DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

 VERGİNİN TARHI, MAHSUP, BEYAN VE BEYANNAME

 

I- VERGİNİN TARHI

Tarh, ver­gi ala­ca­ğı­nın ka­nun­la­rın­da gös­te­ri­len mat­rah ve oran­lar üze­rin­den ver­gi da­i­re­since he­sap­la­na­rak mik­tar iti­ba­riy­le belirlenmesi­dir. Kurumlar vergisi, kurumun tü­zel ki­şi­li­ği adı­na tar­h o­lu­nur. Dar mü­kel­le­fi­yet­te, ver­gi mü­kel­le­fi ya­ban­cı ku­rum olmakla birlikte tar­hi­yat, bun­la­rın Tür­ki­ye’de­ki mü­dür ve­ya tem­sil­ci­le­ri, mü­dür ve tem­sil­ci­ mev­cut de­ğil­se ka­zanç ve ira­dı dar mükellef kurumlara sağ­la­yan­lar adı­na ya­pı­lır.

A- KURUMLAR VERGİSİ

Ku­rum­lar ver­gi­si; be­yan­na­me­nin ver­gi da­i­re­si­ne ve­ril­di­ği gün­, be­yan­na­me pos­ta ile gön­de­ril­miş­se, beyannamenin ver­gi­yi tar­h e­de­cek da­i­re­ye gel­di­ği ta­ri­hi iz­le­yen üç gün için­de tarh edi­lir (KVK md. 16, 28). Kurumlar vergisi tarhiyatı açısından tam mükellef ve dar mükellef kurum ayırımı yoktur. Ancak aşağıda açıklandığı üzere bazı dar mükellef kurum kazançları sadece KVK’nın 30. maddesi uyarınca kurumlar vergisi stopajı usulü ile vergilendirilir.

Kurumlar vergisi oranı, kanunun 32. maddesinde % 20 olarak belirlenmiştir. Tarh edilecek kurumlar vergisinden aşağıda belirtilecek mahsupların düşülmesiyle ödenecek kurumlar vergisi tutarına ulaşılacaktır.

B- STOPAJ VERGİLEMESİ

1- Kurumlar Vergisi Stopajı

Kurum kazançlarının bir kısmı GVK’nın 94. maddesinin 6. bendinde gelir vergisi stopajına tabi tutulmak suretiyle vergilendirilmekteydi. Bu kazançlar; menkul kıymet portföy işletmeciliği kazançları, kurumlar tarafından dağıtılan kâr payları, GVK’nın 75/4. maddesinde düzenlenen menkul sermaye iratlarıdır. Bu kazançların kaynakta kesinti yoluyla vergilendirilmesi 5520 sayılı KVK’nın 15. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden sonra, kurumlar vergisi mükelleflerine ilişkin stopajların KVK uyarınca yapılması sağlanmıştır.

5520 KVK’nın geçici 1. maddesinin;

- Birinci fıkrasında, KVK uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, GVK’nın 94. maddesi uyarınca,

- İkinci fıkrasında ise GVK’nın geçici 67. maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, KVK uyarınca ayrıca vergi kesintisi yapılmayacağı düzenlemesi yapılmıştır.

Stopaj uygulaması konusunda 1 seri nolu 5520 s. KVK Genel Tebliği ile ayrıntılı açıklama yapılmıştır.

a- KVK 15/3. Madde Uyarınca Yapılacak Kesintiler

Yatırım fon ve ortaklıkları portföy kazançları önceki bölümlerde açıklandığı üzere KVK’nın 5/d maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisnadır. Bunlardan emeklilik yatırım fonları (5. bent) hariç diğer portföy kazançları üzerinden KVK’nın 15/3. maddesi uyarınca dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın %15 oranında kesinti yapılacaktır. Bu kurumların portföy kazançları için aynı maddenin 2. bendi ve GVK’nın 94/6-b maddesi uyarınca kâr dağıtımına bağlı ayrıca kesinti yapılmayacaktır.

5520 sayılı KVK’nın 34/8. maddesi uyarınca; Kanunun 5/d maddesinde belirtilen yatırım fon ve ortaklıkları, aynı bentte yer alan kazançların elde edilmesi sırasında, Kanunun 15. maddesi uyarınca kendilerinden kesilen vergileri, vergi kesintisi yapanlarca ilgili vergi dairesine ödenmiş olmak şartıyla, Kanunun 15/3. maddesi uyarınca kurum bünyesinde yapacakları vergi kesintisinden mahsup edebilirler. Mahsup edilemeyen kesinti tutarı mükellefin başvurusu halinde red ve iade edilir.

b- GVK Md. 94/6-b ve KVK Md. 15/2 ile 30/6 Uyarınca Yapılacak Kesintiler

2006/10731 sayılı BKK ile değişen GVK’nın kâr payına ilişkin vergi kesintisini düzenleyen 94/6-b maddesinin “i ve ii” alt bendi hükümleri aşağıdaki gibidir.

