Başlık

Gider pusulasının imzalattırılmadan tanzim edilmesinin ya da banka dekontlarının gider pusulası yerine kullanılmasının mümkün olup olmadığı hk.

Tarih

04/03/2013

Sayı

11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--302

Kapsam

 

 

Sayı

:

11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--302

04/03/2013

Konu

:

Gider pusulasının imzalattırılmadan tanzim edilmesinin ya da banka dekontlarının gider pusulası yerine kullanılmasının mümkün olup olmadığı.

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; gider pusulalarının imzalattırılmasının mümkün olmadığı durumlarda  ödemenin bankadan yapılması halinde banka tarafından düzenlenecek dekontların gider pusulası hükmünde kabul edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229 ila 242'nci maddelerinde bu Kanuna göre düzenlenmesi ve alınması gereken ve fatura yerine geçen vesikalar ile diğer evrak ve vesikalara ait hükümlere yer verilmiştir.

            Anılan Kanun'un 234'üncü maddesinde; Birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının, vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu, bu belgenin, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edileceği, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva edeceği ve iki nüsha olarak tanzim edileceği ve bir nüshasının işi yapana veya malı satana tevdi olunacağı hüküm altına alınmıştır.

            Bu çerçevede, gider pusulası, toplu ya da imzasız şekilde düzenlenmesi mümkün olmayan bir belge olup, söz konusu belgede işi yapanın adının, adresinin ve imzasının bulunması kanuni bir zorunluluktur.

            Öte yandan banka dekontlarının gider pusulasının yerine kullanılacağı hususunda Vergi Usul Kanununda ve ilgili mevzuatında herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-94-70-373

08/06/2011

Konu

:

Nihai tüketiciden alınan araç için gider pusulası düzenlenmesi ve tevkifat yapılması hk.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunuz ve işinizde kullanmak üzere nihai tüketiciden noter satış sözleşmesi ile otomobil satın aldığınız belirtilerek, aldığınız araç için gider pusulası düzenleyip düzenlemeyeceğiniz ile gelir vergisi tevkifatı yapıp yapmayacağınız hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun  94'üncü maddesinin birinci fıkrasında ‘' Kamu idare ve müesseseleri,  iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını  bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.'' denilmekte olup, aynı fıkranın 13'üncü bendinde ise; esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesinde; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, 234'üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

...

3- Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri " belirtilmiştir.

Buna göre; araç satış sözleşmesinin Vergi Usul Kanunu'nda yer alan vesikalardan biri olmaması nedeniyle,  vergi mükellefiyeti olmayan kişiden araç satış sözleşmesi ile satın aldığınız taşıt için gider pusulası düzenlemeniz gerekmekte olup, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan yapılan alımlar için tevkifat yapılacağına dair hüküm bulunmadığından gelir vergisi tevkifatı yapmanıza gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-921

08/03/2012

Konu

:

Satılan ürünlerin nihai tüketiciler tarafından iade edilmesi durumunda belge düzeni.

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden ... ve ... donanımları başta olmak üzere, her türlü ... ürünlerin ve ... toptan ve perakende satışı işi ile iştigal ettiğiniz ve çeşitli illerde hukuki bakımdan birbirinden bağımsız bayi ağınızın bulunduğunun belirtilerek, bayileriniz aracılığıyla yapılan satışların nihai tüketicilerce posta veya kargo yoluyla iade edilmesi durumunda, gider pusulasının nihai tüketicilere imzalattırılamaması ve düzenlenen faturanın nihai tüketici tarafından ibraz edilememesi durumunda, iade işleminin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği ile gider pusulasının Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası bölümüne "nihai tüketici" yazılıp yazılamayacağı ve yine nihai tüketicilere yapılan satışların iadesi işleminde bayi A'dan nihai tüketicilere yapılan satışın iadesinin bayi B'ye yapılması durumunda yasal belge düzenleme işleminin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği hususlarında  görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.",

            229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

            231/5 inci maddesinde, "Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",

            234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

            ...Vergiden muaf esnafa;

            Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

            Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur.

            Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.

            ..."  hükümlerine yer verilmiştir.

            54 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin B/1 bölümünde, tüketiciler tarafından satın alınan malların çeşitli nedenlerle iade edildiği durumlarda satıcılar tarafından iade edilen mal nedeniyle gider pusulası düzenleneceği ve tüketiciden iade edilen mala ait belgenin geri alınacağı açıklanmıştır.

            Diğer taraftan, 385 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin "4 - Kapıdan veya Mesafeli Sözleşme Düzenlenerek Yapılan Satışlarda İade İşlemlerinde Belge Düzeni" başlıklı bölümünde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a göre, kapıdan satışlar ve mesafeli satışlara ilişkin tanımlara yer verilerek  "Bundan böyle, sadece kapıdan ve mesafeli sözleşmeler düzenlenerek yapılan satışlara ilişkin iade işlemleri için Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257'nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden iade bölümünün yer alacağı bir faturanın düzenlenmesi ve en az iki örneğinin müşteriye malla beraber gönderilmesi uygun görülmüştür.

            Söz konusu faturanın alt kısmına açılacak iade bölümünde;

            - Malı iade edenin adı soyadı, adresi, imzası,

            - İade edilen mala ilişkin cins, miktar, birim fiyat ve tutar yer alacaktır.

            Bu şekilde düzenlenen fatura malla beraber müşteriye gönderildiğinde müşteri malı iade etmek isterse iadeye ilişkin bölümü dolduracak ve iki örnek olan faturanın bir örneğini mal ile birlikte malı satana geri gönderecek, bir örneği kendinde kalacaktır." açıklaması yapılmıştır.

            Buna göre, posta veya kargo yoluyla iade edilen ürünlerin satışının mesafeli satış sözleşmesine dayanılarak yapılması durumunda iade işlemlerinin 385 No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'ndeki düzenlemelere göre yapılması mümkün olacaktır.

