Maliye Bakanlığından:
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN
YAPILANDIRILMASI HAKKINDA 6111 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 5)
(17.08.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)
6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2.8.2013 tarihli ve 28726
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi ile
13.2.2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulamasına
ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
6495 sayılı Kanunun 103. maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca geçici 2. maddenin birinci fıkrası
1.6.2013 tarihinden geçerli olmak üzere, ikinci ve üçüncü fıkraları ise yayımı
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
I- KANUN HÜKMÜ
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi
hükmü aşağıda yer almaktadır.
“Geçici Madde 2- (1)
13.2.2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında borçları
yapılandırılan ve bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla Kanundan yararlanma
hakları devam eden il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil
bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların, 6111 sayılı Kanun
kapsamında 2013 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ödenmesi
gereken taksitleri, bu borçluların 6111 sayılı Kanunun 18. maddesine göre
tercih ettikleri taksit sayısına göre belirlenen son taksit ödeme süresinde
ödenir. Bu şekilde ödeme süresi uzatılan taksitlerin son taksitle birlikte ödenmesi
hâlinde bu taksitlere geç ödeme zammı tatbik edilmez.
(2) 2918 sayılı Kanun ve 4925 sayılı
Kanuna göre 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil)
önce verilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla vadesi geldiği
halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi geçmemiş bulunan veya dava açılmış ya
da dava açma süresi geçmemiş olan idari para cezaları için Ekim 2013 ayı sonuna
kadar 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere ilgili vergi
dairelerine başvuruda bulunulması hâlinde söz konusu cezalar 6111 sayılı
Kanunun ilgili maddelerine göre yapılandırılır. Şu kadar ki, 6111 sayılı Kanun
hükümlerine göre hesaplanan tutar, 1,05 kat sayısı ile çarpılır ve Kanun
hükümlerine göre ödenecek tutar bulunur, bulunan tutarın tamamının; Kasım 2013,
Ocak 2014 ve Mart 2014 aylarında üç eşit taksitte ödenmesi şarttır. Bu hüküm,
fıkra kapsamına giren ve aslı ödenmiş idari para cezalarının fer’îleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin
yayımlandığı tarihten önce bu madde kapsamına giren alacaklardan tahsil edilen
tutarlar red ve iade edilmez.
(3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esasları belirlemeye ilgisine göre 6111 sayılı Kanunun 168. maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen kamu kurum ve kuruluşları yetkilidir.”
Bu Tebliğde, 6495 sayılı Kanunun geçici 2.
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 6111 sayılı Kanunun 168. maddesinin ikinci
fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden geçici 2. maddenin
uygulamasına yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir.
II- UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
A- Geçici 2. Maddenin Birinci Fıkra
Hükmünün Uygulaması
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
birinci fıkrası hükmü ile;
- 1.6.2013 tarihi itibarıyla 6111 sayılı
Kanundan yararlanma hakları devam eden,
- İl özel idareleri, belediyeler ve
bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların,
6111 sayılı Kanun kapsamında 2013 yılının
Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ödenmesi gereken taksitlerinin,
aynı Kanunun 18. maddesine göre tercih ettikleri taksit sayısına göre
belirlenen son taksit ödeme süresi içerisinde ödenmesine imkan sağlanmıştır.
Bu itibarla, 6495 sayılı
Kanunun geçici 2. maddesinin birinci fıkrasından 1.6.2013 tarihi itibarıyla
6111 sayılı Kanundan yararlanma hakları devam eden il özel idareleri,
belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz
kuruluşlar yararlanabileceğinden, bu borçluların dışında 6111 sayılı Kanundan
yararlanmış olan diğer borçluların bu fıkra hükmünden yararlanmaları mümkün
bulunmamaktadır.
Fıkra hükmünden
yararlanacak olan il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil
bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların bu fıkra hükmünden
yararlanabilmek için herhangi bir başvuruda bulunmaları gerekmemektedir.