“i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından, (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.)%15,

ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere ve gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) %15, “

GVK’nın 94. maddesi uyarınca yapılacak kesintilere ilişkin hususlar 81 Seri Nolu 5422 s. KVK Genel Tebliği ile açıklanmıştır.

Diğer taraftan tam mükellef kurumlarda vergi kesintisini düzenleyen KVK’nın 15/2. maddesi hükmü şöyledir. “Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (karın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerindeki kâr payları üzerinden, bu maddenin üçüncü fıkrası (portföy kazançlarına ilişkin stopaj) uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 oranında vergi kesintisi yapılır”

Dar mükellef kurumlarda vergi kesintisini düzenleyen KVK’nın 30/6. maddesi hükmü ise şöyledir. “Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır.”

ba- Tam Mükellef Kurumlar Tarafından Yapılacak Gelir Vergisi Stopajı

Gelir Vergisi Kanunu’nun 4842 sayılı Kanunla değişik 94/6-b maddesinin (i) ve (ii) alt bentleri ve KVK’nın 15/2. maddesi uyarınca, tam mükellef kurumlar tarafından;

-     Tam mükellef gerçek kişilere,

-     Gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara,

-     Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan tam ve dar mükelleflere,

-     Dar mükellef gerçek kişi ve kurumlara dağıtılan, GVK’nın 75/1-2-3. maddesinde düzenlenen kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Dağıtılan kazancın diğer tam mükellef bir kurumdan kâr payı olarak alınması bu durumu değiştirmeyecektir.

Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef kurumlara, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Tam mükellef kurumlarca kârın dağıtılmayıp kurum sermayesine eklenmesine karar verilmesi halinde, anılan maddelerde yer alan parantez içi hüküm uyarınca, kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmadığından, sermayeye ilave edilen bu tutar üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Diğer taraftan 4842 sayılı kanun değişikliği öncesinde GVK’nın 94. maddesi uyarınca stopaja tabi tutulan kazançların dağıtılması halinde, kâr dağıtımına bağlı tekrar vergi kesintisi yapılmayacaktır.

bb- Dar Mükellef Kurumlarca Yapılacak Vergi Kesintisi

4842 sayılı Kanunla değişik GVK’nın 75/4. maddesinde, KVK uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır.

KVK uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, anılan menkul sermaye iradını ana merkezlerine aktarmaları sırasında aktardıkları bu tutarlar üzerinden KVK’nın 30/6. maddesi uyarınca kurumlar vergisi kesintisi yapmaları gerekmektedir. Aktarılmayan kazanç kısmı için tevkifat yapılmayacaktır.

Ana merkeze gönderilen kazanç kısmının cari yıla ilişkin olması şart değildir. Ancak, dar mükellef kurumların önceki yıllarda GVK’nın 94. maddesi kapsamında stopaja konu edilmiş kazançlarını, bu dönemde ana merkezlerine aktarmaları durumunda bu kazanç kısmı üzerinden anılan hükme bağlı olarak tekrar stopaj yapılması gerekmeyecektir.

bc- Stopaj Oranı

2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Karar ile kâr dağıtımına ilişkin tevkifat oranı %15 olarak belirlenmiştir.

c- Dağıtılan Geçmiş Dönem Kârları ve 4842 Sayılı Kanun Öncesi Hükümlere Göre Uygulanan Yatırım İndiriminde Vergi Kesintisi

Vergi kesintisi açısından kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayrımına son verilerek istisna olsun olmasın kesinti, kârın dağıtılması aşamasına bırakılmıştır. İstisna kazançlar üzerinden prensip olarak tevkifat yapılmayacak, ancak GVK’ya eklenen geçici 61. madde uyarınca 4842 sayılı Kanun öncesi hükümlere göre hesaplanan ve indirim konusu yapılan yatırım indirimi üzerinden %19,8 oranında stopaj gelir vergisi hesaplanacaktır.

Kâr dağıtımı üzerinden kesinti yapılması uygulamasına geçiş döneminde yapılacak vergileme GVK’nın geçici 62. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükmü uyarınca kurumlar tarafından aşağıda sayılan kazançların dağıtımı halinde kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacaktır.

i-    31/12/1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kazançlar.

ii-   (i) bendi kapsamı dışında kalan ve 31/12/2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde (1/1/1999 – 31/12/2002 tarihleri arasında) elde edilen kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar.

iii- GVK geçici 61. madde kapsamında tevkifata tabi tutulan kazançlar.

