SAKIP
ŞEKER - YMM / HAYREDDİN ERDEM - YMM
I- GENEL AÇIKLAMA
İşletmelerin
ekonomik, örgütsel ve sermaye yapısına bağlı olarak tür değiştirmeleri hep gündemde
olmuştur. İlk kuruluşta kolaylıklar nedeniyle basit şirket türleri tercih edilirken
ilerleyen zamanlarda daha komplike olan ancak güven
veren ve karşılaştırıldığı zaman daha avantajlı şirket türleri tercih
edilmektedir. Bu tercih mevcut hukuki türden
başka bir hukuki türe dönüşmeyi gerektirmektedir.
Bir ticari
organizasyonun başka bir ticari organizasyona dönüşmesi tür değişikliği olarak
tanımlanmaktadır. Ticaret şirketleri sermaye şirketlerine dönüştürülürken
sermaye şirketlerinin de birbirine dönüşmesi söz konusu olmaktadır. Şirketlerin
tür değiştirmesi kanunda gösterilen bir hukuki yapıdan başka bir hukuki yapıya
dönüştürülmesi şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sermaye şirketlerinde
tür değiştirme, ticaret şirketinin hedefleri doğrultusunda alınan kararın
uygulanmasıdır. Özellikle mevcut statüleri daha kapsamlı girişimlere olanak vermeyen
şirketler, sermayelerinin etkinliğini arttırmak, kişisel sorumluluk sınırlarını
daraltmak, kredi limitlerini yükseltmek, bazı vergilendirme ve teşvik
tedbirlerinden yararlanmak gibi nedenlerle hukuki şekillerinde değişiklik
yapmak isteyebilirler.[1]
Tür değişikliğine;
·
Sermaye yapısını güçlendirmek,
·
Ortak sayısını artırmak, halka açılmak,
·
Mevcut sermaye şirketi tipinde hantallaşan işletmeyi hantallaşmaktan kurtarmak,
·
Finansman ve teşvik olanaklarını artırmak,
·
Ortakların ve dolayısıyla yöneticilerin sorumluluk sınırlarını daraltmak,
·
Bazı vergi avantajlarından yararlanmak
gibi nedenlerle başvurulmaktadır.
Burada önemli olan
bir husus da, tür değişikliğine gidilirken ticari hayatta isim ve mevki yapmış
bir şirketi ortadan kaldırmak yerine, tüzel kişiliğin eskisi gibi devam
etmesinin şirketin hukuki şeklinin değiştirilerek sağlanmış olmasıdır.
Tür değişikliği
halinde vergilendirmede avantajların da bulunması ayrı ve önemli bir gerekçe
olarak karşımıza çıkmaktadır.
II- TİCARET HUKUKUNDA TÜR (NEV’İ) DEĞİ-ŞİKLİĞİ
A- YASAL DAYANAK
Eski 6762 sayılı
TTK’nın 152. maddesinde “nev’i
değişikliği” olarak yer alan “tür
değişikliği” yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 194. maddelerinde İsviçre
Birleşme, Bölünme, Tür Değiştirme ve Malvarlığı Devrine İlişkin Federal
Kanun’dan yararlanılarak kaleme alınmış ve AB direktiflerine uyumlu olarak
düzenlenmiştir.[2]
Madde hükümleri aynen aşağıdaki gibidir.
“a)İlke
Madde-180: (1) Bir
şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin
devamıdır.
b) Geçerli tür değiştirmeler
Madde-181: (1) a) Bir sermaye şirketi;
1. Başka türde bir sermaye şirketine;
2. Bir kooperatife;
b) Bir kollektif şirket;
1. Bir sermaye şirketine;
2. Bir kooperatife;
3. Bir komandit şirkete;
c) Bir komandit şirket;
1. Bir sermaye şirketine;
2. Bir kooperatife;
3. Bir kollektif şirkete;
d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine,
dönüşebilir.
c) Kollektif ve komandit şirketlerin tür değiştirmelerine ilişkin
özel düzenleme
Madde-182: (1) Bir kollektif şirket bir komandit şirkete;
a) Kollektif şirkete bir komanditerin girmesi,
b) Bir ortağın komanditer olması,
hâlinde dönüşebilir.
(2) Bir komandit şirket kollektif şirkete;
a) Tüm komanditerlerin şirketten çıkması,
b) Tüm komanditerlerin komandite olması,
suretiyle dönüşebilir.
(3) Bir kollektif veya komandit şirketin tek kişi işletmesi olarak
faaliyetine devam etmesine ilişkin 257. madde hükmü saklıdır.
(4) Bu madde uyarınca yapılacak tür değiştirmelerine 180 ilâ 190.
madde hükümleri uygulanmaz.
2. Şirket payının ve haklarının korunması
Madde-183: (1) Tür
değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunur. Oydan yoksun paylar
için sahiplerine eşit değerde paylar veya oy hakkını haiz paylar verilir.
(2) İmtiyazlı payların karşılığında aynı değerde paylar verilir
veya uygun bir tazminat ödenir.
(3) İntifa senetleri karşılığında aynı değerde haklar verilir veya
tür değiştirme planının düzenlendiği tarihte gerçek değer ödenir.
3. Kuruluş ve ara bilanço
Madde-184: (1) Tür
değiştirmede, yeni türün kuruluşuna ilişkin hükümler uygulanır; ancak, sermaye
şirketlerinde ortakların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin
hükümler uygulanmaz.
(2) Bilanço günüyle tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih
arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı
tarihten itibaren şirketin malvarlığında önemli değişiklikler meydana gelmişse
ara bilanço çıkarılır.
(3) Aşağıdaki hükümler saklı olmak kaydı ile ara bilançoya yıllık
bilançoya ilişkin hüküm ve ilkeler uygulanır. Ara bilanço için;
a) Fizikî envanter çıkarılması gerekli
değildir;
b) Son bilançoda kabul edilen değerlemeler,
sadece ticari defterdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar,
değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme
için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır.
4. Tür değiştirme planı
Madde-185: (1)
Yönetim organı bir tür değiştirme planı düzenler. Plan yazılı şekle ve 189.
madde uyarınca genel kurulun onayına tabidir. Tür değiştirme planı;
a) Şirketin tür değiştirmeden önceki ve sonraki ticaret unvanını,
merkezini ve yeni türe ilişkin ibareyi,
b) Yeni türün şirket sözleşmesini,
c) Ortakların tür değiştirmeden sonra sahip olacakları payların
sayısını, cinsini ve tutarını veya tür değiştirmeden sonra ortakların paylarına
ilişkin açıklamaları,
içerir.
5. Tür değiştirme raporu
Madde-186: (1)
Yönetim organı tür değiştirme hakkında yazılı bir rapor hazırlar.
(2) Raporda;
a) Tür değiştirmenin amacı ve sonuçları,
b) Yeni türe ilişkin kuruluş hükümlerinin yerine getirilmiş
bulunduğu,
c) Yeni şirket sözleşmesi,
d) Tür değiştirmeden sonra ortakların sahip olacakları paylara
dair değişim oranı,
e) Varsa ortaklar ile ilgili olarak tür değiştirmeden kaynaklanan
ek ödeme ile diğer kişisel edim yükümlülükleri ve kişisel sorumluluklar,
f) Ortaklar için yeni tür dolayısıyla doğan yükümlülükler
hukuki ve ekonomik yönden açıklanır ve gerekçeleri gösterilir.
(3) Tüm ortakların onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli
şirketler tür değiştirme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler.[3]
6. Tür değiştirme planının ve tür değiştirme raporunun
denetlenmesi
Madde-187: (Mülga:
26.06.2012-6335/42 md.)
7. İnceleme hakkı
Madde-188: (1)
Şirket;
a) Tür değiştirme planını,
b) Tür değiştirme raporunu,
c) (Mülga: 26.06.2012-6335/42 md.)
d) Son üç yılın finansal tablolarını, varsa ara bilançoyu,
genel kurulda karar alınmasından otuz gün önce merkezinde ve halka açık
anonim şirketlerde Sermaye Piyasası Kurulunun istediği yerlerde ortakların
incelemesine sunar.
(2) İsteyen ortaklara anılan belgelerin kopyaları bedelsiz
verilir. Şirket, ortakları, uygun bir şekilde inceleme haklarının bulunduğu
hususunda bilgilendirir.
8. Tür değiştirme kararı ve tescil
Madde-189: (1) Yönetim organı tür değiştirme
planını genel kurula sunar. Tür değiştirme kararı aşağıdaki nisaplarla alınır:
a)
Kanunun
421. maddesinin beşinci fıkrasının (b) bendi hükmü saklı olmak şartıyla anonim
ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, esas veya çıkarılmış
sermayenin üçte ikisini karşılaması şartıyla, genel kurulda mevcut oyların üçte
ikisiyle; limited şirkete dönüştürme hâlinde, ek ödeme veya kişisel edim
yükümlülüğü doğacaksa tüm ortakların onayıyla;
b) Bir sermaye şirketinin bir kooperatife dönüşmesi hâlinde tüm
ortakların onayıyla;
c) Limited şirketlerde, sermayenin en az dörtte üçüne sahip
bulunmaları şartıyla, ortakların dörtte üçünün kararıyla;
d) Kooperatiflerde;
1. Ortakların en az üçte ikisinin temsil edilmeleri şartı ile, genel kurulda mevcut oyların çoğunluğuyla,
2. Ek ödeme, diğer kişisel edim yükümlülükleri veya kişisel
sorumluluk getiriliyorsa veya bu yükümlülükler veya sorumluluklar
genişletiliyorsa, kooperatifte kayıtlı ortaklarının üçte ikisinin olumlu
oyuyla,
e) Kollektif ve komandit şirketlerde tür değiştirme planı bütün
ortakların oybirliğiyle onanır. Ancak, şirket sözleşmesinde ortakların tümünün
üçte ikisinin olumlu oyuyla bu kararın alınabileceği öngörülebilir.
(2) Yönetim organı tür değiştirmeyi ve yeni
şirketin sözleşmesini tescil ettirir. Tür değiştirme tescil ile hukuki geçerlilik
kazanır. Tür değiştirme kararı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilir.
9. Alacaklıların ve
çalışanların korunması
Madde-19:- (1)
Ortakların kişisel sorumlulukları hakkında 158. ve iş sözleşmelerinden doğan
borçlar hakkında 178. madde uygulanır.
V - Ortak hükümler
1. Ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının incelenmesi
Madde-191: (1) Birleşmede, bölünmede ve tür değiştirmede
ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının gereğince korunmamış veya ayrılma
karşılığının uygun belirlenmemiş olması hâlinde, her ortak, birleşme, bölünme
veya tür değiştirme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından
itibaren iki ay içinde, söz konusu işlemlere katılan şirketlerden birinin
merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir
denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebilir. Denkleştirme akçesinin belirlenmesinde 140.
maddenin ikinci fıkrası uygulanmaz.
(2) Davacı ile aynı hukuki durumda
bulunmaları hâlinde, mahkeme kararı, birleşmeye, bölünmeye veya tür değiştirmeye
katılan şirketlerin tüm ortakları hakkında da hüküm doğurur.
(3) Davanın giderleri devralan şirkete aittir. Özel durumların
haklı göstermesi hâlinde, mahkeme giderleri kısmen veya tamamen davacıya
yükletilebilir.
(4) Ortaklık paylarının
veya ortaklık haklarının korunmasını inceleme davası birleşme, bölünme veya tür
değiştirme kararının geçerliliğini etkilemez.
2. Birleşmenin, bölünmenin ve tür değiştirmenin iptali ve
eksikliklerin sonuçları
Madde-192: (1) 134
ilâ 190. maddelerin ihlali hâlinde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme
kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan birleşmeye, bölünmeye
veya tür değiştirmeye katılan şirketlerin ortakları; bu kararın Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilirler.
İlanın gerekmediği hâllerde süre tescil tarihinden başlar.
(2) Kararın bir yönetim organı tarafından verilmesi hâlinde de bu
dava açılabilir.
(3) Birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin işlemlerde
herhangi bir eksikliğin varlığı hâlinde, mahkeme taraflara bunun giderilmesi
için süre verir. Hukuki sakatlık, verilen süre içinde giderilemiyorsa veya
giderilememişse mahkeme kararı iptal eder ve gerekli önlemleri alır.
3. Sorumluluk
Madde-193: (1)
Birleşme, bölünme veya tür değiştirme işlemlerine herhangi bir şekilde katılmış
bulunan bütün kişiler şirketlere, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile
verdikleri zararlardan sorumludurlar. Kurucuların sorumlulukları saklıdır.
(2) (Mülga: 26.06.2012-6335/42 md.)
(3) 202 ilâ 208, 555, 557, 560. madde hükümleri saklıdır. Bir
sermaye şirketinin veya kooperatifin iflası hâlinde 556 ve 570. maddeler ile
Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi kıyas yoluyla uygulanır.
VI- Ticari işletme ile ilgili birleşme ve tür değiştirme
Madde-194: (1) Bir
ticari işletme, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle
birleşebilir. Bu hâlde devralan ticaret şirketinin türüne göre 138 ilâ 140, 142
ilâ 158 ve ortak hükümlere ilişkin 191 ilâ 193. madde hükümleri kıyas yoluyla
uygulanır.
(2) Bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşmesi hâlinde
182 ilâ 193. maddeler kıyas yoluyla uygulanabilir.
(3) Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi
için, söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek
kişi veya kişiler tarafından devralınmalı ve ticari işletme bu kişi veya
kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari
işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise
mezkûr ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve
kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da 264. maddedeki zamanaşımı
süresince sıfatlarına göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönüştürmeye bu
Kanunun 264 ilâ 266. maddeleri de uygulanır.
(4) 182. maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklıdır”.
MADDE GEREKÇELERİ
Genel Gerekçe
“Tür değiştirme konusunda Türk öğretisi
özgündür. Zira özellikle 1975-1985 yıllarında tür değiştirme hem teorik hem de
dogmatik bakımdan ayrıntılı ve derine inen incelemelere konu olmuştur. Kavram
açıklanmış tüm türleri kapsamlı bir şekilde tanıtılmış, ilkeleri ve hukuki
sonuçları açıklanmıştır. Yargıtay öğretiye uygun ilkesel kararlar vererek hukukun
geliştirilmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Bunda 6762 sayılı Kanun’un 152.
maddesinin, sağlam, çağdaş ve teoriye uygun dogmatik düzeninin büyük rolü
olmuştur. Birkaç hükmün ortaya çıkardığı sorumluluk sorunsalı da gene öğreti ve
yüksek mahkeme kararıyla menfaatler dengesini gözeten adil sonuçlara
bağlanmıştır. Özetlemek gerekirse 1980’lerin başında kavram teorik yapısı ve
dogmatik düzeniyle tamamen ortaya konmuştur.
Tasarı 180 ila 194. maddelerinde hemen hemen
aynı ilkelere yer vererek konuyu çok daha ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir.
Anılan hükümlerin kaynağı İBirK’nın ilgili hükümleridir.
Madde-180: Maddenin kaynağı İBirK’nın 53. maddesidir.
180. madde, 181. madde ile birlikte yorumlandığı takdirde, 6762 sayılı Kanun’un
152. maddesi gibi, geniş bir tür değiştirme serbestisi ve türü seçme özgürlüğü
sağlamaktadır. Tür değiştirme ile tür değiştiren şirketin hukuki ilişkilerinin
değişmeyeceği hükmü 6762 sayılı Kanun’un veciz “yeni nev’e çevrilen şirket,
eskisinin devamıdır” kuralının başka şekilde ifadesidir. Anılan hüküm, İsviçre
öğretisinde malvarlıksal ilişkiler için doğru bulunmasına rağmen, ortaksal
ilişkiler yönünden doğru olmadığı gerekçesiyle eleştirilmişse de, hukuk
süjesinde, mal varlığında, ortaksal konumda ve ekonomik durumdaki devamlılık bu
eleştiriyi ikna edici olmaktan çıkarmıştır. Sorumluluk rejimi ile organsal
yapıdaki değişiklik ise, şekil değişikliğinin kaçınılmaz ve doğal sonucudur.
Diğer yandan, 183. maddede öngörülen eşit değerlilik ilkesini eleştirinin
kanıtı olarak da değerlendirmek mümkün değildir. Çünkü,
anılan hüküm haksızlıklara engel olmak işlevine haizdir.
Madde-181:
Kaynak, İBirK 54.
maddedir. Dönüşebilecek türler 181. maddede sınırlı sayıda gösterilmiştir;
kıyas yapılamaz.
Madde-182-Birinci
Fıkra: Birinci
fıkra bir kolektif şirketin bir komandit şirkete dönüşmesinin yöntemlerini iki
seçenek halinde sunmaktadır. Bunun için ya kollektif şirkete bir komanditer
ortak alınmalı veya mevcut kollektif ortaklardan biri komanditer ortağa
dönüştürülmelidir. Bu suretle bir komandit şirket için gerekli olan iki çeşit ortak
sağlanmış olur.
İkinci
Fıkra: Komandit
şirketin kollektif şirkete dönüşebilmesi için, ya şirketteki komanditer(ler)’in
şirketten çıkması ya da bunların komandite olmaları gerekir. Ortakların girip
çıkmaları veya sıfat (konum) değiştirmeleri, ilgili hükümlere uyularak
gerçekleştirilir.
Üçüncü
Fıkra:
Tasarının 257. maddesi iki kişilik bir kollektif şirkette, ortaklardan birinin
kişiliğinde, bu ortağın şirketten çıkarılmasını gerektiren bir sebebin doğması
halinde diğer ortağın, söz konusu ortağı çıkararak şirketin tek kişi işletmesi
olarak kendisinin devam ettirmesine mahkemenin karar vermesini talep etmesi
hakkındadır. Üçüncü fıkra 257. maddeyi saklı tutarak adeta kollektif ve
komandit şirketin tek kişi işletmesine dönüşmesini düzenlemiş, başka bir deyişle
buna cevaz vermiştir.
Dördüncü
Fıkra: 182.
madde, özel bir düzenleme getirmiştir. Bu özel düzenleme kendi kurallarını
içermekte, kurallar söz konusu tür değiştirmelere yetmektedir. Onun için 182.
madde dışındaki tür değiştirme hükümlerinin 182. madde gereği kollektif
şirketin komandite, komandit şirketin kollektife dönmesi hallerine
uygulanmasına gerek yoktur.
Madde-183: Maddenin kaynağı, İBirK’nın 56. maddesidir.
Hüküm, ortaksal konumun devamı ilkesi bağlamında, payların ve hakların
korunmasını amaçlamaktadır (Ayrıca 180. madde ile ilgili açıklamaya
bakılmalıdır.). Hükmün iki ilkesi vardır. Birincisi pay ve ortaklık haklarının
korunması, ikincisi ise eşit değerlilik ilkesidir.
Birinci
Fıkra: Birinci
fıkra ilkeyi koymaktadır. İlke iki alt ilkeyi içerir: (1) Tür değiştirmede
mevcut katılma hakkı yani ortaksal konum ve (2) ortaklık hakları korunmalıdır.
Tür değiştirme bahane edilerek hiçbir ortak şirketten çıkarılamaz ve hiçbir
ortağın ortaklık hakları zedelenemez, azaltılamaz ve sınırlandırılamaz.
İBirK’nın dernek ve sermayesiz kooperatifler
ile ilgili hükmü Tasarıya alınmamıştır.
İkinci
Fıkra: Üçüncü
fıkra: Kaynağın Almanca metninde özel haklar için “Sonderrechte”, Fransızca
metninde “droit speciaux” terimleri kullanılmıştır. Kaynakta tanımlanmamış
bulunan bu terim geniş yorumlanır ve kapsamına, oyda imtiyazlı paylar, azlık
hakları içinde yer alan bağlayıcı önerme hakları (bilanço müzakerelerinin
ertelenmesi gibi), İsv BK m. 709’da düzenlenen pay kategorilerinin ve grupların
temsili, kuruculara ve diğer kişilere sağlanan menfaatler, şarta bağlı sermaye
artırımındaki alım ve değiştirme hakları girer. Kanunda da aynı kapsam
genişliğini vurgulamak amacıyla özel haklar terimi kullanılmıştır. Bu haklar
yönünden de eşit değerin sağlanması gerekir. Bölünen şirkette oydan yoksun
paylar varsa kural olarak bunların sahiplerine aynı değerde oydan yoksun paylar
verilir. Devralan şirkette oydan yoksun payın oluşturulması mümkün değilse oy
hakkını haiz paylar ile eşitlik sağlanabilir. Aynı kural, intifa senetleri için
de geçerlidir. Ancak, yeni tür şirket intifa senedi çıkarmaya veya oysuz paylar
yerine oylu pay tahsisine müsait değil ise veya payların sağladığı özel haklar
açısından eşitlik sağlanamıyorsa tazminat ödenir.
Üçüncü
Fıkra:
Tasarının 183. maddesinde gerek imtiyazlı paylar gerek intifa senetleri için
“veya uygun bir tazminat ödenir” ibaresi yer almaktadır. Bu ibare ile ne tür
değiştiren şirketlere ne de onların ortaklarına herhangi bir seçim hakkı
tanınmamıştır. Esas olan imtiyazlı payların veya intifa senetlerinin tam
karşılığı olan imtiyazlı payları ve intifa senetlerini vermektir. Payların ve
intifa senetlerinin tam karşılığını almak pay sahibinin kanuni ve kaldırılıp sınırlandırılmayacak
hakkıdır. Şirketin bu konuda herhangi
bir yetkisi yoktur. Ancak, yeni türde imtiyazlı pay senetleri veya intifa
hakları yaratmaya türün nitelik ve özellikleri imkan
vermiyor ise o zaman bir zorunluluk olarak ilgili pay sahiplerine uygun bir
tazminat ödenir. Hukukun geliştirilmesi öğretide ve yargı kararlarında olduğu
için, olanağı bulunduğu ve yeni türde imtiyazlı paylar veya intifa senetleri
yaratılmasına, bu türün nitelik ve özellikleri müsait olduğu halde her iki
senedin yeni türde yaratılıp yaratılmaması sorunu hakkında gerekçede kesin bir
tutum takınılmasından kaçınılmıştır. Kaynak öğreti de henüz bu sorunla ilgili
görüşler ileri sürülmemiştir. Sorun hükümlerin amaçlarına ve özellikle ortağın
veya pay sahibinin eski şirketteki konumunun ve haklarının aynen korunması ve
yansıtılması ilkeleri bağlamında çözülecektir.
Madde-184-
Birinci Fıkra: 6762
sayılı Kanun’un 152. maddesinde geçerli olan kural, cümlenin ilk kısmında tekrarlanmıştır.
Cümlenin ikinci kısmı ise kolaylık sağlamaktadır.
İkinci
Fıkra: 144.
maddede verilen açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-185: Tür değiştirme planını düzenleyen bu
maddenin gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan
açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-186: Tür değiştirme raporunu düzenleyen bu
maddenin gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan
açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-187: Tür değiştirme planının ve tür değiştirme
raporunun denetlenmesini düzenleyen bu maddenin gerekçesi için birleşme ve
bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-188: İnceleme hakkını düzenleyen bu maddenin
gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan
açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-189: Tür değiştirme kararını düzenleyen bu
maddenin gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan
açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-190: Ticaret siciline tescili düzenleyen bu
maddenin gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili hükümlerde yapılan
açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-191: Alacaklıların ve çalışanların korunmasını
düzenleyen bu maddenin gerekçesi için birleşme ve bölünmeye ilişkin ilgili
hükümlerde yapılan açıklamaya bakılmalıdır.
Madde-192: Maddenin kaynağı İBirK’nın 104. maddesidir.
Hem birleşmede hem bölünmede hem de tür
değiştirmede ortağın önceki şirketteki ortaklık (ortak olma) durumunun,
devralan veya yeni tür şirkette devam etmesi, yani şirketin devamlılığı ilkesi
birinci derecede önemi haiz olup her üç değişikliğe ilişkin koruma
mekanizmalarının merkezini oluşturur. Ortaklık, devralan şirkette veya yeni
türde devam etmiyorsa ortak kanunun izin vermeyeceği bir haksızlığa,
dolayısıyla zarara uğramış demektir. Çünkü, birleşme,
bölünme veya tür değiştirme, çok defa çoğunluk tarafından ortağın ortak
konumunu devam ettirmemesi, yani ortaklıktan çıkarılması veya ortaklığının ya
da ortaklık haklarının zarara uğratılmasının aracı olarak kullanılabilir. Bu
tür yapı değişikliklerinde böyle bir art niyet de bulunabilir. İşte 192. madde
bu haksızlığı gidermeyi amaçlayan bir hüküm olup, çarelerin birincisidir.
İkinci çare ise, 193. maddedir. Her iki hüküm birbirini tamamlamaktadır.
Birinci
Fıkra: Birinci
fıkra haksızlığa uğrayan ortağı bir denkleştirme akçesi ile tatmin etmeyi
amaçlamaktadır. Denkleştirme talebi çoğu kez 193. maddedeki iptal davasının
açılması olanağının bulunmadığı hallerde kullanılacak olmasına rağmen, iptal
davasının açılabildiği durumlarda da ikame edilebilir. Birinci fıkrada açıklık
sağlamak amacıyla “Anteilsrechte/les parts socials” terimi, kaynaktan ayrılarak
“ortak olmayı sürdürme hakkı olarak” çevrilmiştir. Hem kenar başlıktaki hem
metindeki “inleme” davası aynı zamanda ortaklığı sürdürme hakkının, ortaklık
haklarının ve ayrılma karşılığının denetlenmesi şeklinde anlaşılmalıdır. Bu
dava diğer yönden bir yeniden yapılandırma davasıdır. Çünkü,
davacı belli bir tutarı, yani bir zararın Türk lirası ile ifadesini dava
etmeyecek; uygun, yani hakkaniyete uygun bir denkleştirme akçesi isteyecektir.
Mahkeme de bir zarar hesaplaması yapmayacak, birleşme sözleşmesini ve bölünme
ya da tür değiştirme sözleşmesini/planını inceleyerek olması gereken karşılığın
ödenmesini karara bağlayacaktır.
Kaynağın Almanca
metninde “angemessen” Fransızca ve İtalyanca metninde sırasıyla “adequate”
“adeguato” sözcükleri kullanılmış, bu sözcükler Türkçeye “uygun” diye çevrilmiştir.
İsv. BK’da da aynı sözcükler 42. maddede kullanılmıştır. Bu sözcükler Borçlar
Kanunu’nun 42. maddesinde “adalete tevfikan” şeklinde Türkçe’ye çevrilmiştir.
Ancak, “uygun” sözcüğü hakkaniyete ve adalete uygun olmayı da içerir, fakat
ondan daha geniştir. Kaynağın bu sözcükler yerine hakkaniyet ve adil
terimlerini kullanmadığı dikkate alınarak “uygun” sözcüğü tercih edilmiştir.
İkinci
Fıkra: İkinci
fıkra, mahkeme kararının etkisini aynı hukuki durumdaki ortaklara da taşıyan
bir “class action” u düzenlemektedir.
Üçüncü
Fıkra: Üçüncü fıkra
bir taraftan ortağın dava giderlerini karşılayamama kaygısıyla hakkını
aramaktan vazgeçmesi ve haksızlığa karşı sessiz kalması olasılığını ortadan
kaldırmayı amaçlamakta, diğer taraftan da haksız, dayanıksız ve delilsiz
davaların giderlerinin devralan şirket tarafında karşılanıyor olması
dolayısıyla teşvik edilmesini önlemek gayesini gütmektedir.
Dördüncü
Fıkra: Ortak
olma hakkının veya ortaklık haklarının korunması davası esasta bir denkleştirme
davasıdır. Denkleştirmenin belirlenip ödemenin yapılmasıyla, amaç elde edilir.
Bu dava dolayısıyla birleşme kararının geçersizliği yoluna gidilmesi amacı
aşar; meğerki, kararın da iptalini gerektiren bir
sebep var olsun. Böyle bir sebep olayda mevcutsa 193. madde uygulanır.
Madde-193: Maddenin kaynağı; İBirK’nın 105. maddesi ile
78/855 sayılı Yönergenin 22 (1). maddesidir.
Birinci
Fıkra: Bu
hüküm, özel bir iptal davasını düzenlemektedir. İptal sebebi birleşmeye,
bölünmeye ve tür değiştirmeye ilişkin hükümlerin ihlalidir.
İkinci
Fıkra: Hüküm,
AET Yönergesine uygun olarak düzeltme olanağını sağlamaktadır.
Madde-194: Hüküm, 553. maddeye benzer bir şekilde
sorumluluğu özel olarak düzenlemektedir.”
B- TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDE
SINIR
Eski TTK’da tür
değiştirme daha sınırlı iken yeni TTK’da neredeyse tür geçişlerinde sınır
kalmamıştır. Yeni TTK tür geçişlerinde sınırsız serbestlik getirirken, vergi
kanunları bu serbestliği vergilendirme bakımından güçleştirmektedir. Vergi
kanunlarında tür değişikliği konusunda açık bir yasak bulunmamakla birlikte,
tür değiştirme işlemi “teslim” sayılmakta ve aktiflerin emsal bedel üzerinden
devri gerekmektedir. Örnek verecek olursak, yeni TTK’nın 194. Maddesine göre
bir ticaret şirketinin tür değiştirerek “ticari
işletmeye” diğer bir ifade ile “şahıs
işletmesine” dönüşmesi mümkündür. Ancak VUK, KVK, KDV gibi vergi
kanunlarında sermaye şirketinden ticari işletmeye geçişte vergi istisna ve
kolaylıkları öngörülmediğinden dolayı söz konusu tür değişikliğinin ticari
hayata yansıması sınırlı düzeyde kalacaktır. Bir ticaret şirketinin şahıs işletmesine
dönüşümünde vergi kanunlarında özel bir düzenleme bulunmadığı için aktifinde
bulunan stoklar, sabit kıymetler vb. aktiflerin emsal bedeliyle ticari
işletmeye aktarılması satış hükmünde sayılacağından, fatura düzenlenmesi ve KDV
hesaplanmasını, bu amaçla düzenlenen kağıtlar damga
vergisi ve harca tabi tutulması gerektiğinden, TTK’nın 194. maddesinin uygulama
alanı son derece sınırlı kalacaktır. Bu nedenle sermaye şirketine dönüşümde
tanınan vergisel kolaylıkların sermaye şirketlerinin teşvik edilmesine ilişkin
genel anlayıştan ayrılmamak koşulu ile şahıs işletmelerine dönüşümde bazı vergi
kolaylıklarının tanınması (KDV, damga vergisi ve harç istisnası gibi) gerektiği
görüşündeyiz.
C- GEÇERLİ TÜR
DEĞİŞTİRME İŞLEMLERİ
TTK’nın yukarıda
belirtilen hükümleri ile bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketi
türüne dönüşümü uygun görülmektedir. Ticaret Şirketlerinin ne olduğu ise yine
TTK’nın 124. maddesinde sayılmıştır. Ticaret şirketleri;
a- Kollektif şirketler,
b- Komandit şirketler,
c- Anonim şirketler,
d- Limited şirketler,
e- Kooperatif şirketler
olarak sayılmıştır. Bunlardan;
- Kollektif ve komandit (adi) şahıs şirketi,
- Anonim, limited ve sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirket ise sermaye
şirketi olarak belirtilmiştir.
Yeni TTK’ya göre
geçerli tür değiştirmeler aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.
TÜR DEĞİŞTİREN |
YENİ TÜR |
Anonim Şirket |
- Limited Şirket - SPBK Şirket - Kooperatif |
Limited Şirket |
- Anonim Şirket - SPBK Şirket - Kooperatif |
Kooperatifler |
- Anonim Şirket - Limited Şirket - SPBK Şirket |
Kollektif Şirket |
- Anonim Şirket - Limited Şirket - SPBK Şirket - Kooperatif - Komandit Şirket |
Komandit Şirket |
- Anonim Şirket - Limited Şirket - SPBK Şirket - Kooperatif - Kollektif Şirket |
Ticari İşletme (Şahıs İşletmeleri) |
- Anonim Şirket - Limited Şirket - SPBK Şirket |
Sermaye şirketlerinin tür değiştirmeleri
ayni sermaye hükümlerine tabi değildir (TTK md. 184/1). Öte
yandan, TTK’nın 182. maddesinde yer alan kollektif ve komandit şirketlerin tür
değiştirmelerine ilişkin özel düzenleme hariç olmak üzere, sermaye şirketleri dışında kalan ticaret
şirketleri ile şahıs işletmelerinin sermaye şirketlerine dönüşümü veya sermaye
şirketlerini şahıs işletmelerine dönümü bilanço değerlerinin kayıtlı değerleri
ile kül halinde de devredilmesi şartıyla TTK’nın 194. maddesine göre “ayni
sermaye” hükümlerine tabi değildir.
Yukarıdaki bölümde de belirtildiği üzere,
TTK ‘nun 194. maddesinin 3. Fıkrasına göre bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye (şahıs işletmesine)
dönüştürülmesi de mümkündür.
D- YAPILACAK İŞLEMLER
Tür
değiştirme işleminde izlenecek yöntem ve yapılacak işlemler aşağıda işlem
sırasına göre açıklanmıştır.
1- Yönetim Organı
Tarafından Karar Alınması
TTK’da belirtilmiş olmamasına rağmen
öncelikle şirket yönetim organı tarafından tür değiştirme yönünde karar
alınması gerekmektedir. Bu karar aynı zamanda şirketin irade beyanıdır. Yönetim
organı limited şirketlerde müdür veya müdürler kuruludur. Bütün ortakların
katıldığı ortaklar genel kurulu tarafından alınan tür değişikliği kararı da geçerlidir.
2- Bilanço veya Ara Bilanço Çıkartılması
Tür değiştirmede esas olarak tür değiştiren şirketin bilanço günü
(31 Aralık) çıkardığı bilanço esas alınır ( Özel hesap dönemi bulunanlarda
hesap döneminin son günü bilanço günüdür). Ancak bilanço günüyle tür değiştirme
raporunun düzenlendiği tarih arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son
bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren şirketin mal varlığında önemli
değişiklikler meydana gelmişse ara bilanço çıkartılması gereklidir. (Md. 184/2)
Burada yer alan “önemli değişiklikler” den neyin kastedildiği açıklanmamıştır.
Madde gerekçesinde; “ Ara bilanço
düzenlenmesini gerektiren ikinci sebep (altı aylık süre geçmemiş bile olsa)
birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişikliğin meydana
gelmesidir.
Değişiklikte bilançonun çıkarılmasının
sonuçlandığı tarih değil, bilanço günü esas alınır. Malvarlığında önemli
değişikliğe, bir kooperatifte çok sayıda ortağın çıkması, şirketin faaliyet
yılı zararının anormal artması, büyük bir tesisin satılması örnek olarak
gösterilebilir.” İfadesi yer alıyor. Bu ifadeye göre bilanço tarihiyle 30 Haziran
arasında önemli değişiklikler ortaya çıkması halinde altı aydan fazla zamanın geçip
geçmediğine bakılmaksızın ara bilanço çıkarılması zorunludur.
Örneğin; tür değiştirmek isteyen şirket 31
Mayıs tarihinde tür değiştirme raporunu hazırlamış olsun. Bu durumda bilanço
tarihi olan 31 Aralık tarihi ile tür değiştirme rapor tarihi olan 31 Mayıs
tarihi arasında altı aydan fazla süre geçmediği için ara bilanço çıkarılmasına
gerek yoktur. Tür değiştirmeye esas bilanço 31 Aralık tarihli bilanço olacaktır.
Ancak bu şirketin deposunda 20 Nisan tarihinde çıkan yangında önemli maddi
zararlar ortaya çıkması halinde altı aylık süreye bakılmaksızın 20 Nisan
tarihini de kapsayacak şekilde ara bilanço çıkarılması gerekir.
Bize göre tür değiştirmede külli halefiyet
söz konusu olması ve TTK’nın 180. maddesinde yer alan “Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır” şeklindeki
genel hükmü çok önemlidir. Bu hüküm tür değiştirme ile tür değiştiren şirketin
hukuki ilişkilerinin değişmeyeceğini göstermektedir. Belirtilen çok önemli genel hükümler nedeniyle
bilanço tarihi ile tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih aralığında
malvarlığında önemli bir değişiklik olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. Keza
tür değiştirme söz konusu olmaması halinde malvarlığında ortaya çıkan önemli
değişiklik şirket ortaklarını ve alacaklıları ne kadar etkileyecekse tür
değiştirme halinde de en fazla o kadar etkiler.
Ara bilanço çıkartılmasında yıllık
bilançoya ilişkin hüküm ve ilkeler uygulanır (Md. 184/3). Ara bilanço için;
i) Ara bilançoda fiziki envanter
çıkartılması gerekli değildir (Md. 184/3-a). Ancak tür
değiştirmenin hukuken sonuçlandığı (yeni türe ilişkin şirket kuruluşunun
ticaret siciline tescil edildiği tarih) tarih itibarıyla fiili envanterin
yapılması ve değerleme hükümlerine uyulması vergi kanunları bakımından
zorunludur.
ii) Son bilançoda kabul edilen
değerlemeler, sadece ticari defterdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari
defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate
alınır.(Md. 184/3-b ).
TTK’nda öz varlığın devri için çıkartılacak
ara bilançoda sadece fiili envanter zorunlu
tutulmamıştır. Ancak kaydi envanterin sağlıklı
yürütülmediği şirketlerde fiili envanterin de yapılmasında yarar bulunmaktadır.
Esasen yeni şirkete sermaye olarak konulacak olan öz varlığın tespitine esas
alınacak ara bilançonun çıkartılmasında,
hesap döneminde çıkartılacak bilanço için yapılması gereken bütün
değerleme işlemlerinin yapılması, vergi karşılığı dahil
bütün karşılıkların ayrılmasında yarar görmekteyiz. Aksi takdirde tescil tarihi
itibarıyla çıkartılacak bilanço ile söz konusu ara bilanço arasında meydana
gelebilecek önemli sapmalar yeni şirkete konulan öz varlığın doğruluğunu
olumsuz etkileyecektir.
3- Tür Değiştirme
Planının Hazırlanması
TTK’nın
185/1 maddesine göre tür değiştirecek olan şirketin yönetim organı tarafından
yazılı şekilde “tür değiştirme planı” yapılması ve imzalanması gerekmektedir.
Tür değiştirme
planı;
i) Şirketin tür
değiştirmeden önceki ve sonraki ticaret unvanını, merkezini ve yeni türe
ilişkin ibareyi,
ii) Yeni türün şirket
sözleşmesini (kanundaki hüküm böyle olmakla birlikte henüz başlangıçta yeni tür
şirket sözleşmesinden bahsedilemeyeceği için bundan yeni türe ait şirket sözleşme taslağını anlamak
gerekir),
iii) Ortakların tür
değiştirmeden sonra sahip olacakları payların sayısını, cinsini ve tutarını
veya tür değiştirmeden sonra ortakların paylarına ilişkin açıklamaları
içerir.
4- Tür Değiştirme
Raporunun Hazırlanması
Yönetim
organı tür değiştirme planının dışında ayrıca tür değiştirme hakkında yazılı bir rapor hazırlar. (Md. 186)
Raporda;
i)
Tür değiştirmenin amacı ve sonuçları,
ii)
Yeni türe ilişkin kuruluş hükümlerinin yerine getirilmiş bulunduğu,
iii)
Yeni şirket sözleşmesi,
iv)
Tür değiştirmeden sonra ortakların sahip olacakları paylara dair değişim oranı,
v)
Varsa ortaklar ile ilgili olarak tür değiştirmeden kaynaklanan ek ödeme ile
diğer kişisel edim yükümlülükleri ve kişisel sorumluluklar,
vi)
Ortaklar için yeni tür dolayısıyla doğan yükümlülükler
hukuki ve ekonomik yönden açıklanır ve gerekçeleri
gösterilir.
Tüm
ortakların onaylaması hâlinde küçük ve
orta ölçekli şirketler tür değiştirme raporunun düzenlenmesinden
vazgeçebilirler.
Tür
değiştirecek olan şirketin statüsünün 2005/9617
sayılı BKK ile çıkartılan Yönetmelikte belirtilen aktif ve satış
büyüklüğü ile çalışan sayısına göre tespit edilmesi gerekir.[4]
5- Özvarlığın Hesaplanması
Bilanço, bilançoyu
çıkartmakla sorumlu olan yönetim organının sorumluluğundadır. Yeni TTK’da öz
varlığın mahkemece atanan bilirkişilerce tespit edileceği yönünde bir hüküm
bulunmamaktadır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bu konuda yayımlanmış
ikincil bir düzenleme de yayımlanmamıştır.
Öte yandan Bakanlık tarafından yayımlanan duyurularda da bu konuda bir
uygulamaya yer verilmemiştir. Kanunun
343. maddesinde sadece ayni sermaye olarak konulacak sermaye unsurlarının
tespitinin asliye ticaret mahkemesince atananmış bilirkişi tarafından değer
tespitinin yapılacağı belirtilmiştir. Tür değişikliği işlemi ayni sermaye
konulmasına ilişkin işlem sayılmadığından, öz varlık tespiti için mahkemece
atanmış bilirkişi için mahkemeye başvurulması gerekmemektedir.
Uygulamada ticaret
sicil müdürlükleri tür değiştirmeye esas bilanço üzerinden 3568 Sayılı Kanuna
göre yetki almış serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler
tarafından hazırlanmış özvarlığı tespit raporu talep etmektedirler (Ek:5). Bu uygulama yerinde olup,
kurulacak yeni şirketin sermayesinin doğruluğu konusunda bir güvencedir.
Ara bilanço üzerinden
öz varlık hesaplanması halinde envanter işlemleri
dahil bütün dönem sonu işlemlerinin yapılması ve bilançodaki varlıklar ve
borçların değerlenmesi gerekir. Bu kapsamda amortismanların
ayrılması özel önem taşımaktadır.
Tür
değişikliğinde bir hesap dönemi (l Ocak-31 Aralık) iki ayrı mükellefiyeti
içinde barındırmaktadır. Tür değişikliğinin ticaret sicilinde tescil edildiği
tarihe kadar limited şirketin mükellefiyeti, tescil tarihinden itibaren ise
anonim şirketin mükellefiyeti söz konusu olmaktadır. Burada amortismanın “yıllık
ayırma” prensibi göz önüne alınarak her iki mükellefiyette de kist amortisman ayrılması gerekmektedir.
Tür
değişikliğinin olduğu yıla mahsus olmak ve amortismanın “yıllık ayırma” vasfını kaybetmemek üzere, iktisadi kıymetler için
yıllık dönem itibariyle ayrılacak amortismanın, limited ve anonim şirketin yıl
içindeki kist dönem süreleri (gün sayısı) esas alınmak suretiyle orantı yolu
ile bulunması, bulunan tutarların limited şirkete isabet eden kısmının limited
şirket tarafından, anonim şirkete
isabet eden kısmın ise anonim şirketçe ayrılması gerekir.[5]
Diğer
yandan limited şirketin tür değişikliği yolu ile anonim şirkete dönüşümünde
aktife kayıtlı duran varlıkların satışı söz konusu olmadığından kist amortisman ayrılması VUK’un 328. maddesi hükmüne de ters
düşmemektedir. Aksi halde anonim şirket tarafından devralınan iktisadi
kıymetler için tam yıl üzerinden amortisman ayrılır
ki, bu uygulama amortisman mevzuuna ve muamelelerin gerçek durumuna da ters
düşer.
Örneğin,
anonim şirkete dönüşecek olan (X) limited şirketi 31 Ağustos tarihi itibariyle
çıkarılan bilançoya göre tür değiştirecektir. (X) Limited şirketi aktifinde
kayıtlı duran varlıklar üzerinden 01 Ocak tarihinden 31 Ağustos tarihine kadar
geçen süre için amortisman ayıracak ve gider
yazacaktır. 31 Ağustos tarihinde çıkartılan bilançoya göre işlemler yürütülmüş
ve anonim şirket, 10 Ekim tarihinde ticaret siciline tescil olmuştur. Tür
değişikliği anonim şirketin ticaret siciline tescil edildiği tarihte fiilen
sona erdiğinden, 01 Eylül tarihinden 9 Ekim tarihine kadar olan kist süreye ait
duran varlık amortismanlarının da limited şirket
tarafından hesaplanması ve gider yazılması gerekmektedir. Anonim şirket 10 Ekim
tarihinde ticaret siciline tescil edildiğinden limited şirketten devralınan
duran varlıklar üzerinden kalan süreye ait (10 Ekim-31 Aralık) amortisman anonim şirket tarafından ayrılacaktır.
Tür değiştirme neticesinde devre konu
iktisadi kıymetler, mukayyet değerleri üzerinden; aktif ve pasifi düzenleyici
hesaplar, ilgili olduğu aktif ve pasif hesaplarla birlikte devrolunacağından,
söz konusu iktisadi kıymetlerin devir işleminin amortisman
uygulamaları bakımından ilk iktisap olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir.
Diğer bir ifadeyle yeni tür kurumda tür değiştirme işlemi nedeniyle devrolan
amortismana tabi iktisadi kıymetlerin bakiye değerleri üzerinden kalan amortisman süreleri dikkate alınarak amortisman ayrılmaya
devam edilecektir (1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği, Bölüm; 19.3.2).
6- Tescile Tabi Aktiflerin Değer Tespitinin Yapılması
Tür değişikliğinde
yeni şirket tür değiştiren eski şirketin devamıdır. Bu nedenle aktif ve pasif
kalemlerin kayıtlı değerleri ile yeni şirkete devri yasal bir zorunluluktur.
Mali müşavir veya yeminli mali müşavir tarafından düzenlenecek öz varlık tespit
raporu bilanço kalemlerinin değer tespitine yönelik bir değer tespit raporu
değildir. Bu rapor esas itibarıyla öz varlık kalemlerini ve bu kalemlerden
hangilerinin yeni şirkette sermayeye konulabileceğini tespit eden bir rapordur.
Bununla birlikte bu raporda belirtilen öz varlığın yeni şirketin kuruluşu için
gerekli asgari sermayeyi sağlayıp sağlamadığına, taahhüt edilen sermayenin
ödenip ödenmediğine, tür değiştirecek olan şirketin borca batık olup olmadığına
ilişkin hususları da tespit etmesi bakımından önemlidir. Durum böyle olmakla
birlikte, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan “Şirketlerde
Yapı Değişikliği ve Ayni Sermaye Konulmasında Siciller Arası İşbirliğine
İlişkin Tebliğ”in 5/1-b maddesinde,[6]
“….tür
değişikliğinde mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların yeminli mali
müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, denetime tabi şirketlerde ise
denetçi tarafından tespit edilmiş değerinin de yer aldığı raporun” tescili
yapacak ticaret sicil müdürlüğü tarafından ilgili sicillere (tapu, gemi,
trafik, patent enstitüsü gibi sicillere) gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Meslek mensuplarınca düzenlenecek rapor daha önce de belirtildiği üzere bir
değer tespit raporu olmamakla birlikte, bu raporda şirket kayıtlarında yer alan
ve tescile tabi varlıkların kayıtlı değerlerinin belirtilmesi gerektiği
anlaşılmaktadır. Bize göre söz konusu
varlıkların değeri ve nitelikleri ayrı bir rapor yerine meslek mensubunca
düzenlenen “öz varlık tespit raporu”nun ayrı bir bölümünde gösterilebilir.
