T.C.
SOSYAL
GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Emeklilik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Tarih : 29.09.2016
Sayı : B.13.2.SGK.0.02.05.00/X-1093-25-37-703
Konu : Kısa vadeli sigorta kolları uygulamaları
GENELGE
2016/21
Başkanlık Makamının 29.12.2010
tarihli ve 747 sayılı OLUR’ları ile Kurumumuz
tarafından çıkarılan ve halen uygulanan genelgelerin, yürürlükte bulunan güncel
mevzuata göre yeniden gözden geçirilmesi, güncellenmesi, konu bazında
tekleştirilmesi ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle gerekli çalışmalar
yapılarak kısa vadeli sigorta kolları çerçevesinde çıkarılan genelgeler
tekleştirilmiş, genel yazı ve talimatlardan yürürlükte olması gerekenler
genelgeye işlenmiş olup, yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.
KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI İŞLEMLERİ
1. İŞ
KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI
1.1. İş
Kazası
1.1.1. İş Kazasının Tanımı, Unsurları ve Kapsamı
5510 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası;
a) Sigortalının işyerinde
bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri
dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen
zamanlarda,
d) Bu Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş
mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence
sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen
ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay
olarak tanımlanmıştır.
Buna göre bir olayın iş kazası sayılabilmesi için;
- Kazayı geçiren kişinin
sigortalı olması,
- Kaza sonucu bedence veya
ruhça engelli hale gelmesi,
- Kaza ile sonuç arasında
uygun bir illiyet bağının bulunması,
şartlarının
bir arada bulunması ile birlikte, olayın yukarıdaki bentlerde sayılan hallerden
birinde meydana gelmesi gerekmektedir.
İş kazası sigortası hükümleri; Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar ile;
5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan
sigortalılar, Kanunun Ek 5. maddesinde belirtilen tarım veya orman işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar, Ek 9. maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar ve 2547
sayılı Kanunun Ek 29. maddesine göre intörn
statüsündeki öğrenciler için geçerlidir.
1.1.2. İş Kazası Sayılma Hal ve Durumları
İş kazası
sayılma hal ve durumları Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrası ile Sosyal
Sigortalar İşlemleri Yönetmeliğinin 35. maddesi doğrultusunda aşağıda
açıklanmıştır.
1.1.2.1. Sigortalının İşyerinde Bulunduğu Sırada
İşyeri, Kanunun 11. maddesinde, sigortalı sayılanların
maddi olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler olarak
tanımlanmış olup, işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik
yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler,
dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya
meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da
işyerinden sayılmıştır.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendi ile 5. maddesinin (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan
sigortalıların, Ek 5. maddesinde belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların, Ek 9. maddesinde belirtilen
şartlarda ev hizmetlerinde çalışan sigortalıların ve intörn
statüsündeki öğrencilerin; iş yerlerinde bulundukları sırada meydana gelen
olaylar iş kazası sayılacaktır.
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen olayların yapılan
işle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın iş kazası sayılması gerekmektedir.
Örneğin; sigortalıların işyeri sayılan yerlerde;
avluda yürürken düşmesi, dinlenme saatinde top oynarken ayağının burkulması,
bahçede meyve ağacından meyve toplarken düşmesi, tarlada çalışır iken traktör
ile kaza geçirmesi, yemek yerken elini kesmesi, dinlenme odasında dinlenirken
sobadan zehirlenmesi, işyerinde intihar etmesi, işyeri sınırları içinde bulunan
havuzda boğularak ölmesi, ücretli izinli bulunduğu sırada çalıştığı işyerindeki
arkadaşlarını ziyaret için geldiğinde kaza geçirmesi, araçlarla çalışanların bu
araçlarda geçirecekleri kazalar iş kazası olarak kabul edilecektir.
Birden fazla işyerinde sigortalılık niteliği devam eden Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar bakımından her bir
işyerinde meydana gelen olaylar bu kapsamda değerlendirilecektir. Sigortalının
işyeri, Kuruma yapılan iş kazası bildirimlerinden tespit edilebileceği gibi,
yapılacak araştırmalarla sigortalılık niteliğine ilişkin elde edilebilecek
belgelerden de tespit edilebilir.
Örneğin; Kollektif ve limited şirketlerin
ortaklığı ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin komandite
ortaklığını aynı anda üzerinde bulunduran sigortalı üç şirkete ait
işyerlerinden herhangi birinde denetim yaparken düşmesi sonucu yaralanması iş
kazası sayılacaktır.
Kanunun 11. maddesindeki “sigortalının işini yaptığı yer” ifadesinden,
sigortalının fiilen çalıştığı, yani esas işini gördüğü yerin anlaşılması
gerekmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre de işin niteliği
bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle diğer eklentilerin de işyerinden
sayılması gerekmektedir. Ancak, maden işletmeleri, kara yolları, demir yolları
gibi işletmelerde çalışanların esas işini gördüğü yerden aynı işverene ait
farklı bir işyerinde işin yürütümü ile ilgili olmaksızın bulunduğu sırada
meydana gelen bir olayın sadece işyeri sınırları içinde meydana gelmesinden
dolayı iş kazası sayılmasına imkân bulunmamaktadır.
Sigortalının
işyerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da
ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak
kabul edilecektir. (Ek-2)
1.1.2.2. Yürütülmekte Olan İş Nedeniyle
İş kazası sigortası hükümleri kapsamına giren sigortalılardan Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan sigortalılar için yürütmekte
oldukları, kapsamdaki diğer sigortalılar için ise işverenleri tarafından
yürütülmekte olan iş nedeniyle; işyerinde veya işyeri dışında meydana gelen
kazalar iş kazası sayılacaktır.
“İşveren tarafından yürütülmekte olan iş” ifadesiyle, işyerinde veya
işyeri dışında meydana gelen kazanın işverenin görevlendirmesi veya işin
niteliği gereği yapıldığı sırada karşılaşabileceği kaza riskine karşı sigortalı
teminat altına alınmaktadır. Buna göre, torna atölyesinde
çalışan sigortalının elini torna makinesine kaptırması, tarlada çalışan
sigortalının ilaçlama yaparken zehirlenmesi, tarlada çalışan sigortalının
traktörün devrilmesi sonucu yaralanması ya da işverene ait traktör ile tarlaya
giderken yolda traktörle kaza geçirmesi, beyaz eşya tamir bakım servisinde
çalışan sigortalının buzdolabı tamiri için gittiği binada dengesini kaybederek
düşmesi sonucunda yaralanması gibi olaylar işlerin yürütümü sırasında ve
çalışma esnasında meydana geldiğinden iş kazası sayılması gerekmektedir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan
sigortalıların işyeri dışında yürütmekte oldukları iş nedeniyle meydana gelen
kazalar da iş kazası sayılacaktır.
Örnek-1: Kasap olarak işyeri işleten sigortalının getirilen
etleri almak için işyeri dışına çıktığında bir aracın çarpması, marangoz
atölyesi işleten sigortalının işyeri dışında mutfak dolabı monte ederken
ayağına parçalardan birinin düşmesi sonucu yaralanması ya da çiftçilik yapan
bir sigortalının tarlasına giderken yolda traktörü ile kaza geçirmesi gibi
kazalar iş kazası olarak kabul edilecektir.
1.1.2.3. İşveren Tarafından Görev İle Başka Bir Yere Gönderilmesi
Sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi
nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazaların da iş
kazası sayılması gerekmektedir. Burada göz önünde bulundurulması gereken husus,
meydana gelen kazanın işverenin sigortalıya vermiş olduğu görevle ilgili olup
olmadığı, görevin yapılması için geçen süre içinde meydana gelip gelmediğinin
tespitine bağlı bulunmaktadır.
Örneğin;
- İşverenin, işyerinde çalışan bir sigortalıyı evindeki bir malzemeyi
almak üzere görevlendirmesi halinde, sigortalının işverenin evine gidip gelmesi
sırasında uğradığı kazanın,
- Muhasebe bürosunda çalışan sigortalının işvereni tarafından
mükellefin hesaplarını kontrol etmek için görevlendirilmesi halinde bu iş için
gidip gelmesi sırasında ve mükellefin bulunduğu yerde çalışması sırasında
meydana gelen olayların,
iş kazası
sayılması gerekmektedir.
Ancak,
görevli olarak gönderilen sigortalının görev konusu ile ilgili olmayan ve
görevinin dışında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaz. Bu nedenle görevli
gönderilen sigortalının işi dışında eğlenmek için gittiği sinema veya gece
kulübünde herhangi bir nedenden dolayı uğradığı kazanın iş kazası olarak kabul
edilmesi mümkün değildir.
1.1.2.4. Emziren Kadın Sigortalının Çocuğuna Süt Vermek İçin Ayrılan
Zamanlarda
Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
geçirdiği kazalar da iş kazası sayılmaktadır. Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların, çocuklarını emzirmeleri için
ilgili Kanunlarında belirtilen sürelerde çocuğunun bulunduğu yer ile bu yere
gidiş geliş sırasında ve emzirme sürelerinde geçirdiği kazalar iş kazası
sayılacaktır.
Kadın
sigortalının çocuğunu emzirmek için belirlenen zamanda işyerindeki emzirme
odasında merdivenden düşmesi sonucu meydana gelen kaza, çocuğun bulunduğu yere
gidiş gelişi esnasında geçirdiği trafik kazaları iş kazası sayılmalıdır.
1.1.2.5. İşverence Sağlanan Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Gidiş ve Gelişi
Sırasında
Sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş-gelişi
sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılacaktır.
Burada önemli olan işverence sağlanan bir taşıtın
bulunması ve sigortalıların işin yapıldığı yere getirilip götürülmeleri
sırasında meydana gelen olayın, yine işverenin kiraladığı bir minibüs veya
işyerine ait servis aracı ile sigortalıların evlerinden işyerine, işin
bitiminde de işyerlerinden evlerine getirilip götürülmeleri sırasında meydana gelen
trafik kazasının, sigortalının servis aracından inerken düşerek yaralanması veya
araç içinde herhangi bir nedenle meydana gelen olayın, iş kazası sayılması
gerekmektedir.
Ancak,
sigortalının işe gitmek için bindiği servis aracından indikten sonra yolun
karşı tarafında bulunan işyerine geçmek için yolu geçerken uğradığı trafik
kazası, sigortalının getirilip götürülme hali sona ermesi nedeniyle iş kazası
sayılamayacaktır.
1.1.3. İş Kazasının Bildirimi ve Bildirim Süresi
İş kazasının bildirimi ve bildirim süresi Kanunun 13. maddesinin ikinci
fıkrası ile Ek 5. maddesinin beşinci fıkrasında ve Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 35. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre;
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan
sigortalılar, 5. maddesinin (a), (b), (c) ve (e) bendinde sayılan
sigortalılar ile Ek 9. maddesinde belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde çalışan
sigortalılar ve intörn öğrencilerin iş kazası
geçirmeleri halinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili
kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da kazadan sonraki,
Kanunun 5. maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının iş kazası
geçirmesi halinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile sosyal
güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhal,
Kuruma da kazadan sonraki,
Kanunun Ek 5. maddede belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların ise kendilerince veya
işverenlerince kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da kazadan sonraki,
3 iş günü içinde bildirilmesi gerekmektedir.
Sigortalıların, işverenin kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası
geçirmeleri halinde ise, iş kazası ile ilgili bilgi almasına engel olacak
durumlarda, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren bildirim süresi 3
iş günüdür.
Örnek-1: Samsun’da kurulu
bulunan kamyon servis işi yapan işyerinde çalışan kalfanın araç bakımı yaparken
20.05.2014 tarihinde gözünden yaralanması olayına ait iş kazası bildiriminin
e-Bildirim programı yoluyla elektronik ortamda 23.05.2014 tarihinde saat 23:59’a kadar Kuruma yapılması gerekmektedir. Şayet bildirim
kağıt ortamında yapılacaksa, adi posta veya elden veya kurye ile anılan tarihte
mesai saati sonuna kadar Kurum birimlerinin evrak kayıt servislerine,
taahhütlü, iadeli-taahhütlü, acele postayla veya Alo POST- PTT kargo ile
yapılacak ise 23.05.2014 tarihinde saat 23:59’a kadar
gönderi birimine teslim edilmesi gerekmektedir.
Örnek-2: Kalfanın işverenince
Nevşehir’de yolda kalan aracın tamiri için görevlendirilmesi üzerine yolda
20.05.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasından işverenin 26.05.2014 tarihinde
bilgi sahibi olması durumunda 28.05.2014 (dahil) tarihine
kadar Kuruma bildirim yapması gerekecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile
5. maddesinde sayılan ve uluslararası sefer yapan kara, deniz, hava ulaştırma
araçlarında çalışan veya işleriyle ilgili olarak bu araçlarda bulunan sigortalıların
bu sırada meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili bildirim
süreleri, aracın Türkiye’ye döndüğü günü takip eden ilk iş gününden itibaren
işlemeye başlayacaktır. Dönüş
tarihinin tespitinde deniz ulaştırma araçlarının ilk Türk limanına girdiği,
hava ulaştırma araçlarının ilk Türk havaalanına indiği, kara ulaştırma
araçlarının ise sınır kapılarından Türkiye’ye girdiği tarihin esas alınması
gerekmektedir. Ancak, herhangi bir nedenle aracın Türkiye’ye gelememesi halinde
sigortalının sınır kapısından geçiş tarihi esas alınacaktır.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar bakımından, meydana gelen iş kazasının, kazanın meydana geldiği
tarihten itibaren bir aylık süreyi geçmemek şartıyla, bildirim yapmaya engel
halin ortadan kalktığı günü takip eden günden başlanarak kendisi tarafından 3
iş günü içerisinde Kuruma bildirilmesi gerekmektedir.
Örnek-3: 17.12.2013 tarihinde
iş kazası geçiren ve bu tarihte tedavi altına alınan 4/1-b sigortalısının
06.01.2014 tarihinde taburcu olması ve bildirim yapmasını engelleyen durumun
ortadan kalkması nedeniyle uğradığı iş kazasını 09.01.2014 (dahil)
tarihine kadar Kuruma bildirmesi gerekmektedir. Bildirimin iş kazası tarihinden
itibaren bir aylık süre içerisinde ve engel halin ortadan kalktığı tarihten
sonraki 3 iş günü içerisinde yapılmış olması nedeniyle, bildirim süresinde
yapılmış kabul edilecek ve varsa geçici iş göremezlik ödeneği istirahat
başlangıcından itibaren yani 17.12.2013 tarihinden itibaren ödenecektir. Bununla
birlikte verilen örnekteki iş kazasının 09.01.2014 tarihinden sonraki bir
tarihte örneğin 10.01.2014 tarihinde bildirilmiş olması halinde, bildirim 3 iş
günü içerisinde yapılmadığından geçici iş göremezlik ödeneği bildirim
tarihinden itibaren yani 10.01.2014 tarihinden itibaren ödenecektir.
Örnek-4: 17.12.2013 tarihinde
iş kazası geçiren ve bu tarihte tedavi altına alınan 4/1-b sigortalısı,
16.01.2014 tarihinde taburcu olmuş ve engel hal ortadan kalkmıştır.
Sigortalının bu durumda en geç 17.01.2014 tarihine (dahil)
bildirim yapması gerekecektir. 17.01.2014 tarihinden sonra yapılan bildirim 1
aylık süre aşıldığından süresinde yapılmamış kabul edilecektir. Örneğin
sigortalının 18.01.2014 tarihinde bildirim yapması durumunda her ne kadar
bildirim 3 iş günü içinde yapılmışsa da Kanunda belirtilen 1 aylık süre
aşıldığından bildirim süresinde yapılmamış sayılacak ve varsa geçici iş
göremezlik ödeneği istirahat başlangıcından değil, bildirim tarihinden itibaren
ödenecektir.
Örnek-5: 24.01.2014 tarihinde
iş kazası geçiren ve bu tarihte tedavi altına alınan 4/1-b sigortalısının
03.02.2014 tarihinde taburcu olması sebebiyle bildirime engel durumu ortadan
kalkmıştır. Sigortalının Kuruma iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formunu
en geç 06.02.2014 (dahil) tarihine kadar vermesi
gerekmektedir. Bu tarihe kadar bildirimin yapılması ve engel halin belgelenmesi
durumunda geçici iş göremezlik ödeneği istirahatin başlangıç tarihi olan
24.01.2014 tarihinden itibaren ödenecektir.
Örnek-6: 4/1-b sigortalısının
işyerinde çalışanı ile aralarında çıkan tartışma neticesinde çalışanını
yaralaması ve kendisinin de çalışanı tarafından yaralanması sonucu 4/1-b
sigortalısı 05.04.2014 tarihinde tedavi altına alınmıştır. 11.04.2014 tarihinde
taburcu edilerek polis tarafından tutuklanmıştır. 14.04.2014 tarihinde
bildirime engel teşkil eden tutukluluk hali ortadan kalkmıştır. Buna göre;
17.04.2014 tarihine kadar (dahil) bildirim yapılması
halinde, iş kazası bildirimi süresinde yapılmış kabul edilecek, bildirim
yapmaya engel tutukluluk halinin sona erdiği tarihi belirtir belgenin Kurumun
ilgili birimine ibraz edilmesi durumunda geçici iş göremezlik ödeneği istirahat
başlangıç tarihi itibariyle ödenecektir. Bildirimin 05.05.2014 tarihinden sonra
yapılması halinde bildirim bir aylık süreden sonra yapıldığı için sadece
bildirim tarihinden sonraki istirahatli döneme ait geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecektir.
Bildirim süreleri iş günü olarak belirlendiğinden cumartesi, pazar ile
resmi tatil günleri hesaba katılmayacak, bu günlere rastlayan kazaların anılan
günleri takip eden günden itibaren 3 iş günü içinde bildirilmesi gerekecektir.
Meydana gelen iş kazasının işveren tarafından Kuruma e-Bildirim
programı üzerinden bildirilmesi gerekmektedir. Elektronik İş Kazası ve Meslek
Hastalığı Bildirim Formuna www.sgk.gov.tr adresinden, E-SGK
başlığı altında yer alan Diğer Uygulamalar menüsü içinde bulunan Çalışılmadığına
Dair Bildirim Girişi alt menüsünden, Hizmet Akdi ile Çalışanlar başlığı
altındaki İşveren Bildirim İşlemleri ekranından ulaşılabilecektir.
Ancak, bilgi işlem altyapısında meydana gelen arızalar ya da elektronik
erişimin sağlanamaması, e-Bildirge şifresi alınamaması gibi nedenlerle,
bildirimin elektronik ortamda yapılamaması durumunda, işverenlerce veya
sigortalılarca kâğıt ortamında Ek-7 formu (Ek-7) veya aynı bilgileri taşıyan
dilekçe ile yasal süresinde Kuruma yapılması halinde bildirim geçerli sayılacaktır.
Dilekçe ile yapılan bildirimde sigortalının T.C.
kimlik numarası, sigorta sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde
yaptığı iş, işyerinde çalışmaya başladığı tarih, iş kazasının vuku bulduğu yer,
tarihi, saati, oluş şekli, tanıkların ad ve soyadları, işyerinin adresi,
işverenin adı, soyadı, unvanı, ikametgâh bilgileri, şirket merkezi bilgileri
ile imzalarının da bulunması gerekmektedir. Ancak ilgili ünite tarafından istatistik kayıtları ve
iş kazasının tespiti açısından gerekli görülen diğer bilgiler ise işverene yazı
yazılmak suretiyle istenilecektir.
Adi posta
ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli
taahhütlü, acele posta veya Alo POST, PTT kargo ile yapılan bildirimlerde ise
postaya veriliş tarihi esas alınacaktır. Bildirimlerin işyerinin bağlı
bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine yapılması
gerekmektedir. Ancak Kurumun başka bir müdürlüğüne yapılan bildirimler
işyerinin bağlı bulunduğu müdürlüğe yapılmış gibi kabul edilecektir. Sosyal
güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine kağıt
ortamında yapılan bildirimler ilgili ünitenin kısa vadeli sigortalar
servislerinde görev yapan yetkili personellerce Kurumumuz Intra
sayfasında yer alan Uygulamalar, İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu
ekranından girilerek Kurum kayıtlarına işlenecektir. Bu şekilde farklı birime
gönderilen ve sisteme işlenen iş kazası ve meslek hastalığı bildirimine ait
evrakların kağıt ortamında sigortalının işyerinin bağlı
bulunduğu ilgili üniteye gönderilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan 6331 sayılı
Kanuna göre, sağlık hizmet sunucuları tarafından iş kazası ve meslek hastalığı
bildiriminin yapılmış olması, işverenin 5510 sayılı Kanunun 13 ve 14. maddelerinde
belirtilen iş kazası ve meslek hastalığı bildirim ile ilgili yükümlülüğünü
ortadan kaldırmaz.
1.1.4. 5510 Sayılı Kanuna Göre İş Kazasının İşverenlerce Geç
Bildirilmesi veya Bildirimin Yanlış Yapılması
Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların iş kazası
geçirmeleri halinde yukarıda açıklanan sürelerde işverence bildirim yapılmaması
durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenen/ödenecek
geçici iş göremezlik ödeneğinin Kurumca işverenden tahsil edilmesi için gerekli
işlemler yapılacaktır. Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı olanların iş kazası geçirmeleri ve süresinde
bildirilmemesi hâlinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için geçici iş
göremezlik ödeneği kendilerine ödenmeyecek, sadece bildirim tarihinden sonraki
sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir. Ancak bildirim
tarihinden önceki süreler için ödenen ödenekler varsa sigortalıdan Kanunun 96.
maddesi hükmü gereği tahsil edilecektir.
1.2. Meslek Hastalığı 1.2.1.Kapsam ve Tanımı
Meslek hastalığı sigortası hükümleri, Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar ile 5. maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan sigortalılar,
Kanunun Ek 5. maddesinde belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalışan sigortalılar, Ek 9. maddesinde belirtilen şartlarda ev
hizmetlerinde çalışan sigortalılar ve 2547 sayılı Kanunun Ek 29. maddesine göre
intörn statüsündeki öğrenciler için geçerlidir.
Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasında meslek hastalığı,
sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir
sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli
hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanmıştır.
Bir hastalık veya engellilik halinin meslek hastalığı sayılabilmesi
için;
- Sigortalı olunması,
- Yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması,
- Meslek hastalığının Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi, (Hastalığın
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliğinde yer alması ve Kurum Sağlık Kurulunca maruziyet/yükümlülük
sürelerinin yeterli/aşılmamış olduğunun tespit edilmesi)
unsurlarının
bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
İş kazasının mesleki nitelikte bulunmayan olayları da kapsamasına
karşılık, meslek hastalığı tamamen yürütülen işle ilgili olayları
kapsamaktadır. Ayrıca iş kazası ani bir hareket sonucu gerçekleşirken, meslek
hastalığı zamanla ve tekrarlanan eylemler ile oluşmaktadır.
Örneğin; kömür madenlerinde çalışan sigortalıların
tutuldukları “Pnömokonyoz” ve “Antrekozis”,
mermer ocakları veya kot taşlama işyerlerinde çalışanların tutuldukları “Silikozis”, tütün işletmelerinde çalışan sigortalıların
yakalandıkları “Tabakozis” gibi hastalıklar, işin
niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen tipik meslek
hastalıklarından olduğu gibi, sıtma ile mücadele işlerinde çalışan
sigortalıların bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada
yakalandıkları “Sıtma” hastalığı veya hayvanlarla ilgili işlerde çalışanların
yakalandıkları “Şarbon” hastalığı, vb. hastalıklar da, işin yürütüm şartları
yüzünden meydana gelen, meslek hastalıklarından sayılmaktadır.
1.2.2. Meslek Hastalığının Tespiti
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu;
a) Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık
kurulu raporu ve bu raporun dayanağı diğer tıbbi belgelerin,
b) Kurum tarafından gerekli
görülmesi hallerinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi
sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin,
Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesiyle tespit edilecektir. Tespit edilen
meslek hastalığı işverene 7201 sayılı Kanun uyarınca tebliğ edilmesi
gerekmektedir.
Meslek hastalığı sigortalının işten ayrıldığı tarihten sonra meydana
çıkmış ve sigortalının çalıştığı işten kaynaklanmış ise, eski işinden fiilen
ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Çalışma Gücü
ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen
süreden daha uzun bir sürenin geçmemiş olması şartı aranacaktır. Bu durumdaki
sigortalının hastalıklarına ait hekim raporu ve diğer tıbbi belgeler ile
doğrudan Kuruma müracaat etmesi gerekmektedir.
Ancak herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulguları
ile belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda
tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi
aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı
sayılabilecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalının tutulduğu tespit edilen meslek hastalığının tespit tarihinde
yürüttüğü faaliyete ilişkin olup olmadığı hususu araştırılacak, tespit
tarihindeki faaliyetten önceki başka faaliyet konusundan kaynaklanması halinde
bu faaliyete ilişkin bilgiler toplanacaktır. Daha önceki faaliyetine ilişkin
meslek hastalığına tutulan sigortalılar için de yükümlülük sürelerinin geçip
geçmediği araştırılmalıdır.
Meslek
hastalıkları listesindeki yükümlülük süresinin aşılması, belirtilmiş
hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp
sayılamayacağı konularında ilgililer ile Kurum arasında çıkabilecek
uyuşmazlıklar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacaktır.
1.2.3. Meslek Hastalığının Bildirimi ve Bildirim Süresi
Meslek hastalığının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin verilme süresi
Kanunun 14. maddesinde düzenlenmiştir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar ile 5. maddesinin (a), (b), (c) (e) ve (g)
bentlerinde sayılan sigortalılar, Ek 9. maddesinde belirtilen şartlarda ev
hizmetlerinde çalışan sigortalılar ve 2547 sayılı Kanun kapsamında görev yapan intörn öğrencilerin meslek hastalığına yakalanmaları
halinde, işverenleri tarafından; bu durumun öğrenildiği günden başlayarak,
Ek 5. maddesinde belirtilen işlerde çalışan sigortalıların ise,
kendilerince veya işverenlerince bu durumun öğrenildiği günden başlayarak,
3 iş günü içinde sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezlerine elektronik ortamda e-Bildirim programından bildirim yapılacaktır.
Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının yakalandığı hastalığın, meslek
hastalığı olarak kabul edilmesi halinde işverenin bu durumu öğrendiği tarihten
itibaren 3 iş günü içerisinde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile
sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmesi
gerekmektedir.
Örnek-1:İşyerinde çalışan
sigortalısının silikozis meslek hastalığına
tutulduğunu 10.12.2013 tarihinde öğrenen işveren meslek hastalığı ile ilgili
bildirimi 12.12.2013 tarihinde saat 23:59’a kadar
e-Bildirim yolu ile veya aynı gün mesai saati bitimine kadar kağıt ortamında
yapması gerekmektedir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların meslek hastalığına yakalanması halinde bu durumun kendilerince
öğrenildiği tarihten itibaren 3 iş günü içerisinde sosyal güvenlik il
müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmesi gerekmektedir.
Söz konusu bildirim, 4. maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalıların işverenlerince, (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar için ise kendilerince e-Bildirim programı ile yapılabileceği gibi,
işveren sicil numarası ve e-Bildirge şifresi olmayan 4/1-b sigortalıları,
Kanunun 5. maddesinde belirtilen sigortalılardan E-Bildirim sistemini
kullanamayan işverenleri ile Ek-5 ve Ek-9. maddesine tabi çalışan sigortalılar
tarafından kâğıt ortamında doğrudan ya da posta yoluyla da Kuruma
gönderilebilecektir.
Bilgi işlem altyapısında çeşitli nedenlerle meydana
gelen arızalar ya da elektronik erişimin sağlanamaması nedeniyle söz konusu
bildirimin elektronik ortamda yapılamaması durumunda ayrıca işverenlerce kâğıt
ortamında Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan (Ek-7) formu ya
da aynı bilgileri taşıyan dilekçe ile yasal sürede Kuruma yapılması ya da
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin beşinci maddesinin ikinci fıkrasına
göre işlem yapılması halinde bildirim geçerli sayılacaktır.
Dilekçe ile yapılan bildirimde sigortalının T.C.
kimlik ve sigorta sicil numarası, adı ve soyadı, doğum tarihi, işyerinde
yaptığı iş, işyerinde çalışmaya başladığı tarih, meslek hastalığının vuku
bulduğu yer, çalışılan zaman aralığı, gösterilen tanıkların ad ve soyadları,
işyerinin adresi, işverenin adı, soyadı, unvanı, ikametgâh adres bilgileri,
şirket merkezi bilgileri ile imzaları da bulunacaktır.
Ancak ilgili ünite tarafından istatistik kayıtları ve meslek
hastalığının tespiti için gerekli görülen diğer bilgiler, işverene ya da
4/1-(b) kapsamındaki sigortalıya yazı yazılmak suretiyle istenecektir.
Adi posta
ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli
taahhütlü, acele posta veya ALO POST-PTT Kargo ile yapılan bildirimlerde
postaya veriliş tarihi esas alınır. İş kazasının bildirimi bölümünde, iş günü
hakkında açıklanan hususlar meslek hastalığı için de geçerli olacaktır.
1.2.4. Meslek Hastalığının Geç Bildirilmesi veya Bildirilmemesi
Kanunun 14. maddesinin dördüncü fıkrasında meslek
hastalığı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, geç getiren veya yazılı
olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene ya da
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya,
Kurumca meslek hastalığı nedeniyle şayet ödenmiş ise geçici iş göremezlik
ödenekleri ile ilgili rücu işlemleri kısa vadeli sigortalar servisleri
tarafından yapılacaktır.
Kuruma yapılan meslek hastalığı bildirimlerinde, meslek hastalığının
yasal süresinde bildirilip bildirilmediği tespit edilmelidir. Yasal bildirim
süresinden daha geç bir tarihte bildirilen meslek hastalıklarında ise Kuruma
bildirildiği tarihten önce ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden
istenecektir. Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılara ise bildirim tarihinden önceki istirahat süreleri için geçici iş
göremezlik ödenmeyecek, ödenmiş olanlar var ise tahsil edilecektir.
Ancak, bildirim tarihinden itibaren yapılmış masraflar ile geçici iş
göremezlik ödenekleri Kurumca karşılanacaktır.
1.3. 6331
Sayılı Kanuna Göre İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının İşveren ile Sağlık
Hizmet Sunucuları Tarafından Bildirimi ve Uygulanacak İdari Para Cezaları
6645 sayılı
Kanunla 6331 ve 5510 sayılı Kanunda yapılan düzenleme sonucunda kısa vadeli
sigorta kolları uygulamalarında meydana gelen değişiklikler aşağıda
açıklanmıştır.
1.3.1. Genel Açıklamalar
6331 sayılı Kanunun 14. maddesinde;
-
İşveren, iş
kazalarını kazadan sonraki 3 iş günü, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri
hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını ise öğrendiği
tarihten itibaren 3 iş günü,
-
Sağlık hizmet
sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on
gün,
içinde
Kurumumuza bildirmekle yükümlü kılınmış, anılan Kanunun 26. maddesinde ise söz
konusu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere idari para cezası uygulanacağı
öngörülmüş, uygulanacak idari para cezası miktarı da işyerinde çalışan sigortalı
sayısına ve işyerinin tehlike sınıfına göre farklılaştırılmıştır. Söz konusu
bildirimlerin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine yapılması halinde Kuruma
yapılmış kabul edilmeyecektir.
6331 sayılı Kanunun 26. maddesinde yapılan ve 23.4.2015 tarihi
itibariyle yürürlüğe giren değişiklikle, yukarıda belirtilen bildirim
yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere uygulanacak idari para cezalarının doğrudan
Kurumumuzca verileceği, idari para cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde
5510 sayılı Kanunun 102. maddesi hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Buna göre,
23.04.2015 (dahil) tarihinden sonra meydana gelen iş
kazası veya sağlık hizmet sunucuları tarafından konulan meslek hastalığı tanısı
nedeniyle 6331 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğünü
yerine getirmeyenlere uygulanacak idari para cezalarına ilişkin iş ve işlemler
Kurumumuz tarafından, bu tarihten önceki durumlara ilişkin iş ve işlemler ise
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerince sonuçlandırılacaktır.
1.3.2. 6331 Sayılı Kanunun Kapsamı ve İstisnaları
6331 sayılı Kanun hükümlerinin hangi işlere ve işyerlerine uygulanacağı
Kanunun 2. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre, 6331 sayılı Kanun hükümleri; kamu ve özel sektöre ait bütün
işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine,
çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına, faaliyet konularına
bakılmaksızın uygulanmaktadır.
Ancak;
- Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç
Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı
Müsteşarlığının faaliyetleri,
- Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri,
- Ev hizmetleri,
- Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet
üretimi yapanlar,
- Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında,
iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme
faaliyetleri,
6331 sayılı Kanun kapsamı dışında yer almaktadır.
Buna göre, AFAD birimlerinin, Kızılay’ın, Belediyelerin itfaiye
teşkilatlarının, derneklerin vb. birimlerin afet ve acil durumlara yönelik
müdahalelerde görev yapan personeli istisna kapsamında değerlendirilecektir.
6331 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen istisnalar hariç iş kazası
ve meslek hastalıkları bildirimleri yapılacaktır. Bildirimlerin süresi
içerisinde yapılmaması halinde idari para cezası uygulanacaktır.
5510 sayılı
Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan çırak ve
stajyer öğrenciler ile aynı maddenin (e) bendi kapsamındaki İş-Kur
kursiyerlerinin staj gördükleri sırada iş kazası geçirmeleri veya meslek
hastalığına tutulmaları halinde, söz konusu kişilerin çalıştığı/staj gördüğü
işyeri işverenleri tarafından bildirimleri manuel olarak kağıt
ortamında yapılacak ve yükümlülüğün süresinde yerine getirilmemesi durumunda
idari para cezaları eğitim veya staj gördükleri işyeri işverenlerine
uygulanacaktır.
1.3.3. 6331 Sayılı Kanuna Göre İş Kazasının Bildirim Süresi
6331 sayılı Kanunun 14. maddesinde iş kazalarının hem işverenlerce, hem
de sağlık hizmeti sunucularınca bildirilmesi öngörülmüştür. Buna göre, iş
kazası bildiriminin işveren tarafından kazadan sonraki 3 iş günü içinde, sağlık
hizmet sunucuları tarafından da iş kazasının sağlık hizmet sunucusuna intikal ettiği
tarihten itibaren en geç on gün içinde Kurumumuza yapılması gerekmektedir.
İdari para
cezasına esas olan bildirim sürelerinin tespitinde; işveren için öngörülen 3 iş
günü süresinin başlangıcı olarak iş kazasının meydana geldiği tarihi takip eden
gün, sağlık hizmeti sunucuları için öngörülen 10 günlük sürenin başlangıcında
ise iş kazası vakasının intikal ettiği sağlık hizmet sunucusuna yapılan
poliklinik başvuru tarihi dikkate alınacaktır.
1.3.4. 6331 Sayılı Kanuna Göre Meslek Hastalığının Bildirim Süresi
6331 sayılı Kanunun 14. maddesine göre işveren, sağlık hizmeti
sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek
hastalıklarını, öğrendiği günden itibaren 3 iş günü içinde, meslek hastalığı
tanısı koymakla yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları ise tanı koydukları
vakaları en geç on gün içinde Kurumumuza bildirecektir.
İşveren tarafından yapılacak meslek hastalığı bildirimlerinde;
sigortalının öncelikle Kurum Sağlık Kurulu tarafından sigortalının çalıştığı
işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu tespit edilecektir. Daha sonra dosyanın gönderildiği sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından bu Genelgenin “1.2.3. Meslek
Hastalığının Bildirimi ve Bildirim Süresi” başlıklı bölümde belirtilen süre
ve usulde bildirim yapılıp yapılmadığı hususu kontrol edilecek şayet bildirimin
belirtilen sürede yapılmadığı tespit edilmesi halinde idari para cezasının
uygulanması yönünde işlemler başlatılacaktır.
Yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucuları tarafından yapılacak meslek hastalığı bildirimlerinde
ise; sigortalının başvurduğu yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları
tarafından meslek hastalığı tanısının konulduğu tarih dikkate alınmak koşuluyla
bildirimin on gün içerisinde yapılıp yapılmadığı tespit edilecektir.
1.3.5. 6331 Sayılı Kanuna Göre İş Kazası ve Meslek Hastalığının
Bildirim Şekli
İş kazası ve meslek hastalığı bildirimi, genelge ekinde yer alan İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile yapılacaktır.
Bildirim Formu işverenlerce (e-Bildirim) elektronik ortamda
gönderilebileceği gibi, kâğıt ortamında da doğrudan ya da posta yoluyla SSİY
ekinde (Ek-7)yer alan İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile Kurumun
ilgili ünitesine gönderilebilecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 1.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde değiştirilen paragraf) Sağlık hizmet sunucularının iş kazası ve/veya meslek
hastalığının bildirimi, 23.04.2015 tarihi itibariyle provizyon
seçimine bağlanmıştır. Buna göre, 23.04.2015 (dahil) tarihinden sonra; ilgili
olay için sağlık hizmet sunucularınca iş kazası veya meslek hastalığı provizyon tipinin seçilmiş olması, iş kazası veya meslek
hastalığı bildirimi yerine geçtiğinden; ilgili uygulamalar kullanılarak 6331
sayılı Kanunda belirlenen sürede iş kazası ve/veya meslek hastalığı
provizyonunun alınmış olduğunun tespit edilmesi halinde ilgili sağlık hizmet
sunucusuna idari para cezası uygulanmayacaktır. [1]
(2017/11 sayılı Genelgenin 1.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Ayrıca, 23.04.2015 tarihinden geçerli olmak üzere, istirahat
raporu verilen hallerde istirahat raporunun iş kazası vaka türünde olması da iş
kazası bildirimi yerine geçecektir. Sağlık hizmet sunucularının iş kazası
provizyonu almadığı, ancak alınmış olan diğer provizyon
tiplerinin tanı bölümlerinde iş kazası ifadesinin bulunduğu hallerde de
bildirim yapılmış sayılacaktır.
(2017/11 sayılı Genelgenin 1.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) İş kazası provizyonunun
alınmadığı ve tanı/açıklama kısmında da iş kazası ifadesine yer verilmediği
hallerde; MEDULA Hastane uygulaması üzerinden yapılan incelemede, iş kazası
tanımına uyacak şekilde olayın hikâye edildiği durumlar da sağlık hizmet
sunucusunun iş kazasını bildirimi yerine geçecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 1.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Açıklanan şekilde bildirimde bulunulmaması durumunda,
Genelge ekinde (Ek-7) yer alan sağlık hizmet sunucuları için düzenlenen form
ile kâğıt ortamında bildirim yapılacaktır.”
MEDULA uygulamasını kullanmayan sağlık hizmet sunucularının ise
belirtilen sürede kağıt ortamında bildirim yapmaları
gerekmektedir.
Adi posta
ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli
taahhütlü, acele posta, ALO POST ve PTT Kargo ile yapılan bildirimlerde postaya
veriliş tarihi esas alınacaktır. Yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularınca
meslek hastalığına ilişkin yapılacak bildirimlerde, söz konusu formun üzerinde
yer alan “Meslek Hastalığı Tanı Tarihi” hekimler tarafından mutlaka yazılacaktır.
