T.C.
SOSYAL
GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sigorta
Primleri Genel Müdürlüğü
Tarih :
03.07.2015
Konu :
2013/11 sayılı Genelge
GENELGE
2015/19
Bilindiği üzere, 11.9.2014 tarihli ve 29335 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı “İş
Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” ile 23.4.2015
tarihli ve 29335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6645 sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la 5510
sayılı Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddelerine eklemeler
yapılmıştır.
Bu Genelge ile yeni mevzuata ve güncellenen mevzuata ilişkin olarak 22.2.2013
tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgede yapılan değişiklikler aşağıda
açıklanmıştır.
A- GENELGENİN BİRİNCİ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1- “Kanunun 4.
Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar”
başlıklı birinci bölüme “1.2” bölümünden sonra gelmek üzere “1.2.1- 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin (B) veya (C) fıkrasına tabi
olup 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre
sendika, konfederasyonlar ile şube başkanlıklarına seçilenler” alt başlığı
açıklamaları ile birlikte eklenmiştir.
“1.2.1-
657 sayılı Kanunun 4. maddesinin (B) veya (C) fıkrasına tabi olup 4688 sayılı
Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre sendika,
konfederasyonlar ile şube başkanlıklarına seçilenler
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4.
maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli olarak çalıştırılan personel ile
(C) fıkrası kapsamında bir yıldan az süreli veya mevsimlik olarak çalıştırılan
geçici personel, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılmaktadır. Bu kapsamdaki kişiler işçi sayamadıklarından, işçi
sendikalarına üye olamamakta dolayısıyla haklarında 6356 sayılı Kanun hükümleri
uygulanmamaktadır.
Devlet Personel
Başkanlığının, 1.7.2011 tarihli ve 12661 sayılı ve 23.7.2012 tarihli ve 12638
sayılı görüşleri ile 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin (B) fıkrası veya (C)
fıkrasına tabi olanlar 4688 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında kamu
görevlileri sendikalarına üye olabilmekte, sendika, konfederasyonlar ile şube
başkanlıklarına seçilebilmekte, bu sürelerde aylıksız izinli sayılmaktadırlar.
Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine tabi olup 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin (B)
veya (C) fıkrası kapsamındaki sigortalılardan 4688 sayılı Kanunun 18. maddesine
göre kamu görevlilerine ait sendika ve konfederasyonlar ile sendika şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerin bu sürede iş akitleri askıya
alındığından, kamu idaresince askıya alınan sürede aylık prim ve hizmet
belgesinin “41- Kamu idaresinde iş akdi askıda olanlar “ belge türü ile genel
sağlık sigortası primi ödenecek, kamu sendikası tarafından da sigortalı için
işe giriş bildirgesi verildikten sonra “24” numaralı belge türü ile bildirim
yapılacaktır.”
2- “Kanunun 4.
Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar” başlıklı
birinci bölüme “1.16” alt başlığından
sonra gelmek üzere “1.17- Ev
hizmetlerinde çalışanlar”, “1.18- Özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan
hekimler” ve “1.19- Anonim
şirketlerin kurucu ortaklarının sigortalılığı” alt başlıkları açıklamaları
ile birlikte eklenmiştir.
“1.17- Ev hizmetlerinde çalışanlar
Ev hizmetlerinde çalışanlar hakkında
1.4.2015 tarihli ve 29313 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Ev Hizmetlerinde
5510 Sayılı Kanunun Ek 9. Maddesi Kapsamında Sigortalı Çalıştırılması Hakkında
Tebliğ” ve 27.4.2015 tarihli ve 2233021 sayılı Genel Yazıda belirtilen esaslar
doğrultusunda işlem yapılacaktır.
1.18- Özel sağlık hizmeti sunucularında
görev yapan hekimler
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı
İcrasına Dair Kanunun 12. maddesi gereğince, Kurumumuzla branş
bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf
üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda, mesleğini serbest
olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Kurumumuzdan
talep edilmemek kaydıyla, sağlık kuruluşlarında hastaların teşhis ve tedavisini
yapabilmektedirler.
Kanuna 6645 sayılı Kanunla eklenen ve 23.4.2015
tarihinden itibaren yürürlüğe giren ek 10. maddede; Kurumla sözleşmeli özel sağlık
hizmeti sunucuları tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen
yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet
sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,
a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma
izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme
ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet
alımı yaparak,
b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla
birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219
sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet
alımı yaparak,
genel sağlık sigortası kapsamındaki
kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve
esaslara uygun olarak fatura etmeleri halinde, verilmiş olan sağlık
hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanacağı,
Şirket ortağı olan
veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına
göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait
sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde
aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılacağı,
Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden
önce 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak
çalışılan sürelere ilişkin hakların saklı olduğu
hususları düzenlenmiştir.
Buna göre, özel sağlık hizmeti
sunucularında görev yapan hekimlerin sigortalılığı aşağıda belirtilen esaslara
göre belirlenecektir.
a) Şirket ortağı olan veya mesleğini
serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan
kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve
kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri halinde, hizmet alım sözleşmelerinde
aksine bir hüküm bulunmadığı sürece Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
Şirket ortağı olan
veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına
göre uzman olan kişilerin, özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından 4.
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirimlerinin yapılması
halinde, özel sağlık hizmet sunucuları ile yaptıkları hizmet alım sözleşmesinin
onaylı bir örneği sağlık hizmet sunucusundan istenilecek ve sözleşme metninde
çalışmanın (a) bendi kapsamında bildirilip bildirilmeyeceğine ilişkin bir
hükmün olup olmadığı kontrol edilecektir. Hizmet alım sözleşmesi metni içerisinde çalışmanın (a) bendi kapsamında bildirilmesine
ilişkin bir hükmün bulunması halinde yapılan bildirimler geçerli kabul
edilecek, aksi halde yapılan bildirimler iptal edilerek 4. maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
Örnek 1- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 23.4.2009 tarihi itibariyle Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (A),
özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 17.5.2015
tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden
Dr. (A)'nın özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı
hizmet alım sözleşmesinde çalışmanın 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından,
(b) bendi kapsamındaki sigortalılığı devam ettirilecektir.
Örnek 2- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 20.4.2010 tarihi itibariyle Kanunun
4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (B),
özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 3.5.2015
tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı
kesintisiz devam eden Dr. (B) 'nin özel sağlık hizmet
sunucusu ile imzaladığı hizmet alım sözleşmesinde çalışmasının 4. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin hüküm bulunması
nedeniyle, (b) bendi kapsamında sigortalılığı özel sağlık hizmet sunucusu ile
hizmet alım sözleşmesi imzaladığı tarihten bir gün önce olan 2.5.2015 tarihi
itibariyle sona erdirilecektir.
b) Şirket ortağı olan veya mesleğini
serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan
kişilerin, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı 23.4.2015 tarihinden önce özel
hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları
ile yaptıkları sözleşmelerinde herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte
çalışmalarının Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
bildirilmesi halinde, bu bildirimlerin 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı 23.4.2015
tarihine kadar olan kısmı geçerli kabul edilecek, bu tarihten itibaren ise (b)
bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
Örnek 3- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı
20.4.2010 tarihi itibariyle Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında tescili yapılan Dr. (C), özel sağlık hizmet sunucusunda 17.5.2010
tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden
Dr. (C) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı
sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir
hüküm bulunmamakla birlikte çalışmaya başladığı tarihten itibaren bildirimleri
(a) bendi kapsamında yapılmıştır. Bu durumda Dr. (C)'nin,
(b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 16.5.2010 tarihi itibariyle sona erdirilerek
17.5.2010-22.4.2015 tarihleri arasında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında bildirilen hizmeti geçerli sayılacak ve 23.4.2015
tarihinden itibaren (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
c) Şirket ortağı olan veya mesleğini
serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan
kişilerden, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı 23.4.2015 tarihinden önce özel
hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları
ile yaptıkları sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmayan ve Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı başlatılanların, Kurumun
denetimle görevli memurları tarafından söz konusu özel sağlık hizmet
sunucusunda yapılan denetimler neticesinde, bu çalışmaları en fazla 6645 sayılı
Kanunun yayımlandığı 23.4.2015 tarihine kadar olan kısmı 4. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılabilecektir. Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan
çalışma sürelerine göre de (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı tespit
edilecektir.