7- Tür Değiştiren
Şirketin Tür Değiştirme Planının/Raporunun Ortakların İncelemesine Açılması
a- Tür Değiştirme İşlemlerinin Ortakların
İncelemesine Açılması
Tür değiştiren
şirketin yönetim organı aşağıda belirtilen evrakı genel kurulda karar
alınmasından otuz gün önce şirketin
merkezinde ortakların incelemesine sunmak zorundadır (Md.188).
1- Tür değiştirme
planı,
2- Tür değiştirme
raporu,
3- Son üç yılın
finansal tabloları,
4- Ara bilanço (
Bilanço günüyle tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih arasında altı aydan
fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren şirketin
malvarlığında önemli değişiklikler meydana gelmesi halinde ara bilanço).
Yönetim organının
şirket ortaklarını yapılacak tür değişikliği konusunda bilgilendirmek ve
düzenlediği tür değiştirme planını, bu planın eki ara bilançoyu ve ana sözleşme
taslağını, tür değiştirme raporu düzenlenmiş olması halinde ise söz konusu
raporu ve eklerini ortakların incelemesine sunmak zorundadır. Söz konusu bilgilendirmenin her bir ortağa
yazılacak iadeli-taahhütlü mektupla veya elden tebliğ ile belgelendirilmesinde
fayda vardır. Posta yoluyla bilgilendirmek zorunlu bir kural değil bir
ihtiyattır.
Kanunda
bilgilendirmenin uygun bir şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Tür değiştirme dosyasının, işlemlerin hızlandırılması
bakımından hazırlanacak bir tebliğ yazısı ile tebligatın yapıldığına ilişkin
imza alınmak suretiyle gerçekleştirilmesi mümkündür. Ortaklarının tamamı müdür
olan şirketlerde veya tür değiştirme mevzuundan haberdar olan ortaklara
hazırlanacak bilgilendirme yazısının elden dolaştırılarak tebliğ edilmesi ve
tebliğ şerhinin şirket tarafından alınması pratik bir uygulama yöntemidir.
b- Otuz Günlük Sürenin
Beklenmesi Zorunlu mudur?
TTK’nın 188. maddenin birinci fıkrasının son
cümlesinde tür değiştirme dosyasının; “….. genel kurulda
karar alınmasından otuz gün önce (şirket) merkezinde (….)
ortakların incelemesine sunulacağı” belirtilmiştir. Kanunda
bilgilendirmenin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edileceği konusunda bir hükme yer
verilmediğine göre, özellikle ortak sayısı az olan ve şirketi birlikte idare
eden ortaklıklarda 30 günlük bekleme süresinin hiçbir anlamı ve gereği
bulunmamaktadır. Ortakların tümünün tür değişikliği dosyasını (tür değiştirme
planı, tür değiştirme raporu, son üç yılın finansal tabloları, ara bilanço) inceleyip herhangi bir itirazının
olmadığını bildirmesi halinde genel kurulun 30 gün beklemeden toplanmasına
engel bir durumun olmadığı görüşündeyiz. Ticaret sicil müdürlükleri de tür
değişikliği planının genel kurul (tüm ortaklar) tarafından oybirliği ile
onaylanması halinde 30 günlük bekleme süresini aramamaktadır.
8-
Menfaat Sahiplerinin Korunması
Tür değişikliğinde şirket bütün aktif ve
pasifi ile yeni tür şirkete devredileceği için şirketle ilişkisi bulunan
çalışanların ve alacaklıların haklarının ihlali söz konusu olmaz. Ortaklar
yönünden de mevcut payları korunacağı için maddi anlamda bir hak kaybı söz
konusu değildir. Ancak limited şirketten anonim şirkete dönüşümde yönetim
kuruluna giremeyecek olan ortaklar yönünden, yönetim dışında kalma ve bazı
kararlarda etkinliği kaybetme riski söz konusudur. Keza, limited şirketler tüm
ortakların oybirliğini gerektiren bazı kararlar anonim şirkette oy çokluğu ile
alınabilir. Tür değişikliği sırasında ortakların şirketin nasıl idare edileceği
konusunu iyi değerlendirmesi ve esas sözleşmenin buna göre düzenlenmesi önem
taşımaktadır.
a- Ortakların Korunması
Tür değiştirmede, ortakların şirket payları
ve hakları korunur. Bu hüküm TTK’nın 183/1. maddesinde ifade edilmiştir. Buna
göre;
Oydan yoksun paylar için pay sahiplerine
eşit değerde paylar veya oy hakkını haiz paylar verilir (Md. 183/1). Tür
değiştirme bahane edilerek hiçbir ortak şirketten çıkartılamaz ve hiçbir
ortağın ortaklık hakları zedelenemez, azaltılamaz ve sınırlandırılamaz. Oydan
yoksun paylar yönünden de eşit değerin sağlanması gerekir. Yeni türe ait
şirkette oydan yoksun paylar varsa kural olarak bunların sahiplerine aynı
değerde oydan yoksun paylar verilir. Yeni tür şirkette oydan yoksun payın
oluşturulması mümkün değilse oy hakkını haiz paylar ile eşitlik sağlanabilir.[7]
i- İmtiyazlı payların
karşılığında aynı değerde paylar verilir veya uygun bir tazminat ödenir (Md.
183/2). Yeni türe ait şirkette imtiyazlı paylar varsa kural olarak bunların
sahiplerine aynı değerde imtiyazlı paylar verilir. Ancak yeni tür şirket
imtiyazlı pay çıkarmaya müsait değilse veya payların sağladığı özel haklar
açısından eşitlik sağlanamıyorsa tazminat ödenir.
ii- İntifa senetleri karşılığında aynı
değerde paylar verilir veya tür değiştirme planının düzenlendiği tarihte gerçek
değer ödenir (Md. 183/3). Yeni türe ait şirkette intifa senedi varsa kural
olarak bunların sahiplerine aynı değerde intifa senedi verilir. Ancak yeni tür
şirket intifa senedi çıkarmaya müsait değilse veya payların sağladığı özel
haklar açısından eşitlik sağlanamıyorsa intifa senetlerinin gerçek değerleri
ödenir.
b- Alacaklıların Korunması
ba-
Ticari Alacaklıların Durumu
Alacaklıların
korunması TTK’nın 190. Maddesinde hüküm altına alınmış olup, bu madde ile
ortakların kişisel sorumlulukları hakkında 158. Maddeye atıf yapmıştır. Tür
değişikliğinde borçlu değişikliği söz konusu olmamakla birlikte, belirli
koşullar altında alacaklıların haklarının tür değişikliğine rağmen olumsuz
şekilde etkilenmesi mümkündür. Bu durum tür değiştirme sonucu şirket
borçlarının alacaklıların aleyhine değişmesi sonucu meydana gelebilir. Örneğin
ortakların ortaklık borçlarından ikinci derecede sınırsız sorumlu olan bir
kollektif şirketin anonim şirkete dönüşmesi halinde alacaklıların, ortakların
bu ikinci derecedeki sınırsız sorumluluğuna ilişkin hakları kaybolmaktadır.
Aynı durum, borçlarından üyelerinin kişisel olarak sorumlu olduğu bir
kooperatifin anonim şirkete dönüşmesi halinde de geçerlidir. Bu nedenle aynen
birleşme ve bölünmede olduğu gibi tür değiştirmede de TTK m. 158 hükmünün
uygulanması gerekir. Bu maddeye göre tür değiştirmeden önce ortaklığın
borçlarından sorumlu olan ortakların sorumluluğu tür değiştirmeden sonra da
aynen devam eder. Şu şartla ki, bu borçlar tür değiştirme kararının ilanından
önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten önce oluşmuş
olmalıdır[8].
Tür değiştirme de ortaklığın borçlarından
doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin talepler, tür değiştirme kararının
ilanı tarihinden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alacak, ilan
tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden
başlar. Bu sınırlama tür değiştiren ortaklığın borçları dolayısıyla şahsen
sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz9.
bb- Kamu Alacaklılarının Durumu
Limited şirket ortakları şirket
borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri sermaye borcunu ödemekle
sorumludur. (TTK, Md:573/2) Ancak 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre limite
şirket ortakları kamu borçlarından dolayı sermaye
payları oranında sorumludur. Limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi
durumunda anonim şirket limited şirketin doğmuş ve doğacak olan borçlarını
ödemeyi taahhüt etmekte ve bu konuda vergi dairesine bir taahhütname
vermektedir. Devralan anonim şirketin limited şirketin borçlarını ödeyememesi
halinde limited şirketin ortaklarının sorumluluğu ne olacaktır?
Tür değiştiren limited şirket hakkında tür
değişikliğinden önce tahakkuk eden veya sonra ortaya çıkan kamu
borçlarından yeni şirket sorumlu olacağına göre, yeni şirketin yönetim kurulu
üyeleri ile eski şirketin müdür olan ortakları müteselsilen, söz konusu borcun
ilgili olduğu dönemde ortak olan limited şirket ortakları ise sermaye payları
oranında kamu borcundan sorumlu olacaktır.
c- Çalışanların Korunması
Çalışanların korunması TTK’nın 190.
Maddesinde hüküm altına alınmış olup, bu madde ile iş sözleşmelerinden boğan
borçlar hakkında 178. Maddeye yollama yapmıştır. Tür değiştirme külli halefiyet
şeklinde olur. TTK’nın 180. Maddesinde yer alan “Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır” şeklindeki
genel hükmü çok önemlidir. Bu hüküm tür değiştirme ile tür değiştiren şirketin
hukuki ilişkilerinin değişmeyeceğini göstermektedir. Dolayısıyla tür değiştiren
şirketin çalışanlarıyla akdettiği hizmet sözleşmesinde hiçbir değişiklik
meydana gelmez[9]
9- Genel Kurulun Tür
Değiştirme Planını Onaylaması ve Nisaplar
Tür değiştiren
şirketin yönetim organı yukarıdaki işlemler tamamlandıktan ve ortaklara incelenme
hakkı tanınmasından itibaren otuz gün geçtikten
sonra ( veya bütün ortakların yazılı beyanlarının alınmış olması halinde 30
günden önce), tür değiştirme planını ve eki şirket esas sözleşmesini genel
kurulun onayına sunar. Şirket esas sermayesi 50.000 TL’den az olamaz. Ortak
sayısı tür değiştiren limited şirketin ortak sayısından fazla olabilir. Limited
şirkette ortak olmayanlar nakit veya ayni sermaye taahhüt etmek suretiyle yeni
kurulacak şirkette kurucu ortak olarak yer alabilir.
Yönetim
organı “tür değiştirme planının”
yanı sıra büyük şirketlerde ayrıca plandan daha kapsamlı olan “tür değiştirme raporu” da hazırlamak
zorundadır. Bu rapor tür değişikliğinin gerekliliğini ortaya koyan plana göre
daha kapsamlıdır. Rapor ortakları bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Genel kurulda
rapor değil, plan onaylanmaktadır.
Yönetim organı
tarafından genel kurula sunulacak olan “tür
değiştirme planı” 189. Madde de belirtilen nisaplarla karara bağlanması
gerekir. Karar nisapları aşağıda tablo halinde sunulmuştur.
TÜR DEĞİŞTİRMEDE GENEL KURUL
NİSAPLARI
TÜR DEĞİŞTİREN ŞİRKET |
NİSAP |
DAYANAK |
• Anonim şirket • Sermayesi Paylara Böl. Komandit Şirket |
Esas veya çıkarılmış sermayenin üçte
ikisini karşılaması şartıyla, genel kurulda mevcut oyların üçte ikisiyle; limited şirkete dönüştürme hâlinde,
ek ödeme veya kişisel edim yükümlülüğü doğacaksa tüm ortakların onayıyla
alınır. |
TTK
md. 189/1-a |
• Sermaye şirketleri |
Bir
sermaye şirketinin bir kooperatife
dönüşmesi hâlinde tüm ortakların onayıyla karar alınır. |
TTK
md. 189/1-b |
• Limited Şirketler |
Sermayenin
en az dörtte üçüne sahip bulunmaları şartıyla, ortakların dörtte üçünün
onayıyla karar alınır. |
TTK
md. 189/1-c |
• Kooperatifler |
1. Ortakların en az üçte ikisinin temsil edilmeleri şartı
ile genel kurulda mevcut oyların çoğunluğuyla, 2.
Ek ödeme, diğer kişisel edim yükümlülükleri veya kişisel sorumluluk
getiriliyorsa veya bu yükümlülükler veya sorumluluklar genişletiliyorsa,
kooperatifte kayıtlı ortaklarının üçte ikisinin olumlu oyuyla, Karar
alınır. |
TTK
md. 189/1-d |
• Kollektif Şirketler • Komandit (adi) Şirketler |
Tür
değiştirme planı bütün ortakların oybirliğiyle onanır. Ancak, şirket
sözleşmesinde ortakların tümünün üçte ikisinin olumlu oyuyla bu kararın alınabileceği
öngörülebilir. |
TTK
md. 189/1-e |
10- Tescil
a- Tescilin Şekli ve
Gerekli Belgeler
Yönetim organı tür
değiştirmeye ilişkin genel kurul kararını ve yeni türe ait şirket esas
sözleşmesini ticaret siciline tescil ettirir (Md. 189/2). Tür değiştirme tescil
ile hukuki geçerlilik kazanır. Tescil için;
·
Noter onaylı genel kurul kararı,
·
Noter onaylı esas sözleşme,
·
Noter onaylı tür değiştirme planı,
·
Kurucular beyanı,
·
Öz varlık tespit raporu,
·
Ticaret sicili taahhütnamesi,
·
Noter onaylı yönetim kurulu üyelerinin imza beyanı
ilgili ticaret sicili
müdürlüğüne teslim edilir. Tescil için, ödenmiş veya öz varlık dışında ayrıca
ek sermaye taahhüdü var ise ayrıca ek sermayenin 1/4’ünün ödendiğine ilişkin
banka dekontu ile tescile tabi varlıklara ilişkin
liste ve KOBİ statüsünde olup olunmadığına ilişkin rapor gereklidir. Öz varlık
tespit raporunda şirketin küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ) statüsünde
bulunduğuna ilişkin tespite ve tescile tabi varlıklara ilişkin bilgilere yer
verilmiş ise, işletmenin KOBİ olduğuna ve tescile tabi varlıklar için ayrı bir
rapora gerek olmadığı görüşündeyiz.
b- Tür Değiştirme
Raporu İle Tür Değiştirme İşleminin Tescil Edildiği Tarihin Farklı Yıllarda
Olması
Yukarıda II/D-2
bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere tür değiştirmede esas olarak tür
değiştiren şirketin bilanço günü (31 Aralık) çıkardığı bilanço esas alınır
(özel hesap dönemi bulunanlarda hesap döneminin son günü bilanço günüdür).
Ancak bilanço günüyle tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih arasında altı
aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren
şirketin mal varlığında önemli değişiklikler meydana gelmişse ara bilanço
çıkartılması gerekmektedir (Md. 184/2). Bu şartlara uyulmuş olması halinde; tür
değiştirme raporu ile tür değişikliğinin ticaret sicili müdürlüğüne tescil
edildiği hesap döneminin farklı yıllar olmasının tür değiştirmeye engel olmayacağı
görüşündeyiz. Çünkü tür değiştirmede külli halefiyet söz konusudur. Tür
değiştirme raporu ile tür değiştirme işleminin tescil tarihi arasındaki süreye
ilişkin ticari faaliyet şirketin tür değiştirmesine bağlı olmaksızın devam
etmektedir. Bu sürenin uzun veya kısa olmasının şirket ortaklarına veya
alacaklılarına yapabileceği olumsuz etki yoktur. Örneğin; 31 Temmuz 2012
tarihinde bilançoya göre tür değiştirecek limited şirketin yönetim organı tür
değiştirme raporunu 20 Ağustos 2012 tarihinde hazırlamıştır. Tür değiştirme
işlemleri 14 Ocak 2013 tarihinde tamamlanarak ticaret sicili müdürlüğüne tescil
edilmiştir. Görüldüğü gibi tür değiştirme raporu 2012 yılında, tescil ise 2013
yılında gerçekleşmiştir. Bu örnekte tür değişikliğini etkileyen bir konu
bulunmamaktadır.
Öte yandan, tür
değiştirme raporu ile tür değiştirme işleminin ticaret sicilinde tescil edildiği
tarih aralığının altı aydan kısa veya uzun olmasının bir önemi yoktur.
11- İlan
Tür değiştirme kararı
ile yeni türe ait şirket esas sözleşmesi ticaret siciline tescil edildikten
sonra Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir.
III- YENİ TÜR ŞİRKETE
SERMAYE OLARAK KONULACAK UNSURLAR
Tür
değiştiren şirketin tür değiştirmeye esas bilançosunda hesaplanan özvarlığın
içinde yer alan serbest olmayan yedekler hariç diğer öz varlık kalemleri yeni
tür şirkete sermaye olarak konulabilir. Bu durumda; öz varlık kalemleri içinde
yer alan;
- Geçmiş yıllar
kârları,
- Enflasyon
düzeltmesinden kaynaklanan olumlu farklar,
- Özel fonlar,
- Şirketten olan
alacaklar,
- Serbest yedek
akçeler
sermayeye ilave edilebilir.
TTK’nın 519/3 maddesinde yer alan hükümlere göre genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin
yarısını aşması halinde aşan kısım sermayeye ilave edilebilir. Yine öz varlık
kalemleri içinde yer alan özel fonlardan yenileme
fonu hariç diğer fonları anlamak gerekir. Öte yandan şirket ortakları ile
üçüncü şahısların şirketten olan alacakları da sermayeye ilave edilebilir.
Ancak nakit sermaye dışındaki kalemlerin sermayeye ilave edilmesi için 3568
Sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci mali müşavirler veya yeminli
mali müşavirler tarafından özel amaçlı rapor yazılması gerekmektedir.
A-
TÜR DEĞİŞTİREN ŞİRKETİN ÖDENMEMİŞ SER-MAYESİ VARSA
6102 sayılı TTK’nın
tür değiştirme müessesesini düzenlediği 180 ila 194. maddelerinde tür değiştiren
şirket ortaklarının sermaye taahhüdünden doğan süresi gelmemiş borçlarını
ödemesine yönelik bir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada en çok tartışılan
konulardan birisi de tür değiştirmek isteyen şirketin henüz ödenmemiş sermayesi
bulunuyorsa ödenmemiş sermayenin iptal edilip edilmeyeceğine ilişkindir. Şirket
ortakları taahhüt ettikleri sermayeyi süresinde ödemediği takdirde, taahhüdünü
yerine getirmeyen ortaktan faiz istenmesi veya ortağın ortaklıktan çıkarılması
gerekmektedir. Ancak bu yaptırımların uygulaması pratikte sınırlıdır.
Tür değiştirecek olan
şirketin ödenmemiş sermayesi varsa, ödenmemiş sermaye özvarlığın hesabında
dikkate alınmaz. Dolayısıyla yeni türe ait şirketin kuruluşunda, tür değiştiren
şirketin özvarlığı veya tescil edilmiş ve ödenmiş sermayesi yeni şirkete “ödenmiş sermaye” olarak
aktarılabileceğinden, ödenmemiş sermaye ortakların hakları ihlal edilmemek
koşuluyla sermaye azaltımı yoluyla iptal edilebileceği gibi yeniden taahhüt
edilerek ortağın payı korunabilir.
TTK’nın 183/1. Maddesinde belirtildiği üzere
tür değiştirmede “ortakların şirket
payları ve haklarının korunması” ilkesi ihlal edilmemelidir. Ortaklardan
bir kısmının sermaye taahhüdünü yerine getirmesi, bir kısmının ise yerine
getirmemesi durumunda söz konusu iptal işlemi, taahhüdünü zamanında yerine
getirmeyen ortakların paylarını ve haklarını kaybetmesi sonucunu doğurur. Böyle
bir durumda ortaklar arasında ihtilafa neden olmamak için iptal işleminden önce
sermaye taahhüdünün kapatılmasına ilişkin yasal prosedür
uygulanmalıdır. O halde tüm ortakların oy birliği halinde ödenmemiş sermayenin
iptali mümkün olabilecektir. Ödenmemiş sermayenin iptal edilmesi halinin de bir
nevi “sermaye azaltımı” sayılacağından üçüncü kişilerin de haklarını
korumak bakımından tür değişikliği işlemi ile eş zamanlı olarak veya tür
değişikliğinden önce sermaye azaltımı prosedürünün de
uygulanması gerektiği görüşündeyiz.
Ayrıca yeni tür şirkette öz varlık veya
ödenmiş sermayenin dışında nakit sermaye de taahhüt edilmesi halinde nakit taahhüt
edilen kısmın genel esaslara tabi olması, diğer bir ifade ile 1/4’ünün
tescilden önce, kalanının ise 24 ay içinde ödenmesi gerekir. Tür değiştiren
şirkette taahhüt edilip süresi gelmediği için henüz ödenmeyen sermaye kısmının
yeni tür şirketin esas sözleşmesinde yeniden taahhüt edilmesi halinin yeni bir
taahhüt olarak mı, yoksa eski şirketten devralınan bir taahhüt olarak mı
değerlendirilmesi gerektiği
tartışmaya açık bir konudur. Bize göre TTK’nın 180. Maddesinde
bahsedildiği üzere “yeni türe dönüştürülen şirket
eskisinin devamı sayıldığından”, tür değiştiren şirkette
daha önce taahhüt edilen ancak henüz ödeme süresi gelmemiş sermayenin yeni tür şirkete kalan taahhüt
süresi dikkate alınmak kaydıyla intikali mümkündür. Örneğin; esas sermayesi 400.000
TL, ödenmiş sermayesi 100.000 TL, henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş
sermayesi 300.000 TL olan bir limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi sırasında
yeni tür şirketin sermayesinin 100.000TL’lik kısmının limited şirketin ödenmiş
sermayesinden, 300.000 TL’lik kısmın ise tür değiştiren şirkette daha önce
taahhüt edilen ancak henüz ödeme süresi gelmemiş sermayenin yeni tür şirkete kalan
taahhüt süresi dikkate alınmak kaydıyla nakit sermaye taahhüdünden karşılanması
gerekir. Ödenmemiş sermaye ve ödeme
zamanının yeni türe ait şirket esas sözleşmesinde (sermaye maddesinde)
belirtilmelidir. Sermaye maddesi aşağıdaki gibi yazılabilir:
“Şirketin sermayesi 400.000 TL’dir. ( ….
) Taahhüt edilen sermayenin tamamı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. Maddelerine
göre tür değiştiren (X) Limited
Şirketinin esas sermayesinden karşılanmıştır. Esas sermayenin 100.000 TL’lik kısmı ödenmiş sermaye olup, kalan
300.000 TL’lik kısmı (X) Limited Şirketinde taahhüt edilmiş olan ../../…. Tarihine kadar nakden ödenecektir. “
Yeni şirket eski
şirketin devamı niteliğinde olduğundan, eski şirkette taahhüt edilen sürenin de
bu şirkette aynen devam etmesi normal karşılanmalıdır. Bu nedenle yeni şirkette
ayrıca taahhüt edilen 300.000 TL’nin ¼’ünün tescil tarihinden önce ödenmesi
talep edilmemelidir.
Eski şirkette taahhüt
edilen sürede sermaye borcu ödenmemiş ise, yani ortaklar temerrüde düşmüş ise,
bu durumda taahhüt edilen sermayede bir azalmaya yer vermemek koşulu ile yeni
şirkette yeniden taahhüt edilerek tür değişikliğinin yapılabileceği
görüşündeyiz. Ortakların temerrüde düşmesi sadece şirkete faiz ödeme borcu yüklemektedir.
(TTK, md.129) Sermaye maddesinin aşağıdaki gibi yazılabileceği görüşündeyiz.
“Şirketin sermayesi 400.000 TL’dir. ( ….
) Taahhüt edilen sermayenin 100.000 TL’lik kısmı Türk Ticaret Kanunu’nun 180
ila 193. Maddelerine göre tür değiştiren
(X) Limited Şirketinin ödenmiş sermayesinden karşılanmıştır. Kalan
kısmın ¼’ü tescilden önce nakden ödenmiş olup,3/4’ü ise tescil tarihini izleyen
24 ay içinde ödenecektir.”
Taahhüt edilen
sermayenin tescil tarihi ile izleyen 24 ay arasındaki hangi tarihte ödeneceği
konusunda genel kurul yönetim kuruluna yetki verebilir ya da sermaye maddesinde
ödemelerin hangi tarihte/tarihlerde yapılacağı belirtilebilir. Esas sözleşmede
yönetim kuruluna yetki verilmediği sürece ortaklardan taahhüt tarihi olan 24.
Ay tamamlanmadan önce sermaye borcunun ödenmesi istenmeyeceği görüşündeyiz.
Daha erken ödeme için olağanüstü genel kurulun çağrılması gerekir.
B- YENİ TÜR ŞİRKETTE
ÖZ VARLIĞA İLAVE OLARAK NAKİT SERMAYE TAAHHÜT EDİLMESİ
Tür değiştiren
şirketin özvarlığı veya tescil edilmiş sermayesi dışında ortaklar şirkete nakit
veya ayni sermaye de koyabilir. Örneğin; tür değiştiren şirketin özvarlığı
aşağıdaki gibi olsun.
Sermaye : 100.000
Kanuni yedek akçe : 10.000
Geçmiş yıllar kârları : 200.000
Sermaye enflasyon düzeltmesi olumlu farkı : 50.000
Yenileme fonu : 15.000
Ara bilanço dönem net kârı : 25.000
Toplam Öz Varlık : 400.000
Yukarıdaki örnekte
kanuni yedek akçe ve yenileme fonu dışındaki öz varlık unsurlarının yeni tür
şirkete sermaye olarak konulması mümkün bulunmaktadır. Kanuni yedek akçeler
ödenmiş sermayenin % 50’sini aşmadığından (TTK Madde 462, 519/3), yenileme fonu
ise serbest fon niteliğinde bulunmadığından sermaye olarak konulamaz. Yeni tür
şirkette sermaye 500.000 TL olarak öngörülmüş olup, 100.000 TL’nin önceki şirketin ödenmiş
sermayesinden, (200.000 + 50.000 + 20.000=) 270.000 TL’nin önceki şirketin öz
varlık kalemlerinden, 130.000 TL’nin ise nakit sermaye olarak taahhüt etmiştir.
Şirketin öz varlık kalemlerinden bir kısmını veya tamamını sermayeye ilave
etmemesi mümkündür. Şirket bu örnekte
kıst dönem kârının 5.000 TL’lik kısmını sermayeye ilave etmeme kararı almıştır.
Nakit sermaye taahhüt edilmesi halinde taahhüt edilen nakit sermayenin ¼’ü
tescilden önce ödenmelidir (TTK, md. 344). Bu örnekte sermaye maddesi aşağıdaki
gibi yazılabilir.
“Şirketin sermayesi 500.000 TL’dir. ( ….
) Taahhüt edilen sermayenin 100.000 TL’lik kısmı Türk Ticaret Kanunu’nun 180
ila 193. Maddelerine göre tür değiştiren
(X) Limited Şirketinin ödenmiş sermayesinden, 270.000TL’lik kısmı diğer
öz varlık kalemlerinden karşılanmıştır. Kalan 130.000 TL’nin ise ¼’ü tescil
tarihinden önce nakden ödenmiş olup, 3/4’ü ise tescil tarihini izleyen 24 ay
içinde ödenecektir.”
C- ÖZ VARLIĞIN EN AZ
SERMAYE TUTARININ ALTINDA KALMASI HALİNDE TÜR DEĞİŞİKLİĞİ
Tür değiştirecek
limited şirketin öz sermayesi anonim şirketin kuruluşu için gerekli olan en az
sermaye tutarı olan 50.000 TL’yi sağlamadığı takdirde, böyle bir şirketin tür değiştirerek
anonim şirkete dönüşümü teknik olarak mümkün değildir. Örneğin tür değiştirecek şirketin öz varlığı
aşağıdaki gibi olsun.
Ödenmiş sermaye 100.000
Kanuni yedek akçeler 15.000
Geçmiş yıllar zararı (-) 50.000
Dönem Zararı (-) 42.000
ÖZ VARLIK 23.000
TTK’nın
376. maddesine göre bu şirket ödenmiş sermayesi ve kanuni yedek akçesinin
toplamının 2/3’ünden fazlasını kaybetmiş olup, genel kurul tarafından tedbir
alınmadığı takdirde münfesih hale gelecektir. Bu takdirde ortakların sermaye
açığını, yeni şirketin kuruluş sözleşmesinden önce geçmiş yıllar zararlarının
bir kısmını veya tamamını nakten ödemek suretiyle veya yeni şirketin
kuruluşunda nakdi veya ayni sermaye taahhüdü yoluyla, öz sermayenin asgari
50.000 TL’ye çıkarılması durumunda tür değişikliği gerçekleştirilebilir.
Öte yandan öz
sermayesini tamamen kaybeden bir limited şirketin tür değişikliği yapabilmesi
için, tür değişikliğinden önce veya tür değişikliği sırasında bazı işlemlerin
yapılması gerekmektedir. Örneğin ödenmiş sermayesi 100.000 TL, geçmiş yıllar zararı (200.000) TL olan bir limited şirketin öz
sermayesi - 100.000 TL olacağından, bu şirket TTK’nın 376. Maddesine göre
sermayesini kaybetmiş ve borca batık hale gelmiş demektir. Bu durumda söz
konusu limited şirketin öz sermayesi anonim şirketin kuruluşu için gerekli olan
asgari 50.000 TL’nin altında kaldığından, bu şirket tür değiştirerek anonim
şirkete dönüşemeyecektir. Ancak şirket ortakları geçmiş yıllar zararlarının
151.000 TL’sını nakden
kapatması halinde öz varlık 51.000 TL’ye
çıkacağından ve esas sermayenin yarısından fazlası korunmuş olacağından tür değişikliğinin
gerçekleştirilmesi mümkün olabilecektir.
D- DEVİR BİLANÇO
TARİHİ İLE TESCİL TARİHİ ARASINDAKİ DÖNEMDE MEYDANA GELEN KÂR VE ZARARIN DURUMU
Devre esas bilanço
veya ara bilanço
tarihi ile tescil tarihi
arasında tür değiştirecek olan şirket faaliyetine ara vermeksizin devam
edeceğinden bu ara dönemde meydana gelecek kâr ve zarar tür değiştiren şirkete (limited şirkete) ait
olmakla birlikte vergi sonrası kalan tutar yeni tür şirkete devredilir. Bu
döneme ait kâr SMMM veya YMM tarafından tespit edilen öz varlık tutarı içinde
yer alamayacağından yeni tür şirkete kuruluş sermayesi olarak konulamaz. Bu tutar yeni tür şirkette 570
hesap altında ara dönem kârı olarak gösterilir.
Devre esas bilanço tarihi ile tescil
tarihi arasındaki faaliyetin zararla sonuçlanması halinde devre esas
bilançodaki öz varlık ile tescil tarihindeki öz varlık arasında fark doğacaktır. Bu fark devralan şirkette
580 hesap altında ara dönem zararı olarak gösterilmelidir. Ara bilanço ile tescil
tarihi arasındaki faaliyetler nedeniyle
şirket öz varlığı anonim şirket için zorunlu olan asgari sermayenin altına
düştüğü takdirde, yeni kurulan şirketin tescil tarihi itibarıyla öz varlığının
önemli bir kısmını kaybetmiş olabilecektir. Bu takdirde yeni kurulan şirket
borca batıklık durumuyla karşı karşıya kalabilecektir. Bu nedenle şirketin öz
varlığında önemli bir düşüklük olduğu belli ise, (yangın, deprem, döviz kurlarında
önemli derecede değişiklik gibi) yeni
bir ara bilanço çıkartılmalı ve bu bilançoya göre hareket edilmelidir.
IV- TÜR (NEV’İ) DEĞİŞİKLİĞİNDE VERGİ
UYGU-LAMASI
Tür değiştirmeye Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sadece 19. maddede
değinilmiştir. 19. Madde esas itibariyle kurumlar vergisi mükellefi olan
kurumların birbirlerine devir, bölünme ve hisse değişimi şartlarını
düzenlemektedir. Bu maddenin 2. fıkrasında “Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür
değiştirmeleri de devir hükmündedir.” ifadesi ile tür değişikliğinin şartlarını
da devir şartlarına bağlamıştır. Buradaki devirden kasıt “devir yoluyla birleşmedir”.
Tür değişikliğinin devir hükmünde olması, devir yoluyla birleşmede geçerli olan
devir bilançosu çıkartılması, devir beyannamesi verilmesi ve devir nedeniyle
tahakkuk eden verginin ödeme süresine ilişkin hükümlerin tür değişikliği için
de geçerli olacağı anlamına gelmektedir.
A- KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA TÜR DEĞİŞİKLİĞİ
1- Yasal Dayanak
Tür değişikliği Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. Maddelerinde düzenlenmiş olup, 19. maddede tür
değişikliğinin koşulları, 20. Maddede ise vergilendirmeye ilişkin hükümlere yer
verilmiştir.
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun konuyla ilgili 19 ve 20. maddeleri aşağıdaki gibidir;
“Devir, bölünme ve
hisse değişimi
Madde-19: (1) Bu Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir:
a) Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen
kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması.
b) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin,
birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna
geçirilmesi.
(2) Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde
tür değiştirmeleri de devir hükmündedir.
(3) Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi
hükmündedir:
a) Tam bölünme: Tam
mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün
mal varlığını, alacaklarını ve borçlarını kayıtlı değerleri üzerinden mevcut
veya yeni kurulacak iki veya daha fazla tam mükellef sermaye şirketine
devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan
sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, bu
Kanunun uygulanmasında tam bölünme hükmündedir. Devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak
hisselerinin itibarî değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi,
işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.
b) Kısmî bölünme: Tam
mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı
kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan
taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da
sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı
değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef
bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme
hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet
işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı
için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî
bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri,
devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da
verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde,
devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde,
devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.
c) Hisse değişimi: Tam mükellef bir sermaye şirketinin,
diğer bir sermaye şirketinin hisselerini, bu şirketin yönetimini ve hisse
çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması ve karşılığında bu şirketin
hisselerini devreden ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden
iştirak hisselerini vermesi, bu Kanunun uygulanmasında hisse değişimi hükmündedir.
Hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin
itibari değerinin %10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin
hisse değişimi sayılmasına engel değildir.
(4) Bu maddeye göre yapılacak bölünmelerde aktifi ve pasifi
düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte
devrolunur.
(5) Maliye Bakanlığı devir, bölünme ve hisse değişimi
işlemleri ile ilgili usûlleri belirlemeye yetkilidir.
Devir,
bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme
Madde-20: (1) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde,
münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar
vergilendirilir; birleşmeden doğan kârlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez:
a) Şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret
Sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihidir. Münfesih kurum ile birleşilen
kurum;
1) Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken
imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile
2) Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar
vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde
yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak
hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar
vergisi beyannamesini,
birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine
verirler.
b) Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve
edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini
münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi
beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder. Mahallin en
büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.
(2)
Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre gerçekleştirilen
bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih
kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir;
bölünmeden doğan kârlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez:
a) Şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının
Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, bölünme tarihidir. Bölünen kurum ile
bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar,
1) Bölünme tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken
imzalayacakları bölünen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
2) Bölünme işleminin hesap döneminin kapandığı aydan
kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre
içerisinde yapılması halinde, bölünen kurumun önceki hesap dönemine ilişkin
olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları bölünen kuruma ait
kurumlar vergisi beyannamesini,
bölünmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler.
b) Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen
kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından
müteselsilen sorumlu olacaklarını ve diğer ödevlerini yerine getireceklerini,
bölünen kurumun bölünme nedeniyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesine
ekleyecekleri bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal
memuru, bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan
teminat isteyebilir.
(3) Bu Kanunun 19. maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz
ve vergilendirilmez. 19. maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre
gerçekleştirilen kısmî bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine
kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını
devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak
müteselsilen sorumlu olurlar.”
2- Tür Değişikliğinin
Şartları
Görüldüğü gibi
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda tür değişikliğine ilişkin tek hüküm 19. maddenin
ikinci fıkrasında yer alan “kurumların
yukarıdaki şartlar dahilinde tür değiştirmeleri de
devir hükmündedir” şeklindeki ifadedir.
Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, kurumların tür
değiştirmeleri devir hükmünde kabul edilmiştir. Devir yoluyla birleşme
işleminin şartları tür değişikliği için de geçerli kılınmıştır. Aynı maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde bu şartlar sayılmıştır. Buna göre;
a- Birleşme sonucunda
infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni ve iş merkezleri Türkiye’de
bulunacaktır.
b- Münfesih kurumun
devir tarihindeki bilanço değerleri,
birleşilen (devralan) kurum tarafından bir bütün halinde devralınacak ve
aynen bilançosuna geçirilecektir.
a- Tür Değiştirecek Şirket Tam Mükellefiyete
Tabi Olmalıdır
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesine
göre tür değişikliği devir hükmünde sayılmıştır. Devir işleminin birinci şartı ise
infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezinin Türkiye’de
bulunacak olmasıdır. Tür değişikliğinde iki ayrı tüzel kişilik söz konusu
olmadığından bu hükmü, tür değiştirecek olan şirketin tam mükellefiyete tabi
kurum olarak anlamak gerekmektedir. Dolayısıyla dar mükellefiyete tabi
kurumların tür değişikliği kurumlar vergisi kanununa göre caiz değildir.
Bilindiği üzere
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre kanuni veya iş
merkezleri Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellefiyete tabidir. Bunlar gerek
Türkiye’de gerekse yabancı ülkelerde elde ettikleri kurum kazançları üzerinden
vergilendirilirler. Kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar ise
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3. Maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere
sadece Türkiye’de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilirler.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesine
göre; kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunan;
- Sermaye şirketleri,
- Kooperatifler,
- İktisadi kamu kuruluşları,
- Dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler,
- İş ortaklıkları
tam mükelleftir.
Kanuni merkezden
maksat, vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana
statülerinde (ana sözleşmelerinde) veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir
(KVK Md. 3/5).
İş merkezlerinden
maksat, iş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir
(KVK Md.3/6).
Anılan Kanun’un 20/1.
Maddesine göre devir tarihine kadar olan karlar vergilendirilecek, doğrudan
doğruya devirden doğan karlar ise hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.
Bu çerçevede doğrudan doğruya tür değişikliği nedeniyle herhangi bir kazanç
hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir. Kazanç hesaplamamaktan maksat,
devre konu bilanço kalemlerinin aynen devredilmesi, diğer bir ifade ile kayıtlı
değerleri ile yeni şirkete intikal ettirilmesidir. Tür değişikliğinden doğan
karların hesaplanmaması ve vergilendirilmemesinde kanun koyucunun amacı, külli
halefiyet nedeniyle hesaplanmayan karın ilerde yeni şirkette her halükarda
hesaplanacak ve vergilendirilecek olmasıdır. Bu işlem esas itibarıyla bir vergi
ertelemesidir. Ertelenen bu verginin sonradan tahsil edilebilmesi için de yeni
tür kurumun tam mükellef kurum olması istenmektedir[10].
Burada kanuni veya iş
merkezlerinden her ikisi Türkiye’de olmayan bir kurumun, tam mükellefiyete tabi
diğer kuruma iltihak (katılma) etmesi söz konusu olabilir. Bu tür bir işlem 19.
maddeye göre “devir”
sayılmamaktadır. Bu şekilde gerçekleşen devirler KVK’nın 18. maddesine göre “birleşme” hükümlerine tabi olacaktır.
Söz konusu madde kapsamındaki devirlerde devreden varlıklar kayıtlı değer
üzerinden değil, rayiç değerler üzerinden gerçekleşeceğinden “vergili devir” veya “vergili birleşme” olarak adlandırılmaktadır.
Aynı
durum kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan bir kurumun, kanuni veya iş
merkezi Türkiye dışında bulunan bir kurum içinde söz konusudur. Bu arada tam
mükellefiyete tabi bir kurum dar mükellefiyete tabi bir kuruma katılmasından
başka bir şey değildir. Bu gibi hallerde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 18.
maddesine göre birleşme hükümleri geçerli olacaktır.
Örneğin;
tam mükellef (X) Limited Şirketi, kanuni veya iş merkezi Almanya’da bulunan (Y)
Şirketine katılması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun devire ilişkin 19. maddesi
uygulanamayacaktır. Tam mükellef bir kurumun tür değişikliği yoluyla dar
mükellef bir kuruma dönüşmesi de yasal olarak mümkün değildir. Ancak bir
şirketin kanuni merkezini yurt dışına taşıması ve ilgili ülkenin mevzuatına
göre ana sözleşmesini değiştirmesi mümkündür. (TTK, Md.421)
Türkiye’de kurulmuş
olan yabancı ortaklı şirketler Türk hukukuna tabi olduklarından zaten tam
mükelleftirler. Kanuni merkezi Türkiye’de bulunan yabacı ortaklı kurumların faaliyetleri
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir.
b- Tür Değiştiren
Şirket Bilançosunun Kül Halinde Yeni Tür Şirket Tarafından Devralınması
Tür değişikliğinin
ikinci şartı ise; tür değiştiren şirketin tür değiştirme tarihindeki bilanço
kalemleri yeni tür şirket tarafından kül halinde devralınacak ve aynen
bilançosuna geçirecektir. Bu şart tür değişikliğini birleşmeden ayıran en
önemli şarttır.
Tür değişikliğini
vergisiz bir şekilde gerçekleşebilmesi için infisah eden ( tür değiştiren)
şirketin bilanço değerinin bütün halinde, yani bir değerlendirme ve tasfiyeye
tabi tutulmaksızın kayıtlı değeriyle aynen devralan şirketin bilançosuna
geçirilmesi gerekir.
Kanun koyucu,
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerinin hükmüyle kurumların birbiri
ile vergisiz olarak birleşmelerine, büyümelerine, devirlerine ve şekil değiştirmelerine
olanak tanımış; infisah eden kurumun aktif kalemlerindeki değer artışlarını ve
de ihtiyatlarını infisaha ve devre rağmen vergilememiştir [11].
Kanun koyucunun amacı, infisah eden kurum varlıklarının değerlerinde devir
sırasında herhangi bir değiştirme yapılmasını önlemektir. Devrin birleşmeden
farkı esas itibariyle buradadır [12].
Eski türe ait
şirketin bilançosunun bir bütün halinde (kül halinde) yeni türe ait şirkete
intikal etmesinden maksat bilanço kalemlerinin aktif ve pasifiyle eksiksiz
olarak yeni türe ait şirkete intikal etmesidir. Tür değişikliğinde yeni tür
şirket, eski tür şirketin devamı ise bilanço değerlerini de aynen devralınarak
bu devamlılığın sağlanması gerekir.
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19. maddesi hükmüne göre yapılacak tür değişikliklerinde, yeni türe
ait şirketi kül halinde alıp bilançosuna geçireceği değerler, tür değiştiren şirketin
gerçek aktif ve pasifini ifade eden bilanço değerleri yani öz sermayesidir.
Öz sermaye, Vergi
Usul Kanunu’nun 192. maddesinde “aktif
toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (öz
sermayeyi ) teşkil eder” şeklinde belirtilmiştir.
Bu durumda, öz
sermayenin hesaplanması Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiğinden
defter değerlerine itibar edilmesi ve aynen yeni türe ait şirkete devredilmesi
gerekir.
3- Tür Değişikliği
Halinde Vergilendirme
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerindeki şartlar uyulması durumunda, tür değiştiren
kurumun dönüşüm tarihi itibariyle gizli yedeklerinin vergilendirilmesi söz konusu
değildir. Sadece dönüşüm tarihine kadar elde ettiği kazançlar
vergilendirilmektedir. Başka bir ifadeyle doğrudan doğruya dönüşümden doğan
karlar hesaplanmamakta ve vergilendirilmemektedir.
TTK’nın 335.
maddesine göre şirket esas sözleşmesinin noterde onaylanması ile şirketin
kurulmuş sayılacağı, 355. Maddesinde ise ticaret sicilinde tescil ile tüzel
kişilik kazanacağı hükme bağlanmıştır. Tür
değiştirme tarihi, genel kurul tarafından alınan tür değişikliği onay
kararı ve yeni türe ait esas sözleşmenin ilgili ticaret sicil müdürlüğünce tescil
edildiği tarihtir. (KVK, md.20/1-a)
4- Tür Değişikliği Halinde Kurumlar Vergisi Beyannamesi
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19. Maddesinin 2. Fıkrasına göre bu madde şartlarına göre tür değişikliği
devir hükmünde sayılmıştır. Tür değiştiren şirketin kurumlar vergisi
beyannamesini ne zaman vereceği KVK’nın 20/2 maddesi ile 1 Seri No.lu KVK Genel
Tebliği’nin 20.1 bölümünde açıklanmıştır. Gerek Kanun
hükmü gerekse Genel Tebliğde yapılan açıklamalara göre, tür değiştiren şirketin
kurumlar vergisi beyannamesi, tür
değiştirme kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren
otuz gün (30) içinde tür değiştiren kurumun (münfesih kurumun) bağlı bulunduğu
vergi dairesine verilecektir.
Beyanname, tür
değiştiren şirket ve yeni tür şirket tarafından tür değiştirme tarihinden bir gün önceki tarih itibarıyla
hazırlanacak bilançoya göre müştereken imzalanacaktır. Tür değişikliğinin
tescil edildiği tarih yeni kurulan şirkete ait olduğundan, eski şirkete ait
bilançonun tescil tarihinden bir gün önceki tarih itibarıyla çıkartılması
gerekir.
Tür değiştirme
tarihine kadar olan kazancın vergilendirilebilmesi için tür değiştirme tarihi
itibarıyla hesaplanan kazancın bu beyannameye dahil
edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan
kazanç, yeni tür
kuruma ait olacaktır.
Tür değiştirme
işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin
verildiği ayın 25’ine
kadar (yirmi beşi dahil) geçen süre içerisinde yapılması halinde,
tür değiştiren şirketin önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanacak
kurumlar vergisi beyannamesi de tür değiştirmeye ilişkin kurumlar beyannamesi
ile birlikte verilecektir. Söz konusu beyannamelerin de tür değiştiren şirket
ve yeni tür şirket tarafından müştereken imzalanarak tür değiştiren şirketin
bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Örnek-1: Hesap dönemi takvim yılı olan (X) Ltd. Şti.
20.12.2012 tarihinde tür değiştirerek (Y) A.Ş.’ye dönüşmüştür. Bu durumda, (X)
Ltd. Şti.’nin 01.01.2012 – 20.12.2012 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin
beyannamenin en geç 19.01.2013 tarihinde münfesih kurumun bağlı olduğu vergi
dairesine verilmesi gerekmektedir.
Örnek-2: (X) Ltd. Şti.’nin 18.01.2013
tarihinde (Y) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde ise münfesih (X) Ltd. Şti.’nin
01.01.2013 – 18.01.2013 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyanname ile
2012 hesap dönemine ilişkin beyannamenin en geç 17.02.2013 tarihinde münfesih
kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri çerçevesinde yapılması gereken işlemler
şunlardır.