2003 ve müteakip yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen (kurumlar vergisinden istisna edilmiş olsun veya olmasın) kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu kazançlar üzerinden GVK’nın 94/6-b ve KVK 15/2. maddeleri uyarınca kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 1/1/1999 – 31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin istisnaya konu olmayan kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde de dağıtılan bu kâr payları üzerinden, kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılması gerekmektedir.

2- Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi

5520 sayılı KVK’nın 30. maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlardan yapılacak vergi kesintisi düzenlenmiştir. Madde uyarınca kesinti, kazanç ve iratların nakden veya hesaben ödenmesi veya tahakkuk ettirilmesi aşamasında avanslar da dahil olmak üzere gayri safi tutar üzerinden %15 oranında yapılacaktır.

Bu madde uyarınca vergilenecek kazançlara ilişkin kesinti, bu kazanç ve iratları (avanslar da dahil olmak üzere) nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından yapılacaktır.

Maddenin 8. bendi uyarınca Bakanlar Kurulu, kesinti oranlarını, gelir unsurları veya faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir. Kanunla tanınan yetkiler çerçevesinde BK tarafından 171/2007 tarihinden geçerli olmak üzere 2006/11447 sayılı BKK ile oran belirlemesi yapılmıştır.[1]

Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır. Ödemelerden yapılan vergi kesintisi, kesinti yapanların kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.

a- Türkiye'de Bulunan İşyeri veya Daimi Temsilci Vasıtasıyla Elde Edilen Kazanç ve İratların Durumu

Kanunun 30/1. maddesi uyarınca dar mükellefiyete tabi kurumların elde ettiği aşağı sayılan hasılat veya gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.

- GVK’da belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,

- Serbest meslek kazançları,

- Gayrimenkul sermaye iratları,

- GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları.

Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellef kurumların işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Kanunun 15. maddesine göre, tam mükellef kurumların, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili hakedişlerinden, her nevi tahvil ve Hazine Bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerinden, mevduat faizlerinden, katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından, repo kazançlarından ve kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmaktadır.

Bu durumda, tam mükellef kurumların vergi kesintisine tabi tutulan kazanç ve iratlarının, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyette bulunan dar mükellef kurumlar tarafından da elde edilmesi halinde, söz konusu kazanç ve iratlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesine göre vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak, dar mükellefiyete tabi kurumların, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle yaptıkları ticari ve zirai faaliyet kapsamında, bu işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları (dar mükellef kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri hariç) ve menkul sermaye iratları (kâr payları ile KVK’nın 15. maddesinin birinci fıkrasında vergi kesintisine tabi tutulan menkul sermaye iratları hariç) üzerinden anılan Kanunun 30. maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Diğer yandan, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmadan elde ettikleri, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili hakedişlerinden, serbest meslek kazançlarından, gayrimenkul sermaye iratlarından ve kâr payları hariç menkul sermaye iratlarından vergi kesintisi yapılacaktır.

Vergi kesintisi yapma sorumluluğu bulunanların, dar mükellefin Türkiye'de işyerlerinin veya daimi temsilcilerinin bulunup bulunmadığını bilmemesi durumunda anılan madde uyarınca vergi kesintisi yapılacağı tabiidir. Diğer taraftan, telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında yapılan ödemeler üzerinden bu kazanç ve iratların ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın sorumlularca kurumlar vergisi kesintisi yapılacaktır.

b- Vergi Kesintisine Tabi Kazanç ve İratlar

ba- Taahhüt İşleri ile Uğraşan Dar Mükellef Kurumlara Yapılan Hakediş Ödemeleri

Kanununun 30/1. madddesinin (a) bendinde, GVK’da belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren %3 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

bb- Serbest Meslek Kazançları

Kanununun 30/1. madddesinin (b) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

- Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5,

- Diğer serbest meslek kazançlarından %20 oranında vergi kesinti yapılacaktır.

bc- Gayrimenkul Sermaye İratları

Kanununun 30/1. madddesinin (c) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri gayrimenkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1,

Diğer gayrimenkul sermaye iratlarından %20 oranında kesinti yapılacaktır.

bd- Menkul Sermaye İratları

Kanununun 30/1. madddesinin (ç) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri kâr payları hariç diğer menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.

Bu kapsamda değerlendirilecek iratlar, GVK’nın 75. maddesinin 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 14, 15. bentlerinde düzenlenen iratlardır.