            Diğer taraftan, malların nihai tüketiciler tarafından bizzat bayilere iade edilmesi durumunda:

            Nihai tüketiciye satılan malın iade edilmesi halinde gider pusulası düzenlenmesi ve müşteriye  imzalattırılması; nihai tüketicinin bayi A'dan aldığı ürünü bayi B'ye iade etmesi söz konusu ise,

            - Bayi B'nin iade edilen malın mülkiyetine ve tasarruf hakkına sahip olması halinde, gider pusulası düzenlemesi ve ilgili müşteriye imzalattırması,

            - Bayi B'nin iade edilen malı sadece müşteriden alıp bayi A'ya göndermesi halinde, malın müşteriden alınması sırasında herhangi bir belge düzenlemeyip iade olarak alınan malı bayi A'ya sevk irsaliyesi ile göndermesi ve bayi A'nın malı iade eden müşteriye gider pusulası düzenlemesi ve imzalattırması

             gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.38.15.01-KDV-20-876-69

13/07/2011

Konu

:

Kullanılmış daire alışlarında düzenlenen gider pusulasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı,net kullanım alanı 150 m² nin altındaki dairelerin satışında KDV oranı hk

 

             İlgide kayıtlı özelge talep formunda, gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunduğunuzu, satmak üzere şahıslardan  yapmış olduğunuz daire alımlarında gider pusulası düzenlediğinizi belirterek gider pusulasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ile net kullanım alanı 150 m² nin altında olan dairelerin satışında uygulanması gereken KDV oranı hususunda görüş talebinde bulunulmaktadır.

            3065 sayılı KDV Kanununun 1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,  ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde ise Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, KDV oranlarının belirlendiği 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 11 inci sırasına göre net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleri %1 oranında KDV ye tabidir.

            Buna göre, daire satın aldığınız kişilerin bu işi arızi olarak yapmaları durumunda faaliyetlerinin devamlılığından ve teslimin ticariliğinden söz edilemeyeceğinden bu işlem KDV ye tabi tutulmayacak ve düzenlenecek gider pusulasında KDV ye yer verilmeyecektir.

            Ayrıca, alımında KDV ödenip ödenmediğine bakılmaksızın net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleriniz % 1 oranında KDV ye  tabi bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

BURDUR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.15.10.00-001-4

29/03/2011

Konu

:

Gayrimenkul alım-satım faaliyetinde Gider Pusulası ve Ba Bs formu düzenlenmesi.

 

İlgide kayıtlı dilekçenizde; Defterdarlığımız .... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin vergi mükellefi olmayan şahıslardan tapu senedi ile satın aldığı gayrimenkulleri Ba-Bs formları ile bildirip bildirmeyeceği, ayrıca bu alışlarınızda gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227'nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir..." hükmüne, "Gider Pusulası" başlıklı 234'ncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: Vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir. Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir." hükmüne yer verilmiştir. 

Diğer yandan, aynı kanunun 229'ncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 230'ncu maddesinde ise faturanın şekli belirtilerek içermesi gereken asgari bilgiler sayılmıştır. Anılan Kanunun 231'nci maddesinde de fatura düzenlenmesinde uyulacak kaidelere, 232'nci maddesinde ise fatura kullanma mecburiyetine ilişkin esaslara yer verilmiştir.

Öte yandan, 04/02/2010 tarih ve 27483 sayılı resmi gazetede yayımlanan 396 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin"1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar Ve Hadler" başlıklı bölümünde; "1.2.1.    Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir. 1.2.2.    Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir." açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketinizin vergi mükellefi olmayan kişilerden, satmak üzere satın aldığı gayrimenkuller için yukarıda belirtildiği şekilde gider pusulası düzenlemesi ve gider pusulasının bu gayrimenkulleri satan kişiye imzalatılarak bir nüshasının satan kişiye verilmesi, vergi mükellefi olmayan kişilerden gider pusulası düzenlenerek satın alınan gayrimenkullerin satılması durumunda ise gerçek satış bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 396 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen dönem ve sürelerde şirket faaliyet konunuz itibariyle ticari mal niteliğinde bulunan gayrimenkullere ilişkin alış ve satışlarınızın Ba ve Bs bildirim formlarıyla bildirilmesi gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

  

 

Defterdar

 

EK :

özelge talep formu

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

67854564-1741-944

09/11/2012

Konu

:

Atık hurda kağıt belge düzeni

 

 

            İlgide kayıtlı ... 2011 tarihli özelge talep formunun tetkikinden;

            Firmanızın atık kağıt ticareti ile uğraştığı, vergiden muaf esnaftan gider pusulası düzenlemek suretiyle hurda kağıt alındığı gibi, vergi mükelleflerinden fatura düzenlemek suretiyle atık kağıt alımlarının bulunduğu belirtilerek,

            - Vergiden muaf esnaftan gider pusulası düzenlemek suretiyle yapılan alımlarda miktar olarak bir sınırlamanın bulunup bulunmadığı,

            - Önceden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanların bu mükellefiyetlerini sona erdirdikten sonra bu kişilerden yapılan alımların gider pusulası düzenlemek suretiyle yapılıp yapılamayacağı,

            - Kişisel vergi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte herhangi bir şirkete ortak olanlardan yapılan alımların gider pusulası düzenlemek suretiyle yapılıp yapılamayacağı,

            hususlarında Başkanlığımızın görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergiden Muaf Esnaf" başlıklı 9 uncu maddesinde;

            "Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

            ...

            7.Ticari işletmelere ait atıkları mutad olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar;

            ...

            Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usûlde Gelir Vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

            ...

            Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur."

            hükmü yer almaktadır.

            Aynı Kanunun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmüne yer verilmiştir.

            Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş, 13 numaralı bendinde muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden, hurda mal alımları için % 2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması hükme bağlanmıştır.

            Şirket ortaklarının gelir vergisi karşısındaki durumları, ortağı bulundukları şirketin şahıs ya da sermaye şirketi olmasına göre farklılık gösterir.

            Şahıs şirketleri; adi, kollektif ve adi komandit şirketlerdir.