1- Dönüşüm tarihine kadar olan kazancın
vergilendirilmesi için tür değiştirme tarihi itibariyle ( tescil tarihi ) çıkarılacak
tür değiştiren şirkete ait bilanço ve gelir tablosu kurumlar vergisi
beyannamesi ile birlikte 30 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmelidir. Bu
beyanname tür değiştiren şirket ve yeni tür şirket tarafından müştereken imzalanmalıdır.
2- Yeni tür şirket
tür değiştiren şirketin tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğine
ve diğer ödevlerini yerine getireceğine ilişkin taahhütnameyi tür değiştiren şirketin
kurumlar vergisi beyannamesinin eki olarak vergi dairesine vermelidir. Taahhütname örneği Ek:1’dedir. Bunun
üzerine, vergi dairesince tür değiştiren şirketin mükellefiyet kaydı silinmekte
ve yeni tür şirket için mükellefiyet tesis edilmektedir. Yeni tür şirket, eski
tür şirketin vergi numarası ile işlemlerine devam etmez. Vergi dairesi
tarafından yeni tür şirket için tescil tarihinde yeni vergi kimlik numarası
verilmektedir. Bu işlemler için her iki şirket tarafından vergi dairesine
yazılı bilgi verilmesi gerekmektedir. Dilekçe
örnekleri Ek:2 ve Ek:3’tedir.
5- Tür Değişikliği İşlemlerinde Kurumlar Vergisinin
Ödenmesi
Kurumlar vergisi
beyannamesi, KVK’nın 14. maddesi uyarınca hesap döneminin kapandığı ayı takip
eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin
bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi, tahakkuk eden verginin de beyannamenin
verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.
Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerine göre gerçekleşen devir işlemlerinde,
münfesih kurum adına kıst döneme (hesap dönemi başından devir işleminin gerçekleştiği
tarihe kadar geçen süreye) ilişkin tahakkuk eden vergilerin, devralan kurumun
devir işleminin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar devralan şirket tarafından ödenmesi
gerekmektedir. Dolayısıyla
devralan kurumun münfesih kuruma ait vergileri de kendi kurumlar vergisi ile
birlikte aynı sürede ödemesi gerekecektir.
Özel hesap dönemi
tayin edilen kurumların ise kurumlar vergisi beyannamelerini verdikleri ayın
sonuna kadar münfesih kuruma ait tahakkuk eden vergileri ödemeleri gerekmektedir.
Örneğin; hesap dönemi
takvim yılı olan (A) Ltd. Şti., 20.11.2012 tarihinde
tür değiştirerek (A) A.Ş.’ye dönüşmüştür. (A) Ltd. Şti.’nin 01.01.2012 –
20.11.2012 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 30 gün içinde
münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilir. Bu beyanname üzerinden
tahakkuk eden vergilerin ise (A) A.Ş. tarafından 2012 yılı kazançlarına ilişkin
beyannamenin verileceği 2013 yılı Nisan ayının sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, tür
değiştirme işlemlerinin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi
beyannamesinin verildiği ayın 25’ine kadar (yirmi beşi dahil) geçen süre
içerisinde gerçekleşmesi halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin
kurumlar vergisi beyannamesi ile tür değiştirme işlemine ilişkin beyannamesinin, tür
değiştirme işleminin gerçekleştiği
tarihi takip eden otuz gün içinde verilmesi ve önceki hesap dönemine ilişkin
tahakkuk eden vergilerin ayın son günü (30 Nisan) akşamına kadar ödenmesi, kıst
döneme ilişkin tahakkuk eden vergilerin ise devralan kurumun devir işleminin gerçekleştiği hesap dönemine
ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi
gerekmektedir.
Yukarıdaki örnekte
sözü edilen tür değişikliği işleminde, (A) Ltd. Şti.’nin 11.01.2013 tarihinde
(A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde, münfesih Limited Şirkete ait 2012 yılı kazancına
ilişkin beyannamenin 10.02.2013 tarihine kadar verilmesi ve bu süre içinde
tahakkuk eden verginin devralan anonim şirket tarafından ödenmesi
gerekmektedir. 01.01.2013 - 11.01.2013 kıst dönemine ilişkin beyannamenin ise
10.02.2013 tarihine kadar verilmesi ve bu beyanname üzerinden tahakkuk eden
vergilerin ise 2014 yılı Nisan ayının sonuna kadar devralan anonim şirket
tarafından ödenmesi gerekmektedir.
6- Tür Değişikliği Halinde Geçici Vergisi Beyannamesi
Tür değişikliğinde
geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak
devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesinin de verilmesi halinde,
bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir. Devir nedeniyle
münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar ödediği geçici vergiler,
devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak
kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Mahsup edilemeyen tutarın kalması
halinde, bu tutar devralan şirketin kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.
Örneğin,
10.07.2012 tarihinde tür değişikliği tescil edilen limited şirketin 2012/2.
Geçici vergi dönem beyannamesinin 10.08.2012 tarihine kadar verilecek olan kıst
dönem kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içinde verilecek, ancak
01.07.2012- 09.07.2012 dönemine ilişkin 2012/3 dönem geçici vergi
beyannamesinin verilmesine gerek bulunmamaktadır. Keza, 2012/3 dönem
beyannamesinin verilme tarihinden önce aynı döneme ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesi verildiğinden artık geçici vergi beyannamesinin verilmesi söz
konusu olmayacaktır. Örnek olayda 2012/2. Döneme ilişkin geçici vergi
beyannamesinin verilme tarihinden önce kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesi
verilse dahi, 2012/2. Döneme ait geçici vergi beyannamesinin verilmesi ve
tahakkuk eden verginin kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup
edilebilmesi için ödenmesi gerekmektedir. 01.07.2012-09.07.2012 dönemine
ilişkin kazanca ait kurumlar vergisinin ise 30 Nisan-2013 tarihine kadar
ödenmesi mümkün bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından verilmiş bir özelgenin tam metni şöyledir;
“İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ...
Vergi Dairesinin ... vergi numarasında kayıtlı
mükellefi iken .../.../2008 tarihinde nev’i değiştirerek ...
Anonim Şirketi ünvanı ile ... vergi
numarasında mükellefiyetinize devam ettiğiniz ve .../.../2008 tarihinde de
01/2008-07/2008 dönemini kapsayan devre ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini
verdiğiniz belirtilerek, 07-09/2008 dönemi için kurum geçici vergi beyannamesi
verilip verilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz
anlaşılmıştır.”
5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasında;
“Bu
Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde
gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir:
a)
Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş
merkezlerinin Türkiye’de bulunması.
b) Münfesih
kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir
bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi.
(2)
Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür
değiştirmeleri de devir hükmündedir.”
Aynı
Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasında;
“Devirlerde,
aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine
kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir; birleşmeden doğan karlar ise
hesaplanmaz ve vergilendirilmez:
a) Şirket
yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği
tarih, devir tarihidir. Münfesih kurum ile birleşilen kurum;
1)
Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih
kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
2)
Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin
verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih
kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken
imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini,
birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği
tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi
dairesine verirler.
....”
hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer
taraftan, aynı Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasında; “Kurumlar vergisi
mükelleflerince, (dar mükellefiyete tâbi kurumlarda ticarî ve ziraî kazançlarla
sınırlı olarak) câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek
üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar
vergisi oranında geçici vergi ödenir. Tam mükellef kurumlar için geçerli olan esaslar,dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır.”
hükmüne yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesinde, Ticari
kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek
erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun
ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve
istisnalar ile Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri de dikkate
alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42. madde
kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu
işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103. maddede yer alan
tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi ödeyecekleri,
hesaplanan geçici verginin üçer aylık
dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan
vergi dairesine beyan edileceği ve onyedinci günü akşamına kadar ödeneceği
hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 1 seri
no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “Devir Halinde Vergilendirme ve Beyan” başlıklı 20.1. bölümünde “...Devre ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi,
birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün
içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecektir.
...
Öte
yandan, geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce
aynı döneme ilişkin olarak devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi
beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi
verilmeyecektir. Devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar
ödediği geçici vergiler, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç
üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Mahsup
edilemeyen tutarın kalması halinde, bu tutar birleşilen kurumun kurumlar
vergisinden mahsup edilecektir.”
şeklinde açıklama yapılmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, nevi
değişikliği nedeniyle 01.01.2008-01.07.2008 dönemi içeren kurumlar vergisi
beyannamesinin 23.07.2008 tarihinde verilmesi nedeniyle, ayrıca, 07-09/2008
dönemi için kurum geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
Diğer taraftan,
şirketinizin nev’i değişikliği işlemi .../.../2008 tarihinde ticaret sicil
gazetesinde tescil edilmiş olup, nev’i değişikliğinin yapıldığı tarihten
sonraki dönemlere ilişkin beyan yükümlülüğü anonim şirkete aittir.”
(Tarih: 29.01.2011, Sayı: B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-20-13-43)
7- Limited Şirketten
Devralınan Zararların İndiriminde Sınır
Anonim şirkete
dönüştürülecek olan limited şirketin geçmiş yıllar veya cari yıla ait kıst
dönem zararı varsa bu zarar öz kaynak tespitinde dikkate alınmış olacaktır. Bu
zararlar yeni kurulacak anonim şirketin bilançosuna aynen aktarılmalıdır.
Mahsup edilmemiş geçmiş yıllara ait mali zararlar KVK’nın 9. maddesi uyarınca
meydana geldiği yılı takip eden 5 yıl içinde anonim şirket bünyesinde mahsup edilir.
Anılan Kanunun 9 maddesinin 1/a
fıkrasında “Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların
devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarının (……) indirilmesinde
aşağıdaki şartlar ayrıca aranır:
1) Son beş yıla
ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.
2) Devralınan kurumun
faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en
az beş yıl süreyle devam edilmesi.
Bu şartların ihlâli
halinde, zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler
için vergi ziyaı doğmuş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Tür değişikliği de “devir” hükmünde kabul edildiği için,
limited şirketin devir tarihindeki öz sermaye tutarını geçmeyen zararları
anonim şirket tarafından vergiye tabi kurum kazancının tespitinde mahsup
edilebilir.
Her
ne kadar tür değişikliği devir hükmünde ise de, devir yolu ile birleşmeden
farklı bir işlemdir. Tür değişikliğinde şirket aynı şirket, ortaklar aynı
ortak, mal varlığı aynı mal varlığıdır. Tür değişikliğinde birleşmelerde olduğu
gibi zararlı şirketteki zararın karlı şirkete aktarılması gibi bir işlem veya
amaç söz konusu değildir. Şirketin tür değiştirmesi durumunda kendisine ait
zararın bir kısmının indiriminin kabul edilmemesini külli halefiyet ilkesiyle
açıklamak da mümkün değildir. Gelir İdaresince verilen bir özelgede tür değiştiren
şirketin öz varlığını aşan zararın yeni tür şirkette indirim konusu
yapılamayacağı belirtilmiştir.[13]
Bize göre tür değişikliğinde tür değiştiren şirketin mali zararının genel hükümlere
göre indirilmesi gerekir. Ancak, Gelir
İdaresinin yukarıda belirtilen görüşü dikkate alındığında mükelleflerin söz
konusu tür değişikliğinde öz varlığı aşan zararını yeni tür şirkette mahsup
etmemesi gerekmektedir. Aşağıdaki örnekte devrolan zarar 92.000 TL olmakla
birlikte, KVK’nın 9. Maddesindeki lafzi ifadeye göre, mahsup edilebilecek zarar
23.000 TL’yi aşamayacaktır.
Ödenmiş
sermaye 100.000
Kanuni
yedek akçeler 15.000
Geçmiş
yıllar zararı (-) 50.000
Dönem
Zararı (-) 42.000
ÖZ VARLIK 23.000
Zarar mahsubuna
ilişkin kanun maddesindeki ifadenin “tür
değişikliği yoluyla yapılan devirleri” kapsamadığı görüşünde olduğumuzu
tekrar belirtmek isteriz. Bununla birlikte öz varlığı aşan zararı olan
şirketlerin bu durumu dikkate almasında yarar bulunmaktadır. Konu hakkında
yargı kararına rastlanmamıştır.
Geçmiş yıllar
zararının bilanço üzerinde görülmemesi bu zararların KVK’nın 9. maddesine göre
beyanname üzerinde mahsup edilmesine engel değildir. Zarar mahsubu mali karla
ilgili bir konudur. Şirket söz konusu zararı geçmiş yıllar karlarından mahsup
etmiş olabilir. Bu durumda bilanço üzerinde ticari zarar görünmemekle birlikte
mükellefin söz konusu zararı izleyen yıllarda doğacak karlarından mahsup etmesine
engel olmaz. Durum böyle olmakla birlikte Gelir İdaresinin söz konusu
Özelgesi’nde, “04.02.2010 tarihinde nevi
değişikliği yaparak ............... İnş. Tar. Tic.
Ltd. Şti.’ne dönüşen ............... Faktoring
A.Ş.’nin 2009 dönemi ve kıst döneme ait beyannamelerinde görülen geçmiş yıl
zararının, anılan A.Ş. hakkında yeminli mali müşavir tarafından düzenlenen
“Özvarlık Tespit Raporu”nda ve nev’i değişikliği sonrası hazırlanan devir
bilançosunda yer almadığı (…) bu
hükümler ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinizin nevi değişikliği sonucunda devraldığı ... Faktoring A.Ş.’nin geçmiş yıl zararının
açılış bilançonuzda görünmemesi (….) nedeniyle, 5520
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kurumlar
vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır”
denilmektedir. Bu görüşe katılmak mümkün
değildir. Gelir İdaresinin bu yorumunu değiştirmesi
gerektiği görüşündeyiz.
Tür değişikliği
sırasında limited şirketin serbest fon niteliği kazanmayan kanuni yedek akçelerin
ve fonların (yenileme fonu) sermayeye ilave edilmek suretiyle kapatılması
mümkün değildir. Kanuni yedek akçelerin ödenmiş sermayenin % 50’sini aşması
halinde tür değişikliği sonucunda kurulan anonim şirkete sermaye olarak
konulabilir. Öte yandan, TTK’ya göre hesaplanacak kanuni yedek akçelerin yeni
şirkette yeni sermaye üzerinden hesaplanacağı açıktır.
8- Faaliyet Konusunun Değiştirilmemesi Gerekir mi?
KVK’nın 9. maddesinde
devralınan zararların mahsubunda gerekli olan koşullardan birisi de devralınan
kurumun “faaliyetine en az 5 yıl süre
ile devam ettirilmesidir”. Bu koşulun tür değiştiren şirketler için değil,
birden fazla şirketin devir yoluyla birleşmesi durumu için geçerli olduğu görüşündeyiz.
Tür değişikliğinde şirketin hukuki durumunun dışında hiçbir değişiklik
olmamaktadır. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen yukarıdaki
özelgede, “04.02.2010
tarihinde nevi değişikliği yaparak ......... İnş. Tar.
Tic. Ltd. Şti.’ne dönüşen ... Faktoring A.Ş.’nin 2009
dönemi ve kıst döneme ait beyannamelerinde görülen geçmiş yıl zararının, (…..) adı geçen A.Ş.’nin faaliyet konusunun
faktoring hizmetleri olmasına rağmen nevi değişikliği sonucu kurulan
........İnş. Tar. Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet konusunun inşaat işleri ile
tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi ve ticareti olduğu, bu sebeple devir (nevi
değişikliği) neticesinde zarar mahsubu yapacak limited şirketin anonim şirketin
faaliyetine aynen devam etmediği anlaşıldığı belirtilerek, adı geçen şirketin
nevi değişikliği sonucunda devraldığı ... Faktoring
A.Ş.’nin geçmiş yıl zararının (….) devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin
meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süre ile devam edilmemesi
nedeniyle, 5520 Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinin birinci fıkrası
uyarınca kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılmasının
mümkün bulunmadığı” belirtilmiştir.
Gelir İdaresinin tür değiştiren şirketin
faaliyet konusunu 5 yıl süre ile değiştiremeyeceğine ilişkin yorumunu değiştirmesi
gerektiği görüşündeyiz. Şöyle ki, bazı
şirketler limited şirketten anonim şirkete geçerken geçmişte esas sözleşmeye
yazılı olan fakat fiilen yapılmayan faaliyet türlerini gereksiz olduğu için
esas sözleşmesinden çıkartabilmektedir. Bu şekilde yapılan değişikliklerin
faaliyet konusunun değiştirildiği şeklinde yorumlanamayacağını, faaliyet konusunun
değiştirilmesinden, fiilen yapılmakta olan faaliyetin tamamen bırakılarak başka
bir faaliyet konusunda faaliyete devam edilmesini anlamak gerekmektedir. Kaldı
ki, tür değiştiren şirketin faaliyet konusunun değiştirilmesi vergi hukukunun
alanı değildir. Vergi hukukunun ilgi alanı devir yoluyla vergi kaybına neden
olunup olunmadığı ile sınırlıdır. Limited şirket ile anonim şirketin
vergilendirilmesi konusunda bir farklılık olmadığına göre tür değiştiren
şirketlere kanun hükmünde açıkça yer almadığı halde yorum yoluyla bazı engeller
konulması kabul edilemez. Söz konusu görüşe katılmamakla birlikte, belirtilen
nedenlerle zarar devri olan tür
değiştirecek şirketlerin faaliyet konusu değişikliğini, tür değişikliğinden
önce yapması söz konusu sorunu ortadan kaldıracak olmakla birlikte, bu işlem
mükellefe gereksiz bir iş yükü ve maliyet getirecektir.
Öte yandan
devralınan kurumlara ait geçmiş yıllar zararlarının mahsup edilebilmesi için,
eski KVK’nın mükerrer 14. maddesinde “ aynı
sektörde faaliyet gösterilmesi ve son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi
beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması, mahsup edilebilecek zararın devir tarihi
itibarıyla aktif toplamı geçmemesi” koşuluna bağlandığı halde yeni KVK’nın
9. maddesinde bu ibare “ son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi
beyannamelerinin süresinde verilmiş olması ve devralınan kurumun faaliyetine devrin
meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam
ettirilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Gerek kanun maddesinin gerekçesinde gerekse
1 no.lu KVK Genel Tebliği’nde “faaliyete
devam” kavramının “aynı sektörde
faaliyet gösterilmesi” durumuna göre daha “dar anlam” içerdiği
belirtilmiştir. 1 No.lu KVK Genel Tebliği’nin 9.2.2..
maddesinde şu açıklamalara yer verilmiştir.
“Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 9. maddesi ile devir ve bölünme işlemlerinde zarar mahsubu
yapılabilmesi için “aynı faaliyete devam” şartı getirilmiştir. Bu şart, mülga
5422 sayılı Kanun’un mükerrer 14. maddesinde yer alan “aynı sektörde faaliyet
gösterme” şartından daha dar kapsamlı bir şart olup devralan kurumların devir
veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az 5 yıl süreyle,
devralınan veya bölünen kurumların faaliyetlerini devam ettirme zorunluluğu
bulunmaktadır.
Vergiden kaçınma amacına yönelik olarak ekonomiye
kazandırılması mümkün olmayan kurumların devir veya bölünme suretiyle
devralınması ya da devralınan veya bölünen kurumların faaliyetinin 5 yıllık
süre içinde arızi hale getirilerek kısmen durdurulması veya sona erdirilmesi
gibi ekonomik olmayan sebeplerle devir ve bölünme işleminin yapılması halinde
zarar mahsubu mümkün değildir.
Şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan
kalkacağından, gerekli düzeltme işlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu
nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş
sayılacaktır.”
Görüleceği üzere zarar mahsuplarındaki
sınırlandırmaların amacı bir başka şirket bünyesinde indirim konusu edilemeyecek
bir zararın “vergiden kaçınmak amacıyla”
bir başka şirkete aktarılmasını önlemek veya sınırlamaktır. Tür
değişikliklerinde böyle bir durum söz konusu olmadığına göre, sadece “tür değişikliklerinin devir hükmünde olduğu”
şeklindeki göndermeye (atıfa)
dayanılarak farklı yorumlara varılması kanun hükmünün konulmasındaki
amacı aşan bir sonuca ulaşılmasına neden olmaktadır.
B- KDV KANUNU’NDA
TÜR DEĞİŞİKLİĞİ
1- Tür Değiştirme İşleminin KDV’ne Tabi Olmadığı
Katma
Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-c maddesinde 4684 Sayılı Kanunla yapılan
değişiklik ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme
işlemleri KDV’den istisna edilmiştir. Buna göre Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre
gerçekleştirilen devir ve bölünme işlemleri, KDV’den istisna olacaktır. KDV’den istisna olarak yapılacak devir ve bölünme işlemlerinde,
Kanun’un 30/a maddesi hükmü uygulanmayacak, devir ve bölünme işlemleri sonucunda
faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve
indirilemeyen vergiler faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sırasında
devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından
mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılacaktır.[14]
2- Pay Devrinin KDV’ne Tabi Olup Olmadığı
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4.
maddesinin (g) alt bendinde bazı kıymetli madenler ile “döviz, para, damga
pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi..”[15]
teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Burada sözü edilen teslimlerden maksat KDV’nin konusuna giren diğer bir
anlatımla ticari ve zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyeti kapsamındaki
teslimlerdir. Gerçek kişilerin ticari amaç taşımayan hisse senedi teslimleri
ise KDV’nin konusuna girmediğinden hiçbir süreye bağlı olmaksızın katma değer
vergisine tabi değildir.
Ticari işletmelerin aktifine kayıtlı iştirak
hisseleri teslimlerine ilişkin katma değer vergisi istisnasını düzenleyen
geçici madde hükümleri 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere KVK’nındaki
düzenlemeye paralel olarak KDV Kanunu’nun 17/4. maddesinin (r) bendine kalıcı
istisna olarak aktarılmıştır. Bent hükmü aşağıdaki gibidir:
“Kurumların en az iki tam yıl süreyle
aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimleri,…” katma değer vergisinden
müstesnadır. Burada geçen “kurum” sözcüğünden maksadın kurumlar vergisi
mükellefleri anlaşılmakla birlikte, kurum sözcüğünün bütün ticaret şirketlerini
kapsadığı şeklinde görüşler de bulunmaktadır.
“Hisse senetlerinin teslimleri her halükarda
KDV Kanunu’nun 17/4. maddesinin (g) bendi uyarınca katma değer vergisinden
istisna edildiği için (r) bendinde sözü edilen istisna diğer iştirak
hisseleriyle ilgilidir.”[16]
Daha açık bir anlatımla, anonim şirketlere ait hisse senetlerinden veya hisse
senedi yerine çıkarılan geçici ilmühaberler ister bilançoda duran varlıklar
sınıfında ister dönen varlıklar sınıfında kayıtlı olsun hiçbir süreye bağlı
olmaksızın KDV Kanunu’nun 17/4. maddesinin (g) alt bendine göre katma değer
vergisinden müstesnadır.
Pay (hisse) senetleri
(kurucu senetleri ve intifa senetleri de bu mahiyettedir) dışında kalan iştirak
payı veya ortaklık payı olarak ifade edilen limited şirketlere, adi
ortaklıklara, iş ortaklıklarına, sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komanditer ortakları ile koopeartiflere ait payların katma değer
vergisinden istisna edilebilmesi için bunların işletmenin aktifinde en az iki
tam yıl bulundurulması gerekmektedir. Anonim şirketlere ait hisse senetlerinden
meydana gelen ve işletmenin duran varlıklar sınıfında “bağlı menkul kıymetler,
iştirakler veya bağlı ortaklıklar” hesaplarında gösterilen varlıklar hisse
senedinin muhasebeki sınıflandırılmasını ifade etmekte olup, hisse senedi
olarak satışa konu edildiklerinden ve menkul kıymet (kıymetli evrak) niteliğinde
olduklarından bunların satışı hiçbir süreye tabi olmaksızın katma değer
vergisinden istisna edilmiştir.
İşletmelerin aktifine kayıtlı limited şirket
ve diğer ortaklıklara ait iştirak paylarının devrinin katma değer vergisinden
istisna olup olmadığı konusunda da tereddütler vardır. KDV Kanunun 17/4.
maddenin (g) bendindeki “hisse senedi” ibaresi limited şirketlerle diğer
ortaklıklara ait ortaklık paylarını kapsamadığı açıktır. Hisse senedi münhasıran
anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş (hisseli) komandit şirketlerin
komanditer ortaklarının şirketteki payını gösteren menkul kıymetlerdir. Diğer
ticaret şirketlerine ilişkin ortaklık payları hisse senedi niteliğinde
değildir. Maliye Bakanlığı’nca verilen bir özelgede şirket aktifinde iki tam
yıl kalmayan limited şirketteki ortaklık payının (iştirak payının) tesliminin
KDV’ne tabi olduğu şeklindedir. Hisse senedi ile temsil edilmeyen iştirak
hissesi devir ve satışları Kanunun 17/4-g maddesinde düzenlenen istisna
kapsamına girmemektedir. Ancak, söz konusu iştirak hissesi devir ve satışları
gerekli şartları taşıması halinde Kanun’un 17/4-r maddesi kapsamına
girebilmektedir. [17]
“Bu çerçevede, iştirak edilen anonim şirkete
ait hisse senetlerinin devri suretiyle yapılan iştirak hissesi satışları, KDV
Kanunu’nun 17/4-g maddesine göre KDV’den istisnadır. Hisse senedi ile temsil
edilmeyen iştirak hissesi devir ve satışları ise Kanunun 17/4-g maddesinde
düzenlenen istisna kapsamına girmemektedir. Ortaklık paylarını göstermek üzere
hisse senedi bastırılmasının bir avantajı da, elde bulundurma süresine
bakılmaksızın uygulanan KDV istisnasıdır”[18]
C- PAY
(HİSSE) SENETLERİNİN VE ORTAKLIK PAYLARININ DEVRİNDE VERGİLENDİRME
1- Genel Olarak
Gelir
Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci bendinde, “tam
mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların gelir vergisinden
müstesna” olduğu, dördüncü bendinde ise hiçbir süreye bağlı olmaksızın”
ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan
kazançların” değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi olduğu,
ayrıca, bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç,
2012 yılında 8.800 TL’si (2013 yılında 9.400 TL) gelir vergisinden istisna
edilmiştir. Limited
şirket payları “menkul kıymet”
sayılmamaktadır.
Anılan Kanunun geçici 67. maddesinde
ise, 31.12.2015 tarihine kadar uygulanmak üzere, bankalar ve aracı kurumların
takvim yılının üçer aylık dönemler itibarıyla alım satımına aracılık
ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış
bedelleri arasındaki fark üzerinden (kurumlara ait olanlar dahil)
%15 oranında, 5527 sayılı kanunla yapılan değişiklikle 7.7.2006 tarihinden
itibaren dar mükellef gerçek kişi ve kurumlardan (0) oranında vergi
tevkifatı yapılacağı, ayrıca tam mükellef kurumlara ait olup, İMKB’nda
işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elde
çıkarılmasından sağlanan kazançlar üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacağı ve
bu gelirler için mükerrer 80. madde (değer artışı kazancı) kapsamında yıllık
beyanname de verilmeyeceği hükme bağlanmıştır. %15 oranı
23.07.2006 tarihinden itibaren 2006/10731 sayılı BKK ile %10’a indirilmiştir.1
14.11.2008 tarihinden itibaren 2008/14272 sayılı BKK uyarınca dar mükellefiyete
tabi kişiler gibi tam mükellefiyete tabi gerçek kişi ve kurumların da hisse
senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlardan gelir/kurumlar
vergisi tevkifatı yapılmamaktadır. Oran sıfır olarak tespit edilmiştir [19]
Özetle, İMKB’de işlem gören hisse
senetlerinin bir yıldan fazla süreyle elde tutulmasından sağlanan kazançlar gelir
vergisine tabi tutulmazken, İMKB’de işlem görmeyen anonim şirketlerin hisse
senetlerinde vergiye tabi tutulmama süresi iki yıldır. İMKB’de işlem gören
hisse senetlerinin bir yıldan daha kısa sürede elde tutulmasından sağlanan kazançlar
ilgili banka veya aracı kurum tarafından tevkifat yöntemiyle, (tevkifat oranı
14.11.2008 tarihinden itibaren sıfıra indirildiğinden ve söz konusu kazançlar
yıllık beyana dahil edilmediğinden vergi dışında
tutulmakta) İMKB’de işlem görmeyen hisse senetlerinin iki yıldan daha kısa
sürede elde tutulmasından sağlanan kazançlar ise yıllık beyanname ile beyan
edilecek ve 8.800 liralık istisnadan yararlandırılmayacaktır.
Hisse senedi ile temsil edilmeyen
(limited şirket payları dahil) ortaklık paylarının
elden çıkarılmasından sağlanan kazançların 2012 yılında 8.800 TL’sını aşan
kısmı hiçbir süreye bağlı olmaksızın gelir vergisine tabidir. Gerçek kişilerin
anonim şirket hissesi satışı ile limited şirket ortaklık payının satışından
elde edilen kazancın vergilendirilmesi ve istisna uygulaması yönünden fark
bulunması anlaşılabilir bir durum değildir.
Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma
karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen
her türlü menfaatlerin tutarından elden çıkarılan mal ve hakların maliyet
bedelleri ile elde çıkarma dolayısıyla yapılan gider ile ödenen vergi ve
harçların indirilmesi suretiyle hesaplanır. Mal ve hakların iktisap (maliyet)
bedeline ayrıca elden çıkarılan mal ve hakların elden çıkarıldığı ay hariç olmak
üzere TÜİK’ce belirlenen TEFE’ndeki artış oranında artırılır.[20]
Endekslemenin yapılabilmesi için alış ve satış tarihi arasındaki artış oranının
%10 veya üzerinde olması gerekir [21]
Hisse senetlerinin ticari bir işletme bünyesinde
alım satımından elde edilen kazançlar ise ticari kazanç hükümlerine göre tespit
ve beyan edilecektir.
2- Devir ve Tür (Nev’i) Değiştirme Kavramı
6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nun
146. maddesinde, “Birleşme, iki veya daha
fazla ticaret şirketinin birbiriyle birleşerek yeni bir ticaret şirketi
kurmalarından veya bir yahut daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer bir
ticaret şirketine iltihak etmesinden ibarettir” şeklinde tanımlanmıştır.
6102 sayılı yeni TTK’nın 136. maddesinde
ise, bir şirketin diğerini devralması “devralma şeklinde birleşme”, şirketlerin
bir şirket içinde bir araya gelmeleri “yeni kuruluş şeklinde birleşme” olarak
tanımlanmış olup, birleşmeyle devralan şirketin devrolunan şirketin mal
varlığını bir bütün halinde devralacağı, birleşmeyle devrolunan şirketin sona
ereceği belirtilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde,
aşağıdaki yazılı şartlar dahilinde gerçekleşen
birleşmelerin devir hükmünde olduğu, bu şartlar dahilindeki tür
değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu belirtilmiştir. Buna göre,
1- Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile
birleşilen kurumun kanuni ve iş merkezleri Türkiye’de bulunacaktır.
2- Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço
değerlerinin birleşilen (devralan) kurum tarafından bir bütün halinde
devralacak ve aynen bilançosuna geçirecektir.
Kanun hükmüne göre tam mükellefiyete tabi
kurumlar devir veya birleşebileceklerdir. Devredecek olan kurum devir
tarihindeki bilanço değerlerini devralan (birleşilen) kuruma aktif ve pasifiyle
bir bütün olarak geçirecektir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda şirketlerin tür
değişikliği konusunda “devir” hükümlerine gönderme yapılmıştır. Anılan Kanunun
19. maddesinin ikinci fıkrasında, “kurumların tür değiştirmeleri devir
hükmündedir” denilmek suretiyle, tür değiştirmenin prosedürü
ve vergilendirme usulü kurumların devrindeki prosedüre ve koşullara tabi
tutulmuştur. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Devir,
Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Vergilendirme” başlığı altındaki 20.
maddesinde, şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde
tescil edildiği tarihin devir tarihi olduğu belirtilmiş olup, devir koşulları
şu şekilde açıklanmıştır.
Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu
takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar
vergilendirilir, birleşmeden doğan karlar hesaplanmaz ve
vergilendirilmez.
1- Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları
ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
2- Devir işleminin hesap döneminin kapandığı
aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre
içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin
olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait
kurumlar vergisi beyannamesini,
Birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan
edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu
vergi dairesine verilecektir.
Bir şirketin yeni kurulacak bir şirkete aktif
ve pasifiyle devrolması nedeniyle tüzel kişiliğinin ortadan kalkması da bir
devir işlemidir. Aynı şekilde bir limited şirketin tür (nev’i) değişikliği
yoluyla anonim şirkete dönüşümü de; esas itibariyle bir devir işlemi olmakla
birlikte, tür değişikliğini özel bir devir saymak gerekir. “Yeni türe dönüşen şirket eskisinin
devamıdır” şeklindeki hüküm tür değişikliğinin özel bir devir olduğunu
göstermektedir.(6102/180) Limited şirketin anonim şirkete dönüşümü, bir limited
şirketin aktif ve pasifini yeni kurulacak bir anonim şirkete devretmesi
şeklinde gerçekleşmektedir. Tür değişikliğinde, şirket varlıkları bir bütün
olarak (her türlü mevcutlar, haklar, alacak ve borçlar) aynen yeni şirkete
geçer.
Eski TTK’da birleşme yalnız aynı nev’iden
olan şirketler arasında mümkün olduğu halde yeni TTK’da bu sınırlama
kaldırılmıştır. (6102/137) Tür değişikliğinde de şirketler arası bir sınırlama
söz konusu değildir (6102/181). Yani herhangi bir ticaret şirketi bir başka türdeki ticaret
şirketine dönüştürülebilir. Tür değişikliği yeni türe ait şirketin kuruluş
merasimine tabidir. Yeni şekle dönüşen şirket eskisinin hukuken ve iktisaden
devamıdır.
3- Pay (Hisse) Senetlerinde İktisap Tarihinin
Önemi
Pay senedi üzerinde tasarruf
hakkına sahip olunan tarihin, iktisap tarihi olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Kural olarak şirket ortağı, şirketin tescil tarihi itibarıyla o şirketin
paylarını da iktisap etmiş olur.
Yeni kurulan şirkete ait pay senedi şirketin
ticaret sicilinde tescili ile iktisap edilmiş sayılır. Bu süreyi esas sözleşmenin
noterde onaylandığı tarihe çekmek de mümkündür. Keza şirket esas sözleşmenin
onaylandığı anda kurulmuş sayılır.
Pay
senedi alım satımında pay senedinin iktisap tarihinin bilinmesi, vergiye tabi
kazancın tespiti yönünden önem arz etmektedir. Genel olarak pay senedi üzerinde
tasarruf hakkına sahip olunan tarih, iktisap tarihi olarak kabul edilir. Mülga
6762 sayılı Kanun’un 415 ve 416. maddelerine göre, hamiline yazılı pay
senetleri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade
etmekteydi. Nama yazılı pay senetleri ise ciro edilen senedin devralana teslim
ve şirkete karşı pay defterine kaydedilmekle hüküm ifade
etmekteydi. Geçici ilmühaberlerin devri de nama yazılı pay senetleri gibiydi.
6102
sayılı Kanunda da eski kanunda yer alan hükümlere paralel hükümlere yer
verilmiştir. Kanunda ve esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe nama yazılı paylar
herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle
devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana
geçirilmesiyle yapılır. (6102/490) Buna göre nama yazılı pay senetlerinin devri
ancak ciro edilmek ve zilyetliğin devri ile gerçekleşir. Miras ve benzeri
kanuni intikallerde ise hukuki işlemle devir gerçekleşir. Hamiline yazılı pay
senetlerinin devri ise şirket ve üçüncü kişiler hakkında ancak zilyetliğin
geçirilmesiyle mümkündür. (6102/489) Görüleceği üzere yeni kanunda pay senedinin
deftere kaydı, şirket yönünden devrin geçerliliği için zorunlu bir unsur olarak
öngörülmemiştir. Ancak bu durum pay defterinin tutulmayacağı ve pay
senetlerinin deftere kaydedilmeyebileceği anlamına gelmemelidir. Keza anonim
şirketlerde genel kurula katılma ve oy kullanma, senede bağlanmamış hamiline
yazılı pay senedi sahibi olduğunu ispat edenler ile sadece pay defterinde
kayıtlı bulunan kimseler pay sahibi ve intifa hakkı sahibi olarak kabul edilir.[22]
Şirkete ait iç kaynakların (kâr ve sermaye
yedeklerinin) sermayeye eklenmesi suretiyle edinilen pay senetlerinde iktisap
tarihi olarak daha önceden sahip olunan pay senetlerinin iktisap tarihi esas
alınır. Pay senedi sahiplerinin rüçhan hakkı kullanmak suretiyle itibari
değerleri ödenerek sahip olunan pay senetleri yönünden de iktisap tarihi olarak
sahip olunan eski pay senetlerinin iktisap tarihi esas alınır. Rüçhan hakkının
sınırlandırılarak yapılan sermaye artırımlarında rüçhan hakkının satın alınması
yoluyla edinilen pay senetleri yeni bir alım olarak değerlendirilir. Aynı
şirkete ait pay senetlerinin değişik tarihlerde alınması halinde bunlardan bir
kısmının satılmasında, elden çıkarılan pay senetlerinin iktisap tarihinin ilk
giren ilk çıkâr yöntemine göre tespit edilmesi gerekir.
Tür değiştiren
şirketlerin pay senetlerinin elden çıkarılması halinde, mükerrer 80. Maddedeki “iki yıllık sürenin” hangi tarihte
başlayacağı konusunda duraksamaya düşülmektedir. Burada iki yıllık sürenin
başlangıcının, tür değişikliğinde yeni kurulan şirketin tescil tarihi mi, tür
değiştiren eski şirkette pay sahibi olunduğu tarih mi, yoksa pay senedinin
fiilen bastırıldığı tarih mi olacağı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
1 nolu KVK Genel Tebliği’nin
19.3.3.maddesinde, “KVK’nın 19 ve 20.
maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin
ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin
verilmesine neden olan devrolan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap
edildiği tarihin esas alınması gerektiği” belirtilerek söz konusu
tereddütler ortan kaldırılmıştır. Tür değişiklikleri devir hükmünde olduğundan
tür değişikliği suretiyle elde edilen hisse senetlerinde de ilk iktisap tarihi
tür değiştiren şirket paylarının iktisap edildiği tarihtir.
Bu konuda Gelir
İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen
B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-19-7814 sayılı özelgede, “5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu açısından şirketlerde nev’i değişikliği devir hükmünde olup, limited
şirketinizin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. ve 20. maddeleri kapsamında anonim
şirkete dönüşmesi halinde şirket ortaklarınıza verilen hisse senetlerinin ilk
iktisap tarihi olarak nev’i değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak
edilen tarihin dikkate alınması gerekmektedir.” denilmiştir..
Yine aynı Başkanlık
tarafından verilen B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK.muk.80
sayılı özelgede, “Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesi gereğince ivazsız olarak
iktisap edilenler, Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve
üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ile tam mükellef kurumlara
ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul
kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artışı kazancı
olarak vergilendirilecek olup, söz konusu hisse senetlerinin iktisap tarihi
olan 11.04.2003’ten itibaren bir yıldan fazla süreyle elde tutulması nedeniyle
elden çıkarılması halinde değer artışı kazancı oluşmayacaktır” ifadesine
yer verilmiştir.
Limited şirketin
anonim şirkete dönüşmesi halinde pay senedinin ne kadar süre içerisinde
bastırılması gerektiği konusunda TTK’nın 486. Maddesinde hüküm bulunmaktadır.
Buna göre nama yazılı pay senetlerinin azlık tarafından talep edilmesi halinde
yönetim kurulu tarafından bastırılıp pay sahiplerine dağıtılması, hamiline
yazılı senetlerde ise pay bedelinin tamamının ödenmesinden itibaren üç ay
içinde bastırılıp ortaklara dağıtılması gerekir (TTK Md. 486). Kanunda nama
yazılı pay senetlerinin ortaklar tarafından talep edilmemesi halinde
bastırılmasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmamaktadır.
Gelir Vergisi Kanunun
Mükerrer 80. Maddesindeki pay senedi satış kazancına ilişkin istisnadan
yararlanılmasında, devredilen pay senedinin fiziken iki yıl elde tutulmasının zorunlu
olmadığı, ancak payın devir anında fiilen senede veya ilmühabere bağlanmış
olmasının yeterli olduğu görüşündeyiz. Öte yandan gerek bastırılan nama yazılı
pay senetlerinin, gerekse pay senedi yerine geçen geçici ilmühaberlerin pay
defterine kaydedilmesi payın iktisap tarihi ve senede bağlanma tarihinin
tespiti yönünden önem taşımaktadır.
Buna
göre, 20.05.2005 tarihinde kurulan limited şirketin 20.09.2012 tarihinde tür
değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde, eski limited şirketin kurucu
ortaklarına verilen pay senetlerinin iktisap tarihi 20.05.2005 olacaktır.
Dolayısıyla söz konusu pay senetlerini 21.09.2012 tarihinde elden çıkaran
kurucu ortağın elde edeceği değer artışı kazancı yukarıda yapılan açıklamalar
çerçevesinde gelir vergisine tabi tutulmayacaktır.
4- Pay
(Hisse) Senedi veya Ortaklık Payının Devrinde Gelirin Elde Edilmesi
Yukarıda açıklandığı üzere, iktisap
tarihinden itibaren pay senetlerinin iki tam yıldan önce ,
limited şirket ortaklık payının herhangi bir süreye bağlı olmaksızın
elden çıkarılması halinde elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak
vergilendirilmesi gerekmektedir. Burada değer artışı kazancının ne zaman elde
edildiği durumunun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Pay senedinin veya
ortaklık payının devrinden elde edilen kazanç, pay senedinin kanunda yazılı
şekilde devredilmesi ile doğar. Diğer bir ifade ile değer artışı kazancında
elde etme hukuki durumun tamamlanmasına bağlanmıştır. Hukuki tasarruf gelirin
sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesini ifade eder. Her ne kadar kanunda
gelirin elde edilmesi konusunda açık bir ifade yoksa da serbest meslek kazançları
ve gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi tahsil esasından söz
edilmemiştir. Hukuki durum tamamlanmış ise yani pay senedi veya ortaklık payı
elden çıkarılmış ise gelirin elde edildiği kabul edilir. Gelirin elde
edilmesinde hukuki tasarrufun yanında ekonomik tasarrufun da esas alınması
halinde, gelirin elde edilme zamanında bir belirsizlik veya keyfilik söz konusu
olabilir ve bu durum vergi alacağını tehlikeye sokar. Alacağın tahsil
edilemediğine ilişkin ispat külfeti alacaklıya yani mükellefe düşer.
Alacaklının alacağın tahsili için mahkeme veya icraya başvurması durumunda söz
konusu gelirin henüz elde edilmediği kabul edilebilir mi? Borçlunun iflas
etmesi, ölümü, kaybolması gibi olağan üstü durumlarda mükellef fiilen elde
etmediği geliri beyan etmek zorunda kalacak mı? Ekonomik tasarrufun fiili
tasarrufa dönüştürülemediği durumlarda vergi uygulamasında “şüpheli alacak
karşılığı” ayrılması veya “değersiz alacak” yazılması mümkündür. Ancak bu
müesseseler ticari kazancın tespitinde defter tutan mükelleflere tanınmış bir
haktır.[23]
Bu hakkın değer artışı kazancının elde edilmesinde de geçerli olup olmayacağı
tartışmalıdır. Vergiye tabi kazancın safiliği ve gerçekliği ilkesi dikkate
alındığında, fiilen elde edilmemiş veya ilerde de tahsil imkanı
olmayan bir durumda devletin payı mı mükellefin mağduriyeti mi önemlidir?
Değer
artışı kazancının elde edilmesinde kural olarak tahakkuk esası geçerlidir. Olayın özelliğine göre vergiye tabi gelirin
tespitinde “tahsil” durumunun da
dikkate alınabileceği görüşündeyiz. Ancak vergiye tabi kazanç beyan edildikten
sonra mükellefin satış bedelini tahsil edemediği gerekçesiyle beyanından
dönmesi veya iade talep etmesi mümkün değildir.
Ortaklık haklarının veya pay senetlerinin
elden çıkarılmasında doğan safi kazanç, elden çıkarma (devir) bedelinden
iktisap bedeli ve elden çıkarma nedeniyle yapılan giderlerin indirilmesi
suretiyle hesaplanır. Normal koşullarda iktisap bedeli senet veya payın nominal değeridir. Ancak söz konusu pay veya senet nominal bedelinin üzerinde bir bedelle edinilmiş ise iktisap
bedeli satın alma bedelidir. Taahhüt edilen sermaye ödenmeden devir yapıldığı
takdirde, ödenmeyen sermaye alıcı tarafından ödeneceğinden iktisap bedeli,
nakden veya aynen yapılan ödeme tutarıdır. Örneğin nominal
değeri 1 milyon TL olan ortaklık payının 500 bin TL tutarındaki sermaye
taahhüdü ödenmeden 1,2 milyon TL’ye devredilmiş ise, elde edilen kazanç 700 bin
TL’dir. Ayrıca, iktisap bedeli elden çıkarılan mal ve hakların elden
çıkarıldığı ay hariç olmak üzere TÜİK tarafından belirlenen ÜFE artış oranında
artırılır. Artış oranı %10 veya üzerinde olmalıdır. % 10’un altında kalan
artışlar dikkate alınmamaktadır. İktisap
bedelinin ÜFE artış oranında artırılması bir nevi enflasyon düzeltmesidir.
Öte yandan ivazsız intikal yoluyla iktisap
edilen menkul kıymetler ile
gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar hiçbir sınırlamaya
tabi olmaksızın gelir vergisine tabi değildir. Limited şirket payları ise
menkul kıymet sayılmadığı için, ivazsız intikal yoluyla iktisap edilse dahi
değer artışı kazancı olarak vergiye tabidir. Ancak ivazsız intikallerde iktisap
bedeli sıfır mı yoksa payın nominal bedeli mi
sayılacaktır?
İvazsız şekilde iktisap edilen menkul
kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar hiçbir şekilde vergilenmezken,
aynı şekilde iktisap edilen limited şirket paylarının elden çıkarılmasında
iktisap bedelinin sıfır kabul edilmesi, birbirine benzer iki kıymet arasındaki
vergileme adaletsizliğini daha da büyütecektir. Bize göre ivazsız olarak
edinilen limited şirket paylarının iktisap bedeli (maliyet bedeli) söz konusu payın nominal
değeri olmalıdır. Veraset yoluyla intikal eden ortaklık payının nominal bedeline, ayrıca ödenen veraset ve intikal
vergisinin de ilave edilmesi gerekir. Öte yandan veraset yoluyla intikallerde
veraset ve intikal vergisine esas olan matrah, payın emsal bedeli ise iktisap
bedeli olarak nominal bedelin değil matraha esas olan
emsal bedelin dikkate alınması gerektiği görüşündeyiz.