1.3.6. 6331 Sayılı Kanuna Göre İdari Para Cezasının Uygulanması
İş kazası ve meslek hastalığı bildiriminin süresi içinde yapılıp
yapılmadığının tespitinde 6331 sayılı Kanunun 14. maddesi esas alındığından, bu
Genelgenin 1.1.3. ve 1.2.3. numaralı başlıklarında belirtilen süreler içinde
söz konusu bildirim yapılmaması durumunda anılan Kanunun 26. maddesinde
öngörülen tutarlar üzerinden idari para cezası uygulanacaktır. İlgili ünite
kısa vadeli sigorta servisi personelince, sağlık hizmet sunucusu tarafından
yapılan iş kazası veya meslek hastalığı bildirimleri ile işverenlerce yapılan
iş kazası veya meslek hastalığı bildirimleri sigortalı/çalışan bazında
karşılaştırılacaktır. Bildirim yapmadığı tespit edilen sağlık hizmet sunucusu
veya işverene idari para cezası uygulanacaktır.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf)
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) MEDULA Hastane uygulamasında, provizyon
bilgileri ancak alınan provizyona ait tedavi giderleri faturalandırıldıktan
sonra görüntülenebilmektedir. Bu nedenle iş kazası dışında alınan provizyonlarda, tanı bölümünde iş kazası ifadesinin olup
olmadığı; olayın açıklama kısmında yer alan bilgilere, vakaya ilişkin provizyona
ait tedavi giderleri faturalandırıldıktan sonra ulaşılabilecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) İş kazası provizyonunun
alınmadığı hallerde MEDULA Hastane uygulaması üzerinden yapılan incelemede,
tanı/açıklama kısmında iş kazası ifadesine yer verilmiş olması halinde idari
para cezası uygulanmayacaktır.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Diğer taraftan, yine iş kazası provizyonunun
alınmadığı, tanı/açıklama kısmında olayın oluş şekline göre vakanın iş kazası
olmadığının anlaşıldığı hallerde idari para cezası uygulanmayacaktır.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Sağlık hizmet sunucularınca 23.04.2015 (dahil) tarihinden itibaren açıklanan hususlar doğrultusunda
işlem yapıldığının tespit edilmesi durumunda, iş kazası bildiriminde
bulunulmadığı gerekçesi ile uygulanan idari para cezalarından tahsil edilmemiş
olanlar iptal edilecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2. maddesiyle
09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Sigortalının başka bir bölgedeki sağlık hizmet sunucusuna başvurması
halinde, iş kazası ve bildirimin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının
tespiti, sigortalının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal
güvenlik merkezince gerçekleştirilecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Başka bölgedeki sağlık hizmet sunucusuna yapılan
başvuru neticesinde ilgili sağlık hizmet sunucusu tarafından bildirimin yapılmadığı
veya süresinde yapılmadığının tespit edilmesi halinde, idari para cezası
uygulanmak üzere konu, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezine iletilecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 2.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Aynı sigortalı için işverence de bildirim
yapılmadığının tespit edilmesi halinde, yine sigortalının bağlı bulunduğu
sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi, tespit ve idari para
cezası işlemlerini gerçekleştirecektir.
(2017/11 sayılı
Genelgenin 2. maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Sağlık hizmet sunucuları/işverenler tarafından Kuruma
iş kazası bildiriminde bulunulmadığının tespit edilmesi halinde sağlık hizmet
sunucusuna/işverene idari para cezası uygulanmadan önce, olayın iş kazası olup
olmadığı yönünde Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş Kazası Tespit Komisyonunca
Genelge hükümlerine göre inceleme yapılması, olayın iş kazası olmadığı yönünde
karar verilmesi durumunda, idari para cezası uygulanmaması gerekmektedir.
Sağlık hizmet sunucusunun aynı zamanda işveren olduğu vakalarda sağlık
hizmet sunucusu olarak 3 iş günü içerisinde bildirim yapmış olması halinde bu
bildirim işveren bildirimi yerine de geçecektir. Bununla birlikte 10 gün içinde
ancak 3 iş gününden sonra sağlık hizmet sunucusu olarak bildirim yapılması
halinde bu bildirim sağlık hizmet sunucusu bildirimi olarak kabul edilecek
fakat işveren bildirimi yerine geçmeyecektir. Ayrıca işveren bildiriminde
bulunulmaması halinde ise işveren kapsamında idari para cezası uygulanacaktır.
Hem işveren hem de sağlık hizmet sunucusu olarak bildirim yapılmaması halinde
ise iki ayrı kapsamda idari para cezası uygulanacaktır.
Bildirim
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle idari para cezası uygulanması
gereken işverenler ile sağlık hizmeti sunucuları veya yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucuları, kısa vadeli sigorta servislerince tespit edilerek, prim
tahakkuk ve tahsilat servislerine bildirilecektir. Bu Genelgenin 1.3.6.1. ve
1.3.6.2. numaralı bölümünde belirtilen idari para cezasına ilişkin tebligatlar;
işverenlere, sağlık hizmeti sunucuları veya yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularına, prim tahakkuk ve tahsilat servislerince gönderilecektir.
1.3.6.1. İş Kazası ve Meslek Hastalığının İşveren Tarafından Bildirilmemesi
Halinde İdari Para Cezası Uygulanması
İş kazası bildirimlerine ilişkin idari para cezası uygulanması
aşamasında aynı vakadan dolayı iş kazasına uğrayan birden fazla sigortalı
olması durumunda, her bir sigortalı için yapılması gereken bildirim
yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene, sigortalı başına idari para cezası
uygulanmayacak, iş kazası vakası bazında değerlendirilerek tek ceza
uygulanacaktır.
Örnek-1: Beş sigortalının iş
kazası geçirdiği olayda işveren üç sigortalı için süresi içinde Kuruma iş
kazası bildiriminde bulunmuş diğer iki sigortalının bildirimini yapmamıştır. Bu
durumda aynı vaka sonucu iş kazası geçiren ve bildirimi yapılmayan diğer iki
sigortalının her biri için ayrı ayrı idari para cezası verilmeyecek ve tek bir
ceza uygulanacaktır. Aynı olayda sigortalıların hiçbiri için işveren tarafından
bildirim yapılmasa dahi, uygulanacak idari para cezası değişmeyecektir. Ancak
aynı işyerinde aynı günde birden fazla iş kazası olması halinde her bir vaka
için bu Genelgenin “1.3.7. İdari Para Cezası Tutarları” başlıklı
bölümünde belirtilen hükümler uygulanacaktır.
Örnek-2: Bir işverenin
işyerinde saat 10:00’da bir iş kazası, saat 14:00’de
başka bir iş kazası meydana gelmesi ve işverenin bu kazalardan birisini
bildirmemesi durumunda, bildirim yapılmayan iş kazası için idari para cezası
uygulanacaktır. İkisini de bildirmemesi durumunda ikisi için de ayrı ayrı 6331
sayılı Kanunda öngörülen idari para cezası uygulanacaktır.
Meslek
hastalıklarında iş kazalarından farklı olarak, yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucuları tarafından bildirilen meslek hastalığını öğrendiği tarihten itibaren
süresinde bildirim yapmadığı her bir sigortalı için işverene ayrı, ayrı idari
para cezası uygulanacaktır.
1.3.6.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığının Sağlık Hizmet Sunucuları/Yetkilendirilen
Sağlık Hizmet Sunucuları Tarafından Bildirilmemesi Halinde İdari Para Cezası
Uygulanması
Sağlık hizmet sunucularının kendilerine intikal eden iş kazalarını
poliklinik tarihi itibariyle sigortalı bazında 10 gün içinde Kuruma
bildirmeleri gerekmektedir. Söz konusu bildirimin süresi içerisinde yapılmaması
halinde idari para cezası uygulanırken vaka sayısı esas alınacaktır. Ancak bir
işyerinde meydana gelen iş kazasından birden fazla kişinin etkilenmesi ve farklı
sağlık hizmet sunucularına müracaat etmeleri halinde kendilerine intikal eden
iş kazası hakkında süresinde bildirimde bulunmayan her bir sağlık hizmet
sunucusuna idari para cezası uygulanacaktır.
İş kazasına uğrayan sigortalının, ilk müracaat edilen sağlık hizmet
sunucusu tarafından başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilmesi halinde,
iş kazası bildirimini müracaat edilen ilk sağlık hizmet sunucusu yapacaktır.
Sevk edilen hastane tarafından iş kazası bildirimi yapılmasına gerek
bulunmamakta olup anılan bildirimin yapılmaması halinde idari para cezası ilk
müracaat edilen sağlık hizmet sunucusuna uygulanacaktır.
Örnek-1: Meydana gelen iş
kazası neticesinde 7 sigortalı etkilenmiş olup, sağlık hizmet sunucusuna
başvuran 7 sigortalının her biri için hastane tarafından Kuruma iş kazası
bildiriminin yapılması gerekmektedir. Sağlık hizmet sunucusu tarafından söz
konusu iş kazası nedeniyle hastaneye başvuran 4 sigortalı için bildirim
yapıldığı halde 3 sigortalının iş kazası bildiriminin yapılmaması halinde, eksik
bildirim yapılan sigortalı sayısı dikkate alınmaksızın sağlık hizmet sunucusuna
tek bir idari para cezası uygulanacaktır.
İşyeri
hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları
vakaları, Kurum tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularına sevk
eder. Yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı
koydukları vakaları en geç on gün içinde Kuruma bildirir. Söz konusu sağlık
hizmet sunucularınca süresinde bildirim yapılmayan her meslek hastalığı için
sigortalılar bazında ayrı, ayrı idari para cezası uygulanacaktır.
1.3.7. İdari Para Cezası Tutarları
6331 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, 14.
maddenin ikinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene
iki bin Türk Lirası, dördüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen sağlık hizmet sunucuları veya yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucularına iki bin Türk Lirası tutarında idari para cezası uygulanacağı öngörülmüştür.
Anılan maddenin üçüncü fıkrasında ise söz konusu idari para cezaları, işyerinde
çalışan sigortalı sayısı ve işyerinin az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli
sınıfta yer alması durumuna göre farklılaştırılmıştır.
Diğer taraftan, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17.
maddesinin yedinci fıkrasında, idarî para cezalarının her takvim yılı başından
geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen
yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı, bu suretle idarî para
cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsurunun dikkate alınmayacağı
öngörülmüştür.
Buna göre, 6331 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen iş kazası ve
meslek hastalığı bildirimlerinin süresi içinde yapılmaması durumunda 26. maddenin
ikinci fıkrasının (e) bendinde öngörülen iki bin Türk Lirası tutarındaki idari para
cezası her yıl Kabahatler Kanununda öngörülen yeniden değerleme oranı kadar
artırılarak uygulanmaktadır. Örneğin, 2015 yılı için 2.466 TL olarak hesaplanan
idari para cezası tutarı;
a) Ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yirmi beş oranında
artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında
artırılarak,
b) On ila kırk dokuz çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında
artırılarak,
c) Elli ve daha fazla çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında
artırılarak,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde iki yüz oranında
artırılarak, uygulanacaktır.
İdari para
cezasının miktarının tespitinde; işverenler için işyerinde çalışan sayısı ve
işyerinin tehlike sınıfı esas alınacak, iş kazası bildirimi yapmakla yükümlü
olan sağlık hizmeti sunucuları ile meslek hastalığı bildirimi yapmakla yükümlü
olan yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları için çalışan sayısı ve işyerinin
tehlike sınıfı dikkate alınmayacaktır.
1.3.8. Çalışan Sayısı ve İşyeri Tehlike Sınıfının Tespiti
6331 sayılı
Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre uygulanacak idari
para cezası miktarının belirlenmesine esas olan işyerinde çalışan sayısı ile
işyerinin tehlike sınıfının tespiti aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
1.3.8.1. İş Kazası Bildirimleri
İş kazası bildirimini süresi içinde yapmayan işverenlere uygulanacak
idari para cezasına esas olan çalışan sayısı ile işyerinin tehlike sınıfının
tespitinde;
a) İş kazasının olduğu tarihi
içine alan döneme ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi Kurumumuza verilmiş ise
ay içinde işe giren ve işten çıkan sigortalılar ile birlikte sıfır gün sıfır
kazanç bildirilen sigortalılar da dahil edilerek
bulunacak sigortalısı sayısı,
b) İş kazasının olduğu tarihi
içine alan döneme ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi Kurumumuza verilmemiş
ise bir önceki aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinde bilgileri yer alan
ve takip eden aya devreden sigortalı sayısı,
c) İş kazasının olduğu tarihi
içine alan döneme ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinde iş kazasına uğrayan
sigortalının bilgilerinin yer almaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesinde
bilgileri yer alan sigortalı sayısına kaza geçiren sigortalı sayısı kadar ilave
edilerek bulunacak sayı,
ç) İş kazasının olduğu işyerinde
sigortalı kayıt dışı olarak çalışıyor ise, olayın intikal ettirildiği Kurumun
denetimle görevli birimlerince tespiti yapılan ay içindeki çalışan sayısı ve
tehlike sınıfına,
d) Asıl işverene bağlı
çalışan bir sigortalının iş kazası geçirmesi durumunda, alt işverenlerde
çalışan sigortalılar da dâhil edilerek bulunacak sayı ve asıl işverenin tehlike
sınıfına,
e) Alt işverene bağlı çalışan
bir sigortalının iş kazası geçirmesi durumunda, asıl işveren çalışan sayısı
toplam çalışan sayısına dâhil edilmeksizin alt işverenin çalıştırdığı işçi
sayısı ve tehlike sınıfına,
göre
belirlenen iş kolu kodu dikkate alınacaktır.
1.3.8.2. Meslek Hastalığı Bildirimi
Meslek
hastalığına ilişkin bildirimi süresi içinde yapmayan işverenlere uygulanacak
idari para cezasına esas olan çalışan sayısı ile işyerinin tehlike sınıfının
tespitinde;
a)
Sigortalının
çalıştığı işyerinin faal olması durumunda, Kurum Sağlık Kurulunun tespitini
yaptığı meslek hastalığının işverene tebliğ edildiği aydaki çalışan sayısı ve
tehlike sınıfı,
b)
Sigortalının
çalışmış olduğu işyerinin gayrı faal veya kapanmış olması durumunda, meslek
hastalığının Kurum Sağlık Kurulunca tespitinin yapılarak işverene tebliğ
edildiği aydaki çalışan sigortalı sayısı bir (1) kabul edilerek ve işyerinin
faaliyetini durdurduğu veya kapandığı tarihteki iş koluna göre belirlenen
tehlike sınıfına,
göre
tespit edilen iş kolu kodu dikkate alınacaktır.
1.3.9. İdari Para Cezalarına Yapılan İtirazlar
Verilen idari para cezasına işverenlerin veya sağlık hizmeti
sunucuları/yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının itirazları, Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 113. maddesinde belirtilen hükümlere göre
sonuçlandırılacaktır.
(2017/11 sayılı
Genelgenin 3. maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Sağlık hizmet sunucusunun idari para cezasına itiraz
etmesi halinde konu, tespiti yapan sigortalının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik
il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi İdari Para Cezaları İtiraz Komisyonu
tarafından; MEDULA Hastane uygulaması, “Takip İzleme” menüsü üzerinde yer alan
açıklama bilgileri, varsa istirahat raporları veya sağlık hizmet sunucusunca
düzenlenmiş belgeler esas alınarak değerlendirilecektir.
Yapılan itiraza istinaden bildirimin süresinde yapılıp
yapılmadığı hususunun araştırılması kısa vadeli sigorta servisleri tarafından
yapılacaktır. İtirazlar; ünite amiri veya görevlendireceği yardımcısı, ilgili
şef, dosya memuru ve varsa avukattan oluşan İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu
tarafından incelenerek, verilen karar imza altına alınacaktır. Kısa vadeli
sigorta servislerince düzenlenerek prim tahakkuk ve tahsilat servislerine
gönderilecek olan komisyon kararları, prim tahakkuk ve tahsilat servisleri
tarafından işverene veya sağlık hizmeti sunucusu/yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucusuna tebliğ edilecektir.
2. İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞININ SORUŞTURULMASI
2.1. İş Kazası Tespiti ve Soruşturulması
2.1.1. İş Kazasının Tespiti
2.1.1.1. Kısa Vadeli Sigorta Servisince Tespit Yapılması
(2017/11 sayılı Genelgenin 4.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde değiştirilen bölüm) İşveren
tarafından sigortalının mensubu olduğu işyerlerince düzenlenen İş Kazası ve
Meslek Hastalığı Bildirim Formunun, yine işverence düzenlenecek iş kazası
tespit tutanağının, olayın intikal ettiği kolluk kuvvetlerince olay ile ilgili
düzenlenecek tutanağın ve tanık ifadelerinin, kamu kurum ve kuruluşlarında
meydana gelen iş kazası dolayısıyla düzenlenen resmi belge, bilgi ve konuyla
ilgili düzenlenen tutanak veya raporların incelenmesi sonucu ünitelerin kısa
vadeli sigorta servislerince, vakaların başkaca bir araştırma ve soruşturma
yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın iş kazası olduğuna karar verilebilecektir.
İş kazasının Kısa Vadeli Sigorta
Servisi tarafından tespit edilmesi halinde Genelge ekinde yer alan (Ek-3)
“Ünitece/Komisyonca Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı” düzenlenecek ve
tutanak kısa vadeli sigorta servisi memuru, servis şefi, varsa sosyal güvenlik
merkez müdür yardımcısı yoksa sosyal güvenlik merkez müdürü tarafından
imzalanacaktır. İş kazası tespit işlemi il müdürlüğü bünyesinde yapılması
halinde kısa vadeli sigortalar servis memuru, servis şefi ve il müdür
yardımcısı tarafından imzalanabilecektir.
Tutanakta ayrıca Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine dayanarak
söz konusu Yönetmelik eki “B cetveline” göre meslek grup numarası yer
alacaktır. Meslek kodunun bu şekilde belirlenemediği durumlarda Sosyal Güvenlik
Denetmenleri marifetiyle tespit edilmesi yoluna gidilecektir.
Anılan servisin olayın iş kazası
olduğu yönünde karar alma yetkisi olduğu gibi, olayın iş kazası olmadığı
yönünde karar alma yetkisi de bulunmaktadır. Servis tarafından olay hakkında
alınan “iş kazası değildir” kararına sigortalının itiraz etmesi halinde söz
konusu vaka bir kez de “İş Kazası Tespit Komisyonunca” incelenecek ve karara
bağlanabilecektir.
İş kazası ve
meslek hastalığı sigortasından sağlanacak yardımlarda gecikme yaşanmaması için
ölümle sonuçlanan vakalarda, Kuruma yapılan bildirimlerden kaza geçirenin
sigortalılığı konusunda tereddüt bulunmaması, kolluk kuvvetlerinin olayla
ilgili düzenlemiş oldukları olay yeri tespit tutanağı, ifade tutanakları ve
diğer belgelere, Cumhuriyet Savcılığı tespit ve ifade tutanaklarına ya da
sağlık hizmet sunucusundan elde edilen bilgi ve belgelere yahut işverenin kaza
ile ilgili bildirimlerine göre, Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş Kazası
Tespit Komisyonu tarafından iş kazası tespiti yapılabilecektir.
Bu şekilde tespiti yapılan vakalar,
hak sahiplerine gelir bağlanması amacıyla sigortalı emeklilik işlemleri
servislerine intikal ettirilecek, ancak aynı zamanda bir sureti de işveren,
sigortalı ve üçüncü kişilerin sorumluluğunun tespit edilmesi amacıyla
soruşturulmak üzere Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına
intikal ettirilecektir.
Dosyanın sigortalı emeklilik
servisine gönderilmesi için teftiş raporunun sonuçlanması beklenmeyecektir.
Ölümlü vakaların kısa vadeli sigorta servislerince veya İş Kazası Tespit Komisyonunca
iş kazası olup olmadığına karar verilememesi durumunda ise konu incelenmek
üzere Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına
gönderilecektir. [2]
2.1.1.2. İş Kazası Tespit Komisyonunca Tespit Yapılması
Eldeki bilgi ve belgeler ile kısa vadeli sigorta
servislerince tespit yapılamaması durumunda; ilgili sosyal güvenlik il müdür
yardımcısı/sosyal güvenlik merkez müdürü, varsa bir Kurum avukatı ile kısa vadeli
sigortalar servis şefinden veya servis sorumlusundan oluşturulacak İş Kazası
Tespit Komisyonu marifetiyle iş kazası tespiti yapılabilecek ve “Ünitece/Komisyonca
Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı” (Ek-3) düzenlenecektir.
(2017/11 sayılı Genelgenin 5.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen paragraf) Tutanakta ayrıca Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü
Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine dayanarak söz konusu Yönetmelik
eki “B cetveline” göre meslek grup numarası yer alacaktır. Meslek kodunun bu
şekilde belirlenemediği durumlarda Sosyal Güvenlik Denetmenleri marifetiyle
tespit edilmesi yoluna gidilecektir.
Komisyonun
olayın iş kazası olduğu yönünde karar alma yetkisi olduğu gibi, olayın iş
kazası olmadığı yönünde karar alma yetkisi de bulunmaktadır. Komisyonun
“iş kazası değildir” kararına sigortalının yeni bilgi ve belgeler ile itiraz
etmesi halinde olay Komisyon tarafından yeniden değerlendirilecek, karar
verilememesi halinde, karar verilememesinin gerekçeleri belgelendirilmek ve
sigortalının itirazına esas olarak sunduğu yeni bilgi ve belgeler de eksiksiz
olarak eklenmek suretiyle konu denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına iletilebilecektir.
2.1.1.3. Denetim Vasıtasıyla Tespit Yapılması
Oluşturulan
Komisyon tarafından da kazanın iş kazası olduğuna ya da olmadığına karar
verilememesi halinde ise söz konusu olay belgeleri ve gerekçeleri ile birlikte
soruşturulmak üzere Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına
intikal ettirilecektir.
2.1.2. Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranının Tespiti
Ünitelerin kısa vadeli sigortalar servisleri veya
komisyonca yahut iş müfettişleri ya da Kurumun denetim ile görevlendirilen
memurlarınca yapılan bir tahkikat veya araştırma sonucu düzenlenen mevcut
rapora/tutanağa veya sonuçlanmış mahkeme kararlarına göre olayın iş kazası
olduğunun kesin olarak anlaşılması ve sigortalının gelir talebinde bulunması ya
da söz konusu talep olmaksızın meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespit
edilmesini istemesi halinde, iş kazası dosyası denetim talebinde bulunulmadan
Genelge ekinde yer alan “İş Kazası Kontrol Listesi” (Ek-5) ile birlikte
dosyalar (Ek-4) de belirtilen Kurum Sağlık Kurullarına gönderilecektir.
Ünitelerin kısa vadeli sigortalar servisleri veya yukarıda belirtilen
komisyonca düzenlenen ve olayın iş kazası olduğunu belirtir rapor/tutanakta;
olayın iş kazası olduğu açıkça belirtilecek, eldeki bilgi ve belgelere göre
kaza tarihi, saati, normal mesai veya fazla mesai saatinde ya da mesai saatleri
dışında olup olmadığı, kazanın oluş şekli (kazanın oluş hikayesi),
sigortalının kaza anında yaptığı iş, kaza sırasında kullanmakta olduğu alet ya
da makine, kazada yaralanan organ, daha önce başka bir iş kazası geçirip geçirmediği,
geçirmiş ise o kazaya ait bulguları, doğuştan veya sonradan hastalığı olup
olmadığı, kaza anında sigortalı olup olmadığı, sigortalı ise toplam
sigortalılık süresi, sigortalı çalışmalarının kısmi süreli ya da tam süreli
olup olmadığı hususlarının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Kısa vadeli sigorta servisleri personellerince söz
konusu dosya ve eki listede yer alan belgeler Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri
bünyesinde bulunan Kurum Sağlık Kurullarına gönderilmeden önce kontrol
edilecek, bu belgelerden eksik olanlar var ise; ilgili birimlerden resmi yazı
ile istenecek, şayet temin edilememiş ise ilgili birim/kuruluş/kişi tarafından
belge ve bilginin istenmesine rağmen temin edilemediği hususu izah edilerek
konu ile ilgili dosyaya ait üst yazıda mutlaka belirtilecektir.
Kurum sağlık kurulları tarafından sigortalının meslekte kazanma gücü
kayıp oranının %10’un altında belirlenmesi durumunda, Kanunun 21 ve 22. maddeleri
ile ilgili aşağıda yapılan açıklamalar da dikkate alınarak denetim talebinde
bulunulup bulunulmayacağına ünitece karar verilecektir.
Anılan maddeler kapsamında yapılacak bir işlem bulunmaması halinde
dosya tahsis kütüklerine işlenmesi için sigortalı emeklilik servislerine
intikal ettirilecektir.
Sigortalılar tarafından Kurum Sağlık Kurulunca alınan kararlara itiraz
edilmesi halinde itiraz dilekçesi, karara bağlanmış dosya ile birlikte Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iletilmek üzere Maluliyet ve Sağlık Kurulları
Daire Başkanlığı’na gönderilecektir.
Meslekte kazanma gücü kayıp oranlarına (%10, %10 un altında veya
üstünde) yönelik itirazlarda, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca, müfettiş raporu
ile tespiti gerekli görülen hususlar varsa, bu hususların açıkça anılan Kurul kararlarında
belirtilmesi halinde meslekte kazanma gücü kayıp oranına bakılmaksızın denetim
talebinde bulunulacaktır.
Ancak
sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranı kararına itiraz etmesi
durumunda; sigortalının itiraz ettiği tarihte dosya Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığına gönderilmiş ve sürdürülen soruşturma neticelendirilmiş ise dosya
soruşturma raporu ile birlikte Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iletilmek
üzere Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir.
Sigortalının itiraz tarihinde dosya Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına
gönderilmemiş veya soruşturma henüz sonuçlandırılmamış ise soruşturma raporu
beklenmeksizin dosya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iletilmek üzere
Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilecektir. Yüksek Sağlık
Kurulu iş kazası hakkında soruşturma raporu olmaksızın meslekte kazanma gücü
kayıp oranına yapılan itiraz ile ilgili karar verebilecektir. Ancak anılan
Kurulun gerek görmesi halinde soruşturma raporu Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığınca neticelendirildikten sonra tekrar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kuruluna iletilmek üzere Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına
gönderilecektir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından görüşülen ve
karara bağlanan dosyalar kısa vadeli sigortalar servisleri aracılığıyla denetim
sonucu beklenmeden gelir bağlanmak üzere emeklilik işlemleri servislerine
gönderilecektir.
2.1.3. Ölümle veya Uzuv Kaybıyla Sonuçlanan İş Kazaları
(2017/11 sayılı Genelgenin 7.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde değiştirilen cümle) Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş Kazası Tespit
Komisyonunca tespiti yapılanlar dahil olmak üzere,
ölümle sonuçlanan vakalarda dosya, iş kazası tespiti talebi veya sorumluluk
halleri ve oranlarının tespiti bakımından Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının
ilgili grup başkanlığına iletilebilecektir. [3] (2017/11 sayılı Genelgenin 7.
maddesiyle 09.03.2017 tarihinde değiştirilen ibare) Olayın iş kazası olduğuna karar verilmesi [4] halinde, Hukuk Müşavirliğince yayımlanan 2012/15
sayılı Genelge hükümleri doğrultusunda konu ile ilgili sonuçlanmış bir mahkeme
kararı varsa söz konusu mahkeme kararlarında belirtilen kusur oranlarına göre
hesaplanacak rücu tutarının işveren/üçüncü kişilerden kısa mehilli
bir yazı ile istenmesi, ödenmemesi halinde dava açılması için Rehberlik ve
Teftiş Başkanlığınca hazırlanan raporla birlikte dosyanın, hukuk servislerine
intikal ettirilmesi gerekmektedir. Konu
ile ilgili açılmış bir dava bulunmuyor ise dava açılması için Rehberlik ve
Teftiş Başkanlığınca hazırlanan raporla birlikte dosyanın, hukuk servislerine
intikal ettirilmesi gerekmektedir.
Daha önce Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca yayımlanan talimata göre
ölümlü iş kazası vakalarına ait dosyaların kısa vadeli sigorta servislerince 10
gün içinde anılan Başkanlığa iletilmesi istenmiştir. Ancak ilgili birimlerle
yapılacak yazışmalar sonucu söz konusu belgelerin temininin daha uzun bir
süreyi kapsaması halinde, dosya yazışmalar sonucu gerekli belgelerin
tamamlanmasından sonra elde edilen belge ve bilgilerle birlikte en kısa sürede
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilecektir.
Uzuv kaybıyla sonuçlanan iş kazalarında tespit işlemi, bu Genelge’nin “2.1.1.
İş Kazasının Tespiti” başlıklı bölümde açıklandığı şekilde yapılacaktır.
Kısa vadeli sigorta servisi veya komisyonca iş kazası tespitinin yapılması ve
sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespiti talebinde bulunması
halinde, hazırlanan dosya, kurum sağlık kurullarına gönderilecektir.
Uzuv kaybı vakalarında meslekte kazanma gücü kayıp
oranının tespiti, denetim ve itiraza ilişkin işlemler bu Genelge’nin “2.1.2.
Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranının Tespiti” başlıklı bölümde ve “2.3.1.
Kurum Sağlık Kurullarınca %10 Altında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti
Yapılan Dosyalar ile İlgili İşlemler” başlıklı bölümde açıklandığı şekilde
yürütülecektir.
2.1.4. Sigortalılık Bildirimleri Yapılmamış Olanların İş Kazası
Geçirmesi
İşveren tarafından Kuruma sigortalılık bildirimi yapılmamış olanların (2017/11 sayılı
Genelgenin 8. maddesiyle 09.03.2017 tarihinde eklenen ifade) “ölümlü vakalar dahil” kaza geçirmesi halinde dosya sigortalılığın tespiti
amacıyla sosyal güvenlik denetmenlerine gönderilecektir. Sosyal güvenlik
denetmenlerince sigortalılık tespiti yapılan vakalar ile ilgili tespit ve
soruşturmaya ilişkin işlemler bu Genelgenin “2.1.
İş Kazası Tespiti ve Soruşturulması” başlıklı bölümde yer alan hükümler
doğrultusunda yapılacaktır. İş kazası tespitinden sonraki işlemler ise bu
Genelgenin 2.1.2. Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranının Tespiti başlıklı
bölümde yer alan hükümler doğrultusunda yapılacaktır.
2.2. Meslek Hastalığının Soruşturulması
2.2.1.
Sigortalının Meslek Hastalığı Şüphesiyle Sosyal Güvenlik Merkezine Başvurması
Sigortalı, meslek hastalığı tespiti için en son çalıştığı işyerinin
bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine
başvuracak ve işlemler söz konusu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezince takip edilecektir.
Ancak sigortalının işten ayrılmış olması veya
çalıştığı işyeri merkezinin başka bir ilde olması durumunda, ikametgâhının
bulunduğu yerdeki en yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezine başvurabilecek fakat başvuru dilekçesi ve eki belgeler bu merkezce “2.2.3.Meslek
Hastalığı Dosyalarının Hazırlanması ve Gönderilmesi” başlıklı bölümde
belirtildiği şekilde sigortalının işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek ve işlemler anılan merkezce yürütülecektir.
Diğer taraftan sigortalının, meslekte kazanma gücü kaybı oranının
tespitine yönelik taleplerine esas alınacak sağlık kurulu raporları,
ikametgâhının bulunduğu ildeki yetkili sağlık hizmet sunucularınca
düzenlenebilecektir. Buna dair sevk işlemleri de, sigortalının ikametgâhının
bulunduğu yerdeki en yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezince gerçekleştirilebilecektir.
Sigortalıların meslek hastalığı tespitine yönelik sevk talepleri,
görevli sosyal güvenlik merkezlerince, sağlık hizmet sunucularından alınmış
meslek hastalığı şüphesi bulunduğuna dair mevcut bir rapor olup olmadığına
bakılmaksızın kabul edilecektir.
Bunun yanı sıra sigortalıların, yetkilendirilmiş sağlık hizmet
sunucuları tarafından sevk talep tarihinden en fazla 6 ay öncesine kadar
düzenlenmiş, sağlık kurulu raporlarının bulunması halinde, meslekte kazanma
gücü kaybı tespitine yönelik talepleri kabul edilecek, tekrar ikinci bir sağlık
kurulu raporu alınması için sağlık hizmet sunucusuna sevk işlemine gerek görülmeyecektir.
Meslek hastalığı şüphesi nedeni ile hastaneye sevk talebinde bulunan
ancak, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespiti talebinde
bulunmayan sigortalılardan bu yöndeki beyanları da alınarak, sigortalıların
durumlarına göre ikametgâhlarının veya işyerlerinin bağlı bulundukları sosyal
güvenlik merkezlerince meslek hastalığı teşhisi için yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucularına sevk edilecektir.
Diğer taraftan periyodik kontroller veya diğer
hastalıkları nedeni ile sağlık hizmet sunucularına başvuran ve bu esnada meslek
hastalığı teşhisi konulan, ancak meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespiti
talebinde bulunmayan sigortalılar hakkında düzenlenen raporların, ilgili sağlık
birimince iş yerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezlerine gönderilmesi
halinde söz konusu raporlar anılan merkezlerce muhafaza edilecek, hastanelere
veya sigortalıya iade edilmeyecektir.
Sigortalılığı
sona eren ya da geçmiş yıllarda meslek hastalığına neden olabilecek iş
yerlerindeki çalışmalarını gerekçe göstererek Kurum ünitelerine meslek
hastalığı şüphesi ile hastaneye sevk talebinde bulunan sigortalıların sağlık
hizmet sunucularına sevki yapılacaktır.
2.2.2. İşten Ayrılanların Meslek Hastalığı İddiaları
Kanunun 14. maddesinin 3 üncü fıkrasına göre, meslek
hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı
işten kaynaklanmış ise sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan
yararlanabilmesi için eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana
çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılan Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen süreden
daha uzun bir zamanın geçmemiş olması gerekmektedir. Ancak, sigortalının
herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla
belirlendiği ve hastalığa yol açan etkenin işyeri çalışma koşulları nedeniyle
meydana geldiği yapılan inceleme sonucunda tespit edildiği takdirde, meslek
hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile söz konusu
hastalığın Kurumun tespiti veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılması mümkün
bulunmaktadır.
Buna göre, hastalığın meslek hastalığına sebep olacak
bir işten ve işyerinden ayrıldıktan sonra meydana gelmesi ya da çalıştığı
işyeri şubesinin bağlı bulunduğu işyeri merkezinin başka bir ilde bulunması
durumunda, sigortalılar, meslek hastalığı şüphesi ile ilgili belgeleriyle
birlikte ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki en yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal
güvenlik merkezine başvurabilecektir. Fakat bu şekilde yapılan başvuru evrakları, anılan merkezlerce
işlemleri yapılmak üzere, sigortalının en son çalıştığı işyerinin bağlı
bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek
ve meslek hastalığı tespit işlemleri bu merkezlerce yürütülecektir.
Bu şekilde başvuruda bulunan sigortalının meslek
hastalığının tespiti için yeni veya ek muayene tetkik ve tahliller gerekmesi
halinde söz konusu muayene, tetkik ve tahlil işlemlerinin sigortalının
ikametgâhının bulunduğu ildeki yetkili sağlık hizmet sunucuları tarafından
yapılma imkânı bulunması halinde ilgili sosyal güvenlik merkezleri arasında
gerekli yazışmalar yapılarak sigortalının ikametgâhının bulunduğu sosyal
güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından hastaneye sevk işlemi
yapılarak sevk edilen hastanelerce konu ile ilgili tetkik ve tahliller
yapılacak ve iş yerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal
güvenlik merkezine gönderilecektir.
2.2.3. Meslek Hastalığı Dosyalarının Hazırlanması ve Gönderilmesi
Meslek hastalığı tespiti vakalarında tüm dosyalar öncelikle meslek
hastalığının tespiti ve aynı zamanda meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit
edilmek üzere ilgili Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecektir. Hazırlanacak meslek
hastalığı dosyasında bulunması gereken bilgi ve belgeler, bu Genelgenin “Meslek
Hastalığı Kontrol Listesi” başlıklı ekinde (Ek-6) sayılmıştır.
Meslek hastalıklarına ilişkin olarak, Genelge eki
(Ek-12) veya (Ek-12-1) de yer alan ve sigortalının çalıştığı meslek hastalığı
yapıcı işyerlerine ilişkin bilgileri içeren formun yapılacak inceleme ve
araştırma neticesinde sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenmesi (Ek-6),
Meslek Hastalığı Kontrol Listesi ile birlikte dosya ve eklerinin yukarda
belirtilen ilgili Kurum Sağlık Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. Genelge ekinde yer alan formun sosyal güvenlik
denetmenleri tarafından düzenlenmesinden önce, meslek hastalığı dosyalarının
Kurum sağlık kurullarına gönderilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, 6331 sayılı
Kanunun “Teftiş, inceleme, araştırma, müfettişin yetki, yükümlülük ve
sorumluluğu” başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasının izlenmesi ve teftişi, iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş
yapmaya yetkili Bakanlık iş müfettişlerince yapılır. Bu Kanun kapsamında
yapılacak teftiş ve incelemelerde, 4857 sayılı Kanunun 92, 93, 96, 97 ve 107.
maddeleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Bakanlık iş müfettişlerinin örnek olaylar
veya kendi kurumlarının mevzuatı gereği işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği
ile ilgili gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı yönünde düzenlemek zorunda
oldukları denetim raporları ile sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp
oranının tespiti için gerekli olan işyeri ortam analiz raporları ve risk
değerlendirme ve ölçüm raporlarından iş kazası ve meslek hastalığı vakaları ile
ilgili olanlarının bir suretini de işyerlerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik
il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine göndermeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının
tespiti için gerekli olan, risk durumlarına göre yıllık, altı ayda bir veya
daha kısa sürelerde iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, işyeri sağlık ve
güvenlik birimi veya ortak sağlık ve güvenlik birimlerince düzenlenmesi zorunlu
olan işyeri ortam analizlerinin ve risk değerlendirme ölçüm ve analizlerinin ya
da işyerine ait çalışma ortamı ile ilgili diğer bilgilerin yer aldığı raporların
bir suretinin de, anılan kişiler veya birimler tarafından iş yerlerinin bağlı
bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlükleri ya da sosyal güvenlik merkezlerine
gönderilmesi gerekmektedir.
Söz konusu risk değerlendirme ve ortam analizi raporlarının anılan birimlerce
gönderilmemesi halinde sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik
merkezlerinin kısa vadeli sigortalar servislerince sigortalılardan,
işverenlerden veya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerinden de temin
edilebilecektir.
Dosya, Kurum Sağlık Kuruluna gönderilmeden önce, dosya
ve eki belgeler kontrol edilecek, yukarıda sayılan ve dosyalarda bulunması
gereken belgelerden eksik olanların bulunması durumunda; eksik belgeler, kısa
vadeli sigortalar servisleri tarafından ilgili birimlerden resmi yazı ile
istenecek, ancak temin edilememesi durumunda, eksik belgenin resmi yazıyla
istendiği, buna rağmen temin edilemediği hususu ve yapılan yazışmaların tarih
ve sayıları ile birlikte ve gerekçesi de belirtilerek, meslekte kazanma gücü kayıp
oranının tespiti için ilgili Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecektir.