            - Adi komandit şirketlerde komandite ve komanditer olmak üzere iki tür ortak bulunmaktadır. Adi komandit şirketlerin komandite ortaklarının ticari ve zirai faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar ticari kazanç, serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar serbest meslek kazancı; komanditer ortaklarının şirket kazancından aldığı pay ise, şirketin faaliyet konusu ne olursa olsun vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iradıdır.

            - Kollektif şirket ortaklarının, ortaklıktan elde ettikleri kar payları ile zirai faaliyetten elde ettikleri kazançları ticari kazanç, serbest meslek faaliyetinden elde ettikleri kazançlar ise serbest meslek kazancı olarak değerlendirilir.

            - Adi şirket ortaklarının ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar ticari kazanç, zirai faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar zirai kazanç, serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ise serbest meslek kazancı olarak değerlendirilir.

            Sermaye şirketleri; anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerdir. Anonim ve limited şirket ortakları ile eshamlı komandit şirketlerin komanditer ortaklarının şirket kazancından elde ettikleri kazançlar kar payı ve iştirak hisselerinden doğan kazanç sayıldığından bu kazançların menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir.

            Ancak, eshamlı komandit şirketlerde komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar, şahsi ticari kazanç olup, gelir vergisine tabidir.

            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zâti eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

            Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir." hükmü yer almaktadır.

            Ayrıca, konu hakkında yayımlanan 225 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider pusulalarında, işin mahiyeti, cinsi, adedi, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen vergi oranı ve net tutarı; işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadları (tüzel kişilerde unvanları) adresleri, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

            Yukarıda yer alan hükümler uyarınca, atık kağıt alımı işinin;

            - Bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak, işçi-işveren ilişkisi doğuracak şekilde veya bağlılık ve devamlılık gösterecek şekilde şirketiniz tarafından yaptırılması durumunda, yapılan ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre ücret olarak vergilendirilmesi,

            - Atık kağıt toplayıcıları tarafından bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesaplarına yapılması halinde, bu kişilerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 7 nci bendi uyarınca esnaf muaflığı kapsamında değerlendirilmesi ve gider pusulası düzenlemek suretiyle yapılan ödemeler üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 13/b bendi uyarınca % 2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması,

            gerekmektedir.

            Öte yandan, gelir vergisi (gerçek veya basit usulde) mükellefiyeti bulunan ancak söz konusu işini terk edenlerden yapılan mal alımlarında ise, anılan kişilerin durumunun yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

            Ancak esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün bulunmayanların ve ticari, zirai veya mesleki kazançları dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olan adi komandit şirketlerin komandite ortakları, kollektif şirket ortakları, adi şirket ortakları ve eshamlı komandit şirketlerin komandite ortaklarından yapılan mal alımlarının gider pusulası ile gerçekleştirilmesinin mümkün bulunmadığı tabiidir.

            Ayrıca, vergi mükellefi olmayan kişilerden yapmış olduğunuz mal ve hizmet alımlarında gider pusulası düzenlemeniz gerekmekte olup düzenlenecek gider pusulalarında yer alacak bedele ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.                                                                                                   

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.01-GV-10-169-182

22/08/2011

Konu

:

İkinci el bilgisayar ve bilgisayar aksesuarı alımları için yapılacak ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden aldığınız ikinci el bilgisayar ve bilgisayar aksesuarları için düzenlediğiniz gider pusulalarında gelir vergisi tevkifatı yapıp yapmayacağınız konusunda bilgi talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde vergiden muaf esnafa ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları bentler halinde sayılmış bulunmaktadır. Anılan maddenin son fıkrasında da "Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş, maddenin 13 numaralı bendinde esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca)

a) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden % 2,

b) Hurda mal alımları için % 2,

c) Diğer mal alımları için % 5,

d) Diğer hizmet alımları (a, b ve c alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) için % 10,

oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde; "Birinci ve  ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

..

3. Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur."  denilmiştir.

Bu itibarla, gerek nihai tüketicilerden, gerekse esnaf muaflığından yararlananlardan satın aldığınız ikinci el bilgisayar ve bilgisayar aksesuarları için gider pusulası düzenlenmesi gerekmekle birlikte, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 7 nci bendi uyarınca esnaf muaflığından yararlananlara bu alımları karşılığında yapılan ödemelerden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 13/c bendi uyarınca %5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması, bizzat nihai tüketicilerden satın alınan ikinci el bilgisayar ve bilgisayar aksesuarları için gider pusulası düzenlenerek yapılacak ödemelerden ise tevkifat yapılmaması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.38.15.01-KDV-20-876-69

13/07/2011

Konu

:

Kullanılmış daire alışlarında düzenlenen gider pusulasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı,net kullanım alanı 150 m² nin altındaki dairelerin satışında KDV oranı hk

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunduğunuzu, satmak üzere şahıslardan  yapmış olduğunuz daire alımlarında gider pusulası düzenlediğinizi belirterek gider pusulasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ile net kullanım alanı 150 m² nin altında olan dairelerin satışında uygulanması gereken KDV oranı hususunda görüş talebinde bulunulmaktadır.

            3065 sayılı KDV Kanununun 1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,  ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde ise Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, KDV oranlarının belirlendiği 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 11 inci sırasına göre net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleri %1 oranında KDV ye tabidir.

            Buna göre, daire satın aldığınız kişilerin bu işi arızi olarak yapmaları durumunda faaliyetlerinin devamlılığından ve teslimin ticariliğinden söz edilemeyeceğinden bu işlem KDV ye tabi tutulmayacak ve düzenlenecek gider pusulasında KDV ye yer verilmeyecektir.

            Ayrıca, alımında KDV ödenip ödenmediğine bakılmaksızın net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleriniz % 1 oranında KDV ye  tabi bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32234-8070-342

02/06/2011

Konu

:

Vergi mükellefi bulunmayan kişiye satılan malın iade edilmesi halinde iade karşılığında gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği hk.