Örnek 4- Şirket ortaklığı kaydının başladığı 20.6.2010 tarihi itibariyle Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (D), özel
sağlık hizmet sunucusunda 17.5.2013 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Şirket
ortaklığı kaydı kesintisiz devam eden Dr. (D) 'nin
özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede çalışmasının (a) bendi
kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından (b) bendi
kapsamında sigortalığı devam ettirilmiştir. Ancak, Kurumun denetimle görevli
memurları tarafından söz konusu özel sağlık hizmet sunucusunda yapılan
denetimler neticesinde Dr. (D)'nin çalışmaları (a)
bendi kapsamında sayılmıştır. Bu durumda Dr. (D)'nin, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 16.5.2013 tarihi
itibariyle sona erdirilerek 17.5.2013-22.4.2015 tarihleri arasında Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacak ve özel sağlık
hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında
sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, 23.4.2015 tarihinden
itibaren (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
d) Şirket ortağı olan veya mesleğini
serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan
kişilerin, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışmaları devam ederken, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine
ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı 23.4.2015
tarihinden sonra hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle hizmet vermeye
başlamaları ve sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmaması halinde, hizmet
alım sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle (b) bendi kapsamında
sigortalılıkları başlatılacaktır.
Örnek 5- 20.5.2011 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden vergi mükellefiyet
kaydı olan Dr. (E)'nin, 21.4.2011 tarihinden itibaren
yine kesintisiz bir şekilde devam eden Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında çalışmaları bulunmaktadır. Dr. (E), özel sağlık hizmet
sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 3.6.2015 tarihinde
hizmet vermeye başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden Dr.
(E)'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı
hizmet alım sözleşmesinde çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına
ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından (b) bendi kapsamında sigortalılığı
sözleşmenin imzalandığı 3.6.2015 tarihi itibariyle başlatılacaktır.
e) Şirket ortağı olan veya mesleğini
serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan
kişilerin, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum
ve kuruluşları bünyesinde hizmet alım sözleşmesi yapmaksızın çalışmaları ve bu
çalışmalarının Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
bildirilmesi halinde, Kanunun 53. maddesine göre işlem yapılacaktır.
f) 23.4.2015 tarihinden önce
sözleşmelerinde (a) bendi kapsamında olma yönünde hüküm bulunmayan hekimlerin
sigortalılıkları 22.4.2015 tarihi itibarıyla sona erdirilecektir. 23.4.2015
tarihinden önce 4. maddenin birinci fıkı-asının (a) bendi kapsamında sigortalı
olarak bildirilenler hakkında 22.4.2015 tarihinden itibaren on gün içinde
verilmesi gereken işten ayrılış bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle idari
para cezası uygulanmayacaktır. Bu kapsamdaki sigortalıların
2015 yılı Nisan ayı aylık prim ve hizmet belgesinin 22 gün olarak düzenlenmesi
gerekmekte olup işverenlerden alınacak 8 günlük iptal belgesi ile takip eden
aylarda da aynı şekilde aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlendiğinin tespit
edilmesi halinde geriye yönelik olarak iptal aylık prim ve hizmet belgesi
alınacaktır.
g) 23.4.2015 tarihinden önce Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan incelemelerde yeterli
araştırma yapılmadan hizmet akdi olması yönünde karar verilenler hakkında bu
maddede belirlenen hususlara göre işlem yapılacaktır. Buna
göre, hizmet akdi iki taraflı sözleşme olduğundan, çalışma ilişkisinin hizmet
akdine dayalı olduğu yönünde tarafların (hekim ile özel hukuk kişileri ve/veya
vakıf üniversitelerinin) ittifakının olup olmadığına bakılacak, taraflardan
birinin veya her iki tarafın da çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayalı
olmadığı yönündeki itirazları dikkate alınmak suretiyle hizmet akdinin tüm
unsurları ile birlikte gerçekleşip gerçekleşmediğine dikkat edilecektir.
Ayrıca, mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan kişilerin özel hukuk kişileri ve/veya vakıf
üniversiteleri yaptıkları sözleşme neticesinde hizmetlerinin karşılığının
ilgili mevzuatı gereği serbest meslek makbuzu düzenlenmeksizin gider makbuzu
veya gider pusulası aracılığıyla ödenmiş olması tek başına çalışma ilişkisinin
hizmet akdine dayalı olduğu anlamına gelmeyeceğinden Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca düzenlenen raporlarda belirtilen kanaatlere
ulaşılmasında bu hususlara uygun tespit yapılmadığının, dolayısıyla eksik inceleme
ve araştırma neticesinde bu kanaate varılmasının isabetli olmadığının
anlaşılması halinde raporlardaki bu eksiklik giderilmek, araştırma ve inceleme
tamamlanmak üzere yeniden değerlendirilmesi istenilecektir.
1.19- Anonim şirketlerin kurucu ortaklarının
sigortalılığı
1479 sayılı Kanunun mülga 24. maddesinin
(I/g) bendi gereğince anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu
üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken 1.10.2008 tarihinden itibaren
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde
anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmıştır. Kanunun geçici 22. maddesi uyarınca 1479 sayılı Kanunun mülga 24. maddesine
tabi olarak sigortalı olan anonim şirket kurucu ortaklarından
sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenler hakkında 1.10.2008 tarihinden
itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları
devam ettirilmekte, bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları
ise 1.10.2008 tarihi itibari sona erdirilmektedir.
Kanunun 53. maddesinin ikinci fıkrası
gereğince 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar,
kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmamaktadır.
Bu Genelgenin, üçüncü kısım, dördüncü
bölüm “1- Anonim şirket ortağı olup, yönetim kurulu üyesi olmayanların 1.10.2008
tarihinden itibaren sigortalılıkları” başlıklı bölümde Kanunun geçici 22.
maddesi kapsamında olan anonim şirket kurucu ortakları hakkında yapılacak
işlemler açıklanmıştır.
Buna göre; anonim
şirket kurucu ortakları 1.10.2008 tarihinden sonra Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmadıklarından
kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı hizmet akdine tabi
çalışmaları kaydıyla Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı bildirilmesinde sakınca bulunmamakta olup, geçici 22.
madde kapsamında prim ödemekte iken kendi işyerlerinden (a) bendi kapsamında
sigortalı olarak bildirilenlerin de iradelerini (a) bendi sigortalısı olma yönünde
kullandıkları hususu dikkate alınarak geçici 22. madde gereğince devam
ettirilen (b) bendi sigortalılıkları sona erdirilecektir.”
3- “Kanunun 4. Maddesinin
Birinci Fıkrasının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar” başlıklı birinci
bölüme “2.2”
bölümünden sonra gelmek üzere “2.3- (4/a)
ve (4/b) kapsamında aynı ayda çalışması olanların gün sayısının belirlenmesi”
alt başlığı açıklamaları ile birlikte eklenmiştir.
“2.3- (4/a) ve (4/b) kapsamında aynı
ayda çalışması olanların gün sayısının belirlenmesi
Kanunun 3. maddesinde ay ücretleri, her
ayın 15'inde ödenen 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise ayın 1'i ila sonu arasında geçen ve otuz gün olarak
değerlendirilen süre olarak dikkate alınmaktadır. Tam çalışılan aylarda ayın
28, 29, 30 ve 31 gün olup olmadığına bakılmaksızın gün sayısı 30 gün olarak
dikkate alınmaktadır. Öte yandan, 1.9.2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği ile sigortalıların ay içinde işe
girmeleri halinde işe giriş tarihleri ayın kaç gün olduğuna bakılarak parmak
hesabı yapılmak sureliyle sigortalıların gün sayısı hesaplanmaktadır.
Sigortalıların ay içinde Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendi arasında statü değişikliği olması
halinde 31 gün olan aylarda gün sayısı 30'u geçmektedir.
2829 sayılı Kanunun
birleştirilen hizmetler üzerinden aylığı bağlayacak kurumun belirlendiği mülga
8. maddesi ile ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili
hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise
eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına,
malullük, ölüm, 5434 sayılı Kanuna göre yaş haddinden re'sen
emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı
oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet
sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık
bağlanmakta ve ödenmektedir.
Buna göre, sigortalıların 2829 sayılı
Kanuna göre gün sayısının belirlenmesinde aynı ayda birden fazla statüde
çalışmasının bulunması halinde gün sayısı 31 gün olarak alınarak sigortalıların
aylığa hak kazandığı statü belirlenecek, sigortalıların artık gün sayıları
aylık bağlanmasında prime esas kazanca ilave edilecek yıl içindeki gün sayısı
360 günü geçmeyecektir. Malullük, ölüm ve diğer hallerde ise ayın kaç gün
olduğuna bakılmaksızın son sigortalılık statüsüne göre işlem yapılacaktır.
