonrası 40. madde kapsamındaki FHSZ için yaş hadlerinden 3 yılı geçmeyecek şekilde indirim yapılacaktır.

Örnek 1: Sigortalının;

Cinsiyeti : Erkek

Doğum tarihi : 1.7.1970

İşe giriş tarihi : 1.1.1990

İşten ayrılış tarihi : 30.11.2015

Tahsis talep tarihi : 30.11.2015

5434/32. maddesi kapsamında FHSZ kapsamında geçen çalışmalar

8.9.1999 tarihi itibariyle 3487 gün-3487/4 = 871 = 2 yıl 5 ay 1 gün

23.5.2002 tarihi itibariyle 4462 gün-4462/4= 1115 = 3 yıl 1 ay 5 gün

1.10.2008 tarihi itibariyle 4912 gün-4912/4= 1228 = 3 yıl 4 ay 28 gün

Toplam gün: 6800 gün

Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları: Sigortalının aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği 8.9.1999 ve 23.5.2002 tarihlerinde 5434/32. maddesi kapsamında FHSZ’ye tabi çalışmaları bulunmakta olup, söz konusu çalışmalar sigortalının anılan tarihler itibariyle tespit edilen sigortalılık süresine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşulları tespit edilecektir.

8    9    1999          23    5     2002

- 1    1    1990        -  1    1     1990

7    8        9         22     4       12

+ 1   5        2        + 5      1        3

 8   1       12         27     5       15

Talep tarihinde aranacak emeklilik şartları, 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin (B/g) bendi gereğince, 25 yıl +50 yaş + 5375 gündür.

Tahsis talep tarihindeki durum: 30   11   2015      30   11   2015

                                                       - 1     1   1990   - 1    7    1970

                                                        29   10     25    29    4      45 Yaş

                                                      + 28    4      3

                                                        27    3     29

Sigortalı tahsis talep tarihinde 25 yıl 10 ay 29 gün sigortalılık süresine sahip olup, bu süreye sigortalının 2008/Ekim ay başına kadar 5434/32. maddesi kapsamında geçen hizmetleri de ilave edilecektir. Bu durumda, sigortalı 29 yıllık sigortalılık süresine sahip olmakla birlikte 50 yaş şartını yerine getirememiş ve anılan Kanun kapsamında geçen FHSZ’ye tabi hizmetler için yaş hadlerinden indirim yapılmadığından tahsis talep tarihi itibariyle emekli olmaya hak kazanamayacaktır.

4/1-(a) sigortalılarının hem 5434/32. maddesine hem de Kanunun 40. maddesine tabi FHSZ kapsamında hizmetlerinin bulunması halinde Kanunun 40. maddesi gereği yaş hadlerinden indirimde aranan 3600 gün hesabında her iki Kanuna tabi fiili hizmet süresi zamları değerlendirilerek yaş haddinden indirim yapılmasında 2008/Ekim sonrası FHSZ kapsamındaki süreler esas alınacaktır.

Örnek 2: Sigortalının;

Cinsiyeti : Erkek

Doğum tarihi : 5.1.1970

Sigortalılık başlangıcı : 1.1.1990

Tahsis talep tarihi : 10.2.2014

Toplam gün sayısı : 4830

5434/Mülga 31. Md. Fiili Hizmet: 15.1.1990 – 14.1.1995 =) 1800 gün

5434/Mülga 32. mad. FHSZ : 1 yıl 3 ay =) 450 gün

02.01.1995-31.12.2009 Süresi : Normal çalışma

Demir çelik fabrikasında çalıştığı süre: 01.01.2010-10.02.2014=) 4 yıl 1 ay 10 gün =)

1480/4=370 gün = 1yıl 10 gün

 8   9    1999      23   5    2002

- 1   1    1990     - 1   1    1990

 7   8        9      22   4      12

                    +      3         1  5434/mülga 32

                      22   7      13

5434/mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı ile aylığa hak kazanma koşulu kademeli geçişe göre 25 yıl + 51 yaş + 5450 gündür.

Sigortalılık süresine ilave edilecek süre: 1 yıl 3 ay

10        2     2014    (Tahsis Talep Tarihi)

- 1       1     1990    (İşe Giriş Tarihi)

 9 gün  1 ay    24 yıl

+           3        1

9 gün   4 ay    25 yıl   (Sigortalılık Süresi)

Prim Gün Sayısına İlave Edilecek Süre:

5434/mülga 32. maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi zammı: 450 gün (1 yıl 3 ay) Demir çelik fabrikasında çalıştığı süre: 370 gün = (1yıl 10 gün)

450 + 370 =820 gün

820 +4830 =5650 gün

Yaştan Yapılacak İndirim: 5434/mülga 32. maddesi kapsamındaki çalışmalar ile Kanunun 40. maddesi kapsamındaki çalışmalar toplamı 3600 günden az olduğundan yaştan indirim yapılmayacaktır.

10     2     2014

- 5     1     1970

5 gün  1 ay     44 yaş

Sigortalı her ne kadar Kanunda öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirmiş ise de, yaş şartını yerine getirmediğinden aylık bağlanmayacaktır.

 

İKİNCİ KISIM

KISA VE UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SİGORTASI

İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan yardımlar içerisinde emeklilik mevzuatını içeren yardımlar, sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri, hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması, evlenme ve cenaze ödeneği verilmesidir.

1. Sürekli İş Göremezlik Geliri

Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma, gelirin hesaplanması, başlangıcı ve birden fazla iş kazası ve meslek hastalığı hali Kanunun 19. maddesinde düzenlenmiştir.

Sürekli iş göremezlik geliri, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacaktır.

İş kazası veya meslek hastalığı neticesinde Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücünün en az % 10 oranında azaldığı tespit edilen sigortalıların kısa vadeli sigortalar servisleri tarafından denetim amacıyla Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı ile ilgili grup başkanlıklarına gönderilen dosyaları, soruşturma sonucu beklenmeden emeklilik servislerine iletilerek sürekli iş göremezlik gelirleri bağlanacak, daha sonra düzenlenen denetim raporlarında olayda sigortalı, işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğunun tespit edilmesi halinde, Kanunun 21., 22. ve 23. maddeleri doğrultusunda gerekli işlemler yapılacaktır.

İş kazasının Kısa Vadeli Sigortalar Servisi veya İş Kazası Tespit Komisyonu tarafından tespit edilerek Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü kayıp oranının en az % 10 oranında azaldığına karar verilmesi üzerine, sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı ile ilgili kusur oranlarının tespitine ilişkin olarak müfettiş tarafından yapılan soruşturma sonucu, meydana gelen olayın/kazanın iş kazası olmadığının anlaşılması halinde müfettiş raporu esas alınarak gelir başlangıç tarihi itibariyle kesilecek ve Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması, iş yerini kapatması veya devretmesi şartı aranmayacak olup, sigortalıların örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesini doğrudan Kuruma vermesi veya posta yoluyla ya da e-devlet üzerinden göndermesi gerekmektedir.

Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.

Sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olan sigortalıların gelir hesabına esas kazançları belirlenirken diğer sigortalılık hallerine tabi gün ve kazançlarının da dikkate alındığı durumda, 4/1-(a) kapsamında sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalıların 4/1-(b) kapsamında da hizmetlerinin ve bu hizmetlere ilişkin prim ve prime ilişkin borçlarının bulunması ve 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerin günlük kazancın tespitinde;

- Dikkate alınması halinde, bu hizmetlere ilişkin prim borçları ödenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılmayacak, ancak 97. madde hükümleri dikkate alınmak kaydıyla prim borçlarının ödenme tarihi gelir başlangıç tarihini değiştirmeyecektir.

- Dikkate alınmaması halinde ise, prim borçlarının ödenmesi beklenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

1.1. Sürekli İş Göremezlik Gelirinin Hesaplanması

Sürekli iş göremezlik geliri sigortalının;

- Tam iş göremezliği halinde; Günlük kazanç x 30 x % 70 veya kısaca GK x 21,

- Kısmi iş göremezliği halinde ise Günlük kazanç x 30 x % 70 x SİD (sürekli iş göremezlik derecesi) veya kısaca GK x 21 x SİD,

formüllerine göre hesaplanacaktır.

Sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak dikkate alınacak ve Gelir = GK x 30 x SİD formülüne göre hesaplanacaktır.

Bu şekilde hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirdir. Sigortalının son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirinin gelir başlangıç tarihine kadar Kanunun 55. maddesine göre arttırılmasında, son takvim ayı ve gelir başlangıç tarihi dikkate alındığından, gelir hesabına esas olan son takvim ayının ait olduğu dönemde gelir/aylıklara yapılmış olan artışlar uygulanmayacaktır.

Hem son takvim ayının hem de gelir başlangıç tarihinin ilk altı aylık dönemde olması halinde ilk altı aylık döneme ait artış verilmeyecek, son takvim ayının ilk altı aylık dönemden önce, gelir başlangıç tarihinin ilk altı aylık dönemde olması halinde ise ilk altı aylık döneme ilişkin artış uygulanacaktır.

Son takvim ayı ile gelir başlangıç tarihinin ikinci altı aylık dönemde olması halinde ise ilk ve ikinci altı aylık döneme ait artış verilmeyecek, son takvim ayının ikinci altı aylık dönemden önce, gelir başlangıç tarihinin ikinci altı aylık dönemde olması halinde sadece ikinci altı aylık döneme ilişkin artış uygulanacaktır.

Örnek 1: Sigortalının son takvim ayı 2018/Aralık ayı, gelir başlangıç tarihinin ise 1.6.2019 olması halinde, son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire 2019/Ocak dönemine ilişkin aylık artışı uygulanacaktır. Bu sigortalının son takvim ayının 2019/Ocak olması halinde ise son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire 2019/Ocak dönemine ilişkin artış uygulanmayacaktır.

Örnek 2: Sigortalının son takvim ayı 2018/Haziran ayı, gelir başlangıç tarihinin ise 1.8.2018 olması halinde, son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire, 2018/Ocak artışı uygulanmayacak olup, sadece 2018/Temmuz dönemine ilişkin aylık artışı uygulanacaktır. Bu sigortalının son takvim ayının 2018/Temmuz olması halinde ise, son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelire 2018/Ocak ve 2017/Temmuz dönemine ilişkin aylık artışları uygulanmayacaktır.

İş kazası ve meslek hastalığı hallerinde bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç;

- İş kazasının olduğu tarihten, meslek hastalığı halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde Kanunun 80. maddesine göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle,

- Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç, çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle,

- Çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutularak,

hesaplanacak olup, günlük kazancın belirlenmesi aşağıda belirtilen hususlara göre yapılacaktır.

1.1.1. İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, hesaplanacak günlük kazancın otuz katı olacaktır.

Örnek 1: Sigortalının kaza tarihi 22.5.2010 olup, son takvim ayı 2010/Nisan ayıdır.

Yıl/Ay

Gün Sayısı

Ücret (TL)

2010/Nisan

30

860,00

2010/Mart

30

860,00

2010/Şubat

30

860,00

Toplam

90

2580,00

Günlük Kazanç: 2580 / 90 = 28.67 TL’dir. Son takvim ayı 2008/Ekim ve sonrası olduğundan sürekli iş göremezlik geliri Kanun hükümlerine göre bağlanacaktır.

İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan gelirlerin hesabında dikkate alınacak Kanun son takvim ayına göre belirlenecek olup, son takvim ayı 2008/Ekim (dahil) sonrası olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların gelirleri, Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.

- 4/1-(a) sigortalıları açısından; günlük kazanç hesabına giren son takvim ayı 2008/Ekim (hariç) öncesi olanların gelirleri, 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.

- 4/1-(b) sigortalıları açısından; günlük kazanç hesabına giren son takvim ayının Kanunun yürürlük tarihinden önceki bir tarih olması halinde, basamakların karşılığı gelirler dikkate alınarak son takvim ayı itibariyle Kanun hükümlerine göre hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479 sayılı Kanuna göre aylıkların artırılmasında uygulanan artış oranlarına, Kanunun yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine kadar ise Kanunun 55. maddesi hükümlerine göre artırılacaktır.

Örnek 2: 4/1-(b) kapsamında sigortalı iken 5.10.2008 tarihinde iş kazası geçiren ve sürekli iş göremezlik derecesinin % 25 olduğuna ve bakıma muhtaç olmadığına karar verilen sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarih 20.2.2009 olup, gelir başlangıç tarihi anılan tarihi takip eden ay başı olan 1.3.2009’dur.

Anılan sigortalının son takvim ayı 2008/Ocak ayı olup, sürekli iş göremezlik geliri Kanun hükümlerine göre hesaplanacak ve ortalama aylık kazancın tespitine esas sürelerde sigortalının tabi olduğu basamak değerlerinin karşılığı prime esas kazançlar dikkate alınacaktır (2008 yılı birinci altı aylık dönemde 12. basamağın prime esas kazanç değeri aylık 714,97 TL’ dir). Son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelir, Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479 sayılı Kanunun mülga hükümlerine, Kanunun yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine kadar ise Kanun hükümlerine göre artırılacaktır.

Buna göre;

Ortalama günlük kazanç : 714,97/ 30 = 23,83

Ortalama aylık kazanç  : GK x 30

                        : 23,83 x 30 = 714,97

Gelir                   : 714,97 x % 70 x % 25 = 125,12 TL.

Bulunan gelir son takvim ayı olan 2008/Ocak dönemi geliri olup, gelir başlangıç tarihine aylık artışları (2008/Temmuz ödeme döneminde % 7,2 ve 2009/Ocak ödeme döneminde ise % 3,84) ile taşınacaktır.

Gelir başlangıç tarihine taşınan değer: 125,12 x 1,02 x 1.072 x 1.0384 = 142,06 TL’dir.

4/1-(b) kapsamındaki sigortalılarına Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen iş kazaları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce anlaşılan meslek hastalıkları yönünden Kanun hükümleri uygulanmayacak ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanmayacaktır.

1.1.2. Kanunun 4/1-(a) bendi gereği sigortalı sayılanların gelire esas günlük kazançlarının hesabında:

- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacaktır.

- İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmayacaktır.

- Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıda açıklanan usul ve esaslara göre hesaplanacaktır.

Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde olması durumunda günlük kazanç hesabı;

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

2017/09

30

2000

1500

2017/08

20

2000

-

2017/07

30

2000

1000

(2000+2000+2000)/(30+20+30)=75 TL

75*1,5 = 112,50 TL (Arızi kazanç eklendikten sonra bulunan günlük kazanç için üst sınır)

(2000 + 2000 + 2000 + 1500 + 1000)/(30+20+30)= 106,25 TL

Arızi kazançlar eklenerek hesaplanan günlük kazanç (106,25 TL), arızi kazançlar eklenmeksizin hesaplanan günlük kazancın %50 fazlasından (112,5 TL) az olduğundan, bu döneme ait arızi kazançların tamamı günlük kazanç hesabında dikkate alınacaktır.

1.1.3. Kanunun 80. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; ücretlerin hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulacağı, diğer ödemelerin ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edileceği ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmının, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edileceği öngörülmüştür.

Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde olması durumunda günlük kazanç hesabı;

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

2017/09

30

12.000

-

2017/08

30

12.000

-

2017/07

30

12.000

3.000

2017/7 döneminde ücret ve arızi kazançların toplamı 15.000 TL’dir. Ancak, bu döneme ait PEK üst sınırı 13.331,25 TL olduğundan bu dönemde PEK 13.331,25 TL olarak alınacak, arızi kazançtan prime dahil edilmeyen 1.668,75 TL’lik tutar sonraki aya devredecektir.

2017/8 döneminde, 2017/7 döneminden devreden 1.668,75 TL arızi kazançla birlikte PEK tutarı 13.668,75 TL’dir. Ancak, bu dönemde de PEK üst sınırı 13.331,25 TL olduğundan PEK yine 13.331,25 TL olarak alınacak ve arızi kazançtan prime dahil edilemeyen 337,50 TL’lik tutar sonraki aya devredecektir.

13.668,75 – 13.331.25 = 337,5 (2017/9 dönemine devredilecek tutar.)

1.1.4. Kazanç dönemi içerisinde gün karşılığı bulunmayan ücretler kazanç hesabında dikkate alınmayacak, gün karşılığı bulunmayan arızi ödemeler ise, sonraki iki ayın arızi kazançlarına PEK üst sınırını aşmayacak şekilde dahil edilecektir. Arızi kazançların dahil edildiği ay, üçer aylık kazanç döneminin dışına çıkıyorsa dikkate alınmayacaktır.

Örnek: İş kazası tarihi 2.10.2017, son takvim ayı 2017/Eylül ayı olan sigortalının kazançlarının aşağıda belirtildiği şekilde olması durumunda;

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

2017/09

30

1800

-

2017/08

30

1800

-

2017/07

-

-

1000

2017/7 döneminde gün bildirilmeden 1000 TL arızi kazanç bildirilmiştir. 1000 TL lik bu kazanç 2017/8 döneminin kazançlarına dahil edilecektir.

(1800+1000+1800)/(30+30)=76,67 TL kişinin günlük kazancı olarak hesaplanacaktır.

1.1.5. Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri hesabına esas kazanç döneminde aynı statüde birden fazla işyerinde çalışıyor olması durumunda; her ay için ayrı ayrı ve toplamda prime esas kazanç üst sınırı dikkate alınarak her bir işyerinden bildirilen kazançlar toplamı üzerinden hesaplama yapılarak günlük kazanç tespit edilecektir. Ayrıca, ilgili her ayda esas alınacak prim ödeme gün sayısı toplamı 30 günü, gelir hesabına esas kazanç döneminde ise 90 günü aşamayacaktır.

Örnek 1: 2017/Ekim ayında iş kazası geçiren sigortalıya ilişkin günlük kazanç hesabı:

 

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

1. İşyeri

2017/09

20

2.000

-

2017/08

30

3.000

-

2017/07

30

3.000

-

Toplam

80

8.000

 

2. İşyeri

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

2017/09

30

4.000

-

2017/08

30

4.000

-

2017/07

30

4.000

-

Toplam

90

12.000

 

Her bir ay için prim ödeme gün sayısı 30 günden ve toplamda da 90 günden fazla olamayacağından;

Günlük kazanç; [(2.000+4.000)+(3.000+4.000)+(3.000+4.000)]/ (30+30+30)

= (6.000+7.000+7.000)/90 = 222,22 TL olarak hesaplanacaktır.

Diğer taraftan, ikinci işyerinde sadece 2017/Haziran, 2017/Mayıs ve 2017/Nisan aylarında çalışılmış olması durumunda, sürekli iş göremezlik geliri hesabına esas kazanç dönemi 2017/Eylül, 2017/Ağustos ve 2017/Temmuz olduğundan ve ikinci işyerinde aynı döneme gelen aylarda kazanç bulunmadığından, sadece birinci işyerindeki kazançları üzerinden günlük kazanç hesaplanacaktır.

Günlük kazanç; [(2.000+3.000+3.000)] / [(20+30+30)] = 8.000/80 =100 TL olarak hesaplanacaktır.

Örnek 2: Sigortalının 2016/Nisan ayında sigortalı olarak çalışmaya başladığı birinci işyerinde işe başladığı ay içerisinde iş kazası geçirmesi halinde günlük kazanç hesabı;

 

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

1. İşyeri

2016/03

-

-

-

2016/02

-

-

-

2016/01

-

-

-

Toplam

 

 

 

2. İşyeri

Dönem

Gün

80/1-a1( ücret)

80/1-a2 (Arızi Kazanç)

2016/03

30

6.000

-

2016/02

30

6.000

-

2016/01

30

6.000

-

Toplam

90

18.000

 

Birinci işyerinde işe başladığı ayda iş kazası geçiren sigortalının bu işyerinde iş kazası tarihinden önceki oniki ay içerisinde kazancı bulunmamaktadır. Ancak, sigortalının iş kazası geçirdiği tarihten önceki oniki ayda ikinci işyerindeki kazancı bulunduğundan ve Kanunun 17. maddesinde; günlük kazanç hesabı yapılırken iş kazası geçirilen iş yerine göre tespit yapılacağına dair herhangi bir sınırlama bulunmadığından, sigortalının ikinci işyerindeki kazançları da günlük kazanç hesabında dikkate alınacaktır.

Günlük kazanç; [(6.000)+(6.000)+(6.000)] / (30+30+30)= 18.000 / 90= 200 TL olarak hesaplanacaktır.

Örnek 3: 2014/Temmuz ayında iş kazası geçiren sigortalıya ilişkin günlük kazanç hesabı:

 

1. İşyeri

2. İşyeri

3. İşyeri

4. İşyeri

5. İşyeri

 

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

2014/6

11

392,7

 

 

 

 

 

 

 

 

2014/5

 

 

30

1071

6

214,2

 

 

 

 

2014/4

 

 

23

821,1

30

1071

5

178,5

10

357

Her bir ay için prim ödeme gün sayısı 30 günden ve toplamda da 90 günden fazla olamayacağından;

Günlük kazanç ; [(392,7)+(1071+214,2)+(821,1+1071+178,5+357)] / (11+30 + 30)

               = 4.105,5 / 71 = 57,8   TL olarak hesaplanacaktır.

1.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığında Hizmetlerin Birleştirilmesi

2829 sayılı Kanun, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008/Ekim ayı itibariyle yürürlükten kaldırılmış olup, bu durumda, Kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında, gelirin hesabına esas 3 aylık dönemi 2008/Ekim sonrası olan sigortalıların söz konusu 3 aylık dönem içerisinde birden fazla sigortalılık haline tabi olması halinde, hizmetleri gelirin hesaplanmasında birleştirilecektir.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılardan sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olup, gelir hesabına esas kazançları 2008/Ekim sonrasına ait olanların gelir hesabında kazançları belirlenirken diğer sigortalılık haline tabi gün ve kazançları da dikkate alınacaktır. Bu uygulama hem sürekli iş göremezlik geliri ve hem de ölüm geliri hesabında geçerli olacaktır.

Örnek 1:

En son sigortalılık hali : 4/1-(a)

Kaza tarihi : 17.8.2011

Son takvim ayı : 2011/Temmuz

Günlük kazanç hesabına giren prime esas kazançlar

Sigortalılık hali

Ay

Gün

Prime esas kazanç

4/1-(a)

2011/Temmuz

10

350,20

-

2011/Haziran

-

-

4/1-(b)

2011/Mayıs

5

175,10

 

Toplam

15

525,30

4/1-(a) kapsamında bir işyerinde çalışırken 17.8.2011 tarihinde iş kazası geçiren sigortalının kaza tarihinden önceki bir yıllık sürede üçer aylık dönemler halindeki çalışmalarına bakılarak kazançları tespit edilecektir. Anılan sigortalının, Temmuz ayında 4/1-(a) kapsamında, 2011/Mayıs ayında da 4/1-(b) kapsamında sigortalı olması nedeniyle, gelir hesabına esas günlük kazancı tespit edilirken hem 4/1-(a) hem de 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı hizmetlerine ait kazançları ve gün sayıları dikkate alınacaktır. Buna göre, sigortalının günlük kazancı = 525,30 / 15 = 35,02 TL olarak belirlenecektir.

Kanunun 53. maddesinin beşinci fıkrasına göre; sigortalının 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

Sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamına tabi sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı esas alınıp 4/1-(b) kapsamında prim ödeyeceğini beyan edenlerden gelirin hesaplanmasına esas son takvim ayı 2011/Mart ayı ve daha sonraki aylar olanların iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, öncelikle sigortalının hangi statüdeki faaliyetinden dolayı iş kazası geçirdiği veya meslek hastalığına tutulduğu tespit edilecektir. Bu tespitten sonra meslekte kazanma gücü kaybının % 10 ve üzerinde olduğuna Kurum sağlık kurulunca karar verilmesi halinde sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanırken, sigortalı hangi sigortalılık statüsündeki faaliyetinden dolayı iş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise yalnızca o statü için bildirilen veya ödenen kazançları dikkate alınacaktır. Yani, 4/1-(b) kapsamına girecek faaliyetinden dolayı iş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise yalnızca 4/1-(b) statüsündeki kazançları, 4/1-(a) kapsamındaki faaliyetinden dolayı iş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına tutulmuş ise yalnızca 4/1-(a) statüsündeki kazançları dikkate alınarak gelir hesaplanacaktır.

Örnek 2: Hizmet akdi ile 4/1-(a) kapsamında sigortalı iken, 1.4.2011 tarihinde şirket ortağı olan A kişisi 4/1-(b) kapsamındaki faaliyetinden dolayı da prim ödemek için talepte bulunmuştur. 1.5.2011 tarihinden itibaren işveren tarafından 4/1-(a) kapsamında aylık 1.000 TL kazanç bildirilirken aynı zamanda kendisi tarafından da 4/1-(b) kapsamında 3.000 TL kazanç beyanı üzerinden primleri ödenmeye başlanmıştır. Sigortalı A, 15.8.2011 günü şirketi ile ilgili pazarlama işine giderken kaza geçirmiş, olayın iş kazası olduğu ve 4/1-(b) kapsamındaki faaliyeti sırasında meydana geldiği tespit edilmiştir. Olay sonucu sigortalı A’nın meslekte kazanma gücü kayıp oranı % 10 olarak tespit edilmiş olup, sigortalının gelir hesabına giren 2011/Temmuz, Haziran ve Mayıs ayları için sadece 4/1-(b) kapsamında beyan edilen kazançları dikkate alınarak gelir hesaplanacak, 4/1-(a) kapsamında işveren tarafından bildirilen kazançları hesaplamada dikkate alınmayacaktır. Sigortalının gelir hesabına esas prim gün sayıları ve kazançları aşağıda gösterilmiştir.

Dönemler

Sigortalılık Hali

4/1-(a)

4/1-(b)

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

2011/Temmuz

30

1.000

0

3.000

2011/Haziran

30

1.000

0

3.000

2011/Mayıs

30

1.000

0

3.000

TOPLAM

90

3.000

0

9.000

Bu durumda, sigortalının gelirine esas günlük kazancı: 9.000/90 = 100 TL olarak hesaplanacaktır.

Aynı olay 4/1-(a) kapsamındaki işyerinde meydana gelmiş olsaydı, bu durumda da sadece işverence bildirilen kazançlar dikkate alınacak, 4/1-(b) kapsamında beyan edilen kazançlar dikkate alınmayacak idi.

Örnek 3: 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken aynı zamanda hizmet akdi ile 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayan sigortalı, 4/1-(b) kapsamında prim ödemeye devam edeceğini beyan etmiş olup, 4/1-(a) kapsamında sigortalılığından dolayı 3.6.2011 tarihinde iş kazası geçirmiş, olayın iş kazası olduğu ve sigortalının meslekte kazanma gücü kaybının % 30 olduğu tespit edilmiştir. Sigortalının gelir hesabına esas 2011/Mayıs, Nisan ve Mart aylarında 4/1-(a) kapsamında prime esas kazanç alt sınırı üzerinden, 4/1-(b) kapsamındaki primleri ise prime esas kazanç alt sınırının iki katı üzerinden ödenmiştir. Bu durumda, sigortalıya 4/1-(a) kapsamında gelir bağlarken sadece 4/1-(a) kapsamındaki prime esas kazançları dikkate alınacak, 4/1-(b) kapsamındaki kazançları dikkate alınmayacaktır. Sigortalının gelir hesabına esas prim gün sayıları ve kazançları aşağıda gösterilmiştir.

Dönemler

 

Sigortalılık Hali

 

4/1-(a)

 

4/1-(b)

Gün

Kazanç

Gün

 

Kazanç

2011/Mayıs

10

265,50

0

 

531

2011/Nisan

30

796,50

0

 

1.593

2011/Mart

20

531,00

0

 

1.062

TOPLAM

60

1.593

0

 

3.186

Bu durumda, sigortalının gelirine esas günlük kazancı: 1.593/60 = 26,55 TL olarak hesaplanacaktır.

1.3. Birden Fazla İş Kazasına Uğrama Durumu

Kanunun 19. maddesinin onuncu fıkrasında, sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen engellilik hallerinin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanacağı, ancak sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak gelirinin, hesaplanan ilk gelirinden az olması halinde sigortalının sürekli iş göremezlik gelirinin ilk kazanç üzerinden ödeneceği öngörülmüştür.

Birden fazla iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalıların dosyası her olay için tespit edilen meslekte kazanma gücü kaybı oranı ile ilgili birleştirme kararı alınmak üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilerek, anılan Kurul kararına göre belirlenen birleştirilmiş SİD üzerinden gelir hesaplanacaktır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başka bir iş kazasına uğraması veya meslek hastalığına tutulması halinde gelir hesabı birleştirilmiş SİD üzerinden yukarıda açıklandığı şekilde yapılacaktır.

506 sayılı Kanunun 96. maddesinin beşinci fıkrası gereğince (A/S kodları); sigortalı veya hak sahiplerine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan gelir veya aylıklardan, ilk hak edilen gelir veya aylık dışında sonradan bağlanacak gelir ve aylıklar için alt sınır aylığına ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, aynı anda birden fazla gelir veya aylığın hak edilmesi halinde ise yüksek olanın ilk hak edilen gelir veya aylık olarak esas alınacağı öngörülmüştür.

4/1-(a) sigortalıları için Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından itibaren iş kazası ve meslek hastalığı sigortasında, sürekli iş göremezlik geliri veya ölüm gelirinin hesaplanmasında, günlük kazancın hesabına giren son takvim ayı bu tarihten sonra olanlara Kanun hükümlerine göre gelir bağlanacağından, 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S) uygulanmamaktadır.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalının ikinci bir iş kazası geçirmesi halinde gelirler arasında (mukayese indirimler ve artırımlar uygulanmadan yapılacağından) mukayese yapılarak en fazla ödemeye imkan veren gelir üzerinden ödeme yapılması gerekmekte olup, birleştirilmiş SİD üzerinden hesaplanan gelirin son takvim ayının 2008/Ekim ay başı sonrası olması halinde sürekli iş göremezlik geliri Kanuna göre hesaplanarak 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S) uygulanmayacaktır.

Ayrıca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bir/birden fazla iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalıların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da iş kazasına uğraması veya meslek hastalığına tutulması ve her bir olayla ilgili farklı kusur oranları belirlenmesi durumunda en yüksek kusur oranı üzerinden işlem yapılacaktır.

Örnek: 5.1.2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu 11,30 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden 159,63 TL gelir almakta olan sigortalıya 1.2.2012 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle % 46,07 birleştirilmiş SİD oranı üzerinden Kanun hükümlerine göre 718,77 TL gelir hesaplanarak, ilk geliri ile mukayese edilmiş ve % 46,07 SİD üzerinden bağlanan gelirin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, birleştirilmiş SİD üzerinden hesaplanan gelirin son takvim ayının 2008/Ekim ay başı sonrası olması nedeniyle Kanuna göre sürekli iş göremezlik geliri hesaplandığından 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S) uygulanmayacaktır.

1.4. Gelir Alt Sınırı

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak gelirlerde alt sınır kontrolü Kanunda sadece başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumdaki sigortalılar için öngörülmüştür. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olan sigortalılara bağlanacak gelirler, prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının % 85’inden az olmayacaktır.

Alt Sınır Geliri = Asgari Aylık Kazanç x 85/100 formülüyle hesaplanır. Yıllar itibariyle gelir hesabına esas alt sınırları gösterir tabloya Genelge ekinde (Ek-1) yer verilmiştir.

1.5. Gelirlerde Yapılan Artırım ve İndirimler

Sigortalının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olması sonucunda bağlanan gelirler artırılacak ve gelir bağlama oranı % 100 olarak dikkate alınacaktır.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılardan son takvim ayı 2008/Ekim sonrası olanlara Kanunun 19. maddesi hükümlerine göre gelir bağlanmakta olup, sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması durumunda bağlanacak gelirden, kusurun niteliği ve oranına göre 22. maddede belirtilen hükümler doğrultusunda indirim yapılacaktır. Buna göre;

- Hekim tavsiyelerine uymaması,

- Kazanın meydana gelmesinde ağır kusuru veya kasdi hareketinin bulunması,

- Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmemesi, hallerinde sigortalının gelirinden indirim yapılacaktır.

Sigortalının hekim tavsiyelerine uymaması halinde bağlanan geliri, kusur derecesine göre en fazla 1/4’üne, ağır kusuru halinde ise yine kusur derecesine göre 1/3’üne kadar eksiltilecektir.

Örnek 1: Sigortalının Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğradığı ve % 55 oranında ağır kusurlu olduğu varsayılmıştır. Bu durumda, gelirin en fazla 1/3’inden kusur oranında indirim yapılacak olup, gelirden yapılacak indirim oranı;

Gelir başlangıç tarihindeki gelir: 344,98 TL

Gelirden yapılacak indirim miktarı: 344,98/3= 114,99 TL = 114,99 x % 55 = 63,24 TL veya kısaca % 55/3 = % 18,33 x 344,98 = 63,24 TL

İndirim sonrası gelir: 344,98 – 63,24 = 281,74 TL olacaktır.

Sigortalının kasdi hareketinin bulunması veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmemesi halinde ise gelirinin yarısı bağlanacaktır.

Sürekli iş göremezlik gelirleri ile ölüm gelirlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri gereğince % 25 artırım uygulanmayacaktır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin birinci fıkrasının (b) alt bendinde, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde kusur derecesinin yer almaması halinde, Kurumca gelirlerin % 5 oranında eksiltileceği öngörülmüştür.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenen trafik kaza raporlarında kazaya karışanların kusur oranları belirtilmemekte, yayalar ve sürücüler için “asli kusurlu” veya “tali kusurlu” ifadeleri kullanılmaktadır. Trafik iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma düşen sigortalılara bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinden sigortalıların kusurları oranında indirim yapıldığından, söz konusu kusur oranları;

- Olayın mahkemeye intikal etmiş olması durumunda, mahkeme tarafından,

- Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen raporlarda,

- Varsa sigorta eksperlerinin raporlarında,

belirlenen oranda, olayın mahkemeye intikal etmemiş ve kusur oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği durumlarda ise, “Asli kusur” için 6/8, “Tali kusur” için 2/8 oranında dikkate alınacaktır. 6/8 kusur oranı % 75’e, 2/8 kusur oranı ise % 25’e tekabül etmektedir.

Örnek 2: Sigortalı trafik iş kazası geçirmiş olup, kazaya ilişkin raporda asli kusurlu olarak belirlenmiş ve gelirinden Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadar indirim yapılması öngörülmüştür. Bu durumda asli kusurlu olması nedeniyle kusur oranı % 75 (6/8) kabul edilip bağlanan gelirinden % 75 kusur oranının üçte biri oranında % 75/3 = % 25 indirim yapılacaktır.

Ayrıca, Kanuna göre bağlanan sürekli iş göremezlik gelirlerinde sigortalıların birden fazla iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen iş kazası veya meslek hastalıklarında Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında kusurların bulunması halinde, aynı kusurlar için yüksek olan kusur oranı uygulanarak indirim yapılacaktır.

Örnek 3: Sigortalıya, 5.3.2010 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı % 11,10 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden 1.7.2010 tarihinden geçerli olmak üzere sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış, kusur oranı % 40 olarak bildirildiğinden Kanunun 22. maddesi uyarınca gelirde % 13,33 indirim uygulanmıştır. Sigortalının 18.2.2011 tarihinde ikinci bir iş kazasına uğraması sonucunda sürekli iş göremezlik derecesi % 41,20 ve kusur oranı ise % 20 iken, Kurum sağlık kurulu tarafından birleştirme kararı alınarak birleştirilmiş sürekli iş göremezlik derecesi % 47,72 olarak belirlenmiştir. Bu durumda sigortalının birleştirilmiş sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden hesaplanan sürekli iş göremezlik gelirinden yüksek olan kusur oranı (% 40) dikkate alınarak Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre indirim yapılacaktır.

1.6. Sürekli İş Göremezlik Derecesi İtirazlarıyla İlgili Mahkeme Kararları Hakkında Yapılacak İşlemler

Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesine gerek sigortalı gerekse işverenler tarafından itiraz amaçlı davalar açılmakta, dava sonucu verilen kararlara istinaden sigortalıların sürekli iş göremezlik derecelerinde artma, azalma yönünde değişiklikler olabilmektedir. Bu durumda söz konusu mahkeme kararları, Kurum sağlık kuruluna gönderilmeksizin doğrudan sigortalı dosyasının bulunduğu birimce aşağıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak uygulanacaktır.

Kurumumuzun taraf olmadığı maddi ve manevi tazminat davalarında tespit edilen sürekli iş göremezlik dereceleri ile kusur oranlarının Kurumumuzu bağlayıcılığı bulunmadığından, bu tür kararlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Kurumumuzun taraf olduğu davalar sonucu verilen ve kesinleşen kararlarla tespit edilen sürekli iş göremezlik dereceleri dikkate alınarak gelirleri yeniden hesaplanacaktır.

Anayasamızın 141/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmü yer almaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 3.12.2003 tarihli ve E.2003/4-776, K.2003/720 sayılı kararında belirtilen; “… Hükmün açık ve net olması gereği hüküm sonucu ile sınırlı olmayıp, iddiaların tek tek ele alındığı, cevaplandırıldığı, hukuka ve yasaya aykırı bulunma ya da bulunmama nedenlerinin açıklandığı, yasal dayanakların gösterildiği, anlamaya ve denetime elverişli gerekçenin varlığını da gerektirir. Zira taraflar ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi halinde mümkün olacaktır. İşte bu nedenledir ki, kararın gerekçesinde hangi maddi vakıanın hangi hukuki sebeple davacıyı haklı gösterdiğinin açıklanması halinde ancak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesine uygun bir kararın varlığından söz edilebilecektir …” şeklindeki açıklamadan da anlaşılacağı üzere, mahkeme kararları gerekçe ve hüküm kısımları ile bir bütündür.

Buna göre, Kurumumuzun taraf olduğu maddi veya manevi tazminat davalarına ilişkin mahkeme kararlarının hüküm kısmında yer almasa da gerekçe bölümünde belirtilen sürekli iş göremezlik derecesi Kurumumuzu bağlayıcı olup, sigortalının gelirlerinin ödenmesine esas sürekli iş göremezlik derecesi, mahkeme kararının gerekçe bölümünde yer alan yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre değiştirilecektir.

Mahkeme kararlarında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığına tutulma tarihinin belirtilip, yeni sürekli iş göremezlik derecesinin hangi tarihten itibaren uygulanacağının açıkça belirtilmediği durumlarda, mahkeme kararının kesinleşme tarihi dikkate alınacaktır.

Mahkeme kararlarında kontrol muayenesi ve bakıma muhtaçlık yönünde bir hüküm bulunmaması halinde, mahkeme kararı gereği yerine getirildikten sonra ilgili Kurum sağlık kuruluna sigortalının kontrol muayenesine tabi tutulup tutulmayacağı ile bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti amacıyla gönderilecektir.

Sürekli iş göremezlik derecesi tespit davalarının uzun bir sürece yayılması ve dava konusu SİD oranının dava sonuçlanmadan kontrol muayenesi sonucu değişmesi durumunda, yeni SİD oranı üzerinden işlem yapıldıktan sonra değişikliğe yönelik SİD kararı derhal mahkemeye bildirilecektir. Mahkemenin sonuçlanması ile mahkemece belirlenen SİD oranının hangi tarih itibariyle uygulanacağı hususunda kararda açık bir hüküm bulunmaması halinde işlemler mahkeme kararının kesinleşme tarihine göre sonuçlandırılacaktır.

Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığının söz konusu olduğu durumlarda, iş kazası veya meslek hastalığından herhangi biri hakkında verilen mahkeme kararında, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin değişmesi durumunda, mahkeme kararı, uygulanmadan önce birleştirme kararı alınmak üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. İş kazasının mahkeme kararı ile tespit edildiği ve meslekte kazanma gücünün mahkeme kararının gerekçe veya hüküm bölümünde yer almadığı durumlarda, hazırlanacak iş kazası dosyası mahkeme kararıyla birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilecek ve anılan Kurulda yapılacak değerlendirme sonrası düzenlenecek meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitine ilişkin Kurul kararına göre gelir başlangıç tarihi belirlenecektir.

1.7. Gelirin Başlangıcı

Kanuna göre bağlanacak sürekli iş göremezlik geliri;

- Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,

- Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporun tarihini,

takip eden ay başından başlatılacaktır.

506 yılı Kanuna göre bağlanan sürekli iş göremezlik gelirleri ise,

- Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,

- Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporun tarihini,

takip eden günden itibaren başlatılacaktır.

Dolayısıyla, gelirin başlangıç tarihinde “ay başı” kavramı ilk defa Kanun ile getirilen bir düzenleme olup, Kanuna göre bağlanan sürekli iş göremezlik gelirlerinde gelir başlangıç tarihi Kanuna göre belirlenecektir.

Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı olup, sürekli iş göremezliği tespit edilenlerin kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunlu olmakla birlikte, gelirin başlangıç tarihinde kendi sigortalılığından dolayı genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin borcu bulunan 4/1-(b) sigortalılarının gelir başlangıç tarihlerinde herhangi bir değişiklik olmayacak ancak, borçları tahsil edilmeden gelir bağlama işlemi sonuçlandırılmayacaktır.

4/1-(a) kapsamında sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalıların 4/1-(b) kapsamında da hizmetlerinin ve bu hizmetlere ilişkin prim ve prime ilişkin borçlarının bulunması halinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler günlük kazancın tespitinde dikkate alınmış ise, bu hizmetlere ilişkin prim borçları ödenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılmayacak olmakla birlikte prim borçlarının ödenme tarihi gelir başlangıç tarihini değiştirmeyecek, ancak kazanç hesabında dikkate alınmamış ise, prim borçlarının ödenmesi beklenmeden gelir bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

1.8. Gelirin Sermayeye Çevrilmesi

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 22. maddesinde, iş kazası sonucu tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 25’ ten az olması ve bunun üç yıl içinde değişmesinin Kurumca mümkün görülmemesi ve sigortalının isteği üzerine bu gelirlerin sermayeye çevrilerek ödenmesi öngörülmektedir.

Buna karşın, Kanunda gelirin sermayeye çevrilerek ödenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olup, sürekli iş göremezlik geliri başlangıç tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalılar bu haktan yararlanamayacaktır.

Bu nedenle, gelirlerini 506 sayılı Kanunun 22. maddesine göre sermaye olarak alan sigortalıların;

- Daha sonra mevcut hastalık veya arızalarında artma olduğunu beyan ederek kontrol muayenesine tabi tutulması ve sürekli iş göremezlik derecesinin değişmesi ,

- Sermaye ödemesi aldıktan sonra birden fazla iş kazasına uğraması ya da meslek hastalığına tutulması (meydana gelen arızaların bütünü göz önüne alınarak),

hallerinde 506 sayılı Kanunun 21. veya Kanunun 19. maddesindeki hükümler doğrultusunda gelir bağlanacak ve sermayenin aylık tutarı belirlenerek bağlanan gelirlerden mahsup edilecektir.

1.9. Maddi Tazminatların Gelirlerden Kesilmesi

Anayasa Mahkemesi’nin, 21.3.2007 tarihli ve 26469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 tarihli ve 2003/10 Esas, 2006/106 sayılı Kararıyla 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrasının “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere …” bölümünün iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin mezkür kararından önce Kurumun 506 sayılı Kanuna dayalı rücu hakkının hukuksal temeli halefiyet iken, iptal sonrasında oluşan yeni hukuki duruma göre, Kurumumuzun rücu hakkı, yasadan doğan, kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüştür. Bu hukuki durum değişikliği sonrasında gelir artışlarının bundan böyle dava konusu yapılamayacağı, tazmin sorumlularının da sigortalıya veya hak sahiplerine yapmış oldukları her türlü ödemenin Kurumun rücu alacağından düşülmesine imkan bulunmadığı açıktır.

506 sayılı Kanunun 26. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen ibaresinin Kanunun 21. maddesine peşin değerle sınırlı olmak üzere tekrar konulduğu görülmektedir. Bu durumda;

- 506 sayılı Kanun hükümlerine göre Kurumumuzca peşin sermaye değerli gelir bağlanan sigortalıların işverenden aldıkları maddi tazminat tutarları Kurumca bağlanan gelirlerinden mahsup edilmeyecek,

- Kanun hükümlerine göre bağlanan gelirler için sigortalıların işverenden peşin sermaye değeri ile sınırlı olmak üzere aldıkları maddi tazminat tutarları Kurumca bağlanan gelirlerinden mahsup edilecektir.

1.10. Diğer Hususlar

1.10.1. Meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edilmiş sigortalıların Kurumca yapılan denetim ve kontroller ile kontrol muayeneleri sonucu Kurum sağlık kurulunca veya söz konusu tespitlere ilgililerin itirazı nedeniyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca yapılan değerlendirmelerde, “meslek hastalığı yoktur veya meslek hastalığı bulunmamaktadır” kararı verildiğinde, bağlanan gelir, başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96. maddesi kapsamında yersiz ödemeler tahsil edilecek, kontrol muayene tarihi veya itiraz nedeniyle Kurum sağlık kurulunca yapılan değerlendirme sonucu temin edilen yeni tarihli sağlık kurulu rapor tarihi itibariyle azalma ve iyileşme şeklinde karar verilmesi halinde ise kontrol muayene tarihi itibariyle gelirler kesilecektir.

1.10.2. 2008/Ekim ay başından önce meslek hastalığı nedeniyle tespit talebinde bulunan ve haklarında karar verilemeyen 4/1-(a) sigortalılarının meslek hastalığı ve oran tespit işlemleri mülga mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığı meslek hastalıkları hastanelerince,

2008/Ekim ay başından sonra meslek hastalığı nedeniyle tespit talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları hakkındaki işlemler Kurumca düzenlenen meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespitine ilişkin yönetmeliğe göre Kurum sağlık kurulunca,

Meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta olan sigortalıların 2008/Ekim ay başından sonraki herhangi bir nedenle yapılacak kontrol muayenelerine ilişkin değerlendirmeler Kurum sağlık kurulunca,

yapılacaktır.

1.10.3. Kontrol muayenesi veya sigortalı/işverenin yeniden muayene talebi vb. nedenlerle düzenlenen sağlık kurulu raporlarını içerir dosyanın Kurum sağlık kurulunda değerlendirilmesi sonucu düzenlenen kararda, meslekte kazanma gücü kaybı oranında;

- Tarih belirtilerek artma/azalma/düzeltme yapılmış ise, sürekli iş göremezlik geliri değişiklik işlemleri bu tarihe göre,

- Tarih belirtilmeden sadece düzeltme yapılmış ise, sürekli iş göremezlik geliri değişiklik işlemleri ilk gelir bağlandığı tarih itibariyle,

yapılacaktır.

1.10.4. Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığı olması durumunda her vaka için tespit edilen meslekte kazanma gücü kaybı oranının birleştirme işleminde Kurum sağlık kurulunca tarih belirtilmediğinden sigortalıların gelirlerinin birleştirilmiş SİD üzerinden birleştirmeye esas iş kazası veya meslek hastalığı esas alınarak hesaplanması,

Emeklilik servislerince, Kurum sağlık kurulu kararlarındaki artma/azalma/düzeltme ibarelerinin ve bu ibarelere ilişkin tarihlerin mutlaka kontrol edilmesi ve hata tespit edilmesi halinde Kurum sağlık kuruluna iade edilmesi,

Kontrol muayenesi nedeniyle Kurum sağlık kurullarına veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna sigortalılara ait tüm tahsis dosyasının gönderilmesi hususuna dikkat edilmesi,

gerekmektedir.

1.10.5. Kurum veya sigortalı/işveren tarafından açılan davalara ilişkin; Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarında yer alan, “maluliyeti bulunmamaktadır-meslek hastalığı bulunmamaktadır vb.” ibarelerine istinaden veya sigortalının talebi bulunmadığından, iş kazası/meslek hastalığına ilişkin işlem yapılamayacağı yönünde mahkemelere bilgi verilmeyecektir.

Meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitleri Kurum sağlık kurulunca yapıldığından, iş mahkemelerinden gönderilen müzekkerelere sağlık kurulu raporunda bulunan söz konusu ibarelere göre cevap verilmeyecek olup, öncelikle iş kazası/meslek hastalığı tespit işlemleri başlatılarak ilgili mahkemeye bu yönde bilgi verilecek ve oluşturulacak iş kazası/meslek hastalığı dosyası Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

1.10.6. İş mahkemelerinden, Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarının istenmesi durumunda, anılan kurul kararları, bu kararlara esas tüm sağlık kurulu raporları ve dayanağı grafi vb. tıbbi belgeler ile iş kazası/meslek hastalıklarına ilişkin tahkikat, denetim raporu veya komisyon kararı sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince eksiksiz olarak gönderilecektir.

Kurum sağlık kurullarınca veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca verilen kararlara karşı açılan davalarda ilgili mahkemelerce dosya istendiğinde, dosya aslı yerine onaylı ve dizin pusulasına bağlanmış dosya örneği, ancak özellikle dosya aslının istenmesi durumunda dizin pusulasına bağlanmış dosya aslı gönderilecektir.

1.10.7. İş kazası, meslek hastalığı, malullük veya çalışma gücü kaybı tespitine ilişkin, yargı süreci devam ederken düzenlenen bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu kararı vb. belgelere istinaden değerlendirme veya düzeltme yönündeki talepler Kurum sağlık kurullarına gönderilmeyecektir.

1.10.8. Meslek hastalıklarında ilgili Kurum sağlık kurulunca düzenlenen kararlarda meslek hastalığının tespitinde esas alınan rapor tarihinin belirtilmemesi halinde ilgili Kurum sağlık kurulundan rapor tarihinin yazılması istenilecektir.

1.10.9. Kurul kararlarında sadece “maluliyeti gerekmez” ibaresi olması durumunda oranın % 0 olarak tespit edildiği kabul edilerek gelir dosyası oluşturulacaktır.

1.10.10. 4/1-(a) sigortalıları için iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edilmek üzere hazırlanan dosyalar, Kurum sağlık kurullarına gönderilmeden, sigortalılar hakkında başka bir vaka nedeniyle daha önce meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edilip edilmediği (8 nolu tahsis dosyasının bulunup bulunmadığı) araştırılacaktır.

Haklarında daha önce meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit edildiği anlaşılan sigortalının hazırlanan dosyası ilk tespite ilişkin tahsis dosyası ile birlikte Kurum sağlık kurullarına gönderilecektir.

4/1-(a) sigortalıları için tahsis dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi ile yeni iş kazası/meslek hastalığı dosyasını hazırlayan ünitenin farklı olması halinde hazırlanacak dosya, tahsis dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine iletilecek, bu müdürlük/merkezce son olaya ilişkin meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespiti ile birlikte birleştirme işlemi yapılmak üzere her iki dosya, tahsis dosyasının bulunduğu il müdürlüğünün bağlı olduğu Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

1.10.11. Meslekte kazanma gücü kaybı oranı % 60 ve üzerinde tespit edilen sigortalıya malullük aylığı bağlama şartlarını yerine getirerek talepte bulunması halinde malullük aylığı bağlanacak, SİD kararında kontrol muayene tarihi var ise malullük aylığı için de aynı tarih işlenecek, ancak kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme iş kazası dosyası üzerinden yaptırılarak değerlendirme sonucuna göre gelir ve aylıklarda gerekli işlemler yapılacaktır.

1.10.12. Herhangi bir nedenle kontrol muayenesine tabi tutulan sigortalının, meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 60 ve üzerinde tespit edilmesi halinde ilgili Kurum sağlık kurulu kararında belirtilen tarihten itibaren malullük aylığı bağlama şartlarını yerine getirmesi ve talepte bulunması halinde malullük aylığı bağlanacaktır.

1.10.13. Birden fazla dosyadan gelir veya aylığa hak kazanan ve tahsis dosyaları ünitelerde muhafaza edilen 4/1-(a) sigortalıları için; yaşlılık dosyası olup, daha sonra iş kazası veya meslek hastalığı sigortasından gelir bağlanan sigortalıların belgelerinin dosya açılmaksızın yaşlılık dosyasına konulduğu veya tersi durumlarda bu defa yaşlılık evrakının iş kazası ve meslek hastalığı geliri dosyasına konulduğu anlaşılmış olup, ünitelerde kalması gereken yaşlılık ve iş kazası meslek hastalığı dosyaları tek dosya üzerinde birleştirilmeyip, mutlaka ayrı ayrı oluşturulacaktır.

2. Ölüm Geliri

Hak sahiplerine iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm geliri bağlanması Kanunun 20. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun mülga hükümlerine göre hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölmesi veya sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının en az % 50 olması şartları aranırken, Kanun ile meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı % 50’nin altında iken ölen ve ölüm nedeni geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığına bağlı olmayan sigortalıların hak sahiplerine de ölüm geliri bağlanması imkanı getirilmiştir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce Kurumdan sürekli iş göremezlik geliri almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının Kanunun 34. maddesinde belirtilen şartlara sahip eşi, çocukları ile ana ve babasına ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm geliri bağlanacaktır. Yine Kanunun 37. madde hükümlerine göre bu sigorta kolundan hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilecektir.

Hak sahiplerinin ölüm gelirine hak kazanması, hisseleri, ölüm gelirinin kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin işlemler Genelgenin “Ölüm Sigortası” bölümünde açıklandığı şekilde yapılacaktır.

2.1. Ölüm Gelirinin Hesaplanması

Ölüm gelirleri, ölüm tarihi 2008/Ekim ay başından (özel sektör için 1.10.2008 (dahil), kamu için 15.10.2008 (dahil)) sonra olan sigortalılardan, ölüm gelirinin hesabına esas son takvim ayı;

- 2008/Ekim ve öncesi olan;

4/1-(a) sigortalıları için, 506 sayılı Kanun hükümleri,

4/1-(b) sigortalıları için gelirin hesaplanmasında Kanun hükümleri, son takvim ayı itibariyle hesaplanan gelirin gelir başlangıç tarihine taşınmasında ise, Kanunun yürürlük tarihine kadar 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıklara uygulanan artış oranı,

- 2008/Ekim (dahil) sonrası olan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için Kanun hükümleri,

uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.

Kanuna göre ölüm gelirinin hesaplanması; sigortalının ölüm nedeninin iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmaması ile sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalıların sürekli iş göremezlik derecelerine göre farklılık göstermektedir. Buna göre;

- İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen,

- Meslekte kazanma gücünü % 50 (dahil)’den daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken (ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın) ölen,

- Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm nedeni geçirdiği iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olan,

sigortalının, GK x 30 x % 70 veya kısaca GK x 21 formüllerine göre hesaplanacak geliri,

Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olmayan nedenlerle ölen sigortalının, almakta olduğu geliri,

Kanunun 34. maddesi hükümlerine göre hak sahiplerine paylaştırılacaktır.

Meslekte kazanma gücü kaybı % 50’nin altında iken ölen sigortalıların ölüm nedeni ile ilgili araştırmanın zaman alacak olması nedeniyle, hak sahiplerinin mağduriyetlerine meydan verilmemesi için öncelikle sigortalının geliri hak sahiplerine hisseleri oranında ölüm geliri olarak paylaştırılacak, araştırma sonucuna göre düzeltme işlemi yapılacaktır. Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm nedeni iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan sigortalının hak sahiplerine paylaştırılacak gelirinde; sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi ile gelirinden yapılan artırım ve indirimler dikkate alınacaktır. Sigortalının gelirinin yarımdan ödenmesi halinde, ölümünden sonra hak sahiplerinin tek dosyadan gelir almaları halinde yarım olan geliri tam olarak hesaplanacaktır.

Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm nedeni iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan 4/1-(a) sigortalısının birden fazla dosyadan gelir/aylık alması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri yarım (Y) ve (S) kodlu olarak ödenirken, hak sahipleri yönünden dosya sayısının bire inmesi halinde, ölen sigortalının iş göremezlik geliri tama yükseltilecek, ayrıca (S) kodu kaldırılıp alt sınır aylığı uygulanmak suretiyle yeniden hesaplanacaktır. Hesaplanan bu gelir hak sahiplerine hisselerine göre paylaştırılacaktır.

4/1-(b) sigortalısının birden fazla dosyadan gelir/aylık alması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri yarım (Y kodlu) olarak ödenirken, hak sahipleri yönünden dosya sayısının bire inmesi halinde, gelir tama yükseltilecek ve hak sahiplerine tam gelir üzerinden paylaştırılacaktır.

2.2. Ölüm Geliri İşlemlerinde Ölüm Nedeninin Belirlenmesi Usul ve Esasları ile Ölüm Geliri Bağlanacak Sigortalı Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler

Meslekte kazanma gücünü % 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olmayan nedenlerle ölen sigortalıların hak sahiplerinin, gelir bağlama işlemleri yapılırken, hak sahiplerinden; ölen sigortalının ölüm belgesi ve varsa ölüm nedenini bildiren ve ilgili makamlarca düzenlenen onaylı ölüm tutanağı, defin ruhsatı, otopsi raporu ile sigortalının ölüm tarihine yakın takip edildiği ya da tedavi gördüğü hastanelerden alınacak hasta dosyası, P.A akciğer grafisi ve diğer tıbbi belgeler ile hastalığın seyrine dair epikrizlerin temin edilerek, sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı tahsis dosyasının;

- Ünitelerinde olması halinde, söz konusu belgelerin iş kazası veya meslek hastalığı dosyası ile birlikte,

- Bir başka ünitede olması halinde, söz konusu belgelerin ölüm geliri bağlayacak üniteye intikal ettirilerek, ölüm geliri bağlayacak ünite tarafından iş kazası veya meslek hastalığı dosyası ile birlikte,

ölüm nedeninin geçirdiği iş kazasına veya tutulduğu meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespiti için Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen sigortalıların; ölüm sebebini bildiren ölüm belgesi, ilgili makamlarca düzenlenen onaylı ölüm tutanağı, defin ruhsatı, gömme izin kağıdı, ölü muayene zabıt varakası, otopsi raporu veya doktor raporu gibi belgelerin temininin imkansız olduğu hallerde sigortalının ölümünden önce sürekli iş göremezliğine esas iş kazası veya meslek hastalığı dışında başka bir kaza geçirip geçirmediği ya da başka bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığının mahallinde tahkiki Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığıyla yaptırılacaktır. Ancak sigortalının kesin ölüm sebebine ilişkin karar, bu belgeler ile sigortalının dosyasının tetkiki sonucunda Kurum sağlık kurulunca verilecektir.

Geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu tedavi görmekte iken vefat eden sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti ile ölüm nedeninin geçirdiği iş kazasına veya tutulduğu meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespitine ilişkin belgeler tedavi gördüğü hastaneden istenecek ve ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına ilişkin karar, bu belgeler ile sigortalının dosyasının tetkiki sonucunda Kurum sağlık kurulunca verilecektir.

Sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmiş ve/veya sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalıların ölümünün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespiti için ölüm ve sürekli iş göremezlik geliri dosyaları birleştirilerek, meslek hastalığına ilişkin ölüm sebebinin tespitinin yapılabilmesi için ise ilgili hastanelerden hasta/sigortalı dosyası temin edilerek Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

Ölüm nedeni ile ilgili Kurum sağlık kurulunca “ölüm nedenin geçirdiği iş kazasına/tutulduğu meslek hastalığına bağlı olup olmadığına karar verilemeyeceği” kararı verildiğinde ölüm nedeninin iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olduğu tespit edilemediğinden, hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmayacaktır.

2.3. 2008/Ekim Öncesi Ölen ve SİD Oranı % 50’nin Altında Olup Ölüm Nedeni İş Kazası ve Meslek Hastalığına Bağlı Olmayan Sigortalıların Hak Sahiplerine Yapılacak İşlemler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine 5.12.2017 tarihinde eklenen geçici 36. maddesi uyarınca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların, ölümünün geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığına bağlı olmaması nedeniyle gelir bağlanmamış hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması imkanı getirilmiştir.

Buna göre;

- 5.12.2017 tarihinden sonra söz konusu haktan yararlanmak için talepte bulunacak sigortalıların hak sahipleri sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat edecektir.

- Hak sahiplerine bağlanacak gelir hesabında; sigortalıya ölüm tarihinde ödenen sürekli iş göremezlik geliri, ölüm tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine yapılan artışlar ve alt sınır kontrolleri dikkate alınarak 2008/Ekim ay başına taşınacak, hak sahiplerine Kanunun yürürlük tarihi itibariyle paylaştırılacak, paylaştırılan tutarlar bu tarihten sonra Kanuna göre alt sınır uygulanmadan ve seyyanen zamlara ilişkin kurallar esas alınarak ölüm geliri başlangıç tarihine taşınacaktır.

- Yönetmelik 5.12.2017 tarihinde yürürlüğe girdiğinden Kanunun 34. maddesine istinaden hak sahipliği koşulları ile Kanunun 97. maddesine istinaden zamanaşımı hükümleri 5.12.2017 tarihi itibariyle değerlendirilecektir.

- Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce (5.12.2017) ölüm geliri talebinde bulunan ancak, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen ve ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması nedeniyle talepleri reddedilen hak sahiplerinden konuyu yargıya intikal ettirenlerin, söz konusu davalarından feragat etmeleri ve Yönetmeliğin yürürlük tarihinden sonra yeniden talepte bulunmaları halinde ölüm gelirleri bağlanacaktır.

- Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce (5.12.2017) ölüm geliri talebinde bulunan ancak, talepleri reddedilmemiş hak sahiplerinden yeniden talep alınmaksızın ölüm gelirleri 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Örnek: 1.5.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünü % 20 oranında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken 1.1.2008 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine ölüm tarihinde uygulanan 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince ölümünün geçirdiği iş kazasına bağlı olmaması nedeniyle gelir bağlanmamıştır. Ancak, hak sahibi eş ve çocuğun Yönetmeliğin yürürlük tarihinden sonra 1.2.2018 tarihinde yeniden talepte bulunması ve Kanunun 34. maddesine göre hak sahibi niteliği taşıması halinde, Yönetmeliğin yürürlük tarihini (5.12.2017) takip eden ay başı olan 1.1.2018 tarihinden itibaren hak sahiplerine ölüm geliri bağlanacaktır. Hak sahiplerine bağlanacak gelir, sigortalıya 1.5.2006 tarihinde ödenen sürekli iş göremezlik gelirinin, ölüm tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine yapılan artışlar ve alt sınır kontrolleri dikkate alınarak 1.10.2008 tarihine taşınması, bu tarih itibariyle hak sahiplerine paylaştırılması ve paylaştırılan tutarların bu tarihten sonra Kanuna göre alt sınır uygulanmadan ve seyyanen zamlara ilişkin kurallar esas alınarak 1.1.2018 tarihine taşınması suretiyle hesaplanacaktır.

3. Sürekli İş Göremezlik Geliri/Ölüm Geliri Dosyalarının Tasnifi

4/1-(a) sigortalıları için sürekli iş göremezlik geliri dosyası ile ölüm geliri dosyalarında; 4/1-(b) sigortalıları için ise sigortalı dosyasında bulunması gereken belgeler ile bunların tasnif sırası aşağıda belirtilmiştir.

- Sürekli İş Göremezlik Geliri/Sigortalı Dosyalarının Tasnifi ve Dosyalarda Bulunması Gereken Belgeler;

Sağlık kurulu raporları ve grafiler, nüfus kayıt örneği, genelge ekinde (EK-2) yer alan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi, iş göremezlik belgesi, iş kazasına ilişkin Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından düzenlenen tahkikat raporu, tutanak ve ekleri, iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formu, dilekçeler ve yazışmalar (tarih sırasına göre), peşin sermaye değeri tabloları, Kurum sağlık kurulunun kararı.

- Ölüm Geliri Dosyalarının Tasnifi ve Dosyalarda Bulunması Gereken Belgeler;

Nüfus kayıt örneği, sağlık kurulu raporu ve Kurum sağlık kurulunun kararı (malul çocuklar için), gerekli görülmesi halinde öğrenci belgesi, Genelge ekinde (Ek-2) yer alan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından düzenlenen tahkikat raporu, tutanak ve ekleri, sigortalının geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu mu, yoksa başka bir nedenle mi öldüğünü belirtir ölüm tutanağı, defin ruhsatı, gömme izin kağıdı, ölü muayene zabıt varakası, otopsi veya doktor raporundan biri, iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formu, dilekçeler, yazışmalar ve peşin sermaye değeri tabloları.

İKİNCİ BÖLÜM

MALULLÜK SİGORTASI

1. Malullük Sigortasından Sağlanan Yardımlar

Malullük sigortasına ilişkin hükümler Kanunun 25 ila 27. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu sigorta kolundan sağlanan tek yardım, malullük aylığı bağlanmasıdır.

2. Malul Sayılma

Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılacaktır.

Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan malul olduklarına karar verilenler, yazılı talepte bulunmaları halinde, haklarında bu madde hükümleri uygulanmaksızın malullüklerinin mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılacaklardır. Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, Kanun hükümlerinin uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair usulüne uygun yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanamayacaklardır.

Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden (genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda yer alan süreler) fazla devam etmesi halinde, yine hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre malûl veya Kanunun 47. maddesi hükümlerine göre vazife malûlü sayılacaktır.

Tedavisinin imkansız olduğu sağlık kurulu raporuyla belirlenen hastalıklara uğrayanlar, sıhhi izin müddetlerinin bitmesi beklenilmeksizin Kurum sağlık kurulunca “malul” veya “vazife malulü” sayılırlar.

Sıhhi izin süresini dolduranların başka sınıf ve vazifelere nakledilerek göreve devam etme imkanları bulunmamaktadır.

657 sayılı Kanunun 105. maddesi uyarınca memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine;

- Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz,

- Diğer hastalık hallerinde ise oniki

aya kadar izin verilecek olup, gerektiğinde bu süreler bir katına kadar uzatılabilecektir.

Memurların hastalıkları sebebiyle yataklı tedavi kurumlarında yatarak gördükleri tedavi süreleri hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınacaktır.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılacaktır.

926 yılı Kanunun 128. maddesi uyarınca ise subay ve astsubaylar;

- Barışta ve savaşta hizmet yapamayacak şekilde hastalanan subaylar ve astsubaylar, hastalıkları geçici veya geçici olup sekel bırakan hastalıklardan ise, ay ve gün hesabı ile her bir hastalığı için toplam olarak ve fiilen iki yılı geçmemek üzere, nekahet tedavisi, istirahat ve hava değişimi işlemine tabi tutulacaktır.

- Kanser, her türlü kötü huylu tümör, verem, kronik böbrek yetmezliği ile akıl ve ruh hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, toplam olarak ve fiilen üç yılı geçmemek şartı ile tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilecektir.

- Barışta ve savaşta görev esnasında veya görev dışında, görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalanan subay ve astsubaylar yukarıda belirtilen sürelere bağlı olmaksızın iyileşinceye kadar izinli sayılacaktır.

Hastalıkları sebebiyle hastanelerde geçen teşhis ve tedavi süreleri hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınmayacaktır.

Sıhhi izin süresinin hesabında; ilk hastalık izninin alındığı tarihten itibaren bir yıldan fazla ara vermeden aynı hastalık nedeniyle alınan rapor süreleri toplanacaktır. Ayrı ayrı hastalıklar sebebiyle alınan rapor süreleri birleştirilmeyerek ayrı değerlendirilecek ve aynı hastalık sebebiyle son istirahat raporunun bitiminden 1 yıl geçtikten sonra alınan raporlar da toplama dahil edilmeyecektir.

Kadın sigortalılara verilen doğum öncesi ve sonrası izinler, sıhhi izin süresi kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Örnek 1: 1.11.2012 tarihinde 6 ay rapor alan bir sigortalı, 2 ay çalışıp 4 ay rapor almış, 3 gün çalışıp 6 ay rapor almış, 5 ay çalışıp 6 ay rapor almış, 18 gün çalışıp 3 ay rapor almış ise, raporların aynı hastalıktan dolayı alınmış olması ve uzun süreli tedaviyi gerektiren hastalık olmaması koşuluyla sıhhi izin süresini doldurmuş olacaktır. (6+4+6+6+3=25 ay)

Aynı hastalık için 1.11.2012 tarihinden itibaren fasılalı veya fasılasız 8 ay rapor alan sigortalı, raporunun bittiği 1.7.2013 tarihinden itibaren 13 ay çalıştıktan sonra aynı hastalık sebebiyle 9 ay rapor almış, göreve başlayarak 2 ay çalışmış ve 7 ay rapor almış ise; aradan l yıldan fazla zaman geçtiği için raporlar birleştirilmeyerek, sadece 16 aylık rapor değerlendirilecek ve 8 ay daha rapor hakkı bulunduğundan malulen emeklilik yönüyle herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Ayrıca, personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık sebebiyle malul sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Kanunun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Sigortalının personel kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılacaktır.

Ancak, yedek subay veya er olarak ya da talim, manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin silah altına alındıkları dönemde malul olup, bu malullükleri asıl görevlerini veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya engellilik halleri sebebiyle malullük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 49. maddesinin beşinci fıkrasında 5.12.2017 tarihinde yapılan değişiklik gereğince, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi sigortalı olanların malullük aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, son sigortalılık haline göre sonuçlandırılacak olmakla birlikte Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, Kanunun 25. maddesi uyarınca vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünün kaybedilmesi veya hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi nedeniyle Kurum sağlık kurulunca malul sayılmalarına rağmen, söz konusu maluliyet kararları esas alınarak görevleriyle ilişiği kesilenlerden aylık bağlanmasına ilişkin sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme gün sayısı şartını sağlamamaları nedeniyle 4/1-(c) statüsündeki görevlerinden ayrıldığı tarih itibariyle aylık bağlanamayan sigortalılara, belirtilen koşulları sonradan sağlamaları ve talepleri halinde yeniden sevk işlemi yapılmaksızın son sigortalılık statüleri esas alınarak malullük aylığı bağlanacaktır.

Ancak, bu sigortalılardan Kurum sağlık kurulunca kontrol muayenesine tabi tutulanlardan, malullük aylığı talep tarihinden önce kontrol muayenesi bulunanlara kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk maluliyetinin devam ettiği anlaşılmak kaydıyla son sigortalılık statüleri esas alınarak malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: İlk defa Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında 1.1.2009 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve hastalığının ilgili kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi nedeniyle Kurum sağlık kurulunca malul sayılan, ancak Kanunun 26. maddesinde öngörülen prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirmemesi nedeniyle bu statüdeki görevinden ayrıldığı tarih itibariyle 4/1-(c) bendi kapsamında aylık bağlanamayan sigortalının, daha sonra 4/1-(b) bendi kapsamında prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını yerine getirerek malullük aylığı talebinde bulunması halinde, yeniden sevk işlemi yapılmaksızın 4/1-(b) bendi kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 3: 18 yaşını doldurduktan sonra 1.9.2010 tarihinde okula başlayıp 31.8.2012 tarihinde astsubay nasp edilen sigortalının çalışmakta iken sağlık kurulu raporuna göre 11.4.2019 tarihinde malulen emekliye sevk edilmesi halinde; toplam prim ödeme gün sayısı (FHSZ dahil) 10 yıl 3 ay 11 gün olmasına rağmen, sigortalılık süresinin 10 yıldan az (1.9.2010-14.4.2019 tarihleri arasında 8 yıl 7 ay 14 gün) olması nedeniyle malullük aylığı bağlanamayacaktır. Bu sigortalının 1.11.2019 tarihinde 4/1-(a) statüsünde çalışmaya başlayıp 1.9.2020 tarihinde sigortalılık süresini doldurarak malullük aylığı talebinde bulunması durumunda yeniden sevk işlemi yapılmaksızın 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır.

Kurum sağlık kurulunca malul sayılan 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, maluliyetleri nedeniyle görevleriyle ilişikleri kesilmeyip, malullüklerinin mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak suretiyle göreve devam etmeyi tercih ederek, 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya devam etmekte iken görevleri malulen emekliye sevk edilmeleri dışında, herhangi bir nedenle sona eren sigortalılar bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Bu durumda olanlardan, alacakları yeni sağlık kurulu raporunun Kurum sağlık kurulunca incelenerek çalışma güçlerinin en az % 60’ını kaybettiği tespit edilenlere ise gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını yerine getirmiş olmaları halinde malullük aylığı bağlanabilecektir.

Örnek 4: Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında 1.2.2009 tarihinde ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve Kurum sağlık kurulunca malul sayılmasına rağmen, sınıf değiştirerek görevine devam etmekte iken kurumunca 1.9.2017 tarihinde görevine son verilmesi nedeniyle 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılığı sona eren (göreviyle ilişiği kesilen) sigortalı bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Yani, söz konusu sigortalının 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmak suretiyle veyahut herhangi bir sigortalılık statüsünde görev yapmaksızın daha sonra 10 yıllık sigortalılık süresini tamamlayarak, malullük aylığı talebinde bulunması halinde daha önceki malullük kararına istinaden tarafına aylık bağlanamayacaktır.

3. Malullük Aylığına Hak Kazanma Koşulları

Kanunun 26. maddesi gereğince, sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;

- Kanunun 25. maddesine göre malul sayılması,

- En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,

- Maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,

- 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların ise, görev yaptıkları Kurum tarafından Kanunun 48. maddesi uyarınca malulen emekliliğe sevk onayı alınmış ve görevleriyle ilişiklerinin kesilmiş olması,

gerekmektedir.

Ayrıca, 4/1-(b) kapsamında sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.

Kanuna göre sigortalılara malullük aylığı bağlanabilmesi için öncelikle sigortalının maluliyet durumunun tespit edilmesi gerekmekte olup, malullük durumunun tespiti için sevk işlemi yapılacak sigortalının, sevk talebinde bulunduğu tarihte sigortalılığını sonlandırması şartı aranmayacaktır. Sigortalılık devam ederken de sigortalı sevk talebinde bulunabilecektir.

İşten ayrılma, işyerini kapatma veya devretme koşulu tahsis talep aşamasında aranacak olup, sigortalının tahsis talebinde bulunmadan önce mutlaka sigortalılığını sonlandırması gerekmektedir.

4/1-(b) kapsamındaki köy ve mahalle muhtarları ile tarım sigortalılarından malullük aylığı talebinde bulunanlara malullük aylığı bağlanılabilmesi için, köy ve mahalle muhtarlarının muhtarlık görevinden ayrılması, tarım sigortalılarının ise ziraat odası kayıtlarının kapatılması veya muafiyet belgesi almış olmaları gerekmektedir.

Kanunun geçici 10. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, malullük durumlarının tespiti için talepte bulunan ve Kanunun yürürlük tarihinden sonra malul olduklarına karar verilen 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılara mülga 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki şartları taşımaları halinde anılan kanunlara göre aylık bağlanacağı öngörülmüştür.

4/1-(a) sigortalılarından 2008/Ekim ay başından önce malullük durumlarının tespiti için sevk talebinde bulunanlardan, 2008/Ekim ay başından sonra malul olduğuna karar verilenlere toplam olarak 1800 gün veya 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün prim ödemeleri halinde malullük sigortasından aylık bağlanacaktır.

4/1-(b) sigortalıları açısından 1.10.2008 tarihinden önce yapılan sevk işlemleri aynı zamanda malullük aylığı talebini de kapsadığından, bunlar için 1479 ve 2926 sayılı kanunların mülga hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 veya 2926 sayılı kanunlara göre sigortalılıkları devam ederken veya sigortalılıkları sona ermiş olanlardan maluliyet yönünden sevk talebinde bulunanlardan, gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce gerekse Kanunun yürürlük tarihinden sonra malul oldukları tespit edilenler hakkında 1479 ve 2926 sayılı Kanunun mülga hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahsis talebinde bulunan sigortalıların hangi kanun hükümlerine göre malul sayılacağı ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilgili yönetmeliklerde meydana gelen değişikler nedeniyle hangi yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılacağı hususunda karar verilebilmesi için mutlaka sigortalıların sevk talep tarihlerini gösterir belgelerin Kurum sağlık kuruluna gönderilmesi gerekmektedir.

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında sigortalı olanlardan sevk talebinde bulunduktan sonra malullük tespiti sürecinde sigortalının statüsünün değişmesi durumunda, aylık tahsis talep tarihindeki son statüye göre bağlanacak olup, malullük durumunun tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar açısından fark bulunmadığından Kurum sağlık kurulundan yeni statüye göre bir değerlendirme istenmeyecektir.

Sigortalının, tahsis talebinden sonra yeniden uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalılığın bulunması ve malul sayılması halinde talep geçersiz sayılacak, sigortalılığın sona ermesi durumunda yeniden talep alınarak aylık başlatılacaktır.

4. Malullük Aylığının Başlangıcı

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalıların sigortalılıklarını sonlandırmadan maluliyet durumlarının tespiti için sevk talebinde bulunup, malul sayıldıktan sonra işten ayrılarak tahsis talebinde bulunmaları veya sonlandırdıktan sonra sevk ve tahsis talebinde bulunanlar ile 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların, sağlık kurulu rapor tarihi veya malullük aylığı bağlanması talep tarihleri önce veya sonra olacağından aylık başlangıç tarihleri değişmektedir.

Sigortalının malullük aylığı;

- Malul sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,

- Malul sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,

takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

4/1-(c) bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, maluliyetleri sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise, malullük aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki ay başından başlatılacaktır. Bağlanacak malullük aylığı sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinden fazla ise aradaki fark, malullük aylığı bağlanması talebi veya rapor tarihine göre belirlenecek malullük aylığı başlangıç tarihinden itibaren verilecektir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 8. maddesi ile ek 9. maddesinin birinci cümlesi uyarınca malullük aylıkları hakkında yapılacak işlemler “Yaşlılık Sigortası” bölümünün “5. Prim Borcu Olan Sigortalıların Aylık Başlangıcı” alt başlığı altında açıklandığı şekilde yapılacaktır.

Kurumumuzdan malullük aylığı talebinde bulunmakla birlikte, malul sayılmaması nedeniyle aylık talebi reddedilen, ancak mahkeme kararı ile malul sayılmalarına ve tahsis talep tarihi itibariyle malullük aylıklarının bağlanmasına karar verilen sigortalılardan, tahsis talep tarihi itibariyle veya tahsis talep tarihinden sonra çalışmalarının devam ettiğinin ve/veya işten ayrılma/işyerini kapatma/devretme koşulunun yerine gelmediğinin tespit edilmesi durumunda malullük aylığı tahsis talep tarihini/mahkeme kararında belirtilen tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. Ancak aylık başlangıç tarihi ile mahkeme karar tarihi arasındaki çalıştığı dönemler için herhangi bir ödeme yapılmayarak çalışmaların sona erdiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yazılı talep şartı aranmaksızın ve yeniden kontrol muayenesine tabi tutulmaksızın aylık bağlanacak, yeni aylığın hesabı 27. madde hükümlerine göre yapılacaktır. Mahkeme kararı gereği yerine getirildikten sonra sigortalı dosyası, sigortalının kontrol muayenesine tabi tutulup tutulmayacağı ile bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti amacıyla ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

Kurumumuzdan malullük aylığı talebinde bulunmakla birlikte malul sayılmaması nedeniyle tarafına malullük aylığı bağlanamayıp mahkeme kararı ile malullük aylığı bağlanmasına karar verilen sigortalılardan malullük aylığı başlangıç tarihinden itibaren çalışması devam edip daha sonra yaşlılık aylığı talebinde bulunanlara mahkeme kararına istinaden malullük aylığı bağlanacak ve malullük aylığı bağlandığı tarihten tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylığın kesileceği tarihe kadar birikmiş aylıkları hesaplanacaktır. Ancak, yaşlılık aylığına hak kazandığı tarih itibariyle ilgili kanunlarda öngörülen hükümler gereği malullük aylığı ile yaşlılık aylığı mukayese edilerek yüksek olan aylık ödenecek, aylıklar eşitse yalnızca yaşlılık aylığı ödenecektir.

5. Malullük Aylığı Başvurusu ve İstenecek Belgeler

Malullük aylığı bağlanabilmesi için;

- 4/1-(a) sigortalılarının çalıştığı işten ayrıldıktan,

- 4/1-(b) sigortalılarının iş yerini kapattıktan veya devrettikten,

sonra kendisinin veya varsa vekilinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile Kurumun ilgili ünitesine başvurması şarttır.

4/1-(a) sigortalılarından ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesinin verilmesi beklenecek ve işveren tarafından bu belge Kuruma e-sigorta yoluyla gönderildikten sonra aylık bağlama işlemi sonuçlandırılacaktır.

- 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta olanların, kendileri veya işvereni niteliğindeki kamu kurumlarının, sigortalılıkları sona ermiş ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile birlikte, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına başvurması gerekmektedir.

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar ile sigortalılıkları sona ermiş ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar tarafından adi posta yolu veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilecektir.

Aylığa hak kazandığı tarihin ayın son gününün resmi tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle taleplerini Kuruma veremeyen sigortalıların, bu resmi tatil gününü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen talepleri, önceki ayın son günü verilmiş gibi kabul edilecektir.

6. Malullük Aylığının Kesilmesi, Yeniden Başlaması ve Durum Değişiklikleri

Malullük aylığı, sigortalıların çalışmaya başlamaları veya kontrol muayenesi sonucu malul olmadığının Kurum sağlık kurulunca tespit edilmesi durumunda kesilmektedir.

Bu çerçevede, Kanunun malullük aylığının kesilmesine ilişkin 27. maddesine göre; malullük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malullük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk defa malul hale geldiği sigortalılık statüsü ve görevi dikkate alınarak aynı usul ve esaslara göre maluliyet halinin tekrar incelenmesi ve devam ettiğine dair karar verilmesi kaydıyla, Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğer statülerde ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malullük aylığı hesaplanarak bağlanacaktır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalıların, malullük aylığı kesildikten sonra geçen çalışmalarının hangi statüde olduğuna bakılmaksızın malullük aylığı bağlanan ilk statü kapsamında yeniden hesap yapılarak malullük aylığı bağlanacak olup, yeniden bağlanacak aylıkların hesabında; Kanunun 27. maddesinin dördüncü fıkrası hükmü dikkate alınacaktır.

Örnek: 8.2.2009 tarihinde 4/1-(c) kapsamında polis olarak göreve başlayan sigortalının, Kurum sağlık kurulunca Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği (ETSŞY) dikkate alınarak 21.4.2019 tarihinde malul olduğuna ve kontrol muayenesine tabi olmadığına karar verilmesini takiben, 18.6.2019 tarihinde malulen emekliye sevk edilmiş ve 15.7.2019 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalının, 2.5.2021 tarihinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak 4/1-(a) statüsünde çalışmaya başlayıp 24.3.2025 tarihinde işten ayrılması ve Kurum kayıtlarına 13.5.2025 tarihinde intikal eden 2.4.2025 tarihli dilekçesi ile malullük aylığı bağlanması talebinde bulunması üzerine, ilk aylığına esas maluliyetinin (ETSŞY) dikkate alınarak devam edip etmediği kontrol edilecek, malullük durumunun devam etmesi halinde 27. maddeye göre malullük aylığı bağlanacaktır.

Kanunun “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası;

“17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı, 2.9.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8.2.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.”

hükmünü amirdir.

Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. maddesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak üzere sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği öngörülmüştür.

Buna göre;

- 2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı olanların, aylıklarının kesilmesi veya haklarında sosyal güvenlik destek primi uygulanması Kanunun 27. ve geçici 14. maddeleri,

- 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa sigortalı olanların aylıklarının kesilmesi ise 27. madde,

hükümlerine göre yapılacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlardan malullük aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışması mümkün olmayıp, aylıkları kesilecek ve prime esas kazançları üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

Ancak, malullük aylığı almakta iken köy ve mahalle muhtarı seçilenlerin aylıkları muhtarlık ödeneği ve harçlardan alacakları prim nedeniyle kesilmeyecektir.

2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı olup 506 sayılı Kanunun 54. maddesi veya Kanunun geçici 10. ya da 26. maddesi gereği malullük aylığı bağlanan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların 2008/Ekim ay başından itibaren;

- 4/1-(a) kapsamında sigortalı olması halinde aylığı kesilecektir.

- 4/1-(b) kapsamında sigortalı olması halinde, geçici 14. madde gereği aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmekte iken 6663 sayılı Kanun ile Kanunda yapılan değişiklik ile söz konusu sigortalılar için sosyal güvenlik destek primi uygulamasına 29.2.2016 tarihi itibariyle son verildiğinden, bu tarihten sonra aylıklar kesilmeyeceği gibi aylıklardan sosyal güvenlik destek primi de kesilmeyecektir. Ancak, sigortalıların 1.3.2016 tarihinden itibaren yazılı istekte bulunmaları halinde yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren aylıkları kesilecektir.

- 4/1-(c) kapsamında sigortalı olması halinde, aylık 506 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanmış ise kesilmeyecek, Kanunun 26. maddesi hükümlerine göre bağlanmış ise kesilecektir.

Kurumumuzca Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük aylığı bağlanan sigortalıların, yurtdışında çalışması halinde malullük aylıkları kesilmeyecektir. Ancak, 2008/Ekim ayı sonrasında sevk talebinde bulunarak Kanuna göre malullük aylığı bağlanan kişilerden aylık bağlandıktan sonra sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren kesilecektir.

2008/Ekim ay başından önce ilk defa sigortalı olup Kanunun 26. maddesi gereği malullük aylığı bağlanan 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların;

- 4/1-(a) kapsamında sigortalı olması halinde aylığı kesilmeyecek, prime esas kazançlarından geçici 14. madde gereği sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.

- 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında sigortalı olması halinde aylığı kesilecektir. Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olup, Kanunun 26. maddesine göre tarafına malullük aylığı bağlanmış olan; 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları; 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında çalışırsa bunlar hakkında Kanunda sosyal güvenlik destek primi uygulaması olmadığından aylıkları 27. madde gereği kesilecektir.

Malullük aylığı almakta iken kontrol muayenesi nedeniyle gelir/aylıkları kesilen sigortalılardan;

- Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten itibaren 3 ay içinde kontrol muayenesini yaptıran ancak malullük durumları tespit edilemeden vefat eden sigortalıların hak sahiplerine pasif ölüm aylığı bağlanacak ve ölüm tarihine kadar ödenmeyen aylıklar varislere verese şeklinde ödenecektir.

- Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten itibaren 3 ay içinde kontrol muayenesini yaptırmayan ve malullük durumları tespit edilemeden vefat eden sigortalıların hak sahiplerine ölüm tarihi itibariyle aktif ölüm aylığı bağlanacak ancak ölüm tarihine kadar olan aylıklar ödenmeyecektir.

Malullük aylığı almakta iken çalışmaya başlaması nedeniyle ilgili Kanun hükümlerine göre aylığı kesilmesi gereken sigortalıların aylıkları 506 sayılı Kanuna göre çalışmaya başladıkları tarihte, Kanuna göre ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

506 sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanmış olan sigortalılardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları kesilenler, işten ayrılarak yeniden malullük aylığı talebinde bulunmaları halinde kontrol muayenesine tabi tutularak kontrol muayenesi sonucu temin edilen sağlık kurulu raporları Kanun gereği ilk maluliyetlerinin tespit edildiği (ilk aylık bağlandığı tarihte geçerli olan) mevzuata göre değerlendirilecektir. Ancak, ilk maluliyetlerinin tespit edildiği mevzuata göre malul sayılmayanların söz konusu taleplerine istinaden malullük durumları bir kez de talep tarihindeki mevzuata göre değerlendirilecek, malullük hali devam eden sigortalının aylık alma hakkı sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı yönünden kazanılmış hak niteliğinde olduğundan, malullük aylığı bağlanması için gerekli olan şartların sonradan değişmiş olması aylığın kesilmesini gerektirmeyecektir.

Ayrıca, 1479 veya 2926 sayılı Kanuna göre malullük aylığı almakta olanların kontrol muayenesi nedeniyle malullük durumlarının tespiti de yukarıdaki şekilde yapılacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında malullük aylığı almakta iken kontrol muayenesine tabi tutulmaları sonucu malul sayılmamaları sebebiyle aylıkları kesilenlerin, daha sonra malul sayılmaları halinde malullük aylığına hak kazanma koşulları yeni taleplerine göre belirlenecek ve aylık hesapları yeni talebe göre yapılacaktır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin ikinci cümlesi ile geçici 35. maddesi uyarınca malullük aylıklarına ilişkin yapılacak işlemler Genelgenin “Yaşlılık Sigortası” başlıklı Üçüncü Bölümünün “6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığı altında açıklandığı şekilde yapılacaktır.

7. Malullük Aylığı Almakta İken Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler

7.1. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi uyarınca, malullük aylığı almakta iken, aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilenler hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır. Ancak, sigortalıların çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem yapılacaktır.

7.1.1. Bu sigortalılardan işten ayrılmış olanların malullük aylıkları, sigortalılığın sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek, kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malullük halinin devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle Kanunun 27. maddesine göre yeniden hesaplanarak bağlanacaktır.

Malullük aylığı almakta iken yeniden sigortalı olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle malullük aylığı kesilenlerin kontrol muayenesi sonucu temin edilen sağlık kurulu raporları Kurum sağlık kurulunca Kanun gereği ilk maluliyetlerinin tespit edildiği tarihteki mevzuata göre değerlendirilecektir. Ancak, ilk maluliyetlerinin tespit edildiği mevzuata göre malul sayılmayanların durumları, bir kez de işten ayrıldıkları tarihteki mevzuata göre değerlendirilecektir.

Kurum sağlık kurulunca malullük halinin devam etmediği anlaşılanlara çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren ödenen aylıklar için Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Örnek 1: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlandıktan sonra 1.3.2017-30.4.2017 ve 15.7.2017-31.8.2017 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalıştığı tespit edilen sigortalı, 20.12.2017 tarihinde kesilen malullük aylığının yeniden bağlanması için talepte bulunmuştur. Buna göre, sigortalı kontrol muayenesine tabi tutulacak olup, Kurum sağlık kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin devam ettiğinin anlaşılması halinde, sigortalının çalıştığı dönemlerle ilgili olarak Kanunun 27. maddesi gereğince aylık hesabı yapılacak ve aylık sigortalılığın sona erdiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren başlatılacaktır. Fazla ve yersiz ödemelerle ilgili olarak çalışılan sürelere ilişkin yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının Kurum sağlık kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin devam etmediğinin anlaşılması halinde, sigortalının çalışmaya başladığı 1.3.2017 tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yersiz ödenen aylıkların tamamı için çalışılan sürelere ilişkin yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır.

7.1.2. Aylık almakta iken aylığının çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği tespit edilen sigortalılardan çalışması devam edenlerin çalışma sürelerinin;

- Kesintisiz olması durumunda, ödenmekte olan aylıklar çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilerek yersiz ödenen aylıkların tamamı için,

- Kesintili olması durumunda, aylığı kesilerek kontrol muayenesine tabi tutulacak ve ilk aylığına esas malullük halinin devam etmesi halinde yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece çalışılan süreler esas alınarak, malullük halinin devam etmediği anlaşılanlara ise çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yersiz ödenen aylıkların tamamı için,

Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Bu durumda olan sigortalıların aylıklarına en son işten ayrılarak talepte bulunması halinde her bir işten ayrılış tarihi dikkate alınarak Kanunun 27. maddesi gereğince işlem yapılacaktır.

Örnek 1: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlandıktan sonra 1.3.2017-30.4.2017 tarihleri arasında ve 15.7.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığı 20.12.2017 tarihinde tespit edilen sigortalının aylığı kesilerek kontrol muayenesine tabi tutulacak olup, Kurum sağlık kurulunca ilk aylığına esas malullük halinin devam ettiğinin anlaşılması halinde fazla ve yersiz ödemelerle ilgili olarak çalışılan sürelere ilişkin yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince sigortalının sadece çalıştığı sürelerle ilgili olarak borç kaydı yapılacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1.12.2016 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığının 20.12.2017 tarihinde tespit edilmesi halinde, aylığı kesilerek kontrol muayenesine gönderilmeksizin çalıştığı sürelere ilişkin ödenen aylıkların tamamı Kanunun 96. maddesinin (b) bendine göre borç çıkarılacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YAŞLILIK SİGORTASI

1. Yaşlılık Sigortasından Sağlanan Yardımlar

Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar, yaşlılık aylığı bağlanması ve yaşlılık toptan ödemesi yapılmasıdır.

2. Yararlanma Koşulları

Kanunun 28. maddesinde yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma koşulları düzenlenmiştir. İlgili maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında yaşlılık aylığına hak kazanma genel koşulları belirlenirken, dört ila sekizinci fıkralarında sigortalıların işyerlerindeki çalışma koşulları ile maluliyet ve çalışma gücü kayıp oranları gibi özel durumları göz önünde bulundurularak, daha kolay koşullarla emekliliğe hak kazanabilmelerine olanak sağlayan özel koşullara da yer verilmiştir.

Gerek genel koşullara, gerekse özel koşullara göre aylık bağlanabilmesi, 4/1-(a) ve 4/1-(c) sigortalıları için çalıştığı işinden ayrılma ve yazılı istekte bulunma koşullarının, 4/1-(b) sigortalıları için ise yalnızca yazılı istekte bulunma koşulunun gerçekleşmesine bağlı bulunmaktadır.

2.1. Genel Koşullar

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanmanın genel koşulları;

- 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı olanlar,

- 8.9.1999 (hariç) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri arasında sigortalı olanlar,,

- 30.4.2008 (hariç) sonrasında sigortalı olanlar, olmak üzere 3 bölümde incelenecektir.

2.1.1. 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar

8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olanların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları Kanunla;

- 4/1-(a) sigortalıları için; 506 sayılı Kanunun geçici 81.,

- 4/1-(b) sigortalıları için; 1479 sayılı Kanunun geçici 10.,

maddeleri yürürlükte bırakılmak suretiyle mülga kanunlardaki hükümler doğrultusunda tespit edilmesi sağlanmıştır.

Buna göre, 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı olan;

- 4/1-(a) sigortalılarının aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin A, B ve C bentlerindeki,

- 4/1-(b) sigortalılarının ise 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarındaki,

koşullara göre belirlenecektir.

2.1.1.1. 4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalılar

2.1.1.1.1. 506 Sayılı Kanunun Geçici 81/A Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları

8.9.1999 tarihi itibariyle 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 60. maddesinin (A) bendindeki seçeneklere göre yaşlılık aylığına hak kazananlar ile bu tarih itibariyle kadın sigortalılardan 18, erkek sigortalılardan 23 yıllık sigortalılık sürelerini dolduranlardan;

- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5000 gün veya,

- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması, 15 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 3600 gün yahut,

- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla beraber, kadın ise 20, erkek ise 25 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 5000 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olma şartlarını yerine getirenler, yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.

2.1.1.1.2. 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin birinci fıkrasının (B) Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları

4759 sayılı Kanunla değişik 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi ile sigortalıların 23.5.2002 tarihindeki sigortalılık sürelerine göre, aşağıdaki tabloda belirtilen en az sigortalılık süresi, yaş ve prim ödeme gün sayısı koşulunu yerine getirmeleri halinde yaşlılık aylığına hak kazanabilecekleri öngörülmüştür.

4759 Sayılı Kanunda Yaşlılık Aylığı İçin Öngörülen

Kademeli Geçiş Süreci

 

 

Tahsis Talep Tarihindeki En Az

23.5.2002 Tarihindeki Sigortalılık Süresi/Sigortalılık Süresinin Başlangıcı

Sigortalılık süresi

Yaşı

Gün

Sayısı

Kadın

Erkek

Kadın

Erkek

Kadın

Erkek

 

18 yıl–20 yıl 8 ay 15 gün 9.9.1981-23.5.1984

23 yıl–25 yıl 8 ay 15 gün 9.9.1976-23.5.1979

20

25

40

44

5000

17 yıl – 18 yıl 24.5.1984-23.5.1985

21 yıl 6 ay-23 yıl 24.5.1979-23.11.1980

20

25

41

45

5000

16 yıl – 17 yıl 24.5.1985-23.5.1986

20 yıl – 21 yıl 6 ay 24.11.1980-23.5.1982

20

25

42

46

5075

15 yıl – 16 yıl 24.5.1986-23.5.1987

18 yıl 6 ay-20 yıl 24.5.1982-23.11.1983

20

25

43

47

5150

14 yıl – 15 yıl 24.5.1987-23.5.1988

17 yıl-18 yıl 6 ay 24.11.1983-23.5.1985

20

25

44

48

5225

13 yıl – 14 yıl 24.5.1988-23.5.1989

15 yıl 6 ay-17 yıl 24.5.1985-23.11.1986

20

25

45

49

5300

12 yıl – 13 yıl 24.5.1989-23.5.1990

14 yıl-15 yıl 6 ay 24.11.1986-23.5.1988

20

25

46

50

5375

11 yıl – 12 yıl 24.5.1990-23.5.1991

12 yıl 6 ay-14 yıl 24.5.1988-23.11.1989

20

25

47

51

5450

10 yıl – 11 yıl 24.5.1991-23.5.1992

11 yıl-12 yıl 6 ay 24.11.1989-23.5.1991

20

25

48

52

5525

9 yıl – 10 yıl 24.5.1992-23.5.1993

9 yıl 6 ay-11 yıl 24.5.1991-23.11.1992

20

25

49

53

5600

8 yıl – 9 yıl 24.5.1993-23.5.1994

8 yıl-9 yıl 6 ay 24.11.1992-23.5.1994

20

25

50

54

5675

7 yıl – 8 yıl 24.5.1994-23.5.1995

6 yıl 6 ay-8 yıl 24.5.1994-23.11.1995

20

25

51

55

5750

6 yıl – 7 yıl 24.5.1995-23.5.1996

5 yıl-6 yıl 6 ay 24.11.1995-23.5.1997

20

25

52

56

5825

5 yıl – 6 yıl 24.5.1996-23.5.1997

3 yıl 6 ay-5 yıl 24.5.1997-23.11.1998

20

25

53

57

5900

4 yıl – 5 yıl 24.5.1997-23.5.1998

2 yıl 8 ay 15 gün-3 yıl 6 ay 24.11.1998-8.9.1999

20

25

54

58

5975

3 yıl – 4 yıl 24.5.1998-23.5.1999

 

20

 

55

 

5975

2 yıl 8 ay 15 gün-3 yıl 24.5.1999-8.9.1999

 

20

 

56

 

5975

2.1.1.1.3. 506 Sayılı Kanunun Geçici 81/C Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları

4759 sayılı Kanunla 23.5.2002 tarihinden geçerli olmak üzere 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinde yapılan değişiklikle anılan maddenin birinci fıkrasının (C) bendinin (a) alt bendinde yer alan 15 yıl + 50/55 yaş + 3600 gün koşuluna göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları sigortalılık sürelerinin tespiti bakımından 23.5.2002 tarihi esas alınarak belirlenecek olup, bu tarihten sonra emekli olacaklar için 15 yıl, 3600 gün ve 50/55 yaş şartlarını yerine getirecekleri tarihe göre kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.

23.5.2002 tarihinde öngörülen şartları yerine getiremeyenler, bu şartları aşağıda belirtilen tarih aralıklarından hangi tarih aralığında yerine getiriyorsa o yaşlarda aylığa hak kazanacaklardır.

- 24.5.2002 ile 23.5.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,

- 24.5.2005 ile 23.5.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,

- 24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,

- 24.5.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58, 24.5.2011 ile 23.5.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları,

- 24.5.2014 tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını doldurmuş olmaları,

halinde yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.

2.1.1.2. 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

2.1.1.2.1. 1479 Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinin Birinci Fıkrasına Göre Aylığa Hak Kazananlar

1.10.1999 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına hak kazananlar ile hak kazanmalarına iki tam yıl veya daha az kalanlar, 1479 sayılı Kanunun 35. maddesinin 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükümlerine göre;

- Talepte bulunduğu tarihte prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması,

- Kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl prim ödemesi,

- Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşında olması ve 15 tam yıl prim ödemesi, şartıyla aylığa hak kazanacaklardır.

2.1.1.2.2. 1479 Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinin İkinci Fıkrasına Göre Aylığa Hak Kazananlar

1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 4759 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiş ve bu defa sigortalıların 23.5.2002 tarihini takip eden ay başı olan 1.6.2002 tarihi itibariyle, kadın ise 20, erkek ise 25 tam yılını dolduranlar veya doldurmalarına kalan süreye göre kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.

1479 SK. Geçici 10/İkinci Fıkrasına Göre

Aylığa Hak Kazanma Kademeli Geçiş Süreci

Kadın

Emeklilik Yaşı

Erkek

Emeklilik Yaşı

2 tam yıl veya daha az

40

2 tam yıl veya daha az

44

3 tam yıl veya daha az

41

3 yıl 6 ay veya daha az

45

3 tam yıldan fazla,

4 tam yıl veya daha az

42

3 yıl 6 aydan fazla, 5 tam yıl

veya daha az

46

4 tam yıldan fazla,

5 tam yıl veya daha az

43

5 yıldan fazla, 6 yıl 6 aydan

veya daha az

47

5 tam yıldan fazla,

6 tam yıl veya daha az

44

6 yıl 6 aydan fazla, 8 tam yıl

veya daha az

48

6 tam yıldan fazla,

7 tam yıl veya daha az

45

8 tam yıldan fazla, 9 yıl 6 ay

veya daha az

49

7 tam yıldan fazla,

8 tam yıl veya daha az

46

9 yıl 6 aydan fazla, 11 tam yıl

veya daha az

50

8 tam yıldan fazla,

9 tam yıl veya daha az

47

11 tam yıldan fazla, 12 yıl 6 ay

veya daha az

51

9 tam yıldan fazla,

10 tam yıl veya daha az

48

12 yıl 6 aydan fazla, 14 tam yıl

veya daha az

52

10 tam yıldan fazla,

11 tam yıl veya daha az

49

14 tam yıldan fazla, 15 yıl 6 ay

veya daha az

53

11 tam yıldan fazla,

12 tam yıl veya daha az

50

15 yıl 6 aydan fazla, 17 tam yıl

veya daha az

54

12 tam yıldan fazla,

13 tam yıl veya daha az

51

17 tam yıldan fazla, 18 yıl 6 ay

veya daha az

55

13 tam yıldan fazla,

14 tam yıl veya daha az

52

18 yıl 6 aydan fazla, 20 tam yıl

veya daha az

56

14 tam yıldan fazla,

15 tam yıl veya daha az

53

20 tam yıldan fazla, 21 yıl 6 ay

veya daha az

57

15 tam yıldan fazla,

16 tam yıl veya daha az

54

21 yıl 6 aydan fazla, 22 tam yıl

58

16 tam yıldan fazla veya 17 tam yıl

55

 

 

 

2.1.1.2.3. 1479 Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinin Üçüncü Fıkrasına Göre Aylığa Hak Kazananlar

1.10.1999 tarihinde kadın ise 50, erkek ise 55 yaş ve en az 15 tam yıl için 2 yıldan daha fazla süre var ise kademeli geçiş süreci uygulanacaktır.

1479 SK. Geçici 10/Üçüncü Fıkrasına Göre

Aylığa Hak Kazanma Koşulları-Kademeli Geçiş Süreci

Kanun Çıktığı Tarihte

Emekliliğine Kalan Süre

(1.10.1999 Tarihi İtibariyle)

Yaş

Prim Ödeme

Süresi

 

Kadın

Erkek

 

2-4 Yıl arasında olanlar

51

56

15 Yıl

4-6 Yıl arasında olanlar

52

56

15 Yıl

6-8 Yıl arasında olanlar

53

57

15 Yıl

8-10 Yıl arasında olanlar

54

57

15 Yıl

10 Yıldan fazla olanlar

56

58

15 Yıl

Kısmi aylıklarda; sigortalının 1.10.1999 tarihinde hem hizmeti hem de yaşı değerlendirilecektir.

2.1.2. 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında 8.9.1999 (Hariç) ila 30.4.2008 (Dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı Olanlar

2.1.2.1. 4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalılar

4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (A) fıkrasındaki yaşlılık aylığına hak kazanma seçenekleri üçten ikiye indirilerek, 8.9.1999 (hariç) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;

- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,

- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 4500 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi öngörülmüştür.

Kanunun geçici 9. maddesinin birinci fıkrasında aynı hüküm korunmuştur.

2.1.2.2. 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

Kanunun geçici 9. maddesinin ikinci fıkrasında 4/1-(b) kapsamında sigortalı olup, 8.9.1999 tarihinden 30.4.2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;

- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya,

- Kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi,

şartıyla yaşlılık aylığından yararlanacaklardır.

2.1.3. 30.4.2008 (Hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar

Kanunla genel hükümler yönünden ilk defa Kanuna göre sigortalı sayılanlara yaşlılık sigortasından aylık bağlama şartları 28. maddede düzenlenmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında; ilk defa Kanuna göre sigortalı sayılanlara aşağıda belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde yaşlılık aylığı bağlanacağı öngörülmüş olmakla birlikte, Kanunun geçici 7. maddesinin son fıkrasında 30.4.2008 (hariç) tarihinden sonra 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar hakkında Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle, 28. maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları ilk defa 1.5.2008 tarihi itibariyle 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre sigortalı olanlar için uygulanacaktır.

Buna göre, ilk defa 1.5.2008 tarihi itibariyle sigortalı olanlardan;

- 4/1-(a) sigortalılarına, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün,

- 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarına, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 9000 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Kadın sigortalılar için 58, erkek sigortalılar için 60 olarak öngörülen yaş hadleri, 4/1-(a) sigortalıları için 7200, 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için 9000 prim gün sayısı koşullarının 28. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kademeli süreçte, 1.1.2036 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde, gün koşulunun yerine getirildiği tarih aralığındaki yaş hadleri esas alınarak aylığa hak kazanma koşulları belirlenecektir.

Yine, 28. maddenin üçüncü fıkrasında; ikinci fıkrada belirlenen yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere, üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığı bağlanabilecektir.

5510/28. Maddenin İki ve Üçüncü Fıkralarına Göre

Aylığa Hak Kazanma Koşulları

Madde No

4/1-(a) Sigortalıları İçin

7200, 4/1-(b) ve 4/1-(c)

Sigortalıları İçin 9000 Prim

Gün Sayısı Koşulunun

Oluştuğu Tarih

Tahsis Talep Tarihindeki En Az

Yaş

Sigortalılık Niteliğine Göre Prim Gün Sayısı

Kadın

Erkek

4/1-(a)

4/1-(b) ve 4/1-(c)

28/iki-(a)

01.05.2008 - 31.12.2035

58

60

7200

9000

28/ üç

01.05.2008 - 31.12.2035

61

63

5400

5400

28/iki-(b) ve üç

01.01.2036 31.12.2037

59

61

7200

9000

62

64

5400

5400

01.01.2038 - 31.12.2039

60

62

7200

9000

63

65

5400

5400

01.01.2040 - 31.12.2041

61

63

7200

9000

64

65

5400

5400

01.01.2042 - 31.12.2043

62

64

7200

9000

65

65

5400

5400

01.01.2044 – 31.12.2045

63

65

7200

9000

65

65

5400

5400

01.01.2046 – 31.12.2047

64

65

7200

9000

65

65

5400

5400

01.01.2048

65

65

7200

9000

65

65

5400

5400

4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar hakkında söz konusu 5400 prim ödeme gün koşulu için Kanunun geçici 6. maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendinde kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.

4/1-(a) Sigortalıları İçin 5510/Geçici 6. Madde-

Yedinci Fıkra (b) Bendine Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları

Madde No

Sigortalılık Süresinin Başlangıcı

Tahsis Talep Tarihindeki En Az Gün Sayısı

Geçici 6/Yedi-(b)

01.05.2008 - 31.12.2008

4600

01.01.2009 - 31.12.2009

4700

01.01.2010 - 31.12.2010

4800

01.01.2011 - 31.12.2011

4900

01.01.2012 - 31.12.2012

5000

01.01.2013 - 31.12.2013

5100

01.01.2014 - 31.12.2014

5200

01.01.2015 - 31.12.2015

5300

01.01.2016 -

5400

Tabloda belirtilen tarih aralıklarında sigortalılığı başlayanların, hangi yaş şartına tabi olacağı, sigortalılık başlangıç tarihine göre tabi olunan gün sayısı şartının doldurulacağı tarihte geçerli olan yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere üç yıl eklenmek suretiyle tespit edilecektir.

2.2. Özel Koşullar

2.2.1. Kanuna Göre Özel Şartlarla Aylığa Hak Kazanma Koşulları

İlk defa 2008/Ekim ay başından sonra sigortalı olanlardan; sigortalı olarak işe başlamadan önce malul olan, çalışma gücü kaybı oranı % 60’ın altında bulunan, erken yaşlanan ve maden işyerlerinin yeraltı işlerinde çalışan sigortalılar korunarak, bu sigortalılara daha kolay şartlarla emekli olabilme olanağı sağlanmıştır.

Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları dışındaki diğer fıkralarda yer alan; ilk defa sigortalı olduğu tarihten önce malul olan, çalışma gücü kaybı oranı % 40 ila % 59 arasında olanlar ile erken yaşlanan sigortalıların aylığa hak kazanma koşulları;

- 4/1-(a) sigortalıları için, ilk defa sigortalı olduğu tarihten önce malul olan, çalışma gücü kaybı % 40 ila % 59 arasında olanlar için Kanunun 28. maddesindeki hükümler geçici 6. madde gereğince Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar hakkında,

- 4/1-(b) sigortalılarından 1.10.2008 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunanlara bu tarihten sonra,

- 4/1-(c) sigortalıları için ise ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı sayılanlar hakkında,

uygulanacaktır.

28. maddede yer alan maden işyerlerinin yer altı işlerinde geçen çalışmalar için aylığa hak kazanma koşulları, 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa bu işyerlerinde çalışmaya başlayan sigortalılar için uygulanacaktır.

4/1-(a) sigortalıları için erken yaşlanma ile ilgili olarak Kanunun geçici maddelerinde düzenleme yapılmadığından, Kanunun yürürlük tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) sigortalılarına Kanunun 28. maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen şartlarla aylık bağlanacaktır.

2.2.1.1. İşe Başlamadan Önce Malul Olanlar

Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün % 60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı, bu hastalık veya engeli sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacaktır.

Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25. maddesinin ikinci fıkrasına göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılara, yaşları ne olursa olsun en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Ancak, 4/1-(a) sigortalıları için Kanunun geçici 6. maddesinin yedinci fıkrasının (c) bendinde 3960 gün sayısı kademelendirilirken, 4/1-(b) sigortalıları yönünden ilk defa getirilen bu düzenleme, 2008/Ekim ay başından sonra tahsis talebinde bulunan sigortalılar için hemen uygulanacaktır. Bu hüküm, 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra ve bu kapsamda sigortalı sayılanlar için uygulanacaktır.

Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25. maddesinin ikinci fıkrasına göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılara Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre yaşlılık aylığı bağlanmasında Kurum sağlık kurulundan yeni bir tespit istenmeyecektir.

 

5510/28. Madde Dördüncü Fıkra ve Geçici 6. Madde Yedinci Fıkra (c) bendine

Göre İlk Defa Çalışmaya Başladığı Tarih İtibariyle Malul Sayılanlar

(4/1-(a) Sigortalıları İçin)

Madde

Sigortalılık Süresinin

Başlangıcı

Sigortalılık

Süresi

Gün

Sayısı

GM.10/Bir

2008/Ekim(hariç) öncesi

15

3600

GM.6/Yedi-(c)

2008/Ekim (dahil) - 31.12.2008

15

3700

01.01.2009 - 31.12.2009

15

3800

01.01.2010 - 31.12.2010

15

3900

28/Dört

01.01.2011’den sonra

15

3960

2.2.1.2. Çalışma Gücündeki Kayıp Oranı % 40-% 59 Arasında Olanlar

Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce veya sonra çalışma gücü kayıp oranının % 40-% 59 arasında olduğu tespit edilenlere, Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasında yine belirli bir sigortalılık süresi ve prim gün sayısı koşullarını yerine getirmeleri halinde yaşlılık sigortasından aylık bağlanması öngörülmüştür.

Buna göre; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin Kurum sağlık kurulunca incelenmesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp oranının;

a) % 50 ila % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,

b) % 40 ila % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla herhangi bir yaş şartı aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanacaktır.

Kurum sağlık kurulunca, sağlık kurulu raporlarına istinaden çalışma gücü kayıp oranının % 59 ve daha üzerinde belirlendiği durumlarda da aylığa hak kazanma koşulları ve oranı Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendi hükümlerine göre tespit edilecektir.

4/1-(a) sigortalıları için ilk defa 2008/Ekim ay başında sigortalı olanlardan Kanunun geçici 6. maddesinin yedinci fıkrasının (d) bendinde 4320 gün, (e) bendinde de 4680 gün için kademelendirme öngörülmüştür.

5510/28. Madde Beşinci Fıkra ve Geçici Altıncı Madde Yedinci Fıkra (d) ve (e)

Bentlerine Göre Çalışma Gücü Kaybı Oranı % 40-% 59 Arasında Olanlar

(4/1-(a) Sigortalıları İçin)

Sigortalılık Süresinin Başlangıcı

Çalışma gücü kayıp oranı

% 50- % 59

% 40- % 49

Sigortalılık Süresi

Gün Sayısı

Sigortalılık Süresi

Gün Sayısı

--.10.2008 - 31.12.2008

16

3700

18

4100

01.01.2009 - 31.12.2009

16

3800

18

4200

01.01.2010 - 31.12.2010

16

3900

18

4300

01.01.2011 - 31.12.2011

16

4000

18

4400

01.01.2012 - 31.12.2012

16

4100

18

4500

01.01.2013 - 31.12.2013

16

4200

18

4600

01.01.2014 - 31.12.2014

16

4300

18

4680

01.01.2015’den sonra

16

4320

18

4680

Ancak, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olduğunun gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce gerekse Kanunun yürürlük tarihinden sonra tespit ettiren 4/1-(a) sigortalılarının engellilik derecelerine göre aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunda olduğu şekliyle korunmuştur.

2.2.1.3. Maden İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Çalışanlar

Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak çalışmaya başlayanlar için yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma koşulları sigortalılık başlangıç tarihlerine veya maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışmaya başladıkları tarihe göre belirlenmekte olup, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa çalışmaya başlayanların aylığa hak kazanma koşulları Kanunun 28. maddesinin altıncı fıkrasına göre belirlenecektir.

6552 sayılı Kanunla, söz konusu altıncı fıkrada yer alan yaş koşulu 55’ten 50’ye indirilmiştir.

Buna göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak 2008/Ekim ay başından sonra çalışmaya başlayan sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanmasında; 50 yaş, 20 yıllık sigortalılık süresi ve en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartları aranacak ve bunlar hakkında Kanunun FHSZ’ye ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçen çalışmaların her 360 günü için 180 gün prim ödeme gün sayılarına eklenecek ve bu işlerde en az 1800 gün çalışmış olmak şartıyla prim ödeme gün sayısına eklenen süreler emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

2.2.1.4. Erken Yaşlanan Sigortalılar

Kanunun 28. maddesinin yedinci fıkrasında; 55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalıların, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanacakları öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle;

- Erken yaşlanmış olduğu tespit edilen,

- 55 yaşını dolduran,

- En az 5400 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olan sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık bağlanacaktır.

Söz konusu hükümler, Kanunun yürürlük tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları ile ilk defa Kanunun yürürlük tarihinden sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar hakkında uygulanacaktır.

Sigortalıların; Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malul olduğu, çalışma gücündeki kayıp oranlarının % 40-% 59 arasında olduğu ve erken yaşlanma halleri, Kurum sağlık kurulu tarafından tespit edilecektir.

2.2.1.5. 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalılar Bakımından Özel Koşullar

Kanunun 4/1- (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanması bakımından özel koşullar Kanunun 44. maddesinde belirlenmiştir.

Buna göre;

a) 5434 sayılı Kanunun 40. maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara en az 5400 gün prim ödeme gün sayısı olması halinde,

b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı en az 9000 gün olması halinde,

yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Yukarıdaki (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan yaşlılık aylıkları, 28. maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden tahsil edilecektir.

Ayrıca, 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re’sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re’sen emekliye sevk edilenlere ise, 28. maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

5434 sayılı Kanunun 40. maddesiyle belirlenen ve aşağıda yer alan tabloda belirtilen 4/1-(c) sigortalıların dışında kalan sigortalılar için genel yaş haddi (65) olarak belirlenmiştir.

Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına ait sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan tabip ve uzman tabipler ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu hükümlerine göre istihdam edilen aile hekimleri, her yıl Bakanlıkça uygun görülmek şartıyla 72 yaşına kadar çalışabilecekleri düzenlenmiş olup, benzeri özel hükümler kapsamına giren sigortalılar açısından yine ilgili hükümler çerçevesinde yaş haddi uygulaması yapılacaktır.

 

5434 Sayılı Kanunun 40. Maddesine Göre

Bazı Kamu Görevlilerinin Yaş Hadleri

Sıra No

Görev-Unvan-Rütbe

Yaş Haddi

1

Üniversite öğretim üyeleri

Yeni Kurulan Üniversite Öğretim Üyeleri (*)

67

75

Subay ve askeri memur ve gedikliler: (**)

 

2

Asteğmen, teğmen ve üsteğmenler

41

3

Yüzbaşı, kıdemli yüzbaşı ve önyüzbaşılar

46

4

Binbaşılar

52

5

Yarbaylar

55

6

Albaylar

60

7

Tuğ ve Tümgeneral ve amiraller

62

8

Kor ve Orgeneraller ve amiraller

65

9

Mareşal ve büyük amiraller

68

10

6,7 ve 8. sınıf askeri memurlarla memur yardımcıları ve askeri hastabakıcı hemşireler

55

11

Daha yukarı sınıftaki askeri memurlar

60

12

Gedikli subaylar

52

13

Gedikli çavuşlar (Astsubay çavuşlar)

43

14

Gedikli üstçavuşlar (Astsubay üstçavuşlar)

46

15

Gedikli başçavuşlar (Astsubay başçavuşlar)

49

16

Başgedikliler (Astsubay kıdemli başçavuşlar)

55

Emniyet mensupları:

 

17

Her derecedeki emniyet müdürleri ve emniyet ve polis müfettişleri

60

18

Emniyet müfettiş yardımcıları ve emniyet amirleri

58

19

Başkomiser, komiser ve komiser yardımcıları

56

20

Polis memurları

55

21

Çarşı ve Mahalle Bekçileri

60

Gümrük koruma mensupları:(***)

 

22

Gümrük koruma memurları

55

23

Gümrük koruma kısım amirleri

60

PTT mensupları

 

24

Posta, Telgraf ve telefon hat başbakıcı ve Başdağıtıcıları ile hat bakıcıları ve dağıtıcıları

55

Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarındaki kadro karşılığı sözleşmeli çalıştırılanlar dahil memurlardan: (***)

 

25

Müsteşar Yardımcısı, Başkan, Hukuk Müşaviri, Öğretim Kurulu Başkanı, Başkan Yardımcısı,

Hukuk Müşavir Başyardımcısı, Müşavir Başmüfettiş, Öğretim Kurulu Üyesi, Başmüşavir

60

26

Daire Başkanı, Hukuk Müşavir 1. sınıf Yardımcısı, Başmüfettiş, Öğretim Üyesi, Müşavir

58

27

1. sınıf İstihbarat Uzmanı, 1. sınıf Uzman, Hukuk Müşaviri 1. sınıf Yardımcısı, Müfettiş, Öğretim Üyesi, Müşavir, Savunma Sekreteri, Daire Başkan Yardımcısı, Öğretim Üyesi Yardımcısı

56

28

2. sınıf İstihbarat Uzmanı, 2. sınıf Uzman, Hukuk Müşaviri 2. Sınıf Yardımcısı, Müfettiş Yardımcısı, Öğretim Üyesi Yardımcısı

54

29

Diğer kadrodakiler

52

Din Görevlileri

 

30

Diyanet İşleri Başkanı ve Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri

67

(*) Yeni Kurulan Üniversitelerdeki Öğretim Üyelerinin yaş hadleri 31.12.2020 tarihine kadar 75 olarak uygulanacaktır. Ayrıca, yaş haddini dolduracakları tarihten önce başvuran öğretim üyeleri 75 yaşını geçmemek üzere birer yıllık sürelerle sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler.

(**) Anayasa’nın 140. maddesinde, “Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler;” hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte, askeri hakim sınıfındaki subayların emeklilik yaş haddi ise görev yerleri ve sıfatları ne olursa olsun diğer subaylar gibidir.

(***) Gümrük koruma mensupları ve Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarındaki kadro karşılığı sözleşmeli çalıştırılanlar dahil memurlarından vazifelerinde kalmaları faydalı görülenlerin yaş hadleri, ilgili bakanlarca, atamaya yetkili amir tarafından birer yıllık müddetlerle (5) yıl uzatılabilmektedir.

Kanunun 43. maddesi gereğince Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanlardan, herhangi bir sebeple bu görevleri sona erenlere, hizmet ve yaş şartı aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

2.2.1.5.1. Aylık Miktarının Tespiti

2.2.1.5.1.1. Cumhurbaşkanlığı Yaşlılık Aylığı

Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı oranında aylık bağlanacaktır.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı görevinden herhangi bir nedenle ayrılanların kendi sigortalılıkları nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmaları halinde, ilgili mevzuatına göre hesaplanan yaşlılık aylığı kıyaslanarak, aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanacaktır.

2.2.1.5.1.2. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan Yaşlılık Aylığı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılmaları ve istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 75’i oranında, yaşlılık aylığı bağlanacaktır. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinden herhangi bir nedenle ayrılanların kendi sigortalılıkları nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmaları halinde, ilgili mevzuatına göre hesaplanan yaşlılık aylığı kıyaslanarak, aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak, şayet kendi sigortalılığı nedeniyle aylığa hak kazanılamıyorsa Cumhurbaşkanlığı aylık ödeneğine göre bağlanan aylığın tamamı bağlanacaktır.

2.2.1.5.1.3. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği Görevinde Bulunanların Yaşlılık Aylığı

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona erenlere, tabi oldukları sigortalılık statüleri ve aylık bağlanmasına esas alınan hükümler uyarınca malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmaları ve en az 2 yıl süreyle bu görevlerde bulunmuş olmaları halinde, kendi sigortalılıkları kapsamında hesaplanacak aylık tutarından az olmamak kaydıyla, Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 45’i oranında malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı olarak bağlanacaktır.

Bu şekilde ödeme alınabilmesi için, en az 2 yıl süreyle bu görevlerde bulunmuş olma şartına ek olarak, en az 2 yıl süreyle en yüksek Devlet memuru emsal alınarak sigorta primi ödemiş olması da gerekmektedir.

Yine Kanunun geçici 38. maddesi gereğince;

- 26.1.2012 tarihi itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi devam edenler ile daha önce yasama organı üyeliği görevi sona ermiş olanlardan veya dışarıdan bakanlığa atanmış olanlardan milletvekilliği esas alınarak emekli aylığı ödenenlerden ise, bu görevlerde 2 yıl bulunmaya ilişkin süre şartı,

- 19.1.2013 tarihi itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi devam edenlerden, Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bentleri kapsamında aylık almakta iken aylıklarını kestirip 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalılık talebinde bulunanlardan ise, 2 yıl süreyle bu görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığı ödenmesine ilişkin şartları

aranmayacaktır.

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık veya TBMM üyeliği görevleri sırasında veya bu görevlerinin sona ermesinden sonra ölenlerin dul ve yetimlerine/hak sahiplerine, bağlanacak olan aylıklarda, 2 yıllık görev yapma ile kesenek ve karşılık veya sigorta primi ödeme süresi şartı aranmayacaktır.

2.2.1.5.2. Aylıkların Artırılması ve Hazineden Tahsil

Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevinde bulunanlara, Kanunun 43. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödenekteki değişime bağlı olarak yeniden hesaplanarak ödenen aylıklar hakkında, Kanunun 55. maddesinin ikinci fıkrası hükümleri ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 28. maddesi uyarınca toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve taban aylık katsayılarındaki artışlar uygulanmayacaktır.

Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinden herhangi bir nedenle ayrılanların, varsa kendi sigortalılıkları nedeniyle bağlanan yaşlılık aylığının, Cumhurbaşkanlığı aylık ödeneğine göre bağlanan aylıktan düşük olması halinde aradaki fark, şayet kendi sigortalılığı nedeniyle aylığa hak kazanılamıyorsa Cumhurbaşkanlığı aylık ödeneğine göre bağlanan aylığın tamamı Hazineden tahsil edilecektir.

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlar ile bunlardan ölenlerin hak sahiplerine, ilgili mevzuatına göre bağlanacak aylık, Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 45’i oranında bağlanan aylıktan düşük olması halinde aradaki fark, Hazineden tahsil edilecektir.

2.2.2. 2008/Ekim Ay Başından Önce Sigortalı Olan 4/1-(a) Sigortalılarının Özel Şartlara Göre Aylığa Hak Kazanma Koşulları

Kanunla 1479 ve mülga 2926 sayılı kanunlarda sigortalıların aylığa hak kazanma koşullarına ilişkin özel hükümler yer almadığından, bu bölümde 506 sayılı Kanundaki özel hükümlere yer verilmiştir.

