T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri
Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı: 62030549-120[94-2013/391]-1213 07/08/2013
Konu: Yap-işlet-devret modeline göre inşa edilen binanın vergisel boyutu.
Özelge talep formunuzda, sağlık sektöründe faaliyette bulunan şirketinizin, arsa
sahibi şahıslar ile imzalamış olduğu 8 yıllık yap işlet devret sözleşmesi
kapsamında inşa edilecek binayı, tamamlanmasından itibaren sözleşme süresi
doluncaya kadar kullanacağı ve sözleşme bitiminde binanın arsa sahiplerine
bedelsiz olarak teslim edileceği belirtilerek sözleşme süresince arsa
sahiplerine nakdi ve ayni kira ödemesinde bulunulmayacağından şirketiniz
tarafından gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, sözleşme süresinin
sonunda bina devredilirken arsa sahibinin elde ettiği gayrimenkul sermaye iradı
hesabında şirketin inşaat için yapmış olduğu harcama miktarının mı yoksa emsal
bedelinin mi esas alınacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın
Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari
kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark
olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan
değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka
ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi
Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri
hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı
maddesinde de; safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış
olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de ticari kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın
tespitinde indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 70 inci
maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılmış ve maddede 8 bent
halinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak
ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen
iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş olup 72 nci maddesinde de, gayrimenkul sermaye iratlarında
gayrisafi hasılatın 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden
bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen
tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu; ayın olarak tahsil edilen
kiraların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya
çevrileceği; kiracı tarafından gayrimenkulü genişletecek veya iktisadi değerini
devamlı suretle arttıracak şekilde gayrimenkule ilave edilen kıymetlerin, kira
müddetinin hitamında bedelsiz olarak kiralayana devrolunduğu takdirde, mezkur kıymetlerin kiralayan bakımından, bu tarihte aynen
tahsil edilmiş sayılacağı, kıymetlerin emsal bedelinden düşük değerle devri
halinde aradaki farkın bedelsiz devir sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun
"Gayrisafi hasılat" başlıklı 72 nci
maddesinin dördüncü fıkrasında kira olarak doğan alacağın başka şahsa
temlikinin veya kiracısına olan borcu ile takasının tahsil hükmünde olduğu
ifade edilmiştir. Kanunun 73 üncü maddesinde ise kiraya verilen mal ve hakların
kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, 86 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendinde ise
vergiye tabi gelir toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir
diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de vergi kesintisine tabi
tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye
iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği,
diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği; 94 üncü maddesinde ise vergi kesintisi
yapmak zorunda olanlar sayılmış olup maddenin (5/a) bendinde 70 inci maddede
yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemelerinden %20
oranında kesinti yapılacağı, 96 ncı maddesinde ise
vergi kesintisinin, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi kesintisine tabi kazanç ve
iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her
türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, ücretler dışında kalan ödemelerde
gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı
olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında
bulunması halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve inşaat
işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve
verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve
şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir
Öte yandan, Vergi Usul
Kanununun 272 nci maddesinde; "Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri
dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek
veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler,
gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline
eklenir.
...
Gayrimenkuller
kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının işletme
hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına sahip tüzel kişi tarafından
yapılan bir ve ikinci fıkralardaki giderler bunların özel maliyet bedeli olarak
ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin
faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir. ...."
hükmüne
yer verilmiştir.
1 seri no.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinin "15.3.2.3. Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine
ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri"
bölümünde, "Kurumlar Vergisi
Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine
(kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara
yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. Bu kurumların elde
ettikleri kira gelirleri ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi
ile beyan edilecektir." açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar
çerçevesinde
- Şirketiniz ile arsa sahibi şahıslar arasında akdedilen sözleşmeye
istinaden bina inşa edilmesi için yapılan harcamaların özel maliyet bedeli
olarak dikkate alınması mümkün bulunmayıp, sözleşmeye göre yapılan tesislerin
tamamlanıp cins tashihinin yapıldığı veya fiilen kullanılmaya başlandığı tarih
itibarıyla, şirketinizce sözleşmeye konu arsa üzerine bina yapılarak söz konusu
şahıslara teslim edildiğinin kabul edilmesi,
- Sözleşmeye istinaden
arsa sahiplerine bina yapım hizmeti verilmek suretiyle inşa edilen bina için
yapılan harcamaların emsale uygun belirlenen bir kâr marjı ile arsa sahibi
şahıslara fatura edilerek bina yapım hizmeti karşılığı alacak olarak kayıtlara
intikal ettirilmesi ve yapım hizmeti nedeniyle oluşan kazancın da kurum
kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi,
- Şirketiniz ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme hükümleri dikkate
alındığında, sözleşme süresinin sonuna kadar binanın kullanım hakkı şirketinize
ait olduğundan şirketiniz tarafından fatura edilen ve alacak olarak kayıtlara
intikal ettirilen tutarın, binanın kullanılmaya başlandığı tarihi müteakip
kalan kira süresine bölünmek suretiyle hesaplanan kısmının ilgili yıllar
itibariyle alacak tutarından düşülerek safi kurum kazancının tespitinde Gelir
Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca ilgili yıllar itibarıyla kira gideri olarak dikkate alınması,
- Şirketinizce ilgili yıllar itibarıyla kira gideri olarak dikkate alınan
tutarların arsa sahibi şahıslara hesaben yapılan kira
ödemesi olarak kabul edilmek suretiyle bu tutarlar üzerinden Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesine göre gelir vergisi kesintisi yapılması; arsa
sahibinin kurumlar vergisi mükellefi veya gerçek usulde gelir vergisi mükellefi
olması halinde ise elde edilen kira gelirleri ilgili dönem kurumlar vergisi
veya gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceğinden vergi kesintisi
yapılmaması,
-
Gelir Vergisi Kanununun 72 nci maddesinin dördüncü
fıkrası uyarınca, mülk sahibinin şirketinize olan borcundan yıllar itibariyle
mahsup edilen tutarlar tahsil hükmünde olduğundan, anılan Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1/c) bendinde yer alan
haddin (2013 yılı için 26.000 TL) aşılması halinde, gerçek kişiler tarafından
elde edilen ve kesinti yoluyla vergilendirilmiş olan söz konusu kira
gelirlerinin beyan edilmesi
gerekmektedir.
Diğer yandan, anılan
sözleşme kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin ilişkili kişilerle yapılması
halinde Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan hükümlere
uyulması gerektiği ise tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica
ederim.”