Türk vatandaşlarının
yurtdışındaki varlıklarının Türkiye’ye getirilmesini amaçlayan ‘varlık barışı’
düzenlemesi torba yasa tasarısıyla Meclis’e geldi.
31 Temmuz’a kadar geçerli olması öngörülen düzenlemeye
göre yurtdışından getirilen varlıklardan yüzde 2 oranında vergi alınacak.
Gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan para, döviz,
altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul
kıymetlerin Türkiye’ye getirilmesi, taşınmazların kayda alınması suretiyle
milli ekonomiye kazandırılması hedefleniyor.
Sosyal Sigortalar
ve GSS Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’ndaki ilgili maddeye göre, gerçek veya tüzel kişilerce 22 Nisan 2013 tarihi
itibariyle sahip olunan ve yurtdışında bulunan varlıkları, 31 Temmuz’a
kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı
kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıklar, değeri
üzerinden yüzde 2 oranında vergilendirilecek ve bu vergiler beyanın yapıldığı
ayın sonuna kadar ödenecek. Bu kaynaklarla ilgili hesap sorulmayacak.
VARLIK BARIŞI 12.
MADDE OLARAK YER ALIYOR |
TASARININ TAM METNİ:
T.C.
BAŞBAKANLIK
Kanunlar
ve Kararlar Genel Müdürlüğü
Sayı : 31853594-101-736-1986
24.4.2013
Konu : Kanun Tasarısı
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulu’nca
4.3.2013 tarihinde kararlaştırılan “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile
gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
EKİ :
1- Kanun Tasarısı
2- Gerekçe (Genel-Madde)
SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE
1- 31.5.2006
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60.
maddesinin; birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine “üçte
birinden az olan vatandaşlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile gelir tespiti
yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi
bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşım doldurmamış çocuklar” ibaresi, aynı
bendin (7) numaralı alt bendine “ücretsiz faydalanan kişiler” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile ana ve babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını
doldurmamış çocuklar” ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ülkemizde öğrenim
gören yabancı uyruklu öğrenciler birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52.
maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın ilk kayıt
tarihinden itibaren üç ay içerisinde talepte bulunmaları halinde genel sağlık
sigortalısı olurlar. Bu sürede talepte bulunmayanlar hakkında öğrenimleri
süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz. Kendilerince 82. maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük
tutan üzerinden genel sağlık sigortası primi ödenir.”
“27.12.2007
tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu kapsamında haklarında koruma
tedbirleri uygulanan kişiler ile 8.3.2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre
hakkında koruyucu tedbir karan verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı
olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına
da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından
yararlanamayanlar, bu hâllerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın
birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır.”
MADDE 2- 5510 sayılı Kanunun 61.
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, ikinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
“c) (d) bendinde
sayılanlar Türkiye’deki yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten sonra
talepte bulunmaları halinde talep tarihini takip eden günden itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır. Bu kişilerin genel sağlık sigortalılığı bu Kanunda
belirtilen nedenlerle sona erer.”
“60. maddenin yedinci
fıkrası kapsamında sayılanlardan dilekçeyle Kuruma müracaat edenlerin, talep
tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalılığı başlatılır ve
öğrenimleri süresince genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bunların genel
sağlık sigortalılıktan bu Kanunda belirtilen nedenlerle sona erer.”
MADDE 3- 5510 sayılı Kanunun 72.
maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Komisyon; Bakanlık,
Maliye, Sağlık ve Kalkınma bakanlıkları, Hazine Müsteşarlığı, üniversite
hastaneleri ile özel hastaneleri temsilen Bakanlıkça belirlenecek birer üye ve
Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşur. Komisyon,
kararlarını salt çoğunluk ile alır. Komisyon kararlan Resmi Gazete’de
yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre
birden fazla alt komisyon kurulabilir.”
MADDE 4- 5510 sayılı
Kanunun 73. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “bir”
ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Ancak yükseköğretim
kurumlarının sağlık hizmeti sunucularında, kişilerin tercihi üzerine 4.11.1981
tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında görev yapan öğretim
üyeleri tarafından mesai saatleri dışında sunulan sağlık hizmetleri için
alınacak ilave ücretlerin tavam Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca
belirlenen sağlık hizmetleri bedelini geçmemek üzere Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenir. Alınacak ilave ücret bir defada bir asgari ücreti geçemez.”