Anılan fıkra uyarınca
6111 sayılı Kanun kapsamında 2013 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül
aylarında ödenmesi gereken taksitlerin, bu borçluların 6111 sayılı Kanunun 18.
maddesine göre tercih ettikleri taksit sayısına göre belirlenen son taksit ödeme
süresi sonuna kadar ödenmesi hâlinde bu taksitlere 6111 sayılı Kanunun 19.
maddesine istinaden hesaplanan geç ödeme zammı tatbik edilmeyecektir. Ancak, söz konusu taksitlerin 6111 sayılı
Kanunun 19. maddesine istinaden son taksiti izleyen ayda ödenmesi halinde bir
aylık süre için geç ödeme zammı hesaplanacaktır.
Öte yandan, ödeme süreleri uzatılan
taksitler, ilgili ayında ödenebileceği gibi son taksit ödeme süresinden önce de
ödenebilecektir.
6495 sayılı Kanunun
geçici 2. maddesinin birinci fıkrası 1.6.2013 tarihinden geçerli olmak üzere
yürürlüğe girmekle birlikte geçici 2. maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Bu
maddenin yayımlandığı tarihten önce bu madde kapsamına giren alacaklardan
tahsil edilen tutarlar red ve iade
edilmez.” hükmü nedeniyle maddenin yayımlandığı 2.8.2013 tarihi itibarıyla
taksitlere yönelik yapılmış olan tahsilatların red ve
iade edilmeyeceği tabiidir.
Öte yandan, ödeme süresi bu fıkra ile
uzatılan taksitler, 6111 sayılı Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede, tercih edilen taksit seçeneğine
göre belirlenen son taksitin ödeme süresinin rastladığı takvim yılında ödenecek
taksitler olarak dikkate alınacaktır.
Diğer taraftan, 6111
sayılı Kanunun 6, 7 ve 8. maddelerine göre hesaplanan veya artırılan vergilere
ilişkin olarak fıkra hükmünden yararlanacak olan borçluların, 2013 yılının
Temmuz ve Eylül aylarında ödemeleri gereken taksitlerinin ödeme süreleri,
tercih ettikleri taksit seçeneğine göre belirlenen son taksit ödeme süresi
olarak yeniden belirlendiğinden, bu süre içerisinde bu taksitlere yönelik
yapılacak ödemelere 6111 sayılı Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen gecikme zammı hesaplanmayacaktır.
Örnek 1- 6111 sayılı Kanunun 2. maddesi kapsamında
borçlarını yapılandıran ve 36 taksit ödeme seçeneğini tercih eden (A)
Belediyesi, geçici 2. maddenin birinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 1.6.2013
tarihi itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam
etmektedir. 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince
Temmuz 2013 ve Eylül 2013 ayına ilişkin taksitlerin ödeme süresi, son taksit
olan Mart 2017 ayına uzatıldığından, (A) Belediyesi tarafından bu taksitlerin
Mart 2017 ayında ödenmesi halinde herhangi bir geç ödeme zammı hesaplanmayacaktır.
Ancak, bu taksitlerin son taksit ödeme süresi olan Mart 2017 ayında ödenmeyip,
bu taksiti izleyen Nisan 2017 ayında ödenmesi halinde bir aylık süre için geç
ödeme zammı hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, (A) Belediyesi tarafından 2017
takvim yılında Ocak 2017 ve Mart 2017 aylarında ödenmesi gereken taksit sayısı
Temmuz 2013 ve Eylül 2013 aylarına ilişkin taksitler ile birlikte dört
olmuştur. 6111 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince bir takvim yılında ikiden
fazla taksitin süresinde ödenmemesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma
hakkı kaybedildiğinden, (A) Belediyesinin, Kanun hükmünden yararlanmaya devam
edebilmesi için 2017 takvim yılında ödenmesi gereken dört taksitten en az
ikisini ödeme süresi içerisinde ödemesi gerekmektedir. Diğer iki taksitin ise
en geç, son taksit olan Mart 2017 ayını takip eden Nisan 2017 ayında geç ödeme
zammı ile birlikte ödenmesi gerektiği tabiidir.
Örnek 2- 6111 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında
borçlarını 6 taksit seçeneğine göre yapılandıran (B) Belediyesinin ilk taksit
ödeme süresi, Şubat 2013 ayında başlamaktadır.
(B) Belediyesi, 6495 sayılı Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla Şubat 2013, Nisan 2013 ve Haziran 2013
taksitlerini ödememiştir.
6111 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca
bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi halinde Kanun
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilmektedir.