506 yılı Kanunun mülga 60. maddesinin;

- B bendi, maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışanların,

- C bendi, sigortalı olarak işe başlamadan önce malul olanlar ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olanların,

- D bendi ise, erken yaşlanan sigortalılar ile yine çalışmalarının en az 1800 gününü maden işlerinin yer altı işlerinde geçiren sigortalıların,

yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma özel şartlarını düzenlemekte idi.

Kanun ile yukarıda belirtilen sigortalılar için geçici maddelerde düzenlemeler yapılmıştır.

2.2.2.1. Maden İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Çalışanlar

Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrasında; Kanunun yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, Kanunun yürürlük tarihinden önce maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak çalışmaya başlayanlardan;

- En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yazılı talepleri halinde 28. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

- En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde en az 4000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara da 28. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

- 50 yaşını dolduran ve malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da sigortalı olarak işe girişi 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce olanlara 5000 gün veya 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 gün, sigortalı olarak işe giriş tarihi 8.9.1999 dan sonra olanlara ise 7000 gün veya 25 yıllık sigortalılık süresi ve en az 4500 prim gün sayısı koşullarının yerine gelmesi halinde, yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Sigortalıların söz konusu işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması koşuluyla çalışmalarının 1/4’ü, 506 sayılı Kanun uygulamasında olduğu gibi sadece prim ödeme gün sayılarına ilave edilecektir.

5510/Geçici 9/Beşinci fıkrasına göre maden işyerlerinin yer altı işlerinde

çalışan sigortalıların yaşlılık aylığından yararlanma şartları

Kanun maddesi

Sigortalılık

süresinin

başlangıç

tarihi

Çalışmanın

niteliği

Sigortalılık

süresi

Gün

sayısı

Tahsis talep tarihinde

en az

Yaş

Sigortalılık

süresi

Gün

sayısı

5510 S.K. Geçici 9/Beş

8.9.1999 Öncesi

Sürekli veya münavebeli

 

1800

50 

--

5000

 

1800

50

15

3600

9.9.1999-30.9.2008

Sürekli veya münavebeli

 

1800

50

--

7000

 

1800

50

25

4500

2008/Ekim Sonrası

Sürekli

20

5000

 

20

5000

Münavebeli

25

4000

 

25

4000

Not: Bu şartlar Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, yine Kanunun yürürlük tarihinden önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması olanlar için aranacaktır.

 

2.2.2.2. İlk Defa Sigortalı Oldukları Tarihte Malul Olan Sigortalılar

Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olup, 4/1-(a) kapsamında olup, Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılar yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartı ile yaşlılık aylığından yararlanacaktır.

2.2.2.3. Engelliliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananlar

Kanunun geçici 10. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olduğu tespit edilen 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak sigortalıların, 506 sayılı Kanunda öngörülen aylığa hak kazanma koşulları korunmuştur. Buna göre;

- 6.8.2003 tarihinden önce sigortalı olup bu tarihte en az 12 yıl ve daha fazla sigortalılık süresi olanlara 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı,

- 6.8.2003 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlardan;

Birinci derecede engelliliği (% 80 - % 100 arasında) olanlara en az 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 prim ödeme gün sayısı,

İkinci derecede engelliliği (% 60 - % 79 arasında) olanlara en az 18 yıl sigortalılık süresi ve en az 4000 prim ödeme gün sayısı,

Üçüncü derecede engelliliği (% 40 - % 59 arasında) olanlara en az 20 yıl sigortalılık süresi ve en az 4400 prim ödeme gün sayısı,

şartlarıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

6.8.2003 tarihinden önce sigortalı olup bu tarihte 12 yıldan daha az sigortalılık süresi bulunanlar ise, 506 sayılı Kanunun geçici 87. maddesindeki kademeli geçiş sürecindeki şartları yerine getirmeleri halinde yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.

Engelliliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olan

Sigortalıların Emekliliğe Hak Kazanma Şartları

6.8.2003

Tarihindeki

Sigortalılık

Süresi/Başlangıcı

I. Derece Engelli

II. Derece Engelli

III. Derece Engelli

Sigortalılık Süresi

Gün Sayısı

Sigortalılık Süresi

Gün Sayısı

Sigortalılık Süresi

Gün Sayısı

12 yıldan Fazla 6.8.1991’den önce

15 yıl

3600

15 yıl

3600

15 yıl

3600

9 yıl – 12 yıl 7.8.1991-6.8.1994

15 yıl

3600

15 yıl 8 ay

3680

16 yıl

3760

6 yıl – 9 yıl 7.8.1994-6.8.1997

15 yıl

3600

16 yıl 4 ay

3760

17 yıl

3920

3 yıl – 6 yıl 7.8.1997-6.8.2000

15 yıl

3600

17 yıl

3840

18 yıl

4080

0 yıl – 3 yıl 7.8.2000-6.8.2003

15 yıl

3600

17 yıl 8 ay

3920

19 yıl

4240

6.8.2003 tarihinden sonra

15 yıl

3600

18 yıl

4000

20 yıl

4400

Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında olanların sevk ve kontrol muayene işlemleri 506 sayılı Kanun uygulamasında olduğu şekilde yapılmaya devam edilecektir.

3.Yaşlılık Aylığı Başvurusu

Sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için;

- 4/1-(a) sigortalılarının çalıştığı işten ayrıldıktan sonra,

- 4/1-(b) sigortalıları için 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30. ve geçici 14. maddesinde yapılan değişiklikler sonucu, 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında 1.3.2016 tarihinden önce tahsis talebinde bulunan sigortalılardan 4/1-(b) kapsamında sigortalılığa esas faaliyeti bulunanlara aylık bağlanabilmesi için sigortalılığa esas faaliyetinin sona erdirdiğini beyan etmesi gerekmekte iken, anılan tarihten itibaren tahsis talebinde bulunan sigortalılar için “sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceği”ni beyan etme şartı aranmaksızın,

kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile Kurumun ilgili ünitesine başvurması veya www.turkiye.gov.tr internet adresi üzerinden talepte bulunulması gerekmektedir.

4/1-(c) bendi kapsamında çalışmakta olanların görev yapmakta oldukları kuruma, sigortalılıkları sona ermiş olanların kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile veya www.turkiye.gov.tr internet adresi üzerinden talepte bulunulması gerekmektedir.

4/1-(a) sigortalılarından ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesinin verilmesi beklenecek ve işveren tarafından bu belge Kuruma e-sigorta yoluyla gönderildikten sonra aylık bağlama işlemi sonuçlandırılacaktır.

Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olanların Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili biriminden alacakları vergi indirim belgesini Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesine (Ek-2) eklemeleri gerekmektedir.

Sigortalıların malullük aylığı bağlanması talebinde bulunduğu tarihte yaşlılık sigortasından da aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmesi halinde (belli bir yaşa ulaşma, belli bir süre prim ödeme, belli bir süre sigortalı olma, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılma ve Kurumdan yazılı istekte bulunma gibi), Kanunun 54. maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla sigortalılardan yeni bir talep alınmaksızın malullük aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri aynı zamanda yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik talep gibi değerlendirilecektir.

Sigortalılarca adi posta yolu veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, aylık bağlanması talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilecektir.

Sigortalıların aylığa hak kazandığı tarihin ayın son günü resmi tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle, taleplerini Kuruma veremeyen sigortalıların bu resmi tatil gününü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen talepleri, önceki ayın son günü verilmiş gibi kabul edilecektir.

Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak kaydıyla, aylık bağlanması talep tarihinden sonra işinden ayrılan sigortalıların talepleri de geçerli sayılacaktır.

Kanunun 5. maddesinin (g) bendi kapsamındaki sigortalılardan;

- Gerek yaşlılık gerekse malullük sigortasından tahsis talebinde bulunanlar için işten ayrılma koşulu aranmayacaktır.

- Uzun vadeli sigorta kollarına isteğe bağlı olarak prim öderken tahsis talebinde bulunanların isteğe bağlı sigortalılıkları talep tarihi itibariyle sonlandırılacaktır.

Kurumumuzdan yaşlılık aylığı veya malullük aylığı almakta iken Kanunun 5. maddesinin (g) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlara aylıkları kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır.

Aylık bağlamaya yetkili sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğü ayrımı gözetmeksizin sigortalı veya hak sahiplerinin gelir/aylık bağlanması talep dilekçesi Kurum kayıtlarına alınacak, akabinde öncelikle sigortalılık statüsü ve en son çalışmasının bulunduğu sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğü tespit edilecek ve aylık bağlamaya yetkili statünün farklı olduğunun ya da son çalışmanın farklı bir sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne ait olduğunun anlaşılması halinde, kendisinde geçen hizmet sürelerinin ve kazançlarının da eklenerek tahsis talebine ilişkin belgeler geciktirilmeksizin ilgili sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne veya geçici 20. madde sandıklarına intikal ettirilecek ve ilk başvurunun yapıldığı tarih gelir/aylık bağlanması talep tarihi olarak dikkate alınarak gelir/aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

4/1-(c) kapsamında görev yapmakta iken tahsis talebi üzerine emekliye sevk edilerek ilişiği kesilen sigortalıların, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylığa hak kazandığının anlaşılması halinde, yeni bir talep aranmaksızın görevinden ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.

Ayrıca aylığı bağlayacak ünitenin tespitinde;

- Son statü ile aylık bağlanacak statünün aynı olması halinde, son çalışmanın geçtiği ünite,

- Son statü ile aylık bağlanacak statünün farklı olması halinde ise aylık bağlanacak statüde son çalışmanın geçtiği ünite,

esas alınacaktır.

Örnek: 2008/Ekim ayından önce sigortalılığı başlayan ve son çalışması 4/1-(b) kapsamında Ankara’da geçen sigortalıya son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak olup, 4/1-(a) kapsamındaki hizmetlerinin de İskenderun’da geçmesi durumunda, sigortalının yaşlılık aylığını İskenderun Sosyal Güvenlik Merkezi bağlayacaktır.

4. Yaşlılık Aylığının Başlangıcı

Sigortalıların aylıkları, genel kural olarak yazılı istek tarihinden sonraki ay başından başlatılacaktır (Özel sektör için ayın 1’i, kamu sektörü için 15’i). 4/1-(c) sigortalılarının aylıkları ise,

- Sigortalı olarak görev yapmakta iken, emekliye sevk onayı alınarak görevleriyle ilişikleri kesilenlerden, ücret/maaş ödemelerini her ayın 15 inde alanlara ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden ayın 15 inden, ücret/maaş ödemelerini her ayın 1 inde alanlara ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden ayın 1 inden,

- Herhangi bir nedenle görevinden ayrılmış olanların tahsis talebinin Kurum kayıtlarına girdiği tarihi takip eden ayın 1 inden,

itibaren bağlanacaktır.

Kanunun geçici 4. maddesinin beşinci fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin (iştirakçiliği 2008/Ekim ayı öncesi başlayan 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar) ihya işlemlerinde 5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınacağı öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle, 2829 sayılı Kanunun 5. maddesi doğrultusunda ihya edilen 4/1-(c) hizmetlerinin geçerliliği hususunda mevcut uygulamaya devam edilecektir.

Buna göre; 4/1-(c) kapsamında kesenek veya toptan ödemelerini aldıktan sonra diğer kurumlardan birinde sigortalı olarak aldıkları toptan ödemelere ilişkin tutarları,

- İstekleri üzerine aylık bağlanacak olanların, istek tarihinden en az altı ay önce,

- Malullük, ölüm, 60 yaşın doldurulması, re’sen veya yaş haddi ile emekliye sevk edilme hallerinden dolayı görevleri ile ilgileri kesilenlerin görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde,

kendileri veya hak sahipleri ihya edebileceklerdir.

4/1-(c) kapsamındaki hizmetlerini bu şekilde ihya ederek 6 aylık bekleme süresi içerisinde 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında tahsis talebinde bulunan sigortalılara, aylığa hak kazanma koşullarının tahsis talep tarihinde yerine gelmiş olması şartıyla, 6 aylık bekleme süresini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.

Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasına göre sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanuna göre malul olanlar, beşinci fıkrasına göre çalışma gücünü % 40 ila % 59 arasında kaybedenler ve yedinci fıkrasına göre erken yaşlananların, bu durumlarını gösterir sağlık raporu almadan doğrudan yaşlılık aylığı talebinde bulunmaları halinde rapor tarihi, aylık talep tarihlerinden sonraki bir tarih olacağından, rapor tarihini izleyen ay başından geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Hizmet akdinin feshinden sonra yaşlılık aylığının ödenmesine başlanması gereken tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olanların yaşlılık aylıkları, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından başlatılacaktır. Ancak, hesaplanan yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, tahsis talebine göre belirlenen aylık başlangıç tarihinden itibaren hesaplanacak fark, sigortalıya ayrıca ödenecektir.

İşten ayrılış tarihi, talep tarihi ile aynı ay içerisinde olması koşulu ile işyerinden ayrılmadan aylık talebinde bulunan sigortalılara, tahsis talebini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.

Aylık bağlanması talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı için belirlenen yaş ve sigortalılık süresi şartlarından birini yerine getirememiş olan, ancak yerine getirilemeyen şartı talep tarihinden itibaren 1 ay içerisinde yerine getiren sigortalının talebi, bu şartın yerine getirildiği tarih itibariyle geçerli sayılacaktır.

Yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan ve talep tarihi itibari ile yaşlılık aylığı için diğer şartları taşımakla birlikte gerekli prim ödeme gün sayısını sağlamaması nedeniyle talepleri reddedilenlerden, gerekli olan prim ödeme gün sayısını sonradan tespit edilen hizmet süreleriyle tamamlayanlara ilk tahsis talep tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır.

Kanunda “ay” kavramının tanımı yapılmış olup, son defa kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta iken işinden ayrılarak tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların yaşlılık aylıkları yukarıda sayılan durumlarda belirtilen tarihleri (rapor, tahsis talep, geçici iş göremezlik süresinin sona erdiği tarih ile hizmet borçlanması, hizmet ihyası ve/veya isteğe bağlı sigorta prim tutarının ödendiği tarih) izleyen ayın 15 inden itibaren bağlanacaktır.

5. Prim Borcu Olan Sigortalıların Aylık Başlangıcı

Kanunun yürürlük tarihinden sonra yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için sigortalıların yazılı istekte bulunduğu tarih itibariyle genel sağlık sigortası primleri dahil, kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.

Prim borcu olan sigortalıların aylık başlangıç tarihlerine ilişkin açıklamalara aşağıda yer almaktadır.

5.1. Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan, talep tarihinden öncesine ait muaccel hale gelmeyen prim borcu dışında talepte bulundukları tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen, muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin miktar ve bu miktarın altında olanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından başlayacak ve borçları ilk aylıklarından kesilerek tahsil edilecektir. Bu miktar, 2008 ila 2016 yılları için 15 TL ve altı, 2017 yılında 16 TL ve altı, 2018 yılında ise 17 TL ve altı olarak belirlenmiştir. Söz konusu miktar, sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak aylık ve gelirler için geçerlidir.

Örnek: 4/1-(b) kapsamında 15.12.2017 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının anılan tarih itibariyle gecikme cezası ve zammı dahil 16 TL prim ve prime ilişkin borcu bulunmaktadır. Sigortalının aylığı, talep tarihini takip eden ay başı olan 1.1.2018 tarihi itibariyle başlatılacak ve 16 TL prim borcu bağlanan ilk aylıktan kesilerek tahsil edilecektir.

5.2. Hizmet borçlanmaları veya aylık bağlanması talep tarihinden önce tasfiye edilen hizmetlerin ihyası ile aylığa hak kazanılması ve primlerin aylık başlangıç tarihinden sonra ödenmesi halinde, bu ödemenin son defa yapıldığı tarihi izleyen ay başından itibaren aylık başlatılacaktır.

5.3. 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamında sigortalılığı bulunan, ancak Kanunun 53. maddesi uyarınca 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı devam ederken işinden ayrılarak, aynı ay içerisinde tahsis talebinde bulunan sigortalının, tahsis talep tarihine kadar geçen sürede 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı başlatılmayacak, işten ayrıldıkları tarihten farklı bir ayda tahsis talebinde bulunması halinde ise 4/1-(a) kapsamında işten ayrıldıkları tarihten bir gün sonra 4/1-(b) kapsamında zorunlu sigortalılığı başlatılacaktır.

Ancak, tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerinden dolayı prim borcu bulunanların aylıkları prim borçlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Örnek 1: Sigortalı şirket ortağı iken başka bir özel şirkette hizmet akdiyle çalışırken 18.8.2017 tarihinde işten ayrılarak 25.8.2017 tarihinde 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Bu sigortalıya, 18.8.2017 tarihine kadar geçen hizmetleri karşılığı prim ödeme gün sayıları dikkate alınarak aylık bağlanacaktır. Ancak sigortalının tahsis talep tarihinde prim borcu bulunması ve söz konusu borcu tahsis talep tarihinden sonra ödemesi durumunda aylık, prim borcunu ödediği tarihi takip eden ay başından başlatılacaktır.

Örnek 2: Şirket ortaklığı devam ederken, aynı zamanda 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunan sigortalı, çalıştığı işyerinden 12.9.2017 tarihinde ayrılmış ve 17.10.2017 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının işten ayrıldığı tarih ile tahsis talebinde bulunduğu tarihin farklı aylarda olması nedeniyle, sigortalının 4/1-(b) zorunlu sigortalılığı 13.9.2017 tarihi itibariyle başlatılacak ve tahsis talep tarihine kadar devam ettirilecektir. Sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine ilişkin prim borcunu ödemesi halinde talep tarihi itibariyle söz konusu hizmetler de dahil edilerek aylık bağlanacak statü tespit edilecek ve aylık talep tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır. Ancak söz konusu sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen faaliyetinin tahsis talep tarihinden sonra da devam etmesi ve devam eden hizmetlere ilişkin prim borçları da dahil olmak üzere prim borçlarının tamamını tahsis talep tarihinden sonra ödemesi halinde borcun ödendiği tarihe kadar geçen hizmetler de dikkate alınmak kaydıyla aylık bağlanacak statü tespit edilecek ve aylık borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından başlatılacaktır.

5.4. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 8. maddesi uyarınca, 5.12.2017 tarihinden sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunup, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında hizmet olarak değerlendirilen süreler dahil olmak üzere, prim ödeme yükümlüsü kendisi olup aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih itibariyle prim borcu olanların malullük ve yaşlılık aylığı talebi, borcun ödendiği tarih itibariyle geçerli sayılacak ve bağlanacak aylıklar borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

2008/Ekim öncesi isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim borcu olanlar, 2925 sayılı Kanun ile Kanunun 4/1-(b) bendi, ek 5. ve ek 6. maddeleri ile ek 9. maddesinin ikinci fıkrasına göre prim öderken malullük veya yaşlılık aylığı talebinde bulunanların talep tarihinden öncesine ait muaccel hale gelmeyen prim borcu dışında primi ödenmemiş sürelerinin olması halinde, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasında yeniden yazılı istekte bulunma şartı aranmaksızın, primlerin gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edildiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.

5.12.2017 tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunmakla birlikte henüz talebi reddedilmemiş sigortalıların da Yönetmelik değişikliği gereğince talepleri reddedilmeyecek olup, borcun ödendiği tarih itibariyle talepleri geçerli sayılacak ve bağlanacak aylıklar borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Kanunun ek 5. maddesi kapsamında prim ödeyen ve sadece bu kapsamda prim borcu bulunan sigortalıların, tahsis talep tarihinden önce veya sonra ek 5 prim borcunu ödemek istemeyerek talepte bulunmaları halinde, sigortalılıkları primi ödenmiş son günden itibaren sona ereceğinden aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

İçinde bulunulan ay ile bir önceki aya ait prim borçları talep tarihi itibariyle muaccel hale gelmeyen sigortalıların aylıkları, prim borçlarının yasal süresi içinde ödenmesi halinde tahsis talep tarihini takip eden ay başından, ödenmemesi halinde ise borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.

Örnek 1: 1.1.2018 tarihinde 4/1-(b) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının aylığa hak kazanma koşulları yerine gelmiş olmakla birlikte tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu bulunması halinde söz konusu tahsis talebi reddedilmeyerek, sigortalının prim borcunu ödediği 3.2.2018 tarihi itibariyle tahsis talebi geçerli sayılacak, bu tarih itibariyle hesaplanacak aylık 3.2.2018 tarihini takip eden ay başı itibariyle başlatılacaktır.

Örnek 2: Sigortalının 1.4.2001-9.1.2018 süresinde 5300 gün 4/1-(a), 1.1.1995-20.11.1999 süresinde 560 gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Sigortalı 9.1.2018 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunmuş olup, talep tarihinde 560 günlük 4/1-(b) kapsamındaki hizmetine ilişkin borcu bulunmaktadır. Prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlanamayacağı bildirilen sigortalının 18.2.2018 tarihinde prim borcunu ödemesi halinde, tahsis talebi borçlarını ödediği tarih itibariyle geçerli sayılacak, yaşlılık aylığı prim borcunun ödendiği tarihi takip eden ay başından (1.3.2018) itibaren başlatılacaktır.

4/1-(b) hizmetleri dikkate alınmak suretiyle 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında tarafına aylık bağlanacak sigortalıların aylık bağlanması talep tarihinde sadece 4/1-(a) ve 4/1-(c) hizmetleriyle aylığa hak kazanmış olmaları aylığın talep tarihini takip eden ay başından itibaren bağlanması için yeterli koşul olmayıp, talep tarihinde prim borçlarının bulunması bunların aylık başlangıç tarihini değiştirecektir.

Örnek 3: Örnek 2’deki sigortalının talep tarihinde 5300 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmakta olup, sadece bu hizmetlerle aylığa hak kazanmakla birlikte, 4/1-(b) hizmetlerine ilişkin prim borcunun bulunması ve borcunu talepten sonraki bir tarihte ödemesi nedeniyle borcun ödendiği tarihi takip eden ay başı olan 1.3.2018 tarihinden itibaren aylık başlayacaktır.

4/1-(b) kapsamında sigortalılığa esas faaliyeti devam eden sigortalıların talep tarihinde prim borcunun bulunması halinde, sigortalının faaliyetinin devam etmesi nedeniyle ilk talep tarihinden sonraki geçen hizmet sürelerine ait her türlü prim ve prime ilişkin borçları da dahil borçlarını ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık başlatılacaktır. Ayrıca, 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların tahsis talebinde bulunduğu tarihte 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetin devam etmesi ve prim borçlarının bulunması durumunda, prim borçlarını ödedikleri tarihe kadar 4/1-(b) kapsamında zorunlu sigortalılıkları devam ettirilecek ve söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak borcunu ödediği tarihte tahsis talebinde bulunmuş gibi kabul edilerek bu tarih itibariyle durumu (gerek aylığa hak kazanma gerekse Kanunun geçici 2. maddesinin son fıkrası gereğince aylığın bağlanacağı sigortalılık hali) yeniden değerlendirilecektir.

Örnek 4: 1.1.2018 tarihinde 4/1-(b) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalının aylığa hak kazanma koşulları  yerine gelmiş olmakla birlikte tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu bulunmakta ve ticari faaliyeti devam etmektedir. Bu sigortalının prim borcunu 3.2.2018 tarihinde ödemesi halinde borcun ödendiği tarihin tahsis talep tarihinden sonraki bir tarih olması nedeniyle, bu tarihe kadar geçen 4/1-(b) hizmetlerinin karşılığı prim borcunun da ödenmesi kaydıyla 3.2.2018 tarihine kadar geçen hizmetler de aylık hesabında dikkate alınacak, borcun ödendiği tarih itibariyle statü tespiti yapılarak hesaplanacak aylık 3.2.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

6663 sayılı Kanunla yapılan düzenleme öncesinde, ticari faaliyetine devam ederken 4/1-(b) kapsamında borcunu ödeyerek tahsis talebinde bulunan sigortalılara talep tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacak ancak, bunlardan tahsis talep tarihi ile aylık başlangıç tarihi arası ve sonrasında sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylık başlangıç tarihine kadar geçen süre için sosyal güvenlik destek primi tahakkuku aylık başlangıç tarihinde tespit edilen aylığın miktarına göre belirlenecektir. Aylıkların geç bağlanması nedeniyle yasal sürede tahsil edilemeyen sosyal güvenlik destek prim borçları için gecikme cezası ve gecikme zammı tahakkuk ettirilmeyecektir.

Örnek 5: Sigortalı 1.1.1992-31.12.2007 süresinde 4/1-(a) kapsamında çalışmış olup, 1.1.2008 tarihinden itibaren de 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 23.4.2009 tarihinde prim borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden ay başı olan 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı hakkında tahsis talebinde bulunduğu 23.4.2009 tarihi ile aylık başlangıç tarihi 1.5.2009 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanacak olup, 8 günlük sosyal güvenlik destek primi sigortalının 2009 yılı Mayıs aylığı miktarı esas alınmak suretiyle % 13 oranında kesinti yapılacaktır.

Örnek 6: Sigortalı 15.12.1989-14.1.2012 süresinde 4/1-(c) kapsamında çalışmış olup, 15.1.2012 tarihinden itibaren de 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 16.12.2014 tarihinde prim borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden ay başı olan 1.1.2015 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Söz konusu sigortalının tahsis talebinde bulunduğu tarihte 4/1-(b) kapsamında prim borcunun bulunması durumunda, aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve sigortalıya, prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işleminin yapılamadığı, prim borcunu ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacağı yönünde bilgi verilecektir. Söz konusu sigortalının borcunu 11.2.2015 tarihinde ödemesi halinde, 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri 11.2.2015 tarihine kadar dikkate alınacak ve yeni bir talep alınmaksızın borcunu ödediği tarihi takip eden ay başından (1.3.2015) itibaren aylık başlatılacaktır.

Kanunun 6663 sayılı Kanun ile değişik 30. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, Kanunun 4/1-(b) bendi hariç, Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesileceği,

6663 sayılı Kanun ile Kanunun “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (n) bendinde ise; Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında, 30. maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere, yaşlılık aylığı almaktayken bu aylıkları kesilmeksizin 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanların 4. ve 5. maddelere göre sigortalı sayılmayacakları,

hükme bağlandığından, 1.3.2016 tarihinden itibaren tahsis talep tarihinde 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetin devam etmesi halinde, sigortalılar tahsis talep tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında sigortalı sayılmayacak ve aylık başlangıç tarihinden sonra da sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacaktır.

Örnek 7: Sigortalı 1.1.1999-31.12.2015 süresinde 4/1-(a) kapsamında çalışmış olup, 1.1.2016 tarihinden itibaren de 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 25.4.2016 tarihinde prim borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden ay başı olan 1.5.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı hakkında tahsis talebinde bulunduğu 25.4.2016 tarihi ile aylık başlangıç tarihi olan 1.5.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacağı gibi belirtilen tarih aralığındaki çalışmaları zorunlu çalışma olarak da değerlendirilmeyecek, aylık başlangıç tarihinden sonra da sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacaktır.

Örnek 8: Sigortalı 1.1.1992-30.10.2011 süresinde 4/1-(a) ve 1.1.2011-14.8.2014 süresinde 4/1-(c) kapsamında çalışmış olup, 1.1.2016 tarihinden itibaren de 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam ederken 16.3.2016 tarihinde prim borcunu ödeyerek aynı gün tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya talebini takip eden ay başı olan 1.4.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır. Sigortalı hakkında tahsis talebinde bulunduğu 16.3.2016 tarihi ile aylık başlangıç tarihi olan 1.4.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacağı gibi belirtilen tarih aralığındaki çalışmaları zorunlu çalışma olarak da değerlendirilmeyecek, aylık başlangıç tarihinden sonra da sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacaktır.

Sigortalının tahsis talebinde bulunduğu 16.3.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında prim borcunun bulunduğu ve bu borcunu 12.5.2016 tarihinden ödediği varsayılırsa, tahsis talep tarihi ile prim borcunu ödediği tarihler arası 4/1-(b) kapsamında hizmet olarak alınacak ve 1.6.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanacaktır.

5.5. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olmamakla birlikte, aylık bağlama işlemleri sırasında tahsis talep tarihinden önceki sürelere ait brüt asgari ücretin iki katı tutarına kadar prim borcu olduğu tespit edilenlerin aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin aylıkları bağlanacak ve prim borçları bağlanacak aylıklardan 1/3 oranında kesilerek tahsil edilecektir.

5.12.2017 tarihinden sonra malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalılar için Yönetmelik değişikliği hükümleri uygulanacaktır.

Sigortalıların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu (cari ay prim borcu ile gecikme cezası ve gecikme zammı dahil) brüt asgari ücretin iki katı tutarına dahil olacaktır.

Tahsis talep tarihinden önceki sürelere ait brüt asgari ücretin iki katı tutarından daha fazla prim borcu olanların aylıkları ise borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından başlatılacaktır.

4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.

Örnek: 16.1.2018 tarihinde tahsis talebinde bulunan ve talep tarihi itibariyle prim borcu olmayan ancak, aylık bağlama işlemleri sırasında (1.2.2018) tahsis talep tarihinden önce vergi kaydının devam ettiği anlaşılan sigortalının 30 günlük 4/1-(b) hizmeti ve bu hizmete ilişkin prim borcu bulunduğu tespit edilmiş olup, söz konusu prim borcunun gecikme cezası ve gecikme zammı dahil brüt asgari ücretin (2018 yılı için 2.029,50 x 2 = 4.059,00 TL) iki katını geçmemesi nedeniyle, sigortalının aylığı talep tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılarak prim borçları ödenecek aylıklarından kesilerek tahsil edilecektir.

6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması

Yaşlılık aylığının kesilmesi ve yeniden bağlanmasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa bu Kanuna tabi sigortalılar ile Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre sigortalı olanlar için farklılık bulunmaktadır.

6.1. İlk Defa Kanuna Tabi Sigortalı Olanlar

Kanunun 6663 sayılı Kanun ile değişik 30. maddesi gereğince Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;

- Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi kapsamında bulunanlar hariç, Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi,

- 5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kamu idarelerinde herhangi bir kadro, pozisyon ve görevde çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihi,

- Çalışma gücünün % 40 ila % 59 arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı alanların yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp oranının % 40’ın altına düştüğünün anlaşılması halinde kontrol muayene tarihini,

takip eden ödeme dönemi itibariyle yaşlılık aylığı kesilecektir.

Ancak, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilecektir.

Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanacaktır.

Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar uygulanarak yeni aylığın başlangıç tarihi itibarıyla bulunan tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşacaktır. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29. maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadar olacaktır.

Kanunda, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sadece 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulaması öngörülmüş olmakla birlikte, 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30. maddesinde yapılan değişiklik ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar yönünden sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiştir.

2008/Ekim ay başından sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.

6.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar

Kanunun geçici 1. maddesine göre Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre bağlanan gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanacaktır.

506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan yaşlılık aylıklarının kesilmesi işlemleri Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. madde hükümlerindeki istisnalar hariç olmak üzere yine mülga kanunlardaki hükümlere göre yapılacaktır.

5335 sayılı Kanunun 30. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla;

- 4/1-(a) sigortalısı, 4/1-(a) kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hariç, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışırsa aylığı kesilecektir.

- 4/1-(a) sigortalısı, 4/1-(b) kapsamında çalışırsa aylıkları kesilmeyecek ve 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır. Ancak, 1.3.2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunmaları halinde talepte bulundukları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yaşlılık aylığı kesilecektir.

- 4/1-(b) sigortalısı, 4/1-(a) kapsamında çalışırsa sosyal güvenlik destek primine tabi olacak ve aylığı kesilmeyecektir.

- 4/1-(b) sigortalısı, 4/1-(b) kapsamında çalışmaları ve talepte bulunmaları halinde 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primine tabi olup, aylıkları kesilmeyecektir. Ancak 1.3.2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunmaları halinde talepte bulundukları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren yaşlılık aylığı kesilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 veya mülga 2926 sayılı kanunlara tabi sigortalılardan Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası gereği çalışma gücünün % 40 ila % 59 arasında kaybedilmesi nedeniyle yaşlılık aylığı bağlananların, yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma gücündeki kayıp oranının % 40’ın altına düştüğünün anlaşılması halinde, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle yaşlılık aylığı kesilecektir.

Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. maddesi gereğince, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler; 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak üzere hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir.

Buna göre;

- 2008/Ekim ay başı ila 1.3.2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunan sigortalıların yaşlılık aylıklarından ve malullük aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1.3.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. 6663 sayılı Kanunla değişik geçici 14. madde uygulamasında, Kanunun “Sigortalı sayılanlar” başlıklı maddesinin birinci fıkrasına anılan Kanunla eklenen (n) bendi gereğince 1.3.2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

- 2008/Ekim ay başı ila 1.3.2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1.3.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1.3.2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1.3.2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecektir.

6.3. Aylık Kesildikten Sonra Yeniden Çalışmaya Başlayanların Hizmetlerinin Değerlendirilmesi

Kanunun geçici 2. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile geçici 2. madde hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanların yeni aylıklarının, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasına göre hesaplanacağı öngörülmüştür.

Kanunun 6663 sayılı Kanunla değişik 30. maddesinin üçüncü fıkrasının;

- (a) bendinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra; 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesileceği, bunlardan Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80. maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81. madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacağı, yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanacağı, yeni aylığın, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşacağı, emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylığın, talep tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29. maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadar olacağı,

- (b) bendinde ise, 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesileceği, bu sigortalılar hakkında bu fıkranın (a) bendi hükümlerinin uygulanacağı,

öngörülmüştür.

Bu çerçevede; 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ilk defa 2008/Ekim öncesi veya sonrası sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın, 4/1-(c) sigortalıları için ise 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların yaşlılık aylığı almakta iken aylıkları kesilmek suretiyle diğer statüler kapsamında çalışmaları halinde, çalışmaları ilk aylık bağlanan statüde değerlendirilerek 30. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri gereğince yeniden hesaplanacaktır.

Ancak, bu uygulama 4/1-(a) ve ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı almakta iken Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar yönünden ilk defa 1.3.2016 tarihinden itibaren bu kapsamda yaşlılık aylığını kestirerek çalışanlar için söz konusu olabilecektir.

6.4. 5335 Sayılı Kanun Kapsamında Çalışmaya Başlayanların Aylık Kesildikten Sonraki Hizmetlerinin Değerlendirilmesi

5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin;

- İkinci fıkrası; “Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.”

- Üçüncü fıkrası, “Diğer kanunların emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin atanmaya, çalıştırılmaya veya görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 11. maddesine göre 1.1.2005 tarihinden önce alınmış Bakanlar Kurulu kararları uygulanmaz.”

hükümlerine amir olup, yine anılan maddenin dördüncü fıkrasında; bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinin;

- Cumhurbaşkanlığına seçilenler,

- Dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar,

- Yasama Organı üyeliğine seçilenler,

- Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar,

- Sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler,

- Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),

- Vakıf üniversitelerinde görev alanlar,

- Özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler,

- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 60. maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar,

- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 36. maddesi kapsamında istihdam edilen ihtiyat pilotlar ile Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı birimlerinde personel ve askeri öğrenci temin faaliyetine yönelik hizmetlerin yürütülmesi için görevlendirilen emekli subay ve astsubaylar,

- 442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucuları,

hakkında uygulanmayacağı öngörülmüştür.

5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aylıkların kesilmesi ile ilgili olup, aylığın kesilmesi konusunda ikinci ve üçüncü fıkralardaki hükümlere göre işlem yapılacaktır.

İşyerlerinin 5335 sayılı Kanun kapsamında olup olmadıkları hususunda tespit işlemi kamu kurum ve kuruluşlarının kendisine ait olup, tespit işlemiyle ilgili olarak sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince tereddüt yaşanması halinde Genel Müdürlükle yazışma yapılarak işlemler sonuçlandırılacaktır.

6.4.1. Aylığın Kesilme Tarihinin Belirlenmesi ve Yeniden Bağlanmasında Aranacak Şartlar

4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.

Ancak, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları, 2008/Ekim ay başından önce bağlanan yaşlılık aylıkları için çalışmaya başladığı gün, 2008/Ekim ay başından sonra bağlanan yaşlılık aylıkları ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

6385 sayılı Kanunla 5335 sayılı Kanunun 30. maddesine, “İkinci fıkraya göre emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilenlerin sigortalılıklarının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkları yeniden bağlanır.” fıkrası eklenmiştir.

Buna göre, Kurumumuzdan yaşlılık veya emekli aylığı alanlardan 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı kesilen sigortalıların söz konusu çalışmalarının sona ermesi durumunda, yazılı müracaat şartı aranmaksızın sigortalılıklarının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi olarak kabul edilerek, aylıkları bu tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden bağlanacaktır.

6.4.2. Aylık Bağlanacak Statü ve Aylık Hesabı

6.4.2.1. 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa sigortalı olanların 5335 sayılı Kanun kapsamında aylıkları kesildikten sonra Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında geçen hizmetler Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrası gereği kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.

6.4.2.2. 2008/Ekim ay başından önce Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta olanlar ile bu tarihten önce sigortalı olup, Kanunun geçici 2. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanarak, 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında aylıkları kesilenlerden Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(c) bendine tabi sigortalı olanların sigortalılıklarının sona erdiği tarih, yazılı istek tarihi olarak kabul edilecektir. Söz konusu sigortalıların aylık kesildikten sonra Kanunun 4/1-(a) veya 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) bendi kapsamında geçen hizmetleri, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrası gereği kısmi aylığın hesabında değerlendirilecektir. Diğer bir ifadeyle, aylık bağlanan statü ile aylık bağlandıktan sonra çalışılan statünün farklılığı halinde de, farklı statüde geçen hizmetler, kesilen aylığın statüsü değiştirilmeksizin kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.

Örnek 1: Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 15.10.2017 tarihinde kamuya ait işyerinde 4/1-(c) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 14.11.2019 tarihinde görevinden ayrılmıştır. Bu durumda sigortalının tahsis talep tarihi 14.11.2019 olarak kabul edilecek ve 4/1-(c) kapsamında geçen hizmetleri Kanunun 30. maddesi gereğince kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.

Örnek 2: 1.7.2007 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1.8.2008 tarihi itibariyle kamuya ait işyerinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 24.4.2018 tarihinde işten ayrılmıştır. Sigortalının tahsis talep tarihi 24.4.2018 olarak kabul edilecek ve 4/1-(a) kapsamında geçen hizmetleri Kanunun 30. maddesi gereğince kısmi aylığın hesabında dikkate alınacaktır.

6.4.2.3. Aynı anda hem kamu kuruluşunda 4/1-(a) kapsamında, hem de özel sektörde çalışan 4/1-(a) emeklisinin kamu işyerinden ayrılması durumunda ayrılış tarihi itibariyle özel sektördeki primlerinin tercihi doğrultusunda sosyal güvenlik destek primine dönüştürülmesi ve aylığının işten ayrılışını takip eden ödeme dönemi itibariyle hesaplanması gerekmektedir.

Örnek: Kamu kurumunda 4/1-(a) statüsünde çalışan 4/1-(a) emeklisi aynı zamanda özel sektörde tüm sigorta kollarına tabi çalışmaktadır. Tahsis numarasının son rakamı “0”dır. Sigortalı 5.9.2012 tarihinde kamu işyerinden ayrılmıştır. Bu durumda;

- Sigortalının özel sektör işyerindeki çalışma tercihi sosyal güvenlik destek primi ödemek yönünde ise, kamu işyerinden ayrıldığı tarih aylık bağlama talep tarihi olarak kabul edilip, aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi olan 26.9.2012 tarihi itibariyle hesaplanacak ve sigortalı tahsis talep tarihinden sonraki gün olan 6.9.2012 tarihi itibariyle sosyal güvenlik destek primine tabi olacaktır.

- Sigortalının özel sektör işyerindeki çalışma tercihi tüm sigorta kollarına prim ödemek yönünde ise, kamu işyerinden ayrıldığı tarih her ne kadar tahsis talep tarihi olarak kabul edilse bile, 6.9.2012 tarihi itibariyle tüm sigorta kollarına tabi çalıştığından, aylığın başlayacağı 26.9.2012 tarihi itibariyle işten ayrılma koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda sigortalıya aylık bağlanmayacaktır.

6.4.2.4. Kamu işyerinde 4/1-(a) bendine tabi çalışmaya başlayan 4/1-(a) emeklisinin işten ayrılıp, aylığının başlatılacağı tarihten önce yine özel sektör işyerinde tüm sigorta kollarına tabi çalışması halinde aylıkları başlatılmayacak ve özel sektör işyerinden ayrılıp tahsis talebinde bulunması halinde, talep tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren hesaplanarak aylıkları ödenecektir.

Örnek: 4/1-(a) kapsamında 1.2.2007 tarihinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanan ve tahsis numarasının son rakamı “7” olan sigortalı 1.5.2007 tarihinde kamu kurumunda 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamış ve 1.9.2007 tarihinde de işten ayrılmıştır. Ancak sigortalı, aylığının başlatılacağı 18.9.2007’den (işten ayrılış tarihini takip eden ödeme dönemi) önce 3.9.2007 tarihinde bu defa özel sektör işyerinde tüm sigorta kollarına tabi yeniden çalışmaya başlamıştır. Bu durumda, aylıklarının başlayacağı tarihte tüm sigorta kollarına tabi çalışmalarının devam etmesi nedeniyle işten ayrılma koşulu gerçekleşmemiş olduğundan aylık bağlanmayacaktır.

6.4.2.5. 4/1-(a) emeklisinin farklı tarihlerde birden fazla kamu kurum veya kuruluşunda 4/1-(a) kapsamında çalışması halinde, işe giriş tarihlerine göre sadece çalıştıkları sürelerde borç kaydı yapılacak, işten ayrıldıkları tarihleri takip eden ödeme dönemleri itibariyle aylık tutarları yeniden hesaplanacaktır.

Örnek: Sigortalı 20.5.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş ve tarafına 1.6.2006 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Tahsis numarasının son rakamı “3” tür. Sigortalının birinci kamu kurumunda 12.8.2008-14.7.2009, ikinci kamu işyerinde 15.1.2011-30.8.2011, üçüncü kamu işyerinde ise 12.5.2012-30.12.2012 süresinde çalıştığı bugün itibariyle tespit edilmiştir. Bu durumda sigortalıya;

- Birinci işyerinden dolayı, 12.8.2008-19.7.2009, ikinci işyerinden dolayı, 15.1.2011-19.9.2011, üçüncü işyerinden dolayı ise 12.5.2012-19.1.2013 sürelerinde yersiz ödenen tutarlar için borç çıkartılacak,

- Birinci işyerinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi ile ikinci işyerinde çalışmaya başladığı tarihler arasında, ikinci işyerinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi ile üçüncü işyerinde çalışmaya başladığı tarihler arasında ve üçüncü işyerinden ayrıldıktan sonraki ödeme döneminden (20.1.2013) itibaren aylıkları ödenecektir.

6.5. Aylığa Hak Kazanma Koşullarının Oluşmadığının Aylık Bağlandıktan Sonra Tespit Edilmesi ve Aylığın Tekrar Başlaması

6.5.1. Kurumumuza tahsis talebinde bulunan 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarının talep tarihi itibariyle Kanunda öngörülen aylık bağlama koşullarını yerine getirip getirmediklerine bakılarak aylık bağlama işlemleri gerçekleştirilmekte, bu koşulların oluşmadığının daha sonra tespit edilmesi halinde ise, sigortalıya ödenen aylıklar başlangıç tarihi itibariyle iptal edilerek yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilmektedir.

Bu sigortalıların yeniden aylık bağlanması talebinde bulunmaları halinde, aylığa hak kazanma koşullarının oluşması koşuluyla, aylık bağlanması talep tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar bağlanmaktadır.

4/1-(c) sigortalısı olarak görev yapmakta iken emekliye sevk edilmesi üzerine, görevleriyle ilişikleri kesilerek emekli aylığı bağlananların, aylık bağlandıktan sonra aylık bağlama koşullarının (yaş ve hizmet) oluşmadığının anlaşılması halinde ise, emeklilik işlemleri iptal edilerek yersiz ödenen emekli aylıkları borç çıkarılarak, göreve iade edilecektir.

Aylığa hak kazanma koşulları yerine gelmediği halde sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan ve Kurum hatası (hizmetlerin karışması, hizmet çakışmalarının daha sonra fark edilerek hizmet iptallerinin yapılması, yaş, prim gün sayısı veya sigortalılık süresinin yanlış tespit edilmesi vb.) nedeniyle yanlış aylık bağlandığının sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecek olmakla birlikte,

- Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının tespit edilmesinden önce, aylığa hak kazanma koşullarının oluştuğunun anlaşılması durumunda, bu koşulların yerine geldiği tarihi takip eden ay başından itibaren yeniden talep şartı aranmaksızın aylıkları bağlanacaktır.

- Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının tespit edilmesinden sonra aylığa hak kazanma koşullarının oluşması durumunda, yeniden tahsis talebinde bulunması halinde aylık bağlanacaktır.

Hizmet birleştirmesi yapılarak aylık bağlanan, ancak Kurumun hatalı işlemleri sonucu yanlış statüde aylık bağlandığı tespit edilen sigortalıların, farklı statüde geçen hizmet sürelerinin tahsis talep tarihinden önce olması şartıyla, mevcut tahsis talebi diğer statüler için de geçerli sayılacağından, yanlış statüde bağlanan aylığın iptal edilerek, aylığa hak kazandığı statüdeki hak kazanma şartlarının yerine gelmesi halinde, yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın, sigortalıya aylığa hak kazanma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden ay başı itibariyle yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Ayrıca, fazla ve yersiz ödenmelerle ilgili olarak da Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem yapılacaktır.

6.5.2. Aylık Bağlandıktan Sonra Prim Borcu Olduğu Tespit Edilenler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar için tahsis talep tarihinden, ölen sigortalılar için ise ölüm tarihinden önceki sürelere ilişkin miktarına bakılmaksızın prim borcu olduğu aylık bağlandıktan sonra tespit edilenlerden; söz konusu süreleri aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olanlar için tahsis talep tarihi ya da ölüm tarihi itibariyle yeniden aylık hesaplanacak, dikkate alınmış olanlar için ise aylıkların ödenmesine devam edilecektir. Bu durumda olanların aylıkları durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin prim borçları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Tahsis talep tarihinden önce sigortalılığı sona erenlerden, aylık bağlamaya esas hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunduğunun aylık bağlandıktan sonra anlaşılması halinde, sigortalıların aylıkları durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeksizin, eksik prim tutarları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Aylık bağlama işlemleri sırasında gerek sigortalılar tarafından beyan edilmemesi gerek Kurum tarafından yeterli kontrollerin yapılmaması gerekse herhangi bir nedenle hizmetin tahsis talep tarihinde Kurum kayıtlarına işlenmemesi nedenleriyle tespit edilemeyen tahsis talep tarihinden önceki sürelere ait hizmetler ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu olan sigortalıların aylıkları ise, aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olan söz konusu hizmet süreleri de dikkate alınarak tahsis talep tarihi ya da ölüm tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecek olup, aylıklar durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Ayrıca, yeniden yapılacak aylık hesabına göre aylığın değişmesi durumunda Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Örnek 1: 1.8.2016-30.6.2017 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında hizmetleri bulunan sigortalı, söz konusu hizmetlere ilişkin prim borcunu tahsis talep tarihinden önce ödemiş ve 20.12.2017 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ancak, 2018 yılı Ocak ayında söz konusu hizmetlere ilişkin primlerin eksik tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sigortalının aylığı durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylığından kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Örnek 2: Sigortalının tahsis talebinde bulunduğu 31.10.2009 tarihinden önce 1.1.1998-25.8.2003 süresinde 2925 sayılı Kanun kapsamında hizmeti ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunduğu aylık bağlama işleminden sonra 20.12.2017 tarihinde tespit edilmiştir. Bu durumda, aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olan söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak sigortalının aylığı tahsis talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecek olup, aylığı durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylığından kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Örnek 3: 1.11.2011 tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı başlayan ve ticari faaliyetine devam edeceğini beyan ederek 12.3.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunan sigortalının, tahsis talep tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin prim borcunun bulunduğu, aylık bağlama işlemleri tamamlandıktan sonra (22.12.2017) anlaşılması halinde, prim borcu ödenmekte olan aylığından kesilmek suretiyle tahsil edilecek olup, söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak tahsis talep tarihi itibariyle aylık yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecektir.

6.5.3. Sigortalıların tahsis talebinde bulundukları tarihte işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecektir. Ancak, söz konusu sigortalıların işten ayrıldıkları tarihe kadar geçen hizmetleri dikkate alınarak aylıkları yeniden hesaplanacak ve işten ayrılma koşulunun yerine geldiği tarihi takip eden ay başından itibaren talep şartı aranmaksızın aylıkları yeniden başlatılacaktır.

6.6. Çalışma Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi uyarınca, yaşlılık aylığı almakta iken, aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilenler hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacaktır. Ancak, sigortalıların çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem yapılacaktır.

Söz konusu sigortalılardan işten ayrılmış olanlardan yeni bir talep alınmaksızın yaşlılık aylıkları, sigortalılığın sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek, bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle Kanunun 30. maddesine göre yeniden hesaplanarak bağlanacaktır.

Örnek: 1.11.2016 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 1.4.2017-30.6.2017 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunduğu 20.12.2017 tarihinde tespit edilen sigortalının, sigortalılığının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek, Kanunun 30. maddesi gereğince aylık hesabı yapılacak ve aylığı bu tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren başlatılacaktır. Fazla ve yersiz ödemelerle ilgili olarak, sigortalının çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sadece çalıştığı sürelere ödenen aylıklara ilişkin borç kaydı yapılacaktır.

6.7. Aylık Bağlandıktan Sonra Prim Ödeme Gün Sayısı Eksik Olduğu Tespit Edilenler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesinde;

5.12.2017 tarihinden önce Kanuna veya ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylık bağlanmış olanlardan, tahsis talep veya ölüm tarihi itibariyle ilgili kanunlarında öngörülen aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan nedenlerle yerine gelmediği daha sonra anlaşılan eksik hizmet sürelerinin;

a) Kanuna veya 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılacak süresi olanlar için borçlanma talep tarihinde Kanunun 82. maddesine göre tespit edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden eksik hizmet süresi kadar borçlandırılmak,

b) (a) bendi kapsamında borçlanılacak süresi olmayanlar ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlayamayanlardan; tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği tarih arasında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunanların eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilmek,

c) (a) ve (b) bendi kapsamında süresi olmayanlardan; isteğe bağlı sigortalılık, 2925 sayılı Kanun, Kanunun ek 5. maddesi ile ek 9. maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki sigortalılıkları tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erenlere, eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar belirtilen kapsamdaki sigortalılıkları devam ettirilmek,

suretiyle tamamlattırılacağı öngörülmüştür.

Eksik hizmet süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde aylıklar tespit tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle durdurulacak ve bu şekilde aylığı durdurulanlardan bu madde kapsamında olup olmadıklarının değerlendirilebilmesini teminen talep alınacaktır.

Aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı koşulunun yerine gelmediği tespit edilen sigortalı hakkında öncelikle, eksik hizmet sürelerinin bu madde kapsamında tamamlatılması durumu değerlendirilecektir. Bu madde kapsamında tamamlatılacak süre olmaması durumunda ise sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecek ancak, aylığa hak kazanma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden ay başından itibaren tespit tarihinden önce aylığa hak kazanma koşullarının oluştuğunun anlaşılması kaydıyla tahsis talep şartı aranmaksızın aylıkları bağlanacaktır.

Ölüm aylıklarında, aktif ölüm için ilgili kanunlarında aranan prim ödeme gün sayısı şartının yerine gelmediği durumlarda bu madde kapsamında hizmet süresi tamamlatılacak olup, yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak sahipleri, ölüm aylığı bağlanması için gereken gün sayısının yerine getirilmiş olması şartıyla eksik hizmet süresini tamamlamaya zorlanmayacaktır.

Hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında sonradan tespit edilen eksik hizmet süresinin tamamlanması, ölüm tarihinden sonrasına ilişkin hizmet oluşturulamayacağından sadece borçlanma suretiyle yapılacaktır. Ancak, borçlanma yapılarak hizmet süresinin tamamlatılmasında Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükümler dikkate alınacaktır.

Örnek: 21.11.2015 tarihinde ölen sigortalının 7 yıl sigortalılık süresi ve 980 gün prim ödeme gün sayısı bulunması nedeniyle hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanmıştır. Ancak, ölen sigortalının 980 günlük hizmeti içerisinde 180 günlük hizmetin başka bir sigortalıya ait olduğu tespit edilmiş ve prim ödeme gün sayısı 800’e düşmesi nedeniyle 900 gün prim ödeme şartı kaybedilmiştir. Bu durumda hak sahiplerinin 540 günlük askerlik süresini borçlanabilecekleri, ölüm aylığı bağlanmasında borçlanılan süreler 900 gün hesabında dikkate alınmadığından, borçlanılan süre ile 1800 gün prim ödeme şartı yerine gelmemesi nedeniyle hak sahiplerine bağlanan aylıklar kesilecektir.

Hizmet süresi eksikliğinin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.

6.7.1. Kanuna veya 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılacak süresi olanlar, borçlanma talep tarihinde Kanunun 82. maddesine göre tespit edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden tespit edilen eksik hizmet süresi kadar borçlandırma yapılmak suretiyle eksik hizmet süreleri tamamlatılacaktır. Bu sigortalılar için yeni bir aylık hesabı yapılmayacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecektir. Borçlanılacak süreler sadece prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.

Borçlanma suretiyle eksik prim ödeme gün sayısının tamamlatılmasında, yeniden bir aylık hesabı yapılmayacağından, sigortalılar ilk aylık bağlanan toplam prim ödeme gün sayısını tamamlayacak süre kadar borçlandırılacaktır.

Örnek: 14.9.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 1.10.2010 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının, 1.6.2017 tarihinde isim benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı tespit edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 200 günlük hizmetinin silinmesi gerektiği anlaşılmıştır. Askerlik yaptığı süreyi borçlanabileceği anlaşılan sigortalının eksik hizmet süresi, askerlik borçlanması talep dilekçesi alınarak prime esas kazanç alt sınırı üzerinden 200 gün askerlik borçlanması yaptırılarak tamamlatılacak, yeni bir aylık hesabı yapılmaksızın ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeksizin aylıkları ödenmeye devam edecektir.

6.7.2. Borçlanılacak süresi olmayanlar ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlayamayanlardan; tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği tarih arasında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunanlara eksik hizmetin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilecektir.

Bu kapsamda hizmet verilecek sürelerin tespitinde;

- Sigortalının aylık bağlandıktan sonra gerek ödenmekte olan aylıklarından kesinti yapılmak, gerekse 1479 sayılı Kanunun ek 20. maddesi kapsamında tahsil edilmek suretiyle sosyal güvenlik destek primine tabi olunan süreler ile Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışılan süreler,

- Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince sigortalı sayılmayanlardan, Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında faaliyeti devam edenlerin söz konusu süreleri,

esas alınacaktır.

Eksik hizmet süresi tamamlanırken hizmetlerin geçtiği döneme göre değerlendirme yapılarak, söz konusu hizmetlerle birlikte eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle statü değişikliği yapılmaksızın yeniden aylık hesabı yapılacak olup, aylık hesabında söz konusu hizmetlere ilişkin prim ödeme gün sayıları ve kazançları değerlendirilecektir.

Bu kapsamda, borçlanma ve hizmet verme veya sadece hizmet verme yoluyla eksik prim ödeme gün sayısını tamamlayan sigortalıların, bu sürelerinin öncelikle borçlanma yaptırılması ve kalan gün sayısının hizmet verme yoluyla tamamlatılması gerekmektedir. Eksik hizmet süresinin tamamlatılmasında, ilk aylık bağlanan toplam prim ödeme gün sayısı yerine, aylığa hak kazanma koşulları için aranan prim ödeme gün sayısının yerine getirilmiş olması yeterli kabul edilecektir.

Borçlanma ve hizmet verme yoluyla eksik prim ödeme gün sayısını tamamlayan sigortalılara yeniden yapılacak aylık hesabında, borçlanma süreleri sadece prim ödeme gün sayısı, hizmet verilen süreler ise gün ve kazanç olarak değerlendirilecektir.

Örnek 1: 14.9.2015 tarihli tahsis talebine istinaden 1.10.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının hizmetlerine, isim benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı 1.9.2017 tarihinde tespit edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 300 günlük hizmetinin silinmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sigortalının askerlik hizmetini aylık bağlanmadan önce borçlandığı ve borçlanılacak başka bir hizmetinin bulunmadığı, ancak 1.5.2016-1.6.2017 tarihleri arasında vergi mükellefiyet süreleri bulunan ancak, Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince sigortalı sayılmayan sürelerinin olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, aylık bağlanabilmesi için gerekli olan 200 günlük eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilecek ve eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanacak olup, yapılacak hesaplamada devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak değerlendirilecektir.

Örnek 2: 14.9.2016 tarihli tahsis talebine istinaden 1.10.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tarafına 9100 prim ödeme gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının hizmetlerine, isim benzerliği nedeniyle başka bir sigortalının hizmetinin karıştığı 1.9.2017 tarihinde tespit edilerek hizmetlerin ayrıştırılması sonucu 500 günlük hizmetinin silinmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sigortalının askerlik hizmetinin 300 gününü aylık bağlanmadan önce borçlandığı ve 240 günlük borçlanılacak süresinin bulunduğu ve 1.5.2016-1.6.2017 tarihleri arasında vergi mükellefiyet süreleri bulunan ancak, Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince sigortalı sayılmayan sürelerinin olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, aylık bağlanabilmesi için gerekli olan 9000 prim ödeme gün sayısının tamamlanması için sigortalı öncelikle 240 günlük askerlik hizmetini borçlanacak, 160 günlük eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar 4/1-(b) kapsamında hizmet verilecek ve eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanacak olup, yapılacak hesaplamada borçlanma süreleri sadece gün sayısı, devam eden sigortalılık süreleri ise gün ve kazanç olarak değerlendirilecektir.

Örnek 3: 1.2.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında 5400 gün prim ödeme gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan ve 400 günlük hizmeti 4/1-(a) kapsamındaki hizmetleriyle çakışması nedeniyle 1.1.2018 tarihinde iptal edilen sigortalının, 1.4.2016-31.12.2016 tarihleri arasında şirket ortaklığının devam ettiği tespit edilmiştir. Ancak, sigortalının Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi kapsamındaki 270 günlük süreyle aylık bağlama şartlarını yerine getiremediğinden ve borçlanmaya esas süresi de bulunmadığından aylığının yeniden bağlanmasına imkan bulunmamaktadır.

6.7.3. “6.7.1.” ve “6.7.2.” maddeleri kapsamında süresi olmayanlar ile bu kapsamlardaki süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlayamayanlardan; isteğe bağlı sigortalılık, 2925 sayılı Kanun, Kanunun ek 5. ve ek 9. maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki sigortalılıkları tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erenlerin eksik hizmet süreleri, eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar belirtilen kapsamdaki sigortalılıkları devam ettirilmek suretiyle tamamlatılacaktır.

Yukarıda belirtilen hükümler kapsamında sigortalılıklarını aylığa hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı koşulunu yerine getirmeleri nedeniyle istekle sona erdirdikten sonra yazılı istekte bulunup aylık bağlananlardan, eksik hizmet süresi olduğu tespit edilenler hakkında da istekle sona erdirilen sigortalılıkları tahsis talep tarihinden sonra eksik hizmet süresi kadar devam ettirilecektir.

Bu madde kapsamında olan sigortalıların durumları öncelikle "6.7.1" maddesi kapsamında incelenecek, bu madde kapsamında borçlanılacak sürenin olmaması ya da bu süreyle eksik hizmet süresinin tamamlanamaması halinde eksik kalan süre için "6.7.2" maddesi kapsamında hizmeti olup olmadığı değerlendirilecek, bu kapsamda hizmeti olmakla birlikte eksik hizmet süresinin tamamlanamaması durumunda ise bu defa "6.7.2" kapsamında verilen hizmet süresinin sona erdiği tarihten başlamak üzere tahsis talep tarihi itibariyle sona erdirilen sigortalılık statüsü devam ettirilmek suretiyle eksik hizmet süresi tamamlatılacaktır.

Söz konusu hizmetlerle birlikte eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle statü değişikliği yapılmaksızın yeniden aylık hesabı yapılacak olup, aylık hesabında söz konusu hizmetlere ilişkin prim ödeme gün sayıları ve kazançları dikkate alınacak, borçlanma süreleri ise sadece prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.

Örnek: 1.1.2010 tarihinde Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı iken tarafına malullük aylığı bağlanan, 1.6.2017 tarihinde hizmet çakışması nedeniyle iptal edilen 200 gün 4/1-(a) kapsamındaki hizmeti nedeniyle aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının gerçekleşmediği anlaşılan sigortalının, tahsis talep tarihi itibariyle sonlandırılan ek 5 kapsamındaki sigortalılığı devam ettirilerek eksik hizmet süreleri tamamlatılacak, devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak dikkate alınarak eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle statü değişikliği yapılmaksızın yeniden aylık hesaplanacaktır.

6.7.4. Eksik hizmet süresinin Yönetmeliğin geçici 35. maddesinin birinci fıkrasının;

- (b) bendi kapsamında tamamlatılması durumunda tahakkuk edecek borç tutarı talep tarihinde yürürlükte olan prime esas günlük kazanç alt sınırının % 34,5’i,

- (c) bendi kapsamında tamamlatılması durumunda tahakkuk edecek borç tutarı, talep tarihindeki prime esas günlük kazanç alt sınırı ve devam ettirilen sigortalılık statüsü için aranan prim oranı,

esas alınarak belirlenecektir.

“6.7.2.” ve “6.7.3.” maddeleri kapsamında verilen sürelerin aylık hesabında değerlendirilmesinde, hizmetin verildiği ilgili dönemdeki gün sayısı 30 gün, prime esas aylık kazanç ise ilgili dönemde yürürlükte olan prime esas kazancın alt sınırı olarak kabul edilecektir. Ancak, gerek borç tutarının belirlenmesinde gerekse ilgili döneme gün ve kazanç verilmesinde 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı devam ettirilenlerin gün sayısı 15 gün olarak dikkate alınacaktır. Kanunun geçici 16 maddesi ile geçici 29. maddesi kapsamında olanlara ise verilen hizmet süreleri karşılığı tahakkuk ettirilecek borç tutarı, anılan maddelerde hizmetin verildiği dönem için belirlenmiş olan gün sayısı üzerinden hesaplanacak, ilgili dönemin gün sayısı 30 gün olarak, prime esas kazanç ise borç tahakkuku yapılan gün sayısı üzerinden belirlenecektir.

Eksik hizmet sürelerine ilişkin gerek hizmet verilmek gerekse aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erdirilen sigortalılıkları devam ettirilmek suretiyle tahakkuk ettirilecek olan prim asılları ile borçlanma tutarları, öncelikle birikmiş aylıktan mahsup edilecek ve kalan tutar Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklardan kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Yönetmeliğin geçici 35. maddesi kapsamında eksik hizmet süreleri tamamlanan sigortalılara yapılan yersiz ödemeler, son aylık ödenen tarihten eksik hizmet süresi kadar geriye gidilerek tespit edilecek sürede yapılmış olan ödemeler dikkate alınarak belirlenecek ve Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Örnek 1: 1.1.2012 tarihinde Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı iken tarafına yaşlılık aylığı bağlanan, hizmet çakışması nedeniyle iptal edilen 200 gün 4/1-(a) kapsamındaki hizmeti nedeniyle aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının gerçekleşmediği 1.6.2017 tarihinde anlaşılan ve en son 2017/Haziran dönemi aylığı ödenen sigortalının, tahsis talep tarihi itibariyle sonlandırılan ek 5 kapsamındaki sigortalılığı devam ettirilerek eksik hizmet süreleri tamamlatılacak, devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak dikkate alınarak eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanacaktır. Bu durumda, son aylık ödenen 17.6.2017 ödeme döneminden geriye doğru 200 gün (6 ay 20 gün) gidilerek tespit edilecek 27.11.2016 tarihini takip eden ödeme döneminden (17.12.2016) sonraki fazla ve yersiz ödemeler Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Ancak, 5.12.2017 tarihinden önce aylıkları kesilerek Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre yersiz ödenen tutarların tamamı tahsil edilmiş olanlar ile tahsil süreci devam edenlerin ödemiş oldukları tutarlar bu madde kapsamında hesaplanan yersiz ödeme tutarından fazla ise iade ve mahsup edilmeyecektir.

5.12.2017 tarihinden önce aylıkları kesilerek yersiz ödeme çıkarılmış olan sigortalıların eksik hizmet sürelerinin “6.7.1.” madde kapsamında sadece borçlanma suretiyle tamamlanması durumunda yeniden aylık hesabı yapılmayacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecek olmakla birlikte, bunların aylıkları 5.12.2017 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren ödenecektir.

Eksik hizmet süresinin “6.7.2.” ve “6.7.3.” maddeler kapsamında 5.12.2017 tarihinden önce tamamlanması durumunda eksik hizmet süresinin tamamlandığı tarih itibariyle aylıklar yeniden hesaplanacak olup, hesaplanan aylık 5.12.2017 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren ödenecektir.

Örnek 2: 5448 prim ödeme gün sayısı üzerinden 1.10.2005 tarihinden itibaren aylık almakta iken 20.5.2017 tarihinde hizmet çakışması nedeniyle prim ödeme gün sayısının 300 gün eksildiği tespit edilen sigortalıya Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında 18.000,00 TL fazla ve yersiz ödeme yapılmıştır.

Sigortalının 300 gün askerlik borçlanması yaparak eksik prim ödeme gün sayısını tamamlaması halinde, en son aylık ödenen tarihten borçlanılan süre kadar (10 ay) geri gidilerek 10.000 TL fazla ve yersiz ödeme bulunmaktadır. Buna göre sigortalının;

- 18.000 TL tutarındaki yersiz ödeme tutarının tamamının ödenmiş olması durumunda, yeniden borç kaydı oluşturulmayacak ve fazla tahsil edilen tutarlar iade edilmeyecektir.

- 10.000 - 18.000 TL arasında ödeme yapılmış olması durumunda, fazla tahsil edilen tutarlar iade edilmeyecek, 10.000 TL üzerinde yapılan ödeme ile 18.000 TL arasındaki borç tutarı terkin edilecektir.

- 10.000 TL’nin altında ödeme yapılmış olması durumunda ise, 10.000 TL’den eksik kalan tutar aylıklardan kesilerek tahsil edilecek ve bu tutarın üzerinde kalan borç terkin edilecektir.

6.8. İş Akitleri Feshedilen veya Görevlerine Son Verilen Sigortalılardan Mahkeme Kararıyla Görevlerine İade Olunanların Aylıklarının Kesilmesi ve Yeniden Başlatılması

4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesine göre, iş akdi feshedildikten sonra geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli olmadığının mahkeme kararıyla tespit edilmesi halinde, sigortalının, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar ödenen ücret ve diğer haklardan tüm sigorta kollarına ait primler kesilmektedir. Bunlardan özel sektörde çalışmakta iken mahkeme kararı alınana kadar geçen sürede Kurumumuzdan aylık talebinde bulunan ve taraflarına yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla, Devredilen SSK Tahsisler Daire Başkanlığının 7.9.2005 tarihli ve 12-149 Ek sayılı Genelgesi ile tahsis talebinde bulunup tercihlerini aylıkların devamı yönünde kullananların, aylık bağlanması talep tarihinden geçerli olmak üzere sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmaları uygun görülmüş, yine aynı Genelgede bu durumda olanlardan kamu işyerlerinde çalışanlar için 5335 sayılı Kanun gereği aylıklarının başlangıç tarihi itibariyle kesilmesi gerektiği talimatlandırılmıştır.

Ancak, kamu sektöründe çalışırken yukarıda açıklandığı şekilde iş akitleri feshedilen ve Kurumumuzca taraflarına yaşlılık aylığı bağlanıp daha sonra mahkeme kararıyla görevlerine iade olmaları nedeniyle taraflarına dört aya kadar hizmet kazandırılanlardan 5335 sayılı Kanun gereği aylıkları başlangıç tarihi itibariyle kesilenler hakkında, söz konusu sigortalıların iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten sonra fiili çalışmalarının bulunmaması ve iş akdinin feshedildiği tarihten sonra işten ayrılma şartının gerçekleşmiş olduğu göz önüne alındığında mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla; 1.1.2005 tarihinden sonraki süreler için aylık bağlananlardan yeniden çalışmaya başlamayanların;

- Aylık başlangıç tarihleri mahkeme kararıyla hizmet kazandırılan 4 aylık süreye tekabül edenlerin bu sürede ödenen aylıklarının kesilmesi,

- Sigortalılara hizmet kazandırılan 4 aylık süreyi takip eden ay başından itibaren talep alınmaksızın aylık bağlanması,

- Sigortalıların yapılan yersiz ödemelerde herhangi bir kasıt ve kusurunun olmaması nedeniyle yersiz ödenen aylıkların 1/4 oranında aylıklardan kesilmesi,

gerekmektedir.

Örnek: Sigortalı bir kamu kurumu olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde çalışmakta iken 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesine göre 28.12.2004 tarihinde iş akdi sona erdirilmiştir. Sigortalı işe iade edilmesi talepli dava açmış aynı zamanda 14.1.2005 tarihli talep dilekçesi ile Kurumumuzdan yaşlılık aylığı talebinde bulunmuş ve tarafına 15.1.2005 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır.

Mahkeme tarafından sigortalı hakkında görevine iade ve mahkeme kararının kesinleştiği ve çalıştırılmadığı 4 aylık süreye ilişkin ücret ödenmesine karar verilmiş ve söz konusu karar gereğince işveren tarafından iş akdinin sona erdirildiği tarihten itibaren 4 aylık süreye ilişkin Kuruma tüm sigorta kollarına tabi prim yatırılmıştır. Diğer bir ifadeyle, sigortalı için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü işyerince 28.4.2005 tarihine kadar Kuruma tüm sigorta kolları üzerinden prim ödenmiştir.

Bu durumda, sigortalıya 29.12.2004-28.4.2005 süresinde kamu işyerinden hizmet kazandırıldığından ve sigortalının yaşlılık aylığı başlangıcı bu süreye denk gelen 15.1.2005 tarihinden itibaren başlatıldığından, aylık 5335 sayılı Kanun gereğince başlangıç tarihi itibariyle kesilecek, sigortalıdan yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmadan aylıkları hizmet süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başı olan 15.5.2005 tarihinden itibaren yeniden başlatılacak ve sigortalıya 15.1.2005-28.4.2005 süresinde yersiz ödenen aylıklar bağlanan yeni aylığından 1/4 oranında kesilecektir.

Görev yapmakta oldukları Kurumca re’sen emekliye sevk edilen veya emekli aylığı almakta iken mahkeme kararları ile görevlerine iade edilen 4/1-(c) sigortalılarının ise, emeklilik işlemleri iptal edilerek, mahkeme kararlarında hüküm bulunması ve emekliye sevk edildikleri tarih ile mahkeme kararlarıyla göreve başlatıldıkları tarihler arası görev aylıklarının ödenmesi halinde, söz konusu tarihler arası emekli aylıkları borç çıkarılarak görev aylıklarından tahsil edilecektir.

4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan, görev yapmakta oldukları kurumca gerek haklarında gerçekleştirilen re’sen emeklilik işlemlerinin iptali talebiyle, gerekse özellikle istekleri üzerine başlatılan ancak bu isteklerinden sonradan vazgeçmelerine rağmen gerçekleştirilen emeklilik işlemlerinin iptali talebiyle açılan davalar sonucunda, yargı kararları ile emeklilik işlemleri iptal edilerek, mahkeme kararlarında hüküm bulunması ve emekliye sevk edildikleri tarih ile mahkeme kararlarıyla göreve başlatıldıkları tarihler arası görev aylıklarının ödenmesi halinde, söz konusu tarihler arası emekli aylıkları borç çıkarılarak görev aylıklarından tahsil edilecektir.

7. 4/1-(a) Sigortalıları İçin Kıdem Tazminatı

4447 sayılı Kanunun 45. maddesiyle 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (5) numaralı bentle 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları (sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı) veya aynı Kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları halinde, sigortalılara kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüş ve uygulamanın usul ve esasları 10.9.1999 tarihli ve 12-99 Ek sayılı Genelge ve 10.7.2008 tarihli toplu yazı ile talimatlandırılmıştır.

Kurumca verilen kıdem tazminatına esas yazı; 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını, 8.9.1999 (hariç) tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar için ise 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını en erken yerine getirdikleri tarihe göre verilmekte olup, kıdem tazminatı yazısına ilişkin taleplerde Genelge eki (Ek-3) yazı kullanılacaktır.

Kıdem tazminatına esas yazının verilmesi için;

- Sigortalıların Kanunda öngörülen yaş dışındaki diğer koşulları (prim gün sayısı ve sigortalılık süresi) yerine getirip getirmediği kontrol edilecektir. 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olup bu tarihten sonra işten ayrılanlara asgari 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 prim gün sayısı ile aylık bağlandığından, bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacak, gerek sigortalılık süresi, gerekse gün koşulunun tespitinde hizmet birleştirmeleri ile bu süreleri etkileyen faktörler (itibari hizmet süreleri, fiili hizmet süresi zamları gibi) dikkate alınacaktır. Ancak, 2829 sayılı Kanunun 8. maddesine göre değerlendirme yapılmaksızın son statünün 4/1-(a) olması bu belgenin verilmesi için yeterli olacaktır.

Kıdem tazminatına esas yazının verilebilmesi için sigortalının müracaat tarihinde işten ayrılma koşulu aranmayacaktır.

Yaşlılık aylığı bağlama işlemleri sigortalıların en son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince gerçekleştirilmekle birlikte sigortalılara kıdem tazminatı verilmesine esas yaşlılık aylığı bağlama koşullarını içeren yazılar da sigortalı hizmet kayıtlarında tereddüt yaratacak bir durumun bulunmaması şartıyla, müracaatın sigortalıların en son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın müracaat ettikleri emeklilik işlemlerini yapmaya yetkili sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince verilebilecek, kıdem tazminatına esas yazının bir örneği de sigortalı dosyasında muhafaza edilmek üzere, sigortalının en son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine gönderilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ÖLÜM SİGORTASI

1. Ölüm Sigortasından Sağlanan Yardımlar

Ölüm sigortasından;

- Ölüm aylığı,

- Ölüm toptan ödemesi,

- Evlenme ödeneği,

- Cenaze ödeneği,

yardımları yapılmaktadır.

2. Yararlanma Şartları

Kanuna göre, ölüm aylığından yararlanmada sigortalıya ilişkin koşullar 32. maddede, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise 34. maddede düzenlenmiştir.

Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası; “17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı, 2.9.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8.2.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü amirdir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ölen sigortalının hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanması ile bu gelir ve aylıkların durum değişikliği hallerinde artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılar için mülga kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılar için ise Kanun hükümleri uygulanmakta iken 5.12.2017 tarihinde anılan fıkrada yapılan değişiklik gereğince, Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında olmayan hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümleri uygulanacaktır.

2.1. Sigortalıya İlişkin Koşullar

2008/Ekim ay başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespitinde ölüm tarihindeki Kanun hükümleri uygulanacaktır.

2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar için Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasına göre ölüm aylığı;

- En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

- Kanunun 47. maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,

- Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacaktır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 2008/Ekim ay başından önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Örnek 1: 4.9.2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik borçlanması bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun yerine gelmemiş olması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 2: 4/1-(a) kapsamındaki sigortalı 22.10.2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1.1.2006-30.8.2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 3: 25.2.2008 tarihinde ölen ve 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7.4.2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da bulunması halinde, 1.5.2009 tarihinden itibaren hak sahibine ölüm aylığı bağlanacaktır.

Kanunun 32. maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi aranmayacaktır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.

Kanunun geçici 2. maddesi gereğince, 2008/Ekim ay başından önce sigortalı olup, bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da Kanunun 4. maddesinde belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlar hakkında mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılmaya devam edilecek olup, mülga 2829 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince sosyal güvenlik kurumlarına tabi çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilecektir. Ancak, birleşik hizmet süreleri üzerinden son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, müstakil hizmetlere göre aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınacak ve müstakil hizmetlere göre aylık bağlama şartlarının oluşması halinde, diğer sigortalılık statüsünde geçen hizmetler aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacaktır. Ayrıca, Kanunun 41. maddesine göre borçlanma talebe bağlı olduğundan hak sahipleri borçlanmaya zorlanmayacaktır.

Örnek 4: 2008/Ekim ayı öncesinde sigortalı olan ve 1.10.2010 tarihinde vefat eden sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200 gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b)’dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-(b)’ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmekte olup, 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler birleştirilmeyerek 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-(a) kapsamında 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler de dikkate alınarak aylık bağlanacaktır.

Örnek 5: Örnek 4’teki sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki hizmetinin 500 gün olduğu varsayıldığında, hak sahiplerine 390 gün askerlik borçlanması yaptırılarak 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanacak olmasına rağmen, askerlik borçlanması talebe bağlı olduğundan hak sahipleri askerlik borçlanmasına zorlanmayacaktır.

İlk defa Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olanların vefatları halinde de yukarıdaki şekilde işlem yapılacaktır.

Kanunun geçici 9. maddesinin son fıkrasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte birinin toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edileceği, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin yer altı veya yer altı münavebeli işlerinde çalışmaya başlayanlar hakkında, Kanunun fiili hizmet zammı süresine ait hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

2008/Ekim tarihinden sonra ilk defa maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışan sigortalılarla ilgili olarak da Kanunun 40. maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı alt bendi kapsamında sayılan maden işlerinin yer altı işlerinde geçen prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün, fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmektedir.

Ölüm aylığı bağlanması koşullarından en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 prim ödeme gün sayısı şartının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri ve fiili hizmet süresi zammı gün ilavesi dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlama işlemi gerçekleştirilecektir.

Örnek 6: 5.11.2017 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşinin 17.1.2018 tarihinde ölüm aylığı bağlanması için talepte bulunması üzerine, sigortalının dosyasının incelenmesinde borçlanma hariç 884 prim ödeme gün sayısının bulunduğu ve çalışmasının 546 gününün 1.10.2008 sonrası fiili hizmete tabi yeraltı çalışması olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu işyerlerinde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün ilave edilmek suretiyle, 546 prim ödeme gün sayısı için 273 gün fiili hizmet süresi zammı hesaplanarak 1157 (884+273) prim ödeme gün sayısı ile hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacaktır.

2.2. Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar

Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.

Kanunun 56. maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden;

- Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği,

- Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,

hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür.

Kanunun 56. maddesinde, kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl duruma getirdiği hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere aylık bağlanamayacağı düzenlendiğinden kişinin, kendisinden aylık bağlanacak kişiyi kasten öldürmesi yeterli sayılacak ve aylık bağlanmaması için herhangi bir mahkumiyet şartı aranmayacaktır.

Kanunun 34. maddesine göre, sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.

2.2.1. Eşe Aylık Bağlama Şartları

Kanunun 3. maddesinde ölen sigortalının eşi hak sahibi olarak belirtilmiş, 32. maddesinde ölüm sigortasından aylık bağlanmasında aranacak koşullar düzenlenmiş olup, sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile 4721 sayılı Kanuna uygun olarak evlilik birliğinin bulunması gerekmektedir. Söz konusu evlilik birliğinin sona ermesi ise boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ifade etmektedir.

Boşanma davası devam ederken vefat eden sigortalının eşinin hak sahipliği hususunda;

- Ölen sigortalının mirasçıları tarafından 4721 sayılı Kanunun 181. maddesine göre boşanma davasına devam edilmemişse, evlilik boşanma ile değil ölüm ile sonuçlandığından sağ kalan eşe Kanun hükümlerine göre aylık bağlanacaktır.

- Ölen sigortalının mirasçılarından birinin 4721 sayılı Kanunun 181. maddesine göre davaya devam etmesi ve mahkeme kararı ile hayattaki eşin kusurlu olduğunun tespit edilmesi halinde aylık bağlanmayacaktır.

- Hayattaki eşin hak sahipliği sıfatının söz konusu karar kesinleşene kadar devam ettiği hususu göz önüne alındığında, sigortalının ölüm tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar geçen süre için eşe aylık bağlanacak ve kesinleşme tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylık kesilecektir.

- Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılacak dosyalarda hatalı işlemin tespit tarihi olarak sigortalının mirasçılarının Kuruma yaptıkları son başvuru tarihi dikkate alınacaktır.

2.2.2. Çocuklara Aylık Bağlama Şartları

Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak koşul;

- Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler,

- Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler,

- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler,

- 2547 sayılı Kanunun 46. maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan ve aylık prime esas kazanç tutarı 82. maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayan öğrenciler,

- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,

hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır.

7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasına 27.3.2018 tarihinden geçerli olmak üzere, “Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.” cümlesi eklenmiştir.

Maddenin yürürlük tarihi olan 27.3.2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

27.3.2018 tarihinden önce gelir/aylık bağlanması talebinde bulunup, henüz işlemleri tamamlanmayan ve yapılan değişikliğe göre hak sahibi olduğu tespit edilen çocukların gelir/aylıkları da Kanunun yürürlük tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. 27.3.2018 tarihinden önce Kanunda öngörülen yaş ve öğrenim koşullarını taşımalarına rağmen 4/1-(a) kapsamında çalışmaları nedeniyle talepleri reddedilenlerin yeniden talepte bulunmaları halinde aylık başlangıç tarihleri zaman aşımı hükümleri de dikkate alınarak Kanunun yürürlük tarihine göre belirlenecektir.

Hak sahibi çocukların yabancı ülke mevzuatına, Kanunun 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerine tabi çalışmaları ya da kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir ve aylık almaları halinde ise mevcut uygulamaya devam edilerek aylık bağlanmayacak, bağlanan aylıkları ise kesilecektir. Ancak, aynı anda Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde çalışan ve Kanunun 53. maddesi uyarınca 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılan ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları da devam eden hak sahibi çocukların aylıkları kesilecektir.

Kanunun 50. maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olunan süreler zorunlu çalışma kapsamında değerlendirilmediğinden diğer şartların taşınması halinde aylıkların kesilmesini gerektirmeyecektir.

Örnek 1: Yaşlılık aylığı almakta iken 5.1.2017 tarihinde ölen sigortalıdan dolayı 1.7.2001 doğum tarihli erkek çocuğuna 1.2.2017 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. 4.4.2018 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan hak sahibi çocuğun aylığı öğrenim görmemesi halinde 18 yaşını doldurduğu 1.7.2019 tarihine kadar ödenmeye devam edecektir. Söz konusu erkek çocuğun 4/1-(a) kapsamında çalışmaya devam etmesi ve lise öğrenimi görmesi halinde 20, yükseköğrenime devam etmesi halinde ise 25 yaşına kadar aylıkları ödenecektir.

Örnek 2: 20.6.2018 tarihinde ölen sigortalıdan dolayı ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan 1.1.1994 doğumlu bekar kız çocuğunun 10.12.2016 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalıştığı ve aynı zamanda yükseköğrenim gördüğü anlaşılmıştır. Söz konusu kız çocuğuna 1.7.2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacak ve hizmet akdine tabi çalışmalarının devam etmesi halinde yükseköğreniminin de devam etmesi koşuluyla 25 yaşını dolduracağı 1.1.2019 tarihine kadar aylıkları ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 3: Örnek 2’teki kız çocuğunun;

- Hizmet akdine tabi çalıştığı işyerinden 15.7.2018 tarihinde ayrılması halinde öğrenciliğinin devam edip etmediğine bakılmaksızın ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.

- 15.7.2018 tarihinde mezun olması ancak 4/1-(a) kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi halinde ise aylıkları mezun olduğu tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

- 8.9.2018 tarihinde evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunması halinde almakta olduğu aylığının iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Örnek 4: 21.11.2008 tarihinde ölen sigortalıdan dolayı 5.10.1996 doğum tarihli erkek çocuğuna 1.12.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış ve lise öğrenimine devam etmesi nedeniyle 20 yaşına kadar aylıkları ödenerek yaşını doldurduğu tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylıkları kesilmiştir. Hak sahibi çocuk 1.2.2018 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamış ve 5.9.2018 tarihinde yükseköğrenime başlaması nedeniyle 22.10.2018 tarihinde aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. Söz konusu çocuğa müracaat tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2018 tarihinden itibaren aylık bağlanacak olup, öğrenciliği devam ettiği sürece 25 yaşını doldurduğu tarihe kadar bağlanan aylığı ödenmeye devam edilecektir.

7103 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 74. madde ile maddenin yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanan hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayanların 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılmalarının, ödenmekte olan gelir ve aylıklarının kesilmesini gerektirmeyeceği öngörüldüğünden gerek Kanun gerekse 506, 2925, 1479 ve mülga 2926 sayılı kanun hükümlerine göre ölüm aylığı alan hak sahibi çocukların 27.3.2018 tarihinden sonra hizmet akdine tabi çalışmaları halinde Kanunda belirtilen öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece yine Kanunda belirlenen yaş koşulları oluşana kadar aylıklarının ödenmesine devam edilecektir.

Ayrıca söz konusu maddede, 27.3.2018 tarihinden önce çalışmaları nedeniyle ilgili kanunlarına göre gelir veya aylıkları kesilen ve bu Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen şartları taşıyanlardan, gelir veya aylık bağlanması için yazılı istekte bulunanların gelir ve aylıklarının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmayacağı öngörülerek maddenin yürürlük tarihinden önce hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle aylığı kesilmiş olan çocukların da 34. maddede yapılan değişiklikten yararlandırılmaları sağlanmıştır.

27.3.2018 tarihinden önce 4/1-(a) kapsamındaki çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilen hak sahibi çocukların, yeniden talepte bulundukları tarihte Kanunda öngörülen yaş ve/veya öğrenim koşullarını kaybettiklerinin tespit edilmesi halinde, zaman aşımı hükümleri de dikkate alınarak aylıkları 27.3.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacak ve Kanunda öngörülen yaş ve/veya öğrenim koşullarının ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başı itibariyle kesilerek, söz konusu süre için hesaplanan aylıklar hak sahiplerine ödenecektir.

27.3.2018 tarihinden önce 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı kesilen ve bu çalışmaları devam eden kız çocuklarından, öğrenim görmeleri nedeniyle yeniden aylık bağlanması talebinde bulunan, ancak 27.3.2018 tarihi ile talep tarihi arasında evlenmiş olduğu tespit edilenlere 27.3.2018 tarihini takip eden ay başı ile evlenme tarihini takip eden ödeme dönemi süresince hesaplanan aylıkları ödenecek, söz konusu kız çocuklarına evlenme ödeneği ödenmesini talep etmeleri halinde ise Kanunun 37. maddesi gereği evlenme ödeneği ödenecektir.

Yapılan değişikliğin yürürlük tarihi 27.3.2018 olduğundan bu tarihten önceki sürelere ilişkin 4/1-(a) kapsamında çalışmaları nedeniyle hatalı gelir/aylık ödendiği tespit edilerek borç çıkartılan yersiz ödeme miktarlarının tahsili işlemlerine devam edilecektir.

27.3.2018 tarihinden önceki ve sonraki sürelere ilişkin 4/1-(a) kapsamında çalışmaları tespit edilen hak sahibi çocukların, söz konusu sigortalılık süresince Kanunda belirtilen yaş ve öğrenim şartlarını taşıdıklarının anlaşılması halinde, Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerde yapılan ödemeler yersiz ödeme olarak değerlendirilecek, Kanunda yapılan değişiklik nedeniyle ödenmesi gereken 27.3.2018 tarihinden sonraki sürelere ilişkin ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Örnek 5: Örnek 4’teki 1.12.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı alan 5.10.1996 doğum tarihli erkek çocuğun, 12.9.2016 tarihinden itibaren yükseköğrenime başlamış ve aylıklarının 1.2.2018 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmiş olması halinde, öğreniminin devam etmesi koşulu ile 22.10.2018 tarihli talebine istinaden aylıkları 27.3.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacak, Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreye ilişkin herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Örnek 6: 8.2.2007 tarihinde ölen babasından dolayı 1.3.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan 15.5.1995 doğum tarihli bekar kız çocuğu 3.7.2018 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamıştır. Yapılan incelemede hak sahibi çocuğun 1.9.2016 tarihinden itibaren yükseköğrenime devam ettiği anlaşıldığından öğrenimi devam ettiği sürece 25 yaşına kadar aylıkları 4/1-(a) kapsamındaki çalışması nedeniyle kesilmeyecektir.

Örnek 7: 25.4.2008 tarihinde ölen annesi nedeniyle 1.5.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık almakta iken 12.1.2018 tarihinden 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları kesilen 11.12.1999 doğumlu erkek çocuğunun halen lise öğrenimine devam etmesi nedeniyle 1.9.2018 tarihinde aylıklarının yeniden başlatılmasını talep etmesi halinde söz konusu aylıklar 27.3.2018 tarihini takip eden ay başından başlatılacak olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki süreye ilişkin herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Hak sahibi erkek çocuğun 1.9.2018 tarihli talebine göre yapılan incelemede, 1.7.2018 tarihinde liseden mezun olduğunun tespit edilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylıkları 1.4.2018 tarihinde başlatılacak, 1.7.2018 tarihini takip eden ödeme dönemi başı itibariyle kesilecek ve sadece söz konusu süreye ilişkin aylıkları ödenecektir.

Örnek 8: 2008 yılı Ekim ayı başı öncesinde 5434 sayılı Kanun kapsamında 7 yıl 2 ay hizmeti bulunmakta iken 11.6.2007 tarihinde vefat eden babasından dolayı 1.11.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında aylık bağlanan 3.10.1996 doğumlu erkek çocuğun, 4.8.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başladığı 26.9.2018 tarihinde tespit edilmiştir. Bu erkek çocuğun, yükseköğrenim yapması halinde Kanunun yürürlük tarihi olan 27.3.2018 tarihinden önceki sürelerde (1.9.2017-1.4.2018 tarihleri arası) yapılan ödemeler, yersiz ödeme olarak değerlendirilecek ve borç çıkartılacak, 1.4.2018 tarihinden sonraki aylıkları ise ayrıca bir talep aranmaksızın, 25 yaşını geçmemek üzere yükseköğrenime devam ettiği sürece ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 9: Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında, annesinin 2008 yılı Ekim ayı başı öncesinde 5434 sayılı Kanun kapsamındaki 5 yıl 1 aylık hizmeti esas alınarak 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanan 3.7.1994 doğumlu kız çocuğun, 4.4.2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı 1.5.2017 tarihinden itibaren kesilmiştir. Bu kız çocuğunun, 27.2.2019 tarihindeki talebi kapsamında yükseköğrenime devam etmesi nedeniyle aylığı 1.4.2018 tarihinden itibaren bağlanacak, ancak 18.11.2018 tarihinde evlenmiş olması nedeniyle de 1.12.2018 tarihinden itibaren aylığı bu defa evlenme dolayısıyla kesilecektir. Söz konusu kız çocuğuna talebi halinde ayrıca evlenme ödeneği ödenecektir.

Çocuklara ilişkin diğer koşullar, kız, erkek ve malul çocuklara göre farklılıklar göstermektedir.

2.2.2.1. Erkek Çocuklar

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır.

Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Ayrıca, lisans üstü eğitim ve doktora eğitimi de yüksek öğrenim kapsamında değerlendirilmekte olup, lisans üstü eğitimine veya doktora eğitimine devam eden erkek çocukların aylıkları 25 yaşını dolduruncaya kadar kesilmeyecektir.

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanuna tabi olarak çırak, kalfa ve ustaların eğitimi ile okullarda ve işletmelerde yapılacak mesleki eğitime devam eden 18 yaşından büyük öğrencilere gerek mülga kanun gerekse Kanun hükümlerine göre ölüm geliri/aylığı bağlanmasına imkan bulunmamaktadır.

Zihinsel yetersizliği olmakla birlikte zorunlu temel eğitim kapsamında kayıt ve devam zorunluluğu olan ve Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin 45 ve 46. maddelerinde belirtilen özel eğitim mesleki eğitim merkezleri ile özel eğitim iş uygulama merkezlerine devam edenlere 20 yaşını dolduruncaya kadar, Kanunun 34. maddesinde belirtilen diğer koşulların yerine gelmesi şartıyla ölüm gelir/aylığı bağlanacaktır.

Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliğinde; uzaktan eğitim yöntemiyle eğitim öğretim hizmeti veren açık öğretim liselerinin orta öğretim kurumu olmaları nedeniyle öğrenim süresi ve yaşında bir sınırlama bulunmadığı, öğrenim süresinin sekiz dönem olduğu, öğrencilik süresi on iki dönemi aşanların öğrenim görme hakkını kullanmaya devam edebilecekleri ancak öğrencilik haklarından yararlanamayacakları belirtilmektedir.

Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “…

Aktif Öğrenci: Yeni kayıt olan veya kaydını süresinde yenileyen öğrenciyi,

Kaydı Dondurulmuş Öğrenci: Kaydını bir kez yenilemeyen öğrenciyi,

Kaydı Silinmiş Öğrenci: Üst üste en az iki kez kaydını yenilemeyen ya da Açık Öğretim Lisesi’nden tasdikname ile ayrılmış öğrenciyi, …” şeklinde tanımlanmıştır.

Açık öğretim liselerine devam eden öğrencilerle ilgili gerek bilgisayar gerekse kağıt ortamında temin edilen öğrenci belgelerinde “öğrencilik durumu” alanında yukarıda belirtilen ifadelerin yer alması durumunda yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.

Aktif öğrenci: Azami eğitim süresi içinde olmak kaydıyla Kurumumuzca Kanunun 34. maddesinde belirtilen diğer koşulların yerine gelmesi şartıyla bunlara ölüm gelir/aylığı bağlanacaktır.

Kaydı dondurulmuş öğrenci: Öğrenci belgesinde öğrencilik durumu “Kaydı Dondurulmuş Öğrenci” şeklinde olanlar için, azami eğitim süresi içinde olmak kaydıyla bir dönem kaydını dondurup ikinci dönem kaydını yeniden yaptıranların kaydını dondurduğu dönem için de ölüm gelir/aylığı ödenecektir.

Örnek 1:

2014/Eylül         ...  Aktif

2015/Şubat        ...  Donuk

2015/Temmuz     ...  Aktif   durumda olan öğrenciye donuk durumda olduğu sürelerde (Şubat ila Temmuz arası dönemde) ölüm/gelir aylığı ödenecektir.

Kaydı silinmiş öğrenci: Kaydı “silik” hale gelenlerin, silik duruma düştüğü tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren ölüm/gelir aylığı kesilecek veya ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.

Örnek 2:

2014/Eylül        ...  Aktif

2015/Şubat       ...  Donuk

2015/Temmuz    ...  Silik

Silik duruma geçtiği tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren ölüm gelir/aylığı kesilecek veya ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır. Kaydının “donuk” olduğu sürede öğrencilik hakkı verildiğinden, Şubat ila Temmuz arası dönemde ölüm/gelir aylığı ödenecektir.

2547 sayılı Kanunda “lisans üstü” kavramının, yüksek lisans ve doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ve sanatta yeterlik eğitimini kapsadığı belirtilmekte olup, Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, Pedagojik Formasyon Sertifika Programı mezuniyet belgesinin lisans üstü ihtisas sertifikası ile eşdeğer olmadığına karar verildiğinden, bu programlara devam eden öğrencilere ölüm gelir/aylık ödemesi de yapılmayacaktır.

Yine, 2547 sayılı Kanunun 6569 sayılı Kanunla değişik 44. maddesinin (c) bendinde belirtilen azami süreler aşağıda gösterilmiştir.

 

Hazırlık

Önlisans

Lisans

Öğrenim Süresi

1 yıl

2 yıl

4 yıl

5 yıl

6 yıl

Azami Süre

2 yıl

4 yıl

7 yıl

8 yıl

9 yıl

2547 sayılı Kanunun 26.11.2014 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren geçici 67. maddesi ile de bu tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmayacağı öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle, 26.11.2014 tarihi itibariyle öğrencilik kaydı bulunan yükseköğretim kurumu öğrencileri için azami süreler yeniden başlatılmıştır. Kurumumuzca öğrenci çocuklara ölüm gelir/aylığı ödenmesinde azami öğrenim süreleri esas alındığından, azami sürelerde öğrencilik haklarının devam edip etmediği hususunda gerekli değerlendirmeler yapılırken söz konusu geçici 67. madde ile uzatılan yeni azami süreler dikkate alınacaktır.

Örnek 3: 12.4.2012 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı 1.5.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan ve doğum tarihi 29.10.1990 olan erkek çocuk, 7.9.2010 tarihinde öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programına kayıt yaptırmış olup, halen 1. sınıfta kayıtlı öğrencidir. Erkek çocuk, kayıt olduğu dönemden başlamak üzere azami öğrenim süresi olan dört yıl içinde (7.9.2014 tarihinde) ilgili programı tamamlamak zorunda iken 2547 sayılı Kanunun geçici 67. maddesi gereğince 26.11.2014 tarihinden itibaren azami sürelerinin hesaplanmasında daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmayacağından, bu öğrencinin öğrenci hakkı devam ettiği sürece 25 yaşını dolduracağı tarihe kadar tarafına ölüm aylığı ödenecektir.

Azami öğrencilik süresi içerisinde olmak kaydıyla öğrencilik haklarının aşağıda belirtildiği şekilde devam ettiği kabul edilerek Kurumumuzca öğrenci çocuklara ölüm gelir/aylığı bağlanması işlemleri yürütülecektir.

- Aktif öğrenci: Azami eğitim süreleri içerisinde her dönem kaydını yenileyerek öğrenimine devam eden öğrenciye ölüm gelir/aylığı ödenecektir.

- İzinli/kayıt donduran öğrenci: Dondurulan sürelerin azami öğrenim sürelerine ilave edildiği gözönüne alındığında, kaydını yeniledikten sonra herhangi bir nedenle kaydını donduran öğrencilerin öğrencilik hakları devam edeceğinden, dondurulan dönem sonuna kadar ölüm gelir/aylığı ödenecektir. Kaydını yenilemeden donduran öğrencilere ise ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.

- Cezalı öğrenci: Yüksek öğrenime devam eden öğrencilerin okuldan uzaklaştırma veya Kurumdan çıkarılma cezalarına ilişkin düzenleme; Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde;

“d) Yükseköğretim Kurumundan Bir Haftadan Bir Aya Kadar Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırıldığının ve bu süre içerisinde derslere ve sınavlara katılamayacağının yazı ile bildirilmesini,

e) Yükseköğretim Kurumundan Bir Yarıyıl İçin Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının yazı ile bildirilmesini,

f) Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma: Öğrenciye, bir daha çıkarıldığı yükseköğretim kurumuna alınmamak üzere öğrencilikten çıkarıldığının yazı ile bildirilmesini,

g) Yükseköğretim Kurumundan İki Yarıyıl İçin Uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının yazı ile bildirilmesini, ifade eder. ”

şeklinde tanımlanmıştır.

Öğrencinin en az bir dönemi geçen ceza alması durumunda, bu dönemde öğrencilik hakları devam etmeyeceğinden, Kurumumuzca ölüm gelir/aylığı bağlanmayacak ancak, bu cezaların bir dönemi geçmemesi halinde, öğrencilere ölüm gelir/aylığı ödenecektir.

- Pasif/öğrenim kaydını yenilemeyen öğrenci: Pasif öğrenci kaydını yenilemeyen öğrenci olduğundan bunlara ölüm gelir/aylığı ödenmeyecektir.

2.2.2.2. Kız Çocuklar

Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması halinde aylık bağlanacaktır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu aranmayacaktır.

2.2.2.3. Malul Çocuklar

Ölüm aylığı, Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmayacaktır.

2.2.3. Ana ve Baba

Sigortalıların hak sahibi ana ve babalarına aylık bağlanması için Kanunun 34. maddesine göre,

- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),

- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,

- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,

şartları aranmaktadır.

Artan hisse olmaması nedeniyle aylık bağlanamayan ana ve babanın 65 yaşını doldurması halinde, Kanunda aranan diğer koşulların da yerine gelmiş olması şartıyla bu yaşı doldurdukları tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının 16. ve 17. bentleri;

“16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi,

17) Aylık: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malullüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,” ifade eder hükmünü amirdir.

Söz konusu hüküm ile uzun vadeli sigorta kollarından adına prim ödemesi yapılan ya da kendi adına prim ödemesi yapan sigortalıların Kanunda belirlenen şartları taşımaları halinde hak kazandığı ödeme aylık olarak tanımlanmıştır. İlgili kanunlarda adına aylık denilse bile kanunda tanımlı uzun vadeli sigorta kollarından yapılan ödeme dışında kalan ödemeleri bu anlamda aylık olarak kabul etmek mümkün değildir.

Bu itibarla,

- 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,

- 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,

- 442 sayılı Köy Kanunu,

- 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,

- 5774 sayılı Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun,

- 5269 sayılı Sivas Kongresince Seçilen Temsil Heyeti Üyeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci Döneminde Bulunan Üyelere Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,

- 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun,

- 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun,

kapsamında bağlanan aylıklar, Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının 16 ve 17 numaralı bentleri kapsamında aylık ya da gelir olarak değerlendirilmeyecektir.

Kanunun 34. maddesi uygulamasında yukarıda bahsedilen aylıklar dikkate alınmayacak, ancak anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması şartının tespitinde dikkate alınacaktır.

Kanunun 34. maddesine göre sigortalıların hak sahibi ana ve babalarına ölüm gelir/aylığı bağlanması için aranan diğer koşullar yanında, mutlaka Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından gelir tespiti yaptırılacaktır.

Sigortalının ölümü üzerine aylık bağlama talebinde bulunan ana ve baba için Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından yapılacak gelir tespitinde, tahsis talep tarihi esas alınarak ana ve babanın bu tarih itibariyle koşulları sağlayıp sağlamadığı değerlendirilecek ve bağlanacak aylıklar anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması halinde, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Örnek: 3.8.2015 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı 15.7.2018 tarihinde aylık bağlanması talebinde bulunan anne hakkında yapılacak olan gelir tespitinde 15.7.2018 tarihi esas alınacaktır. Bu tarih esas alınarak yapılan gelir tespitinde, annenin her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğu 9.12.2018 tarihli denetim raporuyla tespit edilmesi üzerine anneye bağlanacak aylık, yazılı istekte bulunduğu 15.7.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Ayrıca, Kanunun 47. maddesi gereğince vazife malulü kabul edilen 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların anne ve babasına Kanunun 34. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın Genelgenin Ortak Hükümler Başlıklı Dördüncü Kısmının “Vazife Malullüğü” başlıklı Onüçüncü Bölümündeki usul ve esaslara göre aylık bağlanacaktır.

Evlat edinen ana ve babaya vefat eden evlatlıktan dolayı ölüm gelir/aylığı bağlanmayacaktır.

2.2.4. Ana ve Babaların Gelir Tespit İşlemleri

Sigortalıların hak sahibi ana ve babalarının her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılacaktır.

Ölen sigortalıların hak sahibi ana ve babasının ölüm gelir/aylığına hak kazanma koşullarını yerine getirip getirmediğinin tespitinde; dosya memuru tarafından aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır:

- Hak sahibi ana ve babaların 65 yaşın üstünde olup olmadığı kontrol edilecek, 65 yaşın altında olanlar için artan hisse yok ise tahsis talebi reddedilecek, ana/baba 65 yaşın üstünde ise dosya işleme alınarak diğer şartlar kontrol edilecektir.

- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmış olması halinde talepleri reddedilecektir.

Bu tespitler ana ve baba için ayrı ayrı yapılacaktır. Ana ve babanın bu kapsamda gelir/aylık almaması durumunda, bir sonraki tespit işlemi olan her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğu hususu değerlendirilecektir.

Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca ana/babanın her türlü kazanç ve iratlarının tespitinde Kanunun 34. maddesinde belirtildiği şekilde harcamalar dikkate alınmaksızın, her türlü kazanç ve irat toplamının asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı belirlenecektir. Asgari ücretin net tutarının tespitinde asgari geçim indirimi, asgari ücret tutarına dâhil edilmeyecektir.

Gelir tespiti, hanedeki kişi başına düşen kazanca göre yapılacaktır. Kazanç ve iratların tespitinde ana ve babanın gerek aynı çocuktan gerekse diğer çocuklarından aldığı gelir veya aylık miktarları dâhil edilecektir.

2.3. 5.12.2017 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğe Göre Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereğince, Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim ay başından önce olup ilk defa 2008/Ekim ay başından sonraki süreler için ölüm gelir/aylığı bağlanacak olan hak sahiplerine ilişkin şartların tespitinde Kanunun 34. maddesi esas alınacak ve aylığın kesilmesi ile yeniden başlatılmasında da Kanunun 35. madde hükümleri uygulanacaktır. Ancak, ölüm gelir/aylıklarının hesaplanması ve hak sahiplerine paylaştırılmasında ölüm tarihindeki mevzuat esas alınacaktır.

Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce 506, 2925, 1479 ve 2926 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan gelir/aylıkların artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince ilgili Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Söz konusu kanunlara göre bağlanan ancak daha sonra iptal edilen aylıklar geçici 1. madde kapsamında kabul edilmeyecektir.

Örnek 1: 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan ve 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunan hak sahibi malul çocuğun kontrol muayenesi nedeniyle aylığı 1.10.2017 tarihinde kesilmiştir. 1.6.2018 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunması üzerine sevk işlemleri gerçekleştirilerek yeniden malul olduğunun tespit edilmesi durumunda Kanunun geçici 1. maddesi gereği 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahipliği koşulları değerlendirileceğinden, malul çocuğun çalışmasının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: 2008/Ekim ay başından önce 506 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı bağlanan, önlisans öğrencisi iken 4/1-(a) kapsamında çalışan hak sahibi erkek çocuğun, önlisansı bitirmesi nedeniyle aylığı mezuniyet tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle (17.2.2018) kesilmiştir. 1.9.2018 tarihinde yeniden üniversiteye kayıt yaptırarak ölüm aylığı talebinde bulunan erkek çocuğun hak sahipliği koşulları Kanunun geçici 1. maddesi gereği 506 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirileceğinden, hak sahibi çocuğun çalışmasının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanacaktır.

Buna göre;

2.3.1. Hem Kanunun yürürlük tarihinden önceki mevzuata hem de Kanunun 34. maddesine göre ölüm gelir/aylığına hak kazanma koşullarını yerine getiren hak sahiplerinin ölüm gelir/aylıkları, Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce de hak sahipliği niteliği söz konusu olduğundan, zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak ölüm tarihini/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Bu hak sahiplerinin, tahsis talep tarihi itibariyle 34. maddedeki koşulları taşımaması ancak hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başı ile tahsis talebinde bulunulan tarih aralığında 34. maddeye göre hak sahibi olma koşulunun gerçekleştiği dönemlerin olması halinde bu sürelere ilişkin aylıklar ödenecek, tahsis talep tarihinden sonraki aylıklar ödenmeyecektir.

Örnek: 1.10.2006 tarihinde vefat eden 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğunun 1.1.2016 tarihinde boşanması ve 1.1.2018 tarihinde babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunması durumunda, kız çocuklarının ölüm aylığına ilişkin hak kazanma koşullarında 506 ve 5510 sayılı Kanunda farklılık bulunmadığından, hak sahibi kız çocuğunun hak sahipliği koşulunun oluştuğu tarihe göre değerlendirme yapılacak ve zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre ölüm aylığı başlatılacaktır.

2.3.2. 2008/Ekim ay başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıdan dolayı artan hisse olmadığı için ölüm aylığı bağlanamayan ana veya babanın 5.12.2017 tarihinden sonra talepte bulunması halinde, hak sahipliği koşulları Yönetmeliğin yürürlük tarihi itibariyle oluştuğundan Kanunun 34. maddesi hükümlerine göre değerlendirilecek ve koşulların oluşması halinde, 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm geliri/aylığı bağlanacaktır. Hak sahiplerinin aylıklarına ilişkin zamanaşımı kurallarının tespitinde ise 5.12.2017 tarihi esas alınacaktır.

Örnek 1: 2008/Ekim ay başından önce vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının aylık almakta olan eşi, bir erkek ve bir kız çocuğu bulunmakta olup, sigortalı aylığının tamamının ödenmesi ve artan hisse bulunmaması nedeniyle 506 sayılı Kanuna göre aylık bağlanamayan anne/babanın, 1.2.2018 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunması ve talep tarihi itibariyle 65 yaşını doldurduklarının tespit edilmesi durumunda artan hisseye bakılmaksızın diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması ve her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması koşullarının yerine gelmesi şartıyla, anne/babaya ölüm aylığı 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren başlatılacaktır. Bu durumda hisselendirme 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağından anne ve babanın her birinin hissesi % 25 olarak alınacak ve diğer hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki anne/babanın talep tarihi itibariyle 65 yaşını doldurmamış olması halinde, artan hisseye bakılacağından, ölüm aylığı bağlanamayacaktır. Ancak, hak sahiplerinden kız çocuğun çalışmaya başlaması ve aylığının kesilmesi sonucu artan hisse oluşması durumunda, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması ve her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması halinde anne/babaya 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Bu durumda aylık hesabı ve hisselendirme 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağından anne ve babanın her birinin hissesi % 25 olarak alınacak ve diğer hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılacaktır.

2.3.3. Sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim ay başından önce olup, 5.12.2017 tarihinden sonra malul olup olmadıklarının tespiti talebinde bulunan hak sahibi çocukların dosyaları, talep tarihinde geçerli olan mevzuata göre Kurum sağlık kurulunca incelenerek çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediklerine karar verilecektir.

Örnek: 26.5.2004 tarihinde vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının “çalışarak hayatını kazanamayacak derecede malul sayılamayacağı” kararı verilen çocuğunun 5.12.2017 tarihinden sonra talepte bulunması halinde, Kurum sağlık kurulunca talep tarihinde yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda “çalışma gücünün en az %60 ını kaybettiğine veya kaybetmediğine ” karar verilecektir.

2.3.4. 2926 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık veya gelir aldığı için ölüm aylığı iptal edilen hak sahibi kız çocuklarının 34. maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmesi halinde aylıkları 5.12.2017 tarihini, hak sahibi niteliğinin bu tarihten sonra kazanılması halinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır. Ancak, bu kapsamda Kanunun 34. maddesine göre bağlanacak aylıklara, Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.

Örnek: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğunun, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunması halinde, Kanunun 54. maddesi ve Yönetmeliğin geçici 31. maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olduğundan, Kanunun 34. madde hükümleri gereğince 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

2.3.5. 2008/Ekim ay başından önce ölen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıdan dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan ve evli olması nedeniyle 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince talebi reddedilen malul kız çocuğuna, 5.12.2017 tarihinden sonra talepte bulunması durumunda, hak sahipliği koşullarını Yönetmeliğin yürürlük tarihi (5.12.2017) itibariyle yerine getirdiğinden Kanunun 34. maddesi gereğince ölüm aylığı bağlanacaktır. Bu hak sahiplerinin aylıklarına ilişkin zamanaşımı kurallarının tespitinde ise 5.12.2017 tarihi esas alınacaktır.

2.3.6. 5.12.2017 tarihinden önce talepte bulunup zamanaşımı hükümlerinin uygulanması sonucu 5 yıllık sürede gelir tespiti işlemi devam edenlerle ilgili 22.9.2016 tarih ve 5040387 sayılı Genel Yazı gereğince işlemler sonuçlandırılacaktır.

3. Kanunun Geçici Maddelerine Göre Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları

3.1. Kanunun Geçici 59. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma Koşulları

6552 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 59. madde ile;

13.5.2014 tarihi ile 28.10.2014 (dahil) tarihleri arasında maden ocaklarının yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalıların hak sahiplerine aşağıdaki haklar verilmiştir:

- Ölen sigortalıların Kuruma olan her türlü borçları terkin edilecektir.

- Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasında; Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1- (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olma şartları aranmayacaktır.

- Kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenecektir.

- Hak sahibi 65 yaşın altındaki ana ve babaya ölüm geliri ve aylığı bağlanmasında sadece artan hisse şartı aranacak (Ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde artan hisseye de bakılmayacak) olup, Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen “her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması” ve “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” şartları aranmayacaktır.

- Ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı Kanunun ek 1. maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanacaktır.

Örnek 1: Soma maden kazasında vefat eden sigortalının 200 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Hak sahibi eşi ölüm gelir ve aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda sigortalının hak sahibi eşine hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı Kanunun 54. madde hükmü (yüksek olanı tamdan, az olanı yarımdan) dikkate alınarak bağlanacaktır. Ölüm aylığı bağlanması için aranan 900 prim gün sayısı koşulundan 200 günü yerine geldiğinden, ölüm aylığı bağlama işlemi mevcut hizmet süresi üzerinden yapılacak, eksik olan 700 günün prim karşılığı Hazine ve Maliye Bakanlığından ayrıca istenecektir.

Örnek 2: Ermenek maden kazasında ölen sigortalının 700 gün 4/1-(b), 800 gün de 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen 700 günlük hizmeti karşılığında Kuruma prim borcu bulunmaktadır. Bu durumda sigortalının Kuruma olan prim borcu terkin edilecek ve 700 günlük hizmet 800 günlük hizmetle birleştirilerek 1500 gün üzerinden ölen sigortalının hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanacaktır. Sigortalının hak sahiplerine 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşulundan aylık bağlandığından Hazine ve Maliye Bakanlığından istenecek eksik prim karşılığı bulunmamaktadır.

Örnek 3: Soma maden kazasında ölen sigortalı bekar olup, 400 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunmaktadır. Sigortalının hak sahibi konumunda olan ana ve babası 65 yaşın altındadır. Baba kendi sigortalılığından dolayı 1.3.2009 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında 1200 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Annenin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Bu durumda; ana ve babaya artan hisse koşulunun yerine gelmesi ve diğer koşulların aranmaması nedeniyle hem ölüm geliri hem de ölüm aylığına hak kazanmıştır. Ölüm aylığı bağlanmasında ölen sigortalıya ilişkin koşulların aranmaması nedeniyle mevcut 400 gün hizmet karşılığında ölüm aylığı bağlama işlemleri sonuçlandırılacak ve eksik prim süreleri Hazine ve Maliye Bakanlığından istenecektir. Anneye ölüm gelir ve aylığı bağlanarak yüksek olanı tamdan diğeri yarımdan ödenecektir. Babaya ise kendi yaşlılık aylığının yanı sıra hak kazandığı ölüm aylığı ve ölüm geliri miktarları Kanunun 54. maddesine göre mukayese edilerek, en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden ödemeler gerçekleştirilecektir.

Örnek 4: Sigortalı Ermenek ilçesinde meydana gelen maden kazasında vefat etmiş olup geride hak sahibi olarak bir eş iki çocuk ve 65 yaşından küçük anne bulunmaktadır. Sigortalının eşi ve çocuklarına ölüm geliri ve aylığı bağlanarak yüksek olanı tamdan, az olanı yarımdan ödenecektir. Anneye, 65 yaşından küçük olduğundan ve eş ile çocuklardan dolayı artan hisse bulunmadığından ölüm geliri ve aylığı bağlanmayacaktır. Annenin yaşının 65’in üstünde olması halinde ölüm geliri ve aylığı da bağlanabilecektir.

Kanunun geçici 59. maddesi kapsamında ölen birden fazla çocuğundan dolayı ölüm geliri/aylığına hak kazanan veya aynı zamanda kendi sigortalılıklarından dolayı gelir ve aylığı bulunan hak sahiplerine, hak kazanılan gelir ve aylıkların ödenmesinde Kanunun 54 ve geçici 7. maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanacaktır.

Örnek 5:Ermenek ilçesinde meydana gelen maden kazasında eşi vefat eden hak sahibi kadın eş aynı zamanda kendi sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığı almaktadır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2012

1.6.2014

1.6.2014

Aylık miktarı

850 TL (Tam)

872 TL (Tam)

393,59 TL (Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme:

Bu durumda, kadın eşin gerek kendi sigortalılığından gerekse eşinden hak kazandığı bütün gelir ve aylıklar mukayese yapılarak en yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Yaşlılık aylığı                    850   Tam

Ölüm aylığı (eşinden)       872   Tam

850+872=1722 TL ödenir.

Yaşlılık aylığı                    850   Tam

Ölüm geliri (eşinden)       393,59   Yarım 196,80

850 + 196,80 =1046,80 TL

Ölüm aylığı (eşinden)       872   Tam

Ölüm geliri (eşinden)       393,59   Yarım 196,80

872+196,80= 1068,80 TL

Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye imkan veren dosyaların; eşin kendi yaşlılık aylığı ile eşinden hak kazandığı ölüm aylığı olduğu görüldüğünden bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve eşinden hak kazandığı ölüm geliri yeni bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır.

Örnek 6: Soma’da maden kazasında iki oğlu vefat eden hak sahibi baba, ölen çocuklarından hem ölüm gelirine hem de ölüm aylığına hak kazanmıştır.

 

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı

(1. çocuk)

Ölüm geliri

(1. çocuk)

Ölüm aylığı

(2. çocuk)

Ölüm geliri

(2. çocuk)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2014

1.6.2014

1.6.2014

1.6.2014

Aylık miktarı

401,26 TL

(Kapsamdan çıkar)

510 TL (Tam)

401,26 TL

(Kapsamdan çıkar)

470 TL

(Yarım) 235 TL

Değerlendirme: Mukayeselerde 54. maddedeki sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Ölüm aylığı (1. çocuk)        401,26   Yarım 200,63

Ölüm aylığı (2. çocuk)        401,26   Tam

200,63+401,26 = 601,89 TL

Ölüm geliri (1. çocuk)         510   Tam

Ölüm geliri (2. çocuk))        470   Yarım 235

510 + 235 = 745 TL ödenir.

Ölüm geliri (1. çocuk)         510   Tam

Ölüm aylığı (1. çocuk)        401,26   Yarım 200,63

510 + 200,63 = 710,63 TL

Ölüm geliri (2. çocuk)         470   Tam

Ölüm aylığı (2. çocuk)        401,26   Yarım 200,63

470 + 200,63 = 670,63 TL

Ölüm geliri (1. çocuk)          510   Tam

Ölüm aylığı (2. Çocuk )       401,26   Yarım 200,63

510 + 200,63 = 710,63 TL

Ölüm geliri (2. çocuk)         470   Tam

Ölüm aylığı (1. çocuk)        401,26   Yarım 200,63

470 + 200,63 = 670,63 TL

Bu durumda, hak sahibi babaya birinci ve ikinci çocuğundan bağlanan ölüm geliri ödenir. Çocuklarından hak kazandığı ölüm aylıkları ikinci bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkar.

3.2. Kanunun Geçici 66. Maddesi Gereği Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazanma Koşulları

6645 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 66. madde ile 10.6.2003 tarihi ile 13.5.2014 tarihleri arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının hak sahiplerine aşağıdaki haklar verilmiştir.

- Ölüm tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre ölüm aylığı bağlanmasında sigortalıya ilişkin koşullar aranmayacaktır.

- Genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçları terkin edileceğinden, 2829 sayılı Kanun gereği birleşik hizmetler üzerinden gelir/aylık bağlanmasını gerektiren durumlarda sigortalıların 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri (genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borcu bulunsa dahi) birleştirilecek ve söz konusu borçlar ölüm geliri ve aylığının başlangıcını etkilemeyecektir. Ancak, bu şekilde bağlanan aylıklara ilişkin primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenektir.

- Hak sahiplerince ölüm geliri/aylığı talebinde bulunulması halinde, gelir ve aylıkların hesaplanması ve hak sahiplerine paylaştırılması işlemleri sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte olan Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir.

Bu çerçevede, hak sahiplerine gelir/aylık bağlama işlemlerinde sigortalıya ilişkin koşullar aranmayacak olmakla birlikte, sigortalının ana ve babasına gelir/aylık bağlama işlemlerinde de Kanunda öngörüldüğü şekilde artan hisse şartı dışında başka şart aranmayacaktır.

Kanunun geçici 66. maddesi 23.4.2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğinden, bu madde kapsamında yazılı istekte bulunan hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, 23.4.2015 tarihini takip eden ay başından (özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015) başlatılacak ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Ayrıca, 7103 sayılı Kanun ile Kanunun geçici 66. maddesinin beşinci fıkrasında yapılan düzenleme ile 10.6.2003 tarihi ile 13.5.2014 tarihleri arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişiye kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam hakkı getirilmiştir.

3.2.1. Ölüm Geliri/Aylığı Bağlama İşlemlerinde Sigortalılara ve Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar ve Uygulama Esasları

Hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmasında sigortalılar için tek koşul; sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu ölmesi olup, herhangi bir yaş, gün veya sigortalılık süresi aranmayacak, hak sahiplerine ölüm geliri ve/veya ölüm aylığı bağlanmasında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

3.2.1.1. Ölen Sigortalılara İlişkin Koşullar

10.6.2003 - 13.5.2014 tarih aralığında hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasında sigortalıya ilişkin aranan;

- 10.6.2003 ile 18.10.2006 tarihleri arasında ölenler için; 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün, (506/geçici 93. madde saklı kalmak kaydıyla)

- 18.10.2006 ile 2008/Ekim arasında ölenler için; 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün,

- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi arasında ölenler için; en az 1800 gün veya 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması koşulları aranmayacaktır.

Hak kazanma koşulları içerisinde gerek gün gerekse sigortalılık süresi koşullarının gerçekleşmesinde hizmet birleştirmeleri dikkate alınmakta olup, sigortalılara ilişkin koşullarda ölüm tarihine göre primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığından istenilecektir.

3.2.1.2. Hak Sahiplerine İlişkin Koşullar

Eş ve çocuklarının hak sahipliği koşullarının tespitinde, Kanunun 34. maddesi hükümleri uygulanacaktır.

Ana ve babanın hak sahipliğinin tespitinde sadece artan hisse olup olmadığına bakılacaktır. Artan hissenin belirlenmesinde, 2008/Ekim ayından önce ölen sigortalı için ölüm tarihi, 2008/Ekim ayından sonra ölen sigortalı için ise (65 yaşın üstünde olanlar hariç) talep tarihi esas alınacaktır.

3.2.2. Ölüm Geliri/Aylığı Hesaplanması, Hisseler ve Gelir/Aylık Başlangıcı

3.2.2.1. Ölüm Geliri/Aylığının Hesaplanması

Hak sahiplerine bağlanacak ölüm geliri/aylığının hesabında ölüm tarihinde geçerli mevzuat esas alınacak ve ölüm geliri/aylığı hak sahiplerinin hisseleri oranında paylaştırılacaktır. Buna göre;

Ölüm gelirinin hesaplanmasında, son takvim ayı;

- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında olanların, ölüm gelirinin hesabına esas günlük kazancı 506 sayılı Kanunun 88. maddesine göre tespit edilecek ve 23. maddesine göre ölüm geliri hesaplanacaktır.

- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi arasında olanların ise, ölüm gelirinin hesabına esas günlük kazancı Kanunun 17. maddesine göre tespit edilecek ve 20. maddesine göre ölüm geliri hesaplanacaktır.

Ölüm aylığının hesaplanmasında, ölüm tarihi;

- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında olanların ölüm aylıkları; gösterge sistemi + 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem olmak üzere ikili sisteme veya sadece 4447 sayılı Kanunla getirilen tekli sisteme göre sigortalıların mevcut hizmet süreleri esas alınarak hesaplanacaktır.

- Sigortalının hizmet sürelerine göre aylıklar gösterge/4447 sayılı sistem/Kanunla getirilen sisteme göre tekli, ikili veya üçlü sisteme göre hesaplanacaktır.

Ölen sigortalıların mevcut hizmet sürelerine ilişkin prim borçlarının bulunması halinde, prim borçları terkin edileceğinden, terkin edilen süreler de aylık hesabında değerlendirilecektir.

3.2.2.2. Ölüm Gelir ve Aylığının Hak Sahiplerine Paylaştırılması

Kanunun geçici 66. maddesine göre, sigortalının ölüm tarihinde geçerli mevzuata göre hesaplanan ölüm geliri/aylığı yine ölüm tarihinde ilgili kanunlarda belirtilen oranlarda hak sahiplerine paylaştırılacaktır.

Buna göre ölüm tarihi;

- 10.6.2003(dahil) tarihi ile 2008/Ekim arasında olanların hisselendirmeleri, 506 sayılı Kanunun 23, 24, 68 ve 69.,

- 2008/Ekim ile 13.5.2014 tarihi arasında olanların hisselendirmeleri ise, Kanunun 34.,

maddelerindeki hükümler doğrultusunda yapılacaktır.

3.2.2.3. Ölüm Geliri ve Aylığının Başlangıcı

Kanunun geçici 66. maddesi 23.4.2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olup, anılan maddenin dördüncü fıkrası, “Bu madde kapsamında yazılı istekte bulunan hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından başlatılır ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.” hükmünü amirdir.