5-Ayni Sermaye Kavramı ve Pay Devir Yasağı
a- Ayni Sermayeden Kaynaklanan Paylarda Devir Yasağı
6102 sayılı TTK’nın 342. maddesinde üzerinde
sınırlı ayni bir hak ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve
devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil,
mal varlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği, 343. maddesinde
ise konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve
ayınlara asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirkişilerce değer biçileceği
hükme bağlanmıştır. Kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, şirkete
konulacak ayni sermaye bir işletme veya mal varlığı olabilir. Bir sermaye
şirketinin tür değiştirmesi veya bölünmesi suretiyle konulan sermaye ayni
sermaye hükümlerine tabi olmayıp, bilirkişi tarafından değer tespiti
yapılmasını da gerektirmemektedir. Kanunda geçen “işletmeyi” şahıs işletmesi
olarak anlamak gerekmektedir.
Eski TTK’nın 404. maddesinin birinci
fıkrasında, “ayın karşılığı olan hisse
senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devri
hükümsüzdür” denilmekteydi. Öte yandan eski TTK’nın 520. maddesinin üçüncü
fıkrasında, taahhüt edilen sermaye ayın ise payın şirketin kuruluşunu takip
eden üç yıl içinde başkasına devredilemeyeceğine ilişkin yasak bulunmaktaydı.
Yeni TTK’nda ayni sermayeden kaynaklanan payların devri konusunda herhangi bir
engel bulunmamaktadır. Sadece 551. maddede “ayni
sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline
oranla yüksek fiyat biçenler, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı
gösterenler ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar, bundan doğan zarardan
sorumludur” hükmüne yer verilmek suretiyle ayın karşılığı paylarda
olabilecek yolsuzluğun önlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca anılan Kanunun 562.
maddesinde, bu hükme aykırı hareket edenlerin 90 günden az olmamak üzere adli
para cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür.
“Ayni sermaye”den anlaşılması gereken,
nakit sermaye dışında kalan tüm sermaye unsurlarıdır.
Ticaret ortaklıklarına ayni sermaye olarak
konulan taşınmazların mülkiyeti tescil edilmeksizin, bu ayni sermayenin
mülkiyeti ortaklığa geçmez. Taşınmazın mülkiyeti ancak tescil ile ortaklığa
intikal eder. (Yrg. 11. HD.’nin, 18.04.1989 tarih ve
E.2886, K.2366 sayılı Kararı.)[24]
b- 01.07.2012
Tarihinden Önce Ayni Sermaye Konulan Şirketlerde Devir Yasağı
Eski
Kanun’un 152. Maddesi çerçevesinde şirketlerin tür değiştirmesi ve birleşmesi
halinde 404. maddenin uygulanıp uygulanamayacağı konusunda tereddüt
yaşanmaktaydı.. Şirketlerin tür değiştirmeleri ve
birleşmesinde ekonomik ve hukuki ayniyet söz konusudur. Tür değişikliğinde yeni
şirket eski şirketin devamı niteliğindedir. “Bu
ilke ışığında (TTK.6762/152) ve ortaklıkların birleşmesi de TTK’nın 404 ve 416.
maddeleri uyarınca pay devri sayılamayacağından, ortaklıkların nev’i değiştirmesi
ile birleşmesinde TTK’nın 404. maddesi uygulanmamalıdır.”[25]
Yargıtay, kolektif şirketin nev’i
değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde, kolektif şirketin ayınlarının,
anonim şirkete ayni sermaye olarak konulduğu anlamına gelmediği, bunun sonucu
olarak anonim şirketin sermayesi içinde ayni sermayenin olduğunun
söylenemeyeceği görüşündedir.( Y.11. HD.25.10.1988-E.3073/K.6153)[26]
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı da, tür değişikliği işlemini yeni şirketin eski şirketin devamı
niteliğinde kabul edildiği, tür değişikliğinde tüzel kişiliğin değişmediği, hak
ve borçların aynı tüzel kişilikte devam etmesi dolayısıyla limited şirketin
anonim şirkete dönüşmesinin sadece bir hukuki yapı değişikliği olarak kabul
edilmesi gerektiği, limited şirket sermayesine karşılık olan payların devir
yasağı kapsamında olmaması kaydıyla, limited şirketin TTK’nın 152. maddesi
uyarınca nev’i değiştirmesi yoluyla kurulacak anonim şirkete sermaye olarak
konulan limited şirketin sermayesi karşılığında ihraç edilecek hisse senetlerinin
TTK’nın 404. maddesi uyarınca devir yasağı olmayacağı görüşündedir.[27]
6102
sayılı yeni TTK’nda gerek tür değişikliğinde, gerekse bölünmede “ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümlerin
uygulanmayacağı” açıkça belirtildiğinden eski kanun dönemindeki söz konusu
tereddütler ortadan kalkmıştır. (6102/184,163)
Öte yandan 1.7.2012 tarihinden önce ayni
sermaye konulmak suretiyle kurulan veya sermaye artıran şirketlerde, şirket
ortaklarının söz konusu payları anonim şirketlerde iki yıl, limited
şirketlerdeki üç yıllık devir yasağının yeni Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra ne şekilde uygulanacağı konusunda tereddüt ortaya çıkmıştır.
Konuyla ilgili olarak
Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanan 14.09.2012 tarihli genelgede; “6103 sayılı TTK’nın Yürürlüğü ve Uygulama
Şekli Hakkında Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre,
TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki
sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse o kanun
hükümleri uygulanacaktır. Bu
doğrultuda mülga 6762 sayılı TTK’nnu 303. ve 508. maddeleri uyarınca
ortaklar tarafından kuruluşta veya sermaye artırımında, ayın olarak konulması
taahhüt edilen sermaye karşılığı paylar anonim şirketlerde iki yıl, limited
şirketlerde üç yıl devredilemeyecektir. Bu sürelerin 6102 sayılı TTK’nın
yürürlüğe girdiği 1.7.2012 tarihinden sonraki bir zaman dilimini kapsaması
durumunda ise 6103 sayılı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
uyarınca bu süre tamamlanıncaya kadar devir işlemi gerçekleştirilemeyecektir.
Ancak, 6762 sayılı TTK hükümlerine göre gerçekleşmiş olan birleşme ve bölünmede
devralan şirketlerin, tür değiştirmede yeni türdeki şirketlerin sermaye
paylarının devrinin ise süre yönünden herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayacağı
değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verilmiştir.[28]
Görüleceği üzere yeni kanunda ayni sermayeden kaynaklanan payların devri
konusunda bir yasak söz konusu değildir. 1.7.2012 tarihinden önce konulan ayni
sermayeye ilişkin payların devrinde ise eski kanundaki yasaklama süreleri devam
etmektedir. Örneğin 31.10.2011 tarihinde bir limited şirkete konulan ayni
sermayeye ilişkin paylar için, üç yıllık devir yasağı 01.11.2014 tarihine kadar devam
edecektir. Söz konusu şirket tür değiştirerek anonim şirkete dönüşse dahi devir
yasağı süresi üç yıl olarak uygulanacaktır.
6- Limited Şirketin Anonim Şirkete
Dönüştürülmesinde Vergi Avantajı
Ticari işletmelerde ekonomik ve kurumsal
yapının güçlendirilmesi, sermaye piyasasının teşvik edilmesi amacıyla pay
senetlerinin devrinden elde edilen kazancın vergilendirilmesi, diğer ticaret
şirketlerine ait ortaklık paylarının elden çıkarılmasından doğan kazançlara
göre daha avantajlıdır. Borsaya kayıtlı olmayan anonim
şirketlere ait pay senetleri iki yıldan daha fazla süre elde tutulduğu takdirde
elde edilen kazanç vergi dışında tutulduğu halde, (borsaya kayıtlı şirketlerin
pay senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlarda 14.11.2008
tarihinden itibaren sıfır vergi ödenmektedir) başta limited şirket ortaklık
payları olmak üzere pay senedi ile temsil edilmeyen diğer şirket ve ortaklık
paylarının devrinden elde edilen kazançlarda 2012 yılı için 8.800 TL hariç
herhangi bir vergisel avantaj söz konusu değildir. Bu durum özellikle
yeniden yapılanmaya ve dışarıdan ortak alımına ihtiyaç duyan limited
şirketlerin anonim şirkete dönüşmesini zorunlu hale getirmektedir. [29]
Öte yandan limited şirketin anonim şirkete
dönüşmesinde limited şirket ortaklarına verilen pay senetlerini eski TTK’nın
404. maddesi çerçevesinde iki yıl geçmeden devretmelerinde (bölünme ve birleşme
işlemleri dahil) söz konusu dönüşüm işlemleri “ayni
sermaye” niteliği taşımadığından herhangi bir sakınca yaratmamaktadır.
Ayrıca, GVK’nın mükerrer 80. maddesinde ifade edilen iki yıllık sürenin, yeni
şirketin tescil tarihinden değil limited şirketin ilk kuruluş tarihinden veya
limited şirket bünyesindeki ortaklık hakkının elde edildiği tarihten
başlatılması gerekmektedir. Özetle, bir limited şirket KVK’nın 19. maddesi
çerçevesinde anonim şirkete dönüştüğü tarihten itibaren, eski limited şirket
ortakları anonim şirket ortaklarına tanınan vergisel avantajlardan
faydalanabilir ve iktisap ettiği pay senetlerini ana sözleşmede özel bir
düzenleme olmadığı takdirde süre sınırlaması olmaksızın serbestçe devredebilir.
Sonuç itibarıyla
limited şirket ortaklık pay devirlerinin, ilgili limited şirketin anonim
şirkete dönüştürüldükten ve pay senedine bağlandıktan sonra yapılmasında
vergisel avantaj bulunmaktadır. Limited şirket paylarının devirleri noterde
yapılması sırasında ödenecek damga vergisi ve harçlar ile ivazsız intikal
yoluyla devralınan ortaklık paylarının elden çıkarılmasında hesaplanacak değer
artışı kazancı da dikkate alındığında, limited şirket paylarının elden
çıkarılmasından (devir işleminden) önce anonim şirkete dönülmesinde büyük yarar
bulunduğu anlaşılmaktadır.
D- TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDE
DAMGA VERGİSİ UY-GULAMASI
Doğrudan tür
değişikliği ile ilgili Damga Vergisi Kanununda ve eki tablolarda bir hüküm
yoktur. Ancak devir ve bölünmelere ilişkin hüküm yer almaktadır.
Damga Vergisinden
istisna edilen kağıtlar Damga Vergisi Kanunu’na ekli
(2) Sayılı Tabloda sayılmıştır.
Tablonun II/17
maddesine göre; Kurumlar Vergisi
Kanununa göre yapılan devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.
Şirketlerin tür
değiştirmeleri de devir hükmünde olduğu için KVK’nın 19 ve 20. Maddelerine göre
yapılacak tür değişiklileri nedeniyle düzenlenebilecek her türlü belge Damga
Vergisinden istisna edilmiştir. Kanun hükmü bu kadar açık olduğu halde
uygulamada noterler yeni tür şirket sözleşmelerini tasdikinde vergi dairesinden
istisna yazısı talep etmektedir. Gerekçe olarak Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından Noterler Birliğine yazılan bir yazı ve Noterler Birliğinin 25.9.2008
tarih ve 30 sayılı genelgesi gösterilmektedir.
1- Vergi Dairesinden İstisna Yazısı Alınması
Yukarıda belirtilen Noterler Birliğinin söz
konusu genelgesinde şirket esas sözleşmesinde tür değişikliğinin KVK’nın 19 ve
20. maddeleri çerçevesinde gerçekleştirileceğine ilişkin hüküm bulunması halinde
mükelleflerin herhangi bir yazı aranmaksızın damga vergisi istisnasından
yararlandırılması gerektiği görüşü üzerine Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen 06.05.2008
günlü ve 46503 sayılı yazıda;
“İlgi
(a)’da kayıtlı yazınız ile bir limited şirketin nev’i değiştirerek anonim
şirkete dönüşmesi durumunda damga vergisi ve harcın ne şekilde uygulanacağının
sorulması üzerine ilgi (b)’ de kayıtlı yazımız ile konuya ilişkin gerekli
açıklamalar yapılmıştı. Bu defa ilgi (c)’ de kayıtlı yazınız ile şirketlerin
nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerin notere
getirilmesi durumunda, söz konusu sözleşmelerde, “Birleşme, devir, bölünme,
nev’i değişikliği sebebiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ......
maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.” şeklinde bir
düzenlemeye yer verilmesinin, damga vergisi istisnasının tatbikinde yeterli
olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulduğu anlaşılmaktadır.
Şirketlerin
nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerde yukarıda
ifade edilen şekilde bir düzenlemeye yer verilmesi, bu sözleşmelerde birleşme,
devir, bölünme ve nev’i değişikliğine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun aradığı şartların bulunup bulunmadığının tespitinde tek başına
yeterli olmayacaktır.
Bu
itibarla söz konusu işlemlere ilişkin düzenlenen sözleşmelere damga vergisi
istisnası uygulanabilmesi için, bu sözleşmelerde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun birleşme, devir, bölünme ve nev’i
değişikliği için aradığı şartların varlığının ilgili vergi dairesinden alınacak
bir yazıyla tevsik edilmesi gerekmektedir” denilmiştir.
Noterler
Birliğinin noterlerin sorumlulukları konusundaki talebine Gelir İdaresi
Başkanlığının verdiği cevabi yazıda ise, “
.., şirketlerin nev’i değişikliğine ilişkin olarak
düzenleyecekleri sözleşmelerin damga vergisinden istisna edilebilmesi için
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun aradığı şartların sözleşmelerin düzenlendiği anda
gerçekleşmiş olması gerekmemekle birlikte, söz konusu sözleşmelerde bu
şartlara yer verildiğinin vergi dairesinden
alınacak bir yazı ile tevsikinin gerektiği ifade edilmekte olup gerekli
tevsikinin sağlanması durumunda, daha sonra mükelleflerce söz konusu kağıtlarda
yer verilmiş bulunan şartlara uyulmaması nedeniyle bu istisnayı uygulayan
noterin ayrıca bir sorumluluğu olmayacağı tabiidir” denilmiştir.
Noterler Birliğinin ısrarlı talebine rağmen Gelir İdaresi Başkanlığı şirketlerin birleşme, bölünme ve tür değişikliğinde damga vergisi istisnasından yararlanılabilmesi için mükelleflerin ilgili vergi dairesi/defterdarlıktan yazı alması gereği ısrarından vazgeçmemiştir. Bunun üzerine Noterler Birliğinin söz konusu genelgesinde şu açıklamalara yer verilmiştir.
“1- Birleşme,
devir, bölünme ve nevi değişikliği ile ilgili mukavelelerde Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun aradığı şartların mevcut olup olmadığına ilişkin olarak ilgili vergi
dairesinden bir yazı talep edilmesi mecburi tutulmuştur.
2- Vergi
Dairesinden alınacak yazıda Kurumlar Vergisi Kanunu’nun aradığı şartların söz konusu
mukavelelerde bulunduğunun bildirilmesi halinde bu mukavelelerden damga vergisi
aranılmayacaktır.
3- Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun aradığı şartların mevcut olmadığının bildirilmesi veya bu
konuda yazı ibraz edilememesi halinde söz konusu mukaveleler genel hükümler çerçevesinde
binde 7,5 (2013 yılında binde 9,48) nispetinde damga vergisine tabi
tutulacaktır.
4- Yukarıda belirtilen kağıtlarla
ilgili noter işlemlerine, 492 sayılı Kanun’un 123. maddesinde herhangi bir
kayıt ve şarta bağlı olmaksızın harç istisnası getirilmiştir.
Bu sebeple, şirketlerin birleşme, devir, bölünme ve nevi değişikliği
işlemlerinde düzenlenen mukavelelerde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun aradığı
şartların mevcut olmadığının bildirilmesi veya vergi dairesinden böyle bir yazı
getirilmemesi halinde dahi bu konudaki işlemlere harç istisnası uygulanması
gerekir.”
Kanun hükmünde
istisnadan yararlanılması için vergi dairesinden bir yazı alınacağı veya
istisnanın uygulaması konusunda Maliye Bakanlığına verilmiş bir görev veya
yetki yoktur. Şirket esas sözleşmesinde tür değişikliğinin KVK’nın 19 ve 20.
maddesine göre yapılacağı belirtildi ise hiçbir koşula bağlı olmaksızın tür
değişikliği için düzenlenen her türlü belgenin damga vergisi ve harçlardan
istisna tutulmalıdır. Vergi dairelerinden alınan istisna yazısının pratikte
hiçbir yararının olmadığı görüşündeyiz. Mükellefin esas sözleşmede birleşme,
bölünme veya tür değişikliğinin 5520 sayılı KVK’nın 19 ve 20. maddelerine göre
kayıtlı değer üzerinden gerçekleştirileceği belirtildiği takdirde buna uymadığı
takdirde söz konusu yazının ileriye yönelik hiçbir olumlu etkisi yoktur. Maliye
Bakanlığı’nın söz konusu işlemlerde sözleşme hükümlerine uyulup uyulmadığına
ilişkin bir denetim yöntemi ve stratejisi de yoktur. Durum böyle olmakla
birlikte mükelleflerden talep edilen istisna yazısının hem mükellefleri hem de
vergi dairesi başkanlıkları/defterdarlıkları gereksiz yere iş yükünü
artırmaktadır. Mükellefler ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlıktan
özelge almak için günlerce beklemek zorunda kalmakta, yasanın açık hükmü
mükelleflere adeta bir lütuf olarak verilmektedir. Bu durum mükellef hakkına
bakışın tipik bir örneğidir. Yasa hükmünden yararlanmak için günlerce ilgili
idarenin kapısında beklenmesi bize özgü bir durum olsa gerek. Gelir idaresinin
bu hatalı ve gereksiz uygulamadan vazgeçmesi ve mükelleflerin beyanına
güvenmesi gerektiği görüşündeyiz. Damga vergisi ve harç istisnası talebine
ilişkin dilekçe örneği Ek:4’tedir.
2- Limited Şirket Paylarının Devrinde Damga Vergisi ve
Harç Uygulaması
Limited şirketlerin kuruluş sözleşmeleri
ve sermaye artırım işlemleri anonim şirket sözleşmeleri gibi damga vergisi ve
harçtan istisna tutulmuştur. Limited şirket pay devirlerinin noterden yapılması
yasal bir zorunluluktur. (6102/595) Maliye Bakanlığı ise hisse devir
sözleşmelerinin şirket sözleşmesinin değiştirilmesi kapsamında olmadığı görüşündeydi.
Uygulamada bazı noterler limited şirketlerin pay devir sözleşmelerini de ana
sözleşmeyi tadil eden işlem kabul ederek damga vergisi talep etmemekteydi. Ayrıca,
pay devri ortaklık içinde yapılıyor olması halinde devir bedeli üzerinden, pay devri ortak dışına yapılıyorsa devreden
devir bedeli üzerinden, devir alan yeni ortak için ise şirket sermayesi
üzerinden harç hesaplanmaktaydı. Danıştay 9. Dairesinin E:2006/982; K:2007/4198
sayılı kararı da bu yöndedir. Maliye Bakanlığı ise öteden beri ortak içi
işlemlerde de harcın şirket sermayesi üzerinden hesaplanması gerektiği
görüşündeydi.
GİB bir
limited şirket ortağı olan şahsın şirkete yeni ortak olan bir başka şahsa
şirket hissesini devredeceğine ilişkin olarak noterde düzenlenecek Limited
Şirket Hisse Devri Sözleşmesinde, harcın hangi değer üzerinden hesaplanacağı
hususunda bir notere verdiği özelgede aşağıdaki görüşlere yer vermiştir.
“Bilindiği üzere, 492 sayılı
Harçlar Kanunu’nun 38. maddesinin 1. fıkrasında “Noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanları
noter harçlarına tabidir.” hükmü yer almakta olup, 41. maddesinde de;
noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ve ağırlık
ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden
alınacağı hükme bağlanmıştır. Kanun’un 42. maddesinde ise “Değer
veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı
değer veya ağırlıklar esastır.
Menkul ve
gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi
mukavele, senet ve kâğıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları
ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara
uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz.” hükmü yer
almaktadır.
Aynı Kanun’un “Çeşitli işlemlerde değer” başlıklı 43.
maddesinde ise, “Tarifede yazılı nispi harçların hesabında, sulh
işlemlerinde sulh olunan bedel, rehin işlemlerinde rehin bedeli, kiralarda
mukaveledeki süreye göre kira karşılığının toplamı, süre belli değilse bir
yıllık kira tutarı, hizmet akdinde süreye göre verilecek ücretin toplamı, süre
belli değilse bir yıllık ücret tutarı, sermaye şirketlerinde konulan ve ileride
konulması taahhüt edilen sermayenin toplamı, kaydı hayatla irat bağlanmasında
bir yıllık irat tutarı, harca esas olur.
Kiralamanın
devir ve feshinde geri kalan süreye, sermayenin artırılmasında yalnız artırılan
kısma ve sermaye paylaşılmasında mevcut miktara göre harç alınır...” hükmü bulunmaktadır.
492
sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (2) sayılı tarifenin “Noter Harçları”
başlıklı I/1 fıkrasında, muayyen bir meblağı ihtiva eden her nevi senet,
mukavelename ve kâğıtlardan beher imza için binde 0,60 oranında harç alınacağı
hüküm altına alınmıştır. (Bu oran 29.12.2009 tarih ve 2009/15725 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
binde 0,99 olarak yeniden tespit edilmiştir.) Anılan fıkraya ilişkin olarak
bütün imzalar için 2012 yılında alınacak harcın toplam miktarının 43,90 TL’den
az 22.499,75 TL’den çok olamayacağı 30/12/2011 tarih ve 2011/2628 sayılı Bakanlar kurulu Kararı ile belirlenmiştir.
Öte
yandan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanuna ekli (1)
sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi
olduğu; 5. maddesinde, bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her
nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu
hükme bağlanmıştır.
Mezkur Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun “I.Akitlerle
ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/l fıkrasında, belli parayı ihtiva
eden mukavelenamelerin nispi damga vergisine tabi olacağı hüküm altına
alınmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2010 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere, Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun I/A-1
fıkrasındaki kağıtlar için damga vergisi oranı binde
8,25 olarak belirlenmiştir.
Bilindiği
üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlerin mukavelelerinin
değiştirilmesi ile ilgili 513. maddesinin ilk fıkrasında, “Mukavelede daha
yüksek bir nisap öngörülmemiş ise mukavele, sermayenin üçte ikisini temsil eden
ortakların kararıyla değiştirilebilir.” hükmü ile,
mukavele değişikliğinin tescil ve ilanı ile ilgili 515. maddesinde ise, “Mukavelede
yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir.
Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil
tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” hükmü yer almaktadır.
Aynı
Kanun’un limited şirketlerin paylarının devri ile ilgili 520. maddesinde,
“Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine
kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder.
Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için,
ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas
sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.
Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını
şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez.
Şirket
mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş
edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir.
Payın
devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası
noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade
etmez.” hükmü bulunmaktadır.
Bu
bağlamda, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlerin
mukavelelerinin değiştirilmesi ve ortaklık paylarının devrine ilişkin maddeleri
birlikte ele alındığında, hisse devri
sözleşmesinin şirket mukavelesinin değiştirilmesini gerektiren bir sözleşme
olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Buna
göre, limited şirket ortaklık paylarının devrine ilişkin olarak düzenlenen
Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi şirket ana sözleşmesinin tadili hükmünde
değerlendirilemeyeceğinden, hisse devir sözleşmesinin; sözleşmeyle devredilen hissenin ihtiva ettiği tutar
üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (2) sayılı tarifenin I/1
fıkrasına göre her bir imza için binde 0,99 oranında (2013 yılında binde 1,13)
(2012 yılı için 43,90 TL’den az 22.499,75 TL’den çok olmamak üzere) noter
harcına, nüsha sayısı dikkate alınarak 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli
(1) sayılı tablonun I/A-l fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulması
gerekmektedir[30]
GİB’nın yukarıda yer alan söz
konusu özelgesinde limited şirket ortaklık paylarının devrine ilişkin devir
sözleşmesinin şirket ana sözleşmesinin tadili hükmünde değerlendirilemeyeceği,
hisse devir sözleşmesinin sözleşmeyle devredilen hissenin ihtiva ettiği tutar
üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre her bir imza
için binde 0, 99 (binde 1,13) oranında noter harcına, nüsha sayısı dikkate
alınarak 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa bağlı (I) sayılı Listenin I/A-1.
fıkrasına göre binde 8,25 (binde 9,48) oranında damga vergine tabi tutulması
gerektiği belirtilmiştir. Buna göre;
a)
Limited şirket pay
devirleri nedeniyle düzenlenen sözleşmelerde devir bedeli üzerinden nispi damga
vergisine tabi tutulacaktır.
b)
Limited şirket paylarını devralan kişi şirkete yeni ortak olarak giriyorsa
nispi harç şirket sermayesi üzerinden değil devreden kişi de olduğu gibi pay
devir bedeli üzerinden hesaplanacaktır.
c)
Limited şirket ortaklarının paylarının diğer ortaklara veya pay alarak şirkete
yeni giren ortağa devredilmesi halinde bu işlemlerin her biri ayrı işlem kabul
edilerek, her bir işlem için asgari ve azami harç tutarları dikkate alınarak
harç alınacaktır.
d)
Limited şirket pay devir sözleşmesinin feshinde ise, fesih talebinin kimden
geldiğine bakılmaksızın, devir konusu hisse değeri üzerinden binde 1,65 (2013
yılından itibaren binde 1,89) oranında damga vergisi, aynı değer üzerinden
beher imza için binde 0,99 oranında (2013 yılından itibaren binde 1,13) harç
alınacaktır.
Görüleceği
üzere limited şirket hisselerinin gerek ortak içi gerekse ortak dışı kişilere
devri damga vergisi ve harca tabidir. Bu nedenle hisse devredecek olan
kişilerin limited şirketi anonim şirkete dönüştürdükten sonra devredilmesinde
özellikle tescil edilen sermayesi yüksek olan limited şirketler yönünden önem
arz etmektedir. Anonim şirket hisselerinin noterde devri zorunlu olmadığı halde
limited şirket hisselerinin noterde yapılacak sözleşmeye istinaden devredilmesi
limited şirketler için bir dezavantajdır.
E- TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDE
HARÇ UYGULAMASI
1- Genel Olarak
Harçlar Kanunu’na
ekli 2 sayılı Noter Harçları Tarifesinin I/1. maddesine göre, “muayyen
bir meblağı ifade eden her nev’i senet, mukavelename ve kağıtlardan
beher imza için binde (2013 yılı için)
1,13 oranında” noter harcı alınır. Bütün imzalar için bu suretle
alınacak harcın toplam miktarı 2013 yılı için 50,45 TL’den az 25.874,70 TL’den
çok olamaz. Ancak 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun “Özel Kanunlardaki Hükümler”
başlıklı 123. Maddesinin üçüncü fıkrasında ; “Anonim, eshamlı komandit ve
limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve
nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ….” Harçlardan müstesna tutulmuştur.
Yukarıdaki bölümlerde
de belirttiğimiz üzere 5520 Sayılı KVK’nın 19 ve 20. maddesinde, kurumların bu
maddenin 1. fıkrasında belirtilen şartlarda “tür değiştirmeleri de devir hükmünde” kabul edilmiştir. Bu açık
hükme rağmen uygulamadaki duraksamaları gidermek bakımından 123. maddenin 3.
fıkrasına 4962 sayılı Kanunla “nev’i
değişikliği” ibaresi eklenmiştir. Buna göre limited şirketin anonim şirkete
dönüştürülmesi işlemi KVK’nın 19 ve 20. maddesinde belirtilen şartlara uygun
olmasa dahi düzenlenen kağıtlar harca tabi
olmayacaktır.
Şirket kuruluşlarında
ana sözleşmenin noterde onaylatılması sırasında sermaye tutarı üzerinden her
imza için Noter Harçları Tarifesinin I/1. maddesine göre binde 1,13 oranında
harç hesaplanması gerekmektedir.
Alınacak harç bütün imzalar için bu suretle alınacak harcın toplam tutarı 2013 yılı için
(50,45 TL)’den az, (25.874,70 TL)’den çok olamaz.
Maliye Bakanlığı’nca
Türkiye Noterler Birliği’ne 1992 yılında verilen bir özelgede[31];
- Limited şirketlerde, ortakların birbirlerine yaptıkları
pay devirlerinde, devir alan ve devir eden her ortak, devir konusu miktar
üzerinden, imza başına ayrı ayrı binde 1,13 (0,90) oranında,
- Pay devrinin ortak olmayan diğer şahıslara yapılması
halinde ise, devir eden ortağın devrettiği miktar üzerinden, pay alarak şirkete
yeni ortak olan şahsın ise sermayesinin tamamı üzerinden binde 1,13 (0,90)
oranında,
harç ödemesi gerektiği
belirtilmiştir. Maliye Bakanlığının
2012 yılında verdiği ve yukarıdaki bölümde belirtilen görüş ile hukuka aykırı
olan bu görüşünü değiştirdiği anlaşılmaktadır.
Harçlar Kanunu’nun
43. maddesinde ve ilgili diğer maddelerinde şirket pay devirlerinde harcın
hangi değer üzerinden alınacağı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta, sadece
“sermaye paylaşımında mevcut miktara göre harç alınır” denilmektedir. Pay devir
işlemi sermaye paylaşımı olarak nitelendirilmeyeceği için mevcut değer üzerinden
harç alınması söz konusu edilemez. Harç bedelinin devre konu pay değeri
üzerinden hesaplanması gerektiği açık olup,
Maliye Bakanlığının 1992 yılında verdiği görüşü 2012 yılında
değiştirdiğini belirtmek isteriz.
2- Unvan Değişikliklerinde Tashih Harcı
Tür veya unvan
değişikliği yapan şirketleri bekleyen diğer bir sorun da, başta tapu olmak
üzere çeşitli kamu kurumlarında unvan değişikliğinden kaynaklanan tashih (düzeltme)
işlemleri nedeniyle harç yükümlülüğüdür.
Harçlar Kanunu’na
bağlı (4) sayılı Tapu ve Kadastro Harçları tarifesinin 13/c bendinde, “(a)
fıkrası dışında kalan her nev’i cins ve kayıt tashihinde her bir işlem için
maktu olarak 2013 yılı için 78,25 TL tapu ve kadastro harcı ödenmesi gerektiği
hükme bağlanmıştır. Tür değiştiren şirketlerin aktiflerinde yer alan
taşınmazların yeni kurulan anonim şirkete devri sırasında (4) sayılı tarifenin
20/a maddesinde belirtilen %2 oranında alıcı %2 oranında satıcı için ödenmesi
gereken tapu harcının da Kanunun 123. Maddesindeki istisnadan yararlandırılması
gerekmektedir. İlgili tapu sicil müdürlüğüne yukarıda belirtilen istisna
yazısının bir örneğinin ibraz edilmesinde fayda vardır. (Ek:4)
Harçlar Kanunu’na
bağlı (7) sayılı Gemi ve Liman Harçları Tarifesinin I/8. maddesinde “gemi sicilinde yapılan kayıt
düzeltmelerinden beher rüsum tonilatosundan 2013 yılı için 0,187 TL” gemi
sicili harcı alınacağı ve bu harcın 13,95 TL’den az, 257,60 TL’den çok
olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Harçlar Kanunu’na
bağlı (8) sayılı İmtiyazname, Ruhsatname ve Diploma Harçları Tarifesinde belirtilen marka,
patent ve faydalı model belgelerinin devir işlemlerinden harç alınacağı hükme
bağlanmıştır.
Harçlar Kanunun 123.
maddesine, “anonim, eshamlı ve komandit
şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i
değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi tutulmaz” hükmü
eklenmiştir.
Buna göre bir limited
şirketin anonim şirkete dönüşmesi halinde aktifine kayıtlı gayrimenkullerin
tapu kaydında yeni şirket ünvanına göre düzeltilmesi, gemi sicilinde yapılacak
kayıt düzeltmeleri ile marka, patent ve faydalı model unvan değişikliklerinin
tashih harcına tabi olup olmayacağı konusunda duraksamaya düşülmektedir. Keza,
Kanunun 123. maddesine eklenen hükme göre birleşme, devir ve bölünme ve tür
değişikliği nedeniyle yapılacak işlemler harca tabi tutulmayacaktır. Bize göre,
bir limited şirketin tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi halinde
tür değişikliğinden doğan bütün tashih işlemlerinden de harç tahsil
edilmemelidir. Ancak, tür değişikliği sırasında statü dışında unvan değişikliği
de yapılmış ise buna ilişkin tashih harcı ödenmelidir.[32]
Bu
konuda, Danıştay’ın 4684 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeden önce verdiği bir
kararda, “şirket unvan değişikliğinin
şirketin irade ve ihtiyarı dışında ana sözleşmeye veya Kanun hükümlerine uygun
hale getirilmesinden ileri gelmediğinden hareketle, Harçlar Kanunu’na bağlı 4
sayılı tarifenin 13/c bendinde her nev’i cins ve kayıt tashihinde emlak vergisi
değeri üzerinden harç alınacağı hükmü nedeniyle, unvan değişikliği nedeniyle
tapu kayıtlarındaki düzeltme işleminin harca tabi olduğu” belirtilmiştir[33]
F-
TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
1- Muhtasar, KDV ve Damga Vergisi Beyannameleri İle Ba/Bs
Bildirimlerinin Verilmesi
Tür
değişikliği işlemi sonunda muhtasar ve KDV beyannamesinde “kıst dönem”
uygulamasının olup olmayacağı açık değildir. Ancak yeni şirket için ayrı vergi
kimlik numarası verilmesi nedeniyle yeni şirketin tescil edildiği döneme (ay)
ait beyannamelerin hangi şirket tarafından verileceği konusunda duraksamaya
düşülmektedir. Tescil işleminin yapıldığı gün yeni şirkete aittir. Eski
şirketin bir gün önce münfesih hale geldiği kabul edilir. Örneğin, (A) Limited
Şirketinin 20.12.2012 tarihinde (Y) anonim şirketine dönüşmesi (tescil
edilmesi) halinde gerek Kasım ayına gerekse (1.12.2012-19.12.2012
dönemine ait muhtasar ve KDV beyannamesi ne şekilde verilecektir? Kasım ayına ilişkin beyannamenin münfesih kurum tarafından
verilmesinde bir sorun yaşanmamakla birlikte 1.12.2012-19.12.2012 dönemine
ilişkin beyannamenin devralan kurum tarafından tek beyanname olarak verilmesi
akla uygun gelmekle birlikte, vergi daireleri münfesih kurumun devir tarihine
denk gelen aya ait muhtasar ve KDV beyannamelerinin verilmediği gerekçesiyle
münfesih kurumdan beyanname talep etmektedir. Bu nedenle devir tarihine
kadar tahakkuk eden verginin münfesih kurum tarafından beyan edilmesi devir
tarihinden ilgili ayın sonuna kadar geçen süre içinde tahakkuk eden verginin
devralan şirket tarafından beyan edilmesi gerekmektedir. Ücretlerin ay sonu
itibariyle tahakkuk ettiği dikkate alındığında ücret bordrosu üzerinden
hesaplanacak gelir vergisi tevkifatının tamamının yeni tür şirket tarafından
beyan edilmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir. Ücret giderlerinin gün hesabına
göre kıst dönem için gider tahakkuku suretiyle gider/maliyet yazılmış olması kurum kazancı yönünden önem
taşımakta olup, ücret üzerinden kesilecek vergiler yönünden önem
taşımamaktadır. Keza hizmet akdine göre ücretleri ay sonlarında ödenen
ücretliler yönünden vergiyi doğuran olay ilgili ayın son günü itibariyle
doğmaktadır.
Damga
vergisi uygulamasında ise tür değiştirme işleminin gerçekleştiği tarihe kadar
(kıst dönem) tahakkuk eden damga vergileri eski şirket tarafından, bu tarihten
sonra tahakkuk eden damga vergiler ise yeni şirket tarafından beyan
edilmelidir.
Öte yandan, eski ve
yeni tür şirketlerin vergi kimlik numaraları farklı olduğu için damga vergisi
beyannamesinin verilmesinde olduğu gibi tür değiştirme işleminin gerçekleştiği
tarihe kadar (kıst dönem) alış ve satışlara ait Ba/Bs formlarının eski şirket
tarafından, bu tarihten sonraki döneme ait alış ve satışlara ait Ba/Bs
formlarının ise yeni tür şirket tarafından bildirilmesi gerekmektedir.
2- Defterler,
Belgeler ve Bildirimler
a- Kullanılacak Defterler
Tür değişikliği hesap
döneminin kapatılmasını gerektirdiği için anonim şirketin en geç tescil
tarihinde yeni defter tasdik ettirmesi gerekmektedir.
6102 Sayılı TTK’nın 64/3
maddesinde fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere
kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan
tebliğle belirleneceği ifade edilmektedir. Bu madde hükmüne istinaden gerçek ve tüzel kişi tacirler
tarafından tutulacak defterlerle ilgili Tebliğ 19.12.2012 tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortak olarak
yayımlanan bu tebliğde anonim şirketlerin;
- Yevmiye defteri,
- Envanter defteri,
- Defter-i kebir,
- Pay defteri,
- Yönetim kurulu
karar defteri,
- Genel kurul
toplantı ve müzakere defteri
tutacakları belirtilmiştir.
Limited şirketin tür
değiştirmesi suretiyle kurulan anonim şirket tarafından fiziki ortamda
tutulacak olan defterinin açılış onayları kuruluş sırasında ve kullanmaya
başlamadan önce, noter tarafından yapılır.
Ticari defterlerin
açılış onayları noter tarafından yapılabileceği gibi, ticaret şirketlerinin
ticaret siciline tescili esnasında ticaret sicili müdürlükleri tarafından da
yapılabilir.
b- Tür Değişikliğinde,
Önceki Şirket Defter ve Belgelerinin Kullanılıp Kullanılamayacağı ve Vergi
Kimlik Numarası
Tür değiştiren şirket
eski şirketin devamıdır. Ticaret Sicili Tüzüğünün 92. maddesinin 2.
paragrafında, “bir şirketin nev’inin değiştirilmesi halinde meydana gelen şirket ilk
nev’in yazılı bulunduğu sahifeye ve aynı numara altında tescil olunur”
denilmektedir. Buna göre, tür değiştiren şirketin ticaret sicil numarası
değişmez.
Tür değiştiren
kurumların (limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi gibi) önceki kurumun
kullandığı defter ve belgeleri kullanıp kullanamayacağı konusunda Mülga 5422 Sayılı
KVK’nın yürürlükte bulunduğu dönemde Maliye Bakanlığınca verilen özelge
aşağıdaki gibidir.
“Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 37. maddesi
doğrultusunda şekil değiştirmeler devir hükmünde sayılmıştır. Limited şirketin
nev’i değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi de devir hükmündedir. Ancak, 38
seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin II/3. bölümünde belirtildiği
üzere, şekil değiştiren kurum, eski şirketin devamı addolunacağından, yeni işe
başlama sayılmayacaktır.
Diğer taraftan, limited şirketten
anonim şirkete dönüşme nedeniyle, limited şirket adına tasdik ettirilen
defterlerin anonim şirket tarafından kullanılması mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, limited şirket adına basılı bulunan belgelerin
üzerine anonim şirkete ait tüm bilgileri içeren kaşenin basılması suretiyle
mevcutları tükeninceye kadar kullanılması mümkün bulunmaktadır.”[34]
c- Bildirimler
Tür değişikliği yeni
işe başlama sayıldığından yeni şirket eski şirketin vergi kimlik numarasını
kullanamayacaktır. Dolayısıyla yeni tür şirket için işe başlama bildirimi
verilerek yeni vergi kimlik numarası alınması gerekmektedir.
Ayrıca, tapu, trafik
tescil belgesi, yatırım teşvik belgesi , DİİB, vergi,
resim ve harç istisna belgesi gibi belgeleri düzenleyen kurum ve kuruluşlar ile
bankalara tür değişikliği bildirimi
yapılarak ilgili belgelere yeni kurulan anonim şirketin unvanının işletilmesi
gerekir.
3- Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Uyarınca Ödenen Pay
Tür değişikliği
işlemlerinde 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun “Kurumun Gelirleri” başlıklı 39/c
maddesine göre, “yeni kurulacak olan anonim ve limited şirket statüsündeki tüm
ortaklıkların sermayelerinin ve sermaye artırımı halinde artan kısmın on binde dördü nispetinde yapılacak
ödemeler” için herhangi bir istisna öngörülmemiştir. Bu pay için bir üst sınır
konulmadığından şirket kuruluşu, tür değişikliği ve devirlerinde söz konusu
oranın on binde dörde indirilmesine rağmen önemli bir maliyet unsuru
yaratmaktadır. Şirketlerin kuruluş, devir ve sermaye artırımı işlemlerinden
alınan orana bağlı bir üst limit getirilmelidir.
Öte yandan tür
değiştiren şirketin esas sermayesi aynen yeni tür şirkete aktarılıyor ise söz
konusu payın ödenmemesi, yeni tür şirketin esas sermayesi tür değiştiren
şirketin esas sermayesinden fazla ise sadece artan kısım üzerinden pay
hesaplanması gerektiği görüşündeyiz.
4- Tür Değişikliğinin Sosyal Güvenlik Kurumuna
Bildirilmesi
Şirketlerin hukuki
türlerini değiştirmeleri halinde eski tür şirket için açılmış olan işyeri
tescil dosyası aynen devam ettirilmekte sadece dosyaya yeni tür şirketin ünvanı
işlenmekte, yani sadece unvan değişikliği yapılmaktadır. Bu konu 01/09/2012
tarih ve 28398 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği’nin
8.1.1 maddesinin
7. paragrafında “Şirketlerin nevilerinin
değişmesi, birleşmesi veya bir şirketin diğer bir şirkete katılması ya da adi
şirketlerde yeni ortak alınması durumunda, yeni işyeri dosyası tescil
edilmeyecek, eski işyeri dosyası üzerinden işlemler devam ettirilecektir”
şeklinde ifade edilmiştir.
Sosyal Sigortalar İşlemleri
Yönetmeliği’nin 33. maddesinin 3. Fıkrasında “ (…….)
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi,
birleşmesi, bölünmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların
ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini (…..);
takip eden on gün içinde bu durumların işyeri bildirgesi ile Kuruma
bildirilmesi zorunludur. İşyeri bildirgesi, e-sigorta kanalıyla alınması sağlanıncaya
kadar, Kuruma elden verilir veya posta yoluyla gönderilir. İşyerlerinde işletme
adı değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmez. Bu değişiklik bir yazı ile
Kuruma bildirilir.” Buna göre tür
değişikliğinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği tarihten
itibaren 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna “İşyeri Bildirgesi” verilmesi gerekir. İşyeri bildirgesinin süresi
içinde verilmemesi halinde 5510 Sayılı Kanun’un 102/b-1 maddesine göre
yürürlükteki asgari ücretin 3 katı idari para cezası uygulamaktadır.
Öte
yandan, kuruma verilecek işyeri bildirgesine anonim şirkete ait;
a- Ortaklara ait nüfus
cüzdanı suretleri,
b- İkamet
ilmühaberleri,
c- T. Ticaret Sicili
Gazetesi,
d- Vergi levhası,
e- Oda kayıt sureti,
f- İmza sirkülerinin
de
eklenmesi gerekmektedir.
Diğer yandan şifre
kullanıcısı değişmiyor ise e-bildirge şifresi de değiştirilmemektedir. Ancak
e-borcu yok uygulaması için kuruma yeniden dilekçe verilmesi gerekmektedir.
V- ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN
BEN-ZERLİKLERİ, FARKLILIKLARI VE
AVANTAJLARI[35]
A- GENEL AÇIKLAMA
Ticaret
hukukunda hukuki türlerine göre şirketlerin birbirlerine olan benzerlikleri,
farkları ve avantajları devamlı olarak gündemde kalmıştır. Bu konu pek çok
makalenin konusunu oluşturmuştur. Şirket sahipleri için özellikle vergi ve
sorumluluk yönünden avantajlı şirket türü tercih edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret
Kanununda sermaye şirketleri hukuki türlerine göre;
a) Anonim şirket,
b) Limited şirket,
c) Sermeyesi paylara
bölünmüş komandit şirket
olarak sayılmıştır ( TTK
Madde- 124/2).
Türkiye’de
en yaygın sermaye şirketi türleri, Anonim ve Limited şirket türleridir. Burada
en yaygın şirket
türleri olan anonim şirketler ile limited şirketlerin
birbirlerine olan benzerlikleri, farklılıkları ve avantajları ticaret ve vergi
hukuku yönlerinden aşağıda tablo halinde açıklanmaya çalışılmıştır.
B- ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN BEN-ZERLİKLERİ, FARKLILIKLARI VE
AVANTAJLARI
ANONİM ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
KURULUŞ
SÖZLEŞMESİ |
|
Şirket esas sözleşmesi
yazılı olarak yapılır, ortaklarca imzalanır. Bazı istisnalar hariç kuruluş
aşamasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi değildir (TTK Madde
339). |
Şirket esas sözleşmesi yazılı olarak
yapılır, ortaklarca imzalanır. Kuruluş aşamasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın
iznine tabi değildir (TTK Madde 575). |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
ORTAK
SAYISI |
|
En az 1 ortak ile (gerçek veya tüzel kişi)
kurulur. Ortak sayısında sınır yoktur (TTK Madde 338/1). Pay sahibi (kıymetli evrak niteliği
taşıyan) pay senedi sahibidir (TTK Madde 484-486). |
En az 1 ortakla (gerçek veya tüzel kişi)
kurulur. Ortak sayısı 50’yi geçemez (TTK Madde 573-574). Ortak (kıymetli evrak niteliği olmayan) pay
senedi sahibidir(TTK Madde 583). |
AMAÇ
KONU |
|
Kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi
amaç için kurulabilirler (TTK Madde 331). |
Kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi
amaç için kurulabilirler (TTK Madde 573/3). |
ESAS
SERMAYE VE EN AZ PAY TUTARI |
|
Esas sermayesi 50.000 TL’den az olamaz. Sermayenin
artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı
sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde
başlangıç sermayesi 100.000 TL’den aşağı olamaz (TTK Madde 332/1). Bir pay en az bir kuruş olmak zorundadır
(TTK Madde 476/1). |
Esas sermayesi 10.000 TL’den az olamaz (TTK
Madde 580). Bir pay 25 TL’den az olamaz. Ancak şirketin
durumunun iyileştirmesi amacıyla 25 TL’nin altında pay çıkartılabilir (TTK
Madde 583). |
SERMAYE
PAYI VE SORUMLULUK |
|
Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş
oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur (TTK Madde 329/2). |
Ortak koymayı taahhüt ettiği esas sermaye
payı kadar sorumludur. Ortaklar şirket borçlarından sorumlu değildir (TTK
Madde 573/2). |
HİSSE
SENEDİ (PAY SENEDİ) BASTIRMA |
|
Muayyen ve paylara bölünmüş paylarına
ilişkin isme veya hamiline yazılı pay senedi çıkarabilir TTK Madde 486). |
Pay senedi çıkaramaz. |
PAY
DEVRİ |
|
Ortak sahip olduğu payı devretmek
istediğinde ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa pay devri sözleşmesi ile
devredebilir. Paylar karşılığında pay
senedi basılmış veya geçici ilmuhaber çıkartılmış ise bunlar ciro edilerek
devredilebilir. Noter huzurunda devir şart değildir. Devirler ticaret
siciline tescil edilmez. Pay devri sınırlandırılabilir, ancak yasaklanamaz. |
Payların
devri şirket genel kurulunun izni ve ancak noterde pay devir sözleşmesi
yapılarak olabilir. Pay devri ticaret siciline tescil ile hüküm ifade eder.