 

 

İlgide kayıtlı  dilekçenizde, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi olduğunuz, " ... adresinde ikamet eden ve vergi mükellefiyeti bulunmayan ... isimli çiftçiye 22/02/2010 tarihli fatura ile 6 sıralı havalı mibzer-soğan tohumu ekme makinesi satıldığı, ancak çiftçinin makineyi almaktan vazgeçerek iade ettiği ve vergi mükellefiyetinin olmaması nedeniyle fatura düzenleyemediği belirtilerek, gider pusulası düzenlenerek mal iadesi yapılıp yapılamayacağı ile düzenlenmesi halinde gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 52'nci maddesinin birinci fıkrasında, zirai faaliyetten doğan kazancın zirai kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, ikinci fıkrasında, zirai faaliyetin tanımı yapılmış ve yedinci fıkrasında da zirai faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelerin zirai işletme, bu işletmeleri işleten gerçek kişilerin (adi şirketler dahil) vergiye tabi olsun veya olmasınlar çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelerin de mahsul olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun 53'üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların, bu Kanunun 94'üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği, ancak 54'üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde tespit olunarak vergilendirileceği, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin bu kazançları için beyanname vermeyeceği, ancak, çiftçiye ait olmakla beraber zirai işletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirlerin ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirileceği hükmü yer almıştır.

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinde, maddenin birinci fıkrasında sayılan kişi, kurum ve kuruluşların aynı maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.

İlgi dilekçeniz ekinde alınan belgelerin tetkikinden, ... isimli çiftçiye şirketiniz tarafından 22/02/2010 tarihli fatura ile soğan tohumu ekme makinesi satıldığı, adı geçen çiftçinin " ... adresinde 171 dönümlük arazide ekmeklik buğday ve soğan üretimi yaptığı, adı geçen çiftçi tarafından tohum ekme makinesinin şirketinize iadesi üzerine 16/04/2010 tarihli gider pusulası düzenlendiği ve gelir vergisi tevkifatı yapılmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ... un zirai faaliyetindeki (buğday ve soğan ekimi) arazi ölçülerinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 54'üncü maddesinde belirtilen işletme büyüklüğü ölçülerini aşmaması, soğan tohumu ekme makinesinin de tek başına motorlu bir araç vasfına haiz olmaması nedeniyle adı geçen çiftçinin zirai kazancının hasılatları üzerinden tevkif suretiyle vergilendirileceği tabiidir.

Bu çerçevede; ilgi dilekçenizde ... tarafından şirketinize iade edildiği belirtilen makine nedeniyle çiftçiye yapılan ödeme Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinde sayılan nitelikte bir ödeme olmadığından gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmayacaktır.

II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesi (A) bendinde; "... Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır." şeklinde hüküm bulunmaktadır.

Diğer taraftan, aynı Kanunun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 234'üncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle, defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin;

 ...

3-Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergidenmuaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları, altın mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir." hükmü yer almıştır.

Buna göre; faturası düzenlenerek satılan makinenin iade edilmesi halinde satın alanın vergi mükellefiyetinin bulunmaması durumunda şirketinize yapılan iade karşılığında daha önce düzenlenen belge ile ilişki kurmak suretiyle gider pusulası düzenlenerek kayıt altına alınması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

.4.35.18.02-1741-624

17/11/2011

Konu

:

Gider Pusulası-Tevkifat

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz incelenmesinden, ikinci el eşya ticaretinde gider pusulası tanziminde stopaj yapılıp yapılmayacağı ile yapılacaksa oranın ne olacağı ve aynı iş kolunda satışların fatura ile tevsik edildiği belirtilerek ayrıca yazar kasa kullanma mecburiyeti bulunup bulunmadığı hususunda görüş istenildiği anlaşılmıştır. 

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmekte olup, aynı fıkranın 13'üncü bendinde ise; esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesinde; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, 234'üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

            3. Vergiden muaf esnafa;

            Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir."

hükmüne yer verilmiştir.

            Buna göre; esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan ikinci el ev eşyası alımlarında gider pusulası düzenlenmesi gerekmekte olup, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan yapılan alımlar için tevkifat yapılacağına dair hüküm bulunmadığından gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

            Ancak esnaf muaflığı kapsamında bulunan kişilerden ikinci el eşya alımında bulunulması halinde, gider pusulası karşılığı yapılan ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 13/c bendi uyarınca %5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.

            Diğer yandan, Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunla, perakende mal satan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, Vergi Usul Kanununa göre fatura verme mecburiyeti olmayan satışlarının belgelendirilmesi için ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti getirilmiş olup, ikinci el eşya ticareti faaliyetiniz nedeniyle ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

                                                                                                       

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

BURDUR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.15.10.00-001-4

29/03/2011

Konu

:

Gayrimenkul alım-satım faaliyetinde Gider Pusulası ve Ba Bs formu düzenlenmesi.

 

 

İlgide kayıtlı dilekçenizde; Defterdarlığımız .... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin vergi mükellefi olmayan şahıslardan tapu senedi ile satın aldığı gayrimenkulleri Ba-Bs formları ile bildirip bildirmeyeceği, ayrıca bu alışlarınızda gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227'nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir..." hükmüne, "Gider Pusulası" başlıklı 234'ncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: Vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir. Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir." hükmüne yer verilmiştir. 

Diğer yandan, aynı kanunun 229'ncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 230'ncu maddesinde ise faturanın şekli belirtilerek içermesi gereken asgari bilgiler sayılmıştır. Anılan Kanunun 231'nci maddesinde de fatura düzenlenmesinde uyulacak kaidelere, 232'nci maddesinde ise fatura kullanma mecburiyetine ilişkin esaslara yer verilmiştir.