Bu nedenle, 23.4.2015 tarihinden itibaren bu kapsamda ölüm geliri/aylığı talebinde bulunan sigortalıların gelir/aylıkları özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015 tarihinden itibaren başlatılacak ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Yine, geçici 66. madde hükümlerine göre bağlanacak ölüm geliri/aylığı işlemlerinde, Kanunun 97. maddesi gereği zamanaşımı uygulaması Kanunun yürürlük tarihi olan 23.4.2015 tarihi esas alınmak suretiyle yapılacaktır.

4. Ölüm Aylığı Başvurusu

Ölen sigortalıdan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) ile Kuruma başvurması şarttır.

Hak sahiplerince, adi posta yolu veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT kargo ile gönderilen gelir/ayık bağlanması taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilecektir.

Dilekçeye; malul çocuklar için sağlık kurulu raporu eklenecektir.

Lise ve dengi öğrenime devam eden hak sahibi erkek çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunda kayıtlı öğrenci bilgilerine istinaden hak sahibi çocuklardan ayrıca öğrenci belgesi istenmeksizin işlemler sonuçlandırılacaktır.

Ayrıca, Kurumumuzdan ölüm gelir/aylığı almakta olan ve 18 yaşını dolduran hak sahibi kız ve erkek çocuklarından herhangi bir yazılı talep veya öğrenci belgesi alınmadan kanunlarda öngörülen ölüm gelir/aylığına hak kazanma şartlarının devam edip etmediği hususunda sistemsel olarak yapılacak kontrollerle gelir/aylık alma şartları devam edenlerin gelir/aylıkları ödenmeye devam edilecek, etmeyenlerin ise gelir/aylıkları kesilecektir.

Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu kayıtlarından öğrencilik bilgilerinin temin edilememesi halinde, hak sahibinden öğrenci belgesi talep edilecektir.

5. Ölüm Aylığının Başlangıcı

5.1. Kanunun 35. maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise 34.maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür.

Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre belirlenecektir.

Örnek: Sigortalı C, 10.10.2009 tarihinde vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2.3.2015 tarihinde boşanmış ve 16.6.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden ay başı yani 1.4.2015 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.

5.2. Sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak sahibi durumuna girilmesi halinde, ölüm aylıkları, hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından değil, hak sahiplerinin müracaat tarihlerini takip eden ay başından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri için de uygulanacaktır.

Örnek: Sigortalı B, 11.12.2008 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.1.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız çocuğunun 14.2.2014 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20.5.2014 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12.6.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden ay başı yani 1.7.2014 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.

5.3. Kurumdan malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da, sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.

5.4. Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş sürelerin hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine Kanunun 31. maddesinin ikinci fıkrasına göre ihya edilmesi halinde, ihya edilen süreye ilişkin tutar dâhil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı itibarıyla aylık bağlanmasında dikkate alınacak ve aylık bu ödemenin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

5.5. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 60., 62. ve 67. maddelerinde 5.12.2017 tarihinde yapılan değişiklikler gereğince, 4/1-(b) bendi kapsamında veya bu kapsamda geçen hizmetlerle birlikte 4/1-(a) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine aylık bağlanacağı durumlarda, 4/1-(b) bendi kapsamında geçen hizmetlere ait prim ve prime ilişkin her türlü borçların ödenmesi zorunlu olmakla birlikte, hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmesini takiben, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

4/1-(b) bendi kapsamı dışında prim ödeme yükümlüsü kendisi olan 2008/Ekim öncesi isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim borcu olanlar, 2925 sayılı Kanun ile Kanunun ek 5. ve ek 6. maddeleri ile ek 9. maddesinin ikinci fıkrasına göre prim öderken vefat eden ve ölüm tarihinden öncesine ait prim ve prime ilişkin her türlü borcu bulunan sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları da prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmesini takiben, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Söz konusu değişiklik ile 5.12.2017 tarihinden sonra vefat eden sigortalıların prim borçlarını ödemesini takiben ölüm tarihini/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı başlatılacaktır. Ancak, ölüm tarihi 5.12.2017 tarihinden önce olup, prim borcunu 5.12.2017 tarihinden sonra ödeyen hak sahiplerinin aylıkları ise 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.

Örnek 1: 12.3.2017 tarihinde vefat eden 4/1-(b) sigortalısının ölüm tarihinde 4300 prim ödeme gün sayısı ve bu sürelere ilişkin prim borcu bulunmakta olup, hak sahipleri tarafından prim borçlarının 20.1.2018 tarihinde ödenmesi halinde Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 5.12.2017 tarihini takip eden ay başı olan 1.1.2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı başlatılacaktır. Ancak, söz konusu prim borçlarının 1.10.2017 tarihinde ödenmiş olması halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı, prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden 1.11.2017 tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Örnek 2: 10.3.2018 tarihinde vefat eden 4/1-(a) sigortalısının ölüm tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki 1200 prim ödeme gün sayısı ve bu sürelere ilişkin prim borcu bulunmakta olup, hak sahipleri tarafından prim borçlarının 20.6.2018 tarihinde ödenmesi halinde ölüm aylığı sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2018 tarihi itibariyle başlatılacaktır.

5.6. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, ölüm tarihi itibariyle prim borcu olmamakla birlikte, ölüm tarihinden önceki sürelere ait brüt asgari ücretin iki katı tutarına kadar prim borcu olduğu aylık bağlama işlemleri sırasında tespit edilenlerin aylık başlangıç tarihlerinde değişiklik yapılmaksızın aylıkları bağlanacak, prim borçları ödenecek aylıklarından 1/3 oranında kesilerek tahsil edilecektir.

5.12.2017 tarihinden sonra vefat eden ve ölüm tarihi itibariyle prim borcu olmamakla birlikte aylık bağlama işlemleri sırasında prim borcu olduğu tespit edilen sigortalılar hakkında Yönetmelik değişikliği hükümleri uygulanacaktır.

Sigortalının ölüm tarihi itibariyle, bu tarihten önceki sürelere ait asgari ücretin iki katı tutarından daha fazla prim borcu olması halinde ise, 5.12.2017 tarihinden sonra vefat eden sigortalıların prim borçlarını ödemesini takiben ölüm tarihini/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren, ölüm tarihi 5.12.2017 tarihinden önce olup, prim borcunu 5.12.2017 tarihinden sonra ödeyen hak sahiplerinin aylıkları ise 5.12.2017 tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.

Sigortalıların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu (cari ay prim borcu ile gecikme cezası ve gecikme zammı dahil) brüt asgari ücretin iki katı tutarına dahil edilecektir.

4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanmasında genel sağlık sigortası prim borçları dikkate alınmayacaktır.

Örnek: 16.12.2017 tarihinde ölen 4/1-(b) sigortalısının ölüm tarihi itibariyle prim borcu olmadığı, ancak aylık bağlama işlemleri sırasında (26.12.2017) ölüm tarihinden önceki sürelere ait daha önce hizmet olarak değerlendirilmemiş 4 aylık vergi kaydına istinaden hizmet ve bu hizmete ilişkin prim borcu bulunduğu tespit edilmiş olup, söz konusu prim borcunun gecikme cezası ve gecikme zammı dahil brüt asgari ücretin (2017 yılı için 1.777,50 x 2 = 3.555 TL) iki katını geçmemesi nedeniyle, hak sahiplerine ölüm tarihini takip eden ay başı itibariyle aylık bağlanarak, prim borçları ödenecek aylıklarından kesilerek tahsil edilecektir.

5.7. 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-(a) kapsamında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını ödemeden vefat etmesi halinde, bunların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları ölüm nedeniyle sona ereceğinden, son sigortalılık hali olan 4/1-(b) statüsünden hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödenmesini takiben sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ölen sigortalının faaliyetinin devam etmesi nedeniyle ölüm tarihine kadar olan hizmetleri dikkate alınarak ölüm aylığı bağlanacaktır.

5.8. Kanunun geçici 63. maddesi kapsamına giren 4/1-(b) prim borçlarına ilişkin usul ve esaslar genelgenin İkinci Kısmının Altıncı Bölümünün “1. Kanunun Geçici 63. Maddesinin Uygulanması” başlığı altında açıklandığı gibi uygulanacaktır.

5.9. Kanunun 35. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malul olduğu anlaşılanlara, Kanunun 34. maddesinde belirtilen koşulları da yerine getirmeleri halinde, malullük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ay başından itibaren Kanunun 97. maddesinde yer alan zamanaşımı hükümleri saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanacaktır.

Örnek 1: Babasının sağlığında bakmakla yükümlü olduğu Kurum sağlık kurulunca tespit edilen malul çocuk, 25.4.2013 tarihinde ölen babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Çocuğun yeniden sevk işlemi ile Kurum sağlık kurulunca değerlendirme işlemi yapılmayarak mevcut sağlık kurulu raporu esas alınacak ve sadece kontrol muayene tarihi olup olmadığı SPAS kayıtlarından kontrol edilecektir. (“Süreli Kayıt Sorgulama” menüsünden) Ölüm aylığı babasının ölüm tarihini takip eden ay başından (1.5.2013) başlatılacak, kontrol muayene tarihinin bulunması halinde bu tarih sisteme işlenecektir.

Örnek 2: Annesi 2.7.2014 tarihinde vefat eden çocuğun, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporu mevcuttur. Çocuk ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunmuştur. Bu durumda, mevcut sağlık kurulu raporunun düzenlenme tarihine bakılmayacak, çocuğun hastaneye yeniden sevk işlemi yapılmaksızın mevcut sağlık kurulu raporu Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. Sigortalının ölüm tarihi de belirtilmek suretiyle çocuğun hangi tarih itibariyle malul olduğunun tespiti istenecektir. Ölüm tarihinde malul olduğunun bildirilmesi halinde çocuğa ölüm tarihini takip eden ay başından (1.8.2014) aylık bağlanacaktır.

Örnek 3: Örnek 2’deki çocuğun annesinin ölüm tarihi olan 2.7.2014 tarihinden daha önce alınmış herhangi bir sağlık kurulu raporunun olmaması durumunda öncelikle çocuğun ilgili sağlık hizmet sunucusuna sevk işlemi yapılıp, alınacak sağlık kurulu raporu değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilecek ve ölüm tarihi itibariyle malul olup olmadığı hususu sorulacaktır. Gelen değerlendirmeye göre ölüm tarihinde malul sayılması halinde ölüm aylığı ölüm tarihini takip eden ay başından, rapor tarihi itibariyle malul sayılması halinde ise rapor tarihini takip eden ay başından itibaren aylığı başlatılacaktır.

5.10. Hak sahiplerinin ilk defa gelir/aylık talebinde bulundukları tarihten önce gelir/aylıklarının kesilmesini gerektiren durumların (işe giriş-işten çıkış, evlenme/boşanma ve öğrenim vb.) mevcut olması halinde; gelir/aylık bağlanmasına ilişkin talepleri, aynı zamanda ölüm gelir/aylığının yeniden bağlanmasına yönelik talep gibi değerlendirilecek ve zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak, gelir/aylığa hak kazandıkları tarih ile müracaat tarihleri arasında hak sahibi niteliğini kaybettikleri dönemlere ilişkin gelir/aylıklar ödenmeyecek diğer süreler için ödeme yapılacaktır.

Örnek 1:

Statü/Sektör: 4/1-(a) - Özel

Ölüm tarihi: 6.10.2009

Aylık talep tarihi: 11.9.2014

Hak sahibi: Kız çocuk

Tahsis numarasının son rakamı: 7

Çalıştığı süreler: 26.9.2010-1.3.2011 ve 2.7.2013-14.7.2013

Sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi niteliği taşıyan hak sahibi kız çocuğa sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2009 itibari ile ölüm geliri/aylığı bağlanacak, 1.11.2009-17.9.2014 süresi için birikmiş gelir/aylıklarından çalıştığı sürelere ait 18.10.2010-1.4.2011 ve 18.7.2013-1.8.2013 süreleri için hak etmediği gelir/aylık tutarları düşülecek ve kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.

Örnek 2:

Statü: 4/1-(b)

Ölüm tarihi: 7.9.2010

Boşanma tarihi: 9.10.2012

Aylık talep tarihi: 4.10.2014

Hak sahibi: Kız çocuk

Tahsis numarasının son rakamı: 6

Çalıştığı süreler: 1.1.2013-31.3.2013

Hak sahibine boşandığı 9.10.2012 tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2012 itibari ile ölüm gelir/aylığı bağlanacak, 1.11.2012-26.10.2014 süresi için birikmiş gelir/aylıklarından çalıştığı sürelere ait 27.1.2013-1.4.2013 süresi için hak etmediği gelir/aylık tutarları düşülecek ve kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.

Örnek 3:

Statü/Sektörü: 4/1-(a) -Kamu

Ölüm tarihi: 6.8.2012

Aylık talep tarihi: 5.8.2015

Hak sahibi: Erkek çocuk

Tahsis numarasının son rakamı: 2

Orta öğrenimini bitirdiği tarih: 24.6.2013

Yüksek öğrenime başlama tarihi: 9.9.2014

Hak sahibine sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başı olan 15.8.2012 itibari ile ölüm aylığı bağlanacak, 15.8.2012-24.8.2015 süresi için birikmiş gelir/aylıklarından öğrenimin dışında bulunduğu sürelere ait 25.6.2013-15.9.2014 süresi için hak etmediği gelir/aylık tutarları düşülecek ve kalan miktar üzerinden ödeme yapılacaktır.

6. Hak Sahiplerine Paylaştırılması

Ölüm aylığından yararlanan eş, çocuk, ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak indirilecektir.

6.1. Eşe Bağlanacak Aylığın Oranı

Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır.

6.2. Çocuklara Bağlanan Aylıkların Oranı

Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına (erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25’tir.

Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı % 50 dir.

Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır.

6.3. Ana ve Babaya Bağlanan Aylıkların Oranı

Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı hesaplanan ölüm aylığından;

Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25’ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5’e düşecektir.

Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

7. Evlenme Ödeneği Verilmesi

Kanunun 37. maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37. maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir.

Örnek:

Hak sahipleri : Eş ve 3 öz çocuk

Hisseler : 2/5- 1/5 – 1/5 – 1/5

Kız çocuğun evlenme tarihi : 2.6.2009

Tahsis numarasını son rakamı : 5

2009/ Haziran ayında ödenen aylık miktarları :

Eş : 280,38 TL

Çocuklar : 140,19 TL

Kurumuzdan aylık almakta iken 2.6.2009 tarihinde evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Evlenme ödeneği: 140,19 x 24 = 3.364,56 TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir.

Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki yıl sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir.

Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden ay başı olacaktır.

Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.

Sigortalıların hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.

Kız çocuklarından, evlenmesi nedeniyle ölüm aylığının kesilme tarihinde evlenme ödeneğini talep edip etmediğini bildiren bir dilekçe alınmadan evlenme nedeniyle aylığının kesildiği ödeme döneminden itibaren iki yıl içinde ikinci karar işlemi yapılmayacak olup, daha önceden iradesini evlenme ödeneğini talep etmediği yönünde kullananların sonradan talepte bulunmaları halinde ise söz konusu talepleri reddedilecektir.

Kız çocuklarının hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı alması durumunda evlenme ödeneği her iki dosyadan da hesaplanarak ödenecektir.

8. Cenaze Ödeneği Verilmesi

Kanunun cenaze ödeneği verilmesine ilişkin 37. maddesi gereğince cenaze ödeneği;

- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,

- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken,

- Kendisi için en az 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken, ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken ölenlerin öncelikle görev yapmış oldukları Kurumlarıyla yazışma yapılmak suretiyle, hak sahiplerine ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılacak olup, ödeme yapılmaması halinde cenaze ödeneği ödenecek, ödeme yapılmış ise, Kurum tarafından cenaze ödeneği ödenmeyecektir.

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir. Cenaze ödeneğinin eş dışında çocuklarına, ana babasına veya kardeşlerine ödenmesinde, bunlardan herhangi birinin müracaatı yeterli kabul edilerek cenaze ödeneği çocuklarına, çocuklarının olmaması halinde ana/babasına, bunlar da olmaması halinde kardeşlerine eşit olarak paylaştırılarak ödenecektir. Ödeneğin sayılan kişilere ödenememesi halinde cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenecektir.

Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile Kuruma başvurulması şartı aranacak olup, ayrıca dilekçe istenmeyecektir. Hak sahiplerine aylık bağlama koşullarının oluşmaması veya cenazenin eş, çocuk, ana/baba veya kardeşler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması halinde dilekçe ile yapılan müracaatlar kabul edilecektir. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin (defin ruhsatı, ölüm tutanağı…vs.) Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Cenaze ödeneği miktarları yıllar itibariyle Genelge Eki (Ek-4) tabloda gösterilmiştir.

Hak sahiplerine ölüme bağlı toptan ödeme yapılmış olması, cenaze ödeneği ödenmesine engel teşkil etmeyecektir. Ancak, yaşlılık toptan ödemesi yapılmış olan sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeyecektir.

9. Ölüm Aylığının Kesilmesi, Yeniden Başlaması, Durum Değişiklikleri

Kanununa göre hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babalara bağlanan ölüm aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince Kanunun yürürlük tarihinden önceki mevzuat hükümlerine göre hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babalara bağlanan ölüm aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır.

9.1. Ölüm Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Başlaması

9.1.1. Dul Eşin Aylıkları

Sigortalının dul eşi evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96. maddesine göre geri alınacaktır.

9.1.2. Erkek Çocukların Aylıkları

Erkek çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;

- Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

- 18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde yukarıda belirtilen aylık kesilme koşulları oluşmadığı takdirde aylıkları kesilmeyecektir.

9.1.3. Kız Çocukların Aylıkları

Kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;

- Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

- Evlendikleri,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacaktır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır.

Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96. maddesine göre geri alınacaktır.

9.1.4. Malul Çocukların Aylıkları

Malul çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34. maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;

- Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

- Kanunun 94. maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların kontrol muayene tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemine kadar kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan malul çocuğun gelir/aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

Ancak kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak;

- 3 ay içinde yaptıran ve malullük halinin devam ettiği tespit edilen malul çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği tarihten,

- 3 ay geçtikten sonra yaptıran ve malullük halinin devam ettiği tespit edilen malul çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki ay başından,

başlanarak yeniden bağlanacaktır.

Sigortalının ölüm tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra aylıkları kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylıkları kesilmeyecektir.

9.1.5. Ana ve Babanın Aylıkları

Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları;

- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç),

- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği veya ana/baba tarafından gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun bildirildiği,

- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlandığı,

tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca, ana veya babanın her türlü kazanç ve iratlarının asgari ücretin net tutarının üstünde olduğunun tespit edilmesi halinde, denetmen raporunda belirtilen tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle ölüm aylığı kesilecektir.

9.2. Diğer Durum Değişiklikleri ve Ölüm Gelir/Aylıklarının Yaştan Dolayı Durdurulması Uygulaması

Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilecektir.

18 yaşını dolduran hak sahibi kız ve erkek çocuklarından herhangi bir yazılı talep veya öğrenci belgesi alınmadan kanunlarda öngörülen ölüm gelir/aylığına hak kazanma şartlarının devam edip etmediği hususunda sistemsel olarak yapılacak kontrollerle gelir/aylık alma şartları devam edenlerin gelir/aylıkları ödenmeye devam edilecek, etmeyenlerin ise kesilecektir. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu kayıtlarından öğrencilik bilgilerinin temin edilememesi halinde, hak sahibinden öğrenci belgesi talep edilecektir.

9.2.1. Boşandığı Eşiyle Fiilen Birlikte Yaşayan Eş ve Çocukların Durum Değişiklikleri

Kanunun 56. maddesinin son fıkrası gereğince eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır.

Boşandığı tarihten sonra eski eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarına kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarına inceleme yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmayacaktır. Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) alınacaktır.

Kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarının tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56. madde gereği kesilmiş bulunan ve gelir/aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, kendisinin üçüncü bir kişiyle evlenerek boşanması, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları; mülga kanunlara göre bağlanmışsa kendilerinin boşandıkları tarihi veya boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden ay başından, Kanuna göre bağlanmışsa talep tarihlerini takip eden ay başından başlatılacaktır.

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır.

Kurumun denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen raporlarda belirli bir süre içinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve kız çocuklarına söz konusu sürelerde ödenmiş olan tutarlar, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre tahsil edilecektir. Bu durumda fiilen birlikte yaşamanın sona erdiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık başlatılabilecektir.

Yurtdışında ikamet eden hak sahibinin boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hakkında araştırma yapılmayacaktır.

9.2.2. 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2. Maddesi Gereğince Uygulanan Fark Aylıkları

2022 sayılı Kanunun sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenecek fark aylıklarına ilişkin ek 1. maddesi 6495 sayılı Kanunun 73. maddesi ile 2.8.2013 tarihinden geçerli olmak üzere mülga edilmiş olup, uygulama usul ve esasları 2022 sayılı Kanunun 2. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.

Anılan Kanunun 2. maddesinin son fıkrasında; birinci fıkra hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde engelli olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları, bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki farkın ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödeneceği ve bu şekilde ödenen tutarların Hazineden tahsil edileceği öngörülmüştür.

65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin;

- 2. maddesinin (d) bendinde, bu yönetmeliğin sosyal güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan engelli olanların aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarlarının toplam engel oranlarına göre Yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük olanları kapsadığı,

- 21. maddesinin ikinci fıkrasında, aylık farkı almaya hak kazanacak şekilde engelli olduğunu belgeleyen ve sosyal güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan aldıkları aylık ya da gelir toplamı tutarları engellilik derecelerine göre Yönetmelik kapsamında ödenebilecek olan aylık tutarından düşük olanlara Yönetmelikte belirlenen diğer şartlar aranmaksızın aradaki farkın ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeneceği, birden fazla sosyal güvenlik kurumundan ya da birden fazla dosya üzerinden aylık veya gelir alanlar için aradaki farkın yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından ya da tercih edecekleri tek bir dosya üzerinden ödeneceği, bu kapsamda aylık farkı başlangıç tarihinin sosyal güvenlik kurumuna başvurularının kayda geçtiği tarihi izleyen ay başı olacağı,

öngörülmüştür.

Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak sahibi çocuklardan, 2022 sayılı Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

9.2.2.1. Sosyal güvenlik kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde engelli olduğunu belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsamda yer almaktadır.

Kurumdan ölüm aylığı alan çocuklardan;

- 18 yaşından büyük olanların 2022 sayılı Kanunun 2. maddesinin son fıkrasından yararlanabilmesi için % 70 ve üzerinde (başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli) veya % 40 ile % 69 arasında (engelli) olmaları,

- 18 yaşından küçük olanların ise en az % 40 oranında engelli olmaları

gerekmektedir.

9.2.2.2. Kurumdan gelir ve aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece engellilik dereceleri göz önüne alınarak 2022 sayılı Kanunun 2. maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup, 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır.

Kurumdan gelir ve aylık alan çocukların almakta oldukları aylık ya da gelir toplamı tutarları, 2022 sayılı Kanunun 2. maddesine göre ödenebilecek olan aylık tutarından düşük olması halinde aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır.

Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir.

9.2.2.3. 2022 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas engellilik dereceleri; bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum sağlık kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı alan yetim çocukların engellilik derecelerinin Kurum sağlık kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, yetim çocuklara fark aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarında belirtilen engellilik dereceleri esas alınacak olup, engelli çocukların sağlık kurulu raporları Kurum sağlık kuruluna gönderilmeksizin rapor asıllarına veya onaylı suretlerine (noter ve resmi makamlarca onaylı suretleri) göre işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için talepte bulunan hak sahiplerinin işlemleri dosyasının bulunduğu yerde sonuçlandırılacaktır.

9.2.2.4. Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta olan hak sahipleri için hesaplanan fark aylıklar, talep tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlanacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan;

- 18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları nedeniyle ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep dilekçesini,

- Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da dahil engelli olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8.5.2008 tarihinden itibaren talep tarihini,

takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalılardan dolayı taraflarına Kanunun 34. maddesi uyarınca ölüm aylığı bağlananların, daha sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için talep belgeleri ile sağlık kurulu raporların Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına müracaat etmeleri halinde, bağlanan aylıklar talep tarihlerini takip eden ay başından itibaren aynı usul ve esaslar dahilinde yükseltilmek suretiyle ödenecektir.

9.3.2.5. 2022 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden engelli çocukların, bu aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8.5.2008 tarihine kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli maliye teşkilatına bildirilecektir.

Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır.

2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri yıllar itibariyle Genelge eki (Ek-5) tabloda gösterilmiştir.

10. Sigortalıya İlişkin Koşullarda Değişikliğin Olduğunun Ölüm Aylığı Bağlandıktan Sonra Tespit Edilmesi

10.1. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 9. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca ölüm tarihinden önce 4/1-(b) hizmetlerine ilişkin prim borcunun tamamen ödenmeden hizmet bildirildiğinin sonradan anlaşılması veya hizmetleri mevcut olduğu halde, ölüm aylığı bağlama işlemleri sırasında, hak sahipleri tarafından beyan edilmemesi, Kurum tarafından yeterli kontrollerin yapılmaması veya söz konusu hizmetlerin Kurum kayıtlarına işlenmemesi nedenleriyle tespit edilemeyen 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu olması halinde, hak sahiplerinin aylıkları durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin prim borçları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Örnek 1: 10.9.2010 tarihinde ölen 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının hak sahiplerine 1.10.2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış, ancak sigortalının ölüm tarihinden önceki 1.1.1998-25.8.2003 süresine ilişkin 2925 sayılı Kanun kapsamında hizmeti ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunduğu 20.12.2017 tarihinde tespit edilmiştir. Bu durumda, hak sahiplerinin aylıkları durdurulmaksızın eksik prim tutarları ödenmekte olan aylıklardan kesilmek suretiyle tahsil edilecektir. Aylık bağlama işleminde dikkate alınmamış olan söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak ölüm tarihi itibariyle aylık yeniden hesaplanacak ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmeyecektir.

Örnek 2: 29.12.2017 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine 1.1.2018 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanmıştır. 1.5.2004-30.12.2005 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında hizmetleri bulunan sigortalı söz konusu hizmetlere ilişkin prim borcunu sağlığında ödemiştir. Ancak, 2018 yılı Nisan ayında söz konusu hizmetlere ilişkin primlerin eksik tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, hak sahiplerinin aylıkları durdurulmaksızın ve aylık başlangıç tarihleri değiştirilmeksizin prim borçları ödenmekte olan aylıklardan 1/3 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

10.2. Hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra, vefat eden sigortalının ölüm tarihinden önce 4/1-(b) bendi kapsamında hizmetinin tespit edilmesi durumunda, hak sahiplerine bağlanacak aylığın statüsü değişeceğinden, 4/1-(a) kapsamında bağlanan ölüm aylıkları başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve son statünün 4/1-(b) olması nedeniyle bu statüden ölüm aylığı bağlama işlemleri yapılmak üzere belgeleri ilgili üniteye intikal ettirilecektir.

Bu durumda, fazla ve yersiz ödemelere ilişkin olarak Genelgenin Yersiz Ödemeler başlıklı Ondördüncü Bölümünün “5.Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline ilişkin işlemler” alt başlığı altında belirtilen hükümler doğrultusunda işlem yapılacaktır.

10.3. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi gereğince ölüm aylıklarına ilişkin yapılacak işlemler Genelgenin “Yaşlılık Sigortası” başlıklı Üçüncü Bölümünün “6. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığının “6.7. Aylık bağlandıktan sonra prim ödeme gün sayısı eksik olduğu tespit edilenler” alt başlığında açıklandığı şekilde yapılacaktır.

11. Ölüm Aylığı Almakta İken Çalışma ve Öğrenci Niteliği Taşımaması Nedeniyle Aylığın Kesilmesi Gerektiği Daha Sonra Tespit Edilenler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi uyarınca, ölüm aylığı almakta iken, Kanunun 34. maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilen hak sahipleri hakkında yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, hak sahiplerinin çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde ise Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince işlem yapılacaktır.

Tespit tarihi itibariyle işten ayrılmış olan hak sahiplerinin ölüm gelir/aylıkları, yeni bir talep dilekçesi alınmaksızın, işten ayrıldıkları tarihi takip eden ay başından itibaren ödenmeye devam edilecektir.

Aylık almakta iken aylığının çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği tespit edilen hak sahiplerinin çalışmasının devam etmesi halinde ise, işten ayrılarak talepte bulunması halinde aylıkları talep tarihini takip eden ay başından başlatılacak, ancak yersiz ödeme süresi belirlenirken sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Yönetmelik hükmü ölüm aylığı almakta iken, aylıkları öğrenci olmamaları nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilen hak sahipleri hakkında da uygulanacak olup, yersiz ödenen aylıkların tespitinde sadece öğrenci olunmayan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Örnek 1: 1.11.2011 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 11.4.2017-22.8.2017 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalışması bulunduğu ve sistem tarafından gelir/aylıklarının durdurulmadığı 20.12.2017 tarihinde tespit edilen hak sahibinin, sigortalılığının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek, aylığı işten çıkış tarihini takip eden ay başından itibaren ödenmeye devam edilecektir. Hak sahibinin çalıştığı sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sadece çalıştığı sürelere ödenen aylıklara ilişkin borç kaydı yapılacaktır.

Örnek 2: 3.7.2009 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 1.2.2015-3.3.2017 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı tespit edilen hak sahibinin aylıklarının Şubat/2015 ödeme dönemi itibari ile durdurulması ve hak sahibinin 1.1.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunarak aylıklarının ödenmeye başlanmasını talep etmesi üzerine, ölüm aylığı talep tarihini takip eden ay başından başlatılacak, ancak yersiz ödeme süresi belirlenirken sadece sigortalı olunan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır.

Örnek 3: 1.8.2010 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandıktan sonra 17.12.2017 tarihinde evlenen ve evlenme ödeneği talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğunun 1.2.2014-3.3.2015 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalışmalarının bulunduğunun 20.12.2017 tarihinde tespit edilmesi halinde, hak sahibi kız çocuğunun aylığı yeni bir talep dilekçesi alınmaksızın, işten ayrıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren (1.4.2015) ödenmeye devam edilecek ve yersiz ödeme süresi belirlenirken sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesine göre işlem yapılacaktır. Ayrıca, evlenme ödeneği talep tarihinde aylık alma hakkı olduğundan, tarafına evlenme ödeneği ödenecektir.

Örnek 4: 1.12.2008 tarihinde 5510 sayılı Kanunun 32. ve 34. maddeleri esas alınarak 4/1-(c) maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlanan, ancak 6.12.2017 tarihinde 11.9.2011-3.10.2014 ve 25.5.2015-11.3.2016 tarihleri arasında 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı olarak çalıştığı tespit edilen hak sahibi çocuğun, her iki çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılması halinde; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre tespit tarihinden beş yıl geriye gidilerek sadece 1.1.2013-31.10.2014 ve 1.6.2015-31.3.2016 tarihleri arası ödenen ölüm aylığı borç çıkartılacak, her iki çalışmaya ilişkin bildirimin süresi içinde yapılmaması halinde ise; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre tespit tarihinden en fazla on yıl geriye gidilerek 1.10.2011-31.10.2014 ile 1.6.2015-31.3.2016 tarihleri arası ödenen ölüm aylıklarına faiz tahakkuk ettirilerek borç çıkartılacak ve 1.4.2016 tarihinden itibaren aylıkları ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 5: 1.12.2011 tarihinde Kanunun 32. ve 34. maddeleri esas alınarak 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanan, ancak 12.1.2018 tarihinde 16.1.2012- 18.10.2012 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalıştığı, 1.2.2016 tarihinden itibaren de yeniden aynı kapsamında sigortalılığının devam ettiği tespit edilen hak sahibi çocuğun, her iki çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılması halinde; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre ilk çalışmasına herhangi bir işlem yapılmadan 1.2.2016 tarihinden itibaren aylıkları sürekli olarak kesilerek faiz tahakkuk ettirilmeden borç çıkartılacak, ancak hak sahibi çocuğun ilk çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılmaması halinde ise; Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre tespit tarihinden en fazla on yıl geriye gidilerek 1.2.2012-31.10.2012 tarihler arası ödenen ölüm aylıkları faizi ile birlikte, ikinci çalışmasına ilişkin olarak 1.2.2016 tarihinden itibaren de sürekli olarak kesilerek faiz tahakkuk ettirilmeden borç çıkartılacaktır. Hak sahibi çocuğun sigortalılığının sona ermesinden sonra yeniden aylık talebinde bulunması halinde aylık bağlama yönünden durumu yasal mevzuat kapsamında tekrar incelenecektir.

Örnek 6: 17.11.2009 tarihinde Kanunun 32. ve 34. maddeleri esas alınarak 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanan, ancak 21.10.2017 tarihinde 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı tespit edilerek aylıkları 6.12.2017 tarihinde kesilen, bilahare sigortalılığı 3.1.2018 tarihinde son bulan hak sahibi çocuğun, çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılması halinde; 1.11.2017 tarihinden itibaren aylıkları sürekli olarak kesilerek Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine istinaden faiz tahakkuk ettirilmeden borç çıkartılacak, ilgili yazılı olarak müracaat etmediği takdirde her ne kadar sigortalılığı son bulmuş ise de, Kurumumuza müracaatta bulunmadığı için ölüm aylığı ödenmeye devam edilmeyecektir. Ancak hak sahibi çocuğun çalışmasına ilişkin bildirimin süresi içinde yapılmaması ve 4.3.2018 tarihinde yeniden aylık talebinde bulunduğunun anlaşılması halinde; 1.11.2017 tarihinden itibaren aylıkları kesilerek Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine istinaden faiz tahakkuk ettirilerek borç çıkartılacak ve hak sahibi çocuğun müracaat tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2018 tarihinden itibaren aylıkları tekrar bağlanarak ödenmeye devam edilecektir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINA İLİŞKİN

ORTAK UYGULAMALAR

1. Kanunun Geçici 63. Maddesi Uygulaması

6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile Kanuna geçici 63. madde eklenmesi sonucunda emeklilik mevzuatında meydana gelen değişiklikler ile sürekli iş göremezlik geliri bağlama işlemlerinde tereddüt edilen hususlar ve uygulama değişiklikleri aşağıda açıklanmıştır.

1.1. Kanunun Geçici 63. Maddesi Gereği 4/1-(b) Kapsamında Hizmeti Durdurulan Sigortalıların 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri

6645 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 63. madde;

“Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden ay başı itibarıyla yeniden başlatılır.

Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.

Birinci fıkraya göre sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında 1.1.2012 tarihinden bu maddenin yürürlük tarihine kadar durdurulan süreler için genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz.

Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”

hükmünü amirdir.

6645 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 63. maddenin uygulanmasının usul ve esasları 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için aylık türüne göre aşağıda açıklanmıştır.

1.1.1. Malullük veya Yaşlılık Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi Sonuçlandırılmamış Olanlar

1.1.1.1. 4/1-(a) ve 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalılar

Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015 tarihinden önce Kurumumuzdan 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında malullük veya yaşlılık aylığı talebinde bulunup tahsis talep tarihi itibarıyla;

- 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamındaki mevcut hizmetleriyle aylığa hak kazanmakla birlikte 4/1-(b) kapsamında hizmeti ve buna ilişkin prim borcu bulunan veya,

- 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetleriyle aylığa hak kazanmış olmakla birlikte söz konusu sürelere ait prim borcu bulunanlardan,

4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarına ilişkin prim borcu nedeniyle henüz aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmamış olup geçici 63. maddeden yararlanmak isteyen sigortalıların 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında Kuruma başvuruda bulunması halinde, aylıkları yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Bunlardan, Kanunun geçici 63. maddesi kapsamında 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığın durdurulması işlemi 1.8.2015 tarihi itibarıyla Kurumca resen yapılmış olanların bu tarihten sonra müracaatları halinde ise, aylıkları 1.8.2015 tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.

23.4.2015 tarihinden önce malullük veya yaşlılık aylığı talebinde bulunup, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borçları nedeniyle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilemeyenlerden, geçici 63. madde gereği 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarını; 30.4.2015 tarihi itibarıyla durdurup 1.5.2015 tarihi itibarıyla devam ettirmeyen 4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların malullük ve yaşlılık aylıkları, yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın;

- 23.4.2015-31.7.2015 süresinde geçici 63. maddeden yararlanma müracaatında bulunanların müracaat tarihlerini,

- 1.8.2015 tarihinden itibaren müracaatta bulunanların ise, 1.8.2015 tarihini,

takip eden ay başından başlatılacaktır.

23.4.2015-31.7.2015 süresinde ilk defa malullük veya yaşlılık aylığı talebinde bulunmakla birlikte tahsis talep tarihi ile 31.7.2015 tarihi arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş olanların aylıkları tahsis talep tarihini takip eden ay başından, anılan tarih aralığında tahsis talebi olmakla birlikte geçici 63. maddeden yararlanma müracaatında bulunmaması nedeniyle 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı 1.8.2015 tarihinde Kurumca resen durdurulanların aylıkları ise yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın 1.8.2015 tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.

Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında kamu sektörüne ait işyerinden ayrılarak 14.4.2015 tarihinde yaşlılık sigortası yönünden tahsis talebinde bulunan sigortalının 4/1-(a) kapsamında geçen hizmetleri ile aylığa hak kazandığı tespit edilmiş olmakla beraber, 1.8.1998-31.12.1999 süresinde 4/1-(b) kapsamında geçen 510 gün hizmetine karşılık prim borcu olduğu anlaşıldığından aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Ancak, sigortalı, 28.4.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanmak için talepte bulunmuş olup, yaşlılık aylığı yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini takip eden ay başından (15.5.2015) başlatılacaktır.

Örnek 2: En son özel sektörde çalışmakta iken 15.1.2015 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunan 4/1-(a) sigortalısının 4/1-(b) kapsamında 1200 gün hizmeti bulunmakla birlikte talep tarihinde söz konusu hizmetlere ilişkin prim borcu olduğu anlaşıldığından aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiş ve sigortalının 23.4.2015- 31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmaması nedeniyle 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı 1.8.2015 tarihi itibarıyla resen durdurulmuştur. Bu durumda, sigortalının aylığı Kuruma müracaatı halinde, yeni bir tahsis talep dilekçesi alınmaksızın, 1.8.2015 tarihini takip eden ay başından (1.9.2015) başlatılacaktır.

Örnek 3: 30.6.2015 tarihinde 4/1-(a) kapsamında özel sektöre ait işyerinden ayrılarak aynı tarihten itibaren yaşlılık sigortası yönünden tahsis talebinde bulunan sigortalının, 1.6.1996-31.12.1999 süresinde 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine karşılık prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemleri gerçekleştirilememiştir. Ancak, anılan sigortalı 5.7.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş olup, yaşlılık aylığı yeni bir tahsis talebi alınmaksızın talep tarihini takip eden ay başından (1.7.2015) başlatılacaktır.

23.4.2015 tarihinden önce malullük veya yaşlılık aylığı talebinde bulunup, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borçları nedeniyle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilemeyenlerden, geçici 63. maddeden yararlanıp 30.4.2015 tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamında sigortalılıkları durdurulmakla birlikte, anılan kapsamda faaliyetine devam edenlerin sigortalılıkları 1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden başlatılacağından, bunlardan;

- 23.4.2015-30.4.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat edenlerin aylıkları, 1.5.2015 tarihi itibarıyla başlatılacak, bu tarih itibarıyla sigortalılıkları devam ettiğinden, haklarında 1.5.2015-29.2.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.

- 1.5.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat edenlerin aylıkları ise, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacağından, 1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden başlatılan 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı geçici 63. maddeye ilişkin müracaat tarihine kadar zorunlu hizmet olarak aylığın yeniden hesaplanmasında dikkate alınacak (2829 sayılı Kanun uygulaması dahil), geçici 63. maddeye ilişkin müracaat tarihinden 29.2.2016 tarihine kadar 4/-(b) kapsamındaki hizmetlerle ilgili olarak sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.

- 1.8.2015 tarihinden itibaren haklarında resen geçici 63. madde uygulaması yapılanların müracaatları halinde ise, aylıkları 1.9.2015 tarihinden itibaren başlatılacak, ancak 1.5.2015-31.7.2015 süresi 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri 1.8.2015 tarihi itibarıyla aylıklarının yeniden hesaplanmasında (2829 sayılı Kanun uygulaması dahil) dikkate alınacaktır. Bunlar hakkında, 1.8.2015-29.2.2016 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.

Ancak, ilk defa 2008/Ekim ayı sonrası sigortalı olup, tarafına Kanun hükümlerine göre malullük aylığı bağlanacak olan sigortalıların tekrar 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının bulunması halinde Kanunun 27. maddesi gereğince aylıkları kesilecek, sosyal güvenlik destek primi uygulanmayacaktır.

1.1.1.2. 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

Kurumumuzdan 23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında malullük/yaşlılık aylığı talebinde bulunup tahsis talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle talepleri reddedilenlerden, geçici 63. madde uygulamasından yararlanan sigortalılardan yeni bir tahsis talep dilekçesi alınacak ve aylıkları taleplerini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında malullük/yaşlılık aylığı talebinde bulunup, tahsis talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarına ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle talepleri reddedilen sigortalılardan, geçici 63. maddede öngörülen (23.4.2015 ile 31.7.2015 tarihleri arasında) üç aylık sürede sigortalılığını durdurmak için Kurumumuza müracaat edenler veya bu sürelerin sonunda Kurumumuzca sigortalılıkları resen durdurulanlardan, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir tahsis talep dilekçesinin alınması gerekmekte olup, sigortalılara yeni tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır.

Örnek 1: Sigortalı, 15.10.2014 tarihinde sigortalılığını sonlandırarak emeklilik için hizmet ve yaş koşullarını yerine getirdiği 5.1.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Ancak yapılan kontrollerde sigortalının talep tarihi itibarıyla sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunduğu tespit edilmiş ve buna istinaden talebi reddedilmiştir. Sigortalı 20.5.2015 tarihinde hem geçici 63. maddeden yararlanma hem de aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. Bu durumda sigortalıya tahsis talebini takip eden ay başından (1.6.2015) itibaren aylık bağlanacaktır.

Örnek 2: 4/1-(b) kapsamındaki faaliyetine son veren sigortalı, 22.2.2015 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Ancak Kurum kayıtlarının tetkikinde sigortalının 1990-1993 yılları arasında 4/1-(b) kapsamında daha önce bildirilmeyen 840 gün hizmeti ve buna ait prim borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, sigortalının 22.2.2015 tarihindeki tahsis talebi reddedilmiştir. 1.8.2015 tarihi itibariyle 1990-1993 yılları arasında sigortalılığı resen durdurulan sigortalı, 5.9.2015 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunmuştur. Bu tarih itibarıyla prim ve prime ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığından, talep tarihini takip eden 1.10.2015 tarihi itibarıyla malullük aylığı bağlanacaktır.

4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı devam edenlerin 1.5.2015 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmaları halinde, yeni tahsis talep tarihine kadar 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetleri aylık bağlama işlemlerinde değerlendirilecektir. 2829 sayılı Kanun gereği, aylık bağlanacak statünün 4/1-(b) olması halinde, talep tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamında 1.5.2015 tarihinden sonraki hizmetlerine ait prim ve prime ilişkin borcu bulunmayanların aylıkları talep tarihlerini takip eden ay başından başlatılacaktır. Bunlar hakkında tahsis talep tarihinden 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır. Tahsis talep tarihinde prim borcu bulunanların ise talepleri reddedilecek, borcun ödenmesini müteakip yeniden alınacak tahsis talep dilekçesine göre aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Örnek 3: 4/1-(b) kapsamındaki faaliyeti 1.5.2015 tarihinden sonra da devam eden sigortalı, 12.3.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Ancak sigortalının 4/1-(b) kapsamında prim borcu bulunması nedeniyle aylık talebi reddedilmiştir. 1.8.2015 tarihinde geçici 63. madde gereği Kurumca sigortalılığı resen durdurulan sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle sigortalılığı 1.5.2015 tarihinde yeniden başlatılmıştır. 15.11.2015 tarihinde yeniden aylık talebinde bulunan sigortalıya 1.5.2015 tarihinden sonraki sigortalılık sürelerine ilişkin prim ve prime ilişkin herhangi bir borcu bulunmaması şartıyla talep tarihini takip eden ay başından (1.12.2015) aylık bağlanacaktır. Ancak tahsis talebinde bulunduğu, 15.11.2015 tarihinde 1.5.2015 tarihi itibarıyla başlayan sigortalılık süresine ilişkin prim borcunun bulunması halinde talebi reddedilecek ve prim borcunu ödedikten sonra yeniden talepte bulunması halinde aylığı yeni talebini takip eden ay başından itibaren bağlanacaktır.

Örnek 4: Sigortalılığı 1.6.2009 tarihinde başlayan 4/1-(b) sigortalısı, Kurum sağlık kurulunca başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul sayılmış ve 15.6.2015 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Ancak, yapılan kontrollerde sigortalının 15.6.2015 tarihi itibarıyla prim borcu bulunduğu tespit edilmiş ve buna istinaden tahsis talebi reddedilmiştir. Sigortalı, geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaatta bulunarak primi ödenmemiş sürelere ilişkin hizmetleri durdurmuş ve 20.7.2015 tarihinde yeniden malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Sigortalının tescil tarihi olan 1.6.2009 ile 30.4.2015 süresi hizmetlerinin geçici 63. madde kapsamında durdurulup 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle sigortalılık başlangıcı 1.5.2015 tarihi olarak kabul edilecektir. Bu durumda da, 1.5.2015 tarihi ile 20.7.2015 tarihi arasında malullük aylığı bağlanmasına ilişkin koşullar oluşmadığından talebi reddedilecektir. Sigortalının geçici 63. madde kapsamında durdurduğu hizmetlerini yine aynı madde kapsamında daha sonra ihya etmesi halinde, sigortalılık başlangıç tarihi 1.6.2009 olarak kabul edilip malullük aylığı bağlama koşulları oluşacağından, yeni bir tahsis talep alınmaksızın ihya borcunu ödediği tarihi takip eden ay başı itibarıyla malullük aylığı bağlanacaktır.

Örnek 5: Örnek 4’deki sigortalının, bu defa 1.6.2009 ile 30.4.2014 dönemine ait hizmet sürelerine ait prim borcunu ödemekle birlikte, 1.5.2014 tarihinden sonraki hizmet sürelerine ait prim borcunu ödememesi nedeniyle ödenmeyen süreler geçici 63. madde kapsamında durdurulmuştur. 4/1-(b) kapsamındaki çalışmasının devam etmesi nedeniyle sigortalılığı her ne kadar 1.5.2015 tarihinde yeniden başlatılmış ise de sigortalılık başlangıcı 1.6.2009 tarihi olarak kabul edilecektir. Bu nedenle, 1.6.2009 ile 30.4.2014 ve 1.5.2015 tarihi ile talep tarihi olan 20.7.2015 tarihi arasında (5 yıl 1 ay 18 gün) hizmeti bulunduğundan talep tarihini takip eden ay başı olan 1.8.2015 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanacaktır.

1.1.2. Ölüm Aylığı Talebinde Bulunup Henüz Aylık Bağlama İşlemi Sonuçlandırılmamış Olanlar

Kanunun geçici 63. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında iken ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan, ancak sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle aylık talebi sonuçlandırılmayan/reddedilen hak sahiplerinin Kanunun geçici 63. maddesinden yararlanmak istemeleri halinde, Kanunun zamanaşımı uygulamasına ilişkin 97. madde hükümleri de dikkate alınmak suretiyle aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Geçici 63. madde hükümlerinden yararlanmak suretiyle ölen sigortalıların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılık sürelerini durduran ve 23.4.2015 tarihinden sonra yeniden 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahiplerinin geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte (23.4.2015) ölüm aylığına hak kazandıkları kabul edilecek ve aylıkları (Kanunun 97. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla) 23.4.2015 tarihini takip eden ay başından (özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015) itibaren başlatılacaktır.

Zamanaşımı uygulamasında, kamu ve özel sektöre göre bu tarihler esas alınacaktır.

4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalılar

Örnek 1: 6.12.2001-24.3.2003 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmakla birlikte sadece 4/1-(b) kapsamındaki 60 gün hizmetine ilişkin prim borcunu ödeyen ve 1.4.2007-31.12.2013 tarihleri arasında özel sektörde 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken 6.11.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi 24.11.2014 tarihinde Kurumumuza 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için müracaat etmiş, ancak sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle, aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi eşin geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat etmesi üzerine, sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı durdurulmuş ve hak sahibi eş 6.6.2015 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının eşine Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden 23.4.2015 tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının hak sahibi eşinin 6.6.2015 tarihi yerine 31.12.2020 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu varsayıldığında;

 31   12   2020

- 01   05  2015

 30    7          5

Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip eden ay başı ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

31  12  2020

-                 5

31  12  2015  Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.1.2016 tarihi itibarıyla

ödenecektir.

Örnek 3: Özel sektörde çalışmakta iken 30.7.2003 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi erkek çocuğu 25.7.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi, sigortalının 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için öngörülen en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 prim gün sayısı şartını yerine getirmekle birlikte, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi çocuğun 15.7.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri durdurulmuştur. Bu durumda, 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için öngörülen, en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 prim gün sayısı şartı yerine getirilmemiş olmakla birlikte, 2008/Ekim öncesi ölümlerde söz konusu şartların yerine getirilmesinde borçlanma süreleri dahil olduğundan, hak sahibi çocuk, sigortalının askerlik sürelerini borçlanarak borçlanma miktarını 15.8.2015 tarihinde ödemiştir. Bu nedenle, hak sahibinin aylığı, geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini (15.7.2015) takip eden ay başından değil, borçlanma bedelinin ödendiği tarih olan 15.8.2015 tarihini takip eden (1.9.2015) ay başından başlatılacaktır.

Örnek 4: 3.7.2000 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan ve anılan kapsamda 720 prim günü bulunan sigortalı, 5.6.2006 tarihi itibarıyla da 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlamış ve 9.9.2008 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahibi eşin, 6.7.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, 4/1-(b) kapsamında geçen sigortalılığı sigortalılık tescil tarihi olan 5.6.2006 tarihi itibarıyla durdurmuştur. Bu durumda, hak sahiplerine 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak olup, 4/1-(a) kapsamında sadece 720 prim günü bulunan sigortalının ölüm tarihinin 2008/Ekim ay başından önce olması nedeniyle hak sahipleri, sigortalının askerlikte geçen 180 gününü borçlanıp, borçlanma tutarını 8.7.2015 tarihinde ödediklerinden, ölüm aylığı borcun ödendiği tarihi takip eden ay başı olan 1.8.2015 itibari ile bağlanacaktır.

4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

Örnek 1: 10.7.2007 tarihinde vefat eden sigortalının 4/1-(b) kapsamında 1.9.1998-23.1.2007 tarihleri arasında sigortalılığı bulunmakla birlikte ölüm tarihi itibarıyla prim borcu bulunması nedeniyle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamamıştır. Sigortalının primi ödenmemiş sigortalılık süreleri geçici 63. madde kapsamında Kurumca resen durdurulmuştur. Hak sahipleri 7.10.2015 tarihinde tekrar ölüm aylığı talebinde bulunmuşlardır. Geçici 63. madde kapsamında durdurulan süreler dışında sigortalının 6 yıl hizmet süresi bulunduğundan, hak sahiplerine Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi de dikkate alınmak suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başı olan 1.5.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının hak sahibi eşinin 7.10.2015 tarihi yerine 11.1.2021 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğu varsayıldığında;

  11   01    2021

- 01   05    2015

 10   08         05

Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip eden ay başı ile talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

11  01  2021

-                 5

11  01  2016 Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.2.2016 tarihi itibarıyla başlatılacaktır.

Örnek 3: 1.1.1995-1.1.2009 tarihleri arasında 9 yıl hizmeti bulunan 4/1-(b) sigortalısı 10.10.2014 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının 5 yıllık hizmetine ilişkin prim borcunun ödenmiş olmasına rağmen 4 yıllık hizmetine ilişkin prim borcu olması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamamıştır. Hak sahipleri, 20.6.2015 tarihinde Kurumumuza müracaat ederek Kanunun geçici 63. maddesinden yararlanma ve ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının hak sahiplerinin ölüm aylıkları, Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden 23.4.2015 tarihini takip eden 1.5.2015 tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Örnek 4: 1.10.2014 tarihinde vefat eden 4/1-(b) kapsamındaki sigortalının 1.1.2000-1.1.2010 tarihleri arasında 10 yıl hizmeti bulunmakta ise de bu süreye ilişkin 7 yıl prim borcunun bulunması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamamıştır. Hak sahipleri, 15.6.2015 tarihinde Kurumumuza müracaat ederek geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunmuş olup, anılan tarihte sigortalının 2 yıla karşılık gelen prim borcunu ödemişlerdir. Buna göre, geçici 63. madde gereği 4/1-(b) kapsamındaki 5 yıllık sigortalılığı durdurulan sigortalının hak sahipleri 10.11.2015 tarihinde de ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli, 5 yıl şartı 15.6.2015 tarihinde 2 yıllık prim borcunu da ödenmesiyle yerine getirilmiş olduğundan Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, ölüm aylığı borcun ödendiği ayı takip eden 1.7.2015 tarihi itibarıyla başlatılacaktır.

4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalılar

Örnek 1: 26.12.2003-24.3.2005 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmakla birlikte sadece 4/1-(b) kapsamındaki 90 gün hizmetine ilişkin prim borcunu ödeyen ve 1.11.2008-22.12.2014 tarihleri arasında 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken 22.12.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi 26.12.2014 tarihinde Kurumumuza 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için müracaat etmiş, ancak sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle, aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi eşin geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaat etmesi üzerine, sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı durdurulmuş ve hak sahibi eş 14.6.2015 tarihinde yeniden ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının eşine Kanunun 97. maddesinde öngörülen zamanaşımı kuralları da dikkate alınmak suretiyle, yeni tahsis talep tarihi ile geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden 23.4.2015 tarihini takip eden ay başı olan 1.5.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının hak sahibi eşinin 14.6.2015 tarihi yerine 16.7.2021 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu varsayıldığında;

  16   07  2021

- 01   05  2015

 15   2         6   Ölüm aylığına hak kazanılan tarihi takip eden ay başı ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

16   7   2021

-                 5

16  7   2016  Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.8.2016 tarihi itibarıyla ödenecektir.

Örnek 3: Son defa 4/1-(c) kapsamında çalışmakta iken sigortalılığı sona eren ve 23.9.2013 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi erkek çocuğu 25.7.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi, sigortalının 4/1-(c) ve 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için öngörülen en az 1800 prim gün sayısı şartını yerine getirmekle birlikte, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcunun bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilememiştir. Hak sahibi çocuğun 15.7.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri durdurulmuştur. Bu durumda, 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanması için öngörülen, en az 1800 prim gün sayısı şartı yerine getirilmemiş olmakla birlikte, hak sahibi çocuk, sigortalının askerlik sürelerini borçlanarak borçlanma miktarını 15.8.2015 tarihinde ödemiştir. Bu nedenle, hak sahibinin aylığı, geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini (15.7.2015) takip eden ay başından değil, borçlanma bedelinin ödendiği tarih olan 15.8.2015 tarihini takip eden (1.9.2015) ay başından başlatılacaktır.

1.2. Geçici 63. Madde Kapsamındaki Hizmetleri Dava Konusu Edenlerin Gelir/Aylık Bağlama İşlemleri

23.4.2015 tarihinden önce 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarından dolayı malullük ve yaşlılık aylığına hak kazanmakla birlikte 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığına ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan ve konuyu yargıya intikal ettirmekle birlikte, geçici 63. maddenin yürürlük tarihinden sonra söz konusu davalarından feragat edenlerden 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanmak için Kurumumuza müracaat eden veya sigortalılıkları Kurumumuzca resen durdurulan sigortalılarla ilgili olarak yukarıdaki (1.1.1) numaralı bölümde,

Geçici 63. maddenin yürürlük tarihinden önce (23.4.2015) ölüm aylığı talebinde bulunan ve 4/1-(b) kapsamında prim borcu olduğu için aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmayan/tahsis talebi reddedilenlerden konuyu yargıya intikal ettiren ve geçici 63. madde çerçevesinde 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları durdurulan sigortalıların hak sahiplerinin, söz konusu davalarından feragat etmeleri ve Kanunun yürürlük tarihi olan 23.4.2015 tarihinden sonra yeniden talepte bulunmaları halinde, yukarıdaki (1.1.2) numaralı bölümde,

belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

1.3. Gelir Bağlama İşlemlerinde Geçici 63. Madde Uygulaması 4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalılar

Son 3 aylık dönem içerisinde 4/1-(a) kapsamındaki hizmetlerinin yanı sıra 4/1-(b) kapsamında hizmetleri bulunan sigortalılardan günlük kazancın tespitine esas sürede 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı bulunup, geçici 63. madde kapsamında bu sigortalılıklarını durduranların gelir bağlama işlemlerinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri dikkate alınmayacak ve gelirin başlangıcında herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

Örnek: 1.2.2010-31.12.2014 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışması bulunan, 1.1.2015 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında özel sektörde çalışmaya başladığı işyerinde 17.3.2015 tarihinde iş kazası geçirerek 30.3.2015 tarihinde çalışır kararı verilen ve Kurum sağlık kurulunca % 45 sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilen sigortalıya, günlük kazanç hesabına giren 2014/Aralık ayına ait 4/1-(b) kapsamında prim borcu bulunması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanamamıştır.

 

Statü

Yıl/Ay

Gün Sayısı

Ücret

4/1-(a)

2015/Şubat

30

1.201,50

4/1-(a)

2015/Ocak

30

1.201,50

4/1-(b)

2014/Aralık

30

1.134,00

 

Toplam

90

3.537,00

Bu defa, Kanunun geçici 63. maddesine istinaden 20.6.2015 tarihinde 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının durdurulması talebinde bulunan sigortalının, gelir bağlama işlemlerinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri dikkate alınmayacağından gelirleri çalışır tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2015 tarihinden itibaren başlatılacaktır.

4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için talepte bulunup 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılık sürelerine ait prim ve prime ilişkin borcu bulunan sigortalılardan geçici 63. maddeden yararlanmak suretiyle sigortalılıkları durdurulan sigortalıların da gelir başlangıç tarihlerinde herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

Dolayısıyla sigortalının iş kazası geçirdiği tarihin geçici 63. madde kapsamında yer alması halinde durdurulan sürelerin tamamı ihya edilmediği sürece sürekli iş göremezlik geliri bağlanmayacaktır.

Sigortalının geçici 63. madde kapsamındaki durdurulan sürelerinin tamamı iş kazası geçirilen tarihten sonraki dönemlere ait ise, söz konusu sürelere ilişkin borçların ihya edilmesi zorunlu olmayıp, sürekli iş göremezlik geliri bağlanacaktır.

1.4. 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) Kapsamında Gelir/Aylık Bağlandıktan Sonra Gelir/Aylık Bağlanmadan Önceki Sürelere İlişkin 4/1-(b) Hizmeti Tespit Edilenlerle İlgili Geçici 63. Madde Uygulaması

4/1-(a), 4/1-(b)ve 4/1-(c) kapsamında malullük, yaşlılık ya da ölüm aylığı bağlanmış olan sigortalı ve hak sahiplerinden aylık bağlanmadan önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamında hizmetlerinin bulunduğunun daha sonra tespit edilmesi nedeniyle aylıkları durdurulan, kesilen veya iptal edilenlerden ile aylıkları henüz durdurulmamış/kesilmemiş ya da iptal edilmemiş olanlar hakkında Kanunun geçici 63. maddesinden yararlanmak için müracaat edenler hakkında yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.

1.4.1. Malullük ve Yaşlılık Aylığı Durdurulan veya İptal Edilenler

4/1-(a) ve 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalılar

Aylık bağlanmadan önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamında hizmetlerinin bulunduğunun daha sonra tespit edilmesi nedeniyle aylıkları;

- Durdurulan sigortalılardan 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunanların mevcut aylıkları, buna ilişkin müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. Sigortalılara ilk aylık bağlandığı tarihten aylıkların durdurulduğu tarihe kadar yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecektir.

- İptal edilen sigortalılardan 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunanların buna ilişkin müracaat tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilip aylıkları, bu tarih itibarıyla yeniden hesaplanacak ve sigortalılara yapılan fazla ve yersiz ödemeler tahsil edilecektir.

Söz konusu sigortalıların 1.8.2015 ve sonrasında müracaat etmeleri halinde aylıkları, 1.8.2015 tarihini takip eden ay başı itibarıyla ödenmeye başlanacak, aylıkları daha önce iptal edilenler için 1.8.2015 tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilerek aylıkları bu tarih itibarıyla yeniden hesaplanacaktır. Sigortalılara yapılan fazla ve yersiz ödemeler tahsil edilecektir.

Yaşlılık aylığı durdurulan veya iptal edilenlerden 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunup 1.5.2015 tarihi itibarıyla 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı devam edenlerin müracaat tarihine kadar 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerinin zorunlu hizmet olarak dikkate alınması gerektiğinden, müracaat tarihi talep tarihi kabul edilip aylıkları bu tarih itibarıyla yeniden hesaplanacak ve bu tarihten 29.2.2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır. Aylıklar müracaat tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.

Örnek 1: 27.8.2011 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunup tarafına 1.9.2011 tarihi itibarıyla aylık bağlanan sigortalının aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınmayan 1.12.2008-3.2.2010 süresi 4/1-(b) kapsamında hizmetleri 2012 yılında tespit edilmiş ve bir aylık süre verilerek söz konusu sürelere ilişkin prim borcunu ödemesi istenmiştir. Sigortalı bir aylık sürede prim borcunu ödemediği için 2012/Mayıs dönemi itibarıyla aylığı durdurulmuştur. Sigortalı, 3.6.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanmak için talepte bulunmuştur. Bu durumda, sigortalının durdurulan aylığı, müracaat tarihini takip eden ay başından (1.7.2015) itibaren ödenmeye başlanacak ve sigortalıya 1.9.2011-17.5.2012 süresinde ödenen fazla ve yersiz ödemelerin tahsili yoluna gidilecektir.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 3.6.2015 tarihi yerine 6.8.2015 tarihinde müracaatta bulunması halinde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri 1.8.2015 tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulduğundan aylığı 1.9.2015 tarihi itibarıyla ödenmeye devam edilecektir.

Malullük aylığı bağlandıktan sonra, 4/1-(b) kapsamında prim ve prime ilişkin borcu bulunması nedeniyle malullük aylığı durdurulan sigortalılar ile statü değişikliği nedeniyle malullük aylığı iptal edilenlerin, 23.4.2015-31.7.2015 tarihleri arasında geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması halinde malullük aylıkları geçici 63. maddeden yararlanma talep tarihini takip eden ay başı itibarıyla, 1.8.2015 tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulması halinde ise 1.8.2015 tarihini takip eden ay başı itibarıyla yeniden başlatılacaktır.

4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalılar

4/1-(b) kapsamında aylık bağlandıktan sonra, aylık bağlanmadan önceki sürelere ilişkin 4/1-(b) kapsamında yeniden hizmet tespit edilmesi halinde, bu hizmet süreleri için geçici 63. madde hükümleri uygulanmayarak, sigortalıların değişen sigortalılık sürelerine ilişkin prim borçlarının sigortalının veya tüzel kişinin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla Kanunun 88. maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca tahsil edilecektir.

Yatırılan primler tahsis talep tarihi itibarıyla Kurum kodu kapsamında değerlendirilerek bağlanan gelir/aylıkların ödenmesine devam edilecektir.

1.4.2. Ölüm Aylığı Durdurulan, Kesilen veya İptal Edilenler

Ölen Sigortalıların 4/1-(b) Kapsamındaki Hizmetleri

4/1-(a) veya 4/1-(c) kapsamında ölüm aylığı bağlanan sigortalının ölüm tarihinden önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamında hizmetlerinin bulunduğunun tespiti neticesinde, ölüm tarihi itibarıyla aylık bağlanacak statünün değişmesi veya prim gün sayısı şartının oluşmadığının,

4/1-(b) kapsamında iken ölen sigortalının ölüm tarihinden önceki sürelere ait 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin prim borcunun bulunduğunun,

sonradan tespiti neticesinde 23.4.2015 tarihinden önce ölüm aylığı iptal edilen hak sahiplerinin aylıkları; bu tarihten sonra müracaat etmeleri halinde, geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başından (Kanunun 97. madde hükmü saklı kalmak kaydıyla) (özel sektör için 1.5.2015, kamu sektörü için 15.5.2015) itibaren başlatılacaktır.

Örnek 1: Özel sektörde1/8/2005 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayıp bu kapsamda 1270 prim günü bulunan ve 21.1.2015 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşine ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.2.2015 tarihi itibarıyla ölüm aylığı bağlanmış, ancak sigortalının aylık bağlanmadan önce 2829 sayılı Kanun gereği hizmet birleştirme işlemlerinde dikkate alınması gereken 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının tespiti üzerine aylığı 2015/Nisan döneminde kesilmiş, tarafına fazla ve yersiz ödenen miktarlar için borç kaydı yapılmıştır. Hak sahibi eşin, 1.6.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma talebinde bulunması üzerine, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı durdurularak aylıkları geçici 63. maddenin yürürlüğe girdiği tarihi (23.4.2015) takip eden ay başı itibarıyla (1.5.2015) yeniden başlatılacak, fazla ve yersiz ödemelerin takibine devam edilecektir.

Örnek 2: 1.7.1990-21.8.2012 tarihleri arasında özel sektörde 4/1-(a) kapsamında 7600 prim gün sayısı bulunan sigortalının 21.3.2013 tarihinde vefat etmesi üzerine hak sahibi kız çocuğuna 4/1-(a) kapsamında 1.4.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Anılan sigortalının daha sonra 1.8.2011 tarihinde başlayıp ölüm tarihine kadar devam eden 4/1-(b) kapsamında sigortalılığı bulunduğunun tespit edilmesi sonucu aylık bağlanacak statünün değişmesi nedeniyle ölüm aylığı başlangıç tarihi itibarıyla iptal edilmiş, fazla ve yersiz ödemeler borç kaydedilmiş, tahsis talebi ve ilgili belgeler 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanması için ilgili üniteye gönderilmiş, ancak 4/1-(b) kapsamında aylık bağlama işlemi henüz gerçekleştirilmemiştir. Sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı Kurumumuzca 1.8.2015 tarihi itibarıyla resen durdurulmuş olup, hak sahibinin müracaatı halinde aylığı, geçici 63. maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başı olan 1.5.2015 tarihi itibarıyla yeniden başlatılacak, fazla ve yersiz ödemelerin tahsiline devam edilecektir.

Hak Sahiplerinin 4/1-(b) Kapsamındaki Hizmetleri

Kurumumuzdan 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında ölüm gelir/aylığı almakta iken 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının tespit edilmesi nedeniyle ölüm gelir/aylığı kesilen hak sahiplerinin durumlarının geçici 63. madde kapsamında değerlendirilmesinde;

- Sigortalının ölüm tarihinin 2008/Ekim öncesi olması halinde, geçici 63. madde hükümlerinden yararlanmak suretiyle 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılık sürelerini durduran ve 23.4.2015 tarihinden sonra yeniden 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında ölüm gelir/aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahiplerinin gelir/ aylıkları (Kanunun 97. madde hükmü saklı kalmak kaydıyla) işten ayrıldıkları tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacak, 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğu dönemlere ilişkin gelir/aylık ödemesi yapılmayacaktır.

- Sigortalının ölüm tarihinin 2008/Ekim sonrası olması halinde, 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının tespit edilmesi nedeniyle ölüm gelir/aylığı kesilen hak sahiplerinin, 23.4.2015 tarihinden sonra geçici 63. madde hükümlerinden yararlanarak 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıklarını durdurmaları ve aylık talebinde bulunmaları halinde, aylıkları talep tarihini takip eden ay başından bağlanacaktır.

Ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan dolayı ölüm gelir/aylığı alan eşlerden 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmaları nedeniyle gelir/aylıktaki hisseleri % 50’ye indirilenlerin, 23.4.2015 tarihinden sonra geçici 63. maddeden yararlanmak için müracaatları halinde, hisse düzeltmeleri sigortalılıklarının sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi itibarıyla yapılacaktır.

Örnek 1: 6.9.2009 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı 1.10.2009 tarihi itibarıyla 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun 25.10.2013 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğunun 1.2.2014 tarihinde tespit edilmesi üzerine, ölüm aylığı 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığını takip eden ödeme döneminden kesilmiş, fazla ve yersiz ödenen miktarlar borç kaydedilmiştir. Ancak, hak sahibi kız çocuğunun 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı, 26.5.2015 tarihinde geçici 63. maddeden yararlanma ve tahsis talebine istinaden 30.4.2015 tarihi itibarıyla durdurulmuştur. Bu durumda, kız çocuğunun aylığı, 26.5.2015 tarihini takip eden ay başı itibarıyla başlatılacak, fazla ve yersiz ödemelerin tahsiline devam edilecektir.

Örnek 2: 26.5.2002 tarihinde vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıdan dolayı 1.6.2002 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi kız çocuğunun 1.6.2011-30.8.2014 süresinde 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğunun tespiti üzerine ölüm aylığı 2014/Kasım döneminde kesilmiştir. Hak sahibi çocuğun, 1.6.2011-30.8.2014 süresi 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine ilişkin prim borcunu ödememesi nedeniyle geçici 63. madde gereği sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulmuştur. Hak sahibi çocuk, 3.9.2015 tarihinde yeniden aylık talebinde bulunmuş olup, sigortalının 1.10.2008 tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle hak sahibi çocuğa, işten ayrıldığı 30.8.2014 tarihini takip eden ay başından (1.9.2014) itibaren (zamanaşımı uygulaması da dikkate alınarak) ölüm aylığı yeniden bağlanacak, ancak, fazla ve yersiz ödemeler tahsil edilecektir.

Örnek 3: 22.6.2011 tarihinde 4/1-(a) kapsamında iken ölen sigortalının hak sahibi eşine, 8.8.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunması nedeniyle 1.7.2011 tarihi itibarıyla % 75 hisse üzerinden ölüm aylığı bağlanmıştır. Ancak, hak sahibi eşin 5.2.2013-30.10.2014 süresinde 4/1-(b) kapsamında sigortalı olması nedeniyle aylıktaki hissesi % 75’ten% 50’ye indirilmiştir. Hak sahibi eşin, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı geçici 63. madde kapsamında Kurumca resen durdurulmuş olup, hak sahibi eş için sigortalılığının durdurulduğu dönemler için hisse yükseltme işlemi yapılmayacaktır. 4/1-(b) kapsamında sigortalılığın sonlandığı 30.10.2014 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren aylıktaki hissesi % 75’e yükseltilecektir.

Örnek 4: En son 4/1-(b) kapsamında sigortalı iken 17.9.2003 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi çocuğu 17.10.2003 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuş ve tarafına ölüm tarihini takip eden 1.10.2003 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır. Hak sahibi çocuğun 12.3.2010 tarihinde 4/1-(b) kapsamında sigortalılığının başlaması nedeniyle ölüm aylığı Mart/2010 ödeme dönemi itibarıyla aylığı kesilmiştir. Hak sahibi çocuğun, 12.3.2010-18.7.2013 süresi 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerine ilişkin prim borcunu ödememesi nedeniyle geçici 63. madde gereği sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulmuştur. Hak sahibi çocuk 22.8.2015 tarihinde yeniden aylık talebinde bulunmuş olup, sigortalının 1.10.2008 tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle hak sahibi çocuğa işten ayrıldığı 18.7.2013 tarihini takip eden ay başından (1.8.2013) itibaren (zamanaşımı uygulaması da dikkate alınarak) aylık bağlanacaktır.

Örnek 5: 1.10.2008 tarihinden sonra ölen sigortalıdan dolayı 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı almakta olan hak sahibi kız çocuğunun 12.3.2014 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğunun tespit edilmesi üzerine, ölüm aylığı 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığını takip eden ödeme döneminden itibaren (27.3.2014) kesilmiştir. Ancak, hak sahibi kız çocuğunun prim ödemesi bulunmadığından 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığı geçici 63. madde gereği tescil tarihi itibarıyla Kurumca resen durdurulmuş, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının devam etmesi nedeniyle 1.5.2015 tarihi itibarıyla de sigortalılığı yeniden başlatılmıştır. Hak sahibinin bu sigortalılığını sonlandırması ve yeniden talepte bulunması halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.

2. 6191 Sayılı Kanuna Göre Yapılacak İşlemler

6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununun “Değiştirilen Hükümler” başlıklı 10. maddesi ile 926 sayılı Kanuna eklenen geçici 32. madde gereği, 12.3.1971 tarihinden 6191 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 22.3.2011 tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askeri Şura Kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenlerin kendileri veya vefatları halinde hak sahiplerinin talebi halinde Kanunda öngörülen sosyal güvenlik haklarından yararlandırılacaklardır.

Bu durumda, 6191 sayılı Kanun kapsamına giren ve tahsis dosyası ünitelerde bulunan sigortalılarla ilgili olarak Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığından intikal eden ve aylığın kesilerek hizmetlerin bildirilmesine ilişkin yazılara istinaden, aylıklar 5434 sayılı Kanun kapsamında bağlanacak aylığın başlangıç tarihi itibariyle kesilecek ve bu tarih itibariyle yersiz ödenen miktarlar Kurum hatası kapsamında MOSİP sistemine borç kaydedilecektir. Sigortalılara yapılan yersiz ödemelerin 5434 sayılı Kanun kapsamında bağlanan aylıktan kesilmesine ilişkin talepler ilgili Başkanlığa intikal ettirilecektir.

506 veya 1479 sayılı Kanunlar kapsamında geçen hizmetler, 5434 sayılı Kanuna tabi hizmete dönüştürülmek suretiyle aylık bağlandığından, bu hizmetlere karşılık kendisi veya hak sahipleri hakkında herhangi bir tahsis işlemi yapılmayacaktır.

3. Kanunun Geçici 37. Maddesi Gereği Malullük ve Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları

6270 sayılı Kanun ile Kanuna eklenen geçici 37. maddede, “19.5.2011, 23.10.2011 ve 9.11.2011 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda malul kalan sigortalılar ile ölen sigortalılar için, malullük ya da ölüme sebep olan deprem tarihinden önceki döneme ilişkin olarak en az 30 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi veya bir aylık kesenek ile karşılık ödenmiş ve bu süreye ilişkin sigortalı tescil işleminin Kanunda belirtilen sigortalı bildirim sürelerinden kaynaklanan haller saklı kalmak kaydıyla deprem tarihlerinden önce yapılmış olması şartıyla, Kanunda öngörülen prim ödeme süresi, hizmet, prim ve prime ilişkin borcu olmama ve sigortalılık sürelerine ilişkin diğer şartlar aranmaksızın bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlanır. Bu şekilde bağlanan aylıklarla ilgili Kanunda öngörülen prim veya kesenek ile karşılıkların eksik olan kısmı Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma ödenir. Bu konudaki usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığınca müştereken tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.

19.5.2011 tarihinde Kütahya/Simav ile 23.10.2011 ve 9.11.2011 tarihlerinde Van’da meydana gelen depremlerde malul kalan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine Kanunda öngörülen;

- Malullük sigortası için on yıldan beri sigortalı olma ve en az 1800 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmiş olması,

- Ölüm sigortası için 1800 gün veya 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için 5 yıldan beri sigortalı olup en az 900 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmiş olması,

- 4/1-(b) sigortalıları için gerek malullük gerekse ölüm sigortasında prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması,

şartları aranmaksızın, aylık bağlanma imkanı getirilmiştir.

Söz konusu düzenlemede sigortalılar açısından;

- Sigortalıların malullük durumunun ve ölümünün anılan tarihlerde meydana gelen depremler sonucu olduğunun Valilik veya Kaymakamlıktan belgelenmesi,

- En az 30 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş olması,

- 30 gün şartının sigortalının sağlığında yaptığı hizmet borçlanmaları hariç, hak sahipleri tarafından hizmet borçlanmalarıyla tamamlanmasına imkan sağlanmaksızın yerine getirilmesi,

- Aranan 30 günlük süreye ilişkin sigortalı tescil işleminin Kanunda belirtilen sigortalı bildirim sürelerinden kaynaklanan haller saklı kalmak kaydıyla deprem tarihlerinden önce yapılmış olması,

şartları aranacaktır.

Hak sahiplerinin ölüm aylığına hak kazanma koşulları yönünden Kanunda herhangi bir değişiklik öngörülmediğinden, Kanunun 34. maddesindeki şartlar aranacaktır. Depremde ölen sigortalılar için cenaze ödenekleri de yine Kanunun 37. maddesindeki hükümler doğrultusunda yapılacaktır. Aktif sigortalı iken ölenlerde cenaze ödeneği için 360 gün koşulu aranacaktır.

Deprem nedeniyle engelli hale gelmesi nedeniyle çalışamaz durumda olduğunu beyan edip malullük aylığı talebinde bulunan sigortalıların ilgili tarihlerdeki deprem nedeniyle engelli hale geldiğini gösteren belgeler ile malullük durumunun tespiti için Kurum tarafından Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevki yapılacaktır.

Sağlık hizmeti sunucuları ise sigortalıların malullük durumunun tespiti ile ilgili olarak düzenledikleri raporun karar hanesine kararları ile birlikte malullüğün ilgili tarihlerde meydana gelen deprem nedeniyle olduğunu yazacaktır.

Sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybettiği Kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılacaktır.

4. Uçucu Personele Verilen İtibari Hizmet Sürelerinin Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi

3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş Hizmetleri Tazminat Kanununun 15. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarında 506 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeli pilot ve uçuş ekibi personelinin uçucu olarak geçirdikleri fiili hizmet sürelerinin her yılı için 90 gün itibari hizmet süresi eklenmesi öngörülmüş ve uygulamanın 5434 sayılı Kanunun 35. maddesi doğrultusunda yürütülmesi hüküm altına alınmıştır. 5434 sayılı Kanunun 35. maddesi Kanunla yürürlükten kaldırılmış, Kanunun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde geçirdikleri fiili hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibari hizmet süresi ekleneceği öngörülmüştür.

Mülga 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 4/l-(c) veya 4/l-(b) kapsamında aylık bağlanması halinde, 506 sayılı Kanun (4/l-(a) kapsamında) hükümlerine tabi olarak çalışan ve bu çalışmalarından dolayı 3160 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca itibari hizmet süresinden yararlandırılan sözleşmeli personelin hak kazandıkları itibari hizmet sürelerinin, 4/l-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanması halinde ise 5434 sayılı Kanunun mülga 37. maddesine göre hak kazanılan itibari hizmet süreleri:

- Bağlanacak aylıkların hesabında/aylık bağlama oranının tespitinde dikkate alınacak,

- Ancak, bu süreler aylık bağlanması için gerekli hizmet süresi /prim gün sayısı ve yaş haddinin hesaplanması ile emekli ikramiyesinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Örnek 1: Sigortalının aylığa hak kazanma koşulları; 25 yıllık sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 gündür. Sigortalı, 1992-2002 yılları arasında pilot olarak çalışmış olup, bu kapsamda geçen çalışmalara ait itibari hizmet süresi 900 gündür. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu tarihte 4500 günü vardır. Sigortalının 900 günlük itibari hizmet süresi aylığa hak kazanmak için aranan 5300 günün hesaplanmasında dikkate alınmayacağından, sigortalının yaşlılık aylığı talebi reddedilecektir.

Örnek 2: Örnek 1’ deki sigortalının tahsis talebinde bulunduğu tarihte 5300 günü ve 900 gün de itibari hizmet süresinin bulunması halinde, sigortalıya aylık bağlanacak ancak, aylığın hesabına esas aylık bağlama oranının tespitinde toplam prim ödeme gün sayısı 5300 + 900 = 6200 olarak dikkate alınacaktır.

5. 5434 Sayılı Kanuna Göre Zamanaşımına Uğramış Sürelerin Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi

5434 sayılı Kanunun mülga 117. maddesi uyarınca kesenekleri zamanaşımına uğrayarak hizmetleri tasfiye olanların bu hizmetleri, Kanunun geçici 4. maddesi uyarınca münhasıran 2008/Ekim ay başından sonra aylık talebinde bulunanların hizmet sürelerinin tespitinde değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlara ilişkin hizmet bildirim yazılarında bu hizmet süreleri mutlaka belirtilecektir.

Örnek 1: Sigortalının 5434 sayılı Kanuna göre zamanaşımına uğramış 15.2.1998-14.4.2003 süresine ilişkin 1860 gün hizmeti bulunmakta olup, sigortalıya bu hizmetler dikkate alınmaksızın 1.5.2007 tarihinde 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Söz konusu süreye ilişkin hizmetler Kanunun yürürlük tarihi itibariyle geçerli sayılmış olmakla birlikte sigortalıya Kanunun yürürlük tarihinden önce aylık bağlandığından bu hizmetler değerlendirilmeyecektir. Ancak sigortalının tekrar tüm sigorta kollarına tabi çalışması ve aylığı kesildikten sonra tekrar tahsis talebinde bulunması halinde, aylıklarının hesabında bu hizmetler dikkate alınacaktır.

Örnek 2: 5434 sayılı Kanuna göre zamanaşımına uğramış 15.2.1998-14.4.2003 süresine ilişkin 1860 gün hizmeti bulunan Örnek 1’deki sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 4/1-(b) kapsamında 30.8.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş, ancak prim gün sayısı koşulu yerine gelmediği için talebi reddedilmiştir. Bu durumda sigortalının 1.10.2008 tarihinden sonra yeniden talepte bulunması halinde daha önce zamanaşımına uğramış 1860 günlük hizmeti de dikkate alınarak tarafına aylık bağlanacaktır.

6. Kanunun Geçici 36. Maddesine Göre Borçlanılan Hizmetlerin Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi

Kanuna 6111 sayılı Kanunla eklenen geçici 36. madde ile 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca gözaltına alınanlar veya tutuklananlardan beraatlarına karar verilenlere geriye dönük borçlanma hakkı verilmiştir.

Geçici 36. madde kapsamında yapılan borçlanmalarda;

- 5434 sayılı Kanuna göre çalışmakta iken sıkıyönetim mahkemelerinin görev alınan giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlar hariç olmak üzere, gerek boşta iken gerekse 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamında iken tutuklanan veya gözaltına alınanların bu süreleri borçlanmaları halinde, borçlanılan süreler 4/1-(a) kapsamında hizmet olarak değerlendirilecektir.

- Borçlanılan süreler ilk işe giriş tarihinden önceki süreler olsa bile sigortalılık başlangıcını geriye götürmeyecek ancak, prim ödeme gün sayısı ve kazanç olarak dikkate alınacaktır.

- Borçlanılan sürelerin primi sigortalı veya hak sahiplerince ödenmiş ise borçlanmalar borcun ödendiği tarih itibariyle, Hazine tarafından ödenecek ise borçlanma başvuru tarihi itibariyle geçerli olacağından aylık bağlama işlemlerinde bu hususa dikkat edilecektir.

Örnek: Sigortalı, 2.9.2018 tarihinde Kanunun geçici 36. maddesi kapsamında borçlanma talebinde bulunmuş ve gözaltına alınması veya tutuklanmasından dolayı dava açıp tazminat almamıştır. Bu sigortalının 20.10.2018 tarihinde tahsis talebinde bulunması halinde, borçlanma bedeli Hazine tarafından ödeneceğinden, Hazinenin ödeme yapması beklenmeksizin, borçlanma yaptığı süreler borçlanma başvuru tarihi olan 2.9.2018 tarihi itibariyle geçerli sayılacak ve aylığı tahsis talep tarihini takip eden ay başından yani 1.11.2018 tarihinden itibaren başlatılacaktır.

7. Sosyal Güvenlik Destek Primi İle İlgili Hükümler

- Kanunun yürürlük tarihinden sonra yaşlılık ve malullük aylıklarından süresinde kesilmeyen sosyal güvenlik destek primi borçları için gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacaktır.

- Gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce gerekse yürürlük tarihinden sonra sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim gün sayısına ilave edilmeyecek ve toptan ödeme yapılmayacaktır.

- Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olanlardan 4/1-(b) kapsamında çalışması nedeniyle 1.3.2016 tarihine kadar aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilen sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmadığından sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, bu sigorta kollarından sağlanan yardımlar yapılmayacaktır.

- Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar aylık bağlandıktan sonra 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamaları halinde, 5335 sayılı Kanun hükümleri hariç olmak üzere, aylıklarını kestirerek tüm sigorta kollarına tabi çalışmayı tercih edebilecekleri gibi, aylıklarını kestirmeksizin sosyal güvenlik destek primine tabi olmayı da tercih edebileceklerdir.

Örnek: 1.8.2012 tarihinden geçerli olmak üzere 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 2.8.2012 tarihinden itibaren özel sektöre ait (A) işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlaması halinde aylıkları kesilmeksizin ödenmeye devam edilecek, ancak aynı işyerinde çalışmaya devam ederken 2.10.2014 tarihi itibarıyla Kurumumuza verilen sigortalı işe giriş bildirgesi ile tüm sigorta kollarına tabi çalışmayı seçmesi halinde de yaşlılık aylığı 2.10.2014 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren kesilecek ve sigortalıdan ayrıca sigortalı tercih bildiriminde bulunması istenmeyecektir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 58. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan sigortalı tercih bildirimine ilişkin uygulama kaldırılmıştır.

Sigortalı hakkında uygulanacak olan sigorta koluna ilişkin tercih sigortalı işe giriş bildirgesi ile yapılacaktır. Tüm sigorta kolu tercih edilmesi durumunda sigortalı işe giriş bildirgesinde belirtilen işe giriş tarihi esas alınarak aylıklar kesilecek, sosyal güvenlik destek priminin tercih edilmesi durumunda aylıklar ödenmeye devam edecektir.

Tüm sigorta kollarına tabi çalışmaya devam eden sigortalının, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmayı tercih etmesi durumunda, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uygulamasında işe giriş bildirgesi verilmesi yazılı talep olarak değerlendirilecek ve aylıklar işe giriş bildirgesinde belirtilen işe giriş tarihi esas alınarak yeniden hesaplanmak suretiyle başlatılacaktır.

Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam eden sigortalının, tüm sigorta kolları tercihi seçilerek sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi halinde ödenmekte olan yaşlılık aylığı, işe giriş bildirgesinde belirtilen işe giriş tarihi esas alınarak kesilecektir.

Tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylıkları kesilenlerin, aylık kesilmesine esas olan tüm sigorta kollarına tabi çalışmalarının sosyal güvenlik destek primine dönüştürülmesine ilişkin taleplerine göre işlem yapılmasında, çalışma dönemi esas alınarak sigortalı aylığının gönderilmediği ayı takip eden ayın sonuna kadar yapılan müracaat esas alınacak, bu tarihten sonraki dönüştürülme talepleri dikkate alınmayacaktır. Söz konusu düzenleme, 2008 Ekim ayından önce veya sonra bağlanan yaşlılık aylıkları için uygulanacaktır.

Örnek: 1.3.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta iken 14.3.2018 tarihinde tüm sigorta kollarına tabi bildirimi yapılan ve tahsis numarasının son rakamı (9) olan sigortalının aylığı 17.3.2018 kesilmiş, 2018/Nisan dönemine ait aylığı gönderilmemiştir. Bu sigortalının aylığının kesilmesine esas olan çalışmasının SGDP’ye dönüştürülmesine yönelik 31.5.2018 (dahil) tarihine kadar talepte bulunması halinde, talebi doğrultusunda işlem yapılacak, söz konusu talebin bu tarihten sonra yapılmış olması durumunda ise talebi dikkate alınmayacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında yaşlılık aylığı bağlananların 4/1-(a) kapsamında çalışmaları halinde, 5335 sayılı Kanun hükümleri hariç olmak üzere, aylıkları kesilmeksizin haklarında sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.

Sigortalı olarak çalışmaya başlama nedeniyle aylıklara yapılacak işlemler Genelge eki (Ek-23) tabloda yer almaktadır.

2008/Ekim ile 2016/Mart ayı arasında aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılacak emekliler için üst sınırlarını gösterir tablo Genelge eki (Ek-21) tabloda yer almaktadır.

8. Aylık Bağlandıktan Sonra Yurt Dışında Çalışanlar

Aylık talebinde bulunulduğu tarihte veya bu tarihten önce ülkemizin sosyal güvenlik sözleşmesi imzaladığı ülkelerde çalışmaları olanlar hariç olmak üzere Kanunun yürürlük tarihinden önce Türkiye’de çalışmaya başlayan ve yurt içi hizmet borçlanmaları dahil olmak üzere sadece bu çalışmalarına istinaden Kurumumuzca gerek malullük, gerekse yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yurt dışında çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının kesilip kesilmeyeceği hususunda aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

- Kanunun yürürlük tarihinden önceki sosyal güvenlik kanunlarının mülga hükümlerine göre aylık bağlandıktan sonra ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışılmaya başlanması halinde, bağlanan aylıkların kesileceğine ilişkin anılan kanunlarda açık hüküm bulunmadığından Kanunun yürürlük tarihinden önceki sosyal güvenlik kanunlarının mülga hükümlerine göre malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış bir ülkede çalışılmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmeyecektir.

- Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, sadece 2008/Ekim ayından önceki yurt içi çalışmalarına göre bu tarihten sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde çalışmaya başlamaları halinde aylıkları ödenmeye devam edilecektir.

- Kanunun yürürlük tarihinden önceki sosyal güvenlik kanunlarının mülga hükümlerine ya da sadece 2008/Ekim ayından önceki yurt içi çalışmalarına göre bu tarihten sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde çalışmaya başlamaları halinde eskiden olduğu gibi aylıkları kesilmeyecektir.

- Kanunda, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden malullük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra yabancı ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların aylıklarının kesileceğine dair açık hüküm bulunmaktadır. Yabancı ülke ile sosyal güvenlik sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın, bu Kanun hükümlerine göre ilk defa sigortalı olduktan sonra malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların yabancı ülkelerde çalışmaları durumunda aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

- Kanunun geçici 2. maddesine göre, malullük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığına bakılmaksızın yabancı ülke mevzuatına tabi çalışmaya başlayanların aylıkları çalışma tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

9. Muhtar Sigortalılara Aylık Bağlanması

5510 sayılı Kanunun 87. maddesine 17.4.2017 tarihli ve 690 sayılı KHK’nın 47. maddesi ile eklenen (h) bendinde muhtarlardan 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı olanların prim ödeme yükümlüsünün il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları olduğu hüküm altına alınmıştır.

Gerek mülga 2829 sayılı Kanunun 8. gerekse 5510 sayılı Kanunun 53. maddesi gereğince aylık bağlanacak statünün 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında olması durumunda, 1.5.2017 tarihinden itibaren muhtar sigortalıların prim ödeme yükümlüsü il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları olduğundan, bu tarihten sonra aylık bağlanması için yazılı istekte bulunan veya ölen muhtarların, 1.5.2017 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin primlerinin anılan kurumlar tarafından Kurumumuza ödenmesi zorunlu olduğundan, söz konusu primlerin tahsis talep veya ölüm tarihinde ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın ve bu sürelere ilişkin primlerin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılması beklenilmeksizin Kanunda belirtilen diğer koşulların yerine getirilmesi halinde muhtarlara veya hak sahiplerine yazılı talep veya ölüm tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanması gerekmektedir.

Ayrıca, hizmet birleştirme işlemlerinde; muhtar sigortalıların 1.5.2017 tarihinden sonraki hizmetlerine ilişkin primlerinin ilgili kurumlar tarafından Kurumumuza aktarılmış olup olmadığına bakılmaksızın, bu hizmet sürelerinin de bildirilmesi gerekmektedir.

Örnek 1: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında muhtar olarak görev yapmakta iken mülga 2829 sayılı Kanuna göre aylık bağlanacak statüsü Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi olan ve 2.8.2017 tarihinde Kurumumuza yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalının 1.6.2017-2.8.2017 süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılmadığı tespit edilmiş olup, sigortalının primlerinin tahsis talep tarihi itibariyle Kurumumuza aktarılmamış olması aylık başlangıç tarihini değiştirmeyeceğinden, yaşlılık aylığı tahsis talep tarihini takip eden ay başından (1.9.2017) itibaren başlatılacaktır.

Örnek 2: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında muhtar olarak görev yapmakta iken Kurum sağlık kurulunca malul sayılan muhtar 23.7.2017 tarihinde sigortalığını sonlandırıp aynı tarihte Kurumumuza malullük aylığı bağlanması talebinde bulunmuştur. Sigortalının 1.5.2017-23.7.2017 süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılmadığı tespit edilmiş olup, sigortalının primlerinin tahsis talep tarihi itibariyle Kurumumuza aktarılmamış olması aylık başlangıç tarihini değiştirmeyeceğinden, malullük aylığı tahsis talep tarihini takip eden ay başından (1.8.2017) itibaren başlatılacaktır.

Örnek 3: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında muhtar olarak görev yapmakta iken 20.9.2017 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahipleri ölüm aylığı talebinde bulunmuş olup, sigortalının 1.5.2017-20.9.2017 süresine ilişkin primlerinin ilgili kurumlarca Kurumumuza aktarılmadığı tespit edilmiştir. Muhtar sigortalının primlerinin aktarılmamış olması hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının başlangıç tarihini değiştirmeyeceğinden, hak sahiplerinin ölüm aylığı, ölüm tarihini takip eden ay başından olan 1.10.2017’den itibaren başlatılacaktır.

10. Gelir/Aylık Bağlama İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların aylık bağlama işlemleri sırasında;

- Mükerrer veya eksik ödemeye neden olunmaması için gerek sigortalıların, gerekse hak sahiplerinin gelir/aylık başlangıç tarihlerinin doğru olarak tespit edilmesi,

- Kontrol muayenesi öngörülen sigortalı veya hak sahiplerinin kontrol muayene tarihlerinin sisteme girişinin yapılması,

- 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki hak sahibi eşlere ölüm aylığı veya geliri bağlanırken, eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmış olması halinde eşlerin çalışma ile kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alma durumlarının tespitinin tüm statüler için yapılması ve sisteme girişinin hatasız yapılması,

- Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmesi,

- Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamına tabi çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması,

- Ana ve babanın diğer hak sahipleriyle birlikte ölüm gelir/aylığı talebinde bulunması durumunda, eş ve çocukların gelir/aylık bağlama işlemlerinin ana/babanın gelir tespiti sonucu beklenmeden sonuçlandırılması,

- 18 yaş altı çocukların gelir/aylık bağlama işlemlerinin yapılması, bunlardan üvey çocuk olanların ise veli veya vasinin talebinin alınarak ödeme yapılması ve Mernis kayıtlarından hak sahipliği durumlarının titizlikle kontrol edilmesi,

- Ölen sigortalıdan dolayı ölüm geliri/aylığı talebinde bulunan eşin, hak sahibi olup olmadığının (öldüğü veya yeniden evlenip evlenmediği) tespitinde öncelikle ölen sigortalının Mernis kaydından hak sahibi eşin yakınlık derecesinin kontrol edilmesi, daha sonra hak sahibi eşin T.C. kimlik numarasından Mernis kaydında ikinci bir kontrol işlemi yapılarak durum değişiklik bilgilerinin incelenmesi,

- Hak sahiplerinin sigortalının ölüm tarihi ve gelir/aylık başlangıç tarihi itibariyle gelir/aylığa hak kazanma koşullarının devam edip etmediği hususları titizlikle incelenerek buna ilişkin bilgi ve belgelerin emeklilik dosyasında muhafaza edilmesi,

hususlarına dikkat edilerek gelir/aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

ALTINCI BÖLÜM

YURTDIŞI BORÇLANMASINDA TAHSİS İŞLEMLERİ

3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna göre borçlandırılan yurt dışı sürelerine ilişkin başlangıcın tespiti, bu sürelerin dikkate alınarak aylık bağlanmasındaki şartlar ile bağlanan aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin iş ve işlemler aşağıda açıklanmıştır.

1. Sigortalılık Başlangıcının Tespiti

3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasına göre Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıcı, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilmektedir. Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi ise aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenmektedir.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin yedinci fıkrasına göre 2008 Ekim ayı başından sonra Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların bu tarihten önceki süreleri borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıcı geriye götürülmeyecektir.

3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sürelerini borçlananların, bu ülkelerde ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmayacağı hükmü yer almaktadır. Ancak, 6552 sayılı Kanun ile bu fıkraya “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir.

İlk işe giriş tarihinin tespitinde, sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkeler, sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkeler ve ülke ayırımı yapılmaksızın ev kadınlığı süreleri açısından üç ayrı uygulama ortaya çıkmış olup yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1.1. Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinde Özel Hüküm Bulunan Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı

6552 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinde yapılan değişikliğe göre uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Ülkemizin Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, İtalya, Kanada, Kebek, KKTC, Lüksemburg, Makedonya, Slovakya ve Kore Cumhuriyeti ile imzaladığı sosyal güvenlik sözleşmelerinde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır” hükmü veya bu anlamda benzer hükümler bulunmaktadır.

Bu düzenleme gereğince sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların bu ülkelerdeki ilk işe başlama tarihi, Türkiye’de hiç çalışma yoksa ya da Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önce ise Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Kanun ile Kanundan önceki sosyal güvenlik kanunlarında sigortalılık süresi şartını öngören uzun vade sigorta kollarından sağlanan hakların tespitinde sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan akit ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarih, Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak esas alınacaktır.

Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 28. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile 32. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri ile 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre aylık bağlanabilmesi için sigortalılık süresi şartı bulunduğundan sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan akit ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarihin, Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak esas alınması sadece bu kapsamdakiler için uygulanacaktır.

1479, 5434 ve mülga 2926 sayılı kanunlarda sigortalılık süresi şartı öngörülmediğinden bu kanunlar kapsamında olanlar hakkında bu düzenleme uygulanmayacaktır. Ancak 1479 ve mülga 2926 sayılı kanunlara tabi sigortalılığı bulunanlardan 2008/Ekim ayı başından sonra malullük aylığı talebinde bulunanlar için Kanunun malullük aylığı bağlama şartları geçerli olduğundan bu kapsamda aylık bağlanacakların özel hüküm bulunan sözleşmeli ülkelerdeki ilk işe başlama tarihi Ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak alınacaktır.

Örnek 1: Türkiye’de Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında 1.6.2014 tarihinde, Almanya’da ise 1.1.1983 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Almanya’da 1.1.1983-31.12.1997 süresinde geçen 5400 gün çalışmasını borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 12.9.2016 tarihinde ödemiş ve aynı tarihte aylık talebinde bulunmuştur. Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.1983 olarak dikkate alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Örnek 2: Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre 1.4.2008 tarihinde, Belçika’da ise 1.1.1980 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı, Belçika’da 1.1.1984-31.12.1997 süresinde geçen 5040 gün çalışmasını borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 5.4.2017 tarihinde ödemiş ve 17.7.2017 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur. Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.1980 olarak alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Örnek 3: 7.5.2004 tarihinde vefat eden ve Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre 1.1.2004-31.1.2004 tarihleri arasında 30 gün sigortalı çalışması bulunan ve 1.1.2000 tarihinde izinle Türk vatandaşlığını kaybeden sigortalının Türk vatandaşı olan hak sahibi 11.9.2015 tarihinde müteveffanın Fransa’da 7.5.1985-6.10.1987 tarihleri arasında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma sürelerini (870 gün) borçlanma talebinde bulunmuş ve borcunu ödemiştir. Bu durumda Türkiye’deki ilk işe giriş tarihi 7.5.1985 olarak alınacak, yazılı talebini takip eden ay başından itibaren ölüm aylıkları bağlanacaktır.

Örnek 4: Türkiye’de Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında 1.8.2013 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Hırvatistan’da 1.1.2000 tarihinde çalışmaya başlamış ve bu ülkede geçen 1.5.2000-1.5.2005 tarihleri arasındaki hizmetlerini borçlanarak borcunu ödedikten sonra 20.9.2014 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.1.2000 olarak dikkate alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 8. madde ile sosyal güvenlik sözleşmesinde açık hüküm bulunan ülkelerdeki ilk işe giriş tarihlerinin Türkiye’de ilk defa işe girdikleri tarih olarak alınması ile ilgili olarak 11.9.2014 tarihinden önce Kurum aleyhine açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat edenlere dava konusu talep dilekçelerine istinaden yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılması imkanı verilmiştir.

11.9.2014 (hariç) tarihinden önce Kurum aleyhine dava açan ve henüz davası neticelenmemiş olanların, davalarından feragat ettiklerini gösterir mahkeme kararının aslı veya bu kararın onaylı örneği ekli dilekçe (Ek-39) ile Kuruma başvurmaları halinde, borçlanılan sürelerin geçtiği sözleşmeli ülkedeki ilk işe giriş tarihi esas alınmak suretiyle dava konusu aylık talebi dikkate alınarak diğer aylık bağlama şartlarının da yerine gelmesi durumunda aylıkları bağlanacaktır.

Örnek 5: Türkiye’de 8.1.2014-28.1.2014 tarihlerinde Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı çalışmaya başlayan 1.1.1965 doğumlu erkek sigortalı, Avusturya’da geçen 1.1.1985-31.12.2013 çalışma süresinden 1.1.1989-31.12.2013 tarihleri arasında geçen süresini borçlanmış ve borcunu 4.4.2014 tarihinde ödeyerek aynı gün yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Bu talebin Kurumca aylık bağlama şartları yerine gelmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine sigortalı 10.7.2014 tarihinde mahkemeye başvurmuştur. İlgilinin 6552 sayılı Kanuna istinaden 11.9.2014 tarihinden sonra Kurum aleyhine açmış olduğu davadan vazgeçerek aylık bağlanması talebinde bulunması halinde, ilk aylık talebi olan 4.4.2014 tarihi ile Avusturya’daki ilk işe giriş tarihi olan 1.1.1985 tarihleri esas alınarak aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti yapılacaktır. 11.9.2014 tarihinden önce sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkede ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin, Ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaması nedeniyle aylık talepleri reddedilenlerden, açtıkları dava sonucunda kesinleşen mahkeme kararında sadece ilk işe giriş tarihinin tespitine ilişkin hüküm bulunanların sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih esas alınarak diğer şartların yerine gelmesi koşuluyla reddedilen taleplerine göre aylıkları bağlanacaktır.

1.2. Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde Özel Hüküm Bulunmayan Ülkeler ile Sosyal Güvenlik Sözleşmesi İmzalanmamış Ülkeler İçin Sigortalılık Başlangıcı

Danimarka, İngiltere, İsveç, Libya, Norveç, Romanya, Sırbistan ve Karadağ ile imzalanan sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunmamaktadır. Bu ülkeler ve Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında hizmet birleştirmesi yapılan İspanya ve Portekiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde geçen sürelerini borçlananların ilk işe giriş tarihi, 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince belirlenecektir.

Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilecektir.

Örnek 1: Türkiye’de sigortalılığı bulunmayan vatandaşımız İngiltere’de 1.1.1984-31.12.1999 süresinde geçen 5760 gün sigortalılık süresini borçlanmıştır. Adı geçen, tahakkuk ettirilen borç miktarını 15.9.2014 tarihinde ödemiş ve aynı tarihte aylık talebinde bulunmuştur. Ülkemiz ile İngiltere arasında yürürlükte bulunan sosyal güvenlik sözleşmesinde, Türk sigortasına girişinden önce İngiltere sigortasına girişin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığından adı geçenin ilk işe giriş tarihi, borcunu ödediği tarihten 5760 gün geriye götürülerek 15.9.1998 olarak belirlenecektir.

Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülecektir.

Örnek 2: Türkiye’de 506 sayılı Kanun kapsamında 10.2.1995-30.6.1995 tarihleri arasında sigortalı olan ve Amerika’da 1.1.1979-1.1.1994 tarihleri arasında geçen 15 yıllık sigortalılık süresini borçlanarak, borcunu 14.4.2017 tarihinde ödeyen ve bu süreleri Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında değerlendirilen kadın sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarını yerine getirip getirmediğinin tespitinde, sigortalılık süresinin başlangıç tarihi, 10.2.1995 tarihinden 15 yıl geriye götürülerek 10.2.1980 olarak belirlenecektir.

Türkiye’de sigortalılığı bulunmayanlardan birden fazla yurt dışı hizmet borçlanması yapanların, borçlanılan toplam gün sayısı esas alınarak, sigortalılık süresinin başlangıcı en son borcun ödendiği tarihten geriye götürülerek tespit edilecektir.

Örnek 3: Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Irak’ta geçen 2.10.1986-21.2.2004 tarihleri arasındaki 6260 gün hizmetini borçlanmış ve borcunu 30.4.2004 tarihinde ödemiştir. Aynı sigortalı bu kez Cezayir’de 1.2.1980-31.1.1982 tarihleri arasında geçen 720 gün hizmetini borçlanarak 3.5.2010 tarihinde ödemiştir. Borcun en son ödendiği tarih olan 3.5.2010 tarihinden, toplam borçlanılan 6980 gün kadar geriye gidilerek ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 13.12.1990 olarak dikkate alınacaktır.

Yurt dışı sürelerini borçlanarak borcunu ödedikten sonra Türkiye’de sigortalılığı başlayanların sigortalılık süresinin başlangıcı borcun ödendiği tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilecektir.

Örnek 4: Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Hindistan’da geçen 14.2.1995-28.12.2000 tarihleri arasındaki 2115 gün hizmetini Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında borçlanarak borcunu 30.11.2002 tarihinde ödemiştir. Bu kişi daha sonra Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında 25.11.2006 tarihinden itibaren çalışmaya başlamıştır. Bu durumda sigortalının Türkiye’deki ilk işe giriş tarihi, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında çalışmaya başladığı tarih dikkate alınmadan borcun ödendiği 30.11.2002 tarihinden borçlanılan 2115 gün geriye gidilerek bulunan 15.1.1997 olarak alınacaktır.

İlk defa borçlanma yaparak borcunu ödeyip Türkiye’de sigortalılığı başladıktan sonra bu tarihten önceki yurt dışı sürelerini ikinci bir borçlanma yaparak ödeyenlerin sigortalılık süresinin başlangıcı, Türkiye’deki başlangıç tarihinden borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilecektir.

Örnek 5: Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Rusya’da geçen 4.2.1996-18.12.2001 tarihleri arasındaki 2115 gün hizmetini Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanarak borcunu 30.4.2002 tarihinde ödemiştir. Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında 30.6.2009 tarihinden itibaren çalışmaya başlayan sigortalı Kazakistan’da geçen 7.10.2003-11.11.2005 tarihleri arasındaki 755 gün hizmetini de 1.9.2010 tarihli talebine istinaden borçlanarak borcunu 4.11.2010 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ilgilinin sigortalılık başlangıcı, Türkiye’de çalışmaya başladığı 30.6.2009 tarihinden toplam 2870 gün geriye götürülerek 10.7.2001 olarak alınacaktır.

İlk defa borçlanma yaparak borcunu ödeyip Türkiye’de sigortalılığı başladıktan sonra bu tarihten sonraki yurt dışı sürelerini ikinci bir borçlanma yaparak ödeyenlerin sigortalılık süresinin başlangıcı, Türkiye’de ilk işe giriş tarihinden ilk borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilecektir.

Örnek 6: Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayan sigortalı Suudi Arabistan’da geçen 10.1.1992-22.7.1997 tarihleri arasındaki 1993 gün hizmetini borçlanmış ve borcunu 25.9.1997 tarihinde ödemiştir. Daha sonra Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında 21.6.2004 tarihinden itibaren çalışmaya başlamıştır. Türkiye’deki çalışmasından sonra Irak’ta 2.10.2008-20.2.2011 tarihleri arasında çalıştığı 859 gün hizmetini 25.8.2013 tarihinde borçlanarak borcunu 19.11.2013 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ilgilinin sigortalılık başlangıç tarihi, Türkiye’de ilk işe giriş tarihinden, bu tarihten önce sadece Suudi Arabistan’da geçen 1993 gün geriye götürülerek, 8.12.1998 olarak alınacaktır.

1.3. Ev Kadınlığı Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı

Ev kadınlığı süreleri akit ülke mevzuatına göre sigortalılık süresi olarak kabul edilmediğinden bu süreleri borçlananların sözleşmeli ülkelerdeki ikamet başlangıç tarihleri Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmeyecektir. Ev kadınlığı sürelerini borçlananların sigortalılık başlangıcı 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları gereğince tespit edilecektir.

Örnek 1: Türkiye’de 1.8.2007 tarihinde çalışmaya başlayan kadın sigortalı Azerbaycan’da 1.2.1987-31.1.2006 tarihleri arasında geçen ev kadınlığı süresini borçlanmış ve borcunu ödedikten sonra 18.9.2014 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur. Bu durumda, ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi Türkiye’de çalışmaya başladığı tarihten borçlandığı ev kadınlığında geçen 6840 gün geriye gidilerek 1.8.1988 olarak alınacaktır.

Örnek 2: Türkiye’de sigortalılığı bulunmayan vatandaşımız İzlanda’da 1.1.1994-31.12.2008 süresinde geçen 5400 gün ev kadınlığı süresini borçlanmıştır. Adı geçen, tahakkuk ettirilen borç miktarını 15.9.2014 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ilk işe giriş tarihi, borcun ödendiği tarihten 5400 gün geriye gidilerek 15.9.1999 olarak belirlenecektir.

3201 sayılı Kanunun 5. maddesine göre uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, tespit edilen işe giriş tarihinden önceki yurt dışında geçen ev kadınlığı sürelerini de borçlanmaları halinde ilk işe giriş tarihi aşağıdaki şekilde tespit edilecektir:

a) Borç ödeme tarihi ile ilk işe giriş tarihi arasındaki sigortalılık sürelerinden bir kısmı borçlanılmışsa işe giriş tarihi, borç ödeme tarihinden toplam borçlanılan süre kadar geriye götürüldüğünde sözleşmeye göre belirlenen ilk işe giriş tarihinden önceki süreye gelmesi halinde bu tarih olarak alınacaktır.

Örnek: Avusturya’daki 1.1.1996-31.12.2016 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinden 6910 gün ile 1.2.1991-30.6.1995 tarihleri arasındaki 1590 gün ev kadınlığı süresini borçlanma talebinde bulunan ve borcunu 1.1.2017 tarihinde ödeyen sigortalının ilk işe giriş tarihi borcu ödediği tarihten toplam borçlanılan gün kadar geriye gidilerek 21.5.1993 olarak belirlenecektir.

b) Borç ödeme tarihi ile ilk işe giriş tarihi arasındaki sigortalılık sürelerinden bir kısmı borçlanılmışsa işe giriş tarihi, borç ödeme tarihinden toplam borçlanılan süre kadar geriye götürüldüğünde sözleşmeye göre belirlenen ilk işe giriş tarihinden sonraki bir sürenin bulunması halinde sözleşmeye göre belirlenen tarih esas alınacaktır.

Örnek: Azerbaycan’daki 1.11.1996-30.11.2016 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinden 3600 gün ile 1.1.1991-31.12.1994 tarihleri arasındaki 1440 gün ev kadınlığı süresini borçlanma talebinde bulunan ve borcunu 1.5.2017 tarihinde ödeyen sigortalının ilk işe giriş tarihi, borcu ödediği tarihten toplam borçlanılan gün kadar geriye gidilerek 1.5.2003 olarak belirlenecektir. Bu tarih, sözleşmeye göre belirlenen ilk işe giriş tarihinden önceki bir tarih olmadığından Azerbaycan’da çalışmaya başladığı 1.11.1996 tarihi ilk işe giriş olarak alınacaktır.

2. Aylık Bağlama Şartları

3201 sayılı Kanunun 6. ve 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 13. maddesinde borçlandırılan sürelere istinaden hangi şartlarla aylık bağlanacağı belirlenmiştir.

Aylık bağlanabilmesi için; yurda kesin dönülmüş, tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulmuş olması şarttır.

3201 sayılı Kanuna göre borçlanılan yurt dışı sürelerine istinaden bağlanan aylıkların kesilmesi ile Kanuna göre bağlanan aylıkların kesilmesinde farklı şartlar aranmaktadır. Bu nedenle borçlanılan sürelere istinaden aylık bağlanırken borçlandırılmamış sözleşmeli ülke hizmetleri aylık hesabında dikkate alınmayacaktır.

2.1. Yurda Kesin Dönüş Yapmak

3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesine göre “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde bulunanların yurt dışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade etmektedir.

Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödenekler anlaşılmalıdır.

Sosyal yardım ödeneği ibaresi ise aynı Yönetmeliğin 4. maddesinde tanımlanmış olup, bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir geliri olmayan veya mevcut geliriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşımaktadır.

Bu açıklamalar çerçevesinde borçlanma yoluyla aylık bağlanmasında aranan kesin dönüş şartı aşağıdaki usul ve esaslar dahilinde uygulanacaktır.

1) 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma yaptıktan sonra kesin dönüş yaptığını beyan ederek aylık talebinde bulunanlara, beyanları esas alınarak aylık bağlanacaktır.

2) 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı sürelerini borçlanan sigortalılara aylık bağlanmasında, öncelikle yurt dışındaki çalışmalarının ve varsa ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesi şartı aranacaktır. Kesin dönüş ifadesi hiçbir şekilde mutlak anlamda yurt dışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurt dışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilmeyecektir.

3) Aylığın başlangıç tarihi itibariyle yurt dışında 3201 sayılı Kanuna göre borçlanmaya esas çalışmalarını sürdürdüğü veya ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya devam ettiği tespit edilen sigortalılara aylık bağlanmayacaktır.

4) Aylığa hak kazanılmasına engel teşkil eden sosyal sigorta ve sosyal yardım ödeneklerinin ortak özelliği ikamete dayalı olmasıdır. Bu nedenle ilgilinin ikametini Türkiye’ye naklettikten sonra da ödenmeye devam eden ödenekler aylığın bağlanmasına engel olmadığı gibi kesilmesine de sebep olmayacaktır.

5) 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinin yedinci fıkrasında “Bu yönetmeliğin uygulamasında, evli ya da birlikte yaşayan çiftler için ödenen sosyal yardımlar her iki eş için de ödeniyor gibi kabul edilir” hükmü ile sosyal yardım kavramı genişletildiğinden yurt dışında borçlanma kapsamında süreleri bulunanların eşlerinin sosyal yardım niteliğinde ödenek alması durumunda da yurda kesin dönüş şartı gerçekleşmeyeceğinden bu durumda olanlara malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmayacaktır.

2.2. Borcun Tamamını Ödemek

3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde “Borcun tamamının ödenmesi”, aylık talep tarihinden önce en az aylığa hak kazanmaya yetecek süre karşılığı ödenen miktar olarak tanımlanmış, 10. maddesinin altıncı fıkrasında ise üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden sürenin geçerli sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yönetmeliğin her iki hükmü birlikte değerlendirildiğinde borcun tamamının ödenmesinden aylığa hak kazanmaya yetecek kadar prim gün sayısının ödenmesi anlaşılacaktır. Aylık bağlamaya yetecek prim gün sayısı kadar ödeme yapmayanlara aylık bağlanmayacaktır.

2.3. Sosyal Güvenlik Kanunlarına Göre Aylığa Hak Kazanmak

Borçlandırılan yurt dışı süreleri Ülkemizde yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmasında değerlendirilmektedir. Bu durumda yurt dışı sürelerini borçlananların aylığa hak kazanma şartlarının tespitinde; bu Genelgenin ilgili bölümlerinde yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

2.4. Kuruma Yazılı Başvuruda Bulunmak

3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 13. maddesine göre, yurt dışında geçen sürelerini borçlandıktan sonra aylık talebinde bulunanlardan başvuru sırasında “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi”, “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” (Ek-38) ile yurt dışında ikamet ederken aylık talebinde bulunanların yurda kesin dönüş şartını yerine getirip getirmediklerinin tespiti için gerektiği hallerde hizmet belgesi alınacaktır.

Bu çerçevede aylık talebinde bulunanlardan hizmet belgesi alınmasına ilişkin işlemler aşağıdaki usullere göre tespit edilecektir.

1) Borçlandıkları yurt dışı süreleri ile yurt dışında iken aylık talebinde bulunacak olanların güncel tarihte düzenlenmiş hizmet belgesini ibraz etmeleri istenecektir. Hizmet belgesi, aylık talep tarihinden önceki üç ay içerisinde düzenlenmişse güncel tarihli belge olarak kabul edilecektir. Aylık talebinde bulunanların güncel tarihli hizmet belgesini aylık talep tarihinden sonra ibraz etmeleri halinde yeni talep alınmaksızın ilk aylık talebine göre işlemleri sonuçlandırılacaktır. Aylık talep tarihinde dosyada güncel tarihli hizmet belgesi bulunması halinde başvuru sahiplerinden yeni bir belge istenilmeyecektir. Bu Genelgenin yayımından önce aylık talebinde bulunulmuş ancak henüz sonuçlanmamış başvurularda da aylık talep tarihinden önceki üç ay içerisinde düzenlenmiş hizmet belgeleri güncel tarihli belge olarak kabul edilecektir.

2) “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi”nde Türkiye’de ikamet ettiklerini beyan edenlerin borçlandıkları yurt dışı süreleri ile aylık talebinde bulunmaları halinde Mernis kayıtlarında ikamet adreslerinin Türkiye olduğunun tespit edilmesi şartıyla borçlanma için ibraz ettikleri yurt dışı sürelerini gösterir hizmet belgesi yeterli görülecek, bunlardan yeni bir belge talep edilmeyecektir.

“Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” dışında aylık talebine dair yazılı bir dilekçe ile yapılan başvurular da kabul edilecektir. Ancak, bu durumda başvuru sahiplerinden “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile verilmemiş ise 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi gönderilecek, varsa diğer eksik bilgi ve belgelerin tamamlanması yoluna gidilecektir. Bu durumda, ilk yazılı başvuruya ait dilekçenin tarihi, aylık talep tarihi olarak kabul edilecektir.

“Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” örnekleri ünitelerce ilgililere verilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Kurumun web sayfasından ya da e-Devlet üzerinden de temin edilebilecektir.

Borçlandıkları yurt dışı süreleri ile aylık talebinde bulunacak olanların başvuracakları birimler aşağıda belirtilmiştir.

1) İsviçre’deki çalışma sürelerini borçlananlar hariç, 4/1-(a) kapsamında olanlar ile 4/1-(b) kapsamında faaliyeti sona eren ya da Türkiye’de çalışması olmayanların tahsis işlemleri en son borçlanma işlemini yapan sosyal güvenlik il müdürlükleri /sosyal güvenlik merkezlerince sonuçlandırılacaktır.

2) 4/1-(b) kapsamında faaliyeti devam edenler ile yurt dışı borçlanması yaptıktan sonra faaliyetini borçlanma yapılan ilden başka ilde sürdürenlerin tahsis işlemleri, faaliyetin devam ettiği ildeki sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince sonuçlandırılacaktır.

3) 5434 sayılı Kanun ve 4/1-(c) kapsamında borçlanılan sürelere istinaden yapılacak tahsis işlemleri EHGM Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca sonuçlandırılacaktır.

Tahsis işlemini sonuçlandıracak il dışındaki başka bir ildeki sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yapılan aylık başvuruları reddedilmeyecek ve talep belgeleri alınarak en kısa sürede tahsis işlemini yapacak Kurumun ilgili birimine gönderilecektir.

3. Aylıkların Başlangıcı

Kanuna göre yurt dışında geçen süreleri borçlananlara bağlanacak malullük ve yaşlılık aylıklarının başlangıcına ilişkin olarak, bu Genelgenin malullük ile yaşlılık aylığının başlangıcına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

Yurt dışında çalıştıkları işten ayrıldıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona erdiği ay içinde malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalıların diğer şartları taşımaları halinde aylık talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylıkları bağlanacaktır.

4. Yurt Dışı Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması

Borçlanılan yurt dışı sürelerine istinaden 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında bu Genelgenin ilgili hükümleri uygulanacaktır.

İlk defa 2008/Ekim ayı başından itibaren 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlara ilişkin olarak Kanunun geçici 7. maddesinin yedinci fıkrasının; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46. maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31. maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” hükmü uyarınca 2008 yılı Ekim ayı başından sonra Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olan ve diğer sigortalılık statüleri dahil, 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet borçlanması yapan sigortalıların aylık talepleri Kanunun 53. maddesine göre tespit edilecek sigortalılık statüsü ile bu statünün öngördüğü şartlara göre sonuçlandırılacaktır.

3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin ikinci fıkrasının; “5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yurt dışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların aylıklarının hesabında 5510 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi hükümleri uygulanır.” hükmüne göre aylıkların hesabı Kanunun geçici 2. maddesine göre yapılacaktır.

Örnek 1: 30.3.2014 tarihinde yapılan seçimler sonucunda belediye başkanı seçilip 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında ilk defa sigortalı olan 8.12.1956 doğumlu erkek sigortalı İsveç’te 20.7.1985-20.11.2007 tarihleri arasında geçen 8040 gün (22 yıl 4 ay) hizmet süresini borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk eden borç miktarını 3.8.2015 tarihinde ödemiş ve 9.12.2016 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.

Bu durumda sigortanın yurt dışında geçen ve borçlanılan 20.7.1985-20.11.2007 tarihleri arasındaki 8040 günlük (22 yıl 4 ay) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında değerlendirilecek, 30.3.2014-9.12.2016 tarihleri arasındaki 969 gün (2 yıl 8 ay 9 gün) 4/1-(c) kapsamındaki hizmet süresi ile toplam 9009 prim ödeme gün sayısı olacaktır.

Kanunun geçici 7. maddesinin yedinci fıkrası ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerini borçlanmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği hükmü uyarınca, Kanunun 53. maddesinin son fıkrasına göre son defa tabi olduğu 4/1-(c) sigortalılık hali esas alınarak aylık talebi Kanunun 28. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümlerine göre değerlendirilip 60 yaşını doldurduğundan ve 9000 günden fazla prim ödeme gün sayısı olduğundan geçici 2. maddeye göre hesaplanacak aylık bağlanacaktır.

Örnek 2: Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında 8.2.2011 tarihinde çalışmaya başlayan 3.9.1966 doğumlu erkek sigortalı Danimarka’da 21.7.1985-5.8.1992 tarihleri arasında geçen 2535 gün (7 yıl 15 gün) ve 1.6.1994-15.10.2010 tarihleri arasında geçen 5895 gün (16 yıl 4 ay 15 gün) hizmet süresini borçlanmıştır. Sigortalı, adına tahakkuk eden borç miktarını 3.5.2013 tarihinde ödemiş ve 5.9.2016 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur.

Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden 21.7.1985-5.8.1992 ve 1.6.1994-30.9.2008 tarihleri arasındaki 7695 gün (21 yıl 4 ay 15 gün) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında 1.10.2008-15.10.2010 tarihleri arasındaki 735 gün (2 yıl 15 gün) 4/1-(c) kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak değerlendirilecektir.

Kanunun 53. maddesinin son fıkrasına göre tüm sigortalılık süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği 4/1-(b) sigortalılık statüsü esas alınarak tahsis talebi incelenecek olup, sigortalılık başlangıç tarihi, Türkiye’de ilk işe giriş tarihinden, bu tarihten önceki borçlanılan yurt dışı süreleri kadar (8430 gün) geriye götürülerek tespit edilerek 8.9.1987 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre 1.6.2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının hizmet süresi 14 yıl 8 ay 23 gün olup, 50 yaş ve 9000 prim ödeme gün sayısı koşulunu gerçekleştirdiğinden 5510 sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre hesaplanacak aylık bağlanacaktır.

Örnek 3: Türkiye’de ilk defa 29.3.2009 tarihinde 4/1-(c) kapsamında, Avusturya’da ise 1.2.1986 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Avusturya’da 1.10.2000-30.9.2006 tarihleri arasında geçen 2160 gün (6 yıl) çalışmasını borçlanarak ödemiştir. Kurumumuz Sağlık Kurulunca çalışma gücü kaybı oranı % 40 olarak tespit edilen sigortalı 20.5.2016 tarihinde tarafına engelliliği nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir.

5510 sayılı Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasında sigortalılık süresi şartı öngörüldüğünden ve Avusturya ile imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesinde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır.” şeklinde özel düzenleme bulunduğundan, Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 1.2.1986 olarak dikkate alınacak ve 18 yıllık sigortalılık süresi ile 4740 gün prim ödeme gün sayısı bulunduğundan tarafına, Kanunun 53. maddesi esas alınarak en fazla (2573 gün) hizmetinin bulunduğu 4/1-(c) kapsamında ve geçici 2 madde uygulanmak suretiyle aylık bağlanacaktır.