Ancak, 6495 sayılı Kanunun geçici 2.
maddesinin birinci fıkrası 1.6.2013 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe
girdiğinden, Haziran 2013 ayında ödenmesi gereken taksit, son taksit ödeme
süresi olan Aralık 2013 ayında ödenebilecektir. Bu nedenle, (B) Belediyesi
Haziran 2013 ayına ilişkin taksiti süresinde ödememesi nedeniyle 6111 sayılı
Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmeyecek, bu kapsamda ödemelerini
yapabilecektir.
B- Geçici 2. Maddenin İkinci Fıkrası
Hükmünün Uygulaması
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası ile 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa göre verilen ve
fıkra kapsamına giren idari para cezalarının, 6111 sayılı Kanun hükümlerine
göre yapılandırılarak ödenmesi imkanı getirilmektedir.
1- Kapsam ve Başvuru
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası kapsamına giren idari para cezaları ile fıkra hükmünden
yararlanmak için yapılacak başvuruya ilişkin açıklamalar aşağıda yer
almaktadır.
a) Kapsam
Geçici 2. maddenin ikinci fıkrası
kapsamına, 2918 sayılı Kanun ve 4925 sayılı Kanuna göre 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil)
önce verilen ve 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin yürürlüğe girdiği
2.8.2013 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi geçmemiş bulunan veya dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş
olan idari para cezaları girmektedir.
Bu cezalardan aslı ödenmiş olanların fer’ileri hakkında da bu fıkra hükmünden
yararlanılması mümkündür. Ayrıca, geçici 2. maddenin yürürlüğe girdiği 2.8.2013
tarihi itibarıyla asıllarından bir kısmı ödenmiş idari para cezalarının
ödenmemiş kısmı için fıkra hükmünden yararlanılabileceği tabiidir.
2918 sayılı ve 4925 sayılı Kanunlara göre
verilen idari para cezalarının bu fıkra kapsamında değerlendirilebilmesi için
idari yaptırım karar tutanaklarının 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce düzenlenmiş olması şarttır. Bu tarihten sonra
düzenlenen idari yaptırım kararlarında yer alan cezalar için 6495 sayılı
Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasından yararlanılamayacaktır.
Öte yandan, 31.12.2010 tarihinden önce
2918 sayılı ve 4925 sayılı kanunlara göre verilmiş olmakla birlikte 6495 sayılı
Kanunun geçici 2. maddesinin yürürlüğe girdiği 2.8.2013 tarihi (bu tarih dahil) itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş idari para
cezaları fıkra kapsamına girmemektedir.
b) Başvuru
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası hükmünden yararlanılabilmesi için 31 Ekim 2013 tarihine kadar
(bu tarih dahil) bu Tebliğ ekinde yer alan ve
kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi geçmemiş
olan idari para cezaları için EK:1 dilekçe ile dava açılmış veya dava açma
süresi geçmemiş olan idari para cezaları için ise EK: 2 dilekçe ile ayrı ayrı
ilgili vergi dairesine başvuruda bulunulması şarttır.
Kapsama giren idari para cezalarından
birden fazla vergi dairesine borcu olan borçluların her bir vergi dairesine
ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.
Borçlular, anılan fıkra kapsamına giren
tüm idari para cezaları için fıkra hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep
edecekleri cezalar için de yararlanabileceklerdir.
Bununla birlikte,
borçlular fıkra kapsamındaki kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş
ya da ödeme süresi geçmemiş olan idari para cezası borçları için bağlı
bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla,
Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden internet vergi
dairesine erişmek suretiyle ya da bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar
vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine başvuru yapmaları mümkündür. Bu takdirde ödeme planları mükelleflerin
bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere
ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden,
gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi
üzerinden doğrudan, e-posta yoluyla veya taahhütlü posta yolu ile
verilebilecektir.
Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz
olmayan teşekküller tarafından açılan davalardan vazgeçme yetkisi kanuni
temsilcilerine ait olduğundan, fıkra hükmünden yararlanma başvuruları bunların
kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır. Aynı şekilde, iflas halinde olan
mükelleflerin başvurularının iflas idaresi tarafından yapılması gerekmektedir.
Fıkra kapsamına giren idari para
cezalarını daha önce 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandıran ancak bu
Kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçluların da bu fıkra hükmünden
yararlanmak için ilgili vergi dairelerine başvurmaları mümkündür.
