SUNUŞ

2016 yılı; gerek 15 Temmuz’da yaşanan olaylar, gerek  “Orta Doğu”da (komşularımızda) devam eden ve her geçen gün düzeyi artan gerginlik ve çatışma halinin Türkiye’ye yansımaları gerek se yaşanan terör olayları nedeniyle yoğun ve yıpratıcı bir gündemle tamamlanmaktadır.  

Bütün olumsuzluklara rağmen, bu süreçte ülke ekonomisinde tamir edilemez bir kırılma yaşanmamış olması ve kamu otoritesince alınan ve alınmaya devam edilen tedbirler nedeniyle, ülkemiz için gelecek günlerin daha aydınlık olacağına inancımızı korumaktayız. Diğer yandan 15 Temmuz’da yaşanan olumsuz sürecin, ulusal olarak kenetlenmemize vesile olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacaktır.

Yürürlükteki TTK, Ulusal Muhasebe Standartlarının geniş bir mükellef kitlesince uygulanmasını öngörmektedir. KGK tarafından yapılan düzenleme ile denetim kapsamına giren mükellef kitlesi her yıl biraz daha genişletilerek geçiş sağlanmaktadır.

Mali mevzuat, ticaret hukuku ve muhasebe ilkeleri, süresiz kabul edilen işletme ömrünün kazanç tespiti açısından belli dönemlere bölünmesini öngörür. Dönem sonları, işletme faaliyet sonuçları ve mali tablolarının hazırlandığı dönemlerdir. Bu dönemler itibariyle hazırlanan mali tablolar, ilgililerin işletme performansını ölçmeleri ve geleceğe yönelik karar vermeleri açısından önemli mesajlar içerir.

İşletmede dönemsel kazancın tespiti, işletme varlık ve kaynaklarının bu tarih itibariyle değerlemesini ve dönemsel ayırımların yapılmasını gerektirmektedir. Değerleme sürecinde uygulanması gereken tahakkuk esası ve dönemsellik ilkesiyle, işletme varlık ve kaynaklarının hangi ölçüye göre değerleneceği konusu VUK’da düzenlenmiştir.

Söz konusu ilke ve esaslar çerçevesinde yapılacak dönem sonu değerleme işlemi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada, işletme varlık ve kaynaklarının değerlemesiyle ilgili olarak kanunlarda belirlenen genel ilkeler açıklanmış, özellikli durumlara değinilmiş, tartışmalı konulara ilişkin çözümlere işaret edilmiştir.

İşletmelerin faaliyet sonuçları mali tablolar aracılığıyla ilgililere aktarılmaktadır. Mali tabloların oluşturulmasında en önemli işlem ise envanter ve değerlemedir. Ekonomik belirsizlik dönemlerinde işletmenin durumunu en iyi yansıtacak mali tabloları hazırlamak zor olduğu kadar önemlidir de.

Eserde işletme varlık ve kaynaklarının envanter ve değerlemesine ilişkin açıklamalar Tekdüzen Hesap Planı ve mali tablo kalemleri bazında yapılmıştır. Eserde ismen belirtilmeyen işletme varlık veya kaynakları, mahiyet itibariyle en yakın varlık ve kaynak kalemine ilişkin envanter ve değerleme ölçülerine göre değerlenmelidir.

Açıklamalarda dönem ticari kazancının tespitine yönelik maliyet ve gelir tablosu hesaplarına ilişkin konulara ayrıca yer verilmemiş, bilanço varlık ve kaynak kalemlerinin dönem sonu değerlemesine ilişkin olarak gerekli görülen yerlerde ilgili gelir tablosu ve maliyet hesapları belirtilmekle yetinilmiştir.

Çalışmamızın okuyuculara faydalı olması dileğiyle…

 

Muzaffer KÜÇÜK

 

  YAKLAŞIM YAYINCILIK - OCAK 2017