Örnek 4: Türkiye’de 506 sayılı Kanuna tabi 1.7.1985-10.8.1985 tarihleri arasında 40 gün (1 ay 10 gün) çalışması bulunan 7.10.1964 doğumlu erkek sigortalı 20.7.2011 tarihinde 4/1-(c) kapsamında çalışmaya başladıktan sonra ABD’de 1.11.1988-30.6.1990 ve 1.10.1992-30.9.2010 tarihleri arasındaki 7080 gün (19 yıl 8 ay ) hizmet süresini borçlanmış olup, adına tahakkuk ettirilen borcu ödeyerek 11.10.2016 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur. Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden 1.11.1988-30.6.1990 ve 1.10.1992-30.9.2008 tarihleri arasındaki 6360 gün (17 yıl 8 ay) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında 1.10.2008-30.9.2010 tarihleri arasındaki 720 gün (2 yıl) 4/1-(c) kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak değerlendirilecektir.

Sigortalının, Kanunun yürürlüğünden önce ülkemizde çalışması bulunduğundan geçici maddelere tabi olup, 2829 sayılı Kanunun sekizinci maddesine göre son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetinin geçtiği 4/1-(c) kapsamında 23.5.2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede 11 yıl 5 ay 3 gün hizmet süresine göre 52 yaş ve 9000 prim gün sayısı koşulunu gerçekleştirdiğinden geçici 2. maddeye göre hesaplanan aylık bağlanacaktır.

Örnek 5: Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında 8.7.2010 tarihinde çalışmaya başlayan 16.9.1964 doğumlu erkek sigortalı Norveç’te 13.1.1989-27.4.2007 tarihleri arasında geçen 6585 gün (18 yıl 3 ay 15 gün) hizmet süresini borçlanarak ödemiş ve kamu görevlisi olarak 1290 gün ( 3 yıl 7 ay ) çalıştıktan sonra 7.2.2014 tarihinde görevinden ayrılmıştır.

Sigortalı, memuriyet görevinden ayrıldıktan sonra 11.3.2014-10.9.2017 tarihleri arasında 1260 gün ( 3 yıl 6 ay ) 4/1-(a) kapsamında çalışıp 17.9.2014 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur.

Yurt dışında geçen ve borçlanılan sürelerden 13.1.1989-27.4.2007 tarihleri arasındaki 6585 gün (18 yıl 3 ay 15 gün) hizmet süresi 4/1-(b) kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak değerlendirilecektir.

5. Aylıkların Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması

3201 sayılı Kanunun 6. maddesinin (B) fıkrasında ve 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesinde, borçlanılan sürelere istinaden bağlanan malullük ve yaşlılık aylıklarının kesilmesi ile yeniden bağlanmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir.

Ayrıca, Kanunun sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmak suretiyle aylıkların kesilmeksizin ödenmesine ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla yurt içinde sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilecektir.

Yurt dışı borçlanması yaparak aylık bağlananların 3201 sayılı Kanun ve ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin iş ve işlemler aşağıda açıklanmıştır.

5.1. 3201 Sayılı Kanuna Göre

3201 sayılı Kanunun 6. maddesinin (B) fıkrasına istinaden borçlanılan yurt dışı sürelerine göre bağlanan aylıklar, yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya başlanılan tarihten itibaren kesilecektir.

3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmelikte yer alan “kesin dönüş” ve 3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesine göre borçlandıkları yurt dışı hizmetlerine göre aylık bağlanmış olanların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına ilişkin birinci fıkrası hükmü dikkate alınarak, aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1) 2147 sayılı Kanuna göre borçlanarak aylık bağlanan veya bundan sonra bağlanacakların aylıkları yeniden yurt dışında çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya başlamaları durumunda kesilmeyecektir. Bu kişiler hakkında yurt içinde sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmaları halinde sosyal güvenlik destek primi hükümleri dahil olmak üzere ilgili sosyal güvenlik kanununun öngördüğü hükümler uygulanacaktır.

2) Yurt dışı sigortalılık sürelerini borçlandıktan sonra aylık talebinde bulunanlardan aylığın başlangıç tarihi itibariyle kesin dönüş şartının gerçekleşmediği aylık bağlanmadan önce tespit edilenlerin talepleri reddedilecektir. Bunlara, kesin dönüş şartının gerçekleştiği tarihten sonra yapacakları yeni tahsis taleplerine göre aylık bağlanacaktır.

3) Yurt dışı sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan aylığın başlangıç tarihi itibariyle kesin dönüş şartının gerçekleşmediği aylık almakta iken tespit edilenlerin aylıkları, başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecektir. Ancak, kesin dönüş şartının gerçekleştiği tarih, tahsis talep tarihi olarak kabul edilerek bu tarihi takip eden ay başından geçerli olmak üzere ilgililere yeniden aylık bağlanacaktır.

4) Aylık almakta iken yeniden yurt dışında çalışmaya başladıklarının çalışırken tespiti halinde, aylıklar, çalışmanın başladığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecek, çalışmanın sona ermesi kaydıyla yapılacak olan yeni tahsis talebine göre, varsa aylıklarda meydana gelen artışlar da uygulanmak suretiyle çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere yeniden ödenmeye başlanacaktır.

5) Yurt dışında çalışıldığının çalışmanın sona erdiği tarihten sonra tespiti halinde, aylıklar ödenmeye devam edilecek, ancak çalışma süresince ödenen miktarlar yersiz ödeme olarak geri alınacaktır.

6) Aylığın kesildiği süre içinde yurt dışında geçen sigortalılık sürelerinin borçlanılması halinde, bu süreler ve gereği halinde bu sürelere ait prime esas kazançlar, ilgili mevzuat çerçevesinde yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilecektir.

7) Yurt dışında çalışma ile ilgili yukarıda açıklanan esaslar;

a) Aylık başlangıç tarihi itibariyle ya da aylık almakta iken yurt dışında ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar,

b) Yurt dışındaki kısa süreli çalışma, 28.6.2012 tarihi itibariyle çalışma kapsamında değerlendirildiğinden, bu tarihten sonra borçlanılan yurt dışı süreleri dikkate alınarak aylık bağlanması taleplerinde, aylık başlangıç tarihi itibariyle ya da aylık almakta iken kısa süreli çalışması olanlar

hakkında da uygulanacaktır.

8) Yurt dışında ikamet ettikleri sürede yurt dışı hizmet borçlanmalarının da dikkate alınarak aylık bağlanması talebinde bulunan sigortalıların bazıları adına, ikamet ettikleri ülke mevzuatında aranılan yaş şartının oluşacağı tarihe kadar, fiilen bir iş yerinde çalışmadıkları halde bulundukları ülkelerde adlarına prim yatırılmaktadır.

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzaladığımız ülke mevzuatlarına göre malullük aylığı bağlandıktan sonra ilgili ülke mevzuatında yer alan yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının yerine geleceği tarihe kadar ikamete dayalı prim ödenebilmektedir. Bu şekilde prim ödenen sürelerde yapılan aylık talepleri geçerli sayılacak, aylık bağlandıktan sonra ikamete dayalı prim ödendiğinin tespiti durumunda aylıklar kesilmeyecektir. İlgililerin talebi halinde, “yurda kesin dönüş” tanımının yapıldığı 6.7.2007 tarihinden sonra bu düzenlemenin aksine reddedilen tahsis talepleri geçerli sayılacak, kesilen aylıklar da yeniden bağlanacaktır. Ancak aylık talebinde bulunulan veya aylık alınan sürelerde ikamet süresi haricinde sigortalılık süresinin mevcut olması halinde aylık talepleri reddedilecek ve bağlanan aylıklar kesilecektir.

9) 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılan sürelere göre aylık talebinde bulunan ya da aylık almakta olanlar için İsviçre sigorta kurumlarınca 4 kodlu hizmetin bildirilmesi halinde ilgililere aylık bağlanmayacak ya da bağlanan aylıklar kesilecektir.

10) 3201 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22.5.1985 tarihinden sonra yurt dışı sürelerini borçlanarak aylık bağlanan veya bağlanacak olanların aylıkları, 6.7.2007 tarihinden sonra yurt dışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaları halinde, bu ödenekleri almaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir.

11) Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde çalışanların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olma zorunluluğu bulunmadığından, bunlardan borçlandıkları yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlananların sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenlerin yanında çalışmaları halinde aylıkları kesilmeyecektir.

5.2. İlgili Sosyal Güvenlik Kanununa Göre

Yurt dışı borçlanma sürelerine göre malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken yurt içinde sigortalı bir işte çalışmaya başlayanlar hakkında bu Genelgenin öngördüğü aylık kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

5.3. Sosyal Güvenlik Destek Primi Uygulaması

5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanunun 6. maddesinin (B) fıkrasının ilk paragrafında 1.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan düzenlemeye göre, yurt dışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmekteydi.

16.6.2010 tarihli ve 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 15. maddesi ile Kanunun yukarıda belirtilen paragrafı değiştirilerek, yurt dışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Kanunun sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı esası getirilmiştir.

5997 sayılı Kanunda, 1.10.2008 ila 19.6.2010 tarihleri arasında gerek aylık başlangıç tarihi itibariyle sigortalı işinden ayrılmadığı ya da faaliyetini sona erdirmediği gerekçesiyle aylıkları iptal edilenler, gerekse aylık başlangıç tarihinden sonra yeniden sigortalı bir işte çalışmaya ya da faaliyete başlaması nedeniyle aylıkları kesilenler hakkında belirtilen süre içinde sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. Ancak, bunların 19.6.2010 tarihinden sonra yeniden tahsis talebinde bulunmaları halinde, ilgili kanunlarda yazılı şartlarla yeniden aylık bağlanacak ve sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Yurt dışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan 19.6.2010 tarihinden geçerli olmak üzere Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanlar hakkında bu Genelgenin sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

Sosyal güvenlik destek pirimi uygulaması Kurumdan aylık almakta iken Kanuna göre çalışanlar açısından uygulandığından yurt dışı borçlanma sürelerine göre malullük veya yaşlılık aylığı alanların yurt dışında çalışmaya başlayanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi hükümleri uygulanmayacaktır.

6. Diğer ve Ortak Hususlar

6.1. Kısmi Aylıkların Tam Aylığa Dönüştürülmesi

Sosyal güvenlik sözleşmelerine istinaden bağlanan kısmi aylıklar 3201 sayılı Kanunun 9. maddesine göre, talep halinde tahakkuk ettirilen borcun tamamen ödenmesi, yurt dışındaki çalışmanın sona ermesi, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneğinin alınmaması şartıyla, borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren tam aylığa çevrilecektir. Ancak kesin dönüş tarihi borcun ödendiği tarihten sonra ise kısmi aylık kesin dönüş tarihini takip eden ay başından itibaren tam aylığa yükseltilecektir.

Kısmi aylıkların tam aylığa dönüştürülmesi sırasında; sözleşme aylığı talep tarihindeki yaş ve sigortalılık süresi ile borçlanma karşılığı kazanılan gün sayısı ile varsa Türkiye’deki prim ödeme gün sayıları ve kazançlar esas alınacaktır.

Tam aylık bağlanması için gerekli şartların tespitinde, sözleşme aylığı talebinde bulunulan tarihteki ilgili sosyal güvenlik kanunlarının öngördüğü prim ödeme gün sayısı veya hizmet yılı şartı aranacaktır. Kısmi aylık bağlanırken geçerli olan sigortalılık süresi ve yaş şartı, tam aylık bağlanabilmesi için de geçerli olacağından bu şartlar için ayrı bir tespit yapılmayacaktır.

Kısmi aylık talebinde bulundukları tarihte birden çok aylık bağlama şartını yerine getiren sigortalıların aylıklarının tam aylığa yükseltilmesinde aylığa yetecek borçlanma gün sayısı, yazılı talepte bulunmaları halinde en düşük prim ödeme gün sayısı şartına göre belirlenecektir.

Örnek: Kanunun 4/1-(a) kapsamında sigortalı olup, kısmi aylık bağlandığı tarihte 55 yaş, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme şartı ile 55 yaş 5000 gün prim ödeme şartını yerine getirenlerin, yazılı talepte bulunmaları halinde akit ülkedeki sigortalılık süreleri 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılarak Türkiye’deki gün sayıları 3600 güne tamamlanacaktır.

Tam aylığın hesabında borçlanılan gün sayıları ile Türkiye’deki gün sayıları esas alınarak tespit edilen aylık bağlama oranları dikkate alınacaktır.

3201 sayılı Kanunun 25.4.2003 tarihinden önceki hükümlerine göre yurt dışındaki sigortalılık sürelerini Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında borçlandıktan sonra anılan fıkranın (b) veya (c) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuat ya da 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklar mevzuatına göre sözleşme aylığı bağlananların, borçlanılan sürelerle Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında tam aylık bağlanabiliyor ise 4/1-(a) kapsamında tam aylık bağlanacak sözleşme aylıkları, tam aylığın başlangıç tarihinden itibaren kesilecektir.

Kısmi aylık bağlandıktan sonra başka bir sigortalılık statüsünde çalışanlardan yurt dışı borçlanması yaparak aylıklarını tam aylığa yükseltmek isteyenlerin bu talebe ilişkin işlemleri, kısmi aylık bağlanan sigortalılık statüsüne göre neticelendirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre bağlanan kısmi aylıklar ile Kanunun 4/1-(b) kapsamında tüm sözleşmeli ülke hizmetleri esas alınarak bağlanan kısmi aylıkların tam aylığa yükseltilmesine ait işlemler, sosyal güvenlik il müdürlükleri/ sosyal güvenlik merkezlerinde yürütülecektir.

Sözleşmeli ülke sigorta kurumunca kısmi aylık bağlanmış olmakla birlikte Kurumumuzca kısmi aylık bağlanmasına ilişkin işlemleri devam ederken Kanuna göre yurt dışında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan sigortalıların kısmi aylık bağlanmasına ilişkin işlemlerinin sonuçlandırılması beklenmeden borçlanma ve buna bağlı olarak aylık bağlama işlemleri aşağıda yapılan açıklamalar doğrultusunda sonuçlandırılacaktır.

1) 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet borçlanması talebinde bulunanların, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerden aylık alıp almadığına bakılmaksızın ve ilgili ülkelerden aylık talep formülerleri istenilmeden borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır.

3201 sayılı Kanuna göre bildirilen borçlanma tutarını ödeyenlerin aylık bağlama işlemleri devam ederken veya aylık bağlandıktan sonra ilgili ülkelerden Kurumumuza intikal eden aylık taleplerine işlem yapılmayacak ve ilgili ülkeye, "adı geçene,                tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır." şeklinde karar bildirilecektir.

2) Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında bağlanan aylıkların 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılarak tam aylığa çıkarılmasında;

a) Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kısmi yaşlılık ve malullük aylığı bağlanan sigortalıların, 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı borçlanması yaptıklarında almakta oldukları bu aylıkları borçlarını ödedikleri tarihi takip eden ay başından itibaren tam aylığa çevrilecektir.

Borçlanma yaparak kısmi aylıklarını tam aylığa yükseltmek isteyenlere sözleşme aylığının bağlandığı tarihteki aylığa hak kazanma koşullarına göre tam aylığa yetecek gün kadar borç tahakkuku bildirilecektir. Tam aylığın hesaplanmasında; sözleşme aylığı talep tarihi, borçlanılan hizmetler dahil edilerek bulunacak toplam gün sayısına göre tespit edilecek ABO, yeni prime esas kazançlar ve sözleşme aylığı talep tarihindeki yaş esas alınacaktır.

b) Sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında, kısmi yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalıların Türkiye'deki prim ödeme gün sayısı 900 ya da 1800 günden fazla olsa dahi, sigortalının almakta olduğu aylık tam aylığa yükseltilmeden, hisseleri oranında hak sahiplerine pay edilecektir.

c) Sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanan kısmi dul yetim aylıklarının 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma ile tam aylığa yükseltilmesi talebine karşılık borçlandırılacak gün sayısı sigortalıya bağlanan yaşlılık veya malullük aylığı bağlama şartları dikkate alınarak tespit edilecektir. Tam aylık borcun ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren bağlanacak olup, aylığın hesaplanmasında, sözleşme aylığı talep tarihi, borçlanılan hizmetler dahil toplam gün sayısına göre tespit edilecek ABO, yeni prime esas kazançlar ve sigortalının sözleşme aylığı talep tarihindeki yaşı esas alınacaktır.

d) Sözleşmeye göre yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken, Kanuna göre çalışmaya başlanması nedeniyle aylıkları kesilenlerden aylığın kesilmiş olduğu dönemde 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma yaparak kısmi aylıklarını tam aylığa yükseltmek isteyenlere sözleşme aylığının bağlandığı tarihteki aylığa hak kazanma koşullarına göre tam aylığa yetecek gün kadar borç tahakkuku bildirilecektir. Borçlanma gün sayısının hesaplanmasında aylık bağlandıktan sonraki çalışma süreleri dikkate alınmayacaktır.

Borçlanma tutarı ödendikten ve işten ayrılma koşulu yerine getirildikten sonra aylık talebinde bulunanlara önce borçlandığı süreler ve sözleşme aylığına esas Türkiye günlerinin toplamına göre belirlenecek ABO, bu sürelere ait kazançlar ve ilk aylığın bağlandığı tarihteki yaş esas alınarak sözleşme aylığının bağlandığı tarihten itibaren tam aylık hesaplanacaktır.

Sözleşme aylığı sonrası çalışmaya ait aylık ise, Kanunun 30. maddesi hükümleri çerçevesinde, toplam prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançlar üzerinden Kanunun 29. maddesine göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü esas alınarak belirlenecektir.

e) Bu maddenin dokuzuncu paragrafının 2 numaralı alt maddesi hükümleri 2017 Ağustos döneminden itibaren tam aylığa yükseltilecek dosyalar için uygulanacak olup, bu dönemden önce sisteme girilmiş olan dosyalar için herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Ancak 2017 Ağustos dönemine kadar tam aylığa yükseltme işlemleri gerçekleşmemiş dosyaların tam aylığa yükseltilmesi, talep tarihine veya borç tebliği yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın bu maddede belirtilen açıklamalara göre gerçekleştirilecektir.

6.2. Hak Sahiplerinin Aylık Bağlama İşlemleri

Hak sahiplerine borçlandıkları yurt dışı sürelerine istinaden aylık bağlanabilmesi için; tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması, Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış olması ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulması şartları aranacaktır.

3201 sayılı Kanunda, hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için yurda “kesin dönüş” zorunluluğunun gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, Hak sahiplerine borçlandıkları sürelere istinaden aylık bağlanmasında kesin dönüş şartı aranmaksızın Türkiye’de haklarında uygulanacak olan aylık talep tarihindeki sosyal güvenlik sigorta mevzuatının öngördüğü şartlar aranacaktır. Bu durumda, hak sahiplerinin sadece Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde öngörülen “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile Kuruma başvurmaları yeterli olacaktır. Bunlardan ayrıca “3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” istenmeyecektir.

Ölen sigortalının yurt dışında geçen sürelerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanan hak sahiplerinin aylıkları, borcun tamamını ödedikten sonra yapacakları yazılı tahsis taleplerini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Yurt dışı hizmetlerini borçlanarak aylık bağlanan hak sahiplerinin, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında Bu Genelgenin ilgili hükümleri uygulanacaktır.

Borçlanılan yurt dışı süreleri ile aylık bağlanan hak sahipleri hakkında da bu bölümün “6.6 Yoklama İşlemleri” alt başlığı altındaki hükümler uygulanmayacaktır.

Sigortalının borçlandığı hizmetleri ile hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda yazılı talepte bulunulması halinde varislere, ödenen borçlanma miktarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilecektir. Söz konusu iade işlemleri aşağı sayılan belgelerin tamamının ibrazı halinde gerçekleştirilebilecektir.

- Yetkili mahkemelerden alınmış veraset ilamı ya da noterliklerce düzenlenmiş mirasçılık belgesinin aslı ya da onaylı sureti.

- Vefat eden sigortalının veya hak sahiplerinin 8.6.1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu gereğince vergiden muaf olduğuna, vergisinin ödenmiş bulunduğuna dair ilgili vergi dairesinden temin edilecek onaylı belge.

- Varislerden biri tarafından verilmiş imzalı dilekçe.

6.3. Farklı Sigortalılık Statüsünde Borçlandırılan Yurt Dışı Süreleri

Borçlanma işleminin farklı sigortalılık statüsünde sonuçlandırıldığının aylık bağlandıktan sonra tespiti halinde borçlanma işlemi geçerli sayılacak ve borçlanılan sürelerin olması gereken sigortalılık statüsüne aktarılması sağlanacaktır. Ancak, yeni bir tahsis talebi alınmadan Kanunun 53. maddesi ve geçici 2. maddesi dikkate alınarak tespit edilen sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuata ve ilk tahsis talep tarihine göre aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu yeniden değerlendirilerek bu Genelgenin ilgili bölümlerindeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Bu şekilde statüler arasında aktarma yapılması sırasında borçlanma programlarındaki borç tahakkuku hesaplama yöntemlerinden kaynaklanan eksik ödemenin tespit edilmesi durumunda, ilk borçlanma programında ödenmiş olan gün sayısı yeni borçlanma programında da geçerli sayılacak, ortaya çıkan eksik ödeme miktarı ilgilinin aylığından mahsup edilecektir.

6.4. Borçlandırılan Yurt Dışı Sürelerinin Farklı Statüde Değerlendirilerek Aylık Bağlanması

3201 sayılı Kanuna göre Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında 1.10.2008 tarihinden önceki borçlandırılan yurt dışı sürelerinin Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında geçen hizmetlerle birleştirilerek 4/1-(a) statüsünden aylık bağlanması halinde, borçlandırılan yurt dışı süreleri bu kapsamdaki sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuata göre değerlendirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında borçlandırılan yurt dışı sürelerinin 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerle birleştirilerek 4/1-(b) statüsünden aylık bağlanması halinde, borçlandırılan yurt dışı süreleri bu kapsamdaki sigortalılık statüsünün öngördüğü mevzuata göre değerlendirilecek ve gereği halinde basamak intibakı yapılacaktır.

6.5. Zorunlu Göç Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Geçenlerin Tahsis İşlemleri

3201 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden 1.1.1989 tarihinden 8.5.2008 tarihine kadar zorunlu göçe tabi tutulduktan sonra Türk vatandaşlığına geçenlerin geldikleri ülkedeki hizmetlerinin borçlanma yoluyla değerlendirilmesi imkânı getirilmiştir.

Bu madde hükümleri uygulanmak suretiyle borçlandırılan hizmetler, yalnızca yaşlılık (emekli) aylığı bağlanmasında değerlendirileceğinden, malullük ve ölüm aylığı bağlanmasında, bu şekilde borçlanılan hizmetler dikkate alınmayacaktır. Ancak, borçlanma hakkından yararlanarak yaşlılık (emekli) aylığı bağlanan sigortalının ölümü halinde, hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacaktır.

6.6. Yoklama İşlemleri

3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı sürelerini borçlanarak aylık bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülecek yoklama işlemleri, 3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinde düzenlenmiş, bu işlemlere ait kurallar aşağıda açıklanmıştır.

1) Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük ve yaşlılık aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilecektir.

2) 3201 sayılı Kanuna göre malullük ve yaşlılık aylığı bağlanıp altı aydan daha uzun süre yurt dışında bulunmuş olanlar, yurt dışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi” (Ek-37) ile birlikte altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kurumun söz konusu aylığı bağlayan ilgili ünitesine ulaştıracaklardır.

3) Yurt dışında bulunulan altı aylık sürede çalışmayan ve ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almayanlardan durumlarını 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile Kuruma bildirenlerden ayrıca bir belge istenmeyecektir.

4) 3201 sayılı Kanuna göre malullük ve yaşlılık aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre yurt dışında bulunup bulunmadıkları, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit edilecektir.

5) Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri, takip eden yıldan itibaren başlatılacaktır.

6) Yoklama işlemleri sonucunda altı aydan daha uzun süre yurt dışında bulundukları halde, yurt dışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile birlikte 3 ay içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulacaktır.

7) Aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri belgelerden ya da Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurt dışında;

a) Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenecektir.

b) Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları, bu bölümün “4.1 Aylıkların Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlığı altındaki açıklamalara göre kesilecek, yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre geri alınacaktır.

8) Yurt dışı hizmetlerini borçlanarak malullük veya yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik kanunlarına göre aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespitinde, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan yoklama işlemleri ile ilgili hükümleri de uygulanacaktır.

6.7. Kazanılmış Haklar

3201 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin birinci fıkrasına göre, 8.5.2008 tarihinden önce borçlandıkları yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.

8.5.2008 tarihinden önce 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı borçlanma başvurusunda bulunup tebliğ edilen borçlarının bu tarihten önce veya sonra ödenip ödenmediğine bakılmaksızın 8.5.2008 tarihinden sonra yapılan tahsis başvurularında, aylıkların bağlanması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemlerinde bu bölümde yer alan esaslar uygulanacaktır.

3201 sayılı Kanuna İlişkin Yönetmeliğin 2. maddesi ile borçlanılan sürelere istinaden aylık talebinde bulunulan tarihte ve aylık alma süresinde Türk vatandaşı olma şartı kaldırıldığından, yurt dışı sürelerini borçlananların gerek aylık talebinde bulundukları tarihte,

gerekse aylık aldıkları sürede Türk vatandaşlığını kaybettiklerinin tespit edilmesi halinde aylıkları bağlanacak, aylık bağlanmış ise ödenmesine devam edilecektir.

Ancak, 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi olanlardan yurt dışında geçen sürelerini borçlananlar hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga 92. maddesi hükümleri ayrıca uygulanır. Bunlardan, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülke vatandaşlığına geçenlerin; aylıkları bağlanacak, aylık bağlanmış ise ödenmesine devam edilecektir.

Bununla birlikte, Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı 6.11.2008 tarihinden önce aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını kaybetmesi nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 6.11.2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvuruları üzerine aylıkları, taleplerini takip eden ay başından itibaren bağlanacaktır. Türk vatandaşı olmadıkları için ölüm aylığı talepleri reddedilen hak sahiplerine de müracaatları halinde aylık bağlanacaktır.

ÜÇÜNCÜ KISIM

AYLIK HESAPLAMA SİSTEMİ

Aylık bağlama sisteminde yapılan değişiklikler, kanun değişikliklerinin yapıldığı tarihten önce sigortalı olanların aylıklarının hesaplanmasında da uygulanmakta olup, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların aylıklarının hangi sisteme göre hesaplanacağı; malullük ve yaşlılık sigortasında tahsis talep, ölüm sigortasında ise ölüm tarihine göre tespit edilmektedir.

2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların aylıkları ise Kanunla getirilen yeni sisteme göre hesaplanacaktır.

Buna göre;

- Özel sektörde çalışanlar için 31.12.1999, kamu sektöründe çalışanlar için ise 14.1.2000 (dahil) ve öncesinde tahsis talebinde bulunan veya ölen sigortalıların aylıkları 506 sayılı Kanunda öngörülen gösterge sistemine göre,

- 2000 öncesi hizmetleri bulunup 2000 ile 2008/Ekim (özel sektör için 30.9.2008, kamu sektörü için 14.10.2008) öncesi tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları gösterge ve 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem olmak üzere ikili karma sisteme,

- Sigortalılık başlangıç tarihi 2000 yılından sonra olup 2000 ile 2008/Ekim (özel sektör için 30.9.2008, kamu sektörü için 14.10.2008) öncesi tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları sadece 4447 sayılı Kanunla getirilen sisteme,

- Sigortalılığı 2008/Ekim (dahil) ve bundan sonraki bir tarihte başlayanların aylıkları Kanunla getirilen yeni sisteme,

- 2000 sonrası hizmetleri bulunup 2008/Ekim (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008) sonrası tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları 4447 ve Kanunla getirilen ikili karma sisteme,

- 2000 öncesi hizmetleri bulunup 2008/Ekim (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008) sonrası tahsis talebinde bulunan veya ölenlerin aylıkları gösterge, 4447 ve Kanunla getirilen üçlü karma sisteme,

göre hesaplanacaktır.

1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanuna göre sigortalı olup, Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışan veya prim ödeyen sigortalıların;

- Yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, sigortalılık süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği,

- Hizmet sürelerinin eşit olması ile malullük ve ölüm halleri, yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise talepler en son tabi oldukları,

sigortalılık hali esas alınarak sonuçlandırılacaktır.

Kanun ile getirilen sisteme göre, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının (TÜFE) % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının (GH) % 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilave edilmesi sonucunda bulunan güncelleme katsayısına göre güncellenen tüm sigortalılık süresindeki yıllık prime esas kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesiyle elde edilen ortalama günlük kazancın 30 katı, aylıkların hesabına esas ortalama aylık kazancı oluşturmaktadır.

Yeni sistem, 2008/Ekim (dahil) ve bundan sonra sigortalı olanların aylıklarının tespiti ile bu tarihten önce sigortalı olup, 2008/Ekim (dahil) başından sonra tahsis talebinde bulunan sigortalıların 2008/Ekim (dahil) sonraki çalışmalarına ilişkin yeni kısmi aylıklarının hesabına esas ortalama aylık kazançlarının belirlenmesinde uygulanacaktır.

1.1. Aylık Hesabına Esas Parametreler

1.1.1. Prime Esas Kazançlar

Sigortalının yıllık prime esas kazançları, aşağıdaki işlem aşamalarına göre belirlenecektir.

Kanuna tabi prime esas kazançlar, Kanunun 82. maddesi uyarınca prim ödeme gün sayısına göre tespit olunan prime esas kazanç alt sınırının altında, üst sınırının da üstünde olmayacaktır.

Sigortalılık süresindeki primi ödenmiş her takvim yılına ait kazanç, özel ve kamu sektörü için geçerli olan yıl kavramına göre belirlenecektir. Bu nedenle, sigortalının sektör değişikliği tarihine ait takvim yılının başlangıcı, değişiklik tarihinden önceki; sonu bu tarihten sonraki sektöre ait takvim yılı kavramına göre tespit edilecektir.

Kanun uyarınca yapılan hizmet borçlanmalarında seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgari kazanca oranlanır. Bu oran, borçlanmaya esas ilgili ayın prime esas asgari kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, borçlanmaya esas süredeki ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azami kazancını geçmeyecektir.

Kanuna göre birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlere ilişkin prime esas kazançlar, 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılık statüsüne tabi süreler hariç yürürlükteki prime esas kazanç üst sınırını geçmeyecek şekilde ilgili takvim yılı kazancı olarak alınacaktır.

6111 sayılı Kanunla Kanunun 53. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, sigortalılık hallerinin çakışmasından dolayı Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlardan, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan 4/1-(b) statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyenlerin bu şekilde ödenen primleri, uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilecektir.

Söz konusu değişiklik 1.3.2011 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, anılan tarihten itibaren bu kapsamda ödenen primlere göre, gerek 4/1-(a), gerek 4/1-(b) gerekse 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanırken Kanunun 82. maddesinde belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak şartıyla 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsündeki kazançların tamamı dikkate alınacak olup, prim gün sayıları yönünden ise 30 günü geçmeyecek şekilde 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsündeki prim gün sayıları dikkate alınacaktır. Bu uygulama, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları için geçerli olacaktır.

Örnek 1: Sigortalı A, 4/1-(a) kapsamında ayda 20 gün kısmi süreli çalışmakta olup, aynı zamanda şirket ortağıdır. Sigortalı 1.3.2011 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı esas olmakla birlikte Kanunun 53. maddesine göre 4/1-(b) kapsamında da prim ödemeye devam etmiştir. Bu durumda, sigortalının 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsünde geçen prim ödeme gün sayıları ayda 30 günü geçmeyecek şekilde aylık bağlama işleminde birlikte dikkate alınacaktır. Prime esas kazançlar yönünden ise 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsünde geçen toplam prim ödeme gün sayısı karşılığı azami kazanç tutarını geçmeyecek şekilde hem 4/1-(a) hem de 4/1-(b) kapsamında ödediği prime esas kazançlar dikkate alınacaktır.

Örnek 2: 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı devam eden sigortalı, 4/1-(b) kapsamında bir işyeri açarak, 1.3.2011 tarihinden itibaren Kanunun 53. maddesi gereğince 4/1-(b) kapsamında prim ödemeye devam edeceğini beyan ederek 4/1-(b) kapsamında da prim ödemiştir. Tarafına 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanacak olan sigortalı 30.6.2011 tarihinde işten ayrılarak aynı tarih itibariyle tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalının aylık hesabına esas 2011 yılı gün sayısı ve kazançları dikkate alınırken 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki prime esas kazançları birleştirilecek, ancak kazançlar prim gün sayısı karşılığı prime esas kazanç üst sınırını geçmeyecek şekilde dikkate alınacaktır. 4/1-(a) ve 4/1-(b) statüsünde geçen prim ödeme gün sayıları ise ayda 30 günü geçmeyecek şekilde aylık bağlama işleminde birlikte dikkate alınacaktır. Sigortalının aylık hesabına esas 2011 yılı prim gün sayıları ve kazançları aşağıda gösterilmiştir.

Dönemler

Sigortalılık Hali

Aylık Esas Hesabına

4/1-(a)

4/1-(b)

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

Gün

Kazanç

2011/Mart

10

1.660

20

265,50

30

1.725,80

2011/Nisan

30

796,50

0

796,50

30

1.593

2011/Mayıs

20

531

10

796,50

30

1.327,50

2011/Haziran

30

796,50

0

796,50

30

1.593

TOPLAM

90

3.784

 

2.655

90

6.239,30

Bu durumda, sigortalının aylık hesabına esas günlük kazançları belirlenirken, 2011/Mart ayı için 4/1-(a) kapsamındaki 10 gün prim gün sayısının karşılığı olan 1.660 TL değil, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki prime esas kazançları birleştirilerek prime esas kazanç üst sınırını geçmeyecek şekilde dikkate alınacak olup, bu miktar 1.725,80 TL dir.

Aynı dönem için 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında prim ve prime esas kazanç olması durumunda 4/1-(a) kapsamında 30 günden az prim gün sayısını 30 güne tamamlayan 4/1-(b) kapsamındaki hizmet süreleri, yaşlılık aylığı bağlanacak statünün tespitinde 4/1-(a) ve 4/1-(b) prim ödeme gün sayısı ayrı ayrı değerlendirilecek, malullük ve ölüm aylığı uygulamasında ise son statüye göre değerlendirme yapılarak 4/1-(b) kapsamında malullük ve ölüm aylığı bakımından değerlendirilecektir.

Tahsis talep veya ölüm yılı ile bundan bir önceki yıl hariç olmak üzere, her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından sonra tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen her takvim yılında, her yılın güncelleme katsayısı ile artırılarak güncellenecektir.

Tahsis talep veya ölüm yılı ile bundan bir önceki takvim yılı kazancı da dahil edilerek, güncellenen kazançların toplamı alınacaktır.

Kazançlar toplamı, sigortalılık süresindeki (karma aylık hesaplama yönteminde 2008/Ekim (dahil) sonrasındaki) toplam prim ödeme gün sayısına bölünerek, ortalama günlük kazanç (OGK) bulunacaktır (OGK = Güncellenen Kazançlar Toplamı / Toplam Prim Ödeme Gün Sayısı).

1.1.2. Prim Ödeme Gün Sayısı

OGK hesabına ilişkin formülde yer alan toplam prim ödeme gün sayısına;

Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen maden işyerlerinin yeraltı ve yeraltı münavebeli işlerindeki prim ödeme gün sayılarının dörtte biri,

Kanunun 40 ve 49. maddelerine göre verilen itibari hizmet süresi ile FHSZ gün sayıları,

Kamu kurum ve kuruluşlarında Kanun hükümlerine tabi çalışan sözleşmeli pilot ve uçuş ekibi personeline 3160 sayılı Kanun gereğince verilen itibari hizmet müddeti,

gibi kazançsız gün sayıları dahil edilmeyecektir.

Ortalama günlük kazancın 30 katı alınarak, aylığın hesabına esas sigortalının ortalama aylık kazancı (OAK) bulunacaktır. (OAK = OGK x 30)

1.1.3. Aylık Bağlama Oranı

1.1.3.1. Yaşlılık Aylıkları İçin

Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanacaktır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınacaktır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınacaktır. Ancak, bu hesaplama şekli 30.4.2008 (dahil) öncesi sigortalı olanlar için uygulanacak, 1.5.2008 (dahil) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlar hakkında uygulanmayacaktır.

Örnek: Sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 2100 günü olup, tahsis talep tarihinde toplam 5800 prim gün sayısı bulunmaktadır. Bu sigortalının ABO 3’ü;

3600-2100 = 1500

1500/360 = 4,17 x % 3 = % 12,51

5800-1500 = 4300/360 = 11,94 x % 2 =23,88

ABO 3 = 12,51+ 23,88 = % 36,39’dur.

Özel hükümlere göre aylık bağlananlardan;

Kanunun geçici 9. maddesinin beşinci fıkrası gereğince maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışan sigortalılara bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 8100 gün üzerinden hesaplanan orandan (% 45) az olmayacaktır.

Kanunun geçici 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malul olan sigortalılar ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanan sigortalılara bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan (% 30) az olmayacaktır.

Aylık bağlama oranı % 90’ı geçemez.

28. maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılardan;

4/1-(a) sigortalıları için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim gün sayısı 7200 den az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 7200 prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x 7200 / % 60 = ABO ya esas prim gün sayısı) % 40’ı geçmemek üzere,

4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 prim gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x 9000 / % 60 = ABO ya esas prim gün sayısı) % 50’yi geçmemek üzere,

tespit edilecektir. Prim ödeme gün sayısı 4/1-(a) sigortalıları için 7200, 4/1-(b) sigortalıları için 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenecektir.

Ancak, Kurum sağlık kurulunca Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tespit edilen çalışma gücü kayıp oranı % 59’un üzerinde bile olsa aylık bağlama oranına esas gün sayısı belirlenirken, çalışma gücü kayıp oranı % 59 (Gün sayısı X % 59/ % 60) olarak dikkate alınacaktır.

1.1.3.2. Malullük ve Ölüm Aylıkları İçin

Aylık bağlama oranı, 7200 günden az prim ödeme gün sayısı olan 4/1-(a) sigortalıları için % 40 olup, 7200 günden fazla her tam yıl için bu oran % 2 puan artırılacaktır.

Aylık bağlama oranı, 9000 günden az prim ödeme gün sayısı olan 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için % 50 olup, 9000 günden fazla her tam yıl için bu oran % 2 oranında artırılacaktır.

Aylık bağlama oranının hesabında, 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınacaktır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan artırılacaktır. Ancak, aylık bağlama oranı % 90’ı geçemez.

1.2. Aylık Hesabı

Ortalama aylık kazanç ile aylık bağlama oranının çarpılmasıyla sigortalının tahsis talep veya ölüm yılına ait Ocak aylığı bulunacaktır.

Aylık = Ortalama aylık kazanç x aylık bağlama oranı formülü ile hesaplanacaktır.

Hesaplanan yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı; sigortalının çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının % 35’inden, sigortalının talep veya ölüm tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından hesaplanan alt sınır aylığından az olmayacaktır.

Malullük ve ölüm aylıklarında diğer bir alt sınır kontrolü olarak, hesaplanan ölüm veya malullük aylığı tahsis talep veya ölüm yılından önceki yılın son ödeme ayında 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olmayacaktır. Az olması durumunda, sigortalının aylığı bu miktara yükseltilecektir.

Hesaplanan aylık, tahsis talep veya ölüm yılına ait Ocak aylığı olup, aylığın başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme dönemi için aylıklara uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık döneminde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanacaktır.

2. 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Sigortalı Olup, 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Tahsis talebinde Bulunan Sigortalılar (Karma Sistem)

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kanunlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleridir. Yaşlılık aylıklarında son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetin geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması, malullük ve ölüm halleri, yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınacaktır.

2.1. 4/1-(a) Sigortalıları İçin

Karma sisteme göre aylıklar;

1) 2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı

- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın (A1) hesabı

- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın (A2) hesabı

2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın (B) hesabı

3) Kısmi aylıkların birleştirilmesi

olmak üzere üç aşamalı olarak belirlenecektir.

2.1.1. 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı

2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000 yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim (hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak belirlenecektir.

2.1.1.1. 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı (506 SK GM 82/1-a)

Bilindiği üzere, katsayı esasına dayalı gösterge sistemi 2000 yılı itibariyle kaldırıldığından, sigortalıların 2000 yılından önceki kısmi aylıklarına esas göstergelerinin tespitinde kamu ve özel sektör için düzenlenen gösterge ve üst gösterge tespit tabloları kullanılmakta idi. Göstergenin tespitinde sigortalının 2000 yılından önce primi ödenmiş son 10 yılın prime esas kazancının ortalaması esas alınarak önce üst gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılmakta, ortalama yıllık kazanca yakın göstergenin bulunamaması halinde, bu defa 5 yıllık prime esas kazançların ortalaması alınarak gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılmakta, ortalama yıllık kazancın tespitine esas son 10 veya 5 yıllık prime esas kazançların bulunmaması halinde mevcut yıl sayısı esas alınarak aynı şekilde gösterge tespiti yapılmakta idi.

Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasında 506 sayılı Kanunun geçici 82. maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmi aylıklara esas göstergenin, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısına göre hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirleneceği öngörüldüğünden, göstergenin tespitine esas 1 ila 10 yıla ilişkin prime esas kazançlar için özel ve kamu sektörüne ait gösterge tespit tabloları hazırlanmış olup, gösterge tabloları Genelge ekinde (Ek-6) yer almıştır.

A1 aylığı: Gösterge x Katsayı x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanacaktır.

2.1.1.1.1. Aylığın Hesabına Esas Parametreler

2.1.1.1.1.1. Gösterge

Sigortalının 2000 yılından önce çalıştığı sektör (kamu/özel) için geçerli olan ve ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanan gösterge ve üst gösterge tespit tablolarında ortalama yıllık kazanca eşit sayının, tabloda eşit sayı yoksa en yakın sayının karşılığı olarak alınacaktır.

2.1.1.1.1.2. Aylık Bağlama Oranı (ABO)

Yaşlılık aylıkları için: Gösterge Tablosu’ndan hak kazanılan yaşlılık aylıklarının oranı % 60’tır. Üst Gösterge Tablosu’nun her kademesi için ayrı bir oran belirlenmiş olup, 10’uncu derecenin 1. kademesinin karşılığı oran % 59.9, 1. derecenin 10. kademesinin karşılığı oran ise % 50’dir. Ara göstergelerin oranları ise en düşük göstergenin karşılığı olan % 59.9 oranı, izleyen her gösterge için binde bir azaltılarak belirlenmiştir.

Belirlenen oranlar;

Sigortalı kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurulan her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödenen her 240 günlük prim için (1) er puan arttırılacak, 5000 günden eksik her 240 günlük prim için (1) er puan eksiltilecektir.

Özel koşullara göre Gösterge Tablosundan bağlanan aylığın oranı % 60’ın altında olmayacaktır. Özel koşullara göre aylığa hak kazananlar için indirim uygulanmayacaktır.

ABO hiçbir şekilde % 85’i geçmeyecektir.

Malullük aylıkları için: Gösterge Tablosu’ndan hak kazanılan malullük aylıklarının oranı % 70’tir. Ancak, sigortalı bir başkasının bakımına muhtaç durumda ise, bu oran % 80’e çıkartılır. Üst Gösterge Tablosundan bağlanan aylıkların oranı üst göstergenin karşılığı olan derece ve kademeye isabet eden orandır (% 50 ile % 59.9 arasında). Sigortalı bakıma muhtaç olsa bile, bu şekilde tespit olunan oran değiştirilmez.

Ölüm aylıkları için: Gösterge Tablosundan bağlanan ölüm aylığının oranı % 60’tır. Üst Gösterge Tablosu’ndan bağlanan aylıkların oranı ise her derecenin her kademesi için ayrı ayrı belirlenmiş olup, % 50 ile % 59,9 arasında değişmektedir. Bu oranlar, sigortalılık süresindeki prim ödeme gün sayısı ve ölüm tarihindeki yaşı dikkate alınarak, sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla her 240 gün için (1) er puan artırılacaktır. 5000 günden eksik her 240 gün için indirim uygulanmaz. Gösterge Tablosundan bağlanan ölüm aylığının oranı % 70, Üst Gösterge Tablosundan bağlanan aylığın oranı ise % 50’den az olamaz. Her iki gösterge tablosundan bağlanan aylıkların oranı, hiçbir şekilde % 85’i geçemez.

2.1.1.1.1.3. Katsayı

Katsayı, en son 1.7.1999 tarihinde belirlenen ve 31.12.1999 tarihinde geçerli olan 12.000 rakamıdır.

2.1.1.1.2. Aylığın Hesabı

Tam aylık: (Gösterge x 12000 x ABO) formülü uygulanarak hesaplanacaktır. Ancak aylık, üst gösterge tablosundan hesaplanmışsa (10175 x 12000 x ABO) formülüne göre hesaplanan tutardan, gösterge tablosundan hesaplanmışsa (9475 x 12000 x % 70) 79.590.000 liradan az olmayacaktır.

Kısmi aylık: 1999/Aralık ayına ait kısmi aylık; tam aylık x (2000 yılından önceki gün sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.

1999/Aralık ayı itibariyle bulunan (A1) kısmi aylığı, önce 1999/Aralık ayı TÜFE artış oranı olan % 5,9 kadar arttırılarak 2000/Ocak ödeme dönemine, daha sonra 2000 yılı dahil olmak üzere 2008 yılına kadar geçen her takvim yılı için TÜFE artış oranı ve GH kadar ayrı ayrı artırılarak 2008/Ocak ayına taşınacaktır. Kısmi aylığın güncellenmesinde kullanılacak TÜFE ve GH oranları ile kazançların güncellenmesinde kullanılacak ortak çarpanlar aşağıda gösterilmiştir.

 

Yıl

TÜFE

GH

Çarpan (TÜFE x GH) (2000-2008 Kazançları İçin)

Ara.99

1,059

1,00

2000

1,39

1,072

5,35616155290963

2001

1,685

1,00

3,17873089193450

2002

1,297

1,078

2,27350035112747

2003

1,184

1,058

1,81492070639998

2004

1,0932

1,089

1,52450956224251

2005

1,0772

1,0740

1,31773938558075

2006

1,0965

1,061

1,13267550000000

2007

1,0839

1,045

1,00000000000000

Eski kısmi aylığın (EKA) 2008/Ocak ayına taşınmasında ortak çarpan olarak 8,45199464995839, eski tam aylığın (ETA) 2008/Ocak ayına taşınmasında ise 5,33084633754782 ortak çarpanı kullanılacaktır.

2.1.1.2. 2000-2008/Ekim (Hariç) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı (506 SK GM 82/1-b)

2.1.1.2.1. Aylığın Hesabına Esas Parametreler

2.1.1.2.1.1. Ortalama Yıllık Kazanç (OYK)

2000 (dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen her takvim yılına (2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006) ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar geçen her takvim yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE’deki artış oranı daha sonra GH kadar arttırılarak güncellenecektir. 2007 ve 2008/Ocak-Eylül (dahil) kazançlar, kendinden sonra geçen yıl olmaması ve güncel olması nedeniyle güncellenmeden olduğu gibi alınacaktır. Güncellenen kazançlar toplamının, 2000 yılı (dahil) ile 2008/Eylül (dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısına bölümünün 360 katı ortalama yıllık kazancı vermektedir.

2.1.1.2.1.2. Aylık Bağlama Oranı (ABO)

Yaşlılık aylıkları için: Toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3600 günün her 360 günü için % 3,5, sonraki 5400 günün her 360 günü için % 2, daha sonraki her 360 gün için % 1,5 oranlarının toplamından oluşmaktadır. Özel koşullara göre hak kazanılan yaşlılık aylıklarında bu oran % 60’ın altında olamaz.

Malullük aylıkları için: % 60 olarak esas alınacak, ancak başka birinin sürekli bakımına muhtaç sigortalılar için % 70 oranı uygulanacaktır.

Ölüm aylıkları için: % 60 olarak esas alınacaktır. Ancak, bu oran sigortalının ölüm tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden;

8100 ile 9000 gün arasında prim ödenen her 360 gün için % 2,

9000 günden sonra ödenen her 360 gün için de % 1,5,

artırılarak belirlenecektir.

2.1.1.2.2. Aylığın Hesabı

Tam aylık:(OYK x ABO) / 12 formülü uygulanarak hesaplanacaktır. Hesaplanan bu aylık, tahsis talep veya ölüm yılının prime esas günlük kazanç alt sınırının aylık tutarının % 35’inden az olamaz.

Kısmi aylık: 2008/Ocak ayına ait kısmi aylık; tam aylık x (2000-2008/Eylül (dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.

Sigortalının 2008/Eylül (dahil) önceki prim ödeme gün sayısına ait kısmi aylık (A), (A1) ve (A2) kısmi aylıklarının toplamından oluşmaktadır.

2.1.2. 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 SK M. 29-GM 2/b)

Kısmi aylığa esas aylık : (OAK x ABO) formülüne göre “1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem” başlığı altında belirtilen esaslara göre hesaplanacaktır.

Kısmi aylık (tahsis talep veya ölüm yılı Ocak ayına ait) :

Tam aylık x (2008/Ekim (dahil) sonraki prim ödeme gün sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı)

2.1.3. Kısmi Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)

A1 + A2 = (A) kısmi aylığı;

(A1) kısmi aylığının hesabına esas tam aylığın, 2000 (dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen takvim yılları için her yılın TÜFE artış oranlarına göre artırılarak bulunan miktarıyla,

1999/Aralık döneminde en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının % 70’ i oranındaki (9475 x 12000 x % 70 = 79.590.000 TL) asgari aylığın 2008 Ocak ayına kadar aylık artışları uygulanmak suretiyle taşınmış miktarının,

2008/Eylül (dahil) önceki prim ödeme gün sayısı ile çarpımının toplam prim ödeme gün sayısı ile bölünerek elde edilen miktarlarının altında olmayacaktır.

Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 506 sayılı Kanunun geçici 82. maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınacaktır.

Yukarıdaki şekilde belirlenen (A) kısmi aylığı, 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep veya ölüm yılının Ocak ayına taşınacaktır.

Sigortalının Aylığı (C); (A) ve (B) kısmi aylıklar toplamından oluşmaktadır. Aylık (C) = (A) Kısmi Aylığı + (B) Kısmi Aylığı

Malullük ve ölüm aylıklarında diğer bir alt sınır kontrolü olarak, hesaplanan ölüm veya malullük aylığı tahsis talep veya ölüm yılından önceki yılın son ödeme ayında 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olmayacaktır. Az olması durumunda, sigortalının aylığı bu miktara yükseltilecektir.

A + B = C aylığının başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme döneminde uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık döneminde ise Ocak ve Temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılmak suretiyle aylık başlangıç tarihindeki aylığı bulunacaktır.

2.2. 4/1-(b) Sigortalıları İçin

4/1-(b) sigortalıları için Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelere ilişkin aylığın hesaplanmasında 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık hesaplama sistemi aşağıdaki belirtildiği şekilde yapılacaktır.

2.2.1. Yaşlılık Aylıkları

1) 2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı

- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın (A1) hesabı

- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın (A2) hesabı

2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın (B) hesabı

3) Kısmi aylıkların birleştirilmesi

olmak üzere üç aşamalı olarak belirlenecektir.

2.2.1.1. 2008/ Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı

2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000 yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim (hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak belirlenecektir.

2.2.1.1.1. 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı (1479 SK Md. 36)

Aylık: Basamak Karşılığı Gösterge Tablosundaki Değer x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanacaktır.

2.2.1.1.1.1. Aylık Hesabına Esas Parametreler

2.2.1.1.1.1.1. Basamak Karşılığı Gösterge Tablosundaki Değer

Sigortalının 31.12.1999 tarihindeki basamak karşılığının 2003 yılı ikinci dönem gösterge tablosundan bulunan değeridir.

2.2.1.1.1.1.2. Aylık Bağlama Oranı (ABO)

Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en son prim ödediği gelir basamağından en az bir tam yıl prim ödemiş olması halinde, bulunduğu gelir basamağının, bir yıl ödememiş olması halinde ise bir alt basamağın %70’i oranında aylık hesaplanacaktır. Bu oran;

25 yıldan fazla prim ödenen her tam yıl için 1 puan artırılacaktır. Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonraki hizmetleri için fazla olan her tam yaş için 1 puan artırılacaktır.

Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmakla beraber en az 15 tam yıl sigorta primi ödemiş olanlara hesaplanacak aylıklarda primi ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için 1 puan indirim yapılacaktır.

4/1-(b) sigortalıları için Kanunun 28. maddesinin dört ve beşinci fıkralarına (ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olanlar ile çalışma gücü kaybı oranı % 60’ın altında olanlar) göre aylık bağlanırken, 2000 yılı öncesine ilişkin kısmi aylık hesaplanırken aylık bağlama oranı, 9000 günden eksik her 360 gün için % 70 oranından 1 puan indirilmek suretiyle tespit edilecektir.

2.2.1.1.1.2. Aylığın Hesabı

Kısmi aylık: Basamak karşılığı gösterge tablosundaki değer x aylık bağlama oranı x 2000 yılı öncesi gün sayısı/ toplam prim gün sayısı formülüne göre hesaplanacaktır.

2.2.1.1.2. 2000-2008/Eylül (Dahil) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı (1479 SK M. 36 ve Geçici 11. Md.)

Aylık: Ağırlıklı ortalama x aylık bağlama oranı formülüne göre hesaplanacaktır.

2.2.1.1.2.1. Aylık Hesabına Esas Parametreler

2.2.1.1.2.1.1. Ağırlıklı Ortalama

Sigortalının 1.1.2000 ile 1.10.2008 tarihleri arasında prim ödediği gelir basamaklarının basamaklardaki bekleme süresi dikkate alınarak 2003 yılı ikinci dönem gelir tablosu karşılığının prim ödenen ay sayısına oranıdır.

2.2.1.1.2.1.2. Aylık Bağlama Oranı

Sigortalının toplam sigortalılık süresinin;

- İlk 10 tam yılının her bir yılı için % 3,5,

- Takip eden 15 tam yılın her bir yılı için % 2,

- 25 yıldan fazla her bir tam yıl için % 1,5

oranlarının toplamından oluşmaktadır.

4/1-(b) sigortalıları için Kanunun 28. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarına (ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olanlar ile çalışma gücü kaybı oranı % 60’ın altında olanlar) göre aylık bağlanırken, sigortalının toplam prim ödeme gün sayısına göre yukarıda belirtilen kurallar çerçevesinde aylık bağlama oranı belirlenecektir.

2.2.1.1.2.2. Aylığın Hesabı

Kısmi aylık: Ağırlıklı ortalama x aylık bağlama oranı x 1.1.2000-30.9.2008 arası gün sayısı/ Toplam prim gün sayısı formülüne göre hesaplanacaktır.

A1 ve A2 kısmi aylıkları toplanacak, 2003 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu (1.7.2003) esas alınarak, bulunan bu tutar, 2003 yılı Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sosyal destek ödemesi tutarından 2003/Temmuz ayına kadar kümülatif TÜFE oranı kadar düşülerek, 2003/Temmuz itibariyle kalan sosyal destek ödemesi miktarının (100 TL ödenenler için 85.95 TL ve 75 TL ödenenler için ise 64.46 TL’nin 2008/Ekim öncesi gün sayısı ile çarpımının toplam gün sayısına oranı) 2008/Ekim öncesi gün sayısına isabet eden miktarı 2004 yılı Ocak ödeme döneminden 2007/Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan artışlar uygulanmak suretiyle 2008/Ocak dönemine taşınacaktır.

2.2.2. Malullük ve Ölüm Aylıkları

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılara, Kanunun geçici 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre bağlanacak malullük ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında, 1.1.2000 tarihinden önce ve sonra sigortalılık süresinin bulunması halinde, sadece 1.1.2000 tarihinden sonraki süreler dikkate alınacaktır. Bu sigortalılara bağlanacak malullük ve ölüm aylıkları Kanunun geçici 2. maddesi hükümleri dikkate alınarak Kanunun 27 ve 33. maddeleri hükümlerine göre hesaplanacak, bu şekilde hesaplanan aylıklar, Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelerin, toplam hizmet süresine oranlanması şeklinde kısmileştirilecektir.

Karma sisteme göre malullük ve ölüm aylıkları;

1) 2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı,

2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın (B) hesabı,

3) Kısmi aylıkların birleştirilmesi,

olmak üzere üç aşamalı olarak belirlenecektir.

2.2.2.1. 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı (1479 SK. Geçici 11. Md.)

Aylık: Ağırlıklı ortalama x aylık bağlama oranı formülüne göre hesaplanacaktır.

2.2.2.1.1. Aylık Hesabına Esas Parametreler

2.2.2.1.1.1. Ağırlıklı Ortalama (AO)

Sigortalının 1.1.2000 tarihi ile aylık talep veya ölüm tarihi arasında prim ödediği gelir basamaklarının, basamaklardaki bekleme süresi de dikkate alınarak 2003 yılı ikinci dönem gelir tablosu karşılığının prim ödenen ay toplamına oranıdır.

2.2.2.1.1.2. Aylık Bağlama Oranı (ABO)

Malullük aylıkları için: % 65 alınacaktır. Ancak başka birinin sürekli bakımına muhtaç sigortalılar için % 75 oranı uygulanacaktır.

Ölüm aylıkları için: Ölüm aylığı bağlama oranı % 65’dir. 25 yıldan fazla her tam yıl için 1.5 puan artırılacaktır. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malul sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış ise bu durum dikkate alınmayacaktır.

2.2.2.1.2. Aylığın Hesabı

1.1.2000-1.10.2008 arası hizmetlere göre hesaplanan kısmi aylık:

A aylığı = Ağırlıklı ortalama x aylık bağlama oranı x 1.10.2008 tarihine kadar geçen hizmet süresi/ toplam hizmet süresi formülüne göre hesaplanacaktır.

2003 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gelir tablosu (1.7.2003) esas alınarak, bulunan bu tutar, 2003 yılı Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sosyal destek ödemesi tutarından 2003/Temmuz ayına kadar kümülatif TÜFE oranı kadar düşülerek, Temmuz/2003 itibariyle kalan sosyal destek ödemesi miktarının (100 TL ödenenler için 85.95 TL ve 75 TL ödenenler için ise 64.46 TL’nin 2008/Ekim öncesi gün sayısı ile çarpımının toplam gün sayısına oranı) 2008/Ekim öncesi gün sayısına isabet eden miktarı 2004 yılı Ocak ödeme döneminden 2007/Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan artışlar uygulanmak suretiyle 2008/Ocak dönemine taşınacaktır.

2.2.2.2. 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 SK M. 29 - GM 2/b)

Kısmi aylığa esas aylık: (OAK x ABO) formülüne göre “1. Kanunla Getirilen Yeni Sistem” başlığı altında belirtilen esaslara göre hesaplanacaktır.

Kısmi aylık (tahsis talep tarihinden önceki yılın aralık ayına ait) :Tam aylık x (2008/Ekim (dahil) sonraki prim ödeme gün sayısı/toplam prim ödeme gün sayısı) formülüne göre hesaplanacaktır.

2.2.2.3. Kısmi Aylıkların Birleştirilmesi (5510 SK GM 2/c)

Yaşlılık aylıkları için hesaplanan A1 + A2 = (A) kısmi aylığı, malullük ve ölüm aylıkları için belirlenen A kısmi aylığı 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep veya ölüm yılının Ocak ayına taşınacaktır.

Sigortalının aylığı (C), (A) ve (B) kısmi aylıklar toplamından oluşmaktadır. Aylık (C) = (A) Kısmi aylığı + (B) kısmi aylığı

Malullük ve ölüm aylıklarında hesaplanan ölüm veya malullük aylığı tahsis talep veya ölüm yılından önceki yılın son ödeme ayında 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olmayacaktır. Az olması durumunda, sigortalının aylığı bu miktara yükseltilecektir.

A + B = C aylığının başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme döneminde uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık döneminde ise Ocak ve Temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılmak suretiyle aylık başlangıç tarihindeki aylığı bulunacaktır.

2.3. 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olup, 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan aylık talebinde bulunanlar, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, 2008/Ekim ay başı öncesinde geçen fiili hizmet süreleri dikkate alınarak bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunacaktır. Tespit edilecek statü;

4/1-(a) ise;

1) 2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A) hesabı

- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A1) hesabı

- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın 4/1-(a) sigortalısının (A2) hesabı

2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın 4/1-(c) sigortalısının (B) aylığı hesap edilerek tespit edilen kısmi aylıkların birleştirilmesi sonucu karma sisteme göre belirlenecektir.

4/1-(b) ise;

1) 2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A) hesabı

- 2000 yılı öncesi kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A1) hesabı

- 2000-2008/Eylül (dahil) arası kısmi aylığın 4/1-(b) sigortalısının (A2) hesabı

2) 2008/Ekim (dahil) sonrası kısmi aylığın 4/1-(c) sigortalısının (B) aylığı hesap edilerek tespit edilen kısmi aylıkların birleştirilmesi sonucu karma sisteme göre belirlenecektir.

Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

2.4. 2926 Sayılı Kanuna Tabi Sigortalılar

2926 sayılı Kanunun “Malullük Aylığının Hesaplanması” başlıklı 14., “Yaşlılık Aylığının Hesaplanması” başlıklı 18. ve “Ölüm Aylığının Hesaplanması” başlıklı 24. maddeleri hariç diğer maddeleri 4956 sayılı Kanunla 2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılarak, bunlar hakkında 1479 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaya başlanmıştır.

Bu Kanunla da 2926 sayılı Kanunun tamamı yürürlükten kaldırılmıştır.

Kanunun 4/1-(b) sigortalıları için öngörülen hükümleri, 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılar içinde uygulanacak olup, bu sigortalıların Kanunun geçici 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları 2926 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınmak suretiyle belirlenecektir.

2926 sayılı Kanunun;

- 14. maddesinde “Malullük aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya 33. maddede belirtilen basamaklardan son defa prim ödediği basamağa ait göstergenin katsayı ile çarpımının % 70’i oranında malullük aylığı bağlanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise bu oran % 80’e çıkarılır.”,

- 18. maddesinde “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya bulunduğu basamakta en az bir tam yıl prim ödemiş olması şartıyla, 33. maddede belirtilen basamaklardan son defa prim ödediği basamak göstergesinin katsayı ile çarpımının % 70’i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.

Şu kadar ki;

a) Sigortalının bulunduğu basamakta en az bir tam yıl prim ödememiş olması halinde yaşlılık aylığı bir önceki basamak üzerinden hesaplanır.

b) Yaşlılık aylığı; sigortalının kadın ise 58, erkek ise 60 yaşından sonra sigortalılığa devam da fazla olan her tam yaş için ve 25 yıldan fazla prim ödediği her tam yıl için % 70 oranı birer arttırılarak hesaplanır.

Yaşlılık aylığı her halde % 90 oranını geçemez.”,

- 24. maddesinde “Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak aylığın tespit edilmesinde;

a) Sigortalının almakta olduğu malullük veya yaşlılık aylığı,

b) Sigortalının, bağlanmasına hak kazanmış olduğu malullük veya yaşlılık aylığı veya kısmi yaşlılık aylığı,

c) Malullük aylığı bağlandıktan sonra kontrol muayenesi sebebiyle aylığı kesilen sigortalı için kesilmiş bulunan malullük aylığı,

d) Yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 20. maddenin birinci fıkrasına göre kesilen aylığı,

e) Sigortalının 3 tam yıl prim ödemekle beraber 15 tam yıl sigorta primi ödemeden ölümü halinde, 15 tam yıl sigorta primi ödemiş olanlar gibi 18. madde hükmüne göre hesaplanacak kısmi aylığı,

esas tutulur.

Sigortalı, başka birinin sürekli bakıma muhtaç durumda malul sayılarak aylık bağlanmış veya aylık bağlanmasına hak kazanmış ise (a), (b) ve (c) bentlerinde esas tutulan aylıklarda bu nedenle yapılan artış oranı dikkate alınmaz.

Ölüm aylığı, her halde ölüm aylığının hesaplanmasına esas basamak göstergesi ile katsayının çarpımının % 90’ını aşamaz.”

hükümleri yer almaktadır.

4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı olup, 1.10.2008 tarihinden sonra malullük, yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalılar ile ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerinin aylıklarının Kanunun geçici 2. maddesi gereğince,

- Aylık talep tarihi itibariyle bulundukları basamaklar tespit edilerek 2926 sayılı Kanunun 14, 18 ve 24. maddelerine,

- 1.10.2008 tarihinden sonraki kazançları dikkate alınmak suretiyle Kanunun geçici 2. maddesine,

göre hesaplanacak aylıklar toplanmak suretiyle belirlenecektir.

2.5. 2925 Sayılı Kanuna Tabi Sigortalılar

Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ve sonrası için 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili yapılmayacağından, sadece Kanunla getirilen sisteme göre tarım sigortalılarına aylık bağlanması söz konusu olmayıp, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak aylıklar Kanunun 39. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle Kanunun geçici 2. maddesine göre hesaplanacaktır.

2008/Ekim (Hariç) öncesi sigortalı olup, 2008/Ekim (dahil) sonrası tahsis talebinde bulunan sigortalılar için karma sisteme göre aylıklar;

1) 2008/Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı

a) 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı

b) 2000-2008/Eylül (Dahil) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı

2) 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı

3) Kısmi Aylıkların Birleştirilmesi (A +B= C)

Olmak üzere üç aşamalı olarak belirlenir.

1) 2008/ Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı

2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın (A) hesabı; 2000 yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın (A1) hesabı ile 2000-2008/Ekim (hariç) arası kısmi aylığın (A2) hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak belirlenir.

a) 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın (A1) Hesabı (506 SK GM 82/1-a)

A1 aylığı: Gösterge x katsayı x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.

Gösterge; öncelikle, 2000 yılından önceki primi ödenmiş son 5 takvim yılına, 5 takvim yılından az prim ödenmişse prim ödenen takvim yıllarına ait prime esas kazançlar dikkate alınarak, sigortalının göstergesinin tespitine esas ortalama yıllık kazancı bulunur. Aylığın hesabına esas gösterge, özel sektör için yıl sayısı dikkate alınarak düzenlenen gösterge tespit tablolarından ortalama yıllık kazanca eşit sayının, tabloda eşit sayı yoksa en yakın sayının karşılığı olarak alınır. Üst göstergeden aylık bağlanmaz.

Yaşlılık Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Katsayı esasına dayalı gösterge sisteminde ABO % 60’tır. Bu oran, 5000 günden fazla ödenen her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (1)’er artırılır. Tarım sigortasına göre bağlanan yaşlılık aylıklarının oranı 5000 günden eksik ödenen her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için eksiltilmediği gibi, yaştan dolayı da herhangi bir artırım uygulanmaz. Bu şekilde, belirlenen yaşlılık aylığının oranı hiçbir şekilde % 85’i geçemez.

Malullük Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Malullük aylığı bağlama oranı % 60’dır. Ancak sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise, bu oran % 80’e çıkarılır.

Ölüm Aylığı Aylık Bağlama Oranı: Ölüm aylıklarının ABO’su % 60’dır. Bu oran, sigortalının 5000 günden fazla ödediği her 240 gün için % 1 artırılır. Bu şekilde belirlenen aylığın oranı % 85’i geçemez. Oranın artırımında sigortalının yaşı dikkate alınmaz. 5000 günden eksik gün sayısı için indirim uygulanmaz.

Katsayı, en son 1.7.1999 tarihinde geçerli olan 12.000 rakamıdır.

Tam Aylık : (Gösterge x 12000 x ABO) formülü uygulanarak hesaplanır. Bu aylığa alt sınır aylığı uygulanmaz.

Kısmi Aylık hesabı, 506 sayılı Kanun uygulamasıyla aynıdır.

b) 2000-2008/Ekim (Hariç) Arası Kısmi Aylığın (A2) Hesabı (506 SK GM 82/1-b)

Aylık bağlama oranları ile aylık hesabı 506 sayılı Kanun uygulamasıyla aynıdır. Ancak, sadece Ocak/2008 ayına ait kısmi aylık; Tam Aylık x (2000-2008/Eylül (dahil) Arasındaki Prim Ödeme Gün Sayısı/ Toplam Prim Ödeme Gün Sayısı) formülüne göre hesaplanmakta olup, yaşlılık aylığında alt sınır aylığı uygulanmaz.

2) 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın (B) Hesabı (5510 Sk M 29 - Gm 2/b)

Aylık bağlama oranları ile aylık hesabı506 sayılı Kanun uygulamasıyla aynıdır.

3) Kısmı Aylıkların Birleştirilmesi (5510 Sk Gm 2/c)

Kısmi ayıkların birleştirilmesi Kanunun geçici 2. maddesine göre yapılmaktadır.

2.6. Günlük Kazançların ve Kısmi Aylıkların Hesaplanmasında Fiili Hizmet Zammı Sürelerinin Değerlendirilmesi

2008/Ekim sonrası malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının hesaplanmasında Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülü kullanılmaktadır. Ortalama aylık kazancın hesaplanmasına esas günlük kazanç; sigortalının 2008/Ekim sonrası güncellenmiş prime esas kazanç toplamının yine 2008/Ekim sonrası toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi (Günlük Kazanç= Güncellenmiş Prime Esas Kazançlar Toplamı /2008/Ekim sonrası Gün Sayısı) suretiyle tespit edilmektedir. Ortalama günlük kazancın (OGK) hesabına ilişkin formülde yer alan toplam prim ödeme gün sayısına Kanunun 40. maddesi kapsamında verilen fiili hizmet süresi zamları dahil edilmeyecektir.

Fiili hizmet süresi zamları toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edildiğinden, sigortalıların 2000 yılı öncesi, 2000-2008/Eylül ve 2008/Ekim sonrası hizmetleri için hesaplanan aylık bağlama oranlarını etkilemektedir. Ayrıca, kısmi aylıkların hesaplanmasında; 2000 yılı öncesi ve 2000-2008/Eylül dönemi toplam prim ödeme gün sayılarına, 2008/Ekim sonrası kısmi aylığın hesaplanmasında ise hem 2008/Ekim sonrası gün sayısına hem de toplam prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir.

Örnek: Sigortalının 1.1.1985-31.12.2012 süresinde 9200 prim ödeme gün sayısı bulunmakta olup, 2000 öncesi gün sayısı 4850, 2000-2008/Eylül arası gün sayısı 3150, 2008/Ekim sonrası gün sayısı ise 1200 gündür. 1200 günün tamamı fiili hizmet süresine tabi olup, bu döneme ilişkin FHSZ 1200 x 90 /360 = 300 gündür. Sigortalının 2008/Ekim sonrası güncellenmiş kazançlar toplamı 95.000 TL’dir. Buna göre;

Sigortalının toplam prim ödeme gün sayısı: 9200 + 300 (FHSZ) = 9500

2000 öncesi gösterge rakamı: 15175

2000 öncesi aylık bağlama oranı: % 50 + 18 = % 68

2000 öncesi döneme ilişkin kısmi aylık: Eski Tam Aylık x 4850/9500

2000-2008/Eylül dönemi aylık bağlama oranı: % 66,5

2000-2008/Eylül dönemi kısmi aylık: Yeni Tam Aylık x 3150/9500

2008/Ekim Sonrası Günlük Kazanç: 95.000 / 1200 =79,17

Aylık Kazanç: 79,17 x 30 = 2.375,10

Aylık Bağlama Oranı: 9200 + 300 = 9500/360 = 26,38 x % 2 = % 52,78

Aylık: 2375,10 x % 52,78 = 1253,58

2008/Ekim Sonrası Kısmi Aylık = 1.253,58 x 1500 (1200+300)/9500 = 197,93 TL şeklinde hesaplanacaktır.

2.7. 2000-2008/Eylül (Dahil) Tarihleri Arası Askerlik Borçlanmalarının 2008/Ekim Ayından İtibaren Tahsis Talebinde Bulunan Sigortalıların Aylık Hesabında Değerlendirilmesi

4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların fiilen yaptıkları askerlik hizmetlerine ilişkin borçlanılan sürelerin aylık bağlama işlemlerinde ne şekilde değerlendirileceği hususları 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 60. maddesinin birinci fıkrasının (F) bendinde, Kanunun ise 41. maddesi ile geçici 7. maddelerinde ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 66. maddesinde düzenlenmiştir.

Sigortalıların askerlik hizmetlerini borçlanmaları halinde söz konusu hizmetlerin aylık bağlama işlemlerinde değerlendirilmesi, askerlik hizmetinin fiilen yapıldığı süre ile askerlik hizmetini borçlanma talep tarihine göre değişmektedir.

Askerlik hizmetlerini borçlanan sigortalıların fiilen askerlik yaptıkları süre;

- 2000 öncesi ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim ayı öncesi ise borçlanılan süreler sadece prim ödeme gün sayısı (2000 öncesi gün sayısına),

- 2000 öncesi ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim ayı sonrası ise borçlanılan süreler ilgili yıllara gün ve kazanç olarak mal edilip, hem gün hem de kazanç (2000 öncesi sürelere),

- 2000-2008/Ekim arası ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim öncesi ise, hem gün hem de kazanç olarak dikkate alınmakta, yaşlılık ve malullük sigortasında borçlanma başvuru tarihine ait yıla, ölüm sigortasında ise hak sahiplerinin borçlandıkları süreler ölüm tarihindeki takvim yılına gün ve kazanç (2000-2008/Ekim arası),

- 2000-2008/Ekim arası ve borçlanma talep tarihi 2008/Ekim sonrası ise borçlanılan süreler ilgili yıllara gün ve kazanç olarak mal edilip, hem gün hem de kazanç (2000-2008/Ekim arası),

olarak aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacaktır.

İlk defa 2000 yılından sonra sigortalı olmakla birlikte, 2000 öncesi askerlik sürelerini 2000-2008/Ekim tarihleri arasında borçlanarak 2008/Ekim ay başından (özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008) itibaren tahsis talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların aylıkları 4447 sayılı Kanun ve Kanunla getirilen ikili karma sisteme göre hesaplanacaktır.

Bu çerçevede, söz konusu sigortalıların aylıklarının hesaplanmasında, 2000 öncesi hizmet sürelerinin bulunmaması nedeniyle herhangi bir şekilde gösterge tespiti yapılmayacak ve buna bağlı olarak bu dönem için aylık hesaplanmayacaktır.

Sigortalıların 2000-2008/Eylül(dahil) arası tam aylıkları, (OYK x ABO)/12 formülü uygulanarak hesaplanacak olup, ortalama yıllık kazancın hesaplanmasına esas günlük kazanç, sigortalının 2000-2008/Eylül(dahil) arası güncellenmiş kazançlar toplamının 2000-2008/Ekim arası prim gün sayısına bölünmek suretiyle (Günlük Kazanç= Güncellenmiş Prime Esas Kazançlar Toplamı/2000-2008/Ekim Arası Gün Sayısı) tespit edilecektir. Burada 2000 öncesi askerlik süresine ait prim gün sayısı dikkate alınmayacak, ancak aylık hesabına ilişkin aylık bağlama oranı toplam gün sayısı üzerinden yapılacaktır.

Anılan döneme ilişkin kısmi aylık, 2000-2008/Eylül(Dahil) Süresi İçin Hesaplanan Tam Aylık x 2000-2008/Eylül (Dahil) Arasındaki Prim Ödeme Gün Sayısı / Toplam Prim Ödeme Gün Sayısı formülüne göre hesaplanacak olup, burada 2000-2008/Eylül (Dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısına sigortalının 2000 öncesine ait prim gün sayısı da dahil edilecektir.

Örnek: 2015/Mart ayında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan bir sigortalının 1.1.2000-31.12.2014 süresinde 5699 prim ödeme gün sayısı bulunmakta olup, sigortalı 2007 yılında, 2000 yılından önce geçen 720 gün askerlik süresini borçlanmıştır. Bu durumda sigortalının;

 

Dönem

2000 öncesi

2000-2008 arası

2008/Ekim sonrası

Toplam

Gün sayısı

720 (askerlik borçlanması)

3035

1944

5699

Aylık Hesabı

Bu dönem için bir aylık hesabı yapılmayacaktır.

-Güncel. Kazanç.Top. 260.298,30

-Günlük Kazanç: 260.298,30 / 3035 = 85,77

-OYK: 85,77 x 360 = 30.875,58

-ABO: % 45’tir.

-Yeni Tam Aylık: (30.875,58 x % 45) / 12 = 1.157,83

-Alt Sınır Kontrolü: 20,28 x 30 x % 35 = 212,94

-Yeni Kısmi Aylık: 1.157,83 x 3755/5699 = 762,88

Yeni Kısmi Aylığın 2015/Ocak Değeri: 1.398,66

-Güncel. Kazanç.Top. 386.843,23

-Günlük Kazanç: 386.843,23 / 1944 = 198,99

-OAK: 198,99 x 30 = 5.969,80

-ABO: 5699/360 =15,83 x % 2 = % 31,66

-Son Tam Aylık: 5.969,80 x % 31,66 = 1.890,11

-Alt Sınır Kontrolü Güncel. Kazanç. Top: 69.060,71

Günlük Kazanç: 69.060,71 / 1944 = 35,53

OAK: 35,53 x 30 = 1.065,75

Aylık:1.065,75 x % 40,00 = 426,30

-Son Kısmi Aylık: 1.890,11 x 1944/5699 = 644,74

Aylıların birleştirilmesi

 

YKA+SKA

1.398,66+ 644,74 = 2.043,40

 

2015/Ocak Aylığı 2.043,40 x % 2,3 = 2.091,01

2.8. Hizmet Borçlanmalarının Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi

2008/Ekim ay başından önce geçen ve bu tarihten sonra Kanunun 41. maddesine göre borçlanılan sürelerle bu sürelere ait kazançlar Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilecektir.

Kanunun 41. maddesine göre yapılacak borçlanmalarda seçilen prime esas kazanç, borçlanma tutarının ödendiği tarihteki prime esas asgari kazanç ile oranlanarak, bulunan oran ilgili ayın prime esas asgari kazancı ile çarpılarak hesaplanan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı olarak kabul edilecektir. Ancak, hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azami kazancını geçmeyecektir.

1479 sayılı Kanunun mülga 51. maddesinde diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalıştıktan sonra bu Kanunun kapsamına girenlerin çalıştıkları bu sürelerinin dikkate alınarak basamaklarının yeniden belirleneceği öngörülmekte iken borçlanılan sürelerin basamak intibakında dikkate alınacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığından, Kanunun 4/1-(b) bendine tabi olan sigortalıların, 1.10.2008 tarihinden önce geçen borçlanılacak sürelerinden 1.10.2008 tarihinden sonra kendileri veya hak sahiplerinin Kanunun 41. maddesi gereğince borçlanmaları halinde borçlanılan süreler aylıkların hesabında gün sayısına eklenecek, ancak kazanç hesabında dikkate alınmayacaktır.

Kanun gereğince yapılacak borçlanmalarda hizmet, borçlanma tutarının ödendiği tarihte geçerli olacaktır.

İlk defa 2008/Ekim ayı başından sonra Kanunun 4/1-(c) bendine tabi sigortalılardan, 1.10.2008 tarihinden önce geçen ve borçlanılan sürelerinin prime esas kazancın tespitinde ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin olarak Kanunda bir hüküm bulunmadığından kendileri veya hak sahiplerinin Kanunun 41. maddesi gereğince borçlanmaları halinde borçlanılan süreler kazanç hesabında dikkate alınmayarak yalnızca aylıkların hesabında gün sayısına eklenecek ve buna bağlı olarak ABO hesabında değerlendirilecektir.

2.9. Malullük Aylığı Almakta İken Yeniden Çalışmaya Başlayanların Aylık Hesabı

Malullük aylığı almakta iken çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı kesilen sigortalıların işten ayrılarak yeniden malullük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunması ve kontrol muayenesi sonucu ilk aylığına esas maluliyetin devam ettiği anlaşılmak kaydıyla yeniden hesaplanacak malullük aylığı, ilk bağlanan malullük aylığına esas prim ödeme gün sayısı;

- 9000 günün üzerinde olanların aylıkları 30. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanacak,

- 9000 günden az olanların aylıkları ise, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşacak, emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 27. maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadar olacak, yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında olamayacaktır.

Madde metninde öngörülen 9000 prim gün sayısı, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanacaktır.

Kanunun malullük aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlayanların aylık kesildikten sonra geçen çalışmalarının aylık hesabında yeniden değerlendirilmesi ile ilgili 27. madde hükmünde, sigortalının aylık bağlamaya esas prim gün sayısı, Kanunun 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamındakiler yönünden 9000 gün, 4/1-(a) bendi kapsamındakiler yönünden 7200 günden fazla olanlar için yaşlılık aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlayanların aylık hesabına benzer bir düzenleme yapılmıştır. Ancak, Kanunun 27. maddesi gereğince malullük aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlayanlardan ilk bağlanan malullük aylığına esas prim gün sayısı 4/1-(b) kapsamındakiler için 9000, 4/1-(a) kapsamındakiler için 7200 günden az ise aylık hesabında ilk bağlanan gün sayısına göre başka bir kısmileştirme daha yapılacaktır.

DÖRDÜNCÜ KISIM

ORTAK HÜKÜMLER

BİRİNCİ BÖLÜM

İNTİBAK İŞLEMLERİ

6283 sayılı Kanun ile Kanuna geçici 39 ve geçici 40. madde eklenmiştir. Söz konusu maddeler ile 2000 öncesi 4/1-(a) emeklileri ile 1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasında aylık bağlanan 4/1-(b) emeklilerinin aylıklarının yine maddelerde öngörülen hükümler doğrultusunda yeniden hesaplanması öngörülmüş ve maddelerin yürürlük tarihi 2013/Ocak ödeme dönemi olarak belirlenmiştir.

Kanuna eklenen geçici 39 ve geçici 40. maddelerin uygulama usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

1. 2000 Öncesi 4/1-(a) Emeklilerinin İntibak İşlemleri

6283 sayılı Kanunla Kanuna eklenen geçici 39. madde “(1) Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.

(2) Aylıkların hesaplanmasında, 506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınır.

(3) Sigortalının aylık bağlama oranı aşağıdaki şekilde belirlenir:

a) Malullük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması halinde % 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Yaştan ve günden artırım ve eksiltme yapılmaz.

b) Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı, sigortalının tahsis talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır, 5000 günden noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malul olması, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanması veya erken yaşlanması nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden dolayı eksiltme yapılmaz.

c) Ölüm aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı sigortalının ölüm tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır. Günden dolayı eksiltme yapılmaz. Malullük aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında bakıma muhtaçlık durumu dikkate alınmaksızın (a) bendi, yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında ise (b) bendi hükümleri uygulanır.

ç) Malullük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı % 85’ten fazla olamaz.

(4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı suretiyle belirlenir.

(5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.

(6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine devam edilir.

(7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.

(8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile geçici 20. maddeye göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmaz.

(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.”, hükmüne amirdir.

Söz konusu hüküm gereğince 2000 öncesi 4/1-(a) emeklilerinin aylıkları maddede öngörüldüğü şekilde yeniden hesaplanmış ve mevcut aylıklarıyla mukayese edilmek suretiyle yüksek olan aylık 2013/Ocak ödeme dönemi itibariyle sigortalı ve hak sahiplerine ödenmiştir.

1.1. Kapsam

Kanunun geçici 39. maddesi kapsamında yeniden hesaplanacak aylıklar 2000 öncesinde 506 sayılı Kanun hükümleri gereği gösterge sistemine göre bağlanmış olan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarıdır. 2925 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar ile 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelirler intibak kapsamında değildir. Buna göre,

Malullük veya yaşlılık aylığı son tahsis talep tarihi;

- Özel sektörden emekli olanlar için 31.12.1999 (dâhil),

- Kamu sektöründen emekli olanlar için ise 14.1.2000 (dâhil),

ve öncesinde olanların aylıkları intibak kapsamında yeniden hesaplanmıştır.

Ölen sigortalılardan;

Emeklilik statüsünü kazanmadan ölen (aktif ölüm) sigortalılardan ölüm tarihi;

- Özel sektörden çalışanlar için 31.12.1999 (dâhil),

- Kamu sektöründen çalışanlar için ise 14.1.2000 (dâhil), ve öncesinde olanların,

Malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen (pasif ölüm) sigortalıların malullük veya yaşlılık aylığı son talep tarihi;

- Özel sektörden emekli olanlar için 31.12.1999 (dâhil),

- Kamu sektöründen emekli olanlar için ise 14.1.2000 (dâhil),

ve öncesinde olanlardan, bu tarihten önce veya sonra ölenlerin aylıkları intibak kapsamında yeniden hesaplanmıştır.

Ayrıca, Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü İşçileri Emekli Sandığı ile Askeri Fabrikalar Tekaüt ve Muavenet Sandığı da dahil olmak üzere Kurumumuzca devralınan geçici 20. madde sandıklarının 2000 öncesi emeklilerinin aylıklarına da intibak işlemi yapılmıştır.

Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.

1.2. 1999/Aralık Aylığının Hesaplanması

İntibak kapsamındaki tüm aylıklar 1999/Aralık ayında; Aylık = Gösterge x Katsayı x Aylık Bağlama Oranı formülü kullanılmak üzere yeniden hesaplanmıştır.

İntibak aylığının hesaplanmasında esas alınacak gösterge, 506 sayılı Kanunun mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit edilmiş olan mevcut gösterge rakamıdır.

Katsayı, 1999/Aralık ayında yürürlükte bulunan memur maaş katsayısı olan 12000’dir.

Aylık bağlama oranı, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları için yine maddede belirtilen hükümler doğrultusunda sigortalıların yaş, gün ve aylığa hak kazandıkları yasa maddeleri dikkate alınarak yeniden hesaplanmıştır.

Hesaplanan aylığa 506 sayılı Kanunun 96. maddesinin 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki birinci fıkra hükmü uygulanmamıştır.

1.3. 1999/Aralık Aylığının 2013/Ocak Ayına Taşınması

1999/Aralık ayı itibariyle hesaplanan aylık, % 5,9 oranıyla 2000 yılı Ocak ayına daha sonra ise (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına, 2008/Ocak ayı ödeme döneminden başlamak üzere de 4/1-(a) emekli aylıklarına uygulanan artış oranları ile 2013/Ocak ödeme dönemine taşınmıştır.

1.4. Mevcut Aylıkla Mukayese

Yeniden hesaplanan aylıklar; 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde sigortalı ve hak sahiplerine ödenmekte olan mevcut aylıklarla mukayese edilmiş ve yüksek olan aylıklar ödenmiştir. Ölüm dosyalarında ölen sigortalının hesaplanan intibak aylığı hak sahiplerine 506 sayılı Kanunun 96. madde hükmü (alt sınır aylığı ) uygulanmadan paylaştırılmış ve bu şekilde bulunan aylıklar hak sahiplerinin mevcut aylıkları ile mukayese edilerek yüksek olan aylıklar ödenmiştir.

Hesaplanan intibak aylıkları için maddenin yürürlük tarihinin 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemi olarak belirlenmesi nedeniyle geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmamıştır.

Örnek:

MEVCUT

İNTİBAK AYLIĞI HESABI

I

II

III

IV

Tahsis Talep Yılı:

30.06.1972

Cinsiyeti ve Yaşı:

Kadın -51

Gün Sayısı: 9647

Göstergesi: 9910

2013/Ocak Aylığı 921,64 TL

İntibak ABO hesabı:

1999 Aralık aylığı

2008/Ocak ayına taşınması

Aylığın 2013/Ocak ayına taşınması

Günden artırım: 9647-5000= 4647/240=19

Yaştan artırım: 51-50 = 1 % 60+19+1=80

9910 x 12000 x % 80 = 95,14

95,14 x 1,059 x 7,13326594120697 =718,68

2008/1

1,0200

733,05

2008/7

1,0720

790,52 ve 4,69 SYZ

2009/1

1,0384

820,88

2009/7

1,0183

835,90

2010/1

60 TL

895,90

2010/7

1,0359

928,06

2011/1

60 TL

988,06

2011/7

1,0400

1.027,58

2012/1

1,0679

1.097,35

2012/7

1,0195

1.118,75

2013/1

1,0414

1.165,07

Yukarıdaki örnekte 1982 öncesi tarafına yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının intibak aylığının ne şekilde hesaplandığı gösterilmiştir. 2013/Ocak ayı itibariyle hesaplanan intibak aylığı 1.165,07 TL, yine aynı dönemde mevcut aylık miktarı olan 921,64 TL ile mukayese edilmiş ve intibak aylığının yüksek olduğu görülmüştür. Söz konusu emeklinin esas alınan intibak aylığına % 4 ek ödeme oranı uygulanarak bulunan tutar olan 46,60 TL de ilave edilerek toplam aylık 1.211,67 TL olarak ödenmiştir.

1.5. İntibak Aylığının Hesaplanmasında Diğer Usul ve Esaslar

Kanunun geçici 39. maddesine göre intibak aylıklarının hesaplanmasında; 2008/Ocak ayına kadar güncelleme katsayısı ile güncellenen aylıklar bu tarihten itibaren aylık artışları ile 2013/Ocak ayına taşınırken, mevcut uygulamaya paralel olması açısından 2008/Ekim ayında 4,69 TL sosyal yardım zammı aylık miktarlarına ilave edilmiştir. Bu nedenle, 2013/Ocak ayında gerek sigortalının, gerekse hak sahiplerinin intibak aylığı belirlenirken, sigortalı veya hak sahiplerinin mevcut aylıklarında sosyal yardım zammı alıp almadığı hususu dikkate alınmamıştır.

Ölüm aylıklarında, ölen sigortalının 2013/Ocak ayında hesaplanan intibak aylığı, bu tarihte aylık almakta olan hak sahiplerine hisseleri oranında paylaştırılarak mevcut aylıklarla mukayese edilmiş ve yüksek olan aylık ödenmiştir.

2330 sayılı Kanununa göre nakdi tazminat ödenen (% 25 artırımlı) aylıklarda, hesaplanan intibak aylığı da % 25 artırımlı hesaplanmıştır.

Kısmi borçlanma yapan süper emeklilerin intibak aylıkları hesaplanırken borçlandıkları göstergeleri ve bu göstergelerin taban aylık bağlama oranları esas alınmış olup, intibak aylığına esas aylık bağlama oranları, bu oranlara ilave veya eksiltme yapılmak suretiyle tespit edilmiştir.

2. 1.4.2002 ile 30.6.2002 Süresinde Aylık Bağlanan 4/1-(b) Emeklilerinin İntibak İşlemleri

Kanunun geçici 40. maddesi ile 4/1-(b) emeklilerinin intibak işlemleri düzenlenmekte olup, söz konusu madde;

“(1) 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 17. maddesine göre 1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak hesaplanmış olan aylıklar bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.

(2) Geçici 27. madde uyarınca 1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 11. maddesine göre 2002 yılı Nisan ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, aynı ödeme döneminde % 8,9 oranında artırıldıktan sonra 2002 yılı Mayıs ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanmış olan aylıklara söz konusu dönemlerde uygulanan artış oranları ile artırılır ve aylıklar 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren yeni belirlenen tutar üzerinden ödenmeye devam olunur.

(3) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.”

Hükmünü amirdir. Söz konusu düzenleme gereğince, 1.4.2002 ile 30.6.2002 tarihleri arasındaki gelir basamakları esas alınmak üzere aylık bağlanan Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları yeniden hesaplanmış ve 2013/Ocak ödeme döneminde aylık artışı da uygulanmak suretiyle ödenmiştir.

Bağ-Kur emeklileri için getirilen düzenleme 1.3.2002 ila 31.5.2002 tarihleri arasında tahsis talebinde bulunan sigortalılar hakkında uygulanmıştır.

Örnek: Sigortalı 28.3.2002 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, 31.12.1999 tarihinde bulunduğu basamak 3, talep tarihindeki basamağı ise 5’tir. Toplam prim ödeme gün sayısı 5401’dir.

- Sigortalının 1999/Aralık tarihinde bulunduğu 3. basamağın gelir tablosundaki karşılığı değeri 168.686.251’dir. Buna göre hesaplanan;

2000 öncesi tam aylığı: 168.686.251 x % 76 = 128.201.551 TL’dir.

2000 öncesi kısmi aylığı: 128.201.551 x 4593/5401 = 109.022.352 TL’dir.

- Sigortalının 2000 sonrası döneme ilişkin aylık hesabında ise, 1.4.2002 tarihli gelir tablosu dikkate alınarak, 1.1.2000 ila tahsis talep tarihi arasında sigortalının fiilen bulunduğu basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden hesaplanan ağırlıklı ortalama dikkate alınacaktır. Sigortalının ağırlıklı ortalaması 181.477.626 TL olup, 4447 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık bağlama oranı % 45’tir.

Buna göre;

2000 sonrası tam aylık: 181.477.626 x % 45 = 81.664.932

2000 sonrası kısmi aylık: 81.664.932 x 88/5401 = 12.217.231

- İki Kısmi Aylığın Toplamı: 109.022.352 + 12.217.231 = 121.239.583 TL

- Hesaplanan aylığın önce 2003 yılına taşınması:

1.4.2002 aylığı 121.239.583 x 1,089 intibak zammı = 132.029.906

1.5.2002 aylığı 132.029.906 x 1,021 = 134.802.534

1.6.2002 aylığı 134.802.534 x 1,006 = 135.611.349

1.7.2002 aylığı 135.611.349 x 1,006 = 136.425.017

1.8.2002 aylığı 136.425.017 x 1,014 = 138.334.967

1.9.2002 aylığı 138.334.967 x 1,022 = 141.378.336

1.10.2002 aylığı 141.378.336 x 1,035 = 146.326.578

1.11.2002 aylığı 146.326.578 x 1,033 = 151.155.355

1.12.2002 aylığı 151.155.355 x 1,029 = 155.538.860

- 1.1.2003 tarihinden 31.12.2003 tarihine kadar sigortalının en son bulunduğu basamak dikkate alınarak ödenmesi gereken 1 ve 12. basamaklar arası 100.00-TL, 13 ve 24. basamaklar arası 75.00 TL ilave edildiğinde; 155.538.860 + 100.000.000 = 255.538.860 TL, 31.12.2003 tarihindeki maaşı 255.538.860 TL’dir.

- 2004/OCAK-2013/OCAK arası aylık artışlarıyla aylığın taşınması:

DÖNEM

AYLIK ARTIŞ ORANI

AYLIK MİKTARI

2004/OCAK

1,10

281.092.746

2004/TEMMUZ

1,10

309.202.021

2005/OCAK

1,08

333,94

2005/TEMMUZ

1,08

360,66

2006/OCAK

1,03

371,48

2006/TEMMUZ

1,03 FARK 1,0133

387,71

2007/OCAK

1,05

407,10

2007/TEMMUZ

1,0387

422,85

2008/OCAK

1,02

431,31

2008/TEMMUZ

1,072

462,36

2008/EKİM

SYZ 5,85

468,21

2009/OCAK

1,0384

486,19

2009/TEMMUZ

1,0183

495,09

2010/OCAK

60 TL

555,09

2010/TEMMUZ

1,0359

575,01

2011/OCAK

60 TL

635,01

2011/TEMMUZ

1,04

660,41

2012/OCAK

1,0679

705,25

2012/TEMMUZ

1,0195

719,00

2013/OCAK

1,0414

748,77

Yukarıdaki örnekte 2002 yılının Nisan ayında tarafına yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının intibak aylığının ne şekilde hesaplandığı gösterilmiştir. 2013/Ocak ayı itibariyle hesaplanan intibak aylığı 748,77 TL, yine aynı dönemde mevcut aylık miktarı olan 719,09 TL ile mukayese edilmiş ve intibak aylığının yüksek olduğu görülmüştür. Söz konusu emeklinin esas alınan intibak aylığına % 4 ek ödeme oranı uygulanarak bulunan tutar olan 29,95 TL de ilave edilerek toplam aylık 778,72TL olarak ödenmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

ALT SINIR AYLIKLARI

Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasında sigortalıya ve ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklarda alt sınır aylığı uygulaması Kanunun 55. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir.

1. Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Aylıklarında Alt Sınır Aylığı

Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas alınacak alt sınır aylığı; sigortalının mevcut çalışma sürelerindeki her yıl için bildirilen prim ödeme gün sayısı esas alınarak, bu prim gün sayısı karşılığında Kanunun 82. maddesine göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt sınırları (asgari prime esas kazançlar) üzerinden, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle Kanunun 29. maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın % 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından az olmayacaktır.

Sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eş veya çocuğu olup olmadığının tespiti, sigortalıya bağlanacak aylık için tahsis talep; hak sahiplerine bağlanacak aylıklar için ise sigortalının ölüm tarihindeki durumu esas alınarak yapılacaktır.

Malullük ve ölüm aylıklarında ikinci bir alt sınır kontrolü ise; Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için ayrı ayrı olmak üzere;

- Malullük sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarı,

- Sigortalıların ölümü halinde, ölüm sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,

yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olmayacaktır.

Kanunun 55. maddesinin dördüncü fıkrasındaki malullük aylığı alt sınırı ile 33. maddesinin ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 2925 ve Kanunla mülga 2926 sayılı kanunlara göre bağlanacak malullük ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanacaktır.

Malullük ve ölüm aylıklarında esas alınacak bir önceki yılın son ödeme ayında ödenen en düşük yaşlılık aylıklarını gösterir tabloya Genelge ekinde (Ek-7) yer verilmiştir.

2. 2008/Ekim Sonrası Alt Sınır Aylığına Esas Aylık Bağlama Oranının Tespiti

Kanunun 55. maddesinin üçüncü fıkrası; “Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma sürelerindeki her yıl için 82. maddeye göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibarıyla 29. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın % 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz.” hükmünü amirdir.

Söz konusu fıkra gereği, 2008/Ekim sonrası hizmetlere ilişkin aylıkların hesaplanmasında alt sınır aylığına esas aylık bağlama oranı tespit edilirken, malullük ve yaşlılık aylığı talebinde bulunan sigortalıların tahsis talep tarihinde, ölen sigortalıların ise ölüm tarihinde genel sağlık sigortası yönünden bakmakla yükümlü bulunduğu eş veya çocuğunun olup olmadığına bakılacaktır. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlama işlemlerinde belirtilen tarihler itibarıyla sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ana/baba hariç en az birisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olduğunun tespit edilmesi halinde, alt sınır aylığına esas aylık bağlama oranı % 40 olarak dikkate alınacaktır. Sigortalının bakmakla yükümlü bulunduğu kişiler arasında sadece ana ve babasının olması veya sadece ana ve babalara ölüm aylığı bağlanması durumunda alt sınır aylığına esas aylık bağlama oranı % 35 olarak dikkate alınacaktır.

Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanması gereken durumlarda, Kurum intranet sayfasında yer alan (SPAS) menüsüne girilerek “Bakmakla Yükümlü Girişi” seçeneğinden sigortalı ve hak sahibi bazında T.C. kimlik numarası ve sorgu yapılmak istenen tarih (sigortalının ölüm tarihi) girilmek suretiyle, sigortalının bakmakla yükümlü bulunduğu eş ve çocuk sorgulaması sonuçlandırılacaktır.

Hesaplanacak alt sınır malullük, yaşlılık ve ölüm aylığına esas aylık bağlama oranının tespitinde dikkate alınan “bakmakla yükümlü olduğu eş veya çocuk” olup olmadığı hususu, “tahsis talep tarihinde” ve “ölüm tarihinde” yapılan bir tespit olup, bu durumun sonradan değişmesi, alt sınır aylığının yeniden hesaplanmasını gerektirmemektedir.

Örnek: Sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olarak bakmakla yükümlü olduğu eşin yanı sıra ana veya babanın olması veya yine ölüm tarihinde bakmakla yükümlü olunan eşin daha sonra kendi çalışmalarından dolayı aylık almaya başlaması hallerinde; sigortalının ölüm tarihindeki durumu esas alınacağından, alt sınır aylığı hesabında dikkate alınan % 40 aylık bağlama oranı değiştirilmeyecektir.

3. Hak Sahiplerine Bağlanacak Ölüm Aylığı Alt Sınırları

3.1. Sigortalılarının Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen süreleri için hesaplanan ve ölen sigortaların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; hak sahibi bir kişi ise Kanunun 55 inci maddesine göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz.

3.2. 4/1-(a) sigortalıları için Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında;

- 2000 yılından önce hizmetlerin bulunması halinde, hak sahiplerine bağlanacak aylıklar 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki,

- Sadece 2000 yılından sonra hizmetlerin bulunması halinde ise hak sahiplerine bağlanacak aylıklar 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilen, 96. maddesinin birinci fıkrasındaki alt sınır aylığının, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının; hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olmayacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılar için Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında; 1479 sayılı Kanunun mülga 45. maddesinde belirtilen birinci basamağın % 45’i tutarındaki aylığın, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamaz.

4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında bir veya iki hak sahibi için ödenecek alt sınır aylıklarının sigortalının aylığından fazla olması halinde, sigortalının aylığı, tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerine hisseleri oranında ödenecektir.

4/1-(a) sigortalıları için;

Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan ölüm gelir/aylıkları ile Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarına ilişkin alt sınırlar Genelge eki (Ek-8) tabloda gösterilmiştir.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra çalışırken ölen sigortalının hak sahipleri ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük ve yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalıların hak sahiplerine üçlü sisteme göre (506 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi + 4447 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi + Kanuna göre aylık bağlama sistemi) bağlanacak aylıkların alt sınırları Genelge eki (Ek-9) tabloda gösterilmiştir.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının sadece 2000 yılından sonra hizmetlerinin bulunması (4447 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi + Kanuna göre aylık bağlama sistemi) halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı alt sınırları Genelge eki (Ek-9) tabloda gösterilmiştir.

3.3. 4/1-(b) sigortalıları için Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın hesabında; ölüm tarihinde yürürlükte bulunan gelir/gösterge tablosu esas alınarak hak sahibi hissesi oranında hesaplanacak aylıklarının yine ölüm tarihinde, yaşlılık ve malullük aylığından ölüm aylığına devirlerde ise yaşlılık veya malullük aylığı başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun mülga 45. maddesinde belirtilen birinci basamağın % 45’i tutarındaki aylığın, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından, iki hak sahibinden fazla olması durumunda % 100 ünden az olmayacaktır.

Bir veya iki hak sahibi için ödenecek alt sınır aylıklarının sigortalının aylığından fazla olması halinde, sigortalının aylığı, tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerine hisseleri oranında ödenecektir.

3.4. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte birden fazla dosyadan gelir veya aylık almakta olanlardan; alt sınır aylığı aldıkları dosyadan sosyal yardım zammı ödenmeyenler ile tek dosyadan alt sınır aylığı alıp sosyal yardım zammı ödenenler için sosyal yardım zammının alt sınır aylığına eklenmesi ile eklenmemesi durumunda iki tane alt sınır aylığı oluşmaktadır. Bu durumda, alt sınır aylığı sosyal yardım zammı ilavesi yapılmamış miktar üzerinden devam ettirilecektir.

3.5. 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir olan sandıklardan 991 sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre bağlanmış emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylıkları ile 991 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgari ücretin % 70’inden aşağı olmayacaktır.

4. İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sonucu Bağlanacak Gelirlerde Alt Sınırlar

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak gelirlerde alt sınır kontrolü sadece başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumdaki sigortalılar için öngörülmüştür. Başkasının bakımına muhtaç olan sigortalılara bağlanacak gelirler, prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının % 85’inden az olmayacaktır.

Son takvim ayı yılın birinci altı aylık döneminde ise, ilk altı ay için geçerli prime esas günlük kazanç, son takvim ayı yılın ikinci altı aylık döneminde ise ikinci altı ay için geçerli prime esas günlük kazanç alt sınır hesabında kullanılacaktır. Başkasının bakımına muhtaç sigortalılar için gelir hesabına esas alt sınır gelirleri Genelge eki (Ek-1) tabloda gösterilmiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

GELİR VE AYLIKLARIN BİRLEŞMESİ

Kanunun;

- 54. maddesinde, Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıkların birleşmesi halinde gelir ve aylıkların ne şekilde bağlanacağı,

- Geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması halinde, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarının nasıl belirleneceği,

hüküm altına alınmış olup, gerek Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından itibaren Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıklar, gerekse Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine tabi sandıklar kapsamında ödenmekte olan gelir ve aylıkların bulunması ve Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazanılması halinde yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.

Ancak, Kanunun 54 ve geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasına göre yapılacak işlemlerde; Kanunun geçici 18. maddesinde belirtilen haller ve 5434 sayılı Kanuna göre emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı alanlar ile bu aylıkları almaya hak kazanacak olanlar ve bu aylıklar ile uluslararası sosyal güvenlik hükümleri saklı kalmak kaydıyla yabancı ülke sigorta kurumlarınca bağlanan aylık ve gelirler değerlendirme dışı tutulacaktır.

1. 2008/Ekim Ay Başından İtibaren Kanuna Göre Bağlanan Gelir ve Aylıklar

Kanunun 54. maddesinde, birden fazla dosyadan gelir/aylık veya gelir ve aylığa hak kazanılması durumunda, gelir ve aylıkların tek veya iki dosyadan, tam veya yarım olarak ne şekilde ödeneceği belirlenmiş olup, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanacağı, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık haklarının durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşeceği öngörülmüştür.

Kanuna göre; gelir-gelir, aylık-aylık ile gelir-aylıkların birleşmesi halinde, bu gelir ve aylıkların ne şekilde ödeneceği aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir.

1.1. Aylıkların Birleşmesi

Aylık-Aylık ve Gelir-Aylıkların Birleşmesi

Aylık Sahibi

Aynı Sigorta Kolu (Aylık)

Farklı Sigorta Kolu (Gelir/Aylık)

Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanılması,

Yüksek olan aylık, eşit ise yaşlılık aylığı bağlanır.

Malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.

Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanılması,

Her iki aylık tamdan bağlanır.

Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklar,

Yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,

Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya

En fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı,

Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara,

Tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı,

Hem vazife malullüğüne hem de malullük aylığına hak kazananlara

Bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife malullüğü aylığı,

Hem vazife malullüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara,

Bu aylıkların her ikisi,

Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara

Tercih ettiği aylık

Uzun vadeli sigorta kollarından (malullük, vazife malullüğü,  yaşlılık ve ölüm) hak kazanılan aylıkların birleşmesi halinde;

1.1.1. Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Malullük aylığı

Yaşlılık aylığı

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2009

1.5.2009

Aylık miktarı

750 TL

650 TL

Değerlendirme: Sigortalıya yüksek olan malullük aylığı bağlanır.

1.1.2. Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı bağlanacaktır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm aylığı (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.12.2009

15.4.2011

Aylık miktarı

500 TL (Tam)

650 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalıya iki aylık birden bağlanır ve ikisi de tamdan ödenir.

1.1.3. Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı bağlanacaktır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2010

15.9.2012

Aylık miktarı

550 TL (Tam)

520 TL (Yarım) 260 TL

Değerlendirme:  İki aylık birden bağlanır. Anneden bağlanacak aylık daha yüksek olduğundan bu aylık tamdan, babadan bağlanacak aylık yarımdan ödenir.

1.1.4 Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı bağlanacaktır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Anne - ölüm aylığı (I. çocuktan)

Anne- ölüm aylığı (II. çocuktan)

Aylık başlangıç tarihi

1.4.2013

1.9.2018

Aylık miktarı

600 TL (Yarım) 300 TL

670 TL (Tam)

Değerlendirme: Kanunun 34. maddesindeki “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha fazla çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup, anneye her iki çocuğundan ölüm aylığı bağlanır. Ancak ikinci çocuktan bağlanan aylık daha yüksek olduğu için, I. çocuktan bağlanan aylık yarımdan, II. çocuktan bağlanan aylık tamdan ödenir.

1.1.5. Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı ödenecektir.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2012

1.9.2016

Aylık miktarı

620 TL

540 TL

Değerlendirme: Hem eşinden hem de babasından ölüm aylığına hak kazanan hak sahibine tercih ettiği aylık bağlanır. Diğeri kapsamdan çıkarılır.

1.1.6. Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malullüğüne hem de malullük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife malullüğü aylığı, bunlardan hem vazife malullüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi de ödenecektir.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Vazife malullüğü aylığı

Malullük aylığı

Aylık başlangıç tarihi

1.10.2012

1.5.2017

Aylık miktarı

970 TL

700 TL

Değerlendirme: Bu durumda, sigortalıya tek aylık bağlanacağından, vazife malullüğü aylığı daha yüksek olduğundan sadece bu aylık bağlanır.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Vazife malullüğü aylığı

Yaşlılık aylığı

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2013

1.8.2016

Aylık miktarı

700 TL

690 TL

Değerlendirme: Sigortalıya her iki aylığı birden bağlanarak ödenir.

1.1.7. Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylık bağlanacaktır.

Örnek:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (I. eşinden)

Ölüm aylığı (II. eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2010

15.10.2018

Aylık miktarı

660 TL

520 TL

Değerlendirme: İki eşinden aylığa hak kazanan eşe, tercih ettiği aylık ödenir. Diğeri kapsamdan çıkarılır.

1.2. Gelirlerin Birleşmesi

Gelir-Gelir ve Gelir-Aylıkların Birleşmesi

Gelir sahibi

Aynı sigorta kolu (gelir)

Farklı sigorta kolu (gelir/aylık)

Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe,

Her iki geliri tamdan bağlanır.

Malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.

Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara,

Yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı,

Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya,

En fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı,

Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara,

Tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri,

Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara

Tercih ettiği geliri,

Kısa vadeli sigorta kollarından (iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından bağlanacak sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri) bağlanacak gelirlerin birleşmesi halinde;

1.2.1. Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki gelir de bağlanacaktır.

Gelir bağlanan kanun

5510

5510

Gelir türü

Sürekli iş göremezlik geliri

Ölüm geliri (eşinden)

Gelir başlangıç tarihi

1.3.2009

15.11.2011

Gelir miktarı

430 TL (Tam)

710 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalıya her iki gelir birden bağlanır ve iki dosyadan da tam gelir ödenir.

1.2.2. Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı bağlanacaktır.

Gelir bağlanan kanun

5510

5510

Gelir türü

Ölüm geliri (anneden)

Ölüm geliri (babadan)

Gelir başlangıç tarihi

1.2.2012

1.7.2015

Gelir miktarı

800 TL (Tam)

700 TL (Yarım) 350 TL

Değerlendirme: Çocuğa ana ve babadan her iki ölüm geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek olan gelir tamdan, az olan gelir yarımdan ödenir. Örnekte, anneden bağlanan gelir yüksek olduğundan tamdan, babadan bağlanan gelir az olduğundan yarımdan ödenir.

1.2.3. Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkan veren ilk iki dosyadan yüksek olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı ödenecektir.

Örnek 1:

Gelir bağlanan kanun

5510

5510

Gelir türü

Baba - Ölüm geliri (I. çocuktan)

Baba- Ölüm geliri (II. çocuktan)

Gelir başlangıç tarihi

1.4.2009

1.12.2014

Gelir miktarı

750 TL (Tam)

650 TL (Yarım) 325 TL

Değerlendirme: Kanunun 34. maddesindeki “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha fazla çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup, babaya her iki çocuğundan ölüm geliri bağlanır. Ancak I. çocuktan bağlanan gelir daha yüksek olduğu için, bu gelir tamdan, II. çocuktan bağlanan gelir yarımdan ödenir.

Örnek 2:

Gelir bağlanan Kanun

5510

5510

Gelir türü

Anne-Ölüm geliri (I. çocuktan)

Anne-Ölüm geliri (II. çocuktan)

Gelir başlangıç tarihi

1.4.2009

1.12.2014

Gelir miktarı

750 TL (Tam)

650 TL (Yarım) 325 TL

Değerlendirme: Kanunun 34. maddesindeki “diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması” ibaresi iki veya daha  fazla çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olan ana ve babalar için uygulanacak olup, iki çocuğunun ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olması nedeniyle

Kanuna göre iki çocuğundan da ölüm gelirine hak kazanan anneye; 1. çocuktan bağlanan gelir daha yüksek olduğu için bu gelir tamdan, 2. çocuktan bağlanan gelir ise yarımdan ödenecektir.

1.2.4. Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri ödenecektir.

Gelir bağlanan kanun

5510

5510

Gelir türü

Ölüm geliri (eşinden)

Ölüm geliri (anneden)

Gelir başlangıç tarihi

1.2.2012

1.9.2016

Gelir miktarı

600 TL

540 TL

Değerlendirme: Hem eşinden hem de annesinden ölüm gelirine hak kazanan hak sahibine tercih ettiği gelir ödenir. Diğeri kapsamdan çıkarılır.

1.2.5. Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği gelir bağlanacaktır.

Gelir bağlanan kanun

5510

5510

Gelir türü

Ölüm geliri (I. eşinden)

Ölüm geliri (II. eşinden)

Gelir başlangıç tarihi

1.8.2013

15.3.2020

Gelir miktarı

800 TL

1000 TL

Değerlendirme: İki eşinden gelire hak kazanan eşe, tercih ettiği gelir ödenir. Diğeri kapsamdan çıkarılır.

1.3. Gelir ve Aylıkların Birleşmesi

Malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malullük, vazife malullüğü, yaşlılık veya ölüm aylığının yarısı bağlanacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Malullük aylığı

Ölüm geliri (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2010

1.9.2014

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

600 TL (Yarım) 300 TL

Değerlendirme: Sigortalıya hem malullük aylığı hem de eşinden dolayı ölüm geliri bağlanır. Ancak yüksek olan malullük aylığı tamdan, az olan ölüm geliri yarımdan ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2010

1.9.2012

Aylık miktarı

700 TL (Tam)

550 TL (Yarım) 225 TL

Değerlendirme: Sigortalıya hem yaşlılık aylığı hem de sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek olan yaşlılık aylığı tamdan, az olan iş göremezlik geliri yarımdan ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2012

1.9.2016

Aylık miktarı

620 TL (Tam)

540 TL (Yarım) 270 TL

Değerlendirme: Eşinden ölüm aylığına, babasından da ölüm gelirine hak kazanan hak sahibine, eşinden dolayı ölüm aylığı, babasından dolayı ölüm geliri bağlanır, ancak yüksek olan eş aylığı tamdan, az olan ölüm geliri ise yarımdan ödenir.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm Aylığı (anneden)

Ölüm Geliri (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2012

1.7.2015

Aylık miktarı

700 TL (Tam)

650 TL (Yarım) 325 TL

Değerlendirme: Çocuğa anneden ölüm aylığı, babadan ölüm geliri bağlanır. Ancak bunlardan yüksek olan ölüm aylığı tamdan, az olan ölüm geliri yarımdan ödenir.

1.4. En Yüksek Ödemeye İmkan Veren İki Dosyanın Tespiti

Yukarıda belirtilen sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanacak, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşecektir.

En yüksek ödemeye imkan veren iki dosyanın tespitinde; sadece en düşük miktarlı dosyanın sistemden çıkarılması şeklinde değil, tam yarım ödenmesi durumları da dikkate alınarak sigortalı veya hak sahibine en yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılacaktır.

İkiden fazla dosyadan gelir veya aylığa hak kazananlardan, en yüksek ödemeye imkan verecek iki dosyanın tespitine esas olmak üzere aylık ve gelirlerle ilgili yapılacak mukayesede; sigortalı veya hak sahibinin gelir ve aylığından yapılan kesintiler hariç olmak üzere ödemeye esas bir aylık tutarı dikkate alınacağından, (Ölüm dosyalarında dosya bazında ödenen gelir ve aylık miktarı değil, hak sahibine hissesi oranında düşen gelir ve aylık miktarı dikkate alınacaktır.) kesinlikle gelir ya da aylık tutarının belirlenmesine ilişkin ortalama aylık kazanç ve ABO gibi unsurlardan hareket edilerek mukayese yapılmayacaktır. Sigortalı veya hak sahibi bazında ödenen gelir ve aylık tutarları alt sınır aylıkları da dikkate alınmak suretiyle mukayeselerde esas alınacaktır. Kanunun alt sınır aylığının uygulanmasına ilişkin 55. maddesinin uygulandığı ve ödemelerin alt sınır aylığı üzerinden yapıldığı durumlarda, mukayeselerde alt sınır aylığı esas alınacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2010

1.9.2012

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

700 TL (Yarım) 350 TL

Değerlendirme: Sigortalıya hem yaşlılık aylığı hem de sürekli iş göremezlik geliri ödenmektedir. Yaşlılık aylığı yüksek olduğu için tamdan, sürekli iş göremezlik geliri az olduğu için yarımdan ödenir.

Sigortalı bu şekilde gelir ve aylık almaya devam ederken 1.4.2015 tarihinde eşinden de ölüm gelirine hak kazanmıştır.

 

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri

Ölüm geliri (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2010

1.9.2012

1.4.2015

Aylık miktarı

800 TL

(Kapsamdan çıkar)

700 TL (Tam)

670 TL (Tam)

Değerlendirme: Bu durumda, sigortalının hak kazandığı bütün gelir ve aylıklar mukayese yapılarak en yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Yaşlılık Aylığı               800   Tam

İş Göremezlik Geliri     700   Yarım 350

800+350=1150 TL

İş Göremezlik Geliri     700   Tam

Ölüm Geliri                  670   Tam

700 + 670 =1370 TL ödenir.

Yaşlılık Aylığı              800   Tam

Ölüm Geliri                  670   Yarım 335

800+335= 1135 TL

Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye imkan veren dosyaların; sürekli iş göremezlik geliri ile ölüm geliri olduğu görüldüğünden, bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve yaşlılık aylığı yeni bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2014

1.8.2016

Aylık miktarı

600 TL (Yarım)

800 TL (Tam)

Değerlendirme: Çocuğa anne ve babadan ölüm aylığı bağlanmış olup, babadan bağlanan ölüm aylığı daha yüksek olduğu için tamdan, anneden bağlanan ölüm aylığı daha az olduğu için yarımdan ödenir.

Çocuk anneden dolayı 1.3.2014 tarihi itibariyle ölüm gelirine de hak kazanmıştır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm geliri (anneden)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2014

1.8.2016

1.3.2014

Aylık miktarı

600 TL (Kapsamdan çıkar)

800 TL (Tam)

700 TL (Yarım)

Değerlendirme: Bu durumda, çocuğun hak kazandığı bütün gelir ve aylıklar mukayese yapılarak en yüksek ödemeye imkan veren iki dosyadan ödeme yapılır ve bir dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Ölüm Aylığı (anneden)     600    Yarım 300

Ölüm Aylığı (babadan)     800   Tam

800+300=1100 TL

Ölüm Aylığı (anneden)     600   Yarım 300

Ölüm Geliri (anneden)     700   Tam

700 + 300 =1000 TL

Ölüm Aylığı (babadan)     800    Tam

Ölüm Geliri   (anneden)    700   Yarım 350

800+350= 1150 TL ödenir.

Mukayeseler sonucu en yüksek ödemeye imkan veren dosyaların; babadan ölüm aylığı, anneden de ölüm geliri olduğu görüldüğünden, bu iki dosyadan ödemeler yapılır ve anneden ölüm aylığı yeni bir durum değişikliğine kadar kapsamdan çıkarılır.

Çocuk bu defa 1.8.2016 tarihi itibariyle babadan da ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm geliri (anneden)

Ölüm geliri (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2014

1.8.2016

1.3.2014

1.8.2016

Aylık miktarı

600 TL

(Kapsamdan çıkar)

800 TL

700 TL

(Kapsamdan çıkar)

1000 TL

Değerlendirme: Mukayeselerde 54. maddedeki sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Ölüm Aylığı (anneden)   600     Yarım  300

Ölüm Aylığı (babadan)   800     Tam                300+800 = 1100 TL

Ölüm Geliri (anneden)   700     Yarım  350

Ölüm Geliri (babadan)   1000    Tam                350 + 1000 = 1350 TL

Ölüm Geliri (anneden)   700     Tam

Ölüm Aylığı (anneden)   600     Yarım  300      700 + 300 = 1000 TL

Ölüm Geliri (babadan)   1000    Tam

Ölüm Aylığı(babadan)   800     Yarım  400      1000 + 400 = 1400 TL ödenir.

Ölüm Geliri (anneden)   700     Yarım  350

Ölüm aylığı (babadan)   800     Tam

350 + 800 = 1150 TL

Ölüm Geliri (babadan)   1000    Tam

Ölüm aylığı (anneden)   600     Yarım 300

1000 + 300 = 1300 TL

Bu durumda, babadan dolayı ölüm geliri ve ölüm aylığı ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (eşinden)

Yaşlılık aylığı

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2011

1.5.2011

1.4.2015

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

700 TL

(Kapsamdan çıkar)

1000 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı eşinden dolayı ölüm geliri ve aylığı almakta iken kendi çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanmıştır.

Mukayeseler:

Ölüm Aylığı       600   Yarım 300

Ölüm Geliri       700   Tam

300 + 700 = 1000 TL

Ölüm Aylığı       600   Tam

Yaşlılık Aylığı    1000  Tam

600 + 1000 = 1600 TL ödenir.

Ölüm Geliri       700    Yarım 350

Yaşlılık Aylığı    1000   Tam

350 + 1000 = 1350 TL

Sigortalı bu defa 15.6.2015 tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır.

Aylık bağlanan kanun

5510

5510

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (eşinden)

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş

göremezlik

geliri

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2011

1.5.2011

1.4.2015

15.6.2015

Aylık miktarı

600 TL

(Kapsamdan çıkar)

700 TL (Tam)

1000 TL

(Kapsamdan çıkar)

1200 TL

Değerlendirme: Mukayeselerde daha önce kapsamdan çıkarılan dosyalar da dahil olmak üzere 54. maddedeki sıralamadan hareket edilerek gelir ve aylıklar karşılaştırılır ve en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya tespit edilir ve diğer iki dosya kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler:

Ölüm Aylığı            600     Tam

Yaşlılık Aylığı          1000    Tam

600 + 1000 = 1600 TL

Ölüm Geliri                 700     Tam

İş Göremezlik Geliri   1200    Tam

700 + 1200 = 1900 TL ödenir.

Ölüm Aylığı           600     Yarım  300

Ölüm Geliri           700     Tam

300 + 700 = 1000 TL

Yaşlılık Aylığı             1000     Yarım  500

İş Göremezlik Geliri   1200     Tam

500 + 1200 = 1700 TL

Ölüm Aylığı                600      Yarım  300

İş Göremezlik Geliri   1200     Tam

300 + 1200 = 1500 TL

Yaşlılık Aylığı         1000   Tam

Ölüm Geliri             700     Yarım   350

1000 + 350 = 1350 TL

Bu durumda, daha önce kapsamdan çıkarılan ölüm geliri ile yeni hak kazanılan sürekli iş

göremezlik geliri en yüksek ödemeye imkan veren dosyalar olduğu için ödenir, diğer iki

dosya kapsamdan çıkarılır.

2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir veya Birden Fazla Dosyadan Gelir Ve Aylık Alanlar

2.1. Kanunun Geçici 7. Maddesi Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda, bu gelir ve aylıklar ödenmeye devam edilecektir. Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında; sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosyanın kapsamdan çıkarılacağı hüküm altına alınmıştır.

Kanunun geçici 7. maddesiyle ilgili uygulama aşağıda belirtildiği şekilde yapılacaktır.

2.1.1. İştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç, 4/1-(a), 4/1-(b) ve ilk defa 4/1-(c) bentleri kapsamında sayılan sigortalı veya hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna veya 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir/aylığa hak kazanmaları halinde geçici 7. Madde uygulanacaktır.

2.1.2. Yukarıdaki 2.1.1. maddeye konu dosyalarda mukayese işlemi yapılırken,

Kanuna göre yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanılması halinde, 54. maddeye göre mukayese işlemi sadece statüleri (sigortalılık halleri) aynı olan sigortalılar için (Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar hariç) yapılacak, statülerin farklı olması halinde karşılaştırma yapılmayacaktır.

506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde, mukayese işlemi; hak kazanılan veya ödenen gelir ve aylıkların aynı kanuna göre olması durumunda ilgili kanun hükümlerine göre yapılacak, farklı kanunlar olması durumunda ise karşılaştırma yapılmayacaktır.

2.1.3. Mukayese işlemi yapılıp kapsamdan çıkarılacak gelir veya aylığa karar verildikten sonra;

- Ödenecek gelir veya aylık sayısı Kanunun yürürlük tarihinden önceki dosya sayısından,

- Ödenecek gelir ve aylıkların miktarı, Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen gelir ve aylıkların miktarından,

az olmayacaktır.

2.1.4. Sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun geçici 7. maddesine göre yapılan değerlendirmede kapsamdan çıkarılan dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları, durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer. Bu işlem, her durum değişikliğinde veya yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde tekrarlanacaktır.

2.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar

2.2.1. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta İken, Kanuna Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir veya Aylığa Hak Kazananlar

İştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olmak üzere, Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanan sigortalı ve hak sahiplerine;

- Eski ve yeni sigortalılık halinin aynı olması durumunda (Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar hariç) Kanunun 54. maddesi,

- Farklı olması halinde ise, önceki mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri 4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2007

1.9.2009

Aylık miktarı

750 TL (Tam)

650 TL (Yarım) 325 TL

Değerlendirme: Sigortalının Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı sürekli iş göremezlik gelirinde statüsü 4/1-(a) dır.