MADDE 5- 5510 sayılı
Kanunun 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin yedinci cümlesi ile son
cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkraya aşağıdaki bent, aynı maddeye
birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“i) Özel sektör
işverenlerinin yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere 4. maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen
sigortalılar için, (f) bendine göre prime esas kazanç üzerinden ödenecek primin
işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. Bu bent hükümlerinden faydalanabilmek için; çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak işverenler tarafından bu Kanun uyarınca verilmesi
gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi,
bu sigortalılara ilişkin olarak yatırılması gereken sigorta primi tutarlarının
Hazinece karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması
ve bu işverenlerin Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme
cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan
prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı
borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendiren
işverenler ile taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre taksitlendiren
ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam
ettiği sürece bu bent hükmünden yararlandırılır. 5335 sayılı
Kanunun 30. maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait
işyerleri; 2886 sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun hükümlerine istinaden yapılan
alım ve yapım işleri, 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine
ilişkin işyerleri; ek 2. madde kapsamında uygulanan teşvikten yararlanan
işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmak suretiyle çalışanlar
hakkında bu bent hükümleri uygulanmaz. Hazineden karşılanan prim
tutarları, işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.”
“On ve üzerinde sigortalı
çalıştıran işyerlerine uygulanmak üzere, birinci fıkranın (ı) bendinde
belirtilen ve Hazinece karşılanan puana, prime esas kazanç alt sının üzerinden
altı puana kadar ilave puan eklemeye, sosyo-ekonomik
gelişmişlik endeksini dikkate almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve
uygulama süresini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
“Yapılan kontrol ve
denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya
bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde,
işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından
yararlanamaz. Bu madde kapsamındaki teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının
tespiti halinde, yararlanılan teşvik tutan işverenden gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte tahsil edilir.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık, Maliye Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.”
MADDE 6-5510 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 49- 97. maddenin yedinci fıkrası gereğince, sağlık hizmet sunucularının
sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin olarak 16.1.2012 tarihinden önce Kuruma
teslim ettikleri fatura ve eki belgelerden, teslim tarihinden itibaren üç ay
içerisinde incelenemediği için avansı kapatılamayan fatura ve eki belgelerin,
bu süreden sonraki dönemde yapılan incelemesi sonucunda sağlık hizmet
sunucusuna yersiz ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, tespit edilen
yersiz ödeme tutan için kanuni faiz tahakkuk ettirilmez.
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, sağlık hizmet sunucularınca 16.1.2012 tarihinden önce
Kuruma teslim ettikleri fatura ve eki belgelerden dolayı Kurumca tahakkuk
ettirilen faizle ilgili dava konusu edilen faiz tutarları, davacının davasından
feragat edilmesi halinde, tahakkuk ettirilen faiz terkin edilir. Nakden veya
mahsuben faiz tahsilatı yapılmışsa, söz konusu tutar Kurumca ilgililerine iade
edilir.
İkinci fıkrada
belirtilen durum hariç, bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmış faize ilişkin tahsil edilen tutarlar
iade ve mahsup edilmez.”
“GEÇİCİ MADDE 50- Bu
maddenin yayımı tarihinde ilk kaydını yaptırmış olup öğrenimlerine devam eden
yabancı uyruklu öğrencilerden, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay
içinde başvuru yapanlar genel sağlık sigortası kapsamına alınırlar.”