Örnek 1- 13.5.2011 tarihinde Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılığı sona eren sigortalının, 14.5.2011 tarihinde (a)
bendine tabi sigortalılığının başladığı, 12.11.2014 tarihinde sona erdiği ve
aynı tarihte aylık bağlama talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu sigortalının
2011 yılı Mayıs ayı 13 gün (b) bendi, 18 gün (a) bendi olarak dikkate
alınacaktır. 2829 sayılı Kanuna göre gün sayısı hesabında
2007 yılı 47 gün, 2008-2009-2010 yılları 360 gün, 2011 yılı 133 gün olmak üzere
1260 gün Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 2011 yılı 228 gün,
2012-2013 yılları 360 gün, 2014 yılı 312 gün olmak üzere 1260 gün Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi alınarak toplam 2520 gün hesaplanacaktır. 2011
yılı Mayıs ayına ait 1 günlük prime esas kazanç 2011 yılı kazancına ilave
edilecektir.
Örnek 2- 30.3.2011 tarihinde Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılığı sona eren sigortalının, 31.3.2011 tarihinde (a)
bendine tabi sigortalılığının başladığı 29.9.2014 tarihinde sona erdiği ve aynı
tarihte aylık bağlama talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu
sigortalının 2011 yılı Mart ayı 30 gün (b) bendi, 1 gün (a) bendi olarak
dikkate alınacak, 2829 sayılı Kanuna göre gün sayısı hesabında 2007 yılı 90
gün, 2008-2009-2010 yılları 360 gün, 2011 yılı 90 gün olmak üzere 1260 gün
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 2011 yılı 271 gün,
2012-2013 yılları 360 gün, 2014 yılı 269 gün olmak üzere 1260 gün Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi alınarak toplam 2520 gün hesaplanacaktır. 2011
yılı Mart ayına ait 1 günlük prime esas kazanç 2011 yılı kazancına ilave
edilecektir.
Örnek 3- 30.8.2013 tarihinde Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılığı sona eren sigortalının, 31.8.2013 tarihinde (a)
bendi kapsamında çalışmaya başladığı aynı gün iş kazası geçirerek vefat ettiği
anlaşılmıştır. Yapılan incelemede 899 gün (b) bendi 1 gün (a) bendi kapsamında
olmak üzere 900 gün olduğu anlaşılmış olup 2013 yılı Ağustos ayı 31 gün olarak
dikkate alınacaktır.
4- “Bazı Sigorta
Kollarına Tabi Olan Sigortalılar” başlıklı ikinci bölümün “3- İŞKUR tarafından düzenlenen meslek
edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler” alt
başlığının birinci paragrafının ikinci ve üçüncü cümlesi kaldırılmış, yerine
aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“İŞKUR kursiyerleri
hakkında 1.10.2008-28.2.2011 tarihleri arasında % 1 oranında iş kazası ve
meslek hastalığı primi, 1.3.2011-22.3.2015 tarihleri arasında bakmakla yükümlü
olunan kişi durumunda olmayanlar ile genel sağlık sigortası yardımından
yararlanmayanlardan % 1'i iş kazası ve meslek hastalığı, % 12,5'i genel sağlık
sigortalısı primi olmak üzere toplam % 13,5 oranında prim alınacaktır. 6645
sayılı Kanunla 23.4.2015 tarihinden itibaren yapılan Kanunun 5. maddesinin (e)
bendinde yapılan düzenleme ile “bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayan
hakkında ayrıca” ibaresi madde metninden çıkarılmış, 81. maddenin (d) bendinde
yapılan düzenleme ile genel sağlık sigortası primi % 4,5'e indirilmiş olup 23.4.2015
tarihinden itibaren İŞKUR kursiyerleri için % 1'i iş kazası ve meslek
hastalığı, % 4,5 genel sağlık sigortalısı primi olmak üzere toplam % 5,5
oranında prim tahsil edilecektir. 23.4.2015 tarihinden
itibaren İŞKUR'a yapılması gereken bildirimler “46- Türkiye İş Kurumu
Tarafından Düzenlen Eğitimlere Katılan Kursiyerler” belge türü ile yapılacak
bunlardan ayrıca işe giriş bildirgesi düzenlenmesi istenmeyecektir.”
5- “Bazı Sigorta
Kollarına Tabi Olan Sigortalılar” başlıklı ikinci bölüme “6” alt başlığından sonra gelmek üzere “7- Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az
çalışanlar” alt başlığı açıklamaları ile birlikte eklenmiştir.
“7-
Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az çalışanlar
Ev hizmetlerinde çalışanlar hakkında 1.4.2015
tarihli ve 29313 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Ev Hizmetlerinde 5510 Sayılı
Kanunun Ek 9. Maddesi Kapsamında Sigortalı Çalıştırılması Hakkında Tebliğ” ve
27.4.2015 tarihli ve 2233021 sayılı Genel Yazıda belirtilen esaslar
doğrultusunda işlem yapılacaktır.”
6- “Sigortalı
Sayılmayanlar” başlıklı üçüncü bölümün “2-
Konut içinde yapılan işler” alt başlığının sonuna aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
“Üçüncü dereceye kadar olan hısımlar hakkında 4721 sayılı Türk Medeni
Kanununun 17. ve 18. maddeleri esas alınarak işlem yapılacaktır.”
7- “Sigortalı
Sayılmayanlar” başlıklı üçüncü bölümün “3-
Ev hizmetlerinde çalışanlar” alt başlığındaki açıklamalar aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“506 sayılı Kanunun mülga 3. maddesinin
(I/D) bendi ile ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanlar 24.11.1977
tarihinden itibaren sigortalı sayılmıştır. Ev içinde görülen
bulaşık, çamaşır yıkama, çocuk bakımı, ev temizliği, yemek pişirme, ütü gibi
işlerde hizmet akdine tabi, aylık ücret karşılığında ve sürekli olarak çalışan
hizmetçi, uşak, ahçı ve mürebbiye gibi çalışanlar
sigortalı sayılmış, bu işlerde sürekli olarak çalışmakla birlikte ücret
almayanlarla, bir aydan az çalışanlar, günübirlik veya haftanın yahut ayın
belirli günlerinde evlere gelerek temizlik, bulaşık ve ev hizmeti gören
kimseler sigortalı sayılmamıştır.
Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi ile aynı uygulama devam ettirilmiş, ev hizmetlerinde çalışanlardan
ücretle ve sürekli olarak çalışanlar sigortalı sayılmış olup, ücretsiz ve
süreksiz çalışanlar sigortalı sayılmamıştır.
4857 sayılı Kanunun 10.
maddesinde nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş,
bundan fazla devam edenlere sürekli iş denilmekte olup ev hizmetlerinde ücretle
çalışanların yapmış oldukları işin niteliği bakımından öncelikle sürekli iş
olup olmadığının belirlenmesi, sigortalılığın sağlanabilmesi için evle
bağlantılı işlerin ücretle ve belli bir süreklilik içinde yapılıyor olması,
süreklilik için çalışmanın belirli bir yoğunluğa ulaşması şartlarının aranması
gerekmektedir. Çalışanın, haftanın ya da ayın belirli
günlerinde aynı eve ev hizmetinde çalışmak üzere gelmesi ve bu çalışmanın takip
eden aylarda da devam etmesi hali sürekli çalışma olarak nitelendirilecek, söz
konusu işler belirsiz aralıklarla ve çağrı üzerine yapılıyorsa, bu durumda ne
kadar sürmüş olursa olsun, süreksiz çalışma olarak dikkate alınacaktır.
6552 sayılı Kanunla 1.4.2015 tarihinden
itibaren Kanunun 6. maddesinin (c) bendinde yapılan değişiklikle ev
hizmetlerinde çalışanlar, Kanunun ek 9. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında
sigortalı olanlar ile ücretle aynı kişi yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla
süre ile çalışanlar hariç olmak üzere sigortalı sayılmamıştır.
Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi ve ek 9. maddesi 1.4.2015 tarihinde yürürlüğe girdiğinden bu tarihten
önce ev hizmetlerinde çalışanların durumu ücretli ve sürekli çalışmaya göre, 1.4.2015
tarihinden itibaren ise ek 9. madde hükümlerine göre değerlendirilecektir.”
8- “Sigortalı
Sayılmayanlar” başlıklı üçüncü bölümün “12-
Ücretsiz izin verilen öğretim üyeleri” alt başlığı ve açıklamaları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“12-
Ücretsiz izin verilen Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
sigortalılar
Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendine tabi sigortalılardan 657 sayılı Kanun ve ilgili personel mevzuatı
gereğince ücretsiz izne ayrılanların kadroları ile ilişikleri devam ettiğinden,
bu sürelerde Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bendi, 506
sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında zorunlu sigortalı ya da isteğe
bağlı sigortalılık kapsamında sigortalı sayılmalarına ve prim ödemelerine imkan bulunmamaktadır.