Esas sözleşmeye konulacak hükümle pay devri yasaklanabilir. |
HALKA
AÇILMA |
|
Anonim şirket pay senetleri menkul
kıymettir. Serbest dolaşıma tabidir. Anonim şirketler halka açılabilir (TTK
Madde 346). |
Limited şirketler halka açılamaz. Pay
senetleri menkul kıymet hükmünde değildir. |
TAHVİL
ÇIKARMA |
|
Ödünç para bulmak için borç senetleri
(tahvil) çıkarabilir(TTK Madde 504). |
Tahvil çıkaramadığı gibi menkul değerlerle
ilgili aracılık faaliyetinde bulunamaz. |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
YÖNETİM
KURULU VEYA MÜDÜRLER KURULU |
|
Yönetim Kurulu, ortaklar arasından veya
ortak olmayanlardan Genel Kurulca seçilen en az bir üyeden oluşur. Yönetim
kurulu üyesi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir (TTK Madde
359). Yönetim
Kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanıp, kararlarını da toplantı da
hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alırlar. ESKİ
TTK’na göre, yönetim kurulunun bir karar verebilmesi için, üyelerin en az yarısından
bir fazlasının toplantıda hazır olması ve kararların da toplantıya katılan
üyelerin çoğunluğuyla alınması gerekiyordu. YENİ
TTK’na göre, esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı
takdirde, yönetim kurulu üye tam
sayısının çoğunluğu ile toplanıp, kararlarını da toplantıda hazır bulunan
üyelerin çoğunluğu ile alabilecektir. Örnek:
ESKİ TTK’na göre, 5 kişiden oluşan yönetim kurulu en az 4 kişiyle (5÷2=2,5
+1=3,5 » 4) toplanabilecek ve en az 3 kişinin aynı
yöndeki oyuyla karar alabiliyordu. YENİ TTK’na göre, en az 3 kişiyle (5÷2=2,5
» 3) toplanabilecek ve en az [(3/2)=1,5 » 2] 2
kişinin aynı yöndeki oyuyla karar alabilecektir. Oylarda
eşitlik olması durumunda konu gelecek toplantıya bırakılacak, ikinci toplantıda
da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılacaktır. |
Müdürler, genel kurul tarafından ortaklar
arasından veya dışarıdan seçilirler (TTK Madde 623/1). Birden fazla müdür
olması halinde müdürler kurulu oluşur ve bu kurul çoğunlukla karar alır (TTK md. 624/1). Müdür ayısı birden fazlaysa içlerinden biri
genel kurul tarafından Müdürler Kurulu başkanı olarak atanır. Ana sözleşmede aksine
hüküm yoksa, müdürler kurulu toplantılarında oyların
eşit olması halinde başkanın oyu üstün olur(TTK Madde 624/3). Şirket
sözleşmesinde düzenlenmiş olması şartıyla müdürler kurulu toplantıları, tüm müdürlerin
veya bazı müdürlerin elektronik ortamdan katılımıyla yapılabilir. Örnek verecek olursak; şirket müdürler kurulu üç (3) kişiden oluşmakta
olup, bunlar Bay (A), Bay (B) ve Bayan (C)’dir. Şirketin merkezi Ankara’da
bulunmaktadır. Müdürler kuruluna Bay (A) fiziken, Bay (B) ve Bayan (C) ise
elektronik ortamda toplantıya mekanına gelmeden
bulundukları yerden toplantıya katılıp karar alabilirler. Müdür sayısı birden fazlaysa her müdür şirketin tüm iş ve işlemleriyle
ilgili olarak müdürler kurulu toplantısında; •
Bilgi isteyebilecek, •
Soru sorabilir, •
İnceleme yapabilir, •
Defter, belge, sözleşme vs evrakın toplantıya getirilmesini, incelenmesini ve
çalışanlardan bilgi alınmasını isteyebilir. |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
KANUNİ
TEMSİLCİ |
|
Şirket işlerini idare ve temsile Yönetim
Kurulu yetkilidir (TTK Madde 365). Kanuni temsilci “Yönetim Kurulu”dur. TTK açısından kanun ve ana sözleşmenin
yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmeyen Yönetim Kurulu üyeleri,
bu nedenle oluşan ve oluşacak zararlar dolayısıyla anonim şirkete, şirket
ortaklarına ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilin sorumludur. |
Şirket işleri genel kurulca seçilen müdür
veya müdürler tarafından yürütülür. Seçilmiş müdürler bu sıfatlarıyla şirket
işlerini idare ve temsile yetkilidir (TTK Madde 623). Kanuni temsilci “Şirket Müdürü” veya birden fazla müdür
varsa “Müdürler Kurulu”dur (TTK Madde 623). Şirketin yönetimi ve temsili ile
yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi
sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur (TTK Madde 632). |
GENEL KURUL VE
BAKANLIK TEMSİLCİSİ |
|
Her yıl Genel Kurul
yapılma zorunluluğu vardır (TTK Madde 409). Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılan
“Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu
Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında
Yönetmelikte, bakanlık temsilcisinin sermaye artırımı, birleşme, bölünme ve
tür değişiklikleri ile genel kurul toplantılarının elektronik ortamda
yapılması ve benzeri durumlarda genel kurula katılması zorunlu
tutulmuştur. (Yönetmelik, Md. 32) |
Her yıl Genel Kurul yapılma zorunluluğu
vardır (TTK Madde 616-617). Genel Kurul Toplantılarına Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı Temsilcisi katılmayacaktır. |
DENETİM |
|
Sadece Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenen A.Ş.ler bağımsız denetime tabi olacak. Bu belirlemelerin dışında
kalan şirketler bağımsız denetime tabi olmayacak (TTK Madde 397/4). |
Sadece Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenen limited şirketler bağımsız denetime tabi olacak. Bu belirlemelerin
dışında kalan şirketler denetime tabi olmayacak ( TTK Madde 397/4 ve 635). |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
ANA
SÖZLEŞMENİN DEĞİŞTİRİLMESİ |
|
Şirket ana sözleşmesini, esas sermayenin
yarısını (1/2) temsil eden pay sahipleri değiştirebilir. (Kanunda
veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi
değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği
genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk
toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay
içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı,
şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu
fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas
sözleşme hükümleri geçersizdir) (TTK Madde 421/1). |
Şirket sözleşmesi esas sermayenin (2/3)
üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değişebilir (TTK Madde 589). |
PAY
SAHİPLERİNİN ŞİRKETTEN ÇIKMASI / ÇIKARTILMASI |
|
Pay sahiplerinin cebren mahkeme kararıyla şirketten
çıkartılması söz konusu değildir. Pay bedelini ifa etmeyen pay sahibi çağrıya
rağmen faiziyle birlikte borcunu ödemez ise taahhüt ettiği paylardan yoksun
bırakılır (TTK Madde 482/2. Madde). |
Şirket sözleşmesinde bir ortağın genel
kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir (TTK Madde
640). Şirket haklı sebepler dolayısıyla ortağın
şirketten çıkartılması için mahkemeye başvurulabilir (TTK Madde 640/3). Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten
çıkma hakkı tanıyabilir (TTK Madde 638/1). Her ortak haklı sebeplerin varlığında
şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir (TTK Madde 638/2). Şirketten çıkmak isteyen ortak şirketten
sermaye payının gerçek değerini isteyebilir (TTK Madde 641/1). |
ŞİRKETİN
KENDİ PAYLARINI İKTİSABI |
|
Bir anonim şirket kendi paylarını esas veya
çıkarılmış sermayesinin onda birini (1/10) iktisap veya rehin olarak kabul
edebilir. İktisap veya rehin olarak kabul edilecek payların ödenmiş olması ve
bu konuda yönetim kurulunun genel kurulca yetkilendirilmiş olması gerekir
(TTK Madde 379). |
Şirket kendi esas sermaye paylarının
itibari değerinin %10 ‘unu iktisap edebilir. Bu iktisabın olabilmesi için
şirketin serbestçe kullanabileceği öz kaynaklara sahip olması gerekir (TTK
Madde 612). |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
ŞİRKETE
BORÇLANMA |
|
Pay sahipleri (ortaklar) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş
borçlarını ödemedikçe ve şirketin serbest yedek akçeleriyle birlikte kârı geçmiş
yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamazlar (Md.
358/1). Yönetim Kurulu üyelerinin; a-
Alt ve üst soyları, b-
Eşi, c-
Üçüncü dereceye kadar olan kan ve kayın hısımları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket; a-
Kefalet, garanti ve teminat veremez. b-
Sorumluluk üstlenemez. c-
Bunların borçlarını üstlenemez Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacakları bu
kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan
takip edebilir (Md. 395/2). Pay sahibi olmayan Yönetim Kurulu üyeleri, müdürler ve şirket
çalışanları borçlanma yasağı dışındadır. İştirak ilişkisi
içinde olan şirketlerin ve holding şirketlerin yavru şirketlere borçlanması
veya tersi borçlanma yasağı kapsamında değildir. Eğer borç şirketle,
şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış
bulunan bir işlemden doğmuş ise ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara
tabi tutulmuşsa, bu durum da borçlanma yasağının dışında kalmaktadır. Yeni TTK’da, borçlanma yasağına aykırı olarak borç
verenler üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla
cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. |
Pay sahipleri (ortaklar) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş
borçlarını ödemedikçe ve şirketin serbest yedek akçeleriyle birlikte kârı
geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamazlar
(Md. 358/1). Müdürlerin; a-
Alt ve üst soyları, b-
Eşi, c-
Üçüncü dereceye kadar olan kan ve kayın hısımları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket; a-
Kefalet, garanti ve teminat veremez. b-
Sorumluluk üstlenemez. c-
Bunların borçlarını üstlenemez Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacakları bu
kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan
takip edebilir (Md. 395/2). Limited şirketlerde ortak olmayan müdürler, şirket çalışanları
borçlanma yasağı dışındadır. İştirak ilişkisi
içinde olan şirketlerin ve holding şirketlerin yavru şirketlere borçlanması
veya tersi borçlanma yasağı kapsamında değildir. Eğer borç
şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin/ortağın işletmesi gereği
olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş ise ve emsalleriyle aynı veya
benzer şartlara tabi tutulmuşsa, bu durum da borçlanma yasağının dışında
kalmaktadır. Yeni
TTK’da, borçlanma yasağına aykırı olarak borç verenler üç yüz günden az
olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. |
ANONİM
ŞİRKET |
LİMİTED
ŞİRKET |
YÖNETİM
ORGANININ AMME ALACAKLARINDA SORUMLULUĞU |
|
Yönetim kurulu üyesi olmayan sermaye taahhüt borcunu
tamamen ödemiş veya ödenmiş paya sahip ortakların, şirketin vergi ve sigorta
primi gibi kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu yoktur.
Yönetim Kurulu üyeleri müteselsil olarak kamu alacağından şahsi mal varlığı
ile sorumludur (6183 Sayılı Kanun Mükerrer 35. Madde). Yönetim Kurulu bu yetkisini TTK’ya
göre içlerinden birine murahhas üye olarak devredebilir veya dışarıdan
atayacağı müdür veya müdürlere devredebilir. Bu durumda vergi borçlarından
sadece murahhas üye veya atanmış müdür sorumlu olur. Sigorta primi
borçlarından murahhas üye veya dışarıdan atanmış müdürlerin yanı sıra yönetim
kurulu üyeleri de müteselsil sorumlu olur. |
Ortaklar şirketten ve müdürden tahsil
olanağı bulunmayan vergi borçlarından sermayeleri oranında dorudan doğruya
sorumludurlar. Sorumluluk müteselsil değil müşterekendir. Her bir ortak
borcun tamamı için değil, sadece hissesi oranında ki kısım için takip edilir
(6183 Sayılı Kanun 35. Madde). Öte yandan sigorta primi borçlarından her bir
ortak ortaklık payına bakılmadan borcun bütününden müteselsil sorumludur. |
VERGİ
ORANI |
|
Kurum kazancı % 20 Kurumlar Vergisine tabidir (KVK Madde
32). |
Kazanç
% 20 Kurumlar Vergisine tabidir(KVK Madde 32). |
PAYLARIN
ELDEN ÇIKARTILMASINDA VERGİLENDİRME |
|
Bir gerçek kişinin 2 yıldan daha uzun
süreli elde tutmuş olduğu anonim şirket ortaklık paylarını temsil eden pay
senetlerini veya pay senedi yerine çıkartılmış geçici ilmühaberlerini satması
halinde elde edilen kazanç vergiye tabi değildir (GVK Mükerrer 80/1. Madde). Pay senedi bastırılmış veya geçici
ilmühaber çıkartılmış olması şartıyla kurumların aktifinde kayıtlı Anonim
şirketlere ait iştirak hisselerinin devredilmesi (elden çıkartılması)
herhangi bir elde tutma süresine bağlı olmaksızın KDV’den istisna
tutulmuştur (KDVK Madde 17/4-g). |
Limited şirketlerde ortaklık haklarının
satışı halinde elde tutma süresine bakılmaksızın elde edilen kazanç vergiye
tabidir (GVK Mükerrer 80/4. Madde). Kurumların aktifinde kayıtlı Limited
şirketlere ait iştirak hisselerinin KDV’den istisna tutulabilmesi için en az
2 tam yıl işletmenin elinde (aktifinde) bulunması şartı vardır (KDVK Madde
17/4-r). |
VERASET
VE İNTİKAL VERGİSİ YÖNÜNDEN |
|
Borsada
kayıtlı olmayan veya kayıtlı olup da üç yıl içinde muamele görmemiş
A.Ş.’lerde hissedarın ölümü halinde varisler veraset ve intikal beyannamesini
hisselerin rayiç bedeli ile değil itibari değeri ile vergi dairesine bildirir
ve tahakkuk edecek vergiyi öderler (VİVK Madde 10, İkinci fıkra (d) bendi). |
Ortağın
ölümü halinde varisler veraset ve intikal beyannamesini ortağın sahip olduğu
payların rayiç bedeli üzerinden vergi dairesine bildirir ve tahakkuk edecek
vergiyi öderler (VİVK
Madde 10, İkinci fıkra (a) bendi). |
Şirket
kurucuları için şirketin türü çok önemlidir. Özellikle kuruluş aşamasında bu
tercih bir kat daha önemlidir.
Burada
avantajlarıyla öne çıkan şirket anonim şirket türüdür. Anonim şirket türünün diğer
şirket türlerine göre sayısız avantajları bulunuyor.
Diğer
hukuki türlere göre kurulmuş limited, vb. şirketler Yeni TTK hükümlerine göre
türlerini Anonim Şirkete dönüştürebilirler. Bu dönüşüm şirketlere önemli mali
külfet getirmemektedir.
Öte yandan Esas
Sözleşmede belirtilmek kaydıyla Anonim Şirketlerde;
a- Hissedarlar
arasında imtiyaz oluşturulabilir. Bunun için, hisseler farklı gruplara
ayrılabilir.
b- Hisselerin devrinde
zorlayıcı hükümler konulabilir. Hisse devrinde diğer ortaklara öncelik sağlanabilir.
Yönetim Kuruluna yetki verilebilir. Bu suretle hissedarların hisselerini üçüncü
kişilere satmaları zorlaştırılabilir hatta imkânsız hale getirilebilir.
c- Yönetim Kurulunun
seçiminde hissedar gruplarına imtiyaz tanınabilir. Örneğin bir kısım hissedarın
Yönetim Kurulu üyelerinin yarısından bir fazlasını seçme hakkı verilebilir.
d- Sermaye artırımları
için Türk Ticaret Kanunu’nda yazılı olan toplantı nisapları ağırlaştırılabilir.
Bu suretle sermaye artırımı yoluyla küçük hissedarların paylarının azalması
engellenmiş olabilir.
VI- LİMİTED ŞİRKETİN ANONİM ŞİRKETE
DÖNÜŞÜMÜ VE ÖRNEK UYGULAMA
A- GENEL AÇIKLAMA
Limited Şirketin tür değişikliği yoluyla anonim şirkete
dönüşümünün pek çok nedeni bulunmaktadır. Limited şirkette
azami ortak sayısının 50, anonim şirkette sınırsız, Limited şirkette en az
sermayenin 10.000,00 TL, anonim şirkette 50.000,00 TL, limited şirkette
ortakların sermayeleri oranında vergi borçlarından sorumlu olmaları, anonim şirkette
sadece yönetim kurulu üyelerinin görevli oldukları dönem vergi borçlarından
sorumlu olmaları, Limited Şirketlerin devamlılıklarının bulunmaması, anonim
şirketlerin devamlılığının tarihten gelen gerçeklerle sabit bulunması gibi faydaları Anonim
Şirkete dönüşüm için sayabiliriz. Sayılan bu faydaları;
• Sermayenin toplanması,
• Sorumluluğun sınırlandırılması,
• İşletmede devamlılık
olanaklarını sağlayan
anonim şirketler zamanımızın en önemli iktisadi ve aynı zamanda sosyal
müesseselerinden biri halini almıştır. Son akımlar büyük anonim şirketlerde
hisseleri küçük meblağlar halinde bölerek daha geniş bir halk kitlesinin şirket
sermayesine iştirakinin sağlanmasına doğru yönelmiştir.[36]
Limited şirketlerin tür değiştirmek suretiyle anonim şirkete dönüşmelerinin
esas gerekçesi de budur.
B- TTK’DA TÜR DEĞİŞİKLİĞİ
UYGULAMASI
Şirketlerin tür
değiştirmeleri Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddelerinde
düzenlenmiştir. 180. maddede “Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir.
Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır.” İfadesine yer verilmiştir.
Uygulamada genellikle limited şirketler tür değiştirilerek anonim şirkete
dönüştürülmektedir. Buradan anlaşılan odur ki;
Yeni türe ait
şirketin kuruluş işlemi normal bir şekilde gerçekleşecek,
1- Yeni kurulan
şirket eski şirketin devamı olacak,
2- Hak ve yükümlülüklerde
külli halefiyet söz konusu olacaktır.
Aşağıda üç ortaklı ve her ortağın müdür olarak
atandığı bir limited şirketin anonim şirkete dönüşümü uygulamasına (yol
haritasına) yer verilmiştir.
1- Tür Değişikliği Süreci
Limited şirketin
anonim şirkete dönüşümünde ticaret hukuku yönünden bazı işlemlerin yapılması
gerekmektedir. Yapılacak işlemlere ait kronolojik sıralaması ve şematik yol
haritası aşağıda sunulmuştur;
• Şirket
Müdür/Müdürler Kurulu (Yönetim Organı) tür değiştirme karar alır.
• Bilanço/Ara bilanço
çıkartılır.
• SMMM veya YMM’ye öz varlık tespit raporu düzenletilir.
• Tescile tabi
aktifler için değer tespiti yapılır. 31.10.2012 tarih ve
28453 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Şirketlerde Yapı Değişikliği Ve Ayni
Sermaye Konulmasında Siciller Arası İşbirliğine İlişkin Tebliğ’in” 5/1-b
maddesine göre tür değiştiren şirketin aktifinde yer alan gayrimenkuller, gemi
ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzer sicillerde kayıtlı bulunan mal ve
hakların YMM veya SMMM tarafından değerinin
tespit edilerek rapora bağlanması gerekmektedir. Aktifte yer alan gayrimenkuller, gemi ve fikri
mülkiyet sicilleri ile benzer sicillerde kayıtlı bulunan mal ve haklar, öz
varlık tespit raporunda belirtilerek tek
bir rapor düzenlenmesi mümkündür. Bu
raporda ayrıca şirketin KOBİ olup
olmadığının da belirtilmesi gerekir.
• Yeni kurulacak olan
şirketin esas sözleşmesi düzenlenir.
(Taslak)
• Müdür/Müdürler kurulu tarafından tür değiştirme planı hazırlanır.
• Müdür/Müdürler kurulu tarafından tür değiştirme raporu hazırlanır. (KOBİ’lerde zorunlu değildir)
• Tür değiştirme iş
ve işlemleri ortakların incelemesine
açılır.
• Tür değiştirme
planı ve eki esas sözleşme genel kurulun
onayına sunulur.
• Tür değiştirme
planının genel kurulda ortakların dörtte
üçünün kararı ile kabul edilir.
• Genel kurulda
onayından sonra, ticaret siciline tescil için başvurulur.
·
Genel kurul kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir.
LİMİTED
ŞİRKETİN ANONİMŞİRKETE DÖNÜŞMESİ ŞEMATİK
YOL HARİTASI |
||||
1 |
LİMİTED ŞİRKET |
6 |
MÜDÜR/MÜDÜRLER KURULU TARAFINDAN TÜR
DEĞİŞTİRME RAPORU HAZIRLANIR (KOBİ’LERDE ZORUNLU DEĞİL) |
|
2 |
BİLANÇO/ARA BİLANÇO |
7 |
TÜR DEĞİŞTİRME İŞLEMLERİ ORTAKLARIN İNCELEMESİNE
AÇILIR |
|
3 |
YMM/SMMM TARAFINDAN ÖZVARLIK TESPİT
RAPORU-TESCİLE TABİ AKTİFLER İÇİN DEĞER TESPİT RAPORU HAZIRLANIR |
8 |
TÜR DEĞİŞTİRME PLANI GENEL KURULUN
ONAYINA SUNULUR (GENEL KURUL TOPLANIR VE KARAR ALIR) |
|
4 |
YENİ KURULACAK ŞİRKETE AİT ESAS
SÖZLEŞME DÜZENLENİR |
|
||
5 |
MÜDÜR/MÜDÜRLER KURULU TARAFINDAN TÜR
DEĞİŞTİRME PLANI HAZIRLANIR |
9 |
GENEL KURUL KARARI TİCARET SİCİLİNDE TESCİL
VE TÜRKİYE TİCARET SİCİLİ GAZETESİMNDE İLAN EDİLİR |
|
Ticaret hukuku
yönünden tür değişikliğinde izlenmesi gereken yol ve yapılması gereken
işlemlerin ayrıntılarına aşağıda değinilmiştir.
2- Limited Şirket Müdür
/ Müdürler Kurulu Tarafından Karar Alınması
Tür değişikliği
limited şirket ortaklarının bir irade beyanıdır. Bu irade beyanı da ancak
Müdür/Müdürler Kurulunca alınacak bir kararla somutlaştırılabilir. Şirketin
yönetim organı olan Müdür/Müdürler Kurulu;
a- Şirketin Türk
Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddeleri hükmüne göre tür değiştirerek anonim
şirkete dönüştürülmesine,
b- Bunun için
öncelikle ara bilanço çıkartılmasına, karar verirler.
Müdür/ Müdürler Kurulunca alınması gereken
karara ilişkin örnek aşağıda sunulmuştur.
Karar
Örneği
DÜR/MÜDÜRLER KURULU KARARI
KARAR TARİHİ : KARAR SAYISI : KATILANLAR : TOPLANTININ KONUSU : Şirketin tür değiştirmek suretiyle anonim şirketine dönüştürülmesi hususunun
görüşülerek karara bağlanması. KARAR Şirket
müdürler kurulu şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki
kararları almışlardır. 1. ……..
Ticaret Sicili Müdürlüğünün …….. Sicil numarasında
kayıtlı bulunan “ (X) SANAYİ VE TİCARET
LİMİTED ŞİRKETİ “ ünvanlı şirketimizin Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. Maddeleri
ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerine göre tür değiştirmek
suretiyle tüm aktif ve pasifiyle bir bütün halinde anonim şirkete
dönüştürülmesine, 2. Tür değiştirme işlemi ile ilgili olarak 31/10/2012
tarihi itibariyle şirketin ara bilançosunun çıkartılmasına, öz varlık tespiti
için Yeminli Mali Müşavirden rapor alınmasına, 3. Yeni kurulacak şirketin ünvanının “(X) SANAYİ VE TİCARET ANONİM
ŞİRKETİ” olmasına, 4. Kurulacak anonim şirketin sermayesinin ……...-TL
olmasına ve bu sermayenin limited şirketin esas sermayesinden karşılanmasına
ve mevcut ortaklara payları oranında pay senedi verilmesine, 5. Tür değişikliği planının ve
raporunun hazırlanarak ortakların incelemesine sunulmasına, Oybirliği ile karar
verilmiştir. Müdürler Kurulu .... ( T.C. ……) .... ( T.C. …) .... ( T.C. ……) .... ( T.C.
……) Müdür Müdür Müdür Müdür |
3- Bilançonun/Ara
Bilançonun Çıkarılması
Müdür/
Müdürler Kurulu tarafından belirlenen tarih itibariyle şirketin envanter dahil bütün gelir, gider ve muhasebe işlemlerinin
bitirilerek bilanço ve gelir tablosu çıkarılması gerekmektedir.
Örneğin;
Müdür/Müdürler Kurulu
31.10.2012 tarihi itibariyle tür değiştirerek anonim şirkete dönüşme kararı
almışsa bu tarih itibariyle hesap dönemi sonunda yapılan işlemlerin tümünün
yapılması anlaşılmalıdır. Bilanço çıkarılmasında izlenecek yol tür değiştiren
limited şirket ve tür değişiminden sonra ortaya çıkacak anonim şirket açısından
aşağıda değerlendirilmiştir.
a- Muhasebe ve Vergi Uygulaması Bakımından
Limited Şirketin Yapacağı İşlemler
• 31.10.2012 tarihine
kadar gerçekleşen her türlü gelir ve gider belgelerinin kayıtlara intikal
ettirilmesi
• 31.10.2012 tarihine
kadar gerçekleşmiş olmakla birlikte henüz fatura edilmemiş gelir ve giderler
için gelir veya gider tahakkuku yapılması,
• 31.10.2012 tarihi
itibariyle aktife kayıtlı sabit kıymetler amortismana
tabi tutularak, hesaplanan amortismanın gider hesaplarına aktarılması,
• Efektif ve döviz
varlıklar 31.10.2012 tarihi için Merkez Bankasınca belirlenen efektif / döviz
alış kuruyla değerlemeye tabi tutulması, değerleme sonucunda ortaya çıkan pozitif
veya negatif farklar gelir veya gider hesaplarına veya maliyetlere yansıtılması,
• Döviz cinsinden her
türlü alacaklar ile borçların 31.10.2012 tarihi itibariyle değerlemeye tabi
tutulması, pozitif veya negatif farkların gelir veya gider hesaplarına
aktarılması,
•
180 veya 280 hesaplarda kayıtlı olan giderlerden cari döneme ait olanların bu
hesaplardan çıkartılarak ait olduğu gider hesaplarına aktarılması, aktarma
işleminde peşin ödenen giderlerin 31.10.2012 tarihine kadar olan kısmının
dikkate alınması,
• 380 veya 480
hesaplarda kayıtlı olan gelirlerden cari döneme ait olanların bu hesaplardan
ait olduğu gelir hesaplarına aktarılması,
• Yukarıda belirtilen
iş ve işlemler yapıldıktan sonra 31.10.2012 tarihi itibariyle,
- Mizan çıkartılarak
mizanın üzerinde “yansıtma öncesi mizan”
yazılır,
- Gider hesapları
yansıtma hesapları kullanılarak gelir tablosu hesaplarına aktarılarak mizan
çıkartılır ve mizanın üzerine “yansıtma
sonrası mizan” yazılır,
- Gelir tablosu
çıkarılarak Gelir tablosunun üzerine “31.10.2012
tarihi itibariyle tür değiştirmeye esas gelir tablosu” ibaresi yazılır,
- Gelir tablosu
hesapları sonuç hesaplarına aktarılarak cari dönem kârı veya zararı tespit
edilir. Bu işlemden sonra mizan çıkartılır ve üzerine “kesin
mizanı” ibaresi yazılır,
- Bilanço çıkartılır,
- Bilançonun
başlığına, “tür değiştirmek için
yapılacak öz varlık tespitine esas 31.10.2012 tarihli bilanço” yazılır,
• Gelir tablosu ve
bilanço çıkartıldıktan sonra kapanış kaydı yapılır,
• 31.10.2012
tarihinde kapanış yevmiye kaydı aynı deftere yine 31.10.2012 tarihinde açılış
kaydı olarak tekrar girilir, (Bilanço kapanış kaydı yapılmadan mizan üzerinden
çıkartılabilir)
ÖRNEK ARA BİLANÇO
(X) LTD. ŞTİ.’nin ara bilançoya esas
mizanı, ara bilanço ve gelir tablosu aşağıdaki gibidir.
Genel
Mizan
(X) LTD. ŞTİ. |
|||||
GENEL (BİLANÇO)
MİZANI |
|||||
01.01.2012 -
31.10.2012 |
|||||
HESAP KODU |
HESAP ADI |
BORÇ |
ALACAK |
BORÇ BAKİYE |
ALACAK
BAKİYE |
100 |
KASA |
62.194,74 |
55.534,23 |
6.660,51 |
|
102 |
BANKALAR |
108.933,53 |
78.930,02 |
30.003,51 |
|
120 |
ALICILAR |
41.500,52 |
40.500,52 |
1.000,00 |
|
136 |
DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR |
304,81 |
304,81 |
|
|
153 |
TİCARİ MALLAR |
43.298,68 |
13.298,68 |
30.000,00 |
|
191 |
İNDİRİLECEK KDV |
516,73 |
516,73 |
|
|
193 |
PEŞİN ÖDENEN VERGİLER VE FONLAR |
3.309,82 |
541,60 |
2.768,22 |
|
250 |
ARAZİ VE ARSALAR |
30.000,00 |
|
30.000,00 |
|
254 |
TAŞITLAR |
21.484,33 |
21.484,33 |
|
|
255 |
DEMİRBAŞLAR |
6.837,76 |
|
6.837,76 |
|
257 |
BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR (-) |
21.484,35 |
26.918,96 |
|
5.434,61 |
300 |
BANKA KREDİLERİ |
|
30.000,00 |
|
30.000,00 |
335 |
PERSONELE BORÇLAR |
8.949,14 |
8.949,14 |
|
|
336 |
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR |
800,00 |
930,00 |
|
130,00 |
340 |
ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI |
23.000,00 |
23.000,00 |
|
|
360 |
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR |
7.347,78 |
8.245,99 |
|
898,21 |
361 |
ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ |
4.290,80 |
4.692,63 |
|
401,83 |
368 |
VD. GEÇMİŞ, ERT.
VEYA TAK. VERGİ VE DİĞ. YK. |
3.488,58 |
5.581,63 |
|
2.093,05 |
370 |
DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞ. YAS. YÜK.KAR. |
14.352,56 |
14.352,56 |
|
|
371 |
DÖNEM KÂRI PŞ. ÖDENEN VER. VE DİĞ.YÜK.(-) |
13.810,93 |
13.810,93 |
|
|
391 |
HESAPLANAN KDV |
5.270,25 |
5.270,25 |
|
|
500 |
SERMAYE |
|
50.000,00 |
|
50.000,00 |
502 |
SERMAYE DÜZELTMESİ OLUMLU FARKLARI |
|
2.694,40 |
|
2.694,40 |
540 |
YASAL YEDEKLER |
|
7.652,94 |
|
7.652,94 |
549 |
ÖZEL FONLAR |
|
22.772,29 |
|
22.772,29 |
570 |
GEÇMİŞ YILLAR KARLARI |
|
17.633,45 |
|
17.633,45 |
580 |
GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI (-) |
52.149,10 |
|
52.149,10 |
|
591 |
DÖNEM NET ZARARI |
52.149,10 |
52.149,10 |
|
|
600 |
YURTİÇİ SATIŞLAR |
|
37.034,00 |
|
37.034,00 |
621 |
SATILAN TİCARİ MAL MALİYETİ (-) |
13.298,68 |
|
13.298,68 |
|
632 |
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ |
3.622,39 |
|
3.622,39 |
|
660 |
KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ |
360,00 |
|
360,00 |
|
689 |
DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR (-) |
44,61 |
|
44,61 |
|
770 |
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ |
3.622,39 |
|
3.622,39 |
|
771 |
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ YANSITMA
HESABI |
|
3.622,39 |
|
3.622,39 |
950 |
KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER |
44,61 |
|
44,61 |
|
951 |
KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
KARŞILIĞI |
|
44,61 |
|
44,61 |
780 |
FİNANSMAN GİDERLERİ |
360,00 |
|
360,00 |
|
781 |
FİNANSMAN GİDERLERİ YANSITMA HESABI |
|
360,00 |
|
360,00 |
990 |
İPTAL EDİLEN FATURLAR |
0,04 |
|
0,04 |
|
991 |
İPTAL EDİLEN FATURALAR KARŞILIĞI |
|
0,04 |
|
0,04 |
|
GENEL
YEKUN |
546.826,23 |
546.826,23 |
180.771,82 |
180.771,82 |
Gelir
Tablosu
(X) LTD. ŞTİ. |
|||
AYRINTILI GELİR
TABLOSU |
|||
AÇIKLAMA |
31.10.2012 |
||
A-BRÜT SATIŞLAR |
|
37.034,00 |
|
1-Yurtiçi Satışlar |
37.034,00 |
|
|
C-NET SATIŞLAR |
|
37.034,00 |
|
D-SATIŞLARIN MALİYETİ (-) |
|
(13.298,68) |
|
2-Satılan Ticari Mal
Maliyeti (-) |
(13.298,68) |
|
|
BRÜT SATIŞ KÂRI VEYA
ZARARI |
|
|
23.735,32 |
E-FAALİYET GİDERLERİ (-) |
|
(3.622,39) |
|
3-Genel Yönetim
Giderleri (-) |
(3.622,39) |
|
|
FAALİYET KÂRI VEYA
ZARARI |
|
|
20.112,93 |
F-FİNANSMAN GİDERLERİ (-) |
|
(360,00) |
|
1- Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri (-) |
360,00 |
|
|
OLAĞAN KÂR VEYA ZARAR |
|
|
19.752,93 |
I-OLAĞANDIŞI GELİR VE KARLAR |
|
0,00 |
|
2-Diğer Olağandışı Gelir
ve Karlar |
0,00 |
|
|
J-OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR (-) |
|
(44,61) |
|
3-Diğer Olağandışı Gider ve Zarar. (-) |
(44,61) |
|
|
DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI |
|
|
19.708,32 |
DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER KARŞILIĞI (-) |
|
|
(3.950,59) |
DÖNEM NET KÂRI VEYA
ZARARI |
|
|
15.757,73 |
Gelir
Tablosu Hesaplarının Sonuç Hesaplarına Aktarılmasına ilişkin Muhasebe Kayıtları
––––––––––––––––––31.10.2012––––––––––––––––– |
||
690 Dönem Kârı ve
Zararı Hesabı |
17.325,68 |
|
621 Satılan Ticari Mal Maliyeti |
13.298,68 |
|
632 Genel Yönetim Gideri Hesabı |
3.622,39 |
|
660 Kısa Vadeli Borçlanma Gid. Hesabı |
360,00 |
|
689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar |
44,61 |
|
––––––––––––––––––31.10.2012––––––––––––––––– |
||
600 Yurtiçi
Satışlar Hesabı |
37.034,00 |
|
690 Dönem Kârı ve Zararı Hesabı |
37.034,00 |
|
––––––––––––––––––31.10.2012––––––––––––––––– |
||
690 Dönem Kârı ve
Zararı Hesabı |
19.708,32 |
|
692 Dönem Net Kârı ve Zararı Hesabı |
15.757,73 |
|
691 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal |
3.950,59 |
|
Vergi karşılığı (dönem
kârı + KKEG) x 0,20 yani ((19.708,32 + 44,61) x 0,20=) 3.950,59 TL olarak
hesaplanmıştır. |
||
––––––––––––––––––31.10.2012––––––––––––––––– |
||
692 Dönem Net Kârı
ve Zararı Hesabı |
15.757,73 |
|
691
Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal |
3.950,59 |
|
590 Dönem Net Kârı Hesabı |
15.757,73 |
|
370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yük.
Karş. |
3.950,59 |
|
––––––––––––––––––31.10.2012––––––––––––––––– |
||
371 Dönem Kârı Peşin
Öd. Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler Karşılığı |
2.768,22 |
|
193 Peşin Ödenen Vergi ve Fonlar |
|
2.768,22 |
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Bilanço
Bu bilançoya göre işletmenin kapanış
kaydının 31.10.2012 tarihine, açılış kaydının da yine 31.10.2012 tarihine
yapıldığı varsayılarak işlemlere devam edilmiştir.
b- Bilanço Tarihi ile Tür Değiştirme
İşlemlerinin Gerçekleştiği Tarihe Kadarki Ara Dönem İşlemleri
Anonim şirketin
kurulup ticaret siciline tescil edildiği tarihe kadar olan işlemlerin yine
limited şirketin yasal defterlerine kaydedilmesi gerekmektedir. Bir başka ifade
ile 01.11.2012 tarihinden itibaren anonim şirket kuruluşunun ticaret siciline
tescil edildiği tarihe kadar gerçekleşen iş ve işlemlerin (alış, satış, ödeme,
tahsilat vs.) bu deftere işlenmesi gerekmektedir.
• 01.11.2012
tarihinden A.Ş’nin kurulup ticaret siciline tescil edildiği tarihe kadar geçen
süre için 31.10.2012 tarihinde yapılan bütün muhasebe ve vergi uygulamaları
tekrarlanmalıdır.
• Ara döneme ait
giderler yansıtma hesabıyla gelir tablosu hesaplarına yansıtılır.
• Ara dönem gelir
tablosu hesapları sonucunda kâr çıkması halinde kâr 590 hesabın altında
açılacak bir tali hesaba “ara dönem net
karı” olarak kaydedilmesi, zarar çıkması halinde zarar 580 hesabın altında
açılacak bir tali hesaba “ara dönem net
zararı” olarak kaydedilir.
• 31.10.2012
tarihinde muhasebeleştirilen açılış kaydı iptal edilir.
• 01.11.2012 tarihi
ile A.Ş’nin kurulduğu tarihler arası mizan alınır, bu mizanda yazılı değerler A.Ş’ye devredilir.
1- Ara bilanço
çıkartılmasında kapanış yevmiye kaydının yapılması zorunlu değildir. Ara
bilanço mizan üzerinden çıkartılabilir.
Yukarıdaki örnekte yer alan (X)
LTD. ŞTİ.’nin tür değiştirmesi 21.12.2012 tarihinde ticaret sicilinde tescil
edilmiştir. Şirketin ara dönem işlemleri ve kayıtları aşağıdaki gibidir.
2- Şirket 02.11.2012
tarihinde 5.000,00 TL anapara 500,00 TL faiz olmak üzere kısa vadeli ticari
banka kredisini banka hesabından ödemiştir.
––––––––––––––––––02.11.2012––––––––––––––––– |
||
300 Banka Kredileri |
5.000,00 |
|
780
Finansman Gideri |
500,00 |
|
102 Bankalar |
5.500,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Şirket 04.11.2012
tarihinde vadeli olarak 20.000,00 TL + 3.600,00 TL. % 18 KDV ile ticari mal
satışı yapmıştır. Satılan malın maliyeti 15.400,00 TL’dir. Şirket sürekli envanter yapmaktadır.
––––––––––––––––––04.11.2012––––––––––––––––– |
||
120 Alıcılar |
23.600,00 |
|
600 Yurt İçi Satışlar |
|
20.000,00 |
391 Hesaplanan KDV |
3.600,00 |
|
––––––––––––––––––04.11.2012––––––––––––––––– |
||
621 Satılan Ticari
Mal Maliyeti |
15.000,00 |
|
153 Ticari Mallar |
|
15.000,00 |
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Şirket 05.11.2012
tarihinde Kasım işyeri kirası olarak net 1.000,00 TL ödemiştir. Brüt kira tutarı
1.250,00TL. olup 250,00 TL gelir vergisi stopaj
kesintisi yapılmıştır
––––––––––––––––––05.11.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri |
1.250,00 |
|
102 Bankalar Hesabı |
1.000,00 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
250,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Şirket 20.11.2012
tarihinde 401,83 TL. olan SGK primini ve 898,20 TL
olan Muhtasar vergisini bankadan ödemiştir (Damga Vergileri göz ardı
edilmiştir).
––––––––––––––––––02.11.2012––––––––––––––––– |
||
360 Ödenecek Vergi
ve Fonlar |
898,20 |
|
361
Ödenecek SGK Primleri |
401,83 |
|
102 Bankalar |
1.300,03 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Şirket alıcılardan
olan 24.600,00 TL’lik alacağını 27.11.2012 tarihinde tahsil etmiştir.
––––––––––––––––––27.11.2012––––––––––––––––– |
||
102 Bankalar |
24.600,00 |
|
120 Alıcılar |
24.600,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
6-28.11.2012
tarihinde şirkete kayıtlı olan 2 adet telefon hattı için 180,00 TL fatura gelmiştir.
Faturanın içeriğinde 20,00 TL özel iletişim vergisi ve 25,00 TL KDV bulunmaktadır.
––––––––––––––––––27.11.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri |
155,00 |
|
191 İndirilecek KDV |
25,00 |
|
950 Kanunen Kabul
Edilm. Giderler |
20,00 |
|
320 Satıcılar |
180,00 |
|
951 Kanunen Kabul Edilmeyen Gider
Karşılığı |
20,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Şirket 28.11.2012
tarihinde vadeli olarak 9.000,00 TL + % 18 KDV ticari mal almıştır.
––––––––––––––––––28.11.2012––––––––––––––––– |
||
153 Ticari Mallar |
9.000,00 |
|
191 İndirilecek KDV |
1.620,00 |
|
320 Satıcılar |
10.620,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
8- 28.11.2012 tarihinde
Şirket adına kayıtlı kredi kartına ait 130,00 TL borç ödenmiştir.
––––––––––––––––––28.11.2012––––––––––––––––– |
||
336 Diğer Çeşitli
Borçlar |
130,00 |
|
102 Bankalar |
130,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
9- Şirket 30.11.2012
tarihi itibariyle amortisman hesaplamış ve ücret
tahakkuku yapmıştır.
––––––––––––––––––30.11.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri |
149,36 |
|
257 Birikmiş Amortisman |
149,36 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
––––––––––––––––––30.11.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri (Brüt Ücret) |
1.254,66 |
|
770 Genel Yönetim
Giderleri (SGK İşveren) |
244,66 |
|
770 Genel Yönetim Giderleri
(SGK İşveren |
25,06 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
79,60 |
|
361 Ödenecek SGK Primleri |
457,95 |
|
335 Personele Borçlar |
986,83 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
10- Kasım ayı ücretleri
30.11.2012 tarihinde bankadan ödendi.
––––––––––––––––––30.11.2012––––––––––––––––– |
||
335 Personele
Borçlar |
986,83 |
|
102 Bankalar Hesabı |
986,83 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
11- 30 Kasım tarihinde
Kasım ayı hesaplanan ve ödenen KDV mahsubu yapılmıştır.
––––––––––––––––––30.11.2012––––––––––––––––– |
||
391 Hesaplanan KDV
Hesabı |
3.600,00 |
|
191 İndirilecek KDV Hesabı |
1.645,00 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı |
1.955,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
12- Şirket 02.12.2012
tarihinde 5.000,00 TL anapara 500,00 TL faiz olmak üzere kısa vadeli ticari
banka kredisini banka hesabından ödemiştir.
––––––––––––––––––02.12.2012––––––––––––––––– |
||
300 Banka Kredileri |
5.000,00 |
|
780
Finansman Gideri |
500,00 |
|
102 Bankalar |
5.500,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
13- Şirket 05.12.2012
tarihinde Aralık ayı işyeri kirası olarak net 1.000,00 TL ödemiştir. Brüt kira tutarı
1.250,00TL olup 250,00 TL gelir vergisi stopaj kesintisi yapılmıştır.
––––––––––––––––––05.12.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri |
1.250,00 |
|
102 Bankalar Hesabı |
1.000,00 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
250,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
14- Şirket 05.12.2012
tarihinde banka havalesi ile satıcılara 10.620,00 TL ödeme yapmıştır.
––––––––––––––––––05.12.2012––––––––––––––––– |
||
320 Alıcılar |
10.620,00 |
|
102 Bankalar Hesabı |
10.620,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
15- Şirket 07.12.2012
tarihinde vadeli olarak 8.000,00 TL + % 18 KDV ticari mal satışı yapmıştır.
Satılan malın maliyeti 6.160,00 TL’dir.
––––––––––––––––––07.12.2012––––––––––––––––– |
||
120 Alıcılar |
9.440,00 |
|
600 Yurt İçi Satışlar |
8.000,00 |
|
391 Hesaplanan KDV |
1.440,00 |
|
––––––––––––––––––07.12.2012––––––––––––––––– |
||
621 Satılan Ticari
Mal Maliyeti |
6.160,00 |
|
153 Ticari Mallar |
6.160,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
16- Şirket 18.12.2012
tarihinde vadeli olarak 12.000,00 TL. +
2.160,00 TL. % 18 KDV ile ticari mal satın almıştır.
––––––––––––––––––05.12.2012––––––––––––––––– |
||
153 Ticari Mallar |
12.000,00 |
|
191 İndirilecek KDV |
2.160,00 |
|
320 Satıcılar |
14.160,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
17- Şirket
alıcılardan olan 9.440,00 TL’lik alacağını 19.12.2012 tarihinde tahsil
etmiştir.
––––––––––––––––––19.12.2012––––––––––––––––– |
||
102 Bankalar |
9.440,00 |
|
120 Alıcılar |
9.440,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
18- Şirket 20.12.2012 tarihinde
01.12.2012-20.12.2012 ara dönemi için 20 günlük kıst amortisman,
hesaplamış ve ücret tahakkuku yapmıştır.
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim
Giderleri |
100,00 |
|
257 Birikmiş Amortisman |
100,00 |
|
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
770 Genel Yönetim Giderleri
(Brüt Ücret) |
836,44 |
|
770 Genel Yönetim
Giderleri (SGK İşveren) |
163,11 |
|
770 Genel Yönetim
Giderleri (SGK İşveren |
16,71 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
53,07 |
|
361 Ödenecek SGK Primleri |
305,30 |
|
335 Personele Borçlar |
657,89 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
19-
Şirket 20.12.2012 tarihinde 03.12.2012-20.12.2012 ara dönemi için banka kredisi
için 17 günlük 283,00 TL kıst faiz hesaplamış ve gider tahakkuku yapmıştır. faiz olmak üzere kısa vadeli ticari banka kredisini banka
hesabından ödemiştir.
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
780 Finansman
Gideri |
283,00 |
|
381 Gider Tahakkukları |
283,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
20-
Tür değiştirme planının genel kurulda kabulü ve ticaret sicilinde tescili ile
yeni tür olan A.Ş.’ye ait esas sözleşmenin ticaret sicilinde 20 Aralık 2012
tarihinde tescil olması nedeniyle 5 Aralık tarihinde ödenen 250,00 TL kiranın,
20 Aralık tarihinden 31 Aralık tarihine kadar olan kısmının 770 hesaptan
çıkartılarak 180 hesaba aktarılması gerekmektedir. Kıst kira tutarı
((1.250/31)*11=) 443,55 TL olarak hesaplanmıştır.
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
180 Gelecek Aylara
Ait Giderleri |
443,55 |
|
770 Genel Yönetim Giderleri |
443,55 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
21- 20.12.2012 tarihi
itibariyle tür değiştiren limited şirket münfesih olacağı için bu tarihe kadar
olan KDV beyannamesini vermesi gerekmektedir. Dolayısıyla 20 Aralık tarihine
kadar olan, hesaplanan ve indirilecek KDV’nin mahsubu yapılmıştır.