MADDE 7- 16.5.2006 tarihli ve
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 5. maddesinin üçüncü fıkrasının
ikinci cümlesinde yer alan “bir ay” ibaresi “iki ay” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8- 19.9.2006 tarihli ve
5543 sayılı İskân Kanununun geçici dördüncü maddesinin ikinci ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2)
Mülkiyeti Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan ve Şanlıurfa İli,
Ceylanpınar İlçesi, Merkez, Beyazkule ve Gümüşsü Mevkiilerinde bulunan,
ada ve parsel numaralan ile yüzölçümleri ekli (1) Sayılı Listede belirtilen
toplam 169.245.353 metrekare yüzölçümlü taşınmazlardan hak sahipliği tespit
edilen göçer ailelerinin iskânı için gerekli olan kısımları ayrılarak bedelsiz
olarak tapuda Hazine adına tescil edilir ve bu taşınmazlar bu madde kapsamında
değerlendirilmek üzere Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilir. Tescil işlemleri ve
bunlara bağlı tamamlayıcı nitelikteki tüm işlemler her türlü vergi, resim ve
harçtan müstesnadır. Hak sahiplerinin iskânı için belirlenen arazide 3.7.2005
tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile getirilen
sınırlamalara uymak şartıyla tüm ifraz, tevhid ve
bunlara bağlı gerekli her türlü işlemler Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce
yerine, getirilir. Ekli (1) sayılı listede ada ve parselleri belirtilen
taşınmazlardan, arazi sınırını belirleyen DSİ Mardin Sulama Kanalının böldüğü
parsellere ilişkin ada ve parsel numaralan ile alanlar, ifraz işleminden sonra
kesinleşir.”
“(4) Hak sahibi
ailelere iskanen verilecek taşınmazların teslimini
takiben üç ay içinde, göçer ailelerin bulundukları eski arazilerin üzerinde
bulunan ev, baraka, ahır ve benzeri yapı ve müştemilatı valilikçe yıktırılarak
bu araziler Ceylanpınar Tarım İşletmeleri Müdürlüğü yetkililerine teslim
edilir.”
MADDE 9- 19.11.1992 tarihli ve
3843 sayılı Yükseköğretim Kurumlarında İkili Öğretim Yapılması, 2547 Sayılı
Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bir Ek Madde
Eklenmesi Hakkında Kanunun 12. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 12-
Yükseköğretim kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde görevli öğretim
elemanları ile idari personele yasal çalışma saati bitiminden sonra fiilen
yaptıkları fazla çalışma süreleri için saat ücreti ödenir. Yapılacak fazla
çalışmanın aylık saati ile ödenecek ücretin miktarı, Yükseköğretim Kurulunun
görüşü, Milli Eğitim Bakanlığının teklifi üzerine her yıl bütçe kanunu ile
belirlenen saat başı fazla çalışma ücretinin üç katını aşmayacak şekilde
Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
Ancak, öğretim
elemanlarına aynı süre için ek ders ücreti ile birlikte fazla çalışma ücreti
ödenmez.
Öğretim elemanlarına
ödenecek ek ders ve sınav ücretleri ile personele ödenecek fazla çalışma
ücretlerinin toplamı, toplanan ikinci öğretim ücretlerinin % 70’ini aşamaz.”
MADDE 10- 20.12.2012 tarihli ve
6363 sayılı 2013 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanununa bağlı “K” işaretli
cetvelin “III. FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ” başlıklı bölümünün “(A) Saat
Başı Fazla Çalışma Ücreti” kısmının 1. maddesinde yer alan “hariç olmak üzere”
ibaresi “dâhil olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11- 9.8.1983 tarihli ve
2872 sayılı Çevre Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3-
23.6.1997 tarihinden önce yatırım programına alınmış olup, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş olan veya ihalesi
yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların
gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler Çevresel Etki
Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.”
VARLIK BARIŞI’NIN YER
ALDIĞI 12. MADDE:
MADDE 12- 31.12.1960 tarihli ve
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici
Madde 85- Gerçek veya tüzel kişilerce, 22.4.2013 tarihi itibarıyla sahip olunan
ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen
taşınmazlar, 31.7.2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle,
19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan
bankalara veya 6.12.2012 tarihli-ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilir ya da vergi dairelerine
beyan edilir.
Birinci fıkrada sayılan
kıymetler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler
tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere
kaydedilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri
uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon
hesabı açarlar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz’ü
addolunur, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz, işletmenin
tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmez. Serbest meslek kazanç defteri
ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri
defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde
dikkate alınmaz.
Vergi dairelerine beyan
edilen varlıkların değeri üzerinden % 2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi,
tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.
Banka ve aracı
kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak % 2 oranında
hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın onbeşinci
günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu
vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. Bu fıkra ile üçüncü fıkraya
göre ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup
edilemez.