Örnek – 15.12.2003 tarihinde 5434 sayılı Kanuna
göre öğretmen olarak göreve başlayan ve 17.3.2014 tarihinde ücretsiz izne
ayrılan sigortalı, 1.4.2014 – 31.12.2014 tarihleri arasında özel bir dershanede
öğretmen olarak çalışmış, bu sürede 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
tabi olarak Kuruma bildirimi yapılmış olup, ücretsiz izinde bulunduğu süre
içinde sigortalının kadrosu ile ilişiği devam ettiğinden 4. maddenin birinci
fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılmayacaktır.”
9- “İşe
Giriş Bildirgesinin Düzenlenmesi, Kuruma Verilmesi ve Sigortalıların Tescili”
başlıklı beşinci bölümün “2- Sigortalı
işe giriş bildirgesinin düzenlenmesi” başlığındaki sigortalılık kodları
tablosuna “27- Libya 'da çalışanlar”,
“28- Ek 9 10 günden az”, “29- Ek 9 10 günden fazla” ve “30- Ek 9 10 günden az
uzun vade” sigortalılık kodları ilave edilmiştir.
10- “İşe Giriş
Bildirgesinin Düzenlenmesi, Kuruma Verilmesi ve Sigortalıların Tescili” başlıklı
beşinci bölümün “5- Yaş Düzeltmeleri”
başlığına aşağıdaki paragraf ve örnekler ilave edilmiştir.
“5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanununun 38. maddesinde, aile kütüklerine tescil edilmesi gereken
bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya
eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar
maddi hata kapsamında değerlendirilmekte, bu tür maddi hatalar Nüfus İşleri
Genel Müdürlüğü ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilmekte veya
tamamlanmakta olup nüfus kütüğüne hatalı veya eksik tescil edilen kayıtlarla
ilgili düzeltmeler mahkemeye gerek kalmaksızın Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü ya
da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilebilmekledir. Bu hususların belgelenmesi halinde kayıt düzetilmesi Kanunun 57. maddesine
aykırı düşmediğinden düzeltilmiş yaş dikkate alınarak işlem yapılacaktır.
Örnek 1- İşe giriş bildirgeler indeki doğum
tarihi farklı olup daha sonra aynı kişi olduğu anlaşılan ve iptal ipka işlemi
yapılan sigortalının 4.6.1979 tarihli işe giriş bildirgesinde doğum tarihi
1963, 8.8.2012 tarihli işe giriş bildirgesinde ise 4.9.1970'tir. Sigortalı 27.6.2012
tarihinde mahkeme kararı ile 4.9.1970 olan doğum tarihini 31.12.1963 olarak
değiştirmiştir. 4.6.1979 tarihli işe giriş bildirgesinde doğum tarihi 1963
olarak Kuruma verildiğinden 27.6.2012 tarihli mahkeme kararı gereğince tescil
kayıtları düzeltilecek, uzun vade sigorta kollarından sağlanan yardımlarda 1963
doğum tarihi esas alınacaktır.
Örnek 2- 2.11.1981 ve 15.3.1985 tarihlerinde işe
giriş bildirgesi verilen sigortalının 2.11.1981 tarihinde uzun vadeli sigorta
kolları yönünden prim ödenmediği tespit edilmiştir. Sigortalı
7.4.1968 olan doğum tarihini 4.3.1983 tarihli mahkeme kararı ile 7.4.1963
olarak düzelttirmiş olup 2.11.1981 tarihi ile yaş düzeltmesinin yapıldığı 4.3.1983
tarihi arasında uzun vade sigorta kolları yönünden prim ödenmediğinden
sigortalının tescil kaydı düzeltilecek uzun vade sigorta kollarından sağlanan
yardımlarda 7.4.1963 olarak dikkate alınacaktır.
Örnek 3- 22.9.1988 tarihinde 1479 sayılı Kanuna
tabi, 21.11.1992 tarihinde 506 sayılı Kanuna tabi olan sigortalı 8.8.1986
tarihli mahkeme kararı ile 5.5.1965 olan doğum tarihini 4.4.1964 olarak
düzelttirmiş olup tescil kayıtlarında gerekli düzeltme yapılacak uzun vade
sigorta kollarından sağlanan yardımlarda 5.5.1965 doğum tarihi esas
alınacaktır.
Örnek 4- Bulgaristan göçmeni olan sigortalının
ilk işe giriş bildirgesindeki doğum tarihinin 18.8.1959 olduğu ancak Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün yazısı ile 18.8.1963 olan doğum tarihinin
kayıtlara sehven 18.8.1959 olarak yazıldığı ve söz konusu kaydın düzeltildiği
anlaşılmış olup tescil kayıtlarında gerekli düzeltme yapılacak uzun vade
sigorta kollarından sağlanan yardımlarda 18.8.1963 doğum tarihi esas
alınacaktır.”
11- “Sigortalılığın
Sona Ermesi ve Kuruma Bildirilmesi” başlıklı altıncı bölümün “3- İşten ayrılış bildirgesi düzeltme/silme
işlemleri” alt başlığı altında yer alan açıklamalar aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sigortalı işten ayrılış bildirgesinin,
işverenler tarafından verildikten sonra 10 gün içinde silinmesi ve
güncellenmesi işlemi ile meslek adı ve kodu, ÇSGB iş kolu ve sigortalının
adresi her zaman e-sigorta yoluyla işverenler tarafından güncellenebilmektedir.
10 günlük süre geçtikten sonra işverence bildirgenin sehven verilmesi, Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından düzenlenen raporlarla
silinmesinin istenmesi ya da mahkeme kararı ile silinmesi gereken durumlarda
silme işlemi “4/a Tescil Programı”nın “İşten Ayrılış
Silme” menüsü aracılığıyla yapılacaktır.
İşverenlerin işten
ayrılış bildirgesinin verilme süresi geçtikten sonraki düzeltme ve güncelleme
taleplerinin yapılabilmesi bakımından, işverenin sunduğu belgelerdeki işten
ayrılış tarihinin aylık prim ve hizmet belgesindeki bildirimle kontrol
edilmesi, şüphe ve tereddüt olmaması halinde söz konusu bildirgelerin döküm
alındıktan sonra silinmesi, sigortalı işten ayrılış bildirgesinin gün, prime
esas kazanç ve işten çıkış tarihi bilgilerinin aylık prim ve hizmet belgesi
Kuruma verilmemişse işverenden temin edilerek, verilmiş ve işverenin beyanı ile
uyumlu ise aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen kayıtlar esas alınarak
düzeltilmesi, oluşan idari para cezasının silinen işten ayrılış bildirgesinin
verilme süresi içinde olması halinde komisyon kararı ile kaldırılması
gerekmektedir.
Diğer taraftan, işten ayrılış nedeni ve
işten ayrılış tarihinin 10 günlük süreden sonra Kurumumuzca düzeltilmesi
halinde, işsizlik sigortası ödeneği almak isteyen sigortalılara düzeltilen
işten ayrılış bildirgesi ile 4447 sayılı Kanunun 51. maddesi kapsamında somut
belge ile (ihbar veya kıdem tazminatının ödendiğini gösterir bordro veya banka dekontu vs.) İŞKUR 'a müracaat etmesi yönünde bilgi
verilecektir.
Sigortalıların işten ayrılış nedenine
yönelik talepleri işverenle birlikte müracaat etmişse değiştirilecek, bunun
dışında sigortalı taleplerinde işten ayrılış nedeni ile ilgili herhangi bir
değişiklik yapılmayacaktır. İşverenlerin işten ayrılış nedenine yönelik
talepleri buna ilişkin belgelerle müracaat edilmesi halinde değiştirilecektir.
İşverenlerin sigortalı
işten ayrılış bildirgesini kendilerine ait diğer bir işyerinden sehven
verilmesine yönelik vermiş olduğu dilekçelere istinaden aylık prim ve hizmet
bildirgesinde sigortalının bir önceki aya ilişkin çalışmasının işverenin iddia
ettiği şekilde olduğunun tespit edilmesi halinde “(4/a) Tescil Programı”nın “İşten Ayrılış Bildirgesi” menüsünden işyeri
numarasının güncellenecek, bu düzeltmeden dolayı idari para cezası
uygulanmayacaktır.”