Fıkra kapsamına girdiği halde tutanakları
ilgili vergi dairelerine intikal etmemiş olan idari para cezalarıyla ilgili
olarak, borçlular vergi dairelerine idari yaptırım karar tutanaklarını ibraz
ederek başvuruda bulunabileceklerdir.
2- Alacak Tutarının Tespiti
6495 sayılı Kanunun
geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında olan idari para cezalarının 6111
sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre yapılandırılması gerektiğinden, 6495
sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 2.8.2013
tarihi itibarıyla; kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme
süresi geçmemiş olan idari para cezaları 6111 sayılı Kanunun 2. maddesi
hükümlerine göre, dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş olan idari para
cezaları ise anılan Kanunun 3. maddesi hükümlerine göre yapılandırılacaktır.
a) 6495
Sayılı Kanunun Geçici 2. Maddesinin İkinci Fıkrasının Yürürlüğe Girdiği
2.8.2013 Tarihi (Bu Tarih Dahil) İtibarıyla
Kesinleşmiş Olan İdari Para Cezaları
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası kapsamında olan idari para cezalarından anılan fıkranın
yürürlüğe girdiği 2.8.2013 tarihi (bu tarih dahil)
itibarıyla kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi
geçmemiş olanlar 6111 sayılı Kanunun 2. maddesi hükümlerine göre
yapılandırılacağından, söz konusu idari para cezalarının tamamı ile bunlara
bağlı fer’i amme alacakları yerine, 6111
sayılı Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadecefer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, fıkrada belirtilen katsayı ile çarpılması
sonucu bulunan tutarın geçici 2. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre ve
şekilde ödenmesi şartıyla cezaya bağlı fer’ilerin tamamının
tahsilinden vazgeçilecektir.
Fıkra kapsamında olup geçici 2. maddenin
ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 2.8.2013 tarihi (bu tarih dahil) itibarıyla kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde
ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş olan idari para cezaları veya aslı ödenmiş
idari para cezasına bağlı fer’i alacaklar,
12.3.2011 tarihli ve 27872 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı
Kanun Genel Tebliğinin II/B bölümünün ilgili açıklamalarına göre
yapılandırılacaktır.
Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun 2. maddesinden
yararlanma şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi
ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, 6495 sayılı Kanunun geçici 2.
maddesinin ikinci fıkrası hükmünden yararlanmak üzere başvuran borçluların,
tahsilat işlemleriyle ilgili olarak dava açmamaları, açılmış davalardan
vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekmektedir.
Örnek 3- 26.2.2010 vadeli, 1.321,00 TL tutarlı trafik
idari para cezası 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla kesinleşmiş ve ödenmemiş alacak halindedir.
Bu alacak için anılan fıkra hükmünden yararlanılmak istenmesi durumunda
ödenmesi gereken alacak tutarı ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı 6111
sayılı Kanunun 2. maddesi kapsamında aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Faiz Hesaplanan Süre |
İdari Para Cezası Tutarı |
Faiz Oranı |
Faiz Tutarı |
TEFE/ÜFE Hesaplanan Süre |
Toplam TEFE/ÜFE Oranı |
TEFE/ÜFE Tutarı |
26.2.2010-1.8.2013 |
1.321,00 |
% 200* |
2.642,00 |
26.2.2010-24.2.2011 |
% 10,37 |
136,99 |
* Vade tarihinden 6495 sayılı Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar (bu tarih hariç) geçen süre için hesaplanan faiz
oranı %210 olmakla birlikte 2918 sayılı Kanunun 115. maddesine göre trafik
idari para cezalarına hesaplanacak olan faiz tutarı trafik idari para cezasının
iki katını geçemeyeceğinden, faiz oranı %200 olarak dikkate alınmıştır.