Bildirilen veya beyan
edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı
yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten sonra başlayan 1.1.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin
vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararlan uyarınca gelir, kurumlar ve
katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde
kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin
vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi
reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutan, indirimi
reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen
vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah
tutan, %18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanır.
Tahakkuk eden verginin
vadesinde ödenmemesi veya bu maddede yer alan diğer şartların yerine
getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması, vergi aslının
gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmez. Tahsil edilmiş olan
vergiler red ve iade edilmez.
Bildirim ve beyana konu
edilen varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun amortismanlara
ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan
zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim
olarak kabul edilmez.
Bildirildiği veya beyan
edildiği halde, 22.4.2013 tarihi itibariyle yurt dışında bulunduğu kanaat
verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla beşinci fıkra hükmünden
yararlanılamaz.
Bildirim veya beyanın
yapıldığı tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye getirilmeyen veya
Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer
edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları
dolayısıyla beşinci fıkra hükmünden yararlanılamaz.
Tam mükellefiyete tabi
gerçek kişiler ile kurumların;
a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
c) Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi
temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
31.10.2013 tarihine
kadar elde edilenler de dâhil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
Tam mükellefiyete tabi
gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan
kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye
transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
Bildirim ve beyan
süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamaz.
İlgili kurum ve
kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin bu madde uyarınca yapılacak işlemlere
ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecburdurlar.
Bu maddede yer alan
bildirim ve beyan sürelerini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar uzatmaya Bakanlar
Kurulu yetkilidir.
Bu madde uyarınca
verilmesi gereken beyannamelerin şekil, içerik ve ekleri ile verileceği
yeri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bu
maddenin uygulamasında kanaat verici belge: Devlet tarafından veya Devlet
güvencesinde tutulan kayıt ve sicilleri; banka, banker, aracı kurumlar ve
benzeri mali kurumlar ile posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt
ve belgelerini, 213 sayılı Kanunun İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan
belgeler ve muadili belgeler ile bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde
yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları,
yoksa ilgili ülkenin Türk menfaatini koruyan aynı nitelikteki temsilcileri
tarafından tasdik olunan belgeleri ifade eder.”
MADDE 13- Bu Kanunun;
a) 5. maddesi ile 5510
sayılı Kanunun 81. maddesine eklenen (i) bendi, yayımını takip eden ayın
başında,
b) 5. maddenin diğer
hükümleri ile 10. maddesi 1.1.2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde,
c) Diğer hükümleri
yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 14- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
GENEL
GEREKÇE
Sosyal güvenlik
uygulamalarında süreç içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla
bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda;
- Sadece yükseköğrenim
sebebiyle değil diğer öğrenim sebepleri ile gelen yabancı uyruklu öğrencilerin
de talepleri halinde genel sağlık sigortalısı olmaları,
- 18 yaşına kadar
vatandaşlarımızın herhangi bir şart aramaksızın sağlık yardımı alabilmesi ve
genel sağlık sigortası kapsamım düzenleyen maddeye hükmün taşınması,
- 5726 sayılı Tanık
Koruma Kanunu kapsamındaki kişiler ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına
Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında sayılan kişilerin gelir
testine tabi olmaksızın genel sağlık sigortalısı,
- Ülkemizde 1 yıldan
fazla ikamet izni ile ikamet eden yabancı uyrukluların genel sağlık sigortalısı
olmaları zorunlu olmaktan çıkarılarak isteğe bağlı hale getirilmesi,