Bu durumda; 506 sayılı Kanuna göre aldığı yaşlılık aylığında da statüsü 4/1-(a) olduğundan, 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılır ve yüksek olan yaşlılık aylığı tamdan, az olan sürekli iş göremezlik geliri yarımdan ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

1479

5510

Aylık türü

Yaşlılık Aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2005

1.9.2010

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalının Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı sürekli iş   göremezlik gelirinde statüsü 4/1-(a) dır. 1479 sayılı Kanuna göre aldığı yaşlılık aylığının statüsünün 4/1-(b) olması nedeniyle statüler farklı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılmaz, her iki dosyadan gelir ve aylık tamdan ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

5434

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2005

1.9.2020

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

580 TL (Tam)

Değerlendirme: Ölen sigortalıların statüleri farklı olduğundan 5434-4/1-(c), 5510-4/1-(a) 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılmaz ve iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

1479

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Yaşlılık aylığı-4/1-(b)/ (4 numaralı alt bendi)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2004

1.6.2010

Aylık miktarı

450 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: Hak sahibi olarak eşinden 1479 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(b) statüsünün (4) numaralı alt bendine (tarım işlerinde çalışanlar) göre yaşlılık aylığına hak kazanmıştır. Statülerin aynı olmasına rağmen Kanuna göre hak kazandığı aylık 4/1-(b) sigortalıları için (4) numaralı alt bende göre hak kazanılan bir aylık olduğundan 54. madde hükümleri uygulanmaz ve iki dosyadan da aylık tamdan ödenir.

Örnek 5:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

Aylık türü

Sürekli iş göremezlik geliri

Malullük aylığı-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2003

1.10.2009

Aylık miktarı

900 TL (Tam)

800 TL (Yarım)

400 TL

Değerlendirme: Sigortalının Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazandığı malullük aylığının statüsü 4/1-(a) dır. Bu durumda; 506 sayılı Kanuna göre aldığı sürekli iş göremezlik gelirinin de statüsü 4/1-(a) olduğundan, 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılır ve yüksek olan sürekli iş göremezlik geliri tamdan, az olan malullük aylığı yarımdan ödenir.

Örnek 6:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm aylığı (anneden)-4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2005

1.9.2009

Aylık miktarı

580 TL (Tam)

800 TL (Tam)

Değerlendirme: Ölen sigortalıların statüleri farklı olduğundan (506-4/1-(a), 5510-4/1-(b)) 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılmaz ve her iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 7:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı(babadan )-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2005

1.9.2009

Aylık miktarı

580 TL (Tam)

800 TL (Tam)

Değerlendirme: Ölen sigortalıların statüleri aynı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık ödenerek diğeri kapsamdan çıkarılır.

Örnek 8:

Aylık bağlanan kanun

1479

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı(babadan) 4/1-(b)/(3 numaralı alt bendi)

Aylık başlangıç tarihi

1.7.2005

1.3.2010

Aylık miktarı

450 TL (Yarım)

225 TL

600 TL (Tam)

Değerlendirme: Ölen sigortalıların statüleri aynı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılarak yüksek olanı tamdan, az olanı yarımdan ödenir.

Örnek 9:

Gelir/aylık bağlanan Kanun

506

5510

Gelir/aylık türü

Baba-Ölüm geliri (I. çocuktan)

Baba-Ölüm aylığı (II. çocuktan)

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.6.2006

1.7.2014

Gelir/aylık miktarı

750 TL

650 TL

Değerlendirme: I. çocuğundan ölüm geliri alan babanın geliri, II. çocuğundan dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanması durumunda, 506 sayılı Kanunun mülga ek 46., Kanunun geçici 1. maddesi gereğince 2. çocuktan ölüm aylığına hak kazandığı tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

2.2.2. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir ve Aylık Almakta İken, 506, 1479, 2925 ve 2926 Sayılı Kanunlara Göre Yeni Bir Dosyadan Gelir ve Aylığa Hak Kazanılması

Bu durumda, gelir ve aylıkların;

- Aynı kanuna göre hak kazanılması halinde, ilgili kanun hükümleri,

- Farklı kanunlara göre hak kazanılması halinde ise, iki dosyadan gelir ve aylık ödenmesi,

gerekmektedir.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

506

1479

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan) Ölüm tarihi: 2.7.2007

Aylık başlangıç tarihi

1.8.2003

1.2.2010

Aylık miktarı

750 TL (Tam)

450 TL (Tam)

Değerlendirme: 506 ve 1479 sayılı kanunlara göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

506

506

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)-(A)

Ölüm aylığı (babadan)-(A) Ölüm tarihi: 4.5.2002

Aylık başlangıç tarihi

1.1.1999

1.2.2010

Aylık miktarı

630TL (Tam)

540 TL (Tam)

(Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: İki dosyadan bağlanan aylık aynı Kanuna göre ödendiğinden, 506 sayılı Kanuna göre değerlendirme yapılır ve yüksek olan aylık ödenir, diğeri kapsamdan çıkarılır.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

2926

506

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri Son takvim ayı: 2008/06

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2002

1.11.2008

Aylık miktarı

400 TL (Tam)

600 TL (Tam)

Değerlendirme: 506 ve 2926 sayılı kanunlara göre hak kazanılan gelir ve aylık tam olarak ödenir. Bu dosyalar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

506

506

Aylık türü

Yaşlılık aylığı-(A)

Ölüm geliri(eşinden)-(S) Ölüm tarihi: 5.10.2005

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2005

1.3.2011

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

600 TL (Yarım) 300 TL

Değerlendirme: İki dosyadan bağlanan gelir ve aylık aynı Kanuna göre ödendiğinden, 506 sayılı Kanuna göre değerlendirme yapılır ve yüksek olan aylık tamdan, az olan gelir yarımdan ödenir.

Örnek 5:

Aylık bağlanan kanun

506

5434

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2000

1.6.2009

Aylık miktarı

750 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: 506 ve 5434 sayılı kanunlara göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz.

Örnek 6:

Aylık bağlanan kanun

1479

1479

Aylık türü

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm aylığı (anneden) Ölüm tarihi: 4.5.2003

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2002

1.10.2008

Aylık miktarı

630 TL (Tam)

540 TL (Tam)

Değerlendirme: Hak sahibi çocuk babadan dolayı ölüm aylığı almakta iken, 4.5.2003 tarihinde ölen annesinden dolayı 30.3.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan zamanaşımı uygulanarak tarafına 1.10.2008 tarihi itibariyle aylık bağlanır.

Anne ve baba aylığı 1479 sayılı Kanuna göre hak kazanılan aylıklar olduğundan değerlendirme bu Kanun hükümlerine göre yapılacaktır. Hak sahibi çocuk aylıklara hak kazandığı tarihlerde 18 yaşından küçük olduğundan 18 yaşını dolduruncaya kadar her iki dosyadan da aylıklar tamdan ödenir. 18 yaşını doldurduğu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle yüksek olan ölüm aylığı (babadan dolayı) ödenir, az olan ölüm aylığı (anneden dolayı) ise kesilir.

Not: Çocuğun malul olması durumunda iki aylık 18 yaşını doldurduğu tarihten sonra da ödenmeye devam edilir.

2.2.3. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Bir Dosyadan Gelir/Aylık Almakta İken, Kanuna Göre Birden Fazla Dosyadan Gelir/Aylığa Hak Kazananlar

Sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanuna göre birden fazla dosyadan gelir veya aylığa hak kazanmaları halinde, yukarıdaki 2.2.1. maddede açıklanan kurallar bu dosyalar için de geçerli olacaktır. Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen gelir veya aylığın statüsü ile Kanuna göre hak kazanılan gelir veya aylıkların statülerinin aynı olması halinde 54. madde hükümleri uygulanacak, farklı olması halinde ise karşılaştırma yapılmayacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Yaşlılık aylığı 4/1-(a)

Sürekli iş göremezlik geliri 4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.9.2004

1.2.2009

1.4.2011

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

1200 TL (Tam)

900 TL (Yarım)

(Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Sigortalı, 506 sayılı Kanuna göre eşinden ölüm aylığı, Kanuna göre de 4/1-(a) statüsünden yaşlılık aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Tüm dosyaların karşılaştırması statü farklılığı da bulunmaması nedeniyle 54. madde hükümlerine göre yapılır.

Bu durumda;

506 Ölüm Aylığı (eş)                   600   Tam

5510 Yaşlılık Aylığı 4/1-(a)        1200   Tam

600 + 1200 = 1800 TL ödenir.

506 Ölüm Aylığı (eş)                      600   Yarım 300

5510 İş Göremezlik Geliri 4/1-(a)   900   Tam

300 + 900 =1200 TL

5510 Yaşlılık Aylığı                  1200   Tam

5510 İş Göremezlik Geliri          900   Yarım 450

1200 + 450 = 1650 TL

En düşük miktarlı dosya Kanuna göre hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri olduğu için kapsamdan çıkarılır.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

1479

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(a)

Ölüm geliri (eşinden)-4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2001

1.8.2009

1.10.2011

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

800 TL (Tam)

700 TL (Tam) (Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Hak sahibi 1479 sayılı Kanuna göre anneden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden babadan ölüm aylığı almakta iken bu defa yine Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden eşinden ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda;

1479 Ölüm Aylığı (anne)                 600  Yarım 300

5510 Ölüm Geliri 4/1-(b) (eş)         700  Tam

300 + 700 = 1000 TL

1479 Ölüm Aylığı (anne)                  600  Tam

5510 Ölüm Aylığı 4/1-(a) (baba)      800  Tam

600 + 800 = 1400 TL ödenir.

5510 Ölüm Aylığı (baba)                 800  Tam

5510 Ölüm Geliri (eş)                      700  Yarım 350

800 + 350 = 1150 TL

En düşük miktarlı dosya Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden eşten dolayı hak kazanılan ölüm geliri olduğundan kapsamdan çıkarılır.

Yukarıdaki örnekte Kanunun yürürlük tarihinden önceki hak kazanılan aylığın 506 sayılı Kanuna göre olduğu varsayıldığında ise,

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

506

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(a)

Ölüm geliri (eşinden)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2001

1.8.2009

1.10.2011

Aylık miktarı

600 TL

(Kapsamdan çıkar)

800 TL (Tam)

700 TL (Yarım)

350 TL

Değerlendirme: Hak sahibi 506 sayılı Kanuna göre anneden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden babadan ölüm aylığı almakta iken, bu defa yine Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden eşinden ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda;

506 Ölüm Aylığı (anne)                600   Yarım 300

5510 Ölüm Aylığı 4/1-(a) (baba)   800   Tam

300 + 800 = 1100 TL

506 Ölüm Aylığı (anne)               600   Yarım 300

5510 Ölüm Geliri 4/1-(a) (eş)      700   Tam

300 + 700 = 1000 TL

5510 Ölüm Aylığı (baba)            800   Tam

5510 Ölüm Geliri (eş)                 700   Yarım 350

800 + 350 = 1150 TL ödenir.

En düşük miktarlı dosya 506 sayılı Kanuna göre anneden dolayı ölüm aylığı olduğundan kapsamdan çıkarılır.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

5434

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)-4/1-(a)

Ölüm geliri (anneden)-4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2001

1.8.2009

1.10.2011

Aylık miktarı

1500 TL

(Değerlendirme dışıdır)

950 TL (Tam)

700 TL (Yarım)

350 TL

Değerlendirme: Kadın sigortalı 5434 sayılı Kanuna göre hak sahibi olarak eşinden ölüm aylığı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden babadan ölüm aylığı almakta iken, bu defa Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden anneden ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda;

5434 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ödenen ölüm aylığı değerlendirme dışında tutulacağından, hak sahibinin Kanuna göre hak kazandığı ölüm aylığı ve ölüm geliri 54. madde hükümleri doğrultusunda karşılaştırılır.

Buna göre;

5434 Ölüm Aylığı (eş)           1500   Tam Değerlendirme dışıdır

5510 Ölüm Aylığı (baba)         950   Tam

5510 Ölüm Geliri (anne)         700   Yarım 350

1500 + 950 + 350= 2800 TL ödenir.

2.3. Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Birden Fazla Dosyadan Gelir veya Aylık Alanlar

Kanunun yürürlük tarihinden önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde, yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılacaktır. Mukayese işlemi sadece statüleri (sigortalılık halleri) aynı olan sigortalılar için yapılacak, statülerin farklı olması halinde karşılaştırma yapılmayacaktır.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazanılması halinde; mukayese işlemi hak kazanılan veya ödenen gelir ve aylıkların aynı kanuna göre olması durumunda ilgili kanun hükümlerine göre yapılacak, farklı kanunlar olması durumunda ise karşılaştırma yapılmayacaktır.

Yapılan mukayeseler sonucunda, kapsamdan çıkarılacak dosyaya karar verildiğinde, tercih durumları hariç olmak üzere sigortalı ve hak sahiplerine ödenecek gelir ve aylıklara ilişkin dosya sayısı ile gelir ve aylık miktarı, Kanunun yürürlük tarihinden önceki dosya sayısı ile gelir ve aylık miktarının altında olmayacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

506

1479

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (babadan) 4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2004

1.9.2006

1.4.2015

Aylık miktarı

1000 TL (Tam)

500 TL (Yarım)

250 TL (Kapsamdan çıkar)

800 TL(Tam)

Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden babasından dolayı ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda 54. madde hükümleri, 1479 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı, Kanuna göre babadan hak kazandığı ölüm geliri için uygulanır ve 506 sayılı Kanuna göre anneden aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışında tutulur.

Bu durumda;

1479 Ölüm Aylığı (eş)          500  Yarım 250 Kapsamdan çıkar

5510 Ölüm Geliri (baba)       800  Tam

506 Ölüm Aylığı (anne)      1000  Tam

1000 + 800= 1800 TL ödenir.

1479 sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığının miktarı en az olduğu için kapsamdan çıkarılır ve ödenmesi gereken iki dosya tekrar karşılaştırılmaz.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1500 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya üzerinden toplam 1800 TL ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

506

1479

5510

Aylık türü

Ölüm Aylığı (babadan)

Ölüm Aylığı (eşinden)

Ölüm Aylığı (anneden)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2005

1.6.2007

1.8.2012

Aylık miktarı

700 TL (Tam)

500 TL (Tam)

600 TL(Yarım) 300 TL

(Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden annesinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda 54. madde 506 sayılı Kanuna göre babadan dolayı ödenen ölüm aylığı ile Kanuna göre anneden hak kazandığı ölüm aylığı için uygulanır ve 1479 sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışında tutulur.

Bu durumda;

506 Ölüm Aylığı (babadan)      700   Tam

5510 Ölüm Aylığı (anne)          600   Yarım   300  Kapsamdan çıkar

1479 Ölüm Aylığı (eş)              500   Tam

700 + 500= 1200 TL ödenir.

Kanuna göre anneden aldığı ölüm gelirinin miktarı en az olduğu için kapsamdan çıkarılır ve ödenmesi gereken iki dosya tekrar karşılaştırılmaz.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1200 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya üzerinden 1200 TL ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

506

1479

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı-(Eş)

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm geliri (anneden)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2003

1.10.2006

1.8.2012

Aylık miktarı

700 TL (Tam)

300 TL (Tam)

600 TL(Yarım) 300 TL

(Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Sigortalı, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden annesinden dolayı ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda 54. madde, 506 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ödenen ölüm aylığı ile Kanuna göre anneden hak kazandığı ölüm geliri için uygulanır. 1479 sayılı Kanuna göre babadan aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışında tutulur.

Bu durumda;

506 Ölüm Aylığı (eş)                700    Tam

5510 Ölüm Geliri (anne)           600    Yarım  300

1479 Ölüm Aylığı (babadan)    300    Tam Kapsamdan çıkar

700 + 300= 1000 TL ödenir.

Kanuna göre anneden hak kazanılan ölüm geliri ile 1479 sayılı Kanuna göre ödenen babadan dolayı ölüm aylığının miktarı eşit olduğundan, ölüm aylığı kapsamdan çıkarılır, ölüm geliri ise ödenir.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1000 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya üzerinden 1000 TL ödenir.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

506

506

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)-(A)

Yaşlılık aylığı-(S)

Sürekli iş göremezlik geliri -4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2002

1.7.2006

1.3.2013

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

(Kapsamdan çıkar)

1200 TL (Yarım)

600 TL

1500 TL(Tam)

Değerlendirme: Sigortalı 506 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı ile yaşlılık aylığı almakta iken, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır.

Kanuna göre hak kazandığı sürekli iş göremezlik gelirinin statüsü de 4/1-(a) kapsamında olduğundan, Kanuna ve 506 sayılı Kanuna göre hak kazanılan gelir ve aylıklar 54. madde hükmüne göre değerlendirilir.

Bu durumda;

506 Ölüm Aylığı (eşinden)    600   Tam

506 Yaşlılık Aylığı               1200   Tam

600 + 1200 = 1800 TL

506 Ölüm Aylığı (eşinden)                          600    Yarım  300

5510 Sürekli İş Göremezlik Geliri 4/1-(a)   1500   Tam

300 + 1500 = 1800 TL

506 Yaşlılık Aylığı                                      1200   Yarım  600

5510 Sürekli İş Göremezlik Geliri 4/1-(a)   1500   Tam

600 + 1500 = 2100 TL ödenir.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1800 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya üzerinden 2100 TL ödenir.

Örnek 5:

Aylık bağlanan kanun

1479

506

506

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Sürekli iş göremezlik geliri-(A)

Ölüm aylığı (eşinin ölüm tarihi 21.5.2000)-(S)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2001

1.4.2008

1.4.2013

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

900 TL (Tam)

700 TL (Yarım) 350 TL (Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Sigortalı 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı, 506 sayılı Kanuna göre sürekli iş göremezlik geliri almakta iken, 21.5.2000 tarihinde 506 sayılı Kanuna göre sigortalı iken ölen eşinden dolayı aylık almakta iken evlenmesi nedeniyle aylığı kesilmiştir. Ancak, bu hak sahibi boşanarak 1.4.2013 tarihinden itibaren yeniden eski eşinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Hak kazanılan bu aylık sigortalının ölüm tarihine göre yapılan değerlendirmede 506 sayılı Kanuna göre bağlanacak bir aylık olduğundan, bu dosyalardan hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm aylığı 506 sayılı Kanuna göre değerlendirilerek, 1479 sayılı Kanuna göre alınan yaşlılık aylığı karşılaştırma dışı bırakılır.

Bu durumda;

506 İş Göremezlik Geliri    900   Tam

506 Ölüm Aylığı                700   Yarım 350 Kapsamdan çıkar

1479 Yaşlılık Aylığı           800   Tam

900 + 800 = 1700 TL ödenir.

506 sayılı Kanuna göre eşinden hak kazandığı ölüm aylığının miktarı düşük olduğundan sistemden çıkar ve ödenmesi gereken iki dosya tekrar karşılaştırılmaz.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen sayı ve miktarlardan az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1700 TL ödenirken, yeni durumda da iki dosya üzerinden 1700 TL ödenir.

Örnek 6:

Aylık bağlanan kanun

5434

506

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anne)

Ölüm aylığı (eş)

Ölüm aylığı (baba) 4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2001

1.6.2007

1.8.2012

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

(Değerlendirme dışıdır)

1000 TL (Tam)

900 TL(Tam)

Değerlendirme: Sigortalı, Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanuna göre anneden ölüm aylığı, 506 sayılı Kanuna göre de eşten ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre 4/1-(b) statüsünden babasından ölüm aylığına hak kazanmıştır.

Bu durumda; 5434 sayılı Kanuna göre alınan aylık değerlendirme dışı olduğundan, bu sigortalının Kanunun yürürlük tarihinden önce iki dosyası yerine bir dosyası varmış gibi değerlendirilerek Kanuna göre hak kazanılan dosyanın statüsüne bakılacaktır. Statüler farklı olduğundan (506-4/1-(a), 5510-4/1-(b) ) iki aylık da tamdan ödenmeye devam edilir.

Örnek 7:

Aylık bağlanan kanun

506

1479

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm geliri

(anneden)

4/1-(a)

Ölüm aylığı

(anneden)

4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2004

1.8.2006

1.3.2014

1.3.2014

Aylık miktarı

600 TL

400 TL

800 TL

700 TL

Değerlendirme: 1479 sayılı Kanuna göre babadan aldığı ölüm aylığı karşılaştırma dışı tutulur. 506 sayılı Kanuna göre eşten alınan ölüm aylığı ile Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden anneden hak kazanılan gelir ve aylıklar 54. madde hükmüne göre değerlendirilir. Buna göre;

Eşten dolayı aylığın tercih edilmesi halinde;

506 Ölüm Aylığı (eş)            600   (Tercih edildi)

5510 Ölüm Geliri (anne)       800

5510 Ölüm Aylığı (anne)      700   Kapsamdan çıkar

506 Ölüm aylığı (eş)          600   Yarım  300  Kapsamdan çıkar

5510 Ölüm Geliri (anne)      800   Tam

1479 Ölüm Aylığı (baba)     400   Tam

800+400 = 1200 TL ödenir.

Kanuna göre anne ölüm aylığının tercih edilmesi halinde;

506 Ölüm Aylığı (eş)           600   Kapsamdan çıkar

5510 Ölüm Geliri (anne)      800

5510 Ölüm Aylığı (anne)     700   (Tercih edildi)

5510 Ölüm Aylığı (anne)     700   Yarım  350  Kapsamdan çıkar

5510 Ölüm Geliri (anne)     800   Tam

1479 Ölüm Aylığı (baba)    400   Tam

800+400 = 1200 TL ödenir.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen dosya sayısı ve miktarlarından az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya iki dosya üzerinden 1000 TL ödenirken, yeni durumda iki dosya üzerinden 1200 TL ödenir.

Örnek 8:

Aylık bağlanan kanun

506

5434

1479

5510

Aylık türü

Yaşlılık Aylığı

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm aylığı (eşinden)

Sürekli iş göremezlik geliri 4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.10.2005

1.8.2004

1.1.2005

1.11.2014

Aylık miktarı

1000 TL

(Tam)

700 TL

(Değerlendirme dışıdır)

450 TL

(Tam) (Kapsamdan çıkar)

900 TL

Değerlendirme: Kadın sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce üç dosyadan aylık almakta iken, Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır.

Aylık aldığı dosyalardan biri olan 5434 sayılı Kanuna göre babadan ölüm aylığı değerlendirme dışındadır.

1479 sayılı Kanuna göre eşinden aldığı ölüm aylığı da karşılaştırma kapsamında değildir. Bu durumda, Kanuna göre hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri 4/1-(a) kapsamında olduğundan, 506 sayılı Kanuna göre alınan yaşlılık aylığı ile karşılaştırılacaktır.

Bu durumda sigortalıya;

5434 Ölüm Aylığı (baba)              700 ödenecek Değerlendirme dışıdır

1479 Ölüm Aylığı (eşinden)          450 Tam      Kapsamdan çıkar

506 Yaşlılık Aylığı                         1000 Tam

5510 İş Göremezlik Geliri 4/1-(a)    900 Yarım 450

700 + 1000 + 450= 2150 TL ödenir.

En düşük miktarlı dosya 1479 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı ile Kanuna göre hak kazanılan sürekli iş göremezlik geliri olduğundan, gelir kapsamda bırakılarak aylık kapsamdan çıkarılır.

Mukayeseler yapılırken ödenmesine karar verilen gelir ve aylıkların dosya sayısı ile miktarlarının hiçbir şekilde Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen dosya sayısı ve miktarlarından az olmaması gerekir. Örnekte sigortalıya üç dosya üzerinden 2150 TL ödenirken, yeni durumda da üç dosya üzerinden 2150 TL ödenir.

2.4. 2926 Sayılı Kanuna Göre Bağlanmış Aylıklar

Kanunun 106. maddesinin 4. fıkrası ile 2926 sayılı Kanunun tüm maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve bu kapsamda bulunan sigortalılar Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bu Kanuna göre sigortalı sayılmışlardır.

Bu durumda, Kanunun yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanlardan, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalılıkları devam edenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmaları halinde, mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi dikkate alınarak Kanuna göre aylık bağlanırken; aylığa hak kazanma koşulları 1479 sayılı Kanuna göre belirlenecek, aylıkların hesabında ise Kanunun yürürlük tarihine kadar olan hizmetlere ilişkin aylıklar 2926, Kanunun yürürlük tarihinden sonraki hizmetlere ilişkin aylıklar ise Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.

2926 sayılı Kanuna göre bağlanmış aylıkların Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç Kanun ile 506, 2925, 1479 ve 5434 sayılı kanunlara göre bağlanan veya bağlanacak diğer gelir ve aylıklarla karşılaştırması yapılmayacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Malullük aylığı

Sürekli İş Göremezlik Geliri (4/1-(a))

Aylık başlangıç tarihi

1.12.2004

1.11.2012

Aylık miktarı

350 TL (Tam)

500 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre malullük aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, statüler farklı olduğundan Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmaz ve her iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm aylığı (eş)

4/1-(b)/(4) numaralı alt bendi

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2005

1.4.2015

Aylık miktarı

360 TL (Tam)

410 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı 2926 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı olan eşinden dolayı ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, statüler aynı olduğundan 54. madde hükümlerine göre değerlendirme yapılır ve her iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eş)

Yaşlılık aylığı

4/1-(b)/(2) numaralı alt bendi

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2000

1.9.2012

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine Kanunun 4/1-(b) bendinin (2) numaralı alt bendine göre yaşlılık aylığına hak kazanmıştır. Sigortalı 4/1-(b) statüsünün (2) numaralı alt bendine göre aylığa hak kazandığından karşılaştırma yapılmaz ve her iki aylık ödenir.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eş)

Ölüm aylığı (babadan)

4/1-(b)/ (4) numaralı alt bendi

Aylık başlangıç tarihi

1.4.2002

1.9.2013

Aylık miktarı

700 TL (Tam)

500 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna göre eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre babadan ölüm aylığına hak kazanmıştır. Statüler aynı olduğundan 54. madde hükümleri uygulanır ve sigortalıya tercih ettiği aylık ödenir.

Örnek 5:

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm aylığı (eşinden)- 4/1-(b)/(4) numaralı alt bendi

Sürekli iş göremezlik geliri

4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2006

1.8.2010

1.5.2011

Aylık miktarı

400 TL (Tam)

550 TL (Tam)

(Kapsamdan çıkar)

650 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı 2926 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı ve Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken yine Kanuna göre 4/1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, Kanuna göre hak kazanılan gelir ve aylıklar kendi arasında 54. Madde hükümlerine göre karşılaştırılır.

Bu durumda;

5510 Ölüm Aylığı (eş)          550  Yarım   275  Kapsamdan çıkar

5510 İş Göremezlik Geliri     650  Tam

2926 Yaşlılık Aylığı              400  Tam

650 + 400 = 1050 TL

Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında sürekli iş göremezlik geliri ile 2926 sayılı Kanuna göre hak kazanılan yaşlılık aylığı karşılaştırılmaz ve her iki dosyadan aylık tamdan ödenir.

Örnek 6:

Aylık bağlanan kanun

2926

506

Aylık türü

Ölüm aylığı (eş)

Ölüm aylığı (baba)

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2008

1.9.2010

Aylık miktarı

600 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: Hak sahibi eşinden 2926 sayılı Kanuna göre ölüm aylığı almakta iken, 1.6.2005 yılında vefat eden babasından dolayı 1.9.2010 tarihinde ölüm aylığına hak kazanmıştır.

Bu durumda, ölüm aylıkları farklı kanunlara göre hak kazanıldığından her iki dosyadan aylık tamdan ödenir.

2.5. 2925 Sayılı Kanuna Göre Hak Kazanılan Gelir ve Aylıklar

Kanunla 2925 sayılı Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddeleri de yürürlükten kaldırılmıştır. 2925 sayılı Kanunun sigortalı sayılmaya ilişkin maddeleri yürürlükten kaldırıldığından, Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden itibaren 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili yapılmamakta ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalılığı devam edenler Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılarak bu sigortalılar ile bunların hak sahipleri ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin her türlü hak ve yükümlülükleri, Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanuna göre devam etmektedir.

2925 sayılı Kanunun “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde uygulanacak maddeler” başlıklı 39. maddesinde Kanunun 54. maddesine atıfta bulunulmuş olup, Kanunun yürürlük tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıklarda Kanunun 54. madde hükümleri uygulanacaktır.

Bunun dışında, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanan veya bağlanacak gelir ve aylıkların, Kanuna göre bağlanacak gelir ve aylıklarla karşılaştırması farklı kanunlar olması nedeniyle yapılmayacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

2925

2925

Aylık türü

Malullük aylığı

Ölüm aylığı (eş)

Aylık başlangıç tarihi

1.12.2002

1.10.2011

Aylık miktarı

450 TL (Tam)

620 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna göre malullük aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine 2925 sayılı Kanuna göre eşinden ölüm aylığına hak kazanmıştır.

Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde hükümlerine göre yapılacağından her iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

2925

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm geliri (eş)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2007

1.10.2015

Aylık miktarı

560 TL (Tam)

620 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine Kanuna göre eşinden 4/1-(a) statüsünden ölüm gelirine hak kazanmıştır. Bu durumda, karşılaştırma yapılmayacağından iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

2925

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (Eş)

Ölüm aylığı (Baba)-4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2013

1.5.2016

Aylık miktarı

920 TL (Tam)

620 TL (Tam)

Değerlendirme: Kanunun yürürlük tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan hak sahibi, yine Kanuna göre babasından 4/1-(a) statüsünden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, 2925 sayılı Kanunun ölüm sigortasından aylık bağlama şartlarını düzenleyen 26. maddesi yürürlükte olduğundan iki aylığın farklı kanunlara göre değerlendirilmesi ve karşılaştırma yapılmaması nedeniyle her iki aylık da tamdan ödenir.

2.6. 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Madde Sandıkları

Kanunun geçici 20. maddesinde belirtilen 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş sandıklar, Kurumumuza devredildikten sonra devir tarihi itibariyle Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılmakta olup, bunların devir tarihine kadar bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Geçici 20. maddenin onbirinci fıkrasında söz konusu sandıkların kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından vakıf senetlerinde Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle Kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra sandıkların vakıf senetlerine göre bağlayacakları gelir ve aylıklar için Kanunun 54. madde hükümleri uygulanacaktır. Bunun dışında sandıkların vakıf senetlerine göre bağlanan veya bağlanacak gelir ve aylıkların, Kanun ve 506, 2925, 1479, 2926 ve 5434 sayılı kanunlara göre bağlanan diğer gelir ve aylıklarla karşılaştırması yapılmayacak ancak, Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen “yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması” ibaresinden geçici 20. madde sandıklarına tabi hak kazanılan gelir ve aylıklar da anlaşılacaktır.

Örnek 1:

Aylık bağlanan kanun

T.Vakıflar Bankası Em. Sand.Vak.

T.Vakıflar Bankası Em. Sand.Vak.

Aylık türü

Malullük aylığı

Ölüm aylığı (eş)

Aylık başlangıç tarihi

1.8.2005

1.4.2010

Aylık miktarı

900 TL (Tam)

700 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce T.Vakıflar Bankası Sandığı vakıf senedine göre malullük aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine aynı Sandık vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde hükümlerine göre yapılacağından her iki aylık da tamdan ödenir.

Örnek 2:

Aylık bağlanan kanun

T.Garanti Bankası Sandığı Vakfı

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm geliri (eş) 4/1-(a)

Aylık başlangıç tarihi

1.1.2000

1.12.2009

Aylık miktarı

1200 TL (Tam)

650 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce T.Garanti Bankası Sandığı vakıf senedine göre yaşlılık aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre eşinden ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki gelir ve aylık tamdan ödenir.

Örnek 3:

Aylık bağlanan kanun

T. İş Bankası Sandığı Vakfı

T. İş Bankası Sandığı Vakfı

Aylık türü

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm aylığı (eş)

Aylık başlangıç tarihi

1.5.2005

1.9.2010

Aylık miktarı

700 TL

800 TL

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce T.İş Bankası Sandığı vakıf senedine göre babadan ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra yine aynı Sandık vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, aylıkların değerlendirilmesi 54. madde hükümlerine göre yapılacağından hak sahibinin tercihi doğrultusunda tek dosyadan aylık ödenir.

Örnek 4:

Aylık bağlanan kanun

Akbank T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Yaşlılık aylığı-4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2003

1.12.2009

Aylık miktarı

800 TL (Tam)

900 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce Akbank T.A.Ş. Sandığı vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre yaşlılık aylığına hak kazanmıştır.

Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki aylık tamdan ödenir.

Örnek 5:

Aylık bağlanan kanun

506

Akbank T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2003

1.7.2010

Aylık miktarı

750 TL (Tam)

950 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanuna göre annesinden ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Kanuna göre Akbank T.A.Ş. Sandığı vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığı hak kazanmıştır. Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki aylık tamdan ödenir.

Örnek 6:

Aylık bağlanan kanun

Akbank T.A.Ş.

Bankası Sandığı

Vakfı

T. İş Bankası Sandığı Vakfı

5510

Aylık türü

Yaşlılık aylığı

Ölüm aylığı (Eşinden)

Ölüm geliri (ikinci eş) 4/1-(b)

Aylık başlangıç tarihi

1.7.2006

1.3.2010

1.3.2010

Aylık miktarı

1000 TL (Tam)

750   TL (Tam)

600 TL (Tam)

(Kapsamdan çıkar)

Değerlendirme: Sigortalı Akbank T.A.Ş. Sandığından yaşlılık aylığı ve T. İş Bankası Sandığından eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken Kanuna göre de ikinci eşten ölüm gelirine hak kazanmıştır.

Bu durumda, hak kazanılan gelir ve aylıkların karşılaştırılması mümkün olmadığından Kanunun geçici 7. maddesinin beşinci fıkrası gereği en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılarak en yüksek ödemeye imkan veren diğer dosyalar üzerinden ödeme yapılır.

Örnekte en düşük miktarlı dosya Kanuna göre ikinci eşten hak kazanılan ölüm geliri olduğundan kapsamdan çıkarılır ve sigortalıya yaşlılık aylığı ile eşinden dolayı ölüm aylığı ödenir.

Örnek 7:

Aylık bağlanan kanun

5510

Akbank T.A.Ş. Bankası Sandığı Vakfı

Aylık türü

Ölüm aylığı (babadan)

Ölüm aylığı (eşinden)

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2013

1.7.2010

Aylık miktarı

750 TL (Tam)

950 TL (Tam)

Değerlendirme: Sigortalı Kanunun yürürlük tarihinden sonra 5510 sayılı Kanuna göre babasından ölüm aylığı almakta iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra Akbank T.A.Ş. Sandığı vakıf senedine göre eşinden ölüm aylığına hak kazanmıştır. Bu durumda, 54. madde hükümlerinin uygulanması söz konusu olmadığından her iki aylık tamdan ödenir.

3. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmelik Değişikliği Gereğince Birden Fazla Gelir/Aylığa Hak Kazananlar

Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında olmayıp, 5.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlük tarihinden sonra 34. maddeye göre bağlanacak gelir/aylıklar Kanunun 54. madde kapsamında değerlendirilecektir.

Diğer taraftan, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan, Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olmak üzere, hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanması halinde; eski ve yeni sigortalılık halinin aynı olması durumunda Kanunun 54. maddesi, farklı olması durumunda ise Kanunun yürürlük tarihinden önceki kanunların mülga hükümleri uygulanacaktır.

Buna göre, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından önce aylık bağlanmış olan hak sahibinin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra başka bir dosyadan aylık bağlanmasına hak kazanması durumunda; statülerin aynı olması halinde Kanunun 54. maddesi gereği tercih hakkı kullandırılacak, farklı olması halinde ise her iki aylık da tamdan ödenecektir.

3.1. Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı farklı ya da aynı statü kapsamında 5.12.2017 tarihinden sonra ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık ödenecektir.

Örnek 1: 10.2.2012 tarihinde vefat eden Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki eşinden dolayı 1.3.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 12.12.2006 tarihinde vefat eden 1479 sayılı Kanun kapsamındaki babasından dolayı 20.12.2017 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5510

1479

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden) 4/1-(a)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

10.2.2012

12.12.2006

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2012

1.1.2013

Aylık miktarı

620 TL

540 TL

Değerlendirme: Bu durumda, babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek ve 54. maddeye göre tercih ettiği aylık ödenecektir.

Ayrıca, hak sahibi kız çocuğunun babasının ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması durumunda da 54. maddeye göre tercih ettiği aylık ödenecektir.

Ancak, hak sahibinin talebinin 5.12.2017 tarihinden önce olması halinde ölüm tarihi mevzuatına göre değerlendirme yapılacaktır.

Örnek 2: 12.10.2013 tarihinde vefat eden Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki eşinden dolayı 1.11.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan hak sahibi, 10.2.2002 tarihinde vefat eden 506 sayılı Kanun kapsamındaki babasından dolayı 1.3.2017 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5510

506

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden) 4/1-(b)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

12.10.2013

10.2.2002

Aylık başlangıç tarihi

1.11.2013

1.11.2013

Aylık miktarı

720 TL

540 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 506 ve Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan tamdan ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

3.2. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra;

- Farklı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılmayarak her iki aylık da tamdan,

- Aynı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık,

ödenecektir.

Örnek 3: 1.1.2004 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.2.2004 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 10.2.2012 tarihinde Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken vefat eden babasından dolayı 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

506

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(b)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.1.2004

10.2.2012

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2004

1.3.2013

Aylık miktarı

620 TL

540 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 506 ve Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan tamdan ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

Ayrıca, hak sabi kız çocuğunun babasının ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda da 54. maddeye göre değerlendirme yapılmayacak ve her iki aylık tam olarak ödenecektir.

Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuğun babasının Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken vefat etmesi halinde, statüler aynı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık ödenecektir.

Örnek 4: 1.1.2006 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.2.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 10.2.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

1479

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (anneden) 4/1-(a)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.1.2006

10.2.2017

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2006

1.3.2017

Aylık miktarı

720 TL

640 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca 1479 ve Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında hak kazanılan iki aylık da statüler farklı olduğundan tamdan ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

Ayrıca, hak sahibi kız çocuğunun annesinin ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda da 54. maddeye göre değerlendirme yapılmayacak ve her iki aylık tam olarak ödenecektir.

Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuğun annesinin Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken vefat etmesi halinde, statüler aynı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylık ödenecektir.

3.3. 2926 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık veya gelir aldığı için ölüm aylığı iptal edilen hak sahibi kız çocuklarının 34. maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmesi halinde aylıkları 5.12.2017 tarihini, hak sahibi niteliğinin bu tarihten sonra kazanılması halinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren bağlanacak, ancak bu kapsamda bağlanacak aylıklara, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi kapsamına giren durumlar hariç, Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.

Örnek 5: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 4/1-(a) kapsamındaki eşinden de 1.2.2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5510

2926

Aylık türü

Ölüm aylığı (eş) 4/1-(a)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.1.2010

1.1.1990

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2010

1.1.2018

Aylık miktarı

740 TL

620 TL

Değerlendirme: Bu durumda, babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek ve 54. maddeye göre tercih ettiği aylık ödenecektir.

Örnek 6: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 12.1.2007 tarihinde vefat eden 506 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de 1.2.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

506

2926

Aylık türü

Ölüm aylığı (eş)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

12.1.2007

1.1.1990

Aylık başlangıç tarihi

1.2.2007

1.1.2018

Aylık miktarı

740 TL

620 TL

Değerlendirme: Bu durumda, babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek, ancak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca, Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan aylık aldığından ve statüler farklı olduğundan 54. maddeye göre değerlendirme yapılmayacaktır.

Örnek 7: 1.1.1990 tarihinde vefat eden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihinde bağlanan ölüm aylığı, 20.2.2009 tarihinde vefat eden 5434 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden 15.3.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Hak sahibi kız çocuğu, 20.2.2018 tarihinde yeniden babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5434

2926

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

20.2.2009

1.1.1990

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2009

1.1.2018

Aylık miktarı

820 TL

540 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun 54. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olduğundan, hak sahibi kız çocuğuna Kanunun 34. madde hükümleri gereğince Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesindeki değişiklik 5.12.2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden bu tarihi takip eden ay başından (1.1.2018) itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Ayrıca, eşin ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden önce olması halinde de aynı durum geçerli olacaktır.

3.4. 5434 sayılı Kanuna göre eşinden veya babasından ölüm aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra vefat eden eşinden veya babasından dolayı 4/1-(a) yahut 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine, Kanunun 54. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde; iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç tutulduğundan bu kapsamda bağlanan aylık, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasına engel teşkil etmeyecektir.

Örnek 8: 20.2.2009 tarihinde vefat eden 5434 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden de ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1.6.2017 tarihinde vefat eden babasından dolayı 20.2.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5434

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(a)

Sigortalının Ölüm Tarihi

20.2.2009

1.6.2017

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2009

1.7.2017

Aylık miktarı

820 TL

540 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun 54. maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma işleminde iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olduğundan, hak sahibi kız çocuğuna Kanunun 34. madde hükümleri gereğince ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

3.5. Kanunun geçici 1. maddesi kapsamındaki gelir/aylıkların artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 9: 1.2.2005 tarihinde 1479 sayılı Kanuna göre babasından dolayı ölüm aylığı bağlanan, evlenmesi nedeniyle aylığı kesilen ve 1.8.2014 tarihinde eşinin vefat etmesi üzerine eşinden dolayı 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlanan hak sahibi, babasından dolayı yeniden 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5510

1479

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden) 4/1-(a)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.8.2014

1.2.2005

Aylık başlangıç tarihi

1.9.2014

1.9.2014

Aylık miktarı

1200 TL

640 TL

Değerlendirme: Bu durumda, geçici 1. maddesi hükmü gereğince babasından dolayı bağlanan ve evlenmesi nedeniyle kesilen aylığın, eşin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden bağlanması gerekmekte olup, Kanunun 4/1-(a) bendine ve 1479 sayılı kanunlara göre hak kazanılan iki aylık da tam olarak ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

3.6. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden eşinden dolayı 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca aynı statü kapsamında değerlendirilerek Kanunun 54. maddesine göre tercih ettiği aylığı ödenecektir.

Örnek 10: 1.2.2005 tarihinde 2926 sayılı Kanuna tabi yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı 1.3.2005 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 1.8.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalı iken vefat eden babasından dolayı da 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(b) (4 numaralı alt bent)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.2.2005

1.8.2017

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2005

1.9.2017

Aylık miktarı

1100 TL

640 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca Kanunun 4/1-(b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile 2926 sayılı kanunlara göre hak kazanılan aylıklar aynı statü kapsamında değerlendirileceğinden Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılarak tercih ettiği aylığı ödenecektir.

3.7. Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden eşinden dolayı 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra 1479 sayılı Kanun veya Kanunun 4/1-(b) bendi (1, 2 ve 3 numaralı alt bentler) kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunanlara Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi uyarınca her iki aylık farklı statü kapsamında değerlendirilecek ve Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayarak iki aylık da tamdan ödenecektir.

Örnek 11: 1.2.2005 tarihinde 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden eşinden dolayı 1.3.2005 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 1.8.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(b) bendinin (3) numaralı alt bendine tabi sigortalı iken vefat eden babasından dolayı da 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

2926

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm aylığı (babadan)

4/1-(b) (3 numaralı alt

bent)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.2.2005

1.8.2017

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2005

1.9.2017

Aylık miktarı

1100 TL

640 TL

Değerlendirme: Bu durumda, Kanunun 4/1-(b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 2926 sayılı kanunlara göre hak kazanılan aylıklar aynı statü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden her iki aylık da tam olarak ödenecektir. Bu aylıklar hakkında Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacak ve hak sahibine babasının ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren bağlanacaktır.

3.8. Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan hak sahibinin, Kanuna göre babasından/annesinden dolayı 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığına hak kazanması durumunda, 2925 sayılı Kanunun ölüm sigortasından aylık bağlama şartlarını düzenleyen 26. maddesi yürürlükte olduğundan her iki aylık farklı statü kapsamında değerlendirilecek ve Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayarak iki aylık da tamdan ödenecektir.

Örnek 12: 1.5.2013 tarihinde vefat eden 2925 sayılı Kanun kapsamındaki eşinden dolayı 1.6.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan hak sahibi, 1.4.2017 tarihinde Kanunun 4/1-(a) bendine tabi sigortalı iken vefat eden babasından dolayı 1.3.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

2925

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (Eş)

Ölüm aylığı (babadan) 4/1-(a)

Sigortalının Ölüm Tarihi

1.5.2013

1.4.2017

Aylık başlangıç tarihi

1.6.2013

1.5.2017

Aylık miktarı

620 TL (Tam)

720 TL (Tam)

Değerlendirme: Kanunun yürürlük tarihinden sonra 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan hak sahibinin, Kanuna göre babasından 4/1-(a) statüsünden ölüm aylığına hak kazanması durumunda, her iki aylık farklı kanunlara göre değerlendirilecek olup, Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanmayacak ve iki aylık da tamdan ödenecektir.

3.9. Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat eden annesinden/babasından dolayı Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahibi çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek ve 54. madde hükümlerinin uygulanmasında, ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan kız çocuğuna yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı ödenecektir.

Diğer taraftan, Kanunun yürürlük tarihinden önce vefat eden annesinden/babasından dolayı 506, 1479, 2925 veya 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almakta iken ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olan babasından/annesinden dolayı 5.12.2017 tarihinden sonra farklı statü kapsamında ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan hak sahibi çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek, ancak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi gereğince statüler farklı olduğundan Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılmayarak her iki aylık da tamdan ödenecektir.

Örnek 13: 10.2.2009 tarihinde 4/1-(b) kapsamında sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı 1.5.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunan kız çocuğuna 1.3.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Daha sonra, hak sahibi kız çocuğu 1.1.2006 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden ancak aylık bağlanması için gerekli prim ödeme gün sayısı bulunmayan babasının askerlik hizmetini 1.1.2018 tarihinde borçlanarak ödemiş ve babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

5510

506

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden) 4/1-(b)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

10.2.2009

1.1.2006

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2009

1.2.2018

Aylık miktarı

420 TL (Yarım) 210 TL

640 TL (Tam)

Değerlendirme: Bu durumda, Kanununa göre annesinden dolayı ölüm aylığı alan ve 5.12.2017 tarihinden sonra babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibi kız çocuğun aylığa hak kazanma koşullarının tespiti Kanunun 34. maddesine göre değerlendirilecek ve 54. madde hükümlerinin uygulanmasında, ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan kız çocuğuna yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı ödenecektir.

Örnek 14: 10.2.2006 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken vefat eden annesinden dolayı 1.5.2006 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunan kız çocuğuna 1.3.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Daha sonra, hak sahibi kız çocuğu 1.1.2006 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden ancak aylık bağlanması için gerekli prim ödeme gün sayısı bulunmayan babasının askerlik hizmetini 1.1.2018 tarihinde borçlanarak ödemiş ve babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan kanun

1479

506

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Sigortalının Ölüm Tarihi

10.2.2006

1.1.2006

Aylık başlangıç tarihi

1.3.2006

1.2.2018

Aylık miktarı

420 TL (Tam)

640 TL (Tam)

Değerlendirme: Bu durumda, 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre annesinden dolayı ölüm aylığı alan ve Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında babasından dolayı ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahibine, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi gereğince aylıklardan birinin 2008/Ekim öncesi, diğerinin ise 2008/Ekim sonrası bağlanmış olması ve statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54. Maddesine göre değerlendirme yapılmayarak her iki aylık tamdan ödenecektir.

3.10. Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı iken vefat eden çocuğundan dolayı hem ölüm aylığına hem de ölüm gelirine hak kazanan ana ve babaya, o tarihteki mevzuat hükümleri gereğince tek dosya üzerinden ödeme yapılmakta, ölüm geliri sigortalının ölüm tarihi itibariyle, ölüm aylığı ise ölüm tarihini takip eden ay başı itibarıyla bağlandığından, dolayısıyla ölüm gelirinin başlangıcı her halükarda ölüm aylığından önce olduğundan, ana ve babaya sadece ölüm geliri bağlanmakta ölüm aylığı bağlanmamaktaydı.

Diğer taraftan, Kanunun yürürlük tarihinden sonra vefat eden çocuğundan dolayı hem ölüm aylığına hem de ölüm gelirine hak kazanan ana ve babaya, Kanunun 34. maddesi gereğince diğer çocuklarından dolayı bağlanan veya bağlanacak gelir/aylıkların engel teşkil etmemesi ve gelir/aylık başlangıç tarihlerinin de aynı olması (gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması) nedenleriyle, Kanunun 54. maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem aylık bağlanacaktır.

Ancak ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi olup, aynı çocuğundan tarafına ölüm geliri bağlanmış olması nedeniyle ölüm aylığı bağlanamayan ana ve babanın bu sefer Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan 5.12.2017 tarihli değişiklikten sonra talepte bulunması halinde, Kanunun 34. maddesinde düzenlenen hak sahipliği koşullarının Yönetmeliğin yürürlük tarihi itibariyle oluştuğu kabul edilerek taraflarına bu tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanması ve bu gelir/aylıklara Kanunun 54. maddesi uygulanması gerekecektir.

Örnek 15: 25.10.2005 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken vefat eden çocuğundan dolayı 10.11.2005 tarihinde hem ölüm aylığı hem de ölüm geliri talebinde bulunan babaya 26.10.2005 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanmış olup, ölüm aylığı talebi reddedilmiştir. Babanın 15.1.2018 tarihinde tekrar aynı çocuğundan ölüm aylığı talebinde bulunması halinde tarafına 1.1.2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacak ve Kanunun 54. maddesi hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.

4. Belediye Başkanlarına Ödenen Makam ile Görev/Temsil Tazminat Tutarları

Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile daha sonra emekli olacaklardan 5434 sayılı Kanunun mülga 39. maddesindeki şartları yerine getirenlere, yine 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68. maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarının almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödeneceği öngörülmüştür.

Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrası kapsamında tarafına belediye başkanlığı tazminatı ödenenlerden birden fazla dosyadan gelir ve aylığa hak kazananlara, 54. maddeye göre yapılacak mukayese işleminde belediye başkanlığı makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarları dikkate alınmayacaktır. Ayrıca, yapılan değerlendirmede bu tazminatların ödendiği dosyadaki aylığın yarıma indirilmesi gereken durumda sadece aylık yarıya indirilecek, belediye başkanlığından dolayı ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 1: Yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim tarihinden önce belde belediye başkanı olarak görev yapan sigortalının 8.6.2013 tarihinde vefat etmesi üzerine eşi (hissesi 2/5) ve üç çocuğuna (her birinin hissesi 1/5) 15.6.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi eş, özel sektörde çalışmakta iken 29.3.2015 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden babasından dolayı da ölüm gelirine hak kazanması nedeniyle tahsis talebinde bulunmuştur.

Gelir/aylık bağlanan Kanun

5510

5510

Gelir/aylık türü

Ölüm aylığı (eşinden)

Ölüm geliri (babadan)

Gelir/aylık başlangıç tarihi

15.6.2013

1.4.2015

Gelir/aylık miktarı (2016/Ocak)

444,94 TL (Yarım)

222,47 TL

841,05 TL (Tam)

Makam/görev tazminat miktarı (2016/Ocak)

53,29 TL / 266,45 TL

----

Değerlendirme: Eşinden ölüm aylığına, babasından da ölüm gelirine hak kazanan hak sahibi için yüksek olan gelir/aylık belirlenirken, mukayese işleminde belediye başkanlığı makam ve görev tazminat tutarları dikkate alınmayacaktır. Buna göre, eşinden aldığı ölüm aylığı, babadan bağlanacak ölüm gelirinden daha az olduğundan, yüksek olan ölüm geliri tamdan, az olan ölüm aylığı ise yarımdan ödenecektir. Ancak yarıma indirme işlemi sadece aylık için uygulanacak olup, belediye başkanlığından dolayı ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 2: Yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim tarihinden önce ilçe belediye başkanlığı olarak görev yapan kadın sigortalının 19.11.2012 tarihinde vefat etmesi üzerine kızına 15.12.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Kız çocuğu; özel sektörde çalışmakta iken 3.4.2015 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanması nedeniyle tahsis talebinde bulunmuştur.

Aylık bağlanan Kanun

5510

5510

Aylık türü

Ölüm aylığı (anneden)

Ölüm aylığı (babadan)

Aylık başlangıç tarihi

15.12.2012

1.5.2015

Aylık miktarı (2016/Ocak)

910 TL (Yarım) 455 TL

960,5 TL (Tam)

Makam/görev tazminat miktarı (2016/Ocak)

133,23 TL/ 399,68 TL

----

Değerlendirme: Anne ve babadan ölüm aylığına hak kazanan kız çocuğuna, anneden bağlanacak ölüm aylığı, babadan hak kazandığı ölüm aylığından daha az olduğundan, anneden bağlanan aylık yarımdan, babadan bağlanan aylık tamdan ödenecektir. Ancak yarıma indirme işlemi sadece aylık için uygulanacak olup, belediye başkanlığından dolayı ödenen tazminatlar tam olarak ödenmeye devam edilecektir.

5. Kapsamdan Çıkarılacak Dosyaların Belirlenmesi ve Yapılacak İşlemler

Sigortalı ve hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanması halinde, bunların Kanunun yürürlük tarihinden önce hangi kanunlara göre ne tür aylıklar aldığının ve gelir/aylık miktarının tespiti, sigortalı ve hak sahiplerinin Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesindeki beyanlarının yanı sıra bilgisayar ortamında da yapılacak, ancak tüm araştırmalara rağmen gerekli tespitlerin yapılamaması durumunda yazışma yoluna gidilecektir.

Kanunun geçici 7. maddesine göre kapsamdan çıkarılacak dosyanın tespit edilmesi halinde, bağlanan bu dosyaya ait gelir veya aylık, 4/1-(a) sigortalıları açısından ödemeler kütüğüne “F” durum kodu ile kaydedilecektir. 4/1-(b) ye ilişkin işlemler ise, Emektar Projesi ile ilgili olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak yapılacaktır.

Ödemeler kütüğünde “F” kodu verilen gelir ve aylıklar, yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanılması veya durum değişikliğinde, yeniden mukayese işlemine dahil edileceğinden, işlem yapılacak tarihte bu dosyaya ilişkin gelir veya aylık miktarı, aylık artışları dikkate alınmak suretiyle güncellenecektir.

Sigortalı veya hak sahiplerinin tercihlerinin bilinmesine ihtiyaç duyulması halinde ise, Genelge eki (Ek- 10) da yer alan yazı ile sigortalı ve hak sahiplerinin tercihleri sorulacak ve bu yazıda hak kazanılan gelir veya aylık miktarları konusunda sigortalı bilgilendirilecektir.

6. 506 Sayılı Kanunun Mülga 96. Maddesinin Beşinci Fıkrasının Uygulanması (A/S Kodları)

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 96. maddesine 4958 sayılı Kanunla eklenen ve 6.2.2004 tarihi itibariyle yürürlüğe giren beşinci fıkrasında; sigortalı veya hak sahiplerine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan gelir veya aylıklardan, ilk hak edilen gelir veya aylık dışında sonradan bağlanacak gelir ve aylıklar için alt sınır aylığına ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, aynı anda birden fazla gelir veya aylığın hak edilmesi halinde ise yüksek olanın ilk hak edilen gelir veya aylık olarak esas alınacağı öngörülmüştür.

Söz konusu kanun hükmü 506 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıkları kapsadığından, 4/1-(a) sigortalıları için Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından itibaren;

- Yaşlılık ve malullük sigortasında tahsis talebinde bulunanlara,

- Ölüm sigortasında bu tarihten sonra ölenlere,

- İş kazası ve meslek hastalıkları sigortasında, sürekli iş göremezlik geliri veya ölüm gelirinin hesaplanmasında, günlük kazancın hesabına giren son takvim ayı bu tarihten sonra olanlara,

Kanun hükümlerine göre gelir veya aylık bağlanacağından, 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesinin beşinci fıkrası (A/S) uygulanmayacaktır.

Ancak, ölüm gelir/aylıklarında 506 sayılı Kanunun mülga 96. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, gelir/aylık bağlama işleminin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra gerçekleştirilmiş olduğuna bakılmaksızın, ölüm gelir/aylığının 506 sayılı Kanuna (sigortalıların ölüm tarihlerinin 2008/Ekim öncesi olması) göre bağlanması ve ölüm gelir/aylık başlangıçlarının 6.2.2004 tarihinden sonra olması gerekmektedir.

2008/Ekim ay başından önce ölen, ancak gelir/aylık başlangıç tarihi 6.2.2004 tarihinden sonra olanlardan, 2008/Ekim ay başından sonra talepte bulunulup zamanaşımı uygulanması nedeniyle ölüm geliri ve aylığı aynı tarihte başlatılması gereken hak sahipleri için, madde hükmü gereği gelir/aylık miktarı yüksek olan dosyaya alt sınır uygulanacak, az olana uygulanmayacaktır.

Bu durumda, yüksek olan gelir/aylığın belirlenmesinde, ölüm gelir/aylığının tamamının hak sahiplerine dağıtıldığı durumlarda ölen sigortalının ölüm gelir/aylık miktarına, alt sınır uygulamasının yapılması gerektiği durumlarda ise (hak sahibi sayısının bir veya iki olması) alt sınır uygulaması çerçevesinde, hak sahiplerine ödenecek alt sınır geliri/aylığı miktarına göre karar verilecektir.

Örnek 1:

Sigortalı/sigortalı

İKMH geliri dosyası- 5510 SK

Yaşlılık aylığı dosyası 5510 SK

İş kazası/ tahsis talep tarihi

30.4.2012

30.8.2018

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.5.2012

1.9.2018

Gelir/aylık miktarı

750,00 TL

650,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanmayacak

Uygulanmayacak

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 2:

Sigortalı/sigortalı

İKMH geliri dosyası- 506 SK

Yaşlılık aylığı dosyası 5510 SK-4/1-(a)

İş kazası/ tahsis talep tarihi

30.4.2005

30.8.2010

Gelir/aylık başlangıç tarihi

30.4.2005

1.9.2010

Gelir/aylık miktarı

800,00 TL

1.650,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanmayacak

Uygulanmayacak

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 3:

Sigortalı/sigortalı

Yaşlılık aylığı dosyası - 506 SK

İKMH geliri dosyası- 506 SK

İş kazası/ tahsis talep tarihi

30.8.1999

30.9.2008

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.9.1999

30.9.2008

Gelir/aylık miktarı

605,00 TL

800,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 4:

Sigortalı/sigortalı

İKMH geliri dosyası- 506 SK

Yaşlılık aylığı dosyası- 506 SK

İş kazası/tahsis talep tarihi

11.5.2007

30.9.2008

Gelir/aylık başlangıç tarihi

11.5.2007

1.10.2008

Gelir/aylık miktarı

470,00 TL

750,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak (A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 5:

Sigortalı/sigortalı

Yaşlılık aylığı dosyası- 506 SK-4/1-(a)

İKMH geliri dosyası- 5510 SK

İş kazası/tahsis talep tarihi

30.9.2008

5.6.2009

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.10.2008

1.7.2009

Gelir/aylık miktarı

850,00 TL

490,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanmayacak

Uygulanmayacak

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 6:

Hak sahibi/sigortalı

Yaşlılık aylığı dosyası- 506 SK

Ölüm geliri dosyası- 506 SK

Sig. ölüm tar/tah talep tar.

25.8.1999

1.5.2008

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.9.1999

1.6.2008

Gelir/aylık miktarı

750,00 TL

400,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 7:

Hak sahibi/sigortalı

Yaşlılık aylığı dosyası - 506 SK

Ölüm geliri dosyası- 506 SK

Sig. ölüm tar/tah talep tar

20.9.1999

5.10.2000

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.10.1999

1.5.2010

Gelir/aylık miktarı

850,00 TL

430,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 8:

Hak sahibi/ hak sahibi

Ölüm aylığı dosyası- 5510 SK-Baba

Ölüm geliri dosyası- 506 SK–Ana- 4/1-(a)

Sigortalının ölüm tarihi

25.1.2009

25.10.2000

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.2.2009

1.11.2010

Gelir/aylık miktarı

750,00 TL

500,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanmayacak

Uygulanmayacak

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 9:

Hak sahibi/ hak sahibi

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK- Baba

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK – Ana

Sigortalının ölüm tarihi

3.1.2005

15.10.2000

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.2.2009

1.10.2010

Gelir/aylık miktarı

750,00 TL

500,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Örnek 10:

Hak sahibi/ hak sahibi

Ölüm geliri dosyası- 506 SK- Eş

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK - Eş

Sigortalının ölüm tarihi

3.1.2006

3.1.2006

Gelir/aylık başlangıç tarihi

3.1.2006

1.2.2006

Gelir/aylık miktarı

400,00 TL

600,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 11:

Hak sahibi/ hak sahibi

Ölüm geliri dosyası- 5510 SK -Baba

Ölüm aylığı dosyası- 5510 SK-Baba

Sigortalının ölüm tarihi

5.10.2010

5.10.2010

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.11.2010

1.11.2010

Gelir/aylık miktarı

400,00 TL

750,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanmayacak

Uygulanmayacak

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 12:

Hak sahibi/ hak sahibi/sigortalı

Ölüm geliri dosyası- 506 SK- eş

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK - eş

Yaşlılık aylığı dosyası- 506 SK

Sigortalının ölüm /tahsis talep tarihi

15.4.2005

15.4.2005

25.4.2008

Gelir/aylık başlangıç tarihi

15.4.2005

1.5.2005

1.5.2008

Gelir/aylık miktarı

455,00 TL

650,00 TL

900,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak (S)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Yarım(Y)

Tam(T)

Tam(T)

Örnek 13:

Hak sahibi/ hak sahibi/sigortalı

Yaşlılık aylığı dosyası- 506 SK

Ölüm geliri dosyası- 506 SK- Eş

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK - Eş

Sigortalının ölüm /tahsis talep tarihi

1.1.2000

18.3.2004

18.3.2004

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.2.2000

18.3.2004

1.4.2004

Gelir/aylık miktarı

950,00 TL

450,00 TL

700,00 TL

A/S uygulaması

Uygulanacak(A)

Uygulanacak(S)

Uygulanacak (S)

Aylık durumu

Tam(T)

Yarım(Y)

Tam(T)

Örnek 14: Özel sektörde çalışmakta iken 16.2.2002 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu ölen sigortalının eşi ve kızına ölüm geliri/aylığı ödenmekte iken; 5.8.1995 tarihinde boşanan ve çalışmayan diğer bir kızı da 30.3.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.3.2002’dir. Bu durumda, ölüm aylığına hak kazanılan tarih 2008/Ekim öncesi, tahsis talep tarihi ise 2008/Ekim sonrasıdır. Değerlendirme öncelikle 2008/Ekim ayı itibariyle yapılacak olup, ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında beş yıldan fazla süre geçtiğinden 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm aylıkları ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.

Tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden bu defa talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödeneceğinden, ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.4.2010 tarihi itibariyle başlatılacaktır. Aynı değerlendirme ölüm geliri dosyası için de yapıldığında 506 sayılı Kanunun 99. maddesi gereğince gelir başlangıç tarihi de 1.4.2010 olacaktır.

Hak sahibi/hak sahibi

Ölüm geliri dosyası- 506 SK-Baba

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK-Baba

Sigortalının ölüm tarihi

16.2.2002

16.2.2002

Gelir/aylık başlangıç tarihi

1.4.2010

1.4.2010

Gelir/aylık miktarı

300 TL 150 TL (Yarım)

400 TL (Tam)

A/S uygulaması

Uygulanacak (S)

Uygulanacak (A)

Gelir/aylık durumu

Yarım (Y)

Tam (T)

Değerlendirme: İki dosyadan da aylığın tamamı hak sahiplerine ödenmekte olup, sonradan talepte bulunan kız çocuğuna zamanaşımı uygulaması yapıldığından ölüm gelir ve aylığının başlangıç tarihi aynı olmuştur. Ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi olduğundan 506 sayılı Kanun kurallarına göre aylık bağlanacak olup, gelir/aylıkların başlangıç tarihi 6.2.2004 tarihinden sonra olduğundan, 506 sayılı Kanunun 96. maddesinin beşinci fıkrası uygulanacaktır. Gelir/aylık başlangıç tarihleri eşit olduğundan A/S uygulamasına karar verilirken yüksek olan aylığa alt sınır uygulanacak diğerine ise uygulanmayacaktır.

Örnek 15: 15.5.2002 tarihinde vefat eden annesinden ölüm aylığı ve ölüm gelirine hak kazanan tek hak sahibi kız çocuğu 4.3.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Zamanaşımı uygulaması yapılmış olup her iki dosyadan gelir ve aylık 1.10.2008 tarihinden itibaren ödenecektir.

Hak sahibi/hak sahibi

Ölüm aylığı dosyası- 506 SK-Anne

Ölüm Gelir dosyası- 506 SK-Anne

Sigortalının ölüm tarihi

15.5.2002

15.5.2002

Hak sahibinin talep tarihi

4.3.2011

4.3.2011

Gelir/Aylık başlangıç tarihi

1.10.2008

1.10.2008

Gelir/Aylık miktarı (2015/Ocak)

864,98 TL (Tam)

344,26 TL 172,13 TL (Yarım)

A/S uygulaması

Uygulanacak (A)

Uygulanacak (S)

Değerlendirme: Zamanaşımı uygulaması nedeniyle ölüm aylığı/geliri başlangıç tarihleri aynı olduğundan, 506 sayılı Kanunun 96. maddesinin beşinci fıkrası gereğince alt sınır aylığı uygulaması yapılırken, yüksek olan alt sınır aylığı (tek hak sahibi) uygulaması yapılan dosyalarda sigortalı aylığından değil, alt sınır aylığından hareket edilecektir. Diğer bir ifadeyle sigortalı aylığı yerine alt sınır aylıkları yönünden en yüksek ödemeye imkan veren dosyaya alt sınır uygulanacak diğerine uygulanmayacaktır.

7. Birden Fazla Dosyadan Ölüm Gelir/Aylığına Hak Kazananlardan Tercih Hakkı Verilenler

Hak sahiplerine hak kazandıkları ölüm gelir/aylıklarından tercih ettikleri gelir ve aylığın ödenmesi hususu ilk defa Kanunun 54. maddesi ile getirilen bir düzenleme olup, hak kazanılan ölüm gelir/aylıklarından tercih hakkı verilenlerde, Kanunda tercihlere sayı yönünden bir sınırlama getirilmediğinden, hak sahipleri almaya hak kazandıkları ölüm gelir veya aylıklarını tercihleri doğrultusunda birden fazla değiştirebileceklerdir.

Tercih hakkı verilen ölüm gelir ve aylıklarında hak sahiplerinin mutlaka tercihleri alınacaktır. Eşten ölüm gelir/aylığı alırken, ilk defa ana/babadan ölüm gelir/aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine eş ve ana/baba dosyalarındaki aylık miktarları hakkında bilgilendirme yapılmak suretiyle yeniden tercihleri istenecek ve tercih edilen dosyanın ilk defa gelir/aylık ödenecek dosya olması halinde, gelir/aylık başlangıç tarihinin belirlenmesi genel koşullara göre yapılacaktır. Diğer bir ifadeyle, ölüm gelir/aylığının başlangıç tarihi hak sahibi olma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden ay başı olacaktır.

Tercihlerine göre ölüm gelir/aylığı ödenmekte iken tercihlerini değiştirenlerin yeni dosyadan ödemeleri, tercihlerine ilişkin talep tarihini takip eden ay başından; eski dosyadan gelir/aylığın kesilmesi işlemi ise, tercihlerine ilişkin talep tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yapılacaktır. Gerek ilk gerekse sonraki tercihlerde dosyalardaki diğer hak sahiplerinin durum değişiklik tarihleri dikkate alınmayacaktır.

Örnek 1: 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken 25.9.2014 tarihinde vefat eden sigortalının eşi (A) ve kızı (B)’ye 1.10.2014 tarihi itibariyle ölüm bağlanmış olup, hak sahibi eş (A), çalışmakta iken 8.4.2015 tarihinde vefat eden 4/1-(b) kapsamındaki annesinden dolayı da ölüm aylığına hak kazanmış ve 26.5.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi eşin talebine istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarı ile annesinden bağlanacak aylık miktarı belirtilmek suretiyle hak sahibinin tercihte bulunması istenecektir.

Hak sahibinin tercihini;

-Annesinden bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması halinde, annesinin ölüm tarihi olan 8.4.2015 tarihini takip eden ay başından (1.5.2015) itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık bağlanması gereken 1.5.2015 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de eşinden aldığı ölüm aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.5.2015 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, anne dosyasından hesaplanan birikmiş aylıklarından mahsup edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak sahiplerinin hisse düzeltmeleri yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir.

-Eşinden dolayı almakta olduğu aylıktan yana kullanması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahibi (A)’nın annesinden dolayı tercih ettiği ölüm aylığı dosyasına kız kardeşi (C) 18.9.2016 tarihinde boşanarak 22.9.2016 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur. Hak sahibi (C)’ye 1.10.2016 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacak ve iki çocuğa % 50’şer hisse üzerinden aylığın tamamı ödenecektir. Bunun üzerine hak sahibi (A) tercihini eş aylığı yönünde değiştirmiş ve 30.11.2016 tarihli dilekçesi ile aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. Bu durumda hak sahibi (A)’ya tercih talebinde bulunduğu tarihi takip eden ay başı olan 1.12.2016 tarihi itibariyle eş dosyasından ölüm aylığı ödenmeye başlanacak, anne dosyasındaki aylığı ise tercihe ilişkin talep tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir. Yapılan tercih doğrultusunda hem eş hem de anne dosyasında bulunan diğer hak sahiplerinin hisseleri de bu tarihlere göre yeniden belirlenecektir.

Yukarıda örneklerde de görüldüğü üzere, ilk defa aylık bağlanacak dosyanın tercih edilmesi halinde ölüm aylıkları genel kurallara göre belirlenirken, daha önce tercih yapılmış ve bu şekilde ölüm gelir/aylıkları ödenirken, yeniden tercihte bulunanların ölüm gelir/aylıkları tercih talep tarihlerine göre belirlenecektir.

Örnek 3: Kanuna göre 4/1-(b) kapsamında 25.9.2015 tarihinde vefat eden sigortalının eşi (A) ve kızı (B)’ye 1.10.2015 tarihi itibariyle ölüm bağlanmış olup, hak sahibi eş (A) 8.4.2016 tarihinde vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanmış ve 26.5.2016 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi eşin talebine istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarı ile babasından bağlanacak aylık miktarı belirtilmek suretiyle hak sahibinin tercihte bulunması istenecektir.

Hak sahibinin tercihini;

-Babasından bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması halinde, babasının ölüm tarihi olan 8.4.2016 tarihini takip eden ay başından (1.5.2016) tarihinden itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık bağlanması gereken 1.5.2016 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de eşinden aldığı ölüm aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.5.2016 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, baba dosyasından 1.5.2016 tarihi itibariyle hesaplanan birikmiş aylıklarından mahsup edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak sahiplerinin hisse düzeltmeleri yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir. Yapılan işlemlerin tamamından çıkacak borç ve alacak işlemleri Emektar Programından tarafından yapılacak ikinci karar işlemine göre belirlenecek ve MOSİP sisteminde alacak tutarından borç tutarı mahsup edildikten sonra kalan meblağ hak sahiplerine ödenecektir.

-Eşinden dolayı almakta olduğu aylıktan yana kullanması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.

Örnek 4: Örnek 3’teki hak sahibi eş tercihini eşinden aldığı aylık yönünden kullanıp aylık almaya devam ederken bu defa 4/1-(b) kapsamındaki annesi de 22.3.2017 tarihinde ölmüştür. Bu durumda hak sahibinin eşi, annesi ve babasının ölüm tarihi 2008/Ekim sonrası olup, ölen eşi ve annesi 4/1-(b) kapsamında, babası ile 4/1-(a) kapsamındadır. Ölüm tarihleri 2008/Ekim sonrası olduğu için statüler farklı olsa bile Kanunun 54. madde hükümleri uygulanacak ve en yüksek ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden ödemeler gerçekleştirilecektir. Daha önce tercih hakkı kullandığı, eş ve baba dosyası dışında, annesinden dolayı ilk defa ölüm aylığı bağlanacağından bu dosyadan hak kazandığı aylığın başlangıcı, annesinin öldüğü tarihi takip eden ay başı, baba ve eş dosyasında ise tercih talebinde bulunduğu için tercihini takip eden ay başı olacaktır. 3 dosyadan ancak iki dosya üzerinden ödeme yapılacağından, hak sahibine tercihi sorulurken aşağıdaki karşılaştırmalara göre belirlenen aylık tutarlarının bildirilmesi gerekir.

Hak kazanılan aylık türleri ve miktarları:

4/1-(b) Eş ölüm aylığı     1400 TL

4/1-(a) Baba ölüm aylığı  1200 TL

4/1-(b) Anne ölüm aylığı   800 TL

Tercihini anne ve baba aylığı yönünde kullanırsa;

Baba ölüm aylığı 1200 tam + Anne ölüm aylığı 800 (yarım 400) = 1600 TL

Tercihini eş aylığı yönünde kullanırsa; Eş ölüm aylığı 1400 TL

Hak sahibi eş tercihini eş aylığı yerine ana ve babadan aldığı aylık yönünde kullanırsa eş aylığı tercihini takip eden ödeme döneminden kesilecektir. Baba aylığı tercihini takip eden ay başından, anne aylığı ise annenin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren ödenecektir.

Örnek 5: 2926 sayılı Kanun kapsamında aylık almakta iken 1.1.2008 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi eşi (D)’ye ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.2.2008 itibariyle ölüm aylığı bağlanmıştır. Diğer taraftan, hak sahibinin babası Kanunun 4/1-(b), (2) numaralı alt bendi kapsamında iken 29.3.2009 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi gereğince hak sahibine 2008/Ekim öncesinde bir aylık almakta iken, 2008/Ekim sonrasında başka bir dosyadan aylığa hak kazanması ve statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılmayacağından her iki aylık tamdan ödenecek ve tercih istenmeyecektir.

Örnek 6: 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken 25.4.2009 tarihinde vefat eden eşten dolayı hak sahibi eş ve çocuğuna 1.5.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Diğer taraftan, hak sahibi eş, 24.2.2016 tarihinde 4/1-(b) kapsamında iken geçirdiği iş kazası sonucu ölen babasından dolayı da ölüm gelirine hak kazanmış ve talepte bulunmuştur. Bu durumda hak sahibi hem eşinden ölüm aylığına hem de babasından ölüm gelirine hak kazandığı için tercih istenmeksizin yüksek olan aylık tamdan, diğeri yarımdan ödenir.

Örnek 7: 2926 sayılı Kanun kapsamında iken 2.3.2007 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı hak sahibi eşe 1.4.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi eşin annesi ise 4/1-(b) (4) numaralı alt bent kapsamında sigortalı iken 12.8.2015 tarihinde ölmüştür. Eşinden aylık alan hak sahibi bu defa annesinden de ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 31. maddesi gereğince hak sahibine 2008/Ekim öncesinde bir aylık almakta iken, 2008/Ekim sonrasında başka bir dosyadan aylığa hak kazanması ve statülerinin farklı olması nedeniyle Kanunun 54. maddesine göre değerlendirme yapılacak ve hak sahibi eşin talebine istinaden öncelikle, halen eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarı ile annesinden bağlanacak aylık miktarı belirtilmek suretiyle hak sahibinin tercihte bulunması istenecektir.

Hak sahibinin tercihini;

-Annesinden bağlanacak ölüm aylığı yönünde kullanması halinde, annesinin ölüm tarihi olan 12.8.2015 tarihini takip eden ay başından (1.9.2015) itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanacak, aylık bağlanması gereken 1.9.2015 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle de eşinden aldığı ölüm aylığı kesilecektir. Hak sahibine eş dosyasından 1.9.2015 tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yapılan yersiz ödemeler, anne dosyasından hesaplanan birikmiş aylıklarından mahsup edilecektir. Eş dosyasında varsa diğer hak sahiplerinin hisse düzeltmeleri yapılarak fark ödemeleri gerçekleştirilecektir.

-Eşinden dolayı almakta olduğu aylıktan yana kullanması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın mevcut ölüm aylığı ödenmeye devam edilecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE UYGULAMASI

Hak düşürücü süre ile zamanaşımı uygulaması, Kanunun 97., Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 118. maddesinde düzenlenmiş olup, hak düşürücü süre, yasa ile belirlenen süre içinde kullanılmayan bir hakkın bir daha kullanılmayacak duruma gelmesini, zamanaşımı ise yasanın belirlediği koşullarda bir sürenin geçmesi ile bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süreyi ifade etmektedir.

Kanunla hak düşürücü süre ve zamanaşımı uygulamasında mülga kanun uygulamalarına göre değişiklikler yapılmış, bazı hükümler yürürlükten kaldırılmış ve yeni düzenlemeler getirilmiştir. 506 sayılı Kanunda zamanaşımı ve hak düşürücü süre mülga 99, Kanunda ise 97. maddede düzenlenmiştir.

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 99. maddesinde; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlayacağı, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan hakların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği, geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıklarının ödenmeyeceği,”

Kanunun 97. maddesinde ise; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullük ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı, kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, bu hükümlerin uygulanmayacağı, kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer hakların, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği”,

hüküm altına alınmıştır.

Kanun ve Kanunla mülga 506, 2925, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar gereği zamanaşımı ve hak düşürücü süre uygulaması aşağıda açıklanan usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

1. Gelir ve Aylık Bağlama İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması

1.1. Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğramaktadır. Zamanaşımına uğrayan sürenin tespitinde; sigortalı ve hak sahiplerinin talep tarihlerinden geriye doğru gidilerek 5 yıla kadarki bölümü ödenecek ancak, 5 yılı aşan süreye ilişkin gelir ve aylıklar zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.

Örnek 1: Kamu sektöründe çalışmakta olan sigortalı 30.1.2011 tarihinde ölmüş, hak sahibi 16.3.2016 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 15.2.2011’dir.

 16    3    2016

-15    2    2011

 1     1           5

Ölüm aylığına hak kazanma tarihi ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan fazla süre geçtiğinden, tahsis talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

16   3    2016

-                  5

16   3    2011

Ölüm aylıkları bu tarihi takip eden ay başı olan 15.4.2011 (kamu işyeri) tarihinden itibaren ödenecektir.

1.2. Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını ispat edenler (ağır hastalık hali, kısıtlılık vb) hakkında, yukarıdaki 1.1. madde hükmü uygulanmayacak ve hak edilen gelir ve aylıklar ödenecektir.

1.3. 506 sayılı Kanunun mülga 99. maddesinde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde ödenmezse zamanaşımına uğrayarak, yazılı istek tarihini,

1479 sayılı Kanunun mülga 43. maddesi gereği ise, hakkı doğuran olay tarihinden 5 yıl geçtikten sonra talepte bulunanların ölüm aylıkları, talep tarihini,

takip eden ay başından itibaren ödenmekte iken, Kanun gereği iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğramaktadır.

Örnek: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalının ölüm tarihi 31.8.2000 olup, hak sahibi 13.8.2007 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2000’dir.

13    8    2007

- 1    9    2000

12   11         6

Ölüm aylığına hak kazanma tarihi ile tahsis talep tarihi arasında beş yıldan fazla süre geçtiğinden aylıklar zamanaşımına uğramıştır. Bu durumda tahsis talebi takip eden ay başı olan 1.9.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.

1.4. Mülga kanun hükümlerinde; iş kazası ve meslek hastalığı ile ölüm hallerinde gelir ve aylık hakkının doğduğu tarihten itibaren 5 yıllık sürede istenmeyen gelir ve aylıklar zamanaşımına uğramakta, gelir ve aylıklar sigortalı ve hak sahiplerinin gelir/aylık talep tarihini takip eden ay başından itibaren bağlandığından, Kanunun yürürlük tarihinden önce hak kazanılan gelir ve aylıkların durumu öncelikle mülga kanunlara göre değerlendirilecek ve beş yıllık sürenin dolup dolmadığına Kanunun yürürlük tarihi itibariyle bakılacaktır.

Örnek 1: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalının ölüm tarihi 11.6.2003 olup, hak sahibi 20.10.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.7.2003’tür.

 1   10   2008

-1    7    2003

 0    3          5

Zamanaşımı süresi dolduğundan 1.10.2008 tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.

Örnekte, aylığa hak kazanılan tarih Kanunun yürürlük tarihinden önce olduğundan, öncelikle zamanaşımı için hak sahibinin talep tarihine değil, Kanunun yürürlük tarihi olan 1.10.2008 tarihine göre 5 yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır. Örnekte 5 yıllık sürenin dolmuş olması nedeniyle 1.10.2008 tarihine kadar olan ölüm aylıklarının ödemesi yapılmayacaktır.

Örnek 2: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalı 30.12.2001 tarihinde ölmüş, hak sahibi kız çocuğu 25.8.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.1.2002 olup, öncelikle Kanunun yürürlük tarihi olan 1.10.2008 tarihi itibariyle durum değerlendirilecektir.

 1   10    2008

- 1    1    2002

 0    9           6

Görüldüğü üzere 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan 1.10.2008 tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.

Örnek 3: Özel sektörde çalışmakta olan sigortalı 30.7.2003 tarihinde ölmüş, hak sahibi kız çocuğu 25.7.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.8.2003’tür. Bu durumda ölüm aylığına hak kazanılan tarih 2008/Ekim öncesi, tahsis talep tarihi ise 2008/Ekim sonrasıdır. Öncelikle değerlendirme 2008/Ekim ayı itibariyle yapılacaktır.

 1   10    2008

- 1    8    2003

 0    2           5

Ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında beş yıldan fazla süre geçtiği görüldüğünden, 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm aylıkları ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.

25     7   2011

- 1    10   2008

24     9          2

Talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık süre geçmediğinden 2008/Ekim sonrası (1.10.2008) ölüm aylıkları hak sahibine ödenecektir.

1.5. Gelir ve aylığa hak kazanılan tarih ile Kanunun yürürlük tarihi arasında 5 yıldan fazla sürenin geçmiş olması halinde yapılacak ikinci işlem, Kanunun yürürlük tarihi ile hak sahiplerinin talebi arasında 5 yıllık sürenin geçip geçmediğinin tespit edilmesidir. Bu tespit Kanunun 97. maddesi hükmüne göre yapılacak olup, sigortalı ve hak sahiplerinin talep tarihlerinden geriye doğru gidilerek 5 yıla kadar olan bölümü ödenecek, ancak, 5 yılı aşan süre zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.

Örnek 1: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan Örnek 1’deki hak sahiplerinin tahsis talebi 20.10.2008 olup, ikinci değerlendirme bu tarih ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine ilişkindir.

 20    10    2008

- 1     10    2008

19      0           0

Hak sahiplerine 1.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı ödenecektir.

Örnek 2: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan Örnek 2’deki hak sahibinin talebi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olduğundan, bu defa hak sahibinin talep tarihi esas alınmak suretiyle Kanunun 97. maddesine göre değerlendirme yapılacak ve talep tarihi ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında 5 yıl geçip geçmediğine bakılacaktır.

25     8    2009

- 1    10   2008

24    10         0

Hak sahibine ödenecek aylık süresi tespit edilecek ve 1.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı ödenecektir.

Örnek 3: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan Örnek 1’deki hak sahiplerinin 20.10.2008 tarihi yerine 30/11/2014 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğunu varsayarsak;

30   11   2014

- 1   10   2008

29   1           6

5 yıllık süre dolduğundan, Kanunun 97. maddesi gereği talep tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

30   11   2014

-                   5

30   11   2009

Bu tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylıkları ödenecektir.

Örnek 4: Yukarıdaki 1.4 bölümünde yer alan Örnek 3’deki hak sahibinin 25.7.2011 tarihi yerine 30/11/2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu varsayarsak;

 1    10    2008

- 1    8     2003

 0    2            5

Ölüm aylığına hak kazanılan tarih ile 2008/Ekim arasında beş yıldan fazla süre geçtiği görüldüğünden, 2008/Ekim öncesine ilişkin ölüm aylıkları ödenmeyecektir. Bu durumda ikinci değerlendirme, tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediği yönünde yapılacaktır.

30    11     2014

- 1    10     2008

29     1            6

Tahsis talep tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıldan daha fazla süre geçtiğinden bu defa talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir.

30    11    2014

-                     5

30    11    2009

Ölüm aylığı bu tarihi takip eden ay başı olan 1.12.2009 tarihi itibariyle ödenecektir.

1.6. Gelir ve aylık başlangıç tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce olan ve gerek Kanunun yürürlük tarihi itibariyle gerekse sigortalı ve hak sahiplerinin talepte bulunduğu tarihte 5 yıllık sürenin geçmediği durumlarda Kanunun 97. madde hükmü uygulanacaktır.

Örnek  1: Sigortalının ölüm tarihi 17.9.2005 olup, hak sahibi 27.11.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.10.2005 dir. Bu durumda, öncelikle Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

 1    10    2008

- 1    10    2005

 0    00           3

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talebi Kanuna göre değerlendirilecektir.

 27    11    2009

- 1     10    2005

 26     1           4

Zamanaşımı süresi uygulanmayacak ve hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından yani 1.10.2005 tarihinden itibaren ölüm aylıkları ödenecektir.

Örnek 2: Sigortalının ölüm tarihi 15.8.2004 olup, hak sahibi 22.11.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2004 tür.

 1    10     2008

- 1    9      2004

0     1             4

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talep tarihine göre Kanuna göre durum değerlendirilecektir.

 22    11    2008

- 1     9     2004

 21    7            4

Zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır.

1.7. Gelir ve aylık başlangıç tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce olan ve Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin dolmadığı ancak, hak sahiplerinin tahsis talebinde bulunduğu tarihte 5 yıllık sürenin dolduğu durumlarda, Kanunun 97. madde hükmü uygulanacaktır.

Örnek 1: Sigortalının ölüm tarihi 20.10.2003 olup, hak sahibi 15.5.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı, ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.11.2003 tür. Bu durumda öncelikle Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

  1    10    2008

- 1    11    2003

 0    11           4

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talebi Kanuna göre değerlendirilecektir.

 15    5    2009

- 1    11    2003

14     6           5

Hak sahibinin talebi ile ölüm aylığı başlangıç tarihi arasında 5 yıldan fazla sürenin geçmiş olması nedeniyle, Kanunun 97. maddesi hükmüne göre değerlendirme yapılarak talep tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreye ilişkin ölüm aylıkları ödenecektir.

15    5    2009

-                   5

15    5    2004

Ölüm aylıkları bu tarihi takip eden ay başından itibaren ödenecektir.

Örnek 2: Sigortalının ölüm tarihi 30.9.2007 olup, hak sahibi 15.12.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Ölüm aylığının başlangıcı ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.10.2007 dir.

 1   10     2008

-1   10     2007

 0    0            1

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, hak sahibinin talep tarihine göre Kanuna göre durum değerlendirilecektir.

 15   12    2013

- 1    10    2007

 14    2           6  Zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

 15   12    2013

-                     5

 15   12    2008  tarihinden sonraki aylıklar ödenecektir.

1.8. 5561 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 93. madde ile 18.10.2006 tarihinden önce ölen ve 1800 gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ile ortalama 180 gün prim ödeme koşulunu yerine getirmediği için aylık bağlanmayan sigortalıların hak sahiplerine 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödeme gün koşullarının yerine gelmesi ve talepleri halinde, 17-26.11.2006 tarihlerinden itibaren başlatılmak üzere ölüm aylığı bağlanmasına imkan sağlanmıştır.

506 sayılı Kanunun geçici 93. maddesine göre ölüm aylığına hak kazanan sigortalıların ölüm aylığı başlangıcı 2006/Kasım ödeme dönemi olacağından bu sigortalılar için zamanaşımı süresi 2006/Kasım ödeme dönemine göre tespit edilecektir.

Örnek: 900 günü ve 5 yıllık sigortalılık süresi olan bir sigortalı özel sektörde çalışırken 15.5.1989 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahibi 506 sayılı Kanunun geçici 93. maddesine istinaden 21.9.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur.

Bu durumda, örnekteki hak sahibinin ölüm aylığı tahsis numarasının son rakamına göre 2006/Kasım ödeme dönemi itibariyle bağlanacaktır. Anılan hak sahibinin tahsis numarasının son rakamının 9 olduğu varsayıldığında, aylığı 17.11.2006 tarihi itibariyle başlatılacak olup, ölüm tarihi ile talep tarihi arasında 5 yılın geçmiş olmasına karşın buna ilişkin bir değerlendirme yapılmayarak zamanaşımı kontrolü 17.11.2006 tarihine göre yapılacaktır.

Aynı hak sahibinin 30.12.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunması halinde 2006/Kasım ayı ile aylık talep tarihini takip eden ay başı arasında 5 yılın geçip geçmediğine bakılacak ve 5 yıl geçtiği için sadece talep tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin aylıklar ödenecektir

2. Zamanında Alınmayan Gelir ve Aylık Ödemelerinde Zamanaşımı Uygulaması

506 sayılı Kanunun mülga 99., 1479 sayılı Kanunun mülga 78. maddeleri gereğince herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu gelir ve aylıkları ödenmez iken, Kanunun “Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans” başlıklı 97. maddesinde; bağlanan gelir ve aylıklardan herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığın alınmaması durumunda zamanaşımı uygulaması öngörülmemiştir.

Bu nedenle, 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları açısından Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıklardan herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığın beş yıl içinde alınmaması durumunda, alınmayan gelir ve aylığın ödeme tarihi ile Kanunun yürürlük tarihi arasında beş yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacak;

- 5 yıllık sürenin dolması halinde, 2008/Ekim öncesinde 5 yıllık süre ile 2008/Ekim sonrası,

- 5 yıllık sürenin dolmaması halinde ise 2008/Ekim öncesi ve sonrası,

gelir ve aylıklar ödenecektir.

Örnek 1: En son 2005/Şubat ayına ait ölüm aylığını alan hak sahibi, 21.1.2012 tarihinde müracaat ederek almadığı aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Hak sahibinin tahsis numarasının son rakamı 9’dur. Bu durumda, öncelikle hak sahibinin almadığı 2005/Mart aylığı ödeme tarihi ile 2008/Ekim arasında beş yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır.

  1    10     2008

-17     3     2005

 14     6           3

2008/Ekim ayı ile en son alınmayan aylığın ödeme tarihi arasında beş yıldan fazla süre geçmediğinden, hak sahibine 2005/Mart ve sonrası tüm aylıkları ödenecektir.

Örnek 2: 4/1-(a) sigortalısı en son 2004/Temmuz ayına ait yaşlılık aylığını almış ve 21.1.2010 tarihinde müracaat ederek almadığı aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Sigortalının emeklilik numarasının son rakamı 9’dur. Bu durumda, sigortalının almadığı 2004/Ağustos aylığı ödeme tarihi ile Kanunun yürürlük tarihi arasında 5 yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır.

  1    10     2008

-17     8     2004

 14     1            4

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık süre dolmadığından, sigortalıya 2004/Ağustos ve sonrası tüm aylıkları ödenecektir.

Örnek 3: 4/1-(b) sigortalısı en son 2002/Kasım ayına ait yaşlılık aylığını almış ve 10.8.2010 tarihinde müracaat ederek almadığı aylıkların tarafına ödenmesini talep etmiştir. Sigortalının emeklilik numarasının son rakamı 3’tür. Bu durumda, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin dolup dolmadığına bakılacaktır.

  1     10     2008

- 26    12     2002

  5      9             5

Görüldüğü üzere, Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5 yıllık süre dolduğundan,

 1    10    2008

-                    5

 1    10    2003

Sigortalıya 1.10.2003 tarihinden sonraki aylıkları ödenecektir.

3. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortasında Zamanaşımı Uygulaması

İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortası yönünden zamanaşımı uygulamasında, 506 sayılı Kanunun mülga 99. maddesinde “hakkı doğuran olay tarihi”, Kanunun 97. maddesinde de “hakkın kazanıldığı tarihten itibaren” 5 yıllık süre için belirleme yapılmış olup, her iki kanuna göre yapılacak zamanaşımı tespitlerinde sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihi esas alınacaktır. Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun Kurumumuzca tespit edilmiş olması yeterli olmayıp, iş kazası nedeniyle sigortalının meslekte kazanma gücünü en az % 10 oranında kaybetmiş olduğunun Kurum sağlık kurulunca belirlenmesi ve sigortalının sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için yazılı talepte bulunması gerekmektedir. Gelir bağlanmasında sigortalıların mutlaka tahsis talebi alınacak ve zamanaşımı tespitinde gelir başlangıç tarihi ile talep tarihi esas alınacaktır.

Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını ispat edenler hakkında, zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmayarak hak edilen gelirler ödenecektir.

Sürekli iş göremezlik geliri;

- 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelirlerde, geçici iş göremezlik halinin sona erdiği tarihten sonra diğer bir ifadeyle, sigortalının çalışır veya çalışamaz kararına ait sağlık kurulu raporunda belirtilen ilk istirahatin bitim tarihini izleyen günden,

- Kanunun 19. maddesine göre ise geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi veya sigortalı geçici iş göremezlik hali tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girmişse buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden ay başından,

itibaren başlamaktadır.

Sigortalıların geçirdikleri kazanın Kurumca iş kazası sayılmayıp, olayın mahkeme kararı ile iş kazası sayılması veya sürekli iş göremezlik derecelerinin mahkeme kararlarıyla belirlenmesi hallerinde; sürekli iş göremezlik gelirlerinin başlangıcı ile zamanaşımı uygulamaları örneklerle açıklanmış olup, işlemler aşağıda belirtildiği şekilde sonuçlandırılacaktır.

Örnek 1: Sigortalı 2.5.2000 tarihinde kaza geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede; olayın iş kazası olmadığına karar verilmiş, bu arada sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunda 15.6.2001 tarihinde çalışabilir kararı verilmiştir. Ancak, olay iş kazası sayılmadığı için sigortalı gelir bağlanması talebinde bulunmamış ve 10.7.2003 tarihinde dava açmıştır. Açılan dava 10.5.2008 tarihinde sonuçlanmış ve mahkeme kararında olayın iş kazası olduğuna karar verilmiş ancak, gelirin başlangıç tarihi ile ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Sigortalının 15.6.2001 tarihli raporunun Kurum sağlık kurulunca incelenmesi sonucu 2009 yılında % 19 oranında sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmiş ve sigortalı 31.3.2010 tarihinde gelir bağlanması talebinde bulunmuştur.

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 19. maddesi hükmüne göre, sürekli iş göremezlik hali sağlık kurulu raporuyla tespit olunmakta ve sigortalı rapor tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmaktadır.

Kanunun 97. maddesinin ikinci fıkrasında, zamanaşımının istisnası olarak “Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz” denilmektedir.

Bu durumda yukarıdaki örnekte sigortalının gelir bağlanması talebinde bulunmama sebebi olayın Kurumca iş kazası sayılmaması olduğundan, sigortalıya zamanaşımı hükümleri uygulanmadan sağlık kurulu rapor tarihini takip eden günden itibaren gelir bağlanacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 1.10.2002 tarihinde kaza geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede, olayın iş kazası olduğuna karar verilmiştir. Sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunda 2.12.2002 tarihinde çalışabilir kararı verilmiştir. Sigortalı 20.3.2008 tarihinde tarafına gelir bağlanması talebinde bulunmuş ve sağlık kurulu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunca sürekli iş göremezlik derecesi % 20 olarak tespit edilmiştir.

506 sayılı Kanunun “Zamanaşımı ve Hakkın Düşmesi” başlıklı mülga 99. maddesi; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlar …” hükmüne amirdir.

Örnek olayda kaza Kurum tarafından iş kazası olarak tespit edilmiş ancak, sigortalı gelir başlangıç tarihi olan 3.12.2002 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmamıştır. Dolayısıyla sigortalı, olay iş kazası sayıldığı halde rapor tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmayıp aradan 5 yıl geçtikten sonra 20.3.2008 tarihinde talepte bulunduğundan, geliri talebini takip eden ay başından (1.4.2008) bağlanacaktır.

Örnek 3: Sigortalı 1.2.2003 tarihinde kaza geçirmiş ve olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiştir. Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede, olayın iş kazası olduğuna karar verilmiştir. 1.5.2003 tarihinde tarafına gelir bağlanmasını talep eden sigortalı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunda 21.4.2003 tarihinde çalışabilir kararı verilmiş ve söz konusu sağlık kurulu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunun 31.7.2003 tarihli kararı ile sürekli iş göremezlik geliri % 8 olarak tespit edilmiştir. Sigortalı belirlenen sürekli iş göremezlik derecesine itiraz amaçlı olarak 10.10.2003 tarihinde dava açmış ve mahkemece sürekli iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit edilmiş, gelirin bağlanacağı tarihle ilgili olarak bir hüküm verilmemiş ve dava 25.12.2004 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.

Bu durumda, olay Kurum tarafından iş kazası sayılmakla birlikte, sürekli iş göremezlik derecesinin Kurum sağlık kurulunca % 10 un altında belirlenmesi nedeniyle sigortalıya gelir bağlanamamıştır. Bilahare mahkeme kararı ile sürekli iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit edildiğinden sigortalının geliri, mahkeme kararının kesinleştiği tarihi takip eden ay başı yani 1.1.2005 tarihi itibariyle bağlanacaktır.

Örnek 4: Sigortalı 13.4.2006 tarihinde kaza geçirmiş, olay işveren tarafından Kuruma bildirilmiş, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan incelemede kaza, iş kazası sayılmamıştır. Sigortalı, 18.3.2007 tarihinde dava açmış ve 10.11.2008 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla olayın iş kazası olduğu tespit edilmiş olup, sigortalı 1.6.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu halde sağlık kurulu raporu bulunmamaktadır.

Sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanabilmesi için kazanın, iş kazası sayılması yanında meslekte kazanma gücünün en az % 10 azalmış bulunduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu bulunması gerekmektedir. Örnekte sigortalının geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğu mahkeme kararı ile tespit edilmiş ise de bu kaza neticesinde sürekli iş göremezlik derecesini belirleyen herhangi bir sağlık kurulu raporu bulunmamaktadır.

Bu durumda, geçirdiği kaza iş kazası sayılan sigortalının gelir başlangıç tarihine esas sağlık kurulu raporunu alması için Kurum tarafından Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevki yapılacak, alınan sağlık kurulu raporuna göre Kurum sağlık kurulunca sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilecek, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin % 10 ve üzerinde olduğunun anlaşılması halinde, 506 sayılı Kanunun mülga 19. maddesi hükmü gereği, sigortalıya rapor tarihini takip eden ay başından itibaren gelir bağlanacaktır.

Örnek 5: Sigortalının 24.6.1992 tarihinde geçirdiği kaza, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından iş kazası sayılmış ve sigortalı 24.6.1992-7.11.1992 süresinde geçici iş görmezlik ödeneği almış, 8.11.1992 tarihinde çalışır kararına istinaden aynı işyerinde çalışmaya devam etmiş ve bu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunca sürekli iş göremezlik derecesi % 15 olarak tespit edilmiştir. Sigortalının 1.8.2002 tarihli müracaatına istinaden geçirdiği iş kazası sonucu rahatsızlığının nüksettiği gerekçesi ile yeniden maluliyet tespiti yapılmış ve sürekli iş görmezlik derecesi % 20 olarak tespit edilmiştir. Sigortalı, 1.10.2002-21.10.2003 süresinde 383 gün geçici iş göremezlik ödeneği almış ve 1.12.2004 tarihinde gelir bağlanması talebinde bulunmuştur.

Örnekte olay Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından iş kazası sayılmış ve sigortalının sağlık kurulu raporuna istinaden Kurumca % 15 oranında sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmiştir. Sigortalı 1.12.2004 tarihine kadar gelir bağlanması talebinde bulunmadığından zamanaşımı uygulanarak talep tarihini takip eden ay başı olan 1.1.2005 tarihinden itibaren gelir bağlanacaktır.

4. İlk Defa 2008/Ekim Ay Başından İtibaren 4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalıların Vazife Malullüğü ve Ölüm Halinde Zamanaşımı Uygulaması

Vazife malullüğü ve ölüm halinde bağlanması gereken aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrayacaktır. Bu durumda, sigortalı ve hak sahiplerinin başvuru tarihinden geriye doğru gidilerek beş yıllık bölümü ödenecek, beş yılı aşan süreye ilişkin aylıklar ise zamanaşımına uğradığından ödenmeyecektir.

Bu kapsamda, zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak emekli iken ölüm halinde ölüm tarihini takip eden ay başı (takip eden ayın 1’i), iştirakçi iken ölüm halinde ise aylıklarını her ayın 15’inde alanlar için ölüm tarihini takip eden ayın 15’i, aylıklarını her ayın 1’inde alanlar için ölüm tarihini takip eden ayın 1’i esas alınacaktır.

Örnek 1: İlk defa Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında göreve başlayan ve son olarak 15.11.2014 tarihinde görev aylığı alarak 27.11.2014 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahipleri, Kurum kayıtlarına 27.12.2016 tarihinde geçen dilekçeleri ile aylık talebinde bulunmuşlardır.

Ölüm Tarihi                          : 27.11.2014

Başvuru Tarihi                     : 27.12.2016

Aylığa Hak Kazanma Tarihi  : 15.12.2014

  27    12    2016

- 15     12    2014

 12      0            2

Zamanaşımı süresi dolmadığından, 15.12.2014 tarihinden itibaren hak sahiplerine tüm aylıklar ödenecektir.

Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahiplerinin başvuru tarihinin 11.3.2021 olması durumunda;

Ölüm Tarihi                          : 27.11.2014

Başvuru Tarihi                     : 11.3.2021

Aylığa Hak Kazanma Tarihi  : 15.12.2014

 11    03    2021

-15    12    2014

 26     2           6

Zamanaşımı süresi dolduğundan başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin ölüm aylıkları ödenecektir.

11    03    2021

-                     5

11    03    2016

Ölüm aylıkları bu tarihi takip eden ay başından (1.4.2016 tarihinden) itibaren ödenecektir.

Örnek 3: İlk defa Kanunun 4/1- (c) bendi kapsamında çalışan sigortalı, vazife malullüğüne bağlı nedenlerden dolayı 3.10.2014 tarihinde vefat etmesine rağmen görev yaptığı kurumu tarafından Kurumumuza bildirimde bulunulmamıştır. Ölüm aylığı bağlanan sigortalının hak sahipleri, Kurum kayıtlarına 18.11.2020 tarihinde geçen dilekçe ile vazife malullüğü bildiriminde bulunarak, vazife malullüğü aylığı bağlanmasını talep etmiştir.

Ölüm Tarihi                          : 3.10.2014

Başvuru Tarihi                     : 18.11.2020

Aylığa Hak Kazanma Tarihi  : 15.10.2014

 18   11    2020

-15   10    2014

 3     1            6

Kurumunca zamanında bildirimde bulunulmayan söz konusu vazife malullüğü nedeniyle zamanaşımı süresi esas alınarak hak sahiplerine başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık süreye ilişkin vazife malullüğü kapsamında hesaplanan ölüm aylıkları ödenecektir.

18    11    2020

-                     5

18    11    2015

Vazife malullüğü aylıkları bu tarihi takip eden ay başı olan 1.12.2015 tarihinden bağlanacaktır.

5. Gaiplikte Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre Uygulaması

Gaiplik olayının söz konusu olduğu durumlarda hak sahiplerinin gaiplik kararı alınmadan aylık bağlanması talebinde bulunamayacakları göz önüne alındığında, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklarla yapılacak toptan ödemeler ve genel sağlık sigortasına ait alacaklarla ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü süre, sigortalının mahkemece gaipliğine hükmolunan ölüm tarihi yerine, gaipliğe ilişkin kararın kesinleştiği tarihte başlayacaktır.

Gaipliğe ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde müracaat edilmesi halinde;

- Mahkeme kararının gerekçe veya hüküm bölümünde sigortalının gaip olduğu tarih belirtilmiş ise gelir/aylıklar, mahkeme kararında belirtilen tarihi,

- Mahkeme kararının gerekçe veya hüküm bölümünde sigortalının gaip olduğu tarihi belirtilmemiş ise, mahkeme kararının kesinleştiği tarihi,

takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

Gaipliğe ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde müracaat edilmemesi halinde; müracaat tarihinden geriye doğru beş yıllık gelir/aylık ödenecektir.

Bu çerçevede yapılacak toptan ödemeler için beş yıllık hak düşürücü süre uygulaması yapılacaktır.

Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı devam ederken 1.3.2003 tarihi itibariyle kendisinden haber alınamadığı ilgili mahkeme kararında belirtilen sigortalının eşi tarafından 21.4.2008 tarihinde gaiplik davası açılmıştır. Mahkeme kararında sigortalının 1.3.2003 tarihi itibariyle gaipliğine karar verilmiş olup, karar 1.6.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Hak sahibi eş 31.12.2009 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Bu durumda zamanaşımı uygulamasında mahkeme kararının kesinleşme tarihi esas alınacak olup, hak sahibinin tahsis talebi ile mahkeme kararının kesinleşme tarihi arasında 5 yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

31    12    2009

- 1     6     2009

30     6           0

Gaiplik hükmü ölüm tarihini ifade ettiğinden sigortalının gaipliğine hükmolunan 1.3.2003 tarihi aynı zamanda sigortalının ölüm tarihi olduğundan ve mahkeme kararının kesinleştiği tarih ile hak sahibinin talep tarihi arasında 5 yıl geçmediğinden ölüm aylığı 1.4.2003 tarihi itibariyle bağlanacaktır.

Örnek 2: İlk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalılığı devam ederken 22.6.2013 tarihi itibarıyla kendisinden haber alınamadığı ilgili mahkeme kararında belirtilen sigortalının eşi tarafından 28.9.2018 tarihinde gaiplik davası açılmıştır. Mahkeme kararında sigortalının 22.6.2013 tarihi itibarıyla gaipliğine karar verilmiş olup, karar 14.11.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Hak sahibi eş Kurum kayıtlarına 19.5.2027 tarihinde giren dilekçesi ile ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Bu durumda mahkeme kararının kesinleştiği tarih ile başvuru tarihi arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

Gaiplik Davası Açma Tarihi   : 28.9.2018

Karar Kesinleşme Tarihi        : 14.11.2020

Gaipliğe Karar Verilen Tarih  : 22.6.2013

Başvuru Tarihi                       : 19.5.2027

 19    05    2027

-14    11    2020

 5      6            6

Zamanaşımı süresi dolduğundan hak sahiplerine aylıkların başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık kısmı ödenecektir.

19    05    2027

-                     5

19    05    2022  Ölüm aylıkları 1.6.2022 tarihinden itibaren ödenecektir.

Söz konusu sigortalının ölüm aylığı koşullarının yerine gelmemesi halinde hak sahiplerinin toptan ödeme talepleri de 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiği için reddedilecektir.

Bu sigortalının hak sahiplerinin 1.4.2023 tarihinde müracaat ettiğinin varsayılması halinde, mahkeme kararında sigortalının 22.6.2013 tarihi itibariyle gaipliğine hükmolunması nedeniyle ölüm aylığı 22.6.2013 tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.

6. Verese İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması

Sigortalı veya hak sahiplerinden herhangi bir döneme ilişkin gelir ve aylığını zamanında almayanların mirasçılarınca bu miktarların talep edilmesi durumunda, mirasçıların talebinin zamanaşımı yönüyle değerlendirilmesinde genel zaman aşımı hükümleri uygulanacaktır.

6098 sayılı Borçlar Kanununun 82. maddesinde yer alan “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar.” hükmü gereğince işlem yapılacaktır.

Ancak, mirasçılara ödenecek miktar, 506 sayılı Kanunun mülga 99 ve Kanunun 97. maddesinde yer alan zamanaşımına ilişkin hükümler dikkate alınarak sigortalı ve hak sahiplerine ödenecek miktara göre belirlenecektir.

Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1.10.2015 tarihinde vefat eden sigortalının, 2015/Ocak-2015/Ağustos ödeme dönemleri arasında hak edilen aylıkları bankadan çekilmediğinden Kurum hesaplarına iade edilmiş ve sigortalının hak sahibi de bulunmamaktadır. 7.4.2018 tarihinde aylık almayan çocukları mirasçı sıfatıyla Kurumumuza müracaat ederek vefat eden babalarının sağlığında hak ettiği halde alamadığı aylıklarının miras intikali yoluyla taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir. Bu durumda, anılan mirasçılara yapılacak ödemede 6098 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanacak olup, ölüm tarihi ile mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan söz konusu aylık miktarları ödenmeyecektir. Ancak, mirasçıların 1.1.2017 tarihinde talepte bulunmaları halinde ise, anılan mirasçılara yapılacak ödemede ölüm tarihi ile mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından ve Kanunun 97. maddesinde zamanında alınmayan aylıklara ilişkin zamanaşımı öngörülmediğinden zamanında alınmayan aylıklar mirasçılarına ödenecektir.

Örnek 2: 20.1.1972 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı ölüm aylığı bağlanan eşin, 2002/Kasım-2009/Mart ödeme dönemleri arasında aylıklarını almadığı ve 5.4.2009 tarihinde vefatı üzerine aylık almayan çocukları mirasçı sıfatıyla 7.4.2015 tarihinde Kurumumuza müracaat ederek vefat eden hak sahibi annelerinin sağlığında hak ettiği halde alamadığı aylıklarının miras intikali yoluyla taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir. Bu durumda, anılan mirasçılara yapılacak ödemede 6098 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanacak olup, ölüm tarihi ile mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan söz konusu aylık miktarları ödenmeyecektir. Mirasçıların 1.1.2010 tarihinde talepte bulunmaları halinde ise, anılan mirasçılara yapılacak ödemede ölüm tarihi ile mirasçıların talep tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, söz konusu aylık miktarlarının ödenmesinde ilk alınmayan gelir ve aylığın ödeme tarihi ile 2008/Ekim ay başı arasında beş yıllık süre geçtiğinden, 2008/Ekim öncesinde 5 yıllık süre ile 2008/Ekim sonrası alınmayan aylıklar mirasçılarına ödenecektir.

Örnek 3 : 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı alan ve en son aylığını Şubat/2009 ödeme döneminde çeken sigortalının, 9.7.2015 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla 15.6.2009 tarihinden itibaren gaipliğine karar verilmiş olup, mirasçıları tarafından 5.4.2017 tarihinde verilen dilekçe ile sigortalının sağlığında hak ettiği halde alamadığı aylıkları talep edilmiştir. Bu durumda, sigortalının Şubat/2009-Mayıs/2009 dönemine ait aylıkları mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 yıllık süre geçmeden talepte bulunan mirasçılara ödenecektir.

7. Hak Düşürücü Süre Uygulaması

Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar (geçici iş göremezlik ödeneği, evlenme ve cenaze ödenekleri ile ölüm toptan ödemeleri), hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşmektedir. Burada hak düşürücü süre işlediğinden, söz konusu haklar beş yıl içinde istenilmezse, bir daha ödenmeyecektir.

Örnek 1: 8.9.2009 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahipleri 17.12.2013 tarihinde cenaze ödeneği talebinde bulunmuştur. Bu durumda;

8    9    2009

-                 5

8    9   2014

Hak düşürücü süre bu tarih itibariyle yerine geldiğinden, hak sahiplerine 17.12.2013 tarihli taleplerine istinaden cenaze ödeneği ödenecektir.

Örnek 2: Yaşlılık aylığı almakta iken 29.12.2010 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun evlenme tarihi 22.7.2011, evlenme ödeneği talep tarihi 9.11.2015 olduğu varsayıldığında; hak sahibinin evlenme tarihi ile evlenme ödeneği talep tarihi arasında beş yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

  9    11   2015

- 22    7   2011

 17    3          4

Hak düşürücü beş yıllık süre geçmediğinden kız çocuğuna evlenme ödeneği ödenecektir.

Örnek 3: Babasından dolayı 1.1.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta iken 25.9.2019 tarihinde evlenmesi nedeniyle aylığı 1.10.2019 tarihinden itibaren kesilen kız çocuğu, Kurum kayıtlarına 22.11.2025 tarihinde geçen dilekçesi ile evlenme ödeneği talebinde bulunmuştur. Buna göre;

Evlenme Tarihi                  : 25.9.2019

Başvuru Tarihi                   : 22.11.2025

Ödeneğe Hak Kazanma Tarihi   : 25.9.2019

 22    11   2025

-25     9    2019

 27     1          6

Hak düşürücü süre dolduğundan, evlenme ödeneği ödenmeyecektir.

Örnek 4: 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olan babasından dolayı 1.1.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta iken 25.9.2019 tarihinde evlenmesi nedeniyle aylığı 1.10.2019 tarihinden itibaren kesilen kız çocuğu, Kurum kayıtlarına 22.11.2025 tarihinde geçen dilekçesi ile evlenme ödeneği talebinde bulunmuştur.

Evlenme Tarihi                  : 25.9.2019

Başvuru Tarihi                   : 22.11.2025

Ödeneğe Hak Kazanma Tarihi   : 25.9.2019

  22   11   2025

- 25   09   2019

 27    1           6

Hak düşürücü süre dolduğundan, evlenme ödeneği ödenmeyecektir.

7.1. Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanunun mülga 99. maddesinde sadece İKMH sigortasından sağlanan diğer haklar olan evlenme ve cenaze yardımında hak düşürücü süre uygulaması bulunmakta olup, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse anılan haklar düşmektedir.

1.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalılar için İKMH sigortasından;

- Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, evlenme tarihi ile evlenme yardımı,

- Cenaze yardımında ise, ölüm tarihi ile cenaze yardımı,

talebi arasında 5 yılın geçip geçmediğine bakılacaktır. Geçmesi durumunda evlenme ve cenaze yardımı yapılmayacaktır.

Örnek 1: 4/1-(a) sigortalısı 12.3.2003 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 2.11.2010 tarihinde cenaze yardımı talebinde bulunmuştur. Bu durumda;

 12    3   2003

+                  5

 12    3   2008

Talep tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden cenaze yardımı ödenmeyecektir.

Örnek 2: Kız çocuğu babasından dolayı ölüm geliri almakta iken 25.11.2001 tarihinde evlenmiş ve 29.10.2007 tarihinde evlenme yardımı talebinde bulunmuştur. Bu durumda, evlenme yardımı talep tarihi ile evlenme tarihi arasında beş yıllık sürenin geçip geçmediğine bakılarak hak düşürücü süre kontrol edilecektir.

25 11 2001

+              5

25 11 2006

Hak sahibi belirlenen bu tarihten sonra evlenme yardımı talebinde (29.10.2007) bulunduğundan ve hak düşürücü süre geçtiğinden evlenme yardımı ödenmeyecektir.

Örnek 3: Kız çocuğu babasından dolayı ölüm geliri almakta iken 25.12.2005 tarihinde evlenmiş ve 30.11.2009 tarihinde evlenme yardımı talebinde bulunmuştur.

 25    12    2005

+                     5

 25    12    2010

Talepte bulunduğu 30.11.2009 tarihinde 5 yıllık hak düşürücü süre geçmediğinden evlenme yardımı ödenecektir.

Örnek 4: Kamu sektöründe çalışırken 18.9.1998 tarihinde vefat eden sigortalıdan dolayı ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun evlenme tarihi 21.2.2004, evlenme yardımı talep tarihi 30.3.2014 olduğu varsayıldığında; öncelikle 2008/Ekim ayı ile evlenme yardımı talep tarihi arasında beş yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine bakılacaktır.

 30     3      2014

-15    10     2008

 15     5            5

Beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından kız çocuğuna evlenme ödeneği ödenmeyecektir.

7.2. 1479 sayılı Kanunun mülga 78. maddesinde, cenaze yardımı ile ölüm toptan ödemelerinin hakkı doğuran olay tarihinden başlanarak 10 yıl içinde istenmezse düşeceği öngörüldüğünden, 1.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalılar için 10 yıllık, bu tarihten sonra ölen sigortalılar ile 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için 5 yıllık hak düşürücü süre uygulanacaktır.

Örnek 1: 4/1-(b) sigortalısı 23.8.2002 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 26.10.2010 tarihinde cenaze ödeneği talebinde bulunmuştur. Bu durumda;

  26   10    2010

- 23    8    2002

  3     2           8

10 yıllık hak düşürücü süre geçmediğinden cenaze ödeneği ödenecektir.

Yukarıdaki sigortalının 10.5.1998 tarihinde ölmüş olması durumunda bu defa;

 26    10    2010

- 10     5    1998

 16     5         12

10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden cenaze ödeneği ödemeyecektir.

Örnek 2: 4/1-(b) sigortalısı 28.6.2001 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahipleri 30.1.2011 tarihinde ölüm toptan ödeme talebinde bulunmuşlardır.

  30    1    2011

- 28    6    2001

  2    7            9

10 yıllık hak düşürücü süre geçmediğinden ölüm toptan ödemesi yapılacaktır.

Yukarıdaki sigortalının ölüm tarihinin 1.1.2000 olması halinde;

 30    1    2011

- 1     1    2000

29     0        11

10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden ölüm toptan ödemesi yapılmayacaktır.

7.3. İlk defa Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında bulunmaları nedeniyle 5434 sayılı Kanunun ek 82. maddesi hükümlerine göre hak kazanılan emekli ikramiyesinin zamanaşımı uygulamasında, emekli ikramiyesine hak kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde talep edilmeyen emekli ikramiyesi zamanaşımına uğrayacaktır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

MAHKEME KARARLARININ UYGULANMASI

Anayasanın 138. maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmüne yer verildiğinden, idareye mahkeme kararlarını uygulayıp uygulamama konusunda hiçbir takdir hakkı verilmemiştir.

6100 sayılı Kanunun;

“Hükmün Tashihi” başlıklı 304. maddesinde; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği,

“Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde; hükmün yeterince açık bulunmaması veya icrasında tereddüt uyandırması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi durumunda, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği,

düzenlenmiştir.

Bu sebeple, hukuk birimleri tarafından yargı mercilerine yukarıda sayılan başvuruların yapılabilmesi ve başvuru esnasında doğru savunmanın gerçekleştirilebilmesi için, gerek ilk derece mahkemesi kararı, gerekse Yargıtay kararındaki mevzuat ya da hesap hatasını açıkça ve gerekçeleriyle belirtir, konuya ilişkin tüm bilgi ve belgeleri içeren yazının ilgili kararla birlikte hukuk birimlerine iletilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mahkeme kararlarında meydana gelen bu tür yanlışlıkların önüne geçilebilmesi açısından, emeklilik birimlerince dava dilekçelerinin, özellikle de dava esnasında tebliğ edilen bilirkişi raporlarının temin edilmesinin sağlanması, dava dilekçeleriyle bilirkişi raporlarının dikkatle incelenerek mevzuat ya da hesap hatalarının tespit edilmesi halinde ise bu yanlışlıklar, ayrıntılı ve açık bir şekilde hazırlanan yazı ile hukuk birimlerine intikal ettirilecektir.

Hukuk Müşavirliğinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/30 sayılı Genelgesine göre, kesinleşmeden uygulanması mümkün olan mahkeme kararları (gelir/aylığın yanlış ya da eksik hesaplanmış olduğuna ilişkin davalar, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilenler, hak sahipliğinin tespiti davaları, yersiz ödeme ve her türlü alacak davaları, maluliyet tespitine ilişkin davalar ile sürekli iş göremezlik tespitine ilişkin davalar vb.) ile kesinleşmeden uygulanması mümkün olmayan mahkeme kararlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden;

- İlgili mevzuat gereği kesinleşmeden uygulanması mümkün olmayan hizmet tespiti, kişiler ve aile hukukuna ilişkin mahkeme kararlarının (gaiplik kararları, sigortalı/hak sahiplerinin fiil ehliyetlerinin kısıtlanması, kişiye yasal danışman, vasi, kayyum atanmasına ilişkin kararlar, nüfus kütüklerinin değiştirilmesi ile düzeltilmesine ilişkin davalar, evlilik birliğine ilişkin boşanma davaları, çocuğun soy bağının düzeltilmesine ilişkin kararlar vb.) uygulanmasına yönelik başvurularda, Kurum aleyhine hükmedilen alacaklar, kararın kesinleşmesine müteakip yapılacak başvuru tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde ödenecektir.

- Bununla birlikte, başvuru konusu karar kesinleşmeden uygulanması mümkün olan kararlardan ise; kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapılacaktır.

Söz konusu ödeme işlemleri yapılmadan önce sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine intikal eden mahkeme kararının kesinleşmeden infazı mümkün olan kararlardan olup olmadığının tespiti yapılacak, kesinleşmeden infazı mümkün olan/olmayan kararlardan olup olmadığı hususunda tereddüt oluşması halinde, hukuk servislerinden görüş alınarak işlem yapılacaktır. Bu tespit yapıldıktan sonra mahkeme kararında belirtilen alacakların 30 gün içinde ödemesinin yapılması gerektiğinden, kararda Kurum aleyhine faize hükmedilmiş ise asıl alacak mahkeme kararında hüküm altına alınan faizi ile birlikte ödenecek, kararda Kurum aleyhine faize hükmedilmemiş ise sadece asıl alacağın ödenmesi için gerekli işlemler yapılacaktır.

Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesilmesi ve ödenen tutarların Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre geri alınması ile ilgili davalarda, (aylık kesme işleminin iptali gibi Kurum işleminin iptaline dair verilmiş olmakla birlikte, hüküm bölümünde eda hükmü içermeyen, bir başka deyişle hüküm bölümünde Kurum aleyhine asıl alacak, vekâlet ücreti, yargılama gideri gibi Kurumumuz tarafından ödenmesi gereken bir alacağa hükmedilmemiş olan; ancak uygulanması sonucu geçmişe dönük toplu ödemelere sebep olan kararlar; hizmet tespiti, kişiler hukuku ve aile hukukuna ilişkin davalar sonucunda verilmiş kararlardan olmadığından) bu kararların uygulanması için kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapılacaktır.

Mahkemelerce, Kanunun 4/1- (a) bendi kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine geriye dönük aylık ve faiz ödenmesine hükmedilmiş olunması durumunda;

- Mahkeme kararında hem anapara hem de faiz miktarı bildirilmiş ise, her iki ödeme işlemi, emeklilik servislerince gerçekleştirilecektir.

- Mahkeme kararında sadece anapara tutarı bildirilmiş, faiz miktarı bildirilmemiş ise Kurumca faiz tutarının hesaplanarak sigortalı veya hak sahiplerine ödenmesinin talep edildiği durumlarda, emeklilik servislerince, MOSİP “Diğer İşlemler”, “MOSİP Bilgi Edinme”, “Faiz Hesaplama Modülü” menülerinden faiz hesabı yapılacak, hesaplanan faiz tutarı anapara ile beraber sigortalı veya hak sahiplerine ödenmek üzere aylık bağlama sistemine girilecektir.

- Mahkeme kararında hükmedilen alacak miktarı için alacaklı/vekili tarafından icra takibi başlatılmış ve söz konusu alacak ve faizi ilgili icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri ile talep ediliyor ise, emeklilik servislerince, aylık bağlama sisteminden girilen faiz ve anapara miktarlarının ilgili icra müdürlüğü hesabına aktarılması işleminin gerçekleştirilmesi için, söz konusu tutar MOSİP’e aktarılmadan önce muhasebe servisine yazı yazılarak icra dosya numarası, icra müdürlüğünün adı ve aktarılacak tutarlar bildirilecek ve muhasebe servisi tarafından söz konusu anapara ve faizin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesi için MOSİP’e giriş işlemi yapılacaktır.

Kesinleşmesi beklenilmeksizin uygulanacak konularla ilgili Kurumun taraf olduğu mahkeme kararları gereğince, Kurum aleyhine hükmedilen alacak miktarı, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenecek, ancak Mahkeme kararlarında yer alan miktarların kararın kesinleşmesinden önce ödenmesi halinde, söz konusu kararların ilgili mercilerce bozulmasını müteakip ödenen miktarlar, ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilecektir.

ALTINCI BÖLÜM

TOPTAN ÖDEME İŞLEMLERİ

Kanunun 31., 36. ve geçici 5. maddelerinde yaşlılık ve ölüm toptan ödemesi ile bu toptan ödemelere ilişkin ihya işlemleri düzenlenmiştir.

1. Yaşlılık ve Ölüm Toptan Ödemesi

1.1. Yaşlılık Toptan Ödemesi

Kanunun 31. maddesine göre yaşlılık toptan ödemesi, Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve bu Kanuna göre ilk defa 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olanlardan,

- Çalıştığı işten ayrılan, işyerini kapatan veya devreden,

- Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yaş şartını (kadınlar için 58, erkekler için 60 yaş) doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan,

sigortalılara yapılacaktır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 59. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Dilekçeye; Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi, henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi, sigortalılığına esas faaliyetine son vereceğini beyan eden Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için de sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.” hükmü 5.12.2017 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile kaldırılmıştır.

5.12.2017 tarihinden sonra yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının 4/1-(a) sigortalılarının çalıştığı işten ayrıldıktan, 4/1-(b) sigortalılarının işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin ilgili üniteye veya 4/1-(c) sigortalılarının kendisinin veya varsa vekilinin veyahut vasisinin Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına örneği Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile başvurması yeterli olacaktır.