B- GENELGENİN İKİNCİ KISMINDA YAPILAN
DÜZENLEMELER
1- “2925 sayılı
Kanuna Tabi Sigortalılar” başlıklı birinci bölüm “3.2- 1/10/2008 tarihinden sonra primlerin
eksik ödenmesi” alt başlılığının altıncı paragrafına “61,44 TL'nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “2015 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 70,20 TL 'nin” ibaresi eklenmiştir.
2- “Kanunun Ek 5.
Maddesine Göre Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak
Çalışanlar” başlıklı ikinci bölümün “2-
Sigortalılığın başlangıcı” alt başlığının sonuna aşağıdaki örnek
eklenmiştir.
“Örnek
11- 17.8.2008 tarihinden itibaren vazife malulü aylığı alan sigortalı 8.3.2015
tarihinde ek 5. madde kapsamında sigortalı olmak için müracaat etmiş olup,
vazife malulü aylığı alması nedeniyle ek 5. madde kapsamındaki talebi
reddedilecektir.”
3- “Kanunun Ek 6.
Maddesi Kapsamında Çalışanlar” başlıklı üçüncü bölümün “2- Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma
araçlarında kısmi süreli çalışan sigortalılar” alt başlığına üçüncü
paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Şehiriçi
toplu taşıma işlerinin ihale yoluyla alınması halinde buralarda çalışan
sigortalılar hakkında ek 6. madde hükümleri uygulanmayacaktır.”
4- “Kanunun Ek 6.
Maddesi Kapsamında Çalışanlar” başlıklı üçüncü bölümün “2.1- Sigortalılığın başlangıcı” alt
başlığına beşinci paragraftan sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar
eklenmiştir.
“18.7.1997 tarihli ve 23053 Mükerrer
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 75.
maddesinde sürücü belgesi sınıfları düzenlenmiştir.
11.6.2009 tarihli ve
27255 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 4. maddesinde
şehiriçi, bir şehrin belediye sınırları içinde kalan
alan olarak tanımlanmış olup 5. maddesinde Yönetmelik kapsamına giren
taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri
organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik
işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri
faaliyetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyetlere
uygun olan yetki belgesini/belgelerini Bakanlıktan almaları zorunlu olduğu, 6.
maddesinde yetki belgelerinin neler olduğu açıklanmıştır.
15.6.2005 tarihli ve 26199 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin
18. maddesi ile kara, deniz, göl, nehir, kanal ve demiryolu üzerinde işletilen
her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve
tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek;
otobüs, taksi, dolmuş ve servis durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak,
meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ile karayolu
taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve
güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu
taşıtlarının çalışma şekil ve şartları ile bu taşıtların teknik özelliklerini
tespit etmek, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve
sayılarını belirlemek, bunlara izin ve çalışma ruhsatı verme görevi
belediyelerin Ulaşım Koordinasyon Merkezlerine verilmiştir.
Öte yandan, belirli bir idari bölge
sınırları içinde belirli bir yolcu taşımacılık faaliyetinde kullanılan
otobüsler için belirli harf veya harfler kullanılarak plaka numarası
verilmektedir. Örneğin Ankara ilinde taksilere “T”, servislere “C”, minibüs ve
otobüslere “J” plakası verilmektedir.
Kanunun ek 6. maddesi kapsamında il
sınırları içinde yapılan toplu taşıma faaliyetleri nedeniyle müracaat
edenlerden Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarında Kısmi Süreli Çalışanlara Ait
Giriş Bildirgesi yanında yetki belgesi, yol güzergahı, toplu taşıma
faaliyetinde kullanılan aracın plakasına ilişkin belgeler de istenecektir.”
5- “Geçici 20.
Madde Kapsamındaki Sigortalılar” başlıklı dördüncü bölümün “1- Geçici 20. madde kapsamındaki
sigortalıların Kanun kapsamına alınması” alt başlığının ikinci paragrafına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“6645 sayılı Kanunla 23.4.2015
tarihinden itibaren Kanunun geçici 20. maddesinin birinci fıkrası değiştirilmiş
olup bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi
odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için
kurulmuş bulunan sandıkların (Ek- 34) Sosyal Güvenlik Kurumuna devir tarihini
belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.”
C- GENELGENİN ÜÇÜNCÜ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
“Ortak Hususlar” başlıklı dördüncü bölümün “9- Haklarında Kanunun geçici 4, geçici 44,
geçici 51, geçici 56 ve 926 sayılı Kanunun geçici 32. maddesi uygulanan (4/b)
kapsamındaki sigortalılarla ilgili yapılacak işlemler” alt başlığının
sonuna aşağıdaki örnekler eklenmiştir.
Örnek 1- Türk Silahlı Kuvvetlerinde teğmen
olarak görev yapmakta iken 20.9.2003 tarihinde Yüksek Askeri Şura Kararı uyarınca
ilişiği kesilen, 10.11.2003 tarihinde başlayan vergi kaydına istinaden 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan ve vergi kaydının sona
erdiği 14.2.2011 tarihi itibarıyla sigortalılığı sonlandırılan sigortalı (A)
hakkında 6191 sayılı Kanun uyarınca işlem yapılabilmesi için 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süresinin bildirilmesi
istenilmiştir.
10.11.2003 tarihi ile 14.2.2011 tarihi
arasında 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık
süre içerisinde belirli aralıklarla kısmi prim ödemesi bulunan sigortalı (A)'nın kısmi prim ödemelerinin tam ayı karşıladığı ay sonu
itibarıyla sigortalılık süresi belirlenerek hizmet bildirilmesi gerekmektedir.
Sigortalı (A)'nın
bu sürelerde ödemiş olduğu kısmi prim ödemeleri 10.11.2003 ila 30.4.2006
tarihleri arasındaki hizmet sürelerini karşıladığından 30.4.2006 tarihi
itibarıyla (01) terk kodu ile sigortalılığı sonlandırılarak 10.11.2003-30.4.2006
tarihleri arasında geçen süresi hizmet olarak bildirilecektir.
Örnek 2- 1.9.1987 tarihinde astsubay olarak
göreve başlayan ve 14.7.1998 tarihinde Yüksek Askeri Şura kararı ile Türk
Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan, 18.9.1998 tarihinde başlayan ve 17.12.2011
tarihine kadar kesintisiz devam eden vergi mükellefiyet kaydına istinaden 18.9.1998
tarihi itibariyle 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili
yapılan ve düzenli prim ödemesi bulunmayan sigortalı (B)'nin
(b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 6191 sayılı Kanun uyarınca 14.4.2011 tarihi
itibariyle sonlandırılmış, vergi mükellefiyeti kaydının devam etmesi nedeniyle
de 15.4.2011 tarihi itibariyle yeniden başlatılmıştır. Sigortalı (B), Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığında 27.9.2011 tarihinde araştırmacı olarak göreve başlamış ve 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 4. maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında hizmetinin başladığı tarihten bir gün önce olan
14.10.2011 tarihi itibariyle sona erdirilmiştir.
Sigortalı (B)'nin,
18.9.1998 - 14.4.2011, 15.4.2011 - 14.10.2011 tarihleri arasındaki 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmet sürelerinin bildirilmesi
talep edilmiştir.
Bu durumda, 18.9.1998 tescil tarihinden
6191 sayılı Kanun yürürlük tarihi olan 14.4.2011 tarihleri arasındaki ödemiş
olduğu primlerin karşıladığı süre hizmet olarak bildirilmesi gerektiğinden,
öncelikle bu tarihler arasındaki ödediği primlerin karşıladığı hizmet süresinin
tespit edilmesi gerekmektedir. Kısmi ödenen tutarların 18.9.1998 ila 30.9.2010
tarihleri arasındaki 12 yıl 12 gün (4332 gün) hizmet süresini karşıladığı
varsayıldığında, Sigortalı (A)'nın 4. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki hizmet süreleri, 18.9.1998 - 30.9.2010
tarihleri arası olarak bildirilecektir. 15.4.2011 - 14.10.2011 tarihler
arasındaki 6 ay sigortalılık süreleri zorunlu sigortalılık süresi olup,
borcunun tahsil edilerek primli gün sayısının bildirilmesi gerekmektedir.
Ç- GENELGENİN DÖRDÜNCÜ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
“Kanunun 4. Maddesinin Birinci
Fıkrasının (c) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar” başlıklı birinci bölümün “1-Genel açıklama” alt başlığında yer
alan 5. örnekten sonra gelmek üzere aşağıdaki örnekler eklenmiştir.