2.2.4. Meslek Hastalığının Soruşturulması ve Meslekte Kazanma Gücü
Kayıp Oranının Tespiti
Kurum Sağlık Kurulunun hastalığın meslek hastalığı olduğu yönünde karar
vermesi halinde iki seçenek ortaya çıkmaktadır.
a) Meslekte kazanma gücü kayıp oranının %10 ve üzerinde çıkması durumunda
dosya soruşturulmak üzere Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına gönderilecektir.
b) Meslekte kazanma gücü kayıp oranının %10’un altında tespit edildiği
vakalarda ise Kanunun 21 ve 22. maddeleri ile ilgili yapılan açıklamalar da
dikkate alınarak denetim talebinde bulunulup bulunulmayacağına ünite tarafından
karar verilecektir.
Ayrıca sigortalılara ait dosyalar tahsis kütüklerine işlenmesi amacıyla
sigortalı emeklilik işlemleri servislerine intikal ettirilecektir.
Tahsis kütüklerine kayıt işlemleri yapıldıktan sonra
aynı sigortalıya ait başka bir iş kazası veya meslek hastalığı için gönderilen
dosya içinde, birinci kazaya veya meslek hastalığına ait tüm belgeler (iş kazası
veya meslek hastalığı olduğunu belirtir rapor/tutanak, sürekli iş göremezlik
derecesini gösterir tespit formu, tespite esas sağlık kurulu raporları v.b.) de bulunmalıdır. İkinci kaza veya meslek hastalığına ilişkin meslekte
kazanma gücü kaybı oranı tespit edildikten sonra, birleştirme işlemi Kurum
Sağlık Kurullarınca yapılır. Yapılan birleştirme işlemine bağlı olarak meslekte
kazanma gücü kaybı oranının %10 ve üzerinde tespiti halinde, iki ayrı iş kazası
ve/veya meslek hastalığı dosyası birleştirilerek denetim talebinde bulunulacak
ve tekrar bu dosyalar gelir bağlanmak üzere sigortalı emeklilik işlemleri
servislerine gönderilecektir.
Örneğin; Kurum
Sağlık Kurulunca, sigortalı A hakkında iş kazası vakası nedeniyle % 6, aynı
anda veya ileriki bir tarihte aynı veya farklı bir uzvunda, meslek hastalığı
nedeniyle % 7 oranında meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit edilmesi
halinde bu sigortalı için söz konusu meslekte kazanma gücü kayıp oranları
birleştirilebilecek ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması amacıyla
emeklilik işlemleri servislerine gönderilmesi gerekecektir.
Ancak
sigortalının meslekte kazanma gücü kaybı oranlarına itiraz etmesi halinde bu
Genelgenin “2.1.2.Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranının Tespiti” başlıklı
bölümünde belirtilen usul ve esaslara göre işlem yapılacaktır.
2.3. Kusur Oranlarının Tespiti ve Denetim
Kurum Müfettişleri tarafından yapılan iş kazası veya meslek hastalığı
soruşturmaları sonucu düzenlenen raporlarda, işveren, sigortalı ve üçüncü
kişi/kişiler hakkında kusur oranları belirtilecektir. Müfettişler tarafından
düzenlenen inceleme raporlarında iş kazası tespitinin yapılması durumunda
sigortalının ağır kusuru varsa “ağır kusur” ifadelerine yer verilerek
sigortalının kusur derecesinin tespiti cihetine gidilecektir.
Kusur oranları belirtilen Müfettiş raporlarında oranların dağıtılacağı
kişiler ve kusur dereceleri ayrı ayrı belirtilecektir.
Düzenlenen raporlarda sigortalının ağır kusurlu olduğunun ve kusur
derecesinin de belirtilmesi halinde geçici iş göremezlik ödeneği ağır kusur
derecesi esas alınarak 1/3 oranında eksiltilerek ödenecektir. Ancak “ağır kusur”
ifadesi yer almakla birlikte kusur derecesi yazılmamış ise Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan hükme göre %5 oranında kesinti yapılmak suretiyle işlem yapılacaktır.
Kısa vadeli sigorta servislerince veya oluşturulan
Komisyonca iş kazası kararı alınmış olan fakat sigortalının meslekte kazanma
gücü kayıp oranı tespiti talebi olmaması nedeniyle Kurum sağlık kurullarına
gönderilmeyen vakalarda; işveren, sigortalı ve üçüncü kişilerin kusur ve
sorumluluk durumlarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 21 ve 22. maddelerine
yönelik işlemler aşağıda yapılan açıklamalara göre yapılacaktır.
Ayrıca, mahkemelerin iş kazası davalarında tahkikat raporu talep etmesi
halinde varsa müfettiş raporu gönderilecektir. Kurumca soruşturmaya gerek görülmediği durumlarda komisyon kararı veya ünite kararı ve eki
belgeler mahkemeye gönderilecek ve ayrıca denetim talebinde bulunulmayacaktır.
2.3.1. Kurum Sağlık Kurullarınca %10’un Altında Meslekte Kazanma Gücü
Kayıp Oranı Tespiti Yapılan Dosyalar ile İlgili İşlemler
İşveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğunu düzenleyen
Kanunun 21. maddesi hükümlerine göre komisyonca veya kesinleşmiş mahkeme
kararlarından ya da örnek olay kapsamında Bakanlığımız İş Müfettişlerince
soruşturulan olaylar hakkında tanzim olunan raporlardan iş kazası veya meslek
hastalığının tespit edilmesi, ilgililerin kastının, ihmalinin, kusurunun ve
kusur oranlarının belirlenmesi durumunda veya belgeli bilgi, ihbar/şikâyet
olmaması ya da bu sigorta kollarından yararlanma koşullarının gerçekleşip
gerçekleşmediği hususunda somut bilgi ve belgeye dayanan tereddüt olmaması halinde
denetim talebinde bulunulmayacaktır.
Ancak;
a) Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının uygulanmasına yönelik
olarak;
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 45. maddesinin birinci
fıkrasına göre; iş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda
meydana gelmişse, işveren Kuruma karşı sorumlu hale gelir. Kasıt; iş kazası
veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı
eylemiyle neden olması halidir.
Buna göre;
- Olay mahkemeye intikal etmişse ve işverenin kusurlu olduğu yönünde
karar verilmişse,
- Olay hakkında daha önce hazırlanan denetim raporlarında işverenin
kusurlu olduğu belirtilmişse,
ayrıca
denetim talebinde bulunulmayacak bu belge ve bilgilere göre işlem yapılacaktır.
Ancak olay hakkında yukarıda belirtilen belgeler
olmamakla birlikte, sigortalı veya diğer şahısların ifadelerinden, olay
hakkında üniteye intikal eden kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş bilgi ve
belgeler ile ihbar ve şikâyetler üzerine yapılacak araştırma sonucu elde
edilecek belgeli bilgilerden, işvereninin kusurlu olduğu yönünde, kısa vadeli
sigortalar servisince veya İş Kazası Tespit Komisyonunca bir tespit yapılması
halinde, Kurumca yapılan masrafların toplamının, sigorta primine esas kazanç
tavanı aylık tutarının 3 katından fazla olması durumunda dosya denetim talebi
ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilecektir.
b) Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına yönelik
olarak;
İş kazası veya meslek hastalığı bildiriminin nasıl ve ne zamana kadar
yapılacağı mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Buna göre, iş kazasının yasal süresinde
bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen sürede sigortalıya ödenen
geçici iş göremezlik ödeneği denetim talebinde bulunulmadan doğrudan işverenden
tahsil edilecektir.
Ayrıca, Kanunun 14. maddesinin dördüncü fıkrasına göre meslek hastalığı
bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene, bildirim tarihine kadar
geçen sürede Kurumca bu durum için yapılmış bulunan tüm masraflar ile ödenmişse
geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilir.
c)
Kanunun 21. maddesinin
üçüncü fıkrasının uygulanmasına yönelik olarak;
Çalışma mevzuatında sigortalının sağlık raporu alması gerektiği
belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak
bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde,
denetim talebinde bulunulmayacak ve gerekli rücu işlemi bu genelgenin “7.1. Rücuya Esas Hazırlık
İşlemlerini Yapacak Servisler” başlıklı bölümünde belirtilen servislerce
yapılacaktır.
ç) Kanunun 21. maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasına yönelik
olarak;
Söz konusu fıkra ile “iş kazası, meslek hastalığı ve
hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve
hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep
olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu
edileceği” hüküm altına alınmıştır.
Buna göre;
- Olay mahkemeye intikal etmişse ve üçüncü kişilerin kusurlu olduğu
yönünde karar verilmişse,
- Olay hakkında daha önce hazırlanan denetim raporlarında üçüncü
kişilerin kusurlu olduğu belirtilmişse,
ayrıca
denetim talebinde bulunulmayacak olup eldeki bilgi ve belgelere göre işlem
yapılacaktır.
Olay hakkında yukarıda belirtilen belgeler olmamakla
birlikte, sigortalı veya diğer şahısların ifadelerinden, olay hakkında üniteye
intikal eden kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş bilgi ve belgeler ile ihbar ve
şikâyetler üzerine yapılacak araştırma sonucu elde edilecek belgeli bilgilerden
üçüncü kişilerin kusurlu olduğu yönünde kısa vadeli sigortalar servisince veya
Komisyonca bir tespit yapılması halinde, Kurumca yapılan masrafların toplamının
sigorta primine esas kazanç tavanı aylık tutarının 3 katından fazla olması
durumunda dosya denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili
Grup Başkanlığına intikal ettirilecektir.
d) Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına
yönelik olarak;
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğini 44. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi hükmünce işlem yapılacaktır. Tedavi süresinin uzadığı veya
ne kadar uzadığı ya da iş göremezlik oranının ne kadar arttığı hekim tarafından
belirlenebileceğinden ayrıca denetim talebinde bulunulmayacaktır. Bu durumda
olan sigortalılarla ilgili sağlık hizmet sunucularında görev yapan Sağlık
Bakanlığınca yetkilendirilen hekimler tarafından düzenlenen raporlarda uzayan
tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranının belirtilmesine bağlı olarak
Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü doğrultusunda (1/4
oranında) eksiltme yapılacaktır.
e) Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasına
yönelik olarak;
- Olay mahkemeye intikal etmiş ise mahkeme kararından, -Daha önce
düzenlenmiş olan denetim raporlarından, -Hekim raporlarından,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar
veya belgelerden, sigortalının ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesi,
- Ünitelerde kurulu bulunan Komisyon tarafından temin edilen bilgi ve
belgelere istinaden sigortalının ağır kusurlu olduğuna yönelik belgeli bilgi,
ihbar, şikâyet ve tespit bulunmaması ya da sigortalının kusur oranının tespit
edilmesi,
halinde
iş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili olarak ayrıca denetim talebinde
bulunulmayacaktır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 44. maddesinin ikinci
fıkrasında ağır kusura yönelik uygulamanın nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Buna
göre;
Sigortalının:
1- İş sağlığı ve güvenliği
ile ilgili kurallara uymaması,
2- Tehlikeli olduğu veya
hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması,
3- Yetkili kimseler
tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi,
4- Açıkça izne dayanmadığı
gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek ve isteyerek
yapması,
5- Yapılması gerekli bir
hareketi savsaması,
ağır
kusuruna esas tutulacaktır.
Söz konusu hüküm gereği her olay kendi içerisinde değerlendirilip
sigortalının ağır kusurlu olup olmadığına karar verilecektir.
Olay hakkında yukarıda maddeler halinde belirtilen belgeler
olmamakla birlikte, sigortalı veya diğer şahısların ifadelerinden, olay
hakkında üniteye intikal eden kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş bilgi ve
belgeler ile ihbar ve şikâyetler üzerine yapılacak araştırma sonucu elde
edilecek belgeli bilgilerden sigortalının ağır kusurlu olduğu ve yersiz ödeme
yapılabileceği yönünde kısa vadeli sigortalar servisince veya Komisyonca bir
tespit yapılması halinde, Kurumca yapılan masrafların toplamının sigorta
primine esas kazanç tavanı aylık tutarının 3 katından fazla olması durumunda
dosya denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup
Başkanlığına intikal ettirilecektir.
Söz konusu belgelerde sigortalının ağır kusurlu olduğu ve kusur
derecesine dair bilgi bulunması halinde denetim talebinde bulunulmadan kusur
derecesi esas alınarak geçici iş göremezlik ödeneği 1/3 oranında eksiltilerek
ödenecektir. Belgede ağır kusur ifadesi yer almakla birlikte kusur derecesi yer
almıyor ise Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde yer alan hükme göre %5 oranında kesinti yapılmak
suretiyle işlem yapılacaktır.
f) Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin uygulanmasına
yönelik olarak;
Sigortalının kasti hareketi nedeniyle iş kazasına
uğradığı veya meslek hastalığına tutulduğu ya da teklif edilen tedaviyi kabul
etmediği, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucuları
tarafından hazırlanan raporlarda, mahkeme kararı veya denetim raporları ya da
kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş bilgi ve belgelerde belirtilmiş ise ayrıca
denetim talebinde bulunulmadan, geçici iş göremezlik ödenekleri yarısı
tutarında ödenecektir.
Ancak, sigortalı veya diğer şahısların ifadelerinden, olay hakkında
üniteye intikal eden ihbar ve şikâyetler üzerine yapılacak araştırma sonucu
elde edilecek belgeli bilgilerden, ihbar veya şikayet
olan sigortalının kasti bir hareketi sebebiyle iş kazasına uğradığı veya meslek
hastalığına tutulduğu ve yersiz ödeme yapılabileceği yönünde kısa vadeli
sigortalar servisince veya Komisyonca bir tespit yapılması halinde, Kurumca
yapılan masrafların toplamının sigorta primine esas kazanç tavanı aylık
tutarının 3 katından fazla olması durumunda dosya mutlaka denetim talebi ile
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilecektir.
Örnek-1: Matbaa firmasında
çalışan sigortalının elini baskı makinasına kaptırması sonucu iş kazası
geçirmiştir. İşverence yapılan iş kazası bildiriminde ya da kolluk
kuvvetlerince tutulan tutanakta her hangi bir kasıt unsuruna yer verilmemiş
olmakla birlikte daha sonra aynı işyerinde çalışan başka bir sigortalının
ihbarı ile olayın kasıt sonucu gerçekleştiği belirtilmiştir. Buna göre, alınan ihbar
nedeniyle konu denetim talebi ile
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili grup başkanlığına iletilecektir.
Ancak, böyle bir ihbar veya şikayet olmadan ünite kısa
vadeli sigortalar servisi veya Komisyonu işlem yapması gereken vakalarda sadece
tereddüt ettiği gerekçesiyle konu hakkında denetim talebinde bulunulmayacaktır.
g) Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin uygulanmasına
yönelik olarak;
Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre tedavi
gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge
almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemekte,
ödenmiş olanlar ise yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96. madde
hükümlerine göre geri alınmaktadır. Bu nedenle, bu tür
vakalarda istirahatli olan sigortalılar için istirahatin sonunda tedavi gördüğü
hekimin sigortalıyı kontrole çağırması halinde kontrol tarihinde kontrole
gitmemesi durumunda veya kontrollü raporunun çalışabilir belgesi ile “çalışır’a” çevirmeden işyerinde çalışmaya başlaması halinde
bu sigortalıya istirahatli olduğu döneme ait geçici iş göremezlik ödeneklerinin
ödenmemesi, ödenmiş olan miktarların ise söz konusu madde hükmüne göre tahsil
edilmesi gerekmektedir.
Birbirini takip eden ve sonu kontrolle biten istirahat
raporları için, sigortalının kontrol tarihinde sağlık hizmet sunucusuna
başvurması halinde kontrol tarihinden önceki sürelere ait iş göremezlik
ödenekleri ödenecek, kontrol tarihinde kontrole gitmemesi halinde, sigortalı
adına son rapordan önceki raporlara ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek,
kontrole gitmediği istirahat raporuna ait ödenek ödenmeyecek, ödenmiş ise
yersiz ödeme kapsamında geri alınacaktır.
Örnek-1: Sağlık hizmet
sunucusuna başvuran sigortalıya, sağlık kurulunca ilk 6 aylık istirahat raporu
düzenlenip rapor bitim tarihi itibariyle “kontrol” öngörülmüş, rapora ait
istirahat süresinin sona ermesinden sonra kontrole giden sigortalıya sağlık
kurulu tarafından devam niteliğinde ve sonu “kontrol” öngörülen ikinci rapor
verilmiştir. Kontrol tarihinde sağlık hizmet sunucusuna başvuran sigortalının
istirahatinin devamına karar verilerek istirahatin bitimi itibariyle “kontrolünün”
devam etmesi gerektiğine dair karar verilmiş olup sigortalıya kontrolüne gitmiş
olduğu ilk iki rapora ait ödeme işlemleri ilgili ünite tarafından
gerçekleştirilmiştir. Sigortalının son almış olduğu uzun süreli istirahate ait
kontrole gitmemesi halinde, sonraki rapora ait geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecek, sigortalının sonu kontrol öngörülen ilk iki rapora ait geçici iş
göremezlik ödeneklerini ise sigortalıya ödenmesi gerekmektedir.
Sigortalının, tedavi gördüğü hekimce istirahatinin sonunda
çalışabileceğine dair belge olmaksızın çalıştığının tespit edilmesi halinde
(sigortalının işvereninin istirahatli olduğu dönemde “çalıştı” şeklinde
bildirim yapması ya da hekimin sigortalının kontrollü raporunu “çalışır”a çevirmemesi) geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecek, ödenmiş olanlar da geri alınacaktır. Bu durumda denetim talebinde
bulunulmayacaktır.
2.3.2.
Uzun Süreli İstirahat Gerektiren Vakalar İle Kuruma Büyük Mali Yük Getiren
Vakalar
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 37. maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “uzun süreli tedavi gerektiren ve Kuruma büyük malî yük
getiren iş kazaları” ifadesi 21.08.2013 tarihli ve 28742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile kaldırılmıştır. Bu değişiklikle
birlikte uzun süreli istirahat gerektiren durumlar soruşturulmak üzere
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilmeyecektir.
Ancak, meslekte kazanma gücü kayıp oranı %10’un altında
kalmakla beraber sigortalı için yapılan tedavi masrafları ile geçici iş
göremezlik ödeneği toplamı 5510 sayılı Kanunun 82. maddesine göre belirlenecek
olan prime esas kazanç üst sınırının vaka tarihindeki aylık tutarının üç katından
fazla olması durumunda; bu tür vakalar, işveren, sigortalı ve üçüncü kişilerin
kusur ve sorumluluk durumlarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 21 ve 22. maddeleri
bakımından yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilerek işlem
yapılacaktır.
Ayrıca, sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranı
tespiti talebinin olmaması, bu nedenle dosyası ilgili Kurum Sağlık Kuruluna
intikal ettirilmeyerek meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespiti yapılmamış
olan ancak yapılan tedavi masrafları ile geçici iş göremezlik ödeneği toplamı,
prime esas kazanç üst sınırının vaka tarihindeki aylık tutarının üç katından
fazla olan vakalarda; işveren, sigortalı ve üçüncü kişilerin kusur ve
sorumluluk durumlarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 21 ve 22. maddelerine
yönelik yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirme yapılacaktır.
2.4. Meslekte
Kazanma Gücü Kayıp Oranlarının Tespitinde Birden Fazla Dosyasının
Birleştirilmesi
Sigortalının birden fazla iş kazası geçirmesi ve/veya
meslek hastalığına uğraması halinde birleştirme işlemi, 17.09.2015 tarihli
2015/23 sayılı “Çalışma Gücü Kaybı ile Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı
Tespit İşlemleri” konulu Kurum Genelgesinin 4.1.3.Birden fazla iş
kazası/meslek hastalığı olma hali başlıklı bölümünde belirtildiği gibi
yapılacaktır. Yapılan birleştirme işlemine göre Kurum Sağlık Kurulunca iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu, sigortalının meslekte kazanma gücü kaybı
oranı toplamının % 10 ve üzerinde çıkması durumunda, dosyanın ilgili sosyal
güvenlik merkezi kısa vadeli sigorta servine intikal ettirilmesi, anılan
servisçe e-Ödenek kayıtlarından araştırma yapılarak varsa daha önceden hastalık
sigortasından ödenen ödeneklerin Tahsilat/Tediye ekranları üzerinden iş kazası
veya meslek hastalığı sigortası koluna dönüştürülmesi, sigortalılar tarafından
talep edilmesi halinde ortaya çıkan ödenek farklarının kendilerine ödenmesi
gerekmektedir. Ayrıca dosyanın
sürekli iş göremezlik geliri işlemleri açısından değerlendirilmek üzere tahsis
servislerine gönderilecektir.
2.5. İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Soruşturmalarının Kurum Müfettişlerince Yapılması
İş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili tüm soruşturma süreçlerinde;
ifade alınması, işyerinde durum tespiti yapılması gerekiyorsa, kayıt ve belge
incelenmesi de dâhil olmak üzere araştırma ve incelemelerin Kurum Müfettişleri
tarafından yapılması gerekmektedir.
İş kazası ve meslek hastalığı olaylarından
soruşturulması için sosyal güvenlik denetmenleri servislerine kısa vadeli
sigorta servislerince 23.07.2013 tarihinden önce intikal ettirilen iş kazası,
meslek hastalığı dosyalarından soruşturmasına başlanılmayanlar bu Genelge ile
yürürlükten kaldırılan 23.07.2013 tarihli ve 2013/31 sayılı Genelge ile
getirilen hüküm gereği kısa vadeli sigorta kolları servislerine iade edilecek,
yukarıda açıklandığı şekilde oluşturulan komisyon tarafından yapılacak inceleme
ve değerlendirmeleri müteakiben denetim talebinde bulunulmasına karar
verilenler, komisyonun gerekçeli kararı ile olay hakkında elde edilen belge ve
bilgilerle birlikte Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına
gönderilecektir.
23.07.2013 tarihinden önce ünitelere intikal etmiş
olan iş kazası ve meslek hastalığı raporlarında kusur oranı belirtilmemişse,
ölümle sonuçlanan veya sürekli iş göremezlik geliri/malullük aylığı bağlanacak
olan dosyalarda rücu işlemlerinin yapılabilmesi için konu mutlaka hukuk
servislerine intikal ettirilecek, açılan dava neticesinde bilirkişi tarafından
verilen kusur dereceleri dikkate alınarak rücu işlemleri yapılacaktır. İşveren, sigortalı veya üçüncü kişilerin mahkeme
tarafından belirlenecek kusur oranları dikkate alınarak kısa vadeli sigortalar
servislerince işlem yapılacaktır.
İlgili sosyal güvenlik il müdürlüğü, sosyal güvenlik merkezi veya
ilgili sağlık sosyal güvenlik merkezi bünyesindeki Kurum Sağlık Kurulu ile kısa
vadeli sigorta servisleri arasında olayın iş kazası olup olmadığı hususunda
görüş ayrılığı olması durumunda söz konusu vaka incelenmek üzere Rehberlik ve
Teftiş Başkanlığına intikal ettirilecektir.
Kurum müfettişlerince düzenlenen raporlarda iş kazası
tespiti yapılmış olsa dahi, işveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğu ile
sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinden indirimin ne oranda
yapılacağı ve kusur oranlarına ilişkin bir tespitin yapılamaması veya Kurumumuz
müfettişlerince düzenlenen raporlar ile Bakanlık iş müfettişlerince düzenlenen
raporlar arasında sorumluluk ve kusur oranlarıyla ilgili farklılık bulunması
durumunda;
Kurum müfettişlerince iş kazaları ile ilgili olarak
yapılan tahkikatlar sonucunda işveren, sigortalı veya üçüncü kişinin
fiillerinin “tespitlere dayanılmak suretiyle” Kanunun 21 ve 22. maddeleri
kapsamında bulunmadığının net olarak belirtilmesi, ancak aynı konuda iş
müfettişlerince düzenlenen raporda ise işveren, sigortalı ve üçüncü kişinin
fiilinin anılan Kanunun aynı maddeleri kapsamında olduğunun değerlendirilmesi
halinde konunun Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili grup başkanlığına
intikal ettirilmesi,
Kurum müfettişlerince düzenlenen raporlarda, Kanunun 21 ve 22. maddeleri
ile sorumlulukla ilgili benzer maddelerinin “herhangi bir tespit yapılamaması”
nedeniyle uygulanmasına gerek bulunmadığının belirtilmesi halinde, aynı olayla
ilgili olarak iş müfettişlerince yapılan tahkikat sonucunda düzenlenen
raporlarda bu hususlar yer almışsa, bu raporlarda anılan maddelerin
uygulanmasına yönelik önerilerin uygulanması,
Kurumumuzca iş kazaları ile ilgili olarak yapılan
soruşturmalarda düzenlenen raporlarda işveren, sigortalı veya üçüncü kişinin
fiillerinin Kanunun 21 ve 22. maddeleri kapsamında bulunduğunun belirtilmesi,
ancak aynı konuda iş müfettişlerince düzenlenen raporda işveren, sigortalı ve
üçüncü kişinin fiilinin anılan Kanunun aynı maddeler kapsamında olduğunun
değerlendirilmesi ile birlikte kusur derecelerinin de belirtilmesi durumunda,
iş müfettişi raporunda önerilen kusur derecelerine göre işlem yapılması,
Kurum müfettişleri tarafından düzenlenen raporlarda,
Kanunun 21 ve 22. maddelerinin uygulanmasına yönelik öneriler bulunmasına
rağmen, kusur derecesi ile ilgili bir değerlendirmeye yer verilmemişse Kurumca
yapılan masrafların toplamının sigorta primine esas kazanç tavanı aylık
tutarının 3 katından fazla olması durumunda dosya kusur oranının tespiti için
denetim talebi ile ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine gönderilmeyerek,
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili grup başkanlığına intikal ettirilmesi
gerekmektedir.
İş kazasının Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş
Kazası Tespit Komisyonu tarafından tespit edilmesi ancak daha sonra gerek
sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranı % 10 çıkması, gerekse kusur
oranlarının tespiti amacıyla müfettiş incelemesine gönderilmesi durumunda,
müfettiş tarafından yapılan soruşturma sonucu, meydana gelen olayın/kazanın iş
kazası olmadığının anlaşılması halinde müfettiş raporu esas alınacaktır. Buna
göre kısa vadeli sigorta servisi personellerince sigortalıya ödenmiş ise geçici
iş göremezlik ödenekleri Tahsil/Tediye ekranında iş kazası sigortası kolundan,
hastalık sigortası koluna çevrilmesi ve 2 günlük kesinti yapılması, şayet sigortalı
hakkında ödeneğe esas iş göremezlik raporunun başladığı tarihten önceki son bir
yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmemiş ise rücu işlemi
yapılması, ayrıca sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış ise gereği yapılmak
üzere ilgili ünitenin görevli emeklilik servisine gönderilmesi sağlanacaktır.
08.07.2011 tarihi ile 23.07.2013 tarihleri arasında iş kazası ve meslek
hastalığı olaylarında, işveren, sigortalı ve üçüncü kişilerin kusur oranlarının
tespitinde;
1- İş
kazaları ve meslek hastalıklarının soruşturulması hakkında 8.7.2011 tarihinde
yayımlanan 2011/57 sayılı Genelgenin yayım tarihinden 23.7.2013 tarihinde
yayımlanan ve bu Genelge ile yürürlükten kaldırılan 2013/31 sayılı Genelgenin
yayım tarihine kadar, ünitelere intikal etmiş olan maluliyet veya ölümle
neticelenen, uzuv kaybı olan iş kazaları ile bütün meslek hastalıkları için
trafik kaza tutanaklarında belirtilen kusur oranları ve mahkemelerce verilen kararlarda
belirtilen kusur oranlarına göre işlem yapılacaktır. Ancak mahkeme kararlarında kusur oranlarına yer
verilmemesi durumunda konu denetim talebiyle Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına
intikal ettirilecektir.
2-Bunların dışında kalan ve
bu tarihlerde meydana gelen iş kazası vakaları için ise Sosyal Güvenlik
Denetmenleri/Kontrol Memurlarınca denetim raporlarında belirtilen kusur
oranları ile trafik kaza tutanaklarında belirtilen kusur oranlarına göre işlem
yapılacaktır. Bu nitelikteki iş kazalarına ilişkin denetim raporlarında kusur
oranlarına mutlaka yer verilecektir.
Ayrıca 8.7.2011 tarihinden itibaren iş kazası ve meslek hastalıklarında
kusur oranlarının belirlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine mucip gönderilmeyecektir.
3. İŞ
KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI HALLERİNDE SAĞLANAN HAKLAR VE YARARLANMA ŞARTLARI
3.1. Sağlanan Haklar
Kanunun 16. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası ve meslek hastalığı
hallerinde sigortalılara sağlanan haklar;
a- Sigortalıya
geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneğinin
verilmesi,
b- Sigortalıya
sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,
c-
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
ç-
Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına
evlenme ödeneği verilmesi,
d- İş kazası
ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi, olarak
sıralanmıştır.
3.2. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortasından Yararlanma Şartları
Sigortalıların iş kazasına bağlı olarak geçici iş göremezlik
ödeneklerinden yararlanabilmeleri için Kuruma yapılan bildirimin iş kazası
olarak kabul edilmesi, meslek hastalığı sigortasından geçici iş göremezlik
ödeneğinden yararlanabilmek için ise meslek hastalığının Kurum Sağlık Kurulunca
tespit edilmesi gerekmektedir.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin süresi Sağlık Bakanlığınca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından alınacak istirahat raporuna
bağlıdır. Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine istinaden
sigortalılara iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle iş göremedikleri sürece
prim ödeme gün sayısı şartı aranmaksızın ilk günden itibaren her gün için
geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılanlara iş
kazası ile meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık
sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi ve bu tedavi sonrası ayaktan
tedavilerine ilişkin verilen istirahat süreleri için ödenecektir.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar,
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar. Bunlar hakkında bu kanunun kısa vadeli sigorta kolları bakımından
yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır.
Kanunun Ek 5. maddesine göre tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların, iş kazası ve
meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri
için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve
sigortalılıklarının sona ermemiş olması, iş kazası veya meslek hastalığından
dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi için prim ve prime ilişkin her
türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.
Bu kapsamdaki sigortalıya, tescil edildiği tarihten sonraki on gün
içinde (onuncu gün dâhil) iş kazası geçirmesi halinde geçici iş göremezlik
ödeneği verilmeyecektir.
4. HASTALIK SİGORTASI
4.1. Hastalık Halinin Tanımı ve Kapsamı
Kanunun 15.
maddesinde hastalık hali, sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı dışında
kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar olarak tanımlanmaktadır.
Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine istinaden,
- Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,
- Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılan
aday çırak, çırak ve işletmelerde eğitim gören öğrenciler,
- Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar,
2547 sayılı Kanunun Ek 29. maddesine göre intörn
statüsündeki öğrenciler,
-
Ev hizmetlerinde
10 gün ve daha uzun süreyle çalışanlar,
hastalık
sigortası kapsamına alınmıştır.
Bu
kapsamların dışındaki sigortalılık statülerine hastalık sigortası kolundan
geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
4.2. Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartları
Bu sigorta kolundan hastalık haline bağlı olarak ortaya çıkan iş
göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik
ödeneği verilecektir.
Geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için;
a-
İstirahatin başladığı tarihte
sigortalılık niteliğinin sona ermemesi,
b-
İstirahatin başladığı tarihten önceki
1 yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması,
c- Sağlık
Bakanlığınca yetkilendirilen hekimler veya sağlık kurullarından istirahat
raporu alınmış olması gerekmektedir.
5.ANALIK SİGORTASI
5.1.Analık Halinin Tanımı
Analık hali;
-
Sigortalı kadının,
-
Sigortalı erkeğin
sigortalı olmayan eşinin,
-
Kendi
çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının,
-
Gelir veya aylık
alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin,
gebeliğin
başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik
halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık hali ile ilgili
rahatsızlık ve engellilik halleridir.
5.2. Analık Sigortasından Sağlanan Haklar 5.2.1.Geçici İş Göremezlik
Ödeneği
Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılanlar ve (b) bendinde
belirtilen muhtarlar ile (b) bendinin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki kadın sigortalıya ve 5. maddesinin (a) ve (g) bendi kapsamındaki
sigortalı kadına analık hallerine bağlı olarak günlük geçici iş göremezlik
ödeneği verilecektir. Geçici iş göremezlik ödeneği hekimin vereceği istirahate
bağlı olarak doğumdan önceki ve sonraki 8 haftalık sürede, çoğul gebelik
halinde doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 haftalık süre ilave edilerek
çalışmadığı her gün için ödenecektir.
Sigortalı kadının, isteği ve hekimin onayı ile doğuma 3 hafta kalıncaya
kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine, doğum öncesi
çalışılan süreler eklenecektir. Bu sürelerin eklenebilmesi için doğumdan önceki
3 haftaya kadar çalışmasının uygun olduğuna dair sağlık raporu Sağlık
Bakanlığınca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucusu hekimlerince
düzenlenecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sayılanlar ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ve aynı bendin (1),
(2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, erken doğum
yapması halinde, doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler doğum
sonrasına ilave edilir ve ilave edilen her gün için, geçici iş göremezlik
ödeneği ödenecektir. Ayrıca
gebeliğinin 32. haftasından önce doğum yapan kadın sigortalının da doğum öncesi
kullanamadığı sekiz haftalık süre, çoğul gebelikte ise on haftalık sürenin
doğum sonrası süresine eklenerek, bu sürelere ait geçici iş göremezlik
ödenekleri ödenecektir.
Doğumuna 8 veya çoğul gebelikte 10 hafta kaldığı ya da 3 hafta
kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor alan kadın sigortalının erken doğum
yapması nedeniyle kullanamadığı doğum öncesine ait günleri doğum sonuna ilave
edilerek geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek-1: 07.03.2014tarihinde
doğum öncesi analık istirahatine ayrılan ve doğumuna 3 hafta kalıncaya kadar
çalışabileceğine dair rapor alan ancak 17.03.2014 tarihinde erken doğum yapan
kadın sigortalının doğum öncesi işyerinde çalıştığı 07.03.2014-17.03.2014
tarihleri arasına ait 10 günlük süre ile erken doğum nedeniyle kullanamadığı 17.03.2014-02.05.2014
tarihleri arası 46 günlük (10+46 gün) analık istirahati, doğum sonrasına ait 56
günlük doğum sonu istirahatine ilave edilerek (56+10+46=112) geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmesi gerekmektedir.
Örnek-2: 10.03.2014
(32. hafta) tarihinde doğum öncesi 8 hafta veya çoğul gebelik halinde 10 hafta
kaldığı için aktarma raporu almaksızın istirahate ayrılan ve 20.03.2014
tarihinde erken doğum yapan kadın sigortalının erken doğum yapması nedeniyle
kullanamadığı ve çalışmadığı 46 günün veya çoğul gebelik hali nedeniyle 60
günün doğum sonuna ilave edilerek geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödenmesi
gerekmektedir.
Ancak normal bir doğum olayında 10.03.2014-20.03.2014 tarihleri arasında
hekimden onay almaksızın analık döneminde işyerinde çalıştığı tespit edilen
sigortalıya söz konusu dönemde geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Analık döneminde 32. haftadan önce doğuma üç hafta kalıncaya kadar
işyerinde çalışabileceğine dair raporu almadan işyerinde çalışmaya devam eden,
ancak doğum yaptıktan sonra erken doğum yaptığı anlaşılan kadın sigortalıya
erken doğum nedeniyle kullanamadığı günlere ait geçici iş göremezlik ödeneği
doğum sonrası çalışmadığı günlere ilave edilerek ödenecektir.
25.02.2014 tarihinden itibaren, 56 gün veya çoğul gebelik halinde 70
günlük analık iznine ayrılan ancak, erken doğum yapan kadın sigortalıların
doğum öncesi ve sonrası sürelerinin toplam 112 günü veya çoğul gebelik halinde
toplam 126 günü geçmemek şartıyla erken doğum nedeniyle kullanamadıkları
sürelerin doğum sonrasına ilave edilmesi gerekmektedir.
Sigortalı kadının hekim raporuna istinaden çalıştığının ve doğum öncesi
izninin başlama tarihinin tespiti için kağıt ortamında
düzenlenecek raporlarda “Gebelik normal/çoğul gebeliktir. Doğuma... hafta kalmıştır. Sağlık durumu, doğuma üç hafta kalıncaya
kadar çalışmasına uygundur.” ifadelerine yer verilecek ve mutlaka rapora
düzenlenme tarihi ile poliklinik protokol numarası yazılacaktır. Bu duruma göre,
raporun düzenlenme tarihi, doğum öncesi izninin (8 veya 10 haftanın) başlama
tarihi olarak kabul edilecektir.
E-Ödenek sistemine göre düzenlenecek doğum raporlarında süreler
standart olup, rapor üzerinde yer alması gereken bilgiler elektronik ortamda Kuruma
gönderilmektedir.
Doğumuna 8 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine
dair rapor alan sigortalı kadın, üç haftadan önce doğum yaparsa işyerinde
çalışmadığı süre kadar analık geçici iş göremezlik ödeneği ödenip, rapor tarihi
ile iş göremezlik ödeneğinin başladığı tarih arasındaki süre doğum sonrası
istirahat süresine ilave edilir.
Doğumuna 8 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine
dair rapor alan sigortalı kadın üç haftadan daha uzun bir süreden sonra doğum
yaparsa işyerinde çalışmadığı gün kadar geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Sigortalı kadına tekil gebelikte 56, çoğul gebelikte 70 günden fazla analık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği ödenemeyeceğinden, 56 veya 70 günden
fazla istirahatli kaldığı sürelere ait ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri
hastalık sigortasından ödenecektir. Hastalık sürelerine ait ayrıca sağlık
tesisleri tarafından istirahat raporu düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup
analık sigortasından düzenlenen rapor içerisinde bu sürelerin belirtilmesi
yeterli olacaktır.
Örnek-3: 01.03.2011
tarihinde doğum öncesi istirahatine ayrılan sigortalı kadın 03.05.2011
tarihinde doğum yaparsa, doğum tarihi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre 01.03.2011-07.03.2011
tarihleri arasındaki süre hastalık sigortası, 08.03.2011-02.05.2011 tarihleri
arasındaki süre ise analık sigortası kolundan değerlendirilecektir.
Ancak Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan
sigortalılar hastalık sigortasına tabi olmadıklarından doğumun sekiz veya on
haftadan sonra gerçekleşmesi halinde bu süreleri aşan süreler için geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Geçici iş göremezlik ödeneği alabilmek için, gerekli
prim ödeme gün sayısı bulunmayan ve doğum öncesi istirahatine ayrıldığı tarih
ile doğum yaptığı tarih arasında işyerinde çalışmadığı sürelerde, işverence
(toplu iş sözleşmesi, işyeri yönetmeliği hükümleri vb. nedenlerle) ücretleri
tam ödenerek sigorta primleri de Kuruma yatırılan kadın sigortalılar
bakımından, Kurumca geçici iş göremezlik ödeneği verilecek süre, aynı zamanda
sigorta primi bildirilmiş süre ile çakışamayacağından bu devredeki sigorta
primi bildirilmiş günlerin, yaptığı doğum nedeniyle, geçici iş göremezlik
ödeneği verilmesi için gereken 90 gün hesabında dikkate alınması mümkün değildir.