Yaşlılık toptan ödemesinin tutarı;

Sigortalı;

- 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında ise kendi adına bildirilen,

- 4/1-(b)   kapsamında ise kendisinin ödediği,

malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin (% 20)   her yıla ait tutarının;

- Toptan ödemeye esas hizmet sürelerinin Kanunun yürürlük tarihinden önce (2008/Ekim (hariç)) olması halinde, Kanunun geçici 5. maddesi gereğince, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarı,

- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (2008/Ekim (dahil)) sonraki süreler için primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek tespit edilen tutarı,

toptan ödeme şeklinde verilecektir.

Kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek ayrıca, sigortalının hizmet borçlanmaları da yaşlılık toptan ödemesine dahil edilmeyecektir.

Yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunup tarafına yaşlılık toptan ödemesi yapılan sigortalılardan, toptan ödeme tarihinden önce geçen hizmetlerinin toptan ödeme yapıldıktan sonra tespit edilmesi halinde, söz konusu hizmetler dahil edilerek toptan ödeme işlemi düzeltilecektir.

Ayrıca, toptan ödeme yapıldıktan sonra yeniden çalışmaya başlayan sigortalıların toptan ödeme tarihinden sonra geçen çalışmaları talepte bulunmaları halinde toptan ödeme şeklinde verilecektir.

Yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması talebinde bulunan ve talep tarihi itibari ile yaşlılık aylığı için diğer şartları taşımakla birlikte gerekli prim ödeme gün sayısını sonradan tespit edilen hizmet süreleriyle tamamlayanlardan, toptan ödeme talebinden önce tahsis talebinde bulunanlara ilk tahsis talep tarihi, diğerlerine ise toptan ödeme talep tarihi esas alınarak aylık bağlanacak, bunlardan toptan ödeme yapılmış olanlara ödenen tutarlar bağlanacak aylıklardan mahsup edilecektir.

Örnek: 1.1.1987 tarihinde sigortalılığı başlayan ve toptan ödeme yapılması için aranan yaş şartını yerine getiren sigortalının, yaşlılık aylığı talebinde bulunmaksızın doğrudan 1.1.2018 tarihli toptan ödeme talebine istinaden 3300 günlük hizmeti toptan ödeme olarak ödenmiştir. Ancak, dosyada yapılan incelemede sigortalının başka bir sicilde geçen 300 günlük hizmeti ile birlikte aylık bağlanması için aranan 3600 gün koşulunu yerine getirdiği tespit edilmiştir. Bu durumda, sigortalıya toptan ödeme talep tarihi olan 1.1.2018 tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanacak ve toptan ödeme tutarı bağlanacak aylıktan mahsup edilecektir.

1.2. Ölüm Toptan Ödemesi

Kanunun 36. maddesi gereğince, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar ile Kanuna göre ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan, ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31. maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan ölüm toptan ödeme tutarı, Kanunun 34. madde hükümleri dikkate alınarak sigortalının hak sahipliği şartlarını taşıyan eşine, çocuklarına, ana ve babasına yine Kanunda belirtilen hisseler oranında verilecektir.

Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, eş, çocuk, ana ve babaya ölüm aylığı bağlanmasında aranan şartların mutlaka yerine getirilmiş olması gerekmekte olup, bu şartları taşımayan hiçbir hak sahibine toptan ödeme yapılmayacaktır.

Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemeyecek, bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılacaktır.

Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ile ilgili üniteye başvurmaları şarttır. Anılan belgeye malul çocuklar için sağlık kurulu raporu eklenecektir.

Lise ve dengi öğrenime devam eden hak sahibi erkek çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunda kayıtlı öğrenci bilgilerine istinaden işlemleri ayrıca öğrenci belgesi istenmeksizin sonuçlandırılacaktır.

Kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek, ancak sigortalının sağlığında yapmış olduğu hizmet borçlanmaları hak sahiplerine ödenecek ölüm toptan ödemesine dahil edilecektir.

Ancak, hak sahiplerine toptan ödeme yapıldıktan sonra ölen sigortalının sonradan tespit edilen hizmetlerle birlikte ölüm aylığı bağlanması için aranan gün sayısı ve/veya sigortalılık süresi şartının yerine getirildiğinin tespit edilmesi durumunda, hak sahiplerine yapılan toptan ödeme tutarı ihya edilecek, bağlanacak aylığın başlangıcında, ölüm tarihi/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarih esas alınacaktır.

Örnek: 14.4.2007 tarihinde sigortalılığı başlayan ve 780 prim ödeme gün sayısı olan sigortalı, Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken 18.12.2016 tarihinde vefat etmiştir. Ölüm aylığı bağlanması için aranan 900 gün şartı oluşmaması nedeniyle hak sahiplerine 1.2.2017 tarihli taleplerine istinaden toptan ödeme yapılmıştır. Ancak, dosyada yapılan incelemede sigortalının başka bir sicilde geçen 140 gün hizmeti ile birlikte aylık bağlanması için aranan 900 gün koşulunu yerine getirdiği tespit edilmiştir. Bu durumda, hak sahiplerine yapılan toptan ödeme tutarı ihya edilecek ve bağlanacak ölüm aylığı, ölüm tarihini/hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

2. Toptan Ödeme İşlemlerinde Kullanılacak Güncelleme Katsayıları

Kanunun geçici 5. maddesine göre, 2008 ve 2009 yıllarında yapılacak ölüm veya yaşlılık toptan ödeme işlemlerinde, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı ile toptan ödemenin yapılacağı 2008 ve 2009 yılları arasında herhangi bir takvim yılının bulunmaması nedeniyle güncelleme katsayısı kullanılmayacaktır. Güncelleme katsayısı ilk defa 2010 yılında toptan ödeme talebinde bulunan sigortalılar için kullanılacaktır.

Örnek 1: Sigortalı 1995-1998 süresine ait hizmetleriyle ilgili olarak 20.4.2009 tarihinde yaşlılık toptan ödeme talebinde bulunmuştur. Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihi itibariyle söz konusu yıllara ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm prim tutarları 506 sayılı Kanun hükümlerine göre 1240 TL olarak tespit edilmiştir. Söz konusu miktar, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı ile toptan ödeme için talepte bulunulan 2009 yılı arasında bir takvim yılı geçmediğinden herhangi bir güncelleme yapılmadan ödenecektir.

Örnek 2: Sigortalı 1990-2007 yılları arası hizmetleri ile ilgili olarak 1.5.2011 tarihinde yaşlılık toptan ödeme talebinde bulunmuştur. Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihi itibariyle söz konusu yıllara ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm prim tutarları 506 sayılı Kanun hükümlerine göre 2000 TL olarak tespit edilmiştir. Söz konusu miktar, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı ile toptan ödeme için talepte bulunulan 2011 yılı arasında geçen takvim yıllarının (2009 ve 2010) güncelleme katsayısı ile çarpılacak ve tespit edilen miktar sigortalıya toptan ödeme şeklinde verilecektir. Güncelleme katsayısı 2009 yılı için 1,0653, 2010 yılı için 1,0907 olarak dikkate alınacaktır.

Her yılın Nisan ayına kadar yapılan toptan ödemeye ilişkin miktarların hesaplanmasında, yazılı istek tarihinden bir önceki yıla ait güncelleme katsayısı; sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızı (GH) açıklanıncaya kadar en son temel yıllı tüketici fiyatları endeksindeki (TÜFE) artış oranının bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim miktarı olarak alındığından, bu şekilde hesaplanan toptan ödeme miktarları, açıklanan gelişme hızına göre http://sgknet.sgk.intra adresinde yer alan toptan ödeme ve ihya programı tarafından Nisan ayından sonra yeniden hesaplanarak, eksik hesaplanan toptan ödeme miktarı ilgililerin toptan ödeme aldıkları banka şubesine gönderilmektedir.

YEDİNCİ BÖLÜM

SEVK VE KONTROL MUAYENE İŞLEMLERİ, MASRAFLARIN KARŞILANMASI,

KURUM SAĞLIK KURULLARI VE İTİRAZ İŞLEMLERİ

1. Sevk İşlemlerinin Yapılacağı Durumlar

Malullük ve yaşlılık sigortasına ilişkin çalışma gücü kaybı, meslek hastalığı/iş kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranı ile erken yaşlanma tespit talebinde bulunan sigortalıların, talep tarihinden önceki 6 ay içerisinde Kurumca yetkilendirilmiş hastanelerce düzenlenmiş durum bildirir sağlık kurulu rapor asılları, asıllarının olmaması durumunda düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli suretleri ile müracaat etmeleri halinde bu raporları,

Maluliyet tespiti talebinde bulunan sigortalı çocukları ile başka birisinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engellilik tespiti yapılacak çocukların Kurumca yetkilendirilmiş hastanelerce düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının mevcut olması durumunda (süre sınırlaması olmaksızın) bu raporların asılları, asıllarının olmaması durumunda düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli suretleri,

içerir şekilde hazırlanacak dosyalar değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir. Yapılacak değerlendirme sonucu gerekli görülmesi halinde, Kurulca yeniden muayene istenilebilecektir.

Bahse konu raporların mevcut olmaması durumunda Kanunun;

- 19. maddesi gereğince, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engelliliği nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybına,

- 25. maddesi gereğince, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olan sigortalıların çalışma gücü kaybına,

- 28. maddesinin beşinci fıkrası gereği, çalışma gücü kaybına, yedinci fıkrası gereği erken yaşlandığına, sekizinci fıkrası gereği, emeklilik veya yaşlılık aylığı talebinde bulunan kadın sigortalının çocuğunun başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğuna,

- 20. ve 34. maddeleri gereği, malul olmaları nedeniyle ölüm aylığı ve geliri alan çocukların çalışma gücü kaybına,

ilişkin tespitlerin yapılması amacıyla sigortalılar ile hak sahiplerinin Genelge ekinde yer alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (Ek-11) ile Kuruma müracaat etmeleri halinde sevk işlemleri yapılacaktır.

4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlarca yapılan başvurularda sevk işlemi;

- İl Müdürlüklerine başvuru yapılması halinde söz konusu İl Müdürlüklerince,

- Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına başvuru yapılması halinde ise adı geçen Daire Başkanlığınca,

gerçekleştirilecektir.

Kanunun 25. maddesi gereğince sevk talebinde bulunanlardan müracaat tarihinde çalışmadığını beyan edenlerin malul sayılmaları durumunda aylık yönünden hak kayıplarını önlemek için bu sigortalılara Genelge ekinde yer alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (Ek-11) yerine, Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (Ek-2) verilecek ve bu belgeye istinaden sevkleri yapılacaktır. Ancak, sevk talebinde bulundukları tarihte çalışmaları devam eden 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarına Genelge ekinde yer alan Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (Ek-11) verilecektir.

Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kamu görevlileri ile bunların hak sahipleri hakkında herhangi bir nedenle doğrudan kendilerinin veya kurumlarının müracaatları üzerine düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının değerlendirmeye alınmasında, sigortalıların yetkili hastanelere Kurumca sevk edilmiş olma şartı aranmayacaktır. Yine, personel kanunlarına tabi olanların hastalıklarının kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam edip etmediğinin tespitine ilişkin olarak, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmiş raporların incelenmesinde de sevk şartı aranmaksızın kamu görevlilerinin maluliyet tespit işlemi Kurum sağlık kurulunca yapılacaktır.

Kanunun geçici 18. maddesinde sayılanlardan primsiz aylıklar kapsamında bulunanlar ile bunların dul ve yetimlerinin, maluliyet tespit işlemlerinde esas alınmak üzere ve yukarıdaki esaslar dahilinde doğrudan kendilerinin veya er, erbaş ve yedek subay okulu öğrencilerinin Milli Savunma Bakanlığı veya askerlik şubelerince sevkleri üzerine Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca, diğerlerinin ise valiliklerce Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının değerlendirmeye alınmasında, yetkili hastanelere Kurumca sevk edilmiş olma şartı aranmayacaktır.

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışan müşterek sigortalıların maluliyet değerlendirmelerinde sevk işlemi yapılmaksızın, akit ülkenin resmi sigorta kurumunun belirlediği sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenen raporlar maluliyet değerlendirmelerinde esas alınacaktır.

Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile bunların hak sahibi çocuklarının maluliyetlerinin  (çalışma  gücü  kaybı,  vazifelerini  yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybı), vazife maluliyetinin, vazife malullük derecelerinin, maluliyetin sürekli veya geçici olduğuna ilişkin tüm işlemlerin tespitine, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranlarının tespitine, Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlara ilişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna yapılan itirazlara ilişkin talepler hariç olmak üzere yukarıda belirtilen diğer talepler SGK intranet portalı altındaki (Uygulamalar-Hizmet Sunumu Maluliyet) https://intra3.sgk.intra/emaluliyet2/login.jsp linki üzerinde yer alan e-maluliyet sistemine kaydedilerek Kurum sağlık kurullarına gönderilecektir.

2. Malullük Sevklerinde Aranacak Şartlar ve Masrafların Karşılanması

2.1. Kanunun 25. maddesine göre sigortalıların veya işverenlerin malullük durumunun tespiti için Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk istemesi halinde, en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla sigortalıların sevkleri yapılmakla birlikte, bunlardan prim borcu olanların maluliyet tespitine ilişkin masrafları kendilerince karşılanmaktaydı.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 50. maddesinin ikinci fıkrasına 5.12.2017 eklenen cümle ile; Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki sigortalılardan, prim ve prime ilişkin her türlü borcu bulunanlardan, primi ödenmiş gün sayısı en az 1800 olanların sevk işlemleri yapılacak ve buna ilişkin masraflar Kurumca karşılanacaktır.

Sigortalıların mevcut raporlarının olması durumunda en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla dosyaları ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

1800 prim gün sayısı şartını yerine getirmeyen sigortalıların;

-1800 prim gün koşulunun hizmet borçlanması ile tamamlanması halinde, borçlanma talepleri alınacak ancak, borçlanma bedellerinin,

- Primi ödenmiş gün sayısı 1800 den az olanların prim borçlarının,

ödenmesi beklenmeden sevk işlemleri yapılacak olup, sevk işlemlerine ilişkin her türlü masrafları kendilerince ödenecektir.

Ancak, bu sigortalıların malul sayılmaları ve aylık bağlama işlemi yapılmadan önce borçlanma tutarları ile prim borçlarını ödemeleri koşuluyla, yaptıkları masraf tutarları sigortalının talep etmesi ve belgelemesi halinde, Kurumun belirlediği miktarla sınırlı olmak üzere taraflarına ödenecektir.

3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin son fıkrasına eklenen cümle ile sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların bu ülkedeki başlangıç tarihleri ülkemizde de başlangıç alınmaya başlanılmasına rağmen aynı maddenin üçüncü fıkrasına istinaden işe giriş tarihleri özel hüküm bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler için borç ödeme tarihinden geriye gidilerek tespit edilmeye devam edilmektedir. Sözleşmelerde özel hüküm bulunan ülkelerde borç ödemeden, diğerlerinde ise borç ödeme yapıldıktan sonra maluliyet sevklerinin gerçekleştirilmesi uygulamada hatalı işlemlere sebep olacağından ayırım gözetmeden yurtdışı borçlanmalarında malullük aylığı bağlanmasına yeterli gün sayısına karşılık gelen borçlanma tutarı ödenmeden sevk işlemi yapılmayacaktır. Borçlanma tutarı ödendikten sonra yapılacak sevk işleminde masraflar Kurumca karşılanacaktır.

Sözleşmelerde özel hüküm bulunan ülkelerde borç ödemeden, diğerlerinde ise borç ödeme yapıldıktan sonra maluliyet sevklerinin gerçekleştirilmesi uygulamada hatalı işlemlere sebep olacağından ayırım gözetmeden yurtdışı borçlanmalarında borç ödenmeden sevk işleminin yapılmaması gerekmektedir.

2.2. Kurumun ilgili sağlık kurulunca sigortalıların Kanunun 25. maddesine göre malul olup olmadığına karar verilirken, sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olup olmadığı da tespit edilmektedir.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük sigortasından tahsis talebinde bulunan 4/1-(b) sigortalılarından ilk defa sigortalı olduğu tarihte bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilenlere, Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için en az 15 yıldan beri sigortalı olunması ve 3960 prim ödeme gün sayısının bulunması gerekmekte olup, söz konusu sigortalılardan ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olması nedeniyle malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların malullük durumuna ilişkin kararların sosyal güvenlik merkezlerine intikali halinde, Kurum sağlık kurulundan yeni bir değerlendirme istenmeksizin sigortalının 15 yıl sigortalılık süresi ve 3960 prim gün sayısının kontrolü yapılmak ve sigortalı bilgilendirilmek kaydıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

2.3. Sigortalıların maluliyet durumlarının tespiti sigortalıların son sigortalılık haline göre ilgili Kurum sağlık kurulunca yapılmaktadır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce 4/1-(a) kapsamında sigortalı olanların ilk defa çalışmaya başladıkları tarihteki maluliyet durumlarının tespitinin Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası gereğince 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesi hükmüne göre yapılması gerekmektedir.

En son 4/1-(b) kapsamında iken maluliyet durumu değerlendirilen ve ilk defa çalışmaya başladığı tarihte Kanuna göre malul olduğu tespit edildiği için malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların, mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı bağlanacak sigortalılık halinin 4/1-(a) olması durumunda, Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası gereğince ilk defa sigortalı olduğu tarihteki malullük durumlarının tespitinin 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre yapılması için ilgili Kurum sağlık kuruluna gerekli belgeler gönderilecektir.

Örnek: Sigortalı en son 4/1-(b) kapsamında iken malullük sigortası yönünden tahsis talebinde bulunmuş ve ilgili Kurum sağlık kurulu tarafından Kanunun 25. maddesine göre yapılan incelemede, ilk defa çalışmaya başladığı tarihte malul olması nedeniyle malullük yönünden talebi reddedilmiştir. Bu defa, yaşlılık sigortası yönünden durumunun incelenmesini talep eden sigortalının mülga 2829 sayılı Kanuna göre yapılan değerlendirmede aylık bağlanacak sigortalılık hali 4/1-(a) olarak belirlenmiştir. Her ne kadar sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte Kanuna göre malul olduğu tespit edilmiş ise de Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olması nedeniyle Kanunun geçici 10. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihte malul olup olmadığının tespitinin 506 sayılı Kanunun mülga 53. maddesine göre yapılması gerektiğinden, belgeleri tekrar ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

2.4. Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrasına göre, 4/1-(a) kapsamında olup Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası uygulanmayacaktır.

2.5. 4/1-(b) sigortalılarının Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasına göre (çalışma gücü kaybı % 40-% 59 arasında olanlar) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk işlemi yapılırken en az 16 yıl sigortalılık süresi ve 4320 prim gün sayısının olması şartı aranacak, yine bu gün sayısının hizmet borçlanması yapılması suretiyle tamamlanması veya primi ödenmiş gün sayısının 4320 günden az olması halinde sevk işlemi yapılacak, ancak sevke ilişkin tüm masraflar sigortalılar tarafından karşılanacaktır.

Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında çalışma gücü kaybını tespit ettirmek isteyen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar, doğrudan anılan fıkra kapsamında sevk talebinde bulunabilecek olup, bu sigortalıların talepleri olmadan doğrudan Kanunun 25. maddesine göre durumunun değerlendirilmesi istenmeyecektir.

2.6. Sigortalılığı sona erenler ile kontrol muayenesi için gelir veya aylığı kesilen sigortalı ve hak sahiplerinin sevk işleminin yapıldığı tarihte genel sağlık sigortası kapsamında olmaması veya genel sağlık sigortalısı olmakla birlikte prim borcunun bulunması nedeniyle provizyonlarının kapalı olması bunların sevk işlemlerinin yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.

2.7. Çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kaybı oranlarının tespitinde tedaviye yönelik hiçbir masraf Kurumca karşılanmayacak, maluliyet durumlarının tespitinde yukarıdaki 2.1. ve 2.5. maddelerde belirtilen istisnalar dışında masraflar Kurumca karşılanacaktır.

2.8. 2.1. ve 2.5. maddeler dışında kalan sevk işlemlerinde (sürekli iş göremezlik, erken yaşlanma halleri, ölen sigortalıların hak sahibi malul çocukları ve kontrol muayeneleri gibi) herhangi bir prim gün sayısı kontrolü yapılmayacağı gibi sevk işlemlerine ilişkin tüm masraflar da Kurumca karşılanacaktır.

2.9. Sevk yazılarında masrafların Kurum veya sigortalılar tarafından karşılanıp karşılanmayacağı hususu mutlaka belirtilecektir.

2.10. Gerek mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesinde gerekse Kanunun 53. maddesinde malullük sigortası uygulamasında son sigortalılık halinin dikkate alınacağı öngörüldüğünden, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince birden fazla sigortalılık haline tabi çalışması bulunan sigortalılar için; gerek malullük sigortasından sevk işlemleri yapılırken, gerekse sevk işlemi sonucu Kurum sağlık kurulunca gerekli değerlendirmelerin yapılabilmesi için dosya oluşturulurken, sigortalıların tüm statülerde geçen hizmet bilgileri dosyada olacak şekilde gönderilecek, her bir statüde geçen çalışmalar için ayrı ayrı sevk yapılmayacaktır.

2.11. 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarından geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği Kurum sağlık kurullarınca tespit edilenlere malullük aylığı bağlanması için yeni bir sağlık kurulu raporu istenmeyecektir. Ancak, bunlardan malullük aylığının başlayacağı tarihten önce kontrol muayenesi sonucu iş göremezlik derecesi % 60’ın altına düşenlere malullük aylığı bağlanmayacaktır.

3. Sevk İşlemini Yapacak Üniteler ve Sağlık Kurulu Raporu (SKR) Düzenlemeye Yetkili Sağlık Hizmet Sunucuları

3.1. İş kazası geçiren veya meslek hastalığına tutulan sigortalı ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının çocuklarının maluliyet taleplerinin alınması ve hastaneye sevk işlemleri kısa vadeli sigortalar servislerince, bunun dışında sigortalıların çalışma gücü kayıp oranlarının, erken yaşlanma halinin, kadın sigortalıların ağır engelli çocuklarının başkasının sürekli bakımına muhtaç olması halinin ve ölen sigortalıların hak sahibi çocuklarının maluliyet halinin tespiti ile ilgili taleplerin alınması ve sevk işlemleri ile Kurumumuzdan gelir ve aylık almakta olan sigortalı ve hak sahibi malul çocukların kontrol muayenesi için hastanelere sevk işlemleri emeklilik servislerince yürütülecektir.

3.2. Sevk işlemleri, sigortalıların en son bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ortak hazırlanan ve Genelge ekinde yer alan (Ek-12) ve (Ek-13) sevk yazıları kullanılarak aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacaktır.

3.2.1. Sigortalılar veya hak sahibi çocukları, ikamet ettikleri illerde bulunan Sağlık Bakanlığı tarafından sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkilendirilmiş devlet hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastaneleri, Devlet üniversite hastaneleri, belgelenmesi kaydıyla Kurumca yetkilendirilmiş hastaneler dışında kalan yataklı sağlık hizmeti sunucularının yoğun bakımında tedavisi devam eden ve başka bir hastaneye nakli hayati risk taşıyanlar yatmakta olduğu hastanelere sevk edilecektir.

3.2.2. Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar, meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranları tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarının düzenlenmesi için, Sağlık Bakanlığı meslek hastalıkları hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastaneleri ve Devlet üniversite hastanelerine sevk edilecektir.

Meslek hastalığı tespiti yapılan ancak, kontrol muayenesi ya da hastalıklarında artma sebebi ile müracaat eden sigortalı, daha önce meslek hastalığı tespitinin yapıldığı ve arşivinde hasta dosyasının bulunduğu ilgili meslek hastalıkları hastanesine sevk edilecektir.

3.2.3. İş kazası geçiren sigortalıların meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit talebinde bulunmaları üzerine, 3.2.1. madde belirtilen hastanelere sevk edilecektir.

3.3. Sevk yapılan sağlık hizmeti sunucularında, sigortalının hastalığı ile ilgili branş hekimlerinin bulunmadığı veya gerekli görülen tetkiklerin/testlerin yapılamadığı durumlarda, sağlık hizmeti sunucusu tarafından durum bir yazı ile sevki yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine bildirilerek sevk ile ilgili bilgi ve belgeler iade edilecek ve sigortalı gerekli işlemlerin yapılabileceği en yakın yetkili sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilecektir.

3.4. Sigortalıların sağlık kurulu raporlarının Kurumun ilgili sağlık kurulunca değerlendirilmesi sonucunda, aynı ya da farklı sağlık hizmeti sunucusu tarafından yeniden muayenesi ile düzenlenecek sağlık kurulu raporu istenmesi durumunda, kurul kararında belirtilen hastaneye sevk işlemi, ilk sevki yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından yapılacaktır.

4. Malullük Tespitine Yetkili Kurum Sağlık Kurulları ve Malullük Tespitine İlişkin Belgeler

4.1. Kurum sağlık kurullarının bulunduğu ve bu kurullara bağlı illeri gösterir tablo Genelge ekinde (Ek-14) gösterilmiştir.

Ayrıca, Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlar hakkında ihbar, şikâyet veya Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yapılan soruşturma olması halinde, bu dosyalar Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığında bulunan Kurum Sağlık Kurulunca değerlendirilecektir.

Söz konusu ihbar ve şikâyetlerde, kontrol muayenesine gönderilerek yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmesine gerek olmaksızın, mevcut kurul kararı ve karara esas sağlık kurulu raporu ile dayanağı bilgi ve belgeleri içerir dosya, Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Almanya ile müşterek sigortalılarımızın sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında maluliyet değerlendirmeleri, dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerinin bağlı olduğu Kurum sağlık kurullarında yapılacaktır.

Almanya dışındaki ülkelerin dosyaları Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi bünyesinde yer alan Kurum Sağlık Kurulunca yapılacaktır. Tercümesi tamamlanan rapor, tercümesi ve gerekli diğer belgelerle birlikte bağlı bulundukları Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecektir.

4.2. Kurum Sağlık Kuruluna Gönderilen Dosya İçerikleri

Malullük değerlendirmesine ilişkin belgeleri ilgili sağlık kuruluna gönderilecek olan sigortalının birden fazla sigorta sicil numarasının bulunması halinde, öncelikle iptal-ipka işlemi yapılacak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına veya Kanuna tabi birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetler varsa, hizmet toplama işlemi de başlatılacaktır.

Sağlık kurulu raporları ile gerekli belgeler Kurum sağlık kurullarına Genelge ekinde yer alan (Ek-15) yazı ile gönderilecektir. Sağlık kurulu raporlarının Kurum sağlık kurullarına gönderilmesi sırasında, maluliyet tespitine ilişkin belgelerde eksiklik bulunması nedeniyle oluşan yersiz yazışmaların önlenmesi bakımından evrakın tam olarak gönderilmesine dikkat edilecektir.

4.2.1. Maluliyet Tespitine İlişkin Dosyada Bulunması Gereken Belgeler

4.2.1.1. Sigortalıların Kanunun 25. maddesine göre tespit yapılmak üzere Kurum sağlık kurullarına gönderilen dosyalarında bulunması gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:

a) Maluliyet tespit talebine ilişkin dilekçe veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için bu tespitin yapılmasını talep eden kurum yazısı,

b) Maluliyet değerlendirmesinde esas alınacak ilk işe giriş tarihini gösterir onaylı belge,

c) İlk işe giriş sağlık raporu (bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair sigortalı beyanı bulunacak veya dosyanın gönderilişine ait üst yazıya not düşülecektir),

ç) Sigortalıların askerlik terhis belgesinin elektronik ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli olmadıklarına ilişkin rapor,

d) Maluliyete sebep olduğu ileri sürülen hastalık ile ilgili daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin edilmiş rapor, tıbbi belge ve epikrizler,

e) Sevk sonucu usulüne uygun olarak düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı veya mevcut raporların asıllarının, olmaması durumunda ise düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli suretleri ile dayanağı tıbbi belgelerin aslı veya onaylı suretleri,

f) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler.

Yukarıda sayılan belgeleri içerir dosya, (Ek-17)’de yer alan “Maluliyet Dosyasına Ait Kontrol Listesi’ne göre, yetkili personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

4.2.1.2. Kurum sağlık kurullarına gönderilen, sigortalıların çocuklarının dosyalarında bulunması gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:

a) Maluliyet tespit talebine ilişkin dilekçe,

b) Vukuatlı nüfus kayıt örneği,

c) Sevk sonucu veya mevcut usulüne uygun olarak düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı veya asıllarının, olmaması durumunda düzenleyen hastane yetkilisince başhekimlik mührü ve ıslak imza ile aslı gibidir şeklinde onaylanmış fotokopileri veya noter tasdikli suretleri ile dayanağı tıbbi belgelerin aslı veya onaylı suretleri,

ç) Maluliyete sebep olduğu ileri sürülen hastalık ile ilgili varsa daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin edilmiş rapor, tıbbi belge ve epikrizler.

Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar ve sigortalıların hak sahipleri ile geçici 18. maddesinde sayılanlardan primsiz aylıklar kapsamında bulunanlar ve bunların hak sahiplerinin maluliyet tespit işlemlerine esas olmak üzere ayrıca bir maluliyet dosyası

oluşturulmayacak olup, bu kapsamdaki sigortalı ve hak sahiplerinin işlemlerinin yürütüldüğü emeklilik dosyaları aynı zamanda ilgililerin maluliyet dosyası olarak esas alınacaktır.

4.2.2. İş Kazası Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler

a) Talep dilekçesi,

b) İş kazası geçirilen iş yerinde işe giriş sağlık raporu, (bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair sigortalı beyanı bulunacak veya dosyanın gönderilişine ait üst yazıya not düşülecektir),

c) Sigortalıların askerlik terhis belgesinin elektronik ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli olmadıklarına ilişkin rapor,

ç) Olayın iş kazası olduğuna ilişkin ünite/komisyon kararı veya tahkikat raporu,

d) Sigortalının iş kazasından sonra başvurduğu hastanelerde görmüş olduğu tedavi, ameliyat bilgilerini içerir epikrizleri (çıkış özeti) ve varsa ameliyat notları,

e) Sigortalının tedavisi tamamlandıktan sonra son durumunu ve çalışıp çalışamayacağı tarihi gösterir sağlık kurulu raporu,

f) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler,

Yukarıda sayılan belgeleri içeren dosya muhteviyatı, (Ek-16)’de yer alan “İş Kazası Dosyasına Ait Kontrol Listesi”ne göre yetkili personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

4.2.3. Meslek Hastalığı Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler

a) Talep dilekçesi,

b) Sigortalının meslek hastası olduğunu iddia ettiği iş yerindeki işe giriş sağlık raporu, bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair yazılı beyan,

c) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgeler,

ç) Periyodik muayene ve dayanağı tıbbi belgeler,

d) Meslek hastalığının tedavisi için başvurduğu hastanelerden alınan epikrizler,

e) Sigortalıların askerlik terhis belgesinin elektronik ortamda alınamaması durumunda askerlikten muaf tutulmuş ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli olmadıklarına ilişkin rapor,

f) Varsa iş sağlığı ve güvenliği uzmanları veya iş müfettişleri ve kurumun denetimle görevli memurları tarafından düzenlenen raporlar, çalışılan ortamda kullanılan toz kimyasal madde ve ergonomik faktörler, ürün güvenlik formları,

g) Meslek hastalığı yapıcı iş yerlerinde çalışma sürelerini ve çalışma niteliklerini gösterir form, (Ek-19)

h) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya ilgili Kurum sağlık kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbi belgeler,

Yukarıda sayılan belgeleri içeren dosya muhteviyatı, (Ek-18)’de yer alan “Meslek Hastalığı Dosyasına Ait Kontrol Listesi”ne göre yetkili personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanarak ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

5. Kontrol Muayene İşlemleri

Kontrol muayeneleri;

- Kurum sağlık kurullarınca ihtiyaç duyulması,

- Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlardan sonra sigortalı ve/veya hak sahiplerinin durumlarında değişiklik olduğu veya eksik muayene nedeniyle başvurmaları,

- Sigortalılar dışında bu kararlara yapılan ihbar ve şikayetler,

- Kurumca yürütülen denetim ve soruşturma,

hallerinde, yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca usulüne uygun düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporu ve daha önce Kurum tarafından verilmiş kararlara ilişkin tüm belgeleri içerir dosya veya tahsis dosyası Kurum sağlık kurulunda değerlendirilecektir.

Malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalılar, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek aylıklarında/gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri gibi; Kurum da bu sigortalılar ile hak sahibi malul çocukların kontrol muayenesine tabi tutulmasını talep edebilecektir.

Sigortalının isteği veya Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde yeniden tespit edilecek malullük durumuna göre, sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak artırılacak, azaltılacak veya kesilecektir.

Çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malul çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar ise, kontrol muayenesi sonunda malullük durumunun ortadan kalkması halinde, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başına kadar kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri ile çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malul çocukların bağlanmış olan gelir veya aylığı, kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak;

- Üç ay içinde yaptıran ve malullük durumunun veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalı veya ölüm geliri/ölüm aylığı bağlanmış olan malul çocuğun kesilen aylığı veya geliri kesildiği tarihten,

- Üç ay geçtikten sonra yaptıran ve malullük durumunun veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilenlerin malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, malul çocukların ise almakta oldukları ölüm gelir veya aylığı, rapor tarihinden sonraki ay başından,

başlanarak yeniden bağlanacaktır.

5.1. Kontrol Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin Tespiti

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin78. maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklik gereğince Kurumun yazılı çağrısı üzerine, kontrol muayene tarihinden önceki en az 45 gün içinde sevk için başvuruda bulunmak kaydıyla gelir ve aylıkların kontrol muayene tarihine göre durdurulmasının dört aya kadar Kurumca erteleneceğine ilişkin uygulamaya son verilmiş, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince kontrol muayenesine tabi tutulması gereken sigortalılara; kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce yazı ile sevk talebinde bulunarak kontrol muayene işlemlerini yaptırmaları gerektiğinin bildirilmesi öngörülmüştür.

5.12.2017 tarihinden itibaren, kontrol muayenesine tabi tutulması gereken sigortalılara; kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce yazı ile kontrol muayene işlemlerini yaptırmaları gerektiği bildirilecek olup, 3 aylık sürenin hesabında Kurumun sigortalıya göndermiş olduğu bildirim yazısında yer alan ve Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararında belirtilen kontrol muayene tarihi esas alınacaktır.

Kurum sağlık kurulu veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarında belirtilen kontrol muayene tarihinde sadece yıl ve ay belirtildiği durumlarda belirtilen ayın ilk günü kontrol muayene tarihi olarak sisteme işlenecek ve 3 aylık sürenin hesabında bu tarih esas alınarak bildirim yapılacaktır.

Sigortalıya veya hak sahiplerine kontrol muayene tarihlerinden en az 3 ay önce yapılacak bildirim yazısı ile birlikte e-maluliyet programından alınacak sevk yazısı da gönderilecektir.

5.1.1. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Önceki 3 Ay İçinde Olması

Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde belirtilen kontrol muayene tarihinden önceki 3 aylık süre içinde olması durumunda, Kurum sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik halinin;

- Devam ettiğine karar verilenler hakkında, gelir/aylıklar kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle herhangi bir kesilme olmaksızın ödenmeye devam edilecek, kesilmiş olan gelir/aylıklar ise kesildiği tarih itibariyle ödenmeye başlanacaktır.

- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında ise, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme döneminde gelir/aylıklar kesilmiş olacağından, kişinin kazanılmış hakkı da korunarak kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemine kadar olan gelir/aylıklar ödenecektir.

Örnek: Kontrol muayene tarihi 1.4.2018 olan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının (tahsis numarasının son rakamı 9) malullük aylığı, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan 17.4.2018 tarihinde kesilecek, 17.4.2018 tarihine kadar ilgili hastanece rapor düzenlenmesi ve sigortalının Kurum sağlık kurulunca malul sayılması halinde, aylıkları kesilmeksizin ödenmeye devam edecektir. Sigortalının Kurum sağlık kurulunca malul sayılmaması halinde ise aylıkları 17.4.2018 tarihinde kesilmiş olacağından, malul sayılmamasına ilişkin rapor tarihinin kontrol muayene tarihinden önce olması durumunda aylıkları 17.4.2018 tarihine kadar ödenecektir.

5.1.2. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Ay İçinde Olması

Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde belirtilen kontrol muayene tarihinden sonraki 3 aylık süre içinde olması durumunda, Kurum sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik halinin;

- Devam ettiğine karar verilenler hakkında, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiş olan gelir/aylıklar, bu tarih itibariyle yeniden ödenmeye başlanacaktır.

- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında ise, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle gelir/aylığı kesilmiş olduğundan, bu sigortalılar hakkında herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Örnek: Kontrol muayene tarihi 1.4.2018 olan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının malullük aylığı (tahsis numarasının son rakamı 9) kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan 17.4.2018 tarihinde kesilecek, Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurullunca, Kurumca yapılan bildirimde belirtilen kontrol muayene tarihinden sonraki 3 aylık süre içinde rapor düzenlenmesi halinde, sigortalının Kurum sağlık kurulunca;

- Malul sayılması halinde, 17.4.2018 tarihinde kesilmiş olan aylıkları, kesildiği tarih itibariyle yeniden ödenmeye başlanacak, rapor tarihine kadar ödenmeyen aylıklar birikmiş olarak sigortalıya ödenecektir.

- Malul sayılmaması halinde ise bu sigortalının aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesildiğinden, bu sigortalı hakkında herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

5.1.3. Sağlık Kurulu Rapor Tarihinin Kontrol Muayene Tarihinden Sonraki 3 Aylık Süre Dışında Olması

Sigortalı veya hak sahiplerinin Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurulu rapor tarihinin, Kurumca yapılan bildirimde belirtilen kontrol muayene tarihinden sonraki 3 aylık süre geçtikten sonra olması durumunda, Kurum sağlık kurulunca malullük veya sürekli iş göremezlik halinin;

- Devam ettiğine karar verilenler hakkında, Kurum sağlık kurulu kararına esas olan yeni rapor tarihini takip eden ay başı itibariyle gelir/aylıkları başlatılacak, aylığın kesildiği tarih ile yeni rapor tarihi arasındaki süreye ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.

- Ortadan kalktığına karar verilenler hakkında ise, kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle gelir/aylığı kesilmiş olduğundan, bu sigortalılar hakkında herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Örnek: Kontrol muayene tarihi 1.4.2018 olan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının malullük aylığı (tahsis numarasının son rakamı 9) kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi olan 17.4.2018 tarihinde kesilecek, Kurum sağlık kurulu kararına esas sağlık kurulunca, 1.8.2018 tarihinde rapor düzenlenmesi ve sigortalının Kurum sağlık kurulunca;

- Malul sayılması durumunda aylıkları malul sayılmasına esas olan yeni rapor tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2018 tarihi itibariyle başlatılacak, aylığın kesildiği tarih ile yeni rapor tarihi arasındaki süreye ilişkin aylıklar ödenmeyecektir.

- Malul sayılmaması durumunda ise bu sigortalının aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesildiğinden, yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.

5.2. Kurum Sağlık Kurulunca Kontrol Muayenesi Değerlendirmeleri ve Kararları

Kurum sağlık kurulları tarafından yapılan değerlendirme sonucu gerekli görüldüğü hallerde, Kanunun 94. maddesi gereğince kontrol muayenesine karar verilebilir. Kontrol muayenesi değerlendirmeleri ilk tespitte esas alınan mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır.

Kurum sağlık kurulu kararlarına, kontrol muayenesine esas sağlık kurulu raporlarından önceki raporlar yazılmayacaktır.

Kontrol muayenesi sonrası maluliyetin kaldırıldığı durumlarda, değerlendirilen rapor birden fazla ise karara esas sağlık kurulu raporunun tarih ve sayısı kararda belirtilecektir.

5.3. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Kontrol Muayeneleri

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca Kurum dosyası üzerinden yapılan değerlendirme sonrası kontrol muayenesi gerektiğine karar verilmesi halinde, kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme ilgili Kurum sağlık kurulunca yapılacaktır.

Ancak, yargı süreci devam eden dava dosyalarının SSYSK’da değerlendirilmesi sonucu kontrol muayenesi gerektiği kararı verilmesi halinde, kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme anılan Kurulca yapılacaktır.

6. Malul Sayılmakla Birlikte Malullük Aylığı Şartlarını Yerine Getiremeyen Sigortalıların Sağlık Kurulu Raporları ve Kontrol Muayene İşlemleri

Kanuna göre sigortalılara malullük sigortasından aylık bağlanabilmesi için bunların Kanunun 25. maddesine göre malul sayılmalarının yanında 26. maddesindeki diğer koşulları da yerine getirmeleri gerekmektedir.

Kurum sağlık kurullarınca malul sayılmış ancak, aylık bağlama işlemleri sırasında sigortalılık süresi veya prim ödeme gün sayısı koşullarının yerine gelmediği anlaşılan sigortalılardan;

- Rapor tarihi ile tahsis talep tarihi arasındaki sürede kontrol muayenesi öngörülmemiş olanların, bu süre içinde çalışmalarının tespit edilmesi durumunda, kontrol muayenesine gönderilmeyecektir.

- Rapor tarihi ile tahsis talep tarihi arasındaki sürede kontrol muayenesi öngörülmüş olanların tahsis talebinde bulunması halinde kontrol muayenesine gönderilecek ve yeniden alınan sağlık kurulu raporuna göre işlem yapılacaktır.

Örnek: Kurum sağlık kurulunun 1.1.2018 tarihli raporuna istinaden 1.1.2019 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulmak kaydıyla malul sayılan sigortalının, 10.1.2018-11.6.2018 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalışarak işten ayrıldıktan sonra 13.6.2018 tarihinde malullük aylığı bağlanması talebinde bulunması halinde, sigortalı rapor tarihinden sonraki çalışmaları nedeniyle kontrol muayenesine tabi tutulmayarak malullük aylığı 1.7.2018 tarihinden itibaren başlatılacak olup, Kurum sağlık kurulu kararında belirtilen 1.1.2019 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulacaktır.

İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü kayıp oranının en az % 60 olduğu tespit edildikten sonra çalışarak malullük aylığı bağlama şartlarını yerine getiren sigortalılar hakkında da yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Ancak, malul sayıldıktan sonra çalışmaları devam eden sigortalılara tahsis talep tarihi itibariyle son statüsü üzerinden aylık bağlanacaktır.

7. Kurum Sağlık Kurullarınca Yapılacak Değerlendirmeler

7.1. Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları sağlık kurullarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarına istinaden, sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra vücutlarında oluşan arızaları veya tedavi edilemeyen hastalıkları nedeniyle, çalışma gücünün en az % 60’ını, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği veya hastalıkları nedeniyle kullanılan sıhhi izin sürelerinin kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla olup olmadığı ve vazife malullüğü dereceleri Kurum sağlık kurulunca tespit edilmektedir.

Söz konusu tespit yapılırken;

a) Sigortalıların ve hak sahibi çocukların çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediklerinin tespitinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği eki Arıza/Hastalık Listesi,

b) Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çalışan askerî ve sivil personel ile askerlik görevi yükümlüleri için, 31.10.2016 tarihli ve 2016/9431 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği,

c) İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan personel için, 4.8.2003 tarihli ve 25189 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği,

ç) 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında çalışan ve 657 sayılı Kanuna tabi koruma güvenlik görevlileri için belirlenen ve 7.10.2004 tarihli ve 25606 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte belirtilen sağlık şartları,

d) Vazife malullüğü halinde ise, 13.7.1953 tarihli ve 4/1053 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname,

e) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,

esas alınacaktır.

7.2. Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrasına göre talepte bulunan sigortalıların çalışma gücü kayıp oranı ile aynı maddenin sekizinci fıkrasına göre kadın sigortalıların çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup olmadığı, talep tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre tespit edilecektir.

7.3. Sosyal güvenlik merkezlerince e-maluliyet yazılımından hazırlanan gönderme yazılarında, hangi maddelere göre değerlendirme yapılması isteniyorsa ilgili Kurum sağlık kurulunca o maddelere göre değerlendirme yapılacaktır.

7.4. Kanunun yürürlük tarihinden sonra maluliyet tespiti talebinde bulunan 4/1-(a), 4/1-(b) ve ilk defa 2008/Ekim sonrasında 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların maluliyet durumlarının değerlendirilmesinde, sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak ilk defa sigortalı oldukları tarih esas alınarak Kurum sağlık kuruluna bildirilecektir.

7.5. Kanunun 28. maddesinin sekizinci fıkrasına göre kadın sigortalılar, çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup olmadıklarının tespiti için Kuruma müracaatlarını, sigortalılıkları devam ederken yapabilecekleri gibi emeklilik aşamasında da yapabileceklerdir.

Kurum sağlık kurullarınca yapılan ağır engellilik tespitlerinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu rapor bulguları esas alınmakta olup, kurul kararlarında rapor tarihine göre ağır engelli oldukları belirtilmektedir. Sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince, kadın sigortalıların başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuklarına ilişkin sağlık kurulu raporları değerlendirilmek üzere Kurumun ilgili sağlık kuruluna gönderilirken söz konusu çocukların hangi tarih itibariyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğunun tespit edilebilmesi için tarih belirtilecektir. Bu tarih, çocuğun doğum tarihi de dikkate alınmak kaydıyla kadın sigortalının sigortalılık başlangıcının Kanunun yürürlük tarihinden önce olması durumunda 2008/Ekim, sigortalılık başlangıç tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması halinde ise, sigortalılık başlangıç tarihi olacaktır. Kurumun ilgili sağlık kurulunca da bu konuya özen gösterilerek çocuğun hangi tarih itibariyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğu, tarih belirtilmek suretiyle tespit edilecektir.

7.6. Vefat eden sigortalıların hak sahibi çocuklarının maluliyet durumlarının tespiti talep tarihinde yürürlükte bulunan tıbbi mevzuata göre yapılacaktır.

Sigortalının sağlığında bakmakla yükümlü olduğu malul çocuğuna ilişkin Kurum sağlık kurulu kararında kontrol muayenesi gerekmediği tespit edilmiş ise sigortalının ölümü ve malul çocuğun ölüm gelir/aylığı talebinde bulunması halinde, rapor tarihine bakılmaksızın mevcut kurul kararı aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacak ve malul çocuklardan yeni bir rapor istenmeyecektir.

Malul çocukların Kurumca belirlenen kontrol muayene tarihi bulunup bulunmadığının tespiti, SPAS, “Süreli Kayıt Sorgulama” menüsünden yapılacaktır. Kontrol muayene tarihinin bulunması halinde bu tarih sisteme işlenecek ve o tarihte kontrol muayenesine gönderilecektir.

Malul çocukların anne/babadan dolayı ölüm gelir/aylığı bağlanmasına esas alınan maluliyetine ilişkin Kurum sağlık kurulu kararında kontrol muayenesi gerekmediği tespit edilmiş ise, daha sonra anne/babadan dolayı ikinci bir dosyadan ölüm gelir/aylığına hak kazanması durumunda da söz konusu kurul kararı dikkate alınacak ve yeni bir değerlendirme istenmeyecektir. Ancak, kontrol muayenesi gerektiği tespit edilmiş ise bu tarih sisteme işlenecektir.

Örnek 1: 21.5.2004 tarihinde vefat eden erkek sigortalının hak sahibi çocuğuna, 11.8.2008 tarihli sağlık kurulu raporuna istinaden Kurum sağlık kurulunca malul kararı verilmiş ve rapor tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2008 tarihinden itibaren hak sahibine ölüm aylığı bağlanmıştır. Kurum sağlık kurulunca hak sahibi çocuk için kontrol muayene tarihi belirlenmemiştir. Hak sahibi çocuğun, babasından dolayı ölüm aylığı almakta iken annesinin de 24.11.2011 tarihinde vefat etmesi halinde, babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasına esas Kurum sağlık kurulu kararı, annesinden bağlanacak ölüm aylığında da esas alınacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki hak sahibi çocuğa Kurum sağlık kurulunca kontrol muayene tarihi belirlenmiş olması halinde ise, bu tarih sisteme işlenecek ve çocuk belirtilen tarihte kontrol muayenesine gönderilecektir.

7.7 Kurum sağlık kurulunca karar verilebilmesi için ek bilgi ve yeni muayene istenmesi durumunda, bu belgeler tamamlandıktan sonra iade edilen dosya ile birleştirilerek, ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

7.8. Daha önce malul sayılmayanlardan, hastalıklarında artma veya yeni bir hastalığın ilave olduğu veya eksik muayene gerekçeleri ile malullük durumunun veya vazife malullerinden maluliyet derecelerinin yeniden tespitini yazılı olarak isteyenlerin, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevkleri yapılacaktır.

7.9. Kurum Sağlık Kurulu Kararlarının Bildirimi

7.9.1. Kurum sağlık kurullarınca veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca tespit edilen maluliyet kararlarının sigortalı ve hak sahiplerine bildirilmesinde, karar metinlerinde yer alan ifadeler aynen yer alacaktır. Ancak;

- “Çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmediğinden malul sayılamayacağı” kararı verilenler için “Mevcut durumunuza göre malul sayılamayacağınıza karar verilmiştir”,

- “Maluliyete esas hastalıkların ilk işe giriş tarihinde de mevcut olduğu” kararı verilenler için ise, “Malul sayılmanızla birlikte, malul sayılmanıza esas olan hastalık veya engelliliğinizin sigortalı olarak ilk işe girdiğiniz tarihten önce mevcut olması sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacağınıza karar verilmiştir”,

ifadeleri kullanılacaktır.

7.9.2. Kurum sağlık kurulu kararlarının bildirim yazılarında,

- “Yukarıdaki karara yazılı itirazınız halinde durumunuz bir kez de Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda değerlendirilecektir” ifadesi yer alacaktır.

7.9.3. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ve Kurum sağlık kurulunca nihai karar verilebilmesi için ara karar yapılması durumunda, ilgiliye yapılan bildirimde ara kararın en kısa sürede temin edilmesi gerektiği yönünde not düşülecektir.

8. Maluliyet Tespitlerinde Esas Alınacak İlk İşe Giriş Tarihi Tespiti

8.1. Malullük Sigortasından Sevk İşlemi Yapılan Sigortalıların Hizmet Borçlanmaları

1800 günü olmadığı halde borçlanma talebinde bulunarak sevk işlemi yapılan sigortalıların hizmet borçlanmaları için tebligatları bekletilmeyecek ve borç tebliğleri yapılacaktır. Hizmet borçlanma talebiyle birlikte tahsis talebinde de bulunan sigortalıların borçlanma bedelini tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödememeleri halinde borçlanma işlemi iptal olacağından, verilmiş olan tahsis talebi de geçersiz sayılacaktır.

Kurum sağlık kurullarınca sigortalının Kanunun 25. maddesine göre malullük durumu incelenirken, ilk defa çalışmaya başladığı tarihte malul olduğunun tespitinde, Kanunun 41. maddesine göre yapılan borçlanmalar dikkate alınarak tespit edilen sigortalılık başlangıç tarihi yerine, sigortalı adına ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilen tarih esas alınacak ve üniteler tarafından Kurum sağlık kurullarına sigortalılık başlangıç tarihi olarak bu tarih bildirilecektir.

Örnek: Sigortalı ilk defa 20.5.1995 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamış ve 1.1.1990-1.7.1991 süresinde yaptığı 540 gün askerlik hizmetini borçlanarak 20.4.2010 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur. İlgili Kurum sağlık kuruluna belgeler gönderilirken sigortalının sigortalılık başlangıç tarihi, borçlanmalarla geriye götürülen tarih (20.11.1993) yerine, ilk defa çalışmaya başladığı tarih olan 20.5.1995 olarak bildirilecektir.

8.2. Yurt Dışı Çalışmalarının Borçlanılması Durumunda Maluliyet Tespitinde Esas Alınacak İlk İşe Giriş Tarihi

6552 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” hükmüne istinaden;

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerden, sözleşmede özel hüküm bulunan Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, İtalya, Kanada, Kebek, K.K.T.C., Lüksemburg, Makedonya, Slovakya ve Kore Cumhuriyeti’nde geçen sigortalılık sürelerini borçlananların, Türkiye’de hiç çalışması yoksa ya da sigortalının akit ülkede çalışmaya başladığı tarih Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önce ise; maluliyet tespit işlemlerinde, bu ülkelerdeki ilk işe başlama tarihi Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde geçen çalışma sürelerini borçlananların ise ilk işe giriş tarihinin, 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince; sigortalının Türkiye’de çalışması yoksa borcun ödendiği en son tarihten, Türkiye’de çalışması varsa ve Türkiye’de çalışmaya başladığı tarihten önceki süreleri borçlanmak istemesi halinde ise Türkiye’de ilk defa çalışmaya başlanıldığı tarihten, borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilerek belirlenmesine devam edilecektir.

Kurum sağlık kurullarınca sigortalının Kanunun 25. maddesine göre malullük durumu incelenirken, ilk defa çalışmaya başladığı tarihte malul olduğunun tespitinde esas alınacak ilk işe giriş tarihi ile söz konusu tarih yurt dışı borçlanmalarına istinaden belirleniyorsa gerek uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkelerde gerekse özel hüküm bulunmayan ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler için tespit edilecek ilk işe başlama tarihi üniteler tarafından Kurum sağlık kurullarına bildirilecektir.

Ancak, 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 11.9.2014 tarihinden önce malullük talebinde bulunan ancak sözleşmeli ülkelerdeki ilk işe giriş tarihleri ülkemizde ilk işe giriş olarak kabul edilmediği için aylık talepleri reddedilenlerden 29.12.2014 tarihine kadar tekrar çalışma olmadan yeniden malullük aylığı talebinde bulunanların mevcut raporlarına göre aylık talepleri sonuçlandırılacaktır. İlk talep tarihinden sonra çalışması olanlardan yeniden aylık talebinde bulunanların talepleri ise yeni alacakları sağlık kurulu raporuna istinaden sonuçlandırılacaktır.

9. Kurum Sağlık Kurulu Kararlarına İtiraz

9.1. Kanunun 58. maddesi gereği, çalışma gücü kaybı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi ve vazife malullük derecesi, erken yaşlanma ile ağır engellilik tespitine ilişkin Kurumca verilen kararlara Genelge ekinde yer alan (Ek-20) dilekçe ile yapılan itirazlar, gerekli değerlendirme yapılmak üzere en kısa sürede Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilecektir.

9.2. Kurum sağlık kurullarınca, karar verilebilmesi için ek bilgi/belge veya yeniden muayene istenmesine dair kararlar maluliyet tespiti içermediğinden, bu karara yapılan itirazlar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca, tüm dosyanın aslı üzerinden değerlendirme yapıldığından itiraza ilişkin dilekçe ile birlikte tüm dosya/tahsis dosya aslı anılan Kurula iletilmek üzere Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen dosya içerisinde, Kurum sağlık kurulunca verilmiş tüm kararlar ve kararlara esas sağlık kurulu raporları ile dayanağı tıbbi belgeler ile üst yazı bulunacaktır.

Kurum sağlık kurulu kararı bulunmayan sevkle düzenlenmiş sağlık kurulu raporları, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen dosyalarda bulunmayacaktır.

9.3. Kurum sağlık kurulu kararına itiraz edenler, her türlü masrafları kendilerine ait olmak üzere, Kurulda kendi belirledikleri bir uzman hekimin dinlenmesini talep edebilir. Bu durumda ilgilinin talebi yazılı olarak alınacak ve dosyaya eklenerek üst yazıda belirtilecektir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nda dosyanın görüşüleceği tarih ve saat belirlenerek Kurul sekretaryası tarafından 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgiliye bildirilecek, dinlenmesi talep edilen uzman hekimin belirlenen tarih ve saatte hazır bulunmaması durumunda, Kurulca değerlendirme yapılacak ve karara bağlanacaktır.

9.4. Kurul, gerek görmesi halinde değerlendirdiği dosya sahibini muayene için davet edebilecek, buna ilişkin karar dosyanın gönderildiği birime iletilecektir.

Kurulda muayene kararı ilgiliye bildirilecek ve bildirim yazısında;

a) Kurulun huzurda muayene tarihi ve kararı,

b) Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun toplantı adresi,

c) Kurulda muayeneyi kabul etmemesi (Bu durumu 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre ilgiliye tebliğini izleyen 15 gün içerisinde yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerektiği) veya belirtilen tarihte anılan Kurulda bulunmaması halinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda mevcut dosya üzerinden değerlendirme yapılacağı,

hususları belirtilecektir.

Kurulda muayenesine karar verilmekle birlikte, tıbbi olarak gelemeyecek durumda olanlar hakkında, karar veren Kurum sağlık kurulunun bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğünce görevlendirilen bir hekim tarafından yerinde muayene edilerek durum tespit tutanağı düzenlenecek, imza altına alınacak ve Kurula gönderilecektir.

9.5. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda yapılan değerlendirme sonucu alınan kararlarda;

a) Değişiklik olmaması halinde sadece kararın bir örneği,

b) Değişiklik olması halinde karar ile karara esas sağlık kurulu raporunun birer örneği, ilgili birimce kararı veren Kurum sağlık kuruluna iletilecektir. Sosyal Sigorta Yüksek

Sağlık Kurulu kararları hakkında ilgililere tebliğ edilecek yazılarda, anılan Kurul kararının tarih ve sayısı ile karar metni yer alacaktır.

9.6. Kurum Sağlık Kurullarına İtiraz ve Yeniden Değerlendirme

Kurum sağlık kurulu ve/veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar tarihinden sonra düzenlenmiş usulüne uygun sağlık kurulu raporu olmaması halinde, mevzuatımızda aynı raporun tekrar değerlendirileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilgililerin mevcut Kurul kararının yeniden değerlendirilme talebine istinaden Kurum sağlık kurulu ve/veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca yeniden değerlendirme yapılmayacaktır.

Bu nedenle, daire başkanlıkları/sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince, yeniden değerlendirme talebinde bulunan ilgililere, haklarındaki Kurum sağlık kurulu kararına sadece Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmek üzere itirazda bulunabilecekleri bildirilecektir.

9.8. Dava Dosyalarına İlişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararı

Kurum sağlık kurullarınca verilen kararlarla ilgili olarak tarafların, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakkını kullanmadan açtıkları davalarda (maddi ve manevi tazminat, itiraz veya rücu… vb) yargılama sürecinde, dava dosyası üzerinden düzenlenen Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre işlem yapılmayacaktır.

Ancak, yargı süreci devam etmekte iken, Kurumumuza yapılan itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca Kurum dosyasına ilişkin alınacak karara göre sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince işlem yapılacaktır.

Ayrıca, mahkemeler tarafından istenen bilgi ve belgeler sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince eksiksiz olarak gönderilecektir.

9.9. Farklı Sigortalılıklardan veya Farklı Sigortalılardan Kaynaklanan Maluliyet Talebi

Kanunun 25. maddesine göre yapılan değerlendirme sonucunda, ilk defa işe girdiği tarihte malul olduğunun anlaşılması nedeniyle, malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların anne/babasından dolayı hak sahibi olarak yetim aylığı bağlanması talebinde bulunmaları halinde buna göre oluşturulacak dosya ile birlikte kendi sigortalılıklarından dolayı alınan kararlar, buna esas sağlık kurulu raporları ve diğer belgeleri içerir dosya Kurum sağlık kuruluna gönderilecektir.

10. Engelliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlanmaya Hak Kazanmış Olanların Sevk ve Kontrol Muayene İşlemleri

Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalıların 506 sayılı Kanunda öngörülen aylığa hak kazanma koşulları, Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrasında aynen korunmuştur. Bu sigortalıların ilk sevk işlemleri ile sağlık kurulu raporlarının değerlendirilmesi işlemleri Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından yapılacaktır.

4958 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (C) bendinin (a) ve (b) alt bentleri değiştirilerek engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanların Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabileceği hüküm altına alınmıştır.

Vergi indirimi hakkını elde etmesi nedeniyle Kurumumuzca bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlananların vergi indiriminden yararlanmaya esas sağlık kurulu raporlarında yer alan klinik muayene bulguları, engellilik bulguları ve teşhislerinin gerçeği yansıtmadığı yönünde herhangi bir ihbar veya şikayet alınması, sigortalıların engellilik oranlarıyla ilgili olarak bir tereddüde düşülmesi ya da yapılan teftişler sonucunda kontrol muayenesine tabi tutulmasının talep edilmesi halinde sigortalılar engellilik indiriminden yararlanılmasına ilişkin rapor vermeye yetkili sağlık kurumlarına sevk edilerek, düzenlenen sağlık kurulu raporları Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecek ve sonucuna göre işlem yapılacaktır.

Bu çerçevede, engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlananların kontrol muayene işlemleri aşağıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

10.1. Bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlananlardan;

- Merkez Sağlık Kurulu tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi konulanlar,

- Hastanelerden aldıkları sağlık kurulu raporlarında yer alan klinik muayene bulguları, engellilik bulguları ve teşhislerinin gerçeği yansıtmadığı yönünde Kurumumuza yapılan ihbar veya şikâyetler sonucunda engellilik oranlarıyla ilgili tereddüte düşülenler,

- Kurumumuz denetim elemanlarınca yapılan inceleme ve soruşturmalar sonucunda düzenlenen raporlarda kontrol muayenesine tabi tutulması istenenler,

kontrol muayenesine gönderilecektir.

10.2. Merkez Sağlık Kurulu tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi konulanlar, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlemeye yetkili hastanelere sevk edilecek, temin edilen raporlar değerlendirilmek üzere Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecektir.

Bu sigortalıların aylıklarının kesilmesi veya yeniden başlatılmasında, “5.1. Kontrol Muayenesi Sonucu Aylık Başlangıç Tarihinin Tespiti” başlığı altında yer alan hususlar esas alınacaktır.

10.3. Usulüne uygun yapılmış ihbar, şikayet veya denetim sonucu kontrol muayenesine tabi tutulması öngörülenlere, kontrol muayenesine tabi tutulacağına ilişkin bilgilendirme yazısı ile birlikte sevk yazısı da gönderilecektir. Bilgilendirme yazısının tarihi esas alınarak 3 ay sonrasına kontrol muayene tarihi oluşturulacaktır.

Kontrol muayenesi nedeniyle sevk edildikleri hastanelerden temin edilen sağlık kurulu raporlarında engellilik oranı; % 40’ın altında belirlenenler ile % 40’ın üstünde belirlenmiş olmakla birlikte, engellilik derecesi tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanma koşuluna esas engellilik derecesinin altına düşenlerin raporları Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecek, anılan Kurulca belirlenecek dereceye göre aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Kontrol muayenesi nedeniyle gönderildikleri hastanelerden temin edilen sağlık kurulu raporlarında engellilik oranı % 40’ın üstünde belirlenenlerden tahsis talep tarihi esas alınarak yeni engellilik derecesine göre aylığa hak kazanma koşullarını sağlayanların söz konusu raporları Merkez Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir.

Bu şekilde kontrol muayene tarihi oluşturulanlardan, aylık bağlanmasına esas engellilik halinin devam ettiğine karar verilenlerin rapor tarihinin;

- Kontrol muayene tarihinden itibaren 3 ay içinde olması durumunda aylıkları kesildiği tarih,

- Kontrol muayene tarihinden itibaren 3 ay geçtikten sonra olması durumunda ise aylıkları yeni rapor tarihini takip eden ay başı,

itibariyle başlatılacaktır.

Kontrol muayenesi sonucunda aylık bağlanmasına esas engellilik halinin devam etmediğine karar verilenlerin aylıkları ise kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Ancak, engelliliğe esas rapor tarihinin, bilgilendirme yazısı tarihi ile ihbar veya şikayete istinaden oluşturulan kontrol muayene tarihi arasında olması durumunda sigortalının engellilik halinin;

- Devam ettiğine karar verilmesi halinde oluşturulan kontrol muayene tarihi kaldırılarak aylıkların ödenmesine devam edilecek,

- Devam etmediğine karar verilmesi halinde ise ödenmekte olan aylıklar yeni rapor tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Örnek 1: % 47 engellilik oranı üzerinden 1.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı, yapılan ihbar nedeniyle 9.3.2018 tarihli bilgilendirme yazısıyla hastaneye sevk edilmiştir. 9.6.2018 tarihi itibariyle kontrol muayenesi oluşturulan sigortalının aylığı 17.6.2018 tarihinde kesilmiştir. 15.8.2018 tarihli rapor ile engellilik oranı % 45 olarak tespit edilen sigortalının engellilik oranı değişmiş olmakla birlikte, aylığa hak kazanma koşulunun değişmemesi ve rapor tarihinin kontrol muayene tarihini takip eden üç ay içinde olması nedeniyle yaşlılık aylığı kesildiği tarih itibariyle yeniden başlatılacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının rapor tarihinin 26.11.2018 olduğu varsayıldığında, bu defa sigortalının aylığı rapor tarihini takip eden ay başı olan 1.12.2018 tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Örnek 3: Örnek 1’deki sigortalının rapor tarihinin 24.5.2018 (bilgilendirme yazısı tarihi ile ihbar veya şikayete istinaden oluşturulan kontrol muayene tarihi arasında) olduğu varsayıldığında, sigortalının oluşturulan kontrol muayene tarihi kaldırılarak aylıkların ödenmesine devam edilecektir. Söz konusu sigortalının, 24.5.2018 tarihli raporla engellilik oranının % 39 olarak tespit edildiği varsayıldığında, bu defa söz konusu rapor değerlendirilmek üzere Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecektir. Anılan Kurulca da engellilik oranının % 39 olduğuna karar verilmesi halinde, sigortalının aylığı 24.5.2018 tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Örnek 4: 3.8.1994 tarihinde ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve 3600 prim ödeme gün sayısı ve % 85 engellilik oranı ile 19.10.2014 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta olan sigortalı, yapılan şikayet nedeniyle 8.2.2019 tarihli bilgilendirme yazısıyla hastaneye sevk edilmiştir. 8.5.2019 tarihi itibariyle kontrol muayenesi oluşturulan sigortalının aylığı 18.5.2019 tarihi itibariyle kesilmiştir. 10.7.2019 tarihli rapor ile engellilik oranı % 55 olarak tespit edilen sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle prim ödeme gün sayısı koşulunu sağlamadığı ve aylığa hak kazanma koşullarını kaybettiği tespit edilmiştir. Sigortalının raporu karar verilmek üzere Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecek ve anılan Kurulun kararına göre aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Örnek 5: Örnek 4’deki sigortalının prim ödeme gün sayısının 3800 olması halinde, engellilik derecesi değişmesine rağmen yeni engellilik derecesine göre de aylığa hak kazandığından, sigortalının raporu Merkez Sağlık Kuruluna gönderilmeyecektir. Sigortalının kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilen aylığı, 10.7.2019 tarihini takip eden ay başı itibariyle başlatılacaktır.

10.4. Merkez Sağlık Kurulunca karara bağlanan sağlık kurulu raporları onaylandıktan sonra asılları ve ekleri ilgili kurumlara iade edilmekte, raporun onay bölümünde çalışma gücü kayıp oranları rakam ve yazı ile belirtilerek ilgili mevzuata göre kontrol muayene kaydı varsa ne zaman kontrol edileceği bilgisine de kaşe basılarak yer verilmekte olup, kontrol muayenesi kaşesi konulmayan raporlar ise süresiz vergi indiriminden faydalanma hakkı sağlamaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığının söz konusu raporlara ilişkin değerlendirme yazısında da çalışma gücü kayıp oranı ve Merkez Sağlık Kurulunca kontrol muayenesi öngörülenlerin kontrol muayene tarihine yer verilmektedir. Aylık bağlama ve kontrol muayene işlemlerinde, sağlık kurulu raporlarında yer alan bunun dışındaki çalışma gücü kayıp oranına ve kontrol muayene tarihine itibar edilmeyecektir.

10.5. Sigortalıların vergi indiriminden yararlanmaya esas engellilik derecelerinin tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olması önem arz etmekte olup, vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olması nedeniyle Kurumumuzca yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların; Kurumumuz sevki olmadan kendiliklerinden temin edecekleri sağlık kurulu raporları ile yetkili olmayan sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına ve anılan Yönetmelik eki forma uygun olmayan sağlık kurulu raporlarına göre işlem yapılmayacak ve sigortalıların sevk işlemlerinde bu hususa dikkat edilecektir.

Bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıların aylık bağlamaya esas engellilik raporlarının aslı veya aslı gibidir onaylı örneği ile buna ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu Kararının aslı emeklilik dosyasına konulacaktır.

10.6. Kanunun geçici 10. maddesi hükümlerine göre aylık bağlanması talebinde bulunan sigortalıların, Kanunda öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarının yanı sıra "engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olduklarının" da tespit edilmiş olması gerekmekte olup, söz konusu tespit Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu Kararı ile belirlenmektedir.

Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış sigortalılar için öngörülen yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin maddelere göre yaşlılık aylığı talebinde bulunan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların; aylık bağlanması için engellilik indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olduklarını gösteren belgeleri Kuruma ibraz etmeleri yeterli olup, söz konusu belgelerin düzenlenme tarihinde sigortalı olunup olunmadığının veya bu hakkın elde edilmiş olmasına rağmen vergi indirimden yararlanılmamış ya da belli bir süre yararlanılmış olmasının yahut ilgililerin gelir vergisinden istisna olmalarının, belgelerin geçerliliği yönünden bir önemi bulunmamaktadır.

Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olduğu Merkez Sağlık Kurulu Kararı ile tespit edilen sigortalılara, bu hakkı kaybetmedikleri sürece 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (C/b) bendinde veya geçici 87. maddesinde öngörülen koşulları da yerine getirerek yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

11.Vazife Malullüğü Aylığı Alıp, Engelliliği Nedeniyle Vergi İndiriminden Yararlananlar ile Çalışma Gücü Kaybı % 60’ın Altında Olanlar

2330 sayılı Kanunun 4. maddesi çerçevesinde vazife malullüğü aylığı bağlanmasına esas alınmış hastalık ya da engellilik halleri ve bu hastalık ya da engellilik hallerindeki ilerlemeler, sonradan geçen çalışmalar sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.

Engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanan 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılara yaş koşulu aranmaksızın ve engellilik dereceleri dikkate alınmak suretiyle Kanunun geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası ile 506 sayılı Kanunun geçici 87. maddeleri doğrultusunda, Kurum sağlık kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranı % 60’ın altında olduğu tespit edilen 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara ise Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında, aynı şekilde 4/1-(c) sigortalılara ise Kanunun geçici 4. maddesinin altıncı fıkrası ile 28. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmaktadır.

Vazife malullüğü aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya devam eden ve Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası, geçici 4. maddesinin altıncı fıkrası ile geçici 10. maddesinin ikinci fıkrası ve 506 sayılı Kanunun geçici 87. maddeleri kapsamında Kurumumuzdan yaşlılık aylığı talebinde bulunan 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak, söz konusu sigortalıların engellilik veya çalışma gücü kayıplarına vazife malullüğüne esas hastalık ve arızalarının etkisinin olup olmadığı hususunda tespit yapılması gerekmektedir.

Sigortalıların hem vazife malullüğüne hem de yaşlılık aylığı bağlanmasına esas engellilik ve çalışma gücü kayıplarının tespitine esas sağlık kurulu raporları birlikte değerlendirileceğinden, 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların dosyalarında bulunan engelliliğine esas sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler ile Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu kararı ve diğer belgeler, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için ise çalışma gücü kaybına esas sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Anılan Daire Başkanlığı bünyesindeki Kurum Sağlık Kurulunca Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığından sigortalıların vazife malullüğüne esas görevi nedeniyle yaralanması sonrası düzenlenen ilk müdahale raporu, daha sonra hastalığı ile ilgili düzenlenmiş sağlık kurulu raporları/raporlar epikriz ve tıbbi belgelerle birlikte maluliyetine esas teşkil eden sağlık kurulu raporunun aslının veya yetkililerce onaylı ve ıslak imzalı nüshası istenerek değerlendirme yapılacaktır. Yapılan değerlendirme Kurum Sağlık Kurulunca ilgili üniteye bildirilerek aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

SOSYAL YARDIM ZAMMI VE TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER

1. Sosyal Yardım Zammı

Kanunun geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 506 ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarlarının, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve aylıklarına ilave edilerek ödeneceği, sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisselerinin esas alınacağı öngörülmüş ve sosyal yardım zamları gelir/aylıklara 2008/Ekim ödeme döneminde ilave edilmiştir.

Ancak, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ay başından sonra bağlanan gelir ve aylıklardan;

- Yaşlılık ve malullük aylıklarında, aylık başlangıç tarihi özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008, ölüm aylıklarında ölüm tarihi özel sektör için 1.10.2008, kamu sektörü için 15.10.2008 tarihinden sonra olanlar,

- İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm gelirleri için gelir başlangıç tarihi 2008/Ekim ve sonrası olanlar,

için gelir/aylık hesaplamalarında sosyal yardım zammı dikkate alınmayacaktır.

Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar için sosyal yardım zammı ödenmeyecek olup, Kanunun yürürlük tarihinden önceki kanunlara göre gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm gelir veya aylığı bağlanırken;

2008/Ekim ayı itibariyle sigortalı aylıklarına sosyal yardım zammı ilave edildiğinden, bu tarih itibariyle ölen 4/1-(a) sigortalılarının hak sahiplerine pasif ölüm ilk karar programlarından aylık bağlanması için giriş işlemi yapılırken, “Hak sahibi SYZ E/H” bölümüne, karşılıklı dosyası bulunmayan hak sahipleri için mutlaka “E” kodunun girilmesi gerekmektedir. “E” kodunun girilmesi ile program tarafından hak sahiplerine paylaştırılacak sigortalı aylığı SYZ ilaveli olarak hesaplanacaktır.

Ölen 4/1-(a) sigortalılarından dolayı ölüm aylığı bağlanan ve karşılıklı dosyası bulunan hak sahipleri için ise, karşılıklı dosyadan gelire girilen tarih esas alınmak koşuluyla, karşılıklı dosyanın gelir başlangıç tarihi;

- Kanunun yürürlük tarihinden önce ise “Hak sahibi SYZ E/H” alanına “H” girilecek ancak, sigortalının eş dışında hak sahibi çocukları için bu alan “E” olacaktır.

- Kanunun yürürlük tarihinden sonra ise, tüm hak sahipleri için bu alana “E” kodu girilecektir.

2. Telafi Edici Ödemeler

3395 sayılı Kanuna gereği sigortalı ve hak sahiplerine ödenen telafi edici ödemeler 2008/Ekim ödeme döneminde aylıklara ilave edilmiştir. Telafi edici ödemeler ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri oranında aylıklara eklenmiş olup, sosyal yardım zammından farklı olarak tamamının dağıtılması söz konusu değildir.

3. 506 Sayılı Kanunun Mülga Ek 24. Madde Uygulaması

Kanunun geçici 6. maddesinin ikinci fıkrasında 506 sayılı Kanunun mülga ek 24. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamlarının, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere Kuruma ödeneceği öngörülmüştür.

Kamu sektöründen; gerek Kanunun yürürlük tarihinden önce emekli olanlar gerekse Kanunun yürürlük tarihinden sonra emekli olacaklar için 506 sayılı Kanunun mülga ek 24. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan sosyal yardım zammı tahsilatı yapılmayacak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca Kuruma ödenmemiş olan sosyal yardım zammı tutarları, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere Kuruma ödenecektir.

Kurumumuzca, Kanunun yürürlük tarihinden sonra kamu sektöründen emekli olanlar için geriye yönelik olarak yapılan aylık bağlama işlemlerinde, Kanunun yürürlük tarihine kadarki sürede sigortalılara ödenecek sosyal yardım zammı tutarları için ilgili kurum ve kuruluşlar adına tahakkuk yapılmaya devam edilecektir.

DOKUZUNCU BÖLÜM

AVANS ÖDENMESİ, EK ÖDEMELER VE BAYRAM İKRAMİYESİ

1. Avans Ödenmesi

Kuruma tahsis talebinde bulunan sigortalı ve hak sahiplerine 90 gün içinde gelir ve aylık bağlanamaması durumunda, Kurumca gelir ve aylık bağlanmasına hak kazandığı anlaşılan sigortalı ve hak sahiplerine yazılı talepte bulunmaları halinde, ilerideki alacaklarından mahsup edilmek üzere avans ödenebilecektir. Avans miktarı her üç ay için, bağlanacak aylıklarda net asgari ücretin üç katını, gelirlerde ise net asgari ücretin iki katını geçmemek üzere Kurumca belirlenecektir.

Avansın bağlanacak gelir ve aylık birikmiş tutarından fazla olan bölümü, müteakip gelir ve aylıklarından 1/4 oranında kesilerek mahsup edilecektir.

2. Ek Ödemeler

5454 sayılı Kanun ile emekli ve hak sahiplerinin gelir ve aylık miktarlarına göre her ay belli bir oranda ek ödeme yapılması öngörülmüş olup, ek ödeme miktarları her yıl Devlet memuru aylık katsayısında meydana gelen artış oranlarında artırılmaktadır.

2.1. Ek ödeme tutarları, ölüm gelir ve aylıklarında sigortalının gelir veya aylığı üzerinden değil, her bir hak sahibine ödenen gelir ve aylığın miktarına göre hesaplanacaktır. Bu durumda aynı dosyadaki hak sahiplerinin ek ödeme tutarları farklı tutarda olabilecektir.

2.2. Ek ödeme oranları;

- Değişik adlar altında kesinti yapılan sigortalı ve hak sahiplerinin kesintisiz aylık miktarına,

- 506 sayılı Kanunun mülga 92 ve Kanunun 54. maddelerine göre tam/yarım, 506 sayılı Kanunun 96. maddesine göre alt sınır aylığı uygulanan veya uygulanmayan (A/S) dosyalar için ödenen gelir ve aylık miktarına,

- Sürekli iş göremezlik gelirlerinde, gerekli indirim ve artırımlar yapıldıktan sonra hesaplanan gelirin miktarına,

- 2330 sayılı Kanun gereği nakdi tazminat ödenen dosyalarda ödenen aylık miktarına,

göre belirlenecektir.

2.3. Yapılacak ek ödeme miktarları;

- Peşin sermaye değerlerinin hesaplanmasında,

- Toptan ödemelerde,

- Ölüm sigortasında evlenme ödeneğinin hesaplanmasında,

- Müşterek hizmetler üzerinden bağlanan aylıklarda, sosyal güvenlik kuruluşları arasında yapılan hesaplaşmalarda,

dikkate alınmayacaktır.

2.4. 4/1-(a) sigortalıları ve hak sahiplerine yersiz ödenen ek ödeme tutarlarının Hazine ve Maliye Bakanlığına iadesi Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yapılacaktır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlara göre aylık ve gelir olarak her ay ödenecek tutarlara göre yıllar itibariyle, 5454 sayılı Kanuna göre yapılacak ek ödeme miktarlarına Genelge eki (Ek-24) tabloda yer verilmiştir.

3. 4/1-(c) Kapsamında Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan 100 TL’lik Ek Ödeme

5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, bu maddede belirtilen hizmet sınıfı veya kadro unvanlarında 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar ile hak sahiplerine, sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışanlar dahil herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmamaları halinde ek ödeme yapılacaktır. Yapılacak ek ödeme, sigortalıların her ay emekli aylıklarına 100 TL, hak sahiplerinin aylıklarına ise, bu tutar hisseleri oranında ilave edilecektir.

5510 sayılı Kanunun geçici 14. maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla, aynı Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektiren bir çalışması bulunmakla birlikte, almakta oldukları malullük veya emekli/yaşlılık aylıklarının kesilmesi talebinde bulunmayanlar, 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı sayılmadıklarından ve bu şekilde aylıkları kesilmeksizin çalışmaya devam edenlerin aylıklarından sosyal güvenlik destek primi de kesilmediğinden, bu kişiler de 5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesi kapsamında 100 TL ek ödemeden yararlandırılacaktır.

4. 4/1-(c) Kapsamında Aylık Bağlanan Sigortalı ve Hak Sahiplerine Yapılan İlave Aylık

Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerinde döner sermaye gelirlerinden ek ödeme alan ve aynı zamanda bu Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı bulunanlardan; tabip ve diş tabipleri ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primine tabi tutulanların, malullük, yaşlılık, vazife malullüğü veya emeklilik aylığı ya da sürekli tam iş göremezlik geliri bağlanmasına hak kazanmaları halinde, ilave olarak ödedikleri her yıla ait sigorta prim matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz konusu aylık veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar için her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, ilave prim ödedikleri gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak ortalama günlük kazancın otuz katının, ilave prim ödedikleri gün sayısının her 360 günü için % 2’si oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenecektir.

Sigortalının ölmesi halinde ise, bu çerçevede hesaplanacak ilave aylık geçici 18. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sigortalıların hak sahipleri için Kanunun 34. ve 54. madde hükümlerine göre ödenir.

Bu şekilde ilave aylık alan kız çocuğunun Kanunun 37. maddesi uyarınca evlenme ödeneğine hak kazanması durumda, aynı madde hükümleri çerçevesinde ilave evlenme ödeneği ödenecektir.

5. Kanunun Ek 3. Maddesi Kapsamında Ek Sigorta Primi Ödeyenlerin Emeklilik İşlemleri

209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5. maddesi (altıncı fıkra kapsamında ek ödeme alanlar ile diğer kurumlardan vekaleten atama veya görevlendirme suretiyle Sağlık Bakanlığında görevlendirilenler hariç) gereğince döner sermaye gelirlerinden ek ödeme alan ve aynı zamanda Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı bulunanlardan; tabip ve diş tabipleri ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla Kanunun ek 3. maddesine göre kendilerine ödenen tutar üzerinden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primleri alınanlardan, ilave aylık ve ilave toptan ödeme şeklinde emekli/yaşlılık, malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim/ölüm aylıkları ile toptan ödeme işlemlerinden bağımsız olarak, ilave aylık ve ilave toptan ödeme şeklinde yeni bir ödeme şekli getirilmiştir.

5.1. İlave Aylık ve İlave Toptan Ödemeye Hak Kazanılması, Hesaplanması, Artırılması

İlave aylık ve ilave toptan ödeme tutarının hesaplanmasında Kanun hükümleri esas alınacaktır. İlave prim ödeyen sigortalılar, aylık veya toptan ödeme talep tarihi itibariyle esas alınacak sigortalılık statüsünün tabi olduğu hükümlere göre emeklilik/yaşlılık, malullük, vazife malullüğü aylığı veya toptan ödemeye hak kazanmaları halinde ilave aylık veya ilave toptan ödemeden yararlandırılacaklardır.

Kanunun ek 3. maddesi uyarınca ilave prim ödemesinde bulunanlardan malullük, yaşlılık, vazife malullüğü veya sürekli tam iş göremezlik geliri bağlanmasına hak kazananlara; ilave olarak ödedikleri her yıla ait sigorta prim matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz konusu aylık veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar için her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, ilave prim ödedikleri gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak ortalama günlük kazancın otuz katının, ilave prim ödedikleri gün sayısının her 360 günü için % 2’si oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenecektir.

İlave aylıklar, Kanunun 55. maddesi uyarınca her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı esas alınarak artırılacaktır.

Toptan ödeme yapılacaklara; ilave olarak ödedikleri sigorta primlerinin her yıla ait tutarı, primlerin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunacak tutar ilave toptan ödeme olarak ödenecektir.

5.2. İlave Aylıkların ve İlave Toptan Ödemenin Hak Sahiplerine Ödenmesi Şartları

Adına ilave sigorta primi ödenen 4/1-(c) kapsamındaki sigortalının ölmesi halinde hesaplanacak ilave aylık, ölüm tarihindeki sigortalılık statüsü (4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında) esas alınarak hak sahiplerine Kanunun 34 ve 54. madde hükümlerine göre ilave dul ve yetim/ölüm aylığı ödenecektir.

İlave aylık alan kız çocuğunun evlenme ödeneğine hak kazanması durumunda, Kanunun 37. maddesi hükümleri çerçevesinde ilave evlenme ödeneği ödenecektir. İlave evlenme ödeneğinin hesaplanması bakımından, sigortalının Kanunun yürürlüğünden önce göreve başlamış olup olmadığına bakılmaksızın ilave aylığının iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere ilave evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Sigortalının vefatı nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamaması halinde sigortalıların ilave olarak ödedikleri sigorta primlerinin her yıla ait tutarı, primlerin ait olduğu yıldan itibaren ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunacak tutarda ilave ölüm toptan ödemesi hak sahiplerine 34. madde hükümlerine göre ödenecektir.

5.3. İlave Aylıkların Başlangıcı, Kesilmesi, Yeniden Bağlanması Şartları

İlave aylıkların başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında Kanun hükümleri esas alınacaktır.

Kanunun 30. maddenin üçüncü fıkrası kapsamında aylıklarının kesilmesi sebebiyle ilave aylıkları da kesilmiş olanlardan yeniden ilave sigorta primi ödemiş ve yeniden aylık bağlanmasına hak kazanmış olanların yeni ilave aylığı, eski aylığın kesildiği tarihten yeniden ilave aylık bağlanacak tarihe kadar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı esas alınarak aylıklara yapılan artışlar uygulanarak bulunacak tutara, yeniden ilave sigorta primi ödediği süreler için hesaplanacak ilave aylığın eklenmesi suretiyle tespit olunacaktır.

5.4. Diğer Konular

Sigortalıların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası için bu madde hükümlerine göre sigorta primi ödenen süreler, prim ödeme gün sayısı, sigortalılık süresi ve prime esas kazanç hesabına dahil edilemeyecektir.

Ödenen ilave prim tutarları ve bildirilen kazanç tutarları emekli ikramiyesi, iş sonu tazminatı ve kıdem tazminatı da dahil olmak üzere maddede belirtilmeyen herhangi bir hakkın elde edilmesinde veya hesabında dikkate alınmayacaktır. Bu kapsamda ödenen ilave sigorta primlerinin daha sonra iadesi talep edilemeyecektir. Kanunun ihya hükümleri ilave aylıklar hakkında uygulanmayacaktır.

6. Kanunun Ek 18. Maddesi Kapsamında Ödenen Bayram İkramiyesi

Kanununun ek 18. maddesi kapsamında Kurumca Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara, ödemenin yapılacağı tarihte gelir ve aylık alma şartıyla, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında 1.000’er TL tutarında bayram ikramiyesi ödenecektir. Bu ödemenin yapılmasında;

a) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranı,

b) Hak sahibi niteliğine göre ilgili kanunlarında belirtilen hisse oranı,

c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerden, ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayanların hak sahiplerine, sigortalıya gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden hak sahiplerinin hisseleri oranı,

ç) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranı,

esas alınacaktır.

Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara en fazla ödemeye imkân veren bir dosya üzerinden ödeme yapılacaktır.

Bu madde kapsamında yapılan ödemelerden kesinti yapılamayacak ve bu ödemeler haczedilemeyecektir.

Yersiz yapıldığı anlaşılan ödemeler, ilgilinin varsa almakta olduğu gelir veya aylıklarından %25 oranında kesilmek suretiyle, yoksa genel hükümlere göre geri alınacaktır.

ONUNCU BÖLÜM

GELİR VE AYLIKLARIN PEŞİN SERMAYE DEĞERLERİ VE ÜÇÜNCÜ

KİŞİLERİN SORUMLULUĞU

1. Kurumun Rücu Hakkı

Kurumun sahip olduğu rücu hakkı, Kanunun muhtelif hükümlerinde düzenlenmiş olup, 21. maddede iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu, 23. maddede süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk, 39. maddede uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu düzenlenmiştir.

İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilecektir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, bu defa sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilecektir.

Meslek hastalığı olaylarında ise, işveren ve üçüncü şahısların sorumluluk halleri aranmaksızın, sigortalılara bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerleri hesaplanıp, rücuan tazminat davası açılacaktır. Zira, meslek hastalığı işyerinin çalışma koşullarından ileri geldiği için işveren, olaydan doğrudan sorumlu bulunmaktadır. Ölen sigortalının ölüm nedeninin meslek hastalığına bağlı olması durumunda da hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri için rücu davası açılacaktır.

Ayrıca, Kanunun 47. maddesinde vazife malullüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi ve kamu idarelerinin bildirim sorumluluğu düzenlenmiştir.

Vazife malullüğü süresi içerisinde bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malullüklerinin belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak suretiyle vazife malullüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık farklarının, vazife malullüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilecektir.

Kanunun 47. maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca “harp malulü” olanlara verilecek harp malullüğü zammı tutarının peşin sermaye değeri, sigortalının bağlı bulunduğu Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığına rücu edilecek olup söz konusu toplam rücu tutarı, ilgili bakanlıklarca da en geç bir ay içinde Kurumun göstereceği hesaplara yatırılacaktır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89. madde hükümleri uygulanacaktır.

Örnek 1: 24.8.2009 tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde piyade uzman çavuş olarak göreve başlayan sigortalının, 15.6.2014 tarihinde operasyon esnasında içinde bulunduğu helikopterin güç kaybı sebebiyle düşmesi sonucu yaralandığı ve Sağlık Kurulunca da 6. derece malul olduğuna karar verilmesi üzerine, Vazife Malullüğü Tespit Kurulunca ilgili hakkında “Kanunun 47. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca harp malullüğü, ayrıca 3713 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına” karar verilmiştir.

Öncelikle, 6. derece harp malullüğü ve 3713 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca emsal aylıklarıyla mukayese edilerek hangi aylığın daha yüksek olduğu tespit edilecektir.

3713 sayılı Kanun uyarınca bağlanacak emsal aylığın yüksek olması halinde emsal aylık bağlanarak hazineden tahsil edileceğinden, rücu işlemi yapılmayacaktır.

Harp malullüğü aylığının yüksek olması halinde ise, harp malullüğü aylığı bağlanarak, harp malullüğü zammı tutarının peşin sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığına rücu edilecektir.

Buna göre, 5.2.1987 doğumlu olan sigortalıya 15.6.2014 tarihinden itibaren aylık bağlanacağından,

15    06     2014

- 05   02     1987

 10   04          27 yaş

Harp Malullüğü Zammı : (Gösterge X Katsayı)

HMZ, gelir başlangıç tarihindeki miktarı (400x0.076998)  : 30,80 - TL

Yaşın emsal peşin sermaye tablosu değeri                       : 1.897,35-TL

Harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri          : (30,80 x12 x 1.897,37)/100

                                                                                            = 7.012,61 TL

Sigortalının bağlığı bulunduğu Millî Savunma Bakanlığına 7.012,61 TL harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri rücu edilecektir.

Örnek 2: 10.2.1991 doğumlu sigortalı, Jandarma Genel Komutanlığı emrinde 24.8.2010 tarihinden itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında jandarma astsubay çavuş olarak göreve başlamıştır. Görevli olarak bulunduğu Afganistan’da 10.5.2016 tarihinde yaralanması üzerine, Kurum Sağlık Kurulunca 4. derece malul olduğuna, Vazife Malullüğü Tespit Kurulunca da ilgili hakkında “Kanunun 47. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca harp malullüğü hükümlerinin uygulanmasına” karar verilmiştir.

Buna göre, 5.4.1991 doğumlu olan sigortalıya 15.5.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanacağından,

 15   05   2016

-10   02   1991

 05   03     25 yaş

Harp Malullüğü Zammı : (Gösterge X Katsayı)

HMZ, gelir başlangıç tarihindeki miktarı (600x0.096058) : 57,63 – TL

Yaşın emsal peşin sermaye tablosu değeri                       : 1.909,56-TL

Harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri          : (57,63 x12 x 1.909,56)/100

                                                                                            = 13.205,75 TL

Sigortalının bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı’na 13.205,75 TL harp malullüğü zammının ilk peşin sermaye değeri rücu edilecektir.

2. Peşin Sermaye Değeri Tabloları

Peşin sermaye değeri, gelecekte ödenecek gelirlerin/aylıkların, ölüm ihtimali ve belirli bir faiz faktörüne göre hesaplanan bugünkü değerini ifade etmekte olup, Kurumca, Kanunun 21, 23 ve 39. maddelerinde belirtilen giderlerin, yaş, kesilme veya yeniden bağlanma ya da hak sahipliği nedeniyle sonradan gelir veya aylık bağlanma ihtimalleri ve yüzde beş iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarı tespit etmek amacıyla peşin sermaye değeri tabloları hazırlanmıştır.

Kurumca hazırlanan peşin sermaye değeri tabloları;

- Kanunun 21. maddesi hükmüne göre, iş kazası ve meslek hastalığı halinde sigortalıya veya hak sahiplerine ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri,

- Kanunun 23. maddesi hükmüne göre, iş kazası ve meslek hastalığı halinde sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri,

- Kanunun 39. maddesi hükmüne göre, malullük ve vazife malullüğü halinde sigortalıya, ölüm halinde ise hak sahiplerine bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı,

hesaplanırken kullanılacaktır.

İlk peşin sermaye değeri, gelir veya aylığın başlangıç tarihinde yürürlükte olan peşin sermaye değeri tablolarına göre belirlenecektir. Diğer bir ifadeyle, gelirlerin hesabında hangi kanun hükümlerinin dikkate alınacağı son takvim ayının Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra olmasına göre değişmekte iken, ilk peşin sermaye değerlerinin hesaplanmasında hangi peşin değer tablolarının kullanılacağı, gelirin başlangıç tarihine göre belirlenecektir.

Gelir/aylık başlangıç tarihi;

- 2008/Ekim ay başından önce ise, 506 sayılı Kanuna göre hesaplanan peşin değerler için kullanılan peşin sermaye değeri tabloları (Ek-26)’da yer alan Fransız P.M.F Tabloları,

- 2008/Ekim ay başı ile 25.9.2012 tarihi arasında ise, Kanuna göre hesaplanan peşin değerler için kullanılan peşin sermaye değeri tabloları (Ek-27)’de yer alan CSO 1980 tabloları,

- 25.9.2012 tarihinden sonra ise, Türkiye için hayat ve hayat annüite tablolarına göre yeniden güncellenen peşin sermaye değeri tabloları (Ek-28)’de yer alan TRH 2010 tabloları,

kullanılacaktır.

3. Rücu Davalarına Esas Peşin Sermaye Değerlerinin Hesaplanması

506 sayılı Kanunun Kanun ile mülga “İşverenin Sorumluluğu” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenlerden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere …” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 23.11.2006 tarihli ve 2003/10 Esas, 2006/106 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi Kararı ile oluşan yeni durum ile yine 2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe giren Kanunun 21. maddesinin ilk fıkrasında yer alan; “İş kazası ve meslek hastalığı işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilecektir.” hükmü göz önüne alındığında, Kurumumuzca rücu davalarına esas peşin sermaye değerlerinin hesaplanması aşağıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

Peşin sermaye değeri, sigortalı veya hak sahibinin yıllık gelirinin gelir başlangıç tarihindeki yaşı karşısında gösterilen peşin sermaye değeri tablosundaki değerle çarpımı sonucu bulunan rakamın 100’e bölünmesi (Aylık Gelir Tutarı x 12 x peşin sermaye değeri tablosundaki değer) / 100) suretiyle hesaplanmaktadır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 47. maddesi gereği peşin sermaye değerlerinin hesabında, sigortalıların veya hak sahiplerinin gelire giriş tarihindeki yaşları esas alınacak, yaş hesabında altı aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmayacak fakat altı ay ve daha fazla yıl kesirleri tam yıl olarak sayılacaktır.

Örnek 1: Gelir başlangıç tarihi 21.8.2009 kadın sigortalının doğum tarihi 21.2.1969’dur.

 21    08   2009

-21    02   1969

 00    06       40  yaş

Bu durumda sigortalı için peşin sermaye değeri hesaplanırken 41 yaş karşılığı CSO 1980 tablosunda bulunan 1700,43 değeri dikkate alınacaktır.

Gelir başlangıç tarihi 2008/Ekim ay başından önce olan sigortalı ve hak sahiplerinin gelirinin peşin sermaye değerinin hesabında hem gelirler hem de sosyal yardım zamları için peşin sermaye değeri ayrı ayrı hesaplanarak bildirilecektir. Sosyal yardım zammının peşin sermaye değeri de sigortalının veya hak sahibinin bir aylık sosyal yardım zammı tutarı esas alınarak yukarıdaki formüle göre hesaplanacaktır.

Örnek 2: Kadın sigortalı iş kazası sonucu ölmüştür. Hak sahibi durumunda 25 yaşında eş bulunmaktadır. İş kazasında 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gereği işverenin sorumluluğu tespit edilmiş olup, hak sahibine 1.12.2007 tarihi itibariyle gelir bağlanmıştır. Gelir  başlangıç  tarihindeki  gelir  miktarı  ile  sosyal  yardım  zammı  için  peşin  değer  hesabı yapılacaktır. Peşin sermaye değeri için 2008/Ekim ay başından önce düzenlenmiş olan ve Genelge eki (Ek-27/a-(1)) numaralı tabloda yer alan Fransız P.M.F yaş karşılığı değerine bakılacaktır.

Gelirin, gelir başlangıç tarihindeki miktarı: 346,13   Sosyal Yardım Zammı: 4,69 TL

Eşin yaş karşılığı peşin sermaye tablosu değeri: 1.684,32

Gelirin ilk peşin sermaye değeri : ( 346,13 x 12 x 1.684,32) / 100 = 69.959,24 TL dir.

SYZ’nin ilk peşin sermaye değeri: ( 4,69 x 12 x 1.684,32) / 100 = 947,94 TL dir.

Örnek 3: Örnek 2’deki sigortalının hak sahibinin gelir başlangıç tarihinin 1.7.2009 olduğu varsayılırsa ve iş kazasında Kanunun 21. maddesine göre işverenin sorumluluğu tespit edilmiş ise peşin sermaye değerinin hesabı aşağıdaki şekilde yapılacak ancak gelir başlangıç tarihinde sosyal yardım zammı ödemesi olmadığından, SYZ için peşin değer hesabı yapılmayacaktır. Peşin değerin hesabında kullanılacak peşin sermaye tablosu değeri için 2008/Ekim ay başından itibaren yeniden düzenlenen Genelge eki (Ek-27)’de (1) numaralı tabloda yer alan CSO 1980 yaş karşılığı değerine bakılacaktır.

Gelirin, gelir başlangıç tarihindeki miktarı       : 346,13

Eşin yaş karşılığı peşin sermaye tablosu değeri : 1.793,10

Gelirin ilk peşin sermaye değeri : ( 346,13 x12 x 1.793,10) / 100 = 74.477,48 TL dir.

3.1. Gerek 506 sayılı Kanunun 26. maddesinde yapılan değişiklik, gerekse Kanunun 21. maddesindeki hüküm gereğince, gelirlerin Kanunda belirtilen aylık artış oranlarıyla artırılması sonucu meydana gelen artışlar için ek peşin değerler hesaplanmayacaktır. Ancak, gelirin aylık artışları dışında artması veya azalması durumunda ve aşağıda belirtilen diğer durumlarda peşin değer hesabı yeniden yapılacaktır.

Sürekli iş göremezlik derecesinin (SİD) artması veya azalması sonucunda gelir miktarı değişeceğinden, bu durumda gelirin arttığı ya da azaldığı tarih itibariyle yeniden peşin değer hesabı yapılacak ve bu tarihe kadar yapılan fiili ödemeler de peşin değer hesabında belirtilerek hukuk birimlerine bildirilecektir.

Örnek 1:

Gelir başlangıç tarihi                    : 3.2.2007

Gelir başlangıç tarihindeki yaşı    : 34

Sürekli iş göremezlik derecesi     : % 24

3.2.2007 deki geliri                      : 80 TL.

34 yaşın peşin sermaye tablosu değeri  : 1.572,77

Peşin Değer = 80 x 12 x 1572,77 / 100 = 15.098,59 TL olarak hesaplanmıştır.

SYZ’nin ilk peşin sermaye değeri: ( 4,69 x 12 x 1.572,77) / 100 = TL dir.

2 yıl sonra kontrol muayenesi olması ve SİD oranının % 40’a yükselmesi üzerine;

1.6.2009 tarihinden itibaren geliri       : 400 TL hesaplanmıştır.

36 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1541,96

Yeni SİD değerine göre gelir miktarı değiştiğinden peşin değer de değişmiştir.

Peşin değer = 400 x 12 x 1541,96 / 100 = 74.014,08 TL

3.2.2007-1.6.2009 süresi fiili ödeme = 2.000 TL dir.

Bu durumda sigortalı için 74.014,08 TL peşin sermaye değeri, 2000 TL fiili ödeme bildirilecektir.

Örnek 2:

Gelir başlangıç tarihi                   : 3.2.2007

Gelir başlangıç tarihindeki yaşı   : 34

Sürekli iş göremezlik derecesi    : % 40

3.2.2007 de ki geliri                    : 450   TL.

34 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1572,77

Peşin Değer = 450 x 12 x 1572,77 / 100 = 84.929,58 TL olarak hesaplanmıştır.

SYZ’nin ilk peşin sermaye değeri: ( 4,69 x 12 x 1.572,77) / 100 = 13.022,00 TL dir.

2 yıl sonra kontrol muayenesi olması ve SİD oranının % 24’e düşmesi üzerine;

SİD % 25 in altında olduğu için asgari gelir kontrolü yapılmayacaktır.

1.8.2009 tarihinden itibaren gelir       :100 TL olarak hesaplanmıştır.

36 yaşın peşin sermaye tablosu değeri : 1541,96

Yeni SİD değerine göre gelir miktarı değiştiğinden peşin değer de değişmiştir.

Peşin değer = 100 x 12 x 1541,96 / 100 = 18.503,52 TL

3.2.2007-1.8.2009 süresi fiili ödeme = 9.500 TL’dir.

18.503,52 peşin sermaye değeri, 9.500 TL fiili ödeme olarak bildirilecektir.

3.2. 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelirlerde SİD’i % 25 ve üzerinde olanlara 506 sayılı Kanunun 96. maddesinde öngörülen alt sınır aylığından daha az aylık bağlanmamakta olup, sigortalıların kontrol muayeneleri sonucunda SİD’i artsa bile aylık miktarlarında 96. madde uygulamasından dolayı herhangi bir değişiklik meydana gelmemektedir. Gelir miktarının değişmediği bu tür durumlarda yeniden peşin sermaye değeri hesaplanmayacaktır.

3.3. Sigortalıların sürekli iş göremezlik derecelerinde gelir başlangıç tarihi itibariyle düzeltme yapılması halinde peşin değer hesabı gelir başlangıç tarihi itibariyle yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanan gelir üzerinden, faiz hesabı ise ikinci onay tarihinden itibaren yapılacaktır.

3.4. Sigortalı veya hak sahiplerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından aylık ve gelir almaya hak kazanmaları halinde gerek 506 sayılı Kanunun mülga 92, gerekse Kanunun 54. maddelerinde yer alan aylık ve gelirlerin birleşmesi kuralları uygulandığında ikinci dosyadan gelire girilen tarih itibariyle yarıya inen veya tama çıkan gelirler için peşin sermaye değeri hesaplanacak ve ilk gelir başlangıç tarihi ile ikinci dosyadan bağlanan gelir başlangıç tarihine kadar yapılan fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.

Örnek: Sigortalı 1.6.2006 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri almakta iken bu defa 1.8.2008 tarihinde yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanmış ve yaşlılık aylığı daha yüksek olduğundan bu aylık tamdan ödenmiş, sürekli iş göremezlik geliri ise 1.8.2008 tarihi itibariyle yarımdan ödenmeye başlanmıştır. Bu durumda 1.8.2008 tarihi itibariyle yarımdan ödenen sürekli iş göremezlik geliri için bu tarihten itibaren yeniden peşin değer hesabı yapılacak ve sigortalıya gelir dosyasından 1.6.2006-1.8.2008 tarihine kadar yapılan fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.

3.5. Birden fazla iş kazasına uğrayan sigortalılar için birden fazla işverenin kusurlu olması halinde, her bir iş kazası için işverenlere açılacak rücu davaları için peşin sermaye değeri hesabı yapılacaktır. Sigortalının birden fazla iş kazası sonucu birleştirilen SİD oranının % 25 ve üzerinde olması nedeniyle yeni hesaplanan gelir miktarı değişmese bile iş kazalarının olmasında işverenlerin kusurunun bulunması halinde her bir işverenin kusuruna göre orantı kurularak peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.

Örnek: Sigortalının ilk iş kazasında belirlenen SİD oranı % 26, ikinci iş kazasının SİD oranı % 16 olup birleştirilmiş sürekli iş göremezlik derecesi % 40’tır. Bu durumda önceden bağlanan gelirdeki SİD oranı ile birleştirme oranı % 25’in üzerinde olduğu zaman hesaplanan gelir miktarı değişmemektedir. % 26 ve % 40’da ödenen miktar aynı ==) 600 TL

İlk işlem iş kazalarının SİD oranlarına tesirinin hesaplanmasıdır.

Sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi toplamı % 26 + % 16 = % 42 olması gerekirken   Kurum sağlık kurulunun birleştirme kararına göre % 40 verilmişse,

% 42             % 40

% 16 da            x 

16 x 40

x = ----------------------- = % 15,23 e göre ikinci iş kazasının tesir oranı bulunacaktır.

  42

Tespit edilen tesir oranına tekabül eden gelir miktarı hesaplanacaktır.

% 40 da           600 TL

% 15,23 de           x 

15,23 x 600

x =  -------------------------- = 228,45 TL

     40

Hesaplanan bu miktar üzerinden yeniden peşin sermaye değeri hesabı yapılacaktır. Birinci iş kazasının tesir oranı ise % 40 - % 15,23 = % 24,77 olarak hesaplanacaktır. Burada birinci işverenden herhangi bir tahsilat yapılmamışsa ona da rücu edilebilecektir.

3.6. Geçirdiği birinci iş kazasında işveren kusuru olduğu halde, Kurumca tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 10’un altında olması nedeniyle gelir bağlanamayan ve bu nedenle işverene rücu davası açılamayan sigortalının, ikinci bir iş kazası geçirmesi ve birleştirilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 10 un üzerinde olmasından dolayı sigortalıya gelir bağlanması durumunda, ilk iş kazasında kusuru bulunan işverene rücu işlemi yapılacaktır.

Bu durumda da peşin sermaye değeri, yukarıdaki “3.5”. maddede örneklendirildiği üzere, hesaplanacak ve kusurlu birinci işverene de zamanaşımı süresi dikkate alınmak suretiyle rücu davası açılmak üzere durum hukuk servislerine intikal ettirilecektir.

Örnek: Sigortalının, geçirdiği birinci iş kazasında işveren kusuru olduğu halde, ilgili Kurum sağlık kurulunca belirlenen SİD oranı % 8 olup, SİD oranının % 10’un altında olması nedeniyle gelir bağlanamamış ve bu nedenle işverene rücu davası açılamamıştır. Anılan sigortalı, ikinci bir iş kazası geçirmiş olup, SİD i % 14 olarak belirlenmiştir. Kurum sağlık kurulunca birleştirilen sürekli iş göremezlik derecesinin % 21 olmasından dolayı gelir bağlanması durumunda, ilk iş kazasında kusuru bulunan işverene rücu işlemi yapılacaktır. % 21 SİD üzerinden hesaplanan gelir tutarı 250 TL’dir.

İlk işlem iş kazalarının SİD oranlarına tesirinin hesaplanmasıdır.

% 8 + % 14 = 22

% 22 olması gerekirken % 21 verilmişse

% 8 de                   x

-----------------------------------------

8 x 21

x = ------------------ = % 7,64 e göre birinci iş kazasının tesir oranı bulunacaktır.

22

Tespit edilen tesir oranına tekabül eden gelir miktarı hesaplanacaktır.

% 21 e                 250 TL

% 7,64 e                 x

-------------------------------------------

7,64 x 250

x = --------------------- = 90,95 TL

     21

Birinci iş kazasının tesir oranına ait 90,95 TL gelir üzerinden hesaplanan peşin sermaye değeri iş kazasında kusuru bulunan ilk işveren için rücu işlemi yapılacaktır.

3.7. Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken vefat eden ve % 50 nin altında olup, ölüm nedeni geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayan sigortalıların hak sahiplerine bağlanan gelirler için rücu davası açılmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, ölüm nedeni iş kazası veya meslek hastalığına bağlı değil ise rücu davası açılmayacak, bağlı ise rücu davası açılacaktır.

3.8. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm geliri bağlama işlemleri, iş kazası veya meslek hastalığına bağlı tespitlerin zaman alması nedeniyle uzayabilmekte ve ölüm gelir başlangıç tarihinden, hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin kararların alındığı (onay tarihi) tarihe kadar yeni hak sahipleri gelire girdiği gibi bu sürede hak sahipliği koşulları da kaybedilebilmektedir.

3.8.1. Gelir bağlama işlemleri devam ederken onay tarihinden önce, yeni bir hak sahibinin gelire girmesi ve hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihleri ile aylık miktarlarında farklılık olması durumlarında; gelir bağlama kararı onay tarihine göre hak sahiplerinin gelir durumları belirlenecek olup, onay tarihinden önce tüm hak sahiplerinin en son hisse ve gelir durumu göz önüne alınarak yapılan fiili ödemeler tespit edilecek, ardından yeni hak sahibinin gelire giriş tarihi itibariyle ilk peşin sermaye değeri hesaplanacak ve bunların ilk gelire giriş tarihi ile en son hak sahibinin gelire girdiği tarih arasında hesaplanan fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.

Örnek 1: Sigortalının öldüğü tarihte bir eş ve iki çocuk bulunup, hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihleri 1.1.2010’dur. Ölüm geliri kararının onay tarihi ise 15.8.2010 tarihidir.

Hak sahibi                 Hisse               Gelir

                               2/4                   400

Çocuk                         1/4                   200

Çocuk                         1/4                   200

Gelir bağlama işlemi tamamlanmadan bir çocuk daha gelire girmiştir. Çocuğun gelir başlangıç tarihi 1.5.2010’dur. Yeni bir hak sahibinin gelire girmesi nedeniyle 1.5.2010 tarihi itibariyle hak sahiplerinin hisse ve gelir miktarı;

Hak sahibi                 Hisse                 Gelir

                               2/5                   320

Çocuk                         1/5                   160

Çocuk                         1/5                   160

Çocuk                         1/5                   160

şeklinde değişmiştir.

Bu durumda, son hak sahibinin gelire girdiği tarih itibariyle son gelirler üzerinden tüm hak sahiplerinin peşin sermaye değeri yeniden hesaplanacak ve önceden gelirde olan hak sahiplerine ödenen son hak sahibinin gelire girdiği tarihe kadarki fiili ödemeler ayrıca bildirilecektir.

1.5.2010 tarihi itibariyle yeni gelir miktarı üzerinden peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.

Eş için; 320 x 12 x Peşin Sermaye Tablosu Değeri/100

Her bir çocuk için ayrı ayrı olmak üzere 3 çocuk için; 160 x 12 x Peşin Sermaye Tablosu Değeri /100

Eş ve 3 çocuk için en son gelire giren hak sahibi çocuğun gelire girdiği 1.5.2010 tarihinden geçerli ilk peşin sermaye değeri bildirilecek, daha önce gelirde olan eş ve 2 çocuk için 1.1.2010-1.5.2010 süresi 4 aylık fiili ödeme bildirilecektir.

Fiili ödemeler:

Eş : 400 x 4 = 1600

Çocuk : 200 x 4 = 800

Çocuk : 200 x 4 = 800

Son hak sahibi 1.5.2010 tarihinde gelire giren çocuk için ise bu tarih itibariyle sadece peşin değer hesabı yapılacaktır.

3.8.2 Gelir bağlama işlemleri devam ederken onay tarihinden önce hak sahibinin gelirden çıkması ile gelir miktarlarında farklılık olması halinde; gelir bağlama kararının onay tarihine göre hak sahiplerinin gelir durumları belirlenecek olup, onay tarihinden önce tüm hak sahiplerinin en son hisse ve gelir durumu göz önüne alınarak hak sahibinin gelirden çıkış tarihi itibariyle hesaplanan ilk peşin sermaye değeri ve bunların ilk gelire giriş tarihi ile en son hak sahibinin gelirden çıktığı tarih arasında fiili ödemeler hesaplanarak ayrı ayrı bildirilecektir.

Hak sahibinin gelirden çıkması ile sigortalıdan dolayı gelir alan herhangi bir hak sahibinin kalmaması halinde ise yalnızca gelirden çıkan hak sahibine yapılan ödemeler fiili ödeme olarak bildirilecek, peşin sermaye hesabı yapılmayacaktır.

Örnek 1: Ölüm geliri dosyasında bir eş ve 3 çocuk gelir almakta olup hisseleri ve gelir tutarları aşağıda belirtilmiştir. Gelir başlangıç tarihleri 1.11.2008’dir. Kararın onay tarihi ise 15.6.2009’dur.

Hak sahibi                 Hisse                 Gelir

                              2/5                     360

Çocuk                        1/5                     180

Çocuk                        1/5                     180

Çocuk                        1/5                     180

Daha önce gelirde olan bir çocuğun 1.1.2009 tarihinde gelirden çıktığı varsayılırsa bu defa gelirden çıkma tarihi itibariyle tüm hak sahipleri için peşin değer hesabı yapılacaktır.

Hak sahibi                 Hisse                 Gelir

                               2/4                      450

Çocuk                         1/4                      225

Çocuk                         1/4                      225

Ayrıca daha önce gelirde olan eş ve 3 çocuk için ilk gelire girme tarihi ile gelirden çıkan hak sahibinin gelirden çıkma tarihi olan 1.1.2009 tarihleri arasındaki fiili ödeme hesaplanacak, fiili ödemeler ve 1.1.2009 tarihi itibariyle hesaplanan peşin sermaye değerleri bildirilecektir.  Bu durumda gelirden çıkan hak sahibi için peşin değer hesabı yapılmayacaktır.

Örnek 2: Hak sahibi çocuk 15.11.2008 tarihinde gelire girmiş olup, kararın onay tarihi 13.7.2009’dur. Hak sahibi kararın onay tarihinden önce mezuniyeti nedeniyle 15.6.2009 tarihinde gelirden çıkmıştır ve dosyada gelir alan başka hak sahibi durumunda kimse kalmamıştır.

Bu durumda gelirden çıkan hak sahibi için sadece 15.11.2008-15.6.2009 süresi için fiili ödeme bildirilecek peşin sermaye değeri hesabı yapılmayacaktır.

3.8.3 Gelir bağlama işlemleri devam ederken onay tarihinden önce, yeni bir hak sahibinin gelirden çıkması ile başka bir hak sahibinin gelire girmesi, başka bir ifade ile birikmiş dönemi içinde birden fazla durum değişikliğinin olması halinde; son durum değişikliğinin olduğu tarihte gelirde olan hak sahipleri için ilk peşin sermaye değeri ve gelir başlangıç tarihinden durum değişikliğinin olduğu tarihe kadar ödenen miktarlar fiili ödeme olarak bildirilecektir.

Örnek: İş kazası sonucunda vefat eden sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.4.2009 olup, birikmiş ödeme dönemi 1.4.2009-20.1.2016, gelir bağlama kararının onay tarihi ise 21.12.2015’dir.

Birikmiş ödeme dönemi içinde hak sahibi kız çocuğu boşanmasıyla 1.10.2009 tarihinde gelire girmiş, diğer çocuk ise 21.11.2012 tarihinde mezuniyeti ile gelirden çıkmıştır.

Hak sahibi                 Hisse                Gelir Başlangıç tarihi

                               2/4                            1.4.2009

1.Çocuk                      1/4                            1.10.2009

2.Çocuk                      1/4                            1.4.2009

Hak sahibi ikinci çocuk 21.11.2012 tarihinde mezuniyeti ile gelirden çıkmıştır.

İlk peşin sermaye değeri en son durum değişikliğinin olduğu 21.11.2012 tarihinden bildirilecek, eşe 1.4.2009-21.11.2012 süresi için fiili ödeme, birinci çocuk için 1.10.2009-21.11.2012 süresi için fiili ödeme, ikinci çocuk için 1.4.2009-21.11.2012 süresi için fiili ödeme bildirilecek ve ilk peşin sermaye değeri hesabı yapılmayacaktır. Bununla birlikte, gelir almaya devam eden hak sahipleri için son durum değişikliğinin olduğu tarihten itibaren peşin değer hesaplanarak bildirilecektir.

3.9. İKMH sonucunda hak sahiplerine ölüm geliri bağlanan ve gelirin % 100’ünün ödendiği durumlarda onay tarihinden sonra daha önce gelirde olmayan yeni bir hak sahibinin gelire girmesi halinde son hak sahibinin gelire girdiği tarih itibariyle dosyadaki tüm hak sahipleri için yeniden peşin sermaye değeri hesabı yapılacak ve bu tarihe kadarki fiili ödemeler peşin sermaye değerine ilave edilecektir.

Gelir dosyasında daha önce gelirde olan hak sahiplerinin gelirden çıkması veya tekrar gelire girmeleri durumunda hak sahipleri için peşin sermaye değeri tablolarındaki değerler çocukların gelire girme ve çıkma ihtimalleri göz önüne alınarak hesaplandığından peşin sermaye değerleri yeniden hesaplanmayacaktır.

Örnek 1: İş kazası sonucunda vefat eden sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.2.2011, birikmiş ödeme dönemi 1.2.2011-20.8.2015, gelir başlangıç tarihi ise kararın onay tarih olan 15.7.2015’dir. Hak sahibi bir eş ve 2 çocuğun hisse ve gelir tutarları aşağıda belirtilmiştir:

Hak sahibi  Hisse   Aylık

                 2/4         450

1. Çocuk      1/4         225

2. Çocuk      1/4         225

Daha önce gelirde olmayan yeni bir çocuğun 1.5.2016 tarihinde gelire girdiği ve kararın onay tarihinin 21.4.2016 olduğu varsayılırsa;

Hak sahibi    Hisse   Aylık

                    2/5       360

1. Çocuk          1/5       180

2. Çocuk          1/5       180

3. Çocuk          1/5       180

Bu defa 1.5.2016 tarihi itibariyle tüm hak sahipleri için peşin sermeye değeri hesabı yapılacaktır. Ayrıca daha önce gelirde olan eş ve 2 çocuk için ilk gelire girme tarihleri ile 1.5.2016 tarihleri arasında hesaplanan fiili ödemeler yeni hesaplanan peşin değerlere ilave edilecektir.

Örnek 2: İş kazası sonucunda vefat eden sigortalının hak sahiplerinin gelir başlangıç tarihi 1.5.2009 birikmiş ödeme dönemi ise 1.5.2009-17.7.2011’dir. Hak sahibi bir eş ve 2 çocuğun hisse ve gelir tutarları aşağıda belirtilmiştir:

Hak sahibi                 Hisse

                                2/4

1.Çocuk                       1/4

2.Çocuk                       1/4

Birinci çocuğun gelirden çıktığı tarih 25.8.2012’dir. Bu durumda eş ve ikinci çocuk için gelire girdikleri 1.5.2009 tarihinden geçerli ilk peşin sermaye değeri bildirilecek, gelirden çıkan birinci çocuk için ise hem 1.5.2009-25.8.2012 süresi için fiili ödeme hem de 1.5.2009 tarihinden geçerli ilk peşin sermaye değeri bildirilecektir.

İKMH sonucunda hak sahiplerine ölüm geliri bağlanan ve gelirin % 100’ünün ödenmediği durumlarda da yukarıda belirtilen esaslar dikkate alınarak ilk peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.

3.10. 65 yaşından büyük sigortalılar için rücu davası açılmak üzere peşin sermaye değeri hesaplanmamaktaydı. Ancak söz konusu yaş sınırı kaldırılmış olup, 65 yaşın üzerindeki sigortalılar için de rücu davası açılmak üzere peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.

3.11. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 118. maddesine göre, rücu davalarının açılabilmesi için onay tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi olduğu göz önüne alındığında, iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığının tespit edildiği tarihte gelir bağlanan kimsenin olmaması, ancak sonradan gelire giren sigortalı ya da hak sahiplerinin olması durumunda Kurumun zarara uğramasının önüne geçilebilmesi için peşin sermaye değer hesaplanarak durum hukuk servislerine intikal ettirilecektir.

Örnek 1: İş kazası sonucu ölen sigortalının gelire hak kazanılan tarihte gelir almakta olan hak sahibinin olmaması, ancak sonradan hak sahiplerinin durumlarında meydana gelen değişikliklerden dolayı bir hak sahibinin gelire girmesi halinde, peşin değer hesabı yapılarak dosyada denetim raporu varsa bununla birlikte hukuk servislerine rücu dava açılabilmesi için bildirilecektir.

Örnek 2: İş kazası geçiren sigortalıya iş kazası olduğu tarihte % 8 oranında SİD belirlenmiş bu oranın % 10’un altında olması nedeniyle gelir bağlanamamıştır. Ancak daha sonra sigortalının itirazı ile dosyası Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmiş ve sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin % 15 olarak tespit edilmesi üzerine sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmıştır. Bu durumda sigortalı için peşin değer hesaplanmamış ise de yeni SİD oranına istinaden bağlanan gelire ait peşin değer hesabı yapılarak dosyada denetim raporu varsa bununla birlikte hukuk servilerine rücu davası açılabilmesi için bildirilecektir.

4. Uzun Vadeli Sigorta Kolları Bakımından Üçüncü Kişilerin Sorumluluğuna İlişkin Uygulama

Kanunun 39. maddesinin birinci fıkrasında, üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malul veya vazife malulü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edileceği öngörülmüştür.

Malullük, vazife veya harp malullüğü veya ölüm hali, kamu görevlileri veya er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar için Kurumca, kamu idarelerine veya ilgililere rücu edilmeyecektir.

Kanunun 39. maddesinin uygulanmasında, sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak aylığın ilk peşin sermaye değerinin yarısının hesabında, gelirlerin peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Kanunun 39. maddesinde, rücu işlemleri üçüncü kişilerin kasıtlı fiilleriyle sınırlandırılmış olup, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 12.7.2011 tarihli ve E.2011/3941, K.2011/11062 sayılı kararında, taksirli trafik kazası suçlarında madde hükmünün uygulanma olanağı olmadığına karar verildiğinden, taksirli veya tedbirsizlik ve dikkatsizlikten ileri gelen bir fiilin oluşması halinde, madde kapsamında rücuya tabi olay olarak değerlendirilmeyecek ve buna ilişkin ayrıca bir araştırma yapılmayacaktır.

Ancak, özellikle trafik kazaları sonucunda malul hale gelen veya vefat eden sigortalılara veya hak sahiplerine aylık bağlanması halinde, meydana gelen trafik kazasında üçüncü kişinin kastının olduğu yönünde bildirimde bulunulması halinde, madde kapsamında gerekli işlemler yapılacaktır.

Kurumca hazırlanan Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesinde “10- Ölüm Veya Malul Kalmasında Üçüncü Kişilerin Kastı Var Mı ?” bölümünün sigortalı veya hak sahipleri tarafından işaretlenmesi veya Kurumca böyle bir araştırmaya gerek görülmesi hallerinde, öncelikle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilecek, daha sonra Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca inceleme yapılarak düzenlenecek rapora göre rücu işlemi yapılacak ve sigortalı ve hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmayacaktır. Olaya ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunması veya Kurumun üçüncü kişinin kastından haberdar olması hallerinde de üçüncü kişilere rücu işleminin yapılabilmesi için zamanaşımı dikkate alınarak olay hukuk servisine intikal ettirilecektir.

Sigortalının malul, vazife veya harp malulü kalmasında veya ölmesinde üçüncü bir kişinin kastının bulunması ve durumun sigortalı ve hak sahiplerince Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesiyle beyan edilmesi gerekmektedir. İlgililerce durumun beyan edilmemesi halinde, konunun yargıya intikali ile Kurumumuzdan bilgi talep edilebileceği göz önüne alındığında, her malullük veya ölüm aylığı talebinde, olayın 39. madde kapsamında olup olmadığı hususunda tespit istenmeyecek, ancak dosyada bulunan ölüm tutanağında ve defin ruhsatında sigortalının ölümünün ateşli silah ile yaralanma ya da kesici-delici alet vb. yaralanma sonucu ölüm olduğunun belirtildiği durumlarda Kurum zararının oluşmaması açısından denetim istenecektir.

Kanunun “Tanımlar “ başlıklı 3. maddesinde sigortalı “Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi” şeklinde tanımlanmış olup, buradaki sigortalı tanımından aktif sigortalılar anlaşılmaktadır.

Kurumdan yaşlılık, malullük, vazife veya harp malullüğü aylığı almakta iken üçüncü bir kişinin kastı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için peşin sermaye değeri hesabı yapılmayacak, sadece aktif sigortalı iken üçüncü bir kişinin kastı sonucu malul kalan veya ölen sigortalılar için peşin sermaye değeri hesaplanacaktır.

Sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerine hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı bağlandığı durumlarda, olayda üçüncü bir kişinin kastı tespit edilmişse her iki dosyadan da peşin sermaye değeri hesabı yapılacaktır. Bir kişi için aynı anda Kanunun hem 21. hem 23. hem de 39. maddesi uygulanabilecektir.