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
391 Hesaplanan KDV
Hesabı |
1.440,00 |
|
190 Devreden KDV Hesabı |
720,00 |
|
191 İndirilecek KDV Hesabı |
2.160,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
22- Gider
Hesaplarının yansıtma hesaplarına aktarılması muhasebe kaydı;
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
771 Genel Yönetim
Gideri Yansıtma Hs. |
5.001,45 |
|
781 Finansman
Gideri Yansıtma Hesabı |
1.283,00 |
|
770 Genel Yönetim Gideri |
5.001,45 |
|
780 Finansman Gideri |
1.283,00 |
|
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
632 Genel Yönetim
Gideri |
5.001,45 |
|
660 Kısa Vadeli
Borçlanma Gideri |
1.283,00 |
|
771 Genel Yönetim Gideri Yansıtma Hesabı |
5.001,45 |
|
781 Finansman Gideri Yansıtma Hesabı |
1.283,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Ara
Dönem Gelir Tablosu
(X) LTD. ŞTİ. |
|||
01.11.2012
-20.12.2012 ARA DÖNEM GELİR TABLOSU |
|||
AÇIKLAMA |
|
||
A-BRÜT
SATIŞLAR |
|
28.000,00 |
|
1-Yurtiçi Satışlar |
28.000,00 |
|
|
C-NET
SATIŞLAR |
|
28.000,00 |
|
D-SATIŞLARIN
MALİYETİ (-) |
|
(21.160,00) |
|
2-Satılan Ticari Mal Maliyeti (-) |
(21.160,00) |
|
|
BRÜT SATIŞ KÂRI VEYA ZARARI |
|
|
6.840,00 |
E-FAALİYET
GİDERLERİ (-) |
|
(5.001,45) |
|
3-Genel Yönetim Giderleri (-) |
(5.001,45) |
|
|
FAALİYET KÂRI VEYA ZARARI |
|
|
1.838,55 |
H-FİNANSMAN
GİDERLERİ(-) |
|
(1.283,00) |
|
1-
Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri (-) |
(1.283,00) |
|
|
OLAĞAN KÂR VEYA ZARAR |
|
|
555,55 |
I-OLAĞANDIŞI
GELİR VE KARLAR |
|
|
|
2- Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar |
|
|
|
J-OLAĞANDIŞI
GİDER VE ZARARLAR (-) |
|
|
|
3-Diğer
Olağandışı Gider ve Zarar. (-) |
|
|
|
DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI |
|
|
555,55 |
DÖNEM
KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER KARŞILIĞI (-) |
|
|
115.11 |
DÖNEM NET KÂRI VEYA ZARARI |
|
|
440,44 |
• Ara dönem hesapları
sonucunda kâr çıkması halinde kâr 590 hesabın altında açılacak bir alt (tali)
hesaba “ Ara dönem net karı” olarak kaydedilmesi,
zarar çıkması halinde zarar 580 hesabın altında açılacak bir alt ( tali) hesaba
“Ara dönem net zararı” olarak
kaydedilir.
Gelir Tablosu Hesaplarının Sonuç Hesaplarına
Aktarılmasına ilişkin Muhasebe Kayıtları
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
690 Dönem Kârı ve
Zararı Hesabı |
27,444,45 |
|
621 Satılan Ticari Mal Maliyeti |
21.160,00 |
|
632 Genel Yönetim Gideri Hesabı |
5.001,45 |
|
660 Kısa Vadeli Borçlanma Gid. Hesabı |
1.283,00 |
|
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
600 Yurtiçi
Satışlar Hesabı |
28.000,00 |
|
690 Dönem Kârı ve Zararı Hesabı |
28.000,00 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
690 Dönem Kârı ve
Zararı Hesabı |
555,55 |
|
692 Dönem Net Kârı ve Zararı Hesabı |
440,44 |
|
691 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal |
115,11 |
|
Vergi karşılığı (dönem
kârı + KKEG) x 0,20 yani ((555,55 + 20,00) x 0,20=) 115,11 TL olarak
hesaplanmıştır. |
||
––––––––––––––––––20.12.2012––––––––––––––––– |
||
692 Dönem Net Kârı
ve Zararı Hesabı |
440,44 |
|
691
Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal |
115,11 |
|
590 Dönem Net Kârı Hesabı |
440,44 |
|
370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yük.
Karş. |
115,11 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
Limited şirket tür değişikliğinin
ticaret siciline tescil tarihi olan 21.12.2012 tarihine kadar olan kazancını
beyan edecektir. Kurumlar vergisi beyannamesi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunun 20. Maddesinin 2. Fıkrasında ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Kanunu
Genel Tebliği’nin 20.1 bölümünde belirtildiği üzere
tür değiştirme planının onaylandığı genel kurul kararının Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesi’nde yayımlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde tür değiştiren
(münfesih) şirketin bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir. Örnekte yer alan
tür değiştiren şirket olan (X) Limited Şirketinin hesap dönemi başından (1
Ocak) tür değiştirme işleminin gerçekleştiği tarihe kadar olan kazancı aşağıda
yer alan gelir tablosunda gösterilmiştir.
Gelir
Tablosu
(X) LTD. ŞTİ. |
|||
AYRINTILI GELİR
TABLOSU |
|||
AÇIKLAMA |
01.01.2012-31.10.2012 Dönemi |
01.11.2012
-20.12.2012 Ara Dönem |
TOPLAM |
A-BRÜT
SATIŞLAR |
37.034,00 |
28.000,00 |
65.034,00 |
1-Yurtiçi Satışlar |
37.034,00 |
28.000,00 |
65.034,00 |
C-NET
SATIŞLAR |
37.034,00 |
28.000,00 |
65.034,00 |
D-SATIŞLARIN
MALİYETİ (-) |
(13.298,68) |
(21.160,00) |
(34.458,68) |
2-Satılan Ticari Mal Maliyeti (-) |
(13.298,68) |
(21.160,00) |
(34.458,68) |
BRÜT
SATIŞ KÂRI VEYA ZARARI |
23.735,32 |
6.840,00 |
30.575,32 |
E-FAALİYET
GİDERLERİ (-) |
(3.622,39) |
(5.001,45) |
(8.623,84) |
3-Genel
Yönetim Giderleri (-) |
(3.622,39) |
(5.001,45) |
(8.623,84) |
FAALİYET
KÂRI VEYA ZARARI |
20.112,93 |
1.838,55 |
21.951,48 |
F-FİNANSMAN
GİDERLERİ (-) |
(360,00) |
(1.283,00) |
(1.643,00) |
1- Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri (-) |
(360,00) |
(1.283,00) |
(1.643,00) |
OLAĞAN
KÂR VEYA ZARAR |
19.752,93 |
555,55 |
20.308,48 |
I-OLAĞANDIŞI
GELİR VE KARLAR |
0,00 |
|
0,00 |
2-Diğer
Olağandışı Gelir ve Kârlar |
0,00 |
|
0,00 |
J-OLAĞANDIŞI
GİDER VE ZARARLAR (-) |
(44,61) |
|
(44,61) |
3-Diğer
Olağandışı Gider ve Zarar. (-) |
(44,61) |
|
(44,61) |
DÖNEM
KÂRI VEYA ZARARI |
19.708,32 |
555,55 |
20.263,87 |
DÖNEM
KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER KARŞILIĞI (-) |
3.950,59 |
115,11 |
4.065,70 |
DÖNEM
NET KÂRI VEYA ZARARI |
15.757,73 |
440,44 |
16.198,17 |
Gelir tablosundan da
anlaşılacağı gibi tür değiştiren şirketin vergilendirilecek olan kazancı 20.263,87
TL olarak hesaplanmıştır. Bu kazanç için hesaplanması gereken kurumlar vergisi
ise 4.065,70 TL’dir.
Ara
Dönem Mizanı
31.10.2012
tarihinde yapıldığı varsayılan açılış kaydı iptal edilmiş sayılarak yukarıda
belirtilen işlemlere devam edilmiştir.
Aşağıda yer alan ara dönem mizanının Anonim Şirkete devredilmesi gerekmektedir.
(X) LTD. ŞTİ. |
|||||
ARA DÖNEM MİZANI |
|||||
01.11.2012 -
20.12.2012 |
|||||
HESAP KODU |
HESAP
ADI |
BORÇ |
ALACAK |
BORÇ BAKİYE |
ALACAK BAKİYE |
102 |
BANKALAR |
34.040,00 |
26.036,86 |
8.003,14 |
0,00 |
120 |
ALICILAR |
33.040,00 |
34.040,00 |
0,00 |
1.000,00 |
153 |
TİCARİ MALLAR |
21.000,00 |
21.160,00 |
0,00 |
160,00 |
180 |
GELECEK AYLARA AİT GİDERLER |
443,55 |
0,00 |
443,55 |
0,00 |
190 |
DEVREDEN KDV |
720,00 |
0,00 |
720,00 |
0,00 |
191 |
İNDİRİLECEK KDV |
3.805,00 |
3.805,00 |
0,00 |
0,00 |
257 |
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-) |
0,00 |
249,36 |
0,00 |
249,36 |
300 |
BANKA KREDİLERİ |
10.000,00 |
0,00 |
10.000,00 |
0,00 |
320 |
SATICILAR HESABI |
10.620,00 |
24.960,00 |
0,00 |
14.340,00 |
335 |
PERSONELE BORÇLAR |
986,83 |
1.644,72 |
0,00 |
657,89 |
336 |
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR |
130,00 |
0,00 |
130,00 |
0,00 |
360 |
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR |
898,20 |
2.587,67 |
0,00 |
1.689,47 |
361 |
ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ |
401,83 |
763,25 |
0,00 |
361,42 |
370 |
DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞ. YAS. YÜK. KAR. |
0,00 |
115,11 |
0,00 |
115,11 |
381 |
GİDER TAHAKKUKLARI HESABI |
0,00 |
283,00 |
0,00 |
283,00 |
391 |
HESAPLANAN KDV |
5.040,00 |
5.040,00 |
0,00 |
0,00 |
590 |
ARA DÖNEM NET KÂRI |
0,00 |
440,44 |
0,00 |
440,44 |
|
GENEL YEKUN |
121.125,41 |
121.125,41 |
19.296,69 |
19.296,69 |
Bilanço (01.01.2012/20.12.2012 DÖNEMİ)
c- Anonim şirketin Yapacağı İşlemler Yönünden
• A.Ş. kuruluş sözleşmesi Ticaret Siciline tescil
edildikten sonra, limited şirket tarafından çıkartılan ve dönüşüme esas
31.10.2012 tarihli Bilanço, açılış (kuruluş) kaydı yani birinci madde olarak
muhasebeleştirilir (Bu işleme ek olarak Limited Şirketteki hissedarlara ilave
olarak A.Ş’de yeni ortaklar söz konusu olacaksa yeni hissedarların sermaye taahhütleri
de muhasebeleştirilir),
•
01.11.2012 tarihinden A.Ş’nin kurulduğu tarihe kadar olan süreye ait olup limited
şirket tarafından devredilen ara dönem mizan bakiye değerleri (ara dönem
işlemleri) ikinci madde olarak muhasebeleştirilir,
şeklinde sıralanabilir.
(X) LTD. ŞTİ.’nin tür
değiştirmesi 21.12.2012 tarihinde ticaret sicil müdürlüğünde tescil edilmiş olup, (X)
A.Ş. tarafından yapılacak işlemler aşağıdaki gibidir.
1-
(X) LTD. ŞTİ’nin 31.10.2012 tarihinde çıkarttığı ara bilanço, açılış (kuruluş)
kaydı yani birinci yevmiye maddesi olarak muhasebeleştirilir.
––––––––––––––––––21.12.2012––––––––––––––––– |
||
100 Kasa |
6.660,51 |
|
102 Banka |
30.003,51 |
|
120 Alıcılar |
1.000,00 |
|
153 Ticari Mallar |
30.000,00 |
|
193 Peşin Ödenen
Vergi ve Fonlar |
2.768,22 |
|
250 Arazi ve
Arsalar |
30.000,00 |
|
255 Demirbaşlar |
6.837,76 |
|
580 Geçmiş Yıl
Zararları |
52.149,10 |
|
257 Birikmiş Amortismanlar |
5.434,61 |
|
300 Banka Kredileri |
30.000,00 |
|
336 Diğer Çeşitli Borçlar |
130,00 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
898,21 |
|
361 Ödenecek SGK Kesintileri |
401,83 |
|
368 Vd.Geç.,
Ert. veya Tak. Ver. ve Diğ.
Yk. |
2.093,05 |
|
370 Dönem Kârı Vergi ve Di. Yas. Yük. |
3.950,59 |
|
500 Sermaye |
50.000,00 |
|
502 Serm. Düz. Olumlu Fark. |
2.694,40 |
|
540 Yasal Yedekler |
7.652,94 |
|
549 Özel Fonlar |
2.772,29 |
|
570 Geçmiş Yıl Kârları |
17.633,45 |
|
590 Dönem Net Kârı |
15.757,73 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
2- (X) LTD. ŞTİ’nin
01.11.2012 – 20.12.2012 tarihli ara dönem mizan bakiye değerleri ikinci yevmiye
maddesi olarak muhasebeleştirilir.
––––––––––––––––––21.12.2012––––––––––––––––– |
||
102 Banka |
8.003,14 |
|
180 Gelecek Aylara
Ait Giderler |
443,55 |
|
190 Devreden KDV |
720,00 |
|
300 Banka Kredileri |
10.000,00 |
|
336 Diğer Çeşitli
Borçlar |
130,00 |
|
120 Alıcılar |
1.000,00 |
|
153 Ticari Mallar |
160,00 |
|
251 Birikmiş Amortismanlar |
249,36 |
|
320 Satıcılar |
14.340,00 |
|
335 Personele Borçlar |
657,89 |
|
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar |
1.689,47 |
|
361 Ödenecek SGK Kesintileri |
361,42 |
|
370 Dönem Kârı Vergi Karşılığı |
115,11 |
|
381 Gider Tahakkukları |
283,00 |
|
590 Dönem Net Kârı (Ara Dönem) |
440,44 |
|
––––––––––––––––––––––/–––––––––––––––––––– |
4- Öz Varlığın Hesaplanması ve Tespit Raporunun
Düzenlenmesi
Yeni TTK’da öz
varlığın mahkemece atanan bilirkişilerce tespit edileceği yönünde bir hüküm
bulunmamaktadır. TTK’nın 343. maddesinde sadece ayni sermaye konulması halinde
bilirkişi raporu aranmaktadır. Kanunun 184/1. maddesinde tür değişikliklerinde
ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı açık bir şekilde
belirtilmiştir.
Kanun hükmüne göre öz
varlığın gerçeği yansıtıp yansıtmadığından şirket yetkili organı sorumlu
tutulmuştur. Durum böyle olmakla beraber, uygulamada Ticaret Sicil Müdürlüklerince,
tür değiştirmeye esas bilanço üzerinden 3568 Sayılı Kanuna göre yetki almış
serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından hazırlanmış
özvarlığı tespit eden bir rapor talep edilmektedir. Bu raporun bir uygunluk
denetimi sonucunda düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak bilançodaki gerek öz
varlık kalemlerinin gerekse diğer bilanço kalemlerinin tam doğru olup
olmadığının tespiti özel bir muhasebe denetimini gerektirir. Öz varlık denetimi
ise dönem bilançosu veya ara bilançoda belirtilen bilanço kalemlerinin defter
kayıtlarına uygunluğu ile sınırlı olmakla birlikte, özellikle duran varlıklardan
tescile tabi olanların tapu ve trafik tescil belgesi gibi belgelerle
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Öz varlık tespit raporu denetlenmiş
finansal tabloların yeniden denetlenmesi işlemi değildir. Meslek mensubuna
ibraz edilen finansal tabloların, bunlara ilişkin kayıt ve belgelerin gerçeğe
uygunluğundan şirket yönetim organı birinci derecede sorumludur. Bununla
birlikte hakkında rapor düzenlenecek şirketin geçmiş yıllara ilişkin finansal
tabloları yetkili bir denetçi tarafından denetlenmemişse bu durumdaki
şirketlere ait öz varlık tespitinde daha dikkatli olunmalıdır. Denetlenecek
finansal tabloların şirket yetkili organınca imzalanmış olmasına dikkat
edilmelidir. Şirket yetkili organınca
onaylanmamış ve herhangi bir meslek mensubunun imzasını taşımayan finansal
tablolar üzerinden çıkartılacak özvarlığın denetiminde meslek mensupları
denetim ilkelerine göre hareket etmelidir.
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığının meslek mensuplarının yetki ve sorumlulukları ile düzenlenecek
raporun içeriği konusunda açıklayıcı bir tebliğ yayımlamasında fayda görülmektedir.
Öz varlık tespit raporu örneği
Ek:5’tedir.
5- Tescile Tabi Aktiflerin Değer Tespiti
31.10.2012
tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Şirketlerde Yapı Değişikliği ve Ayni Sermaye Konulmasında Siciller
Arası İşbirliğine İlişkin Tebliğ’in” 5/1-b maddesine göre tür değiştiren
şirketin aktifinde yer alan gayrimenkuller, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri
ile benzer sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların yeminli mali müşavir veya
SMMM tarafından değerinin tespit edilmesi ve rapora bağlanması gerekmektedir.
Daha önce de
belirtiğimiz üzere öz varlık tespiti ile aktifte varsa gayrimenkuller, gemi ve
fikri mülkiyet sicilleri ile benzer sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların
değer tespiti için tek bir rapor yazılabilir.
6- Anonim Şirket Esas (Ana) Sözleşmesinin Hazırlanması
TTK’nın 184/1.
maddesi gereğince bir Ticaret Şirketinin türünün diğer bir Ticaret Şirketi
türüne çevrilmesi, kanunda aksine hüküm olmadıkça yeni türe ait kuruluş
merasimine tabidir. Böylece yeni türe çevrilen şirket eskisinin devamı
niteliğindedir (Md. 180).
TTK’nın 184/1
maddesinde belirtilen genel hüküm dışında Limited Şirketin tür (nev’i)
değişikliği yolu ile Anonim Şirkete dönüşmesini düzenleyen özel bir hüküm
yoktur. Bu itibarla Limited Şirketin Anonim Şirkete tür değiştirmek suretiyle
dönüşmesi yeni türe ait şirketin kuruluş merasiminin gerçekleşmesine bağlıdır.
Yeni türe ait
şirketin kuruluş merasiminden maksat, anonim şirket kuruluş işlemlerinin
tamamen izlenmesi anlamına gelmektedir. Bunun içinde ilk icraat anonim şirket
ana sözleşmesinin düzenlenmesidir.
Hazırlanacak ana
sözleşme, tipik kuruluş sözleşmesinden iki noktada farklı özellik taşır.
Kuruluşa ilişkin
maddede şirketin; “… Ticaret
sicili Müdürlüğünün ……. sayısında
kayıtlı (X) Limited Şirketinin Türk
Ticaret Kanunun 180 ila 193. Maddelerine göre tür değiştirmesi suretiyle
kurulduğu” belirtilir.
Sermayeye ilişkin
maddede; “ sermayenin eski şirketin
ödenmiş sermayesi olduğu, bunun da tür değiştirmeye esas 31.10.2012 tarihli ara
bilançosunda ve ticaret sicilinde belli olduğu, halen limited şirket bünyesinde
mevcut olan bu sermayenin Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddeleri
uyarınca anonim şirketin sermayesi olarak kabul edildiği “ belirtilir.
Öte yandan “tür değişikliği ve ara vermeksizin
faaliyete devam” hususunu açıklayan ayrı bir paragrafa da ihtiyaç vardır. Bu paragrafta şirketin “limited
şirketin tür değişikliği yolu ile kurulduğu; Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila
193. maddesi uyarınca eski şirketin devamı olduğu; bu itibarla limited şirketin
bütün aktif ve pasifinin, mal varlığının, bütün hak ve vecibelerinin,
taahhütlerinin yeni şirkete başkaca bir işleme ihtiyaç kalmaksızın devrolduğu,
şirketin faaliyetine ara vermeksizin devam edeceği” belirtilir.
Tür değişikliği
sonucunda kurulacak anonim şirkete ilişkin esas sözleşme örneği Ek:6’ dadır.
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından yayımlanan tip esas sözleşme örneği de ekte yer
almaktadır. (Ek-7).
a- Kuruluş ve Sermaye
Maddelerinin Yazılış Şekli
Anonim Şirketin “Kuruluş”
ve “Sermaye” maddelerinin aşağıdaki örneğe göre yazılması gerekmektedir.
KURULUŞ …… Ticaret Sicili Müdürlüğünün ….. sayısında kayıtlı (X) Limited Şirketinin Türk Ticaret Kanunun 180 ila 193. Maddelerine
göre tür değiştirmesi suretiyle; aşağıda,
adları, soyadları, yerleşim yerleri ve uyrukları yazılı kurucular arasında,
bir anonim şirket kurulmuştur. |
SERMAYE Şirketin sermayesi ..................................... Türk Lirası
değerindedir. Bu sermaye, her biri ............................Kuruş/Türk Lirası değerinde
.................... paya ayrılmıştır. Bundan ............ paya karşılık ............Türk
Lirası, ................................... Bundan ............Paya karşılık ............ Türk Lirası, ................................... Bundan ............Paya karşılık ............ Türk Lirası, ................................... Bundan ............Paya karşılık ............Türk Lirası,
................................... tarafından tamamı taahhüt
edilmiştir. Taahhüt edilen sermayenin tamamı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila
193. maddelerine göre tür değiştiren (X)
Limited Şirketinin ödenmiş sermayesinden karşılanmıştır. (Ödenmiş sermayenin dışında henüz ödeme süresi gelmemiş
sermayenin bulunması halinde) “tarafından tamamı taahhüt edilmiştir. Taahhüt edilen
sermayenin tamamı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. Maddelerine göre tür
değiştiren (X) Limited Şirketinin esas
sermayesinden karşılanmıştır. Esas sermayenin …………..
TL’lik kısmı ödenmiş sermaye olup, kalan ………..
TL’lik kısmı (X) Limited Şirketinde taahhüt edilmiş olan ../../….
Tarihine kadar nakden ödenecektir.” İfadesinin yazılması gerekir. (Tür değiştiren şirketin ödenmiş sermayesinin dışında
nakdi sermaye taahhüdünde de bulunulması durumunda; ) “ tarafından tamamı taahhüt edilmiştir.
Taahhüt edilen sermayenin ……….. kısmı
Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddelerine göre tür değiştiren X)
Limited Şirketinin ödenmiş sermayesinden karşılanmıştır. Geri kalan ….. Türk Lirası ise nakden taahhüt edilmiş ve payların
itibari değerlerinin ¼ ü tescilden önce nakden ödenmiş olup, kalan ¾’ü ise
yönetim kurulunun alacağı kararlara göre şirketin tescilini izleyen yirmi
dört ay içinde ödenecektir.” ifadesinin yazılması gerekir. Pay senetlerinin
tamamı nama yazılıdır. Pay senetleri 1 TL (Bir Türk Lirası) itibari değerinin
katları şeklinde küpürler halinde bastırılabilir. Limited Şirketin
faaliyetinden doğan tüm borç ve alacakların taahhüt ve mükellefiyetlerinden
ötürü sorumluluğu işbu anonim şirkette aynen devam edecektir. Tür
değişikliği yolu ile kurulan anonim şirket, Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila
193. maddeleri uyarınca eski şirket (X)
Limited Şirketinin devamıdır. Bu itibarla limited
şirketin bütün aktif ve pasifi, mal varlığı bütün hak ve vecibeleri taahhütleri
yeni anonim şirkete başkaca bir işleme ihtiyaç kalmaksızın devrolmuştur.
Anonim şirket limited şirketin faaliyetine ara vermeksizin devam edecektir. |
b- Ana Sözleşmenin
Notere Onaylattırılması
Düzenlenen ana sözleşmenin kurucu ortaklar
tarafından imza edilmesi ve notere tasdik ettirilmesi şarttır.
c- Kurucular Beyanı ve
Taahhütname
TTK’nın 349.
maddesinde; “(1) Kurucular tarafından, kuruluşa ilişkin bir
beyan imzalanır. Beyan, dürüst bir şekilde bilgi verme ilkesine göre, doğru ve
eksiksiz olarak hazırlanır. Beyanda, ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da
işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna; bu tür
sermayenin ve devralmanın gerekliliğine, bunların şirkete olan yararlarına
ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeli açıklamalar yer alır. Ayrıca,
şirket tarafından iktisap edilen menkul kıymetlerle, bunların iktisap
fiyatları, söz konusu menkul kıymetleri çıkaranların son üç yıllık, gereğinde konsolide finansal tablolarının değerlemelerine ve
çözümlenmelerine ilişkin bilgiler, şirketin yüklendiği önemli taahhütler,
makina ve benzerleri malların ve herhangi bir aktif değerin alımına ilişkin
bağlantılar, fiyatlar, komisyonlar ile her türlü borçlar, emsalleriyle
karşılaştırılarak, açıklanır.
(2) Ayrıca, kuruculara
tanınan menfaatler gerekçeleriyle beyanda yer alır. Kimlerin halka arz amacıyla
ne miktarda pay taahhüt ettiği, pay taahhüdünde bulunanların birbirleri ile
ilişkileri; bunlar bir şirketler topluluğuna dâhil bulunuyorlarsa, topluluk ile
ilişkileri, kuruluşu inceleyen işlem denetçisine ve diğer hizmet verenlere
ödenen ücretler, emsalleriyle karşılaştırma yapılarak, beyanda açıklanır.” hükmü yer almaktadır. Kurucular beyanına ilişkin bir örnek Ek:8/A’dadır.
Ticaret Sicili Tüzüğünün 29. maddesine göre
şirket kuruluşunda ilgili ticaret siciline bir taahhütname verilmesi gerekmektedir.
Bu taahhütname yeni kanunda belirtilen kurucular beyanına tekabül etmektedir.[37]
Ticaret siciline ilişkin işlemlerin usulleri konusunda halen yeni bir
yönetmelik hazırlanmadığından, ticaret sicil müdürlükleri Ticaret Sicili Tüzüğünün
29. Maddesi uyarınca düzenlenen taahhütnameyi ayrıca talep etmektedir. (Ek:8/B)
Bize göre kurucular beyanının alınması
halinde söz konusu taahhütnamenin alınmasına gerek olmamalıdır. Taahhütnamede
yazılı bilgilerden NACE kodunun da kurucular beyanına eklenmesi halinde iki
belge arasında herhangi bir fark kalmayacaktır.
7- Tür Değiştirme Planının Hazırlanması
TTK’nın 185.
maddesine göre Şirketin müdür veya müdürleri tarafından yazılı şekilde tür değiştirme planı hazırlanması
gerekmektedir. Tür değiştirme planının;
1- Şirketin tür
değiştirmeden önceki ve sonraki ticaret unvanını, merkezini ve yeni türe
ilişkin bilgileri,
2- Anonim şirketin
sözleşmesini,
3- Ortakların tür
değiştirmeden sonra anonim şirketteki sahip olacakları payların sayısına,
cinsine ve tutarına ilişkin açıklamaları
içermesi gerekmektedir.
Örnek olarak
hazırlanan tür değiştirme planı Ek:9’dadır.
8- Tür Değiştirme Raporunun Hazırlanması
TTK’nın 186.
maddesine göre Şirketin müdür veya müdürleri tarafından yazılı şekilde tür değiştirme raporu hazırlanması
gerekmektedir. Tüm ortakların
kararı ile küçük ve orta ölçekli şirketler tür değiştirme raporunun düzenlenmesinden
vazgeçebilirler. Bu raporda;
1- Anonim şirkete
dönüşmenin amacı ve sonuçlarına,
2- Anonim şirkete
ilişkin kuruluş hükümlerinin yerine getirilmiş bulunduğuna,
3- Anonim şirketin
sözleşmesine,
4- Anonim şirkette
ortakların sahip olacakları paylara dair değişim oranına,
5- Varsa ortaklar ile
ilgili olarak anonim şirkete dönüşmesinden kaynaklanan ek ödeme ile diğer
kişisel edim yükümlülükleri ve kişisel sorumluluklara,
6- Ortaklar için tür
değiştirmeden ötürü doğan yükümlülüklere
ilişkin hususlar, gerekçeleri gösterilmek
suretiyle hukuki ve ekonomik yönden açıklanmalıdır.
Örnek olarak
hazırlanan tür değiştirme raporu
Ek:10’dadır.
9- Tür Değiştirme Evrakının Ortakların İncelemesine
Açılması
TTK’nın 188.
maddesine göre aşağıdaki hususlar genel kurulda karar alınmasından otuz gün
önce ortakların incelemesine sunulmalıdır.
a- Tür değiştirme
planı,
b- Tür değiştirme
raporu,
c- Son üç yılın
finansal tabloları,
d- Ara bilanço
(Bilanço günüyle tür değiştirme raporunun düzenlendiği tarih arasında altı
aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren
şirketin malvarlığında önemli değişiklikler meydana gelmesi halinde ara
bilanço).
Evraklar esas
itibariyle şirketin merkezinde incelemeye sunulmalıdır. Tür değiştirtmeye
ilişkin evrakın incelemeye sunulduğu, her bir ortağa iadeli taahhütlü yazılacak
mektupla bildirilmesi gerekmektedir.
İsteyen ortaklara
anılan belgelerin kopyaları bedelsiz verilmelidir. Şirket, ortakları, uygun bir
şekilde inceleme haklarının bulunduğu hususunda bilgilendirilmelidir.
Bilgilendirmeyi, her bir ortağa iadeli -
taahhütlü yazılacak mektupla yapmakta fayda vardır. Mektup örneği aşağıda
gösterilmiştir.
Ancak posta yoluyla
bilgilendirmek zorunlu bir kural değil bir ihtiyattır.
Bilgilendirmenin
hazırlanacak bir mektupla elden dolaştırılmak suretiyle tebliğ etmekte
mümkündür. Örneğin; Ortaklarının tamamı müdür olan şirketlerde veya tür
değiştirme mevzuundan haberdar olan ortaklara hazırlanacak bilgilendirme
yazılarının elden dolaştırılarak tebliğ edilmesi ve tebliğ şerhinin şirket
tarafından alınması pratik bir uygulama olabilir.
188. maddenin birinci
fıkrasının son cümlesi; “….. genel kurulda karar
alınmasından otuz gün önce merkezinde ve halka açık anonim şirketlerde Sermaye
Piyasası Kurulunun istediği yerlerde ortakların incelemesine sunar” şeklindedir.
Aynı maddenin ikinci
fıkrasının son cümlesinde ise; “Şirket,
ortakları, uygun bir şekilde inceleme haklarının bulunduğu hususunda
bilgilendirir” şeklindedir.
Bu ifadeye göre
inceleme konusunda ortaklar uygun bir şekilde bilgilendirilir. Görüldüğü gibi;
i- Bilgilendirmenin
Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek yapılacağından söz edilmemiştir.
ii- Bilgilendirme
tarihinden itibaren 30 gün bekleneceğinden de söz edilmemiştir. Dolayısıyla
bütün ortaklar yazılı olarak “Tür değiştirme hususunda şirket tarafından
TTK’nın 188. Maddesine göre;
i- Tür
değiştirme planı,
ii- Tür değiştirme raporu,
iii- Son üç yılın finansal tabloları,
iv- Ara
bilanço
Tarafımızdan incelenmiş olup, herhangi bir itirazımız
bulunmamaktadır”
şeklide beyanda bulunurlarsa 30 günlük süreye bağlı kalınmadan genel kurul
toplanıp tür değiştirme kararını alabilir düşüncesini taşımaktayız.
Şirket tarafından
ortaklara aşağıdaki şekilde bir bilgilendirme yazısı tebliğ edilebilir.
TTK’nın
188. Maddesine Göre Düzenlenmiştir. |
LİMİTED ŞİRKETİN ANONİM ŞİRKETE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
NEDENİYLE HAZIRLANAN EVRAKININ İNCELEMEYE AÇILMASI
SAYIN; …………………………
…………….. /……. Adresinde
bulunan Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan ve …. Ticaret Sicili Müdürlüğünde ….. Sicil numarası
ile kayıtlı limited şirketimiz, …… tarih ve ……… sayılı Müdürler Kurulu Kararı ile yine Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila
193. Maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. ve 20. maddelerine göre
tür değiştirmek suretiyle tüm aktif ve pasifiyle bir bütün halinde Anonim
Şirkete dönüştürülmesine, tür değişikliğinin 31.10.2012 tarihi itibariyle
çıkartılacak ara bilançoya göre yapılmasına, karar verilmiştir. TTK’nın 188.
Maddesine göre tür değiştirme evrakının ortakların incelemesine sunulması gerekmektedir. Yasa
hükmüne göre incelemeye sunulan tür değiştirme evrakı; 1- Tür değiştirme
planı, 2- Tür değiştirme
raporu, 3- Son üç yılın
finansal tabloları, 4- Ara bilanço ( Bilanço günüyle tür
değiştirme raporunun düzenlendiği tarih arasında altı aydan fazla zaman
geçmişse veya son bilançonun çıkarıldığı tarihten itibaren şirketin malvarlığında
önemli değişiklikler meydana gelmesi halinde ara bilanço). Yukarıda belirtilen
evrak şirket merkezimiz olan ………………/……. adresinde; 30 gün
süreyle ortakların incelemesine sunulmuştur. Duyurulur. (X) LTD. ŞTİ. |
10- Genel Kurulun Onayı ve Nisap
Müdür/Müdürler
Kurulunun, yukarıdaki işlemler tamamlandıktan ve ortaklara incelenme hakkı
tanınmasından itibaren otuz gün
sonra veya tüm ortakların kabul etmesi halinde daha önce, tür değiştirme
planını genel kurulun onayına sunmaları gerekmektedir.
• Eski TTK, ortak
sayısı 20 ve üzeri olan limited şirketlerin genel kurul yapmalarını zorunlu
kılmaktaydı yeni TTK ile ortak sayısına bakılmaksızın genel kurul yapma zorunluluğu
getirilmiştir.
• Genel kurul,
şirketin üst irade ve karar organıdır. Üst organ kavramını, diğer organların
üstünde hiyerarşik bir yapılanma anlamında olmayıp, daha çok yasada belirtilen
görevler bakımından anlamak gerekmektedir.
• Olağan Genel kurul
yılda en az bir kez toplanır.
• Olağan genel kurul
toplantısı her faaliyet dönemi sonu itibariyle üç ay içinde yapılmalıdır.
Faaliyet dönemi genel olarak 1 Ocak – 31 Aralık tarihleri arasını
kapsamaktadır. Dolayısıyla faaliyet dönemi sonu olan 31 Aralık’ tan itibaren 3
ay içinde, yani 31 Mart tarihine kadar, olağan genel kurul toplantısı
yapılmalıdır.
Yeni TTK 01.07.2012
tarihinde yürürlüğe girdiği için ilk olağan genel kurul (2012 yılı için) 31
Mart 2013 tarihine kadar yapılmalıdır.
• Olağan genel kurul
dışında, esas sözleşmede öngörülmüş veya ortaklık işleri toplantıyı gerekli
kılan hallerde genel kurul toplantıya çağrılabilir. Bu toplantılara olağanüstü genel kurul toplantısı denilmektedir.
• Genel kurul, tüm
ortakların davet edilmesinin zorunlu olduğu ve tümünün katılabileceği en yüksek
irade ve karar organıdır (Md. 616).
Limited şirketlerde
genel kurulu toplantıya çağrı yetkisi kural olarak müdür veya müdürlere
verilmiştir (Md. 617/1).
• Genel kurul hem toplanarak
hem de toplanmadan yani sirküler karar
(elden dolaştırma) şeklinde yazılı oy
verilerek olabilir. Ancak sirküler karar
alınabilmesi için, herhangi bir ortağın sözlü görüşme isteminde bulunmaması gerekir.
Ayrıca, aynı önerinin tüm ortakların onayına sunulması kararın geçerliliği için
şarttır (Md. 617/4). Bu hükümle, yönetimin kötüye kullanılmasının önlenmesi
amaçlanmıştır.
• Genel Kurul Gündemi
müdür veya başkan müdür tarafından
hazırlanır. Genel kurulun, müdür veya başkan
olan müdür tarafından toplantı gününden en az on beş (15) gün önce toplantıya
çağrılması gerekmektedir. Şirket esas sözleşmesiyle bu süreyi uzatılabilmekte
veya 10 güne indirilebilmektedir (Md. 617/2).
• Genel Kurul
toplantısı için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bilgi verilmesi gerekmemektedir.
Toplantıya Bakanlık temsilcisinin katılması gerekmemektedir (Md. 617/3).
• Toplantı gündemini,
yerini ve zamanı içeren ilan, esas sözleşmede gösterilen şekilde ve her halde
TTK Md. 35/4 hükmünde anılan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde, ilan ve
toplantı günleri hariç olmak üzere en az iki hafta önce yapılmalıdır (Md.
617/3).
• Toplantıya çağrı,
ortaklık sözleşmesinde gösterilen şekilde ve böyle bir hüküm yoksa iadeli
taahhütlü mektupla ve toplantıdan en az iki hafta önce ve toplantı gündemi ortaklara
bildirilerek müdürler tarafından yapılmalıdır (Md. 617/3).
• Yeni Türk Ticaret
Kanunu’nun 617/2 ve 3. maddesine göre çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın
toplantı yapılması mümkündür. Bunun için;
- Toplantıda bütün
ortaklar hazır bulunmalıdır.
- Hiçbir ortağın veya
temsilcinin bu şekilde toplantı yapılmasına itiraz etmemiş olması gerekir.
- Alınan kararların
oy birliği ile alınması şart değildir. Sadece söz konusu kararla ilgili olarak
yasada öngörülen nisaba uygun olarak karar alınması yeterlidir.
- Çağrısız genel
kurulda gündeme oy birliği ile madde eklenebilir. Bunun aksine olan esas
sözleşme hükmü geçersiz olmaktadır (Md. 416/2).
• Tür değiştirmeye
ilişkin genel kurul kararı, sermayenin en
az dörtte üçüne sahip bulunmaları şartıyla, ortakların dörtte üçünün kararıyla alınmaktadır.
Müdür/Müdürler Kurulu
tarafından alınacak genel kurul toplantısına ilişkin karar ile genel kurulda
alınacak karar metinleri aşağıda belirtilmiştir.
Müdür/Müdürler Kurulu
Tarafından Alınacak Genel Kurul Kararı Örneği
MÜDÜRLER KURULU KARARI
……. (T.C.) ……
(T.C.) ……
(T.C.) ……
(T.C.)
Müdür
Müdür
Müdür Müdür GÜNDEM 1- Açılış 2- Başkanlık divanının seçimi. 3- Toplantı zaptının başkanlık divanınca imzalanması
hakkında karar. 4- TTK’nın 180 ila 193. maddeleri ve
KVK’nın 19 ve 20. maddelerine göre şirketin tür değiştirerek yeni kurulacak olan (X) Anonim Şirketine
dönüşmesi için hazırlanan tür
değiştirme planının genel kurula sunulması ve bu hususta karar alınması, 5- Dilek ve Temenniler ile kapanış. |
Belirlenen gündemin
4. Maddesine göre şirket genel kurulunda;
GENEL KURULDA
ALINACAK KARAR
“Tür değiştirme
konusunda yapılan görüşmeler sonunda müdür/müdürler kurulu tarafından
hazırlanan tür değiştirme planının onaylanmasına ve aynen kabulüne, bu bağlamda
hazırlanmış olan 31.10.2012 tarihli ara bilanço değerlerinin tüm aktif ve
pasifi ile bir bütün halinde Türkiye’deki bütün şube işyerleri ile birlikte
TTK’nın 180 ila 193. Maddeleri ile KVK’nın 19 ve 20. maddeleri
gereğince yeni kurulacak olan (X) A.Ş’ne aktarılmasına oybirliği ile
karar verildi”
şeklinde karar alınması
gerekmektedir.
Öte yandan, uygulamada Limited şirketlerin
genel kurulları ve genel kurul tutanakları yukarıda belirtilen prosedürlerden
farklı olarak sadece Ortaklar Genel Kurul Kararı alınmak suretiyle de
yapılmakta ve ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilmektedir.
Ortaklar Genel Kurulu karar örneği aşağıda yer almaktadır.
(X) LİMİTED ŞİRKETİ
ORTAKLAR GENEL KURUL KARARI
KARAR
NO :
2012/..
KARAR
TARİHİ : ../../ 2012
HAZIR
BULUNANLAR : ……………………, ……………………, ……………………,
GENEL
KURUL GÜNDEMİ: Tür değiştirme planının onaylanması
Genel Kurul ../../2012
günü saat 10’de şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki kararları almıştır.
1- Tür değiştirme planının onaylanması.
../ .. /2012 tarih ve …
sayılı müdürler kurulu
kararıyla şirketimizin hukuki türünün TTK’nın 180 ila 193.
Maddelerine göre tür değiştirmek
suretiyle, limitet şirketten anonim şirkete dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Tür değiştirme kararına
istinaden yönetim organı
tarafından TTK’nın 185 maddesine göre hazırlanan Tür Değiştirme Planı
TTK’nın 189. Maddesine göre genel kurulun onayına sunulmuştur. Tür değiştirme konusunda
yapılan görüşmeler sonunda yönetim organı tarafından hazırlanan Tür Değiştirme
Planının onaylanmasına ve aynen kabulüne, bu bağlamda hazırlanmış olan 31/10/2012 tarihli ara
bilanço değerlerinin tüm aktif ve pasifi ile bir bütün halinde TTK’nın 180 ila
193. Maddeleri ile KVK’nın 19 ve 20.
maddeleri gereğince yeni kurulacak olan
(X) ANONİM ŞİRKETİ’NE aktarılmasına,
2- Bu kararın ve Tür Değiştirme Planının …………Ticaret Sicili Müdürlüğüne tescil ettirilmesine ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde
yayımlatılmasına
oybirliği ile karar verildi.
Müdürler Kurulu
……(T.C.) …..
(T.C.) …….. (T.C.) …….. (T.C.)
Müdür
Müdür Müdür Müdür
11- Tescil ve İlan
Türk Ticaret
Kanunu’nun 189/2 maddesinde; “(2) Yönetim
organı tür değiştirmeyi ve yeni şirketin sözleşmesini tescil ettirir. Tür
değiştirme tescil ile hukuki geçerlilik kazanır. Tür değiştirme kararı Türkiye
Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilir.”
hükmü yer almaktadır. Anılan kanun
hükmünden de anlaşılacağı üzere tür değiştirme şirket sözleşmesinin tescili ile
geçerlilik kazanmakta olup, tür değiştirme kararının Ticaret Sicil Gazetesinde
ilan olunması gerekmektedir.
EK-1
Yeni Tür Şirketin
Vergi Dairesine Vereceği Taahhütname
TAAHHÜTNAME ………………. Vergi
Dairesinin …………………… vergi kimlik numaralı ve Ankara Ticaret
Sicilinin ……………………….
numarasında kayıtlı olan ……………………………..
OTOMOTİV VE TURİZM LTD.ŞTİ. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila
193. maddelerinde ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20.maddeleri uyarınca
aktif ve pasifi ile birlikte tür değişikliği yapılarak ………
tarihi itibariyle anonim şirkete dönüşmüştür. Yeni
şirketin ünvanı ……………… VE TURİZM
HİZMETLERİ A.Ş. olmuştur. Tescile ilişkin esas sözleşme ……… tarihli Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesinde yayımlanmıştır. Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 20.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca, devralınan limited şirketin tahakkuk
etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğimizi ve diğer ödevleri yerine getireceğimizi
kabul ve taahhüt ederiz. …………………. VE TURİZM HİZMETLERİ A.Ş. |
EK 2
Tür
Değiştiren Limited Şirketin Vergi Dairesine
Vereceği Dilekçe
….................. VERGİ DAİRESİ
MÜDÜRLÜĞÜNE
…...........................
Dairenizde ….................. vergi kimlik numarası ile işlem gören
şirketimiz 31.10.20.. tarihli bilançoya göre bütün
aktif ve pasifiyle bir bütün halinde TTK’nın 180
ila 193. Maddeleri ve Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri hükmü gereğince tür değiştirmek suretiyle (x) Anonim
Şirketine dönüşmüştür.
Dönüşüm işlemi …............. tarihinde gerçekleşmiştir.
Dönüşüm işlemine ait
belgeler ekte sunulmuştur. Bu tarih itibariyle mükellefiyetimizin sona erdirilmesini arz ederiz.
Saygılarımızla,
EKLER:
1-Tür değiştirmeye ilişkin müdür/müdürler kurulu karar
sureti.
2-Tür değiştirme planı.
3-Tür değiştirme planının onaylandığı genel kurula ait
Ticaret Sicil Gazetesi.
4-Yeni tür olan A.Ş. kuruluşuna ait Ticaret Sicil Gazetesi.
EK 3
Yeni
Tür Şirketin (A.Ş) Vergi Dairesine Vereceği Dilekçe
.............................. VERGİ DAİRESİ
MÜDÜRLÜĞÜNE
............................. Şirketimiz
dairenizin ................. vergi
hesap numarası ile işlem gören (X) Limited Şirketinin TTK’nın
180 ila 193. Maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri
hükmü gereğince tür değiştirmesi suretiyle kurulmuştur. Dönüşüm işlemi .................. tarihinde
gerçekleşmiştir. Tür değişikliğine ilişkin bilgi ve belgeler ekte
sunulmuştur. Bu tarih itibariyle
mükellefiyet tesisimizin yapılmasını arz ederiz. Saygılarımızla, EKLER: 1-Tür değiştirmeye
ilişkin müdür/ müdürler kurulu karar sureti. 2-Tür değiştirme
planı. 3-Tür değiştirme
planının onaylandığı genel kurula ait Ticaret Sicil Gazetesi. 4-A.Ş. kuruluş
sözleşmesinin yayımlandığı Ticaret Sicil Gazetesi. 5-İmza sirküleri. 6-Taahhütname. |
EK-4
ÖZELGE TALEP FORMU
BİRİNCİ BÖLÜM -
KİŞİSEL BİLGİLER
|
GERÇEK
KİŞİLER/TÜZEL KİŞİLER |
||||
TC
KİMLİK NO/VERGİ KİMLİK NO |
…………….. |
||||
VERGİ
DAİRESİ |
BAŞKENT |
||||
ADI
SOYADI/UNVANI |
……………
MÜHENDİSLİK DANIŞMANLIK TAAHHÜT İNŞAAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ |
||||
İKAMETGAH ADRESİ/ |
……………. Mahallesi …..
Cadde No:……. Çankaya/ANKARA |
||||
EV
TELEFONU/İŞ TELEFONU |
………… |
||||
CEP
TELEFONU |
|
||||
E-POSTA
ADRESİ |
………..com |
||||
BAŞVURAN
MÜKELLEF/VERGİ SORUMLUSU |
I SAYILI CETVEL |
II SAYILI CETVEL |
III SAYILI CETVEL |
IV SAYILI CETVEL |
|
UYRUĞUNUZ |
T.C.
|
YABANCI
|
|||
MÜKELLEFİYET
TÜRÜ |
TAM
MÜKELLEF |
DAR |
SORUMLU
|
MÜKELLEF
|
SÜREKSİZ
MÜKELLEFİYET |
İKİNCİ BÖLÜM - ÖZELGE
TALEBİNİN İÇERİĞİ
ÖZELGE TALEBİNİZ HANGİ VERGİ
KANUNU/KANUNLARI İLE İLGİLİDİR? |
VUK |
KVK |
GVK |
KDV |
ÖTV |
HARÇ |
DAMGA |
DİĞER |
TEREDDÜT EDİLEN |
Türk Ticaret Kanunun 180 ila 193.