Örnek-4: 21.03.2014
tarihinde doğum öncesi istirahatine ayrılarak 16.05.2014 tarihinde doğum yapan
ve doğum yaptığı tarihten önceki bir yıl içinde (16.05.2013-15.05.2014
tarihleri arasında) kendisi için 89 gün analık sigortası primi ödenmiş olan sigortalı
kadının, doğum istirahatine ayrıldığı 21.03.2014 tarihi ile doğum yaptığı 16.05.2014
tarihi arasında işyerinde çalışmadığı süre için, toplu iş sözleşmesi gereğince
işverence ücretleri, dolayısı ile sigorta primleri ödenmiş olsa dahi sigortalı
kadına iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan
gün şartı yerine gelmediğinden analık geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi
mümkün değildir.
Doğumdan önce analık istirahatinin başladığı tarihte
sigortalılık niteliği devam etmekte olan kadının 90 günlük kısa vadeli sigorta
primi bildirilmiş olması şartını yerine getirdiğinin tespiti halinde, analık
istirahat süresi içinde herhangi bir sebeple hizmet akdi sona ermiş olsa dahi
kendisine doğum öncesi ve doğum sonrası geçici iş göremezlik ödeneğinin
verilmesi gerekmektedir.
Kadın sigortalıların doğum öncesi istirahatli olması
gereken ancak, Kanunun 18. maddesinin (d) bendi hükmü gereğince sigortalı
kadının isteği ve hekimin onayı ile çalışabileceğinin belirtilmesi durumunda,
doğuma üç hafta kalıncaya kadar doğum öncesine ait tekil gebelik halinde 5
hafta, çoğul gebelik halinde ise 7 haftalık sürede çalışması halinde, bu
sürelerde işveren tarafından sigortalı adına bildirilen kazançlar doğum öncesi
istirahati için gerekli olan son bir yıldaki 90 günün hesabında dikkate
alınacaktır.
Ancak, doğum öncesi istirahatine ait olup, doğum sonrasına aktarılan
beş veya yedi haftalık sürenin dışında kalan üç haftalık süre içinde
sigortalının işyerinde çalışmaması gerektiği dikkate alınarak, her ne surette
olursa olsun doğuma 3 hafta kala işyerinde çalışarak eksik olan kısa vadeli
sigorta priminin 90 güne tamamlanması mümkün değildir.
Ancak fiilen çalışılmadığı halde işveren tarafından sigortalının
istirahatli olduğu sürelerde atıfet kabilinden sigortalı adına bildirilen
primler doğumdan önceki son bir yıl içindeki 90 gün hesabında dikkate alınmaz.
Sigortalı kadının doğumdan önceki bir yıl içerisinde yasal olarak
bulunması gereken çalışma sürelerinin fiili olmadığı yönünde inandırıcı şüphe,
ihbar, şikâyette bulunulması durumunda sigortalılara ait geçici iş göremezlik
ödenekleri ödenecek, akabinde konu Kurumun kontrol ve denetimle görevli
memurlarınca incelenmek üzere ilgili birime gönderilecek ve denetim raporu
sonucuna göre işlem yapılacaktır.
Diğer taraftan; 6111 sayılı Kanuna istinaden, gebeliğinin 32.
haftasından önce, erken doğum yapan kadın sigortalıların doğum öncesi
kullanamadığı sekiz hafta çoğul gebelikte ise on haftalık sürenin doğum
sonrasına eklenerek, bu sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneklerinin
01.03.2011 tarihinden itibaren ödenmesi gerekmektedir.
Sigortalı kadının gebeliğin başladığı tarihten sonra ve doğumdan önceki
8 haftalık, çoğul gebelik halinde 10 haftalık süreden önce rahatsızlığı
nedeniyle sağlık hizmet sunucusu hekimleri tarafından istirahatine lüzum
görülmesi halinde kendisine istirahatli kaldığı süreler için hastalık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Gebeliğinin 32. haftasından önce doğum yapan (düşük dahil)
kadın sigortalıya da analık hali nedeniyle istirahat raporu düzenlenebilecek ve
düşük yapılan tarih doğum tarihi kabul edilerek, erken doğum nedeni ile
ödenemeyen ve doğum öncesinde sigortalı kadının istirahat etmesi gereken
sürelere ait iş göremezlik ödenekleri doğum sonrası istirahat sürelerine ilave
edilerek çalışılmayan süreler için geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi
gerekecektir.
Tıbbi gereklilik nedeni ile gebeliğin sonlandırılması sonucu istirahati
uygun görülen sigortalı kadına analık sigortasından, tıbbi gereklilik haricinde
(kürtaj vb.) istirahat verilen sigortalı kadına ise hastalık sigortasından
geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Analık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi için aranan şartlar
arasında talep dilekçesi verilmesi şartı bulunmamaktadır. Bu nedenle analık
sigortası nedeniyle sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenerek kurum
kayıtlarına intikal eden raporların sigortalının başvurusu ve talep dilekçesi
aranmaksızın süratle ödenmesi gerekmektedir.
5.2.2. Emzirme Ödeneği ve Yararlanma Şartları
Analık sigortasından sağlanan diğer bir hak da emzirme ödeneğidir. Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması
nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi ve (b) bendinin (1), (2), (3), (4) numaralı alt bentleri ile Kanunun 5.
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (g) bentleri ile Kanunun EK-9. maddesi
kapsamında ev hizmetlerinde ay içinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışan
sigortalı kadına, sigortalı erkeğin, sigortalı olmayan eşine, yine aynı bentler
kapsamında sayılanlardan, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan
kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine emzirme
ödeneği ödenecektir.
Emzirme ödeneği her bir çocuk için doğum anında yaşaması şartıyla
(canlı doğum) doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenerek Bakanlık Makamınca onaylanan tarife üzerinden verilecektir.
Sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için, doğum tarihinde
doğum yapan kadınla Medeni Kanuna göre evliliğin gerçekleşmiş olması şartı
aranacaktır.
Ancak sigortalı kadının doğum yapması halinde, emzirme ödeneği
ödenebilmesi için doğum tarihinde evli olma şartı aranmayacaktır.
Emzirme ödeneği verilebilmesi için, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının;
1- (a) bendi kapsamında
olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta
kolları primi bildirilmiş olması,
2- (b) bendi kapsamında
olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları
primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dâhil prim ve prime ilişkin
her türlü borçlarının ödenmiş olması, gerekmektedir.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan Kanunun 9. maddesine göre
sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere 300 gün içinde
çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından
yararlanacak sigortalı erkeğe, doğum tarihinden önceki 15 ay içinde en az 120
gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneği verilebilecektir.
Örnek-1: İşyerinden
01.08.2012 tarihinde ayrılması nedeniyle 10.08.2012 tarihinde sigortalılık
niteliğini yitiren sigortalı erkeğin eşinin sigortalılık niteliğinin
yitirildiği tarihten itibaren 300 gün içinde, yani 10.08.2012-05.06.2013
tarihleri arasında 09.01.2013 tarihinde doğum yapması ve doğum tarihinden
önceki 15 ay içinde yani 09.10.2011-08.01.2013 tarihleri arasında en az 120 gün
kısa vadeli sigorta kolları primi ödendiğinin tespit edilmesi halinde emzirme
ödeneğinin ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
Sigortalılara ödenecek emzirme ödeneklerinin ödeme sürelerinin
kısaltılması ve mağduriyetlerin asgariye indirilmesi amacıyla, daha önce talep
dilekçesi şartına bağlı bulunan emzirme ödeneği, kadın sigortalının evde kendi
başına yaptığı doğumlar ile hemşire veya ebeler tarafından evde yaptırılan
doğumlar haricinde;
Elektronik ortamda düzenlenen raporlarda çocuğun doğum bilgisi ve
tarihi e-Ödenek programı tarafından ödeme aşamasında otomatik olarak
sorgulanarak anılan program üzerinden talep dilekçesi aranmaksızın ödenmesi
gerekmektedir.
Ayrıca
emzirme ödeneği ile ilgili taleplerde hangi sosyal güvenlik il müdürlüğü
sigortalısı olursa olsun sigortalının müracaatına göre başvurduğu sosyal
güvenli il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince emzirme ödeneği ödenecektir.
Söz konusu ödeneğin ödenebilmesi için e-Ödenek programı kurum modülünde T.C. kimlik numarası ile sorgulama ve arşivleme
menüsünden açılan pencereden emzirme ödeneği raporu “dosya devri” yapılarak
başvuru yapılan sosyal güvenlik merkezine aktarılacak ve ödeme işlemi
gerçekleştirilecektir.
5.3. Analık Sigortasından Yararlanma Şartları
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile
5. madde kapsamındaki sigortalılardan analık sigortasına tabi olanlar ve (b)
bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt
bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde; doğumdan önceki ilk 8
haftalık, çoğul gebelik halinde ilk 10 haftalık; doğumdan sonraki sürede ise
ilk 8 haftalık çalışmadığı her güne geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi
için;
- Doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması,
- İstirahatli olduğu süre içinde iş yerinde çalışmamış olması,
(Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma 3 hafta kalıncaya kadar çalışma
durumu hariç)
- İstirahatin başladığı tarihte sigortalılık niteliğinin yitirilmemiş
olması,
- Doğum olayının canlı veya ölü olarak gerçekleşmiş olması,
- Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların analıkları halinde, ayrıca genel sağlık sigortası dâhil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,
gerekmektedir.
32 nci haftada hekimden, doğumuna 8 hafta
veya çoğul gebelikte 10 hafta kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar
çalışabileceğine dair rapor alan sigortalı, bu sürelerdeki çalışmaları ile son
bir yıl içinde 90 günlük prim ödeme gün şartını yerine getirmesi halinde,
geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazanacaktır. Benzer şekilde
sigortalının hekime 32. haftadan sonra başvurarak, çalışabilir raporu alması
halinde de, 37. haftanın başladığı tarihe kadar prim ödeme gün sayısı koşulunu
yerine getirdiği takdirde ödeneğe müstahak olacaktır.
6. KISA
VADELİ SİGORTA KOLLARINDA ORTAK KONULAR
6.1. Geçici İş Göremezlik Ödeneği Uygulamaları
6.1.1. İstirahat Raporlarında Uygulanacak Usul ve Esaslar
İstirahat
raporlarında uygulanacak usul ve esaslar Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin “Sigortalılara Verilecek İstirahatler” başlıklı 39. maddesi ile
belirlenmiştir.
İstirahat raporlarının Kurumla sözleşmeli ya da sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucularında Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen hekimlerce
düzenlenmesi gerekmektedir.
Ayaktan tedavilerde hizmet akdiyle bir veya daha fazla işveren
tarafından çalıştırılan sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10
gün istirahat verilebilir.
İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam
süre 20 günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilir. 20 günü aşan istirahat
raporları sağlık kurulunca verilir.
Sağlık hizmet sunucusu hekimi tarafından verilen karma istirahat
raporlarında hastanın taburcu olduğu tarih, yatarak tedavinin bittiği tarih
olarak işleme alınmakta olup, ayakta istirahat başlangıç tarihinin taburcu
olduğu tarihi takip eden gün olarak girilmesi gerekmektedir.
Kâğıt ortamında düzenlenen ve kontrollü verilen raporlarda kontrol
tarihinin hafta sonu veya resmi tatil günlerine denk gelmesi halinde tatilin
sona erdiği, sigortalının sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu ilk iş gününde,
söz konusu sigortalının istirahatinin devamına gerek duyulması halinde “geçen
günlerin istirahatten sayılması” ifadesinin raporda mutlaka yer alması
gerekmektedir.
E-Ödenek programı hastane modülünde düzenlenen
ve kontrollü verilen raporlarda kontrol tarihinin hafta sonu veya resmi tatil
günlerine denk gelmesi halinde hekimler bu hususta ekrana yansıyan bilgilerle
uyarılmakta ve rapor kontrol tarihinin hafta içi günlere veya mesai günlerine
denk gelmesi sağlanmaktadır.
Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi
altına alındığı tarihten başlamak üzere 6 ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi
hâlinde malullük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği
sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılara bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından ayaktan
tedavilerde verilecek istirahat sürelerinin toplamı 40 (kırk) günü geçemez. Bu
süreyi geçen istirahat raporlarının sağlık kurullarınca düzenlenmesi
gerekmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen işyeri hekimi
bir kerede en fazla 2 gün istirahat verebilir.
Sağlık hizmet sunucularınca sigortalıya kâğıt ortamında kontrolsüz 10
güne kadar istirahat verilmiş ise, rapor iki nüsha olarak düzenlenecek bir
nüshası sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek,
ikinci nüshası sigortalıya verilecektir. Bu durumda söz konusu raporun ikinci
nüshasının sigortalı tarafından işverene ibraz edilmesi gerekmektedir.
İstirahat raporlarında sigortalının istirahat sonrasında çalışıp
çalışamayacağı veya kontrol muayenesi yapılıp yapılmayacağı hususunun
belirtilmesi gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen hekimlerce bu
raporlar için yapılan kontrol muayeneleri sonucu tekrar istirahatli
bırakılmalarına gerek görülmeyen, kontrollü veya ayaktan 20 günü aşmayan
raporları sonucu tedavileri sağlanıp da iş görebilecek duruma gelen 4/1(a)
kapsamındaki sigortalılar için hekimlerce, işyerlerine ibraz etmeleri ve iş göremezlik
ödeneklerinin ödenebilmesi için Kurumumuz internet sayfasında, Form ve
Dilekçeler bölümünde yer alan Çalışabilir Belgesi (Ek-8) düzenlenecektir. Anılan belgede sağlık hizmet sunucusuna ait protokol
tarihi ve numarası kaydedilecektir.
Sağlık hizmet sunucularınca sigortalıya kağıt
ortamında kontrollü olarak 10 güne kadar istirahat verilmiş ise istirahat
raporları üç nüsha düzenlenecek ve bir nüshası sosyal güvenlik il
müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gönderilecek, kalan iki nüshasından biri
çalışılmadığına dair bildirim girişini yapması için işverenine, diğeri ise
kontrol sırasında sağlık hizmeti sunucusu hekimine ibraz etmesi için
sigortalıya verilecektir.
Sağlık hizmet sunucularınca, kağıt ortamında
geçici iş göremezlik belgesi düzenlenmesi halinde, söz konusu belgelerin tamamı
listeli olarak üst yazı ekinde, en geç 3 iş günü içerisinde, sağlık hizmet
sunucusunun bulunduğu ildeki sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik
merkezine gönderilmesi gerekmektedir.
Kontrolsüz tek hekim raporlarında kontrol gerekmediğinden rapor 2 nüsha
düzenlenecek, bir nüshası Kurum ünitesine gönderilecek diğer nüshası işverenine
ibraz etmesi için sigortalıya verilecektir. Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2),
(3) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamında sigortalı sayılanlara sadece iş
kazası veya meslek hastalığı ya da (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri
kapsamındaki sigortalıların analığı halinde, yatarak tedavi süresince veya
yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları
sürede geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğinden, bu durumun düzenlenecek
raporda belirtilmesi gerekmektedir.
Ancak analık
sigortasından doğum öncesi ve doğum sonrası istirahatli olduğu ve çalışmadığı
sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi
şartı aranmaz. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 35. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendine göre; Kanunun 5. maddesinin (b) bendi ve (e) bendi
kapsamında sayılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde eğitim veya
staj gördükleri işyeri işverenleri tarafından 13. maddede belirtilen sürede
bildirim yapılması gerekmektedir. Bildirimin yapılmaması nedeni ile yapılacak
rücu işlemleri ile idari para cezası uygulamalarında anılan sigortalıların
eğitim veya staj gördükleri işyeri işverenleri sorumludur.
6.1.2. Özel Muayenehane Hekimlerinin İstirahat Raporu Düzenlemesi
Sağlık Uygulama Tebliğinde, “İş Yeri Hekimlikleri, Ayakta Teşhis Ve
Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” kapsamında açılan
özel poliklinikler, “Ağız Ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık
Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” kapsamında açılan ağız ve diş sağlığı hizmeti
veren özel sağlık kuruluşları” birinci basamak özel sağlık kuruluşu olarak
tanımlanmıştır.
Bu tanıma istinaden ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan sağlık kuruluşu
kapsamında olanlar hariç olmak üzere “Muayenehaneler” sağlık hizmet sunucuları
arasında belirtilmediğinden, herhangi bir sağlık tesisine bağlı olmadan özel
muayenehanesi olan hekimler tarafından sigortalılar adına düzenlenen raporlara
istinaden sigortalıların istirahatli bırakıldığı sürelere ait geçici iş
göremezlik ödenekleri ödenmeyecektir.
Bu durumda
özel muayenehane hekimleri tarafından istirahati uygun görülen sigortalıların
sözleşmeli veya sözleşmesiz sağlık hizmet sunucularına müracaat etmeleri
gerekmekte olup, yapılacak muayene sonucu sigortalının istirahatine lüzum
görülmesi halinde yeniden düzenlenen istirahat raporlarına istinaden Kurum
tarafından iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
6.1.3. Yabancı Ülkelerde Görevli Bulunan veya Kanunun 5. Maddesinin (g)
Bendi Kapsamında Yurtdışında Çalışan Sigortalılara İş Göremezlik Ödeneği
Ödenmesinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri
çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenen ve sözleşmenin
uygulanmasına ilişkin formlarla/belgelerle Kuruma bildirilen istirahat
raporları aynen kabul edilir.
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan
ülkelerdeki tedavileri sonucu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı olup, işverenleri tarafından yurtdışında görevlendirilen
sigortalılar ile Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
bulunan ve yürütmekte oldukları iş veya çalışma konuları nedeniyle yurtdışında
bulunan sigortalılara verilen istirahat raporlarının ilgili ülke mevzuatına
uygun olduğunun, ülkemiz dış temsilciliklerince onanması hâlinde geçerli sayılacak;
Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen sözleşmeli veya sözleşmesiz sağlık hizmet
sunucusu hekiminin veya sağlık kurullarının ayrıca onayı aranmayacaktır.
Ancak sigortalıların yukarıda belirtilen bu hâller dışında yurtdışında
bulundukları sırada gördükleri tedavi sonucunda aldıkları raporların ülkemiz
dış temsilciliklerince onanması halinde söz konusu raporlara ait ödenekler
ödenecek şayet onanmaması halinde ise Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen
sözleşmeli/sözleşmesiz sağlık hizmet sunucusu hekim veya sağlık kurullarınca
onanması hâlinde ödenecektir.
Ülkemiz ile
sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelere ait sosyal güvenlik kurumları
sigortalılarının muayene ve tedavileri sonucu düzenlenecek istirahat
raporlarında Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenmiş usul ve
esaslar uygulanır. Bu raporların, âkit ülke sosyal güvenlik kurumlarına intikal
ettirilebilmesi için Kuruma teslim edilmesi zorunludur.
6.1.4. Kağıt Ortamında Düzenlenen Raporlara
Yapılacak İşlemler
Kağıt
ortamında düzenlenen raporlar, e-Ödenek programında yer alan Manuel Rapor Kayıt
Giriş ekranı üzerinden kaydedilerek, ödeme işlemleri e-Ödenek programı
üzerinden gerçekleştirilecektir.
Sigortalının kâğıt ortamında almış olduğu istirahat raporlarının
e-Ödenek Manuel Rapor Kayıt Giriş ekranından kaydedilememesi halinde MOSİP
sisteminde bulunan “Diğer Harcamalar” menüsünden ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
Manuel rapor
kayıt ekranından girişi yapılan kağıt ortamında
düzenlenen raporların elektronik ortamda arşiv sistemi oluşturuluncaya kadar
dosyalanarak arşivlenmesi gerekmektedir.
6.1.5. Yersiz Düzenlenen İstirahat Raporlarının İstatistik Programından
Kontrolü
Kurum intra sayfası “Kurumsal Raporlama ve İstatistik
Sistemi” adresinden sağlık hizmet sunucularınca Kuruma elektronik ortamda
gönderilen raporların yer aldığı “e-Ödenek İstatistik Programı”
oluşturulmuştur. Kısa vadeli sigorta servislerinde çalışan personeller
tarafından söz konusu program aylık olarak rutin bir şekilde takip edilecektir.
Yapılan
takip ile her ilde en çok rapor düzenlenen sağlık hizmet sunucuları, bu
birimlerde en çok rapor veren hekimler ve bu raporların verildiği sigortalılar
ile bu sigortalıların çalıştıkları işyerlerinden normalin üstünde rapor
verildiği gözlemlenen iş yerleri tespit edilecektir. Yapılacak değerlendirme
sonucunda gerekli görülmesi halinde yersiz rapor düzenlediği yönünde inandırıcı
şüphe duyulan hekimle ilgili olarak il sağlık müdürlüğüne yazılı olarak bilgi
verilecek, işverenler ve sigortalılar hakkında ise konu, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevli birimlerine aktarılarak gerekli denetimlerin yapılması
sağlanacaktır. Yapılan soruşturma ve değerlendirme sonucundan ayrıca Kısa
Vadeli Sigortalar Daire Başkanlığına yazılı olarak bilgi verilecektir.
6.1.6. Sosyal Güvenlik Destek Primine Tabi Olarak Çalışanlara Verilecek
İstirahat Raporları
Bir işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan ve
Kurumumuzdan yaşlılık aylığı almakta iken hastalığı sebebiyle başvurduğu Sağlık
Bakanlığınca yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucusu hekimlerince istirahatli
bırakılan sigortalıya Kurumumuzca hastalık ve analık sigortası kollarından iş
göremezlik ödeneği ödenmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu kişilerin
istirahatine lüzum görülmesi halinde işverene bilgi verilmesi amacıyla geçici
iş göremezlik belgesi düzenlenmesi, ayrıca istirahatinin bitiminde işyerlerine ibraz
etmeleri için “Çalışabilir Kâğıdı” tanzim edilmesi hallerinin dışında anılan
sigorta kollarından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediğinden bu belgelerin
Kurum ünitelerine gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
Diğer yandan
iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan e-Ödenek sistemi üzerinden veya
kâğıt ortamında istirahat raporlarının düzenlenerek Kuruma gönderilmesi halinde
söz konusu raporlara ait geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi
gerekmektedir.
6.1.7. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Sigortalılara Ödenme Usulü ve
İstenecek Belgeler
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi sigortalıların
geçici iş göremezlik ödenekleri Kurumla anlaşmalı banka/bankalar aracılığı ile
ödenecektir.
4/1-b kapsamındaki sigortalılar, kağıt
ortamında düzenlenen istirahat raporları ile çalışmadıklarına dair beyanlarını
Kuruma bildirirler. Kurumca bu sigortalılardan beyan dışında bilgi ve belge
istenmeyecektir.
Sigortalıların çalışmadıklarına dair beyan ettiği belgelerdeki
bilgilerin ve beyanların gerçeğe aykırı olması, haklarında inandırıcı ihbar
veya şikâyette bulunulması hallerinde Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca durumun incelenmesi istenecektir.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların hak etmiş oldukları geçici iş göremezlik ödeneklerinin
ödenebilmesi için yapılacak borç sorgulaması aşağıda açıklandığı şekilde
yapılacaktır.
4/1-(b) sigortalılarının geçici iş göremezlik ödenekleri ödenirken
ödeme (işlem) tarihinde muaccel hale gelmiş borcu olup olmadığına bakılacaktır.
Örneğin Mayıs ayı içerisinde ödenmesi gereken geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi için 4/1-(b) sigortalısının Mart ayı dâhil prim ve
prime ilişkin borcunun bulunmaması gerekmektedir. Nisan ayı primi Mayıs ayı
sonuna kadar ödenebileceğinden sorgulamaya dâhil edilmeyecektir.
Sigortalının cari ay hariç prim ve prime ilişkin herhangi bir borcunun
olması durumunda aldığı istirahate ait geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecektir.
6.2. Sigortalara
Ödenen Geçici İş Göremezlik Ödeneklerinin İşveren Prim Borçlarına Mahsup
Edilmesi
Mahsuplaşma talebinde bulunan işveren ile sosyal
güvenlik il müdürü veya yetki verdiği sosyal güvenlik il müdür
yardımcısı/sosyal güvenlik merkez müdürü tarafından bu genelge ekinde yer alan
matbu Mahsuplaşma Protokolü (Ek-9) karşılıklı olarak imza altına alındıktan
sonra, sosyal güvenlik il müdürlüğü tarafından, söz konusu protokol ile işyeri
bilgilerinin (işyeri unvanı, işyeri sicil numarası, işyeri adresi ve imzalanan
protokolün bir sureti) programa tanımlanmasının sağlanması maksadıyla, DYS
(Doküman Yönetim Sistemi) üzerinden Kısa Vadeli Sigortalar Daire Başkanlığına
gönderilmesi gerekmektedir. Programın
işleyişi ile ilgili bilgiler e-Ödenek Kullanım Kılavuzunda yer almaktadır.
6.3. Birden Fazla Sigortalılık Statüsünün Çakışması
Sigortalının 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c)
bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun
kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi
olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadır.
Ancak, sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı
esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82. maddesine göre
belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı
olmak kaydıyla, esas alınmayan sigortalılık statüsü kapsamında talepte
bulunması halinde talep tarihinden itibaren 4/1-(b) kapsamında prim
ödeyebilmektedirler.
Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek
hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden, Kanunun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta
kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından
sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilmekte, bu fıkra
hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı izleyen ayın
sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı düşmektedir.
4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile
aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine
aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin (4) numaralı
alt bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu dikkate alınacaktır.
Örnek-1: 4/1-(b) kapsamında
sigortalılığı devam ederken 4/1-(a) kapsamında hizmet akdi ile çalışmaya
başlayan sigortalı (A) Kuruma yazılı talepte bulunarak 4/1-(b) kapsamında da
prim ödemiştir. Sigortalı (A)’nın 4/1-(a) kapsamında
çalıştığı iş yerinde meydana gelen iş kazasında yaralanması durumunda iş kazası
tespiti ve Kurumca yapılacak yardımlar bakımından 4/1-(a) kapsamında
değerlendirilecek ve 4/1-(b) kapsamında ödediği primler ödeneğe esas kazancın
hesabında dikkate alınmayacaktır. 4/1-(b) kapsamında sigortalı olduğu işyerinde
iş kazası meydana gelmesi durumunda ise iş kazası tespiti ve sağlanacak haklar
bakımından 4/1-(b) kapsamında değerlendirilecek ve 4/1-(a) kapsamında ödediği
primler ödeneğe esas kazancın hesabında dikkate alınmayacaktır.
İş kazası ve/veya meslek hastalığı dışında sağlanan diğer haklar
bakımından, örneğin hastalık vaka türünde istirahat raporu alınması durumunda;
4/1-(a) kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilecek ve ödeneğe esas
kazancın hesabında 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında ödenen primlerin tamamı
dikkate alınacaktır.
6.4. Geçici
İş Göremezlik Ödeneğine Müstahaklığın Farklı
Kapsamlardaki Çalışmalar ile Kazanılması
5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olup, geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için
gerekli olan 90 gün şartını sağlamayan, ancak 4/1-(a) kapsamındaki
sigortalılığından önce 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleri ile 90 gün şartını
borçsuz olarak tamamlayan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
4/1-(b) hizmetleri de dikkate alınarak geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek
sigortalılar için kazançların ve müstahaklığın
kontrolleri manuel yapılarak, ödenekler e-Ödenek programı içinde yer alan
Tahsilat-Tediye ekranı üzerinden ödenecektir.
Örnek-1: 03.02.2014 tarihinde
4/1-(b) kapsamında tescili yapılan, 07.04.2014 tarihinde sigortalılığı sona
eren ve 08.04.2014 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 08.05.2014
tarihinde istirahat raporu almıştır. Söz konusu sigortalının istirahat
başlangıç tarihinde 4/1(a) kapsamında 30 günü, kısa vadeli sigorta kollarına
tabii 4/1-(b) kapsamında ise 64 günü bulunmaktadır. Bu sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenebilmesi için gerekli olan 90 günlük prim ödeme gün
sayısı şartı 4/1-(a) kapsamındaki hizmetleri ile 4/1-(b) kapsamındaki
hizmetlerinin toplamı ile tamamlamaktadır. Sigortalının
4/1-(b) kapsamında prim borcu olmadığı ve her iki sigortalılıkta geçen
hizmetleri ile prim ödeme gün sayısı şartını sağladığı (kısa vadeli sigorta
kolları priminin iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta
kolları bakımından herhangi bir ayrım yapılmaksızın Kuruma
bildirildiği/ödendiği) için geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanacaktır.
Ancak söz konusu 4/1-(b) hizmet sürelerinde borcunun bulunması ve sigortalıya
sağlık hizmet sunucuları tarafından istirahat raporu düzenlenmesi durumunda, 18.
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi şartlarını yerine getirmediğinden geçici
iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek-2: 03.02.2014 tarihinde
4/1-(b) kapsamında tescili yapılan, 07.05.2014 tarihinde sigortalılığı sona eren
ve 25.07.2014 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 26.08.2014
tarihinde istirahat raporu almıştır. Söz konusu sigortalının istirahat
başlangıç tarihinde 4/1-(a) kapsamında 32 günü, 4/1-(b) kapsamında ise 94 günü
ve bu sürelere ait prim ve prime ilişkin borcu bulunmaktadır. Anılan
sigortalının ödenek alabilmesi için gereken prim ödeme gün sayısını 4/1-(a)
kapsamındaki hizmetleri ile sağlayamamakta ancak 4/1-(b) kapsamındaki hizmetleriyle
90 gün prim ödeme gün sayısı şartını tamamlamaktadır. Bu sigortalı her ne kadar
4/1-(b) kapsamındaki hizmetleriyle prim ödeme gün sayısı şartını sağlıyor ise
de 4/1-(b) kapsamındaki borcu nedeniyle ödeneğe hak kazanamayacaktır.
Diğer taraftan 4/1-(a) kapsamındaki çalışmaları ile
rapor başlangıç tarihinden önce son bir yılda 90 gün şartını tamamlayan ve
4/1-(a) kapsamında bulunan sigortalının rapor tarihinden önceki bir yıl
içerisinde 4/1-(b) kapsamında çalışmalarından dolayı borçlu bulunsa bile
4/1-(b) kapsamındaki borçları dikkate alınmadan iş göremezlik ödeneği
ödenecektir.
Örnek-3: 03.02.2014 tarihinde
4/1-(b) kapsamında tescili yapılan, 07.05.2014 tarihinde sigortalılığı sona
eren ve 25.06.2014 tarihinde 4/1-(a) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalı 26.09.2014
tarihinde istirahat raporu almıştır. Söz konusu sigortalının istirahat
başlangıç tarihinde 4/1-(a) kapsamında süreleri 94 günü, 4/1-(b) kapsamında ise
94 günü bulunmakta, ayrıca Mayıs ayına ilişkin borcu bulunmaktadır. Bu
sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için gereken 90 gün prim
ödeme gün sayısını 4/1-(a) kapsamındaki hizmetleri ile sağladığından 4/1-(b)
kapsamında prim borcu olsa dahi geçici iş göremezlik ödeneğine hak
kazanacaktır.
Hizmet akdiyle çalışmakla birlikte kısmi süreli olarak
ay içerisinde 30 günden az çalışan ve ay içerisinde eksik kalan günlerini
isteğe bağlı prim ödeyerek tamamlayanlardan prim borcu olan sigortalıların
isteğe bağlı prim ödeme gün sayıları hesaba katılmayarak, iş göremezliğin
başladığı tarihten önceki bir yıl içinde 4/1-(a) kapsamındaki sigortalılığından
dolayı işvereni tarafından en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş
olması şartıyla sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek-4: 01.10.2014 tarihinde
istirahate ayrılan bir sigortalı için 2014 Mart ayından itibaren her ay 15
günlük 4/1-(a) kapsamında prim bildirilmekte, geri kalan 15’er günlük süreler,
sigortalı tarafından isteğe bağlı sigorta primi ödenmek suretiyle
tamamlanmaktadır. Sigortalının 01.10.2014 tarihinde almış olduğu istirahat
sürelerine ait ödeneğinin 4/1-(b) kapsamında isteğe bağlı prim borcu olsa dahi
4/1-(a) kapsamındaki prim ödeme gün sayıları ile 90 güne tamamlanmış olması
nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Hizmet akdiyle çalışmakla birlikte kısmi süreli olarak
ay içerisinde 30 günden az çalışan ve ay içerisinde eksik kalan günlerini
isteğe bağlı prim ödeyerek tamamlayan ve prim borcu bulunmayan sigortalılardan
istirahatin başladığı tarihten geriye doğru bir yıl içerisinde 90 günlük süreyi
uzun vadeli sigorta kolları bakımından isteğe bağlı prim ödeyerek tamamlamaları
halinde isteğe bağlı sigortalılık süreleri kısa vadeli sigorta kollarını
kapsamadığından istirahatli olduğu sürelere ait geçici iş göremezlik ödenekleri
ödenmeyecektir.
Örnek-5:
01.06.2014 tarihinde istirahate
ayrılan bir sigortalı için 2014 Mart ayından itibaren her ay 15 günlük 4/1-(a)
kapsamında prim bildirilmekte, geri kalan 15’er günlük süreler sigortalı
tarafından isteğe bağlı sigorta primi ödenmek suretiyle tamamlanmaktadır.
Sigortalının 01.06.2014 tarihinde almış olduğu istirahat sürelerine ait
ödeneğinin ödenebilmesi için gerekli olan 90 gün prim ödeme gün sayısı
bulunmakla beraber anılan 90 günlük süre isteğe bağlı sigorta koluna ait
primlerle tamamlanmış olması ancak bu sürelerin kısa vadeli sigorta kolunu
kapsamaması nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
6.5. Birden Fazla İstirahat Raporunun Çakışması
Sigortalının herhangi bir sigorta kolundan verilen
istirahati devam ederken, rahatsızlığı sebebiyle bu defa aynı veya başka bir
hekime başvurmak suretiyle yeniden aldığı istirahatin, ilk aldığı istirahat
süresi ile çakışması halinde ilk istirahat süresi sona ermese dahi ikinci
istirahat verilebileceğinden sigortalının birinci istirahati, ikinci
istirahatin başlangıç tarihinden bir gün önce bitmiş kabul edilecektir.
Kadın sigortalıya, analık sigorta kolundan istirahatin
başladığı tarihten, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor
verilerek çalıştığı dönemde, başvurduğu sağlık hizmet sunucusu hekimi
tarafından, hastalık ya da iş kazası veya meslek hastalığı sigorta kolundan
istirahat raporu verilmesi halinde, sonradan verilen rapora ait sigorta
kolundan iş göremezlik ödeneği ödenmesi gerekir. Bu durumda olan kadın sigortalının analık
sigortasından doğum öncesi kullanamadığı istirahat sürelerinin doğum sonrası
istirahat sürelerine eklenerek geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi
gerekmektedir.
6.6. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Hesaplanması
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın
ne şekilde hesaplanacağı hususu Kanunun 17. maddesinde düzenlenmiştir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesabına esas
tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek
hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki
on iki aydaki son üç ay içinde 80. maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanacaktır. On iki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış
olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı
nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak
gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile
iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas
günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya
başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan
benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulacaktır.
4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların
ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a-
Prim, ikramiye ve bu nitelikteki
arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas günlük kazanç, ücret
toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme
yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b-
İdare veya yargı mercilerince verilen
karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki
ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki
aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden
ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı
bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar için aylık prime esas kazanç, Kanunun 82. maddesine
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında
kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katı
olduğundan, geçici iş göremezlik ödeneğinde esas alınacak tutarların hesabı
buna göre yapılacaktır.
Sigortalılara hesaplanacak günlük kazancının yatarak tedavilerde
yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisi (2/3) üzerinden hesap edilerek
geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Geçici iş göremezlik ödenek hesabına esas tutulan
devrede prim ve ikramiye gibi ödemelerin bulunması halinde, Kanunun 17. maddesinin
üçüncü fıkrasının (a) bendine göre prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi
ödemeler dikkate alınmış ise, ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç
ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük
kazanca % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacağından
geçici iş göremezlik ödeneği şu şekilde hesaplanacaktır.
Örnek-1: Nisan 2016 tarihinde
hastalığı nedeniyle istirahatli bırakıldığı için işyerinde çalışamamış olan ve 01.04.2016
tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle istirahatli bırakılan sigortalıya
aşağıda belirtilen prim ödeme gün sayıları ile kazançlarına göre, verilecek
geçici iş göremezlik ödeneğine esas tutulacak günlük kazancı hesaplanacaktır.
Aylar |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye |
2016
yılı Ocak |
4 |
400 |
- |
2016
yılı Şubat |
10 |
1000 |
|
2016
yılı Mart |
1 |
100 |
2000 |
Sigortalının Ocak, Şubat ve Mart ayları içinde hak ettiği ücretler
toplamı 1500 TL ve ücret aldığı gün sayısı 15 olduğuna göre, günlük kazancı,
1500/15= 100 TL’dir.
Sigortalının kazancının dâhil edildiği mart ayında prim, ikramiye ve bu
nitelikteki arızi ödemeler dikkate alındığı takdirde, ödenek ve gelire esas
tutulacak günlük kazancın 100 TL’nin % 50’si olan 50 TL’si ilave edilerek
bulunan 150 TL’yi aşmaması gerekmektedir.
Ancak, sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas
tutulacak günlük kazanç kapsamında hak ettiği ücret olan 233.33
TL’ye Kanunun 80. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde prim, ikramiye ve
bu nitelikteki arızi ödemeler kapsamına giren ödemelerden 2016 Mart ayında
verilen ve sigorta primi hesabına esas olması gereken prim tutarına 2000 TL’nin
ilave edilmesi gerekeceğinden, bu suretle bulunan 1500+2000=3500 TL’nin ücret
aldığı gün sayısına bölünmek suretiyle hesap edilen günlük kazanç 3500/15=
233.33 TL’dir.
Bu kazanç 150 TL’nin üstünde olduğundan ilgilinin ödeneği 150 TL günlük
kazanç üzerinden hesaplanacaktır.
Aylar |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye |
|
|
|
|
2016
yılı Ocak |
5 |
500 |
- |
2016
yılı Şubat |
10 |
1000 |
|
2016
yılı Mart |
- |
- |
2000 |
Bu örnekte, sigortalının Mart ayında herhangi bir çalışması
bulunmamaktadır. Mart ayında sigortalı adına prim ikramiye vb. arızi bir ödeme
bildirilmiştir, Bu ödeme günlük kazancın hesabına dâhil edilmeyecek, yalnızca
gün ve kazanç bildirimi yapılan aylara ait asıl ücret ve pim ikramiye vb. arızi
nitelikteki kazançlar dikkate alınacaktır. Sigortalının Ocak, Şubat ve Mart
ayları içindeki prime esas kazançlar toplamı 1500 TL ve ücret aldığı gün sayısı
15 olduğuna göre, günlük kazancı, 1500/15= 100 TL’dir.