Öte yandan, 04/02/2010 tarih ve 27483 sayılı resmi gazetede yayımlanan 396 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin"1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar Ve Hadler" başlıklı bölümünde; "1.2.1.    Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir. 1.2.2.    Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir." açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketinizin vergi mükellefi olmayan kişilerden, satmak üzere satın aldığı gayrimenkuller için yukarıda belirtildiği şekilde gider pusulası düzenlemesi ve gider pusulasının bu gayrimenkulleri satan kişiye imzalatılarak bir nüshasının satan kişiye verilmesi, vergi mükellefi olmayan kişilerden gider pusulası düzenlenerek satın alınan gayrimenkullerin satılması durumunda ise gerçek satış bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 396 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen dönem ve sürelerde şirket faaliyet konunuz itibariyle ticari mal niteliğinde bulunan gayrimenkullere ilişkin alış ve satışlarınızın Ba ve Bs bildirim formlarıyla bildirilmesi gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

 

 

Defterdar

 

EK :

özelge talep formu

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.20.15.02-VUK-2010/15-491

29/12/2011

Konu

:

GİDER PUSULASI

 

 

İlgide kayıtlı dilekçenizde; ... hesap numarasında kayıtlı olduğunuz, iktisadi işletmeniz bünyesinde çıkartmakta olduğunuz Derginizi yurt genelinde 5,00.-TL makbuz karşılığı sattığınız, bu dergilerin pazarlamasında çalışan personele verdiğiniz %40 primi Gider Pusulası ile belgelendirip belgelendirmeyeceği  hakkında bilgi istenilmektedir.

Bilindiği üzere; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, derneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, dernek tüzel kişiliği ise mükellefiyet dışında bırakılmış olup; aynı kanunun 2. maddesinin 5'inci ve 6'ncı fıkralarında ise derneklere ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmelerin, derneklerin iktisadi işletmeleri olduğu, derneklere ait iktisadi işletmelerin kazanç gayesi gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Kurumlar Vergisi Kanununda dernekler, verginin mevzuu dışında bırakılmış, bunlara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan iktisadi işletmeler vergi kapsamına alınmıştır.

213 Sayılı VUK'nun Gider Pusulası başlıklı 234. maddesinde de; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

3. Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur.

(2365 sayılı Kanunun 37'nci maddesiyle eklenen fıkra) Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.

Ayrıca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; "Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinde; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin aynı maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları" hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin 1 numaralı bendi ile de, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılması gerektiği açıklanmıştır.

Buna göre, Derneğinizce dergilerin pazarlamasında çalışan personele verdiğiniz ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 103 ve 104 üncü maddelerinde belirtilen oran ve esaslar dahilinde aynı Kanunun 94/1 inci maddesi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir.

Bu çerçevede, dergi satışı hizmeti karşılığında Derneğiniz tarafından söz konusu şahıslara yapılacak ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi ve ücret bordrosu düzenlenmesi gerektiğinden gider pusulası düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgilerinize rica ederim.

       

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32234-8013-158

22/03/2011

Konu

:

Emlak ve araç alım satımlarında hangi belgelerin düzenlenmesi gerekiği hk.

 

 

İlgide kayıtlı dilekçenizde; .....Vergi Dairesi Müdürlüğünün ..... vergi numaralı mükellefi olarak emlak ve oto alım/satımı faaliyetinde bulunduğunuzdan bahisle, vergi mükellefi olmayan şahıslardan satın alınan gayrimenkullerin, tapu senedine dayanılarak muhasebe kaydının yapılmasının mümkün olup olmadığı ve söz konusu işlemlerde belge düzeni ile şahıs veya sigorta şirketlerinden ikinci el normal veya hasarlı olarak alınan araçlar için düzenlenen noter satış senedinin muhasebe kayıtlarında esas alınıp alınamayacağı ve söz konusu kayıtların kasko değeri üzerinden yapılmasının mümkün olup olmadığı hususlarında Başkanlığımızdan görüş verilmesi talep edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 inci maddesinde; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, bu Kanuna göre tevsik edici bir belgemahiyetinde bulunan fatura ise mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının 4 numaralı bendinde de malın veya işin nevi, miktarı ve tutarının faturada yer alması gereken bilgiler arasında olması gerektiği, 231 inci maddesinin beş numaralı bendinde ise; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 234 üncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

...

3- Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zatieşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur." hükmü yer almaktadır.

Buna göre, işletmeye alınan iktisadi kıymetlerin işletme aktifine kaydedilmesi veya aktifinden çıkarılmasına ilişkin kayıtlarının Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi gerektiğinden, vergi mükellefi olmayan şahıslardan satmak amacıyla alınan gayrimenkuller ile ikinci el araçlar için firmanızın vergi mükellefi olmayan şahıslara gider pusulası düzenlemesi, satış yapan şahısların vergi mükellefi olması durumunda ise bu şahısların firmanıza fatura düzenlemesi gerekmektedir

Ayrıca, vergi mükellefi olmayan şahıslardan alınan araçların firmanızca satışının yapılması durumunda motorlu kara taşıtlarına ilişkin esas alınacak tutar, gerçek satış bedeli olup, gerçek satış bedelinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük beyan edilmesi halinde vergi idaresince, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebilecek olup, bu tespit işlemi sırasında, diğer unsurlarla birlikte taşıtın satış tarihi itibariyle geçerli olan kasko sigortasına esas alınan bedelinden de yararlanılabileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü V.

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32229-7763--77

15/02/2011

Konu

:

Noter satış senedi ile alınan araçlara fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği hk.

 

 

İlgide kayıtlı dilekçenizde; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi olarak vergi mükelleflerine ve nihai tüketicilere ait hurdaya ayrılmış araçları doğrudan ya da ihale yoluyla sigorta şirketlerinden noter satışı kanalıyla aldığınız ve bu araçları parçalamak suretiyle mükelleflere ve nihai tüketicilere satışını yaptığınızı ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olanlardan yaptığınız alışlarda fatura temin etmekte güçlük çektiğinizi belirterek, mükelleflerden noter senedi ile almış olduğunuz, trafikten çekme belgeli ve daha sonra hurdaya ayrılan araçların düzenlenen noter satış senetlerine istinaden kayıtlarınıza alınıp alınamayacağı, kayıt altına alınabilmesi durumunda ise Ba ve Bs formlarının nasıl düzenleneceği, mükelleflerden olan alışlarda nihai tüketicilerde olduğu gibi gider pusulası düzenlenip düzenlenemeyeceği, vergi mükellefi olanlardan alınan hurda araçlar için fatura alınması gerekiyorsa fatura vermekten imtina eden firmalar hakkında nasıl bir yol izleneceği hususlarında Başkanlığımızdan görüş verilmesi talep edilmiştir.