“Örnek
6- Muvazzaf askerlik hizmetini 1990 yılında yedek subay olarak yaptıktan
sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışan ve 2009 yılında birleştirilmiş hizmet
süreleri üzerinden tarafına 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı, 18.9.2014 tarihinde memur olarak göreve
atanmıştır. Buna göre, 2008 yılı Ekim ayı başından önce yedek subay olarak
görev yapmış olan sigortalı hakkında Kanunda aksine bir hüküm bulunmayan
hallerde 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri uygulanacaktır.
Örnek 7- 2006-2007 öğrenim yılında Harp Okulunda
öğrenime başlayan, öğrenimini tamamlamadan 2009 yılında Harp Okulu ile ilişiği
kesilen ilgili, 15.5.2015 tarihinde Kültür Bakanlığı emrinde memur olarak
göreve başlamıştır. İlgili Harp Okulunu tamamlamadan ayrıldığından 15.5.2015
tarihinden sonra başlayan memuriyet hizmeti nedeniyle hakkında 5434 sayılı
Kanunun mülga hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmamakta olup, 5510 sayılı
Kanun hükümleri uygulanacaktır.”
D- GENELGENİN BEŞİNCİ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
“Kanunun 4. Maddesinin Birinci
Fıkrasının (a) Bendi Kapsamında Çalışan Yabancı Uyrukluların Sigortalılığı” başlıklı birinci bölüme “8” alt başlığından sonra gelmek üzere “9-Mülteciler” alt başlığı açıklamaları
ile birlikte eklenmiştir.
“9-
Mülteciler
5.9.1961 tarihli ve
10898 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 359 sayılı “Cenevre'de 28 Temmuz 1951
Tarihinde İmzalanmış Olan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşmenin
Onaylanması Hakkında Kanun” ile ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba
mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı
sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin
korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet
ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle
dönmek islemeyen vatansız kişiye mülteci denilmekte olup 359 sayılı Kanunun 24.
maddesinde taraf devletlerin, ülkelerinde yasal olarak ikamet eden mültecilere,
vatandaşlarına sağladıkları muamelenin aynısını uygulayacakları, 27. maddesi
ile taraf devletlerin ülkelerinde bulunan ve geçerli bir seyahat belgesine
sahip olmayan her mülteciye kimlik kartı çıkartılacağı hüküm altına alınmıştır.
4817 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince
Türkiye'nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi
öngörülmedikçe 5543 sayılı İskan Kanununa göre muhacir, mülteci veya göçebe
olarak kabul edilen yabancılara 4817 sayılı Kanunda öngörülen sürelere tabi
olmaksızın çalışma izni verilebilmektedir.
6458 sayılı Yabancılar
ve Uluslararası Koruma Kanunun 89. maddesinde mülteci veya ikincil koruma
statüsü sahibi, statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak
çalışabileceği, yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere ilişkin diğer
mevzuatta yer alan hükümler saklı olacağı, mülteci veya ikincil koruma statüsü
sahibi kişiye verilecek kimlik belgesinin, çalışma izni yerine de geçeceği bu
durumun kimlik belgesine yazılacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, 5.9.1961 tarihinden itibaren
359 sayılı Kanuna göre mülteci olanlar ile 6458 sayılı Kanunda sayılan ikincil
koruma statüsünde bulunan kişiler hakkında Kanun hükümleri Türk vatandaşlarına
uygulandığı gibi uygulanacaktır. Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca yapılan denetimlerde bu durumdaki sigortalıların çalışma izin
belgesi olup olmadığına bakılmayacaktır.”
E- GENELGENİN SEKİZİNCİ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
“Ağır Engelli Çocuğu Olan Kadın
Sigortalılar” başlıklı üçüncü bölümün “1-Kapsamdaki
sigortalılar” alt başlığına (d) bendi eklenmiştir.
“(d) Kanunun ek 5, ek 6 ve ek 9. maddesi
kapsamında çalışan”
F- GENELGENİN DOKUZUNCU KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
“2008 Yılı Ekim Ayı Başından Sonraki
Hizmetlerin Çakışması” başlıklı ikinci bölümün “6.2- 5. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 4. maddeye
tabi geçen çalışmaların çakışması” başlıklı bölümün açıklamaları aşağıdaki
gibi değiştirilmiştir.
“Kanunun 5. maddesinin (b) bendi
kapsamında, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler
ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri
sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ve 2547 sayılı Kanunun 46. maddesine
tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç
tutarı, Kanunun 82. maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt
sınırının otuz katından fazla olmayanların Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentlerine tabi çalışmaları halinde 5. maddenin (b) bendi
kapsamındaki sigortalılıkları da sonlandırılmaz.”
G- GENELGENİN ONUNCU KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1- “Kanunun 41.
Maddesine Göre Yapılacak Borçlanmalar” başlıklı birinci bölümün “2.1- Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendine tabi sigortalıların doğumdan sonra
geçen süreleri” alt başlığında yer alan Örnek 22'den sonra gelen ikinci
paragraftan sonra aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne
bağlı İl Müdürlüklerine müracaat edilmeksizin bir yakınının (kardeşinin,
komşusunun vs.) çocuğunu evlat edinmek isteyenler ise doğrudan evlat edinme
davası ile evlat edinebilmektedirler. Bu durumda, evlat
edinen sigortalıların doğum borçlanması yapmak istemeleri halinde, evlat
edinmeye ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı ile müracaat etmeleri yeterli
sayılacak olup, mahkeme karar metninde evlat edinme tarihi belirtilmişse bu
tarihin borçlanma başlangıç tarihi olarak dikkate alınması, mahkeme kararında
çocuğun doğumundan itibaren bakımının evlat edinen kişi tarafından üstlenildiği
ve doğduğundan beri evlat edinenin yanında olduğuna dair hükümlerin bulunması
durumunda ise borçlanma süresinin başlangıç tarihi çocuğun doğum tarihinden
itibaren, kararda herhangi bir tarihin belirtilmemesi ve çocuğun doğumundan
itibaren evlatlık alındığına dair bir karar verilmemiş ise borçlanmanın
başlangıç tarihi mahkeme karar tarihinden itibaren olacaktır.”
2- “Kanunun 41.
Maddesine Göre Yapılacak Borçlanmalar” başlıklı birinci bölümün “2.2- Er veya erbaş
olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreler” alt başlığının
sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Sigortalıların er olarak silah altında
geçen sürelerinin tamamı veya bir kısmı kendilerinin veya hak sahiplerinin
yazılı talepte bulunmaları halinde borçlandırılmakta olup, fiilen silah altında
geçmeyen bedelli askerlik süresi borçlandırılmayacaktır.”
3- “Kanunun 41.
Maddesine Göre Yapılacak Borçlanmalar” başlıklı birinci bölümün “3- Borçlanma müracaatının yapılması,
borçlanma tutarının hesabı, tebliği ve ödenmesi” alt başlığının ikinci
paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“2925 sayılı Kanuna tabi tarım sigortalılarından her
ay için alınacak prim ve yardımların hesabına esas tutulan gün sayısının 15 gün
üzerinden alınması ve prim ödeme gün sayısının da ayın 16'sından itibaren tam
ay gibi kabul edilmesi nedeniyle, ay içerisindeki ilk 15 günün dışında kalan
sürelerin doğum borçlanması yoluyla tamamlanması mümkün bulunmadığından 2925
sayılı Kanuna tabi sigortalılar için ayın 15'inden sonra geçen süreler
borçlanma kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Örnek 5- 2925 sayılı Kanuna göre tarım
sigortalılığı 1.7.1989 tarihinde başlatılan 1993 yılı primini 1994 yılı Şubat
ayı sonuna kadar ödemeyen sigortalı 12.3.1992 tarihinde doğum yapmıştır. Bu
sigortalının 1993 yılı tarım sigortası tahsil edilecek, 1.1.1994-12.3.1994
tarihleri doğum borçlanması olarak dikkate alınacaktır.”
4- “Kanunun 41.
Maddesine Göre Borçlanılan Sürelerin Hizmet Olarak Değerlendirilmesi”
başlıklı üçüncü bölümün “1- Borçlanılan sürelerin
hizmet olarak değerlendirilmesi” alt başlığının sonuna aşağıdaki
paragraflar eklenmiştir.