Aylar |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye |
|
|
|
|
2016
yılı Ocak |
4 |
400 |
- |
2016
yılı Şubat |
- |
- |
500 |
2016
yılı Mart |
10 |
1000 |
|
Prim veya ikramiye bildirilen ayda gün/kazanç olmaması nedeniyle Şubat
ayında bildirilen prim/ ikramiye Mart ayında dikkate alınır. Buna göre, prime
esas kazançlar toplamı 1900 TL ve ücret aldığı gün sayısı 14 olduğuna göre, günlük
kazancı, 1900/14= 135,71 TL’dir.
6.6.1. Geçici İş Göremezlik Ödeneği Ödemeleri
Sağlık
hizmet sunucularınca, düzenlenen istirahat belgeleri veya sağlık kurulu
raporları elektronik ortamda Kuruma gönderilecektir. Elektronik ortamda Kuruma
gönderilen belgeler işverenler tarafından çalışılmadığına dair bildirim
ekranında görülebilmektedir. Bu belgeler söz konusu ekranda
görülebildiğinden sigortalıların bu belgeleri kâğıt ortamında işverenlerine
ibraz etmelerine gerek bulunmamaktadır.
Aynı zamanda işverenlerin/işveren vekillerinin www.sgk.gov.tr adresinden girerek Kurum internet sayfasında yer alan
ve “6.1.1.İstirahat Raporlarında Uygulanacak Usul ve Esaslar” başlıklı
bölümünün 13 üncü fıkrasında belirtilen adresten kendilerine ait cep telefon
numaralarını ve e-mail adres bilgilerini giriş yapmaları halinde işyerlerinde
çalışan sigortalılarına, sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen raporlar
ve bu raporlara ilişkin çalışılmadığına dair bildirim girişi yapmaları
hususunda mesaj gönderilecektir. Diğer
taraftan elektronik ortamda işverenler tarafından görülebilen iş göremezlik
belgesi ve sağlık kurulu raporlarının arka yüzünde 7201 sayılı Tebligat
Kanununa göre bulunması gereken bilgilere yer verilmiştir. Bu nedenle kâğıt
ortamında istirahat belgesi düzenlenen sigortalılar için ünitelerce işverenlere
gönderilen tebligatın elektronik ortamda düzenlenen iş göremezlik belgeleri
veya sağlık kurulu raporları için gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
Çeşitli nedenlerle istirahat raporlarının elektronik ortamda Kuruma
gönderilememesi ve anılan raporların kâğıt ortamında ünitelere ulaştırılması
durumunda çalışılmadığına dair bildirim girişi ile ilgili “6.8.1. Kâğıt
Ortamında İş Göremezlik Belgesi ve Çalışabilir Belgesinin Düzenlenmesi İle
İlgili Usul ve Esaslar” başlıklı bölümde belirtilen hükümler
uygulanacaktır.
5510 sayılı Kanunun 19. maddesi ile “sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı engellilik veya meslek hastalığı
nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18. maddeye
göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş
göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki farkın, her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği olarak verileceği” hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, e-Ödenek üzerinden veya kağıt
ortamında Kuruma intikal eden iş kazası istirahat raporlarında nüks durumunun varlığı halinde söz konusu sigortalıya
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olabileceği de göz önünde bulundurulmalı
ve konu ile ilgili araştırma yapıldıktan sonra, sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri aldığının tespit edilmesi halinde, geçici iş göremezlik ödeneği
19. madde hükmü esas alınarak ödenmelidir.
İşten ayrıldıktan sonra, iş kazası veya meslek hastalığı vakalarının nüks etmesi ve söz konusu vakalara ilişkin olarak istirahat
raporu alınsa dahi; kişinin sigortalı olmaması nedeni ile geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecektir.
Kişi sigortalı iken nüks nedeni ile istirahat
raporu alınması halinde ise iş kazası tarihi baz
alınarak ödeneğe esas kazanç hesaplanacak ve geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecektir.
Sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat
raporu süresi içinde, sigortalılık halinin herhangi bir nedenle sona ermesi
durumunda, istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam
edilir.
Kısa vadeli sigorta servislerince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi
ile ilgili işlemler yapıldıktan sonra geçici iş göremezlik ödenekleri şef onayı
ile MOSİP sistemine aktarılmaktadır. Bu aşamada mutabakat listeleri ve MOSİP
sistemine gönderilen kayıtlara ait listeler harcama yetkilisi tarafından
onaylandıktan sonra Muhasebe Yetkilisi tarafından kontrol edilerek bankaya
aktarılmaktadır.
Söz konusu kontroller, özellikle mutabakat listeleri
ve MOSİP’e aktarılan rapor listeleri ile MOSİP
sisteminde oluşturulan “Ödeme Emir Belgelerinin” servis birim yetkilileri
tarafından kontrollerinin ve onaylama işlemlerinin günlük yapıldıktan sonra “Birim
Yetkilisi” ve “Muhasebe Yetkilisi” tarafından yine günlük olarak kontrol
edilerek hızla sonuçlandırılması akabinde bankaya gönderilmesinin sağlanması
için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
6.6.2.
E-Ödenek Sistemi İçerisindeki Tahsilat/Tediye Ekranları Altında Yer Alan
e-Rapor Manuel Ödeme Sisteminden Yapılacak Ödemeler ve Dikkat Edilecek Hususlar
1- Sigortalıların iş
göremezlik ödeneğine müstahak oldukları halde çeşitli sebeplerle sistem
tarafından ödenmeye izin verilmediği durumlarda, işveren tarafından çalışmadı
bildirimi aranmaksızın, anılan raporlara, sistem tarafından takip numarası
verilmiş olması şartıyla, bu raporlara ait ödenekler Tahsilat/Tediye Ekranları
Altında Yer Alan e-Rapor Manuel Ödeme Sisteminden ödenecektir.
2- Anlaşmalı
veya anlaşmasız sağlık tesisleri tarafından iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık, analık vaka türlerinden elektronik ortamda düzenlenen kontrollü
raporlarda birinci verilen rapor ile ikinci rapor arasında ilişki kurulamadığı
durumlarda sigortalıların ikinci raporlarından kesilen iki günlük tutarlar
nedeniyle mağduriyetlerine sebep olunmaması için Tahsilat/Tediye Ekranları
Altında Yer Alan e-Rapor Manuel Ödeme Sisteminden ödeme yapılması
gerekmektedir.
3- Vaka türleri itibariyle
hastalık sigortasından düzenlenmesi gereken raporların sehven iş kazası sigorta
kolundan düzenlenmesi ya da tersi bir durumla karşılaşılması halinde raporların
e-Ödenek sistemi içerisindeki Tahsilat/Tediye Ekranlarından vaka türü
değiştirilmek suretiyle ödenmesi gerekmektedir. Aynı şekilde istirahatin
hastalık vaka türünden ödenmesi fakat daha sonra rahatsızlığın meslek hastalığı
olduğunun tespit edilmesi halinde raporların e-Ödenek sistemi içerisindeki
Tahsilat/Tediye Ekranlarından vaka türü değiştirilmek suretiyle ödenmesi
gerekmektedir.
4- Tahsilat/Tediye
ekranları altına manuel ödeme ekranı konulmasından amaç, sigortalılar adına
elektronik ortamda düzenlenen istirahat raporlarının Kurum veri tabanından
kaynaklı olarak ortaya çıkan çeşitli aksaklıklar sebebiyle (müstahaklık,
tescil, aylık prim hizmet belgesi vb.) sistemce ödemeye izin verilmemesi
halinde, operatör tarafından hesaplamaların manuel olarak yapılması ve ödemenin
başlangıç ve bitiş tarihlerinin yine operatör tarafından anılan ekrana giriş
yapılmak suretiyle ödemenin gerçekleştirilmesidir.
5- Diğer taraftan MOSİP
sistemi içerisinde çakışan sürelere ait ödemelerin çakıştığı günler için
mükerrer ödeme yapılması önlenmektedir. Tahsilat/Tediye ekranı altındaki manuel
ödeme butonu ile yapılan ödemelerde ise, bu kontrolün olmaması nedeniyle aynı
istirahat dönemine ait iki farklı ödeme bu sistem içerisinden
gönderilebilmektedir. Bu durumda MOSİP sisteminin herhangi bir uyarı
vermediğinin bilinmesi ve aynı kişiye ait aynı dönemi kapsayan mükerrer bir
ödeme olup olmadığının mutlaka kontroller yapıldıktan sonra herhangi bir ödeme
söz konusu değilse, kişiye ait ödemenin yapılması gerekmektedir.
6- Kâğıt ortamında düzenlenen ancak e-Ödenek sistemine
kaydedilememesi nedeniyle MOSİP üzerinden ödenen raporların mutlaka
dosyalanarak arşivlenmesi gerekmektedir.
6.6.3. İş Göremezlik Ödeneği Konusunda Sigortalıların Bilgilendirilmesi
Sigortalılar
için Kurum ünitelerince, ödeme işlemi tamamlanıp bankaya gönderilen ödenek
tutarları ve gönderilme tarihlerine ilişkin bilgiler sigortalılarca www.sgk.gov.tr adresinde yer alan “SMS Bilgilendirme” menüsünden “SMS
Hizmetleri Bilgi Girişi/Güncelleme” ekranından cep telefon numaralarını sisteme
kaydetmeleri halinde anılan ödeneklere ait bilgiler “SMS” yoluyla söz konusu
kişilere bildirilecektir. Bu hususta sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal
güvenlik merkezlerince yerel basında ve ünitelerin girişlerinde sigortalıların
kolayca görebilecekleri yerlerde bilgilendirilme faaliyetleri yerine
getirilecektir.
6.6.4. Emzirme Ödeneği Ödeme İşlemleri
Emzirme ödeneklerine ilişkin müstahaklığın
tespiti ve ödeneğin ödenmesine yönelik işlemler, ünitelerimiz kısa vadeli sigorta
servislerince gerçekleştirilecektir. Sigortalılar emzirme ödeneğine yönelik
taleplerini çalıştıkları işyerlerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine bağlı kalmaksızın istedikleri sosyal
güvenlik merkezine yapabilecektir. Sigortalılarca bu şekilde yapılan talepler
üzerine yazılı dilekçe aranmaksızın ilgili servis personelleri tarafından, emzirme
ödeneği bakımından müstahaklığın tespit edilmesi
halinde ödeme işlemleri gerçekleştirilecek, anlaşmalı bankalar üzerinden kendilerine
ödenmesi sağlanacaktır.
633 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4. maddesine göre Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığınca 15.05.2015 tarihinden itibaren Türk vatandaşlarına doğum yardımı
yapılması, 5510 sayılı Kanuna göre emzirme ödeneği verilmesine engel teşkil
etmemektedir.
6.6.5. Organ Nakillerinde Organ Bağışında Bulunan (Donör)
Sigortalıların Geçici İş Göremezlik Ödenekleri
Organını
kendi isteği ile bir başkasına veren sigortalıların, Sağlık Bakanlığınca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından organ nakliyle ilgili istirahat
raporu almış olmaları kaydıyla, istirahatli bırakıldıkları üçüncü günden
başlamak üzere geçici iş göremezlik ödenekleri hastalık sigortası kolundan
Kurum tarafından ödenecektir.
6.7. Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında hizmet
akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılara,
iş göremezlik ödeneklerinin ödenebilmesi için işverenlerince istirahat
süresince işyerinde çalışılmadığına dair bildirimin yapılması gerekmektedir.
İstirahatli Olan Sigortalıların İşyerinde Çalışmadıklarına Dair
Bildirimin İşverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Tebliğ’in 5. maddesine göre 2.3.2013 tarihinden itibaren;
“1- Bildirimin,
http://www.sgk.gov.tr
internet adresinde e-SGK-İŞVEREN- Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi (https://uyg.sgk.gov.tr/vizite/welcome.do)
ekranından işverenler tarafından sigortalıların hak ettikleri istirahat
süresinin bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin
verileceği son tarihteki gün sonuna kadar elektronik ortamda Kuruma
gönderilmesi zorunludur.
2- Aylık prim ve hizmet
belgesinde eksik gün nedeni olarak geçen 01 (istirahat) kodu ile bildirilen
sigortalılar için bu bildirim, çalışılmadığına dair bildirim yerine geçer.”
hükmü
getirilmiştir.
Diğer taraftan, aylık prim hizmet belgesinde eksik gün
nedeni “01-İstirahat” olarak Kuruma bildirilmeyen ve toplu iş sözleşmesi gereği
veya işverence atıfet kabilinden primleri yatırılan sigortalılara ilişkin
çalışılmadığına dair bildirimin iki farklı ekran yerine tek bir ekrandan
yapılması amacıyla aylık sigorta primlerinin e-Bildirge ile Kuruma bildirildiği
Aylık Prim Hizmet Belgesi’nde eksik günlerin nedeni için oluşturulan “01-İstirahat”
paneline ek olarak ayrı bir sütun oluşturulmuştur.
Bu sütun başlığında “prim bildirilen sigortalı, istirahatli olduğu
sürelerde, işyerinde çalışmamıştır” ifadesi yer almaktadır. Anılan sütunda,
ilgili ayda raporlu olan fakat raporlu olduğu dönemde prime esas kazançları ve
ikramiyeleri işverenleri tarafından Kuruma bildirilenler ile eksik gün nedeni “12
Birden fazla” bildirilen sigortalıların istirahat döneminde işyerinde “çalışmadıklarının”
kazanç ve ikramiyelerin Kuruma bildirileceği son tarih olan ayın 7/23’ünde saat
23:59’a kadar belirtilen sütun altında yer alan “12
Birden fazla” ve “istirahatli olduğu sürelerde, işyerinde çalışmamıştır”
kutucuklarının birlikte işaretlenerek bildirilmesi gerekmektedir.
Sadece “12 Birden fazla” kutucuğunun işaretlenmesi çalışılmadığına dair
bildirim yerine geçmeyecektir.
İşverenlerce Kuruma eksik gün nedeni olarak bildirilen “01-istirahat”
dışında kalan diğer eksik gün nedenleri bildirimleri için mutlaka istirahatli
olduğu sürelerde çalışılmadığına dair bildirim ekranından veya aylık prim ve
hizmet belgesindeki “ istirahatli olduğu sürelerde, işyerinde çalışmamıştır”
kutucuğunun işaretlenmesi sureti ile çalışmadığına dair bildirim yapılması
gerekmektedir.
Buna göre işveren modülünde “Çalışılmadığına
Dair Bildirim Giriş” ekranlarında, rapor bilgileri kayıtlı olan sigortalılar
için yapılacak işlemler aşağıda örneklendirilmiştir;
Örnek-1: Özel sektör
sigortalısı için 02.03.2013 tarihinden itibaren başlayan, 30.03.2013 tarihinde
istirahat süresi sona eren bir rapor için çalışılmadığına dair bildirimin,
aylık prim hizmet belgesinin Kuruma bildirilmesi gereken son tarih olan 24.4.2013
tarihi saat 23:59’a kadar yapılması gerekmektedir.
Söz konusu rapor için çalışılmadığına dair bildirim giriş ekranından
manuel veya elektronik bildirim yapılabileceği gibi, Mart ayı APHB’de 01(istirahat) eksik gün nedeni veya “istirahat
süresinde çalışmamıştır” kutucuğunun işaretlenmesi de çalışılmadığına dair
bildirim yerine geçecektir. Bu bildirimlerden herhangi birinin yapılması
gerekli ve yeterlidir.
Örnek-2: Özel sektör
sigortalısı için 20.03.2013 tarihinde başlayan 10.04.2013 tarihinde sona eren
bir sağlık kurulu raporu için, çalışılmadığına dair bildirim yerine geçecek
olan eksik gün nedeni bildiriminin, istirahatin 10.4.2013 tarihinde sona ermesi
nedeniyle, Nisan 2013 aylık prim hizmet belgesinin Kuruma verileceği son tarih
olan 23.5.2013 tarihi saat 23:59’a kadar yapılması
gerekecektir.
Birden fazla aya sarkan istirahat raporlarında, yalnızca istirahatin
bittiği tarihin içinde bulunduğu aya ait APHB’de 01
(istirahat) eksik gün nedeninin bildirilmesi halinde çalışılmadığına dair
bildirim yapılmış olacaktır. Çalışılmadığına dair bildirim bakımından, rapor
süresini kapsayan diğer aylar için ayrıca 01 (istirahat) eksik gün nedeni
bildiriminin yapılıp yapılmadığına bakılmayacaktır. Bununla beraber istirahatin
başladığı ilk ayda veya istirahatin devam ettiği diğer aylarda 01 (istirahat)
eksik gün nedeninin bulunması, fakat istirahatin bittiği aya ait APHB’de 01 (istirahat) eksik gün nedeninin bulunmaması
durumunda bildirim yapılmamış sayılacaktır.
İstirahatin bittiği tarihin içinde bulunduğu aya ait APHB’de “istirahat süresinde çalışmamıştır” kutucuğu
işaretlenecek ya da çalışılmadığına dair bildirim giriş ekranından bildirim
yapılacaktır. Bu şekilde de bildirim yapılmaması durumunda idari para cezası
uygulanacaktır.
Örnek-3: Kamu iş yerinde
çalışan, tedavi gördüğü hastane tarafından bir defada 10.03.2013-25.03.2013
tarihlerinde düzenlenen sağlık kurulu raporuna istinaden istirahatli olan ve
istirahatli olduğu dönemde işvereni tarafından primleri Kuruma bildirilen bir
sigortalı için çalışılmadığına dair bildirim girişinin aylık prim hizmet
belgesi üzerinden veya çalışılmadığına dair bildirim ekranlarından istirahatin
bittiği 25.03.2013 tarihinin içinde bulunduğu 15.03.2013-14.04.2013 dönemine
ait aylık prim hizmet belgesinin Kuruma bildirileceği son tarih olan 07.05.2013
tarihi saat 23:59’a kadar bildirilmesi halinde
çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılmış sayılacaktır.
Aksi halde “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi” yapılmamış
sayılacağından idari para cezası uygulanacaktır.
Diğer taraftan, örneğin 02.03.2013-30.04.2013
tarihleri arasında istirahatli bırakılan ve özel sektörde çalışan bir
sigortalının ödeneğini, rapor sona erme tarihinden önce en az onar günlük (10,
20 veya 30 günlük sürelerde istenmesi de mümkündür) süreler halinde talep
etmesi durumunda, talep edilen günlerin tamamlanmış olması şartıyla ödenek,
çalışılmadığına dair bildirim girişinin işveren tarafından Çalışılmadığına Dair
Bildirim Giriş Ekranlarından sigortalının talep ettiği süreler için yapılması
şartıyla hemen ödenecektir.
Sağlık hizmet sunucularınca istirahat raporu verilen ancak istirahatli
olduğu dönemde işyerinde çalışan sigortalılar için işverenler tarafından “Çalıştı”
bildirimi, ilgili ekranlardan yapılacaktır. İşverenlerce “Çalıştı” bildirimi
yapılan sigortalılara ödenek ödenmeyecek, önceden ödenmiş olanlarla ilgili
Kanunun 96. maddesine göre tahsil işlemleri başlatılacaktır.
Sigortalının istirahatli olduğu dönemde işyerinde
çalıştığı yönünde inandırıcı şüphe olması, ihbar ve şikâyette bulunulması
halinde konu Kurumun denetim elemanlarınca incelenecek, sigortalının istirahatli
olduğu dönemde işyerinde çalıştığının tespit edilmesi durumunda Kanunun 22. maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi gereği şayet henüz sigortalıya ödeme yapılmamış
ise geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecek, ödenmiş ise ödenen ödeneğin
tahsili yoluna gidilecektir.
Yukarıda
ayrıntıları ile anlatıldığı şekilde, istirahatli olan sigortalılar için
işverenlerce aylık prim ve hizmet belgesinden veya ilgili diğer ekranlardan “01-istirahat”,
“çalışmadı” veya “çalıştı” bildirimleri yapıldığında işverenin çalışılmadığına
dair bildirim ekranından ilgili sigortalılara ait kayıtlar otomatik olarak
düşmektedir. İşverenler çalışılmadığına dair bildirim yaptıkları sigortalılara
ait listeyi Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş ekranı üzerinden alabilecektir.
6.7.1. Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi Hakkında İdari Para Cezası
Uygulamaları
İstirahat raporları yukarıda açıklandığı şekilde elektronik ortamda
gönderilen ve ödenekleri ödenen sigortalılar için işverenlerce “01-İstirahat”, “Çalışmadı”
veya “Çalıştı” bildirimlerini yapmayanlar ya da yasal süresi dışında yapanlar
e-Ödenek programı tarafından tespit edilmekte olup söz konusu bildirimleri
yapmayan ya da yasal süresi dışında yapanlara ait liste Kurum modülünde “Ceza uygulanacak raporlar” menüsünden
alınabilmektedir.
Alınan listede;
1- Aylık prim hizmet belgesi
üzerinde yer alan eksik gün nedeni “01-İstirahat” veya “istirahatli olduğu
sürelerde, işyerinde çalışmamıştır” olarak”,
2- Manuel veya Elektronik
Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş ekranından sigortalının istirahatli olduğu
dönemde çalışıp çalışmadığını “Çalışmadı” veya “Çalıştı” olarak,
bildirmeyen
işverenlere Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen
asgari ücretin yarısı, geç bildirenlere ise asgari ücretin onda biri tutarında
idari para cezası uygulanacaktır.
Eksik gün nedeni “01-İstirahat” bildirimini yapmayan ya da geç yapan
işverenlere eksik gün nedeni bildirimi ile ilgili sigorta primleri mevzuatı
gereği idari para cezası uygulandığının tespit edilmesi halinde ayrı bir ceza
uygulanmayacaktır.
Örnek-1: İstirahati 05.03.2014
tarihinde başlayan ve 15.03.2014 tarihinde sona eren 4/1(a) kapsamındaki özel
sektör sigortalısı için işverence eksik gün nedeni belgesi verilmemesi
nedeniyle ilgili servis tarafından İPC uygulanması halinde, ayrıca çalışılmadığına
dair bildirim yapılmaması nedeniyle İPC uygulanmayacaktır.
Ancak, söz konusu sigortalının istirahatli olduğu dönemde işveren
tarafından ilgili aya ait APHB belgesinin 24.04.2014 tarihine kadar verilmemesi
ve yine aynı döneme ait istirahat raporu için işverence ilgili ekranlardan “istirahatli
olduğu sürelerde, işyerinde çalışmamıştır” bildiriminin yapılmaması durumunda
idari para cezası uygulanacaktır.
Yukarıda açıklandığı şekilde aylık prim hizmet
belgesinde, sigortalıya ait kazanç bildirilmeyen dönemde, eksik gün nedeni
olarak “01-İstirahat”te bildirilmeyen ya da istirahatli olduğu dönemde kazanç
bildirilen, fakat yeni açılan sütundan Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi “istirahatli
olduğu sürelerde, işyerinde çalışmamıştır” olarak veya Kısa Vadeli Sigorta
Kolları Uygulama Tebliğinin 5. maddesinde belirtilen adresten “çalıştı” ya da “çalışmadı”
olarak bildirim yapılmayan sigortalıya ödenen ödenekler sigortalılardan tahsil
edilmeyecek, bu sigortalılara rapor verildiği yönünde işverenlerine Kurumca
elektronik mesaj yollandığı ve anılan raporlar işveren tarafından
Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş ekranında görülebildiği de göz önüne
alınarak çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılması yönünde tebligat
gönderilmeden idari para cezası uygulanacaktır.
Uygulanacak idari para cezası tutarının belirlenmesinde çalışılmadığına
dair bildirimin Kuruma yapılmaması ya da yasal süresi dışında yapılması
belirleyici olduğundan, kısa vadeli sigorta servislerince bildirimin
yapılmadığının tespiti halinde, asgari ücretin yarısı tutarında idari para
cezası uygulanacaktır. Bununla birlikte idari para cezasına ilişkin tebligatın
postaya verildiği tarihe kadar işverence çalışılmadığına dair bildirim
yapılması halinde; bildirim geç yapılmış kabul edilecek ve asgari ücretin 1/10
tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Sigortalının almış olduğu istirahat günlerinin birden fazla aya
sarkması halinde ve son aya isabet eden rapor günlerine ait aylık prim ve
hizmet belgelerinin Kuruma verileceği son tarihte son ay için “01-İstirahat”
bildiriminin yapılmış olması halinde çalışılmadığına dair bildirim girişi
yapılmış sayılacağından bu durumda idari para cezası uygulanmayacaktır. Ancak, söz konusu raporlar için “01-İstirahat” bildiriminin
yapılmaması durumunda istirahatin bittiği aya ait aylık hizmet prim belgesinin
son verilme tarihi itibariyle işverenin çalışılmadığına dair bildirim girişinin
aylık prim hizmet belgesi üzerinde, “istirahatli olduğu sürelerde, işyerinde
çalışmamıştır” olarak veya işverene ait çalışılmadığına dair bildirim ekranında
“çalıştı/çalışmadı” şeklinde yapılması gerekmektedir.
Örnek-2: 28.05.2013’te
başlayan ve 07.06.2013 tarihinde sona eren özel işyeri sigortalısına ait bir
raporun, işveren tarafından çalışılmadığına dair bildirim girişinin, istirahatin
07.06.2013 tarihinde sona ermesi nedeniyle 2013/Haziran ayı için aylık prim
hizmet belgesinin son verilme tarihi olan 23.7.2013 tarihine kadar son aya ait
APHB üzerinde “01 İstirahat” veya “istirahatli olduğu sürelerde, işyerinde
çalışmamıştır” kutucuğunun işaretlenmesi suretiyle ya da elektronik veya manuel
Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş ekranlarının birisi üzerinden
çalıştı/çalışmadı şeklinde bildirim yapılması halinde çalışılmadığına dair
bildirim ile ilgili İPC uygulanmayacaktır.
İşveren tarafından son ayda APHB üzerinde “01-İstirahat”
eksik gün nedeninin seçilmemiş olması veya “istirahatli olduğu sürelerde,
işyerinde çalışmamıştır” kutucuğunun işaretlenmemiş olması ancak, elektronik ya
da manuel çalışılmadığına dair bildirim girişi ekranlarından 28.05.2013-07.06.2013
tarihlerini kapsayacak şekilde tek ya da parçalı bildirim yapılması yeterli
olacak ve İPC uygulanmayacaktır.
Örnek-3: 01.05.2013’te
istirahati başlayan ve 30.05.2013 tarihinde kontrole çağrılan bir sigortalıya
akabinde 01.06.2013’te başlayan ve 30.06.2013 tarihinde sona eren (işbaşı
verilen) bir rapor verildiğinde işveren tarafından önceki örnekte belirtildiği
şekilde belirtilen adreslerden çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılmaması
durumunda her bir istirahat için İPC uygulanması gerekmektedir.
Örnek-4: 01.05.2013 tarihi
ile 10.05.2013 tarihleri arasında kontrollü istirahati olan sigortalıya 11.05.2013-20.05.2013
tarihleri arasında devam raporu verilmiştir. APHB’de
01-İstirahat bildirilmesi veya “istirahat süresinde çalışmamıştır” kutucuğunun
işaretlenmesi halinde her iki rapor için de bildirim yapılmış sayılacaktır.
Ancak bu iki bildirimin de bulunmaması halinde çalışılmadığına dair bildirim
giriş ekranından her iki rapor için ayrı ayrı bildirim aranacaktır. Bu şekilde
de bildirim yapılmaması halinde iki rapor için ayrı ayrı İPC uygulanacaktır.
Örnek-5:
01.05.2013’te başlayan 10.05.2013’te
sona eren istirahat raporu için, her ne kadar istirahat süresi 10 günlük olsa
da bu sürenin altındaki eksik gün bildirimleri de çalışılmadığına dair bildirim
için yeterlidir. Buna göre işveren tarafından aylık prim hizmet belgesi ile 25
günlük prim ve “01-İstirahat” kodu ile 5 gün eksik gün nedeni bildirilmesi
halinde 10 günlük eksik gün bildirilmedi gerekçesiyle ceza uygulanmayacaktır.
6.7.2. Kâğıt Ortamında Düzenlenen Raporlar İçin Çalışılmadığına Dair
Bildirim Giriş İşlemleri
Kâğıt ortamında düzenlenen ve Kuruma gönderilen raporlar için
çalışılmadığına dair bildirim, istirahatin bittiği tarihin içinde bulunduğu aya
ait APHB’nin verilme süresi bitimine kadar
yapılacaktır.
Kağıt
ortamında düzenlenen raporlar e-Ödenek manuel rapor kayıt giriş ekranından
kaydedilebilmekte olup, kaydedildiği anda işveren ekranlarında
görüntülenebildiğinden bu şekilde kaydedilen raporlar için işverene bildirim
yapması yönünde ayrıca tebligat gönderilmeyecektir. Bu şekilde kaydedilen
raporlar için işveren ekranına düştüğü tarihin içinde bulunduğu aya ait APHB
verilme süresine kadar işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir.
Anılan ekrandan kaydedilemeyen raporlar için ise işverenin söz konusu
rapordan haberdar olamayabileceği de göz önüne alınarak İPC uygulanmadan önce
çalışılmadığına dair bildirim yapması yönünde işverene tebligat gönderilmesi
gerekmektedir. Tebellüğ tarihinin içinde bulunduğu aya ait APHB verilme
süresine kadar işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. Bu şekilde
işverence bildirim yapılmaması veya geç bildirim yapılması halinde İPC
uygulanacaktır.
Diğer taraftan kâğıt ortamında Kuruma gelen raporlar için işveren
tarafından çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılması beklenmeden
sigortalılara ait geçici iş göremezlik ödenekleri istirahat bitim tarihi
itibariyle ödenecek, akabinde süresinde işverence çalışılmadığına dair bildirim
girişinin yapılıp yapılmadığı kontrol edilecektir.
Ancak, işyerlerinde Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
yapılacak denetim ve kontrollerde söz konusu bildirimin geç yapıldığının
tespiti halinde ise idari para cezaları yukarıda belirtilen tebligat yapılmadan
uygulanacaktır.
Çalışılmadığına dair bildirim girişlerinin yapılması yönünde
tebligatlar kısa vadeli sigorta servisleri tarafından yapılacak, fakat tebligat
yapılmasına rağmen bildirim yapmayan işyerlerine idari para cezasının
uygulanması için dâhili yazışma ile sigorta primleri tahakkuk ve tahsilat
servisine durum intikal ettirilecektir.
E-bildirge
kapsamı dışındaki (işyerleri devredilen, nakledilen, kapatılan, e-bildirge
şifresi iptal edilen vb.) işverenler tarafından sigortalıların çalışmadıklarına
ilişkin belgelerin manuel düzenlenmesine ve ünitelere gönderilmesine ilişkin
uygulamaya devam edilecektir.
6.7.3. Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi İle İlgili Diğer Konular
1- Sigortalılara
rahatsızlıkları sebebiyle sağlık hizmet sunucularınca 10 günün üstünde
istirahat verilmesi halinde hak ettikleri geçici iş göremezlik ödeneklerini 10’ar
günlük dilimler halinde almak istedikleri konusunda işverenlerine talepte
bulundukları takdirde ve işverence ilgili süreler için bildirim yapılması halinde
Kurumca ödenekleri ödenecektir.
2- Sigortalının yatarak
tedavi gördüğü sürelerde, işveren tarafından çalışılmadığına dair bildirim
yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
3- Hastalık vaka türünde sıra
numarası “1” olup, 2 veya daha az gün süreli raporlar için ödenek ödenmeyecek
ve çalışılmadığına dair bildirim aranmayacaktır.
4- Hastalık ve analık vaka
türlerinde sigortalının müstahak olmadığı tespit edilen raporlar için ödenek
ödenmeyeceğinden çalışılmadığına dair bildirimi de aranmayacaktır.
5- Sigortalının istirahatli
olduğu dönemde işyerlerinde çalıştığı ya da çalışılmadığına dair bildirim
yapmayan işverene ait işyerinin bulunmadığı veya sahte işyeri olduğu yönünde
şüphe, ihbar ve şikâyet bulunması halinde konunun Kurumun denetim ve kontrol
memurları marifetiyle yapılacak inceleme ve denetimle tespit edilmesi
gerekmektedir.
6- İşten çıkarılan veya statü
değişikliği yapan sigortalılar için işveren tarafından sigortalının işten
ayrıldığı tarihten sonraki süreler için çalışılmadığına dair bildirimin
yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Örnek-:10.05.2014 tarihinde
20 gün istirahat alan ve 20.05.2014 tarihinde işten çıkarılan özel işyeri
çalışanı 4/1-(a) sigortalısının geçici iş göremezlik ödeneği istirahat bitim
tarihini takip eden gün ödenecektir. Akabinde 20.05.2014 tarihine (dahil) kadar geçen istirahat süresi için işveren tarafından
çalışılmadığına dair bildirim yapılıp yapılmadığı ilgili ekranlardan 23.06.2014
tarihine kadar kontrol edilecek, bildirimin süresinde yapılıp yapılmadığına
göre işlem yapılacak; 20.05.2014 tarihinden sonraki rapor süreleri için ise
anılan tarihte işten çıktığı ilgili ekranlardan kesin olarak tespit edilen
sigortalı için işveren tarafından çalışılmadığına dair bildirim yapılmasına
gerek bulunmadığından anılan bildirimin yapılıp yapılmadığı hakkında Kurum
kayıtlarının kontrol edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca statü değişikliği sebebiyle 4/1-(a) sigortalısı iken istirahatli
olduğu dönemde 4/1-(c) kapsamında tescili yapılması halinde 4/1-(a) kapsamına
isabet eden istirahat süreleri için geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek;
4/1-(c) kapsamına tescili yapıldığı gün ve sonrası için ise geçici iş göremezlik
ödeneği ödenmeyecektir. Söz konusu rapor için sadece sigortalıların 4/1-(a)
kapsamında çalıştıkları işyerinden istirahatli olduğu dönemde çalışmadıkları
yönünde bildirim alınacak, 4/1-(c) tescili yapılan kurumdan ayrıca bildirim
istenmeyecektir.
4/1-(a) kapsamında çalışırken istirahatli olduğu dönemde 4/1-(b)
kapsamında tescili yapılan sigortalılar için ise çalışmadığı yönünde beyan
alındıktan sonra tüm istirahat süresi için geçici iş göremezlik ödeneği
ödenecektir. Çalıştığını beyan etmesi halinde tüm süre için geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmeyecektir. Ödenmiş olanlar ise tahsil edilecektir.
7-Birden fazla işverenin
yanında çalışan sigortalının istirahatli bırakılması halinde; rapor, istirahat
sona erme tarihinden önceki en son tarihte APHB ile prim bildiren işverenin “Çalışılmadığına
Dair Bildirim İşlemleri” ekranına düşmekte olup, anılan işveren tarafından
süresinde bildirim yapılacaktır.
İşveren modülünde “Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri” ekranına
sigortalının raporu düşmeyen diğer işveren veya işverenlerden ise kendilerine
tebligat gönderilmek suretiyle “6.7.2.Kağıt
Ortamında Düzenlenen Raporlar İçin Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş
İşlemleri” başlıklı bölümde belirtilen esaslara göre mutlaka Kuruma
bildirim yapması gerekecektir.
8- Kağıt ortamında düzenlenen istirahat raporlarına ait geçici
iş göremezlik ödeneklerinin ivedilikle ödenebilmesi için söz konusu raporların
3 gün içinde ilgili ünitelerimize gönderilmesi konusunda ünitelerimizce sağlık
hizmet sunucularının uyarılması gerekmektedir. Anılan ödeneklerin sigortalılara
ödenmesinde sigortalıların Kurumumuza müracaat etmelerine gerek bulunmamakta
olup doğrudan anlaşmalı banka şubelerine müracaat etmeleri yeterlidir. Diğer
taraftan elektronik ortamda düzenlenen raporların ivedilikle ödenebilmesi için
sağlık hizmet sunucusu başhekimlerince en kısa zamanda onaylanması
gerekmektedir.
9- İşyeri nakli sebebiyle
giriş çıkış yapılan sigortalılar, işyeri değiştiren sigortalılar, işe giriş
bildirgesi ya da işten çıkış bildirgesinin verilmemesi sebebiyle yanlış
işyerine düşen raporlar için eski işverenin “personelim değildir” butonunu
kullanması gerekmektedir.
Ancak bu butonun kullanılmasına rağmen yeni işverenin ekranına düşmeyen
raporlar eski işveren adına “Ceza Uygulanacak Raporlar” menüsüne düşmektedir.
Bu durumun tespit edilmesi halinde eski işverene ceza uygulanmayacak olup, söz
konusu rapor anılan menüden çıkarılacaktır. Yeni işverene
ceza uygulanmadan önce, yeni işyerinden aylık prim hizmet belgesinin verilme
süresinde eksik gün nedeni veya istirahatli olduğu sürede işyerinde
çalışmadığına dair kutucuğun işaretlenip işaretlenmediğinin kontrolü
sağlanacak, çalışılmadığına dair bildirim girişinin yapılmadığının tespit
edilmesi halinde mutlaka çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılması yönünde
tebligat çekilecek, tebligatın işverene tebliğ edildiği tarihin içinde
bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin Kuruma bildirileceği son tarihe
kadar işveren tarafından çalışılmadığına dair bildirim yapılmadığı takdirde
Kanunun 102. maddesinin (i) bendinde belirtilen idari para cezası
uygulanacaktır.
Ayrıca, sağlık hizmet sunucuları hekimlerince hastane modülünde düzenlenen raporlar en geç üç gün içinde
başhekimlerce onaylanması gerekmektedir. Söz konusu raporlar düzenlendiği anda
Kurum modülünde görülmekte ancak hastane başhekimleri
tarafından onaylanmadıkça işverene ait “çalışılmadığına dair bildirim girişi”
ekranına düşmemektedir. Bu nedenle bu tür raporlar işverenler tarafından yasal
sürede onaylanamamakta ve Kurum modülünde ceza
uygulanacak raporlar listesine düşmektedir.
Söz konusu raporlara ait çalışılmadığına dair bildirim girişlerinin
işverenler tarafından raporun işverenlerin “çalışılmadığına dair bildirim
girişi” ekranına düştüğü aya ait aylık prim hizmet belgesinin Kuruma
bildirileceği son güne kadar yapılması gerekmektedir.
Buna göre söz konusu raporların başhekim onayını müteakip işveren
tarafında çalışılmadığına dair bildirim ekranına düştüğü tarihin içinde
bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin son verilme gününe kadar işveren
tarafından çalışılmadığına dair bildirim ekranından çalıştı/çalışmadı bildirimi
yapılması halinde bahse konu istirahat raporlarına idari para cezası uygulanmaması,
başhekim tarafından geç onaylanması nedeni ile Kurum modülünde
ceza listelerine düşen raporlarında ceza listelerinden çıkarılması
gerekmektedir.