 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229'uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Kanun'un 231'inci maddesinin 5 numaralı bendinde de; faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232'nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanun'un "İspat Edici Kâğıtlar" başlıklı 227'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan mezkur Kanun'un 234'üncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

...

3. Vergiden muaf esnafa;

...

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir." hükmü mevcuttur.

Öte yandan, aynı Kanun'un 353'üncü maddesinde; "Verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmamasıveya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, her bir belge için 10.000.000 liradan (393 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2010'dan itibaren 160 -TL) aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir." açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin işletmelerinde kayıtlı olan ve noter satış senedi ile aldığınız araçların kayıtlarınıza intikal ettirilebilmesi için mutlaka araç satışı yapan mükellefler tarafından tarafınıza fatura düzenlenmesi, nihai tüketicilerden alınan araçlar için ise tarafınızca nihai tüketiciler adına gider pusulası tanzim edilmesi ve bu kişilere imzalatılması gerekmektedir.

Ayrıca, tarafınıza araç satmış olduğu halde kanuni süresi içerisinde talep etmenize rağmen fatura düzenlemeyen mükelleflerle ilgili yetkili makamlara (bağlı bulunduğunuz vergi dairesi, vergi dairesi başkanlığı) başvurmanız mümkündür.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

TRABZON VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.61.15.01-606-51-2010-49

23/12/2010

Konu

:

Gider Pusulasında Üst Sınır

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunun tetkikinden, vergi mükellefi olmayan kişilerden yapmış olduğunuz mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak düzenlemiş olduğunuz gider pusulasında yer alacak bedel için herhangi bir üst sınırın olup olmadığı konusunda Başkanlığımızın görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zâti eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir." hükmü yer almaktadır. 

Ayrıca, konu hakkında yayımlanan 225 Sayılı Vergi Usul  Kanunu Genel Tebliğinde gider pusulalarında, işin mahiyeti, cinsi, adedi, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen vergi oranı ve net tutarı; işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadları (tüzel kişilerde unvanları) adresleri, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, vergi mükellefi olmayan kişilerden yapmış olduğunuz mal ve hizmet alımlarında düzenleyecek olduğunuz gider pusulalarında yer alacak bedele ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. 

Bilgilerinize rica ederim.

       

 

Vergi Dairesi Başkanı

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ESKİŞEHİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.26.15.01-GVK 40-2/6-148

29/12/2011

Konu

:

Gelir Vergisi Tevkifatı

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ... A.Ş. tarafından şeker pancarı teslimleri sırasında gerçek usulde vergilendirilmeyen üretici çiftçilere verilen şekerlerin, şirketiniz tarafından çiftçilerden satın alınırken düzenlenecek gider pusulasında tevkifat oranının ne olacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde; "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır. Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.

            .......

            Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme bu işletmeleri işleten gerçek kişilere (Adi şirketler dahil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir....." hükmüne yer verilmiştir.

            Aynı Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, madde metninde sayılan kurum ve kuruluşların yine madde metninde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmü yer almaktadır. Mezkur maddenin birinci fıkrasının 11 numaralı bendinde de çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranlan belirlenmiş olup, çiftçilerden alınan zirai mahsullerden ticaret borsalarına tescil ettirilerek satın alınanlar için tevkifat oranı %50 indirimli olarak belirlenmiştir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Gider Pusulası" başlıklı 234 üncü maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.

            Bu hükümler çerçevesinde, esnaf muaflığından yararlanmayan veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden satın aldığınız zirai mahsul olarak değerlendirilemeyecek şeker nedeniyle düzenleyeceğiniz gider pusulasında gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

            Bununla birlikte, ... A.Ş tarafından şeker pancarı teslimleri nedeniyle gerçek usulde vergilendirilmeyen üretici çiftçilere yapılacak ödemelerden tevkifat yapılması gerekmekte olup,  üzerinden tevkifat yapılacak tutar da bu teslimler karşılığında çiftçiye ödenen tutar ile verilen şekerlerin emsal bedeli toplamından oluşacaktır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

 


TARİH : 16.11.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.44/4422-33/49938
KONU : Şirket tarafından nihai tüketiciden alınan
otomobil için gider pusulası düzenlenmesi ancak tev-
kifat yapılmaması hk.

...................


İLGİ : 04.10.1999 tarihli dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden; şirketinizde kullanılmak üzere vergi mükellefiyeti olmayan (nihai tüketici) kişiden aldığınız binek otomobil için gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği ile bu taşıt alımı için kesinti uygulanıp uygulanmayacağı hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için gider pusulası düzenlemeleri ve bu belgeyi işi yapana veya emtiayı satana imza ettirmeleri gerekmektedir. 

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 13 numaralı bendinde, 4108 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle "diğer kişilerden" satın alınan mal ve hizmet için yapılan ödemeler vergi tevkifatının kapsamı dışına çıkartıldığından esnaf muaflığı kapsamı dışında kalan diğer kişilere yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.

Bu nedenle, şirketiniz tarafından nihai tüketiciden alınan otomobil için gider pusulası düzenlenmesi ancak, vergi tevkifatının yapılmaması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

………………………………………………………………..

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.41.15.02-VUK-2011/5-2

02/01/2012

Konu

:

Gider Pusulası Düzenlemede Üst Sınır.

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizin savunma sanayi alanında faaliyette bulunduğunu, genel olarak askeri ürünler imal ettiğinizi, işleri ihale ile aldığınızı ve verilen sürede teslim etmek için dışarıdan işgücü temin ettiğinizi, elemanlarınızın vasıflı olması gerektiğini, bu nedenle başka yerlerde sigortalı çalışan veya emekli olan kişilerle çalıştığınızı, elektrik teknisyeni olarak çalışan ........'un halen SGK'lı çalıştığından ödediğiniz tutarlar üzerinden gider pusulası düzenlediğinizi, KDV yönünden bir işlem yapmadığınızı belirterek belge düzeninin doğru olup olmadığının ve gider pusulası düzenlenmesinde bir üst sınır olup olmadığı yönünde bilgi talep etmiş bulunmaktasınız.