- Sağlık hizmeti için
Kurumca ödenecek bedellerin belirlenmesinde, sağlık hizmeti satın alınan
üniversiteler ile özel hastanelerin de katkılarının sağlanması ve karar
mekanizmasının şeffaflığının artırılması,
- Sözleşmeli özel sağlık
hizmeti sunucuları ve vakıf üniversitesi hastanelerinin daha fazla ilave ücret
alabilmeleri,
- Kamu üniversite
hastanelerinde, kişilerin tercihleri doğrultusunda öğretim üyelerince verilen
sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınması uygulaması,
- Sağlık hizmeti
sunucularının fatura ve eki belgelerinin fatura teslim tarihinden itibaren üç
ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılamayanlardan bu süreden sonra
incelemeleri tamamlananlara tahakkuk ettirilen faiz tutarlarının terkin
edilmesi,
- İlgili kamu kurum,
kuruluşu ve sosyal taraflara genel kurul için gerekli hazırlıkları yapabilmesi
için yeterli sürenin bırakılması,
- 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin
birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan beş puanlık indirime paralel olarak,
çalıştırılmak üzere yurt dışına götürülen Türk işçiler için ödenmesi gereken
genel sağlık sigorta primlerinin işveren hissesinden beş puanlık indirim
uygulanması, ayrıca yurt içinde uygulanan beş puanlık indirime ilave olarak
asgari sigorta primine esas kazanç üzerinden indirim uygulanması ve uygulanacak
teşvik sisteminin usul ve esaslarını belirleme yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilmesi, hususlarına
ilişkin düzenlemeler yapılmaktadır. Diğer taraftan;
- KİT sözleşmeli
personeli ile yükseköğretim kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde,
mesai saatleri dışında fazla çalışma yapan personele fazla çalışma ücreti
ödenmesini teminen düzenleme yapılmakta,
- 5543 sayılı İskân
Kanununun geçici 4. maddesi uyarınca mahallinde göçer olarak adlandırılanların
hak sahiplerinin iskan edilecekleri taşınmaza ilişkin
düzenleme yapılmakta,
- 23.6.1997
tarihinden önce yatırım programına alınmış olup, planlama aşaması geçmiş
olan veya ihalesi yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan
projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesislerin
Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmakta,
- Gerçek ve tüzel
kişilerce sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul
kıymetlerin Türkiye’ye getirilmesi, taşınmazların kayda alınması suretiyle
milli ekonomiye kazandırılması; sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve
aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirilmek ve cüz’i bir oranda vergi
ödenmek suretiyle kayda alınması öngörülmektedir.
MADDE
GEREKÇELERİ
MADDE 1- Madde ile 5510 sayılı
Kanunun 61. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükmün uygulanmasında yaşanan
sorunun giderilmesi, 18 yaşına kadar vatandaşlarımızın herhangi bir şart
aramaksızın sağlık yardımı alabilmesi ve genel sağlık sigortası kapsamını
düzenleyen maddeye hükmün taşınması amaçlanmıştır.
Getirilen bu düzenleme
ile örneğin annesi vefat etmiş ve babası ceza evinde veya askerlik hizmetinde
bulunan yahut anne/babasının bakmakla yükümlüsü olan kişilerin 18 yaş altı
çocuklarının sağlık yardımlarındaki statülerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yabancı uyruklu
öğrencilerden yükseköğrenim görenler hali hazırda zorunlu olarak genel sağlık
sigortalısı sayılmışlardır. Ancak resen tescil edilen bu öğrencilerden yaklaşık
% 1,5’i düzenli olarak prim ödemekte diğerleri ise primlerini ödemeden
öğrenimleri bittikten sonra ülkemizi terk ettikleri için bunların birikmiş prim
borçlarını takip ve tahsilatı yapılamamaktadır. Yeni düzenleme ile sadece yüksek öğrenim sebebiyle değil diğer öğrenim sebepleri ile
gelen yabancı uyruklu öğrencilerin de talepleri halinde genel sağlık
sigortalısı olmaları amaçlanmıştır.
5726 sayılı Tanık
Koruma Kanunu kapsamındaki kişiler ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına
Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında sayılan kişilerin gelir
testine tabi olmaksızın genel sağlık sigortalısı olması sağlanmıştır.
MADDE 2- Madde ile ülkemizde
1 yıldan fazla ikamet izni ile ikamet eden yabancı uyrukluların genel sağlık
sigortalısı olmaları zorunlu olmaktan çıkarılarak isteğe bağlı hale
getirilmiştir. Yine kapsamdan çıkış hallerine talepleri halinde talep edilen ay
sonu itibarıyla genel sağlık sigortası kapsamından çıkarılmaları amaçlanmıştır.
MADDE 3- Madde ile sağlık
hizmeti için Kurumca ödenecek bedellerin belirlenmesinde, sağlık hizmeti satın
alınan üniversiteler ile özel hastanelerin de katkılarının sağlanması ve karar
mekanizmasının şeffaflığının artırılması amaçlanmıştır.
