VI- BANKALARA VEYA TMSF’YE BORÇLU DURUMDA OLAN KURUMLAR İLE BANKALARA TANINAN İSTİSNA

A- BANKA BORCUNDAN DOLAYI KANUNİ TAKİPTE OLAN VEYA TMSF’YE BORÇLU KURUMLARA TANINAN İSTİSNA

KVK’nın 5/1. maddesinin (f) bendi ile bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara veya anılan Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Bu istisnadan yararlanacak olan kurumların, bankalara borçları nedeniyle İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca kanuni takibe alınmış olması veya TMSF’ye borçlu durumda bulunması gerekmektedir.

İstisnadan, banka borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF’ye borçlu durumda olan kurumlar ile bu kurumların, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kefilleri veya bu kurumlar adına ipotek veren kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir.

İstisnaya konu olan kıymetler taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarıdır. Ancak istisnadan yararlanabilecek kazanç, söz konusu kıymetlerin borçlara karşılık olmak üzere, bankalara veya TMSF’ye satışından veya diğer şekilde devrinden sağlanan hasılatın, bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden tutarla sınırlı olacaktır.

Örneğin, (A) AŞ, (B) Bankasından 100.000.-TL tutarında kredi kullanmış olup, bu krediye karşılık iştiraki olan (C) Ltd. Şti.’nin bir yıl süre ile aktifinde kayıtlı bulunan 200.000.-TL maliyet bedelli taşınmazı ipotek olarak göstermiştir. Kredi vadesinde ödenmediğinden söz konusu borç, (B) Bankası tarafından kanuni takibe alınarak borca ilişkin ipotek konusu taşınmaz 300.000 TL’ye icra yoluyla satılmış ve faiz dahil 150.000.-TL kredi alacağı tahsil edilmiş bulunmaktadır.

Görüleceği üzere, (C) Ltd. Şti.’nin işlemden elde ettiği kazanç tutarı (300.000 – 200.000=) 100.000.-TL olmakla birlikte, banka borcunun tasfiyesinde kullanılan kısım satış hasılatının (150.000/300.000) %50’sidir. Bu nedenle, (C) Ltd.Şti. tarafından taşınmaza ilişkin satış kazancının %50 si olan 50.000.-TL istisna olarak dikkate alınabilecektir.

İstisna uygulamasında, anılan kurumlarca devredilen söz konusu aktif kıymetlerin en az iki yıl süreyle işletme aktifinde yer alması ve kazancın belli bir süre özel bir fon hesabında tutulması zorunluluğu yoktur.

KVK’nın 5/1. maddesinin (e) ve (f) bentlerinde yer alan istisnalardan birlikte yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Kurumlar, şartları taşımak kaydıyla anılan istisnalar arasında serbestçe tercihte bulunabileceklerdir.

B- BANKALARA TANINAN İSTİSNA

KVK’nın 5/1. maddesinin (f) bendiyle Bankalar tarafından, kanuni takibe alınmış alacakları nedeniyle iktisap ettikleri taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Maddede geçen “banka” teriminden, 5411 sayılı Bankacılık Kanununa tabi bankaların anlaşılması gerekmektedir.

Bankalara tanınan bu istisnanın uygulanmasında da söz konusu aktif kıymetlerin en az iki yıl süreyle aktifte yer alması ve kazancın belli bir süre özel bir fon hesabında tutulması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bu tür iktisaplar dışında kalan ve çeşitli nedenlerle Bankalarca edinilmiş olan kıymetlerin satışından doğan kazançların istisnadan yararlanıp yararlanmayacağı hususunda, (V) numaralı başlıkta yer alan istisnaya ilişkin olarak yapılan açıklamalara bakılmalıdır.