Kanunun geçici 1/2 maddesinde GVK’nın geçici 67. maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. GVK’nın geçici 67. maddesinde ise aynı Kanunun 75. maddesinin 5, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları (her nevi tahvil ve Hazine Bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler, mevduat faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları, repo gelirleri) üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer yandan, her nevi alacak faizlerinden, 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 01.01.2007 tarihinden itibaren;

- Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden ( katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) %0,

- Diğerlerinden %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 10 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

be- Gayrimaddi Hakların Satış, Devir ve Temliki

Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesinin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın dar mükellef kurumların telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi haklarının satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedellerin, nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından 2006/11447 sayılı BKK uyarınca 01/01/2007 tarihinden itibaren %20 oranında vergi kesintisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

bf- Dar Mükellef Kurumlara veya Kurumlar Vergisinden Muaf Dar Mükelleflere Dağıtılan Kâr Payları

Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup, bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden KVK’nın 30. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 2006/10731 sayılı BKK ile belirlenen %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyet gösteren dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden bu kesinti yapılmayacaktır. Kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayacaktır.

bg- Yurt Dışı İştirak Kazançları Üzerinden Dar Mükellef Kurumlara Dağıtılan Kâr Payları

KVK 30/4. maddesi uyarınca, Kanun’un 5/c maddesiyle kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan, anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından vergi kesintisi yapılacak olup, söz konusu kesinti oranı 30. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca uygulanacak olan oranın (%15) yarısını aşmayacaktır. Bu durumda bu bent uyarınca yapılacak kesinti oranı %7,5 olacaktır.

bh- Sergi ve Panayır Kazançları

KVK’nın 30/5. maddesinde, Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden kurum bünyesinde stopaj yapılacak ancak, 2006/11447 sayılı BKK gereğince 01.01.2007 tarihinden itibaren stopaj oranı %0 olarak belirlenmiştir.

bi- GVK Md. 75/4 Uyarınca Yurt Dışına Yapılan Aktarımlar

KVK’nın 30. maddesinin 6. fıkrasında yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan (GVK Md.75/4) ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Kesinti oranı, 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %15 olarak belirlenmiştir.

Dar mükellef kurumların Türkiye’de elde edilen kârı ana merkezlerine aktarmamaları halinde, anılan stopaj kâr aktarımına bağlı olarak yapılacağından,  vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 bj- Bakanlar Kurulunca Belirlenecek Ülkelerde Yerleşik Olan veya Faaliyette Bulunan Kurumlara Yapılacak Ödemeler

Kanununun 30/7. maddesi uyarınca, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde[2] yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın vergi kesintisi kapsamındadır. Dolayısıyla, anılan ülkelerde yerleşik olan veya buralarda faaliyette bulunan kurumlara ödenen kredi anaparası, tasfiye bakiyesi gibi değerler de vergi kesintisi kapsamına girmektedir.

Bu ülkelere yapılacak kâr payı ödemeleri, Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasına göre değil, yedinci fıkrasına göre vergi kesintisine konu edilecektir. Yedinci fıkraya göre vergi kesintisine tabi tutulan ödemeler, diğer fıkralar uyarınca ayrıca vergi kesintisine konu edilmeyecektir.

Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine, kapsam dışında olan bir ülke üzerinden ödeme yapılması halinde de vergi kesintisi uygulanacaktır.

Ödemeye esas teşkil eden bir belgenin Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerde düzenlenmesi, vergi kesintisi için yeterlidir. Vergi kesintisi kapsamında olup mükellef açısından gider niteliğinde olan ödemeler, kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir. Ancak, vergi kesintisinin ödemeyi yapan tarafından yüklenilmesi halinde, bu vergi tutarı kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.

Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerdeki finans kuruluşlarından[3] temin edilen borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmayacaktır.

c- Anılan Kazançların Verilecek Beyannameye İthali

KVK’nın 24. maddesinde dar mükellef kurumların yıllık beyanname vermesine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, 26. maddesinde ise dar mükellef kurumların özel beyanname verecekleri gelirlere ilişkin hükümler düzenlenmiştir.

KVK’nın 30/9.maddesi uyarınca, bu maddeye göre vergi kesintisi yoluyla alınan kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26. maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi ihtiyaridir. Ancak, GVK’nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 5, 7 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi zorunludur.


 


[1]         Kanunun yayımı tarihinden itibaren konuya ilişkin BKK alınıncaya kadar, GVK ve mülga 5422 sayılı KVK kapsamında vergi oranlarına ve diğer hususlara ilişkin olarak yayınlanan BKK’da yer alan düzenlemeler, 5520 s. KVK ile belirlenen yasal sınırları aşmamak üzere uygulanmıştır.(KVK Geçici Md. 1/4)

[2]         Bakanlar Kurulunca bu kapsamda henüz bir ülke belirlemesi yapılmamıştır.

[3]         Söz edilen finans kuruluşu, münhasıran finansman hizmeti veren, mukimi bulunduğu ülkenin mevzuatına göre finansal kaynak sağlamaya yetkili olan kuruluşları ifade eder. Sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kuruluşlar bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.