Ödenecek Tutar
İdari Para Cezası
: 1.321,00 TL
TEFE/ÜFE Tutarı (% 200 Faiz
Yerine) : 136,99 TL
Katsayı Tutarı
(1,05)
: 72,90 TL
TOPLAM
: 1.530,89 TL
Tahsilinden Vazgeçilen Alacak
% 200 Faiz
: 2.642,00 TL
TOPLAM
: 2.642,00 TL
Yukarıda belirtilen şekilde katsayı dahil hesaplanan toplam 1.530,89 TL'nin Kanunda
öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 2.642,00 TL tutarındaki
faizin tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek 4- 10.12.2010 tarihinde 2918 sayılı Kanuna göre
verilen 2.763,00 TL tutarlı trafik idari para cezası, mükellefe 10.10.2011
tarihinde tebliğ edilmiştir. 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci
fıkrasının yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla söz konusu idari para cezası
kesinleşmiş ve ödenmemiş alacak halindedir. Söz konusu trafik idari para cezası
için 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasından yararlanılmak
istenmesi durumunda ödenmesi gereken alacak tutarı 6111 sayılı Kanunun 2.
maddesi kapsamında aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası kapsamına 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce verilmiş trafik idari para cezaları girmekte
olup bu alacakların 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması
sırasında 2918 sayılı Kanunun 115. maddesine göre hesaplanan faiz (aylık %5)
yerine 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre 25.2.2011 tarihine (bu tarih hariç)
kadar TEFE/ÜFE tutarı hesaplanacak ve geçici 2. maddenin ikinci fıkrası
hükümlerine göre hesaplanan tutarların fıkrada öngörülen şekilde ödenmesi
durumunda hesaplanan %5 faizlerin tahsilinden vazgeçilecektir.
6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra tebliğ edilen trafik idari para cezalarının vade tarihleri
25.2.2011 tarihinden sonra oluşacağından, bu durumdaki alacaklara 6111 sayılı
Kanunun 2. maddesi kapsamında 25.2.2011 tarihine kadar hesaplanacak TEFE/ÜFE
tutarı bulunmayacaktır. Ancak, tahsilinden vazgeçilecek fer’i alacak olan %5 faizlerin ne kadarının
tahsilinden vazgeçildiğinin hesabında trafik idari para cezasının vade
tarihinden 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe
girdiği 2.8.2013 tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre esas alınacaktır.
Örnek olayda, trafik idari para cezası
6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25.2.2011 tarihi itibarıyla ilgilisine
tebliğ edilmemiş konumda olduğundan vade tarihi 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra oluşmuştur. Bu durumda 6111 sayılı Kanunun 2. maddesi
kapsamında alacağın vade tarihinden 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar geçen süre için hesaplanması gereken bir faiz tutarı bulunmamakta,
dolayısıyla hesaplanacak bir TEFE/ÜFE tutarı da oluşmamaktadır. Bu nedenle,
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ödenecek
tutar, alacak aslının 1,05 katsayısı ile çarpılması suretiyle bulunacak
tutardan oluşacaktır.
Bu durumda, 2.763,00 TL trafik idari para
cezasının 1,05 katsayısı ile çarpılması sonucu bulunan 2.901,15 TL’nin geçici
2. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre ve şekilde ödenmesi durumunda
aşağıda hesaplanması gösterilen 2.901,15 TL tutarındaki %5 faizlerden oluşan fer’i alacağın tahsilinden vazgeçilecektir.
Faiz Hesaplanan Süre |
İdari Para Cezası Tutarı |
Faiz Oranı |
Faiz Tutarı |
10.11.2011-1.8.2013 |
2.763,00 |
% 105 |
2.901,15 |
Örnek 5- Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen
28.9.2009 tarihli ve 851,00 TL tutarlı trafik idari para cezası aynı tarih
itibarıyla tebliğ edilmiştir. Söz konusu trafik idari para cezasının aslı
15.6.2011 tarihinde ödenmiştir. Trafik idari para cezasına ilişkin faize ait
ödeme emri mükellefe 8.2.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve mükellefçe ödeme
emrine karşı dava açılmıştır. Ancak, ihtilaf ilk derece yargı merciinde devam
ederken yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci
fıkrasından yararlanmak suretiyle trafik idari para cezasına ilişkin faiz
alacağı ödenmek istenmiştir. Söz konusu alacak 6111 sayılı Kanunun 2. maddesi
kapsamında yapılandırılabilecektir.