10- Raporların
elektronik ortamda gönderilmesini sağlayan “e- Ödenek programında”, eksik gün
nedeni bildirimlerine ait kayıtlarda veya “istirahat süresinde çalışmamıştır”
kutucuğu ya da “çalıştı/çalışmadı” bildirimlerinin yapılacağı “manuel ve
elektronik çalışılmadığına dair bildirim ekranlarında” meydana gelen teknik
arızalardan dolayı söz konusu bildirimlerin yapılıp yapılmadığı veya süresinde
yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı ya da sistemce yanlış tespit
yapılması nedeniyle cezaya düşen işverenlerin olması durumunda işverenler
tarafından yapılacak itirazlar üzerine, Kurum kayıtlarından manuel yapılan
kontrollere göre (Hizmet dökümünde ilgili ayda “*” işareti bulunması “01-İstirahat”
olması ve manuel çalışılmadığına dair bildirim girişi ekranında çalışılmadığına
dair bildirim girişinin yapılmış olduğunun tespit edilmesi durumunda), kısa
vadeli sigortalar servis personeli, şef ve sosyal güvenlik merkez müdürü veya
il müdür yardımcısı tarafından müşterek tutanak tanzim edilmek suretiyle
cezadan çıkarma işlemi yapılabilecektir.
11- Yasal zorunluluk
olmamakla birlikte işverenler, sigortalılarına verilen istirahat raporları
hakkında e-posta yoluyla bilgilendirilmektedir. E-posta ile bilgilendirilme yapılabilmesi
için işverenlerin veya işveren vekillerinin kendilerine ait e-posta adres bilgilerini
Kurum internet sayfasında yer alan e-SGK/Diğer Uygulamalar-Çalışılmadığına Dair
Bildirim Giriş ekranı içinde yer alan “İşveren İletişim Bilgileri” panelinden
giriş yapmaları gerekmektedir. Ancak çeşitli nedenlerle e-posta ile
bilgilendirme yapılmaması veya yapılamaması işverenlerin Kuruma çalışılmadığına
dair bildirim yapma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
12- Sigortalının işten çıkışının verildiği tarihten sonra
henüz 9. gün ve öncesinde istirahat raporu verilmesi halinde işverenince
çalışılmadığına dair bildirim yapılmasına gerek bulunmamakta olup bu raporların
İPC listesine düşmesi halinde ceza uygulanmayacaktır.
6.7.4. İlk Defa veya Tekrar İşe Giren Sigortalıya Çalışılmadığına Dair
Bildirim Girişi Yapılması
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi çalışan
sigortalıların hizmet bildirimleri e- Bildirge sisteminden, takip eden ayın 23’üne
kadar (özel işyeri için) Kuruma gönderilmektedir. Bu kapsamda
ilk defa işe giren sigortalılardan işe girdikleri ay içinde iş kazası ve meslek
hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlar ile tekrar işe başlayan
sigortalılardan iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık veya analık
sigortalarından istirahatli oldukları sürelerde işyerlerinde çalışmadıklarına
dair bildirimlerinin yapılabilmesi için, işverenler tarafından e-Bildirge
sisteminde mevcut olan Sigortalı Hesap Fişi (Ek-11) ile cari ay hizmetlerinin
elektronik ortamda Kuruma bildirilmesi gerekmektedir.
6.8. Çalışılmadığına
Dair Bildirim Girişi ve Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişine İlişkin Tebliğe
Göre İş Göremezlik Programları
Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesine ait
programlarda değişiklik yapılması ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama
Tebliğinde yapılan değişiklikler ile Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamındaki sigortalılar için hazırlanan iş göremezlik programının
(4/1-(b) e-Ödenek) işletime açılması nedeniyle uygulama aşağıdaki şekilde
yürütülecektir.
6.8.1. Kağıt Ortamında İş Göremezlik Belgesi
ve Çalışabilir Belgesinin Düzenlenmesi İle İlgili Usul ve Esaslar
Halen Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendine tabi
sigortalılara bazı durumlarda kâğıt ortamında istirahat raporu düzenlenmesi
uygulaması devam etmektedir. Kanunun 18. maddesine göre iş göremezlik
ödeneklerinin ödenmesi sırasında, işverenlerce vizite kağıdı
ile Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen hekim veya sağlık hizmet sunucularınca
2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ekinde yer alan İş
Göremezlik Belgesinin ekindeki EK- 11/A, (Ek-8) ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar
İçin Çalışabilir Kağıdının EK- 11/B, (Ek-8) düzenlenmesi gerekmekte idi.
25.03.2010 tarihli ve 27352 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ile
2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin istirahat
raporlarının düzenlenmesine ilişkin bölüm ve bu konu ile ilgili ekler söz
konusu Tebliğden çıkarılmıştır. Ancak, bu Genelge ekinde de yer alan “İş
Göremezlik Belgesi’nin” elektronik ortamda Kuruma gönderilemediği durumlarda
anılan belgenin kağıt ortamında düzenlenmesi halinde
Örnek No:25 (Ek-10) kullanımına devam edilecektir. “Hizmet Akdiyle Çalışanlar
İçin Çalışabilir Kâğıdı” ise Kurumumuz internet sayfasında (http://www.sgk.gov.tr)
EMEKLİLİK/Form ve Dilekçeler bölümünde de yayınlanmakta olup, anılan ekrandan
temin edilerek kullanılabilecektir.
Sosyal Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri
Yönetmeliğinin 45. maddesine göre düzenlenen Yönetmelik eki (Örnek No:25) İş
Göremezlik Belgesinin (Ek-10) ödemeye esas belge olması ve eksiksiz
doldurulmasının mevzuat gereği zorunlu tutulması nedeniyle, söz konusu belgenin
sağlık hizmet sunucusu yetkilisi (başhekim) tarafından onaylanması gerektiği
belirtilmiş olup, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucularının ilgili hekimlerince düzenlenen ve kâğıt ortamında Kuruma
gönderilen “İş Göremezlik Belgesi” ve sağlık kurulu raporlarında; isim kaşesi,
mühür ve başhekim onayının, elektronik ortamda gönderilenlerde ise başhekim
onayının mutlaka bulunması gerekmektedir.
Bununla birlikte aile hekimliği uygulaması gereği
illerde aile hekimleri tarafından istirahatli bırakılan sigortalılar adına
kâğıt ortamında düzenlenen geçici iş göremezlik belgesi ve geçici iş göremezlik
devam belgesinin “Başhekimlik Onayı” bölümü ile “İş Göremezlik Belgesi”nin, “Onay” bölümlerine diğer bilgilerin yanı sıra
belgeyi düzenleyen “Aile hekimliğinin isim kaşesinin” basılması ve anılan
formların “İstirahat Belgeleri Listesi” ile mutlaka üst yazı ekinde sosyal
güvenlik il müdürlüklerine/merkezlerine gönderilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Kurum tarafından sağlık hizmet sunucularına
sevk işlemlerinde vizite kâğıdı uygulamasına son verildiğinden, sigortalıların
bağlı oldukları sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerinin
tespiti için, sağlık hizmeti sunucularınca, iş göremezlik belgesinin, Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalıların
bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğünün/sosyal güvenlik merkezinin
sigortalıdan öğrenilmesi durumunda ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğüne/merkezine,
öğrenilememesi durumunda ise hastanenin bulunduğu yerdeki sosyal güvenlik il
müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir.
Sosyal
güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerince, işyeri hekimleri ile tüm
sağlık hizmet sunucularının, iş göremezlik belgesindeki “Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüğü Adı” bölümünün doldurulması, yukarıda belirtilen belgelerin
kullanımı, formların arka yüzlerindeki açıklamalar doğrultusunda düzenlenmesi
ve sağlık hizmet sunucularının görev alanları hususunda bilgilendirilmeleri
sağlanacaktır.
6.9. Geçici İş Göremezlik Ödenekleri ile İlgili İşlemleri Yürütecek
Birimin Tespiti
Sigortalılara sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen istirahat
raporlarına ait iş ve işlemler sigortalının çalıştığı işvereninin bağlı
bulunduğu sosyal güvenlik merkezi tarafından yapılarak; geçici iş göremezlik
ödenekleri yetkili bankalar aracılığıyla ödenir.
Ancak; Yeni bir sosyal güvenlik merkezi açılan
yerlerde, mevcut sosyal güvenlik merkezi tarafından dosyasının işverenin bağlı
bulunduğu yeni açılan sosyal güvenlik merkezine gönderilmesi, fakat Kurum
elektronik altyapısında işveren dosyasının yeni sosyal güvenlik merkezi kodu
ile e-Ödenek sistemine tanıtılmadığı durumlarda, raporların önceki sosyal
güvenlik merkezine düşmesi durumunda, raporların düştüğü merkezin kullanıcı adı
ve şifresi alınmak suretiyle işveren dosyası devri henüz
yapılmayan merkez müdürlüğü tarafından işlemler yürütülecektir.
6.10. Sigortalılığın Sona Ermesi
Sigortalılığın sona ermesi Kanunun 9. maddesinde sigorta kapsam türleri
itibariyle belirtilmiştir. Buna göre sigortalılık;
4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların,
hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren sona erecektir.
Ancak; hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;
a)
İlgili
kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya
işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini,
b)
Diğer
hallerde ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen tarihleri, takip eden
onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların
ise analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık, Kurumun kayıtlarında yer
alan terk tarihini takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
4857 sayılı İş Kanununun 53-62. maddeleri ile Yıllık Ücretli İzin
Yönetmeliğinde yapılan düzenlemelere dayanan yıllık ücretli izin süreleri
hesaplamalarda dikkate alınacaktır.
Ücretsiz izinlerin tespitinde 4857 sayılı Kanunun ilgili maddeleri
dikkate alınacaktır. Kanuni zorunluluk dışında gerek toplu iş sözleşmeleri
gerekse sigortalı ile işveren arasındaki sözleşme gibi düzenleyici
tasarruflarla kabul edilen daha uzun süreli ücretsiz izin sürelerinin kabulü mümkün
bulunmamaktadır.
Öte yandan; Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 40. maddesinin
onuncu alt bendinde “Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas
istirahat raporu süresi içinde, sigortalılık hâlinin herhangi bir nedenle sona
ermesi hâlinde istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam
edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Sigortalılık niteliğinin yitirilmesi ile
ilgili olarak işlemler aşağıda anlatıldığı şekilde yapılacaktır.
Sigortalının işten ayrıldığı tarihi takip eden ve niteliğin
yitirilmesine kadar geçen süre içerisinde (ilk dokuz gün) aldığı istirahat
raporundan sonra aynı vaka türünden devam niteliğinde olan (takip numarası
aynı, sıra numarası artarak devam eden) raporlardan sadece ilk rapor için
geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek, diğerlerine ödenmeyecektir.
Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 56. maddesinde,
yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde
geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile
gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren
tarafından toplam dört güne kadar ücretsiz izin verileceği, 74. maddesinde ise
isteği halinde doğum yapan kadın işçiye on altı veya on sekiz haftalık
istirahat süresinin tamamlanmasından sonra altı aya kadar ücretsiz izin
verileceği öngörülmüş ve Kanunda bu sürelerin haricinde ücretsiz izin
düzenlenmesine yer verilmemiştir.
Buna göre 4/1-(a) kapsamındaki sigortalıların yukarıda belirtildiği
şekilde yasal ücretsiz izinli sayıldıkları dönemde sağlık hizmet sunucuları
tarafından kendilerine istirahat raporu verilmesi halinde iş göremezlik ödeneği
ödenecek olup bu kişiler için işverenlerince çalışılmadığına dair bildirim
yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, işten ayrılıp sigortalılık
niteliğini yitirmeden istirahat raporu alan sigortalının aldığı rapora, rapor
sona erme tarihi itibariyle “çalışır” verilmesi ve rapor sona erme tarihinin 10.
güne veya sonrasına sarkması, akabinde sigortalı için rapor bitiş tarihi
itibariyle yeni bir istirahat raporu verilmesi durumunda yeni rapor başlangıç
tarihi itibariyle sigortalılık niteliği sona erdiğinden geçici iş göremezlik
ödenekleri ödenmeyecektir.
Ancak, sigortalının işten çıkmasını müteakip henüz
sigortalılık niteliğini yitirmeden örneğin; hastalık vakasından sonu çalışır
olan 10 günlük bir istirahat raporu almış olmasına rağmen raporu devam ederken
9 uncu günde farklı bir vaka (analık) türünden veya aynı sigorta kolundan yeni bir
istirahat raporu alması durumunda, sigortalının sigortalılık niteliğinin henüz
yitirilmemiş olması nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneğinin her iki vaka
türünden de ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
Örnek-1:
30.09.2013 tarihinde işten çıkan bir sigortalıya 07.10.2013-15.10.2013
tarihleri arasında sonu “çalışır” olan bir rapor düzenlenmesi durumunda işbaşı
tarihi olan 16.10.2013 tarihinde kişinin sigortalılık niteliği bulunmadığından
aynı tarih itibariyle doktorun yeni bir rapora gerek duyması halinde
sigortalılık niteliği yitirildiğinden düzenlenen rapora ait geçici iş
göremezlik ödeneğinin ödenmesine imkân bulunmamaktadır.
Örnek-2: 30.09.2016
tarihinde işten çıkan bir sigortalıya 08.10.2016-17.10.2016 tarihleri arasında
sonu “çalışır” olan bir rapor düzenlenmesi ve hekimin istirahatin sona erdiği
tarihte sigortalının hastalığının iyileşmediğine ve yeniden istirahat raporu
verilmesine lüzum görmesi durumunda işbaşı tarihi olan 18.10.2016 tarihinde
doktor tarafından bir önceki rapordaki “çalışır” durumunu kontrole çevirerek
yeni bir rapor verebilecek ancak düzenlenen söz konusu ikinci rapor
sigortalılığın 17.10.2016 tarihinde sona ermesi nedeniyle kesinlikle
ödenmeyecektir.
Ayrıca, sigortalı istirahat raporunu işten çıktıktan sonra ilk 9 gün
içinde almış olmakla birlikte, devam eden raporu sigortalı olmadığı sürelere
isabet ettiğinden hali hazırda sigortalı olunmayan bu dönemde gelir kaybının da
mümkün olmayacağı düşünüldüğünde kişinin söz konusu devam raporuna veya
raporlarına geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek-3: 30.09.2013
tarihinde işten çıkan bir kadın sigortalıya 01.10.2013-10.10.2013 tarihleri
arasında sonu “çalışır” olan bir hastalık raporu düzenlenmesi durumunda işbaşı
tarihi olan 11.10.2013 tarihinde kadın sigortalıya doktor tarafından analık
sigortasından doğum öncesi rapor düzenlenmesi durumunda sigortalılık niteliği
sona erdiğinden analık sigortasından düzenlenen rapora ait ödeneğinin
ödenmemesi gerekir.
Örnek-4: 30.09.2013
tarihinde işten çıkan bir kadın sigortalıya 01.10.2013-07.10.2013 tarihleri
arasında sonu “çalışır” olan bir hastalık raporu verilerek, daha sonra
09.10.2013 tarihinde kadın sigortalıya doktor tarafından analık sigortasından
doğum öncesi rapor düzenlenmesi durumunda sigortalık niteliği yitmediğinden bu
rapora ait ödeneğin ödenmesi gerekir.
Sigortalının işten ayrılışının verilmediği ancak ilgili Kanunlarında
belirtilmeyen şekilde ücretsiz izinli bırakıldığı hallerde (örneğin diğer
ücretsiz izin), ücretsiz iznin başlangıcını takip eden onuncu günden itibaren
kısa vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık niteliği yitirilmiş
sayılacaktır.
İlgili Kanunları gereği verilmiş olan ücretsiz izin
halleri ile grev ve lokavt dışında kalan eksik gün nedenlerinde ilgili ay için
sıfır gün sıfır kazanç bildirilmesi durumunda, en son bildirilen primin ilişkin
olduğu tarihi takip eden onuncu günden itibaren sigortalılık niteliği
yitirilmiş olduğundan bu sürelerde alınan istirahat raporlarına geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmeyecektir. Kanunun
18. maddesinde belirtilen şartları yerine getiren sigortalılar için söz konusu
eksik gün nedenlerinin bildirildiği ayda bir gün dahi kazanç bildirilmesi
halinde, sigortalılık niteliği yitirilmemiş olduğundan bu sürelerde alınan
istirahat raporlarına geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek-5: Sigortalının en son
çalıştığı işvereni tarafından 31.12.2015 tarihinde 30 günlük prim
bildirilmiştir. Sigortalı 01.01.2016 tarihinde (ilgili kanunlarında
belirtilmeyen nitelikte) ücretsiz izne ayrılmıştır. Bu sigortalının kısa vadeli
sigortalar bakımından sigortalılık niteliği en son primin bildirildiği günü
takip eden 10.01.2016 tarihi itibariyle sona erdiğinden, bu tarih itibariyle
alacağı istirahat raporlarına geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir. 01.01.2016
ve 09.01.2016 (dahil) tarihleri arasında alacağı
istirahat raporlarına ise geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Örnek-6:Kısmi süreli iş
sözleşmesi ile çalışan sigortalı için işvereni tarafından 2016/Ocak ayı için 10
günlük prim bildirilmiştir. Bu sigortalı, 25.01.2016 tarihinde başlayan
istirahat raporu almıştır. Söz konusu sigortalının hizmet akdi devam ettiği
için aldığı rapor için geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
6.11. Kısa Vadeli Sigorta Kollarında Dikkate Alınmayan Süreler
Kanunun 24.
maddesine göre geçici iş göremezlik ve emzirme ödenekleri bakımından aşağıda
yazılı hallerin, prim ödeme gün sayısına esas tutulacak bir yıllık ve 15 aylık
sürelerin hesabında nazara alınmaması ve bu süreler kadar geriye gidilmek
suretiyle prim ödeme gün sayılarının belirlenmesi gerekecektir.
Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a-
Herhangi bir sebeple silâh altına
alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi, (Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin 1 ve 3 numaralı alt bentleri kapsamında
sigortalılığı devam edenler hariç)
b-
Hükümlülükle sonuçlanmayan
tutuklulukta geçen süre,
c-
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş
göremediği süre,
ç-
Sigortalının greve iştirak etmesi
veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre, Kanunun 18. maddesinde
belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya
hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında
da dikkate alınmayacaktır.
7.
SİGORTALILAR, İŞVEREN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU KONUSUNDA ORTAK KONULAR
7.1. Rücuya Esas Hazırlık İşlemlerini Yapacak
Servisler
İş kazası ve meslek hastalığı ve hastalık halleri nedeniyle ödenen
geçici iş göremezlik ödenekleri için işveren ve üçüncü kişilere yapılması gereken
rücuya esas hazırlık işlemleri sigortalıların
çalıştıkları işyerlerinin bağlı bulundukları sosyal güvenlik il
müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezleri kısa vadeli sigorta servislerince
yapılacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri nedeniyle
yapılan tedavi giderlerine ilişkin rücu işlemlerinin yürütümü Genel Sağlık
Sigortası Genel Müdürlüğünce sağlanacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve
üçüncü kişilerin sorumluluğu Kanunun 21 ve 23., Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ise 45. maddesinde belirlenmiştir.
Kısa vadeli sigortalar servisleri tarafından ilgili kişilerin
sorumluluk ve kusur oranlarının belirlenmesi ve rücuya
esas hazırlık işlemlerinin yapılması aşamasında;
- Adli vaka ve trafik kazası ile ilgili açılmış bir davanın bulunması
ve mahkeme tarafından henüz bir karar verilmemiş olması,
- Olayın meydana geldiği yerin kolluk kuvvetleri tarafından, olayla
ilgili takip ve tahkikatın yürütülmesine devam edilmesi,
- Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından
soruşturmanın devam etmesi,
hallerinde
mahkeme kararı veya takip ve soruşturmanın sonucuna göre işlem yapılması,
Diğer taraftan;
- Taraflarca açılan dava temyiz edilmiş olsa dahi karara mesnet
bilirkişiler tarafından tespit edilen kusur oranlarının varlığı,
- Cumhuriyet savcılığınca yürütülen soruşturmanın devam etmesi veya soruşturma
evresinde, sigortalı, işveren ya da üçüncü kişilerin yapmış olduğu fiiller
sonucu meydana gelen zararın Kanunun 21, 22 ve 23. maddelerinde yer alan
sorumluluk kapsamında yer alması,
- Cumhuriyet savcılığınca yürütülen soruşturmanın sonucunda kamu
davasının açılmasına karar verilmesi ve bu sürecin devam etmesi veya kovuşturmaya
yer olmadığı yönünde karar verilmesine rağmen savcılık raporlarında kasıtlı veya
kusurlu davranışın tespitinin ve kusur oranının açıkça yer alması,
hallerinde
ise durumun sonucuna göre iş ve işlemlerin yürütülmesi gerekmektedir.
Mahkeme
kararında veya savcılık raporlarında tarafların kusurlu olduğunun tespitine
rağmen, kusur oranı belirtilmemişse; kusur oranının tespit edilmesi amacıyla
olay evveliyatına göre Kurumun denetim ve kontrol ile yetkili görevlilerine
incelenmek üzere gönderilecektir. Evveliyatı yoksa Kurum müfettişlerine gönderilecektir.
7.2. İş Kazası, Meslek Hastalığı ve Hastalık Vakalarında Rücu İşlemleri
7.2.1. İşverenin Sorumluluğu
5510 sayılı
Kanunun 21. maddesinde iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından
işverenin sorumluğu ele alınmıştır.
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “İş kazası ve
meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş
güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca
sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride
yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden
isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.
İşverenin sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” hükmü yer almaktadır.
Kasıt; İşverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle iş
kazası veya meslek hastalığına neden olması hâlidir. Zarara neden olan eylemin
bilinçli olarak yapılması kasıt için yeterli olup, sonuçlarının istenip
istenmemesi kastı ortadan kaldırmaz. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla
birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi,
ihmali veya ağır ihmali, sorumluluğunu kaldırmayacaktır.
Örnek-1: İş Sağlığı ve
Güvenliği ile ilgili mevzuatta işyerinde çizme kullanılması belirtildiği halde
temin edilen çizmenin yalıtım özelliği taşımaması nedeniyle elektrik çarpması
sonucu iş kazasının meydana gelmesi durumunda işverenin sorumluluğu ortadan
kalkmayacaktır.
Mevzuat, yasal olarak yürürlüğe konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden,
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği alanında yasa koyucu ile yasa
koyucunun yürütme veya idareye verdiği yetki sonucu bu organlarca kabul edilen
genel ve objektif kural veya hükümlerin tümüdür.
İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınacaktır. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve
teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen iş kazası veya meslek
hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir
önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemeyecektir.
Buna göre; meydana gelen bir iş kazasında, işverenin kastı ya da
mevzuata aykırı bir eylemi mevcut ise sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik
ödeneği için işveren sorumlu tutulacak ve işverene kusuru oranında
başvurulacaktır. Eldeki bilgi ve belgelerde işverenin kusurlu olduğu
belirtilmekle birlikte kusur oranına yer verilmemişse, ödenen geçici iş
göremezlik ödemelerinin tamamı olayda kastı veya kusuru bulunan işverene rücu
edilecektir.
Örnek-2: 13.05.2014 tarihinde
meydana gelen iş kazası sonucu Kurumumuz müfettişlerince düzenlenen raporda
işverenin %80, sigortalının ise %20 oranında kusurlu olduğu (ağır kusur ifadesine
yer verilmemiştir) tespit edilmiştir. Söz konusu iş kazası sonucu sigortalıya
verilen 10 günlük istirahat raporuna istinaden sigortalıya ödenen 300 TL geçici
iş göremezlik ödeneğinin işverenin kusur oranına (%80) tekabül eden 240 TL’nin
işverenden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrasında iş kazasının süresinde
bildirilmemesi halinde sorumluluk halleri açıklanmıştır. Buna göre, iş
kazasının, Kanunun 13. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede
işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi durumunda, bildirim tarihine kadar
geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca
işverenden tahsil için gerekli işlemler yapılacaktır.
Örnek-3: 06.01.2014 tarihinde
iş kazası geçiren ve 30 günlük istirahat raporu alan sigortalı için işvereni 16.01.2014
tarihinde iş kazası bildiriminde bulunmuştur. Buna göre; bildirim tarihine
kadar (06.01.2014-16.01.2014 tarihler arası) sigortalıya ödenmiş olan geçici iş
göremezlik ödenekleri için kusur oranı dikkate alınmadan bildirim tarihine
kadar ödenen ödeneğin tamamı üzerinden işverene rücu işlemi yapılacaktır.
Bildirim tarihinden sonra ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri için ise
işverenin kusuru varsa kusur oranı dikkate alınarak rücuya
esas işlemler yapılacaktır.
Meslek hastalığı vakalarında ise bildirim yapılmaması halinde
sorumluluk hali Kanunun 14. maddesinin dördüncü fıkrasında açıklanmıştır. Buna
göre; bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen
hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene sigortalı için
ödenmiş/ödenecek ödenekler ile Kurumca yapılmış diğer masraflar rücu
edilecektir.
Diğer taraftan Kanunun 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalının tutulduğu meslek hastalığı ile ilgili bildirimi
Kuruma bildirmemesi veya geç bildirmesi halinde, bildirim yapılan tarihe kadar
ödenek ödenmeyecek, bildirim tarihine kadar yapılmış bulunan masraflar ile
ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilecektir.
Kanunun 21. maddesinin üçüncü fıkrasında hastalık vakalarında işverenin
sorumluluğuna yer verilmiştir.
“Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği
belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı
olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe
girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya
ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.” hükmü yer
almaktadır.
Kanunun 23. maddesinde ise süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan
doğan sorumluluk durumları açıklanmıştır. Buna göre, işe giriş bildirgesi
verilmeksizin çalıştırılırken veya bildirge verilmeden önce iş kazası
geçirenlere ödenen veya ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneklerinin tamamı
işverenden tahsil edilmesi için gerekli işlemler başlatılacaktır.
Örnek-4: 21.02.2014 tarihinde
işe giriş bildirgesi verilen ancak bu tarihten önce çalışmaya başlayan ve yine
bu tarihten önce 06.02.2014 tarihinde iş kazası geçiren sigortalıya 30 gün
istirahat raporu verilmiştir. Anılan madde gereği sigortalı için ödenen veya
ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneklerinin tamamının işverenden tahsil
edilmesi için gerekli işlemler başlatılacaktır.
Kısa vadeli
sigorta servisi personeli tarafından iş kazası veya meslek hastalığının tespiti
halinde sigortalıya ödenen veya ödenecek olan ödenekler başka belge
aranmaksızın işverenden tahsil edilecek olup olayda sigortalının ağır kusuru
veya üçüncü bir kişinin kusuru bulunsa dahi sigortalının ağır kusuru ya da
üçüncü kişinin kusuruna bakılmayacaktır.
7.2.2. Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu
Kanunun 21. maddesinin dördüncü fıkrasında üçüncü kişilerin
sorumluluğuna yer verilmiştir.
Buna göre; iş kazası, meslek hastalığı veya hastalık üçüncü bir kişinin
kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ödenen veya ödenecek olan geçici
iş göremezlik ödeneklerinin tamamı zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet
kusuru varsa bunları çalıştıranlara kusuru oranında rücu edilecektir.
Örnek-1: Sigortalı, işveren
tarafından görevlendirilerek gittiği evde montaj işlemi sırasında tartıştığı ev
sahibi ile kavga etmiş ve yaralanmıştır. Konu mahkemeye intikal etmiş olup,
mahkeme kararına göre sigortalının kusurlu olmadığı, yaralanmasına sebep olan
üçüncü kişinin ise %80 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalıya
ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri için üçüncü kişiye kusuru oranında rücu
işlemi yapılacaktır.
Aynı örnekte, sigortalının %30 ağır kusurlu olduğu, üçüncü kişinin ise
%50 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda öncelikle sigortalının ödeneği
kusur derecesi esas alınarak (1/3 eksiltilerek) % 10 kesintili ödenecektir.
Kesintili ödenen tutar üzerinden üçüncü kişiye kusuru oranında rücu edilmesi
için gerekli işlemler başlatılacaktır.
Aynı örnekte sigortalının %20 kusurlu olduğu (ağır kusur ifadesine yer
verilmemiştir), yaralanmasına sebep olan üçüncü kişinin ise %80 kusurlu olduğu
belirtilmiştir. Bu durumda sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri
için üçüncü kişiye kusuru oranında rücu işlemi yapılacaktır. Sigortalının ağır
kusurlu olduğu yönünde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin
ikinci fıkrasında ifade edilen ağır kusura esas teşkil eden hallerin tespitine
de yer verilmediğinden sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden
(yüzde 5’lik kesinti dâhil) kesinlikle kesintiye gidilmeyecektir. Ancak, olaya
sebep olan durumun anılan Yönetmeliğin 44. maddesinde sayılan ağır kusura esas
teşkil eden hallerden birine girmesi durumunda, mahkeme kararında ağır kusur
ifadesi yer almasa dahi sigortalının kusur derecesi esas alınarak ödeneği üçte
biri kesilerek ödenecektir.
Örnek-2: Sigortalı, işveren
tarafından görevlendirilerek montaj için gittiği evde başka bir işveren
tarafından görevlendirilmiş boyacı işçisi ile kavga etmiş ve yaralanmıştır.
Konu hakkındaki mahkeme kararında üçüncü kişinin kusurunun belirtilmiş
olmasının yanı sıra üçüncü kişiyi çalıştırana da sorumluluk yüklenmiştir. Buna
göre meydana gelen iş kazası nedeniyle ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri
için üçüncü kişiye ve bu kişiyi çalıştıran işverenine kusurları oranında rücu
edilecektir.
Örnek-3: Şehirlerarası veya
şehir içinde çalışan ve içinde bulunduğu otobüsün devrilmesi sonucu yaralanan
sigortalı için Kurumumuzca iş kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen
geçici iş göremezlik ödeneğinin kazanın oluşunda 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununa göre kusurlu olduğu tespit edilen aracın sigorta poliçesini düzenleyen
şirketten tahsil edilmesi gerekmektedir. Tahsil edilememesi durumunda aracı
kullanan ve aynı zamanda üçüncü kişi durumunda olan ve kusuru bulunan sürücüden
tahsili yoluna gidilecektir.
Örnek-4: Sigortalının
herhangi bir nedenle komşusu ile ettiği kavgada bıçakla yaralanması sebebiyle
istirahatli kaldığı günler için Kurumumuzca hastalık sigortası kolundan
kendisine ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin suç sayılan bu hareketi
neticesinde sigortalının yaralanmasına sebep olan üçüncü kişiye (komşusuna)
kusuru oranında ödettirilmesi icap etmektedir.
Hastalık sigortası kapsamındaki vakalarda üçüncü kişilerin
sorumluluğuna yine Kanunun 21. maddesinin dördüncü fıkrasında yer verilmiştir.
Buna göre; hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse,
sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler
zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara
rücu edilir. Burada önemli olan nokta sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik
ödenekleri için üçüncü kişiye kusuru oranında rücu işlemi yapılacak olmasıdır.
Hastalık vakalarında yapılacak rücu işlemleri için
kusur oranları tespit edilmesi gerektiği hallerde, kamu kurum ve
kuruluşlarından veya kolluk kuvvetlerinden Kuruma intikal eden rapor ve
tutanaklar ile mahkeme kararlarında belirtilen oranlara göre kısa vadeli
sigortalar servislerince, tespit edilememesi halinde ise Kurumca yapılan
masrafların toplamının sigorta primine esas kazanç tavanı aylık tutarının 3
katından fazla olması durumunda dosya denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilecek, düzenlenen
raporlarda belirtilen kusur oranlarına göre işlem yapılacaktır.
Kanunun üçüncü kişilerin sorumluluğunu açıklayan
anılan fıkrasında, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle iş kazası, meslek
hastalığı ve hastalık meydana gelmişse, sigortalıya veya hak sahiplerine iş
kazası, meslek hastalığı ile hastalık sigortası kolundan Kurumca ödenen geçici
iş göremezlik ödeneğinin ilgililere ödettirilmesi öngörüldüğünden, bu hükmün uygulanabilmesi
için öncelikle olayın meydana gelişinde üçüncü kişinin kusuru nedeniyle meydana
geldiğinin gerekli belgelerle (müfettiş raporu, mahkeme kararı, komisyon
kararı, ünite kararı vb.) kesin olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
Sigortalılara iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık
sigortası kollarından ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin, sorumlu olan
üçüncü şahıslardan rücusu ile ilgili başlatılan
soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik veya mahkemece
açılan Kamu davasının düşürülmesine veya ilgilinin beraatına karar verilmesi
halinde, bu kararların sorumluluğu ortadan kaldırmayabileceği dikkate alınarak,
iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortasından Kanunun 18. maddesi
gereğince ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin üçüncü kişiye tazmin
ettirilmesi konusunda hukuki yola başvurulması gerekmektedir.
Örnek-5: Kusurlu hareketi
nedeniyle sigortalının hastalanmasına sebep olan üçüncü bir kişinin fiilinin
cezai yönden suç oluşturmadığına ve beraatına mahkemece karar verilmiştir.
Ancak zarar gören sigortalının, Borçlar Hukuku açısından tazminat sorumluluğunu
gerektirir bir haksız fiil oluştuğu, bu haksız fiil sonucu meydana gelen
cismani zararın tazmin edilmesi gerektiği talebi ile tazminat davası açmış
olması ve mahkemece kusurun tespitinin varlığı halinde, Kurumun mahkeme
kararına dayanarak kusuru oranında üçüncü kişiye rücu hakkı bulunmaktadır. Bu
durumda ünite, öncelikle mahkeme kararına dayanarak üçüncü kişiye, Kurum
tarafından sigortalıya Kanunun 18. maddesi gereğince ödenen geçici iş
göremezlik ödeneği için rücu işlemi yapılacak, üçüncü kişinin ödememesi halinde
MOSİP sistemi üzerinden “kişi borç kaydı” oluşturularak, dosya takip servisine
intikal ettirilecektir.
Sigortalıların yaralanmalarına sebebiyet veren üçüncü şahıslardan
yapılan masrafların tahsil edilmesinde cezai af çıkması, kamu davası açılmaması
veya açılmakla birlikte cezanın ertelenmesine karar verilmesi, 21. maddenin
dördüncü fıkrasının uygulanmasını engellememektedir.
Sigortalının eşi tarafından kullanılmakta olan aracın trafik kazası
geçirmesi nedeniyle iş kazası meydana gelmesi durumunda, meydana gelen kazadan
dolayı sigortalıya istirahatli bırakıldığı günler için ödenen geçici iş
göremezlik ödeneklerinin rücu işlemlerinde; kazaya sebep olan eş, kastı veya
ağır kusuru haricinde kusurlu hareketi sebebiyle üçüncü kişi olarak
değerlendirilmeyecektir. Diğer aile fertleri için ise her olay ayrı ayrı
değerlendirilerek işlem yapılacaktır.
Bununla birlikte iş kazası, meslek hastalığı ve
hastalık, kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından
görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller
sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş
mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine
yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu
edilmeyecektir.
Ayrıca, iş
kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelen ölümlerde, Kanun uyarınca hak
sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler bakımından, iş kazası veya
meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş
kazası meydana gelmesinde kusurlu bulunan ve söz konusu kazada ölen
sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilmeyecektir.
7.3. Trafik Kazası Vakalarında Rücu İşlemleri
7.3.1. Hastalık Sigortası Kapsamında Ödenen Geçici İş Göremezlik
Ödenekleri
Trafik
kazası vakası sonucu hastalık sigortası kapsamında sigortalıya ödenen geçici iş
göremezlik ödenekleri için yapılacak rücu işlemleri kısa vadeli sigorta
servislerince yürütülecektir.
Trafik kazası sonucu sigortalının istirahat raporu alması ve bu nedenle
sigortalıya geçici iş göremezlik ödenmesinde kusuru bulunan üçüncü kişilere
kusuru oranında rücu işlemi yapılacaktır.
Trafik kazası sonucu, geçici iş göremezlik ödeneğinin rücusunda, ödeneğin kusur oranına tekabül eden kısmı
öncelikle sigorta şirketinden (poliçe limiti dâhilinde) yazı ile talep
edilecek, aynı anda sigortalıya da bilgilendirme yazısı gönderilecektir. Poliçe
limiti tutarını aşan kısmının ise, olaya sebebiyet veren kişi veya kişilerden
tahsil edilmesi amacıyla rücu işleminin başlatılması gerekmektedir.
Sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olduğu tutarı
Kurum hesabına yatırmaması, eksik yatırması veyahut ödeme süresine kadar olan
faiz tutarını eklemeden yatırması halinde sigorta şirketinden yükümlülüğünü yerine
getirmesi, sigorta şirketinin ifa yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde
ödeneğin kusur oranına tekabül eden kısmı yasal faizi ile birlikte, olaya
sebebiyet veren kusurlu kişinin kendisinden yazı ile talep edilecektir. Sorumlu kişinin de yasal süresi içinde ödeme yapmaması
halinde, sigorta şirketi ya da olaya sebebiyet veren kişi ile başka herhangi
bir yazışma yapılmaksızın, sigorta şirketinin vergi numarası girilmek suretiyle
MOSİP sistemi üzerinden borç kaydı oluşturulacak ve üst yazı ekinde muhasebe
takip birimine gönderilecektir. Sigorta şirketinin yükümlülüğünü sigorta
poliçesinde belirtilen teminat tutarında yerine getirmesi ve teminat tutarından
fazla bir Kurum giderinin söz konusu olması halinde arta kalan Kurum giderinin
kusur oranı nispetinde kusurlu kişiden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Meydana gelen trafik kazası sonucu taraflar, anlaşma yoluyla maddi
hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlemiş iseler, yalnız maddi hasar
meydana geldiği ve herhangi bir yaralanma ya da iş göremezlik durumunun
olmadığı kabul edilecektir. Ancak, maddi hasarlı trafik kaza
tespit tutanağı düzenlenmesine rağmen, sigortalıya geçici iş göremezlik belgesi
de verilmiş ise iş göremezlik ödeneği ödenecek, fakat akabinde kaza sonucu
tarafların düzenlemiş olduğu maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı ve iş
göremezlik belgesi ile ödenek ödendiğine dair eki belge, 2918 sayılı Kanun
uyarınca yetkili kılınan Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilatı il ve ilçe
kuruluşlarında kurulu bulunan ilgili birimlere ünitece resmi yazıyla
gönderilecektir.
Olayın mahkemeye intikal etmiş olması durumunda mahkeme kararında,
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen
raporlarda, varsa sigorta eksperlerinin düzenlemiş
olduğu raporlarda, belirlenen oranlara göre işlem yapılacaktır. Olayın
mahkemeye intikal etmediği ve kusur oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği
durumlarda ise, “Asli kusur” için 6/8, “Tali kusur” için 2/8 oranı dikkate
alınacaktır. 6/8 kusur oranı % 75 e, 2/8 kusur oranı ise % 25’e tekabül
etmektedir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 44. maddesinin ikinci
fıkrasında ağır kusura yönelik uygulamanın nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Buna
göre;
Sigortalının:
- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması,
- Tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi
yapması,
- Yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi,
- Yapılması gerekli bir hareketi savsaması,
- Açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan
bir işi bilerek yapması,
ağır
kusuruna esas tutulacaktır.