İşverenin sigortalıyı kasten öldürmüş olması durumunda, olayın iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelmemesi halinde işveren Kanunun 39. maddesi gereğince üçüncü şahıs olarak kabul edilerek aleyhine rücu davası açılabilecektir.

Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden sonra üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle 2925 sayılı Kanuna tabi malul olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanan aylıklar 39. madde kapsamında değerlendirilecektir.

ONBİRİNCİ BÖLÜM

BELEDİYE BAŞKANLARI

Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrasında, Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile daha sonra emekli olacaklardan 5434 sayılı Kanunun mülga 39. maddesindeki şartları yerine getirenlere, yine 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68. maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarının almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödeneceği öngörülmüş olup, söz konusu tazminatların ödenmesi için aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.

1. Tazminat Ödenebilmesi İçin Aranan Şartlar

1.1. Yaşlılık Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar

- 2008/Ekim tarihinden önce belediye başkanı olarak görev yapmış olmaları veya halen bu görevi yapıyor olmaları, bu görevlerine seçimle gelmeleri ve bu görevlerini en az iki yıl sürdürmeleri,

- Kadın ise 58, erkek ise 60 yaş ve 9000 gün veya kadın ve erkek için 61 yaş ve 5400 gün şartlarını yerine getirmeleri,

gerekmektedir.

1.2. Malullük Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olanlar

2008/Ekim tarihinden önce belediye başkanı seçilmiş olup bu görevlerini en az iki yıl sürdürmeleri gerekmektedir.

1.3. Ölüm Aylığı Bağlanan veya Bağlanacak Olan Hak Sahipleri İçin

Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrası gereğince, hak sahiplerine belediye başkanlığı tazminatlarının verilebilmesi için,

- Vefat eden kişinin Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler sonucunda belediye başkanı olarak görev yapmış ve bu görevinde en az iki yıl süre ile bulunmuş olması (belediye başkanlığı görevini yaparken vefat halinde iki yıl süre aranmaksızın),

- Hak sahiplerinin Kanunun 32. maddesinde yazılı olan aylık bağlanması şartlarını taşıması, Belediye başkanı iken vefat edenler için, makam tazminatı veya yüksek hakimlik tazminatına müstahak görevlerde iki yıl bulunma şartı aranmaksızın ölüm halinin makam tazminatına müstahak bir görevi sürdürmekte iken gerçekleşmiş olması,

şartları aranmaktadır.

Ayrıca, söz konusu ödemelerin gerçekleştirilmesinde, Kanunun 34, geçici 1, geçici 2 ve geçici 4. madde hükümlerine göre işlem yapılması öngörülmüştür.

Anılan fıkrada hak sahiplerine yönelik olarak, ilgililerin hayatta iken makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatına hak kazanabilmeleri için aranan 5434 sayılı Kanunun mülga 39. maddesindeki şartların (kadın ise 58, erkek ise 60 yaş ve her ikisi için de 25 hizmet yılı veya 61 yaş ve 15 hizmet yılının bulunması şartı) ölüm halinde hak sahiplerine ödenmesi durumunda aranacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler sonucunda yapmış oldukları belediye başkanlığı görevinde en az iki yıl süre ile bulunmuş olan, ancak yaşlılık aylığı almakta iken makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenmesi için aranan hizmet ve yaş şartını taşımayanların vefatları halinde, hak sahiplerine yukarıda belirtilen şartlar dahilinde hizmet ve yaş şartı aranmadan makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenecektir.

Örnek 1: 1993 yılından itibaren Kurumumuzdan yaşlılık aylığı alan sigortalı 2008/Ekim öncesinde belde belediye başkanlığı yaptığı gerekçesiyle belediye başkanlığı tazminatı ödenmesi için talepte bulunmuş ancak 6100 prim gün sayısı bulunduğu halde tazminat ödenmesinde aranan 61 yaş koşulunu yerine getirmemesi nedeniyle talebi reddedilmiştir. Sigortalı 56 yaşında iken 10.3.2015 tarihinde vefat etmiş ve hak sahipleri belediye başkanlığı tazminatı için yeniden talepte bulunmuşlardır. Bu durumda sigortalının hak sahiplerine ölümünü takip eden ay başı olan 1.4.2015 tarihi itibariyle tazminat ödemesi yapılacaktır.

Örnek 2: 7200 prim gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı alan ve 2008/Ekim tarihinden önce ilçe belediye başkanı olarak görev yapmış olan 15.5.1962 doğumlu erkek sigortalı 1.2.2015 tarihinde makam tazminatı ve buna bağlı görev tazminatı için başvuruda bulunmuş, ancak 60 yaşını doldurmadığı için bu talebi reddedilmiştir. Adı geçen 18.7.2015 tarihinde vefat etmiş olup, hak sahiplerinin talebi üzerine, ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.8.2015 tarihinden itibaren hak sahiplerine makam ve görev tazminatı ödenecektir.

1.4. 506 sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Sandıklardan Aylık Alanlar

506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesinde sayılan sandıklarca emeklilik veya yaşlılık aylığı ödenmekte olanlardan, belediye başkanı olarak görev yapmış bulunanlara, Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrası ve 5434 sayılı Kanunun mülga 68. maddesinde belirtilen şartları taşımaları halinde, emsali belediye başkanının almakta olduğu tutarda makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı, emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödenecektir.

506 sayılı Kanunun geçici 20. madde sandıklarına tabi sigortalı ve hak sahipleri, Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrasında öngörülen şartları yerine getirmeleri halinde anılan maddede öngörülen haklardan yararlanacak ve bunlara fiilen görev yaptıkları dönemde geçerli olan belediye yapılanma çeşidi esas alınarak makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenecektir.

2. Seçimle İş Başına Gelme Koşulu ve İstisnaları

Kanunun geçici 4. maddesinin on birinci fıkrası gereğince belediye başkanlarına ilgili tazminatların ödenmesi için bunların seçimle işbaşına gelmiş olmaları gerekmektedir.

Ülkemizde 17.11.1963 tarihinde yapılan genel mahalli idareler seçimleriyle birlikte ilk defa belediye başkanları doğrudan halk tarafından seçilmeye başlanmıştır. Bu tarihten önce belediye başkanları, seçilmiş belediye meclis üyeleri tarafından, kendi üyeleri arasından seçilmekte idiler. Dolayısıyla, söz konusu tarihten önce belediye başkanlığı yapmış olanlardan belediye meclis üyeleri tarafından seçilmeyenlerin atanmış olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanunu gereğince, belediye başkanlarının ölüm, hastalık, istifa ve benzeri sebeplerle görevden ayrılmaları halinde, yerine seçilecek belediye başkanının belediye meclisi üyeleri arasından ve gizli oyla seçileceği ve görev süresinin yerine seçildiği belediye başkanının görev süresi ile sınırlı olduğu yönündeki düzenleme dikkate alındığında, bu usulle seçilen belediye başkanları seçimle göreve gelmiş belediye başkanı olarak değerlendirilecektir.

3. Tazminat Başvuruları ve İstenecek Belgeler

Tazminatlardan yararlanmak isteyen emekli ve hak sahiplerinin müracaatları, emeklilik dosyalarının bulunduğu Genel Müdürlük veya sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezleri tarafından sonuçlandırılacaktır.

Emekli ve hak sahiplerinin talep dilekçelerinin ekinde belediye başkanlığı yaptıklarını gösterir belge ibraz etmeleri gerekmekte olup, belediye başkanlarının söz konusu belgede;

- Belediye başkanlığı yaptıkları süreler,

- Belediye başkanlığına seçimle geldikleri,

- Belediye başkanlığı türü (Büyükşehir, il, ilçe, belde…),

hususları belirtilecektir. Ayrıca, söz konusu belgelerin kaymakamlık veya valilikler tarafından da onaylanması gerekmektedir.

4. Tazminatların Başlangıcı

Sigortalı veya hak sahiplerinden, Kanunun geçici 4. maddesinde aranan şartları;

- 2008/Ekim ay başı itibariyle (özel sektörden emekli olanlar için 1.10.2008, kamu sektöründen emekli olanlar için 15.10.2008 tarihinden itibaren) yerine getirenler, 2008/Ekim ay başı itibariyle,

- Kanunun yürürlük tarihinden sonra yerine getirenler, hak kazandıkları tarih itibariyle, makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı almaya hak kazanacak ve söz konusu miktarlar bağlanan veya bağlanacak olan aylıklara ilave edilecektir.

5. Görev veya Temsil Tazminatı Ödenmeyecek Durumlar

Sigortalı ve hak sahiplerine, makam tazminatı dışında görev veya temsil tazminatları, yönetim ve denetim kurulu üyelikleri dahil olmak üzere kamu kesiminde her ne suretle olursa olsun aylık veya ücret alıp almadıklarına bakılmaksızın görev almaları ve bu durumları devam ettiği sürece ödenmeyecektir.

Örnek: 2008/Ekim ayından önce belediye başkanı seçilmiş olması nedeniyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı ile makam/görev veya temsil tazminatı almakta iken, 2009 yılında yönetim kurulu üyeliğine seçilen ancak 4/1-(c) kapsamında sigortalı olmak istemeyenlerin aylıkları ödenmeye devam edilecek olup, bu durumda olan 4/1-(a) sigortalılarına görev veya temsil tazminatı ödenmeyecektir.

Ancak, eğitim veya bilimsel araştırma kurum ve birimlerinde emekli aylıkları kesilmeksizin çalıştırılanlar, her derece ve türdeki eğitim kurumları veya eğitim birimlerinde ders ücreti karşılığında ders görevi verilenler ile profesör unvanına sahip olanlardan 2992 sayılı Kanunun 34. maddesine göre görevlendirilenlere, temsil veya görev tazminatları ödenecektir.

Sigortalı veya hak sahiplerinin temsil veya görev tazminatı ödemesi yapılmadan önce yukarıda belirtilen yerlerde görev yapıp yapmadıklarına dair beyanda bulunmaları gerektiğinden, temsil ve görev tazminatlarının ödenebilmesi için hazırlanan ve Genelge ekinde (Ek-22) yer alan taahhütnameler de Kurumumuza verilecektir. Bu taahhütnamelerin en geç bir ay içerisinde verilmediği takdirde tazminat ödemeleri kesilecektir. Daha sonraki bir tarihte kamu kesiminde görev alınması halinde, bu durumda bir aylık süre içerisinde Kurumumuza bildirilecektir.

6. İlk defa 2008/Ekim Ay Başından Sonra Belediye Başkanlığına Seçilenlerin Durumu

6.1. Söz konusu tazminatların ödenmesi için sigortalıların mutlaka Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim ayından önce belediye başkanlığına seçilmiş olmaları gerekmekte olup, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa belediye başkanlığına seçilenler için söz konusu tazminatların ödenmesine imkan bulunmamaktadır.

506, 1479, 2925, 2926 sayılı Kanunlara göre aylık almakta iken;

6.1.1. 5434 sayılı Kanuna tabi birleştirilmiş hizmetleri ile aylık bağlananlar hariç, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa belediye başkanlığı görevine gelenler, istekleri halinde emekli aylıkları kesilmek suretiyle, dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten itibaren 4/1-(c) kapsamında sigortalı olabileceklerdir. Yaşlılık aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilip aylıklarını kestirerek Kanunun 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar Kanunun geçici 4. maddesi gereğince makam, temsil ve görev tazminatından yararlanamayacaktır.

6.1.2. Belediye başkanlığı Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayıp, halen belediye başkanlığı yapmaya devam eden emeklilerin 4/1-(c) kapsamında sigortalı olmak istemeleri halinde, emekli aylıkları kesilmek suretiyle, dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten itibaren 4/1-(c) kapsamında sigortalı olabileceklerdir.

Söz konusu sigortalıların 4/1-(c) sigortalısı olmak istememeleri durumunda, 5335 sayılı Kanuna göre istisna kapsamında bulunduklarından emekli aylıkları ödenmeye devam edilecek ancak, bunlara belediye başkanlığı görevi devam ettiği sürece Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında belediye başkanlığı makam tazminatı ödenecek, görev veya temsil tazminatı ödenmeyecektir.

7. Diğer hususlar

7.1. Kanunun geçici 4. maddesinin onbirinci fıkrası gereği belediye başkanlığı yapmış olanlara ödenecek tazminat tutarlarının belirlenmesinde, fiilen görev yaptıkları dönemde geçerli olan belediye yapılanma çeşidi esas alınarak makam tazminatı, temsil tazminatı veya görev tazminatı ödenecektir.

7.2. Söz konusu miktarlar ölüm aylıklarında hak sahiplerinin hisseleri oranında belirlenecektir. Tamamının dağıtılması gerekmemektedir.

7.3. Evlenme ödeneğine, makam ve temsil veya görev tazminatları dahil edilmeyecektir.

7.4. Söz konusu uygulamadan yararlanan emekli, dul ve yetimlerin aylıklarına ilave edilen makam tazminatı ve buna bağlı olarak ödenecek temsil veya görev tazminatı, aylık artışlarında dikkate alınmayacak, tazminat tutarları, 657 sayılı Kanunun 154. Maddesinde belirtilen memur maaş katsayısına göre artırılacaktır.

Yıllar itibariyle, belediye başkanlarına ödenecek tazminat tutarları Genelge eki tabloda (Ek-25) gösterilmiştir.

Kanunun geçici 4. maddesi gereğince ödenecek olan tazminat tutarları, ödenmesini müteakip Hazineden tahsil edilecektir.

ONİKİNCİ BÖLÜM

VAZİFE MALULLÜĞÜ

1.Vazife ve Harp Malullüğü Aylığı

1.1. Kapsamı

Kanunun 47. maddesine göre, 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların malul sayılmalarına veya ölümlerine neden olan olayın;

- Vazifelerini yaptıkları sırada,

- Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden,

- Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken,

- İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında,

- İşyerinde meydana gelen kazadan

doğmuş olması halinde sigortalı hakkında vazife malullüğü hükümleri, bu vazife malullüğünün;

- Harpte fiilen ateş altında,

- Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,

- Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,

- Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,

- Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,

- Anayasanın 92. maddesi veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,

- İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa eden kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında, uçuşun havadaki ve yerdeki veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiriyle,

doğmuş olması halinde ise, harp malullüğü hükümleri uygulanacaktır. Ancak, vazife veya harp malullüğüne sebep olan olayın;

- Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,

- Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,

-Yasak fiilleri yapmaktan,

-İntihara teşebbüsten,

- Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,

doğması halinde, sigortalılar hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanamayacaktır.

1.2. Vazife Malullüğünün Kuruma Bildirim Süresi

Kuruma bildirim süresi;

- Vazife malullüğüne sebep olan olayın meydana geldiği tarihten,

- Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden,

- Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,

başlayacaktır.

Vazife malullüğü, kolluk kuvvetlerine ya da yetkili mercilere derhal Kuruma da en geç onbeş iş günü içerisinde bildirilecektir. Aynı süre içerisinde sigortalılar ya da hak sahiplerince de Kuruma bildirim yapılabilir. Ancak, olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.

Vazife malullüğünün süresi içerisinde bildirilmesi halinde;

- Malul olanlara, maluliyeti nedeniyle görevine son verildiği tarihi,

- Ölenlerin hak sahiplerine ise ölüm tarihini,

takip eden ay başından geçerli olmak üzere vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Vazife malullüğünün süresi içerisinde bildirilmemesi halinde ise; vazife malullüğünün belgelenmesi ve ilgililerin de aylık bağlama koşullarına sahip olması şartıyla kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak aylık bağlanacak ya da düzeltme işlemi yapılacaktır.

Örnek 1: 1.6.2010 tarihinde 4/1-(c) kapsamında göreve başlayan sigortalının 10.7.2021 tarihli sağlık kurulu raporuna istinaden, hakkında maluliyet hükümleri uygulanarak emekliye sevk edilmesi üzerine tarafına 15.7.2021 tarihinden malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalının Kurum kayıtlarına geçen 10.8.2024 tarihli dilekçesi ile maluliyetinin vazife malullüğü kapsamında olduğunu belirterek ilgili hükümlerin uygulanmasını talep etmesi üzerine, durumu incelenmiş ve maluliyetine esas olayın vazife malullüğü kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ilgilinin aylıkları 15.7.2021 tarihinden geçerli olmak üzere tadil edilecek, vazife malullüğünün bildirildiği tarihe kadar geçen sürede oluşan aylık farkları sigortalıyı istihdam eden kamu kuruluşundan tahsil edilecektir.

Örnek 2: Yukarıdaki örnekte ilgilinin müracaatının 11.9.2027 tarihinde yapıldığı varsayıldığında, Kanunun 97. maddesinin birinci fıkrası kapsamında 5 yıl içinde talep edilmeyen kısımlar zamanaşımına uğrayacağından 11.9.2027 tarihinden geriye 5 yıl gidilerek tespit edilen 11.9.2022 tarihini takip eden 1.10.2022 tarihinde geçerli olmak üzere, ilgilinin aylıkları tadil edilerek oluşan aylık farkları ilgili kamu idaresinden tahsil edilecektir.

2. Vazife ve Harp Malullüğü Aylığının Hesabı

Vazife ve harp malullüğünün kabulü halinde, Kanunun 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılara en son prime esas kazançları esas alınarak aylık bağlanacaktır. Aylık bağlama işlemlerinde prim ödeme gün sayısı toplamı 10800 günden az olanlara 10800 gün, prim ödeme gün sayısı toplamı 10800 günden fazla olanlar içinde kendi prim ödeme gün sayıları esas alınarak aylık hesaplanacaktır. Hesaplanan aylığa maluliyet dereceleri itibariyle aşağıda gösterilen oranlarda ayrıca zam yapılacaktır.

Malullük Derecesi                               Zam nispeti

1                                                   % 30

2                                                   % 23

3                                                   % 15

4                                                   %   7

5                                                   %   3

6                                                   %   2

Ayrıca, harp malulü olduğuna karar verilen uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere bulundukları kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, Kanunun 4/1-(c) kapsamında bulunan diğer sigortalılara ise bulundukları derecenin bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı üzerinden hesaplanacak vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Bulundukları derecenin bir üst derecesi olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime esas kazancı esas alınacaktır.

6495 sayılı Kanun ile Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olarak 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinde yapılan değişiklik esas alınarak; harp malullüğü aylığı, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında vazife malullüğü aylığı gibi hesaplandıktan sonra % 25 oranında artırılmasını müteakip, bu tutara maluliyet derecelerine aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda "Harp malullüğü zammı" ayrıca eklenecektir.

Malullük Derecesi                               Göstergeler

1                                                   1100

2                                                   950

3                                                   800

4                                                   600

5                                                   500

6                                                   400

Yine harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malullüğe uğradıkları usulüne göre sıralı üstlerince saptanan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silahlı Kuvvetlerince görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malullüğü zamları % 25 fazlasıyla bağlanacaktır.

4/1-(c) sigortalılarından, uluslararası barışı koruma ve destekleme operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp malullüğü zammı ayrıca verilecektir.

4/1-(c) sigortalılarının; 2330 sayılı Kanun kapsamında olan ve barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığın men, takip ve tahkikle, trafik ve yol güvenliğini veya tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini sağlamakla görevli oldukları veya Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirildikleri sırada, bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya malul hâle gelmeleri halinde bağlanacak vazife malullüğü aylıkları, yine 2330 sayılı Kanunun 4. maddesi esas alınarak % 25 oranında arttırılacaktır.

Ayrıca, ilgili mevzuatına göre 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlananlar hakkında söz konusu artırım uygulanacaktır.

Bahsi geçen 4. madde kapsamında, gerek harp malullerine, gerekse 2330 sayılı Kanun kapsamındaki vazife malullerine % 25 fazlası ile bağlanan aylıklardaki bu fazlalık faturası karşılığında Hazineden tahsil edilecektir.

Kanunun 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan yurtiçinde veya yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak veya terör olaylarını önlemek amacıyla her türlü patlayıcı maddeye bağlı olarak meydana gelen olaylar sonucunda ya da her ne şekilde olursa olsun terör olaylarının önlenmesi, takibi veya etkisiz hale getirilmesi amacıyla ifa edilen görevler sırasında veya bu görevlere gidiş dönüşler esnasında meydana gelen kazalar sonucunda yaralanan, engelli hale gelen, hastalanan veya hayatını kaybedenler hakkında 3713 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Bu şekilde 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinde sayılan söz konusu olaylar nedeniyle malul hale gelenlerin kendilerine, ölenlerin ise hak sahiplerine yukarıdaki fıkra esas alınarak 2330 sayılı Kanun kapsamında % 25 oranında artırılarak aylık bağlanacaktır. Ancak bu kapsamdakilere 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca görevde bulunan emsalinin alacağı aylıktan daha düşük aylık bağlanamayacağı hükme bağlandığı için, kurumlarınca bildirilen emsal aylık ile Kurumumuzca hesap edilen aylıklar karşılaştırılarak yüksek olan aylık ödenecektir. Emekli aylığı almakta iken terör nedeniyle öldürülmeleri halinde ise, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, bu Kanuna göre kendisine bağlanabilecek vazife malullüğü aylığından az olmayacaktır.

Kanunun 47. maddesi uyarınca, ilk defa 2008 yılı Ekim ayı başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar ile bunların hak sahiplerine bağlanacak vazife (2330 sayılı Kanun kapsamındaki vazife malullüğü dahil) veya harp malullüğü aylıkları, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye veya bu iştirakçiden dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak ödenecek olan harp ve vazife malullüğü aylığından daha düşük olmayacaktır. Dolayısıyla, bu kapsamdaki kişilere 5510 ve 5434 sayılı Kanunlara göre iki aylık hesaplanacak, ancak yüksek olan aylık, bu aylığa esas ilgili Kanunun aylık bağlama oranlarına göre vazife veya harp malullüğü aylığı (ölüm aylığı) olarak bağlanacaktır. Bu şekilde mukayese yapılırken 5434 sayılı Kanuna göre hesap edilen aylıklara aylığın bir unsuru olarak kabul edilmeyen ve aylıklarla birlikte ayrıca ödenen, makam veya yüksek hakimlik ile temsil/görev tazminatları ilave edilmeyecektir.

5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi uyarınca harp ve vazife malullerinden Kurumumuz Sağlık Kurulunca başkasının yardım ve desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olduğuna karar verilenlere, asgari ücretin net tutarının iki katı, aylıklarıyla birlikte ayrıca ödenecektir. 6353 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.8.2012 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak aylık yükseltmelerinde asgari ücretin net tutarı esas alınacaktır. Bu ödeme, malul hayatta olduğu sürece kendisine ödenecek olup, malulün ölümü halinde hak sahiplerine intikal ettirilmeyecektir.

3. Vazife ve Harp Malullüğü Kapsamında Hak Sahiplerine Ölüm Aylığı Bağlanması

Bu Genelgenin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin hükümleri eş ve çocuklar açısından geçerli olmakla beraber istisnai haller aşağıda sıralanmıştır.

Anne ve babalara aylık bağlanmasında 5434 sayılı Kanunun 72. maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri esas alınarak işlem yapılacaktır. Kanunun 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan vazife veya harp malullüğü ile 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış veya bağlanmasına hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve babalarına, artan hisse olup olmadığına bakılmaksızın ve Kanunun 56. maddesi ile 5434 sayılı Kanunun mülga 92. maddesinde sayılan haller hariç olmak kaydıyla herhangi bir şart aranmaksızın aylık bağlanacaktır.

Anne ve babaya bu şekilde bağlanacak aylık, diğer hak sahiplerine bağlanacak aylığın oranını etkilemeyecek yani anne ve babanın aylığa girmesi eş ve çocukların aylık miktarlarında herhangi bir değişiklik yaratmayacaktır. Bu kapsamda, anne ve babanın aylık talebinde bulunduğu dosyalarda işlem yapılırken eş ve çocukların hissesi belirlendikten sonra dosyaya yeni bir yetim daha dahil oluyormuş gibi anne ve babanın hissesi ayrıca belirlenecektir.

Örnek: Vazife malullüğü kapsamında vefat eden bir sigortalının aylık bağlanmasına müstahak eşi, 3 çocuğu, anne ve babası bulunmaktadır. Bu kişilerin aylık oranları aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. Eş ve çocuklara anne ve baba yokmuş gibi, anne ve babaya ise dosyada tüm kişiler varmış gibi hisse tespiti yapılacaktır.

Hak Sahibi

Oran

Vazife Malulü

Vazife Malullüğü Hali Dışındaki Sebeplerle Aylık Bağlanması Hali*

%50

2/5

4/12

Çocuk

%25

1/5

2/12

Çocuk

%25

1/5

2/12

Çocuk

%25

1/5

2/12

Anne

%12,5

1/12

1/12

Baba

%12,5

1/12

1/12

*Anne ve babanın 65 yaşın üstünde ve 34. maddede öngörülen şartları taşıdığı varsayılmıştır.

3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde malul olanların kendisine, ölenlerin ise hak sahiplerine bağlanacak aylığın görevdeki emsalinin aldığı aylıktan daha düşük olamayacağı hükme bağlandığından dosyada aylığa müstahak tek kişi olsa bile aylık oranına bakılmaksızın emsal aylığın tamamı hak sahibine bağlanacaktır. Yine bu kapsamdaki dosyalarda anne ve babanın varlığı halinde anne ve babaya bağlanacak aylıklar diğer hak sahiplerinin aylık miktarlarında herhangi bir azalmaya neden olmayacaktır.

Ayrıca, 6749 sayılı Kanunla kanunlaşan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi uyarınca, 15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını kaybeden 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre % 25 oranında artırım uygulanmak suretiyle bağlanacak vazife malullüğü aylıklarının toplam tutarı da, malulün ya da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olamayacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılık statüsünde 2330 sayılı Kanuna göre hak sahiplerine aylık bağlanırken Kanunun 34. maddesi ve maddenin uygulanmasına ilişkin bu genelgenin ilgili hükümleri dikkate alınarak işlem yapılacaktır.

4. Vazife Malullerinin Tekrar Çalışmaya Başlamaları

1.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere Kanunun 5. ve geçici 14. maddeleri ile 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olan malullerin hangi sigortalılık statüsüne tabi göreve girerlerse girsinler aylıkları kesilmeyecektir. 2008 yılı Ekim ayı başından önce 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olup, 4/1-(c) statüsünde görevde bulunanlara anılan tarihten sonra yapacakları aylık müracaatlarına ilişkin olarak görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin alınacak emekliye sevk onayına istinaden müracaat tarihlerini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.

2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlardan 3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malullüğüne karar verilenlere Kanunun 47. maddesi uyarınca sınıf ya da görev değiştirerek 4/1-(c) sigortalılık statüsünde çalışmaya devam ediyor olmaları halinde, görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin ve müracaat etme koşuluna bağlı kalmaksızın sınıf değişikliği yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 47. maddenin beşinci fıkrasında 6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler uyarınca 1.8.2013 tarihinden sonra 3713 sayılı Kanun kapsamındaki vazife malulleri gibi harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden sınıf değiştirmek suretiyle görevlerine devam edenlere de, görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin ve müracaat etme koşuluna bağlı kalmaksızın sınıf değişikliği yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Kanunun 5. maddesi ve geçici 14. maddesinde 6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanan harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden aylık bağlananların 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) statüsünde yeniden çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmeksizin ödenmeye devam edilecektir.

Ancak, harp malulleri ve 2330 sayılı Kanun kapsamında veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, 1.8.2013 tarihinden önce 4/1-(c) statüsünde göreve girenlerin aylıkları kesilecektir. 6495 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapacakları müracaatlarına istinaden görevleriyle ilişikleri kesilmeksizin alınacak emekliye sevk onayına istinaden müracaat tarihlerini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.

1.8.2013 tarihinden sonra yeniden çalışmaya başlayanların vazife malulü aylıkları kesilmeyecektir. Harp malulleri, 2330 sayılı Kanun ve 2330 sayılı Kanun uygulanarak aylık bağlananların, aylık bağlandıktan sonra geçen hizmetleri ile tekrar aylığa hak kazanmaları halinde ikinci bir yaşlılık aylığı da ayrıca bağlanacaktır. Kanunda öngörülen yaş hadlerinin dolumu ya da ölüm halinde ilgilinin hizmetleri ikinci bir aylık bağlanması için yeterli değil ise bu durumda sigortalıya ya da hak sahiplerine toptan ödeme yapılacaktır.

Ayrıca, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinde 6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik nedeniyle yukarıda sayılanların maluliyete esas rahatsızlıkları ve bu rahatsızlıklarda meydana gelen ilerlemeler nedeniyle haklarında yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen özel hükümler uygulanmayacaktır.

Kanunun 47. maddesi kapsamında vazife malullüğü kabul edilerek aylık bağlananların 4/1-(a) ve 4/1-(c) statüsünde göreve girmeleri halinde bağlanan aylıkları kesilecektir. Sonradan geçen çalışmaları ile ilgililer ikinci bir aylık bağlanmasına hak kazanıyorsa vazife malullüğü aylığı ile beraber yaşlılık aylığı da ayrıca bağlanacaktır. Bu durumdaki kişilerin vazife malullüğüne esas engellilik halleri veya bunlardaki ilerlemeler yaşlılık aylığı bağlanmasındaki özel koşullardan istifade etmelerine engel oluşturmayacaktır.

5. Vazife Malullerinin Aylıklarının Yükseltilmesi

Kanunun 47. maddesi uyarınca, ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar ile bunların hak sahiplerine bağlanacak vazife ve harp malullüğü aylıklarının, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye veya bu iştirakçiden dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak ödenecek olan harp ve vazife malullüğü aylığından daha düşük olmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, yüksek olan 5434 sayılı Kanun kapsamındaki vazife veya harp malullüğü aylığının ödenmesi halinde, söz konusu aylıklar 5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi esas alınarak yine yükseltmeye tabi tutulacaktır.

5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi uyarınca, Kanunun 47. maddesine ve 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malullüğü aylığı bağlananların aylıkları, 5434 sayılı Kanuna tabi emsal iştirakçiye veya bu iştirakçiden dolayı aylık bağlanacak dul ve yetimi için hesaplanarak ödenecek olan harp ve vazife malullüğü aylıkları hakkında uygulanan aşağıdaki esaslar dahilinde yükseltilecektir.

a) Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar, sözleşmeli subaylar, sözleşmeli astsubaylar, sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilâtı personeli ve Millî İstihbarat Teşkilâtı personeli dahil sivil iştirakçilerin hak sahipleri ile malul olanlarla, maluliyeti nedeniyle vazife malullüğü aylığı almakta iken ölenlerin hak sahiplerine bağlanan aylıklar, vazife malullerinin emsalleri esas alınarak, her yıl bir kademe ilerlemesine, her üç yılda da bir derece yükselmesi işlemine tabi tutulacaktır.

b) Bu şekilde yükseltilen aylıklarda, azami rütbe tavanı subaylarda (öğrenim durumuna bakılmaksızın astsubaydan subay olanlar dahil) kıdemli albaydır. Kıdemli albaylar ile general ve amirallere bir üst rütbenin aylığı bağlanacaktır. Astsubaylar ve uzman jandarmalarda yükselinebilecek azami derece ve kademe, 926 sayılı Kanunda kendilerine ilişkin aylık gösterge tablosunda belirlenmiş olan en yüksek derece ve kademedir. Uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erlerin aylık yönünden yükseltilmeleri ise 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunun 16. maddesinde belirtilen esaslara göre yapılacaktır.

c) Sivil iştirakçilere uygulanacak azami derece ve kademe, öğrenim durumları ve hizmet sınıfları itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri derece ve kademe olacaktır.

d) Emniyet hizmetleri sınıfında bulunan personelin azami rütbe tavanı; Polis Akademisi ve dört yıllık yüksek okul mezunu rütbeli personel için il emniyet müdürü, diğer personel için öğrenim durumuna bakılmaksızın üçüncü sınıf emniyet müdürü rütbesi olacaktır.

e) Milli istihbarat hizmetleri sınıfında bulunan personel için azami kadro unvanları; yükselebilecekleri en son yönetim veya uzmanlık kadrosunu geçmemek kaydıyla, yönetim kademelerinde olanlar için Başkan kadrosu, diğer personeller için 1. sınıf uzman kadroları esas alınacaktır.

5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi uyarınca yapılan intibak yükseltilmesi işlemi kendisinden aylık bağlananların ve malullerin rütbe, kıdem ve unvanlarında herhangi bir değişikliği yol açmayacaktır. İntibak yükseltilmesi işlemi her yıl 1 Eylül tarihinde yapılacaktır.

6. Ek Ödeme (Tütün İkramiyesi)

Kanunun 47. maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malullüğü aylığı üzerinden aylık bağlananlara 5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesi uyarınca ayrıca ek ödeme ödenecektir.

Ek ödeme, malullere maluliyet derecesi esas alınarak 5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesinde belirlenen gösterge rakamlarının, ödemenin yapılması gereken yılın ilk dönemindeki1 Ocak tarihinde yürürlükte bulunan memur maaş katsayısı çarpımı sonucu bulunan tutar üzerinde, yılın ilk üç ayı içerisinde ödenecektir. Ek ödeme ödenmesi işlemleri Kurumca resen yapıldığından, herhangi bir talep şartı aranmayacaktır. Vazife ve harp malullüğü kapsamında vefat edenlerin maluliyet dereceleri birinci derece olarak kabul edilecektir.

Kurumdan bu kapsamda malullük aylığı almakta iken ölenlerin hak sahiplerine son defa almış oldukları ek ödemenin 5 yıllık tutarı ödenerek ek ödeme kapsamından çıkarılmasına ilişkin uygulama, 6495 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesinde yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırıldığından, bu tarihten sonra maluliyeti nedeniyle aylık almakta iken vefat edenlerin maluliyet dereceleri esas alınarak hak sahiplerine ek ödeme ödenmeye devam edilecektir.

6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.8.2013 tarihinden (Ağustos 2013 ödeme döneminden) önce 5 yıllık ek ödeme ödenerek kapsamdan çıkarılanlardan ek ödeme ödenmesine esas 5 yıllık süreyi dolduranlara Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, 5 yıllık süreyi Kanunun yürürlük tarihinden sonra dolduranlara ise bu tarihlerin dolumundan itibaren ek ödeme ödenmesine devam edilecektir.

Örnek 1: Dosya sahibinin 12.5.2012 tarihinde vefat ettiği, 1.6.2012 tarihi itibariyle hak sahiplerine aylık bağlanarak 5 yıllık ek ödeme ödendiği varsayıldığında;

12.5.2012 + 5 = 12.5.2017

31.12.2017 - 1.6.2017 = 7 ay

İlgililere 2017 yılı için 7 aylık ek ödeme tahakkuku yapılarak 2018 yılı içerisinde, sonraki her yıl için ise dul ve yetimlere toplam 12 aylık ek ödeme ödenecektir.

Örnek 2: Dosya sahibinin 31.7.2006 tarihinde vefat ettiği, 1.8.2006 tarihi itibariyle de hak sahiplerine aylık bağlanarak 5 yıllık ek ödeme ödendiği varsayıldığında;

31.7.2006 + 5 = 31.7.2011 tarihinde 5 yıllık süre dolmuş olması nedeniyle Kanundaki değişiklik Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere 1.1.2014 tarihi olarak belirlenmiş olması nedeniyle; 2011 yılı, 2012 yılı ve 2013 yılının ilk 7 ayı için hak sahiplerine ek ödeme ödenmeyecektir. Bu durumdaki dul ve yetimlere 2013 yılı için 5 aylık ek ödeme tahakkuk ettirilerek 1.1.2014 tarihinden sonra ödenecektir. Bu tarihten sonra geçen her yıl için ise dul ve yetimlere toplam 12 aylık ek ödeme ödenecektir.

Ek ödemenin hak sahiplerine paylaştırılmasında (anne ve babanın ikisinin bir arada bulunduğu durumlar hariç) aylık oranları dikkate alınmayacaktır. Ek ödeme dosyadaki kişi sayısı dikkate alınarak herkese eşit olarak paylaştırılacaktır.

Anne ve babanın her ikisi de aynı anda aylığa müstahak ise, anne ve baba toplam bir hisse olarak dikkate alınacaktır.

Örnek 3: Görevi sırasında vefat etmesi nedeniyle vazife malullüğü kabul edilen sigortalının aylığa müstahak eşi, lisede öğrenim gören 19 yaşında erkek çocuğu, bekar iki kızı ile anne ve babası bulunmaktadır. Bu duruma göre hak sahiplerinin aylık ve ek ödeme oranları ile ek ödeme miktarları aşağıda gösterilmiştir.

Hak sahibi

Aylık Oranı

Ek Ödeme Oranı

Ek Ödeme Tutarı*

%50 --------- 2/5

1/5

868,4

Erkek Çocuk

%25 --------- 1/5

1/5

868,4

Kız Çocuk

%25 --------- 1/5

1/5

868,4

Kız Çocuk

%25 --------- 1/5

1/5

868,4

Anne

%12,5 ------- 1/12

1/10

434,2

Baba

%12,5 ------- 1/12

1/10

434,2

*1.1.2018 memur maaş katsayısına göre 1. derece maluliyet esas alınarak hesaplama yapılmıştır.

Örnek 4: 2330 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanmış bir eş, bir öz ve bir üvey çocuk bulunmaktadır. Bu dosyadan ödenecek ek ödeme (tütün ikramiyesi) hak sahiplerinin ölüm aylığı hisselerine bakılmaksızın eşit şekilde paylaştırılacaktır.

Hak Sahibi

Aylık Oranı

Ek Ödeme Oranı

%50 --------- 2/5

1/3

Üvey çocuk

%50 --------- 2/5

1/3

Öz çocuk

%25 --------- 1/5

1/3

Yukarıdaki dosyaya bir de aylığa müstahak babanın dahil olduğunu varsayarsak;

Hak Sahibi

Aylık Oranı

Ek Ödeme Oranı

%50 --------- 2/6

1/4

Üvey çocuk

%50 --------- 2/6

1/4

Öz çocuk

%25 --------- 1/6

1/4

Baba

%25 --------- 1/6

1/4

Aynı dosyaya babadan sonra annenin de dahil olduğunu varsayarsak oranlar;

Hak Sahibi

Aylık Oranı

Ek Ödeme Oranı

%50 --------- 4/12

1/4

Üvey çocuk

%50 --------- 4/12

1/4

Öz çocuk

%25 --------- 2/12

1/4

Baba

%12,5 ------- 1/12

1/8

Anne

%12,5 ------- 1/12

1/8

Örnek 5: Dosyadan aylık alan bir eş bir de çocuk bulunmaktadır.

Hak Sahibi

Aylık Oranı

Ek Ödeme Oranı

%50 --------- 2/4

1/2

Çocuk

%25 --------- 1/4

1/2

7. Eğitim ve Öğretim Yardımı

Kanunun 47. maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlar kapsamında vefat edenlerin aylık bağlanmış olan çocukları ile aynı kapsamda malul olanların öğrenim görmekte olan çocuklarına her ay için; ilköğretimleri sırasında (1.250), ortaöğretimleri sırasında (1.875) ve yükseköğretimleri sırasında (2.500) gösterge rakamının (eylül ayında geçerli olan) memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.

Eğitim ve öğretim yardımı;

Öğrenim Durumuna Göre Belirlenmiş Gösterge x Memur Maaş Katsayısı x 12 formülüne göre hesaplanacaktır.

İlköğrenimde olanlar için 18, ortaöğrenimde olanlar için 20, yükseköğrenimde olanlar için 25 yaşına kadar öğrencilik vasfının devam etmesi şartıyla eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.

Malulün öğrenim görmekte olan çocuklarından aylık bağlanma vasfını yitirmiş olanlara bu kapsamda eğitim ve öğretim yardımı yapılmayacaktır. Ancak, eğitim ve öğretim yardımı ödendikten sonra öğrencilik vasfının yitirilmesi halinde yapılan ödemeler yersiz ödemeler kapsamında borç çıkartılmayacaktır.

Örnek: Harp malullüğü kapsamında aylık alan malulün, yükseköğrenimi sırasında 4/1-(c) kapsamında görev yapmaya başlayan 22 yaşındaki erkek çocuğu için yapılan eğitim öğretim yardımı talebi reddedilecektir.

Eğitim ve öğretim yardımı yılda bir defa ve 12 aylık olarak yapılır.

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında faaliyet gösteren özel eğitim okullarında eğitim alanlar da eğitim ve öğretim yardımından yararlanacaktır.

5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesinin altıncı fıkrasının ikinci cümlesi; “Bu yardımlar, yılda bir kez olmak üzere, bulunulan yılın Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısına göre hesaplanarak 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında ve öğrenim durumunu gösterir belge ile birlikte yapılacak talep tarihindeki öğrenim seviyesi esas alınmak suretiyle toptan ödenir.” hükmünü amir iken, 690 sayılı KHK’nın 30. maddesi ile değiştirilerek “Ödemeler, her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere, ilgili eğitim-öğretim yılının Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı ve aynı eğitim-öğretim yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında toptan yapılır. Öğrenim durumu ve seviyeleri tespit edilemeyenlere ise ilgili eğitim-öğretim yılı içinde talepleri üzerine eğitim ve öğretim yardımları ödenir.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Aynı fıkranın sonuna “Birinci fıkra kapsamında aylık almakta olanlar da aynı usul ve esaslar çerçevesinde bu yardımdan yararlandırılır.” cümlesi eklenmiştir.

Yapılan bu düzenlemeler çerçevesinde;

1- Eğitim ve öğretim yardımı ödemelerinde, öğrenim durumunu gösterir belge ile birlikte Kuruma yapılan talep şartı kaldırıldığından, ödemeler her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere, ilgili eğitim-öğretim yılının Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı ve aynı eğitim-öğretim yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak (Öğrenim seviyeleri web servisi aracılığı ile tespit edilecektir.) 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında hak sahiplerine toptan ödenecektir.

2- Öğrenim durumu ve seviyesi tespit edilemeyen hak sahiplerine ait eğitim ve öğretim yardımı ödemeleri, ilgili eğitim-öğretim yılı içerisinde talepleri üzerine aynı öğretim yılı için ödenecektir.

3- Kanunun ek 79. maddesinin birinci fıkrası kapsamında aylık almakta olanlara da yönetmelikte belirlenen yaş ve öğrenim seviyelerine göre eğitim ve öğretim yardımı yapılacaktır.

4- 2016-2017 eğitim-öğretim yılına mahsus olmak üzere, 31.12.2016 tarihinden sonra Kuruma yapılan başvurular ilgili eğitim-öğretim yılı içerisinde yapılmış olduğundan, talepleri işleme konularak ödemeleri yapılacaktır. Daha önceki eğitim-öğretim yıllarına ilişkin başvurular dikkate alınmayacaktır.

8. Ek Ödeme ile Eğitim ve Öğretim Yardımına İlişkin Ortak Hüküm

Kanunun 47. maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden, Kanunun 4. maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları sebebiyle ödenmekte olan aylıkları kesilen vazife malulleri ile 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında 2330 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar da ek ödeme ve eğitim öğretim yardımından yararlandırılacaktır.

9. Faizsiz Konut Kredisi Hak Sahipliği Belgesi

Kurumumuz tarafından, 5434 sayılı Kanunun 56. maddesi ile mülga 45. ve 64. maddelerine, Kanunun 47. maddesine ve 2330 sayılı Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü olmaları sebebiyle kendilerine aylık bağlananlara bir konut ile sınırlı olmak kaydıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilmektedir. Aynı kanunlar kapsamına giren sebeplerle hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri ile harp veya vazife malullüğü aylığı almaktayken faizsiz kredi hakkından yararlanmaksızın hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri için ise; bir konut ile sınırlı olmak üzere, öncelikle dul eşine, eşi hayatta değilse veya evlenmişse kredi kullanacak çocuklardan en az birisinin yetim aylığı almakta olması kaydıyla aylık bağlanma koşullarına bakılmaksızın talepte bulunan çocuklarına müştereken, bu kişiler bulunmadığı takdirde de öncelikle anaya olmak üzere ana veya babasına konut sahibi yapmak amacıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilmektedir.

Birinci fıkrada belirtilen haller kapsamında harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden, Kanunun 4. maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları kesilenler de yararlanmaktadır.

Bu kredinin tavan tutarı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmektedir. Kredi için yapılacak başvurulara, kredilerin kullandırılmasına, geri ödeme süre ve yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan, “Toplu Konut İdaresi Tarafından Şehit Ailelerine, Harp ve Vazife Malulleri İle Dul ve Yetimlerine Açılacak Faizsiz Konut Kredisi Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmiştir.

Bunun dışında, Yönetmelik kapsamına girenlere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen konut satış kampanyalarında kullanılmak üzere, Kurumumuz tarafından “Kampanya-Hak Sahipliği Belgesi” (Ek-40) de ayrıca düzenlenecektir.

10. Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar hakkında 2330 Sayılı Kanun Uygulaması

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar hakkında; 2330 sayılı Kanunun 4. maddesi ile bu Kanunun uygulanmasına ilişkin Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin “Bağlanacak aylıklar” başlıklı 9. maddesinde; anılan Kanun kapsamındaki görevleri sebebiyle engelli hale gelenlere görev malullüğü aylığı bağlanacağı veya almakta oldukları aylıkların görev malullüğü aylığına dönüştürüleceği ile aynı Kanun kapsamında görevde bulunduğu sırada ölenlere bağlanması gereken görev malullüğü aylığı veya emekli iken ölenlerin aldıkları aylıkların görev malullüğü aylığına dönüştürülmek suretiyle hak sahiplerine intikal ettirileceği, bu hallerde bağlanan görev malullüğü aylığının % 25 artırımlı ödeneceği öngörülmüştür.

6495 sayılı Kanunla 2330 sayılı Kanunda yapılan değişikliklere istinaden Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentlerine tabi sigortalılara 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle ödenen aylıklarla ilgili yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.

10.1. Sigortalıların 2330 Sayılı Kanun Kapsamına Girip Girmediğinin Tespiti

2330 sayılı Kanunun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde ifade edilen;

“…

e) Güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri;

f) İç güvenlik ve asayişin korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş ve faydalı oldukları yetkililerce tevsik edilmiş şahısları;

g) Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik olarak yapılan saldırılara maruz kalan kamu görevlilerini;

ı) Yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve kardeşlerini;

kapsar.” hükmü gereğince, sigortalıların engelli hale gelme veya ölüm olayının;

1) Güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılmasının zorunlu olması ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilmiş olması,

2) İç güvenlik ve asayişin korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş olmaları ve faydalı olduklarının yetkililerce tevsik edilmiş olması,

3) Görevleri sona erenlerin 1 ve 2. maddelerde sayılan hizmetleri yapmaları nedeniyle maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu meydana gelmesi,

4) İlgililerin durumlarının 2330 sayılı Kanun kapsamında olduğuna dair Nakdi Tazminat Komisyonlarınca karar alınması,

5) Kurum mevzuatına göre aylık bağlama koşullarının yerine gelmesi,

gerekmektedir.

3713 sayılı kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesine göre aylık bağlanabilmesi için, engelli hale gelinmesine veya vefatlarına neden olan olayın, terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada meydana geldiğinin, ilgili valinin teklifi üzerine Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanmış olması ve Kurum mevzuatına göre aylık bağlama koşullarının yerine gelmesi gerekmektedir.

Yukarıdaki olaylar sebebiyle engelli hale gelen veya vefat edenler hakkında aşağıdaki

açıklamalar çerçevesinde 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanacaktır.

Ancak, 5233 sayılı Kanun kapsamında Zarar Tespit Komisyonlarınca alınmış kararlara göre işlem yapılmayacaktır.

10.2. 2330 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Bağlanacak Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması

6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle değişik 2330 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlanan malullere, aylık bağlama tarihi itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarınca kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte olan gelir ve/veya aylıkların toplamının 657 sayılı Kanunun 36. maddesi gereğince öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak, mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının % 25 artırımlı tutarından az olamayacak ve bu şekilde belirlenen aylıklar ilgili sigortalılık halindeki aylık artışları dikkate alınarak artırılacaktır.

2013/Ağustos döneminden itibaren; 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerine 2330 sayılı Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamında aylık bağlama işlemleri yapılırken aylıklar, öncelikle Kanun hükümlerine göre hesaplanacak ve % 25 oranında artırılacaktır. Bulunan aylık, sigortalının olay tarihindeki öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının % 25 artırımlı tutarı ile mukayese edilecektir. Mukayese işlemi yapılırken 4/1-(a) veya 4/1-(b) sigortalısının sadece hesaplanan aylığı değil, kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte olan diğer gelir ve/veya aylıklarının toplamı da dikkate alınacaktır. Mukayese işlemi aylık başlangıç tarihinde bir defa yapılacak olup, kendi statüsünden hesaplanan gelir/aylık toplamı yüksek ise ödemeler bu aylık üzerinden yapılacak ve aylık artışları da bağlanan statüye göre verilecektir. 5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylığın yüksek olması halinde 2330 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken fark aylık, Kanuna göre hesaplanan aylığa ilave edilecek ve bu şekilde belirlenen aylık, ilgili sigortalılık halindeki aylık artışlarına göre yükseltilecektir.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarına ilişkin olarak alt sınır uygulamasında görevde ölümler 1. derece kabul edilecek, maluller için ise 1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılacaktır. Sağlık Kurulunca tespit edilen bu dereceler esas alınarak alt sınır uygulaması yapılacaktır. 6495 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik 2013/Ağustos ödeme döneminden itibaren yürürlüğe girdiğinden, daha önceki dönemlere ilişkin alt sınır uygulaması yapılmayacaktır.

Alt sınır aylıkları uygulanırken Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca her katsayı artış döneminde öğrenim durumlarına ve maluliyet derecelerine göre tespit edilmiş aylık listeleri esas alınacaktır. Öğrenim durumu tespit edilemeyen ya da öğrenim görmemiş kişilerin ilkokul mezunu olduğu varsayılarak işlem yapılacaktır.

Örnek 1: 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıya 2330 sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanacaktır. Sigortalının mevcut hizmet süreleri üzerinden Kanuna göre hesaplanan aylık miktarı 830 TL olup, % 25 artırımlı (207,50 TL) tutarı toplam 1.037,50 TL’dir. Sigortalının Kurumumuzdan kendi sigortalılığından dolayı aldığı başka aylık bulunmamaktadır. Sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte öğrenim durumu ilkokul olmakla birlikte, olay tarihinde öğrenim durumu lise olduğundan, lise öğrenim durumuna göre giriş derece kademesi ve 30 yıllık hizmet üzerinden % 25 artırılmış olarak hesaplanan aylık 1650 TL’dir. Bu durumda 4/1-(a) sigortalısının 1.037, 50 TL aylık miktarı, 612,50 TL 2330 sayılı Kanuna göre fark aylığı olmak üzere toplam 1650 TL olacak ve sonraki aylık artışları, toplam aylığa 4/1-(a) sigortalılarının aylıklarına uygulanan oranlar üzerinden yapılacaktır.

Örnek 2: 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı 2330 sayılı Kanun kapsamında sayılan olaydan dolayı vefat etmiş olup, hak sahibi eşe ölüm aylığı bağlanacaktır. Ölen sigortalı için Kanuna göre hesaplanan ölüm aylığı 650 TL olup, % 25 artırımlı (162,50 TL) tutarı toplam 812,50 TL’dir. Hak sahibi eş aynı zamanda 4/1-(a) kapsamında 910 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Ölen sigortalının olay tarihinde öğrenim durumu ilkokul olup, 5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık tutarı % 25 artırımlı 1440 TL olarak tespit edilmiştir. Bu durumda, mukayese işlemi yapılırken sadece ölen sigortalıdan dolayı hak kazanılan gelir ve aylıklar dikkate alınacağından, hak sahibinin almakta olduğu yaşlılık aylığı mukayese dışında tutulacaktır. Buna göre, hesaplanan 812,50 TL ölüm aylığı 5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylıktan daha az olduğundan, sigortalının aylığı 812,50 TL aylık miktarı, 627,50 TL 2330 sayılı Kanuna göre fark aylığı olmak üzere toplam 1440 TL olacak ve hak sahibinin hissesi bu miktar üzerinden hesaplanacaktır. Hak sahibi aylığına uygulanacak sonraki aylık artışları, 4/1-(b) sigortalılarının aylıklarına uygulanan oranlar üzerinden yapılacaktır.

10.3. 2330 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Aylık Bağlandıktan Sonra Geçen Çalışma Sürelerinin Değerlendirilmesi

6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle değişik 2330 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylık bağlanan malullerin, malul sayılmaları sebebiyle aylık bağlanma tarihinden önceki her türlü sigortalılık ve prim ödeme süreleri, iştirakçilik ve fiili hizmet süreleri ile bunların itibari ve FHSZ olarak değerlendirilen süreleri, malullük aylığı bağlanmasından sonra geçecek çalışma veya sigortalılık süreleriyle hiçbir sebeple birleştirilmeyecektir.

Bu şekilde aylık bağlanmasından önce geçen söz konusu süreler; malullük aylığı bağlanmasından sonra geçen sigortalılık ve çalışma sürelerinin tabi olacağı sigortalılık hali ile mülga 2829 sayılı Kanun uygulaması yönünden dikkate alınmayacağı gibi, sonradan geçen sigortalılık veya çalışma süreleri yaşlılık/emeklilik, malullük ya da ölüm/dul veya yetim aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında ilgili mevzuatına göre ayrı bir çalışma veya sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle gerek 5510 gerek Kanunla mülga 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara gerekse 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan aylıkların, bağlanma tarihinden önce geçen hizmetleri, aylık bağlandıktan sonra geçen hizmet süreleriyle birleştirilmeyecektir.

Bu durum, sigortalılar açısından aynı veya farklı statülerde birden fazla malullük ve yaşlılık aylığı ile hak sahipleri açısından birden fazla ölüm aylığı bağlanmasını gerektirebilecektir.

Örnek 1: 1.1.1990-31.3.1998 süresinde 4/1-(b) kapsamında çalışmaları bulunan sigortalıya 2330 sayılı Kanun kapsamında 1.4.1998 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 1.12.1999 tarihi itibariyle yeniden 4/1-(b) kapsamında sigortalı olmuş ve 31.7.2013 tarihine kadar hakkında sosyal güvenlik destek primi1/8/2013 tarihinden itibaren de tüm sigorta kolları uygulanmıştır. Sigortalı çalışmalarını 31.12.2028 yılına kadar sürdürerek aynı tarihte yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunmuştur. Bu durumda sigortalıya yaşlılık sigortasından aylık bağlanırken, 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlandığı 1.4.1998 tarihinden önceki hizmet süreleri değerlendirmeye alınmaksızın, 1.8.2013-31.12.2028 süresi hizmetleri dikkate alınacaktır. Bu durumda, sigortalıya aynı statüden hem malullük hem de yaşlılık aylığı bağlanmış olacaktır. Hem malullük aylığı hem de yaşlılık aylığına hak kazananlar için Kanunun 54. maddesinde yüksek olan aylığın, eşit olması halinde ise yaşlılık aylığının ödeneceği öngörülmekte ise de söz konusu sigortalı için bu hüküm uygulanmayacak ve iki aylık da tamdan ödenecektir.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1.12.1999 tarihinden sonraki hizmetlerinin 4/1-(a) kapsamında geçtiği varsayılırsa, bu defa yine yaşlılık aylığı hesabında 1.1.1990 - 31.3.1998 süresinde 4/1-(b) ve 1.12.1999-31.7.2013 süresinde 4/1-(a) kapsamında geçen SGDP’ye tabi süreler hariç olmak üzere 1.8.2013 - 31.12.2028 süresi 4/1-(a) kapsamındaki hizmetler dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanacak ve yine Kanunun 54. maddesi uygulanmayacaktır.

Örnek 3: 4/1-(a) sigortalısına 2330 sayılı Kanun kapsamında 1.11.2012 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmış olup, sigortalı tekrar 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamıştır. Sigortalı 31.3.2018 tarihinde çalışırken vefat etmiştir. Bu durumda, hak sahiplerine aynı statüden hem malullük aylığından dolayı pasif ölüm aylığı, hem de çalışırken vefat ettiği için aktif ölüm aylığı bağlanacaktır.

10.4. Maluliyete Esas Engellilik Halinin Yaşlılık Aylığı Açısından Özel Hükümlerin Uygulanmasına Hak Kazandırmayacağı

6495 sayılı Kanunun 80. maddesiyle 2330 sayılı Kanunun 4. maddesine eklenen son fıkrada, 2330 sayılı Kanuna göre aylık bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başlayanlardan, aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları Kanunun yürürlük tarihinden sonra olanlar için Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı bunlar için tamamen Kanun hükümlerinin uygulanacağı, ayrıca 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlananların, aylık bağlanmasına esas alınmış olan hastalık veya engellilik halleri ile bu hastalık ya da engellilik hallerindeki ilerlemelerin, sonradan geçen çalışmalar sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanılan koşulların belirlenmesinde dikkate alınmayacağı öngörülmüştür.

6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce özel hükümlere göre yaşlılık ya da emeklilik aylığı bağlanması için öngörülen özel koşulları taşımalarına rağmen 6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlara ilişkin olarak yapılan düzenlemede geçici bir maddeye yer verilmediğinden talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükümlere göre işlem yapılacaktır.

6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra hiçbir şekilde maluliyete esas engellilik halleri ve bu hallerdeki ilerlemeler özel hükümlerin uygulanmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 2330 sayılı Kanuna göre maluliyeti nedeniyle aylık almakta iken herhangi bir sigortalılık haline göre çalışmaya devam eden sigortalının bu aylığa esas engellilik hali dışında kalan başka bir hastalık ya da kaza nedeniyle Kanunda öngörülen özel hükümlere göre aylık bağlanmasına hak kazanması durumunda, hakkında yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülmüş özel hükümler uygulanabilecektir.

Örnek: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı Kanun kapsamında Kanunun 28. maddesinin beşinci fıkrası gereğince çalışma gücünü % 45 oranında kaybetmesi nedeniyle 1.8.2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 1.5.2014 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamış ve 31.12.2024 tarihinde bu defa malullük sigortası yönünden tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalının yaşlılık aylığına esas % 45 oranında çalışma gücü kaybında dikkate alınan hastalık ve arızaları, malullük halinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.

10.5. Aylıkların Kesilmemesi

Kanunun 5. maddesinde, harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 5434 sayılı Kanunun 56. maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlanmış olanların, Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının kesilmeyeceği öngörülmüştür. 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanan 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının aylık bağlandıktan sonra yeniden; 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaları halinde, haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bunların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanacaktır. Bu sigortalılardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmayacaktır.

Kanunun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ve mülga 64. maddelerine göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5. maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.

Harp malulleri ile 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56. maddesine göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; 1.8.2013 tarihi itibariyle çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında Kanunun 5. maddesinin (c) bendi hükümleri uygulanacak ve aylıkları kesilmeyecektir.

Örnek 1: 4/1-(a) sigortalısına 2330 sayılı Kanun kapsamında 1.8.2014 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalı 1.1.2015 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlamıştır. Bu durumda aylıkları ödenmeye devam edecek ve hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri, sigortalının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı da istemesi halinde hakkında bu sigorta kolu da uygulanacaktır.

Örnek 2: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı Kanun kapsamında 1.7.2015 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Sigortalı aylık bağlandıktan sonra 1.10.2015 tarihi itibariyle tekrar 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlamıştır. Sigortalının aylıkları kesilmeksizin hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri, talebi halinde uzun vadeli sigorta kolları da uygulanacaktır.

Örnek 3: 4/1-(b) sigortalısına 2330 sayılı Kanun kapsamında 1.1.2012 tarihinde malullük aylığı bağlanmıştır. Sigortalı aylık bağlandıktan sonra 1.5.2013 tarihinde 4/1-(a) kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamıştır. Bu durumda Kanunun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, sigortalı hakkında 1.5.2012-31.7.2013 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primi, 1.8.2013 tarihinden itibaren de aylıkları kesilmeksizin hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri, talebi halinde uzun vadeli sigorta kolları da uygulanacaktır.

10.6 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Hükümleri Uygulanmak Suretiyle Aylık Bağlanacak Sigortalı ve Hak Sahipleri Yönünden Zamanaşımı Uygulaması

2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlar kapsamında gelir/aylığa hak kazanan sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak veya ödenecek aylıklarda, 2330 sayılı Kanun kapsamında yapılacak ödemelerde sigortalı ve hak sahiplerinin kendilerine 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin talep tarihleri dikkate alınmak suretiyle ilgili kanunlardaki zamanaşımı hükümleri uygulanacaktır.

Örnek: 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmasını gerektiren bir olay sonucu 1.1.1999 tarihinde vefat eden 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının eşine 1.2.1999 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış olup, hak sahibi 2.2.2000 tarihli ve 2000/1 sayılı Nakdi Tazminat Komisyonu Kararına istinaden 27.4.2015 tarihli dilekçe ile 2330 sayılı Kanun kapsamında aylıklarının artırılmasını talep etmiştir. Hak sahibine 27.4.2015 tarihli talep dilekçesi dikkate alınarak zamanaşımı kuralları işletilecek olup, ölüm aylığı 1.5.2010 tarihinden itibaren 2330 sayılı Kanun kapsamında % 25 arttırılarak olarak ödenecektir.

10.7. 2330 Sayılı Kanunun 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (d) Bendi Kapsamında Bağlanan Vazife Malullüğü/Ölüm Aylıkları

2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların engelli hale gelmeleri halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Kanunun 36. maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görev malullüğü aylığının % 25 artırılarak bağlanacağı öngörülmüştür.

Bu hüküm doğrultusunda bağlanacak aylığın statüsü mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi ile Kanunun 53. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmekte ve malullük veya ölüm aylığı, tespit edilen statüde aranan aylık bağlama koşullarının yerine gelmesi halinde bağlanmaktadır.

4/1-(c) kapsamındaki sigortalılardan 5434 sayılı Kanuna veya ilk defa 2008/Ekim ay başından sonra çalışmaya başlaması nedeniyle Kanuna tabi olanların, vazife malullüğü kapsamına giren olaylar sonucunda malul olmaları veya vefat etmeleri halinde kendilerine veya hak sahiplerine vazife malullüğü aylığı bağlanması için herhangi bir hizmet süresi (prim ödeme gün sayısı) ile sigortalılık süresi şartı aranmamakta iken, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların malullük veya ölüm aylığına hak kazanabilmeleri için ilgili mevzuatları gereği belirli prim ödeme gün sayısı ve/veya sigortalılık süresine sahip olmaları gerekmektedir.

Vazife malullüğü kapsamına giren olaylar sonucunda malul kalan veya ölenlerden;

- Herhangi bir sigortalılık statüsüne tabi olmayanlara, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında, malullük aylığı için 5434 sayılı Kanun ile öngörülen malullük kriterinin sağlanması şartıyla ve herhangi bir sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme gün sayısı aranmaksızın kendilerine, ölenlerin ise hak sahiplerine görev malullüğü aylığı bağlanacaktır.

- 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan kendileri veya hak sahiplerine malullük ve ölüm aylığı bağlanması için ilgili mevzuatlarında belirlenen aylık bağlama koşullarının yerine gelmemesi nedeniyle kendi statülerinde aylık bağlanamayanlara, 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanlar kapsamında aylık bağlanacaktır.

2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında aylık bağlanacak 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerinin;

- 2330 sayılı Kanun kapsamına giren bir nedenle yaralanıp yaralanmadıkları veya öldüklerine ilişkin olay kapsamı ile malullük durumları,

- 4/1-(a) veya 4/1-(b) statüleri kapsamında malullük/ölüm aylığına hak kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı,

tespit edilecektir. Bu işlemler sonucunda 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan tabi oldukları sigortalılık statüsünde aranan malullük/ölüm aylığı bağlama koşullarını yerine getirmeyenlerin dosyaları, belge asıllarıyla birlikte 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında değerlendirilerek primsiz aylıklar kapsamında 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre vazife malullüğü/ölüm aylığı bağlanmak üzere Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Güvenlik koruculuğu görevleri sırasında maluliyet incelemesi talebinde bulunan ve söz konusu talepleri uyarınca malul sayılmaları nedeniyle 4/1-(a) kapsamında malullük aylığı bağlanacak güvenlik korucularının görevlerinin sonlandırıldığı tarih, tahsis talep tarihi olarak değerlendirilerek, gerek aylığa hak kazanma koşulları gerekse aylık başlangıç tarihi bu tarihe göre belirlenecektir.

Örnek 1: En son 4/1-(a) kapsamında sigortalı olan güvenlik korucusu (A), güvenlik koruculuğu görevi nedeniyle 28.10.2016 tarihinde yürütülen operasyon sırasında yaralanmıştır. Sigortalı (A) 30.6.2017 tarihli dilekçesi ile tarafına aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. En son 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamına girip girmediği ve malul olup olmadığı incelenecektir. Yapılan inceleme sonucunda; sigortalının icra edilen bir operasyon sırasında yaralanması nedeniyle hakkında 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca Kurum Sağlık Kurulunca maluliyetine karar verilerek maluliyet derecesi tespit edilmiştir. Sigortalının malul sayılması nedeniyle güvenlik koruculuğu görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017 tarihi itibariyle 12 yıllık sigortalılık süresi ve toplam 1627 prim gün sayısının olduğu belirlenmiş ancak 4/1-(a) statüsünde aylık bağlanması için aranan 10 yıllık sigortalılık süresi koşulu yerine geldiği halde, 1800 prim gün koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle bu statüde aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve sigortalının oluşturulan dosyası Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir. Sigortalı (A) hakkında başka bir inceleme yapılmaksızın 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre primsiz aylıklar kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’de belirtilen sigortalı (A) hakkında yapılan incelemelerde; sigortalının malul sayılması nedeniyle güvenlik koruculuğu görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017 tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamında 3.10.2010 tarihinde başlayan sigortalılığı nedeniyle 6 yıl 10 ay 4 gün sigortalılık süresi ve toplam 1875 prim gün sayısının olduğu belirlenmiş ancak malullük aylığı bağlanacak 4/1-(a) statüsünde, aylık bağlanması için aranan 1800 prim gün sayısı koşulu yerine geldiği halde 10 yıllık sigortalılık süresi koşulunun yerine gelmemesi nedeniyle bu statüde aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve sigortalının oluşturulan dosyası Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir. Sigortalı (A) hakkında başka bir inceleme yapılmaksızın 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre primsiz aylıklar kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlanacaktır.

Örnek 3: 4/1-(a) kapsamında Sigortalı olan (B), 14.3.2016 tarihinden itibaren sigortalı olarak görev yapmakta iken 23.5.2017 tarihinde ölmüştür. Sigortalı (B)’nin ölümünün 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında (Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlar bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettiği ilgili valinin teklifi üzerine Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanan) olduğundan bahisle hak sahipleri 20.7.2017 tarihinde talepte bulunmuşlardır. Ölüm tarihi itibariyle toplam 425 gün hizmeti bulunan sigortalı (B)’nin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamadığından (5 yıllık sigortalılık süresi + 900 gün) sigortalının dosyası, aylık bağlanamama gerekçeleri açıklanmak suretiyle Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca Sigortalı (B) hakkında başka bir inceleme yapılmaksızın hak sahiplerine 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre primsiz aylıklar kapsamında ölüm aylığı bağlanacaktır.

Örnek 4: En son 4/1-(a) kapsamında sigortalı olan güvenlik korucusu (C), güvenlik koruculuğu görevi nedeniyle ve emniyet güçleriyle birlikte 28.10.2014 tarihinde yürütülen bir operasyonda uyuşturucu kaçakçılığı yapan kişilerle yaşanan çatışma sonucunda yaralanmıştır. Sigortalı (C) 6.6.2017 tarihli dilekçesi ile tarafına aylık bağlanması talebinde bulunmuştur. En son 4/1-(a) kapsamındaki sigortalının yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamına girip girmediği ve malul olup olmadığı yönüyle incelenecektir. Yapılan inceleme sonucunda, sigortalının icra edilen bir operasyon sırasında yaralanması nedeniyle hakkında 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olduğu ve maluliyet derecesinin “1” olduğuna karar verildiği tespit edilmiştir. Sigortalının malul sayılması nedeniyle güvenlik koruculuğu görevinin sonlandırıldığı 7.8.2017 tarihi itibariyle 9 yıllık sigortalılık süresi ve toplam 2605 prim gün sayısının olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda sigortalı (C)’nin aylık bağlama şartlarını (başkasının sürekli bakımına muhtaç olması nedeniyle sigortalılık süresi aranmaksızın sadece 1800 gün) yerine getirmesi nedeniyle 4/1- (a) kapsamında aylık bağlama işlemi sonuçlandırılacaktır. Sigortalı başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olması nedeniyle aylığıyla birlikte 5434 sayılı Kanunun ek 77. maddesi kapsamında net asgari ücretin iki katı tutarında ek ödemeden de yararlandırılacaktır.

ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

667, 670,675, 684 ve 690 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER İLE

İLGİLİ EMEKLİLİK MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1. 667 sayılı KHK’da Öngörülen Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması ve Diğer Haklar

15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını kaybeden veya malul olan sivillere gelir/aylık bağlanmasına ilişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi;

“15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle hayatını kaybeden veya malul olan sivillere 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında bağlanacak aylıklarının hesabında aynı fıkranın (h) bendi hükümleri esas alınır ve kendileri ile hak sahipleri, söz konusu (h) bendi kapsamında bulunanlara ilgili mevzuatında sağlanan diğer haklardan aynı şekilde yararlandırılır. Ancak, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, malulün ya da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olamaz. Ayrıca, bunlar hakkında 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun nakdi tazminat hükümleri uygulanır. Bunların aylık başlangıç tarihine kadar olan genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı sebebiyle tahakkuk eden prim ve prime ilişkin her türlü borçları Sosyal Güvenlik Kurumunca terkin edilir.

Birinci fıkra kapsamına giren ve 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emeklilik ikramiyesine müstahak olanların emeklilik ikramiyeleri, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katından az olmamak üzere, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri esas alınarak ödenir. Birinci fıkra kapsamına girmekle birlikte emeklilik ikramiyesine müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malul olanların kendileri ile ölenlerin kanuni mirasçılarına en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 170 katı, diğer malullere ise en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katı tutarında ek tazminat, nakdi tazminata ilişkin esas ve usuller çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından ödenir.

Birinci fıkra kapsamına giren eylemler sebebiyle hayatını kaybeden, malul olan veya yaralanan kamu görevlileri ve siviller ile bunların hak sahipleri veya kanuni mirasçılarına, bu madde veya ilgili mevzuatı uyarınca ödenen gelir, aylık, emekli ikramiyesi, nakdi tazminat ve ek tazminatlar haczedilemez.”

hükmünü amirdir.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olanlar ile herhangi bir statüde sigortalılığı olmayanların kendilerine ve hak sahiplerine sağlanan haklar ve yardımlara ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1.1. 667 Sayılı KHK Kapsamında Gelir/Aylık Bağlayacak Yetkili Birimler

667 sayılı KHK kapsamında gelir ve aylık bağlama işlemleri Genel Müdürlükçe sonuçlandırılacak olup, Genel Müdürlükçe talep edilen sigortalı dosyaları ile ilgili olarak;

- Sigortalının ölüm tarihinin nüfus kayıtlarına işlenmesinin sağlanması,

- Sigortalı hizmetlerinin gelir/aylık bağlamaya hazır hale getirilmesi (iptal-ipka, borçlanmaların işlenmesi, terk işlemlerinin yapılması, hizmet bildirme ve birleştirme vb.),

- Tahsis talep beyan ve taahhüt belgesinin alınması,

yönündeki işlemlerin il müdürleri tarafından takip edilmesi ve tamamlanmasına müteakip Genel Müdürlüğe gönderilmesi sağlanmaktadır.

Benzer durumda olup, doğrudan sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat edenler, bu kapsamda olup olmadıklarının tespiti amacıyla ilgili valiliklere yönlendirilecek, bu yönde bir karar ibraz edemeyenlerin dosyaları Genel Müdürlüğe gönderilmeyecektir.

Malullük tespiti için sosyal güvenlik il müdürlüklerine/merkezlerine müracaat eden sigortalıların öncelikle 1800 gününün olup olmadığı kontrol edilecek ve maluliyet tespitine ilişkin sağlık kurulu raporları ve buna ilişkin tıbbi bilgi ve belgeler, sigortalı dosyası ile birlikte 1800 günü bulunan sigortalıların en son sigortalılık statüsüne göre 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında sigortalı olanlar için Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığına; 1800 günden az prim ödeme gün sayısı bulunanlar için prim gün sayısı borçlanmalarla tamamlanıyor olsa bile ve 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar için ise 1800 günlük prim ödeme gün sayısı dikkate alınmaksızın tamamı Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Son statüsü 4/1-(c) olanlar ile 2330 sayılı Kanunun 4/1-(d) bendi kapsamında aylık bağlama işlemleri Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca, son statüsü 4/1-(a) veya 4/1-(b) olanların gelir/aylık bağlama işlemleri Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığınca sonuçlandırılacaktır.

1.2. Gelir/Aylık Bağlanacak Sigortalılık Statüsünün Tespiti

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olup, ilgili mevzuatına göre gelir/aylık bağlanması koşulları oluşanlara, sigortalılık statüsüne göre tabi olduğu mevzuat hükümleri uygulanarak 2330 sayılı Kanun uyarınca gelir/aylık bağlanacaktır.

Herhangi bir sigortalılık statüsüne göre gelir/aylık bağlama koşullarının oluşmaması halinde 2330 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükümleri uygulanarak aylık bağlanacaktır.

1.3. Bağlanacak Gelir/Aylıklara Esas Hizmetlerin Değerlendirilmesi

Gelir/aylık bağlanabilmesi için, sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin borcunun olmaması şartı aranmayacaktır.

Bağlanacak gelir/aylıklarda, sigortalıların farklı sigortalılık statülerinde geçen hizmetleri, genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin borcu olup olmadığına bakılmaksızın hizmet bildirme ve birleştirme işlemlerinde, aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde ve aylığın hesabında (gün ve kazanç olarak) dikkate alınacaktır.

Örnek: Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde vefat eden sigortalının 4/1-(a) bendi kapsamında 930 prim gün sayısı, 4/1-(b) bendi kapsamında ise 1600 prim günü bulunmakla birlikte 600 günlük süreye ilişkin prim ve prime ilişkin borcu vardır. Bu durumda sigortalının prim borcu bulunan süreler de dikkate alınarak hizmet bildirimi yapılacak ve her iki statüdeki hizmeti birleştirilerek toplam 2530 prim gün sayısı üzerinden hesaplanan aylıklar, ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır.

1.4. Vazife Malullüğü Aylıklarına İlişkin Usul ve Esaslar

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile ilk defa 2008 yılı Ekim ayından sonra 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanların eş, çocuk, ana ve babalarına Kanunun 34. maddesi; 2008 yılı Ekim ayından önce 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanlar ile herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların eş, çocuk, anne ve babalarına ise mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunun hükümleri esas alınarak gelir ve/veya aylık bağlanacaktır.

Hak sahibi eş ve çocuğa bağlanacak aylığın toplam tutarı malulün ya da ölenin kendisine bağlanacak aylıktan az olmayacaktır.

Ayrıca, ana ve babalara, ilgili kanunlarda öngörülen şartlar aranmaksızın gelir/aylık bağlanacak ve ana/babaya bağlanacak aylıklar dosyadaki diğer hak sahiplerinin gelir/aylıklarında herhangi bir azalmaya neden olmayacaktır.

Örnek: Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde vefat eden sigortalının eşi ve iki öz çocuğu ile annesi aylığa hak kazanmıştır. Bu durumda;

        : % 50

Çocuk  : % 25

Çocuk  : % 25

Ana      : % 25 olarak belirlenecek ancak, hak sahiplerinin toplam hisse tutarı % 100’ü aştığından hak sahiplerine,

        : 2/5

Çocuk  : 1/5

Çocuk  : 1/5

Ana      : 1/5 oranlar üzerinden bulunan aylıklar %25 arttırılacak, bulunan tutar ile 2330 sayılı kanuna göre tespit edilecek taban aylık tutarı mukayese edilerek, ödenmesine karar verilen aylık miktarının paylaştırılmasında eşe 2/4, çocuklara 1/4, anneye ise 1/5 karşılığı bulunan tutar üzerinden ödeme yapılacaktır.

Sigortalılık statüsüne göre hesaplanan gelir/aylık miktarı, tabi olunan sosyal güvenlik mevzuatı esas alınarak ilgisine göre Kanunun 34. maddesindeki veya 5434 sayılı Kanunun mülga 68. maddesindeki hisseler üzerinden hak sahiplerine dağıtılacak ancak, dosyada ana/baba ile birlikte eş ve/veya çocukların bulunması halinde; ana/babanın hissesi tüm hak sahipleri üzerinden, eş ve/veya çocukların hissesi ise ana/baba dikkate alınmaksızın söz konusu maddelerde göre tespit edilecektir.

Sigortalılık statüsüne göre hesaplanan gelir/aylıklar 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle % 25 oranında arttırılacaktır.

% 25 artırımlı sigortalı aylığı; eş ve/veya çocuklara aylığın tamamı ödenecek şekilde, ana/babaya ise ilgili mevzuatına göre belirlenen hissesi üzerinden dağıtılacak, 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara veya hak sahiplerine 667 sayılı KHK taban aylığının dağıtılmasında da yine aynı usuller esas alınacaktır. Bu şekilde hesaplanan aylıklardan yüksek olan aylık ilgililere ödenecektir.

Hazineden tahsil edilecek tutarın tespitinde; ana/babaya ödenen aylığın tamamı, eş ve/veya çocuklara ise ödemeye esas tutar ile hisseleri karşılığı hesaplanan tutar arasındaki fark miktarı dikkate alınacaktır.

İlgili mevzuatına göre hak sahibi eş ve kız çocuklarına evlenme ödeneği/evlenme ikramiyesi hesaplanmasında 667 sayılı KHK hükümleri doğrultusunda hesaplanarak ödenmekte olan gelir/aylık miktarı esas alınacaktır.

667 sayılı KHK kapsamında birden fazla gelir ve/veya aylığa hak kazanılması durumunda, Kanunun 54. maddesi hükümleri ikinci fıkra hariç olmak üzere aynı sigortalıdan hak kazanılan gelir ve/veya aylıklar için uygulanacaktır. 667 sayılı KHK kapsamında gelir/aylık bağlanacak olanların, gerek kendi çalışmalarından gerekse başka hak sahipliği durumundan gelir/aylık alıyor olması veya daha sonraki bir tarihte gelir/aylığa hak kazanmaları halinde Kanunun 54. maddesi, geçici 7. maddenin beşinci fıkrası ile 5434 sayılı Kanunun mülga 94. maddesi hükümleri sadece 667 sayılı KHK kapsamı dışında bağlanmış/bağlanacak gelir/aylıklar için uygulanacaktır.

Hak sahiplerinin durum değişiklikleri sonucunda dosyadaki diğer hak sahiplerinin ikinci karar işlemleri de bu usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılara veya hak sahiplerine 667 sayılı KHK kapsamında bağlanacak gelir/aylık miktarları; gelir/aylık başlangıç tarihi 31.12.2016 tarihine kadar olanlara aşağıda yer alan ve 0,093259 memur maaş katsayısına göre hesaplanan tablodaki miktarla, bu tarihten sonra olanlara ise gelir/aylık başlangıç tarihindeki miktarla mukayese edilecektir. Ölüm gelir/aylıklarında ölüm tarihindeki tutarlar dikkate alınacaktır.

Öğrenim Durumu

Memuriyet Derecesi

Maluliyet Derecesi

1

2

3

4

5

6

4 yıllık yüksekokula kadar

10/1

3.203,36

3.003,16

2.802,95

2.602,74

2.402,53

2.302.42

4 yıllık yüksekokul ve üzeri

8/1

3.213,81

3.012,95

2.812,09

2.611,22

2.410,36

2.309,93

Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca ilgililere aylık bağlanırken, 3713 sayılı kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde öğrenim durumlarına göre erbaş ve erler için öngörülen özel başlangıç derece ve kademeleri esas alınarak, sivil vazife malulleri için belirlenmiş hesaplama yöntemine göre aylıklar hesaplanacaktır.

667 sayılı KHK kapsamında bağlanan gelir/aylıkların arttırılmasında, ilgili sigortalılık halindeki aylık artışları esas alınacaktır.

1.5. Vazife Malullüğü Sevk ve Tespit İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar

15.7.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle tedavisi tamamlandıktan sonra malul olduğu yönünde talepte bulunan 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalılardan işten ayrılma koşulu aranmaksızın aylık bağlanması için yazılı istekleri alınacak ve bunların sevk işlemi gün sayısına ve sigortalılık süresine bakılmaksızın müracaat ettikleri ünite tarafından sonuçlandırılacaktır.

Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların başvuruda bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince tedavileri Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularında yapılmış olanlar söz konusu hastanelerden (tedavi görülen hastane ile sevk için müracaat edilen ünitenin farklı illerde olması durumunda, sigortalının bulunduğu ildeki yetkili hastane), tedavisi Kurumca yetkilendirilmemiş hastanelerde yapılanlar ise bu hastanelerden alacakları son durumunu belirtir ayrıntılı sağlık kurulu raporuna göre işlemler sonuçlandırılacaktır.

Yönetim Kurulumuzun 22.9.2016 tarihli ve 2016/326 sayılı Kararı ile 15.7.2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemlerle sınırlı olmak üzere, Kurumumuzca yetkilendirilmiş hastaneler dışında düzenlenmiş olsa dahi mevcut sağlık kurulu raporlarının maluliyet tespit işlemlerinde dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmesine karar verilmesi nedeniyle, maluliyet tespiti işlemleri bu doğrultuda yürütülecektir.

Sigortalıların maluliyet durumlarının tespiti amacıyla Kurum sağlık kurulunca ara karar verilerek ek bilgi ve belge istenenlerle ilgili olarak ara karar gereğinin yerine getirebilmesini teminen ara kararlar sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine gönderilmiş ve/veya gönderilecektir. Bu kapsamda, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince sigortalılara her türlü iletişim yöntemi kullanılmak suretiyle söz konusu bildirimler geciktirilmeksizin yapılacak ve temin edilen sağlık kurulu raporları aynı şekilde bekletilmeksizin Genel Müdürlüğümüzün ilgili Başkanlığına gönderilecektir.

Herhangi bir kapsamda sigortalılığı bulunmayanların aylık bağlanmasına ilişkin talep, bilgi ve belgeleri ile Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kamu görevlilerinin son durumlarını belirtir Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporları, çalıştıkları Kurum aracılığı ile Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına gönderilecektir.

Maluliyet değerlendirmesi, Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan Kurum Sağlık Kurulunca yapılacaktır. Maluliyet değerlendirmesinde, Kanunun 25. maddesi gereğince malul olup olmadığı, malul ise bakıma muhtaç olup olmadığı ile 13.7.1953 tarihli ve 4/1053 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamnameye göre maluliyet derecesinin tespiti istenecektir.

1.6. Kanunun 4/1-(c) bendi Kapsamında Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanacak Sigortalıların Emeklilik İkramiyeleri

667 sayılı KHK’nin 7. maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren sivillerden 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalılığı bulunan ve 5434 sayılı Kanun kapsamında emeklilik ikramiyesine müstahak olanların emeklilik ikramiyeleri, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katından az olmamak üzere, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri esas alınarak ödenecektir.

Yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malul olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek Devlet memuru aylığı üzerinden, diğerlerine mevcut aylıkları üzerinden otuz yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenecektir.

Kendilerine bu şekilde emekli ikramiyesi ödenen 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan malul olanlara veya hayatını kaybeden hak sahiplerine ayrıca ek tazminat ödenmeyecektir.

1.7. Nakdi Tazminat ve Ek Tazminat Ödemesi

Hayatını kaybedenlerin mirasçılarına, malul hale gelen ya da yaralananlara, 2330 sayılı Kanun uygulanmak suretiyle ilgili kurumlarca nakdi tazminat ödenecektir.

Bunlardan emekli ikramiyesine müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak şekilde malul olanların kendileri ile ölenlerin kanuni mirasçılarına en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 170 katı tutarında, diğer malullere ise en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katı tutarında ek tazminat, nakdi tazminata ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından ödenecektir.

2. 15 Temmuz Gazilerine İlişkin İşlemler ve Sağlanan Haklar

15.7.2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle yaralananlara ilişkin haklar 667, 670 ve 675 sayılı KHK’lar ile düzenlenmiştir.

En son Kanunun 4/1-(a) veya 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalı iken 15.7.2016 tarihinde gerçekleşen eylemler sebebiyle malul olduğuna karar verilen yaralılardan; işten ayrılış veya işyerini kapatma ya da devretme ve/veya tahsis talep şartını yerine getirmeyenler ile bu şartları yerine getirenlerden aylık başlangıç tarihinden önce çalışması bulunanlar için bu şartlar aranmaksızın maluliyete esas rapor tarihini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacaktır. Anılan sigortalılardan maluliyete esas sağlık kurulu rapor tarihine ve/veya aylık başlangıç tarihine kadar çalışması devam edenlerin tahsis talep tarihlerinin aylık başlangıç tarihinden bir gün öncesi olduğu kabul edilerek bu tarihe kadar geçen hizmetler aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınmakta ve aylıklar maluliyete esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden ay başından başlatılmaktadır. Aylık başlangıç tarihini içine alan ya da bu tarihten sonra geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gereken durumda olan sigortalılara, aylık başlangıç tarihinden sonraki dönemlere dair geçici iş göremezlik ödemesi yapılmayacaktır.

15 Temmuz gazilerinden gerek malul olmadıklarına karar verilenler, gerekse maluliyet tespiti süreci devam edenlerin dosyaları için “Oracle” sisteminde “DG” (Demokrasi Gazileri) kodu, yine bu olaylar kapsamında şehit olanların hak sahipleri ile malul sayılarak tarafına primsiz ödemeler kapsamında bağlanan aylıklar için “DŞ” (Demokrasi Şehidi/Malulü) kodu açılarak, bunların ilgili KHK’lar ile tanınan haklardan yararlanmaları sağlanmaktadır.

“DG” kodu aylık bağlanmasına müstahak olmayan gaziler için kullanıldığından, bunlara vazife malullüğü aylığı bağlanmayacak olup, ünitelere müracaat eden bu kapsamdaki gazilerimize aksi yönde bilgi verilmemesine özen gösterilecektir.

Oracle sisteminde “DG” ve “DŞ” koduyla tutulan kayıtlara ilişkin hak sahipliği belgelerinin sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince mutlaka Oracle sisteminden alınarak verilmesi, 4/1-(c) ve primsiz statüsünde bulunanlar için manuel belge düzenlenmemesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, talep edilen hak sahipliği belgeleri;

- Sosyal güvenlik il müdürlüklerince verilmesi halinde il müdürü veya il müdür yardımcısı,

- Sosyal güvenlik merkezlerince verilmesi halinde doğrudan merkez müdürü,

- Genel Müdürlükçe verilmesi halinde ise en az şube müdürü, düzeyinde imzalanacaktır.

Ayrıca, DG dosyası açılan gazilerin ek ödeme, eğitim öğretim yardımı gibi tüm işlemleri Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca yürütülecektir.

Aylık bağlanan veya aylık bağlama şartları oluşmayan gazilere İçişleri Bakanlığınca nakdi tazminat ödeneceğinden, anılan sigortalılar Genel Müdürlüğümüzce İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirilmektedir.

DG dosyası bulunan gazilerden daha sonra 667 veya 684 sayılı KHK’lar kapsamında 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında aylığa hak kazanması durumunda aylık bağlandıktan sonra Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına bildirilecek ve DG dosyaları iptal edilecektir.

Ayrıca, 667 sayılı KHK kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlandıktan sonra itiraz veya Kurum Sağlık Kurulunca öngörülen kontrol muayenesi sonucuna göre 667 sayılı KHK’dan 684 sayılı KHK’ya derecesi, dolayısıyla aylık miktarı değişen gazilerimizin dosyaları aylığın ödeneceği statüye göre ilgili Başkanlığa gönderilecektir. Gazilerin asıl dosyaları ödeme yapan Başkanlıkta muhafaza edilecek, ödeme yapacak Başkanlığın değişmesi halinde asıl dosya ilgili Başkanlığa gönderilecektir.

2.1. Aylık Bağlananlara Sağlanan Haklar

15 Temmuz şehit ve gazilerine aylık, emeklilik ikramiyesi ve nakdi tazminat dışında sağlanan diğer haklar aşağıda açıklanmıştır:

Ek Tazminat: Emekli ikramiyesine müstahak olmayan sivillerden yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak şekilde malul olanların kendilerine en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 170 katı tutarında, diğer malullere ise en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) 115 katı tutarında ek tazminat, nakdi tazminata ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde maluliyet dereceleri esas alınarak,

- Başkasının yardım ve desteğine muhtaç olan malullere 150.613,00 TL,

- Diğer malullere ise 101.885,00 TL,

Olmak üzere İçişleri Bakanlığı koordinesinde ilgili valiliklerce ödenmektedir.

Ödemelerin Haczedilememesi: Aylık bağlananlar ile bunların hak sahipleri veya kanuni mirasçılarına ödenen gelir, aylık emekli ikramiyesi, nakdi tazminat ve ek tazminatlar haczedilemeyecek, bir başka deyişle bunlardan kesinti yapılmayacaktır.

Bakım Ücreti: Başkasının yardım ve desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olduğu tespit edilenlere, otuz günlük asgari ücretin (asgari geçim indirimi hariç) net tutarının iki katı (2016 yılı için 2.354,92 TL) her ay aylıklarıyla birlikte ayrıca ödenmektedir.

Bu haktan sadece başkasının yardım ve desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan gazilerimiz yararlanacak olup, vefatları halinde hak sahiplerine bu ödemeler intikal ettirilmeyecektir.

Sağlık Yardımı: Aylık bağlanan gaziler ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler Kurumca sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanacaktır. Bu kapsamda, ilaç, ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri ile yardımcı üreme yöntemi ve tedavilerinde katılım payı ve ilave ücret alınmayacak, gazilerimizin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumumuzca karşılanacaktır.

Eğitim ve Öğretim Yardımı: Gaziler ile gazilerimizin kız/erkek çocuk ayrımı olmaksızın ilköğretimde 18, ortaöğretimde 20, yükseköğretimde ise 25 yaşını doldurmamış çocukları ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında faaliyet gösteren özel eğitim okullarında eğitim alan çocuklarına da belirtilen eğitim durumu ve yaş koşullarına göre yılda bir defa eğitim ve öğretim yardımı ödenecektir.

Söz konusu yardımın ödenebilmesi için öğrenim durumunu gösterir belge ile birlikte Kuruma yapılan talep şartı kaldırıldığından, ödemeler her eğitim-öğretim yılında bir kez olmak üzere, ilgili eğitim-öğretim yılının Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısı ve aynı eğitim-öğretim yılındaki öğrenim seviyesine göre hesaplanarak (Öğrenim seviyeleri web servisi aracılığı ile tespit edilecektir.) 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında hak sahiplerine toptan ödenecektir.

Ek Ödeme: Gazilerimize aylık bağlanmasına esas olan tarihten geçerli olmak üzere maluliyet dereceleri ve göstergeleri esas alınarak, her yılın ilk üç ayı içerisinde ve yılda bir defaya mahsus olmak üzere ek ödeme yapılacaktır. Bu haktan yararlanmak için Kuruma müracaat şartı bulunmamaktadır.

İstihdam Hakkı: Gazilerimizin kendileri veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamuda istihdam edilecektir.

Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına (Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine) müracaat edilmesi gerekmektedir.

Faizsiz Konut Kredisi: Malul gazilerimiz bir konut ile sınırlı olmak üzere faizsiz konut kredisi hakkından faydalanacaklardır.

Bu haktan yararlanabilmek için Kurumumuzdan alınacak hak sahipliği belgesi ile Ziraat Bankası Şubelerine başvurulması gerekmektedir (Faizsiz konut kredisinin 2018 yılı için tutarı 114 bin TL’dir).

Ücretsiz Seyahat Hakkı: Kendileri, eşleri, evli olmayan ve 25 yaşını doldurmamış çocukları, anne ve babaları yurtiçinde Devlet Demiryollarında, Denizyolları Şehir Hatlarında ve belediye toplu taşıma araçları ile belediye tarafından kurulan şirketler veya özel firmalar aracılığıyla yaptırılan toplu taşıma işinde kullanılan araçlarda ücretsiz seyahat hakkından yararlanabilecektir. Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir.

Elektrik ve Su İndirimi: Gazilerimiz, tahakkuk ettirilecek su ücreti % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden ve indirim oranı % 40’ı geçmemek üzere belirlenen elektrik tarifeleri üzerinden indirimli su ve elektrik kullanım hakkından yararlanabileceklerdir. Bu haklardan yararlanmak için ilgili kurumlara müracaat edilmesi gerekmektedir.

2.2. Aylık Bağlama Şartları Oluşmayanlara Sağlanan Haklar

Yaralanmakla birlikte Kurum sağlık kurulunca malul olmadıklarına karar verilen gazilerimiz; sağlık yardımı, eğitim öğretim yardımı, faizsiz konut kredisi, ücretsiz seyahat hakkı ile elektrik ve su indiriminden malul sayılanlar ile aynı şekilde yararlanabilecek olup, aşağıdaki haklardan da belirtildiği şekilde yararlanacaktır.

Nakdi Tazminat: 2330 sayılı Kanun ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, yaralanma derecelerine göre belirlenecek tazminatın beş katı tutarında nakdi tazminat ödenecektir. Yaralanma derecelerine göre nakdi tazminat tutarları 13.289,40 TL - 88.596,00 TL arasındadır.

Nakdi tazminat ödemeleri İçişleri Bakanlığı koordinesinde ilgili valiliklerce gerçekleştirilmektedir.

Sağlık Müstahaklığı: Bunlara sigortalı olup olmadığına, prim borcu olup olmadığına veya aylık alıp almadığına bakılmaksızın Kanunun 60/c-8 kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmaları için DG rumuzu ile sistemde kayıt oluşturulmuştur.

Ek Ödeme: Yaralılarımıza her yıl bir defaya mahsus olmak üzere ve altıncı derecedeki vazife malulleri için öngörülen tutarda ayrıca ek ödeme yapılacaktır.

Bu haktan yararlanmak için Kurumumuza müracaat edilmesine gerek bulunmamaktadır.

İstihdam Hakkı: Bu kapsamdaki yaralılarımızın kendileri veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamuda istihdam edilecektir. Bu haktan yararlanmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca; bunlara gazilik unvanı verilmiş olup; bunlardan sağlık kurulu raporlarının ve buna ilişkin tıbbi bilgi ve belgelerinin Kurum sağlık kurulunca incelenmesi sonucu malul olmadığına karar verilen sigortalılara aylık bağlanmayacak ve ek tazminat/ikramiye ödenmeyecektir.

3. 684 sayılı KHK Kapsamında Bağlanacak Aylıklarda Uygulanacak Usul Ve Esaslar

684 sayılı KHK’nın 1. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bendi kapsamında terör eylemi nedeniyle yaralanmalarına rağmen malul sayılmamaları nedeniyle aylık bağlanamayanlardan 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileriyle Dereceleri Hakkında Nizamnameye göre derece tespiti yapılanlara aylık bağlanması amaçlanmıştır. 21. maddenin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bendi kapsamında yaralanmasına rağmen 1053 sayılı sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılamayanlar ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yaralananlara bu düzenleme kapsamında aylık bağlanamayacaktır. Bu KHK sadece aylık bağlanmasına ilişkin hükümleri düzenlemekte olup ilgililerin 3713 sayılı Kanun veya ilgili mevzuatındaki diğer haklardan faydalandırılmalarına imkan tanımamaktadır.

684 sayılı KHK kapsamında 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileriyle Dereceleri Hakkında Nizamnameye göre derece tespiti yapılanlara, bu dereceleri esas alınarak aşağıda yazılı gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda, nakdi tazminat karar tarihini takip eden ay başından başlamak üzere aylık bağlanacaktır.

Dereceler        Göstergeler

     1                    22.382

     2                    20.821

     3                    19.259

     4                    17.698

     5                    16.136

     6                    14.616

Uygulamanın aşağıda belirtilen esaslara göre yapılması gerekmektedir.

3.1. Başvuru Şekli ve İstenilecek Belgeler

3.1.1. 684 sayılı KHK kapsamında aylık bağlanması için ilgililer Nakdi Tazminat Komisyon Kararı ve sağlık kurulu raporunu talep dilekçelerine ekleyerek sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine veya Genel Müdürlüğe başvuruda bulunacaktır.

3.1.2. Yapılacak başvuru sonucunda, başvuru eki belgelerden yaralanmaya esas olayın 3713 sayılı Kanunun 21. maddesi kapsamında olup olmadığının ya da bulguların yaralanmaya bağlı olup olmadığının tespit edilememesi halinde ilk müdahale raporu, ayrıntılı kaza, idari tahkikat raporu, olay tutanağı ya da mahkeme kararı vb. belgeler Genel Müdürlükçe ilgili kurumlardan ayrıca istenilecektir.

3.1.3. İlgililerin nakdi tazminat komisyon kararının veya Genel Müdürlükçe yapılacak değerlendirmeye esas belgelerin eksik olması durumunda istenilecek kurum ve kuruluşlar:

- Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli için görev yapılan komutanlıklar,

- Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan muvazzaf personel için ilgili kuvvet komutanlıkları,

- Emniyet teşkilatı personeli için Emniyet Genel Müdürlüğü,

- Erbaş ve erler için bağlı bulundukları askerlik şubesi başkanlıkları,

- Sigortalılık statülerine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarınca istihdam edilen personel için ilgili kamu kurum ve kuruluşları,

- Muhtarlar, kamu kurumları dışında istihdam edilen sigortalılar, herhangi bir sigortalılık statüsüne tabi çalışması bulunmayanlar ve güvenlik korucuları için İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğüdür.

684 sayılı KHK gereği Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı bünyesinde yer alan Kurum Sağlık Kurulunca malullük ve engellilikte görevin sebep ve tesiri bulunup bulunmadığı ile 1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılacaktır. 1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılanların aylık bağlama işlemleri Genel Müdürlük ilgili daire başkanlığı tarafından yapılacaktır.

3.2. Aylık Bağlayacak Statü ve Birimin Tespiti

1053 sayılı Nizamnameye göre derece tespiti yapılanların aylığa hak kazandıkları tarihe kadar geçen hizmet süreleri dikkate alınarak, sigortalılık başlangıç tarihlerine göre mülga 2829 sayılı Kanun hükmü uyarınca son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan sigortalılık statüsü ya da Kanunun 53. maddesi uyarınca en fazla hizmetin geçtiği sigortalılık statüsü esas alınacak olup, hizmet sürelerinin eşitliği halinde son sigortalılık statüsü esas alınarak anılan KHK hükümleri uygulanacaktır.

Bu uygulamada, 3713 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi kapsamında bulunanlar için 31.1.2017 tarihi esas alınacaktır.

3.3. Aylık Bağlama İşlemlerinin Usul ve Esasları

3.3.1. Herhangi bir sigortalılık statüsüne tabi hizmeti bulunanlara mevcut hizmeti üzerinden % 25 artırımlı olarak hesaplanacak aylık ile KHK kapsamında bağlanacak aylıklar kıyaslanarak yüksek olan aylık ödenecektir. KHK’da yer alan gösterge sistemine göre ödenen aylıklar memur maaş katsayısına göre, sigortalılık statüsüne göre ödenen aylıklar ise kendi statüsündeki artış oranları esas alınarak yükseltilecektir. Bu kapsamda aylık bağlanması işlemlerinde hiçbir şekilde 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.

3.3.2. Herhangi bir sigortalılık statüsünde aylık almakta iken, bu kapsamda aylığa hak kazananların KHK kapsamındaki aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenmekte olan veya ödenebilecek aylıkları % 25 artırılarak kıyaslama yapılarak ödenecektir. Kesilmiş olan aylıklar, Kanunun 30. ve 27. maddesi hükümleri uygulanarak KHK kapsamındaki aylık başlangıç tarihine taşınacaktır. Sigortalılık statüsüne göre ödenen bu aylıklar sigortalılık statüsündeki artış oranları esas alınarak yükseltilecektir.

3.3.3. Kıyaslama yapılacak aylıkların hesaplamasında makam, yüksek hâkimlik, temsil, görev, kadrosuzluk tazminatları ve 5434 sayılı Kanunun ek 81. maddesi uyarınca ödenen ilave ödeme tutarları dikkate alınmaksızın % 25 artırım yapılacaktır. % 25 artırıma dahil edilmeyen bu unsurlar artırımlı aylığa ilave edildikten sonra karşılaştırma yapılacaktır.

3.3.4. Bu kapsamda aylık bağlanan kişilerin aynı olaya bağlı olarak sonradan malul hale gelmesi halinde, KHK kapsamındaki aylık başlangıç tarihindeki durumu esas alınarak 3713 sayılı Kanunun 21. maddesi kapsamında hesaplanacak vazife malullüğü aylığı, Kurumumuz sağlık kurulu karar tarihini takip eden ay başından ödenecektir. Vazife malullüğü aylığının başlangıç tarihi itibariyle de KHK kapsamında bağlanan aylıklar kesilecektir.

3.3.5. 3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlananlardan, kontrol ya da devre muayenesi sonucu maluliyeti sona erdiği değerlendirilenlerin KHK kapsamında bulunup bulunmadığı da değerlendirilecek ve aynı kararda bu iki hususa yer verilecektir. Bunlardan malul olmadıklarına karar verilenlerden KHK kapsamında derece tespiti yapılanlara, vazife malullüğü aylığının başlangıç tarihindeki (geçici 17. madde kapsamında bulunanlar için 31.1.2017 tarihindeki) durumu esas alınarak KHK kapsamında hesaplanacak tutarın, aylık artışları ile artırılması sonucunda bulunacak tutar üzerinden vazife malullüğü aylığının kesildiği tarihten itibaren KHK kapsamındaki aylığı ödenecektir.

3.3.6. Kanunun 4/1-(c) bendi ya da geçici 4. maddesi kapsamında sigortalı bulunanlardan, KHK kapsamında aylık bağlananlara ilgisine göre Nakdi Tazminat Komisyon Kararı ya da KHK’nın yürürlük tarihi itibariyle hesaplanan ikramiyeye esas hizmet süreleri için emeklilik ikramiyesi ödenecektir.

3.3.7. KHK kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunanların işlemleri, görevden ve işten ayrılma ya da işyeri kapatma şartı aranmaksızın sonuçlandırılacaktır.

3.3.8. Bu kapsamda aylık bağlanmış olanların sonradan çalışmaya başlamaları ya da görevlerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın aylık bağlanmış olanların çalışmaya devam etmeleri halinde bu aylıkları kesilmeksizin, haklarında Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre işlem yapılacaktır.

3.3.9. Bu kapsamda aylık bağlanarak çalışmaya devam edenlerin ya da sonradan tekrar çalışmaya başlayanların aylık bağlanması ya da toptan ödeme talebinde bulunmaları halinde, KHK kapsamında aylığa hak kazandıkları tarihten sonra geçen hizmetleri esas alınarak işlemleri yapılacaktır. KHK kapsamında aylığa hak kazandıkları tarih öncesinde geçen hizmetleri hiçbir şekilde sonradan geçen hizmetlerle birleştirilmeyecektir.

3.3.10. Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında haklarında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananlardan, bu KHK kapsamında aylık bağlanmış olanların çalışmaya devam etmeleri ya da sonradan Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında çalışmaya başlamaları halinde sonraki çalışmaları hakkında Kanunun geçici 4. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

3.3.11. 684 sayılı KHK kapsamında aylık almakta iken vefat edenlerin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlama işlemlerinde, sigortalılık başlangıç tarihine bakılmaksızın Kanunun 34. maddesi esas alınacaktır.

3.3.12. Bu kapsamda aylık bağlanması talebinde bulunan hak sahibi anne ve babalar için Kanunun 34. maddesinde öngörülen şartlar aranmayacak ancak bağlanan aylıkların hak sahiplerine paylaştırılmasında anılan madde hükümleri uygulanacaktır.

3.3.13. Bu kapsamda bağlanan aylıklar ile diğer aylık ve gelirlerin birleşmesi halinde, Kanunun 54 ve geçici 7. maddeleri uygulanacaktır.

4. Kanunun Ek 15. Maddesine Tabi Çalışanların Emeklilik İşlemleri

Kanunun ek 15. maddesi ile 442 sayılı Kanunun 74. maddesinin ikinci fıkrasına göre güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak haklarında uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacağı öngörüldüğünden bu sigortalılar malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından sağlanan haklardan yararlanacaktır.

4.1. Güvenlik korucularına Kanunun 26. maddesinde öngörülen şartlarla aylık bağlanacak olmakla birlikte anılan sigortalıların malul sayılma kriterleri diğer (4/1-(a)) kapsamındaki sigortalılardan farklılaştırılmış olup, güvenlik korucularının veya valiliğin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az % 60’ını veya güvenlik koruculuğu görevine başladıkları tarihte olmaması koşuluyla vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen güvenlik korucuları malul sayılacaktır.

Dolayısıyla, ek 15. madde kapsamında güvenlik korucusu görevini yürütmekte olup, 1800 prim gün sayısını şartını yerine getiren sigortalıların malullük tespiti ek 15. madde gereğince yukarıda açıklanan usul ve esaslar çerçevesinde Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığında yer alan sağlık kurulunca yapılacaktır.

Güvenlik koruculuğu görevini yürüten sigortalıların ek 15. madde kapsamında malullük durumlarının tespit edilebilmesine yönelik sevk işleminin yapılmasında aranan 1800 gün prim ödeme gün sayısı şartının yerine getirilip getirilmediğinin belirlenmesinde hem ek 15. madde kapsamında geçen hem de diğer statülerde geçen hizmetlerin toplamı esas alınacaktır.

Güvenlik koruculuğu görevi herhangi bir sebeple sona erdikten sonra malullük durumlarının tespiti için müracaatta bulunanlar hakkında “vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği” kriteri esas alınamayacağından, bu durumda olanların söz konusu taleplerine ilişkin dosyalar Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilmeyerek işlemler cari usullere göre sonuçlandırılacaktır.

Malullük sigortası yönünden diğer hususlarda Kanun hükümleri uygulanacaktır.

4.2. Kanunun ek 15. maddesinin yürürlüğe girdiği 29.4.2017 tarihi itibariyle güvenlik korucusu olarak görev yapmakta olanlar ile daha sonra bu kapsamda göreve başlayanlardan 55 yaşını doldurup en az 15 yıl (5400 gün) bu görevde bulunmuş olanlara bu görevlerinden ayrılarak talepte bulunmaları halinde ek 15. madde gereğince yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Buna göre, yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları belirlenirken güvenlik korucusu olarak;

- Fiilen 15 yıl görev yapmak,

- Görev yapmakta iken 55 yaşını doldurmak,

şartları aranacaktır.

Söz konusu şartları yerine getiren güvenlik korucularının yaşlılık aylıkları, valilik onayıyla görevleri ile ilişikleri kesildikten sonra talepte bulunmaları halinde talep tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. Ancak, bu kapsamda aylık bağlanacak olanların tahsis talep tarihi itibariyle kendi sigortalılıklarından dolayı prim ve prime ilişkin borçları olması durumunda aylık başlangıç tarihi cari usullere göre belirlenecektir.

Kanunun ek 15. maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlanacak olanların, aylık bağlamaya esas mükteza maddesi “5510/Ek 15” olacaktır.

29.4.2017 tarihinden önce görevi sona erenler ile bu tarih itibarıyla 5510 sayılı Kanun kapsamında emekli, yaşlılık veya malullük aylığı ya da 442 sayılı Kanunun mülga ek 16. maddesi veya 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olanlar hakkında Kanunun ek 15. maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

Ek 15. maddenin dördüncü fıkrasında yer alan 15 yıl güvenlik koruculuğu görevinde bulunma şartı 5400 prim ödeme gün sayısını ifade etmekte olduğundan ek 15. maddeye göre yaşlılık aylığı bağlanacak güvenlik korucuları için 15 yıl sigortalılık süresi aranmayacaktır.

5400 prim ödeme gün sayısı şartının güvenlik koruculuğu görevinden farklı bir görevde/işyerinde 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) statüsünde yerine getirilmiş olması halinde ek 15. maddenin dördüncü fıkrası gereği aylık bağlanmayacak, bunların aylığa hak kazanma koşulları Kanunun ilgili hükümleri gereğince belirlenecektir.

Güvenlik korucularına Kanunun ek 15. maddesinin dördüncü fıkrasında yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca terör suçlarından hüküm giymemiş olmak şartı aranacak olup, hüküm giymeden önce aylık bağlanmış olması halinde de bağlanan aylık kesilecek ve Kanunun 96. maddesi kapsamında fazla ve yersiz ödenen miktarlar borç kaydedilecektir. Söz konusu tespitler valiliklerden temin edilecek adli sicil ve adli sicil arşiv kaydına istinaden Kurumumuzca yapılacaktır. Diğer taraftan, bu kapsamda haklarında dava süreci devam ettiği tespit edilenlerin aylıkları bağlanmayarak mahkeme kararının sonucuna göre işlem yapılacaktır.

4.3. Güvenlik korucularının, Kanunda öngörülen hak sahipleri aynı Kanunun ölüm sigortasından sağlanan hak ve yardımlarından 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar ile aynı şartlarla yararlanacaktır. Dolayısıyla, güvenlik korucularının eşleri dışında çocuklarına, ana ve babasına 442 sayılı Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanmamakta iken Kanunun ek 15. maddesi kapsamındaki güvenlik korucularının eşinin yanı sıra çocukları ile ana ve babasına da Kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde ölüm sigortasından aylık bağlanmasına imkan sağlanmıştır.

Ek 15. madde kapsamındaki güvenlik korucularının hak sahipleri hakkında Kanunun ölüm sigortasına ilişkin maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.

Buna göre, güvenlik koruculuğu görevinde iken ya da bu görevi sona erdikten sonra herhangi bir statüde çalışması olmayan veya görevi sona erdikten sonra Kanunun diğer statülerine tabi iken ölen sigortalıların hak sahiplerine hangi kapsamda aylık bağlanacağının tespitinde tabi olunan son statü esas alınacaktır.

4.4. Kanunun ek 15. maddesinin son fıkrasında, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı öngörüldüğünden, gerek Kanunun ek 15. maddesine gerekse Kanunun diğer hükümlerine göre aylığa hak kazanan güvenlik korucularının aylık hesabı Kanunun ilgili maddeleri gereğince yapılacaktır.

4.5. Güvenlik korucularının birden fazla gelir ve/veya aylığa hak kazanması durumunda Kanunun 54. ve geçici 7. madde hükümleri uygulanacaktır.

4.6. 690 sayılı KHK ile 5335 sayılı Kanunun 30. maddesinin dördüncü fıkrasına 29.4.2017 tarihinden itibaren eklenen (k) bendi ile 442 sayılı Kanunun 74. Maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularının yaşlılık ve emekli aylıkları kesilmeden ayrıca güvenlik koruculuğu yapmaya devam edilmesine imkân sağlanmıştır.

Bu durumda, 5335 sayılı Kanununun 30. maddesinin dördüncü fıkrasına 29.4.2017 tarihinden itibaren eklenen (k) bendi hükmü uyarınca, Kurumumuzca gerek Kanunun ek 15. maddesi kapsamında gerekse Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında yaşlılık veya emekli aylığı almakta olanlardan 442 sayılı Kanunun 74. maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularına 5335 sayılı Kanunun 30. maddesindeki istisnalar arasında yer verildiğinden, bunların yaşlılık veya emekli aylıkları kesilmeyecek, bunlar hakkında Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmayacak, çalıştıkları süre zarfında 80. maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81. madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınmayacaktır.

4.7. Güvenlik korucularının Kanunun ek 15. maddesi kapsamında aylık bağlama işlemleri anılan sigortalıların son sigortalılığının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince gerçekleştirilecek olup, buna ilişkin program revizyonları tamamlanıncaya kadar aylık bağlama işlemleri kontrolsüz giriş programları aracılığıyla sonuçlandırılacaktır.

4.8. 690 sayılı KHK ile 442 sayılı Kanunun ek 16. maddesi ile görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken 55 yaşını dolduran ya da vefat eden güvenlik korucularından 15 yıl ve üzerinde hizmeti bulunanlara aylık bağlanması, ek 17. maddesi ile aylık bağlanması koşulları oluşmayanlara tazminat ödenmesi ya da görevle bağlantısı devam ederken herhangi bir nedenle vefat eden korucuların hak sahiplerine ölüm yardımı ödenmesine ilişkin hükümler 29.4.2017 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.

Ancak, 442 sayılı Kanununa 690 sayılı KHK ile eklenen geçici 4. madde ile 29.4.2017 tarihinden önce güvenlik koruculuğu görevi sona ermiş olanlardan mülga ek 16. veya mülga ek 17. madde hükümleri kapsamında aylık bağlanmasına, tazminat veya ölüm yardımı ödenmesine hak kazananlar hakkında mülga madde hükümlerinin uygulanmasına devam edeceği, mülga ek 16. madde kapsamında aylık bağlanmasına hak kazanan güvenlik korucularının vefatı halinde, Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacağı ve geçmişe dönük herhangi bir ödeme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, her ne kadar 442 sayılı Kanunun ek 16. ve ek 17. maddeleri yürürlükten kaldırılmış ise de geçici 4. madde hükmü uyarınca, maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 29.4.2017 tarihi itibariyle güvenlik koruculuğu görevi sona ermiş olanlardan (fiilen görevinden ayrılmış, görevine son verilmiş ya da vefat etmiş) güvenlik korucularının kendilerine veya hak sahiplerine, mülga ek 16. madde ile belirlenmiş esaslar dahilinde aylık bağlanması ve mülga ek 17. maddedeki esaslar dahilinde tazminat ödenmesi ya da ölüm yardımı ödenmesi işlemleri yapılmaya devam edilecektir.

Haklarında 442 sayılı Kanunun geçici 1., 2. ve 3. maddeleri uyarınca mülga ek 16. madde hükümlerine göre aylık bağlanan güvenlik korucuları ve hak sahipleri hakkında da geçici 4. madde hükümleri uygulanacaktır.

690 sayılı KHK’nın yürürlük tarihi olan 29.4.2017 tarihinde fiilen görevde bulunan ya da sonradan göreve başlatılan güvenlik korucuları hakkında mülga madde hükümlerin uygulanmasına imkan bulunmamaktadır.

Öte yandan, 442 sayılı Kanuna eklenen geçici 4. madde uyarınca, düzenleme öncesinde güvenlik korucusunun, görev süresi içinde 15 tam hizmet yılı bulunmakta iken ya da bu kapsamda Kurumdan aylık almakta iken vefat etmesi halinde sadece dul eşe % 75 oranında aylık intikali öngörülmüş ise de, bu defa geçici 4. madde ile maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra müracaat şartına bağlı olarak Kanuna göre hak sahibi sayılan ve eş dışındaki çocuk, anne ve babaya da müracaat tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanması hakkı tanınmıştır.

Bu kapsamda, aylık talebinde bulunan hak sahipleri Kanunun 34. maddesinde öngörülen koşulları taşımaları ve 442 sayılı Kanunun mülga ek 16. maddesinde öngörülen terör suçlarından hüküm giymemiş olmaları koşuluyla aylığa hak kazanacaktır. KHK’nın yürürlük tarihinden öncesine ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Diğer taraftan; 690 sayılı KHK’nın yürürlük tarihinden önce görevinden ayrılan ve 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunan güvenlik korucularının işlemleri geçmişte yapıldığı şekilde sonuçlandırılacaktır.

4.9. 442 sayılı Kanunun ek 16. maddesi 29.4.2017 tarihinde yürürlükten kalkmış olup bu tarihten önce ölüm aylığı bağlanan eşlere ödenecek aylık miktarı Kanunun 34. maddesi esas alınarak yeniden belirlenecektir. Bu kapsamda aylıkları % 50 oranında azaltılarak ödenen dul eşlerin dosyaları tespit edilerek oran yükseltme işlemleri re’sen yapılacaktır.

Evlenmesi nedeniyle aylıkları kesilen eşlerden sonradan boşanan, evliliğin fesih ya da butlanına karar verilerek aylık talebinde bulunanlardan, geçici 4. maddenin yürürlük tarihinden sonra müracaat edenlere müracaat tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere aylık bağlanacaktır.

Kanunun 34. maddesi esas alınarak vefat eden güvenlik korucularından dolayı aylık bağlanacak hak sahiplerinin aylık oranlarına ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir.

Örnek 1: Eş kendi çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığı alıyor ise hissesi % 50,

Örnek 2: Eş İş-Kur tarafından düzenlenen meslek edindirme kurslarına katılıyor ve hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile genel sağlık sigortası prim ödeniyor ise ölüm aylığı hissesi % 75,

Örnek 3: Eş çalışmıyor ya da kendi sigortalığından dolayı gelir/aylık almıyor ise aylık oranı % 75,

Örnek 4: Hak sahibi durumunda eş ve 1 çocuğun bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;

Eşin           (% 50) : 2/4

Çocuğun      (% 25) : 1/4

Örnek 5: Hak sahibi durumunda anasız ve babasız 2 çocuğun bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;

1.Çocuğun (% 50) : 2/4

2.Çocuğun (% 50) : 2/4

Örnek 6: Hak sahibi durumunda eş, anne ve babasız kalan 1 çocuk ve 2 çocuğun bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;

                                            (%50) : 2/6

Anne ve babasız kalan çocuk (%50) : 2/6

Çocuk                                      (%25) : 1/6

Çocuk                                      (%25) : 1/6

Örnek 7- Hak sahibi olarak kendi sigortalılığı nedeniyle aylık/gelir almayan ya da zorunlu sigortalılığı gerektirecek çalışması bulunmayan eş ile güvenlik korucusunun ana ve babasının bulunması durumunda ölüm aylığı hisseleri;

Eşin                  (%75)   : 6/8

Annenin            (%12,5) : 1/8

Babanın            (%12,5) : 1/8

Olacaktır.

ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

YERSİZ ÖDEMELER

Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen Kanun kapsamındaki her türlü ödemelerin geri alınması Kanunun 96. maddesinde düzenlenmiş olup, 27.9.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik ise 2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Sigortalı ve hak sahiplerine yapılan fazla veya yersiz ödemelerin tespit tarihinin Kanunun yürürlük tarihi olan 2008/Ekim döneminden önce olması halinde mülga kanun hükümleri, bu tarihten sonra olması halinde ise Kanunun 96. madde hükümleri uygulanacaktır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki sigortalılara fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerle ilgili olarak Kanun ve anılan Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

1. Yersiz Ödemelerin Kapsamı

Kanunun 96. maddesi uyarınca;

- Geçici iş göremezlik, emzirme, evlenme ve cenaze ödenekleri

- Yaşlılık ve ölüm toptan ödemeleri,

- Sürekli iş göremezlik ve ölüm gelirleri,

- Malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu aylıklarla birlikte ödenen ek aylık ve ödemeler,

- Uzun ve kısa vadeli sigorta kollarından karşılanan yol, gündelik ve refakatçi giderleri,

- Verese ödemeleri,

- 5434 sayılı Kanunun ek 79. maddesine göre ödenen ek ödeme (tütün ikramiyesi, eğitim-öğretim yardımı),

- Faiz ödemeleri,

- Emekli ikramiyeleri,

- Toptan ikramiye ödemesi,

ve bunların dışında Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler yersiz ödemelerin kapsamını oluşturmaktadır.

Sigortalı ve hak sahiplerine fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğabileceği gibi Kurumun hatalı işlemleri sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Bu durum, yersiz ödemeye esas alınacak süre ve faiz uygulamasını etkilemektedir.

Yersiz ödemelere ilişkin faiz ve temerrüt faizi uygulamasında, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemelere ilişkin tutar, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte borç kaydedilecektir.

Yersiz ödeme, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

2. Yersiz Ödemelerin Tespiti ve Değerlendirilmesi

Fazla veya yersiz ödemeler; kontrol, denetim, inceleme, Sayıştayca kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilir.

Sigortalılara veya hak sahiplerine yersiz ödenen gelir ve aylıkların Kanunun 96. maddesine istinaden tahsili için yersiz ödemenin tespit edildiği tarih borç miktarının belirlenmesi açısından önem arz etmektedir.

Genel olarak tespit tarihi, gelir veya aylığın baştan beri iptal edilmesi, belli bir tarihten sonra kesilmesi veya belli bir aralık için borç çıkarılması işlemlerine esas herhangi bir belgenin (soruşturma veya inceleme raporları, değişik mercilerden gelen yazılar ….vb) Kurum evrak kaydına girdiği tarih esas alınmak suretiyle bu tarihten geriye doğru yersiz ödemenin sigortalı, hak sahibi veya Kurum hatasından kaynaklanması durumuna göre 5 veya 10 yıllık sürede ödenen miktarlar borç kaydedilecektir.

2.1. İlgililerin Kasıtlı veya Kusurlu Davranışlarından Doğan Yersiz Ödemeler 2.1.1. Kapsam

İlgililere ödenek, toptan ödeme, gider veya masrafların yapılması ile gelir veya aylıkların bağlanması, ödenmesi ve yoklama yapılması sırasında;

- Kuruma verilen veya ibraz edilen belgelerle gerçeğe aykırı bildirimde bulunulması,

- Örneği Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi,

- Kanunda öngörülen şartlar yerine gelmediği halde, sahte bilgi ve belgelerle yardımlardan yararlandırılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

- Sahte hizmet kazandırılmak suretiyle, yardımlardan yararlandırılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

- Boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması,

- Gelir ve aylıklarının kesilmesi gerektiği halde durumun gizlenmesi ve/veya bildirilmemesi,

- Sigortalılar ile gelir veya aylık alanlara yapılan ödemelerden, hak sahipliği sona ermesine rağmen herhangi bir kişi tarafından tahsilat yapılması,

sebeplerinden kaynaklanan yersiz ödemeler, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğan yersiz ödemeleri oluşturmaktadır.

23.6.2017 tarihli ve 30105 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının sonuna “Ancak, sigortalılıklarının (b) bendinde belirtilen süre içerisinde bildirim yükümlüleri tarafından Kuruma bildirilmesi halinde ya da Kurum tarafından yeni bir gelir veya aylık bağlanması durumunda ilgililer (b) ve (e) bentleri kapsamında kasıtlı veya kusurlu sayılmaz.” cümlesi eklenmiştir.

Yönetmelik değişikliği öncesinde durum değişikliğine ilişkin (sigortalının emekli olduktan sonra yeniden çalışmaya başlaması veya sigortalıya yeni gelir veya aylık bağlanması durumu) bildirimin yersiz ödeme yapılan sigortalı veya hak sahibi tarafından Kuruma yapılması zorunluluğu aranmakta ve durum değişikliğinin gizlenmemesine veya bildirim yükümlüleri tarafından bildirilmesine rağmen ilgililer tarafından taahhüt edilen 1 aylık süre içerisinde Kuruma bildirilmemesi nedeniyle, borç çıkartma işlemlerinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmakta, durumun tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla on yıllık süre içinde yapılan fazla veya yersiz ödemeler kanunî faizi ile birlikte tahsil edilmekteydi.

Ancak, yapılan Yönetmelik değişikliği ile Kanunun 7. maddesinde tanımlanan sigortalılık başlangıç tarihlerinden itibaren 1 aylık süre içerisinde Kurumumuza durum değişikliğini bildirmemiş olduğu tespit edilenlerden; Kanunun 8. maddesinde sayılan bildirim yükümlüleri (işverenler, kamu idareleri, kanunla kurulu meslek kuruluşları, vergi daireleri, esnaf ve sanatkâr sicil müdürlükleri…) tarafından söz konusu 1 aylık süre içerisinde durum değişikliği Kurumumuza bildirilmiş olanların kasıtlı ve kusurlu sayılmayacağı kabul edilmiştir. Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen hüküm ile bildirim yükümlüleri tarafından 1 aylık süre içerisinde bildirim yapılması ya da Kurum tarafından yeni gelir veya aylık bağlanması halleri kasıtlı ve kusurlu davranış kapsamında yer almayacağı için, yersiz ödemelerin tahsilinde Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği durumun tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla 5 yıllık süre içinde yapılan fazla veya yersiz ödemeler dikkate alınacaktır.

23.6.2017 tarihli Yönetmelik değişikliği sonrası yersiz ödemelerin tahakkuk ve tahsili işlemlerinde;

1) Gelir veya aylık almakta iken çalışmaya başlayan sigortalıların, öncelikle durum değişikliğini Kurumumuza bildirip bildirmediğine ilişkin kontrol yapılacak, bildirimin yapılmadığının tespit edilmesi halinde bu defa bildirim yükümlüleri tarafından resmi yazı veya 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalılarının tescillerine ilişkin programlar vasıtasıyla belirtilen 1 aylık süre içerisinde bildirim yapılıp yapılmadığının tespiti yoluna gidilecektir.