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergiden Muaf Esnaf" başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, ticaret ve sanat erbabından maddede yazılı şekil ve suretle çalışanların gelir vergisinden muaf olduğu, söz konusu fıkranın 2 numaralı bendinde, bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabının muafiyetten faydalanacağı, anılan maddenin ikinci fıkrasında; ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile maddede sayılan işleri gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanların esnaf muaflığından faydalanamayacağı, aynı maddenin son fıkrasında ise bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulünün olmadığı belirtilmiştir.

             Diğer taraftan, aynı Kanunun 61 inci maddesinde;

             "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

             Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."

             hükmü yer almaktadır.

             Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş, 13 numaralı bendinde;

             "13.Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca)

            ...

             d) Diğer hizmet alımları (a, b ve c alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) için % 10, "

             oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması hükme bağlanmıştır.

             Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu, bu belgenin, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edileceği hükme bağlanmış olup, gider pusulalarında yer alacak bedele ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır.

             Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz tarafından yaptırılan işlerin, bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak işçi - işveren ilişkisi doğuracak şekilde yaptırılması durumunda, yapılan ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu işin esnaf muaflığı kapsamında bulunan kişilere yaptırılması halinde ise, bu kapsamda yapılan ödemeler üzerinden aynı Kanunun 94/13-d maddesi uyarınca %10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

             Ancak söz konusu işin, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefi olmayan kişilere yaptırılması halinde yapacağınız ödeme için gider pusulası düzenlenmesi gerekmekte olup, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan yapılan hizmet alımları için tevkifat yapılacağına dair hüküm bulunmadığından, gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

             Öte yandan, esnaf muaflığı belgesi alınması zorunluluğu 4444 sayılı Kanunun 14/A-1 inci maddesi ile kaldırıldığından vergiden muaf esnafa ilişkin şartları taşıyanlardan anılan belge aranılmaması gerekir.

             3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olacağı hükme bağlanmış 17/4-a maddesi ile Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, 17/4-b maddesinde ile de Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler ile aynı Kanunun 66 ncı maddesine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbabı tarafından yapılan teslim ve hizmetler vergiden istisna edilmiştir.

             Buna göre, şirketinize hizmet ifa eden elemanların yapmış olduğu faaliyetler sonucunda elde ettiği gelirlerin, Gelir Vergisi Kanununa göre "ücret" olarak değerlendirilmesi halinde bu kişiler tarafından ifa edilen hizmetler KDV nin konusuna girmemektedir.

             Ancak, hizmet ifasında bulunan kişiler tarafından yapılan faaliyetlerin "serbest meslek faaliyeti" veya "ticari faaliyet" olarak değerlendirilmesi halinde bu faaliyetler genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi olmakla birlikte söz konusu faaliyetleri ifa edenlerin Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf veya serbest meslek erbabı olması durumunda bu faaliyetler kapsamında ifa edilen hizmetler KDV den istisna tutulacaktır.

             Dolayısıyla, şirketinize hizmet ifasından bulunan gerçek kişilerin yapmış oldukları faaliyetlerin "serbest meslek faaliyeti" veya "ticari faaliyet" olarak değerlendirilmesi ve bunları yapanların vergiden muaf esnaf veya serbest meslek erbabı olmaması halinde bu kişilerin KDV mükellefiyeti tesis ettirerek, şirketinize fatura veya serbest meslek makbuzu düzenleyerek elde ettikleri gelirler üzerinden %18 oranında KDV hesaplamaları gerekmektedir.

             Ayrıca söz konusu faaliyetlerin, KDV Kanununun 9 uncu maddesi ile Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden yayımlanan 96 ve 97 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile getirilen ve uygulama esasları bu Tebliğler ile 60 No.lu KDV Sirkülerinin (2) numaralı bölümünde açıklanan "işgücü temin hizmetleri" kapsamında yer alması halinde, işlem bedelleri üzerinden hesaplanan KDV nin yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde %90 oranında tevkifata tabi tutulacağı tabiidir.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

………………………………………………………………..

 

T.C.

AMASYA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.05.10.00-2010/GA-94/13-36

29/12/2011

Konu

:

Gelir Vergisi Tevkifatı

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizin patates dahil işlenmemiş sebze ve meyve toptan ticareti faaliyetinden dolayı yılın belli aylarında günlük yevmiye usulü ile çalıştırdığı tarım işçilerine yaptığı ödemeler nedeniyle gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği ve yine bu ödemelerden % 10 gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle, defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin, vergiden muaf esnafa, yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri olan bu belgenin vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmakla yükümlü olanlar belirtilmiş olup anılan fıkranın (11) numaralı bendinde de zirai ürün ve hizmetler için yapılan ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapılacağı hükme bağlanmış ve bu madde ile Bakanlar Kuruluna bu oranlarıdeğiştirme ve farklılaştırma konusunda yetki verilmiştir.

Aynı fıkranın (13) numaralı bendinde ise esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet karşılığında yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiş olup, bahse konu tevkifat oranı 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiş bulunmaktadır.

Diğer taraftan 242 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, zirai işletmelerde ücretli durumuna girmeksizin çalıştırılan çiftçilere bizzat yapılan sulama, süt sağımı, meyve toplaması, kavaklıklarda dikim, kesim, toplama, taşıma gibi hizmetler de zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmet olarak kabul edilecektir.

Bu durumda zirai faaliyet kapsamında söz konusu hizmetleri ifa eden çiftçilere ödenecek hizmet bedelleri üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Kararnamenin eki Kararın 1 inci maddesinin (11) numaralı bendinin (c/ii) alt bendinde belirlendiği üzere % 4 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

Ancak bu hizmetlerin; müteahhit, taşeron veya dayıbaşlara yaptırılması halinde, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan bu kişilere yapılan ödemelerden vergi tevkif edilmemesi, vergiden muaf esnafa yaptırılması halinde ise bu kişilere yapılan ödemeler üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Kararnamenin eki Kararın 1 inci maddesinin (13) numaralı bendinin (d) alt bendinde belirlenen % 10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetlere ilişkin olarak esnaf muaflığından yararlananlara yapılacak ödemeler için gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir. Söz konusu ödemelerin kazancı gerçek usulde tespit edilmeyen çiftçilere yapılması halinde de gider pusulası düzenlenebilecektir.