Örnek-1: Sigortalı
trafik kazası geçirmiş ve kaza sonrası kendisine istirahat raporu verilmiş
olup, kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağında 2918 sayılı Kanunun 84. maddesinin
(asli kusur sayılan haller) birinci fıkrasının (d) bendi hükmünün gerçekleştiği
belirlenmiş ve ödeneğinden Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre ağır kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadar indirim
yapılması öngörülmüştür. Bu
durumda asli (ağır) kusurlu olması nedeniyle ağır kusur oranı % 75 (6/8) kabul
edilip ödeneğinden % 75 ağır kusur oranının üçte biri oranında % 75/3=% 25
indirim yapılacaktır. Aynı kazada olaya sebebiyet veren üçüncü kişinin tali
kusurlu olduğu belirtilmiş ise, üçüncü kişinin de Kanunun 21. maddesinin
dördüncü fıkrası hükmü gereği sorumluluğu doğmuş olup aynı zamanda sigortalıya
kesintili ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ilgili üçüncü kişiye de kusuru
oranında rücu edilmesi gerekmektedir.
Örnek-2: Sigortalı trafik
kazası geçirmiş olup, kaza sonrası iş göremezliğe uğramıştır. Sigortalının
almış olduğu geçici iş göremezlik ödeneği miktarı 200 TL’dir. Trafik kaza
tespit tutanağında sigortalının tali kusurlu, olaya sebebiyet veren üçüncü
kişinin ise asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kaza tespit tutanağında
sigortalının kusuru dolayısıyla Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği gereği
ağır kusurlu olduğu kabul edilerek ödeneğinden (200 X 1/3 X 2/8 = 16,66 TL)
kesinti yapılması gerekmektedir. Üçüncü kişiden yapılacak olan kesinti tutarı
bu durumda (200-16.66=183.34X6/8 =137,4975 TL
olacaktır.
Olası kast, kişinin olayın meydana geleceğini, oluşacağını öngördüğü
halde fiili işlemeye devam etmesi hali, bilinçli taksir (kusur) ise kişinin
genel olarak öngördüğü hukuka aykırı neticenin meydana gelmesini istememesi ve
gerçekleşmemesi için gerekeni yapması durumudur. Trafik
kazalarının oluş şekli ve niteliğine göre olası kast ve bilinçli taksir durumları
ceza hukuku ilkelerine göre değerlendirilebilmekle birlikte, 5510 sayılı Kanuna
göre yürütülecek rücu işlemlerinde eğer olaya ilişkin mahkeme kararı yok ise
trafik kaza tutanağı ve kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği
düzenlediği tutanaklar veya belgeler gereği Kanunun 22. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre kasıt durumuna ilişkin hükümlerin uygulanması
gerekmektedir.
Örnek-3: Sigortalı trafik
kazası geçirmiş olup, kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağı ve eki resmi
belgelerde sigortalının alkollü olduğu tespit edilmiştir. Kaza sonrası iş
göremezliğe uğrayan sigortalının hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneği
miktarı 200 TL’dir. Alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet veren sigortalı
hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre, kasti hareketi nedeniyle iş
göremezliğe uğradığının kabul edilmesi halinde, Kanunun 22. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneği yarısı
tutarında yani 100 TL olarak ödenecektir. Alkollü araç kullanarak zarara
sebebiyet verenin, üçüncü kişi olması ve yüzde yüz kusurlu olduğunun
anlaşılması halinde rücu edilecek olan tutar geçici iş göremezlik ödeneğinin
tamamı olan 200 TL olacaktır. Eğer trafik kazası tespit tutanağında alkollü
üçüncü kişi veya sigortalının kusur oranı belirtilmişse rücu veya kesinti
tutarı kusuru nispetinde olacaktır.
Benzer şekilde ehliyetsiz araç kullanması sebebiyle kazaya sebebiyet
veren sigortalı veya üçüncü kişiler için olayın kasıtlı veya taksirli meydana
gelip gelmediğine göre işlem yapılacaktır.
Sürücülerin alkollü ya da ehliyetsiz araç kullandığı ve kazaya
sebebiyet verdiği tespit edilmişse, trafik kaza tespit tutanağı ve eki resmi
belgelere dayanılarak yukarıdaki örnekte belirtildiği üzere rücu işlemi
yapılır. Ölümlü ya da yaralanmalı trafik kazalarında olayın adli makamlara
intikal ettiği göz önüne alındığında, savcılık raporu ya da bilirkişi raporuna
dayanılarak hazırlanmış olan rapora dayanak mahkeme kararlarında, kesinti
yapılan tutarlardan ve oranlardan farklı bir karara varılmış ise rücu işlemine
esas tahsilat tediye işlemleri düzeltilerek yapılmalıdır.
Trafik kaza tespit tutanağında, asli ya da tali kusur şeklinde bir
ibarenin yer almayıp, 2918 sayılı Kanunun ilgili maddelerinin yazılması
halinde, atıf yapılan maddenin hangi kusur durumuna karşılık geldiği trafik
kaza tespit tutanağından kontrol edilerek rücu işlemleri yapılmalıdır
Herhangi bir kusur oranına yer verilmeyen ya da
Karayolları Trafik Kanununa atıf yapılmayıp sadece olayın oluş şeklinin
açıklandığı trafik kazalarında, olayın mahkemeye intikal etmediği ve kusur
oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği durumlarda, dosyanın evvelinde kim
tarafından incelendiğine bakılarak kusur oranının tespit edilmesi amacıyla
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilmiş görevlilerine gönderilecektir.
Trafik kazası sonucu sigortalılara ödenen geçici iş göremezlik
ödeneklerinin;
- Kazayı yapan motorlu aracın saptanamaması (tespit edilememesi),
- Zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaksızın trafiğe çıkarılan
motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 107. maddesi uyarınca
işletenin sorumluluğunun olmadığı hallerde çalınmış veya gasp edilmiş motorlu
aracın kişilere verdiği zararlar,
- Yükümlü sigorta şirketinin iflası,
hallerinde,
Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca zaman aşımı süresi
içerisinde, trafik kaza tespit tutanağı ile diğer belgelerle “Türk Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliği, Barbaros Mahallesi Kardelen Sokak No:2 Palladium Tower Kat:30 34746 Ataşehir/İstanbul” adresinde faaliyet gösteren Güvence
Hesabına başvurularak talep edilmesi gerekmektedir.
7.3.2. Trafikte meydana gelen İş Kazası Kapsamında Ödenen Geçici İş
Göremezlik Ödenekleri
Trafikte meydana gelen iş kazası vakası sonucu iş kazası sigortası
kapsamında sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri için yapılacak
rücu işlemleri de kısa vadeli sigorta servislerince yürütülecektir.
Trafikte meydana gelen iş kazası vakasında, üçüncü kişilerin kusurunun
bulunması halinde sadece sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri
için üçüncü kişiye kusuru oranında rücu işlemi yapılacaktır.
Bununla birlikte olayda kusuru olduğu tespit edilen işverene
sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri için kusuru oranında rücu
işlemi yapılacaktır.
Tek taraflı trafik kazası vakalarında, geçici iş göremezlik ödeneği,
varsa sigortalının kusuru oranında kesinti yapılarak ödenir. Kesinti dışında
ödenen geçici iş göremezlik ödeneği için sigortalının kendisinin sigorta
şirketine vb. rücu işlemi yapılmaz.
7.4. Sigortalıdan
Kaynaklanan Sebeplerle Tedavi Süresinin Uzaması ve İş Göremezliğinin Artmasında
Sigortalının Sorumluluğu
Sigortalıların sorumluluğu Kanunun 22. maddesi ile Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinde hüküm altına alınmıştır.
Sigortalının iş kazasına veya meslek hastalığına uğraması,
hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması
hâllerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri;
a-
Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul
edilebilir mazereti olanlar hariç olmak üzere, sigortalının iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle tedavisini yapan hekim tarafından
bildirilen tedbirlere ve yapılan tavsiyelere uymaması nedeniyle, normal tedavi
süresi uzamış, sürekli iş göremezlik derecesi artmış veya malul kalmış yahut
maluliyet oranı artmış ise, bu hususların hekim raporu ile tespit edilmesi ve
belgelendirilmesi hâlinde uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı
esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilerek ödenecektir.
Örnek-1: Geçirdiği
iş kazası sonucu ayağı kırılan sigortalının öncelikle sağlık hizmet
sunucularına başvurarak tedavisini yaptırması gerektiği halde, buna uymayarak
kırılan ayağını gayri sıhhi şartlarla tedavi yolunu seçmesi ve bunun sonucunda
kırılan ayağı üç ayda iyileşeceği yerde beş ayda iyileştiğinin Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularınca tespit edilmesi halinde
sigortalının uzayan iki aylık tedavi süresi için ödenecek geçici iş göremezlik
ödeneğinin dörtte birine kadar eksiltilerek ödenecektir.
b-
Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç,
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen ağır kusur halleri nedeniyle iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına
tutulan veya hastalanan sigortalının, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol
raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği
düzenlediği tutanaklar veya belgelerde belirlenen kusur derecesinin üçte biri
oranında Kurumca eksiltilerek ödenecektir.
Ancak, ağır kusurlu olduğuna ilişkin kusur derecesi yukarıda belirtilen
bilgi ve belgelerde yer almamasına rağmen iş kazası, meslek hastalığı veya
hastalık olayı dolayısıyla sigortalı hakkında düzenlenen belgelerden, ağır
kusurlu olduğu anlaşılan sigortalıların geçici iş göremezlik ödeneği
miktarından yüzde beş oranında eksiltilecektir.
Ayrıca, sigortalının geçirdiği trafik kazası nedeniyle düzenlenen
trafik kaza raporlarında; olaya karışanların kusur oranı belirtilmeksizin, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerinin ihlal edildiğinin belirtildiği,
dolayısıyla olayın intikal ettiği adli mercilerce belirlenmiş kusur oranı
mevcut ise, bu kusur oranının, ancak herhangi bir şekilde adli mercilere
intikal etmeyen, trafik kazası sonrası düzenledikleri belgelerin intikal ettiği
sigorta şirketleri (eksperleri) tarafından belirlenen
kusur oranlarının tespit edilerek buna göre işlem yapılması gerekmektedir.
Örnek-1: Sigortalının
geçirdiği iş kazası hakkında verilen mahkeme kararında, kazanın oluşunda
sigortalının % 30 ağır
kusurlu olduğu belirtilmiş ise; sigortalının bu kaza nedeniyle Kurumumuzca
kendisine ödenmesi için tespit edilen geçici iş göremezlik ödeneğinin, (ağır
kusur oranı olarak tespit edilen % 30 ağır kusur oranının 1/3’üne isabet eden)
%10 eksiltilerek ödenmesi gerekmektedir.
Örnek-2: Sürücü durumundaki
sigortalının geçirdiği trafik kazası ile ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme
kararı var ise, sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinden kararda belirtilen
ağır kusur oranının 1/3’ü oranında (%100 kusurlu ise; %33,3’ü, %75 ise; %25’i,
%25 ise; %8,6’sı gibi ...) indirim yapılacaktır.
c-
Mahkeme kararı, denetim, soruşturma
ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının
görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde, kasti bir hareketi
yüzünden iş kazasına uğradığı saptanan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan
veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen
sigortalıya, geçici iş göremezlik ödeneği yarısı tutarında ödenecektir. Teklif
edilen tedaviyi kabul ettiği tarihten itibaren ise kesinti yapılmadan geçici iş
göremezlik ödeneği ödenecektir.
ç-
Kanunun 22. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendinde, “Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve
çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” hükmü yer almaktadır.
Örnek-1: Akciğer TBC teşhisli
hastalığı nedeni ile iki ay istirahatli kılınan sigortalı, hekimden çalışır
kararı almadan bir ay sonra işyerinde çalışmaya başlarsa çalıştığı günler için
geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemesi, ödenmiş olanlar var ise kendisinden
geri alınması gerekmektedir.
Yersiz ödeme kapsamında yapılan ödemelere ilişkin uygulanacak işlemler
aşağıda belirtildiği şekilde yapılacaktır.
Kontrollü raporu bulunan ve kontrol tarihinde sağlık hizmet sunucusuna
başvurmayan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için,
sigortalının sağlık hizmet sunucusundan “çalışabilir” belgesi alması veya
E-Ödenek sisteminden gönderilen ilgili raporun hastane modülü,
“Mevcut Rapor” menüsünden “Çalışır” olarak güncellenmesi yeterli olacaktır. Bu
belgenin/güncellemenin istirahatin bitiminden sonra sigortalı tarafından Kuruma
ibrazı/intikali yeterli olup, bu süre herhangi bir kısıtlamaya tabi değildir.
Farklı durumlar için uygulama ekranında yer alan E-Ödenek Programı Hastane
Kullanım Kılavuzunda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekmektedir.
Kontrollü tek hekim veya sağlık kurulu raporlarında kontrol tarihinde
kontrole gitmeyen sigortalının, sağlık hizmet sunucusuna başvurması halinde
hekim tarafından “kontrol” ibaresi kontrol tarihi itibariyle “çalışır’a” çevrilerek rapor durumu hekim tarafından
sonlandırılacak ve rapora ait geçici iş göremezlik ödeneğinin ödemesi
yapılacaktır. Bununla birlikte, kontrol tarihinde kontrole gitmeyen
sigortalıya, hekim tarafından kontrollü raporun kontrol tarihinden sonraki
süreler için istirahatinin uygun görülmesi halinde ve yeni rapor düzenlenmesi
durumunda, söz konusu rapora ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Uzun süreli ve sonu kontrol öngörülen istirahatlerde,
sigortalının birbirini takip eden raporlarının kontrol tarihinde sağlık hizmet
sunucusuna başvurarak kontrole gitmesi, ancak son almış olduğu uzun süreli
istirahate ait kontrole gitmemesi halinde, sigortalı adına son rapordan önceki
raporlara ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek, kontrole gitmediği
istirahat raporuna ait ödenek ödenmeyecek, ödenmiş ise yersiz ödeme kapsamında
geri alınacaktır.
Örnek-2: Sağlık hizmet
sunucusuna başvuran sigortalıya, sağlık kurulunca ilk 6 aylık istirahat raporu
düzenlenip rapor bitim tarihi itibariyle “kontrol” öngörülmüş, rapora ait
istirahat süresinin sona ermesinden sonra kontrole giden sigortalıya sağlık
kurulu tarafından devam niteliğinde ve sonu “kontrol” öngörülen ikinci rapor
verilmiştir.
Yeniden sağlık hizmet sunucusuna başvuran sigortalının istirahatinin
devamına karar verilerek istirahatin bitimi itibariyle “kontrolünün” devam
etmesi gerektiğine dair karar verilmiş olup sigortalıya kontrolüne gitmiş
olduğu ilk iki rapora ait ödeme işlemleri ilgili ünite tarafından
gerçekleştirilecektir. Sigortalının son almış olduğu uzun süreli istirahate ait
kontrole gitmemesi halinde, sonraki rapora ait geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeyecektir.
Kontrollü
bir raporu mevcut iken istirahat süresinde ve kontrol tarihinden önce vefat
eden sigortalıya ait ölüm tarihine kadar olan geçici iş göremezlik ödenekleri
sigortalının hak sahiplerine ödenecektir.
7.5. Adli Vaka Dosyaları Hakkında Yapılacak İşlemler
Adli vaka dosyalarından rücu işlemi yapılması gerekenlerle ilgili iş ve
işlemler bu Genelgenin “7.2.2. Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı
bölümde açıklandığı şekilde yapılacaktır.
Adli vaka
dosyalarında, olaya sebebiyet veren ve zarara neden olan üçüncü kişinin
kimliğinin belirlenememesi veyahut rücu işlemi yapılacak olayda kişinin
ikametgâhının bulunamaması hallerinde, adli makamlarca soruşturma süreci devam
etmekte ise dosya gerekli yazışma işlemleri yapılarak olayın adli ve idari
yönden sonuçlandırılması sağlanacaktır. Ancak savcılık ya da mahkemece zarara
neden olan kişinin kimliğinin ya da ikametgâhının kesin olarak
saptanamadığının, ilgili adli makamlarca yapılan yazışma sonucu Kuruma
bildirilmesi halinde, dosyanın işlemden kaldırılarak arşivlenmesi
gerekmektedir.
7.6. Hukuk Servislerine İntikal Eden Alacaklarda Rücu İşlemleri
İşveren ve üçüncü kişilerin sorumluluğunu düzenleyen
Kanunun 21. maddesi hükümlerine göre Kurum müfettişlerince veya kesinleşmiş
mahkeme kararlarından ya da örnek olay kapsamında Bakanlık iş müfettişlerince
soruşturulan olaylar hakkında tanzim olunan raporlarda, ilgililerin kastının, ihmalinin,
kusurunun ve kusur oranlarının belirlenmesi durumunda söz konusu kusur
oranlarına göre rücu işlemi yapılarak alacak tahsil edilecektir.
Ancak alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilemediği durumlarda Kurum
alacağının tamamı (varsa tahsil edilen kısım dahil),
kusur oranı/oranları dikkate alınmaksızın olayda kusuru bulunan kişi veya
kişilerden tahsil edilmek üzere borç kaydı oluşturularak hukuk servisine
intikal ettirilecektir.
8. KURUM ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI VE TERKİN İŞLEMLERİ
8.1. Kurum Alacaklarında Zamanaşımı
2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesi “Motorlu araç kazalarından doğan
maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat
yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde kaza gününden
başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Motorlu araç kazalarında tazminat
yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam
olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak
iki yılda zamanaşımına uğrar.
5510 sayılı Kanunun zamanaşımını düzenleyen 93. maddesi “Bu Kanuna
dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaşımına
tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum onay
(gelir/aylık karar onay tarihi) tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf
veya ödeme tarihinden itibaren başlar.” hükmündedir.
Belli bir olayı düzenleyen iki ayrı özel kanunun aynı zamanda
yürürlükte bulunduğu durumda, sonraki kanunun önceki kanunla düzenlenen
hususlarda meydana getirdiği değişiklikler çerçevesinde sonraki kanun
uygulanmalıdır. Buna göre, her ne kadar rücuya
ilişkin zamanaşımı her iki özel kanunda düzenlenmiş ve sonradan yürürlüğe giren
5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecek olsa bile, Yargıtay’ın bu
konuda henüz yerleşik bir içtihat kararı olmadığı ve dava aşamasında
mahkemelerce zamanaşımı süresinin 2918 sayılı Kanun çerçevesinde
değerlendirilebileceği dikkate alındığında, motorlu araç kazalarında Kurumca,
2918 sayılı Kanun kapsamında yer alan hükümlere göre iş ve işlemlerin
yürütülmesi gerekmektedir.
Ödeme tarihinin başlangıcı, geçici iş göremezlik ödeneğine ait miktarın
ödemeyi yapan birimce tahakkuk ettirildiği tarih olarak kabul edilir.
Yersiz ödemelerin geri alınması ile ilgili işlemler Kanunun 96. maddesinde
belirtilen usule göre yapılacaktır.
8.2. Kısa
Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlarda Zamanaşımı ve Hakkın Düşmesi
Kanunun 97. maddesine göre kısa vadeli sigorta kollarından kazanılan
haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinde hakkın doğduğu tarih ise; geçici iş
göremezlik ödeneğine esas istirahat raporunun sona erdiği tarih olarak kabul
edilecektir.
Sağlık hizmet sunucuları tarafından istirahatine lüzum görülen
sigortalılara ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödenekleri istirahat
süresinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde sigortalı tarafından
talep edilmez ise ödenek hakkı düşecektir.
4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde
ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi için öngörülen genel
sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması şartının Kanunun 97. maddesinin üçüncü fıkrasında ön görülen beş yıllık
sürede yerine getirilmesi halinde ödenmemiş geçici iş göremezlik ödenekleri
ödenecektir.
Kurum tarafından sigortalılar adına MOSİP kayıtlarına aktarılan
ödenekler sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen süre içerisinde tahsil
edilmez ise Kurum hesaplarına geri aktarılacaktır. Ancak sigortalılar
tarafından yukarıda açıklanan 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep
edilmesi halinde geçici iş göremezlik ödenekleri ödenecektir.
8.3. 5510
Sayılı Kanunun Geçici 63. Maddesine Göre 4/1-(b) Sigortalılarına Kısa Vadeli
Sigorta Kollarından Sağlanan Haklar
6645 sayılı Kanunla 6331 ve 5510 sayılı Kanunda yapılan düzenleme
sonucunda kısa vadeli sigorta kolları uygulamalarında meydana gelen
değişiklikler aşağıda açıklanmıştır.
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile
tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve
tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay
ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların borçlu olmaları nedeniyle
kısa vadeli sigorta kollarından yapılan yardımlardan faydalanmaları mümkün
bulunmadığından, bu süreler içerisinde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemektedir.
Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 63. maddesine göre sigortalılığı
durdurulanların, daha sonra durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamını ihya
etmeleri halinde prim borçlarının ödenmiş olması ve hak düşürücü zamanaşımı
sürelerinin aşılmamış olması şartıyla, iş göremezlik ödenekleri ödenecektir.
Diğer taraftan, yapılan yeni düzenlemeye göre
sigortalılığı, prim borcu bulunması sebebiyle durdurulan sigortalıların, 5510
sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) kapsamında yeniden
tescil edilmeleri ve çalışmaya devam etmeleri durumunda, kısa vadeli sigorta
kollarından yapılacak ödemeler bakımından müstahaklık
kontrolleri, yeni çalışmaya başladıkları kapsam türüne göre başladıkları tarih
itibariyle 5510 sayılı Kanunun 18. maddesinde belirtilen şartlar dâhilinde
değerlendirilerek (sigortalılığın durdurulduğu döneme ait prim borcu dikkate
alınmadan) kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan haklardan
yararlandırılacaktır.
Örnek-1: Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalılığı 01/10/2008 tarihinde başlayan
ve sigortalılığı 30/04/2009 tarihi itibariyle (63) kodu ile durdurulan ve
01/05/2015 tarihi ile yeniden sigortalılığı başlatılan bir kişi, 90 günlük prim
ödeme gün sayısını dolduracağı 30/07/2015 tarihinden itibaren, anılan döneme
ilişkin prim borcunun ödenmiş olması ve prim ve prime ilişkin başkaca herhangi
bir borcunun bulunmaması şartıyla geçici iş göremezlik ödeneğinden
faydalandırılacaktır.
9.FAZLA VE YERSİZ ÖDEMELERİN TAKİBİ, TAHSİLİ
Kurumca tespit edilen fazla ve yersiz ödemelere ait alacakların takip
ve tahsili, Sosyal Güvenlik Kurumu Taşra Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik çerçevesinde kısa vadeli sigortalar servisleri tarafından rücuya esas tespit işlemleri yapılacak tahsil işlemlerinin
yapılması için ilgili servislere gönderilecektir. Buna göre harcama birimi
tarafından MOSİP sisteminde “kişilerden alacaklar” menüsündeki “borç giriş formu”
ile borç kayıt işlemi yapılacaktır. Bu kayıtlara ilişkin MOSİP sisteminden
alınacak borç döküm belgesi, ildeki takip birimine veya ilgili servise
gönderilecektir.
10. TARIM
İŞÇİLERİ, SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE TABİ OLARAK ÇALIŞANLAR, İŞ KAYBI
TAZMİNATI ALANLAR, İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALANLAR İLE TOPLULUK SİGORTASINA TABİ
OLANLAR İÇİN KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI UYGULAMASI
10.1. 2925 Sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa Tabi
Sigortalılar
İş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile ilgili olarak 2925 sayılı
Kanunun 39. maddesine göre, “bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 5510
sayılı Kanunun ilgili maddeleri hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır,”
hükmü yer almaktadır.
Buna göre iş kazası ile meslek hastalığı halinde anılan sigortalılara
sağlanan yardımlar;
a- Sağlık
yardımı yapılması,
b- Sürekli
iş göremezlik hallerinde gelir verilmesi,
c-
Protez araç ve gereçlerinin
sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,
ç-
Cenaze masrafı karşılığı verilmesi,
d-
Sigortalının ölümünde hak sahiplerine
gelir bağlanmasıdır.
Sigortalının bu yardımlardan yararlanılabilmesi için iş kazasının
olduğu tarihten en az üç ay önce sigortalılığının tescil edilmiş olması ve sona
ermemiş olması şarttır. Sağlanan yardımlar arasında geçici iş göremezlik
ödeneği bulunmamaktadır. Bu nedenle bu sigortalılara geçici iş göremezlik
ödeneği verilmeyecektir.
İş kazasının tespiti, bildirilmesi ve soruşturulması bakımından bu
sigortalılar hakkında 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümleri ve bu Genelgede açıklanan
hususlar uygulanacaktır. Söz konusu sigortalıların e-Bildirge şifreleri
bulunmadığı için iş kazası bildirimlerini kağıt
ortamında yapmaları gerekmektedir.
10.2.
Sosyal Güvenlik Destek Primine Tabi Olarak Çalışanlar Hakkında Düzenlenen
Sağlık Raporları İle İlgili Uygulamalar
5510 sayılı Kanunun geçici 14. maddesinde SGDP ilişkin
hükümler düzenlenmiş olup, sosyal güvenlik primine tabi olarak yalnızca 4/1(a)
kapsamında çalışanlara kısa vadeli sigorta kollarından sadece iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası kolundan iş göremezlik ödeneği ödenmesi mümkün olup
hastalık ve analık sigortası kolundan geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmemektedir.
10.3. İş Kaybı Tazminatı Alanlar
Kanunun
geçici 13. maddesinin birinci fıkrasında, 4046 sayılı Kanunun 21. maddesi
kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar Kanunun 4. maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmakla birlikte,
kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmadıkları belirtilmektedir. Buna göre, iş
kaybı tazminatı alanların bir işverene tabi ve fiili olarak çalışmaları söz
konusu olmadığından, iş kaybı tazminatı alanlara kısa vadeli sigorta kollarına
ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
10. 4.Kısa Çalışma Ödeneği Alanlar
5510 sayılı Kanunun “Genel sağlık sigortalısı sayılanlar” başlıklı
60. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; 4447 sayılı Kanun gereğince
işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden
yararlandırılan kişiler genel sağlık sigortalısı kapsamında sayılmıştır.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişilerin 5510 sayılı Kanunda
yalnızca genel sağlık sigortası kapsamına alındığı, kısa vadeli sigorta
kapsamında bulunmadıkları görülmektedir.
Kısa çalışma ödeneği uygulanan işyerlerinde çalışan
sigortalılarımızın geçici iş göremezlik ödeneği taleplerinde, kısa çalışma
ödeneği uygulama şeklinin tespiti yapılarak kısa vadeli sigorta kapsamında
bulunan günlerin içerisinde geçici iş göremezliğin oluşmuş olmasına ve yine
kısa vadeli sigorta primine esas kazanç tutarı dikkate alınarak, bu sigorta
kolunun uygulandığı sürelerle sınırlı olarak geçici iş göremezlik ödeneğinden
yararlandırılma imkânı bulunmaktadır.
Ay içerisinde, yalnızca kısa çalışma ödeneği uygulanan günlerde alınan
istirahat raporlarına göre geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi imkânı
olmadığı gibi kısa vade primine tabi çalışma günlerinde alınan istirahat
raporlarından süresi yalnızca kısa çalışma ödeneğine tabi günlere isabet eden
kısmında da ödenek verilmesi imkânı bulunmamaktadır.
Buna göre, Türkiye İş Kurumundan kısa çalışma ödeneği
almakta olan sigortalıların başvurdukları sağlık tesislerince hastalık ve
analık sigortası kollarından istirahatlı
bırakılmaları halinde, durumlarının yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda
incelenerek, ilgililerin işverenlerince veya Türkiye İş Kurumu tarafından
sigortalıların kısa çalışma ödeneğine ilişkin primlerinin Kurumumuza her ay 15
günlük olarak mı yoksa haftalık çalışma süreleri dikkate alınarak mı yatırıldığının,
- İşverenlerce Kuruma verilen APHB’den,
- İşyeri puantaj kayıtlarından,
- İşyerlerinden temin edilecek olan ve sigortalılara ay
içinde kısa çalışma ödeneği ödenmesi için işverenlerce Çalışma ve İş Kurumu İl
Müdürlüğüne bildirilen sürelerin hangi günlere ait olduğuna ilişkin düzenlenen
belgelerden tespiti suretiyle haklarında gerekli işlemin yapılması, ayrıca
bunlardan Kurumca geçici iş göremezlik ödeneği ödenen sigortalıların ilinizdeki
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirilmesi gerekmektedir.
10.5. İşsizlik Ödeneği Alanlar
4447 sayılı Kanun hükümlerine göre Türkiye İş Kurumundan işsizlik
ödeneği almakta olanlar Kanunun 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmakla birlikte, kısa
vadeli sigorta kollarına tabi olmamaları nedeniyle işsizlik ödeneği alanlara
kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
Ancak
sigortalının işten çıkarıldığı tarihi takip eden 10 uncu güne kadar istirahat
raporu alması durumunda istirahat bitimine kadar geçici iş göremezlik
ödenekleri sigortalıya ödenecek, iş göremezlik ödeneği ödenen süreler için
işsizlik ödeneği ödenmeyecektir.
11. HEKİM YETKİLERİ
İşyeri hekimlerinin yetkilendirme iş ve işlemleri hakkında Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki,
Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı
Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Buna göre, 20.5.2009
tarihli ve 2009/71 sayılı, 4.11.2010 tarihli ve 2010/122 sayılı Kurum
Genelgeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 27.11.2010 tarihinden itibaren işyeri
hekimlerinin yetkilendirme iş ve işlemleri anılan Yönetmelik hükümleri
gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğünce yürütülecektir. Bu tarihten sonra söz konusu başvuruların
ünitelerimize yapılmaması ve ünitelerimize başvuran işyeri hekimi ve
işverenlere, başvurularını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı web sayfasında yer
alan bilgilere göre ve istenilen belgelerle birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği
Genel Müdürlüğüne yapmaları yönünde bilgi verilecektir.
12. E-ÖDENEK UYGULAMALARI
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 18. maddesine göre kısa vadeli sigorta kollarından
verilmekte olan geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödenmesi için gerekli olan
ve Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından
düzenlenip Kuruma gönderilmesi gereken istirahat raporlarının elektronik ortamda
düzenlenmesine dair programa ait süreçler e-Ödenek Programı Kullanım
Kılavuzunda açıklanmıştır.
EKLER:
Ek-1) Yürürlükten Kaldırılan Genelgeler ve Genel Yazılar
Ek-2) Kalp Krizi Vakaları OLUR
Ek-3) Ünitece/Komisyonca Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı
Ek-4) İş Kazası ve Meslek Hastalığı Değerlendiren Kurum Sağlık
Kurulları ve Bu Kurullara Bağlı İller
Ek-5) İş Kazası Kontrol Listesi
Ek-6) Meslek Hastalığı Kontrol Listesi
Ek-7) İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu (6331 sayılı Kanuna
göre)
Ek-8) Hizmet Akdiyle Çalışanlar için Çalışabilir Kâğıdı
Ek-9) Mahsuplaşma Protokol Örneği
Ek-10) İş Göremezlik Belgesi
Ek-11) Sigortalı Hesap Fişi
Ek-12) Sigortalının Çalıştığı Meslek Hastalığı
Yapıcı İşyerlerine İlişkin bilgiler
Ek-1:
Yürürlükten Kaldırılan Genelgeler ve Genel Yazılar
|
|||
SIRA
NO |
GENELGENİN |
GENELGENİN
KONUSU |
|
TARİHİ |
SAYISI |
||
1 |
13.06.2011 |
2011-50 |
Kısa
vadeli sigorta kolları uygulamaları |
2 |
08.07.2011 |
2011-57 |
İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Vakalarının Çalışma Bölge Müdürlüklerine İntikal
Ettirilmesi |
3 |
16.03.2012 |
2012-8 |
Genelge
Değişikliği |
4 |
10.04.2012 |
2012-13 |
İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunun Elektronik Ortamda Kuruma
Gönderilmesi |
5 |
03.08.2012 |
2012-28 |
E-Ödenek
Programı |
7 |
06.04.2013 |
2013-19 |
Çalışılmadığına
Dair Bildirim Girişi |
8 |
08.04.2013 |
2013-20 |
6385
sayılı Kanun Uygulamaları, Emzirme Ödeneği ile Diğer uygulamalar |
9 |
29.07.2013 |
2013-31 |
İş
Kazası ve Meslek Hastalıkları Soruşturulması |
10 |
14.08.2013 |
2013-32 |
E-Ödenek
İkinci Versiyon Programı |
11 |
16.08.2013 |
2013-33 |
Mahsuplaşma
Programı |
12 |
14.10.2013 |
2013-35 |
Analık
İstirahat Raporları ve Meslek Hastalığı Bildirimi |
13 |
17.03.2014 |
2014-08 |
Emzirme
Ödenekleri |
14 |
10.06.2014 |
2014-16 |
İş
Kazası ve Meslek Hastalıkları Vakalarının Soruşturulması |
15 |
25.07.2014 |
2014-20 |
Adli
Vaka ve Trafik Kazası İşlemleri Genelgesinin kısa vadeli sigorta kolları ile
ilgili hükümleri |
16 |
13.08.2014 |
2014/23 |
Anlaşmasız
Sağlık Tesislerince Düzenlenen İstirahat Raporları İçin Onay Şartının
Aranmaması |
17 |
01.09.2015 |
2015/22 |
6645
Sayılı Kanunda Yer Alan Kısa Vadeli Sigorta Uygulamaları |
Bu genelgenin yayınlandığı
tarih itibariyle, aşağıdaki tabloda tarih ve sayıları yazılan genel yazılar
genelgeye derç edilerek, yürürlükten kaldırılmıştır.
|
|||
SIRA NO |
GENEL YAZININ |
GENEL YAZININ KONUSU |
|
TARİHİ |
SAYISI |
||
1 |
05.02.2009 |
2.204.707 |
Emzirme
Ödeneği |
2 |
03.04.2009 |
4.659.404 |
Geçici
İş Göremezlik |
3 |
16.06.2011 |
12.831.668 |
İstirahat
Belgelerinin Onayı |
4 |
20.01.2011 |
1.183.441 |
Hastalıkları
nedeniyle uzun süredir istirahat raporu kullanan sigortalılar |
5 |
03.07.2012 |
11.928.081 |
İş
Kazası Trafik Kazası Adli Vaka Olaylarında Rücu İşlemleri |
6 |
05.07.2012 |
12.134.599 |
İş
kazası inceleme taleplerinin grup başkanlıklarına bildiriminde süre tayini |
7 |
06.08.2012 |
13.948.687 |
E-ödenek
sistemi hakkında |
8 |
15.08.2012 |
14.517.568 |
Emzirme
ödeneğinin tüm iller tarafından ödenebileceği hakkında |
9 |
14.06.2013 |
2.248.622 |
İş
göremezlik Ödemelerinin MOSİP e aktarılması |
10 |
25.02.2013 |
3.454.910 |
Haksız
İstirahat Raporu Alımları Hakkında |
Ek-2:
Kalp Krizi Vakaları
TC.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı
Tarih :
11.09.2014
Sayı : 16747942-12754550
Konu : Kalp
krizi vakaları
BAŞKANLIK
MAKAMINA
5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda iş kazaları ile
ilgili düzenleme yapılırken kanun koyucu tarafından iş kazası tanımı içinde iş
kazası sayılacak haller de belirtilmiş ve Kanun’un 13 maddesi birinci
fıkrasında;
“İş
kazası,
a) Sigortalının
iş yerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren
tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
c) İşverene
bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere
gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu
Kanun’un 4ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren
kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,
e) Sigortalıların,
işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre
uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanunun
açık hükmünden anlaşılacağı üzere; “sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre
uğratan tüm olaylar “iş kazası olarak tanımlanmıştır. 5510 sayılı Kanun’un 13.
maddesinin diğer fıkralarında ve Kanunun ilgili maddelerinde sigortalının
işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan
bedenen ya da ruhen özre uğratan tüm olaylar iş kazası sayılacağı hükmüne
hiçbir kısıtlama, koşul veya istisna getirilmemiştir.
Ancak
2011/50 sayılı Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulamaları Genelgesi’ne;
“dışarıdan bir etki veya herhangi bir olayla ilgili olmaksızın işyerinde geçirdiği
bir kalp krizi veya başka bir hastalık nedeniyle vefat eden sigortalının
ölümünün iş kazası olarak kabulüne imkan
bulunmamaktadır.” şeklinde hüküm konulmuş ve kalp krizlerinin iş kazası
sayılması mutlaka dışarıdan gelecek bir etkenin varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Hal
böyleyken Kanunun amir hükmü genelge ile dışarıdan gelecek bir etkenin varlığı
koşuluna bağlanarak daraltılmıştır. Genelgelerin ve iç emirlerin kanun
hükümlerinin kapsamını daraltıcı gücünün bulunmadığı halde 2011-50 sayılı
genelge gereğince işyerinde meydana gelen kalp krizi vak’aları
Kurumumuzca iş kazası kabul edilmemiştir. Fakat yargı organlarının bu olayların
iş kazası sayılması gerektiği yolunda karar verdikleri ve Kurum işlemini iptal
ederek sigortalıların hak sahiplerine gelir bağlandığı, bu yaklaşımın Yargıtay
tarafından istikrarla sürdürülmekte olduğu, Kurumumuzun aksi yöndeki tutumunun
sigortalı ve hak sahiplerini yargı yoluna gitmek zorunda bıraktığı, yargıya
başvuramayan hak sahipleri için hakkaniyete aykırı durum oluştuğu ve ayrıca
Kurumumuzun da yargılama giderlerine mahkum olarak
kaynak israfına yol açıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay’ın
emsal nitelikteki Hukuk Genel Kurulu kararı ile (13.10.2004 tarih, Esas
No:2004/21-529, Karar No:2004/527) işyerinde meydana gelen kalp krizini iş
kazası saydığı, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için Kanunda bulunmayan
harici etki ile meydana gelme gibi bir şartın aranmasının geçerli kabul
edilemeyeceğini, kalp krizi ile yapılan iş ya da işyeri koşullan arasında uygun
bir illiyet bağının varlığını tespit etmenin bir çok olayda son derece zor
hatta imkansız olduğunu belirtmiştir. Yargıtay
Kararlan içtihadı birleştirme kararı olmasa da yargının konuya yaklaşımını
göstermektedir.
Makamlarınca
da sigortalı Kemal BAYRAM OĞULLARI ile ilgili Başmüfettiş Nusret BAHAR
tarafından düzenlenen 28.09.2012 tarihli 308102/İNC/l 1 sayılı, sigortalı
Levent BEKAY ile ilgili olarak Müfettiş Erdinç ÖZBORA tarafından düzenlenen 09.12.2011
tarihli 108492/İNC/06 sayılı, sigortalı Hacı ŞAMAN ile ilgili olarak Başmüfettiş
Murat Hakan YILDIRIM tarafından düzenlenen 21.05.2013 tarihli, 120634/İNC/02
sayılı, sigortalı Ahmet YÜCEL ile ilgili olarak Müfettiş Yrd. Burak
Oğuz ORUÇ tarafından düzenlenen 09.04.2014 tarihli 404325/İNC/10 sayılı ve
sigortalı Ömer EROGLU ile ilgili olarak Müfettiş Yrd. Bekir KALPAKLI tarafından
düzenlenen 08.07.2014 tarihli 402625/İNC/01 sayılı raporlarla ilgili olarak
işyerinde geçirdikleri kalp krizi sonucu yaşamını yitiren müteveffa
sigortalılarla ilgili olayların iş kazası kabul edilmesi yolunda karar
verildiği görülmüştür. Ancak genelge hükümlerine bağlı kalınarak düzenlenen
raporlarda Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 82. Maddesinin
uygulanması söz konusu olmadığından aynı durumdaki hak sahiplerinden bazılarına
iş kazası sonucu ölüme bağlı olarak gelir bağlanırken bazılarına bağlanmaması
söz konusu olmakta, sigortalılar nezdinde Kurum’a olan güven duygusu
zedelenmektedir.