Trafik idari para cezası
aslı ödenmiş olduğundan, trafik idari para cezası alacağının vade tarihi olan
28.10.2009 tarihinden ödendiği tarih olan 15.6.2011 tarihine kadar hesaplanması
gereken %5 faiz yerine, 28.10.2009 tarihinden 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe
girdiği 25.2.2011 tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için TEFE/ÜFE
tutarının hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda uygulanacak olan toplam
TEFE/ÜFE oranı % 13,18’tir.
Toplam TEFE/ÜFE tutarı ise (851,00 x %
13,18 =) 112,16 TL olacaktır.
6111 sayılı Kanunun 2.
maddesi kapsamında hesaplanan 112,16 TL’nin 1,05 katsayısı ile çarpılması
sonucunda bulunan (112,16 x 1,05 =) 117,77 TL’lik tutarın, 6495 sayılı Kanunun
geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
halinde hesaplanan %5 faizlerin tutarı olan (851,00 x %100 =) 851,00 TL’nin
tahsilinden vazgeçilecektir.
Bu durumda, cezaya
muhatap olanın 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasından
yararlanma talebinin ve davadan vazgeçtiğine ilişkin iradesinin bulunduğu
başvuru dilekçesini 31 Ekim 2013 tarihine kadar ilgili vergi dairesine vermesi
ve vergi dairesince davadan vazgeçildiğine ilişkin iradenin yer aldığı
dilekçenin bir örneğinin davanın devam ettiği mahkemeye gönderilmesi
gerekmektedir.
Örnek 6- 18.10.2010 tarihinde verilen 130,00 TL tutarlı
trafik idari para cezası 10.3.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olup, alacak aslı
16.5.2011 tarihinde ödenmiştir. Ancak, vade tarihi olan 10.4.2011 tarihi ile
ödeme tarihi olan 16.5.2011 tarihi arasındaki 2 aylık süreye 2918 sayılı
Kanunun 115. maddesi gereğince aylık %5 faiz oranı üzerinden hesaplanan (130,00
X 2 X %5=) 13,00 TL tutarlı fer’ialacak
ödenmemiştir. 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla söz konusu idari para cezasına ilişkin fer’i alacak kesinleşmiş ve aslı ödenmiş alacak
halindedir.
Söz konusu trafik idari para cezası dönem
itibarıyla 6495 sayılı Kanun kapsamına girmekte, ancak 6111 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği 25.2.2011 tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş ve dolayısıyla
vadesi geçmemiş olduğundan, bu alacak için herhangi bir faiz ve buna bağlı
olarak TEFE/ÜFE hesaplaması yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, 6495
sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ödenecek bir
tutar bulunmadığından, borçlunun başvurusu aranmaksızın söz konusu trafik idari
para cezasına vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanan
13,00 TL’lik faiz tutarının tahsilinden vazgeçilecektir.
b) 6495
Sayılı Kanunun Geçici 2. Maddesinin İkinci Fıkrasının Yürürlüğe Girdiği
2.8.2013 Tarihi (Bu Tarih Dahil) İtibarıyla Kesinleşmemiş
Olan İdari Para Cezaları
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrası kapsamında olan idari para cezalarından, anılan fıkranın
yürürlüğe girdiği 2.8.2013 tarihi (bu tarih dahil)
itibarıyla dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş olanlar, 2.8.2013
tarihi itibarıyla mevcut hukuki durumları esas alınarak 6111 sayılı Kanunun 3.
maddesi hükümlerine ve 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması
Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin III/B-6 bölümünde yapılan
açıklamalara göre yapılandırılacaktır.
Alacakların yapılandırılması sırasında
hesaplanacak olan TEFE/ÜFE tutarları, 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı
25.2.2011 tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacaktır.
Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun 3. maddesinden
yararlanma şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan
vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, 6495 sayılı Kanunun
geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası hükmünden yararlanmak üzere başvuran
borçluların, bu alacakla ilgili olarak dava açmamaları, açılmış davalardan
vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekmektedir.
Davadan vazgeçerek fıkra hükmünden
yararlanmak isteyen borçlunun açmış olduğu davada vergi dairesinin dışında bir
idarenin taraf olması halinde, davadan vazgeçtiğine ilişkin iradenin yer aldığı
üç örnek olarak tanzim edilmiş başvuru dilekçesi vergi dairesine verilecek ve
vergi dairesince dilekçenin iki örneği ivedilikle taraf olan idareye
gönderilecektir. Taraf olan idare ihtilafın aşamasına ilişkin bilgiyi vergi
dairesine bildirecek ve dilekçenin bir örneğini derhal ilgili mahkemeye
gönderecektir.