“g)
Haklarında ölüm aylığı bağlanması için Kanunun 32. maddesinde öngörülen şartlar
oluşmasına rağmen aylık miktarının artırılması düşüncesiyle borçlanma müracaatında
bulunan hak sahiplerinin borçlanma taleplerinin dikkate alınarak borçlanması
yapmalarında kanunen herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak, borçlanılacak
süreler ile birlikte ölüm aylığına müstehak olmadığı
anlaşılan hak sahiplerinin borçlanma işlemleri yapılmayacaktır.
h) 2829 Sayılı Kanunun mülga 8. maddesine
göre, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere; son yedi
yıllık fiili hizmet süresi fazla olan Kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması
halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi
mevzuatına göre aylık bağlanmakta ve ödenmektedir. Kanunun 41. maddesine göre
yapılan borçlanmalarda, borçlanma sürelerinin ilgili aylara mal edilmesinden
sonra bu sürelerin son yedi yıllık fiili hizmet süresi içerisinde yer alması
halinde son yedi yıldaki en fazla hizmetin geçtiği statü belirlenirken
borçlanma süreleri dikkate alınacaktır.”
5- “Kanunun 41.
Maddesine Göre Borçlanılan Sürelerin Hizmet Olarak Değerlendirilmesi”
başlıklı üçüncü bölümün “5- 1479 sayılı
Kanuna göre yapılan borçlanmaların değerlendirilmesi” alt başlığı altında
yer alan açıklamalar aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5.1-
Kurum kodu uygulamaları
5.1.1- Eksik tahsil edilen askerlik borçlanmaları (Değişik, 28.2.2014
tarihli ve 2014/5 sayılı Genelge)
1479 sayılı Kanunun mülga ek 9. maddesi
gereğince, askerlik borçlanması sigortalının talep tarihinde bulunduğu
basamağın primi üzerinden hesaplanmakta olup, borçlanma tutarının tebliğ
tarihinden itibaren Kanunda belirtilen süre içinde tam olarak ödenmesi halinde
borçlanma geçerli sayılmıştır.
Kanunun 88. maddesine
6552 sayılı Kanunla 11.9.2014 tarihinden itibaren ilave edilen yirmiikinci fıkra gereğince sigortalılar ile tüzel
kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması
şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk
ettirilen borçlanma tutarlarının Kurumca sonradan tespit edilmesi halinde
borçlanma fark tutarına tebliğ tarihinden itibaren Kanunun 89. maddesinin
ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanarak tahsil edilen
eksik tutar Kurum kodu kapsamında değerlendirilip borçlanma geçerli
sayılacaktır.
5.1.2- Basamak intibakı nedeniyle eksik tahsil edilen borçlanma tutarları
1479 sayılı Kanun kapsamında kayıt ve
tescili yapılan sigortalılardan Kanunun geçici 27. maddesi gereğince;
a) Diğer sosyal güvenlik kanunlarına
tabi çalışması bulunduğu 1.10.2008 tarihinden önce tespit edilen,
b) 1.10.2008 tarihinden önce tespit
işlemlerine başlanmakla birlikte bu tarihten sonra işlemleri sonuçlandırılan,
c) 1.10.2008 tarihinden önce diğer
sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmasının Kurum kayıtlarında bulunduğuna
dair bilgi ve belge olmakla beraber tespit işlemleri bu tarihten sonra yapılan,
sigortalıların bu hizmetlerine istinaden
1479 sayılı Kanunun mülga 51. maddesine göre basamak intibakı yapılacak,
basamak artışından doğan prim farklarının tahsili hakkında devredilen Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün 11.6.2002 tarihli, 2002/30
sayılı ve 21.3.2002 tarihli, 2002/14 sayılı genelgeleri gereğince işlem
yapılmaya devam edilecektir. 1.10.2008 tarihinden önce diğer sosyal güvenlik
kurumlarında geçen hizmeti 1.10.2008 sonrası tespit edilenlerin basamak
intibakı yapılmayacak sadece hizmet süreleri değerlendirilecektir.
1479 sayılı Kanunun
mülga geçici 18. maddesi gereğince, 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki
vergiye tabi oldukları sürenin tamamım borçlanmak isteyenlerden, ödeme
tarihinde bulundukları gelir basamağı üzerinden bu borçları ödeyenlerin, diğer
sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri, vergi dairelerinden hizmetin eksik
bildirilmesi gibi nedenlerle intibak ettirildikleri yeni basamak arasında çıkan
fark tutarı, Kanunun 88. maddesine 6552 sayılı Kanunla 11.9.2014 tarihinden
itibaren ilave edilen yirmi ikinci fıkra gereğince sigortalılar ile tüzel
kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması
şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk
ettirilen borçlanma tutarlarının Kurumca sonradan tespit edilmesi halinde
borçlanma fark tutarına tebliğ tarihinden itibaren Kanunun 89. maddesinin
ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanarak tahsil edilen
eksik tutar Kurum kodu kapsamında değerlendirilip borçlanma geçerli
sayılacaktır.”
6- “Kanunun 4. Maddesinin
Birinci Fıkrasının (a) Bendi Kapsamındaki Sigortalıların Geçici Maddelere Göre
Borçlanmaları” başlıklı dördüncü bölümün “2- 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca gözaltına alınanların veya
tutuklananların borçlanmaları” alt başlığından sonra gelmek üzere aşağıdaki
alt başlık açıklamaları ile birlikte ilave edilmiştir.
“3-
Sanatçı borçlanması işlemleri
506 sayılı Kanuna 4056
sayılı Kanunla 1.1.1995 tarihinden itibaren eklenen geçici 80. madde ile ek 10.
madde kapsamına alınan sigortalıların örneği Kurumca hazırlanan ve ilgili
işveren, birlik, sendika, dernek, sanatsal vakıf kuruluşları veya ilgili kamu
kuruluşları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip, Kültür Bakanlığınca
onaylanmış borçlanma belgeleri ile 2.1.1996 tarihine kadar Kuruma başvurmaları
ve borç ödeme tarihindeki mülga 78. maddeye göre belirlenen asgari günlük
kazanç üzerinden hesaplanacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini
bir defada Kuruma ödemeleri şartı ile borçlanma belgesinde kayıtlı
meslekleriyle ilgili çalışma sürelerinin tamamını veya bir bölümü borçlandırılmıştır.
Kanunun 41. maddesinde
sanatçı olarak geçen sürelerin borçlanılmasına ilişkin bir düzenleme
bulunmamakla birlikte, 506 sayılı Kanunun geçici 80. maddesi mülga edildiğinden
2008 yılı Ekim ayı başından sonra 4056 sayılı Kanuna göre sanatçı borçlanması
yapması gerektiği yönünde mahkemece karar verilen ve mahkeme kararı
doğrultusunda borçlarını ödemek için Kuruma müracaat eden ya da mahkeme kararı
olmaksızın borçlanma müracaatında bulunan sigortalıların borçları borç ödeme
tarihindeki asgari günlük kazanç üzerinden malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primleri esas alınarak hesaplandığından sanatçı borçlanma tutarları
% 20 prim oranı üzerinden hesaplanacaktır.”
7- “Kanunun 4. Maddesinin
Birinci Fıkrasının (c) Bendine Tabi Olanların Borçlanmaları” başlıklı
beşinci bölümünün “4- Kanunun Geçici 43. maddesine
göre 1416 sayılı Kanun uyarınca yurtdışında geçen öğrenim sürelerinin
borçlandırılması” alt başlığının sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Bu kez, 6645 sayılı
Kanunun 52. maddesi ile Kanunun geçici 43. maddesinde yapılan değişiklik ile
1416 sayılı Kanuna göre yurt dışına gönderilenlerden öğrenimini başarıyla
tamamlayarak yurda dönen ve yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini, 6353
sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12.7.2012 tarihinden önce tamamlamış
olanlardan 12.7.2012 tarihinden itibaren 3 ay içinde müracaat etmemiş olması
nedeniyle borçlanma hakkını kaybedenler ile mecburi hizmetini 12.7.2012
tarihinden sonra tamamlayanlardan borçlanmak için Kuruma 3 ay içinde müracaat
etmesi gerekenlerin başvuru sürelerine ilişkin 3 aylık süre yürürlükten
kaldırıldığından süresi içinde müracaat etmemesi nedeniyle borçlanma hakkını
kaybedenlerin, 23.4.2015 tarihinden itibaren süre sınırlaması olmaksızın
müracaatları halinde yukarıda hükmüne yer verilen geçici 43. madde uyarınca
borçlanma işlemleri yapılacaktır.”
8- “Kanunun 4. Maddesinin
Birinci Fıkrasının (c) Bendine Tabi Olanların Borçlanmaları” başlıklı beşinci
bölümünün “5- Kanunun geçici 44. ve
geçici 51. maddelerine göre yapılan borçlanmalar” alt başlığında yer alan
son paragraf aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kanunun geçici 4. maddesinin
onyedinci fıkrası, geçici 44. maddesi, geçici 51.
maddesi ve geçici 56. maddeleri kapsamında borçlandırılmak suretiyle hizmet
olarak alman süreler ile söz konusu maddeler kapsamında belirtilen sürelerde
diğer sigortalılık statülerine tabi olarak uzun vadeli sigorta kollarına prim
ödenen sürelerin tamamı memuriyette geçmiş kabul edilerek Kurumlarınca 6552
sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 11.9.2014 tarihi itibarıyla sigortalıların
kazanılmış hak aylıklarının tespitinde değerlendirilecektir.”