Söz konusu sigortalıların sigortalılık başlangıç tarihi ile Kurumumuza bildirim yapılan tarih arasında 1 aydan az süre bulunması halinde Kuruma yapılması gereken bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği kabul edilecek ve borçları Kurumumuzun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (b) bendi kapsamında işlem yapılacaktır.

Örnek 1: Kurumdan 4/1-(c) kapsamında aylık almakta iken 18.9.1998 tarihinden itibaren kamu kesiminde görev yaptığının 27.3.2015 tarihinde tespit edilmesi üzerine sigortalının Kuruma yapması gereken bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile ilgili hakkında Kanunun 96. maddesinin (a) bendi gereğince tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilerek 1.4.2005-31.3.2015 tarihleri aralığında yersiz ödenen 138.929,03 TL aylık tutarı ve 55.457,03 TL faizi olmak üzere toplam 194.386,06 TL borç kaydedilmekte iken, Yönetmelik değişikliği sonrasında ilgiliye ait kayıtların incelenmesinde; ilgili kamu idaresince sigortalının bildiriminin 25.9.1998 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince tespit tarihinden 5 yıl geriye gidilerek 1.4.2010-31.3.2015 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkları 83.731,69 TL esas alınarak borç tahakkuk ve tahsil işlemleri yapılacaktır.

Örnek 2: Kurumdan 1.1.2009 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 12.4.2016 tarihinde 15.10.2010 tarihinden itibaren kamu işyerinde 5335 sayılı Kanunun 30. maddesine göre 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başladığı tespit edilen ve tahsis numarasının son rakamı “8” olan sigortalıya Kanunun 96. maddesinin (a) bendi gereği tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilerek 22.10.2010-21.4.2016 tarihleri arasında ödenen tutar faizli olarak borç kaydedilmekte iken, yapılan Yönetmelik değişikliği ile kamu işyerinin sigortalının işe başlatıldığı tarih olan 15.10.2010 tarihinden itibaren 1 ay içerisinde sigortalının bildirimini yapmış olması koşuluyla Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereği tespit tarihinden 5 yıl geriye gidilerek 22.4.2011-21.4.2016 tarihleri arasında yapılan ödemelerin faizsiz olarak tahsili yoluna gidilecek ve bu çerçevede borç tahakkuk işlemleri düzeltilecektir.

Örnek 3: Kurumdan 4/1-(b) kapsamında ölüm sigortasından hak sahibi kız çocuğu olarak 1.11.2008 tarihinden itibaren aylık almakta iken 5.4.2017 tarihinde 15.12.2008 tarihinden itibaren 4/1-(c) kapsamında çalışmaya başladığı tespit edilen ve tahsis numarasının son rakamı “9” olan sigortalının çalışmaya başladığı işyerince işe girdiği tarihten itibaren 1 aylık süre içerisinde bildiriminin yapıldığının tespit edilmesi halinde Kanunun 96. maddesinin (b) bendi gereğince 5.4.2012-5.4.2017 süresi için işlem yapılarak 25.4.2012-24.4.2017 süresi yersiz ödenen aylık miktarlarının faizsiz olarak tahsili yoluna gidilecek, söz konusu bildirimin 1 aylık süre içerisinde yapılmadığının tespit edilmesi halinde ise Kanunun 96. maddesinin (a) bendi gereğince 25.12.2008-24.4.2017 tarihinde ödenen miktarlar faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

2) Gelir veya aylık almakta iken yeni bir gelir veya aylığa giren kişilerin durumları Kanunun 54. maddesine göre yeniden değerlendirilmektedir. Yeni bir gelir veya aylık bağlanması nedeniyle önceki gelir veya aylığı kesilmesi gereken kişilerden bu gelir veya aylığı kesilmeksizin ödenmeye devam edilenlere yapılan ödemelere ilişkin borçlar Kurumumuzun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (b) bendi kapsamında işlem yapılacaktır.

Örnek 4: Kurumdan Kanuna göre yaşlılık aylığı ve Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında eşinden ölüm aylığı almakta iken yine Kanuna göre 1.5.2010 tarihinden itibaren de 4 1-(a) statüsünden sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanan sigortalı için Kanunun 54. maddesine göre gelir ve aylıklar karşılaştırılıp eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı kesilmesi gerekirken ödenmeye devam edilmiş ve bu durum 1.8.2017 tarihinde Kurum tarafından tespit edilmiştir. Buna göre, sigortalıya Kanunun 96. maddesinin (b) bendi kapsamında işlem yapılarak tespit tarihinden itibaren 5 yıl geriye gidilerek ödenen aylıklar borç çıkartılacak ve faiz uygulanmayacaktır.

3) Gelir veya aylık almakta iken yeniden sigortalı olmasına rağmen Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede adına herhangi bir bildirim yapılmadığı tespit edilen kişilerin, durum değişikliğine ilişkin Kuruma yapması gereken bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği kabul edilecek ve borçları ilgililerin kasıtlı ve kusurlu davranışı olarak değerlendirilerek Kanunun 96. maddesinin (a) bendi kapsamında işlem yapılacaktır.

4) Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında fazla ve yersiz ödeme yapıldığı değerlendirilen dosyalardaki tahsil süreci devam eden borçlar, söz konusu Yönetmelik değişikliği ile 5. maddenin birinci fıkrasına eklenen hükümler dikkate alınarak yeniden hesaplanacak ve bu tarihe kadar tahsil edilmiş tutarlar ve bu tutarlara ilişkin faiz miktarları hesaplamada dikkate alınacaktır.

Tahsil edilmiş tutarın yeniden yapılan hesaplama sonucu belirlenen tutardan fazla olması halinde aradaki fark iade edilmeyecek, bu maddenin yürürlük tarihinden önce tamamı tahsil edilmiş borçlar ise bu maddeye göre yeniden hesaplanmayacak ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmeyecektir.

Örnek 5: Örnek 1’deki sigortalının borcunun tahsil sürecinin devam etmesi halinde, Yönetmeliğin yayım tarihi olan 23.6.2017 tarihine kadar 40.000,00 TL anapara, 10.510,00 TL faiz olmak üzere toplam 50.510,00 TL tahsil edilmiştir. Buna göre, sigortalının ödemesi gereken 83.731,69 TL yersiz ödeme tutarından tahsil edilen 50.510,00 TL tutarın çıkarılması sonucu kalan 33.221,69 TL’nin tahsilatına devam edilecek ve ilgilinin borç tahakkuku düzeltilecektir.

Örnek 6: Örnek 1’deki sigortalının, yeniden hesaplanan ve tahsil süreci devam eden 83.731,69 TL toplam borca karşılık Yönetmeliğin yayım tarihi olan 23.6.2017 tarihine kadar 87.325,00 TL tahsil edilmiştir. Bu durumda tahsil edilen tutar yeniden hesaplanan tutardan fazla olduğu için bakiye borç terkin edilerek borç kapatılacaktır. Fazla tahsil edilen tutar ilgiliye iade edilmeyecektir.

2.1.2. Yersiz Ödeme Sürelerinin Tespiti

Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru on yıllık sürede yapılan ödemeler tutarı, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Yersiz ödemenin tespit tarihinden sonra yapılan fazla ödemeler de borca dahil edilecektir.

İlgililerin Kurumdan alacağı varsa yersiz ödemeler alacaklarından mahsup edilecek, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacaktır.

Örnek 1: Sigortalının

İlk işe giriş tarihi                    : 17.5.1980

Ayrılış tarihi                           : 30.4.2008

Tahsis talep tarihi                 : 3.5.2008

Aylık başlangıç tarihi            : 1.6.2008

Yersiz ödeme tespit tarihi    : 6.12.2021

Aylığın kesilme tarihi            : 2022/Ocak

Tahsis no. son rakamı          : 9

1.6.2008 tarihinden itibaren Kurumdan yaşlılık aylığı alan sigortalının 1.1.2002-30.4.2008 süresindeki hizmetlerinin sahte hizmet olduğu tespit edilmiş ve söz konusu süreye ilişkin hizmetlerin iptal edilmesi nedeniyle sigortalıya bağlanan aylığın başlangıç tarihi itibariyle iptali söz konusu olmuştur.

Sigortalıya yersiz yapılan ödemeler, sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından doğduğundan, hatalı işlemin tespit tarihinden (6.12.2021) geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler tutarı, kanuni faizi ile birlikte geri alınacaktır.

Yersiz ödeme süresi:

 6   12   2021

-                10

 6   12   2011

Bu durumda, sigortalıya 6.12.2011-6.12.2021 süresinde yersiz ödenen aylık ile tespit tarihinden sonra bankaya gönderilen 2021/Aralık ayına ait aylık olmak üzere fazla veya yersiz ödemenin Kanunun 96. madde hükümlerine göre tahsili yoluna gidilecektir.

Örnek 2: 1993 yılından itibaren babasından dolayı 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı almakta olan kız çocuğunun 1.1.1990 tarihinden itibaren Emekli Sandığına tabi çalıştığı yönünde Kurum evrak kaydına 4.4.2005 tarihinde giren Emekli Sandığı yazısına istinaden kız çocuğunun aylığının 2005/Mayıs ödeme dönemi itibariyle durdurulduğu ve bankadan iadesinin istendiği ancak yersiz ödenen aylıklarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı 2015 yılında dosyanın yeniden incelenmesi sırasında anlaşılmıştır. Bu durumda yersiz ödeme tespit tarihi Emekli Sandığı yazısının Kurum evrak kaydına girdiği 4.4.2005 tarihi olup, yersiz ödeme usul ve esasları 2008/Ekim öncesi uygulamalara göre belirlenecektir. Kız çocuğunun aylığı başlangıç tarihi itibariyle iptal edilerek yapılan yersiz ödemeler sigortalı hatasından kaynaklanan yersiz ödemeler şeklinde değerlendirilerek faiz uygulaması yapılacaktır.

Örnek 3: Kurum sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen ve Kurumumuz evrak kaydına 19.1.2010 tarihinde giren inceleme raporundan, 30.11.2006 tarihinde ölen annesinden dolayı 4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı alan kız çocuğuna 1.12.2008 tarihi itibariyle Akbank Emekli Sandığı Vakfı tarafından yaşlılık aylığı bağlandığı tespit edilmiş olup, hak sahibinin bu durumunu Kuruma bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yersiz ödeme tespit tarihi raporun evrak kaydına girdiği 19.1.2010 olduğundan Kanunun 96. maddesi hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır. Yersiz ödeme sigortalı hatasından kaynaklandığından tespit tarihinden geriye doğru on yıllık sürede yapılan ödemelerin borç kaydı yapılacak ve ona göre yasal faiz uygulanacaktır.

Örnek 4: Sigortalının

Ölüm tarihi                            : 1.10.2005

Hak sahibinin

Ölüm aylığı talep tarihi        : 3.8.2009

Aylık başlangıç tarihi           : 1.11.2005

Yersiz ödeme tespit tarihi    : 15.11.2013

Aylığın kesilme tarihi           : 2013/Aralık

Tahsis no. son rakamı        : 7

Hak sahibi kız çocuğu 3.8.2009 tarihinde 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan, aylığı ölüm tarihini takip eden ay başından (1.11.2005) itibaren başlatılarak 1.11.2005-20.8.2009 dönemi birikmiş aylıkları 2009/Ağustos dönemi aylıkları ile birlikte gönderilmiştir.

Ancak, hak sahibi kız çocuğunun 16.1.2006 tarihinden 31.10.2013 tarihine kadar çalıştığı ve aynı gün ölüm aylığı talebinde bulunduğu, 15.11.2013 tarihinde tespit edilmiştir.

Hak sahibinin çalışmaya başladığını Kuruma zamanında bildirmemesi nedeniyle değerlendirme, ilgililerin kastı ve kusurundan kaynaklanan yersiz ödeme şeklinde yapılacak ve hak sahibinin çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme döneminden (16.1.2006 tarihini takip eden ödeme dönemi 18.1.2006), yersiz ödemenin tespit tarihine kadar hak sahibine yapılan ödemelerin tahsili yoluna gidilecektir.

Yersiz ödeme süresi tespit edilirken tespit tarihinden geriye doğru on yıl gidilmesi gerekmekle birlikte;

15   11   2013

-                10

15   11    2003 hak sahibi bu tarihte gelirde olmadığı gibi yersiz ödemeye esas işe giriş tarihi 16.1.2006’dır. Dolayısıyla aylığın ödenmemesi gereken tarih, işe girişini takip eden ödeme dönemi olduğundan borcun başlangıcının bu tarih olarak alınması, bitiş tarihinin ise tespit tarihi ile bu tarihten sonra yersiz ödenen aylıklara göre belirlenmesi gerekmekle birlikte hak sahibi işten ayrıldıktan sonra aynı gün 31.10.2013 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğundan tarafına 1.11.2013 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacak olup, bu durumda borç süresi 18.1.2006-1.11.2013 tarihleri arasını kapsayacaktır.

Hak sahibine yapılan yersiz ödemelere aylıklardan kesintinin başlayacağı tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle aylıklarından % 25 oranında kesinti yapılacaktır.

Örnek 5: Sigortalıya ilk defa 20.6.1998 tarihli tahsis talebine istinaden 1.7.1998 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmış olup, 1.7.1998-20.3.1999 süresi birikmiş aylıkları 21.3.1999 tarihinde ödenmiştir. Sigortalıya sahte hizmetlerle aylık bağlandığı 17.2.2009 tarihinde anlaşılmış ve hizmetlerin iptali nedeniyle sigortalının aylığı başlangıç tarihi itibariyle iptal edilmiştir.

Sigortalının kastı ve kusurlu davranışı nedeniyle fazla veya yersiz ödenen tutarların hesaplanmasında, yersiz ödemenin anlaşıldığı 17.2.2009 tarihinden geriye doğru on yıllık sürede yapılan ödemeler borç çıkarılacaktır.

17   2   2009

-               10

17   2   1999

 

Aylıkların Dönemi                   Ödenme Tarihi

1.7.1998 - 20.3.1999 ………… 21.3.1999

1999/Nisan…………. 21.4.1999

1999/Mayıs………… 21.5.1999

                                      

                                      

                                      

                                      

2009/Ocak……………    21.1.2009  (17.2.2009 tarihinden önce yapılan son ödeme)

Sigortalıya 17.2.1999 tarihinden sonra yapılan tüm aylık tutarları borç çıkarılacak olup, ilk ödeme döneminin bu tarihten sonraki bir dönem olması ve birden fazla aylığı kapsamasının bu açıdan bir önemi bulunmamaktadır. Burada on yıllık sürenin başlangıç tarihinden sonraki tüm ödemeler yersiz ödeme tutarının hesaplanmasında dikkate alınacaktır.

Örnek 6: 4/1-(c) kapsamında aylık almakta iken vefat eden emeklinin eşi ve iki çocuğuna 1.11.2005 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır. Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğünce Kimlik Paylaşım Sistemi kullanılarak nüfus olay bilgilerindeki değişiklikleri nedeniyle aylığı durdurulan ve borç işlemi yapılacak olan evlenen kişilere ait 12.9.2017 tarihli listenin incelemesinde kız yetimin yabancı uyruklu kişiyle 5.3.2007 tarihinde evlendiği ancak nüfusa tescil işleminin 17.8.2017 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.

Aylık başlangıç tarihi              : 1.11.2005

Evlenme Tarihi                       : 5.3.2007

Tespit tarihi                             : 12.9.2017

Aylık kesme tarihi                   : 1.4.2007

Evlenen kız yetimin aylığı ödeme dönemi başı olan 1.4.2007 tarihinden itibaren kesilecek, ancak borcu tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilerek

Tespit tarihi                             :    12   09   2017

-                 10

 12   09  2007

12.9.2007 tarihini takip eden dönem başı olan 1.10.2007-30.9.2017 tarihleri arası aylıkları için borç çıkartılacaktır. Aynı dosyadan aylık alan diğer hak sahiplerinin aylık farkları borca mahsup edilecek, borç bakiyesi kalması halinde bakiye borca yasal faiz uygulanacaktır.

2.1.3. Yersiz Ödemelerde Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması

Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi durumu hariç olmak üzere, Kurumun yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet veren ve bu suretle adına borç tahakkuk ettirilen ve/veya borç tahakkuk ettirilmesine neden olan kişiler hakkında, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

Emeklilik dosyası Genel Müdürlükte veya yetki devri kapsamında ünitelerde bulunan sigortalı ve hak sahipleri için suç duyurusunda bulunulması gereken hallerde emeklilik servislerince ünite hukuk servislerine suç duyurusunda bulunulması talebi iletilecek ve hukuk servisleri tarafından suç duyurusunda bulunulacaktır.

Ancak, Kurumumuzdan gelir veya aylık almakta iken ölen sigortalı veya hak sahiplerinin ölüm tarihinden sonra hak etmedikleri 1 aylık döneme ilişkin gelir ve aylıkların hak sahipleri tarafından bankalardan tahsil edilmesi durumunda, yersiz alınan gelir ve aylık miktarları için cari usulde işlem yapılmakla birlikte bunlar hakkında suç duyurusunda bulunulmayacaktır.

Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının 4.5.2013 tarihi itibariyle değiştirilmesi üzerine, ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğan yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilen boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve kız çocukları ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması uygulamasına son verilmiştir.

4.5.2013 tarihinde yapılan Yönetmelik değişikliğinden önce hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanan hak sahipleri hakkında verilen kararlarda;

- “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamadığı” hususu açıkça ifade ediliyorsa hak sahiplerinin gelir/aylıkları, konuya ilişkin iş mahkemelerinin kararı olup olmadığına bakılmaksızın,

- “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamadığı” hususuna yönelik herhangi bir tespit yapılmamış ise hak sahiplerinin gelir/aylıkları, açılmış ya da açılacak iş mahkemesi kararında bu hususun belirtilmiş olması halinde,

kesildiği tarih itibarıyla ödenmeye devam edilecek ve yersiz ödemelerin takibinden vazgeçilecektir.

Örnek: Özel sektörde çalışmakta iken 11.8.1989 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi kızına 20.10.2000 tarihinde boşanması nedeniyle 1.11.2000 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış olup, tahsis numarasının son rakamı 4’tür. Kurumumuza 3.5.2012 tarihinde intikal eden ihbar dilekçesinde, hak sahibinin eşinden boşanarak babasından dolayı aylık aldığı ve boşandığı eşi ile beraber yaşamaya devam ettiği belirtildiğinden, Kurumca 1.8.2012 tarihinde yapılan inceleme sonucu, ilgilinin boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı sonuç ve kanısına varıldığından, aylığı 24.10.2008 tarihinden itibaren kesilmiş ve bu tarihten sonra yersiz olarak ödenen borcun tahsili yoluna gidilmiş, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Hakkında suç duyurusunda bulunması nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanan ve “boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığı” hususunda kesin hüküm tesis edilen hak sahibinin aylığı, kesildiği tarih itibarıyla ödenmeye devam edilecek ve yersiz ödemelerin takibinden vazgeçilecektir.

2.2. Kurumun Hatalı İşlemlerinden Doğan Yersiz Ödemeler

İlgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışları dışında kalan;

a) Kurumun çalışma sistemi,

b) Uygulama değişiklikleri,

c) Kurum çalışanlarının kasıtlı veya kusurlu davranışları, ihmali, dikkatsizliği ve bilgisizliği,

gibi sebeplerden kaynaklanan yersiz ödemeler, Kurumun hatalı işlemlerini oluşturmaktadır.

Fazla veya yersiz yapıldığı tespit edilen ödemelerde ilgililerin veya üçüncü kişilerin kastı veya kusurunun bulunmaması halinde, bu ödemeler Kurumun hatalı işlemlerinden doğan yersiz ödemeler kapsamında değerlendirilecektir.

Fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilecek, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacaktır. Yersiz ödemenin tespit tarihinden sonra yapılan fazla ödemeler de borca dahil edilecektir.

Örnek 1:

İlk işe giriş tarihi           : 17.5.1992

Ayrılış tarihi                  : 30.4.2022

Tahsis talep tarihi        : 30.4.2022

Aylık başlangıç tarihi   : 1.5.2022

Yersiz ödeme tespit tarihi        : 28.1.2028

Aylığın kesilme tarihi   : 2028/Şubat

Sigortalıya 30.4.2022 tarihli tahsis talebine istinaden 1.5.2022 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Ancak sigortalının aylık bağlama işlemleri yapılırken, başka bir sigortalının hizmetlerinin sehven dikkate alındığı 28.1.2028 tarihinde anlaşılmış olup, sigortalının aylığı 2028/Şubat döneminde kesilmiştir. Söz konusu hizmetlerin iptal edilmesi nedeniyle sigortalı aylık alma koşullarını kaybetmiştir.

Yersiz ödeme Kurumun hatalı işleminden kaynaklandığından sigortalıya hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı borç kaydedilmiştir.

28   1   2028

-                 5

28   1   2023

Sigortalıya 2023/Şubat ödeme döneminden 28.1.2028 tarihine kadar ödenen 90.000 TL borç çıkarılmıştır. Aylık iptal edildiği için borç tutarı ilgiliye tebliğ edilecek, sigortalının borcunu tebliğ tarihinden itibaren yirmi dört ay içerisinde ödemesi halinde yapılan yersiz ödemeye kanuni faiz uygulanmayacaktır. Yirmi dört aylık süre dolduktan sonra sigortalının borcunu ödemesi halinde ise bu yirmi dört aylık sürenin sonundan ödemenin yapıldığı tarihe kadar kanuni faiz uygulaması yapılacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının ayrıştırılan hizmetlere göre yaş koşulunu sonradan yerine getirerek yeniden aylığa hak kazanması halinde, tespit edilen 28.1.2023 -28.1.2028 süresi 90.000 TL yersiz ödeme tutarı, bağlanan aylıktan % 25 oranında kesilmeye başlanacak diğer taraftan sigortalıya borcunu yirmi dört ay içinde ödememesi halinde borca kanuni faiz uygulanacağı hususunda bilgi verilecektir. Sigortalının borcunu yirmi dört ay içinde ödememesi halinde aylıklardan yirmi dört ay süresince kesilen tutarlar borcundan mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört aylık sürenin sonu itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.

Örnek 3: Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında 1.11.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş, 2.5.2013 tarihinde evlendiğini Kurumumuz kayıtlarına 1.6.2013 tarihinde geçen dilekçesi ile bildirmiştir. Ancak, ilgilinin dilekçesine sehven işlem yapılmadan aylıkları ödenmeye devam edilmiştir. İlgilinin dilekçesine işlem yapılmadığı 8.9.2019 tarihinde tespit edilmiştir.

Aylık başlangıç tarihi              : 1.11.2011

Evlenme tarihi                        : 2.5.2013

Dilekçe kayıt tarihi                  : 1.6.2013

Tespit tarihi                             : 8.9.2019

Aylık kesme tarihi                   : 1.6.2013

Eşin aylığı, evlenmeyi takip eden ödeme dönemi başı olan 1.6.2013 tarihinden itibaren kesilecektir.

Ancak, borcu kurum hatası nedeniyle tespit tarihinden 5 yıl geriye gidilerek

Tespit tarihi                             :  08   09   2019

-                      5

08   09   2014

İlgiliye yersiz ödenen 1.10.2014-30.9.2019 dönemini kapsayan 5 yıllık tutar borç çıkartılarak, dosyadan başka aylık alan olmadığından genel hükümlere tahsil edilecektir.

2.3. 4/1-(c) Kapsamında Yaşlılık Aylığı Alanlardan Yargı Kararları Gereğince Emeklilik İşlemi İptal Edilenler

Kurumları tarafından re’sen emekliye sevk edilenlerden idari yargıya başvurarak emeklilik işlemini iptal ettirenlerin tekrar görevlerine başlatılmaları sırasında, kendilerine ödenen emekli ikramiyesi ile emekli aylıkları ile ilgili olarak;

a) Re’sen emekliye sevk edilenlerden emeklilik işlemi idari yargı kararı ile iptal edilenlerin emekli sıfatı ortadan kalktığından kendisine Kurumumuzca yapılan ikramiye ödemesinin hukuki dayanağı da ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle ilgililerin göreve başlatılmaları sırasında söz konusu ikramiye kurumlarca kendilerinden geri istenilecektir.

b) Emeklilik işlemlerinin idari yargı kararıyla iptali nedeniyle tekrar göreve başlatılanlara, emekliye sevk tarihinden tekrar göreve alındıkları tarihe kadar olan dönemde, Kurumumuz tarafından ödenen emekli aylıkları borç çıkarılacaktır.

c) Söz konusu kişilerin her ne suretle olursa olsun tekrar emekliye sevkleri halinde, kurumlarca, re’sen emekli işlemi sırasında ödenen emekli ikramiyesinin tahsili hususunda yapılan işlemlerin sonucu yazı ile Kurumumuza bildirilecektir.

3. Yersiz Ödemelere İlişkin Düzenlenecek Belgeler, Faiz Uygulaması ve Tebliği

3.1. Yersiz Ödemelere İlişkin Düzenlenecek Belgeler

Sigortalı ve hak sahiplerine fazla veya yersiz yapılan ödemeler tespit edildikten sonra aşağıda belirtilen belgeler düzenlenecektir.

3.1.1. Değerlendirme Onayı

Fazla veya yersiz ödeme tespit edildikten sonra, yersiz ödemenin ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışları veya Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklandığının değerlendirmesi daire başkanlıklarında daire başkanınca belirlenen şube müdürleri, il müdürlüklerinde ise il müdürünce belirlenecek il müdür yardımcısı, şube müdürü veya merkez müdürü tarafından yapılacaktır.

Değerlendirme işleminde kullanılmak üzere hazırlanan değerlendirme onayına Genelge ekinde (Ek-30) yer verilmiştir.

3.1.2. Borç Tablosu

Kanun kapsamında yapılan ve Kurumca tespit edilecek her türlü fazla veya yersiz ödeme için Genelge ekinde yer alan (Ek-31) borç tablosu düzenlenecektir. Diğer bir ifadeyle, Kurumca fazla veya yersiz ödenen miktarları ödeme tarihleri itibariyle gösterir tablo düzenlenecektir.

4/1-(a) sigortalılarından emeklilik dosyası Genel Müdürlükte bulunanlara yapılan fazla veya yersiz ödemeler için oluşturulan borç tablosunda faiz miktarları gösterilmeyecek, faiz miktarı ilgili ünite tarafından tahsilat işlemleri sırasında hesaplanacaktır.

4/1-(c) kapsamında aylık alanların borçları faizli olarak hesaplanarak MOSİP sistemine kaydedilmekte olup bu tarihten sonra çıkarılacak faizler ise Muhasebe Daire Başkanlığı tarafından hesaplanmaktadır.

3.1.3. Alacak Takip Tablosu

Tahakkuk ettirilen fazla veya yersiz ödeme tutarının tahsilatının takip edildiği ve Genelge ekinde (Ek-32) yer alan bu tablo tahsilat işlemini yapan birimce düzenlenecektir. Yargı kararları ve Sayıştay ilamlarıyla tespit edilen fazla veya yersiz ödemelerden kaynaklanan Kurum alacakları için sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince alacak takip dosyası oluşturulacaktır.

3.1.4. Borçlular Tablosu

Değerlendirme sonucu, Kurumun hatalı işlemlerinden veya ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğan fazla veya yersiz ödemelerin çok sayıda kişiyi ilgilendirmesi (müteselsilen sorumluluk hali dahil) durumunda, Genelge ekinde (Ek-33) yer alan borçlular tablosu düzenlenecektir.

3.2. Faiz Uygulaması

Yersiz ödemelere ilişkin faiz ve temerrüt faizi uygulamasında, 4.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı “Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun” hükümleri uygulanacaktır. Söz konusu Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerde geçerli olan faiz oranları ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçerli olan faiz oranlarını gösterir tabloya Genelge ekinde (Ek-34) yer verilmiştir.

Faiz uygulaması;

İlgilinin kasıtlı veya kusurlu davranışı sebebiyle yapılan fazla veya yersiz ödemelerin her biri için, ödemenin yapıldığı tarihten hatalı işlemin tespit edildiği tarihe kadar kanuni faiz hesaplanması şeklinde olacak ve faiz tutarları, yukarıdaki 3.1.2 maddesinde belirtilen istisna durum hariç olmak üzere borç tablosu üzerinde gösterilecektir. Bu şekilde tahakkuk ettirilecek borçlarda daha sonra hesaplanacak faizler için faiz başlangıç tarihi borcun tespit edildiği tarih olacaktır.

Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanan fazla veya yersiz ödemeler için borcun tahakkuk ettirilmesi sırasında herhangi bir faiz hesaplanmayacaktır. Bu şekilde tahakkuk ettirilen borçlar için faiz başlangıç tarihi, borcun ilgiliye tebliğ edildiği tarihi takip eden yirmi dördüncü ayın bittiği tarih olarak dikkate alınacaktır.

Sigortalı veya hak sahiplerinin borcunu yirmi dört ay içinde ödememesi halinde, aylıklardan yirmi dört ay süresince kesilen tutarlar borcundan mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört aylık sürenin sonu itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.

Sigortalı veya hak sahiplerinin borcun bir miktarını yirmi dört ay içinde ödemeleri halinde, ödenen miktar borç aslından mahsup edilmek suretiyle kalan borca yirmi dört aylık sürenin sonu itibariyle kanuni faiz hesaplanacaktır.

3.3. Borcun Tebliği

Fazla veya yersiz ödemeden kaynaklanan alacaklar, merkezde ilgili birimce, taşrada ise sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince düzenlenen ve Genelge ekinde (Ek-35) yer alan borç bildirim belgesi ile 7201 sayılı Kanuna göre ilgililere tebliğ edilecektir. Söz konusu belge yersiz ödeme programı içerisinde üretilecek olup, program yazılımı tamamlanana kadar borç bildirim belgesi ile yapılacak tebligatlar iadeli-taahhütlü posta yolu ile gönderilecektir.

Yargılama sonucunda hükme bağlanan ve taraflara tebliğ edilen fazla veya yersiz ödemelerden kaynaklanan alacaklara ilişkin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, takip işlemlerine başlanacak olup, yargılama sonucunda verilen tazmine ilişkin kararlar, temsile yetkili hukuk birimlerine intikal ettirilerek takibi sağlanacaktır.

İtiraz merkezde ilgili birimce, taşrada ise sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince başvuru tarihinden itibaren on iş günü içinde değerlendirme onayını veren birimin amiri tarafından karara bağlanacaktır. İtiraz ve itirazı değerlendirme süresi ödeme süresini değiştirmeyecektir.

4. Yersiz Ödemelerin Tahsili

Kurumca sigortalı ve hak sahiplerine fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, ilgililerin Kurumdan alacaklarından mahsup edilmek, gelir ve aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle; Kurumdan herhangi bir alacağının bulunmaması, gelir veya aylık almaması hallerinde ise genel hükümlere göre tahsil edilecektir.

4.1. Alacaklardan Mahsubu

Kanunun 96. maddesinde, alacakların yersiz ödemelere mahsubunun, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı öngörülmüştür. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacaktır.

Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesinde fazla veya yersiz ödemelerin öncelikle ve her durumda kişinin varsa Kurumdan birikmiş aylık, gelir ve diğer her türlü alacaklarının tamamından mahsup suretiyle tahsil edileceği, yapılan kesintilerin öncelikle borç aslına mahsup edilip kalan borç için yersiz ödemede sigortalı veya Kurum hatasına ilişkin tespite göre faiz başlangıç tarihinden itibaren kanuni faiz hesaplanacağı, bu hükmün ilgiliye hayatta iken yapılan yersiz ödemelerin hak sahiplerinin alacaklarından mahsubunda ve hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelerin mahsubunda da uygulanacağı öngörülmüştür. Hak sahipleri yapılan kesintilere itiraz etmedikçe muvafakatı var kabul edilecektir.

Sonradan veya yeniden gelir veya aylık bağlanmasına hak kazananların birikmiş alacaklarından, ölenler dahil olmak üzere aynı dosyadan aylık veya gelir alan diğer hak sahiplerine Kurumca çıkarılan borç tutarı mahsup edilerek, varsa kalan tutar kendilerine ödenecektir.

Örnek 1: 4/1-(a) kapsamında 18.2.2012 tarihinde ölen sigortalıdan dolayı dosyadan eş ile bir öz bir de üvey çocuk ölüm aylığı almaktadır. Dosyanın tahsis numarası son rakamı 7’dir. Öz kız çocuğunun 1.1.2013 tarihinde evlendiği ancak bu durumun Kurumca 2014/Kasım ayında tespit edildiği anlaşılmıştır. Kız çocuğu evlenme ödeneği talebinde bulunmamıştır. Bu durumda hak sahibi kız çocuğuna 17.1.2013-16.11.2014 süresi yersiz ödenen tutarlar sigortalı hatası kapsamında borç çıkarılacaktır. Borcun diğer hak sahiplerine yapılacak ödemelerden mahsubunda;

Mevcut                                   Olması Gereken

Eş 2/5                                       3/5

Öz çocuk 1/5                          ------

Üvey çocuk 2/5                      Üvey Çocuk 2/5

Üvey çocuğun aylık hissesi değişmediğinden, eşe ödenmesi gereken tutarlar, eşin muvafakatı olduğu var sayılarak öz çocuk için çıkarılan borcun aslı mahsup edilecektir.

Örnek 2: Yukarıdaki örnekte dosyadan aylık alanların 3 öz çocuk bir üvey çocuk olduğu var sayılır ise;

Mevcut                                               Olması Gereken

Öz çocuk 1/5                                     Öz çocuk  1/4

Öz çocuk 1/5                                     Öz çocuk  1/4

Öz çocuk 1/5                                       ------

Üvey çocuk 2/5                                 Üvey Çocuk  2/4

Öz-üvey çocuk ayrımı gözetmeksizin hak sahiplerinin muvafakat verdiği varsayılarak hak sahiplerine ödenmesi gereken fark tutarlar yersiz ödeme tutarından mahsup edilecektir.

4.2. Gelir ve Aylıklardan Kesilmesi

Fazla veya yersiz ödeme tutarı; ilgilinin Kurumdan tahakkuk etmiş herhangi bir alacağı yoksa veya alacaklarından mahsup edildikten sonra kalan borcu varsa ve Kurumdan gelir ve aylık almaya devam ediyorsa, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanuni faizi ile birlikte hesaplanan borç, gelir ve aylıklardan % 25 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilecektir.

Gelir ve aylık almakta iken ölen sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklardan mahsubu veya kesilmesi işlemleri de aynı şekilde yürütülecektir.

Gelir ve aylıklardan yapılacak kesintilerde, kesinti yapmak suretiyle geri alma süresinin beş yılı aşacağının anlaşılması durumunda, Kurumun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya yersiz ödemeler hariç olmak üzere, ayrıca icrai takibata da geçilecektir.

4.3. Gelir ve Aylıkların Hesaplardan Yersiz Çekilmesi

Kurumdan gelir veya aylık almakta iken ölen sigortalılar adına hesaplarına gönderilen ve Kanunun yürürlük tarihinden sonra yersiz tahsil edildiği tespit edilen miktarlar, hak sahiplerine yapılacak ödemelerden mahsup edilecek, bu şekilde tahsil edilememesi halinde ise, ödeme tarihi itibariyle kanuni faizi ile birlikte hesaplanacak borç, hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklardan % 25 oranında kesilerek geri alınacaktır. Ancak tahsil eden kişinin, hak sahipleri dışında başka bir kişi olduğunun tespit edilmesi durumunda, ölen adına oluşturulan yersiz ödemeler genel hükümlere göre bu kişilerden tahsil edilmek üzere ilgili sosyal güvenlik merkezine gönderilecektir.

5. Yersiz yapılan gelir/aylık ödemelerinin tespiti ile tahsiline ilişkin işlemler

Emeklilik uygulamaları yönünden yapılan yersiz aylık ödemeleri;

- Aylığın iptali,

- Aylık miktarının yanlış hesaplanması,

- Aylığın belirli bir sürede sehven ödenmesi,

- Aylık başlangıcında yapılan hatalar,

- Aylığın yanlış statüde bağlanması,

- Ölüm dosyalarında hak sahipleri arasında muvafakat ve yersiz ödemeler, şeklindedir.

5.1. Aylığın İptali

Sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından veya Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle bağlanmaması gereken bir aylığın bağlandığının tespit edilmesi sonucu, aylığın başlangıç tarihi itibariyle iptal edilmesinin, sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda; bağlanan aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenen aylıklar tespit edilerek tahsili yoluna gidilecektir.

Örnek 1: En son özel sektörde çalışırken Kurumumuza 1.4.2009 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve tarafına toplam 5135 prim ödeme gün sayısı üzerinden 1.5.2009 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 1.4.2017 tarihinde dosyasının tetkikinde; aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan 900 günlük hizmetin sahte olduğu tespit edilmiştir. 900 günlük hizmetin iptali sonucu sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle aylık bağlama koşulları oluşmadığından aylık iptal edilecektir.

Bu durumda, sigortalıya yapılan yersiz ödemeler sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından kaynaklandığından, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede yapılan ödemeler tespit edilerek;

1.4.2017   Yersiz ödeme tespit tarihi

-        10

1.4.2007   Borç başlangıç tarihi

Sigortalıya 1.5.2009 tarihinden itibaren aylık bağlandığından, bu tarih itibariyle yapılan yersiz ödemelerin borç kaydedilerek yasal faizi ile tahsil edilecektir.

Aylık iptalinin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması ve eksik hizmet sürelerinin Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi kapsamında tamamlanamaması durumunda; bağlanan aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede ödenen aylıklar tespit edilerek tahsili yoluna gidilecektir.

Örnek 2: En son kamu sektöründe çalışırken Kurumumuza 14.8.2010 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve tarafına toplam 5100 prim ödeme gün sayısı üzerinden 15.8.2010 tarihi itibariyle 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 15.5.2017 tarihinde dosyasının tetkikinde; aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan 450 gün hizmet süresinin başka bir sigortalıya ait olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu hizmet süresinin toplam prim ödeme gün sayısından düşülmesi halinde sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle aranan prim ödeme gün sayısı koşulu oluşmadığından aylık alma hakkı düşmüştür.

Bu durumda, sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması ve eksik hizmet sürelerinin Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 35. maddesi kapsamında tamamlanamaması nedeniyle, Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede yapılan ödemelerin tespit edilerek;

15.5.2017   -yersiz ödeme tespit tarihi

-            5

15.5.2012   -Borç başlangıç tarihi

15.5.2012 tarihinden itibaren yapılan yersiz ödemeler borç kaydedilerek sigortalıya borcu tebliğ edilecektir. Sigortalının borcunu tebliğ tarihinden itibaren yirmi dört ay içerisinde ödemesi halinde yapılan yersiz ödeme tutarı faiz uygulanmaksızın tahsil edilecek, borcun yirmi dört aylık süre dolduktan sonra ödenmesi halinde ise yirmi dört aylık sürenin sonundan ödemenin yapıldığı tarihe kadar kanuni faizi uygulanacaktır.

5.2. Aylık Miktarının Yanlış Hesaplanması

Bağlanan aylığın miktarının yanlış hesaplandığının (sigortalının bazı hizmetlerinin sonradan tespit edilmesi, başka sigortalılara ait hizmetlerin karışması, aylığın hesaplanmasına esas gün ve kazanç bilgilerinin veya diğer bilgilerin aylık bağlama programlarına yanlış girilmesi..vb) sonradan tespit edilmesi halinde, öncelikle talep tarihi itibariyle aylık yeniden hesaplanarak düzeltilecektir. Hesaplanan yeni aylık eski aylıktan;

- Yüksekse, aylık başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan fark aylıklar ödenecektir.

- Düşükse, yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda; yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise tespit tarihinden geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.

Örnek 1: İlk işe giriş tarihi 1.1.1977 olan ve en son özel sektörde çalışmakta iken 30.6.2007 tarihinde işten ayrılarak aynı tarihte tahsis talebinde bulunan ve tarafına 1.7.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının aylık bağlama işlemi sonuçlandıktan sonra 1980-1982 yılları arasında 4/1-(a) kapsamında 645 gün hizmet süresi tespit edilmiştir. Söz konusu hizmet süreleri dikkate alınarak sigortalının aylığı talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanmış ve aylık miktarı yükselmiştir. Sigortalıya aylık başlangıç tarihi olan 1.7.2007 tarihi itibariyle 1.7.2007-17.7.2017 süresi fark aylıklarının (ödenmesi gereken aylıklar-ödenen aylıklar) ödenmesi gerekmektedir.

Örnek 2: Sigortalılık başlangıç tarihi 1.10.1973 olan ve 4/1-(b) kapsamında 30.3.2005 tarihinde yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan sigortalıya 1.4.2005 tarihi itibariyle aylık bağlanmıştır. Tahsis numarasının son rakamı “9”dur. Kurum denetim elemanı tarafından 22.6.2017 tarihinde yapılan denetimde sigortalının 4/1-(a) kapsamında 1996-1998 tarihleri arasında (A) işyerinde geçen hizmetlerinin sahte olduğu tespit edilerek söz konusu hizmetler iptal edilmiştir. Sigortalı iptal edilen hizmetlere rağmen tahsis talebinde bulunduğu 30.3.2005 tarihi itibariyle aylığa hak kazanma koşullarını kaybetmediğinden aylıkları ödenmeye devam edilmekle birlikte, iptal edilen hizmetler aylık hesaplama işleminde dikkate alınmadan tahsis talep tarihi itibariyle aylığı yeniden hesaplanacaktır. Aylık miktarının düşmesi halinde sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin tespitinde; sahte hizmetlerin oluşması sigortalıların kasıtlı ve kusurlu davranışlarından meydana geldiğinden, yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede yersiz ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.

22.6.2017  -yersiz ödeme tespit tarihi

-          10

22.6.2007  -Borç başlangıç tarihi

Sigortalı için yeniden hesaplanan   aylık eski aylıktan;

-Yüksek ise, aylık başlangıç tarihi itibariyle fark aylık ödenecektir.

-Düşük ise, sigortalıya 22.6.2007 tarihinden itibaren yersiz ödenen fark aylıklar yasal faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

5.3. Aylığın Belirli Bir Sürede Sehven Ödenmesi

Aylıkların kesilmesi veya yeniden ödenmeye başlanması gerekiyorsa bu işlemler yapılmakla birlikte, yapılan yersiz ödemelerin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması halinde, yersiz ödenen aylıkların, yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 10 yıllık sürede bulunması halinde bu sürede ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacak, 10 yıllık süreden önceki sürelere denk gelmesi halinde ise herhangi bir borç çıkarılmayacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise yersiz ödenen aylıkların, bu defa yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 5 yıllık sürede olup olmamasına göre belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Örnek 1: İlk işe giriş tarihi 13.9.1986 olan ve en son özel sektörde çalışmakta iken 13.5.2011 tarihinde işten ayrılarak 28.5.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunan ve tarafına 1.6.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının dosyasının 28.6.2017 tarihinde incelenmesinde; tahsis talep tarihi itibariyle 25 yıllık sigortalılık süresi koşulunun oluşmadığı, bu şartın 13.9.2011 tarihinde yerine geldiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması nedeniyle sigortalının 25 yıllık sigortalılık süresini doldurduğu 13.9.2011 tarihi tahsis talep tarihi olarak kabul edilecek ve aylık bu tarih itibariyle yeniden hesaplanarak bu tarihi takip eden ay başı olan 1.10.2011 tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır. Sigortalıya yersiz yapılan ödemeler; yersiz ödeme tespit tarihinden 5 yıl (Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması nedeniyle) geriye gidilmek suretiyle;

28.6.2017

-            5

28.6.2012 belirlenecektir. Sigortalıya 1.10.2011 tarihinden itibaren yeniden aylık hesaplandığından, hesaplanan aylık, mevcut aylıktan düşük ise 28.6.2012 tarihinden itibaren sadece fark aylıklar borç çıkarılacaktır. Aylık mevcut aylıktan yüksek ise herhangi bir borç kaydı çıkarılmadan sadece fark aylıklar sigortalıya ödenecektir.

Örnek 2: Örnek 1 deki sigortalıya yersiz aylık bağlanma sebebinin Kurumun hatalı işlemleri yerine sigortalının kasıtlı veya kusurlu hareketinden kaynaklanmış olması durumunda yaşlılık aylığı başlangıç tarihi itibariyle iptal edilecek ve yersiz ödeme tespit tarihi olan 28.6.2017 tarihinden geriye doğru 10 yıl gidilmek suretiyle;

28.6.2017

-          10

28.6.2007  belirlenecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışından kaynaklanması durumunda yeni talep şartı arandığından, sigortalı talepte bulunmadığı sürece aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve iptal edilen aylık 1.6.2011 tarihi itibariyle bağlandığından, aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenen tüm aylıklar adına borç çıkartılacak ve yasal faiziyle tahsil edilecektir.

Örnek 3: 4.9.2010 tarihinde 4/1-(b) kapsamında iken ölen sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.10.2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmıştır. 26.10.2017 tarihinde Kurum hizmet kayıtlarında yapılan incelemede, kız çocuğunun 8.12.2010-15.1.2011 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında çalıştığı halde durum değişikliğini Kuruma bildirmediği, işe giriş bildirgesinin de işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1 aylık süre dışında verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, kız çocuğunun işe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemi (tahsis numarasının son rakamı 7) olan 25.12.2010 tarihi itibariyle aylığının kesilmesi gerekmektedir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ek 10. maddesi gereğince yeni bir talep dilekçesi alınmaksızın, hak sahibi kızın işten ayrıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ödenmeye devam edilecektir ancak çalışılan sürelerle ilgili olarak yasal süresinde bildirim yapılmadığı tespit edildiğinden yersiz ödenen aylıklar, sadece çalışılan süreler esas alınarak Kanunun 96. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince yersiz ödeme tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle tespit yapılacaktır.

Örnek 4 : 1.12.2001 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışırken ölen sigortalının hak sahibi kız çocuğuna 1.1.2002 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmış ve Kurum hizmet kayıtlarında 7.1.2017 tarihinde yapılan incelemede hak sahibi kız çocuğunun 1.3.2005- 30.7.2005 tarihleri arasında 4 ay 4/1-(a) kapsamında çalıştığı ve bu sürelerde de kız çocuğuna ölüm aylığı ödendiği anlaşılmıştır. Kız çocuğu çalışmaya başladığını bildirmediği gibi işe giriş bildirgesinin de işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1 aylık süre dışında verildiği anlaşılmıştır. Hak sahibi kız çocuğuna yapılan yersiz ödemeler sigortalı hatası kapsamında değerlendirildiğinden, yersiz ödeme tespit tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle tespit yapılacaktır.

7.1.2017

-         10

7.1.2007  belirlenmekle birlikte, kız çocuğunun işten ayrıldığı tarih itibariyle hak sahipliği koşulunun yeniden oluşması nedeniyle 1.8.2005 tarihi itibariyle ölüm aylıklarının ödenmesine devam edilecek ancak kız çocuğuna yersiz ödeme yapılan 1.3.2005- 30.7.2005 süresi, 10 yıl geriye gidilmek suretiyle tespit edilen 7.1.2017 tarihinden önceki sürede bulunduğundan hak sahibine yersiz ödeme borcu çıkartılmayacaktır.

5.4. Aylık Başlangıcında Yapılan Hatalar

Sigortalıların aylık başlangıç tarihleri genel olarak tahsis talep tarihlerine göre belirlenmekle birlikte, aylık başlangıç tarihini değiştiren unsurlar da bulunmaktadır. Sigortalıların tahsis talep tarihlerinin değişmesi veya tahsis talep tarihi değişmemekle birlikte aylık başlangıç tarihlerinin değişmesi nedeniyle yersiz ödemeler oluşmaktadır.

5.4.1.Tahsis Talep Tarihinin Değişmesi

Sigortalıların tahsis talep tarihleri; farklı nedenli yargı kararları doğrultusunda değişebileceği gibi işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin sonradan tespit edilmesi, aylık başlangıç tarihlerinin aylık bağlama programlarına yanlış girilmesi …vb. nedenlerle değişebilmektedir. Tahsis talep tarihinin değişmesi aylığın yeni talep tarihi itibariyle yeniden hesaplanmasını gerektirmektedir. Yeniden hesaplanan aylık tutarının mevcut aylık tutarından fazla olması durumunda yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın fark aylıkları ödenecektir.

Ancak, hesaplanan yeni aylığın, mevcut aylık tutarından az olması durumunda; öncelikle yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda; yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise tespit tarihinden geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.

Örnek: : 4/1-(b) kapsamında çalışmakta iken 2.8.2015 tarihinde Kurumumuza 4/1-(b) kapsamında yaşlılık sigortasından aylık bağlanması talebinde bulunan sigortalıya 1.8.1989-1.8.1990 tarihleri arası 506 sayılı Kanuna tabi aralıklı olarak geçen 350 gün çalışması birleştirilerek 9351 prim ödeme gün sayısı ve 51 yaş üzerinden 1.9.2015 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır. 1.4.2017 tarihinde sigortalının dosyasının incelenmesinde aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan ve 4/1-(a) kapsamında geçen 350 gün hizmetin 150 gününün aynı isimli başka bir sigortalının hizmetleri ile karıştığı anlaşılmış olup, söz konusu hizmetlerin iptal edilmesi sonucu sigortalının mevcut hizmet süresine göre emeklilik yaş haddinin 51 yerine 52 olduğu anlaşılmış dolayısıyla tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.

Bu durum Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklandığından sigortalıya 52 yaşını doldurduğu tarih olan 3.7.2016 tarihini takip eden ay başı olan 1.8.2016 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı yeniden hesaplanarak bağlanacaktır. Sigortalıya yapılan yersiz ödemeler Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklandığından tespit tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilecektir. Yersiz ödeme tarihi;

1   4   2017

-               5

1   4   2012  şeklinde belirlenmekle birlikte sigortalıya 1.9.2015 tarihi itibariyle aylık bağlandığından bu tarihten sonra ödenen yersiz ödemeler dikkate alınacaktır. Sigortalıya 1.8.2016 tarihi itibariyle bağlanan aylık eski aylıktan;

- Yüksek ise, borç süresi 1.9.2015-1.8.2016 süresi ödenen aylıklar olup, sigortalıya 1.8.2016 tarihinden itibaren yeniden aylık bağlanacağından bu tarihten işlem yapılan tarihe kadar ki süre için fark aylık ödenecektir.

- Düşük ise, 1.9.2015-1.8.2016 süresinde ödenen aylıkların tümü ile 1.8.2016 tarihinden işlem yapılan tarihe kadar geçen süredeki fark aylıklar borç çıkarılacaktır.

5.4.2.Sadece Aylık Başlangıç Tarihinin Değişmesi

Sigortalıların hizmet borçlanma ve ihya talep tarihleri, tahsis talep tarihinden önce olmak kaydıyla, borçlanma ve ihya bedellerinin yasal süresinde tahsis talep tarihinden sonra ödenmesi veya tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlere ilişkin prim borçlarının bulunması ve bu borçların talep tarihinden sonraki bir tarihte ödenmesi halinde sigortalılardan yeni bir talep belgesi alınmaksızın aylıklar bu borçların ödendiği tarihi takip eden ay başından başlatılmaktadır. Bu durumda, sigortalıların tahsis talep tarihleri değişmediğinden aylık yeniden hesaplanmamakta, ancak aylık başlangıç tarihinin değişmesi nedeniyle değişen dönem için yersiz ödeme oluşmaktadır. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması halinde, yersiz ödenen aylıkların, yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 10 yıllık sürede bulunması halinde bu sürede ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacak, 10 yıllık süreden önceki sürelere denk gelmesi halinde ise herhangi bir borç çıkarılmayacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise yersiz ödenen aylıkların, yersiz ödemenin tespit tarihinden önceki 5 yıllık sürede olup olmamasına göre; 5 yıllık sürede bulunması halinde bu sürede ödenen aylıklar için borç kaydı yapılacak, 5 yıllık süreden önceki sürelere denk gelmesi halinde ise herhangi bir borç çıkarılmayacaktır.

Örnek: Sigortalı 540 gün fiili askerlik hizmetini borçlanmak için Kurumumuza 13.7.2015 tarihinde talepte bulunmuş olup, borçlanma bedelini ödemeden yine aynı ay içinde 22.7.2015 tarihinde yaşlılık sigortasından aylık talebinde bulunmuştur. Sigortalı borçlanma bedelini ise 12.8.2015 tarihinde ödemiştir. Sigortalıya aylık talebini takip eden ay başı olan 1.8.2015 itibariyle aylık bağlanmıştır. Sigortalının aylık miktarına itirazına ilişkin dilekçesine istinaden dosyasının 11.5.2017 tarihinde incelenmesinde; 540 günlük askerlik borçlanması ile yaşlılık aylığı bağlanması için gereken gün koşulunu yerine getirdiği dolayısıyla tahsis talep tarihi yerine, borçlanma tutarını ödediği tarih olan 12.8.2015’i takip eden ay başı olan 1.9.2015 tarihi itibariyle aylık bağlanması gerektiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, sigortalı için yeni bir aylık hesabı yapılmaksızın sadece aylık başlangıç tarihi 1.9.2015 şeklinde değiştirilecek olup, sigortalıya 1.8.2015-1.9.2015 süresinde yersiz ödenen aylık için Kurum hatası kapsamında borç kaydı yapılacaktır.

5.5. Aylığın Yanlış Statüde Bağlanması

Hizmet birleştirmesi yapılarak aylık bağlanan ve daha sonra yanlış statüde aylık bağlandığı tespit edilen sigortalının farklı statüde geçen hizmet sürelerinin tahsis talep tarihinden önce olması şartıyla, mevcut tahsis talebi diğer statüler için de geçerli sayılacak ve yeni bir tahsis talep belgesi alınmaksızın, mevcut tahsis talep tarihi dikkate alınarak aylık bağlanması gereken statüde aylık yeniden hesaplanacaktır. Hesaplanan aylık miktarı yanlış statüde ödenen aylık tutarı ile karşılaştırılacak olup, hesaplanan yeni aylık diğer statüden bağlanan aylıktan;

- Yüksekse, aylık başlangıç tarihi itibariyle iki aylık arasındaki fark aylıkları ödenecektir.

- Düşükse, borç kaydı işlemlerinde yersiz ödemenin sigortalı veya Kurum hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilecektir. Yersiz ödemenin sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanması durumunda yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır. Yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanması durumunda ise tespit tarihinden geriye doğru sadece 5 yıllık sürede ödenmesi gereken aylıklar ile ödenen aylıklar arasındaki yersiz ödenen fark aylıklar için borç kaydı yapılacaktır.

Yanlış statüden aylık bağlandığı tespit edilen sigortalıların dosyalarının farklı ünitelerde bulunması halinde, gerek yeni aylığın hesaplanmasında gerekse borç kaydı işlemlerinin yapılmasında ünitelerin birbiriyle irtibat kurması gerekmektedir. Ünitelerin birbirini bilgilendirmesi öncelikle aylık miktarları yönünden yapılacak doğru statüden bağlanacak aylığın miktarına göre üniteler borç kaydı ve birikmiş ödeme işlemlerini karşılıklı olarak gerçekleştirecekleri gibi yanlış statüde bağlanan aylığa ilişkin dosya, doğru statüden aylık bağlama işlemlerinin yapılacağı üniteye gönderilecektir.

Örnek 1: Sigortalıya 23.10.1999 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.1999 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 6.12.2015 tarihinde dosyada gerçekleştirilmek istenen ikinci karar işlemi sırasında sigortalı hatasından kaynaklanmayan nedenlerle aylığın bağlanması gereken statünün hatalı tespit edildiği ve aylığın 2926 sayılı Kanuna göre bağlanması gerektiği anlaşılmış olup, her iki dosyanın işlemi aynı ünite tarafından yapılacaktır.

Bu durumda; öncelikle 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan ve 1.11.1999 tarihi ile Aralık/2015 ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödenen aylık miktarlarının toplamı ile 2926 sayılı Kanuna göre aynı dönem için ödenmesi gereken aylık miktarları toplamı mukayese edilecek, 2926 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken toplam aylık tutarı, 1479 sayılı Kanuna göre ödenmiş olan toplam aylık tutarından;

Fazla ise, 1479 sayılı Kanuna göre bağlanmış olan aylık, başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecek, ödenen aylıkların tamamı için faizsiz olarak borç oluşturulacaktır. Sigortalının 23.10.1999 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.1999 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanacak ve 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık için aylık başlangıç tarihinden itibaren hesaplanan birikmiş aylık tutarları 1479 sayılı Kanuna göre ödenen ve borç kaydı yaratılan aylıklardan mahsup edilerek, fark aylıklar sigortalıya ödenecektir.

Düşük ise, Kurum hatası kapsamında tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı tespit edilecektir.

6   12   2015

-                 5

6   12   2010  tarihinden sonra 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyadan ödenen aylıklar için borç kaydı işlemi yapılacaktır. 2926 sayılı Kanuna göre aylık bağlanan dosyada ise sistemde aylıklar 1.11.1999 tarihi itibariyle hesaplatıldığı halde 6.12.2010 tarihi itibariyle birikmiş aylıklar hesap edilerek ödenecektir. Borç kaydı ile birikmiş aylık ödeme işlemi aynı dönem içinde yapılacağından, 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyadan 6.12.2010 tarihi itibariyle ödenen aylıklar için yapılan borç kaydından, 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyadan 6.12.2010 tarihinden sonra ödenecek birikmiş aylıklar sistem tarafından mahsup edilerek, kalan borç tutarı kurum hatası kapsamında bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan dosyanın bulunduğu ünite (A ünitesi) ile doğru statü olan 2926 sayılı Kanuna göre aylığını bağlayacak ünitenin (B ünitesi) farklı olması halinde;

1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosyanın bulunduğu A ünitesi, öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edecektir. 2926 sayılı Kanuna göre aylığı bağlayacak B ünitesine aylığın iptal edildiğini ve iptal edilen aylık miktarını bildirecektir. B ünitesi 2926 sayılı Kanuna göre aylığı 1.11.1999 tarihi itibariyle sistemde bağlayacak ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile A ünitesi tarafından 1479 sayılı Kanun kapsamında iptal edilen aylık miktarını karşılaştıracaktır. 2926 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık tutarının 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan;

- Yüksek olduğunun anlaşılması halinde A ünitesine 1479 sayılı Kanun kapsamında aylık başlangıç tarihinden iptal tarihine kadar ödenen tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı yaratılması gerektiğini bildirecektir. A ünitesi, borç kaydını sistemde yarattıktan sonra aynı dönem içinde 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık, aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir. 2926 sayılı Kanun kapsamında gönderilen birikmiş aylıklardan, 1479 sayılı Kanun kapsamında borç kaydı yapılan tutar mahsup edilecek ve fark aylıkların sigortalıya ödenmesi sağlanacaktır. Bu işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde yapılması gerekmektedir.

- Düşük olduğunun anlaşılması durumunda, B ünitesi tarafından A ünitesine bu durum bildirilecektir. Yanlış statüden aylık bağlanması Kurum işlemlerinden kaynaklanan hata olarak değerlendirildiğinden, A ünitesince yersiz ödeme tespit tarihi olan 6.12.2015 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 6.12.2010 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar için sistemde borç kaydı oluşturulacaktır. B ünitesi ise, 2926 sayılı Kanuna göre sistemde aylıkları 1.11.1999 tarihi itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların başlangıcını yersiz ödeme tespit tarihi olan 6.12.2015 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 6.12.2010 tarihi itibariyle ödeyecektir. A ünitesi tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile B ünitesi tarafından 5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi işlemleri aynı dönem içinde yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup edilecek ve kalan borç tutarı Kurum hatası kapsamında 2926 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.

Örnek 3: Sigortalıya 16.2.1989 tarihli talebine istinaden 1.3.1989 tarihinden itibaren 4/1-(b) statüsünde yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 25.6.2017 tarihinde hizmet ve basamak intibakı çalışmaları sırasında, sigortalının son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetinin 4/1-(a) statüsünde geçtiği; dolayısıyla yaşlılık aylığının statüsünün hatalı tespit edildiği ve aylığın 4/1-(a) statüsünde bağlanması gerektiği anlaşılmış olup, her iki dosyanın işlemi aynı ünite tarafından yapılacaktır.

Bu durumda; öncelikle 4/1-(b) statüsünde bağlanan ve 1.3.1989 tarihi ile 25.6.2017 tarihine kadar yersiz olarak ödenen aylık miktarlarının toplamı ile 4/1-(a) statüsünde aynı dönem için ödenmesi gereken aylık miktarları toplamı mukayese edilecek, 4/1-(a) statüsünde ödenmesi gereken toplam aylık tutarı, 4/1-(b) statüsünden ödenmiş olan toplam aylık tutarından;

Fazla ise, 4/1-(b) statüsünden bağlanmış olan aylık, başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecek, ödenen aylıkların tamamı için faizsiz olarak borç oluşturulacaktır. Sigortalının 16.2.1989 tarihli talebine istinaden 1.3.1989 tarihinden itibaren 4/1-(a) statüsünden yaşlılık aylığı bağlanacak ve 4/1-(a) statüsünden bağlanan aylık için aylık başlangıç tarihinden itibaren hesaplanan birikmiş aylık tutarları 4/1-(b) statüsünden ödenen ve borç kaydı yaratılan aylıklardan mahsup edilerek, fark aylıklar sigortalıya ödenecektir.

Düşük ise, Kurum hatası kapsamında tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıcı tespit edilecektir.

25  6  2017

-               5

25  6  2012 tarihinden sonra 4/1-(b) statüsünden ödenen aylıklar için borç kaydı işlemi yapılacaktır. 4/1-(a) statüsünden aylık bağlanan dosyada ise, sistemde aylıklar 1.3.1989 tarihi itibariyle hesaplatıldığı halde, birikmiş aylıklar 25.6.2012 tarihi itibariyle hesap edilerek ödenecektir. Borç kaydı ile birikmiş aylık ödeme işlemi aynı dönem içinde yapılacağından, 4/1-(b) statüsünden 25.6.2012 tarihi itibariyle ödenen aylıklar için yapılan borç kaydından, 4/1-(a) statüsünden bağlanan dosyadan 25.6.2012 tarihinden sonra ödenecek birikmiş aylıklar sistem tarafından mahsup edilerek, kalan borç tutarı kurum hatası kapsamında bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.

Örnek 4: Örnek 3’teki sigortalının 4/1-(b) statüsünden bağlanan dosyasının bulunduğu ünite (C) ile doğru statü olan 4/1-(a) statüsünden aylığını bağlayacak ünitenin (D) farklı üniteler olması halinde;

4/1-(b) statüsünden bağlanan aylığa ilişkin dosyanın bulunduğu C ünitesi, öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edecektir. 4/1-(a) statüsünden aylığı bağlayacak D ünitesine, aylığın iptal edildiğini ve iptal edilen aylık miktarlarını bildirecektir. D ünitesi, 4/1-(a) statüsünden aylığı sistemde 1.3.1989 tarihi itibariyle bağlayacak ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile C ünitesi tarafından 4/1-(b) statüsünden iptal edilen aylık miktarını karşılaştıracaktır. 4/1-(a) statüsünden hesaplanan aylık tutarının 4/1-(b) statüsünden bağlanan aylıktan;

- Yüksek olduğunun anlaşılması halinde, C ünitesine 4/1-(b) kapsamında aylık başlangıç tarihinden iptal tarihine kadar ödenen tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı yaratılması gerektiğini bildirecektir. C ünitesi, sistemde borç kaydını yarattıktan sonra aynı dönem içinde 4/1-(a) statüsünden aylık başlangıç tarihi itibariyle aylıkların ödenmesi sağlanacak, bu durumda sistemde 4/1-(a) statüsünden gönderilen birikmiş aylıklardan, 4/1-(b) statüsünden borç kaydı yapılan tutar mahsup edilecek ve fark aylıkların sigortalıya ödenmesi sağlanacaktır. Bu işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde yapılması gerekmektedir.

- Düşük olduğunun anlaşılması durumunda ise, D ünitesi tarafından C ünitesine bu durum bildirilecektir. Yanlış statüden aylık bağlanması Kurum işlemlerinden kaynaklanan hata olarak değerlendirildiğinden, C ünitesince yersiz ödeme tespit tarihi olan 25.6.2017 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 25.6.2012 tarihi itibariyle 4/1-(b) statüsünden ödenen aylıklar için sistemde borç kaydı oluşturulacaktır.

D ünitesi ise, 4/1-(a) statüsünden sistemde aylıkları 1.3.1989 tarihi itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların başlangıcını yersiz ödeme tespit tarihi olan 25.6.2017 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 25.6.2012 tarihi itibariyle ödeyecektir. C ünitesi tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile D ünitesi tarafından 5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi işlemleri aynı dönem içinde yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup edilecek ve kalan borç tutarı Kurum hatası kapsamında 4/1-(a) statüsünden bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.

Örnek 5: Sigortalıya 12.10.1986 tarihli tahsis talebine istinaden 1.11.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 6.10.2016 tarihinde dosyada gerçekleştirilmek istenen ikinci karar işlemi sırasında sigortalı hatasından kaynaklanmayan nedenlerle aylığın bağlanması gereken statünün hatalı tespit edildiği ve aylığın 5434 sayılı Kanuna göre bağlanması gerektiği anlaşılmıştır. 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosya Konak Sosyal Güvenlik Merkezinde, 5434 sayılı Kanuna göre bağlanması gereken aylık Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığında bulunmaktadır.

1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığa ilişkin dosyanın bulunduğu Konak SGM öncelikle bu statüden bağlanan aylığı, aylık başlangıç tarihi itibariyle iptal edecektir. 5434 sayılı Kanuna göre aylığı bağlayacak Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına aylığın iptal edildiğini ve iptal edilen aylık miktarını bildirecektir. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı 5434 sayılı Kanuna göre aylığı 1.11.1986 tarihi itibariyle sistemde bağlayacak ve bu kapsamda hesaplanan aylık miktarı ile Konak SGM tarafından 1479 sayılı Kanun kapsamında iptal edilen aylık miktarını karşılaştıracaktır. 5434 sayılı Kanuna göre hesaplanan aylık tutarının 1479 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan;

- Yüksek olduğunun anlaşılması halinde Konak SGM’ye 1479 sayılı Kanun kapsamında aylık başlangıç tarihinden iptal tarihine kadar ödenen tüm aylıklar için faizsiz borç kaydı yaratılması gerektiğini bildirecektir. Konak SGM, borç kaydını sistemde yarattıktan sonra aynı dönem içinde 5434 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık, aylık başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir. 5434 sayılı Kanun kapsamında gönderilen birikmiş aylıklardan, 1479 sayılı Kanun kapsamında borç kaydı yapılan tutar mahsup edilecek ve fark aylıkların sigortalıya ödenmesi sağlanacaktır. Bu işlemin kesinlikle aynı ödeme döneminde yapılması gerekmektedir.

- Düşük olduğunun anlaşılması durumunda, Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı tarafından Konak SGM’ye bu durum bildirilecektir. Yanlış statüden aylık bağlanması Kurum işlemlerinden kaynaklanan hata olarak değerlendirildiğinden, Konak SGM tarafından yersiz ödeme tespit tarihi olan 6.10.2016 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 6.10.2011 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar için sistemde borç kaydı oluşturulacaktır. Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı ise, 5434 sayılı Kanuna göre sistemde aylıkları 1.11.1986 tarihi itibariyle bağlayacak ancak, ödenecek birikmiş aylıkların başlangıcını yersiz ödeme tespit tarihi olan 6.10.2016 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilmek suretiyle belirlenen 6.10.2011 tarihi itibariyle ödeyecektir. Konak SGM tarafından 5 yıllık süreye ilişkin yapılan borç kaydı ile Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığınca 5 yıllık süreye ilişkin birikmiş aylık ödenmesi işlemleri aynı dönem içinde yapılacağından, birikmiş aylıklar borca mahsup edilecek ve kalan borç tutarı Kurum hatası kapsamında 5434 sayılı Kanuna göre bağlanan aylıktan kesilmeye devam edilecektir.

Örnek 6: 23.8.2006 tarihinde vefat eden 4/1-(a) sigortalısının hak sahibi eşine ölüm tarihini takip eden ay başı olan 1.9.2006 tarihinden itibaren ölüm sigortasından aylık bağlanmıştır. Çalıştığı işten ayrılarak babasından ölüm aylığı almak için müracaat eden kız çocuğu hakkında 15.5.2017 tarihinde yapılan inceleme sırasında, vefat eden sigortalının 4/1-(a) hizmetlerinin bir kısmının denetim sonucu sahte olduğunun tespit edildiği ve 2829 sayılı Kanuna göre son statünün 4/1-(b) olması nedeniyle aylığın bu kapsamda bağlanması gerektiği anlaşılmıştır. İki statüye ilişkin dosyalar farklı ünitelerde bulunmaktadır.

Bu durumda iki ünite tarafından işlemler örnek 2 ve 3’te belirtildiği şekilde yapılmakla birlikte, yersiz ödeme nedeni sahte hizmetlerin iptali olduğundan, sigortalıların kasıtlı veya kusurlu hareketi nedeniyle yersiz ödeme tespit tarihi olan 15.5.2017 tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle hak sahiplerine gerek borç çıkarılacak gerekse birikmiş ödenecek süre 15.5.2007 olarak belirlenecektir.

5.6. Ölüm Dosyalarında Hak Sahipleri Arasında Muvafakat ve Yersiz Ödemeler

Kanunun 96. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince, ölüm aylıklarında hak sahiplerinin hak etmedikleri dönemlere ilişkin yersiz ödemelerin tespitinde; bir hak sahibine yersiz ödeme çıkarılan bir dönem için başka bir hak sahibine fark aylığı ödenmesi gerekiyorsa, muvafakat alınmak kaydıyla (muvafakat alınmadan işlemler sonuçlandırılacak ancak, itiraz olması halinde mahsup işlemi yapılmayacaktır.) işlemler sonuçlandırılacaktır.

Hak sahiplerine yapılan yersiz ödeme miktarının tespitinde, yersiz ödemenin Kurumun hatalı işlemlerinden veya sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmasına göre tespit tarihinden geriye doğru 5 veya 10 yıllık sürelerde yapılan ödemeler dikkate alınacaktır. Yersiz ödemelerin bu sürelerden önceki dönemleri kapsaması halinde borç çıkarılmayacaktır. Ancak, fark aylıkların ödenmesinde süre sınırlaması bulunmamaktadır.

Örnek 1:

Ölüm tarihi       : 10.10.2016

Kamu/ Özel     : Kamu

Tahsis talep tarihi        : 14.10.2016

Aylık başlangıç tarihi   :15.10.2016

Tahsis numarası son rakamı   : 0

Dosyanın güncel hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1000

2/4

-

3310

Çocuğu

500

¼

3 – 26.6.2017

Yaşlılık aylığı almakta iken 10.10.2016 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşine ve erkek çocuğuna 15.10.2016 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi erkek çocuk yükseköğrenim öğrencisi olup muhtemel mezuniyet tarihi Haziran/2017 dönemidir. Öte yandan hak sahibi erkek çocuk 10.7.2017 tarihli dilekçesi ile mezun olduğunu ve aylığının annesine aktarılmasını talep etmiştir. Fakat yapılan inceleme sonucu hak sahibi erkek çocuğun 10.2.2017 tarihinde mezun olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla hak sahibi erkek çocuğun aylığı 26.2.2017 tarihi itibariyle kesilecektir.

Dosyanın yeni hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1500

3/4

-

3310

Çocuğu

-

-

Z* - 26.2.2017

26.2.2017- 25.6.2017 süresi erkek çocuğa ödenen yersiz ödeme:

500*(4 ay)= 2000 TL

26.2.2017- 25.6.2017 süresi eşin hak ettiği birikmiş:

(1300-1000)* (4 ay)= 1200 TL

Sistemde hak sahibi eşin hak ettiği 1200 TL için birikmiş, hak sahibi erkek çocuğa yersiz ödenen 2000 TL için borç kaydı yaratılacak ancak borç aslından alacak mahsup edilecek ve kalan 800 TL için Kanunun 96. maddesinin (a) bendi kapsamında sistemde borç kaydı oluşturulacaktır.

Örnek 2:

Ölüm tarihi       : 5.7.2015

Kamu/ Özel     : Özel

Tahsis talep tarihi        : 10.7.2015

Aylık başlangıç tarihi   :1.8.2015

Tahsis numarası son rakamı   : 5

Dosyanın güncel hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1200

2/4

-

3410

Çocuğu

800

1/4

7

5.7.2015 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşine ve kız çocuğuna 1.8.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Kurumumuz denetmenlerince yapılan inceleme sonucu hak sahibi kız çocuğun boşandığı eşiyle yaşadığı tespit edilmiş olup hak sahibi kız çocuğun aylıkları aylık başlangıç tarihi olan 1.8.2015 tarihi itibariyle kesilmiştir.

Dosyanın yeni hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1500

3/4

-

3410

Çocuğu

-

-

G* 1.8.2015

Hak sahibi kız çocuğun aylıkları Haziran/2017 çalışma dönemi için kesilmiş olup, hak sahibi eş muvafakat vermemiştir. Bu durumda hak sahibi kız çocuğa 1.8.2015-18.6.2017 süresi ödenen tutarlar Kanunun 96. maddesinin (a) bendi kapsamında tahsil edilecek, hak sahibi eşe 1.8.2015- 18.6.2017 süresi için birikmiş hesaplanacaktır.

Örnek 3:

Ölüm tarihi       : 5.5.1995

Kamu/ Özel     : Özel

Tahsis talep tarihi        : 10.5.1995

Aylık başlangıç tarihi   :1.6.1995

Tahsis numarası son rakamı   : 4

Dosyanın güncel hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1200

2/4

-

3410

Çocuğu

600

1/4

7

3420

Çocuğu

600

1/4

7

5.5.1995 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine 1.6.1995 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Kurumumuzca yapılan intibak çalışması sonucu hak sahiplerine bağlanan aylıkların hatalı olduğu tespit edilmiştir.

Ocak/2013 ödeme dönemi için tespit edilen yeni aylıklar için hak sahiplerine yersiz ödenen tutarlar borç çıkarılacak olup hak sahiplerinin hatalarından kaynaklanmayan yersiz ödeme olduğundan hak sahiplerine borcun tespit edildiği dönem olan Ocak/2013 döneminden itibaren geriye dönük 5 yıllık borç hesaplanacaktır. Bu itibarla 24.1.2008- 23.1.2013 süresi için hak sahiplerine yersiz ödenen tutarlar Kanunun 96. maddesinin (b) bendine göre tahsil edilecektir.

Dosyanın yeni hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1000

2/4

-

3410

Çocuğu

500

1/4

7

3420

Çocuğu

500

1/4

7

Örnek 4:

Ölüm tarihi       : 31.1.2005

Kamu/Özel      : Özel

Tahsis talep tarihi        : 3.2.2005

Aylık başlangıç tarihi   :1.2.2005

Tahsis numarası son rakamı   : 1

Dosyanın güncel hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

900

3/5

-

3410

Çocuğu

600

2/5

7

31.1.2005 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine 1.2.2005 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi eşin 1.6.2017 tarihli dilekçesinde üvey kızının çalıştığını aylığının kendisine aktarılması istemiştir. Kurum kayıtlarının incelenmesinde hak sahibi kız çocuğunun 18.1.2006 tarihinden itibaren çalıştığı tespit edilmiştir.

Dosyanın yeni hali:

Tahsis Kodu

Yakınlığı

Aylık Miktarı

Aylık Hissesi

Durumu

3210

Eşi

1125

3/4

-

3410

Çocuğu

-

-

Ç* 21.1.2006

Bu durumda, hak sahibi kız çocuğun aylığı işe giriş tarihini takip eden ödeme dönemi olan 21.1.2006 tarihinden itibaren kesilmiştir. Hak sahibi kız çocuğunun 4/1-(a) kapsamında çalıştığı halde durum değişikliğini Kuruma bildirmediği, işe giriş bildirgesinin de işveren tarafından çalışılmaya başlanılan tarihten itibaren 1 aylık süre dışında verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, kız çocuğuna borcun tespit tarihinden geriye dönük 10 yıllık sürede ödenen aylıklar borç çıkarılmış, hak sahibi eşe ise kız çocuğunun aylıktan çıktığı tarihten çalışma dönemine kadar birikmiş hesaplanmıştır. Hak sahibi eşin muvafakat vermemesine istinaden hak sahibi eşe 21.1.2006- 20.6.2017 süresi için birikmiş ödenecek, hak sahibi kıza ise 21.6.2007- 20.6.2017 süresi yersiz ödeme için borç çıkarılacaktır.

6. Diğer Hususlar

6.1. Kanunun geçici 4. maddesinin on birinci fıkrası gereğince, belediye başkanlığı yapmış olanlardan Kurumdan malullük ve yaşlılık aylığı alan sigortalılar ile bunların ölümü halinde hak sahiplerine Kanunda belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla makam ve temsil veya görev tazminatları aylıklarıyla birlikte ödenmekte ve bu tazminatların karşılığı Hazineden alınmaktadır.

Söz konusu sigortalı ve hak sahiplerine yersiz ödendiği tespit edilen aylık ile makam ve temsil veya görev tazminatları borç kaydı yapılmak üzere ilgili üniteye bildirilirken, tazminat tutarları mutlaka ayrı olarak bildirilecek ve yersiz ödenen aylık ve tazminatların tahsili durumunda, tazminatların Hazineye iadesi sağlanacaktır.

6.2. 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerinden emeklilik dosyası Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünde bulunan ve adına fazla veya yersiz ödeme yapıldığı tespit edilen sigortalı veya hak sahibinin gelir/aylık alma hakkının ortadan kalkması halinde; sigortalı veya hak sahibinin Kurumdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilecek ve yersiz ödendiği tespit edilen tutarlar ilgili adına borç kaydedilerek, yersiz ödemenin tahsili hususunda sigortalı ve hak sahibinin ikamet ettiği yerdeki sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine yazı yazılarak borcun takip ve tahsili istenilecektir.

6.3. Fazla veya yersiz ödemelerden kaynaklanan alacakların icraen tahsili işlemlerine yönelik alacak dosyaları zamanaşımı dikkate alınarak, gerek Genel Müdürlük tarafından ünitelere devredilen alacaklar gerekse ünite tarafından tespit edilen alacaklar için borçlunun ikametgahının bulunduğu ildeki hukuk servislerine intikal ettirilecektir.

6.4. Gerek Genel Müdürlük tarafından bildirilen gerekse üniteler tarafından yapılan yersiz ödemeler için ünitelerde Kısa Vadeli Sigortalar Servisine bilgi verilmesi gerekmekte olup, her birim mevzuatı dahilinde yapılan yersiz ödemelerden sorumlu olduğundan, Kısa Vadeli Sigortalar Servisince, yersiz gelir ve aylık ödenen sürelerde, sigortalı ve hak sahiplerine genel sağlık sigortası kapsamında yersiz ödenen sağlık ödemeleri tespit edilecek ve yersiz yapılan sağlık ödemeleri için MOSİP sistemine borç kayıt işlemi yapılarak borcun takibine geçilecektir.

7. MOSİP Sisteminden Yapılan İşlemler

7.1. Kurumumuzdan gelir/aylık alan sigortalı veya hak sahiplerinin herhangi bir nedenle bankalarca iadesi yapılan gelir/aylık iade işlemleri MOSİP sisteminden yapılacaktır. Bankalardan gelen iade tutarının sigortalı veya hak sahiplerinin hak etmediği ve ödenmemesi gereken bir tutar olduğunun tespit edilmesi halinde ilgili tutar sisteme mutlaka gelir kaydedilecektir.

7.2. Yukarıda belirtilen durumda ödemelerin T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla T.C. Kimlik Numarası bilgisi ile yapılacağı hususunda sigortalı ve hak sahipleri bilgilendirilecektir.

Ancak, bu ödemeler T.C. Ziraat Bankası aracılığı ile yapılmakla birlikte, “Muhasebe Kesin Hesap Raporlama Modülü” “Online Hesap Tanımlama ve Ödeme Sorgulama” menülerinden hesap tanımlaması yapılarak gelir/aylıklar emekli ve hak sahibinin kendi hesabına da gönderilebilecektir.

7.3. Herhangi bir nedenle gelir/aylığı durdurulan dosyadan dolayı banka tarafından iade edilen tutarlar, MOSİP sisteminde “Hareketsiz İşlemler” menüsünde görüntülenmekte ve bu aylıklara bloke konulmaktadır. Sigortalı veya hak sahiplerinin talebi üzerine hak edip etmediğine bakılarak aylık üzerindeki blokenin kaldırılması halinde iade edilen tutarlardan hak edilenlerin ödemesi yapılacaktır.

7.4. Birden fazla dosyadan gelir/aylık alan sigortalı ve hak sahiplerinin, bu dosyalardan birinden yapılan ödemelerin herhangi bir nedenden dolayı kesilmesi ya da durdurulması halinde, MOSİP sisteminde “Hareketsiz İşlemler” menüsünde her iki dosya numarasından iade edilen tutarlar görünmekte ve tüm dosyalara bloke konulmaktadır.

Blokenin kaldırılması durumunda, tüm dosyaların aylıkları açılmaktadır. Ancak dosyalardan birinin aylığının gönderilmek istenmesi halinde,

- Aylığındaki bloke kaldırılmayacak dosya için emeklilik servisleri tarafından iade edilen tutarın gelir kaydedilerek, aylığın gönderilmemesi,

- Aylığı ödenecek dosya için ise (iade edilen tutarın veya sadece aylığın ödenmesi gereken durumlar) yine Emeklilik Servisleri tarafından blokenin kaldırılması,

- Aylığı ödenecek dosya için iade edilen tutarlar içinde ödenmemesi gereken miktarlar var ise ödenmemesi gereken tutarın gelir kaydedilmesi, ödenecek miktarla aylığın blokesinin kaldırılması,

gerekmektedir.

7.5. Yersiz ödenen gelir ve aylıklara ilişkin MOSİP sisteminde girilen borç kayıtlarının günlük olarak sosyal güvenlik il müdürlükleri /merkezleri muhasebe birimlerince onaylanması gerekmektedir.

ONBEŞİNCİ BÖLÜM

EMEKLİLİK TALEBİNDEN SARFINAZAR EDİLMESİ,

GELİR VE AYLIKLARIN ÖDENMESİ,

DÜZELTİLMESİ VE ARTIRILMASI

1. Tahsis talebinden Sarfınazar Edilmesi

Sigortalı veya hak sahiplerinin tahsis talebinde bulunduktan sonra gelir/aylık bağlama işlemi gerçekleşmeden (4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için Emektar 4A Programında, 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılar için Emektar 4B programında ikinci onay işlem tarihinden ve sigortalılığı herhangi bir nedenle sona eren 4/1-(c) kapsamındakiler için Karar İnceleme Uzmanınca verilecek onay tarihinden sonra) bu taleplerinden vazgeçtiklerini Kurumumuza yazılı olarak bildirmeleri halinde, gelir/aylık bağlama koşullarından biri olan “tahsis talebinde bulunma” şartı gerçekleşmemiş olacağından, gelir/aylık bağlama işleminin yapılmaması gerekmektedir.

4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmakta iken, kurumları tarafından emekliye sevk onayı alınarak görevleri ile ilişikleri kesilen ve emeklilik belgeleri Kurumumuza gönderilenlerden, bilahare emeklilik işlemleri sonuçlanmadan önce, kurumunca alınan emeklilik onayının iptalini talep edenler hakkında yapılacak işlemlere esas olmak üzere Kurum Yönetim Kurulunun 31.12.2009 tarih ve 2009/409 sayılı Kararına göre, kurumlarıyla ilişikleri kesilen ve emeklilik belgeleri Kurumumuza gönderilmiş olanların, bilahare kendi iradelerini kullanarak aylık veya gelir bağlanması taleplerinden vazgeçtikleri yönünde Kurumumuza yapılmış olan yazılı talepleri kabul edilmeyerek, emeklilik işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Toptan ödeme, evlenme ödeneği, cenaze ödeneği gibi talebe bağlı ödemelerde yukarıdaki şekilde işlem yapılacaktır.

2. Gelir ve Aylık Ödemeleri

2.1. Konutta Ödeme Yapılması

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamındaki emekli, dul ve yetimlerin gelir/aylıklarının konutta ödenmesi uygulama usul ve esasları PTT Genel Müdürlüğü ile Kurumumuz arasında imzalanan 1.3.2014 tarihli “Prim Tahsilatı ve Gelir/Aylık Ödemeleri Protokolü” ile belirlenmiştir.

Protokol gereğince; sigortalı ve hak sahiplerinin Kuruma gerek Genelge eki (Ek-2) Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi’nde “6-Ödemelerin Yapılacağı Banka veya PTT Şubesi” bölümüne aylıklarını almak istediği PTT şubesinin yanı sıra “Konutta” ibaresi yazılmak suretiyle, gerekse bu belge dışında Genelge eki (Ek-36) de belirtilen dilekçe ile müracaatta bulunmaları halinde hiçbir şarta bağlı olmaksızın;

- 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için ilk gelir/aylıklar dışındaki gelir/aylıklar

- 4/1-(c) sigortalıları için ilk aylıklar dışındaki aylıklar,

PTT işyerleri aracılığıyla konutlarında ödenecektir.

Ayrıca, internet ortamında www.turkiye.gov.tr adresinde yer alan “Adres ve Banka/PTT Değişikliği” menüsü de kullanılarak 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında gelir/aylıkların konutta ödenmesi talep edilebilecektir.

Ölüm aylıklarını konutunda almak isteyen hak sahiplerinin öncelikle banka bilgisini PTT olarak değiştirmeleri gerekmektedir. Ancak ilk aylık bağlandığında böyle bir tercihin yapılması halinde ilk aylıklar Kurumumuzca ilk gelir/aylıkların ödendiği bankaya gönderilmesi gerektiğinden öncelikle bu banka bilgisi sisteme girilecek daha sonra aylıklarını konutlarında almak isteyenler için programa giriş yapılması gerekecektir.

PTT, gelir/aylıkları Kurum tarafından manyetik ortamda verilen bilgiler doğrultusunda hiçbir şarta bağlı olmaksızın, sigortalı ve hak sahiplerine ödeme günlerinde olmak üzere, bildirecekleri ikametgahında, geçerli bir kimlik belgesi ibraz edilmek ve imza karşılığı olmak şartıyla teslim edecektir. Konutta ödeme ile ilgili herhangi bir ücret alınmayacaktır.

Ancak, alıcının adresinde bulunamaması durumunda ödenecek gelir/aylıklar dağıtıcılar tarafından yine sigortalı ve hak sahiplerinin gelir/aylıklarının gönderildiği PTT işyerine teslim edilecektir.

Gelir/aylık alanın, ödemenin ihbar olarak bırakıldığı PTT işyerine telefon ederek ödemesinin konutuna getirilmesini istemesi durumunda, gelir/aylık emeklinin konutuna ikinci defa ücretsiz olarak götürülecektir. İkinci defa da konutta yapılamayan ödemeler 12 (oniki) ay süreyle bekletilecek, 12 (oniki) ayı takip eden 6. iş günü, MOSİP OBT sisteminden kişi bazlı olarak Kuruma iade edilecektir.

2.2. Gelir ve Aylık Ödemeleri ile Hareket Görmeyen Hesaplar

Bankalar/PTT gelir/aylık ödemelerini, Kurumca gönderilen gelir/aylık ödemelerine ilişkin bilgilere istinaden, gelir/aylık alanlar ve hak sahiplerinin T.C. Kimlik Numarasını (sosyal güvenlik numarasını) sorgulayarak gerçekleştirecektir.

Bankalar/PTT ile imzalanan protokoller gereği özel kimlik belgesi istenmesi uygulamasına son verildiğinden, gelir/aylık bağlanan sigortalı ve hak sahiplerine özel kimlik belgesi düzenlenmeyecektir.

Ancak, Kurumca bildirilen ödeme tarihinden itibaren gelir/aylık alanlar ile hak sahiplerinin kendisine veya temsil yetkisi bulunan veli, vasi, kayyım veya vekiline, Banka şubelerince/PTT işyerlerince ödeme yapılırken, usulüne uygun olarak kimlik tespiti (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport gibi soğuk damgalı belgeler) yapılması zorunludur. Gişeden ödeme yapılan kişinin kimliğini tespit için gereken özenin gösterilmemesi nedeniyle yanlış kişilere ödeme yapılması halinde doğacak zarardan Bankalar/PTT sorumlu olacaktır.

Kanunun, 6552 sayılı Kanunun 53. maddesi ile değişik 97. maddesinin dördüncü fıkrasında; Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız on iki ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıklarının, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulacağı öngörülmüş ve bu hükme Kurumumuz sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarını ödeyen Bankalar/PTT Genel Müdürlüğü arasında imzalanan gelir/aylık ödeme protokollerinde de yer verilmiştir.

Kurum tarafından gelir/aylık alan sigortalı veya hak sahipleri adına gönderilen gelir/aylık ödemelerinin 12 (on iki) ay süre ile hareket görmemiş olması halinde, her ay sonu Bankalar/PTT tarafından şahıs bazında geriye yönelik kontrol edilerek gelir/aylık ödemesi yapılan kişiler adına Kurumun gönderdiği tüm tutarlar, iadesi yapılan gelir/aylık ödemeleri için ödenen faiz/komisyon miktarları ile birlikte Kurumun “Gelir/Aylık Ödemeleri ve İadeleri Hesabı”na aktarılacaktır. Söz konusu gelir/aylıklar Kurum tarafından geçici olarak durdurulduğundan, şahısların Banka şubeleri/PTT işyerlerine veya e-devlet üzerinden yapacakları müracaatları MOSİP sistemine talep olarak düşmekte olup, ilgili birimlerce bu talebe veya Kuruma yapacakları müracaata istinaden gerekli işlemler yapılacaktır.

Kurumumuz hesaplarına iade edilen gelir ve aylıklar Bankalar/PTT tarafından kişi bazında manyetik ortamda bildirildiği gibi, yazılı olarak da bildirilmekte olup, emeklilik dosyaları EHGM’de olan sigortalıların Bankalar/PTT tarafından 12 ay hareket görmemesi nedeniyle iade edilen aylıklarının ödenmesine ilişkin işlemler EHGM’ce, yetki devri kapsamında emeklilik dosyaları ünitelerde bulunan sigortalıların işlemleri ise ilgili sosyal güvenlik merkezince yapılacaktır.

Sigortalı veya hak sahiplerine her ayın 8 ila 14’ü arasında Ziraat Bankası aracılığı ödenen hareketsiz iadeler, bloke aylıklar ile verese ödemeleri, Kurumumuz ile PTT arasında imzalanan “Hak Sahiplerine Merkezi Ödeme Sistemi İle Yapılacak Ödemeler Protokolü” gereğince 20.7.2017 tarihinden itibaren PTT iş yerlerinden mesai saatleri içerisinde T.C. kimlik numarası ile ödeme gününden itibaren 2 (iki) aylık süre içinde ödenecektir. Kurum tarafından gönderilen ve ödeme gününden itibaren 2 ay süre ile sigortalı veya hak sahipleri tarafından alınmayan ödemeler ise Kuruma iade edilecektir.

2.3. Ödeme Günlerinde Değişiklik Olması

Kurumumuzca 4/1-(a) kapsamındaki gelir ve aylıklar her ayın 17 ila 26 sında, 4/1-(b) kapsamındaki gelir ve aylıklar 25 ila 28 inde, 4/1-(c) kapsamındaki aylıklar ise ayın 1 inde ödenmektedir. Aylıklarını TC Ziraat Bankası aracılığı ile alan 4/1-(c) kapsamındaki sigortalıların ödemeleri ise ayın 1 ila 5 inde yapılmaktadır.

Gerek Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69. maddesi gerekse Bankalar/PTT ile Kurumumuz arasında imzalanan gelir ve aylık ödeme protokolleri gereğince 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında ödenen gelir ve aylıklarda, ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi ise pazartesi günkü grup ile birleştirilerek yapılmaktadır. 4/1-(c) kapsamında aylık alanlar için cumartesi veya pazar ayrımı yoktur. Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü dışında resmi tatil gününe rastlaması halinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı Kurum tarafından ayrıca belirlenmektedir.

Kurumca ödenecek gelir ve aylıkların ödeme günlerinde herhangi bir değişiklik olması halinde, bu durum Kurumca önceden duyurulacak ve Bankalara/PTT’ye bildirilecektir.

2.4. Peşin Ödenen Gelir/Aylıkların Geri Alınmaması

Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak ödenmektedir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69. maddesinde peşin ödenen gelir ve aylıkların hangi durumlarda geri alınmayacağı belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin dördüncü fıkrasında, ödeme günü öne alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm halinde sigortalı ve hak sahiplerine durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda belirtilen ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıkların geri alınmayacağı öngörülmüştür.

Örnek 1: 4/1-(a) emeklisi A’nın emeklilik numarasının son rakamı “9” olup, aylıklarını her ayın 17’sinde almaktadır. Emekli A, 2009/Mart dönemi aylığını 17.3.2009 tarihinde almış ve 23.3.2009 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahiplerine ölüm tarihini takip eden ay başından yani 1.4.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Emekli A’ya 17.3.2009 tarihinde ödenen aylık 2009/Mart aylığı olup, süre olarak 17.3.2009-16.4.2009 süresini kapsamaktadır. Bu durumda 1.4.2009-16.4.2009 süresinde yapılan ödeme hak sahiplerinden geri alınmayacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının aylığını almadan 15.3.2009 tarihinde vefat etmesi halinde, hak sahiplerinin ölüm aylığı yine ölüm tarihini takip eden ay başından yani 1.4.2009 dan başlatılacak ancak, en son hak edilen aylık 17.2.2009-16.3.2009 süresine ait 2009/Şubat dönemi aylığı olup, 2009/Mart dönemine ait (17.3.2009-16.4.2009) aylıktan ölüm aylığının başlangıç tarihine kadar geçen süreye ilişkin 17.3.2009-1.4.2009 süresi içinde herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

3. Verese İşlemleri

Gelir/aylık almakta olan sigortalıların veya hak sahiplerinin ölümü halinde hak edip de alamadıkları tutarların Kurum hesaplarına iadesini müteakip söz konusu miktarların varislere ödenebilmesi için;

- Yetkili mahkemelerden alınmış veraset ilamı ya da noterliklerce düzenlenmiş mirasçılık belgesinin aslı ya da onaylı sureti,

- Vefat eden sigortalının veya hak sahiplerinin 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu gereğince vergiden muaf olduğuna, vergisinin ödenmiş bulunduğuna dair ilgili vergi dairesinden temin edilecek onaylı belge,

- Varislerden biri tarafından verilmiş imzalı dilekçe,

ile başvurulması gerekmektedir.

Gelir/aylık almakta iken ölen sigortalılar adına bankaya gönderilen miktarlardan iadesi gelen miktarın tamamının veya bir kısmının verese olarak ödenmesi gerektiği durumlarda, verese işlemlerinin yapılabilmesi için harcama birimlerince;

- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık tahsis dosyası Genel Müdürlükte iken ölen ve ölüm dosyası Genel Müdürlükte bulunan sigortalılar için Genel Müdürlükçe hak edilen verese miktarı belirtilerek verese belgeleriyle birlikte Gider Muhasebe Daire Başkanlığına,

- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık tahsis dosyası sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerinde iken ölen ve ölüm dosyası Genel Müdürlükte bulunan sigortalılar için ise ilgili müdürlükçe veya merkezce hak edilen verese miktarı belirtilerek verese belgeleriyle birlikte bağlı bulundukları muhasebe birimlerine,

gönderilecektir.

4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerinin verese işlemleri ise Genel Müdürlükle birlikte yetkilendirilmiş sosyal güvenlik il müdürlüklerince de yapılacaktır.

4. 1479 ve 2926 Sayılı Kanunlara Göre Aylık Almakta Olanların Aylıklarından Yapılan Sağlık Kesintileri

6111 sayılı Kanunla değişik Kanunun geçici 19. maddesine göre; 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla 4/1-(b) kapsamında çalışmaları nedeniyle geçici 2. maddeye göre aylık bağlanacaklara aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri dikkate alınmak kaydıyla on yıl süreyle hastalık sigortası veya sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’ u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilecektir.

10 yıldan az hastalık, sağlık ve genel sağlık sigortası primi ödenmiş birden fazla dosyadan aylık alınması halinde, yalnızca aylık miktarı yüksek olan dosyadan sağlık kesintisi yapılacaktır.

Hak sahibi olarak ölüm aylığı alanlardan aynı zamanda kendi sigortalılığı nedeniyle de gelir/aylık alanlar ile Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamı dışındaki statülerden bağlanan gelir/aylıklar nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlardan ayrıca sağlık primi kesintisi yapılmayacaktır.

Hem gelir hem aylık alanlardan aldığı gelir nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlardan sağlık kesintisi yapılmayacaktır. 25.2.2011 tarihinden önce yapılan kesintiler iade edilmeyecektir.

5. Gelir ve Aylıklardan Yapılan İcra Kesintileri

Kanunun 93. maddesi, “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmüne amirdir.

5838 sayılı Kanun ile Kanunun 93. maddesinin birinci fıkrasına “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibaresi eklenmiş olup, söz konusu düzenlemeyle Kurum alacakları ve nafaka borçları dışında borçlunun muvafakatı olmadan açılan haciz taleplerinin Kuruma intikal ettirilmeden icra müdürleri tarafından reddedilmesi amaçlanmıştır.

5838 sayılı Kanunla Kanunun 93. maddesine eklenen ibare gereğince; anılan Kanunun yürürlük tarihi olan 28.2.2009 (dahil) tarihi itibariyle Kurumumuzdan gelir/aylık alan sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarına nafaka borçları dışında ilgililerin muvafakatı bulunmadan haciz uygulanmaması gerektiğinden, icra ve iflas müdürlüğünden gönderilen icra müzekkereleri incelenerek;

- 28.2.2009 tarihinden önce açılan veya halen sırada bekleyen haciz talepleri için mevcut uygulama sürdürülerek ilgili icra müdürlüğünden kesintinin durdurulduğuna dair yazı gelmediği sürece gelir/aylıklardan yapılan kesintiye devam edilmesi,

- Sigortalı ve hak sahiplerine, 5838 sayılı Kanunun 32. maddesinin 28.2.2009 tarihinden önceki borçları için de uygulanmasına yönelik talepleriyle ilgili olarak icra müdürlüklerinin bağlı bulunduğu icra tetkik merciine başvurmaları gerektiği hususunda bilgi verilmesi,

- 28.2.2009 (dahil) tarihinden sonra icra müdürlüklerince açılacak haciz talepleri 5838 sayılı Kanunun 32. maddesine göre borçlunun muvafakatı alınmadan Kurumumuza gönderilmiş ise, sigortalılara ilgili icra müdürlüklerine itiraz edebilecekleri yönünde bilgi verilmesi,

gerekmektedir.

6. Gelir ve Aylık Artışları

Kanunun 55. maddesinin ikinci fıkrası; “Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı (TÜFE) kadar artırılarak belirlenir.”

Kanunun geçici 1. maddesinin dördüncü fıkrası; “Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55. maddenin ikinci fıkrasına göre artırılır.”

hükmüne amirdir.

Bu hükümlere göre, gerek 506, 2925, 1479 ve 2926 sayılı kanunlar gereği, gerekse Kanun gereği bağlanmış ve bağlanacak aylıklar 2008/Ekim ay başından itibaren 55. maddeye göre artırılacaktır. Ancak bazı dönemlerde 55. maddede belirtilen kuralın dışında da artış yapılmıştır.

2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalılar için 6289 sayılı Kanunla değişik 4688 sayılı Kanunun 28. maddesi uyarınca 1.1.2012 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık, malullük veya ölüm aylıklarında yapılacak artışlar hakkında Kanunun 55. maddesinin ikinci fıkrası uygulanmayacaktır. Bu kapsamda bağlanan yaşlılık, malullük veya ölüm aylıklarında yapılacak toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve taban aylık katsayılarındaki artış dikkate alınarak artırılır.

Gerek mülga Kanun hükümlerine göre bağlanan gelir/aylıkların gerekse Kanuna göre bağlanacak gelir/aylık artış oranları (Ek-42)’deki tabloda yer almaktadır.

7. Gelir/aylık ve alt sınır gelir/aylık hesabına esas kazanç miktarları

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı ile belirlenen asgari ücret esas alınarak Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırları belirlenmektedir.

Gelir/aylık hesabı ile alt sınır gelir/aylıklarına esas prime esas günlük ve yıllık kazançlar Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan ikincil mevzuattan takip edilecektir.

ONALTINCI BÖLÜM

TARIM SİGORTASI

1. 2925 Sayılı Kanun Uygulamaları

2008/Ekim ay başı itibariyle yürürlüğe giren Kanunun 106. maddesinin 6. fıkrası ile 2925 sayılı Kanunun; 1-5,13-17, 33. maddeleri ile yaşlılık sigortasından toptan ödeme yapılmasına ilişkin 24. maddeleri yürürlükten kaldırılmış, 6111 sayılı Kanun gereğince de 35. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Ayrıca, 2925 sayılı Kanunun;

Yaşlılık aylığına ilişkin 21. maddesi "MADDE 21- Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 29. maddesinde belirtilen esaslara göre aylık bağlanır.",

Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 506 sayılı Kanunun hangi maddelerinin uygulanacağına ilişkin 39. maddesi "a) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28, 31, 33, 34, 35, 36, 54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,76, 77,78, 88, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve 101., geçici 2. ve geçici 5. maddeleri ile 41. maddenin (b) bendi,”.

şeklinde değiştirilmiştir.

Kanunun yürürlüğe girdiği 2008/Ekim ay başından itibaren 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı tescili yapılmayacak, ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalığı devam edenler Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılarak bu sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin her türlü hak ve yükümlülükleri, Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanuna göre devam edecektir. Bunların diğer sigortalılık statülerine tabi çalışmalarından dolayı sigortalılıklarının sona ermesi durumu hariç olmak üzere 2925 sayılı Kanun kapsamından çıkmaları halinde, bir daha bu Kanun kapsamına alınmaları mümkün olmayacaktır.

1.1. Aylık Bağlanacak Statü

1.3.2011 tarihinden itibaren 1.5.2008 ila 30.9.2008 tarihleri arasında ilk defa 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak tescil edilip sigortalılığı devam edenler, hakkında ek 5. madde hükümleri uygulanacak ve aylık bağlama şartları Kanunun 28. maddesine göre tespit edilecektir.

2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı 1.5.2008 tarihinden önce başlayıp 1.3.2011 tarihinden sonra da devam edenler hakkında 2925 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden bu kapsamdaki sigortalılığı sona ermeyenlerin ek 5. madde kapsamında sigortalılıkları başlatılmayacak ve bunlar 15 gün üzerinden prim ödemeye devam edecek olup, aylık bağlama şartları da 2925 sayılı Kanuna göre belirlenecektir.

1.5.2008 öncesi herhangi bir sosyal güvenlik kanununa tabi hizmeti bulunmayıp, ilk defa 1.5.2008-30.9.2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olup sigortalılıkları Kanunun ek 5. maddesinin yürürlük tarihi olan 1.3.2011 tarihi itibariyle devam edenler;

- 1.5.2008-28.2.2011 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi,

- 1.3.2011 tarihinden itibaren Kanunun ek 5. maddesi kapsamında 4/1-(a) statüsünde,

sigortalı sayılacaktır. 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirme yapılırken bu statüler dikkate alınacaktır.

1.5.2008 öncesinde mülga kanunlara tabi sigortalılık süresi bulunup, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla Kanunun ek 5. maddesi kapsamında hizmeti bulunanlara 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacağından, aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi hükümlerine göre belirlenecektir.

Çalışmaların bir kısmının 2925 sayılı Kanun kapsamında bir kısmının ise ek 5. madde kapsamında geçmiş olması halinde bunlar farklı statüler olduğu için 2829 sayılı Kanun gereğince hizmetler ayrı ayrı değerlendirilerek aylık bağlanacak statü ve şartlar buna göre belirlenecektir.

Örnek 1: İlk defa 1.6.2000 tarihinde 2925 sayılı Kanun kapsamında tarım sigortalısı iken 1.8.2007 tarihinde 2925 sayılı Kanun kapsamında geçen sigortalılığını sona erdiren kadın sigortalı, 1.5.2011 tarihi itibariyle de Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı olmuştur. Anılan sigortalı 30.9.2032 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalılık başlangıç tarihi 1.10.2008 tarihinden önce olduğundan 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanacak statü belirlenecek olup sigortalılık başlangıcının 1.6.2000 olması nedeniyle aylığa hak kazanma koşulları Kanunun geçici 9. maddesinin birinci fıkrasında 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak sigortalılar için öngörülen hükümlere göre tespit edilecektir. Buna göre, tahsis talep tarihi itibariyle 58 yaş, 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim gün sayısı şartını yerine getiren sigortalıya 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Örnek 2: Sigortalı ilk defa 1.1.1989 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi olarak işe girmiş ve 1994 yılına kadar çalışmıştır. Daha sonra, 1999-2004 tarihleri arasında Bağ-Kur kapsamında, 1.1.2008 tarihinde yeniden 4/1-(a) kapsamında, 1.3.2011-30.8.2011 tarihleri arasında da Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı olmuş ve aynı tarih itibariyle tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalıya aylık bağlanacak statü tespit edilirken son yedi yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla 4/1-(a) kapsamında hizmeti bulunduğundan, 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi hükümlerine göre aylık bağlanacaktır.

Örnek 3: Sigortalı 1.1.1985-20.5.2000 tarihine kadar 2925 sayılı Kanun kapsamında, 1.1.2002-31.8.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında, 1.5.2011-30.11.2014 tarihleri arasında Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalı olmuş ve 30.11.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Bu durumda, sigortalıya 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak olup, aylığa hak kazanma koşulları; sigortalının sigortalılık başlangıç tarihinin 2008/Ekim ay başından önce olması nedeniyle 506 sayılı Kanunun geçici 81. madde hükümlerine göre tespit edilecektir.

Örnek 4: Sigortalı ilk defa 1.6.2008 tarihinde 2925 sayılı Kanun kapsamında tarım sigortalısı olmuş, 1.3.2011 tarihi itibariyle Kanunun ek 5. maddesi kapsamında sigortalılığı devam etmiş ve sigortalı 30.9.2032 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Sigortalılık başlangıç tarihi 1.10.2008 tarihinden önce olduğundan 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanacak statü belirlenecek ancak, ilk sigortalılık başlangıcı 1.5.2008 tarihinden sonra olduğundan aylığa hak kazanma koşulları Kanunun 28. maddesi hükümlerine göre tespit edilecektir.

2925 sayılı Kanuna göre sigortalı ve hak sahiplerinin sigortalı emeklilik mevzuatı yönünden hak ve yükümlülükleri aşağıda açıklanmıştır.

1.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası

2925 sayılı Kanunun 7. maddesine göre iş kazaları ile meslek hastalıkları halinde sağlanan yardımlar şunlardır:

- Sağlık yardımı yapılması,

- Sürekli iş göremezlik hallerinde gelir verilmesi,

- Protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,

- Cenaze masrafı karşılığı verilmesi,

-Sigortalının ölümünde hak sahiplerine gelir bağlanması.

2925 sayılı Kanunda iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin maddeler yürürlükte bırakıldığından bu sigorta kolundan yararlanmak için, sigortalının olay tarihinden üç ay önce tescil   edilmiş olması ve sigortalılığın sona ermemiş bulunması şarttır.

2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinde Kanuna göre hesaplanan gelir paralelinde uygulama yapılacak ancak, Kanundan farklı olarak sürekli iş göremezlik gelirlerinden yapılacak indirimlerde hekim tavsiyelerine uymazlıkta en fazla % 50 indirim yapılacak; Kurumca teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya gelir bağlanmayacaktır.

Bunun dışında gelirlerde alt sınır uygulaması, gelirin başlangıcı, kesilmesi ve zamanaşımı uygulamaları Kanun uygulamaları doğrultusundadır.

1.3. Ölüm Geliri

Ölüm gelirine hak kazanma, başvuru, ölüm gelirinin hesaplanması, başlangıcı ve hak sahiplerine paylaştırılması, kesilmesi, yeniden başlaması ve durum değişiklikleri Kanuna göre bağlanan ölüm gelirleri için geçerli olan usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.

2925 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine cenaze ödeneği verilecek, ölüm geliri alırken evlenen kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmeyecektir.

Kanunla ana ve babaya iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm nedeniyle ölüm geliri bağlanması imkanı getirilmiş olup Kanunda öngörülen şartları yerine getiren ana babaya ölüm geliri bağlanacaktır.

1.4. Malullük Sigortası

Kanunun 26. maddesinde sayılan malullük aylığına hak kazanma koşulları, 2925 sayılı Kanuna göre bağlanacak aylıklar için de geçerli olup, sigortalının;

- Kanunun 25. maddesine göre malul sayılması,

- En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,

- Kurumdan yazılı istekte bulunması,

şarttır.

2925 sayılı Kanuna göre malullük aylığı alan sigortalının;

- 4/1-(a) kapsamında çalışması halinde, aylığı kesilecektir.

- 4/1-(b) kapsamında çalışması halinde, malullük aylığı ödenmeye devam edilecek ve 29.2.2016 tarihine kadar aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilecek, ancak 1.3.2016 tarihinden itibaren sigortalı sayılmayacaklar ve aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmeyecektir.

- 4/1-(c) kapsamında çalışması halinde aylığı kesilmeyecektir.

1.5. Yaşlılık Sigortası

2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma koşulları

- 8.9.1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı olanlar,

- 1.10.1999 (dahil) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri arasında sigortalı olanlar,

- 30.4.2008 (hariç) sonrasında sigortalı olanlar, için aşağıdaki şeklinde belirlenecektir.

1.5.1. 8.9.1999 (Dahil) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar

4447 sayılı Kanunla 2925 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddenin;

- (A) bendine göre 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8.9.1999 tarihinde 13 yıl ve daha fazla sigortalılığı bulunanlar; en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün koşulunu yerine getirdikleri zaman yaşlılık aylığından yararlanabilecektir.

- 4759 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 23.5.2002 tarihinde (A) bendi kapsamında olanlar hariç, sigortalılık süresi 13 yıl (dahil) ve daha az olanlar için aşağıdaki tabloda belirtilen kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.

2925 SK/Geçici 2-B’ye Göre Yaşlılık Aylığına Hak Kazananlar

23.5.2002 tarihindeki sigortalılık süresi/sigortalılık süresinin başlangıcı

Tahsis talep tarihindeki en az

Yaşı

Sigortalılık süresi

Gün sayısı

Kadın

Erkek

13 yıl (dahil)-15 yıl 8 ay 15 gün 9.9.1986-23.5.1989

40

44

15

3600

12 yıl 3 ay (dahil)-13 yıl 24.5.1989-23.2.1990

41

45

15

3600

11 yıl 6 ay (dahil)-12 yıl 3 ay 24.2.1990-23.11.1990

42

46

15

3600

10 yıl 9 ay (dahil)-11 yıl 6 ay 24.11.1990-23.8.1991

43

47

15

3600

10 yıl (dahil)-10 yıl 9 ay 24.8.1991-23.5.1992

44

48

15

3600

9 yıl 3 ay (dahil)-10 yıl 24.5.1992-23.2.1993

45

49

15

3600

8 yıl 6 ay (dahil)-9 yıl 3 ay 24.2.1993-23.11.1993

46

50

15

3600

7 yıl 9 ay (dahil)-8 yıl 6 ay 24.11.1993-23.8.1994

47

51

15

3600

7 yıl (dahil)-7 yıl 9 ay 24.8.1994-23.5.1995

48

52

15

3600

6 yıl 3 ay (dahil)-7 yıl 24.5.1995-23.2.1996

49

53

15

3600

5 yıl 6 ay (dahil)-6 yıl 3 ay 24.2.1996-23.11.1996

50

54

15

3600

4 yıl 9 ay (dahil)-5 yıl 6 ay 24.11.1996-23.8.1997

51

55

15

3600

4 yıl (dahil)-4 yıl 9 ay 24.8.1997-23.5.1998

52

56

15

3600

3 yıl 3 ay (dahil)-4 yıl 24.5.1998-23.2.1999

53

57

15

3600

2 yıl 8 ay 15 gün (dahil)-3 yıl 3 ay 24.2.1999-8.9.1999

54

58

15

3600

1.5.2. 1.10.1999 (dahil) ila 30.4.2008 (dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı Olanlar

İlk defa 1.10.1999 (dahil) ila 30.4.2008 (dahil) tarihleri arasında sigortalı olanların yaşlılık aylığına hak kazanması için;

- Kadın ise 58 yaşını, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması,

- 15 yıldan beri sigortalı olması

- En az 3600 gün prim ödemiş olması

- Kurumdan yazılı istekte bulunması,

şartlarını yerine getirmesi gerekmektedir.

1.5.3. 30.4.2008 (hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar

İlk defa 1.5.2008 tarihinden sonra 2925 sayılı Kanuna tabi olanlara kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olması şartı ile yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Kadın sigortalılar için 58, erkek sigortalılar için 60 olarak öngörülen yaş hadlerinin, 7200 prim gün sayısı koşulunun 1.1.2036 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde, gün koşulunun yerine getirildiği tarih aralığındaki yaş hadleri esas alınarak aylığa hak kazanma koşulları belirlenecektir.

Yine Kanunun 28. maddesinin üçüncü fıkrasında; ikinci fıkrada belirlenen yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere, üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla da yaşlılık aylığı bağlanabilecektir.

1.5.4. Yaşlılık Aylığının Kesilmesi

2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı alan sigortalının;

- 4/1-(a) kapsamında çalışması halinde, tercihine bakılmaksızın aylığı kesilmeyerek prime esas kazançları üzerinden % 30 ve kısa vade sigorta primi olmak üzere sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.

- 4/1-(b) kapsamında çalışması halinde, yaşlılık aylığı ödenmeye devam edilecek ve 29.2.2016 tarihine kadar aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. 1.3.2016 tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamındaki çalışmaları nedeniyle sigortalı sayılmayacak olup, aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi de yapılmayacaktır. Ancak, bunlardan aylıklarının kesilmesi yönünde yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları yazılı taleplerini takip eden ay başından itibaren kesilecektir.

- 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında çalışması halinde aylığı kesilecektir.

1.6. Ölüm Sigortası

Kanunla 2925 sayılı Kanunda ölüm aylığına hak kazanma koşullarından sigortalıya ilişkin şartlarda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

18.10.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 5561 sayılı Kanun ile 2925 sayılı Kanunun 26. maddesinin (a) bendi yeniden düzenlenerek; ölüm aylığı bağlanmasında 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödemiş olma şartı getirilmiş, 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 93. madde ile de 18.10.2006 tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine müracaatları halinde, söz konusu şartlarla aylık bağlanmasına imkan sağlanmıştır.

Buna göre,

- 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün prim ödemiş olan,

- Malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya yazılı olarak istekte bulunup malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandıktan sonra ölen,

- Bağlanmış bulunan malullük veya yaşlılık aylıkları kesilmiş olan sigortalılardan ölen,

sigortalının hak sahiplerine yazılı istekleri üzerine aylık bağlanacaktır.

2925 sayılı Kanunun yürürlükte bırakılan 25. maddesine göre ölüm sigortasından sağlanan yardımlar içerisinde ana ve babaya aylık bağlanması ve toptan ödeme yapılması bulunmamaktadır. Bunun dışında, hak sahiplerine ilişkin koşullar, ölüm aylığının başlangıcı, kesilmesi, hesaplanması ve yeniden bağlanmasına ilişkin tüm uygulamalar Kanunla getirilen düzenlemelere paralel yürütülecektir.

2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken gerek 2008/Ekim ayından önce gerekse 2008/Ekim ayından sonra vefat eden sigortalıların hak sahiplerinden Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almak amacıyla eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilenlerin gelir ve aylıklarının kesilmesi ve yersiz ödenen miktarların tahsili ile ilgili olarak Kanunun 56. maddesinin son fıkrası uygulanacak, yersiz ödemeler Kanunun 96. maddesi hükümlerine göre tahsil edilecektir.

1.7. Toptan Ödeme

2925 sayılı Kanunun yaşlılık toptan ödemesine ilişkin 24. maddesi yürürlükten kaldırıldığından ve uygulama Kanuna göre düzenlendiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği 2008/Ekim ayı itibariyle yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunanların primlerinin 2/3’ü yerine tamamı yaşlılık toptan ödemesi olarak ödenecektir.

1.8. Evlenme ve Cenaze Ödenekleri

2925 sayılı Kanun gereğince hak sahibi kız çocuklarına evlenme ödeneği ödenmeyecektir.

Cenaze masrafı karşılığı yalnızca iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm halinde ödenecektir.

2. Kanunun Ek 5. Maddesine Tabi Sigortalılar (Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak Çalışanlar)

Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranacaktır.

Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacak ve bu kapsamındaki sigortalılar ile ilgili olarak Kanunun ek 5. maddesinde aksine hüküm bulunmaması kaydıyla Kanunun ilgili hükümleri uygulanacaktır.

Kamu idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar 4/1-(a) kapsamında sigortalı olduğundan bunlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.

ONYEDİNCİ BÖLÜM

KANUNUN EK MADDELERİNE GÖRE SİGORTALI SAYILANLARIN

EMEKLİLİK İŞLEMLERİ

1. Kanunun Ek 6. Maddesine Tabi Bazı Kısmi Süreli Çalışanların Emeklilik İşlemleri

6111 sayılı Kanun ile Kanuna ek 6. madde eklenmiş olup, bu madde gereğince 4/1-(a) kapsamında sayılan sigortalılar hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümlerinin uygulanması öngörülmüş olup kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmadıklarından söz konusu sigortalı ve hak sahiplerinin kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan sürekli iş göremezlik geliri/ölüm geliri, cenaze ödeneği ve evlenme ödeneği yardımlarından yararlanmasına imkan bulunmamaktadır.

1.3.2011 tarihinden itibaren Kanunun ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıların emeklilik uygulamaları yukarıda belirtilen istisnalar haricinde Genelgenin 16. bölümünün “3. Kanunun Ek 5. Maddesine Tabi Sigortalılar” başlığı altında açıklanan usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

2. Kanunun Ek 9. Maddesine Tabi Ev Hizmetlerinde Çalışanların Emeklilik İşlemleri

Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş olması ile iş kazası veya meslek hastalığından dolayı sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranacaktır.

Bu kapsamdaki sigortalıları çalıştıranlar bu Kanun uygulamasında işveren sayılmadığından bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrası hükümleri uygulanmayacaktır. İş kazası ve meslek hastalığının, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmiş olması halinde Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen işverenin sorumluluğu aranmayarak rücu işlemi yapılmayacaktır.

Ek 9. madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin ilgili hükümleri uygulanacaktır.

ONSEKİZİNCİ BÖLÜM

DİĞER HUSUSLAR

1. Sosyal Güvenlik Merkezlerinin Emeklilik İşlemlerine Başlatılması

Sosyal güvenlik merkezleri dahilindeki işyerlerinde çalışan sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin gelir/aylık bağlama ve ödeme işlemlerinin yürütülmesi ve anılan merkezlerin emeklilik işlemlerine başlatılabilmesi için öncelikle işveren ve sigortalı tescil işlemlerinin yapılması gerektiğinden, bu işlemlerin yapılmaya başlanmasından sonra emeklilik işlemlerine başlayacak sosyal güvenlik merkezlerinin yazılı olarak Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bildirilmesi ve tahsis numarası aralığı alınması gerekmektedir.

Emeklilik işlemi yapan sosyal güvenlik merkezlerinin listesine, http://intra2.sgk.intra adresinde yer alan “Uygulamalar/Tahsis Yapan Sosyal Güvenlik İl/ Merkez Müdürlükleri” bağlantısından ulaşılabilecektir.

2. Yürürlükten Kaldırılan Düzenlemeler

Kanun ve Kanuna ilişkin Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili olarak daha önce yayımlanan ve Genelge ekinde (Ek-43) belirtilen genelgeler ve genel yazılar, bu Genelgenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu genelgeler ve genel yazılar yürürlük dönemlerindeki iş ve işlemlerde kullanılabilecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

 

 

EKLER DİZİNİ:

Ek:1- Sürekli İş Göremezlik Geliri Hesabına Esas Alt Sınırlar Tablosu (1 sayfa)

Ek:2- Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi (2 sayfa)

Ek:3- Kıdem Tazminatına Esas Yazı (1 sayfa)

Ek:4- Cenaze Ödeneği Miktarları Tablosu (1 sayfa)

Ek:5- Özürlülük Derecelerine İlişkin Fark Aylıkları Gösterir Tablo (1 sayfa)

Ek:6- Gösterge Tabloları (40 sayfa)

Ek:7- Malullük ve Ölüm Aylıklarının Mukayesesine Esas En Düşük Yaşlılık Aylığı Miktarlarını Gösterir Tablo (2 sayfa)

Ek:8- 2008/Ekim Ayından Önce Vefat Eden Sigortalıların Hak Sahiplerine Bağlanan Aylıkların Alt Sınırlarını Gösterir Tablo (2 sayfa)

Ek:9- 2008/Ekim Ayından Sonra 4/1-(a) Kapsamındaki Sigortalıların Hak Sahiplerine İkili ve Üçlü Sisteme Göre Bağlanan Aylıkların Alt Sınırlarını Gösterir Tablo (2 sayfa)

Ek:10- Hem Eşinden Hem Anne/Babasından Gelir/Aylığa Hak Kazananlar İçin Tercih Yazısı (1 sayfa)

Ek:11- Sağlık Kuruluşuna Sevk Talep Belgesi (1 sayfa)

Ek:12- Sigortalılar İçin Sağlık Kurulu Raporu Düzenlenmesine Esas Yazı (1 sayfa)

Ek:13- Hak Sahipleri İçin Sağlık Kurulu Raporu Düzenlenmesine Esas Yazı (1 sayfa)

Ek:14- Kurum Sağlık Kurulları Listesi (1 sayfa)

Ek:15-Kurum Sağlık Kurullarınca Yapılacak Tespite Esas Yazı (1 sayfa)

Ek:16-İş Kazası Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)

Ek:17- Maluliyet Tespit Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)

Ek:18- Meslek Hastalığı Dosyasına Ait Kontrol Listesi (1 sayfa)

Ek:19- Meslek Hastalığı Yapıcı İşyerlerinde Çalışma Sürelerini Gösterir Form (1 sayfa)

Ek:20- Kurum Sağlık Kurulu Kararına İtiraz Dilekçesi (1 sayfa)

Ek:21- 2008/Ekim Ayı Sonrası Aylıklardan Yapılacak SGDP Kesinti Miktarı Üst Sınırlarını Gösterir Tablo (1 sayfa)

Ek:22- Yaşlılık, Malullük Veya Ölüm Aylığı Alanlar İçin Temsil/Makam Beyanı (1 sayfa)

Ek:23- Aylık Almakta İken Sigortalı Olarak Çalışmaya Başlayanlara İlişkin İşlemler Tablosu (10 sayfa)

Ek:24-Yıllar İtibariyle Ek Ödeme Matrahlarını Gösterir Tablo (1 sayfa)

Ek:25- Belediye Başkanlarına Verilen Makam, Görev ve Temsil Tazminatı Tutarlarını Gösterir Tablo (3 sayfa)

Ek:26- Peşin Sermaye Değeri Tabloları-2008/Ekim Öncesi (2 sayfa)

Ek:27- Peşin Sermaye Değeri Tabloları-2008/Ekim-2012/Ekim Dönemi (6 sayfa)

Ek:28- Peşin Sermaye Değeri Tabloları 2012/Ekim ve Sonrası (6 sayfa)

Ek:29- 1479 Sayılı Kanuna Göre 2008 Yılı İkinci Altı Aylık Dönem Gelir Tablosu (1 sayfa)

Ek:30- Değerlendirme Onayı (1 sayfa)

Ek:31- Borç Tablosu (1 sayfa)

Ek:32- Alacak Takip Tablosu (1 sayfa)

Ek:33- Borçlular Tablosu (1 sayfa)

Ek:34- Yersiz Ödeme İşlemlerinde Kullanılacak Faiz Oranlarını Gösterir Tablo (1 sayfa)

Ek:35- Borç Bildirim Belgesi (Bir sayfa)

Ek:36- Konutta Gelir/Aylık Ödeme Talep Formu (1 sayfa)

Ek:37-3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi (2 sayfa)

Ek:38-3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan Ve Taahhüt Belgesi (2 sayfa)

Ek:39-3201 Sayılı Kanunun Geçici 8. Maddesine İstinaden Davalardan Feragat Edildiğine Dair Dilekçe (1 sayfa)

Ek:40-Faizsiz Konut Kredisi Hak Sahipliği Belgesi İle TOKİ Kampanya Hak Sahipliği Belgesi Talep Formu (2 sayfa)

Ek:41-Değişiklik Talep Formu (1 sayfa)

Ek:42-Gelir/Aylık Artış Oranları (1 sayfa)

Ek:43- Yürürlükten Kaldırılan Düzenlemeler (2 sayfa)