Bilgilerinize rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

 

………………………………………………………………..

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

Sayı: B.07.1.GİB.4.20.15.01-30-MUK-2012-11-129                                            21/02/2012

Konu: Site yönetimi tarafından bedel karşılığında teslim (devir) edilen elektrik trafosu için yapılan ödemelerde gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği, düzenlenmesi halinde tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususu

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ile site yönetimi tarafından bedel karşılığında teslim (devir) edilen elektrik trafosu için yapacağınız ödemelerde gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği ile düzenlenmesi halinde % 5 gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi verilmesi istenilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” denilmekte olup, aynı fıkranın 13 üncü bendinde ise; esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, 234 üncü maddesinde de, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa, yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu; bu belgenin, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayanlardan yapılan bazı alımlarda gider pusulası düzenlenmesi gerekmekte olup, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan yapılan alımlar için tevkifat yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığından gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Bu nedenle, şirketinizce site yönetiminin vergi mükellefiyetinin bulunmaması halinde devredilen elektrik tesisi (elektrik trafosu) için gider pusulası düzenlenmesi ve karşılığında yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılmaması, ancak site yönetiminin vergi mükellefiyeti bulunması halinde ise devredilen elektrik trafosu için devir bedeli üzerinden site yönetimince fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

 

 

………………………………………………………………..

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[232-2012/VUK-1- . . .]--2532

13/08/2012

Konu

:

İkinci el otomobil alım satım işinde vergilendirme ve belge düzeni.

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ikinci el otomobil alım ve satımı işi yapmak üzere işyeri açtığınızı belirterek, noterde satış senedi ile satın aldığınız otomobillerin kaydı ile alım ve satım arasındaki farkın veya alınan komisyonun vergilendirilmesi hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep etmektesiniz.

             I- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

             3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun 28'inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Kararname ile mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanacak KDV oranları belirlenmiştir. Kararname eki (I) sayılı listenin 9'uncu sırasına göre TGTC nin 87.03 tarife pozisyonunda yer alan binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlardan kullanılmış olanların teslimlerinde % 1, KDV Kanunu'nun 30'uncu maddesinin b bendine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV'yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin, bu araçları tesliminde ise % 18 oranında KDV uygulanmaktadır.

             Söz konusu Kararnamenin 1'inci maddesinin beşinci fıkrasında (I) sayılı listenin 9'uncu sırasında yer alan "kullanılmış" deyiminin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na göre ÖTV ye tabi olmayan taşıtları ifade edeceği belirtilmiştir.

             2008/13426 sayılı BKK ekli Kararnamenin 2'nci maddesinde ise KDV Kanunu'nun 30'uncu maddesinin b bendine göre binek otomobillerin alımında yüklenilen KDV'yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin, kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek üzere iktisap ettikleri ve 31/12/2007 tarihi itibarıyla aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu olması halinde bu teslimde % 1 oranında KDV uygulanacağı ifade edilmiştir.

             Öte yandan, Kanun'un 30'uncu maddesinin b bendinde ise faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV'nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

             Ayrıca, 54 No'lu KDV Sirküleri'nde kullanılmış araç satışında uygulanması gereken KDV oranı; 57 No'lu KDV Sirküleri'nde de binek otomobillerin alımında ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hakkında gerekli açıklamalar yapılmıştır.

             Buna göre,

             1- Başkasına ait binek otomobillerinin satışına aracılık edilmesi halinde teslim satıcı ile alıcı arasında gerçekleşmektedir. Bu işlemde satıcının mükellef olmaması halinde KDV uygulanmayacaktır.

             Satıcının mükellef olması ve binek otomobilin alımında ödenen KDV'yi indirme hakkının bulunması halinde, bu teslimde % 18 KDV uygulanacak ve satıcı tarafından beyan edilecektir.

             Satıcının mükellef olması ve binek otomobilin alımında ödenen KDV'yi indirme hakkının bulunmaması halinde, satışta % 1 KDV uygulanacak ve satıcı tarafından beyan edilecektir.

             Bu satışlara aracılık nedeniyle komisyon vb. adı altında sağlanan gelirler % 18 oranında KDV'ye tabi olacak ve aracılık bedeli üzerinden hesaplanacak bu tutar aracı firmalarca beyan edilecektir.

             2- Kullanılmış binek otomobillerin satın alınıp işletme adına kayıt ve tescil ettirildikten sonra satışa sunulmasında alış sırasında satıcının durumuna bağlı olarak % 1 veya % 18 olarak ödenen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün olmayıp gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.

             II- GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında sayılanlar bu fıkranın bentlerinde yazılı ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

             Aynı maddede hangi ödemelerin vergi tevkifatına tabi olacağı sayılmış olup maddenin 13'üncü bendinde esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

             213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229'uncu maddesinde faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 232'nci maddesinde tüccarların sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hüküm altına alınmıştır.

             Aynı Kanun'un 234' üncü maddesine göre tüccarların vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için düzenleyip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

            Bu itibarla, vergi mükellefi olmayan kişilerden noter satış senedi ile satın aldığınız araçlar için gerçek satış bedeli üzerinden gider pusulası düzenlemeniz gerekmekte olup söz konusu araçlar için yapacağınız ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

            Başkasına ait binek otomobillerinin satışına aracılık etmeniz halinde komisyon faturası düzenlemeniz gerekmektedir.

            Kullanılmış binek otomobillerin satın alınıp işletme adına kayıt ve tescil ettirildikten sonra satışa sunulması halinde ise gerçek satış bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

            Ancak, gerçek satış bedelinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde idarece, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebileceği tabiidir.

              Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.