Maddelerine göre tür değiştirmek suretiyle hazırlanan şirket esas
sözleşmelerinde ve diğer işlemlerde damga vergisi ve harç istisnası hk. |
|||||||
TEREDDÜT EDİLEN KONU HAKKINDAKİ HUKUKİ
DEĞERLEN- |
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün …………….. sayısında
kayıtlı ……….. Mühendislik
Danışmanlık Taahhüt İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi Türk Ticaret Kanunun
180 ila 193. Maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. Maddelerine
göre tür değiştirmek suretiyle anonim şirkete dönüştürülecektir. 488
sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Kanuna ekli (1) sayılı
tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, bu Kanundaki kağıtlar
teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak
suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz
edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik
ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği,
hükmü yer almıştır. Yine, aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV-Ticari ve
Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar” Başlıklı Bölümünün 17. fıkrasında, Kurumlar
Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle
düzenlenen kağıtların damga vergisinden istisna edileceği hükmü
bulunmaktadır. Buna
göre, şirketimizin anonim şirketi’ne dönüştürülmesi işlemi, 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerine göre yapılan tür
değişikliği kapsamında olması nedeniyle, bu işleme ilişkin olarak düzenlenen
kağıtların damga vergisinden istisna olacağı açıkca belirtlimiştir. 492
sayılı Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinin son fıkrasında, “anonim, eshamlı komandit ve limited
şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i
değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemlerin…….’’ harçlardan müstesna olduğu hükmüne yer
verilmiştir. Tür
değişikliği işlemi devir hükmünde sayıldığından şirketimizin Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerine göre yapacağı tür değişikliği işlemi
nedeniyle düzenlenecek kağıtların ve işlemlerin damga vergisinden ve
harçlardan müstesna tutulması gerekmektedir. Yukarıda
belirtilen kanun hükümleri uyarınca, söz konusu devir işlemi nedeniyle
düzenlenecek kağıtlardan damga vergisi ve harç alınmaması konusunda noterlere,
tapu müdürlüklerine ve diğer ilgili kurumlara verilmek üzere şirketimize bir
istisna belgesi (özelge) verilmesini arz ve talep ederiz. |
ÖZELGE
TALEP ETTİĞİNİZ KONU HAKKINDA YANDAKİ İŞLEMLERDEN HANGİSİ SÖZ KONUSUDUR? |
İNCELEME
|
YARGI
|
UZLAŞMA
|
HİÇBİRİ
|
|
YAZILI
ÖZELGE CEVABININ |
EVET
|
HAYIR
|
|||
E-POSTA
ADRESİ |
|||||
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM - DİĞER BİLGİLER
ÖZELGE BAŞVURU DİLEKÇENİZ EKİNDE YER ALAN BELGELER: |
8 Sayfa esas sözleşme taslağı |
|
|
||
|
||
|
||
|
||
|
||
VARSA SMMM, YMM |
AD-SOYAD: |
………….. |
TC KİMLİK NUMARASI/ |
………….. |
|
AD-SOYAD: |
………….. |
|
TC KİMLİK NUMARASI/ |
………….. |
UYARILAR
AD-SOYAD |
|
İMZA |
|
TARİH |
…./…./2012 |
(*)
vekili v
EK-5
5
RAPOR SAYISI : |
YMM-…………… ANKARA,…/…./2012 |
|||||||
RAPOR EKİ : |
8 |
|
|
|
|
|||
|
|
|
|
|
|
|||
ÖZVARLIĞIN VE TESCİLE TABİ VARLIKLARIN DEĞER TESPİTİNE İLİŞKİN |
||||||||
|
|
|
|
|
|
|||
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK |
||||||||
|
|
|
|
|
|
|||
TASDİK RAPORU |
||||||||
|
|
|
|
|
|
|||
|
|
Firma Ünvanı |
: |
………..YEMİNLİ
MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ |
||||
|
|
Adı-Soyadı |
: |
……….. |
||||
|
|
Bağlı Olduğu Oda |
: |
ANKARA YMM ODASI |
||||
İncelemeyi Yapan |
Büro Adresi |
: |
……………
CAD. NO: …….ANKARA |
|||||
Yeminli Mali Müşavirin |
|
Telefon No. |
: |
(312) …… |
||||
|
|
Fax No |
|
: |
(312) ………. |
|||
|
|
|
|
|
|
|||
Tasdik Sözleşmesinin |
Tarihi |
|
: |
24.09.2012 |
||||
|
|
Sayısı |
|
: |
2012/43 |
|||
|
|
|
|
|
|
|||
|
|
Ünvanı |
|
: |
……….………
LTD ŞTİ |
|||
|
|
İşi |
|
: |
|
|||
Mükellefin |
|
Adresi |
|
: |
…….. |
|||
|
|
Vergi Dairesi |
: |
……… |
||||
|
|
Hesap No.su |
: |
|
||||
|
|
Telefon No. |
: |
(312) |
||||
|
|
Fax No. |
|
: |
(312) |
|||
|
|
|
|
|
|
|||
İnceleme Dönemi |
|
|
|
: |
2012 Hesap Dönemi |
|||
|
|
|
|
|
|
|||
Konusu |
|
|
|
: |
Öz Varlık ve Tescile Tabi |
|||
Sonuç |
|
|
|
: |
Sonuç Bölümünde Açıklanmıştır. |
|||
I- GENEL BİLGİ
Kurum, …… Ticaret
Sicil Müdürlüğünün……
numarasında kayıtlı olup, …… Vergi Dairesi
Müdürlüğü’nün ……
sicil numaralı mükellefi olan …… Ltd Şti (Bundan böyle “Kurum” olarak ifade edilecektir.) …… adresinde …… işi ile uğraşmaktadır. Kurum…… Ticaret/Sanayi Odasının …… nolu
üyesidir.
Kurumun
sermayesi …… TL
olup tamamı ödenmiştir.
A- Hukuki Dayanak
Türk Ticaret Kanunu’nun 180-193. maddelerinde tür değişikliğine ilişkin
hükümlere yer verilmiştir. Bu rapor Kurumun faaliyetine tür
değiştirmek suretiyle anonim şirket olarak devam etmek istemesi sebebiyle öz varlıklarının tespiti ile 31 Ekim
2012 tarih ve 28453 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Şirketlerde Yapı Değişikliği ve Ayni Sermaye Konulmasında Siciller
Arası İşbirliğine İlişkin Tebliğ”in
5. maddesinin (b) bendine istinaden şirketin aktifinde yer alan tescile tabi varlıkların
(gayrimenkuller ile taşıtların) değer
tespiti amacıyla düzenlenmiştir. Kurum ile Müşavirliğimiz arasında
3568 Sayılı Kanun hükümlerine göre …… tarih ve …… sayılı Yeminli Mali Müşavir
Denetim ve Tasdik Sözleşmesi imzalanmıştır (Ek-1)
B- Muhasebeden
Sorumlu Elemanlar Hakkında Bilgi
Muhasebe kendi
ofisinde bilgisayar programı aracılığıyla bilgisayar ortamında …… tarafından yürütülmektedir. …… Serbest Muhasebeci Mali Müşavir unvanına sahip olup, ………. SMMM Odasında …… sicil numarası ile kayıtlıdır.
C- İletişim Araçları Hakkında Bilgi
Kurum, adına kayıtlı
olan …… no.lu telefon ile …… no.lu fax hatlarını kullanmaktadır.
D-Ortaklara ve Yönetim Organına İlişkin Bilgiler
Kurumun ortaklarının
adları, adresleri ve TC kimlik numaraları aşağıdaki gibidir.
S.No |
Adı Soyadı |
Adresi |
Uyruğu |
TC Kimlik |
1 |
|
………………… |
TC |
………….. |
2 |
|
……………………. |
TC |
…………….. |
3 |
|
………………… |
TC |
………….. |
4 |
|
……………………. |
TC |
…………….. |
…….Noterliği tarafından düzenlenen ……
.tarih ve ….sayılı imza sirkülerine göre
Kemal …………… ………..…süre ile şirket müdürü olarak münferit imzası ile
şirketi temsil ve ilzama yetkilidir.
(Ek:2)
II-USUL İNCELEMELERİ
Kurumun 2012 takvim
yılında kullanmış olduğu kanuni defterlerinin noter tasdik bilgileri aşağıdaki
gibidir.
Defterlerin
Adı Tasdik Merci Tasdik Tarihi Yevmiye No
Yevmiye Defteri
Defteri Kebir
Envanter Defteri
Kuruma ait kanuni
defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği hükümlerine uygun tutulduğu tespit
edilmiştir.
III- KURUMUN ÖZ
KAYNAĞININ İNCELENMESİ VE TESPİTİ
A- İncelemenin Konusu
ve Amacı
………. Ticaret Sicili
Müdürlüğünün ……………..Sicil
numarasında kayıtlı bulunan “ ………………….
LİMİTED ŞİRKETİ “ortaklar kurulunun ………………………. tarih ve
2012/.. sayılı kararında,
şirket türünün 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 180-193. maddeleri ile 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. ve 20. maddesi hükümlerine göre aynı
ortaklar ve hisse oranları korunarak anonim şirkete dönüştürülmesine ve
özvarlık tutarının yeminli mali müşavire tespit ettirilmesine karar verildiği
görülmüştür. (Ek:3)
B- Bilanço Üzerinde Yapılan İncelemeler
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun
73.maddesinde, Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse, bilançoda
duran ve dönen varlıklar, özkaynaklar, borçlar ve dönem ayırıcı hesapların ayrı
kalemler olarak ve yeterli ayrıntıya inilerek gösterilmesi gerektiği
belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 192.
maddesinde ise bilançonun aktif ve pasif olmak üzere iki tabloyu ihtiva ettiği,
aktif tablosunda mevcutlar ile alacaklar (ve varsa zarar) pasif tablosunda
borçların gösterileceği, aktif toplamı ile borçlar arasındaki farkın
müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (özsermayeyi) teşkil ettiği
belirtilmiştir. Kanunda ayrıca ihtiyatlar ve karların özsermayenin cüzileri
sayıldığı ifade edilmiştir.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel
Tebliği’nde ise özkaynağın, işletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde
işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş
sermaye ile sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıllar karları ve geçmiş
yıllar zararları ve dönemin net kâr veya zararını kapsadığı belirtilmiştir.
Kurum bilançosunun aktif tarafında
dönen ve duran varlıklarını, pasif tarafında ise borç ve özkaynaklarını göstermiş
olup, bilanço kalemlerini yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda gerekli
alt hesapları açmak suretiyle düzenlemiştir.
Öz sermaye ve ana sermaye kavramı;
özvarlık veya özkaynak olarak da ifade edilmektedir.
C- Öz Varlık
Tutarının Hesaplanması
(X) Limited Şirketi
tarafından müşavirliğimize sunulan …… tarihli ara bilanço ile bu
döneme ilişkin kanuni defter kayıtları ve ilgili belgeler esas alınarak
şirketin özvarlığı aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir. (Ek:4)
A-
AKTİFLER (MEVCUTLAR) (+) |
|
XXX |
10-Hazır Değerler |
|
|
11-Menkul Kıymetler |
|
|
12-Ticari Alacaklar |
|
|
13-Diğer Alacaklar |
|
|
15-Stoklar |
|
|
17-Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım |
|
|
18-Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir
Tahakkukları |
|
|
19-Diğer Dönen
Varlıklar |
|
|
25-Maddi Duran
Varlıklar |
|
|
28-Gelecek Yıllara Ait Giderler Ve Gelir
Tahakkukları |
|
|
29-Diğer Duran
Varlıklar |
|
|
B-
PASİFLER (BORÇLAR) (-) |
|
YYY |
30-Mali Borçlar |
|
|
32-Ticari Borçlar |
|
|
33-Diğer Borçlar |
|
|
34-Alınan Avanslar |
|
|
35- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri |
|
|
36- Ödenecek Vergi Ve
Diğer Yükümlülükler |
|
|
C-ÖZVARLIK
(=) |
|
ZZZ |
Raporumuzun
yukarıdaki III/B bölümünde yer alan açıklamalar doğrultusunda kurumun 30.09.2012
tarihli ara bilançosuna göre tespit edilen öz kaynak (varlık) unsurları ise
aşağıdaki gibidir.
Ödenmiş
Sermaye TL
Kâr
Yedekleri (Yasal Yedekler) TL
Geçmiş
Yıllar Kârları TL
Özel
Fonlar TL
Dönem Zararı (-) TL
Öz Varlık Toplamı TL
Yukarıda yapılan
açıklamalarımıza göre, kurumun öz varlık (öz kaynak) tutarı ……… TL olarak tespit edilmiştir. Buna gore yasal yedekler esas sermayenin
%50’sini aşmadığından öz kaynaklar arasında gösterilen………..
TL tutarındaki serbest fon niteliği kazanmayan yasal yedekler ile özel fonlar
hesabında gösterilen…… TL tutarındaki yenileme fonunun
sermayeye eklenmesi mümkün değildir. Buna gore öz kaynaklar hesap grubunda
gösterilen ……. TL ödenmiş sermaye ile ………TL tutarındaki geçmiş yıllar karlarından ……… TL
tutarındaki kıst dönem zararı indirildikten
sonar kalan……… TL’nin yeni kurulacak anonim şirkete
TTK’nın 462. maddesine göre sermaye olarak konulması mümkün bulunmaktadır.
D- Tür Değişikliği Sonucunda Kurulacak Anonim Şirkete
Devredilecek Olan Tescile Tabi Varlıkların Değerinin Tespiti
Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı tarafından 31.10.2012 tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan “Şirketlerde Yapı Değişikliği
Ve Ayni Sermaye Konulmasında Siciller Arası İşbirliğine İlişkin Tebliğ’de, “birleşme,
bölünme ve tür değiştirme gibi yapı
değişiklikleri ile ayni sermaye konulması veya ticari işletmelerin devralınması
sonucunda, tapu ve gemi sicili ile fikrî
mülkiyete ilişkin sicillerde ve benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve
hakların sahipliklerinde meydana gelen değişikliklerin ilgili sicillere
bildirilmesini ve sicil kayıtları ile belgelerindeki gerekli değişikliklerin
yapılmasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
Söz konusu
tebliğin 4. maddesinin 2. fıkrasında, “ticaret şirketlerinin Türk Ticaret
Kanunu hükümlerine göre tür değiştirmelerinde, tür değiştiren şirketin
malvarlığına dahil olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet
sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların yeni tür adına
tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla, tescili yapan müdürlük tarafından
yeni türün tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere tebliğin 5.
maddesinde düzenlenen hususları bildirmekle yükümlü tutulmuştur.
i)
Tebliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “ tür değişikliğinde
mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların yeminli mali müşavir veya
serbest muhasebeci mali müşavirin, denetime tabi şirketlerde ise denetçi tarafından
tespit edilen değerinin,
ii)
Tebliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde ise, tür değişikliği
durumunda yeni türün tescil edildiği,
- Eski
şirketin unvanı
- Yeni türün
unvanı,
- Yeni türün
adresi,
- Ticaret
sicili numarası,
- Ortaklık
yapısı,
- Şirketi
temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasının,
Bildirilmesi gerektiği, bu bildirime yeni hak
sahibi şirketin şirket sözleşmesi
ile değerlemeye ilişkin raporların birer
örneğinin ekleneceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk
Ticaret Kanunu’nun 180. maddesinde “Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir.
Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır.” hükmü yer almaktadır. Anılan madde hükmüne
göre tür değiştiren şirket eski şirketin devamı niteliğindedir. Öte yandan
Şirket Ortaklar Kurulunun ………….. tarih ve ………….. sayılı kararında Türk
Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan limited şirketin yine TTK’ nun
180 ila 193. ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerine göre tür
değiştirmek suretiyle tüm aktif ve
pasifiyle bir bütün halinde anonim şirkete dönüştürülmesine karar
vermiştir. Dolayısıyla tescile tabi
taşınmazlar ve taşıtların değer tespitinde şirketin ……………
tarihli ara bilançosunda yer alan kayıtlı değerleri esas alınmıştır.
1- Taşınmazlar
Cinsi |
Adres |
Ada
Parsel No |
Bilanço
Değeri |
|
|
|
|
|
|
|
|
TOPLAM |
|
………. ada-parsel ……….. Mahallesi ………….. ve ………… ada-parsel ……………..
adreslerinde yer alan ………………………. Limited Şirketi’ne
ait tapu fotokopileri ek olarak sunulmuştur (Ek-5).
2- Taşıtlar
Açıklama |
Tipi |
Tescil
Olunan Sicil |
Tescil
Tarih-Numarası |
Bilanço Değeri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yapılan incelemede (X) Ltd Ştinin tür değiştirmesi sonucunda
yeni kurulacak (X) Anonim Şirketi adına
tescil edilecek yukarıda belirtilen
taşınmazların ………………..Tapu
Sicil Müdürlüğüne, taşıtların ise …………………. Trafik Tescil Müdürlüğüne
bildirilmesi gerekmektedir. Taşıt ruhsatlarının fotokopileri rapora ek olarak
sunulmuştur (Ek-6).
E- KOBİ Statüsünün
Tespitine İlişkin İnceleme
TTK’nın
186. maddesinde “tüm ortakların onaylaması halinde küçük ve orta ölçekli
şirketlerin tür değiştirme raporunu
düzenlemekten vazgeçebileceği” belirtilmiştir. Bu nedenle tür değiştirecek olan
adı geçen şirketin küçük veya orta ölçekli şirket olup olmadığının tespiti
gerekmektedir.
Kurum 2012/3834 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
değişik 19.10.2005 tarihli ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan “Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve
Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” (KOBİ
Yönetmeliği) hükümlerine göre küçük ve orta büyüklükte işletmeler aşağıdaki
gibi tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin
5. maddesinde, “elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net
satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını
aşmayan işletmeler “küçük işletme”,
ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı
veya mali bilançosundan herhangi biri kırk
milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler “orta
büyüklükteki işletme” olarak sınıflandırılmıştır. Yönetmeliğin 6. maddesinde ise
hesaplarının kapanış tarihinde, işletme
sınıfları ve KOBİ vasfı belirlenirken dikkate alınan kriterlerden
herhangi birini, birbirini takip eden
iki hesap döneminde de kaybeden veya aşan işletmelerin sınıf değiştireceği
veya KOBİ vasfını kaybedeceği belirtilmiştir. Buna göre bir şirketin küçük veya
orta ölçekli şirket statüsünde olup olmadığına son iki hesap dönemindeki
çalışan ve mali bilanço büyüklükleri dikkate alınarak tespit edilmesi
gerekmektedir.
Kurum
2011 hesap döneminde ortalama 40 kişi
istihdam etmiş olup, 2011 yılında net satış hasılatı 2.616. 000 TL, mali bilanço toplamı 4.409.000 TL, 2012 yılında ise çalışan sayısı 42, net
satış hasılatı 2. 700.000 TL,
mali bilanço toplamı 3. 300.000 TL’dir. Buna göre kurum, “Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkındaki
Yönetmelik” gereği küçük ölçekli işletme sayılmaktadır. (Ek:7)
IV- SONUÇ
1-Raporun
III/C bölümünde belirtildiği üzere, …… Ltd Şti’ne
ilişkin kanuni defter ve belge kayıtları ve tarafımıza sunulan ara bilanço
üzerinde yapılan incelemede, söz konusu
finansal tabloların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği açıklamalarına
uygun olduğu, bilanço kalemlerinin defter ve belge kayıtlarına uygun olduğu,
yapılan inceleme ve değerlendirmelerimize göre
………… tarihi itibariyle öz varlığının ……. TL olduğu
tespit edilmiş olup, bu tutarın ……………TL’lik kısmının
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ve izleyen maddelerine gore “tür
değiştirme” hükümleri gereğince yeni kurulacak anonim şirkete, anılan kanunun
462. maddesi uyarınca sermaye olarak konulmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı,
2-
Raporun III/D bölümünde değerleri ve özellikleri belirtilen taşınmazların ve taşıtların tür değişikliği sonucunda
kurulacak anonim şirket adına tescili için tür değişikliğini tescil edecek
olan …… Ticaret
Sicil Müdürlüğünce ilgili sicil müdürlüklerine gerekli bildirimi yapması
gerektiği,
3-Raporun
III/E bölümünde belirtildiği üzere kurumun Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve
Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde “küçük ölçekli
işletme” statüsünde bulunduğu, bu nedenle anılan kanunun 186. maddesi
uyarınca tüm ortakların onaylaması halinde tür değiştirme raporu düzenlemeyebileceği,
Sonuç
ve kanaatine varılmıştır.
………………….
Yeminli Mali Müşavir
Ekler:
1-
Tasdik Sözleşmesi
2-
İmza Sirküleri
3-
Ortaklar/Müdürler Kurulu Kararı
4-
Mizan
5-
Tapu fotokopileri
6-
Taşıtlara ait ruhsat fotokopileri
7-
Ara Bilanço ve Gelir Tablosu
8-
Faaliyet Belgesi
EK 6
ÖRNEK ESAS SÖZLEŞME |
(X) ANONİM ŞİRKETİ
ESAS SÖZLEŞMESİ
KURULUŞ
MADDE-1:
….. Ticaret Sicili Müdürlüğünün
….. sayısında kayıtlı (X) Limited Şirketinin Türk Ticaret Kanunun
180 ila 193. Maddelerine göre tür değiştirmesi suretiyle; aşağıda adları, soyadları,
yerleşim yerleri ve uyrukları yazılı kurucular arasında bir Anonim Şirket
kurulmuştur.
KURUCULAR
MADDE-2:
Şirket Kurucuları bu
ana sözleşmeyi imzalayan aşağıda isimleri ve ikametgahları
yazılı gerçek kişilerdir.
Sıra
No: Adı Soyadı: Adresi:
Uyruğu: T.C. Kimlik No:
1-
2-
3-
4-
ŞİRKET ÜNVANI
MADDE-3:
Şirketin unvanı (X) ANONİM ŞİRKETİ’ dir. Bu unvan Ana Sözleşmenin aşağıdaki
maddelerinde “Şirket” olarak
belirlenmiştir.
AMAÇ VE
KONU
MADDE-4:
Şirketin amaç ve
konusu başlıca şunlardır.
(BURAYA LİMİTED
ŞİRKETİN ANA SÖZLEŞMESİNDE YER ALAN AMAÇ VE KONULAR İLE YAPILMASI GEREKEN İLAVE
KONULAR YAZILIR)
Not: Tür değiştiren şirketin mahsup edilecek geçmiş yıl zararı
varsa, faaliyet konusu değişikliğinde, kitabın ilgili bölümünde yapılan
açıklamaya dikkat edilmelidir.
ŞİRKETİN MERKEZİ VE ŞUBELERİ
MADDE-5:
Şirketin Merkezi …. İli ; ….. İlçesindedir. Adresi :
……………………….. …… …../……..’dir. Adres değişikliğinde yeni adres, ticaret
siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan ettirilir. Tescil
ve ilan edilmiş adrese yapılan tebligat Şirket’e yapılmış sayılır. Tescil ve ilan
edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil
ettirmemiş Şirket için bu durum fesih sebebi sayılır. Şirket, yürürlükteki
mevzuata uymak şartı ile yurt içinde ve dışında şubeler, acentelikler,
mümessillikler, irtibat büroları açabilir.
ŞİRKETİN SÜRESİ
MADDE-6:
Şirket kesin
kuruluşundan başlamak üzere süresiz olarak kurulmuştur.
ŞİRKETİN SERMAYESİ VE PAY SENETLERİNİN TÜRÜ
MADDE-7:
Şirketin sermayesi ………...- Türk Lirası değerindedir. Bu sermaye, her biri …..-
(Bir Türk lirası değerinde ….. paya ayrılmıştır.
Bundan …. paya karşılık …...- Türk Lirası,
………,
Bundan …. paya karşılık …...- Türk Lirası,
………,
Bundan …. paya karşılık …...- Türk Lirası,
………,
Bundan …. paya karşılık …...- Türk Lirası,
………,
tarafından tamamı taahhüt
edilmiştir. Taahhüt edilen sermayenin tamamı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddelerine göre tür
değiştiren (X) Limited Şirketinin öz
varlığı içinde yer alan ödenmiş sermayesinden/geçmiş yıllar karlarından
karşılanmıştır.[38] Tür değiştiren şirketin öz varlığı YMM……….. ………tarafından düzenlenen……….
tarih ve……. Sayılı “Öz Varlık Tespit Raporu” ile
tespit edilmiştir.[39]
Pay senetlerinin tamamı nama yazılıdır. Pay
senetleri 1.- TL (Bir Türk Lirası) itibari değerinin katları şeklinde küpürler
halinde bastırılabilir.
Limited Şirketin
faaliyetinden doğan tüm borç ve alacakların taahhüt ve mükellefiyetlerinden
ötürü sorumluluğu işbu Anonim Şirkette aynen devam edecektir.
Tür değişikliği yolu
ile kurulan anonim şirket, Türk Ticaret Kanunun’un 180 ila 193. maddeleri
uyarınca eski şirket (X) Limited
Şirketinin devamıdır.
Bu itibarla limited
şirketin bütün aktif ve pasifi, mal varlığı bütün hak ve vecibeleri taahhütleri
yeni anonim şirkete başkaca bir işleme ihtiyaç kalmaksızın devrolmuştur. Anonim
Şirket Limited Şirketin faaliyetine ara vermeksizin devam edecektir.
Bu husustaki ilanlar
ana sözleşmenin ilan maddesi uyarınca yapılır.
PAY (HİSSE) SENETLERİNİN DEVRİ
MADDE-8:
Hissedarlar, şirket paylarını
ancak bu Esas Sözleşme hükümlerine uygun olarak devredebilirler. Bu madde hükümlerine
uygun olmayan devirler geçersiz kabul edilir. İşbu madde 8’de belirtilen
hükümlere uygun olan pay
devirleri ancak yönetim kurulunun alacağı kararla geçerlilik kazanır.
Yönetim kurulu bu maddede belirtilen hükümlere uygun devirler için karar
almakta imtina edemez. Şirket yönetim kurulu bu madde hükümleri hilafına
yapılan devirleri şirket pay defterine kaydetmemekle yükümlüdür.
Hissedarlar, bankalar
veya finans kuruluşları ile imzalanacak kredi sözleşmeleri kapsamında
sağlanacak işletme ve/veya proje finansmanının gerektirdiği durumlar haricinde
tüm hissedarların önceden yazılı onayı olmaksızın, şirket payları üzerinde
herhangi bir sebeple rehin, intifa hakkı ya da herhangi bir takyidat, sınırlama koyamazlar.
Hissedarlar kendi
aralarında yapacakları pay devirlerini bu madde 8’de öngörülen kısıtlamalara
tabi olmaksızın serbestçe yapabilirler. Hissedarların bağlı kişileri arasında
pay devri ise, ilgili hissedarın devrolunacak bağlı kişinin kimliğini diğer
hissedarlara bildirmesi şartıyla, işbu madde de öngörülen kısıtlamalara tabi
olmaksızın serbestçe yapılır. Şu kadar ki, devralan bağlı kişi, bağlı kişi olma
vasfını yitirdiği an bu durumu diğer hissedarlara derhal bildirmekle ve
paylarını devraldığı hissedara geri satmak veya diğer tüm hissedarlara bu madde
doğrultusunda satış bildiriminde bulunmakla yükümlüdür. İşbu Esas Sözleşme
hükümleri uyarınca, “bağlı kişi” hissedarlardan biri tarafından kontrol edilen
veya bir hissedarı kontrol eden veya bir hissedar ile ilişkili gerçek veya
tüzel kişiler ile birlikte kontrol edilen gerçek veya tüzel kişi anlamına
gelir.
Bu maddenin
uygulamasında;
• Bir tüzel kişiye
ilişkin “kontrol” deyimi, herhangi bir ortaklığın paylarının en az %50’sine
sahip olmak veya yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu atamak veya her ne
suretle olursa olsun söz konusu ortaklığın yönetim kontrolüne sahip olmak
anlamını taşır.
• “İlişkili gerçek
kişi” hissedarların alt ve üstsoy kan hısımları ile “eş”leri anlamını taşır
8.1.Ön Alım Hakkı
a- Hissedarlar, sahip
oldukları şirket paylarını satmak istemeleri halinde, bu payları öncelikli
olarak diğer hissedarlara teklif etmek zorundadır. Bu hükme göre hissedarlar satılmak
istenen paya ilişkin olarak üçüncü kişiler karşısında ön alım hakkına sahip
olacaktır
b- Bu maddede yer alan
düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, hissedarlardan herhangi birinin sahip
olduğu şirket paylarının bir kısmını veya tümünü satmak istemesi durumunda,
ilgili hissedar (“satan hissedar”), satmak istediği payları (“teklif edilen
paylar”) öncelikli olarak diğer hissedarlara (“teklif edilen hissedarlar”)
satmayı yazılı bir bildirimde bulunmak suretiyle (“satış bildirimi”) teklif
etmekle yükümlüdür.
Satış bildirimi,
teklif edilen payların adedini ve tamamı nakitten oluşan pay bedelini
içerecektir. Teklif edilen hissedarlar, satış bildiriminin kendilerine
ulaşmasından itibaren en geç 30 gün içinde, teklif edilen payları satın almak
istediklerini satan hissedara yazılı olarak bildireceklerdir (“kabul
bildirimi”). Satış işlemlerinin 30 gün içinde tamamlanması için satan hissedar
ile kabul bildiriminde bulunan hissedar(lar) azami gayreti göstereceklerdir.
Satış bildiriminden
itibaren 30 gün içinde teklif edilen hissedarların hiçbirinin, kabul bildiriminde bulunmaması halinde, satan
hissedar, teklif edilen payları üç (3) ay içinde üçüncü bir kişiye, satış
bildiriminde yer alan koşullardan daha uygun şartları içermemesi kaydıyla
serbestçe devredebilir.
Üçüncü şahsa devrin
satış bildirimi tarihinden itibaren 90 gün içinde tamamlanamaması halinde, söz
konusu satış bildiriminin hükümsüz kaldığı kabul edilecek ve işbu maddede
öngörülen devir işleminin tekrar edilmesi gerekecektir.
Satan hissedar, pay
devrinin gerçekleşmesinden önce herhangi bir zamanda, bu madde uyarınca yapmış
olduğu satış teklifini geri çekme ve teklif edilen payları elinde tutma hakkına
sahip olacaktır.
8.2. Birlikte Satma Hakkı
İşbu
madde uyarınca, hissedarlar tarafından yapılacak bir satış bildiriminin diğer
hissedarlara tebliğ edilmesi durumunda, teklif edilen hissedarlardan herhangi
biri, bir kısmı veya tümü, satış bildiriminde belirtilen şart ve koşullarda
kendi paylarını da, satış bildiriminde belirtilen üçüncü kişiye satmak
istemeleri ve keyfiyeti 15 gün içinde satış yapmak isteyen hissedara
bildirmeleri halinde (“birlikte satma bildirimi”); hissedar, birlikte satma
bildiriminde bulunan hissedar(lar)ın şirketteki payları nispetinde satış
bildiriminde belirtilen üçüncü kişiye devrini sağlamakla yükümlüdür. Aksi taktirde, satış bildiriminde bulunan hissedarın paylarının
da söz konusu üçüncü kişiye devri mümkün olmayacaktır.
RÜÇHAN HAKKI
MADDE-9:
Hissedarlar sermaye
artırılmasında rüçhan haklarını Türk Ticaret Kanunu’nun 461. maddesi gereğince
kullanırlar. Bedelsiz pay senetlerinde de aynı kural uygulanır. Buna rağmen
kullanılmayan rüçhan hakkı kalırsa bunları kullanacak şahısları ve pay
miktarlarını yönetim kurulu tespit eder.
YÖNETİM KURULU VE SÜRESİ
MADDE -10:
Şirketin işleri ve
idaresi genel kurul tarafından Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak
seçilecek en az bir üyeden oluşan yönetim kurulu tarafından yürütülür.[40]
Yönetim kurulu
üyeleri en çok 3 yıl için seçilebilirler. Seçim süresi sona eren yönetim kurulu
üyeleri yeniden seçilebilir. Genel kurul lüzum görürse yönetim kurulu üyelerini
her zaman değiştirebilir.
10.1. Yönetim kurulu,
TTK’nın ilgili hükümleri ve işbu esas sözleşme uyarınca yönetim kurulunun görev
süresine eşit bir süre için üyeleri arasından bir başkan ve bir de başkan
yardımcısı atayacaktır.
Başkan, Yönetim
Kurulunu toplamaktan ve Yönetim Kurulu toplantılarının T.T.K.’nın ilgili
hükümlerine ve işbu esas sözleşmeye uygun olarak yapılmasından ve kaydedilmesinden
sorumlu olacaktır. Başkan yardımcısı ise, başkanın yokluğunda veya mazeretli
olduğu hallerde başkanın görevlerinin yerine getirilmesinde başkanın yerini
alacaktır. Başkanın veya başkan yardımcısının oyları kesin neticeyi
belirlemekte kullanılmayacaktır.
10.2. Yönetim
Kurulu Toplantıları.
10.2.1. Toplantıların Sıklığı.
Yönetim Kurulu, T.T.K.’nın
ilgili hükümlerine uygun olarak, ayda bir toplantı yapacaktır.
10.2.2. Toplantıya
Davet ve Gündem.
T.T.K.’nın emredici
hükümlerine halel gelmemek kaydıyla belirtilmektedir ki,
(a)
Aşağıda yer alan (b) paragrafına tabi olmak kaydı ile yönetim kurulu
toplantılarına davet, başkan tarafından veya başkanın yokluğunda (başkanın
istifası, yokluğu ya da mazeretinin olması halinde) başkan yardımcısı tarafından,
toplantıdan en az beş (5) iş günü önce yazılı veya bilinen faks numaralarına
fakslanarak veya bilinen elektronik posta adreslerine bildirimde bulunmak
sureti ile yapılacaktır. Bu davetiye de
toplantının zamanının ve yerinin yanı sıra, görüşülecek olan konuların makul
ölçüde detaylarını belirten bir gündem yer alacaktır.
(b) Yönetim Kurulu üyelerinden her biri, duruma göre
Başkandan veya Başkan Yardımcısından Yönetim Kurul Toplantısının gündemine ek
maddeler eklenmesini talep etme hakkını haizdir. Bu amaçla, toplantının
yukarıda yer alan (a) paragrafı uyarınca toplanmasından en az iki (2) iş günü önce,
yazılı veya şirket faks numaralarına fakslanarak veya şirket elektronik posta
adreslerine bildirimde bulunmak sureti ile yapılacaktır.
Yönetim Kurulu
üyelerinin tamamının hazır bulunması halinde, Yönetim Kurulu üyelerinin tamamı
gündemde olmayan maddeyi görüşmeyi kabul edebilir ve karara bağlayabilir.
(c) Yönetim Kurulu Toplantıları, T.T.K.’nın ilgili hükümleri
uyarınca (Yönetim Kurulu Başkanı haricinde) iki (2) Yönetim Kurulu üyesinin
davetiyle toplanabilir.
ŞİRKETİ TEMSİL VE İLZAM
MADDE -11:
Şirketin yönetimi ve
dışarıya karşı temsili yönetim kuruluna aittir. Şirket tarafından verilecek
bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için bunların
şirket unvanı altına konmuş ve şirketi ilzama yetkili en az iki kişinin
imzasını taşıması gereklidir. Yönetim kurulu Türk Ticaret Kanunu’nun 367.
Maddesine göre düzenleyeceği bir iç yönerge ile şirketi temsil, ilzam ve idare
salahiyetini kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya
üçüncü kişiye bırakabilir.
Şirket esas sözleşmesinde yönetim kurulu
kararı gerektiren konular hariç olmak üzere iki imza ile temsil edilir. Şirketi
her hususta bilumum resmi ve hususi daireler, makamlar ve merciler, gerçek ve
tüzel kişiler nezdinde temsile ve ilzama, menkul ve gayrimenkul mallar almaya,
satmaya, kiralamaya, kiraya vermeye, şirket borçlarıyla sınırlı olmak üzere
rehin ve ipotekler vermeye, bankalarda her türlü hesaplar açmaya, kapatmaya,
hesaplardan para çekmeye, kredi kullanmaya, çek tahsil, tanzim ve talep etmeye
her türlü tasarrufta bulunmaya, sözleşme, taahhütname ve sair belgeleri tanzim
ve imzaya, rehin ve ipotek almaya, şirketi taahhüt altına sokacak her türlü
işleri takip etmeye ve neticelendirmeye her türlü vekaletnameleri vermeye,
almaya, ahzu kabza, tebliğ ve tebellüğe velhasıl şirketimizin amaç ve konusu dahilinde her hususta şirketi temsil ve ilzam etmek için;
a- Yönetim kurulu
başkanı ve yönetim kurulu başkan yardımcısının,
b- Veya yönetim kurulu
başkanı ile yönetim kurulu üyelerinden herhangi birinin,
c- Veya yönetim kurulu
başkan yardımcısı ile yönetim kurulu üyelerinden herhangi birinin
birlikte şirket kaşesi ve
unvanı altına imza koymaları gerekir.
YÖNETİM KURULU VE ÜYELERİNİN ÜCRETİ
MADDE -12:
Yönetim kurulu başkan
ve üyelerine verilecek aylık ücret veya huzur hakkı genel kurulca tespit
olunur.
GENEL KURUL TOPLANTILARI VE İÇ YÖNERGE
MADDE -13:
Şirket genel
kurulları ve toplantıları bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan İç Yönergeye
göre yapılır.
TOPLANTILARDA
BAKANLIK TEMSİLCİSİNİN BULUNMASI
MADDE -14:
Türk
Ticaret Kanunu’nun 407. Maddesi ile “Anonim
Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda
Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre gerek olağan ve gerekse
olağanüstü genel kurul toplantılarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
temsilcisinin bulunmasının gerekli olması hallerinde bakanlık temsilcisinin
toplantılarda hazır bulunması ve toplantı tutanaklarını ilgilerle birlikte imza
edilmesi şarttır. Bakanlık
temsilcisinin genel kurul toplantılarına katılmasının zorunlu olması hallerinde
temsilcinin gıyabında yapılacak genel kurul toplantılarında alınacak kararlar
ve temsilcinin imzasını taşımayan toplantı tutanakları geçerli değildir.
İLAN
MADDE 15:
Şirkete ait ilanlar
Türk Ticaret Kanunu’nun 35. Maddesinin 4. Fıkrası hükümleri gereğince Türkiye
Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilir.
Genel Kurulun
toplantıya çağrılması ile ilgili ilanlar Türk Ticaret Kanunu’nun 414. Maddesi
hükümleri gereğince ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere en az iki hafta
önce yapılması zorunludur. Çağrısız yapılan genel kurullarda toplantı gününden
en az üç gün önce ortaklara toplantı gündemi ve eki belgeler elden veya posta
yoluyla tebliğ edilir.
HESAP DÖNEMİ
MADDE -16:
Şirketin hesap yılı,
Ocak ayının ilk gününden başlar, Aralık ayının sonuncu günü biter. Fakat ilk
hesap yılı şirketin Ticaret Siciline tescil suretiyle tüzel kişilik kazandığı
tarihten başlar ve o yılın Aralık ayının son günü sona erer.
KARIN TESPİTİ VE DAĞITIMI
MADDE -17:
Şirketin
net dönem kârı yapılmış her çeşit masrafların çıkartılmasından sonra kalan
tutardır. Net dönem karından her yıl;
a) % 5 nispetinde genel kanuni yedek akçe ile,
b) Kalan miktarın %
5’i pay sahiplerine kâr payı ( birinci temettü payı) olarak dağıtılır. Geçmiş yıllara ilişkin zarar varsa, bu
zaralar dönem karından mahsup edilmeden ortaklara kâr payı dağıtılamaz. Kâr
payı, pay sahibinin esas sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı
olarak hesaplanır.
c) Genel kanuni yedek akçe ile % 5 kâr payı (birinci
temettü) hissesinin ayrılmasından sonra kalan kardan genel kurul kararı ile en
fazla %10 ‘u yönetim kurulu başkan ve üyelerine en fazla %10 ‘u da şirket müdür
ve çalışanlarına tahsis olunabilir.
d) Net dönem
karının geri kalan kısmı, genel kurulun tespit edeceği şekil ve surette
dağıtılır. Pay sahiplerine % 5 kâr payı (birinci temettü) ödendikten sonra
kardan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın % 10 (yüzde onu)’u genel
kanuni yedek akçeye eklenir. Net dönem
karının kalan kısmı bu şekilde dağıtılabileceği gibi genel kurul kararına göre
dağıtılmayarak, herhangi bir yedek akçe olarak da muhafaza edilebilir.
e) Ortaklara dağıtılmasına karar verilen birinci ve ikinci
temettü payının hangi tarihte ödeneceği genel kurul tarafından tespit olunur.
f) Yasa hükmü ile ayrılması gereken yedek akçeler ile esas
sözleşmede pay sahipleri için belirlenen % 5 kâr payı ( birinci temettü)
ayrılmadıkça başka yedek ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve % 5 kâr
payı (birinci temettü) dağıtılmadıkça yönetim kurulu üyeleri ile müdür ve
çalışanlarına kardan pay dağıtılmasına karar verilmez.
g) Şirket ilgili mevzuat çerçevesinde kâr payı avansı dağıtabilir.
YEDEK AKÇESİ
MADDE -18:
Şirket
tarafından ayrılan ihtiyat akçeleri hakkında Türk Ticaret Kanunu’nun 519 ila
523. maddeleri hükümleri uygulanır.
KANUNİ HÜKÜMLER
MADDE -21:
İşbu esas sözleşmede
bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ HÜKÜMLER
İLK YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
GEÇİCİ MADDE 1:
Aşağıda ad ve
soyadları ile T.C kimlik numaraları yazılı olan şahıslar, şirketin kuruluş
tarihinden itibaren üç yıl süreyle yönetim
kuruluna seçilmişlerdir.
1- Yönetim kurulu
başkanlığına, …… ( T.C. ……)
2- Yönetim kurulu
başkan yardımcılığına…… ( T.C. ….)
3- Yönetim kurulu
üyeliğine…… ( T.C. …….)
Seçilmişlerdir.
YÖNETİM KURULU ÜCRETİ
GEÇİCİ MADDE 2:
İlk genel kurula
kadar yönetim kurulu başkanına aylık net ……..- TL,
yönetim kurulu başkan yardımcısına aylık net
…… TL, yönetim kurulu üyesine ise aylık net …...- TL ücret
ödenecektir.
KURUCU ORTAKLAR İMZA
1- ……………………. ( T.C. ………………..)
2- ……………………. ( T.C. ………………..)
3- ..…………………… ( T.C. ………………..)
4- …………………….. ( T.C. ………………..)
İÇ YÖNERGE
(X) Anonim Şirketi Genel
Kurulunun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında
İç Yönerge
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak
ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu İç Yönergenin
amacı; (X) Anonim Şirketi genel kurulunun çalışma esas ve usullerinin, Kanun,
ilgili mevzuat ve esas sözleşme hükümleri çerçevesinde belirlenmesidir. Bu İç
Yönerge (X) Anonim Şirketinin tüm olağan ve olağanüstü genel kurul
toplantılarını kapsar.
Dayanak
MADDE 2- (1) Bu İç
Yönerge, Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu
Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında
Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yönetim kurulunca hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3- (1) Bu İç Yönergede geçen;
a) Birleşim: Genel
kurulun bir günlük toplantısını,
b) Kanun: 13.01.2011
tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,
c) Oturum: Her
birleşimin dinlenme, yemek arası ve benzeri nedenlerle kesilen bölümlerinden
her birini,
ç) Toplantı: Olağan
ve olağanüstü genel kurul toplantılarını,
d)
Toplantı başkanlığı: Kanunun 419. maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak
genel kurul tarafından toplantıyı yönetmek üzere seçilen toplantı başkanından,
gereğinde genel kurulca seçilen toplantı başkan yardımcısından, toplantı
başkanınca belirlenen tutanak yazmanından ve toplantı başkanının gerekli
görmesi halinde oy toplama memurundan oluşan kurulu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Kurulun Çalışma
Usul ve Esasları
Uyulacak hükümler
MADDE 4 – (1) Toplantı,
Kanunun, ilgili mevzuatın ve esas sözleşmenin genel kurula ilişkin hükümlerine
uygun olarak yapılır.
Toplantı yerine giriş
ve hazırlıklar
MADDE 5 – (1) Toplantı
yerine, yönetim kurulu tarafından düzenlenen hazır bulunanlar listesine kayıtlı
pay sahipleri veya bunların temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, var ise
denetçi, görevlendirilmiş ise Bakanlık temsilcisi ve toplantı başkanlığına
seçilecek veya görevlendirilecek kişiler ile şirketin diğer yöneticileri girebilir .
(2) Toplantı yerine girişte, gerçek kişi pay sahipleri
ile Kanunun 1527. maddesi uyarınca kurulan elektronik genel kurul
sisteminden tayin edilen temsilcilerin kimlik göstermeleri, gerçek kişi pay
sahiplerinin temsilcilerinin temsil belgeleri ile birlikte kimliklerini
göstermeleri, tüzel kişi pay sahiplerinin temsilcilerinin de yetki belgelerini
ibraz etmeleri ve bu suretle hazır bulunanlar listesinde kendileri için
gösterilmiş yerleri imzalamaları şarttır. Söz konusu kontrol işlemleri, yönetim
kurulunca veya yönetim kurulunca görevlendirilen bir veya birden fazla yönetim
kurulu üyesince yahut yönetim kurulunca görevlendirilen kişi veya kişiler
tarafından yapılır.
(3)
Tüm pay sahiplerini alacak şekilde toplantı yerinin hazırlanmasına, toplantı
sırasında ihtiyaç duyulacak kırtasiyenin, dokümanların, araç ve gereçlerin
toplantı yerinde hazır bulundurulmasına ilişkin görevler yönetim kurulunca
yerine getirilir.
Toplantının açılması
MADDE 6 – (1) Toplantı
şirket merkezinin bulunduğu yerde , önceden ilan
edilmiş zamanda (Kanunun 416. maddesinde belirtilen çağrısız toplantı
hükümleri saklıdır)yönetim kurulu başkanı ya da başkan yardımcısı veya yönetim
kurulu üyelerinden birisi tarafından, Kanunun 418. ve 421. maddelerinde
belirtilen nisapların sağlandığının bir tutanakla tespiti üzerine açılır.
Toplantı
başkanlığının oluşturulması
MADDE 7- (1) Bu İç Yönergenin
6. maddesi hükmü uyarınca toplantıyı açan kişinin yönetiminde öncelikle önerilen
adaylar arasından genel kurulun yönetiminden sorumlu olacak pay sahibi olma
zorunluluğu da bulunmayan bir başkan ve gerek görülürse başkan yardımcısı
seçilir.