Birden fazla dava dosyası bulunan
mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için fıkra hükmünden yararlanmak
istediklerini Tebliğe ekli (EK:2) dilekçede belirteceklerdir.
Örnek 7- 20.7.2010 tarihinde verilen ve 24.5.2011
tarihinde tebliğ edilmiş olan 270,00 TL tutarlı trafik idari para cezasının
iptali amacıyla 30.5.2011 tarihinde sulh ceza mahkemesinde dava açılmıştır.
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla söz konusu idari para cezası ihtilaflı ve ödenmemiş alacak
halindedir.
Dava devam ederken cezaya muhatap olan
kişi, 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasından yararlanmak
üzere davasından vazgeçerek başvuru dilekçesini ilgili vergi dairesine
vermiştir.
Vergi dairesince, başvurunun 6111 sayılı
Kanunun 3. maddesi kapsamına girip girmediğini tespit etmek amacıyla iki örnek
dilekçe emniyet birimine gönderilerek ihtilaf aşamasıyla ilgili bilgi talep
edilmiştir. İlgili idare ihtilafın 2.8.2013 tarihi itibarıyla devam ettiğini
vergi dairesine bildirmiş ve dilekçenin bir örneğini derhal yargılamanın devam
ettiği mahkemeye göndermiştir.
Örnek olayda, trafik idari para cezasının
vadesi 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihinden sonraki bir tarih
olan 24.6.2011 tarihi olduğundan, mükellefin 6495 sayılı Kanunun geçici 2.
maddesinin ikinci fıkrasından yararlanması durumunda, 6111 sayılı Kanunun 3.
maddesi kapsamında TEFE/ÜFE tutarı hesaplaması yapılamayacaktır.
Geçici 2. maddenin
ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sulh ceza mahkemesinde
ihtilafı devam eden trafik idari para cezasının 6111 sayılı Kanunun 3.
maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yapılandırılması gerekmekte olup, alacak
aslının %50’si olan (270,00 X %50 =) 135,00 TL’nin 1,05 katsayısı ile
çarpılması sonucunda bulunan 141,75 TL’lik tutarın anılan fıkrada belirtilen
süre ve şekilde ödenmesi halinde bakiye 135,00 TL trafik idari para cezası ile
bu alacağa hesaplanması gereken %5 faizlerin tutarı olan 351,00 TL’nin
tahsilinden vazgeçilecektir.
3- Ödeme Süresi, Şekli ve Katsayı
Uygulaması
6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin
ikinci fıkrasında “…6111 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutar, 1,05
kat sayısı ile çarpılır ve Kanun hükümlerine göre ödenecek tutar bulunur,
bulunan tutarın tamamının; Kasım 2013, Ocak 2014 ve Mart 2014 aylarında üç eşit
taksitte ödenmesi şarttır...” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, 6495 sayılı Kanunun geçici
2. maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 6111 sayılı Kanunun ilgili maddelerine
göre alacakların yapılandırılması sonucu bulunan tutarın, (1,05) katsayısı ile
çarpılması sonucu bulunan tutar geçici 2. maddenin ikinci fıkrası kapsamında
ödenmesi gereken tutar olacaktır. Bu şekilde bulunan tutarın üç eşit taksit
halinde Kasım 2013, Ocak 2014 ve Mart 2014 aylarında ödenmesi gerekmektedir.
Ancak, borçlular yapılandırılan alacak
tutarını peşin olarak da ödeyebileceklerdir. Peşin ödemelerde de yapılandırılan
alacak tutarının katsayı ile çarpılması sonucu bulunan tutarın ödenmesi
şarttır.
Yapılandırılan alacağa ilişkin taksitlerin
ödeme sürelerinde ödenmemesi halinde, 6111 sayılı Kanunun 19. maddesi hükümleri
bu taksitler için de uygulanacak ve bu taksitler son taksiti izleyen ayın
sonuna kadar (30 Nisan 2014) geç ödeme zammı ile birlikte ödenebilecektir.