MADDE 4- Madde ile sözleşmeli
özel sağlık hizmeti sunucuları ve vakıf üniversitesi hastanelerince
alınabilecek ilave ücretlerle ilgili düzenleme yapılmıştır.
Ayrıca, 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu kapsamında görev yapan öğretim üyeleri tarafından mesai
saatleri dışında sunulan sağlık hizmetleri için alınacak ilave ücretlerin
tavanının Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği hükme bağlanmıştır.
MADDE 5- Madde ile işverenlerce yurt
dışında çalıştırılan sigortalılar için ödenen prime esas kazanç üzerinden
primlerde beş puanlık indirim uygulanması, ayrıca bölgesel istihdam teşviki
uygulamasının hayata geçirilmesi kapsamında Bakanlar Kuruluna altı puana kadar
uygulanacak indirim oranı, indirimin süresi ve sosyo-ekonomik
gelişmişlik endeksine göre uygulanacak illeri belirleme yetkisi verilmiştir.
MADDE
6- Sosyal
güvenlik reformu sonucunda üç kurumun (SSK, Bağ-Kur
ve Emekli Sandığı) birleşmesi, ülke nüfusunun tamamına yakınının kapsama
alınması, prim yapılandırmaları gibi nedenlerle artan iş yükü nedeniyle sağlık
hizmeti sunucularının fatura ve eki belgelerinin fatura teslim tarihinden
itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılamayanlardan bu süreden
sonra incelemeleri tamamlananlara tahakkuk ettirilen faizlere ilişkin düzenleme
yapılmaktadır. Ayrıca, yabancı uyruklu öğrencilere ilişkin olarak
5510 sayılı Kanunun 60. maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde geçiş hükmü
düzenlenmektedir.
MADDE 7- Madde ile ilgili kamu
kurum, kuruluşu ve sosyal taraflara genel kurul için gerekli hazırlıkları
yapabilmesi için yeterli sürenin tanınması amaçlanmıştır.
MADDE 8- Madde ile 5543 sayılı İskan Kanununa 21.3.2007 tarihli ve 5608 sayılı Kanunla
eklen geçici 4. madde ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Ceylanpınar Tarım
İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi içinde, mahallinde göçer olarak
adlandırılanların hak sahiplerinin iskan edilecekleri taşınmaza ilişkin
düzenleme yapılmıştır.
MADDE 9- Madde ile yükseköğretim
kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde, mesai saatleri dışında fazla
çalışma yapan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi öngörülmüştür.
MADDE 10- Madde ile KİT
sözleşmeli personeline fazla çalışma ücreti ödenmesini teminen
2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun eki “K” işaretli cetvelde düzenleme
yapılmıştır.
MADDE 11- Madde ile 23.6.1997
tarihinden önce yatırım programına alınmış olup, maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş olan veya
ihalesi yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler
ile bunlarıngerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı
ve tesislerin Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olduğu hükme
bağlanmıştır.
Yapılan düzenlemeyle,
2872 sayılı Çevre Kanununun 10. maddesine dayanılarak bugüne kadar yürürlüğe
konulan ikincil düzenlemelerle kazanılan hakların korunması ve başlamış olan
kamu yatırımlarının kısa sürede tamamlanması amaçlanmaktadır.
MADDE
12- Madde
ile gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil
ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye’ye getirilmesi, taşınmazların kayda
alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması; sahip olunan söz konusu
kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirilmek ve
cüz’i bir oranda vergi ödenmek suretiyle kayda alınması ve yapılan bu
beyanlardan hareketle inceleme ve soruşturma yapılmaması, diğer nedenlerle de
inceleme yapılması veya takdir komisyonu kararına istinaden matrah farkı tespit
edilmesi halinde bulunan bu matrah farklarından beyan edilen kıymetlerin
tutarının düşülmesi öngörülmektedir.
Diğer
yandan, tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş
merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, bu
kurumların iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları ve yurtdışında
bulunan işyeri veya daimi temsilcisi aracılığıyla elde ettikleri ticari
kazançları, maddede belirlenen tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması
kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Ayrıca, tam
mükelleflerin kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların
tasfiyesinden elde ettikleri kazançları da maddede belirlenen tarihe kadar
Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden
istisna edilmektedir.
MADDE 13- Yürürlük maddesidir.
MADDE 14- Yürütme maddesidir.