(2)
Başkan tarafından en az bir tutanak yazmanı ve gerekli görülürse yeteri kadar
oy toplama memuru görevlendirilir. Ayrıca elektronik genel kurul sistemiyle
genel kurul yapılması halinde bu konudaki teknik işlemler için toplantı anında
yerine getirilmesi amacıyla toplantı başkanı tarafından uzman kişiler
görevlendirilebilir.
(3)
Toplantı başkanlığı, toplantı tutanağını ve bu tutanağa dayanak oluşturan diğer
evrakı imzalama hususunda yetkilidir.
(4)
Toplantı başkanı genel kurul toplantısını yönetirken Kanuna, esas sözleşmeye ve
bu İç Yönerge hükümlerine uygun hareket eder.
Toplantı
başkanlığının görev ve yetkileri
MADDE 8 – (1) Toplantı
başkanlığı, başkanın yönetiminde aşağıda belirtilen görevleri yerine getirir:
a)
Toplantının ilanda gösterilen adreste yapılıp yapılmadığını ve esas sözleşmede
belirtilmişse toplantı yerinin buna uygun olup olmadığını incelemek.
b) Genel kurulun toplantıya, esas sözleşmede gösterilen
şekilde, internet sitesi açmakla yükümlü olan şirketlerin
internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla
çağrılıp çağrılmadığını, bu çağrının, ilan ve toplantı günleri hariç olmak
üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılıp yapılmadığını, pay
defterinde yazılı pay sahiplerine, önceden şirkete pay senedi veya pay
sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine,
toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazetelerin iadeli
taahhütlü mektupla bildirilip bildirilmediğini incelemek ve bu durumu toplantı
tutanağına geçirmek.
c)
Toplantı yerine giriş yetkisi olmayanların, toplantıya girip girmediklerini ve
toplantı yerine girişle ilgili olarak bu İç Yönergenin 5. maddesinin ikinci
fıkrasında hüküm altına alınan görevlerin yönetim kurulunca yerine getirilip
getirilmediğini kontrol etmek.
ç)
Genel kurulun, Kanunun 416. maddesi uyarınca çağrısız toplanması halinde pay
sahiplerinin veya temsilcilerinin tümünün hazır bulunup bulunmadığını,
toplantının bu şekilde yapılmasına itiraz olup olmadığını ve nisabın toplantı
sonuna kadar korunup korunmadığını incelemek.
d) Değişikliğe gidilmiş ise değişiklikleri de içeren esas
sözleşmenin, pay defterinin, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, denetçi
raporlarının, finansal tabloların, gündemin, gündemde esas sözleşme değişikliği
varsa yönetim kurulunca hazırlanmış değişiklik tasarısının, esas sözleşme
değişikliği Gümrük ve Ticaret Bakanlığının iznine tabi olması durumunda ise
Bakanlıktan alınan izin yazısı ve eki değişiklik tasarısının, yönetim kurulu
tarafından düzenlenmiş hazır bulunanlar listesinin, genel kurul erteleme
üzerine toplantıya çağrılmışsa bir önceki toplantıya ilişkin erteleme
tutanağının ve toplantıya ilişkin diğer gerekli belgelerin eksiksiz bir biçimde
toplantı yerinde bulunup bulunmadığını tespit etmek ve bu durumu toplantı
tutanağında belirtmek.
e)
Hazır bulunanlar listesini imzalamak suretiyle asaleten veya temsilen genel
kurula katılanların kimlik kontrolünü itiraz veya lüzum üzerine yapmak ve
temsil belgelerinin doğruluğunu kontrol etmek.
f)
Murahhas üyeler ile en az bir yönetim kurulu üyesinin ve denetime tabi
şirketlerde denetçinin toplantıda hazır olup olmadığını tespit etmek ve bu
durumu toplantı tutanağında belirtmek.
g)
Gündem çerçevesinde genel kurul çalışmalarını yönetmek, Kanunda belirtilen
istisnalar haricinde gündem dışına çıkılmasını önlemek, toplantı düzenini
sağlamak, bunun için gerekli tedbirleri almak.
ğ)
Birleşimleri ve oturumları açmak, kapatmak ve toplantıyı kapatmak.
h)
Müzakere edilen hususlara ilişkin karar, tasarı, tutanak, rapor, öneri ve
benzeri belgeleri genel kurula okumak ya da okutmak ve bunlarla ilgili konuşmak
isteyenlere söz vermek.
ı)
Genel kurulca verilecek kararlara ilişkin oylama yaptırmak ve sonuçlarını
bildirmek.
i)
Toplantı için asgari nisabın toplantının başında, devamında ve sonunda muhafaza
edilip edilmediğini, kararların Kanun ve esas sözleşmede öngörülen nisaplara
uygun olarak alınıp alınmadığını gözetmek.
j)
Kanunun 428. maddesinde belirtilen temsilciler tarafından yapılan bildirimleri
genel kurula açıklamak.
k)
Kanunun 436. maddesi uyarınca, oy hakkından yoksun olanların anılan maddede
belirtilen kararlarda oy kullanmalarını önlemek, oy hakkına ve imtiyazlı oy
kullanımına Kanun ve esas sözleşme uyarınca getirilen her türlü sınırlamayı
gözetmek.
l)
Sermayenin onda birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine finansal
tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesini, genel kurulun bu
konuda karar almasına gerek olmaksızın bir ay sonra yapılacak toplantıda görüşülmek
üzere ertelemek.
m)
Genel kurul çalışmalarına ait tutanakların düzenlenmesini sağlamak, itirazları
tutanağa geçirmek, karar ve tutanakları imzalamak, toplantıda alınan kararlara
ilişkin lehte ve aleyhte kullanılan oyları hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde
toplantı tutanağında belirtmek.
n)
Toplantı tutanağını, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunu, denetime tabi
şirketlerde denetçi raporlarını, finansal tabloları, hazır bulunanlar
listesini, gündemi, önergeleri, varsa seçimlerin oy kâğıtlarını ve tutanaklarını
ve toplantıyla ilgili tüm belgeleri toplantı bitiminde bir tutanakla hazır
bulunan yönetim kurulu üyelerinden birine teslim etmek.
Gündemin
görüşülmesine geçilmeden önce yapılacak işlemler
MADDE 9 – (1) Toplantı
başkanı, genel kurula toplantı gündemini okur veya okutur. Başkan tarafından
gündem maddelerinin görüşülme sırasına ilişkin bir değişiklik önerisi olup
olmadığı sorulur, eğer bir öneri varsa bu durum genel kurulun onayına sunulur.
Toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğunun kararıyla gündem maddelerinin görüşülme
sırası değiştirilebilir.
Gündem ve gündem
maddelerinin görüşülmesi
MADDE 10 – (1) Olağan
genel kurul gündeminde aşağıdaki hususların yer alması zorunludur:
a)
Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması.
b)
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, denetime
tabi şirketlerde denetçi raporlarının ve finansal tabloların görüşülmesi.
c)
Yönetim kurulu üyeleri ile varsa denetçilerin
ibraları.
ç)
Süresi dolan yönetim kurulu üyeleri ile denetime tabi şirketlerde denetçinin
seçimi.
d)
Yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkı,
ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi.
e)
Kârın kullanım şeklinin, dağıtımının ve kazanç payları oranlarının
belirlenmesi.
f) Varsa esas
sözleşme değişikliklerinin görüşülmesi.
g) Gerekli görülen
diğer konular.
(2) Olağanüstü genel
kurul toplantısının gündemini, toplantı yapılmasını gerektiren sebepler
oluşturur.
(3)
Aşağıda belirtilen istisnalar dışında, toplantı gündeminde yer almayan konular
görüşülemez ve karara bağlanamaz:
a)
Ortakların tamamının hazır bulunması halinde, gündeme oybirliği ile konu ilave
edilebilir.
b)
Kanunun 438. maddesi uyarınca, herhangi bir pay sahibinin özel denetim talebi,
gündemde yer alıp almadığına bakılmaksızın genel kurulca karara bağlanır.
c)
Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve
yenilerinin seçimi hususları, yıl sonu finansal tabloların müzakeresi
maddesiyle ilgili sayılır ve gündemde konuya ilişkin madde bulunup
bulunmadığına bakılmaksızın istem halinde doğrudan görüşülerek karar verilir.
ç)
Gündemde madde bulunmasa bile yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümünün
ihlali, birçok şirkette üyelik sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik,
nüfuzun kötüye kullanılması gibi haklı sebeplerin varlığı halinde, yönetim
kurulu üyelerinin görevden alınması ve yerine yenilerinin seçilmesi hususları
genel kurulda hazır bulunanların oy çokluğuyla gündeme alınır.
(4) Genel kurulda müzakere edilerek karara
bağlanmış gündem maddesi, hazır bulunanların oy birliği ile karar verilmedikçe
yeniden görüşülüp karara bağlanamaz.
(5) Yapılan denetim sonucunda veya herhangi
bir sebeple Bakanlıkça, şirket genel kurulunda görüşülmesi istenen konular
gündeme konulur.
(6) Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran
tarafından belirlenir.
Toplantıda söz alma
MADDE 11 – (1) Görüşülmekte
olan gündem maddesi üzerinde söz almak isteyen pay sahipleri veya diğer ilgililer
durumu toplantı başkanlığına bildirirler. Başkanlık söz alacak kişileri genel
kurula açıklar ve başvuru sırasına göre bu kişilere söz hakkı verir. Kendisine
söz sırası gelen kişi, toplantı yerinde bulunmuyor ise söz hakkını kaybeder. Konuşmalar,
bunun için ayrılan yerden, genel kurula hitaben yapılır. Kişiler kendi
aralarında konuşma sıralarını değiştirebilirler. Konuşma süresinin
sınırlandırılması halinde, sırası gelip konuşmasını yapan bir kişi, konuşma
süresi dolduğu zaman, ancak kendinden sonra konuşacak ilk kişi konuşma hakkını
verdiği takdirde konuşmasını, o kişinin konuşma süresi içinde tamamlamak
koşuluyla sürdürebilir. Diğer bir biçimde konuşma süresi uzatılamaz.
(2)
Toplantı başkanınca, görüşülen konular hakkında açıklamada bulunmak isteyen
yönetim kurulu üyeleri ile denetçiye sıraya bakılmaksızın söz verilebilir.
(3)
Konuşmaların süresi, başkanın veya pay sahiplerinin önerisi üzerine, gündemin
yoğunluğu, görüşülmesi gerekli konuların çokluğu, önemi ve söz almak
isteyenlerin sayısına göre genel kurulca kararlaştırılır. Bu gibi durumlarda,
genel kurul, önce konuşma süresinin sınırlanmasının gerekip gerekmeyeceğini ve
sonra da sürenin ne olacağı konularında, ayrı ayrı oylamayla karar verir.
(4)
Kanunun 1527. maddesi uyarınca genel kurula elektronik ortamda katılan pay
sahiplerinin veya temsilcilerinin görüş ve önerilerini iletmelerine ilişkin
olarak anılan madde ve alt düzenlemelerde belirlenmiş usul ve esaslar uygulanır.
Oylama ve oy kullanma
usulü
MADDE 12 – (1) Oylamaya
başlamadan önce, toplantı başkanı, oylanacak konuyu genel kurula açıklar. Bir karar
taslağının oylaması yapılacak ise, bu yazılı olarak saptanıp okunduktan sonra,
oylamaya geçilir. Oylamaya geçileceği açıklandıktan sonra, ancak usul hakkında
söz istenebilir. Bu sırada, talep etmesine rağmen kendisine söz verilmemiş pay
sahibi varsa, hatırlatması ve Başkanca doğrulanması koşuluyla konuşma hakkını
kullanır. Oylamaya geçildikten sonra söz verilmez.
(2)
Toplantıda görüşülen konulara ilişkin oylar, el kaldırmak veya ayağa kalkmak ya
da ayrı ayrı kabul veya ret denilmek suretiyle kullanılır. Bu oylar toplantı
başkanlığınca sayılır. Gerektiğinde, başkanlık, oy sayımında yardımcı olmak
üzere yeter sayıda kişiyi görevlendirebilir. El kaldırmayanlar, ayağa
kalkmayanlar veya herhangi bir şekilde beyanda bulunmayanlar “ret” oyu vermiş
sayılır ve bu oylar değerlendirmede ilgili kararın aleyhinde verilmiş kabul
edilir.
(3)
Kanunun 1527. maddesi uyarınca genel kurula elektronik ortamda katılan pay
sahiplerinin veya temsilcilerinin oy kullanmalarına ilişkin olarak anılan madde
ve alt düzenlemelerde belirlenmiş usul ve esaslar uygulanır.
Toplantı tutanağının
düzenlenmesi
MADDE 13 – (1) Toplantı başkanınca,
pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları,
grupları, sayıları ve itibari değerlerini gösteren hazır bulunanlar listesi
imzalanır, genel kurulda sorulan soruların ve verilen cevapların özet olarak,
alınan kararların ve her bir karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların
sayılarının tutanakta açık bir şekilde gösterilmesi ile tutanağın Kanun ve ilgili mevzuatta belirtilen esaslara uygun
olarak düzenlenmesi sağlanır.
(2)
Genel kurul tutanağı toplantı yerinde ve toplantı sırasında daktiloyla,
bilgisayarla veya okunaklı şekilde mürekkepli kalem kullanılmak suretiyle el
yazısıyla düzenlenir. Tutanağın bilgisayarda yazılabilmesi için toplantı
yerinde çıktıların alınmasına imkân sağlayacak bir yazıcının olması şarttır.
(3)
Tutanak en az iki nüsha halinde düzenlenir ve tutanağın her sayfası, toplantı
başkanlığı ile katılmış olması halinde Bakanlık temsilcisi tarafından
imzalanır.
(4) Tutanakta; şirketin ticaret unvanı, toplantı tarihi
ve yeri, şirketin paylarının toplam itibari değeri ve pay adedi, toplantıda
asaleten ve temsilen olmak üzere temsil edilen toplam pay adedi, katılmışsa
Bakanlık temsilcisinin adı ve soyadı ile görevlendirme yazısının tarih ve
sayısı, toplantı ilanlı yapılıyorsa davetin ne surette yapıldığı, ilansız yapılıyorsa
bunun belirtilmesi zorunludur.
(5)
Toplantıda alınan kararlara ilişkin oy miktarları, hiçbir tereddütte yer
vermeyecek şekilde rakamla ve yazıyla tutanakta belirtilir.
(6)
Toplantıda alınan kararlara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa
geçirtmek isteyenlerin adı, soyadı ve muhalefet gerekçeleri tutanağa yazılır.
(7)
Muhalefet gerekçesinin yazılı olarak verilmesi halinde, bu yazı tutanağa
eklenir. Tutanakta, muhalefetini belirten ortağın veya temsilcisinin adı,
soyadı yazılır ve muhalefet yazısının ekte olduğu belirtilir. Tutanağa eklenen
muhalefet yazısı toplantı başkanlığı ve katılmışsa Bakanlık temsilcisi
tarafından imzalanır.
Toplantı sonunda
yapılacak işlemler
MADDE 14- (1) Toplantı
başkanı, toplantı sonunda tutanağının bir nüshasını ve genel kurulla ilgili
diğer tüm evrakı toplantıda hazır bulunan yönetim kurulu üyelerinden birine
teslim eder. Taraflar arasında düzenlenecek ayrı bir tutanakla bu durum tespit
edilir.
(2)
Yönetim Kurulu, toplantı tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde,
tutanağın noterce onaylanmış bir suretini ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve
bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle
yükümlüdür.
(3)
Tutanak, internet sitesi açmakla yükümlü olan şirketlerce genel kurul
tarihinden itibaren en geç beş gün içerisinde internet sitesine de konulur.
(4)
Toplantı başkanı ayrıca, hazır bulunanlar listesinin, gündemin ve genel kurul
toplantı tutanağının bir nüshasını katılmış olması halinde Bakanlık
temsilcisine teslim eder.
Toplantıya elektronik
ortamda katılma
MADDE 15- (1) Genel kurul
toplantısına Kanunun 1527. maddesi uyarınca elektronik ortamda katılma imkânı tanındığı
durumda yönetim kurulunca ve toplantı başkanlığınca yerine getirilecek işlemler
Kanunun 1527. maddesi ve ilgili mevzuat dikkate alınarak ifa edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Bakanlık
temsilcisinin katılımı ve genel kurul toplantısına ilişkin belgeler
MADDE 16 – (1) Bakanlık
temsilcisinin katılımı zorunlu olan toplantılar için temsilcinin istenmesine ve
bu temsilcinin görev ve yetkilerine ilişkin Anonim Şirketlerin Genel Kurul
Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik hükümleri saklıdır.
(2)
Genel kurula katılabilecekler ve hazır bulunanlar listesinin hazırlanmasında,
genel kurulda kullanılacak temsil belgeleri ile toplantı tutanağının
düzenlenmesinde birinci fıkrada belirtilen Yönetmelik hükümlerine uyulması
zorunludur.
İç Yönergede
öngörülmemiş durumlar
MADDE 17 – (1) Toplantılarda,
bu İç Yönergede öngörülmemiş bir durumla karşılaşılması halinde genel kurulca
verilecek karar doğrultusunda hareket edilir.
İç Yönergenin
yürürlüğü
MADDE 18 – (1) Bu İç
Yönerge, (X) Anonim Şirketinin kuruluşuna ilişkin esas sözleşmenin eki olup,
esas sözleşmeyle birlikte Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanı tarihinde
yürürlüğe girer.
KURUCU ORTAKLAR İMZA
1- ……………………. (
T.C. ………………..)
2- …………………….
( T.C. ………………..)
3- ..……………………
( T.C. ………………..)
4- ……………………..
( T.C. ………………..)
EK 7
T.C GÜMRÜK VE
TİCARET BAKANLIĞINCA YAYIMLANAN TİP SÖZLEŞME[41] |
ANONİM ŞİRKET ESAS
SÖZLEŞMESİ
KURULUŞ:
Madde 1- Aşağıda adları, soyadları, yerleşim yerleri
ve uyrukları yazılı kurucular arasında bir anonim şirket kurulmuştur.
Sıra no 1 |
Kurucunun Adı ve Soyadı …………………………… |
Yerleşim Yeri …………….. |
Uyruğu T.C. Kimlik No ………. ……………… |
(Özel kanunlardaki
hükümler saklı kalmak kaydıyla kurucuların en az bir gerçek veya tüzel kişi olması
gerekmektedir. Tüzel kişi kurucu ortakların unvanları, merkezleri ve ticaret
sicili numaralarının yazılması zorunludur. Madde 338, 330)
ŞİRKETİN UNVANI:
Madde 2- Şirketin unvanı … Anonim Şirketidir.
(İşletme konusunun
ticaret unvanında gösterilmesi zorunludur. Madde 43)
AMAÇ VE KONU
Madde 3-Şirketin amaç ve
konusu başlıca şunlardır:
a.
b.
(Şirketin işletme
konusunun esas noktaları belirtilmeli ve tanımlanmalıdır. Anonim şirketler,
kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir. Madde
339, 331)
ŞİRKETİN MERKEZİ
MERKEZ:
Madde 4: Şirketin merkezi
..........’dır. Adresi .........dir.
Adres değişikliğinde yeni adres, ticaret siciline tescil ve Türkiye ticaret Sicili
Gazetesi’nde ilan ettirilir. Tescil ve ilan edilmiş adrese yapılan tebligat
şirkete yapılmış sayılır. Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına
rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum
fesih sebebi sayılır.
ŞİRKETİN SÜRESİ:
Madde 5- Şirketin süresi, kuruluşundan itibaren (…)
yıldır. Bu süre şirket sözleşmesini değiştirmek suretiyle uzatılıp
kısaltılabilir.
(Şirketin varsa süresi
belirtilmelidir. Herhangi bir süre belirlenmemiş ise “Süresiz” ibaresi yazılmalıdır.
Madde 339)
SERMAYE VE PAY
SENETLERİNİN TÜRÜ:
Madde 6- Şirketin sermayesi .........
Türk Lirası değerindedir. Bu sermaye,
her biri ......... Türk Lirası değerinde ......... paya ayrılmıştır.
Bundan ......... paya
karşılık ......... Türk Lirası, .........
Bundan ......... Paya
karşılık .........
Türk Lirası, .........
Bundan ......... Paya
karşılık ......... Türk Lirası, .........
tarafından tamamı taahhüt
edilmiş ve nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin ¼ ü şirketin
tescilinden önce ödenmiş olup, geri kalan ¾’ü ise yönetim kurulunun alacağı
kararlara göre şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenecektir.
Pay senetleri . ......... yazılıdır.
Pay senetleri (.........) küpürler halinde bastırılabilir. Sermayenin
tamamı ödenmedikçe hamiline yazılı pay senedi çıkarılamaz.
(Esas sermaye ellibin
Türk Lirasından aşağı olamaz. Bir payın itibari değeri en az bir kuruş veya
katları şeklinde belirlenebilir. Madde 332, 476)
YÖNETİM KURULU VE
SÜRESİ:
Madde7- Şirketin işleri ve idaresi
genel kurul tarafından Türk Ticaret Kanunu Hükümleri çerçevesinde seçilecek (.........) üyeden oluşan bir yönetim kurulu tarafından
yürütülür.
İlk Yönetim Kurulu
Üyesi olarak:
......................................................
......................................................
seçilmişlerdir. Yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl için
seçilebilirler. İlk yönetim kurulu üyeleri (.......)
yıl için seçilmişlerdir. Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyeleri yeniden
seçilebilirler.
(Yönetim kurulu en az
bir kişiden oluşur. Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olması zorunlu
değildir. Tüzel kişiler yönetim kuruluna seçilebilir. Esas sözleşmeye, görev
süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilemeyeceğine ilişkin
hüküm konulabilir. Madde 359, 362)
ŞİRKETİN TEMSİLİ VE
YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREV DAĞILIMI:
Madde 8- Şirketin yönetimi ve
dışarıya karşı temsili yönetim kuruluna aittir. Şirket tarafından verilecek
bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, bunların
Şirketin unvanı altına konmuş ve Şirketi ilzama yetkili (......)
kişinin imzasını taşıması gereklidir.
(Esas sözleşmede,
yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel
kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak
bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen
bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili
kılınabilir. Madde 367)
GENEL KURUL:
Madde 9- Genel Kurullar,
olağan ve olağanüstü toplanırlar. Olağan genel kurul, şirketin hesap devresi
sonundan itibaren 3 ay içinde ve senede en az bir defa; olağanüstü genel
kurullar ise, Şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda toplanır.
Genel kurul
toplantılarında, her pay sahibinin oy hakkı, sahip olduğu payların itibari
değerleri toplamının, şirket sermayesinin itibari değerinin toplamına
oranlanmasıyla hesaplanır. Pay sahibi genel kurul toplantılarına kendisi katılabileceği
gibi pay sahibi olan veya olmayan bir temsilci de yollayabilir.
Şirket genel kurul
toplantılarında, Türk Ticaret Kanunu’nun 409.maddesinde yazılı hususlar
müzakere edilerek gerekli kararlar alınır. Genel kurul toplantıları ve bu
toplantılardaki karar nisabı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir.
Genel kurul, şirketin
merkez adresinde veya yönetim merkezinin bulunduğu şehrin elverişli bir yerinde
toplanır.
(Esas sözleşme ile
genel kurul toplantılarında pay sahiplerini temsil edecek kişilerin pay sahibi
olması zorunluluğu getirilemez. Esas sözleşmede bir payı olsa dahi her pay
sahibine en az bir oy hakkının tanınması zorunlu olup birden fazla paya sahip
olan pay sahipleri için ise oy sayısı sınırlandırılabilir. Genel kurul
toplantılarının şirketin merkez adresinden veya yönetim merkezinin bulunduğu
şehrin elverişli bir yerinden farklı bir yerde yapılabilmesi için söz konusu
yerlerin esas sözleşmeye açıkça yazılması gerekmektedir. Madde 425, 434/2, 409)
İLAN:
Madde 10- Şirkete ait
ilanlar, Türk Ticaret Kanunu’nun 35.
maddesinin dördüncü fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla şirket merkezinin
bulunduğu yerde çıkan bir gazete ile en az onbeş gün önce yapılır. Mahallinde
gazete yayımlanmadığı takdirde ilan, en yakın yerlerdeki gazete ile yapılır.
Genel kurulun
toplantıya çağırılmasına ait ilanlar Türk Ticaret Kanunu’nun 414. maddesi hükmü
gereğince ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere en az iki hafta önce yapılması
zorunludur.
(Kanunun zorunlu
tuttuğu şekil ve şartlar saklı kalmak kaydıyla şirkete ait ilanların nasıl
yapılacağı esas sözleşme ile serbestçe düzenlenebilir.)
HESAP DÖNEMİ:
Madde 11- Şirket hesap yılı
Ocak ayının birinci gününden başlar ve Aralık ayının sonuncu günü sona erer.
Fakat birinci hesap yılı Şirketin kesin olarak kurulduğu tarihten itibaren
başlar ve o senenin aralık ayının sonuncu günü sona erer.
KÂRIN TESPİTİ VE
DAĞITIMI:
Madde 12-
Şirketin net dönem
kârı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktardır. Net
dönem kârından her yıl %5 genel kanuni yedek akçe ayrılır; kalan miktarın %5’i
pay sahiplerine kâr payı olarak dağıtılır. Kâr payı, pay sahibinin esas sermaye
payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesaplanır.
Net dönem karının
geri kalan kısmı, genel kurulun tespit edeceği şekil ve surette dağıtılır. Pay
sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ödendikten sonra kardan pay alacak
kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu genel kanuni yedek akçeye
eklenir.
(Esas sözleşme ile
yıllık karın %5’inden fazla ve ödenmiş sermayenin %20’sini aşabilecek tutarda
yedek akçe ayrılması belirlenebilir.Pay sahiplerine
esas sözleşme ile yüzde beşten daha yüksek bir oranda kâr dağıtımı öngörülebilir.
Esas sözleşme ile kâr dağıtımına ilişkin farklı bir hesaplama yöntemi
belirlenebilir. Esas sözleşme ile pay sahiplerine kâr payı dağıtımından önce
isteğe bağlı yedek akçe ayrılması öngörülebilir. Bu durumda, genel kanuni yedek
akçe ile birlikte söz konusu yedek akçeler ayrılmadıkça kâr dağıtımı
yapılamaz. Madde 521, 511, 508/1)
YEDEK AKÇE:
Madde 13- Şirket tarafından
ayrılan ihtiyat akçeleri hakkında Türk Ticaret Kanunu’nun 519 ila 523.
maddeleri hükümleri uygulanır.
KANUNİ HÜKÜMLER:
Madde14- Bu esas sözleşmede
bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
KURUCULAR
Kurucunun Adı ve
Soyadı |
İmza |
............................……… |
…… |
|
|
KURUCULAR BEYANI
I- GİRİŞ
(X) TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin kuruluşuna ilişkin bu beyan,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (Kanun) 349. maddesi uyarınca düzenlenmiştir.
II- KURUCULAR ve KURULACAK ŞİRKET HAKKINDA BİLGİLER
|
|
Açıklamalar |
1 |
Kurucular: |
|
|
Ali ….. |
Yönetim kurulu üyesi |
|
Ayten …….. |
Yönetim kurulu üyesi |
|
Kemal …….. |
Yönetim kurulu üyesi |
|
Mehmet …… |
Ortak |
2 |
Ticaret unvanı: |
(X) ANONİM
ŞİRKETİ . |
3 |
Merkez ve (varsa) şube adresleri: |
Merkez: ……………….
ÇANKAYA/ANKARA Şube: Yok |
4 |
Süresi: |
Süresiz |
5 |
Faaliyet Konusu: |
Sanayii ürünleri ticareti |
III- KURULUŞ SERMAYESİ HAKKINDA
BİLGİLER
Sermaye Yapısı ve Paylar
|
Ortağın
Adı Soyadı/Ticaret Unvanı |
Taahhüt
Edilen Sermaye (TL) |
Ödenmiş
Sermaye (TL) |
Toplam
Sermayeye Oranı (%) |
1 |
Ali ….. |
2.100.000 |
2.100.000
|
%70 |
2 |
Ayten …….. |
300.000 |
300.000 |
%10 |
3 |
Kemal
…….. |
150.000 |
150.000 |
%5 |
4 |
Mehmet
…… |
450.000 |
450.000 |
%15 |
|
TOPLAM
SERMAYE |
3.000.000 |
3.000.000 |
%100 |
Taahhüt edilen
sermayenin tamamı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 180 ila 193.
maddelerine göre tür değiştiren (X) LİMİTED ŞİRKETİNİN öz varlığı içinde
yer alan ödenmiş sermayesinden karşılanmıştır. Öz varlık ......... tarih ve YMM-………../ ......... sayılı
Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu ile tespit edilmiştir.
Tür değişikliği yolu
ile kurulan bu anonim şirket, Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddeleri
uyarınca, (X)
LİMİTED ŞİRKETİ’nin devamıdır. Söz konusu tür değişikliği işlemi
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 19 ve 20. maddelerine göre devir
hükmündedir.
IV-
AYNİ SERMAYEYE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Şirket, Türk
Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddeleri uyarınca, (X) LİMİTED ŞİRKETİ’nin
devamı niteliğindedir. Ayni sermaye konulmamıştır.
V-
ŞİRKETİN TESCİLİNDEN ÖNCE YAPILAN İŞLEMLER
(X) LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüm aktif ve pasifi yeni
kurulan bu anonim şirkete intikal ettirilmiş olup, tür değiştiren şirketin
işlemlerinden doğan bütün hak, alacak, borç ve yükümlülükleri bu anonim şirkete
başkaca bir işleme ihtiyaç kalmaksızın devrolmuştur. Bu anonim şirket tür
değiştiren limited şirketin faaliyetine ara vermeksizin devam edecektir.
VI- KURUCULARA TANINAN MENFAATLER
Şirket kurucu ortaklarına herhangi bir
imtiyaz tanınmamıştır. Ortaklar payları oranında kardan pay alma ve oy kullanma
hakkına sahiptir.
VII-
KURULUŞLA İLGİLİ HİZMET VERENLERE ÖDENEN ÜCRETLER
Kuruluşa ilişkin işlemlerde
danışmanlık hizmeti vermesi için …………………… Yeminli Mali Müşavirlik Ltd Şti ile anlaşılarak,
anılan firmaya verdiği rapor tasdik hizmeti karşılığında ……..-TL+KDV
ödeme yapılacaktır.
VIII-
PAY TAAHHÜDÜNDE BULUNANLARIN BİRBİRLERİ İLE İLİŞKİLERİ
Açıklanacak
bir husus bulunmamaktadır.
IX-
KURULUŞA İLİŞKİN DİĞER HUSUSLAR
Şirket, (X)
LİMİTED ŞİRKETİ’nin
6102 Sayılı TTK’nın 180-193. maddeleri çerçevesinde tür değiştirmesi suretiyle
kurulmuş olup, eski şirketin devamı niteliğindedir.
X- SONUÇ
(X) ANONİM ŞİRKETİNİN kuruluşuna ilişkin olarak yukarıda yer
verilen bilgi ve belgelerin Kanunu’nun 349. maddesi uyarınca doğru ve gerçeğe
uygun olduğunu beyan ederiz.
KURUCU ORTAKLAR İMZA
1- Ali ……………………. ( T.C. ………………..)
2- Ayten ……………………. ( T.C. ………………..)
3- Kemal ..…………………… ( T.C. ………………..)
4- Mehmet ……………………. ( T.C. ………………..)
EK 8
TAAHHÜTNAME
(Ticaret Sicili Tüzüğünün 29. Maddesi Gereğince)
ANKARA TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
İşletmenin
Ünvanı : (X)
ANONİM
ŞİRKETİ’
İşletme
Sermayesi :….. .-TL
İşletmenin
Adresi …….
ANKARA
İşletmenin
Açılış Tarihi :
00.00.0000
İşletmenin
Açılış Tarihindeki Gerçek
Faaliyet
Konusu Nace Kodu :
İşletmenin
Açılış Tarihindeki Gerçek
Faaliyet
Konusu Nace Kodu Tanımı : Sanayi ürünleri ticareti
İşletme
ya da Yetkililerin
Telefon
Numarası ve E-Posta Adresi :0(312) -……..
Ticaret Sicili
Tüzüğü’nün 29. Maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak düzenlenen bu
taahhütnamedeki bilgilerin doğru olduğunu, yapılacak inceleme sonucunda aksine
tespit yapılması durumunda sorumluluğu kabul ettiğimi / ettiğimizi beyan ve
taahhüt ederim/ederiz.
(İmza)
İşletme
Sahibinin Adı – Soyadı
EK 9
:
(X) LİMİTED ŞİRKETİ’NİN
ANONİM ŞİRKETE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE İLİŞKİN TÜR DEĞİŞTİRME PLANI |
I- HUKUKİ DAYANAK
Bu tür değiştirme
planı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 185’ci maddesi uyarınca
düzenlenmiştir.
II-TÜR DEĞİŞTİRECEK ŞİRKETİN ÜNVANI, MERKEZİ VE ADRESİ
Ünvanı :
(X)
Limited Şirketi
Merkezi :
Adresi :
Ticaret Sicili No :
III-TÜRÜ DEĞİŞTİRİLECEK ŞİRKETİN YENİ ÜNVANI, MERKEZİ VE
ADRESİ
Ünvanı :
(Y) Anonim Şirketi
Merkezi :
Adresi :
IV- TÜR DEĞİŞTİRECEK LİMİTED ŞİRKETİN SERMAYE VE
ORTAKLARINA İLİŞKİN BİLGİLER
Tür değiştirecek olan
(X) Limited Şirketi’nin taahhüt edilmiş ve ödenmiş sermayesi ………...-TL
olup, ortaklarının adı, soyadı, hisse tutar ve oranları aşağıdaki gibidir.
Ortağın Adı Hisse
Tutarı
Hisse Adedi Hisse
Oranı
1- …………………….. ( T.C. ……)
2- …………………….. ( T.C. ……)
3- …………………….. ( T.C. ……)
4- …………………….. ( T.C. ……)
V-TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDEN SONRA KURULACAK ANONİM ŞİRKETİN
SERMAYE VE ORTAKLARINA İLİŞKİN BİLGİLER
Tür değişikliğinden
sonra şirketin ortaklık yapısı ve sermaye ve pay dağılımı aşağıdaki şekilde
olacaktır.
Ortağın Adı Hisse
Tutarı
Hisse Adedi Hisse
Oranı
1- …………………….. ( T.C. ……)
2- …………………….. ( T.C. ……)
3- …………………….. ( T.C. ……)
4- …………………….. ( T.C. ……)
Yapılması öngörülen
tür değişikliği sonucunda ortak sayısında ve ortakların şirketteki paylarında
bir değişiklik meydana gelmeyecek, nakit veya ayni sermaye taahhüdünde
bulunulmayacaktır. Tür değiştirme işlemleri TTK’nın 180-193. Maddeleri
çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Tür değişikliği limited şirketin ………….. tarihli ara bilançosuna göre
hesaplanacak öz varlık tutarı esas alınarak gerçekleştirilecek olup, limited
şirketin aktif ve pasifi bir bütün olarak yeni kurulacak anonim şirkete
devredilecektir.
Müdürler Kurulu
…………………….. (T.C.……) Müdür
…………………….. ( T.C. ……) Müdür
…………………….. (T.C.……) Müdür
…………………….. ( T.C. ……) Müdür
Ekler:
1-Anonim şirket esas
sözleşmesi (Taslak)
EK 10
TÜR DEĞİŞTİRME
RAPORU |
I- AMAÇ
Bu tür değiştirme raporu 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nun 186.maddesi uyarınca şirketimizin limited şirketten anonim şirkete
dönüştürülmesi amacıyla düzenlenmiştir. Şirketimiz kurumsallaşma, anonim şirket
avantajlardan yararlanma, ciro artışı yabancı kişi ve şirketlerin iştirakini
sağlamak vb. nedenler ile ilerde halka açılmayı planlandığından (pay senedi
ihraç edebilmek amacıyla) statüsünü anonim şirkete dönüştürmeyi planlamıştır.
Belirtilen amaçlarımızın gerçekleştirilmesi güven veren bir şirket şemsiyesi
altında olmasını gerektirmektedir. Yine
bilindiği gibi halka açılan şirketin anonim şirket statüsünde olması yasal bir
zorunluluktur. Ayrıca şirket paylarının devri ve yönetimi anonim şirketlerde
limited şirketlere göre daha kolay ve masrafsızdır.
II- KURULUŞ
İŞLEMLERİNİN YERİNE GETİRİLİP GETİRİLMEDİĞİ
(X) Ltd.Şti. 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nun 180-193 maddeleri uyarınca tür değiştirmek suretiyle (Y) Anonim Şirketi ünvanı ile ………….
TL esas sermayeli bir anonim şirkete dönüştürülecektir. Yeni şirket eski
şirketin devamı olup aynı adreste faaliyet gösterecektir.
Şirket …………………….
Tarihli Tür Değiştirme Planına uygun olarak 30.06.2012 tarihli ara bilançosunu
çıkarmış olup, …………………………….TL özvarlık tespit
etmiştir. Şirketin ödenmiş sermayesi ……….. Tl.dir. Bu ödenmiş sermaye tutarı yeni şirketin sermayesi olarak dikkate
alınmıştır.
Ek:1’de belirtildiği üzere esas sermayesi ……... TL olan anonim şirkete ilişkin esas sözleşme
hazırlanmış ve notere tasdik ettirilmiştir. Ayrıca kurucular beyanı hazırlanmış
ve kurucu ….. ortak
tarafından imzalanmıştır.
III-
TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDEN SONRA ORTAKLARIN PAYLARI
Tür değiştirecek olan şirketimizin
ortaklarının adları, pay tutarları, adresleri ve pay oranları aşağıdaki
gibidir.
….
….
….
IV- EK ÖDEME
YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN OLUP OLMAYACAĞI
Yapılan tür değişikliği ile şirket ortakları
herhangi bir ek ödeme yükümlülüğü veya taahhüt altına sokulmamıştır.
Yeni şirketin sermayesi eski şirketin öz varlığı içinde olan ödenmiş
sermayesinden karşılanmıştır. Nakit veya ayni sermaye konulmamıştır.
Yapılan tür değiştirme işlemi sonucunda
ortakların hak ve menfaatlerinde bir değişme meydana gelmeyecektir.
V- TÜR DEĞİŞİKLİĞİNİN
ONAYLANMASI
Tür değişikliğine ilişkin işlemler şirket
genel kurulunun …….. tarihli
toplantısında oybirliği ile onaylanmıştır.
Müdürler Kurulu
…………………….. (T.C.……) Müdür
…………………….. ( T.C. ……) Müdür
…………………….. (T.C.……) Müdür
…………………….. ( T.C. ……) Müdür
Ek: Yeni türe ilişkin
şirket esas sözleşmesi (noter onaylı).
[1] Hayreddin ERDEM, “Ticaret Hukuku ve Vergi Hukuku Yönünden
Limited Şirketlerin Anonim Şirket Dönüşümü”, Yaklaşım, Sayı: 50, s.79-82
[2] 6102 sayılı TTK
gerekçesinden.
[3] 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un
40. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “küçük” ibaresi “küçük ve orta” şeklinde
değiştirilmiştir.
[4] Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında
Yönetmelik değişikliği 4 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] MB’nin, 08.04.1993
tarih ve 22658 sayılı Özelgesi.
[6] 31.10.2012 tarih ve
28453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[7] 183. Maddenin
gerekçesi
[8] Hasan PULAŞLI, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Şirketler Hukuku Şerhi, C:1,
Adalet Yayınevi, Ankara 2011, s. 259-260
[9] PULAŞLI, age, s.
260
[10] Hızır TARAKÇI, Mükellefiyetlerin Sona Ermesi ve Kurumlaşma,
Değişim Yayınları, s.532
[11] Selahattin PAKLAR, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklaması,
2. Baskı, İstanbul, s.583
[12] Ayten ERSOY, Birleşme
ve Devrin Hukuki Nitelikleri ve Kurumlar Vergisi Açısından İncelenmesi, G. Ü.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümü Doktora Programı, Ankara 1989, s..22
[13] GiB’nın, 21.11.2011
tarih ve GİB.4.01.16.01-2011/548-KV-95 sayılı Özelgesi.
[14] Şükrü KIZILOT, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Uygulaması,
Yaklaşım Yayınları, C: 3, s.1096-1097
[15] Mülga 6762 Sayılı
TTK’da anonim şirket ortaklarına verilen ve ortaklıklarını ispat eden menkul
kıymetler “hisse senedi” olarak
anılmış olup, yeni TTK’da “hisse senedi “ yerine “pay senedi” ifadesi kullanılmıştır. Bu kitapta, diğer mevzuatta
hisse senedi olarak belirtilen ifadeler aynen korunmuş olup, bu ifade ile pay
senedi ifadesi aynı anlama gelmektedir.
[16] Sakıp ŞEKER, age, C: 2, s. 600/41 (2007/3 sayılı
Değişiklik)
[17] Sakıp ŞEKER, “Hisse Senetleri ve İştirak Hisselerinin
Satışında KDV Uygulaması”, Bülten
Dergisi, Kasım-Aralık 2009 (Ankara SMMM odası Yayını)
[18] KIZILOT, age, C: 3, s. 1132/11 (2008/8
Değişikliği)
[19] Sıfır oranlı uygulamadan yararlanabilmek için dar
mükellefiyete tabi gerçek kişilerin mukimlik belgesi, kurumların ise onaylı
kuruluş belgesinin ibraz edilmesi gerekmektedir.
[20] 5746 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 01.01.2006
tarihinden geçerli olmak üzere vergi kanunlarında yer alan toptan eşya
fiyatları genel endeksi (TEFE) ibaresi, üretici fiyatları genel endeksi (ÜFE)
olarak uygulanacaktır.
[21] Hisse senetlerinin maliyet
bedelinin tespiti konusunda 232 no.lu GVK Genel Tebliğ’de gerekli açıklamalar
yapılmış olup, stok değerleme yöntemi konusunda mükellefler serbest
bırakılmıştır. Geçici 67. maddede ise ilk giren ilk çıkâr yönteminin
kullanılması gerektiği, aynı gün içerisindeki işlemlerde ağırlıklı ortalama
yönteminin kullanılabileceği belirtilmiştir.
[22] 19.12.2012 tarihli
Resmi Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğin 9/4. maddesi ile
28.11.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Anonim Şirketlerin Genel Kurul
Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin 16/1. maddesi.
[23] Şüpheli alacak
karşılığı VUK 323. maddeye göre sadece bilanço usulüne göre defter tutan
mükellefler tarafından ayrılabilir. Değersiz alacaklar ise VUK 322. maddeye
göre defter tutan tüm tacirler tarafından zarar yazılabilir.
[24] Gönen ERİŞ, Ticari İşletme
ve Şirketler, C: 2, s. 1677 Seçkin Yayınevi
[25] ERİŞ, age, s. 2449 (Hayri DOMANİÇ, Anonim, s. 1108; TEKİNALP – POROY -
ÇAMOĞLU, Ortaklıklar, 2003 s. 451;
İMREGÜN; Anonim, s. 46
aktarılmıştır.)
[26] ERİŞ, age. s. 2450
[27] Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün,
31.12.2009 tarih ve 6685 sayılı Özelgesi.
[28] Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün, 14.09.2012 tarih ve 6226 sayılı
Genelgesi.
[29] Sakıp ŞEKER, “Limited Şirket Hisselerinin Anonim Şirkete
Dönüştürüldükten Sonra Devrinde Vergilendirme”, Yaklaşım, Mart 2010.
[30] GİB İstanbul Vergi
Dairesi Başkanlığı’nın, 09.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-003.01-520
sayılı Özelgesi.
[31] Şükrü KIZILOT, “100
Milyonluk Satışın 10 Milyar TL Noter Harcı Olur mu?”, Hürriyet, Mali Yaklaşım Köşesi, 23.05.2004, (MB’nin, 29.06.1992
tarih ve 53607 sayılı Özelgesi).
[32] Sakıp Şeker, Dönem Sonu İşlemleri, Yaklaşım
Yayınları, C: 5, s. 2226/15.
[33] Dn. 9. D.’nin,
27.11.1997 tarih ve E. 1996/5652, K. 1997/3923 sayılı Kararı.
[34] MB’nın, 16.12.1996
tarih ve GEL.0.29/2924-232-2053/59912 sayılı Özelgesi.
[35] Hayreddin ERDEM,
“Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Ve Limited Şirketlerin Benzerlikleri,
Farklılıkları ve Avantajları, Yaklaşım,
Ekim 2012, Sayı: 238, s. 107-113
[36] Tuğrul ANSAY, Anonim Şirketler Hukuku, Banka ve
Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayını, 6. Baskı, s.2
[37] Ticaret Sicili Tüzüğü; md. 29: Herhangi bir işletmenin veya unvanının tescilini isteyen
gerçek veya tüzel kişiyle yetkili kıldığı diğer kişilerden (ticaret şirketleri dahil) sicil memurunca tescil dilekçesi ve imzalara ait
belgelerden ayrı olarak taahhütname istenir. Taahhütnamede: işletmenin unvanı,
sermayesi, açık adresi, işletmenin açılış tarihi ve bu tarihteki gerçek
faaliyetinin konusu açıkça gösterilir. Taahhütnamenin altına içerdiği
bilgilerin doğru olduğu, aksine tespit yapılması durumunda sorumluluğun
taahhütnameyi imzalayan kişi ya da kişilere ait olduğu notu düşülerek
imzalanır. Sicil memuru dilekçe ve taahhütnamede yer alan hususların doğru olup
olmadığını tespit bakımından memurluk veya oda personeline inceleme
yaptırabilir. Dilekçede bildirilen işletme konularından bir kısmının gerçekten
faaliyete geçmediğinin anlaşılması tescil isteğinin reddine sebep olamaz.
[38] Sermayenin öz varlık
içinde bulunan hangi kalem veya kalemlerden karşılandığı belirtilmelidir.
[39] Tür değiştiren şirketin özvarlığının/ödenmiş
sermayesinin dışında nakdi sermaye taahhüdünün de bulunulması durumunda esas
sözleşmedeki sermaye maddesi aşağıdaki gibi yazılmalıdır.
“…..tarafından tamamı taahhüt edilmiştir. Taahhüt edilen
sermayenin ……….. kısmı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 193. maddelerine göre tür değiştiren ……..Anonim Şirketinin özvarlığından/ödenmiş sermayesinden
karşılanmıştır. Geri kalan ……………..Türk Lirası ise
nakden taahhüt edilmiş ve payların itibari değerlerinin 1/4’ü tescilden önce
nakden ödenmiş olup, kalan 3/4’ü ise yönetim kurulunun alacağı kararlara göre
şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödenecektir.”
[40] Yönetim kuruluna
ortak olmayan kişiler de seçilebilir. Bu takdirde esas sözleşmede “yönetim kurulu hissedarlar arasından
seçilir” ifadesinin kullanılmaması gerekir. Yukarıda belirtilen ifade
yönetim kuruluna seçilecek olanların –hissedar
olsun veya olmasın- tamamını kavramaktadır.
[41] Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı’nın www.gumrukticaret.gov.tr internet adresinde “ticaret şirketlerinin tür
değiştirmelerine ilişkin açıklamalar ve ilgili madde örnekleri” yer almaktadır.
Tür değişikliklerinde söz konusu örneklerden de yararlanılabilir.