Son
birkaç yılda dünya ekonomisinde çeşitli dalgalanmalar baş göstermiş, 2018
yılında buna küresel ticaret savaşları da eklenmiştir. Dünya ekonomisindeki bu
dalgalanmalar pek tabi ki Türk ekonomisini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Özellikle
kurlarda 2018 yılında yaşanan beklenmedik dalgalanma ülke ekonomisi üzerinde
sınırlayıcı ve olumsuz etki yapmıştır. Her şeye rağmen bu süreçte ekonomimizde
tamir edilemez bir kırılma yaşanmadığı gözlenmektedir. Kamu otoritesince alınan
ve alınmaya devam edilen tedbirler nedeniyle, Ülkemiz için gelecek dönemin
bugünden daha müreffeh olacağına inancımızı korumaktayız.
Yürürlükteki
TTK, Ulusal Muhasebe Standartlarının geniş bir mükellef kitlesince
uygulanmasını öngörmekte, KGK tarafından yapılan düzenleme ile bağımsız denetim
kapsamına giren mükellef kitlesi her yıl biraz daha genişletilmektedir.
Mali
mevzuat, ticaret hukuku ve muhasebe ilkeleri, süresiz kabul edilen işletme
ömrünün kazanç tespiti açısından belli dönemlere bölünmesini öngörür. Dönem
sonları, işletme faaliyet sonuçları ve mali tablolarının hazırlandığı
dönemlerdir. Bu dönemler itibariyle hazırlanan mali tablolar, ilgililerin
işletme performansını ölçmeleri ve geleceğe yönelik karar vermeleri açısından
önemli bilgiler içerir.
İşletmede
dönem kazancının tespiti, işletme varlık ve kaynaklarının dönem sonu itibariyle
değerlemesini ve dönemsel ayırımların yapılmasını gerektirir. Değerleme
sürecinde uygulanması gereken tahakkuk esası ve dönemsellik ilkesiyle, işletme
varlık ve kaynaklarının hangi ölçüye göre değerleneceği konusu VUK da
düzenlenmiştir. Söz konusu ilke ve esaslar çerçevesinde yapılacak dönem sonu
değerleme işlemi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada, işletme
varlık ve kaynaklarının değerlemesiyle ilgili olarak kanunlarda belirlenen
genel ilkeler açıklanmış, özellikli durumlara değinilmiş, tartışmalı konulara
ilişkin çözümlere işaret edilmiştir.
İşletmelerin faaliyet sonuçları mali tablolar
aracılığıyla ilgililere aktarılmaktadır. Mali tabloların oluşturulmasında en
önemli işlem ise envanter ve değerlemedir. Özellikle
ekonomik belirsizlik dönemlerinde, işletmenin durumunu en iyi yansıtacak mali
tabloları hazırlamak zor olduğu kadar önemlidir de.
Eserde işletme varlık ve kaynaklarının envanter
ve değerlemesine ilişkin açıklamalar THP ve mali tablo kalemleri bazında
yapılmıştır. Eserde ismen belirtilmeyen işletme varlık veya kaynakları, mahiyet
itibariyle en yakın varlık ve kaynak kalemine ilişkin envanter
ve değerleme ölçülerine göre değerlenmelidir.
Bilanço
varlık ve kaynak kalemlerinin dönem sonu değerlemesine ilişkin olarak gerekli
görülen yerlerde ilgili gelir tablosu ve maliyet hesapları belirtilmekle
yetinilmiş, maliyet ve gelir tablosu hesaplarına ilişkin (kazanç tespitine
yönelik) ayrıntılı açıklama yapılmasına gerek duyulmamıştır.
Eserin
okuyucularına faydalı olması dileğimizle…
Muzaffer KÜÇÜK
YAKLAŞIM YAYINCILIK - OCAK 2019