H- GENELGEYE YENİ KISIM EKLENMESİ
“Hizmet Borçlanması” başlıklı onuncu kısımdan sonra gelmek
üzere “Prim Ve Prime İlişkin Borçların
Tahsili” başlıklı aşağıdaki onbirinci kısım
açıklamaları ile birlikte eklenmiş, “Kanunun
4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (c) Bendine Tabi Sigortalı İşlemlerinin Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüklerine Devri” başlıklı onbirinci
kısım onikinci kısım olarak değiştirilmiştir.
“ONBİRİNCİ KISIM
PRİM VE PRİME İLİŞKİN BORÇLARIN TAHSİLİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Primini Kendi Ödeyen Sigortalılara
İlişkin Eksik Alınan Tutarlar
Kanunun 88. maddesine
6552 sayılı Kanunla 11.9.2014 tarihinden itibaren ilave edilen yirmiikinci fıkra gereğince sigortalılar ile tüzel
kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması
şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk
ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit edilmesi halinde tespit edilen fark
prime ilişkin borç aslına, tebliğ tarihinden itibaren Kanunun 89. maddesinin
ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Fark borcun ödenmemesi halinde sigortalılara hizmet verilmeyecektir. Bu
uygulama primlerini kendileri ödeyen Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (c) bentlerine tabi sigortalıların Kurumca eksik hesaplanan her
türlü prim ve prime ilişkin borçlar ile borçlanma tutarı hakkında
uygulanacaktır.
5502 sayılı Kanunun 37. maddesinin
üçüncü fıkrası gereğince süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık
sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezaları, gecikme
zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşmekte, alacakların tahsilinde ise
6183 sayılı Kanunun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç
diğer maddeleri uygulanmaktadır. Primlerin tahsilinde ise ödenen tutar önce,
ödeme süresi başlamış, vadesi geçmemiş, başka bir anlatımla henüz gecikme zammı
doğmamış olan Kurumumuz alacağına mahsup edilmekte, artan tutar olması halinde
ya da ödeme zamanı gelen ve vadesi geçmemiş borç yoksa en eski borçtan
başlanarak, borç aslı ve gecikme zammına orantılı olarak dağıtılmaktadır.
Kanunun 88. maddesine eklenen yirmiikinci fıkra
gereğince yapılacak mahsup işleminde Kurum hatası dışında da prim borcu bulunan
sigortalıların fark prim borcunun mahsubunda 6183 sayılı Kanunda belirtilen
mahsup yöntemi uygulanmayacak, Kurum hatasından kaynaklanan işlemler sonucunda
sigortalılardan tahsil edilen tutar yine fark prim tahakkukunun ilişkin olduğu
borç dönemlerine mahsup edilecektir.
5083 sayılı Türkiye
Cumhuriyetinin Para Birimi Hakkında Kanun gereğince yarım YKr'un altındaki
değerler dikkate alınmayacağından, 1.1.2005 tarihinden önce sigortalılar ile
tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmayan
sigortalılarca eksik ödenen prim ve prime ilişkin borçların 5000 TL'nın (yarım YKr) altında kalması halinde 1.1.2005
tarihinden sonra tahsili mümkün olmadığından bunların tahsili yoluna
gidilmeyecektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yanlış ve Yersiz Alınan Prim ve Prime
ilişkin Tutarların iadesi
Kanunun 89. maddesinin üçüncü fıkrası
ile yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları
tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara,
isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine
kanuni faizi ile birlikte geri verilmekte, kanuni faiz, primin Kuruma
yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin
yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanmakta olup 6098 sayılı
Kanunun 81. maddesi hükmü saklı tutulacaktır.
Primini kendileri ödeyen Kanunun 4. maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi sigortalıların yanlış ve
yersiz tahsil edilmiş her türlü prim, faiz, gecikme cezası ve gecikme zammı
tutarı Kuruma başka prim borcunun bulunmaması halinde ayrıca talebi olup
olmadığına bakılmaksızın iade edilecektir. Yanlış ve yersiz alınan tutar için
tahsil edildiği tarihi takip eden aybaşından iadenin yapıldığı ayın başına
kadar hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte ödeme yapılacaktır. Prim iadesinde
sigortalının hesap numarası ve diğer bilgilerinin Kurumca biliniyor olması
durumunda bu hesap numarasına, sigortalının iade yapılabilecek herhangi bir
hesap numarasının tespit edilememesi durumunda ise T.C. Kimlik numarası
üzerinden Kurumca belirlenecek Banka nezdinde lehine alacak oluşturulmak üzere
iade işlemi gerçekleştirilecektir. İade işlemi ile ilgili olarak ayrıca
sigortalıya yazılı bilgi verilecektir.”
I- DİĞER HUSUSLAR
1- Birinci kısım, “Kanunun
4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar”
başlıklı birinci bölümün “2.1- (4/a) kapsamında aynı ayda birden fazla işyerinde
çalışanların gün sayısının belirlenmesi” alt başlığında yer alan Örnek 1l'deki
“1.2.2013-30.7.2013” tarihi “1.2.2013-30.8.2013” olarak
değiştirilmiştir.
2- İkinci kısım, “2925
Sayılı Kanuna Tabi Sigortalılar” başlıklı birinci bölümün “2- 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın
sona ermesi” alt başlığının onuncu paragrafında yer alan “takip eden günden” ibareleri “takip eden aybaşından” olarak
değiştirilmiştir.
3- 22.2.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgenin “Uygulanmasında Değişiklik Yapılan
Genelgeler” başlıklı “2” numaralı
ekinde yer alan tabloya aşağıdaki sıra numarası ile birlikte açıklamalar
eklenmiştir.
3 |
20.10.2014 |
2014/28 |
Geçersiz sigortalılık statüsünde yatan primlerin geçerli sigortalılık
statüsüne aktarma işlemleri konulu Genelgenin “7-Prim iade işlemleri”
başlıklı bölümünün “sigortalının ya da hak sahiplerinin talebi halinde” kısmı
yürürlükten kaldırılmıştır |
4- 22.2.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgenin ekinde
yer alan ekler dizinine “Ek 34-5510
Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamında Kurumumuzca Devralınacak
Sandıklar” eklenmiş, “Ekler Dizini”
güncellenmiştir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica
ederim.
EK:
5510 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi Kapsamında Kurumumuzca Devralınacak Sandıklar
(Ek 34)
5510 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesi
Kapsamında Kurumumuzca Devralınacak Sandıklar |
|
Sıra No |
Sandığın Adı |
1 |
Şekerbank T.A.Ş. Personeli Sosyal
Sigorta Sandığı Vakfı |
2 |
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Mensupları
Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı |
3 |
Türkiye Odalar Borsalar ve Birlik
Personeli Sigorta Emeklilik Sandığı Vakfı |
4 |
T.C. Ziraat
Bankası A.Ş. Ve T. Halk Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı |
5 |
Akbank T.A.Ş. Mensupları Tekaüt
Sandığı Vakfı |
6 |
Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Emekli ve
Yardım Sandığı Vakfı |
7 |
Türkiye Sınai
Kalkınma Bankası Memur ve Müstahdemleri Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı |
8 |
Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları
Emekli Sandığı Vakfı |
9 |
T. İmar Bankası A.Ş. Mensupları Yardım
ve Emekli Sandığı Vakfı |
10 |
Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş.
Mensupları Emekli Sandığı Vakfı |
11 |
Türkiye Vakıflar
Bankası T.A.O. Memur ve Hizmetlileri ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfı |
12 |
Milli Reasürans T.A.Ş. Mensupları
Emekli ve Sağlık Sandığı Vakfı |
13 |
Türkiye Halk
Bankası A.Ş. Emekli Sandığı Vakfı (Pamukbank T.A.Ş. Memur ve Müstahdemleri Emekli ve Yardım
Sandığı Vakfının adı değişti) |
14 |
Eskişehir Bankası T.A.Ş. Mensupları
Emekli Sandığı Vakfı |
15 |
Türkiye Genel Sigorta A.Ş. Memur ve
Müstahdemleri Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı |
16 |
Şeker Sigorta A.Ş. Sigorta ve Yardım
Sandığı Vakfı |
17 |
Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi
Memurları Emekli Sandığı Vakfı |