III- DİĞER HUSUSLAR
1- 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci
fıkrası kapsamında olup 6111 sayılı Kanunun 3. maddesi hükümlerine göre
yapılandırılacak idari para cezalarına, 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı
Kabahatler Kanununun 17. maddesinde düzenlenmiş olan indirimli ödeme hükümleri
ayrıca tatbik edilmeyecektir.
2- Borçluların geçici 2. maddenin ikinci fıkrası
hükümlerinden yararlanmak amacıyla davadan vazgeçmeleri halinde idarece de
ihtilaflar sürdürülmeyecektir.
3- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrası hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen
borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlar
ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekalet ücreti
bulunması halinde bu tutarlar idareden talep edilemeyecektir. Aynı şekilde,
2.8.2013 tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar üzerine işlem
yapılamayacağından, idare lehine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekalet ücreti de borçludan talep edilemeyecektir.
4- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrası
kapsamında olup kesinleşmiş ancak vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme
süresi geçmemiş olan alacaklara ilişkin olarak anılan fıkra hükmünden, 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda yer alan sorumluluk
düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni
temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate
alınarak yararlanabileceklerdir.
5- 6111 sayılı Kanunun 20. maddesinin üçüncü
fıkrası hükümlerinin, 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası
hükümlerine istinaden yapılandırılan alacaklarla ilgili olarak da tatbik
edileceği tabiidir.
6- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrası kapsamında
ödenmesi gereken tutarlar Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesi (www.gib.gov.tr)
üzerinden kredi kartıyla ödenebilecektir. Ancak, bankaların uygulama
geliştirmeleri halinde, internet siteleri veya şubeleri üzerinden de kredi
kartıyla tahsilat işlemleri yapılması mümkündür.
7- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrası kapsamında
olan idari para cezalarından, 2.8.2013 tarihi itibarıyla kesinleşmiş ancak
vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş olanlar, 6111 sayılı
Kanunun 2. maddesi hükümlerine göre yapılandırılacaktır. 6111 sayılı Kanunun 2.
maddesinden yararlanma şartlarından birisi de açılmış davalardan vazgeçilmesi
olduğundan, 6495 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası hükmünden
yararlanmak üzere başvuran borçluların, tahsilat işlemlerinden dolayı açmış
oldukları davalardan vazgeçmeleri üzerine bu davalar sulh yoluyla
sonuçlanacaktır.
Bu nedenle, 6183 sayılı
Kanunun 55. maddesi uyarınca alacağın takibi için düzenlenerek tebliğ edilen
ödeme emrine karşı açılmış olan davalara konu alacaklar için fıkra hükmünden
yararlanmak üzere başvuruda bulunulması halinde, ödeme emrine karşı açılmış
davalardan da vazgeçildiğinden, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi gereğince %10
oranındaki haksız çıkma zammı talep edilmeyecektir.
8- Geçici 2. madde kapsamına giren alacaklara
karşılık;
- Maddenin
yayımlandığı 2.8.2013 tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar,
- Madde kapsamında tahsil edilen tutarlar,
red ve iade edilmeyecektir.
9- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrasından
yararlanmak üzere yazılı olarak yapılan başvuruların, taahhütlü posta veya APS
ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilmesi
halinde ise tahsil dairesinin kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi
olarak dikkate alınacaktır.
10- Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçelerinin
borçlularca çoğaltılmak suretiyle kullanılması mümkündür.
11- Geçici 2. maddenin ikinci fıkrasına istinaden
6111 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre yapılandırılan ve süresinde ödenen
alacaklara, fıkrada öngörülen katsayı uygulaması hariç olmak üzere, 6111 sayılı
Kanunun yayımlandığı 25.2.2011 tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme
zammı gibi herhangi bir fer’i alacak tatbik
edilmeyecektir.
12- Geçici 2. maddenin birinci fıkrası ile ilgili
olarak bu Tebliğde yapılan açıklamalar il özel idareleri ve belediyeler için de
uygulanacaktır.
13- Geçici 2. maddenin uygulamasıyla ilgili olarak
bu Tebliğde yer alan açıklamaların yanı sıra 6111 sayılı Kanunun genel
düzenleyici işlemlerinde yapılan açıklamaların da dikkate alınacağı tabiidir.
Tebliğ olunur.