Kurumumuzun
yargılama giderlerine mahkum olmaması, uygulamada birlikteliğin sağlanması,
aynı durumdaki hak sahiplerinden yargıya başvurabilenlere aylık bağlanması
diğerlerinin aylıktan mahrum kalması sonucu oluşan eşitsizliğin giderilebilmesi
için Kanunu daraltıcı genelge hükmünün kaldırılması gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
Durumu
takdirlerinize sunar, Makamlarınca da uygun bulunması halinde; 2011/50 sayılı
Genelgenin “dışarıdan bir etki veya herhangi bir olayla ilgili olmaksızın
işyerinde geçirdiği bir kalp krizi veya başka bir hastalık nedeniyle vefat eden
sigortalının ölümünün iş kazası olarak kabulüne imkan
bulunmamaktadır” kısmının genelgeden çıkarılması hususunu,
Olur’larınıza arz
ederim.
(2017/11 sayılı
Genelgenin 6. maddesiyle 09.03.2017 tarihinde güncellenen Ek-3)
Ek-3:
Ünitece/Komisyonca Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı
TC
SOSYAL
GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
…………………Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüğü
ÜNİTE/KOMİSYON
KARARI
Karar
No :……………………
Karar
Tarihi :……………………
İş
Kazası Tarihi /Saati :…………………..
Karar
nüshası :1
(Bir) - 2 (İki) - 3 (Üç) nüsha çıkarılmıştır.
Karar
sayfa sayısı :1(Bir)
- 2 (İki) - 3 (Üç) sayfadır.
Karar
ekleri/sayfa sayısı/içeriği :
A-İŞVEREN
Adı
Soyadı veya Ticaret Ünvanı :…………………………..
İşyeri
Sicil No :…………………………..
İşyerinde
Yapılan İşin Konusu :…………………………..
İş
yerinin sanayi kolu :…………………………..
B-KAZALI SİGORTALI
Adı
Soyadı :…………………………….
Doğum
Yeri Tarihi :…………………………….
TC
Kimlik No :……………………………..
Sigorta
Sicil No :…………………………….
Sigortalının
mesleği ve/veya iş kazası sırasında yaptığı iş :……………………………..
Kazaya
neden olan alet/makine vb. :……………………………..
Kazanın
oluş şekli :……………………………..
Kazada
yaralanan organ/uzuv(sağ/sol olarak belirtilmesi) :……………………………..
Doğuştan
veya sonradan olan bir hastalığının olup olmadığı :…………………………….
Geçici
iş göremezlik ödemesi durumu; yapıldı ise tarihleri :……………………………..
Başka
bir iş kazası geçirip/geçirmediği; :……………………………..
Meslek
Grup Numarası :
……………………………..
C-KARAR (DAYANAĞI BELGELER)
1-
İş Kazası Bildirimi :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
2- İşveren
iş kazası bildirimi süresi içinde yapmış :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
3-
Kazalı ifade tutanağı :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
4-
Jandarma/polis ifade tutanağı :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
5-
Şahit tutanakları :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
D- HASTANE/SAĞLIK RAPORLARI
a- Kaza sonrası
ilk müracaat edilen sağlık
kuruluşunda
düzenlenmiş Adli Rapor :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
b- Kaza sonrası
ilk müracaat edilen sağlık
kuruluşunda
düzenlenmiş epikriz ve
sağlık kurulu raporu :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
c- Kaza sonrası
alınan çalışır/çalışamaz raporu :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
d- Tedavisi
tamamlandıktan sonra son durumunu
gösterir ayrıntılı
sağlık kurulu raporu :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
(Uzuv kaybı
varsa direkt grafileri ve tanıyı destekler
diğer tıbbi
tetkikleri içerir)
e- Kaza geçirdiği
işyerinde ilk işe giriş ve periyodik
muayene raporları :
Mevcut ( ) Mevcut değil ( )
E- SONUÇ ve KANAAT
Kazazedenin …………tarih /
sayı ile kurumumuza verdiği belgeler komisyonumuzca değerlendirilmiş olup, ………………….tarihinde
meydana gelen olayın 506/5510 sayılı Kanunun 11/13. maddesi hükümleri dahilinde
meydana gelmesi /gelmemesi nedeniyle iş
kazası sayılmasına/iş kazası sayılmamasına karar verilmiştir.
…………….…… ……………………… ……………………
İMZA/Tarih İMZA/Tarih İMZA/Tarih
AÇIKLAMALAR
1) İş
kazası vakalarında, sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası olup olmadığının
tespitine Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 37. maddesinin birinci
fıkrasında yer alan hükme göre ünitece karar verilebilir. Ünitece
verilen karara istinaden Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecek dosyalarda bu
talimat ekinde yer alan “Ünitece Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı” formu
doldurulacak, servis memuru, servis şefi ve merkez müdür yardımcısı, merkez
müdür yardımcısı bulunmaması halinde merkez müdürü, iş kazasının il müdürlüğü
tarafından tespit edilmesi durumunda ise il müdür yardımcısı tarafından imza
altına alınacaktır.
2) Bu
Genelgenin yayım tarihinden sonra ekte yer alan “Ünitece Tespit Edilen İş
Kazası Karar Tutanağı” formu doldurularak sağlık kurullarına gönderilecek, ünite
kararlarında farklı bir form kullanılmayacaktır.
3)
Kurum Sağlık Kurullarına gönderilecek iş kazası raporlarında sigortalının rapor
bitiminde “Çalışır” veya “Çalışamaz” tarihinin mutlaka sağlık hizmet sunucusu
tarafından rapora işlenmesi sağlanacak, söz konusu ibarelerin yer almadığı
sağlık kurulu raporları Kurum Sağlık Kurullarına gönderilmeyecektir.
4)
Sigortalılara ait istirahat raporlarının mutlaka sona erme tarihi beklenecek,
istirahat sona erdikten sonra Kurum Sağlık Kurullarına meslekte kazanma gücü
kayıp oranı tespiti için gönderilecektir.
5)
Sigortalıların geçirmiş oldukları iş kazasına dair oluşturulan dosyalar
sigortalının çalıştığı işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezi
tarafından ilgili Kurum Sağlık Kuruluna gönderilecek ancak, sigortalı işten
çıkmış ise ikametgahının bulunduğu bölgede yer alan
sosyal güvenlik merkezine başvurabilecek, başvurduğu merkez tarafından başvuru
dilekçesi işyeri dosyasının bağlı bulunduğu merkeze gönderilecek, işlemler bu
merkez tarafından yürütülecektir.
Ek-4: İş
Kazası ve Meslek Hastalığı Değerlendiren Kurum Sağlık Kurulları ve Bu Kurullara
Bağlı İller
İŞ
KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI DEĞERLENDİREN KURUM SAĞLIK KURULLARI VE BU KURULLARA
BAĞLI İLLER
İSTANBUL |
ANKARA |
İZMİR |
İstanbul |
Ankara,
Adana, Adıyaman |
İzmir |
Balıkesir |
Ağrı,
Amasya, Ardahan |
Afyonkarahisar |
Bilecik |
Artvin,
Bartın, Bayburt |
Aksaray |
Bolu |
Batman,
Bingöl, Bitlis |
Antalya |
Bursa |
Çankırı,
Çorum, Diyarbakır |
Aydın |
Çanakkale |
Elazığ,
Eskişehir, Erzincan |
Burdur |
Düzce |
Erzurum,
Gaziantep, Giresun |
Denizli |
Edirne |
Gümüşhane,
Hakkari, Hatay |
Isparta |
Kırklareli |
Kahramanmaraş,
Kars |
İçel
(Mersin) |
Kocaeli |
Karabük,
Kastamonu, Kayseri |
Karaman |
Kütahya |
Kırıkkale,
Kırşehir, Kilis |
Manisa |
Sakarya |
Konya,
Iğdır, Malatya |
Muğla |
Tekirdağ |
Mardin,
Muş, Ordu |
Nevşehir |
Yalova |
Osmaniye,
Rize, Samsun |
Niğde |
|
Siirt,
Sinop, Sivas |
Uşak |
|
Şanlıurfa,
Şırnak, Tokat |
|
|
Trabzon,
Tunceli, Van |
|
|
Yozgat,
Zonguldak |
|
Ek-5: İş
Kazası Dosyası Kontrol Listesi
SIRA
NO |
İŞ
KAZASI DOSYASINDA BULUNM ASI GEREKEN BELGELER |
Temin
Edilmiştir |
Temin
Edilememiştir |
1 |
Talep dilekçesi |
|
|
2 |
İşe giriş sağlık kurulu raporu
(İş kazası geçirilen iş yerine girişine ait) |
|
|
3 |
Nüfus kağıdı
örneği |
|
|
4 |
Olayın iş kazası olduğuna dair
ünite / komisyon kararı ve ekleri |
|
|
5 |
Askerliğini yapmış sigortalılar
için Askerlik Terhis Belgesi |
|
|
6 |
Eğer sigortalı askerlikten muaf
ise buna ait hastanece düzenlenmiş ayrıntılı muayene bulgularını içeren
sağlık raporu (askerlik sakat raporu) |
|
|
7 |
Sigortalının tedavisinin
tamamlandıktan sonra son durumunu, çalışıp/çalışmayacağı tarihi gösterir
sağlık kurulu raporu aslı |
|
|
Servi s
Şefi
Adı
Soyadı
İmza
Ek-6:
Meslek Hastalığı Kontrol Listesi
SIRA
NO |
MESLEK
HASTALIĞI DOSYASI KONTROL LİSTESİNDE BULUNMASI GEREKEN BİLGİ VE BELGELER |
TEMİN
EDİLMİŞTİR |
TEMİN
EDİLMEMİŞTİR |
|
1 |
Maluliyet veya meslek hastalığı
tespitine ilişkin talep dilekçesi |
|
|
|
2 |
İşverenin adı soyadı veya ticaret
ünvanı |
|
|
|
3 |
Sigortalının T.C. Numarası, Adı
Soyadı |
|
|
|
4 |
Çalıştığı ortamda kullanılan toz,
kimyasal madde ve ergonomik faktörler, varsa ürün güvenlik formları |
|
|
|
5 |
İş sağlığı iş güvenliği
uzmanları veya varsa iş güvenliği müfettişleri tarafından düzenlenen raporlar |
|
|
|
6 |
Meslek hastalığı yapıcı işyerlerinde
çalışma sürelerini ve çalışma niteliklerini gösterir sosyal güvenlik denetmeni
tarafından düzenlenmiş Form (Ek-12) (Ek-12/1) |
|
|
|
7 |
Sigortalıda tespit edilen
hastalık ya da arızayı belirten meslek hastalığı raporu düzenlemeye yetkili hastaneler
tarafından usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve dayandığı tıbbi
belgeler. Periyodik muayene ve dayandığı tıbbi belgeler |
|
|
|
8 |
Meslek hastalığına uğradığı,
işyerine ilişkin işe giriş sağlık raporu veya beyanı |
|
|
|
EK-7: İş
kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu (Sağlık Hizmet Sunucuları)
|
T.C. SOSYAL
GÜVENLİK KURUMU
Emeklilik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü |
Belgenin
Düzenlendiği Tarih : ... /…. /…....
Belgenin
Düzenlendiği Sayı : …………… |
İŞ
KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİM FORMU (6331
sayılı Kanuna göre) |
İşyeri
Bilgileri: |
İş Yeri No: |
|
|
İşyeri bağlı Bulunduğu |
|
|
Ünite: İşyeri bağlı Bulunduğu İl: |
|
|
İş Yeri Adres: |
|
|
İş Yeri Unvan: |
|
|
Sigortalı Bilgileri: |
||
Adı Soyadı: |
|
|
T.C. Kimlik No: |
|
|
Doğum Tarihi: |
|
|
Uyruğu: |
|
|
Görevi: |
|
|
Tel: |
|
|
Yaranın Türü: |
|
|
Yaranın Vücuttaki Yeri: |
|
|
Yaralanmaya Neden Olan
Araç/Gereç: |
|
|
Bildirim Tarihi: |
|
Bildirim Saati: |
İş
Kazası Bildirim Bilgileri: |
Bildirimi Hazırlayan: |
|
Meslek
Hastalığı Halinde Doldurulacaktır: |
Çalışılan Ortam: |
|
||
Meslek Hastalığı Saptanma
Şekli: |
|
||
Meslek Hastalığı Etkeni: |
|
||
Meslek Hastalığı Etken Süresi: |
|
||
İş Göremezlik Seviyesi: |
|
||
Meslek Hastalığı Tanısı: |
|
||
Meslek Hastalığı Tanı Tarihi: |
|
||
Bildirim Tarihi: |
|
Bildirim Saati: |
|
Hekim Onayı: |
|
Başhekim Onayı |
|
Ek-8:
EK-11/A Hizmet Akdiyle Çalışanlar İçin Çalışabilir Kâğıdı (Ön Yüzü)
|
T.C. SOSYAL GÜVENLİK
KURUMU Emeklilik
Hizmetleri Genel Müdürlüğü |
Belgenin
Düzenlendiği Tarih : ... /…. /…....
Belgenin
Düzenlendiği Sayı : …………… |
HİZMET AKDİYLE ÇALIŞANLAR İÇİN ÇALIŞABİLİR KÂĞIDI
SAĞLIK KURUM/KURULUŞ ADI Poliklinik Defter Sıra No:
……………………………………………………
……………………………………………………
Seri
: No:
SİGORTALININ
Sicil No :
Adı ve Soyadı :
Viziteye çıktığı tarih ve saat :
YAPILAN İŞLEMLER
Tahlil :
Tedavi :
Sevk :
MÜDAVİ
HEKİM
Tedavisinin bittiği tarih ve saat :
(İmza-Kaşe)
Çalışabileceği tarih :
Ek-8:
EK-11/A Hizmet Akdiyle Çalışanlar İçin Çalışabilir Kâğıdı (Arka Yüzü)
AÇIKLAMA
Bu form
üç bölümden oluşmakta olup, I. bölümde sigortalı bilgileri, II. bölümde 10 güne
kadar ayaktan istirahat halinde doldurulacak bilgiler, III. bölümde kontrol
kararı verildiği takdirde ikinci 10 güne kadar ayaktan istirahat halinde
doldurulacak bilgiler, IV. bölümde ise, işveren tarafından doldurulacak
bilgiler yer almaktadır.
A- 1,2,3,4) İstirahatin verildiği sağlık tesisi ile
polikliniğe ait bilgiler yazılacaktır.
5,6,7,8) Sigortalıya
ait bilgiler yazılacaktır.
9,10,11,12) Hangi
sigorta kolundan istirahat verilmiş ise o kutuya (x) işaret konulacaktır.
13,18) İstirahat verilmesi gereken teşhis
okunaklı ve açık şekilde yazılacaktır.
14) Birinci
satıra istirahat süresini belirtir tarihler yazılacaktır. Alt satıra istirahat süresi
Sonunda
sigortalı çalışacak ise “çalışır” kelimesi, kontrolü isteniyorsa “kontrol”
kelimesinin yanındaki kutuya (x) işaret konulacaktır.
15,20) Hastanede yatış varsa yatış-çıkış
tarihleri yazılacaktır.
16.21) Raporu
düzenleyen hekim tarafından doldurulacak ve açık imza ile imzalanacaktır.
17.21) Sağlık
tesisi yetkililerince doldurulup imzalanacaktır.
19) Birinci
satıra kontrol muayenesine gerek görülenlere kontrol sonucunda istirahat gerekiyorsa
ilk 10 günlük istirahatin bitim tarihinden sonraki tarih ile ikinci defa
verilecek 10 güne kadar istirahat bitim tarihi yazılacaktır. Alt satıra
istirahat süresi sonunda çalışacak ise “çalışır” kelimesi, kontrolü isteniyorsa
“kontrol” kelimesinin yanındaki kutuya (x) işaret konulacaktır.
B- Kontrollü
istirahat verilirse, birinci nüsha sigorta il/sigorta müdürlüğüne gönderilecek,
ikinci ve üçüncü nüsha kontrol muayenesine gelirken getirmesi için sigortalıya
verilecek, sigortalı kontrol için geldiğinde istirahati uzatılması gerekiyor
ise, belgenin ikinci nüshası Sosyal Güvenlik İl/Merkez müdürlüğüne gönderilecek
üçüncü nüshası sigortalıya verilecektir.
Kontrolsüz
on güne kadar istirahat verilmiş ise, doldurulmadan birinci nüshası imha
edilip, kalan iki nüshasının birinci nüshası Sosyal Güvenlik İl/Merkez
müdürlüğüne gönderilecek, ikinci kopya nüshası sigortalıya verilecektir.
Her iki
durumda da asıl nüsha, düzenlendiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde Sosyal
Güvenlik İl/Merkez müdürlüğüne gönderilecektir.
Sigortalı
geçici iş göremezlik belgesini, işyerinde “çalışmamıştır belgesini” düzenlemesi
için işverene ibraz edecektir
C- IV.
bölüm sigortalının işvereni tarafından doldurulacaktır.
D- Bu form
üç nüsha olup, ilk iki nüshanın arka yüzü boş, üçüncü (son) nüshanın arka
yüzünde form ile ilgili “açıklama” bilgileri olacak ve bu form sağlık
tesislerince basılacaktır.
E- Fenne
ve usule uygun olarak düzenlenmeyen belgelerden dolayı oluşacak Kurum
zararından, raporu veren hekim sorumlu tutulacaktır.
Ek-9:
Mahsuplaşma Protokol Örneği
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI İLE
………..
ARASINDA
GEÇİCİ
İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEKLERİNİN MAHSUPLAŞMA İŞLEMLERİNE İLİŞKİN PROTOKOL
TARAFLAR
MADDE 1- (1)
İşbu Protokol, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile …………..
arasında aşağıda yazılı şartlar dâhilinde imza altına
alınmıştır.
(2) Protokolün bundan sonraki
maddelerinde Sosyal Güvenlik Kurumu “SGK”, ……..
“İşveren” olarak anılacaktır. Protokol metninde SGK ve …….ayrı
ayrı “Taraf ve birlikte “Taraflar” olarak anılabileceklerdir.
PROTOKOLÜN KONUSU
MADDE 2- (1) Bu
Protokol, SGK ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin
işverenlerinden biri olan ……..arasında sigortalılara
İşveren tarafından istirahatli oldukları dönemde ödenecek iş göremezlik
ödeneklerinin İşverenin SGK’ya olan prim ve prime
ilişkin her türlü borçlarından mahsup edilmesine ilişkin usul ve esasları
belirler.
PROTOKOLÜN AMACI VE KAPSAMI
MADDE 3- (1) İş
bu protokolün amacı,
a) İşveren tarafından iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hallerinde sigortalılara ödenen geçici iş
göremezlik ödeneklerinin zaman, işgücü ve emek kaybına yol açmayacak şekilde
SGK hesabına sigortalıya zamanında ödenmesini sağlamak,
b) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununa ve SGK’nın ikincil
mevzuatına uygun olarak SGK adına İşveren tarafından ödenen geçici iş
göremezlik ödeneklerinin İşverenin SGK’ya olan prim
ve prime ilişkin her türlü borçlarından mahsup edilmesini veya istisnai
durumlarda iadesini sağlamaktır.
DAYANAK
MADDE 4- (1) Bu
Protokol, 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 18. maddesinin altıncı fıkrası ile 12.5.2010 tarihli ve
27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal
Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 40. maddesinin yedinci fıkrası hükümlerine
dayanılarak hazırlanmıştır.
İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
MADDE 5- (1)Bu
protokolün yürürlüğe girmesi ile İşveren;
a) www.sgk.gov.tr adresinde “E-SGK” linkinde yer alan
“Diğer Uygulamalar” menüsündeki “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi” ekranından
çalıştırdığı sigortalılardan istirahat alanlara ait bilgiler ve ödenek
miktarlarının görüntülenmesi,
b) Sigortalının istirahatli
olduğu dönemde hak ettiği ödenek miktarlarının sigortalıya; tek hekim
tarafından verilen istirahatlere ait ödeneğin istirahat bitim tarihini takip
eden ilk iş günü mesai saati bitimine kadar, uzun süreli istirahatlerde ise
sigortalının talebi üzerine 10’ar günden az olmamak şartıyla 10’ar günlük
sürenin sona erdiği tarihi takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar sadece
banka aracılığıyla ödenmesi,
c) Aylık prim hizmet belgesinin
verilmesi gereken son günü takip eden ilk iş günü 23:59’a
kadar ödenek ödenen sigortalılara ait “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”
ekranında açılan linkde yer alan ve SGK tarafından
talep edilen tüm bilgilerin (makbuz bilgileri vb.) doldurulması,
ile
yükümlüdür.
SGK’NIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
MADDE 6- (1)
SGK;
a) Sigortalıların almış oldukları
istirahatlere ilişkin hesaplanan ödenek miktarlarının www.sgk.gov.tr adresinde “E-SGK” linkinde yer alan
“Diğer Uygulamalar” menüsündeki “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”
ekranından İşveren tarafından görüntülenmesini,
b) İşveren tarafından “Çalışılmadığına
Dair Bildirim Girişi” ekranından girilen bilgilerin muhasebeye aktarılan
kayıtlarla karşılaştırılmak suretiyle varsa İşverene ait öncelikle cari dönem
borçları, yoksa en eski tarihli borçlardan başlanarak ileriye doğru prim ve
prime ilişkin her türlü borçlarından mahsup edilmesini,
Mahsup tarihinin, protokolün 5. maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendine göre İşveren tarafından beyan edilen makbuzda
yer alan geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihi olarak kabulünü,
c) Eğer işyeri kapandıysa ve İşverenin SGK’ya prim ve prime ilişkin hiçbir borcu bulunmuyorsa
iadesini,
sağlamak ile
yükümlüdür.
TARAFLARIN YETKİ VE SORUMLULUKLARI
MADDE 7
a) SGK veri tabanındaki bilgiler bu
Protokolde belirtilen esaslar doğrultusunda İşveren tarafından alınacak ve
kullanılacaktır. Sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğini iş bu Protokolün 5.
maddesinde belirtilen sürelerde ödememesi halinde İşveren sigortalının
gecikmeden doğacak her türlü zararından sorumludur.
b) İşveren, veri tabanından sadece
tanımlanmış hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla ve/veya kendi iş ve
işlemlerine esas olmak üzere sorgulama yapabilir, ilgili kişilerin bilgilerini
alabilir.
c) İşveren; veri tabanından aldığı
bilgilerin gizliliğini ve güvenliğini korumakla yükümlüdür, alınan bilgileri
tanımlanmış hizmetlerin yerine getirilmesi dışında başka hiçbir amaçla kullanamaz
ve paylaşıma açamaz. Paylaşılan verilerin yetkisi olmayan kişi, kurum ve kuruluşların
eline geçmemesi için gerekli tüm tedbirler İşverence alınacaktır.
ç) İşveren, veri tabanından elde
edilecek bilgileri yaptığı iş ve işlemlerde kullanılmasının hukuki
sonuçlarından sorumludur.
d) İşveren hiçbir suretle kendisine
tahsis edilmiş olan kullanıcı adı ve şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşamaz.
e) İhtiyaç duyulması durumunda yazılı
olarak bildirilmek suretiyle taraflarca belirlenecek ve imza altına alınacak
yeni hizmetler de devreye alınabilir ya da sonlandırılabilir.
f) Bu Protokolün yürürlüğe girmesinden
sonra mevzuatta meydana gelen değişiklikler çerçevesinde Protokoldeki hükümler
Taraflardan birinin ihtiyaç duyması ve karşılıklı olarak imza altına alınması
halinde yenilenebilir.
g)
İşveren ilgili linkten girmiş olduğu bilgilerin doğruluğunu ispatla yükümlüdür.
h)
İşveren ve SGK kayıtları arasında ihtilaf olması halinde SGK kayıtları esas
alınır.
ı)
SGK’nın bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir
nedenle hizmet dışı kalması sonucu “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”
ekranında açılan linkte yer alan ve SGK tarafından talep edilen bilgilerin bu
Protokolle belirlenen süre içerisinde doldurulamaması halinde sorunların
ortadan kalktığı tarihi takip eden ilk iş günü saat 23:59’a
kadar gönderilmesi halinde belirlenen süre içerisinde gönderilmiş kabul edilir.
i)
İşverenin tek işyeri bulunması, ödeneği ödedikten sonra işyerinin kapanması ve
İşverenin SGK’ya borcu olmaması koşullarının birlikte
gerçekleşmesi halinde mahsup edilemeyen tutar İşverene iade edilir.
j)
İşverenin birden fazla işyeri bulunması durumunda; sigortalıya iş göremezlik
ödenekleri ödendikten sonra sigortalının bağlı bulunduğu işyerinin kapanması
halinde, ödenen ödenek miktarı İşverenin diğer işyerlerinin borcuna, en eski
borca ilişkin işyeri dosyasından başlamak suretiyle, mahsup edilebilir.
İşverenin faaliyetine devam eden birden fazla işyeri için karşılıklı olarak
mahsuplaşma yapılamaz.
k)
SGK’ya prim ve prime ilişkin herhangi bir borcu olan
İşveren işyerini kapatırsa, istirahat raporu alan sigortalısının makbuz
girişlerini yapıp geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödenmesi ile yükümlüdür.
Aksi halde SGK, mahsup işlemini gerçekleştirmeyecektir.
l)
Sigortalı istirahatli iken işten ayrılırsa veya İşverenin sistemine hatalı bir
sigortalının raporu düşerse, İşveren makbuz girişi yapmayacak; ekranda yer alan
“sigortalım değildir” seçeneğini işaretleyecektir. Söz konusu sigortalıların
ödenekleri emanet hesaplardan alınarak SGK tarafından bankaya iletilecektir.
m)
Sigortalının; İşverenin makbuz girişini gerçekleştirmediği veya istirahatli
olduğu sürelere ait ücretleri İşverenden alamadığı yönünde SGK’ya
başvuruda bulunması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere İşverene yazılı
olarak uyarı tebligatı gönderilecektir. Aynı şikayetin
tekrarlanması ve SGK tarafından sistem üzerinde İşverenin yükümlülüklerini
yerine getirmediğinin tespit edilmesi, protokolün SGK tarafından tek taraflı
fesih sebebidir.
n)
Bu protokoldeki yetki ve sorumluluklarının tümü üzerinde Taraflarca anlaşma
sağlanmış olup, Protokol hükümlerinin geçersizliği iddia edilemez.
ANLAŞMAZLIKLARIN
ÇÖZÜMÜ
MADDE
8- (1) Protokol
maddelerinin uygulanmasında Tarafların dava hakları saklı kalmak üzere sorun
protokolü imza altına alan Taraflarca belirlenecek bir heyet tarafından
çözülecektir.
UYGULANACAK
MÜEYYİDELER
MADDE
9- (1)
a)
Taraflarca alınacak verilerin kullanılmasının hukuki sonuçlarından veriyi alan
taraf sorumludur. Bu kapsamda verilerin kullanılmasında ve paylaşımında
Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatta yer alan özel ve ticari
hayatın gizliliğine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
b)
Paylaşılan verilerin herhangi bir şekilde yetkisiz kişilerin eline geçmesi ve
yetkisiz kullanımından doğacak her türlü hukuki, mali ve cezai zararın
tazmininden veri talep eden Taraf sorumlu olacaktır.
GEÇERLİLİK
SÜRESİ
MADDE
10- (1)
Protokol, yeni yasal ya da idari tasarruflara bağlı olarak yapılacak ikinci bir
protokole kadar yürürlükte kalacaktır.
PROTOKOLÜN
FESHİ
MADDE
11- (1)Tarafların
Protokolde kendilerine verilen yükümlülükleri yerine getirmemeleri ve bu
durumun süreklilik arz etmesi nedeniyle hizmetlerin yürütülemez bir hal alması
sonucunda, koşulları karşı tarafa en az bir ay önceden yazılı olarak bildirmek
ve fesih sebeplerini belirtmek suretiyle Taraflarca tek taraflı fesih
edilebilir.
TEBLİGAT
ADRESİ
MADDE
12- (1) Protokol
gereği olarak yapılacak tüm bildirimler Tarafların aşağıda belirtilen
adreslerine yapılacaktır.
T.C. SGK Başkanlığı İşveren:
……. İl Müdürlüğü
İLETİŞİM
MADDE 13- (1)Taraflar arasındaki iletişim ve koordinasyon
aşağıda belirtilen telefon ve faks numaralarından sağlanacaktır.
T.C. SGK Başkanlığı İşveren:
…….. İl
Müdürlüğü
Tel: 0 (…) Tel:
0 (…)
Faks: 0 (…) Faks:
0 (…)
YÜRÜTME
MADDE
14- (1) Bu
protokol hükümlerini, SGK Başkanı adına ….. İl Müdürü
ile …….…..yürütür.
YÜRÜRLÜK
MADDE
15- (1)
Taraflarca imzalanmasını müteakiben yürürlüğe girecek olan, 15 (on beş) madde
ve 4 (dört) sayfadan oluşan iş bu Protokol, .../.../201... tarihinde dört nüsha
olarak tanzim ve imza edilmiştir. Protokol’ün üç aslı SGK, bir aslı İşveren
tarafından saklanacaktır.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ADINA |
İŞVEREN ADINA |
EK-10:
Sosyal Güvenlik Kurumu Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 45 İnci Maddesine Göre
Düzenlenen Yönetmelik Eki Örnek No:25 (Ön Yüzü)
Ek-10: Örnek No:25 (Arka Yüzü)
AÇIKLAMA
Bu form üç bölümden oluşmakta olup I.
bölümde sigortalı bilgileri, II. bölümde 10 güne kadar ayaktan istirahat
halinde doldurulacak bilgiler, III. bölümde kontrol kararı verildiği takdirde
ikinci 10 güne kadar ayaktan istirahat halinde doldurulacak bilgiler yer
almaktadır.
A- 1,2) İstirahatin
verildiği sağlık tesisi ile polikliniğe ait bilgiler yazılır.
3.4.5,6) Sigortalıya
ait bilgiler yazılır.
7,8,9,10) Hangi
sigorta kolundan istirahat verilmiş ise o kutuya (x) işareti konulur.
11,12,13,18,19,20) İstirahat
verilmesi gereken teşhis okunaklı ve açık şekilde, poliklinik tarihi ile
poliklinik defter sıra numarası yazılır.
14) Birinci satıra istirahat süresini
belirtir tarihler yazılır. Alt satıra istirahat süresi sonunda sigortalı
çalışacak ise “çalışır” kelimesi, kontrolü isteniyorsa “kontrol” kelimesinin
yanındaki kutuya (x) işareti konulur.
15,22) Hastanede
yatış varsa yatış-çıkış tarihleri yazılır.
16.23) Raporu düzenleyen hekim tarafından
doldurulur ve açık imza ile imzalanır.
17.23) Sağlık tesisi yetkililerince doldurulup
imzalanır.
21) Birinci satıra kontrol
muayenesine gerek görülenlere kontrol sonucunda istirahat gerekiyorsa ilk 10
günlük istirahatin bitim tarihinden sonraki tarih ile ikinci defa verilecek 10 güne
kadar istirahat bitim tarihi yazılır. Alt satıra istirahat süresi sonunda
çalışacak ise “çalışır” kelimesi, kontrolü isteniyorsa “kontrol” kelimesinin
yanındaki kutuya (x) işareti konulur.
B- Kontrollü istirahat verilirse
birinci nüsha Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Merkezlerine gönderilir, ikinci ve
üçüncü nüsha kontrol muayenesine gelirken getirmesi için sigortalıya verilir.
Sigortalı kontrol için geldiğinde istirahati uzatılması gerekiyor ise belgenin
ikinci nüshası Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Merkezlerine gönderilir, üçüncü nüshası
sigortalıya verilir.
Kontrolsüz on güne kadar istirahat
verilmiş ise doldurulmadan birinci nüshası imha edilip kalan iki nüshasının
birinci nüshası Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Merkezlerine gönderilir, ikinci
kopya nüshası sigortalıya verilir.
Her iki durumda da asıl nüsha,
düzenlendiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüğü/Merkezlerine gönderilir.
Sigortalı geçici iş göremezlik
belgesini, işyerinde “çalışmamıştır belgesini” düzenlemesi için işverene ibraz
eder.
C- Bu form üç nüsha olup ilk iki
nüshanın arka yüzü boş, üçüncü (son) nüshanın arka yüzünde form ile ilgili
“açıklama” bilgileri yer alır ve bu form sağlık tesislerince basılır.
D- Fenne ve usule uygun olarak
düzenlenmeyen belgelerden dolayı oluşacak Kurum zararından, raporu veren hekim
sorumlu tutulur.
Ek-11:
Sigortalı Hesap Fişi
AÇIKLAMALAR
1) İşveren,
işten ayrılan sigortalıların veya ölen sigortalıların hak sahiplerinin malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından tahsis yapılması
için Kuruma müracaatları halinde, sigortalının hizmetlerini içeren Aylık Prim
ve Hizmet Belgesini henüz Kuruma göndermediği süreye ait sigortalı hizmetleri
ile ilgili bilgileri göstermek üzere Sigortalı Hesap Fişi düzenleyerek, talep
edilen tarihten itibaren en geç bir hafta içinde Kuruma göndermeye zorunludur.
2) Sigortalı
Hesap Fişi üç nüsha olarak düzenlenir. İlk iki nüshası Kuruma gönderilir,
üçüncü nüshası işverence saklanır.
3) Sigortalı
Hesap Fişine kaydedilen bilgiler ilgili aylara ait Aylık Prim ve Hizmet
Belgesinde de aynen gösterilir.
4) Sigortalının
son çalışmalarının Kurumca hemen bilinmesini gerektiren diğer hallerde de
yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılır.
5) Herhangi
bir ayda sigorta primine esas tutulacak kazanç hak etmemiş sigortalının bu
durumu ilgili ayın karşısında belirtilir.
Ek-12:
Meslek Hastalığı Yapıcı İşyerlerinde Çalışma Sürelerini Gösterir Form
Adı
Soyadı :…………………………….
Doğum
Yeri/Tarihi :…………………………….
T.C.
Kimlik No :……………………………..
Sigorta
Sicil No :…………………………….
B-
Meslek Hastalığı (Pnömokonyoz) Yapıcı İşyerlerine
İlişkin bilgiler
|
İşyeri/Ticaret Unvanı |
İşe giriş |
İşten ayrılış |
Yaptığı iş/Kullandığı alet |
Çalışılan toplam gün/ay/yıl |
1 |
|
|
|
|
|
2 |
|
|
|
|
|
3 |
|
|
|
|
|
4 |
|
|
|
|
|
5 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Toplam
Gün: |
*
Denetmenler tarafından doldurulacak ve üst yazı ekinde Kısa vadeli sigorta
servislerine gönderilecektir.
Denetmen/Denetmen Yrd.
İmza/Tarih
Ek-12-1:
Meslek Hastalığı Yapıcı İşyerlerinde Çalışma Sürelerini Gösterir Form
Adı
Soyadı :…………………………….
Doğum
Yeri/Tarihi :…………………………….
T.C.
Kimlik No :……………………………..
Sigorta
Sicil No :…………………………….
B-
Meslek Hastalığı Yapıcı (Diğer Hastalıklar) İşyerlerine İlişkin bilgiler *
|
İşyeri/Ticaret Unvanı |
İşe giriş |
İşten ayrılış |
Yaptığı iş/Kullandığı alet |
Çalışılan toplam |
1 |
|
|
|
|
|
2 |
|
|
|
|
|
3 |
|
|
|
|
|
4 |
|
|
|
|
|
5 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Toplam gün: |
* Denetmenler tarafından doldurulacak ve üst
yazı ekinde Kısa vadeli sigorta servislerine gönderilecektir.
* Diğer hastalıklar için sigortalının
çalıştığı sektör ve yaptığı iş ile işin açıklamalı anlatımı zaman dilimi
belirtilecek şekilde (saat, gün, ay ve yıl) ayrı ayrı ifade edilecektir.
Denetmen/Denetmen Yrd.
İmza/Tarih
[1] (Üçüncü paragrafın değişmeden önceki şekli) Kurum
MEDULA uygulamasını kullanan sağlık hizmet sunucuları/yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucularınca, kendilerine başvuran çalışan hakkında iş kazası ve/veya
meslek hastalığı provizyonu alınmış olması bildirim
yerine geçecektir. MEDULA’da iş kazası veya meslek
hastalığı provizyonunun alınmamış olması durumunda, Genelge ekinde (Ek-7) yer
alan sağlık hizmet sunucuları için düzenlenen form ile kağıt
ortamında bildirim yapılacaktır.
[2] 2.1.1.1. (Bölümün değişmeden önceki şekli) İşveren tarafından sigortalının mensubu olduğu işyerlerince
düzenlenen İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunun, yine işverence
düzenlenecek iş kazası tespit tutanağının, olayın intikal ettiği kolluk
kuvvetlerince olay ile ilgili düzenlenecek tutanağın ve tanık ifadelerinin, kamu
kurum ve kuruluşlarında meydana gelen iş kazası dolayısıyla düzenlenen resmi
belge, bilgi ve konuyla ilgili düzenlenen tutanak veya raporların incelenmesi
sonucu ünitelerin kısa vadeli sigorta servislerince, ölümle sonuçlanan vakalar
haricindeki vakaların başkaca bir araştırma ve soruşturma yapılıp yapılmadığına
bakılmaksızın iş kazası olduğuna karar verilebilecektir. İş kazasının Kısa
Vadeli Sigorta Servisi tarafından tespit edilmesi halinde Genelge ekinde yer
alan (Ek-3) “Ünitece/Komisyonca Tespit Edilen İş Kazası Karar Tutanağı”
düzenlenecek ve tutanak kısa vadeli sigorta servisi memuru, servis şefi, varsa
sosyal güvenlik merkez müdür yardımcısı yoksa sosyal güvenlik merkez müdürü
tarafından imzalanacaktır. İş kazası tespit işlemi il müdürlüğü bünyesinde
yapılması halinde kısa vadeli sigortalar servis memuru, servis şefi ve il müdür
yardımcısı tarafından imzalanabilecektir. Anılan servisin olayın iş kazası
olduğu yönünde karar alma yetkisi olduğu gibi, olayın iş kazası olmadığı
yönünde karar alma yetkisi de bulunmaktadır. Servis tarafından olay hakkında
alınan “iş kazası değildir” kararına sigortalının itiraz etmesi halinde söz
konusu vaka bir kez de “İş Kazası Tespit Komisyonunca” incelenecek ve
karara bağlanabilecektir.
[3] (Birinci cümlenin değişmeden önceki
şekli) Ölümle sonuçlanan vakalarda dosya
denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili grup başkanlığına
iletilecektir.
[4] (İbarenin değişmeden önceki şekli) Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca yapılan soruşturma
sonucuna göre vakanın iş kazası olarak tespit edilmesi